Hometextile - Sayı 97 / Issue 97

Page 1

GEÇMİŞİN İZLERİNİ TAŞIYAN

TAMZARA

TAMZARA WEAVING THAT CARRIES FEATURES OF DOKUMASI THE PAST REVIVES YENİDEN CANLANIYOR

L I R P A RENDS T H S E R F 8 il 201

Nİ/NE YE

W

AR-GE R&D

T

TE

FUAR TAKVİMİNİ AJANDANIZDA GERİ ALMAYI UN UTMAYIN! PLEASE DO NOT FO RGET TO CHANGE YOUR ANNUAL FA IR SCHEDULE!

AR

24-28

28 Apr 4 2 8 1 Nisan 20

İH/DA

, BULUŞMA G, MEETING Ş I N A Y U , K Lİ AWAKENIN , ELİK, YENİ Z N A O T I . T .. A N V A NO NİS HNESS, IN S E R F . .. L I APR Yazlık Evlerde

2017

Tasarım Trendleri

2017

Design Trends in Summerhouses

97 TEMMUZ JULY 2017




TÜRK EV TEKSTİLİNİN GELECEĞİ İÇİN

DÜNYAYA AÇILAN KAPI... Ürettikleri ev tekstili ürünlerini dünyanın dört bir yanında, markaları ile sunan binlerce sanayici ve işadamı, TETSİAD fuarları, dergileri, trend analizleri, dünya bağlantıları, eğitimleri, konferansları ve daha pek çok etkinliği ile dünya ev tekstili modasına katkı sağlıyor... Geleceğimiz için TETSİAD, tekstil dünyası güçbirliğini dünyanın her noktasına yaymaya devam ediyor...


BAŞKANDAN... / FROM THE PRESIDENT...

ALİ SAMİ AYDIN

BAŞKAN / PRESIDENT TÜRKİYE EV TEKSTİLİ SANAYİCİLERİ ve İŞADAMLARI DERNEĞİ TURKISH HOME TEXTILE INDUSTRIALISTS AND BUSINESSMEN’S ASSOCIATION

Değerli Dostlar, Paydaşlar,

Dear Friends, Stakeholders,

DEMOKRASİMİZ GÜÇLENİYOR...

OUR DEMOCRACY IS STRENGTHENING ...

Cumhuriyetimizin 100.yılını kutlamaya çok az kaldı. Bu genç Cumhuriyet, kuruluşundan itibaren, tüm dünyaya örnek olan devrimlere imza attı. Atmaya da devam ediyor. Geçtiğimiz yıl yaşanan demokrasi karşıtı kalkışmada da halkımız büyük başarı gösterdi ve 100.yıla yaklaşırken yine dünyaya örnek olacak bir birlik ve demokrasi savunusunu ortaya koydu.

It is very close to celebrate the 100th anniversary of our Republic. This young Republic, since its founding, has undersigned revolutionary examples to entire world. It continues. Our people showed great success in the anti-democratic coup attempt that took place last year and put forward a unity and democracy defense which will be an example for the world when approaching 100th anniversary.

Demokrasinin böylesine güçlü savunulduğu bir ülkede ekonomi, sanayi, teknoloji ve tarım gibi alanların da büyümesini görmek bizleri mutlu ediyor. Özellikle de TETSİAD gibi bir kurumun üyeleri olarak bu büyümenin parçası olmak kendimize olan güvenimizi arttırıyor. Tüm kriz dönemlerinden daha farklı olarak yaşadığımız son bir yıllık dönemde, ev tekstili alanındaki iş adamları ve sanayiciler olarak aşağıdaki konularda özverili çalışmalarımız hızlı bir şekilde devam ediyor. • İşsizliğe karşı istihdam mücadelesinde ev tekstili sektörü öncü bir güç olarak varlığını sürdürüyor. • Tüm üyelerimiz, ihracattaki güçleri ve dünya ticaret ve sanayi gruplarıyla işbirlikleri ile ülkeye hem ekonomik katkı sağlıyor hem de Türkiye ülke markasının değerini arttırmaya devam ediyor. •Katma değer yaratacak inovasyon ile AR-GE çalışmalarını arttırarak diğer sektörlere de destek veriyor. UR-GE PROTOKOLÜ İLE TETSİAD ÜYELERİ DAHA DA GÜÇ KAZANACAK... Ekonomi Bakanlığının yeni teşvik tebliğinin ardından, İTHİB ile imzaladığımız “Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi“ protokolü, üyelerimizin ihracat gücünü daha da arttıracak. Üyelerimiz, güçlerini daha da arttıran bu yeni teşvikten kolayca yararlanabilmek için doğrudan Derneğimize başvurarak bilgi alabilirler. EVTEKS FUARI’NIN YENİ TARİHİ NİSAN AYI... Dünyanın en büyük iki ev tekstili fuarından biri olan, her yıl bir sonraki yılın ev tekstili trendlerini dünyaya sunan ve TETSİAD-CNR birlikteliğinde gerçekleştirilen EVTEKS, yeni bir kimliğe ve yeni bir tarihe kavuşuyor. TETSİAD üyelerinin, yurtdışı katılımcı ve ziyaretçilerin, yan sektör temsilcilerinin istekleri ile değiştirilen tarih sayesinde, tüm dünyadaki tekstil yatırımcıları bir sonraki sezonun tasarım trendlerine ve üyelerimizin ürettiği ürünlere daha erken ulaşabilecekler. HOME&TEX FUARINDA GÖRÜŞMEK DİLEĞİYLE... Hayırlara vesile olan bir Ramazan Ayının ardından, hızlı bir şekilde diğer önemli fuarımız olan Home&Tex Fuarımızın hazırlıklarını sürdürüyoruz. 25-28 Ekim 2017 tarihlerinde yine geniş katılımlı ve ziyaretçileri ile başarılı şekilde sonuçlanmasını dilediğimiz fuarımızda, tüm üyelerimizi bir arada görmeyi umut ediyoruz. Verimli ve başarılı bir yaz dönemi diliyorum.

3

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017

In a country where democracy is so strongly championed, we are happy to see growth in areas such as economy, industry, technology and agriculture. Particularly as a member of an institution such as TETSIAD, being part of this growth increases our confidence in ourselves. In the last one year, when we live differently than in all crisis periods, our self-sacrificing work as the businessmen and industrialists continues rapidly in the field of home textiles. • The home textiles sector continues to exist as a leading power in labor market against unemployment. • All of our members are contributing economically to the country through their cooperation with the world’s trade and industry groups, and Turkey continues to increase the value of country’s brand. • It supports with innovation that creates added value other for other sectors by increasing R&Dstudies. TETSİAD MEMBERS WILL GAIN MORE POWER WITH UR-GE PROTOCOL ... After the Ministry of Economy’s new incentive communiqué, the “Support for the Development of International Competitiveness” protocol, which we have signed with İTHİB, will further increase the export power of our members. Our members can get information directly from our Association in order to easily benefit from this new incentive, which further increases their power. NEW DATE OF EVTEKS FAIR WILL BE HELD IN APRIL ... EVTEKS, one of the world’s two largest home textile expositions, presents the home textile trends of the following year to the world every year and is performed TETSİAD-CNR together, has a new identity and a new history. Thanks to the date that TETSIAD members, foreign exhibitors and visitors have been replaced by the wishes of their sub-sector representatives, textile investors from all over the world will be able to reach design trends of the next season and the products produced by our members sooner. WISH TO MEET IN HOME AND TEX FAIR ... After a Ramadan month which is good for us, we are rapidly continuing the preparations of our Home & Tex Firm, which is our other important company. On 25-28 October 2017, we hope to see all of our members together in our fair which we would like to be successful with a wide participation and visitors. I wish for a prospecting and successful summer season.


TAMZARA WEAVING THAT CARRIES FEATURES OF

GEÇMİŞİN İZLERİNİ TAŞIYAN

TAMZARA DOKUMASI YENİDEN CANLANIYOR TÜRKİYE EV TEKSTİLİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ TURKISH HOME TEXTILE INDUSTRIALISTS’ AND BUSINESSMEN’S ASSOCIATION

THE PAST REVIVES

28

28

Ali Sami Aydın Başkan - President A.Serdar Sütçüoğlu Ali Rıza Hasoğlu Başkan Yardımcıları - Vice Presidents Cengiz Özmen Genel Sekreter – General Secretary Abdülhadi Köseoğlu Mali Sekreter – Financial Secretary Üyeler-Members Ufuk Oçak Mehmet Fatih Dereköylü Can Tanrıverdi Remzi Kırayoğlu Hüseyin Memişoğlu Murat Zümbülyuva Mustafa Kösemusul Arif Şensöz Cihan Aktaş İsa Dal Faruk Hürdana Mehmet Keçeci Ercan Karakuş Kadir Beytekin Ahmet Nuri Baytimur Mustafa Moral

10 BÜYÜK VALİDE HAN

Geçmişten bugüne ve yarınlara Sultanhamam… By past to present and tomorow of Sultanhamam…

72

Denetleme Kurulu - Board of Auditors İsmail Ağaoğlu Yavuz Demirel Emrah Demir Mehmet Pamuk Berk Vardar Hasan Kürşat Bayram Eren Nazik Fatih Özdemir M. Atilla Bulut Sorumlu Yazı İşleri Müdürü - Responsible Editor Neşe Altıntaş İletişim ve Reklam Sorumlusu - Communication and Advertising Specialist Ekibimiz – Team Harun Üstgül Hasan Ersan Melissa Papuçciyan Ömür Işık Hakkı Sercan Işık

ÖNCE ESNAF OLMAK... ÖNCE ESNAF OLMAK... RÖPORTAJ/INTERVIEW

40

İDTM Blokları A3 Blok Kat:16 No:461 Yeşilköy-Bakırköy/İstanbul Telefon: +90 212 292 04 04 www.tetsiad.org

4

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017

İÇİNDEKİLER/INDEX


0212 659 95 05

zumrut@zumrut.com.tr

www.zumrut.com.tr

DUVARLARIN yarınını tasarladık

nonwoven emboss vinyl nonwoven

1980 yılından beri duvar kağıdı üretim yapan firmamız, yıllık 5 milyon rulo üretim hattına sahip olup kalite anlayışını, son teknoloji ile birleştirerek tüm nesil ve tarzlarını yansıtan tasarım ekibiyle Türkiye ve dış pazarlarlarda hizmet vermektedir.


Yazlık Evlerde 2017 Tasarım Trendleri

2017 Design Trends in Summerhouses

TÜRK HAVLUSU EUROLEAGUE FINAL FOUR’DA TURKISH TOWEL IN EUROLEAGUE FINAL FOUR

Cenk Mommarje RÖPORTAJ/INTERVIEW

68

YAYIN YÖNETİM PUBLICATION MANAGEMENT

36

AR-GE R&D

Cihangir Mah. Sıraselviler Cad. Yeni Yuva Sok. No: 18 / Kat 2 / Daire 3 Cihangir / Beyoğlu / İstanbul www.brandsuiteistanbul.com Tel: 0212 973 73 75

52

Bülent Fidan Genel Yayın Yönetmeni / Editor in Chief Sonay Ertekin Gülüm Editör / Editor Pınar Alyar Editör / Editor Adem Tayfun Eser Görsel Yönetmen / Art Director Destek Tercüme Çeviri - Translation Sanatkar Ofset San. Tic. Ltd. Şti. Maltepe Mh. Litros Yolu 2. Matbaacılar Sitesi 4NF/4-5 Topkapı - İstanbul Tel.: 0212 567 39 40 Faks : 0212 567 39 41 www.sanatkarofset.com.tr Yayının dili: Türkçe-İngilizce Publication Language: Turkish/ English Yayının Türü: Ulusal Süreli Yayın Publication Genre: National Periodical Publication Hometextile dergisine internette, tetsiad.org adresinden ulaşabilirsiniz. Access Hometextile magazine on the internet at tetsiad.org.

6

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017

10.000 METREYE YÜKSELEN KUMAŞLAR FABRICS THAT SOAR 10.000 METERS HIGH

46 İÇİNDEKİLER/INDEX

RÖPORTAJ/INTERV


VIEW


UR-GE TETSİAD Üyelerine İhracatta yeni destek: UR-GE

New incentive in export for TETSIAD members: UR-GE

Ev Tekstili İhracatçılarına Büyük Fayda Sağlayacak UR-GE projesi imzalandı

UR-GE project has been signed to provide great benefits to home textile exporters

Türk özel sektörünün kurumsal yapısının geliştirilmesi ve uluslararası pazarlardaki rekabet gücünün arttırılması amacı ile T.C. Ekonomi Bakanlığı, ihracatçı firmalara önemli destekler veriyor. 2010/8 sayılı “Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi” tebliği kapsamında kullandırılan teşvikler, bu kapsamdaki en önemli desteklerden biri.

Turkish Economy Minister provides great incentives to exporting firms in order to develop Turkish private sector and increase its competitive power. Incentives being provided within the framework of the 2010/8 numbered declaration “Supporting the Development of International Competitiveness” are one of most important support in that respect.

Tebliğin kapsamı sürekli ihracat yapan firmaların sayısını ve ihracatçı firmaların niteliklerini geliştirerek mevcut ve yeni pazarlardaki güçlerini arttırmak, firmalar için ulaşılabilir hedefler ortaya koymak, bu hedeflere ulaşmak için ihtiyaçların tespitine yönelik çalışmaları yürütmek ve sektöre özgü yol haritaları sunmak. T.C. Ekonomi Bakanlığı'nın "Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi" (UR-GE) tebliği kapsamında “Ev Tekstilinde Uluslararası Rekabetçiliği Geliştirme UR-GE Projesi”, Türkiye Ev Tekstili Sanayici ve İşadamları Derneği (TETSİAD) ve İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) ortaklığında hayata geçiriliyor. 20 Haziran 2017 tarihinde TETSİAD Başkanı Ali Sami Aydın ve İTHİB Başkanı İsmail Gülle tarafından imzalanan protokol doğrultusunda projeye katılan ev tekstili ihracatçısı TETSİAD üyeleri, bu destek kapsamında gerçekleştirilen faaliyetler için diğer devlet destekleri ile kıyaslandığında oldukça yüksek bir oran olan % 75 oranında devlet desteği elde edebilecekler.

The declaration aims to increase the number of exporting companies and their powers in existing and new markets by developing their qualities, to set reachable targets for companies, to maintain works to define needs to reach these targets and provide specified guidelines for sector. “Supporting the Development of International Competitiveness in Home Textile UR-GE Project” is introduced with the cooperation between TETSIAD and Istanbul Textile and Raw Materials Exporter Union (ITHIB) within the declaration of “Supporting the Development of International Competitiveness”. In line with the protocol signed by TETSIAD Chairman Ali Sami Aydın and İTHİB President İsmail Gülle on 20 June 2017, participating members from TETSIAD will get a higher state incentive that is 75 percent, which is very higher when compared to other state incentives.

Proje kapsamında yer alacak şirketler, 3 yıl boyunca eğitim ve danışmanlık hizmetlerinden, hedef olarak belirlenecek 10 ülke için yurtdışı pazarlama (pazar ziyaretleri, tanıtım, marka faaliyetleri, yurtdışı fuar ziyareti, ticaret heyeti, eşleştirme) ve bu 10 ülke için alım heyetlerinin organizasyonlarından % 75 oranında devlet desteği ile yararlanabilecek. Tebliğ kapsamında yer alan tüm bu etkinliklere ilişkin masrafların % 75’i T.C. Ekonomi Bakanlığı, % 25’i ise projeye başvuracak TETSİAD ve İTHİB üyesi firmalar tarafından karşılanacak. Organizasyonlarda katılımcı şirketler yalnızca %25 katkı payı ödeyecek, %75’lik kısım için prefinansman modeli uygulanacak ve katılımcılar devlet destekleri için beklemeyecekler.

Within the project, participating companies will benefit 75 percent state incentives for training and consultancy services, international marketing for targeted 10 countries (visits, promotion, brand efforts, international fair visits, trade missions, and matching) and purchasing team organizations for these 10 countries. 75 percent of these expenditures will be met by the Economy Minister while the remaining will be provided by participating firms. Participating firms will pay 25 percent of expenditures while the remaining will be provided as pre-finance model and participating companies will not wait for state addition.

Proje ile ilgili detaylı bilgiyi 0212 292 04 04 numaralı telefondan ya da urge@ tetsiad.org e-posta adresinden TETSİAD’a ulaşarak alabilirsiniz.

You can get detailed information about the project by calling 0212 292 04 04 or by reaching TETSİAD from urge@tetsiad.org e-mail address.

8

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017

HABERLER/NEWS



EVTEKS FUARI’NIN ARDINDAN... / AFTER EVTEKS EXHIBITON…

“TÜRKİYE’NİN GURURU EVTEKS BÜYÜYEN TÜRKİYE EKONOMİSİNİN SİMGESİ” “EVTEKS, PRIDE OF TURKEY, IS THE SYMBOL OF GROWING TURKISH ECONOMY”

23. EVTEKS Uluslararası Ev Tekstili Fuarı 130 bin ziyaretçiyi ağırladı

23. EVTEKS International Home Textile Fair hosts 130,000 visitors

Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TETSİAD) tarafından CNR Fuarcılık işbirliği ile 16-20 Mayıs 2017 tarihlerinde 23’üncüsü düzenlenen, EVTEKS Uluslararası Ev Tekstili Fuarının açılışı Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ile Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci tarafından yapıldı. Açılışta Başbakan Yard. Numan Kurtulmuş, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, TETSİAD Başkanı Ali Sami Aydın ve CNR Holding Genel Koordinatörü Cem Şenel açılış konuşmalarını gerçekleştirdi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin katılımları ile desteklenen EVTEKS’te beş gün boyunca düzenlenen “B2B İkili İş Görüşmeleri”ne ise 48 ülkeden alım heyetleri katıldı.

Turkish Deputy Prime Minister Numan Kurtulmuş and Trade Minister Bülent Tüfenkci attended the opening of 23. EVTEKS International Home Textile Fair, one of the biggest fairs in the world on home textile, that has been held between 16-20 May 2017 organized by the Turkish Home Textile Industrial and Business People Association (TETSIAD) with CNR Fair Organization’s cooperation. Deputy Prime Minister Numan Kurtulmuş, Customs and Trade Minister Bülent Tüfenkci, TETSIAD Chairman Ali Sami Aydın and CNR Holding General Coordinator Cem Şenel made the opening remarks. Purchasing teams from 48 countries for “B2B Bilateral Business Meetings” have participated in the fair held for 5 days and supported by Economy Minister Nihat Zeybekci and Environment and Urbanization Mehmet Özhaseki.

10

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017


Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Türkiye’nin gururu EVTEKS’in büyüyen Türkiye ekonomisinin simgesi” olduğunu vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye bugüne kadar Ortadoğu ve Avrupa arasında bir köprüydü. Cumhurbaşkanımız ve Çin yetkilileri tarafından imzalanan, tarihi ipek yolunu tekrar canlandıracak olan yeni proje büyük önem taşıyor. Bu yol ile en doğudan en batıya daha büyük bir kültürün köprüsü haline geleceğiz. Türkiye’nin bu jeopolitik konumu tüm sorunlara rağmen elimizdeki en güçlü yönümüzdür. 16 Nisan tarihindeki referandum sonrası ekonomimizin giderek güçlendiğini değişik noktalarda görüyoruz. EVTEKS’i hayata geçiren, Türkiye’nin gururu bir fuar haline getiren tüm TETSİAD Yönetimini, Türk tekstil üretici ve ihracatçı iş adamlarını ve bu fuarda emeği geçen herkesi tebrik ederim. Bu açılışta bulunmaktan mutluyum.” Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, TETSİAD Başkanı Ali Sami Aydın’ın konuşmasının ardından kürsüdeki yerini alarak ev tekstili sektörü ve EVTEKS fuarı ile ilgili açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Tüfenkçi, özetle konuşmasında şu noktalara değindi: “İş hacimleri ve ihracatları ile ülkemize güç katanlarla birlikte olmaktan gurur duyuyorum. Bu fuarı gerçekleştiren herkese gönülden teşekkür ediyorum. Özellikle bu fuarın diğerlerine göre gösterdiği performansın büyüklüğü mutluluk verici. Ev tekstili sektörünün en önemli ayrıcalığı girdilerinin çok büyük bir kısmının yerli olmasıdır. Bu da katma değeri arttıran en önemli noktadır.” “EVTEKS Fuarı”, 60.000’i kapalı toplam 160.000 metrekarelik bir alanda ABD, İspanya, İtalya, Fransa, İngiltere, Almanya, Kanada, Yunanistan, Sibirya, Çin, Portekiz, Fas, Avusturya, Makedonya, İran, Suudi Arabistan, BAE, Pakistan, Endonezya, Hindistan, Mısır, Hollanda, Bulgaristan, Ukrayna ve Bosna Hersek gibi ülkelerin katılımcılarının da olduğu 120 ülkeden 41.000 civarında yabancı ziyaretçi ile birlikte toplam 130 bin ziyaretçiyi ağırladı.

In his opening remarks, Deputy PM Kurtulmuş underlined that “EVTEKS, the pride of Turkey, is the symbol of growing Turkey” and said: “Until now, Turkey was a bridge between the Middle East and Europe. The new Silk Road project signed by our President and Chinese officials, which will revive the historical Silk Road, is of great importance. In this way, Turkey will become a bigger cultural bridge from east to west. This geopolitical position of Turkey is the strongest character of the country all despite all the problems. After the 16 April referendum, we witness that our economy is getting stronger at various points. Our business people that are worried by thinking “how many people will visit this year” until now have relieved after this opening and general visitor number particularly due to international visitors and saw that the economy is getting better. I congratulate TETSIAD management that organized the world’s second biggest home textile fair EVTEKS and turned this fair into a Turkish pride and Turkish textile producer and exporter business people and anybody showed effort for this fair. I am happy to be here.” After TETSIAD Chairman Ali Sami Aydın’s speech, Customs and Trade Minister Bülent Tüfenkci made his speech on home textile sector and EVTEKS fair. Tüfenkci briefly made the following remarks: “I am proud to be with those who provide power to our country with their business volume and exports. I sincerely thanked everybody that organized this fair. Particularly, the performance showed by this fair comparing to other fairs is a source of happiness. The most important part of the home textile industry is the fact that a large part of the inputs are domesticated. This is the most important point that increases value added. Brand and innovation are important for us. Branding especially is a duty for every one of us. In order to increase your competitiveness, we have made great decisions and applied to innovation, R&D, customs procedures and incentives. After that, this will grow with your requests.” “EVTEKS International Home Textile Fair” hosted 130,000 visitors that of which 41,000 are international visitors from 120 countries like USA, Spain, Italy, France, UK, Germany, Canada, Greece, China, Portugal, Morocco, Australia, Macedonia, Iran, Saudi Arabia, UAE, Pakistan, Indonesia, India, Egypt, the Netherlands, Bulgaria, Ukraine and Bosnia-Herzegovina. The fair was


750 katılımcı firmanın ve yaklaşık 1000 markanın yer aldığı fuarda EVTEKS trend alanı, Nelly Rodi küratörlüğünde, katılımcı kurum ve markaların önümüzdeki sezon trendlerini içeren ürün tasarımlarından oluştu. Fuarda, Türk tasarımcıların yanı sıra İtalya, Fransa, Finlandiya ve Danimarka’dan gelen tasarımcılar görüşlerini ve ev tekstili tasarımlarını fuar boyunca devam eden seminerlerde katılımcılar ile paylaştılar. Nelly Rodi’nin ünlü baş tasarımcısı Vincent Gregoire tarafından dünya trendleri ile bir sonraki sezonun tüm ev tekstili tasarım temaları katılımcılarla paylaşıldı. Yerli ve yabancı tasarımcıların katılımıyla düzenlenen 19 seminer 1.500 kişi tarafından izlendi. Hometextile Dergisi olarak 23. EVTEKS Uluslararası Ev Tekstili Fuarı katılımcılarına 2017 EVTEKS Fuarı hakkındaki düşüncelerini sorduk.

130.000

held on 160,000 square meter area in which 60,000 square meter is closed area. EVTEKS trend section was composed of next year’s season trend presented by participant institutions and brands, curated by Nelly Rodi. 750 companies and 1000 brands have participated in this section. During the fair, leading designers from Turkish, Italian, French, Finnish and Danish shared their views on home textile with participants in seminars. Vincent Gregoire, the leading designer of Nelly Rodi, shared global trends and design themes with participants. 1,500 people participated in 19 seminars attended by leading professional in home textile sector, global trendsetter and domestic and foreign designers. Vincent Gregoire, June Topcu, Sannaliina Kuussaari, Graziana Calabrese, Elina Helenius, Taina Laaksonen, Professor Günay Atalayer, Tülin Turanlı Lehy, Şebnem Tezcan, Associated Professor Cafer Arslan, Ebru Dikmen Varol, Cihan Bahar, Gül Bolulu, Necla Yılmaz, Professor Nesrin Önlü, Cenk Mommarje, Bülent Fidan, Canan Sönmez and Ahu Barut shared their thoughts in seminars. As Hometextile Magazine, we asked the participants of the 23rd EVTEKS International Home Textile Fair about their thoughts on the 2017 Evteks fair.

1000

ziyaretçi visitors

marka brands

19 1.500 seminer seminars

kişi tarafından izlendi participant

41.000

yabancı ziyaretçi international visitors

60.000m

2

kapalı closed area. toplam total

160.000m 750 2

alan area

katılımcı firma companies

RAKAMLARLA EVTEKS 2017 EVTEKS 2017 WITH NUMBERS 12

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017

11.825 fuar görevlisi fair officers


Cengiz Özmen

PLASMEN 1)Bu yıl yapılan EVTEKS fuarı hakkında kısa bir değerlendirme yapabilir misiniz? Katılım nasıldı? Beklentilerinizi karşıladı mı? Fuarımız, ev tekstili sektörümüzün bayramı yani mutlu günlerinden bir tanesi. Tüm dünyadaki kriz bizim fuarımızı da etkiledi elbette ama biz bu etkiyi minimuma indirmek için daha fazla çalıştık, daha fazla tanıtım yaptık. Bugün de görmüş olduğunuz gibi fuarımızda çok fazla bir gerileme olmadı. Gerileme olmadı derken her firma için değil tabi. Ekonomik sıkıntılar bazı firmaların hazırlıklarını hakkıyla yapamamasına sebep oldu. Dolayısıyla iş yapan firmalar olduğu gibi iş yapamayan firmalar da var. Fuara, doğru şekilde hazırlanan firmalar, doğru işler yaparak markasını ilerletti. İş yapamayan firmaların ise fuardan ziyade kendi firmalarının durumundan dolayı iş yapamadıklarına inanıyoruz biz. Yani biz beklentimizin üzerinde bir işle kapatıyoruz. 2-Fuarın Türk tekstil sektörüne ve markanıza ne gibi katkıları oluyor? Elbette fuarın çok büyük bir katkısı var. Biz bütün müşterilerimizi, iki fuardan yani Evteks ve Home&Tex’ den sağlıyoruz. Bağlantılarımızı bu fuarlarla kuruyoruz. Yurt dışındaki müşterilerimizi hep bu fuardan yakalıyoruz. Evteks çok büyük bir organizasyon. Yakınımızdaki ülkelerden; Rusya, Orta Asya, Orta Doğu vb. müşterilerin geldiği bir fuar. Bu anlamda çok avantajlıyız; öyle ki biz yurtdışında başka hiçbir fuara katılmıyoruz. Afrika’ da, Asya’ da, Japonya’ da birçok fuar yapılıyor ama hiçbirine katılmıyoruz. Bu iki fuar bize yetiyor.

1) Could you make a brief evaluation of this year’s EVTEKS fair? How is the participation? Does it satisfy your expectations? Our fair is a festival time, that is to say, it is one of the happiest periods for our sector. Certainly, the crisis all over the world has also affected our fair organisation. However, we have made great effort to minimize this negative effect, we have promoted it more vigorously As you see today, there has not been much decline of the business here in our fair. Of course when we say this, we do not mean that it is the same for each and every company. As a result of economic difficulties, some of our companies were not able to make the necessary preparations properly. Therefore, there are companies that could not make good business just as there are those which have been doing their business quite well. The companies, which made the preparations for the fair in a proper way, have been able to promote and improve their brand by engaging in right business opportunities. We are of the opinion that the companies which have not got the opportunity to do business here are under this conditions not because of the fair’s qualities but because of the peculiarities of their own situations. In other words, we are closing the fair having achieved business above our expectations. 2- What kind of benefits does this fair provide for the Turkish textiles sector and for your company/ brand? For sure, the fair has made a lot of contributions. We acquire our customers through these two important fairs, Evteks and Home&Tex. We establish our connections via these fairs. We have always met with our foreign customers in these fairs. Evteks is a very large organization. It is a fair where the customers from the countries in out vicinity, Russia, Central Asian and Middle Eastern countries etc are coming for business. In this sense we are in a very advantageous position such that we do not have to participate in any other fair abroad. There are many fairs organized in Asia and Japan but these two fairs are sufficient for our purposes.


Abdülhadi Köseoğlu

KÖSEOĞLU TEKSTİL 1) Bu yıl yapılan EVTEKS fuarı hakkında kısa bir değerlendirme yapabilir misiniz? Katılım nasıldı? Beklentilerinizi karşıladı mı?

1) Could you make a brief evaluation of this year’s EVTEKS fair? How is the participation? Does it satisfy your expectations?

Bu seneki fuarda hem katılımcı hem de ziyaretçi bakımından iyi bir yerdeyiz. Firma olarak bine yakın katılımcı var ve %10’ u yabancı katılımcı. Birçok ülkeden ziyaretçilerimiz var. Geçen seneye göre hem metrekaremiz büyüdü hem de ziyaretçi sayımız arttı. Dünyada genel bir kriz olsa da ev tekstili fuarının özellikle şu tarihte etkilenmediğini görüyoruz. Fuara katılan tüm firmalar şu anki gidişatla ilgili gayet memnun, herkes beklenilenin çok üstünde olduğunu söylüyor.

We are satisfied in terms of the numbers of both participants and visitors. There are almost one thousand companies participating in the fair. 10% of the participants are foreigners. We have visitors coming from a wide range of countries. Our fairground expanded in square meters and we have more visitors. Though we have a general economic crisis in the world, we observe that as of this date, home textiles fair has not been affected by this crisis. All companies participating in the fair are satisfied with the current situation; everyone says that the fair has been an overachiever.

2-Fuarın Türk tekstil sektörüne ve markanıza ne gibi katkıları oluyor?

2- What kind of benefits does this fair provide for the Turkish textiles sector and for your company/ brand?

Biliyorsunuz fuarlar, sadece mal satma yerleri değildir. Fuarlar aynı zamanda firmanızı, markanızı, elinizdeki bütün ürün koleksiyonlarınızı tanıtma yeridir. Ben özellikle Evteks fuarının bu tanıtımlarda önemli rol oynadığını düşünüyorum. Şu an gördüğümüz kadarı ile yaklaşık 20 senedir fuarlara katılıyoruz ve her sene artarak hem marka değerimizi hem ürün gamımızı geliştiriyoruz. Yurtdışında gezerek bu kadar müşteriye ulaşmanız imkansız.

As you know, fairs are not just places where you sell you products. It is more of a place you introduce your company, your brand, all your collections in your hand. I especially think that Evteks plays an important role in these respects. We have been participating in the fairs for almost 20 years and every year, we are improving our brand value and product range. It is not possible to reach to the same number of customers just by travelling abroad.

14

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017


Fatih Dereköylü ZORLU TEKSTİL 1) Bu yıl yapılan EVTEKS fuarı hakkında kısa bir değerlendirme yapabilir misiniz? Katılım nasıldı? Beklentilerinizi karşıladı mı? Türkiye’nin ev sahipliği yaptığı Evteks Fuarı global çapta başarı sağlamış, bizim de içinde yer alıyor olmaktan memnuniyet duyduğumuz önemli fuarlardan biridir. Ev tekstili sektöründeki son gelişmelerin sergilendiği, trend ve modaya yön veren ürünlerin ziyaretçilerin beğenisine sunulduğu bu fuarda ulusal ve uluslararası pek çok firma en yeni ürünlerini sergileme fırsatı buldu. 120 ülkeden 130 binin üzerinde ziyaretçiyi ağırlayan fuarda düzenlenen etkinlikler de fuara ayrı bir dinamizm kattı. Zorlu Tekstil Grubu olarak bu sene de fuara 3 ayrı stand ile katıldık. Hayatı kolaylaştırmayı amaçlayan ve son teknolojilerin ışığında tasarlanan Zorlu Tekstil’in inovatif ürün grubu TAÇ Inova, yeni koleksiyonlarımızı serilediğimiz TAÇ ana standı ve Avrupa’nın en büyük ve entegre polyester iplik üretim merkezimiz Korteks ile ziyaretçilerimize yeni ürünlerimizi sergiledik ve fuar boyunca olumlu dönüşler aldık. 2-Fuarın Türk tekstil sektörüne ve markanıza ne gibi katkıları oluyor? Binlerce misafirin 5 gün boyunca ziyaret ettiği bu fuarda yatırımcıların ve alım heyetlerinin oldukça verimli görüşmeler geçirdiğini düşünüyorum. Tekstil, Türkiye’nin omurgasını oluşturan en önemi sektörlerden biri. Dolayısıyla bu gibi fuarların sektörün gelişimine önemli katkıları olduğu da bir gerçek. Bu fuarda son zamanlarda üretilen yeni ve farklı ürünlerle tüm firmalar birbiriyle yarışıyor. Zorlu Tekstil olarak markalarımızın en yeni ürünlerini ziyaretçilerimizin beğenisine sunduk. Sektörün lider firmalarından biri olarak bize yakışan bir şekilde fuarda yerimizi alıyoruz. Bu sene de yurt içi ve yurtdışından gelen misafirlerimize, fonksiyonel ve yeni ürünlerimizi göstererek onların görüşlerini aldık. Her zaman olduğu gibi bizim için verimli geçen bir fuardı.

