9 İNSAN VE YAŞAM
TRAKYA’NIN SESİ
10 - 17 EYLÜL 2014
Mustafa Çifci
Yusuf Uzun kimdir ? Adam Gibi Adam Olmak TOKAT AK PARTİ MİLLET VEKİLLERİNİ ŞEYTAN GİBİ TAŞLAMALI Türkiye’nin tüm illeri üst düzeyde hizmet almış- alt yapısı sorunu giderilmiş. sosyal spor tesisleri- park ve bahçelerle donatılmış- göller ve barajlarla dolmuş su ve yol sorunu giderilmiş. Türkiye cumhuriyet tarihinin en büyük hizmetleri yapılmışken bizim bu ilçelerimizin yanından bile geçilmemiştir. Sn. Başbakanın gölgesi altında devran sürmelerine son verilmesi gerekir.Bu vekiller karşısında çeket ilikleyenler biraz onurlu ve şerefli olsunlar. YAZIKTIR BU İLÇE HALKLARINA. Bir gün gelecek bunların hesabını çok sert soracağım
Aşk Yazarı ®
www.mustafcifci.com
Geride Sadece Mezar Taşlarının Yazısı Kalacak
YUVAYA DÖNÜŞ PROJESİ Dün yağan yağmuru görünce bir anda maziye daldım ve düşündüm durdum aklıma güzel memleketim güzel yerleri geldi İstanbul da yağmur yağar bir anda feryatlar yükselir içimizden , çığlıklar atarız dışarıya, Elektrikler söner , her taraf karanlığı bürünür, Mas mavi gökyüzü olur sim siyah. gözler arar o renk renk gökkuşağını gök yüzünün derinliğinde. trafik felç olur , alt yapı çöker , evleri su basar , insanlar perişan bir halde dolaşır her taraf bir mahşer alanı sanki , belediyelere küfür diz boru, Anadolu da yağmur yağar içimizde bir volkan kopar alev alev sevinç çığlıkları atarız. Yağ yağmur yağ ki bağlarımız ve bahçelerimiz ıslansın, dağlarımız yeşersin. ,otlarımız büyüsün, barajlarımız ve göllerimiz dolsun, canlı cansız sulansın. Kuruyan tarlalarımız ve çatlayan yanık toprak ıslansın, toprak suya hasret kalmasın, çiçekler baharı beklemesin Her halde hepimiz Anadolu da yağmuru isteriz. Beynimize hoş gelen budur. Peki neden biz yuvalarımız terk ettik Buyurun işte yuvaya dönüş modeli 1- Halka inandırıcı politikaların rasyonel bir bicimde gerçekleşmesi 2- Tüm bölge insanları ile ilişkilerin üst düzeyde olması 3- Tüm bölge illerinin sivil toplum kuruluşları beraber organize çalışması 4- Tarım ve hayvancılık üzerine ciddi rasyonel verimli projelerin üretilmesi
5- Modern tarımın tüm katmanlara yayılması 6- Eğitim sağlık ve ulaşımın max düzeyde yapılması 7- Tüm spor alanlarının ve tesislerinin yaygınlaştırılması ve teşvik edilmesi 8- Bölgesel teşviklerin verimli kullanılması ve artırılması 9- Bölgesel istihdamı artırıcı yatırımların sağlanması 10 Bölgesel yerel kaynakların ilerin ekonomisine kazandırılması. Bu çok önemli bir katma değerdir. 11 Yerel sanayiye ağırlık verilmesi 12 Bölgesel turizm alanlarının tanıtılması ve canlandırılması 13 Bölgesel kredilerin verilmesi ve akıbetinin takip edilmesi 14 Mesleki eğitimlerin çok çeşitli olarak her ilde ve ilçelerde hızlı olarak yapılması ve desteklenmesi. Kalıpçılık motorculuk tornacılık kaynakçılık tesviyeçilik mobilyacılık oymacılık ayakkabıcılık ziraat makinası kullanımı 15 Genel sağlık sigortasının tüm TC vatandaşlarına sağlanması 16 Vergi sisteminin gözden geçirilmesi Bu maddeler sağlayacak kendine güvenen ve Türkiye yi üst düzey gelişmiş ülkeler arasına çıkarak ve iyi yaşam koşullarını sağlayacak birikimli ve feraset sahibi kişilerin yönetimlere gelmesiyle olur. Projeler ve ihaleler peşinde değil halkın sorunları peşinde giden insanların olması gerekir.
