TEPE AKADEMİ MESLEKİ İŞİTME KAYIPLARI Ders Notları
GÜRÜLTÜ Sanayide karşılaşılan ortam faktörleri arasında sıcaklıktan sonra en çok görülen faktör gürültüdür. İstenmeyen ve hoşa gitmeyen ses olarak tanımlanan gürültü pek çok işin yürütümü sırasında ortaya çıkar. Gürültünün sağlık etkisi, meydana gelen sesin şiddetinden kaynaklanmaktadır. Ses, fiziksel bir olgudur. SES
Ses, dış ortamdaki (katı,sıvı, gaz) moleküllerin sırayla yoğunlaşıp seyrekleşmesinin (hava basıncında yaptıkları dalgalanmanın) kulak zarına çarpması ile oluşan bir duyudur.
Kulağın duyabileceği basit titreşimlerdir.
Bazı özellikleri ile tanımlanır. Bunlardan biri, sesin frekansı yani sesin tiz ya da pes olma özelliğidir. Birimi Hertz’dir. İnsanın kulağı frekansı 20 ile 20 000 Hertz arasında olan sesleri duyma yeteneğine sahiptir. Frekansı 20 Hertz’den az olan seslere infrasonik sesler, 20 000 Hertz üzerindeki seslere de ultrasonik sesler denir. Günlük yaşamda karşılaşılan seslerin frekansı sıklıkla 250 ile 2000 Hertz arasındadır.
Sağlık yönünden daha önemli olan özellik sesin şiddetidir. Sesin şiddeti, sesin basıncından hareketle logaritmik bir işlemle hesaplanır ve desibel (db) olarak ifade edilir. Sessiz bir ortam kuramsal olarak sıfır desibel düzeyinde olmakla birlikte pratik olarak bu mümkün değildir. Sakin bir odada 30-40 desibel düzeyinde ses vardır. Konuşma sesinin şiddeti genellikle 40-60 desibel arasındadır. Sanayide 80 ile 120 desibel arasında ses şiddeti söz konusu olabilir. Ses Dalgaları
Ses titreşimlerinin, kulak zarı üzerine olan basınç değişikliği olarak çizilmesi bir dalga serisi verir ve dış ortamdaki bu hareketlere genelde ses dalgaları denir
Ses dalgaları, en önemli boyuna dalga örnekleridir. Bu dalgalar, herhangi bir ortamda (yani gazlar, katılar ve sıvılar), ortamın özelliklerine bağlı olan bir hızla yayılırlar. GÜRÜLTÜ
Gürültü terimi, bir işitme kaybına yol açan veya sağlığa zararlı olan veya başka tehlikeleri ortaya çıkaran bütün sesleri kapsar” denildiğini görmekteyiz.
ILO 63. konferansında imzalanan sözleşmenin 3. maddesi
ANATOMİK YAPI
Dış ve Orta Kulak
Orta Kulak
Orta Kulak
İç Kulak
Kohlea
Korti Organ覺
Ses dalgalarının kulak zarı ve işitme kemikçikleri aracılığı ile iç kulaktaki sıvıya iletilmesine kemikçik iletimi denir Ses dalgaları aynı şekilde yuvarlak pencereyi kapatan ikinci timpatik zarda titreşimler başlatır. Normal işitme için önem taşımayan bu olaya hava iletimi adı verilir İletimin üçüncü tipi olan kemik iletimi’nde kafatası kemiklerinin titreşimleri iç kulaktaki sıvıya iletilir Diyapozon veya diğer titreşen cisimlerin kafatasına direkt olarak uygulanması halinde önemli ölçüde kemik iletimi görülür Rinne ve Weber Testi
Gürültünün insan üzerindeki etkileri insanlar gürültüden farklı etkilenirler. İşitme kaybına neden olur İletişimi bozar Rahatsızlık verir Yorgunluk oluşturur Verimliliği düşürür. Bunlar; Psikolojik Fizyolojik Sosyal etkiler olarak ta sınıflanabilir. İŞİTME KAYBI İLETİM TİPİ İŞİTME KAYBI İşitme kaybı, kulak kepçesi (aurıcula), dış kulak yolu, kulak zarları, orta kulak seviyesinde ortaya çıkan patolojiler sonucunda gelişen işitme kayıplarıdır. Dış kulak yolunun kulak kiri veya yabancı bir cisimle kapanması, kulak kemikçiklerinin tahrip olması tekrarlayan orta kulak enfeksiyonlarından sonra kulak zarının kalınlaşması ve üzenginin oval pencereye bağlanmasında anormal bir katılık bulunmasıdır
