Adaletin gizli mezarligi ted dekker

Page 1


Ted Dekker - Adaletin Gizli Mezarlığı www.CepSitesi.Net


I

İT İR A F

“ O rada, gün eşin a ltın d a yeni h iç b ir şe y y o k , d eğ il m ı Rence?" Peder A n d r o 'n u n sandalyesi, a rk a s ın a y a sla n ırk e n gıcır dadı "H er ne yapını* o lu rsa n ol. e m i n i m ki T an rı seni a t f e ­ decektir.” D u m a n ı tüten ç a y fincanını d u d a k l a r ı n a g ö tü r d ü , bir y u d u m aldı, a rd ın d a n fincanı d a ğ ı n ı k m a s a s ı n a b ırak tı O nu üç gün ö n c e a ra m ış , k e n d is in e y a ln ız g ö r ü ş ü p gürü şem ey eceğ im izi s o r m u ş t u m a n c a k b u s a d e c e b a n a t ü m ö ğ ­ leden sonrasını a y ırm a sı d u r u m u n d a m ü m k ü n o la c a k tı H a tta belki de birkaç ö ğ le d e n so n rasın ı. S e s s i z k a l ı ş ı n d a n , b u t a l e ­

için garip iyiliğinin yanı

bi ö zellikle A m e r i k a n a k s a n lı bir k a d ı n d a n g e ld iğ i buld u ğ u n u a n la m ış tım . F a k a t b u n u D a n n y ' n ı n sıra k e n d im için d e y a p m a l ı y d ı m .

Çantamdan eski, kahverengi renkli günlüğü çıkararak. “Size tüm hikâyeyi anlatmadan ö nce,” dedim . “ D a n n y ’nın geçmişini değerlendirebileceğinizden em in olm am lazım Bu detayı birkaç yıl önce, Birleşik D e v le tle r’d ey k e n yazdı Onun orada yaptığı şeyi neden yaptığını an lay ac ak pek fazla


T ed D ekkcr A d a le t m G izli M eza rlığ ı

insan olduğunu hiç sanm ıyorum ." Peder Andro yuvarlak gözlüklerinin üzerinden hana ha kıp günlüğü aldı. “A m a bunu benim yapabileceğim i düşünü­ y o rsu n , öyle m i?” “ E ğer onu B osna'daki bir peder de bağışlayam azsa, bu­ nu başka hiç kim se yapam az.” “ B ir kişinin itirafını o olm aksızın okuduğum için ken­ d im i hiç de rahat hissetm iyorum .” “ H issetm elisiniz. Size yalvarıyorum ." Pederin gözlen gelip sabit bir şekilde benim kilere takıl­ dı. “ B unu şim di mi okum am ı istiyorsun?" “ Evet, lütfen. Zaten sadece birkaç sayfadan ibaret.” “B unun yerine olanları sen bana...” “Lütfen, işe şu anda elinizde tuttuklarınızla başlayalım .” P ed er A ndro başını sallayarak onayladı. “T am am .” G ünlüğü kaldırdı, ilk sayfasını açıp D a n n y ’nin elyazısıy la kalem e alınm ış itirafını okum aya başladı.

bile olsu ufacık bir ses daha çıkarması ve hayatta olduğunun sinyalini vermesi için dua ediyordum. Şimdi, yaşça çok daha büyük olmama rağmen, o çığlık­ ları oldukça sık duyuyor, bir an önce kesilip yok olmaları için yalvarıyorum. Bir melek mi, yoksa bir canavar mı olduğumu artık bilmiyorum. Şu anda saat sabahın ikisi ve dışarıda fırtına var. Öç saat boyunca yalağımda, tavana bakar halde yattım. Sessiz kalma yönünde elliğim yemine rağmen, yapacağım itirafın sonunda bana uykumu getirmeye yeter miktarda huzur ka­ zandıracağını umut ederek 1992 de olanları yazmalıyım. Ben Kuzey Bosna daki küçük bir kasabada büyüdüm. Sırplarla Hırvatlar arasındaki iç savaş resmen başladığında on beş yaşımdaydım. Savaşın birçok sebebi vardı ancak be­ nim temelde önemsediğim şey. Ortodoks Hıristiyanların Ka­ tolik H iris t iyonları öldürüyor olmalarıydı. Annem, iki kız kardeşim ve ben Katoliklik. Haftanın en az bir günü ayinlere katılan ve her gün dua eden iyi Katolikler. K endim i bildim bileli zamanı geldiğinde papaz olaca­

D a n n y /la n se n *m İtira fı

ğım a emindim. Babam dört y ıl önce akciğer kanserinden ölmüş, ardın­

/ Jayatımda sadece tek bir kez başka birinin çığlıklarının devam etm esi için yalvardığım ı hatırlıyorum . O çığlıklar annem indi ve çığlık atm ayı kesm e sebebinin a rtık nefes alam am asından kaynaklandığından em indim . O

da bana ve kız kardeşlerim M arija ve N ina ya göz kulak ol­ m ası için annem i bırakm ıştı. Babam ın vefatının üzerinden iki y ıl geçtikten sonra onsuz hayata uyum sağlam ış, birbiri­ m ize beslediğim iz sevgiyle avunmuştuk.

günlerde hâlâ küçük b ir çocuktum , yatak odam ın b ir köşesine

O son b a h a r sab ah ı , hava h âlâ ılıktı ve vadim izdeki

dizlerim göğsüm e çekilm iş b ir halde o tu rm uş, o n u n çığlık

ağaçların yaprakları henüz dökülm em işti. H epim iz kasaba-


T*dn**Xr

Z Z 1 7 J Z T T T

AJakfm Go> U c t r ^

,:de M

M » z Kfinmüş l t gtht t :hatırlıyorum "* * •

^

em o ta hah yulaf lapu\ tm su yerme sütle yapmıştı u o ia y m y la lapa tıpkı benim sevdiğim gıh, püıünüzdü ve beuy! andırıyordu Marija biraz daha yulaf istedi. S ma da <, a h u gibi yen ilebilm esi için içine biraz daha sür kaymayı önerdi Hrn y uzumu buruşturarak itiraz ett un ve bu. Marıfa yi güldürdü Umulan cesaret alarak onlara suratımı başka n a sıl çarkpttabileceğim in örneklerim sundum ve birkaç da­ kika boyunca yaptığım tuhaflıklar hepimizi kahkahularu boğdu /t m ırınııı üzerinde halâ yatak kıyafeti vardı. yanı her /a m a n giyindiği a açık sa n pazen gecelik Uzun siyah saçları yüzüne gelinesin diye arkadan sıkı .sıkı toplanmış, topuz ya­ p ılm ıştı K ız kardı şlerım de masaya pijamalarıyla oturmuş­ lardı A nnem kuh\ altıya çağırdıktan sonra yatağından apar ta p a r kalkıp u /e n ne hır şeyler geçiren (kumaş pantolon ve örn eki g ü n giyindiğim aynı gri. baştan aşağıya düğmeli göm­ lek) Irk k işi bendim H m gelip kapıyı sertçe yumrukladığında, hâlâ dördüncü ya ıhı beyıın / surat ifadem e gülüyorduk, kı bu seferki çarpık suratnna ş a p gözler ve yukarı doğru kıvrılmış dudaklar eşlik ed iyo n iu Sert hır ses içe n girm elerine izin vermemizi, yoksa kapıyı kırarak İçeri gireceklerini söyledi. kııçü k kasabam a Bosna 'yı duraklama noktasına getiren

ulaşmıştı >v bunların her bin hır öncekimj aratır mtcltkte\\U Korkunç cınasel ve tecavüz haberleri, pazar yu mi ayine ka­ tılan cemaatın tü m ü n ü n kutlvdılış bilgilen, kemli hallen ruhY ü r ü y e n le r in kafalarım uçuran, ormanda saklanmış tetikçi süslenilen... 0 Annem yavaşça ayağa kalktı, yiizii yulaf lapası kadar beyazdı. Talep yinelendi, ama bu kez bunu bir kütür takıp elti. Annemin gözleri bana, ardından da kız kardeşlerime döndü. “Hemenyatak odalarınıza gıdın! Çabuk!" Marija ve Sina masadan itaatkâr bir tavırla ayrıldılar

ama ben gitmek istemedim. Babamın vefatını takiben annem benim en büyük güven kaynağım halim almıştı. O. kasaba papazı dışında, benim tek gerçek teselli kaynağımdı. Onun yanında kendimi güvende hissediyonlum Ve sanırım ben de ona kendim güvende hissettiriyordum. Tam itiraz etmeye başlıyordum kı parmağıyla yatak oda­ mı işaret ederek sözümü kesti. "Hemen şimdi! Koş! Pencerene tırman ve dışarı çık! Kı: kardeşlerini al ve papaza git ! " Koridordan aşağı koşturdum, tam kız kardeşlerimin odasına doğru dönmek üzereydim ki. giriş kapısının kırılarak açıldığını duydum. Koridorun karşısına. Marija ve Sına nııı odasına doğru atılmam ıhınımtında. kapıyı kıranlar her kim­ se onların dikildikleri yerden beni rahatça görebileceklerini biliyordum. Size o anı kaç kez en baştan yaşadığım ı anlatamam. Bu.

kavganın kuzeyindeki bıı vadideydi, ama bize vüzlen e hikâye 9


Tcd D rkkrr A daletin C 12J1 M ezarlığı

sonunda benim buğun olduğum yere, yem bir ad alan. Ame­ rika d a yaşay an, delilikle dans eden bu yetişkin adama dö­ nüşm em e y o l açan tercihler zincirinin ilk halkasıydı. Panikley erek kendi yatak odama süziildiim ve kapıyı en ufak b ir ses bile çıkarmamay a dikkat ederek arkamdan ya­ vaşça kapattım. Tam yatak odamın yarısına ulaşmıştım kı. anem in ilk çığlığı buz kesip olduğum yerde kalmama sebep oldu. Ardından bir tokat ve koşuşturan çizme seslen geldi Yakalanacağımdan korkarak köşeye koştum, şifoniyeri­ m in arkasına daldım ve gölgeler içerisinde olduğum yere y ı­ ğ ılıp kaldım. Kapı hızla ardına kadar açıldı. Oday ı derin soluk sesleri doldurdu. Bu benim değildi çünkii ciğerlerimi bir davul ka­ d a r sıkı kenetlemıştim. K apı gürültüyle kapatıldı. Yalnızdım. Sonra bir çığlık daha duyuldu, bu seferki Marija dandı. B unu diğ er sert bir tokat sesi takip etti Pencereden kaçma!ı ve yardım getirm eliydim fa ka t o günlerde, sadece on beş y a ­

insan değildim Bana bir kilometre yürümem söylense, iki ki­ lometre yürür, benden şuralımı bir kez çarpıtmam ıslense. hunu dön kez yapardım Babamı çoktan kaybetmiştim, an­ nemi ya da kız kardeşlerimden birim veya daha da kötüsü hepsmı binlen kaybetmiş olabilme düşüncesi hem isyan el­ imli. hıild korkudan titriyordum Ev. arada sırada duyulan örtülü mırıltılar haricinde korkunç derecede sessizdi. Gerçekten ölmüşler miydi? Ya da hemen o dakika, ben hiçbir şey’ yapmadan dikilirken öldü­ rülmüş olabilirler miydi? Belki Sırpların dikkatini dağıtabi­ lirdim. Ya da belki de peşime takıp evden uzaklaştırabilırdım. Orada, kendi korkularımla taş kesmiş bir halde, ne ka­ dar süre öylece durduğumu anımsamıyorum, sadece içeride neler olup bitliğini bilmem gerektiğine ikna olduğumu anım­ sıyorum. Dolayısıyla kapıya doğru yürüdüm, korkudan ne­ fesim i tutmuştum. Elimi yavaşça kapı tokmağına atlım ve ev birkaç saniye süresince sessiz kalınca, kapıyı hafifçe açarak

şın d a ve ince bir dal kadar za y ıf olmama rağmen, içgüdüle­

gözümü aralığa yasladım. Koridor boş göriinüyvrdu. Dolayısıyla kapıyı sadece an­

rim bana orada kalmamı, annemi ve kız kardeşlerimi kur­ tarm am ı söylüyordu.

nemin yatak odasını görmeme olanak sağlamaya yetecek

D olayısıyla yardım getirm ek için kaçmadım. Köşeye

miktarda ittim. On beş santimlik aralığın önünde, kız kardeşimin kapalı

korkak b ir tavşan gibi saklandım, dizlerimi göğsüm e çekerek

kapışma doğru uzanan boş koridorun ilerisine bakar halde

kucaklam ıştım . Sonunda çığlıklar durdu.

dikiliyordum ki yeşil üniformalı bir asker annemin açık kapı

Benifa r k etmediklerini, olduğum yerde hiç kımtldumak-

aralığında belirdi, tabanca kem erini düzeltiyordu. Başını

sızın durm am durum unda güvende olacağımı biliyordum

kaldırdığında benimle göz göze geldi. Kısa bir an için hare­

am a ben hiçbir zam an olduğu yerde sabit oturabilecek bir

ketsiz birbirim ize bakar vaziyetle dikildik. Eğer hemen o da -


M... tm «.*W» Hü k d n p r \tm * d u şm u ş a tta y d ı, V m /u n u :

rv ^ rey ^ .

'AfJf ıh)nt / . tkum tvbw .fjkfjJm ahtlir far torbaya nkahtlir .Ar* eıtfahtlinU Attui um H İtiüt *ttt. şaşırmıştı

Hyrtnk» hır bücürümüz var'" diye gürledi Ve hatta tkfğTU atıldı Ager on ,.r i yaşındaki mantıklı herhangi birin ir. kesin­

likti , ip. m <t>. •fa kapıyı hüyıik hır hela kapattp pencereye kaphırmıtf a. ,.+*<•/*, ölmüş olurdum Kapıyı açar ve beni sır­ tımı lan vurur,,

^unhığünıatkımınhamırn j* bil,>,»>mi\,> fani *ı» fmul.»t .•• mbılcerffınıfaikeltim Dolayısıyla adama ainf •umdun ı in /u» ı,,pnda>l m,allıklı heıltany.l bıı insanın yapa, affı yitil danandan Ji »m lıım Koridordan apıffı bula tlıtli'dnn ı m İş kn/namı ..im./ <//m hicrinden Irkinin Jll$thdüffll Itiı >.anlanın iın in d m atladım Birdenbire, her ne h u ün ylıij kapım /.o» aha da palı kadon kapanırken m Unun .haklı atanıl anlata d/,mü

,

llıtmın vb,,,e. fam adam odadan içen büyük bir lıızla e o , *ken kapıyı ardına kadar açtım. Hantal bedeni bu ani ıty ıh}fa birlikle ilen doğru savruldı/ Dengesini kaybetti ve (• a d i Iv in rtlv /e \ .namdan uçarak geçti, inağım a takıldı ve h'krr/i ı e r k d ir im irerine düştü

tamamen ar, ık ala• ağan fark ellim PrşUrub kı t„ ta ->• tk t, •• zıde vurmaya hazır ur a »tylo tıpkı /mhnha* a on lakı hu

tufanı, a k em a l ı r / r düşmüştü Eğildim, silahı kapıp »t* in /« u { d ndım İdamın etnot umansız küfür benim kör

Helkj de fauna arka k/jfndrMi kamara mkPb yey raşanr tme durup cjUş tu m i*r* n >,ı~>a;*v fa »fa faikı dektduddatı 'stŞt's ejdnrsk * '* **** >pr* ı* • *•***+4 ■*0 0 , soah kar rrz A £C M ***9 '* «**» f* r — • / Hrr k*~OJk/0»fa

fa» r a m ih d en •İh

fa» M ı ' i r kunh \lcnm m kapısını bû\ük bir hızla ar-

ıı ı t

mış *\h*t\ ü ıvtktr tse hemen onun omzunur.

\ dk\b

*n%* ■

W* — »

Silahı

İHK t» f ı i'ğûjftAen vrrmı ü t tm tr e im 1i\m m j ç m W

**%•»

»n 4‘

W«*h* mtfy o J a k iM z rjıi

* /%< k

'•»K*** •

atıımam ı%m \v terliydi Ama şimdi

• * ■m4 h

r

* ıv* ü v< » «çunıi juAhgumu nn iâzmtştt. 4

*

m or

m

Mi

% jp iz .m n

ç r -

hındrye benzeyc/ekjim. Hu yüzden htzio 'Ao *U/t +rrk rr»»dfuj>j k/rşit/rh Ah'rCtp pftryrifjj far mrrm» \tuh** elli kafamı pydue

d o a r çmjr - ~'<m *» ■' -+" * *drjk* v - m*p > '// * M-

"


+*y*f * ı

w ı •

#îr t/**"* ***<

— n ıA * ’A

'/ •

4*

' - * ^ -i

'0/ + * ■,*,+m*•*“'i ■‘ *s•"* " f *>+*,}

'*£

**+ '

fy faş 400rm+4p. 04 t

** » « —» « » M», A w >- * * * * " * <— >«» •* •* • A 'İU tm * ,< • m tare fa itW

f, . v • A ■**’ fa

’ *%M*

14.*,t» İ m . . m * ,' • ' » S * * * * '* *■ ✓

* '« •

fç.*4 t 0* ./ ** 4f

(A

4 . , U*JM* f.',t4 * , W " t > *

n* v

*• -uf ^ 0 *-0- *-

tfay%Ut0*9 *00* *rA 10444*

kS4 +0Sy.

y A >1.44 >4 0/40*0000*0 4 0 ,0 0 + W k ffa

40*00 t f i f / f d d , '4 0 0 4 f a i f a ‘ d f

k ‘ *0 fa4rJ f a / f r /

' i* \ m i* f *k

*S"

IiU " -/ '* ,‘ 0g A 'f a k faPJ** &

fr ıH v fa i % /4f •*, 4 0 t* .

" /A ''V ^ ^

S^*0 ,0 4* 04 /U 0 fa* i*f *. *, y , 0 tş 04*Pfi*fan fJlhlfi'U' K ffa 0,400 <40

fal***

1 0 1*11 00

fa k M * 0 a d m

Z's/İ400>*> fu l l'*yi %A*t *0', 4*1• hu

I t f i * ^ * -.* 0 0

0

.

*001^

‘4

V

/

/* & * * •

Onİ0*0UA

*00*

'

y fa fa * * * n fa m

t f a 4 4* , "Vİ4 '4.İ040004 $ 0*04* fa f.fa y,X l

00% *0 * 000 \P0

'40 0/0Ç 4 0 40.<04+s 0,

,4 i <1 \40tfi04 faj / * " " V

> f i 1, U /fa l İp a 00100 >)*J,İ40t0 0 H ifa

L4t ,0*ufa kU 00İ00400 0*fjfai k/A M0AH0//4 *''0, '*J* h fr

<44A

0fa * 00H 9 *0/ **+' 0 0 . 40İ 0 * 0 0 004040V V ‘0400*00*rW fa k 000*000, t*

"/»■

** M U , <Mp* 4u *mm 4 .$ ,' *&* Af* fa *t kf/f*/* '•<* /< '!**•*i ^ <1*40* h'*'**/,‘*' ■l,tht0

*+.*.•

■•'** • *

f/*,4- f.fa 'k* * '40 *■/•»* k*0*4 y?0**1k

M . « / * W >~/<> *U*<4 :

iA»*

10.4* /»■4-fa * * ->'

tfa * 0 'U '//\ 0'00*004 t u <** ^0*0}* 000*04 fa0İ fafa- tfabrfa 40*44/* i Kart**, tA /to fr /m yf/rât*** fa W U"İ40f

‘4000104/ 4 t * V s

>/<<'/ . 4 0 14 0fat

Jİdhm

100*4000

0

y /0

0 4 ,'4 * 0 * 0 )

/fafagm i * *» 000m.fa.far

0* '/V. V * ' +* m M* 4 .0

v**040

*■

U1 0 0 "1*0 09-SJ0

00 im

4ı**t

h/A/l •0*‘* l'0/'l 0 0 * 4 ğ$ A * A pt '0> 00, *<)fat4 y / i l y r U j / n *

tl'd t/u f 4f0 fUaf 1*400 t, t ki ?, 00>140f 040İ04İMİin /trftM buhfVl

/ lr* U 4 4/0, ifp J 4f*0 k/J J0 4 " *4 */* 004p 400' İÇ0 0

‘00

'

b ilif i/ U y t 0* h \j*0

004*140} y i İ t m

k/İ4/İ00 '4*0/9 -kl/J J. *0*1*)* 0040İ/J0 0/000

4 <n 0/ k /u t'* t / # ) İ0/ 0»00İ *4 k i k * ‘I* 0 tun %/00 >4/*h Attn* /* 0* *U

• a d * " » fa /ir <0/>040/0 k/p km /i/t h'4./00'l*0f OU-rı > // h / / 0İ* ; i.*00* -

'" ta b a y a * a n m şt$ r O nu â k a lttr ttf bda. artâr bu & pfyta r h*f yu n y'fa'jrit)*// Ç/jfiUuU 'Jİ

■' "*•'•*■ bti h*f >İ0*bv fa i'h /n 4*40/000 /j/h tfru /l*/0<

0. 44*. ¥>40Upf0tİ4m 0\'fUsU40t* 000 0/1*4000.00 ' , ‘İ4* İ,H /, y i / d 1*0)

'f i *İ44 0 ‘0/400, 00,.„

f a n t i u „ fa fifu /0 0 1 b ir !r t0 /ir*

h u 00,1*4404/ y , *00,*t 4,0 1/0U/t ftlm*40n*0*fatr h fa W .fa

IM ftib 0 n *u *n

y

d -n

44*1,4001

fa

fa n

6 M

u rm

*d

*

fy

l*

a


1M P t & r r

AUale/m d u l t M m rfıgı

mi f " Jn e yapnM * O sırada ateş edebilirdim, görme olammdaydılar. En azından tekim, hatta belki de ikisini indirirdim. Ama ben bit u; iül Hismı öldürmek istemedim Hepsini öldiirmelıydım D o la y ım la , aralarından hangisi burada kalıp savaşmaya

daha isteklidir, dne düşündüm. Çünkü o. kaçmayacağım bil.

drğtm ıçm. en san vuracağım kifi olacaktı. Eğer hepsini öl. dürmek istiyorsam, kaçacak olanı ilk önce vurmalıydım Yaptıkları şeyden hoşlanmayan adam muhtemelen ilk kaçacak kişi olacaktı. Silahımı yavaşça ona doğru çevirdim ve gez-göz-arpacık hizalandığmda tetiği çektim Silahın geri tepmesi hem sobanın arkasında yere yıktı, adamm bedeni büyük bir gürültüyle yere çarparken gözden kayboldum. Büyiik bir hızla doğruldum ve alışın nereden yapılJığtm belirlemeye çalışarak hızla arkaya dönen ikinci adamı nişan aldım. Adamın gözlen sobaya odaklandı Sonra da bana. Ye onu alnının ortasından vurdum.

Ihı bakıma o gün

: olmanın ilk adım lanın a lın ıp im

vc evim de ilk m ezarlığındı Ya <Uı belki dc her şeyi yanlış yapmıştım. İşle, her şey böyle başladı, sadece on beşim de, m asum i­ yet içinde doğdum Am a orada bilmedi. Ulu Tanrım, sen ruhum a m erham et et Peder A ndro günlüğün sayfalarını çevirdi vc geriye kalan kısm ın boş olduğunu gördü. Defteri indirerek kapağını kapattı. 4% C,*ok üzgünüm»

evladım Tann hızı o savaşın korkunç

trajedilerinden dolayı affetsin. Danny*nin çektiği acı hafife alınam az.”

“O zaman onun ne yaptığını anlıyorsunuz, öyle mı? B u­ nu neden yaptığını?*' “ Evet. Savaş boyunca ben de oradaydım ... bunu bilm e­

Bu kez vücudumu desteklemiştim, geriye yuvarlanm a­

lisin.” İyi am a gerisini de anlayacak m ıydı? G ün lü k sadece

dım. Tabancayı atışların ne taraftan yapıldığını hâlâ bilme­

önemli bir tür sınav, hikâyemizin geri kalanında da ona güve­

yen üçüncü askere yönlendiniim ve onu da vurdum. Silah sesinin yankısı, ardında sadece kalbim in patırtı­ sını kıdaklartm da bırakarak dağılıp gitti. Evde altı ceset vardı, içten içe bunun y e d i olm uş olmasını dilerdim. Tabanca elim de serbest bir halde, geriye doğru düşüp duvara yaslandım ve öfkem ye rin i bir kez daha acıya bıraktı. Am a y a n lışla n düzeltm ek için doğru b ir şeyler yapm ıştım , öyle değ ti m i? Annem in iyiliği için doğnı olanı yapm ıştım .

nip güvenem eyeceğim ı belirlem em e yardım cı olacak bir araçlı. Bu bizim hikâyem izdi çünkü D a n n y 'y le birlikle artık aynı hikâyeyi paylaşıyorduk. İkimiz de suçluyduk. Peder A ndro, “Ya sonrası?’*diye sordu. “Sonrası m ı?" “O burada, lüm bunların sadece bir başlangıç o ld u ğ u n u yazm ış." "G eriye kalanı A m erik a'd a y aşan d ı."


T r iO t* *

B en de öyle tahm in etmiştim." H iç kim sese anlatmayacaksınız, öyle değil mı?” bir pedenm . K enet Yeminliyim Bana anlatacağın *VÖir şey bunu değiştirm eyecek ” Arkam a yaslandım ve birdenbire ona olan biten her şevi n l a . r . İK ıçm bOyük bir istek duyarak, bacak bacak üstüne >nım. İfad e ettiği üzere, o bir pederdi. Dannv ylc benzer geç.

B İR İN C İ B Ö L Ü M

n işi p ay laşan bınstnı bir papazdan daha iyi kim anlaşabilirdi

ü?

V um uşak b ir ses tonuyla. “G ens: benim le başlıyor,'

ie d ım P e d e r A ndro. 'Bana kendinden bahset.” dedi

O n Sekiz A y Ö nce K endim e d air birtakım şeyleri hatırlayabiliyorum ama hepsini değil. M esela, adım ın R cnec G ilm ore o lu şu hiçbir zam an unutam ayacağım bir şey.- B aşarısızlıklarım beynime bu kadar sık işlendikten sonra nasıl unutabilirim ? H a ya tın ı b o şa harcıyorsun. H e r ş e y i m a h ved iyo rsu n S en u ta n ç verici b irisin , R enee. Sokak a ra sın d a yüzüm betona g ö m ü lü bir halde yatar­ ken b u kadannı hatırlayabildim D iğer yandan y irm ili y a şla ­ rım ın başlarında olduğumun da farkındaydım. A yağım ın çıp­

lak olduğunun. Ü zerim de b ir tişörtle k o t pantolon bulundu­ ğunun. A nne ve babam ın uzun süre once çekip gittiklerinin ya d a öldüklerinin. Ö zellikle d e. h er ne kadar bunu yapm ayı neden istedi­ ğimi hatırlam akta birtakım zorluklar yaşadığım ı itiraf etm ek zorunda olsam da, eğ er yaşam ak ıslıyorsam ayağa kalkm am ve harekete geçm em gerektiğini biliyordum . B una tem el b ir


AdtlctınGali\(r:.ırlı£ı

TedOckktr

nereye koşacağıma dair cıı ufak bir fikrimin olmadığını

içgüdü diyebilirdiniz ama eroinin etkisi altındayken t .

sak.

içgüdüler bir yerde ıpc sapa gelmez duygulara dönüşüvJ | yor.

fa rk e d e m e y e c e k

kadar aptaldım.

Sem yiyeceğiz. Rence Canavarlar fısıldıyorlardı. Seninle

ile tiş im k u r d u ğ u m u z d a ,

Bunlar, o günlerden anımsayabildiğim şeylerden bu, lan.

sin

Çvnı.r *la sevişm iş olm ayı dileyecek­

Korku dalgalar halinde geldi, ensem den ve sırtım dan

A m a eğer bana bunu o haldeyken sorsaydınız. size ken-

aşağı, tabanlarıma doğru indi Yağmur sırtım a birer buz sar­

dim e dair gün kadar açık diğer birtakım şeyleri kesinlikle an­ latam azdım .

kıtı gibi saplanıyordu. Favdası yok. fa y d a sı yok, faydanı yak

Sadece güm üş takılar takmayı tercih ettiğimi ya da ilk

susturacak Vücudum kasılmaya başladı am a yine dc kendim i iterek

S e m e z ip

öpücüğüm ü altı yaşım da ^üyük bir cesaretle Tobias Taylor'a

kam ım ı ıslak zem inden havaya kaldırm ayı başardım . Dizle­

verdiğim i veya en sevdiğim yiyeceğin ekstra salatalık turşusu

rimi sırasıyla ileri doğru sürükledim , cam baz telindeki b a şa ­

ve hardallı, ancak içinde mayonez bulunmayan ızgara ham­

rısız bir sıçan gibi titredim .

burger olduğunu söyleyemezdim. Y örüngesel bir kayma son yirmi d o n saat boyunca ruh halim i ekseninden uzaklaştırm ıştı. C yrus.K auffm an'ın yar­ dım ıyla vurduğum eroinde doz aşımı yaşamış olabileceğimin farkındaydım . Ama beni zorlayan başka bir şey vardı. H ayaletler görüyordum . Sesler duyuyordum . Uzun, ke­ sin tisiz bir panik atak yaşam aktaydım . A slına bakılırsa, her ne k ad ar bunun o an farkında olm asam da. zam anla daha da kötüleşecek ufak ancak gerçek bir psikotık krizin pençesinde kıvranıyordum . Zihnim sonunda içinde bulunulan koşulların ağırlığı altında çökm üştü. Y üzüstü yatıyordum , avuçlarım ıslak betonun üzerin­

N eden buradaydım ? Birkaç anı etrafım da, sisler arasında dolaştı ama bunla­ rın doğruluklarından emin değildim . On üç yaşım dayken, babam beni ve annem i A tla n ta'd a bırakıp g itm işti Annem

bir araba kazasında öldü, işte bu yüzden okula gitmek için K alifo rn iy a’y a gelmek ve hayatın anlam ını çıkarm ak zo­ runda kaldım . Belki.

Kulakları tırmalayan bir sesle benim le konuşan canavan görmek için hızla arkama dönmeye çalıştım ancak başım sa­ dece birazcık kım ıldadı. Sonra biraz daha, ta kı duvarlar ya­ nımdan hızla geçip gidene kadar. D engem i kaybedip sağ dir­ seğimin üzenne düştüm, neyse kı hem en yanım daki tuğla dukıl oayı k u rtu lm ası başarm ıştım

deydi. bedenim i cılız kollarım ın beni havaya kaldıracağım um uyorm uşçasına ellerim le iteliyordum . Ayağa kalkm ayı başarsam bile, bacaklarım ı da hareket ettirebildiğim i varsayar23


TcJDckka iJ a lv ttn Gizil U/Tıjr/ıjJı

istem ed iğ in e şaşırm am ak lazım dı Ben sıska bir paspas ba­

lalıdan başka b ir şey değildim. Annemin bana vasiyetinde bıraktığı parayla yaptığım ilk şey. Atlanta şehir merkezinde gerçek bir kuaföre giderek saçlarımı güzel bir şekilde kesıir­ m ek olmuştu. E lbiseler için diğer bir bin dolar harcamıştım, sonra elim de yirm i bin eksi mahkeme harçları ödem esinin ardın­ dan. otobüs bileti, stüdyo dairemin depoziti, bir sürelik ya­ şam giderlerim ve Burbank'takı kozmetoloji okulu için sade­ c e on beş bin dolar kalmıştı. Güzel Stiller Kozmetoloji. H ollyw ood'da bir okul bulmak istemiştim çünkü rol yapmak benim gerçek arzumdu am 3 bedeller çok yüksekti. Plan basitti, bundan anneme sarhoş şoför, siyah Dodge R a m ’ini onun mavi Honda Accord'una çarpmadan önce bah­ setm iştim . B ir pazar akşamı. “Saç kesmeye ne dersin /" demiştim.

••Neden olmasın? Bu ışc yeten ncc ha/ınm " ••öncelikle, Hollywood’a gidecek paran dahi yok Nc yapacaksın, otostop mu çekeceksin?” O an onu bırakmalıydım. Ama ben her şeyin kendi iste­ diğim gibi olmasını bekleyen bir insandım. “ Belki babamın biraz parası vardır “ Annemin gözleri şimşek çakmıştı. “Salak olma Yerini biliyotolsak bile, o beş parasızın teki. Bu kadan kaçınılm az hır gerçek. Birkaç papeli olsa bile, bunu vereceği son kışı sen olursun.” Bu canımı yakm ıştı. Kelimelerin oturdukları yerde dur­ malarına izin verem ezdim . “Yani, sanıyorum o senden daha iyi değil ” S a rf ettiğim sözlerin onu derinden yaraladığını kabul ederek döndüm “ O zaman ben de başım ın çaresine bakarını.”

A nnem Susan dalgın dalgın başını sallamıştı. ‘'Tabii.

Söylediklerim den dolayı kendim i hâlâ suçlu hissediyo­

S aç kesm ek yeterince savgm bir iş ” Kendisi bir kokteyl g ar­ so n u y d u ve bahşişlerden iyi para kazanıyordu.

rum ve K alifo rn iy a'y a gelebilm ek için onun ölm esini k esin ­

“ Yani, iş aramaya devam ederken demek istedim ." d e ­ m iştim . “ Biliyorsun işte, oyunculuk.”

Plan gerçeklen bu kadar basitti: Fırsatlar ülkesine taşın, garsonluk türünden bir iş ayarla ve oyunculuk yapmanın bir

Annem in gözleri, tabii ya, dercesine yukarı doğru k ay ­

yolunu aramaya başla. Bir rol ya da m odellik işi kapm anın

m ıştı. "H ı-hıı." Ama bu kulağa daha çok, Evet. Doğru. Uzak ihtim al, şeklinde gelmişti.

kolay olacağını düşünecek kadar salak değildim , dolayısıyla

“ Yanı Hollywood da dem ek istiyorum. O g ü n e kadar serv is yapabilir ya da başka bir şey...” “Komik olma. Rence."

likle istem edim . A m a olaylar böyle gelişti işte.

sorum luluk alacak ve destek olsun diye saç kesmeyi öğrene­ cektim. Sokak arasında titrerken, üç yıl içerisinde, oradan b u ­ raya -h e m de cebim de on beş bin d o la rla - nasıl geldiğim i, G üney C entral 1ın en güçlü uyuşturucu satıcısının nasıl kölesi

24


TeJMk<r O & A İriM

uğumu anımsayamadım. Geçen sene kullandığım icn uyuşturucular hafızamı bulanıklaştırmıştı Çöküşüm büyük oranda paramın bitmesiyle ve bir kAfede küçük miktarda esrar satmak için bir kız arkada*!* görüşmeye banlamanda alakalıydı. Ö y|c değil mi? Evet, ben öyle olduğunu düşünüyordum Sanki bilinçaltımda babamın bende yarattığı hayal kı­ rıklığını haklı göstermeye a z im liy m işim gibi, gerçek, beş Para etmez doğama aynen b ir mıknatıs g ib i kapılıp yakınlaş, m ışdm Kendimi beton üzerinde tekrar ittim ve bu kez tek aya­ ğım ı altıma atmayı başardım Bir ses haykırdı Bu sesi oldukça iyi tanıyordum Siyah renkli aracın penceresi indirilmiş balde dar sokağın ginşınde durduğunu bilmek için arkama donup bakmam gerekmi­ yordu. Cyrus'un bir kadının dışını yumruğuyla kırdığına şahit olmuştum Bundan daha kötüsünü de görmüştüm Ama beni korkutan Cyrus değildi Seslerdi Dar sokak Özerime ûzenme kapanıyordu ve canav arlar gerçek canavarlar ~ pcşımdcydı. Neden bunlar beni C ynıs’un

G ah

U c S 0 ri< t>

İteni görmüşlerdi l

bm oca k »r kollarını aynen hak etliğin gthı h a f­

tan »ona k ın * o k

ayak parmaklarını pürüzlü betonu kazıdı, vücu­ dumdaki uyuşturucu acımı buaz azalttı Dar sokaktan çık* milliydim Çünkü omdaki yaratıklar ben» yakalaytp aşağı doğ­ ru çekmek »çın uzanıyorlardı Ve sonra onu hemen ilende gördüm. gecenin karanlık gökyüzünden sallanan bu lamba, etrafı yumuşak yağmur ışıl­ tılarıyla çevriliydi Bu umut işareti karşısında, tıpkı ıslak ka­ natlı bir güve gibi çırpındım Bunun sadece bir sokak lambası olduğunu fark etmiş olmalıydım ama o an bu bana bir kurtu­ Ç ıp la k

luş sözü gibi gelmişti, Parkmetreler omda tıpkı yerden yükselen sopalar gibi durmaktaydılar, hemen yanlarına arabalar birer kaya gıb» park edilmişti ama benim gözlerim o sokak lam bası uzantı­ sına takılmıştı Benim ıçm gökyûzündekı o ılık ışık halka­ sından başka hiçbir şeyin önemi yoktu Solumdan bana büyük bir htzla yaklaşan arabanın »kız (arlarını fark etmeden önce sokağa ulaşmıştım. Daha fazla

beni döveceği düşüncesinden daha çok korkutuyordu, bilmi­

ışık ım? Yaklaşan ışıklar mı? \ c bana doğru geliyorlardı Bu

yorum. Belki de bu onları daha önce hiç duymamış olmam­

benim sokağın ortasında hareketsiz kalm am a yol açtı. Belki

dan kaynaklanıyordu Bunlar sadece katanım içinde değiller­

de ölüyordum ve bu. cennete uzanan tüneldi

di öyle değil mı? Bunlar kristal netliğindeki dünyamdaki tek dıUivdj Kctıdımı ayaklarımla ileri doğru ilerek sendeledim İMan, dolan*

Birisi tekrar bağırıyordu “(iıt. git!”

Koro şarkıya başladı Bu. asfalttaki lastıklennkını andı­ ran yüksek perdeli tiz b u sesti. nedense g u /eld ı Işıklar ani­ den başka hır tarafa döndü Araç bana çarpm adan hem en önce humın cennete açılan bu tünel olm adığım düşündü

2?


.Uıirtm C d ı lârzrrht'

$Ümû hwiIİl>0f^ m . bu bir arabaydı ^ e a ı b a \ * \ ^ fidanı ve büyük bir cayırtıy la duraç

^

^ metre uzağa, kıçrmm ûzcnrvc düştüm GörcbıU ^ b » a bakan ılıklardı ve bunun bir son olduğunu ç ü n k ü bu, C >tus olmalıydı \ e bacaklarım la kok

™ ic «k. ardından «la beni çete üyelerine verecekti *tyi ro ts ın ^

Dttnya dönüyordu ve ben de emekleyerek uzak: aşmaya valışıyordum . Ama ellenm benimle işbirliği yapmayı red­ detti. I> .a k a s f a i t ı tır m a la d ı K u s r ra y a b a ş la d ım Tek dirseğim in üzenne düştüm, sokana çıkarttın*., sonra yere devrıklım . hâlâ çabalıyordum Sakın btnnm size eroinin T an r.ian n uyuşttmjcusu olduğunu s<?> em esn? ızm verme­ y in Bunun daha çok kusmakla akkası var B ana vnrar. aracın şorbrü öc far i a n n dibinde donm uş k ain ırşr. A dam ın arkasından yükselen bir lastik cızırtısı bana C y ru s 'u n h ü i peşim de olduğunu anımsan: “O — beni d id C r ,' diyebildim. Her ne kadar muğlak olsa da, ş o i î r beni a c ım ış gibiydi Hızia arkasına dondu, kaşey i a-îT s a b a y ı gCccû. beni sanki bir çarpma testi mankecrvmiSOT gibi yakalayıp kaldırdı, ararına koşturdu.

Adamın koLan ırasunda btr aşağı b u yukan zıplarken. soİ k o l kem ıkknm a b^btnne sürtündüğünü duy dum Sonra acıyı bosectzzc ve kohsnue kın .-iğini fark ettim Adam beyaz kapıyı açıp beni yolcu koltuğuna otum u

■SrtL

zj & e

.

atifffi "

anımsıyorum O an belki dc meleklerin gerçeklen w olduk­ larını ve bu adamın da btr melek olduğunu düşündüm. Adam direksiyonun başuva geçli \e eiır.ın tersim ıcrtı al­ nında ge. -4ırdı “Benden aynim*” Lütfen o n la rın b a n a te c a v ü z e tm e le r in e tz ın verme K u r­

lütfen Ama bunu söyleyemedım çünkü kaburga ve kotlarım­ daki acı nefes almamı zorlaştırıyordu. Araba kusmuk pb t ko­ kuyordu Bu. koltukta kıvnlıp kalan, gözlennı kendisini *urtarar. pahalı, siyah takım elbseiı ve özci dikim gömlekli kurtarıcısına diken ben olmalıydım Kare şeklindeki gurr.ûş kol düğmelenmn üzennde haç Ar vardı ve elbise keUanr.ı derli toplu tutuyordu Ellen ınydı. tırnaklan kısa kesimli ve

ta r beni,

manikürlüydü. Araba ilen doğru atıldı kısa bir an için güvende o.do­

ğuma inanmama izin verdim Ama sonra peşimde kiram ol­ duğunu anım sadım , g em e v a i n kısmın ise sadece gecikil­ miş b u kaçınılmazlık olduğunu biliyordum. Cyrus un btr sözü vardı Aidatıi m a k ta n s a ölme* doka

syıdir Bunu düşünerek bana ç a p a n ve ardından da beni kur­ taran adama birdenbire acıdım Bir hı:ebaza yardım etmişti, kı bu onu da b u hilebaz yapmıştı Cyrus ikimizi de öldürecekti Arkamızda b u şey patladı Kurtarıcım başım kaldırıp dikiz aynasından baktı ve küfretti Rüzgâr gunedı. arka pen­ cerenin paramparça okluğunu biliyordum

Bir şey om zum a çarptı Sadece kûrekkenü ç t e afka*: .-.r.

Bey-tz b î/ BVfW dey d ik Bunu tıpkı o ışık kadar net 2*


4J

Metin Gül* M cüH tt*

W " h a f irb if şaplak Y » c i m s b ^ ,f t ı t

^

l

1

V

'

W

y

■>■ t "

b ,r n ™

„ dr

*

. t e k w kü^ « i ı . bu seferki daha şiddetliydi B-il a n ık b ire r öhl olduğum uzu biliyordu. ^ J*S ffa tutun* taü ım ," dedi. -Yolculuk biraz sarsıntıl, oU. H e r şeyi batı te alan bir adamdı ve nedendir b ılm n ^

bu d u ru m beni rahatlattı Cyrus gibi tur adama. bedeniniz <&. ş m d a iş e y a ra r hiçbir şeviniz yokken, büyük bir borç ıç ^ . s m d e o lm a k ta n daha koni ne olabilirdi?

Sent parçalayacak, geriye kalan kem iklerini de kıraca" S ık ı rtın n v " A ra b a acı bir çığiıkia durdu, konsola çarptım , ardından d a v e re ç ö k ü p kaldım , k ınk kolum korkunç bir açıyla arkaya d o ğ ru d o n m ü şn l B ır kol be/ım e dolandı. beni arabadan çekip çıkardı ve y a n s ı b o ş bir kum torbası gibi om zuna anı. K urtarıcım . Cyr u s ’un arab asın ın önüne kendi aracını siper etm iş, diğer taf ra fta k i y o la geçm işti O d ak ik a güçlü sırtından aşağı sarkar, yu k an aşağı sal­ la n ıp kanarken, bu adam a âşık olm aya başladığım ı düşün­ d ü m . B ay ıim am am ın tek nedeni belki d e b ed en im i hissiz­ le ştire n eroindi. B ir sonraki m erm i bana isabet ed en e ve dirseğim i par­ ç a la y a n a k ad ar K olum un beni taşıyan a d am a isab et edecek, h a n a belk i d e onu öld ü recek bir m erm iy i d u rd u rd u ğ u n u dü-

suııdügumu

a n ım M y o r u m

O beni kurtarması çalışıyordu

t n u belki ben de onu kurtany ordum

ikimizin dc muhicmelcn bilmediğimi/ bu şey vardı kı. o da onun yine de ne /am an Öleceğiydi Hayal zalim şaka­ larla doluydu ve bun U n n cn zalimi de kısa b u sûre sonra en can alıcı noktasında bızı bul3cakiı Eğer bunu bilsey dim, ko­ lumu çekebilir, merm inin sırtına girerek onu Öldürmesine m n verebilir, ikimizi de başımıza geleceklerden kurtarabi­ lirdim.

Adam tekrar küfretti. Geliyorlardı. Bayıldım


İKİNCİ BÖ LÜ M

C ynıs K auffm ın’dan kaçma girişimleri sırasında, lam

Rence Gılmore'un bilincini kaybettiği anda Danny H ansen, Pasadena'daki perişan deponun önünde, bacakları ıkı yana açık halde dikildi. A yaklan tabandan tabana birbirinden d o k ­ san santim uzaktaydı, eldivenli ellerini arkasında birleştir­ mişti. güneş gözlüğü, m askeli burun köprüsüne sa b itle n ­ mişti. huzurlu ve halinden m em nundu.

Rence G ilm ore’un kaderinden bihaberdi. Ancak Paul öırch ün kaderinden habersiz sayılm azdı. Milletvekili ondan üç metre ilende, katlanır hır sandalyeye sıkı sıkı bağlanmıştı. Paul ya aklını başına toplayıp kendisini değişmiş bir insan olarak ortaya koyacak ya da oradan pek de hoş olmayan bir şekilde değişerek ayrılacaktı. Ebediyen. D anny’nin PauPa güçlü bir yatıştırıcı verm esinin, mıllet\ekilini siyah aracının arkasında hareketsiz bir hale getir­ mesinin, ardından da onu tek bir ruhun dahi onları ne göre­ bileceği ne de duyabileceği bu terk edilm iş depodaki sandalyeye bağlam asının sebebi bu değişim gereksinim iydi.


Adale!mGızltMezarlığı

TcdDtkkf H er ne kadar nahoş ya da iddialı olsa da. bu göM

, n gözlerle b ak m ak tay d ı vc eğer o gr» yapışkan bant ağ.

D an n v ’nin isteği, onun görevi, onun hakkı, onun ahlak» vu.

V',nda olm asaydı, hiç şü p h esiz yakışıksız laflar da sarf ede-

küm lülügüydü Kırık bir sistemin sağlayamadığı adaleti da.

^ t, A dam ın ü zerin d e h â lâ ince çizgili m avi bir takım elbise

ğ ıtm ak . Bazıları onu kanuni yetkisi olmadan kendi düşün­

vardı San kravatı ç a rp ık tı, göm leği terden ıslanm ıştı, uzun

celerine göre zorla düzen sağlayan hırı şeklinde nitelendir*,

ise siy a h ço rap ların ın üzerine kadar sıyrıl-

1j pantolonu

bilir. Bazıları canı olduğunu söyleyebilir. Bazılan ise toplum düşm anı olarak adlandırabilir.

mıştt, W lak O cak lar» gö rü n ü y o rd u .

O ise kendini ınsanlann hizmetkârı olarak düşünmeyi tercih ediyordu.

adamdı. Kollan, bacaklan, g ö ğ sü v e s im ... Yine de oldukça

Eğer, erkek ya da kadın, birisi Dannv'nın üzerindeki el­ b iselerle sokağın karşısına geçtiğini şu anda görse -tabu siyah renkli sentetik kauçuk kayak maskesi ve den eldivenler h a n ç - işte, o tu z yaşlarında, koyu renk saçlı. kahverengi pan­ to lo n ve a çık m avi, ya ka rıd a n aşağıya kadar düğm eli, uzun

Artık ellili y aşların ın so n la n n d a olan Paul B ırch kıllı bir derli topluydu, h er p e rşe m b e ö ğ led en so n ra m anikür ve yüz ağdası için güzellik salonunu ziy aret ediyordu. Her ne kadar humu yüzüne k ıy a sla b ira z fa z la c a g e n iş o lsa da. fotoğraflar onun suratının siyasete ilk atıldığı vc San Francisco Belediye Mcclisi’nde kendisine yer bulm aya çalıştığı yıllarda çok daha orantılı olduğunu gösteriyordu. Şim di tam am en kemikleşmiş

k o llu g ö m le k g iyin m iş h o ş b ir adam. Yüzüğü yok. dolay ısıyla

bir siyasetçi olarak, ayııcn d iğ er birçoğu gibi, seçildiği gö­

m u h te m e le n evli d e ğ il am a kısa bir süre sonra

revde kalmak için albeni, zekâ ve m antıktan ziyade güce bel

e v le n e c e k

ç ü n k ü d e n g e li, p o ta n s iy e l vadeden, nazik bir koca arayan

herhangi b ir ka d ın için ço k iyi bir seçim, diye düşünürdü.

bağlıyordu Artık Tem silciler M eclisi'n d ey d i. Danny, her ne kadar B irc h ’e bir rallide, el sıkışırlarken

H aklı da olurlardı. Yanı, yan haklı.

sadece tek bir kez do k u n m u ş olsa da. adam ı y akından tanı­

D iğer y an onların görüş alanlannın uzağındaydı, içinde

yordu. Bilgisinin geri kalanı iki ay sü ren dikkatli bir araştır­ madan geliyordu.

diğerlerine"gerçegı göstermeye çalışan bu (m tn U ty ıb n kü­ m esinin kıpraştığı ve xi.llend.nlcn gerçekle değ,şmcmclen d u ru m d a - niha. adalet, uygulayacak olan yan. Buüüne kadar, kusurlu sosyal adalet s.s.em, taraflndan U

»

« « •* "* » - *

D* ” ' "

ck „ dizinle tanıştığım a ço k m em n u n u m . M illetvekili B ir­ lerini nm SCSmm l,n,sı to n lu ve y u m uşaktı. El^ r ^ ö ğ s ü n d c kavuşturdu. “ Sizi n e d e n b u ray a getirdiğim i b,r köpek g^bi°,mallS,n,Z* E n d işele n m e y in , K afası k a n şm ış 8,n‘zdan

* * e

s ü

t i - «—

« * ‘," n b“

c m in ^ T ^ 1* 3^a ca h a v la m a y a b aşlam ay aca•^nlaştık m ı?” ° ,du^ UmJa ağ zın ızd ak i b an d ı ç ık artac ağ ım .


T e d l* * * 'r

iiktlviin Gidi Wfr<ır/f|(ı Adamdan y«ııt gelmedi Bırch. sandalyeye bağlanmak bir tarafa, bir köşeye itilmeye bile alışkın değildi. “Sizden beni büyük bir dikkatle dinlemenizi istiyorum. Bav Birch Ne yaptığımı ve bunu neden yaptığımı anladığı­ nızı düşündüğüm zaman, size kendinizi aftettimıe fırsatı ta­ nıyacağım. Beni anlıyorsanız kafanızı sallayın. Adam tereddüt etti, ardından sonunda başını sallayarak onayladı. Danny adamın gözlerindeki meydan okuyan bakış­ lardan onun yolunu değiştirmeyeceğini biliyordu. Danny kovaJamacayı bırakmayı ve bunu kısa bir gece haline dönüşw

*

türmeyı düşündü. Ama hayır, protokolü takıp edecekti.

“Neden burada olduğunuzu merak ettiğiniz şüphesiz, dolayısıyla ben de size seçiminizi yapmadan önce bunu açık­ layacağım Birkaç vıl önce, kurbanlarından biri -b u , bir kap­ lan kadar dayanıklı ve sırım gibi olduğunu düşündükleri için arkadaşlarının Ti gen olarak adlandırdıkları on üç yaşında hır oğlandı- başına gelenleri bana itiraf ettiğinde, bir sü b y an ­ cıyla rastlaştım. İster inanın isterseniz de inanmayın onun için çok endişelenmişim Bu biraz zaman aldı ama polis so ­ nunda suçlu adamı tutukladı ve demir parmaklıkların ardına anı Bu iyi bir şey. öyle değil mi?” Diğer bir hafif baş sallama geldi. Adamın hiçbir şeyden haberi yoktu. "Çok da iyi değil Adam bir hafta ıçmde serbest bıra­ kıldı. Görünüşe bakılırsa bir şekilde kanunlardan muaftı, » a ası ş org içti ve bu işte de oldukça becerikliydi.”

Paul Dırclı ona sadccc bakmakla yetindi, -Uğer hikâye böyle sonlansaydı, muhtemelen o sandal­ yeye bu şekilde bağlanmış olmazdınız. Sızın açınızdan bü­ y ü k bir şanssızlık, ki oğlanla bu çetin sınav boyunca oldukça y a k ın la ştık l ıgcrt b e n im için bir oğul gibiydi. B u ay sofua. bir vur-kaçta Öldürüldü. Polis olayı araştırdı umu açılacak ad­ li dava> ı destekleyecek en ufak bir kanıt dahi bulamadı Bu işin peşini bıraktılar. S i/e bu yüzden çok. ama çok öfkelen­ diğim i söyleyebilirim .” Ufak da olsa hır em pati işareti yakalam aya çalışarak Pa­ ul B irch'iin önünde bir ileri bir geri yürüdü. Adamın yaşadığı ikilem de sadece öfke gördü. “ Ben bu işin peşini bırakam adım . D olayısıyla k an ıd an bi/.zat araştırdım ve bu da beni sübyancıya götürdü O ğlum u gerçekleri dillendirdiği için o öldürm üştü ”

Bu hikâyeyi anlatmak Dannv’nin kamını hep keder \ c öfkenin acı karışım ıyla dolduruyordu, bir an için durup bu­ nun geçm esini bekledi. “ Benim dünyam o gün değişti. İçimde bir şeyler kaydı Bu beni m asum bir oğlanken, Bosna'da şahit olduğum .bun­ dan çok daha kötü gaddarlıkları gördüğüm günlerde hisset­ tiğim korkunç acıya geri götürdü. O günlerde on beştmdeydim ve adım farklıydı, çevrem savaşlarla doluydu. Bir par­ çam on beş yaşım da ölm üştü, ama bu parça sübyancı Tıgert t Öldürünce tekrar havai buldu. Sız hiç böylesı bir acı hissettiw

niz m i. M illetv ek ili?” A dam ın k ırm ızı suratından aşağı ter süzüldü.


Adultrun O‘a tı Mrzurlıfi,

r*/t> ckker

-C esaretim i toplamam tam alt. ayımı aldı, am a Bosna

Savaşı'nda birtakım değerli dersler almış bin olarak, sonunda nasıl yapılacağım bildiğim şeyi yaptım. O insanlığı suıstımal eden suçluyu sokaktan aldım. ışığı görmesi vc >olunu değiş­

oimayac<1^1 ,sc s,/c ba*h Doğruyu yanlıştan ayın edebiliyor muşunu*?" “ Bu da ne demek oluyor’’ Sen benrnı kim olduğumu b i­ liy o r

musun ’ “ Hem de sizden daha çok. Sizi uzun bir süredir izliyo­

rum.

hayatını kazanm ak için yalanlar söyleyen bir m il­

tirmesi için ona bir şans tanıdım. Bunu başaram ayınca, onu hadım etlim. Penisini kestim .” Danny tek parm ağım havaya kaldırdı. “Siz beni yargılamadan evvel, şunu hatırlatm alıyım ki Havari Paul'un G alatyalılara yazdığı m ektubunda hadım etmenin ahlaksızlar için bir seçenek olduğunu i İade ettiğini biliyor olmalısınız. Yanı bu benim fikrim değildi, görüyor­ sunuz ya. Yaptığım şeyden dolayı P aufu suçlam anız g erek e­ cek. ben tamamen fncıTe uydum.' Derin bir nefes aldı. “M aksadım onu öldürm ek değildi am a kanam ayı dur-

duramadım. On beş dakikada ölmüştü. C esedini, b u lu n an la­ sın diye okyanusa attım O öldürdüğüm ilk kişiydi. Sizden o günden bu yana ona benzer kaç yılanın canını aldığım ı ta h ­ min etmenizi istiyorum.” Danny kurbanına yaklaştı ve y a p ış­ kan bandı ağzından çekip çıkardı. Yapışkanın etten ay rılır­ ken sebep olduğu ses depoda baştan sona yankılandı. Adının, yanı Danny'nin “Tanrı benim yargıcım dır" an-

letvekilisiniz. Devlet hâzinesinden aldığını/ paranın arkasına saklanarak cebinizi dolduruyorsunuz. Hayattaki tek tutkunu/, servet vc güç arzularınızı tatm in etmek, bunu da küçük dulun refahı İçin savaş veriyorm uş gibi davranarak yapıyorsunuz A slın d a , hayatınızı fakirleri onları fakir yaşam aya m ahkûm

eden kanunlarla köleleştirerek kazanıyorsunuz kı sızın buy­ ruğunuz altında kalsınlar.” “ Ben bir bağım sızını. Bu çok saçm a!”

“Bir zamanlar demokrat ve başka bir keresinde dc cum ­ huriyetçiydiniz... konu bu değil Siyasi partiler sizin açınız­ dan her zaman belirli bir am aca ulaşm ak ıçm bir araç. Dik durmak için çok sayıda kişiyi sıçrama tahtası olarak kullan­ dınız. öyle değil mi. M illetvekili Birch?” A dam ın, sanki kendisi bir okul öğretm eniym iş de. Danny de azılı bir öğrenciym iş gibi, ona bakacak cesareti

lamım taşıyor olması maksatlıydı. Bunu kasten seçmişti. O.

vardı. “ Bunların hiçbiri şu anda bu sandalyeye bağlı olm anızın

ne de olsa, Tanrının dünyadaki yargıcıydı, en azından bazılan ıçm.

sebebi değil. Sızın gibi yllzlercesi var vc ben onların b a rı/ yalan söy led ik leri için ö lü m ü hak elliklerini sö y lem ey ece­

"Tahmin edin." ğim. Ben b aşka h ır seb ep ten buradayım A m a siz b u n u zaten

“Sen ne yapıyorsun?"

biliyorsunuz, öy le değil m i M illetvekili T ’ D " » * “Yedi,” dedi. “Bu rakamın bu gece sekiz olup

38


A JU kfk I Ücfc tAvur/ıf,

Bırvh. 'N c ışıy o rsu n - dıyr p t y

(*ım k*-h am ılf k a ljra k kaba > ^ v« ım a J e n kurml»n W w >

<«*«»* b,r şe> dc*,ldl'

. w 7 ^ k " >v UnU/U * * * « « * » isliyorum C»m„ u opez adı s u c bir şey ifade ediyor mu*’" Bir tereddüt varandı "Etmelimi?" Danny mn yapabildi# tek şey adamın cesur m kir karasın d a sakın kalmak oldu izninizle, hatırlamanıza yardana olayım CamılU’nm altı >asındaki oklunun adını biliyor musunuz?" Naşı! bilebilirim ki?" Bobby Sız CamıIU'yı hapse yolladığınızda. Bobby dev let bakımı altına alındı Bir koruma evine yollandı. B*.r zamanlar benim basıma geldiği gibi bayatlan alt üs! olan ço­ cuklara karşı büyük bir zaafım var" “Bu tam bir saçmalık'" -Cv a> doce, Bobby. annesinin tutulduğu hapishaneye gitm ek için otostop çekti Oraya ulaşmayı başaramadı Onu bulmak iyin bilinen tüm yöntemleri denedim ama çocuk san­ ki >er yar. idi vc içine gırd öldüğü varsayılıyor Arkasında ağlayan bir anne ı k çok üzgün bec dışında hıçbiT >rv bırak­ m adı Ve bir de beni size kadar getiren ızı ~ “ Aptal olma* Ben sorumlulukları oian bir a t a m '* “Gerçek şu kı Bay öuch. sız Bobby mn biyolojik baba­ sı sın ız. d e i 'l n u ' “Komik** ~A sim di. C « ü U

........................... ta -* * * * ? ? * * *

Paul Bırch ona h a k n m ^

j

d r. am em Gerçekten de Sun-

daha betennı hak ediyordu Danny. “Ben oğlanı sizin öldürttüğünüzü dûşünuyodedi S essizlik y aşandı

Kutsa! olan her şeyin adına, bu adam zavallıydı -Diğer kadınlar konusunda da bu kadar umursamaz mısJBlt Milletvekili? İkimiz de Camilla'ntn yıllar içerisinde‘kş vcrdığmız%yanm düzine kadından bınsı olduğunu biliyoruz" Paul hınldamay a başlıyordu.

Danny, “ B uradan ayrılırken size bir iğne y apacağım ama benimle m antıklı bir şekilde işbirliği y ap m alısın ız” de­ di “Bunu denemeyi ister m ısınız?”

“Eğer birisim bu şekilde bağlayıp zorlayarak gözunu korkutabileceğim düşünüyorsan...” Adamın suraü şişli "Ne söylememi bekliyorsun? Bunu vapam azsın’ "Sizden bazı şeyleri tekrar düşünm enizi bekliyorum ve * 2* bunu yaptırmanın tek yolu sizi bu sandalyeye bağlamak size tanıdık gelen her şey ı >orgulamanızı sağlayabilecek birtakım düşünceler sunmak istiyorum Doğruyu yanlıştan ayırabiliyor musunuz4*” "Ben

bu. "

*Sorumu yanıtlayın!” — d m t m »Jumü

^

C

^ ayırabiliyorum ” ^ S ^ y û ı hana, bir şeyi yanlış yapan şey nedir T A


T fd D d k k er

i.liilrlln C t't, .Wc~nrfı£>

Vanı<gelmedi “ I-alinizle sizi aydınlatayım Bir hareketi doğru ya da y an lış yapan iki temel ahlakı düşünce öğretisi vardır. Birin­ cisi. din ya da Tanrı veya başka her ne olarak adlandırırsan o tarafından yanlış olduğu söylenen her eylem, sonuçlan her ne olursa olsun doğası gereği yanlıştır. Buna kat ego t ık alttaki m uhakem e denir.** A dam ın gözlerindeki boş bakışa bakılırsa, muhakemesi se k te y e uğram ıştı. Çoğu sıradan zıhın gibi. Bırclı ün zihni d c ahlakı m uhakem e vasıtasıyla düşünecek kadar ıyı donau lm am ıştı, ancak Danny deneyimlerinden en kalın kalalı in­ sa n ın bile sonunda zihniyle temel gerçeği kavrayabildiğim biliyordu. ‘‘İkincisi/* -so la doğru yöneldi, ellerini sırtında kavuş­

Diğer yandan, eğer yasalım uygun eylemler korkunç sonuçta* doğurursa, bu kanuna uymak /.intan zaman yanlış, onu yıkmak ısc doğru olabilir." "Bunu bana yapamazsın "K anun makul bir yol göstericidir ama sonuçlar bundan çok daha önem lidir Ben sızın hareketlerinizin yanlış olduğu sonucuna vardım . Bay Bırch. Korkunç derecede yanlış. Sı-

nırın öiesinden getirdiğini/ kadınlara tecavüz ve s u itu mal ettiniz, sahip olduğunuz güçten dolayı bunları dokumılraa/.lık

kalkanının ardından gerçekleştirdiniz. Şimdi bir seçim yap­ m alısını/. Kaderiniz kendi ellerinizde.*' Hayatımda hiç bu kadar saçm a hır şey duymadım Bunu yapamazsın!"

tu rm u ş tu - “ mantıklı ahlakı muhakeme olarak adlandırılır, ki

“S i/ bunu söylemeye devam edin. Yine d e " Danny el­

b u n d a evlem in sonucunun erdemini belirlediğine inanılır. M esela N azilere yalan söylemek doğru bir şey çünkü bu sak­

lerim iki yana uzattı- “ben bunu yapıyorum " Zihni seçenek­

lad ığ ın ız Yahudilerin hayatını kurtarır. Yalan söylem ek, ö l­ d ü rm e k g ib i eylem ler sonuçlarına bağlı olarak doğru ya da y a n lış şeklinde değerlendinlebiiir. Sen hiç hareketlerinin so­ n u çların ı düşünür müsün. Paul?" .* * ---*‘Bu ddihk.**

lerim alışıldık şekilde gözden geçirdi.

Seçenek: ö irc h ’ün hayatını planlandığın gibi hem en şimdi değiştir ya da ona biraz daha zaman tanı

Hesaba kat: Adam hiç de yolunu değiştirecek gibi gö­ rünmüyor.

Hesaba kat: Bu adamın hastalığım beslem ek için sayısız “ Eğer mantıklı ahlakı muhakemeyle durum u değ erlen ­ d irdiğinde ki çoğu kışı öyle yapar, her ne kadar yasalar benim se n i öldürm em in yanlış olduğunu söylese de, boğazını kes­ m ek aslında benim sahip olduğum en Önde gelen ah lak i se­ ç e n e k olabilir" Bunun bedelini ödem eden kurtulamazsın.*’

kadın ve çocuk korkunç bir bedel ödedi. Ve tekrar. Hesaba kat: Ne kadar rahatsızlık verici \ a da acı yüklü olursa olsun. Birch le birlikte birkaç saat d ah a ge­ çirm ek. ufak da olsa değişebılm e olasılığı için Ödenecek k ü ­ çük biı bedel o lacak . H er şey h e sa b a katıldığında, burada yapılm ası gereke


en Ahlak: >cy adama. aynen planlandığı gibi, eşit hır

meku ~Sızc beni kaiben vr rnhen değiştiğinize ikna e d e b il^ ıtur ıçm biraz zaman tanıyacağım Fğcr beni ikna etmeyi h*. sanmazsanız, o zaman sızın milletvekilliği görev inızj y erı^ç getirmekten men etmek yönünde kendimi m ükellef h is s e ^ ceğım Bu da hayatınızı ebediyen değiştirmek anlamına gç_ lecck “

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

PauJ öırch titriyordu. Danny. bana inanıyor, dıyç ^

sundu

Bu bir başlangıç sayılır.

Danny. “Söz hakkı sizde." dedi

Birkaç dakikadan daha uzun süre bilinçsiz katmış ola­

mazdım çünkü zihnim o karanlık sısın arasından emekleye­ rek çıktığında, beni kurtarmak ıçm tehlikelerin arasına dalan o adam hâlâ koşmaktaydı Bir insan sırtında, bu kırk beş kilo civarındaki bir sıska bile olsa, diğer hır beden taşıyarak ne kadar koşabilirdi? Beş kat çorap giymem durum unda bir metre elli beş santim boyuna ulaşıyordum vc biT kürdan ka­ dar da hatiftim, ancak dünya çapındaki bir atlet bile omzunda bir bedenle bir ya da ıkı dakikadan daha uzun bir süre koş­ makta sorun yaşar. Tabii eğer insanüstü güçleri olan bir m elek değilse, kı bu olasılık aklım dan geçti am a şüphedeydim. İblislere inanı­ yordum çünkü on lan tüm hır gece boyunca duym uştum , ama daha Önce bana ancak bir meleğin \ apabılcceğım düşündü­ ğüm gibi davranan birisiyle hiç karşılaşm am ıştım . M elekler çocukluk yıllarım ın hayal telindeydi» Aklını z ar zor başım daydı ve k ım ıldayam ıyordum am a bir şey le n n d eğ iştiğ in i d ü şü n d ü ğ ü m ü ve u /u n c a b ir süre


Tedütkk<r Gut, Ura»-/,#, bunun ne olduğunu belirlcycmedıgımı anımsıyorum ş arlık onun omzundan aşağı sarkmadığımı, bir aşağı bir

yonnUŞ g i b i y i Belki de kafam , onu ıskalayarak geçen bu

zıplamadığımı, bunun yerine tıpkı bir çocuk gibi kollan sına kıvrıldığımı fark eltim.

germ inin kulağım a isabet edebileceği miktarda kolundan d».

^

taşıyordu K afam ı içeri çekm eyi denedim am a durum umutsuzdu

Yağmur hafiflemişti ama damlaların düşmelerini engc lem ek için gözlerimi kısmak zorunda kalmıştım Yüzü belir gınleşti. Ceketi ve gömleği sırılsıklamdı. B oynundan kalır güm üş bir zincir sallanıyordu. Başını omzunun üzerinden arkaya doğru çevirdi. işte o an arkamızda tehlikeli bir şeylerin olduğunu fark eltim. Aırn zihnim yavaş çalışıyordu ve beni sanki onun bez bebeğiymi­ şim ve hiç kimsenin bana dokunmasına izin vermeyecekmiş gibi kolları arasında tutan bu adamın görüntüsü karşısında hâlâ esirdim Her şeyi yavaş çekim de seyrettim Çenesi güçlüydii, saçları kulaklarının üzerinden düzgünce kesilmişti. Başını genye doğru çevirdiğinde, saçlarından etrafa su damlaları sa­ çıldı. sıkılm ış çenenin üzerinde büyük bir aciliyet bakışı var­ dı am a adam aşın heyecanlı değildi

Dolayı*»^81 sad ece orada, kolları arasında öylccc durdum M eleğini köşeyi büyük hır hızla döndü, ardından bu yer­ altı parkına daldı. D urdu, nefes nefeseydi ve arkam ıza baktı

Öyle bir sisin içerisindeydını kı, bu detayların yansı ta­ mamen yanlış olabilir. I lepsı de zihnim in*köşesinde birer ha­ y a l e t 'gibi d o la şıy o rla rd ı. O lan biteni lam olarak hatırlam ak

için sıkı d ü şü n m em g erek iy o rd u , ancak bu hatıralar bı\e b ir a halüsinasyon o la b ilird i ç ü n k ü , daha ö n ce de söylediğim gibi, doz aşımmdaydım. Kırık kolum u anım sadım ve ne durum da olduğunu me­ rak ettim. “G üvende m iyiz?" diye sordum . Bunun kulağa ap­ talca geldiğini biliyorum am a aklım dan geçen soru buydu “Sadece sıkı tu tu n ." S es tonu yum uşak am a güçlüydü “İzimizi görecekler.” "Sanırım k u sacağ ım ," dedim .

Dermansız halde bir kelime sarf etmeyi başardım. “M er

"Ne yapm an g erek iy o rsa onu yap. tatlını. Sadece kuca­ Başını eğip bana baktı, suratı ciddiydi. Koyu kahvereng

ğımda ölme yeter."

gözlen vardı. "Sorun yok. tatlım. Sadece başını eğik tut.'*

Şimdi acele ed iy o rd u , sanırım yan kapılardan b ınne yö-

Başım ı eğik mi tutayım ? Kafam zaten kolunun bükü-

Ama aklım o n u n sö y le d ık le rin d e y d i. M eleğim bana.

m ûndcydı O nu daha nasıl aşağıda tutabilirdim, bilmiyor­ dum

^ nı koJ,an arasında tu tark en kusm a izni verm işti. A ğlam ak ^

Pat, p a i' Silah seslen sanki mantar tabancasından gelı-

iro. Bana bu k ad ar iyi d av ran an b a şk a b ın si o lm u ş olsa afadan çok uzun b ir z a m an g eçm işti ve b u n u n anısı ka-

“ " ■ t a «

.

»

slIİ„ m i5 I,

* 0 * n ıv a k«»ı—•

-


Trd rVkArr

4*4rfrrm t >uh

ben unun kolları anısında yüzüyor ve ağlıyordum Aslına bakılırsa, yüksek sesle ağlamış olmalıyım, yünkt, «epesinde küçük ışıklı. ÇIKIŞ ya/an bir levhanın yer aldıg, bir kapının yanına yaklaşırken bana hafifçe. “Şşş.“ dedi Sonra kapıyı iterek açtı, tekrar yağmurun altına çıktı, her ıkı tarafa bakındı ve daha önce yürüdüğümü/ kaldırımdan aşa­ ğıya doğru yöneldi

Aynı köşeyi hızla döndük vc lam karşı duvardaki kapı h ızla kapanırken hıra/ ünce çıktığımız garaja geri döndük

yUk bir dikkatte yerden kaldırarak dU/elttı 'Kolunla ilgilen meliyi/ Bif darbe daha aldın " Ses tonu çok duygusuzdu. \unkı savaş bölgesindeki bu doktordu, anın onun s.ıdccc benim ışın cesur davrundvğmı bi­ liyordum Ya da ben onu tanımadan önce orduda olabilirdi. ••Çok üzgünüm Benim ıçtn dışını buu/ sıkabilir mısın?'’ Birden midem bulandı vc titremeye başladım Kendimi tekrar kusacak gibi hissettim Başımı diğer yana çcvudım vc kustum. Eğer bu kadar korkunç bir halde olmasaydım, m ah­

Cynıs 'un adanılan ıslak izlerimizi garaja kadar takıp etmişler v c so n ra da dışarı çıkmışlardı. Ama şinıdı biz >ınc içeridey­

cubiyet duyardım. Adam başımı tutup tekrar kendine doğru çevirdi ve ağ­

d ik v e y e rle r çok sayıda ayak iziyle ıslanmıştı, dolayısıyla a rtık izim izi hiç kim se takıp edemezdi.

zımı elbisesinin koluyla sildi “Sadece dişim sık. sem bura­

Attığı adımlan gerisingeri takıp mı ediyordu ‘

E n azından ben öyle olduğunu hatırlıyorum.

dan çıkaracağını Hemen gen döneceğim." Çömelmış halde kamyonun diğer yanma dolandı. Sisle­

A dam b ir aracın etrafından dolandı vc duvar boyunca

rin arasına kaymaya başlamıştım. Uzaktan bir yerlerden hay­

koşturdu, garajın d cn n lık ierin e doğru ilerledi, en karanlık

kıran sesler yankılanıyordu... ama garajdaydı. Bızt bulmuşlar

köşeye k ad ar gitti, burada beni mavi bir kam yonun arkasında y ere bıraktı Betona uzandım ve onun birinin bizi takip edip etmedi­ ğim görm ek için kamyon kasasının üzerinden etrafı yoklayışını seyrettim. Sonra üzerime doğru eğildi. “Tamam, artık güvendeyiz," diye fısıldadı. Başparm a­ ğıy la gözyaşlanm ı sildi “Hâlâ benimle m isin?" Başımı sallayarak onayladım. Ve tekrar ağlam aya baş­ ladım. “Şşş şşş... Her şey yoluna girecek.” Kırık kolum u bü-

mıydı? C anavarlar tekrar kulaklarım ı tırm alam aya başlamış­ lardı. Bizi durduramazsın. Ren t'e. biz senin içindeyiz ve sen

hızı vere fırlatıp atamazsın Sen içten içe hastasın, sent iğrenç fahişe. 11er şey bitmişti. Meleğim beni kendi kusmuk birikinti­ min içinde bırakıp gitmişti, dünya üzerime çöküyordu. K am ­ yon benim m e/ar taştmdı. Tepeme yuvarlanacak, beni ezip betona yapıştıracaktı ve ölecektim Ya da daha da kötüsü, tu ­ zağa düşüp sonsuza kadar hayatta kalacaktım. Bir bağırış sersem liğim i delip geçit. “ A rk a d a la rr Islak


TedDriAer ULıirti*

O c f, \fr;u rfıf

ayakkabılar betonu dövdil. S o n ra kurtarıcım g e n döndü, alçak sesle hom urdan,. yordu. B ana sessiz olm am ı işaret etti ve hızla kucaklayıp ^ vaya kaldırdı "Ö zür dılenm . tatlım, sadece dayan " K am yonun etrafından hızla dolandı, başı eğikti. Beni başka b ir arabanın arka koltuğuna nasıl oldu da bu kadar ç*. buk attı, hâlâ bilm iyorum . Arabaya izinsiz mi g irm işti’ A m* orada, arka koltuklaydım , beni attığı yerde yüzüstü yatıyor, dum . K ırık kolum kam ım ın altında katlanmıştı. K apıyı kapattığında hızla tabanlarıma vurdu. M otorun çalıştığını duydum A racın hızla geriye doğru fırladığını hissettim . M erm iler metaJ kaportayı dövüyor ve araç ram payı hızla tırm an ıy o rk en kurtarıcım aynı şeyi tekrarlıyordu... “Dayan, d ay an , dayan.'

yordum McIcVIct tepemde dolaşıp duruyor, inildiyor hetıı hayatta tutuyorlardı Param parça olan kolumu ışıldayan bey a / b u bezle sar­ dılar. artık kusm ayayım diye boğazım dan aşağı yeşil renkli hır s ıv ı boşalttılar. Vücudum u ılık suyla yıkadılar, Uzenmc y u m u şak beyaz bir gecelik geçirerek yatağa yatırdılar Saçım ı taradılar ve hep birlikte bana Mariah Carey’yı anım satan güzel bir şarkı söylediler. Sanki M anah gelip ha­ ş a d a diz çökm üş, ellerini birleştirm iş b u halde benim ne kadar güzel olduğum a dair b u şarkı söylüyordu. Aynı naka­ ratı tekrarlayıp duruyordu.

“Çok güzelsin, sakın şeytanın sana bunun tersim söyle­ mesine izin verme, sen benim gözümde bir m eleksin, o kadar güzelsin." Bu çok hoştu, ama b u o kadar da korkunç. M eleklerin

A rabaya bir şey çarptı. Belki de bir beden.

bu kadar bariz bir şekilde yalan söyleyebileceklerini hiç dü­

A h şap kapıya hızla bindirdik ve sokağa fırladık. Bagaja

şünm ezdim . hem de hiç. O na yanıldığını, güzel olm adığım ı,

b ir m erm i daha isabet etti, ardından g ecey e d o ğ ru uçm aya

elindekinin yanlış kız olduğunu söylem ek istedim . Yalan söy-

başlam ıştık

!e meyi kes. lütfen. Lütfen benimle bu tür yalanlar söyleyip

“ Dayan, tatlım. Sadece dayan." Aym şeyi kendi kendim e m ırıldandım . Dayan, Retıee

Sadece dayan. G ece karardı.

alay etme. Ç ok am a çok aptal olduğum için h er şeyi b o şa h arc a y a n ben ise değ ersizd im . B abasının sevm ediği kız b en d im . K e n ­ disine eroin en je k te eden ve sokaklara k u san d a b en d im . O n u n iç çam aşırın ı b ir kalıp sab u n la lav ab o d a y ık a y a n ben d im ç ü n k ü o ero in a lm a k için etrafı k u rc a la y a ra k y irm i

Arabanın arkasında ne k a d a r kaldım , b ilm iy o ru m . Ya­ şama güç bela tutunuyordum ve uzayda u ç tu ğ u m u h a y a l edı-

beş se n tlik le ri to p la m a k la m eşguldü. H ay ır d e m e m d u ru m u n d a o la b ile c e k le rd e n k o rk tu ğ u r


TtdOekkM?

**** C>TUl un her istediğim ı« ed ı£ anda yapsa bendirrj S * -ece ıkj to c pantoloou oflan ve bunlardan tek, asj bcndcn ûç beden büyük giyinen Sara ya ait olan b e n ^ ^ " G tay aşian m sen uyyşrarucui»7rı sisi ansında uzafcu. öoce uyumak ıçm kendi kendime ağla yan b e n ^ R eaee Gılmore du ve iğrençtim A m a m eleğin sesi kulaklarından gitm iyordu, k a d a r büyük bir şefkat göstererek bunaltıyordu kı. belkj ^

d ö r d ü n c ü

b ö l ü m

pisliklerim: yıkamayı ve b en gftzeöeşünncyj ger^^. ten başardı iar diye düşündüm. B ir k e z uyandım ve ışıklandırılmış b ir yatak o d a i,- r>

Yağmur, depoyu sadece oluklardan süzülüp dam layan

o lduğj-R u gördüm Birkaç görünti bilinçaltıma nüfuz etti-

su sesinin bozduğu esrarengiz bir sükunetle baş başa bıraka­

çen em ın altına kadar çekilmiş bir yorgan; bunun üzerinde

rak durdu M iller, ekili. "D em ek senin oyunun b u , öyle n i T diye

dinlenen bandajlı kolam Bir geyik bana bakıyordu. C ennette değildim Hastanedeydim H ayır. H ayır, bin-

n m odasındaydım B ır& dc S onra komaya girdim

sordu. "R iyakârlık suçu işlediğini düşündüğün insanlar, alıp onlara işkence etm ek, öyle mi? Kim suçlu değil k ı? S en m iT "H epim iz suçluyuz. A m a ben tem elde ikiyüzlülerle il­ gileniyorum . içten içe iğrenç o an am a ö y le d eğ ilm iş gibi davrananlarla.” "Ve benim haklarım ı kötüye k u llan m ak seni b u k ateg o ­ riye sokm uyor, ö y le miT* “ B en sızın h ak ların ızı kötüye filan k u llan m ıy o ru m . S ız zaten bu nlard an kendi isteğinizle, h iz m e tç in iz e ilk k e z te c a ­ vüz ettiğ in izd e v a z g e ç tin iz ~ M illetvekili o n a b ak tı, ardından sertçe y u tk u n d u v e b o ­ ğazını tem izled i. “ B elk i de hak lısın . Ç e şitli k u s u rla n m o la ­ bilir am a bu ü lk e y e g e rç ek te n h iz m e t e d iy o ru m . Ç o ğ u n lu ğ u n iyiliği için.**


T U [* * * •'

mlvorum S./. S t/.n sndcce ^ -m u r.h K *■» • ^ n jn n ri sevkm eliyım -

.Jalvcve oranla çok iriydi. ölkcdcıı kabarm ış şu haliyle daha

<U irileşmişti ~

2

£

S

Z

*

*

^ * * ” * yasland1' giSz,erı

Danny. "H ır tın ıçm ben Tanrı* ym tştm gibi davran,**

dedi. ^ î £ £ * *** * "• T r ve k" U n M e ri Jujırur m f o d » « * * * * W « “ “ »MOk« * , u

«

. «—

<• r

r

7

* -*

A dam . ‘Sen t anrı değilsin* ‘ diye haykırdı D udakları |S|Bk vc etliy d i, etrafa tükürük saçıyordu "B u n a hakkın

yek'" ••öyleymişim gibi davran dedim» Paul. Ben sadece hır

« * ? Bunca r y in « r f * n uğruna yaşand.Ç. gervcg, bu an.y, sadece çol daha ac» Nr bale getiriyordu Dann\ duıder iğrendiği için degıl. Gerçekten de hayan,

ulağım, hem de en basitinden, bu kesin Ama sırf eylem leri­ nin sonuçlarından dolayı keyfin kaçtı diye sorum luluklarım ın

sevgiyi dikkate alan gerçek dine hizmet etm ekle geçm iş,i,

tümünden elimi eleğimi çekecek değilim .’* **Scn benden daha iyi hır durumda değilsin .*’

çünkü en böyûk emir en bastı haliyle T ann’yı ve komşuları sevmekti. işte bu yüzden şu anda, mükemmel bir öğretm enin eda­ sıyla, kendi sevgi anlayışını tatbik etmekteydi. Eğer eylem ­ lerinin herhangi hır şekilde ahlakdışı olduğunu öğrensevdı.

“ Belki. A m a ben yolumu değiştirdim. Sen dc kendinink in i

değiştirecek m isin? İstifa cdccck mısın?** Adam vereceği yanıtı alçak tonlu, keskin bir sesle detti

“ Aptal olnıa."

canav arlarla dolu dünyayı kendisini öldürerek başından d ef

Ben de öyle düşünmüştüm.

cdcb.iırdı. Kesinlikle her şeyi değiştirecek ve hem toplum

D anny terk edilm iş depoda sandalye dışındaki tek eşya olan bü yü k k atlan ır bir m asada duran siyah çantaya doğru

hem de Taan’yto u/laşmanın bir yoiunıı arayacaktı. • • Paul Bırch’ıln yüzü bir tür ıstırapla çarpılm aya b aşla­

ilerledi. Kilit m andallarını açtı ve çantanın kapağım kaldırdı.

mıştı. Bcllu de kalbının iddia ettiği her şeyle tu tarsız o ld u ­

İçinde seçebileceği aletler y er alıyordu. B urada gerekli uyuş­

ğunu. sevmeyi bilmediğini anlamaya başlam ıştı.

turucular. b a h ç e makası» iki güm üş bisturi» b ir ayarlı pense»

Danny yumuşak b.r sesle. "Paul." dedi, eUerini kavuş' ^ uş l

Özür dilerim, ama zamanımız daralıyor. M aka-

g ı r i r c i r '5 f , P elme>eceğlni ve si-v ase(e b ir d ah a g irip fim-cyeceğım bılmdiyım " « ■ » «

,

H to in i„ b a { |ı

M n_

o tu / san tim lik b ir k asap b ıçağ ı, bandajlar vc içindekileri taze ve ç ıtır ç ıtır tu tm a k için p atates cipsi to rb aların ı k ap atm ak la k u llan ılan sarı ren k li yaylı b ir kıskaç da dahil o lm ak ü /e re g erek m esi d u ru m u n d a k u llan ılm ak üzere ay rılm ış ç eşit çeşit alet v ard ı.


TeJCM kJur  d a U tm G uJ, lf r u r h g t

Susturuculu dokuz mılırotfrcJık tabancası sol ko|ünu^ aitındaJü tabanca kılıfına yeıleftirilnıiftt D aha ûocc hazırlanm ış btr şırınga çıkarttı. kı!ıf,nı ^ ve »ğnenm içinde hava olmadığından emin olmak »cm ha vay* k ald ırd ı Tam un olm uş bir halde arkasına dOndü ve p*uj B ırc ö ’e doğru yaklaştı. Adam ın gözJen fal taşı gibi açılmıştı “Bu da ne*' Ne >*. pacdonr K arşılık vermeden. Danny iğneyi adamın o m z u n a vap. iayarak pistonu mı. M illetvekili haykınp irkildi, ardından bunun arkasından olabileceklere dair hıssenığı korkuyu vurgular bir halde küf­ retti.

m âkuyd' Su »nd» ^■marlannd» doUpnaya bakayan yalı», ııncı onu bilinçsiz bırakmıştı Orada. Kaliforniya dan gelmiş, uzun sûre önce vcvgj ye­ rine kanunu kucaklayan yoz bir tısiemın kendisine sunduğu çok sayıda yalanla beslenip şişmanlamış saygın bir milletve­ kili oturmaktaydı Orada, ustaca kılıç kullanan bir melekle, kı bu Danny'4ı, karşılaşmasının ardından sonsuza kadar başkalaşm ış b.r halde uyanacak bir şeytan uyumaktaydı * Danny, belki de adamı öldurmelıyım , diye düşündü Si­ yasetçinin değişmeyeceği kesindi. Paul öırch ün şu anda yatıştırıcının etkisi alunda oldu­ ğundan em in bir halde, Danny hızla adamı sandalyeye b a ğ lı

D anny çantasının başına döndü ve şırıngayı y e rin e yer­ leştirdi

tutan ayak vc kol bileklerindeki bantlan açtı. Adam güçlükle nefes alıyordu, sanki ölm üştü.

“ Beni h â li duyuyor musun. M illetvekili?”

Gev şek bedeni sürükleyerek m asanın ü zen ne kaldırm ası

A dam ona inleyerek karşılık verdi

Danny*nm birkaç dakikasını vc kayda değer çabasını gerek­

“Eğer hayatına sevgisiz devam etm enin bir y o lu n u b u ­

tirdi.

lursam, gelip sem bulacak ve her şeyi senin için çok d a h a kötü

O rada , diye aklından geçirdi, sekizinci ö ğrencisi y a t­

b ir hale sokacağım Aynı şey konuşman d u ru m u n d a da g e ­ ç e r l i"

m aktaydı, b unlardan üçü derslerini anlatabilecek kadar ya­ şam am ışlardı. E ğ er cehennem de g erçek lcn n söylenm esine

Hızla bilmemi kaybetm eye başlayan ad am la y ü z le şti, "B eni duydun mu7"

izin v e n lıy o rsa . şim di orada, İncil' ı D anny ye u y g u n b u şe­ kilde a ç ık lıy o r vc y ap tık ları kötülükleri ağ lay ıp sızlay arak

Uyuşturucu kasla™ , rahatlatırken adamın d u d a k la r,

Vc '* “ *

k“

* * * *■ öldüren adam «ur-

d illen d iriy o rlard ı. D a n n y a d a le tin i h iç b ir zam an zalim ce u y g u la m a m ıştı çü nk ü am aç z a v a llı a v an ak lara eziyet etm ek d eğ ild i. A m aç o n ların y a şam sal h a lle rim değ iştirerek - y a d a o n ları h a y attan


AM&Um Giril lfc:.ırfıjiı

la m a m c n u z a k la ş tıra ra k - tulum larını dc*ı>t'r ■

Ayrıca o fiziki mücadeleden haz al*n " “ »— a ,.

• d . t a t a v , lu . t a d r f T O * — *• I t a t a ç o jta k * . * « — > •» “ “ J * ™ h .

o . * , ™ w «* M W

da dç.

w » —

« * >” £ “ r

C * » « * ta > * * > » « “ “ * « * * . » * * ° » w - *f

» C L t a Z

a .., « * > f *

ta v • « « . , ÜT» « * * >

dr * _

.l7 h k “^1

v ! * ’•

* ,i o t a » . t a s l t a t a t a — şevler şaşırtıcıydı. .Ancak onun yaptığı sevi am etnat olarak nitelendirm ek.

çekerek a ş a ğ ı çevirdi K a n ağzından akarak yerde küçük bir birikinti oluşturdu. Onu k a n genye. boğazına doğru kaçıp ne­ fesini tık a m a s ın d a n s a a ğ z ın d a n dışarı aksın diye yan çevirdi S o n u n d a oluşan pislikten nefret ediyordu am a doğru

şeyi y a p m a n ın hiçbir /A m a n sevilen bir şeyi yapm akla ala­ kası yoktu Aletlerini çantasına gen yerleştirip etrafı tem iz­ ledi.

dilsiz olacak, ancak bunun hanemde s a k in le ş tiric i v e rile re k başlatılan uykusu ö n ­ c e s in d e k i f iz ik s e l durumundan hıçbtr şc\ kaybetmeyecekti. Danny aynı şeyin Bırch ün zihinsel durumu ıçtn de gc M il le t v e k ili k e n d in e g e ld iğ in d e

çerlı olmayacağını umdu Tabu, deli gibi haykırarak ortalığı >e h eleye \ erecekti. Artık kelime oluşturarak kürsülerden in­

h a v a tla rn ı bu rnce « n a u adayan çofu doktor göz önüne

sanlara hitap edcmeycbılırdı ama kışının çığlık atmak için

alın d ığ ın d a. M>Uk bir adaletsizli olurdu O, prosedür ten-

dile ihtiyacı yoktu. Ya da yazmak ıçm Diğerleriyle kıyaslan­

m ini kullanmayı tercih ediyordu Danny den eldıvenlcnnı çıkararak, bunun y e n n e mcc

dığında. Paul Bırch en azından koştura koştunı TB l’a gjdıp

ameliyat eldivenlerim elJennegeçirdi. Paul B ırch'ün çenesi­

lerle dolu dünyayı düzene sokm aya çalışarak işlerini kolay­

ni, arka sağ azı dışlenn arasına yerleştirdiği dışçı kıskısıyla

laştıran bu s e rse m e dair daha çok kanıt sunabilecekti

ardına kadar açtı Adamın dılmı asırlı penseyi kullanarak dışan çekti \ e bunun Öçte dusını bahçe makasıyla kesti Kesik kısım dan kan aktı. Danny poşet kıskacım kullanmak için acele etti

Bunu yapmayı ıkı kez denedi, adamın kesik dil kökü tamponlaonuş. kanama neredeyse durdurulmuştu Yaradan Uyaklı kanla boğul™ obutlıfı tut hâlâ endı*c kaynağıydı °»»y. Pwl Bırch ûn kafasını masanın kenanna doftnı

ifadesini yazabilecek, hatta onlara orada b ir serlerde pislik­

E n kötü ihtim alle, Paul iğrenç siyasetine sadece k lav y e­ sini kullanarak devam edecekti ö y le olsa bile, bu pek uzun sürm eyecekti. B u düşünce D a n n y 'tu n kavca değer bir sure sessiz kal m asına sebep o ldu G erçekten de b u adam ın h em en şu an d a huzur için d e ö lm esin e g ö z yum m adı, d ü n y ay ı k o rk u n ç b ir şeyden ku rtarm alıy d ı A rk a sın d a ayak izlerinin, sandalyenin, m asan ın ve Paul


T eJD rkktr

Bırch’tin hanemde başka herhangi bir kanıl bırakmadığın^ emin olmak için son bir kez göz gezdirdi Fibisesının tek tu^ ıpüklennı sağda solda bulabilirlerdi ama bu kanıt onları sa. dece onun giydiği türden yüz binlerce gömlek, pantolon vç ayakkabı salan büyük bir dükkâna yönlendirirdi Maske, eldivenler, uzun kollu bir atlet ve uzun paçalı don herhangi türden bir kılın yere düşmesini kesinlikle ön­ lemekteydi. Yine de, orada daha fazla vakit kaybedemezdi. Tennı ve tamamlanan görev inin yarattığı genel memnuniyet­ sizliği yıkayıp üzerinden atmak için soğuk bir duş alması şarttı. Ama konu bu kadarla bitmiyordu, Öyle değil mı? Ken­ dim hiç de görevi tamamlanmış gibi hissetmedi. Aslına ba­ kılırsa, Paul Birch ölmeyi hak etmişti. Işığı görmeyecekti. Danny bir gün onun evine geri dönmek zorunda kalacak ve söz verildiği gibi hayatını soniandıracaktı. Neden bu işi hemen şimdi bitirmiyordu ki? Aslında, işin sonlandırılmaması ahlaksızlık olurdu. Çok riskli kısa bir değerlendirme süresinin ardından. Danny her şeyi gözden geçirdikten sonra ahlakı olduğu sonu­ cuna vardığı şeyi yaptı. Susturuculu dokuz milimetrelik ta­ bancasını çekti ve milletvekilim kafasından vurdu. Ardından hem mermiyi hem de kovanım aldı, çantasını

B E Ş lN C İ B Ö L Ü M

Işık, kirpiklerimin arasından süzüldü. Zihnim tıpkı be­ yaz bir tahta kadar boştu. Hatırlanacak tek bir rüyam, canlı olma gerçeğim dışında kendime dair tek bu hissim yoktu. Tepemde tembel tembel dönen şeyin ne olarak isimlen­ dirildiğini anımsamam birkaç dakikamı aldı. Bu pervaneydi. Her ne kadar esintisini hissetmesem de, havayı iten beyaz kanatları olanlardan... Işın garip yanı, nerede olduğumu ya da neden orada ol­ duğumu tam manasıyla ammsayamamamdı. Kim olduğum­ dan bile emin değildim. Kalbini vücuduma kan pompalarken sağ böğrümde btr acının zonkladığını hissettim. Sağ kulağımda nabız alışımı duyabiliyordum. Bu sancıya neyin sebep olduğunu görmek

kaptı ve her şeyi doğru yaptığından emin bir halde depodan

için gözlerimi aşağı doğru hareketlendirdiğimde, göz oyuk­

ayrıldı.

larım yandı. Kolum beyaz bir alçıya alınmıştı, işte o an Ölümün eşi­

“ 5Uanda ccnnc,,e' Dann/ n m annesiyle

ğine geldiğimi ve ardından da bir şekilde kurtarıldığımı ha Urladım.


/filatrim O/.*/# kfrzuıl,#,

TcJÜrkkrr

Bulunduğum od. t a * b c y « . boy*™ ,,., ama duvar-

0

.ann ubana yak m üçte b.rlüc ta m . P«” * dCT1>,C ^ ' « 'b' görünûyordu Kabımdaki duvara buyük bir geyik kalas, monte edilmişti. camsı gözleriyle bana bakıyor u

kurtarm aya «rfdığmde üzerinde s.yah bır u k .m d -

vardı »ugü.ı ise yakası açık. utüHi bu takım elb,ve gflro.

yi .1 İd

«lyıtunıştı Boynunu kordon

rulm uş ıkı tilki hem seyrediyordu Kendimi kafamı . . . ı bilecekm işim kadar güçlü hissetmedim ancak gözlerim in

ağrı yüklü dönüsüyle diğer duvarlara da bunlara benzer kafaların monte cdıIdıgı/u görebiliyordum Bu ölü hayvanların hepsi, sanki hayvanat bahçesine g e l­

*a ç la fl ° BÜÇİU ÇCnC h *Mmi’ ° y u m u ^ k k ah v eren g i

g .b .

sarmalayan gümüş z , „ .

^ g ö rd ü m Kolları yukarı doğrukatlanm ıştı Oüçlûbileğim C>n renkli bir Rolex sarm alıyordu 8

Bronzdu Yakışıklıydı Kendim, sanki odama Tanrı g,r.

m ts g ,b . " « se ttim

mişler de, yatan insanı görmek ıçm gınş parası ö d em işler

-A dım L am ont, dedi.

gibi beni seyrediyorlardı Görebildiğim kadarıyla pencere filan yoktu Üzerinde

İsim, an n em in parfüm ünün k o k u su gibi tanıdıktı

büyük bir ayna dunn tuvalet masan pembe güllerle boyan­ mıştı Köşedeki büyük gardırop da öyle. Odanm dışarıya açı­ lan kapısı kapalıydı O da beyaza boyanmıştı Her ne kadar türüne az rastlanılır olsa da, odanın pem be beyaz dekora bana garip bir şekilde güzel görünmüştü Solumda bir şey tıkırdadı. dinledim Birinin nefes aldıftım duyduğumu düşündüm. Uzun bir «acizliğin ardından, bir kapı kapandı

-B u n u sa n a ıkı haftadır söylüyorum . Lam ont M y trv Anımsadın mı A nım sadığım ı düşünd ü ğ ü m ü söylem ek ıçm ağzım ı i ç ­ lim. im a hiç ses çık m a d ı.

r

jş J H

Y atağım ın y a n m a o tu rd u v c ışarctp arm ağ ıy la y an alım ı okşadı. “Sorun d e ğ il, e n erjin i boşa h arcam a * G ö z le n ışılda­ dı “A ram ıza döndün, ö n e m li olan d a bu ~ Ikı h a lta m ı d e m iş ti? H iç d ü ş ü n m c k s ı/ın , titre y e n e lim i k a ld ırd ım vc bunu

"Kendine geldin m , - Vumu*k tonlu N (i bana güçlü onun y a n a ğ ım d a k i e lin e g ö tü rd ü m P a rm a k la rım ı sıcak avu­ ^

^ • * * * doldurdu Bu D m »<,n • “ ““ yMaMm da, bu sıcak ıcsm t

cuna alarak s ık tı “ K en d in i n a s ıl h is s e d iy o rs u n *** d iy e so rd u

Ardındm

■«k

'

H u m u im n d * » W « m ” , w " le “ n k

1

u « u » B a y a k h â -d * .

B o ğ a z ım ı te m iz le d im , k o n u ş m a y a k a ra rlıy d ım Ç a tla k «esimle, " İ y i y i m / ’ d e d im

Gözleri k o m o d in e kaydı. “Ne düşüneceğim i bılmıyorum Susuzluktan ö lüyor olm alısın!” Şişenin kapağım açlı,


T eJD ei***

A Jalrtın G e l, \Ar2ıiwUf>,

iÇioc bir kamış soktu vc bunu dudaklarıma dayadı G özlerim i onun gözlerinden ttk bir an olsun ay ır m * ^ büyük bir yudum aldım Belki de tekrar ortadan k a y b o l* ^ ğından korkuyordum Soğuk su boğazımda gOze! bir h u **

h*5 yOİ1*n m V3r P ,r " ' "

y o k tu r B e n im h a k k ım d a b u k ad a r W

^

m e lıs m v c e ğ e r k e n d in , y c te n r y .,

meyl denemelisin D ok.or, geç>c,

Çort» * -

f e k s ıy c n 3 d a i r e n d iş e le rin i M i m i k t e n

raktı

„rd.m D*h» sonra “D aha iyi m ısın T H ırıltıyla. “Evet." dedim vc öyleydim de.

İki hafi*

m ı T* Şişeyi tekrar komodine N rakt. "İki haftadır kom ada**

" onum unu. ^

V'nr’’ ^ « k * çıkart-

“N e oMu'*" musun'*" " B e n . - Z o r l u « M v hâlâ s n l c r , * * * * * boğazımı düğüm ledi • “ H a tı r la m ıy o r

U y g u la r

R en e e D oktorlar senin bunu başarabileceğini düşünm üyor. Jardj Sem e burada, kolundan olduğun am eliyatın ardından

“Sorun değil, tatlım “ O t^

' “ ' — “ ''m .

g ö z önünde tutuiabticceğm bir yerde kalman için ısrarcı dav. ra n d ım Scnuı d e tahm in edebileceğin gibi bunu m e s t;e yap. u la r ama ben oradan çıkmanı sağlayacak imzayı atan öze! bir d o k to r buldum. Üzerinde kimlik yoktu “A dım ı bıiıyor musun T “Şimdi biliyorum, ü'm anm senin açından sorun olm az B a y JCauffman beni birkaç detay konusunda b ilgilendirecek ka/fer nazik d a vrandı"

Bu ısım hafızama btr dirgen gibi saplandı Cyrus Göz­ lerim yaşadığım şoku belli etm iş olmalıydı “Endişelenme, artık seni rahatsız etm ey e ce k .” “Peşime düşecektir " “Hayır Sem C yrm Kauffman Tn bir daha sen in p eşin e kesinlikle düşmeyeceği hususunda tem in e d e b ilirim " "Nereden biliyorsun7"

K * ! v m çam «ma f ö z k n ışıldadı “ B enim d c k e n d im e

"Beni bırakm a, diye fısıldadım "B .rakm ayacağ.m • U oraksad, ardmdan ^

^

tâdinâ b ak ,y ° rTnu>Çasına dillendirdi. "R enee G . m ore " G özlen g ö z le n m , taradı " B u b b M ğ .m . havana tek b ,r ak raban y o k "

“Hiç m i r “ H iç y o k . h ay atım . A nnen üç yıl ö n c e b ir ar**» kazasında o ld ü " E vet. b u n u şim di a n ım sa m ışım B ab an ın ise ö ld ü ğ ü varsayılıyor “ Ö ld ü ğ ü m ü T B u şaşırtıcı b ir şe y m ıydı 7 O n u n hayatta o lu p o lm a d ığ ın ı u n u tm u ştu m .

\

N c y a z ık k i. e v e t. S en i tan ıy an b ir am can ya da d a y ır yok Y asal o la ra k s e n in le arasın d a

bağ o la n hayatta h içb ir ak


TedDekktr

Adaletin Gttll Me/arltÇı

rabaıı yok. Çok üzgünüm."

