Hometextile - Sayı 95 / Issue 95

Page 1



ÖNSÖZ / PREFACE

Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İşadamları Derneği

Turkish Home Textile Industrialists’ and Businessmen’s Association

Ali Sami Aydın,

Başkan - President

Saygıdeğer Meslektaşlarım, “Hometextile” dergisinin yeni bir sayısında yeniden sizlerle birlikteyiz. Öncelikle yönetim kadromuza gösterdiğiniz ilgi ve iş birlikleriniz için her birinize teşekkürler ediyorum. Profesyonel yaşamın getirdiği tüm zorluklara rağmen hayata tutunmak için çok sebeplerimiz var. Sektörümüzde dünyanın önde gelen tasarım üretim sanayisine ve dünya piyasalarını her anlamda yönlendirebilmeyi hak eden teknik altyapı ve insan kaynağına sahibiz. Ürün çeşitliliğinin bu kadar yüksek olduğu bir üretim modelinde, ülke olarak dünyanın en önemli üreticileri arasında olmak elbette övünülmesi gereken bir durum olduğu kadar, küresel rekabet alanındaki acımasız oyunculara karşı her zaman yeni trend uygulayıcısı ve takip edilir olabilmeyi de zorunlu kılıyor. İşimiz gereği ileri teknoloji kullanan ve bu yenilikleri çok çabuk eskiten bir sektörüz, yeni nesil teknolojiler tekstil alanında yoğun kullanılır hale geliyor artık, nano teknoloji sektörümüzde kendisine çok büyük bir alan bulmuş durumda, konusunda çok ileride olan sektör yatırımcılarımız var. Sadece teknolojik güncellemeyi takip etmek ve yatırımlarımıza uygulamak için bile bünyelerimizde çok sayıda profesyonel çalıştırıyoruz. Dolayısı ile bu konuda dünyaya hizmet veren büyük kuruluşlar ve ait oldukları ülkeler için büyük müşteriler haline geldik, bu durum sektörümüzü ve dolayısı ile ülkemizi

Dear Colleagues, memnun edilmesi gerekenler listesinde önemli bir yüksek standartta tutuyor. Günümüz şartları, ülkemiz ve milletimiz adına çok önemli süreçlerden geçiyor, elimizi taşın altına koyma günleri tam kelime karşılığı ile bu günler. Kendi özel şartlarından dolayı çok az sektörün sahip olduğu yüksek istihdamı krize rağmen arttırmaktan memnunuz, ülkemize yapılacak her yatırımın arkasında olmaya devam edeceğiz. Uzun yıllardır, moda belirleyen uluslararası değerli tasarımcılarla, Türk Ev Tekstili tasarımcılarının ortak çalışmaları sonucu, Dünya Ev Tekstili trendlerini EVTEKS Fuarında belirliyoruz. Alanında dünyanın en büyük iki fuarından biri olan EVTEKS, “Ev Tekstili dünyasının moda merkezi” olarak kendini çoktan ispatlamış durumda. Tüm katılımcıların, katma değeri yüksek, emek ve bilgi yoğun bir çalışma sonucu oluşturdukları ürünlerinin, çok üst düzey bir sunumla alıcılarla buluşmasını sağlıyoruz. İnanıyorum ki sizlerin, bilgi ve birikimlerinizle Türk Ev Tekstili’ni her geçen gün daha ileriye taşıyacak, tüm dünyada daha da büyük bir marka haline getireceğiz. Biliyorum ki, gelecek Türk Ev Tekstili için daha güzel başarılar vadediyor. Ve en önemlisi şundan da eminim ki üyemiz olsun, olmasın, tüm meslektaşlarımız bir arada bütün olarak var olduğu sürece daha büyük ilerlemeler kaydedeceğiz, dünya çapında başarılı işlere imza atacağız.

Here we are together again for the new issue of Hometextile magazine. First of all, I would like thank you all for your cooperation and your concern you have showed to our Board of Directors. We have many reasons to hold on to life despite of all the challenges caused by professional life. We have technical infrastructure and human resources which deserve to direct world markets and world’s leading design production industry in our sector.Besides the fact that being among the world’s most important producers as a country is definitely a thing to be proud of in a production modal in which range of product variety is so wide, this fact also makes it a must to become a new trends follower and to become followable considering the merciless players in global competetion. We are a sector which uses advanced technology and consumes these innovations quite fast as a part of our job, new generation technologies are being more available in textile field, nanotechnology sector has found a large place to itself in our sector, we have sector investors who are very advanced in their field. We have even had a large number of professional employees in our institution only to follow technological updates and to apply them in our investments. Therefore, we have become big customers for the institutions which provide services to world for this and their registered countries; this situation holds our sector and subsequently our country up high at an important standard in the list of the ones to be pleased.

Today’s conditions have been going through very important periods both for our country and our nation, these are exactly the days when we have to shoulder responsibilities. We are very pleased that we have increased the high amounts of employment which very few sectors have because of their special conditions, we are ready to keep standing behind each investment that will be made to our country. We have been identifying World Home Textile trends with precious international designers who decides on fashion in EVTEKS Exhibition as a consequence of the common works of Turkish Home Textile designers for long years. EVTEKS, one of the two biggest exhibitions of the world in its field, has already proved itself as “ the fashion center of Home Textile world”. We have been ensuring that the products of all attendants, which are of high added value and which come out as a result of effort, knowledge and intense work, meet with customers with a presentation at a very advanced level. I believe that we will carry Turkish Home Textile further each day more thanks to your knowldge and experiences and make it a bigger brand in the whole world. I know that the future promises bigger successes for Turkish Home Textile. And what is more important is I am sure that we are going to make bigger progresses as long as all our colleagues hold on to each other and become one and record successful businesses globally, whether they are our members or not. Mart / March 2017 HOMETEXTILE

1


CONTENTS

THE WORLD ENRICHENS AS WOMEN GET INVOLVED IN LABOUR FORCE

iÇiNDEKiLER

18

KADINLAR İŞGÜCÜNE KATILDIKÇA DÜNYA ZENGİNLEŞİYOR

YAYINA HAZIRLIK PUBLISHING TEAM

Genel Yayın Yönetmeni Chief Editor Selda YEŞİLTAŞ selda@viyamedya.com Yayınlar Koordinatörü Publications coordinator Murat ERDOĞAN murat@viyamedya.com Görsel Yönetmen Art Director Fatih HANÇER Editör Editor Peri Erbul peri@viyamedya.com Fotoğraf Editörü Photo Editor M. Ali BARS Adres Address Rumeli Cad. Rumeli Pasajı Yunus Apt. No: 40 Kat: 3 Nişantaşı - Şişli / İSTANBUL Tel: 0 (212) 236 00 50 viya@viyamedya.com www.viyamedya.com Baskı-Cilt Printing-Binding Sanatkar Ofset (9000 adet / copies)

2 HOMETEXTILE Mart / March 2017

48 Çalışanlarına ve Sektöre Güven Veren İşadamı Hüseyin Özdilek Hüseyin Özdilek a Businessman Who Gives Confidence to his employees and the sector


32 Ayşe Egesoy: Başarı Şansa Bırakılamaz Ayşe Egesoy: Do Not Leave Success to Chance

TÜRKİYE EV TEKSTİLİ SANAYİCİLERİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ TURKISH HOME TEXTILE INDUSTRIALISTS’ AND BUSINESSMEN’S ASSOCIATION

Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İşadamları Derneği Adına Sahibi Owner on behalf of Turkish Home Textile Industrialists’ and Businessmen’s Association Ali Sami AYDIN Başkan - President

A. Serdar SÜTÇÜOĞLU Ali Rıza HASOĞLU

Başkan Yardımcıları - Vice Presidents

Cengiz ÖZMEN

Genel Sekreter - General Secretary

Abdülhadi KÖSEOĞLU

Mali Sekreter - Financial Secretary Üyeler - Members

Ufuk OÇAK Mehmet Fatih DEREKÖYLÜ Can TANRIVERDİ Remzi KIRAYOĞLU Hüseyin MEMİŞOĞLU Murat ZÜMBÜLYUVA Mustafa KÖSEMUSUL Arif ŞENSÖZ Cihan AKTAŞ İsa DAL Faruk HÜRDANA Mehmet KEÇECİ Ercan KARAKUŞ Kadir BEYTEKİN Ahmet Nuri BAYTİMUR Mustafa MORAL

64 Çocuk Odalarında Eğlence Zamanı Fun Time in Kids Rooms

Denetleme Kurulu - Board of Auditors

26 Pınar Altuğ: “Marin Tekstili Zor Bir İş” Pınar Altuğ: “Marine Textile is a Tough Job”

10 Tekstilde Yeni Rekabet Sahası Nano A new field for competition Nano

İsmail AĞAOĞLU Yavuz DEMİREL Emrah DEMİR Mehmet PAMUK Berk VARDAR Hasan Kürşat BAYRAM Eren NAZİK Fatih ÖZDEMİR Ahmet Gelemet

Genel Koordinatör - General Coordinator

M. Atilla Bulut

Genel Koordinatör Yardımcısı - Assistant General Coordinator

Neşe Altıntaş

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü - Responsible Editor Ekibimiz - Team

Harun Üstgül Hasan Ersan Melissa Papuçciyan Ömür Işık Tuncay Demir Her hakkı saklıdır. Hometextile Dergisi ücretsiz olarak dağıtılır. Dergimizde yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir. Yazı ve haberler kaynak belirtilmek şartı ile kullanılabilir. All rights reserved. Hometextile Magazine is complimentary. All articles belong to the authors. Texts and news can be used with citation.

Mart / March 2017 HOMETEXTILE

3


ALIŞVERİŞ / SHOPPING

AKILLI KUMAŞLAR SMART FABRICS

Tekstil endüstrisi teknoloji ve onun getirdiği nano teknoloji ile yeni bir döneme girdi. Ev tekstil ürünlerinde hep hayalini kurduğumuz özellikler ve fonksiyonlar akıllı kumaşlarla beraber markaların bünyesinde yer almaya başladı.

4 HOMETEXTILE Mart / March 2017

Textile industry has gone through a new period via technology and following nanotechnology. Functions and features of home textile products which we have always dreamt of have started taking place with smart fabrics within the body of brands.


Mart / March 2017 HOMETEXTILE

5


ALIŞVERİŞ / SHOPPING

A

kıllı tekstiller, teknoloji ile beraber gelişmeye müsait sektörlerden biri. Son yıllarda tekstil ve hazır giyim sektörleri içinde önemli bir yer edinen akıllı kumaşların, yakın gelecekte katma değer ve büyüklük yönünden tekstil ve hazır giyim sektörünün önemli bir kısmını oluşturacağı tahmin ediliyor. Normal tekstil ürünlerinin aksine doğal atmosfer şartlarından desenlerine ve süslemelerine ek olarak akıllı tekstiller, herhangi bir etkiyi ve etkiye bağlı olarak oluşan durumları algılama özelliğine sahip. Özellikle önümüzdeki yıllara damgasını vurması beklenen nano teknolojiyle üretilen ve hayatı kolaylaştıran akıllı kumaşlar, şimdiden büyük ilgi görüyor. Leke tutmayanlar, nemi hızla uzaklaştıranlar, gündüz doğal ışık toplayıp akşam yayanlar, antialerjik sisteme sahip olanlar, statik enerjiyi uzaklaştırıp stresten uzak tutanlar ve daha pek çok akıllı kumaş, daha şimdiden markaların eksenine ve bu sayede evlerimize girmeye başladı. Konforu, rahatı ve sağlığı merkeze alan bu kumaşlar, yakın gelecekte daha gelişecek ve şekillenecek. Elektronik tekstil alanında çalışmaların yoğun bir şekilde sürdüğü kumaşlar, ileride kendi kendini temizleyebilecek ve asla kırışmayacak. Bunun yanında tekstil ürünleri, bilgisayar, yol bilgisayarı, müzik çalar, cep telefonu ve internet bağlantı elemanı gibi özelliklere de sahip olabilecek. Bugün, vücut fonksiyonlarımızı kontrol edebilen; gerektiğinde ilaçları veren, mikroorganizmalardan ve zehirli gazlardan koruyan, güzel koku veren, yaraları tedavi etmeye yarayan tekstil ürünleri, şimdiden piyasaya sürülmektedir.

Yatak Deyip Geçmeyin

Akıllı kumaşların en fazla kullanıldığı alanlardan biri yatak odaları. İnsan ömrünün üçte birinin uyuyarak geçtiğini düşünürsek, yatakların ve kumaşların akıllanmasının önemini daha

6 HOMETEXTILE Mart / March 2017

S

mart textiles are one of the sectors that are apt to develop.It is estimated that smart fabrics which have taken an essential place among textile and ready-made clothing will constitute an important part of textile and ready-made clothing sector in terms of added value and magnitude. Smart textiles have a feature of sensing any kind of effects or conditions happening as a result of effects in addition to natural atmospheric conditions, patterns and decorations to the contrary of normal textile products. Especially, smart fabrics which are making life simplier and which are produced by nanotechnology that is expected to mark the upcoming years have already drawn great interest. Stain resistant ones, moisture wicking ones, the ones which absorb sunlight during daytime and emit them at night, ones that have an antiallergic system, ones that keep static energy and stress away and many more smart fabrics have already got into the axis of brands and into our houses eventually. These fabrics which take comfort and health to their centers will develop and be shaped in the near future.Fabrics which are being studied on intensively in the field of electronic textile will clean themselves and will not ever wrinkle in the future. Besides these, textile products will have functions like computers, navigations, music players, mobile phones and internet connectors. Textile products which can control our body functions, provide medicine when needed, protect us from poisonous gases and microorganisms, smell nice and cure wounds have being served into markets nowadays.

Do not Underestimate Your Beds

Bedrooms are one of the spaces where smart fabrics are used most. If we consider that humans spend one third of their lives sleeping, we can easily get the importance of beds and



ALIŞVERİŞ / SHOPPING iyi görürüz. Terlemeden uyumak, bel ve sırt ağrısı çekmemek, stresten uzak rahat bir uyku çekmek herkesin isteği. Kaliteli uykuya önem veren markalardan Yataş, Anti-Stress serisi ile gün içinde biriken statik enerjinin atılmasını sağlayarak kişinin stresten uzak, konforlu ve rahat bir uyku uyumasını sağlıyor. Kişiye özel olarak üretilebilen teknolojik yataklar, aynı zamanda böcek oluşumunu da engelliyor. Toz böceklerinin oluşumunu engelleyen yataklar, anti-alerjik ve hijyenik koruma sağlarken, kötü kokuları da engelliyor. Yataş’ın aynı seride yorgan ve yastıkları da bulunuyor. Yataş Cosmo yataklar ise vücut ısısı ile vücudu tanıyıp tüm kıvrımları doldurarak omuriliğin en iyi şekilde dinlenmesini sağlıyor. İstikbal’in Stress Therapy teknolojisi ile üretilen Stress Free yatakları ve Bellona’nın nano teknoloji ile üretilen yatakları da sorunsuz ve teknolojik bir uyku sunan ürünlerden bazıları. Koleksiyonlarında sıra dışı ürünlere yer vermeyi seven Taç’ın yeni ürünlerinden Taç Glow nevresim takımı koleksiyonu, tekstilde yeni bir sayfa açmış durumda. Nevresim tasarımlarının üzerindeki desenler, özel bir baskı teknolojisi sayesinde gündüzleri ışığı bünyesinde toplayıp geceleri ise bu ışığı yayıyor. Kumaşları ve iç dokuları bambu ağacının liflerinden elde edilerek hazırlanan Linens bambu yastık ve yorganlar, nemi pamuktan daha hızlı emiyor ve daha hızlı buharlaştırıyor. Yüksek nem çekme özelliği sayesinde terlemeyi önlemeye yardımcı olan ürünler, konforlu bir uyku ortamı sunuyor. İçerisinde hava kanalları bulunan yastık ve yorganlar, bu sayede ısı geçişini düzenliyor ve sıcak ve soğuk ortamlarda vücut ısısının korunmasına yardımcı oluyor. Penelope’nin vücudun ürettiği fazla nemi ve ısıyı emerek azaltan özel tasarım yorganları, bahar ve yaz aylarında serin bir uykunun hayalini kuranlar için...

fabrics getting smarter. Everyone wishes to sleep without sweating, to avoid from low back pains and backaches and to have a comfortable sleep away from stress. Being one of the brands that give importance to sleeps of high quality, Yataş helps us to have a comfortable sleep away from stress with AntiStress Series by discharging the static energy that accumulates during the day. Technological beds which are specially produced for personal use also avoid bugs. Beds which avoid the formation of powder beetles also block stinky smells while providing an anti-allergic and hygienic protection. Yataş has blankets and pillows of the same series. Yataş Cosmo beds help our spinal cord rest in the best position by filling in all curves as they can identify the body and body heat. Stress Free beds of İstikbal which are produced by Stress Theraphy and beds of Bellona which are produced by nanotehnology are among the products that offer technological and trouble-free sleeps. The collection of TAÇ Glow bed linens, which is one of the new products of TAÇ that loves having extraordinary products in its collections has opened a new page in textile. Patterns on bed linens can absorb sunlight in daytime thanks to a special printing technology and emit these lights at night. Linens bamboo pillows and blankets whose fabrics and inner tissues are made of the fibres of bamboo trees absorb moisture faster than cotton and vapourize it faster. Thanks to its moisture wicking feature, products avoiding sweatening provide a comfy sleeping environment. Pillows and blankets with air canals inside hold heat transmission and help maintain body heat in cold and hot weather. Specially designed blankets of Penelope which absorb and reduce the extra moisture and heat produced by our bodies are for the ones who dream of a cool sleep in spring and summer time.

Hayatı Kolaylaştıran Yenilikler

Innovations Easening Lives

Teknoloji ile birleşen kumaşlar, evlere büyük kolaylıklar sağlıyor. Akıllı çözümler sunan ev tekstil ürünleri artık tüm markaların bünyesinde yer almaya başladı. Taç Inova ürünleri arasında yer alan stor perdeler ve kumaş perdeler kendi kendini temizleyerek kişileri büyük bir zahmetten kurtarıyor. Kendini ışıkla temizleyen perdeler, rahatlık sunmalarının yanında doğa dostu ürünler de... Elvin Tekstil’in Green Guard markası altında satılan kumaşları, gün ışığı ve floresan ışığı altında kendini temizliyor. Bakteri oluşumunu engelleyen ürün, ortamın havasını da temizleme özelliğine sahip. Doğaya ve sağlığa zararı bulunmayan ürün, yıkanması gerekmediğinden enerji tasarrufu da sağlıyor.

8 HOMETEXTILE Mart / March 2017

Fabrics unifying with technology provide great convenience for houses. Home textile products which offer smart solutions are taking place within all brands now. Fabric curtains and roller blinds which take place among Taç Inova products make life much easier for people by cleaning themselves. Curtains cleaning themselves with light are environment-friendly products besides providing easiness. Fabrics of Elvan Tekstil which are sold with “Green Guard” brand clean themselves under sunlight or fluorescent light. This product which avoids bacterias can also clean the air of the place. The product does not do any harm to nature and health and provides energy savings as it does not need to be washed



KAPAK KONUSU / COVER

TEKSTİLDE YENİ REKABET SAHASI A NEW FIELD FOR COMPETITION

NANO

10 HOMETEXTILE Mart / March 2017


Dünyada var olmasına rağmen son 10 yılda fark edilerek endüstrinin gündeminde daha fazla yer alan Nanoteknoloji’nin kullanımı, her geçen gün yaygınlaşıyor. Nanoteknoloji, birçok bilinmezi içinde barındırsa da tekstil sektöründeki kullanımı her geçen gün artıyor.

The use of nanotechnology, which has taken more place in the agenda of industry, has become widspread day by day for last ten years although it has already existed before. In spite of the fact that nanotechnology is open to many questions, its use has been spreading each passing day.

Mart / March 2017 HOMETEXTILE

11


KAPAK KONUSU / COVER

N

anoteknoloji, birçok endüstri kolu için devrim niteliği taşıyor. Üretim alanında bu teknolojiyi geliştirerek uygulayan ülkeler ve şirketlerin ürün pazarında öne çıkacağına inanılıyor. Bu nedenle nanoteknolojiyi geliştirmeye yönelik araştırmalar uzun yıllardır devam ediyor. Uludağ Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Yakup Aykut, nanoteknolojiyi tanımlarken “Dünyanın bir yerinde hâlen geliştirilme aşamasında olan ve hayal gücünü zorlayan sürpriz ürünlere, yakın bir gelecekte hep birlikte şahit olacağız” yorumunu yapıyor. Yapılan araştırmalar 2016 yılında 39.2 milyar dolar olan küresel nanoteknoloji pazarının 2022 yılında 90 milyar doları aşacağını gösteriyor. Fakat nanoteknolojinin sanayide kullanımının yaratacağı ekonomik büyüklüğü tahmin etmek zor. Çünkü nanoteknolojinin kullanım alanı oldukça geniş. Tekstil ise farkındalık yaratacak sektörlerin başında geliyor. Nanoteknolojinin tekstilde en iyi bilinen ticari uygulama alanının, nanopartikülleri kullanarak kumaş ve giysilere sıvı geçirmez, yağ ve leke önleyici etkisi kazandırmak için yüzey işlemi uygulaması olduğu belirtiliyor. Tekstil endüstrisindeki nanoteknoloji uygulamalarına bakıldığında farklı yöntemler kullanıldığı görülüyor. Nano boyutta lif üretimi ile nano ağ dokudan oluşan yüzeylerin elde edilmesi sağlanıyor. Tekstil terbiye işlemlerinde ise nano boyutta partiküller kullanılarak yüzeylere fonksiyonel özellikler kazandırılıyor. Nanolif üretiminde lif çapı 1,6-500 nanometre arasında lif üretimi yapılabilmektedir. Endüstriyel uygulamada kullanılan nanoliflerin çapları ise genellikle 50300 nanometre arasındadır. Nano tekstilde nano malzemeler kullanılarak, bugünkü kumaşların sahip olmadığı insan sağlığını da kontrol edebilen

N

anotechnology is revolutionary for many branches of industry. It is believed that countries and companies which develop and apply this technology in the field of production will shine in product markets. Therefore, researches about the development of nanotechnology have been going on for long years. Uludağ University Textile Engineering Department Assoc. Prof. Dr. Yakup Aykut comments “ We will all witness surprising products which are still on the stage of development somewhere on earth and which push the limits of imagination in a near future.” while identifying nanotechnology. Researches show that the global market of nanotechnology which is 39.2 million dollars in 2016 will surpass 90 billion dollars in 2022. However, it is difficult to predict the economic magnitude that will come out of the use of nanotechnology in industry. The reason is that the area of use of nanotechnology is quite wide. And, textile is one of the leading sectors which will raise awareness in products. The most known commercial application area of nanotechnology in textile is identified as surface treatment application for making fabrics and clothes waterproof and stain/oil resistant by using nanoparticles. When you take a look at nanotechnology applications in textile industry, it is clear that different methods are used. Surfaces which are formed of nanoweb tissues are obtained with the production of nanosized fibres. Surfaces are given functional features by using nanosized particles in textile finishing applications. Producing fibre in nanofibre production can be realized for 1.6-500 nm calibre of fibres. Fabrics that have various functions which today’s fabrics do not have; like controlling human health are obtained by using nanomaterials in nano textile. Nanosensors on the clothes we wear will regularly control our heart beats, pulse, body heat and blood glucose in the near future. Adding different features in nanometer sizes to the materials used in textile has resulted in very important developments. Home textile production will also benefit from this development. Antibacterial towels and bathrobes, pillows and bed linens and carpets are only some of these products which are being produced.

There are Different Applications in Textile “ The use of nano in textile has got commercial, yet today even European Union finds it hard to identify nanotechnology as a regulation. Sabancı University Nanotechnology Research and Application Center (SUNUM) Director Volkan Özgüz mentions that companies have different types of use and continues: “There are different ways

12 HOMETEXTILE Mart / March 2017


çeşitli fonksiyonlara sahip kumaşlar elde edilmektedir. Yakın bir gelecekte, giydiğimiz kıyafetler üzerindeki nano sensörler, kalp atışlarını, nabzı, vücut ısısını ve kan şekerini düzenli olarak kontrol edebilecek. Tekstilde kullanılan malzemelere nanometre boyutlarında farklı özellikler kazandırılması, ürünlerde çok önemli gelişmelere yol açtı. Ev tekstil üretimi de bu gelişimden payını alacak. Anti-bakteriyel, havlu ve bornozlar, yastık ve nevresim kılıfları, halılar üretimine başlanan ürünlerden sadece birkaçı.