Sensori-Nöral İşitme Kayıpları İç kulak ve iç kulak sinirine ait patolojilere bağlı olan işitme kayıplarıdır. Gürültüye Bağlı İşitme Kayıpları Gürültüye bağlı kayıplar Sensorineural Tip işitme kaybıdır. Gürültüye bağlı işitme kaybı iki şekilde oluşur. Birincisi, çok yüksek bir sese bir anlık maruz kalmak (herhangi bir patlama), İkincisi, orta ve yüksek şiddetteki bir sese uzun süre maruz kalmaktır. (Fabrika ortamında çalışma) Bu tür kayıpların uzun sürede ve yavaş yavaş oluşması, konuşmayı kapsayan frekanslardan başlamayıp, tiz frekanslardan (4000 ve 6000 Hz’lerde) başlaması kişinin işitme kaybının farkına varmasını engellemektedir. Bu tür kayıpların tespit edilmesi için odyometrik test sonuçlarının değerlendirilmesi gerekmektedir. Gürültü iç kulakta işitmeyi sağlayan tüy hücrelerinde yıpranmaya neden olmaktadır. Tahrip olan tüy hücrelerinin kendilerini yenileme özelliği olmadığından kalıcı sağırlık başlamaktadır. Kesin tanı için: Bilateral eşik odiogramı Yapılmalıdır. Değerlendirme sırasında 40 yaşından sonra her yaş için yarım desibellik düşme fizyolojik azalma olarak hesaplanmalıdır
İş yerinde sağlığa zarar verecek derecede gürültü bulunduğu saptanmalıdır Varsa işe girişte ve periyodik kontrol muayenelerinde çekilmiş odyogramlardan da yararlanılmalıdır İşitme zararına yol açan travmatik, toksik, medikamentöz ve dejeneratif diğer etken ve nedenler giderilmelidir Bu nedenle, 4000 Hertz düzeyindeki işitme kaybı günlük yaşamı etkilemez ve çoğu kez de farkedilmez. Fakat zamanla işitme kaybı daha düşük frekanstaki sesleri de içine alacak şekilde genişler ve 2000 Hertz düzeyini de içine aldığında işitme kaybı belirgin hal alır. Ses şiddetinde şiddetler arası 10 birim artması şiddetin 10 kat olduğu anlamına gelir. Örnek: 70 dB’lik bir ses 60 dB’lik bir sesten 10 kat daha fazladır. 90 dBlik bir ses 60 dBlik bir sesten 10X10X10=1000 kat daha şiddetlidir. Gürültüye bağlı oarak meydana gelen bir bozukluk da “geçici eşik kayması” (temporary treshold shift) olarak adlandırılan bir tablodur. İç kulaktaki hücrelerde sesin şiddeti sonucu ödem meydana gelir ve bu yüzden işitme azalması olur. Gürültü maruziyeti devam etmezse zaman içinde ödemin çözülmesi sonucu işitme de düzelir.
Bu düzelme saatler içinde (genellikle 24 saat içinde) olur. Ancak, gürültü maruziyeti sürerse ve hücreler tahribolursa işitme kaybı da geri dönüşsüz hal alır. Tanıda öykü ve odyometrik muayene önemlidir. Odyogramda 4000 Hertz düzeyindeki işitme kaybı görüntüsü tipiktir ve diğer nedenlerle (özellikle yaşlanmaya bağlı fizyolojik işitme kaybı, presbiakuzi) meydana gelen işitme kayıplarından ayırmada da yararlıdır. İşitme kaybı iç kulaktaki hücrelerin tahribi sonucu oluştuğu için geri dönüşümsüzdür. Tedavi ile düzeltilmesi mümkün değildir. Bu nedenle erken tanı büyük önem taşır. Erken tanı için belirli aralıklarla odyometrik muayene yapılmalıdır. Böylece, 4000 Hertz düzeyinde kayıp saptandığında kişide gürültüye bağlı işitme kaybının başladığı anlaşılır. Bu durumda kişinin gürültü maruziyeti önlenirse işitme kaybının ilerlemesinin önüne geçilmiş olur. GÜRÜLTÜ KONTROLÜ Gürültünün kontrolünde üç yöntem: - 1. Kaynakta kontrol; - 2. Kaynak ile alıcı arasında kontrol; - 3. Alıcıda kontrol; 1. Kaynakta Kontrol En etkili çözüm gürültünün kaynakta kontrolüdür.
