Bilal N. Şimşir - Azerbaycan'da Türk Alfabesi Tarihçe

Page 1



A T A TÜ R K KÜ LT Ü R , D İ L V E T A R İ H YÜ K S E K K U R U M U T Ü R K D İ L K U R U M U Y A Y 1 N L A R 1 : 563

AZERBAYCAN'DA TÜRK ALFABESİ TARİHÇE

BİLAL N. ŞİMŞİR

TÜRK TARİH KURUMU ÜYESİ

ANKARA 1991


ISBN 975-16-0344-7


İÇİNDEKİ LER " Azerbaycan'da Elifba Söhbeti Kadimdir" .................................................. Mirza Fethali Ahundzade . . . . . . ... ... . . .. . .. . " Yeni Tür k Elifba Komitesi".......................................................................... ve Çalışmaları . Azerbaycan'da Yeni Türk Alfabesi................................................................ " Yeni Yol" Gazetesi .... . . .. . ... . . . . ... . . . Müjdeler ve Tebrikler .. . .. . . ... . Milli Dil ve Yazı Kampanyası . .. . . . . . . . . . . . . .. Yeni Alfabenin Üstünlüğü ..... . . . ... . . . Öğretmenler Önde Gidiyor . . . .... . " Möhkem İpler". .... ... . . . . . ........ . . . . . . . . Gençliğe Sesleniş .. . . . Rejimin Desteği .. . . . . . ... . Yeni Yazı Yayılıyor .. . . . . . . . . . . "Işık Yol" Gazetesi ... .. .. ... ... . .. . Gürcistan, Azerbaycan'ın İzinde ..... ... . . . Ba ku Türkoloji Kongresi . . . . . . .... . . .. . . Kongrede Alfabe Sorunu ... Tartışmalar . . ..... .. . . ... . . . . . . . . .. . . . . .. Karar Yeni Türk Alfabesi Merkez Komitesi............................................................ Birinci Baku Kurultayı ... .... ... . . . . . ... Cumhuriyetlerde Alfabe Çalışmaları ............................................................ " Birleştirilmiş Yeni Türk Elifbası" . . .... .. . . . ... Taşkent Kurultayı . . . ... .... Azerbaycan'da Yazı Devriminden Dil Devrimine .. Türk Alfabe Birliği ... . . . . . ..... . .. .... . . .. Stalin'in Ruslaştırma Politi kası .... . Alfabe Sorunu Yine Gündemde . .... . . " Suyun Gidişi" .. . . ... . . . .. . . . . . . . ... Tıpkıbasımlar . . . ...... . . ... .

. .. ... ............ .. .. ..

. ... . . .. .. ..

.... ..

.. ...............

............................................................................................... ...

.... .

.. .. ............. . .. ..

..

.. ........

. .. .. ........ .

.. .. .. ..... .......... .. ..... .. ... .. .. .. ..... .

....................... .. .. .. .. .

........

. ...... ... .. .. ............

........ ...... . .... .. ............................ .. .. ............... ....

.

.

. ... ... .. ..

. ... .... ... .................

.. .........................................................

..................... .

.. .. .. .. .. ...

.

.

.

.. .... ... .. .. .. .. ..

.... . ......... .............. ................ .............................................

.... ..... ... ..... .. ..... .

...... ......................................................

. .. ... .. .. .. .. .. ...... .. .. .................................................... . ..

... . .....

. ..... . . .. ..

........................ ..........................

........... .. .. .. .. .........

........................ .. .. .. .. .. ...

.

. .. .. ..................... .. .. .. ....

..... ........... ..

.................... .. .. .....................................................

. ... ...........

.

.. . .................. .. .. .

.. .. ... .. .. .. .. .. ..

.. .. .. .. .. . .

.................................................................................................................

.

....

.

....

. ...... .................................... .... .... .. .. .

.............. ..... ...... .. .. .. .......

................................... .. .. ..

.. .. .. .. .

....

. ......... .. .. .. ......................... .................................... .

.. .

...... .... ........................... ...... .. ..

.

. .. ..

.. .

. .. .. .. .

.......

. .. .......................................................

..

. .. .......................... ............................

..

...... .... ..........................

. .. .. .. ..

.......................................... ....... .. ..

.. .. .. .. .. ..... ..... ..... .

.

....

. ..... .. .. . . ...................

2 3 3 4 5 5 6 7

8

9

ıo ıı

ı2

13 14 16

16 18

19 20 22 23 24 25 26 27 29 30 30 33


AZERBA YCAN'DA TÜRK ALFABESİ Azerbaycan'dan sık sık ilginç haberler geliyor. Bir bakıyoruz devletin adı değiştirilmiş: Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti yerine Azerbaycan Cumhuriyeti adı benimsenmiş. "Sovyet" ve "Sosyalist" kelimeleri tarih ol­ muş ve Azerbaycan 19 18- 1920 yıllarındaki adına kavuşmuş. Bir bakıyoruz bayrak da değişmiş. Azerbaycan Parlamentosu toplanmış, Sovyet bayrağını terk edip üç renkli ve ayyıldızlı Azerbaycan milli bayrağını almış. Bir başka ilgi çekici haber de yazı konusunda. Milliyet 'in Moskova muhabiri de haber geçiyor: Azerbaycan, Latin kökenli bir T ürk alfabesi hazırlamış. Kiri! alfabesini bırakacakmış. Azerbaycan Meclisinin g ünde­ minde alfabe konusu da varmış. "Kiri! alfabesi" dedikleri, Slav alfabesidir. ıo. yüzyılda Kiri! ve Metodi adlı Aynarozlu iki keşiş bu alfabeyi Slavlar için hazırlamışlar. Ondan son­ ra Bulgar, Sırp, Rus vb . gibi Slav toplumlannın alfabesi olmuş. Aynı Slav alfabesi Stalin zamanında 194o'larda Azerilere de empoze edilmiş. Azer­ baycan'da yanın y üzyıldan beri kullanılan Kiri! alfabesi artık değiştirilmek isteniyor.

"Azerbaycan 'da Elifba Söhbeti Kadimdir." Azerbaycan'da alfabe tartışmalan eskidir. Azeri ağzıyla söylersek, "ye­ ni elifba söhbeti kadimdir." Bizim gibi Azeriler de M üslümanlıkla birlikte, Arap alfabesini almışlar. Bir zamanlar Arap alfabesi, İslam dünyasının or­ tak yazısı olmuş. Ama bu alfabenin Türk diline hiç uymadığı daha sonra­ lan açık seçik ortaya çıkmıştır. 19. yüzyılda, eğitim-öğretim yaygınlaşmaya başlayınca, Arap yazısının Türk çocuklanna öğretilmesinin pek çetin oldu­ ğu gör ülmüştür. Yine 19. y üzyılda T ürkiye'de olduğu gibi Azerbaycan'da da gazetecilik başlamıştır. Gazete çıkarmak bir bakıma zamanla yanşmak demektir. Sür'at gerektirir. Sıcağı sıcağına okuyucuya haber yetiştirmek la­ zımdır. Arap harfleriyle gazete hazırlamanın ise çok ağır y ür üd üğü, bu çetre fil yazıyla dizgi işlerinin çok geciktiği fark edilmiştir. Bundan başka, dünyaya açılmak bakımından da Arap alfabesinin bir engel olduğu ortaya çıkmıştır. 19. y üzyıl ortalannda telgraf telleri T ürkiye'ye ve Rusya'ya ulaşmıştır. Ama dış ülkelere Arap harfleriyle telgra f çekilemediği, telgraf çekebilmek için Latin harflerini kullanmak gerektiği görülmüştür. Latin


2

BİLAL N. Şİ MŞİR

harfleri dünya posta ve telgraf alfabesiydi . Tıpkı bugün dünya telekomüni­ kasyon alfabesi olduğu gibi. Öyleyse dünyaya açılabilmek için de Arap harfleri engelini aşmak gerekiyordu . Azeri aydınlar daha ı g. y üzyılda alfabe veya yazı konusuna zihin yor­ mağa başladılar . Kimi aydınlar Arap yazısının ıslah edilerek T ürk diline uydurulabileceğini savundular. Kimi aydınlar ise Arap yazısının büsbütün terk edilmesini ve onun yerine Latin alfabesinin alınmasını ileri sürdüler.

Mirza Fethali Bu alanda en açık düşünceler Azerbaycanlı ünl ü piyes yazan ve şair Mirza Fethali Ahundzade'den gelmiştir . Mirza Fethali, daha 185 7 yılında, Türkçe kelimelerin doğru okunabilmesi için Arap alfabesinin ıslah edile­ rek Latin alfabesi gibi yazılmasını savunmuştur . D üş üncelerini yayabilmek için o yıl bir de broşür çıkarmıştır. Bununla da yetinmemiş, 1863 yılında Tiflis'ten kalkıp İstanbul'a gelmiştir . Osmanlı Sadrazamı Fuat Paşa'ya "Harflerin Islahı" konusunda bir proje sunmuştur . Tasan, Cemiyet-i İlmi­ ye-i Osman iye de iki defa görüşülmüştür . Gör üşmelerin birinde Mirza Fet­ hali de bulunmuştur . Sonunda Osmanlı Hükumeti, Mirza Fethali 'ye çalış­ malarından dolayı bir takdirname ile bir de Mecidiye nişanı vermiş. Ayn­ ca, piyeslerinin T ürkiye Türkçesiyle basılması kararlaştırılmış. Ama Mirza Fethali'nin önerdiği alfabe reformu o g ün için kabul edilememiştir. '

T ürkiye'den gönlü alınmış olarak, fakat eli boş dönen Mirza Fethali, alfabe konusundaki çalışmalarından vazgeçmemiştir. Bundan sonraki dönemde Arap harflerinin büsbütün bırakılıp Latin harflerinin alınması­ nı savunmağa başlamıştır . Latin harfleri temeline dayanan yeni bir T ürk alfabesi hazırlamıştır. Bu projeyi de Osmanlı Sadr azamı Ali Paşa'ya yolla­ mıştır . Ama bundan da olumlu bir sonuç alamamıştır . Osmanlı yönetimi, Arap harflerinin terk edilmesi fikrinden henüz uzak bulunuyordu . Belirt­ mek gerekir ki, Mirza Fethali Ahundzade, alfabe konusunda Tanzimat dönemi Osmanlı aydınlarından daha önde ve daha cesurdur. Onun ektiği tohumlar daha sonra yeşerecektir . Türkiye'de Binbaşı Ömer Bey ile Me­ nemenlizade Tahir Bey, Azerbaycan'da yazar ve gazeteci Mehmet Ağa Şahtahtinski, Kafkasyalı yazar Feridun Bek Kaçarlı ve İranlı yazar Mirza Rıza Han gibi aydınlar, Mirza Fethali Ahundzade'nin izinde yürümüşler ve Türk dili için Latin harflerinin alınmasını savunmuşlardır.


AZERBAYCAN'DA T ÜRK ALFABESİ

3

"Yeni Türk Elifba Komitesin Mirza Fethali Ahundzade'nin fikirleri 70 yıl sonra gerçek oldu. 192o'lerde Sovyet T ürkleri, Latin alfabesine geçtiler. Tarihçilerin belirttiği­ ne göre, " Latin alfabesini alan ilk Türk toplumu Yakutlar olmuştur. Ku­ zeydoğu Sibirya 'da yaşayan bu küçük toplum, ta 19. y üzyıl o rtalanndan beri alfabe arayışı içindeydi. Rus misyonerlerinin etkisiyle Kiri! alfabesini de denemişti. Rusya'da Ekim Dev rimi üze rine Yakutlar, 19 1 7- 19 18 kışında Kiri! alfabesini bırakıp Latin alfabesini aldılar. Fakat bu "Kutup Cumhu­ riyeti"nde gerçekleştirilen yazı devrimi, Türk dünyasını pek etkilemedi. n

Türk dili için Latin alfabesinin alınması yolunda asıl önemli akım, Mirza Fethali Ahundzade'nin memleketi olan Azerbaycan'da gelişti. Azer­ baycan, Fethali Ahundzade'yi unutmamıştı. Onun izinde yür üyen genç ve idealist Azeri aydınlar , Mayıs 1922 tarihinde Bakfı'da Yeni Türk Elifba (Alfabe) Komitesi adlı bir komite kurdular. Bu komite, altı yıl sonra T ürkiye'de kurulan T ürk Dili Encümeni gibi bir görev üstlendi. Yani, ilk iş olarak Türk dili için Latin alfabesi esaslanna dayanan yeni bir alfabe hazırladı. Anadolu'da istilacı Yunan ordulanna karşı B üy ük Taarruz ha­ zırlıkları tamamlanırken, Bakfı'daki Türk Alfabe Komitesi de yeni alfabeyi tamamladı. Kendi deyimiyle, "birçok manialan yıka rak , birçok garezlik ve fitne ile meydana atılan itirazlara bakmayarak" çalışmalannı sürdürdü.

Çalışmaları Komite , dört aylık çalışmalannı Azeri ağzıyla şöyle anlatıyor: "Komitemiz , yalnız iki şeyi nazarda tutup , büy ük adımlarla ilerliyir. "Onlardan birisi : yeni ellba fikrinin Azerbaycan'da 65 illık (yıllık) möhkem bir tarihe malik olması, o birisi de komite uzvlerinin (üyelerinin) ve yeni harfler tara ftarlannın gettikleri yolun doğru olmasına sarsılmaz bir iman ve temiz bir vicdan ile bakmalandır. " İmdi, gerek bu az bir müddet içerisinde komite ne etmiş ve ne et­ mek fikrindedir. "ı. Birçok defalar geniş iclaslar kurup ve neticede de "Yini Elilbanı" meydana çıkarmıştır. " 2. 30 puta (puntoya) kadar yeni şiriften (harflerden) Tifiis'te dökt ür üp Baku'da Birinci Hükümet Matbaasına teslim vermiştir.


4

Bİ L AL N. ŞİMŞİR

"

3. 1 2.000 nüsha Elifba kitapçası ve 15.000 de Elifba varakası çap et­ tirmiştir (bastırmıştır). " 4. Bu aşağıda adlan gösterilen kitaplar yazılıp çapa (baskıya) verilmektedir:

a) "Ne içun Arap elifbası T ürk diline yaramir", b) "Yeni elifba ile Türkçe okuyup yazmak kaideleri", c) "T ürkçe kendi muallim (Türkçeni gayri T ürklere öğretmek için). "5. Bunlardan başka : a) "Elifbadan sonra kıraet kitabı", b) "Sarf nahf" ve c) "Yeni hesap Kitabı" adlı kitaplar da yazılmaktadır. "6. Komite "YENİ YOL" adlı haftalık bir gazete ( 2 nömresi çıkıp sa­ tılmaktadur) ve "GELECEK" adlı aylık bir jurnal (dergi) da bırakır. ( Mat­ baada çap olunur). "

7. Yeni Elifbanı (alfabeyi) öğretmek için Bakfı'da ku rslar açmıştır. ( Öğretmenlere, Harbiye öğrencilerine, parti okullarına, basım evi işçileri­ ne, h alk komiserlerine, maden işçilerine olmak üzere yedi ayn kurs açıldı­ ğı belirtiliyor).

"8. Azerbaycan'ın bütün kazalarında (ikisinden başka) ve Nahçivan'da komitenin şubeleri açılıp çalışmaktadırlar. Tillis'te, Erivan'da, Kazan'da, Buhara'da, Moskova'da, Enzeli'de nümayendelerimiz var; Komite sair Türk ülkelerinde de şubeler açmak maksadındadır." Bu satırlar Yeni Türk Elifba Komitesi'nin yayın organı YENi YOL gazetesinin 7 Ekim 1922 tarihli 3. sayısından alındı. Demek ki, Mayıs 1922'de işe koyulan komite önce bir yeni Türk alfabesi hazırlamış, sonra bu­ nu hemen uygulamaya koymuş ve bütün Azerbaycan ölçüsünde bir yeni yazı kampanyası başlatmıştır. Hatta o kadarla da yetinmemiş, ta Kazan'a, Buhara'ya kadar öteki Türk ülkelerine de uzanmağa boit-şlamıştır. Bütün bunları dört ay gibi kısa bir zamanda başarmıştır. Anadolu'da Yunan or­ dula rı denize dökülüp İzmir'e yeniden T ürk bayrağı çekildiği g ünlerde, Bakfı'da da Türk Yazı Devrimi bayrağı açılmış ve Latin alfabesine daya­ nan yeni T ürk alfabesinin uygulanmasına geçilmişti.

Azerbaycan 'da Yeni Türk Alfabesi Azerbaycan'da yeni Türk alfabesi 1922 yılında, yani Türkiye'den altı yıl önce hazırlandı. Latin harflerine dayanan bir alfabeydi. Bunun 22 harfi


AZERBAYCAN'DA TÜRK ALFABESİ

5

bugün Türkiye'de kullandığımız harflerin tıpkısıydı : a, b, c, ç, d, e, f, g, h, i, k, l, m, n, o, p, r, s, t, u, v, z harfleri T ürkiye ve Azerbaycan alfabe­ lerinde de aynen kullanılıyordu. Azerbaycan T ürk alfabesinde değişik harfler de vardı. (Ö) harfi Danimarka alfabesinden alınmıştı. O) harfi Al­ man alfabesinden alınmıştı ve (y) sesi veriyordu. (y) harfi ise Rus alfabe­ sindeki gibi (u) sesi veriyordu. Aynca, iki (n) harfi, iki (e) harfi ve iki (q) harfi kullanılmıştı. Alfabe 33 h arfliydi. Yeni T ürk Elifba Komitesi tarafından Baku'da hazırlanmış olan bu alfabeye Yeni Türk Elifbası (Alfabesi) adı verilmişti. Bütünüyle bu yeni al­ fabe ayrıntılı bir fonetik alfabeydi. Her ses bir harfle gösterilmişti. Bizim alfabemizi bilen bir kimse Azerbaycan'da hazırlanmış olan bu T ürk alfa­ besini de kolayca okuyabiliyordu.