Tekstilde Değişik Uygulamalar Var

“Tekstilde nano kullanımı ticarileşti ancak bugün Avrupa Birliği dahi regülasyon olarak nanoteknolojinin tanımını yapmakta zorlanıyor” diyor Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) Direktörü Volkan Özgüz ve şirketlerin farklı şekillerde kullanımının olduğunu belirterek şöyle devam ediyor: “Farklı şekillerde nano kullanımı var. Klasik yöntemde kumaşı apreleyerek leke tutmaz ve su geçirmez özelliği kazandırılıyor. Nanoteknolojide, parçacıkları 100 nanometrenin altına çekmek gerekiyor ama moleküler seviyede değişiklik yapabilme yeteneğinin de olması lazım. Değişiklikler dokuma sırasında veya dokuma sonrası uygulanabiliyor. Aralarındaki fark, kumaş yapıldıktan sonra yani dokuma sonrasında yapıldığı zaman, küçük aralıklar kapanabiliyor ve kumaşın özellikleri değişebiliyor. Dokuma sırasında uygulama daha kalıcı oluyor. Bu yüzden nanoteknoloji olarak adlandırılan eski yöntemler de var. Kıyafetler, halılar gibi farklı tekstil ürünleri nano tekstil olarak satılıyor fakat şirketlerin bunu hangi teknikle yaptığını bilmemiz çok zor. Dolayısıyla tüketiciler de bunu anlayamaz.”

Teknoloji Sektöre Aktarılmaya Başlandı

Dünyada olduğu kadar Türkiye’deki bazı üniversitelerde de ciddi araştırmalar yapılıyor. Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde, nanoteknolojik ve çevre dostu terbiye reçineleri üretildi. “Su bazlı, 100 nanometrenin altında nano parçacıklar kullanarak reçine üretebiliyoruz” diyor Özgöz ve bunun için patent başvurularının olduğunu belirterek sanayiye aktardıkları teknoloji hakkında şu bilgileri veriyor: “Bu teknolojiyi, çadır ve güçlendirici tekstil malzemeleri gibi alanlarda profesyonel tekstil üretimine aktardık. Benzer yaklaşımla kumaşa kırışmazlık sağlanabilir. Bu teknolojiyi de bir tekstil üreticisine aktardık. Bizim kullandığımız yeni yöntemde kimyasallar içinde nano parçacıklar oluyor. Nanoteknolojide, parçacıkları 100 nanometrenin altına çekmek gerekiyor ama moleküler seviyede değişiklik yapabilme yeteneğinin de olması lazım. Bu bilgiyi ve sentez desteğini sağlıyoruz. Yaptığımız çalışmalarla nanoparçacık eklemeli sentetik iplik üretimleri ile UV-A ve UV-B koruma sağlandı. Mekanik mukavemetlerde iyileştirme ve

to use nano. In the classical method, the fabric is finished and it is given stain resistant and waterproof features. In nanotechnology, you need to withdraw particles below 100 nanometers, but it needs to bear an ability to make changes in molecular level. Changes can be applied during weaving or after weaving. The difference between them is that little gaps may disappear after the fabric is finished, that means after weaving, and the features of the fabric may change. Applying during weaving is more sustainable. Therefore, there are old methods which are used to be called nanotechnology. Different textile products; like clothes or carpets are being sold as nano textile products; however it is difficult to know which technique the company used for that. Therefore, consumers cannot see that, too. Technology has being transmitted to the sector Some universities in Turkey, as well as in the world, have been making serious researches. Nanotechnological and environment-friendly resin finishes have been produced in Sabancı University Nanotechnological Research and Application Center. Özgöz says: “ We can produce water-based resins by using nanoparticles below 100 nanometers.” and he adds that they have applied for patent of this. He gives the proceeding information about the technology they have transmitted to industry: “We have transmitted this technology to professional textile production in fields; like tenting and strengthening textile materials. The feature of anti-wrinkle can be added to fabric with the same approach. We have transmitted this technology to a textile producer. There are nanoparticles in chemicals in the new method we use. The particles need to be withdrawn below 100 nanometers, however it needs to have a feature of making changes in molecular level. We proviMart / March 2017 HOMETEXTILE

13


KAPAK KONUSU / COVER ipliklerin yüksek sıcaklık altında iyi performans göstermelerine olanak sağlanan çalışmalar gerçekleştirildi ve pilot üretimler yapıldı. İplik ve kumaş üretiminde sol-gel tekniği ile kaplamalar yapılarak sağlık sektörü için antimikrobiyal kumaşlar üretildi.” Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Tekstil Mühendisliği’nin de nanoteknoloji üzerine ciddi çalışmaları bulunuyor. Öğretim üyelerinden Prof. Dr. Merih Sarıışık ve Yrd. Doç. Dr. Gökhan Erkan’nın gerçekleştirdiği “Tekstil Materyallerine Fonksiyonel Özellik Kazandıran Çeşitli Kapsüllerin Elde Edilmesi ve Karakterizasyonu” başlıklı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından desteklenen SanTez projesinde moleküler ve nano kapsüller elde edildi. Bu sayede kumaşlara daha uzun ömürlü antibakteriyel, koku, böcek itici özellik kazandırıldı. Aynı ekibin TÜBİTAK tarafından desteklenen çalışmasında moleküler boyutta E vitamini, üzüm çekirdeği yağı ve lavanta içeren kapsüller ile aromaterapide kullanılacak havlu tasarlandı. Aynı ekip tarafından yürütülen bir SanTez projesinde spor giysilerde kullanılmak üzere rahatlatıcı, uyarıcı ve antibakteriyel kapsüller üretildi. Doç. Dr. Ümit Halis Erdoğan ve Yrd. Doç. Dr. Gökhan Erkan’ın birlikte yürüttüğü TÜBİTAK destekli bitkisel lif atıklarından nano katkılı rejenere selüloz lifi üretimi projesi bulunuyor. Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Tekstil Mühendisliği Bölümü’nde nanolif, nano partikül katkılı lif, nanokapsül üretimleri ve nanokaplama uygulamalarının gerçekleştirildiğini söyleyen Bölüm Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Gökhan Erkan, nanolif üreterek daha sıkı yapıda ve daha fazla yüzey alanına sahip dokusuz yüzeyler elde edildiğini belirtiyor. Erkan, çalışmalarla ilgili şu bilgileri veriyor: “Nano partikül katkılı lifler bölümümüzde üretilmekte olup özellikle UV-koruyucu, manyetik kalkanlama özelliğine sahip, güç tutuşur, nem ve statik elektriklenme özellikleri iyileştirilmiş lifler üretilmektedir. Nanokapsül taşıma sistemleri bölüm laboratuvarlarında tasarlanmakta ve üretilmektedir. Nanokapsüller ile yüzey alanı daha fazla dolayısıyla içerdiği etken maddelerin salım özellikleri geliştirilmekte, aynı zamanda kumaşa daha kolay aplike edilebilir hale gelmektedirler. Nanokapsüllerde antimikrobiyal maddeler, ilaç etkin maddeleri, güç tutuşur, böcek itici, koku vb. maddeler bulunmaktadır. Ayrıca bölümümüzde farklı tekniklerle (sol-jel, plazma vb.) nano boyutta kaplamalar yapılmaktadır. Bu kaplamlarla tekstil yüzeyinin özelliklerini

de this data and synthesis support. Production of nanoparticles reinforced with synthetic threads and UV-A and UV-B protection have been acquired with the studies we make. Studies that enable threads show good performances under high temperature and improvement in mechanical strength have been realized and sample productions have been made. Antimicrobial fabrics have been produced for health sector by making coatings in thread and fabric production with sol gel technique.” There are serious studies of Dokuz Eylül University Engineering Faculty Textile Engineering Department on nanotechnology. Molecular and nanocapsules have been acquired in SanTez project named “ Acquiring Various Capsules Carrying Functional Features to Textile Materials and Their Characterization” which was supported by Ministry of Science, Industry and Technology and which was realized by their teaching staff Prof. Dr. Merih Sarıışık and Assistant Assoc. Prof. Dr. Gökhan Erkan. This way, fabrics have had features of more long-lasting, antibacterial and stinks/bugs repellant. A towel with capsules containing lavender, grape seed oil and Vitamin E in molecular sizes which is to be used in aromatheraphy has been designed in the work of the same team which was supported by TUBITAK. Relaxing, stimulating and antibacterial capsules to be used in sports clothes have been produced in a SanTez project which was realized by the same team again. Assoc. Prof. Dr. Ümit Halis Erdoğan and Assistant Assoc. Prof. Dr. Gökhan Erkan have a project of producing regenerated cellulosic fibre made out of vegetable fibre wastes which is supported by TUBITAK. Co-Head of Department Assistant Assoc. Prof. Dr. Gökhan Erkan says nanofibres, nanoparticles reinforced fibres, production of nanocapsules and applications of nanocoating are realized in Dokuz Eylül University Engineering Faculty Textile Engineering Department and surfaces without tissues which have more surface areas and which have tighter structures are acquired. Mr. Erkan gives information on studies: “ Nanoparticles reinforced fibres are being produced in our department and especially fibres carrying features like UV protection, magnetic shield, barely combustible and improved feature of moisture and static electrification are being produced. Nanocapsules transportation systems are being designed and produced in department laboratories. Thanks to nanocapsules, their surface area is much more, eventually they become easily appliqued to fabric and emission features of active materials that they contain are being developed. Nanocapsules have antimicrobial substances, active pharmaceutical ingredients, barely combustible and bug/stink repellent substances. What is more, coating in nanosizes



KAPAK KONUSU / COVER iyileştirerek daha az enerji, su ve kimyasal madde kullanarak optimum etkiler sağlanmaya çalışılmaktadır. Özellikle güç tutuşurluk, antimikrobiyal ve buruşmazlık etkileri gösteren çok çeşitli kumaşlar üretilmektedir.”

Türk Tekstil Sektörünün İlgisi Artıyor

Türk tekstil sektörü, özellikle yaş bitim işlemleri uygulamalarında nanoteknolojiyi yaygın olarak kullanıyor. Özellikle fonksiyonel tekstil üretiminde tekstil materyalinin sahip olması istenen özellikler (güç tutuşurluk, kir ve su iticilik, aşınma dayanımı, antibakteriyal özellikler, UV koruyuculuk vs.) nanoteknoloji esaslarına göre üretilmiş kimyasalların kullanımı ile sağlanıyor. Ayrıca lif çekimi sırasında nano malzemeler lif içerisine ilave edilerek çok farklı özelliklerde lifler elde edilmektedir. Ancak kullanılan tüm nano kimyasalların ya yurt dışından getirildiğini ya da ana maddesinin yurt dışından temin edilip Türkiye’de sentezi yapıldığını söyleyen Gökhan Erkan, “Özellikle son yıllarda ARGE bilincinin ve buna ayrılan kaynakların sektörde artması, devlet teşviklerinin çoğalması Türk tekstil sektörünün bu konuya olan ilgisini artırmaktadır” diyor.

Nanoteknolojide Üniversite – Sanayi İş Birliği Kurulmalı

Türkiye’de her sektörde olduğu gibi bu konuda da üniversite – sanayi iş birliğinin çok aktif olmadığını dile getiren SUNUM Direktörü Volkan Özgüz de bu alanda farkındalık yaratmak gerektiğini belirterek sanayicilere şu önerilerde bulunuyor: “Bazen şirketler nano malzemeleri hızlı bir süreç için kullanmak üzere yabancı şirketlerden almayı tercih ediyor. Kar amaçlı oldukları için doğru bir refleks. Üniversitelerde yeni başlayan bir konu fakat ciddi araştırmalar yapılıyor ve üniversitelerin patentli ürünleri mevcut. Üreticilerin de gelişen yeni teknoloji ile ilgili, piyasada oluşan bir talebi gördüklerinde, biz yapmıyoruz demek yerine işin olup olamayacağı ile ilgili akademik kuruluşlara danışmalarını öneriyorum. Üç parametre çok önemli, yenilik ile maliyeti düşürmek, yapılamayan bir şey yapmak ve yapılan bir şeyin daha iyisini yapmak. Bununla ilgili bir fırsat gördüklerinde gerekli desteği almak için adım atmaları çok önemli. Türkiye nanoteknolojide treni kaçırmadı fakat lokomotif değiliz hatta vagonda bile değiliz. Üniversite sanayi iş birliği doğru kurulabilirse, Türkiye lokomotif olabilir.”

16 HOMETEXTILE Mart / March 2017

can be made with different techniques ( sol gel, plasma,etc.) in our department. Acquiring optimum effects by consuming less energy, water and chemicals and by improving the features of textile surfaces via these coatings is being studied on. Especially, a wide variety of fabrics which are barely combustible, antimicrobial and anti-wrinkle ones are produced.”

Turkish Textile Sector has Started Showing More Interest

Turkish textile sector has been widely using nanotechnology, especially in wet finishing applications. Especially, features ( barely combustible, stain and water repellent, wear resistant, antibacterial features, UV protection, etc.) which are required for textile materials in functional textile production are acquired by the use of chemicals which are produced according to principles of nanotechnology. What is more, fibres having a large variety of features are obtained by adding nano materials into fibres during fibre pullout. However, Gökhan Erkan says that all nano chemicals used are ordered from abroad or the main material is ordered from abroad and it is synthesized in Turkey and he adds “ Especially, that the consciousness of R&D, resources reserved for this and governmental incentives increase promotes the interest of Turkish textile sector on the subject.”

The Co-Operation of University and Industry Should be Established in Nanotechnology

Director of SUNUM Volkan Özgüz, who mentions that the co-operation of university and industry is not very active as it is always like this in every sector in Turkey, remarks that they need to raise awareness on this subject and makes some suggestions to industrialists. “Companies sometimes prefer acquiring nano materials from foreign companies to use them for a faster process. It is a right reflexion as they are profit-oriented. The subject is a new one for universities, yet serious researches are being carried on and universities have patent articles. I suggest that producers should consult to academic instituitons if the work can be realized or not when they face a demand about the developing new technology, instead of telling that they do not do that. Three parameters are very essential: lowering the costs, doing something that cannot be done and doing a better one of a thing already done. Taking a step to get required support when they find an opportunity for this is very essential. Turkey did not miss the “train” in nanotechnology; but we are neither a locomotive nor the leading wagon. Turkey can be a locomotive if co-operation of university and industry is established.”


Nano, İnsan Sağlığı ve Çevre İçin Tehlikeli mi?

“Nano parçacıkların, insan vücudu ve çevreye olan etkilerini yeni yeni öğreniyoruz” diyor Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Menceloğlu ve nano parçacıkların zararlı olup olmadığı ile ilgili şunları söylüyor: “Yeni bir teknoloji olduğu için net bir şey söyleyemiyoruz. Fakat bugünkü bilgilere dayanarak faydalarının zarardan daha çok olduğunu söyleyebiliyoruz. Hâlâ ciddi araştırmalar yapılıyor. Aslında doğal kaynaklardan gelen nano parçacıklar hayatımızda devamlı olarak var fakat doğada olmayan ve üretilen bir nano parçacığın ne kadar güvenli olup olmadığına dair soru işaretleri devam ediyor.” Uludağ Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Yakup Aykut da nanoteknolojide toksikoloji konusunun önem arz ettiğini söylüyor. Toksik etkileri üzerine yapılan çalışmaların kısıtlı olduğuna dikkat çeken Aykut, şöyle devam ediyor: “Bu yüzden özellikle üretilen her ürünün toksisite testlerinden geçmeden piyasaya sürülmesinin sakıncalı olduğu kanaatindeyim. Şirketlerin ürettikleri ürünlerde toksisite konusunu ihmal etmemelerini rica ederim. Özellikle doğal (selüloz, protein vs.) nano malzemeleri kullanmalarını öneririm. Ayrıca geri dönüşümü kolay olan ürünleri üretmeleri daha iyi olur.”

Is Nano Harmful for Human Health and Environment?

Sabancı University Engineering and Natural Sciences Faculty Dean Prof. Dr. Yusuf Menceloğlu says “ We have been newly learning the effects of nanoparticles on human body and environment.” and he tells “ We cannot say it for sure as it is a new technology . However, depending upon the current data we can tell that its benefits are more than its harms. There are still serious researches. Actually, nanoparticles which come from natural resources are permanently in our lives; yet there are still question marks about the safety of a produced nanoparticle which does not exist in the nature.” Uludağ University Textile Engineering Department Academician Assoc. Prof. Dr. Yakup Aykut tells that the subject of toxicology is of great importance in nanotechnology. Mr. Aykut remarks that studies on toxic effects of nanotechnology are limited and he continues: “Therefore, I believe that releasing any product that is produced to the market without passing it from toxicity tests is harmful. I suggest that companies should not ignore the subject of toxicity in the products they produce. I advice them to use especially natural nano materials (cellulose, protein, e.g.) I also advice them not to produce products that can easily be recycled.”

Mart / March 2017 HOMETEXTILE

17


AKTÜEL / ACTUAL

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ ÖZEL HABER INTERNATIONAL WOMEN’S DAY 8 MARCH, SPECIAL NEWS

KADINLAR İŞGÜCÜNE KATILDIKÇA DÜNYA ZENGİNLEŞİYOR THE WORLD ENRICHENS AS WOMEN GET INVOLVED IN LABOUR FORCE

Yapılan araştırmalar, kadınların ekonomiye katıldıkça şirketlerin performansının daha çok arttığı ve dünya gayri safi milli hasılasının yükseldiğini gösteriyor. Gelişmiş ülkelerde kadın istihdam oranlarının yüzde 70’in üstünde olması bu tespiti doğruluyor. Türkiye’de kadınların işgücüne katılım oranı ise yüzde 30. Researches show that as women get involved in economy, the performances of companies increase and gross world product increases a lot more. That the rate of women employment is above 70% in developed countries verifies this assertion. The rate of women participation in labour force is 30%.

18 HOMETEXTILE Mart / March 2017


K

W

adın istihdamı, ülkelerin gelişmişlik düzeyi ile paralellik göstermektedir. OECD ülkelerinde kadın istihdam oranı, Türkiye’nin bir buçuk katından fazladır. Kadın istihdamında ülke ortalamasının çok üstünde olan Türk tekstil sektörü bu özelliğiyle öne çıkıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) rakamlarına göre, tekstil sektöründe çalışanların yarısı kadınlardan meydana geliyor. Esnek ve güvencesiz çalışma denilince ilk akla gelen iş gücü kesimini maalesef kadınlar oluşturuyor. Fakat bazı iş kollarında kadınların tercih edilmesinin nedeni, o iş kolunda daha verimli olmaları. Tekstil de bu sektörlerin başında geliyor. Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TETSİAD) açıklaması, kadın istihdamının en fazla olduğu sektörün, tekstil olduğunu ortaya koyuyor. Tekstil sektöründe kadın istihdamı yüzde 50 oranında gerçekleşirken, Doğu ve Güneydoğu bölgeleri, yapılan yatırımlarla kadın emeğini en çok değerlendiren bölgeler olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye 2016 itibariyle yüzde 31.3 ile OECD ülkeleri arasında kadın istihdam oranı en düşük ülke konumunda. G20 ülkeleri arasında ise kadınların iş gücüne katılım oranında sondan ikinci sırada. TÜİK’in verileri OECD’ye göre biraz farklılık gösteriyor. TÜİK’e göre 15 yaş üstü kadın istihdam oranı yüzde 26,7 iken, iş gücüne katılım oranı yüzde 30.3 seviyesinde. Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ile kıyaslandığında bu oran, Avrupa ortalamasının yarısından da daha az. AB istatistik dairesi Eurostat’ın 2015 verileri, Avrupa ülkelerinde çalışan kadın ortalamasının yüzde 62,3 olduğunu gösteriyor. Almanya’da 20 ila 64 yaş arasındaki kadınların iş gücündeki payı yüzde 72,5 ile ortalamanın üzerinde. İsveç yüzde 77 ile başı çekerken, Danimarka’da da kadınların yüzde 72’si çalışıyor.

omen participation in labour force shows parallelism with the development level of the countries. The rate of women employment in OECD countries is one and a half time more than Turkey’s. Turkish textile sector is distinguished with being above the country average in women employment. According to statistics of Turkish Statical Institute (TUIK), women comprise half of the employees in textile sector. When it comes to flexible and unsecured work, this kind of labour force is unfortunately comprised by women. However, women are preferred in some labour lines as they are more productive in them. Textile is the head of these sectors. According to the statement of TETSIAD ( Association of Turkish Home Textile Industrialists and Businessmen), textile is the sector in which the rate of women employment is the biggest. The women employment in textile sector is 50% and the Eastern and Southeastern regions appear as the regions where women labour is most valued with investments made. Turkey has had the lowest rate of women employment among OECD countries by year 2016 with a percentage of 31.3. It is the second last one among G20 countries on the rate of women participating in labour force. The statistics of TUIK differ slightly from OECD. According to TUIK, the rate of women employment above the age of 15 is 26.7%, whereas the rate of participation in labour force is 30.3%. When compared to European Union countries, this rate is less than the average of Europe’s. The data of 2015 of Eurostat, Statistics Department of Europe show that the average rate of women employees working in European countries is 62.3%. The portion of women aged between 20 and 64 in labour force is above the average with 72.5%. Sweden is the leading country with a rate of 77% whereas 72% of women work in Denmark.

Tekstil Sektörü Türkiye Ortalamasının Üstünde

Textile Sector is Above the Average of Turkey

Tekstil sektörü, kadınlara sağladığı istihdam ile Türkiye ortalamasının çok üstünde bulunuyor. Kayıt dışı ile birlikte 1 milyondan fazla kadın çalışanın tekstilde istihdam edildiği tahmin ediliyor. Bu durum aile içinde kadınların söz sahibi olması ve sosyal açıdan toplumsal hayata katılım göstermelerinin önünü açıyor. Tekstil sektörü ayrıca Doğu’ya yaptığı yatırımlar ile bu bölgedeki kadın istihdamı oranını da artırıyor. Gaziantep, Kahramanmaraş, Malatya ve Adıyaman çevresinde gelişen tekstil ve konfeksiyon sektörü, istihdam yaratma ve ihracat bakımından ülke genelinde giderek büyüyen payıyla büyük önem kazanıyor. Yatırım teşviki, vergi indirimi ve devlet tarafından sağlanan diğer teşvikler, sektörün gelişmesinde ve istihdam yaratılmasında atılan en önemli adımlar olarak sıralanıyor.

Textile sector is much above the average of Turkey in women employment. It is estimated that over 1 million women workers together with unrecorded ones are employed in textile sector. This condition paves the way for women having a voice in the family and for

Eğitim Artıkça İstihdam da Artıyor

TÜİK’in 2016 yılı verilerine göre, eğitim durumuna göre iş gücüne katılım oranı incelendiğinde, kadınların eğitim seviyesi yükseldikçe iş gücüne daha fazla katıldıkları görülüyor. Okur-yazar olmayan kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 16 seviyesindeyken, yükseköğretim mezunu kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 71.3’e kadar yükseliyor. Mart / March 2017 HOMETEXTILE

19


AKTÜEL / ACTUAL Kadın İstihdamı Dünyayı Zenginleştirir

Yapılan araştırmalarda kadınların ekonomiye katılmasının hem kadını, hem çalıştığı kurumu hem de dünya ekonomisini güçlendirdiği görülüyor. Gelişmiş ülkelerdeki kadın istihdam oranlarının yüksekliği de bu durumu kanıtlar nitelikte. Ekonomiye katılımda cinsiyet eşitliğinin tam olarak sağlandığı bir senaryoda, her şeyin aynı kaldığı senaryoya kıyasla, 2025 yılı itibariyle 28 trilyon dolar yani yüzde 26 oranında yıllık küresel GSYİH’ye katkı sağlanabileceği öngörülüyor. Araştırmalar cinsiyet eşitliği sağlanan şirketlerin daha iyi performans sergilediğini de gözler önüne seriyor.