kanal 60 tv’de CANLI YAYIN ACININ ÖDÜLÜ DENEYİMLERDİR. Türk Milleti geçmiş yıllardan bu tarihe kadar İslamın yayılmasına en büyük rol oynamıştır. Türk milleti örfünü adetini kültürünü sanatını en iyi temsil eden ve bunları İslamla en iyi şekilde bağdaştıran bir millet olarak dünya sahnesinde yerini almıştır.1071 tarihinde islamın ruhu bu topraklara ALPASLAN tarafından ekilmiştir. 1071 tarihinde ekilen bu tohumlar Osmanlı tarihinin sonuna kadar Sultan Abdülhamit hanın zamanına kadar meyvesini vermiştir. Bu tarihler arasında Türk Milletinin DNA sı çok sağlamdı . İslam düşmanları ve haçlı ordusu hiç bir zaman bu DNA bozamadı. Yok olmaya sürüklenen bu milleti 30 ağustos tarihinde yeniden zafer yazmıştır. Bizans ve haçlı zihniyetini temsil edenler bir kez daha bu topraklar üzerinde yenilgiye uğratıldılar. Ama hak ve batıl mücadelesi hiç bir zaman durmadı. Dönem dönem değişik isimler ve kadrolar içerisinde devam etti. Cumhuriyet tarihimizde ne kadar Osmanlıdan kalan eserler ve yenilikler varsa son 80 yıl içerisinde silinmeye çalışıldı. Osmanlı tarihi batılı güçler ve iş birlikçiler tarafından bize düşman olarak tanıtıldı . Koskoca bir tarih kültür ve sanat bizlere yanlış aktarıldı. Milli değerlerimiz ayaklar altına alındı. Zulümler üst düzeyde arttırıldı. Görülmemiş işkenceler sağ – sol olayları toplum içerisinde ekilmeye başlandı. Halkımızın milli iradesine ipotekler konuldu . İnsanlarımız meydanlarda işkence gördü ve yüzlercesi asıldı. Kardeş kardeşe düşman olarak gösterildi. Binlerce okullar ve medreseler kapatıldı. İlim adamları sürgüne zorlandı. Batılı -ulusalcı -kemalist -solcular 1453 ve 1071 ruhuna karşı olanlardır. Bunların ruhu bizans ruhuyla aynı ruhtur. Çünkü bu topraklar üzerine Bizans ve haçlı ruhunu inşa edebilmek için milletimiz bu şekilde sağcı solcu kemalist ulusalcı diye kamplara ayırdılar. Oyun ve tuzak budur. Zulüm 1071 -1453 başladı diye haçlı ordusu ve bizans ruhu yeniden canlanmaya başlıyor. Bunun içindir ki Milletin iktidarını indirmek için setler ve bariyerler çıkarıyorlar.Türk milletinin seçtiği İktidarı kabul etmeyen zihniyet bizans zihniyetidir. Türk Milletinin seçtiği Cumhur Başkanını kabul etmeyen ruh haçlı ruhudur. Türkiye düşmanları istemese de İslam medeniyet ve kültürünün mücadelesi olan Alpaslan ve Kılıçaslan, Fatih ve Abdulhamithan mücadelesi bu topraklarda ve bu coğrafyada yeniden hâkim olacaktır Sayın Vekillerim,Belediye Başkanlarım,Kaymakamlarım Siyasi Parti BaşkanlarımSivil Toplum KuruluşlarıBaşkanlarım,(Sayın Muhtarlarım, İl genel meclis üyelerim Yönetim Kurulu Üyelerimiz,Basın yayın mensupları Saygıdeğer Üyelerimiz, Yakışıklı Beyefendiler, Güzel hanımefendiler, Sevgili GençlerGüzel Türkiyenin Asil insanları,Bugün sizlerin arasında bulunmaktan ve sizlere hitap etmekten son derece mutluyum Şahsım ve Yönetim Kurulum adına sizleri saygı vesevgiyleselamlıyorum HEPİNİZHOŞ GELDİNİZ, SEVGİLİ SULUSARAYLILAR DEĞERLİ MİSAFİRLER ÇORLU TOKAT SULUSARAY Kültür ve Yardımlaşma Derneği’mizin 31 ağustos 2014 tarihinde gerçekleştirdiği 2 piknik şölenine göstermiş olduğunuz ilgiye ve bizlere vermiş olduğunuz desteğe şahsım ve yönetim kurulum adına çok teşekkür ederim. Dernekler, Sivil Toplum Kuruluşlarının ilk basamağıdır. Birlikteliği, dayanışmayı, yardımlaşmayı, kültürel varlıkları ortaya çıkararak yaşatmayı ve geliştirmeyi amaçlar. Üyeler ve hemşeriler arası iletişim kurulmasını sağlar.Değerli hemşerilerim; derneğimiz de bu kapsamda 2012 yılında ileri gelen SULUSARAYLILAR tarafından, birlik-beraberlik, dayanışma, örfadet, gelenek- göreneklerimizi yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak adına TEKİRDAĞ ÇORLU İlçemizde kurulmuştur. Derneğimiz; Tüm SULUSARAY ilçesi ve köylerine hizmet vermektedir. İlimizin ve ilçelerimizin kültürünü, tarihini, doğasını , turizmini, şairini, yazarını, sanatçısını, kısacası tüm güzelliklerini tanımak ve tanıtmak adına son derece önemli çalışmalarda bulunmuştur. Bu bağlam da yerel yönetimler
