TEPE AKADEMİ İşle İlgili Hastalıklar Ders Notları
Konu
İşle İlgili Hastalıklar
Konunun genel
Katılımcıların, çalışma yaşamında işle ilgili hastalıkların önemi
amacı
hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlamaktır.
Öğrenme
Bu dersin sonunda katılımcılar;
Hedefleri
İşle ilgili hastalıkların tanımı yapar ve meslek hastalıklarından farklılıklarını gösterir. İşle ilgili hastalıklarda neden-sonuç ilişkisinin değerlendirilmesini yapar. İşle ilgili hastalıklarda sağlık gözetiminde hekimin görevlerini tanımlar.
Konunun alt
İşle ilgili hastalık tanımı,
başlıkları
İşle ilgili hastalıkların tipleri, Korunma yöntemleri, Sağlık gözetiminde hekime düşen görevler.
GİRİŞ Meslek hastalıkları, belirli bir meslekteki koşulların zamanla, tekrarlayıcı ve devamlı etkileri sonucu olan hastalıklardır. Sonuçta; meslek hastalığı ile işçinin yaptığı iş arasında nedensellik bağı vardır. İş kazalarında olduğu gibi, meslek hastalıklarında da hastalık etkeni, insan vücudunun dışındadır. Meslek hastalıklarının iş kazalarında farkı, hastalık etkeninin devamlı olması, hastalığın ilerleyici oluşu ve başlangıç tarihinin kesin olarak saptanamamasıdır. Örneğin bir patlama sonucu meydana gelen işitme bozuklukları ”iş kazasıdır”. Buna karşılık, yıllarca, yüksek şiddette gürültülü ortamda çalışmış bir işçinin işitme kaybı” meslek hastalığıdır”. Her ne kadar mevzuatımızda yer almasa da “İşe bağlı hastalıklar da” günümüzde sıkça karşımıza çıkmaktadır. Meslek Hastalıklarının Özellikleri Meslek hastalıkları adı altında toplanan ve belirli bir meslekte çalışanlarda görülen hastalıkların özellikleri genel olarak şöyle sıralanabilir: Kendine özgü bir klinik tablosunun olması. Örneğin kurşun zehirlenmelerinde kolikler, kabız, Burton çizgisi vb. İyi belirlenmiş hastalık etkeni. Bu etken kimyasal, fiziksel, biyolojik vb. olabilir. Hatalık etkeni veya metabolitinin biyolojik ortamda (kan, idrar vb.)bulunuşu Hastalığın deneysel olarak oluşturulabilmesi Çoğu defa en önemli özellik, hastalığın o meslekte çalışanlardaki insidensinin yüksek olmasıdır
İŞLE İLGİLİ HASTALIKLAR Çalışma hayatında, önemli bir konu “İşle İlgili” hastalıklardır. Bu konuyu meslek hastalıklarından ayırmak gerekir. Meslek hastalığında, çalışma koşulları hastalığın doğrudan doğruya ve vazgeçilmez etkenidirler. İşle ilgili hastalıklarda ise çalışma koşulları, bir hastalığın ortaya çıkmasını kolaylaştırıcı veya gelişmesini hızlandırıcı nedenlerdir. Genellikle çalışma ile sağlık arasında birbirini etkileyen bir ilişki vardır: Çalışma koşulları, insanın fizik ve mental yetenekleri, uygun ise sağlıkla ilgili riskler kontrol altına alınmışsa fiziksel çalışma, sağlığı destekleyici ve yükseltici bir faktördür. Bu durum çalışmanın sağlıkla ilgili pozitif yönüdür. Çalışma koşullarının riskleri, belirli bir düzeyi aşarsa ”Meslek Hastalıkları“ oluşur. Bu vakalarda hastalıkla risk arasında nesnellik veya diğer bir deyişle sebep – sonuç ilişkisi vardır. Etiyolojisi çeşitli ve kompleks olan bazı hastalıklarda çalışma koşulları, diğer risk faktörleri ile beraber, hastalıkların gelişmesinde rol oynarlar. Bu risk faktörleri arasında fiziksel, kimyasal, psikososyal olanlarla ergonomik normları uyumsuzluk gösterebilir. Ayrıca, ailevi ve genetik faktörlere bağlı duyarlılıklar, alışkanlıklar, davranışlar, beslenme, önemli faktörlerdir.