Kamuda Kadın İstihdamı Çok Düşük

TÜİK’e göre kamusal alanda kadın yönetici oranı sadece yüzde 9,4. Şirketlerde ise bu oran biraz daha yükseliyor. Avrupa’da da karar verici pozisyondaki kadın oranı cinsiyet eşitliğini yansıtmasa da Türkiye’deki ortalamanın üzerinde. Almanya’da yönetici pozisyonunda çalışan kadınların oranı yüzde 30 civarında. Ancak şirket büyüdükçe kadın yönetici sayısı azalıyor. Bu nedenle 1 Ocak 2016’da Almanya’da yürürlüğe giren bir yasa, büyük şirketlerin yönetim kurullarına en az yüzde 30 oranında kadın yönetici kotası öngörüyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun bir raporuna göre; kadın istihdamı, mevcut hızda giderse; ancak 118 yıl sonra kadın ve erkek, fırsat eşitliğine ulaşabilecek. Bu eşitliğin sağlanabilmesi için kota ve destek gibi uygulamalar kadınlar için birer fırsat oluyor. Fakat istihdamda kadın kotası getirilmesi Türkiye’de siyasi partilerin gündeminde yok. 2016 yılında TBMM’de sadece kadınların çalışmasını destekleyeceği düşünülen bir torba yasa kabul edildi. Yasa, doğum sonrası kadınların yarı zamanlı çalışmasına ilişkin yeni düzenlemeler içeriyor. Fakat kadın örgütleri, özel istihdam bürolarını da kapsayan yeni düzenlemelerin kadın istihdamını olumsuz yönde etkileyeceğini savunuyor. Sivil toplum örgütlerine göre, Türkiye’de kadın istihdamının artırılması için kadının çalışmasını engelleyen temel nedenlerin giderilmesi gerekiyor.

20 HOMETEXTILE Mart / March 2017

participating in social life. Textile sector also increases the rate of women employment in the Eastern region by means of the investments it has made in this region. The developing textile and garment industry around Gaziantep, Kahramanmaraş, Malatya and Adıyaman has gained great importance across the country regarding employment and exportation. Investment incentives, tax reductions and other incentives provided by government are enumerated as the most important steps in the development of the sector and providing employment.

The Rate of Employment Rises as the Rate of Education Rises.

According to the statistics of TUIK for 2016 ; when the rate of participation in labour force is analyzed regarding the level of education, as the rate of education level of women rises they appear to participate in labour force much more. The rate of illiterate women participating in labour force is 16%, whereas the rate of women graduated from higher education participating in labour force rises up to 71.3%

The Employment of Women Enrichens the World

Researches show that participation of women in economy enrichens both the organization in which they work and also the world economy. The higher rates of women employment in developed countries prove this, as well. In a scenario in which gender equality in participation in economy is ensured, it is foreseen that by year 2025, 28 trillion dollars which means a rate of 26% can be contributed in annual global GNP ( global national product) compared to another scenario where everything stays the same. Researches also show that companies where gender equality is ensured show better performances.

Women Employment in Public is Very Low

According to TUIK, the rate of women directors in public arena is only 9.4%. This rate is a little more in companies. The rate of women in directorial positions in Germany is above than the one in Turkey, although it does not reflect gender equality. However; as the company grows, the number of women directors decreases. Therefore, a law which entered into forces on January , 2016 demands a kota of women directors at a rate of at least 30% for board of directors of big companies. According to a report of World Economic Forum; if women employment keeps on rising at the current speed, equality of opportunities can only be ensured for women and men after 118 years. Applications like kota or supports to ensure this equality create opportunities for women. Yet, a kota for women is not on the agenda of politicals in Turkey. A bag law which was thought to support only women employment was admitted in TBMM (Grand National Assembly of Turkey) in 2016. The law has new regulations related to women working part-time after delivery. However, women’s associations justify that new regulations involving private employment offices affect women employment negatively. According to non-governmental organizations, basic reasons that prevent the increase of women employment in Turkey need to be eliminated.

Araştırmalar cinsiyet eşitliği sağlanan şirketlerin daha iyi performans sergilediğini gözler önüne seriyor. Researches also show that companies where gender equality is ensured show better performances.


www.telamor.com


DİJİTAL YATAK ÖRTÜSÜ

ROYAL

FLORESSE

TULIP

ELODIA

Digital Bed Spread

Kalitesi Hissedilir... JAKARLI YATAK ÖRTÜSÜ NEVRESİM TAKIMI SETİ JACQUARD BEDSPREAD LINEN SET

KESİMOĞLU TEKSTİL LTD. ŞTİ.

PEASON / SORE KANYON - MAVİ

GISELLE / SORE İDA - Cappuccino

DİLESA / SORE KANYON - Fuşya

MİRA / SORE İDA - Mavi

Bağlar Mah. Osman Paşa Cad. 18 Sokak No:3 Güneşli / İSTANBUL Tel: 0.212. 520 00 03 0.212. 527 58 59 info@kesimoglu.com www.kesimoglu.com

/ipekcehome /ipekcehome /ipekce.com.tr


BATTANİYELİ NEVRESİM TAKIMI SETİ

WISTERIA

GASABLANCA

Blanket & Linen Set

LINETTE

AURO

Kalitesi Hissedilir...

LÜX PİKE TAKIMI LUX PIQUE SET

ANKA

ASHLEY / PEMBE

CARLY / MÜRDÜM

SIENNA / PEMBE

пике набор ‫مجموعة بيكيه‬

Evteks 2017 / İstanbul 16 – 20 Mayıs Hall 2 E23 Hall 12 A01


FUAR / FAIR

24 HOMETEXTILE Mart / March 2017


SEKTÖRÜN KALBİ EVTEKS’TE ATACAK

THE HEART OF HOME TEXTILE SECTOR TO BEAT AT EVTEKS

Kalite ve tasarımda yakaladığı başarıyla dünya ev tekstil pazarında öne çıkan Türkiye, bu alanda düzenlediği dünyanın en büyük iki fuarından biri olan EVTEKS ile küresel ev tekstil sektörünü İstanbul’a getiriyor. Shining out in home textile marketing in the world with its success at quality and designs, Turkey is bringing the global home textile sector to Istanbul by means of EVTEKS, which is one of the two biggest exhibitions of the world held in this sector.

2

T

2 yıldır düzenlenen EVTEKS Uluslararası İstanbul Ev Tekstili Fuarı’nın gelişimi, Türk ev tekstilinin dünya pazarındaki büyümesine de ayna tutuyor. 600 metrekarede başlayan EVTEKS Fuarı, bugün 60 bin metrekarelik kapalı alanda gerçekleştirilen dünyanın en büyük iki fuarından biri haline geldi. 16-20 Mayıs 2017 tarihinde İstanbul’da düzenlenecek 23. EVTEKS Fuarı’na 1000’in üzerinde katılımcı ve 150 bine yakın ziyaretçinin gelmesi bekleniyor. Frankfurt’ta düzenlenen Heimtextil Fuarı’na 245 Türk üye ile katılanTETSİAD’a yabancı ziyaretçilerin ilgisinin yoğun olduğunu vurgulayan sektör temsilcileri, bu ilginin EVTEKS Fuarı’na katılımı artıracağına inandıklarını belirtti. Bu yıl fuara yerli ve yabancı binin üzerinde markanın katılması bekleniyor.

he development of EVTEKS Istanbul the International Home Textile Exhibition sheds light on the growth of Turkish home textile in world marketing. EVTEKS Exhibition, which was first held on an area of 600 sqm, has now become one of the two largest fairs in the world organized on an indoor area of 60.000 sqm. Over one thousand attendants and about 150.000 visitiors are expected to attend the 23rd EVTEKS Exhibition which will be held on between 16-20 May, in Istanbul. The representatives of the sector, who have emphasized that foreign visitors were highly interested in the members of TETSIAD, who showed off with 245 Turkish attendants in Heimtextil Exhibition in Frakfurt, have also said they believe that this interest will increase the attendance in EVTEKS Exhibition. This year, more than one thousand local and foreign brands are expected to participate in the fair.

Döviz Kuru Türk Ürünlerine Talebi Artırdı

The Rate of Currency has Increased the Demand on Turkish Products

Nelly Rodi, Yeni Trendlere Işık Tutacak

Nelly Rodi Will Shed Light on New Trends

Dolar ve Euro döviz kurunun son dönemde TL karşısında ciddi artışı, yabancı şirketlerin Türk ev tekstil ürünlerine ilgisini daha çok artırdı. Kaliteli üretim, hızlı teslimat, küçük sipariş alabilme kabiliyeti ve kalitesine oranla fiyat avantajı sunması Türk ürünlerine ilgiyi artırıyor. Tüm ürün gruplarında yeni modellerin görücüye çıkacağı fuar süresince, ev tekstili ürünlerinde tasarım, renk ve trendlerin konuşulacağı, yerli yabancı birçok öğretim üyesinin konuşmacı olarak katılacağı seminerler organize edilecek. Artık fuarın klasikleşen etkinliği “Trend Alanı” yine ev tekstilindeki trendlere ışık tutacak. Nelly Rodi firması ile yapılan çalışmalar neticesinde belirlenmiş olan trendler ışığında EVTEKS Fuarı süresince “Trend Alanı” oluşturulacak ve bu alanda, belirlenen trendlere ilişkin ürünler sergilenecek.

The latest critical rise of Dollar and Euro currencies against TL has increased the interest of foreign companies in Turkish home textile products more. Due to qualified production, fast delivery, the possibility of receiving small amount of orders and reasonable prices compared to its quality have resulted in an increase in the interest of Turkish products. Seminars in which design, colors and trends of home textile products are to be discussed and which many Turkish and foreign lecturers will attend as speakers will be organized during the exhibition in which new modals from all product types are to be displayed. A classical activity of the exhibition, “Trend Space” will shed light on the trends of home textile products. A “Trend Space” will be arranged in the light of trends set as a result of the works made together with the company Nelly Rodi during the fair and products of related specified trends at this space. Mart / March 2017 HOMETEXTILE

25


TREND

PINAR ALTUĞ ATACAN

MARİN TEKSTİLİ ZOR BİR İŞ

Denizlerde yüzen tekne, bot, yat sayısı arttıkça bunların dekorasyonu ve dizaynı ile ilgilenenlerin sayısı da her geçen gün artmaya başladı. Dekorasyonu ve tekstili kendine özel olan tekne ve yatları giydiren ve yaptıkları ile oldukça beğeni toplayanlardan biri de Pınar Altuğ Atacan.

MARINE TEXTILE IS A TOUGH JOB As the number of vessels, boats and yachts floating on the sea increases, the number of people interested in the decorations and designs has started to increase day by day. One of these people who are in boats and yachts trimming business with customized decorations and textiles and who are appreciated with the job they do is Pınar Altuğ Atacan.

26 HOMETEXTILE Mart / March 2017


T

elevizyon dizilerindeki oyunculuğu ve yaptığı programlar büyük beğeni toplayan Pınar Altuğ Atacan, altı sene önce girdiği marin tekstili ürünleri ile adını bir markaya dönüştürdü. Altı senedir eşi Yağmur Atacan ve kızı Su ile yazlarını H2O adını verdikleri teknelerinde geçiren Altuğ, ilk teknelerini aldıklarında içini dekore etmek istediğinde aradığı marin tekstil ürünlerini bulamayınca işe koyulmuş. Kendi teknesinin dekorasyonunu tamamen kendisi yapan Altuğ, çevresi tarafından tasarımları çok beğenilince, bu hobisini işe dönüştürmüş. Bu sayede pek çok kişi, tekne ve yatını kendisine emanet etmeye başlamış. Zorunluluktan ortaya çıkan tekne giydirme işini kendi adıyla bir markaya dönüştüren Pınar Altuğ Atacan ile bu seneki CNR Boatshow’da markası By Pınar Altuğ ve marin tekstilini konuştuk. Tekne dekorasyon işi nasıl başladı? Neden istediniz bu işi? Ben ve eşim bundan altı sene önce kendimize bir tekne aldık. İlk teknemiz olduğu için de ona çok fazla özendik. İçini hayal ettiğim tarzda döşemek istedim. Ancak içini döşemek ve dekore etmek üzere işe başladığımda gönlümce eşyalar, tekstiller ve mobilyalar bulamadım. Derken atölyesi olan ve otellere tekstil ürünleri hazırlayan bir arkadaşım “Ne istiyorsan burada yapalım” dedi. Ben de anlattım, çizdim o da ürünlerimi istediğim şekilde yaptı. Sonra o yaz tekneye gelen tüm arkadaşlarım ürünleri çok beğendi ve kimin yaptığını sordu. Benim ürünlerim olduğunu söyleyince iş “benim tekneye de yapsana” olayına döndü. Benim de zaten adımı markalaştırma arzum vardı ve bunu işe döktüm. Zaten teknelerle ve denizlerle aram çok iyi. Sevdiğim ve bildiğim bir alanda olmak istedim ve bu işe başladım. Tekne tasarımları yapmak, zor bir iş mi? Çok zor bir iş. Çünkü baştan sona kişiye özel tasarımlar yapıyorum. Bir koleksiyon hazırlamıyorum. Müşteri hangi model, hangi renk, hangi desen ve ne tür kumaşlar istiyorsa onları kullanıp ürünü ortaya koyuyorum. Teknenin tekstilinden porselen takımlarına kadar her şey kişiye özel üretim. Ağırlıklı olarak tercihler ne yönde oluyor? Yurt dışından da müşterileriniz var mı? Yurt dışından müşterim sayılı, ağırlıklı olarak yurt içinden. Benim için biraz fısıltı gazetesi ile ilerliyor süreç. “Arkadaşının arkadaşının arkadaşı” durumu söz konusu. Geçtiğimiz yaz Palmarina’da da bir mağaza açtık. Orada hazırda satılan ürünlerimiz de var. Çünkü ben ürünlerimi sadece teknede kullanılsın diye üretmiyorum. Dileyen evinde de kullanabilir. Ama iş özel üretim kısmına girince sadece tekne için üretiyoruz.

P

ınar Altuğ Atacan, whose programs and acting in television series are appreciated much, has turned her name into a brand via marine textile business that she got into six years ago. Altuğ, who spends her summers in her boat named H2O with her husband Yağmur Atacan and her daughter Su, got into business when she could not find the marine textile products she had been looking for to decorate inside of their first boat they bought. Altuğ made all the decorating of her boat on her own and turned this into a business when the boat was admired very much; many yacht or boat owners trust in her about the decoration of their boats or yachts today. We have talked with Pınar Altuğ Atacan,who turned boat trimming job which was born out of a neccessity into a business under her own name, about her brand and marine textile in this year’s CNR Boatshow.

How did the business of boat trimming begin? Why did you want this business? My husband and I bought us a boat six years ago. We looked after it much as it was our first boat. I wanted to furnish inside of the boat in a style I had dreamt of. However, I could not find stuffs, textiles and furniture that suited my needs when I started to furnish and decorate the inside. Then, a friend of mine who has a workplace and who makes textile products for hotels said “Let’s make whatever you want here.” I drew and explained her; she made the products the way I liked. All my friends who came over to the boat that summer loved the products very much and asked who had made them. When I told them that they were mine, it turned into “ Why don’t you make them for my boat, too?” thing. Actually, I had a wish of turning my name into a brand and I got into this.Anyway, I am very good with boats and seas. I wanted to be in a field that I love and I know and I started this business. How difficult is boat trimming? It is a very difficult thing. The reason is that I completely make personal designs. I do not make a collection. I use the model, color, pattern and fabric types the clients ask for and create the product. Everything starting from the textile of the boat to the porcelaine dinnerware is a personal production. What are the main preferrances and requests? Do you have clients from abroad? There are a few clients from abroad, clients are mostly domestic. The process is going on by means of the grapevine. It is something like “ a friend of a friend of a friend”. We opened a shop in Palmarina last summer. We have ready products to be sold there. I do not produce my products just for boats. People may use them at home if they wish. However; when the issue is personal production, we only trim boats. The client that comes to me Mart / March 2017 HOMETEXTILE

27


TREND

Teknesini yaptığım çok müşterimin sonrasında evini de yaptım. Benim yaptığım ürünlerin üzerinde “teknede kullanılır” yazmıyor. I have decorated the houses of most of my clients after decorating their boats. It is not written “Use in boats only” on the products I produce.

Bana gelen müşteri baştan aşağı teknesini teslim ediyor. Çarşaflarını, yatak örtülerini, havlularını, bornozlarını, halılarını, porselen takımlarını, masa örtülerini, güneşlenirken kullanacakları havluları… Aklınıza gelen ne varsa ben hazırlıyorum. Her müşterinin istek ve zevkleri birbirinden farklı oluyor. O nedenle “özellikle” diyebileceğim bir istek yok. Hepsi “özellikle”.

hands his boat over thoroughly. His sheets, bed coverings, towels, bathrobes, carpets, porcelaine dinnerware, table cloths, the towels he will use for sunbathing...I produce whatever that comes to your mind. The pleasures and the requests of each client are different from each other. So, there are no requests that I can identify “special”. All of them are “special”.

Yat tekstilini diğer tekstillerden ayıran temek özellikler neler? Bir kere diğer tekstillere göre daha zor olduğunu belirtmem lazım. Çünkü her teknenin içi farklı ölçüde, farklı bir yapısı var. Teknelerin içi de formlarına göre dizayn edildiği için tek tek uğraşmak zorundasınız. Her kabinin konsepti aynı olsa bile renkleri farklı olabiliyor. Bu da her bir kabinin içini özel dizayn etmenizi gerektiriyor. Bu durum sebebiyle de seri üretim yapamıyorsunuz. Ben çok bilirim elimde iplik kartelası ile teknenin içine girip bordürlerinin rengine baktığımı. Aynı bordür renginde nakış işleyelim diye...

What are the basic features of yacht textile that seperate it from other textiles? First of all, I need to say that it is much more than other textiles. The reason is that every boat has a different structure and different size of inner side. The insides of boats are designed according to their forms, so you need to deal with them one by one. Even if each cabin has the same concept, the colors may differ. That means designing the inner side of each cabins specially. Therefore, you cannot make mass production. I have had times when I walked into the boats with a yarn chart in my hand looking at the colors of curbs so as to embroider with the same color of the curbs.

Fuar nasıl gidiyor bu arada? Gayet güzel gidiyor. İlk günden tekne satışları dahi olmuş. Ekonominin içinde bulunduğu durumu göz önünde bulundurduğumuzda sektörün buna rağmen ilerliyor olması ekstra mutlu edici. Teknecilik Türkiye’de geç gelişen bir sektör. Aslında ülkenin sahip olduğu potansiyelleri göz önünde bulundurduğumuzda daha hızlı gelişmesi gereken bir sektör ki, Ege bana göre tekne cenneti olması gereken bir yer. Bu bilinç yeni gelişiyor. Çünkü insanlar bugüne kadar tekneyi hep ultra lüks zannediyorlardı. Artık öyle düşünmüyorlar. İnsanlar artık çok makul fiyatlara da tekne sahibi olunabileceğini biliyorlar. Aldıktan sonra da hayatlarının merkezlerine koyuyorlar. Bu sene By Pınar Altuğ’un ön plana çıkanları neler? Benim hiçbir zaman ön plana çıkardığım bir ürünüm olmadı. Çünkü her teknenin ve kişinin ihtiyacı ve tercihleri farklı. O nedenle benim trendlerim yok. Ben kişinin hayal ettiği tekneyi hayata geçiyorum. Evet, her sene bazı kumaşlar,

28 HOMETEXTILE Mart / March 2017

By the way, how is the exhibition going on? Pretty well. There were boat sales even at the first day. When you consider the current condition of economy, it is an extra happy thing that the sector has been developing in spite of this. Boating is a newly developing sector in Turkey. Atually when you consider the potentials of Turkey, it should be developing faster; and for me, the Aegean Sea should be a paradise of boats. This consciousness is developing yet. People have thought so far that boats are ultra-luxurious. Now, they do not think so. People know that they can have boats for reasonable prices now. And, they put them in the center of their lives once they buy. Which products are coming forth in By Pınar Altuğ this summer? I have never had a product that I have put at the first place. The reason is that each boat and each person has different choices and needs. Therefore, I do not have trends. I make boats



TREND renkler, desenler ön plana çıkıyor ama benim fikirlerim var. Hem tekneyi daha kullanışlı hale getirecek, hem şık gösterecek, hem uzun ömürlü kılacak, hem de fonksiyonel kullandıracak.

which people dream about coming true. Yes, some fabrics, some colors or patterns come forth every year make it last long and make it more functional.

Kumaşlarınızı nerelerden tedarik ediyorsunuz? Havlularım bana özel üretiliyor. Kumaşlarda Türk mallarını tercih ediyorum. Oldukça kaliteliler. Ancak çok özel bir istek varsa ve buradan temin edemiyorsam yurt dışından istetiyorum. Yastıklar, kırlentler, ıslak mendillikler, masa örtüleri, nevresimler… Her şey benim tasarımım. Malzemelerini ben buluyorum, modelleri ben çıkarıyorum ve atölyemde dikiyoruz. Gerektiğinde nakış makinesinin başına da geçiyorum.

Where do you supply your fabrics from? Towels are produced specially for me. I prefer fabrics made in Turkey. They are quite of high quality. Yet, if there is a special request and if I cannot supply it here in Turkey, I order it from abroad. Pillows, cushions, wet towels, table cloths, beddings...Everything is my own design. I find the materials, I draw the models and we sew them at my workshop. When needed, I also use the sewing machine.

Ev tekstili işine de girmeyi düşünüyormuşsunuz? Teknesini yaptığım çok müşterimin sonrasında evini de yaptım. Benim yaptığım ürünlerin üzerinde “teknede kullanılır” yazmıyor. Ürünlerimin çoğu evde de kullanmaya müsait ürünler. İstedikleri yönde istedikleri ölçüde bir şeyler yaptırabilmek, istedikleri renklerde ürünler seçebilmek insanlara iyi geliyor. Kendilerine özel olan eşyalar daha özel hissettiriyorlar. Böyle olunca yaptığım işi daha da seviyorum. İşin perakende kısmına geçmeyi hiç düşündünüz mü? Hayır, çünkü ben kişiye özel üretim yapıyorum. Bu da perakende yapmaya engel. Her ürün tek tek üretiliyor. Farklı boylarda ve ölçülerde hazırlanıyor. Kişiye özel üretim koleksiyon yapılmasına izin vermiyor. Sektörde geçirdiğiniz bu süre zarfında neler değişti? Sektör her geçen gün daha ilerliyor, insanlar daha da bilinçleniyor. Eskiden Türk denizlerinde bu kadar fazla tekne yoktu. Gün geçtikçe hem tekne sayısı artmaya hem de tekne boyları büyümeye başladı. Bu beni mutlu ediyor çünkü suya inen her tekne benim için de yeni bir iş, yeni bir süreç ve üretim demek. Tüm tekstil piyasası içinde yat tekstili nasıl bir yerde? Çok küçük bir yerde çünkü çok küçük bir kesime hitap ediyor. Bu, ev tekstili gibi bir şey değil. Teknesi olmayan biri tekne tekstili ile ilgilenmez. Benim sattığım ürünlerin içinde yastıklar, kırlentler, mendillikler, nevresim takımları gibi pek çok ürün evde, yazlıkta, bahçede çok rahat kullanılabilir. Ama yat, tekne tekstili dediğiniz zaman sadece sahiplerine hitap edersiniz. İlerisi için başka projeleriniz var mı? Yat tekstili işi kendi yolunda gayet iyi gidiyor. Şu an için kesinleşmiş bir planım yok açıkçası.

