1+40 “Ali” Ali VAR Tahir ÜN
İZFAK
®
1+40 “Ali” Ali VAR Tahir ÜN
İZFAK
®
İzfak - İzmir Fotoğraf Akademisi katkılarıyla
Etki Yayınları: 545 1+40 “Ali” Ali VAR - Tahir ÜN Fotoğraf Albümü Yayın Yönetmeni: Adem Kargı Kapak Tasarımı: Tahir Ün Grafik Tasarım: İzfak - Ceyhan Özkavalcıoğlu 1. Basım Eylül 2014 ISBN: 978-605-5117-46-7 Sertifika No: 14956 Etki Yayınları: Mürsel Paşa Cad. 1266 Sokak No. 4/A Basmane – İzmir Tel: 0 232 482 09 00 e-mail: etkiyayin@gmail.com www. etkiyayinevi.com Baskı Cilt: Etki Matbaacılık Yayıncılık Ltd. Şti. 1266 Sokak No: 4/ A Basmane – İzmir © Tüm yayın hakları saklıdır
İnanıyorum ki, sağ yarıküremizin o içsel huzur devrelerini çalıştırmayı ne kadar çok seçersek, dış dünyaya da o kadar çok huzur ve barış yansıtacağız ve gezegenimiz çok daha huzurlu bir yer olacak. Dr. Jill Bolte Taylor, Nöroanatomist
Bize olmaz dediğimiz pek çok şey başımıza gelebiliyor. Ali Var, 25 yaşında ALS (*) teşhisi aldı. Kendisine birkaç yıl içinde öleceği söylendi. Ellerini kullanamıyor, yürüyemiyor, konuşamıyor ve eşi tarafından yaşatılıyor. Bir gün, bir fotoğraf sanatçısı ile karşılaştı. Fotoğraf tutkusu ile birbirlerini kardeş ilan ettiler. Ali, bir eş ve bir baba olmanın yanı sıra kısa oyunlar yazıyor, fotoğraf çekiyor, üretiyor. Kısacası, Ali, 7 yıldır yaşıyor… Bizler, bir enstrüman olarak kullandığımız bedenlerimizin ötesinde ruhsal varlıklarız. Bizler, aynı zamanda birbiriyle bağlantılı varlıklarız. Bu bağlantıyı beynimizin sağ yarıküresi aracılığıyla kuruyoruz. Bir insanlık ailesi olarak bizi birbirimize bağlayan, sağ yarıküre bilincimizdir. Bizler, mükemmelin küçük ve mükemmel parçalarıyız. Bizler bütünüz. Bildiğimiz kadarıyla sağ yarıküre bilincimizi geliştiren en önemli araç sanattır. Sanat, yaşama farklı bir bakış açısı ile bakmayı sağlar. Sanat, insan beyninin en yüksek fonksiyonlarından biridir. Bir amacımız varsa ve bu amaç evrensel bir nitelik taşıyorsa en zor koşullarda bile bir çıkış yolu bulabiliriz. Bu amaç bizi yaşamın kaynağına yaklaştırır. Bu amaç kişi, nesne, inanç, olay, siyasi görüş olabileceği gibi, kişinin yaratıcılığını ortaya koyan bir sanat dalı olabilir. Bir sanat dalı ile uğraşan kişide bedensel ve ruhsal denge sağlıklı bir şekilde kurulur. Kişi, günlük yaşam sorunlarından, hastalığın getirdiği sıkıntı, kaygı ve kısıtlamalardan uzaklaşır, değişik nesneler, kişiler ve canlılarla bağlantı kurar, doğayı, evreni, insanları benimser, çevresindeki canlı- cansız tüm varlıklarla arasında duygusal bir bağlantı kurar. Yaşamında her şeyin bir yeri, önemi ve anlamı olur, özsaygısı artar, topluma karışır, kendini, varlığını ortaya koyar. Ali, içinde yaşattığı “Ali” kimliği ve bedeninden elinde kalanları ustaca birleştirip kimi zaman deklanşöre basıyor, kimi zaman enstantane ve kadraj belirleyip deklanşöre başkasının basmasını işaret ediyor. Ali, fotoğraf sanatı ile “ben varım, buradayım, görüyorum, gözlüyorum, hissediyorum, kendimi, yaşamı, evreni seviyorum, düşünüyorum, anı yaşıyorum ve tadını çıkarıyorum ve paylaşıyorum” diyor. “Birey olarak farklıyım ama içinizden biriyim, sizden biriyim” mesajını veriyor. 40 yıllık fotoğraf ustası Tahir Ün ve bir “ALS ile yaşam” ustası Ali Var birlikte, yeni bakış açılarıyla şimdiki zamanı anlıyor ve hepimize anlatıyorlar. Alper Kaya
1974 yılında gözümü açarak ilk fotoğrafımı çekmemin üzerinden 40, ilk grup sergisinde yer alışımın üzerinden ise 38 yıl geçmiş. Günümüzde, yılda yaklaşık 4 trilyon fotoğrafın çekildiği Dünya’da her ne kadar yaptığım fotoğrafların sayısını biliyorsam da, çektiğim fotoğraf sayısı belirsizdir artık. Yıllardır ürettiğim fotoğraflardan bir seçkiyi değil, kırk yılın bana kattıklarıyla bir insan olarak nerede durduğumu sergilediğim bu çalışma benim için yılları anmanın ötesinde bir önemdedir. Ali Var ile tanışmam, 4 yıl kadar önce, kendi kurguladığı bir farkındalık projesini fotoğraflamamla başladı. Yaşamımın en zor çekimlerinden biriydi. Hekimlerin biçtiği ömrün sonuna gelmiş genç bir insanın bu projeyi kurgulayarak, modelliğini yaparak gösterdiği bu duruş, bu direnç, kararlılık ve liderlik ruhu benim duygusallık, tedirginlik ile yaptığım çalışmayı güzel bir dostluğa, kardeşliğe dönüştürmüştü. Artık Ali Var, fotoğrafın ayak baş parmağıyla deklanşöre basmak olmadığını biliyor, iyi görmek ve doğru göstermek olduğunun bilinciyle üretiyor. Aklı ve gözleriyle fotoğraf çekiyor. Kim bilebilir? Biz bu serginin hazırlıklarını yaparken, O yeni projesinde yol alıyor ve kişisel sergisine hazırlanıyordur.