"Yeni Yol" Gazetesi Yeni Türk Elifba Komitesi, hazırladığı yeni T ürk harflerini dökt ürd ükten sonra hiç vakit kaybetmeden uygulamaya geçti. İlk iş olarak yeni harflerle bir gazete yayımlamağa başladı. "YENİ YOL" adını taşıyan ve ]ENİ ]OL şeklinde yazılan bu haftalık Türk gazetesinin ilk sayısı 2 1 Eylül 1922 Cuma g ünü çıkmıştır. Gazete, Baku'da, Birinci Hükumet Mat­ baasında basılıyordu. "Haftalık, edebi, bitaraf T ürk gazetesi" olduğunu duyuruyordu. 27 X 35 santim boyutundaydı. Dört sayfalıktı. Gazetenin idare yeri olarak "Zavedenski 12" (Baku) adresi gösteriliyordu, ama gaze­ teyi çıkaranların adlan açıklanmıyordu . Yalnız son sayfasında "Gazete he­ yeti" denmekle yetiniliyordu. "YENİ YO L" gazetesi, genel T ürk tarihinde Latin harfleriyle yayım­ lanmış olan ilk Türk gazetesidir. Bu bakımdan onun Türk yazı devrimi ta rihinde başlı başına bir yeri vardır. T ürk yazı devrimi tarihiyle ilgili ya­ bancı araştırmaların hemen hepsinde YENİ YOL \ın adı anılır. Böyle öncü bir gazeteyi çıkarmak şere fi Azerbaycan Türklerine aittir.

Müjdeler ve Tebrikler Genç ve idealist Azeri aydınlarının çıkardığı reni Yol gazetesi, ilk sayı­ sında, "yeni Türk alfabesinin" hazırlanmış olduğunu duyurdu. Bu alfabeyi hazırlayanları hararetle kutladı. Gazetenin baş sayfasını bu m üjde ve teb­ rik mesajına ayırdı. Azeri ağzıyla aynen şöyle dedi: "Temcid edirik haman muarifdost yoldaşları, ki "Yeni T ürk Elifbası­ nı" imdi meydana koydular.


6

Bİ LA L N. ŞİMŞİR

"Tebrik edirik M üslüman aleminin cemi efradını, ki "Yeni T ürk Elif­ basının" taraftandırlar..." Gazete, geçmişte alfabe savaşı vermiş olanları saygıyla anıyor ve şöyle devam ediyordu : "Tasdik edirik geçmişyerde yeni ellba mücahitlerinin pak ruhlannı-he­ man mücahitlerin, ki onlar vaktinde serptiği tohumdan göğeren hemin "Yeni T ürk Elifbası"dur, ki bunun v ücuduna imdi biz i ftihar edirik. "Yeni elifba söhbeti kadimdir... Adlan bizim için aziz olan hakiki muarif hadimleri Mirza Fethali Ahundortan, Mirza M ülküm Han M üşi­ riddovle'den tutup hadsiz hesapsız bunlar gibi bir çok alim ve m ütehassıs­ lar Arap hurufatının (harflerinin) çetinliğini nazara alıp bu hurufatın Latin harflerine avez edilmesi yolunda çoh delilli ve sübutlu eserler koydular... Bunlann sözlerinin b ütün ruhu budur, ki Arap harflerinin vücudule İslam milletlerinin muarifçe terakkisine (eğitimde ilerlemesine) ümid olabilmez, ve olabilmez ..." Yeni Yol, bunları söyledikten sonra yeni yazı konusundaki kararlılığını da şöyle vurguluyordu: "Şeksiz ve tereddüts üz biz bu yola kadem koyuruk, ve hemen kade­ mimiz biçare millet namınadür . "Bizi bu yola vedar eden kalbimiz ve vicdanımızdür. Nece ki atalar balığı suya atanda o ümid ile atırdılar, ki "balıh bilmezse Halıh bile", bi­ zim de kalbimizin içersinden gelen bir sada bizi bu yeni yola sok edip de­ yir: "sebat i le kadem koyun ! çünk ü geri kıyıtmak yohtur." "Eğer biçare milletimiz imdi de bizi tasdik etnıeğe hazır olmasa, bir vakit gelip çatacak, ki yeni hurufat (harfler) hadimlerinin adlan milletimiz tarafından hayır dua ile zikr olunup baki kalacaktır."

Milli Ihl ve Yazı Kampanyası "Yeni Yol" gazetesi, yeni Türk alfabesi kampanyasını böyle başlattı. Kökl ü bir dil bilinciyle yayın hayatına atıldı. Türk dilini yalnız Arap harf­ lerinden kurtarmayı değil, aynı zamanda yabancı kelimelerden arındırma­ yı da amaçlıyordu. Azerbaycan T ürkçesine girmiş Arapça, Fa rsça ve Rus­ ça kelimelerden yakınıyordu. Bu yakınmayı bir manzumeyle de dile getiri­ yordu:


AZERBAYCAN'DA TÜRK ALFABESİ

7

"Kah Arabın, kah Farsın dilinde, Kah onların, kah Urusun dilinde, Danışırdı özge elin dilinde, Öz dilini yanılmıştı dünyada." diye sızlanıyor ve "Bundan böyle taze yollar açılar" diyordu. reni Yol ga­ zetesi Türkçedeki yabancı kelimelere savaş açıyordu. Baku'da bir yandan yeni Türk alfabesi hazırlanıp uygulamağa başla­ nırken aynı zamanda dil sorununa da el atılmıştı. Yazı devrimi ile birlikte dil devrimine de geçilmek isteniyordu. Önce Türkçenin gramer kuralları­ nın iyice belirlenmesine çalışılıyordu. Çünkü bu kuralların yeterince bilin­ memesi veya bunlara uyulmaması yüzünden dilde kargaşa olduğu gör ülüyordu. Aynı kelime, Baku'da, Nahçıvan'da, Tiilis'te, Kars'ta başka başka telaffuz ediliyordu. Azeri aydınlar bu soruna da eğilmişlerdi. Aynı zamanda bilimsel terimleri Türkçeleştirmeye koyulmuşlardı. reni Yol ga­ zetesi, "Güzel Başlangıç" başlıklı yazısında, Baku'da bir "Istılah Komite­ si"nin kurulup çalışmağa başladığını şöyle duyuruyordu: " İki ay olar, ki Baku'da istilah (terim) komitesi teşkil olunup, ilmi ıstı­ lahların T ürkçeleştirilmesi yolunda artık heves ile çalışır. Bu işin milletimi­ zin geleceği için ne derece büyük ve ehemmiyetli olduğu öyle aydındır ki... bir delil getirmeğe beyle ihtiyaç görmürük. Hangi millet olursa olsun, onun özüne mahsus ilim dili olmaz ise, o milletin lal (dilsiz) bir adam menzilesinde kalacağı herkesce aydın bir meseledir. Bu ahır vakıtlarda milletlerin medeniyet derecesini ölçmek isteyenler onların elm (ilim) dille­ rine bahırlar, çünkü milletin medeniyetçe y ükselmesi onun elm dilinin asan aydın ve millileşmiş olması ile anlaşılır" diyordu. İdealist Azeri aydınlar, yazı ve dil sorunlarını birlikte ele almışlardı. Uygar milletler arasına karışabilmek için Latin yazısına geçmenin kaçınıl­ maz olduğuna inanmışlardı. reni rol gazetesi "ya yok oluruz, ya da mede­ ni milletler arasına katılırız" temasını işliyordu. Bu uğurda yeni yazıya büyük ümit bağlanmıştı. Yeni Alfabenin Üstü"nliiğii Azeri aydınlar, yeni alfabenin yararlarını ve üstünlüklerinhi sayıp döküyorlardı. Öncelikle bu alfabenin dört türlü yararı olduğu belirtiliyor­ du. "Yeni el fiba ne istiyir" başlıklı yazıda bu yararlar şöyle sıralanıyordu: Yeni Türk alfabesi, y azıdaki keşmekeşliği, kargaşayı giderecekti. Çünkü eski yazıda yeterince sesli har fler olmadığı için kelimelerin yazılışı


8

BİL A L N. Şİ MŞİR

ve okunuşu insandan insana değişiyordu. Ne kadar yazıcı varsa o kadar da yazı kuralı var gibiydi. Bu keyfilik yeni yazıyla önlenecekti. reni rol ga­ zetesi, "Yeni elfba hökm edir ki, yazıda bu karışıklıklara ahır (son) veril­ sin, çünkü bu elifbada dilimizde olan seslerin hemisi (hepsi) vardır" diyor­ du. Yeni yazının ilk yararı buydu. İkincisi, yeni alfabe, Türk diline girmiş olan yabancı kelimelerin Türkleştirilmelerini sağlayacaktı. reni rol şöyle diyordu: "Yazıcılarımız özge (başka) milletlerden aldıkları kelmeleri Türkçeleşti­ rebilmirdiler, çünk ü Arap elifbası bu işe mani olurdu... Yeni elifba ise bu gibi kelmeleri Türkçeleştirmeğe hem imkan verir, hem de mecbur edir." Yeni alfabenin üçüncü yararı, Türkçeye girmiş olan yabancı kelimele­ rin doğru okunabilmelerini sağlamak olacaktı. reni rol gazetesi bunu şöyle açıklıyordu: "Özge milletlerden aldığımız kelmeleri herkes bir cür (tür) telaf fuz edirdi, herkes bir cür Türkçeleştirirdi; bu ise dilimize höyük bozgunluk salırdı; meselen: muhabbet kelmesi "mehebbet, mühebbet, muhibbet, möhübbet" gibi telaffuz olunurdu." reni rol gazetesi, yeni alfabenin Türkçeye girmiş olan yabancı dil ku­ rallarını ve yabancı kelime tamlamalarını da dilimizden temizleyeceğini ve Türk dilini dirilteceğini belirtiyor ve şöyle diyordu: "Biz Arap, Fars kelmelerine, şivelerine ve terkiplerine öyle alışmışık ki, öz dilimizin göze! kanunlarını ve kaydalarını (kuralla rını) o terkiplere tabi edip, dilimizi öldür ürdük. Meselen: yazıcılar "ruhani ve cismani ter­ biye, azab-ı şedid, vazi fe-i medeniye, üdeba-i asar" avazında "ruh ve ci­ sim terbiyesi, şiddetli azap, medeniyet vazifesi, asırların edipleri" yazmak­ tan çekinirdiler, ç ünkü korkurdular onlara "Siz dili bilmirsiniz", desinler . Yeni elifba ise talep edir ki, bu gibi terkipler ve ecnebi kaydalar (kurallar) dilimizden büsb üt ün atılsın, dilimiz azad olup, temizlensin ve dirilsin."

Öğretmenler Önde Gidiyor Azerbaycan 'da yeni T ürk alfabesini yaymağa çalışan Yeni Türk Elifba Komitesi, bir demek statüsündeydi. Ülke çapında yeni harfleri benimsete­ bilmek için elinde herhangi bir yaptırım g ücü, yasal dayanak veya siyasal otorite yoktu. Ancak yayın yaparak, propaganda yaparak, insanları yeni


AZERBAYCAN'DA TÜRK ALFABESİ

9

yazıya inandırarak amacına ulaşmağa çalışıyordu. Direnişlerle karşılaşmı­ yor değildi. Ama, "Komitemiz gettiği yoldan dönmeyecek ve maksadına yetişince, daha böy ük bir azm ile ilerleyecek" diyordu. Alfabe komitesine önce öğretmenler arka çıktılar. reni rot gazetesi, 7 Ekim 1922 tarihli üçüncü sayısında bunu şöyle açıklıyordu: "Yeni Elifba Komitesi işe başlayandan bu güne gibi bu yeniliğin ehemmiyetini ve milletimizin geleceği için ne derece elverişli olmasını en tez düş ünen, en yahşi (güzel) anlayanın çohlan muallimler (öğretmenler) oldular. Kazalarda hamıdan artık (herkesten çok), hamıdan tez (önce) bu­ nu alkışlayan, bağnna basan, halk arasında yayılması için işlemeğe (çalış­ mağa) hazır olmasını bildiren muallimler olmuşlar (dır)... "... Ç ünkü Arap elifbasının çetinliğini, ayblarını ve dilimize yarama­ yub, dilimizi öld ürmesini tecrübeler vasıtasile gören, bilen, danhan, yüreği­ ni sıhan, kanını harap eden fakat bu zavallı muallimler idi; Arap elifba­ sından çekilen dertlerin y üzde doksan dokuzunun ağırlığını daşıyan fakat bunlar idi. "Şeherde yeni elifba kitapçası çıkan gibi Komite idaresine gelip ge­ denler, ilk tebrikçiler, çalışmalannı iş ile isbat edenler, bir neçe ışıklılan­ mızdan (aydınlanmızd'!-n) başka, yine muallimler oldular..."

"Möhkem /pi.er" reni rot gazetesi, hemen hemen bütün sütunlannı alfabe ve dil sorun­ lanna ayınyordu. 14 Ekim 1922 günlü dördünc ü sayısının başyazısında dil davasını ele almıştı. T ürk diline Arapça ve Farsça sözlerin doldurulmuş olmasından yakınıyordu . " İşte Türk milletini bedbaht ve esir eden sebep­ lerden en büy üğü budur" diyordu. Beşinci sayısının başyazısı da yine dil ve alfabe sorunu üzerineydi. Azerbaycan Türklerinin yıllardır ilerlemek için çırpındıklannı, ama bir türlü yol alamadıklannı yana yakıla anlatıyordu: "Bizde çırpınmak, dartın­ mak ve hareket var, amma işte bereket yohtur" diyor ve bunun iki sebebi olduğunu belirtiyordu: Birincisi, Arap alfabesiydi, ikinci sebep ise milli Türk dilinin geliştirilememiş, Türkçenin Arap, Fa rs ve Rus kelimeleriyle boğulmuş olmasıydı. Gazete şöyle yazıyordu : " İlerlemek işinin böyle olmağı (başansız kalması) sebepsiz değil, bu­ nun büy ük sebebi var; o sebep budur ki, bizim ayaklanmız iki möhkem (sağlam) iplerle bağlanıp, biz ayaklanmızı ileri attıkça, o ipler geriye çekir.


10

Bİ LA L N. ŞİMŞİR

"İp lerin birisi Arap elifbasıdır ki, öz çetinliği ve dilimize yaramamızlı­ ğı (uymaması) ile ohuyup yazmağı öğrenmek isteyenlerin say lannı artır­ rnağa mani o lur. "O birisi de yukarda saydığımız nutukların ve yazılann hamısının (hepsinin) Türk dilinde olmayıp Arab, Fars ve Rus dillerinde söylenmele­ ridir. "Bu ipler çok möhkem , ağır ve sıkıcıdır. "Bunlar bizi medeniyet bağına çatıp, onun şirin ve dadlı (tatlı) meyve­ leri ile faydalanmağa koymır lar ve koymıyacaklar. "Bunlan ayak lanmızdan açıp (söküp) tamalıyık, bu yolda var kuvve ile çalışmalıyık... Yoksa o bağın içine girebileceğimiz (giremeyeceğimiz) şüphesizdir." Bu satır lardan da anlaşılacağı üzere, reni rot gazetesi, a lfabe ve dil sorunlannı birlikte ele a lıyordu . Her iki alanda da devrim yapmayı amaç­ lıyordu. Bu işi bir uygarlık veya medeniyet sorunu olarak gör üyordu. Türk milletinin uygar milletler arasına karışabilmesi için Arap yazısını terk etmesi , Lltin yazısına geçmesi şarttı. Bunun başka yo lu yoktu.

Gençliğe Sesleniş Azerbaycan'da yeni yazı kampanyasını başlatanlar çoğun lukla gençler­ di. Bunların umutları da gençler di. reni rot gazetesi Azerbaycan gençleri­ ne şöyle sesleniyordu: "reni rot gazetesi doğrudan yeni yo l i le gider. Biz gençlerin de yolu yenidir . Daha biz ata baba yolu ile gidebilmerik (gidemeyiz), çünkü onla­ rın sehvleri (hatalan) çok o lmuştur . Sehvlerinin en höyüğü Arab elifbasıdır ki bu vakte gibi onun ayıblannı ve Türk diline yaramamasını görüp , bir çare, bir i laç aramamışlar ... On lar eğer öz vaktinde Arab e lifbasının (alfa­ besinin) ayıb larını gör üp , bir tedbir etseydiler (alsaydılar), daha bir geride kalmayıp medeni milletler çerkesinde o lardık. "Babalanmız ancak mollala­ rın buyruklanndan el çekmiyip, onlann eğri ve yalan fikirleriy le oynamış­ lar, bu elifba meselesi gibi ehemmiyet li şey lere fikir vermeyip, bizleri de bu vakte gibi bedbaht etmiş ler. " İmdi biz gençler gerek ata-babalanmız gibi, daha mollalann ve baş­ kaların eğri fikirlerine, yalan sözlerine bahmayıp, bu yeni Türk elifbasını yahşıca (güze lce) öğrenek, çünkü biz gençlerin geleceği başka c üre (türlü)


AZERBAYCAN'DA TÜRK ALFABESİ

il

olma lıdır; biz gençler de gerek başka milletlerin gençleri gibi medeni olup, milletimize ve insan a lemine hayırlar verek ." reni rol bun lan söyledikten sonra, gençlere her g ün en az yarımşar saat yeni Türk alfabesini çalışmalarını, düş üncelerini gazeteye bildirmeleri­ ni öğütlüyor ve onlara şöyle ses leniyordu: "Genç arkadaşlarım! Bizden sonrakilerin kurtu luşu bizim bu yeni yo­ la düşüp, bu yol ile gitmekliğimizden asıllı o lmasına ş üphemiz ka lmasın! "İlerlemekliğimiz, az bir müddette medeni mi lletler ile berabar laş­ maklığımız ancak bu yol ile (yani yeni alfabeyi benimsemekle) olacaktır !" diyor du.