30 HOMETEXTILE Mart / March 2017

Are you considering getting into the home textile business? I have decorated the houses of most of my clients after decorating their boats. It is not written “Use in boats only” on the products I produce. Most of my products are convenient for using at home,as well. Having stuffs in the way and size they like and choosing products in colors they like make people feel good. Personal belongings specially made for them make people feel more special. This way, I love my job more. Have you ever think of retail sales? No, I have not because I make customized production. That hinders retail sales. Each product is produced one by one. It is prepared in different sizes and shapes. Customized production does not allow producing collections. What has changed during the period you spent in the sector? The sector has been developing more each day, people are getting more conscious. There were not so many boats in Turkish seas before. Both the number of boats and the sizes of them have started to get bigger. This makes me happy because every boat that gets into water means a new job, a new process and production to us. Where does yacht textile stand in the whole textile marketing? In a tiny place because it addresses to a small segment. It is not something like home textile. Someone who does not own a boat is not interested in boating textile. Many products like pillows, cushions, napkin holders, beddings in the products I sell can be very easily used at home, at summer houses, or in the garden. But, when the issue is yachting or boating textile you can just address to their owners. Do you have any other projects for the future? Yachting textile business goes on smoothly in its own way. I do not have any defined plan for now, actually.


pvc free

POLYESTER SCREEN

Innovative Sun Protection Solutions


RÖPORTAJ / INTERVIEW Hazırlayan / Prepared: Neşe Altıntaş

32 HOMETEXTILE Mart / March 2017


BAŞARI ŞANSA BIRAKILMAZ! DO NOT LEAVE SUCCESS TO CHANCE

Başarının sırrı öncelikle kendine güvenmek ve inanmaktır. Bir kadın, kendine güveniyorsa, kendi ayakları üzerinde durabileceğine yürekten inanıyorsa yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Önünde hiçbir engel duramaz.

First of all, the secret of success is to trust and believe in yourself. There is nothing a woman cannot do if she believes in herself and in standing on her own legs. Nothing can stand in her way.

üneşin içimizi ısıttığı, baharın hafif hafif kendini hissettirdiği bir günde Ankara’daki evinde bir araya geldik Ayşe Egesoy ile. Temiz Türkçe kullanımına önem veren şahsım için tahmin edersiniz ki oldukça heyecan vericiydi, Devlet ve Protokol sunuculuğu unvanına sahip bir ismi üstelik evinde ziyaret etmek. Kendisiyle tanışmak için sabırsızlanarak çaldım kapısını. Güler yüzü, hoş sesi, her daim bakımlı haliyle, kocaman bir gülümseme ile karşıladı beni. Nitekim röportajın tamamında da gülüşmelerimiz eksik olmadı. Oldukça keyifli aynı zamanda verimli olduğuna inandığım bu röportajda neler neler konuşmadık ki…

e came together with Ayşe Egesoy in her home in Ankara on a day when the sun warmed us up and the spring started to show itself slowly. You can guess how exciting it was for a person like me who shows much importance to the use of accurate Turkish to visit a person holding the title of State and Protocol Presenter in her own home. Growing impatient to see her, I knocked on her door. She greeted me with a wide smile on her face, her melodious voice and in her usual elegant style. Indeed, the entire interview with her was full of our laughs. We have talked about so many things in this interview which I believe it was quite enjoyable and fruitful.

G

Uzun yıllar kendi ayakları üzerinde duran ve adını zirveye yazdırmış bir kadının başarı hikâyesini dinleyerek başlamak istiyorum. Başarı hikâyesinde şansa inanmayan biriyim. Kendi hayatımda da özellikle meslek hayatımda da ilk günden bugüne her daim planla hareket ettim. Henüz lise yıllarında belki de farkında olmadan ortaokul yıllarında iken TRT’ye girmeyi, TRT’de spiker olmayı kendime hedef olarak koydum. Bir şekilde girmem gerekiyordu ki ardından spiker olabileyim. Bütün spiker ve sunucu kadroları doluydu, tek boş kadro vardı daktilograf… Ben de on beş gün içinde hızlandırılmış kurslara gittim ve daktilo öğrendim ve daktilograf olarak girdim. Bir hedefin olduğunda işin daha kolaylaştığına inanıyorum. “Su akar yolunu bulur” cümlesini ben çok severim ama iş hayatında bu cümleye inanmıyorum, mutlaka planlı hareket etmenin doğru olduğunu düşünüyorum. Eğitim, araştırma ve kendini yetiştirme ile hedefine doğru adımlarla yaklaşmak gerektiğine inanıyorum ki, bende böyle yaptım. Beyazıt Öztürk ile “Damar damar üstüne” projesinde yer aldınız. Bu projeyi yinelemek ister misiniz? Beyazıt, o projede yer almam için bir hayli uğraştı açıkçası. Proje geldiğinde tarzıma uymaz, Ayşe Egesoy formatına uymaz, dedim. Zaten bunun için istiyorum, cevabını aldım. Gençlere beni tanıtmak için, Ayşe Egesoy’u tiye alarak yola çıktık. Günlük hayatımda ne kadar rahatsam ekranda o kadar mesafeli ve belli kuralların dışına çıkmayan biriyimdir.

W

I’d like to start with hearing the success story of a woman who has stood on her own legs for years and who has made her mark on the top. I am the one who does not believe in chance in a story of success. I have always moved in accordance with my plans in my personal life and especially in my career from the very first day till now. I aimed at working in TRT and being a speaker there in my college years or even maybe in my secondary school years. All the speaker or presenter positions were full; there was only one available position: typist. And, I went to intensive courses for 15 days, I learned how to type and I managed to become a typist in TRT. I believe that it gets easier when you have a target. I like the saying “Let nature take its course.” very much; but I do not believe in this saying in my working life, I think that it is wise to move in accordance with plans. I believe in taking right steps to get closer to your target through education, research and improving yourself; that is what I also did. You have appeared in a project “Damar Damar Üstüne” with Beyazıt Öztürk. Do you consider repeating that project? Beyazıt struggled much to make me take part in that project,actually. When the project came to me, I told that it would not fit my style, it would not match Ayşe Egesoy’s format. I got the reply: “ That’s why I want you in for.” We set off to Mart / March 2017 HOMETEXTILE

33


RÖPORTAJ / INTERVIEW

Biraz onu yıkmak istedik ve programın benimle ilgili kısmı inanılmaz bir reyting patlaması yaşadı, mucize gibi bir şeydi. Kendimi izlerken gülmekten kendimi alamıyordum, bunu ben mi söylüyorum dedim. Benim söylememin mümkün olmayacağı şeylerdi. Metin yazarı benim günlük hayatta asla kullanmayacağım cümleler yazıyordu. Nitekim aldığımız reyting sebebi ile bir sezon olarak başladığımız bu projeyi iki sezon devam ettirdik. Üçüncü sezon içinse ben tadında bırakmak gerektiğini düşündüm. Eğer devam etseydik tam otuz yıldır inşa etmeye çalıştığım Ayşe Egesoy markasının gerisinde kalacaktım diye düşünüyorum. Şunu da eklemeden geçemeyeceğim meslek hayatımın çok keyifli bir dönemiydi. Bir daha olsa böyle bir projede yer almak isterim ama devamını yine getirmem. Bir kitap hazırlığı içinde olduğunuzu okudum. Ne zaman okuyucuyla buluşacak? Bu kitabı benim çok yakın bir dostum, tarih araştırmacısı bir gazeteci kaleme aldı. “Nehir Söyleşileri” tarzında hazırlandı. Doğduğum günden bugüne kadar olan yaşam hikâyemi anlatıyor. Televizyon yayıncılığının daha hâkim olduğu bir hikâye, soru cevap olarak hazırlandı. Hem kendimi daha iyi tanıtmak hem de Türkiye’de yayıncılığın nereden nereye geldiğini, televizyon sunuculuğunun ve spikerliğin nasıl geliştiğini örneklerle anlattığımız bir çalışma oldu. İçinde çok magazinsel anılar da var. Çünkü ben uzun yıllar Türkiye’nin çok önemli solistleri ile çalıştım, sunuculuklarını yaptım, programımda konuk olarak ağırladım. Müzeyyen Senar, Zeki Müren, Muazzez Abacı, Emel Sayın ve daha bir-

34 HOMETEXTILE Mart / March 2017

introduce myself to teens by making fun of Ayşe Egesoy. As I am easygoing in my daily life, so I am offish and I do not exceed particular limits. We wanted to overcome that a little and that part of the programme broke ratings record, it was miraculous. I could not help laughing while watching myself, I asked “ Did I really say that?” The copywriter was writing sentences down that I would not ever use in my daily life. Thus, we moved the project which we set off for one season at the beginning on for two seasons. As for the third season, I believe that we should not press our luck. If we had moved on, I would have been far beyond Ayşe Egesoy brand that I tried to establish for 30 years exactly, I believe. I should also say that it was very enjoyable time in my career. I would like to take part in such a project once again, but I would not continue more in that,as well.

I have read that you are getting prepared for a book. When will it meet its readers? This book is penned by a very close friend of mine who is a journalist and a history researcher. It was prepared in a style of the one in “Nehir Söyleşileri”. It tells about my life story beginning from my birth till today. It is a kind of a story in which television broadcasting is felt stronger; it is prepared as questions and answers. It has been a work in which we have told how the occupation of speaking and presenting in television developed in examples, how broadcasting is developed in Turkey and in which we have introduced myself

Çok yakın bir dotum, tarih araştırmacısı bir gazeteci kendisi, “Nehir Söyleşileri” tarzında bir kitap hazırlıyor. Benim doğduğum günden kadar olan yaşam hikayemi anlatıyor. This book is penned by a very close friend of mine who is a journalist and a history researcher. It was prepared in a style of the one in “Nehir Söyleşileri”. It tells about my life story beginning from my birth till today.


Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Mustafa Karaer Caddesi No:47 Phone: 00.90.224.261 03 48 Fax: 00.90.224.261 08 83 Bursa/TÜRKİYE

www.cahan.com.tr


RÖPORTAJ / INTERVIEW çokları, sayamayacağım kadar çok… Türkiye’nin gerçek sanatçıları ile çalışma fırsatım oldu. Tabii onlarla anılarım da kitabın içinde yer aldı. Bu sene sonuna kadar çıkacağını umuyorum. Tüm bunların yanında Ayşe Egesoy bir anne. Anneliğin tüm kadınlar için olduğu gibi sizin için de çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Duygularınızı bizimle paylaşır mısınız? Evlat sahibi olmak çok önemli ve çok özel. Ben çok genç evlendim ve çok genç anne oldum. Ben oğlum Kemal’le birlikte büyüdüm. Kemal benim yaşama sebebim. O benim her şeyim, ona danışmadan hiçbir şey yapamam, inanırım, güvenirim. O benim arkadaşım, sırdaşım, dostum. Her şeyim. Bunu gururla söyleyebilirim ki kendi akıl hocamı yetişirdim.

Türkiye’de İdare Kadınlardadır

Müsaadenizle biraz kadınlarla ilgili konuşmak sizden öğütler almak istiyorum. Sizin sektörünüz farklı ancak her daim başarılı olmuş bir kadın olarak bizlere verebileceğiniz öğütler nelerdir? Başarının sırrı sizin için nedir? Başarının sırrı öncelikle kendine güvenmek ve inanmaktır. Bir kadın, kendine güveniyorsa, kendi ayakları üzerinde durabileceğine yürekten inanıyorsa yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Önünde hiçbir engel duramaz. Kadın öyle bir canlı ki, Yaradan’ın büyük bir mucizesi… Bize bahşedilmiş çok özel özellikler var, tüm bunları bilerek, farkında olarak ve tek tek kullanarak başarıya ulaşmamız mümkün. Bir kadın için en tehlikeli şeyin ise vazgeçmek olduğunu düşünüyorum. Bence hiçbir şeyden vazgeçmesinler. Türkiye’de şöyle de bir gerçek var ki, dışarıdan bakıldığında ataerkil bir yapıya sahip olduğu kanaati vardır, Türkiye’de erkeğin sözü geçer, erkek hâkimdir gibi... Esasında bu böyle değildir, asla! Anadolu’dan günümüz şehirlerine geldiğinde esasında kadınların hâkim olduğunu görürsünüz. En sert erkek bile evine gittiği zaman son söz hanımına aittir. Türkiye’de görünenin aksine idare bence kadınlardadır. Bütün bunların yanında elbette kadın şiddetini, kadın cinayetlerini, kadın taciz ve tecavüzlerini nefretle kınadığımı belirtmek istiyorum. Bu noktada söylenecek söz kalmıyor ancak yapılabilecek çok şey var. Umuyorum ve diliyorum ki yaşanan tüm kötülüklere karşı hayal ettiğimiz ve umut ettiğimiz her şeyi büyüklerimiz yapacaktır. Biz kurum olarak, kadının dokunduğu her noktaya değer kattığını biliyor ve buna inanıyoruz. Çalışmalarımızı bu inançla gerçekleştiriyoruz… Bir kadın olarak bu görüşe sahip bir kurumun yayın organında yer aldığım için çok mutlu olduğumu belirtmek isterim. Bu vesile ile Sayın Başkanınız Ali Sami Aydın’a ve Yönetim Kurulu’nuza çok sevgi ve saygılarımı sunuyor, kendilerine çok teşekkür ediyorum.

36 HOMETEXTILE Mart / March 2017

better. There are some memories which are more like from a magazine programme. That’s because I had worked with very important soloists of Turkey for long years, I presented them and I hosted them as guests in my programme. Müzeyyen Senar, Zeki Müren, Muazzez Abacı, Emel Sayın and many more; more than I can count...I had an opoortunity to work with the real singers of Turkey. Therefore, my memories of them are also included in the book. I hope it will have been released by the end of this year.

Besides allthese, Ayşe Egesoy is a mother. I think that motherhood is very precious for you as it is so for all women. Can you share your feelings with us? Having a child is very important and very special. I married when I was very young and I became a mother at a young age. I grew up together with my son, Kemal. Kemal is my reason to live. He is my all, I cannot do anything without consulting him, I belive in him, I trust him. He is my friend and my confidant. He is everything to me. I can say this proudly that I brought up my own mentor.

Women Handle Family Dynamics in Turkey If you do not mind, I would like to talk a little about women and get some advice from you. Your sector is different, however what would you suggest us as a successful woman of all times? What is the secret of success for you? First of all, the secret of success is to trust and believe in yourself. There is nothing a woman cannot do if she believes in herself and in standing on her own legs. Nothing can stand in her way. Woman is such a creature; she is a great miracle of God. There are very special qualities that are endowed to us; I believe that they will reach success by knowing all these, being aware of these and using them one by one. I think the most dangerous thing for a woman is giving up. As for me, they should not give up on anything. There is a fact in Turkey that it is believed Turkey has a patriarchical structure when observed from outside, like men have a say in Turkey, men dominate society, etc. Actually, that is not the way it is, never! When you come to cities from Anatolia, you will see that women are dominant, indeed. Even when the most fieriest man comes home , the last word is always his wife’s. In my opinion, women handle her family dynamics in spite of what it looks like. In addition to all these, I would definitely like to state that I condemn violence against women, femicides, sexual harassments and rapes strongly. There is nothing more to say at this point, however there are lots to do. I believe and I hope statesmen will realize everything that we dream of and hope for against all wickedness.

Başarı hikâyesinde şansa inanmayan biriyim. Kendi hayatımda da meslek hayatımda da ilk günden bugüne her daim planla hareket ettim. I am the one who does not believe in chance in a story of success. I have always moved in accordance with my plans in my personal life and especially in my career from the very first day till now.



GELENEKSEL / TRADITIONAL

YARININ MİRASI

“Bir Usta Bin Usta” HERITAGE OF FUTURE “ONE MASTER, THOUSAND MASTERS”

Anadolu Sigorta’nın 2010 yılında hayata geçirdiği “Bir Usta Bin Usta” projesi, sekizinci yılında da kaybolmaya yüz tutan meslekleri canlandırmaya ve yeni usta adayları yetiştirmeye devam ediyor. Yaşatılmaya çalışılan meslekler arasında Türk tekstil dünyasına ait pek çok meslek de bulunuyor.

38 HOMETEXTILE Mart / March 2017

The project “One Master, Thousand Masters” which was brought into action in 2010, has been continuing to revive vanishing crafts and training new master trainees . There are many crafts related to Turkish textile world among the ones to be kept alive.


Mart / March 2017 HOMETEXTILE

39


GELENEKSEL / TRADITIONAL

W

U Proje ile 10 yıl boyunca 50 mesleğin ve toplam bin usta adayının desteklenmesi hedefleniyor. The project aims to support 50 vocations and a total of one thousand master-to-be for ten years.

lusal ve uluslararası alanda birçok ödüle layık görülen Bir Usta Bin Usta Projesi kapsamında yedi yılda 35 mesleki eğitim düzenlendi ve 658 usta adayına eğitimler verildi. Kurslar aracılığıyla bir yandan yerel mesleklerin kaybolması engellenirken diğer yandan gençlere de yeni iş olanakları yaratıldı. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü’nün teknik danışmanlığında yürütülen proje kapsamında her yıl beş ilde, üç ila altı ay arasında değişen eğitim programlarıyla beş mesleki kurs düzenleniyor. Proje ile 10 yıl boyunca 50 mesleğin ve toplam bin usta adayının desteklenmesi hedefleniyor. Bu meslekler arasında Türk tekstiline değer katan dokumacılık meslekleri de bulunuyor. Gelişen sanayi ve teknoloji ile beraber kapanan tekstil ve dokuma atölyelerinin yerini büyük bantlar ve fabrikalar almaya başladı. Anadolu’nun belirli bölgelerinde dokumacılık mesleğini sürdüren ustaların sayısı artık çok az. Anadolu Sigorta, 2010 yılından bu yana hayat verdiği projesi ile asırlık dokuma tezgahlarına ve ustalara hayat veriyor. Türkiye’nin dokumacılığı ile ön plana çıkan kentlerinde kurduğu tezgahlarda Anadolu’nun kültürel zenginlikleri arasında yer alan dokumacılığı yetiştirdiği yeni ustalarla uzun seneler daha yaşatmayı amaçlıyor.

GAZİANTEP - Kutnu Dokumacılığı

Kutnu bezi, Türkiye’de yalnızca Gaziantep’te dokunan ipekli bir dokuma türüdür. Ham maddesi floş olan suni ipek ve pamuk ipliğidir. Tamamen el tezgahlarında dokunan kutnu kumaşı değişik şekillerde dokunmaktadır. Geçmişi çok eskilere dayanan kutnuculuk; dünyada basma sanatı yok iken, çeşitli boyalara defalarca batırılarak, kendine has has renk ve motifler verilerek yapılan bir dokumadır. Kutnu kumaşı yöresel bir kıyafet

40 HOMETEXTILE Mart / March 2017

ithin the scope of the project “One Master, Thousand Masters”, which was awarded with several prizes in national and international areas, 35 vocational trainings were organized in 7 years and 658 master trainees were trained. Local crafts were prevented from vanishing thanks to courses and on the other hand, new job opportunities for young people were created. Within the scope of the project carried out under technical supervision of Republic of Turkey, Ministry of Culture and Tourism, Directorate General of Research and Training, five vocational trainings with program timetables varying between three and six months are organized in five cities every year. The project aims to support 50 vocations and a total of one thousand master-to-be for ten years. Weaving, which adds value to Turkish textile, is among these vocations. With the development of industry and technology, big bands and fabrics have started taking the place of closed textile and weaving plants. The number of masters still working in craftsmanship of weaving in particular regions of Anatolia is very few now. Anadolu Sigorta vitalizes centuries-old weaving looms and masters with this project which it has been carried out since 2010. It aims to keep weaving, which is among the cultural wealth of Anatolia, alive in looms which are established in cities of Turkey that stand out with weaving by means of new masters they train for long years.

GAZİANTEP - Kutnu Weaving

Kutnu cloth is a silk-based woven cloth which is only woven in Gaziantep. The raw material is synthetic silk and cotton yarns called floss. Kutnu cloth which is completely woven in hand looms is woven in different ways. The craft of kutnu, which



GELENEKSEL / TRADITIONAL olmanın yanı sıra; çeşitli aksesuar, turistik giysi, çanta, terlik, perdelik kumaş ve milli kıyafet olarak da kullanılmaktadır.

ÇORUM - Kargı Bezi Dokumacılığı

Günümüzde unutulmaya yüz tutmuş mahalli geleneksel sanatlarımızdan olan kargı bezi dokuması, yüzlerce yıllık bir geçmişe sahiptir. Kargı bezi geçmiş yıllarda tamamen yöre halkının temel giysi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla her evde bulunan dokuma tezgahlarında dokunurdu. Ayrıca giysi ihtiyaçlarını gidermenin yanı sıra masa örtüsü, perde, yatak örtüsü gibi ev mefruşatlarında da kullanılmaktaydı. Ancak günümüzde kargı bezi dokuma işi yapan usta ve atölyeler yok denecek kadar azalmıştır. Dokumanın yoğun ve parlak olduğu yıllarda halk, pamuk ve ipek böcekçiliği ile uğraşmış, dokumada kullanılan ip ve ipeği kendi imkanları ile üretmiş ve kargı bezi dokumacılığında kullanmıştır.

HATAY - İpek Dokumacılığı

1900’lü yıllardan önce, Hatay’ın pek çok köyünde çiftçiler kozacılık yapar, ipek böceği beslerdi. Yetiştirilen kozalar, ipek dokuma işi yapan ailelere satılırdı. 1950’lerden sonra evlerde kısıtlı imkanlarla bir iki tane el tezgahında dokunan ipek ürünler yalnızca özel siparişler ve büyük şehirlerdeki talepleri karşılamaktaydı. Son 20 yılda Türkiye’de yavaş yavaş bir marka haline getirilmeye çalışılan Hatay ipekçiliğinin yok olmaması, ilerleyen süreçte Avrupa’da hatta dünyada pek çok ülke pazarında pay sahibi olabilmesi hedeflenmektedir.

KARS - Kilim ve Heybe Yapımı

Dokuma mesleği geçmiş yıllardan beri kırsal kesimin geçim kaynağı olmasının yanı sıra kültürel kimliğimizin önemli yansımasıdır. Geçmiş ve günümüz arasında iletişim kurulmasında büyük rolü olan heybe kilim

42 HOMETEXTILE Mart / March 2017

dates back to very old times, is a kind of weaving in which the cloth is dipped in various dyes and specific colors and ornaments are applied at the times when art of coloring did not even exist in the world. Besides being a traditional clothing, kutnu cloth is also used as various accessories, touristic clothing, bags, slippers, drapery fabric and national clothing.

ÇORUM - Kargı Cloth Weaving

One of our traditional regional crafts which almost vanished, kargı cloth weaving has a history of hundreds of years. Kargı cloth used to be woven so as to supply the basic clothing needs of local people in weaving looms which were found in every houses. Besides supplying the clothing needs, it was used for home furnishing; like table cloths, curtains and bedspread. However, workshops and masters that do kargı cloth weaving almost vanished nowadays. Local people were engaged in cotton and silkworm-breeding in years when weaving was intense and shining, they produced threads and cotton used for weaving on their own and used them in kargı cloth weaving.

HATAY - Silk Weaving

Before 1900s, farmers in most of the villages in Hatay were cocoon dealers and used to breed silkworms. The grown cocoons were sent to families weaving silk. After 1950s, silk products which were woven in one or two hand looms at houses under limited conditions only supplied the needs in big cities. It is aimed that Hatay sericulture,which has gradually tried to be a brand in the latest 20 years ,will not vanish in Turkey and that Turkey has a share in many of the markets of Europe and even the world.

KARS - Rug and Carpetbag Weaving Besides being a means of living in rural areas since previous years, the craftsmanship of weaving is also a reflection of our cultural


dokuma sanatı değişik kültür ortamlarına girmesine rağmen toplumumuz içindeki değişmez yerini tarih boyu korumuştur. Kilim dokuma tamamen ağaçtan üretilen tezgahlarda yapılır. Dokumaya başlamadan önce desen seçilir, ardından çözgü işlemi yapılır. Dokumacılıkta dikkat edilmesi gereken en önemli konu kenarların düzgün örülmesi ve desenin düzgün olarak yerleştirilmesidir.

MANİSA - Gördes Dokumacılığı

Gördes ilçesinin dokumacılık tarihinde önemli bir yeri vardır. Yüksek, ormanlık bir alana kurulmuş olan ilçe, Türklerin halı dokumacılığında kullandığı “Çift Düğüm” adı verilen ilmek tipinin dünya literatürüne “Gördes Düğümü” adı ile geçmesini sağlayacak kadar önemli bir halıcılık merkezidir. 17. yüzyılda Gördes dokumacılığında hakim renkler kırmızı, mavi, kahverengi ve beyazdır. Buna karşın Barok etkili 19. yüzyıl Gördes halılarında kırmızı, turuncu, sarı, yeşil ve mavi gibi renkler kullanılır. Gördes’in çift mihraplı halıları ile göbekli halıları seccadeler dışında ayrı bir grup oluşturur. Kız Gördes halıları çift mihraplıdır. İç kısım koyu renkli beneklerle doldurulmuş, ortaya küçük bir göbek deseni yerleştirilmiştir. Göbekli Gördes halılarında da yine çift yönlü bir mihrap vardır. Orta kısmında etrafı çiçeklerle bezeli bir göbek yerleştirilip köşelere ibrik motifleri konulur. Bu iki halı tipinde de çift yönlü mihrapların üst kısımlarında dikdörtgen birer çerçeve yer alır ve bunların içlerine stilize ejder figürleri veya çiçekler işlenir.

