8 minute read
Biilüm: NE ŞAM'IN ŞEKERL
Ebu Nidal, George Habbaş, Macid Sharar, Küba, Moskova ve Suriye bağlantllarmm dışında başka bağlantıları da vardı Vasos Lissaridis'in . . .
1 2 Eylül'den sona, Türkiye' de işledikleri cinayetler v e soygunlar nedeniyle ülkeyi terketmek zorunda kalan elebaşı konumundaki tüm teröristler, Türkiye'yi Vietnam'a çevireceğini iddia eden Lissaridis' in ilgisini çekmiş ve onları teker teker çengel atmıştı. Mesela?
- Mesela Alaettin Taş! Gıyabında 36 sene hapse mahkum edilen bu terörist, suç ortakları olan 30' ar yıla hükümlü M ithat Deniz ve İbrahim A rık'la, kendisini Kürdistan Milli Cephes i ' nin lideri olarak tanıtan H ikmet Ç içek, bu rum komünistinin ağma düşen ilk kurbanlardı. Şimdi bu dört vatan hainiyle beraber, Yunanistan hesabına, kendi devletlerine karşı savaş açmışlardır. Ama aynı zamanda milletvekili ve Meclis Başkanı olan Lissaridis en ilginç bağlantısını "milletlerarası serseri" dediğim için ağır şekilde eleştirildiğim Kaddafi ile kurmuştur. Sık sık Türkiye aleyhine tahrik dozu yüksek beyanatlar veren ve PKK'yı desteklediğini açıkça ifade eden bu çöl soytarısı mı onu bulmuştur, yoksa Lissaridis mi Libya diktatörüne yanaşmıştır bilemiyorum. Bilinen odur ki Kaddafi terörü desteklemek için Lissaridis gibi bir Türk düşmanına sürekli olarak para göndermek i htiyacım d uymuş, Lefkoşe' deki Cypro Libya şirketi de kara parayı almak için kurulmuştur. Çünkü bu korsan şirket, en büyük parayı uyuşturucu ve silah kaçakçılığından kazanmaktadm. B öylece müslüman Libya halkının parası, ortodoks komünisti Lissaridis eliyle kalaşnikoflara dönüştürülerek, Türkiye 'nin müslüman evlatlarına karşı kullanılmıştır! Halen de kullanılmaktadır.
B akınız T.W. Adams, Standford Üniversitesi tarafından ya'yınlanan Akel: The Communist Party of Cyprus isimli kitabında Lissarridis 'i nasıl tanıtıyor: "- Lissaridis Asya-Afrika Halkları Dayanışma Teşkilatı'nın (AAPSO) Kıbrıs temsilciliğini kurmuştur. Gerçekte bu örgütle bağlantı kurulmasını isteyen Makarios'tu. O Kıbrıs' ı komünistleştirmek isteyen Makarios'tan farklı düşünüyordu. Amaç bu örgütü kullanarak üçüncü dünya ülkelerine nüfuz edip güç kazanmaktı. "Milletvekili ve 1 9 1 8 'de Meclis B aşkanı olan Lissaridis, örgüt kuruluşu içinde üst düzeyde bir göreve gelmesine, gerçek yüzünü bildiği için engel olan AAPSO Genel Sekreteri ' n i Lefkoşe' deki bir genel kurul toplantısında öldürtecek kadar acımasızdır."
B izim dönme-devşirme takımıyla levanten, komünist ve bölücüler elbirliğiyle Yunanistan'ı Türk halkına sevdirmek için çalışırken Atina' da toplanan Kürt-Yunan Daynışma Komitesi işte bu adamın himayesindeydi.
APO ADINA KİLİSEDE KONUŞAN YUNAN GENERALİ
2 0Ekim 1 995
Dosyasına şöyle bir göz attağımız Vasos Lissaridis hakkında bir notu daha milliyetçi dikkatlerinize arzetmek istiyorum.
George Habbaş, Ebu Nida) vesaire gibi Ortadoğu ' nun en azılı teröristleriyle mercimeği fırına veren bu Rum milletvekili ve meclis başkanının Rus ve Suriye ajanlarından başka bir danışmanı daha var:
Korgeneral Dimitris Matafios.! Garip t i r ki b u M a ta f i o s a y n ı z a m a n d a A b du l l a h
Öcala n ' ı n d a danışm a m ! ..• - Ya PKK- Yunan ilişkilerinin koordinatörü kim?