Rejimin Desteği Azerbaycan'da yazı devrimi yapmak amacıy la 1922 yılında Baku'da kurulmuş olan Yeni Elifba Komitesi özel bir demek gibi işe koyulmuştu. Arkasında devlet desteği yoktu. Bu yüzden baş langıçta cılız bir hareketti. Latin harfleriyle bası lan ilk T ürkçe gazete reni rol\ın ilk sayısı ancak 37 adet dağıtılabilmişti. Azerbaycan' da, Kafkaslar da ve genellikle Sovyetler Birliğinde yayımlanan öteki bütün Türkçe gazeteler Arap harfleriyle bası­ lıyor du. Partinin Türkçe organlan da hep Arap harfleriyle çıkıyordu. Bun­ lar arasında Latin harfleriyle yayın hayatına atılan reni rol gazetesi pek cı lız ka lıyor du . Yeni Türk a lfabesi girişimi de neredeyse Nasrettin Ho­ ca'nın "göle yoğurt çalması" gibi görünüyor du. Ama göl maya tuttu ! Yeni yazı hareketi Azerbaycan'da çabucak tu­ tundu ve Azerbaycan dışına da yayı lmağa başladı . Bunun üzerine 1923 yılında Azerbaycan Sovyet Hükumeti de yeni yazı kampanyasına arka çık­ maya yöne ldi. T ürkiye Büyük Millet Meclisi Hükumetinin Baku 'daki temsilcisi Memduh Şevket ( Esendal) Bey, 21 Nisan 1923 günü Ankara'ya şunları ra­ por e diyordu : "Bu mesele ( Latin harflerinin alınması sorunu) bidayette Bo lşevik Fır­ kasına mensup o lmayan bazı gençler tarafından ileri s ürülm üş idi. Sonra­ dan Neriman (partili) ve bazı onun gibi şahıslar da buna taraftar o ldular . Bunun da başlıca sebebi, lisan-ı resmiyi s ür'atle T ürkçeleştirerek, daire leri Rus ve Ermenilerin istilalarından kurtarmak idi. Ç ünkü Türkçe yazılıp okunamamasının yegane sebebi huru ftan (harflerden) ibaret o lduğu zan-


Bİ LA L N. Şİ MŞİ R

12

no lunuyordu. Bidayeten Rus lar bu meseleye aleyhtar iken bazı taraflardan vuku bu lan itirazat onların gözlerini açtı ve Latin huru funu (harflerini) ka­ bul taraftan oldular. Mesele İcraiye Komitesine vaz o lunarak tasdik ettiril­ di. Bu sene ( 1923) de mekteplerde tatbikine k arar verildi..." 19 23 yılında Azerbaycan oku llarında Latin harfleriyle öğretime karar verilmişti. Ama o ders yılına yeni yazıyla kitap yetiştirilememişti... Aynca, başka zor luk lar la da karşılaşılmıştı. Dolayısıyla yeni yazıy la mecburi öğre­ time geçme işi ertelenmişti. O yıl öğretim yine eski harflerle yapılacaktı, ama okullar da aynca yeni harfler de gösterilecekti. Türkiye'nin Baku temsilcisi Memduh Şevket Bey, o yıl için, "Tedrisat Arap harfleriy le de­ vam edecek, yalnız bu huruf da (Latin harfleri de) aynca tedris o lunacak, bir yandan da bu yeni hurufla kitaplar yazdınlacaktır" diyordu. Sovyet rejiminin de desteğiyle yeni T ürk a lfabesi Azerbaycan'da nis­ peten kısa zamanda tutundu. Latin harfleriyle basılan kitapların sayısı art­ tı, gazetelerin tirajı y ükseldi ve yeni yazıyı öğrenenler hızla çoğaldı. 1922 yılında yeni Türk alfabesiy le okuyup yazabilenlerin sayısı topu topu 300400 kişi tahmin edi liyordu. 1926 yılında bu sayı 1 20 bine y ükseldi. reni rol gazetesinin tirajı da 1926 yılında 6ooo'e çıktı. o tarihte istanbul'da ve Kazan'da çıkan en büyük Türk gazeteleri ıo- 15 bin kadar satıyorlar dı. 1922- 1926 yıllan arasında Azerbaycan'da yeni Türk harfleriyle basılan ki­ tapların sayısı da epeyce arttı. ı 922 yılında Latin harfleriyle üç kitap basıl­ mıştı , 1926 yı lında bu sayı 53'e y ükseldi. Ve 1925- 1926 ders yılında yeni Türk alfabesi Azerbaycan Sovyet Cumh uriyetinin bütün Türk okullarında okutulmağa baş landı. 1927- 1928 ders yı lında da yeni yazıyla öğretim mec­ buriyeti getirildi. Kısacası, Azerbaycan'da Türk yazı devrimi yedi yı lda ( 1922- 1928) ta­ mamlanmıştır.

Yeni Yazı Yayılıyor Yeni Türk alfabesi, Azerbaycan'da tutun duktan sonra başka T ürk bölgelerine de yayıldı. Baku'da yeni yazı kampanyasının baş latıldığı tarih­ te Azerbaycan, Kafkasya Federasyonu'nun üyesiydi. Federasyonun öteki üyeleri Ermenistan ve Gürcistan'dı. Federasyon'un Merkez Yürütme Ko­ mitesi başkanı Agamalioğlu da yeni yazının ateşli savunucu larındandı . Dolayısıyla yeni yazı Azerbaycan'dan sonra Ermenistan ve Gürcistan'da yaşayan Türkler arasında da yayıldı ve tutundu.


AZERBAYCAN'DA TÜRK ALFABESİ

13

Merkez Komitesi başkanı Agamalioğlu, Şubat 1924'te Gürcistan'ın mer kezi Tillis'i ziyaret etti ve orada Yeni Türk Elifba Komitesi'nin yürütme kurulunu oluşturdu. Yedi kişilik olan bu kurul, yapacağı işleri tüzüğünde şöyle sıraladı : ı. Gürcistan'da, Tür klerin yaşadığı bütün buca klarda yeni Türk alfa­ besini yayma k için derne kler ve ocaklar kurulacaktır. 2. Gerek bu dernekleri kurmak, gerek yeni alfabe üzerine kon ferans­ lar vermek üzere Gürci stan'ın bütün Türk bölgelerine çalışkan kurucular ve talimatçılar gönderilece ktir. 3. Yeni harflerle aylı k bir dergi çıkarılacaktır.

4. Baku'dan ıo bin adet yeni alfabe kitabı getirtilecek, olmazsa bu ki­ taplar Tifiis'te hazırlanıp bastırılaca ktır. Böylece Gürcistan'da da Türk har f devrimi başlatılmış oldu.

"Işık Yol" Gazetesi Gürcistan'da yeni Türk alfabesini yaymak için Parti örgütü işe koyul­ du. Gürcistan'ın mer kezi Tiflis'te ı 92 ı yılından beri eski harflerle reni Fi­ kir adlı büyü k bir gazete çıkıyordu. Gazete, "Zakalkasya Mer kezi İcraiye Komitesi ve Hal k Komiserleri Şurasının Gündeli k Gazetesi" idi. Yani Par­ tinin Tür kçe organıydı. Agamalioğlu'nun Şubat 1924'te Tiflis'e gelişiyle Yeni Fikir gazetesi de yeni yazı hareketine katıldı. Eski harflerle basılmakta olan bu gazete, iki sayfasını yeni Türk harfleriyle yayımlayacak ve bu say­ falara "Işık rol" adını verecekti. "Işık Yol" un il k sayısı ı924 Mart ayı ba­ şında yayımlandı ve Yeni Fikirgazetesinin e ki olarak dağıtıldı. Işık Yo� 18 Mart 1924 tarihli i kinci sayısından itibaren ayrı bir gazete olarak yayımlanmaya başlandı. 40X6o cm boyunda, i ki sayfalık bir gaze­ teydi. "Yeni Türk Elifbası Tifli s Komitesinin naşiri efkarı olarak helelik haftalık varakadır" diye yolunu belirtiyordu. Yeni Türk harfleriyle çı kıyor­ du. İlk sayısında bazı yazılarını eski harflerle de basmıştı. Tiflis'te ba sılı­ yordu. Işık Yol gazetesinin yayına başlamasıyla yeni yazı kampanyası Kafkas­ ya'da güçlü bir propaganda organına kavuştu. Bu yeni gazete kavgacı, sa­ vaşkan, atak bir gazeteydi. E ski yazıya karşı gürültülü bir savaş açtı. Yeni


B İLAL N. ŞİMŞİR

Türk alfabesinin ateşli bayraktarlığını yapıyordu. Daha i kinci sayısında sütunlannı şöyle sloganlarla doldurdu : - Yeni elifbanın (alfabenin) zıddına gidenler Tür k milletinin düşman­ larıdır. Kahrolsun düşmanlarımız! - Şarkın mazllım milletlerine ışık yol açan yeni elifba olacaktır. - Yeni elifba ilm (ilim), medeniyet, tehnika (teknik), elektri k ve terakki elilbasıdır; köhne elifba ise karanlık, zulm, nadanlık ve köhnelik elilbasıdır! - Yoldaşlar, vatandaşlar! Yeni elfbanı öğrenin ve idaremize haber verin! - Türk halkının ilm (ilim) ihtiyacını yeni elifba ödeyecektir. - Yeni elifba üzümüze (önümüze) geniş ve medeni yollar açır! - Medeniyeti seven Türk cevanı, kocası, kızı ve avradı gerek yeni elilbanı öğrenesin! Bu çarpıcı sloganlar, gazetenin sütunlan arasına serpiştirilmiş ve daha da çarpıcı olsun diye çerçeve içine alınmıştı. Işık Yol gazetesinin yazıları da sloganları gibi sert, kesin , acımasız ve saldırgandı. Bu gazete, es ki yazıyı savunanların tümünü "Tür k milletinin düşmanı" sayıyordu. Türkiye'de es ki yazı taraftan Tevlıid-i Efkô.r, ikdam gi­ bi gazetelere de saldınyor, onları, "köhne", "zehirli", " kokuşmuş fikirli", "kör gözlü", "yılan dişli", "fitneci ruhlu" olma kla suçluyordu. Yergilerinde acımasız, yargılannda kesindi. Arap yazısını yerin dibine batınr ken yeni Tür k alfabesini gö klere çı karıyordu. Işık Yol gazetesi, yeni Türk alfabesini öğreten dersler de yayımlıyordu.

Gürcistan, Azerbaycan 'ın İzinde Gürcistan'da öğretilmeğe ve kullanılmağa başlanan "yeni Türk elifba­ sı" Azerbaycan'da benimsenmiş olan alfabenin aynısıydı. Gürcistan Tür k ağzi için bu alfabede herhangi bir değişi kli k yapılmasına gerek görülme­ mişti. Gürcistan Tür kleri, "büyük kardeş" saydı kları Azerbaycan Tür kleri­ nin izinde yürüyorlardı. Onların hazırladığı alfabeyi olduğu gibi alıyorlar ve onlara teşekkür ediyorlardı. Işık Yol gazetesi,


AZERBA YCAN'DA TÜRK ALFABESİ

15

"Yaşasın yeni Türk elifbasının binasını koyan Azerbaycan halkı!" di­ yordu. Yeni Tür k alfabesine karşı Gürcistan'da tep kiler de olmuştur. Bu alfa­ beye karşı direnmek isteyenler, Latin yazısını Latin dili gibi göstermeğe kalkışmışlar, "biz Tür k'üz, neden bize ana dilimiz öğretilmiyor da Latin dili öğretilmek isteniyor?" propaganda sını yaymağa uğraşmışlardır. Işık rol, bu yıkıcı propagandaya karşı savunmaya geçmiştir. Şöyle yazıyordu: "Yeni Türk elifbası Latin harflerinden getürülübdür se de, indiki halde bizim öz elifbamızdır, çünkü biz bu harfler ile öz sözlerimizi, öz ana dili­ mizi yazınk. "Odur ki bu yeni harfler ile bizim dilimiz heç değişmir, ancak yazı­ mız a sanlaşır" (e senleşir). Işık Yol gazetesi, "Posta Kutu su" başlı klı bir sütun açmıştı ve burada, öğretmenlere, halka, kadınlara, kızlara ayrı ayn se sleniyor, "Yeni Türk al fa­ besi sizindir, sizin alfabenizdir" diyordu. Bu alfabeyi çabucak öğrenmeleri için onlara çağrıda bulunuyordu. Gürcistan'da ki Türk kadınlarına ve kız­ larına seslenirken, onların şimdiye kadar kültürlü olamadı klarını, çünkü Arap yazısının buna engel olduğunu söylüyor ve kültürlü kişiler olarak hür yaşamak istiyor sanız, yeni alfabeyi çabuk öğrenin diyordu. Gazete, "Tür k halkına" da şöyle sesleniyordu: "Yeni elifba sizin elifbanızdır, bu iş sizin işinizdir. Kendlerde olan muallimlerden yeni elilbanı talep edin. Eğer muallim yeni elilbanı bilmez­ se ve bilmek de istemezse, onu utandınn... bize yazın, gazetemizde çap eyleyek (ba salım), ki bütün halkımız öz bedhahını tanısın." Tiflis Yeni Elifba Komitesi, 28 Şubat 1924 günü kuruluşunu tamam­ ladı. Bir hafta kadar sonra, g Martta ilk yeni alfabe kursunu açtı. Buna ilk günde 72 kişi katıldı. Işık Yol "keş ke bütün hayırlı işlerimiz böyle baş­ la saydı" diyor ve ilk alfabe ku rsunu anlatıyordu uzun uzun. Gürcistan Türkleri arasında yeni Türk alfabe si kampanya sı böyle baş­ ladı. Parti örgütünün de desteğiyle kampanya hızla yayıldı. İki yıl içinde yeni yazı Gürcistan'da tutundu. Transka lkasya Federa syonunda yeni Türk alfabesinin yayılması için devlet bütçe sinden de yarım milyon ruble kadar para yardımı yapılmıştır. Yeni yazı, Transkalka sya Federasyonundan sonra Kuzey Ka lkasya'ya da yayılmıştır.


16

B İ L AL N. ŞİMŞİR

Baku Türkoloji Kungresi 26 Şubat - 6 Mart 1926 tarihleri arasında, Azerbaycan'ın başkenti Baku'da Birinci Uluslararası Türkoloji Kongresi toplandı. Kongreye 131 delege katıldı. Bunların g8'i Türk-Tatar, 33'ü yabancıydı. Kongrede Türkiye'yi Prof. Fuat Köprülü ile İstanbul Tıp Fakültesi hocalarından Dr. Hüseyin Zade Ali Bey temsil ettiler. Yazı sorunu, Baku Kongresinde görüşülen konuların bir bakıma bel kemiğini oluşturdu. Sovyetler Birliği Türklerinin Arap yazısından Latin yazısına geçişlerinde Baku Türkoloji kongresinin önemli bir yeri vardır. Daha doğrusu böyle bir kongre toplanması düşüncesinin arkasında alfabe sorunu da yatıyordu. Kongre çalışmaları, Türkolojinin üç ana konusunu kapsadı: Türk-Ta­ tar halklarının tarihi, etnografyası ve dili. Önce Türklerin tarihi ve etno­ grafyası konulan görüşüldü ve şöyle kararlar alındı: Sovyetler Birliğinde yaşayan Türk-Tatar nüfusunun kesin istatistikleri­ nin çıkarılması, Türk-Tatar bölgelerinin atlaslarının ve haritalarının yapıl­ ması, Sovyetler Birliğinde merkezi bir Türkoloji müzesi kurulması, okulla­ ra etnografya derslerinin konulması, Türklerden etnograflar ve antropolog­ lar yetiştirilmesi vb. Tarih ve etnografya konularından sonra Türklerin bilim dili termino­ lojisi ve Türkçenin imla (yazım) sorunlarına geçildi. Çeşitli bildiriler su­ nuldu. Kınm Tatar kökenli Profesör Çobanzade, Türk diline Arap, Fars ve Avrupa dillerinden birçok yabancı kelime girmiş olsa bile, Türkçe için bir tek terminoloji saptanabileceğini savundu. Rus Türkologu Manatov, Çobanzade'nin tek bir "ulusal" Türk dili yaratmayı amaçladığını söyleye­ rek buna karşı çıktı. Başkurt delegesi İbrahimov, bir "Türk dilleri federas­ yonu" ilkesi düşünüldüğünü açıkladı ve bu eğilimlerle savaşılması gerekti­ ğini söyledi. Kazak delegesi Ömerov, Türkçe için fonetik imla ilkesini sa­ vundu ve imla sorunuyla alfabe sorununun sıkı sıkıya birbirine bağlı oldu­ ğunu söyledi. Latin alfabesi alınınca imla sorununun da çözümlenmiş ola­ cağını belirtti.

Kungrede Alfabe Sorunu Türkçenin imla (ortograf) sorunuyla birlikte alfabe sorununa da giril­ di. Önce şöyle genel görüşler ortaya atıldı: ı. Türkçedeki

bütün kelimeler, bu arada Türkçeye girmiş Arapça ke­ limeler için bir tek imla (ortograf) kuralı uygulanmalıdır,


AZERBAYCAN'DA TÜRK ALFABESİ

17

2. Çeşitli ortograf ilkeleri içinde Türk diline en uygunu fonetik imla ilkesidir, 3. Fonetik imla ilkesine en uygun alfabe, Azerbaycan'da kullanılmağa başlanan Latin kökenli yeni Türk alfabesidir, 4. Yeni Türk alfabesinin imla bakımından çeşitli üstünlükleri vardır: Bu alfabe ile özel isimler ve coğrafi isimler büyük harflerle yazılabiliyor, kelimeler hecelere aynlabiliyor, sesli harfler kelimelerde vurgulanabiliyor ve dolayısıyla çocuklar doğru okuyup yazabiliyor. Baku Türkoloji Kongresi, 3 Marat 1926 günü alfabe konusunu, da­ ha doğrusu alfabe değişikliği sorununu görüşmeğe başladı. Rus Türkologu Yakovlev, Arap alfabesinin Müslüman ülkelerde gittikçe gerilemekte oldu­ ğunu belirtti. Sovyetler Birliğinde yaşayan Doğu halklannın Rus, Latin ve Arap alfabeleri kullandıklannı açıkladı. O güne kadar Rus alfabesi kullan­ mış olan bazı Türk- Fin toplumlarının artık Latin alfabesine döndüklerini belirtti; Yakutlan, Komileri örnek olarak gösterdi. Rus alfabesinin Ruslaş­ tırma politikasıyla bağlantılı olduğunu itiraf etti. Şu ilginç açıklamayı yap­ tı: "Tarihsel bakımdan Rus alfabesi, Çar zamanındaki Ruslaştırma politikası ve Rus misyonerini propagandası ile bağlantılıdır. Bu durum, Rus olmayan hallclann hiç hoşuna gitmemiştir ve bu halklar ulusal bir yazı sistemi yaratırken Rus alfabe­ sini almak istemişlerdir. Hatta daha önce Rus alfabesi almış olanlar (Yakutlar gi­ bi) da bunu reddetmişlerdir." Yakovlev'den sonra söz alan Azerbaycan delegesi Mehmet Zade, Latin alfabesi temeline dayanan yeni Türk alfabesini savundu. Özetle şun­ lan söyledi: "Sovyet Türkleri Arap alfabesinden kurtulma çabasındadırlar. Azerbaycan, Kuzey Kafkasya ve Yakut halkları Latin kökenli yeni Türk alfabesini benimsemişlerdir. Türkmenler, Özbekler, Başkurtlar ve Anadolu Türkleri de Arap yazısından kurtulmak ve yeni Türk alfabesini benimse­ mek üzeredirler. Arap alfabesi Türk-Tatar fonetiğine uymamaktadır ve güç bir alfabedir. Yeni Türk alfabesinde yeterince sesli harf vardır. Alfabe­ deki harf sayısı 120'den 33'e indirilmiştir. Eski alfabe 6 ile 8 ayda öğreni­ lebiliyordu. Yeni alfabe ise 3-4 ayda öğrenilmektedir. % go kadan okuma y;:a..zma bilmeyen milyonlarca Türk için bu önemlidir." Rus profesörü Jirkov da yeni Türk alfabesini övdü. Türk halklarının bir uyanış (rönesans) çağına girdiklerini, ulusal kültürlerinin "bahannı" yaşadıklarını ve çağdaş tekniğe, basım endüstrisine elverişli yeni bir alfabe


18

BİLA L N. ŞiMŞiR

istediklerini söyledi. Arap ve Latin alfabelerinin bir karşılaştırmasını yaptı. Latin alfabesinin her bakımdan üstün olduğunu belirtti. Bu alfabe kolay okunuyor, kolay yazılıyor ve kolay öğreniliyordu. Bunun basımı da kolay­ dı. Bu bakımlardan ve başka çeşitli nedenlerden dolayı eski alfabeyi bıra­ kıp Latin alfabesini almak gerekiyordu.

Tartışmalar Baku kongresinde Rus ve Azeri delegeler, Latin harflerine dayanan yeni Türk alfabesini savunurken, Tataristan (Kazan) delegesi Alimcan Şe­ ref Bey bunların karşısına dikildi. Kongre karıştı. Şeref Bey, Latin harfleri­ nin alınmasına karşı çıkıyor, Arap alfabesini savunuyordu. Uzun bir bildi­ riyle gelmişti. Bu bildiri veya rapor, Harfi.erimizin Müdafaası başlığıyla İs­ tanbul'da da yayımlanmış ve Türkiye'de yazı devrimine karşı olanlarca da kullanılmıştı. Kazan delegesinin Latin harflerine karşı direnişinin altında ekonomik nedenler vardı. Kazan Tatarları, Arap yazısını iyi kötü ıslah ederek bir basım endüstrisi kurmuşlardı. İslam dünyasına Kur'an ve kitap basıp yetiş­ tiriyorlardı. Eski yazıyla kitap ticaretini ellerine geçirmişlerdi. Bunun için yatırım yapmışlardı. Şimdi Arap yazısı terk edilip Latin yazısına geçilirse, bütün yatırımları boşa gidecekti. Kur'an ve kitap basma ve bunun ticareti­ ni yapma işi belki Tatarlardan Azerilere geçecekti. Kazan delegesi Alim­ can Şeref Bey Azerbaycan " Latincilerine" çatıyordu. İddiasına göre, kuzey­ de Tatarlar çalışırken güneyde Azeriler uyuyorlarmış ve uyanır uyanmaz da Latin yazısına sarılmışlarmış. Alimcan Şere f Bey, "şimalliler çalışırken cenuplular derin uykuya dalmışlardı, şimdi uyanır uyanmaz "Latin"e sıç­ radılar" diyor ve çevresinde Rus ve Latin yazısından başka yazı görmeyen ve bunlardan bir şey anlamayan Azerbaycan köylüsünün haline acıdığını söylüyordu. Kazan delegesinin bildirisi Kongrede tepkiyle karşılandı. Çeşitli dele­ gelerce eleştirildi. Kazak delegesi Turakulov, Kazan Tatarlarının sözde ıs­ lah ettikleri Arap alfabesinin birçok eksikleri bulunduğunu anlattı. Kuzey Kafkasya delegesi Ömer Aliev, Latin alfabesini savundu ve özellikle bu al­ fabenin evrensel bir alfabe olduğunu belirtti. Avrupa, Amerika ve Avus­ tralya'da, ayrıca Asya kıtasının çeşitli yörelerinde Latin harflerinin kulla­ nıldığını anlattı. Latin alfabesinin Arap alfabesine üstün olduğunu vurgu­ ladı. Daha birçok delege Latin alfabesini savundular.


AZERBA YCAN'DA TÜRK ALFABESİ

19

Karar Baku Kongresi, tartışmaları tamamladıktan sonra alfabe konusunda şu karar örneğini onayladı: "7. Kongre, yeni Ti.irk alfabesinin Arap alfabesine ve ısl.ah edilmiş Arap alfa­ besine teknik i.istiinliiğiinii ve yeni alfabenin kültürel ve tarihsel al.anda gittikçe ar­ tan ö'nemini belirttikten sonra yeni alfabenin ve bunu uygul.ama yönteminin Tiirk­ Tatar bölge/,erinde ve cumhuriyet/,erinde benimsenmesini bu Sovyet birim/,erinin her birinin kendi yetkisine bırakır.

"2. Kongre aynca, yeni Tü'rk alfabesinin (Latin harf/,erinin) Azerbaycan 'da ve birkaç başka bö'lgede ve cumhuriyette benimsenmiş olmasının son derece önemli oldu­ ğunu da belirtir. Kongre, Azerbaycan 'ın ve öteki cumhuriyet/,erin deneyim/,erini ve yeni alfabeyi öğrenme yöntem/,erini, il.erde kendi ü"//ce/,erinde de uygul.amak üzere, ö'ğrenme/,eri için Tiirk-Tatar halkl.anna çağnda bulunur. "

Bu karar, 7 olumsuz ve 6 çekimser oya karşı ıoı oyla alınmıştı. Olumlu oyların 6'sını Ruslar, 95'ini Türkler vermişlerdi. Oylamanın arka­ sından bir konuşma yapan Sovyetler Birliği Oriyentalistleri Bilimsel Der­ neği başkanı Pavloviç, Türk dilleri için Latin alfabesi kullanılmasına ilişkin bu kararın, Türk-Tatar halklarının kültürel gelişme tarihlerinin en parlak sayfalarından biri olacağını söyledi ve şöyle dedi: "Kongrenin bu kararı, Arap alfabesi için cenaze çanı etkisi yapmış­ tır... Azerbaycan'da, Yakutistan'da, Çeçenistan'da, Karaçay'da ve Kuzey Kalkasya'nın birkaç öteki bölgesinde zafer kazanmış olan Latin alfabesi, Sovyetler Birliğinin bütün Türk-Tatar bölgelerinde ve cumhuriyetlerinde muzaffer yürüyüşünü sürdürecektir." Diğer delegeler de Kongre kararı üzerine çeşitli konuşmalar yaptılar. Avusturyalı Türkolog Dr. Paul Wittek, "yeni Türk alfabesinin Türk halk­ larının ihtiyacını karşıladığını, Arap alfabesinin güçlüklerini giderdiğini, Türk kitlelerini uluslararası kültüre yaklaştırdığını ve bu bakımdan da in­ sanlığın bir kültür faktörü olacağını" söyledi. Rus Türkologu Jirkov, "Bu kongre, Türk halklarının kültür tarihinde bir dönüm noktası olmuştur. Arapçacılarla Latinciler bir tek amaç uğrunda çalışmışlar ve eski Arap al­ fabesinin kusurlarından kurtulmak istemişlerdir" diye konuşmuştur. Diğer Rus Türkologu Prof. Samoyloviç ise çeşitli Türk diyalektleri için değişik yeni alfabe projeleri bulunduğuna dikkati çekmiş ve bu alfa­ belerin birleştirilip geliştirilerek "bütün Türkler için bir tek alfabe" yapıl­ masını önermiştir.


20

BİL A L N. ŞİMŞİR

Baku Türkoloji kongresi, Türk dili için Latin alfabesinin alınmasını salık vermiş, ağırlığını Latin alfabesinden yana koymuştu. Yeni Türk alfa­ besi uluslararası bir Türkoloji kongresinin onayından geçmiş demekti. "Latinciler", bilimsel bir kongrenin onayını ve desteğini almışlardı. Bun­ dan sonra Sovyet Türklerinin yeni yazıya geçiş süreci hızlandınlabilirdi.

'Yeni Türk Alfabesi Merkez Komitesi Baku Türkoloji kongresi 6 Mart ı 926 günü sona erdi. Ama Latin al­ fabesinden yana olan Türk temsilcileri hemen Baku'dan aynlmadılar. Kendi aralannda toplandılar ve yeni yazı kampanyasını bir elden yürütmek amacıyla bir "merkez komite" kurdular. Sovyetler Birliğinde "komite", "merkez komite" kurmak adeta modaydı. Politik bakımdan her Sovyet cumhuriyetinde ve özerk bölgelerinde sayısız komiteler ve merkez komiteler iş başındaydı. Aynı yöntem Arap yazısından Latin yazısına ge­ çişte de benimsendi. Azerbaycan'dan başlanarak çeşitli bölgelerde Yeni Türk Elifbası Komiteleri zaten kurulmuştu. Şimdi bunlann üstünde mer­ kezi bir komite oluşturuluyordu. Buna da Yeni Türk Elifbası Tüm Sov­ yetler Birliği Merkez Komitesi adı verildi. Bunun başına Latin alfabesinin ateşli bayraktarlarından Agamalioğlu getirildi. Agamalioğlu Kafkasya Kon­ federasyonun güçlü adamlarındandı. Baku Türkolojsi Kongresine de baş­ kanlık etmişti. Partideki ve yönetimdeki nüfuzu sayesinde parti ve hüku­ met teşkilatını da yeni yazı uğrunda seferber edebilecek durumdaydı. Yeni Türk Alfabesi Merkez komitesinde bütün Türk-Tatar Sovyet cumhuriyetleri ve özerk bölgeleri temsil ediliyordu. Komitenin 38 üyesi vardı ve bunlar içinde cumhuriyetlerin eğitim komiserleri (bakanlan), parti ileri gelenleri, gazete redaktörleri gibi etkin kişiler de yer alıyordu. Merkez komitesinin yetki alanı bütün Sovyetler Birliğini kapsıyordu. Bu büyük birliğin çok çeşitli yörelerinde kurulmuş yeni Türk alfabesi komiteleri, dernekleri, ocakları, hücreleri yeni kurulan Merkez Komitesine bağlandı­ lar. Merkez Komitesinin merkezi Baku'daydı. Yani bütün Sovyetler Birli­ ğine yönelecek yeni yazı kampanyası Baku'dan yönetilecekti. Moskova'daki merkezi hükumet, bir yıl sonra, ı ı Mayıs 192]'de, Ye­ ni Türk Alfabesi Merkez Komitesini ve onun ana tüzüğünü resmen onay­ ladı. Merkez Komite resmiyet kazandı ve yeni Türk alfabesini yaymak için yetkiyle donatıldı. Sovyet Hükumeti aynca yeni yazı kampanyası gi­ derleri için Merkez Komitesine 6oo bin ruble tutarında ödenek ayırdı.


AZERBAYCAN'DA TÜRK ALFABESİ

21

Gereken yetkiye ve paraya kavuşan Yeni Türk Alfabesi Merkez Komi­ tesi, yeni Türk alfabesini tanıtma kampanyasını hızlandırdı. Sovyet Türk cumhuriyetlerinin her birine tonlarla yeni Türk harfleri dağıtıldı. Yeni Türk alfabesine göre hazırlanmış yazı makinalan, matbaa makinaları gönderildi. Hemen her Sovyet Türk cumhuriyetinde veya özerk bölgelerin­ de yeni Türk alfabesiyle dergiler, gazeteler çıkmaya başladı. Tiflis'te Dan lldız.ı (Tan Yıldızı), Kazan'da renelif (Yani alfabe), Kırım'da Koz.-Aydık, Taşkent'te Almas vb. yeni Türk harfleriyle kampanyaya katılan yayın or­ ganlarıydı. Daha önce eski harflerle yayımlanan Türkçe parti organlan da birer ikişer sayfalarını yeni Türk harfleriyle basmağa başladılar. Baku'da Komunist, Tiflis'te reni Kend ve reni Fikir, Kınm'da reni Diinya, Taşkent'te Kız.ıl Öz.bekistan, Buhara'da Az.ad Buhara, Fergana'da reni Fergana gibi ga­ zeteler de yeni Türk alfabesi kampanyasına aktif olarak katıldılar ve sütunlarını yeni yazıya açtılar. Eski ve yeni harflerle çıkmaya başladılar. Rusça olarak yayımlanan Pravda, Pravda Vostoka (Doğu'nun Pravdası), Zar­ ya Vostoka gibi gazeteler de yeni Türk alfabesi lehinde yazılar, haberler ya­ yımlayarak kampanyaya arka çıktılar. Yeni Türk Alfabesi Merkez Komitesinin asıl yayın organı, Mosko­ va'da Rusça olarak yayımlanan Doğu 'nun Kiilti.irii ve raz.ısı adlı büyük der­ giydi. Dergi, "Yeni Türk alfabesini hızla ve sistematik olarak benimsetmek için SSC B Türk-Tatar halklarının bütün bilimsel, pedagojik ve sosyal güçleri ile Partinin bütün güçlerini birleştirmek" amacı güttüğünü açıklı­ yordu. Türk Alfabesi Merkez Komitesi başkanı Agamalioğlu, 27 Mayıs ı 927 tarihli Bakinski Raboçi (Baku Emekçileri) adlı gazetede, yapmak istedikleri­ ni şöyle anlatıyordu: "Yeni Türk Alfabesi Merkez Komitesinin amacı, yeni Türk alfabesini Türk-Tatar cumhuriyetlerine benimsetmektir. Bu devrimi bir düzene sok­ maktır. Yeni yazı, eski Arap alfabesinin yerini alacaktır. Arap yazısı tarihi görevini tamamlamıştır. Eski yazıdan yeni yazıya geçiş, Azerbaycan'da ta­ mamlanmak üzeredir. Azerbaycan Eğitim Komiserliği, yeni yazının kesin başarı kazanması için gereken önlemleri almış bulunmaktadır. Ama yeni yazı her tarafta aynı heyecanla karşılanmamıştır. Yer yer güçlükler ve di­ renişlerle karşılaşılmıştır. Ama Azerbaycan, öteki cumhuriyetlere örnek olacaktır. Azerbaycan deneyi, bu yolda "korkunç" güçlükler bulunmadığı­ nı kanıtlamıştır. Eskiden Türk-Tatar halklarının pek tutucu ve bağnaz ol­ dukları sanılırdı. Bu görüş artık iflas etmiştir. Türk-Tatar halkları uyan-


22

BİLAL N. ŞİMŞİR

mışlard ır. Azerbaycan'da yeni al fabenin yayılış ı, es kiden pek dar ka fal ı gi­ bi bilinen Türk kitlelerinin artık bilinçlenmiş olduklannı kesinlikle kan ıtla­ mıştır. Özbekistan, Türkmenistan, Kaza kistan gibi cumhuriyetlerin emekçi kitleleri de hiç kuş kusuz bilinçlenmektedirler. Bir ilerleme arac ı olan Latin al fabesi oralarda da benimsenecektir. Orta Çağ karanl ıklarına artık yer yo ktur. Ge rici çağnlar, çöl ortasında kalm ış insanlann hay kınşland ır. Yeni al fabenin tek başına sonsuz mutlulu k getireceğini ummak elbette yersizdir. Ama yeni alfabe sayesinde kitleler daha çabuk bilinçlenecekler; e konomik, politi k ve entelle ktüel yaşam ı daha iyi kavrayacaklardır."

Birinci Baku Kurultayı Yeni Türk Alfabesi Mer kez Komitesinin ilk kurultay ı, 3-6 Haziran 1927 tarihlerinde Ba ku'da topland ı. Toplant ıya bütün Sovyet Türk cum­ huriyetleri temsilcileri katıld ılar. Ayr ıca, Sovyet Bilimler Akademisi tem sil­ cileriyle bazı Rus Türkologları da toplantıda bulundular. Kurultayın beş maddelik bir gündemi vardı: ı . Geçici baş kanlık divan ının

( Prezidyum) hazırlık çalışmaları uzerıne

raporu.

2. Yeni Tür k alfabesinin birleştirilmesi yöntemleri üzerine raporlar.

3 . Yeni Türk al fabesinin uy gulanmasından elde edilen sonuçlar hak­ kında delegelerin raporlar .ı 4. Çeşitli Sovyet cumhuriyetlerinde yeni Türk alfabesi komitelerinin

bütçelerinin incelenmesi ve onaylanması.

5. Alfabe komitelerinin ilerde yapaca kları işler.

Geçici başkanlık divan ının çal ışmalar ı üzerine iki rapor o kundu. Sek­ reterin raporunda, bir yıl önce kurulmuş olan Yeni Türk Al fabesi Mer­ kez Komitesinin Sovyet Hü kumetince resmen onaylandığı ve yeni Türk al­ fabesini yaymak görevini üstlendiği anlatıldı. Başkan Agamalioğlu da özetle şunlar söyledi: "Tür k alfabesinin Latinleştirilmesi h ızlandırılaca ktır . Bu amaçla bir di­ zi yeni yasa ç ıkarılacaktır. Hükumetler ve sosyal ör gütler bu yasaların uy­ gulanmasını üstleneceklerdir. Yazı devrimini gerçekleştirmek için Yeni Türk Alfabesi Mer kez Komitesi de yeni yetkilerle donatılmal ıd ır. Yeni al­ fabenin yürürlüğe konması cumhuriyetten cumhuriyete değişiyor. Azer-


AZERBAYCAN'DA T ÜRK ALFABESİ

23

baycan 'da eski yazıya dönüş artık imkansızdır. K ınm'da ise bunun tersi görülüyor. Orada da yeni alfabe komiteleri kurulmuştur, ama henüz hiç­ bir şey yapamamışlardır. Dağıstan'da ve Özbekistan'da yeni alfabe ilke olarak benimsenmiştir, ama henüz yürürlüğe konmamıştır . Değişik du­ rumlara göre değişik çalışmalar yapılacaktır. Yeni alfabenin kökleşmeğe başladığı yerlerde bun dan sonraki çalışmaları eğitim komiserlikleri (ba­ kanlıkları) yürüteceklerdir. Eğitim komiserliklerinin çalışmaları da Yeni Türk Alfabesi Merkez Komitesinin denetimi altında olacaktır. Alfabe çalış­ malarına yeni başlamış olan yerlerde ise propagandaları alfabe komiteleri yürütecekler dir. Yeni Türk Alfabesi Merkez Komitesinin bütün Sovyet cumhuriyetlerinde kollan bunuacaktır. Merkez Komitesinin ilk görevi, "birleştirilmiş bir Türk alfabesi" hazırlamaktır. Bütün Türk-Tatar cumhu­ riyetlerinde uygulanacak tek bir Türk alfabesi hazırlanması için seçkin bi­ lim adamlarının iş birliğiyle bir bilimsel kurul oluşturulacaktır."