TEKİRDAĞ - Karacakılavuz Dokumacılığı

Karacakılavuz kasabasında kadınlar, evlerinde dokuma tezgâhlarında geleneksel olarak karacakılavuz el dokumaları üretmektedir. Karacakılavuz el dokumalarında hem kirkitli dokuma çeşitlerinden biri olan “cicim” tekniği, hem de mekikli dokuma çeşitlerinden biri olan “dimi” tekniği bir arada uygulanmaktadır. Dimi dokuma tekniği, yapılan dokumaların zemin dokusunda, cicim dokuma tekniği ise zemin doku üzerinde, motif ve desenlerin oluşturulmasında kullanılmaktadır. Ayrıca bezayağı (düz bez dokuma) tekniği ile yörede “cecala” adı verilen çizgili dokumalar ve “çergi” denilen yün yer yaygıları da yapılmaktadır. Dimi dokumalar yüzeyinde bulunan atkı ve çözgü ipliklerinin yoğunluğuna göre atkı dimisi, çözgü dimisi ve çift yüzlü veya iki taraflı dimi olmak üzere üç şekilde gruplandırılır. Karacakılavuz dokumalarındaki uygulamada ise dokumanın her iki yüzeyinde de aynı görüntüye sahip ikiyüzlü dimidir.

identity. The craft of rug and carpet weaving, which bears a great role in establishing communication between past and future, has kept its unchangeable place in our community despite the fact that it was discussed in different cultural environments. Rug weaving is practiced in looms completely made of wood. The pattern is chosen before starting weaving, then warping starts. The most important subject in weaving is that the egdes are woven thoroughly and the pattern is placed neatly.

MANİSA - Traditional Carpet Weaving of Gördes

Gördes town has a crucial place in weaving history. The town, which is located on steep woods, is such an important center for carpet weaving that the knot type called “Double Knots, which is used in carpet weaving by Turks, has registered as “Gördes Knot” in world weaving literature. The dominating colors in Gördes carpets in the 17th century were red, blue, brown and white. On the other hand, colors like red, orange, yellow, green and blue were used in Gördes carpets with Baroque influences in the 19th century. Double fronted altar carpets or cored carpets of Gördes form a seperate group except prayer rugs. Female Gördes carpets have double altars. The inner sides are designed with dark colored spots and there is a pattern of a little core in the middle. There is also an altar with double fronts in cored carpets of Gördes. There is a core in the middle decorated with flowers and pitcher motifs are placed on the corners. There is a rectangular frame on the higher parts of the double-fronted altars in both these two types of carpets and stylized figures of dragons and flowers are woven inside this.

TEKİRDAĞ - Hand Weaving of Karacakılavuz

Women in Karacakılavuz town traditionally produce Karacakılavuz hand woven products at homes. One of the varieties of hand-woven weavings and Kirkit Karacakılavuz “cicim” technique and one of the varieties of shuttlewoven “dimi” technique is applied together. Twill weaving techniques, weaving the fabric of the floor and rug weaving technique on the ground texture, motifs and designs are used to generate. In addition to plain (plain-woven cloth) technique, the striped fabrics called “cecela” in the region and wool ground cloths called “çergi” are also woven. Dimi hand-wovens are grouped in three as weft dimi, double-sided and double-faced regarding the density of weft and warp yarns on the surface of the fabrics. There is a double-faced dimi which has the same image on both faces in Karacakılavuz-woven practices. Mart / March 2017 HOMETEXTILE

43


GELENEKSEL / TRADITIONAL

BARTIN - Tel Kırma

Tel kırma işlemeciliği 17. yüzyıldan günümüze kadar devam eden Bartın’a özel geleneksel el sanatlarımızdan birisidir. Tül ve geleneksel el dokumaları üzerine işlenen teli Bartın için ve “Bartın Teli” adı altında üretilmektedir. Yalnız bu iş için kullanılan işleme iğnesi de el yapımıdır. Tel kırmalar birbirine bağlantısız ve makas kullanmadan telin birbirine kırılması ile işlenmesinden dolayı bu adı almıştır. Tel kırma işi; deri, süet, kadife, tafta, şifon, tül, keten, eski dokuma bezi gibi her türlü kumaş üzerine yapılabilir. Tel kırmanın çeşitli işleme teknikleri mevcuttur. Bunlardan en yaygın olarak kullanılanları “tel sarma”, “tel kırma” ve “hristo teğeli”dir. Tel kırma işi ilk zamanlar çarşaf, kırlent, yastık örtüsü, bohça, karyola örtüsü ve çeşitli örtüler üzerine işlenmekteydi. Günümüzde ise gelişerek şal, gece çantası, başörtüsü, fular, yatak örtüsü, oda takımı, gözlük kılıfı, mendil, abajur, pano ve giysi aksesuarları gibi çeşitli ürünlerde uygulanmaktadır.

KONYA - Keçecilik

Konya’da yüzyıllarca hammadde olarak yünden elde edilen keçe kumaşlar kıyafet ve eşya olarak kullanılmıştır. Konya’da bulunan Mevlevî öğretisinde keçenin kendine has bir anlamı vardır. Tasavvufa göre insanın olgunlaşma sürecinde varabileceği son nokta insan-ı kâmil olabilmektir. Bu nedenle insanlar bu yolda çeşitli zorluklardan geçerler. Yünün ham yünden keçe oluşuna kadar geçirdiği aşamaların, insanın, insan-ı kâmil olma yolunda geçirdiği aşamalarla özdeş olduğu düşüncesi, Mevlevî Kültürü’nde keçeyi sıradan bir obje olmaktan çıkarmaktadır.

44 HOMETEXTILE Mart / March 2017

BARTIN - Silver Threading

“Tel kırma” embroidery ,which dates back to the 17th century and which still exists, is one of the traditional handcrafts in Bartın. The thread embroidered on traditional hand-wovens and tulle are produced with the tag “Bartın teli”. However, the embroidery needle which is used for this craft is also hand-made. The craft of thread cutting has been given this name as strings are embroidered without using scissors. This craft can be done on any kind of fabric; like leather, suede, velvet, taffeta, chiffon, tulle, linen and old woven cloths. There are many embroidery techniques of “tel kırma”. The most widely used ones are “thread wrapping”, “thread cutting” and “herringbone stitch”. At first, the craft was embroidered in various cloths; like sheets, throw pillows, pillowcases, packs, sofa covers and other various cloths. It has developed and today it is being practiced in various products; like shawls, evening bags, headscarves, kerchiefs, bed coverings, laceworks, glasses cases, handkerchiefs, lampshades, panels and clothing accessories.

KONYA- FELT MAKING

Felt fabrics which are made of wool have been used as raw material in clothing and furnishing in Konya for centuries. The felt has a special meaning in Mevlevi discipline. According to sufism, the last destination in the maturity period of people is being perfect human. Therefore, people go through tough days. The felt is not any ordinary object in Mevlevi culture as its stages from raw wool to felt are identified with stages of people going on the way to being a perfect human.



GELENEKSEL / TRADITIONAL KIRKLARELİ - Poyralı Köyü Dokuma

Poyralı Köyü’nde dokuma işini yalnızca kadınlar ve genç kızlar evlerinde bulunan tezgâhlarda yaparlar. Dokumaya başlamadan önce çözgü ipleri hazırlanır. 20– 22 metre uzunluğunda hazırlanan bu çözgü, köyde “krosna” denilen sargı levendine sarılır ve krosna tezgâha yerleştirilerek önce iki adet gücüden, sonra da taraktan geçirilerek yine adına “krosna” denilen sargı levendine sarılır. Böylece dokumaya başlama safhasına gelinmiş olur. Çözgü iplerinin gücülerden ve taraktan geçirilmesi belli bir düzen içinde yapılmaktadır. Poyralı Köyü dokumalarında eriş denilen çözgü ipi siyahtır. Atkı ve desen iplerinde beyaz, kırmızı, sarı, yeşil, mavi, krem, mor, siyah ve ana renklerin açık ve koyu tonları kullanılmaktadır. Çözgüde siyah rengin tercih edilmesinin nedeni, üzerine pek çok rengin uyumlu olarak kullanılabilecek olmasıdır. Dokuma tezgâhı köyün erkekleri tarafından köyde kolay bulunan meşe, kavak gibi ağaçlardan yapılır. 2017’de hayata geçirilecek “Bir Usta Bin Usta” projesinde, tekstile dair mesleklerden Denizli’de “Buldan Bezi Dokumacılığı”, İstanbul’da “Şile Bezi Yapımı”, Karaman Taşkale’de “Zili Dokumacılığı”na da yer verilecek.”

DENİZLİ - Buldan Bezi Dokumacılığı Buldan bezi; bükülü bez, ak alemli bez gibi adları olan “Bürümcük” dokumadır. Bezayağı dokuma örgüsünde olup temel dokumanın basit ve sağlam olanıdır. Hem atkı hem de çözgüde çok bükümlü iplikler kullanılır. MÖ 2000’li yıllardan bu yana bölgede var olan buldan bezi kendine özgü buruşuk yapısını düz dokumanın sabunlu sıcak suda yıkanmasından sonra kazanır. İpliklerin büküm oranına göre eni daraldığı ve buruşuk dokusu ile vücut ile kıyafet arasında hava boşluğu oluşturduğundan ve vücuda yapışmadığından ısı yalıtımı işlevi görür. Bu nedenle bürümcük dokumaları genellikle iç giyimde kullanılmıştır. Buldan bezi dokumacılığı yün, ipek, keten, pamuk gibi pek çok malzeme ile uygulanabilir. Yöreye özgü buruşuk yüzey görünümlü, geleneksel dokuması ise bükümlü ve pürtüklü bezlerdir. İpek ve pamuk çizgili bükülünün adı “Hoşgör”dür. Buldan dokumalarının bir diğer özelliği de dokumanın üzerine, geleneksel motiflerle, renkli ipek ipliklerle kaplama, zincir ve suzeni tarzı işleme saçakların yapılmasıdır. Genellikle çubuklu desenli Buldan dokumaları ve bunlara işleme yapılarak üretilen ürünler, geleneksel Buldan dokuması olarak bilinmektedir.

46 HOMETEXTILE Mart / March 2017

KIRKLARELİ - Weaving in Poyralı village

In Poyralı village, weaving is only practiced by women and young women in looms at their homes. Before starting to weave, warp yarns are prepared. These wraps, which are 20 or 22 metres-long, are wrapped around a beam callled “krosna” and krosna is placed on the loom and wrapped around a beam called “krosna” again after it is hackled and put through two weaving reeds . This way, the weaving stage can start. Putting wrap yarns through reeds and hackling are done in an order. In wovens of Poyralı village, the wrap yarn called “eriş” is black. Colors like white, red, yellow, green, blue, cream, purple, black and light or dark tones of primary colors in weft and pattern yarns. Black is preferred in weft, as many colors may go well with on it. Weaving looms are made of oak or poplar, which can easily be found in the village by men of the village. “In “One Master, Thousand Masters” project which will be realized in 2017, vocations related to textile; like “Buldan Cloth Weaving” in Denizli and “Şile clothing” in İstanbul and “Zili Weaving” in Karaman Taşkale will also take place.

DENİZLİ - Buldan Cloth Weaving

Buldan cloth is a kind of gauze fabric which also has names; like “Bükülü bez” or “Ak alemli bez”. It has a plain pattern of weaving and it is the simple and steady one of basic weaving.Twisted


İSTANBUL - Şile Bezi Giyim ve Aksesuar Yapımı

Rahat, hafif, doğal bir giysi olma özelliğiyle geniş kullanım alanı olan Şile Yöresi’ne özgü Şile bezi özgün bir pamuklu bürümcük dokumadır. Şile bezi hem atkı hem çözgü yönünden bükümlü kıvrak iplik kullanılmasından dolayı dokumaya benzer, yöresel kumaşlardan farklı bir yer edinmiştir. Şile bezi, üzerinde baskı ve el işlemeleriyle süslenerek değişik amaçlarda kullanıma sunulmaktadır. El nakışları süslemeleri, floş iplik yöreye has özellik taşıyan motiflerle süslenmektedir. İşlemeler, kasnağa gerilen bez üzerine floş iplikle motiflerle yapılmaktadır. Masa, sehpa örtüsü, bay ve bayan gömlekleri, elbise, gecelik, sabahlık, mutfak ve yatak örtülerinde kullanılmaktadır.

KARAMAN - Taşkale Halı Dokuma

Karaman koyunundan elde edilen yün, kasabada köklü ve yaygın olan Kızıllar halısının üretiminde hammadde olarak değer bulur. Kasabada faal olan 20 halı tezgâhı bulunmaktadır. Ancak geleneksel sarı ve kırmızı renklerin hâkim olduğu ve dünyada tek ters ilmekle dokunan Taşkale halısı unutulmaya yüz tutmuş değerlerimizdendir. Kasabada “Kızıllar Halısı” adıyla 40’ın üzerinde geleneksel motif kullanılmaktadır. Taşkale halısında sarı ve kırmızı renkler hâkimdir. Halılarda genellikle kök boya kullanılmaktadır. Taşkale halılarında; enbelli, mihraplı, kiliseli, tepsi göbekli, çavuş göbekli, post motifli, gölük sulu, tek göbekli, at gönyeği, kuşlu, çöp sulu, dalak göbekli, küsen göbekli, mangal göbekli gibi motifler kullanılmaktadır.

yarns are used both in wefts and wraps . Buldan cloth, which has existed in the region since 2000 BC, gains its specific wrinkled fabric after plain wovens are washed in soapy hot water. It acts as a heat insulation, because of the fact that its width narrows according to the density of twisted threads and it does not stick onto skin as an airgap is formed between the clothing and the body due to its wrinkled tissue. Therefore, gauze fabric is especially used in underwear. Buldan cloth weaving is practiced with several materials; like wool, silk, linen and cotton. The traditional weaving in a twisted surface look,which is specific to the region, looks like scabrous crepe knits. The silk and cotton, striped twisted ones are called “Hoşgör”. Another characteristics of Buldan wovens is that embroidery fringes in “suzeni”, chain or coating styles are woven on the fabric with colorful silk threads using traditional motifs. Striped patterned Buldan wovens and products embroidered on these are generally known as traditional Buldan weavings.

İSTANBUL - Şile clothing and Accessories making

Şile cloth which is specific to Şile region and which has a wide range of use by being a comfortable, light and natural clothing is a gauze fabric. Şile cloth is distinguished from traditional fabrics like wovens, as twisted double spun threads are used in wefts and wraps. Şile cloth is served to different purposes of use being decorated with prints and hand embroidery on. Hand embroidery is decorated with motifs specific to region using floss threads. Emroidery is tamboured on a cloth with motifs using floss thread. It is used in table cloths, men or women shirts, dresses, nightgowns, dressing gowns, kitchen and bed clothings.

KARAMAN - Taşkale- Carpet weaving The wool which is obtained from Karaman sheep is valued as raw material in the production of Kızıllar carpet, which is rooted and widespread in the town. There are 20 active looms in the town. Taşkale carpets which are the onliest carpets woven in reverse loops in the world and which are dominated by traditional colors of yellow and red are among our vanishing values. Over 40 traditional motifs are used with “Kızıllar Carpet” name in the town. Yellow and red dominate Taşkale carpet. Madder dye plant is usually used in carpets. Motifs like “enbelli”, altar, church, “tepsi göbekli”, “çavuş göbekli”, post motifs, “gölük sulu”, one core, “at gönyeği”, bird, “çöp sulu”, “dalak göbekli”, “küsen göbekli” and “mangal göbekli” are used.

Mart / March 2017 HOMETEXTILE

47


RÖPORTAJ / INTERVIEW

ÇALIŞANLARINA VE SEKTÖRE GÜVEN VEREN İŞADAMI

HÜSEYİN ÖZDİLEK

A BUSINESSMAN WHO GIVES CONFIDENCE TO HIS EMPLOYEES AND THE SECTOR

48 HOMETEXTILE Mart / March 2017


H

avlu ve ev tekstili denilince akla ilk gelen markalardan biri olan Özdilek Türkiye’den sonra artık global anlamda da tanınan bir marka ve Özdilek’in bir dünya markası haline gelmesinde en büyük paya sahip olan kişi, markanın kurucu Hüseyin Özdilek. Mütevazi kişiliği, ticari ve derin bilgisi, tekstil dünyasına ve Türkiye ekonomisine olan katkıları, hayat görüşü ve çalışanlarına olan yaklaşımıyla örnek alınması gereken bir şahsiyet. Babasını 12 yaşında kaybeden Hüseyin Özdilek, bir yandan okuyup bir yandan erken yaşlarda çalışma hayatının içine girmiş. “Beni bilhassa terbiye eden yokluktur” diyen Özdilek, tekstil işine kadar, birçok farklı işte çalışmış. Yaptığı her işten büyük bir keyif aldığını ve iş ayırt etmeksizin çalıştığını da “Sevdiğim işi yaparak büyük haz duydum” diyerek anlatıyor. 1965 yılında Bursa’ya taşındıktan sonra dayısının havlu mağazasında tezgahtarlık yaparak geceleri de Akşam Ticaret Lisesi’ne devam ederek iş ve okul hayatını yan yana devam ettirdi. 1967 senesinde Erbaa’daki evini satarak bir havlu mağazası açan Hüseyin Özdilek bir başarı öyküsüne ve dünyaca ünlü bir markaya dönüşecek ticaret hayatının temellerini de atmış oldu. Bir sene sonra iki kiralık tezgahla ve iki ortakla havlu imalatına başladı. İlk yıllarının zor geçtiğini belirten Özdilek, 10 ton olan yıllık havlu üretimini 2000’li yıllara gelindiğinde 10 bin ton kapasiteye ulaştırmış durumda… Bugün geldiğiniz noktadan geriye baktığınızda, nasıl bir hayat görüyorsunuz, bu mücadele ve tecrübelerinizi sizden dinlemek isteriz. 10 bin ton kapasite… Bu kapasite dünyada sayılı havlu fabrikalarında yakalanan bir miktar. Elde ettiğimiz bu havluların yüzde 35-40’nı ihraç ediyoruz. İç piyasada da başarılı bir noktayız. Yapılan araştırmalar Özdilek markasının bilinirliğinin yüzde 80 olduğunu gösteriyor. Türkiye havlu satış piyasasının yüzde 30’una sahibiz. Özdilek bünyesinde sanayi bölümünde iki bin kişi; AVM ve otel bölümlerinde ise 6 bin 5 yüz kişi istihdam ediyoruz. Mağazalarımızı her yıl 48 milyon müşteri ziyaret ediyor. 2017’de açacağımız üç yeni alışveriş merkezi – Mudanya, Düzce ve İzmir - ile toplamda 21 noktada faaliyet göstermiş olacağız. Kurumsallaşma üzerinde önemle durduğumuz konulardan. İSO 9002 Belgesi’ni alan ilk kuruluşlardan; alışveriş merkezi kültürünü Türkiye’de başlatan ilk markalardan biriyiz. 1987 yılında Bursa-Yalova yolu üzerinde 8 bin metrekare kapalı alanda 350 kişinin hala çalışanı olduğu bir işletme ile başladı AVM olayımız. Eski mağazalarımızın çoğunda ilk günden bu yana çalışanlarımız var. Bu, kurumsallaşma adına çok önemli. Sistemi oturtmak gerek. Sistemin içinde; organizasyon, planlama, optimal

Ö

zdilek, one of the first brands that come to mind when we speak of towels and home textile, is now a globally known brand after its national reputation and Hüseyin Özdilek, the founder of the brand, has the biggest share in turning Özdilek into a world brand. He is a person who should be taken as a role model with his modest personality, his deep commercial knowledge, his contributions to textile world and Turkish economy, his worldview and his approach to his employees. Hüseyin Özdilek, who lost his father when he was 12, got into working life at an early age while studying at the same time. Özdilek,who says “Poverty is what especially taught me.”, worked in many different jobs till textile business. He explains that he enjoyed each job and he worked in any kind of jobs without making any discrimination with his words: “I felt great pleasure while doing the work I loved.” After moving to Bursa in 1965, he started to work as a shop assistant in his uncle’s towel shop and went to Evening High School of Commerce in the evenings sustaining his working and school life side by side. After selling his house in Erbaa to open a towel shop in 1967, Hüseyin Özdilek laid the foundations of his commercial life which was to be turn into a success story and a world-wide known brand. After a year, he started producing towels with two partners in two workbenches. Özdilek ,who has said that the first years were tough, made the capacity of annual production of towels, which was 10 tons annually then, reach 10 thousand tons in 2000s . When you look behind from the point where you are, what kind of a life do you see? We would love to hear about this struggle and experiences from you. A capacity of 10 thousand tons... Only a few towel factories in the world reach this amount of capacity. We export 35-40% of these towels. We are at a successful point on domestic market. Surveys show that the recognizability level of Özdilek is 80%. We hold 30% of towel sales market of Turkey. We employ two thousand people in industry section and six thousand five hundred people in shopping malls and hotel sections within Özdilek. Every year, 48 million clients visit our stores. We will have been activating in totally 21 spots with the opening of three new shopping malls in Mudanya, Düzce and İzmir in 2017. Institutionalization is one of the issues that we give importance to. We are one of the first brands that spread the culture of shopping malls in Turkey and one of the first institutions that have ISO 9002. Our shopping mall events started with a plant of 350 employees still working on an indoor area of 8 thousand sqm on Bursa-Yalova highway in 1987. We have employers still working till the opening days of most of our old stores. That is a very important thing for institutionalization. You need to settle the system. The system involves organization, planning,

Örnek bir başarı öyküsüne sahip olan Özdilek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Özdilek ile Özdilek’in yarım asırlık başarı hikayesini, tekstil dünyasını, grubun diğer iştiraklerini ve gelecek planlarını konuştuk.

We have talked with Hüseyin ÖZDİLEK, the Chairman of the Executive Board, Özdilek Holding, who has an example of a successful life about the half-century success story of Özdilek, its textile world, other participations of the group and their future plans.

Mart / March 2017 HOMETEXTILE

49


RÖPORTAJ / INTERVIEW

“TÜBİTAK’tan geliştirme ödülü aldığımız ve dünyada ilk bizim uyguladığımız pamuk ipliğinin üstündeki lifleri yok eden projemiz sayesinde verimliliği ve üretimi yüzde 10 artırıyoruz.” “Thanks to our project applied by us first in the world which eliminates the fibres on cotton yarn and for which we received an encouragement award from TUBITAK, we increase the productivity and production by 10%.”

üretim ve pazarlama var. Başarı için bunları en doğru şekilde işletiyor olmanız lazım. Doğru malı doğru şekilde üretmeniz; doğru rafta doğru satıcı ile buluşturmanız; doğru fiyat politikası ile doğru zamanda satmanız lazım. Ama daha da önemlisi elde edilen başarının sürdürülebilir olması. Biz Özdilek olarak bunları yapıyoruz, yapmaya çalışıyoruz. Bunu da işe göre adamla yapıyoruz, adama göre işle değil. Özdilek’te kaynakların hepsi yatırıma yöneliyor. Kredi, bütçe, ciro dengesini hassas bir şekilde gözetiyoruz. Ödenemeyecek bir borcun altına asla girmiyoruz. Hırsımız hiçbir zaman mantığımızın önüne geçmiyor. Yetki verdiğimiz kişilerin nitelikli ve adil olmasına dikkat ediyoruz. Yöneticilerimizi kendi bünyemizden seçiyoruz. Tüm bunlarla da Türkiye Cumhuriyeti’ne katkıda bulunuyoruz.

optimal production, and marketing. You need to be operating these properly for success. You need to produce the right product in the right way; you need to offer it to the right seller on the right shelf; and sell it in the right time with the right price policy. But, the most important of all these is that the success needs to be sustainable. We, as Özdilek, do these; we try to do these. And, we do this by employing staff matching the job; not by operating a business that matchs the staff. All the sources in Özdilek head to investments. We look out for the balance of credi, budget and indorsement sensitively. We never incur a debt that is not paid back. Our passion never overtakes our logic. We pay attention that the people we give authorization to are qualified and fair. We choose our executers within our institution. We also contribute to Republic of Turkey by all these.