Yüksek kan basıncı, Koroner kalp hastalıkları, Lokomotor sistemi hastalıkları, Kronik – nonspesifik solunum hastalıkları, Mide ve duodonum ülserleri gibi bazı hastalıkların, çalışanlarda yüksek prevalans gösterdiği epidemiyolojik araştırmalarla belirlenmiştir. Bu hastalıklar; ” İşle ilgili hastalıklardır.”
Meslek hastalıkları ile işle ilgili hastalıklar arasındaki farklar: Meslek hastalıklarında çevre faktörü, hastalığın oluşumunda esas ve vazgeçilmez, direk sebeptir. Örneğin silis ve silikoz, kurşun oksit buharları ve kurşun zehirlenmesi… Bu etkenler yoksa hastalık da yoktur. Ancak hastalıklarda diğer faktörlerin de değişik derecede rol oynayabileceği unutulmamalıdır. Örneğin gürültüden ileri gelen işitme kaybında kişinin yaşı ve duyarlılığı, alışkanlıkları vb… Meslek hastalıkları, özellikle, sözü edilen riskle doğrudan doğruya karşılaşanlarda oluşur. Fakat bazı vakalarda toplumun diğer kesimlerinde de görülmesi olasıdır. Örneğin Asbestoz: Ev halkı ve iş yeri yakınında yaşayanlarda. İşe bağlı multifaktöriyel hastalıklar, genel toplumda da görülür. Çalışma koşulları ve risklerinin her vakada risk faktörü olarak bulunması gerekmez. Bununla beraber bu hastalıklar olumsuz çalışma koşullarına kısmen bağlı olabilir ve bu koşullarda ağırlaşabilir. Multifaktöriyel işe bağlı hastalıklar, meslek hastalıklarından daha sıktır. Bu nedenle, birçok mesleklerde iş hekimlerinin bu konuyu inceden inceye incelemesi gerekir.
Dünya Sağlık Örgütü, işle ilgili hastalıkları şöyle tanımlar: “İşle ilgili hastalıklar (Work-Related diseases) yalnızca bilinen ve kabul edilen meslek hastalıkları değil fakat oluşmasında ve gelişmesinde çalışma ortamı ve çalışma şeklinin diğer sebepler arasında önemli bir faktör olduğu hastalıklardır.” Kısaca “Çalışma koşulları ile doğal tarihi (gelişmesi) değişen hastalıklar, işle ilgili hastalılardır. Bu grup hastalıklara bazı örnekler; Koroner Kalp Hastalıkları Koroner kalp hastalıkları, hemen bütün toplumlarda, önde gelen ölüm sebeplerindendir. Bu yüksek ölüm hızına çeşitli faktörlerin etken olduğu geniş epidemiyolojik araştırmalar sonucu ortaya çıkmıştır. ABD’ de Framingham’ da yapılan bir kohord araştırması, bu risk faktörlerinin başlıca, yüksek kan basıncı, hiperkolesterolemi, sigara, yaş olduğunu göstermiştir. Bunlara ek olarak fizik aktivite eksikliği, genetik nitelik, diyabet ve yaşam koşullarının getirdiği stres söz konusudur. Endüstrileşmiş ülkelerde, koroner kalp hastalıkları morbidite ve mortalite hızlarının yüksek oluşu, bütün bu faktörlere ek olarak, çalışmaya bağlı faktörlerin de rol oynadığını gösterir.