Cumhureyetl.erde Alfabe Çalışmaları Başkanın bu raporundan sonra delegelerin raporlarına geçildi. Bu ra­ porlardan, 1927 yılı ortalarında, Sovyet Türk cumhuriyetlerinde Latin alfa­ besine geçiş çalışmalarının bir panoraması ortaya çıktı. Durum k ısaca şöyle görünüyor du : Kuzey Kafkasya' da yeni Türk alfabesi başarı kazanıyor du. Okur ya­ zarların % 15 kadar ı yeni yazıyı öğrenmişti, kitaplar yeni harflerle basılı­ yordu ve halkta yeni yazıya karşı direniş yoktu. Tataristan'da (Kazan' da) yeni yazıya direniş görülmüştü, ama artık bu direniş azalmıştı . Yeni alfabe komitelerinin Tataristan'da yüz kadar hücresi açılmıştı ve bunların 5000 kadar üyesi var dı. Yeni yazıyla 1500 ti­ rajlı renelif (Yeni Alfabe) adlı bir gazete çıkarılıyor, bazı kitaplar yeni harf­ lerle basılıyor du. Tataristan' da da birkaç değişiklikle Azerbaycan alfabesi kullanılıyordu. K ırgızistan'da yeni alfabe kursları açılmış, bunlara 450 öğretmen katıl­ mıştı. 1 927 ders yılında orta dereceli okullarda yeni yazıyla öğretime baş­ lanmıştı. Bütün okullar da yeni yazıya geçiş 1930 yılında tamamlanacaktı. Başkur distan'da Türk alfabesi sempatiyle karşılanmıştı, yeni alfabe ko­ mitelerinin yalnız Ufa şehrinde 2ooo'den fazla üyesi vardı. Ama araç ge­ reç, ders kitabı ve matbaa harfleri bulunama dığı için yeni alfabe yayıla­ mıyor du.


BİLA L N. ŞİMŞİR

Kırım'da yeni yazıya karşı çok çetin direniş olmuştu. Yeni alfabe ko­ mitelerinin çalışmaları engellenmişti. Şimdilik bu komitenin 32 hücresi, 1500 üyesi vardı. Yroi Dünya gazetesinin bir sayfası da yeni harflerle bası­ lıyordu. Türkmenistan'da yeni Türk alfabesine geçiş için hemen hemen hiçbir şey yapılamamıştı. Bir alfabe komitesi kurulmuştu, ama şimdilik sadece yeni harfler ısmarlamaktan başka bir iş görememişti. Dağıstan'da durum biraz daha iyiceydi. 200 kişi yeni Türk alfabesini öğrenmişti. Raportör, yeni yazıyı öğretme işinin Eğitim Komiserliğine dev­ redilmesini istiyordu. Azerbaycan 'da büyük başarılı sağlanmıştı. ı 20 bin kişi yeni Türk alfa­ besini öğrenmişti. Yeni yazıyla çıkan Yroi Yol gazetesinin sürümü 6ooo'e çıkmıştı. 1925- 1926 ders yılında bütün okullarda yeni alfabeyle öğretime geçilmişti. Transkalkasya Federasyonu'nun öteki üyeleri Gürcistan ve Er­ menistan Türkleri arasında da yeni yazı başa rı kazanıyordu... Bu raporları dinledikten sonra Kurultay, cumhuriyetlerde yeni yazıya geçişi hızlandırmaya karar verdi. Yeni alfabe kursları açmak, yeni yazıyla ders kitapları basmak ve yeni yazı kampanyasını yürütmek üzere yerel al­ fabe komitelerine yeni ödenekler verildi. Ödenekler 1 000 ile 5000 ruble arasında değişiyordu. Bunlar Yeni Türk Alfabesi Merkez Komitesi bütçe­ sinden verilen ödeneklerdi. Ayrıca, yerel yönetimlerin bütçelerinden de harcamalar yapılabilecekti.

Birleştirilmi.ş Yeni Türk Alfabesi Yeni Türk Alfabesi Merkez Komitesinin üzerinde durduğu en önemli konulardan biri, çeşitli Sovyet Türk cumhuriyetlerinde ortaya çıkan yeni Türk alfabelerini birleştirme sorunuydu. Eski yazıdan yeni yazıya geçer­ ken bu alanda bir karışıklık doğmuştu. Çeşitli Türk lehçelerine göre ayn ayn yeni Türk alfabeleri hazırlanmağa başlandığı görülüyordu. Bütün bu alfabe projelerini birleştirmek ve bütün Sovyetler Birliğinde bir tek Türk alfabesi kullanılmasını sağlamak gerekiyordu. Türk alfabelerinin birleştirilmesi sorunu, Yeni Türk Alfabesi Merkez Komitesinin ilk kurultayında da ele alındı. Baku Üniversitesi profesörlerin­ den Çobanzade, bu konuda ayrıntılı bir rapor sundu. Yazı devrimi yapı­ lırken ayn ayn yeni Türk alfabeleri hazırlandığını ve şimdiye kadar sekiz alfabe projesi ortaya çıktığını açıkladı ve bu bölünmeyi eleştirdi. Alfabele-


AZERBAYCAN'DA TÜRK ALFABESİ

rin birlişterilmesinde karşılaşılan en önemli sorunun bir dil birli gi, yani ortak bir Türk edebi dili bulunmayışından kaynaklandığını söyledi. Halk arasında konuşulan lehçelere veya ağızlara göre yeni Türk alfabeleri hazır­ landığını belirtti . Bu sakıncayı gidermek için alfabe birliğinin sağlanması gerektiğini vurguladı. "Alfabenin birleştirilmesi sorununu çözmek için çe­ şitli diyalektlerin mor folojik ve etimolojik özelliklerini bir kenara bırakmak gerekir" dedi. Çobanzade yalnız alfabe birliği değil, aynı zamanda dil bir­ liği istiyordu ve bunu savunuyordu . Pro .f Çobanzade'nin raporunu dinledikten sonra Baku Kurultayı, yeni Türk alfabesinin birleştirilmesini oy birliğiyle onayladı. Yeni Türk Alfabesi Merkez Komitesinin Haziran 1927'de Baku'da toplanan birinci kurultayın­ da aldığı en önemli karar bu olmuştur, denilebilir. Bundan böyle Sovyet Türk cumhur iyetlerinde ve özerk bölgelerinde tek tip alfabe, yani bir1.eştirilmiş yeni Ti.irk elifbası kullanılacaktı. Böylece alfabe birliği sağlanmış oldu. Dil birliği konusunda ise o ilk kurultayda bir karar alınmadı . Belki alfabe birliğinden sonra dil birliğine de sıra geleceği düşünülmüştü. Baku Kurultayında kabul edilen "birleştirilmiş yeni Türk elifbası" (al­ fabesi), 33 harften oluşuyordu. Harflerin 29'u Latin alfabesinden, dördü Kiri! alfabesinden alınmıştı. Birleştirilmiş alfabe, Azerbaycan alfabesi göz önünde tutularak hazırlanmıştı. Birleştirilmiş Türk alfabesinin 23 harfi bizim bu gün kullandığımız harflerin tıpkısıydı : A, B, C , Ç, D, E, F, G, H, İ, K, L, M, N, O , P, R, S, Ş, T, U, V, Z. Bizdeki (Ô), (1), O), (Ô) ve (Y) harfleri için ise başka harfler kullanılmıştı. Bu Türk alf abesinin dört harfi Türkiye'nin bu günkü alfabesinde hiç yoktu. Sovyet Türk alfabesiyle Türkiye Türkleri alfabesi arasındaki benzerlikler ve ayrılıklar bunlardı. Yani onların dört har f i bizde hiç yoktu, altı harfi bizdekilerden değişikti, geri kalan 23 harfi ise bizdeki­ lerin aynısıydı. Her iki alfabe de Latin alfabesi esas alınarak hazırlanmıştı ve her ikisi de "Türk alfabesi" adını taşıyordu .

Taşkent Kurultayı Yeni Türk Alfabesi Merkez Komitesinin ikinci kurultayı, 1 7 Ocak 1928 günü Taşkent'te toplandı. Böylece yeni yazı kampanyası Kafkaslar­ dan Orta Asya içlerine doğru genişletilmiş oldu. O gün önce Taşkent tiyatrosunda bir toplantı düzenlendi. Yeni Türk alfabesi kurslarını bitirmiş üniversite gençleri salonu doldurmuşlardı. Ko-


B İ L A L N. Şİ MŞİR

nuşmacılar, yeni yazı konus unda gençleri coşturdular. Yeni Türk Alfabesi Merkez Komitesi başkanı Agamalioğlu, " Latinleştirme bize yeni bir kültür, yeni bir yaşam biçimi verecek, yeni ve ışıklı bir gelecek için dur­ madan d uraksamadan ileri !" dedi. Özbekistan başbakanı Ahundbabaev, "Latinleştirme bayrağı gençilğin omuzlarında taşınacak" diye ekledi. Kının temsilcisi Hasan Sabri Ayvazov, "Arap saçı gibi karışık olan Arap alfabesi bize gerekmez !" diye g ürledi. Bakfı'da yeni har flerle basılmakta olan reni rol gazetesi redaktörü Urdi-Badi, "Dilerim Özbekistan da en kısa zaman­ da Latin alfabesiyle bir gazeteye kav uşs un" dedi. B u toplantı, "Kahrolsun Arap alfabesi !" sesleri arasında son buldu. Ondan sonra k urultay çalışmaları başladı. K urultay salonu Latin harfleriyle süslenmişti. Her tara fta afişler, d uvar gazeteleri, sloganlar göze çarpıyordu. Sloganlardan biri ş uyd u: " Latincilere elengelik (hararetli) selam." "Harf ıslahı şarka inkılaptır." K ur ultayın açılış konuşmalarında, Arap alfabesinin ilerlemeyi engelle­ yici olduğu, Latin alfabesine geçmek gerektiği teması işlendi. "Latinleştir­ me, terakkikinin vazgeçilmez şartıdır" dendi. Sonra çalışma raporları okundu ve tartışıldı. Merkez Komitesinin iki ayn raporundan sonra, çeşitli Sovyet Türk c umhuriyetle ri delegeleri, kendi ülkelerinde yeni yazıya geçiş çalışmalarını anlattılar. B u raporlardan orta­ ya çıkan özetle şuydu : Bütün Sovyet T ürk c umhuriyetleri yeni T ürk alfa­ besine yönelmişlerdi. Azerbaycan'da yeni yazıya geçiş hemen hemen ta­ mamlanmıştı. Öteki cumhuriyetler de kademeli ola rak yeni yazıya geçme­ yi öngör üyorlardı. 1928- 193 1 yıllan arasında geçişi tamamlamak niyetin­ deydiler. Yalnız Orta Asya biraz daha geri kalmıştı. Özbekistan h ükumeti, bi r çeşit beş yıllık bir plan hazırlamıştı ve en geç 1932 yılında yeni Türk alfabesine geçecekti. Taşkent K ur ultayı, özellikle Orta Asya Türklerini kamçıladı. Özbek, Türkmen, Kırgız delegeleri k ur ultay ön ünde adeta hesap verdiler. Ne za­ man, nasıl yeni T ürk alfabesine geçeceklerini açıkladılar. Yeni Türk Alfa­ be Merkez Komitesi, Orta Asya'da da başan sağladı.

Azerbaycan 'da Yazı Devriminden Dil Devrimine Taşkent K urultayının hemen ardından, 25-29 Ocak 1928 günleri, Ba­ kfı'da bir başka konferans toplandı. Kon ferans, Azerbaycan Eğitim Komi-


AZERBAYCAN'DA TÜRK ALFABESİ

serliği ile Yeni Türk Alfabesi Merkezi Komitesince ortaklaşa düzenlenmiş­ ti ve Azerbaycan Türk edebiyatı dili için yeni alfabeye göre imla (yazım) ilkelerini saptamayı amaçlıyordu. Konferansa Azerbaycan'ın dört bir bucağından ve aynca Dağıstan , Ermenistan ve Gürcistan'dan da delegeler katıldı. Türkolojinin temsilcileri de kon feransta bulundular. Baku Üniversitesi profesörlerinden Çobanzade ile Sovyet Bilimler Akademisinden Prof . Samoyloviç bildiriler sundular. Agamalioğlu, Taşkent kurultayını anlattı. Konferansın komisyonlarından biri imla ilkelerini saptamakla, ikincisi Avrupa dillerinden Azerbaycan Türkçesine girmiş kelimelerle terimlerin yeni alfabeyle imlası sorunlarını incelemekle görevliydi. Bir de dil komis­ yonu vardı ve Azerbaycan edebiyat dili üzerinde çalışıyordu. Azerbaycan Eğitim Komiser i (bakanı) Ahundzade Ruhullah'ın baş­ kanlığında toplanmış bulunan Baku Konferansı, beş günlük çalışma sonun ­ da çeşitli kararlar alıp kapandı. Alınan kararlar yeni alfabe, yeni edebiyat dili, yeni imla ve yeni terminoloji gibi konuları kapsıyordu. Kararlar ge­ nellikle şu amaçlara yönelikti: ı. Yeni Türk alfabesinin

Azerbaycan edebiyatına kök salmasını sağla-

mak. 2. Azerbaycan edebiyat dilini geliştirip geniş kitlelere yaymak. 3. Fonetik ilkeye dayanan yeni imla kurallarını düzenlemek. 4. Azeri Türkçesine ve biraz da uluslararası uygulamaya dayanan ye­ ni bir terminoloji hazırlamak. Konferans aynca, Azerbaycan Eğitim Komi­ serliğine bağlı sürekli bir Terim ve Terminoloji Bilimsel Komisyonu ku­ rulmasına karar verdi.

19 28 yılında yeni Türk alfabesine tam olarak geçmiş bulunan Azer­ baycan, bundan böyle bu alfabeyi kökleştirmek ve edebi dili geliştirmek gibi sorunlara eğiliyordu. Azerbaycan, alfabe devriminden dil devrimine geçiyordu.

Türk Alfabe Birliği Tam bu sırada, 1928 yılında Türkiye, bir çırpıda Arap yazısından La­ tin yazısına geçiverdi. Türkiye'de yazı devrimi yapılacağını Atatürk, 9 / ıo Ağustos 1928 gecesi, Gülhane Parkında açıkladı ve 1928 yılı sona ermeden bütün Türkiye tam olarak yeni yazıya geçmiş oldu.


BiLAL N. ŞİMŞİR

Türkiye'nin bu şaşırtıcı başarısı, dünyaya parmak ısırttı, adeta bir "m ucize" gibi değerlendirildi. Sovyet Türklerini de kamçıladı. E ski yazı­ dan yeni yazıda geçişi yıllara yaymış olan Sovyet Türk cumhuriyetleri ye­ niden hareketlendiler ve Türkiye'yi örnek alarak çalışmala rını hızlandırdı­ lar. Böylece 1931 yılına kadar Sovyetler Birliği sınırları içinde yaşayan bütün Türk toplumları Arap yazısından yeni Türk alfabesine geçiş süreci­ ni tamamladılar. K ırım'dan Ôzbekistan'a, Kazan'dan Ka fkaslara kadar, Sovyetler Birliğinin hiçbir yöresinde Latin yazısına geçmemiş hiçbir Türk boyu kalmadı. Azerbaycan 'da başlatılan yeni Türk alfabesi hareketi bütün Sovyet Türklerine yayılmış ve zafere ulaşmıştı. Öte yandan Türkiye'de yapılan harf devrimi, çok geçmeden Türkiye C umhuriyeti sınırlarını aştı ve eski Osmanlı İmparatorluğu toprakla rına da yayıldı. Kendilerini Türkiye Türklerinin ay rılmaz birer parçası sayan ve Türkiye'yi "ana vatan" bilen Balkan Türkleriyle Kıbrı s ve Hatay Türkleri de Türkiye'yi izlediler. Türkiye'de kab ul edilen yeni Türk alfabe­ sini olduğu gibi benimsediler. Başka bir deyişle, Bulgari stan, Yunani stan, Romanya, Yugo slavya, Onikiada, Kıbrıs ve Hatay Türkleri de yazı devri­ mi yaptılar. 193o'larda genel Türk yazı devriminin Balkanlardan Orta Asya içleri­ ne kadar her tarafta başarıya ulaştığı görüldü . Bir yandan Türkiye, öte yandan Azerbaycan, Latin yazısına geçiş hareketine öncülük, bayraktarlık etmişler ve yeni Türk alfabesini bütün Türk dünyasına yaymışlardı. Türkiye'de k ullanılan Latin alfabesi ile Sovyetler Birliği Türklerinin be­ nimsedikleri "birleştirilmiş yeni Türk elilbası" (alfabesi) arasında az fark vardı. Her ikisi de Latin alfabesi esasına dayanıyor, her ikisi de "Türk al­ fabesi" adını taşıyordu. Artık bütün Türkler birbirlerinin yazılarını okuya­ biliyor ve anlayabiliyorlardı. Latin alfabesi esasına dayanan yeni Türk ya­ zı sı, Türk dünyasının ortak yazısı olmuş ve Adriyatik Denizinden Çin Seddine kadar uzanan geniş coğra fya üzerinde haklı yerini almıştı. K uzey­ de Slav yazı k uşağı, güneyde Arap yazı k uşağı arasında bir Türk yazı ku­ şağının tarih sahnesine çıkışı dış dünyada ve özellikle yabancı Türkologlar arasında büyük bir olay olarak alkışlanmış ve övülmüştü. Öyle görülüyor ve umuluyordu ki, artık Türk alfabe birliğinden Türk dil birliğine doğru yol alınacaktı. Bütün Sovyet Türklerinin benimsemiş old ukla rı birleştirilmiş Türk alfabesi, onlar arasında var olan lehçe ve ağız farklarını azaltacak ve onlar ı dil birliğine doğru götürecekti.