İş hayatında yakaladığınız başarıyı ve bugün geldiğiniz noktayı, hayal edebiliyor muydunuz? Hayal etmedim, ben başarıya giden yolda merdivenleri basamak basamak ve sağlam çıktım. Şu noktada olacağım, şu kadar para kazanacağım diye hareket etmedim hiç. Yetki ve sorumlulukları hep inandığımız ve bu işte başarılı olacağını bildiğimiz kişilere verdik. Bütçemize göre hareket ettik. Dürüstlük çok önemli. Siz dürüst oldukça kurumunuza hizmet edenler de dürüst davranır. Güven uyandırıp çalışanlarınızın sizi takip etmenizi sağlayacaksınız. Liderlik böyle bir şeydir. Kural basit: Ya olduğunuz gibi görüneceksiniz ya da göründüğünüz gibi olacaksınız. Hırsın mantığınızın önüne geçmesine izin vermeyin. Marka içi dolu ise markadır. Reklam tek başına markayı ortaya koymaz. Markayı asıl ortaya koyan üründür. Ürün devamlı olmalıdır. Üründe memnuniyet ve kalite sürdürülebilir olmalıdır.

Have your dreamt of the point where you are at today and the success you have in business life? I did not imagine; I climbed up the stairs to success one by one and solidly. I have never acted thinking I will be at that point or I will make that amount of money. We give authorizations and responsibilities to people whom we know and believe in their success. We have acted considering our budget. Honesty is very important. As long as you are honest, the people serving to your institution behave honest, too. You need to make your employees follow your tracks by gaining their confidence. This is what leadership is. The rule is simple: “Either appear as you are or be as you appear”. Do not let your passion overcome your logic. A brand is a brand if it is filled inside. Advertisements do not show off the brand itself alone. Products are what show the brand off, indeed. Products should be sustainable. Satisfaction of the products and quality should be sustainable.

Özdilek markası, Bursa ve Türk ev tekstil sektörü için neyi ifade ediyor sizce? Sektörün gelişiminde nasıl bir rol oynadığını düşünüyorsunuz? Globalleşen dünyada gelişen ülkelere baktığınızda sahip oldukları markalar, aldıkları patentler ne kadar çoksa o ülke o kadar gelişmiş ülke oluyor. Dünyanın en büyük 100 şirketinin arasında bir tane Türk şirketi yok. Hepimizin istediği, arzuladığı şey dünyanın en büyük 100 şirketi içerisinde Türk şirketlerinin de olması. Ama bunun olması için dediğim gibi organizasyon, planlama, optimal üretim ve pazarlamaya önem verilmesi lazım. Özdilek de bu dört ayakta işlerini yürütüyor. Bulunduğumuz noktadan daha ileri gitmek için sistemli olarak çalışıyor, üretiyor ve markamıza yatırım yapıyoruz. Hepimizin istediği, arzuladığı şey dünyanın en büyük 100 şirketi içerisinde Türk şirketlerinin de olması. Şu anda iplik fabrikamızda TÜBİTAK’tan geliştirme ödülü aldığımız

In your opinion, what does the brand Özdilek mean to Bursa and Turkish home textile sector? What kind of a role do you think it has for the development of the sector? When you have a look at developing countries in the globalized world, as the patents and the brands that a country has increase so that country develops. There is not a single Turkish company among the biggest one hundred companies of the world. This is what all we wish and desire. Yet, as I have said before organization, planning, optimal production and marketing need to be given importance for this to become real. Özdilek has been running its operations on these four steps. We work systematically, we produce and invest in our brand so as to move further from the point where we stand. We keep up with the technology in order to develop the sector and contribute to its development. For now, we have a project applied by us first in the world which eliminates the fibres on cotton yarn and for which we received an encouragement award from TUBITAK (Turkish Scientific and Technological


ve dünyada ilk bizim uyguladığımız pamuk ipliğinin üstündeki lifleri yok eden bir çalışmamız var. Bu çalışma ile verimliliği ve üretimi yüzde 10 artırıyoruz. Bunu Kahramanmaraş’taki fabrikalara uygulayacağız. Sonrasında da patentini aldığımız bu now how’ı dünyaya pazarlayacağız.

50. YILINDA ÖZDİLEK’İN KÜNYESİ

RECORDS OF ÖZDİLEK IN ITS 50TH YEAR Bin Ton

Yılda

10 21 68

Havlu Üretimi

Annual towel production of ten thousand tons

AVM ve Hipermarket

21 shopping malls and hypermarkets

Özdilek Mağazası

68 Özdilek stores

8.500 Sağladığı İstihdam:

Provided amount of employment: 8.500

%30

Türkiye Havlu Piyasasının

’una sahip

Holds 30% of Turkish towel markets

2016 Cirosu:

1.25

Milyar TL

Annual turnover of 2016: 1.25 billion TL

2017 Ciro Hedefi:

2.25

Milyar TL

Annual turnover goal for 2017: 2.25 billion TL

Research Council of Turkey). Thanks to this project, we will increase the productivity and production by 10%. We are going to apply this in the factories in Kahramanmaraş. Then we are going to market this now how whose patent we have taken out to the world.

Faaliyet gösterdiğiniz sektörlerden ağırlıklı olarak hangisi öne çıkıyor? Hangi iştirakinizi daha çok seviyorsunuz? Grubun ağırlıklı kısmını AVM’ler oluşturuyor. Bu sene 2 milyar 250 milyon TL ciro yapmayı planlıyoruz. 2016 yılını da 1 milyar 250 milyon TL ciro ile kapatmıştık. Tekstil ve AVM grubu arasında bir ayrım yapmıyoruz. İkisi de bizim öz evladımız.

Which one of the sectors in which you carry out business shine out? Which one of your businesses do you like most? Shopping malls constitute the main part of the group. We are planning to make an annual turnover of 2 billion 250 million TL this year. We completed the year 2016 with an annual turnover of 1 billion 250 million TL. We do not make discrimination between textile and shopping malls groups. They are both our children.

Zor şartlarda, mücadeleyle bir marka yarattınız. Küreselleşen iş dünyasında tek başına mücadele yeterli mi sizce, bu konuda girişimci ve yöneticilere ne gibi önerileriniz var? Tek başına mücadele hiçbir zaman yeterli olmaz. Yönetici veya girişimci kişi her şeyden önce dersini çalışmış bir lider olmalı. Dürüst, ahlâklı, mücadeleci, hırsı mantığının önüne geçmemiş, mütevazı, insan ilişkilerinde başarılı, insanlarla ortak değerleri bulabilen biri olmak mecburiyetinde. Değerlerine sahip çıkan ve bu değerlerle mutlu olan bir lider olmalı.

You created a brand by struggling under difficult conditions. Do you think struggling alone is enough in the globalized business world? What do you suggest on this issue to entrepreneurs and executers? Struggling alone would never be enough. An entrepreneur or an executer should be a leader who has studied his lessons well. He has to be an honest, moral, combative and moderate person whose passion has not taken over his logic, who is successful at human relationships and who can meet at common values with people. He has to be a leader protecting his values and being happy with these values.

Ailenize ve kendinize yeterince vakit ayırabiliyor musunuz? Elbette ayırıyorum. Akşamları evimizden başka gidebileceğimiz başka bir yer yok. Tabii ki yoğun bir çalışma hayatımız var; toplantılarımız, dernek faaliyetlerimiz, sosyal sorumluluk işleri hayatımızın bir parçası. Ama ailemi hiçbir zaman boşlamadım.

Can you spare enough time for yourself and your family? Of course, I do. There is no place other than our homes that we can go in the evenings. We have an intensive working life, for sure; meetings, activities of the association, social responsibility works are all a part of our lives. But, I have never ignored my family.

Çalışmak dışında keyif aldığınız neler var? Bilardo oynamayı, yürüyüş yapmayı, yüzmeyi, Türk Sanat Müziği dinlemeyi, tavla oynamayı bir de yerli yabancı ayırt etmeksizin güzel ve iyi film izlemeyi severim.

What do you like doing except working? I like playing billiard, taking a walk, swimming, listening to Turkish Art Music, playing backgammon and watching good and nice movies without making exceptions of Turkish or foreign.

2017 yılına dair iş dünyasında karamsar bir görüş hakim, siz nasıl bir yıl bekliyorsunuz? Dövizdeki artışı ev tekstil sektörü pozitife döndürebilir mi sizce? Mücbir sebeplere iş adamının yapabileceği hiçbir şey yok. Kurun artması, savaşların çıkması, doğal afetlerin yaşanması gibi. Umarım bu kötü günleri en kısa zamanda atlatırız. Biz iş adamları olarak bu saatten sonraki tüm kaynakların bekçisiyiz. Bu kaynakları kamu ve ülke adına en doğru ve zararsız şekilde değerlendirmeli ve değerler yaratmalıyız.

A pessimistic view about 2017 dominates the business world; what kind of a year do you expect? Do you think the rise in currency can turn home textile sector in a positive one? There is nothing a businessman can do in force majeure; like increases of rate, eruption of wars, natural disasters... I hope we overcome these bad days in a short time. We, as businessmen, are the guiders of all sources from now on. We should benefit from these sources in the name of the society and country properly and without giving any harms and we should create values out of them.


GEZİ / TRAVEL

GİZL

Sİ E Ç H İ BA

T E R C E THE S EN GARD TANBUL OF İS

A V Ğ A

N U ’ L U B İSTAN

52 HOMETEXTILE Mart / March 2017


İstanbul’un yanı başında yüzyıllardır sessiz sakin duran bir yerleşke Ağva. Doğanın içinde mavi ile yeşilin sakladığı bir masal.

Ağva has been a quiet and tranquil settlement close by İstanbul for centuries. It is a tale where green and blue are hidden in nature.

Mart / March 2017 HOMETEXTILE

53


GEZİ / TRAVEL

A Bölgeye has bir kumaş olan Şile bezinden yapılan kıyafetler, takılar, el işleri ve süsler bulabilirsiniz. You can find decoration stuffs, handicrafts, jewelry or clothes made of Şile cloth, which is unique to region.

54 HOMETEXTILE Mart / March 2017

ğva, 2000’lerin başında çekilen Bir İstanbul Masalı ile adını duyurdu. İstanbul’un yanı başında yüzyıllardır sessiz sakin duran bir yerleşke. Doğanın içinde mavi ile yeşilin sakladığı bir masal. Ağva, Yeşilçay ile Göksu nehirleri arasında kalan şirin ve güzel bir yerleşim yeri. İstanbul’a 95 kilometre uzaklıkta, huzurun ön ad olarak kullanıldığı doğanın tadına sonuna dek varacağınız özel bir yer burası. Eğer bu zamanlarda (bahar ayları) gidecek olursanız bahara bürünmüş ormanların refakatinde varacaksınız Ağva’ya. Manzarası, dokunulmamış doğası ve tertemiz havası ile yerli yabancı çok sayıda turistin kaçış için kullandığı bir yer. Özellikle yaz aylarında nüfusu oldukça artan belde günübirlik turların ve hafta sonu kaçamaklarının liste başı adreslerinden. Tarihi MÖ 7 binli yıllara dayanan Ağva, doğa ve huzurun yanında köklü bir tarihe de sahip. Tarihi ve karakteristik köyleri bunun en güzel örneği. Göksu ve Yeşilçay nehirleri arasında gezmek, yürüyüş yapmak insanı kendine getiriyor. Kartpostalı andıran beldenin plajları denizin tadını en güzel çıkaracağınız yerlerden. Ağva’da her yol, yeşile maviye çıkıyor: Ormanlar, şelaleler, nehirler, koylar. Koylardaki oluşumlar son derece etkileyici görüntülere sahip. Ağva’yı bisiklet ile gezebilirsiniz; koyları teknelerle dolaşabilirsiniz. Balık tutmak, piknik yapmak ve mangal da aktiviteler arasında. Alışveriş yapmak için bir alışveriş merkezi yok Ağva’da ancak tezgahlardan taze balık alabilirsiniz. Ayrıca Cuma günleri kurulan pazarda köy halkının sattığı el yapımı ürünlerden ve doğal gıdalardan da satın alabilirsiniz.

A

ğva which got famous with “Bir İstanbul Masalı” shot in early 2000s. Ağva has been a quiet and tranquil settlement close by İstanbul for centuries. It is a tale where green and blue are hidden in nature. Ağva is a lovely and beautiful settlement located between Yeşilçay and Göksu River. It is a special place 95 km away from Istanbul which uses “peace” as a forename and where you will completely enjoy nature . If you ever visit the place in this time of the year ( in spring), you will reach Ağva in company with forests blossomed in spring flowers. It is a place for escape which a great number of domestic and foreign tourists prefer for its view, virgin nature and fresh air. The town,whose population increases much especially in summer time, is one of the most popular addresses for weekend escapes. Ağva, whose history dates back to 7000 BC, has a rooted history as well as nature and tranquility. Its historical and characteristic houses are the best examples to this. Walking along Yeşilçay and Göksu River and trekking freshen you. Beaches of the town, which looks alike a cardpostal are one of the spots where you will enjoy the sea most. Every path in Ağva reaches blue. Forests, falls, rivers and coves...Formations in the coves have absolutely fascinating looks. You can cycle in Ağva; you can visit the coves by boats. Fishing, going on a picnic and having a barbecue are among the activities. There are no shopping malls for shopping in Ağva; yet you can get fresh fish at stalls. What is more, you can also buy organic food and handmade products that local people sell at the bazaar on Fridays. which is unique to region.



GEZİ / TRAVEL Ağva’da Gezilecek Yerler Saklı Göl

Ağva ile Şile arasında yer alan Saklı Göl, Karamandere Köyü’nde bulunmaktadır. Huzurlu ve yemyeşil bir ortamda sessizliğin tadını çıkarmak için en ideal yerlerden biri olan Saklıgöl’de göl üzerinde yer alan sıra sıra restoranlarda nefis bir balık ziyafeti çekebilirsiniz. Göl etrafındaki ağaçlık alanlarda piknik yapıp balık tutmak da mümkün.

Places to See in Ağva Saklı Göl Saklı Göl which is located between Ağva and Şile is in Karamandere Village. You can have a delicious feast of fish at restaurants in row on the lake in Saklıgöl, one of the most ideal places to enjoy silence in a peaceful and green environment. It is possible to go on fishing and have a picnic on the woodland by the lake.

Kilimli Koyu

Kilimli Cove Kilimli Cove which is 2 km away from Ağva has a stunning beauty. Protecting its copper nature and snow-white sand, this splendid cove is full of impressive geographical formations shaped by the wild waves of the Black Sea.

Kadırga Koyu

Kadırga Cove Just like Kilimli Cove, this cove also gets attention with its geographical formations. The cove has got a look of a amphitheatre as a result of natural changes in time. Actually, the real hidden paradise of Ağva is exactly these formations in the sea. It is possible to fish and have a picnic in both coves.

Ağva’ya 2 kilometre uzaklıkta bulunan Kilimli Koyu, insanı büyüleyecek bir güzelliğe sahip. Bâkir doğasını ve bembeyaz kumları korumuş olan bu muhteşem koy, Karadeniz’in hırçın dalgalarının şekillendirdiği etkileyici yer şekilleriyle dolu.

Kilimli Koyu gibi bu koy da kaya şekilleri ile dikkat çekiyor. Koy, zamanla, doğal değişimler sonucunda amfi tiyatro görünümü kazanmış. Aslında Ağva’nın saklı cenneti tam olarak denizin içinde yer alan bu oluşumlardır. Her iki koyda da piknik yapıp balık tutmak mümkün. Kalemköy

Ağva’nın en eski yerleşimlerinden olan Kalemköy, çok sayıda tarihi kalıntıya ev sahipliği yapıyor. Tarihi zenginliği ve nostaljik görünümü ile ziyaretçilerine tarih turu yaşatan köy, mis kokulu meyve ağaçlarının arasında yer alıyor. Ağva Mutfağı

Çok sayıda restorana sahip Ağva mutfağı yeme içme bakımından zengin sofralara sahip. Balık ve meze türlerinin sofrada kendine bolca yer bulduğu mutfağın akla gelen ilk lezzeti, bölgeye özgü kalkan balığı. Kalkanı genelde kömür ızgarasında yapıyorlar. Kalkan balığı haricinde pek çok balık çeşidi, sebzelerle hazırlanan salatalar ve Kandıra yoğurdu Ağva’da bulabileceğiniz lezzetlerden bazıları. Kahvaltı menüleri ile popüler olan Ağva restoranları birçok dünya mutfağından lezzetler sunuyor.

Kalemköy One of the oldest settlements, Kalemköy hosts several historical ruins. The village, which takes its visitors on a historical tour, takes place among fragrant fruit trees. The cuisine of Ağva The cuisine of Ağva has plentiful of restaurants and meals rich in terms of food and beverage.Turbot which is unique to region is the first taste that comes to mind in the cuisine, where you can find many kinds of fish and appetizers. Turbot is usually chargrilled. Some of the other tastes that you can find in Ağva are many kinds of fish apart from turbot, salads decorated with vegetables and Kandıra yoghurt. Restaurants of Ağva, which are popular with their breakfast menus, offer many tastes of the world kitchen.

How to go to Ağva If you will go to Ağva by your car, you should prefer highway on Ümraniye-Şile. You need Ağva’ya kendi aracınız ile gidecekseniz Ümraniyeto follow the beach road that reaches to Ağva Şile yolu üzerinden otobanı tercih etmeli. Şile’ye vardıktan sonra da Ağva’ya giden sahil yolunu takip after getting to Şile. The ones who will go there from İstanbul can use IETT buses taking off etmeli. İstanbul’dan gidecek olanlar Ümraniye ve from Ümraniye and Üsküdar. The ones who Üsküdar’dan kalkan İETT otobüslerini kullanabilir. will come from out of city can take intercity Şehir dışından gelecekler ise şehirlerarası buses to Ağva. otobüsleri kullanarak Ağva’ya varabilirler. Where to stay in Ağva Ağva, which had just a few accomodations in Ağva’da nerede kalınır? the early 2000s, has many hotels and hostels 2000’lerin başında sadece birkaç tane today. The buildings located along the river konaklamaya sahip olan Ağva’da bugün çok sayıda otel ve pansiyon bulunuyor. Deniz ve nehir or seaside host thousands of guests every

Ağva’ya nasıl gidilir?

56 HOMETEXTILE Mart / March 2017


kenarında konumlanmış yapılar her sene binlerce misafiri ağırlıyor. Ağva’nın en sevilen ve en beğenilen konaklama yerlerinden biri Beyaz Ev. Sahile yürüme mesafesinde, Göksu Nehri kıyısında, ev konforunda, kaliteli hizmet sunan bir aile işletmesi. Yeşilin, sakinliğin ve huzurun içinde yer alan Beyaz Ev Ağva Otel, birbirinden farklı konseptte ve tarzda döşenmiş yedi odaya sahip. Geniş bir arşivi bulunan kütüphanesinden kitabınızı alıp şöminenin başında Göksu manzarasına karşı okuyabilirsiniz. DVD ve caz müzik arşivinden seçim yapmak, bisiklet turları, doğa yürüyüşleri nehir aktiviteleri, başarılı bir mutfak, her oda da jakuzi… Keyfinize iyi gelecek çok şey var burada. Şehirden kaçmak isteyen, romantik bir kaçamak isteyen ya da doğayla baş başa kalmak isteyen herkes için ideal. Otel tüm sene açık. Otelin sahipleri Rengin Tekin ve Aslı Esen ilk görüşte aşık oldukları Beyaz Ev’i yeniden hayata döndürüp ziyarete açmışlar. Yedi kişilik bir ekip ile hizmet veren otel, müşterilerine en iyisini sunmak için çalışıyor. Otelin sahiplerinden Rengin Hanım ile Beyaz Ev’in geçmişi, dekorasyonu, evde kullandıkları tekstilleri ve Ağva’yı konuştuk…

Tekstil ve dekorasyon binanın dokusuna uygun seçildi

Beyaz Ev hikayesi ne zaman, nasıl başladı?

Bina 1974-75 yılları arasında Dr. Ercüment Baktır tarafından yazlık ev amacıyla inşa edilmiş. Biz 2010 Mayıs ayında ilk olarak buraya geldik ve Ağva’yı çok fazla sevdik, vurulduk resmen. Bina o zaman daha farklıydı. Aslı Hanım ile beraber kendimize bir yer arayışı içindeydik. Ercüment Bey’in kızı ahbabımız, onun vasıtası ile haberdar olduk. Çok beğendik ve işe koyulduk. Binanın yenileme aşaması yedi ay sürdü. Ardından 2011’in Ocak ayında faaliyete başladık.

year. Beyaz Ev is one of the most loved and popular accomodation places of Ağva. It is a family-run business that offers high-quality, cozy service by Göksu River and it is within walking distance to the beach. Beyaz Ev Ağva Hotel, which stands in tranquility, peace and green has seven rooms furnished in styles and concepts different from each other. You can read a book out of its library which has a great archive near the fireplace facing the view of Göksu. DVD and making a choice from its jazz music collection, bicycle tours, trekking, river activities, a successful cuisine, hot tub in every room... There are lots of things that will feel you better here. It is ideal for everyone who wants to escape from city or stay alone in the nature or who looks for a romantic escape. The hotel is open all year long. Owners of the hotel, Rengin Tekin and Aslı Esen restored Beyaz Ev, which they fell in love with at first sight and opened it for visits. The hotel serves with a crew of seven and tries to serve the best to its guests. We have talked with Ms. Tekin, one of the owners of the hotel about the history of Beyaz Ev, its decoration, the textile they have used at the hotel and Ağva.

The textile and decoration was chosen relevant with the texture of the building When and how did the story of Beyaz Ev begin? The building was built as a summer house by Dr. Ercüment Baktır in years between 1974-1975. We first came here in May 2010 and we loved Ağva very much; we actually fell in love with the place. The building was quite different then. Ms. Esen and I were in search of a place. Dr. Baktır’s daughter is a friend of us; we heard about the house from her. We loved it much and we got to work. The restoration process of the house took seven months. Later, we went into action in January, 2011.


GEZİ / TRAVEL

Rengin Tekin Yer arayışınız hep Ağva içinde miydi?

Biz öncesinde restoran işletiyorduk. O dönemde restoran işini bırakmıştık. Daha önce Alaçatı’da işletmecilik yapmıştık ama aradığımız yerin orası olmadığını biliyorduk. Burayı görünce “budur” dedik. İlk başladığımızda konaklama hizmetimiz yoktu sadece restorandı, sonradan konaklama işine de girdik. Her şey zamanla birbirini takip ederek oluştu. Buraya gelişimiz, çok sevmemiz, Beyaz Ev’i görmemiz, evet deyişimiz işe başlamamız ve bugün geldiğimiz nokta… Ağva, İstanbul’dan bir kaçış mıydı?

Evet, bir kaçıştı. Ben İzmirliyim, Aslı Safranbolulu ama ikimiz de uzun zamandır İstanbul’da yaşıyoruz. Hep hizmet sektöründeydik. Buraya hem yaşamak hem de sevdiğimiz ve bildiğimiz işi yapmak için geldik. Burada yaşamayı çok seviyoruz ve sevdiğiniz işi yapınca çalışıyor gibi de gelmiyor. Otelin dekorasyonu size mi ait, ilgili misiniz bu konulara?

Dekorasyon bize ait. Dekorasyon konusunda bir eğitimimiz yok ama çok ilgiliyiz. Biz burayı evimiz gibi gördüğümüz için en başından beri evimizde ne olmasını istiyorsak onu koyduk. Bir de gelen misafirlerimiz için konforu ön planda tutmaya çalıştık. Profesyonel yardım almadık ama internet epey yardımcı oldu. Zaman içinde ihtiyaca göre eklemeler ve çıkarmalar yaparak bugünkü haline ulaştık. Ağva’da çok fazla butik otel var. Beyaz Ev’i diğerlerinden ayıran, ön plana çıkaran nedir?

Misafirlerden aldığımız geri dönüş neticesinde söylüyorum bunu, en önemli etken samimiyet. Bu bizim çıkış noktamızdı. Aslı ile ben ikimiz de gezmeyi, yemeyi, içmeyi ve yeni yerler görmeyi severiz. Gittiğimiz yerlerde istediğimiz ve

58 HOMETEXTILE Mart / March 2017

Did you always look for a place only in Ağva? We ran a resturant earlier. We quitted the job at that time. We were into business management in Alaçatı before, but we knew that it was not the place we had been looking for. When we saw here, we said “Here’s the one”. When we first got into business, we did not have accomodation option; it was only a restaurant. We were into accomodation later. Everything happened one by one. Coming here, loving it here, seeing Beyaz Ev, saying “Yes”, getting to work and the point we are at today... Was Ağva an escape from İstanbul? Yes, it was. I am from İzmir. Aslı is from Safranbolu, but we both have been living in İstanbul for a long time. We have always been into service sector. We came here to live and to get into the business that we know and love. We love to live here and it does not feel like working when you do the work you love. Did you do the decorating of the hotel yourself? Are you into these subjects? I did the decorating. We are not trained in decoration but we are very keen on it. We have put what we would like to see at our own houses from the beginning, as we see here as our house. Also, we have tried to put comfort first for our guests. We have not taken professional help, but internet was a great help. We have reached the point today by adding or substracting according to the needs in time. There are lots of boutique hotels in Ağva. What is the thing that aparts Beyaz Ev from others and puts it first? I am telling this as a result of the feedback we have got from our guests; the most important

Biz burayı evimiz gibi gördüğümüz için en başından beri evimizde ne olmasını istiyorsak onu koyduk. We have put what we would like to see at our own houses from the beginning, as we see here as our house.



GEZİ / TRAVEL beklediğimiz şeyleri Beyaz Ev’de buluşturduk. Elbette her şeyin daha lüksü, daha güzeli, daha kalitelisi vardır. Ancak işinizi severek yaptığınızda diğerlerinden ayrışıyorsunuz ve hatalar bile olsa misafir onu tolere edebiliyor ya da daha yumuşak karşılayabiliyor. Ağva daha ziyade yazlık bir lokasyon olarak biliniyor. Kışlar nasıl geçiyor?

Biz kışın daha iyi iş yapıyoruz. Yazları Ağva aşırı bir kalabalığa maruz kalıyor. Bize gelen misafirler deniz tatilinden ziyade kafa tatili arayanlar. Elbette dönem dönem doluluk ile alakalı düşüşler yaşanıyor ama biz burayı açarken birincil beklentimiz maddi değildi. Mülk kendi mülkümüz olduğundan daha seçici davranabiliyoruz. O yüzden de misafir memnuniyeti daha ön planda oluyor. Bizim için yaz bir parametre değil. Huzur, doğa ve romantizm arayanlar bizim tabanımızı oluşturuyor. Otelimize çocuk kabul etmiyoruz ama evcil hayvanı olanlar getirebilirler. Odaların her biri birbirinden bağımsız konseptlerde oluşturulmuş…

Evet, öyle istedik. Bazen misafirleri de zorlayan bir durum yaratıyor farklı konsept. İki oda arasında tercih yapmakta zorlandıkları oluyor. Dediğim gibi burayı evimiz gibi tasarladığımız için çeşitlilik oldu. İnsanların evlerinde her oda birbirinden farklı olur ya hani bizimki de o hesap. Burada da birinin manzarası, diğerinin büyüklüğü, ötekinin şekli farklı. Biz de ona göre döşedik. Binanın da kendine has pozitif bir havası var, onu artırmaya çalıştık, kendi hayallerimizi üzerine ekleyerek. Ama kesinlikle işin sırrı severek yapmak.

factor is sincerity. That was our starting point. Aslı and I like to travel, eat,drink and see new places. We have gathered the things we want and expect to find in the places we have been together in Beyaz Ev. There has always been more luxurious , more beautiful or higher quality things for sure. However, when you do your job by loving it, you get seperated from others and guests can tolerate any possible mistakes or understand it gently.

Ağva is known as a summer location. How do winters pass by here? We do our job better in winters. Ağva is exposed to a big crowd in summers. The guests that visit us are the ones looking for silence more than a seaside vacation. Of course, there are declines in occupancy from time to time, but money was not our first expectation when we opened it here. We can be more selective as the property is our own. Therefore, the satisfaction of our guests is more important. Summer is not a parameter for us. The ones who look for peace, nature and romanticism make up the base of our guests. We do not admit children into our hotel, but pets can be brought by. There are independent concepts in each rooms of the hotel. Yes, we wanted it that way. Different concepts may sometimes compel the guests. They find it hard to make a choice between two rooms. As I have said, there has occured a variety as we have designed it as if it were our house. Each rooms at our own houses are different; it is the same thing here. The views of the rooms, the size or the shape differ. We decorated them regarding these. The building has a unique positive atmosphere, we tried to enhance it by adding our dreams on it. Yet, the secret of the business is doing it by loving.

60 HOMETEXTILE Mart / March 2017


Odalarda oluşturduğunuz konseptlerde, tekstilde nelere dikkat ettiniz?

To which things did you pay attention in the concepts and textile you used in the rooms? We acted minimalist in the textile products we chose, in decoration and patterns as Beyaz Ev is a place in the middle of nature. We chose and did everything suitable with the texture and architecture of the building. Handicrafts, natural wovens, curtains, covers, patterns of the fabrics, use of wood are all chosen relevant with the natural texture and architecture of the building. We have always stayed away from synthetic and artificiality.

Kullanılan ürünler ve tekstiller yerli mi?

Are the products and textile products domestic? I am very interested in handicrafts; my mother is very talented in this. There are many people keen on fabric and handicrafts around me. We took many ideas from them. Many of our friends who came by to congratulate our new business brought gifts of handicrafts and texture. Except some of the furniture, most of the things we use are domestic. What we care for is that it looks good and natural. The factors that bring out this decoration are first of all, our personal likes, secondly the naturalness of Ağva and finally the texture of the building. Why do the shores of Alaçatı and Ege are blue-white? It is because there is sea. We have “green” here. We chose the colors, textile products and furniture regarding this. We avoided the colors that do not exist in the nature of this place.

Beyaz Ev doğanın ortasında bir yer olduğundan hem seçtiğimiz tekstil ürünlerinde, hem dekorasyonda, hem de desenlerde minimalize düşündük. Binanın dokusuna ve mimarisine uygun olarak seçip yaptık her şeyi. El işi, doğal dokumalar, perdeler, örtüler, kumaşların desenleri ve ahşap kullanımı binanın doğal dokusuna ve mimarisine uygun seçildi. Sentetikten ve yapaylıktan uzak durduk hep. Ben de çok meraklıyımdır el işine, annem bu konuda çok yeteneklidir. Yine etrafımda kumaşla, el işi ile haşır neşir olan pek çok kişi var. Onlardan epey fikir aldık. Bize hayırlı olsun demek için gelen pek çok arkadaşımız el işi ve dokumalar hediye ettiler. Bazı mobilya ürünleri hariç, kullandığımız hemen her şey yerli. Dikkat ettiğimiz genelde doğal olması ve güzel durması. Otelimizde bu dekoru ortaya çıkaran etmenler ilk olarak kişisel zevkimiz, ikincisi Ağva’nın doğallığı ve son olarak da binanın dokusu. Alaçatı ve Ege kıyıları neden mavi beyazdır? Deniz olduğu için. Burada da yeşil var. Ona göre renkler, tekstil ürünleri ve mobilyalar seçtik. Buranın doğasında olmayan renklerden uzak durduk.

Mart / March 2017 HOMETEXTILE

61


GEZİ / TRAVEL Sene içinde ne kadar misafir ağırlıyorsunuz?

Yaz aylarında hemen her gün doluyuz. Kış aylarında da haftada 3-4 odamız dolu oluyor. Elbette 2016’da yaşadığımız birtakım zorluklar biraz düşüş yaşattı ama genel olarak durum bu. Biz Ağva’nın aslında sadece yazlık bir lokasyon olmadığını, her mevsim ayrı bir güzel olduğunu ve huzurun kış aylarında daha yoğun yaşandığını gösterdik. Çünkü huzur, gelir seviyesine bakmaksızın herkesin ihtiyaç duyduğu içsel ve mental bir gereksinim. İnsanları kışın buraya çekecek ne yaptınız?

Hizmet kalitemizi her geçen gün artırmak için çaba sarf ediyoruz. İnsanların kış vakti odalarında sıkılmadan vakit geçirmelerini sağlıyoruz. Yazın her şey çok kolay ama kışın öyle olmuyor. Misafirlerimizin keyifli vakit geçirmeleri için her odamıza jakuzi ve DVD player’lar koyduk. Onun dışında ihtiyaç duydukları her şey var odada. Isınma işlemini asla sorun olarak yansıtmadık. Şöminelerimiz var. Bulunduğunuz yerin şartlarını bilerek hizmet vermeniz lazım. İşini düzgün yapan, hizmet kalitesini üst düzeyde tutan herkes bu işten güzel bir şekilde kazanç sağlar. Yaptığınız işe saygı duymanız, kıymet vermeniz lazım. Müşterileriniz ağırlıklı olarak nerelerden geliyor?

Türkiye’nin hemen her yerinden müşterimiz var. Ama ağırlıklı olarak İstanbul, Ankara, Bursa, Eskişehir ve Sabiha Gökçen Havalimanı’na yakın olan yerlerden gelenler oluyor.

62 HOMETEXTILE Mart / March 2017

How many guests do you host in a year? We are full in most of the summer. 3-4 rooms of the hotel are occupied in a week in winters. Some difficulties that we experienced in 2016 have resulted in slight declines, yet the situation is this. We have revealed that Ağva is not only a summer location, that it is beautiful in every season and that peace is enjoyed more in winters. The reason is that peace is an interior and mental need of everyone regardless of their income level. What have you done to appeal people to here? We make efforts in enhancing our service quality every day. We make sure that people spend time in their rooms without getting bored in winter time. Everything is very easy in summers but it is not like that in winters. We have installed hot tubs and DVD players in every room for people to enjoy their time. Everything they need except that is in their rooms. We have never had a problem of heating. We have fireplaces. You need to serve considering the conditions of the place you are in. Everyone who does his job properly and who puts the quality of the service at an advanced level makes good money out of this business. You need to respect your business and appreciate it. Where do your guests mainly come from? We have guests almost from all over Turkey. But people mainly come from İstanbul, Ankara, Bursa, Eskişehir and places close to Sabiha Gökçen Airport.

Bulunduğunuz yerin şartlarını bilerek hizmet vermeniz lazım. İşini düzgün yapan, hizmet kalitesini üst düzeyde tutan herkes bu işten güzel bir şekilde kazanç sağlar. Yaptığınız işe saygı duymanız, kıymet vermeniz lazım. You need to serve considering the conditions of the place you are in. Everyone who does his job properly and who puts the quality of the service at an advanced level makes good money out of this business. You need to respect your business and appreciate it.


22-24 March 2017

Premiere Vision Istanbul

09-12 May 2017

Techtextil Frankfurt

16-20 May 2017 Evteks Istanbul


DEKORASYON / DECORATION

64 HOMETEXTILE Mart / March 2017


ÇOCUK ODALARINDA EĞLENCE ZAMANI FUN TIME IN KIDS ROOMS Çocuklarımızın yatak odaları hayal dünyaları kadar renkli ve eğlenceli olmalı. Odalarını dekore ederken hiçbir detay atlanmamalı. Bu detaylardan biri de hayallerini süsleyen kahramanlar.

S

Kids rooms should be as fun and colorful as their imaginary world. No details should be missed while decorating their rooms. One of these details is the heroes that brighten up their dreams.

öz konusu çocuklar olduğunda akan

sular durur. Çocuklarımıza her şeyi özenerek hazırlarız. Çünkü bizim için ayrı bir önem taşırlar. Her şeyin en iyisine layık gördüğümüz çocuklarımıza güzel ve kullanışlı oda hazırlamak, çocuğun iç dünyasını kavrayarak zevklerine ve beğenilerine göre hazırlık yapmayı gerektirir. Yetişkinlerinkinden daha renkli ve eğlenceli bir tarzları olduğundan, buna göre hareket etmek lazım. Çocuk odalarını hazırlarken detayları atlamamak çok önemli. Bu detayların en önemlilerini ev tekstil ürünleri oluşturur. Çocuklar kendilerine kahramanlar edinmeyi severler. İzledikleri filmlerde ve çizgi filmlerde beğendikleri kahramanları merkeze alıp hayal kurarlar, onları taklit ederler. Yaşam alanlarının her noktasında bu kahramanlara dair ayrıntılar, resimler olsun isterler. Çocukların bu isteklerini ve hayallerini atlamayan tekstil dünyası da perdelere, havlulara, halılara, nevresim takımlarına bu kahramanları yerleştirdi. Prensesler, denizkızları, Batman, Süperman, Spiderman, Disney kahramanları, arabalar ve daha nicesi ev tekstil ürünleri ile çocuk odalarının misafirleri oluyor. Son yıllarda daha da trend haline gelen çizgi kahramanlı ev tekstil ürünleri hemen her markanın raflarında yer alıyor. Kız – erkek, yaş grubuna göre ayrılmış, çocuk odalarına uygun renklerle tasarlanmış, rengarenk ürünler çocukların hayal dünyalarına eşlik ediyor.

W

hen it comes to kids rooms, there is nothing more anyone can say. We prepare everything for our kids with extra care because they mean a lot to us. Preparing a nice and contemporary room for our kids needs preparation regarding the tastes and likes of kids while comprehending their inner worlds. You need to act considering the fact that they have a style more colorful and more enjoyable than adults’. It is of great importance that you do not miss the details. Home textile products comprise the most important ones of these details. Kids like having heroes of their own. They put their favourite heroes in the cartoons or films they have watched in the center of their lives and they imitate them. They would like to have details and pictures of these heroes in every spot of their lives. Textile world, which does not ignore the wishes and dreams of kids, have used the images of these heroes in curtains, towels, carpets and bed linens. Princesses, mermaids, Batman, Superman, Spiderman, Disney characters, cars and many more are visiting kids rooms. Becoming a trend lately, home textile products with cartoon characters have hit the shelves of almost every store. Colorful products which are designed in colors matching the kids rooms and which are grouped regarding the gender or age accompany the kids in their imaginary world. Mart / March 2017 HOMETEXTILE

65


DEKORASYON / DECORATION Rengarenk odalar

Yenilikçi ürünleriyle dikkatleri üzerine çekmeyi başaran TAÇ, rengarenk modelleriyle çocuk odalarına neşe katıyor. Özgün ve yaratıcı tasarımlar sunan TAÇ; nevresimleri, havluları, bornozları ve perdeleriyle en sevilen kahramanları çocukların odalarına misafir ediyor. Modellerde hayran kalınan çizgi film karakterleri ayrı ayrı renklerle canlı ve çocukların ilgisini çekecek şekilde tasarımlara yansıtılmış. TAÇ’ın en son ürünlerinden olan bebeklere özel Fisher Price Baby Boy ve Baby Girl nevresim takımları, yüzde 100 pamuklu oluşuyla bebeklerin rahat uyumasını sağlarken rengârenk modelleriyle de odaları keyiflendiriyor. Nevresim takımları, üzerindeki desenlerle de dikkat çekiyor. TAÇ’ın lisanslı nevresim takımı, rengarenk ve eğlenceli karakterlerinin yanı sıra yumuşacık dokusuyla bebeklerin tatlı rüyalara dalmasını sağlıyor. Her zaman kaliteli, yenilikçi ürün ve hizmetleriyle ev tekstili sektörünün nabzını tutan Özdilek; ten ile uyumlu, yüzde yüz pamuksu dokunuş hissi veren çocuk nevresim takımlarıyla minikleri eğlenceli bir uykuya davet ediyor. Kız ve erkek çocuklar için ayrı ayrı tasarlanan

66 HOMETEXTILE Mart / March 2017

Colorful products

TAÇ, which draws attention with its innovative products, brighten up kids rooms with its colorful models. Creating genuine and creative designs, TAÇ puts the most favourite characters up in kids rooms with its bed linens, towels, bathrobes and curtains.The images of amazing cartoon characters are reflected on designs all in different colors and in an attractive way. One of the latest products of TAÇ, Fisher Price Baby Boy and Baby Girl Bed Linens which are special for babies enliven kids rooms with its colorful models while helping babies have a comfortable sleep in their 100% cotton products. Patterns on bed linens also get attention. Licenced bed linens of TAÇ help babies have sweet dreams thanks to its very soft tissue besides its colorful and amusing characters. Özdilek, which takes the pulse of home textile with its of high quality products and services for all times, invites kids to an enjoyable sleep on kids’ bed linens which have a feel of 100% cotton. Bed linens specially produced for kids bring the most



DEKORASYON / DECORATION sevimli ve eğlenceli nevresimler, miniklerin odalarına renk katıyor. Çocuklara özel hazırlanan nevresim takımları, çocukların hayallerindeki en sevdiği karakterleri odalarına getiriyor. DC Comics aleminin en sevilen süper kahramanları Batman ve Superman ise Özdilek’in bu seneki tasarımları arasında en fazla dikkat çekenler. Ev tekstil kategorisinde tasarladığı ürünleri ile evlere mutluluk getiren Karacahome’ın, çocuklara ve bebeklere özel nevresim takımları, battaniyeleri ve aksesuarları farklı renk ve desenlerin harmonisiyle tasarlanıp çocukların beğenisine sunuluyor. İstikbal, “Hayal Kahramanları Serisi” ile çocukların hayallerini destekleyen bir diğer marka. Pepe, Sindy ve emojiler İstikbal ile odalara giren kahramanlardan. Bellona; nevresimlerinde Pepe, Sindy ve emojilerin yanında Winx Fairy’e de yer vermiş. Çocukların odasını dekore ederken onların fikirlerini almak çok önemli. Yaşının küçüklüğü bir stili, tarzı ve dünyası olduğu gerçeğini değiştirmez. Hayal ettiği dünyada hayranı olduğu hayali kahramanlarla iç içe yaşamak erken yaşlardaki her bireyin isteğidir.

68 HOMETEXTILE Mart / March 2017

favourite characters of kids’ dreams into their rooms. Batman and Superman, which are among the most loved super heroes of DC Comics are among the most attractive designs of this year. Bringing happiness to homes with its products designed for home textile category, Karacahome presents bed linens, blankets and accessories specially produced for kids and babies in an harmony of different colors and patterns for kids’ tastes. İstikbal is another brand that supports kids’ dreams with its Super Heroes Series. Pepee, Cindy and emojis are among the heroes decorating kids’ rooms with İstikbal. Bellona uses Pepee, Cindy and emojis along with Winx Fairy in its linens. Asking for kids’ ideas while decorating their rooms is very important. The fact that they are young would not change the fact they have their own world and style. Living together with their imaginary heroes in their imaginary world is a wish of every little person.


Moda Perdeye Dokunursa HOLDÄ°NG

www.tanriverdi.com www.verdihome.com


DERNEKTEN / FROM SOCIETY

TETSİAD ÇALIŞMALARINA ARALIKSIZ DEVAM EDİYOR TETSIAD HAS BEEN WORKING NONSTOP

T

ürkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TETSİAD), 2017 yılına hızlı başladı: Yönetim Kurulu Toplantısı, Olağan Komite Toplantıları, projeler, uluslararası misafirler, toplantılar, davetler, Evteks Fuar hazırlıkları... Ev tekstili sektörünü tek çatı altında toplamayı başaran TETSİAD, 2017 yılında da çalışmalarına birçok alanda devam ediyor. Üniversite Sanayi İş Birliği görüşmeleri ile teknik tekstil alanına katkı sunacak bir proje ortaya koymayı hedefliyor. Genel Koordinatör değişikliğinin yanı sıra olağan komite toplantılarında üyelerini bir araya getirerek fikir alışverişinde bulunmalarına olanak sağlıyor. Uluslararası ziyaretçilerini ağırlarken, ülke ekonomisine ve ihracatına katkı sunmayı amaçlıyor. TETSİAD, ev tekstili sektörünü geliştirmek için projeler üretmeye, toplantılar, uluslararası fuarlar düzenlemeye ve dünya ev tekstili sektöründeki “üretici ülke” imajını korumak için çalışmalar gerçekleştirmeye devam edecek.

2017 yılı ilk Yönetim Kurulu Toplantısı gerçekleştirildi.

İcra Kurulu bir araya gelerek, istişarelerde bulundu. The Monitoring Committee Meeting for Home Textile was held.

70 HOMETEXTILE Mart / March 2017

T

ETSIAD has set off fast for 2017. The Board Meeting, ordinary Congress Meetings, projects, international guests, meetings, invitations, preparations of Evteks Exhibition... TETSIAD, which has succeeded in gathering home textile sector under one single roof, has been carrying on its works in many fields in 2017, as well.. The association aims at realizing a project which will contribute in the field of technical textile through the Cooperation of University and Industry. It provides an opportunity for its members to exchange ideas by gathering them together in ordinary congress meetings, besides the change of General Coordinator. It intends to contribute in the exportation and economy of the country while hosting its international guests. TETSIAD will keep on producing projects to develop home textile sector, organizing meetings and international exhibitions and realizing works to keep its image in world home textile sector as the “producing country”.

The first Board Meeting of 2017 was held.

Ev Tekstili İzleme Komitesi toplantısı yapıldı. The Executive Board came together and held a consultation session.


Kosova Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Rrahim Morina, Kosova Ticaret Odası Başkanı Safet Gerxhalıu ve beraberindeki heyet, derneğimizi ziyaret etti. Consulate General of Republic of Kosovo in İstanbul Rrahim Morina, President of Kosovo Chamber of Commerce Safet Gerxhalıu and an accompanying committee paid a visit to our association.

Üniversite Sanayi İş Birliği Görüşmeleri kapsamında öğrenim kurumu ile görüşmeler gerçekleştirildi, temaslarda bulunuldu. Meetings were held with a series of education instituitons in the scope of the Cooperation of University-Industry Meetings; visits were paid.

Tataristan Cumhuriyeti Sanayi ve Ticaret Bakanı Yardımcısı İldar Mingaleev ve beraberindeki heyet, derneğimizi ziyaret etti. Deputy Minister of Industry and Trade of the Republic of Tatarstan Ildar Mingalaev and his accompanying committee paid a visit to our association.

Bu yıl İTÜ Tekstil Mühendisliği Kulübü ev sahipliğinde İstanbul’da 14.’sü düzenlenecek olan Ulusal Tekstil Mühendisliği Öğrenci Kongresi’ne (UTMÖK) sponsor olduk. We have become a sponsor for the 14th National Textile Engineering Students Congress (UTMÖK) which is to be held in Istanbul and hosted by ITU Textile Engineering Club this year. Mart / March 2017 HOMETEXTILE

71


DERNEKTEN / FROM SOCIETY

TETSİAD’IN YENİ GENEL KOORDİNATÖRÜ AHMET GELEMET OLDU AHMET GELEMET HAS BECOME THE NEW GENERAL COORDINATOR OF TETSIAD

72 HOMETEXTILE Mart / March 2017

1

967 yılında İstanbul’da doğdu Ahmet Gelemet, öğrenim hayatını İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde tamamladı. İş hayatına otelcilik yaparak başladı ve 1999 yılına kadar yurt içi ve yurt dışında çeşitli grup otellerde yöneticilik ve işletmecilik yaptı. Ardından 2009 yılına kadar reklam ve pazarlama alanında kendi firmasında çok uluslu firmalarla ve devlet kurumları ile çalıştı, sonraki dönemde başbakanlık raportörlüğünde görev aldı. Bugün hâlâ kriz yönetimi ve pazarlama danışmanlığı seminerleri ve lise öğrencilerine “algı olgu” konulu seminerler vermeye devam ediyor. Şubat 2017 tarihi itibari ile TETSİAD bünyesinde Genel Koordinatör olarak göreve başladı.