Elimi tunu. "Kendine geldim ^ u r l c r

Bunu sanki benim bu hayattaki yalnızlığım bir ölüm t maniymiş gibi söylemişti. Sahip olduğum tek şey Cyru**

hlSsed.yorsun?"

ve o an Cyrus’a gen dönmek istedim. O, o k a d a r da kotu jç gildi. öyle değil mi? Onu idare etmiştim. Ama daha bunu düşünür düşünmez, kem iklerim in tur,, meye başladığım hissettim. Sanki vücudum zihnim den daha çok şey biliyor ve bana eroin enjekte eder etmez kemiklerim

Kttul,m

Ne zam andır uyuyordum? Affedersin, bu Doktor Barry Horst. daha önce hahkci..sim doktor." Doktor gülüm sedi

ok şanslı hırısın “ Nabzım ı ölçü­

l ü “Zaten kom a h alin d e olduğundan da em in değilim Hayati organların b ir atınkı kadar

güçlü. Boğazın n a s ıl'r

de kıracak olan adama büyük bir aceleyle geri dönm e fikrine

Boğazımı tem izledim . “ Ağrıyor “

isyan ediyor gibiydi.

“Birkaç gün b o y u n c a ağrıyacak, nbrm al İzninle bir ba­

Lamont elini titreyen bedenimin üzerine bıraktı. “Vü­ cudun eroin istiyor. A m a ben bunun iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum. Ya sen?'’ Daha adı geçer geçmez, uyuşturucu almak istedim. Ge­ reksinim im o kadar güçlüydü kı gözlerimden yaş geldi.

kalım. olm az mı ?

Ayağa kalktı, çarşafım ı aşağı doğru sıyırdı, çıplak oldu­ ğumu ilk olarak o zam an fark ettim. Lamont arkasını dönüp kapıya yöneldi “Özür dilerim.

“Hayır,” dedim.

birazdan dönerim .” Doktor bana kendim i nasıl hissettiğim e, agnyan kolum ­

“G üzel.”

dan iyi hissettiğim idrar torbam a kadar h er şeye dair bir dü­

Kendimi birdenbire çok yorgun hissettim, vücudumun

zine soru sordu. O tu rm a m a yardım e d en e kadar k ateten n

titrem esini önleyem iyordum . Gardıroptan bir battaniye çıka­ rıp üzerime örttü Sonra, bunu yapmayı istemiyor olmama

farkına varmadım. “Oh. evet, işeyebileceğim düşünüyorsan bunu çıkaraca­

rağmen uykuya daldım.

ğım Denemek ister m isin?”

Uzun bir süre uyum uş olm alıyım . Uyandığımda, ince çizgili beyaz göm lekli bir adam özenm e doğru eğilmiş, g<>/• kapaklarım ı açıyordu G özlenm ı kırptım, o da cimi çekti. “ I$ıe. tamam. K endine geldi.** Beni kurtaran adam ... L a m o n t. L a m o n t accle>k yatadır, yanm a geldi. G özlerim iz buluştuğunda nabzım hı/Jandı.

66

“Evet.” Bu birkaç dakikam ızı aldı am a so n u n d a bacaklarım» h ıs­ ım ın . D oktor tuv alete g itm em e, ard ın d an y atağ ım a dönm eyardım elti, bu sü re za rfın d a y o rg u n lu k tan tûkenm vştım ^ ^ p k g İ j F i n m ı ş t i m vc k e n d im i o k a d a r d a ç a re siz hıssetm ı-


“Neredeyim'*’*diye sordum Doktor bu soru karsısında hazırlıksız yakalanm a Kl»V| göründü “Lamont M y en ’ın evindesin Malıhu da \ c Mn nnı bu da «cm çok fandı hır insan sapıyor Sana abayı mış görünüyor, hayatım Güvenilir ellerdesin Kapı açıldı ve Lamont içen girdi “Nasılı/ bakalım Doktor yakasını düzeltti “Oldukça tyi Kösedeki kol tuktan paltosunu aldı “Başka sorunuz olursa hem çağn cıhs zımdan arayın Şimdilik sadece sıvı atabilir ** “Ya bahsettiğim i/ ilaçlar'*’' Doktor başını salladı, “ Eczaneyi ilaçları hazırlamaları için arayucağım "

İ L

gib». *Û,MİC ,w‘ ,ânc /,hn,m m * d ıg ı ,aıv & J ^ j p ü y ı ik k h it içimleydi 1ıkji u,/>„ \ «mum un ^

kaAıol**'Ur*' ftett* >inl,> g,dCn hU >cykf,n ol,1f’ ulmad>fc»nı uKitk haşlamam üçüncü günkü uykudan uyanmam» bul^ ^ ^ N e d e n bu kadar çok uyuyordum? Ickraı ayağa kalkkadat zaman « t a c i l i ' Ban® ^>r kraliçeym işim gibi davranılnıavmdan u b n kı - ^

3 ■ I

değildim O yatakta yatarken cennetteydim, luıyatın

**

f a la r ın d a n da uzaktaydım O rada olduğum a, yaşa-

^

hakkım olm am asına rağm en karşım da cl pençe durul-

^ ^ h â lâ ın a n a m ıy o rd u m .

“Teşekkürler ’’ Doktoru sadece tek bir kc/ daha, en esi akşamüzeri beni kontrole geldiğinde gördüm. Bu*güne kadar Güneş Kalifor­ n iy a'd a B arn Horst adında tek bir doktorun kaydına bile rastlam adım Onun benim sc Lamont’un hayatını sonsuza kadar değiştirecek örthasın bir parçası olduğundan eminim İlk günün gen kalanı uyuyarak geçti Her uyanışta ken­ dimi daha güçlü hissediyordum Lamont mükemmel bir bey­ efendiydi. bana ancak öz annemm yapabileceği kadar iyi ba­ kıyordu Ben yirmili yaşlanmdaydım. o ise otuzlu yaşlarda olduğunu söylemişti, ben onu hiçbir zaman bir baba fıguru olarak düşünmedim Ona karşı hasetliğim ilk çekim hiç şüphes.z onun bana hayata dönerken gösterdiği yakın ilgiden et-

S

Umont a, saplanıp kalm ış gibi göründüğüm sersem li­

ğin sebebim sordum -Hayatım...” Başını aşağı doğru eğdi ve bana oldukça sakından tanımaya başladığım anlayışlı gülümsemesini sun0

dn Ben de kendimi gülüm sem ekten alamadım. “Uyuşturu-

culann zihnine neler yaptığını kim bilebilir ki? Kendinden geçtiğinde aklının çok ciddi bir şok yaşadığını unuimamalıun Komalar çok karm aşık şeylerdir. D oktor topluluğu tara­ lından da oldukça zo r analiz edilirler." Kolumu ovdu. “D oktor senin tam am en iyileşm enin bir yılı alabileceğini söylüyor. En iyisi b irlikte, kalıcı bir hasarın

kilenm tşii O nun deyişiyle ben. eroin bağımlılığımdan tamamen

olmaması için dua edelim ."

kurtaracak mavi haplan almaya başladım Aynen doktorun

* * * > keyif alıyordum .

Tamam." Sanırım o sırada kıkırdadım . O nun yanında

sonra d erin , rüyasız b ir uykuya daldım .

I


Aikıl^tinOMMezarlığı Ted Dekkd

gani sanki narin bir çıçckr,ı,,lm Sabahlar, akşamlar, geceler., hepsi de benim içm bud, hayatım sadece Lam ont'un beni kontrole her gelişinde söy­ lediği neşeli günaydınlar ve akşamın nasıl gcçıyorlarla renk­ leniyordu O beni susturup dinlenmeme izin vermeden önce hiçbir zam an birkaç dakikadan daha uzun süre konuşmadık Birkaç gün sonra kı bu bana içinde bulunduğum şanlar altın d a daha çok bir günm üş gibi gelm işti, Lamont beni

b

P a n b c + ty * '. y atak o d a m ^ .

u,,u

junjunı. etrafıma bakındım.

adl,n »Ur

••İyi misin?" -Ah . evet." dedim. Ev daha ünce »üml<otea„yordLt D u v a rla rın h ep s,

yo,

lUOıUçerçevelenmışcamdand,.dolayIS)vla *nm ,, siıy ıgörebiliyordum. "Burası senin m,^- âym

uyandırdı ve her zamanki gibi tuvalete gitmeme yardımcı ol­

-Ev m i? Hoşuna gitti mt?“

du. D ışarı çıktığım da bana, sanki bir hediyeymiş gibi. krom,

-Her yen cam mı?”

-Ben nereye gmiğ.mi gömıey, itplldû.-Hadi gel "

tekerlekli b ir yürüteç verdi. S ırıtarak, “ HımmT* dedi. “Ne diyorsun?’* “ B ununla ne yapacağım ki0’

' aedl’»kından

Bana uzun bir koridor boyunca, oturma oda.s

“ A rtık dışarı çıkm aya hazırsın. Sana etrafı göstermek için sabırsızlanıyorum.** H er adım ım la birlikte itekleyeceğim, beni destekleyecek

ninenbıryere ulaşana kadar eslik ett, P ■ g'bl «*• d-,bom ve paslanmaz çel.k, kenarlı s ı y a h ^ ' T ' l - ü n h Duvarla, çırte cam. levh * ^ d J ' ,

garip alete baktım . “ Bana sen yardım edemez mısın?” diye so rd u m “T abii ki?*’ Y ürüteci bir tarafa iterek kolunu belime do­ la m ak içm yanım a doğru koşturdu. Tabii ki.**

‘toermer kaplı yer| e n n cam ^

m a y a y ö n le n d irirk e n bir yerde tüm ağırlığım la ona asıldım B en , k u rta rd ığ ı g ü n d en bu yana ilk defa kollarının serti iğ, m

^

* '

^ ^ le d e d ıv ^ b ılırs

» * ..

^

^*^3 1 o la r a k

em >'fr'e r V e bem m « “

» •

* * * * * '* * * kap.lar

'^

cam d an b l " d

fj^

K o lu m u o m /u n a doladım ve o beni odadan dışan çık-

. \

,

v a ta k rs t t

u'

ı' ' " " ı »

. ,

Ve m ut!ak

A" » evet.

> u „ m ını^

h ıs s e d ıv o rd u m B enden rahat otuz santim daha uzundu, ger-

io k « M ü !»r « * » * . 1»

* * * d o k » . B lo »“ <" ”,l. ta , *

» — *■ “ y an ın d a b .r k ü rd a n d a n « e değ,İdim .

* 7 " ’” k" 0 l“ d*r i ”

'

"

""

»»»d» Z

,1 T

* " * « • "< *» « y *

« v .k d o * » ^


,./ ı/. hm tjizh Mrtarfığt

/fc/A rf k ,'

yu/û kı/*"1' v t

“<»eveleri «torları lıcp kapalı ıutan m. ancak • u meye haalı, ,r ^ 4

karışnuşt'* "ö z ü r dilerim B e n ^ n d e n faydalanmak »Mcm.yoruın" Bana baktı, m ira «viıçhu» orasına aldı. “Anlıyor musun? Sakın bem

Öir aııdi, etrafımı*! çevreleyen beya/ Morla»,,, |„ yükselmeye haşladı. Yerden tavana kadar uzanan emi, lar kayalık hır k u m u la vc uçau* bucakaı/ okyanua.ı hak', yordu M aıı/aıa gO zlcnım /m önünde hcluır belirm e/ inledin, K öpükler oluştu ran scssı / dalgaların dövdüğü çentikli hıkv ler evin her ıkı yanında yükselmekleydi. Gökyüzü parlak m.» vıvdı, etrafım ı dağılm ış duran çok a t sayıda pofuduk hulm m ev cu ttu İ v uyakların U/erme uişa edilmişti ve ahşap iner

rt°kr“ dnndlk •Urtfcn. humı

\

J ^ a n la m n Ben öne doğru u/^ n‘P hcnl ÖPIU l ) udaklanım dudaklarının nn/ıkçc aldığında eller mm titrediğini hissettim ^

Yü/Ü kızarmış hır halde geri çekildi, bem serbest bırakDengem» Mftlomak içm cam duvara doğru uzandım ama

U daha oraya dokunmadan önce elimi yakaladı. “O/ür dilerim," dedi. "Bunu yapmayı düşünmüyor­

dıvcnlcr aşağı kum sala daire çı/crek inmekleydi. M aşımın döndüğünü hissem in Cennet orada, hemen öııtiındcydı ’liuııu beğendin olarak algılıyorum , doğru mu?" diye rtordu "B eğ en m ek m ı?" O nu çelimsiz kollarımın elverdiği ol çu d e sıkıca kuud.ladım “Ç o k g ü /c P Dıştın çıkabilir m ıyız' I am orıt kıkı dadı “ Hayır Mu çok tehlikeli." •T eh lik eli m ı?"

•‘Yataktan lıcııü/ çıktın, hayatım " Bunu söylerken çc nemi tuttu, hır an için birbirimize baktık Nazikti, erkeksiydi, v .ırlık lıy d ı. hem tmuyoıdıı Kollarının arasına tırmanıp kıv­

rılm ak istedim ü e n . u lm m d an ö p tü , ardından u m bir »ey söylem eye

dun» Bir an için garip hır sessizlik içinde dikildik Onun beni lypiûgü için mi. yoksa k o llu n arasından serbest bıraktığı için mı özür dilediğini bilmiyordum “Şuraya o lu r " Beni beyaz deri bir kanepeye yönlen­

dirdi, kendimi yavaşça o ray a bıraktım “ Daha iyisin ya? -Evet" Soltınm/dakı duvar özenle hazırlanm ış elektronik alet­ lerle doluydu. İlgilendiğim i görünce, oraya gitti ve birkaç düğmeye bastı O da orkestra m üziğiyle doldu. Arkasına dönerek, "B eeth o v en ." d ed i. "B inden taz\a »'huni var ve hepsi dc dinlem en ıçiıı senin em rinde Tabu isı* m c

(» « (.y o rd u kı p a m u k uçlor.m da yükselerek onu dud.kk.nn-

d*n öptüm • Te»ekkür ederim ." diye fısıldadım

T o k güzel." w cr misin?"


AJktfrttm G tzh Mr?urf|£(

“ M üziğe bayılırım " ■ » * « bir şey < to daha iyi hissettiğinde'’"

dc onunla birlikte güldüm "Bu sevimin hlt ^

twn

*T "" '

g

“B e

sırıttı “Jonathan Bourquc Bu zamanlar papazdı, tabu

kSm'' Vin! ^

Ben... ben

bilmiyorum." “Burada k a la b ild in " . “Ö y lem i?"

v*l

\naflatM>,rsen

^ - \nladığım *t#garıy*a scn **u sö/<' c P^P^^dan hoşlanmı. #• ^

papaz.” diye düzeltti "E n iyisi onun bu m t/arh. b u lu n d u ğ u n u vc dc bunun kurbanlarıyla dolu olduğunu

s e n b T ‘ bU bU" U Vapmak »—

* değılsia Seçim tamamen

“Yanı sen..." Benim le yaşayabileceğim söylüyorum Burada " "G erçeklen m ı’’" "Birtakım kurallar koymamız lazım Ben pek de sıradan b ir hayat sürdürmüyorum ve bazı şeyler konusunda çok tilizım . am a evet “ B u fıkır beni ona belli edemeyeceğim kadar çok heye­ canland ırdı. Beni kurtaran ve bu eve getiren adam hakkında pek fazla hır şey bilmediğimi fark ettim. Varlıklıvdı. bu ka­ darı açıktı. Hem fiziken hem de ruhen güzel bir insandı Beni k u rta rm ıştı ve canavarlar onun evinde bana görünmenuşlerdi. O radan ayrılm a fikri beni korkuttu. “ Tabii k i,” dedim . “Sen ne ış yaparsın?" "U luslararası yatırım larda çalışıyorum Ortağım bir şey­ tan ve yem in ederim ki bir gün ikimizden bin diğerim öldüre cek am a bazen kişinin varlıklı olmak için ödemesi gereken b ed el bu oluyor. O nun yaş. benimkinin iki katı, buna rağmen b e n im iki katım hırsa sahip." Kıkırdadı

Pinya sapkın hir '* r ‘ d,ye dü$ündüm. Ijynont çok daha ciddileşti ‘Senin burada y aşaman araml7d* oldukça karm aşık b ir ilişkinin doğmasına sebep olabi* Dışan^3 tehlikeli bir d ü n y a v ar vc ben güvenlik konu^

saplantılıy ım .” B ana baktı. “Cyrus*un sana bu daha

O nam ayacağını sö y lem iştim , ö y le değil miT*

•Evet" •Şunu itiraf etm eliyim ki. yersiz konuşmuş olabilirim." “Yoksa o peşimde m i?” Paniklemişıim. "Burada olduğun sürece, hayır. Burada sana hiç kimse dokunamaz, bundan kesinlikle em inim . Ancak adamı Öldür­ mek haricinde. ki bu benim doğam da yer almıyor, onun olCij^kışi olmasını engelley em em ." Ama onunla konuştun, öyle değil mi?”

İŞ arkadaşlarımdan teki ona birini yolladı. Onun sem ^ ^ n d e n dolay ı k endisini öfkeli hissettiğini söylemek. u ^ıklam ak için ço k yetersiz b ir ifade olur. İşte, bukalırsan daha g ü v en d e olacağını bu yüzden düşünüyü-

!


Tcd l'k'kkct

“T am am ' Ağzının kenarlan küçük bir gülümsemeyle k ıv n lj "Böyle birdenbire mı kabul edeceksin0 Omuz silktim, o da başını salladı “ Hayır, bu karar konu »unu derinlemesine düşünüp taşınmalısın. Senden faydalan dığımı düşünmeni istemem "Bunu hiçbir zaman düşünmem. Senden hoşlanıyorum

-Seni özlerim Ama ger, doners,,, flv|p . p u noktada. h ıV de akim , b.xy n u U J

.

*

I

""r

vc gördüklerimde, vaykma d ö n m ııT !! msan,n temizlik alışkınlıklar, vc seyahat ^"ndakı güveni, ortamda yayama ı h u m a ! ^ ? 8'* '' ' * ""‘K ^ n ve keyfe kederdi “'^ '» " d .g ın d a -Ben, endişelendiren >cy bu dcg.l

*

w„ da . . ,

Kdahilinde. scnin ve evın ,y, olduğunuzdan k e , , almalıyım Ben buyum v e sen de bunda, ,

Cn" n

“Ben küçük bir kız değilim.'' dedim

.zindan yu kapüann dışındaki dünyan,n

,rn- en

“Hayır. Şimdi bunu çok daha »yı anlıyorum.”

venlı olduğundan cm ın olana kadar Ayr,^ 7 '

Yüzü kızardı “Ben de senden hoşlanıyorum işte, endi'lenme sebebim de bu *

Lamont ayağa kalktı ve düşünceler içinde içeriyi turladı “Bende biraz obsesıf kompulsıt bozukluk var. bilirsin işte Kendi kurallarım v a r " “O bsesif kompulsıf bozukluk, yani mesela .. inatçılık gibi mı T “Hayır, inatçılığın da ötesinde Burada her şeyin bir yeri

\

. C' L^

ten senm yerlere fasulye dökm ed,gm ı y , * kirletmediğin, de bilm eliyim .'' Daha bunu söylerken bana özür d , ı „ ardından omuz silkti. “Ü zgünüm "

8“ ‘

^ b'f * k,1<te «öz'erle baktı.

“Tabu ki." B u evden ayrılm ak z ıh . k dağınık da say,lm axd,w ,r n ,y e tm

vardır." Eliyle odayı gösterdi. “Kapıların hepsinde iki kilit ve bir sürgü kilit var Ev toz almaz... dışarı doğrudan a ç ıla n

T am am cn «m m m ısın?"

tek bir kapı yok Camlara kesinlikle dokunulmamalı Yemek­ lerimi heltrl» bir şekilde hazırlarım Sıradan insanlar açısın­

e m m m ısw , ‘ '

,SSedeh" ır*'n B u n a d a-

dan bunlar sadece birer garip davranış, ama benim için gereksinim Yoksa neden başkalarından bu kadar uzakta ya­ şayayım i u r “Ben de aslında biraz garibindir.*' dedim. “Bazen gunierce eve uğramam. Senin buna dayanabile­ ceğinden em m değil i m ”

^ «rece y jn t„ *°n ,n y a s a m a m "

h ay a ,ım ^ vetecek m ü z,ğ ,m v c . . ‘ U y c te c ^ ~ W < v« y w ıu m o ld u ğ u 6303

iane ahk,ıİMCf*)en,nî telev izy o n u m


r*JD<kk< kirletm e görüşüm scnınkındcn ûrklı olabilir." Lamont elı^ tuttu ve öptü. “ Emin misin?" ~ E vetr ' G üçlükle güldüm , bunu keyi& z olduğum ıÇm değil, kendim i birdenbire çok yorgun hissettiğimden dolaya yapm ıştım “O zam an sanırım bunu bu gece kutlamalıvız. Bırhkte y iy eceğ im iz ilk yem ekte, ne dersm '

'Bundan önce uyuyabilir mıyım? Uyudum, hem d e günün büyük ç o ğ u n lu ğ u n d a O gece Lamont odama hediyelerle hoplaya zıplay a gir­

AJulctu1 Gizli

H e u rlıfl,

turucunun etkisinde olınadjg,mtlûn o la ra k kendimi çimdiklemek z o n ^ T " ! güm ve buranın cennet olduğu oUmI,û bcnım gibi insanların cennete gıdern^d Hiçbir z a m a n gitm ediler vc

WUI ' ürck h

ohiüÜVİ*UnAİÜm b*hyordum

da lavuk çorbası ç ü n k ü Jokt,, ' y,yemeyecek kadar zay.f olduğunu so "cm

ve

b ira z c ık

di Haftanın her günü birini giymem için yedi çift bey ı. lık. onun bizzat her hafta temizlediği camlara dokunmak istemem durumunda kullanmam üzere, terliklerle takım >e d u

düm ve bu halimden memnun uçuşum o «

pam uklu eldiven. . Eldiven kullanmam şart değildi, bu sa­

gım hiçbir uyuşturucuya bcruem ıyordu."

dece bir öneriydi, bilirsiniz işte, gerekmesi durumunda.

T T * ”" ***' * ****'

*

O nun bifteğini kesişini seyrederken "Neden k— v.

ö t e yandan, terlikler sürekli giyilmeliydi. Kendi a y a k ­ larındaki benimkilere benzer sıvah terlikleri işaret eti <

tarmaya geldin ’" diye sordum "O lay b öyle m , gelişti? Oysa ben senin koşarak önüme

sabah çıplak ayak yürürken yerlerde bıraktığını izlen ç o k ta n

atladığın, a n m ıy o r u m . Arabamdan inm ekten başka ç T m

tem izlem işti, öyle söyledi. O nun bu tuhaflıkları beni güldürdü. Geriye şöyle bir ba­

yoktu Sem orada o kadar ç a re s e otururken gördüğümde k ı end.nde o t a d * . (o k b e lliy d i.« , k u m „ „ , „ " ’

kıyorum da. sanınm öğünlerde Lamont M yers’e yatağın ya­

to y o n in n ,

nındaki halıdan ayağımda terliklerim olmadan ay n lıp yere

t a * t a . » u n beden g el.p M m ,

GOycicc k e s .lm ,, b e „ ^

^

s

. . .

basm am am ın ne kadar önemli olduğunu anlatırken tamamen

B en. can a v arla r kovalıyordu. B ana b en , öldürecekle-

âşık olm uş olabılinm. Dizlerinin üzerine çökmüş, yerde b ı­

n n ı sö y lü y o rla rd ı. S o k a k lam basını görm üştüm . Sanırım

raktığım izlen işaret ediyordu. Terlikleri ayağım a g eçird i­

»flga doğru g id iy o rd u m .” “C anavarlar mı?”

ğim de. rahatlayarak denn bir nefes aldı Akşam yem cim karanlık, köpüklü okyanusa tepeden bakan bir masada. mum ışığı eşliğinde yedik Yine b.r uyuş

I

O n a o n la rd a n b a h se ttim d e d i, a rd ın d a n kırm ızı şarabından b ir yudum


Ik f/v tt* '

4ld,

•'(>C«uıa.«ftor İH. o c krs.nl.We gireıne/lcr |vcr,dc k j|

Ntykve güvende ulursun “ insem*fctı apığı bu ürperti h i s l i m

Haklı olduğundan

cinindim *lç«ri gırrm c/ler m ıv* Hsinn o m kahverengi gözlerle Kikti Menim sancın ^viç melodim

ve gülümsedi ’İla y u Ben bu evde \ e ç c \ resinde

olan her şevi görüyorum Sem her /aman koruyacağım lam onl Myvrs’c terliklere dair isteğini ifade ederken

A L T IN C I BÖ LÜ M

ıis»k olmamış olsam bile, bu sözlerini duyar duym a/ oldum İrenini koiay lokma olduğumu düşünebilirsiniz, am a değil, dım Lamont beni bulmuştu çünkü C ynıs'u reddetm iş ve on*

B ir Y û S o n r a

klan kaymıştım Lamont o yağmurlu gecede beni yoldan al* inakla ha\atını nske atmıştı Beni bulup kurtarm anın bedeli

K e n d im e d air b irta k ım şeyleri anım sıyorum ama her

sevi d e ğ il M esela, ad ım ın Rence Gilmorc oluşu hiçbir za­

on ur ayısından bûvükni $m»dı beni koruyacaktı Daha önce beni koruyan hiç kimse dnıan::ştı Yaşadığı sürece onu ne kadar o b se sif kom pulsıt olursa olsun, kuralları Kına nc kadar garip g elirse g el­

m a n u n u ta m a y a c a ğ ım bir

şey

L a m o n i’un daim i doğrula­

m a s ı n ı n a rd ın d a n , n a sıl u n u tab ilird im kı? S e n ç itz e l b ir k ız s ın

R e n e e S e n J u n v a m m ışığısın.

Re­

nce S e n s i z y a ş a y a b i l e c e ğ i m d e n e m i n d e ğ i l i m , R e n e e

sin sevecektim kok sayıda kuralı vardı. Duvarlara dokunm aya ilişkin

P em b e-b cv az odadaki beyaz yatağım da yatarken ancak

kurail* Vr eiicnm . yıkam am a dair Ve sadece benim açım -

bu kadarını an ım sa> ab tld ım Aynı zam anda yirm ili yaşları­

d » ıvı oiacak şey ten yem em ıçtn. onu rah atsı/ etm eyecek

mın b a şla rın d a o ld u ğ u m u da biliyordum l ’zen m d e n e re ­

K>ler giyinm em e ılıjkm . dıger yüz kadar kural daha, am a

deyse h e r zam an g iy in d iğ im aynı ekose pem be pazen eftv.se

« çok gıyvlcr konusunda

olduğunu. B en i m u h tem elen benim kendim i sevebileceğim ­

L ro c m - U n u n - M a n im i u * » , , « ^ n ın m ^

den ço k d a h a faz la sev en adam tn k ısa sıire sonra, uzun b ir ış g ü n ünün a rd ın d a n e v e d to e c e ğ ın u

Z Z T

/ ?

° l " u"

* * * ■0

- m neles Sana h a / \-erdi

**■ —

k m n cm J, • •» »M .

K en d im e d a ir b ild iğ im b aşka şey te r dc vardı. E roine ar­ lık b a ğ ım lı d e ğ ild im R ah at rahat y aşa rk e n hiçbir zam an aç k a lm a m ıştım v a d a b ir şe y in ek sik liğ in i çekm em iştim -


Ttd totkkct

A m ansız insanlardan kaçıp kurtulm ak içm dar bu ar* yoldan koşmam gerektiği fikri anık aklıma bile gelmiyordu Bu evde kaldığım sürece güvendeydim. Eğer dışan tek b*. Şima çıkıp gezm eye kalkışırsam, bu kadar şanslı olmuyahı. lirdim. A m a bu önem sizdi çünkü evden tek başım a ayrılmak gibi bir niyetim yoktu, en azından kendim» hazır hissedene kadar. G eçen sene Lamont olmaksızın kapıdan dışarı tek bir kez olsun adım atmamıştım vc bunu yapmayı şimdi de iste­ m iyordum . D ışarısı canavarlann y a ş a d ığ ı yerdi. Dışarısı bu dünya­

<(lk Haklardaki l.ıt bedel onun han,, uO»ı„d,ft, WvKm,n y. „md« e» k Önemsizdi lııın n n t'u tüm varlığımla sevdim. ®ir çan sesi beni tembel düşünce teninden u/aklı»-»tmi» İrkilerek doğıuldum Lamımı garaj yolunu Hirttü*tı! Başım anı bir adrenalin dalgasıyla döndO vc bu süre oturduğum yerde donup kaldım Sonra ayaktanım yete in­ dirdim ve ayağa kalktım, sersemdim Ne yapmalıydım, ne yapmalıydım? Ama ne yapacağımı biliyordum. Uunu onun C v c her gelişinde yapıyordum. Yemeği hazırlam ayı bitirip bitirmediğimi birdenbire u n u ttu m . M utfağın temiz, olduğundan cırım olmalıydım çün­

daki C yruslann oldukları yerdi. Dışarısı alenen anne vc ba­

kü eğer Lam ont bit pislik bulutsa, küçük bile olsa, benden

bam a tek bir hayrımın dokunmadığı yerdi. C ehennem de geçirilen yirmi yılın ardından, içinde bu­

bunu yapm am ı islcm ektcnse otunıp orayı kendisi bizzat te­

lunduğum bu cennet dilimi haricinde beni ilgilendiren lııçbir

dım da böylesine bir pislik bırakmış olm am benim açımdan

şey yoktu. Evet, burada birtakım zorluklar vardı. İtıral etme­

büyük bir d ü şü n cesizlik ti. Onun tem izlik ihtiyacına uyum

liyim ki. Lam ont'ur obsesıf kompulsıi'bozukluğu bazen beni

sağlam ak için dünyanın zam anı benim di.

mizlerdi. Bunun onu ne kadar rahatsız edeceğini bile bile ar­

delirm enin eşiğine getiriyordu. Ancak onun düzen ve mü­

Kapıya doğru alıldım, soğuk mermet zemini ayakları­

kem m ellik gereksinimi bir süre sonra tolere etmeyi, ardından

mın altında hissettim ve gerisingeri halıya sıçradım Dizleri­

da takdir etmeyi öğrendiğim bir şeydi.

min üzerine çöktüm ve terliklerimden biriyle ayaklarımın

E ğer o beni daha az seven, daha az nazik, daha az şef­

bıraktığı nem izlerini sildim.

katli vc yardımsever başka bir erkek olsaydı, isyan edebilir­

Oda değişm em işti. Tek bir gardırop giysilerimin tümüne

dim. B azen başka bir erkekle birlikte yaşamanın nasıl bir şey

kolayca yeliyordu çünkü çoğu zaman pijam a giymeyi tercih

olabileceğini düşünmekten kendimi alam ıyordum am a bu

ediyordum. Bir kom odin, bir şitoniyer, bir yatak, bir sandalye

düşünceler pek uzun sürmüyordu. Günün sonunda kapıdan içeri girdiğinde, sevgilimin eve geldiğini biliyordum vc onun

ve bir banyo. D oğal o larak , o evde olduğunda Lam ont un yatağında

garipliklerinden dolayı ödemem gerekebilecek herhangi kü83


TedOtkJfzr A*ÂyUıtm G tzit 1 y a tıy o rd u m ,

k a fa lıy d ı ve

Ç ok g en

zam an

b u y a rı

Lamont bu aç» ^.

böykydı

b e n im h e r y ö n d e n ta m a m e n

d ü ğ ü m d e n e m in o lm ak

is tiy o rd u

E ge*

hürmet g * .

bana kcnd,rrjI

r a h a t h ı s s c t t ı n y o r s a , y a t a k o d a m ı o ld u ğ u g ib i t u t m a m

gerek,

H e r n e k a d a r ev li olsak da. bazen yalnız uyuyordum r, b en » k a m ı , b e n dc onu kocam olarak »im len i\r\: k ita b ın a u y g u n yaptı Bana

m ızı

Lamont

t ö r e n i m i z i n o lm a s ı g e re k iy o rd u

d e a ıy a h bir

o lu ştu r u r k e n ettik Bu

b e y a z h ı r e l b i s e aldı

b e y a z

M<*art m e z g ıte n doldurdu. ,ç çektim Daha önceden gÛ2

d e n iz p e n c e re le rin

tım ve gönyesel düzgünlükte kanepenin yanındaki vehpay* yerleştirdim

gün boyunca b ir şeyi yaptıktan hemen som a gerekli temizliği ta m a m la d ım . B ö y lesı

dışır. U

çok

daha kolaydı A m a bugün ardım­

da bir dtzı ç iğ n e n m iş kural izi bırakm ıştım , buna beyaz de­ rinin ü zerin d ek i b ir lekenin dc dahil olduğunu fark ettim.

m ü k e m m e ld i.

B aşaram ay acak tım ! D aha m utfağı tem izlem em gereki­

C m d u v arlı kondordın aşağı büyük bir aceleyle der­ le rk e n

Csm

B ugün b a n a ne olm uştu aniayamıyordum . Normalde h e r şey ,

t m o k ı n g iy in d i. M u m la n y a k tık v e y e m . . ,

o tu rm a odasında,

aıkkatsızlıku. yanı onca elekınğı b o * h arcım * ^ f a ^ y a bûyOk bir aceleyle k o * * * * ^

gc2dırd.ğım ıkı derg. den kanepede duruyordu. Bunlan kap­

tifc m c k a r a r v e rm iş tik

T a b ii k ı b ir

^

cldivenlcnm ı giydim Çan. güvenlik sisler?-im:

yordu! D o lay ısıy la parm ağ ım a tükürdüm , lekeyi salyamla te­ m izledim . a rd ın d a n d a d e n y i kolum la silip kuruladım

biz» b a h ç e n in d ış kapısını açan birisi olduğunda uyaran hır

G iriş kapısının ilk kilidi tıkırdadı, ben daha mutfağa do­

p a rç a s ıy d ı. Tabı. ki. bu “bınsi" hep lam o n t oluyordu; bu da

kunmamışım*. İkinci kilitle sürgü takırdayarak açıldı, koş­

ç ır a lı tem izlem ek ıçtn yaklaşık üç dakikam olduğu anlam ına

turdum. Ş aşırm am ya da unutm am durum unda yanlışlıkla

g e liy o rd u .

evden çıkm ayayım diye kapıların dışlarına kilitler kovmasını

Y a gcl«m başka birisiyle?

ona öneren bendin*. H âlâ böyle anlar yaşıyordum.

Hu düşünce benim oturma odasında duraklam am a sebep o ld u ve bir gün l.amont’un e v e gelmeyeceği yönündeki kor­ k u n ç olasılığı düşündüm Kalbım hu ihtimalle deli gibi ç a rp ­ tı

Hu benim en büyült korkum haline gelm işti vc bunıın

*cbebın, bilmiyordum çünkü Lamont her zam an, her zam an e v e dönüyordu.

Kan k u la k la rım d a güm bürdedi, bu kendimi zorlamam durum unda b a ş g ö ste re n b ir durum du. Lamont bunun k u l­ landığım ila ç la rın y a n etk isi olduğunu söylem işti Y em ek m a sa sın ın y anından aceleyle geçerken sandal­ yelerden te k in e v u rd u m Yere devrilen sandalyeyi gen kaldm nak için h ız la a rk a m a döndüm . Ü çüncü ve dördüncü ki­

' 1 « “ “ » '» 'M u « t , b e , v e y t 'i l m

h

,ü m

k l> , ın

k le r açıldı. Mu g e c e b ü y ü k b ir acele içindeydi.kilitlen büyük bir hızla açm ıştı


7W Dckke' AJuU'tın Ctzl, \r»-;u»/ıgı

M utfağa koştururken ptoüzsüz mermer zeminde ayag,^ kaydı am a te/g âh ı yakalayarak düşmekten kurtuldum . A n^ her şeyi açıkça görebiliyordum : Havuç kesme tablasının rin d e d ü zg ü n ce kesilm iş bir halde duruyordu, d ilim le n ip salatalık hem en onun yanında mükemmel h ır dizin h a liıp y e r alm aktaydı, tofu küpleri tam da Lamont un tercih ettığ,

„racta öylccc dikilmekle yetindim, ayakkmm yere saptanıp kalmış11 Döndü, elini saçları arasından arkaya dofcru geçirdi, gözlen üzerimdeydi Onu rahatsız eden hır , eyler vardı vc ben bunun marul olmadığını ümit eltim. “Selam. Rcnec."

gibi p iram it şeklinde üst üste yığılmıştı. G özle görünen tç^

-Selam . Lamont.”

b ir so y u lm u ş kabuk ya da boşa harcanmış tek hır damla

Tıpkı bir yıl önce bem kurtarmak için çıkıp geten mele­

yoktu. A m a m arul... Bütün marulu tezgâhın üzerine bırakmış am a henüz d o ğ ram a m ışım Pahada kötüsü alındığında üze­ rin d e duran am balajı yerdeydi. Bu. Lamont un kalp krizi ge. ç irm e s in e sebep olurdu. Bunu ben mi yapm ıştım

ler. tıraş edilm iş güçlü çene vc in eller... Hâlâ yakası açık gömlekle siyah takım elbise giyinmekten hoşlanıyordu G ülüm seyerek m utfağın karşısına doğru ilerledi. Sonra beni kollan arasına aklı vc sıkı sıkı luttu. Görüyorsunuz işte, Lamont *u bu yüzden çok sevmişiim. O nca kuralıyla ganp b i­

hatırlamıyordum. Aslında, Lamont un yiyeceklerini her za­

risi olduğu kesindi. A m a beni tamamen güvende vc kendisine

m an ben hazırlıyor olsam da. şu anda tezgâhta d u ran hiçbir

yakın tutuyordu. "Hım mm . Seni hissetm ek çok güzel, sevgilim.**

belli belirsiz birtakım anılar gözümün önüne g eliy o rd u .

1 1

ke benziyordu. O açık san saçlar, o yumuşak kahverengi göz­

Bırakın ambalajını açmayı, marula dokunduğum u dahi

şeyi nasıl hazırladığımı tam olarak anımsamıyordum; sadece

|

G ülüm sedim ve kollarımı diyafram hizasına doladım.

Hafızam hâlâ olması gerektiği noktaya gelememişti.

Hâlâ kırk kiloydum ... çok fa /la kilo almamam sağlık duru­

E roin zihnimi doktorun ilk anda tahmin ettiğinden çok daha

mumdan dolayı Önemliydi. Lamont*un kaslı gövdesiyle çev­

fazla etkilemişti ve sağlığımı tamamen kazanmam için uzun

relenmiş bir halde. T an n 'n ın parmaklan arasındaki ince bir

‘İs

bir yol kat etmek zorunda kalmıştım. T anrfya şükürler olsun kı Lamont bana karşı sabırlıydı.

dal gibiydim.

lam marul pisliğine doğru ilk adımımı almıştım ki. sa­

“Seni de öyle." Sonra m arulun ambalajını gördü ve vücudu kasıldı. Ama

ğımdaki kapı açıldı. Lamont içeri girdi, bana baktı, so n ra ka­

yapabilecek o lm asın a ağm en şikâyet etm edi. Sadece bem

pıyı arkasından kapattı ve iki kilidi de kilitledi.

serbest bıraktı, am balaja yöneldi, onu yerden alarak çöpe atı».

NC yapaCa8'mdan emin değildim, dolayısıyla sadece

“ Bu gece bize et pişirm em e ne dersin? diye sordu.


TvJDckktr “Et mi? Ben et yiyemem ki.*’ “Bir kereden bir şey olmaz.’' "Emin misin?" Kuralları çiğnemek pek ona göre bir Şoy değildi. Yoksa bir şey mi olmuştu? “Tabii ki emmim.” “Salatalığı ve havucu doğradım ve totu da... "Benim bifteğe ve biraz da şaraba ihtiyacım var. dedi "Ve lütfen, sevgilim." Bana doğru döndü, yorgun ve bitkin görünüyordu, "sen de bana katıl. Sadece bir kere. Dudakları h afif bir gülümsemeyle kıvrıldı. “Tamam.”

Adalelin CtsJ, HaaHığı

|cagifînem vc cn sevdiği beyaz elbiseyi giymem yarım saatütn a|d ‘ Sırf0CYdC °WugU ‘Ç,n dc*ü zamandı et yiyip ^ p içeceğim içm dc kendimi inanılmaz derecede heyecanlı hissetm iş11111 H er şeyin mükemmel olmasını isledim. Şu doktor ne biliyordu kı zaten ’ Çoğunlukla kendimi çok iyi hissediyordum Lamont haklıydı, birazcık cı smdınm m tc n ıım e

zarar verm ezdi

Ama asıl büyük sürpriz, gen döndüğümde LamonCu ok­ yanusa tepeden bakan terastaki masayı hazırlarken bulm am oldu. B akakaldım , şaşkına dönmüştüm. M u tfa k ta n elinde ık\ kadeh kırm ızı şarapla çıkageldi

**Nc diyorsun? B iraz açık haşanın bize iyi geleceğim düşün­

“ İlaçlarını yuttun mu?”

“E v e t” “Sistemini temizledin mi?” “Evet. Bir saat önce.” “O zaman sorun olmayacaktır.” Yanıma yaklaştı, elimi kaldırdı ve iki gün önce yatak odamın kapı pervazına çarpan parm ak eklemlerimdeki morluğu başparmağıyla nazikçe ovaladı. “Hâlâ acıyor mu?”

düm ” K oşturarak pencereye gittim ve dışarı baktım. Beyaz masa örtüsünün üzerine iki kırmızı mum yerleştirmiş, iki be­ yaz porselen yem ek takımının arasına da pembe bir güt bı­ rakmıştı. Tabii ki daha önce onunla birlikte defalarca terasa çıkmıştım am a bu hiçbir zaman yem ek vc özettikte de böylesine abartılı bir yem ek yem ek için olmamıştı. İşte Lam ont böyle bir erkekli, tüm kuralları çiğnemek

“Pek sayılmaz/’ dedim. Ezilen noktayı öptü. "Neden sen kendine çeki d ü zen ve­ rirken ben de buradaki işlen tamamlamıyorum?” Kendimi ilk randevusunda yemeğe çıkma teklifi alm ış

bir okul öğrencisi gibi hissettim. “Bu çok hoşuma gider. Lamont. Teşekkürler ”

Gülümsedi. "Hadi, acele e t" Duş almam, saçlarımı kurutup onun sevdiği gibi şekil-

anlamına golse bile beni düşünüyordu. “ Bu... oh, Lam ont! Bu m ükem m ell” K ıkırdadı, onu sedir terasa kadar takıp eltim. Dalgalar kumsalın yüz metre aşağısında karaya vurdu Denizden gelen esinti tenim e yav aşça sürtündü. M um. parlak yıldızlarla dolu zifiri gecede b aşla n çıkartırcastna dans ettt.

Etimden ilk lokm am ı aldığım da, bir rüyada yaşadığım


7WZV**r

dan em indim Tüm bu olanlar konusunda biraı coşkun dav­ randığım ı kabuJ cd i\o n u n . ama ben basit bazlardan k o lj >i4 etkilenen sıradan bir kızdım. Lam ont gülüm sedi ve başını salladı, ama Kafası karışık gibi görünüyordu. Onu endişelendirecek bir şey yapm adı ğım ı üm it ettim . "B ir terslik mı v ar?" d iy e sordum “Z o r bir gündü." “ Ü zgünüm " E tten b ir lokm a daha aldım , am a artık ye­

bUİM*!?"’1öğrendim Horum ,u.|,K, * • •'

'**İr * y .

-O h . haşır Onu d u rd u r*:* m„ w r Ciö/Ieri ban# odaklandı. - \ 1IV. , pemin bildiğim i biliyor ”

mevı

Buı\u

“Ö y le mı?" Lam ont san dalyesin in arkasına v„ ,|an„ .

f* « ' 01,11 dal,a ö n cc h ,V^ kadar «l|ak ve hu beni korkuttu.

mekten baştaki kadar haz alam adım . "B undan b a h s e t m e k

“B u sorun olacak m ı?” d .yc sordum

ister m ısın?" Norm alde sorunlarını eve getirmezdi. İşini benim le en­

“B enim bun» b ild iğim , b ,liyor Vc cv . . . O. bacaklarım ı k e sıp gövdem den «yırm av, düşünecek T x

der olarak tartışırdı. Onun, uluslararası organizasyonlar ara­

acım asız bir adam Bunu b ilen herkesi öldürm ekten ver,7 , '

sında oldukça büyük meblağlarda para akıtan türden bir or­

m ayacağına id d ia ya g ir e b ilir im '

taklık içerisinde olduğunu, para transferlerinin çoğunlukla yatırım ve bağışlarla ilintili olduğunu biliyordum. O nun baş­ ka insanlar için milyonlarca dolar kazanan akıllı bir m uha­ sebeci olduğunu biliyordum. Ortağı Jonathan Bourquc*un adını taşıyan Bourque Kurumu “nda çalıştığını biliyordum . A m a bildiklerim bu kadarla sınırlıydı. Dolayısıyla sorumu baştan savacağını bekledim am a ça­ talını yerine bıraktı ve dirseklerini masaya dayadı. “Bugiin şans eseri ek birtakım bilgiler edindim ,” dedi. "Gerçekten mı? Kötü bir şey m i?”

Sanki bunu bana anlatıp anlatmamaya karar verm eye çahşıyotmuşçasına okyanusun ilerilerine baktı. Birlikte çalıştığım adamın birtakım rahatsız edici işlere

G ü ç k u lem g ö zlerim in önünde ufalanıyordu. B „ şeyler

söylemek b .r y a n a , n e d ü şü n eceğim i b ile b ,lm iyordum . lalımı m asay a b ırak tım .

“ö ld ü rm e k m i?” “N e yapacaksın? K urtlar, kendinden uzak «utmak için etrafındaki h er şeyi düzenleyip takviye ed,yorsun, sonra btnsı içen sızıv eriy o r ve aynen şu şekilde." parmaklarını şık lattı. “h er şe y b itiy o r ” “B öyle sö y lem e!” G ö rü y o rsu n işle, .kanunlar burada başarısı/lığa uğruyor. Bunu b iliy o r o lm alıy d ım , öyle değil m i? Ben vc tüm kuve *tan u n l« n m ." B ir şey leri

andı.

vurgulamak

isterken ellerini

Ş u n u y a p m a , b u n u yapm a Şunu şöyle yap. bunu


A dalelin G itti Hezurlığı

M D ekkr

v

e

N±noniâr. On Emir, polis vc ben. Peki, tuın bunj^

v t m c u «seve y s n y o r ? H içbir şeye! B o u n ju e g i b i hır a d a m

u a r ijm

etratirhiı deli dana gibi koşturuyor, içeri g ire b il^

•« berjm ç.b: bınnı tek bir parmağını şıklatarak. bitirebilir/' b öyle söylem e?” - 3 4 2 e r kendi kanunlarım uygulayan şu ad am ın doğru. s » c y a p a ğ ın ı düşünüyorum Aslına bakılırsa te m as kurup S c v r ş u ç 'a h â k ettiği dersi bizzat vermeyi deli g ib i ıstıyo-

"H angı adam T “H aberlerde bahsi geçen biri. Bütün m esele şu ki, ka•s^L ânn yetersiz kaldığı anlar oluyor ve o zaman her şev 1 ra­ yına oturtm ayı diliyorsun ” 'H içb ir şey olmayacak.” diye itiraz ettim. * Ö ylesine kottu.su> orsun, değil mı?”

içtik. “ A m a eğer sistem ç ö k m e . Rence, o /.aman kuralı filan ,ınUt vc her »k. silahını birden çekerek o domuzun peşine

dü ş"

O na baktım . S ırıttı, k ah v eren g i gözleri sarı saçlarının haresi altında

ış,| ıştldı. “T ab iri caizse." “ Jo n ath an B ourque’u şişe geçirip kavuracak, kemikle­

rini o k y a n u sa g ö m eceğ im ” dedim. Lam ont c e sa re tim karşısında gözlerim kırpıştırdı. “Şişe geçirdiğin b ir şeyi kavurabileceğim düşünmüyorum. Ancak k ız artırsın .”

K adehim i kaldırdım . “Kızartm aya.” dedim. “ K ızartm aya.” G ü ld ü ve kadehlerim izi tokuşturduk.

“ B u gece b an a yatağım ızda eşlik etm ek ister misin?” Y a ta ğ ım ız d a B en im yatağım da y a da onunkinde değil.

B ana baktı, sonra başını salladı ve özür dileyen bir g ü ­

Bizim y a tağ ım ız d a. K endim i nasıl hissettiğim b u yana, buna

lü m sem ey le bana karşılık verdi. “Haklısın. Sadece sinirim i

v erilebilecek te k b ir n azik yanıt vardı, özellikle de böylesıne

çıkarıyorum ."

m uhteşem b ir d a v ra n ışın ardından.

Rahatlayarak gülümseye çalıştım. 'H aklısın, diye devam etti. “Belirli bir am aç uğruna koyduğum uz kurallarımız var. Bunlar bizi g ü v en d e tutuyor. A ynen dm gibi, kurallar da insanların h ay atların d a önem li

bir rol oynuyor. Ve sen, benim bebeğim, bu kuralların en büyük hayırseverisin '’ Kadehimi havaya, şerefe kald.rd.m, "O zam an kurallara "Kurallara."

1

“ E v e t.” B aşın ı s a lla y a ra k o n ay lad ı. “ H arika. İlk önce tem izlenm elisin .” “ E v e t.” L a m o n t iç ç e k e r e k y ıld ızlara b a k tı. “N e k ad ar da güzel b ir g e c e .”


Y E D İN C İ B Ö L Ü M

Bugün Danny, ( ain Kcllcrman i, içlerinden doku/u kat­ ledilmiş olan on lk ,n a fa,llni öldürecekti.

Gittikçe artan ölü sayısı D anny’ye kâbuslar yalatıyordu. Bu onun katlanm ası gereken hır m usibetti. Iıpkı çocuğunu disiplin altına alm aya kendim adayan bir baba gibi, cezanın kendisinden değil, sad ece onun sayesinde yaşanacak iyi so­

nuçtan h oşlanıyordu. Danny, L a k e w o o d 'u n B ren tw o o d M ülkü nde, çıkm az sokaktaki ev in in h e m e n ö n ü n d e k i k a ld ırım d a , arabasında oturuyordu. M ü te v a z ı, tek k atlı, tu ğ la evi b ö lg ey e beş m odel halinde inşa e d ile n y ü z le rc e s ın d e n b ir tan esiy d i ve birçok açıdan da o n a ç o k u y g u n d u .

Birincisi m uhit, an n esi ve kız kardeşleri. C aın Kellerman benzeri insanlar tarafın d an canice öldürüldükten üç yıl sonra, yanı on sek iz y aşın d a ayrıklığı, savaştan tahrip olm uş Bosna’ya k ıyasla d a h a sak ın ve güzeldi. B öylcsinc güzel bir ülkeyi k u tsad ığ ı için T a n rı'y a her gün teşek k ü r ediyordu. Doğrusu çoğu A m erik alı böylesine b ir lüks içinde, günün so-


A tkU cim G uJ, S t r s a r l ft

nuM * * n . « ,T n c Z L

M l l ^ a n dcn uzakta

şanslı okluktan»*" tarkmda d ^ .lle rd ,

c - t f g fe ttk takan »dam.» s e t e sa n ım * on 0 , san.lmllk h Z

J » * * » « * * - u f a k b , r T T , K'd' K e l l e m - , an 'tn

günah, genç t a n e l e n onlar, k u lla n d * *

sonm başından am .as.yd. K urhanlann. b u lm a k .ç.n * * * . lâniâ 3x kanıyor, onlan otele g ö tûrtyor. onlara .stcd .g .„, >ap,. ♦w

. onlan öldürüyor ard.ndan da cesetlerin. katı atık saha!*

nna atıyordu D anny K ellerm an d en ilk olarak, k am ın ı d o \m e alış,

kanlığı sdbcbıyte yüzleştiği on birinci kurbanı Keith Ham.

fotogr*f» çantasına alarak aracı vitese takt», olayları üüam ürken kendini kaybetmişti Arkadan gelen yüksek tonlu hır gümbürtü şaşırm asına yol açtı V itesini tekrar park konumuna getirdi vc yaşlı kadm ka­

pısın» *»-roak »Ç»" *<*kcıı o da aşağıya atladı.

1

yı m ısm ızT

dıve sordu. G örebildiği kadanyla tamponunda bir hasar yokw **Cok özür dilerim , nc kadar da dikkatsizim '” “ Bu sen m ısın. Danny'* Ellen arabasından »nd» "Olur şey değil, seni görm edim ! H ayır, sızı görm eyen benim .

Kadının elini um u ve

onu arabadan b irk aç adım uzaklaştırdı. ‘Önemli olan şu, iyi

m uıd saytsmde haberdar olmuştu Danny. H a m m o n d u . ada­

misiniz? “ Tabii kı. S a d ec e ufacık bir temastı ’* ö ğ le n güneşi ka­

mın başka b r kadına btr daha bu kadar çok sinirlenm esi du­

dının b ey az lü le le n n ı b ir haleye çe% irdi. Bu kadın ona b u

rumunda cehenneme birinci sın ıf bir bilet k azan acağ ın a ıkr.ı

anne fig ü rü ç iz m iş ti, kı bu D anny açısından güzel b u d u ­

etmişti. Şu ana kadar adam k ötü yola sapmamıştı.

rum du çü n k ü B irle şik D ev letler de b aşka ailesi yoktu insa­

Görüşme sırasında Danny, Keıth’ı eş suıstım alı suçla­

nın. her ne k a d a r b u sadece haftada bir çim enlerim kesmek

ması sebebiyle sa\u n an avukatın rahatsız edici detay lantu

\ e arada sıra d a e v in d e b irtak ım tam iratlar yapm akla sınırlı

öğrenmişti. Cam Kcllcrman adındaki bu avukat. K eıthhn ka­

olsa da» ilg ile n e b ile c e ğ i b ir kom şusunun olm ası güzeldi El-

rısını babalarının tacız hıkâyelen hakkında anlanıklannı cer

len’ın kocası dört y ıl ö n ce , hem en h em en Danny* tun m ahal­

almamaları durum unda çocuklarının ha vatını alm akla tehdit

leye taşındığı günlerde ölm üştü.

etmişti. Doğal olarak çocuklar hikâyelerini değiştirm işler, keıth de aklanmıştı. Panny. k c b e r-v /ı e dair araştırmasına h em en ertesi gıin

I

K ad ın k ık ırd ad ı. "Y ay. vay. bu nasıl da büyük bir den-

şcttı. H a s a r o lm a d ığ ın d a n e m in m ısın

Bırbtriyle öpüşen

tam ponlara baktı

b aşlam ışı, v e ö ir e n d ığ ı * y on u b ftylcsın c a şa ğ ılık b ir s a r s ­

“Belki b irk aç ç iz ik vardır, ama hepsi o kadar.

tık tın kurtulm an,n .ek yolunun kafaya s a l a c a k b ir m env„ olduğuna ikna etm işti

K adın o n u te p e d e n tırnağa süzdü. ~Bugün çok çarp.v sm. Hal de h aki p an to lo n giyerdi." E zandı ve Danny m a s a


Tedückker

Adaktı* 1arına nazikçe dokundu. “Onun saçlarının da b c y a z l^ önce seninki kadar koyu renkte olduğunu hiç Söylemiş nT* dim ?“ ^ Evet, bir kereden daha çok.’ “ Bugün çalışm ıyor musun?" Yap m arn g ereken , sen in h iç tahm in edem eyeceğin ^ işim var.

Hesaba kar Ellen Wafasm„ bır

bu * y i koydu mu.

onun suyuna gitmek fikrim d e ğ ir m e y e çalıyı,,aklan

dllha kolayd.H esaba ka l D anny'm n planlan, efecr kadının gönlünü

hızlı bir öğlen yemeğim kaldırabilirdi. H esaba kat: E llen'dan çok hoşlanıyordu

ra h a lla ia c a k s a .

••Beni ikna ettiniz. İzin verin, aracımı park girişine çc-

D anny, ‘'B ir randevum var.” dedi. “Bir arkadaşa vardı^ etm ek için halledilmesi gereken ufak bir iş. A d ı C am Kellerman ve kendisi tam bir yılan. “A ferin sana Olanlar için kendimi affettirmeliyını. İz,n ver, sana öğlen yemeği hazırlayayım.’

•t

keyim Harika.” On dakika sonra Ellen*ın mutfak masasına olurmuş, yaşlı kadın kendisine ölümünden ıkı yıl önce tamamen bu­ nayan merhum kocası Hal’e dair diğer bir hikâye anlatırken,

“ Hayır, buna gerek..."

tembel parmağını düşünceler içerisinde buz kadar soğuk çay

“ Israr ediyorum? Arabanı mahvettim.”

bardağının etrafında gezdiriyordu.

D anny kısa bir an için tereddüt etti. “Pekâlâ, madem

“G örm eliydin. Danny.” Amerikan peyniri, domuz vc

ısrar ediyorsunuz ” Kadına kocaman gülümsedi ve başını

hindiden yapılm a iki sandviçin yer aldığı tabağı masaya bı­

eğdi. “ Bu hoşuma gider. Size yann eşlik edebilirim .”

raktı. “Gece yarısında, orada, arka bahçede üzenndc pıjama-

Ellen dönüp arabaya bir kez daha baktı ve başını iki yana salladı. “ Vay, vay, vay. Sanırım yaşlanıyorum.” Gözleri yukarı, ona doğru yöneldi. “Yarın mı? Hayır hayatım , şimdi! Bu sabah bir kavanoz taze çayı güneşe bıraktım ve kısa bir sürede sandviç hazırlayabilirim. Yemek yedin m ı? Saat öğ­ leni geçiyor." “Hayır, ama gerçekten de..." “Lütfen, bu bana kendimi çok daha iyi hissettirecek.” Seçenek Ellen'la bir lokma bir şey ye ya da C ain Kellennan i öldürmek için doğrudan olay yerine git.

98

şinin üstüyle çorapları dışında hiçbir şey olmaksızın diki­ liyordu

“Çam aşırı yok m uydu?” Danny sandviçini ısırdı vc onu

daha kolay yutabilm ek için bir yudum çay aldı. “Hayır! P oposu yarık bir voleybol topu kadar beyazdı. Oldukça da düzdü ” 40Ve siz onu orada öylece bıraktınız, öyle mi? Pekâlâ, sadece kısa bir süreliğine tabii ki. Bu mahve­ dilm eyecek kadar değerli bir andı. Hal orada kendi kendine konuşarak dolaşıyordu ve ben de buradan onu seyrediyor


Gelt V c m tr f,

dum k e l l i m i gülmekler. alamadım Hal ’m sarU r. v

kıçı vardı. sana söyh&yocum **

' 05

M anzara, her ne kadar komik otsa da. btr an iç » ^ m n ;ju h m kapan?

^

,« ptıama Odleny le S ^ M Elkn. D -u ıy v! liuldüıvn

mi

h.UvcM «Uha * ı * „ .

" S a m ı n sonunda onu kurtardınız. öyle değıi m i r

^ grilikle «ndv^lcnnı yediler Hikâyelerden teki, ber kır-,

T a b u fa. O na verandadan seslendim, bana doğru ^

b^-aUnna sıkıştığı ana dair olanı, özellikle çok konuktı

vc fıskiyelerin çalışmadığının farkında olup olmadığımı serd u Birkaç gündür çım enlenn kahverengileştiğini söylevduruyordu. fıskiyelerimiz gece çalışırdı, o da bunu akimdı tutarak çıkıp kontrol etmesi gerektiğim düşünmüştü."

“Her ı>ı erkek kansma çimenlik y e ş il bir alan verme*

zsic t "

vfjj yardım çağırmadan önce. loriukU n tek başına halle?ajck >ç* çabalaman. kendine güvenen türden bınsydı O gtoı. h, yapı* ona kirpi oklarıyla dolu morarmış bir sum kazanAruıışn Dannv ne zaman Ellen’la birlikte /aman geçirse, ken­ eni çok daha haklı görüyor vc dünyayı temizleme dürtüsü

“Pekâlâ, bunu besbeilı o da düşünmüştü."

gittikçe artıyordu. Doğrusunu söylemek gerekirse, eğer bu

“Neden çıplaktı7"

atlı kadın haksızlığa uğrarsa. Danny kurbanına öfkeyle ya m

“Şimdi ona geliyorum O na neden çorapları) la dtşan sorduğumda, bana bunu çımenlenn ıslak olup ol­ m adıklara: anlayabilmek >çın yapugmı söyledi. Bel hizasına doğru baktığımı görünce başını önüne eğdi, bir süre kendi­ sine bak: ardından da sadece Hal*m başarabileceği afacan bir sınti^la bana baktı “Vay be." dedi. “Çıplağım. Azdın

m ır

da -mikam duy gusuyla kesinlikle acı v ermeyeceğine dan et­ eği yemini muhtemelen unuturdu.

Ellen’ı yanağından öptü \ t kadının evinden, görevini yenne getirmek isteğiyle, yarım saat sonra aynld Aracını yavaşça güneye. Long Beach‘e doğru sürdü, ardından gi*rev

işkmm rahatlığıyla batıya. San Pedro yamaçlarına doğru dtodû.

E llen elim dizm e indirdi ve Danny onun yana devrilebiileceğm i dû$ûncac k*dar gükiû O da ya»h tadına katıldı Bu t * aniaf -s a l iy » !# » su a cn a icı Jenn bendi t a n a n ı u an d m fc*. anlar- oou yapüfr W >apma>a aorluyortu

Dannv dûrA adatı E llen lar kocalanyla tnridae >a,Un« n t a v e o >asl» »damlar arka avluda uaerlennde * d e c e

Mahalleye ulaşması ve arabasını Kellcrman ın evınm yakarısındaki sarp kayalıkta duran yağ depolan» konteyncr®w arkasına gizlemesi bir saatini aldı. Yamaçtan aş3 ğı ındiğer bir on dakika sürdü Dannv güvenlik sistemim nasıl devre dışı bırakacağını


A tk llflin (Jızl, \1<

Tc<i f)cAAer

çözmek için tam bir hafta harcamıştı. Ardından tertibatı Ml. celem ck ve suç kanıtı aramak için üç ayrı vesileyle eve gır. mıştı. Sonuçta, o gün içen nasıl gireceğini net olarak biliyor­ du: G öm m e dolap penceresinden. C amı ıkı gün önce çerçeve boyunca kesmişti. Eldivenli bir elle indirilen sıkı bir darbe camı yerinden çıkardı. Sürünerek içeri girdi, sonra camı yerine laktı. G enç bir suikastçı olarak öğrendiği bir şey varsa, o da m uharebeden çok daha önemli tek yeteneğin özel göreve hazır olm ak olduğuydu. Gözetleme, zekâ, pozisyon alm ak B unlar elde edilecek zafenn onda dokuzuydu. G eriye kalan kısım kusursuz infaz ve amansız vahşete indirgeniyordu, kı bunların ikisi de gençliğine rağmen usta olduğu şeylerdi. D anny gözlerinin karanlığa alışmasını bekledi, sonra çantasını yere bırakarak şırıngasını çıkardı. İğneyi hazırladı ve göm m e dolap kapağının arkasına çömeldi. Sabır. A ynen başarılı diğer birçok insan gibi, K ellcrm an dc

..ytosinc başarıl, bir avukat bu kadar Ç,t8,n dsvranabiu. "di, *nl*rnasl ım kâns,zdl

y°r panny o kadar ifttenmişü ki, ilk f.rsnua adam, onadan kaldırmanın yollun... aramaya başlamıştı. Gecikilen her halta d»er bir kad-un ölümü demekti Neden polis bu ,,in m m c aüşt»ûy°rdu? Bclki dc peşındcydilcr11 * Her halükârda. Danny hu ışı bu gece bitirecek, bu adamı lihnindcn silecekti. Danny birkaç kez Kellcrman'm evine dönüşünü gözet­ len eli; m uhtem elen işinden geliyordu, saat altı civarıydı Trafik bu gccc adam ın gecikmesine sebep olmuş olmalıydı

çünkü giriş kapısı saat altı oluz, beşe kadar açılmadı. Danny ayağa kalkıp karanlık gömme dolapta bekledi. Adam yatak odasına girmeden önce, bir süre mutfakla d o laştı.

T u v alette işini bitirerek sifonu çekti. Ellerim yıkadı.

Geğirdi, tki kez.

Tüm bunlar, bu aşağılık yaratığın hâlâ hayatta olduğunu gösteren her ayak sesi. D anny'yi iğrendiriyordu. Olağan pro­

alışkanlıkları olan biriydi. Gerçekten de, D anny’nin bir gece

sedürü atlam ak ve adam ı öldürm ek isteği şu anda neredeyse

onu otele, bir fahişeyi doğradığı ve ardından da çöp poşeti

baskın geliyordu. N eden onun uğruna uyuşturucu harcaya­

içinde aracına kadar taşıdığı o yere kadar takip etm esini sağ­

caktı ki? D an ııy 'n in bu seferkine tek bir seçenek bile verme

layan şey adamın öngörülebilirliği olmuştu. Danny adamın

niyeti yoktu.

ceset parçalarını şehrin doğusundaki çöllük bir araziye gö­

O zaman n e d e n tü m b u a d ım la n aşm ak zorundayım kı?

m üşünü gece görüş gözlükleriyle seyretmişti.

Düşünceleri g ö m m e d o la b ın k a p ısın ın açılm asıyla bir-

Bu kolay bir dava olm uştu, Danny hayatında ilk ve son

lik«e yarıda k ald ı.

defa bir adamın peşine takılma ihtiyacı hissetmişti. Nasıl olu­

Danny endişe hissetm edi, çok sak m d t. A dam ın karşısın­

yordu da. hayatını kazanmak için uzun uzadıya seyahat eden

daki üstünlüğünün üstesinden g e lin e m e z d i. K ellcrıhaıı ın


TedDeiÂr

te k \ dTvkvlı siyah kucağı olsa bile -D*nn> böyle bir şey N I mı bilm iyordu çünkü adam ın geçmişini bu kadar dcr.niCîr!ç sone a ra ş u m u m ış tı- bunun sonuca en ulak b:r cikisj 0lmi

yacakn. A dam ışığı yakarak içen girdi. Dannv. uzanıp uyuş^ rucuyu enjckte etm eden önce, adamın görü* alanına girmc. sini bekledi.

$,ni huih ,t« >

'•■nıydenlcn daVıkat-,- w ,

-D u r b ir./ " A dam n « * « , mtiK

‘ U,rtn' ,,<İ1

do*ru

'

» 'u c u

m urdandı ve arkasında, yansı boş olan bir dizi askılığa doğrı düştü.

d ış » , b

4,l v o t . u '

[).nn> İhtiyacım olan şeyi aldım.- dedi "Sana daha ta/lasm ı vctcbıhnm n vaprınyıH-’ Seni o mu gönderdi1-

Bounuc Kunrmu.

A ynen beklendiği özere. Kellerman bir boğa gır>ı ho­

M ‘1

*•«

■ ^

n,u

^

« “ kinunundan « * “ * « " ■ ' ' ^ n y kurumun «V asindi .dam hakkında çok a/ şev bılıvonlu ~Ne olm uş onaT

D anny. "Merhaba. Bay fCdJerman.** dedi "Oldürduğur.

“Jonathan Bourque. Ev mi temizliyor. öyle deg.1 mi"1

k a d ın la r adm 3 seninle ödeşmek içrn buradayım. Beni senin

Onun ne yaptığını bilen insanim öldünüyor Yani aıukatla-

A m an sız O rakçın olarak dilşün

nnı. Şim di benim de m ı peşime dUştiV1" Adamm solunumu

**Ner ‘ Elini ensesinden mdirdı. kanlıydı. Suratı kızanı

vc küfretti

a ğ ırla ş m a y a başladı. "Sana ondan daha fa/lasını ödcyebıh-

rim "

D anny, Bu benim beklediğim ölüm özrü değil,

dedi ]

"Ü zgünüm , ama z unanm tükendi Danny silahını çekti, susturucusu çoktan yerine takı -

“Ben kiralık değilim . Buradayım çünkü sen bir kanlsm Kadınları olabilecek cn korkunç şekilde taciz eden hasta hır

mıştı, adama nişan aidi. Bu kez etrafı pısletm eyecektı Doğ­

vılansın.’* • “Bourque’u öldürmek, dünyadaki en hasta yılanı orta­

rusunu söylemek gerekirse. Kellerman onun bu basık gömme

dan kaldırmanı sağlayacaktır. Onun temiz olduğunu düşünü­

dolapta beklenenden daha uzun bir süre dikilmesine sebep

yorlar, anlarsın işte. Bir zamanlar rahipmiş

olm uştu ve Danny işini bitirmek için sabırsızlanıyordu. Daha

larının cesctlen bir mezarlığı doldurabilir Onu senin için ya­

olay mahallnu temizlemesi ve cesetten kurtulması gerekliydi

kalayabilirim “ "Ben senin için buradayım ve dürüst olmam gerekirse.

kı bu gecenin büyük kısmını alacaktı.

ama kurban­

Cam Kellerman uyuşturucu etkisini göstermeye başla­

ne kadar ceset gömmüş olursa olsun, senden daha kötüsünü

yınca tek dizinin üzerine düştü. İlacın tam etkisini gösterme-

düşünemiyorum." “Ben kimim kı? Bourque*un bu hafta öldürdüğü insan

sı. Danny-mn uyuştunıcunun ne kadarını enjekte cdebıldı-

104


TirJZVjttr*

,a n n î,stcs»«c eklenecek tek hır kışı Sen irim in ’ Ondan p;ırj • a la n e k b ir katıl.**

Danny, “ Yanlış anlıyorauıC* dedi "Beni l^vcren,n Jon a th a n B o u rq u e gönderm edi " "Daha fazlasını ödeyebilirim." U ta** ve dengesini sağ. la m a k iç in askıdaki hir kem en kavradı. Bedelini söyle

S E K İZ İN C İ B Ö L Ü M

Ciö /.lü ğ ü n ü yüzünden yırtarvasına çddp f ,Urdl MaVİ gö/,cn u m u tsu z lu k gözyaşlanyla ışıldıyordu ‘‘Lütfen. sana >al\.ırı­ y o ru m B en ölmcy ı hak etmedim. Ben orada hır hiç un lu a s a d e c e b ı/d e n nakit parayla yapmamız istenen şeyi yaptım B en ... b en Ölmek istemiyorum •*ö k a d ın la n neden öldürdün, t tin?" Y ü zü buruştu içler acısı hır haldeydi

U m o n t ’u n

hayatımdan kaybolduğu gün. dem/, kıywın-

Jakı cam evde yaşanan diğer herhangi bir gün gtbı başlamıştı.

J a p o n y a 'y a üç günlük

bir seyahate çıkmıştı ve perşembe

“ B en kötü hır adam değilim, ten D anny. yeterince ıı/ayan bu ıstırabı sonlandırmak için,

günü dönecekti, bu da onun en geç perşembe akşamı evde olacağı anlamına geliyordu. Her günü sanki o erken dönebi­

o n u göğsünden ıkı kurcunla \urdu Adam sanki taştan yon­

lirmiş gibi geçirm eye kararlıydım çünkü bazen öyle yapı­

tu lm u ş gibi diz çöktü, ardından da yüzüstü devrildi

yordu. O perşembe >ataktan kalktığımda güneş çoktan evin te­

Ev sessizliğe boğuldu. G em e sadece etrafı temizlemek k alm ıştı.

johıJthiin Rouryut' Isım zihnine asıldı kaldı. O rada gü­ v e n li bir yerde yer etn

pesine tırmanmıştı. Etrafı pisletmemek için çok dikkatli dav­ ranıyordum. Aslına bakılırsa, Lamont bana mum ışığı altında denizi tepeden gören bir akşam yemeği bahşettikten sonra,

K endini korumak için avukatlarını öldürttüğü açık olan

eve dönüşünü çok özel bir şey haline getirmeye kararlıydım.

b u adam hakkında daha derin inceleme yapmalıydı. B öyle

Normal günlük faaliyetlerimi gerçekleştirdim -duş

b ir şevi hır insan nasıl yapabilirdi?

Nası! bir rahip bunu yapabilirdi?

almak, temizlenmek, ilaçlarımı yutmak, tonuz pazen bu pıjama giyinmek, yatağımı düzeltmek, banyoyu ve lavabolan sil­ mek. onun ayakkabılarını cilalamak, elektronik aletienn toz­ larım almak, cam daki izlen silmek ve cmırt olmak içm b\r 1117


AdtiUlut O iri, Heutrlrfr

O turm * odasının saat, vc,l,yı vw dujhm .

kadar ştes ka.dtfm , ™ c ,l c n* >c ^

kez daha tem izlenm ek' »ma Lamont’a sOrprı/ yapmak ıttçl dtğım için daha fazlasını vıpmay ı kararlıydım, Dört buçuk litre ılık su v c y û f yirmi gram sirke kullana, rak. yer mermerlerini bir aşma kadar parlak olana dek bûyu^

okuduğumdan emm o lm * ,vm U , * * * V " " * " ' ^ .K on trol ettim . Yedıy, ,k, gcv,y„ ,du TrsflJ

bir dikkatle tcmızlcdım#Paslanmaz çelik buzdolabını \ C sC? Ustu ocağı, ardından da cihazların tumûnü birer yıldız gıb, ışıldayana kadar parlattım.

S*a> sekm vurdug onda daha da endi*!™,,

dcvım ıvle. onun akımını bozardı ve ben dc onun akımının bozulmasını kesinlikle istemezdim Ama o perşembe sessizce

c

Us“ 4,m SI b' r hal V«>rha d j (ayısıyla kendim , o n la n tekrar haz,Hamakla m c l Z '

Lam onî'un yatak odası bir kal aşağıda, bodrum katta;, d: ve burası normalde temizlemediğim bir verdi çünkü bu. onun

'n*^

Saa, dokuzda tırnaklarım. yemeye ha*lam,şt(m s gelip g ^ ' g ' ndc- ^ 'a r la r a tırm am vordum “ *" H " » “ '* * « , sorun varsa, yetkililer b u n u bana söylemek

» * ,.

aşağı inmeye ve kom odiniyle gardırobunun to/unu almaya cesaret ettim Yarak odasının dışında hayvan başlarıyla süslü bir odası vardı ama oraya girmedim Harvadığım çaba sersem lem em e sebep oldu, dolay ısıy la birkaç kez dinlenmek zorunda kaldım, hatta tekinde den kol­ tukta kazara u m bir saat boyunca uykuya daldım . Her >evı bitirdiğimde güneş batm ay a başlamıştı. Onun karşısında ku­ sursuz olabilm ek için bir duş daha almaya karar verdim .

Yeni giysiler giyinmiş ve tamamen temiz bir halde, biraz

Kod» bildiğim kadarıyla. U m ont her şev lçm cep

T

v

T

F

J

t

n

o

r

m

a

, , e

, e

f

o

n

^

^

nunu kullanırdı. Bana acil durum larda kullan.lmak üzere sadece kend, numarasın.,, k od la n d .ğ , ö z e l bir s.yah -san cep telefonu ver m ı* . Bir keres,nde kendim i yaln ız h.ssctugm , iç,„ onu bura-

dan aramıştım v e o da koşturarak e v e g elm iş». Am a bu telefonu tek k u lla n ışım d ı. B u n u sad ece vah,m aciliyetterde kul-

tası. dilim lenm iş salam, krakerler vc domates çorbası- böy-

lanmam Önemliydi Saat on bırde bunun vah im bir a c il, ye. olduğuna karar

lecc havaalanından eve geldikten sonra atıştıracak bir şeyleri

.m. Komodinime koşturdun,, çekmeceyi açt.m ve s.yah-

olacaktı

e L 0nu î ek ,P Çıkardım. Telefonu açamadım. dolavısı\la

yiyecek hazırladım -zeytinli ve mayonezli bir salatalık sala­

Her şeyin mükemmel olduğundan emin olmak ıçm evin tümünü ıkı kez tekrar tekrar kontrol ettim, ardından beklem ek ıçm oturdum.

»“ ) «mem gerekti kendim ' T Uld‘Şeden zonklu>'ordu. sakın kalmak ıçm kendi

rahatlatıcı k elim eler mırıldanmak zorunda kaklım 108

t no


TmJDdUur

H er }gy yolurta girecek H tr ,ey yd**> P rtc e i L*n>''i „„

^

konusu oklusunda, her şey her racan « * » “ P rerd' H ^ v om da y olanda giden tek şey o <xrcmt~

«»ktek. cep lelefo n u » *

^ ^

Ama endişelenin btr vtıfluo 9 * **t' b6rJtK yaşayamazdım’ Ya «dSyıe oeolacakıı’ Jorashan hc^. que onu «IdOrdûyse’’ Ya ucafiJ V» P»c:fıc G * v

ı

un rıtttetın.n bu ^

^

," *

otauk üzere ver«utay, * llan

kıbtlı ûJduğu tttafcm 4 .* „ ^ ıiçane ^

*-

^U ned. 0 .şa n v.krruk « * * * „ * , defcl ^

Z "*

çksr** gcrekırvc. kjp-.Un r**: *çacaknm^

Otobanı nda ona btr kamyon çarpt>y° ve ,J<ur- ‘•k.aşağı ıtöyse'* Tekrar urtefon e n * y , denedin, b u kez ekrar, i ş * y* *

pencereler bite sık» sıkı k ı p - u ^ f8feknntıeyccek bir şey cara.b

Lütfen yanıtlasın Lütfen. lütfen

e

n

daha eve gelmeden uzun «ire ânce. puna kayrak a rr.m Bu konuyu konuşmuştuk, a n a Lam oaTvı

Yanıtlamadı Telefon tam on kez çaldı.sonri **» oa d ü şta Telefona fu an y * * vfrtmr.orvm S a g e r, a

fcjan

çıkmam, gerekm esi durumunda r* yapmam ^ re k ^ tm « Umğında söylediklerim hatırlayamadım. Pvjuxroç*k ^

eofim Parmakiaran mrtmeye baladı ve gözlenm yaşlar-a

.*

ayrıca oiac bitenle başa çıkabilm em iç® btr dc ymgfana kıd-

doldu.

janıyordum kışa vad eli hafıza kaybı fem ianc yar sk ık rm -

Telefonu orrry damki .•ytnde oc iki kez aradım vc bu me-

der biriydi ö u evden dışarı nasıl çıkacaftm sirenden şeyim

* ^ d * b « ş k i b r f e y e d ^ B * « t e Ç # M<*( t o û ^ ûm *^or' | konç derecede ten gide* bir K > ^ vc &*0 ümamen kendimi kaybetmişim

ıçm onlara m eydan okuyordum Jonathan B o cn ^ e'a b o tb o l

atmak ve başladığı ışı btırme* ıçm ben: sürükleyerek orada.-*

Unet okum aya b aşlad ım . Laoıcru’un oradan kaybotaçnan

uzaklaştırmak maksadıyla başımı dışarı u z a tm a m : bekliyor­ | C « r a d a r g m ş yolunun her iki yanındaki çaiılann ar­

nOşniğunde. yıpranm ış sin irlerin parçalanmaya Canavarlara hom urdanıyor. Lamom'u benden ızak îm L a r

Zihnimde, C j m kapma gelmişti, etrafına bir kement

du

O g ece uyum adım L fuk yem günle birlikte beyaza <S6-

ardında onun olduğundan em irdim . M utfağı ve o tu rm a odasını arşınıadım. ac:masT7 g iz ie -

kasına a h i— fin d i Jear oldüreceftz. Renee Sen öylece

nın kapıya odaklanm ıştı, açılması için yalvarıyordu. “iir ie n .

hekle. tem kesip açacak ve kanını emeceğiz

lütfen, lütfen, lü tfen ..." Tıpkı mahzene a ç ı l » vzpı gfcikapalı

^ n d iK İe m r,ir. h iç b iri g a ra j y c

,kn

una b ir a r a c ı n g i r d i ğ i n :

«ğUnad, Onca bri^ un şıyzh-

kaldı.

ö zel siyah-san teld b o d a kayıtlı numarayı defalarca ır v vc her sefennde sadece onun mesajını duydum TeUfom

ııo


TeJ Pekket

Adalelin C a li M ru trl,^

$u an yanır veremiyorum Sizi geri a r a y a c a ğ ım Telefon sadece sahibi, yani Lamont tarafından progr-^ lanan num araları vc 911’ı arayabiliyordu. Ikmci n u m a ra isle n buraya getirirdi. A dresi biliyor muydum

H a tırla y a

d(WOn«lerlC bU" U dcs" k'''» c Bücüm yoktu. tç,nüc Ltufium ro t durum ac. vcrıc. derecede h8MUl

C 1

b

u

.

Lar"onl or,1,(lan kaybo' mu*U»

m adun Eve hiç posta gelm em işti, ama sokağın aşagısındak

Y ,|rn«iım . Bu e v d e n çıkm am ın hır yolu yoklu.

posta kutusunu kullanıyorduk. Belki yetkililer 9 1 1 i a ra d ı­

Bu son konu zihnim in Icl paravanındaki küçük bir hû-

ğım da adresi bilirlerdi

k„ o an i«m yaşadığım kayıpla doluydum , kendimi koru­

Ama polis düşüncesi beni korkuttu Eğer b u n u n arka­

ra eüdösüy'u değil. Herhangi mantıklı bir alternatifin eksik*

sında Jonathan Bourque varsa, kı ben Öyle olduğundan emin­

ligi içerisinde, çenem i siklini vc bu ne kadar uzun bir /am an

dim, polis o adam ın avucunun içinde olmalıydı. L a m o n t ne

'lacak olursa o lsu n . L am ont gen dönene kaduı beklemeye

dem işti? Kanunun ne kadar bozuk olduğu hakkında bir şey­ ler. Hakkımı kendi e l l e r i m l e söküp alm alıydım , tıpkı şu a d a ­

karar verdim. Evde b ay ağ ı y iy ecek vardı, bunlar bana her ne olursa

letin peşinde tek başına koşan adam gibi. Bu da polise güven­

olsun en az b irk a ç h a lta yelerdi. E lbiselerim , bir yalağım ,

m em em gerektiği anlamına geliyordu, öyle değil mi?

müziğim, su y u m , L a m o n t ev e gelene kadar ihtiyaç duyaca­

Ama ben kanunu yetkisi olmadan uygulayan biri değil­ dim Sadece kırk kilo gelen korkmuş bir kızdım ve deniz kı­

ğım her şeyim v ard ı. G ece b a stırd ığ ın d a , kendim i hissettiğim bunca endişe­

yısında camdan yapılma büyük bir evde yalnızdım . A ğla­

nin tam am en bir h a ta o ld u ğ u n a ikna etm iştim . Lamont*u ev­

maya başladım.

den çok b asit b ir şe y u z a k tu tm ak tay d ı. Perşem be dediğinde

Yaşlar yanaklarımdan aşağı kayar ve bitkinlik tüm be­ denim i büyük bir yenilgiye uğratırken, sonunda deri k a n e ­ peye yığılıp kaldım ve rüyasız bir uykuya daldım. Neden oturma odasında olduğumu merak ederek uyanıp doğrulduğumda zaman akşam üzeriydi. Sonra olanları hatır­ ladım ve evde Lam onf un ismini seslenerek koşturdum . B e­ nim odamda değildi, mutfakta da yoktu, bilardo odasında,

depoda ya da kendi yatak odasında da görünm üyordu. Dünyam yıkılıyordu, etkin mantık yürütme ya da rahat-

onu yanlış a n la m ış tım . M ırıld an d ım , z a m a n g eçirm ek iç in şarkı söyledim, bir şeyler yedim . T em izlendim . Tem izledim . Yatıştırıcı haricin­

deki h ap larım ı ald ım çünkü uyum ak istem em iştim . İnkâra, sanki k u rta rıc ım L a m o n t değil de o ym uş gibi sarıldım. A zim li k a ra rlılığ ım cum artesi gece yansında, Lamont un gerçeklen d e p e rşe m b e dediğini m ükem m el b ir netlikle hatırladığımda, y erle b ir oldu. P erşem be dem işti, şu anda saat pazar sabahı o n ik iy i b e ş g eçiy o rd u ve o evde değildi


A d a U n b G kH Jd cıa rtığ ı Tcd M ü a rt

Lamont ya gitmiş ya da Ölmüştü. Aynen babam gibi Işıl ışıl parlayan mermer zemine yüzüstü kapaklanan^ ağladım. Kendimi, kaderi her zaman yalnızlıkla sonlanan tUr. den bir insan olduğum için aşağıladım. Lam ont'un gelmen ve bem alması için yal\ ardım, öldüğünü biliyor olm ama ray. men anneme seslendim Gözyaşlarını yavaşça kurudu, orada yüzüstü oldukça uzun bir süre vattım Sonra kendimi iterek ayağa kalktım, yatak odama çekildim ve yorganın alnna süzüldüm . Yerde onca 3ğlayıp sızlanmamdan kaynaklanan pisliği ıcmızJememıştım Bu kez bekleyecekti. Pazar sabahı uyandım, terliklerimi giyme zahm etine bile girm eden evde bir hayalet gibi dolaştım, onu bulam ayaca­

ğımı biliyordum Yine dc bakındım. Hatta bu kez yatakların altına b ü e baktım.

p ^ a ie s i «t>ah. şu detay hanemde her açıtlan „

benzeriydi A rtık yalnız olduğumu kabul 7 * ' * ' evde deftil. dünyada da Btris, U m o n fu ^ 7 ^

ve benim yolum a on suz devam etmem gerck.vordu Bu düşünce kahrediciydi. Uort gün b oyu n c, U m<7

onun g ü v e n lim i ayısından h issen ,ğ,m Cn d ,^ yc ve

y o l m a m a odaklanmıştım. Şımd, R e n e e v , düşünm u la m a k

zorundaydım .

Ne yapacaktım ? N asıl yaşayacaktım ? Evden ayrılmah m ıydım ?

Y iyecekleri k im alacaktı? Faturalar, kim ödeve'

çekti? Hiç param v a r m ıydı?

Lamont gerçekten de ölm üş müydü"’ Bır cenaze merasimi olacak mıydı?

Kalbım göğsümde bir dem ir gibi ağırdı. Yüzümü sanki

Okyanusu lepeden gören büyük pencerenin önünde, el­

kafamdan düşecc*Jniş gibi hissettim A ttığım her adını sanki

lerim yanaklarımda, bir aşağı bir yukarı yürüdüm. Düşün

beni cehenneme biraz daha yaklaştırıyordu.

Rtnee. Akimı başına toplam alısın \ e yapacağına karar ver-

Pazar günü duş alm a zahm etine de katlanm adım , yapa­ madım. Müzik dmleyemedım. Yemek ya da tem izlik yapa­ madım. Düşünmekte bile zorlandım.

maiısm. Ev bemm üzerim e değildi, bundan emindim. Hatırladı­ ğım kadarıyla, Lam ont bana evden dışarı nasıl çıkılacağı ha­

Bu yüzden oturma odasındaki doldurulmuş deri sandal­

lcinde herhangi b ir vasiyetten ya da düzenlemeden hiçbir

yeye oturdum ve günün büyük bölümünde, kapının h er an

bahsetmemişti ve ben yaptığım ız sohbetin detaylarını

.ırJma kadar açılabileceği ve Lamont un daha ö n c e bir

kez yaptığı gibi içeri dalarak beni kurtaracağı um uduna sarı­ larak. okyanusun uzaklarına baktım.

Kurtarmadı.

0l|e hatırlayamıyordum. ^ İçeriyi arşınlam ayı bırakarak ilk kararım ı verdim. E \k*r yolunu bulm alıydım . Burada sonsuza kadar lamazdtm, ö y le değil mi? Y iyecekler önünde sonun-


Tis//V44»t

.4• l a l e l i n C ttfl Alex«jrfı£ı

i t e c e k t i . Ya y anlışlıkla mumlardan ickınc vurup

y an g ın çıkartırsam ne olacaktı? O zaman nasıl dışarı ^

K oridorun sonunda a*ag, doftnj çıtı M ı m erdiveni vardı Kafam, ^

cak u m ?

UMimı». izo la sy o n d1>lnda h ,çb ,r *

**■

Buradan çıkm alıydım ' B u yen» sorunla çılgına dönmüş bir halde gın ş kap»s,na k o ştu rd u m , (um kilitlen büyük hır hızla açtım ve asıldım yc.

( Crcl ,nd'rüen bir k«

t a

o r» y ,

tftgıya inm iştim Ama )irndl orada bir hem cn mn olup olamayacağını merak cdl>orıJu Valan<1'"n» de,lfel. ■

vtfrf döküldü, b u n lan le m .z icy .p

'epenHİ«

k ü n o ld u ğ u n ca sert hır şekilde kapıyı çektim , sanki kocaman

fcWım Merd.vcn, tırmandım. tepedeki k a n a lıla rı buldun, v e la v a n a r a i l n ı k m

8Önn<aden

D iğer k ap ılan ı koşturdum ve onların d a. beklediğim g ib i, b e n im le g ın ş kapısından daha fazla işb irliğ i içinde ol.

j

M e r d ,v c n ,a ^ ,v a ç ck tlflm ^ bır J "

n n d e n b ile kım ıldam adı Kapıya doğru h a y k ırd ım ve mün>. beton bir b lo ğ a asılı yorm uş gibiydim

S

mn lo ş ışığın d a in celed im

I

™ * * * * e lc k » n k

I

*m**üran bw lam ba-

$

Pembe izolasyon tüm sekler»* llcn

m ad ık la n n ı g ö rd ü m işleyen kapılar olmadan, d ış a n çıkm a­

labirentinin ö tesin d e, kare bir havalandı

nın en b ilin d ik yolu penccrclcn kullanmaktı ama bunlar da

ırasından süzülen ışık belli bir açıyU u <W' ^ n® ç,talan duvarına düşm ekteydi V* ° *r *Mnın en uzak

y e rlerin e kaynatılm ışlardı ve benim de içlerinden tekin» kı­ racak halım yoktu Lamont kesinlikle kalp knzı g eçirird i O nca ay boyunca Özenme görev edinip parlattığım bu

ba^ « U

Bir süre, havalandırm a deliğine doğru ,ı , lugunu ve tehlikesini u n ı p b,çerek. oviccc

kiüzcl pencereleri kırmak zorunda kalırsam, bizzat ben kalp

hiçbir şey, k ırm ad an çat,d a vürüvebde

* * *

k n z ı g cçm rd ım Ayrıca, cam paneller k alın d ı, m ecbur kal­

Hayır. hayır, b u n sk , alam azdım E ğer tavan ^

h" 'ft‘TO'

m am durum unda tekim kırab ileceğim den bile em in d e ğ il­ d im . bunun yanı sırı. Lamont bunlan patlayan bir silahın bdc kıram ayacağını söylemişti Nine de. kaynaklardan teki çatlamıştır düşüncesiyle, h a b tr pencereyi kontrol ederek evi hızla dolaştım Çok fazla

P * * '" ' <1«

“ l^

?

k ıT u I 45" ^

^

7 0 rlu k <k^ lld l K *

ÛkSCk o ld u ^ n u

büranin VWdtn

pencere yoktu çünkü okyanusa Kakan hanem deki dış duvar­ lar baştan aşağı tuğlayla örülm üştü

* * *

" *

u la şm a k “ ■

Kapılır kilitliydi Pencereler kaynaklıydı. Ben ç a re m dm !

t

^

m Ve b l^

a

r

a

n

m

« « " , gentşlıgüM kydı, d o l;


AtUılctm Gizli Mezarlığı Ted D tkkt'r

y ısıy la hızla hareket eltim ve çatı katım şaşırtıcı derecede b ü y ü k b ir kolaylıkla geçtim . Kare havalandırm a dcliğjnç u zan d ım , çıtaları parm aklarım la kavradım vc kendimi c o ş.

ltl|, seslet çıkartarak ilerleyen bir sıçan gibi çatı katı H' r' dpgnl a c e le y le koşturdum, koridora indim. Lamonf K9plS,nt oda*»13 uzanan korldonm sonundaki basamaklara

un y»1*

kun ve gururlu hissederek dışan baktım. G arajın giriş yolunu ve iki ta ra fın d a k i çalıları görebil,

b*k' ınV u f a s ı n a girdim, lepe lambasının düğmesine bas7 ayvan kafalarıyla süslü odaya koşturdum. Kilitliydi.

d im , an c a k zem in bana atlayamayacagım kadar > ııks<_k g ö .

tıtflVe

k Ama anahtar gardırobun üzerindeydi. Bunu

rü n d ü . B üyük b ir palm iye ağacı öç metre ilende rü zg arla salı.

yi biliy°rd u m _ z ^ n iy c sonra, her

n ıy o rd u . Ü ç m etre sıçrayamazdım? Ç ıta la r parm aklarım ın arasında eğildi, tekine iv i u aM|.

L4fn° n

kaic a ra sın d a , b ir eşkıyanın suratını tırmalayan bir kadm gibi,

dan

d im i y e re düşecek derecede nefes nefese ve sersem hissedene k a d a r te k e r teker parçaladım. A ğ ır m etal bir menfez hava deliğini doğa şartlarından k o ru y o rd u ve daha başımı ona yaslar yaslam az, bu engeli aş­ m a m ın h iç b ir yolu olmadığını anladım. M enlezı y erin d e tu­ ta n v id a la n görebiliyordum. Eğer onları sökcbilırsem , tem iz

b ir k u rtu lu ş yolum olacaktı.

İp.

kilidi dc açm ış binsı olarak,

fu n özel odasının kapı eşiğinde dikiliyordum. Bir yü-

d ım ve b ir çatırtıy la ödüllendirildim. npk» karanlık \ ır in c e a h ş a b a iki elim le birden atıldım, çıtaların hepsini ken­

ik i

$0rtd ir bu kadar çok egzersiz yapmamıştım vc kol-

lanm titriyordu.

Dayan, Renee. Sakın yığılıp kalma Bir tornavida ve bir je jp bııi evden çık. Yapman gereken tek şey bu. O

an n e r e d e y s e a rk am a dönüp odam a kaçacaktım , ç ü n -

kü bu evden a y rılm a y ı g erçek ten istem iyordum . Lam ont’suz kaybolmuş b irisiy d im , e v siz de bir h ay alet. T ü m bunlar bo-

şunaydı. Buna rağm en hayvan kafalarıyla dolu odaya girerek et­ rafıma bakındım .

tçerısı L am ont gibi kokuyordu. M asası y a­

Bir ipim olsaydı, aşağı inebilirdim. A rdından da giriş

kın duvarın dibm deydı, b u h er ıkı tarafında üçer çekm ecesi

kapısının sürgüsünü açabilirdim Ev bir kez açıldığında, bu­

olan gösterişli a h şa p b ir antikaydı. K âğıtlar m asan ın üzerine

raya istediğim gibi gelip gidebilirdim, kı tabii bu sadece y i­

düzgünce y e rle ştirilm iş ti; h er şey m ükem m eldi, o n u n ism ini

yecek ya da erzaklarım bittiğinde, kesinlikle um utsuz bir du­

sesleniyordu.

rum da kaldığımda mümkündü. Gidip bir tornavidayla ıp bulmalıydım. Evde bunların duruyor olabileceği tek bir yer vardı.

D u v arlard an ik is in e , b e n im p e m b e -b e y a z o d a m d a o l­ duğu gibi, sa y ısız k a f a d iz iliy d i. L a m o n t b u n la rın k en d isin in c u *c olm adığı z a m a n la r d a b e n im k o ru y u c u la rım o ld u k la n m


T rJD ek^r

söylemişi- B u ra d a k ile ri oldukça iyi tanıyordum o * ^ b ü y ü k olan bir su b u fa lo s u . »kı ceylan, bir zebra. blr ^ ve

A d a letin O a l t tU^zarhğt

n n sayısı azaldıkça paniklem eye başlam ıştım Ayak taJ ^ r u n t m asanın bacaklarına yasladım ve tüm gücümle çe-

bir tilk i... Hepsi de A fr ik a d an d ı Şimdi hepsinin camsı gözlen bana bakıyordu, be*

kaybımla tepeden tırnağa dolduruyorlardı. O her zaman mm açımdan büyük bir anlam taşımıştı. H er ne kadar

jCılıöt ç e v re le y e n eski ahşap parçalandı ve çekm ece

^ ^ e d e tornavida yoktu Ama çok sayıda, güzelce tocn v-

Hodı. Rene e Onlar gelmeden d ifarı çık

vC ûsl üstC y ı*,lm ış ^

yasadışı eylemlerini işaret edebilecek şeylen temizlemek

Tabii ki bu çok m antıklıydı. Lam ont gibi kendınınkı ha-

asıiıydı Her ne kadar en incesi muhtemelen benim a ğ ır lığ a

taşıyabilecek olsa da, en kalınını aşağı indirdim . Tornavida bulmak ise başka bir konuydu. Lamont’un masasını daha önce hiç JojrcaJam am ıştım \t bunu şundı yapmak da istemiyordum am a o n u n yerin d e ol­ saydım tornavidayı koyacağım yer burası olurdu Dolayısıyla

9

4

ı

bulundururdu Tavan g ıcırd a d ı, n e fe sim i tuttum

işte bir d ah a ; bir adım ın yum uşak hışırtısı v e diğer b u gıcırtı. A k lım a gelen ilk düşünce Lam ont’un eve geldiği oldu.

İkincisi ise biraz önce onun m asasını izinsiz ah üst etti­

Ataç, inrtaç eski kamera, dosyalar ve boş not defterleri.

bir girişim de b u lu n m a d a n çekm eceyi hızla iterek odadan

b ,n ik im 8CrCÇ,fr bu,dü'« «m a tornavida

ı:

. altında acil durum larda kullanılm ak üzere btr miktar para

ğim... M ahrem iyetine y a p a ğ ım ihlali saklam ak için herhangi

y<Huu

I

^ I i d e hiçbir sistem e güv enmeyen varlıklı bınsı muüaka efc-

çekmeceleri teker teker çektim vc içindekilerin altını üstüne gemdim

«CfÜI. elektrik kablolar, ve adaptörler, lastik ban.£ b rç a k , ^ ^ uydunJ[ ^ ^

1

vardı Para. Ç ok para.

İpi bulmak kolay olmuştu. Duvarların tekinde üç urg^

İ

doU rilk * "■ * "'* desteleri

Eğer Lamont ökjünlidüv'se. bunu yapan adam lar Öourque IJr evine gelmeyecekler miydi?

-II

hızla aÇ*^1 Başan m k arşısın d a şaşkınlık içinde öne doğru uzandım

lenrnn tümü garip olsa da. beni seven tek kışı o olm uşta Bu yeni düşünce acele etme hissimi k u v v e tle n d i^

|

tıpkı kafesinden u çan b ir k u ş gibi aynidım . O dasın ın tam y a n sın a g eln u şu m k ı b ın sı. HeyT* 4 y e seslendi Bu o n u n se s i d eğ ild i. H em en durdum ve tek b u kasımı bile h arek et e ttırm e v e c e sa re t etm eksizin dinledim .


Ayaklar tekrar tepemde yen dövdü Bunlar her k, ayaklan olursa olsun. Lamooı'unkı defcıllcrd. Belki p o h ^ , Va da L am onfun gelip beni alarak ona göttlrccck arkad»vl>

nndiin biriydi? Ya da onu öldüren kişilerdi D ön gündür süregelen delişmen hayaller, kaslarıma ha. OOKUZUNCV)

reket etmelerini söyleye» sınırten tetıkleyerck. zıhnınıı tekra-

BÖLÜM

delip geçti Eğer bunlar polisse. kimliklerim söylemezler. kendılc. rinı tanıtmazlar raiydi? t*er Lamonl taralından gönderilse,

B e k le y işim

çok uzun sürmedi Yukan kattaki insanlar

lerdi. ismimi seslenmezler miydi? Çan katına yıkan ntcrd,.

gjnş katında gezerlerken çıkan hafif mırıltıları duyabiliyor­

ven. açık bırakmışüm ve yerler eıd c bınsın.n olduğunu gös.

dum ve attıkları her bir adım la birlikte, her birisi benim açım ­

teren kanıtlarla doluydu Tavan arasındaki havalandırma bacası k ırılm ıştı.

dan kötü sonlanan yen i senaryolar hayal ettim.

Sesler s o n u n d a sonlandığm da. bunun onların giriş k a ­

Keşfedileceğimden korkarak, herhangi bir plan doğrul­

lından ay n lm alartn d an ve L am ont'un odasına uzanan basa­

tu su n d a filan davranmadım. Hızla hayvan başlarıyla dolu

makları in m ey e b aşla m aların d an kaynak lan d ığ ın ı b iliy o r­

odaya gen koşturdum, kapıyı arkamdan kapattım v e sürgüle­ rin ikisini de çektim Anahtar cebımdeydi. Ayaklar yukarıda yürümeye devam etti, bir çiftten fazla olduklanna hükmettim. Işıklan söndürdüm, masanın arkasındaki köşeyi el yor­ dam ıyla buldum, yenm e çekildim, bacaklarım ı g öğsüm e çektim \ e onların gelip kapıyı zorlayarak açm alarını ve beni öldürmelerim bekledim*

dum. H aklıydım .

Birisi, “ B urası boş," dedi. “GönımC dolabı kontrol et.” Konuşan diğer bir sesti. Kapının tokm ağı çevrildi. “K ilitli. Ç elik mahfazalı vc sürgülü* “A nahtarını ara." Ç ekm eceleri açıp kapadıklarını duyabiliyordum , benim varlığından h ab ersiz olduğum yedek bir anahtar bulm am aları için dua ederek n e fe sim i tuttum . Eğer L am ont'u tanıyor olsa­ lardı, kapıyı k ırm a k için zorlam azlardı. B en de b u um uda s a


U 'd U ü k k tr

araçlar.ndnn şalom ay, a h p gcrl dönm elerine yelecek ka n ldını. K ilitli bir odadaki çürümeye yüz tutmuş bir masa bl( şeyd i. O odaya anahtar.stz girmek başka ır ş<-y

S n « < n kazand ırm ayacağını ü m „ ederek, bundan J l n g i z l i « Ç 'kabılırdım s ° nra

“H içbir şey yok. Kapıyı açmayı tekrar dene G üç kul.

»«■"

lan "

dirilikleri b .rk .ç « ,

\

» « * 1 o ta * ! ,6 ,

SİI d .h . k e m l i k l e g t a . k , . . . m ,vordum

H ayatlarını t o m a k İÇİ» * ■ « “ k“ " “ " , " " “ ‘li,rı» m ekanik nınlıı * * n y l a » 0, 1» , ^ . . . kapıya k“ ' V0"

yan adam geri adını attı. “B aşaram ayacağız’'

»B atar! Bourque herf ey. diyor, bu da h e r ,e y anlam , 8C,,y-B ir şalom a la/,m . Bır buçuk san,im kalınlığına geçen iki sürgü var bunda.

Diğer adam küfretu. “Gidip getireceğim. Sen tavan arasının geriye kalanını kontrol et.

.

Z »kalkum vc ay d m l.ım »

»

.!