o
Kimyasal Faktörler Çeşitli kimyasal faktörlerin kalp hastalıklarının oluşmasında ek bir risk faktörü olması söz konusudur. Bunlar arasında karbondisülfür, organik nitratlar arsenik koroner hastalıkların oluşum ve gelişmesinde önemli birer faktördürler. Nitratlar, bir taraftan koroner kalp hastalıkları insidansını arttırırken, diğer taraftan nitratla çalışılan ortamdaki işçilerin, bu ortamdan uzaklaşmaları halinde ani ölüm nedeni olabilirler. Özellikle patlayıcı maddelerin yapımında kullanılan nitratların bulunduğu çalışma ortamından kısa bir süre uzaklaşanlarda ani ölümler görülmüştür. Arsenikle çalışanlarda, koroner kalp hastalıkları ölümleriyle, alınan arsenik dozu arasında pazitif korolasyon saptanmıştır. Karbonmonoksit, koroner yetersizliği olanlarda, angina krizlerini arttırıcı ve ağışlaştırıcı bir kimyasaldır. Trafiğin sıkışık olduğu yerlerde, garajlarda, fırınlarda bu risk her zaman söz konusudur. Kadmiyum ve kurşunun yüksek kan basıncına, halojenli hidrokarbonların aritmilere neden olduğu ileri sürülmektedir.
o
Stresörler Çalışma dolabında çok çeşitli Stresörler vardır. Bunların bir kısmı fiziksel, bir kısmı mentaldir. Yapılan araştırmalar, stress ile koroner kalp hastalıkları arasında ilişki olduğunu göstermektedir. Değişik araştırmalara göre hasta toplumda negatif risk 1,3 ile 4 arasında değişmektedir. Yüksek risk meydana getiren koşullar arasında ş güvencesinin olmayışı, rekabet,
düzensiz çalışma saatleri, yorucu veya monoton işler, gece çalışması sayılabilir. o
o
o
Fiziksel Aktivite Birçok araştırmalar, fizik aktivitenin, koroner kalp hastalıklarından koruyucu etkisi olduğunu göstermiştir. yapılan epidemiyolojik araştırmaların üçte ikisinde, fiziksel aktivitenin azlığı ile koroner kalp hastalıkları arasında pozitif korelasyon olduğunu göstermektedir. Sıcak - Soğuk Sıcak ve nemin aşırı derecede yüksekliği ile koroner kalp hastalıklarından ölümler arasında bir ilişki vardır. Bu ilişki, organik bir kalp hastalığı olanlarda daha belirgindir. Miyokart fonksiyonları bozulmuş olanlarda sıcak ortamda çalışma sonucu gereken kardiyak düzenleme yapılamamaktadır. Soğuk, anoksi ve vazokonstrüksiyon yaparak, kalbin yükünü arttırır. Kalp hastalarında, kalp artışları hızlanır, kan basıncı yükselir ve angina pektoris ortaya çıkar. Anginanaın meydana gelmesi için gerekli eforun eşiği düşer. Daha ufak bir eforla angina nöbetleri meydana gelmeye başlar. Soğukta koroner kalp hastalıklarının mortalite riski artar. Soğuk, tıpkı, sıcak gibi, daha önce kalp hastalığı olanlarda, aşikâr bir risk faktörüdür. Buzhanelerde, et kombinalarında ani koroner atakları ve ölümler görülmüştür. Bu olaylar önceden koroner bozukluğu olan kişilerin soğukta çalıştırılmasının tehlikesini gösterir. Gece Çalışması Epidemiyolojik araştırmalar, gece çalışanlarda koroner kalp hastalıkları riskinin, gündüz çalışanlara göre yükseldiğini göstermektedir. Bazı araştırmalar ise böyle bir ilişkiyi doğrulamaktadır. Gece çalışmasının koroner kalp hastalıkları üzerine etkisi direkt olarak nöroendokrin sistemle veya endirek olarak düzensiz hayat şeklinin arttırdığı sigara ve yemek alışkanlıkları ile ilgili olabilir. Gece çalışması ile koroner kalp hastalıkları arasındaki ilişkinin meydana çıkarılabilmesi için iyi düzenlenmiş kohort çalışmalarına gerek vardır.
Koruma Çalışma koşullarına bağlı kalp hastalıklarından koruma, genel olarak, işçi sağlığı birimine düşer. Bu iki yönlü çabayı gerektirir.
A) Çalışma ortamındaki olumsuz koşulları arayıp bulmak ve ortadan kaldırmak. Örneğin karbon monoksit, karbondisülfür, nitratlar ve halojenli solventler gibi kimyasal maddeler, uygun iş hijyeni yöntemleriyle kontrol altında tutunabilir. Gürültü, soğuk, sıcak gibi fiziksel etkenler hem teknik önlemlerle, hem kişisel koruyucularla etkisiz kılınabilir. Stresin kontrolü zordur. Çünkü bunlar, ekseriya organizasyonla iç içedir. Bu sorunların çözümü, işin yeniden düzenlenmesi, iş değiştirme gibi önlemleri gerektirir. Ancak, bir iş yerinde çeşitli düzeydeki çeşitli görevlilerin işbirliği ve karşılıklı anlayışı ile gerçekleşebilir. B) İşçilerin kontrolü. İşe giriş muayenesinde, kalp hastalığı olanlar, bu tip işlerde çalıştırılamayacağı gibi, periyodik muayenelerde böyle bir hastalığı olduğu anlaşılanlar için iş değiştirme olanakları aranır.
Kronik Nonspesifik Solunum Hastalıkları Bu gurup hastalıklar, işle ilgili hastalıkların tipik bir örneğidir. Dünya Sağlık Örgütü genel bir terim olarak bu gruptaki hastalıkların “Kronik balgam oluşumu / veya istirahatta veya eforda çoğalan nefes darlığı” şeklinde tanımlar. Başlıca hastalıklar kronik bronşit, bronşiyal astma ve amfizemdir. Hastalığın etiyolojisi ve patogenezinde çeşitli risk faktörleri vardır. Sigara, hava kirliliği, sosyo – ekonomik faktörler, ailevi ve genetik faktörler, atopi, çocuklukta geçirilmiş solunum sistemi hastalıkları ve çalışma koşulları… Kronik Bronşit Kronik bronşit prevelansı, özellikle kömür ve diğer maden işçilerinde, demir çelik işçilerinde, fırıncılarda, çiftçilerde pamuklu tekstil işçilerinde yüksektir. Gelişmekte olan ve tekstil sanayinin yaygın olduğu memleketlerde bitkisel tozlara maruziyet sonucu olarak bütün toplumda kronik bronşit prevelansı yüksek bulunmuştur. Buna ek olarak sigara faktörünü önemli bir ek faktör olduğu unutulmamalıdır. Bazı araştırmalarda tozların etkisi yalnızca sigara içenlerde görülmüştür. Koruma En etkin koruma yöntemi söz konusu nedeni ortadan kaldırmaktır. Bu genel iş hijyeni önlemleriyle mümkündür. Alerjik madde yerine alerjik olmayanını koyup kullanmak en iyi yöntemdir. Kapalı sistemde çalışma etkin havalandırma ve gereğinde kişisel koruyucular. Hijyenik önlemler yetersiz kalırsa tıbbi koruma gerekir. Astmatikler toz, tahriş ediciler, soğuk ortam, fiziksel yüke karşı özgün olmayan bir hiperaktivite gösterirler. Bu nedenle soğukta tozlu yerlerde ve tahriş edicilerle karşılaşılan işlerde çalıştırılmamalıdırlar.
TEPE AKADEMİ Adres: Ceyhun Atuf Kansu Cad. Bayraktar Center, G Blok, No:114/9 Balgat/Çankaya/ANKARA Tel : 0 312 473 43 47 Tel-2 : 0 312 473 43 48 Fax : 0 312 473 43 59