A

hmet Gelemet was born in İstanbul, in 1967 and he graduated from İstanbul University School of Business. He started his working life in hotel management and he worked as a manager and business administrator in many group hotels in the country or abroad till 1999. Later, he worked in his own firm together with multi-national firms and government organizations in the field of advertisement and marketing till 2009; he was assigned to the spokesmanship of Prime Ministry in the proceeding period. Today, he has still been giving seminars about crisis management, marketing advisory services and seminars on “facts and perceptions” to high schools students. He has been working as the General Coordinator of TETSIAD since February, 2017.


kurumsal.homesweethome.com.tr

.

corporate.homesweethome.com.tr


HABER / NEWS

2017’DE 40 MİLYAR KREDİ

40 BILLION DOLLARS OF BANK CREDIT IN 2017 Türkiye’de 65 bini ihracatçı olmak üzere 100 bin şirkete ulaşmayı hedeflediklerini bildiren Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım’dan kredi müjdesi: 2017’de 40 milyar $ kredi. Türk Eximbank General Manager Adnan Yıldırım, who says that they aim at reaching a number of 100.000 companies in, 65.000 of which are exporters, gives good news about bank credits: 40 billion dollars of bank credit in 2017.

74 HOMETEXTILE Mart / March 2017

İ

hracatçılara kredi kullandırmada bir takım yeni iyileştirmeler yapılacağını anlatan Adnan Yıldırım, “Eximbank olarak reyting sistemimize göre kredi vermeye başlayacağız. Reyting sistemimizi yıl sonundan önce devreye alacağız” dedi. Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım, kredi ve sigorta desteği konusunda toplamda 7 bin 700 firma ile çalıştıklarını, bu sayıyı 65 bini ihracatçı olmak üzere 100 bin şirkete çıkaracaklarını bildirdi. İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri (İTKİB) çatısı altında toplanan hazır giyim, tekstil, deri ve halı birliklerine üye ihracatçılar; finansman ihtiyacına çözüm yollarını konuşmak üzere Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım ve Kredi Garanti Fonu (KGF) Genel Müdürü İsmet Gergerli ile bir araya geldi. Toplantıda konuşan Adnan Yıldırım, Eximbank’ın ihracatçı firmalara hem kredi hem de sigorta desteği sunduğunu hatırlattı. Halen toplamda 7 bin 700 ihracatçı firma ile çalıştıklarını bildiren Yıldırım şöyle devam etti, “2016 Türkiye ihracatının yüzde 22,7’sini destekledik. 2016’da 22 milyar doları kredi, 11 milyar doları sigorta olmak üzere 33 milyar dolarlık destek sağladık. Geçen yıl Türkiye ihracatının yüzde 22,7’sine katkı sunduk. Bu yıl kredi ve sigortayı 40 milyar dolara çıkararak Türkiye ihracatının yüzde 26’sını desteklemeyi planlıyoruz. Hedef kitlemizde 65 bin ihracatçımız, döviz kazandırıcı faaliyet gösteren müteahhitlikle ilgili şirketlerimiz bulunuyor. Kabaca bizim ulaşmak istediğimiz 100 bin şirketimiz var. Dünyada ihracatçısını Güney Kore’den sonra en fazla destekleyen Exim kuruluşuyuz.” Türkiye ihracat kredilerinin yüzde 44’ünün Eximbank tarafından verildiğini bildiren Adnan

A

dnan Yıldırım has told that a couple of new improvements are to be made in providing credit facilities to exporters and he has said: “As Eximbank, we are going to start providing credits in accordance with our rating system. We will have put this rating system into use by the end of year.” Türk Eximbank General Manager Adnan Yıldırım has stated that they work together with 7.700 firms on credits and insurance supports and that they are going to increase this number up to 100.000 companies, 65.000 of which are exporters. Exporter members of ready-made garment, textile, leather and carpet associations, who have gathered together under the roof of General Secretariat of Istanbul Textile and Apparel Exporter Associations (ITKIB), have met with Eximbank General Manager Adnan Yıldırım and Credit Guarantee Fund General Manager İsmet Gergerli to talk about the solutions for financial needs. Adnan Yıldırım has talked in the meeting and has reminded that Eximbank provides both credits and insurance supports for exporter firms. Yıldırım, who has said that they still work with 7.700 exporter firms in total, has continued: “We supported 22.7% of Turkish exports in 2016. We provided 33 billion dollars of subsidy, 22 billion dollars of which were credits and 11 billion dollars of which were insurances, in 2016. We provided subsidy for 22.7% of exports in Turkey last year. We are planning to subsidy 26% of exports in Turkey by taking the amount of credits and insurances up to 40 billion dollars this year. Our target group is 65.000 exporters and companies related to construction business holding foreign exchange earning facilities. At a rough estimate, we have 100.000 companies that we want to reach for. We are an Exim institution which subsidizes its exporters most in the world, after China. Adnan Yıldırım has told that 44% of exporting credits are provided by Eximbank in Turkey and he has


Yıldırım, geniş ürün yelpazesi ile de her zaman ve her konuda ihracatçının yanında olduklarının altını çizdi. 28 farklı kredi programlarının olduğunu anlatan Yıldırım, şunları söyledi: “Diğer bankalarla kıyaslandığında Eximbank ihracatçılarımıza TL bazlı kredilerde ortalama 6, döviz kredilerinde ise 2-2,5 puan gibi faiz avantajı sağlıyor. Bu çok önemli bir fırsat. İhracatçılarımızın bu avantajdan yararlanmalarını istiyoruz. Önümüzdeki günlerde Kredi Garanti Fonu (KGF) konusunda çıkarılacak Bakanlar Kurulu kararı ile kredi kullanımında bir takım yeni iyileştirmeler yapılacak. KOBİ dışındaki ihracatçılar da KGF’den alacakları kefaletle bize gelebilecekler. Eximbank olarak artık kendi reyting sistemimizi kurmaya ve bu sisteme göre kredi vermeye başlayacağız. Reyting sistemimizi yıl sonundan önce devreye alacağız.” İhracatı ve yurt dışı projeleri desteklemek için diğer ülkelerin Eximbank’ları ile de ilişkileri bulunan KGF Genel Müdürü İsmet Gergerli de konuşmasında, Türkiye’nin döviz ihtiyacını giderebilmesi için üretmekten ve satmaktan başka çaresinin olmadığını, bunu da reel sektörün yapabileceğinin altını çizdi. İtalya ile 22 Şubat’ta anlaşma imzalayacaklarını anlatan Yıldırım ise “Başladığımız ama sonuçlandıramadığımız anlaşmalar var. İngiltere ve Belçika gibi ülkelerle bu yılın ilk yarısında tamamlamak istiyoruz” diye konuştu.

remarked that they stand by exporters in any cases and at all times with their wide range of products. Yıldırım, who has told that they have 28 different credit programmes, has told: “When compared to other banks, Eximbank provides approximately 6 points of interest advantage in TL-based credits and 2-2.5 points in exchange-based credits to our exporters. This is a very important opportunity. We would like our exporters to take advantage of this opportunity. There will be a couple of new improvements in getting bank credits as a result of Cabinet decree that will be issued about Credit Guarantee Fund (KGF) in the next days. Exporters apart from KOBI can apply to us with a guaranty they will get from KGF. As Eximbank, we are going to start establishing our own rating system and provide credits in accordance with this system. We will have put our rating system into use by the end of year.” KGF General Manager İsmet Gergerli, who has relationships with other countries’ Eximbanks to support exports and foreign projects, has emphasized in his speech that Turkey has no other chance than producing and selling for it to satisfy its exchange needs and that this can only be achieved by real sector. Telling that they are going to sign an agreement with Italy on February 22, Yıldırım has said: “There are agreements that we started but we have not concluded yet. We want to be done with countries like England and Belgium in the first half of this year.”

KGF Genel Müdürü Gergerli “KOBİ dışı ihracatçıları da destekleyeceğiz” Devletin de ihracata destek vermesi gerektiğini anlatan Gergerli KGF’nin varlık nedenin bu hizmeti kolaylaştırmak olduğunu söyledi. Hükümetin de ihracatçıya destek için kaynakları sınırsız açtığını vurgulayan Gergerli, şöyle devam etti “20 milyar TL’lik bir hacmimiz varken şimdi 250 milyar dolara kadar bu imkân bize sağlandı. Daha önce Eximbank ile sınırlı bir çalışma yapıyorduk. 25 yıldır sadece öz kaynaklarımızdan KOBİ’lere destek veriyorduk. Oysa ihracatçı firmalarımızın sadece yüzde ll’i KOBİ, yüzde 89’u KOBİ dışı. Sadece KOBİ’lere odaklanarak ihracata istediğimiz desteği vermemiz mümkün değildi. Onun için KOBİ dışı işletmeler için de bu sistemin daha aktif olmasını ve onlara destek sağlanmasına karar verdik. Diğer taraftan ihracatçımızın işini kolaylaştırmak için bürokratik işlemleri de kolaylaştırdık. Teminat başvurularını artık 24 saatte sonuçlandırıyoruz. Son üç haftada 23 bin firmamıza teminat verdik.” İsmet Gergerli KGF’nin değerlendirmelerinin tamamen şeffaf ve objektif kriterlere göre yapıldığınıda sözlerine ekledi.

KGF General Manager Gergerli: “We are going to subsidize exporters out of KOBI.” Gergerli, who has told that government should also subsidize exporting, has said that the reason of KGF’s presence is to ease this service. Gergerli has emphasized that the government is also ready to support exporters with all his sources and he has added: “We had a volume of 20 billion TL previously, but now we are given an opportunity of 250 billion dollars at highest. We had a restricted business with Eximbank previously. We had been subsidizing KOBIs only from our own sources for 25 years. However, only 11% of our exporting firms are from KOBI; 89% of them are out of KOBI. It was not possible to provide the intended support to exportation only by focusing on KOBIs. Therefore, we have decided to make this system more active for businesses out of KOBI and to subsidize them, as well. On the other hand, we have eased the bureaucratic prodecures to facilitate the business of our exporters. We bring collateral applications into a conclusion in 24 hours. We gave collateral loans to 23.000 firms in the last three weeks.İsmet Gergefli has also mentioned that the evaluations of KGF are realized according to transparent and objective criteria.

25 yıldır sadece öz kaynaklarımızdan KOBİ’lere destek veriyorduk. Oysa ihracatçı firmalarımızın sadece yüzde ll’i KOBİ, yüzde 89’u KOBİ dışı.

We had been subsidizing KOBIs only from our own sources for 25 years. However, only 11% of our exporting firms are from KOBI; 89% of them are out of KOBI.

Mart / March 2017 HOMETEXTILE

75


SEKTÖRDEN HABERLER / SECTOR NEWS

DENİB “EV VE PLAJ GİYİMİ TASARIM YARIŞMASI” SONUÇLANDI

DENIB “ HOME AND BEACH WEAR DESIGN CONTEST” HAS ENDED UP

D

enizli İhracatçılar Birliği tarafından sektöre yenilikçi, yaratıcı tasarımcılar kazandırmak amacıyla bu yıl beşincisi düzenlenen “DENİB Ev ve Plaj Giyimi Tasarım Yarışması” 17 Şubat 2017’de sonuçlandı. Yarışmada Jüri Özel Ödülünü Hatice Kübra Çiçek alırken, Necla Candan Tulğa birinci, Emre Pakel ikinci, Ayfer Öztürk üçüncü oldu. DENİB Ev ve Plaj Giyimi Tasarım Yarışması’nın, moda tasarımı alanında bu toprakların sahip olduğu değerleri ortaya çıkarmak, fikri ve yeteneği olan, genç tasarımcıları desteklemek ve dikkatleri çekerek bu yarışmaya katılan genç değerlerin kariyer planlarında bir kilometre taşı olabilmek misyonuyla düzenlendiğinin altını çizen TİM Başkan Vekili ve Denizli İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman KOCASERT, Yarışma ile ilgili “DENİB Ev ve Plaj Giyimi Yarışması ile kentimize, hazır giyim sektörüne ve tasarım dünyasına farklı bir renk getirdiğimizi düşünüyoruz” diyerek yarışmaya destek veren TETSİAD Ailesine, GAP Pazarlama A.Ş.’ye ve GLORIOUS DMC Travel Denizli Acentası’na, Designer Store’dan Vildan Çaputçu ve Gardenya Tekstil’den –SHİKKA markası- Mukaddes Başkaya’ya teşekkürlerini sundu. Oylum Talu’nun sunuculuğunu üstlendiği ve Jüri Başkanlığını DENİB Yönetim Kurulu üyesi İsa Dal’ın yaptığı geceye Denizli’den ve Denizli dışından yoğun bir katılım oldu. Denizli platformunda yer alan dernek ve kurumların başkanları, tekstil sektörünün tanınmış isimleri, işadamları ve modayı yakından takip eden isimlerin de yer aldığı gecede TETSİAD Başkan Yardımcısı Ahmet Serdar Sütçüoğlu ve Yönetim Kurulu Üyeleri de hazır bulundu.

76 HOMETEXTILE Mart / March 2017

T

he fifth of “DENIB Home and Beach Wear Design Contest, which was organized with the intent to bring innovative and creative designers to the sector by Denizli Exporters Association this year, ended up in February 17, 2017. Hatice Kübra Çiçek was presented with Jury’s Special Award in the contest while Necla Candan Tulga was ranked first, Emre Pakel was ranked second and Ayfer Öztürk was ranked third. Süleyman KOCASERT, Denizli Exporters Association President of Board and Turkish Exporters Assembly Deputy Chairman has said: “We think that we have made a difference in our city, in our sector and in the world of design with DENIB Home and Beach Wear Design Contest”.” and he has expressed his thanks to family of TETSIAD, who supported the contest, GAP Pazarlama, Denizli Agency of GLORIOUS DMC Travel, Vildan Çaputçu from Designer Store and Mukaddes Başkaya – the brand SHIKKAfrom Gardenya Tekstil. The contest, in which Oylum Talu appeared as presenter and İsa Dal, DENIB Member of the Board appeared as jury president, received a great attendance from and out of Denizli. TETSIAD Vice President Ahmet Serdar Sütçüoğlu and Members of the Board also attended the night where presidents of the associations and institutions taking place in Denizli platform, famous names of textile sector, businessmen and persons following the fashion also appeared.


BERTEKS, TÜRKİYE’DE “YERİNDE AR-GE MERKEZİ KURULUMU” ONAYLANAN 19. KURULUŞ OLDU

BERTEKS HAS BEEN THE 19TH INSTITUITON WHICH HAS AN APPROVED “ON-SITE R&D CENTER” IN TURKEY.

B

erteks Şirketler Grubu; tekstil, otomotiv, pazarlama, sigorta, inşaat ve otelcilik sektöründe gösterdiği başarılarına bir yenisini daha ekledi. Yenilenen teknoloji ile kendini geliştiren, yüksek üretim kalitesi ile her geçen gün gücüne güç katan Berteks; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Genel Müdürlüğü’nün Yerinde Ar-Ge Merkezi Başvuru ve Değerlendirme sürecini başarı ile tamamlayarak, tekstil sektöründe faaliyet gösteren 19. kuruluş olma hakkını kazandı. Ar-Ge’ye oldukça önem veren Berteks Yönetim Kurulu Başkanı Berk Noyan, Yerinde Ar - Ge Merkezi’nin önemine dikkat çekerek “Berteks bünyesinde yer alan Ar - Ge Merkezi ile de hizmet verdiğimiz tekstil sektörü için Ar-Ge Merkezi bünyesinde uzmanlaşmış ekiplerin oluşmasını sağladık. Sektöre özel Ar - Ge yaklaşımlarını geliştirmek, bilginin sürekliliğini, erişilebilirliğini sağlayarak büyüme ve gelişimi kalıcı hale getirmek ve diğer sektör alanlarında da tekstil ürünü üretme faaliyetleri açısından Ar - Ge yaklaşımlarını geliştirmeyi amaçlıyoruz” dedi ve tasarım ve teknoloji alanında yatırımlarına devam edeceklerini ve bu destek ve yatırımların Endüstri 4.0”a geçiş döneminde de büyük katkı sağlayacağını ekledi.

B

erteks Group Companies, which keep growing with its accumulation of knowledge and experiences lasting three generations, have added a new one to its successes in textile, automotive, marketing, insurance, construction and hotel management. Berteks, which has become more and more powerful thanks to its high quality of production and which has been developing itself via renewing technology, has completed Onsite R&D Center Application and Evaluation process of Directorate General for Science, Industry and Technology successfully and has deserved to be the 19th institution operating in textile sector. Berk Noyan, Berteks- Chairman of Board who gives much importance to R&D, has drawn attention to the importance of Onsite R&D Center and has said: “We have helped in the constitution of crews specialized within R&D Center for textile sector to which we serve with R&D Center operating within Berteks. We aim to develop R&D approaches in terms of developing R&D approaches that are special for the sector, making the growth and development sustainable by providing accessibility and sustainability of information and production operations of textile products in other sectoral areas.” and he has added that they will continue their investments in design and technology and these supports and investments will contribute a lot in Industry 4.0, as well.

TÜRKİYE’NİN İLK TEKSTİL TASARIM MERKEZİ BURSA’DA KURULDU TURKEY’S FIRST TEXTILE DESIGN CENTER IS OPENED IN BURSA

T

ürkün Holding bünyesinde faaliyet gösteren Mega Tekstil, Türkiye’de ilk defa verilen “Tasarım Merkezi Belgesi”ni almaya hak kazandı. Belgeyi holding adına Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’den alan Türkün Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erol Türkün, Tekstil sektörünün geleceğinin Ar-Ge, inovasyon ve tasarıma verdiği önem oranında şekilleneceğini belirterek “…Teknoloji kullanımı ve tasarım alanında her zaman değişimlere ayak uydurarak müşterilerimizin beklentilerini en üst seviyede karşılamaya özen gösteriyoruz. Bütün bunları yaparken hedefimiz, yaşadığımız kültürün mirasından ilham alarak güncel tasarımlar ve yeni fikirler geliştirmek, üretmek, bu güncel tasarım ve fikirlerimizi ekonomiye kazandırarak tüm dünyaya tanıtmak oldu” dedi.

M

ega Tekstil, which operates within Türkün Holding, has been granted with “Design Center Certification” that has been given in Turkey for the first time. Erol Ünlü, Türkün Holding Chairman of Board, who has received the certification in the name of the holding from Faruk Özlü, the Minister of Science, Industry and Technology, has stated that the future of textile sector will be shaped in accordance with the importance given to R&D, innovation and design and has said: “We show ultimate attention to satisfy the needs of our clients by keeping up with the changes in the field of design and use of technology. While doing all these, our objective has been to develop up-to-date designs and new ideas by inspiring from the heritage of the culture we have, produce and introduce these up-to-date designs and ideas to the world by integrating them into economy.” Mart / March 2017 HOMETEXTILE

77


AJANDA / AGENDA

BALKANLARDAN GELEN SOĞUK HAVALAR...

Pera Müzesi’nde, 7 Mayıs 2017 tarihine kadar sergilenecek olan “Balkanlardan Gelen Soğuk Hava” sergisi Arnavutluk, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Hırvatistan, Karadağ, Kosova, Romanya, Sırbistan ve Slovenya’dan çağdaş sanatçıların eserlerine yer veriyor. Balkan kültürünü ve Balkan sanatının etkilerini hafızalarda yeniden canlandıran sergi, coğrafyayı rüzgar üzerinden anlatıyor.

COLD FRONT FROM THE BALKANS

The exhibition “ Cold Front From the Balkans” which is to be exhibited until May 7, 2017 displays works of modern artists of Albenia, Bosnia-Herzegovina, Crotia, Montenegro, Kosovo, Romania, Serbia, and Slovenia. Reviving the effects of Balkan culture and its art in memories, the exhibition tells us about the geography through winds.

OKUR YAZARIYLA BURSA’DA BULUŞUYOR

READERS MEET WRITERS IN BURSA

Her yıl Mart ayında Bursa Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşen Bursa Kitap Fuarı, bu sene 15. kez okurları ve yazarları bir araya getiriyor. 18-26 Mart tarihleri arasında gerçekleşecek olan fuara yüzlerce yazar katılıyor, onlarca kültür etkinliği ve imza günleri düzenleniyor.

Bursa Book Fair, which is held in Bursa International Fair and Congress Center, gathers readers and writers together for the 15th time. Hundreds of writers attend the fair, which will be held between 18-26 March and dozens of cultural activities and autograph sessions are to be organized.

İSTANBUL’DA LALE ZAMANI Bu yıl on ikincisi düzenlenen İstanbul Lale Festivali’nde Nisan ayı boyunca İstanbul lalelerle süsleniyor. “İstanbul lalesiyle buluşuyor” temasıyla her sene olduğu gibi bu sene de İstanbullular ile buluşacak olan festival, süresince canlı konserler, sergiler, yarışmalar, sportif faaliyetler, lale satışları gerçekleşecek. İstanbul’un tüm park, bahçe, koru ve meydanlarını laleler süsleyecek.

78 HOMETEXTILE Mart / March 2017

TIME FOR TULIPS IN ISTANBUL

Istanbul will be decorated with tulips in Istanbul Tulip Festival which is to be organized for the twelfth time, in April. During the festival which will meet the people of the city with the theme “ Istanbul meets its tulip” this year as it does so every year, live concerts, exhibitions, contests, sportive activities and tulip sales will be organized. All parks, gardens, woods and squares of Istanbul will be decorated with tulips.


GEÇMİŞTEN GELECEĞE AKAN ZAMAN

İstanbul Modern’in koleksiyon sergisi “Sanatçı ve Zamanı”, Türkiye’nin mihenktaşı düşünür ve edebiyatçılarından Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “ne içindeyim zamanın ne de büsbütün dışında” sözlerini bir çıkış noktası olarak alıyor. Sergi, Tanpınar’ın tüm çalışmalarına merkez oluşturan zaman kavramı üzerinden farklı coğrafyalardan sanatçıların zamanlar arası varoluş serüvenlerine dair bir yol haritası sunuyor. Müze koleksiyonundan 109 sanatçının 193 çalışmasına yer veren sergi, Mart ayı boyunca İstanbul Modern’de.

TIME PASSING BY FROM PAST TO FUTURE

“Artists in Their Time” takes as its starting point the words of Ahmet Hamdi Tanpınar , one of Turkey’s foremost intellectual and literary figures: “I am neither within time nor completely out of it.” The “Artists in Their Time” offers a roadmap for understanding artists’ intertemporal, existential journey through time as conceptualized in Tanpınar’s work. The exhibition hosts 193 works of 109 artists from the museum collection and it is available in Istanbul Modern throughout March.

TRUMP CADDE BAHAR KONSERLERİ BAŞLIYOR Trump Alışveriş Merkezi’nin terasında yer alan eğlence noktası Trump Cadde, Mart konserleriyle baharı karşılıyor. Her Cumartesi akşamı farklı müzisyen ve gruplarla Trump Cadde, ünlü isimleri ağırlıyor. Trump Cadde konser serisi, 4 Mart Cumartesi günü romantik şarkıları gençlerin gözdesi olan İlyas Yalçıntaş ile başlayacak, 11 Mart’ta Can Bonomo ile devam edecek. 18 Mart akşamı ise geçtiğimiz yılın en başarılı isimlerinden biri olan Buray sahne alacak. Yeni nesil alternatif müzik grubu Adamlar 25 Mart’ta, Trump Cadde’de şarkılarını sevenleri için seslendirecek. Konserlerin tümü ücretsiz olarak Trump Cadde ziyaretçileri ile buluşacak.

SPRING CONCERTS OF TRUMP STREET ARE TAKING START Trump Street entertainment spot, which takes place on the roof of Trump Shopping Mall,is welcoming the spring with concerts. Trump Street is hosting famous names every Saturday evening through different musicians and bands. Trump Street concert series is starting with İlyas Yalçıntaş, the favourite of youngs with his romantic songs on 4th of March, Saturday and will continue with Can Bonomo on 11th of March. Buray, one of the most successful names of the previous year,will be on stage in the evening of March 18. Adamlar, a new generation alternative music group, will sing songs for their fans in Trump Street on March 25. All of the concerts are free for visitors of Trump Street.

Mart / March 2017 HOMETEXTILE

79


DERGİMİZ TABLET İLE HAREKETLENDİ

Hometextile Dergimizi iOS ve Android Marketlerden İndirebilirsiniz

TÜRKİYE EV TEKSTİLİ SANAYİCİLERİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ TURKISH HOME TEXTILE INDUSTRIALISTS’ AND BUSINESSMEN’S ASSOCIATION




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.