5 minute read
Mozaik
İ spanya 'da terörist eylemlerin azalmasının sebebi, özerk bölgelerin kurulması değil, Madri d ' in Fransa ile anlaşarak sınırlarını denetim altına alınası ve örgütün para kaynaklarının kurutulmasıdır.
Kaldı ki, Türk aydınına sorunun çözümü için federasyonun şart olduğunu telkin edip duranlar. eğer gerçekten iyi niyetli aptallar olsalardı, İspanya' y ı gören gözlerin İ ngiltereye de bakması gerekirdi. İngiltere federatif bir devlet olduğu halde, İRA'nın terörist faaliyetlerini önleyememiştir!
Yani Londra'nın bazı yetkileri, Kuzey İ rlanda'ya verildiği, yerel yönetimler güçlendirildiği ve bu bölge özel güvenlik güçlerine bile sahip olduğu halde terör yakıp yıkmaya ve can almaya devam etmiştir.
Kaldı ki federasyonun PKK'nın ilk hedefi olduğunu, Türkiye'nin bölünmesiyle ilgili safhanın da onu takip edeceğini bilmeyen kalmamıştır.
MOZA İ K
2 O ca k 1 993
Göbeğini sektire sektire konuştuğunu görmüştüm.
Kesinlikle eminim ki ihanetiyle mutabıktı.
Yugoslavya ve Sovyetler B irliği gibi çok uluslu devletlerde halklar birbirini yok etmeye çalışırken, mutlu bir iş
kembe gibi gülümseyerek Türkiye "nin bir milletler ınozayiği olduğunu söylüyordu.
Sonra ortalıkta abuk sabuk laflar dolaşmaya başladı.
Basında kaynağı meçhul istatistikler yayınlanıyor, rakamlar alabildiğine abartılarak, bir Türk ülkesi olan Türkiye' de, Türklerin azınlık olduğu kabul ettirilmek isteniyordu.
y e ' de . . . B ir başkası bu rakamı 30'lara yükseltiyor, glasnosttan sonra işsiz kalan devrimci komedi tiyatrosunun bir soytarısı ise 47 rakamını tekrarlıyordu.
Neredeyse Türkiye'de Türk yoktur diyeceklerdi.
Ve Türk olmamak o kadar özendirildi ki, hemşehrim ol
m a s ı sebebiyle Türk oğlu Türk olduğunu yakinen bildi ğ i m Mehmet B arlas, bakınız nasıl tanıttı kendisini; "Antep kökenliyim. Antep Türkmenlerin ilk yerleştiği yer olmuş. Bir kere bizde bir Türkmenlik var. Ama bilmem kaç yıl Güneydoğu' d a yaşadığımıza göre Kürtlük de var. Ayrıca Ermenilerin çok yoğun olduğu bölge, belki Ermenilik de var. Zaten hepimiz meleziz işte. ( 1 )
Artık komünistlik prim yapmıyor, devrimcilik çağdışı bulunuyor ya, şimdi moda bu. Aydınımızın yeni meşgalesi milliyetini reddetmek!
Ş u 47 rakamına takılıp kaldığınızın farkındayım. Bu sayıyı Peter Alford A ndrews ortaya attı. B akınız nasıl bir zorlama ile ulaşıyor bu sayıya; " ... Sünni Türkler, Alevi Türkler, sünni yörük Türkler, A l e v i Y ö r ü k T ü r kler, s ü n n i Aze r i T ü r k ler, Alevi A ze r i Türkler, Özbekler, Kırım Tatarları, Nogay Tatarları, Kırgızlar, Kazaklar, Uygurlar, Tahtacılar, Abdallar, Estonyahlar, Polonyalılar ... " (2)
S osyolojik anlamda asla etnik grup kabul edilmeyen çeşitli Türkmen topluluklarını sıralayıp duruyor adam. Utanmasa ela gözlü, mavi gözlü, kara gözlü Türkmenleri de listesine dahil edecek! Öyle anlaşılıyor ki, bu konuya sık sık temas etmek zorunda I kalacağız. Ş imdilik, Estonlar, Polonyalılar ve Gaziantep hakkında birkaç not düşmek istiyorum:
1- Türkiye'de bütün Estonlar' m sayısı 24'tü! Ve bu 24
Estoncuk Amerikalı bir Eston milliyetçisi tarafından bir süre önce Almanya 'ya işçi olarak götürülmüştür. Ş u anda Türkiye'de bir tek Eston yoktur.