ve sivil toplum kuruluşları ortaklaşa paralel bir şekilde çalışması şarttır. Bir birleri ile istişare etmek zorundadır. Sivil toplum kuruluşları ilk müracaat kapısı olmalıdır.. Çünkü onlar toplumun öz çekirdeğidir. Irmaklar gücünü nasıl dağlardan alıyorsa STK gücünü üyelerinden alır. Yerel yönetimler STK sahiplenmelidir. Yerel yönetimler Türkiye de sosyal ve kültürel faaliyetleri STK vasıtasıyla gerçekleştirmelidir.“Güzel şeyler yapmak, güzel şeylere vesile olmak ve insanların gönlünde yer tutmak, esas başarı budur. Yani şu gök kubbede hoş bir seda bırakabiliyorsak, her ne makam ve mevkide olursak, hangi sıfatla toplum içinde yer alıyorsak alalım hayra vesile olmak kadar güzel bir şey yoktu.Bu birlik ve beraberlik anlayışı içerisinde devam eden derneğimizin mutlaka eksiklikleri var, yapılması gereken yatırımlar var. Bu amaçla derneğimizin ve belediye başkanlarımızın bir ve beraber olarak, omuz omuza vererek, sosyal ve yatırım eksikliklerimizin giderileceği bir mantıkla hareket edeceğini umuyorum. Bunun bir rekabet anlayışı içerisinde değil kalkınma ve dayanışma içerisinde yürüyeceğine inanıyorum.. Bu sıcak yaz günü bu kadar yoğun katılımı sağlayan bir anlayışın mutlaka İlçemize köylerimize ve derneğimize çok önemli katkılarda bulunacağı kanaatindeyim. Malumunuz sizlerin katkısı bizler ve yapacağımız çalışmalarımız için çok önemlidir. İçerisinde öz güven olmayan bir anlayış veya ilişki SIM KARTI olmayan telefona benzer . onunla sadece oyun oynarız. Bu bakımdan derneğimiz tam özgüvenin adresidir. Bu projelerin ilki olarak dernek merkezimizin kendi mülkiyetinde hizmet vermesini istiyoruz. Bunun için bir arsa
alarak düğünlerimizin, özel gecelerimizin, yapılacağı aynı zamanda Bayanlarımızın sosyal faaliyetlerinin ve gençlerimizin Sosyal-kültürel ihtiyaçlarının karşılanabileceği kendi binamızı yapmak istiyoruz.Bu kapsamda geçmişte olduğu gibi bundan sonraki süreçte ’de devam edecek olan sosyal faaliyetlerimizden bahsetmek istiyorum • Futbol Turnuvası (Şöleni) • Folklor Çalışmaları • eğitim faaliyetleri • Meslek Kuruluşlarının Oluşması • Kadın Kolları Çalışmaları • Mübarek Gün ve Geceler Programı • Piknik Şöleni Programı • Ramazan Etkinlikleri Programı da yer almaktadır.Bizler birbirimizden asla kopamayız, birbirimizi unutamayız. Acı günümüzde de mutlu günümüzde de bizler hep bir arada olduk ve böylede olmaya devam edeceğiz. Bu şekilde düzenlenecek olan tüm sosyal faaliyetlerimizin amacı da budur. Değerli Misafirler Sevgili Sulusaraylılar, İslam dini, inanç ve düşünce ayrımcılığı gözetmeksizin bütün insanlığı kucaklamayı hedefler. “Yaradılanı severim Yaradan’dan ötürü” derken Yunus Emre, İslam’ın bu engin hoşgörüsüne işaret etmiştir. Biz bu yola çıkarken üst kimlik TÜRKİYE alt kimlik TOKATLI olması kabulümüzdür . Hiç bir zaman siyasi ayrımcılık yapmadık. Kimsenin dilini , dinini, ırkını sorgulamadık. Ayrımcılık asla yapmadık. Herkesi evrensel bir şekilde kucakladık. Tüm insanları eşrefi mahlukat olarak gördük ve kabul ettik. Ayrışmaya , çatışmaya gruplaşma karşı durduk. Kimseyi ötekileştirmedik. Güçlü Türkiye güçlü Millet dedik. Tam demokrasi çağdaş anayasa dedik. Adil yargılamayı ve bağımsız