VW .

arken de sertçe m a sa y a çarptım

nu

y P Baldırım daki acıy ı d ik k a te dahi alm ak sızın alt çekm ceye doğru ç ö k tü m ve o n u ard tn a k a d a r çek ttm . Ş lm dl

mam gereken d ,g e r b ,r se ç ,m d a h a v ard ,. N c y a p a c a k ta * Çekmecenin tü m ü n ü ç e k tp ç .k a rm a y , ve yanıma alm ay , düşündüm am a bu fikri h e m e n a k lım d a n kovaladım P aze gömleğimi ö n d en h a v u z g ,b , tu .a b d ir vc onun alabılccefe", U dar desteyi ta şıy a b ilird im . B cl.m e sık.şttracağ.m her şey koşarken pantolon p a ç a la rım d a n düşerdi.

Odada b ir to rb a y a d a k u lla n a b ile c e ğ e b aşk a b ır şey

Basam akları patır kütür çıkarak uzaklaştılar.

Karanlık köşeye çömelmiş bir halde, ikilem lerim i tah­

var m, d,ye etrafım a b a k ın d m ı am a h iç b ir şey görm edim D e­

min etmeme artık gerek yoktu. Lamont’un iç g ü d ü le ri ona

ğeri, zamanım, b o şa h a rc a m ışı,m . e ğ e r b iraz d ah a beklersem

ihanet etmemişti. öourque ya onu ele geçirmişti ya da öld ü r­

yan,ma ne kadar p ara a la c a g tm .n h iç b ir ö n e m , kalm ayacak!,’

müştü ve adam bir şekilde Lamont’un yalnız y a şa m a d ığ ın ı

Ayağa k a lk a rak u z u n p a z e n p ija m a p an to lo n u m u çtkart-

öğrenmişti. Buraya beni saf dışı etmeye gelmişlerdi. Görebildiğim kadarıyla iki seçeneğim vardı ve ikisi dc

M m to m I ? " " 1 " " " “CUM hCme" blr" d“8üm k 'Sm m ' 5 n m ty '

korkutucuydu. Bir, hemen şimdi gi/lice kaçmayı deneyebilir, üzenm de sadece pijamalarımla evden ayrılabilir ve C y ru s'u n

k» S« l t o c ? S an

gelip beni yakalamasını bekleyebilirdim. Ikı, burada paranın tüm ünü toparlam aya y e te r oranda

/aman harcayabilir ve bunun yaratacağı gecikm enin adam -

k05m ak' a n sa l~

gömlekle ç.km ayı tercih ederdim .

d

bÜy4k • * »

J r r R r a d e std e rin in tüm ünü eğreti torbama dol-

c.n. va S.a° nra bunu on« « m a attım ve yukandan hiçbir gt^ ■ r y rünıe sesin in gelip gelm ediğini takip ederek


M

t > ek> "

lerdı Ay w » , arafcte <t» bende ^ M — /

........ K«Wığim«lr. „,ı«„

Ancak merdivenin « * h» ......' ^ ^ b)f ^ ( lan» g e n döndüklerinde ^ ^m , | ^ malan durumunda neler o l.

^

«v,arla,d,

Urrk etmeyi b-nu-marlan pe* kullanarak k.l„W gen döndüm,.............................................. .......... d.m . sonra merdivenler. h.z ya/.yt. Ya grrı» kapı.mdan k.mKye u

ya da ölecektim

^

c<lcrl

k„ , fc

vç , u(Jan ufem |.

K albım cg/er»» A jandan açtık UrımUı, bir balık gibi çırpmıyordu Ka*),,/,r ./ . « " » r » “ *•>*

l" ’ ,“

*..... *

dum . >w » t e < . ı » w « a » » “ w » ,ta”

s *,le ı' " " 1"

beni görmeden evden çıkmalıyA®. Kapı açıklı Ardına kadar ilerek Hayalımda ilk d efa La rnorıl un garajına adım atlım favana yakın ıkı küçük perice reden içeri ışık »üzülüyordu. Kapıyı arkamdan kapattım vc

,tf,T’Ca ^ ıla n M * '/* p arın * <*,1*1.0,* H.mm * * * * 11, v« k a p ıy ı <P »»«l»ıJ.*n k. » , * fl>- *1*' ' lüaMw n m u rtık a /ı u n dırn <

y e rin d e

* \mm.

G*r*J kap1»1"!

'O A a jt <Auz

' a fj

Ww» « , I

^ evden göfiHmekM/ie. u/elrtagn» » te vtyU y%« , * ıı*„»« »y»kUfim paklıklar ten 'Aatm y<f bulemedı. eyıı » o/<rmıde w kn* p e * »ırtırnda yüzlük bankaya tomartanyta do>dwal J*®1* . ^ aiıı o ld u ğ u barız b ir ı o r t » y y u D uâ am a * f e m^ _ k bılmmc/lığe karıv«*m oldukça /u r bir ifâ.

H I ■ ■ 1

1

untimetr» »atayarak

çakıldım, gıdccck b ir /e rim olmak'. Zır b ire y » r * i u olmam düşüncesiyle d o n u p kalmıpiım ** Audi »olumdaydı H ır bagajı vardı hu adamlar gidene ludar bagajda «ıklanm ak nasıl bu fikirdik j,vın ı^ın d c kapanan b ir kapının vert l a J r ı r n u m vt bu, ayaklarımın

arabaya doğru hareketlenm esine

duy dom yol açtı

Bagajı k o n so ld a n a ç m a n ın b ir y o tu n u n o lacağ jr.s u m d u m V t Audi nın k ilitli o l m a d ı ğ ı n ı .

kendime fOİukUrnnak için bira/ zam ın tanıdım Lamonf'un fiMW’ıı gitmişti Üçüncü park

0

'1 |

Ya ara b a k ılıtlıy s e n e o la c a k ı/'

K ulpu p e k liğ im d e s u r u c ü k a p ıs ı a ç ıld ı T a n rı y a fU tb t

be

y a / bir Audi Sedan duruyordu Her rıc kadar bir aracın içen

îann'ya tü k ü r . T a n r ı y a t ü k ü r O n k o l t u ğ a 'A ,arm adan û o c e

»inde güvende olacağım bir yere kaçıp gjtmc düşüncesi fv>-

ıkı bacaklı torbam ı s ü r ü c ü k a p ıs ın ın y anında yere b o k l u n

>uma gidiyor o lu da, hâlâ kalabalık lokaklarda seyrede-

Doğnı olanı b u lm a k iç in d u a ed erek d ü ğ m ele re bastım <e

bilecek kadar iyi araba kullanabildiğimden em in değildim

W Un peklim. A ra b a n ın te p e si yarıya k ad ar açıldı, duck.pi-

1.1

'U, aüj/u bakılırsa, o sokaklarda hır kovalam aca yayaya-

ileceğinden Benim elimi kolumu sallayarak uzaklanm am a

J*» yukarı d o ğru h a re k e tle n d i B agajı açan d ü ğ m e neredey

4?


TtJi***•*'

K a r a n lık

Ttrttkl. bir * *

solundaydı Bunu ^

Bagajı açan kol di çektiğimde ve arkamda s«

duT1

Büyük bir * ' " *

^ ^ ı m ı lark çıtını y ap

Uluyordum kı şoför kapışı"1« tığım hiçbir şey diugû" deb'

^ azından çabuk reak.

r

s

^ a k ü m ” b acağım ı g e n çektim S

n r ,^

— ' g c t.rd .rn . B elk i

° ' a* « gOrt,eh ^ « n n .............

Y

da n e

d.m

y a p a c a ğ ım a

k arar verene k a d a r

evde

ka\ab\lır-

ürtiltû sesi b e n im ad ım a k a m v erd i B agaj n fv n

^ h k t ! »nta garaj k ap ısın ın açıldığm , g id e r e n s e * duydu-

ıaU l

K

' ' ‘‘«dar

w

Kapıyı ^ " " T j s a n ı v c m ' ,ıdı çünkü ıck bacağım, Bagaja gumc 'o U hleyem cycccğırnın tar

s

)V'U"bnktlometre ,lcnsınd

içeri girm eye hazır

*,yon venyordum

s

İndim . S o o n , b e n , ^ * ' [ir k

para l(*

d o ld u ru lm u ş pijam a.'1 bagaja

>

karar

kl^ u m A jn n a kadar „ka

bam ı kapum ve arkaya ‘ fc-

ıçen altığımda

ktItnr kararma* M an

scsl duyduğumda ftgtcıv

u kendin» d#*1

bastırana kadar h*

S

'

-

'

-

-

-

'

-

hayal e tm iş o la m a z d ım guittu -g e n k ilitlerim K aranlıkta g ö z le r im i k ı r p ı ş t ı r d ı m S e s b oğu k lu am a ben

buflu d u y d uğum u d ü ş ü n d ü m G id iy o rlard ı! Araba içen binen şoförün ağırlığıyla sarsıldı Tek b u ha­ c e t l e motor g ü n lld e y c rc k h a y a u g eçu . kalbun neredeyse

X

t L

« w

.

yolculann ,a » b ™ ,

t a r a n h t a d o i W » t a « h n k n > « * m l c n < * “ M , '>»

duracaktı A rabayı alıyorlardı!

ran lık bagajdaydım, inanılm a/ derecede terliy o r ve sık n e te s

Bagajı açan teli el y o rd am ıy la aradım v e buldum im a çekmeden önce durdum Bagajı şu anda açmak muhtemelen

alıy o rd u m , bunun dışında hâlâ hayatta ve güvendeydim

yapabileceğim en kötü şey olurdu Ragaıdan ıkı bacaklı tor­

k ikalar sonra, sırtımı para dolu pijamaya v erm iş hır halde k.ı

O antçin

bayı kapan ve ardından da garaj gınş yolu boyunca koşturan

Bagajda gizlenirken kendi nefesimden başka bir şey

alız, bevaz bacaklı kızı muhakkak görürlerdi Yaşadıkları

duymadım, kı hu da burnumdan solumaya başlayana kadar aşama aşama yavaşladı Sonra gerçek bekleme başladı. Sa­ yısız kez o teli çekmeye ve Bourquc un adam ların ın g id ip gitmediklerin, kontrol etmeye niyetlendim Bunu nasıl bile

ceknm?

»oku atlattıklarında, ya beni nişan alıp vururlar ya da ü/enm-

den geçip ezerlerdi Araba hareket ediyordu (ren gen gidiyordu. Arkamdaki hoparlörlerden bangır bangır rock m û/tk «İmaya başladı Lcd /.cppcltn'ın Staıruay to Heaven"ıyla


7*J

Y »İİ UpL'U bStUÜîMJÎlffl a o rd e v * « M v ™

n , alm ak ıçm Ş'ddct uygulam aya alışkın « t* etf* ? * l,ştım. hatıralar k e s i t l e r halinde aklım a düş. « « « * * * “ *»«*n«ı.

.^ letK

t a * * sanıy«nı ak* G « b * k u m * -. t a ç a * Vt t a y * t e k ı y » - « t a n — 1J — f h y t e I z c n a *

^

s » t e n v r * t e * « t a » ba k ö s e s e * *u *encb,lm i«n

1

t,m b ır öncekinden çok d ah a korkum; tu

nlan k em ik se sle n , silah se sle n

H epsi de uzun

#lt croın k ay n ak lı b ır sis içine bohçalannuşu. ^ e * * * * ' iitk c n b an a n c kadar g erçek göründüklerine şa-

O t a ı r p d r a e k a d a r k u m d a im d A k k a z ıp k a d ı m ; g e n u n * .

J ığ ı s jçg cans btr saJjitım a»a h n fa « d e n m ü a y y o c d u m . kesinlikle beni

^d'0*

^ g a jın s e n zcnnnındc y a tark en h a fif h a fif ağla-

t a a f e arar topar çıkanp « * • * > * öM ûrecekicn boş b e

° t* d ı n » bagaı k a p a ğ ın ı a ç tık la rın d a h em en o dakika djs> V < 1 ' aıtn gerçeğine hazırladım Lamont"un en sesdığı

araziye ya d» ç a t a m ş arahalann iyi pa« «ti#1denuaşın u|-

2* * * ^

ksfere gO ad oâeeek bir «snı> * doğru. B « u « h a tutmuştu. bir kez kusmak zorunda kaldım. yüzüm e p a z a para torbaatm ucuyla siklikten sonra kendimi

0 ıa n . C o ld p la y ta r a fın d a n se sle n d irile n

**kll*l^ IL n a rlö rle rd e n Y an k ılan d ığ ın d a, s o n k işisel hâkı-ütıat u

n<JV

■^de kaybettim

Bu. aıdıycts^H çe dair üzucû bır şarkıydı, bazen balkon-

daha iyi hissetm e V k -..- -r sû re d r yoida okiuğumuzu hesaplam aya çah-

tadeh k ırm ız ı şa fa p içerk en b u n u dinlerdi B ana,

cTx>.ırr^-r~1 Gideceğimiz y o r \ ard:ğım.Ziia M aiıbu dan ne ka­

im a rım beni h iç b ir z a m a n terk e tm e z sin . R en ee," derd».

dar

-Ban terk edersen n e y a p a rım b ılm ıy o n ım ."

ojâogmBZi az ç o i bilm ek istedim am a za-

r»a- uzayıp p i ü v t ber İK S sb su şaşırdım.

H aplano; e%de bırakmıştım, bunu >en; fark edı> ordum

KoUanmı b o y n u n a d o lard ım . ""Sem h iç ıc rk etm eyeceiu n , L a m o n t'. H iç !”

O fctasjz, canavarlar gen döneceklerdi. M avi hap b en im ya-

Bagajda, b u h a tıra y la k o n tro lsü z b it şe k ild e h ıçk ırm ay a

»OığLTi m vm ayia hasa çıkm am a ve yatıştırıcı da sak ın o l­

raşiadım Her n e d e n se tü m b u n la r b e n im h a la m d ı. Ş im di onu

m am a vardım ediyordu D ürüst olm am gerekirse, o y a tıştırı­

ıs k ediyordum, ö y le d e ğ il m ı.’ S u ç lu lu k h is s i tü m vücudum u

cıyı neden adnam gerektiğim bilm iyordum . K en d im i evde yeîennoe sanm hissediyordum a n a şu anda k eşk e y a n ım d a buBcbn şişelerce olsaydı diye düşündüm

Zûnen, o bagaj açıldığında neler olabileceğine dair bır düzme jenaryo üretti

sarmaladı \ e h ıç k ırık la rla sa rs ıld ım . B u h iç d c m a n tık lı dciuL. bunu şim di g ö re b iliy o ru m , a n c a k h is s e ttiğ im e le m , bc-

için yaptığı o n c a ş e y in a rd ın d a n te ş e k k ü r e tm e k yerme rûune tü k ü rm ü ş o ls a m h is s e d e c e ğ im d e n h iç d e a z değildi kaı edilen

kilom etreler

a r ttık ç a ,

geçm işten ziyade gele-


T c J O rk U r

blU ttcd ı^n sebeplerden dolayı beni evden ay. * * düzm eye

yan adam lara karşt ıç.m de filizlenen ü f \Cyle

yetecek kadar s a k ın lc ş m ^ ^

iad'Olanaksız planlar yaptım Bagm kapağı açılır a ç , , , ^

l ° \ ^ h a mantıki» planlardan bazılarıydı Hen, U ^

I r a n her kim se, ona karşı. haI1 8 o u rq u c Jonathan B ourque la b a* . ç.km anm

dışarı fırlayacak vc karjımdak. kış. henüz tepk, v e r e m e ^ adamı burnundan ısıracaktım O kanlar içindeki yüzür1(j tu.

e ttin ' H epsi de iğrenç şeylerdi, kaynayan yağ"3V bıçak ağzı olan m akinelere kadar hem en her şey ı

tunca. para çantamı kapacak vc ağaçların arasına k»şa ta |,. 1101. Ya da bagajı açtıklarında ölü taklidi yapacak, savutun,,

u rt.n sırad an b ir k ırm ızı ışığ ın g erek tireceğ in d en Araban»» . ^ — ^ ^ ......................

kalkanlarını indirip dürtüJricmek ıçm bana u/anana kadar

süre d u ra k s a d ığ ın ı fark e ttiğ im d e tu h a f b it fan te-

sabrcdeccktım. Sonra kolumu savuracak ve adamın kafasına vuracaktım bir şey k • Bu bana bijon anahtarını düşündllrttü. Yedek lastiğe u la ş m a n ın

bir yolunu bulmak için etrafı kolaçan ettim Bagaj

zemininin altında olm alıydı çünkü teker bölm esini açan her­ hangi hır mandal bulamadım.

Bulabildiğim tek şey Velero m arka, yan d u v ara tutturulmuş kiiçük b ir alet çantasıydı Bunun ferm uarını a ç tım , içini karanlıkta yoklayarak b ir tornavida çıkardım . K afam da yeni bir plan oluşmuştu. Para to rb a sın ın ark a­

ıs ın d a y d ım .yarısındaydım Motor durdu. Ş a ş ır a r a k o ld u ğ u m y e rd e k a s ılıp k a ld ım . U2 hazır d e ğ ild im ! B ü y ü k b ir d ik k a tle k u r g u la m a y a b aş,m p la n la rım d an h iç b ir i k u r tu l m a k iç in m a n tığ ım ın

^ - « g e ç e m e m i ş t i A s l ın a b a k ılır s a , e ğ e r a d a m la r a v u c u m ­ daki tornavidayı g ö r ü r le r s e , b ü y ü k o la s ı lık l a b e n i v u ru rla rd ı.

Sürücü k ap ısı a ç ıld ı, a rd ın d a n d a k a p a n d ı. S o ğ u y a n a ra­ na tıkırdadı B ed e n im i p a ra to rb a s ın a s ık ıc a y a sla d ım , zih n im bagaj kapağının a ç ıla c a ğ ın ı b e k le r k e n p a n ik le n b o m b o ştu .

sına. arka koltuğun gerisine saklanabilirdim . B ag aj kapağını

En ufak b ir s e s ç ık a r tm a m a k iç in c iğ e rle rim i b ile k a p a t­

açtıklarında hava kararm ış olacaktı, beni kesinlikle g ö rm e z ­

tım Yürüyen a d ım la r e tr a f ım d a n d o la ş tıla r , s o n ra duyulm az

lerdi çünkü tüm dikkatleri yüzlük banknot d esteleriy le dolu

oldular.

pazen pijam alara odaklanm ış olacaktı. Nakit paraya aval aval

Bagaj kapağı a ç ılm a d ı. S o lu k s u z k a ld ım ve n e fe s ala­

bakar, şansları karşısında afallam ış halde d ikilirlerken hızla

madım. ardından iç e rin in d u ra ğ a n h a v a s ın ı c iğ e rle rim e çek-

d ış a n atılacak, uzanıp çantayı kaparak d ar ara so k ak lard a sır­

ra k ad em basm adan ö n ce tornavidayı k u lak ların a sa p la y a ­ c a ğ ım

iım. Beni b ırak m ışlar m ıy d ı ? K e n d im i b ir a n iç in c o şk u dolu

hissettim. l a m o n f u n b e n i k u r ta r m a y a te k ra r g e lip g e lm e y e c e ğ im


J jo lı'tl" G u ll Ih jıirJtgı T e d M k t*

^ b a hırstz'ıfcıyla bir alakası var mıydı .* U‘' duv8ıda. kancalarda çeşidi ış önlüklen asılıydı. Hız-

merak enim Belki d e e v e dönüyordu. A u d f n ı n g a r a jd a n ç * l

TfK doğru y ü r ü d ü m , elim e gelen ılkını çekip aldım ve

tığını görm üştü, onu buraya k a d a r ta k ıp e tm iş ti v e b e n i b u * d a n çıkarm aya gelm eden ö n c e hu a d a m la r ın ç a r e s i n e b a k i,

çaktı. Bagaj k a p a ğ ı a ç ıla c a k v e beni b u r a d a n çekip ç ık a* ,

la

p ırd ım K o lla n vc b acaktan çok uzundu ama tuta*

g/t/ti**

çaktı

Ama bunun imkânsız olduğunu biliyordum Dışanya şöyle bir göz atmak için yeterli cesareti topla. mam en az on beş dakikalık bir sessizlik gerektirdi. Bağa, kolunu büyük bir dikkatle çektim, kapağı araladım ve d ış a , nsının karanlık olduğunu gördüm. Araba metal duvarlı bir

hüzdürm ev Ic ihtiyacım ı giderecek oranda Qa*.

f kapıya y ö n eld im , sonra şöyle b u düşündüm , las-

rın*'

esine d o ğ n ı u zan d ım ve siy ah b u m anivela kaptım. ^

Gece d ış a rıd a so ğ u k tu D o lu n ay ın aydınlattığı b ir depo

ıjeigcsindeydiiü* O rada ü zerim d e m a t ı iş ö n lü ğ ü m , k o ltu ğ u m u n altında

dolu pijam am la d ik ild im ve etrafım a fal taşı gibi açılm ış

binanın içindeydi. Şansımdan dolayı o kadar rahatlamıştım ki, başka ne tîır

^ e r l e afallam ış b ir h a ld e b a k ın d ım . H arek ete geçm em ge­

bir tehlikeyle karşı karşıya olabileceğimi bile düşünmeksizin

oidiydi. bunu b iliy o r d u m a m a n e re y e g id e c e ğ im e dair en

bagajdan çıktım. Çıkış kapısının üzerindeki tek bir floresanla aydınlatılmış büyük garajda çıplak halde dikiliyordum. Çıkış kapısı yaklaşık altı metre uzaktaydı A m a görebildiğim kadarıyla, yaklaşık bir düzine araba hanem de, içende yalnızdım.

A l onu. Rener! Hadi al. hadi a l! İçen doğru uzanarak parayı kaptım , k o lu m u n altına

ufak bir fikrim yoktu. Her nereye g id ersem g ideyim ne yapacağım ı da bilm i­ yordum. Hatta k im o ld u ğ u m u n b ile tam anlam ıyla farkında değildim. Sadece y a ln ız o ld u ğ u m u n . L a m o n t'u n yaşıyor o l­ ması durum unda b e n i b u lm a k ta zo rlan acağ ın ın btlincindeydim.

attım ve kırmızı renkli ÇIKIŞ yazısına doğnı koşturdum . Be­

Her şeyden ç o k . b u n u b iz e y a p a n ad am d an nefret ettiği­

ton ayağımın altında buz gibiydi ve bu bana belden aşağım ın

mi biliyordum. A dı J o n a ıh a n B o u rq u e 'd u an cak bem ilgilen­

çıplak olduğunu anımsattı

dirdiği k ad arıy la o a s lın d a şe y ta n ın ta k e n d isiy d i.

Durdum ve garaja göz attım. D uvarların dibine alet k u ­ tularıyla dolu banklar sıralanmıştı Arabalardan teki asan sö re konularak havaya kaldırılmıştı. Burası hiç şüphesiz arabaları “ » « y e etmek tçin getıed.klen yerdi. Bo-

I

Gitmelisin. Renee Gerçekten gitmelisin.

Gözyaşlarımı pis iş önlüğüm ün koluna sildim, paramP^Ça olmuş bir hafıza, birkaç cılız kas vc ince kemikler, gü«I bir yüz ve om zum a attıöım b ir torba nara haricinde ken-


d ım c au hiçbir şc\vm olmaksızın geccsc adım attım. D aha sonra saydığımda, yû* dolariık destelenn « 'p i^ d a y ak laşık üç yüz bin dolar okluğunu C»ğrcf m am gerektiğini düşündüğüm şc>* g < W ^ e ' 11m K n te rli b ir m iktardı

*Vcp.

|

^ • u*.

ONUNCU b ö l ü m

Üç Ay S°nrü

I

nanny Hanscn. Long Bcach H ilton’un ziyafet salonugenlerinde Jonathan B ourque’un takdim ini bekliyordu. ICsnser A raştırm a F o n u 'n u n yararına düzenlenen ak şam y e­ meline ev sahipliği y apan ziyafet salonunun tep e sin d e üç büyük avize ışıld ıy o rd u . En güzel güm üş ve k ristal serv is ta ­ dımlarının b a ş ın a y e rle ştirile n d ö rt y ü z m is a fire te rc ih le ri doğrultusunda s ığ ır fileto su , y ab an i A tla n tik so m o n u y a da Joldurulmuş b ıld ırc ın s e rv is e d ilm iş ti. E rk e k ve k a d ın la rın Miyük ç o ğ u n lu ğ u , o n u n y a p tığ ı g ib i, s iy a h -b e y a z

giyinmiş­

lerdi. İçendeki h e r k e s , o n u n la m a k s in e , e lit ta b a k a d a n d ı Buna rağmen b u g e r ç e ğ i ç o k a z kışı a n la m ıştı. Danny, gençlik yıllarında dinle arasındaki aşın etkile­ şime rağmen, şiddetin hayatın iyi ya da köıü yönde kullanı­ labilecek doğal bir yönü olduğunu biliyordu. Melekler vc şeytanlar, ikisi de şiddete baş\ unnuştu ve bunu E n l i k l e tekrar yapacaklardı. Aynen Tatuı olarak ad-


A daletin Cır/» M ezarhfo

Ttd Lkrkksr

J k -else de, ya aslında bu kaim kafalı aptalların bepsı

landınlan şeyin ve şeytanın yapacakları gibi D eniz canlılarının kabuklarına biiyük hır şiddetle çar^

vc kendİSİ >'anıl,yorsa ne °«acaku? Tann onu afTc-

sın d iy e dalgaları yaratan Tanrı değil m ıvdi? Ve eğer bu

ieCC\ ^ halükârda, lek bir şey açıktı: Çoğu insan, “kttü"

am ansız darbeler bir bebek yengeci öldürdüyse. Tanrı yı böy. leşine şiddetli dalgalan yarartı diye suçlayan olm uş muydu?

niş,ardan kaçındıktan ıçm kendilerim halknnden mem<* * 'j sSedcrken erdem noktasını kaçırıyorlardı.

H ayır. Aynı şey çağlar boyu din taralından kınanan büyük g(j.

("‘n Erdeni kuralları takıp etmekle sınırlı değildi Başkalajevgi dolu davranm akla da alakalıydı. Kurallar kutusu

n a h la n n tüm ü için de söylenebilirdi. Bunların hepsi o günün şartlan altında bizzat Tanrı tarafından hoş görülm üş ya da $a-

^ n i i k l e bu hedefe hizm et etm ekteydi am a sadece prenp an n y 'n ın suçlulara karşı şiddeti kullanması bir sevgi

h iplen iJm işti. R ah ab adlı fahişe. T an n ’nın hizm etkârlarım korum ak

gem iydi- Danny için dünya o kadar sevilecek bir verdi ki,

için yalan söylediğinde, inanç yüklü bir kadın olarak isimlen d irilm em ış m iydi? İsa, tüccarları tapınaktan kırbaçlayarak çıkartm ak içm ö fk e içen sin d e silahını çekm em iş miydi? E ğ er B ourque K urum u’nun düzenlediği bu K anser A ra ştırm a F o n u n a eşlik eden zevkli giyim li k atılım cılar D anny*nın olağandışı vahşetini bilselerdi, hiç şü p h e siz su­ ratları kıpkırm ızı olur ve küfredcricrdi.

I

ilan tapm ağım tem izlem ek ıçm kendi asaletinden vazgeç-

inişliTlpkı b ira z d a n s a h n e y e çıkm ak ü z e re o lan ad am gibi. J o n a th a n B o u rq u e

an o n s e d ild iğ in d e salo n alk ışlarla

doldu, D an n y d ik k a tin i m a s a s ın ın k a rş ıs ın d a ay ağ a kalkan

ve p o d y u m a d o ğ ru ile r le y e n ad am a y ö n e ltti.

Danny son kurbanını a la lı üç a y olmuştu, bu da Cain Kellerman'di. Bu süreyi ruhunu yatıştırm akla ve bilincini in­

Bu insanların hepsi, hem dini hem de toplum sal b ir di /1

celemekle geçirm işti. Yaptığı şeyin ahlakdışı olduğuna ikna

kural ve kanuna boyun eğen, daha iyi, düzenli bir ah lak ı a n ­

olursa, davranışlarını değiştirm e yem inini hiçbir zaman unut­

layış kutusuna gereksinimlerini tatmin eden bir sistemde ya­

muyordu.

pılmış. doğurulmuş ve yetiştirilmişlerdi. Zihinlerinde, vahşet

On haftalık d in len m e olum lam ayla sonlanmıştı. Dünya­

genel anlamda ahlakdışıydı. Kanun harici adam Ö ldürm ek

nın kendisine a it ufak k ö şesin e adalet getirm e görevi, kendi­

ise. kesinlikle toplum yararına olsa bile, insanlıkdışıydı.

sine verdiği zarar İter ne olursa olsun, doğruydu Hatta ilham

Danny bir an için, konuyu yanlış algılayıp algılam adı­ ğ ı dalgın dalgın tartarak, bunu düşündü. Her ne kadar ona

vericiydi.

Gerçekten

de,

bu uğurda hayatından vazgeçmesi gere


AtktİeımO ı:ltMcunlığı TedM k*

kecek olsa bile, bunu kesinlikle yapardı. Jonalhan B ourque insanlara güven aşılayan derin, c a n lı bir ses tonuyla konuşuyordu. Güzel ve etkili konuşma yete­ neği belki de ona bir papaz, ardından bir a\u k at ve şinıdi dc m ilyonlarca hayır ışı sahibini şüpheye düşürmeksizin katesleyen B ourquc K urum u‘nun kurucusu ve yöneticisi olarak yararı dokunan bir hediyeydi C ynthia Bourque adında, kendisinden on yedi yaş genç, onunla parası ıçııı birlikte olan sarışın bir kadınla evlenmişti.

rın

aşçılar"» 8 yüzde yüz seksen ıkı kazandırdı. Dostla­ h a y ırs e v c rlig im iz ı tam am en yeni bir seviyeye

hin. *

ı e y le m e k hiç dc yalan olm ayacaktır"

* < 4

a |k ıştan yıkıldı. B ourque hu sosyetikten, çdek

IÇfcacak vc sa^ llkh bır S,M m cyvc pürcM e ’bl m,dcyc S'1" k° . -kilde tasarlanan, kcııdı özel gübre karışım ıyla kaşık

İn*fbT slen’ckleydİD nî1> arka kapinin hcmen önünde dikildi, tek eli ccise kadehini tutuyordu. Buz neredeyse eri-

K adın birçok sebepten dolayı ondan gizliden gizliye net ret

C o îr vudunı aldı, ard ın d an kadehi solundaki m asayabımişti. B»r y

ed iy o rd u ve buna adam ın onlardan nefret ettiği için çocuk

raktt

sahibi olm ayı reddetm esi de dahildi. Jonathan Bourque bir m etre seksen sekiz santim b o y u n ­

. . . 0„

-B ir tane daha ister m ısınız?

Hilton işgören yaka kartının isim hanesinde Kris yazan frak kuyruklu kadınla yüz yüze geldi. "H ayır, teşekkür ede-

daydı. E ğer siyah, çekiçle vurulması durum unda kınlabilec e k m ış gibi görünen düzleştirilm iş saçları da sayılırsa bır m etre doksan santim. Bıyığı ve keçi sakalı vardı, bunlar balta şeklindeki burnunu yum uşatıyordu. Y üksek elm acık k em ik -

nm ” “Hafif bir içecek ? K ola, S prtte. Dr Pepper? Herhangi

bhşey?İs

^ .« 9

İcri. kem erlenen saç hatlıyla buluşm ak için g e riy e doğru

“Belki sert bir m artin i?”

eğım lenen alnına doğru uzanıyordu.

Kadın, D an n y ’nin cek etin e baktı. “ B ana mı söylüyorsu­

Güç ve otoritenin çekiciliği göz önüne alındığında c a ­ zibeliydi ancak birisi gelip Bourquc un sosyal konumunu vc keskin zekâsını silip süpürürse adam kesinlikle yakışıklı s a ­ yılmazdı. en azından Danny ye göre. "Katkıda bulunduğunuz her dolar, elde edilen k ârlar Kanser Araştırma Fonu g.bi hayır cemiyetlerine geçmeden önce, milyonlarca k.ş.ye iş veren dünya çapmdaki endüstri-

Ça ‘Şmas,na g,diyor'

"tali yılımızda, Bourque Ku-

nuz? Bu yardım y em ek leri h ep aynıdır.” “Öyleler. Y ine d e, a y n e n söyledikleri gtb\, verm ek, al­ maktan çok d ah a k u ts a ld ır ” “Öyle diyorlar.*' “Martini şim d ilik k alsın ” D anny

göz kırptı. “İşim henüz

bitmedi.*

Kadın güldü. “ Hayatımın hikâyesi ” Sonra uzaklaştı. Danny, başkalarına Tanrı* yı gülümsetecek şekilde basit


T eti D ekk* f

k A tt'U ş» B u. Bourque Kuruntunun güven-

yollarla hizm et veren K m türü kadınlar

dünyayı arın ­

dırm anın yükûnCı unlan m ay a istekliydi İç ç e k e re k d ik k a tin i tek rar podyuma odakladı. Bour-

k,K*b,r‘L i d . n g 'dl S ım ° n R edd,n8 Hcr "* kadar am.nnHin |n s a ve en a /ın d a n b tr o kadar kalın olsa da.

*

g,bt g e n y e dognj laranm,t> ta fa s u u y»î»»>k

B aşın ı ö n ü n e e ğ m c k sız in uzun parmaklarını pantolonunun

f f t 1* (an vardı. A d a m C h ic a g o so k ak ların d an gelm e kaslı andırıyordu

c e b in e k a y d ırd ı, bir cep telefonu çıkardı ve bunu kürsünün

t*

cju e'u n sa ğ clı k o n u şu rk en ceketin sağ göğsünde duruyordu

l3n„ d a b ir b a ğ la m ı, k e lim e le rle d illen d irilm ey en bir

ü z e n n e b ıra k tı. C ih azd ak i bilgi faydalı olabilirdi ama ftourq u e ç a p ın d a k i in san lar hem en her zaman bu tür bilgilen

ş iî -

reli k o d la rla korurlardı.

, j d ı a " 13 o r a J a k l r o " c rı d ik k a te a lın d ığ ın d a , b u , ^ ^ n i n b e k le d iğ in d e n d a h a öte b ir şev d eğ ild i.

0**

j c cg er B o u r q u c u n im paratorluğunun yakından

A ynca. D a n n v 'n ın aradığı türden bilgiler çok az sasıda in s a n ın z ih n in d e gizliydi, bir Amerikalı d em o k ratta değil

sırlarını gün

m e s e y d i. D anny çoktan yoluna devam edebilirdi çünkü şu

b ın sı varsa, o da

İtC<UnaReddıng adlı b u a d a m d ı O n u o gece ilk defa gördü-

G e rç e k te n de. e ğ e r C am Kellcrman hayalını uzatm ak için Jcvn a th a n B o u rq u e hakkında birtakım rahatsız edici bılgiıer ıleı-

yüzüne çık arab ilecek

Danny nin sinirleri gerildi. •

Te}jar B ourquc a b a k tığ ın d a , a d a m pod y u m u n ılensıne

hgUrak konuşuyor, s o ğ u k k a n lı b ir ta v ırla insanlara m esaj­

a n a k a d a r b u ld u ğ u hiçbir şey ona Bourque un K ellerm an m ıs ra rla id d ia ettiği gibi bir şeytan olduğuna dair tesad ü fi be­ lir tile r h a n e m d e hiçbir şey sunmamıştı.

E zilm eyi hak eden türden bir yılanı, salo n u n yarısını d o ld u ra n sıradan bir bahçe yılanı türünden ayın etm ek hiç de kolay değildi. Aslında, en açıkgöz gözlemciyi bile kandırabilcn en becenklı hayvan türü bukalemunlardı. Bourque sonunda kafasını Önüne eğerek saatine baktı. B ir cümlenin sonuna gelmişti ve duraklaması doğaldı. Ancak k ısa bir an için gözleri en uzak gınşe doğru kaydı. E ğer D anny doğru btr tahminde bulunmuşsa, kısa süreli bakışında b ir tür genlım vardı. Bounjue un bakışlarını takıp ettiğinde diğer çıkışta dı-

lar® iletiyordu. Bourque sırıta ra k . " B u b a n a b ir

şakayı anım sattı." dedi

-B ırsanşm ve b ir e s m e r k a d ın c e n n e tin k a p ısın d a n içen gir­

mişler."

Danny arkasına b ak tığ ın d a. S ım on R edding çıkış nok­ tasından kaybolm uştu. “Aziz Peter ilk o la ra k sa n ş tn a so rm u ş..." Danny şakanın g e ri k a la n ın ı d u y m a d ı. A rkasında kalan kapıdan dışarı çık ıp k o n fe ra n s sa lo n u b o ş u n c a uzanan k o n ­ m a d ım atarak ç o k ta n h a re k e te g e ç m işti R edding’den eser

yoktu. Burada bir seçim

yapm ası

gerekiyordu

am a b u

ahlakı


T tdD tkir*

aletler ve bunlara benzer şeyler. vap'P t o ’adan b,T kal ftnütKSe iler^ k ı m s e koridorun diğer ucundaki kapıdan geç.

b e s e p m değ» & Yâ ziyafet saJcnuoa gen dönecek \ e fo n tm eJvermes? durum unda B ourque'la tm tşacaku ya d i Reddın^ hakkında beliu de öğrenebileceği ek bırtakîm «eyler :çw bir.

^

kaç dakikasın) ayıracaktı. D oğai olarak, kendisine daha fazla bilgi verm esi »çın Reck&ng"e baskı yapm a pozisyonuna düşmey i kesin lıkie dü* şünm üyordu. Kurban hanem de herhangi bin siyle doğrudan

b,çak kutusunu fark etti Bıçaklar ağızlan kat-

% t * r'l ^ ^ j e n d i . Takıp ettiği adam ın haydutu andıran gö* * * * . y /»nüne alındığında. ışınc yarayabilecek alet ^ J r ü n e çarpıvcrd,

bağlantı kurmak kabul edilemez m kJer içeriy ordu Kurban­

' u tcz«âhıan C^kıp a,dl vc ccbın e attı, ardından par-

ları hakkında başkalarından öğrendiği şey ler sıradan rastiaş-

koridordan aşağı ilerledi

m a la r aracılığıyla gelmeliydi Ve tekrarlam ak gerekirse. Reddıng yaptığı araştırm anın fcjiıdı olabilirdi. K o rid o ra açılan üç kapı vardı Adam bunlardan hırını

ıkmcı dolabın kapağını kapatıyordu ki, siyah

btr p a tla m a y la k en d in i y e re attı. Ses boğuktu una

o bahm dakı in k âr edilem ez b ir m antar tabancası gıw

kullanm ış olm alıydı Danny ziyafet salonuna en yakın, tepe­

■ |^3İbı boğazında attı v e geri g e ri d u v ara doğru yaklaştı.

sin d e kırm ızı harflerle SADECE ÇALIŞANLAR yazan ç ı­

CKdmhırpani y o lu n u n ilerisin d e, b ir â şık lar kavgasına denk

k ışa yöneldi. Kapıyı iterek açtı

idmiş olmalıydı. G ö n ü l ılışk ıle n g ü n y ü zü n e çık an ve ko-

Metal m erdivenler vardı Hem yukarı çıkıyor hem de aşağı iniyorlardı. S e n d en tabanların basamaklarda çıkardığı takırtı aşa­

ğıdan yankılandı Danny kapıyı arkasından yavaşça kapattı, ayakkabılarım çıkardı ve hızla aşağı inmeye başladı. A şağıda bir kapı kapandı. Söyleyebileceği tek şey. m e r­ d iv en arasında yalnız olduğuydu.

nrvu büyük bir şid d etle ç ö z m e y e ç a lışa n ıkı çalışanın k av ­ asına Ya da bu ço k d a h a a/, k a y g ı v e n c ı b ir şey olabilirdi Belki raftan bir d erg i d ü ş m ü ş ve b e to n a k a p a ğ tn tn üzerine denk gelecek şekilde inm işti.

Hiç sanmıyordu. Duvar boyunca k a y a ra k ile rle d i, k aranlık bir odaya

Basamaklar iki kat aşağıda, ûzmndc KAMU HİZMET-

k k n cam pencereli b ir k ap ın ın ö n ü n e geldi. D uyduğu ses

I.EKİ yazıl, bir kapıyla sonlandı Ayakkabılarını tekrar aya­

to odanın derinliklerinden, belki d e altın d ak i aralıktan aya-

ğına geçirdi, kısa bir koridora girerek yürüdü. S ağında, goz

fcottı dibine doğru ışığın iç e n sü z ü lm e sin e olanak sağlayan

attı* *> dolap mal/eme doluydu: sedek sigortalar, ampuller.

ttd a h ,l' i p i n i n g erisin d en g elm işti.


A daletin C ali M ru ırh f,

Tokmak av u çların ın arasında döndü, karanlık odaya M). zillerek girdi Sesler anında ona kadar erişti "Sana söyledin), sadece onunla konuşmak isledim " Sc, ürkek geliyordu Bır kadına aitti. Bunu takıp eden tokadın pek de kadınsı olduğu sOy|Cı,c. nıezdı Işın şaşırtıcı yanı, kadın bağırmadı. Sakın kalmak Danny açısından oldukça büyük bır kış,.

sel kontrol gerektiriyordu Kadının hayatını ve kendim teh­ likeye almaksızın içen dalamazdı. Düşünm eliydi Kendini

göz önümle kalmış gibi hissederek ışıklı kapının yanındaki

Av*k sesler, bc.on zeminde hışırdud. Kcdd.n* - | „ .,g„n anladığın, „,v sanmıyorum." d c* s etmeli ve şikayetçi olmahymı ( >..ı . ; c “ “ ";r ,u r

*<*•

. <>|acflkl»r<<‘r Ya da ben..." yar' “Kanayan bir dudağım dlycrck ar -Sokakta yüzüstü düşm üş halde b „ |unıln c, JJ> ırd, n özerleri sık sık kanlı olur." ■»fcmlılirinin u* Kadın buna o kadar çabuk karşıhk vermedi. •Ben bağımlı d eğilim . D eğilim .”

-Ama eger sen. polise teslim etm eyi s e ç e rs e , ftylc

duvara doğnı sokuldu “ Bay Bourquc çok güçlü hır adanı. Düşmanları var.”

ı«ks'„ Sana eroin enjek.e edecek, b,r güzel pataklayacak 7

Danny alçak tonlu sesin Rcddıng’e ait olduğunu tahinin etti.

liışar, atacağım." D uraksadı. “D iğer bir seçcneg.m de sana

“Onun hiçbir zaman tehlikeye maruz olm adığını garanti al­

Ittrar. nazikçe kim olduğunu vc Bay B our^ue’la neden ıleı

tına almak benim işim Sen ise sabrımı zorluyorsuıı Ona dair

laıdigıni som ıak."

bu kadar zararlı ne bildiğini düşündüğünü öğrenm eliyim .”

Kadın, “Onu.ıla konuşmama izin ver.' dedi. “ B unun bır yanlış anlama olduğundan em mim .”

Danny nin zihn. sohbetm saki, anlam lanyla döndü Kcdding kadını tanımıyordu, kadın Bourque-u tehlikeye s o kan birtakım şeyler bildiğim iddia ediyordu Redding’i n T

“Bu her neyse, bana anlatabilirsin."

ıchdidi bu kadar büyük bir ciddiyetle ele almaş,. Bouraue’un

‘'Ü zgünüm , yapam am.”

gerçekten dc saklayacak çok fazla şeyinin, gizli kalmasl içm

"Neden?”

b ilg isin i. ^

bir

Tereddüt yaşandı. “Jonalhan Bourque dışında hiç kim­ seyi bu işe bulaştırmayacağıma yemin ettim. Her şeyi kaleme

«•I». -Eroin bag,m|,|arlna daır di. „ blt

aldım ve güvenli bir kiralık kasada tutuyorum , bana bir şey olması durumunda gerçekler basının eline g eçecek .” Danny bundan şüpheliydi. Bu. gerçek dünyada pek işe yaramayan bir televizyon klişesiydi.

2

« ■ » ta n a ,

ils'birkaç n ^

‘f ' ° lmakS,Z'" t '!l“İİIC' i" ' ° '“

'a

1

"K aş,..

’' V' ' r

«

Um.UnU kcSe" blr lanesını Anıyorum. Poarmağı eksilmiş bır kızın kendilerine gelmesinde


garip hiçbir şey g ö rm e y e c e k tir “Parm aklarım ı

^

m ı kcsccc

açandan üüt.d.kt. vc ,h, şeyi ^ . n VıriLisi alç^k tonlu sesin Bourquc*u şim diden biliyordu. f t ^ adam ına ait olduğu vaisa)

O N B İR İN C İ B Ö L Ü M

(eştirmekte hiçbir İkincisi, U m >a Uyle nasıl

saf. en c.kın şekbiliyordu. Birine ciddi b» ^ a d e bir çocuğu

t e h d i t o lu ş tu ra b ile c e k b ir k an m a

Size Long B each H ilton’un bodrum katındaki bir s a n - ^ ^ f dalyeyc kelepçelenm iş bir halde, böylcsinc korkunç bir aç-

a t a d ı n , hâlâ duygudan yoksun bir halde. “Sadece tekin,

|na/la nasıl yüzleştiğim i anlatabilirim , ancak bu sona ulaş­ madan önce yaptığım seyahat her bir saniyesi dolu dolu ya­

K a t o C r a n kişinin de onun k o rk u su / sorusu karş,-

dınan üç ay ve atılan düzinelerce yanlış adım, hem de devasa

sm da şaşırıp kaldı* açıklı çünkü adam birkaç saniye süre-

•adımlarla doldurulm uştu. B u detayların hepsi bir kitabın tü ­

sm ce tereddüt em “İşe tekiyle başlayacağım , evet. Başparm ağını ilk ekleminden keseceğim.” Danny onun ciddi olduğunu biliyordu.

münü doldururdu. En kısa h a liy le d u ru m u şöyle a n la ta b ilirim : Yeni h a y a tım a y a k la ş ık ü ç yüz m ily o n d o la rla ağ zın a kadar d o ld u ru lm u ş b ir p ija m a a ltıy la , b u n a uyan b ir p ijam a üstüyle, p e m b e -b e y a z re n k li iç ç a m a ş ırı ta k ım ıy la , b a n a b ü ­ yük gelen m avi re n k li p is b ir iş ö n lü ğ ü y le v e ilk üç g ü n ü m ü öldüm m ü, y o k s a d ü n y a y a s ık ış ık k a lm ış b ir h a y a le t h a lin i mı aldım ş e k lin d e e n d iş e le n ip m e ra k la n a ra k g e ç irm e m e setep olacak kadar m a h v o lm u ş b ir ru h h a liy le b a ş la m ış tım .

Beni para kurtardı. O depo

bölgesinden

ayrılıp çıplak ayakla tam bir saat

y ^ d ü m , bir otel b u ld u ğ u m d a ayaklarım kanıyordu. Şunu


A J a U ttn C a li S te u rU fr

7«/AnUr*

unutmamı!ısuıız. » o bir yılımı terlik giyerek geçırmı^lrr jvakianm dış şanlardan u m ro en korunmuştu Tenim bak beyazıydı, parmaklarım bir kiğıı peçete Kadar yumuş*^ ve ayaklan® hassas kremalı pasfcian andırıyordu O erken sabah saatlerinde attığım her bir adımla karar*, sariığnn büyüdü ve bunu acımı bir kenara itmek ıçm kulU*. dım Reoöezvocs adlı pis otele ağlamaktan şişen gözlerim

jürJen leyler degıid, S» « « « " * " ak*Hten y o * ® * bir 0 ,,k

y^dıfarr. en utanç vencı an. solu*,,, f g ı ’t J^ııoğun tik sevahannjd; »'*»gen kalanını pijamalarımın • >/ 1Cy*CT!r- v*r& ıçmde dolayarak g e ç m e n * ^ ,? V T

ve çıplak kanlı ayaklarımla girdim Her ne kadar o güne de* çok sayıda garip insanla hiç şüphesiz karşılaşm ış olsa <u

gece vöneııcısı beni görünce gözlerini kırpıştırdı Par* dohı pijama aiumı gm ş kapısının yanındaki çöp b5. demma alacak kadar akiım venodeydı. Odanın bir saaunr ywmı ya da gecesmın d lı dolar oıacağmı söylediğinde.

15 ön­

lüğünün cebine tıktığım tnr yüzlüğü ona uzattım

İşte. Lamont'u/ı ;İk banknotunu harcamam bövie ölüEğer yorgun!-üetan bu derece tükenmiş olmasay dım od-ı-

nm kırh turuncu renkli halısına ve lekeli çarşafına şöy ic bir bakar, oradan hemen uzakiaşırdım. Lamont un tem izlik sapl a t a ; ban* da bulaşmıştı Banyoyu temizlemeyi gönülsüzce

denedim ama tuvaletteki vc lavabodaki lekeler çok inatçıydı

h L Ü * * u ® « n\

** *

* <^

V'tne de odamdan avn J * ^ iki günümü aldı. ^ 3Q»m aıi ^

P tttb csb cy ar pijam am , e! s a b u n c u

a » w klimanın önüne b,rakt,m W enade. fcetıme g eç.rd tm . B ı r v havaj 1 7 7 7 ■ * * * * -

I

* fa h k ıçmde gı>ilebilecek türden '”* * * * » verdim " * K * er * * * ■ . karar ^ M h O y ü k b trd tk k a tie v a ta im ^ _ * » » . b e la » , . l k w d m “ * •* » . t a k . «tonamm * * P*nak güı* »*lm an « btı k a d a r b ö y ü k b tr d e h ~ , p£t® ' ^ N y o n u n a m a k tsa s û rr

•• :« n s a » d e

nasıl

Yerdeiu linolyum kareler eski ve tortulu betondan kalkm aya

Q to le ""S » ı

başlamıştı

abm m bo-

Sonunda pes ettim, suyu olabildiğince sıcağa g etirm e ve vucudumun her bir santimetrekaresini buharı çıkan

***• P»m V

W

* " « « « - • « * .

ahada ovaladım Ama bu tamamen temizlenmen i. • " * * * * «m gerçekten temiz olmamı sağlamadı Ban» * * * » . n . kadar

s u y la y ü u m n a m y ık a n a y m ı. t e m i/

“ v h e ık c , 1 ^ . T .

k“ » » » W n r a m * M * .


iJ tiU 'u n O a lt M ezarlığı

TeJ D eiktr

„ wt*k- bir ça,al b,Çak Uiklm‘ vc blr bardak da WUn ^ F ark edilm em ek tçın acele ederken, ikinci yüz dolarla

banknotum u da büyük bir başarısızlıkla harcadım Pls olc] odam a doğnı koştururken, bir çift kırk ıkı numara yeşil erke*

IjCJ " " C ı i t etmeye başladım Kger kend, başuna b,r şey|cr ^ liv o r ve bir otel odası kiralayabil,yorsam. Bouf

, de kes'"l,kle bulabll,r vt: ünu öldürebilirdin,

terliği, beni yutan bir kot pantolon. ıkı kutu çamaşır suyu. bu litrelik şampuan vc sırf Lamont nane kokusunu seviyor diyc kasa rafından kaptığım bir kutu Altoıd satın aldığımı fark ettim.

.

mi d ü şü n ü y o rd u m -' S ,/e anlatacağım : Varllft)mın cn

jsk hücr«'y'e - " c kadar saf ulursa" olay,m ya da nc kadar LğB g',mem gerekırsc gereks,n. o ya da ben ölene kadar

Sınırlı başanm dan cesaret almış bir halde, o gece geç

y a y a c a ğ ım ' düşünüyordum . Yem eşyalarım a ve yastığm üzerindeki para v.ğmma

saatte W alm art*a gen döndüm, üzenm de büyük beden kot

taktığımda, önüm de birkaç seçeneğin var olduğunu fark

pantolonum , pijam a üstüm vc devasa tcrlıklenm vardı. Bu

^

kez bin dolarla gelmiştim Büyük boy bir tekerlekli kaba vun

girm em e gerek yoktu. D aha iyi bir yere gücüm yeterdi. Ve

k um aş torbayla bunu yansına kadar doldurm aya yetecek

bem daha iyi bir y ere götürecek taksinin parasım da kesin-

miktarda elbise ve teçhizat satın aldım Paraya da yer ayır­

lıkk ödeyebilirdim . Tek soru nereye gideceğim de B a n / yam t hemen aklıma

Y ine de. buna da bir başlangıç denilebilirdi.

m alıydım . O tele döndüm . Lamont un nakit parasının tümünü yas­ tığın uzenne yığarak yem clbıselcnmi yatağa yaydım . Bunlar benim dünyevi \ arlıklarımın tümüydü: bana m ükem m el şe­

kilde uyan bir dar kesim kot pantolon, üç tişört, dört bluz, altı çamaşır takımı, üç sutyen, beş çorap, hoş bir deri kemer, bir çift ayakkabı, birkaç dudak parlatıcısı -Lam ont m akyaj­ dan nefret ederdi ama ben parlatıcının sorun olm ayacağım

düşünmüştüm ve siyah bir çanta. Teçhizatların arasına yapışkan bant, biraz sicim ve bir tornavida da dahildi, her ne kadar bunlar beni dükkânda et­ kilemiş olsa da hıçbmne hemen ihtiyacım yoktu. Ayrıca, duzgurı bir şeklide yemek yiyip bir şeyler içebileyim diyc. bir

M esela, artık bu pis otel odasında diğer bir gece daha

geldi: Bizim yok olm am ızdan sorum lu adamın daha yakıoma.

Kanun ellerim arasındaydı ve L am o n fu n kanununa gö­ re. Jonaıhan Bourque kadar kötü herhangi bir adam sadece

tekbir hüküm ve tek bir cezayı hak ederdi. Lamont bana bu­ nu kendi kelim eleriyle dile getirm işti. O nun parasını bulmatek sebebinin, bu m eblağı adaleti

yerine getirmek için

kullanmak olduğundan emindim. Her ne kadar Lamont yakınlarda bir yerlerde olmasa da. onundtını. Tabu para da öyle Her şeyi elimden gelonurlandırmak için kullanacak ya da bu uğurda


AlijlrtinCtdlMrzarlrfı U d D tkJ* *

1^1, — klfllAlcnn yakınında bulunmak istemiyordum. Ve .'^dar düşünürsem . Lamont'un benim kendi yeme-

hayalımı kaybedecektim. Başka ^ır amacım yoklu Bu. intikam değildi; adaletti Sorun şuydu kı. Bourquc gibi bır adamı öldürmek y yana, onu nasıl bulabileceğim hakkında dahi en ufak bır f* nm yoktu Anık tek başıma nasıl yaşayacağımdan btfe değildim . Eğer para olmasaydı Lamont ’un beni en başta b^\

»it* * ay ab ileceğ im mutfaklı bır yer tutmamı onaylayap0’! ^ ' J w o kadar ikna oluyordum Sipariş edip odaya ge’cdP*6* ^ angı bır »ey beni zehirleyebilirdi, h Itrimi» yıkimyasal doluydu Lamont bana az işlem görmüş

duğu yere, bir sokak arasına, ölümden bır solukluk mesafe

v em ey » öğretm işti. Çoğunluğu pişm em iş, taze vc

deki o yere gen dönebilirdim.

trans yağ. koruyucu ya da şeker olmayan besin-

O gece geç saaiiere kadar uyanık yanım ve bir plan oluş­

evi

turmaya başladım Ertesi sabah dûkkina gen döndüm, saç rengi açıcısı *].

&

0mtvaoon tüm ünü kullandım . Sonra, her ne kadar temiz gö-

dım ve sarışın olmak için tam bir saatimi harcadım. Saçlarım kısaydı çünkü Lamont öyle seviyordu Sanşın halimle, bir

- j ^ ımj tem izlem ek iki günümü aldı, iki kutu çam a-

**

ancak dokunulm ayacak kadar pis olan kahscTengı ya da halıyla hiçbir zaman kendim i rahat hissetm em iş

yıl öncekinden oldukça farklı göründüğümü düşündüm Cyrus Kauffman bile beni hemen tanıyamazdı. Telefon rehberine göre, tesadüfen bulduğum Rende/

^

^

ç i^

haftanın geriye kalan bölüm ünü yerleşm ek le ge­ O nlan düzgün bir şek ild e tem izlem en in h iç b ir yolu

vous Otel Cypress'da. Long BeachTn doğusundaydı. Bour-

yoktu, müdüre h a lıy ı d e ğ iş tir ip k a n e p e n in y e n n e de diğer

quc Kurumu'nun merkezi, öğrendiğim kadarıyla. Long Be-

â n bır tanesini k o y u p k o y a m a y a c a ğ ın ı so rd u ğ u m d a talebim

aeh te yer alıyordu Sorun şuydu ki, Cynıs da Long Bcach'

reddedildi

teydı.

Odaya g irdiğim de y atağ ın üzerinde duran çiçekli yor­

Tüm eşyalarımı topladım, bır taksi çağırdım , şoförder bana mutfaklı. Long Bcach şehir merkezinde o lm ay an ucu/

bir otel önermesini istedim Yanm ua! sonra, C h m y Caddesi yakınlarındaki D oğu A M h em Sokağı nda, Staybndge Sûnlen ndeyd.k Burada

anı Wa!mart*ta b u ld u ğ u m p e m b e renkli yenisiyle değışûr-

ftti Ehliyetim yoktu ve bunu d ışarı çık ıp alm aya da istekli

değildim, en azından şim dilik. B u iş içm kullanmam gereken kfenn senifikam ya d a kim liğim yoktu. Kendimi kâğıtlarla

h,r

Kendim i bu «o para h a rc a d ım içm suçlu V m a in . Lamont olsa

•c banka h esap larıy la m eşrulaştırm ak fikn ile toplumda nor-

bir seklide Kİf*nmı f»/W.'KıUr»r»m ırtn P(TtfkcT\ dliIC» ŞCSİCT


Mı/rfirt G ttfl *k*nrr/ı$ı

gjhı öldürmüş müydü-1 benı rnha,s,/ 1 »room'tm söyledikte beni asabiyetten hasta ediyordu Formları doldurmaya ve gc, çem eycceğım testlere girmeye vaktim yoktu. Bunun yerine. Jonathan Bourquc*un kapısına yapaca. ğını yolculuğu beni bıic şaşırtan bir cesaretle planlamaya başladım . Her şey benim açımdan saplantı haline gelmeye başlayan birkaç basit soruyla başladı. Bunlar temel somlardı, mesela: Birisim nasıl öldürür.

sünûz? H atta daha da basiti Birim nasıl bulurum uz ' Ve bulduklan sonra, ona nasıl ulaşırsınız Bu basit soruların ne kadar çok düşünme gerektirdiğine şaşırm ıştım Ben silahlı herkesin birinin yanına yaklaşıp onu

£ *

-J Z Z

E ^ j y«c»klardı '^Sarhckm-Kicn kurtulmak ,ç,n n , kadar kamu İh.,™ ,*, BUkanıt, bulmak ıç.n ne kada, dolaşacaktım-) 11 Bunl..r. dikkatimi tek başıma hareke, etmekten,animde bekleyen muazzam göreve aşama aşama kaydırırken Limde belirip taşan sorulardan sadece birkaçıyd,. n En büyük iki varlığım zaman ve paraydı. Bourquc Kuru ^Ocean B ulvarı üzerindeki on beş kail, Wells Fargo banka binasında- Long Bcach Halk Kütüphancsi-nin karşısındaki

vurabileceğini düşünüyordum Her ne kadar bu doğru olabi­

«kaktaydı Bourque'un ne zam an gelip ne zaman gittiğini görmek

lecek olsa da. diğer etmenler bu basit eylenıı karmaşıklaştı­

.çm binayı seyretmek m aksadıyla kendim e dürbün aldım

rıyordu.

un» bu fikir bana anında yaptığım ın saçmalığını kanıtladı

M esela, bir silah edinmek

Birincisi, hedefimin neye benzediğini bilmiyordum. Ayrıca

M esela, yakalanmadan o kişiye yaklaşm ak.

dürbünüm bir kule gibi yükselen binaya doğrultulm uş halde

Mesela, bu ışın insanın yanına kâr kalması.

«kagir, karşısında tek başım a tünediğim h jr saat boyunca g e d e n le rin bana yönelttikleri bakışlardan binanın bir tanka olduğu gerçeğini d e fark ettim. Saç rengi açılmış sarışın bir kız hayaletinin tipik banka «MBDCUSUprofiline uyduğundan şüpheliydim fakat üzerime a gitmeyecek kadar çok ilgi topluyordıım. ong Bcach Halk Kütüphanesi, özellikle de kütüphane-

Her soru bir diğerini, çok daha Önemli soruları d o ğ u ru ­

yordu Bunun yanıma kâr kalmasını istiyor m uydum ? Yannnı kâr kalmak da ne demekti? istediğim tek şey hayatta kalm ak mıydı, yoksa hapis cezasından sıyırmak da benim açım dan önemli miydi? Çok daha temel bir seviyede, suçluluk sorusunu yanıt* tornalıydım Jonathan Bourque gerçekten dc L am o n t’un belım t* gibi şeytani bir suçlu muydu? Daha da önem lisi, arka­

daşımı, sevgilimi, kocamı, koruyucumu aynen benim var-

bûvük' v 7 arlar' Ç° k dal'a 'y‘ b,rCr kc?ifarac>oldukları için 'zla dilrbflnümfln yerini aldılar. Her ne kadar


rtJDHİfr ^ . t l ı k l a u y u n ab ilird i

K1" ' 1** Ird».J,mn8S,lk *ttlonl“rınB >a. ‘la a&,rl'k kai,ı„. yapabileceğim egzersiz türlerini aranırdım

kim lik gerektiren kütüphane U m olmaksızın herhangi b J şev» araşt ıramıyor otsam da. devamlı bir müfteri halim aldım

” )llk terli bedenler kalabalığına katılamayacak

A radığım konulana kesinlikle insanlann omzumun üze­ rinden baktıklarında görmelerini istemediğim türden şevler olduğunu fark etUm.Jonathan Bcunjuc a dair araştırma yap

i , r9' 1

L ong Bcach*e dönüşümden ıkı harta sonra, kendi bilgi,

ve otel lobisinde tur b altan diğer baya güç-

> ^ ; u ı , . n-Ma da ilgilenm iyordum

D olayısıyla ben-

c rçe v e s in e pensli bit K irlik s yerleştirdim, bil-

tığım bilgisayarda diğer yandan odam kaçırm a zehir ve si-

fo kla r konularında da incelemeler yapmam, keşfedilmesi duru m u n d a istenm eyen sonuçlara sebebiyet verebilirdi.

n

^

k‘ plJgn eğitim ine d air hır d o sy a yükledim , barliks.

a*** K . ve ısınm a hareketlerinden oluşan lemel uygula:

Kışladım-

sa y a rım ı alarak bunu Staybndge O tcli’nin kablosuz inter-

hareketlerim yaparken canlanm ış bir bostan kor-

n e in c bağladım . Bu bana hem zaman hem dc taksi parasını

,sınn^ ftöründüö;ünuien em inim am a hepsini dc büyük

kazandırdı.

Öğrendiğim ilk şeylerden bin niyetlendiğim suikast gi­ rişiminin en iyi fiziksel açıdan güçlü insanlar tarafından ger- j çckleşririldığiydi. Koşup kaçmam ya da birine vurmanı veya

Wİ#*tt Via becerdim . M e k ik ler o ld u k ç a zordu ama biraz Adanarak on tan esin i art arda yapm ayı başardım . Şınavfcdirleriım yere y a sla d ığ ım sü rece sorun olm uyordu.

” çma barfiks tam b ir c e h e n n e m d i. T ü m gücüm le asılıp

ellerinden hızla silahı kapmam gerekebilirdi. k a d im i ü ç

B ağım lılığım dan kurtulduğumdan bu yana birkaç kilo

alm ıştım ama Lamont benim sağlığımı garanti altın a almak için büyük dikkat gösteriyordu, ki bu da benim onunla bir­

santim den fazla yu k arı k a ld ırm ay ı başaram aym -

■i barfiksten u zak laşıp d iğ e r b ir a y d a n ö n c e o n a g e n dönnedim.

likte kalmam gerektiği anlamına geliyordu. H er ne k a d a r evi

İlk iki ay içinde, d u y g u sal enerjim in büyük kısmı kendi­

temizleyecek ve yemek pişirecek kadar kuvvetli o lsam da.

mi normalleştirmeye, y ani uyum sağ lam ay a gitti. Kendi kü­

bır beyzbol sopasını savuracak ya da birinin boynunu kıracak

çük dünyasına adalet g e tirm e y e y ö n elen bir kadının ruh ha-

kasa kesinlikle sahip değildim.

'me adapte olmaya. H er n e y e m al o lu rsa olsun adaleti elde

Egzersiz yapmaya başlamam gerektiğine karar verdini. Bir karate yarışmasına katılmayı düşündüğümden değil, am a avnada çıplak halime baktığımda, bir kuş tüyü kadar kırılgan olduğumu görmeye b a ş la m a m , Bourque beni derin bir ne-

flnckiçin doğru öfk ey i k u c a k la m a y a. Bilirsiniz işte, n o rm a lle şm e y e . Doğam gereği, b en k in d a r bır tip d eğ ild im . K olayca ötVÇ{«nmiyor ya da yargılam akta acele e tm iy o rd u m . A m a ak-


1,1 , 1. »M* O U İ I

ttmdft Bounjuc un hı/c ırctınlıgı koklu yıkım h ...

hM.

Z ihnim i onun şeytanı doğasına o d ak lad ım vc . hır gün ve haftayla birlikte kararım gittikçe hUyn>Uj)

I»**lığı

İrasıyt^du Aslında bin I III U aynı (auttaydım yapmak /«»nmdavdım çünkü ol Umm onlarınki

1 1llkU l

şey yoktu

*4

I ^

Ü

9

dı. Z am an yatışm am ı sağlamadı, bundan ziyade bem ha istekli yaptı Belki ile lam ont uıı bir gım gırı> kap,*lh| lacagı vc hem çekip ayağa kaldıracağı u m u d u n u laşıy»*,^ hclkı de o n u n sonsuza kadar yok o ld u ğ u n u n gittikçe ıl**, çok farkına varm am karam sarlık VC ö fk em d e büyük rol uy,l4 m ıştı B ilm iyorum

Kötü B o u rq u c 'a neler yapabileceğim in hayalı, gün|(f

^

d**''*1* 1hcl'dckı temimde (avans t*k.M*k aya Staybıtdg‘yalarken g e ç e n saatler b o y u m a •tutunduğum şey

utdugunu düşünmüş ^ Tsbtİ ben de bir salak değildim. aına annemin »nytaiıftı lün* kesinlikle kutudaki en /ek» kışı d e sayılma/dun ve an bana eroin kullanmaya başlamadan Önce söyle

***

Ilumı ve FB I'm h in d en akıllı

firm m** ",t*u t^ U ^ n ın n u ıl gev11pı n ı «lı»»UiıUı> n t d*m rt ı,u .tı

daha vahşi hır hal aldı ve gelişip btiyudı) Günlerimin hOytu

jtmıı »nl»y»‘ *k »",,/ ‘ »«»elde u « ı te k i/ cıvın tudkıyt» v . cem im i ıcm ı/lcm ek um y ı/ıın litre »t* *»ytı Kiyordvm

ço ğ u n lu ğ u n u tek başım a bir evde» temizlik dışııula yapacak

Aidinden çok MCâk »uyl« d u , «lıvo». btıHaı tv»l* tam duvn-

pek fazla b ir şeyim olm aksızın ve hafif uyuşuk bir luıl içen-

ı„ ı uvthoyu. tuvaleti ve h»ı»><> küvettin k«pl«nı»km t ü ­

sinde yaşayarak geçirdiğim bir yıldan ç ık m ış hırı olarak, in­

yoyu tentı/lıyordıım Ar»c»k ıçem ı Um am en gw.it gwı« ı« mı/lendıgmde û/cttm ı gıyıntyo» ve dı»an çıktp mı»tf*ft« y<k-

y e rle rin i h aftalara, ard ın d an da aylara bırakırken gınık^c

ternetle g c /ın tı yaparak geçirdiğim yüzlerce saatle beslenmiş, yeni yeni gelişm eye başlayan hır lıayal gücüyle dolmaya ha*

indim İlk başta hayatta kalmayı istediğime karar verm iştim ve

iteliyordum

t Irada seb/e vc meyveleri küçük koreler haltı* W keserek

ve bir tabağa dü/günce yerleştirerek kendim e sağlıklı bu

hayatımın geriye kalanını hapisle geçirmek istemiyordum

kahvaltı ha/ulıyordum $ckcr yok. ekm ek yok. yumurta yok.

Bu da yakalanmamam gerekliği anlamına geliyordu. Ve Ihi

herhangi türden hayvansal Hır ürün yok 1 am onl arada sırada

da. yetkilileri atlatmam gerekiyor demekti Pohıı, I-1( 1*1, Bu üç harf beni korkuttu i'H I Mil her /aman ka/oıurdi. çünkü öyle olm alıydı Onlar iyi insanlar m, dulların, yetim­ lerin vc benim gibi insanların »avunucusuydulm

I akat tıpkı L im o n lu n söylediği gibi, ba/cn kanun «d.»

hde yapıyordu aiııs b in buııa cesaret edentıyor«ium Vucu duııı uyuşturucudan dolayı buyul» bir yıkını yaşamıştı vc ben ‘*tu temi/ tınmak konusunda (akıntılıydım I am ont hem çok I »VI eğitmişti

Mutfağı silip y«r karolarını «trke ve ılık suyla addık»» »i


sonra, masam a oturuyor ve bilgisayarım» a ç ıy o r d ^ . nelde sabah *aat on b u çu k cıvarmda oluyordu h-

^ o j f l yakUvmım: deg^nrdun. Y -ntn e ek i i l ^ hakıunda bir »eyter « k M H k lM a , adalete

H erhangi bir başlığ* aramaya başladığnnda, m eşgul edecek o kadar çok yen» bilgiye « l ı y r ^ ^ ^ N

a^

katım dağılmadan konu üzertr.de liericmem ımitânsorj.

5^

du M esela polis prosedürler)yle şe saşlıyordum ve

ftc ti} ır

‘*‘7 ^

*

oriakUracakiam Cyru* K a u f W m . lürtikleven ıv ay u ru cu « ü c o ıc o

ıjteff«yı dûjûndunv İyi btr bedet k a r» ,!:* » * , bm abo O ğ rc« b tlır ve fo n a d a c B o a n * * ',

durdurm ak ıçm şok tabancası kullandıklarını öğrendiğin-

’*lfl litter. « y a y a b ilir i1 A n ao tsa» ben: »oyaca^mth a .ariu.

şok tabancaları j a n * wr arama yapıyor, *i*a bir sure v.rır kendim i hu tıp «tiahıann etekmk şarjlar. hakkında bir

T ^ r u n baıw tecavüz etmetenne göz y u n a c a fta d » . ar^ " V , -vücuduma uyuşturucu enjckle ederek beni öUûrece-

neremse enundım

okurken r*ıi uy ordum. bu da ben; o aleu tasarlayana yordu Kafamı saaf birde, Lincoln, Nebraska dakı b ılım ^

^ ^ j a y i i i v l a tek bajım a çalıştan ve hedeftim gızieyeB

m ım n öiûm i m

u m an U n teker teker soydum

duyarak kanırabiliyordum

Bunlardan hiçbiri beni B ourque un b o y n u n u kırma,,

Ama hiçbir şeye ulaşamadım. 8ourque hakkmdakı gp-

o n u kaçırm aya wt ışicdığı her bir kötülüğü y av aş yavaş ıtır*

adbflft doğal olarak halihazırda mevcuttu. Ama bunun hıç-

ed erk en kendisini ber ay boyunca g ö n ü n e d olab ım d a tutmayı

bu değeri yoktu E ger bu adam bıkkındaki gerçeklere utaş-

old u ğun d an daha fa/îa yafciaştfrrnamjşu. İkana da kötüsü, r*

,k atıyorsam bunu b ı/z a ı yapmam gerektiğinin c an far-

g ıb v hakkında öğrenmiş olabileceklerim d ıjıu l bilginin pu*ı

lum rfiİTur Onu tanıyan in sanlarla u m şm alıy d ım Vc sonra da

içerisinde buharlaşıp gitm iş gibiydi

onunla tanışm alıydım O nun gözlenntn içme bakmalı

f ı/a m fe s ü biraz sisliyd i vc ilk nonum - p o l i s prosedürleri

vc La-

Yaptığım derin araştırmadan dolayı kendim i aç hissede­

montu sorm alıydım çünkü gerçeklen ancak o /am an anla­

rek btr ıaiau fat/irlıyor. bunu çatalla yıyt/f, dişlerim i fırçala

yacaktım G ö zlerin d ek i en ufak bir ışıltı onu eleverecekti

yor.

Yüzündeki bir g ö lg e , k o cam ın k a d e rin i Hüdığmı teyit ede­

tetm / olup olmadığını kontrol ediyor ve eğtf

yapılacak herhangi bir alışveriş yoksa saat ıkı gjbı bılgiiay»*

Bourque kadar bilinmezliklerle dolu vc konman btnyte

rM M başın» dönüyordum aşama *ş*ma öğrendim K esinlikle öğrendim

Çök şey öjrer/î.ır, fakai o ,ik ıkı ay boyuncaöğrendiklerim^ V hr « « * ],

cekti.

emın (k(i)ld,m

tanışmak, barfiksten çok daha göz korkutucuydu Scçcneklcr,n»gözden geçiren saygın bir müşteriymişim gibi bankaya ^ kez adım attığımda sanki saunadaymışım gibi terliyor-


e o u * * ’* " k î m a y , all, lrkcn

dunv S iz e , içeride büyük hır panik içinde koşturan^ k e n d im e korkum un aptalca olduğunu söyleyerek be* h a rca d ığ ım h a n e inde ne olduğunu tam olarak anlat * * B unu yapm alıydım .

A m a ben hu bank3 binasına ait değildim Buraya u gıy inmemiştim. Düzgün konuşmuyordum. Eroin bağm^JJ* n n ı tedavi etnıek ıçm kurulan yeni bir hayır cem iyetinin ^

sılcisi olduğum konusunda göstermelik bır hikâyeyi bûy^

yönümU korkunç hır yörüntu belir t > lnık|u siy“h nyakkab,ya ra /l oldum

\VVll* «ndımı

'm' ç,n ^

'

banka binasına hır sonralu .

o rta ,n a ,,yum « g la m » «eWİ« , m e , k , , a Gözlerimi ,|crl T - apmak

1#vlllHtaklad .n ,. d oğru d an asansöre yürüdüm v,

k

wWç.k«m>

bm,P«>üs,

Asansörde b en d e n başka iki k,ş, daha Vsrdj

bır dikkatle oluşturup ezberlemiştim. B unu önünde sonuna.

Mna bak-madr I lav ir .şlerı ,ç,n para lstemeye

B ourque’la karşılaştığımda da kullanmayı planlamıştım aır*

Ijdınlanna benziyordum . Kendime tamamen e(K

burada, bankada, tıpkı beyaz masa örtüsünün üzerindeki bir

,fl„ hiçbir sebep yoktu. Y ine dc tel,yordum ve C

ketçap lekesi gibi dikkat çekiyordum. için d e kendim i rahat hissettiğim ve b an k ad a bulundu­ ğ u m ortam la u>umu yakalamama olanak sağlayacağını du. şü n d ü ğ ü m bir elbiseye karar vermek ıkı g ü n ü m ü almıştı

JC Penny ‘den bir beyaz göm lekle kalçalarıma hoş bir şekilde oturan ama pek de sıkı sarmalama) an gri bir etek seçmiştim Bacaklarım floresan beyazıydı, çorap giyinm eyi ya da sprey bron/U ştıncılardan kullanm ayı d ü şü n m ü ş, ardından bu fi­ k irle rd e n vazgeçm iştim . B acaklarım ı havasız bırakm ak ya

°k'

|

e

! 6" ‘Ş*

ÎT T

Lamont kozmetik ürünlerinin doğa! güzeli,ginK,cn blr

,

götürdüğünde ısrarcı olduğu ,ç ,„ 0 gün dudak p a r l a h c ı t T ncinde makyaj yapm am ış olsam da, birinin ben, fark ed ğınden korkm uştum . «aece-

Ama kimse etm edi. Kanunun lobisi „ 2„„ b i, n ü ™ , , „ s â h h ft* * ™ a rk a sın d a parlak m avi rrnkte u k u n d b ,* b kl2„ s«l, bır kadın oturm aktaydı. K lcfonlan «vaplavıp t a ayarlıyordu. A rk a duvarda dalgaların ita n n d a uçan. pı.

d a çeşitli kim yasallara boğm ak düşüncesi tenim in kaşınma­ sın a yol açm ıştı.

Kelly adlı in göğüslü, hoş satıcı kadın, benim seçtiğim gibi bır elbisenin içine girebilmesi durum unda, kesinlikle al­ tına siyah topuklu ayakkabı giyeceğinde ısrarcı oldu. Ama ben denem em için getirdiği yüksek topuklu ayakkabıların uzenne hantal ve acemice tünedim, sonra da aniden gözümün

KUMnÎ T

ma lk l h üyilk ®flveran v » d ,. BOUROUE KU -

kelim eleri d u v a n süslüyordu. Sıze y ^ d ım c ı o labilir miyim?”

İcamı aldı r u h" U >onelt,ld,£,nı ,ark etmem birkaç dakıUonup kaldım, sonra da baştmı mav, takım elbtsel. ^ ' y o n ı s t e çevirdim .


G el, Mtsarüg,

K a d ın m )a»ianndır tek, h a v jy a k a lfa , “SlZe

mullu h * scd c« k ondan aynidmv B<t ukaı y*. odama gen dördüm

o la b îîır m ıy ım T* E n û a t k a tta .

****** h a r ic in d e k a ç a b il e c e ğ i rr.

dol^ !T ' e B‘« * « K o r d u n , p p * . iü$ûn“ rk£r- *■»"*» P « öe bCyOk bir M pr, ta*faA emm. BıUka. o v re 0,i&*mı btrteyvvam

o taak su an « k * ıp kalmu&rn Yapağım onca d.fccnı, * o m a v e hasarlı*. * « « d e*I2n t e d u m a n k û m « t i ç n * *'

OkBUftt "Selam. * dedim

Ot

G ü lü m se d i “Se/am . ' - A i t io n arh a n B o u ro u c - b u ra d a m ı ^

J?^ ' "3ourqU,: en?rtm ez 0l‘tu«Sinü *& «■«*■■ H ata * ^ w h r g ö f û s ^ = * * * * * * p n b,le m ahva™ , oUfc,-

’^ r t e s t gûn- arayarak kerkim e bw randevu ayarlamaya arna yine reddedilmiştim ionathan Bourque nr.de-

S o ru y u caasıt tak si: y ö n e lttiğ im in n e r e d e y s e farfc,,^

^ötüşme taleplerini kabul etmiyordu. A stm ab e tia sa .

d e p lâ ırr. B u n u ıc rd u g u m gerçeği b e n i ç o k d a h a ra /i* eng

^ 2

şelen d ırm ışD . N e d ü şü n d ü ğ ü m k o n u s u n d a e n u fa k b ir

-o ru m ^ 1

yoktu.

- A d m ız r Paniğimi brr tarafa alarak öne doğru bir adım yaklaştır, “ö z ü r tfifen o , ber sadece .. onu görebilir m ıy ım 0**

"K orkana bu imkânsız. Bay Bourque randevusu/ gfc. itişm e taleplerim kabul etmiyor. Adınız ne dem iştiniz?"

kim se herhangi btr referans otmaksızm bu tür

ananeler: kabul etm iyordu. Belli kı bağış peşinde koşan -oktu ve züppelik tam unun taram a süreç mm btr par­ çasıydı Hû gün sorma, tekrar W cös Fargo binasına gctım , en üst t ı u çıktım vc bu k ez İyileşen A nonim Bağım lılar olarak is im le n d ir d iğ im

- k ı b u şim di geriye dönüp şöyle bir baku-

Gerçek adımı kullanamayacağımı biliyordum çünkü La-

£mda aptalca b ir »simdi ancak o an bunun çok zekice oksu­

m om 'un eşi olduğumu görebilir ve beni h em en orada öldü­

zunu d ü şü n m ü ştü m - yeni h ay ır işim e dair kurum daki h e r ­

rebilirdi.

kese gerekçem» a ç ık la m a y a çalışırk en um utsuz üç dakika

Mary, dedim. ‘Ben sonra tekrar uğrarım .”

harcadım

Resepfryoıust beni haşini hafifçe sallayarak yolladı vc

Bunu tak ıp eden h a tta boyunca, o n u görmeyi nasıl başa­

telefonu yanmadı. A şantörle aşağıya inip lo b id e tam on sa-

racağımı düşünm eye başladıktan sonra, güvenlik duvarlarını

n iye öylece dücıldûik, oysa ne kendimi ne dc b in ayı ateşe ver­

aşmayı lam beş k ez denedim . Ama o n ian n göziennde ben

memiştim Düzgünce giyinerek gelmiş v c konuşm uştum .

yardım kam panyasında çalışan çok sayıdaki diğer can sıkıcı

Ş im diyse gıtmc

insanlardan b ın y d ım , h er ginşım ım basitçe engellendi*


BouN ue'undokunuJm a/ olduğuna ınanm aya b .

4*11*0» ^ k,i y°/ü,ldcl' < * « 8 * yı ^ U m o n fu n >eref»n, avunma»

u n P a n i k l e d i m ve ardından tam am en yem b .r y a k j ^ ' N 7in. hesaba katmaya başladın. "'""W . Etrafa uyum sağlamak arlık benim en d işe |en(J] jey değildi Tam aksine, benim sorunum ctraia VOk , 7 " h* ^ la m a m d ı Kendim dinleyecek b.r kalabalık a r a y j / 1^ herhangi bir servet avcısından tekiydim Belki de Ker, dlfc

^ ç* * *

^ ^ u n d a kam um , elde ctm ,şt,m. ^ y o r v u n u / y*? itiraf e d , y o r u m Bu noktaya k*iar. I ^ u n ^ ü h nÜ c„igım katlar kötü bırı olduğundan kettnlıklc emw de­

bir tehdit gibi. O zaman beni ciddiye alm ak /.orunda 7

l i l i n Ancak Sım on Redding ,n « v u rd u ğ u lehdrtl*, &ourM. un çırkm yönünü g ö zler önüne serm en Bu bağlamda 7 n,m k u su rsu z ç a lışıy o rd u .

çoklardı.

P

nın tek yolu göze çarpmaktı bir kaçık gibi değil, p o t a , ^

Tabu kı bu fikrr anJam su derecede teh lik eliy d i ama ‘ nu düşündükçe, eğer B o u rç u e la benim le g ö rü şm ey e nicel;/

poğro an lad ığ ım d an şuphciı bir halde, "Parmaklarımı . keseceksin'.'” diy c sordum

M

-H e p sin i d e ğ il.

bırakmak istiyorsam, onun dikkatini ç e k m e n in tek yolun/

-Sadetc lekınt mi?"

adamı tehdit etmek olduğuna bir o kadar d a h a fazla ikna 0|

-İşe içkiyle başlayacağım , e v e t Başparmağım ilk ekle­

maya başlamıştım. Aptalca entrikam, tekrar kurumun resepsiyonıstının vj. mna uğramakla başladı. Jonathan B ourque’Ia h em en göm­ meyi talep ettim Gönülsüzce H ılton'a götürüldüm vc ben

sdo sıkı tutarak lodrum kata indiren, bir sandalyeye dofiru

minden k eseceğ im "

Bu düşünce beni parmaklarımı titretmeye yetecek dere­ cede korkuttu A m a zihnim bu adamın Lamont’ an tepesinde dikilen, kocamı sonunda onu öldürmeden evvel bundan çok daha kötü bir şeyle tehdit eden imgesiyle doldu.

savuran ve sanki avaş kampındaki bir esirm işim gibi sorgu­ lamasına başlayan Sımon Reddıng le tanıştırıldım . İşte. Bouruue un sağ kolu önümde ileri geri vururken

Bunu yapm ışlardı B iliyordum , korkum yenm Öfkeye bıraktı. Üç aylık endişe v e hayal kırıklığı uçtu gitti Açıkça düşünmeden konuştum .

bir sandalye)e nasıl kelepçelendığım ın h ik ây esi bu. Korkmul6ım Terliyordum. Ben gri lakım elbisesi içinde bir baş* ®ış gibi davranm aya çalışan sıska, iy ile şm e yolunda «yfcftunıcu bağımlısıydım. ^ ^ ^ “i ^ ^ n d a ö f k e l i y d i m de. ki bu b en i b ira z şaşırttı »çın hiçbir sebebim o lm ad ığ ı iç in d e ğ il, bunun

^

‘'Ne yapm an g erek iy o rsa onu yap. Sen beni bugüne ka­ dar sevmiş olan tek adam ı öldü rd ü n 1” Ses tonum sert vc yük­

sekti, konuşm aktan ziy ad e b ağ ın yordum . “ Bunun bedelim ödemekten k u rtu lam azsın ! Senin gibi insanlar cehennemde çürüyecekler. kı b e n im d e sem göndereceğim yer kcsmlıkı* -


A â m m d i başımın yanına indi, nerede\ se h ^ , in Ş r n yere dr*ın>ordu -S es tonunu ajçak ^ bcöct, b

d

b

s

e

â

f e

n

^

c

m

v

AğoaNfcfcj tın ı rükürdüm “Yant bırder. vC^ ^ dûrdto. öyle mı? Benim kimden bahsetti ğ îmın bllç *** «L d eğ d an "

‘" ‘ r:

"Becım binlerine gerçekten zarar verebileceğim i

O N İK İN C İ B Ö L Ü M

:Jl>c «Liradan çıkarma Söylediklerine kulak ver A k ı ] ^ Caczu yakmama seNrp ohna." “Yan* şendi beni de onu öldürdüğün gıbr mı öidür sa»'r_ diye bağırdım “K ım i^

panny 'n ın bakış açısıyla, ıkı seçeneği vardı. Kızı kur-

y jrnal ya da oradan hem en uzaklaşm ak.

Larocrfun admı haykırmak istedim am a bir anda bu bil

Bu işte D anny hangi seçeneğin daha ahlakı olduğundan

p m c eiımdekı rek güç olduğu aklıma geldi, bileı yeraltı dûn

cnin değildi ç ü n k ü h er b ir seçeneğin yaratacağı sonuçlan

>xsmda baldı. Bildiğim her şeyi öğrenm eden beni öldürme,

tjnı anlamıyla d ü şü n ü p tartm ay a zam anı olmamıştı Dolayı-

yecddenfc

sıyU kendisine d oğal gelem yaptı.

•Ben, öJdürûrsa bunu hiçbir zam an öğrenem eyecek-

Bosna Savaşı ’nda çarpışm ış b in olarak bır insanı öldür­ menin yüzlerce y o lu n u öğrenm işti ve b u n lan n büyük çoğun­

Kısa bır an ıçm bana baktı, ardından cebinden büyük bır çaiu çıkararak kesıc, ağzını açtı "Tamam, tatlım Bunu zor yolla halledeceğiz Kapı çairodı. “JCımse var mı?" Reddmg çakısını cebine soktu “Kimse var bu?" Kapı hızla ardına k a d ar a çıld ı, gm şte be>£j papaz yakalı oyah gömlek giyinmiş bır adam dikildi Pederin yuvarlık gözlen benden R eddıng c yöneldi. S0° r* *e c ı r h*0* dûndû “Neler oluyor burada?"

luğu kaba k u v v et k a rşısın d a taktık avantajı güçlendirm eyi ıçenyordu. Danny h e r ne kadar bıçak ve silahı diğer birçokla­ rı kadar ustalık la k u lla n a b ılsc d e, o n u düşm an hatlarının ge­

risindeki en zo r g ö re v le re ta y ın eden şey keskm zekâsı ol­ muştu. Kapıyı tıklattı "K im se var mı r Daha onlar yanıtlayam adan. D anny kapıyı açarak küçük °d*ya girdi Bu diğer bır kam u h ızm eılcn bolm esıydı. Rcddmg metal


(J ö le lin Ü ı:lı M ,za rh ğ t

« « h ly y * k e p ç e m

g en ç b.r kadının .epcsiftde ^

- y e n le r d i <*»•" ™ d W M** . «Eğer giderseniz bem öldürecek." dedi.

Böyle bir m anzaravU karşılaşan h er papazIn y - N e te oluyor b u rad a?" d iy e kekeledi

oedding >'»ur a,lcycn bir U,Mrhl °nızunu silkerek, “Btr •ekmiş- Up>y°r ” dcdi ' Günümüz gençleri ”

4S>

K ıa n gözlen yakasına kilitlendi Papaz olduğu gerç„ ender olarak işine yarardı am a bugün, k a n la n n, doğru Ç / ması durum unda, bundan faydalanabilirdi. Danny. Birleşik D evletler‘e göç eder etm ez tek hlr ^ beple papaz olmuştu: K endisini geceler boyu uykusuz b,*' kan tüm kötülüklerden zihnim tem izlem ek için. Bir bânş elçisinden adalet dağıtıcısına dönüşm esi, penisini kesti* 0 sübyancı vüzündendi

Her ne kadar Danny değişik b irço k şey. h er şeyin öte­

^

Dunny. '■° uyuşturuculardan gerçekten uzak durmalısın. •• dedi Ö zellikle de Rcddmg-in iyili* ıçm.

^

“ enç kadın yirm ili yaşlarının ortalarındaymış gib, görcırdu. teni bir am pul kadar beyaz vc lekesizdi Herhangi

fûn° ^ g n a r ./■ yoktu. İnceydi ama bir eroinman gıb. bir den b,f kemik değildi S açtan doğal olamayacak kadar açık renk7 i büyük olasılıkla rengi açılmıştı. Eğer bir tahminde bu­ lun m ası gerekirse, bu kız gün ışığını nadiren gören, bir yerde

kapalı tutulan bir kadındı, sokaklarda hırpalanmış birisi de­

sinde de kanunu kendi istediği gibi u y g u la y an bir kişi olması­ na rağmen, şu anda sadece bir papaz olduğunu hatırlam alıy­ dı.. Istırap sesleri duyan ve yakasını ta şım ay ı hak etm ek ıs-

teyen diğerlen gibi, olan biteni araştırm ay a g id e n bir papa?

Redding. aynen iyi bir kanyak kadar p ü rü zsü z bir ses tonuyla, “Selam, Peder,” dedi. **Ben de polisi bekliyordum .” Üzerinde ÖZEL GÜVENLİK yazan resmi y ak a kartını gös­ terdi "Sadece küçük bir güvenlik sorunu. Kızı y etk ililer ge­ lene kadar burada tutacağız. Şimdi lütfen bize izin verin, bu­ nun akşam yemeğim altüst etmesini istemiyorum, beni anla­ yışla karşılayacağınızdan emmim." Tabu kı. Tabii kı. Danny sanki dışarı çıkacakm ış gibi döndü ama sonra arkasına bakarak kızın dudaklarındaki kana di- Aman Tannm, onun doktora ihtiyacı var im

ğilRedding b a şım sa lla d ı. "Teşekkürler, Peder. Her şey

kontrolüm altında." -Tabii." Sonra Danny kadına. "B eklerken size bir bar­ dak su ya da b u n a b e n z e r b aşk a b ir şey getirebilir miyim?" dive sordu. 0

Kız, “ Evet, lütfen," dedi. Redding tek cim i havaya kaldırdı. "Özür dilerim. Peder ama gerçekten, o n u güven altında tutm ak benim ...'

Danny, *'0, kav ru lm u ş,” dedi. ‘ Bu tür insanlara verilen bir bardak su on azın d an Tanrı yı onurlandırır Kızın bunu kaçmak için k u llan acağ ın d an endişelenm iyorsun, öyle değil

mi?’ Adamı d u rd u rm u ştu am a Redding aptal değildi. Koyu


TcJD vkkcr

■Mıhım G tt/f MrtaHığ,

renk gözlerinin gcris.nde çarklar dönmekte, s e ç e ^ ..Bun.ı Serek yok

tartmaktaydı. ... -ö zü r dilerim. Peder ama sizden gitmenizi ,slemck ^ rumundav.m. Ona ben su geunnm . ancak içinde bulu ^ muz durum hassas bir konuyla W - ™ * * yo>da * * , , mın ederim ki. her şey yolunda. Ş.md, lütfen b,z, yalnı, h). rakın.”

lMnn>. "Ama b° n ,srarc,y'm ” dcdi uyuşturucu , ..yorsun. Renec? B unun başın, nc tür belalar açacağ.n,

^

)Cl?> Reddıng tekrar ıtıra/, edemeden konuştu. “ Eğct jetin yerine getirilmesi umurunuzdaysa, o zaman kclcpycjn çözülmesini talep etm elisiniz. Benim buradaki tek

Danny odadan ayrılabilir, otel güvenliğim arayabillr Vt

j 0nathan B ourquo'u sevdiğim adamı öldürmekle suç-

onlar gelene kadar odanın d.ş.nda bekleyeh.lirdi Redd,n(,

sUf

şiddeti artıratak olaylan karmaşıklaştırma riskini almayacak,

'^^Redding, “Y eter!" diye bağırdı.

tı. Fakat Danny Bourque'ıın sistemini daha iyi anlamak iÇUl bir fırsat yakalamıştı ‘Tabii kı. Tabii ki. Adaletsizlikten daha kötü hiçbir şey yoktur. Ben her zaman, bu dünyaya küçük ve kırılgan paket­ ler içinde gönderilmiş olsalar da, sorumluların dizlerinin üze­ rine çökertilmeleri gerektiğine ınannıışımdır.”

Kız doğrudan ona bakarak, “O zaman burada kalmalı­ sınız, Peder.” dedi. “Buradaki adaletsizlik benim değil, on­ ların.”

“Öyle mı? Peki, sizin adınız ne Genç Hanım?" “Renec, * dedi. Redding’in suratı karanlık bir gölgeye büründü. “Sınır­ larınızı aşıyorsunuz. Peder.”

onlar benim bildiklerim den korkuyorlar.”

Danny adama baktı. “N e yapacaksın, beni de mı sandal­

yeye kelepçeleyeceksin? B u * Jonathan Bourquc'un adaletsiz davranmakla su çla n d ığ ı ilk an değil k i.” Yaptığı yorumun k a r ş ıs ın d a k i

insanın k afasın a nüfuz etm esini bekledi, ardın­

dan da kaçm asına olan ak sağlayacak büyüklükte bir gen adım attT. “D ünya m erh am etli olm ayı hata yapm akla birbiri­ ne

karıştır^p-çılgın insanlarla dolu. Sonunda onları m eyve­

lerinden ta n ıy a ca ğ ız, ö y le d e ğ il mi ?" Redding’in çenesi sık ılıy d ı. Şüpheleri zirveye çıkm ıştı.

Renee, D a n n y ’y e , “ B en im çılgın olduğum u mu düşünü­ yorsunuz?*’ d iy e so rd u . S e s in d e aleni bir toyluk vardı. Danny, “ S en in o sa n d a ly e y e , başkalarına bırakm an g e ­

“öyle mi?” Danny bir adım daha yaklaştı. “Belki de po­ lisin gelmesini beklerken burada Renee’ye manevi danış­

reken konulara b iz z a t burnunu sok tu ğun için k elepçelen d i-

manlık yapabilirim. Uygun bir şekilde kontrol altına alınmış

ğini düşünüyorum ," d e d i.

gibi görünüyor. Eminim ki ikimizin hayatı da tehlikede de­

Redding, "E ğ e r hem en şimdi dışarı çıkmazsanız, beni

ğildir”

Sl?i frenlemeye zorlayacaksınız, diyerek araya girdi. Ben,m yapmam g erek en b ir işim var."


A i& et* C ni, U rrar/*,

Ik ~ ^ ^ ^

D ™ , tek el«»>

kald,rd, "En ,-v ’“

b ö y l e b ı r a k ı p g m ı. ö y k m iT*

0]il

. kM ve ses tonunu alçaltı» ~Şu sOvledıkYc-

Sız» <k » » ■ k ü P ™ 4w re- pOİ' S ^ “ bu' ada ot^ .l,r Holding. 'Kendi lavsıyenı/» kendmız dc d.nlc m t||ı tirCÖ d'J- "Bu tür konulan yetkililerine ^,r2^k-rn.ı 11sını^ ~ n \Lm• Ö "Bu bir lehdıi mı Ytıui gelmedi “Bavım, ben sadece şu merdi .enlerin lepesmdck, 1 ^ ., mvaJei araytşı -çmde açtım ve buradaki gürültü paı.n.y, ^ dum Her ne kadar bodrum kau kapatılmış bir kadın bülmai biraz sıra da» olsa da. açıklamanız kulağa çok mantıklı g t|,.

v * » y °*: kl doğru'- Ben^ d ı n ı kontrol altında tut. lütfen.' ^

bunu güç bela >aptı “Şu tepemde dikilen eşkıvaV & * p u su n u z?" dedi. Vc ardından aklına bit fıkır gcl0 ^ ' ^ ^ r a k . “B izi bu şekilde bırakıp gitmesi neden As M P1^*---- --------------â** k i r --diye sordu. tC3 -ç ö n k û b u rad an gitmeyeceğimi gördü. Buraya polis fıtM

-

karşı tam manasıyla dürüst davranıp davranmadığınız konu-

lJ0 gelmc>«cek v e bu * Ç°k kısa bır sür* p e n sin d e aleni ve bir hal alacak Tercih edebileceği d iğ er tek bir seçeneği

sunda endişelendiriyor. Konuşmak sızın güçlü yönünüz ol­

vardı, o da beni te h d it etm ek, kı bu olaylan onun açısından

mayabilir. ağzınızı açmadan önce düşünmelisiniz

^

yor. Ama biraz ünce yönelttiğim/ tehditler beni sızın bana

Sohbet böylece tamamen noktaladı Belki de Danny çok

daha k arm a şık ia şu ra c a k tı/*

Kız ona b a k tı. “G e rç e k te n mi° P eki şim di ne yapıyor'7** “Emir a lıy o r"

gûçhiydû. Reddtng kapıya doğru ilerleyip sonra onlara döndü, kas­

“Ne için?”

ları çatıklı. "Burada kalın. İkiniz de. İsminizi hatırlayama­

“Ya ikim izi birden serbest bırakacak ya da öldürecek

dım. Peder'.''

Kız dehşet için d e o n a baktı “N ered en biliyorsunuz'7"

Hansen. Peder Danny Hansen ." “Şimdi o size değişik birçok hikâye anlatacaktır İstedi­ ğinize inanabilirsiniz ama benim işverenime ve yetkililere

karşı bir sorumluluğum var ” Bunu söyledikten sonra Reddıng odadan çık tı, kapıyı kapattı, kilitledi gitmişti.

Rence, MGıtn mi?” diye sordu. “Görünüşe bakılırsa öyle. Akıllı adam M

“Ben bir p ap azım . İnsanları ç o ğ u kişid en çok daha iyi okurum

“O zaman b izi buradan dışarı çık a rm a lısın ız1" Sandal­ yeyi peşinde sürükleyerek avaga k alk tı.

“Yerine otur!" Kız oturdu Danny ceket cebinden siyah renkli ince bir paket çeki Çkıntı üzerinde n ad iren silah taşırdı - buna rağmen dığı

176


A daletin Gır/, K ia a r i# ,

TeJOtU**

-Koridoru" bitiminde d.ğcr küçük bt, «j» daha v « s*».

m m w* * b,çagl yan,ndayd,_ faka‘ k" » ‘cn ^ ° ÖMUn ‘ J c c c t : U k.m hep yonıntU yd. U«n.n b u y Uk ^

^ <*.)■» *,rİP h * d8^ 3 SUr' " nCe ^ '« n m a n ı. ardmdan £ * v « n l e n tırm an ara k dışarı çıkm an, ıslıyorum Sakın ar-

S

""

S

1

*

-

1’ " t M İ B " e r ' c l e 8 T

T

parçan « n e " b ırp u l g -t™

1r

*

*

'

k

« S E » * r«

***

K ı t “S «

bakma

«Ven

-S iz ne y a p a c a k s ın ız -R edding’» b u laca k ve o lan lar, o n a anlatacağım *♦

0İdUgUnU SÖylCdim-

1

ben san a b u ra d a n h â lâ s a ğ lığ ın y e n n d e y ^

-peki, nc oldu/’ panny'nm ne söyleyeceğine ıli^k.n akimdan geçen her-

ç c k ıp a v rılm a n ı ve k en d , .y itiğ in * • » o r t a d a n k a y b o l ^ ,

bir şey y ° klu ama ha,a bun^n üzerinde çalışıyordu

-Onunl» y e y e r e k ne b ^ ra b .le c e g m , d ü ş ü n d d j^ hıtm ıvorum

a

m

a

n e n n m B .rak. B o u rq u e’u n .c a b ın a y e ü c ,İ tle r b a k a m .-

-İzin ver, bunu ben halledeyim."

-A n lam ıy o rsu n u z Y e tk .lılc r o n a d o k u n a m a z l a r "

Kilit açıldı

•Sen de öyle. Vc sem an lıyoru m S e m buradan çıkara,

Danny kapıyı araladı, başını koridora doğru uzam, boş gördü ve kıza öne doğru çıkmasını hareket en.

cağım ama bundan önce bana ortadan kaybolacağına söz ve,-

olduğunu

men. istiyorum, Eger bu msanlar. gerçekten tehdit eden bir

-Acele et. Koridorun sonuna git. Bana beş dakika tanı Anla­

şeyler biliyorsan, mutlaka peşine düşeceklerdir Bence eyale-

dın mı?” “Beş dakika.” Kız aceleyle koridordan ilerledi, odanın kapısını açtı,

ı, terk etmeli, hattı belki de kendine yeni b.r kimlik bulmahan.” Kız şaşkına d »nmüştü ama Danny nın onu ıkıut edecek Aimanı yoklu Redding yanıtını hemen alacaklı. Onları özür

sonra arkasına döndü ve D an n y 'y e iri, soru dolu gözlerle

dileyerek serbest bırakacak olsa bile, kızın peşine hırını ta­

baktı. Danny ona elini sallayarak içen girmesini işaret etti.

kacak ve onun icabına gecenin ilerleyen saatlerinde baka­

“İçeri.” Kız başını salladı, sonra kapının gerisinde kayboldu ve

caktı.

