Teknoblog Dergi: Sayı 14 - Şubat 2016

Page 1

SAYI 14- ŞUBAT 2016

www.teknoblog.com

VAIO PHONE BIZ VAIO markalı ilk akıllı telefon Windows 10 Mobile ile

GALAXY A3 (2016) vs. XPERIA Z5 COMPACT Aynı ekran boyutuna sahip iki telefon karşı karşıya

TÜRK TELEKOM Birleşme sosyal medyada nasıl yankılandı?

APPLE’IN MÜZİK DİNLEME SERVİSİ TÜRKİYE’DE

VESTEL VENUS V3 5570 Yerli üretimi Android telefon ile ilgili tüm detaylar incelemede

HUAWEI G8 Makul fiyata şık görünümlü Android telefon isteyenler için


İÇİNDEKİLER

4

7

HABER

Apple Music Türkiye’de hizmet vermeye başladı WhatsApp grup sohbetlerine 256 kişi dahil edilebilecek LG G5 tanıtım tarihi 21 Şubat olarak kesinleşti

YEPYENİ

3 6 10

18

VAIO Phone Biz

KARŞILAŞTIRMA vs

Samsung Galaxy A3 (2016) vs. Sony Xperia Z5 Compact

20

21

DOSYA

21

Apple Music

İNCELEMELER Vestel Venus V3 5570 Huawei G8

26

26 33

33

TEKNOBLOG DERGİ

Genel Yayın Yönetmeni Sabri KÜSTÜR

20

Editörler Sinan KÜSTÜR Grafik - Tasarım Oya KÜSTÜR

-2 -

Adres:

Küçükbakkalköy Mah. Derebey Sok. Dumankaya Flex 13/44 34750 Ataşehir / İSTANBUL

Telefon:

0850 223 19 17 0532 453 02 94

E-posta:

dergi@teknoblog.com


HABER

Apple Music Türkiye’de hizmet vermeye başladı Apple‘ın geçtiğimiz yaz yurt dışında 100’den fazla ülkede faaliyete geçirdiği çevrim içi müzik dinleme servisi Apple Music, başlangıçta Türkiye için hizmet vermiyordu. Telif hakları kaynakları bir sorun nedeniyle bu servisin ülkemizde faaliyete geçmediğine inanılıyordu. Neyse ki, aradaki pürüzler nihayet giderildi ve Apple Music Türkiye’de de hizmet vermeye başladı.

iOS cihazlarında Müzik uygulaması üzerinden, PC veya Mac’lerde iTunes üzerinden kullanılabilen Apple Music Android cihazlarında da özel uygulaması aracılığıyla kullanılabiliyor. Apple iOS 8.4 ile birlikte iPhone, iPad ve iPod touch’larda Müzik uygulamasında değişiklik yapmış, Apple Music’i de bunun içine entegre etmişti. Ne var ki, Apple Music Türkiye’de faaliyete geçmediğinden dolayı, Türkiye üzerinden alınmış bir Apple kimliğine sahip olanlar Müzik uygulamasında sadece kendi cihazlarındaki müzikleri görebiliyorlardı. Halbuki bugün itibarıyla Müzik uygulamasına

giriş yapanlar karşılarında Apple Music’in tanıtımını ve sunmuş olduğu üyelik seçeneklerini görecekler. Apple Music’i 3 ay boyunca denemek ücretsiz. Başlangıç aşamasında bireysel veya aile içi üyelik seçeneklerinden bir tanesini tercih etmeniz gerekiyor. Bunların aylık fiyatların sırasıyla 9,99 TL ve 14,99 TL olarak belirlenmiş. 3 ayın sonunda Apple kimliğinizdeki bakiyenizden veya kayıtlı kredi kartınızdan ücret alımı başlıyor, eğer isterseniz bu zamandan önce deneme üyeliğinizi sonlandırma imkanınız da bulunuyor.

-3 -


HABER

4.5G yazısı dünyada ilk kez Türkiye’deki telefonlarda görünecek

4.5G olarak adlandırılan ve genel olarak dördüncü nesil mobil iletişim teknolojilerinin kullanıldığı şebekeler 1 Nisan 2016 tarihinden itibaren Türkiye’de faaliyete geçecek. İki aydan az bir zaman sonra mobil cihazlarda bugünküne göre çok daha yüksek hızlarda veri indirme ve yükleme imkanına kavuşacağız. Bunun yanı sıra çevremizdeki bağlı cihaz sayısının da zamanla arttığını göreceğiz.

adlandırıldıysa, Türkiye’de faaliyete girecek olan şebekelerde LTE, LTE-Advanced gibi gelişmiş 4G teknolojileri yoğun şekilde kullanılacağından ve yüksek hıza erişmek mümkün olacağından, Türkiye’de 4G yerine 4.5G adının kullanımı uygun görüldü. Tabii ki, 4.5G teriminin kullanımıyla dünyada bir ilk olma özelliğini de elde etmiş oldu. 4.5G ihalesinin yapılmasından bu yana mobil operatörlerin hepsi dördüncü nesil iletişim teknolojisini sunacakları servislerini 4.5G olarak adlandırıyor. Dolayısıyla tüketiciler de şebekeler faaliyete geçtikten sonra gerçekten de “4.5G” hizmetini almayı bekliyor.

Bildiğiniz gibi, dünya çapında dördüncü nesil mobil iletişim teknolojileri 4G olarak anılıyor. Ancak 4G’nin mazisi bundan yıllar öncesine dayanıyor. Geçen zaman zarfında LTE, LTEAdvanced gibi 4G’nin performansını daha da artıran, şu sıralar adını daha sık duymaya başladığımız 5G teknolojisiyle arasında köprü vazifesi görecek teknolojiler çıktı. Nasıl 3G’nin üstüne eklenen ve performansını artıran HSDPA vb. teknolojiler 3.5G olarak

Ancak bugün akıllı telefonlara ve diğer mobil cihazlara baktığımızda, bağlantı durumunu gösteren simgelerin 4G, 4G+ veya LTE gibi simgeler olduğunu görüyoruz. Dünyada 4.5G

-4 -


HABER kullanımı yok, bu nedenle cihazlarda da böyle bir gösterim yapılmıyor. Ancak Türkiye’ye özel olacak şekilde, dünyada sadece bizim ülkemizde, yeni model telefonların ekranında 4.5G yazısı gösterimi yapılacak.

olması detaylı düşünüldüğünde mantıklı bir hareket gibi görünüyor. Hürriyet’in haberine göre, önümüzdeki dönemlerde satışa çıkacak yeni model akıllı telefon ve tabletlerin yazılımında küçük bir güncelleme yapılıyor. 1 Nisan sonrasında 4.5G uyumlu SIM kart kullanan mobil aboneler cihazlarında doğrudan 4.5G bağlantı yazısını görmüş olacaklar. Mevcut cihazlarda ise gelecek bir güncelleme ile 4.5G yazısının gösterimi mümkün olacak. Güncelleme yapılmayan cihazlarda ise 4G ve LTE gibi standart gösterimler yapılacak. Apple ve Samsung gibi şirketlerle 4.5G yazısının gösterimi konusunda anlaşmaya varıldığı söyleniyor.

Aslına bakarsanız, 4.5G standart hâlini almış bir şebeke türü gösterim simgesi değil, bu nedenle de şimdiye kadar hiçbir üretici bunu kullanmayı düşünmedi. Ancak işe tüketici açısından bakacak olursanız, bu kadar çok 4.5G teknolojisinin reklamının yapıldığı ve yapılacağı ortamda tüketiciler 4G yazısını ekranda görmekten memnun olmayacaklardır, bu durum mobil operatörler açısından müşteri memnuniyetsizliği olarak geri dönecektir. Bu nedenle sadece Türkiye’ye özel bir 4.5G gösterim türünün geliştirilecek ve sunulacak

Turkcell yeni Apple TV kampanyası ile Turkcell TV+’ı destekliyor Turkcell geçtiğimiz haftalarda Turkcell TV+ uygulamasının tvOS versiyonunu yayınlayarak yeni nesil Apple TV’ye girmiş, böylelikle TV servis sağlayıcıları içinde bu tarz bir uygulamayı sunan ilk şirket olmuştu. Bu uygulama şimdi Turkcell Apple TV kampanyası ile destekleniyor.

Apple TV’nin 32 GB ve 64 GB’lık modelleri, fiber internet faturasına ek 39 TL’den başlayan taksitlerle satışa sunuluyor. 1 Haziran 2016’ya kadar geçerli olacak bu kampanya kapsamında, dileyen müşteriler 32 GB’lık Apple TV’ye faturaya ek 39 TL, 64 GB seçeneğine ise faturaya ek 49 TL ödeyerek 24 ay taksitle sahip olabiliyor. Müşteriler istedikleri takdirde Apple TV’ye Turkcell TV+ uygulamasını tvOS App Store üzerinden indirerek canlı yayınlara ulaşabiliyor.

Gerçekleştirilen kampanya ile hem Apple TV’ye 24 ay taksitle sahip olmak hem de Apple TV üzerinden televizyon kanallarını izlemek mümkün oluyor. Ayrıca Turkcell TV+ uygulamasından izlenen içerikler de fiber internet kotasından düşmüyor. Turkcell TV+ uygulaması, bu servisten yararlanan kullanıcılara dördüncü nesil Apple TV üzerinden TV kanallarını izleme fırsatı veriyor. Kanal ön izleme ve hızlı kanal geçişi gibi özellikler Turkcell’in geliştirdiği Apple TV uygulamasının başlıca özellikleri arasında yer alıyor.

-5 -


HABER

WhatsApp grup sohbetlerine 256 kişi dahil edilebilecek

WhatsApp iOS ve Android uygulamaları için küçük bir güncelleme yayınladı. Şirket söz konusu güncelleme için resmi bir açıklama yapmasa da, WhatsApp grup sohbetlerine eklenebilecek kişi limitini yukarıya çekiyor. Grup sohbetlerine daha önce maksimum 100 kişi eklenebilirken, güncelleme ile söz konusu rakam 256’ya çekiliyor. Üst limit henüz diğer platformlarda değişmese de, beklenen değişimin yakında gerçekleşmesi öngörülüyor.

BlackBerry uygulamalarında ise şu an için bahsi geçen güncellemenin izine rastlanmıyor. Güncellemeyle birlikte sohbet servisinin kurumsal kullanıcılar ve daha fazla insanın dahil olduğu sohbet gruplarına ihtiyaç duyan büyük organizasyonlar adına daha cazip hâle gelmesi amaçlanıyor. WhatsApp bir süre önce kullanıcılardan aldığı yıllık abonelik ücretinden de vazgeçmişti. Dünyanın en popüler sohbet servisleri arasındaki WhatsApp’ın aylık aktif kullanıcı sayısı 1 milyarı geçmiş durumda. Söz konusu kullanıcı tabanı, WhatsApp’ı çevrim içi servisler arasında en büyüklerden biri konumuna geliyor.