2- Türkiye' de sadece 1 67 Polonyalı vardır. Polonyalılar arasında son nikfilı beş yıl önce kıyılmıştır. Yani bir süre sonra Türkiye' de Polonyayı da kalmayacaktır. 3- Gaziantep'e gelince . . . Gazikent'in tüm n ü fusunu 1 3 Oğuz boyu oluşturmaktadır. S ayın B arlas'a, "Gaziante p ' te Türk Boyları, Türk Aşiretleri, Türk Oymakları' isimli eseri
mizi okumasını tavsiye ederiz. Sonuç olarak şunu söylemek i s terim ki, İslam kültürünü ve İslam 'ın müşterek değer yargılarını benimseyen insanları kökenlerine bakarak ayırmaya çalışmak hem mümkün değildir hem de Türkiye' de etnik özelliğini muhafaza eden herhangi bir müslüman toplum yoktur. Çünkü zaten önemli bir yekun teşkil etmeyen bu topluluklar, zaman içinde Türkler' le karışmış, bütünleşmiş bir tek millet olmuşlardır. Metre ile mi ayıracaksınız bu insanları, litre ile mi? Türkiye ' de sadece üç etnik grup vardır, Rumlar, Ermeniler, Yahudil�r.
I ) Nokta Dergisi, sayı: 1 7,28 Nisan 1 991 2) Peter Alford Andrews, Etnic Groups in the Republic ofTurkey, Weisbaden 1 989
ORDU POLİTİKADAN NİYE SOGUR?
14 Mayıs 1 993
Türkiye'nin, demokratik rejimi, vazgeçilmez yönetim modeli olarak seçmesinde Türk Ordusu 'nun büyük payı vardır. İ m p aratorluk döneminde mutlakiyet yerine meşrutiyeti ikame eden Türk Ordusu, Cumhuriyet' in iliinından sonra saltanatın lağvı. Hilafetin kaldırılması sırasında Atatürk' ün dayandığı yegane güç olmuştur. Atatürk "ün devrimleri yaparken sırtını yasladığı kuvvet, yine Türk Silahlı Kuvvetleri'dir. Siyasi kadro, 2. Dünya Savaşı sonunda çok partili parlamenter düzeni benimserken de Türk Ordusu 'nu, rejimin teminatı olarak görmü�tür. Fakat bütün bu gerçeklere rağmen, şehitler �·ererek inşa ettiği d emokrasiyi defalarca tatile gönderen kuvvet de yine Türk Ordusu olmuştur.
- Neden?
Bu soruyu diktatörlüğü heveslenen bazı subayların silahlı kuvvetler bünyesinde oluşturduğu cuntalarla açıklamak, kolaycılık olacaktır. Çünkü tuhaftır, hatta çok tuhaftır ama, demokratik rejimi yerleştirmek iddiası yarım asır boyunca ihtilalcilerin bile en önemli darbe gerekçelerini oluşturmuştur.
Bu gerekçe, Talat Aydemir hariç, bütün Türk ihtilalcileri tarafından ilk ihtilal beyannamelerinde resmen ifade edildiğine göre, Türk Silahlı Kuvvetleri 'ni iktidar özlemi içinde olmakla itham etmek mümkün değildir.
O halde ordu politikadan niye soğur?
Şundan:
Memleketin idaresini- ele geçirenler, bölücülüğü kökünden kazımak gibi bir mübarek görevi de aynı zamanda üst-
lendikleri halde, eşkıyanın taleplerini demokratikleşme kapsamına almaya kalkarlarsa, ordu soğur politikadan!