O da amiral Andonis Naksakis! Her ikisi de Abdullah Öcalan piyonunun beynini yıkayıp, Türkiye'nin üzerine gönderen milletlerarası mekanizmadaki iki kurmay. Bu Dimitris Matafios, Türkiye'ye kefen biçerken öldürülen Kürt Dayanışma Örgütü' nün B aşkanı Theofilos Georgiadis ' in cenaze töreninin yapıldığı kiliseye Abdullah Öcalan' ı temsilen katılmış ve bakınız n e demiştir: "-Türk devleti son nefesini verip, Kıbrıs ve Kürdistan bağımsızlıklarını kazanıncaya kadar mücadelemiz sürecek, Georgiadis'in intikamı alınacaktır." Buraya bir mim koyup, şimdi de kadavra haline gelen Giorgiadis 'in PKK terörüne bağladığı umutların altını çizelim. Diyor ki: "- Kürt hareketinin güçlendirilmesinin, Kıbrıs' ın Beşparmak dağlarına ve kalbimize bayrağım diken yayılmacı Türkiye' yi zayıflatacağı teşhisi doğrudur. Kürt savaşcılarının mücadelesini sonuna kadar destekleyeceğiz." -Niye? Çünkü on milyonluk Yunanistan 65 milyonluk Türkiye ile savaşı göze alamaz. O halde Türkiye 'yi içten çökertmek için bin yıldan beri kaynayıp kaynaşmış ve bir millet haline gelmiş Kürtlerle Türkleri birbirine düşürmek, Atina'nın takip edebileceği yegane politikadır. Konuşmalarda sık sık vurgulanan Kürdistan 'nın bağımsızlığı palavrası ise Apo'ya gaz vermek için düşünülen bir yutturmacadan ibarettir. · B urada eski Cumhurbaşkanı Konstantin Karamanlis' in 1 974 sonbaharında Selanik Fuarı'nın açılışında yaptığı konuşmayı hatırlamak durumundayız. Konuşma şu:
"- Bugünkü gücümüzle Türkleri savaşarak yenmemize imkan yok. Mücadelemizi her çareye başvurarak sürdüreceğiz. Türklerin yaralarını kaşıyıp kanatacağız." Bakınız bu yara nasıl kaşınmıştır: Ermeni terör örgütü ASALA ile PASOK Partisi'nin irtibatını sağlayan A postolos Kaklamanis, partinin iktidara gelmesinden üç ay önce, Ermeni militanlarının Atina 'da düzenledikleri bir toplantıda diyor ki:
"- Biz sizi bugün yalnızca PASOK partisi olarak destekliyoruz. Yakında iktidara geld iğimiz zaman sizleri çok daha farklı bir şekilde detekleyeceğiz. Yok edilmesi gereken düşman, sizin de bizim de ortak düşmanımızdır." Bu Apostolos Kaklamanis şimdi ne işle iştigal ediyor dersiniz? Ayıptır söylemesi, Kaklamanis şu anda Yunan Parlamentosu' nun başkanıdır!
PKK' YA VERİLEN 10 MİLYON DOLAR
2 1 Ekim 1 995
12-14 Ekim 1991 tarihlerinde dört milletvekili, Yunan Parlamentosu'nun PKK 'ya verdiği desteği b�ldirmek üzere Abdullan Öcalan'ı ziyaret etti. Bunlar şunlardı:
Mihailis Galenios, Eleftherios Verivakis, Dimitris Vunatsos ve Elizabet Papazoi. Abdullah Öcalan'ın kanlı ellerini sıkmak için Bekaa Vadisi'ne kadar giden Parlamento heyeti'nin, eşkıyaya hangi mesajı ilettiğini Athena Dergisi 'nin Aralık 1992 sayısından öğreniyoruz. Galenios, Öcalan'a diyor ki:
yuz. Yunanistan'da hükômeti oluşturan partim ve düşmammız Türkiye'ye karşı sizlerle birlikte dayamşma ve yardım konularında görüşmek amacıyla yanınıza gelmiş bulunuyoruz.
- Ne anlama geliyor bu? Yalnız Yunan basınında karısının çırılçıplak fotoğrafları basılan ve aşk hikayeleri gazetelerin en ilgi çekici dizisi haline gelen şu bunak Papandreu'nun partisi PASOK'un değil, bütün Yunan partilerinin terörizmi destekledikleri manasına gelir. Çünkü Ekim 1991 'de iktidardaki parti yeni Demokrasi Partisi' dir.
Nitekim gene adı geçen dergiden öğreniyoruz ki, Apo'ya arz-ı hürmetlerini bildiren Elizabet Papazoi sözlerine "Yunan Parlamentosu'nun temsilcileri olarak bizler" cümlesiyle başlamıştır. Dahası var. Yeni Demokrasi Partisi'nin iktidarda olduğu yıllarda Dışişleri Bakanlığı koltuğunda oturan S amaras'ın 33 PKK'lıya bakanlık bütçesinden oldukça yüklü paralar verdiğini 23 Ocak 1 992 tarihli Eleftheros Tipos gazetesinde okuyoruz. Aynı Samaras'ın PKK'ya, Dışişleri Bakanlığı'nın örtülü ödendiğinden 10 milyon dolar sunduğu da Yunan basımnda yer almıştır. Dikkatinizi çekmek isterim ki bütün bu haberler yalanlanmamıştır. Kaldı ki Yunan milletvekileri ve yunan hükumetlerinin PKK ile yakın ilişkide olduğunu gösteren yüzlerce delil vardır. PASOK milletvekili Vounatsos, 3 1 Mart 1992 akşamı partinin yayın organı olan K-29 televizyonuna, arkasında, Türkiye topraklarını da ihtiva eden Kürdistan haritası ve önünde PKK bayrağı olduğu halde Atina'daki PKK temsilcisi Cemil Aslan'la birlikte çıkmış ve Yunanistan'ın bu eşkıya örgütüne verdiği desteği tekrarlayıp durmuştur. Bir yıl sonra, 1993 Şubat ayı başlarında muhalefetteki PASOK milletvekillerinden Alek-
Fakat bununla yetinilmeyecektir.
1 7- 1 9 Ekim 1 988'de Yunanlı parlamenterlerden oluşan bir heyet Apo ile görüşmek üzere Lübnan'a gider. Öcalan, Kürt meselesinin Avrupa ve Yunan parlamentosunda devamlı olarak gündemde tutulmasını ve Atina'da bir enformasyon bürosu kurulmasını ister. Bu arada yukarıda kimliğine kısaca değindiğimiz Haralambidis. Abdullah Öcalan ile birlikte gizli bir görüşme yapar. Görüşmeye Suriye İstihbarat Teşkilatı El Muhaberat'ın bir ajam da katılır. Şam- PKK-Atina arasında koordinasyonu sağlamakla görevlendi r i len bu ajan görüşmeden kısa bir süre sonra Yunanistan'daki Suriye Büyükelçiliğine diplomat olarak tayin edilir. Ardından da şoför, aşçı, katip, bahçıvan vesaire kimliğiyle birçok El-Muhaberat ajam Atina'daki Suriye elçiliğine yollanır. Görevleri PKK'yı Yunanistan' da eğitmektir! Abdullah Öcalan-Haralambidis görüşmesinden bela gibi bir sonuç çıkar. Yunanistan, ürettiği aris tanksavar füzelerini Apo'ya yollayacak, Meriç üzerinden Türkiye'ye silah sokulacaktır. Ayrıca PKK'nın Atina'da bir ithalat i hracat şirketi kurması sağlanacak, Pire l imanında bir gemicilik acentesi açılacak, Suriye l i m anlarından Yunanista n ' a uyuşturucu, Yunanistan'dan Suriye'ye silah nakliyatı yapılacaktır. Ve tabii bu gayrimeşru ticaretten elde edilecek para da PKK'nın hesabına yatırılacaktır.
AHTAPOTUN KOLLARI
24 Ekim 1 995
Yunan ve Suriye istihbarat teşkiliitlarının PKK'yı Yunanistan'da eğitmek için kurdukları mekanizma şöyle çalışmaktadır:
rumlusudur. Aynı zamanda Suriye İstihbarat Teşkilatı El Muhaberat' m da ajanıdır. Şam-Atina arasında da kuryelik yapmakla görevlendirilen bu doktor, muhtelif isimlere göre hazırlanmış muhtelif Arap ülkelerinin pasaportlarını kullanarak sık sık Yunan başkentine gidip Ahmet Batran ve Muhammet Bezin'le buluşur ve PKK'nm Yunanistan'daki bu üst düzey sorumlularma Öcalan'm talimatlarını ulaştırır. b) PKK, Yunanistan' da eğitmek istediği sempatizanlarını
Doğu ve Güneydoğu'dan İstanbul'a ve Ege bölgesine gönderir.
Bu iki bölgemizden Yunanistan'a geçen sempatizanlar Atina civarında bulunan askeri bölge içindeki dağ kampında eğitilerek birer terörist haline getirilirler. İsteklerine ve yeteneklerine göre bunların bir kısmının Yunan askeri okullarına kaydırılarak pilot ve paraşüt eğitimi gördükleri Türk istihbarat birimleri tarafından tespit edilmiştir. Eğitimlerini tamamlayanların bir kısmı Türkiye'ye geçip, sabotaj , cinayet, yangın ve kundaklama faaliyetlerinde bulunmak üzere S uriye'ye, diğer bir kısmı da Avrupa'da yaşayan Kürt asıllı vatandaşlarımızı örgütlemek için Almanya, Hollanda, Belçika gibi Batı ülkelerine gönderilir. Suriye'ye yollananların da Batı ülkelerine gönderilenlerin de uçak biletleri, seyahat belgeleri, cep harçhkları dahil tüm masrafları Yunan İstihbarat Teşkilatı tarafmdan karşılanır. c) Ahtapotun bir diğer kolu B ulgaristan başkentindedir. Sofya'da ikamet eden ve kendisini banker olarak tanıtan Fatih Şaban'ın 1992'den itibaren devamlı olarak PKK için partiler halinde silah satın aldığı Türk istihbarat birimlerince tespit edilmiştir. Fatih Şaban, daha çok eski Doğu B loku ülkelerinden aldığı silahları TIR'larla Yunanistan ' ın Volos limanına sevkeder. Silahlar Volos'tan Suriye'ye gönderilir. Ve bütün bu sevkiyat işlemi Yunan ve Suriye istihbarat teşkilatlarının himayesinde yapılır.
Yunanistan daha önce de mesela 1 991 Kasım ayında Volos limanından kalkan bir gemiyle, PKK'ya teslim edilmek üzere Suriye'ye silah göndermiş, 1992 Eylü l 'ünde ise uçaksavar, roketatar ve çeşitli otomatik silahlarla bu silahlara ait cephane ve mühimmat yollamıştır. ç) Paris 'te V. Ethem adında, tepesinden tırnağına kadar pisliğe bulaşmış bir adam yaşar. Suriye'lidir. El-Muhaberat'la, PKK'yla veya Yunan İstihbarat Teşkilatı EYP ile bir ilişkisi var mıdır, bilmiyoruz. Fakat bu adam yunan megali ideasının cinayet taşeronluğunu üstlenen PKK'ya stinger füzeleri satmıştır. Tespit edebildiğimiz kadarıyla stinger yüklü ilk gemi Kasım 1993'te Selanik limanından demir almış ve Lazkiye limanına demirlemiştir. Füzeler, El Muhaberat'ın koruması altında Kuzey Irak'taki PKK kamplarına teslim edilmiştir.
FKÖ'NÜN SİLAHLARI NASIL PKK'YA VERİLDİ
25 Ekim 1 995 Filistin Kurtuluş Örgütü 'ne ait bir gemi dolusu silahın Yunan Hükumeti tarafından PKK'ya armağan edilişinin oldukça ilgi çekici bir hakayesi vardır. FKÖ, Suriye'nin baskısıyla Lübnan' dan çekilmek zorunda kalınca militanlarını Yemen' de eğitmeye başlamıştı. Bu arada Arafat' ın adamları FKÖ gerillalarına dağıtılmak üzere bizim Dev-Sol'un ortak olduğu Sofya'da faaliyet gösteren B ulgar kintex şirketi vasıtasıyla Çekoslavakya ' daki Omnipol firmasında 20 bin Kalaşnikof aldılar. S ilahlar, Kıbrıs Rum bandıralı Athannassios-S gemisiyle nakledilecekti. Bu silah sevkiyatını İsrail İstihbaratından gizlemek için Münih'teki Anto Hande! Sit şirketinden 1 0 adet tanker kamyon aldılar. Bulgaristan' ın Burgaz limanında da, üzerle-