Grup sohbetlerinde üst limit WhatsApp Android uygulamasında 2.12.13 sürümüyle değişiyor. iOS’te ise 2.12.367 ve üstü sürümlerde sohbetlere katılabilecek kullanıcı sayısı yukarıya çekiliyor. Windows Phone ve

-6 -


HABER

SwiftKey’in Microsoft tarafından satın alındığı doğrulandı

M

icrosoft, daha önce çıkan söylentileri doğruladı ve SwiftKey’i satın aldığını doğruladı. iOS ve Android‘deki en popüler klavye uygulamalarından biri olan SwiftKey Microsoft çatısı altında da geliştirilmeye devam edilecek. Hâlihazırda Microsoft’un Windows Phone için geliştirdiği Word Flow sanal klavye var ve bu da çok yakında iOS’in yolunu tutacak. Şirketin SwiftKey’i Windows için WordFlow klavyesine entegre etmeyi planladığı söyleniyor.

standart algoritmalar yerine sinir ağı kullanan en son Android klavyesiyle ortaya çıkardığı yapay zeka işinden epey etkilenmiş gibi görünüyor. Microsoft Research’ün başındaki isim Harry Shum da SwiftKey’in teknolojisini çok beğendiklerini ve sevdiklerini dile getirdi. Birlikte bağımsız olarak çıkardıklarından daha yüksek ve şiddetli ölçekte işler başaracaklarını da sözlerine ekledi. Microsoft’un bu son satın alması şirketin iOS ve Android’de yazılım ve servislerini artırmaya yönelik son adımlarından birini teşkil ediyor. Microsoft daha önce Sunrise ve Acompli uygulamalarını da satın almıştı. Bunun yanı sıra Garage programı dahilinde çeşitli iOS ve Android uygulamaları da çıkarıyor.

Microsoft bir klavye uygulaması satın alıyor gibi görünse de, bu satın alma anlaşması yazılım devi için büyük anlam ifade ediyor. SwiftKey ekibi Microsoft’un araştırma ekibine katılacak. Şirket SwiftKey’in kelime tahmininde

-7 -


HABER

Pocket Premium kullanıcıları şimdi yazı tiplerini ve görünümü özelleştirebiliyor

P

ocket iOS uygulamasının en son güncellemesi premium hesap sahiplerine bir güzellik yapıyor. Kalıcı kütüphanelerine erişim izni vermenin yanı sıra, Pocket’ı para ödeyerek kullanan kullanıcılar okuma deneyimlerini özelleştirmeye başlayabilecekler. Pocket Premium üyeleri sayfa kenarlıklarını ve satır yüksekliğini istedikleri gibi ayarlayabilecekler. Bunun yanı sıra eklenen yedi yeni okuma fontu arasından istediklerini seçebilecekler. Örneğin Dyslexie adındaki font disleksi hastalarının daha kolay okumasını sağlıyor.

Pocket Premium fiyatı ne kadar? Ayrıca Pocket Otomatik Karanlık Mod olarak adlandırılan, uygulamanın temasını çevredeki ışığa bağlı olarak değiştiren özelliği de paralı kullanıcılara sunuyor. Pocket Premium kullanıcılara ayda 4.99 dolar gibi, pek de ucuz olmayan bir fiyattan sunuluyor. Ancak bu yeni özelleştirme seçenekleri ve otomatik karanlık mod sayesinde şimdi premium aboneliğine yükseltme yapmak için daha fazla neden olsa gerek.

-8 -


HABER

YouTube Red ilk orijinal içeriklerini 10 Şubatta yayınlayacak YouTube Red, çevrim içi ortamdaki orijinal içerik savaşlarına ilk adımını önümüzdeki hafta atıyor. YouTube’un resmi blogu aracılığıyla yapılan açıklamada, platformun ilk orijinal içeriklerinin 10 Şubatta yayınlanacağı belirtildi. Söz konusu orijinal içerikler arasında YouTube fenomeni PewDiePie’ın “Scare PewDiePie” isimli komedi dizisi, “A Trip to Unicorn Island” isimli belgesel, gençlik müzikali Dance Camp ve Rooster Teeth tarafından hazırlanan film “Lazer Team” yer alıyor. Söz konusu içerikler, servisin faaliyette olduğu tek ülke konumundaki ABD’de bulunan aboneler tarafından izlenebilecek.

YouTube Red içinde sunulacak orijinal içeriklerden bazılarının tamamen servise özgü olmadığını belirtmekte fayda var. Örneğin geçtiğimiz hafta sinemalarda gösterime giren Lazer Team, vizyon öncesindeki ön satışlar sayesinde 1 milyon doları aşkın gişe hasılatı elde etmişti. Dance Camp gibi projelerin de sonuna kadar Red’e özgü olması beklenmiyor. Yine de, orijinal içeriklerin hayata geçmesi, YouTube’un abonelik servisi için önemli bir sıçrama niteliği taşıyor. Söz konusu içeriklerin insanları Red’e çekme konusunda etkili olup olmayacağı ise zamanla belli olacak.

Dünyanın diğer yerlerindeki meraklı izleyiciler ise bulundukları konuma göre YouTube veya Google Play üzerinden orijinal içerikleri satın alabilecekler. Ancak Red için hazırlanan orijinal filmleri satın almak için bir ay, orijinal dizileri edinmek içinse bir gün beklemek gerekecek.

Servise abone olanları kahkaha, heyecan, romantizm ve sürpriz dolu anların beklediğini söyleyen YouTube’un küresel içerik sorumlusu Susanne Daniels, yıl içinde pek çok YouTube yıldızının daha serviste boy göstereceğini hatırlattı.

-9 -


HABER

LG G5 tanıtım tarihi 21 Şubat olarak kesinleşti

LG’nin gelecek nesil amiral gemisi Android telefonu hakkında son zamanlarda epey fazla sızıntı gördük. LG G5’in G4 ve seleflerinden önemli derecede farklı olacağı, aynı zamanda rakiplerine de benzemeyeceği, altında da “aksesuar yuvası” olarak nitelendirilen bir bölmenin olacağı iddia ediliyordu. LG G5’in MWC 2016 ile birlikte resmiyet kazanacağı söyleniyordu ki, beklenen oldu. LG, Twitter üzerinden paylaştığı bir tweet ile 21 Şubat tarihinde Mobil Dünya Kongresi’nin hemen öncesinde gerçekleştireceği tanıtım etkinliğinin bilgisini paylaştı. LG G5 tanıtım etkinliği duyurusunun yer aldığı tweet ile birlikte New York şehrinden birkaç fotoğraf da

paylaşıldı, her bir fotoğrafta 5 sayısının ana temayı oluşturması dikkat çekiyor. LG, geçen yıl ilkbahar G4’ü, aralarında İstanbul’un da bulunduğu dünyanın belli şehirlerinde tanıtmıştı. 2015’in ikinci yarısında ise çelik gövdeli, elle video kontrollerine, hi-fi ses, çift ekran ve diğer yeniliklere sahip LG V10‘u çıkarmıştı. LG G5’in G4 ve V10’un çizgisini birleştiren, daha çok V10’un çizgisi üzerinden yeni ufuklara yelken açan bir telefon olması bekleniyor. Eğer bir aksilik olmazsa, LG’nin Barselona’da düzenleyeceği G5 tanıtım etkinliğinde olacağız. LG G5 ile ilgili ilk izlenimlerimizi sıcağı sıcağına, ilk elden aktaracağız.

- 10 -


HABER

Twitter mobil sitesi kullanıcı girişi yapmayanlar için yeni bir sayfa gösteriyor

Twitter geçen son bir yılı kullanıcı girişi yapmamış veya kullanıcı çıkışı yapmış olanlara özel bir ana sayfa hazırlama fikriyle geçirdi. Söz konusu sayfa Twitter’a kullanıcı girişi yapmadıysanız veya herhangi bir Twitter hesabınız yoksa Twitter.com’da karşınıza çıkacaktı. Böyle bir sayfaya gerçekten ihtiyaç olup olmadığını düşünebilirsiniz, ancak gelen son rakamlar gerçekten de bu konuda bir şeyler yapılması gerektiğini gösteriyor. Twitter en son 320 milyon aktif kullanıcısının bulunduğunu açıkladı. Halbuki web sitesini her ay 500 milyon kişi ziyaret ediyor. Twitter geçen yıl masaüstü kullanıcılar için ana sayfasını güncellemişti ve şimdi yaklaşık bir yıl sonra 23 ülkedeki mobil ziyaretçileri için de benzer adımı atıyor.

Şimdiye kadar Twitter.com bir mobil internet tarayıcısı üzerinden ziyaret edildiğinde kullanıcılar karşılarında sadece kullanıcı girişi ekranını görüyordu. Yeni ana sayfa ise yüksek profilli hesaplardan atılan popüler tweetlerin listesini gösteriyor. Ayrıca gösterilen tweetler farklı başlıklar altında kategorilendirilmiş. Buna ek olarak kullanıcıları üye olmaya veya kullanıcı girişi yapmaya çağıran bir modül de zaman çizgisinde aşağı doğru kaydırdıkça bile sürekli ekranda görülecek şekilde yer alıyor. Bu sayfa yeni kullanıcıları Twitter’a çekmenin yanı sıra Twitter için reklam gösterilecek başka bir ortam olma özelliği taşıyor. Ne var ki, kullanıcı girişi olmadığından dolayı reklamlar daha az kullanıcı hedefli, dolayısıyla daha az değer taşıyor olabilir. Bu arada mobil web de inişe geçen bir kavram, kullanıcılar mobil web sitelerinden daha çok mobil uygulamaları tercih ediyor. Ayrıca kullanıcı girişi yapmamış kullanıcılara daha iyi bir deneyim sunmak, onları kullanıcı girişi yapma ve üye olma konusunda fazla teşvik edici olmaz gibi görünüyor.

- 11 -


HABER

Canon EOS-1D X Mark II resmiyet kazandı Nikon bundan birkaç hafta önce CES’te, dört yıllık önce çıkardığı amiral gemisi makinenin yeni versiyonu D5’i tanıtmıştı. Canon da şimdi benzer bir adım attı ve Nikon D5‘e cevap niteliğinde EOS-1D X Mark II’nin tanıtımını gerçekleştirdi. Profesyonel spor fotoğrafçılarını ve foto muhabirleri hedefleyen bu makine zorlu koşullarda bile çalışmayı sağlayacak bir tasarımla geliyor. Kameranın full-frame, 20.2 megapiksel sensörü bulunuyor, otomatik odakla saniyede 14, otomatik odaksız da saniyede 16 kare fotoğraf çekimi gerçekleştiriyor. 100-51200 doğal ISO aralığı 409600’a kadar genişletilebilir hassasiyetle sunuluyor. Saniyede 60 kare hızında 4K video çekimi de

yapabilen EOS-1D X Mark II’nin 1.62 milyon noktalı, 3.2 inç ekranı fotoğraf ve video çekimi sırasında sahneyi keskin şekilde görmeyi sağlıyor. 61 noktalı, 41 çapraz tipli yeni otomatik odak sistemi, dahili GPS de diğer özellikler arasında bulunuyor. Bu arada 2012’nin orijinal 1D X modelinin kasası hemen hemen aynı şekilde korunmuş. Canon’un profesyonel fotoğrafçıları hedefleyen ürünü Canon 1D X Mark II nisan ayından itibaren yurt dışında satışa sunuluyor. Ürünün sadece gövdesi 5999 dolarlık fiyat etiketine sahip olacak. Ayrıca Canon 64 GB CFast kart ve okuyucuyla birlikte 6299 dolarlık bir pakette sunuyor. Bu arada yeni çıkan Wi-Fi adaptörü de 600 dolarlık fiyat etiketiyle geliyor.

- 12 -


HABER

VLC Apple TV uygulaması ile indirilmiş videolar için alternatif yöntem

İ

Microsoft Windows 7 ve Windows 8.1 kullanan kullanıcıları Windows 10’a yükseltme yapmaya teşvik etmek için Windows Update uygulaması içinde bu yeni işletim sistemi sürümünü “Tavsiye Edilen Güncelleme” olarak göstermeye başladı. Bundan birkaç ay önce Microsoft 2016 başlarından itibaren böyle bir adım atabileceğini söylemişti. Ve nihayet beklenen hamle gelmiş oldu. VentureBeat sitesine Microsoft tarafından gönderilen bir bilgi notunda Microsoft sözcüsü, geçtiğimiz ekim sonunda Windows Blog üzerinden paylaştıkları gibi, Windows 7 ve Windows 8.1 müşterilerinin Windows 10’a yükseltme yapmalarını kolaylaştırmaya çalıştıklarını belirtti. Daha önce yükseltmeyi rezerve etmiş müşterilerin güncellemeleri için uygun bir zaman belirlemelerine ve böylelikle kolay güncelleme yapmalarına yardımcı olacak şekilde yükseltme deneyimini güncellediklerini de dile getirdi.

Windows 10 güncellemesi geri alınabiliyor Bu, zorunlu değil de isteğe bağlı bir güncelleme olduğu için, Windows kullanıcıları isterlerse yükseltmeden geri dönme imkanına sahip. Kullanıcılar 31 gün içinde güncellemeyi geri alma, sistemlerini önceki sürüme döndürme imkanını elinde bulunduruyor. Daha önceleri Microsoft, kurulum sürecini hızlandırmak adına güncelleme dosyasını otomatik olarak kullanıcıların PC’lerine indiriyordu. Ayrıca 10 yükseltme seçeneği otomatik olarak varsayılan şekilde işaretlenmişti, bu da bazı kişilerin istememesine rağmen sistemlerinin güncellenmesine neden oluyordu. Microsoft geçen ay Windows 10’un 200 milyon kullanıcı sayısına ulaştığını açıkladı. Net Applications’tan gelen son verilere göre Windows 10’un pazar payı yüzde 10’un üstüne çıktı.

- 13 -


HABER

Gmail kullanıcı sayısı bir milyarı geride bıraktı

İ

Google’ın bir servisi daha bir milyar kullanıcı sayısı barajını geçti. Şirketin yıllardır hizmet veren e-posta servisi Gmail, 1 milyarlık aylık aktif kullanıcı sayısına ulaştı. Google CEO’su Sundar Pichai, 2015 dördüncü çeyrek finans raporununun açıklanmasının ardından düzenlenen telekonferans oturumunda bu önemli bilgiyi paylaştı. E-posta servisi geçtiğimiz mayıs ayından önce 900 milyon rakamına ulaşmıştı. Bir yıldan az bir zamanda 1 milyar barajının geçilmesi için gerekli olan kullanıcı da toplanmış olduğu görülüyor.

Chrome, Android, Google Play, Haritalar ve YouTube kullanıcı sayıları bakımındna milyar barajını geride bırakmıştı. Gmail akıllı cevaplar mobilde en çok kullanılan özellikler arasında İlginçtir ki Pichai, gelen iletilere otomatik olarak akıllı cevaplar üretme özelliği olan akıllı cevapların mobil uygulama üzerinden gönderilen cevapların yüzde 10’unu ürettiğinin altını çizdi. Bu arada Gmail ile aynı zamanda WhatsApp da 1 milyar aylık kullanıcı sayısına ulaştığını açıkladı.

Gmail, Google’ın bir milyar kullanıcı barajını geçen yedinci servisi oldu. Daha önce Arama,

- 14 -


HABER

WhatsApp aylık kullanıcı sayısı 1 milyar seviyesine yükseldi WhatsApp önemli bir dönüm noktasına ulaştı. Facebook’un sahibi olduğu mobil mesajlaşma servisi 1 milyar kullanıcı sayısına erişti. Facebook CEO’su Mark Zuckerberg servis için bundan yaklaşık iki yıl önce 19 milyar dolar gibi astronomik bir ücret ödemiş, WhatsApp’ı dünyanın en çok kullanılan iletişim platformlarından biri olacak şekilde büyütmeyi hedeflemişti. WhatsApp henüz hiç para kazanmıyor olabilir, ancak Facebook’un henüz yeni 800 milyon kullanıcı sayısını geçmiş olan mesajlaşma platformu Facebook Messenger’dan daha popüler. WhatsApp Facebook tarafından satın alınmadan önce 450 milyon aylık kullanıcı sayısına sahipti. Kurucusu ve CEO’su Jan Koum tarafından yönetilen küçük bir ekip reklamsız yaklaşım ve minimal tasarımla kullanıcı sayısını ikiye katlamayı başarmıştı. Düzenleyici kuruluş dokümanlarına göre, Facebook satın almadan önce WhatsApp’ın yıllık satışları sadece 10.8 milyon dolardı ve bunların büyük bir kısmı kullanmak isteyen kullanıcılardan alınan 99 sentlik yıllık ücretti. Facebook geçtiğimiz ay mesajlaşma servisinin yıllık ücretini kaldırdığını

açıkladı, buna rağmen WhatsApp reklamsız bir servis olarak yoluna devam edecek. Şirket servisi işletmelerin müşterileriyle iletişim kurabilecekleri bir araç hâline getirerek ondan para kazanmayı hedefliyor. Zuckerberg, konuyla ilgili olarak Facebook’ta yayınladığı yazıda iş ortaklıklarıyla para kazanmaya yönelik yeni planını dile getirdi. Bundan sonra dünya çapında daha fazla insanı bağlayacaklarını ve işletmelerle iletişimi daha kolay hâle getireceklerini belirtti. Milyardan fazla insanı bağlayan sadece birkaç servis olduğunu ve bu dönüm noktasının tüm dünyayı birbirine bağlamak için önemli bir adım olduğunu dile getirdi. Facebook’un elinde birbiriyle aynı ve büyük kullanıcı kitlesine hitap eden, ikisi de güçlü olan mesajlaşma servisleri bulunuyor. Burada bir ikilik var gibi görünüyor, ancak Facebook’un açıklamaları WhatsApp’ın mevcut durumunun korunarak biraz daha kurumlara yönelik araç hâline getirileceğini ve bundan para kazanılacağını gösteriyor. WhatsApp’ın duyurusu tam da teknoloji dünyasındaki bir başka dönüm noktası duyurusuyla aynı zamana denk geldi. Google da Gmail’in 1 milyardan fazla aktif kullanıcıya ulaştığını duyurdu. Ne var ki, Google’ın ölçümleri bir mobil uygulamayı kullanan kullanıcıların gösterdiği yaklaşımdan farklı yaklaşımları da kapsıyordur. Her ne olursa olsun, Koum bu başarıdan dolayı epey memnun görünüyor, hatta Twitter’da paylaştığı tweet’inde şirketinin Silikon Vadisi’nden hiçbir zaman düzgün bir kabul görmediğini söyleyerek şaka bile yaptı.

- 15 -


HABER

Sony USB Type C flaş sürücü ile yeni tip bağlantılı cihazlara özel çözüm

USB Type-C bağlantısını giderek daha fazla cihazda görüyoruz. Bu bağlantı iki taraftan da takılabilen uçlara sahip kablolarla hem güvenilirlik hem de hızlı şarj imkanı sunuyor. Üstelik mobil cihazları başka cihazları şarj etmek için de bu portu kullanmak mümkün oluyor. Bu yıl içinde USB Type-C bağlantılı akıllı telefonların sayısının epey artmasını bekliyoruz. Eğer satın alacağınız en son akıllı telefonda, tablette ve hatta dizüstü bilgisayarda USB Type-C portu varsa, o hâlde bundan böyle bu bağlantıya sahip aksesuarlara daha fazla ilgi duyacaksınız demektir. Sony işte tam da sizin ilginizi çekecek yeni bir aksesuarı satışa sunuyor. Akıllı telefonları için daha fazla alan oluşturmak ve dosya transferi için alternatif bir

yol isteyenler için bu taşınabilir Sony USB Type C sürücü epey uygun görünüyor. Sony’nin USB 3.1 Gen1 CA1 flaş sürücünün bir ucunda standart USB Type-A, diğer ucunda da yeni nesil Type-C konnektörü bulunuyor. Bu şekilde bir ucu Type-A diğer ucu da microUSB konnektörü taşıyan, genelikle akıllı telefonlara özel çift taraflı hibrit flaş sürücülere benziyor. Ancak bunun farkı microUSB yerine USB TypeC portlu cihazlar için kullanılması. Gelecek ay satışa sunulacak CA1’in 16 GB, 32 GB ve 64 GB’lık kapasite seçenekleri olacak. Sony bu sürücülerin fiyatlarını açıklamadı, ancak mevcut microUSB hibrit sürücülere biraz daha yüksek olmasını bekleyebiliriz.

- 16 -


HABER

Avea, TTNET ve Türk Telekom birleşmesi sosyal medyada nasıl yankılandı?

Türk Telekom Avea ve TTNET’in “Türk Telekom” markası altında birleşmesi, Türkiye’de içinde bulunduğumuz haftanın en çok konuşulan konuları arasında yer alıyor. Sosyal medya, bu birleşmenin kamuoyunun gözündeki etkisini ölçmek için en uygun alanlardan birisi. Sosyal medya analiz şirketi Somera, Türk Telekom’un entegrasyon hamlesinin sosyal medyada nasıl yankı bulduğunu analiz etti. Konuya ilişkin olarak 3 günlük süreçte toplam 52 bin 776 ileti gönderildi. Bu iletilerin yüzde 42’si kadın, yüzde 58’i ise erkekler tarafından paylaşıldı. Söz konusu süre zarfında atılan tweetlerin yüzde 38’inde Türk Telekom çatısındaki birleşmeye yönelik olarak görüş bildirildi. Bu tweetlerden yüzde 21’inde birleşmeden “olumlu” ifadelerle bahsedildi. Yüzde 18’lik kitle ise birleşmeyi “olumsuz” olarak niteledi. Tweetlerin yüzde 61’inde ise konuya ilişkin olarak herhangi bir görüş paylaşılmadı. Türk Telekom, birleşme kararıyla birlikte yeni logosunu da görücüye çıkarmıştı. Logonun beğenilip beğenilmediği konusunda ölçüm yapmak için de sosyal medya etkin araçlar arasında bulunuyor. Kullanıcıların yüzde 31’i logoyu beğenirken, yüzde 19’luk bir kısım logo için “Beğenmedim” cümlesini kurdu. Yüzde 50’lik bir kesim ise logoya nötr kalmayı tercih etti.

Türk Telekom’un birleşmeyi duyurma ve yeni logoyu tanıtıma amacıyla hazırladığı reklam filminde de görülen “#fiberlemek” etiketi, üç günlük süre içinde 17 bin sosyal medya paylaşımında kullanıldı. “#türktelekom” etiketiyle atılan tweetlerin sayısı ise 1100 oldu. Somera’nın mercek altına aldığı üç günlük süre içinde Twitter’daki paylaşımlarda “@turktelekom” hesabından 770 kez bahsedildi. Bu noktada oluşan ilginç birkaç durumdan da bahsetmekte fayda var. Öncelikli olarak “@turktelekom” rumuzlu Twitter hesabının Türk Telekom ile bağlantısı bulunmuyor. Şirketin resmi hesabına @Turk_Telekom adresi üzerinden ulaşılıyor. Bu hesabın da birleşme öncesinde Avea’ya ait olduğunu hatırlatmakta fayda var. Üç günlük dönem içinde Twitter’da @ttdestek hesabından 230, @aveahaber hesabından ise 100 kez bahsedildi. @ttdestek hesabıyla girilen etkileşimlerin tamamının Türk Telekom Avea ve TTNET birleşmesiyle ilgili olmayabileceğini belirtmek gerekiyor. Şirketin yeni reklam filminde boy gösteren ünlü şarkıcı Hadise’nin Twitter hesabıyla (@hadise) 90 kez etkileşime girilirken, Türk Telekom’un birleşmeye özel olarak oluşturduğu sosyal medya karakteri Justin Fiber’den (@castinfiber) de 90 kez bahsedildi.

- 17 -


TEKNOBLOG MOBİL UYGULAMALARIYLA GÜNDEMİ HER AN HER YERDE TAKİP EDİN


YEPYENİ

VAIO PHONE BIZ Microsoft’un Windows Mobile girişiminin geleceği net görünmüyor, ancak Japonya’nın bundan haberi yok gibi görünüyor. Ülkeye daha şimdiden Windows Phone 7 veya 8 telefonun gelmediği kadar çok sayıda Windows 10 ile çalışan telefon geldi. Bunların arasına son olarak Sony’nin bünyesinden ayırdığı dizüstü bilgisayar biriminden doğan VAIO şirketi katıldı.

V

AIO adını taşıyan ilk akıllı telefon VAIO Phone Biz, Windows 10 Mobile ile çalışıyor. Microsoft’un en son çıkardığı amiral gemisi Lumia telefonlarının sıkıcı ve plastik görünümünden dolayı hayal kırıklığına uğrayanlar VAIO Phone Biz’i seveceklerdir. Şirketin simge niteliğindeki dizüstü

bilgisayarların tasarımının izinden giden bu akıllı telefon gümüş bitimli alüminyum gövdesiyle bir hayli çekici görünüyor. VAIO telefonun üretim kalitesine ve sağlamlığına bir hayli kafa yormuşa benziyor. Teknik özellikler bakımından da bu telefon kötü sayılmaz. 5.5 inç, 1080p LCD ekran, 13 megapiksel arka kamera, 3 GB

- 19 -


YEPYENİ

VAIO PHONE BIZ

Ekran

5.5 inç, 1080 x 1920 piksel

İşlemci

1.2 GHz sekiz çekirdekli Qualcomm Snapdragon 617

RAM

3 GB RAM

Dahili Hafıza

16 GB, 64 GB’ye kadar destekli microSD kart yuvası

Kamera

13 megapiksel, 1080p (arka) 5 megapiksel (ön)

Boyutlar

156.1 x 77.0 x 8.3 mm.

Ağırlık

167 gr.

İşletim Sistemi

Windows 10 Mobile

RAM, Qualcomm Snapdragon 617 işlemci gibi özelliklerle orta segment akıllı telefon sınıfına giren VAIO Phone Biz’in en önemli özelliği Windows 10’un Continuum özelliğini desteklemesi gibi görünüyor. Bu sayıda VAIO telefon ile VAIO dizüstü bilgisayar deneyimi yaşamak mümkün olacak. VAIO, Phone Biz’i nisan ayında 50 bin yen (yaklaşık 1236 TL) fiyat etiketiyle satışa sunuyor. Şirket Japonya’da faaliyet gösteren mobil operatör NTT Docomo ile de işbirliği yaparak bu mobil operatörün çeşitli uygulamalarını ve şebeke desteğini sunuyor.

- 20 -


KARŞILAŞTIRMA

SAMSUNG GALAXY A3 (2016) vs. SONY XPERIA Z5 COMPACT Aynı büyüklükte ve çözünürlükte ekrana sahip iki telefon karşı karşıya

Yorum

Ekran

4.7 inç, 720 x 1280 piksel, Super AMOLED kapasitif dokunmatik ekran

4.6 inç, 720 x 1280 piksel, IPS LCD kapasitif dokunmatik ekran

Her iki telefon da hemen hemen aynı büyüklükte ekrana sahip. Çözünürlükler aynı. Super AMOLED biraz daha öne çıkıyor.

İşlemci

Dört çekirdekli Qualcomm Snapdragon 410

Sekiz çekirdekli Qualcomm Snapdragon 810

İşlemci gücü bakımında Sony’nin akıllı telefonu epey önde görünüyor.

RAM

1.5 GB

2 GB

Her iki telefon da aynı RAM miktarına sahip.

Depolama Alanı

16 GB microSD kart yuvası (128 GB’ye kadar)

32 GB microSD kart yuvası (128 GB’ye kadar)

Depolama alanı bakımından Galaxy A8 avantajlı. Ancak HTC One A9’da potansiyel daha fazla.

Kamera

13 MP, f/1.9, otomatik odak, 1080p video (Arka) 5 MP, f/1.9 (Ön)

23 MP, f/2.0, faz algılamalı otomatik odak, LED flaş, HDR, 4K video (Arka) 5.1 MP, f/2.4, 1080p video, HDR (Ön)

Xperia Z5 Compact ön ve arka kameralar bakımından Xperia Z5’in seviyesinde. Bu nedenle rakibine göre daha avantajlı görünüyor.

Batarya

2300 mAh

2700 mAh

Galaxy A8 pil ömründe daha avantajlı gibi görünüyor. Tabii ki, One A9’un Marshmallow ile çalışması farkı kapatabilir.

Boyut ve Ağırlık

134.5 x 65.2 x 7.3 mm. 132 gr.

127 x 65 x 8.9 mm. 138 gr.

Galaxy A3 (2016) rakibine göre daha ince ve hafif. Samsung’un telefonu daha şık bir görünüme sahip.

İşletim Sistemi

Android 5.1 Lollipop

Android 5.1 Lollipop

Her iki telefon da yakın zamanda Marshmallow güncellemesini alacak.

1600-1700 TL bandında

Sony’nin telefonu sahip olduğu teknik özelliklere bağlı olarak daha yüksek fiyata sahip.

Türkiye Fiyatı

1200-1300 TL bandında

- 21 -


DOSYA

APPLE MUSIC Popüler müzik servisi Türkiye’de faaliyete geçti Apple, müzik tüketiminin çevrim içi ortamda yasal bir yapıya bürünmesinde en önemli pay sahipleri arasında yer alıyor. iTunes ile yepyeni bir dönem başlatan şirket, uzun yıllar boyunca kurucusu olduğu düzenin en büyük oyuncusu olmuştu. Ancak Spotify ve türevi çevrim içi müzik servislerinin ortaya çıkışıyla Apple’ın düzeni bozulmuş ve insanlar bir albümü veya şarkıyı satın almak yerine aylık abonelik ücreti karşılığında geniş bir müzik kataloguna erişmeyi tercih etmişti. Müzik dinleme alışkanlığındaki değişime uygun biçimde pozisyon almakta vakit kaybetmeyen Apple, 2014’ün mayıs ayında satın aldığı Beats’in çevrim içi müzik servisi geçtiğimiz yıl Apple Music’e dönüştürmüştü. Dünyanın pek çok ülkesinde geçtiğimiz haziran ayında faaliyete geçen servis, kısa bir süre önce Türkiye’de de hizmet vermeye başladı.

- 22 -


DOSYA

sonrasında karşılarına sevebilecekleri içeriklerden oluşan bir derleme çıkarıyor. “Sizin İçin” başlığı altında gösterilen derleme ekranında çeşitli çalma listeleri ve albümler gösteriliyor. Daha önce iTunes üzerinden albüm satın alanlar için hazırlanan seçkilerde, satın alma geçmişinden de faydalanılıyor. Örneğin, Sıla’nın bir şarkısını iTunes’ta satın aldıysanız Sıla’yı favori sanatçılarınız arasına eklemesiniz bile onun şarkılarından oluşan bir çalma listesiyle karşılaşabiliyorsunuz.

Apple Music’in Türkiye pazarına eninde sonunda giriş yapacağı ilk günden bu yana belliydi denilebilir. Servisin Türkiye’deki fiyatlandırma şeması geçtiğimiz haziran ayında ortaya çıkmıştı. Dolayısıyla Apple’ın çevrim içi müzik platformunun Türkiye’de faaliyete geçmesi “şaşırtıcı” bir gelişme niteliği taşımıyor. Apple Music, yeni kullanıcılarıyla tanışmak adına üç ay boyunca ücretsiz olarak hizmet sunuyor. Servise dahil olan herkes üç aylık sürede müzik keyfi yaşamak için bir para ödemeyecek. Söz konusu dönemin tamamlanmasının ardından ise aylık abonelik bedeli olarak 9,99 TL ödemek gerekecek. Apple’ın Aile Paylaşımı planında ise toplam altı kullanıcı 14,99 TL karşılığında Apple Music nimetlerinden faydalanabiliyor. Aile Paylaşımı için uygulanan fiyat modelinin en önemli rakip olarak tanımlanabilecek Spotify’ın aile planından daha makul olduğunu belirtmek gerekiyor. Spotify’da aile planına maksimum 4 kişi dahil olabiliyor ve kişi sayısı arttıkça fiyat da 5 TL artıyor. Üç aylık ücretsiz deneme süresi ve Aile Paylaşımı kapsamının geniş tutulması, Apple Music’e yola çıkarken avantaj sağlıyor. Apple Music’e üyelik işlemlerinin tamamlanmasının ardından kullanıcılardan sevdikleri üç müzik türünü ve üç sanatçıyı seçmelerini istiyor. Gerçekleştirilen seçimler, servisin kullanıcılarına beğenebilecekleri içerikler sunmasını kolaylaştırılıyor. Favori tür ve sanatçı seçiminin ardından Apple kullanıcılarından biraz süre istiyor ve

- 23 -

Bu noktada çalma listelerine özellikle değinmek gerekiyor. Apple Music’in en güçlü yönlerinden biri olarak çalma listelerinin çeşitliliği gösterilebilir. Apple Music’te gerek editörler gerekse şirketin “küratör” olarak tanımladığı özel ortaklar tarafından hazırlanan pek çok çalma listesi bulunuyor. Bu listelerden bazıları “Sizin İçin “ekranında dinleyicilerin karşısına çıkarken, genel liste kategorilerini görmek için servisin “Yeni” sekmesine gitmek gerekiyor. Bu sekmede listeler “Apple Editörleri Listeleri”, “Aktivite Listeleri” ve “Küratör Listeleri” şeklinde üç genel kategoriye ayrılıyor. “Apple Editörleri Listeleri” kategorisinde alternatiften klasiğe, halktan caza uzanan müzik türleri sıralanıyor. Bu türlerin her birinde türün örneklerinden oluşan özel çalma listeleri bulunuyor. Örneğin, pop başlığını seçtiğinizde “Pop ile Pazar Sabahı”, “MFÖ’nün Az Bilinen


DOSYA

Dolayısıyla Apple’ın çevrim içi müzik platformunda da kullanıcılara kendi zevklerine göre çalma listeleri oluşturma imkanı veriliyor. Kullanıcılar Listeler sekmesine giderek buradan yeni bir çalma listesi oluşturabiliyor. Dinlenen şarkıda bulunan artı ikonuna dokunarak şarkılar çalma listelerine eklenebiliyor. Doğrudan bu ekran üzerinden de bir çalma listesi oluşturmak da mümkün.

Parçaları”, “Volga Tamöz Miksleri”, “Bedük’e Genel Bakış” ve “Adele’in Etkilendikleri” tarzında listelerle karşılaşabiliyorsunuz. “Aktivite Listeleri” başlığı altında ise piknik yaparken, araba kullanırken veya sevgilinizden ayrıldığınızda dinleyebileceğiniz çalma listeleri bulunuyor. Örneğin, “Sevgilinizden Ayrıldığınızda” kategorisinde “Kızgın Aşıklara Şarkılar”, “Genç, Aşık ve Kalbi Kırık” veya “Aşk Kokan Şarkılar” gibi çalma listeleri Apple Music kullanıcılarını selamlıyor. “Küratör Listeleri” grubu ise Apple Music’in “partnerleri” olarak niteleyebileceğimiz basın kuruluşları, plak şirketleri ve markalar tarafından hazırlanan tematik çalma listelerini barındırıyor. Burada İngiliz devi Burberry, ünlü plak şirketleri Domino ve Rough Trade, popüler müzik dergileri NME, Rolling Stone ve Q Magazine, Türkiye’den Vogue ve GQ gibi dergiler ve popüler müzik keşif uygulaması Shazam tarafından hazırlanan özel çalma listelerine erişilebiliyor. Örneğin, NME tarafından hazırlanan müzik listeleri “En İyi Nirvana şarkıları” veya Indie albümler yayınlayan bir plak şirketinin katalogundan yapılan seçimleri barındırıyor. Apple Music’in özel listelerinin kategorizasyonu fazlasıyla etkileyici olsa da, kişisel çalma listeleri hazırlamak da çevrim içi müzik deneyimi servisinde önemli bir yer tutuyor.

- 24 -

Apple Music’i iOS üzerinde kullananların çalma listesi oluşturmadan önce cihazlarının Ayarlar uygulamasında bulunan Müzik bölümüne gitmeleri ve burada bulunan iCloud Müzik Arşivi’ni aktif hâle getirmeleri gerekiyor. Bu izin verilmediği takdirde listeler bölümünde sadece daha önce iTunes üzerinden satın alınan şarkıların bulunduğu bir liste gözüküyor. iCloud Müzik Arşivi aktive edildiğinde söz konusu liste Android uygulamasında da görülebiliyor. Listelere eklenen şarkılara çevrim dışıyken de erişilebiliyor. Apple, iOS’teki kullanıcılara çalma listelerine kaydettikleri şarkıları Müziklerim sekmesine ekleyip eklemediklerini de soruyor. Bu noktada Apple Music’e erişim yöntemlerinden bahsetmekte fayda var. iOS kullanıcılarının Apple’ın çevrim içi müzik servisine erişmeleri için ayrı bir uygulama indirmeleri gerekmiyor. Servis, iOS 8.4 ile birlikte yerleşik Müzik uygulamasına monte edildiği için erişim de buradan sağlanıyor.


DOSYA

Uygulamanın arayüzü Apple Music’in de dahil olmasıyla biraz karışsa da, bir süre sonra buna alışmak mümkün oluyor. Android de ise şirketin platforma özel olarak hazırladığı ilk uygulamalardan biri olan Apple Music Android uygulamasını indirmek gerekiyor. Uygulamada dolaşım ekranın sol üstünde bulunan ikona dokununca ortaya çıkan panel üzerinden sağlanıyor. Tasarım itibarıyla Apple’ın acemisi olduğu Android için oldukça rahat kullanılabilen bir uygulama geliştirdiğini söylemek gerekiyor. Hatta kimi zaman Android uygulamasının kullanımının servisi iOS’te kullanıma kıyasla daha kolay geldiğini de söylemekte fayda var. Ancak Apple Music uygulaması henüz beta etiketinden kurtulabilmiş değil. Mac ve Windows üzerinde iTunes uygulaması aracılığıyla Apple Music’in servislerine erişilebiliyor. Çevrim içi müzik platformuna yakında dördüncü nesil Apple TV aracılığıyla da ulaşılabilecek. Apple Music’i muadillerinden ayıran önemli bir diğer nokta ise radyolar. Neredeyse tüm çevrim içi müzik servislerinde türlere göre düzenlenmiş radyolar bulunuyor. Otomatik olarak şarkı çalan bu radyoları, önceden hazırlanmış çalma listelerinin farklı versiyonları şeklinde nitelemek mümkün. Apple Music ise işleri biraz değiştiriyor ve kullanıcılarına sürekli canlı yayın yapan ve gerçek programcıları bulunan bir radyo istasyonu sunuyor. Beats 1 adını taşıyan radyo

- 25 -

istasyonu, servisin en güçlü yönleri arasında yer alıyor. BBC’nin deneyimli programcısı Zane Lowe, radyonun bir numaralı ismi olarak akışın Los Angeles’tan yürütülen kısmının başında duruyor. Ebro Darden New York’tan, Julie Adengua ise Londra’dan Lowe’ye eşlik ediyor. Beats 1 programcıları arasında Elton John, Dr. Dre, Josh Homme, Mary J. Blige, Pharrell Williams ve Drake gibi müzik dünyasının ünlü isimleri de yer alıyor. Dinleyiciler, Apple Music üzerinden Beats 1 programcıların son programlarında çaldıkları şarkıların bulunduğu listelere de erişebiliyor. Apple’ın Beats istasyonlarına yenilerini ekleyeceği de teknoloji dünyasında konuşulanlar arasında yer alıyor. Diğer radyo istasyonlarına bakıldığında ise “Listebaşı”, “Yeni Trendler” ve “Sokağın Ritmi” gibi istasyonların yanı sıra, türlere göre düzenlenmiş istasyonlar bulunuyor. Apple Music’te egzersizlere özel farklı radyo istasyonlarının da bulunduğunu belirtmek gerekiyor. Bir çevrim içi müzik servisinin belli bir pazarda başarılı olması için, o ülkeye ait içerik katalogunun geniş olması büyük önem taşıyor. Apple Music’e bakıldığında platformun Türkçe müzik katalogunun tatmin edici bir seviyede olduğu görülüyor. Ancak, şu an için, Spotify’da erişilemeyen şarkıların büyük kısmının Apple Music’te de yer almadığını belirtmek gerekiyor. Örneğin, Duman’ın ilk üç albümünü, Teoman’ın


DOSYA

2000 yılına damgasını vuran “17” albümünü veya Nükhet Duru’nun en popüler şarkılarından biri olan “Sevda”yı Apple Music’te de bulmak mümkün olmuyor. Pek çok Türk müzisyene ait özel listeler hazırlanması ise servisin artı puanı hakeden yönlerinden biri olarak ön plana çıkıyor. Apple Music’in biraz rötarlı da olsa Türkiye pazarına giriş yapması, önemli ve müzik dinleyicileri için sevindirici bir gelişme. Sonuçta çevrim içi müzik servisleri arasında artan rekabet, son kullanıcıya önemli faydalar sağlayacaktır. Apple Music arayüz itibarıyla göze biraz karışık gelse de; özel listelerinin çeşitliliği ve oluşturulma biçimi, Beats 1 gibi bir istasyonun varlığı ve Aile Paylaşımı planının uygunluğu, servisi çevrim içi müzikle tanışmak isteyenler adına uygun bir seçeneğe dönüştürüyor.

- 26 -


İNCELEME

Yerli cep telefonu:

Vestel Venus V3 5570

T

ürkiye’de “yerli cep telefonu” denince akıllara gelen ilk şirketlerden birisi de Vestel oluyor. Kendi markasını taşıyan akıllı telefonları üretmekle yetinmeyen şirket, operatörlere ait telefonların üretimine de destek veriyor. Vestel Venus ile başladığı yolculuğa 2015’in sonunda görücüye çıkardığı Vestel Venus V3 modelleriyle devam

ediyor. Biz de test merkezimize ulaşan ve söz konusu modeller içinde amiral gemisi niteliği taşıyan Vestel Venus V3 5570’i sizler için inceledik. 157,3 x 77,9 x 8,2 mm.’lik ölçülere sahip Venus V3 5570, tartıda 152 gram çekiyor. Söz konusu boyutlar ve ağırlığın 5.5 inç ekranlı cihazlar için kabul edilen

- 27 -

ortalama boyut ve ağırlık sınırları içinde yer alıyor. Yuvarlatılmış köşelere sahip tasarımıyla dikkat çeken telefon; Gorilla Glass cam kaplı ekran, metal çerçeve ve plastik arka kapaktan oluşuyor. Test merkezimize gelen telefonun rengi Vestel tarafından “tekno gri” olarak tanımlanıyor. 5.5 inç ekranlı Venus V3 5570 için sunulan diğer renk seçenekleri ise


İNCELEME bulunuyor. Ekranın altında ise sadece Venus yazısı yer alıyor. Vestel, cihazda tercihini fiziksel veya kapasitif tuşlar yerine sanal tuşlardan yana kullanmış. Sanal tuşların solda olanı geri gitmeyi, ortadaki ana ekrana görmeyi, sağdaki ise çoklu görev fonksiyonlarından faydalanmayı sağlıyor. Venus V3’un sağ kenarının üst bölgesine güç ve ses kontrol butonları yerleştirilmiş. Bu konumlama sayesinde cihaz tek elle tutulurken avuç içinde küçük hareketler yapmadan söz konusu butonlara erişilebiliyor. Akıllı telefonun sol kenarı ise tamamen boş bırakılmış. Alt kenarda microUSB portu, mikrofon ve iPhone’u hatırlatan beşli hoparlör ızgarası bulunuyor. Üst kenarda ise 3.5 mm. kulaklık jakı ve ikinci mikrofon yer alıyor.

altın siyah, altın beyaz ve inci beyazı adını taşıyor. Akıllı telefonun üretiminde “diamond cut” olarak adlandırılan özel bir teknoloji kullanıldı. Vestel Venus V3 5570’in iki parçadan oluşan kasası, görüntü itibarıyla dayanıklı olduğu imajını vermeyi başarıyor. Ancak telefonun ekranını saran metal çerçevenin çizilmelere karşı biraz hassas bir görüntü verdiğini söylemek gerekiyor. Yine de, olası çizilmelerin doğrudan ışık altında daha görünür olmaları muhtemel gözüküyor. Dolayısıyla potansiyel çizilme konusunu fazla dert etmemekte fayda var.

Vestel Venus V3 5570’in arka yüzeyinde 13 megapiksel arka kamera ve hemen yanında bulunan çift renkli LED flaş göze çarpıyor. Panelin ortasında Vestel’in logosu olarak nitelenebilecek bir “v” harfi, alt kısımda ise işleme yoluyla yazılan “Venus” yazısı yer alıyor. Arka panelin sağ alt kısmında bulunan küçük girinti ise kapağın çıkarılmasını mümkün kılıyor. Girintiye yapılan küçük bir tırnak müdahalesinin ardından kapak yerinden çıkıyor. Kapak yerinden çıkarıldığında kullanıcıların karşısına 2480 mAh kapasiteli LiPolymer batarya, microSIM ve microSD yuvaları çıkıyor. Kapak açılsa da, bataryanın

Venus V3 5570’nin 5.5 inç ekranının üstünde ve altında epey geniş bir çerçeve mevcut. Çerçevenin genişliği yüzey alanının artması manasına gelse de, Venus V3’ü tek elle kavramak pek zor olmuyor. Vestel Venus V3 5570’in ekranı 1080p Full HD çözünürlük sunuyor. IPS teknolojisine sahip ekran yeteri kadar parlak renkler ve ortalamanın üstünde derinlikte siyahlar barındırıyor. Kısacası renkler oldukça canlı ve gerçekçi gözüküyor. Telefonun ekranı dışarıda ve parlak ışık altında da rahatlıkla kullanılabiliyor. Venus V3 5570’te ekranın üst kısmında ahize hoparlörü ve 8 megapiksel ön kamera

-


İNCELEME yerinden çıkmadığını belirtmekte fayda var. Venus V3 5570 gücünü sekiz çekirdekli, 64-bit 1.5 GHz Qualcomm Snapdragon 615 işlemciden alıyor. Bu işlemciye 2 GB RAM ve 32 GB dahili hafıza eşlik ediyor. microSD desteği sayesinde 64 GB daha ekstra depolama alanına sahip olmak mümkün. 2 GB RAM, uygulamaların düzgün biçimde çalışması için yeterli bellek alanını sağlıyor. Performans bakımından Venus V3’ün kendi segmentine yönelik beklentileri karşıladığı söylenebilir. Telefonun arayüzünde gezinti yapılırken herhangi bir tıkanma ile karşılaşılmıyor. Uygulamalar hızlı biçimde açılıyor. Oyun oynarken veya işlem gücü yüksek uygulamaları kullanırken telefon biraz ısınsa da, cihaz sıcaklığı

normal değerler içinde kalıyor. 5.5 inç ekranlı telefon için 2480 mAh kapasiteli pil tercihinin biraz “kısa” kaldığını belirtmek gerekiyor. Yine de, cihaz ortalama bir kullanım senaryosu içinde kullanıcılarını kalkış zamanından yatış zamanına

kadar idare edebilecek kapasitede. Telefonda tam ekranda çalışan uygulamalardan çıkmak için yukarıdan aşağıya doğru hızlı bir sürükleme hareketi yapmak gerekiyor. Bu hareket cihazın sanal Android navigasyon tuşlarını ortaya çıkarıyor. Vestel Venus V3 5570, mobil bağlantı konusunda genel Android standartlarını karşılıyor. 1 Nisan 2016’dan itibaren hayata geçecek 4.5G servislerine hazır bir cihaz olan Venus V3 5570, Bluetooth ve GPS desteklerini de barındırıyor. Yazılım tarafına bakıldığında ise Vestel Venus V3’ün kutusundan Android 5.1 Lollipop işletim sistemiyle çıktığı görülüyor. Kullanıcı arayüzünde Google’ın Lollipop’ta sunduğu ham

- 29 -


İNCELEME

Android unsurları ön plana çıksa da, Vestel’in özelleştirmelerinin de azımsanamayacak bir seviyede olduğunu belirtmek gerekiyor. Kamera, Mesajlar, Telefon, Kişiler, Mesajlaşma gibi yerleşik Android uygulamalarının ikonları, Vestel tarafından özelleştirilmiş.

Yandex Browser, Milliyet, ESET Mobile Security gibi uygulamalar bulunuyor. Mağazada bulunan uygulamalardan bazılarının cihazda ön yüklü olarak yer aldığını da ayrıca belirtmekte fayda var.

Ana ekranın ilk panelinde de Google uygulamalarının ağırlığı ön plana çıkıyor. Panelde bulunan Google klasöründe Gmail, Haritalar ve YouTube gibi sıklıkla kullanılabilecek uygulamalar bulunuyor. “Yarat” isimli klasör ise Dokümanlar, Sheets, Slaytlar, Drive, Keep gibi üretkenlik odaklı Google uygulamalarını barındırıyor. Play isimli klasör ise Play Gazetelik, Play Oyunlar, Play Kitaplar gibi Google Play uygulamalarını bir araya topluyor. Vestel, Venus V3 sahiplerine VMarket adını verdiği özel mağazası aracılığıyla da çok sayıda uygulama sunuyor. Bu mağazada Vestel Cloud, Vestel Mobil Asistan, Canlı Destek, Tivibu,

Telefonda ön yüklü olarak sunulan uygulamalardan biri olan Vestel Smart Center, Venus’teki fotoğraf, müzik ve videoların Vestel markalı smart TV’lere kolaylıkla aktarılmasını sağlıyor. Ön yüklü bir diğer uygulama olan Vestel Mobil Asistan ise kullanıcıların Vestel ürünleri hakkında detaylı bilgilere, garanti sürelerine ve mağaza lokasyonlarına ulaşmasını mümkün kılıyor. Vestel Cloud’da ise kullanıcılara fotoğraf ve video yedeklemeleri için 50 GB’lık bir alan tahsis ediliyor. Vestel Takvim ve isteğe bağlı video uygulaması VODİ, şirketin V3 5570’te sunduğu ve kendi markasını taşıyan diğer uygulamalar konumunda. Vestel VMarket içinde yer alan üçüncü taraf uygulamalar da cihaza özel bazı avantajlarla

- 30 -


İNCELEME

birlikte geliyor. Bu uygulamalardan biri olan Tivibu’da Tivibu Go Sinema Paketi üç ay boyunca ücretsiz olarak sunuluyor. Pakette 90’dan fazla yerli ve yabancı televizyon kanalı ve 3 binden fazla Seç-İzle içeriği yer alıyor. Vestel’in telefona getirdiği özel dokunuşlar sadece uygulamalarla sınırlı kalmıyor. Ünlü müzisyen Cenk Erdoğan tarafından Venus için özel olarak düzenlenen ve Türkiye’nin yedi farklı coğrafi bölgesini temsil eden yöresel ezgiler, zil sesinin de “yerli” olmasını isteyenlerin karşısına hoş seçenekler olarak çıkıyor. Üskürdar’a Gider İken, Çökertme, Silifke’nin Yoğurdu, Derule, Misket, Bahçelerde Zerdali ve Çayda Çıra yerli telefonun yerli melodileri olarak dikkat çekiyor. Telefonda kullanılan bildirim tonlarında da aynı tema tercih ediliyor. Çay karıştırma sesi, kaşık,

kestane, kırmızı-beyaz, ney, tavla, tef ve zurna gibi bildirim tonlarının yanı sıra Bozacı ve Simitçi nidaları da bildirim tonu olarak kullanılabiliyor. Bozacı ve Simitçi tonları, telefona bir bildirim geldiğinde etraftakilerin bakışlarını da üstünüzde toplamanıza neden olabilir. Vestel Venus V3 5570’in 13 megapiksel arka kamerası, BSI Görüntü Sensörü

- 31 -

sayesinde geçe çekimlerinde çok daha fazla detay yakalanmasını mümkün kılıyor. Kamerada farklı koşullar altında iyi kareler yakalamak için çeşitli çekim modları bulunuyor. Bu modlardan biri olan Auto Modu sayesinde ortamdaki ışık miktarı uygun olmasa bile iyi sonuçlara ulaşılabiliyor. Kameranın Hızlı Auto Focus özelliğiyse hareketli nesnelerin fotoğrafının titreme sorunu yaşanmadan çekilmesini sağlıyor. Bu avantaj selfie ve video çekimlerinde de kendisini gösteriyor. Gelişmiş HDR modu sayesinde aydınlık noktaları başarılı biçimde tespit eden kamera, özellikle gün batımı fotoğraflarından çarpıcı bir performans sergiliyor. Parmak izi bırakmayan ve yansımaları önleyen lens ise ortam ışığından ve fiziksel kirlenmeden kaynaklı çekim


İNCELEME

kusurlarını önemli ölçüde aşağıya çekiyor. Venus V3 5570’in ön kamerası da 8 megapiksel gibi etkileyici bir çözünürlük değerine sahip. Cihazın ön kamerasında “el sallama”, “göz kırpma” ve “gülümseme” olmak üzere üç farklı mod bulunuyor. Bu modlar sayesinde Vestel Venus V3 5570 ile tatmin edici selfie fotoğraflar çekebiliyor. 1080p Full HD video kayıt da gerçekleştirebilen V3 5570, iyi bir kameralı telefon arayanların beklentilerini karşılayacaktır.

Vestel Venus V3 5570’in teknik özellikler listesi ve fiyatı bir arada değerlendirildiğinde, ortaya makul bir cihaz profili çıkıyor. 5.5 inç Full HD ekranın sunduğu görüntü deneyimi oldukça tatmin edici. Sekiz çekirdekli işlemci de üzerine düşen görevi iyi biçimde yerine getiriyor. 13 megapiksel arka ve 8 megapiksel ön kameraların da beklentileri karışıladığı rahatlıkla söylenebilir. Tasarım bakımından değerlendirildiğinde Venus V3 5570, orta segment bir

- 32 -

Android cihaz olduğu hissiyatını verse de; kendi segmenti içinde ön plana çıkan nitelikler barındırıyor. Diamond cut metal çerçevenin göze oldukça hoş geldiğini ayrıca dile getirmek gerekiyor. Yazılım tarafında Vestel’in Android Lollipop’a fazla müdahale etmemesini güzel bir gelişme olarak nitelemek mümkün. Eklenen uygulama ve servisler de telefonun sunduğu kullanıcı deneyimini önemli ölçüde geliştiriyor. Bu uygulamalardan bazılarının yüklenmesi de kullanıcıların isteğine bırakılıyor. Bunun da


İNCELEME güzel bir hareket tarzı olduğunu belirtmekte fayda var. Vestel Venus V3 5570, fiyat ve teknik özellikler bakımından iyi bir denge kuruyor. Akıllı telefon Snapdragon işlemci barındırdığı için fiyat biraz daha yukarılara çıkıyor. Ancak bunun da

kullanıcılara optimum performans şeklinde geri döndüğü rahatlıkla söylenebilir.

Teknoblog.com’dan Vestel Venüs V3 5570

- 33 -


İNCELEME

Orta segmentin en şık üyelerinden bir tanesi

Huawei G8 H

uawei bundan birkaç yıl önce kendisine hedef olarak Android ekosisteminin büyük oyuncularını seçmiş, onların arasına girmeyi kafasına koymuştu. Bu noktada rekabetçi fiyatlarını da bir avantaj olarak kullanmayı hedefliyordu. Geçen yıllar bize gösterdi ki, Huawei’nin bu hedefi büyük ölçüde tuttu. Çinli şirketin Android

ekosisteminde kendine özel bir yeri var. Şimdiye kadar çıkardığı telefonlara baktığımızda kaliteli tasarımın, iyi malzemenin, tatmin edici teknik özellikler ve makul fiyatlarla buluştuğunu görüyoruz. Üstelik şirket son zamanlarda özellikle tasarım ve malzeme kalitesi konusunda epey ileri gitti. Öyle ki, Huawei G8 gibi orta üst segment bir Android

telefonunu bile üst sınıf Android telefonlarında görebileceğimiz tasarım ve yapıda görüyoruz. Geçtiğimiz sonbaharda tanıtılan Huawei G8 yılın ilk haftalarıyla birlikte Türkiye piyasasına giriş yaptı. Büyük ekran sevenlerin ilgisini çekecek Android telefonuyla ilgili detayları incelememizde bulabilirsiniz. Huawei G8’i elinize aldığınız anda kalitesini hissediyorsunuz. Alüminyum gövdesinin detaylarında ince işçiliğin izleri gizli. Orta segment Android telefonu olmasına rağmen, fiyatının üstünde değere sahip olduğunu hissettiren bir görünüme ve yapıya sahip. 152 x 76.5 x 7.5 mm.’lik boyutlara ve 167 gr. ağırlığa sahip olan telefonun köşeleri epey yuvarlatılmış. Kenar profili hafif kavisli arka yüzey sayesinde toplam kalınlığa göre daha ince tutulmuş, böylelikle G8 olduğundan daha ince görünüyor. Elinize alıp kullanırken elinizden kayıp gidecekmiş gibi bir his vermiyor. G8 gibi büyük ekranlı bir telefonun rahat kullanılmasını sağlayan etkenlerin başında 5.5 inç ekranın etrafını saran

- 34 -


İNCELEME

çerçevenin darlığı geliyor. Yüzde 71.7’lik ekran-gövde oranıyla G8’in yüzey alanı daha küçük tutuluyor, böylelikle ergonomiye olumlu bir katkı yapılıyor. 5.5 inç ekranın altında Huawei logosunu görüyoruz, fiziksel navigasyon tuşları yok. Ekranın üstünde de ahize hoparlörü, sensör, LED durum lambası ve 5 megapiksel kamera bulunuyor. Ön yüzü 2.5D kavisli cam tamamen kaplıyor ve telefona daha da değerli bir hava katıyor. Alt kenara baktığımızda microUSB portunun her iki yanına yerleştirilmiş iki adet simetrik ızgara görüyoruz.

Bunlardan sadece bir tanesi hoparlöre ait, diğeri mikrofonu barındırıyor. Üst tarafta 3.5 mm. kulaklık jakı, onun hemen yanında gürültü bastırma özelliği için yerleştirilmiş ikinci mikrofon bulunuyor. Sağ kenarda metalden yapılmış ses ve güç tuşları, sol kenarda ise nanoSIM ve microSD kart yuvalarını bir arada bulunduran ve sivri cisim yardımıyla yuvasından çıkarılan tepsi yer alıyor. Üstte ve altta, anten sisteminin performansı için yerleştirilmiş ikişer adet plastik şerit de dikkat çekiyor. Bu arada yine arka yüzeyde,

- 35 -

en üstte ve altta iki adet şerit dikkat çekiyor. Bunlar da anten sistemi için yerleştirilmiş parçalar. Arka yüzeyde anten için yerleştirilmiş parçaların yanı sıra 13 megapiksel kamera ve çift LED flaş da dikkat çeken diğer ayrıntılar oluyor. Kameranın hemen altında parmak izi okuyucusunu görüyoruz. Apple, Samsung gibi şirketlerin önde, ekranın hemen altında yer alan fiziksel ana ekran tuşuna parmak izi okuyucusunu yerleştirdiğini görüyoruz. Sony ise Xperia Z5’te kenarda yer alan güç butonuna parmak izi


İNCELEME

tarayıcısını eklemişti. Huawei ise G8’de arka tarafa parmak izi okuyucusunu yerleştirmeyi tercih etmiş. Telefonu her iki elde de tuttuğunuzda, işaret parmakları bu okuyucunun bulunduğun bölüme denk geliyor, dolayısıyla telefonu elde kavradığınızda parmak izi okuyucusunu rahatlıkla kullanabiliyorsunuz. Ne var ki, telefon bir yüzey üzerinde duruyorsa, arkadaki parmak izi okuyucusuna telefonu ele almadan veya çevirmeden ulaşmak zor. Yani arkadaki parmak izi okuyucusu bu açıdan Apple ve Samsung’un çözümlerinin gerisinde kalıyor. Her ne olursa olsun, G8’in parmak izi okuyucusu epey iyi çalışıyor, parmak izi taramasını hızlıca yapıyor ve ekran kilidini hemen atlayıp kullanıcı arayüzüne erişlmeyi sağlıyor.

Telefon bu açıdan değerli bir telefon olduğu hissini kullanıcılara vermeyi başarıyor. Huawei G8’in 5.5 inç ekranı 1080 x 1920 piksel çözünürlüğe sahip. IPS LCD teknolojili bu ekran 401 ppi ile ortalamanın üstünde

G8’in siyah, beyaz ve altın renk seçenekleri bulunuyor.

- 36 -

piksel yoğunluğu sunuyor. Dolayısıyla karşımızda epey keskin ve net görüntüler, yazılar sunan bir ekran var. Renkler de epey canlı görünüyor. Sonuç olarak hem Huawei’nin Emotion kullanıcı arayüzü hem de fotoğraf ve video gibi görsel içerikler oldukça iyi şekilde görüntüleniyor. Ekran parlaklığı da yeterli seviyede, ancak üst sınıf Android telefonların ekranlarında gördüğümüz maksimum parlaklık seviyesinin altında kalıyor. Yine de, dışarıda rahat kullanım için bu ekran yeterli parlaklığı da sağlamasını biliyor. İçerideki donanım bileşenlerine baktığımızda tablonun genel olarak G8 çizgisindeki orta segment telefonlarınkine benzer olduğunu görüyoruz. Huawei’nin kendi üretimi olan


İNCELEME kapasitesinin hakkını tam olarak vermiyor gibi görünebilir. Ne var ki, pratikteki kullanımda durum iyi görünüyor. Telefon görüşmeleri, internette gezinme, video izleme, fotoğraf çekme gibi standart işlerden oluşan günlük kullanım senaryosu dahilinde telefonun pili sabahtan akşama bir günü rahatlıkla çıkarabilir.