Gürültünün istenilen düzeylere çekilebilmesinde daha uygulanabilir, daha pratik ve daha ekonomik olması açısından en çok tercih edilen yöntemdir. İlk tasarım aşamasında gürültülü çalışan sistemlerin daha az gürültü üretmesi için sağlıklı mühendislik tasarımların uygulanması ile çözülebilecek bir durumdur. Daha az gürültü oluşturan ekipmanların tasarlanması veya gürültülü çalışan cihazların ses izolasyonu sağlayacak yalıtım malzemeleri ile kaplanması veya bu da mümkün değilse var olan gürültülü ekipmanları ayrı kapalı bir ortamda toplamak ve etrafını izole etmek gibi faaliyetlerle kaynakta gürültü azatlımı sağlanabilir. 2. Kaynak ile Alıcı Arasında Kontrol Gürültünün kaynata azatlımı söz konusu değilse kaynaktan çıkan gürültünün alıcıya (insana) ulaşırken takip ettiği ortamda bazı gürültü önleyici bariyerler kullanarak gürültünün insana ulaşması azaltılabilir. Özellikle büyük şehirlerde trafikten kaynaklanan gürültülerin önlenmesi için karayolu ile evler arasına yeşil bitki örtüsü dikilmesi veya karayolunun kenarının yükseltilmesi ya da ses azaltıcı bariyerlerin dikilmesi 3. Alıcıda Kontrol Gürültünün en son önlenmesi için kontrol alıcıda yapılabilir. Bunun için gürültülü bir işyerinde çalışan işçilere kulaklık veya kulak tıkaçları verilebilir. Veya gürültüye maruz kalan bir ev ise evin etrafında iyi bir izolasyon malzemesi kullanarak dışarıdaki gürültünün içeriye girmesi engellenebilmektedir.
Kulaklık kullanımı, ilk kullanılacak koruyucu yöntem olmamalıdır. Öncelikle işyeri ortamında gürültü düzeyini azaltacak teknik korunma önlemleri alınmalı, daha sonra gerekirse kulaklık kullanımına başvurulmalıdır. Kulak kanalına sokulan tıkaçlar (ear plug) sesin algılanmasını 20-30 desibel kadar azaltır. Kulak kepçesini dıştan sararak kapayan kulak manşonları (ear muff) daha yüksek (40-50 desibel dolayında) koruyuculuk sağlar. Kulak koruyucularının kullanımında süreklilik çok önemlidir. Kulaklık kullanımına çok kısa sürelerle (bir günde 45 dakika) ara verildiğinde koruyuculuk yarı düzeyine inmektedir. YASAL DURUM SOSYAL SİGORTALAR KANUNUNA GÖRE GÜRÜLTÜLÜ İŞLER Sosyal Sigortalar Kanunu Sağlık İşlemleri Tüzüğü’ne göre; kanunla sağlanan yardımlardan yararlanabilmek için sigortalının meslek hastalığına sebep olan işinden fiilen ayrıldığı tarih ile meslek hastalığının meydana çıktığı tarih arasında geçecek azami süreye yükümlülük süresi denir. Gürültü sonucu işitme kaybı teşhisi için yükümlülük süresi kanunda 6 ay olarak ön görülmüştür. Hastalık tehlikesi olan başlıca işler; • Çekiçle, özellikle hava basınçlı çekiçlerle kaporta ve perçin işlsaç levhaların haddelenmesi, perdahlanması, yüzeylerinin düzeltilmesi, buhar kazanlarındaki kazan taşlarının parçalanıp çıkarılması, hava basmalı kumla temizleme ve metal püskürtme işlemleri, • Kakma, zımbalama, çekiçleme, perçinleme, • Bazı testereler ve planya makineleri,