Danny tek dizinin üzerine çöktü, elindeki pulu kızın ke­

kapıyı çekip kapattı.

lepçesinin kilidine sokup açtı. Ardından başka bir alet ve kü­

Dannv merdivenleri hızla tırmandı, ana koridora açılan

çük bir tork anahtarıyla kapı kilidini açm aya gitti. Kulp di-

kapının önünde duraksayıp dışarı çıktı. Yandaki ziyafet oda­

»andan kilitlenmişti ama kilit her iki taraftan anahtar alıyordu.

mda, açılış konuşm ası yapılan m ikrofon homurdandı. Red* ^

e’ a(*am

topluluk içindeyken ulaşmalıydı.

179


Tcd Ockker

Yemek verilen salona girip orada durdu

Adaletin Ctz/ı Mezarl,

k

4

ny koridora, Rence'nin bodrum katmu açıtan k.

metreden daha uzak oimuyan bir noktada. R e d d ,'? ^ '1 % Danny’ye dönmüş dikiliyor, Jonathan Bourque*|j'i r S,ri|f)ı yordu Danny bundan daha iyi bir hediyeyle ödün * mezdi Tanrı gerçeklen her şeyin farkındaydı, a k ı l i , ^ ^ dik hızmetkiriannı kolluyordu.

v° s*

Hızla Redding’e doğru ilerleyerek omzuna vurdu dıng döndü ve hazırlıksız yakalandığı için hemen bi” ^ geri attı.

3(İlrT1

“Bay Bounjue, rahatsız ettiğim için özür dilerim $ tanıştığıma çok sevindim "

"

Henüz adam karşılık veremeden. Danny, Redd döndü. “Sanırım ortada bır hata vardı, arkadaşım k d başını beklemem için beni görevlendirmemeliydin Ben'iT rahibim, hapishane muhafızı değil. Bu hiç de beni ilgilend/

ren bir konu değil, gerçekten. Scnr, sizin meselelerinizle ke sinlikle ilgilenmek istemediğim konusunda tem in ederim Onu aşağıda, bıraktığın yerde bulacaksın. U m arım bu sorun

değildir

tu. k o ş a r a k « . k a b t l e c c g i 0 y C rc g l r m e k £

£

£

?

k u d u r d u ve Bourque u «er, d«nmeyc zorladı

Ü

İ • *

y a n -lg ty a

d0şüyw

o ls a d ,

1 , a f* oldugumuzdur. Adamıntza nezaket k o n u ^ J I T g ö n e n d e bulunmak isteyeb,lirsin,z. Bana, ben,m b k n^, biraz kaba kalıyor gibi geldi.” 5 Bourquc gülümsedi “Güvenlik gücü. Ne divebihrin, kr> Sımon iyi niyetlidir, ama uyarınız dikkate alındı" Danny adamı dirseğinden yakaladı. "Onun o kıza da,r je hala yapmış olabileceğini düşünüyorum. Kız bana olduk! ç, masum göründü." »Bu da dikkate a l.n d t” Bourçue’un gülümsemesi büyük bir cömertlikle tün, yüzüne yayıldı. "Sizden hoşlandım Peder. Ve size tüm bu olanların korkunç b,r hata olduğunu ,emin edebilirim." Bourque çok iyiydi. O kadar ki. eğer Danny. Rcddmgm

Bourçue. “Affedersiniz, sizin ad ın ız?...- d iy e sordu.

Danny. ben sem öldürecek adam,m. demek istedi Bunun yerme. “Bir papaz." demekle yetindi

Renee'y. sorgulaytşmı duym asa. adam t pıp yapmadığını m erak edebilirdi.

yargılarken hata ya-

Danny başın, salladı vc koridorun genlerinden gelen yu-

M d i n e .c

muşak hışırtıyı duyunca, adam, diğer bır dak.ka daha nasıl *“

«tındnl.y. „

D™ >'™

« «

B intak sı/den karşılattığını/ sıırun-

oyalayabileceğim düşündü. Renee kaçmayı b a şa ra n * . Güzd. Teşekkürler, efendim. Eğer som am da bır rnahyoksa, ayme katılıyor m usunuz?”

CT içlen û/rümü kabul e(meni/i istiyorum." “Aslında ben Protestanım . K iliseye sadece boy göster 180


TtJ Ütkkcr

n,ek

hır y « lmlc MZ,n b,r zamar'lar Pap4>

olduğunu» ok""’ ^ l^ccyd. O günden bu yana, her ne ka. ' ^ s ı n c ku«. Myûk birsayg. beslediğim,n garan(l dar « « hep. ^ ^ ^ katan,da biraz kanşı," Sm’ t

Î

Lamonfun her şeyin daha büyük bir amaca delalet etti­

•Aynen, hep inandığım gibi.

K ^ c n n c e zaman .anıdığmı düşündü. bayın, önüne .. " , . Ick sfn gen dışarı doğn. ilerledi. "Sizinle tanış2

2 1 2 * 0 1 ,a » . M a n —

1 2 2 Ü

2

k“n ”

-s * i”— ,

O N ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

l kadarı da iyi bir şey. T am nın bmanın *. "k»n/ediiiyle ligdend.ğu'i pek sanmıyorum. |n.

«

*

»

' >

«

"T

ı»k“

»

söz verdi. Bourque’un s.nuşmda cn ufak bir kay.p yaşanmadı. "Eminim ki duracaktır. Sizinle tanışmak yok güzeldi. Peder. “Çok güzel."

ğ i öğrettiği nevrotik b,r bozukluk içindeydim. Anık Lamont'un s ö y le d iğ i her şeyin doğruluğuna çok daha fazla ikna olmuştum, zaten ondan hiç şüphelenmcmıştım kt...

* Benim düşüncelerim şöyleydi: Kaybolmuştum veTann. Lam ont 'u beni kurtarması tçın yollamıştt. Adım Rence, anlam, Fransızcada "yemden doğmuş" demek, tıpkt Lamonf un vurgulamaktan hoşlandığı gibi ve gerçekten dc onun kanun­ lar evinde

yeniden doğmuştum. Sonra tekrar kayboldum ve

o boy gösterdi... Danny Hanscn adlı o rahip

İsmini araştırdım. Danny ısmt "benim yargıcım Tann'dır" anlamını taşıyan Daniel’den geliyordu Dolayısıyla o gece neden uyuyam adığım ı anlayabilirsiniz. Tabin caizse,

iki yıl içinde ikinci k e t bir kanun adamı tarafından ölümden kurtarılmıştım.

Bu. dlinyay., hır şeyi başarmak için gönderildiğim, yanı hlr amac,mın olduğu, ki ben bunun adalet dağıtmakla ilgili olduğunu varsayıyordum , anlam ına gelebilirdi. Lamont’ur 182


TedU ckker

A dottU n (ıtjli MrzarltÇğ

ifadesiyle, kanunun başarısızlığa uğradığı yerde yar,,,,, lazım dı. Papazın sözlen zihnimde birer akbaba gibi, fıSlj,iî; ve ism im i seslenerek daireler çizdi.

Bu. Jonathan Buuryue un adaletsiz davranmak], iandığı i/k an değil ki.. Anlıyorum P eşine düşecekler, eyaleti terk et... E rtesi sabah. Peder Danny H anscn ın izini sûrdum rü n ü ş e b ak ılırsa rahipler açık, şeffaf y a şa m la r sürdüren bırcT h a lk h izm etk â rıy d ı. Jonathan B ourque un tam aksine.

adımımı attım Hen* n Önümdeki ev,n numara», ÎOOS‘u. Bu. „pW, dlfccr ,e|c kallu kırmızı lufelalı, k a h v « « * w ç e v d l ^ * ' * çimenlerle çevni, Bemm-Yargıcım-Tann-nm cvlyd, ^ re b .ld .g ım kadarıyla etrafla benden başka lek bir oktu. Sessizlik biraz sınır bozucuydu İlk önce sokakâd ın d a n da okyanusa bakan b,r konakla ve şımdl ^ (el odasında yaşayan bin olarak, bu tür muhitlere alışkın

ü t jld|fn Şeion m erdiven sahanlığına doğru yürüdüm vc kapının ünde durdum. Tek tarafta, toprak testinin içinde m yapraktı

D a n n y Hansen, Long Bcach B u lv a rı n d a k ı A zız Paul

*şil bir bitki durm aktaydı. Kapı zili düğmesi turuncu renkte

K a to lik K ilisesi nin çok sayıdaki ra h ip le rin d e n biriydi. Ba­

t^Idadı. ona nıı basm am yoksa kapıyı mı tıklatmam gerekti-

ğ lıla r d a n sorum lu. Papaz Bemard L o m b a rd ı'n ın altında ça-

j^rar verem edim . A kşam ın erken saatleriydi ve papazın

iış a n b ir bölge papazıydı. K ilise resepsiyondu Regın a adlı, b en im e ro in bağımlılığ ım d a n kurtuluşum un değiştirilm iş h ik â y e siy le büyülenen, ta tlı b ir kadındı Hem en Peder D anny H a n se n ı g ö rm e m ge­ re k tiğ in i ve kendisinin telefon n u m a ra sın ı k a y b e ttiğ im i be­ lirttiğ im d e , bunu bana büyük bir m e m n u n iy e tle sa ğ la d ı.

çvde olup olm adığından bile emin değildim. Yukan uzanıp düğmeye bastım . İçeriden gelen h a fif zil sesine hiç kimse yanıt vermeyin­ ce, tekrar denedim . H âlâ b ir şey yoktu. Papazın ev d e o lm am ası durum unda orada beklemeye karar vermiştim am a o rad a, verandada tek başım a dikilirken

Pederin adresim internetteki bir ters fihristten buldum.

kendimi tam am en g ö z ö n ü n d e hissettim . Belki dc evin arka­

Lakevvoodda. Brentwood Konutları olarak isim len d irilen bir

sında. pencerelerinin kenarından gizli gizli dışan bakan kom­

parselasyonda yaşıyordu. Burası orta sınıf bir m u h itti, tuğla

şuların muhtemelen daha az ilgilerini çekeceğim yerde bekle­

evlenn büyük kısmı sanki aynı kalıptan çıkm ış gibi görünü­ yordu.

şeni daha iyi olurdu. A rka bahçesine gizlice girmemin Dan­ ny yı kesinlikle rahatsız etm eyeceğinden emindim.

han bir uk$ı şoförü öğleden hemen sonra beni adrese

Çimene basıp evin yanına doğru dolandım, sonra ahşap

götürdü Adamın parasın, ödedim ve beş evi çevreleyen çık-

tor bahçe k apısından geçtim Evin arkasında, üzerinde bu


Oritlim. Danny Hansen In b

.

f0 P ö a » cy e L u n ö u p . b ,ra s,n , y u d * ,,^ * * * *

m asayla iki sandalye d u r a n k ü ç ü k v e n n d a n m Kentinde. ^ yan cam kapılar yer a lm a k ta y d ı öır çift jalu /.ı içeriyi

i

-fb

“T p«w *

nın yanında yerimi aldım v e b ek lem ey e haşladım. Ya Danny Hansen konusunda yanılıyorsam nc olacaktı1»

nnum

& * dunl

Ya Bourque hakkında, benim kendimi öyle olduğuna A n ­ d ı r d ı ğ ı m kadar çok şey bilmiyorsa Va sapiantıh d . ,.u, . .ar Yine de papazın söylediği her

o*.

düğmeli hır gömlek aui r / i ^ ziyade onun ıkız k a r d e ş * J ? ' * * « 1* n a r» 1^

mı engelledi. Küçük yeşil çim en lik alan a haklım, sonra kap,,

z ım l a o n u y a n lış d e ğ c rle n d ırd ıy * m

? " ■ kj-

' ^ r^

nere* y s e d 6.

-Bira ister misin e d,yc «ırdu c |

Ç<* h8f,f >C°lduk^ ho» bır aİLw2 '^'V nrdu

Avrupahydı

gerçek kel ,me.erden

çok daha (azlasın, ak.a gefnyor gıb.yd, Belki de sadece b,m m .çın. ben,m kaçıklığım yüzünden, ama ya t a k ü y * . Ya Danny Hansen. B ourque hakkında açıia vurduğun, dan daha fazlasın, bıl,yorsa ne olacakı,'.' Ya o bodrum ka: * kazara. rastlantısal b,r şekilde gelmed.yse ' Bourque un ne

^

Ona haklım, n c sCyicm cm, b ek u n *

«m Ben,m hıraya d»kunm ad,ğlm ıT " * * * 0 « ■ * defaj. men. içmeme « m verdiğinde **iec

VOf ""‘>4*'' U

« iyi*. onun deym uylc ö y le g

' ^*p

» em *

uklennın vu g ,b , lû k e ıiığ , Ü zöm ^ «orusu m uydu^

d l7 ^ * "» • *■ * * (le& l B u b g ____

kadar .ehl.kel, bm olduğundan emın olmayan hang, papaz -Ncden^* t-NiDu O m unz şılk o “S u sam ıssın H rd a ty ç m

bana şehirden kesm.ıkJe ayrılman gerek.,ğm, söylerdi< H er halükârda, bunu öğrenmeliydim Çünkü bu benim ilk gerçek gün doğumum olab.l.rd, Basıl planım baylan ben

n iiin ? F ak T.r*

yanlı» gitmişti ancak muhaliz meleğimi yen. bulmu» olabılirdim

Önceki gecenin temposu vc yorgunluğu ben» avuıurui

K.

« » y e y ı işaret ettj

alm ıştı Bildiğim lek şey. sisli bu uykudan tırmanıp çıkarış ‘^ - * * 1 t a

dızlenmın arasına yığılıp kaldığımd, Gözlenm ı alacakaran­ lığa açtım ve irkildim Bu kadar uzun bır süre uyuduğum ıçm dehşete düşerek ağzımın kenarlarından akan salyalarımı sildım. % anlılar diyarına Koş geldin '

^ T ” 0n* " « H o » .

‘Z , i n p h“ " ' t o * « « « » b .

k " » ic y ı p ro v ı

^

Iıta ^


/IiM rttn Gtzlı

Teıi Dekkvr

frjjı

D anny ufka bakarak içkisinden bir yudum u K ollan oldukça kasılı, ellen de ınydı. Sağ b jVp ıril

***

..(,(111 nasıl b u ld u n ’" •■Si* bir p a p a » "» '- ha>“"nız ş ç fT .f-

bileğine doğru bir yara izi u/anıyordu. Belki de

^

O tffly bun» k u rşıh k verm edi am « g 6 ,je n n , çc v ırttc l

k/ k

ba kazası kurbanını çıkarırken ya da ağaçlan takdir n

^

m eyen bir kediyi kurtarırken olmuştu Ama her n e d e n i papazın boş zam anını m uhiti araba kazası ya da zava^, ^ kedi var mı diye araştırm adığından emindim. “G örüyorum kı tavsiyem i dikkate alm am ışsın.” ^ gözleri kom şunun çatısı üzerinde loşlaşmaya başlayan g,.* y ü zü n ü seyrediyordu.

“Şehirden uzaklaştın mı?” “Evet.” “Hayır.”

Sanki düşünm ek için zam ana ihtiyacı varm ış gibi, içki­ sinden bir yudum daha aldı.

j

u s u n u n evine bak,, B» pap<aJa 1

hİr

^

Provı cuoıın t

dizini sonunda aklım a geldi

* * , 1,t açmavı nerede öğrendiniz?" ,],ye sordum -Neden bana geldin. Rence?"

-Adımı hatırlıyorsunuz, öyle nıı? Teşekkürler"

-Bir şey değil, ama bu. sorumu yanıtlamıyor" -ÇOnkü kilit açm ayı nerede öğrendiğiniz, öğrenmem gerekiyor- dedim. -E ğer k ilitlerin n a sıl açılacağını öğrenm ek ısı,yorsan.

küçük bir internet araştırması sana bilmek istediğin her şey,

“ U yuyam adım .” dedim

e le y ec e k tir” -Ben daha ço k sizinle ilgileniyorum . Sız kilit açmayı bı-

“S eni bulduğum da uyuyordun '*

Icn. suçlularla b a şa çık a n vc hem en zekice kaçm a plânlan

“Yani dün gece dem ek istedim.”

yapabilen bir rahipsiniz. S ızın kim olduğunuzu ve yaptığınız

. “Bu anlaşılabilir bir durum, eminim kı üzerinde düşüne­

cek çok şeyin vardı. Tam zamanında geldiğim için çok şans­ lısın.”

“Teşekkürler.” Danny şişesini bir tarafa bırakıp gözlerini bana dikti. “ Söylediğim şeyde ciddiyim Orada olmamalıydın. Yani bu şehirde, bu eyalette demek istiyorum. Bana buradan ayrılarak teşekkür edebilirsin. Para lazım mı?” “Hayır, biraz var.”

$tyi nerede ö ğ re n d iğ in iz i bilm ek isliyorum .” Bana şüpheli g ö z le rle baktı. “ Y aptığım şey sadece do­

ğal Her gün. g e ç im im i sağ lad tğ ım b u tş kolunda sıkıntılı insanlarla karşılaşıyorum.” Eminim ki öyledir. Belki de yanılıyorum fakat Tann' mn sızı beni kurtarmak ıçm yolladığını düşünüyorum.” Danny, “O zaman k u rtu l/’ dedi. “Şehirden ayni. Ve Jo-

Bourque gibi adamlardan da uzak d u r” Şehirden ayrılam am , o ölmeden olmaz.” Bunu ben mı

18 0


r<v/ j 'w t .

t * " " '' funu h,ln*lı*ın lu Jmuıtw

.««»don»*»"Boğazın,hoyoı,blr^ „ . .u^ Un*"»-

sö y ie iT isç tın î ? F v c ı. sö y le m iştim . D o lay ısıy la a n ık w

>v* tu ■'G örûyorsum u ya. M U U nantm ay* ıh tıy ^ , ^ ***** o ru n hır >Unr baktı, anık Danny Han»cn v

l* " *

nîcn ^ v^ w k i c n başka hıçbu seçeneğimin olmadı*. ^ ^(ÎPBMk tekrar konuştum c“ “ l ğ e r s ı/c nereden geldiğimi söylersem, sı/ de tVUia lıtle n açm ay ı nasıl öğrendiğim i! anlatır ınısını?? Boş ver^

„„„ ama hır f a ' Ja»ı olm *j, .. v .

I* * !!* hem Öldürecekti ^ ** twW" *0*1*"»' ^ k - 1' “raia çcvırd,. blr K . p a p a m ı düşündüm ama henüz t*,,,,,, s ö y l e v im *1

UmutM',.a k o n u s a l “ «'onlum bT Z Z „,ndı v c Danny dc |>ap.t/ım n""

an! am u tsan ız da ben sı re bana dair şey leh anlatacaktın s,v

S ^ O f t c y l c doldu Yüzüm alev n,ev y#n

kak ardan Lam ont Myers adlı hır adam tam undan kurtarıl,

y^^yordunt. çığlık atın.ık. tvlcdtm S»km olm,va

d ım

k azan d ırd ı Birbirimize âşık olduk ve ardından da evlendik

pek başarılı olamadım Wln' -Buvilk olasılıkla yanıldığım, düşünüyorsun anu hc adomu/un kocam. Mdürdüğünü biliyonmı. I amom ll'nun"

R esm en değil tabu "

( ^ ç a lış ıy o r d u vc kıvam bana Bounjııeun ik- kadar

E roin do? aşım ı >aşıyordum ve neredeyse ölu sayılır,

di m . beni o kurtardı Beni evine aldı 'e sağlığımı bana ger

.1

't

Bu son y orum u neden eklediğime emin değildim.

oku hır adatn olduğunu anlatmıştı “ Kelimeler dudaklar.™

L a m o m ’a beslediğim sevgiden lik kez birine bahsedi­

MMdan birer cıvı gıb, dökülüyordu. “Lamont brlm cm ^

y o rd u m ve göğsdm den k3banp Uşan duv gu seliyle şaşkınlığa

«reken btr şev. keşfetm işti, hana hayatından end.şc duv du-

u ğ ra d ım Gözlerim yaşlarla doldu ve hemen orada, Danny

fundan bahsetti Rrlesı guıı dc ortadan kayboldu."

H ansen*m arka verandasında duygulanm a hâkim otamaya­

rak ağlam ay a başlay abileceğim den korktum. “ L am ont bana karşı bir melek gibiydi Ben onunla ilgi­ le n d im . o da beni sevdi Birlikte müzik dinleyip dans ettik Ş a ra p içtik ve ay ışığı altında M alıbu sahillerim seyrettik B en kaybolmuştum ama Lam ont beni buldu. Bunu anlam a­ lısın ız. Peder O benim her şeyım di." B ana yum uşak gözlerle baktı, orada sadece em patı ve iy ilik le karşılaştım . “ A nlıyorum .” dedi. “ B ana D anny de. L ü tf e n ”

190

Gözyaşlarını yanaklar,mdan aşağ. süzüldü Danny ben. sibıl, nazik gözlerle seyretti "Onun gelmesin, ,a,n üç gün bekledim Sonra ev,m,re

*>«1*0 izinsiz g.rdi. saklandım , köşeden onlar,n Botuquc dan bahsettiklerini duydum:*

Sonra b,raz sakinleştim vc ona her şey, anlattım Pijama altıma tıkıştırdığım paradan bahsettim Bagaja '•inişim, ve depodan kurtuluşumu anlattım U n g Bcach O tel d e oda kiraladığımdan bahsettim


AıitileH" Cı:h TrdDtUur

lnkin n ■neredeyse hiç <)uvmadlm

loğunu düşünmüyorum As|Inda hJ " ‘ntfin>

u m v j d : i : m d a r d a h a fa z la sın ı a n la ttım %Mşm$ây*nftım ve çenemi tutamadım Bu '•Mir sjkvoc dinledi

* **•

N A rie n n n b itird iğ im d e y a n a l l a n m ı e lim in tcrstyjç

•t! *, ıvisti*

bir sûre sessiz k a ld ık

c ***

" O m a ld a p MCÜy ım . D anny Bu ço k mu kötü bir v —

*

*

S iT T f

s

l

4*

* *.cın >çın ç o k ü z g ü n ü m a n c a k k a ra r verm ek senin har

var. O «damı bodrum k a t, ^

o*.

e 1^ « t u c 'l , b)f

, b ^ n d a insan, hizm etlilere a„ olan J k'p «»m. Hangl m ww W arar • A y n c. buna saklan *«>« gInp ^

g e re k e n i nas.l söyledin

v>„ h4ng, *

ictıtrcl etm ediysen?"

«Kederi

Onu gafil avlamıştım -Bana yardım edecek misin?” d ,Vc

I

Hasakararmaya baş|amıştl arTla

c a r d rir-i." d ed i.

Tann nm

M r a ^ y a d a cehennemde Ama inan b ana, se n B ourque gibi

gWdüm. N e diyeceğim bilemedi. I)ak, „ d Yumuşak bir sesle. “Bu çok saçma daha şiddetli bir biçimde devam ett, “S S° nra- blraa Ulak ver. D oğru. Bourçue’un hır nam, v S0>led,klcrinc bir

r»T adam iı böyle hır yüzleşmeye girersen c a n lı çıkam azsın

sanların arkasından iş çevırdıgm, mkâr et^

Sesu yok eder ”

adıma, sıradan insanların korkunç Kend> oldum. Ama bet, kanunların üzerinde d e ^ T 3""* Ş*hit nm! Kaybın için çok üzgünün, ger, eJ * 8 c" b,r P»F«-

“Kim o zaman0 Tann m ı k a ra r verecek? B e n « b ö k n e s sı istediğini düşünüyorumr"

"O z a m a n Bourque'un ölümünün icab ın a bakacaktır, y*

Danny bunu büyük bir sükûnet ıçcnsınde. herhangi bir s t j y* da denn ınandıncılık olmansızın Söylemişti, ama söv-

k ısıştı ve ben daha o dakika onun itirafının üzenne atladım “Yanı Bourque'un acımasız bir adam olduğu konusunda benim le hemfikirsin, öyle m i T “Ben böyle bir şey demedim ’

“Dedin1Vc dün gecc. henüz hikâyemi bilmeden de bunu kabullendin. Aksı takdirde neden şehri terk etmem konusun­

te" (,ledcn Ç'kanyor. A m a eğer Ber ı almakla yardımcı olabilecek bir „

Jdnûyorsan, korkunç dereced ■ “H ^ a n n t . v o l t B

T '

' "

*** °nUn “ *

Adal« s « ü k * " * İmikam*"'

^

°lduSUm“ <lü-

y ° rSUn''

S

* * * b u ğ u n u düşünü^rum" r ba"d >3rd'm * * * « « * b i l i n i söyle " 3 ’Uİ“ açma>'‘ nereden

da bu kadar kararlı davranasın ki0" Tereddüt etti, bu sessizliği bir doğrulama ifadesi olarak kabullendim, “Kendi kendine birtakım sonuçlara varm ıyor musun?"

192

“Ne?" d ^ ^ P e d e r e ^ ^ '111*Ördüm' bu ^

Y

kadar tanlştl.

un Anla,ırsan sana inantnm."

m

İf


Tvd D ckker A daletin Gırlı A fo ar/ıg ı

Bana baktı, ağzı aralanmıştı. 4% H adi/* dedim . "Anlat bana.**

dc cık. bırakan birkaç şeye «ah.l oldum. Emmim W 92’yi duym uşsuiK İur^

D anıty ağzını kapattı, arkasına yaslandı ve gözl • rar uzaklara, ufka dikti. Bu onun kurtuluşu gibiydi “ Bu ço k kom ik." Ççckîl

an3 £arlP ®a r*P ^ unun s ,r plarla Hırvavtsır araik bır savaş olduğu söyleniyor, ama aslında bır o ka-

E linin titrediğini fark ettim, sadece birazcık. ama el* m en önüm deki masanın üzerindeydi ve kem iklerinde trCrn vardı. Onun da belki en az benim kadar acı çekm iş olabiW ğin i düşündüğüm için, birdenbire ona karşı büyük bir emp û h issettim . Belki de bu yüzden papaz olm uştu. U za n ıp elim i elinin üzerine bıraktım. “Sorun değil D a n n y /’ dedim . “Bana anlatabilirsin.”

^ ^ d i n i bir savaştı. B osnalı Sırplar. tem elde Bosnalı OtJlfd * n ,r ıs lıy a n la r . etnik ve dini b it temizlik politikasını ^ " " " sürüP katletm eyi - B u gittikçe hız kazanarak kadınların A m a l ık olarak lecavü/.c uğradıkları vc S ırp olmayanların >l>lC

y a ç duyulm ayı umutsuzca istiyordum. Aynı zamanda, duru­

m u kontrol altına almamdan dolayı hissettiğim az miktarda g ü çten d e m em nun olm adığım ı söyleyem em . Sanki rolleri d eğ işm iş gibiydik. Ve bunu ben başarmıştım! "Sana ne anlatayım?” diye sordu. "Bana nasıl olup da bu kadar derinden yaralandığını an-

haiindc öldürüldükleri bır uygulam a haline dönüştü.

' 1bunlar H ıristiy an lık adı altında yapıldı. Ailem ve benim

E lim e baktı ama kımıldamadım. Danny'nın bana ihtiya­ cı olduğunu düşünmekten kendimi alamıyordum ve ben ihti­

yani K atolik H ırvat vc Müslümanları vatanla-

.» * *

R ad ığ ım küçük v ad iy e geldiler. B iz H ırvattık.” '

Hırvat m i? K a tle d ile n K ato lik ler m i? S oluğum kesildi. Başım sa lla d ı. " S a n a b u n u n e d en anlattığım ı bilm iyo-

nım.^ “Çünkü b ilm e k is tiy o r u m /’ d ed im . “ Ç ü n k ü birine anlat­ malısın. Ç ünkü b e lk i d e b iz a y n ıy ız .” Kıkırdadı a m a b u s in irs e l b ır te p k iy d i. O n u rahat bırak­ madım.

laıt” dedim . U zu n bir süre ikim iz de konuşm adık. Elinin üzerinde

“Hadi, bana a n la t ” dedim.

duran elim in onu rahatsız ettiğini fark ettim ve kendim i bir­

Çene kasları kasıldı. “ A n n e m ve iki kız kardeşime,Ka­

den çok utanmış hissettim , dolayısıyla elim i geri çekerek iki­

tolik oldukları için H ıristiyan Sırplar taralından tecavüz edıl-

sini kucağım da kavuşturdum.

<8*hepsi öldürüldü. On beş yaşındaydım .”

“Sanırım hepim iz hayatım ızın bir noktasında derinden yaralanıyoruz.” dedi. O m uz silkti. “Ben B o sn a ’da büyüdüm.

“Oh, hayır!” rahınin edebileceğin üzere, hayatım alt usl oldu. Milis Kuvveılcri ne katılarak nasıl dövüşeceğim i öğrendim. Savaş

1V4


riihıUiııt Gizli \fczarJify Tcd Dekker

daktka sonr;,‘ e' im udc ûzcrinden duman tüı<n bir«t kOÇQk meşe masaya oturmuştuk.

son rası. Birleşik D evletler'e geldim, ailemin vefatım jy, ^ k a to lık papaz olarak şereflendirmeye yemin ettim Ve ,

Ştc

Iinz»nl3'|nl önüne eğerek çayına baklı. "Pekâlâ. papaz 0l-

N e diyeceğim i bilemedim. Onunla aramda bûyuk bj.

BTann'n,n işinİ >aPmak iç,n ' ^ ‘r<-ek dini uygulamak ‘)Uin Tönyay1 kötülerden tcm ı/lcm ek. yetim vc dullara yar-

b u ra d a y ım "

b a ğ o ld u ğ u n u hissettim çönkö o da benimle aynı şeyleri yaşa,

mek İÇİ"-1"88" 1" bCn'm hlkâ>emi bl'selcrdt. mesleği-

in işti. D aha da kötüsünü! Çok daha kötüsünü! “ G ö rü y o rsu n işle, Rence, acı çekmenin ve değerli bu ş e y i k ay b etm en in ne dem ek olduğunu biliyorum. "P a p a z oldun, öyle mi? Seni düş kırıklığına uğratan Tann ’y a h iz m e t etm eye karar verdin.’ D a n n y başını salladı. Kısa bir an için gözlerini kapattı,

so n ra b acak ların ı açarak ayağa kalktı. Bir süreliğine ıçcrı g e lm e k ister m isin? Sıcak çay içmeye9

4"netmulayab' ,irlcrd i- Bımu baZen bcn bilc yapıyorum." llli SOrSni kaldırdı. “Ben sıradan bir papaz değilim. Sem bu ^ u d ® tem,n ederim ' V° Ç° k mecbur *1ıssctmera durumunda d u n l a n bırakabilirim . Bu günün geleceğinden cmımm. Iüfl> $imdiiik. T a n n ’ya hizm et etmek bana uyuyor." •

An|adığımı düşündüm ve bunu ifade ettim. „0

zaman belki benim neden Jonathan Bourque gibi in-

“Ç ay mı?**

sanlann içlerindeki kötülüğü bu kadar kolay yakaladığımı da

K ap ıy ı kaydırarak açtı ve içen girdi. Ben girişte dikilip

jnlayabilıyorsundur. Kader bir dizi kural ve düzenleme değil,

e tra fım a bakındım . Evi basit döşenm işti: bir mutfak masası,

o. sevgiyle şekilleniyor."

d e n b ir kanepe, bir doldurulm uş den koltuk, iki yer lambası

Onun sözü n erey e g etireceğ in d en em in değildim ama

v c ü z e rin d e büyük ekran Toshiba televizyon duran bir gar­

konuşmasına izin v erd im çünkü o da benim için aym şeyi

d ıro p Y erler ahşap ve fayans kaplıydı, halı yoktu. Tem izdi. Benim olm asından hoşlanacağım kadar değil, a m a beklediğim den daha tem iz. “G eliyor musun?*’

yapmıştı. “Ama ben a d a le tsiz lik te n in an ılm az derecede rahatsız oluyorum, yani k işin in y a p tık la rıy la başkalarının haklarını çiğnemesinden. B u, B o s n a 'd a g en çk en öğrendiğim bir şey.

Ocağın başındaydı, bir demlik su ısıtıyordu.

Masum erkekler, k a d ın la r ve ç o c u k la r Tanrı adına yaşam a

“Tem izsin!” dedim .

Danny sırıttı, “öyle miyim? Çay?” “Çay Evet, kaynar suyun içindeki yeni bir poşet olduğu

haklarını k a y b e ttile r/’

“Lamont m asum du. Jonathan B ourquc onu öldürdü/

dedim.

sûrece çay içebilirim.”

Onun yargıcı Taıuı olacak." m


iJ u lc tm G a h .Urzorfıgı

Ted Dckke*

^

sen anncnl öldÜren adam Ur' ûldürdüysen v„, jey> Lamont >Ç'n y»Pn>«y«y.m kl, . . ‘ n<:dcn ben

*

< ü nkO bunu yaparsan sadece kendini öldümın nT'°5 °lacak-

“Ö lüm cezasına inanıyor musun?” A lçak se sle yanıtladı “Evet ** “O zaman neden bana yardım edemiyorsun? Ben bir tim ve dulum . Yardıma ihtiyacım var. Lam ont’u öldüren d m uzu öldürm em lazım .” “Bu bizim yapacağım ız bir şey değil. Sen ve ben sadec başkalarını sevm ek le m eşgu l olm alıyız, intikam almakla d*

ğil."

fyı bir noktaya parmak basmıştı y a D ^ ne olacaktı'’ ‘ ’> b«m c|eve . -Sen genç, sa f ve deneyim sizim Bourou

^rbeyle damtadııman edecektir” K endim i

“T an n ’nın isteklerini yerm e getirmek için insanları kul­

landığı kesin. Eğer fırsatını yakalasaydın. anneni öldüren ka­ tille n öldürm ez m iyd in?” “Sanırım bunu yaptım .” “G erçekten m i? On b eş yaşında m ı?” Tereddüt etti. “Evet."

Scnı

bir

havam sönm üş g,bj hissederek

>udunıaidim Ama o an hile Bounjue’un h ,ıs r blr ^n m d an vazgeçmemiştim. ' >J ‘ma son verme Danny yum uşak to n lu b ır sesle. "Du

niyetinde değilim R enee."dedi " V c se n iy u k ılu '" ' mC,lmck etmeyeceğim. Bunu yapm am a gerek k . L ' ' ^ tesl,m bu eyaleti terk edeceksin." ' acak tûnkü sen

“P ek i. Tanrı bunu onayladı mı?” “Sanırım onayladı."

“Yapamam.”

“A m a bana yardım etm eyeceksin...”

“Lütfen, Renee! Bir rahibi senin birini ö ld ü rm e n e yar­ dımcı olsun diye ıknaya çalışıyorsun. Sem yetkililere teslim etm ek m ecburiyetinde kalabilirim.” “ Yapmayacaksın. Eğer bu işin içine polisi sokmayı iste­

edemeyeceğini -etmevcc c g m korkunç ve küçücük h isse ttim A dam öld ‘

i - ka'mama >0

Kend,mı

un diye hır papaza g e lm e k le Cme et‘fum ki? ' *■ nc ^ ü n a c a ğ ı m ı düşünüyor-

seydin, bunu dün gece yapardın." “Asıl noktayı kaçırıyorsun. Sonu senin açından kötü olacak tehlikeli bir yolun haşındasın. Bunlar gençlik fantezi­

de ^ in

ma"ezarar vermişti

° ldUgUmu Sösiermtşti.

^

C,t'^lmdcn de büyük bir bolü-

leri ve seninle her ne kadar aynı duygulan paylaşıyor olsam da. bunları unutmalısınî K endine bır bak!” “Belki ben dc la n rı’nın hizmetkârı olm alıyım ,” dedim.

I'yag”

kta ,k * n' İ C l i y i m . " ' ' ‘C ^ ü n ü m . Rence." ded . "Sana


r

? u \v r y c rif fi. ! w k ares Ne

'

bt:mr'A5r.—

Cok

“S a ra ytne de yardım edduknm. S er.., %cr.. ceciiİ îCetzoı yt aaaEiari» İ l » |TrV ıImm " H a y ır. ben iy iy im

Şem rder. ie m t

r ON

■ ah im » O ititikir da ipczt Ğep'yr m " H r . j O ccad^m dac a n m m

d ö r ü

Cncl bölüm

'

Bur tfSrc W .ccc dötidnt. “d an a bnr tak»; çagsrafrhr «anr^ “Saçma, sem ben bırakacağır: ~

jbçbtf S*>d e n * ^ îLl d ev asa bir kuyrukluyıldızla karş*d eh şet ver»wi bir o lay d an dolayı btlc değışunk-

“Hayır. zaser. bama ıçm çö4 >e> yaptın Taksiyle £*. a a r r asma. d m n "

^ ı t h ır d ö n g ü y e girm iş d ü n y an ın y ö rü n g e * b«r u r v l m ı ^ GcnÇ- * * rc n £ :

“Em m m m 0 Bu ta ra n oiraaz Semn ıçm er. a z c ^ * , ^ ic u yapar *j e m "

“Hayır Taka sndes fcaftaıym aı " B ear

jl m «a u l

“Tamorc A n ı baca B om pıc a dair oirn bu >açgna. «’y m ııear ağawı *5z ver Bırak. en n fc Tann ilgilersin. ~

“S te ver.yora«L" dedim K âfhyai ykkm *6yt6yorâam

D anny aın so» baca-

daha a ğ ır o lam ay acak sarışın bir k a d m ona çarpmış

vCrott*nı so n su z a kadar d eğ ışu rn u şû .

İlk başta D a n n y . R e n c e n m z iy a re tin in n ed en kendisi ğjcnnd t bu k a d a r büyük bir etki y a ra ttığ ın ı anlayam adı S a n

.,k«ı

alıp g ö tü rd ü k te n so n ra, c e n d ı işine gen dondu, yap­

tıkları görüşmeyi s ilk in ip üzerinden a lm a y a azimliydi. F in-

;aıan yıkayıp tezgâhı s ild i, kendine bir Cobb salatası hacnadikıan sonra haberler; seyreuı. Ancak tam o tuz anlam sız dakika boyunca televizyonda söylenenleri duym adan oturduktan sonra, pes etti. Konu oı&İ43 basım. R ence ak lın a girm eyi başarm ıştı ve oradan aynimayı reddediyordu Birkaç dakika içinde aralarında bir bağ oluşmuştu. Dar.* fm etrafına b ü y ü k bir dikkatle inşa ettiği engeUenn ara-


A ,kılcım h ız lı M*•tarhg,

T r ü D tk k c *

vcCeğin» tam olmak anımsamaya çalışarak sırırları sanki duvarlardan geçebilen hır hayaletmiş y,|1( toyca slyrı lıvermişti '

V

*

Mİ* y«<"

c-„k fr* l» * » r a ğ m e n .

hen, d e Çok f

„ „ a s . p l a n t |s m ı

Orada, onun kocasından bahsedişini oturup dinlen* ama /ih n ı delicesine onun elini yakalamak ve ona h^r

anlatmak arzusunu savuşturmakla doluydu.

ılduga konusunda ısrar e tm i, „ |M d„ ^

H aklısın, Renee. Haklı olduğunu biliyorum çünkü h ^ a e ay nen senin gibiyim Sen buna benziyorsun. Hızt u >n ^

varam ayacak bir hay\ an tarafından mahvedildi Bourque*un kuruntunda bu ay en az ûç kışı kaybol, m uştu. Şim di hinsi daha gön yüzüne çıkıyordu Lamont Myers, görünüşe bakılırsa besin zincirinin çok daha ilerilerindeki bi­ riydi. Bourque onun ortadan yok oluşunu özel bir dikkatle g i/I c m ış , ancak arkada kalan dulu dikkate almamıştı. Rence* y i-

Danny vc Rence nin yolları çoktan hiç ayrılmamacasına birleşm işti. R en ee. Jonathan Boıırque'u yok etmeyi istediğine ina­

* * * » Iç in ,h .

d u y d u ğ u a h l a k , tü m e v a r ım ı n ^

1**'™ “ üşmeyi <lû,Untlü ^

(llMjrangördüğü saflık vc ideali^nıit, çoğu kiî,nm kaşım asına sebep 0 |

a p ışa ca k basil hır maııtıjia sahlp o | ”

" " * "•

*“ >?'" b,r ap u |

8u. Reneenın ne kadar akili, „ld „f,

I

ben. aynıyız. Senin hayalın, yaşamasına izin vermemiz duni, m um la daha başka yaşam ları da mahvetmekten başka bir

a Ö y le „ ,m a.

mıyd,? Rcncc'" 'n

Ulr<l° ' btr

Çoğu insanın, ayaklarının dibindeki ‘" 'k " ’15”' çobanın lek bir baş işareti vc seslenişti,! yemck«sn. memnıınıyel duyan bir koyuna benzediı PC?mC dÜimckl<:n «izden ulusların hepsi tatlı dilli bır dik dCgİld' ,ştc hu tadı İy i adamlar vc kadınlar, araba k m ' " ' ak'P Cdİyor-

ferinden geçen

H i t l c r ’i

usya toplanmışlardı. İşte bu yüzden ! 'Çm bir nidakomşulanım tecavüzetmişlerdi ' lnsaniarBosDanny sabahın ikisinden kısa w >Wdı ama uykusu çok düzensizdi s T u ^ UyUmay'

nacak. gerçekten inanacak kadar idealistti. Dahası, onu öldür­ m e y e ahlaken mecbur olduğunu düşünüyordu. Gözlerinin iç in e baktığında, Danny onun bu fikrinden caydAllam ayaca­

" *

y b l r l l k “ eCtlr<" f ‘ S“ re>" •klU K hn ç,karamı.

ğın a dair en ufak bir şüphe hissetm em işti. Bu açıdan R enee onun ikizi gibiydi. Ona söylediklerini, bunu yaparken hangi kelim eleri kul­

-

* > « * k'" a in e bak„ .

,n " vH^n ^vnlirken mutfaktan

landığını ve bu kelim elerin kendisine herhangi bir şekilde 203


(</.!I to n öte/ı M eza rlığ ı

T M O e k k tf

bır elma kaplı, bu ıdan personelle yapılacak kork çc görüşm esiydı.

'

ün<* K

AS ncağ'"’ B inlerinin hana ihtiyacı var Lütfen özür-

A hlakı çıkarım larla dolu net bir seçeneği \

H esaba kat: Renee g ö rm ezd en g e lm e m e y i çok konuda ona benziyordu c

^ ü n a y d ,n - Danny Y° 1<la m,Mn?" lıIlda hayır Acil hır dunun çıkıı. bütçe toplamışına

j a - T ye 0nlara bcnsız devanı etmelerini söyle "

^

Hesathi kat Renee, Jonathan Bourque’la. ya^ k defiyle doğrudan yüzleşmışti vc paha biçilmez bır bi|gl ^ nağı olduğu kolayca ıspatlanabılirdı.

|

< ! lr ş e y

, tfvct tabu kı A slına bakılırsa şahsı bır konu •»(VC'* c ..S o r u n d e ğ i l M esajım i l e t e c e ğ i m . " .■ t e ş e k k ü r l e r "

K H i

Tekrar garaja girdi, yatak odasına koşturdu, üzerine bır

H esaba kat: Rence den horlanm ıştı. Aslına bdkıi,rs4 bazı açılardan onu çok beğenmiş, bazı açılardan ıse onu W

yo > “ " d a m l ’"

,0 io n la

siyah p o l o göm lek giyerek d ı ş a n ç ı k u . Long

h ’d e k i t e k S t a y b n d g c O l c l T n a d r e s i m b u l m a k s a d e c e

dışının ruh ıkızı olabilecek şekilde hayal etmişti. Bu h**.

a a k ık a s ın ı a ld ı E v d e n a y n l d ı , g ü n e y e y ö n e ld i, a m a ç

a y e t onu şaşırttı çünkü bu kızı neredeyse hiç tanımıyordu D anny, Granny Smıth elması elinde, beyaz Chevrolet1

lyle garajdan gen gen çıktı. H esaba kat Rence tehlikedeydi. O nun /arar görmesi düşüncesi Danny ’yı inanılmaz derecede rahatsız etti H esaba kat: R cn c e’dc o n u n am açların ın temcilerim çü­ rütecek bır ıçgörü olabilirdi. H esaba ka t R enee’yı çevreleyen vc D aııny’nın dikka­ tini ciddi derecede dağıtan hır gizem vardı. A hlakı içerik oldukça açıktı. Hem onun hem de Kendi iyiliği açısından daha fa/la şey ö ğ ren m eliy d i. D anny arabasını garaj yolunun bitim inde durdurdu vc bır karara vardı. Cep telefonunu çıkanp kişiler listesinden kı lisenin num arasını seçti ve R egına’yı aradı. Kadın ikinciça-

b fr y m fo â t. “G ünaydın, keg ırta."

açıktı

Oteli a r a y a r a k R e n e e G ı l m o r e ’u n o d a s ı n ı b a ğ l a t t ı . B ı r

gece

önceden ö ğ r e n d i ğ i k a d a n y l a . R e n e e o d a s ı n d a n s a d e c e

a lışv e riş y a p m a k y a d a . h e r n e k a d a r t e d b i r s i z v e a m a tö r c e

olsa da. B o u r q u e K u r u m u h a k k ı n d a a r a ş t ı r m a y ü r ü t m e k ıç m çıkıyordu A m a o n a h a k k ı n ı d a v e r m e l i y d i , k a r a k t e r i f a r k ın d a olduğundan ç o k d a h a g ü ç l ü y d ü T e le fo n o n u n c u ç a l ı ş t a y a n ıtla n d ı

“Alo?"

telefonu kapattı B e k l e n d i ğ i g ı h ı odasındaydı Beklemesi gerekecekti, ancak beklemek oldukça iyi bildiği b ır şeydi. F.n a/ından onun nerede olduğunu biliyordu. Re­ nce nın düşmanlarının da bunu bildiğinden şüphelendi. Otel­ Danny

de yaşıyor olm ası gerçeği avantaj maydı \ tn n ı

»I

*•- --■»—- w \ n karsısındaki


r,J Df>kAr.

•Iikiletin Citsll

şerit tıpı alışveriş merkezine park etti, ön girişe tamam

iyona yaklaştı, görev başındaki kışının genç, sıgözünün üzerine doğru düşmüş bir adam olduğurahatladı Ası bir ruhu kuralları delmeye ikna etçok daha kolaydı. Kendi kutularında güven

kim bir halde sakince bekledi. Arazının etrafında atı|an [ *‘ bir tur diğer iki çıkışın daha var olduğunu göstermişi, ?^ ' R en ce dışarı çıkması durumunda kendisine taksi çağlr^ a^ kı bu onun ulaşım aracıydı ve ona ön girişten binecekti. Son birkaç ay süresince taksilere harcadığı paranın ona rahatça bir araba alabileceğinden hiç şüphe yoktu. I)ann. onun Lamont M yers’in evinden kaçarken yanına aldığı p^a m a pantolonuna ne kadar nakit para doldurduğundan habçr. sızdı am a para gibi küçük detaylardan dolayı endişelenmedi, ği açık tı. R cnee tam anlamıyla Jonatlıan Hourque un kapı eşiğine adalet getirmek ıçm yaşıyordu.

Tam üç saat bekledi. R ence üzerinde pembe bir tişörtle dışarı çıktı, omuz hi­ zasın d ak i rengi açılmış sarı saçları rüzgârla savruluyordu. B eş dakika önce gelip kaldırım a yaklaşan sarı taksiye doğru

yürüdü.

nı<k ,ıcr /a havümü$ y W a daha büyük insanlar en kötü ,çCris>«dc ^ plÜ ze yardımcı olabilir miyim?" Sl/L . ü z e r i n e R e n c e 'n in adını yazdığı /arlı uzattı b a c a ğ ı n ı u m a rım M orton & L aurcncc H ukuk Virma-

cliyonun vc bir an ÖnCC Kencc tü m ö re * a ulaşUnljı’tıdatt t doküm anım var. Bildiğim kadarıyla o sızın ması g * ckcn m misafirlerini/den b in . -Biraz önce çıktı *‘Ah.

'

1

•'Ama bunu alıp sız ın yerin ize kendisine iletebilirim." Danny zarfı ger» ç e k li. "Ö/.ür d ilerim , eyalet hukuku.

Danny onun cesaretini takdir etmeliydi, böylesine küçük bir beden için çok büyüktü. Renee. uğuıböceğinin üzerine b assa bile onu czemeyecek bir ağırlığa sahipti. Yürümekten z iy a d e havada uçuyor gibiydi. Taksinin kapısı onun güvenli bir şekilde içeri girmesiyle kapandı ve araç hareketlendi. D anny arabasından çıkıp sokağın karşısına doğru koş­

Onu başkasına verem em . A m a gidip kapısının alımdan atabi­ lirim. Ya da posta kutusuna bırakabilirim . Bunu başka binne verm ediğim sü rece h ep si olur. B u k u lağa oldukça çılgınca

geliyor biliyorum , a m a kanunlar böyle.**

Görevlinin dudaklarına garip bir gülümseme yerleşti. “Posta kutumuz yok. Bir kart yuvası var ama kapaksız.**

turdu Bir otel misafirinin oda numarasını öğrenm enin çeşitli

"Bu işe yarayabilir. Bana gösterir misiniz v *

y o llan vardı ve her ne kadar bunların hepsi oldukça basit olsa

Genç adam sağındaki kart yuvalarına doğru yürüdü. "İş­

da. hiçbiri kolay değildi. Bu her zaman birden fazla girişini

te şurası." Renee G ilm o re 'a ait kart yuvasının numarası 232*

gerektiriyordu.

ydi. Danny. “ işe y aray acak tır." d edi. "S adece buna ondan 206


TedO fkkcr

vCJc

* * B . pm ın k a p 's,nl >taPal,P ,ekcr »«ket dolaplatı açu

K ^ . n.n dokunnuşacagmdan emm olun Sı& e by ^ otar rnur “Hiç de değil Zarîi tezgâhın üzerinden uzattı. Sız atabilir mısınız>. “Tabu kı ’*Müdür zarfı yarıktan içen attı Danny genç adama teşekkür ederek oradan aynld,. İm arkasına dolardı. 3rka girişten dışarı çıkan bir m isafi^ yanından gectı ve merdıvcnlen tırmanarak ikinci kata çıfcj,

* 0“**’ * b ard ak ları" hepsi pırıl p ın ld ı. m ükem m el sıv*

' nC,ar h alin d e dizilm işlerdi. L avabo bile lekesizv« >'»el0İX d e f d a y 1" zam an d a silin ip kurulam nıştı

,, ^

e ‘fnel t ı r bulaşık has lusu >a da bezi yoktu., bunlar

J c ' c 1 . ^ t a h m i n i y l e . R enee h a fif bir o b sesıf kompul-

2

m u starip ti H er Z m an bu kadar düzenli m ıv-

x^ k lü k ta n mu

Oç dakika sonra. 232 numaral: kapının kilidini açmış Ve Renee Gılmore'un yaşadığı yere girmişti. Oda sanki içinde hiç kimse yaşamıyormuş gibi görünu.

i **** n ^y nmutfaktan ayrıldı ve halıyı elektrik süpürgesiyle ıu u * » ^ ' r B

yordu Burası, otclm tabiriyle, bir süitti, yatak odasına açılan

gsi İçin zam ana ihtiyacı olacağını not alarak yatak =£mızkm

bir kapısı \ 3rd 1 Çizik ama cilalı kahve m asasının hemen ya.

oiasıtıa , hemen fark ederdi

nmda bir kanepe ve bir de koltuk duruyordu Bir köşede, kü­

yatak örtüsü bey azdı, ü zen n d e pem be çiçekler vardı. Ikı

çük bir masanın üzennde. bir dizüsıü bilgisayar açık duru­

k bır güzel k ab artılm ış, v a ta fın başm a yerlcşurilm iştı.

yordu. Masanın hemen yanında ise yeni, kırm ızı renkli bir elektrik süpürgesi vardı.

Eski halıda, elektrik süpürgesiyle yeni yapılm ış bir te­ mizliğin izlen vardı. Mutfak tezgâhı. ışıl ışıl tek b ir y a n dolu su bardağı hanemde, lekesiz, tertemizdi. Onun evinin temiz olmasından memnuniyet duymuştu. Bu vöoden bile birbirlerine benziyorlardı. Mutlağa yürüyüp buzdolabını açtı. En üst rafa mükem­ mel derecede hızaJı dizilmiş nar suyu şişelen doldurulmuştu

s£tt • oktu Tereya£' yoktu Peynir vokru. El yoktu. Sos y oktu ra^ “

ıkı kutu kabartma tozu vardı, ikisi de do-

» » si taraflarında durmaktaydı En alt iki bölm e sebze

W ıkı yastık kılıfın d a da en ufak b ir k ın ş ık yoktu. Teki FBI susunda, diğer ıkısı A nn R u le tarafın d an gerçek suçlar baz

1 -.arak kaleme

a lın m ış üç k ita p k o m o d in in üzenne düz-

günce dizilmişti Danny kitaplara yaklaşıp gerçek suçlar baz alınarak yanün karton kapaklılardan tekm ı aldı. A dı Yalağımdaki Ya*wctydı, Bundy adlı b ir seri katile dair bilindik bir h ikâ­ yeydi. Orada, R en ee’nın yatağının yanın d a, o küçük kitabı «^Çİan arasında tu tark en D anny k alb ın ın kırılm aya başla­ d ı hissetti. Renee ne sık lık ta g e c e n in geç saatlerin e kadar oturuj


f t ı t tM U fğ

surh«',Ur*"

i,kil* u n ( t u h

,

bılg»fc*y*nn,n M fik k n m planladtğ» g j* iet.

Vatan O » d am ı., V »yS«m

k f| >''a m a n " ^ th a m u m ı U y b e t/r,,* , Bttdığ, pk ^ ^ p T n ı n şu a n d a k o rid a fd a yttrtU t»|gydft tük

_____________ JZMI/UI,

2

2

5

-

»

..................

t/te rım y o k eim ck ıçm halıyı «bpurm rtı. «onra

I

bu /.»yarctınden h içb ir şey ö ğ re n e m e m iş o t u da

-

Adaletin ağırlığıyla sabahlayım mmulnn v<*

1

yünürdü Bourquc. U m uru u öldürdüğünde Rcik* * ^ ! dürmüştü. hem de hır k c / değil binlerce kc/. goro|cn kâbusla birlikte geceler boyu ”1 Danny bunu biliyordu O da bu kurbanlardan b,r muştu. Artık acın geri gelmişti, birdenbire ve intikam yu» tıpkı Tanrı nın yumruğu gibi. Kitabı komodine gen bıraktı, yavaşça yatağa u/andı ..

^ ^ ç ıiu n a lıy d t O . k e n d isin i d avet cim cd ığ ı

ken et*

geri d ö n m e y e c e k ti Danny O tu n u * o d a s ın * y ö n eld i a m a g ö m m e d o la b ın k a­ d ı l a r ı n ı n ö n ü n d e d u rd u . K a p ıla rd a n tek im

itti v e hiç

K e n c c ’n ı n d e ğ e r li m ülklerinin b ü y ü k b ır d ik k a tle

p'fBŞtfriJdtğİ ra fla ra baktı

Soldaki çubuktan kot pantolonlar, tişörtler, gn takım el-

bl* ve birkaç blu/ sarkıyordu Çorap ve ıç çamaşırları alt

duygularını kontrol etmeye çabaladı A m a ruhunun derinlik

rafla ra

Jermde »et çektiği acı öfkeyle su yüzüne çıktı ve kendim dur

A yakkabı

duram adı

mu ece.

büyük bir dikkatle renklerine göre yerleştirilmişlerdi. ve terlikler düzgünce yere dizilmişti

Ama onun dikkatini çeken şey en üst dört rafta yer alan­ Annesi oradaydı, o evde, kurtarılmak için haykırıyordu A m a D anny onu düş kırıklığına uğratmıştı

Ve fimdi, dtfcer bır kurbandan daha mı kaçacaksın* Danny kendim yukarı doğru itti. Kutsal topraklara adım almıştı, R ence’nın m ekânını ihlal etm işti.

Aceleyle banyoya koşturdu, musluğu açıp yüzüne so­

lardı. Bır çift dürbün; bir küçük, bir büyük. Bır gece görüş gözlüğü. Bır kelepçe. Üç bıçak; hır» Rence n:n kolundan d a­ ha uzundu Bir çift kilit pimi. Bır kamera Bir çift pirinç m af­ sal. lel keskileri vc adam boğazlamakta kullanılabilecek tür­ den hır kordon tel. Bır kutu fare zchırt. K om odin üzerindeki­ lere benzer en az yirmi kitap.

ğuk su çarptı, ancak o /am an etrafı berbat ettiğini düşündü

Ve bir Örovvning d o k u z m ilim etre tabanca

Halı, yatak, lavabo... en basit tabiriyle onun süitinin altını üs­

Bu, m ü k em m el suçu işlemeyi sap la n tı haline geurmtş

tüne getirmişti,

hır amatörün hazınesiydi. Burada gördüklerim kendine gele­ H ı/la ilerledi, lavaboyu silm ek için m u tfa k ta n k âğ ıt hav­

lu getirm ek ıçm koşturdu

rek Bourquc’u öldürm esine yardım etm esini isleyen genç ka­ rnın görüntüsüyle eşleştirdiğinde, D anny'nin kalbı eridi.


Bu han tn jtk hem de çekiciydi. Gınş kapmam açılma sesi yennden firJarnas f Eve mı döamOştû 7 Bu kadar çabuk mu? Henüz ta/

c' 8,,mc^ 1, Dannv çılgmca şaşkjnlıgjnı atlatmaya ç*;,

dolaba girdi ve kayar kapıyı elinden geldirince se

' <5n,r,»e

kilde çekti Neredeyse mükemmel denilebilecek bı'* ****' iıkla. Renee’nm tişörtleriyle bluzları arasında dikildi \ ’e olacağını düşünüyordu ki?

O N B E Ş İN C İ BÖ1.ÜM

Sfljumi» kapısını açar açm az, bir ^ y k n n

&ttl.

bllI>t»dwn Onu hemen orada görmüşüm HalıvabastinsJ ‘ Zaien kötü bir du ru m d ay d ım Bir gece Hanseo la olan can sıkıcı karalanmamın arimdaa. « a n

b*.

b olduğu konusunda yem bir korkuyla dolmuştum. Kötü <** manim karşısında hiçbir şansım yoktu. Zihnim bfkt »çade

çalıktı ve hayatımı korkunç bir şekilde bitirecek bet tûrtt planı yaparken uyuyamadım

Şnndı düşm anımın odama girdiğine vc beni bldünnek ıçm yatak odamda beklediğine dair elimin akında kesin kana vardı. Bu düşünce neredeyse satın aldığım hijyenik üri* tor­ basını düşürmeme sebep oluyordu. Bunun yen ne. plastik torbayı tutan avucumu »kılaştırdun ve olduğum yerde halımdaki izlen inceleyerek hiç kımıl­ damadan dikildim Belki de bunlan dışan çıkmadan öoce ben intktanıştım Tabu kı öyle olmalıydı Ama izler oldukça büyüktü. Benimki, er den çok daha 212


fyiDefa''

U h h 'tm C]ı:li M rutrlığı

c H,r erke#» ">’“k ,: 'e n ' d' yC dü»ünd0'n vc c,

S

U

*

buAkadî,rl,k * * * * £

Scredevse kapı dan gerisingeri dışarı ç,kacakı,n, Kofj dom (akıp edecek, sokağa fırlayacaktım Ama sonra ne 0|,,.

çaktı *Gidecek hiçbiryerim olmaksızın sokaktan aşağı k0>l|| rurken. oradaki her kimse dosyalarınım tüm üyle, param, *1*’ cak, belki de beni polise ihbar edecekti. Ya da beni öldüm**

Ö/,erc kaçm*1^ yerme, bunu akıllı oynayacak vc S aklanabilir, onun onaya v,kmıW)nı bek-

da pala»* b ,n yi,,a'1 °<*anwU gizlenirken ujerı öncesi n ab zın ım /ır v c y ap m asın a yol açtı, olay,,, g jp ılarak ap talca şeyler yapan çok vıyıda insanın ^ " " a l a r m ı o k u m u ştu m , » u n la r h ıra / düşünüldüğünde en

• î S h ş e y 'e r d i - H ı z l a kaçm ak gibi.

\c d d in Z poM8,crle b a8 ,a n old u £ unu E y le m işti

.s ın yer» dönntOBM bekleyecekti

Bildiğim tek şey. adam çoktan gelm iş ve gitımşti. y;ı (1;j

- altındaki hır bavul dolusu nakit para türünden baı •

belki de müdür sigortayı ya da başka hır şeyi tamir etmeye

’ kullanabileceği herhangi suçlayıcı hır kanıt bulduyv

eelmişü. Kapı arkamda açıkken avantaj bendeydi, öyle değil

buraya araştırm a y a o m a la n »çın yollayabilirdi. Kaç

mi?Gerekmesi durumunda buradan hızla kaçabilirdim Kalbım hızlı hızlı, hır ağaçkakan gibi çarparken, torba­ mı büytık bir dikkatle yere bıraktım. Bıçaklı ya da

s ila h lı bi­

(Kik sadece beni bir korku sisi içerisinde, om zum un üzerin­ den arkaya bakar halde b ırak acak tı B ırilen nerede yaşadıVjm, öğrenmişti ve b en im b u n u n

m olduğunu, bunu neden

rinin yatak odamdan dışarı aniden fırlam ası durum unda ge­

yaptığını öğTenmcm şarttı. Bunu yapm anın en iyi yolu da is-

riye doğru kaçabileyim diye kendime güç kazandırm ak ıçm

tıfırfiı bozm am aktı.

kapı çerçevesini kavradım. Merhaba? Sesim yüksek tonlu ve titrekti, hiç kimseyi korkutabilecek türden değildi, özellikle de silahlı hır adamı Kimse yanıtlamadı ' Merhaba? Kim var o rad a?” Hâlâ yanıt yoklu.

Tüm bunlar zih n im d en birkaç sa n iy e için d e hızla geçip gitti, kalbim g ö ğ sü m d en kurtulm ak iç in çırpm ıyordu. Küçük balkona a çıla n kayar k apılartn yanında perdeler (yefil kalın ve te m iz le n m e le r i / ot o ld u ğ u için bunlardan nefw ediyordum) a s ılıy d ı. E ğer fark e d ilm e d e n bunlara kadar edebilirsem, on ların to p la n d ık la r ı k ö ş e d e saklanabilirdin».

doûrud' dÜ/JnC 0,351 SCnaryoyu ,a ru ,m. b u n lard an bazıları

Cennet* ^ y iftım ve p erdeler yerlere kadar uzanıyor N. do-

nmd

tyuyla ayaklannt görünm ezdi.

0

SU^ arı vc c*nay*llcrini d etay lan d ıran kitaplatnmaydı İçeri izinsiz giren k ışın ın m uhtem elen

Ama o zam an h a lıd a a y a k iz le r im i bırakırdı ı

İçen izin*

- rcn kışı bunları g ö r e b ilir , p e r d e le r e k a d 1 T ed eb ilir


n d D tk h r r

m * » * '”*

,

vc H * '

,

^ kgncpcnın O/crınden •tlümazsam. s‘’" ra aki,ma ^ k-n > »*» * , d4

, jcrcddut ettim>ÜnC! "

diye seslcncUm. ses U»num sü „m her

,

ulacak kadar Yüksek.. "CîiJ-P m üdttrü gc.ıreceftm, Ht. M *Liror men uoncı un­ ' Sonra ayakkab.lanm. ç .U n p kı,p,y. ^ dan sıkı sıkı kapatum Ayıkkabılanm' kaparak kanepeye doğru parmak Uç|a

nmda İlerledim, m.nderlenn üzerinden yürüdüm , kayar cam ^ v a vaklaştım « e r bu üzerinde u y u n a b ilir bır kanepe ol-

pjınny. . . . , ..«»vaı «um - ıs,n. ü * " ™ dolab,n ark“ ,n‘ * * " • basünıien ay,,, du. h' r pa" rUn,n KeWi«»ni duydu ’* Rence zckicc davranarak seslenmiş vc kap.y, (ımm mQ .ûrtl hulnıaya gittiğim d ü şü n m em , sagulyacak Kkildc ka

Z«*

>rd' ndan arkil duVardaki ka' ln Perdelerin gcnsısaklanmıştı Oylc tahm in ediyordu. Öldüğü yeıde kalabilir, kendisini onun gerçekten de gü

0g,ne İkna edecek scssizl.ğ. bekleyebilirdi. Ya da hemen ş,mj, d,»an çıkabilir ve eğer perdelerin arasında onun dışarıy,

görebileceği bir aralık varsa görülm e riskini üstlenebihrd,. Diğer yandan, hu onun açısından yakalanm aksam ora­

saydı yaylar, ben. hemen elev ereb ilird i a m a adım larım .

ZOr duyuyordum. Sonunda halıya ayak bastım, ayak izlcnnden sadece tek bir adım uzaktaydım. Altık ger, dönemezdim Perdenin arkasına süzüldüm, elimdeki ayakkabılar duvarlara vurdukça yumuşak birtakım patırtılar çıkarıyordu,

dan

S e s s iz n e fe s a l.

çıkmak için tek şans olabilirdi. Eğer perdelerin gerisin­

deyse. büyük olasılıkla deh şet içinde perdelerin arkasına ba­ kıyor olmalıydı,

birazdan cesaretini toplayarak

içeri izinsiz

giren kişiyi yakalam ak için etrafa bakınacaklı. Ayrıca, şaşırtıcı d e re c e d e cesur olduğunu da kanıtla-

ayak tabanlanmı köşeye yasladım.

Sakinleş. Renee

mıştı.

Rcnee’nin kendisini görm e düşüncesi o kadar rahatsız

Perdelerden içen ışık süzülüyordu am a odayı göreme­ dim Yakalanma riskini üstlenem cdiğiuı için etrala bakıl­

ediciydi kı onu aciz, bıraktı. O , bir papaz, onun evinde haber­

madım Daireme izinsiz giren kışının etrafta dolamışım du>uj>

iz gezinirken mi yakalanacaktı? Eğer başka birinin odasında

duyamayacağımı nıerak ettim; perde kalındı. Sadece kap"*1

<Isaydı. kararını çabucacık verirdi am a ona karşı empatısi

açılıp kapanma sesim bekledim.

Şaşırtıcı ve korkutucuydu.

Hiçbir şey olmadı Hiçbir hışırtı, hiçbir gıcırtı» hıçb,rne

3

^

tes mırıltısı, hiçbir kapı açılıp kapanına sesi gelmedi.

Tam kapıyı açıp şansını denemek üzereydi kı, aklına birn başka bir d ü şü n ce g eld i. A lışverişten döndükten sonra

k7

ar,n

uğradıkları y er genelde banyoydu. Tek kaçıp

ma ^‘lnsı ancak onun tuvaleti kullanm ak için

banyoya


gurmtyk h ’l* " *Wch,,'r'" lU„ k> * r* « a k im * ™

ve N « -, 1c, ,„ ,,,,

|

,mitle oturdu

dJtr /am an gev" bilm iyordum «ma bana bır flmO*

**«

/ firr o an/ı kadar «k/ı kalabilirse. or.,d„n Kftf^ <ıkât*kc€iwâm emindi Hu ayıdan h â k ıld tğ ,,,^ ’

ine dolabınıı girerken bOyük hır luttn yapm ıştı Muin'!' *A'rı ilk bakacağı ver bur.toi o/.n :.ktı I >ııs.,k.ıhn„ K,ll( (' ' ,en eskil Yu/un(i halıya yaslayıp y ık ın ın /ıhma W*H< Mfiiııı bunları onar kc/ kontrol edebilird i *^ Yafa* hemen dışında hır de balko,, \ hır dr ka/ın perdeli kayar kapılar Ama Dm,ny (|,. lf| nıa/dı Tuvalet sifonunun çc k ıld ıû ın ı <Iiiv<imi 1/ .. 1 . S ^' kavmavi hjçaru/ıut/dr,

^ "

N , 11/n n lıs K.h , t „ m ı .

W .r M » ,

f*'

ift»vC b,nicnh,re kof kll,lv bırbal* yaptırımı düşün» Klanı» g‘*cn k,»! hcr k,fm c- dosyalar,mit paramın

^ v a n i n a a,«rak çoklnn ayn,m ı* olabil,rdıl PoW*1w el;,^'önU^ l cpçC. her nn kapımda bel irebilirdi!

ad

içen i/m sız giren bu kışı ben perdelerin ar-

^ ju»kl,ın,rkcn tHİmkul benim eşyalarımı alıp ^ 'V v c ardından dn polisleri buraya yönlendirecekti l | Cı ^ r d a . b«n»da böyle saklanamazdım» Doğruyu Öğrenme. ,. kju-ıp kurtulabilcyim Ya da onun buradan çıkmaiı>dnn * gu anı ıdragın ötesine geçem edim , dolayısıyla perdeleri ıkı vana aç't,m vc ko>a,ak dışarı çıktım , bunu yaparken de

Ancak istatistiksel konuşmak g ere kirse , kal,,, nc t ll.. bireydeki sık sık göz ardı edden saklanm a y e riy d i v

^

dirseğimi duvara çarptım . fcgcr süitte kim se varsa, beni duym uş olmalıydı, dola­ mıyla daha fazla orada değilm işim süsü veremezdim.

"""

« * > « '* " » « * » ™ « * .

-Pekâlâ, orada o ld u ğ u n u biliy o ru m , tam am mı?” Ses tonumbana bira/ güven verdi, dolayısıyla hışım la yatak oda­ ma girerek devam ettim . “ I lalınım Üzerindeki ayak ı/lerınt g>rdüm. Tabancam var! I ger ellerini havaya kaldırıp dışarı flhnazsan, yem in ed erim ki kafanı h av ay a uçuracağım!*’ fhım bluzum un altın a a tıp p arm ağ ım ı sanki bır silah-

» W pniîiklfirmn (lrıu vnıwj«|jğjm olduğunu söylemi ®^*khurr,Mnın (>c>in hıkrelcımım \ .insini yok e '

hvn i ......

m

I mımm’un söylediği -ıhı. bıu ...

n»Kasına ileri d o ğ ru u /a ltım . S ilah sız o lduğum gerçeğim ‘^ a nasıl saklayacağım ı b ilm iy o rd u m .

(M‘i k*$Ui. A m a halı boydan boya izlerle doluydu. Ve _ * örtüm sanki h,rısi üzerine olurm uşçasına bunışmuştu. h ^ ı b i n l i k l e böyle düzensiz bırakm a/dım


I,J,,/»»•« o u h M r w h ğ t M //***•' y* de Mfclnnıyofdu ly, a * * R e d d ı n * * * , ^

•Ih flt f * r d '*Ch,y‘" 'dl'1’

C

,enu'"

j J , « M a n » . k ı . h . M * ç o k M ıU tn»(/dı K ir i

V - t t n « HeddınK g.b. İm « U m ,

^

*

■ * * * « * küçük *

|jBimv U/un hu »Üreden t*r. ilk defa ,)c, h„

fUn, , * k < c Ha, n y ed en ç * * * ' „ h,yMİt ugnuy hu k x y«P"'»- **1*»»* b c k l c n J * * *l,m »W"*- kj""'rn y* ^ dc4' l>rl" " ,>tlyllk

^ j j e v u u c ./."»■/ K»c»

olw#(bjiı

^ Z y o UPI*,M

'» /I» « d m . k * U , H ||m Uul« ko,ıurup perdctını sıyırdım D okunulm am *,

u»ı,|,n4 f,kr*ı y»lak

aimufı

w ık

k o ," ,,n ' d,^ r i n w n U/erme çnkmm

yurdu Sumdı oklııtfu yefe tııpİMnıp kalm an Vc „nu(l

■im» ,,‘,km ak ,k’n c« ,l,1" n < "•«!« paramı iç * * , ^ m v a l u har. e n d e hiçbir »ey y o k lu Yerinden lurm ld*

n>ciJn«İrydı

j prnıtu, Zihnim rahatladı, l-.gcr param ı alm adılarsa . t*c

Dtany'mn karat%ı/hfiı .*ıo defini, «l..k,k.,ı.,ra f|( ^

Hır yanı difdi/ı Zırlamak. ontmdizlerinin «>nunc v ‘Khr her peyi lüraf cimck vc ıflcinı<»ı ıçm yalvarmak ı«uyor^ Diğer bir yanı ıae. mantığa aykırı hır fcktldc onun ^ormrM dnlabı kontrol etmeden önce b a n y o y a gıdeccflır,, umarak, a, yıp ardındaki duvarla kayrm>mak iMcflmdcydı Katta bclk. de tuvaletin sifonunu çekeceğim Hım varlığıyla buruda, onun gömme dolabında olmak u n u , hutçe toplantısına katilini} olmayı diledi Danny ellerim arkasındaki duvara bastırıp beyimde bu

^

hu ıy<yc '»“rcl" l!d k l «,c ‘»"at"» konularını kontrol rtınek için mudur gclıııı»(ı Bunu dalıa rm te bir kez yapını». Itfyet elliğimde de bana b u ran ın kendi oiclı olduğunu açık­ lanıp. Genye bakm adığım b ir tek göm m e dolap kalıyordu. Doğrulup kayar kapıya haklım DüyündUkçe. Rcddıng pbı birinin benden g izlen m e sin in h içb ir m anasının olmadıfin* dalıa çok farkına varıy o rd u m . O olsaydı gözüm ü korluimak islerdi, g iz lic e kaç ıp gitm ek değil. Elinde palasıyla

dua mırıldandı

telindi, göm m e d o lu p ta gizlenm ek d e ğ il Ama yine de h ır g ö m m e d o la b ım vardı. G öm m e dolap Akıllıca bir fçy olduğundun değil, aynı arıda hem kor

kup hem öfkelendiğim ıçm haykırıyordum ve tabii bir de hu k»mıc ellerim havaya kaldırarak m e y d a n a çıkmadığından lmı

MU/

altından çıkardım . B u y an tıû ım çok ko-

hepbir potansiyeldi. Odanın karyısıııa y ü rü y ü p sırf güvende olmak vc taze ‘*u>8‘tm u b a stırm a k ıç m son h ır u y a rıd a bulundum

Sana söylüyorum, silahım var vc aleş etmeyeceğimi

221


uaunteT

..- v»kl»,,WnU kJf*‘1,k'

ıyxr\ett Teük çek hass* \e ben de *

M fe to ~m™- « « " » * « ■*»* fcr

***

^ s t e K r r d d * M ™ "* * bekicdn*. « r t a * / * 4*»

^

l**vı JKto* k**» * t,m HeP*5 b0>'ük h'f Jıkkiti^ ' « ^ d N " * " * 4" ^ « * favJl- ™1»"»da. aşT vjT *afa, v trü n » * <fcmı>«nJu H «*ınne d o k u n u lm ^ ^ " * Sdumı. kıns*nasın>«r *>« »kılara asılı d u r^

tenine fla *wtı Ant» «adak, tek sev S ^ l e k t o r m ,'^ '* [Xte jtecr iptik küçük bir kır olduium u heri esinden kvnm Peder Oannv H insen dolahin » t u j ? M ı tkı pembe gömle*m arasından bana b a k ı y a Kiibtm durdu Bu onun hayaleti miydi?

^

»Uujsi VCTtle t e *

\ j> * ' « d* " wpi;mn *“ * • * m c ı

u , Hcntcn .mu bırakıp Jcn »dım lltlm

* * v A la n m

« > c k k ü r l«

Y

«

b * k » .

**’ *

^ u n u v j sevindim “ * \ ç c k ü « ü n ü m . R cm x B u v 'u su n d u tto glb, h r ^ p ü jo n m e '- c W * ™

Hu < ^ n ' >«md. ben,™ qV 4U nm

^ ^ y d ı vtf anımsadığımdan bıraz daha '^ ° 4t t«ru afcİJuııışu. Ya Danııv Hansen b.r tur sap ,te, ^

_ . I diye sordum K ollanın ö/ur dilm esin e ıkı yana açtı, "ö h ü dıknm .

j* * » "

.

-polabunda ne ışınız var

Sem hıyate gözlcnnı kapıştırdı \ e hır adım genj^

şj-j hakkım yoktu. B en... dün geceki sohbetim iz benim

-ScUm. Renee. dedi

*tbh!j« rahatsız ediciydi Ben... birbirimize hır şey \ct soy-

Sem belki dc biraz çabuk yargıladığım ı du>unvı\o-

Koavşmtdım. nefes hile a, m iadım GömJcL'cnraı yana »ttı. yanımdan gevip dışan v*ıku ,c botiın her »kıyanından sarkar ha dc dikildi, hana takıyor^

Akşam yemeğinden on dakika ence yüzünde çikolata ızi€. nyie yakalanmış küçük hır oğlanı andırıyordu “Peder HansenT dedim. “Bana Danny dc." dedi "Korkarım kı ben pek de iyi brr ratfeıp değilim * Orada bir halkasından ziyade onu gördüğüm içra his­

ım~ Kıİbım tekledi .'T Vanı bana yardım m ı edeceksiniz*

"Böyle bir şey söylem edim . Ben -Elbiselerime dokundunuz mu *** “Kayır" "Yatağıma oturdunuz mu?” faeddüt etti “ Pekâlâ, ev et O turdum

settiğim rahatlama o kadar dcnndı kı. hır an için kendimi

sadece. ~

İL^ * eöIm ^

"S“ b,r “*f « p ik ıııısını/?”

‘*°£hj âtıldım ve kollarımı boynuna doladım

"S ı/sm ı/- dn* haykırdım. “Oh! T an rıy a şükûıier

“ s * kı azsınız!“

ö /ü r dilenin,

’HiM ' O h hayır, o h h a y ır' Bu ö y le hır » o <fcfcı|


7K//V4J"

4 ,kttcun

■ ^ .n u n tan* bunun nta.1 h r şey oldugunu

bl ü ç ay önce olta, kollarımı onun boynuna do«ma artık yaşça duba büyük vc akıllıydım tk n gereken biriydim.

ı w „v oi.r*k Pcdcr; ta tar* / g ird i* » » ve pnrnmc d o l.b .m , ktt|e#J S söyleyin Neden yatağıma yattığınızı «çıklayın V|^

'

teflm edetaknnı/m ?” “Yiyecek mi? H ayır'" Sonra ekledi “ B uzdolabInj ^

um" “Neden?" “Eğer sakinleşip açıklamama .7.11 verirsen a,ı|aiaca.

u ç°k ,K>>* I)anny' öcn de scndcn ho^lan,y»rum. Vc BU tür konularda benden çok daha fazlınım bildiğin #*** ^ j n a n neden bana yardım etmiyorsun?" X'k { ^

Kollarımı kavuşurdum. “ Tamam. Açıkla. Bır papa7Jn nasıl olup da Hır eve habersiz girmekte ve etrafı kurcalamakta hu kadar »yi olabildiğini öğrenmek istiyorum Çünkü benim dc bu konuda birtakım düşüncelerim var.” olduğunu

bilmeliyim. O insanların peşine düşmeyi gerçekten dc planla* yıpplanlamadığını bilmeliyim. Bilmeliyim, çünkü gerçeklen de kendim büyük bır tehlikeye attığını düşünüyorum.*’ "Pekli li. artık biliyorsun. Silahımı gördün. Jonathan Bo-

scmn bir adam öldürmene yardımcı olmayan»

ı*1 ?‘,n

gun!"

•'Söylediklerin konusunda ne kadar sam im i

Citztı M\ :ıtrh£ı

7aman cn azından onun hakkında daha (azla şey öğme y a r d ı m c ı ol. ( )nu ifşa etmeme yardım ct. Ona dair

nPl1

birleri bulm ama yardım ct. Bu o kadar da kötü ol.. .... ^ ü y l e değil mı? Danny yanıtlamadı •*Ne düşündüğümü bilm ek isler misin?" dedim. “Senin tesit bır papazdan fazlası olduğunu düşünüyorum . Bana ka­ bul e t t i ğ i n d e n çok daha fazla benzediğin için şu andayanım-

Jjglduğunu düşünüyorum . Bır adam ın masum insanları öl­ dürmesini engellemek için her şeyi yapacağını düşünüyorum.

urçue’u vurup öldüreceğim. Tatmin oldun m u?"

Bunu daha önce, anneni öldüren insanların peşine düştüğün­

Arkasını döndü. “Silahını görüyorum Ve hayır, tatmin olmadım.”

de yaptın ve belki de bu en sonuncusu değildi.'* Danny’nin gözleri fal taşı gibi açıldı, sadece kısa bir an v'in. ama onu hazırlıksız yakalayan bir şey söylediğim den

“Neden olmadın?" Bana dofru döndü, öfkeliydi. "Ç ünkü senden hoşlanı­ yorum!"

onındım. Bana birkaç san iy e boyunca baktı, sonra parm ak­

(»örüyorsunuzya. haklıydım. Tanrı. Dnnny Ilansen'ı be-

“Bu çılgınlık. I lak h sın . sana yardım etm eyi istemek içm

kunara,i,sı »tın göndermişti, Lamont'u beni kurtarmaya

U j , me has sebeplerim var am a senin düşündüğün şey bu

lın ı saçları arasından g eçirip içeriyi arşınlam aya başladı

^

Hen başkalarım if»ndı n k n rla n uöruna vok etlen, ken-

224 225


l.Lılctm Gizli Mezarlık JıJ

•‘Teşekkürler " G özlerim yaşlarla doldu ^ * nm,s k ö p e k l e kar*, hep korkunç bir * ,fi d'n'

hvc. bunun kendi deneyim lerim le yak,ndan

*,na v-ok teşekkür ederim , yemın ederim k, scnı h h‘>-

'

khJinf uğratm ayacağım .

‘S L d a n em inim ancak bu senin çılgın s a v a , , * , ^ J''

k‘n -Basit bir araştırm a yapacağız, daha faz|asm , dcğll

% £ bulunup sen. destekleyeceğim in ,m kân dah.,mdc^

a söz ver." P -sö z veriyorum ! S ana tüm kalh,m le söz veriyorum. Sa-

neden buradasın? N eden bana yard.m ^

istiyorsun. Kafesteki bir aslan gibi içeride sinsi sinsi t3olaşıyordu

|

jscedoğray11 bilmem lazım , bu kadar. Ben sadece..." Sesim eslerimden dolayı d o n d u . - Bcn senin so n u cu d a h a şim diden bıldıgm . düşünüyo­

B irdenbire ünutlenerek. “ Yemin ed erim ki bana gÜVt.

r u m ." ^ 'dedim. -Kendim ne kadar büyük bir teh lik en in içm e s o k tu ğ a

n e b ilir s ın .”

bilmiyorsun.

-Sadece bir yıl önce, dar bir ara y o ld a yüzüstü yatm,5, ölüyordum. Sakın bana tehlikenin ne o ld u ğ u n u bilmediğim, söyleme.** *‘Bourque gibi birinin peşine d ü şm e k ö lm en e sebep ola­

caktır.” "Şu anda tek yaşama sebebim a d a le t ve eğ er bu ölmem

anlamına geliyorsa, ne yapalım? Danny yüzünü tavana kaldırdı. “ Ulu Tanrım, bize yar­ dım et.” “Hayır Sen Danny. Sen bana yardım et."

Titrek parmağını havaya kaldırdı. “Öldürmene değil- Bu olmaz' Ve ayrıca bana onu öldürm eyeceğine ya da *nınl‘ ‘ Kadar saçma başka bir şey yapmayacağına söz v e r m e li Duymak istediğim tek şey buydu. Bana y ard ım kişiyle bağlantı kurma düşüncesi eziciydi.

- B ili y o r u m . S a d e c e g erçek ten e m i n olm ak is tiy o r u m ,

bilirsin işte. D eli o lm a d ığ ım d a n em in o l a y ı m d iy e ." "Tam olarak senden yapm am ı istediğim şeyi yapacak­ sın. Daha fazlasını d eğ il. H iç kim se bilm em eli. Tek bir kişi

bile." Yaklaştım, kollarım ı boynuna dolayıp onu kucakladım.

-Teşekkür ederim . D anny.” K albının göğsünde atışım duya­ biliyordum. Bu k ez tek elin i om zu m a koydu.

"Sorun değil,” dedi. "Tamam.”

Kendimi evim e geri dönm üş gibi hissettim. Sanki kaybolmuşum da tekrar bulunm uşum gibi. Sonunda on d an u za k la şıp gözlerim i sildim . Şimdi g itm eliy im ," d ed i. “Yarın ö ğ len evim e gel. Bunu yapabilir m isin?"

"Evet.”

“Tamam" Sonra topukları üzerinde dönerek odadan ayrıldı.


O N A L T IN C I B Ö L Ü M

coDftkı üç gün hayalım ın en gllzcl dönemiydi Şimdi geriye bakıyorum da. bunu tüm içtenliğimle söyKaranlık dünyam parlak bir ışıkla aydınlanmıştı. Tabii kı L am ont' la çok bayıda m utlu günlerimiz olmuştu ancak birlikte g e ç ird iğ im iz ilk günler eroinle ve kurtulma semptomlarıyla başa çıkabilm em için reçetclendırılen yem ilaçlardan dolayı sisler içerisindeydi. Scn>em haldeki duygu­ lanın. üç aylık so y u tlan m a ve belirsizliğin ardından Danny’ vt karşı hissettiğim bağın yoğunluk seviyesiyle uyum sağ­

lamıyordu. 4

ilk gerçek Noel hediyemi aldığım anı hatırladım. Yedi yaşındaydım. Babam N oel’lerden nefret ederdi, bunların sa­ dece hiç kimsenin ihtiyaç duymadığı türden döküntüleri sat­ mak için büyük kurumların uydurduğu bir yalan olduğunu söylerdi. Bunu soygun olarak ısımlendınrdı. Komşu çocuk­ u n hepsi hediye alırdı ama ben almazdım, bu yüzden Noel boyunca evde saklanırdım. Ama bu pel^n^L- fi»L' hır

229

ı n n dc&istı... Nedenini


AıUıl*t*n ü n h Mrıarliy;,

Tcd Ot’kk»r

m

N lm .y ^ . S « -n m

b»b»m «

sanını* bu alışkanlık devam ediyor."

o a ra h k a v ,nda ,

1 - ıhanci «icrkcn yakalayan annem, a ü c . n l e * , ^ **•

'camı*1 h av ay a k ald ırd ,m - “O «am an annene içcce-

mlii, Sehep^r ne olursa olsun o Noel sabah, uyanrf.ğ ^

G ü lü m s e d i. Sanırını bundan h oşlan m ış

(inırnu (Kİasında ü«nnde beyaz b,r fiyonk olan yeni ^

neme.’’ dedi. Vc çay,nı yudumladı. cffj nc zaman başlıyoruz?" diye sordum,

b,rbis,kl« d a m , allaydı. Yukan «afi, zıplamayı güçlükle k e s e b i l m i ş D

yoktan başlad‘k bile.” dedi. “ Eğer birlikte çalışacak* birbirimiz biraz daha iy. tanımalıyız Senin Jonaıhan

çocuklara ben,m ebeveynlenmm de iy, olabileceklerini ga ’

,ermek için lüm gün boyunca bisikletimle sokakla bir ^

^

hir yukan lurlamıştım. İki hartu sonra komşumuzun gül ağacını kazara çarp a^

^U n ck tehlikeli bir iştir vc eğer hazırlıklı değilsen, sem Bcn bundan kaçınmayı tercih ederim."

mahvetmiştim. Beni cezalandırmak içm . baham bisikletin

( -Dün düşmanın olmaman iyi bir şey," dedim. “Sem dolabımda öldürebilirdim."

tüm teker parmaklarını kırmıştı. Am a o ıkı hafia boyunca sanki cennetteydim

uC’a dair nc biidi£ ini öğrenmeliyim. Düşmanın içme

“Tuş.” Gülümsedi, ama bence sadece iyi niyetli davra­

Ogün Danny’mn evine giderken de kendimi aynen boy. Ic hissettim, sanki hiçbir şeyim yokken tek bir günde birdenbire her şeve sahip oluvermiştim. O kadar heyecanlıydım kı. kapısını tıklatırken ellerim titriyordu. Kapıyı açar açm az hızla içeri dalarak kollarımı boynuna dolamak istedim. Ama tabii ki yapm adım . Sadece. “Selam. Danny.’' dedim ve içeri girdini. A m a ikim iz de gü­ lümsüyorduk. w

nıyordu. Kısa bir süre sonra karşı karşıya oturm uş, büyük bir ra­ hatlıkla sohbet etm eye başlam ıştık, sanki böyle şeyler ikimiz jçm de alışıldıktı. H er şeyi öğrenm ek istedi... nereden geldı-

.jmi. neden u y u ştu ru cu lara bulaştığım ı, L am onfun beni na­ sıl kurtardığını, d e n iz k ıy ısın d a yaşarken hayatım ın nasıl ol­ duğunu. Ve ben ondan h içb ir şey saklam adım . N e de olsa sır­ rını saklayacağıma g ü v en iy o rd u , dolayısıyla ben de aynı şeyi

Hazırda bir demlik çayı vardı ve ilk sorum un insanlan öldürmekle alakası yoktu. “Çayı neden bu k ad ar çok sevi­ yorsun?" Bunu o üzerinden duman yükselen çayı iki beyaz

yapmaya istekliydim .

*

O üç gün sü resince saatler boyu çok sayıda şeyden bah*ttık. Şimdi oturup hepsini açıklam aya başlayamayacağını.

Porselen fincana doldururken sormuştum. Htfnc kadar ilk olarak onun evinde karşılaşm ış olsak da, /as a b a h ^ 03 ^ dnnCm ^!2e günde iki defa çay demlerdi, bir d^ cdcn sonra. Çayın tedavi değeri olduğunu

230

ânımızın geri kalanını şehrin doğusundaki, buluşmalanmız,n daha az şü ph e uyan dıracağı b ir parkta geçirdik. Ellen


h ızlı Ueziirlığı

TntD*kkrr

jcrı öldürdükten sonra Milis Kuvvetlenene katılmış

Bcnocit adi. y « " L

" f " * 1'" » cvc

hır * * ■ ■ . & "< ’

M j , bir e r k e k gibi savaşmayı öğrenmişti On yedi yaşm*

f ™ * ' d ' " U"'und„

o.unac^.nd*" v cu an »ailcr boyu sorggy,

den neredeyse anindi.

^

u|c. koca b»r keşif eri bölüğüne, kendi evlerindeki düş. oUlüren suikastçılara başkanlık etmekteydi

^

n.hrt önce dC söy,cd' 6' m U/crc* Danny ^İlkelerden

n'

Ben bir Çin*. Danny ise akıllı, deney,mİ, usladlnı b,ydı. Oıu/ iki yadındaydı, aslına bakıl,rsa benim y,rrnı yomdan çok da büyük sayılmazdı, ama cehenneme S gen dönmüştü. ben ise sadece oraya gitmekle kain,,,,* Tabu Lamonfla birlikte geçirdiğim bir yılı saymıyordu * Bır rahip olan o. benim gen dönüş yolunu bulmama >ar(|ln edecekti. En azından benim olaya bakışım böyleydi. papaza benziyordu. K-n dinden emin bır ses to n u y la k o n u ş tu ve beni o nazik mavi gözleriyle dinledi O k ad ar sarsılmaz bır kişisel güven ortay3 Ba/ı açılardan, m ü k e m m e l bır

üyo rd u . Bır d ü ş m a n ı a v la m a n ın bazı esasla rın ı bana 5

oluın k ö ğ retm ey e b a ş la m ıştı: g ö z e tle m e , planlam a

dltf ~ rljk.icra' Parkın meşe ağaçları ve yoğun yaş a ğ a ç ç a lıla r ıy la gız^ ö z e l bir köşesinde. Danny beni s ila h la r h a k k ın d a bildırdi Tem el konular hakkında oldukça fazla şey öğren* olm am a rağmen, Danny kişisel silahların ustasıydı ı

İkinci gün. büyük bır av bıçağıyla a n tr e n m a n y a p a rk en ,

koydu kı. Bourque’un y a p tık la rın ı ortaya çıkarmanın tehli­

-Dur, suna göstereyim." dedi “Tabii.” B ıç a ğ ı ona v e rd im . Hiç ça b a h arcam ak sm n

keli olacağı yönündeki ısrarı b ir y a n a , başarılı olmanın harı,

keskin ağzı tepesinde sallayıp bır k e z çev ird i. Gösteriş yap­

cinde bır sonuca v a ra c a ğ ım ız ı d ü ş ü n m e m imkânsızdı.

mıyordu. A slın d a, gömıemi istediği şeyi gösterm eye henüz

Ona hep. "Tabii kı,*' diyordum. Tabii ki. tabii ki. Danny' nin tehlikeden korkmadığını d ü ş ü n m e y e b a ş la m ış tım . Ken­

başlamamıştı b ile. S a d e c e bıçağı a lışıld ık hareketler yaparak

inceliyordu. Beni h a y re te d ü ş ü rm ü ş tü , o keskin bıçağın kabzasının

dimi onunla birlikte dünyayı f e th e d e b ilir m iş iz gibi hissediyordum.

üzerindeki, çiti elinin tu tu ş u y la , onu savururken kolunun

Parkta y ap tığ ım ız yürüyüşler boyunca, bana Bosna'da

sergilediği esn; likU mükemmel dengesi ve silah üzerinde­

büyüdüğü yıllardan, savaştan, sevdiği insanların korkunç

ki kontrolüyle...

\

ölümlerinden, adalete giden yolundan bahsetti. Danny’nin

Hayranlık dolu ,v * Ularımı yakaladı. “N e var?”

^attığ, hikâyeyi duymak kalbimi kırdı.

‘H içbirşey.” dedim . “ Devam e t ”

Bosna dakı kanunlar yeknesak yürüyordu, bu yüzden u kendi avuçları arasına almıştı. Ailesine tecavüz edip

2)2

Bana ne gösterdiğini unutmuştum. O bıçağa hâkim oluş kır/ıyla o kadar b üyülenm iştim kı

233


frJPc*kfr

IiUleH" Otdt Vftrrorfıg.

pann» ’rtır * * c c ynb sıhhi vard,. yan, gû

âobHmım,

"

15">"nım- »ma gu

S,'ah' “ n,V° rdU •Va d» ^ n a VfcNr «banc*> i Mİahl. b.r soyguncu g.h, avUtl, ^jjysbılnTrdıı

' V

^

*

b a y a t ı n a cn baştan başlamak için Amerika'ya gclJ ^ ? .n'ijC sünger çekmek maksadıyla adını Danny Han-

rffcm ta W«®

Ufc birkaç gön boyunca aklım da t u t a b i l e c e ğ i ^ . j * , fa /l. je y g « w d am a b u sü re / a r f .n d a s i l a h l a ^ ^

vc a d a le t ö z le m in d e n bahsct„ sadece bertesin ıs te d ıj. şeyi istiy o rd u , ö v lc s ö y le m i* ,. h se v id e n . gövek attalettc-n

kesm adalet istemesinin se b e b iy s e T a n n ’n ın ad ıl o lm a s,vdl Bunlar o g ü n e kadar b irin in b a n a s ö y le d iğ i cn ^

rvP'

Bu kelimeler hana u m u t vadi. D a n n y ’n in a d a le ts iz liğ e Un

akmaya b a ş la m ış tı v e şim d i dc Los

Angeles'm sokaklarına d ö k ü lü y o rd u . D a n n y ’n in çok sayıda

güzel yönü vardı am a adalet s e v g is i b e n im a ç ım d a n cn etki-

^ değiştirmiş» ilahiyat takültesine girmiş, Bosna’

** °,a dc llırıstiyanlann ve günahları Tann’n.n yüzüne sıç^ ^ n y o n i n gen kalanının kefaretini ödemek için gerçek ^

adam» olm a yolunda emin adımlarla derlemişti.

** piğer yandan, hiç dc papaza benzemiyordu. Onunla bıroldugum süre dahilinde vakasını hiç lakmamıştı Bir '^çocukları olsun istediğim söyledi. Dahası, bana hiç dc

sözlerdi çünkü ben de sadece Tanrı ’n ın a d a le tin i istiyordun,

beslediği nefret Bosna 'da

€ fcnlsnınt gizi» hır hazine gıh, depoladım. Bosna’dan savaş sonrasında aynlmış vc on üç

\ k inançl» biri gıhi görünm edi, daha çok bir filozofu andın'

. M eleği bir görev den çok kazanç kaynağı gibiydi. Danny’ye göre, gerçekten sevgi dolu insanların yoluna

•ti sık çıkan şey din ta ra lın d an ortaya konulan kurallardı pim yetkililer, sevgiye aidırm aksızm . bu kanunları takıp

İeyicisfydı

Danny marketten safın aldıklarını koyduğu torbavı dü­ şüren bir kadına bunları toparlaması için yardım etmek mak­

edenlerin kendilerini iyi hissetm elerini kolaylaştırmışlardı, kuralları takıp etm ey en lere ise kaşlarını çatıyorlardı.

sadıyla yolun karşısına geçerdi. Ya da yaşlı bir adam ın karşı-

Danny, “G erçek din. sevgiye dayanm alı," demişti Onun

>a geçmesine yetecek zaman yaratm ak için trafiği durdurur­

Bosna’da öğrendiği şey b u y d u ve burada. A m erika'da bunu

du Dullarla birlikte oturur, kocalan için dualar okur ve yetim

ispatlamayı h e d e f ed in m işti. A dalet yüce bir sevgi eylemiydi.

bir çocukla top oynamaya zaman ayırırdı. B unu onun gözle*

Benim bunu anlam am ı çok istiyordu ve ben dc ona, her

n°dc görebiliyordum, o bunların hepsini yapm ayı seviyordu bunlara karşı gelen insanlardan da nefret ediyordu bkle ^ n°"V 0,0 a*ctar<*,£ | b,rV<>k şey ak lım a akın etli, özel* *'hnmı onun silah kullanış ta rz ın a odaklandığında.

nc kadar dikkatimin dağıldığını kolayca anlayabildiğini dü­ şünüyor olsam da, bunu anladığım» temin eltim Bourrçue ur Ptyne düşmek için sabırsızlanıyordum , bu pek t azla felsefi ek tirm ey en bir eylem di. Dannv'nin dikkatim i biraz dağıttığını itiraf etmelıyüT

234


AJoU’I*'! GİSİI Mezarlığı

so r» .

h**

kÜÇUk b‘r "«'ylc dah| ,

*w*»»ûyordum ama fcrk h ^, ^ * “2 £ Î u r n ^ n roman..!, olduğunu sOy|eyc ^ 2 ^ U

i »

^ ru ltu su n d a . adama dair araştırmasına çoktan Mbi*#1 avııkat belli kı Lamont'un çatışma arkadaşta-

terim doğruydu Danny o gece bodrum kata men

— »betim levt’b. lecegûndcn d , ,.m,n

5 ° ^ peşine kasten düşmüştü ,Un O M tav "» '* w “ yglbesliyordum- ° * * * * > . goc, v u m u jak g ü z le r i b .r adam d, Çok n a z * ,, ^ hana daha da v e k .c ,.. h e n .m tuhaf ^ ^ c j a n m a gerçekten gülüyordu B e n d e n h o ş l a n d ı m L

rflu m su v o rd ü .

> t fc ,

imlim v e sanmm benim de ondan huŞ!an<j.g,m va)an ^

/ın konuyu polise aktarm ak yenne neden kendi ®,fp3 ıfTlU y a p m a y a başladığın» merak ettim ama bunu

**** * * > rd u g u m d a . s*d c c c üm uz 5llk" vc a<uicl' açığa * * * ' ^ ü ie y e n b ir y ö n ü n ü n olduğunu söyledi. Her halüi .

! /alcn bildiğim den daha fazla şey öğrenmemişti hfnın* ^ parkta y ü rü rk en . •‘Pekâlâ, bunu ne zaman ya-

BMHrimâ*» v<* ftrklıydıfc. o b .r papaz, b e n j * b|r gpjMUCU b ağ ım lısı O. b.r metre s e k s e n s a m .m boyunda ve çelıit bir direk k a d a r güçlü b i r a d a m , b e n ıs c b ir metre elli sannmden biraz d a h a uzun. y a k l a ş ı k onun y an ağ ırlığ ın d a btr

kadındım. O. Bosna'da öldürülen sevgi dolu b ir ailede

büyümüzü, ben A tla n ta ’d a b e n i yanım da k a l a b i l e c e k k ad * bile beni sevmeyen iki ebeveynin yanında büyümüştüm 0. d yemeyi seviyordu, ben vejetaryendim

Ama diğer birtakım önemli açılardan

diye so rd u m .

**Tyjpıyoru7 b ile.” d e d i, e lle n arkasında kenetliydi. “T abii A n c a k b i z n c z a m a n . . . b i l i y o r s u n i ş t e ... B out -

■u/un peşine düşeceğiz?**

* -Boıırque’ım p e ş i n e f i l a n d ü ş m e y e c e ğ i z Bourque’un

but gelmesini sağlayacağız. Ben bu ikisi arasın d ak i farkı h iç b ir zaman tam manaaylı anlayamadım am a sesimi de çıkarm adım

b e n z iy o r u z .

diye

-Gözetlemeye nc zaman başlayacağız*1’ diye sordum.

düşündüm İkimizde temizliğe önem veriyorduk İkimizde

“Doğm zaman geldiğinde.*

insanları seviyorduk. İkimiz de pop vc rock ın yanı sıra caz

Danny bir kaya kadar sent» ama ben hır kayayı seyre­

ve klasik müzik dinliyorduk.

decek sabnmın olup olm adığından em in değildim. Ben Alha

İkimiz de Jonathan B ourque’la ilgileniyorduk

çokokayayı kaldırıp Bourque*un katasına tırlam ukla ılgı*

D m ay’nın aslında 8 o u rq u c y ü z ü n d e n k arşılaştı?101"

•eniyordum

yerde yardım loplayan insanların arasında old u ğ u n u ö£fCT‘

Samanımızın çoğu bildiklerim i.bilm ediklerim i ve a la n ı

dıgımdc şaşırdım 0 , Cam Kcllcrman adlı b ir avukattan edin-

W tıien nasıl harekel etm em gerekliğine dair neleri bilmem

236


-fontu* silkıyom ıuşçasınn söyleyivermiş,,. HHctmin

^ va c,meUe 8f İ: f " * " * yön>cmı S KurbanJar. «kıp etmek, güveni, yerler,. ha,* ' V mci. Jp alg.lanmak.an sislcmJ)£ ^%t o ı,. inek. U n m -k u n k Ro »ruçn a. ~k . güven.,k guvennk sis.cm, dls,

b ı r a .k m a kl .

I I . . L - n l D I V 11 S i k S i k t l f ı V ı v f Bu. konuyu sık « k dct>,5tIrdlglm

kanto1' 8 k a p l a n d . Ğ 'n '

hayal etmeyi denedim.