Ben de soğurum! Sanki şartmış gibi "Milli İstihbarat Teşkilatı ille de sivil
leşmelidir" türünden zevzekliklerle uğraşan geveze sayısı artarsa da politikadan soğur ordu!
Ben de soğurum.
Bu ülkede, parlamentodan sık sık yükselen hain sesleri susturmak için herhangi b i r hukuki tedbir almak ihtiyacı duyulmadığı halde, Milli Güvenlik Kurulu'nun lağvını isteyenlere demokratik prim verilmeye kalkışılmaktadır.
Kalkışılırsa, ordu soğur politikadan!
Ben de soğurum!
Ve ülkenin bazı günlük gazetelerinde, vatan müdafaası yapan Mehmetçiğe her gün katil isnadının yapıldığı bilindiği halde hükumet, parlamento ve hukuk, manidar bir suskunluğu tercih ederse, politikacıya karşı buz kesilir ordu,
Sonra bu buzu eritmek için ihtilal ateşi gerekebilir!
KOMUTANIN İSYANI
2 9 Mart 1 993
Barışın Ankara' daki maşukları Bingöl katliamının sersemliğini Üzerlerinden atamadan, eşkıya Ş ırnak'ta şantiye basıp 1 6 kişiyi dağa kaldırdı!
Yarın da mesela Hakkari' de yol keser, Mardin, Diyarbakır veya hiç umulmadık bir ilde çok daha vahşiyane eylemlere girişirse hiç şaşmayacağız.
Şaşmayacağız çünkü devletin de, hükumetin de, milletin de itibarını iki paralık etmeyi amaçlayan B ingöl katliamının, kendisine 12 saat 30 dakika sonra ulaşmasının "önemli olmadı-
ğını" söyleyebilen ünlem sıskası hala istifa etmedi!
Hata oturuyor makamında . . . Ve hala ne demekse, eşkıyanın masumunu affetmek için beklediğini açıklayabiliyor.
Sınırlarımızdan bir çıksa, güneyde Ümit Burnu'na, kuzeyde Almanya hududuna, doğuda Hindistan'a Batı'da Atlas Okyanusu 'na kadar elini kolunu sallaya sallaya ilerleyebilecek kudrette olan Türk Ordusu, Kuzey Irak operasyonlarıyla belini kırmıştı PKK 'nın . . . Komutanlarımız tam yurt içindeki eşkıya inlerini berhava etmeye başlamışlardır ki sivil otoriteden "dur" emrini aldılar!
Hayatları boyunca bir tek cesur ve isabetli karar veremeyen siyasi kadro, iddiaların aksine "Apo'yu değil, elçilerini bile muhatap kabul etmiş ve akıllara durgunluk veren ateşkes kararıyla komutanların elini kolunu bağlamıştı!
Bağlamasaydı ne olurdu?
Bu sorunun cevabını bir komutandan dinleyelim:
Diyor ki: - Vatan evlatlarını kurşuna dizenlere sahip çıkanlar iyi teşhis edilsin. B ingöl' deki katliamı gerçekleştiren Şemdin Sakık, 15 Nisan'da Muş'un Kızılsu Vadisi'nde köşeye sıkışmıştı. Ancak operasyona devam izni verilmedi!
Bu Şemdin Sakık'ın kardeşinin hala Türkiye B üyük Millef Meclisi'nde saygın bir milletvekili olduğunu, parlamentonun teröre karşı duyarsızlığının bir göstergesi olarak hatırlatıp, bir başka üst düzey komutanının isyanına değinelim: - Sabrımız taştı. Yavrularımızı şehit düşürdüler. Artık operasyon için günlerce izin beklemeyeceğiz. Bizleri görevden alacaklarsa alsınlar. PKK'nın topraklarımızda barınmasına imkan tanımayacağız. Hainlerden kana kan alacağız."