3 minute read

Eşkıya Yanlış Adreste Aranıyor

Demek ki Türkiye' deki demokrasiyi. yeterli bulmayanlar, çıkarları öyle gerektirdiği zaman, yani piyonlarını hapisten çıkarabilmek ve ülkeyi tam bir anarşi bataklığına sürüklemek için mahkemelere talimat verilmesini dahi isteyebilecek kadar

despot bir kafaya sahip olabilmektedirler. Türkiye artık bu ıvır zıvır adamlarla vakit geçirmemelidir. B ilinmelidir ki Türkiye Cumhuriyeti Avrupa sayesinde değil, Avrupa'ya rağmen kurulmuştur.

EŞKIYA YANLIŞ ADRESTE ARANIYOR

6 Eylül 1 995

B ir sade kahve mi ikram etsek acaba? Yoksa uyutup kendine gelmesini mi sağlasak? Veya bir müsekkin almasını mı tavsiye etsek bu kaltağa? S açından kavrayıp Kapıkule'ye kadar sürüklesek mi? Efendim, "Türkiye' nin üzerinde yılllarca süren kirli sa-

vaşın gölgesini görmek" bu yosmayı hem üzüyor, hem de kızdırıyormuş . Türkiye'deki savaştan üzüntü duyan bir fahişenin İstanbul caddelerinde "Biji PKK-yaşasın Apo" sloganları atarak gösteri yapan vatan hainlerinin kolunda ne işi var acaba? Kadın katillerin i , çocuk katillerini, bebek katillerini alkışlayanlar arasında ne işi var? Aslında Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu B aşkanı Claudia Roth' un Almanya ' dan kalkıp, İstanbu l ' a kadar gelmesinin sebebi ne iddia edildiği gibi barıştır, ne de şenlik. Gümrük B irliği'ne girebilmek için herhangi bir Avrupalı' nın edepizliği karşısında yutkunmayı alışkanlık haline ge

basmaz PKK' lılarla eşcinsellerin kollarına atılıp "sabrım taşıyor haa" diyebilecek kadar küstahlaşabilmiştir bu aşifte! S abrı taşsa ne yazar, kızsa ne yazar Allah aşkına? B en im asıl üzerinde durmak i stediğim şey, ne bu hafif meşrep sarışındır, ne de ötekiler. Claudia Roth ve onun kıçına takılanlar "yaşasın Apo, yaşasın PKK" sloganları atarak Selamiçeşme'den Kadıköy ' e kadar tepindikleri halde "eşkıyanın kökünü kurutacağız" diye

bar bar bağıran devlet adamları hangi şapkanın altında kaybolmuşlardı acaba? Kadıköy meydanında toplanıp devlete de, millete de, vatana da küfürler yağdıran güruh u n tümünü birden iki grayderle denize kürümek Güneydoğu dağlarında veya Kuzey Irak vadilerinde eşkıya aramaktan daha mı zordu?

B iz öteden beri eşkıyanın yanlış adreste arandığını yazıp durmuşuzdur. Eğer Türkiye bu pislikten gerçekten kurtarılmak isteniyorsa Cudi Dağları 'nı bırakıp, topyekün temizliğe büyük şehirlerden başlamak gerekir.

HEP BERABER VE YÜKSEK SESLE LÜTFEN

2 Mart 1 998

Türkiye l . Dünya Savaşı şartlarından yararlanarak 9 Eylül 1 9 1 4 'te kapitülasyonların lağvedildiğini ilan edince ilk tepki kimden gelmişti biliyor musunuz? Artık s iyasi egemenliğimizi ihlal ve hatta tehdit eden bu iktisadi imtiyazlardan faydalanarak Türkiye' y i vesayet altına almak isteyen İngiltere ve Fransa' dan değil. - Ya kimden? - Müttefikimiz Almanya' dan!

Almanya 'nın Türkiye Büyükelçisi Vengenhayn, kararı duyar duymaz nefes nefese Talat Paşa'nın evine koşmuş ve küstahça bir tavırla demişti k i : - S i z hangi hak \' e selahiyetle, kime danışarak kapitülasyonları lağ\'edersiniz?

Talat Paşa rahmetlisinin, Almanya Büyükelçisi 'ne verdiği cevap tam bir milli şuur ifadesidir. Paşa, Vangenhayn ' a önce "Kapının \'e merdi\'enlerin ne işe yaradığını biliyor musu

nuz ekselans" diye sorup, konağı terketmesini ihsas etmiş , fakat büyükelçi bu nazik ikazı duymazdan gelince anladığı dilden emretmek zorunda kalmıştır. Bir tek kelimeden ibaret olan bu tarihi cevap şudur: - Hassiktir!

Türkiye, Gazi 'nin kaybından sonra devlet ve istiktal fikrinden yoksun sıradan insanlar t arafından yönetildiği için ecnebilerin karşısında başımız hep eğik olmuştur. Üstelik, sürekli polis takibine alınan milliyetçiliğin resmen iç tehdit olarak nitelen

dirilmesi sebebiyle yabancıların taleplerini kabule hazır ve tatbike amade bir idareci sınıfı yetiştirilmiştir Türkiye' de . . . Milliyetçilik g ibi kişinin ruhunu elde eden, zapteden, fetheden ve onu mermi gibi milli hedeflere yönlendiren bir asil duygunun siyasi hayatımızdan tartedilmesinden sonradır ki ülkenin aydınları bile artık bağımsızlığın pek de önemli bir faz ilet olmadı

ğını yazmaya başlamışlardır. Ve B at ı · nın hangi müfettişi Türkiye' den ne istediyse birgün sonra bir bakan veya bizzat başbakan gazetecileri başına toplayıp emperyalizmin yönetim kurulu başkanı gibi konuşmuştur: - Efendim biz ,Yabancılar istediği için değil, kendi halkımız için bu taleplerin gereğini yapacağız!

Nedir o talepler? Sekiz yıldan beri Türkiye' ye tam manasıyla hakim olmak

This article is from: