Teknoblog Dergi: Sayı 7 - MAYIS 2015 by Teknoblog

SAYI 7 -‐ MAYIS 2015

www.teknoblog.com

SOUNDCLOUD İLE PODCAST Podcast yayıncılarına destek SoundCloud’dan geliyor

HTC ONE M9 vs. GALAXY S6 İki güçlü Android telefonu karşı karşıya.

ENLIGHT iPhone için gelişmiş fotoğraf düzenleyicisi

SAMSUNG GALAXY A7

UYGUN FİYATA YÜKSEK PERFORMANS ARAYANLAR İÇİN DETAYLI İNCELEMEDE

CANON PIXMA MG7550 Eviniz için aradığınız baskı çözümü o mu?

İÇİNDEKİLER

HABER

Elveda Internet Explorer, merhaba Microsoft Edge Apple Watch’un dövmeli bileklerle sorun yaşadığını doğruladı Canlı yayın uygulaması Meerkat Android’e geldi

YEPYENİ

6 10

LG G4

KARŞILAŞTIRMA HTC One M9 6 vs. Samsung Galaxy S6

DOSYA SoundCloud ile herkes podcast yayını yapabilecek

UYGULAMALAR The Smurf Games Enlight Tangent Cut Office Lens

İNCELEMELER Samsung Galaxy A7 Canon PIXMA MG7550

TEKNOBLOG DERGİ

Genel Yayın Yönetmeni Sabri KÜSTÜR

Editörler Sinan KÜSTÜR

21 23 25 27 29 31 38

Adres:

Küçükbakkalköy Mah. Derebey Sok. Dumankaya Flex 13/44 34750 Ataşehir / İSTANBUL

Telefon:

0850 223 19 17 0532 453 02 94 -2 -

E-‐posta:

dergi@teknoblog.com

HABER

Elveda Internet Explorer, merhaba Microsoft Edge Microsoft geçtiğimiz ocak ayında yeni internet tarayıcısıyla ilgili planlarını açıklamış, o zaman bu projesini Spartan olarak adlandırmıştı. Bugün başlayan Build 2015 geliştirici konferansında yeni internet tarayıcısının adını da öğrenmiş olduk:

icrosoft Edge Windows 10 ile birlikte gelecek yeni internet tarayıcısı olacak. Edge adının verilmesi çoğu kişi için sürpriz olmadı, çünkü Microsoft, Windows 10 internet tarayıcısında kullandığı yeni işleme motoru için de, EdgeHTML şeklinde, aynı isimlendirmeyi yapmıştı. Microsoft Edge Internet Explorer’ın halefi olacak, bununla birlikte Microsoft emektar internet tarayıcısını kurumsal müşteriler için tutmaya devam edecek. Microsoft Edge temel

ve minimalist bir tasarıma ve yaklaşıma sahip olacak şekilde geliştirildi. İlk sürümlerinde dijital mürekkeple dipnot alma, Cortana entegrasyonu, dahili okuma listesi gibi özellikleri görmüştük. Windows 10’un varsayılan internet tarayıcısı Microsoft Edge olacak ve Microsoft’un gelecek nesil işletim sisteminde birçok kullanıcı internette gezinmek için bu tarayıcıyı kullanacak.

-3 -

HABER

Windows 10 işlenmiş iOS ve Android uygulamalarını çalıştırabilecek Aylar boyunca etrafta dolaşan dedikoduların ardından Microsoft, Windows 10’a

ir süredir Android uygulamalarının emülasyonunu inceleyen şirket, tercihini daha farklı bir çözümden yana yaptı ve yazılımcılara mevcut kodlarını Windows 10’a taşıma imkanını verdi. iOS ve Android yazılımcıları, Microsoft’un hazırladığı iki yeni yazılım geliştirme kiti sayesinde oyun ve uygulamalarını doğrudan universal Windows uygulamalarına çevirebilecekler. Android uygulamaları için yazılımcılara Java ve C++ kullanma imkanı sunan Microsoft, iOS tarafında ise yazılımcıların mevcut Objective C kodlarını kullanmasını mümkün kılıyor. Terry Myerson, Microsoft olarak yazılımcıların mevcut kod ve yeteneklerinden Windows uygulaması hazırlarken faydalanmalarını istediklerini dile getirdi. Microsoft’un yaklaşımı ilk etapta kulağa oldukça basit geliyor. Ancak bu yaklaşımın altyapısına inildiği zaman süreç biraz daha karmaşık bir hâl alıyor. Android söz konusu olduğunda Amazon’un uyarlama politikasına göre daha analog bir çözüm uyguladıklarını söyleyen Terry Myerson, Google API kullanan

uygulamalar için Microsoft API formatında muadiller hazırladıklarını belirtti. Öncelikli olarak yazılımcıları fazla zahmete girmeden kendi platformuna gelmeyi ikna etmeyi planlayan Microsoft, planın ikinci aşamasında uygulamaları Cortana, Xbox Live, canlı kutucuklar gibi kendisine özgü platform ve tasarım unsurlarına entegre etmeyi istiyor. Microsoft’un yeni işleme aracıyla Windows telefonlara uygun hâle getirilen ilk oyun ise Candy Crush Saga oldu. Oyun iOS versiyonunun kodlarından hareketle Windows’a uyarlandı.

-4 -

İlk etapta sadece iOS uygulamaları için bu yaklaşımı uygulamayı planladıklarını belirten Terry Myerson, Windows’u düşünürken gezegende yaşayan herkesi düşündüklerini ve iOS cihazları dünyanın her yerinde bulunmadığı için Android’i de sürece dahil ettiklerini dile getirdi. Microsoft’un Windows ekosistemindeki mobil uygulama sayısını artırma konusunda izlediği bu farklı yaklaşımın nasıl sonuç vereceği ise zamanla anlaşılacak.

HABER

Yeni Windows 10 Teknik Ön İzleme sürümü geri dönen Aero Glass ile yayınlandı Microsoft dün açılışını yaptığı Build geliştirici etkinliğinde Windows 10 ile ilgili son yenilikleri ve değişiklikleri paylaştı. Şimdi de bu değişiklikleri Windows 10’u test eden kullanıcılara sunma zamanı geldi.

azılım devi Windows 10 build 10074 sürümünü yayınladı. Bu, Microsoft’un Windows 10’da çeşitli kullanıcı arayüzü değişikliklerini sunduğu ilk sürüm olma özelliğini taşıyor, daha önce Windows Vista ve Windows 7’de bulunan Aero Glass özelliklerinden bazılarını geri getiriyor. Microsoft’tan Gabe Aul, Windows Insider test kullanıcılarından Windows 7’deki Aero Glass’ın geri gelmesi yönünde birçok talep aldıklarını kaydetti. Bu sürümde onların isteğini karşılamak için bir şeyler denediklerini, bu sürümde de bunların görülebileceğini vurguladı. Microsoft Windows 10 test kullanıcılarının yüzde 50’lik kısmında normal şeffaflığı, geri kalan kısmında da buzlu cam gibi bulanıklık efektini etkinleştirmeyi planlıyor. Eğer Windows Insider kullanıcıları bulanıklık efektini beğenirse, bu daha fazla alana uygulanacak, belki de işletim sisteminin şeffaflık efektlerinde standart hâlini alacak. Bunun dışında Canlı Kutucukları üç boyutlu gibi gösteren yeni bir Canlı Kutucuk animasyonu da geliyor. Daha önce sızan bu yeni efekt ile Windows 8 ile Windows Phone 8’de bulunan mevcut çevirme efektinden biraz uzaklaşılıyor gibi görünüyor. Ayrıca Microsoft Continuum ve tablet modunda da bazı düzenlemeler ve geliştirmeler yapıyor. Tablet modu etkinleştirildiğinde görünen görev çubuğu sadeleştirilmiş, Başlangıç Ekranı da Windows 8’inkine daha fazla benzemiş. Microsoft Windows 10’un dokunma etkileşimli bölümleriyle ilgili geri bildirimleri dinlemişe ve işletim sistemini buna göre düzenlemişe benziyor.

Son ön izleme sürümüyle birlikte yeni varsayılan Windows sesleri de geliyor. Bu seslerin bazıları daha önce sızmıştı, hatta bunlardan bir tanesi Windows 95’in açılış sesini andırıyordu. Microsoft bu sesler için de geri bildirimleri bekliyor. Microsoft’un dijital asistanı Cortana da hamburger tarzındaki yeni menüsü ve Başlat menüsüyle daha entegre yapısıyla geliyor. Ayrıca Cortana Bing Instant Anwers adı verilen yeni bir soru-cevap işleviyle geliyor. Bu işlev Cortana’nın Windows Phone versiyonunda bulunuyordu. Windows 10 Teknik Ön İzleme sürümü kullanıcıları yeni sürümü Windows Update aracı üzerinden indirebilirler. Ayrıca Windows 10 Teknik Ön İzleme sürümünü sanal makinalarına veya bir sisteme sıfırdan kurmak isteyenler için de ISO dosyaları mevcut.

-5 -

HABER

Apple ikinci mali çeyrek sonuçları: 58 milyar dolar gelir, 13.6 milyar dolar net kâr

pple 28 Mart tarihinde biten ikinci mali çeyrek yılına ait finans raporunu paylaştı. Detayların arasında Apple’ın geride kalan çeyrekte 58 milyar dolar gelir ve bundan 13.6 milyar dolar net kâr elde ettiği de yer alıyor. Her iki rakam da şirket için mükemmel bir çeyreğin geride kaldığını gösteriyor, ayrıca yıldan yıla da önemli bir artışın gerçekleştiği görülüyor. Apple geçen yılın aynı çeyreğinde

45.6 milyar dolar gelir ve 10.2 milyar dolar net kâr açıklamıştı. Bu arada Apple ikinci mâli çeyrekte elde edilen gelirlerin yüzde 69’unu uluslararası satışların oluşturduğunu kaydetti. Apple’ın geride kalan mali çeyrekte sergilediği başarıda App Store’un önemli bir payı bulunuyor. Tüm zamanların en iyi performansını elde ettiği belirtilen App Store’a ek olarak Mac ve iPhone tarafında da rekor düzeyinde satışlar kaydedildi. Sonuç olarak şirketin Mart çeyrek yılında gelirleri yüzde 27 oranında artmış oldu. Apple CEO’su Tim Cook, en iyi Mart çeyrek sonuçlarının elde edilmesinde büyük katkıda bulunan iPhone, Mac ve App Store’un gösterdiği güçlü performansın memnuniyet yarattığını kaydetti. Daha fazla kişinin iPhone’a geçiş yaptığını, Haziran mali çeyrek yılına da Apple Watch’un satışa sunulmasıyla birlikte giriş yaptıklarını dile getirdi. Apple’ın 2015 üçüncü mali çeyrek yılına yönelik öngörüleri de iyimser. 46 ila 48 milyar dolar arası gelir ve yüzde 38.5 ila 39.5 arası kâr marjı (geride kalan Mart çeyrek yılında kâr marjı yüzde 40.8 oldu) bekleyen şirket operasyon mâliyetlerinin 5.65 ila 5.75 milyar dolar arasında olmasını bekliyor.

Apple Watch’un dövmeli bileklerle sorun yaşadığını doğruladı

pple Watch’un bilekleri dövmeli olan kişilerde düzgün çalışmadığı şeklinde şikayetler gelmeye başlamıştı. Apple destek dokümanlarında güncelleme yaptı ve bu durumu doğruladı. Watch’ta yer alan kalp ritm monitörü cilde kızıl ötesi veya yeşil ışık göndererek işliyor, ancak dövmelerde kullanılan boya bu ışığa engel oluyor ve Watch’un okumayı düzgün yapmasını engelliyor. Apple dövme gibi, ciltteki kalıcı veya geçici değişikliklerin kalp ritm sensörünün performansına etki edebileceğini

-6 -

HABER yazıyor. Bazı dövmelerin mürekkep, desen ve yoğunluklarının sensörden gelen ışığı engelleyebileceğini, bunun da doğru okumalar yapmayı zorlaştıracağını ekliyor. Hangi tür dövmelerin sorun çıkaracağı, hangilerinin çıkarmayacağı noktasında Apple’ın net bir tanımı bulunmuyor, belki bunu kendisi de tam olarak bilmiyor. Ancak genel olarak daha koyu renkli dövmelerin sorunlara yol açtığı, Watch’ın

ışığının derinin iç katmalarına gitmesini engellediği söyleniyor. Sorun sadece kalp ritminin doğru okunmamasıyla sınırlı değil. Apple bu sensörlerin Watch’un bir kişinin bileğinden çıkarılıp çıkarılmadığını anlamak amacıyla da kullanıyor. Eğer Watch birisinin bileğinde takılı olmadığını düşünürse, bildirimleri almayacaktır, eğer parola etkinleştirilmişse Watch’un kilitlenmesine neden olacaktır.

Apple Watch haziran sonunda yeni ülkelerde satışa çıkabilir

pple Watch ilk etapta dokuz farklı ülkede satışa sunuldu. Talebin yoğun olması, üretim sürecinin ise henüz istenen seviyeye ulaşmaması nedeniyle Apple Watch’un yeni ülkelerde piyasaya çıkışı gecikiyor. Apple CEO’su Tim Cook, dün açıklanan finans raporundan sonra gerçekleştirilen telekonferans görüşmesinde Apple Watch ile ilgili planları hakkında bazı ipuçları verdi. CEO, Apple Watch’un yeni ülkelerde piyasaya çıkmasına dair planın daha önce kurgulanana uygun şekilde işlediğini kaydetti. Cook, Apple Watch’un kendileri için yeni bir ürün olduğunu ve her yeni ürün gibi işlerin tamamen yürür hâle gelmesi için biraz zaman gerektiğini dile getirdi. Bununla birlikte iyi bir pozisyonda olduklarını, haziran sonu gibi de

Apple Watch’u yeni ülkelerde satışa sunacak hâle geleceklerine inandıklarını ekledi. Henüz ortada kesin bir piyasaya çıkış tarihi yok, ancak Tim Cook’un işaret ettiği zaman penceresi gayet mantıklı görünüyor. Apple Watch’un üretim sürecinin haziran ayına kadar rayına oturması bekleniyor. Ayrıca Apple Watch’un, şu anda satışta olduğu ülkelerde de mağaza satışları o ay içinde başlayacak. Bu bilgiler ışığında Apple Watch’un yeni ülkelere girişini de bekleyebiliriz. Türkiye’nin bu ikinci dalgada yer alıp almayacağı bilinmiyor, ancak geçen yıl iPhone 6 ve iPhone 6 Plus’ın ikinci dalgada, AB ülkeleriyle birlikte satışa çıktığını düşünecek olursak, Apple Watch’un haziran sonunda Türkiye’de de satışa sunulacağı şeklinde iyimser bir tahminde bulunabiliriz.

-7 -

HABER

Google’ın yeni şifre uyarı eklentisi kimlik avı saldırılarına karşı uyarıyor Google Chrome internet tarayıcısı için yeni bir eklenti yayınladı. Bunun sayesinde kullanıcılar kimlik avı saldırılarına (phishing) karşı daha korunaklı olacak.

assword Alert adlı eklenti Chrome kullanıcılarının hangi sitelerin güvenilir olduğunu hangi sitelerin güvenilir olmadığını bilmelerini sağlıyor. Böylelikle internet genelinde kişisel bilgilerinizi vermek veya şifrelerinizi kullanmak noktasında daha az endişe duymanız mümkün oluyor. Kimlik avı saldırısında bir site veya e-posta iletisi kullanılarak kullanıcıların bilgilerinin ve şifrelerinin kötü niyetli kişilerin ellerine

geçmesi mümkün oluyor. Kötü niyetli kişilerce ele geçirilen bu bilgiler kimlik hırsızlığı veya kullanıcıların banka hesaplarının boşaltılması gibi kötü amaçlar için kullanılabiliyor. Google, Password Alert eklentisinin kullanıcının Google dışındaki herhangi bir sitede şifrelerini girdiği her seferde kullanıcıyı bilgilendiriyor. Bu, ilk başta rahatsız edici gibi görünebilir, ancak her şey kullanıcının yararına yapılıyor. Amaç insanların her sitede aynı

şifreyi kullanıyor olmalarının farkına varmalarını sağlamak, farklı şifreler belirlemelerine ön ayak olmak. Google, Chrome’un bir site istenmeyen yazılımı dağıtmaya çalıştığında veya kişileri istenmeyen yazılımlar için reklamlarla hedeflediğinde de uyarıyor.

Microsoft’a göre kaç yaşındasınız? Pek çok insan kaç yaşında olduğu sorusuna rahatlıkla cevap verebilir.

eşitli algoritmalardan faydalanarak yaş ölçümü yapan araç, bir fotoğraftan hareket ederek anlık bir yargıda bulunuyor. Arka plana bakıldığında ise Microsoft’un internetteki sayısız fotoğraf arasından daha iyi sonuç almak için makine öğrenme süreçlerinden faydalandığı görülüyor. İnternet sitesinde bulunan Bing arama kutusuna bir isim yazan kullanıcılar, karşılarına çıkan sonuçlar arasından bir fotoğrafı seçerek testi

gerçekleştiriyor. Dileyenler kendi fotoğraflarını yükleyerek de yaş testini uygulayabiliyor. Microsoft’un aracın yerleştirildiği how-old.net adresindeki siteyi 50 kişilik bir grupla test etmeyi istediği, ancak bu 50 kişi üzerinden sitenin birkaç saat içerisinde 35 bin kişiye ulaştığı belirtildi. Söz konusu 35 bin ziyaretçinin 29 bininin Türkiye’den gelmesiyse ilginç bir detay olarak göze çarpıyor. Sitede yapılan analizlerin çok ilginç ve eğlenceli sonuçlar verebildiğini de belirtmek gerekiyor.

-8 -

HABER

Tesla Powerwall ile evler kendi güneş enerjisini üretebilecek Tesla Energy Powerwall adını verdiği yeni bir ev batarya sisteminin duyurusunu gerçekleştirdi.

esla Powerwall adlı sistem evlere, iş yerlerine yerleştiriliyor ve güneş enerjisini depoluyor. Bu sistemin amacı insanların şehir elektrik şebekesine olan bağlılığı azaltmak ve bir kesinti olması durumunda yedek güç kaynağı olarak işlev görmek. Güneş enerjisini depolayan piller uzun zamandır ortalıkta bulunuyor, ancak Tesla bunların kurulumunun ve kullanımının zor ve karmaşık olduğunu söylüyor. Lityum iyon tabanlı kendi çözümüyse tek bir birim veya birden fazla şekilde kurulacak şekilde daha fazla güce ihtiyaç duyanlara hizmet ediyor. Powerwall kullanıcılara birkaç farklı yoldan güç temin ediyor. İlk olarak kullanıcının ürettiği fazla enerjiyi depoluyor, böylelikle belirli bir zamanda kullanılmayan enerji daha sonra kullanılabiliyor. Buna ek olarak şehir şebekesindeki elektrik en ucuz fiyat aralığındayken enerjiyi depolayabiliyor. Bu depolanan enerji de fiyatın en pahalı olduğu yoğun saatlerde ev aletleri için kullanılabiliyor, böylelikle maliyetler düşürülmüş oluyor.

Tesla Powerwall uzun vadede paradan tasarruf etmeyi amaçlıyor, ancak geniş çapta bakıldığında, güneş enerjisi üretimiyle birlikte şehir şebekesine olan bağlılığı azaltıyor, enerjiyi çevreyle daha dost kaynaklardan elde etmeyi sağlıyor. Tesla, dünyanın daha yeşil bir geleceğe geçişini kolaylaştırmak istiyor. Güç tüketiminde yenilebilir enerji kaynaklarına bağlı olunduğu takdirde, en kirli güç üretim kaynaklarının önde gelen yarısının daha erken zamanda emekliye ayrılabileceğini söylüyor. Daha temiz, küçük ve esnek bir enerji şebekesine sahip olabileceğimizi dile getiriyor. Tesla Powerwall Ev Batarya Sisteminin evdeki her şeyi besleyebildiğine dikkat çekiyor. 0.2 kWh güç çeken buzdolabından 2.3 kWh çeken çamaşır makinesine, 7 kWh veya 10 kWh güç desteği sunan Powerwall birimlerinin evdeki her şeyi çalıştırmaya yeteceğini belirtiyor. Powerwall 2 kW’de sürekli güç sağlıyor, güç çıkışı en yüksek 3kW seviyesine çıkıyor. Piller bakımından herhangi bir sınırlama yok; çift veya daha fazla sayıda pili bağlamak mümkün oluyor. Tabii ki, pili dolduracak güneş ışığı miktarı sınırlı, ancak Powerwall elektrik şebekesine bağlı olduğu için, kullanıcı kendi elektriğini üretmediği zamanlarda normal şehir şebekesine geçip oradan enerji temin etmek mümkün oluyor. Tesla Powerwall’un 10 kWh’lık versiyonu 3500 dolar, 7 kWh’lık versiyonu da 3000 dolar fiyatla tedarikçilere, eylül ayından itibaren dağıtılmaya başlanacak. Ürünün tedarikçiler için maliyeti bu şekilde, ancak sistemin, güneşten enerjiyi çekmeyi sağlayan güneş panelleri gibi, geri kalan birimleri ve kurulum için de belirli bir parayı gözden çıkarmak gerekecek.

-9 -

HABER

Canlı yayın uygulaması Meerkat Android’e geldi Periscope’un çıkışı Meerkat için şanssızlık oldu. Twitter bağlantılı canlı yayın yapma olanağı sağlayan Meerkat bu yılın SXSW etkinliğinde çıkış yapmış ve büyük ilgi çekmişti.

ncak kısa bir süre sonra Twitter’ın da aynı amaca hizmet eden Periscope’u çıkarmış olması Meerkat üzerinde olan ilginin Twitter’ın servisine kaymasına neden olmuştu. Durum böyle olunca Meerkat, Android’e açılma ve Periscope’un henüz bulunmadığı bu ekosistemde önceden bulunarak avantaj yakalama yolunu seçti. Yayınlanan Android uygulamasıyla Meerkat dünyanın en popüler işletim sistemine Periscope’tan önce gelmiş oldu. Meerkat Google Play Store’daki ilk gününde 100 bin ila 500 bin arasında bir indirme rakamına ulaştı. Uygulama için Türkiye mağazasında toplam 1500’ün üstünde yorum yapılmış ve uygulama ortalama 2.7 puan almış. Yorumlar ve puan çok yüksek değil, ancak uygulamanın henüz beta sürecinde olduğunu belirtmek gerekiyor. Olumsuz yorumlar ve düşük puanlar da muhtemelen beta olmasında gelen hatalardan ve sorunlardan kaynaklanıyor. Twitter CEO’su Dick Costolo, şirketin en son bilanço telekonferans oturumunda Periscope’un

ilk 10 gününde 1 milyon üyeye ulaştığını açıklamıştı. Twitter üzerinden canlı yayına imkan veren iki uygulama da ilk günlerinde merak etkeninin de katkısıyla yüksek momemtum yakalıyor. Ancak daha sonra ilginin düşmeye başlamasıyla birlikte grafiklerinde de eğim görünüyor. Yine de, hem Periscope hem de Meerkat’ın gelecekte kararlı bir kullanım grafiği çizeceğini söylemek yanlış olmaz. Çünkü hem yayın organları, hem ünlüler hem de markalar neler olup bittiğini takipçilerine gerçek zamanda vermek istiyor, Meerkat ve Periscope gibi araçlar da bu amaca büyük hizmet ediyor.

Grooveshark kapandı Meşruiyeti uzun süredir tartışılan müzik paylaşım servisi Grooveshark, yolun sonuna geldi.

ervisin resmi sitesi üzerinden yapılan veda açıklamasında tercih edilen iş modelinden duyulan pişmanlık ifade edildi. Büyük plak şirketleriyle uzlaşmaya vardığını belirten Grooveshark, kullanıcılarına

- 10

HABER Spotify veya Beats Music gibi servislere yönelmelerini tavsiye etti. Grooveshark tarafından yapılan açıklamada telif haklarına saygı gösterilmemesi bir hata olarak nitelendirilirken, şirket tüm kullanıcılarından ve müzik endüstrisinden özür diledi. Grooveshark’ın kapanma kararının varılan uzlaşmanın bir neticesi olduğu belirtilirken, söz

konusu uzlaşmanın diğer detayları henüz ortaya çıkmadı. Grooveshark aleyhine açılan davalardan birinin hakimi, geçtiğimiz hafta jüriye telif hakkı ihlâl edilen her bir şarkı için 150 bin dolar tazminat istenmesini önermişti. Söz konusu davada 5 bin şarkının mevzubahis olduğu göz önüne alınınca Grooveshark’ın ödemesi gereken tazminat miktarının yüz milyonlarca doları bulması ihtimali de artıyor.

Samsung dünyanın en büyük akıllı telefon satıcısı, ancak en çok kâr edeni değil Geçen yılın sonunda Apple ve Samsung dünyanın en büyük akıllı telefon üreticisi unvanını birlikte paylaştı, her ikisi de yılın son çeyrek diliminde 74 milyon cihaz satışı gerçekleştirdi. 2015’in ilk üç ayında ise Apple’ın satışları 61 milyon ile önceki seviyesine gerilerken, Samsung’un satışları, Strategy Analytics’in tahminlerine göre 80 milyon seviyesine tırmandı. Ne var ki, bu durum Güney Koreli şirket için işlerin güllük gülistanlık şekilde ilerlediği anlamına gelmiyor. Apple’ın ulaştığı yüksek satış hacmini ortalamanın üstünde fiyatlandırılmış cihazlar oluştururken, Samsung’un satış hacminin artışında Galaxy A, E ve J serisi gibi giriş ve orta segment, kârın daha düşük olduğu cihazlar büyük rol oynuyor. 2015’in ilk çeyreğinde gerçekleştirilen 83 milyonluk tahmini satış rakamıyla Samsung satış hacmi bakımından açık ara liderlikte bulunuyor. Ne var ki, geçen yılın aynı döneminde 89 milyonluk sevkiyat gerçekleştirdiğini belirtmek gerekiyor. Samsung yeni çıkardığı Galaxy S6 ve S6 Edge amiral gemisi cihazlarıyla yılın ikinci çeyreğinde daha fazla kâr elde etmeyi hedefliyor. Her iki

telefon da Samsung’un üst sınıf akıllı telefon serisinde önemli yükseltmeler yaptığını gösteriyor ve şirketin beklentilerini karşılayacak gibi görünüyor. Samsung 31 Mart tarihinde biten mali çeyrek yılında 47 trilyon won (116.6 milyar TL) gelir ve 6 trilyon won (yaklaşık 15 milyar TL) operasyon kârı elde etti. Bu rakamlar Samsung’un 2015’in birinci çeyreği için yaptığı 53 trilyon won gelir ve 8.5 trilyon won operasyon kârı tahminlerinin sırasıyla yüzde 12 ve yüzde 30’luk düşük çıktığı anlamına geliyor. Yükseklerde uçan Samsung ve Apple’ın dışında, Strategy Analytics Lenovo-Motorola grubunun üçüncü sırayı, Huawei’nin de dördüncü sırayı aldığını belirtiyor. Bu iki şirket yükseliş gösteren Çinli şirketlerden sadece ikisi. Şimdilik Samsung’u tahtından edecek bir

- 11 -

HABER

Dropbox barındırılan dosyalara yorumlar bırakmaya izin veriyor Dosya paylaşım ve depolama servisi Dropbox, kullanıcılarına barındırılan dosyalara yorum bırakma imkanı sağlayan Dropbox Comments (Dropbox Yorumlar) özelliğini duyurdu.

aha önce sadece Dropbox for Business kullanıcılarına sunulan özellik sayesinde kullanıcılar belgede oluşturulan yorum paneline geri bildirimlerini yazabilecekler ve diledikleri takdirde yorumlarını görmesini istedikleri kişiyi etiketleyebilecekler. Dropbox kullanıcısı olmayanlar da yorumda kendilerinden bahsedildiği takdirde belgeye erişebilecek ve yapılan yorumları okuyabilecek. Ancak yorum bırakmak istediklerinde Dropbox’a üye olmaları gerekecek. Dropbox yolculuğuna bulut tabanlı bir dosya depolama ve paylaşım servisi olarak başlasa da, son hamleleriyle çevrim içi yaşamın önemli bileşenlerinden birine dönüşme konusunda

gözle görülür bir ilerleme kaydetti. Geçtiğimiz yıl özel fotoğraf ve e-posta uygulamaları yayınlayan şirket, geride kalan haftada da aynı anda birden çok kişinin doküman üstünde çalışmasını mümkün kılan Dropbox Notes isimli servisini beta testine açmıştı. İlk etapta Dropbox’ın web uygulamasında aktif hâle gelen yorumlar özelliği, yakında mobil uygulamalara da taşınacak.

Periscope ilk 10 gününde 1 milyon kullanıcıya ulaştı

eriscope’un ilk performansına dair bazı rakamları paylaştı. Mikro blog servisinin CEO’su Dick Costolo, yayınlanmasının ardından 10 gün içinde 1 milyon kişinin Periscope’a katıldığını belirtti. Söz konusu rakam Twitter’ın 302 milyonluk aktif kullanıcı tabanında küçük bir yüzdeyi temsil etse de, internet kullanıcılarının canlı yayına olan ilgisinin hızla arttığını gösteriyor.

Periscope’un en önemli rakibi konumundaki Meerkat yola erken çıkarak ilgi ve yatırım toplamayı başarsa da, sıkı Twitter entegrasyonu ve daha parlak bir ürün olması nedeniyle Periscope, daha büyük bir sansasyon yaratmış durumda. Periscope’un büyümesini devam ettirip ettirmeyeceği ve uygulamaların kullanıcılar adına bir alışkanlığa dönüşüp dönüşmeyeceği gibi sorulara halen yanıt verilmiş değil. Ancak bu belirsizlik, videonun Twitter adına bir öncelik olmayı sürdüreceği gerçeğini etkilemiyor. Twitter CEO’su Dick Costolo, şirketin yerel video formları konusunda istekli olduğunu ve Periscope ile Vine’ın da söz konusu alanın içinde bulunduğunu belirtti.

- 12 -

HABER

Instagram üç yeni filtre ve his simgeli konu etiketlerini sunuyor İlkbahar geldi, havalar güzel gidiyor, insanlar dışarıda daha fazla vakit geçirip hayatın güzelliklerinin daha fazla farkına varıyor.

u güzellikleri Instagram’da paylaşmak, bunu yaparken filtrelerle biraz daha etkileyicilik katmak için Instagram üç yeni filtre sunuyor. Dışarıda yaşanan maceralardan ilham alan Lark, Reyes ve Juno adlı filtreler Instagram kullanıcılarına fotoğraflarına yeni anlamlar katmalarına olanak sağlıyor. Bu yeni filtrelerden önce Instagram, geçen ay da Renk ve Soldur adlı iki düzenleme aracını kullanıcılara sunmuştu. Ayrıca geçtiğimiz aralık ayında da Slumber, Crema, Ludwig, Aden ve

hava veriyor. Juno ise soğuk tonları hafif yeşile kaydırırken sıcak tonları patlatıp beyazları da parlatıyor, böylelikle kişi fotoğraflarını daha enerjik ve canlı gösteriyor. Instagram yeni sunduğu filtreler ve düzenleme araçlarıyla VSCO Cam ve Enlight gibi, akıllı telefon kameraları iyileştikçe daha popüler hâle gelen fotoğraf düzenleme araçlarına cevap vermiş oluyor. Yeni eklenen filtrelerin dışında Instagram, duygu ve hisleri herkesin anlayacağı şekilde yansıtmada yardımcı olmak amacıyla konu

Perpetua gibi beş yeni filtreyle kışı ve yeni yılı karşılamıştı. Son birkaç ayda getirilen yeni filtrelere ve düzenleme araçlarına ek olarak Instagram kullanıcılara konu etiketlerine his simgeleri ekleme şansı da veriyor. Instagram’ın belirttiğine göre, Lark kırmızı doygunluğunu azaltırken mavi ve yeşilleri kuvvetlendiriyor, böylelikle manzara fotoğraflarına canlılık katıyor. Reyes ise paylaşılan anlara biraz solgun ve eskimiş bir

etiketlerine his simgeleri, diğer bir deyişle emoji’ler ekleme fırsatı veriyor. Emoji taşıyan konu etiketleri normal konu etiketleri gibi davranış gösteriyor, üstüne tıklatıldığında bir arama sorgusuna dönüşüyor. Instagram’ın bu yeni filtreleri ve his simgeli konu etiketleri iOS ve Android uygulamalarına bugün itibarıyla gelen güncellemelerle sunuluyor.

- 13 -

YEPYENİ

LG G4 Haftalar boyu süren sızdırma ve ipuçlarının ardından LG nihayet yeni nesil amiral gemisi LG G4’ü aralarında İstanbul’un da bulunduğu, dünyanın dört bir yanında düzenlediği küresel lansman etkinlikleriyle birlikte tanıttı.

Teknoblog.com’dan LG G4 Ön İnceleme

G G4, beklendiği gibi geçen yılın beğeni toplayan akıllı telefon G3’ün çizgisi doğrultusunda, önemli gelişimlerle birlikte tüketicilerin karşısına çıkıyor. Özellikle kamera özellikleriyle kullanıcıların beğenisini toplayacak gibi görünüyor. G4’te 5.5 inç, 2560 x 1440 piksel Quad HD ekran, Snapdragon 808 işlemci, 3 GB RAM, 32 GB dahili hafıza, Android 5.1 Lollipop gibi başlıca teknik özellikler bulunuyor.

LG G3’ün arkasında 13 megapiksel çözünürlüklü bir kamera bulunuyordu. Halbuki LG G4’te 16 megapiksel çözünürlük destekli ve 16 megapiksel optik görüntü sabitleme özellikli bir kameranın bulunduğunu görüyoruz. Kamera daha yüksek çözünürlük desteği sayesinde daha keskin ve net fotoğraflar çekmekle kalmıyor, f/1.8 diyafram açıklığı değeri sayesinde düşük ışıklı ortamlarda, LED flaşı kullanmadan da daha iyi fotoğraflar elde

- 14 -

YEPYENİ

LG G4

Ekran

5.5 inç, 1440 x 2560 piksel, IPS LCD kapasitif dokunmatik

İşlemci

Sekiz çekirdekli Qualcomm Snapdragon 808 MSM8992

RAM

3 GB RAM

Dahili Hafıza

32 GB

Kamera

Arka: 16 megapiksel, optik görüntü sabitleme, lazer otomatik odak, 4K video kaydı Ön: 8 megapiksel, 1080p

Boyutlar

148.9 x 76.1 x 9.8 mm.

Ağırlık

155 gr.

İşletim Sistemi

Android 5.1 Lollipop LG UX 4.0 kullanıcı arayüzü

etmeye imkan sağlıyor. LG, G4’ün kamera sensörünün, G3’teki f/ 2.4 diyafram açıklıklı kamera sensörüne göre ışığı yüzde 80 daha fazla oranda aldığının altını çiziyor. Bunun düşük ışıklı ortamlarda yapılan çekimlerin yanı sıra hızlı hareket eden nesnelerin çekimlerinde de daha az bulanıklık içeren fotoğraflarla sonuçlanacağını belirtiyor. Bu arada sadece 0.11mm kalınlığındaki cam mavi filtrenin de kızıl ötesi yayılımları, renkleri engellemeden durduğunu ekliyor. 1/2.6 inç büyüklüğündeki sensör yüzde 40 oranında daha yüksek alanıyla da ışığın daha fazla yakalanmasına katkıda bulunuyor. Ayrıca LG kamera yazılımına elle ayar kontrolleri de eklemiş, böylelikle gelişmiş fotoğrafçılara ve profesyonellere deklanşör hızı, ISO, beyaz dengesi gibi ayarları kontrol etme

- 15 -

YEPYENİ

fırsatı veriyor. Ayrıca kamera RAW formatında da çekim yapabiliyor, böylelikle profesyonellere gerçek anlamda hitap ediyor. Ayrıca kamera dünyanın renk spektrum sensörünü barındıran ilk kamerası olarak dikkat çekiyor. Bu sensör yardımıyla nesnenin gerçek rengi fotoğraf çekiminden önce okunuyor. Önde de 8 megapiksel çözünürlüklü ikinci bir kamera yer alıyor. Bu kamera ultra ince IR filtresi sayesinde daha geniş renk yelpazesini destekliyor. Gesture Shot özelliği geliştirilmiş, elinizi kamera karşısında yumruk yapıp deklanşörü etkinleştirmenin yanında art arda dört farklı çekim yaparak birden fazla poz vermeniz de mümkün oluyor. Lazer otomatik odak sayesinde sadece 0.276 saniyede odaklama yapmak mümkün oluyor. Bu, telefon kilitliyken ses kapatma tuşuna art arda iki kez basıldığında fotoğraf çekmeye imkan tanıyan Quick Shot seçeneği için hayati önem taşıyor. LG G4, telefonunu sık kullananların ilgisini çekecek iki unsuru da bünyesinde barındırıyor. Bunlardan biri 3000 mAh kapasiteli çıkarılabilir pil, diğeri de microSD kart yuvası sayesinde depolama alanını genişletme imkanı. Bunların her ikisinin de Samsung’un 2015 model amiral gemilerinde yer almadığını belirtmemiz gerekiyor. Donanım ve kamera özelliklerinin yanı sıra bitkisel kaynaklı deri arka yüzeyiyle de dikkat

çeken bir akıllı telefon. G4 bu özelliğiyle LG’nin bitki kaynaklı deri arka yüzeye sahip ilk telefonu olma özelliğini taşıyor. LG, Samsung’un geçen yılki telefonlarında kullandığı suni deri yerine gerçek deri hissini daha fazla veren bir malzemeyle iddiasını ortaya koyuyor. Deri sevmeyenler için G4’ün plastik arka yüzeyli versiyonları da bulunacak. Telefonun gövdesini metal görünümlü yüzeye sahip plastik tamamlıyor. Tıpkı geçen yıl olduğu gibi bu yıl da LG’nin amiral gemisinde metal kullanılmasını bekleyenler aradığını bulamıyor. Kablosuz bağlantı tarafında da LG G4 zengin bir listeye sahip. 802.11a/b/g/n/ac Wi-Fi, Bluetooth 4.0, NFC’nin yanı sıra LTE-Advanced desteğinin bulunması da önemli bir artı sayılır. Kablosuz şarj desteğinin yer aldığını da belirtmeden geçmeyelim. Android 5.1 Lollipop ile yüklü gelecek olan LG G4’te LG UX 4.0 kullanıcı arayüzü de bulunuyor. Takvim iyileştirilirken kamera için de üç yeni kullanıcı modu bulunuyor. Ayrıca Smart Notice adı verilen özellik yeni bir kullanıcı arayüzüyle kullanıcıların karşısına sunuyor; hava durumu, seyahat ve diğer unsurlar için daha fazla kişiselleştirilmiş bildirimleri vadediyor. Bu arada LG G4’ü satın alan her bir kullanıcıya 100 GB Google Drive alanı iki yıl boyunca ücretsiz olarak verilecek. Bu teklifin Türkiye’yi kapsayıp kapsamayacağınıysa göreceğiz.

- 16 -

KARŞILAŞTIRMA

HTC ONE M9 vs. SAMSUNG GALAXY S6 HTC ve Samsung’un amiral gemileri karşı karşıya!

Yorum

Ekran

5.0 inç, 1080 x 1920 piksel, Super LCD3 kapasitif dokunmatik ekran

5.1 inç, 1440 x 2560 piksel, Super AMOLED kapasitif dokunmatik ekran

Büyüklük açısından her iki ekran arasındaki fark çok az, ancak S6‘nın ekranı çözünürlük bakımından üstün.

İşlemci

Sekiz çekirdekli Qualcomm Snapdragon 810 (1.5 GHz dört Cortex A53, 2 GHz dört Cortex A57 çekirdek)

Samsung Exynos 7420 (1.5 GHz dört Cortex A53, dört adet 2.1 GHz Cortex A57 çekirdek)

Her iki telefon da işlemci performansı bakımından üst seviyede. Çoğu işlevi sorunsuz yerine getirirler.

RAM

3 GB

Her iki telefon da aynı RAM miktarına sahip.

32/64/128 GB

HTC One M9’da tek seçenek var, ancak microSD kart yuvasıyla ek depolama alanına sahip olmak mümkün.

Kamera

20.7 MP, otomatik odak, HDR, optik görüntü sabitleme, 4K video (Arka) 4 MP, 1080p video (Ön)

16 MP, otomatik odak, LED flaş, optik görüntü sabitleme, f/1.9, HDR, 4K video kaydı (Arka) 5 MP, 1440p video (Ön)

Piksel sayısı bakımından One M9’un arka kamerası öne çıkıyor. Ön kameralarda ise HTC One M9’un UltraPixel kamera kullanması düşük ışıkta avantaj olabilir.

Batarya

2840 mAh

2550 mAh

Her ikisi de bir günü çıkaracak gücü sunabiliyor.

Boyut ve Ağırlık

144.6 x 69.7 x 9.6 mm. 157 gr.

143.4 x 70.5 x 6.8 mm. 138 gr.

Galaxy S6 daha hafif ve ince.

Android 5.0 Lollipop

Android 5.0.2 Lollipop

Her ikisinde de Lollipop var. Bunun üstünde TouchWiz ve Sense 7 kullanıcı arayüzleri geliyor.

2799 TL

2499 TL’den başlayan fiyatlarla

HTC One M9’un 32 GB kapasiteli versiyonu S6‘nınkinden biraz daha maliyetli.

32 GB

Depolama Alanı microSD kart yuvası

İşletim Sistemi

Türkiye Fiyatı

- 17 -

DOSYA

SoundCloud ile herkes podcast yayını yapabilecek: Nasıl başlanacağını anlatıyoruz

odcast yayını yapanlar bundan böyle SoundCloud’ın nimetlerinden yararlanabilecek. Popüler ses dağıtım platformlarından olan SoundCloud, en az dört yıldır podcast yayın özelliğini özel bir grupla test ediyordu. Teknoblog da SoundCloud’ın podcast özelliğinden test dönemi boyunca yararlanan yayıncılar arasında yer alıyor. Şirket en sonunda podcast yayın özelliğine erişimdeki kısıtlamaları kaldırdı ve bütün kullanıcılara bu özellikten yararlanma fırsatı tanıdı. SoundCloud tarafından konuyla ilgili olarak yayınlanan yazıda beta sürecinin bittiği dile

getirildi. SoundCloud’ın kolay öğrenilebilir, kullanılabilir bir ortam arayan podcast yayıncıları için mükemmel olduğu, en kararlı altyapıyla donatıldığı, kitleleri anlamaya ve büyütmeye yardımcı olacak en detaylı istatistikleri sağladığı belirtildi. SoundCloud’ın podcast yayın işlevi biri ücretsiz, ikisi ücretli olmak üzere üç farklı üyelik tipi için kullanılabiliyor. Yazının devamında podcast yayınıyla ilgili bilgileri ve SoundCloud’ın servisiyle ilgili detayları bulabilirsiniz.

- 18 -

DOSYA

Podcast yayını nedir? Podcast yayınını bir radyo programı gibi düşünebilirsiniz. Dijital ses dosyası olan podcast yayınını internet üzerinden dinleyebilir, mobil cihazınıza veya bilgisayara

indirebilirsiniz. Podcast yayını genellikle seri şeklinde bulunur, yeni bölümler RSS, iTunes gibi kanallar üzerinden abonelere ulaştırılır. SoundCloud podcast yayını nasıl çalışıyor? Eğer henüz bir SoundCloud hesabınız yoksa, SoundCloud’ın web sitesine gidip bir tane oluşturabilirsiniz. Podcast yayınına başlamadan önce, mevcut bir ses kaydını yüklemeniz veya düzenlemeniz gerekiyor. Podcast’i yayınlamak istediğinizde, mevcut RSS beslemenizi kullanarak podcast yayınlarını favori podcast uygulamalarına ulaştırabilirsiniz. SoundCloud içinde izinler (permissions) sekmesine gidin ve daha sonra “Include in RSS feed” (RSS beslemesinde yer ver) seçeneğini işaretleyin. SoundCloud’ın yayıncı kılavuzunda iTunes ve diğer podcast uygulamalarına yayın

- 19 -

DOSYA

kaydının nasıl yapılacağına dair bilgiler de bulunuyor. SoundCloud podcast yayınları sadece RSS dağıtımıyla sınırlı değil. Şirket, söylediğine göre, paylaşımı teşvik edecek şekilde tasarlanmış web sitelerine yerleştirilebilir oynatıcılarla geleceğin podcast yayıncılığını inşa ediyor. Ayrıca Twitter gibi sosyal ağlarla entegre şekilde çalışıyor, böylelikle podcast yayınlarını çeşitli siteler üzerinden arkadaşlarla paylaşmak mümkün oluyor. Ayrıca SoundCloud zamanlanmış yorumlar sunuyor, böylelikle podcast yayıncılığının tek taraflı bir deneyim olduğuna dair inanışı tersine çeviriyor.

SoundCloud Pro aboneliği kapsamında aylık altı saatlik ses yükleme imkanı veriliyor. Bu seçeneğin aylık abonelik ücreti 4 avro, yıllık abonelik ücreti de 35 avro olarak belirlenmiş. Ayrıca Pro abonelerine ülke bazında istatistik bilgisi ve ses kaydı ya da çalma listelerini profil sayfasının tepesine sabitleme imkanı veriliyor. Pro Unlimited paketinde ise sınırsız sürede ses yükleme imkanı sunuluyor. Ayrıca ses dosyalarının hangi platformlarda dinlediği bilgisine de erişmek mümkün oluyor. Her bir planda podcast yayıncılık seçeneği sunuluyor. Daha fazla bilgi için SoundCloud podcast sayfasına veya SoundCloud abonelik tarifeleri sayfasına göz atabilirsiniz.

SoundCloud’ın podcast yayıncılık sistemini kullanmanın maliyeti nedir? SoundCloud’ın ücretsiz üyelik seçeneği kapsamında toplam üç saat uzunlukta ses yükleme hakkı tanınıyor. Eğer podcast yayınını uzun soluklu yapacaksanız, bu üç saatlik sürenin bir süre sonra tükendiğini göreceksiniz. Bu durumda da paralı modellerle devam etmeye ihtiyaç duyacaksınız.

- 20 -

UYGULAMA

The Smurf Games: Şirinler ile spor zamanı

iOS

irinler tüm dünyanın en sevilen çizgi filmleri arasında yer alıyor. Şimdiki yetişkinlerin çocukluklarından kalma bir hatıra olan sevimli mavi yaratıklar, yeni animasyon filmleri ve mobil oyunları sayesinde günümüzün çocuklarıyla da buluşuyor. Mobil platformlardaki Şirinler oyunlarının en yenisi olan The Smurf Games, mavi kahramanların sporcu yönünü ön plana çıkarıyor. The Smurf Games başlatıldığı zaman oyunculara ilk olarak oyunu anlatan kısa bir bilgilendirme videosu anlatılıyor. Söz konusu videoda oyunda bulunan tüm spor dalları gösteriliyor. The Smurf Games’te Şirinler olimpik sporları kendi dünyalarına uygun bir kurulum eşliğinde yapıyor. The Smurf Games’de spor dallarının isimleri, Şirinler’in konuşma formatına

- 21 -

uyarlanmış. Örneğin basketbolun adı “BasketSmurf” (BasketŞirin) adı değiştirilmiş. Engelli koşu ise “Smurf & Slide” (Şirinle ve Kay) ismini taşıyor. The Smurf Games’in oyun deneyimi ise kategoriden kategoriye farklılık gösteriyor. Ancak genel hatlarıyla oyun deneyiminin oldukça kolay olduğunu belirtmek gerekiyor. Kategorilerin kontrol yöntemleri de oyunculara seviye öncesinde anlatılıyor. Oyuncular müsabakalarda kullanacakları Şirin’i, müsabaka öncesinde karşılarına çıkan ekran üzerinde seçebiliyor. Müsabakalarda kazanılan başarılar ve kilidi açılan kategorilerin sayısı arttıkça daha fazla Şirin arasından seçim yapılabiliyor. Her Şirin, hız, zıplama ve beceri konusunda ayrı yetenekler barındırıyor.

UYGULAMA

BasketŞirin ve Şirinle ve Kay dışındaki kategorileri oynamak için uygulama içi satın alma özelliğinden faydalanmak gerekiyor. Oyuncuların kategori kilitlerini kaldırmak için kategori başına 6,49 TL ödemesi gerekiyor. The Smurf Games’teki tüm kategorilerin kilidini kaldırmak içinse 20,99 TL ödemek yeterli oluyor. Çocukların akıllı telefon veya tabletlerde oyun oynarken uygulama içi satın alma özelliğini kullanması, ebeveynlerin pek hoş olmayan sürprizlerle karşılaşmasına neden olabiliyor. Ailelere bu tarz sürprizler yaşatmak istemeyen The Smurf Games’in yapımcısı Budge Studios, uygulama içi satın alma özelliğinden faydalanmak isteyenlerden

öncelikli olarak kendilerine sorulan soruya yanıt vermelerini talep ediyor. Genellikle bir çarpma işlemi formatında yöneltilen soruya yanıt verilmesinin ardından uygulama içindeki satın alma işlemi tamamlanıyor. Farklı yaş gruplarından pek çok kişinin severek takip ettiği ve artık klasik mertebesine erişmiş bir çizgi film olan Şirinler, 21. yüzyılın çocuklarına 21. yüzyılın iletişim araçları üzerinden ulaşıyor. Bu araçların en eğlencelilerinden biri olan The Smurf Games, uygulama içi satın almalar konusunda izlediği farklı doğrulama yöntemi sayesinde ebeveynlerin gözünü arkada bırakmayacak oyunlar arasında bulunuyor.

- 22 -

UYGULAMA

Enlight: Mobilde profesyonel biçimde fotoğraf düzenlemenin en kolay yolu

iOS

kıllı telefonlar için hazırlanan fotoğraf düzenleme uygulamalarının sayısı her geçen gün artıyor. Uzun süredir çok kalabalık olan bir pazara girmeye hazırlanan uygulamaların aradan sıyrılmaları için ortaya mevcut seçeneklerden farklı bir şeyler koymaları ve farklarını iyi biçimde sunmaları gerekiyor. Enlight hem barındırdığı geniş kapsamlı özellik setiyle hem de bu özellikleri kullanıcılara teker teker anlatmasıyla dikkat çekiyor. Enlight ilk kez başlatıldığı zaman kullanıcılara uygulamanın yeteneklerini ve özelliklerini anlatan kısa bir tur düzenleniyor. Bu turun tamamlanmasının ardından ana ekrana yönlendirme yapılıyor. Ana ekranın üst kısmında araç çubuğu yer alırken, alt kısmında da film rulosu gösteriliyor. Üst araç çubuğunun en solunda yer alan Enlight ikonu,

- 23 -

kullanıcıları uygulamanın temel kontrol merkezine yönlendiriyor. Bu merkez aracılığıyla Enlight Turunu tekrarlamak ve uygulamanın genel ayarlarını görmek mümkün oluyor. Ana ekrandaki araç çubuğunda bulunan kamera ikonu ise tahmin edileceği üzere akıllı telefonun kamerasını aktif hâle getiriyor. Kamera ikonunun hemen yanında bulunan paylaşım ikonuysa Enlight’ın sunduğu paylaşım yollarını ortaya çıkarıyor. Enlight’ın hızlı paylaşım adına listeye Facebook, Twitter ve Instagram gibi uygulamaların yanı sıra WhatsApp’ı da eklemesi önemli bir detay olarak göze çarpıyor. Araç çubuğunun en sağında yer alan liste ikonu ise Enlight’ın düzenleme araçlarını ekrana getiriyor. Düzenleme araçları ekranın sağına araç çubuğu ve film rulosunun arasını dolduracak biçimde yerleştiriliyor.

UYGULAMA

Kullanıcılar diledikleri takdirde film rulosunun görünümünü genişletebiliyor. Düzenleme araçlarının yukarıdan aşağıya sıralanışı ise uygulama sırasına göre gerçekleştirilmişe benziyor. Enlight ilk olarak kullanıcılardan fotoğraflarını kırpma, bükme, boyutlandırma gibi işlemleri tamamlamaları isteniyor. Bu aşamanın ardından sıra netlik, hedef, keskinlik, kontrast gibi görüntü ayarlarına geliyor. Görüntü ayarlarını filtreleme süreci takip ediyor. Enlight’ın sunduğu filtreler analog, siyah-beyaz ve ikili adını taşıyan üç farklı kategoride toplanıyor. Filtrelerin sunumu konusunda bu tarz bir özelleştirilmeye gidilmiş olması Enlight’ın pozitif özelliklerinden biri olarak ön plana çıkıyor. Filtrelerin altında yer alan araçlar kategorisinde ise kullanıcılara farklı fotoğrafları birbirleriyle karıştırma, fotoğraflarda görülen nesneleri yeniden biçimlendirme ve yatırma gibi araçlar sunuluyor. Artistik başlığı altında ise boyama, kentsel ve skeç ismini taşıyan üç

farklı filtre kategorisi yer alıyor. Bu başlık altında yer alan filtreler fotoğrafların daha sanatsal bir hava kazanmasını sağlıyor. Kullanıcılar Enlight sayesinde fotoğraflarını fırçalarla da renklendirebiliyor. Metin ekleme de Enlight’ın sunduğu özellikler arasında bulunuyor. Enlight’ın ”Mimi” olarak adlandırdığı internet dünyasında ise ”meme” olarak bilinen fotoğrafların yapımı için kolaylık sunması da Enlight’ın değerini biraz daha artırıyor. Sonlandır başlığında ise fotoğraf için son rötuşlar yapılıyor. Bu başlık altında fotoğrafların Instagram karesine sığmasını sağlayan Instafit isimli bir özellik de bulunuyor. Fotoğraf düzenleme konusunda akıllı cihaz sahiplerinin önünde çok sayıda seçenek yer alıyor. Enlight farklı uygulamaların sunduğu farklı özellikleri çatısı altında uyumlu bir biçimde toplamayı başarıyor. Kullanıcılara tüm özellikler hakkında bilgi verilmesi de Enlight’ın değerini biraz daha artırıyor.

- 24 -

UYGULAMA

Tangent: Fotoğraflarınızı geometrik filtrelerle farklılaştırın

iOS

nstagram’ın gösterdiği başarı, mobil fotoğraf düzenleme uygulamalarının sayısının artmasını sağladı. Uygulama mağazaları pek çok fotoğraf düzenleme yazılımını barındırıyor. Pazarın kalabalıklığı, ön plana çıkmak isteyen uygulamaların farklı özellikler sunması gerekliliğini beraberinde getiriyor. Tangent bu farklı deneyimi sunan fotoğraf düzenleme uygulamalarından biri olarak dikkat çekiyor. Tangent’a giriş için herhangi bir üyelik işlemi yapmak gerekmiyor. Bu da uygulamanın önceliğinin sosyal paylaşımdan ziyade fotoğraf düzenlemek olduğunu ortaya koyuyor. Uygulama başlatıldığı zaman kullanıcıları karanlık ve sade bir ekran karşılıyor. Bu ekranda Tangent’ın logosu ve bu logonun altında resim ve ampul ikonları bulunuyor.

- 25 -

Ampul ikonuna dokunulduğunda kullanıcıların karşısına Tangent ile düzenlenmiş görüntülerden oluşan bir galeri çıkarılıyor. Bu galeri, Tangent ile yeni tanışan kullanıcılara ilham vermeyi amaçlıyor. Gerçekten de bu bölümde sergilenen çalışmalar görüldüğünde Tangent’ın yetenekleri daha iyi anlaşılıyor. Ana sayfadaki bir diğer ikon olan galeri ikonuysa kullanıcıları cihazın film rulosuna yönlendiriyor. Bu ekran aracılığıyla düzenlenecek fotoğrafların seçimi yapılabiliyor. Kullanıcılar diledikleri takdirde cihazlarındaki fotoğraflar yerine Tangent’ın sunduğu fotoğraflar içinden de seçim yapılabiliyor. Aynı ekranın alt kısmındaki araç çubuğunda bulunan kamera ikonu akıllı telefonun kamerasını aktif hâle getirirken, ekranın sağ alt kısmındaki ikona dokunulduğunda film

UYGULAMA

rulosundaki fotoğraflar daha büyük formatta gösteriliyor. Fotoğraf seçiminin yapılmasının ardından sıra düzenleme işlemine geliyor. Kullanıcılardan öncelikli olarak çerçeve boyutunu seçmeleri talep ediliyor. Çerçeve boyu seçildikten sonra ise düzenleme sürecinin zevkli bölümü başlıyor. Tangent, kullanıcılara fotoğraflarını değiştirmeleri için iki yol sunuyor. “Use Style” (Tarz Kullan) yolunun seçilmesi durumunda kullanıcılara Tangent tarafından önceden hazırlanmış filtreler gösteriliyor. Bu filtreler üstünde daha sonra ekstra düzenleme de yapılabiliyor. “Start Fresh” (Sıfırdan Başla) seçeneği ise Tangent kullanıcılara fotoğraf düzenleme sürecinin tüm sorumluluğunu alma imkanını veriyor. Kullanıcılar bu ekran üstünden fotoğraflarına yerleştirecekleri geometrik çerçeveleri, şekilleri, tarama formatlarını ve filtreleri seçebiliyor.

Tangent geometrik şekil ve taramalar konusunda kullanıcılara geniş bir seçenek skalası sunuyor. Liste oldukça uzun olsa da, bazı filtre ve şekillere erişmek için uygulama içi satın alma özelliğine başvurmak gerekiyor. Tangent’da fotoğraflara uygulanan geometrik şekillerin rengi de değiştirilebiliyor. Düzenleme işleminin tamamlanmasının ardından kullanıcılar ekranın sağ üst kısmına dokunarak bir sonraki ekrana geçiş yapabiliyor. Bu ekranda fotoğrafı kaydetme, Instagram’a gönderme, paylaşma, yeniden düzenleme gibi seçenekler bulunuyor. Ekranın alt kısmında gösterilen beş uygulama ise Tangent’da gerçekleştirilen düzenleme işlemini çeşitlendirmeyi teklif ediyor. Ancak bu uygulamaları iTunes App Store’dan ayrıca indirmek gerekiyor. Kalabalık bir alanda kendisini göstermek isteyenlerin ortaya ekstra bir yetenek, özellik, çaba koyması gerekir. Tangent birbirinin neredeyse kopyası olan çok sayıda

- 26 -

UYGULAMA

Cut: Sinema bilginizi tüm dünyaya gösterin nternet sayesinde bilgiye ulaşmak kadar bilgiyi ölçmek de kolaylaşmış durumda. Özellikle mobil cihazların yaygınlaşmasıyla birlikte “bilgi yarışması” formatındaki uygulamalara da sıklıkla rastlanıyor. Bu uygulamaların büyük bir kısmı genel yarışma formatında olsa da, içlerinden bazıları belli alanlar üzerine odaklanan bir deneyim sunuyor. Özellikle müzik odaklı uygulamaların sayıca fazla olduğu pazarda Cut, sinemaseverlerin ilgisine mazhar olmayı amaçlıyor. Bilgi ölçen diğer pek çok uygulamada olduğu gibi, Cut’ta da kullanıcılardan bir hesap aracılığıyla platforma giriş yapmaları isteniyor. Facebook bilgileriyle girişin mümkün olduğu Cut’a ayrı bir hesap oluşturarak da girilebiliyor. Giriş işleminin tamamlanmasının ardından

iOS

Android

- 27 -

oyuncular oldukça kapsamlı bir demoya dahil ediliyor. Demoda hem oyun içi navigasyona ait bilgiler veriliyor hem de temel oyun deneyiminin nasıl işlediği ayrıntılarıyla gösteriliyor. Cut’ın benzer uygulamalardan en önemli farkı soruları videolar eşliğinde sorması. Oyunculara soru sorulmadan önce kategoriye göre seçilmiş videolardan kısa parçalar gösteriliyor. Soru videonun yayınlanmasının ardından oyunculara yöneltiliyor ve dört şıkkın arasından doğru olanın seçilmesi isteniyor. Soruların cevaplanması için oyunculara yaklaşık 15 saniyelik bir süre tanınıyor. Oyuncular soruları cevaplarken tereddütte kaldıkları takdirde Cut’ın sunduğu “yüzde 50 joker hakkı”ndan faydalanabiliyor. Beş soruluk yarış esnasında karşı tarafın çevrim içi olması

UYGULAMA

gerekmiyor. Taraflar soruları birbirlerinden bağımsız olarak, farklı zamanlarda yanıtlayabiliyor. Sorulara hızlı cevap verilmesi durumunda daha fazla puan kazanılıyor. Beşinci ve son soru ise normalin iki katı puan kazandırıyor. Cut’da oyunculara bilgilerini sınamaları için farklı kategoriler sunuyor. Henüz yeni bir uygulama olduğu için kategori sayıları kısıtlı olsa da; Cut’da oyunculara ödüllü filmler,

Leonardo Di Caprio, süper kahramanlar, kötü adamlar, kötü kadınlar gibi sıradışı kategoriler sunuluyor. Cut’ın filimlerden gösterdiği kesitler genellikle aynı olsa da, soruların farklı olması yapımcıların oyun için ne kadar özendiğini ortaya koyuyor. Henüz yolun başında olan Cut, sinemaseverlerin popüler uygulamaları arasına girmeye aday gözüküyor.

- 28 -

UYGULAMA

Office Lens: Belgelerinizi vakit kaybetmeden tarayın

iOS

Windows Phone

skiden defterlerde, kartvizit albümlerinde, kalın klasörlerde saklanan pek çok şey artık akıllı cihazlarda saklanıyor. Yazılı belgelerin bilgisayar ortamına aktarımındaki zorluklar da mobil cihazların gelişimiyle birlikte önemli ölçüde aşılmış durumda. Üretkenlik yazılımlarını Windows dışındaki platformlara taşıma konusunda son zamanlarda aktif bir tavır içine giren Microsoft, bundan bir yıl önce Windows Phone için yayınladığı Office Lens uygulamasını iOS ve Android’e de taşıdı. Office Lens’in Android’de şu an için ön izleme sürümüyle yer aldığını belirtmekte fayda var. Office Lens uygulaması sayesinde akıllı cihaz sahipleri bir kağıda, kartvizite veya beyaz tahtaya yazılan bilgileri elektronik

- 29 -

ortama kolaylıkla aktarabiliyor. Office Lens uygulamasının yetenekleri ve özellikleri uygulama başlatılırken kullanıcılara kısaca aktarılıyor. Bilgilendirme seansının tamamlanmasının ardından Office Lens kamerayı aktif hâle getiriyor. Uygulamanın kendine özgü kamera ekranında deklanşör tuşunun üst kısmında fotoğraf, belge ve beyaz tahta adını taşıyan üç farklı ayar bulunuyor. Kullanıcılar tarayacakları dokümanın türüne ve yapısına göre bu üç farklı ayar arasından seçim yapabiliyor. Office Lens uygulaması tarayacağı alanı seçilen bu ayara göre otomatik olarak belirliyor. Fotoğraf hangi açıdan çekilirse çekilsin, kadrajın otomatik olarak düzeltilmesi de Office Lens’in kullanışlı özellikleri arasında yer alıyor.

UYGULAMA

Tarama işleminin tamamlanmasının ardından belgeyi istenen formata uygun hâle getirmek için işleyen Office Lens, sürecin tamamlanmasının ardından taranmış belgenin ön izlemesini kullanıcılara gösteriyor. Ön izlemede gördüğünden memnun olmayan kullanıcılar Yeniden Çek seçeneği aracılığıyla yeniden çekim ekranına yönlendiriliyor. Ekranın sağ üst köşesinde bulunan ölçeklendirme ikonu ise taranacak alanın manuel olarak yeniden ayarlanmasını sağlıyor. Ekranın sağ üstünde yer alan “Bitti” yazısına dokunulduğunda ise Office Lens kullanıcıların karşısına dışa aktarım seçeneklerini çıkarıyor. Office Lens ile taranan belgeler uygulama aracılığıyla Microsoft’un OneNote, OneDrive, Word ve PowerPoint uygulamalarına aktarılabiliyor. Microsoft tabanlı dışa aktarım seçeneklerine ek olarak; taranan belgeleri PDF formatına dönüştürmek, e-posta

olarak göndermek ve Fotoğraf Kitaplığına kaydetmek Office Lens’in yetenekleri arasında yer alıyor. Office Lens’in kamera uygulamasının sol üst köşesinde bulunan liste ikonuna dokunulunca uygulamanın kontrol paneli ortaya çıkıyor. Söz konusu panel aracılığıyla film rulosundan fotoğraf aktarma veya uygulama üzerinden daha önce taranan belgeleri görme gibi işlemler gerçekleştirilebiliyor. Günümüzde tüm işlerini dijital ortamda halleden kullanıcılar için yazılı notların pratik ve hızlı biçimde akıllı cihazlara aktarılması büyük önem taşıyor. Office Lens, hem tarama işlemini pratik biçimde yerine getirmesi hem de taranan belgeleri hızla paylaşma imkanı sunmasıyla akıllı cihazlarda kendisine bir yer bulmayı hak ediyor.

- 30 -

İNCELEME

Galaxy A serisinin amiral gemisi:

Samsung Galaxy A7 Samsung geçen yıl Galaxy Alpha ile birlikte metali ilk kez akıllı telefonlarında bu kadar ciddi şekilde kullanmış, bu kullanım daha sonra Galaxy yelpazesinin daha üst seviyedeki modellerine de yansıyacak şekilde genişletilmişti. Galaxy Alpha’nın görünürde belki devamı gelmedi gibi görünüyor, ancak Samsung bu telefonun üstüne yeni bir seri inşa etti.

eçen yılın sonlarında çıkarılan Galaxy A3 ve Galaxy A5’in ardından bu yılın hemen başında da Galaxy A7’yi gördük. HTC’nin Desire serisine benzer bir nitelik taşıyan Samsung Galaxy A serisi giriş ve orta segmente mensup, ortalamanın üstü tasarıma ve teknik özelliklere sahip ürünleri bünyesinde barındırıyor ve Galaxy A7’de bu serinin amiral gemisi ürünü olma özelliğini taşıyor. Samsung Galaxy A7 ile ilgili merak ettikleriniz bu incelemede yer alıyor. Tasarım Samsung Galaxy A7 ile Samsung Galaxy Note 4’ü karıştırmanız muhtemel, çünkü bu iki telefon önden bakıldığında birbirine fazlasıyla benziyor. 5.5 inç ekranıyla Galaxy A7, kuzeni Galaxy Note 4 ile hemen hemen aynı büyüklükte yüzey alanına sahip. Hafif yuvarlatışmış köşeleri ve metal kenar çerçevesiyle de benzerlik tamamlanıyor. Sadece 6.3 mm. kalınlığındaki gövdesi ve 141 gr. ağırlığıyla Samsung Galaxy A7 tek elde bile rahatlıkla tutulup kullanılan, cepte de rahatlıkla taşınan bir telefon. SAMSUNG GALAXY A7 İLE GALAXY NOTE 4 TASARIM AÇISINDAN BÜYÜK BENZERLİKLER TAŞIYOR

- 31 -

İNCELEME

5.5 inç ekran Galaxy A7’nin ön yüzünde büyük bir yer tutuyor. Ekranın altında ana ekran tuşu ve onun her iki yanına yerleştirilmiş kapasitif dokunmatik çoklu görev ve geri tuşları bulunuyor. Ekranın üstünde de Samsung logosu, ahize hoparlörü, sensörler ve 5 megapiksel ön kamera bulunuyor. Bu arada ön yüzün Gorilla Glass 4 ekran camıyla kaplandığını, bu camın düşmeyle oluşabilecek çatlama ve kırılmalara karşı da dayanıklı olduğunu belirtmemiz gerekiyor. Galaxy A7’nin kenarlarını metal çerçeve çevreliyor. Bu çerçevenin ön ve arka yüzle buluştuğu çizgiler ise ince işçilikleriyle Galaxy A7’yi biraz daha çekici gösteriyor.

Galaxy A7’nin beyaz, siyah ve altın renklerinden her birisinde metal çerçeve telefonun kendi rengiyle boyanmış şekilde geliyor, bu da telefonun tasarımına bütünlük katıyor. SİYAH, BEYAZ VE ALTIN RENK SEÇENEKLERİNDEN HER BİRİNDE METAL ÇERÇEVE O RENGE BOYANMIŞ ŞEKİLDE SUNULUYOR Telefonun ses ve güç tuşları diğer Samsung Galaxy telefonlarında gördüğümüz yerlerde. Sol kenarda ses, sağ kenarda ise güç tuşlarını, kolaylıkla erişilebilecek yerlerde görüyoruz. Ancak bu tuşlar fazla yumuşak ve kolay basılır şekilde tasarlanmış,

- 32 -

telefon cepteyken Galaxy A7’nin ekranının yanlışlıkla açılmasına neden olabiliyor. Galaxy A7’nin microSD ve nano SIM kart yuvalarının telefonu sağ kenarında bulunduğunu görüyoruz. Telefonun kutusuna eklenen ince uçlu cisim yardımıyla bu tepsiler yerlerinden çıkarılabiliyor. A7’nin alt kenarında micro USB portu, 3.5 mm. kulaklık jakı ve mikrofonu görüyoruz. Üstte de ikinci mikrofon mevcut. Note 4’ün suni deri kaplı, çıkarılabilir plastik arka kapağı yerine, Galaxy A7’de sabit, yerinde çıkarılamaz bir arka kapak görüyoruz. Plastik arka yüzün pürüzsüz, hafif sürtünmeli, mat yüzeyi Galaxy A7’yi rahat şekilde kullanmaya katkıda bulunuyor, ayrıca Galaxy A7’ye biraz daha çekicilik kattığını söylememiz gerekiyor. 13 megapiksel kamera üste doğru, ortalanmış şekilde yerleştirilmiş. Kamera sensörü, telefonun inceliğinden dolayı dışa doğru hafif bir çıkıntı yapıyor. Kameranın sol kenarında LED flaş, sağ kenarında da hoparlörü görüyoruz. Kameranın yaptığı çıkıntı, telefon bir yüzeye konduğu zaman hafif bir boşluğun oluşmasına katkı sağlıyor, bu da hoparlörün sesinin çıkışı için yeterli alanı sağlıyor. Hoparlör küçük görünse de sunduğu ses şiddeti bir hayli yüksek ve yeterli.

İNCELEME Donanım ve Performans Samsung Galaxy A7’de de Samsung’un AMOLED kullanımı devam ediyor. 5.5 inç ekranı 1920 x 1080 piksel çözünürlük desteğine sahip. 401 ppi gibi yüksek bir piksel yoğunluğu sunan bu ekran, Super AMOLED’in PenTile renk matrisine rağmen canlı, gerçekçi ve telefona yandan bakıldığında renklerde dikkate değer derecede mavi yeşilimsi bir görünüm oluşturmayacak şekilde görüntüleri A7 kullanıcılarına sunuyor. UPER AMOLED EKRAN FULL HD ÇÖZÜNÜRLÜKLE GAYET DÜZGÜN VE MEMNUN EDİCİ BİR

GÖRSEL DENEYİM SAĞLIYOR Bunun dışında ekranın AMOLED ekranlarının tipik özellikleri arasında bulunan etkileyici kontrast seviyesi ve canlı renkleri sunduğunu da görüyoruz. Ayrıca Samsung, beyaz dengesi ve renk doygunluğu gibi parametreleri de Galaxy A7 kullanıcılarının istedikleri gibi ayarlamalarına izin veriyor. AMOLED ekranlar genelde diğer ekran türlerine göre daha düşük seviyede parlaklık sunuyor olabilir, ancak yansıma katsayıları düşük. Bu da Galaxy A7’nin ekranının güneş ışığı altında rahat şekilde görünmesini, telefonun dışarıda rahat

- 33 -

şekilde kullanılmasını sağlıyor. Ekranın hassasiyet derecesini artırabilir, bu şekilde eldivenlerle de ekranı kullanabilirsiniz. Samsung’un Akıllı Bekleme ve Döndürme özellikleri de Galaxy A7’de mevcut. Bunlar sayesinde ekranın açık kalması veya döndürülmesi sizin gözünüze veya yüzünüzün konumuna göre ayarlanıyor. Bunun dışında 5.5 inç ekranı tek elle daha rahat şekilde kullanmak isteyenler için Samsung farklı seçenekler sunuyor. Bunların arasında ekran klavyesini sağa veya sola yaklaşık şekilde yerleştiren tek elle kullanım, donanım tuşlarının ekranda görüntülemeyi sağlayan kenar tuş paneli ve ekranın görünüm alanını azaltmayı, böylelikle tek elde daha rahat kontrol etmeyi sağlayan seçenek bulunuyor. Türkiye’de satılan Samsung Galaxy A7’lerde 1.8 GHz dört Cortex A15 ve 1.3 GHz dört Cortex A7 çekirdeğin bulunduğu Exynos 5 Octa 5430 işlemci bulunuyor. Bu işlemci MaliT628 GPU’yu da barındırıyor. Ayrıca 2 GB RAM ve 16 GB dahili hafıza da donanım bileşenleri arasında yer buluyor. 16 GB’lık depolama alanı biraz yetersiz kalabilir, neyse ki, 64 GB’ye kadar destekli microSD kart yuvası sayesinde depolama alanını daha da artırabilir; dosyalarınız, fotoğraflarınız, videolarınız için daha fazla yer açabilirsiniz. Kablosuz

İNCELEME bağlantı tarafında 802.11a/b/ g/n Wi-Fi, Wi-Fi Direct, Bluetooth 4.0 + LE, A-GPS ve GLONASS destekli GPS, FM radyo, radyodan kayıt gibi başlıca nitelikleri görüyoruz. Ayrıca Galaxy A7 HSPA’in yanı sıra LTE desteğini de barındırıyor. Samsung Galaxy A7’nin Türkiye’de satılan versiyonunda kullanılan 20 nm üretim süreci belirli bir avantaj sağlıyor. Ayrıca farklı bir GPU’nun kullanılmasının da avantajlar arasında dile getirilmesi yanlış olmaz. AnTuTu Benchmark testinde Android 4.4.4 KitKat yüklü, Snapdragon 615 işlemcili Galaxy A7’nin 31000 seviyesinde bir puan elde ettiğini görüyoruz. Halbuki elimizdeki Exynos 5 Octa işlemcili Galaxy A7

gerçekleştirdiğimiz AnTuTu Benchmark testinden 44758 puan elde etti. GeekBench 3 testinde de bu telefonu geçen yılın amiral gemisi, Snapdragon 801 işlemcili Galaxy S5’ten biraz daha iyi sonuçlar elde ettiğini görüyoruz. TÜRKİYE’DE SATILAN GALAXY A7’LERDE YER ALAN SEKİZ ÇEKİRDEKLİ EXYNOS 5 OCTA İŞLEMCİ SAYESİNDE SNAPDRAGON 801 İŞLEMCİLİ TELEFONLAR SEVİYESİNDE PERFORMANS DEĞERLERİNE ULAŞILIYOR Görünen o ki, Galaxy A7 testlerde elde ettiği sonuçlar bakımından iyi bir

- 34 -

performans vadediyor. Pratikte de durum bununla parelel. Telefonun kullanıcı arayüzünde takılmasız, düzgün şekilde gezinmek mümkün. İnternet tarayıcısında web sayfaları hızlı şekilde yükleniyor, sayfaların yakınlaştırılması, uzaklaştırılması, yazıların ekran büyüklüğüne göre uyarlanması da hızlı şekilde yapılıyor. Oyun deneyimi bakımından da Galaxy A7 iyi bir noktada, Google Play Store’daki hemen hemen her oyunu akıcı ve hızlı şekilde oynayabilirsiniz. Video performansı da doğal olarak iyi seviyede, 1080p Full HD videoları Galaxy A7’nin ekranında rahatlıkla, takılma olmaksızın izleyebilirsiniz.

İNCELEME SAMSUNG GALAXY A7’DE 2600 MAH KAPASİTELİ PİL MEVCUT. BU PİL KULLANICILAR TARAFINDAN DEĞİŞTİRİLEMİYOR Galaxy A7’de 2600 mAh kapasiteli pil bulunuyor. Sekiz çekirdekli işlemci ve 5.5 inç Full HD ekranı beslemek için bu kapasitede bir pil çok yeterli değil gibi görünüyor, ancak pratikteki kullanımda bu pil oldukça iyi bir performans sergiliyor. Sabah tam dolu şarjla çektiğiniz telefonu normalin üstünde yoğunlukta kullanımda iki güne yakın, normalin biraz altında yoğunlukla da üç güne yakın kullanmanız mümkün olabilir. Bu arada Galaxy A7’nin tek şarjla bir güne yakın konuşma, on saate kadar web’de gezinme veya video oynatma imkanı sunduğunu da belirtmeden geçmeyelim. Yazılım Samsung Galaxy A7’de Android 4.4.4 KitKat çalışıyor, onun üstünde de geçen yılın Samsung Galaxy telefonlarında gördüğümüz TouchWiz kullanıcı arayüzü bulunuyor. TouchWiz kullanıcı arayüzü renkli tasarımı ve sadeliğiyle Galaxy A7’den iyi bir deneyim elde etmeye olank sağlıyor. Samsung, TouchWiz kullanıcı arayüzünü özelleştirmeye de izin veriyor, mevcut temel temaya ek olarak dört farklı tema daha sunuyor. Bunun dışında ana

ekran geçiş efektini değiştirebilir, ana ekran sayfasının en solunda yer alan, çeşitli haber kaynaklarından derlenen içeriklerin sunulduğu Flipboard Briefing paneli isteğe göre açık tutulabilir veya kapatılabilir. Kilit ekranı da saat, tarih ve bildirimleri göstermenin yanı sıra kamera uygulamasına açılan bir kısayolu da içeriyor. TOURCHWIZ KULLANICI ARAYÜZÜNDE GÖRÜNÜMÜ

- 35 -

FARKLILAŞTIRMANIZA OLANAK SAĞLAYACAK ÇEŞİTLİ TEMALAR MEVCUT Galaxy Alpha ve Galaxy Note 4’te gördüğümüz ana ekranda parmak izi okuyucusu Galaxy A7’de yok. Bu da kullanıcı arayüzünde parmak izi okuyucusuyla ilgili ayarların bulunmadığı anlamına geliyor. Bildirim paneli ise Wi-Fi, Bluetooth, ekran döndürme gibi hızlı ayarların bulunduğu bir bölümü içeriyor. Tabii ki,

İNCELEME bildirimler bildirim panelinin başlıca unsurlarını oluşturuyor. Ayarlar menüsü kategorilendirilmiş düzeni ve hızlı erişimi sağlayan, özelleştirilebilir Hızlı Ayarlar bölümüyle Galaxy A7’nin ayarlarını mümkün olduğu kadar hızlı şekilde yapmaya olanak sağlıyor. Çoklu görev ekranı ise Lollipop’un tasarımında gördüğümüz kart deseni yapısıyla açık olan son uygulamalar arasında hızlı ve verimli şekilde geçiş yapmaya izin veriyor. SAMSUNG TÜRKİYE’NİN GALAXY A7’YE ÖZEL OLARAK SUNDUĞU DEEZER, DIGITURK PLAY, SFİLM, SSPOR GİBİ UYGULAMALAR İLE DENEYİM ZENGİNLEŞİYOR Google’ın Google+, Haritalar, Google Play Kitaplar, Fotoğraflar, Hangouts gibi uygulamaları

A7’de yüklü olarak geliyor. Ana ekranda bulunan Google uygulama klasörü sayesinde bu uygulamalara daha hızlı şekilde erişebilirsiniz. Bunun yanı sıra Samsung’un Türkiye’de sattığı Galaxy telefonlarında yüklü olarak bulunan Deezer, Digiturk Play, SFilm, SSpor, SÇocuk, SMag, Hürriyet eGazete gibi uygulamalar da Galaxy A7’de yüklü olarak bulunuyor. Google Play Store’un yanı sıra Galaxy Apps uygulama mağazası da oyun veya uygulama indirmek isteyenleri bekliyor. Kamera Samsung Galaxy A7’nin arkasında 13 megapiksel, otomatik odak ve LED flaşlı kamera bulunuyor ve bu değerlere sahip bir kamerayı Galaxy A7 seviyesinde çoğu telefonda varsayılan olarak görüyoruz. Bu arka kamera

- 36 -

1080p Full HD video kayıt yeteneğine sahip. Bu kamera optik görüntü sabitleme veya geniş açı gibi özelliklerden yoksun, aslına bakarsanız standart nitelikte bir kamera olarak nitelendirilebilir. Öndeki kamera rekabette rakiplerinden biraz olsun sıyrılıyor. 5 megapiksel çözünürlük destekli ve 106 derecelik geniş açılı bir lensi ön kamerada görüyoruz ve bu ön kamera sayesinde birkaç kişinin rahatlıkla sığabileceği selfie fotoğraflar çekmek mümkün oluyor. 2014 model Samsung Galaxy telefonlarında gördüğümüz klasik kullanıcı arayüzüyle gelen Kamera uygulaması hem ön hem de arka kamerayı rahat şekilde kullanmayı sağlıyor. Ancak ayarları düzgün şekilde yapmak için birkaç ek tıklatma yapma ihtiyacı duyabilirsiniz. Bunun yanı sıra

İNCELEME çeşitli çekim modlarıyla farklı kullanım senaryolarında doğabilecek ihtiyaçlar için cevap verilebiliyor. ANA KAMERA İLE DÜŞÜK IŞIKLI ORTAMLARDA VE GECE MANZARA ÇEKİMLERİNDE DÜŞÜK GÜRÜLTÜ DİKKAT ÇEKİYOR Samsung Galaxy A7’nin arka kamerasında beyaz dengesi varsayılan olarak sıcak tarafa doğru ayarlanmış gibi görünüyor. Samsung’un geleneksel aşırı doygunluk ayarı fotoğrafların renk doğruluğunu biraz sekteye uğratıyor. Ancak 13 megapiksel sensörün keskin fotoğraflara imkan sağladığını, detayın fazla gürültünün ise çok düşük olduğunu söyleyebiliriz. HDR modu sayesinde gölgeli alanları iyileştirebilir, nesnelerin daha iyi seçildiği fotoğraflar çekebilirsiniz. Gece manzara çekimlerinde de Galaxy A7 düşük gürültü oranıyla beğeni kazanıyor. Makro çekimlerde de 13 megapiksel arka kamerayı oldukça başarılı bulduğumuzu söylemeliyiz. Öndeki 5 megapiksel kamera da iyi işler çıkarıyor. Yukarıda bahsettiğimiz gibi, geniş açılı lens sayesinde geniş bir alanı, dolayısıyla birkaç kişiyi selfie fotoğrafa sığdırmak mümkün. Ayrıca Samsung’un diğer telefonlarında da gördüğümüz Geniş selfie

özelliği sayesinde de telefonu sola ve sağa hareket ettirerek daha geniş selfie fotoğraflar çekebilirsiniz. Kalite bakımından ön kamera arka kameranın çektiklerine göre daha gürültülü fotoğraflar üretiyor. Ancak yüz güzelleştirme özelliğini kullanarak pürüzleri ortadan kaldırmanız mümkün. Hem ön hem de arka kamera 1080p Full HD video kayıt yeteneğine sahip. Çekilen videolar detaylar bakımından zengin, renk dengesi iyi düzeyde, ancak sürekli otomatik odaklama normale göre biraz fazla sıklıkta çalışma eğilimini taşıyor. Ses kaydı da 256 kbps kalitesinde yapılıyor ve epey kaliteli görünüyor. Pratikte de ses kalitesinin fena olmadığını söyleyebiliriz. Sonuç Doların değer kazanmasıyla birlikte üst sınıf Android telefonların fiyatları 2500 TL’nin üstüne çıkmaya başladı. Bu telefonların boşalttığı alanı da Galaxy A7 gibi telefonlar dolduruyor. 1600 TL civarında bir fiyata sahip olan Samsung Galaxy A7’nin metal gövdesi, büyük Full HD ekranı, iyi bir performans gösteren ana kamerası, 5 megapiksel çözünürlük desteğiyle tatmin edici fotoğraflar çekmeye olanak sağlayan ön kamerası ve sekiz çekirdekli işlemcisiyle kendisi için verilen paranın karşılığını verebileceğini görüyoruz.

- 37 -

Eğer akıllı telefon için 2000-3000 TL bandına çıkmak istemiyor, yine de işinizi görecek, en az 2 yıl sizi götürecek bir telefon arıyorsanız, LTE desteğine de sahip olan Samsung Galaxy A7 sizin ihtiyaçlarınıza cevap verebilecek telefonlar arasında yer alıyor.

Teknoblog.com’dan Samsung Galaxy A7 İncelemesi

İNCELEME

Canon’dan tam donanımlı yazıcı:

Canon Pixma MG7550

anon’un geçtiğimiz yılın sonlarında tanıtımını gerçekleştirdiği Canon PIXMA MG7550 farklı işleri tek bir makineyle halletmek isteyenlere hitap eden bir ürün olma özelliğini taşıyor. Doküman yazdırma, fotoğraf baskısı, fotokopi, belge tarama gibi işleri yerine getiren PIXMA MG7550, Wi-Fi desteği sayesinde bulut veya sosyal ağlar üzerinden de çıktı alma imkanı sağlıyor. Canon’un bu tam donanımlı yazıcısına ait detayları incelememizde bulabilirsiniz. Tasarım ve Özellikler Siyah, beyaz ve bunlara ek olarak yanık turuncu gibi sıra dışı bir renge sahip olan Canon PIXMA MG7550 birkaç yılın öncesine ait PIXMA her şey dahil çözümlerinin vernik boyalı kutu tasarımını temel alarak geliştirilmiş. Eğimli ön panel daha önceki modellerde üst bölümü tamamen kaplayan tarayıcı kapağının bir kısmını işgal ediyor, ancak 8.8 cm’lik dokunmatik ekran ve birkaç tane özel buton için yeterli alanın var olmasına imkan tanıyor. Dokunmatik ekranın sağına ve soluna yerleştirilmiş olan kapasitif dokunmatik butonlar aydınlatma özelliğine de sahip. Kontrollerin altına doğru ilerlediğimizde, ön panelin katlanarak açıldığını ve kağıt çıkışına imkan tanıdığını görüyoruz. Bu panelin hemen altında iki adet kağıt yuvası bulunuyor, bunlardan biri 13 x 18 cm’lik fotoğraf kağıtları, diğeri de A4 kağıtlar için kullanılıyor. Tabii ki, PIXMA MG7550 bunların dışında da bazı kağıt boyutlarını destekliyor. A4 boyutlu kağıtlara özel tepsiye 125 adet düz beyaz kağıt konulabilirken, diğer tepsi 20 adet

fotoğraf kağıdını alabiliyor. Akıllı düzenleme mekanizmasına sahip olan bu tepsilerin bir tanesinde CD/DVD üstüne baskı yapmayı sağlayan özel bir yuva da bulunuyor. Bağlantılar ve Kurulum Ön panelin sol tarafında, ön kapağın içinde bir çift SD ve MemoryStick yuvası bulunuyor. USB portu ise arka tarafta yer alıyor ve bilgisayar bağlantısı buradan sağlanıyor. Ancak kablosuz ağ desteği varken bilgisayar bağlantısı kurmakla uğraşmak istemeyeceksiniz. Canon PIXMA MG7550 AirPrint, Wi-Fi Direct ve Canon’un PIXMA Cloud Link adlı kendi yazdırma servisiyle uyumlu. Bu da her cihazdan rahatlıkla baskı komutu vermeye imkan sağlıyor. Ayrıca bu yazıcı NFC kablosuz bağlantı teknolojisini de destekliyor. NFC destekli bir tablet veya akıllı telefonu PIXMA MG7550’nin kontrol panelinin sağ kenarında yer alan NFC etiketli alana dokundurun, bundan sonra

- 38 -

İNCELEME yazıcının mobil cihaza tanıtılması işlemi saniyeler içinde gerçekleştiriliyor. Canon PIXMA MG7550’nin altı adet kartuş yuvası bulunuyor. Yerleştirilmesi gereken kartuşların arasında fotoğraf siyahı ve fotoğraf grisi de yer alıyor. Yazdırma Hızları Canon, PIXMA MG7550’nin sayfadan sayfaya yazdırma hızlarını siyah baskı için dakikada 15 sayfa, renkli baskı içinse dakikada 10 sayfa olarak veriyor. Bunun yanı sıra çerçevesiz 10×15 cm’lik baskının da 21 saniyede yapıldığı belirtiliyor. Pratikteki yazma hızları da aşağı yukarı Canon’un verdiği değerlerden çok uzakta sayılmaz. Beş sayfalık bir doküman 10 ipm’lik bir hızda yazdırılırken 20 sayfalık bir dokümanda bu değer 11.5 ipm’e çıkıyor. Taslak modunda yazdırmanın gel

performansa etkisi ise çok küçük derecelerde oluyor. Mürekkep püskürtmeli bir her şey dahil yazıcı için bu hızların oldukça iyi olduğunu söyleyebiliriz. Beş sayfalık tek renkli yazı ve renkli grafikler içeren bir belge 4 ipm hızda basılıyor, bu da Canon’un verdiği değerin neredeyse yarısına denk geliyor. Tek sayfalık renkli bir fotokopi 19 saniyede yapılıyor, bu da yeteri kadar hızlı sayılabilir. 15 x 10 cm ebatlarındaki bir fotoğrafın yüksek kalitede basımı bir PC’den yazdırma yapıldığında 54 saniyede, SD karttan yazdırıldığında ise 30 saniyede gerçekleştiriliyor. Yazdırma Kalitesi ve Maliyet Canon PIXMA MG7550 ile gerçekleştirilen fotoğraf ve belge baskılarının kalitesinin Canon’un yüksek standart çizgisinden

- 39 -

İNCELEME sapmadığını görüyoruz. Yazılar fazlasıyla keskin ve yoğun, renkler düzgün ve canlı; düz beyaz kağıt üstünde bile sonuçlar belirttiğimiz nitelikleri taşıyor. Çıktısı alınan fotoğraflardaki kalite epey memnun edici, ancak bazı karanlık gölgelerde detayların kaybolması da dikkatlerden kaçmıyor. Canon PIXMA MG7550 Canon’un 551 numaralı standart veya XL kartuşlarını kullanıyor. Toplam kartuş maliyetinin seçilen kartuşlara göre 150-250 TL arasında değiştiğini söyleyebiliriz. Canon’un verdiği değerlere baktığımızda, tahmini değerlerin aşağıdaki gibi verildiğini görüyoruz. A4 Renkli Belge Siyah Pigment: 300 sayfa Siyah Pigment XL: 500 sayfa Siyah: 1105* sayfa Siyah XL: 4425* sayfa Mavi: 304 sayfa Mavi XL: 665 sayfa Macenta: 298 sayfa Macenta XL: 660 sayfa Sarı: 330 sayfa Sarı XL: 685 sayfa Gri: 780* sayfa Gri XL: 3350* sayfa * Tahmini sarf malzemesi kapasitesi Sonuç Canon PIXMA MG7550 piyasada 550-650 TL arasında değişen fiyatlarda alıcı buluyor. Normal karşılanabilecek baskı

maliyeti, kabul edilebilir zaman aralıklarındaki yazdırma hızları, kolay kullanılabilir kullanıcı arayüzü, Wi-Fi bağlantı özelliği, AirPrint, Wi-Fi Direct, NFC desteği sayesinde Canon PIXMA MG7550 evler veya küçük iş yerleri için epey kullanışlı bir baskı ve tarama çözümü olabilir. Ayrıca fotoğraflarını evde bastırmak isteyenler için Canon PIXMA MG7550 de en uygun modellerden biri gibi görünüyor.

- 40 -

Teknoblog.com’dan Canon PIXMA MG7550 İncelemesi

facebook.com/teknoblog

instagram.com/teknoblog

twi1er.com/teknoblog

youtube.com/teknoblog

google.com/+teknoblog

pinterest.com/teknoblog