Birçok şey kökten yanlış, Birçok şeyin temeli yok… Hayat sonsuz değil, Ölüm var oldukça, Yaşamaya devam! Hayatın birçok şeyi eksik, Yarım yamalak…. Hayat,Eksik kalanları tamamlamakla doldurulan bir süreç… Var olanı olduğu gibi korumak mümkün değil,Her çocuk babası gibi, Yeni baştan kuruyor düzenini… Ve insan hayatın anlamını kavramış değil...İnsan özünde cahil...Binlerce yıldır hiç değişmedi; Kavga,Gürültü,Acı,Hüzün,Gözyaşı... Binlerce yıldır,Aynı kısır döngülerin içinde yaşayan,İnsanlık tarihi… Ne kadar zaman geçerse geçsin, Bazı şeyler asla değişmiyor. Ve herkesin tek fotoğrafı var, Kimisi renkli,Kimisi siyah beyaz, Kimisi fotokopi…Herşeyimiz ekranlarda,Muhasebe kayıtları,Yazılarımız,Kitaplarımız, Fotoğraflarımız,Cihazın bozulduğunda Ya da birisi fişi çektiğinde, Hiçbir şeyin yok…Sahte hayat, sanal hayat işte bu…Ekrandaki kızlar, Ne kadar güzel olursa olsunlar, Dokunamadığın için yoklar… Fişini çektiğin an Ortada kız filan yok, Siyah bir ekranEkranlar gibi, Duygularda yapay, Savaş filmlerini izlemek ayrı, Savaşın içinde asker olmak ayrı Bir yanda gerçeği yaşamak, Bir yanda görseli izlemek. Ve acı,Ne kadar derin olursa olsun, Kısa bir üzüntünün ardından Duygu anlam değiştirip hızla kaybolur, Bir şey yapamazsın. Ekranların verdiği acıda, sevinçte yapaydırHissedemezsin..Hissetmek, Yaşamayı gerektirir. Ve herşey ekranlara yüklendiğinden, Gün gelir hepsi yok olabilir, Her şeyi kaybedebiliriz. Ne bir yazı,Ne bir mektup Ne de bir kitap kalır geriye… Ve toplu bir yıkımda, Geride sadece mezar taşlarının yazısı kalır...Yok olan uygarlıklardan, Geride kalan olmadığı gibi…
yargı sistemini savunduk. Doğal afetler karşısında devletimizin yanında olduk. Ölenin ve öldürenin ALLAHU EKBER dediği bir dünyada Hakkın ve adaletin tarafında olduk. Zalimlerin yanında değil mazlumların yanında yer aldık Zulmün karşısında hiçbir zaman sessiz kalmadık. Haksızlık karşısında hiç bir zaman suskun olmadık.. Zülmü alkışlayamam. Zalimi asla sevemem . Beni İsrail Yahudi terör örgütünün keyfi için filistini asla satamam. Bağımsızlık sembolü bayrağımızı şeref ve namus kabul ettik ve hainlere ve çetelere karşı dik durduk Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Züleyha Yusufa nasıl aşıksa biz bu millete, topraklara , bayrağa öyle aşığız. Bunda hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Bizim sevdamız ezelden ebede giden bir yolculuktur. Gururla, onurla, şerefle ezelden ebede kadar bu bayrağı göğsümüzde sonsuza kadar taşıyacağız. Doğup büyüdüğümüz yöremize vefa borcumuz var. Sizleri SULUSARAYA ve özellikle derneğimize sahip çıkmaya davet ediyorum. Birliğimizin, beraberliğimizin, kardeşliğimizin pekişmesi için çaba göstermeliyiz. Sen güllere özenme güller sana özensin Üzme tatlı canını sen güllerden güzelsin Sevgi kadar özgür, özgürlük kadar özelsin TOKAT sen her şeye değersin En içten dileklerimle saygı ve sevgilerimle selamlıyor, Allaha emanet olun Hepinize iyi eğlenceler diliyorum.
Mustafa Çifci
Okullarımızın dikkatine... Bu hafta 1. sayı ile yayın hayatımıza Yeni Trakya’nın Sesi olarak başlıyoruz. İstanbul 3. Bölgeden Edirne’ye kadar bizden desteğini esirgemeyen esnaf, sanatkar, sivil toplum örgürtleri resmi ve özel kurum ve kuruluşlara yine bizlerden desteğini esirgemeyen İstanbul 3. Bölge ve siz değerli Trakya halkına sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Ses yayıncılık adına Şengül ve Salih KEPENEK...