• • • • • • • • • •
Dokuma tezgahlarında mekik vurması, tekstil sanayiinde gürültü yapan diğer makine ve tezgahlar, Maden cevherlerinin parçalanması, kırma değirmenler, çekiçli bilyalı değirmenler, titreşimli elekler, Taş kesme, Gaz tribünleri, kompresörler, aspiratörler, Şahmerdan, buldozer, ekskavatör gibi gürültülü araçlarla yapılan çalışmalar (cadde, ev yapımı v.b.) Motorların (pistonlu, jet v.b.) muayene edildikleri ve onarıldıkları, teste tabi tutuldukları iş yerleri, Tarak dubaları, demiryolu, denizyolu araçlarında kullanılan diezel motorları makine daireleri, Havayolları (yer personeli, makinistler, uçucu personel v.b.) Taşınabilir motorlu testereler ve ağaç kesimi, Müzikçiler (caz). olarak listelenmiştir Gürültü zararlarının meslek hastalığı sayılabilmesi için gürültülü işte en az iki yıl, gürültü şiddeti sürekli olarak 85 desibel’in üstünde olan işlerde en az 30 gün çalışmış olmak gereklidir. İSİGT Madde 78- Gürültünün zararlı etkilerinden korunmak için aşağıdaki tedbirler alınacaktır: 1. İş yerinde gürültü çıkaran makinaların monte edilmeleri sırasında, iş yeri tabanı, titreşimi ve sesi azaltacak malzeme ve sistemle yapılacaktır. 2. Gürültü işyerlerinin duvarları, sesin yansımasını önleyecek malzeme ile kaplanacak ve bu binalar, çift kapılı, çift pencereli inşa edilecektir. Duvarlar, ses geçirmeyen malzeme ile yapılacaktır.
3.Gürültünün azaltılamadığı hallerde, bu tüzüğün 22 nci maddesi hükümleri uygulanacaktır. 4.Gürültülü işlerde çalışacak işçilerin, işe alınırken, genel sağlık muayeneleri yapılacak, özellikle duyma durumu ve derecesi ölçülecek, kulak ve sinir sistemi hastalığı olanlar ile bu sistemde arızası bulunanlar ve hipertansiyonlular, bu işlere alınmayacaklardır. Ancak doğuştan sağır ve dilsiz olanlar, bu işlere alınabileceklerdir. 5.Gürültülü işlerde çalışan işçilerin, periyodik olarak, genel sağlık muayeneleri yapılacaktır. Duyma durumunda azalma ve herhangi bir bozukluk görülenler ve kulak ve sinir hastalığı bulunanlar ve hipertansiyonlu olanlar, çalıştıkları işlerden ayrılacaklar, kontrol ve tedavi altına alınacaklardır. Madde 22-Ağır ve tehlikeli işlerin yapılmadığı yerlerde, gürültü derecesi 80 desibeli geçmeyecektir. Daha çok gürültülü çalışmayı gerektiren işlerin yapıldığı yerlerde, gürültü derecesi en çok 95 desibel olabilir. Ancak, bu durumda işçilere başlık, kulaklık veya kulak tıkaçları gibi uygun koruyucu araç ve gereçler verilecektir. Madde 525-Gürültülü yerlerde çalışan işçilere, kulakların korunması için uygun kulak tıkaçları verilecek ve bu tıkaçlar hergün temizlenecek ve sterilize edilmeden diğer bir işçiye verilmeyecektir. İşin özelliğine göre işçilere; kulakları, alnı, yanakları ve yüzü kıvılcıma, erimiş metale, fırlayan parçalara ve kıymıklara ve benzerlerine karşı koruyan uygun başlıklar verilecektir.