Kirin işlemcilerinden herhangi bir tanesi yerine, Qualcomm’un sekiz çekirdekli Snapdragon 615 işlemcisi bu telefonda da karşımıza çıkıyor. Telefonun 16 GB dahili hafıza ve 2 GB RAM ile 32 GB dahili hafıza ve 3 GB RAM gibi iki farklı konfigürasyonu mevcut. Bizim test ettiğimiz model ikinci konfigürasyon, zaten Türkiye’de çoğunlukla bu model satılıyor. Benchmark testlerinde Huawei G8, Motorola, Sony gibi şirketlerin geçen yıl çıkan orta segment Android telefonlarıyla aynı seviyede puanlar alıyor. AnTuTu’da elde edilen puan telefonun genel telefonlar sıralamasında fiyatperformans oranına uygun bir konumda yer almasını sağlıyor. Genel olarak Huawei G8’in ortalama performans sergilediğini söyleyebiliriz. Kullanıcı arayüzünde gezinirken ufak tefek tıkanıklıklar, gecikmeler gözlemledik, ancak genelde iyi bir performans çizgisi tutturuyor. Yüksek çözünürlüklü videolar izlerken veya yüksek profilli oyunları oynarken de herhangi bir sorun çıkarmıyor. Bu telefonu seçenler e-posta kontrolü, sosyal medya uygulamalarını kullanma, internette gezinme, fotoğraf ve video çekme gibi en çok yerine getirecekleri işlevlerde sıkıntı yaşamayacaklardır. Pil tarafında G8’in 3000 mAh kapasiteli pil barındırdığını görüyoruz. GeekBench ile gerçekleştirdiğimiz pil testinde telefon yüzde 100’den yüzde 2’lik pil seviyesine 6 saat 30 dakikada geldi. Bu teste göre G8’in pili

Kablosuz bağlantı bölümüne baktığımızda Huawei G8’in Kategori 4 LTE desteğine sahip olduğunu görüyoruz. Bu, telefonun saniyede 150 Mbps’lik maksimum indirme hızlarına ulaşabileceğini gösteriyor. 1 Nisan 2016’dan sonra hayatımıza girecek 4.5G hizmeti kapsamında mobil operatörler Kategori 6 seviyesinde LTE hızlarına, yani saniyede 300 Mbps mertebelerinde teorik indirme hızlarını sunmayı hedefliyor. Huawei G8 ile yüksek indirme hızlarına ulaşabilirsiniz, ancak operatörlerin sunabileceği indirme hızları G8’in desteklediğinden daha yukarılarda olabilir, tabii ki şebekenin imkan verdiği noktalarda.

Huawei diğerlerinin aksine kendi özelleştirmelerini yoğun şekilde barındıran, kendi duygularını yansıttığı Emotion kullanıcı arayüzünü Android cihazlarında sunmayı tercih ediyor. Huawei G8’de de Android 5.1 Lollipop’un üstünde Emotion UI 3.1 sürümünü görüyoruz. Kullanıcı arayüzünde G8’in havasına uygun tonlar ve ikonlar seçilmiş. Telefonun daha da değerli görünmesine epey katkıda bulunuyor.

- 37 -


İNCELEME

Yine de, arzu ettiğiniz takdirde Temalar uygulamasına girerek farklı temalardan birisini seçebilir; farklı duvar kağıtları, uygulama ikonları ve bunun gibi görsel unsurların tadını çıkarabilirsiniz. Huawei epey fazla tema seçeneği sunuyor ve eminiz ki, içlerinde hoşunuza giden bir tema mutlaka bulunuyor. Uygulama arayüzünde ilgi çeken ve hoşa giden bazı detaylar mevcut. Örneğin kilit ekranı açıkken parmağınızı ekranda sürüklediğinizde güneş ışını efekti parmak ucunuzu takip ediyor. Bunun dışında kilit ekranı için görsel bileşenler, kısayollar ve yurt dışı seyahatlerinde epey işe yarayacak ikili saat gibi unsurlar bulunuyor. Bunun dışında yine kilit

ekranındayken parmağınızı ekranın alt kenarından yukarı sürüklediğinizde kayıt cihazı, hesap makinesi, el feneri, kamera gibi araçlara özel kısayolları göreceksiniz. Bunlar şifre girmeden kullanılabiliyor. Android’in standart arayüzünün aksine, Huawei’nin özelleştirilmiş kullanıcı arayüzünde uygulama menüsü görmüyoruz. Tüm uygulama kısayolları ana ekran panellerine yerleştirilmiş. Uygulama klasörleri yine mevcut, üstelik yüklediğiniz bazı uygulamalar otomatik olarak ilgili klasörlere atılabiliyor. Uygulama kısayolları, klasörleri ve widget’ları aynı paneller içinde düzenli şekilde

- 38 -

kurgulayıp kullanabilirsiniz. Bildirim bölümünde ise iki farklı sekme var, bunlardan bir tanesi sekmelere ayrılmış ve bildirimler bir zaman çizgisi üzerinde gösteriliyor. Diğer sekmede ise Wi-Fi, Bluetooth, ekran parlaklığı gibi hızlı ayarlar bulunuyor. Bunun dışında G8’de özelleştirilebilir durum çubuğu, kolay kullanım modu, rahatsız etme modu gibi çeşitli yazılım tabanlı özellikler de mevcut. Huawei G8’in yukarıda değindiğimiz parmak izi okuyucusu donanım açısından olduğu kadar yazılım açısından da epey başarılı görünüyor. Sadece birkaç dokunuşla parmak izinizi ekleyebilir, daha sonra da kilit ekranını parmağınızı arkadaki okuyucuya basit şekilde dokundurarak herhangi bir


İNCELEME

parola girme zahmetine katlanmadan kullanıcı arayüzüne erişebilirsiniz. En fazla beş adet parmak izi ekleyebilirsiniz. Parmak izi uygulamaları veya multimedya içeriklerini kilitlemek için de kullanılabiliyor.

G8’de de bozulmuyor. Bu açıdan Huawei G8’in kamera tarafında harikalar yaratmadığını, ancak kullanıcıları yeteri kadar tatmin edecek kamera deneyimi sunduğunu daha baştan söyleyebiliriz.

G8’de Ayna, Büyüteç, El Feneri, Sihirli Etiket gibi çeşitli araçlar yüklü olarak geliyor. Bunun yanı sıra Telefon Yöneticisi uygulaması sayesinde telefon hızlandırıcı, depolama temizleyici, güç tasarrufu, taciz filtresi gibi araçlarla Huawei G8’i daha verimli şekilde kullanabilirsiniz. Google’ın Chrome, Gmail, Haritalar, YouTube gibi uygulamaları yüklü olarak gelirken, Google Play Store’da uygulama ve oyunlarıyla sizi bekliyor.

Kamera uygulaması sade ve anlaşılır bir kullanıcı arayüzüne sahip. Kullanıcıların en fazla tercih edeceği çekim modları ön plana çıkarılmış. İyi yemek, güzellik, hızlandırılmış çekim gibi özel modların fotoğraf ve video modları yanına yerleştirildiğini görüyoruz. Sol kenarda ise flaş, ön ve arka kamera arasında geçiş ile daha fazla ayar ve modun yer aldığı menü ekranı kısayolu bulunuyor. G8’de HDR, seri çekim, panorama, filigran gibi özel çekim seçenekleri de bulunuyor. Bu arada Tüm otomatik odaklar olarak adlandırılan ve çekim yaptıktan sonra da sahnedeki odağı değiştirmeye yarayan özellik de mevcut. ISO

Orta segment Android telefonlarında genellikle 13 megapiksel arka ve 5 megapiksel ön kamera ikilisini görürüz. Bu kural Huawei

- 39 -


İNCELEME izin veriyor. Sonuçta sizden tamamen farklı görüne bir görüntünüzün ortaya çıkması mümkün olabilir.

ve beyaz dengesi gibi manuel ayarlar menü içine gizlenmiş, hemen ulaşması kolay değil. Huawei, G8 kullanıcılarının genellikle otomatik ayarlara bağlı kalacağını düşünmüş olmalı ki, bu da çok mantıksız sayılmaz. Huawei G8 ile çekilen fotoğraflar kalite açısından ortalamayı rahatlıkla tutturuyor. Ancak üst sınıf akıllı telefon kameraların ürettiklerinin altında kaldığını da söylemek gerekiyor. Fotoğraflar keskinlik ve detaylar bakımından vasatı aşmıyor, bununla birlikte varsayılan pozlama değeri de biraz yüksekte konumlanmış. Yani sensör, parlak sahneler elde edilmesi amacıyla ışığı fazla yakalıyor. Bu durum bazı durumlarda aşırı ışığa, gece çekimlerinde de fazla gürültüye neden olabiliyor. Bunun dışında çekilen fotoğraflarda renk doğruluğu yüksek, ayrıca optik görüntü sabitleme sistemi sayesinde çekimlerde bulanıklık yok denecek kadar az. Önde yer alan 5 megapiksel çözünürlüklü kamera sayesinde keskin ve daha fazla detay içeren selfie fotoğraflar çekebilirsiniz. Kamera uygulamasındaki Güzellik modu epey eğlenceli görünüyor. Bu mod çektiğiniz portre fotoğrafların belirli açılardan düzenlenmesine

Video tarafında ise Huawei G8 en fazla saniyede 30 kare hızında 1080p Full HD video kaydına imkan tanıyor, 4K video kayıt desteği yok. Bu normal, ne de olsa G8’deki Snapdragon 615 işlemci en fazla 1080p Full HD kayda izin veriyor. Aslında bu çok da problem sayılmaz, çünkü 4K yaygınlaşsa da 1080p hâlâ en yaygın ve birçok TV’de ve medya oynatıcı cihazda en rahat şekilde oynatacağınız format olarak dikkat çekiyor. Videolar MP4 formatında üretiliyor, ses stereo olarak kaydediliyor ve kalitesi de oldukça iyi seviyede. Detaylar ve keskinlik açısından ortalamalarda gezinen videolarda optik görüntü sabitleme sisteminin düzeltici etkisini dikkatli baktığınızda görebilirsiniz. Huawei G8 tasarım açısından gerçekten de içinde bulunduğu segmentin ötesine geçiyor ve üst sınıf Android telefonlarında gördüğümüz tarzda bir tasarım ve malzemeyle geliyor. Alüminyumdan yapılmış ince gövdesi, kavisli ve yumuşak hatlarıyla Huawei G8’i kullanmak gerçekten büyük bir keyfe dönüşüyor. 1080p Full HD ekranı yeteri kadar büyük, internette gezinirken, çekilen fotoğraflara bakarken, video izlerken rahat ettiriyor. Kameraları günlük hayatta işinizi görecek nitelikte. Performans açısından Snapdragon 615 harikalar yaratmıyor, ancak bu fiyattaki bir telefondan beklenen ortalama performansı sunuyor. Pil konusunda da Huawei G8’in bir günü rahatlıkla çıkardığını görüyoruz. Huawei G8’in yaklaşık 1500 TL’lik bir satış fiyatı var. Teknik özellikler bakımından sunulanlar bu fiyatı karşılıyor, tasarım tarafında ise bu fiyata göre fazlası veriliyor.

Teknoblog.com’dan Huawei G8

- 40 -


facebook.com/teknoblog

instagram.com/teknoblog

twiWer.com/teknoblog

youtube.com/teknoblog

google.com/+teknoblog

pinterest.com/teknoblog


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.