1) Could you make a brief evaluation of this year’s EVTEKS fair? How is the participation? Does it satisfy your expectations? Evteks Fair hosted by Turkey is one of the most important fairs with global success, in which we have great pleasure of participating. Many national and international companies have had the opportunity to display their newest collections in this fair. The latest developments in home textiles sector and products which give direction to the trends and the fashion have been displayed. The activities organized during the fair, which has been attended by more than 130 thousand visitors from 120 countries, have brought some extra dynamism to the fair. As Zorlu Textiles Group, we have been participating in the fair, as usual, with three separate stands. During the fair, we have displayed our newest products to our visitors and get back their positive reaction with the stand of “TAÇ Inova”, the innovative product group of Zorlu Textiles, which is designed with the latest technology in order to make the life easier; with “TAÇ’s main stand” where we present our new collections and with the stand of Kortext, our polyester yarn production centre. 2- What kind of benefits does this fair provide for the Turkish textiles sector and for your company/ brand? I think investors and buying missions have carried out very important talks and negotiations. Textiles is one of the main sectors forming the backbone of the Turkish economy. For this reason, it is a reality that such fair organizations make important contributions to the development of the sector. In this fair all companies are racing against one another with different and newly produced products. As Zorlu Textiles, we have presented the newest products of our brands to the appreciation of our customers. We are participating in the fair in a proper way suiting to the leadership of our company in the sector. This year, as usual, we have presented our functional and newest products to our foreign guests and we take not of their opinion. This year it has been very fruitful fair for us, as it had always been in the past.


Hüseyin Memişoğlu CEMETEKS 1) Bu yıl yapılan EVTEKS fuarı hakkında kısa bir değerlendirme yapabilir misiniz? Katılım nasıldı? Beklentilerinizi karşıladı mı? Bu sene fuar, diğer fuarlarla aynı gidiyor. 15 gün önce Canton’ da, yılbaşında Heimtextil’deydik. Bu sene fuarlarda, dünya genelinde ziyaretçi sayısı konusunda bir düşüş gözlemledim. Diğer fuarlara giden arkadaşlara da sordum, aynı görüşteler. Genel olarak insanlar, şu sıralar fuarları gezmeyi çok istemiyorlar. 2-3 aydır yaşanmıyor olsa da ülkemizde yılbaşında ve öncesinde yaşadığımız terör olayları, insanların fuarlara gelmesi ile ilgili motivasyonlarını biraz azalttı. Örneğin bize eski müşterilerimizden -ki geçtiğimiz sene 82 firmaya fatura kesmişiz- sadece üç tanesi geldi. Tabi bunun haricinde yeni coğrafyalardan, daha önce çalışmadığımız yerlerden yeni müşteriler geldi. Zaten fuarların amacı, sizi tanımayan insanlara bir platformda kendini tanıtmaktır. Mevcut insanları zaten ziyaret edersin ya da onlar sizi ziyaret eder, bir şekilde bir araya gelir, alışveriş edersiniz. O yönden baktığımızda fuar, bizim için şu an amacına hizmet ediyor. 2-Fuarın Türk tekstil sektörüne ve markanıza ne gibi katkıları oluyor? Fuarın, Türkiye’nin ev tekstili ürünlerinin markalaşması anlamında katkı sağladığına inanıyorum. Çünkü hepimizin bildiği gibi İstanbul, merkezi bir noktada. Etrafımızda 50’ye yakın ülke var. Üstelik bu ülkelerin önemli bir bölümü, dünyada gelir seviyesi yüksek olan ülkeler. Bunlar dışında gelişmekte olan ülkeler de var. Ev tekstilinde markalaşma, insanların “Hadi bunu marka yapalım” diyerek, milyon dolarlar harcayarak yapabileceği bir şey değil. Evteks ile birlikte Home&Tex fuarını da göz ardı etmemek lazım. Home&Tex, sektörümüzün ülkemizde düzenlediği ikinci büyük fuar. Onda da derneğimizin büyük katkıları var. Home&Tex ve Evteks fuarları, bu bahsettiğimiz ülkelerde ev tekstili markalarımızın daha fazla tanınmasını sağlıyor. Siz kendi başınıza marka olamazsınız, sizi ancak müşteri marka yapar. Bu da müşterinin önüne her platformda çıkmak, ona kaliteli ürünler sunmak, müşteri memnuniyeti yaratmaktan geçer. Bizim bu konuda aşama kaydettiğimizi düşünüyorum. Birçok markamız, bugün Azerbaycan’ da, Rusya’ da, Slovakya’ da, Hırvatistan’ da, İran’ da, Kuzey Afrika ülkelerinde marka olarak aranıyor. Dernek yönetiminde olduğum için ek olarak belirtmek isterim ki fuarlarımızın yanı sıra yurtdışında ülkemizi tanıtmak için bir şeyler yapmamız lazım. Denizli İhracatçılar Birliği olarak Turkish Towels markasını Turquality kapsamında tanıtıyoruz. Yani bir x firması olmak zorunda değil. Bugün Made in Italy nasıl bir marka ise; Turkish Towels’ı da tüm dünyada marka haline getirmeliyiz ki sektörümüz bundan faydalansın.

16

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017

1) Could you make a brief evaluation of this year’s EVTEKS fair? How is the participation? Does it satisfy your expectations? This year, the fair showed a similar performance to other fairs. We were in Canton 15 days ago and in Heimtextil at the beginning of the year. This year, I have been observing a decline in the number of visitors worldwide. I have asked my friends attending in other fairs as well, they share my opinion. In general, people do not want to visit fairs in these days. Although we do not have seen any for last 2-3 months, terrorist incidents we witnessed at the beginning of the year and before that time as well, decreased the people’s motivation to visit the fairs. For instance, we have been to meet only 3 of the last year’s customers. Last year indeed we were able to invoice 83 customers. Naturally, there are others who came from new regions of the world where we have not done business before. You can visit the existing customers, or they can come to you, one way or another you can come together and do your business. After all, the purpose of the fairs is to introduce you to new people. From this perspective, the fair still serves its purpose. 2- What kind of benefits does this fair provide for the Turkish textiles sector and for your company/ brand? I believe that this fair makes important contributions contribution to the branding of the Turkish home textile products. As we all know, Istanbul has a central location. We have around 50 countries around us. Moreover, the majority of these countries have higher income levels compared to world average. There are also developing countries. Branding in home textiles is not something that happens by saying “Let’s make it a world brand” and then by spending millions of dollars. While mentioning Evteks, we should not ignore Home&Tex fair. Home&Tex is the second biggest fair organized by our sector. Our Association made important contributions to this fair also. Home&Tex and Evteks fairs help our brands of home textiles be known much better in the countries we talk about. You cannot become a well know brand on your own. It is the customers who make your product a well-known brand. This is possible by being present in all platforms before the customer, by providing high quality products, and hence achieving high level of customer satisfaction. I am of the opinion that we have made great strides in this way. Today many of our brands are well known in Azerbaijan, Russia, Slovakia, Croatia, Iran, and North African countries. Since I take responsibilities in the management of our Association, I need to add that we have to make some extra efforts to make our countries known better abroad. As the Denizli Exporters Union, we are promoting our “Turkish Towels” brand under “Turquality” program That is to say, it is not necessary to be X company to make these efforts. As today “Made in Italy” is a worldwide brand, we should make “Turkish Towels” a world brand in a similar way so that whole sector could benefit from it.


Eren Nazik 1) Could you make a brief evaluation of this year’s EVTEKS fair? How is the participation? Does it satisfy your expectations? NAZİK MARKALAR 1) Bu yıl yapılan EVTEKS fuarı hakkında kısa bir değerlendirme yapabilir misiniz? Katılım nasıldı? Beklentilerinizi karşıladı mı? Bu yıl yirmi üçüncüsünü düzenlediğimiz fuarımız, dünyadaki ve Türkiye'deki krize rağmen, beklenenden çok daha iyi seviyede gidiyor. Tepkiler çok iyi. Yabancı ziyaretçilerimiz çok ciddi sayıda. Özellikle Arap ve İskandinav ülkelerinden yeni bağlantılar edindik. Fuar öncesi yapılan piyasa araştırmalarında, gelecek olan müşterilerde bazı kayıplar olacağı söyleniyordu fakat her şey dört dörtlük, beklentilerimizin çok üzerinde. Burada mühim olan, kurulan bağlantıları sonrasında güzel bir şekilde sürdürebilmek. Bunun için de çalışmamız gerekiyor. Müşterilere yenilikler sunduğumuz taktirde talep oluşuyor. Fuar açılışımızda Sayın Başbakan Yardımcımız Numan Kurtulmuş’un da bahsettiği gibi, biz Türkiye olarak lige süper lig kadrosunda çıkmayı hedefliyorsak bizim oturduğumuz yerde iş yapma devrimiz çoktan geçti. Ekstra bir şeyler yapmamız gerekiyor. Ekstra şeyler için de emek ve çaba göstermemiz, inovasyon yapmamız lazım. Türkiye artık tasarımı geçti, inovasyon ve ARGE ülkesi oldu. 2-Fuarın Türk tekstil sektörüne ve markanıza ne gibi katkıları oluyor? Zaten bizim Evteks fuarımız, katılımcı sayısı olarak şu an dünyadaki en büyük ev tekstili fuarlarından biri. Dolayısıyla çok ciddi şekilde yabancı ziyaretçi çekiyor. Ev tekstili sektörü toplam cirosu şu an dış giyim toplam cirosunun ihracat rakamlarına yaklaşmış durumda. Fuarın katkısı tartışılamayacak şekilde büyük. İnsanlar bize ne iş yaptığımızı sorduklarında, tekstil dediğimizde ev tekstili en son akıllarına gelen şey. Tekstil deyince insanların aklına dış giyim geliyor. Fakat ihracat rakamları anlamında neredeyse dış giyim ile eşit durumdayız. Çok büyük bir pazara sahibiz.

Our fair, which is organized for the 23rd time this year, is doing well despite the crises in Turkey and in the world. Reactions are very positive. The number of foreign visitors is quite high. We have just made new contacts with Scandinavian and Arab countries. The market researches made before the fair were indicating that there would be some losses in terms of the numbers of coming visitors. But everything is perfect and above our expectations. Here the important thing is to keep the business in an appropriate way after the first connections made here. For his purpose, we need to work hard. As long as we present innovations and novelties to our customers, we see the demand being formed. As H.E. Deputy Prime Minister Numan Kurtulmuş pointed out at his opening speech, if we aim at playing in the Super league with a our team, then our time to do business on the spot where we are established has already passed away. We need to do something extra. For this we need to work harder, make effort and innovate. Turkey has already passed the stage of design, and now it is a country of innovation and R&D. 2- What kind of benefits does this fair provide for the Turkish textiles sector and for your company/ brand? Our fair is already one of the biggest home textiles fairs in the world. Therefore, it attracts a substantial number of foreign visitors. The level of total sales in the home textiles sector is about to reach to the level of exports made in clothing sector. There is no doubt that the contribution of the fair, in this respect, is considerably high. When people ask about our business, we reply as textiles and home textiles is the last thing coming to their minds. When we talk about textiles, they think of clothing and other textiles products. However, we are almost head to head with clothing sector in terms of export levels. We have such a big market for our products.


Can Tanrıverdi

TANRIVERDİ MENSUCAT 1- Bu yıl yapılan EVTEKS fuarı hakkında kısa bir değerlendirme yapabilir misiniz? Katılım nasıldı? Beklentilerinizi karşıladı mı? Açıkçası bu sene fuar umduğumdan daha iyi geçti. Şöyle ki biz daha az ziyaretçi bekliyorken daha fazla yabancı müşterimiz geldi. İç piyasa zaten aynı şekilde devam ediyor, orada problem yok. Zaten %90 ihracat yapan bir firmayız. Bizim açımızdan gayet başarılı. 2- Fuarın Türk tekstil sektörüne ve markanıza ne gibi katkıları oluyor? Tabii ki markalaşma ve Türkiye'nin marka değerini göstermesi açısından çok önemli bir fuar. İnşallah ileriki zamanlarda daha fazla yabancı katılımcıyı fuarlarımıza çekerek daha iyi hale getireceğiz. Biz Tanrıverdi olarak 30-35 senedir Frankfurt'taki fuara katılıyoruz. Oradaki ilk Türk katılımcı firmalarından biriyiz. Baktığınızda fuarcılıkta bizim hala kat etmemiz gereken çok yol var ama her şey zamanla olur. Tabii ki bu konuda derneğimize büyük görev düşüyor; ayrıca Ekonomi Bakanlığı'nın da bizlere yardımcı olacak şekilde çalışmalar yapması gerekiyor.

18

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017

1) Could you make a brief evaluation of this year’s EVTEKS fair? How is the participation? Does it satisfy your expectations? To tell the truth, this year the fair is much better than what we expected. While we were expecting much less visitors, there have been many more foreign customers visiting us in the fair. Domestic market has already been going well, there is no problem regarding it. Besides, our company is exporting 90% of its production. From our perspective the fair has been quite successful. 2- What kind of benefits does this fair provide for the Turkish textiles sector and for your company/ brand? Of course, this is a very important organisation in terms of branding and revealing the brand value of Turkey. God willing, we will get the attention of a greater number of foreign participants/visitors to our fair and improve it in a substantial way. As Tanriverdi, we have been participating in the Fair in Frankfurt for 30-35 years. Our company is one of the Turkish companies attending in the fair there. However, we have much to do in terms of participation in fair organisations but everything gets better in the course of the time. Certainly, our Association has great responsibilities in this respect; moreover, the Ministry of Economy should also carry out some activities supporting us in this way.


Ercan Karakuş 1) Could you make a brief evaluation of this year’s EVTEKS fair? How is the participation? Does it satisfy your expectations?

ERCAN MEFRUŞAT 1) Bu yıl yapılan EVTEKS fuarı hakkında kısa bir değerlendirme yapabilir misiniz? Katılım nasıldı? Beklentilerinizi karşıladı mı? Bu yıl geçen yıla nazaran daha keyifli geçiyor. Ziyaretçi sayısı ciddi anlamda artmış durumda. Aslında beklentiler düşüktü. İki ay önce yapılan toplantıda, ülkemizdeki sıkıntılardan dolayı yabancıların pek gelmeyeceği söylendi; ama çok sayıda yabancı ziyaretçimiz var. İç pazardan gelen sayısı da gayet iyi, çok memnunuz. Siparişler de bu yıl çok güzel, umarım gelecek yıllarımız da böyle olur. 2-Fuarın Türk tekstil sektörüne ve markanıza ne gibi katkıları oluyor? Fuarlar dünyada kendinizi tanıtabildiğiniz, ürünlerinizi, koleksiyonlarınızı sergilediğiniz bir yer. Tanımadığımız insanları tanıyoruz. Ulaşamadığımız insanlar bize ulaşıyor. İç pazarda yaklaşık 500 noktadayız ama adını hiç duymadığımız insanlarla karşılaşıyoruz burada. Çeşitli ülkelerden de insanlar geliyor. Haliyle de çeşitli görüşmeler sonrası işi ticarete dökebiliyoruz. Burası iki gün gelip de malımı sattım, paramı aldım yeri değil; geleceğe yatırımın yeri. Bugün konuşulan işlerin meyvesini biz ekim, kasım aylarında belki de 2018 yılında toplayacağız. Buralara gelmezsek hiçbiri gerçeklemeyecek. Bu nedenle, yatırım amaçlı geldiğimiz bir yer burası.

This year’s fair goes on more cosily compared to the last year. There is a substantial increase in the number of the visitors. Indeed, expectations were lover. In the meeting held two months ago, it was said that the foreigners would not come due to problems in our country. However, we have a great number of foreign visitors. The number of visitors from the domestic market is quite good as well. We are very content. Orders are also satisfactory. I hope that we may have the same situation in the coming years. 2- What kind of benefits does this fair provide for the Turkish textiles sector and for your company/ brand? Fairs are places where you can present yourself and exhibit your products. You know people you were never aware before. You reach to persons to whom you cannot reach before. Those people, who were not unable to reach us, can get in touch with us. We are currently present at 500 different points in the domestic market. However, here, we meet with persons we have never heard of before. Visitors are coming from different countries. Naturally, we are able to do business after some negotiations. This is not a place where you come and sell your products within two days; it is a place where you invest in your future. We will reap the fruits of the business we talk about here perhaps in the coming months of October and November and even in 2018. If we do not participate in here, none of this will come true. Therefore, this is a place where we invest in our future.


Haçik Taşçı

ÜMİT MEFRUŞAT 1) Bu yıl yapılan EVTEKS fuarı hakkında kısa bir değerlendirme yapabilir misiniz? Katılım nasıldı? Beklentilerinizi karşıladı mı? Fuarımız uzun yıllardır dünyadaki ikinci önemli ev tekstili fuarı. Almanya, Heimtextil ile önemini koruyor, biz de izlenimime göre ikinci fuarız. Ev Tekstilinde dünyanın en yeni teknolojisine, prodüksiyonuna sahibiz. Dolayısıyla da ev tekstili fuarımız gittikçe gelişiyor. Elbette, yabancı müşterilerin gelmesi çok önem arz ediyor bu gelişimde. Türlü nedenlerle yabancı ülke insanı Türkiye'ye gelmek istemiyor. Turizm sektörümüz ekonomimiz ile bağlantılı. Yabancılar ülkemize gelmek istemeyince fuara da katılamıyor. 63 senedir bu işi yapıyorum, üzülüyorum tabi. Çok iyi yerlere geldik, o geldiğimiz yerlerden neredeyse geri gitmeye başladık. İnşallah düzeleceğiz, iyi olacağız, yolumuza devam edeceğiz, “Niye?” ile değil “Ne yaparım?” ile uğraşacağız, icap eden ne ise yapıp gelişeceğiz. 2-Fuarın Türk tekstil sektörüne ve markanıza ne gibi katkıları oluyor? Tabii ki fuarın çok katkısı oluyor. Dünyadaki tekstil işi yapan insanlar bu fuara geliyorlar. Geçmiş yıllarda buraya geldiğimizde fuarın ilk iki günü, gördüğünüz on insanın altısı yabancıydı. Şimdi ise pek yabancı göremiyorum. Bu da beni; fuara emek vermiş, memleketini seven bir insan olarak üzüyor. Gelişmiş ülkeler, yıllar öncesinden katılacakları fuarları belirler, düzenlerini ona göre kurarlar. Dolayısıyla ülkemizdeki olumsuz gelişmeler, onlara bu fırsatı vermediği için uzak kalıyorlar. Aslında üreticiler olarak çok şanslıyız. Almanya’da düzenlenen fuarda, Almanya’ dan katılan sadece 10 firma vardı. Fuara katılanlar hep yabancı firmalardı. Oysa bizim fuarlarımızda katılımcılarımızın yüzde sekseni bizim yerli üreticimiz. Avrupa'da ev tekstil üretimi sıfırlara geldi. Ev tekstilinin mucidi, duayeni İtalya ve Fransa’ydı. Şimdi onlar da üretmiyor. Dolayısıyla her türlü meydan bizim; ancak yabancılar ülkemize gelmeyince biz de durup bakıyoruz.

20

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017

1) Could you make a brief evaluation of this year’s EVTEKS fair? How is the participation? Does it satisfy your expectations? Our fair has been the second most important home textiles fair in the world for many years. Germany still maintains its prominence with Heimtextil and our observations prove that we have the second important fair after that. In home textiles, we have the most advanced technology and production in the world. Therefore, our home textiles fair has been also improving itself continuously. Of course the participation of the foreigners is very important in terms of this improvement. For various reasons, today, foreigners do not want to come to Turkey. Our tourism sector is closely connected with the economy. When foreigners do not want to come to our country, they could not participate in the fairs either. I have been doing this business for 63 years. Of course I feel sad about this situation. We have achieved great distances from nowhere. But we have started to retreat. God willing, we will reverse this trend back and be in better conditions soon and continue our progress. We will not be stuck with “Why this happened?” but rather think and work hard about “what we can do?” and do what is necessary and go on improving ourselves. 2- What kind of benefits does this fair provide for the Turkish textiles sector and for your company/ brand? It is obvious that the fair makes a lot of contribution to our business. All people who are doing textiles business visit this fair. In the previous years, during the first two days of the fair, 6 out of every 10 people we met used to be foreigners. Nowadays I could not see as many foreigners as before. This makes me sad as a person who loves his country and who has made great efforts for the success of the fair. In facts, companies in developed countries make their plans and determine the fairs to participate many years beforehand. Therefore, they stay away from our country just because the incidents and development we face here do not let give them the opportunity to come here. In fact, as producers we are really lucky. In the fair organized in Germany, there were only ten companies participating from Germany. The rest were all foreign producers. However in Turkey, 80% of the participants are Turkish producers. Production in Europe has almost come to an end. Once, the inventors and doyens of the home textiles were Italy and France. Now they do not produce any more. Thereby, in any way, stage is ours. However, when foreigners do not come and visit our country, we stop and think about that.


Özkan İrman 1) Could you make a brief evaluation of this year’s EVTEKS fair? How is the participation? Does it satisfy your expectations? MİNTEKS 1) Bu yıl yapılan EVTEKS fuarı hakkında kısa bir değerlendirme yapabilir misiniz? Katılım nasıldı? Beklentilerinizi karşıladı mı? Fuarları çok önemsiyoruz çünkü bizi zinde tutuyor. Öyle güzel periyotlar ki hem 6 ayda bir ev koleksiyonumuzu yeniliyoruz hem de tazeleniyoruz. Bu anlamda fuarcılık çok önemli. Özellikle bu sene ve geçen sene çok memnun kaldık. Bir önceki sene fuar biraz durgundu biliyorsunuz ama ziyaretçi sayısı artarak devam ediyor. Randevu istediğimiz müşterilerimiz de geldi. Zaten standımız orta alanda olduğu için bir cazibe yaratıyor. Bu anlamda fuar bizim için güzel gidiyor. 2-Fuarın Türk tekstil sektörüne ve markanıza ne gibi katkıları oluyor? Biz, fuarcılıkla büyüyen bir firmayız. Ev tekstili fuarı, ilk kez profesyonel anlamda yapıldığında tek havlucu bendim. Şimdi bakın kaç tane havlu firması var… O zamanlar fuara geldiğimde o kadar az üretim parkurum vardı ki ona rağmen ilk ihracatımı yaptım İspanya’ya, hiç unutmuyorum. Öyle öyle büyüttüm, buraya getirdim. Her şeye; iletişim araçlarına, internette kolay ulaşılabilirliğe rağmen bakıyorum, fuarcılık kaybolmuyor. Çünkü insanlar dokunmayı, sohbet etmeyi, gezmeyi seviyor ve esasına bakarsanız da gezmek için görmek için de bir anlamda ticari turizme vesile oluyor fuarlar. Tabii ki bize her yönden faydası oluyor.

We do care a lot about the fairs because they keep us fit and energetic. These periods are so appropriate for us that we both renew our collections and get refreshed. In this sense fair organisations are very important. As you know, last year the fair was a bit calm, but the number of visitors keeps increasing. All of our customers with which we asked for an appointment have come to the fair. Already, our location in the fairground gets attention as it is centrally located. In this sense also, fair is going on in a very positive environment for us. 2- What kind of benefits does this fair provide for the Turkish textiles sector and for your company/ brand? We are a company growing with our participation in the fairs. When Home Textiles fair was organized in a professional way for the first time my company was the sole company displaying and selling towels. Now there are several such companies. .. When I came to the fair for the first time, my production capacity was so low, I never forget that I just made my first shipment for exportation to Spain and then I increased my capacity year by year and now I have the current conditions today. Despite all, means of communication, easy access in the internet, I observe that, fair organisations never lose their importance. Because people like to touch, have a talk and travel around and, as a matter of fact, fairs have become an occasion to travel, to see around, a nice excuse for business tourism.


Varol Dodanlı

DODANLI TEKSTİL 1) Bu yıl yapılan EVTEKS fuarı hakkında kısa bir değerlendirme yapabilir misiniz? Katılım nasıldı? Beklentilerinizi karşıladı mı? Bu yıl fuar kalabalık ama çok bereketli değil. Gezen insan sayısı çok fazla ama alışveriş o kadar fazla değil. Geçen sene hareket açısından bundan kötüydü. Bu yıl daha hareketli ama daha az bereketli bana göre. Gerçi artık dünyada fuarcılık, acaba eski gücünde mi onu sorgulamak gerekiyor çünkü internet epey kullanılmaya başlandı. İnsanlar internetle birçok işlerini halledebiliyorlar. Bizim sektörümüzün en büyük avantajı, ürüne dokunmak gerektiği için insanlar yüz yüze görüşmeyi istiyorlar, böylece fuarlara katılıyorlar. 2-Fuarın Türk tekstil sektörüne ve markanıza ne gibi katkıları oluyor? İstanbul’un en büyük avantajı Doğu ile Batının birleştiği yer. Yani İstanbul'a hâkim olursanız hem doğuya hem batıya hâkim olabilirsiniz. Fakat son yıllarda ülkemiz bir kara propagandanın etkisi altında kaldı. Eskiden bir sürü İspanyol geliyordu. Son zamanlarda müşterilerimiz korkuyorlar, gelmek istemiyorlar. Sonuçta güney sınırımızda büyük bir savaş var. Oradan kaçanlar sosyal problemler çıkarıyor, bunların bizim fuara da büyük bir etkisi oluyor. Artık siz gelin demeye başlıyorlar. Çalışanın oralara kadar gitmesi dönmesi, bu da bir maliyet. Burada fuardan 100 görüşme ile dönme ihtimalimiz var ama orada 100 kişiyi bir ayda zor ziyaret edersiniz üstelik dünyanın parasını harcarsınız.

1) Could you make a brief evaluation of this year’s EVTEKS fair? How is the participation? Does it satisfy your expectations? This year the fair is crowded. But it is not as much bountiful. There are so many people wondering about. But we do not have much business. Last year, fair was not much dynamic. This year, there is more action but it is less fruitful. In fact, it is necessary to question whether fair organisations have the same power they used to have before, because, people have started to use internet at considerable levels. They are able to carry out many things over internet. Our sector’s main advantage is that, people want to touch the products, so that they want to talk face to face, in this way, they still prefer participating in the fairs. 2- What kind of benefits does this fair provide for the Turkish textiles sector and for your company/ brand? The biggest advantage of Istanbul is the fact that it is the intersection point where the East meets with the West. In that sense, if you have the command of Istanbul, you can control both the West and the East. Unfortunately, during last few years, our country is being affected by a black propaganda. In the past, so many Spaniards used to visit the fair. Nowadays, our customers fear, they do not want to come and visit us. At the end, a war is still being fought near our southern border. The people who have escaped from there to our country have been causing social problems. All these have their effects on our fair. Our customers are now starting to ask us to visit their offices. It has all a cost when one of our personnel goes there and makes a visit. It is possible to see more than a hundred customers in the fair, but, it is almost impossible to visit them even within one month and on top of that, you have to spend a lot of money.

Bugün dünyada ev tekstili ile uğraşan ve ev tekstilini bilen, bizim fuarı bilmeyen bir tane isim bulamazsınız. Demek ki biz bu başarıyı sağladık. Dernek olarak bunu yaptık. Bizim yapabileceğimiz bu kadar; artık daha fazlasını bir dernek yapamaz. Şimdi bütün mesele bunu bilen insanları buraya getirebilmek. Nasıl Fenerbahçeli futbolcu Alex sayesinde, Fenerbahçe tüm dünyada tanınmaya başladıysa biz de fuarımıza artık Alex gibi herkesin tanıyabileceği bir adamı getirmeliyiz. Kosova’dan, Lübnan’dan binlerce insanı getirip ağırlıyor devletimiz. Ancak bu insanlar alışverişe gelen insanlar değil, bedavaya İstanbul’a gezmeye gelen insanlar. Boşuna yüklü miktarda paralar harcanıyor.

Today, it is not possible, all over the world, to find even one person who is in the business of home textiles but who does not know of our fair. It means that we have pulled it off. This is all what we can do. An Association could not do more than that. Now, the whole problem is to do with bringing all those people, who know that, to our fair. As Fenerbahçe has come to be known all over the world, we should, in a similar fashion, bring to our fair someone like Alex, who can be recognized by everybody. From Kosovo to Lebanon, Our state is bringing thousands of persons, and hosts them here. But these people are not coming here for business; they come here for free to see Istanbul. A lot of Money is being spent for nothing.

Buraya, gerçek alıcıları getirmek gerekiyor; bunun için de fuar idaresine benim bir önerim oldu; “Fuarı tanıtma açısından gençlerle anlaşalım, yurtdışında bizim buradaki Sultanhamam gibi yerlere gitsinler, orada ev tekstiliyle uğraşanlarla iletişim kursunlar, kartlarını alsınlar. Biz de sonra o ilgili kişilerle yazışmalar yapalım, fuarımıza davet edelim.” Bunu bu şekilde yaparsanız amacına ulaşır ve verdiğiniz para da hiç olmazsa Türkiye’ye ihracat olarak geri döner.

It is necessary to bring here the real buyers; fort his purpose, I have made a proposal to the management of the fair: “Let us have a deal with young people, have them to go to locations similar to our Sultanhamam, get in touch with people dealing with home textiles business and get their business cards. Then, we can get in touch with these people and invite them to our fair.” If you do it this way, it may serve its purpose, and the money spent may come back to our country as exports.

22

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017


AK OC

Ja nu ary

December

ARALIK

N

M SIber em KA ov

T BaA ry ŞU ru eb

r

to be

Oc

İM

EK

MART

September

EYLÜL

YENİ TRENDLER

24-28 Nisan 2018

F

March

A

Ut S us AĞ ug

ril

M

S YI MaAy

UZ

HAZİRAN

June

TE MM

Ju ly

S TO

FUAR TAKVİMİNİ AJANDANIZDA GERİ ALMAYI UNUTMAYIN!

Ap

APRIL

FRESH TRENDS

24-28 April 2018

SA

N

PLEASE DO NOT FORGET TO CHANGE YOUR ANNUAL FAIR SCHEDULE!

EVTEKS ARTIK “NİSAN” AYINDA YAPILACAK… EVTEKS TO KICK OFF IN APRIL EVTEKS NİSAN-APRIL HER SEZON YENİDEN DOĞUŞU ANLATACAK…

EVTEKS TO REVEAL REBIRTH EVERY SEASON IN APRIL

24. EVTEKS İstanbul Uluslararası Ev Tekstili Fuarı yeni tarihi: 24-28 NİSAN 2018

24. EVTEKS A new date for Istanbul International Home Textile: 24-28 APRIL 2018

Dünya tekstil yatırımcıları ve tasarımcıları her yıl bir sonraki sezonu takip etmek amacıyla, dünyanın değişik noktalarında gerçekleştirilen fuar, bienal, sergi ya da sunumları takip ediyorlar. Bu noktalardan biri, aynı zamanda ev tekstili sektöründe dünyanın en büyük iki fuarından biri olan EVTEKS İstanbul Uluslararası Ev Tekstili Fuarı. Bugüne kadar dünya ev tekstilcileri tarafından sürekli ilgiyle takip edilen EVTEKS ile ilgili yıllardır TETSİAD’a iletilen talepler, önümüzdeki yıl itibariyle karşılanmış olacak. Yıl içinde bir sonraki senenin tasarımlarının sergilenip paylaşıldığı EVTEKS, yatırımcı ve tasarımcılar için son kararlarını verdikleri bir sezon kapanışını da ifade ediyor. EVTEKS sonrası daha hızlı üretim ve Türk katılımcıların da fuar sonrası daha rahat bir sipariş ve üretim dönemi yaşayabilmesi için fuar takvimi Mayıs ayından, Nisan ayına çekildi. Bu sayede, dünya ev tekstili yatırımcı ve tasarımcıları, sektörün diğer fuarlarının ardından, arada uzun kalan karar sürecini de EVTEKS NİSAN ile kapamış ve üretime yönelmiş olacaklar. EVTEKS NİSAN / EVTEKS APRIL konumlamasıyla, bundan sonra Nisan-April ayının yeniden doğuş, tazelik, yeni mevsime “merhaba” demek gibi algıları küresel ev tekstili arenasında sahiplenilmiş olacaktır. 23 yıldır yapılan EVTEKS fuarının her yıl giderek artan katılımcı ve ziyaretçi sayısı tüm dünyanın dikkatini çekmektedir. Son olarak bu yıl gerçekleştirilen EVTEKS fuarı, 130.000 ziyaretçiyi, 750 katılımcı firma ve 1000 markayı, 1500 seminer izleyicisini ve 11.825 fuar görevlisini ağırladı. 24-28 Nisan 2018 tarihleri arasında İstanbul CNR Expo Fuar Merkezi’nde yapılacak olan EVTEKS fuarı için siz değerli okurlarımızdan ajandanızda Mayıs ayında görünen fuar takviminizi Nisan ayına kaydırıp özellikle iletişimde olduğunuz yerli-yabancı tüm müşteri ve paydaşlarınıza yeni takvimi iletmenizi rica ediyoruz.