Kullanılmayan koruyucu başlıklar uygun şekilde saklanacaktır. Madde 525-Gürültülü yerlerde çalışan işçilere, kulakların korunması için uygun kulak tıkaçları verilecek ve bu tıkaçlar hergün temizlenecek ve sterilize edilmeden diğer bir işçiye verilmeyecektir. İşin özelliğine göre işçilere; kulakları, alnı, yanakları ve yüzü kıvılcıma, erimiş metale, fırlayan parçalara ve kıymıklara ve benzerlerine karşı koruyan uygun başlıklar verilecektir. Kullanılmayan koruyucu başlıklar uygun şekilde saklanacaktır. Çevre Kanunu Kişilerin huzur ve sükunu, beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde yönetmelikle belirlenen standartlar üzerinde gürültü çıkarılması yasaktır. Fabrika, atölye, işyeri, eğlence yeri, hizmet binaları, konutlar ve ulaşım araçlarında gürültünün asgariye indirilmesi için gerekli önlemler alınır. Polis Vazife ve Selahiyet Tüzüğü (25.4.1938) Madde 15- Gürültü veya velvele ile mutad hilafı olarak çan ve alatı saire çalarak yahut kanun ve nizam ahkamına muhalif surette gürültülü meslek ve sanat icra eyliyerek halkın huzur ve rahatını ihlal etmek yasaktır. Şehir ve kasabalarda gerek mesken içinde gerek dışında saat yirmi dörtten sonra her gürültü yapanlar polisce menolunur. Bu yasağı dinlemeyenler hakkında kanuni takibata esas olmak üzere bir zabıt varakası tanzin edilerek merciine verilir. Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü (1972, 1978, 1985) III- Liste Kulak Arızaları ………
Bir kulağın işitme kaybı, purton odiogramda 500- 1000- 2000 hertz frekanstaki tonuşma sesinin işitme eşik değerleri, desibel cinsinden toplanıp ortalaması alınarak saptanır. 40’tan sonrası her yaş için 0,5 desibel yaşlılık değeri düşülür. Bundan hata payı sabitesi olarak 15 çıkarılır. Kalan 1,5 ile çarpılır. Bu, bir kulağın işitme kaybı yüzdesidir. 39 yaşındaki bir sigortalının bir kulağın tam işitme kaybının neden olduğu meslekte kazanma gücü azalma oranı yukarıdaki esaslara göre belirlenen bir kulağın işitme kaybı yüzdesi çarpılarak bir kulağın kısmi işitme kaybının meslekte kazanma gücü azalma oranı bulunur. …….. B-İki kulağın işitme kaybı yüzdesi, iyi işitilen kulağın işitme kaybı yüzdesinin 5 katı ile, kötü işiten kulağın işitme kaybı yüzdesinin toplamının 6’ya bölünmesi ile bulunur. 39 yaşındaki bir sigortalının iki kulağının tam işitme kaybının neden olduğu meslekte kazanma gücü azalma oranı yukarıdaki esaslara göre belirlenen iki kulağın işitme kaybı yüzdesi ile çarpılarak iki kulağın kısmi işitme kaybının meslekte kazanma gücü azalma oranı saptanır. 35 desibelden az işitme kayıpları, kısmi işitme kaybı olarak değerlendirilmez. E-3 Gürültü sonucu işitme kaybı -Gürültü zararlarının meslek hastalığı sayılabilmesi için gürültü işte en az iki yıl, gürültü şiddetli olarak 85 desibelin üstünde olan işlerde en az 30 gün çalışmış olması gerekir. ll- Kesin tanı için:
Bilateral eşit odiogramı yapılmalıdır. Değerlendirme sırasında 40 yaşından sonra her yaş için yarım desibellik düşme fizyolojik azalma olarak hesaplanmalıdır. Odiometre, konuşma ve ton odiometresi olarak yapılmalıdır, fısıltı sesiyle yapılan konuşma odiometresinin değeri yoktur. İş yerinde sağlığa zarar verecek derecede gürültü bulunduğu saptanmalıdır. Varsa işe girişte ve periodik kontrol muayenelerinde çekilmiş odiogamlardan da yararlanılmalıdır. İşitme zararına yol açan travmatik, toksik medikamentöz ve dejeneratif diğer etken ve nedenler giderilmelidir. Gürültü, Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) 63. Konfransinda konu olmuş ve bir sözleşme kabul edilmiştir. Bu sözleşmenin 3. Maddesinde gürültüyü tanımlamıştır. “ Gürültü terimi, bir işitme kaybına yol açan veya sağlığa zararlı olan veya başka tehlikeleri ortaya çıkaran bütün sesleri kapsar” Aynı sözleşmenin 8. Maddesi, yetkili makamlara gürültü konusunda önemli sorumluluklar yükler: Madde 8- Yetkili makamlar işyerlerinde gürültü risklerinin belirlenmesini sağlayarak kriterleri saptar ve bu kriterlere göre maruziyet sınırlarını belirler
TEPE AKADEMİ ANKARA MERKEZ OFİS Adres: Ceyhun Atuf Kansu Cad. Bayraktar Center, G Blok, No:114/9 Balgat/Çankaya/ANKARA Tel : 0 312 473 43 47 Tel-2 : 0 312 473 43 48 Fax : 0 312 473 43 59