AZERBAYCAN'DA TÜRK ALFABESİ

Stalin 'in Ruslaştırma Politikası Fakat Stalin rejimi, Sovyet Tür klerinin birbirlerine yaklaşmalarını on­ lara ço k gördü. Stalin, Sovyet Komünist Parti si üzerindeki egemenliğini iyice sağlamlaştınnca, Sovyet Tür klerinin kültürel hürriyetlerini gittikçe daraltu. Ondan so nra Stalin, İkinci Dünya Savaşını da fırsat bilerek, 19391940 yıllar ında Sovyet Türklerine Kiril (Rus) alfabesini empoze etti. Sovyet Türklerinin 1927- 193 1 yıllan arasında benimsemiş oldukları birleştirilmiş Tür k alfabesi ortadan kaldınldı . Türk alfabesinin yerini Kiril (Rus) alfabe­ si aldı. Sovyet Tür kleri zorla Kiril alfabesine sürüklenince, Tür k alfabe birliği parçalanmış oldu. Kaba bir Ruslaştırma politikasına hede f olan Sovyet Türkleri, Tür kiye Tür klerinden uzaklaştınldılar. Artık birbirlerimi­ zin alfabelerini anlayamaz olduk. Dahası, Sovyetler Birliği sınırlan içindeki Tür kler de birbirlerinden uzaklaştınldılar. 193o'larda bir tek alfabe, birleştirilmiş Tür k alfabesi kul­ lanan bu insanlara ayn ayn Kiril alfabeleri kabul ettirildi . Bir tek alfabe yerine yirmi kadar değişik alfabe empoze edildi. Yani Sovyet Tür kleri, al­ fabe bakımından yirmi kadar parçaya bölündü. Azerbaycan, Türkmenis­ tan, Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan, Tacikistan Sovyet Sosyalist cum­ huriyetlerinde ve çeşitli özer k bölgelerde yaşayan Tür klere empoze edilen Kiril alfabelerinin hiçbiri birbirinin aynısı değildi. Aynı soydan olan, aynı dili konuşan ve daha dün aynı alfabeyi kullanmış olan bu insanlar şimdi birbirlerinin yazılarını anlayamaz duruma düşürülmüşlerdi. Stalin rejimi, "parçala, yut" politikasının en gaddarını ve en kanlısını Türklere reva gördü. Tür klerin yazısı paramparça edildi. Hemen arkasın­ dan Türklerin dili de paramparça edildi. Tür kler, 193o'larda alfabe birli­ ğine kavuşmuşlardı ve dil birilğine yöneliyorlardı. Stalinciler, bu doğal gi­ dişi ters yüz ettiler. Her Türk boyuna ayn birer alfabe verdikten başka , ortak bir Türk edebi dili yerine yerel lehçeleri, hatta yerel ağızlan san ki birer ayn dil imiş gibi inceleyip geliştirme yolunu tuttular . Rus Tür kolog­ lar ı, "parçala, yut" politika sının hizmetinde kullanıldılar ve Tür klerin yazı­ sını ve dilini parçalamak uğrunda çalıştınldılar. Azerbaycan'ın tanınmış kadın yazan Azize Ca feroğlu, "alfabe Ruslaş­ tınlınca Azerbaycan ile Tür kiye arasındaki köprünün yı kıldığını" belirti­ yor : "Bu köprüyü Stalin yıktı. Yani alfabemizi değiştirmekle... bizi sizden ay ırma k ve her bir Tür k boylarını birbirinden ayırmak için başka alfabe-


Bİ L A L N. Şİ MŞİ R

30

!er icat ettiler. Bu, Türkleri parçalamak hareketidir. Bunun başka manası yo ktur" diyor.

Alfabe Sorunu Yine Gündemde Bu tarihi haksızlık, Türk in sanına çok çile çektirdi : Tür k tarihinin do­ ğal akışını yanın yüzyıl saptırdı. Türk kültürünün serpilip gelişmesini ço k yavaşlattı. Kardeşin kardeşle sıcacık kucaklaşmasını acıma sızca engelledi. İşte şimdi bu büyü k ha ksızlığı giderme, o "yıkılan köprüyü" onarma za­ manıdır. Türk alfabesi sorunu bugün yine Azerbaycan'ın gündemindedir. Azerbaycan Tür kleri, 1920'lerde yeni alfabe hare ketine, alfabeyi Latin­ leştirme hareketine öncülü k etmişlerdi. Bugün de öncü olarak ortaya çıkmakta ve Kiril alfabesini terk etmeye doğru yönelme ktedirler. Onla nn bu alandaki başanlan öteki Sovyet Türklerine örnek olacaktır. 1926 yılında yapılan Baku Türkoloji Kongresinde Ru s Tür kologu Ya­ kovlev, Rus alfabesinin Türk- Fin toplumlanna Çar zamanının Ru slaştırma po liti ka sını hatırlattığını belirtiyordu. O yüzden o toplumlar 19 2o'lerde Rus alfabesine sırt çevirmişler ve Lltin alfabesine dönmüşlerdi. Rus alfa­ besi bugün de Stalin zamanının gaddarca Ruslaştırma politikasını hatır­ latmaktadır. Başta bu yüzden Azerbaycan Türkleri artık Rus (Kiril) yazısı­ nı bırakmaya çalışmaktadırlar. Bu yazı elli yıl önce onlara zorla kabul et­ tirilmişti. Zor kal kınca Ru s yazısı da gidebilir. Alfabe değiştirmek kolay iş değildir. Yürek ister, azim ister. Son elli yılda Kiril yazısıyla Azerbaycan'da pek ço k yayın yapılmıştır. Azeriler ço k okuyan insanlardır. Azeri kitapla n 50-6o bin , Azeri dergiler, gazeteler yüz binlerce basılır. Son yarım yüzyılda Kiril yazısıyla büyük bir Aze ri kültür birikimi olmuştur. Bu birikimi de öne sürere k, Kiri! alfabesinden kopma­ mayı savunanlar çı kabilir. Ama Azeri aydınlar böyle gerekçelere veya iddi­ alara kolayca cevap bulabilirler ve bulacaklardır.

"Suyun Gidi.şi" Kiri! alfabesi ter k edilir se yerine acaba Latin alfabesi mi, yo ksa Arap alfabesi mi alınmalı gibilerden yersiz bir sorunun da ortaya atıldığı anlaşı­ lıyor. Azerileri doğru yoldan saptırıp Arap alfabesine çekmek isteyenler çı­ kabilir. Geçmişe özlem çekenler, Azerileri ümmet çağına doğru sürü kle­ mek isteyenler olabilir.


AZERBAYCAN'DA T ÜRK ALFABESİ

Ama alfabe konusunda Aze rilerin engin bir tecrübe birikimleri vardır. 130 küsur yı ldan beri, Mirza Fethali Ahundzade'den günümüze kadar,

Azeriler alfabe konusunda az mürekkep tüketmemişlerdir. Azeri ağzıyla söyle rsek, "Latin yazısı fikri Azerbaycan'da 130 illık möhkem bir tarihe maliktir." "Köhne elifba" dedik leri Arap alfabesi üzerine Azeriler az şey söy lememişlerdir. Aze riler, hangi a lfabenin kendi dillerine uygun, hangisi­ nin ters düştüğünü hiç bilmezler mi ? "Arap elifbasının çetinliğini, ayblan­ nı ve dilimize yaramayub dilimizi ö ldürmesini tecrübeler vasıtasıyla gördük" diyenler Aze riler değil miydi ? Ne içlin Arap elifbası Ti.irk diline yara­ mir diye kitap lar yazan lar yine on lar değil miydi ? Azeriler, hangi a lfabenin bölgesel, hangisinin evrense l alfabe olduğunu ve çağımızın da evrensel al­ fabe çağı olduğunu görmezler mi ? 2 ı . yüzyıla hazırlanan Azerbaycan ay­ dınlarının, ı g. yüzyı lın "yeni hurufat hadimi" Aze rilerinden daha geriye düşebilecekleri akla sığar mı ? Kasım ıg8g'da Azerbaycan'ı ziyaret eden bir Türk gazeteci, Halk Cephesi ileri gelenlerinden İsa Kamberoğlu'na biraz yersiz kaçan bir soru sormuş : "Kiri! alfabesini değiştirmek istiyorsunuz. Ancak Latin harflerini mi, yoksa Arap alfabesini mi alacağınız konusunda karara varmamış o ldu­ ğunuzu işittim. Bu konuda neler söylersiniz ?" diye sormuş. Kamberoğ­ lu'nun cevabı açıktır : "Öy le an laşılıyor ki , demiş, dünya Latin har fleri istikametinde gidiyor. İran Azerbaycanı'nda 20 mi lyon Türk yaşıyor. Türkiye'de ise 55 mi lyon Türk. Tabii bir de uzak Türkler var. Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan , Çin Türkistanı.. . Onların da arzu lan Azerbaycan'ı, Türki­ ye'yi takip etmektir. Suyun gidişi bu o lduğuna göre geri dönemeyiz. Onun için Latin alfabesini almamız daha uygun gelir..." Azeri kardeş lerimize başarı lar dileriz.



Jeni turq alifbas�nuı duzu.l u3u. ·�Y.JJ.J� ��ı !JJ.� Jt

A a

QJf

cffJ � 71 ()

a

a l

E e

?f

. e \

ef .J

ge l::..

hu fr:J ...

J J

K k

L l

ka J

el J

O o

e

?;

"

uıl (u;\,,)

/?·

je

u (ul) n

en ıJ

sagu nyn !l

p p

Q q

q q

drı te .:,,

ze ;

o . , ,,.

o

(J_,;)

w

Wv

&0

u

et

,, (_,;,ı)

z� �e j

O

oıu ,j v

v

ve , 3 3

jJ el

3C

J'

e

R r

gjl{

� I!

z z

z

u

([}

�7

u

3�

Q/t;{ §/

@y qu !l

T t

de ,,

<ff'/ <ff';;

em r

pe v

H h

çe e. G g

Jm � cffl/t

§ el

I

F f

N n

M m

71 "

a d

ı... 1,

ı.

l

D d

ce c.::.

' d

Q/ e·

ç ç

be ""

rJ-

1 1

1

c c

B b

e

{! @

,ı (J,,.._) s s

d7�

t

es ı.J'

er J

x J(

Y y

xe t.

y JI (�,;,I)

>

apostrof

�?

1

r,Jm;ılym �

TIPKIBASIM ı : 1922 yılında Azerbaycan'ın başkenti Baklı'da hazırlanmış olan "Yeni Türk Elifbası" (Alfabesi). Yeni Türk Elifba Komitesi adlı bir kurul tarafından hazırlanan bu alfabe, 1922 yılı içinde sınırlı ölçüde uygulanmaya da başlanmıştır. İncelenmesinden de görüldüğü üzere, bu alfabe bizim bu gün kullandığımız Türk alfabesine çok benzemektedir.


Cum'a axaamı,, :.ıı sentjabr 1 922. Biruci

Haltaliq, adabı, iclmBI, bi taraf turq kazQIQSI.

il

e nı N2 1

-

o

Abyna kijmalleri:

ldaranin jeri:

Ajda: 600,000 manat.

Zavedenskl 12.

Telefon M 3-42.

Taq nusxasi-200,000 ma�at.

T

a

B

R

o.

Tamcid ediriq haman mu- içun :ıziz olan h;ıkiki muarif ,,8(\ar qeturaq uç j uz miljon­ arif dyst joldaaları, qi ,,jeaj xadiml::ı ri Mirza Fatali Axyn- dan ibarat olan musalmaıı turq alifbası,nı," imdi mejda- dofdan, l\1irza Mulqum Xan alaminiı\ va jeddi-saqqiz mil­ na koj yblar. Muairiddoladan dytyb hadd- jondan ibarat ermani va j y: Tabriq ediriq musalman siz hesabsı,z bynlar qibi nan matbyatı,nı, (\0rariq qi alaminiı\ cami afradı,l\I,, qi bir çox al i l ! l va mutaxassis- ermeni v;ı jynan matbyatı, ,,jal\i turq alifbası,nı,l\ " ta- lar aralı hurufötinin, ��atinli- butun musalmanları,n matby­ (\İni nazara alyb by hurufa- atı,ııdım bir neça kat j uqsaq rafdarı, durlar. T;ıkdis ediriq qeçmi:-ılarda tı,l\ latı,ıı herflariııa ;ıvaz dur. B ynada sabah ançak j el\i alifb.a mucahidlarinin, edilmesi jolynda çox çox da- ar;ıb hurufatı,nı,l\ çatinli(\i paq ryhları,ııı, - haman mu- lilli va ı;;ubytly asarlar kojyb- dur. cahidlaril\, qi onlar vaktinda laı,. La'qin sahifülarimiziı\ 3;ıqqsiz v;:ı tardidsiz biz sapdiqi texmdan qeqaran qiçiq va dar olması, artı,k by jola kadam kojyryk, va h;ımin ,,jen,i turq ::ılif bası," taf silata biz;:ı jol varmir. hamatı kaıfaı,:ııiıniz biçara dur, qi byıı,ı,ı\ vucydina imdi Bynları.l\ sezlarinİI\ butun millat namina dur. ryhi by dur, qi ;nab harflaBizi by jola vatlar edan biz iftixar ediriq. Jen,i alitba sehbati kadim rinil\ vucydila islam millat- kalbimiz va vucdanimiz dur. dur. Haç q as quman etma- larinin, muarifca tarakkisina Neca qi atalar bahgı, syj a sin, q i by , , bid';ıti" ortalıga umid ola bilmaz, v a ola atanda o umid i l a atı,rdı,lar, salan biz bir neça nafar aciz bilmaz. Mirza Mulqum Xan qi ,,balı,x bilmasa xalı,x bi­ b::ındalariq . Adları, bizim qitabları,nı,n, birind::ı dajir: ar," bizim da kalbimizin, iça-

TIPKIBASIM 2 : Latin alfabesiyle yayımlanan ilk Türk gazetesi "YENİ YOL" un 2 ı Eylfıl ı g22 tarihli ilk sayısının birinci sayfası. Gazete, Buku'da, Yeni Türk Alfabe Komitesinin or­ ganı olarak yayımlanmıştır. Bu sayısında, Latin alfabesi esasına dayanan yeni Türk alfabesi­ nin hazırlandığını duyurmakta ve bunu hazırlayanlan kutlamaktadır.


JClll JUi.

.Na 1

JY.

J-'_

elmi istilahları,n turqib3masi elm dilla r i ı ı ı bnxı,rla r, çun- l ari ins:uılarn oqradaıı j olynda artı,k saj va hanıs f11 milbtiı\ ı ı ı.ıdoııijjatca j ııq- dil dur; dil na kador il;ı çalı,3 I,r By iain, millati- salmasi oııyı\ Pim dili dili nin, olyrsa, elm va fönlariıı. mizin, oıah:ı ca oıi içuıı ıı::ı da - a.;; ıuı ajdı,ıı va uıillil::ı3mİ3 arası,111 j aj ı,l ması,da o ı rac;ı b0juq va aha mijj a tli olması, ifa ıııılaaı,lı,r' n asıJqi asan va junoJ.lıl olyr. By s<ıb<ıbJ qera oldygy ejla aj dı.n dur, qi by Anopa ınill.ıt hırind.m ezuııu harada bir dalil cıati rm:ı op madani.üatea qerida kalmı,3 s oj l a diOJ. i miz i stilalı kom sajanları, ez d illari içuıı elm niı\ foaaqqnlunu juraqch: bejfa elıtijac qermuruq. Hansı, ınillat olyrsa - olsyn, istilahları, j a ratmaga va ana kı,alaj ı,b, mu va ffa kijj at onyn, 0zuna maxsys elın d i l i dillarindan al'ııabi s0zlari at- zanması,n ı, arzy edi riq .

.

.

olmazisa , o ınillatin. lal bir maga badı,j ı,lı; by jolda cidadam manzilasiııda kalacagı, di syY.:�ı1-:ı i.;Jijirlar ,h.ıtta dearzak veroıisi. har qQsca ajdı;n b i r masala nıaq olarqi ; onları,n, arası,nda elm diliniı� islahı, ::ıi rn d i qi dur. Bnqıja qalan arzak By axı:,r vaktlarda millat- halda b0juq bir i nkilab 3 .:ıq- qisinin mikdarı, bv kar larin nıadanijjat daracasiııi lini almı,::ı dur. dur: onla rı,ıı. Onlar anlamı,3lar, qi elm Sentjabrı.n 19-da . 15843 pyt. elçmaq istijanfor !!! � !! !!!! !! """'"""'"""'� "'""""""'"""""""'"""'!!11!!11! "' ..,_"'"""""""""'"""'"""""' """',,_, by vakda qlml qalan 350229 pyt. 1

........, ,__ .. _ _ _ __

·

-

caMı . 366012 pyt. ı

leni turq ollfbas�q�n duzulu3u.

.,;_h.;J:. �\.#1 !l�·.Jl ./!

A a

QJ{ a T

8 b

a

E e

'iff e e

İ

, ,

Q/ e'

1 l , M m

c c

�/

<(! o

a �

F r

be �

el- � 8'

'"' �

ı

;/· '1

p p

Q q

pe ..,,

T t

dr� le .:. z z

z � ze J

n

sagu nyn

q q

@ , qu !I

(/7

Cf/

Vv

u u

u ,,

et

(.fJQ

i! •

:;r

�e j O

Baqı.-Cylfa demir joll

@o

tl @

H h

de •

oıu

v

..1' v

ve ·' 3 3

sıti

3e ..;

JG7 � tıu Cd

• --- - -

K k

�/"

el J

G 11

ge t_

rdfrn

en <J

ka J

§ d'

dT/ $? Je .s (.sl)

em t

L I

�"

�-e.

er ..J J1

.!J

Baqı. jarmarkas�. Baqı, jarınarkası, se brı,n 1 5-da açı,ldr, V;) da edacaq oktj abr ajm,n 1 ta4-jarmarkadıı qı, an ları,ıı cam'isi tytylybdı, : j armark ası,na qalaıı taı ri n çoxı, ko,iyn j ynı, va lı d ::ı risi almak arizysiııda�ı

'

ce Cö.

� .s,ı (.sıl•) N n

o d

ç ç

gJt,{' 2/ O o

e e

�-"'·' (;_,;)

e ,ı

R r

(J....)

s s

rffl '

e7�

x il

Y y

er .J

d!l7 0 :ı:e C: •

apostrof

es ..,.

I

f!/?

y 11 (<J1J1I)

1-

,,ımaılym

Xalk s an aj e Ya ticara misarlı,kı. ali iktisad : sı,n<lan rica etmiadur qi koınisarlar 3'Tası n a zdi qi xusp.i koİnisi�nı.n k. dnıh,na muvafık olarak ı 4F joh,n ta'ıniri kmi qmı bir milliar<! m.ınat b yrakması, h akki nda malij a komisarh,kı,na VC'l"HUll. . Kommynlst•

KıızetJ hızj'ııti

TIPKIBASIM 3 : "Yeni Yol" gazetesinin birinci sayısının son sayfası. Burada Bakfı'da ha­ zırlanmış olan "Yeni Türk Elilbası" (alfabesi) levhası da veriliyor.