Global textile investors and designers every year follow exhibitions, biennials, gallery or presentations held at different points of the world in order to understand the next season. One of these points is EVTEKS Istanbul International Home Textile Fair, which is one of the two biggest fairs in the world in home textiles sector. Demands submitted to TETSIAD for years regarding EVTEKS, which has been followed up with the interest of global leaders of home textile until today, will be met in the coming year. EVTEKS, where the designs of the next year are exhibited and shared in a year, also expresses the closing of the season where they make final decisions for investors and designers. The fair will be held in April instead of May to provide opportunity for Turkish participants to experience more comfortable order and production period after the fair and more rapid production after EVTEKS. Thus, global textile investors and designers will divert their attentions to production after EVTEKS APRIL after various sectorial fairs. Together with EVTEKS APRIL, it will claim notions such as saying “hello” to new season and rebirth in April. The EVTEKS fair, which has been held for 23 years, attracts the attention of the whole world with the increasing number of exhibitors and visitors every year. Last year, EVTEKS hosted 130,000 visitors, 750 exhibitors and thousand brands, 1,500 seminar participants and 11,825 exhibitor officers. For EVTEKS fair, which will be held on 24-28 April 2018 at Istanbul CNR Expo Fair Center, we kindly request from your respected readers to change the fair date from April to May in on your agenda and forward the new dates your domestic and international customer and stakeholders.


3D Digital yatak örtüleri 3D Digital Bed cover 3.Д На лучко

Fabrika: Bağlar Mah Osman Paşa Cad.Mutlu Sok. No:1

Toptan: Çakmakçılar Yokuşu Sandalyeciler Sok. No. 30

Güneşli/İSTANBUL Telefon: 0212 527 58 59

Sultanhamam - Eminönü/İstanbul Telefon:0212 520 00 03

info@kesimoglu.com www.kesimoglu.com

/ipekcehome

/ipekcehome

/ipekce.com.tr


Pike takımları Pique set Простин

Burç yatak örtüleri Bed cover На лучко

Evinizdeki huzuru İpekçe Home ile yaşayın diye...

Truva klozet takımları Bathroom set Ковер в туалет

Digital saçaklı halı Digital carpet 3.Д печатные ковер


Bu Bayrak İlmik İlmik Dokunan Bir Demokrasinin En Büyük Simgesidir!

This Flag is the Greatest Symbol of Democracy, Weaved Knot by Knot!

Türk Demokrasi tarihinin en önemli sıçrama noktalarından birini geçtiğimiz yıl 15 Temmuz tarihinde yaşadık. Demokrasinin temel katmanlarından biri olan “Halk”ın, kendi milli iradesini korumak ve yaşatmak için dünyada benzeri görülmeyen bir mücadele verişine hep birlikte, içinde yaşayarak şahit olduk.

We lived through the most important leap points of history of Turkish Democracy on July 15th of last year. We all witnessed that the “People”, as one of the fundamental layers of democracy, put up an unprecedented fight in the World to protect and preserve their national will.

Demokrasinin yanı sıra ekonomi, sosyal yapı ve Türkiye imajını da zedelemeyi planlayan 15 Temmuz kalkışması dışarıdan ve içeriden aldığı desteklere rağmen Türk Halkı’nın iradesi ile amacına ulaşamadı. Kalkışmanın üzerinden geçen bir yıl, ilk geceki mücadelenin tüm halk ve hükümetimiz nezdinde kararlılıkla sürdüğünü göstermiştir. Bu süreç içinde sanıldığının aksine ekonomi güçlenmiş ve büyümüş, yerli yatırımlar devam etmiş, büyük alt yapı çalışmaları tamamlanmış, ülkenin geleceği için gerekli çok önemli yasalar aksamadan Meclisten geçmiş ve Türkiye kendi bölgesinde gücünü korumayı başarmıştır.

The July 15th attempt, which was also planned to damage the economy, social structure and the image of Turkey in addition to destroying the democracy, could not achieve its aims despite the support it received from outside and inside due to will of Turkish People. The one year after the attempt showed that the fight of first night was resolutely maintained by people and our government. In this process, contrary to what you might think, the economy has been strengthened and enlarged, domestic investments have continued, great infrastructure works have been completed and many important laws for the future of the country have passed from Parliament and the Turkey has managed to protect its power in its territory.

Türk Halkı, ilmik ilmik dokuyarak kazandığı demokrasisini 15 Temmuz’dan bugüne ve yarınlara taşımayı sürdürecektir.

The Turkish people will continue to move the democracy they earned by weaving knot by knot to the future, as they moved it from 15th of July to these days.

Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu Adına

Association of Turkish Home Textile Industrialists and Businessmen On behalf of the board

Ali Sami AYDIN Başkan

Ali Sami AYDIN President


Mood 2017 – Hall 2 A23 Hometex 2017 – Hall 8 D10 Heimtextil 2018 – Hall 4.1 H60 Evteks 2018 – Hall 4 E00 International Observatory- CernobbioShed

Address: Dosab Istanbul Cad. No. 584 Osmangazi/Bursa Tel: +90 224 26132 33 E-mail: info@vinokadife.com


KÜLTÜREL MİRASIMIZ... / OUR CULTURAL HERITAGE...

GEÇMİŞİN İZLERİNİ TAŞIYAN

TAMZARA DOKUMASI YENİDEN CANLANIYOR Tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan, müthiş bir tarih, kültür ve doğal güzelliğe ev sahipliği yapan medeniyetler kavşağı Şebinkarahisar’da Tamzara mahallesi 1800’lü yılların başından beri dokumacılık yapılan bir yerleşim yeri olarak bilinmektedir. Şebinkarahisar ilçesine 4 km uzaklıkta olan Tamzara, Osmanlı İmparatorluğu zamanında başta Türkler olmak üzere Ermeni ve Rumların ortaklaşa yaşadıkları bölgenin önemli bir yerleşim alanıdır. Tamzara mahallesinde yapılan dokumacılığın tarihçesi Osmanlılara kadar dayanmaktadır. İsmini Tamzara mahallesinden alan dokumalar için Kayseri, Malatya ve Adana’dan iplikler getirilmiş, bu ipliklerle önlük, mendil, çarşaf, yatak çarşafı, bürük (şal), peştamal, dırıl, gazelina üretilmiştir. Şebinkarahisar’da Osmanlı döneminde 1.500 adet civarında dokuma tezgâhı varken, yaşanan savaşlar sonrasında gayrimüslimlerin bölgeden göçü tezgâh sayısını 150’ye kadar düşürmüştür. Ailelerin evlerinde yaptıkları dokumaların hammaddelerini kolay temin etmeleri, satış işlemlerini organize edebilmeleri ve kişisel olarak ulaşamadıkları yerlere Tamzara dokumasının ulaşabilmesi için 1936 yılında Tamzara Dokumacılık Kooperatifi kurulmuştur. 1954-55 yıllarında ise Tamzara Dokuma Fabrikası kurulmuş fakat makineleri çalıştıracak yeterli teknik eleman olmaması nedeniyle beklenen verim alınamamış, fabrika kapatılmıştır.

28

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017

Tamzara kumaşı, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk tarafından üretimi bizzat desteklenen bir dokumadır. Tamzara weaving production was promoted by Our Mighty Leader Mustafa Kemal Atatürk personally.


TAMZARA WEAVİNG THAT CARRIES FEATURES OF THE PAST REVIVES

Located on the historical Silk Road, the cradle of civilizations that hosted a great history, culture and natural beauty, Tamzara District in Şebinkarahisar are known as a settlement where weaving has been made since the beginning of 1800’s. Located 4 km from Şebinkarahisar, Tamzara is an important residential area of the region where especially Turks, Armenians and Greeks lived together in Ottoman Empire. The history of weaving made in the vicinity of the city goes back to Ottoman era. Yarns were brought from Kayseri, Malatya and Adana for weaving which took its name from Tamzara District and aprons, handkerchiefs, sheets, bed sheets, burs (shawls), peshtamal, drill and gazelina were produced with these yarns. In Şebinkarahisar, there were about 1,500 weaving looms in Ottoman period, and after the wars that have taken place, migration of non-Muslims from the region have reduced the number of looms to 150. Tamzara Weaving Cooperative was founded in 1936 so that families can easily obtain the raw materials of weaving they do in their homes, they can organize sales transactions, and in order to have access to areas where they can not reach personally. In 1954-55, Tamzara Textile Factory was established, but expected efficiency could not be obtained due to lack of technical personnel to operate the machines and the factory was closed.


Tamzara, günümüzden otuz sene öncesine kadar neredeyse her evde bir dokuma tezgâhının bulunduğu, sokaklarında yürürken dokuma tezgâhlarının seslerinin duyulduğu bir mahalleydi. O dönemlerde Tamzara dokuması, her yerde aranan bir tekstil ürünü olarak ün yapmış ve Akdeniz’den Karadeniz’e, yurtiçi ve yurtdışında birçok yere toptan olarak gönderilmiştir. Ancak bu özel işçilik maalesef günümüze kadar bu üretim kapasitesini taşıyamamıştır. Tamamen ipliklerle, hiçbir kimyasal işlem görmeden üretilen Tamzara Dokuması, ketenden daha ince fakat daha dayanıklıdır. Teri çeken, yaz aylarında vücudu serin tutan, dantel zarafetinde, değişik renk ve motiflerde, doğal ve sağlıklı bir bez çeşididir. %100 pamuk ve el dokuması olması, sağlık açısından gönül rahatlığıyla giyilebilir olması mevcut kumaşlara göre en önemli, ayırt edici özelliklerdir. Tamzara dokumasından yapılan giysiler, aksesuarlar, ev tekstili gibi ürünler geçmişin izlerini taşıyacak şekilde üretilebilmektedir.

It was a neighborhood where weaving looms were found in almost every home from today to thirty years ago, and the voices of weaving looms were heard while walking on the streets. At that time, Tamzara weaving became famous as a textile product which was demanded in everywhere and it was sent as a wholesale to Black Sea, Mediterranean and many places at home and abroad. Unfortunately, this particular workmanship does not carry this production capacity to present.

Mesleğin tanıtımı ve unutulmaması için 2010 yılında Şebinkarahisar’da Şebinkarahisar Belediyesi Avrupa Birliği destekli “Kadınlar Üretimde” AB Projesi kapsamında kurs açılmış; daha sonra bu projenin devamı olarak DOKA destekli “İlmek İlmek Turizm Projesi” yapılmıştır.

In 2010, Şebinkarahisar Municipality opened a course to promote and not to be forgotten of the profession within the scope of EU Project “Women in Production” supported by European Union; Afterwards, as a continuation of this project, DOKA supported “Knit by Knit Tourism Project” was held.

Günümüzde Tamzara dokuması, Şebinkarahisar Kaymakamlığı, Şebinkarahisar Belediyesi ve Tamzara Mahallesi Güzelleştirme Derneği’nin çabaları ile yaşatılan bir el sanatı haline getirilmiş olmasına rağmen halen ticari anlamda eski günlerini özleyen bir sanat olarak varlığını sürdürmektedir. Anadolu’nun birçok yöresine ait benzer dokumalar gibi yerel nitelik taşıyan Tamzara dokumacılığı daha da geliştirilmeli; Yerel idareler, üniversiteler ve çeşitli sanayi kuruluşlarında yardım alınarak kurulacak yeni atölyeler ve evlere yapılacak tezgâhlar ile el dokuma kumaş üretimi desteklenmeli ve üretim arttırılmalıdır. Tamzara dokuması, gerek moda gerekse ev tekstili sektörü tasarımcıları tarafından ele alınmalı ve daha çok alanda kullanıma sevk edilmelidir. Tamzara dokumasının tanıtımı için 2015 yılında düzenlenen 1. Tamzara Defilesinin her yıl organize edilerek Tamzara dokumasının ülke genelinde bilinirliğinin arttırılması ve talep görmesi hedefleniyor. Tamzara Mahallesi Güzelleştirme Derneği’nin organizasyonuyla bu yıl 1 Temmuz 2017 tarihinde ikincisi düzenlenen Tamzara Defilesi ile Tamzara dokumasının hak ettiği o eski dönemlerdeki ününe kavuşması, tekstil ve moda sektöründe yerini alması amaçlanmaktadır. Katkıda bulunanlar ve Kaynakça: Ahmet Yeles / Yeni Şebinkarahisar Gazetesi Avni İşcan / İstanbul Şebinkarahisar Vakfı Başkanı Songül KURU, Mine CERANOĞLU / Moda Perspektifinde Tamzara Dokumasının Giysi Tasarımlarında Kullanılabilirliği Araştırması Orhan Üstündağ

30

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017

Tamzara weaving is produced only yarns without containing any chemical substance and it is thinner but more durable than linen. It is a kind of natural and healthy cloth in various colors and ornaments, in the elegance of lace, which keeps the body cool in summer months and absorbs sweat. It is 100% cotton and hand weaving and it can be worn with a healthy manner, these are the most important distinguishing features compared to the existing fabrics. Products made of Tamzara weaving such as garments, accessories, and home textiles can be produced to carry traces of the past.

Nowadays, although it has been transformed into a hand-made art with the efforts of Şebinkarahisar Governorship, Şebinkarahisar Municipality and Tamzara Neighborhood Beautification Association, Tamzara weaving continues to exist as an art that is still lack of its commercial value. Like similar textures of many regions of Anatolia, the local quality weaving of Tamzara weaving needs to be further developed; With the help of local administrations, universities and various industrial establishments, the production of hand-made fabrics should be supported with new workshops and looms to be built in houses and production should be increased. Tamzara weaving should be handled by both home-textile industry designers and fashioners, and should be promoted to be used more in its field. It is aimed to increase publicity and be demanded of Tamzara weaving in the whole country by organizing fashion shows every year which 1st Tamzara Fashion Show was orginized in 2015 for promotion of it. With the organization of the Tamzara Neighborhood Beautification Association, the second one is held on July 1, 2017 and it is aimed to get to the reputation Tamzara Weaving deserved as in old times and to take its place in textile and fashion sector. Contributors and source: Ahmet Yeles / Yeni Şebinkarahisar Newspaper Avni İşcan / İstanbul Şebinkarahisar Institution Presidient Songül KURU, Mine CERANOĞLU / Research for feasibility of Tamzara weaving in cloth designs through fashion perspective Orhan Üstündağ


GEZİ / TRAVEL

ŞEBİNKARAHİSAR Tarihi, mimarisi, kültür, turizm ve doğal güzellikler açısından önemli bir turizm potansiyeline sahip olan Şebinkarahisar, Doğu Karadeniz Bölgesi'nde, Giresun dağlarının güneyinde ve Kelkit Havzası'nda yer almaktadır. Kuzeyde Dereli ilçesi, kuzeydoğuda Yağlıdere ilçesi, doğuda Alucra ilçesi, güneydoğuda Çamoluk ilçesi, güneyde Akıncılar ve Gölova ilçeleri, batıda Suşehri ve Koyulhisar ilçeleri, kuzeybatıda Mesudiye ilçesi ile çevrilmiştir. Denizden yüksekliği 1300 metre olan Şebinkarahisar, Giresun'a 118 km, Sivas'a 198 km, Erzincan'a 124 km mesafededir. Oğuz Türkmen boylarından Kınık, Çavdur, Kargun ve Salur adlarının anıldığı Şebinkarahisar, Türk Kültür değerlerinin yaşandığı önemli yerlerden birisidir. Şebinkarahisar’a yaklaşıldığında kültür mekânları bize önemli ipuçları vermektedir. Avutmuş’ta bulunan Behramşah Cami Selçuklu Döneminin varlığını haber verirken, kalenin girişinde Taşhanlar, hemen karşısında duran Fatih Cami Osmanlıların bu topraklarda söz sahibi olduğunu ifade eder. Bu kültür merkezi, çok önemli şahsiyetler yetiştirmiş, Türk edebiyatının kültürünün ve devletin hizmetine sunmuştur. Bunlardan bazıları; Sadrazam Karakulak İbrahim Paşa, Sadrazam Said Haşan Paşa, Şeyhülislam Karahisarlı İbrahim Efendi, Karacehennem İbrahim Paşa, Abdi Bey, Sadrazam Ahmet Cavit Paşa, Mehmet Emin Ertem, Sıtkı Akozan, Kemal Tahir, Kerime Nadir, Ara Güler, İdil Biret, Başar Sabuncu, Haşan Tahsin Okutan, Aziz Nesin, Hüseyin Hüsnü Tekışık’tır. Şebinkarahisar, which has an important tourism potential in terms of history, architecture, culture, tourism and natural beauty, is located in Eastern Black Sea Region, south of Giresun Mountains and in Kelkit Basin. It is surrounded with Dereli district in the north, Yağlıdere district in the northeast, Alucra district in the east, Çamoluk district in the southeast, Akıncilar and Gölova districts in the south, Susahri and Koyulhisar districts in the west and Mesudiye district in the northwest. Şebinkarahisar, 1300 meters above sea level, is 118 km far from Giresun, 198 km from Sivas and 124 km from Erzincan. Şebinkarahisar, named after naming Kınık, Çavdur, Kargun and Salur of Oğuz Türkmen tribe, is one of the important places where Turkish culture values are lived. Cultural venues give us important clues when we approach Şebinkarahisar. Behramşah Mosque in Avutmuş tells the presence of Selçuklu period, while Taşhanlar at the entrance of the castle, Fatih Mosque standing right opposite of it, states us that Ottomans had a reign in this land. This cultural center has trained very important personalities and has provided cultural literature and served to state of Turkish literature. Some of those; are Sadrazam Karakulak İbrahim Pasha, Sadrazam Said Haşan Pasha, Şeyhulislam Karahisarli İbrahim Efendi, Karacehennem İbrahim Pasha, Abdi Bey, Sadrazam Ahmet Cavit Pasha, Mehmet Emin Ertem, Sıtkı Akozan, Kemal Tahir, Kerime Nadir, Ara Güler, İdil Biret, Başar Sabuncu, Hasan Tahsin Okutan, Aziz Nesin, Hüseyin Hüsnü Tekışık ŞEBİNKARAHİSAR KALESİ Şebinkarahisar Kalesi, muhteşem konumuyla kentin karakteristik görünümünü taçlandırır. Hacı Kayası adlı, şehre hakim yüksek bir tepe üzerine kurulan kalenin zengin bir tarihi geçmişi vardır. Ne zaman yapıldığı kesin olarak belli olmayan, tarihi Roma döneminden daha eskiye giden Kale, M.Ö. I. yüzyılda Romalılarca genişletilmiştir. Surlar, Mengüceklilerin 11. yüzyılda şehri fethi sırasında harap olmuş ve geniş ölçüde yeniden inşa edilmiştir. Kale ve duvarlarının çok az bir kısmında Bizans’a veya daha eski dönemlere ait yapı izlerine rastlanır. Kale’nin bugünkü giriş kapısı ve çevresindeki surlar, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine aittir. Kale kapısı üzerindeki kitabede Selçuklu çift başlı kartal kabartması 1896 yılında Rumlar tarafından yerinden sökülüp yok edilmiştir, iç kale sur duvarları ve iç kalede yer alan büyük kulenin yapısı 17-18. yüzyıl Osmanlı dönemi mimari özelliklerini taşır. Dış kalede, en önemli bölüm, kuzeybatı uçtaki, oval planlı ve doğusu kale birimlerine açılan Kızlar Kalesi adlı büyük burçtur. ŞEBİNKARAHİSAR CASTLE Şebinkarahisar Castle crowns the characteristic view of the city with its magnificent location. There is a rich historical background of the castle, which is built on a high hill named Hacı Kayası, which is very high above city. it is not certain when it was built of the castle, which dates back to Roman period that it was expanded by Romans in the first century. The walls were devastated and massively rebuilt during the Mengücekliler’s conquest of the city in 11th century. Only a small part of the castle and its walls can be traced back to Byzantine or ancient building structure. Present entrance gate of the fortress and surrounding fortifications belong to Selçuk and Ottoman periods. The inscription on castle gate, Selçuklu double-headed eagle relief was dismantled and destroyed by Greek Cypriots in 1896, and 17-18. Century architectural features of the Ottoman period can be seen inner structure of the fortress walls and inner castle. The most important part of the castle is Kızlar Kalesi, a large tower on north-western end of the castle, which opens onto eastern fortress units and has an oval-shaped.


FATİH CAMİ Fatih Cami, Şebinkarahisar’daki en eski tarihi eserlerdendir. Fatih Sultan Mehmed’in 29 Ağustos 1473 tarihinde Otlukbeli Savaşını kazandıktan sonra Şebinkarahisar’a gelişinde yapılmaya başlanmış ve 5 yılda tamamlanmıştır. Kayıtlarda önce ahşaptan yapıldığı, iki defa yandığı ve bu yangınların ardından taş malzemeyle yenilendiği ifade edilmektedir. Bugünkü Fatih Cami, 1888 yılında Rasih ve Mahmut Paşalar tarafından yaptırılmıştır. Yüksek bir teras üzerinde ve geniş bir avlu içindedir. Mihrap ve minber süslemelerinde geleneksel motifler ile 19. yüzyılın karakteristik bitkisel motifleri kullanılmıştır. Son yıllarda büyük bir restorasyon yapılarak günümüzdeki görünümüne kavuşmuştur. FATİH MOSQUE Fatih Mosque is the oldest historical monuments in Şebinkarahisar. Fatih Sultan Mehmed who came to Şebinkarahisar on August 29, 1473 after winning the Battle of Otlukbeli, it began to be made and completed in 5 years. It is said on the records that it was made of wooden material, burned twice, and were renewed with stone materials after these fires. Today’s Fatih Mosque was built by Rasih and Mahmut Pashas in 1888. It is on a high terrace and in a wide yard. Traditional ornaments and characteristic floral ornaments of the 19th century were used on mihrab and pulpit adornments. It has today’s appearance by making a great restoration in recent years ŞEBİNKARAHİSAR ATATÜRK EVİ MÜZESİ 11 Ekim 1924 tarihinde Atatürk'ün Şebinkarahisar'a gelişinde kaldığı ev, Atatürk Evi ve Müzesi’ne dönüştürülmüştür. İlçe merkezinde, ahşaptan yapılmış iki katlı sade bir binadır. 20. yüzyılın hemen başında yapılan binanın bulunduğu kısım ve bahçesi yoldan yüksekçe bir platform üzerindedir. Birinci kata giriş doğudan, zeminden genişçe bir ahşap kapıyla sağlanmıştır. Faal olarak kullanılmayan bu kattan ahşap dönerli bir merdivenle ikinci kata çıkılır. Asıl müze olarak kullanılan kat burası ve hemen üzerinde yarım kat halindeki ön cepheden görünmeyen çatı katıdır. Bu çatı katına da ikinci kattan dönerli ahşap bir merdivenle çıkılmaktadır. Şebinkarahisar Belediyesi'ne ait olan Atatürk Evi Müzesi’nde, Atatürk'ün kaldığı günlerde kullandığı eşyalar ve yöresel etnografik eserler sergilenmektedir. ŞEBİNKARAHİSAR ATATÜRK HOUSE MUSEUM On October 11, 1924, the house when Atatürk came to Şebinkarahisar and stayed, was transformed into Ataturk House and Museum., it is a simple building in town center with two storeys built by wooden. The part and garden of the building, which was built at the beginning of the 20th century, is on a platform high above the road. The first floor entrance was provided by a wide wooden door from west. it is climbed by a ladder with a rotating wooden staircase from this floor, which is not actively used. This floor is the main museum and the roof floor which is not seen from the front side in the half-folded state. It is also climbed by a wooden rotating ladder to this roof floor. Local and ethnographic artifacts used by Ataturk during his days is exhibited in Atatürk House Museum, which belongs to Şebinkarahisar Municipality. MERYEM ANA MANASTIRI Kent merkezinden 11 km. uzaklıktaki Sarıyer Köyü Kayadibi mahallesinde bulunan manastır, Bizans dönemine aittir. 481-490 yıllarında sarp bir kayalığın tam ortasında büyükçe bir mağara içerisine yapılmıştır. Manastır, üç nefli bazilika planlı kilise ve üç teras üzerine yapılan yatakhane, dershane, yemekhane, çeşme gibi çeşitli hizmetler için yapılmış toplam 32 odadan oluşmaktadır. Osmanlı döneminde parlak bir dönem yaşayan sonrasında bir yangınla yok olan eski yapı, 19. yüzyıl ortalarında yeniden yapılan haliyle günümüze ulaşmıştır. Kilisede bazı freskolar bulunmaktadır. MONASTERY OF VIRGIN MARY Monastery which is 11 km distance from city center in the district of Kayadibi in Sarıyer Village belongs to Byzantine period. It was built in a large cave right in the middle of a steep rock in between 481-490. The monastery consists of a total of 32 rooms built for a variety of services such as a dormitory, a cafeteria, a cafeteria, a fountain, and a three-nave basilica church and three terraces. After a shining period in Ottoman era, the old structure, which was destroyed by a fire, has been reconstructed and came to present days with its mid-19th century condition. There are some frescoes in the church.

32

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017



DİĞER TARİHİ ESERLER İlçede diğer tarihi ve kültürel eserlerin arasında Taşhanlar, Behramşah Cami, Taş Mescid, Kurşunlu Cami (1587), Tamzara Cami (1899), Kadıoğlu Cami, Topal Mehmet Paşa Hamamı, Avutmuş Hamamı, Tamzara Hamamı, İstiklal Çeşmesi (1927), Kurşunlu Çeşmesi (1652), Zeynebu Hatun Çeşmesi, Eyvan Çeşme, Müftü Efendi Çeşmesi, Hüseyin Efendi Çeşmesi (1802), Hacı Yakup Çeşmesi, Alay Çeşmesi (1875), Süleymanağa Çeşmesi, Pertevniyal Sultan Çeşmesi, Taşhan Kilisesi, Asarcık Kilisese (1890), Licese Kilisesi sayılabilir. Ayrıca merkezde Ahmet Menzilci Konağı, Hüseyin Gürünlü Evi, Tamzara’da Hüseyin Geniş ve Hüseyin Aydın Evi, Avutmuş’da Abdi Bey Konağı gibi geleneksel sivil mimari örneği evler ilgi çekicidir. OTHER HİSTORİCAL ARTIFACTS Among the other historical and cultural monuments in the district are Taşnanlar, Behramşah Mosque, Taş Mescid, Kurşunlu Mosque (1587), Tamzara Mosque (1899), Kadıoğlu Mosque, Topal Mehmet Pasha Bath, Avutmuş Bath, Tamzara Bath, İstiklal Fountain (1927), Kurşunlu Fountain (1652), Zeynebu Hatun Fountain (1802), Hacı Yakup Fountain, Müftü Efendi Fountain (1875), Hüseyin Efendi Fountain (1802), Süleymanağa Fountain, Pertevniyal Sultan Fountain, Taşhan Church, Asarcık Church (1890), Licese Church, Eyvan Çeşmesi. In addition, traditional houses of civil architecture such as Ahmet Menzilci Konağı, Hüseyin Gürünlü House, Hüseyin Geniş and Hüseyin Aydın House in Tamzara and Abdi Bey Konağı in Avutmuş are attractive.

ŞEBİNKARAHİSAR MUTFAĞI Giresun ve Kelkit vadisi karakteristiğini taşıyan Şebinkarahisar geleneksel mutfağının temel besini buğday, yerel otlar ve hayvansal ürünlerden oluşur. Un çorbası (helle), toyga çorbası, bulgur, kara pancar, madımak çorbası, mercimekli aş çorbası, pestükenli çorba, omaç, fıtı, katıklı çorba adı verilen çorbaları; başta kara pancar olmak üzere, evelik, madımak, yemlik, gelin otu gibi otlardan dibleler; sarma ve dolma çeşitleri; mercimek ve taze fasulyenin kurutulmuşundan yapılan sebze yemekleri; bulgur pilavı; yahniler; keşkek; kaygana; katmer, lemis, yufka böreği, siron gibi hamur işleri, kurutulmuş erişte üzerine şerbet dökülüp ceviz ile serpilerek yapılan erişte tatlısı, un helvası, siron üzerine toz şeker serpilerek hazırlanan geleneksel tatlıları; kuru ekmek adı verilen peksimeti, onlarca armut, elma, kara dut, kiraz, kuşburnu gibi meyveleri; armut-elma kurusu, kuru üzüm hoşafı gibi içecekleri, katık adı verilen ekşi ayranı ve özellikle dönerin farklı bir çeşidi Şebinkarahisar Kebabı, Şebinkarahisar mutfağının temel yiyecekleridir. Çökelek, teleme, keş gibi peynir çeşitleri kışlık dayanıklı peynirleridir. Bu geleneksel mutfağın malzemeleri Şebinkarahisar’da üretilir. ŞEBİNKARAHİSAR KITCHEN The main food of Şebinkarahisar traditional cuisine, which is characteristic of Giresun and Kelkit Valley, consists of wheat, local herbs and animal products. Soup called “helle”, toyga soup, bulgur, black beet, knotweed soup, lentil soup, pesto soup, omaç, fıtı, katli soup; Mainly beetroot, evelik, knotweed, manger, bladder cherry and so on and these kind of grasses are cook as grass cold vegetable dish usually with rice; Wrapping and stuffing varieties; Vegetable dishes made from dried lentils and fresh beans; Bulgur rice; stews; keskek; pancake; Pastries such as katmer, lemis, yufka böreği, siron, traditional desserts made by sprinkling sherbet on dried noodles and sprinkling with walnut, noodles, flour, sprinkled with sugar on siron; Dried fruits, dozens of pears, apples, black mulberries, cherries, rose hips; Pear-apple cakes, beverages such as raisins, sour ayran called katık and a different kind of food, especially Şebinkarahisar Kebab, is the basic food of Şebinkarahisar cuisine. Cheese varieties such as çökelek, teleme, jun are winter durable cheeses. These traditional cuisine are produced in Şebinkarahisar.