Tahir Ün
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
Fotoğraf, matbaacılık-yayıncılık sektöründeki mesleğim gereği hayatımın büyük bir bölümünde hep vardı. Geçmişte de fotoğraf çekmeyi severdim. Ancak, 2011 yılında ALS MNH derneğinin ilk kez İstanbul’da açtığı ve sadece ALS hastalarının katıldığı bir sanat sergisine gönderdiğim tek kare fotoğrafla başladı herşey, çeşitli boylardaki aynaları karşıma dizdirdim, onlara açılar verdirdim ve ayak parmağımla deklânşöre basarak ailemin fotoğraflarını çektim. Kendisini daha önce gerçekleştirdiğimiz bir farkındalık projesinden tanıdığım hem hocam, hem abim, hem de sergi ortağım fotoğraf sanatçısı Tahir Ün’e çektiğim tek kare fotoğrafı göndererek düşüncelerini öğrenmek istediğimi söyledim ve işte buradayım. Fotoğraf çekmek beni çok heyecanlandırıyor. Herkesin baktığı yere bakıyor ama kimsenin göremediği güzelliği ya da çirkinliği, bazen ilginçliği, bir detayı, acıyı belgeliyorum. Bunu ben yaptım, ben çektim demek çok keyifli, motive edici ve özellikle benim durumumdaki biri için tarifi olmayan bir haz. Fotoğraf çekmek mücadele etmek ve başarmak demektir benim için. İsteyen insanın başaramayacağı hiçbir şey yoktur. Fiziksel engeli olmuş, gözü görmez, kulağı duymaz olmuş hiç önemli değildir; aklının sağlıklı çalışması yeterlidir. Benim fotoğraflarım da bunun en güzel kanıtıdır ve bu konuda mütevazi olmayacağım çünkü sadece fotoğraf olmanın ötesinde bir anlam taşırlar, yaşama mücadele ederek tutunuşumu temsil ederler. Fotoğraflarımı sergiliyor olmakla sadece ALS hastalarına değil tüm fiziksel engelli insanlara örnek olduğumu biliyorum. Bu konuda farkındalık yaratmış olmak, diğer insanlara da farkındalık bilincini aşılamış olmaktan çok mutluyum. ALS hastalarının yaşama tutunmaları için en az bir neden edinmelerini öneririm. Hiç nedenim yok diyorsanız, fotoğraf size bu süreçte de insan olduğunuzu anımsatacak, unutturmayacak ve sizin için yaşamı daha anlamlı kılabilecek iyi bir nedendirdir. Hasta yakınlarının işlerini çok zor olduğunu, bir ALS hastasına bakmanın çok yorucu olduğunu biliyorum ama sosyalleşmek, insanlarla iç içe yaşamak biz hastaların da hakkıdır. Küçük desteklerle çok büyük işler başarabiliyoruz ve toplumda öteki olmanın zincirlerini kırabiliyoruz. Lütfen daha duyarlı olalım ve farkına varalım…
Ali VAR
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
Toplumsal aydınlanmanın baş aktörüdür insan; insanın yaşam kalitesi ve mutluluğunun özünde ise insansı ilişkiler ve sağlıklı iletişim yatar. Bu eserin ortaya çıkmasına emek sunan, katkı sağlayan, olmazı yaratan kahramanları yakından tanımış olmanın mutluluğu ile anlıyorum ki; 40 yıllık usta fotoğrafçı Tahir ÜN ve bedeninden son kalan parçaları kullanarak yaptığı işlerle örnek bir farkındalık yaratan sevgili Ali VAR’ın olağan üstü işbirliği ve üretim sürecindeki yol arkadaşlıkları, toplumsal aydınlanmamıza ve dışımızdaki yaşamların insanca yaşam hakkına çok değerli bir hizmet; fotoğraf aracılığıyla ulaşılan güzel bir örnek… Ve diliyorum ki bu çalışma, günlük yaşam içinde farkında olmadan ötekileştirdiklerimizle duygudaşlık bağı kurabilme becerisi kazandırsın hepimize ve doğru ilişki, sağlıklı iletişim kurma noktasında hiç sönmeyen bir ışık olsun yolumuza… İZFAK’ın kurumsal olarak naçizane yaptığı destek ise, bu ışığın sönmemesi için başında nöbet tutmaktan öteye gitmeyecek küçük bir eylem. Zeynel AYDIN İzmir Fotoğraf Akademisi
İZFAK
®
-
İZFAK
®