çok a c e n tic e y d i.” dedi. “ G e n ç tim Bunu b „ daha

••

"* di‘.

y*P^*m v3Ş h # r ic in d e . b ir in i ö ld ü r ü r m ü s ü n ? "

ıbla adanarak yapılan bir çalışm adan öteye gev,n<^ '

Üçüncü buluşmamızın ardından beni arabayla

**

T^

*W'

rakırken. /ıbnım gerçeklerle takırdadı.

d ü ş ü n ü rs e m , e v e t.

b,.

andırıyor*

da a r k a m a y a s l a n m ı ş , o tu r u y o r d u m a m a z ih n im d e san-

£ m i " kenarındaydım. ■ - B ir in i ö l d ü r m e k a h l a k e n , n e z a m a n d o ğ r u o lu r ? " d iy e

-Söylediğim gibi. M ilis Kuvvetleri ndeydim . Biz. rüJeri havaya uçuran ve düşmanın araşm a sızan özel silaft avcılardık. Benim en (emel görevlerim arasında kilit hedef ieri bulmak ve onları etkisiz hale getirm ek vardı. Bu farkJ bir savaş türüydü.”

^

T ek b a c a 6 ım d if te r in i n a ltın a k ıv r ılm ış h a ld e y o lc u k o l­

Ann Rule'un okuduğum kitaplarım anım sayarak .. çalışması, "dedim “Bu. savaş konuşm asından çok p g j. ^ ^* In*4m

d dOt e lti- “ I - 6 e r b u n u n a h la k , y ü k ü m lü lü ğ ü m oldu-

- Y a n i, s a v a ş h a r i c i n d e d e m e k is t e d im .'' 5° r - Ş im d i, s a n a B o u r q u e * u ö ld ü r m e a r z u n u d o ğ r u la m a n a

y a rd ım e tm e m i i s t i y o r s u n . ” '

“Evet,” d ed im . “ İs liy o ru m ” Danny k ö şe y i d ö n d ü ve C h erry C addesi*nden aşağı,

Tereddüt etum, savaştan çok daiıa şahsi cinayet türlerine

geçmemizi istiyordum. “A ileni öldüren adam ları nasıl öldür

dünr diye sordum. Bana baktı, o aıı sın ırı aşıp aşmadığımı merak ettim, '"özür dilerini, ö y le d e m e k

istememiştim."’

Stavbridge’e d o ğ ru ile rle d i. “ B unun y an ıtın ı duym ak istedi­ ğinden em in m is in ! **Evet. B asit o lsu n . O k a d a r da zek i değilim .” “Bu k o n u d a y a n ılıy o rs u n . H e rh a n g i felsefi bir düşünce­

“Onları aynı gün vurdum . Üç k iş iy d ile r."

nin sorunu, z ih n in d e b ir k e z b ir k ap ı a ç tığ ın d a onu bir daha

İtirafı sadece bunu y ap m ış o lm a sı d e ğ il, bunu ifade ediş

hiçbir zam an k a p a ta m a m a n d ır. B ir k e z b ir şey öğrendiğinde,

şekli sebebiyle de beni şaşırttı. Ç o k d u y g u s u z d u . Bu bana

zihnini onu ö ğ r e n m e d iğ in e h iç b ir z a m a n ik n a edem ezsin.

Çok gerçekçi geldi ve bir o kadar d a... bilm iyorum , belki de

Dünyanın y u v a rla k o ld u ğ u n u ö ğ re n irs e n , onun düz olduğuna

aynı zamanda bir o kadar gerçeküstü. S a n k i C h e v y ’nin direk­

inanan bir to p lu m a k e s in lik le u y u m sa ğ la y a m a z sın .

siyonunu ıkı eliyle sıkı sıkı tutuyorm uş, kendini tutamayıp raf ederken delicesine terliyorm uş g ib iy d i. O rada, direksıÇ parmağının arasında, ö y lece o tu rm u ş, tüm bunlat"1

238

“Benim dünyam bir am ip, her gün şekil değiştiriyor.

dedim. Güldü. Ben de kendim i gülüm sem ekten alıkoyamadım


A ıh ılttm G izli SU zurlt#,

1^

^

-öldüm ıek ne zam an doğru r

[Z»vdeno h.r nc»« aldr "Küçük b.r v<KUgun • 2 3

Udar b a s ., b .r d .llc m. a n la ta y lm , S a r u J

umurumda değil. Bu kesinlikle ben, ilgilendim ^ . m

Aid1'

t * * ' " 1* . . am

Ş E S - * « b,p oWu*unu "na ctmek * * * ■ * h -

»V konu

b O y lc c e k a p a n d ı, cn t ı n d a n o a n ıç m K o rk u n ç

X 7İ)g iç e r is in d e S ta y b r ıd u e p a r k a la n ın a g ird ik .

‘İm’-evtL çok basitçeanlat."dedım “Jonathan B0Urq

ny - B u g e c e n e y a p ı y o r s u n ? " d iy e s o r d u

M * * * >***'«» da,rkatamda. en ufak blrkanî'kl.k0l

-Ahlakı y ü k ü m l ü l ü k l e r i m i g ö z d e n g e ç ir e c e ğ im ." dc-

maksızır aldürebılmeyi İst.yorum

Sınttı. Benden hoşlamyor. diye düşündüm. 0 da b an a b u n u ,

d ola ylı a lıla k, muhakeme. ln, antt

gibi birtakım ibareleri kullanarak an. lam Bunların h e p s in , çok enteresan buldum vc dahas, Da„. Aa/bb v e b u n u n

n y nin « k ı o ld u ğ u k a d a r s a b ı r l ı efendi old u ğ u n a k a n a a t

olan m ükem m el bir bey.

getirdim.

Sonra gerçekten öğrenmek istediğim şey ı sordum. 'Peki ya sen? Savaş h aricin d e kım sev i ö ld ü rd ü n mü de­

-

D

ı

r

aflaşm a y ap m ıştık . B a n a kanunvı kendi avuçlarının

almaya ilişkin h e r şeyi unutacağının sözünü verm i*. ^ y jp a c a ğ ttn tz şey ta m am e n Jonathan B ourque hakkındakı .erceklcri herkesin g ö reb ileceğ i şek ild e açığ a vurm anın

öte­

ne geçmeyecek, b a şk a b ir şey o lm a y a c a k ." : Bu. sen b a n a , o n u ö ld ü rm e m i g erek çelen d ın r.ek için htivaç duyduğum a h la k i m u h a k e m e y i v erm ed en önceydi.” Hiçbir şey sö y le m e d i, a m a b en im gülüm sediğim i görün­

mek istiyorum" Danny sessiz kaldı. O a n bunu y a p tığ ın ı anladım Bil­ diğim tek şey. yanımdaki rahibin is k e l e t d o lu b i r mezarlığının

ce yüzünde y u m u şa k b ir s ırıtış b elird i. “C iddiyim ." d e d i.

Göz kırptım. “ B e n d e ö y le .” A racın ı lobi girişine çekerek bana baktı "Söyle baka­

olabileceğiydi. “Yanıtlaman şa n d e ğ i l / ’ d e d i m . “ E ğ e r y a p t ı y s a n , em i­ nim kı bu yapılacak e n d o ğ r u ş e y d i . B e n i m L a m o n t ’u öldü­ ren adamı öldürmenin e n d o ğ r u s u o l d u ğ u n d a n e m i n oluşum gibi. Ve hiçbir şey de bunu d e ğ i ş t i r m e y e c e k . '

lım, çoğu

insan sırlarını nerede saklar0”

Bu konuyu dün konuşm uştuk. “ Evlerinde,” dedim. "Neden?" Çünkü ö z e l za m a n la rın ın b ü yü k k ısm ın ı geçirdikleri.

"Renee..” "Lütfen, bu konuyu anık

*"*

k o n u ş m a k is te m iy o ru m

■Sana şunu söylemeliyim ki..." Hayır. Danny. lütfen. Bu aptalca bir soruydu vc ger

Şeylerin ço ğ u n u n g e r ç e k le ştir ild iğ i yer orasıdır. Peki evlerin in n e r e s in d e 0 *

Ofis, kasa, bilgisayar. Ya da bodrum katı. t3bii eğer ev ^ k eten e varsa.”


feJO m tkm

on»y^< ■■O zaman. eğer u

a cmı ^ g

J

, ö ğ rc n rr*

islersen, nereye bakacaksın?"

4u<: v»

otı*,nc ..„anU)3 pmak .sıerm .sm , -f» m d e k ı

k a lb ım y e n n d e n f ı r l a d ı

“ Sen

- B ı r fırs a t p e n c e r e s i a ç ı l d ı ,

c id d i m ıs ın ? "

dedi

AH

O N Y E D İN C İ BÖLÜM

• \c zanwn •

-B ounj^ be sabah A tlam a ya gitti. Kansı bu HolIvMod-tta. bir yardım organizasyonunda konu,ma a t Uzun uzun araba kullanmamak içm. eve gelmek y ^ r<

otelde geçirecek Eğer ahlakı düşünüp taşınmanı b,..

Sitnon R edding gecenin bir yarısında arabasında sokaMn k a r ş ıs ın d a k i

S ta y b n d g c ı seyrederek oturdu. Görevi ba­

kaç saatliğine bır tarara bırakmak senin 3çından sonın olm^.

sitti. son beş yıl süresince bunu defalarca gerçekleştirmişti.

sa. birlikte gidip eve göz atabileceğim izi düşünmüştüm "

Bu kez patronu genç bır kadının iizennı çizmişti. Bourquc‘un

tştt boydu Sonuna gelm iştik "E vet!"

diye haykırdım. “ E v e t, evet, tabu k i. evet!"

Tamam o zaman . "

~Sen ciddi mısın?” Onun sam im iyetinden hâlâ emin de­ ğildim. “E v e t”

“Ne zaman?” “Sen söyle. Bunu daha önce konuşm uştuk.” “Sabahın ikisinde.” “Güzel O zaman sabahın ikisinde gideceğiz.*

Daha önce de söylediğim gibi, o üç gün hayatımın er. muüu dönemiydi. Karanlık dünyam da parlak bir ışık ışıldatnışt Ama güneş ufukta batıyordu; karanlık düşüyordu vey ÛÇgün sonlanmak üzereydi.

f i ğine göre, onun L am ont M yers’le alakası \ardı. O da e n az kendisi kadar m asum , yanlış hiçbir şe> yap­

mamış gibi g ö rü n ü y o rd u . A m a bu artık R eddm gı ilgilendir­ miyordu. Bu k adın so rundu; onun görevi de sorunları ortadan

kaldırmaktı. Bir sorun ortadan kaldırılmadan önce, tanımlanmalıydı.

Sonra yen b e lirlen m e liy d i. Ve sonra, doğru zaman geldiğin­ de, ilgılenilm elıy di.

Renee G ılm o re u tanımlayıp y erim belirlemek Redding ın tam dört gününü alm ıştı. Kadının kullandığı tek taşıma aracının taksi olduğu gerçeği motorlu araç kayıt araştırmasını ^>şa çıkartm ış, bu da Redding*ın hızını kesmişti. Ancak saç ,cngi içilm iş, ıslak o lm ası durum unda ancak elli kilo edecek ^ » n kadına d a ir b ilg i edinm ek ıçm taksi firmalarındaki


A d a letin G izli Mrtaetıf^ı

D **"

çullanm a

w y ed i y a ş ın a tJc l d , 6 ,n d e - 'k ı y ıllık a la n ara^ u n u » * , ^

lkl gü"ünü alm,>tı

v a rd ı v c h e r y e r e g .d c b .l c n b .r ç o c u k h a lm . M m *»,

rv* ’ koous" B,,S' k"* ,1ığında *** yu, d,,,

İ d e n i." d iy o rla rd ı

£ ! * # * * * * * * * " ,nsanlar ,'r,n ’sc >âraf bır C Î S e * * * b3hSİ k,î,m n yârd,ma ' ^ a c , o ld u ğ a rla rs a

*

ne ^ j a r onu Saybndge dc öldürebilecek o l* ^

a

L a m a d a n önce ne bildiğini ögrenmes, g e r e k , y ^ ' T Z _ ! vl3n)id, bulunmak içi» uygun yerler deg.ld, o L n otelden çıkıp taksiye b.nmes.m beklem ek en lyı. ^ R e d d m g ıç çekerek bir torba ayçekırdeği ç.kard, Bazen aldığı be? yıllık rıp eğitiminin, şu anki işini göz önüne aldı^ israf olduğunu düşünüyordu. A m a para iyiydi u

m

N

r

ve geunlen de görmezden gelinem eyecek kadar cömenççy-

S ,k s ık Qç y a d a d f tn ^

O*3 . fdJ vur-kaç görevlerine katılıyordu. P *

( ir u p t a k , h e r k e s

lk ı e ğ i n m e d e n g e ç m e n , h e p s , d e ılld ü r m c y , b ,h y o r d u

<0k 'p sı H z 'k ' a<ldan m ükem m e,d' Bunlar genyt canlı dd^ gelelerini bilen sav acılard ı ^ p l ğ c r y a n d a n . R c n e c Gilmore d a h a önce hiç adam ölenıi*. a r a z i d e g e r ç e k b i r e ğ i t i m e ta b ı tutulmamızı hanJjnJap'sına n,on,C cUİgİ barda kcndmı yarı y° bile büyük bir şans olurdu

Çekebil-

" ^ 's o rg u s u z sualsiz, t a m bir sorumluluktu. Ama D anny onu Jonathan B ourquc'un evmc habersiz ferken kendisine yardım cı olm ası içm beraberinde getirme-

eşkıyalara inanm ıyordu, kas gücünden ziyade

afaû. Onun bu tü r y ard ım lara ih tiy acı yoktu. B undan ziyade,

jrkia olan güvenilir adamları tercih e d iy o r ve bu zekâya

Danny onun içeri izin siz girm esine y a rd ım edecekti. R enee'

kendi isteğiyle büyük paralar ödüyordu, ö zellik le de zekânın

nın adaleti b u lm a y a ih tiy a c ı v a rd ı v e o d a o n u n b u n u b u lm a­

yvu sıra kas güçlen de varsa R eddıng bu k riterlerin her iki­

sına yardım cı o la c a k tı. O n u n iy iliğ i için .

3ourque

sini de sağlıyordu

Oda dakika sonra. R enee G ılm o rc. S ta y b n d g e ’ılen çık­ tı. Ama taksiye binmedi

Bunun yerine onu siyah bir BM W aldı.

F.ğer onun yapm ası gereken şeyi yapmasına yardımcı olabilirse ve aynı zam anda da toplum u tehdit eden kötü in­ sanlardan tem izleyebilirse, en iyisini yapmış olacaktı. B ourque'un d o k u z y ü z otuz m etrekarelik Yunan tarzı malikânesi, Palos Verdes Yolu nun bitim indeki R ancho P alos

^erdes falezindeydi, a y ışığı altında Pasitık O kyanusu nun l)znny

T ^

Afisen, savaşta n bu yana ilk k e z o rta k lı bir gö-

soyunmuştu vc ikinci bir kişiyle işb irliğ i için d e olmak

^hatlatnnştı Ama sadece biraz, ç ü n k ü a m a ç farklıydı

Çarpıcı m anzarasına b ak ıy o rd u . Muhite yaptığı d ah a önceki birkaç ziyaretinden, etraita thcvroletie M alıbu gibi A vrupa m alı olm adığı her halinden


*"Aı1

stcoıı vnsıtasıyln hâlâ tamamen işlevsel,!,. 4ncak , „ hır M

°J?

*W * * * * * *

gindısme siyah BMW 7 s e m i ar:l(r kıra|aın

a a

b ı r b e z t , -v c n i n

j f i * S‘e girm eden hem en önce telefon haumt VeM.fei İçin

h e rh a" 8 ' b ' r ^

'

k,ı,fma s,ğacaeı e,b' * * « t

van **** sa*,ayan c,'w m

*UvcnliW

]

g iz le y e c e k ti. ^

kovu j n gökyüzünün alımda b e lirti. burası b

cc ağaÇ*ann y ° eun gölgcs' lçındc

yanma diz Renb|f h0|de. “Ş m ıd i nc olacak ?" diye sordu.

h(imalle kan/. P««.v'a all" mı» dcvaSa b,r h,na>d ' Rene* Hır, deneyimsizliği haricinde. Danny mn en büyük cnd,şcs, 8Ü

<

venlık sistemini nasıl etkisiz hale getireceğiydi. Bu a n , ^

* l,/l‘n[)anny sağlam ıştı. Y anlışlıkla R cnee'ye ıkı heden hü-

aynı gece, iki saat boyunca büyük bir titizlikle BourqUc-Un

hepSI"

çattısındaki

f i i l i n cn üst sırasında d eğ ild i.

UCiıV

~

. .

*

a

tek uydu alıcısına uzanan devreleri incelemişti.

ayn sağlamaktaydı. Uydu, güvenlik sistem iy le uydu sinyali vasıtasıyla iletişim kuran bu özel kaynağa bağlıydı, kesilmesi

sl de sim siyah giyin m işlerd i. Siyah pantolon. s,yah

^ '^ o l l u göm lek, kar m askeleri ve eldivenler; bunlann

Analog aygıt sistemi kendi gücünü şeh ir şebekesinden

'

tl ama R enee bunu dert etm em işti. N asıl olsa moda

AU« B o u rq u e ö y le y d i. D a n n y saatine göz.

attı. Sabahın üçil. “Şim di telefon hat­

an, k e s e c e ğ im v e iç e n g ir e c e ğ iz ."

durumunda firmayı potansiyel g ü v e n lik ihlali konusunda

“Nasıl,

alarma geçirecekti.

“Giriş kapısından. Ter dökm elerini istemiyorsan ardında

Uydunun sinyal kablosu çatıya m o n te ed ilm işti. Danny bu hattı kesti ve güvenlik sistem i uyarıldı. G ö rev in i tamam­ lamak ve mülkten çıkmak için beş d ak ik ası vardı.

Hızlı çalışarak, kestiği tele güç k ay n a k lı b ir devre iliş­ tirdi Kibrit kutusu büyüklüğündeki bu c ih a z u y d u çanağına benzer bir sinyal yollayacak, g ü v e n lik s e n isi sinyalin geri kazanıldığını görecekti. Eve yetkilileri y o lla s a la r bile, siste­ min tamamen çalıştığım görecekler ve bir g ü ç patlam asının htzmcü gcçıcj olarak engellediğini düşüneceklerdi. Evin doğusundaki ağaçların a ra sın a g ü v en lik içinde km

Mb'1 «nyali

p e n c ered e n

,7 B ıra k m a m a n Buradan

m i?"

en iyisidir. Şu durum da, bunu istemiyoruz.

ayrılma. Ç ö m elm iş halde kal. Hemen döneceğim."

“Tamam. Ç ö m elm ey e devam edeceğim ". Danny g ü lüm sem ek zo ru n d a kaldı. Renee çok... sevim­ liydi. Bunu başaracak zek ây a sahipti. Sokaklarda geçirdiği onca sene duygularını zo r k arşılaşm alara hazırlam ıştı Yaşa­ dığı kayıp onu m o tiv e e tm işti. Ve şim di onunla olan bağlan­ tısı ona bu fırsatı y a ra tm ıştı. Danny sokağı k o n tro l etti, saatte bir olağan turunu atan b e n lik arab asın d an e s e r y o k tu , e v in te le fo n hizm etleri ku-

^ ann^ arac,na binmeden önce p o lisin gelm esini, evi etmesini ve geri dön m esin i b ek led i. A larm sistemi

! Un*m yer aldığı balı ta ra fın a do ğ ru h ızla dolandı.


L, 0tot', un ° ,,U

* ? e arT ' " '* * , " Z * * * * daha* ala?' ,V,r- d,ye d" ^ n du r x *** *•

^

T ' Z *** ^

h,r m * ,rma yapm ,y B° « O ' u nun «-vUKİe adamdan bahseden ,ck bir K ye

s

B

^

ju bu d a L a m o n t‘u n g e r ç e k t e n d c M a l , b u d a b ^

tf n l, r » le ş in d e

kendisinden h â l â bır a v u k a t n u ş

d,Jcn Cam Kellerman e benzem iyordu

g lb ,

'

"•

tutulan

evi olan.

Myers adlı hır ipotek alacaklısı m evcuttu. Tüm bunlar K ence'nın ona a n la ttık larıy la uyum sağl,. yordu, tehlikeyi işaret eden h erhangi b ır şey yoktu. RWte eski “kocasından” öyle bır b ah sed iy o rd u k i . D anny dünyada bu

d

a

a

d

a

m

a

t

l u

, r

a

m

U

w

m

I»nny h * b ır » « böyle bir huya( sürdu Bu düşünce zihninden geçerken telef™ hatlatJ .

ı[a-n5,yel kimse olarak düşündüğüne şaşım »,,, P< Ama d e ğ i l d i . Olamazdı B i r g ü n . Rence g ib , bır kızl, belki, «ma şim di değil. Kişilerden tek, başka bu adam,n olu

Ancak listede adı geçen. M a l.b u 'd a d en iz kıy,sındii ^ pılmayan hır ödemeye karşı rehin

l 1

bır a„ için durdu kendin, U m o m ’un yc„ „ e

X , y a madd. gücü yetecek kadar çevres, g e ı % ^ b ır ad am o ld u ğ u a n l a m .n , t a ş ı y o r d u A l , s e v , y c . k u n ı^

c d d . b „ p ,lkuuk.

k3dar mükemmel bır adam ın nasıl v ar olabileceğini merak

etmişti. Renee’nin adam a d a ir a n ıla rın d a k i k u su rla r bir traje­ diyle örtbas edilivermişti. D a n n y v e fa t e d e n le rin hatalarının

nılıne o d a k l a n m ı ş k e n , böylesine tehlikeli b u ilişki ıçındcy. j.en olmazdı. Hemen hatasını d ü zeltti. Başka b ir adam ın i f a ediIme-

Sine odaklanm ışken. Danny, R c n e e ’y i tek b aşın a bıraktığı ağaçların arasına döndü vc h e m e n o n u n y a n ın a , tek d izin in üzerine çöktü.

Rence, “Tam am m ı?” diye sordu. “T am am .”

K om şularını g ö zetley en

iki çocuğa benziyorlardı.

Danny ne y apıyordu?

unutulmasının ne kadar kolay o ld u ğ u n u biliy o rd u . Her nc* ka­

“Şimdi n e olacak?”

dar Renee. Lam ont’u ciddi o b s e s if k o m p u ls if bozukluktan

“İçeri g ireceğ iz.”

mustarip sert bır adam o larak b e tim le m iş o ls a da, onun ken­

Renee ay a ğ a fırla d ı, D anny hem en o dakika onu yaka-

disine sevgi dolu davranm ak h a ric in d e y a p tığ ı d iğ er herhangi hır şeyi hatırlıyor gibi g ö rü n m ü y o rd u . k-ıidı kı, Renee geçm işi net b ir şek ild e düşünecek du­

■ayıp yere d o ğ ru çek ti. “ Ö y le kal. Beni takıp et." Sertçe sa ğ ın a d ö n d ü , ö n e doğru eğildi, koşarken onun Ginın kalçasını tu ttu ğ u n u n farkındaydı. Bu noktada çok az

am da da değildi. Lam ont’un vefatına k a d a r reçeteli ilaç

chlike a ltın d a y d ıla r, b in a b o ş v e güveni i ksızken habersizce

R ıyordu ve bunun ne tür bir ilaç o ld u ğ u n u d a an ım sam ^"

çerı girm ek ç o k k o la y d ı. A m a aklını am acına odaklam alı.


f « * — "

Ama

*>*■ b “ " 6n,in • » * « * . « * ^

o .5 w » “ * * •

D” n>' * « . • « . ,

denede t a W W * * * T , t a » F « » hl '

* " * * » * <"»• ^

dP

n dokunmayacakmışım?"

'

i a r k a m ı/^ burada olduğumuzu gösterecek en

#

N r; eldivenlerim i/, var." ard ın d a p a rm a k ızı bırakm aktan ziyade bir şey-

•‘Gir." Danny a m e r in i cebınc aUl- kapıyı iterek jÇt

‘Çcn aırdl Renee de onu ardında, on u yakından tak.p ediywd' Renee'.ve sessiz olm asını işaret ederek etrafı dinledi. R e n e e 'mn

U

soluk sesinden başka bir şey yoktu.

Jonadıan Bounjue'tın ofisim bulm aları üç dakikalar*, kapısının kilidini açmaları ise diğer bir ıkı dakikalarını aldı' Saat artık sabahın üç yirmi ikisiydi.

sen in hiçbir şeye d o k u n m a m ıs ic m ı-

P9n"riilüp k ırılm a sın d a n k o rk u y o rd u am a ona sakar ollefi**Jllîl

eim eR istem ed i, d o layısıyla sadece başım salladı.

d**"*' a(na h e r şe y i ta m o larak ald ığ ın y ere geri koy. cıd-

-yairiaH1- ‘ a){lıg ın yere Eğer toz varsa, sakın toza dokunjjyim.ıarn

ıtta-

•Tamam § «A*

Danny kar maskesini çıkarttı, sonunda rahat nefes ala­

O fis

duvarları ve tav an değerli kiraz kerestesi panellerle

bildiğine minnettardı. Çantasından kalın bir plastik örtüyle

kaplanmıştı. Tek d u v ara uzun kitap rafları monte edilmişti.

ila klips çıkardı. Sandalyelerden tekinin üzerin e tırmandı,

Burası ayı postu halısı, deri sandalveli oturm a köşesi. Danny*

plastiği pencerenin perdesinin üzerine tutturdu. Bu el feneri

ııinne olduğunu b ilm e d iğ i koyu renk, egzotik bir ağaçtan

ışığının dışarıya kesinlikle ulaşm ayacağını garanti altına alan

oyulma bir m etre se k s e n san tim gen işliğ in d ek i masasıyla,

basit bir ek korumaydı. Tatmin olm uş b ir tav ırla başını salla­ dı. öncüsünü takıp etmiş ve kar m askesini çık arm ış bir halde odanın ortasında onu seyrederek d ik ile n R e n e e ’ye doğru döndü. |

gerçekten tipik b ir o fisti. Aletlerini k u lla n a ra k m asanın çekm ecelerinin kilitlerini açtı "Dosyaları g ö z d e n geçir,*’ d edi. "K o n u ştu ğ u m u z türden bilgiler var mı, b ir b a k . B o rç la r, y ab an cı bankalar, şahsi not-

Renee, “Bu çok zek ice;’ dedi, işle, bu yüzden hâlâ h a y a tta y ım ;’ Renee mn kendisine aptalcasına h ay ran olduğunu fark ü v« bu hiç de rahatsız edici değildi.

1®*... herhangi b ir şe y ." Renee ilk ç e k m e c e y i k a rıştırm a y a b aşlad ı, her seterinde tor dosyayı ç ık a rıy o rd u . D a n n y 'n in k ilid i açarken yaptığına « h't olduğu gibi el fe n e ri d işle rin in arasın d ay d ı. B ourque'un

Renee lekrar. "Şjmd, ne o lacak ?" d iy e so rd u . A y a l a r ı n d a işe y a ra r h e rh a n g i b ir b ilg in in olm a ola-


o a n n y <>n u n h ’Ç lk> s a k m l ^ c c e k m ' î » b . g ö rü n m e A1*1® t1 B i l a k i s , ç ı ğ h k a t m a y a b a ş l a y a b ,l c c e k m ,ş g , .

„ ,dl b i l g i m dosyalannmkorunın««. çok A a h » * * * * f r e s k i kafalı, havadan iletilebilen kolaya" /g y c n birisi değilse

0<"

' w y f gli'v u a p raflarım el feneriyle tarad,. dekora,*,

fit* * ıa ne''

„ı ı»rK e

—n t ' O

, » iH î W

ö z l c n n l k a l d ı r d ı - " L a m o n t ’u n ö ld ü -

-Lan10 ■ . .. jcrn rcm ıî a)"1* hızla on a d oğru yurudü. m asanın üzerinden uza-

" " * “ *

Bu tül vtd, m » k m

" g

“T

M ,11,1 BUU» » » " k,p M 'a» ralısmava başladı.

*

h“ i '"

p3n'V avUçları arasından kaptı.

P“ n*

R en e e ç ıld ırm ış g ib iy d i, haykırıyordu. Öldürdü, sana o n u n ö ld ü rd ü ğ ü n ü söylem iştim !"

““ ' L u bizzat yapmayan çoğu kişinin, bir o fis te a r a ^ ak konusunda bilmedikler, bir şey varsa o da şuydu *

^ R e n e e k alasın ı a v u çla rı arasına ald ı v e ıç c n y i arşınla­

î T L c zaman alıyordu. T .pk. banyo zem inine düşen blt

tm a d ı. k o n tro ld ışı h ıçk ırıy o rd u . D anny onun bulduğu ] taracı, Bu L a m o n t M y ers ad ın a bir banka hesabına

kontak, lens, arar gibi, kişi aradtğ, şeytn her yerde olabile-

.jni varSaymak durumundaydı. Eğer ön araşttrm a baŞan.

*

ay|,k elli b in d o la r lık ö d e m e p lan ıyd ı. H iç de b e k ­

.

2 k l a sonlanma, odanm bir ucundan başlam ak ve her b„

lenmedik değild i. N e d e o ls a , L am on t. Jonathan

santımetrekarevı büyük b.r dikkatle aram ak en ty.stydt çünkü

birlikte çalışm ıştı.

kontakt lensler şaşırtıcı m esafelere stçray ab ilır ve hiç beklenmedık yerlere takılıp kalabilirlerdi.

Kilidi açıp içine baktı. D ibinde küçük btr U SB flaş bellek duruyordu. Elim daldırıp bunu a ld ı v e c e b in e atu. Eğer Boımjue... “Biliyordum!" Renee masanın arkasında ay ağ a k alk tı, te k elinde bir dosya, diğerinde de b ir c e p fen eri tu tm u ş , d o sy a y a yordu. Tekrar, "B iliyordum !" d iy e h a y k ırd ı. W

Bourque'la

Plandaki so n üç ö d e m e n in ü z e ri k ırm ız ı k eçeli bir ka­ lemle

çizilm iş. s a y f a n ın ü z e rin e SONLAND1R1LDI yazıl­

mıştı. Bu tanı a n la m ıy la so m u t b ir k a n ıt d eğ ild i. Bir kınlma sesi D a n n y ’nin düşüncelerinden sıyrılmasına sebep oldu. Yeşil m a sa la m b a sı R en ee1n in kırdığı yerde, ma­ sanın üzerinde p a ra m p a rç a d u ru y o rd u . “Sen ne y a p ıy o rsu n ? B u n u y ap a m a z sın !" Renee. titre y en p a rm a ğ ın ı ile n d o ğ ru uzatarak. N otu <*u!" dedi. “Ne notu?" ^ aPişkanlı n o t k â ğ ıd ın d a k i n o tu !"


Scnrn Danny masadak, küçük w , fc. A, Renee'nm avuçlar, arav.ndon vck * * « . *, müjrn. Kâğıdı a,'P Kenec'nin kfndm i k a y b e t

'" H ^

yol ift& nı anladı Elle yazılmış dört kelime: Bu sorunun , (J Bu kadar, başka hır şey yazm ıyordu ’ Zilini hareketlendi. Doğru. Jonathan H0u

ON S E K İZ İN C İ BÖLÜM

mont’un ortadan kayboluşuna g en el bir p c r s p c f c ^ Vc tığında, bu not hır anlam taşıyordu A m a kesin d

^

Renee. “Görüyor m usun?” diye sordu “o nü ******

domuz'”

Sarı n o t kağıd ın d ak i bu k e lim d e n okuduğum da dün-

^ Urtn

vıkilmışt* İçeri g izlice girdiğim de nc bulacağımı bekli-

Renee'nm pervasızlığı o kadar en d işelen d i * Danny hemen o an ona nasıl bır karşılık vereceğin

^

olamadı Eğer Danny konuşsaydı, sesi k o rıd o rd lı, ' " t " 0,1513 gümbürtüyü maskeleyebilirdi. Cn ^ r,f

Lrdum bilm iyorum , b elk i dc hiçbir ş e y Nc de olsa, Bourque köşelere a k la n m a y ı iyi bilen b ır adamdı. Elimizi ko­ lumuzu sallayarak iç e n gird iğ im izd e işlediği günahlan du­ varlara y a z ılm ış h a ld e b u lm a y a c a ğ ım ız kesindi Ayrıca,

Bu yumuşak bir sesti, b elk i d c k ö şe pervazına cam bır dirsekten ya da süpürgeliklere d o k u n a n b ir a y a k ü n T

pm ny dc bunun zo r o la c a ğ ın ı söylem işti Dürüsi o lm a m gerek irse, so n u n d a işe koyulduğum uz,

Z

^

Z

Z

K' l" r *

" r* m r t a “ d u y "

:

»

* « “ ■ K a p c l .y d , „ p t , ^

'

«

ı

uzun süredir y a p m a y ı h a y a l ettiğ im şey i yaptığım ız ıçm ger­ çekten çok h e y e c a n lıy d ım C ç ay b o y u n c a hayal etm enin ar­ dından. sad ece h e d e fim e d a h a da y a k la şm a k la kalm ıyor, yanımda ti*

^ın u s ta s ı b t n y l e b irlik te o n a ulaşıyordum

Danny kom şulfc B « ı * « U » . « , * v c D a n n y 'y c d o g n ıftu lm u flu .

»çın n r ra h ip o la b ilird i am a bana göre ada­

l i n y u m ru ğ u y d u deydim

' bt '

d e o n u n a v u ç la rı arasında güven­ 1

‘f i

J H

' ■

I ‘I

\ ine dc cl fenerinin ışığ ı n o t kâğıdının üzenndc oynaş-

âğında ve Lamont’un adını orada gördüğümde. Danny nm ku,uyu karıştırma sc s , zayıflam ıştı. Hiçbir şey duyamamış-


45ı7.rfrfWı;* *tipTurht*,

W /* * * •'

^ ""

KCtKİI frtım t btlc ı-r » r * * » ■ “ N l * " u î,u

Z L ^ a v fK * '^

........

kiWük «* 4^

kfl*««K»ck. K g / *'V

1* ' * !>nc. >-.U>>P g ö rtn irİC T i b a k a k a l m ı ş ı m

‘ ' ***•

**** , kır«h,leceW b " *>' vard'- ha,ta

* berVesrn ( «. MUh y0ntl

< I e n h ık Belk' lk h“ kC,Wme

hemm « htp ol.

"

* * l Ü™", ‘|I >"” fhan tk>urdlK' ^ d ü m ıü stu « d ı n d a n v e r d i ğ i m tep*.) t a m a m e n n o r ı m ^

^ g r f d m g . ' paPa / ^

d

flo ru m P»ha * « * * « « « * * * » " ^ e V U n ' . J „ * * , « a k « k u v tm lu m Paha doğrusu. ncfrct!min " M ıtm c * ta * k « korkuyordum e sa re t. e z , > « vc ^

kar* vCrd‘İ ' m ' e ,mrcnd,&ım *> S»mnm Dam* y« (üduft

*

‘"düğünden çok daha farkhym ıv -

^ - H e p ım '* ö y k A 1' m ,y u ,v ' Adam m « ğ k a $’ h a v a la n d ı v c b em m D anny’m n özgüolan in a n c ım u ç tu g itti Ter b u y an a. Sınvon R eddm *

Aacal «on tereddin de yok olup g ittiğinde. s a d « c w.

^ruıtı boslanm a) a c a ğ ım k a d a r ra h a tla m ış görünüyordu Ve

oetfetie t«ş bas» kalmıştım O adam ı h er ne şekilde olur*

cüsan öldürmek istedim, tercihen onu k o rk u n ç bir ıstırap H

s l*h ondaydı. tjım tz bitm işti, y a n ı D a n n v ile b e m m K urtulm anın h\ç-

*n .finde hrakaeai bir y$ltem le

hır yolu yoktu.

Haykırdım D a n n «v

Ü stelik. R e d d ın g 'ın L a m o n t'u öldürdüğünü inkâr etm e-

dosvavı 9 m eiim den aldı.

Lamtuyı masaya \urup kırdım.

Sonra kâpı hızla ardına kadar a ç ıld ı, henı parmaklarımı â.cmkrrîd<o kesmdue tehdit eden ad am o rad a, silahını ses­ sizce D aan yyt doğrultmuş bir ha.de d ik iliy o r d u . Işığı yaktı

Bir in ıçm hiç kimse k ım ıld am ad ı. Daany -Selam . Ba> R ed dın g." d ed i.

Adanın ğ ö z ıe n ikimiz arasında g id ip g e ld i. A ğ z ın a hafif ^ gülümseme yerleşti.

Datan yumuşak, samımı bir ses tonuyla konuştu. ”0 te*

*•

korkunç bir hata olur," dedi. rahatlamış görünm eye çalıştı ama al-

r.ışo lro a g erçeğ i benim a ç ım d a n iy i b ir itiraftı. Olduğum

.erde kaldım, bu a d a m d a n d a en az Jonathan Bourquc kadar #

,*ck nefret ettiğim in v e b ir de Danny*\ i öldürebileceği korku­ nun farkına vardım . Reddıng tabancasını çevirip nam luyu doğrudan gözle­ rimin arasına nişan aldı. ~0 bu işe la f olsun d iye katıldı.*’ dedi. Gözleri D ann\*\e » tt: Buradaki p ro fesy o n el sensın. bu kız sadece bir parazit Sen ne sapıyorsun, h o şla n m a d ığ ın ın san lan izleyip b ıluycr. k ın d an da y e tk ilile re m ı teslim ed iy o rsu n ? V>ksa rahip ad' a *tnda tş geren g iz li b ir tü r e şk ıy a m ısın?" Dannj, S ilah ın ı o n d a n u zaklaştır," dedi.


H ^ c

^ V V ttU o a \

^ ^

v^cn r

S

S

'

C

S

*

-

*

^ ' ■ ^ a l k n m . te p e le r urraga -ütüyordum k m ak **^

^

- « a ,tr * * sann,,' ofu‘~ dcdt " B ® » w ^ J , „ n n t r h ıv au n : k u ru -m a i. tv-,n l

“ ‘',-

•d a s^ c m r

*

~

_

r

^

L

^

.

“Bu hayatım b o y ^ .

*«*. » -« W «

~H^

s ^ j|n & 4

L MJ"un 0 *an ' an b '',e :ark,nd*>^,n' Sebep *lrctu-

* * * L « v a n « » dM ûğûnU ve v ü c u d u m * > J m ı d * ,n d a m

° ^

tm > t * ^

WiwSe > « t,fc m

otaM S ina rağ m en , tetiği b izzat çeken ve U -

** b r

hâSİıcM ™ ^ "* * ” m

U r0 d â

yt

b ır * " c ls u n W0CİU du>'marnışGm- Hl« « n ğ ım \* rsa o d a co$kuy<ha ç u n k u emn Jocuüun Bour-

' ,kl * « « ° " « t a o ^ ;

J-G erçekten

A J* = * # C * k * * « “

b ,r '* ™ **»cı «A» yere sanki tüm ev titredi

t * ,JP ^ j j ^ e n kışı m u h te m e le n b u adam dı *e> gönnüyT»^

^ ^ f c r d ı m , b u . z a fe r çığlığı. b ira z feryadı, biraz da

p ^ - a a a iM iİ M i t f m n t a altındaki silahı nasıl ç j ^ .

« andıran a n u ıkısı d e o lm a y a n ta n ı edilem ez b u seydı

K ö tü

i?&«= *şm da gözüm

h iç b ir

^drmaaötsr Sadece yumuşak bk

jtu

S ı o a R a ttıa f'* akutta

b ir

p a t

sesi duydum >e

anda bel: ren bir çeyrek

boyu-

jcncır aeâay: gördüm Arkasındaki du\ ar kana (*>.

B a ş k a n e d iy e c e ğ im i bilem edim ,

ayah e lb ts e le n m ız iç in d e d ik iliy o rd u k , ilen d e de « ü v tü m y atıy o rd u

Dolayısıyla. "Öldü." dedim.

• İ

Dasnv küfretti v e silahını çekerken olduğu gibi büyük

A |Z B ip fc İLLCIŞC

Q v oraca d n & k d ik ilm iş >ilahi b an a d ö n ü k şaşba gödencı

r ?ann> b a n a b a k tı

^

knmadoK bakar halde görm ek ts n a m e n gerçek

&es\€». Av«ı

z ım z r .c ı

c n e ;oiû23 ökiûğiBden

O a .~l“

d i korkunçtu çü n k ü her ne kadı: s t ~j s .

o b a m d i. ad am ın eiı n ili n?*

jafv d b c a t di >e dükündüm Haykı n r i k t i ^ -

üh »kaunek d iL cn am ü z e n se çöktü: *» »#

Vfcnsi ınumdiA: Vttaphga saplandı ^

‘r gfflve doğru sendeledi, kapıya çaT*1-

r c ^ ı k l a te m e n n in arkasına yerleştirerek cesede öogr. usa&L Adamın üzerinden allayıp göm leğinden kavradı v< asm. koridora d o ğ n ı «flr«tl-Vdt

„■■

"Ne yapıyorsunT diye sordum “Kasının halıya b u la şm a sın ı engelliyorum Bursum irsaliyiz." ”Ooa oe o b c a k T

Danny ı>.ğı söndürdü. “ Bana bir iyilik ya?- »>lurrnu - -îrîCitı o plastiği sök ve bu sersennm aiuna se: Ben.: ■- - şey ter getirmem azım Hemer. döneceğim-


f f j D t kk, !

A d id e n * G ttlt

«en. f « c - u n ofism m hemen önüne kan, „k,m

1mg; n ölü bedeniyle bır arada bırak.p koyarak Anım*d<6»" kadarıyla, bu gördüğüm ,lk ccsCI!, Ve ölm ajgibi durmuyordu. K afasının etrafın d a , „ „ kçe

»'< «*

0 kan gölü olmasaydı, onun sadece u y u d u ğ u n u d u ş ü n c h ,^ dım

„,.k maksadıyla ayag.m , duvara yaslamıytlm < ! £ , ne yapıyorsun?" p a n n y gen dönm üştü :.Ayag,m duvardan çek lüiten." ded, “Duvarda y* ^

|

M izi bırakam azsın " • t)h. 6/Ur dderim Kaydım da.”

Hızla arkama dönerek plastik örtüyü D a n n y n ,n k|| terle tutturduğu perdeden hızla çıkardım Benc/en bunu ^ tutması için cesedin altına scm ıenu isted i . d iy e düşündüm

lOsa bır an için bana baktı, ardından yere siyah bır çanta , (1 ve yardın) etm ek için yanım a koşturdu. Birlikte SiRedding’in c e se d in i s.yah plastik örtünün u/.cnne yu-

Böylece Redding *ı arkam ızda herhangi hır kan izi bırakm a sızın dışarı çıkarabilecektik. Siyah plastik örtüyü Sım on Redding’in cesed in in yamna yaydım, adamın om zunu sıkıca k a v ray ıp y ü z ü s tü çevirmeye

çalıştım O in bır adam dı, tahm in e ttiğ im d e n d a h a ağırdı, be­ denim benimle işbirliği y ap m ay a ikna etm em k o rk u n ç bir ça­

ba gerektirdi. Ayağım k a n ın d a n d o la y ı k a y m a d a n ve yere düşmeme sebep olmadan c esed i ta m a m e n ç e v irm e y i başara­ madım

Şimdi kanı tüm bacağım a bulaşm ıştı. C e se t gerisıngen orijinal pozisyonuna yuvarlandı. K ü frettim . İşte, birini öl-

dürmenin en p is yanı da bu. d iy e düşündüm . H içb ir şey film!erde ya da kitaplarda o ld u ğ u kadar k o la y d e ğ ild i. Küçük ^taylar her zaman tüm ışı m a h v ed eb iliy o rd u . A m a olması gereken buysa, sorun yoktu. j

geri dönm eden ö n ce b itirm e is te ğ iy le vücu-

ı

_ ^ an <*°^ru ,lerek ayağa kalktım , c e s e d in başına geç8 m c^ " >andan yakalayıp ç e k tim , bu k e z baskı gücü

vurladıKDanny

kadarla kalmadı. Çantasından bir kutu siyah

çknen torbasıyla gri bant çıkardı. Torbalan plastik örtünün kenarlarına bantlam aya başladı. Ne yapmaya çalıştığını tah­ min dahi edem iyordum , tam soracaktım kı bır sonraki emnnı verdi.

“Mutfağa git. B ir paspasla kova bul. Kovayı su ve sa­ bunla doldur. Bu kanı yerden tem izlem em iz gerekecek ” “Tamam. A slında bunu hak etti,” dedim. “Ve pek fazla bir şey de hissetm edi, öyle değil mi?” Danny kafasını k a ld ın p bana baktı ama hiçbir şey söy­ lemedi. “Aslında, b ir şey h issetm iş olsaydı çok daha iyi olabı lirdi. Biraz acı." ded im . "Lütfen acele ct ” dedi. Lamanı. Ya b o tla rın ı n e olacak? H er yeri kanla kaplı Yerde k an a b a s tığ ım y e ri gördü. "İkisini de ç ık a r.' an'k kana b asm a."


Ted Dekkee

kcs,y o rd u P İM İ.» . etra fa le k b ir e , p a r W l btlç

••Tal"anJ E m ir l e r in i

" " T «ek.ldc bantlamıştı Ik, M vc sol bacak çoktan M -

büyük b.r hevesle y c n n c g * ; ^

w ,u bir jeyin ayrılm az b.r parçası olduğum için dum. E lle rim in titrem esine engel olam adım .

X ,.

nlm.Ş. Vana * " % s e ki 'Cc n s ' karan' ,kU- ^ » y ı s ı y l . c t ve kırm,,, v , hepSini görem edim , buna rağmen karş.mdak, m anzm ,

Sımon Redding için kendim i kötü h ıSsed 1Vor Hayır. Belki de hissetm eliydim am a b ö y le d a v r a n ^ 1 adamın diğer birtakım m asum in san ları daha ö |dQ

9

W

gel/emıflik. D anny'nin tab iriy le, bu a d a m yaşarna J 1*çoktan kaybetmişti. B irlikte d ü n y ay a harika bir h im ,„ '

miştik.

Ve aynı şeyi Jonathan B o u rq u e ’a d a y ap tığ ımii,da olacaktı, dünyaya çok daha büyük b ir h iz m e t v erm iş0ja^ '

f

W » b cn İ dCr" K ,en C,kİ1Cdl D a n n y ' m n k « * » m i seyret-

' L d e n haberi yokm uş gibiydi Uzanıyor, kes,yor ve o baüzerinde hızla çatışıyordu

1

C,f"Aina bu sadece bir cesetti, öyle değil mı? Sımon Reddine ölümünün ardından bacaklarını vücudundan kesip ayır­ mamız' um ursam azdı D anny’mn ne yaptığım bildiği ,ç,ku. crVac dakika sonra, onun bunca zorluğun altına net' n eırbiliyordu™ .

tık.

Ç*Jıştırdan bir motor sesi bana D a n n y ’nin ıslak clekirı’ süpürgesiyle daha ben son k a n iz le rin i s ilip temizlemeden önce yerlen süpürdüğünü düşündürttü. O, bu kadar dıkka^ liydi. En i y i s i y d i . Sırf onu s e y re d e re k öğrenebileceğim o kadar çok şey vardı ki.

B acağı

kesm eyi b itird i, bunu da diğer organlara yanına

bırakıp bana baktı. " Ö z ü r dilerim , seni uyarmalıydım. Ama bu cesedi b u rad an , a rk a m ız d a iz bırakm adan çıkarmalıyız. Bunu düzgünce y a p m a n ın tek yolu ise onu torbalarla sarma­ lamak. Ö n ü lü m v ü c u d u sarm alam az, sarm alasa bile, bu ka­

Bir kova, süngerii bir paspas ve çam aşır odasında biraz

dar iri bir cesed i b a g a ja so k u ştu rm ay a çalışm ak çok nsklt.

Ajax bulmam, kovayı yansına k a d a r su y la doldurmam vs

Plastiği y ırta r ve k a n a k a r: b ö y lece b agajda kanıt bırakmış

Danny nin yanına geri dönm em ta m on dakikam ı aldı

olursun; bu, ilerid e b ü y ü k b ir sorun o lab ilir ”

Danny cesedin üzerine eğilmişti.

Etkilenmiştim. " Z e k ic e " dedim.

Çalıştırdığı motor sesini bastıran bir tonla. "Anladım'' dedim.

"Kanıt yok, lam am m ı? İlk kural bu. Şunları torbalara

Ne yaptığım görüp geri çekildim . D anny ıslak clektnk

yerleştirmeme y ardım et." Kollan ve b a c a k la rı sarm alam ak oldukça kolaydı

süpürgesi kullanmıyordu. Elinde bir tür elektrikli testere var-

Danny organları içine yerleştirirken ben de torbalan tuttum.

canavar adamın sağ bacağını kalçasının on beş santimal-

Cj()^ e daha zo rd u a m a b e n bedeni dik tuttum ve o da kafa


T fti /JfAÂrr

„ ^ U n r u U n bir

A iM titK GUU M rza rh g i

geç.rıp « « . y . do4ru ^

jc Wvle« h»"«,,'dl ç.md. chmudc bır büyük vc ıkı dc nispete* ^

?

ta fr v a d ı Onuo dikkatli ulım atlırını rakip ederek v ^ ve duvardaki i» «Mim, o da ofisi tem izle* Bu’ , ^ llfi,m Nr ışu. hiçbir yerde e., ulak b.r kan ya da kemik , kalmadıg'nd"> emm oldum Bu a ra d a ' D a n "> k ı t a p l ^ '

mermi deliğin, gizledi ve her şey. aynen b u l d u ğ u ,^ * ' yerleştir* sadece büyük bır aptallık yaparak kı,d,g,nı ^

« d d in iO " ar‘,K' M S u b u r b a n ' d,- ^ ' l * n * U m * . \n i' ri boşuna h*rcay,p barcamadıftımızı merak « n m , ^ ; ck p.ırçü halinde torbayı yırtmadan onun deva*, 8ta t ^ '^ n r d ı k

c*'“ Vlirınlm»k daha kolay olacaktı C eıct ne kadar büyük» '“^ d a r Çük »u y ü /e y in d e kalırdı K üçük parçalar daha koUy

<’lta t, T o rb alan araca yerleştirirken, “Birazdan görecekbı»t*»rı1 •• dedi* Danny telefon hatlarını tamir edip etrafı hızım omdaki

lambası cksıku Yaşa ve öğren...

Olay mahalli Danny "yi tatmin edecek şekilde tem,,, dıkıcn sonra, evden çıkmamız on dakikam ızı aldı. Çjftc h yük torbayla kaplı Reddine‘ın bedenim kolları arasına alarak taşıdı. Ben de Danny 'mn alet çantasını taşıdım . D(ğer lkj ku

gıgım ızı

i^arct edcn herhan8i b,r VL (oradan kaybolan

^ d ış ın d a )

siyil birlikte tutamadım; dolayısıyla kol vc bacakları bir son­ raki turda taşınmak üzere çim enlerin ü zerin e bırakımı "Sanırım araba kullanabilirsin?” “B en

mi? Hayır, benim ehliyetim y o k ."

"Ama araba kullanabiliyorsun, ö y le d eğ il m i?”

e d e k i k o n a ğ ın d a n ay rıld ık .

Güzel. Sen BMVV'yi a la c a k s ın ."

Sen burada mı kalacaksın? Ben araba kullanamam!"

Ben Redding in arabasını alıyorum. Aracı girişte bırakedeb

boş. beni yakından takıp

içinde. D anny bana b a t ı y a doğru öncülük etti;

kiralık BM W ’ylc on u n dibinden ayrılm adım Direksiyon ha* >ına geçmeyeli çok o lm u ştu am a birkaç köşeyi aldıktan sonra hiçbir sorun y aşam ad ım . Mest o lm u ştu m . F.ve habersiz girm iş, ihtiyacım ız olan kanıtı bulm uş, b ir s o ru n u h a lletm iş ve herhangi ek pürüzlere sebebiyet ve

“Tabii."

var mı diye güzelce kontrol ettikten, a r d ın d a n

da kapıyı kilitledikten sonra, Jonalhan Bourque'un Palos Ver­

S u b u rb a n

çük torbayı da taşımayı denedim am a onları bu alet Çjnu.

D a n n y .“ H a y ır."d e d i C M e ıie n p u rç a la rta .

,ed en o ra d a n kaçıp kurtulm uştuk.

Fakat R ec ;H£*ı c e s e t p arçalarım takip ederken, henüz öourquc'a dokun*

id ı^ ’ n ı z g erçeğ in i düşünm eye başladım

l amont’u ö ld ü re n a n

^ J .e n e kadar, ben rahat netes alam a­

yacak, alm ay acak , a lm a k iste m e y e c e k tim .

işi hayatım ı k azan m ak için yapıp yapamayacağımı Akıllıca.

^ ra k ettim. D anny y ap m ıştı, öyle değil mi? Simon Redding °nu d u n l a n kendi b a şın a yaratm akla suçlam ış, Danny de


Adaletin O d , UezanU^,

TeJ Ittkkrr , 0 u ta r a f ta k ıy ı y o k , « ö c , ^

,a k ir ed eo en u fa k b ir ş e y y a p m a m ,)tl

Hcr bir parçaya b,ra* ^

pv£il olarak hemen o an öne çıkıp p # jö jic n e m ı> n B u n u k im y a p a r d ı k i? t f c ,

; ^ 'A *

asanlar onu p a r m a k lık la r ın a r k a * , * £ >s* f c Oma neden yalan s ö y le m e » , g e r e k t .ğ m , anlly „ r^ " ^ h ü rle rs e .

Osany bu tü r ş e y le n d a h a ö n c e d e y a p m ı , Vfc ben de aynı türden bir şeyi yapmakta otd ** * oiabtlecegıra düşündüm iş, Beüc; de bu yüzden sokaklardan k u rta n |m ı<,lrr. de çektiğe cnca a n sonunda iyi bir şeylere y a r a y * ^ , ^ kı Lamont'm fl/ümû boşa gitm eyecekti

Enazasdaıı. şimdi Lamont un katilini öldürmek renmem gereker. şey her neyse onu öğreneceğimden h» * s m L a d n çok daha emindim Bu düşünce z ı h n m » , J T

pnıık ve asabiyet kanşımı garip bir duyguyla karıncalara*, sma sebep oldu Beücı de bu bir uçaktan aşağı ıUc defa madan hemen önce hissedilen türden b ir duyguydu = * Damymn ardında, sarp kayalık falezle sonlanmad» û*e ckyausa doğra bir kilometre kadar uzanan toprak vefa akıp e ttim BMtt den rndım. onun y ü zlerce metre aşa**' ( tr P*°

y

*

^ « a la n incelediği kenara doğra aceleyle

" flkzdcn mı **c*ksın? Yüzmezler n u r <feğıl. Ceset parçalarını Bana yardım e t"

^ İn Lr **m ,n e d °£nj dolandı, arka kapılan âçv P^ ^ Û ç ! o r h a Çfklrdl

ı n

.

* * * * CCUrİ p arç a ,a n m k w a a fm a /J a r m ı r dı>t

*“ » « ,

,z m v e r e c e ğ t ,

Z t ’««— * * " “* ‘ a<5ar " > -~ k U rd , h: îc ^ r<1<Tmm o m » * g ö rm e si h iç d e o la » , b ir ş e y * * „

" VjT5rı *» ^

^

* » « '

• Q* » y i r -

c « e t parçalanr.ı ç e k i p ^ n e ^

to r b a i^ ^

ip le rle m k a y a la r n a ğ i * ^

^

^

y u v a rla d ık v e d a l g a l a

^ a r j L * * * ”

^yıfl tltmda kavriolmalannı devrettik D anny. " K ö p e k b a lığ ı ja u d e a l ı p g e l d i v e

yiyeceği.- dedi Elek»*;.

onu da a ş a ğ ı attı

:

Bana. Reddmg .n oradan uybobsnda sen kamt halkası olan torbalan rasd yakacağsr I »

™ ,l

.M

*

,d , t e

p « ™

" * ta rv to t e I t a l t a , * » *

ı

* * » « C te , . . M U ,

te ı» „ t a ı m m ıv lh M l ^ 7

"

®

« m , * ;T O S ın ,

«

"

“ >*' ~ t e » t e U m > r t L „

^ .

değil kar» __. Dannv b. Kavbolan flaş bellek LarW> yaratacaktı ama ^ y bununla yaşayabilirdi Ita h T Ü

f ' " t o ,t l » o « « t a » '» n t e » t e

tç.n araçlann boyalann, sökmekte uzhr ^

nlur

^

götürmekti, böykcc tştmtz bitiyordu

n> y le birlikte falcnn kenannda (hkıteuv yüatoû


Adalilin Gtrli

MCİfc

a " '1* '1' ' d0nWU*ka‘' ‘“" '" '■ « .d

b„

uriık « İM»«n duygusu hissettim Y«pm ı|tlk

ny ve ben. Dınny'nin yasasının glkil beni tıpkı Lamotl,.u

1V

kurtarmıştı Vasa tara/indim, kendi yasan,,, t i i r , , , ”^ «Us tanlmışom. Büyük, adıl, tav,/ vermez yasa. D| 5ar, 7 ' ^ keııımel davranışlar sergiliyor gıhi görünen. ancBk j" 1 insanları İnç tereddüt etmeksizin çiğneyip c/cn |lcrkı;'"**l‘'n unlunda cezalandırmaya yönelik hır yasj. *' Cl<i<lı Bu yine dc benim avımdan pek bir anlam ifade •

,

h:|*yof*un.Rcddin« u,m h,r ^ fitilde araştın Imamıştı Benim manian böylc 0* a düşünmen, istemiyorum Bu korkunç bu hatayd, insani®11 Rcddıng’e yapı,ftln *»b, öldürmüyor mu-

I

^ . v Rcdding‘c y*Pl,«,ln K,b' üeğd. hayıC dedi-B ana *u

J | L i sö y le b a k a l ı m ”

.M

^ • • B c n ı m h a y a lım L a m o n t’u ö ld ü re n »dam ı öldürm ek jŞ, d ü z g ü n b ir ş e k ild e a raştırıld ık tan so m a " B u kelim e

^

uitti. G eçm işi düzgün hır şekilde (jra}tm ld,ktm um -

boşun» *

du ama tanı bir uzlaşmanın geleceğinden em indinjj?** bunu benden çok daha uzun bir süredir düşünüyordu ^

Elimi dirseğine dolayıp denizin uzaklarına baktjm T güzel, öyle değil mi, Danny?” °k

-g u tam bir hayal. “Bana y a rd ım edecek misin?"

Bourque*u saklandığı yerden çıkarmak konusunda son kararlıydı, öldürmek konusunda değil. Şimdi kalbım

“Evet.” Koluna doladığını elime tepki vermedi. “0y|

d e re c e

“Lamont’la birlikte yaşarken de oturur böyle deni

Danny’nin ilişkimizi tekrar göz önüne aldtğı farkındalığıyla

uzaklara bakar, bir tekneye binm enin ve sonsuza kadar sey* hat etmenin nasıl bir şey olacağını hayal ederdim.” “Hayaller bir arm ağandır,” dedi. ‘Tıpkı Syx tarafından söylenen ‘C om e SaıJ Away’ gibi.”

hızla çarptı.

“Bu kolay olm ayacak." dedi. “Ve ayrıca onun geçm işinin uygun bir şekilde araştırıl­ ması lazım."

“Güzel şarkı.”

“Sen çok tecrü b esizsin ."

Dünyayı başka bir insanla birlikte kurtarm ak kadar yu-

“O zam an tecrübem i artır’. Y üzüm ü ona döndüm, biraz

rekten bir şey olduğunu daha düşünm üyorum . D anny’yi ku­

incinmiştim. “ B u g ece iyi tş çıkardım , öyle değil mi * Ateş

caklamak vc ona bu hediye için teşekkür etm ek istedim.

edip vurabilm en iç in onun dikkatim dağıttım . "

Gemiyle açılmaktan çok daha fazla hayalini kurduğum * y u ı ne olduğunu biliyor m usun?” d iy e sordum . Tereddüt etti, “ Bu gece y ap tığ ım ız şey in bir kaza oldu*

"Bunu k asten y a p tığ ın ı düşünm üyorum .'' “Ben bu k o n u d a başarılıyım ! Bunun için gereken her şe­ ye sahibim. Vc a y rıc a etrafın nasıl tem izleneceğim dc bili-

26*)


A d a k tı* C c /ı SlrzurltÇi

Ü rede0* 751"

b"0"

, , , iyi «emızl* yap.yorsun

“0 ,z .b .r d ,n i e B ,n slb [/I

V -D oğ» * " ^ , Isnnın alona alacak m .sm ?”

'Yan' <*"' k^ ne anlama geliyor-' "Bu t*01 °

^

w

t

g,t>, olabileceğimi öğretmen ania,*^

-5u f ne bıldığ ım u , b ilm e d ik ^ kirdeş. koca kaybetm ediler Sö ? J * "

^

° * * blr _

^ m etnin n c k a d a r büyük b ır

geliyor" -Bu rab'P 8*

^

ö,dürcn b ır eşk ıy a gibi "

-Dün.vsdak1p--s ^

0

ıtıra/, edem eden ya da bç.

l *enS'bab 5)ICflUJj ^1 1anlamamış p e n nİed *®*”

rolüne bürünm eden önce

0 # * - AynCT SÖy'ed,ğl" «'*. takıp ed ‘ ‘İe Q' ^ u

'

#*» ^

'

m uhdkem c konusunu d ü ^ . ^ b ., v Ellcnm cep le n n e atarak !oPragl a.^ a>ür,a» b , k -

yoW bu senin açından sad ece b „ J c , * •Ben K a lifo rn iy a'd ak i en *,11,

hızla deva» em »

da p ^ , kendim in öyle olduğumu

“Se” <ly,e Lamon'‘u öldürcn adam‘ öldümK'ye yemın •^ ^

^ bl|iyoruz. A m a aynı zamanda

«nsa. bu işe kflKhmi adadım

“* ^

Tek sövlediği W . “Hımmmm.-

5 ™ ,n " »* “* o ld u

-Bu konuda bakhy.m." dedtm "L ütfen bana yalan sövk m e •' “Bu

bu kadar açık 1™°"

m ,> ’

lamont'un ve şım dı d c s e n ın y ard ,m l 4 ta

dösdDayoru»

* * » ~Y4 le n ,

^

razla şey g ö rd ü ğ ü m ü dtişunüvorur» t * * * “**>dan

Nl,yorum. R e d d in g ö ld ü ç ü n k ü 6J/ J

V' ° e ! « « * * # « *

tunun karşılığında da. ö im ey , hak etm * S° 2leSn‘t * » * * ivmeyecekler B u d a iy i b lr K y .. " ne>cn ™ «um msanlar * ■ k ın d a s ın . ö

^ d

^ T

*

**

b a ş la * .

Vasıl yanı?*'

bakış/anm d

ı

iurafmı edecekti'’ Bana itirafta bulunacağı .çın o kadar büyük bir şeref duymuştum ki, ağlam ak isicd .tn . Kolunu kendime doğru s.k. « k ı çelup iki cü m le b .rd e n o n a tutunduzn “Bu benim için çok özel Ve send m vu andakinden daha fazla gururlanamadım

l d

n " m

k a ,m ‘

Iicn z a te n

Danny batmaya başlayan a y j •> «k r*ak b a şın ı »k* y

u vü^ e n ,ht1>acınj Vâf -

^

S».


jidı ileli'*

u

(

n

.

Vc »en» w y °zden scv,y,,rum ' Vc *c"

‘’svl® m'7' f"'7"

. . k a l a c a k ’ ' " " ^ 1'

.»dm " o kadat kapumufUm kı. nc yapu‘ 1 *"C"C f ^ ım d a değUdım l'arm ak uçlarımdayük( eredeySC ,vc «üretince O a n n y > dudaklarından

-TM ' 0 '1 .. fvir.li'>> ' ..,„»,nn>‘,k m {kn h a b e rd a r ''I * ' " » ' " " 11 v " n » y m » lly1> «|M ddin»'"” Cflıten|n | icrc«le y * * a d ığ ın ı N ld iğ in i de.-

,P

Vrı» N 8°®,pK ,," h,|emc<lın' K " ,’ a l m »&n r" " '> « w ı ı , ^ .

n haberi var m.”" d.yc sordum

Jcd'f 1

••HoııN"c lin' _ cvdc benl görünce »aşırılı Aıııa Kc,|. 'H a y '

^ " L jju ğ u orlay" çıkınca. Bourquc *CTln

d ın g 'm

/

pcjınr dU»ecfk m

^ ım fimeıı.,tn{. B en ölm üş sayıldım'"

"O ram «n M y y^ , w y a r d ım e t m e y e c e ğ i m d c sö y le m e

dl

lunurttncılı 1 n »n n y olm ak sızın b i r o kadar dun,mu dUSündûkyc

l'irk c<llV4,J4^

kaybolduğunu • "V ardım e d e c e k m u m

~

B o u n ju c’un p e şin e bu

» o r d u m , a r t ı k d ik e n üsy

* —

* •* * “ •

r c k . '" k

* *

A İti H

“ S ö y ley eceğ in h e r ş e y i y a p a c a ğ ı m

“Vc sadcet ıflylcycccklerımı “ Y em ,n e d c r ın ı.”

Ona doğru d ö n d ü n , her . k ı ^ u l c

ten lerin d en ç ık a ra ra k k e n d , a v u c u m a r a s ı n a a l d ı m .

hayal kırıklığına uğratmayacağım L ü tlcn D anny.

•>'

iıgın her şeyi öğret *’

. ^

“Ikn katillerle uğraşırım." dedi. “ Bu b a z e n tatsl/ •l.thtlir " ..

tat katillen öldürüyorsun

« d

r » 1.n .%* * “ n

* d,VeCf#!.1 ik,nn«i»,u

fikri W ' «•

hc'*1

AldürdüftÜn<

ö l d ü r ü l e c e ğ i m ö ğ r c i m c ı u m iıyo*

. !- l : ______ *\A. »...bu «rıluıdan detin


()N D O K U Z U N C U

bö lü m

göyük bir dikkatle işlem iş ahlakı felsefeyle güdülenen ^ en bir tavra bürünm ek bir şeydi M esela, insanların iyiliği ^ ç ın g ırak lıy d ılar 10 öldürülm esi türünden bir tavır gibi. Başkasını aynı d av ra n ışa yönlendirm ek ise tamamen

foklı hır şeydi. A ncak bu ikilem le karşı karşıya kalm ış bin alarak. Danny açısından yapılacak seçim oldukça nem Redding'i vesayeti altındaki kadının şevkli yönlendir­ mesiyle öldürdüğü, a d am ın cesedini k esip parçalara ayırdığı ve artıklarını falezlerd en aşağ ı attığı andan b u yana aradan tam altı gün geçm işti. Bu süre zarfında, dini görevlerinin dışındaki heT uyanma saatinde Renee’nin hayatta ve d e m ir parmaklıkların dışında

kalmasına yardımcı olacak temellen kavramasına odaklandı. Onaolan güveni pekişince, sonunda onun yaptıklannı kendi­ c e göstermesi yönündeki taleplerine boyun eğdi Renee üb,i ^ Öldürmekten bahsediyordu fakat sürekli açıkladığı iliy le , “onun yaptığı şey" tetiği çekmekten zi\ade Özgür

275


A daletin Gizli Mesarlığ,

h k tl D an n > ’n m intihar etm ek p , b , b jt „

* * * * * ^ " L u n u söylem ek gerek,rse. R en ee hayaMa J yoktu»"*

„Evel Ona sizin hâlâ burada olduğunun, söyltdlm

^ (ondan daha az endişeliydi. » . . .

" ^ ^ n T s i v a h p#Pa / *lb ıse s' ve y a k a s ı i^ n d e . bif 0İ*«k yaşadığı çifte yaşam ın, h a g d a ş , , ^ ^ ^ a n U r b a ş a r d ı n çok daha fa r t. z o ria ş n g , gcrç^ n d e n e r e k . gir* holünden g e ç ...

alanlar,. »Ş,cdifei cin,

«İh- eylemlerinin sonuçlarıyla g e r e k ç e l e n d i n ! ^ , İ l , urmaj>k b i r c i d e örgülendirilen h .lck ârl.k ağ,nm te.

^

0 kadar s a ğ l ı y d ı k,. kendin, h esap vermek zorunda

kalmamak için kiliseye gitm ek ten k a ç ın .r h a ld e yakalad,.

EJer yaptıktan ortaya çıkarsa, d ü n y a n ın dikkat, „pk,

y< » * - ■

hforaıya'daki Azız Paul K atolik K i lis e s in e odaklanırdı. Kı|, senin skandailann kucağına atıldığını g ö r m e k g ib i bir arzu-

su yoktu. Belki de rahiplikten ağırbaşlı bir ş e k ild e aynlma zamanı gelmişti.

Yakalanmak gibi bir niyeti de y o k tu . B ilakis, özgür kal mak için gösterdiği dikkat şimdi, R enee kanatlarının altın

davken, çok daha Özenliydi. Ancak bir işb ir lik ç in in sorumlu lugunu da sırtlanmak, onu dikkatini yakalanmanın sebep ola cağı sonuçlan odaklamaya zorluyordu. Kendi öd eyeceğin den ziyade, böyle bir durum karşısında kilisenin ödeyeccğ

f*dc! onu çok daha fazla endişelendiriyordu. "Rahibe Evelına sizi soruyor. Peder.” Döndü ve Rcgına’nın gın ş holüne girdiğim gördü. Öy ie mı0’

W 6 ım

m » ıtra ü n o

u

„„d.e‘ SupCf 8 af

°l “ Ç bl0k ö ,e s mdeki Diamond chamrock-tn önünden saa, sekizde almak üzere sbzleşm ,şU

Ona MaO W ilcox adl allında ehliyet dc dahıl olmak üzetc >enı bir kım hk ay arlam ış, m eşruiyet kazandırmışı, Renec bundan

arsız vc k ü stah b ir şekilde haz almıştı.

B ugün.

R ence nin sonunda tek başına bir şeyler yapaca-

j, gündü. O nu tan ıy an biri olarak, kızın çoktan benzin istas­ yonunun

sırtlanları kendme çeken bir ç ö l ateşi g ib , Long Beach. Ka.

R ^ ." 8

k, «

y ak ın ların d a b ir yerde beklem eye başladığını, bek­

lenti içerisinde e tra fı arşın lad ığ ın ı tahm in etti. Danny, “N e iste d iğ in i biliyor musunT* diye sordu. “Ü zg ü n ü m , hayır. G ü n ah çıkarm a hücresinin yanında sizi b ek liyor/'

^

“Teşekkürler/* M abede g e r i d ö n d ü v e k o y u ren k li ahşap kaplı, ikili

$i>ah p erd esi ç e k ilip a rd ın a kadar a ç ılm ış günah çıkarma hücresindeki u /u n b a n k a b ak tı. R ahibe Evahne, beyaz bonesi vc dini kıyafeti ü z e r in d e , sırtı ona d ön ü k vazıyette orada di­

kiliyordu; kollan elbisesinin kollan içme girecek şekilde katlanmıştı, çarmıha gerilm iş İsa'yı barındıran büyük bir haça R ıy o rd u . B u, bacakları tükenm ese başlamış bir insanın *tûç(Ut O m la rıy la yürüyen hafif bir kadındı. Danny. i r i n d e g e ç i r i l e n s e k s e n y ı l i f t e i n s a n a b ıın u

kündü.

b e to n

\jfxu , diye

dü­


< „ * * * « '» hibc on'ara ' kÖflerc- Vara'" a r a Vc _ ^ U a n olanlara h.zm er verdiği Nepal deki * b * S

i |(, Sorun nedir?” ■'Tah'ı'n) rafımı dinlem eni istiyorum.-’

daha dün gelmişti. K a lifo rn iy a 'y a katarak, Vc

te flgıJenen bir haytr kuruntunu temsilen ge,mış

C

*Jk.

Hepa eg a i dönmeden önce San F ran cısco dak, k,z k

1,3

3n

k n n i ziyaret etmey. p la n la m a n . Bu günü. R o m a ' d a ^

krden tanışıklığı olduğu P e d e r L o m b a rd i’y le birlikte f* ""

t 1

onun ayarındaki birisinin böyle bir iş tçm Peder ,, gibi çok d ah a kıdem li birine başvurmasını bek-

^ rd ın m

talebini geri

çeviremezdi ve tabii ki ç,tafemm

V6' ı gitnıek için kadının allım dilem ek gibi bir niyet, dc iizgi‘niim- Rt,hihe Evelina. anc.uk bu gece öldür-

D a n n y daha önceleri o n u n la iki k e z k o n u şm u ştu b

kısa sohbetlerdi. Kadın hem z e k i hem d e n a z ik ti.

C s ‘ « ken h iriV "

“|tirafınızl ml • ■pvet. Sen yaşlı b ir k a d ın ın itirafı nasıl dinlenir biliyor-

° ar

Rahibe onun yaklaştığını d u y a ra k a rk a s ın a döndü, ufak yüzüne kalıcı bir gülümseme yerleşm işti. G ö z le rin d e sadece nezaket, anlayış ve empati vardı. “İşte buradasınız. Peder."

^

j^ref duyarım... “G ö z l e r i n d e k i

Danny başını önüne eğdi. "Buradayım.” Kadının yaşlı elim avuçları arasına aldı ve gülümsemesine aynı şekilde kar­

k a ra n lığ ı g ö re b iliy o ru m , bunu yapmak

istemezsen an la y ışla k a rşıla rım ."

Danny, “Hayır," dedi. Söylenenler onu endişelendirmiş­

şılık verdi. "Ve siz de buradasınız. Saygıdeğer Rahibe.” "Benim için bir iyilik yapabilir misin, merak ediyorum. Danny."

öyle değil m i?" D a n n y g ü lü m se m e k z o ru n d a k ald ı. “Tabii ki. B u n d a n

ti, kadınla göz temasını sürdüremedi. “ Evet, bu sorun değil. Tamam."

Adını bu kadar büyiik bir rahatlıkla söylem esi Danny’

Danny günah çıkarm a odasına girdi, perdeyi kapattı,

nin biran için irkilmesine sebep oldu; sonra yaşanan şaşkın­

yandaki bölmeyi görm esini en gelleyen küçük kare tel eleğin

lık geçti. Danny basit isimleri her zaman tercih ederdi ve işte

kayar kapısını açtı.

onun bu yönünü biliyormuş gibi görünen bir kadın hemen

Boğazını tem izledi. “ Lütfen, başlayın."

karşısındaydı.

‘Affet beni. Peder, işlediğim günah için. Son itirafımdan *vana yedi gün g eçti. G en el anlamda Tann'ntn önündeki

Sana Danny diyc hitap edebilir m iy im ? ” diye sordu. havai

^ '^ 'r ^

a m s c w e ^ ,e n

buruşmuş şuralındaki tek kaşı

1 Mavi gözleri Tanr.’ya açılan birer kapı gibiydi

(numurodan m em nunum , ancak bu ülkeye gelmek kalbimi M

,1

,

ed eb ileceğ in d en korktuğum ayartıcı şeylerle dol-


, „lan aıs»n Kendin yargılanmak y*rg.Um3 B aşkaların. yarg,lam am 11,1

! * ^ B u r a s ı korkutucu bır y er olab il, r.” de<Jı

|

Bana «W» B osna'dan geldiğiniz s ö y l e ş ^ »r öltnd'$inlZ' Ama bü m raf kadın hakkındaydı. onun dCğ,| devl/B CdiO -B e t. bu normalde B a tıy la b a ğ d a ş t .r .l a b .l e c ^ ,^ ^

.kil çelen b u şey deg.l Ben genç erkeklerle blrilklJ

guv, istemeyecek kadar yaşlı. lüks şey le re göz d ü u * ^

Udar da akıllıyım. Benim günahım bu ikisinden v<* ^ fena." **Devam edin “Pekâlâ. Danny...” Y ine Danny d e m iş ti, peder değil “Baknğım ber yerde, insanlar bana san k i porselenden vc ahşaptan yapılmış gibi görünüyor, tıpkı d o ğ ru şe y le n yapmaya programlanmış oyuncak b eb e k le r g ib i. S e n b u n u hiç fark

ettin mi?” İlginç bir gözlem “ Evet. T an rı’n m siz in gözlemlenmzden rahatsızlık duyacağından ş ü p h e liy im , S ay g ıd eğ er Ra­

hibe." “Benim günahım bu değil, Peder. Onları yargılıyor ol­ mam gerçeği Kendimi gördüğüm herkesi yargılarken bulu­ yorum ve bu da beni çıldırtıyor.” Danny, “İnsanları anlamak sizin işin iz,” dedi. “Başka-nnır. gerçek doğalarının farkına vardığınız için Iann mn sızı suçlayacağını hiç sanmıyorum.” Yargılamak bizim görevimiz değildir. Bırak, ilk W &

* * * •m a r n l a y a b i l m e k ı ç m t e m ı z |c s - m k . ' lftina,’"n r ? b ,lc — bu tekrar kirlenir. Aslına bakılırsa ■ kalbimde

^ ilk * Cr ,|(Ja yargı olduğu için korkunç bır yoldayım S^ na nasıl karşılık vereceğinden emin değildi. • pan^y onlar(ian d ah a »yi olduğunuzu düşünmeye ic**S!Z ^

m l p e d e r 0 H iç yargılam aya yellendin»/ mıT

şf*#05 eU n m b u n ü h e p im iz yapıyoruz." ? B^ , m W® d u a et. D anny."


I

Y İR M İN C İ B Ö L Ü M

p an n y 'n » ' evi Uç y a tak odalıydı, içinde ü z e n Bosna’dan I cdj|m iş k a h v e re n g i ren k li k ap ito n e b ir yorganla örtülü " kralıçe yatak, b ir şifo n iy e r, iki k o m o d in ve arka avluya bakan büyük p e n c e re n in h e m e n y a n ın d a d o ld u ru lm u ş bir yndalye olan e b e v e y n y a ta k o d a sın d a k en d isi uyuyordu İkinci yatak o d a sı m is a fir o d ası o la ra k kullanılıyordu; burası basit am a ra h a t b ir şe k ild e d ö şe n m işti, içinde diğer bir liraliçc yatak v e T a r g e l'ta n sa tın a lın m ış o rm a n yeşili ş a p k a ­ ları olan ıkı g ö s te riş s iz la m b a v a rd ı. R e n e e iki k e re bu odada kalmıştı.

Üçüncü yatak odası çalışm a odası işlevi görüyordu " rası sadece D anny'nin girdiği özel bölgeydi. Pencereli I l ı jaluziler hiç açılm am ıştı. Fitilli kadife kaplı misafir sanc ı \ . s'ne hiç kimse oturm am ıştı. Kahverengi halıda sadece ı ' nVnin ayak izleri vardı. Ama şimdi R en ee oradaydı. D anny kendisini sevıe ı Çalışma m asasının ö n ü n d e bir ileri bir gen içerıy

ı ıı -

^ordu. R enee'nin üzerin d e D anny’nın onun için sattı sd t|


Ted Ü t k k tr

Adal*l,n Oızh KkzarUfc,

ah etvnlcli ile spor m aU cm elcn dükkanında, ^ -A nladım .”

dedî^Sadcce keşif. Oraya binnı öl.

i y o r u m . B u h a k k ı n d a k o n u ş u c u m u z her şeye

1

«w * «

• *

80“ t a * » « C , >

^ n a k iomnda kaldı Çok g ü zel ve sc v in ,|jydi

A n l a d ı m . B u n u b u g c c c b a n a ta m ü ç k e z s ö y -

^

Ona bir şev anlatıldığında hem en kap,yordu.

1^"

dikkatü olmalıyız”

tekrarladığın^3- -B u n u an laım ışu n ." şcltlin<,e J J »

''gvet.

jeyiesusturuluyordu. R en ee'n .n zıhn. bir kapan g . b , ^ ’*' ' Ve yaşama dair iştahı bir vakum du, önüne gelen her'.

. .^Asteren herhangi bir belirti yok ”

fantezilerinin peşinde koşm aktansa p erv a sızca b a ş k a la ş

^ A m a o kötü biri, ö y le d eğ il mı? Yanı sokaktan öylesine

kilen yaşamaya sevk eden tem k inli yaklaşım lardan hıçb,n

^ s e ç m ı ş olam azsın

yoktu. İşte. Renee bu yüzden her şe y i bırakıp Kaliforniya^ gelmişti.

-Senin de g ö r e c e ğ in ü zere, bu k işiy i seçm em de karak^

Bu yüzden eroin bağımlısı olmuştu.

karanlık d o ğ a sı h aricin d e bir şeyler var.” Saygıdeğer rahibenin sesi kafasında fısıldadı. Sız hiç on -

Bu yüzden Lamontvu kurtarıcısı olarak bu kadar açıkça

l3rfon daha iyi olduğunuzu düşünm eye teşebbüs ettiniz mı.

kucaklamıştı ve şimdi Danny onun ö ğ r e tm e n i, sırdaşı, ruh eşiydi.

Peder? Renee, “Yanı bu bir e r k e k ,” dedi.

Eğer Danny yanılmıyorsa. Renee o n a âşık oluyordu. Vc

Danny masasındaki d o sy a y ı açtı, içinden bir fotoğraf çı-

dürüst olması gerekirse, o da Renee y e doğru durdurulamaz

bnpbunu panoya iğneledi. Fotoğraf kahverengi, yanlardan

bir gelgit gibi sürüklendiğini itiraf etmeliydi. B unun kendisi­

kısaltılmış ve g e r iy e doğru yapıştırılmış sa ç lı, orta yaşta bir

ne rahipliği bırakması için diğer bir sebep yaratması ban-

Tabii kı saçmaydı. Ama durum buydu.

RCnCC Chnİ Sallayarak onu başından

Özde hedefim izin ciddiyetle ele alınması geTek-

olabildiğince içme çekip yutuyordu. O nda, çoğu insant ^

cinde, ne düşüneceğinden emin değildi.

CVCl

|

aitti. Alnının hemen sağ tarafında k o y u renkli bir ben wdı, açılan saç hattı y ü z ü n d e n ortaya çık m ıştı. V üzü in cey­ di, ela gözlerinin a ltın d a k o y u renk h alk alar vardı.

Duvann tekini boydan boya kaplayan büyük bir nwnta* Utc, otuz d ört y a ş ın d a k i D arb y G o r d o n ’la tanış. E vh,

Panonun önünde dikildi Bu yan kanalları kapı oluşturacak £ çocuğu var. S a n P c d r o ’d a , d ü şü k g e lir li bir b ö lg ed e k m -

* k>'de katlanan türden bir panoydu, Danny kanatlan kıl''11 •utuyordu Pano şu anda boştu 0 mu? R enee panoya yaklaştı, gözlen fincan ta


1>Jl>ekkfr e l e r in

t * gibi * * * B ini y-vaşça fotoğrafa doö a , ^

(.v C o n fo n . ö y le m ı ?

t>*.

..Adam mavi btr pikap kam yonet kullanıyor ve -O neyapff’" Rcnec f o to ğ r a f a b a k t ı . büyaıenn]/ ° ^ '

nu gözlerinde görebiliyorum O h a s t a , ö y l e d c g j ]

.

«

***■ jk, sab ah ın ı v e rile n incelem ekle, bunları Bour-

e* tu.

gurum u'nım açık lad ığ ı rakam larla çapraz kontrol yapa-

“BiliyordunıT

ırmişti. O rg a n iz a sy o n ço k say ıd a yardım kampanya-

“Hayır, birine bakarak hiçbir ş e y b i l i n e m e z . Ins,

sadece y a p tık la rın d a n

karlan ve p a ra u ğ ru n a onun önüne binlerce do-

«i®WCI1 ..sırtıcı say ıd a hüküm et görevlisi vc politikacı da

-F iz ık e n d e ğ il. A i l e iç i ş i d d e t t e n d o l a y ı t a m d o „ t.

mJJânmif

S,g° rtaSlydl B e ,h ta * » ilg iy le , kendi. H“',, etmeye çalışan herkesi tehdit edcbıhrdı. bunlara hcr yerinden onun yaptıklarım görmezden gelen

dK **,nJİ

a d m a p ts .f l r r y a p m a d .ğ ı z a m a n l a r d a I , m a n d a ç a | , 5l. ^

k ay ıtlan da dahildi.

ta n ırs ın , o k a d a r "

^ ^nara toplam '? 11 ve g ö rü n ü şe b ak ılırsa bu dolarlann büan

^ kısmı B o u rq u e 'u n ç o k d a h a k â rlı tşle n -ü ç ü n c ü taraf

•Tabii ki."

5

“İşte, sen d e bu yüzden onu ziyaret edeceksin.”

' jon| 3n _ için b ir p a ra v a n o la ra k d o ğ ru bir şekilde kulla-

. m kuruluşlarıyla a k ıllı b ir şekilde katıştırılan kendi ope-

"Peki, onu nasıl buldun?” "Sımon Redding'm p o rtfö y ü n d ey d i. b elli kı yardın» İh-

mlnıışüO çeşitli saygın cem iyetler için güzel konuşmalar yapar,

tıvacı olduğunda aradığı insanlardan b iriy d i. R edding hak­

onların alkış ve g ü v en lerin i kazanırken, Jonathan Boutque

kında bildiklen, bizim Bourque h ak k ın d a d ah a »azla şey öğ­

çoğu uluslararası o lan, h ay ırsev erlerin bağışlarını kendi çı­

r e n m e m iz e yardımcı olabilir. H içb ir ş e y rastlan tı değildir.

Renee. Hiçbir zaman. B izim buradaki h e d e fim iz nihayetinde Bourque‘a ulaşmak, bunu sakın u n u tm a." Renee. "Bana güven.” dedi. "Ömür bovu." w Danny nin Jonathan Bourque’un o f is in d e k i flaş belleği al,P

bilmiyordu ve D anny d e bunun içindekileri

coec yle öğreneceklerine hazır olana k a d a r paylaşmamava 'e n m ş u .

kartan için gasp e d e n , n isp eten daha küçük düzinelerce yar­ dım kampanyasını y ü rü tü y o rd u . Tipik bir b -y ırs e v e rlık o p erasy o n u n d a, bağışlanan her doların en az se. en s e t t i y o k su lla ra yönlendirilen gerçek >ardımlarda yerini ı . 11ırcu B azen b u m iktar doksan beş senw kadar yükselirdi. Danny, Bourque K urum u’nun kendi uluslararası yardım

flaş bellekteki veriler üç yıllık ödentilen ve wmPanyalarından toplanan bağışların üçle birinden tazlası-

f . me yürütülen göz korkutucu operasyonları de* ^ •^ n n a k ta v d ı • • . . . . . i a-

n lhtıyaç sah ip lerin in ellerin e geçliğ in d en şüpheliydi.


OnmBİı bir miktar- gene/de «ehd.t edilip kUvvcl

s,.yorsun

k iy*»P *«•"«" M y0k top'am ‘ann ö n h « « « h n e S S k ord» Adamın bu konuda h.çb.r tereddüdü yoktü 'V d

ı

c

b

m

d

sonlanan milyonlarca dolarl,k b ağ ,ş ,

e

1 brt«'- “s a a ' * *

aUam,n ° ,u " ™ odasında ola. k' ır,ıtrin, sak layan katm anlar, teker icrek soyarak

W

,nek için kullanan gerçek bir riyakârdı R

e

d

d

i n

g

« « "* ' ke; d eğil, hayır.” D anny saatin e gftz alt, Akşam

n' N l.

Bounjue betenn beteriydi, rahiplik g e ç m iş i* e

yoksa?”

. ^ - . .rbktc hir bira içeceksin "

c N ,. ** y » ^ C8g,m?”

’e Lamont’u öldürm esini em rettiği,, * e

..Yapacaks|n -

üda doğrudan bir kanıt yoktu am a B o u rq u e h er şcyc ra 'n °r' suçluydu. Danny ya B o u n ju e u n y ö n tem in in değişe ^ da öleceğine çoktan karar verm işti.

1' 3

.jjasıl? ,.Bu gerçekten d c o ld u k ça basit."

e -va

Ama Renee hazır olm adan d eğ il. D a n n y ’nin letjkt

gözleri ve dikkatli yönlendirm esi a ltın d a , kendini bu ad , ^ ' götürecek yolu tek başına takip ed en e k a d a r değil.

"Bounjue’un Lamont’un ortadan k ay b o lu şu n d ak i su riirmez suçunu saptaman çok önemli. İşe Darby Gordon’la başlayacaksın." Renee başını çevirip ona ışıl ışıl gözlerle baktı. “Onu

D an n y bunun o ld u k ç a b a sit o ld u ğ u n u söylcm tştı ama

dokuz on b eşte D a rb y G o r d o n ’un verandasında dikilir­ ken. yaptıg'm şey i b e tim le m e k için delice k elim esin in çok djha uygun k açacağın ı d ü şü n d ü m . Danny uçaktan a şa ğ ı ilk d e fa a tla m a n ın da b ö y le olduiunu söylemişti v e h a k lıy d ı. İlk ler h er zam an sıkıntı ve kay­

tek başıma mı ziyaret edeceğim? Bu gece mi?” * & y lc

düşünüyorum. evet. ”

“Yeni k i m l i ğ i m l e mi?”

gılarla doluydu. Ev küçük bir k u tu y d u , giriş k a tın d a so k a ğ a bakan sa­ dece iki penceresi v a rd ı. B u n la rd a n tek i yukarıdaydı; bura­

Hayır. Renee Gilmore olarak. B ourque’u. yaptığın ziyaren öğrenmesi durumunda, sinirlendirmek şu noktada hiç de kötü bir şey değil. Ve ben senin yeni kim liğini gün yüzüne Çıkarmanı istemiyorum.”

lın btı pencerenin k ü ç ü k h ır tavan arasın a ya da samanlığa

yıldığı söylenebilirdi. G ri a h şa p d ış kaplam anın acilen bo'" h is i

gerekliydi; ç im e n le r çarp ık çu rp u k tu ve h a /ı yerler

*• leşmiştj, toprak g ö rü n ü y o rd u . P lastik , kırık pedallı, üç *. ^enee nın y{i?ö heyecandan kızardı, b u n u n haricinde

135,1 u^a?acağttTi? Evine bu g e c e habersizce gir*

T1h'r Bıg W heel, y ıp ra n m ış b a h ç e hortumunun yanında önmüş, yatıyordu. V eran d an ın la m b a sı sönüktü, büyük '3 Pa,»amıştı. K ü çü k ja lu z ile r iki pencereden dışarı


A dal* Un G ah Ifrrarlı&ı

1#n kandırmak çok daha iy ,; denuşu

* n bûvük kısmını cngellcm ektcyj,

^ v

o

, n

'.ensmüe. h , Hiok ^

ld,

^

S *

J S n ’y * t» * " mes' durum unda ola*« «I « O * *

B*« W»fük bir k»y« çubuğu v erm ,* , ^ ^ iliştir m iştim Darby Gordon'la yapllgln) > , kaydedecekti. Eğer başım h erh an g , bir ^

cl|,klc * e*cr b,r m c,rc elli ^ . . m d r u uzun ve

d- P * * * 1 . a&'r b,ny|c «Ulaşmanız nda boynunuz ve om urganız kmlabihrdı

^

D ann y bana âş.k olm uş,u. Bunu « s , o n u n d a k i

.enliğe, elim arada bir kolum da ya da om zum da dolama

C * . cebimdeki çağn cihazının küçük dügmcsırit

C n e dayanarak söyleyebiliyordum . Benim le o yumuşak

ic a m >e Daımy g e l e c e k ti

"C n u y la konuşm ası ve dahası söylediklerim , dinlerken ba-

Plan buydu Ama başımı belaya sokmak gibi b,rnı>c,

% ş e k l . onu ele v en y o rd u . İnsanların hapse gırmelehne

.oktu çünkü bu bendim. B en s.Iık bir fareydim, bırl^' y '

1:3i 3

sormak- Bourque a dair dosyayı kapatmak v e böy|e blr ^

[onulara konsantre o lu y o rd u k , fakat bırbınm ızı gözlerimizle

tek başıma yaptığım ıçm ne kadar yetenekli olduğumu kıv

k u c a k la y a ra k

setmek maksadıyla buradaydım. Rcddıng i öldüreli sadece altı gıin olm u ştu ama ben k*

b a ş la n n a

daha k ötü şeylerin gelm esine yol açan hassas

so h b et de ediyorduk.

D anny'yc b e n z e m e y e b aşlam ıştım ve bundan farklı bir ~yjn olm asını d a istem iy o rd u m . Ç ü n k ü , doğrusunu söyle­

o lm a y a başlam ıştım . Lam ont dışında

dimi değişmiş bir insan gibi h issettim . O g e c e Danny ylç be­

mek gerekirse, o n a â şık

likteyken yem benliğime k avu şm u ş, y en id en doğmuştum, ir-

bir erkeğe y a k ın lık d u y m a m garipti, ö z e llik le de b it rahibe,

dmdan da kanla vaftiz edilm iştim . T abii kı bu, Reddmg tC

sıcak L am on f un y o k lu ğ u n d a b en im bunu yapm am ı isteye­

kanıydı ama benim için y e te r lıy d i. O ad am adak taşında

ceğinden emindim. D a n n y ’n in rahiplik yeminlerinin hepsini

keçiydi ve biz de onu bir güzel kurban etm iştik .

ciddiye almadığını b iliy o r d u m . N e d e olsa. Tanrı adına msan

0 geceden sonra her şey d eğ işm işti. S anırım Danny be daha ciddiye almaya başlam ıştı. B enim le b irlik te saatler ge­

öldürüyordu. Darby Gordon'un kapı ziline basıp sakinleşmek için de-

çiriyor, sorgulama tekniklerini, k a ç m a stratejilerim , hukuki

™bir nefes aldım.

yapünm uygulamalarını, bu tü r şeyleri art arda tekrarlayarak

~Me b u l a ş t ı r m a , Renee. Sadece n o r m a l

İş te , b a ş lıy o r u z

S a k ın b u n u y ü z ü n e

gö-

davran.

beni hazırlıyordu. Her şey hilelerle ilgiliydi, gerçekten, ıU

Kendi k en d im e b ö y le sö y led im , fakat ardından bu dün-

yon sanatıyla, insanlara bir şeyler olu rk en daha farklı W

gerçekten n o rm a l b ir şey olup olm adığını merak etmeye

yaşandığını düşündürme yöntem leriyle... Danny, "Onlar*

Kyleri zorla kabul ettirmektense gerçeğin farklı olduğa

Uladım . D

aP*

a ç ıld ı v e D a rb y G o rd o n o rad a b elird i. H a


d A d r im O a k t l g ^ ,

darJ k»» boyhıydu. >ıl*n ^ jaeyıfl, Nr *** §ebcç a' r - gğB*cpt«* kotlan, feüytik k a f a t» ,

MP< «rtuandın « n ç e bü yük > « .! k an ep e o l » iü ç a k ^

%

^

S U

- * - a r d a d ir

öz*»*»

göz)' ^ n^ < w

b» ket döşündü

’^

a lıy o rd u m

"J ^

n«*r. benden km panteon giyinmen,,

^ a p n « * dc«uduydum Ko»pantolonla en « » * M « ü#*™ » t « m n '* biraz seks, olmajJın ^ * v « u ; kalağıma hu; de kötü g c ln * ^ ^

^

İş* bu u d a r -Benim adım , R enee Jonathan Bo«qı carsfiadaz göodcnidıra Jçen girm em sizin içm 5, >njG ^

U

« n o y ı p anımsamadığım an la m ay a ç alıştım .

Bourqueü tanıyorsa bile, bunu belli etmiyordu “Sm tanıyor naıyum9" diye sordu. Hayır. Ama Sımon Redding *ı tanıyorsunuz ve &«.♦ Reddmg, Josathan Bourque adına çalışıyor. Sizce de soruyaralayacaksa, aslında bu konuyu içende görüşmek ıs*m ."

Y an» *»!« P la « ,k « * ^ U »

ve

^

bula*m '« k,rlj kanepem i fiskos m asasında d u ru y o r* , Ç am urlu bir çift çtzme

^ btf ceketin yanma. >ere atılmıştı Etrafa rasgele yerle*, ^nötuşgıbı durar. üç a h şap sandalyenin arkasmdac elbiseler

arkoordu- Sargı b ezi, kabnt çöpien ve birkaç sigara iz M fti ç^ eren g ı kaba tüylü h a lın ın ü ze n n e saçılmışa.

İçen» her açıdan darmadağınıktı >e bana göre tam bir ojviktı andın yordu. Fakat hissettiğim iğrenm eyi kontrol altında tuttum ve

im eier djdakianm arasından büyük b ir d o ğallıkla dökük*. Daany aıc göziermı yakından izledim ve bu ism i bir şaude

tağınyordu; körü kelimelerle dokı bw ık»wjo

ter evcil h«yv*n görm esem de. p „ brr köpek gd* k o k *

D k »> ’y k söyleyeceklerim ve yap acak larım ; tam a u -

siy1a arto ro ig ıi. Orada, karanlık v eran d ad a dikilirken.ke-

H em en k a ry d a h ö y ü k e k i »

** 0»««>ordu H il’ esk‘>d' v* ’Çctvsi. her ne k*l»7 ^

-ftrty G o p d o o ?" D te dadakian hafif bir gülüm seyişle kıvrıldı. -ir

0, ) m |t 4

& a n a m a odaklandım : D anny nin söylediği şekhyfe oç*na>on alanını anlam ak. Pekâlâ. S ağım da m uhtem elen yatak odasına açılan b u uf» *ardı Solum da, ışığı y anan bir koridordan gelen şıngırtı se5^ n bende F.mily D a rb y 'n ın m utfakta sıkı çalıştığı im a m ı m

.

: Çocuk, kı bunlardan teki yedi yaşlarında. açık san oğlan, diğeri ise ondan belki iki y ıl daha büyük, uzun kir kızdı, hana koltuktan baktılar


A ık ttc it* ( î d i Mczarlıf>t

M n c k A .r

pgffry. “Pı$an çıkın.1**diye haykırdı Çocuklar birer sıçan gibi etrafa da£ıJd,|ar

lıslgüzel atkuyruğu yap,İm ,ş k.rt, sar, saç|(, hlye ^

C'% „ ellerini k.rl, göm leğine kurulayarak odaya doğru

d e ğ e rsizin ıçm en hayırlısının nc olduğunu h M şuradm uzak duran "A dam ,r s a rf eıtığ, kel|

*'****.

o * Z . M akyaj' yoktu, b ir hayalet kadar beyw d, U « r,n d c * <

koridorda onlan kovaladı Çoc uklar Saga (^ m ak ian ormandılar. J

ır e ^ f m a n la u çu k m av, b,r eşofm an Umu vard,

1ijjnkian

“A lıc ıa ’" Adı s e s le n e n ü r p e r ti

yüklü, ürkek ve

ezik bır ta v ırla g ü lü m sed i, ardm dan bak,şiar, der, ve yatak o d a s ın a geçerek k ap .y , büyük b,r d,kkatlc

«W*1

bu- seso Bu. ne olduğunu merak ederek çocuklan' ^ venlerden vukan kaçmalarına tepki gösteren esm "’cr<ii, ,. -e scsjy* y. n ıtg e im e c ı

O orf00 bana y a k ,a ş a ra k - “ Ne ls" y ° rs u n ? " dedi. Y üzü ,r

»simon R e d d ın g ’le e n so n nc zam an konuştuğunu bil»

Basık oda sessizleşti. M id e b u la n d ıra n b ir deja karamdaki nim kant emdi T elevizyon h â lâ y ü k se k sesi

ğıryordu ama artık bunu duymakla zorlanış ordum Bı, * ^ ye sebep olan şe.vı ajgılayamadım. B e lk i d e bu kendi evüîu çocukları ıv*m korkan anneye d u y u la n a c ım a hissiydi C .b daha o dakika anında babaları tarafından dövüldüklerini v aç bırakıldıklarını îahmın ettiğim ço cu k larla kurduğum em-

patıydı, belki de eş zulm ünün ü z e rin d e y a ra tı,ğ , amansız baskı altrna sıkışıp kalan kadının için d e bulunduğu zordu-

mmdu

îTl**^

-S e n

..

• At?

kimsin

- S a n ırım k im o ld u ğ u m u b iliy o rs u n .”

-Hayır. A slın a b a k ılırs a , b ilm iy o ru m . S öyle bana.“ Tahmin ettiğ im d e n daha sin irliyd i, neden bundan daha

farklı bir şe y le k a r şıla şm a y ı b e k le d iğ im i ise bilm iyorum . -Beni Jonathan B o u rq u e gö n d erd i,” dedim . **Ve bunun b en im a çım d a n bır anlam ıtade etm esi gere­ kiyor. öyle m i?”

Her nedense, tüm bunlar bana sanki benim le ilgilivtnis gibi geldi.

0 an, adam ı h a z ır lık s ız y a k a la m a k için uygulam aya ka­

rar verdiğimiz d oğru d an y a k la şım ın u m d u ğu m u z gtbı sorun-

Yüzümü yakan öfkeyi dikkate alm ad.m . p.s çızmelenn vchlli

lazım.” B u n la r b e n im re p liğ ım d i.

oturn*a odasının ortasına doğru ilerledim kapının dibinden bana bakan D arby G ordon a doğm

m bir şekilde işe y a r a m a y a c a ğ ın ı an lad ım “Lütfen, adamım, bana rol yapma.” Adamım mı? Kulağa aptalca gelmeye başlam ıştım , dolayısıyla boğazımı temizle.V*Pdaha fazla otoriteyle bastırdım. “Senin Simon Redding

*ara®na* Mey!” d iy e haykırdı. “Yatak t

31,113 !Ş yaptığını ikim iz de biliyoruz. Sakın bana onun kimin

r

^Ç alıştığını b ilm ediğini söylem e. Redding kayıp ve eğer


* ««eteni»

özümü öğrenemezsek,

,5,„ ^

etit " ‘ Bana birkaç saniye süreyle bak», onun bu

^

gülümsemesi ya da gülmesi ıçm dua ediyordun, ,,„adığ'<" gösteren herhangi hır şey yapabil,rdi

"U

,n'e

A fi/ın » k u p t u ,

..............

I/**" *,nfl ^ y ^ o d B n . d7 Z : : '- '" * « * ,n u bl k

S *%

•'Senin neden bahsettiğin h ak k ın d a en u la ı , b,r filo

yok." dedi.

Bunun ardından ne yap acağım ı b ilem iy o rd u n , y adam konusunda yanılm ış m ıy d ık ? I luyır, D a n n y (

^

bu işle bağlantısı olduğundan em in d i. S o ru n b en d i,n '

un

Bileğim i ya ka la d ı. be„,

*J J* * * ha, ck “

tt i»**"»' döndürm eyi ba?ar(J ^ •İim yağlı duvara çanak^ "Şimdi hana g e rçe k tcn klm

p,s.

b ,r Vc-vlrcr . " c"<Jı. ^

srn, küçük fahişe. Panikledim v e düşünmeden konu Şaştığına d a n h iç b ir fik rin y 0 L t ,

, *».r

Ut > vc ycc'ksin.