_,ı.;.. .,:.!. • >! � './ --.... - -� .. ;c;: ·' _.aı:.... .ı�•J;,T , .,..,,

'I\

• .; . ,.

,, "- y 1 �· " ..:� 1�-

'• ' (/ -"! 1 c..' .... .,, } 1

ClA.i,"r .� , . �

'

ü._u u..;, ,,

' '- 1..L ' ' tl ;:> ... �

...

J r .1 •

'

. , ,; '"' �<Oh, 1

"""" .

a..._ Q.) �

·

""' .; ı,. �

• CS7

-

". "· .. , '

.

.

�.S: d� � o b});_; ı

U;ı... ,._J � � ':- 1� aj.;... � """' , '<> " ; .; , . )"' •

-

#

'

. .-- . , , ..:.> . , , ,_, � � -

-

� ; .;,1 � \

.:;..;,,>/,;; ..;,j...J """ ""!-:�

eo � q;_ ı,:. __.- a; �ı �

.

. \:-!":'-� \'.'� · 'ıs)�·

.--

..--[ �

:,. . ./'.J) .. •..; .ı. ,,-:, .

-

· "'"" " ..

A

•.

v- ' ......

.,,_,.

.

.. . -

-

<! ,;;;- u L.J

..ı�

'

.

_,,.�

.\ ,., <ı<,-.. A "'7; •

·

v�· ...,. �·;. 4:1 �

.ı.:. � ...,,_ ..��

1 .

'

11

,,,;,.,. .._ı; ;eı, ı

. ' ; J, oJ � Ü'�.s;> -V: ü _. er.AA \ v:.ı,_, -·�: � :..:.C.;.;.. �-"dJiı .:_ � v.J, )',w C:J fe -1! ..:, �.. ] U, � .. t:J.f, ;,,ı, )J� •

,,,, 1

., ,;

_'_ı_ =

.

·

.r r . :: J _ ;

-

_

• .

ı _ '"'0-> ,

_

' ı...; J;>

"""

,1 .,),

',,J .� .,; '-'--' �; ..; ..,

.

--cı:; . i' � ,,ı __..

• J «' ... . .. ı.::_ ' •

.

1

...-. . .. .. . � ..c.ı ,,

� 'c:� .- ... :..,__ � .,..,ll..;�

-··)..< � .� ',..j

'

••

.

_ ,J -- . -

.. � LJ ,> " L..J •

J->.J.

� ·�

• ..,

.

• ••• fl

1

-

1

�.

1

,. .. .; "' "" "

.:r.,ç ' ,..;,u

ı.)-;,& ..ı' i _ ,,,,...* w .l: o:ı!_,, � .ı:;. d;::;-ış_�

�t

.. � <,J:;s-. "°-"·' ....... �_,; .. ;,,... c.ı,., w .ıı, ...._; 1 .,._.,.,� . � ı t.: i 'k l} ,; Gh <!l � - "' ..,-;;, o: "-1. � u --;;:...... .,,-;, , ,,;., , 1 .._,ı., .,:�· .U .. ,; '-.' . •.

. ..

.

.

_

-

..

-

-.

'

.

;

.

.

.

..- , -.J, \)'.l;

<!'_,;; . <r� �ı; .e- � ç; �� _; \ eı ��

' ..._ . tı o � J

.

.

.

.

.

(lıq,,'._ _.ı ı.r- !_,,,-,,., � � ...,.·_ t.... • ...; � ...s;> � 'J\J

� � "= ' �L

�'i..A

'

"""' ; ' '"". ,,J .. ,, ,.,, -

ı

.

.

.. . . Memduh Şevket (Esendal), 2 1 Nı. � ' 9, , . Baku kiye' nın · Temsilcısı TIPKIBASIM 4 : Tur · tarihli ve 7 1 sayılı tarafından hazırlanan Lltın alfala Azerbaycan'da bir komısyon . besi ile yayına başlan ıgını bildinnekte ve "Yem. yo I" gazetesı nu ·· shalannı An kara•ya göndennektedir.

rapo:;ı�


it 2. ... il lllrl 1824 il.

lool T� Blfır.. fülo _ _.. olıpl\ illa lıtlolllı lıtttııillı •--· ..,Jlll.u l � � QM.J ılJ'D ,Pi 4..ı4J � � IJ.11 .A

illrüı mıiiiıl •UlıHlrint laı,ıı jol - )eııl

ollfba -.

,.M��JI �I .;:.... .:ı1tl J1. �.I �_;;... ()la. .:.li,,;

l3lll .IOU YARALIJI. E.111 1ı1z.ım.

.._:f.'1/"

••JJr �I ·�� ..,...j

llWullr. •.-.ı.r! llll lllf - ...- n wan.ia 1..., verill! .;.. ,ı..ı J Jı:...fj ıli:J' ..;:_ l,'JUL.d., 'J::ıı,.:.ı.M_,. !!J,,._.. .r."'

Hamr urMll.dlr! Jllf llnılll. ..,...! .,p� �ı .:,...... ,:, ,__ _ ı.ı.. _ f_;_.; ;;.·u _ ._ , ;;. � __ ._ ı ,�_:r _•� _,._�___

ı,,; "'!'J .,/'

TIPKIBASIM 5 : Litin harfleriyle yayımlanan ikinci Türk gazetesi "IŞIK YOV'un ikinci sayısının baş sayfası. Gazete, "Yeni Türk Elifbası Tillis Komitesinin Naşiri efkan" olarak, Mart 1924 tarihinde Gürcistan'ın başkenti Tillis'te yayımlanmağa başlanmıştır. Latin harfle­ rinin ateşli savunucusuydu.


JENI 09 11 cl llllladı bir defe PMC811be eıuhıri çW...

" 3

,.. ...... .... ,.,. . .....

ıııyıılat (b)

Ko• FlrUli ll1n1ızl llollll­lll �r-ıaıı nlıı arguı.ılU'.

PHCSaaba 14 IJyt 1827 il

Hı 3

llllılaf1111 lılftlsl ve Syralar lttlfab.nln ıalklan..

1

j

Xı.rda ııbariar. ··-·...- - - -· - (lıqllnmıdıt) YımbıloJ sotıer1nde Jagı.m.ılılı. n ach.lt Juzundan helvan· • p Qılqll.ID. n 141 mJltondan artJ.t o- .dwıjada ıın bıtjuq olan bir qlno labrl· laruı Jema!e be).ı.q dUllllClan. lftmu. hulnıalnde olmm,. harbi ıemlbıu,n, ml)jat w:TU • bmr canlı. IUbydı.rlar. - llqllml.Jdtr. BJl'ldan h;l;ı;Uq JO ql dır. ıeJJanıçtlJln n qım� anınaa.. imDu11m1nlarlmlıln, IGl)aban iJrıtr· no rum111. ıımalo qcıılr0ml3dlr. - Meiione (Fruıu.U) nhırlnda Plrlallale l. rtn var kunıılerl Pe lllal\luı- 3JlllJU hede etdlqlıırl bir z.amanda, - Kovno :ııahcırının Lllol mohq1- bir hıırbl ıııtar::ı 11.nmudl.r. Uç nıılıııır 3yra&ar nııe.tuu.n lı.aplalilliar mıto

ma.u.. n oDl&M lnad Uıı 37...W Jıülalı.uu. muDaAbııJe lkJıkrnalı la:tamaılarl. 37ralar ıwı.a. uhmııtqulort:n mıım,..

3Jra

ıllhmııtq�rlnln

.-erdlqlarl

}aralanmı.,.ıı, ıaııançı eıunu çeler •UI·

.bal.mı• bJndan lı&nıtdlr ıne­ apaNn Selıalo'flç mutı&q;ımg edlllb, bJ ı.ıla hllı elmbdlr. BJ adam 300 lnclqt hakla IJrlı �ınaJJ)atl uu­ .. elum caPll. .Q..ılınb Ta bJ ı::ıı ıro hundıırlu)undan jel'9 ag Te Dlaı a nııadlr , ql o dil u .tqllllnın ımıda- rlnd , mıl qatmladlr. a _, _ a'l1)alın ehdllllodo dahı 20 UUq hııhl Hıı ıını ec:lılınlldlr . m-aeıortne dlrr.tıı JııUr· rD11171 - Jıponl&nuı Toqlo »hartncla JeW 1 vaı:lfQ)ır ftrdı,r. Jmpertaı - Mongoll)ada Kobl 111hrul.llda . Jlllf nNdlfn bl.arlnı Terilen lll'ln mulwm»e l:Clhdidl ıahmııtquler-ım: olan ıorr.ycr fabrllıaanda 2500 IOtJCJ qln.lnln dar1rı IDbakıılıırtnl )emdall FIUl butun bJ tcıJQlllliar cı.r. l111- bçl Udı,nlan ı:ı"lll elml31ıııırdlr. Fıdırl­ oJrıabm.Jıdu'. Ela bJr lwuıb,k qaınd )ob11Gartrıın ç.rtıJı morqııı:lerlnl uıgı.. lu.dll umymı )l..sl.Ju )erlırt baglanmu. 090 - nt)ll:lm aımlJ)oUnln inci q b7 qıılııc:aq rr.on717 uılammn. 4ft11'11 omııU Lllorln uıerııı::ı qcıçurm1- d&,r. Quçehnkı numaJb Jap&.lmadadu'. Hıırtı&--eım1. Mıadılf1ıota ....,aı.m. Qıraı: kdyr, ı - PrU. (ÇHDliaYaqiaJ :sııbılndD ır JI dOlllan, Han <I01W1m-. dmdaıt T91jan bl.,.U, 11,11,1 ...,_,n 11- lkllrlıır. c:emlJlatlartndon rnur1qqııb oldm qa- ııitıl kıı""81 ...•lllMH'lalll n u­ Denıtq lllırlne dlldlet nm911, Hr· mııhıılll fılçıUıır !Nqllatı,nı.n allllh ımbe· nls ı.ahmetqu qJtlUrlniQ, 3Jl'lu' JW- Jlr ,....,.. lıtr MNN ......, Hl M ....... ıaı....ı. •�. rı lıp&.lmı..sdı.r. - 3JI' Jelqan q1mDll1ndan ,ToIU.ı.ru.n mudafıııı lı.\l'fflllıırlnl 11'18hqam- ... umlıııllı.ıll.r ly - it lıılr'Ulr. .-ı ....,.._ anUlar � b; lndlnnaq Lııl;ırtııa har cabatdan q9111a- ... • •fttu.... ........,,_ llMııra. .. ı.. laf )l.b.lllu ....._. ... ....._ var1r ıdk. qaml aag sotamaı Adu ... ll.ZIJ ....,... llu -U ........ .ı.,.. lllttf 11 pkı,nı-k, muhlUn::ı .,mıbdlr· 87 q::ıml ıs qun­ .. qllq etmaq lsl;ıclqlorlna be/v.q bCr ıa. ...... baı:dı,r. artı.r. ...... .. ... � -- - .._ ...,IMMI CMI� ......._ den acınra Lenlngradda olac.a.lı.dı,r. 3Jra ıctımlllatınıiı mı.adafaa blıırlna ......... lflblı.- Mj..w. c..qı111n -. ....... 111...- clHI dlüet - 1-ev daJlrolllnd::ı belim ıaman­ qımoqUq elmas! qeı tabaguıdııdı.r: � ,.marı lll'U.lda l old)V jonllarlnln Jdr-. lazlaıdı.r, �I ....iz .,..._ ti'· 11.rdan lı.&lmu bir 111htır talJLlınudl.r­ ).ı.zdan artı.t. lllJJ&Rt mlndıın utı,rr. h1r- da aruı.nda artı..r. e, nhıınkı 10-nq Cllrllı ahaluı. )1.ı. ....... ..,.. bl qıantıır. horbl .bllq damlqlıırl, ntBJ CımlJlolln mlljonlarca ollın a.raian mnudı.r. B,mia mu.ıııllf nlıır" lı.JlJ· hamı.anı. mutueqqD !11.RÇI, dorneqlırl, qenullu aYJ)Ulm ko· qntda emııU bir cera)lnı aarr. edlb, " onluı.n loallJJıt 'fll lodaqırlı.g� 111 lar, damırcı!u.n• " geJrl b7 ııft>I jer19r manda1an.. han - qlml)ı �JIJM 91qıınln mud&fııo rr.uvvolcırlnl daha dl IDtljJııllrnlz uçun mehqıım bir rııhn "0 LlpUml.1dı.r. qemoq koınandUan.. JlançllıJlmlı.I mıhqemlmdinncıq lur.mdu': Oso-AYi­ am)lllım knylJaynrn mudlfıcıal uçun !--....,..,....,..., ____ bıır aıh:ıtdan A'ITopuwı bljuq dll'flll. ju:lmln lndlql zamanda qencop faul m1hqıtm bJr qemeqlqdlr. isinin lellanıç:llJ carqıımnıı io)an-JÇ· nılfıal bJDdan lbanl:dlr. •. 1. masındıı lı.ommynilllar ııleJhıncı ıabllgaı

� .: blc=

:ın�":!";:=,:'!)it-

f.Ujjo roj'lırln t

ı.cı

TIPKIBASIM 6 : Yeni Türk alfabesiyle yayımlanan "YENİ KEND" gazetesının 14 Tem­ muz 1 927 tarihli üçüncü sayısı. "Yeni Kend" gazetesi, Gürcistan Komünist Panisinin yayın organı olarak Tiflis'te yayımlanıyordu. 1 927 yılında yansı yeni harflerle, yansı da eski harf­ lerle çıkıyordu.


... ,, ,_ llD

JEll FIQIR � ır.u a t ı ır n z n a

·-

._... _ .

� ...... -ııo -. - - -.. a,..... = ........ = llHllll HHllı .... .... ... .. .... . . -..

,. ...... ...-. . ........

Orı• U(•ıll

1 ...... . . . . .. . . . . . . . . . , 11 ,. IO k. llr .. . .. ....... .... � � Qlı.&ı. " IL

F i r k a h aj a t i

Solju - -.ıııı..a balı.

tlllJriııt, EJııl l&lllUıdl dlı!ı,.. llınlıı alan llıu ıu.qltr1ntn -dnalrııol

e..ıqıı.rı

u.nrırıdı

q;a lıOllllOlllOI eaqlwlnln Mnbbarl!JI

dalıa da hn.U.nlb,

ıınıJllll ıcım.n.ncı. llrH eAql:ıırlnlrı nunım� Jenl: ..... aJıd ....lf91:11 ... ıaı'ıJ'• DIM" .... •&eq b9'1'Mqariarı tııWdqlıır1 )mıl-)ml -�1111 lıl llrt.r TV bJ irnGe _'.,........

11.ı

nnı.

NICkn,.rlı.ır

Aııc:u

qtnl

a.ıı.ı neıdını» olln blt çmı Qıl!llj)lıllarln ı.ı.1 old,_cı. 1o1J11 blr SJ"Cd• llJl'l'ı,lmlldadı.r. 8Jft.I. da uıncı. Mb9b, qenı aaqlwl dulllııde henıbtll Lııçl­ dıl •&ıııq qıaablart

'l'Hı/..ıertrıdı

lerln olnı.aınam,dı.r, ÇOJ q•nlhır·

IDIJllrk qı111Ul1b. 'l'P.lıl9 ldu· lan da'"'- 1111,,. 11.ıı ... 8U41•­ • ımttırııı n VY!ıır uaandıı. � artıl,ı. bbrı ı.ajll ıapın.V. q-nıım ıııubuıMı nıılı.· ..-n. vadııı.ıı talılLnnü ... ..-..

TIPKIBASIM 7 : Azerbaycan'da hazırlanmış yeni Türk alfabesiyle yayımlanan "YEN i Fi­ KİR" gazetesinin 27 Şubat 1 927 tarihli sayısı. Kafkasya Federasyonu Merkez Komitesinin organı olarak 1 92 1 yalından beri Arap harfleriyle yayımlanmakta olan "Yeni Fikir" gazetesi, 1927 yılında bir sayfasını yeni harflerle basmaya başladı ve daha sonra tamamen yeni ya­ zıyla yayımlandı.


BA K O U

CENTRE D ' U N E N OUVE LLE CU LTURE

LE CONGRES DE TURKOLOGIE DE BAKOU EN MARS 1 926.

SOllM.llRE :

1. - Lcı prlparatlls du Conı:rk . . . • . L'arrivl< des del�gu�s. La Commission des mandaıs. L"�lection du prbidium .

.

Pac�s.

il. - L'ouverture d u Conırc• . . . . . . • . . . . . . . . •I L• ıalut du Go:Jv<rn•m•nl au Congrlı • . . . . • . • . . b) u ıalu t dtı Un ion ı pro/eısiorırı•ll•ı d'.�:;.erbefdjan • I leı /ili· cilaliorıı au Congrlı • • • • • • • • . • • • • . • . . c ) Rluption deı dlUguiı a rOplra rıa tio rıa / .f.� �<rbefdjarı .

111. - Les tru·11ux du Conı:reo • • • • . • • • . • . . • •l L"ita t artutl dtı ltuJ., hiıtoriqutı ti tlhnographiques des Turkı.

.

Rappons et eıposes de M .\\ . BurHOLD, Bo•ozo'"•· OcıAi"oou LLl�E. Alısz•aos, Tcuoı.:ası:fı, Rocoı:n;.o, Tcnoı.l:ıt" Z.\DE, OLOE'."lıraG.

19

11

·�

27

31 33

35 35

. .

45

c) D< Nvo/utiorı dtı la•gu'1 et d< /J lit Uratu re turkt .

. . . .

6o

d) La qutıtion de l'alph•bet İurk ,

66

bj Le p roblim t de /d lt.-nıinvlogie ti de t"orthograph t .

,

Rapporu <t e>posls de .\\ .\\ . TcHous Z•DE, ZEl!<ALLı, B&iTouosocs, PoPPE, M•Lov, SouuEv, ltlA!U.TOV . haA.Jll)I0\"1 SuıoiLovncH, CH1cntaı, (Oıu.aov, Os)ll A !'fO\", Jıato\· , AG..\ ZADE FARHAD, R.A.Huu,

DJAIUI:\".

Rapports eı eıposls de MM. SıtrtLDT, KtPRCLU Z•Dt, SoıoiLovırcH, NEutAD HAi.ili, B u. o ı E \", Gn:sı.;,o et )b.1t11:, ACH)lf.Rl:f E. .

,

.

.

,

,

,

.