Katkıda bulunanlar ve Kaynakça / Contributers and Source: Ahmet Yeles / Yeni Şebinkarahisar Gazetesi www.giresunkulturturizm.gov.tr www.sebinkarahisar.gov.tr www.sebinkarahisar.bel.tr

34

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017



MARKALAMA / BRANDING

TÜRK HAVLUSU EUROLEAGUE FINAL FOUR’DA

1

8-21 Mayıs 2017 tarihinde İstanbul’da gerçekleşen Turkish Airlines Euroleague Final Four’un sponsorlarından biri olan Turkish Towels, Türk havlusunun dünya çapında tanınmasına büyük katkı sağladı. En iyi dört takımın oyuncularının ellerinde Turkish Towels logolu havlularımızı görmek gurur vericiydi. Avrupa’nın en büyük basketbol organizasyonu olan Turkish Airlines Euroleague’in final maçı bu yıl tam 214 ülkede canlı olarak yayınlandı. 2000 yılından bu yana düzenlenen organizasyonun 2010 yılından 2020 yılına kadar isim sponsoru Türk Hava Yolları olacak. Bu yılki organizasyonun sponsorları arasında birçok Türk markasına rastlamak mümkün: Doğuş Grubu, Tadım, Adidas, Odeabank, Efes, Nesine.Com Ekonomi Bakanlığı’nın desteğiyle 2012 yılından bu yana ev tekstili sektörüne yönelik yapılan markalaştırma çalışmalarıyla, Denizli İhracatçılar Birliği tarafından 2014’te Turkish Towels yaratıldı. Türk havlusunun markalaşması yolunda dünyanın çok çeşitli yerlerinde

36

yirminin üzerinde fuara katılım sağlandı ve ticaret heyetleri düzenlendi. 2016 yılı itibariyle “Turquality” desteği kapsamına alınan “Turkish Towels” markasının, dünya çapında tanınması için Avrupa’da 2 milyara yakın izleyicisi olan Euroleague Final Four ile bir yıllık sponsorluk anlaşması imzalandı. TİM Başkan Vekili ve Denizli İhracatçılar Birliği Başkanı Süleyman Kocasert, Türk havlusunun markalaşması ve Euroleague ile anlaşma süreci hakkındaki görüşlerini şu sözlerle aktardı; “Türk havlusu bize atalarımızdan kalan çok büyük bir miras, bizim için son derece önemli bir değer. Binlerce yıllık köklü bir tarihe sahip olan Türk havlusunun mirasına sahip çıkmak için Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve markalaşmayı her daim ön planda tutuyoruz. Bu bilinçten hareketle, 2014 yılında Turkish Towels markamızı yarattık. Bu marka kapsamında dünyanın çok çeşitli yerlerinde yirminin üzerinde fuara katılım sağladık, ticaret heyetleri düzenledik. Amacımız; dünyanın en ünlü otellerinde, restoranlarında kullanılan ve sektör oyuncu-

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017

HABER / NEWS

ları tarafından zaten yakından tanınan Türk havlusunun nihai tüketiciler tarafından da bilinirliğini sağlamak. Bu noktadan yola çıkarak, Turkish Towels markamızla 19-21 Mayıs tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen ve dünyada 200’ün üzerinde televizyon kanalının canlı yayınladığı “Turkish Airlines Euroleague Final Four” maçlarının sponsorlarından biri olduk. Avrupa basketbolunun en üst düzey organizasyonunun heyecanına sponsor olarak ortak olmak, dünyanın en ünlü basketbolcularının sırtlarında, ilimizde en üst kaliteyle üretilen Türk havlularının yer alması bize ayrı bir gurur yaşattı. Türk havlusunun milyonlarca kişi tarafından takip edilen bu denli büyük bir organizasyonda yer alması bizim için son derece önemliydi. Hep belirttiğimiz gibi, ülkemizin dünya markaları çıkarmaya ihtiyacı var ve bu noktada en güçlü adaylardan biri de Türk havlusu. Turkish Airlines Euroleague organizasyonunun sponsorlarından biri olmamız son derece büyük bir yankı uyandırdı. İlk maçların başlaması ve ekranlarda Turkish Towels logolu havluların görünmesiyle birlikte birçok destek


TURKISH TOWEL IN EUROLEAGUE FINAL FOUR

T

urkish Towels, one of the sponsors of the Turkish Airlines Euroleague Final Four held on 18-21 May 2017 in Istanbul, contributed greatly to the recognition of Turkish towels worldwide. We were proud to see Turkish Towel logos on the towels in the hands of players of the best four teams. The final match of Turkish Airlines Euroleague, Europe’s largest basketball organization, was broadcasted live in 214 countries this year. The organization’s name sponsorship, which has been organized since 2000, will be Turkish Airlines from 2010 until the year 2020. Among the sponsors of this year’s organization, it is possible to encounter many Turkish brands: Doğuş Group, Tadım, Adidas, Odeabank, Efes, Nesine.Com With the support of the Ministry of Economy, Turkish Towels was created in 2014 by the Denizli Exporters’ Association since 2012, with the branding work done for the home textile sector. On the way to branding of Turkish towel, it was

participated in more than twenty fairs in various places of the world and trade delegations were organized. In 2016, a year-long sponsorship agreement was signed with Euroleague Final Four, which is close to 2 billion viewers in worldwide, for recognition of the “Turkish Towels” brand, which is included in “Turquality” support. TİM Vice President and Denizli Exporters Union President Süleyman Kocasert delivered his views upon branding of Turkish towel and the process of the agreement with Euroleague; “The Turkish towel is a tremendous heritage to us from our ancesstors, an extremely important asset to us. We keep R & D, innovation, design and branding everywhere in the foreground in order to claim the heritage of the Turkish towel, which has a long history of thousands of years. With this awareness, we created our Turkish Towels brand in 2014. Regarding for this brand, we organized trade delegations and we participated in over 20 fairs in various places of the world. Our aim; To be known by the ultimate consumers of Turkish towel which is used in the world’s most famous hotels, restaurants and which is

already well known by the sector’s producers. From this point, we became one of the sponsors of the “Turkish Airlines Euroleague Final Four” match, which was organized in Istanbul on 19-21 May with our Turkish Towels brand and broadcast more than 200 live TV channels in the World. It has been a great honor for us to be a sponsor of an excitement of the highest level organization of European basketball and the participation of Turkish towels produced with highest quality on the backs of the world’s most famous basketball players. It was very important for us as Turkish towels to take place in such a big organization followed by millions. As we have always mentioned, our country needs to make world brands and one of the strongest candidates at this point is the Turkish towel. It has been an enormous social repercussion for being one of the sponsors of the Turkish Airlines Euroleague organization. At the start of initial matches screened, we received many support messages with the appearance of logos of Turkish Towels. I believe that thanks to this sponsor-


mesajı aldık. İnanıyorum ki, bu sponsorluğumuz sayesinde Türk havlusu üç yıl önce başladığı markalaşma yolculuğunda geleceğe daha emin adımlarla yürüyecek ve bu durum da ihracat rakamlarımıza olumlu yansımasını sürdürecektir.” Denizli İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi İsa Dal’ın konu hakkındaki görüşleri ise şu şekilde; “Türk Havlusu ya da 1800’lü yıllardan günümüze kadar gelen uluslararası adıyla “Turkish Towels”, başında “Türk” ifadesi ile anılan nadir değerlerimizden. Osmanlı hamamlarında “Peşkir” ile kurulanılır, Hamam Gömleği giyilirmiş. Hamam Gömleği de günümüzdeki adı ile Bornozdur. Ecdadımızdan kalan ve batı medeniyetlerine armağanımız olan hijyen ve temizlik kültürünün önemli bir parçası olan hamamlar ile birlikte, hamam kültürünü ve ritüelini yansıtan birçok unsur, bugün Türk Havlusunda olduğu gibi tüm dünyada kullanılmaktadır. Rekabetin kıyasıya yaşandığı dünyada fark edilebilir olmak ve fark yaratmak için bir hikayeniz olması gerekiyor. Türk havlusu, tarihten gelen mirası ile oluşan muhteşem bir hikâye ile

farkını ortaya koyuyor. Bu fark sayesinde Türk Havlusu ABD’den Rusya’ya kadar dünyanın 178 ülkesinde en yüksek fiyatla ve farklı raflarda yerini almaya devam ediyor. Denizli İhracatçılar Birliği olarak ilk kez 2013 yılında New York’ta başlatmış olduğumuz “Turkish Towels” hikayesini daha sonra yer aldığımız ikili görüşme heyetleri ve fuarlarda sürdürdük. 2016 yılı itibariyle “Turquality” desteği kapsamına alınan “Turkish Towels” projesinin yol haritasını, profesyonel bir ekip ile oluşturmaya devam ettik. “Turkish Towels”ın bilinirliğini arttırmak için, en etkin mecraların kullanılması kararlaştırıldı. Bu kapsamda 1,5 milyar kişilik izleyici kitlesine sahip olan basketbolun Avrupa’da gerçekleştirilecek en önemli etkinliklerinden biri olan Euroleague ile irtibata geçildi. Yoğun bir temas trafiğinin ardından, Ekonomi Bakanlığı desteği altında 1 yıllığına Euroleague sponsorluğu kabul edildi. Tanıtımın ilk ve en önemli ayağı olan Final Four’da Avrupa’nın en iyi 4 kulübünün yanı sıra Türk Havlusu da potada yerini buldu. Bu etkinlik esnasında çok önemli kareler ya-

ship, the Turkish towel will move forward with strong steps in the branding journey that started three years ago, and this will continue to be a positive reflection of our export figures. “

to this difference, the Turkish towel continues to take its place in 178 countries of the world, from USA to Russia, with the highest prices and in different raffles.

The views of Isa Dal, Member of the Board of Directors of the Denizli Exporters’ Association, are as follows;

As Denizli Exporters’ Association, we first staged the story of “Turkish Towels” which we launched in New York in 2013, continued at the bilateral meeting delegations and fairs we took place later. As of 2016, we have continued to create a road map for “Turkish Towels” project, which was in “Turquality” support, with a professional team.

“Türk Havlusu” or “Turkish Towels”, which comes from 1800s as a day-to-day name, is one of our rare values, which has “Turk” at the head of it. It is dried with “Peskir”, Hamam Shirt was clad in Ottoman baths. The Hamam Shirt is also the Bathrobe with the name of today. Many of the elements that reflect the hamam culture and ritual are used all over the world as they are today in the Turkish pod, together with the baths, which are an important part of the hygiene and cleanliness culture that remains from our ancestors and our gift to western civilizations. You need to be aware of the harsh competition in the world and have a story to make a difference. The Turkish towel reveals its heritage from history with a magnificent story. Thanks

38

In order to increase the awareness of “Turkish Towels”, it has been decided to use the most effective venues. In this context, we were contacted to Euroleague, which is one of the most important events being held in Europe with its 1.5 billion people basketball fans. Following an intensive contact traffic, Euroleague sponsorship was accepted for 1 year under the support of the Ministry of Economy. The first and most important step of presentation was Final Four, where the best 4 clubs of Europe as well as the Turkish towel were found in the pot.

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017

HABER / NEWS

kalandı. Sporcular için özel olarak hazırlanan havlular, sporcular ile birlikte ekranlarda boy gösterdi. Dünya çapında 2 milyara yakın insana ulaşan Final Four finalinde şampiyon Fenerbahçe ile birlikte kuşkusuz “Turkish Towels” oldu. Turkish Towels projesinde çalışan güçlü ve yetkin bir ekibin önünde uzun bir yol haritası bulunmakta. Standardizasyon ve Akreditasyon çalışmaları ile birlikte tanıtım atağına ara vermeksizin devam edilecek.” Dünyaca ünlü bir marka haline gelen Euroleague Basketbol'un İş Geliştirme müdürü Roser Queralto, Turkish Towels ile yapılan sponsorluk anlaşması hakkındaki değerlendirmesinde ortaklığı memnuniyetle karşıladığını belirtti. "Stratejimizin önemli bir unsuru olarak sponsorluk antlaşmalarımızı, yerel olarak faaliyet gösteren markalarla yapıyoruz. Dolayısıyla Turkish Towels ile bu ortaklığa katılmaktan mutluluk duyuyoruz. Türkiye dünyanın dört bir yanındaki yüksek kaliteli kumaşları ve malzemeleri ile ünlü. Bu anlaşmayla Final Four'daki rakip oyuncular bölgedeki en iyi havluları kullanabilecekler "dedi.

During this event, very important views were caught. The towels specially prepared for players were broadcasted on screens. Undoubtedly “Turkish Towels” became champion with Fenerbahçe in Final Four finals reaching close to 2 billion people around the world. There is a long road map in front of our strong and competent team working on Turkish Towels project. Standardization and Accreditation studies along with promotion will continue without interruption. “ Roser Queralto, Business Development Manager of Euroleague Basketball, which has become a world famous brand, welcomed the partnership in evaluating the sponsorship agreement with Turkish Towels. “As an important element of our strategy, we are making sponsorship agreements with brands that operate locally. So we are happy to join this partnership with Turkish Towels. Turkey is famous for its high quality fabrics and materials throughout the World. With this agreement rival players in Final Four will be able to use the most quality towels in the region “ he said.



BİR DUAYENDEN... / FROM A PROFICIENT...

ÖNCE ESNAF OLMAK... FIRST BEING AN ARTISAN…

Şerafettin Demir

ANKARA Tekstil Pazarlama San. ve Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı

Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İş Adamları Derneği’nin kurucularından, ev tekstili sektörünün duayenlerinden biri olan ANKARA Tekstil Pazarlama San. ve Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Demir ile iş hayatında uyguladığı prensiplerini, Ankara Tekstil’in başarı hikâyesini, dünyada perde kullanımı ile ilgili detayları ve ev tekstili sektörünün dünyadaki gelişimini konuştuk. Öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz? 1958 yılında Kayseri Bünyan’da köyde doğdum. O dönem pazarcılık yapan ailemle birlikte 7-8 yaşlarımdayken Ankara'ya taşındık. Ortaokula kadar okudum. 1-2 yıl Ankara Dedeman otelde kasiyerlik yaptım. 1976 yılında 18 yaşımda İstanbul'a geldik. Babamız bizi kendi hür irademizle bıraktı. Kendi kendimize uçmayı öğrendik. Kardeşlerimle İstanbul Zeytinburnu'nda manifatura üzerine perakende işi yaptık. 1991 yılında da Sultanhamam’a gelerek toptancılığa başladık. 1993 yıllarında Laleli ve

40

Rusya piyasasında ihracata başladık. 1997 yılında Beylikdüzü’nde ilk fabrikamızı kurduk. Babamız da başımızda gölge gibi bizi kontrol ederdi. İş hayatımda -ki bunu gururla söylüyorum- babamın yanında pazarcılıkla başladığım günlerden bugünlere kadar geldim. TETSİAD’ın kurucularındansınız, o dönemleri kısaca anlatır mısınız? Derneğimiz ilk olarak 1991 yılında Sultanhamam’da piyasamızda yardıma ihtiyacı olan bir arkadaşa destek olarak, aramızda yardım

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017

toplamak için kuruldu. Daha sonra derneğin boyutları, hedefleri farklı yerlere geldi. Dernek 1992 yılında ilk fuarını gerçekleştirdi. Başarıyla bugüne kadar gelmiş olan bu fuar, piyasada diğer sektörlere de örnek oldu. Dernek, zannedersem daha 50-100 yıl devam edecek bir fuar kazandırdı sektöre... Aslında bu fuar sektörde, dernek ise dernek yönetim kurulunda birlik ve beraberlik içinde olunması durumunda neler başarılabileceğini gösterdi. Onun için bu birlikteliğin, bilhassa bu derneğin yaşaması çok önemli bir konu.

RÖPORTAJ/INTERVIEW


We talked with Şerafettin Demir, one of the founders of the Association of Turkish Home Textile Industries and Businessmen, Chairman of the Board of Directors of ANKARA Textile Marketing Industry and Trade Inc. as one of the doyen of the home textile industry, about his principles he applied in his business life, the success story of Ankara Textile, the details of curtain usage in the world and the development of the home textile sector in the world. First of all, can you briefly tell us who is Şerafettin Demir? I was born in a village in Kayseri Bünyan in 1958. I moved to Ankara with my family who were stallholders at that time, while I was 7-8 years old. I continued my education until middle school. I worked as a cashier at the Ankara Dedeman Hotel for 1-2 years. In 1976 we came to Istanbul when I was 18 years old. Our father left us with our own free will. We learned how to fly by ourselves. My brothers and sisters were doing retail business in dry goods in Zeytinburnu, Istanbul. We came to Sultanhamam

in 1991 and started wholesaling. In 1993 we started exporting business in Laleli and Russia market. In 1997, we established our first factory in Beylikdüzü. Our father was used to control us like a shadow. In my business life - I am proud of saying that - I have achieved to these day from the days when I started to work as a stallholder with my father. You are among the founders of TETSIAD, can you tell about these times? Our Association was first established in 1991 in Sultanhamam to fundraise in order to support

a friend in our market who needed help. Then, the dimensions and the targets of the structure had dramatically changed. The Association organized its first fair in 1992. This fair, which has been maintained successfully so far, has become a model to other sectors in the market. The Association, we can say, brought a fair that will last 50-100 in the sector ... In fact, this fair and the Association have proved what can be achieved with unity and solidarity in the sector and board of directors respectively. For this reason, it is very important to keep alive this unity and especially this Association.

Derneğimizin sürekli genç kalması gerekiyor. Bunun çok büyük yararı olacağını düşünüyorum. Bu doğrultuda geçtiğimiz dönemdeki yönetim kurulu seçimlerinde derneğimiz gençleşti. İleride yönetime katılacak arkadaşlara tavsiyem; hiçbir zaman “Ben çok uzun süre burada kalacağım”, “Benim başkanlığım veya yönetim kurulu görevim devam etsin” niyetinde olmayın. Bugüne kadar bu niyette kimse olmadığından dernek sürekli yenilendi ve bugünlere kadar geldi.

Our association always needs to stay young. I think this will be a huge benefit. Our association has been rejuvenated in this direction by the elections of the board of directors in the latest period. I would recommend to friends who will be joining the board in the future; Never ever have a mind such as “I will stay here for a long time”, “Let my presidency or duty in board of directors continue”. Since there is no one with these kind of intentions until today, the association has been constantly renewed and has come up to this day.

Derneğin Fındıklı’da binası var. Bu zamana kadar gelmiş geçmiş bütün yönetim kurulunda olan arkadaşların bir nevi başarısı, kazanımız o bina. Beklentimiz, sektörümüze fayda verecek bir hale gelmesi. O ve onun gibi sektörde kalıcı olacak mülklerin alınmasında yarar görüyorum.

The Association has a building in Fındıklı. It is a kind of success of our friends who have been found in all the board of directors until this time, it is our winnings. Our expectation is that it will become beneficial to our sector. I find it beneficial to take possession of permanent properties in the sector like this building.


Sektöre yıllarını vermiş bir duayen olarak, iş hayatınızda uyguladığınız prensipleriniz nelerdir? Esnaflık son derece önemli. 1460'lı yıllarda yani 600 yıl önce Kapalıçarşı yapılmış. 4-5 bin esnafın olduğu ve çalışan bir mekân düşünebiliyor musunuz? Bugün gidin Kapalıçarşı'ya, küçük küçük dükkânlarla dolu. Hepsinin müşterisi de var, malı da. 600 seneden beri insanlar oraya gidip alışveriş yapıyor. Bugün her yerde alışveriş merkezleri var. Muazzam binalar, koca koca dükkânlar, güzel mallar da var içinde ama dükkânlarda müşteri yok, sıkıntıdalar. Sektörden başarılı bulduğunuz, örnek aldığınız bir sanayici var mı? Ahmet Zorlu, bu dediğim kademeleri yaşayan, bu işin kökünden, pazarcılıktan gelen iyi bir iş adamı olarak sanayiciliğe, ülkesine ve etrafındaki herkese çok faydası olan örnek bir insandır. Ben kendisini örnek alırım. Piyasanın da örnek alması gerektiğini düşünüyorum. Sıfırdan başlayıp bu günlere gelmiş böyle insanların sektörümüzden

42

Nedenini söyleyeyim; Kapalıçarşı gibi yerlerde esnaflık kültürü var, yeni başlayanları yetiştiriyorlar. Oysa maalesef bu alışveriş merkezlerindeki mağazalarda, o kültür yok sayılıyor. Üniversite mezunu insanları alıp oraya koyuyorlar

ama bu kişilere okulda, esnaflığı, “müşteri ile nasıl ilgilenilir-nasıl müşteri kazanılır?” bunları öğretmiyorlar. Müşteri mağazaya geliyor, müşteriye hizmet edilmiyor. Müşteri kendi çıkmış olmasından çok büyük memnuniyet duyuyoruz. Böyle insanların artması gerekiyor. Bakıyorsunuz, ancak bu tarz insanlarda bir başarı öyküsü var. Kendi kendine ön plana çıkmıyor yani bazı kişiler, aileler. Birtakım özveriler gerekiyor. İşi çok sistemli ve prensipli, kökten bilen insanlar bunlar. Öyle olduğu zaman da o firmalar da yaşıyor, büyüyerek devam ediyor. Sektörde ilişkili olduğunuz dernek vb. kurum-

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017

gİdip arıyor ne istiyorsa. Esnaflık bu değildir. Kapalıçarşı'daki o mağazaların ise sahipleri duruyor dükkânlarının başında çünkü oradan para kazanmak zorunda. Çalışanlarına da önce esnaflığı öğretiyorlar. Müşteri ile yakından ilgileniyorlar. Sadece onları hoş tutmak için değil, müşteriye ev sahipliği yapacak ki ondan ne istediğini, neye ihtiyacı olduğunu, hangi ölçülerde, hangi fiyatta, hangi kalitede satması gerektiğini öğrenecek. Ona göre sipariş verecek, mallarını oraya koyacak. Ancak esnaflığı iyi bilen biri, ihtiyacın ne olduğunu bilebilir. Kapalıçarşı bu sayede yüzyıllardır yaşıyor. lar hakkındaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? Tekstil sektöründe birtakım kurumlar var. Bunların kökü, sektörde dernektir. Dernek, ailedir. Sanayi Odası, Ticaret Odaları, İhracatçılar Birliği var. Bunların her bölgeye göre vasıfları değişiyor. İstanbul’da hepsi var. Böyle bir yerde, tekstil alanında, ev tekstili dışında giyimlik kumaş, örme grubu vb. sektörlerinin tamamının farklı dönem-

RÖPORTAJ/INTERVIEW


As a proficient who gave his years to his sector, what are your principles that you apply in your business life? Working as a tradesman is extremely important. The Grand Bazaar was built 600 years ago, in the 1460’s. Can you imagine a working place with 4-5 thousand of tradesmen? Go to the Grand Bazaar today, it is filled with small shops. All of them has its own customers and goods. Since 600 years, people have been shopping there. There are shopping malls everywhere today. There are tremendous buildings, big shops, nice stores, but there are no customers in the shops, they are in trouble.

Is there any industrialist that you find successful in the sector and hold up as an example? Ahmet Zorlu is a good example of a business man who has passed the stages I have mentioned and who was raised from the root of this business and from marketing, and who has benefited to industrialism, his country and everyone around him. I take him as a role model to myself. I think that the market should take him as an example as well. We

I tell you why; There is a culture of tradesmen in places such as Grand Bazaar, they are training new beginners. Unfortunately, at the stores in these shopping malls, that culture is being ignored. They take people with bachelor’s degree and put them there, but the-

se graduates do not learn principles of tradesmen in schools, or they don’t know “how to deal with customers-how to win customers?” The customer comes to the store, but they do not serve to the customer. Cus-

are very pleased that such people, who achieved these days from nothing, has come out of our sector. Number of such people need to increase. There’s a success story only in the lives of people like this. Some people, some families, do not come to prominence very easily. It needs some dedication. These are people who are very systematic and principled, and who know the fundamentals of the job. When it is, those companies also live and grow up.

tomer finds the thing what she/he is looking for by him/ herself. This is not a working of tradesman. On the other hand, the owners of the shops in the Grand Bazaar are standing in their shops, because they have to make money from there. They also teach how to work as a tradesman to their employees first. They are closely involved with the customers. This is not only to keep them nice, they have to host the customers so as to learn what they want from him, what they need, at what price, at what quality, at what sizes. So he will understand the customer and show the products. Only a man who knows trades well knows what you need. The Grand Bazaar has lived here for centuries thanks to this culture. What is your opinion about the associations and similar institutions in the sector? There are some institutions in the textile sector. Their root in this sector is association. Association is family. There are Chamber of Industry, Chambers of Commerce, Exporters Union. Their characteristics vary according to each region. There are of any type in Istanbul. It would be beneficial for clothing fabric, knitting group and such fields other

lerde bir araya gelmelerinde yarar var. Çünkü bunların hepsinin menfaatleri birbirinin aynısı. Bundan sonraki aşamada konfeksiyon piyasasının da yine bizim kendi içimizde bir kurum olması lazım. Hepsinin 6 ayda bir, bir çatı altında toplanarak fikir birliğine gitmelerinde fayda var. Bizler eğer bölünüp parçalanırsak ülke için faydalı olamayız. Bu konuda derneklere çok büyük işler düşüyor. Ev tekstili sektörü olarak derneğimiz çok başarılı. Sanayi Odası'nda, Ticaret Odaları’nda, İhracatçılar Birliği’nde derneğimizi temsil eden arkadaşlar var. Bizim sektörümüz bu konuda çok başarılı, bir problemimiz yok.

than home textile, to come together at different times. Because their interests are all the same. In the following stage, the garment market must be an institution within ourselves. It would be beneficial for them all to meet under one umbrella every 6 months. We cannot be beneficial to the country if we are divided. There is a great deal of work need to be performed in this regard by associations. Our association as a home textile sector is very successful. There are friends who represent our association in the Chamber of Industry, in the Chambers of Commerce, in the Union of Exporters. Our industry is very successful in this matter; we have no problems.

Ev tekstili sektörümüzün dünyadaki gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?

How do you evaluate the development of the home textile industry in the world?

Ev tekstilinde bizim sektörümüze dünyada şu anda bir alternatif yok. Bir tek Çin’i sayabiliriz. Çin’i küçük görmemek lazım, gördükleri malı hakikaten çok güzel taklit ediyorlar. Biz ise görmediğimizi de yapıyoruz yani düşünüp görmeden de yapabiliyoruz. Bizim en büyük avantajımız bu. Çin, aynı zamanda sürat konusunda iyi, belli miktardaki malı hızlı bir şekilde temin etme konusundaki kabiliyeti nedeniyle diğer ülkelere göre daha çok çalışılabilir bir ülke. Birtakım konularda alternatif olabilir ama bundan sonra dünya ticaretinin gittiği yolda Çin, küçük ölçekli malları yapabilecek bir sürate, mesafeye sahip değil. Yani bizim ülkemiz bu yönden de çok avantajlı. Tabii bir de farklı olarak müşteriye güven veren esnaflık kültürümüz var. Esnaflık, yalnızca Türk milletinde olan bir özellik Türkiye’nin etrafındaki ülkelerle şu sıkıntılar bir bitsin, samimi söylüyorum ülkemizin önü çok açık.

As of home textiles field, there is no alternative to our sector in the world. Maybe only China. One must not underestimate the China; they really imitate the goods they see very successfully. But we also manufacture what we do not see, so we can do it without thinking or seeing it. This is our greatest advantage. China is also good at speed; it is a country that can be preferred to be work with because of its ability to provide certain quantity of goods very quickly. It may be an alternative on some issues, but China does not have the distance and the speed to manufacture the small scaled goods in the path that world trade will follow in the future. So our country is very advantageous in this direction. Of course we also have a culture of tradesmen that give confidence to customer. Culture of tradesmen is unique to Turkish nation and I sincerely believe that when the troubles in the countries around Turkey are over, its way to future will be more clear.

Kaç ülkeye ihracatınız var? İhracatta özellikle nelerde dikkat ediyorsunuz? Ankara Tekstil olarak yurtdışındaki büyüme stratejileriniz nelerdir?

How many countries are you exporting? What do you especially pay attention to when exporting? What is your growth strategy abroad as Ankara Textile?

Firmamızda 45 ülkeye ihracat yapıyoruz. İhracat yaparken mesela Rusya ile alakalı şunu söyleyebilirim: Rusya ile hem ihracat hem de ithalat yapan bir firma olmazsanız işinizin sürekliliği olmaz. Bir kere, iki kere yaparsınız biter ama sürekliliğinin olabilmesi için firmaların ihracat yaptığı ülkelerde yerleşik düzenlerinin olması lazım. Bilhassa bu, Rusya için %100 şart.

We export to 45 countries. When exporting, for example, I can say something related to Russia: If you are not a company that imports and exports with Russia, your business will not be sustainable. You can export once or twice; companies must have a settled office in these countries where they export so that the sustainability can take place. In particular, this is a 100% must for Russia.

Avrupa’da da yine yerleşik Türk firmalarının olması lazım. Oranın ithalatçısı da yine sizin olmanız gerekiyor. Bizim malımız standart bir mal değil. Mese-

There must be also settled Turkish companies in Europe. You must be the importer of this region. Our goods are not standard goods. For example, if you were a


la, Coca Cola gibi şekeri, suyu, fiyatı belli olan standart bir mal olsanız orada distribütör bulur çalışırsınız ama bizde fiyat belli değil. Bizim malımızda hiçbir şey belli değil. 3 ayda bir koleksiyon hazırlanıyor. Neticede bu mallar çok değişken ve hızlı hareket etmeniz gerekiyor. Onun için bu işleri, ülkelerde distribütörlerle yapmanız çok zor, oraya yerleşmelisiniz. Moda 3 ayda bir değiştiğinden ve Çin görüp aynısını en iyi şekilde yaptığından, çok hızlı hareket edilmesi gerekiyor. Siz kendinizi sürekli yenilemezseniz bu sonunuz olur. Özellikle perde konusunda uzmansınız. Tüm dünyada perde, kültürlere göre dağıldığında aynı kodda mı? Yani perde bizde evin içini gizlemek için kullanılırken başka bir yerde aynı nedenlerle mi kullanılıyor? Bugün Avrupa'da kullanılan perdeyle İran'da kullanılan perde ya da Rusya’da kullanılan perde aynı değil. Ülkelerin kuzeyinden güneyine tercih edilen renkler bile farklıdır, bazı renkleri satamazsınız. Ev tekstiline giren diğer ürünler yani çarşaf, nevresim, bornoz grubu dünyanın her yerinde benzer özelliklerde kullanılır. Oysa perde öyle değildir. Mesela soğuk ülkelerde kalın perde kullanırlar, dışarıdan fazla soğuk gelmesin izolasyon görevi görsün diye. Rusya’da da kullanım şekli böyledir. Arap ülkeleri gibi sıcak ülkelerde tül kullanılır ama tül hafif kalınca olmalıdır. Güneş ışığına, sıcağa karşı bir önlemdir. Ev tekstili sektöründe, perdenin sadece dekoratif amaçlı değil fayda sağlamaya yönelik üretilmesi ve ürünü pazarlarken müşteriyi çekmek için bu faydanın belirtilmesi gerekiyor. İnsanlar ne kadar zamanda bir perde değiştiriyorlar? Bu perde değişim ihtiyacı nerden kaynaklanıyor? Yeni şeyler üreterek bir moda yaratmanız gerekiyor ki insanlar değişim ihtiyacı hissetsin. Her gün işe gidiyorsunuz ve işten eve dönüyorsunuz, yani geldiğimiz yer burası. Evinizdeki perdenin rengiyle, deseniyle, tasarımıyla size kendinizi iyi hissettirmesi, hoşunuza gitmesi lazım. Aynı zamanda izolasyon gibi konularda da fayda sağlaması lazım. Bunun için de sürekli araştırma yapmak, gelişme göstermek gerekiyor. İran ve Rusya’da insanlar daha çok evlerinde zaman geçirdiklerinden ev tekstilini çok önemsiyorlar. Daha çok düşünüp, tasarlıyorlar. Ortaya çok güzel perdeler de çıkıyor böylece. Oysa mesela Almanya’da insanlar evlerinde çok zaman geçirmediklerinden bu kültür yok onlarda. Rusya’da ve İran’da perde bir sanattır. Perdeyi alıp hakikaten çok güzel işliyorlar. Net olarak söyleyebilirim ki perdenin konfeksiyonunda bizden çok daha iyiler. Özellikle model tasarımında. Aynı kumaştan dikilen perdede onların diktiği perde bizimkinden çok daha güzel oluyor. İşçilikleri çok başarılı, çok titizler. Bizim de bu konuda onlardan örnek almamız lazım. Belki dernek bu konuya eğilebilir mesela dernek bünyesinde çalışma grupları oluşturulabilir, bu işi sanat haline getirmiş Rusya’dan, İran’dan tasarımcılardan eğitimler alınabilir. Onlardan çok şey öğrenebiliriz. Kumaşımız güzel olabilir ama bunun konfeksiyon kısmı da çok önemli. Son hali güzel olmalı ki yeterince iyi tanıtımımızı yapabilelim.

44

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017

standard commodity like Coca Cola which has a certain amount of sugar, water and price, you will work to find a distributor there; but for us the price is not determined. Nothing is determined for our goods. A collection is being prepared in every 3 months. After all, these goods are very variable and you have to move quickly. So it is very difficult for you to do business with the distributors in the countries. Since fashion changes in every 3 months and China can imitate it very quickly, one needs to move very quickly. If you do not renew yourself constantly, this would be your end. Especially you are an expert on curtains. Are the curtains all over the world share the same code when it is distributed according to cultures? In our culture, we use the curtain to veil the homes; but is it for the same purpose that curtains used in any other places? The curtain used in Europe today is not the same with curtain used in Iran or the curtain used in Russia. Even the colors preferred from north to south of a same country are different, you cannot sell some colors. Other products of home textiles such as bed sheets, bed linen, bathrobe are used for similar purposes all over the world. But the curtain is not so. For example, in cold countries, they use thick curtains, so that they can serve as an isolation from cold coming from outside. This is the way it is used in Russia. Tulle curtains are used in hot countries such as Arab countries, but the tulle must be slightly thick. It is a precaution against sunlight and heat. In the home textile sector, the curtain should be also produced for utility purposes, not only or decorative purposes, and this benefit must be specified in order to attract customers when marketing the product. How long do people use a curtain? Why they need to change the curtains? You need to create a fashion by producing new products, so that people need to change them. You go to work every day and you come home from work, home is where you always stay. You need to feel good about yourself with the color, pattern and design of your curtains in your home. At the same time, it must be also beneficial for isolation. So, you need to make researches and develop continuously. People in Iran and Russia are more concerned about home textiles because they spend more time at home. They care more and design more. So beautiful curtains may come out. In Germany, for example, people do not spend much time in their homes, so there is no such culture. In Russia and Iran, curtain is an art. They take the curtain and they really craft it very well. I can clearly say that they are much better than us in the garment of the curtain. Especially in model design. The curtain they crafted by the same fabric is much more beautiful than ours. Their workmanship is very successful, very meticulous. We need to take examples in this regard. Maybe the association may deal with this issue, for example working groups can be formed within the association, training courses can be organized from designers from Russia and Iran, who made this work into art. We can learn a lot from them. Our fabric may be beautiful, but the garment part is also very important. The final version should be nice so that we can make a good promotion of our products.

RÖPORTAJ/INTERVIEW



ARAŞTIRMA / RESEARCH

10.000 METREYE YÜKSELEN KUMAŞLAR

H

avacılık sektörü, tüm dünyaya paralel olarak ülkemizde de her geçen gün hızla büyüyen, gelişmiş teknoloji ve nitelikli insan gücü gerektiren oldukça büyük bir sektör. Hava araçlarında kullanılan malzemelerin üretimi çok gelişmiş bir teknoloji gerektiriyor; öyle ki dünyada sertifikası olmayan tek bir çivi bile uçaklarda kullanılamıyor. Türkiye’de, uçak içerisinde kullanılan birçok malzeme yurtdışından tedarik ediliyor. Yaklaşık 17 milyar liralık ithalat bedeline denk gelen bu bedelin büyük bölümünü ülkemizde üretimi olmayan uçaklar ve uçak içlerinde kullanılan malzemeler oluşturuyor. Son yıllarda devletimiz, yüksek maliyetleri azaltmak ve küresel pazardan pay alabilmek için yerli uçak üretimine destek vermeye başladı. Bu doğrultuda ilk olarak pazar payı büyük olan uçak koltuğu üretimi hedeflendi. Havacılık sektöründe adını tüm dünyada duyuran Türk Hava Yolları’nın devlet teşviği ile birlikte 5 milyon dolarlık yatırım yapmasıyla Türk Hava Yolları Teknik ve Assan Hanil ortaklığında Uçak Koltuk Üretimi Sanayi ve Ticaret A.Ş. (TSI) kuruldu. Böylelikle her yıl milyonlarca dolara ithal edilen uçak koltuğunun üretimine başlandı.

46

TÜBİTAK’ın desteğiyle yapılan bu yerli koltuk üretimiyle TSI, dünyada uçak koltuğu üreten firmalar listesine 14. firma olarak eklendi. Başlangıçta Türkiye’deki havayolu şirketlerinin uçaklarında yerli koltukları kullanmayı planlayan TSI, küresel pazarda %10’luk bir pazar payını hedefliyor bu da tahmini 700 milyon dolarlık bir ihracat potansiyeli anlamına geliyor. Böylece Türkiye havacılık sektöründe uçak koltuğu için milyonlarca dolar ithalat harcaması yapılmayacağı gibi pazara ortak olarak milyon dolarlık ihracat yapabilecek. TSI, otomasyon sistemi ve gelişmiş teknolojisiyle en hızlı ve hatasız seri üretimi yaptıkları konusunda iddialı. En kaliteli ürünü, en uygun fiyata, en kısa sürede üreterek dünyada sayılı uçak koltuğu üreten şirketlerin arasında yerini almayı hedeflemekte.

THY’de ne tür koltuk kılıfları kullanılmaktadır?

Türk Hava Yolları’nda artık yerli koltuklarımız kullanılmaya başlanılsa da koltuk üretiminde kullanılan ekipmanın tamamı yerli maddeden üretilmiyor. %30’ u yurt dışından getirilen malzemelerden biri de uçak koltuklarının üretiminde kullanılan kumaşlar. Türk Hava Yolları Konfigürasyon ve Proje Müdürü Ahmet TİKVEŞ’in THY uçaklarında kullanılan kumaşlar konusunda bizlere aktardığı bilgiler şu şekilde:

Türk Hava Yolları koltuk kumaşını mevcut durumda havacılık sektöründe onaylı Avrupalı tedarikçilerden temin etmektedir çünkü bu firmalar teknik özellikleri uygun ve sektöre yönelik mamul ürettiği bilinen firmalardır. Ürettikleri kumaşların sertifikaları mevcuttur. Bahsedilen alımlar, gereksinimleri sağlayan firmalar arasından ihale usulüyle Yönetim Kurulumuz ’un uygun gördüğü firmalar için yapılmaktadır.

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017

Türk Hava Yolları A.O’da dar gövde uçakların koltuklarında, bütün dünyada tercih edildiği üzere deri koltuk kılıfı, geniş gövde uçaklarda da kumaş koltuk kılıfı kullanılmaktadır. Kumaş ve deri için uçak imalatçılarının ve otoritelerin zorunlu tuttuğu spesifikasyonlara uygun olan deri ve kumaş tedarik edilmektedir. Şartnamelerin içeriği tamamen teknik gerekliliklerden oluşmaktadır (Şartnamede ISO standartlarından tutun da Avrupa Havacılık Güvenliği Ajansı’nın (European Aviation Safety Agency) zorunlu tuttuğu standartlara atıfta bulunulmaktadır. THY, Kullanılan kumaşları nerelerden temin etmektedir?


FABRICS THAT SOAR 10.000 METERS HIGH

T

he aviation industry is quite a large industry that grows day by day in our country in paralel with the world and requires advanced technology and qualified labor force.

The production of the materials used in aircrafts requires very advanced technology. Not even a single nail without a certificate can be used in planes. In Turkey, many materials used in planes are supplied from overseas. Most of this amount that adds up to nearly 17 billion liras worth of import consists of planes and materials used in planes that are not produced in our country. In the recent years, our government has started supporting domestic production of planes in order to decrease high costs and get a share from the global market. In this context, firstly the production of aviation seats that have a large market share was aimed. With 5 million dollars investment by Turkish Airlines, which made a name for itself in the aviation industry, encouraged by governmental incentive, TSI Aviation Seats Industry and Trade Inc. was founded as a joint venture company established by Turkish Airlines Technic and Assan Hanil. Thus, the production of aviation

seats that used to be imported for millions of dollars every year has begun.

Configuration and Project Manager Ahmet TÄ°KVEĹž reports about fabrics used in THY planes:

Upon the production of domestic aircraft seats with the support of TUBITAK, TSI was added as the 14. company to the list of companies in the world that manufacture aviation seats. TSI, which initially planned to use domestic seats in the planes of airlines in Turkey, now aims for 10 % of market share in the global market; which is roughly an export potential of 700 million dollars. In this way, Turkey will be able to export worth million-dollars by sharing in the market, while also saving millions of dollars on aviation seat import. TSI is confident in their fast and faultless mass production done by its automation system and advanced technology. It aims at being one of the important companies in the world that manufactures aviation seats by manufacturing the most quality manufacture for the lowest price and in the shortest amount of time.

What kind of seat covers are used at THY?

Even though in Turkish Airlines our domestic have started to be used, not all of the equipment used in the manufacturing of the seats are made from domestic materials. One of the materials 30 % of which are imported is the fabric used in aviation seat manufacturing. Turkish Airlines

At THYAO, leather seat covers are used in planes with a narrow airframe, as is preferred worldwide. In planes with a large airframe, cloth seat covers are used. Leather and cloth that are conforming with the specifications that plane manufacturers and authorities obligate are supplied. The content of the contracts consists entirely of technical necessities (The contract refer to many from ISO standards to European Aviation Safety Agency standards). Where does THY supply the fabrics from? Turkish Airlines currently supplies its seat fabrics from European suppliers verified in the aviation industry because these companies are known to be technically adequate and to manufacture sector-specific products. The fabrics they manufacture are certified. Said purchases are made for companies that our Board of Directors see fit among companies that meet the requirements, following the tendering procedure. Can domestic fabrics be used in Turkish Airlines’ planes?


THY’nin uçak koltuklarında yerli kumaşlar kullanılabilir mi? Ortaklığımız yerli tedarikçileri her alanda desteklemektedir. Bunun en güzel örnekleri, son dönemde uçaklarımıza takılmakta olan yerli uçak koltuğu, uçak mutfağı ve eğlence sistemleridir. Dolayısıyla yeni bir uygun mamul üreten bir yerli tedarikçi varsa ihaleye katılması muhtemeldir. Uçak koltuğunda kullanılan kumaşların hangi özellikleri sağlaması beklenmektedir? Kumaşlar, öncelikle yanmaya karşı dayanıklı olmalı. Belli sayıdaki temizleme tekrarlarında oluşabilecek aşınmaya karşı dayanıklı olmalı ve rengini muhafaza edebilmelidir. Kullanım esnasında belli değerlerin üzerinde çekmemeli, kirletici ve temizleyici maddelere karşı dayanıklı olmalı, yırtılmaya ve yüzeyde kabarmaya karşı dayanımı yüksek olmalıdır. Yerli üretimde Anadolu Üniversitesi’ndeki ‘yanmaz uçak koltuğu’ çalışmalarına da destek veriliyor. 2012 yılında yürürlüğe giren Havacılık Araştırma Merkezi projesi kapsamında 2014 yılı Kasım ayında Kalkınma Bakanlığı onayı ile faaliyetlerine başlayan Metal Dışı Malzemeler Laboratuvarı, Türkiye’deki en gelişmiş yanma test laboratuvarlarından biri haline getirildi. Üst teknoloji cihazlarla donatılan laboratuvarda, havacılık yanma testleri ile ilgili akreditasyon çalışmaları devam ediyor.

- Havacılık endüstrisinde %100 yerli üretim hiçbir ülkede yok. Boeing ve Airbus firmaları da uçaklarının çok büyük bölümünü kendi ülkeleri dışında yaptırıyorlar. Dolayısı ile her şeyi yurt içinde yapmaya çalışmak doğru ve efektif bir yaklaşım olmayacaktır. - Türkiye’nin büyük yolcu uçağı yapımına kalkışması çok gerçekçi değil. Bu nedenle ülkemizdeki yerli uçak çalışmaları da aslında daha küçük, bölgesel uçakların üretimini hedeflemektedir. - Bu alandaki çalışmalar çok uzun vadelidir. Kısa vadede sonuç almak kolay değil. Dolayısı ile yüksek sabır ve emek gerektirmektedir. - Uçakta kullanılan parçaların sertifikasyonu gereklidir. Bu hususları değerlendirdiğimizde uçakların kabin içi sistemlerinin geliştirilmesi ve üretimi gibi bileşenlere yönelik çalışmalar önem kazanmaktadır. Bu tip ürünler özellikle kısa ve uzun vadede ülkemize ekonomik ve teknolojik açıdan da büyük katkı sağlayabileceklerdir.

Ülkemizde yerli uçak koltuğu kullanılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu alanda özellikle Dünya’nın en büyük havayolu şirketlerinden birisi haline gelmesi nedeniyle Türk Hava Yollarının ciddi bir ihtiyacı vardır. Yeni bir uçak alındığında veya yenileme gerektiğinde kabin içinin yerli firmalar tarafından oluşturuluyor olması çok önemli bir kazanım olacaktır. Öte yandan bunları yapabilir hale gelmek üreticilerimiz açısından Dünya’nın tüm havayollarına ürün satabilir hale gelmek anlamına da gelmektedir. Bu da hem ithalatı azaltacak hem de yeni ihracat olanakları sağlayacaktır. Uçak koltukları bu anlamda önemli bir kabin içi bileşendir. Türkiye’de halen 2012 yılında THY ortaklığı ile kurulan TSI Uçak Koltuk Üretimi San. ve Tic. A.Ş. firması uçak koltuğu üretimini gerçekleştirmektedir. Bu konuda kısa zamanda oldukça başarılı olduklarını görmekteyiz. Ancak bu çalışmalar henüz başlangıç aşamasındadır. Koltuğun pek çok bileşeni, buna kumaş da dahil, hala yurtdışından ithal edilmektedir. Daha fazla koltuk bileşeninin Türkiye’de üretimi konusunda TSI firması da çaba sarf etmektedir.

Türkiye’de havacılık sektörü son yıllarda çok ilgi gören alanlardan bir tanesi. Yerli uçak üretimi ile ilgili de istek ve çaba var. Devletin de bu alanda yoğun teşvikleri olduğunu görüyoruz. Türk Hava Yolları da bu çalışmaların itici güçlerinin başında geliyor. Havacılık sektörü yüksek teknoloji kapsamına giriyor. Katma değeri yüksek ve ekonomiye katkısı 1’e 7 olarak değerlendirilen bir alan. Dolayısı ile bu alandaki çalışmalar ülkemiz açısından hem teknolojik hem de ekonomik açıdan çok önemli. Uçak çok fazla bileşeni olan bir araç. Bu yüzden tekstili de kapsayan pek çok sektörü yakından ilgilendiriyor. Ancak öncelikle bu alan ile ilgili bazı kritik hususları vurgulamakta fayda var:

Uçaklarda hem ekonomik hem de çevresel sebeplerden dolayı ağırlığın azaltılması ile ilgili yoğun araştırmalar yürütülmektedir. Bu da metalik malzemelerin yerini her geçen gün artan oranda plastik, tekstil veya lif takviyeli kompozitler gibi yenilikçi malzemelerin almasına yol açmaktadır. Uçak koltuklarında da daha ergonomik ve hafif yeni ürünler geliştirilmesi yönünde eğilim vardır. Yeni jenerasyonlarda örneğin koltukların alüminyum kasalarının yerini karbon takviyeli kompozitlerin almaya başladığını görebilmekteyiz. Kullanılan kumaşlara alternatif olarak daha konforlu, hafif ve güvenli kumaşlar geliştirilmesi ile ilgili araştırmalar yapılmaktadır. Eğlence sistemleri ve ekranlar özellikle uzun uçuşların ayrılmaz

Laboratuvar sayesinde yurt dışında yaptırılmak zorunda kalınan pek çok test ülke içinde yapılabilir hale geldi. Ayrıca, yerli firmaların AR-GE ve ÜR-GE faaliyetleri kapsamında geliştirmeye çalıştıkları ürün ve özelliklerinin de gizliliklerinin korunmasına katkı sağlanıyor. Anadolu Üniversitesi Sivil Havacılık Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa E. ÜREYEN’e uçaklarımızda yerli uçak koltuğu kullanılması ile ilgili görüşlerini sorduk:

48

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017

bir parçası olarak koltuklarda yer almaktadır. Bu sistemlerin ve yerli yazılımların geliştirilmesi de bu alandaki çalışmalardandır. Sonuç olarak tek başına uçak içindeki koltuklar içinde tekstilin de yer aldığı pek çok sektöre yeni iş alanları açabilecek potansiyele sahiptir. Burada yine önemle vurgulanması gereken hususlardan bir tanesi de maliyetin bu alanlarda daha geri planda tutulmasıdır. Dolayısı ile bu alanlar miktarı düşük olmakla birlikte karlılığı yüksek, prestijli alanlardır. Türkiye’deki uçak koltuk kumaşı üretim çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu kumaşların Türkiye’de üretimi konusunda çalışma yürüten firmalar vardır. Ülkemizde en yüksek döşemelik kumaş üretim kapasitesine sahip olan firmalardan biri olan Kadifeteks, bu konuda çok ilerleme kaydetmiş durumdadır. Bizim de partner olarak yer aldığımız TÜBİTAK destekli bir öncelikli alan projesi kapsamında da uçak koltuk kumaşı geliştirilmesi çalışmalarına devam etmektedirler. Bu alandaki çalışmalarda sabırlı olmak gereklidir. Teknik olarak istenen kaliteyi hatta daha fazlasını sağlayabilecek bilgi ve teknoloji ülkemizde var olsa da bu alandaki regülasyonlar ağırdır. Ürünlerin çeşitli testlerden geçmesi ve belge

ARAŞTIRMA / RESEARCH


mestically. Moreover, this contributes to the protection of the secrecy of products and the qualities of products that domestic companies try to develop within their R&D and P&D operations.

Many components of the seat, including the fabric, are still imported. TSI is making efforts about the manufacturing of more seat components in Turkey.

We asked Anadolu University Civil Aviation Research Centre Vice Principal Prof. Dr. Mustada E. ĂœREYEN about his opinion on domestic aviation seats being used in our planes:

Intensive researches on reducing the weight on planes due to economic and environmental reasons are being conducted. This causes metallic materials to be replaced increasingly by innovative materials such as plastic, textile or fibre reinforced composites each day. There is a trend in aviation seats, as well, for more ergonomic and light new products to be developed. We can see in new generations that, for example, aluminum seat frame works are starting to be replaced by reinforced composites. Researches are being conducted about developing more comfortable, light and safe fabrics as an alternative to the currently used fabrics. Entertainment systems and screens are located in the seats as an integral part of especially long flights. The development of these systems and domestic software are also studies in this area. As a result, seats in planes alone have the potential to provide business to many sectors including textile. One of the points that must be emphasized again is that the cost should be kept in the background in these areas. Therefore these areas are low in quantity but and high in profit and prestigious.

How do you consider the using of domestic aviation seats in our country? Aviation industry is one of the areas that got a lot of attention in the recent years. There is desire and effort to domestically manufacture aircrafts, as well. And we see that the government has incentives in this area. Turkish Airlines is one of the main driving powers of these studies. Aviation industry falls into the category of high technology. It has high added value and it is an area the contribution to economy of which is evaluated as 7 for 1. Therefore studies in this area are very important for our country both technologically and economically. A plane is a vehicle with many components. Therefore it concerns many sectors including textile closely. However, it is helpful to emphasize some critical aspects of this area: - No country has 100 % domestic production in aviation industry. Boeing and Airbus, too, have most parts of their planes made abroad. Therefore, trying to do everything domestically is not a right and effective approach.

Our joint enterprise supports domestic suppliers in all areas. The best examples of this are the domestic aviation seats, galleys and entertainment systems that have been being installed in our planes recently. Therefore it is possible for a domestic supplier that manufactures suitable products to join the tender. What qualities are the fabrics used in aviation seats expected to have? The fabrics must first be fire resistant. They must be durable against wearing that might be observed after a certain number of times of cleaning. They must not shrink more than a certain rate and they must be resistant to contaminant materials, cleaners, tearing and blistering of the surface. In domestic production, the ‘inflammable aviation seat’ studies at Anadolu University are being supported, as well. The Non-metallic Materials Laboratory, which began its activities in 2014 with the approval of the Ministry of Development as part of the Aviation Research Center project that took effect in 2012, was turned into one of the most developed combustion test laboratories in Turkey. Accreditation studies about aviation combustion tests continue at the laboratory equipped with high-tech devices. Because of the laboratory, many tests that used to have to be done abroad can now be done do-

- It is not very realistic for Turkey to attempt manufacturing big airliners. For this reason, aircraft projects in our country should aim at the manufacturing of smaller, local planes. - Projects in this area are very long-term. It is not easy to get results in the short term. Therefore it requires great deal of patience and labor. - Parts used in planes must have certification. Considering these points, studies on components such as the development and production of cabin interior systems become crucial. Such products will benefit our country both economically and technologically in the short and long term. Turkish Airlines, especially because it has become one of the biggest airlines, has a crucial need. It will be a great achievement that when a plane is purchased or requires renovation, the cabin interior is built by domestic companies. On the other hand, being able to do these also means being able to sell products to all the airlines in the world for our manufacturers. This will reduce import and also allow for new export opportunities. In this sense, aviation seats are an important cabin interior component. In Turkey, TSI Aviation Seats Industry and Trade Inc., which was founded as a joint venture with THY in 2012, still carries out the manufacturing of aviation seats. We see that they have become quite successful in a short amount of time. However, these studies are on the onset.

How do you find the manufacturing of aviation seat fabric in Turkey? There are companies that carry out studies on the manufacturing of these fabrics in Turkey. One of the companies that has the highest upholstery fabric production capacity, Kadifeteks, has made a lot of progress in this matter. They are continuing their studies in developing aviation seat fabrics, as part of a TUBITAK-backed priority area project which we are also a partner in. Patience is needed in studies in this area. Although the information and technology that could provide more than the technically required quality is existent in our country, the regulations in this area are strict. The products need to pass various tests and obtain certification. Since it is not yet possible in our country, companies are forced to do these abroad. The permanency of these products is difficult, as well, since their areas of usage are limited. One of the most important points is the fact that it is very hard to break the habits in this area especially in the case of expanding abroad. It is not easy to convince airlines to change the products they are using or companies they are working with since sanctions are quite heavy. Lower costs are not a priority in this industry. It is necessary to keep this in mind. Therefore it could be said that it is harder to get into market and sell than it is to produce. Which country do our airlines supply their aviation seat fabrics from? Lantal/Switzerland company is the one that is the biggest manufacturer of these types of products. While there are other manufacturers, this company holds most of the market.


almaları gerekmektedir. Bunları da ülkemizde henüz gerçekleştirmek mümkün olmadığından firmalar yurt dışında yaptırmak zorunda kalmaktadır. Kullanım alanı çok fazla olmadığından bu ürünlerde üretimin sürekliliği de zordur. En önemli hususlardan bir tanesi özellikle yurtdışına açılma durumunda bu alandaki yerleşik alışkanlıkları kırmanın çok zor olmasıdır. Yaptırımlar çok ağır olduğundan havayolu firmalarını hali hazırda kullandıkları ürünü veya firmayı değiştirmeye ikna etmek kolay değildir. Bu sektörde daha düşük maliyet birinci öncelik olmamaktadır. Bu hususun dikkate alınması gerekir. Dolayısı ile yapabilmekten ziyade pazara girmek ve satabilmek daha zor diyebiliriz.

mid oranı %20’yi geçmeyecek şekilde) karışımlarından üretilirler. Ayrıca kumaşla sünger arasında bir alev bariyer kumaşı kullanılabilmektedir. Bu kumaşta genellikle Nomex gibi kendinden güç tutuşur liflerden üretilir. Uçak koltuğunda kullanılan kumaşlardan kalite beklentileri yüksektir. Ancak en önemli beklenti güç tutuşurluk özelliklerinin çok iyi olmasıdır. Bununla beraber yandıklarında oluşan duman yoğunluğunun düşük olması da istenir. Airbus firması ilave olarak toksisite testlerinden de geçmesini talep eder. Yün tercih edilmesinin en önemli sebebi de hem konfor özelliğinin hem de güç tutuşur özelliğinin yüksek olmasıdır.

Havayolu şirketlerimiz uçak koltuk kumaşlarını hangi ülkeden ithal ediyor?

Bu alandaki önemli bir ihtiyaç gerekli testleri yaptırabilmektir. Yeni bir ürün geliştirmek ve/veya var olan bir ürüne alternatif yerli bir ürün üretebilmenin ön koşulu bu ürünün kullanılabilirliğini test etmektir. Havacılık sektörüne yönelik olarak tekstil malzemelerinin de dahil olduğu pek çok ürün için Türkiye’de akredite laboratuvar ihtiyacı bulunmaktadır. Bu durum firmaların bu alana girmelerinde önemli bir sorun teşkil etmekte; zaman, maliyet ve güvenlik açılarından dezavantaj oluşturmaktadır.

Bu tip ürünlerin en büyük üreticisi konumunda olan firma Lantal/İsviçre firmasıdır. Bazı başka üretici firmalar da bulunmakla birlikte pazarın büyük bölümü bu firmanın elindedir. Uçak koltuğu kumaşlarında olması gereken özellikler nelerdir? Uçak koltuklarında kullanılan kumaşlar esas olarak %100 yün veya yün-poliamid (polia-

Son olarak; bizlere araştırma merkezinizde yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

Bu ihtiyacı karşılamak amacıyla Merkezimiz

What are the qualities that aviation seat fabrics should have?

Lastly, could you tell us about the studies that you conduct at your research center?

Fabrics used in aviation seats are essentially made of 100% wool or wool-polyamid mixture (polyamid percentage being maximum 20%). Also a flame barrier fabric may be used between the fabric and the sponge. This fabric is usually made of flame retardant fibers such as Nomex. Quality expectations from fabrics used in aviation seats are high. However, the most important expectation is the flame retardation to be very good. In addition, it is also desired that the smoke density is low when they do flame. Airbus company also demands that the toxidity tests be passed. The most important reason why wool is preferred is that both its comfort and flame retardation quality is high.

An important necessity is being able to do the essential tests. The prerequisite of developing a new product and/or producing a domestic alternative product to an existing product is testing the usability of this product. In Turkey there is a need for an accredited laboratory for many products including textile materials intended for aviation industry. This situation poses a serious problem for companies to get into this area and cause disadvantage in terms of time, cost and security.

50

In order to meet this need, we are able to conduct a part of the flame retardation tests for non-metallic materials used in aviation such as textile, composites, plastic components and cable at our laboratory that we established within our Center. We are continuing

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017

bünyesinde kurmuş olduğumuz laboratuvarımızda havacılıkta kullanılan tekstil, kompozit, plastik aksam, kablo gibi metal dışı malzemelerin güç tutuşurluk testlerinin bir bölümünü gerçekleştirebiliyoruz. Onaylı laboratuvar olmak konusunda çalışmalarımız devam etmektedir. Bu konuda TSE ile de iş birliği içindeyiz. Böylece bu alanlarda faaliyet yürüten veya yürütmek isteyen firmalara yurtiçinde test hizmeti verebilir hale gelmeye çalışıyoruz. Ayrıca bu testleri yapabiliyor olmamız sayesinde edindiğimiz bilgi ve tecrübeleri de firmalara yeni ürün geliştirme, AR-GE desteği, Pazar beklentileri ile ilgili bilgilendirme gibi hizmetler şeklinde aktarmaya gayret ediyoruz. Havacılık sektöründe üniversite sanayi iş birliği önemli bir gerekliliktir. Kapsamlı AR-GE ve ÜR-GE faaliyetlerine gereksinim vardır. Bu nedenle firmaların üniversiteler ile birlikte çalışmaları lazım. Sonuç olarak bu alandaki çalışmalar ülkemizin AR-GE ve ÜR-GE altyapısının gelişmesi, ileri teknoloji ürünler üretilebilmesi, katma değeri yüksek malzeme ihracatı yapılabilmesi, üniversitelerdeki eğitim ve laboratuvar altyapılarının gelişmesi konularında katkılar sağlayacaktır. to work on becoming a certified laboratory. We are in collaboration with TSE on this matter. We are trying to be able to provide test services domestically to companies that operate or want to operate in these areas. Besides, we strive to convey to companies the information and experience that we gain by being able to conduct these tests in the form of services such as developing new products, R&D support and informing on market expectations. Industry collaboration is a crucial necessity in the aviation industry. Extensive R&D and P&D operations are needed. For this reason, companies need to work with universities. Eventually the studies in this area will provide benefits for the R&D and P&D infrastructure of our country to develop, high-tech products to be produced, materials with high added value to be exported and education and laboratory infrastructures in universities to develop.

ARAŞTIRMA / RESEARCH


www.ahsentekstil.com | www.telamor.com


DOSYA / FILE: EV TEKSTİLİNDE AR-GE ve TASARIM MERKEZLERİ / R&D IN HOME TEXTILE AND DESIGN CENTERS

AR-GE Merkezi Kurulumu ve Sürdürebilirlik Foundation of a R&D Center and its sustainability Kemal Sidar London Bridge Project / Etkin Proje Yönetim Dan. Tic. Ltd. Şti. AR-GE yapan şirketler için AR-GE Merkezi kurmak son 5 yılın en önemli gündem maddesi haline gelmiş durumda. 5746 sayılı kanununun son uygulama yönetmeliği ile AR-GE Merkezi kurulumu için yeter teknik personel sayısının 15’e kadar düşürülmesi ile bu konuda yeni bir “altına hücum” yaşanıyor. Birçok kanunda olduğu gibi 5746 sayılı kanunda da AR-GE Merkezi kurulumu için asgari kriterlerin neler olduğu tam olarak tanımlanmamış durumdadır. Uygulama yönetmeliklerine de baktığımızda elimizde sadece 15 veya 30 olan yeter teknik personel sayısı bulunmaktadır. Bununla birlikte istenilen “izole fiziki alan” ve “AR-GE projeleri” ile başvuru aşamasında dikkate alınan birçok diğer faktör net olarak tanımlanmamıştır. O nedenle vereceğim bilgiler ağırlıklı olarak yaşanılan tecrübelere (65+ başarılı AR-GE Merkezi kurulumu) ve içtihatlara dayanmaktadır. AR-GE Merkezi Kurulumu için asgari yeter şartlara hızlıca bir göz atalım; • Personel: Sayısal olarak ifade edilen tek kriter olarak AR-GE Personeli sayısı en önemli şarttır. Başvuru yapan şirketin sektörüne göre 15 veya 30 tam zaman eşdeğer sayısına sahip teknik personel istenmektedir. Meslek lisesi ve üzeri eğitim seviyelerindeki personeller teknik olarak tanımlanmakla birlikte, ağırlıklı olarak mühendis personelin olması beklenmektedir. Toplam sayı içerisinde yüksek lisans, doktora ve üzeri derecelere sahip personel sayısı da önemlidir. • Fiziki Alan: AR-GE Merkezi’ne ait diğer departmanlardan fiziken ayrılmış, giriş-çıkışları kameralı ve kartlı sistemler ile kontrol altında ve içerisinde AR-GE Merkezi çalışanları hariç kimsenin (ziyaret, toplantı, proje bazlı çalışma vb. hariç) sürekli bulunmadığı bir alanın tanımlanması gerekmektedir. Bu alan tek bir fiziki bölüm olabileceği gibi aynı bina/kampüs

52

içerisinde birden fazla ve farklı özelliklerde (ofis, test alanı vb.) alanlar da olabilir.

lemektedir. Başarısız olan AR-GE Merkezlerine ise farklı yaptırımlar uygulanmaktadır.

• AR-GE Projeleri: Frascati kılavuzunda tanımlanmış olan AR-GE aşamalarını sağlayan, süresi, bütçesi ve teknik içeriği önceden tanımlanmış ve AR-GE Merkezi asgari personel sayısı çalışma zamanının %100’ünü dolduracak kadar yoğunlukta AR-GE çalışması içeren projenin tanımlanmış olması gerekmektedir.

AR-GE Merkezi yürütme sürecinin başarılı olmasının anahtarı şirketin AR-GE stratejisinin oluşturulmuş ve uygulamaya alınmış olmasında saklıdır. Bu kapsamda aşağıdaki konularda sürekli olarak gelişim hedeflenmelidir;

• Diğer: Bu başlık altında yukarıdaki 3 başlıktan çok daha fazla kriter bulunmaktadır. Bunlardan bazıları; ulusal (Teydeb vb.) veya uluslararası (Horizon 2020) destekli projeler, akademik işbirlikleri, fikri mülkiyet hakkı (patent, tasarım tescil vb.) çıktıları, performans/ ödüllendirme sistematiği, proje yönetimi, makale/yayın/bildiri çalışmaları, yüksek lisans/ doktora programları şeklinde sıralanabilir. Tüm kriterler başvuru planı aşamasında karşılanmıyor olabilir. Özellikle asgari yeter şartların karşılandığından emin olduktan sonra diğer kriterlerin karşılanması için bir aksiyon planı çıkarılabilir ve belki 2-3 ay içerisinde tüm konularda uyumluluğu sağlamak mümkün olabilir. Öte yandan AR-GE Merkezi belgesini almaya hak kazanmak, her şeyin bittiği anlamına da gelmemektedir. Esasında tüm iş tescil belgesini aldıktan sonra başlamakta ve hem Maliye Bakanlığı’nın denetimlerine ve beklentilerine hem de Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın performans kriterlerine uyumluluğu sağlamak gerekmektedir. AR-GE Merkezi belgesi alan her kurumdan temel beklenti; elde edilen vergisel avantajın daha kaliteli ve daha fazla AR-GE çalışması yapılması için kullanılmasıdır. Bu kapsamda bakanlık her yıl AR-GE Merkezlerinden ilerleme raporu istemekte ve performanslarını ölçerek, başarılı gördüğü merkezlerin belgelerini yeni-

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017

AR-GE/R&D

• Personel sayısı, personel niteliği • AR-GE projelerinin niteliği, araştırma yoğunluğu • Ulusal ve uluslararası destekli proje sayısı, bütçesel büyüklüğü • AR-GE harcamalarının toplam gider içerisindeki oranı • AR-GE’den doğan ürünlerden elde edilen özgün ürün geliri • AR-GE’den doğan ürünlerin ihracatı veya ithal ikamesi yaratması • Akademik işbirlikleri, diğer araştırma kurumları ile işbirlikleri • Bilimsel yayınlar, makale çalışmaları • Fikri mülkiyet hakkı çalışmaları, uluslararası patent tescilleri • Performans ve ödüllendirme sonuçları, proje yönetimi, dokümantasyon • Sektöre, ülkemize ve bilime yapılan katkı Başarılı bir AR-GE Merkezi demek sadece vergisel teşviklerin getireceği avantaj demek değildir. Şirketin AR-GE kültürünü özümsemesi, nitelikli personel için çekim merkezi olması, ulusal ve uluslararası arenada bilinirliğinin artması demektir. AR-GE Merkezi’ne sahip bir şirketin markasının daha da “parlaması” kaçınılmaz bir sonuçtur. AR-GE yönetimini doğru yapan bir şirket, tüketici gözünde daha inovatif ve cazibeli hale gelecektir.


Ev Tekstili Dünyası için AR-GE’nin Önemi Türkiye’de 2017 Temmuz ayı itibariyle faaliyette olan 545 AR-GE merkezinin içinde 29 tekstil firması bulunuyor. Bu firmalardan 11’i ev testili sektöründe faaliyet gösteren TETSİAD üyesi kurumlar. 53 tasarım merkezinin sektörlerine baktığımızda ise 6’sı ev tekstili sektöründen olan 17 tekstil firmasının yer aldığını görüyoruz. Bu sayımızda AR-GE ve Tasarım merkezi kurulumu hakkında uzman görüşlerine ve AR-GE merkezi belgeli üye firmalarımızın konu hakkındaki görüşlerine yer verdik.

R&D’s Importance for Home Textile World There are 29 textile companies in 545 R&D centers in Turkey which will operate by month of July 2017. 11 of these companies are members of TETSİAD operating in the home textile sector. When we have a look at 53 design center’s sectors, we see that there are 17 textile companies whose 6 of them are in home textile. In our this issue, we included expert opinions about the establishment of R&D and Design center and the opinions of our R&D central certificated company members.

Establishment of an AR-GE Center for companies engaged in R&D has become the most important agenda of the last 5 years. With recent implementation regulation of Law no. 5746 and the reduction of the number of technical personnel for establishment of R&D Center by 15, a new “gold rush” is experienced in this subject. As it is in many regulation, it is not precisely defined what the minimum criteria for establishment of R&D Center is in 5746 numbered Law. When we observe the implementing regulations, there are regulated technical staff numbers, only 15 or 30. However, the “isolated physical field” and “ R&D projects” that are required, along with many other factors taken into account while in application phase, are not clearly defined. So the information I will provide is mainly based on experience (65+ successful R&D Center establishment) and case law. Let’s take a quick look to minimum requirements for R&D Center Setup; • Personnel: The number of R&D Personnel as the only criteria expressed numerically is the most important term. The applicant company requires 15 or 30 full-time equivalent technical staff, depending on the industry. It is expected that the personnel will be mainly engineer staff while being technically defined as graduated from vocational high school and higher education levels,. The number of masters, doctoral and higher educated personnel is also important in total number. • Physical Area: Physically separated locations belonging to R&D centers from other departments, the entrance and exit are under control with camera and card systems, and no oneelse can come in except for defined personnel who are R&D employers (except visit, meeting, project based work etc.). This area may be a single

physical section or may have multiple and different features within the same building / campus (office, test area, etc.). • AR-GE Projects: Projects are required with a defined duration, budget, and technical content that provide R&D phases defined as in Frascati guide and to contain enough R&D work to fill 100% of R&D Center’s minimum number of staff time . • Other: There are many more criteria under this heading than above three headings. Some of those; Projects such as nationally (Teydeb etc.) or internationally (Horizon 2020) supported projects, academic collaborations, the right of intellectual property (patent, design registration etc.), performance / rewarding system, project management, article / publication / master / doctoral programs. All criteria may not be met in application plan phase. Once you are sure that the minimum requirements are met in particular, an action plan can be drawn up to meet the other criteria and it may be possible to achieve the compatibility in all cases within a few months. On the other hand, qualifying for R&D Center certificate does not mean that everything is over. In fact, it is necessary to start after the receipt of all the business registration documents and to ensure compliance with Ministry of Finance’s audits and its expectations as well as the requirements of performance criteria of Ministry of Science, Industry and Technology. The basic expectation from every institution that receives R&D Center certificate; The tax advantage that is obtained is to be used for better quality and more R&D work. In this context, the ministry requests a progress report from R&D Centers every year and measures the performances and renews the certificates of suc-

cessful centers. Different sanctions are applied to unsuccessful R&D Centers. Key factor of the success of R&D Center’s execution process is in the fact that R&D strategy of the company has been created and put into practice. In this context, continuous improvement should be aimed in below topics: • Number of personnel, personnel quality • The quality of R&D projects, the intensity of research • Number of nationally and internationally supported projects, budgetary size • Ratio of R&D expenditure to total expenditure • Original product revenue from products derived from R&D • Export or import substitution of R&D products • Academic collaborations, collaborations with other research institutions • Scientific publications, article studies • Intellectual property studies, international patent registrations • Performance and awarding results, project management, documentation • Contribution to the sector, our country and science A successful R&D Center does not just mean the advantages of tax incentives. It means that the company’s absorbtion of R&D culture, atractive center for qualified personnel, to increase national and international awareness. It is an inevitable result of “shine” of a company’s brand with a R&D Center. A company that makes R&D management in correct manner will become more innovative and more attractive to the consumer.


Tasarım Merkezi Kurulumu Foundation of a Design Center Beste Bener / Etkin Proje Yönetim Dan. Tic. Ltd. Şti.

Mart 2016’da yayınlanan AR-GE Reform Paketi kapsamında, aynı AR-GE Merkezilerinde olduğu gibi tasarım faaliyetlerinde bulunan firmalar gerekli şartları sağlaması durumunda Tasarım Merkezi kurabileceği açıklandı. Yayınlanan bu kanun kapsamında Tasarım Merkezine getirilen yeniliklere örnek teşkil edecek uygulamaların sayısının az oluşu konuya ilişkin farklı yorum ve değerlendirmeleri beraberinde getirse de, temelde tasarım faaliyetleri katma değer ve rekabet avantajı yaratma potansiyeline haiz, ürün veya ürünlerin işlevselliğini artırma, geliştirme, iyileştirme ve farklılaştırmaya yönelik yenilikçi faaliyetlerin tümü olarak değerlendirilmektedir. Mevzuatta oldukça geniş kapsamlı ifade edilen tasarım faaliyetleri, bir çok farklı sektörün Tasarım Merkezi kurabileceğini bizlere göstermiş oluyor. Tıpkı AR-GE Merkezlerinde olduğu gibi Tasarım Merkezlerini de bu kadar cazip hale getiren avantajları 2 gruba ayırabiliriz: “Mali avantajlar” (gelir vergisinde %80-95 arası indirim, SGK işveren payında %50 indirim, kurumlar vergisinde %100 indirim, damga vergisi istisnası) ve “teknik avantajlar”. Genelde teknik avantajlar göz ardı edilse de; proje kültürünün oluşması, firmaya katma değerli tasarım projeleri yapma yeteneği kazandırması, firmanın nitelikli personel istihdamı gerçekleştirmesi gibi azımsanmayacak derecede birçok katkı sağlamaktadır. Yayınlanan bu kanun kapsamında Tasarım Merkezinin kurulumu ile ilgili asgari kriterlerin neler olduğu tam olarak tanımlanmamış olsa da temelde firmaların kurulum için gerekli şartları aşağıda maddelendirebiliriz. • Tasarım Merkezlerinde en az 10 Tam Zaman Eşdeğer Tasarım Personeli istihdam edilmesi, Tasarım Merkezi kurulumunda en önemli kriterlerden bir tanesi “Tasarım Personeli Sayısı ve Niteliği”dir. Personel tanımı ise 2 gruba

54

ayrılmış ve mevzuatta tanımı aşağıda şekilde yapılmış: • Tasarımcı: Tasarım projelerin yönetilmesi süreçlerinde yer alan, üniversitelerin; mühendislik, mimarlık ve ya tasarım ile ilgili bölümlerinden mezun en az lisans derecesine sahip kişileri ile tasarım alanlarından herhangi birinden az lisansüstü eğitim derecesine sahip diğer kişi. • Teknisyen: Meslek lisesi veya meslek yüksek okullarının tasarım, teknik, fen veya sağlık bölümlerinden mezun, teknik bilgi ve deneyim sahibi kişi.

devamlığının sağlanması için yazılı olarak bir kriter ve şu an için herhangi bir örnek bulunmamaktadır. Ancak raporlama (senede 1 defa sunulacaktır) ve denetleme sürecinin AR-GE Merkezlerine benzer olacağı varsayımı ile dikkat edilmesi gereken kriterleri aşağıda özetleyebiliriz. • Personel sayısı, personel niteliği • Tasarım projelerinin niteliği, kapasitesi, yenilikçi yönü • Fikri mülkiyet hakkı çalışmaları, uluslararası patent tescilleri

• Kanun kapsamındaki tasarım faaliyetlerinin yurt içinde gerçekleştirilmesi,

• Performans ve ödüllendirme sonuçları, proje yönetimi, dokümantasyon

• Tasarım Merkezlerinin faaliyet alanına göre; konusu, süresi, bütçesi ve personel ihtiyacı tanımlanmış tasarım projelerinin bulunması,

• Akademik işbirlikleri, diğer araştırma kurumları ile işbirlikleri

• Tasarım merkezlerinin ayrı bir birim şeklinde örgütlenmiş ve tek bir yerleşke (aradan kamu yolu geçmemesi şartı ile) veya fiziki mekân içinde yer alması, • Tasarım yönetimi ile teknolojik imkânların, insan kaynakları, fikrî haklar, proje ve bilgi kaynakları yönetim yeteneği ve kapasitesinin bulunması, • Tasarım merkezinde yer alan personelin giriş-çıkış fiziki kontrolünü yapacak mekanizmalara sahip olunması, • Akademik işbirlikleri, fikri mülkiyet hakkı (patent, tasarım tescil vb.) çıktıları, performans/ödüllendirme sistematiği, proje yönetimi, makale/yayın/bildiri çalışmaları, yüksek lisans/doktora programlarına sahip olması olarak özetleyebiliriz. Tasarım Merkezi başvurusunun yapılmasının ve sertifikanın alınmasının ardından mali avantajlardan yararlanılmaya başlanmaktadır. Tasarım Merkezine tanımlanan imtiyazların

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017

AR-GE/R&D

• Tasarım harcamalarının toplam gider içerisindeki oranı Tasarım Merkezi (aynı şekilde AR-GE Merkezi) kurulumu konusunda çalışmalara başlanmadan önce projelerin tasarım merkezi faaliyet alanına göre; konusu, süresi, bütçesi, personel ihtiyacı ve niteliği tanımlanmış olması ve minimum kriterleri sağlıyor olması gerekiyor. Tasarım Merkezi yeni bir kavram olması ve örneklerinin azlığı nedeniyle AR-GE Merkezi kavramı ile kimi zaman karıştırılabiliyor. Her iki kavramı birbirinden ayıran en önemli fark projelerin niteliği olduğuna da değinmek isteriz. Tasarım faaliyetleri, firmanın (veya müşterisinin) isteklerine ve ihtiyaçlarına göre üründeki yeniliğe odaklanırken, AR-GE faaliyetlerinde ise süreçteki veya üründeki araştırma faaliyetleri ve sonucundaki yeniliğe odaklanmaktadır. Projeler bu kapsamda değerlendirilip tasarım faaliyetleri ve AR-GE faaliyetlerinin sınırları belirlenmelidir.


Within the scope of the R&D Reform Package published in March 2016, it is announced that the design centers as in the same R&D Centers can establish the Design Center if necessary conditions are met. Although innovative approaches brought to the Design Center within the scope of this law have different interpretations and considerations regarding the low number of implementations that are exemplary, it is important to note that the innovative activities of the design center, which have the potential to create value added and competitive advantage, are considered as all of the activities of increasing functionality, development, renewal and diversifying of products. The design activities, which are widely expressed in the legislation, have shown us that many different industry design centers can be established.

and the Quality of Design Staff ”. The definition of the staff is divided into 2 groups and the definition in the legislation is as follows:

We can divide advantages that make very attractive of these centers into 2 groups as in R&D Centers: “Financial benefits” (80-95% discount on income tax, 50% discount on SGK employer share, 100% discount on corporate tax, stamp tax exemption, etc.), which makes the Design Centers as attractive as they are at R&D Centers ) and “technical advantages”. Although technical advantages are generally overlooked; it contributes extraordinary to company such as the ability to create value-added design projects and to provide qualified staff.

• According to the activity area of Design Centers; Availability of defined projects with the subject, duration, budget and staff needs,

Although minimum criteria for establishment of Design Center are not exactly defined under this published law, we can basically state the requirements for establishment of the companies below. We can summarize as follows:

• Having the mechanisms to make the physical control of the entrance-exit personnel of design center,

• Designer: Designers are involved in the management of design projects; A person with at least a bachelor’s degree who has graduated from engineering, architecture or design-related departments, and another person with at least a graduate degree in any of design fields. • Technician: Person who has technical knowledge and experience, graduated from design, technical, science or health departments of Ocupational high schools or occupational colleges. • Fulfillment of design activities within the scope of the law in Turkey,

• Design centers are organized as a separate unit and are located within a single campus (on condition that they do not cross the public road) or physical space, • Having design management and technological facilities, human resources, intellectual rights, project and information resources management capability and capacity,

• Employing at least 10 Full Time Equivalent Design Staff in Design Centers,

• Academic partnerships, possession of intellectual property rights (patent, design registration etc.), performance / rewarding system, project management, article / publication / declaration studies, master’s / doctoral programs

One of the most important criteria in the establishment of the Design Center is “The Number

Following the application of Design Center and taking of the certificate, financial advantages

are being utilized. There is no written criteria and no examples at present for continuation of privileges defined for Design Centers. However, we can summarize below criteria to be considered with the assumption that the reporting will be presented (once in a year) and the audit period will be similar as in R&D Centers. • Number of personnel, personnel quality • The quality of design projects, capacity, its innovative direction • Intellectual property right studies, international patent registrations • Performance and awarding results, project management, documentation • Academic collaborations, collaborations with other research institutions • Ratio of design expenditure to total expenditure Prior to starting work on Design Center (same as R&D Center), according to the project’s design center activity area; Subject, duration, budget, staff need and quality must be defined and meet minimum criteria. The Design Center is sometimes confused with the concept of R&D Center because it is a new concept and due to lack of samples. We also want to mention that the most important difference that separates the two concepts is the nature of the projects. While design activities focus on innovation in the marketplace according to the needs and requirements of the firm (or its customers), R&D activities focus on research activities in the process or on the go, and the resulting innovation. The projects should be evaluated within this scope and the boundaries of design activities and R&D activities should be determined.


Ali Sami Aydın Aydın Tekstil / Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Textile / Chairman of the Board

AR-GE ihtiyacı nasıl doğdu? Teknolojinin ve ekonominin hızla değişim gösterdiği günümüzde tekstil sektöründe faaliyet göstermekte olan işletmelerin, varlıklarını sürdürebilmeleri ve amaçlarını gerçekleştirebilmeleri için sürekli bir değişim içerisinde bulunmaları gerekir. Bu değişime ayak uydurabilmek için Aydın Mensucat A.Ş AR-GE departmanı olarak, mevcut ürün gamında üretim tekniklerini geliştirerek ve yeni teknolojiler kullanarak ürün performansını ve kalite standardını arttırmayı, yurt içi ve yurt dışındaki üniversiteler veya araştırma kuruluşları ile iş birlikleri ile ürün yelpazesine yüksek katma değerli inovatif teknik tekstil ürünleri kazandırarak yeni pazarlara açılmayı ve bu pazarlarda belirleyici, öncü bir kurum olmayı hedeflemektedir. Bu hedefler doğrultusunda AR-GE, yeni bilgiler elde etmek amacıyla bilginin sistematik olarak toplanmasını, analizini ve yorumunu yaparak işletmenin tüm birimleri ile ilişki içerisinde olarak destekleyici fonksiyonu görevini üstlenecektir. Bu şekilde işletmenin,

56

ihtiyaç duyduğu canlılığı sürdürerek değişen koşullara karşı kabiliyeti ve dolayısıyla rekabet gücü arttırılacaktır. AR-GE merkezinizin büyüklüğü, kapasitesi, istihdamı hakkında bilgi verir misiniz? Aydın Mensucat AR-GE merkezi olarak, 117 m2 Fizik laboratuvarı, 40 m2 Kimya laboratuvarı ve 350 m2 AR-GE merkezi ofis alanı olmak üzere toplam 507 m2 alana sahibiz. Merkezde 5 Tasarım, 8 Tekstil Mühendisi, 2 Kimya Mühendisi lisans, 1 Yüksek lisans, 8 Ön lisans ve 10 lise derecesine sahip personel görev yapmaktadır. AR-GE merkeziniz nasıl bir yapı ve nasıl bir kimlik üzerine araştırma ve geliştirme yöntemi izliyor? Aydın Mensucat A.Ş. AR-GE Merkezi, kurum yapısına uygun yeni üretim teknik ve teknolojilerinin takip edilerek üretime kazandırılması ile birlikte, kalite standardına katkıda bulunarak şirketimize yüksek katma değerli teknik tekstil ürün portföyü oluşturarak bu alanda şirketimizi öncü kuruluş

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017

AR-GE/R&D AR-GE/R&D

yapabilmeyi ilke edinmiştir. Bu ilke doğrultunda yenilikçi ve inovasyon özelliği olan fikirler üretip projeler oluşturularak sektöre ve ülke ekonomisine değer kazandıracaktır. AR-GE çalışmalarınızın sonuçları pazarlama ve satışta, rekabette nasıl bir etki yarattı? Hammadde tasarrufuna yönelik ürün geliştirme çalışmalarının sayısını arttırarak, yeni teknik ve teknolojilerin kullanılmasıyla mevcut ürünlerimizi üzerinde maliyet düşürücü çalışmalar ile piyasadaki benzer ürünler karşısında avantajlı konuma getirdik. Ayrıca yeni ürün tasarımına yönelik çalışmaların sayısını arttırarak pazarda belirleyici rol oynadık. Yapmış olduğumuz AR-GE çalışmalarıyla, faaliyet gösterdiğimiz ev tekstil sektöründe ihtiyaçlara daha uygun, daha çok kazanç getiren ve daha ucuza mal edilebilen ürünler ile rekabet üstünlüğünü ele geçirerek kar ve nakit artışını arttıran ürünler üreterek sektörde rakiplerimizin önünde yer almaya çalıştık. Bunda da başarılı olduk.


How did AR-GE need come into being? Today, technology and the economy are changing rapidly, the enterprises that are active in textile sector need to make a continuous change in order to be able to sustain their existence and reach their aims. Aydın Mensucat A.Ş R&D department aims to become a pioneering institution in these markets by opening new markets with valuable innovative technical textile products to reach this change by increasing the product performance and quality standard, by using new technologies and developing production techniques in current product range and by increasing the product range with cooperation with domestic and foreign universities or research institutions. In line with these objectives, R&D will undertake a supporting function in relation to all units of the enterprise by systematically collecting, analyzing and interpreting of information to acquire new information. In this way, the operator will be able to maintain the sustainability needed, by increasing its ability to cope with changing conditions and therefore the competitiveness.

Could you give information about the size, capacity, employment of your R&D center? As Aydın Mensucat R&D center, we have a total area of 507 m2 including 117 m2 Physics laboratory, 40 m2 Chemistry laboratory and 350 m2 R&D central office area. In the center, 5 Design, 8 Textile Engineer, 2 Chemical Engineer, 1 Master, 8 Associate degree and 10 high school graduates are working.

How did the results of your R&D work impact on marketing and sales? By increasing the number of product development works aimed at saving raw materials and using new techniques and technologies, we made advantageous position against similar products in the market with cost cutting studies on our existing products. We also played a deci-

What kind of structure and what kind of identity does your R&D center follow?

sive role in the market by increasing the

Aydın Mensucat A.Ş. R&D Center has adopted the principle of making the company in this field a pioneer organization by creating a high value-added technical textile product portfolio by contributing to quality standard, as well as following the new production techniques and technologies that are suitable for institutional structure. In line with this principle, innovative and innovation-oriented ideas will be created and projects will be created to contribute to economy of the sector and our country.

By our R&D studies we did, we tried to

number of efforts to design new products. be in front of our competitors in the sector by producing products that increase the profits and cash increase by acquiring the competitive advantage with products that are more suitable, more profitable and cheaper to the needs in home textile sector. We succeeded in this.


Alper BURSALI Bursalı Tekstil Yönetim Kurulu Başkan Vekili Bursalı Textile / Deputy Chairman of the Board

AR-GE ihtiyacı nasıl doğdu? Rekabet şartlarının hızla değişime uğradığı küreselleşen dünyada, işletmelerin hizmet verdiği sektörde ayakta kalabilmek için müşteri memnuniyeti önceliğiyle, teknolojiye ve yeniliğe yatırım yapması kaçınılmazdır. Çünkü günümüz şartlarında rekabete ayak uydurabilmek için bu dönüşümü en etkin şekilde yapmanız gerekiyor. Pazar hızla büyüyor ve talep görmek için de burada bir farklılık oluşturmanız gerekiyor. Kendini yenilemekten uzak olup, çağın gerekliliklerine yanıt veremeyen ve tamamen geçmişin dinamiklerine göre ayakta kalmaya çalışan şirketlerin, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı ortadadır. Bursalı Tekstil olarak, değişen küresel dinamiklerle birlikte, şirketin sürdürülebilirliğini sağlamak ve müşteri nezdinde, diğer tedarikçilerin bir adım önüne geçme düşüncesiyle, AR-GE Merkezi oluşturma çalışmalarına başladık. Temel amacımız tamamen, ‘farklılaşmak’. Hâlihazırda şirketimiz, fonksiyonel tekstil ürünlerinin tasarımı ve üretimi, bu ürünlerin kullanım alanının genişletilmesi, kullanım alanlarının yaygınlaştırılması gibi konularda da önemli çalışmalar yürütmeyi başarmış durumda... AR-GE merkezinizin büyüklüğü, kapasitesi, istihdamı hakkında bilgi verir misiniz?

58

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın da onayını alan Bursalı Tekstil AR-GE Merkezi; havlu üretimi alanındaki bakanlık onaylı İlk AR-GE Merkezi olma özelliğini taşıyor. AR-GE Merkezimizin fiziksel büyüklüğü, 600 metrekarelik alanı kapsıyor. Bursalı Tekstil AR-GE Merkezi bünyesinde, şu anda 50 kişiyi istihdam ediyoruz. Bu sayı ilerleyen süreçlerde, yeni projelerle birlikte daha da artacaktır. AR-GE Merkezi’nde yıllık proje geliştirme kapasitemizi ise 3 TÜBİTAK projesi, 10 faydalı model ve 100 tasarım tescili olarak belirtebiliriz. AR-GE merkeziniz nasıl bir yapı ve nasıl bir kimlik üzerine araştırma ve geliştirme yöntemi izliyor? Bursalı Tekstil AR-GE Merkezi, organizasyonel olarak faaliyetlerini İcra Kurulu Başkanı’na bağlı olarak sürdürüyor. Son kullanıcıya faydalı ürünler sunmayı amaç edinen merkezimizde, tüm çalışmalar çevreyi önceleyerek yürütülmektedir. AR-GE çalışmalarımız kapsamında, özellikle dokuma, konfeksiyon, terbiye, makine, iş güvenliği, çevre ve teknik tekstiller alanlarında, ihtiyaçlar doğrultusunda ürün ve üretim çeşitliliğine yönelmiş durumdayız. Bunların yanında, kalite ve kapasitenin artırılması, inovatif yaklaşımla dünya standartlarında ürünler tasarlanması, geliştirilmesi ve

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017

AR-GE/R&D

bu ürünlerin üretiminin yapılması gibi temel hedeflerimiz de bulunuyor. Markalaşma hedefimiz doğrultusunda, hızla küreselleşen dünya pazarlarında daha da yayılmak ve ürün gamımızı da katma değeri yüksek ürünlerle genişletmek adına çalışmalarımızı titizlikle sürdürüyoruz. AR-GE çalışmalarınızın sonuçları pazarlama ve satışta, rekabette nasıl bir etki yarattı? Küresel pazar ve müşteri analizleri doğrultusunda geliştirilmiş katma değerli ürünlerle, müşterinin fiyatı ikinci plana atması sağlanıyor. Yani müşteri önce farklılığa ve niteliğe önem veriyor. Yaptığımız işte katma değer oluşturmak için AR-GE çalışmaları ile farklılık ortaya koymaya yoğunlaşmış durumdayız. Bu sayede, rakiplerimiz arasından sıyrılma avantajı elde etmeyi hedefliyoruz. Bu noktada, yapmış olduğumuz çözüm odaklı ve son kullanıcıya hitap eden katma değerli ürünlerle, mevcut pazarlarda son derece başarılı geri dönüşler elde etmeyi başardık diyebilirim. Tüm amacımız, müşteri nezdindeki bu başarılı grafiği sürdürülebilir kılmaktır. Çünkü farklılık ortaya koyduğunuz müddetçe, bu çalışmalar hem marka bilinirliğine katkı anlamında, hem de pazarlama ve satış süreçlerinde, şirketin elini çok güçlendiren faktörler olarak ön plana çıkmaktadır.


How did R&D need come into being? In a globalized world where competition conditions are changing rapidly, it is inevitable to invest in technology and innovation with the priority of customer satisfaction in order to survive in the sector of this business. Because in today’s conditions you need to make this transformation in the most effective way to catch up with the competition. The market is growing rapidly and you need to make a difference here to see the demand. Companies that are far from self-renewing, unable to respond to the requirements of this century, and trying to survive completely according to the dynamics of the past, are in danger of facing extinction. As Bursalı Textile, we have started to work on creating R&D Center with changing global dynamics, to ensure sustainability of the company and to be a step ahead of other suppliers from point of customer’s view. Our main goal is purely ‘to be different’. At present, our company has been carrying out important studies on the design and production of functional textile products, expansion of the usage area of these products and expanding of these usage areas ... Can you give us information about your R&D center’s size, capacity and its recruitment? Bursalı Textile R&D Center is the first R&D Center approved by the Ministry

of Science, Industry and Technology in towel production. The physical size of our R&D Center covers an area of 600 square meters. Within the Bursa Textile R&D Center, we employ 50 people at the moment. This number will increase in the future with new projects. At the R&D Center, we can designate our annual project development capacity as 3 TUBITAK projects, 10 utility models and 100 design registrations. What kind of structure does your R&D center have and which research and development method do you use upon a classification? Bursalı Textile R&D Center organizationally continues its activities dependently to Chief Executive Officer. In our center, which aims to offer useful products to the end user, all work is carried out with environmental-friendly manner. Within the scope of our R&D works, we are in the direction of product and production diversity in fields of weaving, ready-to-wear, textile finishing, machinery, work safety, environment and technical textiles. In addition to these, we also have basic objectives such as increasing quality and capacity, designing and developing products with world-class standards with an innovative approach, and production of these products. In

the direction of our branding goal, we are continuing to work diligently in order to spread even more rapidly in the globalizing world markets and to expand our product range with high value added products. How did your R&D study results make an effect upon marketing and sales? With the added value products developed in line with the global market and customer analysis, it is aimed for customer to think the price in second plan. In other words, the customer first places importance on diversity and quality. To do this, we are focused on making a difference with R&D studies to create an added value. At this point, we aim to get the advantage of being ahead of our competitors. At this point, I can say that we have succeeded in achieving extremely successful returns in existing markets with value-added products that are solution-focused and appealing to the end-user. Our entire goal is to make this higher graphic sustainable for customers. Because, as long as you demonstrate the difference, these studies are both a means of contributing to brand awareness, as well as a factor that strengthens the company’s asset in marketing and sales processes.


Ali ATLAMAZ Menderes Tekstil / Genel Müdür Menderes Textile / General Manager

AR-GE ihtiyacı nasıl doğdu? Kurum felsefemiz olan değişim ve inovasyon, başlangıçtan bu güne kadar tüm çalışma süreçlerimizde yer almaktadır. Menderes Tekstil, sürdürülebilir üretim ve çevre anlayışı ile ‘geleceğin işletmesi olma’ arzusu çerçevesinde araştırma ve geliştirme süreçlerini, işletmenin yaşam biçimi olarak görmektedir. Uluslararası bir üretim üssü olarak sahip olduğumuz sorumluluğu yerine getirmek ve değişime liderlik eden rolümüzü sürdürmek için inovasyonun da sürekli olması gerektiğinin bilincindeyiz. Menderes Tekstil değişimin sürekliliğinin ve iyi yönetilmesi gerektiğinin bilinci ile inovatif değişimleri gözleyen ve uygulayan bir yapı olmayı ilke edinmiştir. Süregelen AR-GE çalışmalarını 2016 yılından itibaren T.C. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından onaylı bir AR-GE merkezi çatısında devam ettirme kararı almıştır. Bu karar doğrultusunda: Türkiye’nin 293’cü ve Denizli ilinin TTO destekli ilk AR-GE Merkezini hayata geçirerek ARGE çalışmalarını da taçlandırmıştır.

60

AR-GE merkezinizin büyüklüğü, kapasitesi, istihdamı hakkında bilgi verir misiniz? Menderes Tekstil, sahip olduğu ARGE kadrosu, deneyimleri ve birikimleriyle birçok AR-GE projesini kendi bünyesinde gerçekleştirmiştir. ARGE, tasarım ve geliştirmesini yaptığı projelerle ürünü üretecek süreç ekipmanlarını da kendi bünyesinde gerçekleştirecek kapasiteye ulaşmıştır. Bu sayede üretim teknolojisini de tasarlayıp geliştiren, sektöre yön veren firma konumuna yükselmiştir. AR-GE merkezimiz 735 m2’lik müstakil binasında, multidisipliner çalışmasını 30 mühendis ile devam ettirmektedir. Köklü bir firma olmanın avantajını da kullanarak üstün tekstil ve makine bilgi birikimi ile yılda ortalama 30 AR-GE projesini olumlu sonuçlandırabilmektedir. AR-GE merkeziniz nasıl bir yapı ve nasıl bir kimlik üzerine araştırma ve geliştirme yöntemi izliyor?

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017

AR-GE/R&D

Menderes Tekstil, sürdürülebilir üretim ve çevre anlayışı ile ‘geleceğin işletmesi olma’ arzusunu gerçekleştirebilmek için, AR-GE merkezi çalışma alanları olarak: Tekstil teknolojisi, tekstil makineleri, tekstil kimyasalları, alternatif enerjinin tekstile uyarlanması ve sürdürülebilirliği belirlemiştir. Değişik disiplinlerdeki mühendisleri ile bahsedilen alanlarda bilimsel çalışmalarını sürdürmektedir. AR-GE çalışmalarınızın sonuçları pazarlama ve satışta, rekabette nasıl bir etki yarattı? Öncelikle sahip olduğumuz AR-GE deneyimi ve birikimleri, şirketimiz dışındaki AR-GE programlarına da ilham vermekte ve bu konuda yapılan çalışmalara destek olmaktadır. Uluslararası, çok uluslu zincir mağazalar Menderes Tekstil’i üretim üssü olarak görmektedir. AR-GE çalışmalarımız neticesinde müşterilerimiz nezdinde öncü kimliğimiz perçinlenmiştir.


How did R&D need to come into being? Change and innovation, which are philosophy of our institution, take place in all our working processes from the beginning to present. Menderes Tekstil considers research and development processes as of life style of our company within the framework of the desire to become a ‘future business’ with sustainable production and environmental understanding. We are aware that innovation must also be continuous in order to fulfill our responsibility as an international production base and to sustain our transformational leadership role. Menderes Textile has adopted the principle that observes and implements innovative changes of the continuity of change and good management that it should be the structure. It made a decision to continue ongoing R&D study approved by T.C. The Ministry of Science and Industry and Technology since 2016. In line with this decision:

By geting started the first R&D Center supported by TTO of Denizli provinces of Turkey and 293th among other Turkish R&D Centers and it has crowned R&D study. Could you give information about the size, capacity, employment of your ARGE center? Menderes Tekstil has fulfilled many R&D projects in its own field with its R&D staff, experiences and know-how. It has reached the capacity to carry out its own design and development withthe process equipment produced by itself to produce R&D projects. In this respect, it has become a leading company to the sector that designs and develops production technology. Our R&D center is continuing its multidisciplinary work with 30 engineers in a 735 m2 in seperated building. Using the advantage of being a well-established company, it can achieve an average of 30 R&D projects per year with superior knowledge of textile and machinery.

What kind of structure and what kind of identity does your R&D center follow? Menderes Textile has determined textile technology, textile machines, textile chemicals, textile adaptation and its sustainability as the working areas of R&D center in order to fulfill the desire to become a ‘future business’ with a sustainable production and environmental understanding. It continues its scientific studies with engineers in different disciplines in forsaid fields. How did the results of your R&D studies impact on marketing and sales? First of all, the experience and know-how of R&D we have are also inspiring and support for R&D programs outside our company. International, multinational chain stores see Menderes Textile as a production base. Our pioneering identity has been strengthened from our customers’ point of view as a result of our R&D studies.


Necat ALTIN Zorlu Holding Tekstil Grubu Başkan Yardımcısı Zorlu Holding Textile Group Vice President

AR-GE ihtiyacı nasıl doğdu? Günümüzde bilimsel ve teknolojik bulguları ekonomik ve toplumsal faydaya dönüştürme yeteneğine sahip olmayan bir işletmenin, uluslararası rekabetin olduğu bir pazarda varlığını sürdürmesi mümkün değildir. Biz de Zorlu Tekstil Grubu bu düşünceden yola çıkarak AR-GE’nin önemini çok iyi biliyoruz. Tüm sektörlerde olduğu gibi tekstilde de AR-GE, rekabette bir adım öne geçmek için kullanılabilecek en etkin araçtır. Müşteri odaklı, inovatif ve değer katan ürünler ile büyümeyi hedefleyen bir firma olarak AR-GE yatırımlarımızı her geçen gün büyütüyoruz. Talep ve ihtiyaçlar doğrultusunda, üretimde çeşitlilik ve kalitenin artırılmasına paralel olarak yenilikçi, dünya standartlarında ürünler geliştirme ve üretme hedefimizi her zaman koruyoruz. Bu kapsamda özellikle fonksiyonel iplik kategorisine giren; tekstil ürünlerinde oluşabilecek bakteriyi engelleyen ve cilde dost TAÇ Antimicrobial, her türlü statik elektriklenmeyi, kumaşların toz toplamasını ve insan vücuduna yapışmasını önleyen TAÇ Antistatic, tente,

62

branda, bahçe mobilyası gibi maruz kaldığı güneş ışığı sebebiyle mukavemet kaybına uğrayan ya da rengi solan dış ortam kumaşları için geliştirdiğimiz TAÇ UV Resistant ve kullanıldıkları tekstil ürünlerine kalıcı güç tutuşurluk özelliği kazandıran TAÇ Flame Retardent iplikler gibi pek çok yenilikçi ürünü hayata geçirmiş olduk. Bu ve bunun gibi ürünlerimizden de oldukça olumlu geri dönüşler alıyoruz. Bunun yanı sıra otomotiv projeleriyle ilgili çalışamalarımız var. Otomotiv kumaş projelerinin tasarım aşamasından seri üretime alınmasına kadar müşterilerimizle sürekli işbirliği içinde çalışarak hızlı, esnek ve güvenilir servis sunuyoruz. Bugün bu kapsamda ürettiğimiz iplikler, yurt içi ve yurt dışındaki kumaş üreticileri tarafından dünyanın en büyük otomobil markalarının projelerinde kullanılıyor. Ayrıca sertifikalı performans kumaş markamız olan DRY TOUCH®, polyester iplik üretim merkezimiz olan Korteks fabrikasında özel teknikler kullanılarak üretilen ileri teknolojili bir ürün. Kanallı lifleri ile nem ve hava transferini kolaylaştıran DRY TOUCH® ha-

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017

AR-GE/R&D

vanın dışarıdan içeriye, nemin ise içeriden dışarıya kolayca atılmasını sağlamaktadır. Yapılan testlerde DRY TOUCH® kumaşlarının pamuğa göre nemi 10 kat daha hızlı emdiği, suya dikey daldırarak yapılan ölçümlerde DRY TOUCH® kumaşlarının pamuğa göre daha fazla su emdiği gözlemlenmiştir. Korteks olarak araştırma ve geliştirmeye yaptığımız yatırımın karşılığını alıyoruz. Müşterilerimizi şaşırtan bir o kadar da kullanışlı ürünler hayata geçirmek için çalışıyoruz. Tekstil sektöründe başarılı olmanın en önemli kriteri her sektörde olduğu gibi dinamik bir ekibe sahip olmak, inanmak ve çok çalışmaktan geçiyor. Türkiye’de ve dünyada marka olmuş bir grup olarak her zaman çok çalıştık ve çalışmaya da devam ediyoruz. Müşteri memnuniyetine çok önem veriyoruz, bu sebeple faaliyet alanımızın merkezine müşteriyi koyuyoruz. Onlarla uzun vadeli ilişki kurarak markalarımıza güvenmelerini sağlıyoruz. Bunu da en iyi şekilde başardığımıza inanıyoruz. Global oyuncu olmak için temelde dış pazardaki potansiyeli iyi


How did the need for R&D arise? In this day and age, it is not possible for a business without the ability to turn scientific and technological findings into social benefit to continue its existence in a market where there is international competition. And from this point of view we, Zorlu Textile Group, are well aware of the importance of research-development. As it is in all sectors, R&D is the most effective means to be used in order to stand out in the competition in textile, too. As a company that aims expanding with products that are customer-oriented, innovative and value-adding, we are increasing our R&D investment each day. In accordance with demand and need, we at all times maintain our goal to produce and develop products that are world class and innovative in paralel with variety in production and the enhancement of quality. In this context, we actualized many innovative products that fall especially in the category of functional yarns, such as TAÇ Antimicrobial which prevents bacteria that might form in textile products and is skin-friendly, TAÇ Antistatic

which prevents static electrification and the fabric from collecting dust and adhering to human body, TAÇ UV Resistant which we developed for outdoor fabrics that lose durability and blench due to sunlight exposure such as sunshades, canvas or garden furniture, and TAÇ Flame Retardant yarns that render the fabrics they are used in flame retardant. We are getting quite positive feedback about these products and other like these. In addition to these, we are carrying out works on automotive projects. We provide fast, flexible and reliable service by cooperating with our customers from the designing stages to mass production of automotive fabric projects. The yarns that we produce are being used by fabric producers domestic and foreign, in projects of the world’s biggest automobile brands. Moreover, our certified performance fabric brand DRY TOUCH, is a high-tech product which is produced with special techniques in our polyester thread production center, Korteks factory. The

patented channel cross-sectioned fibers used in DRY TOUCH fabrics allow them to let air in and moisture out. Tests have shown that DRY TOUCH fabrics absorb moisture ten times faster than ordinary cotton fabrics do. In tests in which DRY TOUCH fabrics are submerged vertically into water, they absorb far more water than cotton fabrics are capable of. Our benefits outweigh the costs of our investment in R&D. We are working to actualize products that will surprise our customers and are also practical. The key to being successful in textile is, as it is in all sectors, having a dynamic team, believing and working hard. As a group that has become a nation-wide and world-wide brand, we have always


analiz etmek, hedefi belirleyip, hedefteki mevcut kitlenin ihtiyaçlarına karşılık gelebilecek adımlar atmak gerekli. Diğer önemli bir kriter de güçlü pazar araştırmaları yapmak, global pazarda kendini göstermek diyebilirim. Satış ve satış sonrası destek hizmetlerinin de pazarlama stratejisine göre şekillenmesi gerekiyor. Biz inovasyona inanarak ve ürünlerimizin kalitesine güvenerek, doğru strateji ile büyüdük. Önümüzdeki yıllarda da istikrarlı büyümemizi sürdüreceğiz. AR-GE merkezinizin büyüklüğü, kapasitesi, istihdamı hakkında bilgi verir misiniz? Korteks ve Zorluteks için kurduğumuz iki AR-GE merkezinde 200 mühendis çalışıyor. AR-GE faaliyetlerimiz 1,906 m2 kapalı alanda gerçekleşiyor. İstanbul’daki ofisimizde hayata geçirdiğimiz Tasarım Merkezi’nde ise toplam 14 kişi istihdam ederek, perde ve nevresim koleksiyonlarımızı güncel trendler ışığında hazırlıyoruz. Tasarım merkezimizde ayrıca tekstil ve farklı teknolojik alanlardan toplam 150 kitap, yaklaşık 100 teknik dergi ve süreli yayınlar, tasarım faaliyetleri için destek yayınlar dokümanlar bulunmaktadır. AR-GE merkeziniz nasıl bir yapı ve nasıl bir kimlik üzerine araştırma ve geliştirme yöntemi izliyor? AR-GE Yenilik ve Tasarım faaliyetleri, AR-GE stratejilerine uygun olarak, Zorluteks Genel Müdürü ve Zorluteks AR-GE Merkezi Müdürlüğü tarafından yönetiliyor. Zorluteks AR-GE Merkezi 6 (AR-GE Proje yönetimi ve Patent birimi, AR-GE ve Yenilik Birimi, Brode ARGE ve Tasarım Bölümü, Laboratuvar Birimi, Nevresim Laboratuvar ve Baskı Tasarım Bölümü) birimden oluşuyor. 5 ayrı lokasyonda (AR-GE ve Yenilik Bölümü, Brode Tasarım Bölümü, Teknik Tekstiller ve Lab., Nevresim Laboratuvar ve Baskı Tasarım Bölümü) çalışmalarını sürüyor. Her bir birim yürütülen AR-GE projelerinde kendi fonksiyonlarına uygun olan farklı faaliyetleri yerine getirerek projenin bütünlük ve koordinasyon içinde yürütülmesini sağlıyor.

64

Tasarım ve yeni ürün geliştirme, proses, süreç ve yazılım geliştirme gibi AR-GE faaliyet ve projeleri bağımsız olarak bu birimlerin çalışanları tarafından yürütülüyor ve koordinasyon, raporlama ve kayıtları proje ve patent yönetim birimi tarafından gerçekleştiriliyor. Mevcut durumda, Zorluteks AR-GE Merkezi’nin tamamlanan toplam 10 projesi, yazım aşamasında olan 6 projesi ile devam eden toplam 21 projesi ayrıca bu yıl için planlanan 15 proje bulunuyor. AR-GE Merkezi’nde; yeni ürün, teknik tekstiller, otomotiv, özgün ve fonksiyonel tekstiller, çevre teknolojileri, sürdürülebilir teknolojik uygulamalar, enerji ve kaynak tasarrufu, yazılım, maliyet düşürme, kaliteyi arttırma ve üretimle ilgili yeni teknolojilerin geliştirilmesi projelerin yürütülmesi planlanıyor. Bu doğrultuda çok önem verdiğimiz Üniversite-Sanayi işbirliği kapsamında AR-GE Merkezi’mizin öncülüğünde birçok verimli çalışmalar yapılması da gündemimizde. Bu amaçla üniversitelerle protokol ve açık inovasyon toplantıları yapılmaya başlandı. AR-GE personellerine uygulanan teşvik mekanizmaları ise lisansüstü programlara katılım, başarılı AR-GE projeleri, patent, faydalı model, marka, AR-GE projesi fikirleri, bilimsel yayın, akademik etkinliklerde sunum, inovasyon yarışmaları başlıklarında, yeni teşvik mekanizmaları oluşturulmuş ve prosedüre bağlanmıştır. Gerçekleştirilecek bu çalışmalar doğrultusunda Zorluteks’in AR-GE misyonu, yoğun rekabet ortamında rakiplerine üstünlük sağlayacak ürünlerin geliştirilmesi ve yarınlara taşıyacak rekabetçi konumunun sürdürülebilirliğini sağlayacak alanlarda teknolojinin öncüsü olacak. Bu bilinç ile uzun vadeli stratejilerini belirlerken, AR-GE çalışmaları ile sürdürülebilir kurumsal büyüme sağlanması ve dünya pazarlarındaki payını arttırması hedefleniyor. AR-GE çalışmalarınızın sonuçları pazarlama ve satışta, rekabette nasıl bir etki yarattı? AR-GE olarak Masterbatch (Polyester Katkı Malzemesi) teknolojileri, teknik

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017

AR-GE/R&D

tekstiller, dış ortam tekstilleri, medikal tekstiller, otomotiv tekstilleri ve gelişen trendlere göre katma değeri yüksek ürünler üzerine yoğun çalışmalarımız mevcut. Gerek yerel ve bölge ülkelerinde gerekse kıtalar arası birçok ülkede oluşturduğumuz güven, sunduğumuz kaliteli ürün ve gelişmiş hizmet ağı ile yeni AR-GE ve proje geliştirme faaliyetlerimizi daha üst seviyelere taşımayı amaçlıyoruz. Günümüzde AR-GE ve proje geliştirme döngüsü tamamen ticari başarının merkezi haline geldi. Deneyimli AR-GE ve pazar geliştirme yapımız ve inovatif bakış açımız ile yeni pazar ve ürünlerin seçilmesi, bunlara uygun stratejiler belirlenmesi için dünyanın farklı bölgelerinde yapılan konferans, fuar ve panellere katılarak, üniversiteler ya da araştırma kurumları ile işbirliği yaparak farklı ürünlerin izini sürüyoruz. Yeni ürünlerin belirlenmesinin ardından bu ürünlere talep gösterecek gerçek müşterilerle görüşerek ve onların farklı ürün beklentilerini analiz ederek AR-GE projelerimizi biçimlendiriyoruz. Enerji kaynaklarının sınırsız olmadığını biliyoruz. Son yıllarda enerjinin verimli kullanılması konusunda bilinçli tüketicinin yükselişte olduğunu görüyoruz. Gelişen trende bağlı olarak ışık ve ses yalıtımı sağlayan polyester ipliklerin yanı sıra enerji ve güç tüketimi daha az iplikler tasarlamaya devam edeceğiz. Tüketicilerin beklentilerini karşılayacak inovatif ürünler geliştirip üretmek için önemli yatırımlar yapıyoruz. “Kendini Temizleyen Stor ve Kumaş Perde”, “Serin Tutan Pike”, “Led Işıklı Perde”, “İçerik Üreten QR Kodlu Nevresim”, bir tarafı yazlık diğer tarafı kışlık kullanıma uygun “Outlast Yastık”, “Sinek Kovan Perde”, “Argan yağı, Aleo Vera uygulanmış ve Ginseng etkili nevresimler” “Masal okuyan yastık” gibi birçok ürün ile tüketicilerin yenilikçi ve akıllı ürün taleplerini yönlendirmeye devam ediyoruz.


worked hard and we still are. We place great importance in customer satisfaction, therefore we put the customer at the focus of our scope. We gain their trusts in our brands by establishing long-term relationships with them. And we believe that we are accomplishing this. In order to be a global player one needs to analyze the potential in foreign markets well, set a target, and take steps that will meet the needs of the target group. Another key to success, I’d say, is making market researches and asserting oneself in the global market. Sales and after sales support services must also be designed in accordance with the marketing strategy. We expanded with the right strategy by believing in innovation and being confident in the quality of our products. And we will continue our consistent growth in the following years. Could you inform us about the size, capacity and staffing of your R&D center? 200 engineers work at our R&D center that we founded for Korteks and Zorluteks. Our R&D operations take place in a 1,906 m2 indoor space. At the Design Center that we brought into action in our Istanbul office, we are preparing our curtain and bedding collections in the light of current trends, employing 14 people. There are also 150 books, nearly 100 technical magazines and periodicals on textile and different technological areas, and supporting publications and documents for design operations. What kind of structure and identity does your R&D center build a research and development technique on? R&D Innovation and Design operations are managed by Zorluteks General Manager and Zorluteks R&D Center Management in conformity with R&D strategies. Zorluteks R&D Center consists of 6 units (R&D Project management and Patent unit, R&D and Innovation Unit, Brode R&D and Design Department, Laboratory Unit, Bedding Laboratory and Hem Design Department). It continues its operations in 5 different locations (R&D an

Innovation Department, Brode Design Department, Technical Textiles and Lab., Beddings Laboratory and Hem Design Department). Each unit enable R&D the project to be conducted in unity and coordination by performing the operations relevant to their own functions. R&D operations and projects such as design and product development, process and software development are conducted separately by the staff of these units and the coordination, reporting and recording are carried out by the project and patent management unit. Currently there are 10 completed and 21 ongoing projects, 6 in the development process, and also 15 planned for this year. At the R&D Center, the development of new technologies about new products, technical textiles, automotive, authentic and functional textiles, environment technologies, sustainable technological applications, energy and resource savings, software, cost reduction, quality improvement and production is planned and these projects are conducted. In this context, it is on our agenda to conduct productive studies within the scope of University-Industry cooperation, under the leadership of our R&D center. To that end, we have started to have protocol and open innovation meetings with universities. Incentive mechanisms for R&D staff such as enrolling in graduate programs, successful R&D projects, patent, petty patent, brand, R&D project ideas, scientific publications, presentations at academic events, innovation contests which now follow a procedure have been organized. In line with these projects that will be carried out, the R&D mission of Zorluteks will be the leader of technology in areas that will ensure the sustainability of its competitive position with the development of products that will make us overtower the rivals. We aim for sustainable corporate growth and increased share in the global market with R&D operations, while setting long-term strategies with this consciousness.

What kind of impact did the results of your R&D operations in marketing, sales and competition? AS R&D, we are carrying out intensive works on Masterbatch (Polyester Admixture Material) technologies, technical textiles, outdoor textiles, medical textiles, automotive textiles and products with high added value in accordance with evolving trends. We aspire to range up our R&D and project development operations with the trust we established locally or in countries in the region as well as intercontinental countries and with the quality products and advanced service network that we offer. Nowadays R&D and project development cycle has become the center of commercial success. With our experienced R&D and market development structure and innovative perspective, we are chasing after different products by joining fairs and panels organized in order to select new markets and products and determine strategies suitable for these, and by cooperating universities or research institutes. After the designation of of the new products, we contact customers that might demand these products and by analyzing their different product expectations, we design our R&D projects. We know that energy resources are not unlimited. We see that in the recent years, consumers who are informed about the efficient usage of energy are on the rise. In accordance with evolving trends, we will keep on designing yarns that are less energy and power-consuming as well as polyester yarns that insulate light and sound. We are making significant investments in order to develop and produce innovative products that will meet the expectations of consumers. We continue to direct customers’ demands for innovative and smart products with many products such as “Self-cleaning Roller Blind and Fabric Curtain”, “Cool Piqué”, “LED Curtain”, “Content Producing QR Code Bedding”, one side suitable for summer use and one side suitable for winter use “Outlast Pillow”, “Fly-Repellent Curtain”, “Argan oil and Aloe Vera-applied, Ginseng-effect bedding”, “Tale-reading pillow”.


İsa Dal Evteks Tekstil / Genel Müdür Evteks Textile / General Manager Firmaların, varoluş sebepleri olan konvansiyonel üretim ve ticareti, günümüz rekabet koşullarında farklılık oluşturarak sürdürmelerinde oldukça zorlandıklarını deneyimlediğimiz bir dönem yaşıyoruz. Mevcut potansiyeli sürdürebilmek her geçen gün daha da zorlaşıyor. Bu rekabetçi ortamda, firmaların rakiplerinin önüne geçebilmek için kapasiteci anlayışla varlıklarını sürdürebilmeleri uzun vadede pek mümkün görünmüyor. Firmaların ancak yeni hikâyeler ve yenilikçi bir anlayış ile rakiplerine göre daha önde olma fırsatı yakalayabilecekleri bir dönemdeyiz. Ülkemizde AR-GE’ye ayrılan payın GSMH’ya oranla ancak %1 e ulaşabildiği bir süreçte, firma politikalarının AR-GE ve yenilikçiliğe uyumlu bir felsefe oluşturmaları zaruri hale geldi. Her ne kadar tekstil sektörü kilogram değerinde ortalamanın çok üzerinde bir performans sergiliyor olsa da, bunun sürdürülebilirlik açısından yeterli olmadığını görmekteyiz. İnovasyon stratejilerinin oluşturulmasında firmaların kararlılık göstermesi ve kısıtlı kaynaklarını bu anlamda çok iyi değerlendirmeleri gerekiyor. Ülkemizin son yıllarda devlet desteği anlamında rakiplere oranla takdir edilir performans We are experiencing an era in which companies are facing with that conventional production and trading, which are the causes of their existence, are difficult to maintain in creating differences of today’s competitive conditions. It is becoming more and more difficult every day to be able to sustain the current potential. In this competitive environment, companies do not seem to be able to sustain their existence with this “depends on capacity” manner in order to get ahead of their rivals. We are at a time that companies can only get the opportunity to be ahead of their rivals with new stories and an innovative understanding. In a period when the share of R&D in our country can reach only 1% of GNP, it has become imperative for the policies of a company to create a philosophy that is compatible with AR-GE and innovation. Although the textile sector is performing well above the average of per kilogram, we see that this is not enough in terms of sustainability. In the creation of innovation strategies, companies need to be very determined and utilize their limited resources. We see that firms have not adequately evaluated these supports even though that our country has

66

AR-GE Kültür ve Felsefesi R&D Culture and Philosophy

göstermesine karşı firmaların bu destekleri yeterince değerlendiremediklerini görüyoruz. Başta Ekonomi Bakanlığı olmak üzere, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın vermiş olduğu AR-GE ve inovasyon desteklerinden yeterli düzeyde istifade edilmediği ortada. Kendi şirketimden örnek verecek olursam, Bakanlıkların verdiği desteğin yanı sıra, KOSGEB desteklerinden mümkün olduğunca istifade etmeye gayret ediyoruz. Bu destekleri takip etme ve uygulamada personel yeterliliğinin ön plana çıktığını görüyoruz. Biz de yapılanmamızı bu doğrultuda sürdürüyoruz. İnovasyon kültürü ve altyapısı, kalıcı araştırma-geliştirme ve ürün geliştirme konusunda yetkin personelin önemi ve karar vericilerin takibi çok önemli. Firmaların hem personel hem de teknik altyapı olarak sürdürülebilir inovasyon stratejilerini uygulamada altyapılarının yetersiz olduğu sonucunu çıkartabiliriz. Bu zayıf noktaları iyileştirme noktasında hem Türkiye İhracatçılar Meclisi, hem de İhracatçı Birlikleri üzerine düşen vazifeyi ziyadesiyle yerine getirdiklerine inanıyorum. Altyapı yetersizliği yaşayan firmaların kararlılıkların oluşması neticesinde, ülkemizde henüz gelişmekte olan mükemmeliyet merkezleri been performing appreciably in comparison with the competitors in the meaning of state support in recent years. AR-GE and innovation support provided by Ministry of Economy and Ministry of Science and Technology are not sufficiently utilized. If I give an example from my own company, we are trying to benefit from KOSGEB support as much as possible, besides support given by Ministries. We observe that staff competency is at the forefront in following and implementing these supports. We are continuing our structuring in this direction. Supervision of competent personnel and decision-makers of innovative culture and infrastructure, permanent research and development and product development are very important. We can conclude that the infrastructures of the companies in implementing the sustainable innovation strategies as both personnel and technical infrastructure are insufficient. I believe that both Turkish Exporters Assembly and Exporters Unions are already fulfilling their duty to strengthen these weak points. As a result of the determination of companies that have undergone inadequacies of infrastruc-

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017

AR-GE/R&D

devreye giriyor. Evteks olarak oluşturduğumuz inovasyon strateji ve kültürü alt yapısı ile üniversite-sanayi işbirliği noktasında potansiyeli azami noktada değerlendirmeye gayret ediyoruz. TÜBİTAK gibi kurumlar nezdinde alt yapısı yetersiz görülen bizim ölçeğimizdeki firmalar, kendi öz kaynakları ve birikimleri ve saydığım işbirliği modeli ile ileri fazlara atlama gayretini sürdürüyor. 2016 yılında almış olduğumuz Üniversite-Sanayi İşbirliği kategorisinde “Gizli İhracatçı Ödülü”, bizim için önemli bir motivasyon kaynağı olmuştur. Yine TİM nezdinde her yıl düzenlenen İnovalig ile bu performansımızı ölçme imkânı buluyoruz. Hali hazırda yürüyen 12 AR-GE ve UR-GE projemiz ile kendi öz kaynaklarımızı değerlendirerek yeni patentler üretmekteyiz. Evteks olarak 2018 yılında TİM önderliğinde yürütülen İnovalig kapsamında ilk 10’a ve 2019 da ilk 3’e girmeyi hedefliyoruz. Ayrıca firmamız 2023 yılı için ölçeğine göre ülkemizde inovasyon stratejisi ve kültürü anlamında model oluşturabilecek projelere imza atacaktır. Hedefimiz 2023’e kadar uluslararası ödüle layık görülecek bir patent ortaya çıkarmaktır. ture, the centers of excellence that are still developing in our country come into play. We, Evteks, are striving to utilize the potential at all points of innovation strategy and culture infrastructure with university-industry collaboration. Companies which are small scale businesses like us considered to be inadequate from TUBITAK-like institution’s point of view, continue to make efforts to get higher levels with its own resources and experience and for said model of cooperation. The “Secret Exporter Award” in University-Industry Cooperation category we received in 2016 has been an important motivation for us. We have again the opportunity to measure this performance with Innovaleague held every year at TIM. We are currently producing new patents by exploiting our own resources with our ongoing 12 R&D and P&D projects. we, Evteks, aim to rank among the 10 in 2018 and among the top 3 in 2019 in Inovaleague performed under the leadership of TİM. In addition, our firm will succeed the projects that will create a model in terms of innovation strategy and culture in our country in its business scale by 2023. Our goal is to produce a patent worth for international award until 2023.


tasdelengroup.com

Successfully, proudly, faithfully

3

many

anniversaries

to come with

Polyteks

19 - 21

Sept 2017 Premiere Vision Paris

18 - 20

Oct 2017 Premiere Vision Ä°stanbul

09 - 12 Jan 2018 Heimtextil Frankfurt

12 - 15 Jan 2018 Domotex Hannover


TRENDLER / TRENDS

Yazlık Evlerde

2017

Tasarım Trendleri

B

irçok insan için yılın koşturmacasının, yorgunluğunun ardından sığındığı, huzur bulduğu bir sığınak yazlık evler. Yıl boyunca, işlerinin hafifleyeceği, okulların tatil olacağı, yazlık evindeki çevresine, dostlarına kavuşacağı tarihleri iple çeken “yazlık ev sevenler” için Türkiye ev tekstili sektörünün önde gelen tasarımcılarından Cenk Mommarje ile ev tekstilinde yazlık evlerde 2017 yılı trendlerini konuştuk.

huzuru çağıran, mutluluk ve dinginlik veren tasarımlar/renkler 2017 yılında öne çıkıyor. Evler artık sadece bizi korumuyor aynı zamanda tedavi de eden bir terapi merkezi hassasiyetinde düzenleniyor. Meditatif bir ruh hali egemen ve bundan sonra bu eğilimin daha da yükseleceğini düşünüyorum.

Bir tasarımcı olarak ev tekstili ürünlerindeki 2017 yaz trendlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Daha önce de belirttiğim gibi bu yaz sezonu için huzuru çağıran pastel renklerin hakimiyetinden bahsedebiliriz. Bu sezon ev tekstilinde olmadığı kadar sıklıkla göreceğimiz pastel romantik bir renk skalası hakim. Bembeyaz %100 pamuklu kumaşlardan hazırlanmış nevresim takımları, pikeler ve kaliteli ipliklerle dokunmuş havlular yaşamlarımıza konfor ve şıklık getirecek. Özellikle mavi ve yeşil renklerin pastel tonları bu sezon diğer renklerin önüne geçiyor. Yurt dışında ve ülkemizdeki koleksiyonlarda yoğun olarak bu iki rengi görüyoruz. Bu yazın yeniliklerinden biri de ekoseler ve jakarlı iplik boya pikeler. Baskı desenlerinde ruhsal etkisi hissedilen mandala motifleri de var.

Son yıllarda ülkemizde ve dünyada yaşanan olaylara bakınca dünya genelinde büyük bir kötücül enerji ve huzursuzluğun hakim olduğunu söyleyebiliriz. Televizyonda haberleri izlerken sürekli kan, gözyaşı, savaş ve zorlu şartların olduğu "yorucu" haberleri izliyoruz. İşte tam bu yüzden dünyada ki trend eğilimleri ve renk seçimleri öncellikle huzur arayışından bahsediyor. Trendler ve renklerden çok, evin bir sığınak ve kalemiz olduğunun altı çiziliyor. Bu doğrultuda hazırlanmış

68

Bu yaz evlerde, hangi renkler hâkim olacak? Yazlıklarda kullanılan ev tekstili ürünlerinin özelliklerinden bahsedebilir misiniz?

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017

Sizce bu yılın trendleri önümüzdeki yıl da etkisini sürdürecek mi? Gelecek yazın trendlerine dair ön görülerinizi bizlerle paylaşır mısınız? Aslında moda olgusu ihtiyaçlardan çıkmış. İnsanlar her şartta farklı olabilmenin yollarını aramışlar. Örneğin 1. Dünya savaşı sırasında kumaş yokmuş. İnsanlar un çuvallarından giysiler dikmişler hatta sonra çuvallara desenler basıp giysiye dönüştürmeyi kolaylaştırmışlar. Bu örneği niye mi anlattım? Muhtemelen önümüzdeki birkaç yıl daha dünya kaos ortamını sürdürecek. O çok umutla beklediğimiz huzurlu sakinlik kolay kolay gelmeyecek gibi görünüyor. O yüzden bu arayışlar sürecek ve renkler yine yumuşak geçişleriyle bize evlerimizde huzur telkin edecek. Ben sürpriz iki rengin yine koleksiyonlara gireceğini düşünüyorum... Özellikle 2017 yazında karşımıza çıkan limoni sarılar gelecek yıl sıcak turuncularla birleşecek. Bu arada önümüzdeki yıllarda "hand made look" dediğimiz el işi işçiliklerin artışına tanık olacağız. Baskı kadar nakışlar, ajurlar, eski dantel işçilikleri sıklıkla karşımıza çıkacak. Ürünlerde ince işçilikleri her an hissetmek

RÖPORTAJ/INTERVIEW


2017

Design Trends in Summerhouses

S

ummerhouses, for many people, where they find peace are a shelter after hustle and fatigue of the year. Throughout the year, Cenk Mommarje and we, one of the leading designers of the Turkish home textile industry, talked about the trends of the year 2017 about summerhouse for “cottage house lovers” who look forward to the times their works to ease, recess, to be in summerhouse neighborhood, to be with close friends. How do you assess 2017 summer trends in home textile products as a designer? In recent years, we can say that there is a great deal of malignant energy and discomfort all over the world when we look at the events in our country and in the world. While watching news on TV, we are constantly watching “tiresome” news with blood, tears, war and harsh conditions. That’s precisely why trend and color choices around the globe leads us to peace seeking. It has been underlined that a house is a shelter and a cottage rather than the trends and colors. Designs / colors that set in this direction and that call for peace, happiness and tranquility shine out in 2017. Houses are not only protect us, but

also they are designed as a therapy center, which treat us at the same time. A meditative spiritual condition is prevalent and I think this tendency will rise even more. Which colors will be widely used in these houses? Can you tell about the features of home textile products used in summerhouses? As I mentioned before, we can talk about the dominance of pastel colors that call for peace for this summer season. There is a pastel romantic color scale that we will see not as often as we do in home textiles in this season. Bed linen, pins and towels woven with high quality yarns from white 100% cotton fabrics will bring comfort and elegance to our lives. Especially pastel shades of blue and green colors are ahead of other colors in this season. We see these two colors common in abroad and in collections of our country. One of the new trend of this summer is the tartans and jacquard-yarn dye pique. There are mandala ornament in print designs that a spiritual effect is felt. Will these year’s trend continue to be preferable in the next year according to your opinion? Will you share us your opinions about next summer’s trends?

Actually, fashion was born for necessity. People look for ways to be unique in every situation. For example, there was no fabric during World War I. People sewed clothes from flour bags, and then they made it easier to put patterns on them and converted them to clothes. Why did I tell you this example? Chaos will probably continue in the world over the next few years. It seems that the peaceful calmness that we awaited with much hope is not easy to come by. Therefore, these hopes will continue and the colors will again send us tranquility in our homes with a gradual way. I think that the two colors will surprise me and again will be placed in the collections ... Especially in the summer of 2017, lemony yellow will come together with hot orange next year. In the meantime, we will witness the increase of handcrafted workmanship that we call “hand made look” in the coming years. Embroideries, openwork, old lace workmanship as much as print will often confront us. It is possible to feel fine workmanship in products at any moment. Simple-looking details, for example, fine-tapered body will be at front. Especially elegant in print designs will be in front with watercolor patterns


mümkün. Basit görünümlü detaylar örneğin ince biyeler karşımıza çıkacak. Baskı desenlerinde özellikle zarif işlenmiş suluboya desenli çalışmalar öne çıkacak. Lap baskılı desenler son yıllarda suluboya çalışmalara yerini bırakıyor. Romantik çiçekler, çiçek demetleri gölgeler kullanılacak, hayvan baskıları, tüy motifleri, grafik motifler ile birleşecek. Jakarlı brokar perdelik döşemelik kumaşlar ev tekstili kadar kadın giyiminde de moda olmaya devam edecek. 2018-2019 yıllarına doğru renkler pastelden orta tonlara doğru skalayı genişletecek. Kışın bejler ve gri/gri mavi skalasında yükseliş eğilimi görülebilir. Renk eğilimleri o yönde...

works. Lap print designs have been replacing watercolor works in recent years. Romantic flowers, bunches of flowers shades will be used, animal prints, feather ornaments, graphic ornaments will combine with eachother. Jacquard curtain drapery fabrics will continue to be fashionable in women’s clothing as well as home textiles. Towards 2018-2019 the right colors will expand the scale from pastel to middle tones. In the winter beige and gray / gray blue scale may show a tendency to rise. The color trends is in that way ...

Son olarak yazlık evler için yerel kumaşlarla ilgili bir kullanım ve tasarım öneriniz var mı?

Son olarak yazlık evler için yerel kumaşlarla ilgili bir kullanım ve tasarım öneriniz var mı?

Ben yerel tadı olan kumaşları geliştirip onlara yeni yorumlar getirmeyi seviyorum. Eskinin kara tezgâhında dokunmuş kumaşların günümüz fabrikalarındaki modern tezgâhlarla yeniden yorumlanması, geliştirilmesi beni heyecanlandırıyor. Bu yıl Yatsan Maison için hazırladığım koleksiyonda da böyle bir tasarımım var. "Laodikeia Pike" tam da bu duygularla ortaya çıkmış bir iş... Geçmişin kara tezgâhlarında dokunmuş sofra örtüsü ya da peştamal gibi amaçlarla kullanılan eski bir dokunmayı günümüz modern tezgâhlarında yatak odalarımız için çok şık ve kullanışlı üstelik bir o kadar sağlıklı yazlık bir ekoseli pikeye dönüştürdük. 6 farklı renk seçeneği ve 260*260 cm. ebatlarında kullanım kolaylığı sağlayan boyutuyla tüketicilerin ilgisini çeken bir ürün oldu.

I like to develop fabrics having a local spirit and give them new interpretations. I am excited to develop and re-interpret the fabrics woven on old looms of old times with modern looms of today’s factories. There is such a design in collection that I prepared for Yatsan Maison this year. “Laodikeia Pike” is a product that emerges with these emotions ... We used an old touch used for purposes such as tablecloths or loincloths woven in old looms of past and we made in today’s modern looms very stylish and usable for our bedrooms, as well as a healthier summer tartan pique. It became a product that caught consumers’s attention with providing ease of use in 6 different color options sizes and 260 * 260 cm.

Anadolu da var olan farklı dokular ve dokuma örnekleri, tasarımcı dokunuşları da eklenerek günümüz beğenisine adapte edilmeyi bekliyor...

Different patterns and weaving examples that exist in Anatolia are expected to be adorned to today’s appeal by adding designer touches ...

Cenk Mommarje kimdir? Antalya’ da doğan Cenk Mommarje, İzmir 9 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Sanatları ve Moda Bölümü’nden başarı derecesi ile mezun oldu. İş hayatına bir Alman dış giyim firması olan Frapp-Di bari Türkiye ofisinde, nakış-tasarım sorumlusu olarak çalışarak başlayan tasarımcı, ardından ev tekstili ile ilgili ürünler geliştirmenin daha çok ilgisini çektiğini fark ederek bu sektöre yoğunlaştı. Türkiye’de ilk defa havlu/bornoz alanında yaptığı yenilikler ve düzenlediği bornoz defileleriyle adından söz ettirdi. Koleksiyonlarındaki farklı desenler-teknikler ve renk seçenekleri başta Frankfurt-Heimtextil fuarı olmak üzere, çeşitli yerli ve yabancı fuarlarda sergilendi ve ilgi çekti. Banyo tekstili, yatak, mutfak ve masa grupları, perde sektörü için tasarımlar hazırlayan Mommarje, sonraki yıllarda “Ev Tekstili” sektöründe yaptığı çalışmalarıyla Türkiye’deki önemli ev tekstili markalarının doğuşu ve marka konumlandırması üzerine çalışmalar başlatarak bu alanda uzmanlaşmış ve birçok ev tekstili markasının sektöre kazandırılmasında uğraş vermiştir. Ev tekstili ve markalaşma üzerine seminerler de veren Cenk Mommarje; halen Yatsan’ın “Yatsan Maison” markalı ürünlerinin tasarımlarını gerçekleştirmektedir. Who is Cenk Mommarje? Cenk Mommarje was born in Antalya and graduated from İzmir 9 Eylül University, Faculty of Fine Arts with a degree in Textile Arts and Fashion. He started to work as an embroidery-designing officer in Turkey Office of Frapp-Di bari, a German outwear company in business life, and then realized that he was more interested in developing products related to home textiles, later he concentrated on this sector. For the first time in Turkey, he made a fame with his innovations in towel / bathrobe area and bathrobe fashion shows that he organized. Different designs-techniques and color choices in the collections were exhibited and interested in various domestic and foreign exhibitions, especially the Frankfurt-Heimtextil fair. Mommarje, who prepared designs for bathroom textile, bedding, kitchen and table groups, curtain sector, started work on the birth and brand positioning of the important home textile brands in Turkey with his work in the “Home Textiles” sector in the following years. Cenk Mommarje gives seminars on home textiles and branding; he is still designing Yatsan’s “Yatsan Maison” products.

70

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017

RÖPORTAJ/INTERVIEW



SULTANHAMAM’DAN / FROM SULTANHAMAM

BÜYÜK VALİDE HAN Geçmişten bugüne ve yarınlara Sultanhamam… By past to present and tomorow of Sultanhamam…

Osmanlı döneminden bu yana farklı kültürlerin bir arada yaşadığı, konumu nedeniyle uzun yıllardır ticaretin merkezi olan, çok değerli iş adamlarının yetiştiği, tekstil sektörünün kalbi Sultanhamam, şüphesiz ki birkaç paragraf yazı ile anlatılamaz. Bu sayımızda ilkini yayınladığımız “Geçmişten bugüne ve yarınlara Sultanhamam” bölümümüzde siz değerli okurlarımızla, geçmişten bugüne ulaşmayı başaran tarihi yapıtların, hanların, pasajların hikayelerini ve Sultanhamam esnafından önemli isimler ile yapacağımız sohbetleri paylaşacağız.

T

arihi Yarımada’da Beyazıt, Çemberlitaş ve Eminönü arasında kalan, 4. yüzyıldan beri ticaret bölgesi olarak faaliyet gösteren “Hanlar Bölgesi” , Osmanlı döneminde birçok farklı işkolundan esnafın bulunduğu bir alandır. 17. yüzyılda, yolculuk sonrasında varılan şehirde, malların satıldığı, değiş-tokuş edildiği, tacirlerin kısa sürelerle konakladığı, depo olarak kullanılabilen, düzenli olarak ticaret ve imalat yapılan yerlere şehir hanları denilmeye başlanmıştır. Bu dönemde özellikle deniz yolu ile gelen malların rıhtımlara boşaltılıp bu hanlara yayıldığı bilinmektedir. İstanbul’un en eski, en büyük ve önemli hanlarından biri olan Büyük Valide Han bir şehir hanıdır. 17. yüzyılda IV. Murad’ın saltanat yılları sırasında Kösem Mahpeyker Valide Sultan tarafından Üsküdar’daki Çinili Camii’nin vakfiyesi olarak yaptırılmıştır. Sultanhamam’dan

72

Beyazıt’a doğru çıkarken Çakmakçılar yokuşu üzerinde yer alan Büyük Valide Han kapladığı alan bakımından İstanbul'da herhangi bir külliyeye ait olmayan en büyük handır. İki katlı, 210 odalı, üç avluya sahip Büyük Valide Han’ın büyük avluyu çevreleyen bölümüne büyük han (han-ı kebir), küçük avluyu çevreleyen bölümüne ise küçük han (han-ı sagir) denilmiştir. Küçük hanın kuzeydoğu tarafında Bizans döneminden kaldığı düşünülen bir yapı olan 27 metre yüksekliğindeki Eirene kulesi bulunmaktadır. Büyük avlu içinde yine Kösem Mahpeyker Valide Sultan tarafından yaptırılmış olan Mescid-i İraniyan denilen bir mescit vardır. Büyük Valide Han, yapı malzemesi ve tekniği açısından geleneksel İstanbul hanlarında olduğu gibi malzeme olarak taş ve tuğla beraber kullanılarak yapılmıştır. Girişin bağlandığı üçgen şeklindeki birinci avlu diğerlerine göre daha küçüktür. Düzgün, dikdörtgen bir plana

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017

sahip olan ikinci avlu 63x66 metrelik boyutlarıyla büyükçe bir meydanı andırır. Ahırlar için ayrı olarak düşünülmüş olan üçüncü avlu ince uzun bir dikdörtgen şeklindedir ve ortasındaki bir rampa ile bodrum kattaki ahırlara inilir. Birinci avlunun iki kenarı, ikinci ve üçüncü avluların dört yanı her iki katta da revaklarla çevrilidir. Revakların arkasında zemin katta depolara, üst katta ise konaklamaya ayrılmış odalar yer alır. Büyük Valide Han inşa edilişinden bugüne kadar ahır, mesken, geçici konaklama alanı, mağaza, işyeri, depo, imalat atölyesi vb. çeşitli şekillerde kullanılmıştır. 17. Yüzyılda ulemadan Larî Mehmed Efendi, 18. Yüzyılda ise Yeğen Mehmet Paşa hayatlarının bir döneminde burada yaşamışlardır. 210 odalı çok büyük bir bina olan Büyük Valide Han, önceleri özellikle bekar İranlıların kaldığı bir yerken, 1931 yılında vilayetçe ikametgah olarak kullanılamayacağına dair karar verilmiş, ardından boşaltılmış ve odalar ticarethane olarak kiraya verilmiştir.

Fotoğraf: Bülent İçgüdel, Adem Tayfun Eser


Sultanhamam, the heart of the textile sector, which is a center of commerce for many years because of its location, where different cultures have lived together since the Ottoman era, and which are valued by very preeminent business people, undobtedly, can not have a story with only a few paragraphs. In this issue, we will share the talks of important names from Sultanhamam tradesmen with you, our valuable readers of “By past to present and tomorow of Sultanhamam”, which we published the first, the stories of historical works, inns, passages.

H “

anlar Region”, which is located between Beyazıt, Çemberlitaş and Eminönü on Historical Peninsula and has been done business as a trade area since the 4th century, is an area where many different workshops trade is being held in Ottoman period. In 17th century, places that were traded and manufactured regularly were called as city han where, the end of journey of traders, goods were sold, exchanged, traders were able to stay for a short time and used the places as a warehouse. In this period, it is known that goods arriving by sea especially are landed into docks and delivered to these inns. Büyük Valide Han, one of the oldest, biggest and most important inns of Istanbul, is a city han. During the reign of IV. Murad, it was built by Kösem Mahpeyker Valide Sultan as the endowment of Çinili Mosque in Üsküdar. Büyük Valide Han, which is located on Çakmakçı Yokuşu

on the way from Sultanhamam to Beyazıt, is the biggest han in İstanbul that does not belong to any other islamic-ottoman complex in terms of its size. It was called big han(han-ı kebir), the part which surrounds the big yard and small han(han-ı sagir), the part that surrounds small yard of Büyük Valide Han which has two-storey, 210-room and three courtyards. There is a 27-meter-high Eirene tower, a building is thought to have remained from the Byzantine period on the northeastern side of the small inn. There is a mosque called Masjid-i Iranian built by Kösem Mahpeyker Valide Sultan in the big yard. Büyük Valide Han was built using together with stone and brick materials as in traditional Istanbul inns in terms of building material and technique. The triangle-shaped first yard to which entrance is connected is smaller than the others. The second yard, which has a smooth, rectangular plan, resembles a sizeable square with

dimensions of 63x66 meters. The third courtyard, which is considered separately for stables, is a slender long rectangular shape with a ramp in its center and it descends into the stables in basement. The two sides of the first courtyard, the four sides of the second and third courtyards are surrounded by porticoes on both floors. The ground floor is for warehouses behind the porticoes, and the upper floor contains rooms reserved for guests. From the construction of Büyük Valide Khan to the present day, it has been used in various forms as stable, dwelling, temporary accommodation area, shop, work place, warehouse, manufacturing workshop and so on. Larî Mehmed Efendi, one of Wise people(Ulema) in 17th century and Yeğen Mehmet Pasha in the 18th century lived here at some point in their lives. Büyük Valide Han, a very large building with 210 rooms, was especially a residence of single Iranians until 1931, but it was decided that it


Reşat Ekrem Koçu’nun İstanbul Ansiklopedisi’nde verilen bilgiye göre handa o zamanlar yer alan ticarethanelerin çeşitliliği dikkat çekicidir: Bakkal, kahvehane, çuvalcı, perdeci, dokuma atölyesi, dökmeci, gömlekçi, terzi, şapkacı, ayakkabıcı, boyahane, terazi imalathanesi, iskemle atölyesi gibi birçok ticarethane adı kayıtlarda geçer.

would not be used aa a residence and was evacuated rooms to be rented as a commercial area. According to the information given at İstanbul Encyclopaedia of Reşat Ekrem Koçu, the diversity of the commercial areas at that time was very striking in han: a grocery store, a coffee shop, a bagger, a curtainer, a weaving shop, a porter, a shirtman, a tailor, hat maker, a shoemaker, paint manufacturer, chair workshop, scales workshop and so on, these are records of trade names which are in registration book.

Han içinde İranlılara ait bir matbaa bulunuyordu. Osmanlı İmparatorluğu’nda matbaa kullanılmaya başlanmış olmasına rağmen Kurân’ın basılması için Şeyhülislâmdan uzun süre fetva alınamayınca 1870’li yıllarda İranlılar Büyük Valide Han içindeki bu matbaada gizlice Kurân basmışlardır.

There was a press machine belonging to Iranians in han. Although the printing was started to be used in Ottoman Empire, the Şeyhülislamm did not give a fatwa for printing of Qur’an for a long time and in 1870s, Iranians secretly printed Qur’an in this printing machine in Büyük Valide Han.

Kösem Sultan’ın ölümünden sonra hanın bir kısmı hazineye kalmış, Cumhuriyetin ilanından sonra bazı odalar Vakıflara geçmiştir. Handa 19. yüzyıl sonu, 20. yüzyıl başlarında kumaşçıların ve manifaturacıların da olduğu tüccarlar bulunuyordu. Günümüzde daha çok tekstil ve metal üzerine çalışan atölyelerin bulunduğu Büyük Valide Han 1982 yılında bir kültür ve tarih mirası olarak kabul edilmiştir.

After the death of Kösem Sultan, a part of han remained in treasure and after declaration of Republic, some rooms was held by foundations. At the end of 19th century and the beginning of 20th century, there were merchants and there were weavers and drapers among them in han. Büyük Valide Han, which has generally workshops on textile and metal today, was accepted as a cultural and historical heritage in 1982.

Kaynakça/ Source İTO yayınları / Dr. Nursel Gülenaz / Batılılaşma Dönemi İstanbul’unda Hanlar ve Pasajlar TETSİAD Yayınları / Özer Bereket / Ticaretin Altın Konularının Yazıldığı Yer Sultanhamam Tarih Vakfı Yurt Yayınları / Ayşegül Baykan, Zerrin İren Boynudelik, Burak Sevingen, Belkıs Uluoğlu / Tarihi Belleğimiz İçinde Büyük Valide Han

74

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017

Fotoğraf: Bülent İçgüdel, Adem Tayfun Eser



HABERLER / NEWS Türk Kızılay’ından TETSİAD’a Teşekkür Plaketi

Plaque of Appreciation from Turkish Red Crescent to TETSİAD

2016 yılı Aralık ayında TETSİAD’ın da aralarında bulunduğu dernekler ile tekstil ve hazır giyim sektöründe faaliyet gösteren ihracatçı birlikleri, “Halep İçin Elele” kampanyası kapsamında toplanan yardım malzemelerini Kızılay koordinasyonu ile Halep’e göndermişti. Gıda, giyim malzemeleri, battaniye, ayakkabı, temizlik malzemeleri ve çocuk bezi gibi temel ihtiyaç maddeleri ile dolu 21 tır yardım malzemesi İstanbul’da Kızılay’a teslim edilerek yardımın Halep’e ulaşması sağlandı.

Associations, including TETSİAD in December 2016, and exporters’ associations operating in the textile and ready-to-wear sector, sent relief supplies collected under “Hand in Hand for Aleppo” campaign to Aleppo in coordination with Red Crescent. 21 trucks loaded aid material having reached Aleppo with basic necessities such as food, clothing materials, blankets, shoes, cleaning materials and baby diapers were delivered to Red Crescent in Istanbul.

TETSİAD’ın örnek teşkil eden duyarlılığı ve “Halep İçin Elele” kampanyasına verdiği destek nedeniyle 12 Haziran 2017 tarihinde İTHİB tarafından düzenlenen iftar yemeğinde yapılan törende TETSİAD Başkanı Ali Sami Aydın’a, Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık tarafından teşekkür plaketi takdim edildi.

Due to exemplary sensitivity of TETSİAD and the support it gave to “ Hand in Hand for Aleppo” campaign, in Iftar dinner held by İTHİB on June 12, 2017, a ceremony was held and a plaque of appreciation was presented by Red Crescent Presidient Dr Kerem Kınık to TETSİAD President Ali Sami Aydin.

TETSİAD, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden “çok değerli katkı” plaketi aldı.

TETSİAD received a “very valuable contribution” plaque from Marmara University Faculty of Fine Arts.

TETSİAD’ın destekçileri arasında olduğu, MÜGSF (Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi) Tekstil Bölümü öğrencilerinin ‘Diploma Projeleri’ kapsamında hazırladığı sergi ve defile 17 Haziran 2017 Cumartesi günü Grand Pera Cercle d’Orient binasında gerçekleştirildi. Genç modacıların tüm hünerlerini sergilediği sergi ve defilede, TETSİAD adına geleceğin moda tasarımcılarının çalışmalarından gurur duyduğunu belirten TETSİAD Başkanı Ali Sami Aydın’a, Prof. Dr. Ayten Sürür tarafından “çok değerli katkı” plaketi verildi.

The exhibit and fashion show organized by Students of Textile Department of MÜGSF (Faculty of Fine Arts, Marmara University), which is among the supporter of TETSİAD, within the scope of ‘Diploma Projects’ was held on Saturday, June 17, 2017 at the Grand Pera Cercle d’Orient. Dr. Ayten Sürür gave a “very valuable contribution” plaque to TETSİAD Chairman Ali Sami Aydin who stated that he is proud of the work of fashion designers of future in the name of TETSİAD for the exhibition and fashion show which all talents of young fashioners exhibited.

TETSİAD 20 Haziran 2017 Yönetim Kurulu toplantısı

TETSİAD 20 June 2017 Board of Directors meeting

20 Haziran 2017 tarihinde TETSİAD ve İTHİB’in birlikte organize ettiği iftar yemeği öncesinde TETSİAD yönetim kurulu üyeleri bir araya gelerek verimli bir yönetim kurulu toplantısı gerçekleştirdi.

Before TETSİAD and İTHİB jointly organized a Iftar dinner on 20 June 2017, TETSİAD board members came together and an efficient board meeting was held.

Bazı Harcamalar #OlmasadaOlur ama Eğitim Olmazsa Olmaz!

Training is indispensable value even if some payments are not made!

Darüşşafaka Cemiyeti, babası veya annesi hayatta olmayan, maddi olanakları sınırlı, yetenekli çocukların Atatürk ilkeleri ışığında, çağdaş bir eğitimle; düşünen, araştıran, sorgulayan, kendine güvenen, aydın, topluma, çevresine ve ailesine karşı sorumlu, yurtsever bireyler olarak yetişmelerine olanak sağlayan ve “eğitimde fırsat eşitliği” ilkesini yaşatmaya çalışan bir kurum. Bu topraklarda doğmuş ve eğitime gönül vermiş bir sivil toplum örgütü olan cemiyet, bir buçuk asırdır varlığını bağışlarla sürdürüyor. Darüşşafaka Cemiyeti’ne ürün, hizmet, gayrimenkul, menkul, vasiyet bağışı yapılabileceği gibi, tüm bağış kampanyalarına nakdi olarak da destek verilebiliyor.

Darüşşafaka Society, with a contemporary education in the light of Atatürk’s principles of a talented child whose father or mother is not alive, whose financial means are limited; An institution that is able to raise as a patriotic individual who is responsible for thinking, researching, questioning, confident, intellectual, collecting, responsible for the environment and family and trying to make the principle of “equal opportunity in education”. A society, which is a non-governmental organization born and devoted to education in these lands, continues its donations for a century and a half. Products, services, real estate, securities, bequests, as well as cash to all donation campaigns can donated to Darüşşafaka Society.

Türkiye tarihinin eğitim alanındaki ilk sivil örgütlenmesi olan ve kurulduğu günden bu yana bağışlarla binlerce çocuğun yeteneklerini keşfedip geliştirmesine olanak sağlayan Darüşşafaka Cemiyeti’ne Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TETSİAD) tarafından da yakın bir zamanda bağış yapıldı. TETSİAD öncülüğünde bir araya gelen sektörün duayen isimlerinden TETSİAD Eski Başkan Yardımcısı Zafer Katrancı (OZANTEKS TEKSTİL) ile Yönetim Kurulu Üyeleri; Ufuk Oçak (GÜLESER TEKSTİL), Erol Kadir Beytekin (SERAL PAMUK ELYAF), Hüseyin Memişoğlu (MAKROTEKS TEKSTİL) ve Fatih Özdemir (DOKSAN DENİZLİ DOKUMA)’in değerli katkıları ile nevresimden yorgana ihtiyaç duyulan tüm ev tekstil ürünleri Darüşşafaka’ya ulaştırıldı. Darüşşafaka Cemiyetine destek olmak için 0850 222 1863 numaralı telefonu arayarak bilgi sahibi olabilirsiniz. www.darussafaka.org

76

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017

Turkish Association of Home Textile Industries and Businessmen (TETSİAD)made a donation to Darüşşafaka Society, which is the first civil organization in Turkey’s educational field and which has been able to discover and develop the talents of thousands of children through donations since the day it was founded. With the leadearship of former vice president of TETSİAD, Zafer Katrancı (OZANTEKS TEXTILE) and members of the Board of Directors; with Ufuk Oçak (Güleser TEKSTİL), Erol Kadir Beytekin (SERAL PAMUK FIBER), Hüseyin Memişoğlu (MAKROTEKS TEKSTİL) and Fatih Özdemir (DOKSAN DENİZLİ WEAVING), all home textile products needed from bed sheet to blanket were delivered to Darüşşafaka. You can have information by calling 0850 222 1863 to support the Darüşşafaka Society. www.darussafaka.org

DERNEKTEN / FROM THE ASSOCIATION



Ev Tekstili Sektörü TETSİAD-İTHİB İftar Davetinde Buluştu Home Textile Sector met at TETSİAD-İTHİB İftar Dinner Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TETSİAD) ve İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB), 20 Haziran akşamı İstanbul Four Seasons Hotel’de düzenlenen iftar yemeğinde üyelerini ağırladı. Yemeğin ardından gerçekleştirilen törende, TETSİAD Başkanı Ali Sami Aydın ve İTHİB Başkanı İsmail Gülle Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi’ni de imzaladı.

Turkish Home Textile Manufacturers and Businessmen Association (TETSİAD) and Istanbul Textile and Raw Materials Exporters Association (İTHİB) welcomed members at iftar dinner organized at Istanbul Four Seasons Hotel on the evening of June 20th. TETSİAD President Ali Sami Aydın and İTHİB President İsmail Gülle also co-signed International Competitiveness Improvement Project at the ceremony after dinner.

Hafız Numan Akbaş’ın Aşr-ı Şerif ve Akşam Ezanı ile başlayan iftar yemeği TETSİAD Başkanı Ali Sami Aydın ve İTHİB Başkanı İsmail Gülle’nin konuşmaları ile devam etti.

Hafız Numan Akbaş’s Aşr-i Sharif and iftar dinner started with “Evening Call for Worshiping Allah” continued with the speeches of TETSİAD President Ali Sami Aydin and İTİB President İsmail Gülle.

Konuşmasında, Türkiye’nin büyümesinde en önemli katkıyı sağlayan tekstil sektörünün bu seviyeye gelmesinde çok büyük pay sahibi olan ev tekstili camiası ile TETSİAD Yönetim Kurulunu bir arada görmekten memnuniyet duyduğunu belirten TETSİAD Başkanı Ali Sami Aydın “Dünyadaki bütün olumsuzluklara rağmen Türk ev tekstili geçmişten bugüne çok iyi bir grafik sergiledi. Sizler de takdir edersiniz ki, yirmi yıl öncesinin vizyonuyla, anlayışıyla, o günlerin bakış açısıyla küresel rekabette lider konumuna gelmemiz mümkün değildir. Bizim sadece üreten ve pazarlayan ülke konumundan çıkıp, tasarlayan ülke konumuna da gelmemiz gerekmektedir. Biz böyle bir potansiyele de sahibiz” dedi. İstanbul’u

In his speech, TETSİAD President Ali Sami Aydin stated that he was pleased to see the TETSİAD Board of Directors together with the home-textile association, which has a great share in the textile sector, which provides the most significant contribution to the growth of Turkey, “We are very good at today’s Turkish home textiles showed an upward graphic, despite all the negativity in the world. You also appreciate that it is not possible for us to come to the position of a global competitor in terms of vision, understanding, and perspective of those twenty years ago. We should not only come out with a position of producing and marketing country and also a designers of this country. We have such a potential, “he said. Aydın believes that all the opportunities should be utilized

78

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017

DERNEKTEN / FROM THE ASSOCIATION



moda ve tekstil tasarımında bir cazibe merkezi haline getirebilmek için sektör olarak bütün olanakların seferber edilmesi gerektiğine inandığını söyleyen Aydın, “Bu konuda devletimizin, AR-GE ve tasarım merkezlerini desteklemesinin yanı sıra, ihracatçı birliklerimizin de katkıda bulunması ve ortak projeler hazırlanması gerekiyor. Bugün imzalayacağımız Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi (UR-GE) Projesi’nin sektörümüze çok büyük katkılar sağlayacağına inancım sonsuzdur” dedi. İTHİB Başkanı İsmail Gülle ise ev tekstili ihracatında kilogram başı birim fiyat ortalamasının Türkiye ortalamasından 6 kat daha fazla olduğunu ifade ederek, Türkiye ihracatına ve ekonomisine vermiş oldukları hizmetler için tekstil sektörü temsilcilerine teşekkür etti. İsmail Gülle konuşmasının deva-

80

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017

as a sector in order to make Istanbul a center of attraction in fashion and textile design, “In this respect, besides that our state supports AR-GE and design centers, our exporting associations also have to contribute and prepare joint projects, he said. “I believe that the sector of the International Competitiveness Enhancement (UR-GE) Project that we will sign today will provide massive contributions to the sector” he said. İTHİB President İsmail Gülle expressed that the average unit price per kilogram of home textile exports is 6 times higher than the average of Turkey and thanked the representatives of textile sector for the services they gave to Turkey’s export and economy. İsmail Gülle continued his speech as İTHİB, saying that it is their duty to support the development



mında İTHİB olarak tekstil sektörünün gelişiminin ve ihracatının arttırılmasına yönelik her türlü projeye destek vermenin görevleri olduğunu ifade ederek bu görevi layıkıyla yerine getirmek için gereken her türlü fedâkarlığı yapmaya hazır olduklarını söyledi. TETSİAD ile gerçekleştirilen işbirliği protokolünün önemine de değinen İTHİB Başkanı İsmail Gülle; Ur-Ge projelerinin ticaret ve alım heyetleri, pazarlama faaliyetleri ve eğitimler ile tekstil ve hammaddeleri ihracatına yeni bir soluk getireceğini, ihracatı artırmada çok önemli bir rol oynayacağını ifade etti. Yemeğin ardından gerçekleştirilen törende, ev tekstili ihracatçılarına yeni pazarlar açacak URGE projesi TETSİAD Başkanı Ali Sami Aydın ve İTHİB Başkanı İsmail Gülle tarafından imzalandı.

of textile sector and all kinds of projects to increase exports and they are ready to make every kind of sacrifice necessary to fulfill this duty. Referring to the importance of cooperation protocol with TETSİAD, İTHİB President İsmail Gülle said; Ur-Ge projects will bring a new life to trade and purchase delegations, marketing activities and training and export of textiles and raw materials, and will play a very important role in boosting exports. In the ceremony held after meal, the URGE project, which will open new markets for home textile exporters, was signed by TETSİAD President Ali Sami Aydın and İTHİB President İsmail Gülle.

UR-GE Projesi, ihracatçı firmaların niteliklerini geliştirerek mevcut ve yeni pazarlardaki gücünü arttırmak, sürekli ihracat yapan firmaların sayısını arttırmak, firmalar için ulaşılabilir hedefler ortaya koymak ve bu hedeflere ulaşmak için ihtiyaçların tespitine yönelik çalışmaları yürütmek ve sektöre özgü yol haritaları sunmak amacıyla oluşturulmuş olan Ekonomi Bakanlığı’nın 2010/8 sayılı tebliğ kapsamında desteklediği bir projedir.

UR-GE Project was constituted to increase the power of existing and new markets by improving the qualifications of exporting companies, to increase the number of companies that are continuously exporting, to make reachable targets for companies and to carry out studies to determine needs to reach these targets and to provide road maps for this sector that it is a project supported by Economy Ministry within the scope of No: 2010/8 notification.

82

DERNEKTEN / FROM THE ASSOCIATION

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017



AJANDA / AGENDA “UNIQ AÇIKHAVA FİLM FESTİVALİ” 01.06.2017 - 16.09.2017 İstanbul Türkiye’nin en uzun süren açıkhava sinema festivali “UNIQ AÇIKHAVA FİLM FESTİVALİ” 1 Haziran’da, yılın en çok konuşulan filmlerinden “La La Land” ile başladı. Ölümünün birinci yıldönümünde Tarık Akan’ın anısına gösterilecek “Sürü” ile 16 Eylül tarihinde kapanacak olan festival, sinemaseverleri yaz boyu, haftanın üç günü seçkin filmlerle buluşturacak.

“UNIQ OUTDOOR MOVIE FEST” 01.06.2017 - 16.09.2017 İstanbul Turkey’s longest open outdoor cinema festival “UNIQ OPEN AIR FILM FESTIVAL” started on June 1 with “La La Land”, one of the most talked-about films of the year. The festival, which will be closed on September 16th with the “Sürü” to be shown in memory of Tarık Akan in the first anniversary of death, will meet with outstanding movies three days a week in summer.

Başka Sinema’nın hazırladığı program kısa filmlerden animasyona, komediden korku sinemasına, belgesellerden fantastik filmlere oldukça zengin bir seçki sunuyor. Cannes, Berlin, Venedik gibi saygın festivallerden ödülle dönmüş, Oscar kazanmış ya da aday olmuş yabancı filmler, Türkiye’de son bir yılda yapılmış en önemli bağımsız sinema örnekleri, Pedro Almodovar, Ken Loach, Jim Jarmusch, Asghar Farhadi, Reha Erdem, François Ozon, Oliver Stone, Yeşim Ustaoğlu, Pablo Larrain gibi dünyaca ünlü yönetmenlerin son filmleri, dünya sinemasının yeni yıldızları olmaya aday genç yönetmenlerin yapıtları UNIQ Açıkhava Film Festivali kapsamında yaz boyunca Salı, Perşembe ve Pazar akşamları hava karardıktan sonra UNIQ Açıkhava Sahnesi’nde izleyicilerle buluşacak.

The program, created by Başka Cinema, offers a very rich selection of animated short films, comedy horror movies, and fantasy films and documentaries. Cannes, Berlin, Venice, Oscar-winning or nominated foreign films, the most important independent cinema examples in Turkey in the last year, Pedro Almodovar, Ken Loach, Jim Jarmusch, Asghar Farhadi, Reha Erdem, François Ozon , Oliver Stone, Yeşim Ustaoğlu, Pablo Larrain and the young directors who will be the new stars of world cinema will meet with the audience at the UNIQ Open-air Theater after dark air onTuesday, Thursday and Sunday evenings during the UNIQ Outdoor Film Festival.

“56.Uluslararası Bursa Festivali” 28.06.2017 – 26.07.2017 Bursa Bursa Büyükşehir Belediyesi adına Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı (BKSTV) tarafından bu yıl 56’ncısı düzenlenen ve Türkiye’nin en uzun soluklu kültürel etkinliği olma özelliği taşıyan ‘Uluslararası Bursa Festivali’, bu yıl 28 Haziran – 26 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşiyor. Festival etkinlikleri Atatürk Kongre Kültür Merkezi (Merinos AKKM), Kent Müzesi önü ve Kültürpark Açık Hava Tiyatrosu’nda gerçekleştirilecek. 28 Haziran Çarşamba günü Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası ve Anjelika Akbar konseri ile başlayan, 26 Temmuz Çarşamba günü Şebnem Ferah konseri ile sona erecek.

“56.International Bursa Fest” 28.06.2017 – 26.07.2017 Bursa The ‘International Bursa Festival’, organized by the Bursa Culture and Arts Foundation (BKSTV) on behalf of the Metropolitan Municipality of Bursa, will be held from 28 June to 26 July this year, which is the 56th annual event of Turkey’s longest-running cultural event. Festival activities will be held at Atatürk Congress Cultural Center (Merinos AKKM), City Museum and Kültür Outdoor Theater. On Wednesday, June 28, begining with Bursa Regional State Symphony Orchestra and Anjelika Akbar concert, will end on July 26th with Şebnem Ferah concert.

‘56. Uluslararası Bursa Festivali bünyesinde yıl 31’incisi düzenlenecek ‘Uluslararası Altın Karagöz Halk Dansları Yarışması’ da 23 ülkeden katılacak olan halk dansları ekipleriyle 07-12 Temmuz tarihleri arasında yapılacak. Bursa’da barış ve dostluk rüzgârı estirecek yarışmaya bu yıl Arjantin, Arnavutluk, Bangladeş, Belarus, Bulgaristan, Bosna Hersek, Cezayir, Çin, Endonezya, Filipinler, Güney Kore, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Kosova, KKTC, Makedonya, Malezya, Moldova, Sri Lanka, Şili ve Tataristan gibi ülkeler katılacak.

“17. Buldan Dokuma - Kültür El Sanatları Festivali” 21.07.2017 – 23.07.2017 Buldan / Denizli T.C. Buldan Belediyesi tarafından her yıl Haziran ayının ilk haftasında organize edilen, bu yıl Ramazan ayı sebebi ile 21-23 Temmuz tarihleri arasında yapılmasına karar verilen 17. Buldan Dokuma - Kültür El Sanatları Festivali, Ege bölgesinin en güzel festivallerinden biri olma yolunda ilerliyor.Festival etkinlikleri kapsamında Hande Yener, Simge, Suavi, Aleyna Tilki gibi sanatçıların konserlerinin yanı sıra Türk Sanat Müziği fasıl programı, canlı el dokuma ve tasarım yarışması, yöresel yemek yarışması, dokuma sanatı gösterileri, sergiler, defile ve halk oyunları gösterileri yurt genelinden gelecek çok sayıda katılımcıya sunulacak.

84

Hometextile / Temmuz - Ağustos 2017 / July - August 2017

‘56. ‘International Golden Karagöz Folk Dances Competition’, 31th in this year, will be held between July 7th and 12th with teams from 23 countries participating in the International Bursa Festival. In this year’s competition in Bursa, there will be participation to the competition from countries such as Argentina, Albania, Bangladesh, Belarus, Bulgaria, Bosnia Herzegovina, Algeria, China, Indonesia, Philippines, South Korea, Georgia, Kazakhstan, Kyrgyzstan, Kosovo, KKTC, Macedonia, Malaysia, Moldova , Sri Lanka, Chile and Tatarstan.

“17. Buldan Weaving – Culture Handcraft Fest” 21.07.2017 – 23.07.2017 Buldan / Denizli The 17th Buldan Weaving - Culture Handcraft Festival, organized by T.R. Buldan Municipality every year in the first week of June, is decided to be held this year between July 21-23 because of Ramadan and it continues to be one of the most beautiful festivals of Aegean region. Hande Yener, Simge, Suavi, Aleyna Tilki, as well as Turkish Art Music Fasıl program, live hand weaving and design contest, local food contest, weaving art show, exhibitions, fashion show and folk dances will be presented to a wide range of participants from all over the country.

ETKİNLİK / EVENT



FECT L I R P A N RE DS FRESH T 18

24

0 8 April 2 8 24-2 1 0 2 n a -28 Nis

İSİ RIL EF

E T N K A S AP


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.