"A h‘ Senin k .»

Danny'mn muhtemelen b aşaracağı ş e k ild e y ık a m ıv ,, İUl'

O olsa hu serseriyi birkaç s a n iy e iç in d e g ö z y a şla r ın a b ^ hayatının bağışlanması için yalvartırd ı. B e n a y n ı yakı

kullanamıyor olabilirdim, am a oradan D a n n y ’y le o n ıu / za çalışmaya değer olduğum u ispatlamadan ayrılmayacak tim.

"Oyamananlaı k ı h ir fik rim o b u . 1- . . . n * * m t ıç m k o lu m u d a n ‘ ™ d ™ * k .ricdi»,. ağrıyla sız la d ı. yukan doğru kıv.rd, O m zu m ağrıyla s ı/ıa u ı. ••Sen bir ölüsün," dedim . “Senin benim le bu şekilde uğraştığını öğrendiğinde, ö lecek sin .”

Kendimi rahatlamak için zorladım . “Biran var mı?” Hâlâ gülünsem,yordu. “Tabii .” M utfağa yöneldi. “Bu taraftan."

Kim?" Sen sağır m ısın? Bourque! Sim on Reddıng' in adına ça­ lıştığı adam

Neden onu takip etmem g e re ktiğ im bilmiyordum. Birayı buraya gen reme/ miydi? Yine de, belki m u tfa k ta kend.ıni loparlanm diye, onun peşine düştüm . Ancak kırlı san çiçe k li d u v ar k â ğ ıd ıy la k ap lan m ış o ber-

Arkamdan bana sıkı sıkı yaslanarak kulağımın dibinde soludu. "Bu kadarı y eler.” N e fe si bira ve biber kokuyordu. ‘Reddıng hiçbir zam an b en i kontrol etsin diye buraya cılız çocuk g ö n d erm ez.”

Kfeya adım attığım an, y ığ ılm ış kırlı tabaklar vc yarısı Redding Vö'ld IU ü U *, se n I 11 i sa la k !1 K M h f yiyecekler beni avuçları arasına ald ı, kendim i tama«nen Kaybettim ı * Bacakf t)(urn,a °d ası tu v a letse, burası lağımdı yukarı tırmanan p isliğ i, n e fe s aldıkça ciğer-

%

Bu onu şaşırttı. A m a sa d e c e bir san iy eliğ in e. Tamamen edim . Sana •«•Munıcn şa şk ın a d ön m ü ştü m , am a p eess etm cm ıcuım i», rtt ı,*ıiv l\ı ı t-fkıA^ Vil ITT ‘nin ofliıpnum — iı~ ^ ak güvenip g ü v e n e m»e y e c exğ im i/i anlam için buradayım.


/İdMivım Wi*ıı m ezarlığı

,. . K a » . » ' n ^ Sm,yakr ; ' 7 hnnaaL^ ^ '* * *

nndüncnc k a d a r » k » .

H . « k ı m s e c v ,m t; ^

J 3 tchd“ l T B o a r q ^ ’u » " « " 'y 0™ ” " diyeb"<»im -Sen Jorıa bileklerimi te k ra r d u v a r a y a p ,,,^ D *® bC,’" t n „ 5 » « U‘ak blf k° rkU y° ktU ''Pcki'» Sur.nnd*k' bs,n " Tan,yorum Ve ben, iki gün önce ar-,, sorun da Ü *bU'

. görmediği®'

varak Rcddıng ‘ 8

;.orum. So® 5°

so rd u

Bourque'u un,,

kim sin?" m

ortaya çıkmışt,! Aklımdan * .

Donup ka|ml' ^ K as|g ına dizim i indirmeli ve koşma,

jjtli düşüncele

‘^ y ^ g ı m kadar yakınd,. Kafa-

lıydım a®a bana ,c burnunu kırmalıydım, ama onun ben, ^ r ^ o ,® a d ,,n ,b iliy o r d u m . b v, cağn cihazına ulaşmalıydım. Cebimdeki olmaU çün k ü Darby bakışlan-

* * *

m

takıp em. Kc P »

da doladl ve çağn aha-

I I

„cag‘n’' Raha‘ b ,ra k "

.* V

- t m

■* ■ * * —

1

« *

< % d demek istedi,n a m a bofeazıma

ıi3ha mannkh bır yan.ı urc.mem, « ytedi Zlhmm v1 ^ D a r b y . "Bunlar F B l’ın k u llan d ı* türden chazlar defeıl ,ıvt homurdandl "Ve SCn’ dc Bourtiue göndermedi. Bu da benim ye"1 bır ŞC> k c5feU ,& m »"lam ına geliyor. Ş ımdl> y#. ^aŞıtnrz şe y şu . la llım . S e n bana Jonathan Bourquc ve siınon Redding h akkında b ild iğin her şey , anlatacaksın. An­ l a k s ı n . çünkü e ğ e r bunu yapm azsan sen. sadece k a d ı n incinebilecekleri y o lla rla gerçekten b.r güzel m citecegûn. beni duydun m u°" Bu noktada iki y o ld a n tekim takıp edebilirdim. Kendimi tamamen k ayb ed eb ilir, ç o ğ u k işin in o p is çakalın altında acı çekme ihtim ali k a rşısın d a y a p a ca ğ ı g ib i kollarımı sağa sola savurup çığ lık la r a tm a y a b a şla y a b ilird im . Ya da dennden gi­ debilir. gözlerim tırn a k la r ım la o y m a düşüncesini bır tarafa atar ve üstünlüğü y a k a la m a fırsatın ı bulana kadar bu oyunu

sürdürebilirdim. nuyormoşgibiydim.

■- *

• f e r i * U > = cih azı *

-

-

var m ,?

b ır f ,t a 4 '

.. . y ^ n ,

E te , y

gömleğime doğnı inattı, kayıt c ih a z ın ,b u ld u

Ben İkincisini seçtim . Danny. "temel içgüdüler ölmenize yol açar sözünü severd i. Aylar boyunca bu tür durumları Kj*lân sona düşünüp e le aldıktan sonra, yapmak istediğimi

kip aldı. Ardından aynı çaydanlığa attı. korkuda" “Tamam, lamam." diye haykırdım , sesim e \ ^

^Pmayacak kadar zek iyd im .

dolayı yerin dibine girmiştim. “B en FB I danım -

İGnftt'ltAfA

Pekâlâ, diye çatlak sesim le cırladım "Ama söyledik■

a a geçerli. Eğer canım ı yakarsan, sabaha ölmüş olur


„ EğerJ o n ^ Bourquc'un..." *

avucu sural|,nJ

*"z*a mdl’ ^V kırdm ı Dartıy omzunun ürerinden bag.rdı "Em ıly, ç

ondan!"

Ullv'H

-Lülten " Kol vc bacaklarıma ycrlcSen „ lrı_

duramadım “Kes sesini Emily!”

^ Y İR M İ B İR İN C İ B Ö L Ü M

Karısı kapı eşiğinde belirdi. Ç ocuklardan tekinin

„djıı gden hafif ağlama sesim duyabiliyordum . Darby, ‘ Buraya gel. tatlım ,” dedi.

^

Yalak odası d o m u z ahırını andırıyordu. Başka şartlar al-

Kadın yerinden kım ıldam ayınca bağırdı, şuran k

miziydi. “Buraya gel dedim !”

■**

Kadın aceleyle bir fare gibi yaklaştı. A m a bunu b a ^ madı çünkü ada m elinin tersiyle sersem letecek şiddette

itti.

. . , r3fı tem izlem e m o d u n a girm ekten kaçınmak içtnlunj^u3« ^ ■sel kontrolüm ü o ld u k ç a zorlam am gerekirdi ama şu anda L k la n d ığ ım şe y d ü zeltilm em iş yataktı. Darby ben i itti, p is çarşafın ü zerin e serilip kaldım . Adam kıkırdıyordu.

“Yukarı çık. Ve şu piçleri sessiz tu t.”

Daha ö n c e d e n itaat etm ey i reddettiğim o temel güdüler

Kadın hıçkırarak ağladı ve b asam ak lara doğru atıldı

şimdi ölkeden su y ü z ü n e ç ık m ay a b aşlam ıştı ve ben onlar

So/ıra Darby Gordon beni saçlarımdan yakalayıp otur-

karşısında k e n d im i ta m a n la m ıy la kaybettim . Görevim son-

ma odasına doğru sürükledi. Oturma o d a sın ı geçtik! başımı,

saçımı çekerek arkaya yatırmıştı.

lanmıştı. Ş im d i iste d iğ im te k şey h ay a tta kalm aktı.

Yatağın diğer ucuna doğru güçlükle ilerledim ve yuvar­

Yatak odasına yönelmiştik. Darby Gordon canımı yaka­

lanarak aşağı indim, tekrar Darby’nin çıkışı kapatarak dikil­

caktı ve bu oldukça da acı olacaktı. Oda etrafımda dönmeye başladı.

diği yere dönüp geldim . Kollarımı ona doğru uzattım, avuç­ larım öne bakıyordu, "Uzak dur! S ad ece uzak dur!” "Öyle mi? Y oksa ne olacak “Yoksa yem in ederim ki pençelerimle gözlerini yerle­ rd en ovarım, seni çatlak!” diye haykırdım.


T a d lM kktr

B

A diüritn <jı:Jı llr m tltğ ,

görünüyordu , - (,.r*r..b i. yöneldi, en UM Ç c k n * ^ N

M ç ,|ı » m ı y <>ru" ’ H aW h‘ ln > * " ' ö K önderm edt K « » .

kılıf»' vc ,am iım ' ,*c dc >«*m «Jı -

b0,umJ |I" 'k h*n* doğnılMu. «mk gU lürnsem tyo^ ‘ ’" « J T P ju v » Gözlerimi y e r le r in d e n ‘* nUn

m * »

b ^ a .ırıtm akla yetınd, Kaf » , yt(me

bacam dan vurabilirim. D e lk ,

S ım o n K c d d ı n g ' ı b .l,y ,>rum> ^

hCnKn * L vcrlere atmadan önce biraz eğlenebil,r,m y J ;» « « —

alladı. "Konu»' “Silahı indir” -Konu»’" diye gürledi Orktüm ‘Tamam, tamam." K endim i toparlamalıydım Zıhmm bomboştu ve nc d iyeceğim , bilm iyordum . “Konu*, cağım, beni vurma yetef. Bir yılan gibi sırıttı D anny’nin sesi zih n im d e yankılan-

dı Herşey bir illüzyon. Renee El çabukluğu, zihin yanılgısı. Sakın amacın dışında herhangi hır şe y düşünm e. Amacım yaşamaktı. Ve buradan dışarı çıkmak. Onun a r­ kasındaki şu kapıdan geçip sokağa adım atmak. Her şey ço» çabuk olmuştu. Danny beni kurtarmaya gelm esi gerektiğim bilmeyecekti, henüz değil, çok geç olmadan değil.fclienmı aşağı indirdim, “ lamam. İşte sana gerçek So lumda kayar kapılı bir gömme dolap vardı, S ta y b r ıd g c Süit lerı ndckı dolabımı andırıyordu. “Tamam, ben Boıtrqtıc te

^

^ T

vcrmcsmı bekledim ç ü n k ü *z ö n c e ç o k 7 , bir a a parmak bastığımın faikındaydım. O n a doğrulan Vfy. K»r>*llk

^ P ılır

'" ‘P ^ T ı P P e n tırnağa süzdü, ardından silahın» hafif*

^

g n o ö ö ld ü ğ ü n ü n a s ıl b ild iğ im i v r r m a b , m "

» a « » * * ^

ver 11

İ

mıydım? D anny b u k o n u d a n e d ü şünürdü-» B u n u n

W P e m ı v ard ı

’L

ki'.' B urada hayaum te h lik e d e y d i, b u n d a n en

bir şüphem yoktu Darby. “ O n u n öldüğünü b a n a s ö y l e y e n o lm a d ı,- d e d i. “Ben s ö y l e d i m . O kayıp ve Bourquc b ü y ü k olasılıkla bir

numaralı a d a m ı n ı n polislere nfck ü z e re .

Öyle

g ittiğ im

düşünerek aklını yıtır-

d e ğ il m ı '

“K o n u şm a y a d e v a m

e t/

Sohbetin k o n tro lü n ü ele geçirm em e izin vermeyecekti O m u z la r ım ın

d ü şm esin e göz yum dum ve gerilimi azaltmak

içm ileri doğru b ir ad ım attım , ama kalbım deh gibi atıyordu ve avuçlarım te rd e n sırılsık lam d ı.

“Biz sevgiliydik,” dedim. “Jonathan vc ben. Bunu hiç kimse bilmiyordu. N ew York’ta tanıştık vc ben onu buraya kadar takıp ettim ” Darby itiraz etm edi. Bu fıkır muhtemelen onun açısın­ d a hiç dc şaşırtıcı değildi. Neden değildi? Görünüşe N»k • hrsa JonathanTn farklı şehirlerde zulaladığı bir düzine â*>ı 3 vardı.


MMAff

-A fin t* * 1 Ç,z d ,‘” d e d ,m " B a n a h ,r P J s I j k f n j ^ &VTVHiı Ben de b fia r P«f«suı« ç a ld .m . h u d a o nu

itiTÖl' Durdum. Dvby hır jeyler söyleyene kadar ko„u J

yü*

Yttetok

«4

B °“ rque-dan üç y ü , bm dolar valdm." fcd,.

,

telama) D » 1»- h,ra/c ontar konuştun. de^ y' ka d a r çok ko n a rla rsa k e n d ile r in , b ,r o k a d a r faÜ Q / * *

* n dolar; “

f c ^ J ^ ıa o y ^ 0 ^ ‘ ‘ ««00

.,

T 7 T* " f i l

e,,,^ ndc- bcm " ldunnes' >vm Sımon R«j. Bunu b.l.yorom çünkü Rcddmg kenditmdo,

lor Kendilerim ne kadar fazla d u y a r la r s a , va n a „ h j ' ^ ' l’2 » |en‘ >'apm ay‘ dl'’nCd’ BU,' Un WarŞ,U*m d l-

odaklanırlar Darby jüpheJı bir tavırla. "Bourque dan para çaldj

dedi -Çaldım. Başka ne sebeple Sımon Reddıng*, peşjmd yolİJSifl k iT Adam sanki, bunun için yüzlerce sebep olabilir. dcrce

sine omu/ silkti Bana bunlardan sadece tekini söyledi. “fo nıtı ortadan kaldırmak için. Hiç kimse B ourqueîdan para çal

maz."

dc onu

^ ^ •ö y le mi? Scn Sİm° n Reddlni?'1fi|durdün." B ö y le söylcd, ama kelimeler dudaklarından daha çok buet soru gibi dököldö-

ı

) •A rdından cesedim kesip parçalara ayırdım vc okyanusa

I

dedim. Bunun ne önemi vardı ki? Nasıl olsa parçalan hiçbir zaman bulam ayacaklardı. Bana baktı, iddiam ı dikkate almalı m ıydı, onu ianmaya ç a lış ıy o rd u . B u iyiydi. B eş dakikadan daha kısa bir süre için­

“Kesinlikle. Ama ben çaldım. Ve bunu ispatlayacak na­ kilim hâlâ var " Konuş benimle, seni lanet olası köpek

“0 kadar fazla, ha? Toplamda ne kadar?” “Yeterince.M

de yatakta y a tm a k ta n o n u ikinci b ir kez düşünm eye teşvik edecek pozisyona g e lm iş tim , zaferim d en cesaret aldım

Ona iki ad ım y a k la şıp d ev am eltim . “ Para bende, hepsi. Ama para u m u ru m d a d e ğ il. B en h ay alım ı mahveden o eşkı­

“Ne kadar9” diye haykırdı.

“Silahını in d ir, dedim. “Bana seni vurup temizleyecek h reşkıya)7nışım gibi davranmayı bırak. Ben sadece silahsız hır fahişeyım*

yayı istiyorum vc b u n u n b e d e lin i ödem eye de hazırım ” Darby dudak b ü k ü p dalg a geçti. “Sen delirmişsin.” Belki. A m a se ç e n e k le r in i düşünm elisin . Buraya sem kontrole geldim . Bourque*a yaklaşıp yaklaşamayacağım, cıd-

^

Tereddüt etti, ardından dudakları çarpıldı ve silahını in( «ursun, dolayısıyla sana bu hakkı tanıyacağım . Ne

*w

çaldın?”

111miktarda para k a za n m a y ı m ı y o k sa sonunda Reddıng gibi ö,m* y imı tercih e d e c e ğ in i b ilm em lazım dı.’* Reddıng ı s ö y le d iğ in gib i sen öldürm üş olsan bile, şu

ıru


m

m

* * * * * ° >İC ^ " r

*

A.Ltlrtm CiTh Kh-:arhfr

7

‘‘ njsıl yOfttyof7

- E » t*'nl *ldûrtrwn' paray' h,çblr /Jm »" 8< W „ taW*ü5û. JoM<hm B o u r ^ . Redding-in ^

' ^ , w un el. s e n *n ^

yı "«en d c

. onun bu sevg.

-

herkese

* ^

a , , r Fr *

* * *

2

V g&

t p r * * k i* eyen mann^ ımda muhîc^clcn çc^nl llUcr « r * ancak hızlı düşünebiliyor, onun da u ^ n v* £ « M * * ı^Y « M iy o rch ın ı. Korku hah içindeyken J bu ,*e oldukça iyi olduğumu düşündüm. ^ -Benim nc bildiğim konusunda en ufak bir filer* b yok" dedi. "Tüm bunlar delilik.’ -Belki Belki de değil. Benim gibi oldukça ufak tefek

bir şey neden gecenin bir körü dans ederek fe-

poua önüne gelsin kı° Bunun yanıtını sana ben vereyi* Çünkü yardımına ihtiyacım v ar vc senin başının da bcl*h olduğunu biliyorum. B ana Redding için yaptığın saldmhn: arkasında B ourçue’un

olduğunu bilm ediğim söyle."

Sağ görü nkie hafifçe titredi. H içb ir şe y söylemedi Om daha da >aklaştım, anık ondan dört a d ım uzaktaydım Y u m u şak ,

kuUW n u n ^

^

>

«Bbonanı istemeyecektir Sende onu cm |,

sayılabilecek

ul

içten bir ses to n u y la k o n u ştu m . “Lütfen.

Darby, bana yardım etmelisin. P a ra n ın hepsini alabilirsin Ben sadece Bourque'un ölmesini istiyorum. Ve önünde so­

oWu "0 n u Wdû— her " C ° ,Urw ° ’sun

" ^

M e. w

01ûm

g İ r

»lur ° ’ h7 m! • " » , '™»ş d u n Ü L v » n d u » « « çoklan b ı r ölüsün B u s a d e c e r n c * w “ .. 1

-R e d d in g -S im o n

de öyle söylem işti"

Redding. J o n a th a n Bourquc değil “

Ensemden aşağı omurgam boş unca bır ürpert, mdı “O » m a n . şim di şö y le yapacağım. İlk önce senm c a n ın ı w güzel yakacağım." Silahı yavaşça havaya kalktı ve yü­ n d ek i sırıtma tekrar belirdi. Bana paranın nerede olduğu­ nu söyleyeceksin. G idip onu alacağız. Ve sonrasında belki, der b a n a gerçekten iy i davranırsan, gitmene ızm verebil,rinı”

Kendime güvenim yitip gitm işti. Tekrar gömme dolabı düşünmeye başladım . Ü st üste binen iki kayar kapısı vardı Silahıyla işaret ed erek, “Yatağa geç,” dedi. Lamont adlı hır ad am ın ölüm ün e dair bır şey biliyor musun?” d iye sordum . Darby Gordon g ö z le n n ı kırpıştırdı. Bu adam tam bır fla-

nunda onun seni susturacağını d a biliyorum Ona dair bır

$*dü, bunu tark etmiştim. Ara vermeksizin uzun saniyeler

Şeyler bildiğini biliyor. Seni bu lıalde bırakamaz.”

tosu bana baktı. Ama e s k i kocamın ismini söylediğimde

“İşler hiç de böyle yürümüyor.” dedi.

Sözlerini kırpıştırdı, o an bu adamın Lamont’un ölümüyle il­

Bu adama karşı hissettiğim öfke aniden gün vüzür*

a n ın olduğunu anladım.


Adaletin Gt:h Mezarhft,

...alıklar atarak ona doğru au\lyor, O-

.

açtIfetnı „

SChCP ° 'UrdU ^

f Î lP ^ ' k* -Sen h ^ " '-

I

n ilk kap>y. kaydırarak

edin». ‘-Çocuklann. dövüyorsun.

;nrsun. para uğruna herkes, arkala^

z d c ^ 1**

»ksizin öldürüyorsun.”

r S r i » kald'gin! l a m a m k a r ş ın d a şa ş,m u ş gibiyi vni duygusal pa bat)y0rdu. Titreyen parmaku. Tırnakl®111 11 aVüÇ dan «ekimona dogm uzaHınv "Sen bir şeytanan!" * *

İ ^

beni » « « • W ~ i(gM n|r t „ , W=M1 u J „ h e sa p ia n m ıj b „ « > d , K ^ W üe,

^turdum -Hey! Ç abuk buraya g el’*'

a

Onun dileğin, y e rin e getirm ek gib, bir my« lm yoktı

Lirdim ■ın surat, kıpk'm 1171 kesil,p öfkeyle * . ' Darby <***°* ldl Homurtum btr se., , lkararak bana doğru at,İd,.

yatak odas, kapısın, k ilitle m e m i* . ne dc o l » J çocukları a l ı m efen d ilerin e karş, herhangi b ir tehdit y u y o r d u . Bu adam b ir dom uzdu.

P

K 0Ç !

hniml doldurdu. Sağa yanm ad,m atatako

Bu kelim® tarafa

bu onun o yöne u a n » kend.mi sola atttnt. Kayar kap,lan

Ve ben de b.r firav u n faresiydim . g m ş k a p ı s ı ellmden geldiğince büyük b ir h ız la at,İd,m . O oturm a odasına doğnı dönerken d im i k ap ın ın to k m ağ ın a ycrleştın rn ştin t “Hey!”

Kapıya çarptım. v® Ç

^ • lüm gücüm le k» « .W ^

Kapıy, h ız la a rd ın a k a d a r açtım , d ,şa n çıktım , garaj yolundan koşturdum B u n u b aşa ra b ilec e k m ıydım ?

s,m hızla açum.

hlzU ardım dan kapattım

Sırtıma b.r m erm inin sap lan acağ ın d an em indim . Aynen urhoş bir firav u n fa re si g ıb , zik zak çizm ey e başladım.'

“Seni salak, s a la k -

Arkama b ak m ak için durmadım, köşeye doğru koşup ağa fırladım, doğrudan elli metre ilendeki Danny nin ara-

h f » « « '* u m . * « » k« “ kl m ben « oİnm to » W « «m • U y»k ,kloy„,üum. * * * ^ , Al «n„»kB »k.çm • acele e,

Tırnaklarım pervaz» yakalan» > et. Bence bu oldukça içten b ir duay 1

ın®yöneldim. 't ol boyunca kollarımı salladım. Aracın ışıkları aniden yandı. Beni görmüştü! BİI* av U/Un a d |m m ardından arabaya ulaşıp, etrafından istem eyerek kendim i arka koltuğa attım.


M O rU tf

«• •>«eke*

harekc!

D annv hareket e tm e d i H em ca değıl.

Bafuni

k o lt u ğ u n

üzerinden uzatt.m , Darfcj

p r « yolunun kenarında durduğunu ve

«Vdürn D an n y . " B u n d a n i ş l e n n u m u l d u ğ u k a d a r y o) njedığı a n la m a n ç ı k a r ı y o r u m .'' d e d i

'

Seda, a n a s ü r m ü y o r d u 0 S o n r a v ite s i g env<; m an a n la d ım P a rla k ı ş ı k l a r v a rk e n .

D arbynın

g ö z le rin in

Y İR M İ İK İN C İ B Ö L l M

iT ' °*

a n a ya d a ş o f ö r ü t a n ı m l a m a s ı i m k â n s ı n ,

tek kolunu y o lc u k o ltu ğ u n u n a r k a s ı n a d o la y ıp k a \ şa -

p ^ n y . R enee'nin hikâyesini dinledi Darby Gordon u

gen geri ilerledi, y a y a g e ç i d i ş e r i d i n e d o ğ r u s a v r u l ^ ^ dan hızla uzaklaştı ' ■'

-Vay bel Adamım, bu

kez çok

_j,onık ona kocasının ölümüy le bir ilgisi olduğunu itiraf nr.i'. ardından onu zekice gömme dolabın biı ucundan

y aklaşm ıştım '"

,çeri girmesi yönünde ayartm ış, kendisi ise diğer uçtan kaç­

Eiienm hâli titriyordu am a halim den m em nundu^ B

mış»

şarmışam. Öğrenmemiz gereken şeyi öğrenm ışum öyle*

R e n e e

ilimi?

'n in co şk u su henüz otele ulaşmadan sönüp graı.

«mi Lam ont'un kesinleşen ölümünün yaratuğı deritıkedere

Kollarımı Danny 'nin koltuğunun etrafın a doladım, 4 * doğru uzanıp onu yanağından öptüm . "T eşekkürler W , kürler1Ha!"

Piraku. O nun ö ld ü ğ ü n ü zaten varsayıyordu ama şimdi bu gerçek birinci elden onaylanm ıştı ve bu da Renee'yı çok etki­ lemişti.

“Sen tıe yaptığın] sanıyorsun T* dedi. Olduğum yerde zıplamak ve neşeyle bağırmak istedir:

Aslına b a k ılırs a k e d e re o kadar hızlı gömülmüştü kı.

ama yetenekli kanun kaçaklarının firar ederken arabada yap.

Danny 'm n ona görev ıtı b aşarıy la sonlandm ldığını düşünme­

üklan şeym bu olmadığı aklıma geldi. Dolayısıyla ben de de­

diğini söylemeye g ö n lü elv erm em işti. Renee hemen her şey i

mi bir nefes aldım, ön koltuğa, onun vanırıa geçip anlatmam başladım istediğimiz şeyi buldum . Danny. K anıt elimde ”

I

yanlış yapmış ve ik isin i b ird e n Danny "mn kabul etmeyi is­ leyeceğinden çok daha b ü y ü k b u tehlikeye atmıştı. Gerçekten dc. R e n e e 'n in korkunç hikâyesini baz alınca -kı tecavüzden, işk en ced en vc ölümden kıl payı kurtulduğu blr gerçekti- D anny o n u n kendisine benzer bin haline gel-


Hisli

„ vatd a n ed eceğ in e d a ir

vcrd.ğ, » a * tck^

"* * * , ,,<rekri#'n' düşündü

İ f a m r /,jj,

gontteliyd»' " Çcnc*i k«,W , '«k», fo.

k

d

M ■'as'1b° yle d“Vt!‘nab'11'7 ° a<U"> *"• ta y v w -

‘ ’ & 0. /.torm 0*> * * ‘>lu>'or' ‘"' * » w Aracını R a i nin otelinden y a r ı n ı blok ötede «nun ta r i* güne tartar tekrar yer değ1?tlrmcsı

uf " 'l . ie •• D»n"y 8ö ,k n n l onun M A kışla,mı uk|p c( 'çev.rd. H»f« bir yafemu, mmeye b , , ^ , * , ^ d* saatlerde yağmur gOrülcccJm, yöylcm,,„ m < £ L u n uzak dur Bu b.zim ,çm iyi bu gccc defe,!*, w,.

M>Undu Bounjue, Darby Gordûn dan haberler, a,dl. *“»■

t c f '^ v a . m a b s m "

jchn haftan afağ. sorguya tutmaya b a ş la y acak., B n J J J ıcl jey. uyannın çoktan yapıldığıydı ***

^

tto Jeed H * *

*>

dedi. Danny onun Çetıe$^

Rcitr0 OI1i' do^rU ddndd- 8flzlen fal taş, gıb, aç*,, . i«uyonturi> Bc,ı oldukça ryt bir ış ç ı k ın lı m ı düşü*«*k .. avordunv Danny d d c gelerek. K atillerle bizim aramızda oldukça

halojen sokak lambalarının altında v °

bir çiz&i vardır,” dedi. “ Ben savaşta, öldürdüğüm düş-

R enee. k a p o rta n ın "O nu ö ld ü re b ilird im .

tu* h a ü jn n ı

inceledi,

hemen ilerisine bakarak. ac|

Danny.

^

gundu Diğer yanağı Gordon’un tokadından dolayı kı**^ tı. Bövfesı

^ v a r B dönüştürm ek istem iyorum , Renee Ve sem kaybeı-

hır y ıla n ın o n a el kaldırdığı düşüncesi mide bulan,

dinciydi. Bdyiesine n a n n

kadar suçlu olup olm adığım ı sık sık düşündüm Seni bu

bir yaratık zalim ce hırpalanmışı,

^ k de istem iyorum .”

görür görm ez kararını verdi-

Gzun bir sessizliğin ardından, Renee öne doğru uzanıp

Gen d ö n e c e k - b e lk i b u gece erken saatlerde, belki de yarın

onu vavaşça y a n a ğ ın d an öptü. ” ü u . söyleyebileceğin en tatlı

suçluluğunu doğru bir şekilde

.ev Her şey b ittiğ in d e , k a ç ıp İsviçre A lpleri' ndc k ü ç ü k bir

D anny. R c n e e ’n m y a n a ğ ın ı

gece

ve R e n e e ’n ın adam ın

yargıladığından e m in o l d u k t a n sonra D arby G ordon’u öldü­

eve gitmeli ve birbirim ize tatlı şeyler söylemeliyiz.” Danny, kısm en R en e e 'm n kendi halinde oluşu buna se-

recekti

Bunu kısmen adam bu bedeli ödem eyi hak ettiği için yapacaku. Bunu yapmasının diğer bir sebebi ise R enee’yı hır­

|

hep olduğu ıçm kısm en de gerilim i kırmak ıçm hissettiği umutsuzluktan dolayı kıkırdadı.

palamış olmasıydı. Ona âşık oldun. Onun hayatım ve kendi

“Tamam,” dedi

misyonunu tehlikeye atıyorsun

“Mükemmel, planımız bu olsun o zaman Ama daha ön­

Bu gerçekleri kendine pek itiraf ed em ed i. Ama bunlan dikkat almak zorundaydı ve R en ee’yi sessizce seyrederken

öyle de yaptı.

ce papazlığı bırakmalısın. Orada sadece tısıldaşıp sıcak çı

kolatamı yudumlayarak ortalıkta dolaşmak istemem. “Hayır, öyle olm ayacak.”


Adaiettn Gidi

hcnren o otele ger. dönebilirdim ilk görevim, u-

rfger b« * klldc »ek" ,çm cm ' ,Üm Kbn b o y ^ .

te(I)1/lcf. a n n d u -ın m '

»ke*.

£"Scrck y,lan' ailC,’nin “ “ 'oa girmiş vc w,, tek tokat sayılmazsa, tek bu ısmk dahi almak-

^oııuk o lm ay a çalışıyordu ama onun icmi2|,k, « t t * şekli D anny y o g»"P & * * * derinlere uzanıyordu a

c

a

b

S a p la n tın riQ '^ a

*

d

*

^

f

Danny. “Bu süre zarfında." d e d i, "lütfen gözdcn ı S ırf g ü v en d e o lm a n açısından ö n ü m ü z d e k i

*» ,* »

» » “ 5—

b.rk-,

^

m . b .....

D ^ınyben, öpmüştü.

VC,çekten i f ' k oluyordum, bundan emindim Bıtbm- , an, vc sevgi buluyorduk Tek yürek oluyorduk. Gö^ ya. başarılı kelimesi D annynın kullanacağı bır

Başını çevirdiğinde Renee hemen oradaydı, gözlerinin

l8S,° d i Artık yavaş yavaş ona benzemeye başlamıştım. j.cliıflOü *• Başarılıpu his üçüncü kattaki odama girmeden önce gücünü yi­

içine bakıyordu Onu gerçekten öpme niyetinde değildi ârri-

ve başladı. Üç aydır birlikle yaşadığım düşünceler gen

faka—M

. Rence onun k u la ğ ın a . **0p beni, Danny/* diye fısılda^

bunu yapü. Öne doğru uzanıp onun ılık dudaklarını nazil^

u

öptü.

^ D a r h y G o rd o n 'u n ince sur 3tt. Keskin çenesi. Boncuk

Gen çekildiğinde. Rence nin gözleri kapalıydı. Bır sürç

or(ju le^ farkları artık bu suraılannm olmayışıydı

sonra kırpıştırılarak açıldı ve dudakları aralanıp yumuşak

huncuk gözlen^ ,r4 İM M B o u rq u e hâlâ konuya dahildi ama tetiği bizzat onun çek­

alaycı bir gülümsemeye büründü.

mediğim en başından beri biliyordum. Artık zilıncn emindim.

Renee. “Bu çok hoştu.” dedi. S onra ö n e d o ğ ru uzanarak onu tekrar öptü. Dan n y ’nin çen esin i sağ a v u c u n a aldı, yüzü­ nü kendine doğru çekti ve onu aç v e d e rin d e n , kalbının deli gibi çarpmasına sebep olan bir arzuyla öptü.

Nefes nefese. “S en d en h o ş la n ıy o ru m .” d e d i. “ Senden

Tetiği Darby G ordon çekm işti. En azından, ou işle bır bağ­ lantısı vardı vc tetiği kim in çektiğim k esin liğ e biliyordu. Bu düşünceyle tem kinli bır şekilde > dime bir bardak kızılcık suyu doldurdu t

girdim, ken­ ın amalarımı uzc-

nmc geçirdim ve bacaklarım ı altıma ivV ı a ık televizyonun

gerçekten hoşlanıyorum.” S o n ra k o şarak a ra b a d a n indi, git­

karşısına olurdum . G erg in d im ve

mişti

vardı. Uyuyobılmemin imkânı yokta

r *mteye ıht\>acım

Danny beni sevm işti vc ben d^ >»-*•* m olmuştum, ama Danny yı alabaşında bıraktım. K :n lımi başarılı hisse-

diyordum. Eğer bana yapılabilecek a dalca bır şeym iş gibi

sadece Lam ont'u kim in öldürdüğdı i tor. Şimdi nc olacaktı*?

• t meye yetecek ka-


AtkiU-un Gasil Mraniılı

l'Mbcrler*

>. O m dogu’y i, l|gjl.

' *>• ^ ^ L -cU cn dc umurun»,la değildi. benimki hunu1;ı "*■ j T ^ v o r U r d . Okyanusun d,ger yak;.s,n(1

Üjlıfi'fniV'* soknkUnnda' dı Tam kanal, d c ğ . ş , , ^ , kı f ir a n d a k ı re sim d e ğ iş ti ve b ıı d ik k a tim i ycktl Bu

hır bcm h‘1 pallami?" ' c “ " " » n hır U

^ u s t u r a n insanları gösteriyordu. gökyu/Unc dun£ lar sukselmektcsd, Ekrandaki kadın vc çocuklar u ^ , . uvdı ama ben orada. Darby Gordon un evmde hızla ^ %rnlcn tırmanan kadın, görüyordum

iiıllld*/

u siitım a doğru büken. kulağıma mü»»chı.wı şey n g 0cüniülcnylc dumanUnmıştı. Kamının

..

. . - -- -

* " " a » -ne» c b n .n ses. zihnim de kUçük kahtarah h « uban

■** T ü a y ı *1 »‘bl y*nk,land' Neft»® K,/,lc,W "*>umu Vhık «Uma *ökomodininim üzerine yerleştirdim vc b an y o y a yugtıafı t e m iz le m e k üç günümü almıştı ve sterilize bit ^ hâlâ havada asılıydı Kullandığım limon tazeliğindeki p * iderici. hu aromayı basiıramamışu. rınıa>a acele etm eksizin zaman ayırdım. Ama lüm bu süre

uçurularak öbür dünyaya gönderilmelerim um ursam **!^

â tın d a aklım Darby Gordon daydı, onu kurnazlıkla alt cı-

panny nın yaptığı da bu değil mıydı'’ İçen girip bunu hak

niemem durumunda bana neler yapabileceğim hayal ediyor­

eden suçlulan cehenneme yollam ıyor m uydu? Masumlan

dum

Benim yaptığım şeyin tem el noktasını da bu oluşturmu­ yor muydu’’ Ve bu vergi m ükelleflerine bom ba başına bir

ı fl

K fiş le rim i fırçalamaya, yüzümü yıkamaya vc saçVanmı

İnsanlar tüm bunlardan sorumlu teröristlerin havay,

korumuyor muydu'’

m

\caba şu anda karısına ne yapıyordu? Çocuklarının ağİRiııaktan uyuyakaldıklarını, Tanrı ya babalanın alması için yalvardıklarını tahm in ellim.

milyon dolara da mal olmuyordu. D anny cibı insanlar milli

Darby'nin evinin pisliğim üzerimden alabilmek için sı­

kahraman ilan edilmeliydiler. Onun gib i rahıplenn tanıtımlar

cak bir duş alm am gerekliğine karar verdim vc on beş dakika

yapılmalıydı. Biz Tanrı'nin m elekleri gib iydik .

sonra

duştan bir ıstak oz kadar kırmızı ama tenemız çıklım

Oan yapmam gereken şeyin sad ece Lanıont'un şerefini

Darby G o rd o n ’un günahkârlığına dair düşünceler bey­

korumak için ettiğim yem inle alakalı olm adığını fark ettim.

nimde tıpkı çark üzerindeki fareler gtbı tur attı Rahatlamah

Bu a nı zamanda kendini baba olarak adlandıran beş para

vc zihnimi başka şey le re odaklam alıydım ; mesela Bourque

etmez hır adamın ezdiği iki masum çocukla da ilgiliydi Bu.

gibi... Yine de Darby Gordon dışında bir şey düşünmekle

Darby Crordon’un eşi Em ily'yle ilgiliydi.

büyük zorluk yaşıyordum .

Düşünceler suratımın alev alev yanmasına sebep oldu

Dışarıdan küçük hır kuzu kadar pınl pml gonınür bir

TeİMAonu görmek çok zordu. Zihnim Darbynin batta ba-

halde, venı v ık a n n m u n kelebekti pembe pijamalarımın


AAaU lm

„lın «Uma ««»»•»«•P Ann Rulc'un ka,cınç

, inde.

l u n c c lc n krftaN hn ıttrrmya çal„„m

pjjcfl b a / ,,^ l k ı n c s » k ırm la m ık v c o y ıla n ı bağlanm ış, » t » f

nnm t»»»"» a" P b0yük bir dikkatle çevird.g. entrikayı ^ gujund*" d 0 ,a > '1

b lf

anc farklı *e*“ld 8 var m ,ydt? Muhtemelen, hay,, 0. Acaba hay3' slSl ‘ ünecck türden bin değildi Ama akışında benim onlara ver

,m param vardı Elli bm dola,™ kaybetmiş sayılmazdım

gitse yine de pek f«* »

^ la(nhamn ıçlftl altında okuyc

K,u p eI,mdeyd' , udu&umu„ farkında h ile olmadığım, dum. o ana kadar n ^ çev irm iştim bile G ö * -

a ğ a ç l a n d o ğ ra m a k ıç m k u lla n ıla n k ısm a

R u n u ••Fargo** ad lı

f»1* 0,

£,ldi) blf A*1*0

h ik a y e s iy d i

hn»nı dcğtvVt senaryolar arasında gidip geldikçe. /x ^

^ A d a v%ana y a k ış m a y a c a k la r ı

1

n

*

1

ız

*

*

»

*

dlW* ,0olacağım _______ V ---------— . - * - -Mesela, - j . w . ^ merak etmeye 1bayladım birşe>

gazım k e s m e n i n jçen habersiz girebileceğimi varsayarsak tabu. Evinde alarm, var mıydı? Bu eski bir evdi ve o bana hiç de elektroniklerden anlayan biriym iş gabi görünmemişti

Evin temelinin altını kazabilir ve göm m e dolabu

ölümünden çok daha fazlasını ay ntm. Renee Gilmore'un. Darby Cıor on

Çikabı*

lir miydim acaba?

Hayır, mutfak penceresinden kolayca içeri girebilirdim. Çocuklar yukarı katlaydı v e kınlm a seslerine alışkındılar, yılan ise evin diğer uçundaydı Eve habersiz sürülebilirdim, Jonathan Bourque'un evine gizlice girmiş­

*

tik. ki orası buray a k ıy asla tam bir kaleydi

(io,don'un

Kitabın ilk bölümünün tümünü bilirdim ve ilk ıkı parag­

ba!jianuşum He-

raf hanemde ne okuduğuma dair aklımda kalan çok a/ detay-

1UfCbılecefeı. 6'b ^ ra<*'

>akitabı kapattım. Lambayı söndürdüm Yastığımı kucakla­

Kitaba en baştan başladım. eder biraz daha farklı bu şapı

ortadan k a ld u -

jptJh'8 ° 'an' ''n evine gitmenin ve adamı MdUrmcmn nasıl

bundan em indim . ^

bir f ilm d e g ö rm ü şiü m , bu

”0ytin»k * lb l’ . p a k o ta * d a k u r g u la n m ış ( h iç Ac şa şırtıc ı <Vc-

'

yort» , . ik„ Darbv G ordon'un üstesinden nas.l* . Hemen ‘ ollar düşünmeye başladım leceg,me ' ll?k,nyilmUnün kans. ve çocukla,m a en az b„ * . öldüğünü o ^ 6 zgürm . ü hayal cnim

^

. yöiü*3 ^

s0reli&'nc U,'U' . çonkü kitap bir kadının b.r.kt.r<|,Wen ^ kocasına dair hissettiği iıuikanı ,w

c:urt,ç>,

hcpsı ö z c lh k lc y a ra tıc ı u y ı t i t t / A ı . b alla içle» 0U|il®r,n saw rna o la ra k b ile g n ip la n d ın lib ilü A ı. Bu

l » b,rk"‘,P !»n.nlff»'a « d * » " ™ » " 1 kcnd»*«k.l(t, bv| tuskJ ii's#n,lU“nhlı,rdim

Rıı bir »““ >

Af

.

d ü t e c c ö ıy a d a e n a z m d a t .^ m e r ig ^ f t -

dım ve uyuyabılmcyı üm it ettim

r

l$te o zam an, karanlıklar içinde. Darby ( »ordon un ev mfcı akıllıca yöntemlen deiaylandırmay» *'> ar


/..//».-A k.-t

irininim Ot/Jt O . ı , j f |

...jıOını her hır «». yemden ya*,,!,,,, s le, k df Ç

ıgnfitı*11 vc o k y a n u s u n d ib in d e y n iıyoıdu

k°rkn'"* çocuklurı" '' h,rP»l«r.,nı>, X ,,/ermdchı *'»«“> ,B M n,lcn'" ' « ‘«m,,, %Urj K (Wfl Unmnt u sorduğumda B O z J c ^ ^

uyanmıştım, t tınyottfam Hu müd ’ <»*n d ^ n e c c g ıın ı k c s .n h k lt um m uy.******* kle o r a d a n b ır İa re g ib i k a ç tık ta n *onr». # * * * tf gCr ç c k tc n y a p a b ilir m ıy d ım » D a h a ö n ce etlerim le

«ebdeccklcn k * * cnd^-lcndırd, Görüyorsunu, ya. ^ Z L a m o n t tarafından kurtarılmadan önce Cynj, ^

*

dan hırpalanmış. « cız c‘,,lm '5' kull“nıl«"'> vc ö |ünıc ^ edılını»nm. O zavallı kadını düjuııcrck olduğum ycrt V|) ynıağa u/anrotb uyumaya valıv>y*>r(Jum ama vucuduri)

vclık bır yay

^ o n n c m tftım R e d d in g ' ın kcıilm cM * ve fafeg,

^

^ “L e r n . davranıl ' " zl bcn' “C,mUM/ blr ''•yven^,

H»v ***'" m altlnıanına yardım etm iştim , ama Danny onu

ilah* dıyc düşündüm. Artık liUhım ıçm bır suatu*

01

P>.»rdı D y,' anı öldürmek bcnıın açımdan basit olacakfi***0 Iicc gjrctck. namluyu kafasına yaslayacak ve ateş n ,vCfl

*

jarmaJanmışü. Darby G o rd o n u öld(ırccck.

um Bunu, yapacağım son şey olsa bile yapacaktım La mont'u öldüren o adanıl öldürecektim .

Zihnim bır düşünceye kaydı.

rtn* gören

M uhtem elen

rüyasında onu /chırlcmcnın yotla-

transının yanında uyurken bır mermi şakağına gı-

y a tık ta n

kalktım , rüzgârda kalmıy ince bır dal gibi tıt-

,dum yatağım ın etrafından dolandım. Bunu yapabilir­

Onu öldürseydım ne olacaktı?

dim Bunu yaparak D an n y'yı sevindirecektim. Sonundahu-

Gözlerim anında açıldı.

wr içinde uyuyabilecektim l.am ont bunu yaptığım için beni

Onu j imdi öldür. Bu gece Düşünceler zihnimde canlanırken, T a n rın ın yumruğu göğsümü dövüyordu. Neden olmasın? Bu D ann y’yle ilg ili d eğild i. Lamontla ilgiliydi. Lamont’un ölüm ünün intikam ını ben alacaktım. Danny değil. Benim uğruna yaşadığım şe y buydu. Ama konu bundan da öteyd i. B ö y le s in e bır yaratıcın Mlâ nefes aldığı düşüncesi beni hasla etti O orada, yalağında Zorluyordu. Lamont ise üstünkörü bır m ezard ayd ı. Ya da

sevecekti. Ayaklarımı g ö m m e dolabım daki kutuya, silah da dahil olmak üzere tüm aletlerim i tuttuğum o yere doğru harekete geçiren bu son düşünce oldu. Verdiğim k arar n ihaiyd i. Darby Gordon u öldürecektim ve bunu bu gece y a p a c a k u m .


V İR M İ Ü Ç Ü N C Ü B Ö L Ü M

0 karanlık. p is e v e sabah.n ikisinde ulaşt.m . Taks.den , i Çırakmasını talep ettiğim ağacın gölgesind en ayrılmam yirmi b eş d ak ik am ı aldı. Çünkü hâlâ vazgeçebilir ve almak için D a n n y ’y e başvurabilirdim . Hata yapmak in liy o r sa n - her şey d en ö n c e duygularım dan sıyrılmam gerektiğini biliyordum . Ç ünkü D an n y’y i etkilem ek isliyorsam mükemmel o lm a lıy d ım , her açıdan m ü k e m m e l Koşu ayak k ab ılarım d an uzun antrenm an pantolonuma, urun kollu sü v e te r im e k ad ar siyah lara bürünm üştüm . Taksi uzaklaştıktan son ra, y ü z ü m e g ö zlerim h aricinde her yerimi kapatacak sıyalı bir m a sk e g e ç ir d im . V ü cud u m u n geriye ka­ lan her bir s a n tim e tr e k a r e si örtü lü y d ü . A rd ım d a, adli ek\p geldiğinde onlara kanıt o la c a k en ufak bir döküntü bırakma­

yacaktım. Küçük deri alet çantam bile siyahtı. Sonunda sakin o ld u ğ u m d a n ve sokağın boş olduğundan tatmin olarak, k ald ırım d a sırad an adım larla birkaç saat önce koşturarak kaçtığım ev e d o ğ ru ilerledim . Sokak ışıkları yanm ıyordu. Komşular evlerinin ışıkla*


/* - ./ / » . 4 4 e r

J J ııic lı* İ n tlt \fruj*1lgl

n n , sO odO nD O fkrdl Yağmur durn,u„ u ^

kf(1 ,y.il»bılar.m yere yapışarak g,Cını||

y < r v e r y s b a ııı çım cn Ö b ek ten

>

^

C iğ erlerim d en çıkan sıcak hava nıaakenıı ^ ^ ç,^*riy^

(*jJaroı»tı. hu tıpkı saunada solumak K,b, Ama bu tür şevler hana u z a k l ı M en

blf '*** ‘<1*,^'

* £ > « * ■ “T î , T

rın e*me yoğunlaştırmıştım Daha d oğn,,,,

lskM gt* m ı *u m -

lışabıleceğım arka tarafına dolunma ı „ odakl* ^

Burası tehlikeli hır mahalleydi

u

*** te /

MlÇb,' K >

_^fitanyok«u

dı/ınlerının arkasından uzanan yc»ıl alanı oldur rışte görfl/ebı/eceğımdı ve görebildiğim ka(. ' 1 **»fcı

Emm olmak m u . k u lü b e y e

^ )(|irton yenmı>o s e b u ila h»ç şaşm ıc, değildi

Çantamı Çrtt" üzerinden n e n doğru »avurdun, v* uyg*,

Kalbım bir buhar makinesi gibi ç a lıy o r d u s„ uçlan

*"*

* şaekçem olm ası durumunda bunun örennden aüay,p doğra k oşab ileceğim , duıuncrek ç.üen

turdum Köşeyi döndüm Ve karşım a yüksek bir B ir

D em ek k , e se ri

*!» tırt»n,rn vc bu k c / krtptfcc bertang, bu bel,ru ^ . d ı ş e o ^ U bokum Hiç bu şeş yoktu H a y v a n i ,

Arkam kapaJı olacaktı Endişelenmem gereken b en i fark edehılecek hiç kim se yoktu.

w d*» d J T

b,r *** ***'?** ^dûllcadirildfa*,

fakat bu rJ"" 5''*

dönü» yaptım vt evin arkasına doğru parmak

1'k' o p e k * * •

î o * " geri «ek,id,m ve u ^ n k u l ü b e n i n ^

köpek çıtı.

Evcil hayvan düşüncesi benim ,ç,„ yenlydl Ev(fcfc ( pek kılı kokusunu unutm uştum Ama hızlı d a v r a n ış ı* kenuz hır u y * , ses. çıkartan,adan .U .y ,p U şentn arbvn. g eçtim

En ulak btr ses yoklu Büyük olasılıkla Darby bir«Ar knz, sırasında çot ukların köpeğini Öldürmüş ve bunu onln gtVu önünde akşam yemeği olarak bar bek irde pişirmiş ‘»«lüğümü dfl/enc »okmaya çalışarak başımı böytk fcr 1 köşeden u/aıtım ve evin arkasını gözden geç«d» ""«ılık olması durumunda bahçe olarak adlandırılan vrt fcçevrili arazının hır kdşeamdc eski bir köpek kitini

m

ünrump ,s-

# 0

0 noktaya gctn ıem durumunda. Darmy nm u b m şte . cod imhası konusunda birkaç y ö n le n * şahit olmuştum bşk Eaftsenıln yöntem in beraberim de getirdiğim uyah tcebula-

n kullanmak olduğuna karar serdim Ancak çıplak temine taur basmaz s» arka duvara savlanmış halde duran karağı şâsilr görmez. ak lım a yem bir düşünce geldi Aynen Danny "nin öğrauığı gibi orada, bu fikıt ola» dc^ • ‘Al eleğimden geçerken, tam beş dakika boyunca dikti^ *tözlerim köpek kulübesindeydi çünkü konu şuvdu Ya •ewh köpek kulübesinin altına gömersem ne olurdu'1 ^Oldukça ağır görünen bu ahşap yapıyı yerinden k m \ ^••cefımı var^yaruk tubtt Cc*de uygun bliytiUûkıe


Tc</ l\r k k c ’

ijJâli b lviitrlıçt

M

varsayarsak tabu. h.r »ck.ldc kapatıp köPck kl»l0besmi ıckrat

**

üzerinden d,şan savumu,ya ha>|«d |„,

b,r «foç l lnj kJ muhtemelen ye*ıl bır alanda k a r ,,ı^ „ abl| S

oktu Fv sonunda sat,Isa ve köpek kulübesi alllsa

S

**

ı

-

*

s

o

r

i ı k

ı c

m

t

' s

,

r

r

r

r

y

a

d

i §

c

r

«heple « se d - yıllar sonra bulmalar, durumunda dahı. ^ ce Darby Gordon'un kendisi gibi berbat bır suçlu ta r a f,^ ö ld ü rü ld ü ğ ü n ü d ü ş ü n e c e k l e r d i.

^

Ben berbat bir suçlu değildim . Tanrı nm merhametli,*, leğiydim. Rahibim, kurtarıcım, yen, ruh eşim olan Danny'„ln kendi özel mezarlığı vardı. Şim di ben burada. San Pedro'üj ona bir tane daha ekleyecektim . Bu lık ir sarhoş ediciydi. Kazmayı kapıp arka köşedeki k ö p e k kulübesine dofcru koşturdum. Bir bulut katmanı tepede karanlık bır önü yara-

’ark <derdl- —

e g e r i , 'v / r l T

< S a oln*ay«cakM K a r l* ' v c v o c u k l a n a „ ı a n , E

orada g ö m ü lü bir cesc. olduğunu b ile m e y e ^ ,, £ «

Z r f*

hcrhan81

Ü S sorun buydu. Cescd, tozrp çıkaracak yaban, >

f

"" "*»'•

« ö " '1 h v O o r d o n g i b i h ı r a d a n ı ç i t i n i n .....

' " t u * * * * * * VarS*y,rSak ,ah*'-

uyaZ * fo * * * ■ ,m kins,z k,latak

Dolayısıyla her ıkı kürek dolu*, ,oprtk.

.

rlerdi a m a

muhtemelen bunu

°-

o la n |a r| a

« P » l » b ılt. « * „ t a , «

5 S S 5 * " *■ Wf « « l * i l « * W> . . y a t maskem, t , ı „ a ,_ VC aVUV' lanm SU ' ‘T 'ayana kadar y l T " +*> E,d;VCnl" rım ° '- a s a y d , buna ^ ; fazla dayanamazdım. Ben soluğu kcs,lm,şblr «». ) * * e« c .m e „ d J L S £ w,b ıç a k la kesebilirdim . >a" Zihnim salladığını her bir kürek darbesiyle ,ş|Cd, K Umon, Simdi ben, görebilseydi O n u inanılmaz d creced lfeİçmiştim. Sabahın ü çü n d e hazine aradtğım, söylescm . hana inanırlar m ıydı ? "«utar t a v ' y i SCv,y „ rd ü m . am . L am o„ , . u

uvordu Eğer yakalanırsam, çantayı arka çitin üzerinden dışa-

t a , * yapabilirdim, iiylc dt-jil mı7 Ve Darby ü J „ „ „

n atabilir, atlayabilir ve y e şil alanda g ö z d e n kaybolabilirdim.

ftişı için öldürebilirdim.

n u

Köpek kulübesi yere tutturulmamıştı v e h e r ne kadar bu

Çukur bır cesedi içine y a n m a y a yetecek miktarda uzun

beklediğimden daha çok kas gücü, o tla y ıp pullama gerekline

2 “ -. ama köpek kulübesi boyutlar,nasad.k kalmalıydım.

de. onu yana itmeyi/ çekmeyi/ sürüklemeyi başardım. Toprak senti ve zemini kaymaktan koruyan çim en filan yoktu. Çukur diğer bir konuydu çünkü zem in killi olsa

nc ol­

dukça kolay kazılsa da, cesedi içine koym am durucunda kazdığım toprağın tümünün eski yerine sığmayacağı'11

326

*rineIn*'.' ^ Ic c c ğ ım d " 1

npsıvah

n

^

dennleşt,rd,m Bırmetre

^ k a ,' a m a m d u n ,m u n d # m e /a ra so-

1^ talmm ° larak maskemi ,ckfar yüzüme geçr-


,^,/c/oı C tsh h 'tt /V 44rr

Hâlâ temizdim HAİA diyebilirdim Anı» ynp,„ l(|| kıl

yapmak

is le m e d im

. ne o l u r d u kı? Bunların ıktsı de hır cesedi fık,,n ( )>ll 7 .,g ve Pası İlk Okyanusu na atmakla kıyasla-

Ilır y a n ım titriy o rd u , artia 1| ,? St"1

yanım da bu ışı tüm zorluklara rağmen tm ım ın!»,,,^ ’CI blr rumunda Ölecekti. Bu duygu, daha değişik türden ı>„ ' bağımlıyken uyuşturucu atadığımda huscttiklerim uc,*' da farklı değildi ^

Mu düşünce, caııuıı dibinde elimde cam kcnıciylc lirken beni bir an için durdurdu Iniıkam uğruna d ö k ü le n k4 rıın tadını daha önce bir kc/ almıştım ve şimdi bunu trkr,f istiyordum

* ' f *l H ,/ırd '"' <*** slllf,ıcıılu dokuz mılımcırelık tabancamı sıyalı çanta­ lardım silahı belimin arkasın» ittim, kendimi yukarı Ekerek .»V'k p e n c e r e d e n içeri girdim, pcrvu/ın ü/ennden ka* ^ k mutlak /eminine bastım. Bunu la m b ir sessı/lık içinde y a p tığ ım s ö y le n e m e z d i Silahım yere düştü ve linolyum /em inde ses çıkardı. Bu bende evde bomba patlatılmış gibi bir cıkı yarattı. Darhy'nın böyle bu gürültüde uyuyabiliyor olması imkân*

İyi bir insanın iyilik yapma bağımlılığı kotu hır >c> miydi? Camı hiç kimsenin duymayacağım Ümit ederek tıpkı filmlerde olduğu gibi elime bir havlu sarıp kırabilirdim ,unn Danny bana bunun nc kadar aptalca olduğunu açıklamıştı Bunun yerme raman tmı camın dibinde büyük bir tıiı/lıklc o tu / santimlik b r delik açmaya ııytrtlııtı. Mu delik benim içeri uz.ımnam ve pencereyi perva/a tutlumrı kilitlerin İter ikisini de açımım için yeterli genişlikle olacaktı. fek hır nişle birlikte, pencere yukarı doğru kalktı, al­ ımda lam kırk beş santimlik bir açıklık belirdi Doğrularak dinledim U/nklaıı bir transformatör homurtusu geliyordu, evin derinlerinden bıı nkııtı geldi, bu belki de bir saatti ve hır do benin) soluk scsıın. liaşka hiçbir şey yoktu. Durbybeni yakalam ak ıçm etrafla ocssı/cc dolaşmıyordu O an. işlediğini suç mal /ararıyla sınırlıydı, ama pcncc reden içen tırm andığını anda eve u iniız gitmekle suçlan-1

sı/dıl

M u h te m e le n

silahını kapmış, beni vurmak ıçm

d ış a rı

koşturuyordu. tabancamı kaptım vc mutlak dolaplanm n kenarına doğm güçlükle ilerledim <>raya çömeldım. nete» almaya çalışı­ yordum. silahımı doğrultmuştum, m en /ile girdiği anda ateş etmeye ha/ırdım Aklımdan bir nüm düşünce geçti, bunların hepsi de tek bir korkunç sonla ilintiliydi. Darhy’nın yu yaptığım gürültüyü duymadan uyumaya dcvnnt ettiğim ya ila beni yalak odasında beklediğim fark etmcnı lam bir dakika aldı, kı bu süre bana sanki on dakikaymtf gibi goıuıutü N ır k c : İ ş e g ır ış tıftm U ı*. y a p . h u ın la

yankılandı. O n l a r ı

Danny ııın sesi tekrar ka-

h a z u h k s ı; y a k a la H e r ş e v a v u n tu n

t l , li tu tm a k la . ş a ş ı r t m a k l a . ıll u z v ı m l a . e l ç a b u k l u ğ u y l a ılın M ı H n w g i z l i l i k s e n i n e n y a k ın a r k ıH İ a ş la r tn


hilelin

kadar haşarılı değildim, am a hu bilirdim, öyle değil m i?

ık ı

G / r / l A /c ;,» r /jjJ »

şeyi de şimdi

Dolayısıyla bir N inja gibi çöm elerek ilerledim o ilen doğrultulmuşfu Çöm elerek parmak ucumda yuru

edilmesi durumunda herhangi bir kurbanı saniyeler bırakıyordu ^

koşarak m utfaktan çıktım ve karşı duvardaki tek h)r ^ lam basıyla loş bir şekilde aydınlatılm ış oturm a odasını ^ tim. ^ Varak odasının kapısı açıktı. Başımı köşeden içen u / • tını, tabanca artık çenem e dayalıydı. O da karanlıktı, ama bir

uC^om clm cyc devam ederek, yatağın etrafından dolanEnııly*n,n kıvrılıp derin uykuya daldığı tarata geçtim Y»ğın üzerinden sadece kafam görünecek şekilde diz çükjOjn silahım ı halının üzerine bıraktım, cebimdeki ıkı şırıngadan tekim çıkardım, koruyucu kılıfı iğnenin ü/ennden aldım. Birinin

boynuna ığnevı batırmak vc ilacı şahdamurına

yığının y u m ak olduğunu, diğerinin ise hatifçe horlayarak

enjekte etmek çoğu insanın tahmin edebileceğinden çok daha

olabildiğince yayıldığını seçebildim . Bu iğrenç rüyalar arasında kavbolan canavar olm a!ivdi.

zordu. Çok yüzeysel ya da çok derin kalıyor, dam an kaçırı­

Kapı eşiğinde donup kaldım , bunun donmak için kötü

ilacı hızlı, am a çok hızlı dem ek istiyorum , enjekte etm ek vc

b ir zam an olduğunun farkındaydım am a engel olamadım

yordunuz.

Her halükârda, Emily uyanacaktı. Yapılacak şey

daha o harekete geçm eden iğneyi geri çekmekti.

A rtık m al zararından ve eve gizli girm ekten suçluydum ama

İğneyi, dam arıyla avnı hizaya gelsin diye, büyük bir dik­

y in e de başarıyı yakalayam am ıştım . Bu eylem i gerçekleştir­

katle çıplak boynuna doğru yaklaştırdım . Sonra hareketsiz

m ek. D arby yi kafasından vurup kaçm ak kadar basit olmaya­

kalmak için derin bir nefes alıp iğneyi batırdım , büyük bir

caktı. O kafadaki bilgi çok değerliydi. O nu hem en öldürmek affedilem ez b ir şey olurdu.

dikkatle ölçülen dozu dam ara enjekte ettim , şırıngayı geri çekip yere yattım .

Danny ilaç kullanmayı tercih ediyordu. “H edefi güçsüz

Emily kısa bir çığlık attı ve hızla tek dirseğinin üzennde

kılm ak en iyi seçenektir," demişti ve bunun tersini kim savu­

doğrularak eliyle boynuna vurdu. Hemen yanında, Darby ho­

nabilirdi kı? Ete batırılan basit bir iğnenin herhangi bir eşkı­

murdandı. Yatağın üzerinde herhangi devasa bir sivrisinek

yayı sarsabileceği düşüncesiyle büyülenmiş, bunu Danny

olmadığını görünce boynunu birkaç kez kaşıdı vc tekrar yas­

şırıngayı en a7 diğerleri kadar iyi bir biçimde hızla batırabi­

tığına gömüldü.

Vatağın diğer tarafında, Darby döndü. Emily ’nin canını

leceğim konusunda tatm in olana kadar zavallı bir kavunun üzerinde uygulam ıştım .

yakmak /orunda kalmam çok büyük hır ayıptı am a ne kadar

O nun tercih ettiği ilaç Propofol’dü. bu doğrudan kana

çabalamış olursam olayım, onu kendimi göstermeksizin nasıl t kano edebileceğime dair başka bir çözüm bulam am ıştım .


T td CkciAr*

t+şg00H y ü z ü s tü d ö n v e k o lla rın ı ıkı y a n a a ç ," d e d im . Darby ’yc her ne yaparsam yapayım, ludın bOytfc ol* u>anacak \ r beni tanıyacaktı. B u n u yatak odasında bile, daha sonra, ben cesedi gömerken pencereden dı rığında yapacaktı

/ıtm» n e tle ş irk e n

g ö / l e n ta) ta ş ı g ib i a ç ıld ı

g jğ

o ş im d i’ K a m ın ın lız e n n e Ş im d i’" Adamın s u ra tı k a r a r d ı " S e n n e y a p m a y a ç a lış tığ ın ı sa -

iVk

L yuşturulduğunda ısc. denn bır uykuya dalacak \ c b»r k a ç saat sonra dermansız vc boynundaki bır ç ü r ü k l e uyan* eak. ancak bunlar hanemde her şeyden habersiz ve güveni olacaktı Yatağın yanında, yende birkaç dakika bekledim, sonn uzanıp Emıly nm kolunu dürttüm. Karşılık erm ey ince, böğ­

-S a nr a y a ş a m a > an sı ta n ım a y a ç a lış ıy o r u m , s e m s a la k [iıyofsnn y a ğ ılık herif A y n e n s ö y le d iğ im g ib i, y ü / ü s t ü d ö n ’." O sıra d a n e r e d e y s e te tiğ i ç e k iy o rd u m , ç ü n k ü k o r k m u ş •ö rû n m e k te n se . s a n k i ben» k e n d im ö ld ü r m e y e c c s a rc tlc n d ın v o n n u ş ç a s ın a

d h \ c ı b ı r ta v ır la g ü lü m s e d i A m a ç a r ş a tla n n

ü /e n n d c k a n ı / ı b ır a k m a k v a d a d u \ a r a m e r m i s ık m a k is t e ­

ründen daha hızlı ıram Kendinden geçmişti Artık ey lemimi düzgün bır şekilde gervekieştırebıl irdim

m iyordum D o la y ıs ıy la . “ C ç c k a d a r s a v a c a ğ ım

Alaycı s ır ıtış ı

h a f if le d i v e e lle r in i

Bir... ık ı

dedim

havaya kaldırdı "Ta­

Lambaya döğnı sessizce ilerledim. ışığı şaktım, sonra Danny'tun Darby bana kolayca ulasamasm diye tembihlediği Özere gen!edim Adam hâlâ horiuyordu Konuşmaya hazır­

m a m S a k ın o l " " Y ü z ü s tü v a t ."

"Senin ney le uğraştığın konusunda cn ufak bir fikrin

landım. sonra boğazım ı temizlemek için durdum ve titrek sesle konuştum

yok." Tç çamaşırları içindeki bir aptalla

u ğ r a ş ıy o r u m

Yüz­

“U yan. sem beş para etmez yılan Bunlar kesinlikle sarf edilebilecek en zeki sözler değildi \ e Darby de uyanmadı -U y a n !Adam yerinden sıçrayarak doğruldu ve kansına doğru döndü. AnlaşıJmaz bir şey ler söyledi “Bu tarafa hak," d iye çıkıştım. "Herhangi anı bır hare­ ketinde îetığı çek eceğim " B aşını döndürerek benim olduğum tarafa baktı “Ne ’

üstü dön!" Çenesini sıkıp sonunda y üzüstü döndü "N e is tiy o rs u n r "Bourquc’a nasıl u la ş a b ile c e ğ im i söyle, ben de >aşama­ na ız m vereyim," dedim. "Sen kafadan hasusın! Benim Bourque*a ulaşma şansı

mm olduğunu mu düşünüyorsun0 O seni öldürecek, bunu bı l’y o^un. Onu kızdıran hiç kimse hayatta kalamaz " ***** Lam<mru neden ve nasıl öldürdüğünü anlat." I


Tcd^ k k e r lJ<ılt'iın Gizli Mezarlığı

“Onu ben öldürmedim, seni salak! On h a k k ı n d a en ufak bir fikrini bile yok.”

■•un titav

“ B a n a valaıı

söyleme.

O nu

.

Jonalhan

, cab a.» »

g , u i 6 i n İ s 6 >'l ü y o r d u

*,n \ m diğer yanım bana Danny’nin yerimde olm ası du-

ve ben bunun nedenini ve nasılını bilmek kt.v uuurque ölrir bana!" ' ^

unda D a rb y ‘yi h iç te re d d ü ts ü z ö ld ü r e c e ğ in i s ö y l ü y o r d u . K arşım daki in s a n o ğ lu n u n e n a ş a ğ ılık tü r ü n d e n d i , k e n d i ç ı ­

“Anlatıyorum! Onun kim olduğuna dair...”

kan için e n y a k ın la r ım b ile ta c ız e d i y o r d u E ğ e r a d a le ti h a k

**0, Bounjue adına çalışıyordu. Malibu’da yaşıyordu Sarışın, yakışıklı bir adamdı. Onu sen öldürdün.”

eden biri v a rs a , o d a b u a d a m d ı. Y ukarı k a tta k i ç o c u k la r ı d ü ş ü n d ü m , k o r k u d a n yatakla­

“Ve ben de sana diyorum ki, yanlış adamla uğraşıya sun. Ben onun adını bile duymadım.”

rına s in m iş le rd i, y ü z ü m ü n ö f k e d e n y a n d ığ ın ı h i s s e t t i m

ö f­

kem in k ıs m e n L a m o n t’u n k a tilım k e ş f e d e m e m i ş olm a ger­

“Jonathan Bourque adına adam öldürdüğünü inkâr ny ediyorsun?”

ç e ğ in d e n k a y n a k la n d ığ ın ı k a b u l le n d i m , a n c a k a i l e s i n i en ufak b ir p iş m a n lık h is s e tm e d e n f iz ık e n ta c iz e d e n birinin ya­ şam h a k k ı y o k tu .

“Hayır. Bunu inkâr etm iyorum . A m a şu Lamont her kim se, benim bu işle bir ilgim yok ”

Aslına bakılırsa, Lamont’un ölümünü resmin dışında b ı­ raktığımda, Darby’nin karakterindeki çirkinliğin Jonathan

S essizlik içinde dikildim. D o ğ r u mu söylüyordu? Bunu

Bourque adına oynadığı rolden çok daha kötü olduğunu fark

o kadar büyük bir kanaatle söylem işti ki neredeyse ona ina­

enim.

nacaktım. Bu yılan Jonathan Bourque adına cinayet işliyor­

O an beni etkisi altına alan duygulara hazır d eğ ild im Ellerim titremeye başladı ve bir an içm bayılıp k a la b ileceğ i­ mi düşündüm.

du, am a belki de Lamont onun kurbanlarından bin değildi. “Yalan söylüyorsun.”

“Neden söyleyeyim ki?” “O zam an kim öldürdü?” d iye sordum.

I

Bakışlarını üzerimden uzaklaştırma isteğ iy le. “Y ü zü n ü diğer tarafa dön.” dedim. Bana öfkeyle baktı.

fikrim yok. Adamın adını hiç duymadım. Şınıdi. işimiz“Hiçbir bitti mi?”

rına doğru dön, seni kusmuk yığını. B aşını çevir!”

“Hayır.” Zihnim fırıl fırıl d ö n ü y o r d u . Bir yanını o n u n L a m o n t un ö lü m ü n d e n s o r u m lu

Kendimi çıldırmış gibi hissettim. “D iğer tarafa d o n 1 K a­

olm adığını, d o la y ısıy la benim

d e onu

öld ürm eye l ı a k k ı m m olm adığını. m e z a r ı k a z a r k e n h a r c a d ı

“Ne yapacaksın?" Yüzünde ilk en d işe ifad esi işaretleri belirdi. “Hiçbir şey, sadece dön. Yüzünü çevir»”

İkinci şırıngayı aç„m. Uom.


*****

tfst / İr4Ar» Htf k l" ' t c bcnl ,u,ukl»nı»k Kin içeri dalmadı Ç ocuku,

yucu kapagmı (Üflerim! kullanarak çıkarıp on* ^

duKihağ'r,l Ç*6,n>,n neden Kaynaklandığını merak ederek fdıpKapının»■''>'"«* dikilmem,jJrrd, lienn uykuda olanlar ^ ,)arb> ve Emily yd.. ben de elimde »,Uh. tepelermde

"Sakın olur musun'1 B en...” Ancak hu kadarım söyleyebilm en |gn cyt bov •ın p p u to n u sununa kadar hare onunkin yaptım I>arh> Gordon

İtlim, Bunu

kükredi ve b ili

düşünmese

*

boynuna saplı durın •$

neve doftnı alılarak hır kaplan gibi doğruldu Cıcriyc dofr, sıçradım, silah adamın suratıyla aynı hizadaydı "Kes lennı'" Ama damarını kaçırmıştım İlacın etkisini göstermen daha uzun zaman alacaktı vc odam da vesını kesmiyordu An iyinde lanet okuyarak şırıngayı odanın karşı ucuna fırlattı Kendisine ne yaptığımı söylememi, mümkün olan cn adı ienmlcn kullanarak talep ediyordu. " K es sesim*** diye haykırdım Eger böyle davranmaya

devam ederse, m ahalledeki herkes bızı duyacaktı’ kes se­ sim ’*

"Seni aptal başlayınca gözlen bu lutlandı Bir inek gibi homurdanarok yataktan Özenme doğru h am le yap tı, benim olduğum tarafa uzun bir adım atıp ay»k Mac zihnini etkisi altına almaya

la n m ın d ib in e yü/üotû yığıldı T ep esin d e d ik ildim , tepeden tırnağa titriyordum, a W» h â li hır dakika ö n ce yatmakta olduğu yatağa doğrultulmuş

duruyordu E m ily hu/ur içinde uyuyordu Ev tamamen *>*

«tflefmıştı ^ ( , n ı . <ılduttrıU» mUyduın ’ Ama mıp kalkan *.m onun lw Vâiu olduğunu g<V«rtıyoıdu

jfkılıyA>rdum Ş im d i n e olaicak** Busorunun yanıtını, daha aklıma d ü şer düşmez biliyorduıtı


V İR M İ

d ö r d ü n c ü

b ö lü m

panny'n'11 Papazlığı bıraktığı zam an görevleri arasında lW|cyecegı şey pişm anlık dini törenini gerçekleştirmek

^kn

GünaJı ç ık a rm a h ü c re sin d e görev aldıfeı ve Betty

i l , yaşlıca bir k adının sab ah ın ikisin d e çikolata yeme sapIntısmi" obc/ıtcsim n gerçek sebebi olduğunu itiraf ettiğim duyduğu ilk andan itibaren bunu biliyordu. Ancak son ıkı gün

oyunca R cnec’ylc m eşgul olm asından dolayı günah çıkar­ ma odasındaki iki randevusunu kaçırm ıştı ve Danny bugün kendini orada görünm eye mecbur hissediyordu. "Kutsa beni. Peder, işled iğ im günah için. Son günah ç ı­ kartımdan bu yana iki ay g eçti.” O daya orta yaşlı bir kadın girmişti. Danny sırlarını k en d isin e açan insanların kim likle­ rimöğrenmemeye büyük ö z e n gösteriyord u çünkü cemaatın önemsiz günahlarıyla ilgilen m iyord u . Ç alm ak, aldatmak, ya­ lan söylemek, ö fk e , v e sa ir e ... -c e m a a tle r in ortak günahları, Çök banal, çok in sani

insanlar bunlardan kaçınm ak için ne

^dar çaba harcarlarsa harcasınlar, nc kadar dua ederlerse et­ eler, hepsi de ta m a m ıy la ö n g ö r ü le b ilir v e kaçınılm azdı.


T edO rU r 4 j* * m G d * * * * * *

Peki, önemli olan nokta ncvdı? Onlar» ««!• günah çlemcMn- d,> c«k,V am i ^ £ * * * , Bunu yapmamak imkânsızdı •t t *k!e4 Danny yumuşak sesle. "Ama b u rasın ,z ^ «zı bunun *çın ödüllcndırccektır * "Kelamda çeşni: düşünceler var. Peder öunU, . k uluyor "

t* ca h ay ı d ü şü n e re k

JT - -

Qcç ^

Mesela ürkek bır sesle konuşan bu k a d ı n , ele 4ll> Eğer düşünceleri nefret etmek ve haşkalanm kasen bir şekilde Ucız etmekle alakaiıysa. Dannv onun itiraf*, daha ilginç bulabilirdi Fakat bu güne kadar, karşıı;*^ odada hiçbir zaman böy le bınne rastlamamıştı Kanuni «y kın düsen ve bu gruba giren msar sayısı ise çok fazlay a; “Devim edm "

j «ut dûn gece «radon bır gece değildi Kötü, çok daha kötü ^ianjbılıniı En azından Renee adama saldırmak gibi aptaly yapmamıştı, kı Danny„ buna kesinlikle şaşırmazdı ■ ' *mçalışmaları --•_____ ll ,^ * l t ı Onun gerekecekti m fevn tevn doğası UA*— üzerinde -------------- _____________________________ N*»l djma büyük bir gizem Çok basit ve masum, dığeî

r SMi da karmaşık O nu ateşe sürüklenen bır güve gibi çegörmüş gcçırm ışlık hissi. Yanabileceği gerçeği onu et­ kilemiyor d e ğ ild i ama kendine engel olam ıyor gibiydi La-

.Tvfit’un hayatına son veren adamı öldürm ek R enee'nın sap­ lantısıydı Rence onundu. îkı

"K onu kayınvalidem Ziyaretimize gelecek vc ben oe-

dan nefret ediyorum Kocamla tam üç gündür kavg3lıyız\« ben artık buna dayanamıyorum " Kadın burnunu bır kez; « ti m ir

“Pekâlâ,

onu

öldürmeyi p l a n l a m ı y o r s u n u z ,

öy le değ

Kadın sertçe inledi “Hayır!" “Güzel Bu hiç de akıllıca olm ayacaktır” Kadın kendine geldi ve anlatmaya devam e tti Danny dc onu görevi gereği dinledi ama sadece söylenilenlerin eepo batlarını duydu. Aklı bugün kendisini aramayan vc ıkı saü önce, öğlen yaptığı aramayı da yanıtlamayan Renee konu** na kaymıştı Muhtemelen gecenin yansını, tek başına h3rc*-

k**" uyumak R cnccye göre bır şey değil-

itiraf daha dinledi, bunların ılusı de önem siz günah­

lar işley en kadınların itiraflarıydı... Bu hiç de şaşırtıcı değildi, itirafların yüzde seksem kadınlara aitti Tam paydos etm ek üzereydi kı odaya başka bin girdi ve hareketsiz dikildi, ko­ nuşmuyordu Belki de bu bir erkekti. Erkekler çok daha az konuşkan oluyorlardı

Danny. "itirafınızı dinlememi ister mısınız?" diye sordu Kutsa beni. Peder, işlediğim günah için. Dün gece bır

adamın kafasına iki mermi sıktım ve onu arka avlusundaki kopek kulübesinin altına gömdüm."

Reneemn beklenmedik ses, ona bır meleğin ifadesi « ı b ı

geldi S ö y le d iğ i R enee.

şey nefess,/ k a lm a s ın a s e b e p oldu

"Bana ö f k e le n d in m ıT diye sordu.


7«nJckker

AdoUtin GrJ> Mezarlık

“B en ..." D o ğ n ı m u duym uştu Kım,ldayam

her n e kadar ihtim ali düşük

v çoktan onun ruhunun içine girm iş, onunla hır o l-

o lsa da, t a ş ı n a b i l ^ *

diler! R en ee bir adam ı m ı öldürm üştü?

Vt ^ M ü ş te r e k karakterleri, çıkarları, aralarındaki sat çc-

***** k,llSc4cs

A rtık h ızlı h ızlı konuşuyordu. “Üzgünüm bunu yap m alıyd ım . A n la m a lısın ." "Sen... kim i?"

ny ^

rnW?fÜbunların tümü on lan aynı kalıba sokuverm ıştı.

k'"] aralarındaki kutsal güveni oraya tek başına giderek y ık Rence’yle arasında çok yakın b ir bağ hissetti Renee.

R en ee. "O nu," dedi. D anny, " G en m i d ön d ün ?" diye fısıldadı

Renee ıkı oda arasındaki kafes örgüyü iki eliyle büfe. kavradı ve dingin bir h ey ecan la konuştu. "O öldü. 0 , beter beteriydi. O..." "Burada olmaz!" D a n n y o d alar arasındaki kapıyı yana

Ş im d i

"O nları bırakam am ." dedi. “O nun L a m o n t ’ u n

lurnüylc ^ır ilgisinin olduğunu düşünm üyorum am a k a n sı ve çocuklarına karşı takındığı kötü ruhlu tav n d ü şü n d ü ğü m ­ de. onu rahat bırakam azdım , öyle değil mi**” ••Aslında, bırakabilirdin ’ “Sen olsan bırakır m iydin?" Danny etrafı başını çev in n ck st/ın g ö zleriy le ta ra y a ra k

doğru kaydırarak an iden a y a ğ a kalktı. "On beş dakika sonra benimle iki blok ötedeki S tarb u ck s da b u luş "

bir an için düşündü. Ş ent tıpı alışveriş m erkezinin park sahası

Sonra odadan çıkıp arkasına bakm aksızın ofislere doğru ilerledi. Rence ne yapmıştı? Ne yap m ıştı?

hiplerini sık sık dinlerdi. Uyuşturucu bağım lılarını, y o k su llu k

neredeyse bom boştu. D anny bu Starbucks’dakı ih tiy a ç s a ­ çekenleri, tek an nelcn. kahve dükkânı g ü n ah ç ık a rm a hüc­ resine kilisede kinden çok daha fazla benziy o rdu . Dannv. dedi. w "Belki de havır," » *

"Ben d e öyle düşündüm . D olayısıyla gittim..."

Yarım saat sonra dışarıdaki hır m asaya oturdular. Rcnc< önündeki bitki çayına bakıyor, Danny dc onu dokunulmamı* bir vanılyalı espresso üzerinden seyrediyordu Duyma menzili dahilinde kimse yoktu a m a bu her .m değişebilirdi. "Devam et." diyerek Rence’yi teşvik etti Tüm detayları anlat. Odalarına girdin. İkisini de uyuşturdun Renee'nin gözleri hı/la yukarı doğnı hareketlendi. »j ışıl vc istekliydi Gözler kalbın aynası olarak isimlendir»

"D ur b ir dakika " Kaldırıma hır araba yaklaştı v e içinden ıkı genç kız indi,

gülüyorlardı Bu böyle olmayacaktı. Renee herhangi bir um unu ortamda güvenilemeyecek kadar değişkendi ve Dan-

ny'nin dc sinirlen kendisini rahatsız edecek derecede gergindı Onunla burada buluşmak hır hataydı Danny o \ akınındavken mantıklı olamıyordu.


W A .**,, A d a lelin G u t i t/ezcır/jgı

w tereddüt etm eksizin avafcay^

..ra m »'« " RcnCC ta iu lıy * .b azlU n b ır W M« "* )k ı k

D a n n y -"'» * ;ır3 b a s ıy b g e z d ird iğ i*W % , - — ,„ cl—g en b'r kad ü d UIgtn, av im teria ç tv —ç‘»««.nıı am a bu bu buranın buranın m müdavimı

^ W ' d^ S .V o k s u n ^ n s e n e id ^

yeni bir ş e y değildi. Y oksunların genelde b4t$J, * «Çisı -•ıt "id. — u<*şına ııer, bir direksiyonları olmuyordu vc bazen güzel dc .T^M.aıı olm uyordu v e bazen gü zel de ^ Danny dunım u detaylı _ ( Dannv dunım u detaylı düşünüyordu. ' 1 ° luy° rlaı' Arabayı Long B ea ch ’ten Ocean B ulvarı na ,|„ dı. deniz kıyısındaki Bluft'Park "a yön eld i K ural, • •“ 'aişs ıglhl‘ sal, ^g j n ered eyse terk edilm

öğleden sonra saat ik ikide id e nered eyse terk edilm iş gibi p]r lıydı. Renee yolcu koltuğunda. D a n .,-'0 "" lıydı. Renee y o lcu koltuğunda, Danny "nin talimatını azarl; mak üzere olduğunu bilen iyi bir yardım cı oyuncu gibi beki verek seyahat etti. K endine has yön tem lerle çoktan Dann -

«cne çoktan Da

mn üzerinde -r v n n a e çalışm aya başlam ıştı v e n e yaptığının fark farkmd değildi. Danny, değildi. oo.. ffa a rrkın k ı n dd aa oo llddu uğ ut un n d a^n- dJa-h' a z e k i , diye :An«4r. o Danny, şündü. S af ve disiplinsiz, ama doğal. Belki ondan bile daha kabiliyetliydi. %-»ııC v — V MIrv

Danny radyoyu açtı. Pop istasyonu Beyonce’nin cn şarkılarından birini çalıyordu. “Tamam. Şimdi a n la i ha

lım ."

r%

Renee tam olarak bıraktığı yerden devam etmeye 1 ladı. “Onlardan cayamaın, Danny. Yapamam. Kadından, t kı. ama ondan değil Ama onu evde de öldüremedim. Ardı

dc öyle değil mı? nny’nın tasdiklem csını bekliyordu. “Devam et.** •polayls,y*a yatalc o d a m ın penceresini açüm. onu oraroidcyip arka avluya attım. Sonra içen d e en ufak bir izi kalmadığından emin olarak pencerey i kilitledim ve notu bıraktığım m utfağa geçtim .”

»Notu mu?** “Tezgâhın üzerinde bulduğum Sharpie’yı kullanarak bir ligıdın üzerine bıraktım.*' ‘Elyazım m ı bıraktın?" Hayır. Büyük harflerle yazdım.** •Nc yazdın'1’*

"O gm ı Polislere tek bir kelime edersen bir sonraki sen olursun " G özlerinde bir ışıltı vardı. “ A m a ışın zeki kısmı şu: Bunu Jonathan Bourque adıyla im zaladım ." Danny onun yürüttüğü m anuğı anında kavradı. Bourque

ve Darby Gordon arasında hır bağlantı vardı. Düşük ihtimalle de olsa kadının p olise gitm esi durumunda Bourque bunu ö ğ ­ renecekti. Herhangi bir araştırmayı kapatmak için yetkililerle ilişkisini güçlend irecek , kendini D arby Gordon a bağlayan notun su yüzüne çıkmasını engelleyecekti.

Danny. “Zekice;* dedi

da içen ızınsı/ girildiğine girildiğine dair dair kanıt kanıt bırakacağımı bırakacağım ı bılıyordt bıliyo çünkü mutfak mutfak penceresinde penceresinde keserek keserek bir hır delik «b*M açmıştım omkıl İr—î- • *

"Ben dc öyle olduğunu düşündüm.” “Ya sonra?"

bu kesinlikle yerdeki kan izleriyle aynı şey değildi, kı

“Sonra cesedi mezara sürükleyip içine tıktım."

.vdUk «Kkııında öldürseydim ardımda bunu bırakacak

“Girdi mi barı?" t esedm üzerine çıkıp birkaç kez zıplam ak zorunda kal-


. W O rll**

k,nUb' s a n ' n n ’

*<*»/**»«« G tzlı UrzuHıftı

y

K K 'J k l a n y d l " S e s ,

utnışn. *** * * “* ’" ,,Cn,Cnn" h A l> « rtu - b „ ^ hulandml. Am» <*'"• vr çocuklann, d ÜŞUnrt>c^ * Z

yeltendim: mı. Peder *

l

e J his >'*** on\ar canavar değiller ve biz dc öyle." l,9> l •• Bu k o n u b o y lc c c k ap an d ı l > ' le daR»Va b o y u n c a sessizce se y re ttile r. s o l d a k i par-

eltim "

-S on n da " iu vunJun. ö v le m. k a fa s ın 3

ık ı k u r s u n s ı k t ı m . "

^

tılitt

u°*A »n.

n o hurlan hak etm ed iğin d en d e f il. O n u öldürm ese ^ tık sı ıv'itt daha fe /ia ü/ü»ürdüm Bu ah lak ı acıdan d o g ^ £ D m m y -y c â o ğ n ı d ö n d ü .

inciten daha fâ z l a

y ık ım la

“Onu c a n lı b ırak m ak yok

sonlanındı. Ve onlara y apuğ, îac *

konuda seni temin ed en m .”

0

bi/rvonım. ama hayır diyeceğin d en korktum. Ve sana

sürpriz yapmak isledim ’ HaUısın. kesinlikle buna karşı çıkardım . Ve bana sürp­

* e? Benim hakkımda b öyle mı düşünüyorsun.r* ö yle

demek istem edim . Bu sa d ece bir...

Tann Filistinlileri öldürdüğü için bir canavar mı?A S eri»

i

bombaladıkları için canavar mı?"

şey anlaşılm ıyor." •*•A rdında

hiçbir şey b ıra k m a d ın mıT'

mi yatağa a ttım \ e a y la r s o n ra ilk d e f a bebekler gtbı uyu­

Ama bunu düşünüyordun. Ö nce sem aramaln-

riz yaptır. L man m bir canavar varatm ıyonım dur. ’’

a rd ın d a n k o p e k k u lü b esin i tek rar m ezarın üze­

"Her şeyi b u ld u ğ u m y e re b ıra k tım , e v e döndüm, kendi­

“Senden gerekçekme yapmanı istedim mı?"

“Hayır,

..T0 p ra ğ ı te k ra r k a z d ığ ım yere k ü rek le a ttım , b e r y e n

rine çektim* E ğ e r e n d işe le n d iğ in şey buysa, dışandar. hiçbir

>aşan: hakkını avuçlan arasından aldı. O beterin betenvfl

dm .

jjye sordu d ü z le ş ö r d in ı.

~

~ H * yır.

* u ır e k c t s e b e b i y l e p a ü a y ab ılc c e k b i r b o m b a n ı n

^ v t c O ^ > o rla rd ' p»n' • b ö le r e k . " O n u ö ld ü rd ü k te n s o n ra ne yaptın r*

Renee. “O * ş a n P - ' dedi. "A slın a b a k ı l ı r a 0na 0c

D anny B u

1,1

Enkü-

U rvanh* w

• B u a c ı » e r m i ş t i r .” d e d i

seçimdi.

d ü ş ü n ü y o rd u ki? O n u k e n d i y aşam larzm a

nu? Bunun iyi sonlanmayacagı a ç ı k t ı .

Sessı/lesn O m y daha fasla J50rtamaks,n n 0[) n ta v a d e * a m e t m e s i n e i z i n v e r d i .

rah ib en in sesi D anny nin z i h n i n d e f ıs ıld a d ı

dum ~ Sesi h a f ifle m iş ti. Danny aracını parkın park sahasına çekti. Rence'nin ru­ hunun kendini çekiştirip duran ıkı kutbu arasında ; iıp g el­ diğinin farkındaydı. H angi şekilde olursa olsun, o umun sağ­ lıklı insanlar ü /e n n d e bıraktığı etki buy du. Aracı durdurdu, ciğerlerindeki n efesi büyıft ' ı bkkallc serbest bırakıp sok ağın karşısındaki o k \ an usa Kik a \ rk ala­ rmın ucundaki bir C o rolla v e arkalarındaki N ıssa r ^ amyonet hanemde, her \ e r b o stu .


T d fto kkr'

-pekli*

4 ,A W « f ı*

bu iş bitti." dedi

Renee k a fî'lA 'w roed' O.HT, o » o n . ve gözyaşlarına bakm ak ,çm j .

^

ler. t a p d ıy * '« cesur olm aya çalışıyordu. " * '" * * ^

« r^ jrftfı

rjhJitlatt* 'C Rence nm hıçkırıktan doğrulup oturabaşparm akU nyla silebilecek ve kendi

« iU n n d ın « a ğ , «nen .ki ,slak tz pari.yordu R a * , .

H a y v * * * * * 'S o r v n

Gtziı

^

ı

y!c dalga gedebilecek hale gelene kadar yavaş ya-

I

V***»•

*'*

’n td n , , .

,.f vet " K c n c c s û l d û * b u m ,:m n u m y c tie n z iy a d e r a h a t-

karşı çuk * * ve duygusuz dav ranm ıştı O çok az kışmuı

uçm aktı k ı s a b ır kıkm ıydt

s trrt edebileceği bir dağa tırm anm ış, kendisi ise ona en bir destek vermemiş ya da takdir gösterm em işti

«v -B enim le sürüm ek .ster mısın'*" diye önerdi Qg|tP/*

‘İÖ^ c r »ki yanı parlak > eşil çimenlerle çevnH beton b u pailerlediler D anny‘nin ellen sırtında kenetliydi, Rcnet

Dannv. Renec'nin om zuna doğru uzanıp naşpam ,4^ ovaladı “Sonuı değil. R ence B en ilk kez b ın n ı « d ü r d ü ğ ü

o k e n d i s i n i bunun toplum içinde yapılmasının pek tjC , \ i bir fikir olm adığını söy leyene kadar. Danny'nin dırsc-

de. her ne kadar bunu hak etm iş olsa da. bir bebek gibi ^ mistim. O. anneme tecavüz e tm iş \ e onu öldürm üştü.”

kov muştu *

R e n e e ’ nin

adım lan hızlanmıştı

Bır saat boyunca yürüyüp konuştular, sohbeılen sadece

Renee ona doğru y aslan d ı, kollarını k a m ın a doladı, h».

•ek bır telefon çağrısıyla kesildi k ılısed ek ılcr saat dörtte y ö ­

raj kapaklan açılırken kendini çekerek D anny ’nin göğsür.ç

netim k u r u l u y l a yapılacak toplantıya katılıp katılmayacağını

iyice sokuldu. Yüzü Danny mn g ö m leğ in e göm ülü bir halde

merak ediyorlardı Hayır, katılmay acaktı. Özür diledi.

ağlarken vücudu sarsılmaya başladı. Danny kendi duygularını bastırarak o n u nazikçe tuttu "Sorun değil, Renee. G erçekten, her şey yolunda. Seninle gunır duyuyorum ’* Bu sadece gözy aşlarının artm asına y o l açtı, avlardır bi­

Rence g ö z le n beton patikada, d üşünceli bır şekilde bir­ kaç adım attı. "A m a L am on t’u o öldürm edi ’’ "Emin misin?*’ "O labileceğim kadar e m in im /’ "Sanırım h a k lısın .”

riken duygular kova kova akıyordu. D a n n y ’nin gözlen ya­

“Peki... Bourque*un peşine ne zaman düşebılınzr

sardı ama hıslenne yen ik d ü şm em e liy d i.

Danny kıkırdadı ama bu söz onu sinirlendirmişti *‘Ya-

Danny papaz cüppesinin için d ey d i v e bır kadını kucakyordu. ama bunu um ursam adı. R enee ço k sayıd a sebepten olayı onun açısından, k ilisey le ilintili h erh an g i bır yükümllıik vb da itibardan çok daha önem liydi.

|

ol, hayatım Ellerindeki kan henüz kurumadı” “Hayır, ondan değil! Tabii kı kurumadı. Ben sadece öyksıne so rm u ştu m /'

Danny patikadan çim enlik alana inip durdu. eUennı cep-


Tfc/DnUı-'

ferin? “O “ ma" b,r konud* „ jîünlûptU'? unuaJ.1" /am an h./.m arkada,,,,,,, u '>■ b„, Jcgıl vkan.ı/a yanlanmam,/ veBourquc un ırasını görmemi/ «nemli. B ı/ım açımımdan y t c t k h i f h r W yok. An/aytık m ı r •T a b ii

ki! Evet, anlaştık

”* **<*. ‘ '

- İstisna yok

> İR M İ B E SİN C İ B Ö L l M

"Hayır, bir kez bile." "Her şeyin /am anı gelecek." "K esinlikle Zamanı g e l e c e k ”

pyid tutulması gereken in vardı, lafın sakınılma)acağı

"Hu arada. ıeknır tanınmalısın.**

-GOzden u/akta olan gönülden de uzakta ofur -Güzel"

Rence denize baktı. “Belki birlikte akşam yem e*

biliriz"

K^’>,>c

"Betkj o yakayı çıkartırsın da. San D ie g o 'y , ya ^ K „ benzer bir yere gidebiliri/ ury ver. Boumuc

R ««« bırbtnnc ulu ıık ı b u tırd ıg ı ,k: parmağın, hava,,

~1zcj sö /ü B ourquc y o k * giz**

“Gteel flu

onun

bu adam la başa çıkamama olasılığının nc kadar

Kîyuk o ld u ğ u n a da bir o kadar ikna oluyordu Burada bahsi

*” '* * fc’ünlüpünc soğumayı bır.kaca

oUnk betimlenebilir d ı. kı bunlardan ık ı» de Danny nin ka­ bullenebileceği şey ler değildi Dahası. D o u rq u cu öldürm enin akıllıca bir davranış b i­

çimi olacağını

artık

d üşünm üyordu, bunu kendisi yapacak

oba b ile.. A dam ın Lam ont*un öld ü rü lm esin i em rettiğine ♦bircimde h â li çü rü tü lcm cz bir kanıt yok lu \ c Rence mn güvenliği o n u n a çısın d a n şah sı görevlerin d en çok daha toetnJıydi

"W w n *ya

^

Rö>ec*n»n JonUhan B oarquc'a dair saplantısını dûşün-

pçco başarısızlık Renee nin > a U lanm ası ya da öldürülmesi

"Tabii ki Bu çok hoşuma gider “

Danny gU dU “B ak an , Sadece hana filan yok

jrdı Bunlardan ık ın asım yapma /am anı gelmişti. Dan-

hınkacagı/

ypUmKytp bijyuk hır rahatlamayla ıç geçirdi Nj ışı pum aya bırakmak gibi bir niyeti yoktu

Rence nuı parkta yaşadığı sınır bozukluğunun u/ermden *kı gun gı.\ını>n Renee ismini Nt.tr> NVtlcoı o l a r a k değiştirip

•^Ninuştr Duıuıy bu ıkı günde de Renev >tc öğle yemeğinde sohbet konusunu liourqitc dan uzaklaştırıp kendi


TcJO ckfur

trnCy e n y a r d ım d e m e k le r iy le b a ğ d a ş tırılın a y a -

O ztrien ne çekm ek ,çm e m d e n g elen , y ı p m ^

da

* *

BOUNUC-Ia ilk h e sa p la şm a f.m aU n , b u g ü n .

Kaliforniya’y * y»P “ «* -«y a h a t.n d e n d O n d ü g „ n d c

caiuım b ih n c y le .

p ro g ra m ın ı sık , tu tm u ş tu

S > ' ^ a|*y,.

banka binası m av i a k ş a m ü z e ri g ö k y ü z ü n ü n ö n ü n (lc 'u ^ dikiliyordu D an n y a ra b a s ın ı p a rk e tti, y a k a s ın a d i k , ? ^

papaz o la ra k

... neldi.

*****

rcscpsiyonısi vardı Kalaya yapıştırılmış sarı |0«jl* ^c'n ütülenmiş bir takım elbise, her açıdan ış kotetikteydi. Büyük Adam şehirdeydi. İ ç liy i görcv aşkının rahatlığını laşıyan sıradan bir rahip

asan sa,

paIin>.sverek masaya yaklaştı vc kadının telefon görüş-

c Yö­

D aha fâzla z a m a n ı o ls a y d ı, b u n d a n çok d a h a tc<Jhır|

2

2

5

' 1'

Hesaba kat: B ourque’un onun R c n e e ’y l e a r a s ı n ^ bağlantıyı kurup kurm adığını ö ğ r e n m e liy d i.

Hesaba kar: B o u r q u e 'u n ,

R e d d in g y a d a Darby Gordon

1

*

e yardımcı olabilir miyim?"

yaklaşım şeklini tercih ederdi a m a b u ş a r t l a r a ltın d a bilgi ^

tiyacı temkin gereksinimine b a s k ın g e l m iş t i.

e odasında sadece diğer tek bir müşteri vc Iclc-

^ k,Cf1

B ourtjue K u ru m u na e v s a h ip liğ i y a p a n W 'c||s

s ın d ı şöyle b ir g ö z attı v e b ir

p iriy d i- A m a a r t , k D a n n y * y i ilg ile n d ire n şey b u

-öyR’ o l a c a ğ ı n ı um uyorum ." Elini bankoya koydu. b e k l e n m e d i k bir şey olduğunu biliyorum ve randc■ T . nk ancak Jonathan Botırquc'u görebileceğimi umuvumda y° ‘ ÇÖplf

- •■•»l M ama şu anda program ı toplantılarla dolu."

Ölümlerine ilişkin kendisinden ya d a R e n c e d e n şüphelenip

••Ü zgünüm ,

şüphelenmediğini öğrenmeliydi.

“Sorun değil, bekleyebilirim ."

Hesaba kat: Bourque’un Lam ont’un ortadan kaybolu­ şuyla bağlantısının Renee'nin varsaydığı k a d a r gerçek olup olmadığını belirlemeliydi.

Sonuç: Konuyla doğrudan ilgilen m e zamanı gelmişti. Eğer Danny’nm keşfedecekleri olum suz çıkarsa, adama karşı besledikleri ilgiyi ebediyen ya da ileri bir tarihe kadar bırak­ maları yönünde ısrar edecekti. Hasar kontrolü savaşın karşı­ lıklı cepheleşme kadar önem li bir parçasıydı.

-Aslına bakılırsa, tüm gün dolu olacak. S iz e bir randevu ayarlamamı isler m isin iz? » »Hayır, randevuya gerek yok. B en i görm ek isteyeceğin ­ den eminim. Eğer sad ece..." 'Özür dilerim , e fe n d im fakat B ay B ourque çok m eşgu l hırınsan ve ran d evu su / m isafirleri kabul etm iyor."

Danny, “Bana Peder deyin efendim değil." d e d i.' Ve eğer Bay Bourquc beni geri çevirdiğinizi öğrenirse, sı/i hiç

Asansörü en üst kata k a d a r g ü z e lc e tıra ş olm uş, mavi

tfphcsiz işten atacaktır. Onu bu kadar meşgul eden toplantı

Armani takım elbiseli bir ad am la p a y la ştı. B u g en ci anlamda

,lcr ncyk dgilıyse, bunu hemen yarıda kesmenizi ve kendi-


T r\i D tk k c r

^

Adalelin Gizi» Mezarlığı

p ed er D anny H an sen ın b .m o n R c d d ın g ’c ^

. j ^ ı u süÇİann,n masından geçirdi.

^

ı(M burada olduğunudetmeniz, öner,r,m. W fimdi, sin irlen m ed en y a p m a n ız ı tavsiye e d e r in ,.- “ ^ Rcstp*ıvon,s*gözlerini k ır p ış tır d ı, böylest . lebe alısın olmadığı açıktı **** bır “Lütfen. havacım, hu en iy isi/' Danny tekrar göj ona mümkün olduğunca zeytin dalı uzatm ayı Çaı, J***» “Hemen ara f(Jj Kadın sonunda ayağa kaikjp izin istedi. “Bır d a j ^ fen."