Ra pporıs <t eıposls de :.ı�ı. Y ••onn, Mut o Z&Dt, Jıuov. ı . L'opposition dt M. Char•f-)J• c-)nt rt rintrodurtiorı de ralph•bet . lalin • • • . . • • • . . • • • • • • • • • . • • . Eıposo!s de M.\I. Jıuov <1 \" ••onn. ı . Deı mlthodtı danı rtnıeigneınent de la /angut mattrnelle et la quution ıco la irt ·· . . . . • • • . . • • • . • Exposls de M M . CHrCHEOB, Erısoı Z•"•· M t sz E L , KEP•ULU Z • D E , boo.uıov, t;.os sY ı E v , K.01.uı"'sso,·, AGA.'ılALJ OGLY.

La clôtuze du Congrh .

.

V. - La porto!c polltlque du Coa,ri:s.

.

•.

a) J.fotions et disrourı . . . . . . • . • . • • . • b) DJcret tt dtmanJ<& ıf'inırohction Je ratph•btt /at in •

73

76

79 79 83

83

TIPKIBASIM 8 : 1 926 yılında Bakıi'da toplanan Birinci Uluslararası Türkoloji Kongresin­ de Türk alfabesi konusu da uzun uzun görüşüldü. RivUI! du Monde Musulman adlı Türkoloji dergisinin 1 926 tarihli LXII. cildinde Baku Kongresine geniş bir inceleme aynlmıştı. Yu­ karda bu incelemenin başlığı ve içindekiler sayfası görülmektedir. Burada Türk alfabesi ko­ nusuna da genişçe yer verilmiştir.


BIRLaşoıRıLMJŞ IENI TYRK aurBASb

Aa Be Cc

<r»/a & 1' ı' c T

J

':'

[.

Çç Od

w (J !?J t/ t

'

F f G g O]oı H h 1 i l/ $" r/1 :/67� rff, ..J

..f

l

LI Mm N n

YI' <d( J

.a

Qq Rr

@, $/ � J

,

"'

Ss

Şş

Xx Yy Zz

�z .. r

�.,

(fj,,jl) J

Jj

Kk

( ,J T) oJ

:J

.,,....t (.,.,_, ) .! . \jel=ıı enp)

N. f\ O o 8 e P p

j

_,.

We

/.i rffı�

.s

efn �

Ee aa

� J-

@o

(jl.I , , ,

(fj

J

8

(.:J.J ,ıı

<ffl;ı ':'

,,

Tt Uu Vv

�I Wu .j

Vv

t ,r ,,

(.JJj JI) J

ll bb

dz

% "'

60

;,

.i

(._,:iT) ıS

..

ALPB4BKT LA.Tlll ADOPTi POUll LA Tl\A!ISCl\IPTIO!I DU Tuu (Comm. par J. Caatqıı • .)

TIPKIBASIM 9 : Sovyet Türkleri Arap alfabesinden Latin alfabesine geçerken, her Türk boyu için ayn alfabeler hazırlanması eğilimi de görüldü . Türk alfabesinin parçalanmasını önlemek amacıyla, 1926 yılında Baku'da kurulan "Türk Alfabesi Merkez Komitesi" , Türk alfabe birliğini sağlamak ve bütün Sovyet Türkleri için bir tek alfabe hazırlamak görevini üstlendi. 1927 yılında "Birleştirilmiş Yeni Türk Alfabesi"ni hazırladı . Yukarda bu alfabe görülüyor . " Birleştirilmiş Türk Alfabesi" 33 harften oluşuyordu ve bunun 2 3 harfi bugünkü Türk alfabesindeki harflerin aynısıydı . ı 927 yılından sonra bütün Sovyet Türkleri " Birleşti· rilmiş Yeni Türk Alfabesi"ni kabul ettiler ve böylece alfabe birliğine kavuştular.


LE l\IO UVEMENT DE LAT I NISATION DANS LES REPUBLIQ UES SOV I ETIQUES M USULMANES ET LES PAYS VO ISINS ( D O C U !ıl E N TS

DE

PRESSE

RUSSE)

Sommaire : 1. - Le Comile c.eııtral panunioniste du nouvel alphabet lurc ; son organc (Cıılture

tcriture de l'Orienl} ; liste de ses membres.

il. - Crilique de Welidi dans le Yeni-Turkeslan. ili. - Les progrcs de la reforme :

JA)

En Tataristan ;

1B) En Crimce ;

.J C) En Azerbaidjan ;

j DJ En Uıbelı.lstan ;

·Y.> En Turkm�nistau ; f) En Tadjikistan : -.b) Latinisation de l'aJphabel ouigour ;

B) Latinisalion de l alplıabel des Kurdes d'Erivan ; l) L'alphabet lalin en Perse ; J) La rerorme en Turquie. '

TIPKIBASIM ıo : 1928 yılında Türkiye'nin çok kısa bir zamanda Arap yazısından Latin yazısına geçmesi, kademeli olarak yeni yazıya geçmeğe çalışan Sovyet Türk cumhuriyetleri­ ni kamçıladı. Ondan sonra 193 1 yılına kadar bütün Sovyet Türkleri de Latin yazısına geçti­ ler. Böylece Türkiye Türkleriyle Sovyet Türkleri arasında alfabe birliği sağlandı. Türkeye'de ve Sovyet Türk cumhureyetlerinde Latin harflerine geçiş, önemli bir tarihi olay olarak Türkloglan heyecanlandınyordu. Paris'te çıkan Rivue des Etudes Islamiques dergisi bu olaya geniş yer ayınyordu. Yukarda bu konudaki incelemelerden birinin başlığı ve fihristi görülüyor.


TIPKIBASIM ı ı : Azerbaycan Komünist Panisinin ve Pani Merkez Komitesi Bakü Şurasının organı "Kommunist" gazetesinin 25 Man 1 927 tarihli sayısı. Gazete, 1 927 yılında Bakü'da hazırlanmış olan "yeni Türk alfabesi"ni kullanıyor, henüz "birleştirilmiş yeni Türk alfabesine" geçmemiştir.

" � nrtlal 3anduJ •mlt )oly ita :.amala dot

r--. .... ...,.ıı ıını ·­

JHQ11:r:ıl!ôNJN PROVO. KASJASl

Kı.,zı,I jardı,m c:ımljj:ıtlnln lqlncl bejn:ılx;ılk kon fransı,

T E LE O R A f l A R

Y-P�-l'Y n.a OJHA31J! Myldctt diktltOl'J' martlte' Cu-.ıo-liai Y-PtJ-fJ'Ja 1:ılr ttltr· d)cJlt h:ltınf• ıue.ıuı:nn. raf qendaırub ClNA tlnlhınn ıtJuı llfUJ ırıcabln ı aı ı ..r:. t;•poJ 11Msa�t•r1Dl aıouqı,. � Pecıl· '3a111haJl.ft clnlll•r his•.ıl} anıcb •J9 -.�tmuını UQlif etrulMlJr_ r. uui ıunoDd.l bldı.kca, mıa y .peMY by (�1•trafı cavtb 'Wtr ü.fi'• kororıynyn vuıJJıtt aıo �mı3dlr. (Zatıac:) ı llaatdı,r. Jeq-a.aa ıarlam bir t� 3ANOltAJDA T�.TJL OAI. Mı. IC.a•loctlı.lmı ,ıttrurym ve-. OALARL ,. Ca-pol tıo..ıt-.ıann. ta<ılı

ÇJnda

oıundaliq �zeta

1 ,.._, a a 11. 9-d�� oıtJui:Xb.-ı&

H. 69 (1966)

__ ...... _ .. _ :(;• ı ....ı.

1 Z ıJk,k-11 r. . • • - · · Si k. J • .. ,. '° •

ı\ııatl•lan Kommynist Flrlwlnln m>ıq•ıl � Baqy Komit>l>rlnln ı\. At. L K. � Baqy ayruı.nı.n nııalrl >lqari4Jr.

IST

� on m 1wı1ı1ır:: aae zı..,.t1 � -· ıt.

k l ) .. l l t r l :


22 (2835)

S3tcmbe 28 Janvar 1938-cy lL

KölfimYiiıst

Alıou •IJ...ı.t ıı .. tı e,i ' · .... '· s . so . '· ı . u. ı . T.. _.. S bp0

A.K.(b)F. •erqezive Baqb kom., Az.M.l.K. veBaqb Şyrasbnbn organb

Telef• ııenır�larl: Mwlir 18-JO, Qatib 20-78, Şe'b�I..- 11-78, Baş kantor :10-96, Kylyb va istintak bllrosy � M;t� 7-62, va 9. IDAR� · va Baş Kantor Baqh Zino•jef qu.;ası .Nı 14.

Zakafkasja firka t�şqilatı. muhimm vazifalar karşı,sı,nda. Jaııvarbn 19-22 da davam edan zakııfkaııja 01qa Firka Kornit;ısi ptenymy U. 1. K. (ib) Firkasinio qestarişi uzra Zakafkasjada jeni

saıirlar;ı bynlar h3'!11bSb jykarbda dbmfarfa il9rifajir; bir Cok daıi r;ı sajdbgbmbz vaziıfal;ı-rjn hani uçun lar Glmamil;ı kolelktMaşir. Byra atblail adbmllırdı,r. Zaka1kasja da proletar r;jhbarlıijinin qudan· federasjonyqıyn ik t isadi kuvv;ısi. d i j in l plıenym kejd etm;ım;ıql;ı, Za rııi me.hq;ıml;ıtm;ıq joJynda qeru· kaflkasjanbn bi.rjnci ·işcf marqazi kyrylyş devrinda karşbda dyran bejuq nı;ıos;ıjalar hakkbnda mu - lan by tadbirlari anl'amajan·lar il;ı olan Baqbnbn komşy cumhyrUJ;ıt lara da qestardlii ıı rolet a r iardbk;ıt'i mul:ıaraz;ı lazbmdM. hlmın kararlar çbkarmbşdbr. Zaıkafkasjajb s;ınaji'l a şdirm;ıq, 1 Zaıkafkasjada ajrı, ajrb d ai rala ınbn un artMblmasbnb la zhın bild i. Ple nym ; Zak afk asj.ada s;ına j i '· q;md tasar rufa tı.nb kollektiVlaş - rl n xusysijjatini nazara almakla 'di nffiK!, v:ı byııynla ;ılakadar ola- baraba r cxousysi ş;ıralb pardasi l;ış<lirma i şla rinin i tt·ifakı.nıbZbn başka � �i � a n!stı"t artblk sur'a:t rak, kolçomak va jelli byrzyazj a altbnda 'milli cumhyrijj;ıtlatda 50 jb t;ısvij;ı etıiıaq hakkbnda f.i rk;ı • jal'lzm hocymy su'abini azaJt�k la qet d ıJ!n ı kejd e<rı:ı;ıocıl;ı, zai'f n ektaların qucfan.1'1tıl1119!>l h a k nİ!ll kat'1 denuş sijasat ıni.Jı;ıjat;ı t;ışaıtıbuıs und;ı ola nl ar i la ş.jdd <rtli . . qeçirmaq ; iakafkasja firk a taş · v;ı ama nsbz m ubaraza .edi!mali . kbnd a a nr.ı li jo lfar qestardı. Fır qilatb karşbsbnda dyrım ;ı sas ma - dir, zira by cx usysi ş;ı ra ih parda kamizi n k olç om ak'la rb t<mij;ı et· m�'l ha1'k.,nd�qb kat'i s!jas;ıtl; r.:j;,l,,ırdir. sı alt h n<l a fi·rk an ıiı:in baş xiltl _ Gynlarb duzqun v;ı tanıamifa harqatinin pozyl'masbilll taşabbus n a t i c a s i · n d a q u t 1 a iJ;ı bu l u n a 1 a k a s 1 n 1 ilirmiş h;ıjata qeçirmaq, Zakafkasja cum edifa bilar.

1

Jaz qaııd t;ısarrufat kaınpanja. va aın;ıqcilar araS?11d a k;ıt'ijj;ın hyrijj;ıtlarinda bı,ıtun kıNvalarin va v;ısaitin brr jer;ı toplablmasb- Sbna lıazbr!bk işl;ıri, firka t;ış:cıi • heç bir nufyzy kalmambş ryha ni • ptanlaşla1:1arbn nh, işların ciddi syratda �n b iri nci dik'k;ıt veracaji l;ır v a aqs-inklab f jrk;ıl;ıri tarafjn masaladır. Kolxoz h;:ır;ıoqatbnb qa . dan (musavat, itühad v;ı sair;ı) dbn.lmashnb, şyra v;ı t;ıS3rrufat nişJ;andirm;ıq, ;ıkla edi!aın n;ıti<:a - 1 q;ındd;ı tabllgat aparmaga t ;ış;ıb. idara l ariniıı by qunu n ta.l;ıbina muvalik bir hal;ı q;ıtirilmasin l, on laori ınehqmltnıq; zarbli vazıifota r bus ed i l;ıcaj i ihtima lb vardbr. larbn i şc l-;ı ınaqcl qutl;ısln;ı iakhıı- d i r. Fiffi;ı t;ı,şqilattarbnbn vazif;ı.st • Ko4DC ozlb rda proretar sijasatini by ;ıqs irıltlaıb ter tequn tu la rioa ' laşdMb'1nıa;;bllb k<l't'i syr;Md;ı ta J;ıtı etmaqdadir. Zakafkasja mik • k ıwvt af aııd ı_ rm ;ıq uçun butun k o l karşb şidd;ıtl!i mubar;ıza apar • jashn<la trestlar v;ı planlaşdbrbcb xolz.arda joksyJ · myzdyr grypla- mııık v;ı jakbn �manlard a onla _ ldaralar t;ışqili v;ı myxtar elqa rb t;ışqil etm;ıq ıl.azbmdhr. rbn t�amila m;ıhvina nail olmak Q;ınd<l;ı s osj alj zm juruşu i r i ad dhııa]bdbr l;ırda aparatb sad�şdirm;ıq v;ı

1

TIPKIBASIM ı 2 : Azerbaycan Komünist Paıtis organı " Kommunist" gazetesının 28 Ocak 1930 t ari h l i sayısı. Gazete artık " Birleştirilmiş Yeni Türk Alfabesi" ile yayınlanmaktadır.


Bi LA L N. ŞiMŞiR 'iJıl DiGER KiTAPLARI ı . Conınbuıion a l 'Hisıoire des Populaıions Turques m Bulgarie, 18'76- 1880, Ankara : ı g66, ı g86 2. Rumeli 'dm T.irk i Giı"çtm, Cilı I (1877- 1878), Ankara : ı g68, ı g8g

3. Rumeli 'dm Türk Giı"çtm, Cİll il (18'19), Ankara : 1970, ı g8g

4. Rumelİ 'dm Turk Giı"çtm, Cifi ili (1880- 1885), Ankara : ı g8g 5 . Fransız Belgelmne Giı're Mitlhaı PQ/a 'nın Sonu (1878- 1884), Ankara : 1970 6. ingilir.. Belgniyle Sakarya 'dan izmir 'e, 1921- 1922, lstanbul : 1972; Ankara: ı g8g 7 . ingilir.. Belgelmnde Alatiirk, Cilt 1, Ankara : 1973

8. ingilir.. Belgelmnde Alaliirk, Cilt il, Ankara : 1975 9. ingilir.. Belgelmnde Aıaıu·rk, Cilt lll, Ankara : 1979 ı o. ingilir.. Belgelmnde Atatiirk, Cilt iV, Ankara : ı g84 ı ı . Malla Siirgu·ntm, İstanbul : 1976, Ankara : ı g85

12. Ege Sorunu. Belgeler. Cilt 1 ( 19 12-191 3), Ankara : 1976, ı g8g 13. Ege Sorunu. Belgeler. Cilt il ( 19 1 3- 19 1 4), Ankara : ı g82, ı g8g

1 4. Atatürk ile Yazışmalar, Cilı I (1920- 1923), Ankara : ı g8 ı

1 5. Dış Basında A ıaıürk ve Tu.rk Devrimi, Cilı I (1922- 1924), Ankara : ı g8 ı 1 6 . Homage lo Mustafa Kmıal Aıaıürk, Hno of ıhe Eası, lslamabad : ı g8 ı 1 7 . British Docvmnıt o n Ottoman Armnıians, Vol. I , Ankara : ı g82, ı g8g 1 8. British Documnıts on Ottoman Armnıians, Vol. il, Ankara : ı g83, ı g8g 19. Briıish Docummls o n Otıoman Armnıians, Vol. ili, Ankara : ı g8g 20. Briıish Docummls on Oııoman Armnıians, Vo . iV, Ankara : ı ggo 2 1 . The Gmesİs of lhe Armmian Questİon, Ankara : ı g84 22. The Deporlm of Malla and ıhe Armnıİan Queslion, Ankara : ı g84

23 . Docummls Diplomalİques Oıtamans, Affaim Armininınes, Vol. 1, Ankara : ı g84 24. Docummts Dİplomaliques Otıamans, Affaim A rmininınes, Vol. il, Ankara : ı g8g 25 . Osmanlı Ermmitm, Ankara : 1986 26. Apnçu Hisıoriques sur la Queslion Armininıne, Ankara : ı g85 27. Türk Basınında Bulgaristan Türktm. ,(orta Ad Değiştirme Sorunu, Ocak-Nisan 1985, Anka28. ra : 1985 Bulgaristan Türktm, 1878- 1985, Ankara : ı g86

29. Th e Turks of Bulgaria, 1878- 1985, London : ı g88

30. G/İmpm on ıhe Turkish Minority İn Bulgaria, Ankara : ı g86

3 1 . The Turkish Mİnority Pms in Bulgaria : /ıs Hisıory and Tragedy, 1865- 1985, Ankara : ı g86 32. Turkish Minority Education and Litnalure İn Bulgaria, Ankara : ı g86

33. The Turks of Bulgaria in lnlnnational Fora, Vol. I (1985), Ankara : ı ggo

34. The Turks of Bulgaria İn lnlnnaıional Fora, Vol. il (1986), Ankara : ı ggo 35. Ankara, Ankara. . . Bir bQ/knılin Doğuşu, Ankara : ı g88 36. Alaliirk'iin Hastalığı, Ankara : ı g8g 37 . Ti.irk Yazı Devrimi (Basılıyor) . 38. Ataliirk ve Yabancı Devlet BU/kanlan I (Basılıyor). 39. Ataııirk 'u·n Bu'yiik Söylevi Üzerine Belgeler (Basılıyor). 40. Loı:.an Telgraf/an, Ankara : ı 9go

91. 06. Y. 0151 - 563

00011 8 5



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.