Iü"

tkı dakika sonra. Danny. Pasifik O kyanusu m» takan duvarları cam kaplı, köşe bir ofise alınmıştı. oturun. Bay Bcnırque birazdan sizinle o la c a k /’

' tn

“Teşekkür edenm, hayatım. Çok teşekkür ederim Ama Danny oturmadı. Oda Bourque’un evindeki ofisin benzer bır dekorasyonu paylaşıyordu, çoğu çok katlı bına^ mevcut modem dekorun üzerine yoğun bir ahşap çalışılmış

antikalar ve egzotik ürünler eklenm işti. Eğer burada suçunu kanıtlayan en ufak bir ipucu olsaydı. Bourque herhangi bu misafirin içende yalnız başına bırakılm asına kesinlikle izin vermezdi. Bu tutum, Danny’nın adamın yüce, sabıkalı zekâsı

hakkmdakı tahminlerim doğruladı. Kafin üzenne asılı büyük, gösterişli, altın çerçeveli ay n ad an kendine baktı. Siyah g ö m lek , siyah pantolon, beyaz

papaz yakası.. Dalgalı saçları biraz d ü z e ltılse iyi olurdu, ki*

-,f- r**1

•• ' • ^ jjn ü n cc Bourque’un ofisine açılan kapımn giriP*'"1>dıfınl gördü "Bay Bourque ” Ehnı uzan, ve adam d'k‘ 11, 1c. çok ın eller. "Düzeninizi benim yüzümden j»l«,nU'U Jan ,çtn size teşekkür ederim .” ue kapıy» kapattı, masasına doğru ilerledi ve ken^°Ü0 ndaly®s*nc bıraktı “Pekâlâ, Peder Hansen Tüm & ^ nÇ^ la m a geldiğim bana söyleyin b ak a lım " ^ ‘^ ^ p s iy o n is t size söylemedi mı? Bu. şu eşkıya RedM *i0izle ilg*11 Adam, Danny’yi hatları bıyığı ve keçısakalıyla daha da b in le şe n suratına göm ülü gözleriyle seyretti. K oyu renk aç*) briyantinle g en y e doğru y attn lm ış, arkada kolalı be-

s.uvakanın hemen üzerinden kısacık kesilm işti. Ü zerinde nüfuz kokan, şarap rengi kravatlı siyah bır takım elbise vardı. “Redding*den bahsetti, evet. L ütfen oturun. Peder.** Danny oturup bacak b acak ü z e n n e attı, e lle n kucağında uvuşmnilmuştu, gözleri ev sah ıb tn d ey d i “ M eşg u l o ld u ğ u ­ muzu biliyorum. İzninizle hem en k o n u y a gireyim . Redding* or, bahsettim çünkü b u n u n benim sizi g ö rm e m e y ard ım cı otacagını tahmin ettim , am a sızın g ü v en liğ in izi n asıl sa ğ la ­ dım/. konusunda g e rç ek te n de pek en d işeli d eğ ilim . ly \ in ­ anlar bazen hedeflerine varmak için ç a b a la m a k z o ru n d a ka-

tanktan ziyade özgür ruhlu olarak adlandırılm aya yeter de­

»rtar. Vatikan ın b ile k e n d in e özel m u h a fız la rı v ar.”

recede kısaydı. Yine de, birkaç boşa çık m ış tutamı düzelim^

, ; öourquc un S°1 ^aşı hav alan d ı. “ P ek i, to p lan tıd an çık arroda ısrarcı o lm an ız ı g e re k tire c e k k a d a r önem li n e tür

354


4 ik i l e t Ut u E R n e a t n i f i ı

, .c ,n c y f çalıştım . Benim y a p tığ ım şey bu,

* , « d * * * v * Say." P e d e r’" -UuscrNsi bıraktığım kızla ılgıh Adam ,,,, R otelin M n ım katında sandalyeye k c le p ^ ,

'

m« .w .,w ı.-

" '" » e ,

’ .. o n la ra yardım elim i u zatab ilm ek için kaW »ıCtlO^ X î T n c »‘‘«emeri k o v alam ak .” s,n»n û u b izim burada y a p tığ ım ız d an pek de faik lı -fabi»

Bounjue. “Çok talihsiz hır yanlış anlaş,|ma “Evet.

k

Ama zarar görenlerle birlikte ç a |ı >m dcd|

mt^

ışını olduğunu biliyor olmalısınız Renee g,b, "",n V , yola saptırılmış kadınlarla. Ondan kiliseye gelerek bl’ y8nl|> ret etmesini istedim; o da bunu yaptı. henıen ertesi i"' “G ü z e l Umarım iyidir!” ' 8Ön "

^

y

Idu,f

,.gunu d u y d u ğ u m a üzüldüm, Peder. Ama bunun Bour^

ılığını/ bir anlaşmazlıktan sonra ortadan kaybolduğum/*^ etti. R e d d ı n g

m

û. r ı hdanı mı zdan a y rıld ığ ı a ç ık o la n R e d d in g 'e

«' «| II I*'*"

****** denedim» s o n ra ta k si şirk eti a ra c ılığ ıy la e lim d e n ^ b a şv u ra ra k b u n u b a ş a rd ım , ama kız ortadan

kayboluşundan dolayı oldukça çıldırmış görünüş o r d ^ ' Lamont M y e r s 'i n . Bu adamın sizin içm çalışt,gmı

î>l t>aşuramay ,n c a *g c n ^ kadını o te lin e k a d ar izley erek

t

“Aslına bakılırsa, hayır. Kocasının üç ay öncc

,

de kendisini bu yüzden sandalyeye kelep/*

(ediğim ile r i s ü r d ü Güvenliği konusunda oldukça endiş-h görünüyordu. ”

Kurumu'yla nc tür bir ilgisi olduğundan em in d e ğ ilim ” j e “Muhakkak hiçbir ilgisi yok. A ncak bu konuya ilişkin kilen kapatmadan ev v el, kendimi onun kocası Bay Lamont Mvcrs’in ortadan kayboluşunu araştırmak zorunda hissettim . 0

O nun

gerçekten de üç ay ön ce, kaybolm adan ö n ce sizin ıçm

Avukatlık yaptığını öğrendim . G örüyorsunuz ya, bu ortadan “Ben onun tehditler savurduğu için kelepçelendiğıni dü­ şünüyorum.’' Elim salladı. “A m a bu bizim ötemizde. Zarar yok. n a s ıls a bir şey olmadı. D ediğim gibi, tam bir yanlış antana."

kayboluş beni oldukça gerdi, kafam ı aklım a gelen uygunsuz fikirlerden tem izlem em lazım ." Sana sadece işim i yapm am için y etecek oranda bilgi v e ­ receğim.

Evet. Ama şimdi de R enee ortadan kayboldu. Benimle ilkinden

Bourque onu u zu n ca bir süre se y r e tti, sonra arkasına

bir hafta sonra tekrar görüşm esi gerekiyordu ama

ran^evumuza gelmedi." Yanlış yönlendirm e, şüphesinin yok ediimeM açısından kritik bir öğeyd i. B ourque kendini Dann>

plandı, bacak bacak üst ü ste atıp iç ç e k ti. "Her ne kadar *

^ 2u ^

& findan lehdit ediliyormuş gib i hissetm em elivdi. “Dol*)1' ^

iliy o r o la b ileceğ in i düşünerek, Sımon Ret*

beni görm ek için neden b ö y le si bir o y u n a başvurdu-

^

anlamasam da, e n d işe le r in iz i takdirle k a r şılıy o Bu ^urum a y n ı k o la y lık ta te le fo n la da h a lle -


AfidUtın G itti M rtaritğı

M /V * 4 r r

, , e,dat^" d 'v c sordu ’ ‘ Bourquo bakışını pencereden dışarı. u(ka doğ^ ^ ^ f d a ş b ğ m ı / a güvenebilirim , değil m i? B u ot-

-Kesinlikle, ama hru nisanların göz|cnnill • m 4 v. «*rv.h

B u n u * * r e n " » liy iB i. B ay „

K*.

,tenç Mdouı ik oMu«un« Jaır herhang! bir tikr,n| "UlV

o jai

••İnanın hana, eğer ofsaydı bunu size söylem ' ar ^

s bjr konu. Lam ont M yers sizin de söylediğiniz hil5^ nla eğer ortaya çıkar vc kendisi hakkında bir şey-

hiçbir nedenini olmazdı Bır zam anlar p ap azi* y " '" " 'fıs olaral». sizin nereden geldı^mı/ı tam olarak b tljy ,,^ " '1*b* çı* u kıjimn y-apabılccriîı derecede destekl.y0run, ., p 5"11»

^ ,M>1^ığim» öğrenirse...” B ourque dönerek bakışlarıyla

kavuşturdu

P^ I » » l e c e 8 i n i sö y ley e b ilirim "

detip geçi* “ Pekâlâ* ben size sadece hu adam ın her

,cr>ı

**Pekı. papazlığı neden bıraktınız?”

I

^ î r * b i i ki. Ama lütfen kendinizi anınızdaki güveni yıka, Kır sevi benim le p ay laşm ak zo rundaym ışsınız gibi

Bounpıe» “Kişinin kilisede yapabileceği şey|cr

hilecek hissetmeyin

dır/* dedi. “Ben em lak in d en daha fazla şey sapabil ^

^dam ona hafifçe sırıttı. “ S anırım size g üvenebilirim .

hissettim. Sanının ne dernek istediğim i tahm in e d e r s^ ^ Danny buna v en leh ılecek cn a k ıllıc a olacakını düşündü

y a n ıtın

sessizli

I

Peder” Her şey karşılıklı. D anny. başını ö n ü n e eğ erek , her iki . ; M oyunumuzu sıradan hır ustalıkla oynadık , diye düşün-

“Simdi. Lamont M yers'egelince, size bildiklenm iş, racağım O aynen sızın söylediğiniz gibi benim adıma ç ş

jû. D eva m e t...

Kendisi kurumun uluslararası yasal işlerini yürüten biravu.

Jcnathan ö o u rq u e b ır an d u rak sad ı. “ L am on t M y ers...

kam En azından gerçeği öğrenene kadar buna inanması yönlendirildim.”

her ne kadar çeşitli a d la n o ls a da b iz o n a bu isim le hitap e d e ­ ceğiz o bugüne kadar b en im ıçm ç a lışa n en iyi avukatlardan

“Kı budar

binvdi. Ama a h la k sız d ı. H atta ş e y ta n ıy d ı. K e n y a 'd a k i bır

Lamom Myers kendisini tanıyanlara göründüğü gibi btri değildi ~

!

Danny nin ilgisi zirve yaptı. Bugün Lam ont’un kim ol* ugtma da:r detayları duyacağını hiç düşünmemişti.

operasyonda yaşan an barbarlıklara d air ş ik â y e tle r d ik k a tim e

Aslım

onulunca, onun h ak k ın d a bir in c e le m e b a şla ttırd ım .

I

Danny, b e lk i de kısm en doğrudur, am a öyle o lsa b ile hu

i

^barlıklar Jonathan B o u ry u e a d lı b ir zalim tarafından em -

bakılırsa. adama karşı Renee nın eski kocası, onun uinim

diye düşündü.

toneyi büyült bır istekle kabul edeceği ruh ikizi rolünün ötr «n ufak bır ılgj duym am ıştı.

&cHirquc, “Ö ğ ren d iğ im şeyler m id e m i b u lan d ırd ı.” diye

i ı

^

cıtl- A dam ın ç ifte hay at sü rd ü rd ü ğ ü n ü sö y lem ek ışı


T ed D itkka r

3jın derecede küçümsemek olur. Birden fâzla evi v

_

da belki de mükemmel bir avukatken, diğer her ^ V bir şeytandı. Kendini korumak için etrafına ö r d ü ğ ü S aûını anlatmam durumunda sizi aşırı derecede ^aş, yaJa,,,ar Danny buna hazır değildi Rence'nın bu kadar"1* diği adamın bu şekilde karakıerize edilmesi *evgulaması olmalıydı. Öyle olsa bile, bunu şaşırtıcı bir *tUN le ifade etmişti. t0r'tey. Danny. “Lamont M yers'den mi bahsediyoruz?- d "Lanıoni Myers. Ve lütfen beni affedin, Peder ' ortadan kaybolmasaydı. bu işle bizzat ilgilenmeye kalk

>v

. - k s in in ıin i k a r ş ı l a m a s ı i ç i n e v i n d e k ilit a l t ı n -

v ^ T a d ı n j»

ö u k a d ı n ta b ii k i g e r ç e k b i r k ö l e d e ğ i l d i .

tu tu y o rd u . B o d ru m k a tta g iz li b ir o d a s ı

b 'b a ç la r v c z i n c i r l e n d i ğ e r b i r s ü r ü ş e y .”

%ig d ı

p a p n y ’n in m i d e s i n e b u k e l i m e l e r y e r i n e b a l y o z in 1 c la h a a z a c ı h i s s e d e r d i . N e f e s a l a m a d ı , d ü ş i i -

tfvd1-

^

ccC g iz li b o d r u m k a t o d a s ı n d a d u v a r d a s a l l a n a n g ö r e b ild i- M i d e s i b u l a n d ı .

Rİl,<Bourque'un gö zlerin e alaycı, g arip b ir ışık gelip yerleş-

" '^ • • O m ın la

ilişkilerinizde

g a rip

hiçbir şeye rastlam am ış ol-

lirdim. Ona ne olduğunu size söyleyemem, sadece onu k "

ı/.a şaşırdım, Peder. Anladığım kadarıyla. Renee Gilm ore

rol etmeleri için adamlarımı gönderdiğimde, evden gıtmişt

jlı bıı genç kadın biraz, önce bahsettiğim iz kadının ta ken-

O günden bu yana da kendisinden ses seda yok, hatta hac

disiyrii.

veri/en MaJibu'dakı ev in d e bile. Öylece ortadan kayboldu"

Oda karardı, Danny bir an için kusacağını, bayılacağını

Danny’nin kafasında uyarı zilleri çaldı ama bunun kay-

va da ikisini birden yapacağını d ü şü n d ü . Bu no k tay a d ah a

nağını b elırleyen ed ı. Bir şeyler yanlıştı. Bourque adlı bu

önce, on beş yaşında B osna’dayken, annesi ve k ız kardeşle­

adamın betim lediklerinin, R en ee’nin takdir ettiği Lamont’la

rini gördüğünde de gelm işti.

uzaklan yakından ilgisi yoktu. R cnee’nin onun hakkında va-

nılmjş olması mümkün m üydü?

Hayır, bu kadar hata yapm ış olam azdı. Tabii eğer... fîourque, “Onun kendine ait bir seks kölesi vardı.’’dedi. Deniz kıyısındaki cam e v in d e bir k ad ın saklıyordu. Bu adam h a s t a y d ı .”

Olamazdı! Renee sa f ve fevri, eğlenm eyi seven ve he­ vesli biriydi. Korkunç hır taci/ın yükü altında hayatı sende­ leyerek yaşayan ezik bir kadın değildi. Fakat Danny bu olasılığı inkâr ederken bile, işaretlerin hepsım yanlış değerlendirm iş olab ileceğin in bilincindeydi. D.obsesı! kompulsifti. Psikotik bir kriz yaşam ıştı. Lamont*a

Danny,

ö u im kânsız," dedi am a kendi kelimelerim

kendisi bile zor d u y d u . "Nasıl...?" Sorusunun sonunu getirc* medı

^ai1 lmajl korumaya v e sevgi dolu hafızasında ona karşı var bilecek herhangi bir izi silm ey e kendini m antıksızca ada-

"iıştı.


Tcd D f i k r r

» u n u s a d c c c açıklam a alm ak m ak sad ıy la ..îin ı|ark A n a b i l i r d i Efcer o bit taciz kurbanıysa, b u n u >*" -«k. »Ç,n * ı > ”% ib in gözünden « i m * . sindan. bu h içb ir zam an o lm am ıştı vc b u n u n

Vs bu tu tu m , k e n d in , g a d d a r h a t ır a la r d a n k o n j b aşv u rd u ğ u gOflO b ir b ilin ç a ltı c g t h m i y s e n c o la c , ^ O n a g itm e liy d i. O n u k u c a k l a n , a h y d ,

şu ^

"

0nun aÇI

c/an te k ş e y b u y d u ! O n u k u c a k la m a ! , v c o n a o n u c n a olan h iç b ir ş e y in s e v g i s i n i d c g , ş , , r m e d ı ğ Inı

V

; te, zihin kendim b ö y le k o ru y o rd u .

< \ ^ o r , a r , e y ap n ?

lıydı. B o u rç u e . “S iz i r a h a t s ı z e r m e k i s t e m e z d i m , P Cd Cr am a d u d a k la rı a r a s ın d a n d ö k ü l e n k e l i m e l e r a l a y y ü k lü v d ^ ' “ B an a z a m a n a y ı r d ı ğ ı n ı z iç in t e ş e k k ü r e d e r i m . ”

D a n n y b e d e n im i t e r e k a y a ğ a k a l k t ı , B o u r q Ue K u ru ya d a o n u y ö n e te n a d a m l a a r t ı k i l g i l e n m i y o r d u . B ira z o r-

R enee’y c şim di g itm ey ecek ti. B unun y e rin e alelH*acak M alib u 'd ak i cam eve g id e c e k v e h e r şey i k e n d i |ffİn' d 8| , görecekti. S o n ra, ne b u lm u ş o lu rsa o ls u n . R e n c e ’ koşacak ve onu k u c a k la y a c a k tı. * E ğ e r onun tac iz e d ild iğ in i g ö rü rs e , b u n u o n a k e s in lik le

d u y d u k la n n ın d o ğ r u l u ğ u n u n i s p a t l a n d ı ğ ı n ı v a r s a y a r s a [ J s ö y le m e y e c e k ti.

mont M y e r s ’in o r t a d a n k a y b o l u ş u n a lird i. İnşallah c e h e n n e m e g i t m i ş t i r .

s a d e c e m e m n u n olabi

V a rsa y a rsa ...

Sana yalan söylüyor, Danny. Z ihninle oynuyor. ka/ııtı bizzat kendiniz de kontrol edebilirsi­ niz, Peder. Bu hâlâ orada " İ s te r s e n iz

İzn in izle:' Danny elini uzatm aksızın ya da farklı bir şekilde hitapta bulunmaksızın arkasını döndü. Dışarı çıkma­ lıydı ve bunu hemen şimdi, utanç verici bir şey yapmadan önce yapmalıydı. Bir daha ardına bak m adan o f is i terk e tti. Resepsiyon bölgesini tek bir şükran k e lim e s i s a r f e tm e k s iz in geçti. Kend'smc

sekizinci katta

herhangi bin o n u n cn önde gelen d ü şm a-

katılan iki k ad ın ı fark etm ed en asan-

sörle a lg ı y a indi. ^ enee nın yanına $;ıdip onu hem en şim di kucaklayama-

N asıl söyleyebilirdi ki?


V İR V İİ A L T I N C I B Ö L Ü M

Cnp

• harta sü resin ce. D a n n y 'y le y a ş a d ığ ım y e n i h a %

‘ kendımi m u a zzam b ir şe k ild e k a p tır a r a k , iy ic e tc m - - , ; ve p isle n m iştim . Aslına b a k ılırs a , g ü n d e e n f a z la ^ " ^ te m iz le n iy o r , h a tta bazen o ra d a b u r a d a d o la ş a r a k h iç fenyosuz birkaç gün g e ç iriy o rd u m ç ü n k ü kalışla y i - b u , L a mont’un uygunsuz ya da aşırı y iy e c e k iç in k u lla n d ığ ı b i r t e ­ nindi- kusup a tm a d ü ş ü n c e s i b ir ş e k il d e b e n i m a ç ı m d a n onun

lıayatta o ld u ğ u g ü n le re k ıy a s la ö n e m s ız le ş m iş ti.

Herhangi iyi b ir eşin g ö rev lerin d en b ir ta n e si, v ü c u d u n a finem verdiğinden ve Lamont’un söylem ta rz ıy la p a s a k lı b ir kadın haline g elm ed iğ in d en e m in o lm a k tı. Vc h a k lıy d ı d a . İnsanın vücudunu tem iz v e sağ lık lı tu tm a s ı, e v i y a d a z ih n i temiz tutmak kadar ö n e m liy d i. Onun sabırlı y a rd ım la rıy la , b u ü ç ü n ü d e y a p m a k ta n e ­ redeyse m ü k e m m e lle şm iştim . L a m o n t g ib t d ü ş ü n m e y i ö ğ ­ renmenin ilk başta b an a o ld u k ç a z o r g e ld iğ in i it ir a f e t m e lı Mnı Bunun beni n e kadar z o r la d ığ ın ı a n ım s a m ıy o r u m ç ü n k ii eİ'$ım aylar için d e g e r ç e k le ş m iş ti v e L a m o n t ’u n b a n a e r o tn


Ted DrkAer AJitlrnn Gnlı Mezarlığı

alışkanlığımdan kurtulmama yardımcj verdiği haplar zihnimi bulanıklaş,n ^ a mavi ---------------------------------------------------^Uj% Havuttaki H a y a tta k i hher e r şsevin e y i n --önceliklerin Ö n c e l i k l e r i n , s e v g^ ^ bır algı meselesi olduğunu öğrenmiştim O he gö*C,I'fck Jerdı.

Acı.

ç ir k in lik ,

nefret; zihin yeterli cesarcü ^

^

her şeyi e n g e l l e y e b i l i r Z i h i n meselelerden g ı i ç |ü? d ,IN l c «UÇIQ( Mesela, ragr —, hır zam anlar eti sevm ^ vem « t ı çe «agnicn •« } gayret etmem /lıınımım.lft durumunda toftıyu da Jen a* 0nu * ^Cteb sevmeyi öğrenebılmıştım Un «adar,çofc Ama artık mavi haplarımı üç aydan daha ~r “ TVM41J Uflna l• L1,a ^ bır, Imn*/vr>^iım \ fY ınnif dır almıyordum. Ve Danny besi SQ:c' | _ , belirli bır -tarzda / . u d oeslenıpbeslen, medıûimi ya va da da bedenim en,Pbc$j, medığimi bedenim ii katışkılardan .tem izleyip tcmiz.

aldırdım vc kendimi tüm katışkılardan temizledim. ^

Hem]<*hcm dC d,ŞUin lem,/lciîmck günah çıkarmak gibi r şeydi D ı/lerım ın üzerinden doğruldum, tuvaletin sıfo-

*unu çektim, ağzımı dış fırçamla ovaladım vc oradan ken-

d,mi Ç°k daha ,y! h,sscderck ayn ,dım. B u. S a n Pedro’daki G ordonlann evine iz in s iz g irip k a rl5, vc çocuklarını rahat bırakm ayan o canavarı öldürm em in öv-üncü günüydü. G eçen her bır günle birlikte, bu tşc. yani Bounjue’un hakkından gelmeye dair isteğim büyüdü Bunu daha önce söylediğim i biliyorum , gerçekten de kendimi eroin bağım lılığı duyduğum o eski günlerdeki gibi

görünmüyor­

hissediyordum, am a sadece iyi yönlerden Bır doz iyiydi ama

du. Bır keresinde ona şişm anlam aya başlayıp başlamadığım konusundaki düşüncesini sordum , çü n k ü b ır kilo almıştım

birkaç gün sonra yenisi için ölüyordum. Ö ldürm eyi çok istediğim den değil. Lütfen, hayır, konu

Bana bakarak sadece güldü. O nun benim le alay etmediğim,

kesinlikle bu değildi. Eğer öyle hissetteydim, kendim için

sadece aptalca davrandığım ı düşündüğünü fark etmem birkaç dakikamı aldı.

endişelenirdim D anny, yalan söylem e veya öldürme gerek­

Lamont ve Danny arasındaki fark buydu. Lamont ruha,

sen katıl olm aktan kaçınm anın ne kadar önemli olduğundan

İçmediğimi azıcık bıie olsa önem siyorm uş gibi

e-*-»

■ne ve zihne neyin iyi geleceğini biliyordu. Neyin doğnı neyin yanlış olduğunu bana öğreten kişi oydu. Danny de hangi insanların yargılanm aları gerektiğim bi­ liyordu. Ama Lamont tan farklı olarak, kurallara ve küçük kanunlara kapılıp gitm iyordu.

Buna rağmen, sahip olduğum her şeyi

L a m o n t ’a

borç­

luydum. dolayısıyla iki gün boyunca temizlenmeyi atladıktan i0nrd Perşembe akşamı banyoma girdim, parmağımı boğa*

sinimini kontrol altına alam ayan patolojik bır yalancı ya da

bahsetm işti.

Hiç de değil. Aksine, Danny ve ben kesinlikle bunun tam zıttıydık. kendimizin değil de başkalarının iyiliği için doğru olan şeyi vapnıak maksadıyla gereksinimlerimizi b ü ­

yük bır dikkatle kontrol altında tutuyorduk. Vinç de, zaman geçtikçe Bourque a gen dönmeyi daha Ç ok istiyordum . Şu a n d a y a p tığ ım d a buydu. B en a n ı k yeni b ı r y a r a t ı k t ı m v e ö y le d e d a v r a n m a m g e r e k i y o r d u .

İşte bu yüzden, üçüncü günümde baştan uşağı tem izlen


4 İtf(to ı C

>, vc ofİHOden ^ r ___ bsr » * N * W » cni. < u y ^ u y u d u m U d ^ 'N . Sû,tkn*«*k; ***** zcm'r" cl«*mk bcr f f c d ovaUdiktan. kılısey, lckrv ^ *>*

Vm*y'm m *** erken ç ık tın , öğrendikten soar*. * £ * Wdis Fargo binasın. ziyaret c tr a ç t kar» VîT^ *Bu »dece Bowrque Kurumu otlslcnnın ününde, fcasıî btf o>3fct d r a k f ı. Önünden geçmek fto^ * peyâK düşmekle am olarak aynı şey değildi, kı bunu d J ^ yamayı da kesinlikle düşünmüyordum zaten Aru U a**» un kanimi üç ay bosunca detaylıca araştırdıktan ^ burada böylece ocunıp enk suyumu yudumlayamazdım. Dolayısıyla siyah eteğimi vc k ıs a kollu beyaz y * * gömleğimi üzenme geçirdim, sahip olduğum tek topukla ayakkabımı giyindim vc kilit kanımı aldım Pa/en pı^amz* terük giydiğim günden bu yana uzun bir yol kat etmişti® Danny bunu u m u r s a m a z d ı, öyle değil m f’ Nereye gide­ bileceğimi ya da ne yiyebileceğimi bana hiçbir zaman sovfc. mcmışö. bunu yapan Lamont ’tu.

d >

H a r ic i

g ^ d e k ı çantanın ağırlığı koridorda ilerlerken bana bir verdi Bu bilselerdi Ama kim kısa boslu, düzgün * mlı b,r « r,5mm h aftan d a amirim etkilemenin ötesinde blftAkım d ü şü n c e le r uşıdıgmdan şüphelenirdi ki** ^^PckâJL belki de amırtennı baştan çıkaracağını düşüne-

tvhrtefd* \m a kesinlikle onu ö ld ü re c e ğ i akıllnnnın ucundan Taks» çağıramazdım. Reddıng beni ilk s e te rin d e bu şcjulde bulmuş olabilirdi. Ama otobüs güzergihlannn o ld u k ç a os:na bir hale gelmiştim ve ıkı otobüs dcğışt rcrck şeh re g id e ­ rileceğimi biliyordum Ih ı uzun zaman alacaktı ama güvende olmak daha iyiydi Ayrıca. ne yapacağımı b ile m e d iğ im e g ö re /iman kısaltamam da yoktu.

İlk otobüsü bir blok ötede, A n a h e im ü z e rin d e yakaladım ve siyah çantanı kucağımda, ark ay a g e ç ip o tu rd u m Yolcu­ luğum. duraklamalar ve Pacific C o ası Otobanı*ndakt aktarma da dahil olmak üzere, neredey se bir s a a tim i ald ı Yol boyunca aptalca davrandığım k o n u su n d a e n d iş e le n m e k te n kendimi

Kapıda durdum, sonra çantamı almak için yatak oda­ ma yöneldim. Tehlikeli bir yere çıkıyordum, alcı takıma»

alamadım. G e r ç e k te n n e y a p a c a ğ ım ı bilmiyordum

da beraberimde götünsem iyi olacaktı Susturuculu uıbarcam

Di şanda herkesin giyindiği kadar normal kıyafetlerle gezin­

Danny’nin benim ıçm yaptığı özel bir kasada duru*'

bu­

meyi öğreniyordum. Ama yine dc kendimi etrafla otobüsle

rada iki bıçak, naylon ıp. eldivenlerim, çilingir n Ic I i vc fr>*

dolaşırken bu garip hissettim, t* gıy silen içinde çok abestim

dalı olabilecek diğer birtakım aletler vardı Pc *ım ^°°u mumdaki herhangi bir kışının işini doğru y a p ı»*) ‘V"1

duyacağı temel gereçler.

“-S*

Pratik yapıyordum, kendime bunu söyleyip durdum

Ocean Bulvarı üzerindeki \Velfe Fargo binasının önünde otobüsten aşağı adımımı attığımda, saat neredeyse öğleden sonra dört olmuştu İşte gelmiştim, çantam elimden sallanır tor halde kösede dikiliyordum ortama bir cadının burnunda-


r a m f

|

I

ih 7 //

f

S

liH lH U n m ü ! S i! i

1 İlil

i


Ad a W O rJı M tzarhfr

T rd th 'k k c t

aynını yaptım. Doğrudan taksiye koşturdum s

önü u /u n . sallanan palm iye ağaçlarıyla pir garaj ana evin solundan dışarı doğru çı-

y o lu ,

nı beklemeden arka kapıyı açıp çantamla ıçer,0^

^

Parmağımı Merccdes c doğru sallayarak

i , ÛC yordu Ön çimenlik alandaki m avi-beya/ levha Mr1

et,** dedim.

^

iul.

1

Bira göbekli ırıyarı bir adanı olan şoför k “Bana adres lazım ”

tfV,n Yalnız bir m artı, cvı gözlemek için yukarıdan kayarken

ftfl* âûndft

“Hayır, sana para la z ım /’ diyc laf. yap,şt,r(,Im

,

de senin kocamın arabasının kıçında fark ettirmeden bileceğini söyleyen iki yüz dolar var.'* 1 Adam uzaklaşan M crced es’c bir göz attı s

^ 'Mira bı*.. baktı. Ağzı hafif bir gülüm sem eyle gerildi. “O kadar koha?”

“O kadar kötü.”

yan

^ ‘^ s a t ı l ı k olduğunun işaretiydi.

Taksimetresini kapattı, trafiğe girmek için sinyal vererek a y n a s ı n a baktı. “Kemerini tak. güzelim.”

^|{ll Danny cvı. hepsi dc kapalı duran vc içendeki jaluzilerle bloke edilmiş pencereleri dikkate alarak inceledi A m erika­ nlar mahremiyetlerini saplantı haline getirmişlerdi, kendile­ rini arzularını, alışkanlıklarını içinde saklayan tuğla ve harcın arasına sarıp hapsetmişlerdi. G ün ahların ın gizlendiği yerlere

Benzer m alik ân elerin y er aldığı bir m uhitte hiç kim se bu e \ın önünden g eçip d e, bu c\'in içinde bir psikopata hiz­

met etmesi için esir tutulun hır kadın var, diye düşünm ezdi. Tabii eğ er hu doğruysa... Danny, B o u rm ıe’un ofisinden ayrıldığından bu yan • bir

Danny, M alibu da den iz kıyısındaki eve saat dön bu

tü rlü

aklından çık m ay an korku vc endişeyi b ir k e n a r; uerek

çukta vardı, aracını garaj giriş yolunun ilerisine park ederek

hareketsizce dikildi. K endi adına sayısız dehşete ş a .r. olm uş­

arabadan indi. İpotekli evin adresi herkesçe biliniyordu ve

tu. ama burada m asum iyetin kasıtsız ihlali bakım ından insanı

bulunması kolaydı. U fukta. Pasifik O kyanusu’nun üzerinde

rahatsız ed ecek pek d e fazla bir şey yoktu

koyu renkli fırtına b u lu tla n küm elenm eye başlamıştı. Bu.

B ourque o n u n la o y n u y o r o la b ilird i. B unu u m u tsu z ca

yağm uru beraberinde getiren ya da y ağm ur yağacağının işa­

umdu. B urada, bu evde çirkin herhangi bir şey bulma ıhtıma-

retim veren art arda g eçirilm iş dördüncü gündü.

hnden kaçınmak isteğiyle, aracını evin etrafından dolaştırıp

Hemen önünde, altı m etre aşağıda kayalık bir sahille hu leşen kısa lalc/m hem en kenarında, kırm ızı kiremidi olan yalancı m erm er kaplı b ey az bir m alikâne dikiliyor*'

yeri dönmeyi birden çok kez düşünmüştü Ama şimdi orada. eğimli garaj girişinin tepesinde dikilmiş, kendim evine dön-

*- - —- ----- «u;*


5* - - W

■ Jt

- e w » M

rb

» * -w

,

• * 8 » a»r

>yt-v ix x

VK*2L -n c

t^ iT t ^ r i ı r t r ervjec. n r s a ^ a * - r « ^ « I w ? % ç r s 4JCT3usa y:xre_c ^ ı ? ır ın s a r o r - c . r t * m ı c a r —* ^ C2UH p İ İ B i a r M İ U f t L * r -V - > v a a ^ ım n n ff

* « * « « m '

fa r

«

»

« * « * * « a t a »

« «

« ^ * = I * « “ * ■ “ « '’* « « = \ t « tü s c s e r a a r - L b m ü J t e » « **; y^TT^ i C

\1 R M I YEDİNC İ B Ö l l M

[ fe fc > * f c f Tçnaero a c jk £ j^ r: c c â k v va * x n t ı M r i r a d u r * G*Nrie^ a c sy A -M e R e o s r ı r u s a t y ^ y i ı b ı i i B . t i - n s s s v fe

k ö s m

S .;£ W 1

âe v^-

« K ffS ^ trK f |Kn t a £*Kisn M m t a * (U â ta K

.V i P t a j ^ ı ^ j — f r g t a t a s * j ^ E m m â f r

^ >ıwyj3 S M

m

âîrşrJ « : >

\îU t^ ı.£ ja crast=CA « arcjsı ' t c ıc to ı im <oı btnStt k u J û a «> « k â o û a ü a a e to a n b ı v• ı $ e« \ T e â t

S ofe "tjiH f h¥fr bir « ttyc bölg esin gvA,* M ı ‘ - c— ' - ' . . . • < B â v t f c Ç th k . ı r a y l a

tıp f c ı k ı n h k

ö c sx > b i r a l e n

c .V .

tek s n M t a e d n ı t a t a sadece Ğ c şd â m tm b k m z d t a bfc-

y ü a l & « « » e s ; akî-ğun^ bt'îyee

? ~E \st Onu

t* ş « ı' -> * :j ^

®

:v r t

tu a a f j r , ^

f ^ a ta k » a i-


M uiL zkj fark e d ıfın z ."

^

-Hsyv* O b to göremez, uzai

Şoför tana dikiz ay m an d a hakti dtn emin mnanz'r'

p n e k Nle. bunu m uttaU b m tart, edecektir Bak. kadar getirdim .

dolar'daha." diyerek araya girdim Burada b u

*y»

-Bcr. iyiyim E vet" Ama gergm ses tonu* ^ -i— *J,V d e m iy o r d u , bu b e ru ... m ^^H şoförün aracına bir bir sen se» kan; Ç^ run ara:ına • M? f *2- *'—- —— * edip etmeyeceğini. kendisini p o iıslen araşacak kı z o r-n îu hissedip hissetmeyeceğim düşünm eye s e w -polisier. arayam azsın." dedun. “Lütfen, sevk «u. tur şe y ler yapıyor ve benim bunu kendi sonm -^TU kendi gözlerimle >**. ha/n. o kadar “Açıklamana gerek yok, tatlım. Sadece emin olmak tedım Kapıdan içen girecek gibi görünüyorlar Ben «

giremem "

Mercedes çelik bahçe kapısına yaklaştı, bir güvenlik revlisı d in i sallayarak içeri g ı r m e i e n n i işaret ediyordu l

„ hIt.j eanp geliyordu Bilmem gereken ama hatulaya* \ l , n bir pey ler vardı “Fgcr içen girebilir ve ona y akın j / y s T bu b’na"1" arkasına filan park edebilir ve ben. beklersen- $*** beş yüz dolar ödeyeceğim." “Burası güvenlikli...” “Bm dolar." diye haykırdım “ Para hem en burada L üt­ fen. bir dene " Bana göz attı. "Btn dolar mıT* “Beni buradan gen çıkarırsan bin dolar " “Biraz önce öyle demedin.’* “Tamam, eğer beni buradan g en çıkarabilir ve g itm em gereken yere götürürsen sana iki bin dolar “

mır parm aklıklı bir ardiye bileşkesinde güvenliğin olm

normal m ıydı? Tabii ki ö y ley d i. Söz konusu Bourque olc ğunda. durum her zam an b oy le y di. Ellerim kanncalandı çünkü D an n y1‘nin bahsettiği o £ alıcı anlardan bınnı yaşıyordum . Eğer Bourque’u şimdi elin den kaçırırsam , y a eve geri dönecek (ki bunu yapamazdın

ya da şoförün onu burada beklem esini (kı bu kesinlikle lar edilmemize sebep o lacak tı) sağlayacaktım.

Ama onları takıp etm ek d e bir yılanın kafesine yürtiye rek girmek gibi bir şeydi. İçeri giremez m isin?" diye sordum. "Sana daha Ödcnm.”

*ay*3

“Neresiymiş orası?" Mercedes sola dönerek bir ardiyenin g en sın d c k a y b o l­ du “ Hadi, devam et. yoksa onu k a y b e d e c e k s in .”

Adam sadece kısa hır an için te re d d ü t e tti, s o n ra ta k s iy i çevirip kapanm aya başlayan m etal k a p ıy a d o ğ ru ile rle d i “ Ikı hm dolar, tatlım . B unu sakın u n u tm a .” Ç oktan unutm uştum bile. A klım b u

antrepo k o m p le k -

sindeydi ve burasının n e d en b e y n im d e b ir z ilin

çalm asına

sebep olduğunu b ird en b ire a n la d ım . B a g a jd a n d ışa rı ç ık ın m avi ış önlüğü için d e ö z g ü rlü ğ ü m e k a v u ş tu ğ u m y e r b u r a » y d . S adece o zam an etrafın d a d e m ir

parm aklıklar y o k tu .


totfhei\Arr Adalelin O c ll M euirtığı

On koltuğa doğru tJatnıp

-Onlara buraya Bourquc K u n .m u ,.

Un Kc,<lı^lr|| ^

dım. "Haili. Mlylc " "«u n u n ıjc

yarayacağı,„ „ vn,

“^ - b „ , sm„ u,,ı„ l h ^

'

:

Bour<ıuc Kurumu."

«t

hiçbir } iy görm em iştim . L a m o n t't d a ir b ir şeyi f'l<*,ınJ jcrk J,,r şeye dokunm ak ya da onu ko klam ak ihtiyacım

,y o k "

K{,r»n>u An(

imazdı B ild iğ im tek şey «nun bu antrepoda bağlanmış

Şoförün adı ilk k e z d ikkatim i çefcti o nın ul" ”dak, koruyucu n |a s„ , . , r ^

^ b a n ,, . hak'yordll

MO-VO P A U l.S O N

, mümkün kılan parası h a ricin d e . L a m o ıtl'la dog-

^ h ap sed ilm iş, ancak ca n lı b ir halde b u lu n d u ğ u y d u . Man-

Iksıı* biliyorum , ama düşünebildiğim tek şey b u yd u . Kendim i avın a yaklaşan b ir tazı g ib i hissettim Daha <onrB tekrar gelebilm em »çın en a /ın d a n hangi antreponun Bourque*a ait olduğunu öğrenm eliydim

>T." * r N öbetçi bana haleti v c b,-n ı

,

k,z v« r"

M ercedes so ld a ki ik in c i antreponun y an ın a park ed ip Raymond bunu görür görm ez tak siyi d u rd u rd u .

b "'şe y yaptım, fakat ona daha ç o k * ? " 1"

“Sen ne yapıyorsun?” diye sordum.

l 'y n i f t m g ib i g m „ d ü g i ,n :d en em ini* T ' 8 & ,eren b,r “*>•

“Hemen orada." G özlen arabaya odaklanm ıştı “ D ışan

“ ««yara* g- e çm e m * (şare( crtı. cf[)

m VWe * nöbc(çı tl,n,

N ererf/» h*ı ı___ ^

ered c

Arabayı b u l “

-

çıkmak istiyor musun0” “Burada mı?"

is te rs in ? ’

“Bilmiyorum, ipler senin elinde.” “Yanlarından yavaşça geç .** Iercddüt etti, sonra hareketlendi. “Çok da yavaş değil " dedim “ Fark e d e r le r ” Araba öne doğru hızlandı.

04

y ,‘ " , r a ‘ —

Ter

,

“Çok hızlı değil."

“Nc istediğine kara ver!" P" ‘ “ ı s 'n '

Ira m . S a b o n

Danny hır kervsindc hana, hayatlarım,! önceden tahm m

edilemez durumlar,,, dengesi iterin e kurulmuştur, dem işıi "*

— * m b u u v b ü n y e gaimiıkrdi.S on avlan r.ılu

'l:r oU,r- sokaktan “fa g l keyl/li bir şekild e ıslık yatarak ilerlenin, d ,te r bir an olur hemen ünündeki araba k o n t r o l ü kaybedip dönmeye başlar ye sana vurur Yaşava, a k « , „ *

İ7K


1. , tt+m Gc/

bana. Şimdi penceresinin hemen >anında duB*** basm» »IU >*rak. 'Sadece « k m o*, aptalca hiçbir

eaietaA * “ <* rah>oc<iu ^ n * . . ** * ^ “ “ " * bna* ^

, ^

i r ^ ‘'^ -JÖZ

w U «**°nluauI-

- l ı - , w fa s ı tarr. anU m ıy la ç a lışn u v :» b jrte . ^

ıra m : b fln * k * ® » B o u r* * u « r t f ^

"**

xpmÂ." dedi Sonra o pencere a ş a ğ ı indtnidı. a r k a k o lMF**‘mu* kalmıştım SlUhl» adam. *D»şan.~ diye emretti Rjymood tek ehnı havaya kıldırdı “Hey. dur b a k a lım gçp sadece y o k umu resiım ediyorum. G ö n d e r ic iy le

m(1Ti35â geçtim. burası doğru adres Bourquc K urum u, ö y le ^ S

S

» ^

b ır

won,p!eU"“ ^

**

* "% + « ta »

blr • d“ m0 ,lin rlu d e -yJC^ te k o d » v * * * ' i^ TCttUn.

j ^ l mî? Bu da ne'’" Adamın tabancasına g ö z g e z d ir d i. Bu çok akıllıcıydı çünkü siyahlar içindeki adamda göndenemin nerede olduğum uzu bildiği varsayım ım yaratm ıştı Eğer ortadır, kaybolursak, bınsı bizim er. son nerede görün­

lU vffiûod- "S^ BuCU-

T S T

|0İ<j uğ u n d ar. <laha u zun gS sierra »

u b a n c a v h em en >™ >r*i» ruoı>ortu

»* ^

2

durdu- ^

ra iu I m*“ ^

düğümüzü biliyor olacaktı Polisler, çürüyen ct û ze n n d e ge­ rmen sinekler gibi, bır anda b u n y a doluşacaktı. En azından ben adam ın şu » d a böyle düşündüğünü b r z ettim Raymond saf değildi, bu da beni cesaret-endi rdı

FU vm oodi

Adam öne doğru eğildi. yüzünü güzelce görm e fırsatı

-O^duDİ- dtve hayVırdun “SıLatu var'"

yakaladım, gözlen koyu renk gözlüklerle g izlen m işti, kare sekende, gülüm sem eyen bir çenesi vardı B urnunun sol ta ra ­ fında buyuk bır et beni vardı “D ışan çık.' diye tekrarladı.

işte o c.ıcıkx Öldürmeye yem in en iğ im adam la. Jonatc

z

^

m ujtu Tehlikeyi a ü atm

z

z

>

s

r

z

z

. l rd l s t e r r t u t o ^

bastırdı ve anlık bır netlik içerisinde, şoförün aynen planlan­

d ı gibi takside kalmasının önemli olduğunu fark ettim G ıt-

başlığına saplanırken *>ne doğru . Ama R ıym ood gitm edi “Nc y ap tığ ın emiyorsun

han B o u n ju c'la tanışacağım ı anladım . Beklenti korkum u

|§ £

melı vc bunu tek başıma yapmalıydım Öne doğru uzanıp pencereden konuştum. “Jonathan B o ürque burada m ıT


*1

}jl i j | 9

;

i

f î l |

1

i

i

j {

«!l 1lıfc î S »Sı Utt* * i l j

ı l l

İH 1

i w

\

*

s

ti i '

;!

fj'

.f e

|

S

s ı

5 t

S

a u a T |

’İ ' i j P î *

I

k

w

$ |

S '

s

*

i

i


Ttv/ /V iirr

karar vermeleri durumunda. hcrh*n varlarının da yapabdeceğ, g lh l n g ’ h ,r

^

Ev» indeki h lç *

* * » < « .« d e ğ , / d ,

b e n z erd i

"'»h B u n ) a r v / |c

m arn < > ofırv,.

Oturma od**,„,„ ku/ey J * " " **uk h„

Y İR M İ S E K İ Z İ N C İ B Ö L Ü M

»O »». m Z Z Î , “Z £ Z “ ' «. ı » » . w

«■«,

S» g<Wı bir oda bulm alına ıbtıyaç ^ Ama şu cam duvarlar h i ç d e a

' m' k

I*. S iy ah la r iç in d e k i

adam bana antrepodan içen e ş lik e tti,

kapıdan içen adım atar atmaz korkum te k ra r b e lird i

Lamon, addı b,r obaca,f kompuJrff S ” bahs«'"'yoriardl

dsha

t o n n y 'n ın b u k a „ a g 0 r d û k J e f ) £

Çantamı sanki bunu bir başkasına verm enin b e n im a ç ım d a n

Kyı dcgı/

^

« *

^

yansıtıyordu, b a,^ bl,

bodrum kata men m erdivenler hem tüylenecek sırlar varsa bunlar

katta bekliyordu.

ı '»endeydi. Eğer

' "'"J 0r'lda'a ğ ıtla . 0 karanla

hiçbir

önemi yokmuşçasına davranarak ona u z a tm ak tan b a ş-

ka bir seçeneğim yoktu. Ama şimdi ç ırılç ıp la k k a lm ış tım , bana

Bourquc karşısında avantaj k a z a n d ıra c a k te k a ra ç ta n

uzaklaştırılmıştım Silahımdan. K endim i k e silm e y e g ö tü r ü ­ len hır koyun gibi hissediyordum .

*“ •

b"

« a * * .

Ama hayır, bu doğru değildi. Zihnin senin en büyük s i­

lahın Danny bunu kafam a her gün işlem işti. E ğ e r sorunların üstesinden gelm ek için iradem i k u llan m am gerek iyorsa, o ,

bu andı, trade gücüyle zorlukları yen. irade gücüyle z o r lu k ­

ları yen Dur bir dakika Bu Lam ont*tu. D anny d eğil. İlerledim, bir fare kadar korkmuştum am a bunu b elli e t­ memeye kararlıydım. O kadar odaklanm ıştım kı k ö şey i d o la ­ nıp. dön kapının yer aldığı kısa koridora açılan yan k ap ıya doğru ilerlerken antreponun içme g0 / gezd irm ey i unuttum


r.tzli * * ° rl Trd brkJf f

-Bu kadar uzaklaşmak yeter.” Adan, o kapıyı tıklatıp başını içen uzattı Ona o d a k ılj ' dönmüşken saidırabılırdim. Bu davranış, beni b suru olarak, görmediğinin göstergesiydi, Tabii ^ mayacaktı. Benim gibi ufak tefek bir k i/,n Cl'dl,e^>.

^

masanın karşı tarafına baktım. Kapı arkamdan kapandı

O canavarla ilk kez karşı karşıya geldiğimde kendim,

*

1

b

t r

o

f i 4

V

C

s

,r a

<

* a

n

b

ır

a

d

a

m

anda, onun

• ,amamen rahat olduğumu gös-

ıdevdim Dolayısıyla tamamen rahat o ıu u * -—

cl ** n bacak bacak üstüne attım, kı hiç d e rahat değilsurat!, bak.şlarma kar»,l«k verdim Y 0*1 yavaşça ifadesine büründü -Vay. vay. vay Her şeyin üstesinden geldin, ö y le d eğ il

Ve bir dc çantamdaki o silah

Ofise girip Jonathan B ourque’un oturdug.. ^ ^

*

..j^yerdu Çantam a r k a d a y d ı. Ve silahım d a içindeydi. - -«da. onun karşısında otururken, ne yapacağımı b il-

eşkıyayla ne işi olabilirdi ki? Adamı ensesine bir ^ ^ ** dırcrek yere ser ve kaç? Savunm asızdım Sah m , *■ şey zihnimdi ° ^< 4 Kapı ardına kadar açıldı ve siyahlar içindeki tamı hemen içen, yere bıraktı " Otur.*’

ır *

i-k^da btr şey daha vardı ve o d a arka d u v a n n d ib in d e

S

«r

Yakında anlayacaksın, dıve düşündüm . O . ....................... b asit bir

dam dı,

ancak ne kadar adı b in olduğu birden aklım a düştü.

“Tam olarak istediğin şey ne?" d iy e sordu

“Seninle konuşmak." dedim " O kadar “O kadar mı? Rahip seni anyor. Bunun farkındasın, ö y le

nasıl hissettiğimi anlatam am çünkü hislcrim aynı anda hor karman çorman olmuş hem dc beni bunaltmıştı. İlk düşüncem,

o sadece hır nisan, oldu. Beni seyredi­

yordu. gözlen karanlıktı, ağzı dümdüzdü, tek parmağı keçj-

sa kalım sıvazlıyordu A m a benim kafamda yarattığım o ma­ salsı canavara kesinlikle benzemiyordu. "Demek om zunda çip olan genç kadın sonunda ortaya ç ık tı/'d e d i. “Otur." M asaya dönük duran ıkı konforlu koltuğa baktım, soma b in n e doğru ilerleyip oturdum . O fiste beklenmedik hıçbif

şey yoktu bir kitaplık, birkaç uzun çelik dosya dolabı, teplamda üç sandalye, tek duvarda kırmızı bir yarış a ra b a sı teri, bir k öşede büyük bir sak sı bitkisi ve bir masa

değil mi?" Büyük bir hızla, “Danny mı?” dedim . Kaşı havalandı. “Danny, öyle m i? Y ani a rk a d a şsın ız. Öclkı arkadaştan da ötesinizdir. Ama o yin e d c sem ıkı h a fta ­ dır görmediğinde ya da seninle bu süre zarfında k o n u şm a d ı­ ğında ısrarcı.’* "Danny’yle mı konuştun?** Bourquc, “O benim rahibim.** d ed i “Ü ç

yıldır öyle İn ­

an ın üst kademede arkadaşlannın o lm a sı çok ö n e m li v c b u ­ na kilise de dahil.** Tabii k. adam yalan

söylüyordu Bunu daha o dakika b. '

-

- i t e n ________


4^ n ^ ı g*c// U tem *&

D “ °> 'mn hana

m * rm m * H *

« ta o n u m ,,,

e n u n d u n » e b u c a n a v a rın b e n i b u

i m daşün,n

»

..

**Bcn s in s ic e ı z k n m c y c a l ış k ın b ir i

u n a u m . e n g e l . „ m < |.

ia d a r .

b u k a d a r ilgilenm e s e b e b i n i n n e k a d a r

^

in a n ılm a , d e r* * * ö f t p

U > ka« « W

>

-H ili hayana o t a . sebebm,

Ben»1 4 Bcfl,rî '* j^ ıh i" k o n u i u n d J k e n d im i g e r e m e m 0

1

^

?

. . . * » . - M h .... , . _ p t m a n » * am a h a m , a)m a v a .

v a d ,S " « « a ^

d ü şü n d ü rü rd e n daha fazla s ;n, b il ^

V ^ d e r 1OTed,do,a>ls, ) jJ c ı; ^

^

d

e

r

i l

n

»

r

Nır pek i*3>»İmaz o r ta d a n k a y b o lm a d a n ö n c e b a n a b a z ı şeyler

^

V*

-

.

'Bu

dedim

^

-Lamoni «m» bir ş e v le r a n la ttı." diye tekrarladı

im c e

' B i l i y o r s u n iş te , ş u e s k i o r ta c ın .

Bunu ona .*ece|J.mden cmın o l ı b ı i . J ^ 0 *fc ■ 5«rim. onun da Mal,bu dak, cvde ,. 5,1 « h .

yorun."

^ 1CVdeo,du« « u .u C ^

Bu bana ganp geldi Dannv m r ı ,m B k y a İm d a b â .

Lam ont M yers

-Evet. L a m o n t’u ta n ıy o r u m *’ -Bana kendisine bir şey olm ası durum unda seni b u lm a­ sı ve yardımını istememi sö> ledı Ben şu anda onsuz şaşkına

.

dönmüş durumdayım.*’ Tepem de böyle d ik ilerek beni gen-

UacW«db^

\orüu “Tekrar yerm e oturm an senin açından so ru n o lu r

“Onun nerede olduğu umurumda * * , . w »r tonunda ben de b u r a d a ^

,r*

,

Bourquc kıkırdadı, sonra m asanın etrafında dolanıp k d -ğuna yerleşti, kocam an gülüm süyor, uzun parm ağıyla kaichıne vuruyordu İçkisini bitirdiğinde kadehim m asaya bı-

»

*

*

- *

«

m

-Rrlt.A.

.

t

'

S

î

s

i

'

t

r

*

*

aktı.

*

lt's,ni de v,sk»yle doldurt

Söylediklerinin tek bir kelim esine bile inanm ıyorum .”

A d ın b u y d i,

- T ? ° h a *ta n y a p f n a ,l >12- R e n e e Gılmor: Adn, oujdu, öyle değ,i mı? /ç k ir

ledı

“Öyle görünüyor Bu yüzden H ılton’da beni R eddm g’e d e J Z

Î T

00€

d C m e k Q ZerCyd,rn k ‘ ° - W 3M nm M

orgulattırdın Bu yüzden papaz şans e se n btzı bulduktan

geldi. kenara yaslanıp kadehlerden tekim bacı

B u n u â ld ım

vc v i s k i y i tek bir yudumda mideye « *

* * - S m lik ö r t * l ı z u m y s k t ,

ÖOUrqiic ^cn^1kadehinden yudumlayarak, "TchJikdı br

,

• nra onu beni öldürsün diye arkamdan yolladın. Vc ben de u >û*den onu öldürmek zorunda kaldım . A m a bu ışın boy le

•roası gerekmiyordu." Gözlen en ulak hır sapkınlık


A ib u - " n t , ' ! h u

t

l

,

h

-

hır adan» duygularını saklamakta ustalas,, cak cn ufak hır değişim gösterm em iş 0|hl^

lıne bastığımın bir kanıtıydı.

° llMilI,Vd, An ' ^dcçç ^ ^

-Voll*,n ,,d ,,n

«ot* » » bı"ul Keddin*y*p" ,Icp*‘ «y"1 k w yl|nıa/." dedi Hu da bır itiraf kadar iyiydi

‘Bu çok cesurca bir iddia/* dedi “ö y le m i? Ama benim sen d en saklayacak h* yok. dolayısıyla cesur olmaya gücüm yeter -

"Lamont'u neden öldürdün?" d iye sordum. -Öldürmedim" Bu hır itiraf sayılabilecek kadar iyi de

* >lrn

“Senin gibi bir kadının Simon Redding gjbj ^ öldürdüğüne inanmamı bekliyorsun, öyle mi? n > ' ^ m m . tatlım .” IÇs**nnyo.

jîıldı.Koltuğumda arkama yaslanıp kollarım ı kavuşturdum •*l n iyisi cn baştan alalım. İşe doğrularla başlayalım Lamont Kına senin bana yardım edeceğini söyledi Pekâlâ, işte bura­

“Ve eğer illa bilmek istiyorsan. Darby Gordon’udaö ],

dayım, Bay Jon arhan Bourquc Bana yardım edin. Kim bilir?

A sıl som senin benim gibi birim susturmak iç)n neden bı kadar ilen gittiğin. Senin gibi bır adamın kendini benim ^

Belki bunun karşılığında benim d e size bir iyiliğim doku-

bir kızın tehdidi altında hissettiğine inanmamı mı bekliyor sun?”

Beni tepeden tırnağa süzdü "Her ne kadar bu <;ok cazip

“Kendimi senin tehdidin altında hissettiğime inanmayı

nur.

•t

hır yaklaşım olsa da, sana nasıl yardım e d e b i l e c e ğ i m d e n

emin değilim /'

gerek yok. Hissetmiyorum. Her ne kadar anlattıklarının do£

"Birincisi, evim yok. Sahip olduğum tek şey Lamont tu

ru olm ası durum unda, belki dc öyle hissetmem gerekiyor

ve sanırım o da öldü. Ama o bana birkaç Ve > öğretti ve ben

olsa d a.“

dc yeni yeteneklerimi kullanmanın bir yolunu arıyorum

t

“Darby Gordon tam bir eşk ıy ay d ı, sen dc bunu en a? benim kadar iyi biliyorsun Peşime düştü, ben dc onu öldür­ düm. Başka nc yapabilirdim k i?” Tehdit savurmanın cn etkin yolunun bu olmadığını bil» yordum ama Bourque'un benim sal hırı olduğumu düş m csı fikrine tahammül edememiştim. Darby Gordon uni*> m c düşmediği gerçeğinin artık hiçbir önemi yoktu bunu hiçbir /am an öğrenemeyecekti. “Onu neden peşim den yolladın? diye sordun

Demek istediklerim i yanlış y o ru m lay arak cinayet tek­ niklerinden ziyade cin sel hizm etlerle yakından bağlam dan dırmış olabileceğini suratındaki alaycı, bilm iş sırıtış bır süre fark etmedim. Pekâlâ Rahatsız edici bir düşünce tarzı olsa da. adamın dikkatini dağıtmak için kullanılabilecek her yol mübahtı. “ Bak. bana sem bulmamı söyledi,” dedim. B u r a y a gel mek tam üç ayımı aldı vc aştrı enerji harcamamı gerektirdi Şim di, eğer orada öylece oturacak ve bana defolup gitm em i - -

*

»

* -------İ - —

L


o

_

_

ktmâm a eg m ct, » îa fe fc

- r . bc,. esssE-* »PCBl N a s n e K > , j r - o - î h n itM B V » ^ a ® 8 » f » * * * 11 *-'■

'* J ,

-9MKC saca L*=xc: .» M hû s & jl

M

i

p< __

* B « i e» a a t e t*, kad an a

^

<**■ *■■• Isçt^r Ky Eğer Saaoo Reddifig gsrçeicer. d e d irt* ? * ^ - ^ o o e s c h c H e m d c ç e k f a z U şe> borçkaun.*

*

"O zamar. scrjn ad:na çehştnmu -zıa ver £4^ ^ „ ksyvLit £Mxra M tata ttryaan. o zamar. £ ^ - ta/iedetelim , öyte değ*.r rsı'r ~

4

'K es ftcur.ı

diye çıkıştım “Onu vurraadar ögcz i>

M f M f e ğ B r a b i ç d f t f t o ı m f l y o r ı * ı . ö y l e o h ? A p ta l M

lş;

/• a tcu tn m

yine y v ıitş

aaiaşjiabıljrdı ama umursam*:-

“Bana göre uç seçeneğin v 4; Bir, beni arkada b*j yertere *■

İl Lj l : b e n . .:-:V c e s d .n g rş c . b ecs u ç d sşa n i t ' d ı> c h f

< sn d r .y ıL g a c â ç ıs e k ^ a r . ^

3fc9

y a p sşa rd m

dû$& )ceraoe th M f a a & ğ m a

[ h M q M 'A a ı L a n l'a i

I

Saypiızfck oten* j f p J m ama sen de b e » kadar p u s^ '

^

jpcı -uöfcr* Mvsaâm rarü e= cazn: rresü. f e s h i *>I ^ P İ B K i H ^ M İ B if k d tv e h r d ia d ış M K ^ em e f ■> f r sara « dr.:? ae Ğemc£$ ram an fi . jeği 0. *as^2 52t e *er » s e ora luâ eder i i -ks^ ar jafaanyıh- O. -Irece bir Tasardı ~ [ Gtkknm k s p p M . lo q M b a M ı y b şg fa ri

-Sen B m pqk İ b r a n ı mj yönetiyor*», mafya* S o m I d M o r a la r jcavboidu doğru, ama o -^öcc? x f i n & v e n h & m * başıydı, h aşiri.."

P ^ dbk m L nbc^fa. ^ 0 -34 a c a rırL i $2>^sı s c c s s e ğ s :

h ^ b v M » yok-

a .n r ir a ~ 'Û y ie jra ç p & ı d ıs Tınmaya fJ m fe û y a c ra >ok_ A a a k

«ger S r i - y a p r a şa n s* * * « sd ı e iîe n m ie f t f i M

o ls a y d ım , a a n b a s a o o u i *

B o u rp * u» o u n sıik n b«k» fc ^ a h m d c fc bu- c a r j-. i n t x * ç c < te u : « i . fc a triifc y o rij. o n u p a r a K p a r ç ı s ı m e i ı v

tertip <&tereojJır cesedim i ortadan kaldırabilir. şu ao^4 fada o U D ju m ı b ık » taksi şoförtme gdatenşb c*r açddastf)* g m d d ü b v i i m iki. pey™ * daha ı « w , °U > ^ n n y W ° ^

sen betum ımt scrı>ors-jr. *Gerçekten RedAngm beran pesrrae Nr s;U hk dÛKC^me. m a a>Tv.

dîssüodiğfli a n d ı düşebilirsin am a bunun senin

K)1 LuKM 'a >3p o a > » a g -a a ır n a n u mı bekliyorsun ^

İTy ûh m tm m ıçm elim den geleni yapacağım Ya usu îâ/ebımı Ciddi bir şekilde

ve seninle b:

!

Bourcp* öne Jo fru

>l_m n ^ m u nU M >a


AJalen* Cisti M esaHtfı

-tfte. ınannunı tam cJanU istedi*,m efelerle h a i n i ' ^

Bariâ

J* * * O L

- • ^ '^ n i î t i m d a v d ım a m a u m u r u m d a d e ıiı J<jr

h

na v a l ^ n a dair sarf ettı^ın «-horan. ia,,n k a ^ ^ ^

can avarın dudakları arasından dökülen y alan lan

"m w,

olduğunu

Ct* faziı olmasa b a ş /a m ,^

-Yalan söylüyorsun.” dedim

***• e baç; "

k

«

t a

t e

* » « ..,

Gensını duymadım çünkü çoktan harekete geçm iştim Sandalvem ın etrafından dolancım Ç antam ın yerde durduğu

noktaya iki ad ım d a ulaştım Toka bileğim in tek b ir hareke­

* gerçekten k Z L * * * >»1» ” M ™ " o° »» »» tt »«

Ijncıydı Seni o cam evinde kilit altında tuttu ve..."

*

» » ta , “ '

-Havır.~ dedi. “Senin şu değerli L am ont'un tam bır > a-

* « İ

m<?>

h - f ~ » •■t a « « £ £ * » W

110 j m yüzümün kızarıp yanm aya başladığını hissettim . Üftmda bır şey patladı Ellenm kucağım da tıtnyordu.

b'r “ " * “ O ttöirin, ama /

Bc™ V * a H ta s m a v a s l a n d , -ı-

unun ardından olanlar kontrolüm dışında gibiydi O

tiyle açıldı: içindeki d o k u z m ilim etrelik tabanca kıvrılan par­ m aklarım ın arasın ı doldurdu

D oğruldum ve dönerek tabancayı ona doğru uzattım .

^ erçei,en «H am ,yorsun övle d M , yaptıkları., bu dı£erlenne yapilkJanvIa ' " * « * * • *

Sen bu ışren u c ^ ^

M

» W l « i # oldukça a çık ^

^

Gözlen fal taşı gibi açıldı, o an tetiği çektiğim i düşündüm

Stfn,n"°rada “ b"e ^ U

, i g

* î r

PİÜa>aCdkm'S S ,b i h' ^ , . m ama d u ld a m *

te » * » .

'

ama yapm amış olm alıyım çünkü silah ateş almadı. Bır an ıçm orada öylece dikildim , v ûcudum un her b ır kası gergin bir tel gibi tıtnyor. tepeden n m 3 ğa sarsılıyordum Yüzüm, sevdiğimi, hayatımı ve şimdi de zihnim i benden alan adama dönüktü "Söyle!*' dedim.

Z

T

T

' "

ded,m - t * ™

birden f a ^ t * ■

* » " * * -

U " bah* d 'y°rsur>:’ Çünkü onun

“Sakın ol.” Ellen iki yana açılmıştı, yüzündeki kibirli gülümsemeden ise eser yoktu “N e dem em i istiyorsun"” ‘Y a la n

vardı. Ü çkâğıtçı olandan mı?Avukattan

® ı? Katıl

söylediğini söyle! Onu öldürdüğünü söyle’"

Hemen bır şey söylem edi. Ve bu da benim ıçm y d e r liy ­

to rd u n .

,nn, m

f c T w

j

a / Z

"

“• da y a y a n ı mı? V'oksa dıgertrmdm r

^

le C * V Û Z C f ly e ? S c "

di O nu

vurdum.

Ateş a la n silahın sesi yum uşaktı, am a m erm inin h ed efe


T td ü r k h c ,

gidişi o kadar da yumuşak değildi. Mermi li<,UrqU . ıııı saplanarak adamın sola doğru savrulmasına

He de yaPlım -

U"

B ounjuc küfretm eye başladı ama ben onu Sll “K es sesini! Bir sonraki kafana girecek, sem

"ldu

'

bİr k c / daha

i d » I*rinin arasma ısabet ettİ'

.

.„

' geriye doğru hareketlenip sandalyeden aşağı sarktı. silah d u m an ın ın kokusuyla doluydu. Etrafım s e s ­

m u z!” S esim uzaklardan y an k ılan ıy o r gibiydi sanki"*^ hır parçanı, arada sırada hayaletler tarafından kov,m ' b‘’>k'd m m konuluyordu. N e yap tığım ın neredeyse farkında d dım . Z ihn im rayından çıkm ı*, gerçeküstü bir yolculuk B ou rq u c’un suratı çarpıldı. “ Sen beni...'*

liğ e gömülmüştü. D,şarı çıkm alıydım ! Heri doğru sallana sallana yürüyerek p en cerey e d oğru (fideledim. Bir süre sürgülerle b oğu ştu m , son u n d a ik isin i (açlım ve pencereyi yukarı doğru ittim . G e ç işi e n g e lle y e n

Dinlemiyordu, dolayısıyla onu tek rar vurdum, bu kcz mermi karnına isabet etti. Sesi sertçe indirilen bir tokat g,. bıydi.

ur kafes belirdi, bunu iterek açm aya çalıştım am a in c e te l

,rgü sadece eğildi ve ardından da yum ruğumun indiği yerd en telindi. Geri çekilip çerçeveyi tekm eledim . B u k e z k a le sin

M idesini tuttu, dehşet içindeydi, sonra k a n lı ellerini ha­ reket ettirdi. Z ihnim b ira / Önce yaptıklarım ı kavramama yetecek sü­

ümü yerinden çıktı. Silahım metal çerç ev ey e gürültülü bir şe k ild e ç a rp a r tıalde pencereden dışarı çıkmak üzereydim ki. siy ah ça n tam ı

rey le netleşti. B ir g ö k g ü rle m e si gibi farkına vardım. Adamı

gerçekten vurmuştum! Hem de iki kez. Danny beni öldüre­ cekti!

hatırladım.

Hiçbir zumun aletlerini ardında bırakma. H içbir zam an. Danny'mn sesine itaat ederek aletlerim i to p arlad ım , te k ­

“Bem vurdun,” dedi. “Seni aptal fahişe, beni vurdun!”

rar pencereye koşturdum , çantayı dışarı fırlattım ve h e m e n

Onu tek rar vurma

ardından açıklıktan dışarı çıktım Eğer taksi şoförü toz olsa vc iki bin d o larlık alacağ ın d an

is te ğ im

çok güçlüydü. Lamont hak­

kında sarf ettiği onca yalandan dolayı ona silahımı yedirmek istedim .

Ama ellerim titriyordu ve bir şeylerin yanlış olduğunun

vazgeçseydt, hazırlıksız yakalanır vc d ak ik alar içinde e le g e ­

farklıklaydım. Parçaları bir araya gevremiyordum aın.» ortada

çirilirdim. Çanta tek elim de, silahım d iğ erin d e a y a ğ a k a lk a rk e ı

yanlış olan bir şeyler vardı. Onu vurmalıydım. Üça> bek

içeriden biri haykırdı. Silahı çantaya atarak k o ştu m , n e re y ,

iniştim ve her şeyi ek tek bir kurşun parçasıyla sonlandıra lirdim.

-

--------- -te in in « H .V « İ r * , . , „ .in

J


TuJUeVjtr 4M r u m G d i * * * * *

A m a daha fazJa dua etm em e gerek kal Bourcjue un antreposunun hem en karş,sınjk ponun gölgesine park etm işti

Ş ia r ım ı a ksiye çekerek kapıyı kapatm ayı başardım , araba

fjfİMytpgitm eye yakın b ir dengey le iki lastiği û z o ın c k a lk ­

Tek kolumu başımın üzennde s a l l a y a tak koşturdum M otor gürleyerek baytta geçti, ama ZÜ1 lıkic arkamdaki pencereden bir kufur duyuldu Dol^Î! zikzak çizerek ilerleyen hedeflerin mermi yol* dümdüz koşaniara k ıy asla çok dalıa zor isabet aldıklan-' şûnerek. zikzak çizm eye başladım “A cele

e t ’"’ d i y e h a y k ı r d ı m

Araba büyük

b i r c a z ı r t ı y l a k e s k i n b i r d ö n ü ş y a p u ve t a t

önümde, kayarak d u r d u .

V a n a d o ğ r u s a v r u l d u m , k a p , kolun,,

yakalamaya çalıştım, k a ç ı r d ı m A r a b a p e n c e r e s i b ir darbesiyle patlarken i k i n c i b i r d e n e m e d a h a y a p tım .

roenn

Taksiye büyük bir aceleyle atladım İkinci bir mermi arabanın metal kaportasına

sap­

landı. Bu, Raymond*un ihtiyaç duyduğu c e s a re tle n d irm e n e ta kendisıydi. Küfretti, geriye doğru düşmemi engellem ek içiır beni bluzumun arkasından kavrayıp gazı kökJedı. “Sılu tutun!”

Ama asıJ sıkı tutunması gereken kendısıydı çünkü a>a», larım hâla beton zem inde sekiyordu. Bana en bü>ük katö r* gücünü sağlayacak şeyi yakaladım .

bu da o an için

5iyon oldu

İlk köşeyi lastiklen cıyaklatarak dönmeden he

olan kapıya doğru hızİt ilerlemeye b u l a d ı k -* m u h“rnurdanarak lanet okuRaym ond U ç v ıraj >v»u

•—j —

ordu. Ama benim aklım onda değildi Ç o k tan c a m e v e tajlrr.ışüm . B i r ş e y l e r y a n l ı ş t ı ,

bunu i ç t e n i ç e h iss e d e b iliy o r­

um A ld a y a t m a y a n bir ş e y l e r v a r d ı B o u r q u e . Danny*nın orada, den iz k ıy ısın d ak i c a m e v d e Iduğunu söylemişti. Şim di. N edenim b ilm iy o rd u m . A s lın d a u pek umurumda da değildi.

Sadece Danny *ye ulaşmalıydım.

“ö n d e n 1 önden*” R a y m o n d ön y olcu kapısını ardına kadar açmıştı

P a t!

mıştıSears antrepoların a r a s ın ^ ity n llp

öfKC


Y İR M İ D O K U Z U N C U B Ö L Ü M

Danny'nın bodrum katının arka tarafındaki m etal kapımn. evin kalan kısmına açılan merdiven aralığı h a n em d e d ı­ şarı çıkış sağlayan tek yer olduğuna tatm in olm ası tam b eş dakikasını aldı. İşın tuhaf yanı, kapı kilitliydi, yatak odası tarafında hem sürgüsü hem de anahtarlı bır kilidi vardı. Görünüşe bakılırsa yakın zamanda tam ir görm üş g ib iy ­ di Birisi, belki de Bourquc‘un adam ları, içeri girm ek için metal çerçeveyi çcntmışti. emlak kom isyoncusu ise b ir y am a ışı yapmış ve bunun yeterince iyi olduğunu d ü şünm üştü Bu evi satacak olan banka kapının tümünü değiştirm em ev t tercih etmişti. Pazarda böyle bır şeyin üzenne titremeyi g erek tirm e­ yecek kadar çok sayıda ev vardı. Sürgü çoktan içilmişti. Aletlerini çıkarıp, anahtar, o l­ mayan kilidi açtı, aletleri tekrar cebine att, ve küçük « la v a girdi.

‘>

Duvarların ikisinden, yetenekli bır hayvan doM.

"» « M . M n f e i n i 2

Z


A d a le tin

Ted Dckkcr

n a n v i n ’in T ü r le r in

kıvordu. Bunların arasından, cn rahatsız edici olan bir su bufalosu kafası alm ıştı. Diğer iki duvarın tek

Gtzh M eza rlığ ı

^

mcnticr ve kırbaçlar sarkıyordu. Sağında eski bır ıh " 1 ^ ' odanın arkasında ise bir gömme dolap vardı B ir ofis. G örünüşte.

I

^

landığı noktadan kırılm ıştı. R enee nin Lamont’un n **°N bulduğuna d air d illen d ird iğ i ifade zihninde belirdi. Bura Lam ont*un hayvan kafalarıyla dolu odası olarak isim lendi m işti.

eser,

Danny

n

BU h e m e n s a g m d a k i r a f t a d u r u y o r d u , a y d . n Ç h ,a n n a u l a ş , m , e n g e l l e m e m e * , i ç i n d u v a r l a a r a s m -

' ^ r l f m e s a f c b ıra k ılm ış tı G a n p . I ş ık k a p .y , a ç t ı ğ m d a ^

M asanın en ait sol çekm ecesinin çerçevesi kilidin

Kökeni a d i ,

*

e d e v re y le y a n m ış tı z a te n .

Tçen uzanıp anahtan açt, B ir hom urtu duyuldu. A r k a d a ra)1a r

kımıldarken bir sürtünm e v e hom urtu s e s , y ü k s e l d i .

T em el d u v a n n a d o ğ r u g ir d i. D an n y g e n ç e k i l d i , ş a ş ı r m ı ş t ı , d u v a r ı n y u m u ş a k b i r t ı ­ kırtıyla d u r m a d a n ö n c e a r k a d a k i k a r a n l ı k b o ş l u ğ a d o ğ r u d o k ­

Danny çantasını m asan ın üzerine bıraktı. İçende Bourque’un adam a ilişkin iddialarını destekleyen suçlayıcı hiçbir şey yoktu. Şu halde, belki de Danny oyuna getirilmişti. Şu ana kadar ev d e su ç la y ıc ı o la ra k nitelendirilebilecek şeyler ancak şöyle listelen eb ilird i: kam eralı pem be oda, cam duvar­ lar, çok sayıda kilit, k a y n a tılm ış pencereler. A m a bunlan hepsi ya da bır kısmı sad ece k o m p u lsif davranışlar sergileyen varlıklı bir adam ı l işaretlen o la ra k da nitelendirilebilirdi. D anny arka ou vardaki panjurlu akordeon kapıya doğnı ilerledi, bunu çekip açtı v e küçük soyunma odasının içinde­ kilere g ö z attı. Burası kapısı kapalıyken sadece içme gınle-

san sa n tim lik b ir a ç ı k l ı k y a r a t ı ş ı n ı s e y r e t t i . E n s e s i ü r p e r d i . İşte b u y d u . S ı r l a r b u r a d a y d ı . L a m o n t ’u n g e r ç e k k i m l i ­

ğine sa d ık k a l a r a k k e n d i k e n d i n e y a ş a d ı ğ ı y e r b u r a s ı y d ı . D anny içeri giremedi. Y a p a m a d ı, a m a t a b u k i b u n u y a p m a l ı y d ı . Y a p m a l ı y d ı çü n k ü h a y a tı b u g ü n d e ğ i ş m i ş t i . B o u r q u e b u r a d a y d ı , r a h i p l i k b u ra d a y d ı v c d i ğ e r l e r i n i a v l a y a n c a n a v a r l a r d a b u r a d a y d ı . D ü n y a d e ğ i ş m e m iş ti . A m a a r a d a R e n e e v a r d ı v e b u g ü n R e ­ n ee a d a le ts iz lik s e b e b i y l e y a n l ı ş g i d e n h e r ş e y i n e n Ö n e m l i ö ğ e si h a lin e g e l m iş t i.

Rence h a y a tın a b i r f ır t ın a g ib i g i r m i ş v e k a l b ı n ı çalm ıştı,

biJecek ve belki dc şö y le bir dönülebilecek kadar büyüktü.

h u g ü n k a lb i R e n e e i ç m k ır ıla c a k t ı.

Raflarına kitaplar d iziliy d i, bunların büyük kısm ı mevzuat­

mom’un ofisinin gerisindeki bu gizli b o şluğa b ak ark en b ılı-

lara ilişkindi. En üst raftaki birkaç beyaz dosya kutusu ona

yordu.

Bunu daha şim d id en . L a-

Lamont’un Özel hayatı hakkında ilginç bilgiler sağlayabilir

Danny'mn düşünebildiği tek ş e y R e n e e 'y i g e ç m işin d e n

ancak buradaki hiçbir ş e y son birkaç saattir D anny nin zi

P k VC onu * * gü ven i, bir yere g iz le m e k ti, nıa onun ne tür acılar çektiğini b ilm eliy d i. O nun yü k ü n ü ,

nını meşgul ed en türden bir tacizi işaret etmiyordu


l â # » CcH /W D tkkrr ıc ty t boyw

^

u m hır sessizlik içinde bile olsa, strtlanmaltyd, Soluğu sıklaşmıştı Sakin of. Danny Sakın uf y bakıyordu vc karanlık genelde içıııdc barındırdığı c daha korkunçtu.

* Z !2

m aştıran bir am pul parladı Düşük vntlı san bir ışık ^

dönüp evden

U c ıp

gdmek

il»

d i. bunu >apa-

ArMMk« larm . b.r türlü hsrekete geçiremiyor gibiydi CnWı

A çıklığa doğnı ilerledi, karanlığa uzandı. iç duvan lc yokladı, bir elektrik anahtarı bulup yaktı Tepede

^

t T n m bu od*i* y ^ n m ı, olabilecek e y le r e dair du* .IH* u 0n n b ö lü m ü n ü kapatmak istedi ama idrak kabılıvönünû kaybetmişti ve an.k bu anahtar, nasıl kapaubı-

^ ^

başını içen uzatıp arkasında bıraktığı ofisten biraz d ah ^ a yük diğer bir odaya geçti Burada pem be çarşaflı bir yatak vardı.

c c ttm ı biliyor gibi

görümnüv urdu Dotayısıyla. korkunç düşünceler bedenim annesini ölü

Mide bulduğu o günden bu vana hissetmediği bir acıyla ka­ vrarken orada, sıyah-bcyaa linolyum zeminin üzennde O y -

Ses yalıtım ı yapılm ış duvarlara tutturulan zincirlerden içlen keçeyle kaplı keîcpçclcnn yer aldığı prangalar sallan-,

ket dikildi Burada her ne olmuş olursa olsun. R cnec’nın ilaçla

vordu

uyuşturulan zihni kendisini gende önemli en ufak bir kanıt

Cam kapaklı bir ilaç dolabına reçeteh ilaçlar dizilmişti

kalmayana dek hatıraİAn silerek korumanın b ir yolunu b u l­

Köşede çömelerek kullanılan bir tuvalet vardı. Yerler linolyumdu Siyah-beyaz kareliydi.

muştuBurası Lam ont'un kurallarını ta k ıp etm ediğinizde y a p ı­

D anny b u n la n n h ep sin i tek bir bakışta fark etti ve omda

la n

kat lan rtlm «erdiklerini kaybetti. Bacaklım titrem eye başladı

son yargılama yeriydi. Burası başına geleceklerden ha­

bersiz kurban için bir cehennem yuvasıydı

Oda etrafında döndü lam ont un sunağını bulm uştu ve kurban edilen koyu­ nun da Renee olduğunu biliyordu.

Raymond yoğun trafikte. Danny'nın ıkı hafta ön ce La-

Renee, çok üzgünüm .. oh. çok üzgünüm, Ciğerleri düz­

lıakkuuh hıraz araştırma yaptıktan sonra ulaştığı adrese

gün çalışmayı bırakmıştı, yeterli oksijen alabilm ek «çın ken­

doğru ilerlerken taksinin ön koltuğunda oturdum. Patlayan m . e f o k n . « n ulu>w ut g ım t r ü / g i | um ulunM ja h | k ^

dim soluk almaya zorlamak /orundaydı Kışı belirli bir dunım karşıtında ne kadar çaba harcardı harcasın olaylar» dû/cİtem ediği hır noktaya mutlaka ula?' yordu Bu aşamada yapabileceği tek şey ite beklemek ve ge

" W

* « te

^

K llw ta


'« v O e U * .

4 J a U tm O ızh k U z a r h fr

, Ayısına sam ım sam ım y a k la ş ırk e n s e s s iz k a lm a -

Tabu ki ooa hiçbir şey aniatamazdım *

büc neredeyse farkında değildim Pckiu ,mo|‘ biliyordum. kesinlikle Vani d - — —. v> eî. -je . "vli7^

■h 2 <fcı s «u m *ıe Van.. Bourque-un kötülük na M o n a t iadece bakmak isteğime dırencmem U^

[X"" lan tek şey a p tallığ ım d c g .ld s B o u rq u e u n L a '

*****

dan onu gizli verine kadar takıp etmiştim, sadece'ufo ^

y alan lar, hepsi d c y a la n d ı. N a m u s s u z b ir a d a m

^ n d a n kafadan u y d u ru lan k o rk u n ç , a h la k s ız u y d u r m a c a -

om . S onra çılgına dönm üş v e onu vurm uştum o ? Wl,1;v

şev- buydu.

** ^ J n d a söy lediği şey lerd en b ir tü rlü s ilk in ,p k u r tu -

^Y alan

*** ^

söy

lem eye o kadar alışkındı k i, b u n la rın e n a z ın d a n

^.ılanm n doğruluğuna kendisi b ile m a n m ış o la b ilird i.

Bilmediğim tek şey neden çılgına döndüğümdü B Danny’ye söylediğimde, kı bunu hem en yapacaktım

Danny. "B ir adam ın ne zam an y a la n s ö y le d iğ im a n la y a ­ bilirsin," dem işti. Ve ben d e bunu y a p a b ild iğ im i d ü ş ü n d ü m ,

hazır olmadığımı ispatlayan korkunç b ir hata yaptığlnv J "

jonathan Bourque yalan sö y led iğ in in b ilin c in d e o la n b in g ib i

leyecektı En büyük silah zihindi ve ben zihnimi kontrol «k

görünmüyordu.

m edığım ı m sani açıd an mümkün olan h er bakımdan açık,, o rtay a koym uştum

Görüyorsunuz ya, b u rad a, zih in y ü zey im in h e m e n a ltın ­ da yanlış giden bir şey 1er vardı. A y n en p e k k a v r a y a m a d ığ ım

Daha da kötüsü, Bourquc ölmüştü. Adamlan vc kanur, lar. ikisi birden silahlarım patlatarak peşime düşeceklcTd: Bu. kesinlikle R aym ond’a söyleyem eyeceğim bir şeydi

bırdcjavu gibi. Vc b u n u n b en i o ld u k ç a ra h a ts ız e ttiğ in i s ö y ­ lemeden de g eçem ey eceğ im . Tek bir cü m ley le ifad e etm em g e re k irs e . Bourque La-

Ama Bourque’u öldürmeseydım çok daha kötü olurdu. öyle defol m ı ° Peşim e bizzat kendisi düşerdi. Bourquc*dar ziyade F B I 'm peşim e düşm esini tercih ederdim. Danny öfkelcnecektı. Tam hır aptal gibi Ona yalvarıp beni affetm esini istemek için dum

l

nont hakkında bild iğ im h e r şey i y e rle bir e tm iş ti. Bu tıp k ı ^ocl B a b a nın g erçek olmadığını ilk k e » d uym ak gib i bir *ydı ya da dünyanın düz olmadığını veya d in in iz in s ız m d ü ­

d av ran m ıştım

sa b ırsız la n ıy o r

şündüğünüz kadar kusursuz olm adığını. j

j

Saçma. Çileden çıkarıcı. O dom uzu daha sö y le v e c e k le ;n. bu'remeden ağz.ndan varmalıydım. Sona susm an, sö y -

Susturm ak ıçm R aym ond’a sonunda başka bir adamiı ilişkiye girdi 1 1 için kocam ı kolundan vurduğumu söylrfim Sonra ş o f ö r ü

fo n a

daha başka soru sormaması yönünde

ettim. îkı bin dolar çok paraydı, bunu ona h a tırla ttım benim m ahrem iyetim in de bedeliydi

^

Ama en sadık mananın bile arada sırada t ü y ™ 7 d ıv e lasına izin v erilird r m uj d uv>nup a u r a n Du soruyu ' — i k.x-a. ıa

„™ . k aU m ,1 > d a n ü P so ru y u rdurup, y ap tığ ım şey i k e n d isin e a n la ttığ ım d a D a n n y ’nin şayacağ, hayal k ın k lıftıv i. ~ . . . ı ı • -


MMK71 'TOCUrtjgEB

Aıfcadt. w n e m hır halde. gıVlcnm sazw oîicrdum

. „ avT*M"da/ı »damın kaşının hav aya kalktığını gör-

^

beklemek tehlikeli bır uğraşı ” * % * » « . NAaç şey almam la/ım . ay n ca b«r arkadaşım

“Neden bu kadar uzun sürdü ^ d ı\c v „ . “İş p la g .' J*»‘ “N ereoose ecUi.k demel*, Avuçlarna senenuse Bu dem? k ıy ısu m ^

[<<um,c ^ d a buhışabıhr. ama eğer gelmezse, eşim eve gel-

lfteden dnce beni almanı ıstıyonım.“

aOaüşjmdu L m neot'u kaybetme trajedisini en J ' * te m»; p tv tm « zujn votou ‘*n '* »

•Hı-hn

"

-Harcadığın zam anın parasın» ödeyeceğim Yanı ta k siy e

Ama » rad ı D«ınv aradaydı V başarma,, urnijV emeı değüöım Bûyotk olasılıkla su; mahallin, a y * ^ " * * daha fazia hsigı edinmeye çalışıyordu Bour^ue'a U ıy ^ * fiuia suç kanıtı topluyordu Ûğretvliğım kadanyU d r 7 pannuşa. öyle değil m ı" Danny hey ecanlanacaktı Tabu. iaşmamıza cymamısum fakat.

iHtıvactm cvhjrsa dem ek ıslıyorum " < Sadece birkaç saniye düşünm esi gerekti. T a m a m . \ m a kını »kı bin papeli arabadan inmeden önce ödey e c e k sin S e m >anm saat bekleyeceğim ve eğer araca ıh tıy a c m o lu rs a , b u sana diğer bır beş v u r dolara mal o l a c a k Ş e h ird e b ir v e r o l ­ duğu sürece "

.ip ta i' Ç ok opiaiiir, Danny ye bu şekilde kar» gelcttı

oe y a p a ğ ım ı

“Buna haraç derler"

s a n d ığ ım ı b ilm iy o rd u m

“ Arabamın deliklerini kapattırmam bu kadara m al o la ­

öounçue, Danny nin evde olduğunu nasıl bıImıştTGarûyoreunuz ya, bu, kafam da dolaşıp duran, b ır türlü susan-

cak Lanet olsun, ıkı bin papel bu tam ire z.ır zor y e te c e k ~ iyi bır noktaya parmak basmıştı

madiğim diğer bır soruydu Danny nin Bourquc ’un rahıh dduğüru iiişkm anlatılan her şey bır uydurmacaydı, bunu adi­

~ 0 raman sana ck hm dolar ödeyeceğim " “Şimdi m ır

min gö/iennde görm üştüm Ama Danny bugün onunia ko­

" Taksiye ih tiv a ; d u v a rsa m \ » d a s a n a f a z la d a n b e ş v ü z

nuşmuş m uydu0 Eğer konuşluysa, bunu neden yapm ıştık da anlaşm am ızı hiçe saym ıştı, öyle değil mı? ■?

d o la n şım d ı. ta k s.v e ic k ıa r ih tiy a ç d u y m a m d u r u m u n d a v b ıkm cı b eş y fe d o la n \e re b ilirim ~ “ B enim için hava hoş “

Ya Danny evde değilse n c o lacak tı; Ya da bu btr tuM

dilerim. R aym ood? A h »okaku. o t n « ^ ‘flDd* 'k « m « ı »orun olur m n? Vic beni orad» beklemen

“Anlaştık ~ J

T

^

" "

'"

-

" - » w

. « * * *

, p « M ,,


Aikjlctt* GtzU MesaHığı

tan gitmiş mıydı'* İyi ama neden o /aman arabası h gınşındeydf' 1^

m

0 0 » ÖUn.,dcfr.ı boşaltma an.m g ö zlerim in önünde belirdi.

Işık düğmesi sağımdaki duvardaydı. çantam, ycrç um. anahtara doğ/u uzanıp yukarı kaldırdım Kond<>n^

* * * * *

sindeki tlorcsan lambalar ışıldayarak hayata geçtj p * * ’ odamın, üst katta cam duvarları olmayan tek yer oldn ^ kapısı açıktı Büyük h ı r öfke d a l g a s ı tüm bedenimi sardı ^ Odama kim girmişti? Onu Öldürecektim! Ama hayır, burası artık benim odam değildi Ve ıçcn ren de Danny "ydı. Danny mn odamı derdi!

g ö rm e si

hoşuma

kendimi alamadım Ya da g en dönüp

b ö y le

-Dsnny £v sessizdi Çok sessiz f e n a la r ım ın ucunda yürüyerek o tu m ıa odasına çık tım 4 mutfağı" norm alde am b er ve yeşil ışık la rla aydınlanan aletler duvarı kadar k aran lık olduğunu gördüm , çmı safımdaki m erdiven sahanlığının d ib in d en yum uşak bir

e le k tro n ik

#

Koridordan aşağı ilerledim A m a k a p ı y ı arkamda ^ . bırakmıştım İçen pislik girecekti. H ı r s ı z l a r ve k a tille r Bu düşünce komikti ama yine de

» l . v o * S im C m kscl b ,r tepkiydi.

düşünmekten

k a p ı y ı k a p a tm a k ta n

Tat

Kurallar evine bir kez daha hapsolmuştum. Lamont’u soluduğum havada hissedebiliyordum.

ıpltı yükseliyordu Danny bodrum k attaydı L a m o n t'u n y a la k o d a sın d a . Belki dc hayvan başlarıyla süslü odasında. Bu son düşüncenin neden yüzüm ün p an ık ie v an m asın a sebep olduğunu anlayam adım P ek âlâ, e v e t... b iliy o rd u m Lamont'un içende kalan özel odası onun açısın d an ço k g iz ­ liydi Ben dahil hiç kim senin baysan başlarıyla süslü odasına ondan gelecek ivedi davet olm aksızın girm esine ızm v erilm e­ mişti Lamont ölm üş olsa da, Danny kura! la n çiğ n em işti.

ck\ır seslenmek verm e. en ulak hır ses çıkarm am aya Kalbım deli gibi çarpar halde, aceleyle açık yatak o d » kapısından içen girdim ve büyük bir dikkatle başımı çcvınp etrafa baktım , her ne kadar bunun sebebim bilmesem de, Danny ’yı yalağım ın üzerinde ya da köşede oturur halde göt meyi umdum, h ğ rr evin bu katında olsaydı, adını seslendi ğımdc bana m utlaka yanıl verirdi. Bodrum kata ınnuş »’!nu Itydt. (irada, yatak odam da pem be yatağım ve ın gö/lü g*>1 kafası duruyordu Bu m anzara o kadar acı vericiydi k®^ ur

«alışarak m erdivenleri parmak ucum da indim uyarmalıydım

<- ı -

çıkarm alıydım .

D an n v 'y i


OTUZUNCU BÖLÜM

İnsanın en e tk in d u y g u la rın ı te tik le y e n g e liş m e b a z e n bir ölüm kadar b asit o lab iliy o r. D a h a s ık lık la b u , b ir k a d ın ı yatağında kataionık d u ru m d a k ıv rılm ış h a ld e y a d a b ir k o cay ı bir köşeye y ığ ılıp k a lm ış h ıç k ırık la r iç in d e b ıra k a n k a rm a şık bir olaylar k o k tey li o lu y o r D anny için , p a ra d ig m a s ın d a k i k a y m a y a s e b e p o l a n olaylar çakışm ası o ld u k ç a b a sitti. T ekrar o n b e ş y a ş ın d a k i, korkunç adaletsizliği d u rd u ra m a y a ra k y ık ıla n o o ğ la n a d ö ­ nüşmüştü. Ö z an n esin i v e k ız k a rd e şle rin i a c ım a s ız ö lü m d e n kurtaram am ıştı. Şim di de R enee yı k u rta ra m ı y o rd u . B u in s a n la r ın h e p s i zihninde birer g ü v ercin d i. K ötü in sa n la r ta ra fın d a n k ir le tile n birer m ü k em m el m a su m iy e t.

Renee'nm işkence d o lu g e ç m iş in in b ö y le s in e y a lın b ir kanıtı, y a p ıla ca k en d o ğ ru ş e y in b u o ld u ğ u n u d ü ş ü n e r e k etcndisinm kurallarını körü körüne tak ıp e ttiğ i g e r ç e ğ ıy le iy ive güçlenm işti. L am ont, R e n e e n in d in iy d i v c adam ın koydugu kurallar k c n c c ’yi buraya, sın ırla m a la r k u y u su n a y ö n le n -


Adale"" Gizli Mezarlığı dırmiştı. Sadık takipçilerin hepsi gibi. Rence kanuni dişini öldürdüğünü b ile görm em işti

ar,n W

Vc D anny 'nm bunu durdurmak içm yapabiie

,

* * * ' ,h' a,

şey yoktu. A nnesini kurtarma başarısızlığını telafi ^

hibenin sözleri g eçm işten gelen yankılardı ama Danny* ^ zihnim yeni yapılandırılm ış ve ilk defa s a rf edil mişçesinedö. vüyordu.

filetti

R enee

Neden b u

k a d a r k o r k u y o r s u n k i?

!,‘ n d ogru bir a d ım a t t ı n , b ır fa re k a d a r s e s s iz d im , b a ş ı-

TanrTnın eli olm a girişim i tam bir b a ş a rıs ız la , B u ^ ^ dahk burada, bu bodrum katında tam am en beliro,„ı ’n' . . . u &ını^nnM, H iç yargılam aya yelten d in iz mi, Peder? Saygtdcgcr

ıı ıs t i ve b en d e o n u n a d ın a k o r k u y o r d u m .

L am ont'un içteki k u tsal o d a s ın a a ç ıla n k a p ı n ın k e n a r ı n .

ır»»n uzattım K afalar o ra d a y d ı, b a n a b a k ıy o rla rd ı. İ p le r h â lâ d u v a r d a

asiliydi. M asada siy ah b ir ça n ta v a rd ı, a g z . y a n a ç .k t. D a n n y b u ra d a y d ı.

Tekrar m iad a e tra fım a b a k ın d ım . H iç b ir ş e y d e ğ i ş m e ­

K endin y a r g ıla n m lama.

ak

istem iyorsan, başkalarını vargı,

mişti. H er şey a y n en h a tırla d ığ ım g ib iy d i. A m a ta m o a n d a odanın arkasındaki d iğ e r k ap ın ın d a a ç ık o ld u ğ u n u fark e t t i m

Yargılaman dünyayı daha iyi bir y e r haline getirttim çektir Bunu sadece sevgi yapabilir. Sadece merhamet. w

vc içerinin ışığı da y a n ıy o rd u . Bu odayı u n u tm u ştu m . B unu n a s ıl y a p a b ild iğ im i b il m i­

B unların hepsinin k av u şm ası -a ile si. Renee, masumiyet,

yorum çü n k ü d a h a o lo ş ışığı g ö rü r g ö r m e z , oh. h a yır, g ü ­

y a rg ıla m a - m ey d an a g e len karışım ın bır kim yagerin kadast-

nahlarının bedelm i ödemek içm içteki k u ts a l o d a y a g ir m iş .

ro f için verdiği yanlış b ir re ç e te gibi göğ sü n d e patlamasına sebep oldu. Y atağa d o ğ ru ile rle y ip o tu rd u , kendi başarısızlığından d ah a ö tesim d ü şü n e m iy o rd u .

diye düşündüm . İçim in derinliklerinde, b ir y erlerd e, o kadar m u a z z a m bır korku boşaldı ki titrem eye b a şla d ım , jç e r i k o ş m a k v e Danny'yı kurtarmak istedim . Arkamı d ö n ü p k a çm a k is te d im , iğlik atmak istedim . S'ukarı koşup sila h ım ı a lm a k is te d im Bunun yerine sad ece orada d ik ild im , y e r im d e n k ım tld a -

Lamont'un hayvan başlarıyla dolu odasının kapı>ı açıktı vc ışık dışarı, yatağına doğru saçılıyordu. Odamızın ortasın da, ne yapmam gerekliğine karar vermeye çalışarak dıkıld Seslennıelı miydim? İçeri mi girmeliydim ’ Bır şeyler doğru değildi. Bunu biliyordum. Danny

yam ıvor. en ufak bır ses çıkarm aya c e sa r e t e d e m iy o r d u m Belki dc D anny çoktan gitm işti v e ben bu y a s a k la n m ış verde tek başım a bırakılm ıştım B u d ü ş ü n c e . D a n n v m n KU nahlannın bedel,m ö d ed iğ i d ü şü n c e sin d e n ç o k d a h a k i kunçtu. or~ Öne doğru atıldım , her bir ad ım ım , k ork u vl


TedDekker Adalen» GrJı M ezarlığı D üşm em ek için tek elim , iç kapı çerçevesinin kenar** y. leştırdim. Sonra içeri adım atarak kutsal odaya g«z ^ diğim de D anny'yi orada gördüm .

« M ta n d ı için yap n j. » n g ir ifta k » n -f

I h i n

**«>“ •»

ö"n“i

'" C

Danny benim pem be yatağım da oturuyordu, y u ^ duvara dönüktü. K ım ıldam ıyordu. Taşa dönüşmüş bir a arfc gibiydi. a(lan

‘‘“ H â la m a ses. bir a ğ ıta d ö n ü ştü . B .r ç ığ lığ a . A n c a k o z a nun gerçek b ir ses o ld u ğ u d u m a n lı z ih n in e d ü ş tü . B u ,

%

İşte o an. cehen nem den g e le n bir fısıltı gibi, bu odan çok. ço k kötü bir yer old u ğu aklım a düştü.

" İ n e r n d e n çık ıp g e le n y ü k s e k p e r d e li b ir s e s ti v e o n u n l a jlav etmeye g elm işti. Ş e y ta n la r g ö n d e r ilm iş ti...

B en i D an n y’y i orada görm enin m i, yoksa bu odada şad ığım kendi azabım ın b e lli belirsiz anısının mı d a h a ç o l rahatsız ettiğin i b ilm iyoru m . B en i od aya kadar takıp eder

Danny aniden a rk a sın a d ö n d ü . İlk b a ş ta ç ığ lık a ta n m e ­ leklerden b in o ld u ğ u n u d ü ş ü n d ü ğ ü , a n c a k h e m e n a r d ı n d a n öyle olm adığını fark e ttiğ i ş e y e b a k tı.

korku bir canavar g ib i g ü ç le n e r e k tüm bedenim i yutan biı hüzne dönüştü.

Rence dam alı o d a n ın k ap ı g ir iş in d e d ik iliy o r d u . N a r in bedeni baştan tırn ağ a titriy o rd u , g ö z le n k ilitle n m iş ti; a ğ z ı b ir çığlıkla aralanm ıştı. Vc bu ç ığ lık ta b in le rc e ş e y ta n ın a c ıs ı v a r ­ dı. hepsi de c e h e n n e m in ç e n e s in d e k e n d ile r in i d ış a r ı a l a b i l ­

M elek ler ağlıyorlardı. D a n n y onların zihninin karanlık­

mek için u m u tsu z c a e lra fı tırm a lıy o rla rd ı.

larında ağlayarak sü zü ld ü k lerin i duyabiliyordu. Annesi için.

'‘Renee../* Sesi ra h a ts ız e d ic i, g ü ç s ü z d ü .

Kjz kardeşleri için . R e n e e için . A m a en ç o k da onun için ağ­

D anny tö k e z le y e re k y a ta k ta n k a lk tı, ü ç u z u n adımla R e ­

lıyorlardı.

nce ye doğru atıldı ve o n u k u c a k la m a k iç in u z a n d ı. Ona ra­

R en een in ıstırabına, am a bundan daha çok onun Renee' y i kurtaram am ış o lm a sın a ağlıyorlard ı. D ann y küçük bir oğ­ lanken başarısız olm u ştu . Koca bir adam olduğunda başansız olmuştu. B ir papaz olarak b a şa rısız olm u ştu .

hatlık, b ağ ışlay tcılık , sev g i v e m e rh a m e t g e tir m e k iç in sabır-

° nu" daya»'lmaz acısını yatıştırmak için h e r şevi ya­ pabilirdi. "Renee..

Vc şim di bu ağlayış onun açısından hır çığlık k a d a r sınır

Rcnec. Danny'nin elini itti.

bozucuydu, bu dünyayı düzeltm ek yönündeki içler acısı gı

Y oksa 0 n u b ,r

g 'b i m i g ö r ü y o r d u ?

rışım lcrinın tüm ü için inanılm az çabalar harcayan mczaHj sahibi bir papazın ötesinde hiçbir şey olam adığı iç*n °nU alay ediyorlardı

i ,

RCneC’n m e lle rı W 1™ * a k l i n ı a lıp o n u d ö v m e y e b a ş I Ut fen, R cnec/*


T ed llc k k c r

Danny g e n le d , a m a R enee z a y ıf b .r ,Urazla m ava d ev am ed erek o n u ta k ıp e ti.. D anny onu b ı l e k l * ,^

yakalayıp sak in leştirm ey e ç a lıştı. "S o ru n yok, sorun yok , pildi

••Hayır, se n ...’ R e n e e ’n in y ü zü u m u tsu z b ir elemle w . “ S e n bu nu g ö rem e zsin !

“Ama her şey bitti' O sana burada her ne yaptıysa, Wlp gitti. Seni koruyacağım. L ü t f e n .

O T U Z B İR İN C İ B Ö L Ü M

Renee'yi tu tm a y a ç a lış tı am a o çırp ın arak kurtuldu ve y ü zü n ü ik i e liy le b ird e n k a p a ttı. D izleri ü zerin e çöktü, yüzü­ n ü pembe renkli y o rg a n a d o ğ ru e ğ e re k ağlad ı. B u s e n in

hatan. Danny. Tüm bunlar senin halan. Su

g ü ç sü zsü n Y apm ayı b ild iğ i te k şey R e n e e ’n in yan.nda d,t

çökmek, tek k o lu n u o m u z la rın a sa rm a k v e ağlam as.na göt A m a

b u ra d a b u n d a n d a h a d a fa z la sı v ard ı. Şu son birkaç

dakika süresince ö ğ re n d .k le rin d e n ç o k d a h a korkunç başka

Çok öfkeliydim. Bunun yetersiz bir ifa d e gibi g ö rü n d ü ğ ü n ü n fa rk ın d a y ım ama bazen en basit açık la m a la r en iyi o la n la rd ır. Ve o a n için , durumu algılam a şek lim g e îç e k tc n ç o k b a s ıiu . D anny’nin başı b elad ay d ı. L am ont’un ta b iriy le , k u ralın s a d e c e h arfiy en u y g u la n ­ ması durum unda riayet e d ile b ile c e k k e s in h atları vardı. Ş o k

„ „ ™ z d ,. . m , « * - H

* * » » «

<-

tasmalı bir köpeğe b ile, sın ırla rın ı ö ğ re n s in diy e e lek trik v e ­ rilmeliydi.

karMR c n c e 'n in Su sy sk

D anny’nin L am ont’un çok k u tsal s ın ırla rın d a n b irin i

and. h i s s e m i ' » .

geçtiğini düşünüyordum ve şimdi de b u n u n b ed e lim ö d e y e ­

b ir y e re Ç « n » -r* * » « " “

Ama şayet ded.ğ. gibiyse. Kısa bir süre sonra öğrenecekti. (,

^

blf süre son-

cekti. Hiçbir zaman istisna yoktu. B unu b iliy o rd u m ç ü n k ü her ne kadar detay lannı hatırlayam asam d a. ben d e bu s ın ır­ ları aşmıştım. Hu odada çektiğim acılar gerçek anlamda kayda alınmamıştı Ya da belki de alınmıştı ve ben bunu Danny'ye olabi­

leceklerden dolayı hissettiğim korkuyla birbirine k arıştı­ rıyordum. Nihayet,nde, bedelin, ödemedig,m sürece kurallar,


T*d Dekkrr .mme

dolabın k a p a ğ ın , kapa.u m ve b u n d an

düşünerek hareketsiz dikildim. yıkmanın bedelinin ne olduğunu nasıl bilebilirdin, nca, bu acı gerçekten bu derece korkunç olm*» kadar kendimi kaybedecektim , sinirlerim boşal

I *

w

* * * .

A m a hâlâ tüm bunlar bloke haldeydi vc benD^ÜL

ediyordu, "iyi ra isin ; kendim, kaybetmek istem edim , dolayısıyla ona

I

ağladığım ı düşündüm Beni incitenin Lamont 0l < w ^ **

j-rtimı döndüm

şünm ekle yanılıyordu am a bu sorun değildi,

“R e n e e

Oh. bilmiyorum, kafam çok karışıktı, öyle defaı ^ Zihnim acı vc hüzün içinde yüzüyordu. Kuralları

-Hayır, sorun d e ğ il"

Danny. “O gını, Renee," dedi. “Lamont öldü ”

ve bu yüzden cezalandırılacağı ıçm Danny adına û z ü l r r * - 1 d ı ş ı n d a , kendimi neden böyle hissettiğim konusunda en bir fiknm yoktu Danny uzunca bir süre yanım da diz çöktü ve agam*-

!

yavaş yavaş duruldu. H â li odada olduğum uzu fark ettim Y* Lamont eve gelip bızı burada bulursa nc olacaktı? Birlikte D ış a rı

|

kalktım Bayılacak gibiydim , bir süre bekleyerek denger

Renee. Lütfen..." Sarf cnığı kelim eler üzenm de sakinleştirici y a ğ e tk isi

sına büzüldüm. p a r d ım

Gömme doJap kapısını aralar aralam az arkama döclç

bilmiyorum."

Danny saçımı okşadı. "Sorun değil. Ç ok ü z g ü n ü m .

elimle Danny'ye gelmesini işaret ettim "A celeci Acele

Rence" Haklısın, o öldü. Seni incitmeyecek. O ö ld ü ."

Yanımdan eğilerek geçti, anahtarı indirdim Kapı ho­ murdandı. Ama içerinin ışığı hâlâ açıktı.

kapandı

rom. Üzgünüm. Çok üzgünüm '

Teşekkürler. Danny. Teşekkürler. S en o lm asan n e y a ­

sağladım, sonra kapıya doğru koşturdum "Acele et!*

ve elimi hızla dışarı çektim Duvar yumuşak bir gûmWW)

dedim Ama hâlâ titriyordum. “Bana ne olduğunu btlm ıyo-

dolmasına sebep oldu. O na doğru döndüm . K o lların ın a ra ­

"Dışarı çıkm alıyız ~ K ollanm la kendim i iterek tyıfj

göze alarak köşeden ıçcrı uzandım, anahtarı

Gözlerimi kırpıştırdım. Bu doğruydu. “Tabii k ı ö y le,

yapa ve ona karşı hissettiğim minnet gözicnm ın y en i y aşlarla

çıkmalıydık!

“I ş ı# görecek!” Duvar kapanırken kolumun arada sıkjşıp kaim- ns*

~

|

Danny. "O ikimizi de mcUemez," dedi. Bir an ıçm kederim o kadar yoğunlaştı kı, tek bir nefesi

tamamlamaya yetecek kadar hava alamad.m C .gericnm dck,

j

>- esm tumünu, nc anlama geldiğin, düşünm eksizin kalbım -


Trd frtkker A dal„ m c d - K ie:a rki'

••Onu çok özlüyorum. D a n n y dedim Eli saçımı okşamayı bıraktı Vücudu kas,|d -O bır canavardı. R en ee."

-S a n a b u n u k ın ı s ö y le d i B u g»ün ü n Jon J o n ath a t h an a n BourqueTa Bourque ıa

konuştum hv,.ur — O .. .ir* O yalan söylüyor. r>nu Onu bu bu yüzden yüzden v u rd u m ’ O

Kim canavardı ? L am ont *u h â li hissettiğim biriyle hağJantjrm am ıştım Z ihnim deki c a n a \a r ve ben onu

-Ha>'ır

****

Eylem iyor. Ve bu iş gittikçe daha k ö tü y e g ıd ı-

B aşım ı D a n n y 'n in o m z u n d an hızla kakta»»

dım. “Onu vurdum!”

>0f -Sen neden bahsediyorsun ’" D ehşete d ü şm ü ştü m . B u

“L am ont ’u m u v u rd u n ? ”

fcana bir ih a n e t gibi gelmişti.

•U m ont’u Bourque*un öldürdüğünü d ü şü n m ü y o ru m

“Ne? Hayır. B ourqucu v u rd u m . S anırım öldü Gin» mciıvdım. biliyorum ama kendime engel olamadım D n İtirafım onu şaşkınlıktan sessizliğe gömmüştü

Danny neden onun tarafını tutuyordu ki° T ab ii e ğ e r... Bir umul ışığı utkumu aydınlattı “S en L a m o n t u n ö lm e ­

*

diğini mi söylüyorsun?” Danny'nin g ö zlen nemlendi ve u z u n c a b ir s ü re b a n a ö y ­

“B unu yapmalıydım! Lamont hakkında olur olmaz *v.

ler söylüyordu. Birisi onun icabına bakmalıydı." Gerekçe

lece bakmakla yetindi. Sonra masaya d o ğ ru ile rle d i, ç a n ta s ın ı

g ö sterm ey e çalışırken kendimi aptal gibi hissettim “Lütfcrı

açtı, bır Manila dosy ası çıkanp b a n a d o ğ ru d ö n d ü .

Danny. bana kızma. Senin de söylediğin gibi, Bourque bır

•‘Öldürdüğüm son adamın adı C aın K e lle r m a n 'd i. S a n

can a v a r.”

Pedro'da yaşıyordu ve insanlığa karşı işled iğ i suçların lis te s i

Danny g ö z le n n ı k ırp ış tıra ra k bana baktı. “Ben Jonathan Bourque'dan bahsetmiyordum.”

insaflı bir insanın m idesini b u la n d ırırd ı.” Dosyayı açtı, içindekilere b ak tı, so n ra g ö z le n n ı k a ld ıra ­

“N e dem ek istiyorsun?”

rak benim kileri yakaladı. “ O nu tan ıy o r m u s u n ? ”

“Ben L a m o n t’tan bahsediyordum,” dedi. “Kurallarına na doğru çevirdi.

uym adığın için cczalandırmakamacıyla sem o odaya kilitle­ yen adamdan b a h s e d i y o r d u m . Seni burada, koca bır yıl bo* yunca taciz eden o canavardan bahsediyordum

Ona baktım , n e dediğinden h iiâ em in değildim. Buna gerçekten inanıyor o la m a z s ın /’ "B en bu y ü zd en b u ra d a y ım . R ence. Bulduklarım

Dosvavı * J ha-

Koyu renk saçlı ve siy ah çerçev eli g ö z lü k lü , g ö z le r i o k ­

j

yanus kadar m avi bir adam ın b ü y ü k fo to ğ ra fı k a p a ğ ın iç m e bantlanm ıştı. O nu tanım adım .

“H ayır” dedim.

Danny, T m ın misin? Yakından bak ” dedi

s


Ad 0l<t'n d * TeJ Dekker

üzereydi. S o ra , kafam

k a‘

geldi O rada, o saçın, o g ö z lü k le rin gerisindeydi

Lam ont'a bakıyordum . Belki daha gençti ya d Erkek kardeşi o la b ilir m iy d i?

Jo n srh » B o u rq u e onu Ö ld ü rm e y i p U n lıy o r d u

**

**Bu k im ?” “Sen sö y le .” B aktım , a n ık g ö re b ild iğ im tek kişi Lamont tu n oradan bana bakıyordu. “Bu... am a Lamont*un g ö z l e ^ T verengıydi. Ve saçları da sa rıy d ı.” "Ama bu o. L am ont'un ta kendisi, ö y le defiıl mj?~

ö y le y d i, bunu artık görebiliyordum . “Evet." Sesim fı sıltı halinde çıkm ıştı. D anny d o sy ay ı y a v a ş ç a kapattı, gözlerini üzerim den ayırm am ıştı. “O nun birden ço k adı vard ı,” dedi. “Ç oğu kişi onu Cam K ellerm an olarak tan ıy o rd u .” “C ain m i? A m a sen bana onun Lam ont olduğunu söy­ led in .” “O h er ik isi birdendi. S açlarını b o y a y ıp renkli lenslen

. » „ „ « d a n önce rhrvnurdun. H e, n e y * , » i cam evrnde adam öldü- O sem bir daha rncirem eyeeek. Bunu s a n k i a . a c ık m .s g i b i s ö y le m ,* 1 . B u r a y a . L a m o n r un o d a s ın d a k i d u v a r a b i r k afa d a h a e k le n m iş i! . L a m o n f u n

kafası. “O ... o beni kurtardı,*’ d iy e ç ık ış tım . "O g ccc ava çık m ıştı, k e n d in e b ir k u rb an a r ıy o r d u . S en i buldu." Bu bir yalandı. A ğzım açıktı am a h em en k a p a ttım , b u n u h atırlıy o ru m . Ve sanki çen em in k ap an m asıyla b ir lik te k afam ın b ir y e rle ­ rinde bir devre tam am landı. U y u ştu ru cu y ü zü n d en d e ğ işe n ruhumda bir kısa d evre yaşan dı.

Koptum. B enim adım R en ee v e bu, F r a n s ız c a d a “ y e m d e n d o ğ -

taküğjnda, C ain K ellerm a n a d ın ı k u llan ıyord u.” “C ain K ellerm an m i? S en in ö ld ü rd ü ğü n ...” A ncak o da­

mak" dem ek. O an sanki tekrar d o ğ u v e r d im . D a n n y a d lı ra h i­

kika, D an n y nin g ö z le r in e bakarken, noktaları birleştirmeyi

be kapılan âşık R en ee'd en . D a n n v 'd c n ö c ü n ü a lm a y a a n t i ç ­

başardım. “Sen... sen bana L a m o n t’u senin öldürdüğünü söy­ lüyorsun, ö y l e m i?” “O iki farklı hayat sürüyordu, Renee. Teki Cain Keller­

man adlı bir avukattı; bu, benim öldürdüğüm adamdı. Dığen Bourcjue’un adamı Lamont M yers’di. çok az kişi

tanınıyordu.”

liğim L am ont'u öldürd üğü için n e fr e t e d e n k a til

Renee’ye

dönüştüm. O an, daha o d ak ik a. D a n n y ’y i ö ld ü r e c e ğ im i b iliy o r dum. Hayatıma giren bu kahram ana n e kadar sev d alan m ış o l ­

t a r a f ın d a n

sam da, yaşad ığım her şeyin sa d e c e b ü y ü k b ir y a la n o ld u -


7id Dckkvr A dalelin G iz» M f z o r h i '

gunu kabullencmemıştim. N o r m a l in s a n la r her şçyj ^ dc k o l a y c a ifade etm ezlerdi. S adık cumhuriyetçiler, tıklan sonra demokrat olarak ayağa kalkm azlardı B ud**1 parmaklannı şıklatıp bır anda M üslüm an o lm a z la r d ık ^ lünıanlar bir makale okuyup H in d u y a dönüşm ezdi Lam ont’un cam ev in d e te k ra r d o ğ m u ştu m Her ona borçluydum. O öldüğünde, benim de büyük bir n ^

J da bizi ır parkam onunla birlikte ölm üştü v e geriye kalan parçam öldü ren k işiyi öldürmek için yaşam ıştı. A nlayışım bu kadar basitti, bu kanaat herhangi temel bir dini inanç kadar derindi.

m a d a n beni d u r d u r u r d u . A m a b en im çan tam ın y u k a -

nıfnHltam Ha olduğunu bilm iyordu. D o la y ıs ıy la tabancamı alacak, arkam a d ö n e c e k v e D a n -

,v H a n s e n T dikildiği yerde kafasından v u r a c a k t ı m . Ve sonra, ağlam am ın ardından, e v d e n a y rıla ca k v c bir jaha da geri dönm eyecektim . Ç ünkü o zam an h er ş e y so n u n ­ la bitmiş olacaktı. B a ş k a seçen eğim yoktu, an lıyorsu n u z y a ? B u n c a zam an Danny’yi yem kurtarıcım olarak g ö rm ü ştü m am a o beni cn başından beri kandırıyordu. O b en im kurtarıcım d e ğ ild i, b e­

D anny, “Renee, b u n u a n la m a lıs ın .” dedi. B en şö y le duydum : Sen inanılm az derecede kolay kan­

dırılan küçük bir salaksın.

nim kurtarıcımı öldüren adam dı. B u g e r ç e k iç im i d a h a ö n ce hiç hissetm ediğim türden bir ö fk e y le d old u rd u . Danny en korkunç yılan türündendi.

Suratı asıldı. “Sana yardım etm ek istiyorum .” dedi * B en ş ö y le duydum : Sana sahip olabilm ek için La­

m ont un boğazını kestim Bana bir adım yaklaştı. “Bunun zor olduğunu biliyorum. B enden nefret ed iyor o lm a lısın . Bunu g ö zlerin d e görebiliyo­

rum. Ben...” Gerisini duymadım. Pompalanan kanımın sesi kulakla­ rımı doldurmuştu. Topuklarım üzerinde dönerek aklımda tek bir düşünceyle kapıya doğru yürüdüm. Silahım çantamdaydı. Onu almalıydım. D anny’nin çantasındaki tabancaya gidemezdim çünkü gözlerindeki ışığı görebiliyordum . Aklımdan geçenlerin far

kındaydı. O bır üstattı ve henüz çantasına doğru ikinci adı-

"Nereye gidiyorsun?”

Yanıtlamadım. Lamont’un yatak odasının köşesini dön-


O T U Z İK İN Cİ B Ö L Ü M

Danny hayvan kafalarının asılı durduğu odada tek bajma, Renee'nin basamakları paldır küldür tırmanan ayak se s­ lerim dinleyerek dikildi. Basit, gerçeküstü bir d ü şü n c e y le olduğu yere çakılmış kalmıştı. Beni öldürm eyi deneyecek. Tıpkı kardeşin kardeşe karşı düşm ana d ön ü şm esi g ib i, sevgili sevgiliye düşman kesilm işti. Bu noktaya daha ö n c e , Bosna’daki Ortodoks Hıristiyanlar. Katolik ve M üslüm anları yargılama yaptıkları için öldürdüklerinde de g elm işti. Renee yargıç, jüri ve şimdi de cellada d önüşm üştü . O . yani rahip, yargılamıştı ve şimdi de yargılanacaktı. Bu düşünceler zihninde birkaç sa n iy e b o y u n c a d o la n d ı durdu, ta ki yerlerini başka, bu alanda g eçird iğ i o n c a se n e d e n kaynaklanan çok daha deneyim li d iğ e r b irta k ım d ü ş ü n c e le r alana kadar. Buraya, m uhtem elen ta ksiyle, g e lm e d e n ö n c e J o n a th a n B ouryue u old u rd u E ğ er B ourque u vu rd u ysa , ç a n ta s ı y a ­ nında demektir. Şim di ça n ta sın d a n sila h ım a lm a y a g id iy o r.


A d*"* ° Ted D ekktr

. . r, d , * hem en yukarıda m erm er zerm t r a y a u k s .y k g eld iy se, ç * - » b e ra -

Acaba Boun/ue'u vurduktan sonra silahını tckr,ir m u? Dokuz mermi, acaba kaçı kaldı? ü st kata çtkmu <*Un*u btr yolu var. o d a m eninenler. Un,n l*k Şartlar farklı olsaydı net bir am aca o d a k la n a ra k harekete geçmiş olurdu ama şu a n d a hedefi re k ab et deki çıkarlarla ilintiliydi ÇCnsın-

t V M * * kL ş olmalıydı. M u h te m e le n h e m e n g ı n ş * * *T nda. içen girerken b.rakt.g» yerde d u n ıy o r o lm a t***1-van' « * .

nv sa n k .

mekanik olarak h arek et e d .y o rm u şç a s.n a

^antasım sol eline aldı. Silah çantadayd. am a b u n a ıhk* « "

Renee düşman m ıydı? Hayır. Kendisi düşm an m ıydı? Evet. N asıl olm uştu da. bir anda hayatına giren ve kalbini

-jognıH ilerleyip durdu. e s a b a k a t : O sevgili, değerli k ız b ir ç a y la k tı. O n u n

lan bu kadının düşm anı haline gelivermişti? Bu sorunun Ü nıtı onun ölüm em riydi. Muhtemelen bu dünyayı başkalan

yargılayarak lyileştirem ezd ı, Renee'nin hayatını onu yargı. layarak iy ile ştir tm e y e c e ğ i gibi. S iz hiç yargılam aya yeltendiniz mı, Peder? Şu anda ölm ü ş o ls a en iy isiy d i. Y ıllar ön ce, annesi vc

luz kardeşleriyle birlikte ö ls e y d i en iyisiyd i.

hırı d e ğ i l d i . Hesaba kut Danny bodrum kattaki y a n m d ü zin e y e rd e n

ayarında

herhangi birine saklanabilir ve o, k e n d in i öldürmek için g e n

döndüğünde dışan ç ı k a b i l i r d i Zihni bir an için tekler gibi y ap tı, sonra te k ra r çalışm aya b a şla d ı.

Hesaba k a t V'a/ıfesi b aşarısızlığ a u ğ ra m a m ış tı, h e n ü z

Ama tek bir düşünce d iğerlerin i ardında bırakıp yüzeye çıktı ve Danny buna y a p ıştı. Şu anda sad ece R ence önemliy­

değil. Masumlara saldıran cn kötü ın sa n ia n n icabına b a k a ra k

di Sadece bildiği tek sevm e tarzıyla se v d iğ i kadındı önemli

daha ı\ı bir toplum olu ştu rm ay a ç a lışıy o rd u . O n a b u g ö re v

olan. Şu anda her ne y a p a ca k olu rsa o lsu n bunu onun için

annesinin, k ı/ k ard eşlerin in , k en d isin in ve Tanrı nın h a tırı

yapmalıydı, kendisi için değil ve herhangi bir ideal için dc

‘Çin verilm işti. Görevi başarısızlığ a uğram am ıştı am a şim d i

değil

tehdit altındaydı. Hesaba kat: Rcncc tek kişiydi. l>oğru ahlakı seçim , b ir

Eğer ölerek onu kurtarabilecekse, bunu yapacaktı Eğer yaşayarak ona um ul verebilecekse, bunu yapacaktı. Eğer hu cehennem d eliğ in d e onun yerini alarak vc km dini deliliğe m u m / bırakarak ona akıl sağlığım geri kazandı­ rabilecekse, kapının sü rg ü sü n ü çekip kendim yatağa bani layacaktı

kl>,>c değil, çoğunluğa en büyük iyiliği sağlayan seçim d i. H esaba kar Eğer Rcncc onu Öldürürse ya da h erh an g i u şekilde görevini tehlike altına sokarsa. D anny d iğ e r kur-


» V < i

J_ ffr ü D **W

4*ıi R«wc teni ay kadar İ r c e kıti. be$ kiloluk bm olabilirdi a n u şu Anda \ e c w d e n o ım lı hır S ııp h komandov U karsı

**

tenrth eden!: Durdurmanaa&ı d u ru n unda 4 ^> c> Kcı* * o m i6 1 j.w^ « iti

jS r z S Z Z ? ^

Scumtç Ama Danny 'nin düşünceleri hu «şamada durdu

^

İ L k .la n d .

mmu '" ku

*“it

O u m y 'p to y a n ın * " ık ı „„n D an n yn in bu aşnnıad* yapacafiı cıı

\\

hcrtıangı b;r sonuç yoklu Sadece korku ve kafa kan ^ ^ \ srd: Onu kurtarmak uğruna ölme d üşüncesi artık a n U ^ İ

'•f Ü H

İ

ı onu o an clcv c.cb il.n l., Yuvarlanarak dışarı

.Z c

Rcnce'oin of.se » . . d i n d e n c m .n o lm a h y d t.

götü rü yord u Saçm a R en ee nin adım seslerini ç ığ lığ ı takıp cm Onu U f e

inek > . gen ta ıü y o rd u . tabancası elindeydi Ye onun orada d ik ilm ek ten başka y apabileceği hiçbir şe> yoktu A m a R e n e e ’>ı öldürm esi gerektiğini kesinlikle düşün­

"Danny?

Krncc'nm nam. çığlığı odaların ayrım ıyla y u m u şa d ı.

N-cn gımıışh Ama ses loııu Danny'm n kafasının şü p h ey le dolmasına yol uçiı. Yu otum yüzündeki ifadeyi yanlış yorum Udıvsa n c

olacaktı? Ya C'aın k cllerm an 'lo aynı insan o lu p

m üyordu. Nasıl yapabilirdi k ı? Bu kavram , onu kurumu*

olmadığından emin olmak için L am onfun h ır fotoğrafını g c

uğrana ö lm e k kadar kom ikti Renee onun Ölümüyle kurul-

tırrocye gittiyse ne olacaktı? Ya da onu Ö ldürm ekle ilgisi o l­

rnayacaktı, s a d e c e bu y ü z d e n acı çekecekti. Ye ayrıca birde

mayan başka bir şey yaptıysa? Rcnec doğuştun katıl d e ğ ild i,

Danny nin hiçbir zam an kurtaram ayacağı şu kurbanlar \ardı

o zaman neden Danny oıuın yukarı silahını alm ak için ç ık tı

D anny, R e n c e ’nm ayağı en üst b asam ağa vurunca hare­ k ed en d i. Ç an tasın ı kaparak y a ta ğ ın y a n m a doğru koşturdu,

ğını varsaymaiıydt ki? • Danııy, Cam ile l amont arasında hır b a ğ la n tı o la b ile c e ­

yere d ik k a tle u zan ıp y a ta ğ ın a ltın a d oğru k aydı. Sonra diğer

ğ i ilk olarak Bourquc'un ofisinde d ü şü n m ü ştü . Ikı a d a m

tarafa, k a p ıy a en y a k ın n o k ta y a doğru kaçtı. Yatağın kahve­

arasında rastlantı olarak adlandırtlamayacak kadar fazla su-

rengi ereği g ö rü ş a la n ın ı n e r e d e y s e tam am en kapatıyordu

>«da benzerlik vardı. Her ıkısı dc Bourque ad ın a ç a lışıy o rd u

Çanta sık ın tı v eriy o rd u a m a için d e y a n lış ellere geçme»

Bvr ık ıs ı de uluslararası ilişkilerde u z m a n la şm ış a v u k a tla rd ı.

durumunda büyük y ık ım y a r a ta b ile c e k kanıtlar vardı. Bunu

IİCI Aısı dc Bourque'un kendileri açısından h ır te h d it u n su ru

ardında bırakamazdı Bunun anık ne önem i vardı ki? N eyin önemi kalım*11

de aynı anda «nadan kay-


AJaİrtım G ah i lezaHtği

l Jonm

h a ta > j p n ı ı ş t ı b ıra k arak ***k Kim* * * ’; ntavl arkasında, yerde d . . — - - ■ e n k ım ıld a y a ra k

Bunmiıy ım d ıyr haykım ia ^güdüsünü bastı nin sesi ona hayvan kafa|

olduğu odadan g e l iyordu.

^ C - U n d , Hızla yatağın uzak ucuna doğru ha-

4 ,r n

jjıınâd°fc

Simdi Yalağın altından yuvarlanarak ç ık tı kasından çekti. lam kapıya doğru koşmak ıÇm d / / ' ' ' * o tanıdık ses sessizliği deldi geçti Pıfffi! Sol koluna hır mermi saplandı Act omzuna doğru yayıldığında çantayı elinden bır** Çanta yataktan uzağa düştü A \u çlan üzen ne kapaklan^ tağı vücudu >r hayvan kafalannın asılı durduğu <>da arasın aJmıştı. Rence onu vurmuştu! B u sad ece yü zeysel hir yaraydı am a ha durum Renee nm onu sad ece aptal venne koymakla

' ^

örtüsünün eleğini geçerek açıklığa çıktı

canavar demeye nas.l cesaret edersin!" D ıgcr m er-

, uta Jcns.ni sıyırıp

g e ç ti

Renee dizler, üzenne kapak-

ı^m ş. vatağın ah.ndan ateş cd,yordu. Danny ayağa kalktı, ofise doğru döndü v e üç uzun adım-

Ja ^ e n atladı. İçende kilitli k alacak u ama elindeki diğer ;ck seçenek R enee'nin yanından geçmekti. B u kesinlikle ınahar olurdu. Ofisin karşısına g eçli, göm m e dolap kapısını a ra la d ı, sonra iki adını altı ve m asayla duvar arasındaki d ar b ö lg ey e

kalmadığı, aynı /am anda namluyu ona doğrulttuğu \e tcufc çektiği gerçeğim değiştirmiyordu.

sığındı. Bu, bu kez daha uzun zaman alm ıştı am a R en ce,

Zihni biraz aydınlanır gibi oldu. İçerisi ona daha hır ta­ nıdık göründü

bu sefer çok daha büyük b ir dikkatle yaklaşacak gibi g ö rü n ü ­

Danny’nın m aksadının tamamen farkında olduğunu b ilerek ,

“Renee. lütfen' Bunu çözümleyebiliriz.

yordu. Danny, Renee’nin yemi yutup göm m e dolaba yöoetece-

“Çözüm füyoruz zaten, seni yalancı...”

£>ni ümit ederek, masanın arkasına çöcneldı. E ğer D anny si­

"O senm olduğunu düşündüğün kışı değildi. Rence r. r dikkatini dağıtm alıydı. “O bent kurtardı!” ~Ü b ır c a n a \a rd ı.” Renee. ~C bem m sevgilim di V' diye haykırdı

Hızlı adımlara yatağın etrafından dolanıp tekrir a * L M e v m D m y 'n z n sa ğ ayakkabısının topuğuna sap

lahını kullanmak isteseydi, bu ış çoklan bitm iş olurdu. R enee ölürdü Belki de Danny buna hazır olm alıydı. B elki d ah a fazia

»daleı dağıtmak için yaşayarak kurtaracağı annelere ve k ız kardeşlere bunu borçluydu. Ama s',ahı yatak odasında, k a y b ettiğ i çan tasın a e û v en lı b,r şekilde yerleştirilmiş halde duruyordu S .b h , J » b „ ' Renee >e karş, kullanabdır m.yd,-> E lle n ü trem es e h aşiad ,


A S tfr n n G a h

JfttC «VÂt o :n İ\in>:\

Bu düşünce basit Ve açıktı <.>nu her >. ,nuN. vkapıy1 h,zU kaprtl,p 5ür^ ö>'û >c n n e s< *,rcrek R e; 1)8111' kilitledi Onun öfkeden haykırarak aradaki en g eli

celladın ntetham ctı i ç » dizleri üzerine ç<v,m > ° ^ ‘Vant,

S n mermiden canlı kurtulmuştu anu bu ^ îerden kurtulamayacaktı

'

Bo v u li cr,Cc'':'.l

** ,klam«y« l’a *la>acaSml bekledl Bunun y erm e o d a s e s -

O « w ıMJûrtûn Jtyx gSm knldi, Ckınm

!

“Dunny””

vj.mdılik orada kapalıydı. D anny'nın sa y d ığ ı k a d a n y la ^

Artık urendeydi Danny nefesim tutmaya ç . ^ , Rence gömme dolabı görm üş olmalıy dı çünkü san kelimeler »c: yüklü ve alçak sesle geliyordu "Seni has^"* Ses yitip çını.

a|tı atış yapm ıştı v e Bourque*a kaç e l ateş e ttiğ i k o n u -

nJa hı^hır fikri yoktu. Eğer silahını tekrar d o ld u rm a d tv sa . ^ anun ruhsal durumunu g ö z önüne ald ığın da bu ndan şü p ­ heliydi. $u anda iki m erm isi va da belki d e daha azı k a lm ış olmalıydı. Sürgülü kilidi ateş ederek havaya u çu rm ayı d e n e ­

t t n m göm m e dolaba yaklaşmaktan korkacağı Danav u s aklına gelm em işti Ama bu sadece onun av anujıruofc Rence nin dikkati oraya saplanıp kalmıştı.

“P tşan ç ık ’* R cncc silahını ateşledi. Ahşap parçalandı Sonra b tr salah sesi daha

nebilirdi ancak bu tür ş e y le n başarm ak, y a p a c a ğ ın ı s ö y l e ­ mekten daha kolay d eğild i, ö z ellik le de m etal kapılarda. B u ­ nu yok etm eyi başarsa b ile, m erdivenlerin b itim in d e d iğ e r hır k a p ı daha vardı.

Danny şim di gidip çantasından silah ını a la b ilir v e p u ­ D anrv nin sağ şakağından aşağı bir ter damlas; sûzı&fc arr.J xt : k sakinliğinin bir kısm ını gen kazanmıştı

suya yatabilirdi Onu tuzağa düşürüp ardından d a v u r a b i­

lirdi...

Rence göm m e dolaba d oğnı yürüyordu, öfkelenmemek ıçm b*r amaca, odaklı ve temkinli yaklaşıyordu. ^ e n r ...

Tam hır canavardı!

Bu düşüncenin yarattığı korkuyla, kapıya d o ğ n ı k o ştu r­ du. yatağın yanından geçerek karsı duvara yaklaşırken çan ­ d ı m da aldı Basam aklın b.r adımda ıkIŞe r ikişer atlav arak

Danny. henüz Rence*n in sari edeceği kelimeler bon­

bûvıık bir hızla tırmandı. Bodrum kata aç,lan kapıyı kapatt, ■Vrdından da kilitledi

e n i diziliyken, çıkışa doğru atıldı. Rence onu görüp hızâ döndüğünde henüz kapıya olan mesafenin yansm dayu

Deniz kıyısındaki cam eve sessizlik çöktü

Renee areş etti, m erm i ıska geçerek kap* çerçeve**1* saptandı. Danny artık hayvan k afaların ın asılı durduğu od*âm

çütnuştı. Rence kapı girişm e doğru k o ştu ru y o r^

|

t*nn> gen adım a n , nefes nefeseyd, A tnk güvendevd, En azından p m d ıiü . Ta k, Renee d, şa n ç.km av. L d * k u ~ n ,W U ^

S - » « * » D anny nm


7r-f

u ^ s * ,D Vc W

t a d * « c a ne

şe y r y n ı c im a y a z a k tı

^

O0*’*

Onun kendis ın . orada. >^v ^ /, **

c^ğme gerçek t» inanmışı: ama şın*! burada, c*v

hr tmfcn jle

ç e h şe z

d-ygu s:ls:icsı oou bir arda

K ondordac asafc k o şard u , g ın ş kapısından çıkıp ^ gece havas: vüzûne çarptı Yanından bır araba seçerek 2ecc

her şe> yoîundavcı.

Mn gelip savaşta..

RuchoVun boğann,

* * * olsaydı- Danny 'nin annesi ve kız k a rd eşlen b u g ü n havana olurdu çünkü onlan öldüren adam Ruchov'du. ,T*nv nur- bunlan. on alc yaşına geldiğinde adam ı kendi el-

ienvle öldürmeden hemen önce öğrenmişti Ruchov *u D innv’nın annesini öldürm eden ö n ce ö ld ü r­

mahrum b ır a k m a

n m ia r m h g m d i Ls> boklu B urada

m ahyedecek

kasabı olan Ruchov un bu kansı v< üç p . »Jam çvğu kışı tarafından »eMİındı. *ı'-esi ona

icram: kana: olarak kan tekel: sek bır kolla. n « _ ' ^ er,Si kihvcedL **** rm: çek daha b û şü k b c aç ık h k -a düşünmeli). ,1 Y ı ü ^ r e t sa^aşm ardmdaz ona ınam inaz derecede canp ^

Jû^ek

* * '* ' ZlZuomdM Bosnada Ruchov adında bu

«dire.

ZiİKuno konfeotûBfl tekrar eic geçınr.c! vr

° ~ " Aks, u U . n ü ^

h*

k im se h e rh a rp b e şe> duşm uş g:bi görünm üyordu

be a d a ahp kıpıyı yavaşça «kasadan kapan. Sakın ol. Danny Acele tim e Taksiyi bul. çıkıla n L*s.

mek doğru mu olurdu, yanlış mı? D annş nin bildiği tek b ır $e> varsa o da bunu bınm n şapm ış olm asını dilediğiydi. Eğer Renee or.u dünyadaki Ruchov ian buiııp ö ld ü rm ek -

er, alıkoşarsa, o zaman etrafla çok şaşıda ağ laşıp sızlayan

moda \e kız kardeşler olacaktı Evin şanına doğru hızla ilerledi, sonra ana gınşe yönel­

ro le t D ü şü n '

S:*ah_m çekn. to en n ın arkasına iterek çantasın: di *trzn a zyz u z a a p u s gem m e yerleştirdi A rızın ız «rarâu koctre ', esaek. sokağın aşağısında bekleşen taksinin venfc: oeiirienjek ve kenduu binanın dışında heriıangj bır tehdit ok

mad.ğzaa maadırmak bır -dakikadan biraz daha uzun mt za­ man uı. aJd: Reaee taksi şof&nime içenden beiırii bir sûre so m çık* m am an âurumur^dz gelip kendim kontrol etmesini söylemi* C'lzbıhrdı D a m ;.-er ne >aparsa şapsın, dçûncıı şahıslan ta ışetaıias' aktan alıkoşam >ordu.

di Onu öldürmeyi sadece düşünmen b ile canavar a larak

W indirilmen için yeterli. Danny \ ûcuduauTî titremesini durduramıvordu Silah orada, an d ay d ı. Renee mn uyuyakalmasını bekleyebilirdi A m a hayır. u k sı şoförü henüz o uyumadan gel.p R en ee'y , aram aşa kalkışabilirdi Danny çantasını aldı, lekrır eve süzülüp kapıyı kanan, Hafif. * * * perde., bu havkınş hav ad , s ü z ü l d ü - U r f h u sevu. sesin, V i i , h,r _


jjtktiK Gah âlnurlŞb mgnum kapıyı açması durumumla Rence mn ken-

^ 1v

No »

kc* V >c t. V'.AJ Ni j I ik:

toflldPrec*i»™lM,,>oniü çatıklan bafitkmcyecekti Rcnec orada sersemiemişti, ^oşnm ovvdu. Kapıya silahla vuruyor >e daha da ftzla

Nu* «W v* r ^ ' e r «Tfthğuu açı**.. ^ s d f c b » * d * m ?m*** « -* v x» J ı •* * * -a ^ O t * $ * & M M K sgunuöm yttfcsri ' « Ö l

3

* dchm a

^ ^ '

î a 'i e n t d i S tt ı « u p 9 İ 4 S P D i t f h i a a ç c M * h b t p a ^

•vsrnske girip o kapıyı Rence ve açacaktı \ncak ortada olup biten basKa bir şey daha \ ard Renee Muteyamayacagı bir geçmişle yüzleşiyordu. Teşhisi komi» M M fşbtr bey-m kaasen gibi, yaşadığı semptomlaro m k a -

paNgesamA Sokv* «*apjv bnaıyı çafcşmtye«xk^ <**$>^ İIlg C T İi ta ş U iö ^ v fb p M jrık A d L ^ d ^ a ^ ^ ^ İ M f e b n M m M n t U M M n f c l r a a b ir dehşet S » , ^ ’v a ot ke v ı x * i vâA vv 53 • vorvw \ a n k fe w

M I bm m ® ş m v D n

5sj*u < . t « Ne u s

i m s n d e — .; ^

n tû

d ^ h M d ı k a ş a r a d M ta r iim d L S e n e

1 <o tjc

£ jb

«sı çMpnrçanfc. k r

a* j

\^

s

,

.

!3T*V*r U ZLJT' J SÖS. J *\5*3JV<Î VC

JW>*

*pkavurmakta ve deliliğe sürüklemekleydi. :' ' ve henüz o kendisini vurt-

y a p â b th n t '

D am ? r e r i v s r e ro e r asıp-,

TTVTT— «nyV Ö -

küı& cdığ ? s to r

rUmr* y 3katrs?x z '£. 3

5

R e r e e 'a s s çrğ rik k r yt-

t u a r M k s e s » be* ı ı^ ^ ı c

?U « S U5L ctfr'ÇTÖu ‘ %£Btf ? u m a «edeb*??. h î n v r a :

R esee k jv in y v tc s

JimLi /ban*» cm ceacsocruDc it’ -r^g^^E i t Rasec b - *vtsz:± th r lyrfcebn b ü jrd y o ris D m > m p ccr2ujr J p m m • u e s r s c j c : Lbbl'C T ^ c m w

-O m ır -

Mdm onu yere dcvmeyı deneyebilirdi m ı bu çok riskli durumunda Renee ya bu olayı nhrda. Danny'nm Ölmesi »Jumraanu. .>v.— . cer sı-ecci ve geçmişinin «san olarak kalacak, ya da ona viraj-tun farkına \arariv u!-v hıssîiır tutsağa o ltk i Damy'ntfi öICt .û sadece Rence yı meramı ötesinde .

*nr» k c ş ^ ra . b u c y c n n r r d

*ar * r â e y v ı s n h : p e rm d i

kendine bir çıkış bulmaya çalışıyordu. DM» ‘mn boğazı orada bir yumruk varmış gıN düğüm*j gederinden yaşlar döküldü Bunu yaram a/d: Nere-

x ^ r I j b m s kufc<ar rö M ffC

^

^

C s TCOC* J

Dannv kenduu *^urei-raz derecede güçsüz hissetti, v 'n n kapıya yasladı «orabnun ü n r lin fc n j r l n r j ı

abşft Çal ıc < M ı Memat. Çak ı q > n n Renee b iti haykonyorau. D m * d to ü . « ra t tap** y * U i. a ja ^ fc^ n j L r.»-

*—

-----------

I

>ı _ t _ —


O Tl Z

ÜÇÜNCÜ

BÖ L İ M

Bu nasıl oldu b ilm iyorum , g e r ç e k te n ... Y a şa n a n ç ır k ın liklenn. hayatım ın g iz li k ö şelerin d e k a la n y a ş a n m ış lık la r ın

Mûsünû açtığın, iler, sürdüğü için D a n n y y e in a n ılm a z d e ­ recede öfkelenm iştim . B unlar yalan d ı, h e p s i y a la n . S o n ra b e n i k a n d ır m ış

ve o d ad a te k b a ş ım a b ıra k m ış tı.

Çarpılarak k a p a t ı l a n k a p ı n ı n g ü rü ltü sü g ö k g ü r ü ltü s ü n ü a n d m y o r d u . O n a ık ı k e z

ateş etm iş v e k e n d im i y e tk in h is s e t­

miştim a m a k a p ı n ı n g ü r ü l t ü l ü sesiyle b irlik te , e lim d e k i s ila h bir a n d a bana ç o k aptalca g ö rü n m ü ş v e a ğ ır g e lm iş ti. Düşünebildiğim tek şey. beni terk m i e tti? s o ru s u y d u . O n u n k a p ıy ı y u k arı

kilitlediğini duydum . S o n ra b a s a m a k la rd a n

koşturdu. U zaktaki o kapının k a p a n m a se si d u v a rla rın

gerisinden bana ulaştığında, henüz te k b ir k a s ım ı b ile k ım tldatmamıştım. Danny beni tüm o yalan larla b ir a ra d a b ıra k m ış tı.

otkem geçmiş, yerim hayatımda hiçbir zaman tam o la ­ rak açıklayamayacağım b.r şeye bırakmıştı. Sanki duvarlar üzerime üzerime geliyor, gerçekten kapanıyor, beni fizik sel


Ted Dekktı

olarak boğuyorlardı. Hepsi de büyülüydü vç ben ku u. bir deliğe girm eye zorlanmış kutudaki bir güvercind

• ^

t

BU'

Daha önce d e buraya gelm iştim O zamanlar bu hoşlanmamıştım ve şimdi de hoşlanmıyordum Deh far halinde zihnim e akın etti, içim e girdi vc içten

-

S

v c ö y u k b ir k ab u k b ıra k a n in s a n i h a y s i ^ T s , v n h i y d . . K adın o la ra k a d la n d ır ılm a y ı b .r

» s a n olarak « im le n d irilm e y e b ile d e l i y o r ıjfpB

^

emip söm ürdü N efes alam adım , h a r e k e t e d e m e d i m " ! ^

'*Un'Danny ben. bu o d ay a kilitlemiş. h iç k im s e o lm a d e h ş e -

ve endişem e engel olam adım .

uyle valn.z b ıra k m ıştı. B en

ü

İşte, ancak o zaman Danny'nın bir şeyi deşifre edi et

medığını merak ettim. Ya inandığım her şey ansızın >aian karsa ne olacaktı ? Ya hayatım la karıştırdığım şey aslında bir tür ölümse? Ya L am ont b ir canavardıysa? Ya ölüm üm ? Belki dc

onun tarafından kurtarıldığım ı düşünm üştüm ama sadece

birisi o lm a k u ğ r u n a L a m o n t u n

kan unlan karş.sm da m ü k em m el d a v r a n m a k

z o ru n d a k a la n

k.zd.m. ki bu im kânsızdı, b u y ü zd en sa d e c e h iç kim sey d im . D anny m erdivenin y u k arısın d ak i ik in c i k a p ıy ı d a k i l i t l e ­

diğinde. kendimi k ay b ettim . H isse ttiğ im h e r ş e y y ü z ü n d e n onu suçladım. Danny’yi. Bu onun h alasıy d ı, L a m o n t'u n d e ğ il. Ne düşündüğüm ün b ile fa rk ın d a d e ğ ild im , ç ı l g ı n a d ö n ­

onun kölesi haline gelm iştim . Bu ceza odası benim şahsı ce­ hennemimdi

müştüm. kapıya vuruyor, saçlarım ı ç e k iş tir iy o r d u m . Ç ığ lık

Bu imkânsızdı* B azı şeyleri hatırlıyordum , tıpkı La-

auyordum. Bu bana k afam d a bir ş e y le rin k o p tu ğ u n u d ü ş ü n -

m ont'un bir anlık zafiyetim sırasında yediğim bir parça çi­

dürten türden tiz b ir sesli ve b u da b e n i d a h a f a z la ü r k ü tm ü ş ­

kolata ya da başka b ir şeyi m idem den çıkarm aya çalışması

tü.

gibi. Bir boru kullanarak boğazım dan aşağı kırk litre su bo­

Buradan çık m alıy d ım . A çık k lo z e ti g ö r m e k b e n t d e h -

şaltm ış, sistem im in tam am en yıkanm ası için beni küstürmüş­

Senen ç ıld ın u . D iyarı ç ık m a lıy d ım v e b en im b u ra d a n ç ık ­

tü. Bu gen eld e bir gün den uzun b ir süre alıyordu. Bu cehen­

mama yardım edebilecek te k k i* D anny’di. A m a b en . b u ra y a

n em de nefret etm ey i g erçek ten öğrenm iştim .

hapseden de D an n y ’nin la k en d ısıy d i.

A m a bu, L a m o n t’un h atası d eğ ild i ki. O sadece bana

Sen, buruya bu yüzden kıli'led,. Laman, senin sadece kusmuğuna ger, dönen hlr kopek

yardım etm ey e ça lışıy o rd u . D anny beni k ilitletip g itm işti. B en i boğarı ş e y s a d e c e korku d eğild i. S a d ece acı yü^ 1

hatıralar da d e ğ ild i. B a sit bir keder, kendi kendine acım*

Zm Zn:;z" * ~ t bır


4İ * * * *

IV gm yiyecekleri vc lX»^nı cRnselen giyin Temiz, temi/, tem»/ ol

û ıen>ı tier»",1,8un. alıp ruh«tlam»m, <«.RInrt,ak ,v>n

Harımlar belirmeye haşladıkça. bogjt/lnı ben b ıra k m a y a

bokladı

ve

çığlığım hafifledi

T

... h,, verile du.Hu I un.on. un tik Hereler, «kim,» l . bnıın ,n»n,l„,./ d e r e c e d e n»r,k H,,vrnm ».

Kc» » 11Van ’'***

vere attım , hıçkırıklarım durulmuştu Yüzüm dm luşfugu k ö ş e y e d ö n ü k t ü , o r a d a saklanabileceğim,

^ ^

am a bunun bir faydası olm adı. Hır şekilde önada ***' ^ dım . k ı v r ı l ı p sıkı h ı r t o p a dönüştüm Cr n,t 11 B e n h ıv b ır ş e y d im

Sanırım bu halde cn a / bir saat kıldım Belki d A m a insan ruhu her şeyle baş etmeye u\gun yapıdadır bun hıvbır şey de dahil. Yavaş yavaş hiçbir şeyliğimi kaballa m eye başladım S af acı yerini k a r a r lılığ a bırakır

Î^ 'tto fta n kulInnıyorHu f im le r burk* »V <Urr,HKC y s v .f ..İV^ „rtarak devanı etmişti. . Ben çok pasaklı bir kı/dını vc o. kuralları sadece bana yardım etm ek için koymuştu. Ve k a d a r d a a p ta ls ın Y in e b u r a d a s ın , b a ş la d ığ ın y e r d e

Her şey her zumun dönüp dolanıp aynı şeye geliyor, ne k a d a r çabalanan çabala, hiçbir zumun yeterince iyi olanuıvtu a k ­ ün Hep çok şif man. yu da çok aptal v e y a çok p a s a k lı, va ila çok nankör veya çok sefil- w da çok k a b a veya ç o k g e v e z e ,

B una daha önce tahammül etmiştim Tabu, her şevi b

va ıkı diğer bir düzine çoklardan b in olacaksın Düşünceler beni açmaza sürükledi vc hafi! hır sise gö­

fam dan silmiştim. Gülümsemeyi ve I am ont’u öpmeyi öğ*

müldüm. Ardından yavaşça çok daha üstesinden gelinebilir,

nene ve ona onun dev imiyle “Yaşam Kanunum’*olduğu için

inkârın ve gösterişli akıl oyunlarının beni güvenli alunu çıka­

hak ettiği tüm m innettarlığı gösterene kadar bu vnlanın duvt.

ran arkadaşlarım olduğu bir ruh haline kaydım itu ra d a d e ­

n n a günlerce sıkı sıl^ı bağlandığım anlar olmuştu

falarca bulunmuştum Bu konuda bir u/m andtm

Şimdi her şey tekrar en başından başlayacaktı, ama bu kez beni içen kilitleyen Danny'di Bunu düşünürken zihnim eridi Neden Dannv'Onun bent, kim olabileceğim için değil, ben olduğum için

kadar zaman geçtiğim merak cnim Belki d c D anny g en dön m e d e n önce ıçenyı tem izlem eliydim .

Başımı kaldırdım, odada etrafım a bakındım ve h â lâ s id i­

ğinden o kadar emindim kı. Benden hoşlandığım düşünmüş­ tüm Bana karşı o kadar nazik ve sabırlıydı kı ^ gösterm işti

Ofisin d ü z g ü n bir şekilde tem izlenm esinin ü zerin d en ne

Birçok şey

.

Zihnim tembel daireler çizerek dalıp gitti, spirallen

yal

mz olduğumu gördüm Tabii ya. ben hep yalnızdım . I .nm ont beni burada bu şekilde günlerce tutm uştu anıa onu bu y ü zd en gerçek anlam da hiç suçlam adım . O sadccc b an a yardım d ntevc çalışıyordu


Jktt Dckkcr A iinlttm C u h Mcujrhgı

gerçek anlamda suçlamasını da. Danny'yfe * tan başlam a d ü şü n c esin d e n n e fre t, nefret , ^ Cf»b* Birçok kural daha Daha fazla çok suçlamalar. Paha fazla cezalandırılma Dc çok *>u tQrUn(j'>> Danny nm şu canavarların en kölûvUnc ''M ' K !' Onlan Ö ldürdü! >aP“&Wa blr ^ SaJcınleşiım ve bir örümceğin uzun ag m yavaş aşağı sark.ığ. köşeye bakim, Normald ^ örümceği b ır kâğıt peçeteyle öldürür ard, d ^

^

kutusuna atardım ama o an ıçm cn azından od^ Ç0P ğım birinin olduğunu düşündüğüm ü haı,r/,V(' * Payl*»c* açtı. Eğer y e n i hatun Donny'yse. o zaman onu n ™

ldur,nelıy. Danny y, öldürmc/iydım çünkü Lamonfu öldüm,

ve şımdı. Lamom gibi. yeni kanun veyargm ovdu k ^ rar yapamazdım, yapamazdım. ’ bunu «*■

Gerçekten de. böyle bir şey olm am asm a raim en . kemmelliğı talep edenler en korkunç ,«sanlardı. Kollarımla kendimi iterek d o ğ r u l d u m ve bunu düşün<*im. Danny nm günah, ölüm le cezaland.nna kural,, dün,* da onun ikiyüzlülüklerinden daha kötü olan tek şeydi Bu doğru değil m iydi? A s/m da, bu onu da bır ikiyüzlü yap,y o rdu. Bir yılan. Kapıya bakimi ve m e rm ile rim d e n tekinin yakındaki du* ard a açtığı deliği gördüm. Silahım yerde, bir kâğıt sayfası* nın yanında duruyordu.

bir fikrim yoktu. Masadan rüzgâr sebebiyle mı düşmüşüo Ama içeride rüzgâr yoktu kı. Danny'nın çantasından mı dO$mü$tü? Ama o çantasını yatağın yanında bırakmıştı. Kâğıt kapının altından mı atılmıştı? Nabzım hır anıyla birlikte hızlandı. Lamont bazen bu kapının altından bana notlar atardı Bunu genelde, siyah renk­

li soyma bıçağını ne yaptın? türünden sorular sormak için yapardı. Bu bıçağın bulunması gereken yerde olmadığı anla­ mına gelirdi vc bunun anlamı da başımın çok daha fazla be­

Aklımda aniden bir düşünce belirıp ( İ T ' "

dim

garipçi- Bu kâğıdın nereden geldiği konusunda en

lada olduğuydu. Kâğıda doğru emekledim, onu yerden kaldırarak üzenne karalanan kısa notu okudum: Sana yalvarıyorum, itirafımı

Vinle. Bekliyor olacağım Altı. Danny şeklinde imzalanmıştı. İtiraf mı? Bu bana zalim bir şakaymış gibi geldi. İtirafını bu kapının arkasından dinlememi mı bekliyordu? Bunun ne

anlama gelebileceği konusunda cn ufak fikrim yoktu.

İtirafını dinlemek zorunda değilim. Günahını zaten bi­ liyorum Ve senin Lamont u suçlamaya cesaretin var Silahımı alıp şarjörü kontrol ettim. Boştu. Yaptığım atış­ ları hesaplamaya çalıştım. Üç adet B ourquc’a. Bu da burada altı mermi daha harcadığım anlam ına g eliy o rd u . B u n ların hepsini hatırlayamıyordum ama yukanda, çantam da dolu bır şarjörüm daha olmalıydı, tabii Danny alm adıysa. Uzandım ve hâlâ kilitli olduğundan em in olmak için ka

p, tokmağın, yokladım. Bu. geçmişimden gelen bır alışkan450


T i\J D v k k c r

lıktı. Tokmak döndü v e kapı ıç c h doğru ta ra tindaıı sokulm uşum gibi ger, s ı ,rt 7 r‘’V,' dl W

Açıktı»

Vadlnı-

.

*' ^

İlerdeki yatak odası k aran lık la, ,Çln , ta kalktım , silahım elim deydi, m erm in, ol

Göç,0fcfc

eyen tuzağa h tm rd tm . B e n im a,eş e d e c e * * ? ^ ^ £ rncak on ya da on be* so lu k lan m an ın ardmH belirm eyince, ilen b ir a d ım a tm a c e s a r ■, ■ 1>ar|ny 0n 1

"Daruıy?" Boş ev adını yuttu. Vaıak

o d a s ın a

Sare,,t,, -v^ i adlrt, ^

girdim am a burası da

b o sn ,

Danny, Long B each’te. Long B each B u lv a rı n d a k i A z ız

tırm an d ım ve y u k a n d a k . a ç ık k ap ıd an « e2

Ö nada D an n y d e n e s e r y o k tu V ' fCrİ eırı)'m. M u tfa ğ ı k o n tro l e ttim . H içbir se v . ■ boştu. K ondordaki te k ş e y b e m m ç a n u u n d , y e rd e duruyordu.

n ^^tığm ı

B e niti iitira t i r a ff o d a s ın d a hbekliyordu. e k liv n rd u odasında

Park alanı, bordo-beya/ renkli b ir o tobüs h a r ic in d e b o ş tu . siluetinin hemen altına yazılmıştı. Aracını otobüsün arkasına park edip m o to ru d u rd u rd u . Şehrin gürültüsü kabine süzüldü. Trafiğin o h a f if h o m u rtu s u ,

Sonra g ,„ , kap,sı„, }, lkladllll M dı ^ • İV j . G üney K a lifo rn iy a gecesin e adım attım. n n y ggitmişti. itm iş ti. D anny *’

Paul’un arkasına aracını çektiğinde saat a k şa m ın d o k u z u y d u . Kilisenin adı otobüsün yanına iri k alın harflerle, b ir g ü v e rc in

D o /u şarjör ç a n ta n ın te p e s m d e y d ı O nu n>. ta ta j,™ SlU]1D1|

* n n

OTUZ DÖRDÜNCÜ BÖ LÜ M

binanın hemen önündeki kavşakla dizel m o to ru n u g a z la y a n

' "*

bir kamyonun yum uşak inleyişi... K ü ç ü k b ir k ö p e k h av lad ı ve diğer bir tanesi ona karşılık verdi. A ncak şehrin bu bölgesindeki en b ü y ü k a ğ a ç la rla çev rili park sahasında, b u n lard an başka b ir y a ş a m b elirtisi y o k tu . K ilise gecenin k aran lığ ın d a yükseliyordu, ark a p erso n el

ginşi üzerindeki tek lam ba dışında karanlıktı. Y ü z ü n c ü k ez Danny. Renee'yı deniz kıyısındaki o cam evde b ıra k m a k a ­

rarını sorguladı. Bir görevde kontrolü b öyle ta m a m ıy la k a y ­ betmek pek de başma gelen bir şey değildi ve ruh hali d e p e k o kadar berrak saydm azd, Belk, gerçekten d e bu kez h er * y j

yanlış yapmıştı.

yx


Ad0leun Ocu S k M

TeJftckktr Tabii kı öyle yapmıştı, degıl m j? B l|d artık son/anmışıı. Artık olacaklar tamame - '*avi» devdi. Dannv onun o v n a ın s. - m «n, Kenec'mn tl,„ yil ^ Danny onun oynatttg, iplerin ucundaki bır kukİ4>. —• ^ *• klllllCd,6i Miıtje n :,. ’ '*qydı Tek y o l bl*ydu- D0grU y ° önünde ağlarken bu sonuca varmıştı ÖCrenj

,- ı n f j a y r ıla b ilir d i.

Danny dönen başını y at.şn n n ak

iç m g ö zle n n ı b ir s ü rc li-

iıne kapanı- A ffet beni. Tanrım. E ğ e r o ra d a ysa n v e b e n i d u ­ barsan. i f /ediğim günahlardan d o la yı b e n i k u tsa Çantasına uzan d , d o k u z m ilim etrelik B r o v v n m g 'i c k a r

Va gelmezse nc olacaktı? Güney e. Güne * Güney'c kat ettiği her bır kilometreyle birlikte onu gittikçe artan bir korkuyla kaplamıştı. Tab °

i o h " ‘T * - * * »

*W- - .

orada, azap çektiği yerde, onun kapının kilidin ^ ^ * * *

habersiz kalmayacaktı. Mutlaka gelecekti Tabii ki doğru karar verm işti.

pffdcû —

« .

t™

alıp arabadan indi. Derin bir nefes aldı, silah ı arkasında k em erin in a ltın a s ı ­

avucuna

* aÇl,* nda«

kıştırdı ve ışıkla ayd ın latılm ış arka k a p ıy a y ö n e ld i: a s fa ltlı

Evden çıkm ış vc taksiye yaklaşmıştı. Verilen ek bin do­ lar şoförü orada bir saat, iki saat ya da üç saat -gerekmesi durum unda tüm g e c e - daha beklemeye ikna etmişti. Eğer R ence g ü n eş doğana kadar d ışa n çık m azsa, adam Danny mn cep telefonunu arayacaktı. Ya şo fö r beklem ed iyse n e olacak tı? B in dolar daha ı a zen* gin bir halde v c aldığı parayı k e n d isin e verilen bır hediye g»* bi düşünerek oradan a y n ld ıy s a ? Ya R cncc bodrum katta onun

onun

notunu bulm adan b a y ıld ıy s a n c olacak tı? Ya bulduysa ama an lam ad ıysa?

park alanındaki her bir ayak sesin in fa rk ın d a y d ı. A n a h ta r lı­ ğındaki doğru anahtarı b u lm ası tam on b e şW s a n iy e s in i a ld ı ünkü aklı hâlâ evd e, bodrum kattaki R e n e e ‘d e y d-i. , •

uBu ti A . . .

ama ya R cn cc buna itir a z ö d e r s e n e o la ca k tı? D a n n y ’nın onu

—--------------

*

doğru uuçr u f\Uf karar, ur, ız Danny. u /o n . ızn Bu ya I u p ıld ııu ı ve rç. do 141/^ ğru f u r\nrı*rı*ı. ka ra rd ı . t. -

*

V

t

.

«

I

Anahtarı yerine sok m aya ça lıştı am a b u n u b a ş a r m a d a n ıce ıct lam tam üç uy kez nc/: ud cııcm enemcK ek zorunua zorunda k K ald a ıa ı. iİç ç e ri n g ir ı r da ıi ., kK aapp ı y ı kasından îiını «tmAtiA kasından sessizce Iranatın kapatıp ciim sürgüyü itm e y e U ba a *ş la»d ıI. ıH a y ır , ık bırakmak en E&G? Eğer gelirse.

iyisiyd g e l e b ili r d i. ^ - v i. R en ee b u taraftan —-

Pftpr H Eğer D finnıı an n y h a k lıyt sa .

Koridor aydınlatm a anahtarının ç e v r i lm e s iy l e a y d ın kİj.

Danny şoföre o n u A z i z P a u l'a g etir m e sin i söylemişti

----------------

Bu ışığı onun için açık bırakacaktı. R e n e e y o lu b ilin i­

rdi!.

Her ne vapman gerekiyorsa, çabuk yap.

e v in dışında b eklem esi cn iy is i o la b ilird i. H em en şimdi gen

K ilise o n a in tih a r e d e n in sa n ın c e n n e te g it m e d i ğ in i ö ğ -

dönmem daha a kıllıca o la b ilir d i. A m a P a c ıllc C oasi Çevrcyo-

m ıştı. Vc te k ra rla m a k g e re k irs e , ş ö y le b ir h e s a p la n m a s ı

lu ’ı u saptığında g en d ö n ü lm e z bır nok iaya gelm işti- Onu bir­ kaç d a k ik a y la k a ç ır m a sı d u ru m u n d a . R e n c e k iliseye kendi

ında, intihar D a n n v ’n in h e s a b ım \/ı%rmA»« ------1 ______


TrdDeUrr AJatc m O d . M ezartıi.

Danny ana ibadethaneye girmek içm vc itiraf.«ü. aynim.» küçük m u m u yakıt. E g c r

Und, Buran. he* sın U n n ıkı yanındaki yedi .,utJ >‘>1 kuiedilen. ıkı »im halinde dizilmiş elcktnlü, mUInİ4r** ^ jeiulde aydınlatılmıştı Bu g e c e hiçbir tanık olma-. * İ0* ^ Çarmıha genim i» Isa'nın dıkkaıh b a k ış la

hızlı yürüyerek gın ş salonunu geçti, ana g ir iş ip , b

^

pil ara yöneldi, pınnç sürgüyü yana iterek ikinci g ü v < ^ ^ cırını açtı

* ■ * ■ £ £ *

^

,

> c re y a k ,n d u r a n g c c <

"'2

Ama bu u y g u la m a n ın bir aleve ıh n y a c . varm .» g .b .

‘^ H ü c r e d e kısa b .r bank vardı, k ilis e n in yirm i yed. y ıllık süresince g ü n a h la n m n b a ğ .ş la n m a s .n . istey en g ü ­ n ah k â rlar y üzünden o ld u k ça y .p ra n m .ştı R e n e e . K a to lik

Kıhse. akşam ayım ya da sosyal etkinlik olmada, cc. h a r ta soolannda kapılarını saat altıda kapatıyordu r ^ ' nm bu kadar geç bir saatinde birinin gelerek kapılan a m çalışması pek de beklenilir bir durum değildi \lahalie ^

’*

len çalışma saatlerine uym aya alışkındı ve bu bölge tunjü'sj ya da gece ortaya çıkan insanların takıldıkları bir muhit

yılmazdı.

d e-

ğıldi Hücrenin dışına ona hücrenin bu tarafına girm esini söyk)<m bir not bırakm asının gerekip gerek m ed iğ in i m e rak e tti. Kapının üzerindeki işaretin yeterli o lm ası g ere k iy o rd u . H ücreden çıktı, kapıyı kapattı, sol h ü cred ek i ta n ıd ık y e ­ rini alm adan önce ibadethaneye so n b ir kez göz g ez d ird i. İki

küçük mandalı indirerek, metal teli ıkı hücre arasın d ak i p e n ­ cereden kurtardı Yerinde kalan ahşap kafesten içen y u m u şa k

Danny açıldığından em in olm ak için kapıyı aralayıp aryavaşça kıpam

ç ın d a n

sarı bir ışık dalgalandı. Silahını yere, duvar boyunca uzanan beş san lım g e n iş li­

Duvarın dıbuıdekı banka yürüdü, oturağın gömme depû bölmesini açarak jjr dini kitap çıkarttı. Bunu alıp giriş kapı­ sına yasladı. Herhangi bir içen girme gınşımı kitabın ahpp zemine d o r la r

d e v r ilm e s in e y o l

açacaktı Böylecc olanı boş kon-

öğrenecekti. Ardından da çarmıhtaki...

Ve D anny öğrenecekti H e r ne yapm an g erekiyo rsa , hemen y a p D anny ibadethanede o ray a gelirken attığı adımlan gensıngerı u Ju p etu. sonra sağ a döndü ve öne en yakın günah çıkarma hücresine fA— J "■ , --—•-»'

ğindeki boşluğa bıraktı Ayağının küçük b ir h arek etiy le sila h ı yan hücreye itecekti. Şimdi devrilen kutsal kitabın s e s in i, s o n u n b a şla n g ıc ın ı lan eden boşboğaz gümbürtüyü d u ym ayı b ek ley ecek ti. D erin

bir nefes aldı, parm aklarını birbirine d o lad ı, bankta ark asın a yaslanıp bekledi harım saat sonra, R enee nm bodrum katta kendini ö l ­ dürmüş Olup o l a m

a y a c a ğ ın ı

merak etm ey e başlad ., Kend, a h ­

lak. seçim in e o kadar odaklanm ış*, k i. R enee’ntn t e h lik e »

ruhsal halını dikkate* air« ^ * ach te. doğruolrfna,,»..

yı unutnıu»tu o orada. L o n e B e g


T'<tOckJu; Rence, M alıbu da. yerde ö lm ü ş haldr rv i ıı . yatıyordu D an n y ay ağ a k alk tı, a ra b a s ın , koşmak dönmek isteğiyle sav aşıy o rd u Ama o Mman " cv' gc, mesi durumunda, o o ra d a olm ayacaktı <-ncc nın W1 Oturdu ve ellerin, sa b n le d , Hay.r. i*ieBecek , t buydu. Doğru seçim . A hlakı yol. Y olculuğunun »„J >Dİ o kadar da ıronık so n u buydu. e vc bu Kurallarla yaşarsan, k u rallarla ölürsün

O T U Z B E Ş İN C İ B Ö L Ü M

Lamont kurallarla yaşayıp ölm üştü Şimdi sıra Dann .. deydi. D an n yn ın R en ee’y ı ö ld ü rm e olasılığın, düşünmûşojm ası bile, onu sonunda m a h k u m eden yargıç toknıag ^ Orada, kapının önünde oturup ağlarken kafasına dank et­ mişti.

Danny’yı öldürecektim .

Ben ödemesini gümüş yerine intikam ve adaletle alan Yehuda’ydım. Danny bunu biliyordu ve ben de b iliy o rd u m .

O da diğer herkes kadar su çlu y d u .

Aslında, benim kendisini öldürmemi istem ediğinden d e o

Ve şim di bunun bedelini ödeyecekti. B ir saat sonra, R cn ce’nin yapısını yanlış değcrlcndınp

kadar emin değildim. O, adalet adı altında suçluları öldürmüştü ve b u n u y a p a ­

değerlendirm ediğini m erak etm eye başladı Kendi iyiliği açı­

rak kendisi dc bir suçlu olmuştu L am o n t’u ö ld ü rm ü ştü ve

sından, ilişkilerinin yüküm lülüklerinin on lan bu duruma so­

şimdi zihnimde Lamont’tu. Her nc kadar L am o n t’u ruh h a ­

kan kurallar doğrultusunda düzenlenm esi çok önemliydi Re­

lım yüzünden suçlamamış olsam da. onun y e n n i b a şk a bir

n c e ’nın iy iliğ i içinse, kendisin in D a n n y ’nin olmasını istediği

kanunun almasına izın veremezdim.

k iş iy e d ö n ü şm esi ö n em liy d i: yargıca J ü r iy e ve infaz memu­

runa.

Serbest kalm ak ve bir daha arkam a b ak m am ak için tek bir şansım vardı Ya bu olacak ya da D anny beni ö ld ü rec ek ti,

E ğer D anny’yı yargılar vc onu suçlu bulursa, yapması gerekeni yapm alıydı. B ir buçuk saat sonra D anny terlem ey e başladı. K utsal kitap d ü şm em işti.

ki ben buna da razıydım A /iz Paul Katolik Kilisesi nin önünde k ald ırım a adım attım vc arkama bakm aksızın taksiden uzaklaştım A m a Raymond gitmiyordu, arkam a baktığım da beni seyrettiğini gördüm * îyı olduğundan em in m isin?” diye sordu


k k z o r h i1 Tni Ch'kkt'r , e t e tm iy o rd u m .

"Evet." dedim Orada, kaldırımda d ik ilip yanlışlıkla gerçek dünyaya adım almış bir hayale

r»nny

setrim Y üzlerce ta ra ftın seyrediliyordum Bunu h ^

L ndan daha çok ıstcd tg.m ba*ka b ir ş e y y o k tu . “ A p o -

^ ° rdurn CŞekJcör‘

sına yürüdüm . B ın n ın beni seyrettiği korkusuyla ark ^

bakmaya cesaret edem eden parm ak baskılı büyük nıandT benim için açık bıraknı

mek için nehirden

yu k an ilerlem işti. K u r t/ ö lü m ü n ü m e m ­

nuniyetle kabul etm işti. D eh şeti en a z etra fın a y a y d ığ ı k a d a r

Başını salladı, sonra hareket edip uzaklaştı »

b a s ı p inim . Kapı açıldı. K apıyı

T * s0 Now" adlı film d en bir sa h n e z ih n im d e b e lir d i B ir Vietnam Savaş,’nda Kurtz ad i, ö f k e li b ,r a lb a y , ö ld ü r -

Şoföre elim i gönülsüz bir tavırla salladım “T *

fret ediyordum

nnJ<n Mv*yt öldürmek zorunda olm ak tan n efret e d iy o r d u m

ve bir yıl üç ay önce Lamont tarafından kurtarıp

/er.”

>urıJue'd3n nefret ettiğimden bile artık emin ben, olduğum kiştye d ö n ü . ü n t ı e . e -

^

çünkü silahlı adam lar tarafından o dar sokakla k n ' V0fclurn den bu yana bu seslen net bir şekilde ilk defa d Tek fark, bu kez silahlı olan bendim.

Lam onftan da etm .yor-

*

büyük bir cesaretle kucaklam ıştı. Ben askerdim v c D an n y dc K u rtz'du. B u a r a m ız d a k i

bir

anlaşma, çoğu kişinin hiçbir zam an e ld e e d e m e y e c e ğ i b ir y ü ­

Danny işte hep böyle bir centilm endi. O nun bu yönünün hak­ k ın ı vem ıeiıvd im .

celikti.

Bu alilli düşünceler g a n p . k ork u n ç

bir

m erak m e lo d is i

İçen adım atıp kap ıy ı a rk am d an kapattım . Soluğum

oluşturarak, kafam da fisıld aşan se s le r e k arıştı. A m a h e p s in i

ağırlaşm ıştı ve p arm ak larım seğ iriy o rd u am a kilisede soka­

bastıran çok daha net bir s e s vardı. B u a n arda, o n u ö ld ü re ­

ğ ın tehlikelerinden uzaktım , ö lü m ü n e sessiz giriş salonu loş

ceksin. Renee. O nu öldüreceksin. D a n n y y i ö ld ü re c e k sin .

bir ışıkla aydınlanıyordu. B irisi y e re b ir kitap bırakmıştı. K utsal b ir kitap. İşın garip yanı, kafam daki seslerde D a n n y ’ye karşı bes­ lediğimden çok daha fazla tehdit h issed iy o rd u m . Bu seslerle g erçek anlamda en son karşılaşmam beni çatlak bir zihin vc k ın k . ya n ölü b ir bedenle bırakmıştı ö t e yandan. Danny beni incitmek yönünde en ufak bir eğilim göstermemişti, ona si­ lahla ateş ederken bile. Evet, beni o odaya kilitlemiş». isteseydi muhtemelen beni öldürebilirdi.

diye tekrarlıyordu. Gerçekten d e sonunda yapm ak

için doğduğum şeyi yap,yordum. Ya da en azından y ap m ak iç m tekrar doğduğum Şeyi

Çantamı yere bıraktım, açtım, silahım, çıkarıp doörul-

dum .

°

Dmny'yi «dürecek,.m. , ks, .akümle o ben, «dürecek,, Ardından

bir

^

£


rcJpe A cr A daletin (j & M tz o H t»

sonra ne yapacağımı düşünüp duruyordum P o li* ^

kurtulmak benim elimde otan bir şey değildi Dam, ^ ,p yatını sonlandımıaıun beni nasıl değiştireceği j (endımuyordu nı

Sadece yapmam gerekeni yapıyordum çünkü

rv,

ölümü hak etmişti

ann>

b i b i k to b ıii y a - v » n ~ * « " ' t o ' ik “ “ T

Belki de Tann. Lamont*u öldürdüğü için [ y ^ dürdüğümden dolayı beni öldürm esi için başka bir katil^ ^ denecekti. Belki d e insan d oğası nihai katıldı, h e p im e * >» da böyle, bir şek ild e su çlu olduğum uz ıçm so o u a fc h ^

havatı alıvordu. m

G ın ş salonunda e n az bir. belki ıkı ya da belki de K.

dakika boyunca dikildim , d ü şü n celer girdabında yüzüyor.'

dom.

n d .» z ıp lr f ı. « i » » * » » • « « * - •

bir ürpert» süzüldü.

GelmiştiKapının kapandığını zar zor duydu. D aha îa z la sın ı, belki alınan soluğu, belki patır patır atan kalbı hay al etti Ama b u n ­ lar sadece kendi göğsünden geliyordu. Gelen Rcttee’ydi ve şu anda k ilis e n in iç in d e y d i. B a ş k a birisi olsa şim diye kadar etrafta d o la ş a n a y a k s e s le r in i , b u

Azmim anı bir pişmanlık vc hüzün dalgasıyla yanda ke­ sildi. Neden bu Danny olmalıydı? Onu sevdiğimi düşünmüş­ tüm O. bunca şeyin ardından pek de öyle bin olmadığı açık o U n Lamont haricinde, tanıdığım cn kibar insandı. de.

esrarengiz sessizliği bozup atan s e s le n iş i m u tla k a d u y u lu r d u D olayısıyla durum aynen o n u n u m d u ğ u g i b i y d i . V e korktuğu gibi.

Uzunca bir sûre, etrafta R c n e c 'n in v a r lığ ın a d a i r h e r ­

Belki Danny’yi d e y a n lış d eğerlen dirm iştim . Ya da belki

hangi bir belirti g ö rü lm ed i. D a n n y o n u n k a p ıy ı a ç a r a k a r a ­

de bir c a n a v a r o ld u ğ u m için, canavarlara kapılı­

lıktan etrafa b ak ıp b a k m a d ığ ın ı, a rd ın d a n i ç e n g i r m e k s iz in

k e n d im

yordum

Ya da belki de o n la rı ö ld ü rm e k isted iğ im d en bunlar ya­

şanıyordu Silahı bacağımın yanında tuttum ve parm aklarım ı dip­ çiğin etrafına teker teker doladım. Sonra, herhangi bir ses çı­ karmamak ıçm yere yavaş adımlarla basarak ilen doğru hare ketlendım

kapıyı kapatıp kapatm adığını m erak etti. A m a a r d ın d a n a y a k ­ kabıların yerde h a tifç e sü rtü n m e se si o n a k a d a r u la ş tı D a n n y onun geldiğini o an anladı. R e n c e n in etin d ek i sembolik kıymığı ç ı k a r a c a k tı Bunu onun iyiliği .çın y ap acak tı, k e n d .s, iç in d e g ıl. Onun bunu a n ladıgından. ö ld ü rü lm ed en ö n c e e m in o lm a h y d t.

\ a başarısız olursa ne olacaktı? Ve s* d » ,» ™ v .

Renee*yi y o t ^

£

£

£

£

£

£


T n / O r t i ,,

Gah d ü ğ ü n ü m daha

fazla yaralayabilecek (! j ^ n e v a p m a m ıMcdığtm. b .l.y o r musun -Senden ı* >ap*™« «•»L.ndı D u v g u s u z S ^ u m la ses duyuldu, yum uşak ve sa k m d . Liu.

madı R e n e e k e n d i h a y a r m ı k u r u r m a i J T

kahullounelıydı ama Danny onun *uçh,|u/ / JBu* münden k u r t u l d u ğ u n d a n emin olana kada, 'V?Ullrı««a yeceku

bu k a d a r d ı, ü rk b u e v * , A m a D a n n y 'n m .h t.y aç

"

J

Her ıkı göründen de yaşlar dökülerek

T

-

«

buydu. So. a y * » b a n a r a k , süahr « -

mdı Neden bu hale gelm işti ’ Ö lüm ve y a ı - g , ^ * ” * S t

parav anın

kûnli uzun yıllar boyunca om uzlarında

-Bana senden ne yapmanı istediğimi söyle

***■

nunda bundan vazgeçiyordu

alım dan ona doğru m ı

R e n e e . “S e n i ö ld ü r m e m i ıs lıy o r s u n .* ’ d e d i .

kapısından yükselen, kulak tırm alayan ses ona - * k* '* İ*

Masum Mesafeli. Danny. “ Bana bunun sebebini s ö y le ,” d e d i

kenmış gibi geldi Renee içen giriyordu

Rence. “Çünkü sen Lam ont tan d a h a iyi b i n s a y ılm a z ­

K endi duy g u ların a o k a d a r kapılm ışı, k,

" 'ank,W*er.

Rence yenne oturduğunda, o tanıdık g,c ,n, vul^u , sonra her şey tekrar sessizliğe gömüldü Danny uzandı, kabınlenn arasındaki küçük kap,mr. puzunu kavradı ve kaydırarak açlı. Ama yan kabine bafald A c e le y e g e re k y o k tu .

sın.*' dedi “Sız bır elm anın ıkı y a n s ıs ın ız .”

“Nasıl y a n i ? ” Rence tereddüt etti. “ Sızın itirafın ızı d u y m a k ıç m b u r a ­ dayım , Peder. A nlatın b an a.” Tabii ya. D anny’nin n iy etlen d iğ i ş e y b u y d u . Y e rd e s i l a ­ hının kabzasını görebiliyordu R enee b u n u a lm a m ış tı.

R e n c e o r a d a y d ı,

bundan emindi, ama tek bır kelime ct

“ Son itirafım ın üzerinden üç ay g e ç ti. İtira fın in s a n la r ın

acının ardından nasıl edebilirdi kı?

kendilerim daha iyi hissetm elerin» s a ğ la m a k h a r ic in d e p e k

O sadece f D a/ujynin onun doğruyu bildiği yönündeki hissiz

bır işe yaradığına hiçbir zam an g e rç e k a n la m d a in a n m a d ım .

m c m ış tı. Y a ş a d ığ ı o n c a

ıs r a r ıy la b o ş a ltılm ış b ir D anny bu

kabuktan ibaretti.

sessizliğe daha fazla dayanamayacak bırnok-

taya g e l d i ğ i n d e konuştu. “G eld in .”

Bu. bu dünyanın çirkinliğini te m iz le m iy o r. İ n s a n la r k en d ile­ rim ve başkalarını incitiyorlar, a rd ın d a n itira fta bulunuyorlar

vc sonra gidip başka insanların canını y a k ıy o rla r İnsanlar böyle yaşıyor.'"

Yanıt yoktu.

Rence, “ Evet/* dedi.

" T e ş e k k ü r le r * H â lâ t e k b i r k e l i m e y o k t u .

dan

e m in d i.

•Ben dünyay, t e r s l e m e k ,ç ln ç o k d a h a d o la y sız b ir y o l

O radakınin Renee olduğur.

seçtim En kötü suçluları Ö ld ü rü y o ru m .”


-K afayı iyi o l m a y a takmıştım, hu kutsal ki eski ve rezil günahtır Ve hır dc yargılam aya Vc k UpUi‘ ^ bu günahlara korkunç bir şekilde boyun eğdim

_ ^ i n içm vazgeçiyorum. -

^

• Bana bunun nedenim söyle.

■Cunkü yarg. gücü benim ve senin hayat.n. m ahveden

ştnin hayatını mahvettim. Başkalannı öldürdüm * ^ k,‘ Artık Renee'nin soluk sesini duyabiliyordu h* sine kıyasla çok daha istikrarlı ve ağırdı Danny ^ için olm asa bile kendi ıçm söylemeliydi €*>l

mıyordu. Kalbı deli gibi çarpıyordu vc elleri de ıcrlcm ışn .

“Haklı olduğum u düşündüm , mantıki, ahlakı n,Uh

ama onu boğan vicdan azabıydı, korku degil Bu her şey ıçm

meyi baz alan, her şeyin m ükem m el küçük paketler h ı olduğu edksel bir kanunla yaşam anın uygun o ld u ğ u n /

doğru sondu. Adalet buydu. “Lütfen. Rcnec. sana yalvarıyorum." U m u tsu zlu k iç in d e

p im iz yargılanıyor ve suçlu bulunm am ız durumunda bu

haykırmadan yapabileceği tek şey buydu. S esi titredi. ‘ Y ap tı­

bedelim ödüyoruz “ İşte, şim di başlıyordu “Amabugünhc"

ğım çok fazla yanlış var. Çok sayıda insan ö ld ü rd ü m . B u ş e ­

pınıizin suçlu oldu ğu m u zu öğrendim . En az onlar kadar" Zihnindeki bu pencerenin açılması neden bu kadar uzun sürmüştü, bilm iyordu. A m a şim di aralanm aya başlarken, ka­ ranlık ruhunda parlayan ışığ ın altında hareketsiz oturmakta zorlanıyordu.

vartılardı Ben sem yaralayan o canavara dönüşlüm . Ş.m dey®1** . •• . bcnl y a r a la m a sırası sende

Artık onun eliyle ölmekten başka hiçbir şey hayal ede-

kilde devam edemem." Rence hâlâ silahı almamıştı. Danny. “ Hayata temiz bir say fay la en b aştan b a ş la m a k için gerekli her şeye sahipsin," dedi. U zunca bir süre h içb ir şey o lm a d ı. D anny’nin aklına

Renee, "Bana ö lm e y i n ed en h a k ettiğ in i anlat," dedi.

söylenebilecek başka hiçbir şey g elm iy o rd u . Demek istedi­

“Ç oğunluğun iy iliğ i u ğn ın a. yü zlerce çocuğu babasız ve

ğim ifade etm işti ve bunu daha fazla açıklayabileceği diğer

düzinelerce kadını m atem iç in d e bıraktım. Silahla yaşadım. Aynı sila h la ö lm e liy im .* ’

bir yol akim a gelm iyordu. H ayatı dünyanın ağzından çekilip çıkarılması gereken apseli bir dişten daha fazlası değildi ve dışı çekm ek için R ence seçilm işti.

Renee, " S e n i ö ld ü r e n in n e d e n ben olm am gerektiğim söyle,” dedi.

Renee diğer kabinde ağlamaya başladı. Danny’nın kalbi acıdan eriyordu.

Danny ’nin s a ç h attın d an bir ter dam lası indi ve sağ >kagından aşağı sü zü ld ü . “Çünkü sana izin verdim. Yaşam hakkımdan senin, sa

4 *7


Ted D rkktr

Adalen* G a li * * * * •#

S ila h ım k u c a ğ ım d a y d ı D a n n y 'y , v u r a c a ğ a , h J î i n

Bu y ı l a b i l e c e k cn d o ğ ru

v^gcv-mışt. vc b a n a

bunu

( k '" y o rf“m

şeydi ç ü n k ü v a şania * •

yapmam içm y a l v * , ^

f a k t ı m ç ü n k ü E ylediği her şey manı,ğlma lam ^

D «n y dıger birçok kötü adam, öldürmüş şevtarıl b adamdan daha fazlasıydı- Yargının ta kend,siydi... 1 * ^ insanların önce birbirlerini incitmelerine sebep olan ö«j 0 böyle söylüy<>rdu- ben ise orada oturmuş düşünüyordura

Evet. bu doğru B u tamamen doğru. Danny. * *ncak bu. sonunda silahımı kaldırdığımda. kendim, onun için üzgün hissetmeme engel olmadı. Tabii kı beni gev nrmezdı. ancak yeni bir gerçek kafama dank ettiğinde silahı neredevse pencereye kadar kaldırmıştım. D anny benim tek arkadanım

Korkunç bir üzüntü dalgası beni ezip geçti, ağlamaya başladım. Zihnimi s.fırlamaya çalışarak silahım, indirdim.

a*

d * .« d ı.D » » y ,” “ “ * ı .l . s c . . kendi tabancasıyla g elm ısu Û rgO 'c-

U

«*■ “ “ 8" d" ' jündc Danny'yi sarsan ilk şey bu olm uştu. Buraya onu öldürmek am acıyla gelm işti. Danny neden bunun onu bu kadar ra h atsız e ttiğ in d e n emin değildi, ama etmişti. Ama sonra bu ona an lam lı g eld i. Renee’yi işte bu kadar derinden yaralam ıştı. B ö y lesin e m a ­ sum genç bir kadın yargıdan dolayı o kadar h asar g ö rm ü ştü ki. tek rotası kendi vargısını yaratm ak olm uştu. Bu k o rk u n ç bir döngüydü.

Kendin yargılanmak istem iyorsan, başkalarını va rg ı lama.

Danny! “Hayır. Renee." dedi. “Cesaretim yitirmeme!.Silahını kaldır.”

Renee ağlamamaya çalışıyordu am a h ıçk ırık ları sila h ın titremesine sebep oluyordu.

Haklıydı, biliyordum, k e n d im e dızgm lcn ele geçirmem gerektiğini söyledim. Gözyaşlanmı engelledim , pencereye

Danny banktan kayarak indi, sağ d izin in ü z e rin e ç ö k tü ,

s in .

2 2 2 «

« m

M

- —

- *

gımı tetiğin etrafına kaydırdım. Namlunun önünde degıl ı vc d ü ıo n d sp m y e",

p” “-

onun oturdu^ ncdenseyetennona

ce ileri gittiğimin farkındaydım. Kabul edip etmemesi ona kalmıştı. O,ad., oylec. oturdum, y ® »

vtizünü pencereye dönerek uzun n am luyu a ğ z ın a so k tu . “Tetiği ç e k /’ dedi. Beyne ,sabct c<kn tek bir m erm i ciddi h asar v e n rd i am a kurbanın hayatının hem en so n lan m asın ı s a ğ la m a y a b ilird i ‘Ser yandan, enseye denk gelen tek bir m erm i, san k i k arha>n *ş. kes,İmiş g,b, beyni vücudun g e n k alan ın d an a v ın rd .

ktü SI. y

1 sılahl

lkl d 'y le b i r d e n k av ram ıştı.

46V


M altım G ıdı b a r lığ ı D anny yüzünün o anda nc olduğunu b e l ir ip d u y g u karışım ıyla ısınıp k ız ard ığ m ı h issen ,.

nm içine bakarken a k lın d a n ıkı d ü şQncc gCçt|

*

bjr yanımız da başka nas.l d a v r a n a b ile c e ğ iz , ' Bu sevgu öyle değil m . r d .y e h a y k trd .m .

Banlardan birincisi, onu sc v d ıg jy d , İkincisi ise m e ta n e tin i k a y b e tm e y e b a ş |adıe

Konuşabilecekmiş gibi görünm üyordu.

"Tetiği çek!"

“Söyle bana!” diye bağırdım

B,ydl

“ E r d e m i dedi.

“S ent y a rg ıla y a b ile c e ğ im ! s a n m ıy o ru m !" f 6 başka b ird e n olsaydı, onun h a y k ırış ın ı m u t|aka d

“ Erdem m i?"

Bu. g erçek ü stü y d ü .

“ Bu. . bu erd em ."

R e n c e s ila h ın ı o n u n d ış |c rjn e .

D a n n y i s e o n a tetiğ i ç e k m e s i

b ilm iy o rd u .

için y a lv a rıy o rd u

“Ya sevgi'7”

dS aJnı^,,•

“Ve sevgi." Bunu alçak sesle söyledi, g ö z le n s a n k i ı

‘•yapabilirsin! Bunu y a p a b ilir s in ! ” “Seni yargılayabileceğim ! hiç san m ıy o ru m ."

defa hır şey sö y lü y o rm u şçasm a ışıld ıy o rd u . Dünyam eridi. Silahım ın nam lusu s u ra u n a y a s lıy d ı v c

“S anm ıyorsun?” R e n e e . "Yargılamanın te rs i n e d ir ? ” d iy e sordu

kaldı. S a y g ıd e ğ e r ra h ib e n in sesi bu günah çıkarm a hücresinde d u y u lm u ş tu . D anny dondu

“Sevgi m i7” Renee onun yerine yanıtladı. "Sevgi değil m ir

o. tıpkı infazı bekleyen bir esir gibi d iz le ri ü z e rin e ç ö m e lm ışti, ama benim onu öldürm eye d air g e re k sin im im a k lım ­ dan uçup gitmişti.

Erdem konusunda pek fazla bır şey b ilm iy o rd u m , b u b a ­ na çok dini bır şeym iş gibi geldi. A m a se v g i b a ş k a b ır ş e y ­

di. Lam ont’u sevdiğim i dü şü n m ü ştü m . O n u n d a b e n i s e v ­ diğini.,. ama burada, günah çıkarm a h ü c re sin d e , g e r ç e ğ i g ö r ­

B u nasıl o ld u b ilm iy o r u m am a D a n n y ’nin gözlerine b a k tığ ım a n ,

o tetiği ç e k e m e y e c e ğ im i anladım

O g ö z l e n s e v d i ğ i m i b iliy o rd u m O yüzü. O adamı. La* m o n t ’u h i ç s e v m e d i ğ i m b i r

şe k ild e

H â li d iz le r i ü z e r in d e y d i, g ib i b a k ıy o r d u

vc

hana sanki onu iokatlamı$w

Silahım hâlâ örgülerin arasından uzanıyor*

t i t r i y o r d u m h u ç o k g a r ip ti.

A m a ikimiz de katıldık vt

düm: Ben ondan sadece korkm uştum . Ama Danny... Ondan k o rk m u y o rd u m . R anny'yi sevm iştim . Ve D anny d e b e n i s e v m iş ti, y a n i gerçekten sevmişti. İkimiz dc adaletsizlikle» u j n ı n a ö le c e k k a d a r n e f r e t c d yorduk, konu huydu O b an a b e n z ,y o rd u . b e n d e ona Aslmd Danny koca dU nyad, g 0 v e « b i l « e j , m ,e k k i , i . k a y b e u r e l w * u fn m a « m e y i iere ih cd e c e fc m .e k e r k e k ,,. O iy i t


TsüDckker

Adaletin Gtsli MeıaHığt j. ve insandı vc ben onu f iş tim

mistim-

- Gerçekten, tüm lulb.mle^

H a y ır. D a n n y ! ” K e n d im i

J hislerine silahım. «tayamı* duruyor^

Artta S« anda

j ç e ktînı ve yüksek bir gümbürtüyü

lnl<>'erck S’la ’k tım K apıya doğru dündüm, kil,d, , ç. jüştüğü fa n ta bu* Danny’nin olduğu tarafa dolandtnı

mayı b a ş a rd ^ . hıçkınklar içerisin de kendimikok K abinine hızı b do^ up yerden kalkıyordu. O ben,m araşm a attığım ^ adam d, Ve beni sadece haf,

|ar,

.

f

agmlıgunm iki ka«D ^kavradı. bır sendelem eyle s

larmsDüşünebildiğim olmam durU" \

^

sakinleştirdim. ‘‘Beni se v iy o r

m usun

Loş ı ş ı * onun gözlerini güç bela g ö re b .liv o rd u m a m a

gözlerini kırpıştırdığının farkındaydım. “Bana beni sevdiğini söyle.” “Seni seviyorum.” Konuşmakta zorlanıyordu. “O zaman bana beni alıp buralardan g ö tü re ceğ in i d e söyle.” Büyük bir aceleyle konuştum , dudakları arasından dökülecek kelimeleri duymayı çölde suya duyulan hasret k a ­ dar çok istiyordum. “ Bana beni koruyacağını ve bir daha hiç

c) le tiğ e u fa cık bir basınç uygu-

kimsenin beni incitmesine izin verm eyeceğini s ö y le B a n a

kabindc havaya uçuracağım*,

bunu söyle, lütfen, bunu söyle.” “ Ben...” Sesi titriyordu. “Seni bir d ah a hiç k im s e n in in ­

Bu kahredici^

^

özü r dderim, Danny'. .

K o U a n m ıb o y n

as,İdim- “Özür dılenm- C d u‘d a kOlanu. rın o d•aoldU^ n ve >

agaçtak, bir koala gibi ona ^

dikllirken. boynundan.

n d en ö p ü y o rd u m . Tam am en h a z *

citmesine izin vermeyeceğim.” “ Bana bir daha hiç kimseyi ö ld ü rm ey eceğ in i s ö y l e ,” dedim. “Ben... hiçbir zam an...” “ Bana birbirim izi hep sev eceğ im izi s ö y le .”

sız yakalanmış»-

diyeceğini bilmiyordu.

Başını salladı ve bunu k u cak lam am a k a rşılık v e re re k b e ­ ni alnım dan v e saçlarım dan öperken te k ra rla d ı. “ H e r z a m a n . H er zam an, her zam an. Ç ok ü z g ü n ü m , sevgilim . Ç o k . ç o k üzgünüm .” ‘‘İşte, sevgi bu, D anny.” Danny h,çkırmaya başladı. "E veı!" B u n c a g ö z y a ş ı ara­

d m k « ıp 8 i“

a” ^

- Re„ « . bilm iyorsun-

.

^ d c d 4 ,„a t t *

..H»y,r. bunu boynun*» diğimi sbylçm el" O nu hak a, vc görOt ■■Beni al v c uzaklara götü r, lü tfü n , b “Ben... ben bilm iyorum ...

ite t.

sında eriyeceğini ya da kollarım arasında d a ğ ılıp g t d e c e S .n . düşündüm çünkü şiddetli b.r şek ild e t.triyord u . “ E v e t “Seni seviyorum , D anny ”

473

'


T td D ckkcr

O günah çıkarma odasında dikildik, birb muş iki çocuk gibi kucaklıyorduk. jş te 0 an tüın ' ^ 'l<aybo1bituğmı anladım. Lamont b ir canavardı bunu dam ve belki Danny de bir z a m a n l a r ö y l e y d i hhepim iz birer canavardık.

Ama bitmişti. Kanunlar, kurallar, h er şeyin için yalancılık, başarısızlık. intikam. y a rg ,|ama terince iyi olmama döngüsü... hepsi bitm işti

'%a,an*arjn bl,İyor-

en bile.

* ^ '

ye'

O T U Z

A L T IN C I B Ö L Ü M

Sevgi ve erdem sonunda bizi bulm uştu.

A rtık birbirim izi b u lm u ştu k ve infaz sadece tek h ertelenmiş bile olsa, bu ebediyen devam edecek hir ^ " j> r s * ._ i2in verd^

Ûç Ay Sonra K endim e ilişkin b irta k ım şe y le r a n ı m s a y a b i l i y o r u m am a iter şeyi değil, ç ü n k ü b irk a ç şe y i a rd ım d a , geçm işle bırakm ayı seçtim . A d ım ın R en ee G ilm o re o ld u ğ u hiçbir zam an u nut­ m ayacağım bir şey. A d ım D a n n y ta r a lın d a n , sanki pam uk ş e ­ kerm iş d e o d a b u n u h a y a tın d a ilk k e z ta d ıy o rm u şça sm a , böylesine b ü y ü k b ir s e v g iy le v e sık sık tekrar edildikten so n ­ ra nasıl u n u ta b ilirim k i...

Danny vadiye tepeden bakan cam odaya girdi, ü zerin ­ den dumanları tüten kahve fincanını bana uzattı ve h e m e n yanımdaki sandalyeye yerleşti. Evimiz küçüktü, verandalar ve ahır hariç sadece seksen dört metre kare kadardı. Geçimi­ m izi

^ u z u n yıllar boyunca sağlam am ıza y etecek m ik ta rd a p a ramız olsa da. yaşantım ız basitti. B irb irim ize b e s le d iftim iz St%gl eSmd' DannV pencereden d ışa n b ak arak " N c k a l


« 4 * m »

^

* * * * * * * * * *** W

pJCff 5» ,

*

*

*

3

*

_

»

t

X

-

»

*

%

rs

^ ^ ,.t^ g ^ a™ * 1* ^ . a -J t 4 o to y ' 1_

3

?W

* * * * * * Ç t'Z * < * u a r â to . « * “ a w , t * 1 *Pf L s, îC* L r * i« k tl *3* ^

3

e

S

e

r

v

r r

n^ L "»»-

o * -^ ® a « -

—d e k ^ * * k r* ,tef4 -ârc» ^ " s ^ -

S - - * * * /% « a t A S» l- * f fc itf* * *** * * ^

*****> »«*> A*u İM K * ^ "

-jc a ra ı h& m »2»oc ö » c y >te , h s v ırjv p b ı ö e tü AğUaus n

b riA * lm * ^ f ;~ _ L ‘iS^

M * * * » aey ın u z w

-onlar N « **

c

-B » h * * * .- « M a

E » ■” * " * '

tt« tı

nevesu

-H * * « « w k h t" ^ P anny t a / e t e t e n n cn öcı sayfasında ç ık sc a ğ u . - . \ : B in canavar olarak adlanüıracakiardı B in k ilit a ltın a akaidi ve B a-bm V*ahers buden röportaj ta 'c p e d e c e k ti Havanmır hiçbir raman eskisi gibi olm ayacaktı. B unu, h e r

.-aman kıkırdamama vt>J açan ila y a bo gülüm sem eyle dile geanraşa

-> a btze öium cezası vcnrierse ne olacak ** diye so r­ dum

X> raman kendi kendimize teslim olm anın yapılacak en

tw t,r^ ^ J ^ r r* i* » «ş-ntaKSS^-

doğnı şe> olduğunu bilerek öleceğiz," dedi. • " * “ ' “ 'L

*

-* *

“ i” “ s ‘ “

“ Hepsi berbat insanlardı." dedim. “O lm cvı hak e tm iş ­ lerdi"

’•

“ Emler \ r o ı o bakış açtsıvla h u dc ettik."

î

« ** * * “ * * “

‘B u dc ettik.** Bu bizim roantramızdı ve genelde de bu aşam ada s o n andın»irdi. Ama bugün kasaba m eydanına haftada bir \ ap o -

* ■ > -* ■ ~ h - “

~

* B â x «v~dttfc-

ğtmız yürüyüşe çıkmadan önce diğer bir scıru d ah a so rm a k

istedim

“Be yae de azan zanur»" dedim

“Danny bir itirafta bulunmamda s e n c e m ahsur v ar mı**"

“Ytferoc* a n c d e ğ il'

“Eğer bulunmazsan hayal k ın k lığ m a u ğran m ." dedi

“Peâ ayıknuz." A na bu şimdilik yeterindi. “bocraı* •ılıcak ^ ■ ■ ■ tğ k

“Y n û , bir papaza demek istedim.*’ “Benden başka bınne m ıT “Sen artık papar değilsin kı "

“Socn

} ^ U İ B r r g : j ^ t g to a h h r m z ı nrai edeceğiz.

u,J i Z

£ “

,teü M a ^

w .■-

j


-*:$et

MM) ıçm**1*1oima>ac«kM. CVçt ..

CMuuıy usAkijuA. v a d ıv e K ain " p %et | huoü yapm an hjkk ettin m 1 • *n */n»d*n "N m m *

Su e Dmmr d m h o ş l a n d ı j "Sent iniyorum.’' dedim, "V c K m d c

m u ı d y k m ı ş m iy d in ,* )

« n ı •rvıyamm.** İTİRAF

h*< d e < ı » m c / D«uı> hcn.m tutum >»,1* ^ i a y a m d ı v c K m h e r « t u n u n u n y a k ın ın d ı o l a c a k t ı m u d e v c tin a y ım ı/ d a h a

kaldıysa Kik. o

ba ömürmüş gıb» gelecekti

^

/a m a n bu iy U ,T ^ *

aşafcı K tf yuk*ı arşınladı* kuapUfcmm önünde durdu, pa/magı çenesindeydi, hıkhyeou lwUIMİm *arf cıiıgım her ha kelimeye kulak vermişti Ba*ı Kana d t£ ru P e d e r A n d ru h ıf

d ta d ft

’f tu V atlar m ı

T

J

' Yetme/ m ı^ ı

V U .a v .iv -^

iv .i u

.'/‘e ( r ■ K e t t a b ı ; k t y c -

[etlı Ulu Tanrım * her şey ı anlatmam tam Aç u m akvamını alm ışa ve geçen het Ktr vaafk Kirlikte iı/enm drta yükün a/Aldığını htaU na

vcimıştım, yunku yetkili «evıvedekj dıfcv b u ııısan vaatler boyunca ne bccıı ne de t t m y *y» yargılamadan anlattıklarımı dinlemişti O bunun yeterli olduğunu söylemişti fakat aslına bakılırsa ben onun anlatılanların bitişinden dolayı kendini bamı hayal kıtıklı* «çındc hıuctt^ım duştkıOvvmun Bır mvamn böykunc mmkftrytcı \e geryek Kır h ık iy c dinlemesi pek vık rastlanılır Kr dunun dc^ıldu. hatta Boyna da bile

~Nc düşünüvoruınu/ '**' dı ve sordum «*

İH


IM P rU rr

Peder Andro y a v a n a sandalyesine o»„,

'u rd u , im in blr süre

önce bitirdiği çay fincanın, kald.rdı ve ardmdân da|gın bunu tekrar yenne bıraktı Çal, gibi Bir pap a/ olarak m ıT ' 3~ ,v-,u,n>» O m uz silktim. “ Bir insan olarak ” “Senin şu Danny nın sonunda öftrcn^ . . . . . ** ‘meye calıstıftı sevi düsonlivom m Onun „ * J 1» olabileceğini düşünüyorum ” “ Hımm... ö l ü m hücresindeki bir mahkûm pabilir m ı? ” •

|)k 3

“.E v e t ftvJelen v a r ” “ Ya benim hak k ım d a. Peder?" Beni u z u n ca b ir süre inceledi, sonra k a sm a yaslandı.

sandalyesinde ar-

“ D ü rü st m ü o la y ı m ? ” “ D ü rü st olun.*’ Peder, ç o k n a z ik bir gülüm sem e eşli£m de. "Bence Dann y b o y lesin e z o r bir dersi senin kadar muhteşem bir insandan aldığı için ç o k şanslı bir adam ," dedi. “ H ım m m ... g e rç e k le n mi?** P e d e r A n d r o b aşını tek bir kez s a l i b i . “Gerçekten de ç o k şa n slı b ir adam.*



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.