2 minute read
Eşkıyanın Müşavirleri
üye sayısının üç katıdır. 4- B ölge parlamentoları, merkezi parlamento TBMM'nin dış politika, dış ticaret, para politikası ve milli savunma dışındaki bütün görevlerini yerine getireceklerdir. Ne demektir bu? - Eyalet sistemi dernektir!
Vergi toplamak, sağhk, konut, trafik, ulaşım, bayındırlık, haberleşme, toprak ve tarım hizmetlerinin tanzimi, bölge sınırları içindeki kamu personelinin istihdamı, eğitim ve öğretim biçimini tespit etmek, radyo ve televizyon yayınlarının kapsam ı n ı beli rlemek ve af çıkarmak yetkilerinin de bölge parlamentolarına ait olması istendiğine göre Türkiye'yf parçalamak demektir bu teklif ...
Biz bu teklifin, Meclis gündemine alınabileceğini dahi tahmin etmek istemiyoruz. Fakat iki noktaya işaret etmek isteriz: 1- B i zim demokrasi, Mahmut Alınak ve benzerlerinin dersini vermekten aciz kaldığı sürece, halk alternatif teminatlar aramaya devam edecektir.
2- Türkiye Güneydoğu ' dan bir alıyorsa beş harcamaktadır. Doyısıyla federal yapıdan en büyük zararı bizzat Güneydoğu halkı görecektir.
EŞKIYANIN MÜŞAVİRLERİ
1 7 Mart 1993 Abdullah Öcalan tarafından yazıldığı ve Cumhurbaşkanı Özal ' a , Dışişleri B akanı Çetin' e ve İç işleri B akanı Sezgin ' e gönderildiği bildirilen mektup, bizim ikinci Cumhuriyetçi, Yeni Osmanlıcı, federasyoncu takımının heyecandan pörsümesine sebep oldu.
Adamlar neredeyse eşkıyabaşından imzalı bir fotoğraf isteyip odalarının duvarına asacaklar. Tümünün de uzun uzun eveleyip gevelemelerinden sonra kamuoyuna telkin ettikleri fikir ş u :
Silahlı mücadeleden vazgeçeceğini beyan ettiğine göre Öcalan'ın teklifi değerlendirilmeli, mutabakat sağlandıktan sonra da terörün yeniden hortlamasını önlemek için devlet, siyasetin demokratik yollarını açmak konusunda eşkıyaya taahhütte bulunmalıdır!
B u t e k li f, T ü rk d e v l e t in i n e ş k ı y a ile p a z ar lı ğ a d a v e t edilmesi bakımından d a , hükumetin, siyasetin d e m o kratik yolların ı n açılmasıyla m ükellef tutulmak istenm esi bakı
m ından da u tanç v e ri c i d ir ! A p o ' nu n , Türkiye C u m h u ri y e t i 'ne karşı müttefik e d i n d i ğ i Celal Tal abani bile, b u e şkıya reisine kefil olamayacağını beyan etmek ihtiyacını duyduğu halde, bizim federasyoncuların tümü de Öcalan' ı n fahri müşavirleri olabilmişlerdir. S ilahın bırakılmasını, bölücülere demokratik yolları açmak şartına bağlamayı ancak eşkıyanın kravat takmışı isteyebilird i ! Anlaşılıyor ki elini yüzlerce Mehmetçiğin, yüzlerce polisin ve halktan binlerce masum insanın kanına bulayan Apo, her gün biraz daha ilmiğe doğru uzattığı boynuna bir kravat takıp, eline de bir kalem alsa ve silahla ulaşmak istediği hedeflere, yazarak varmaya kalkışsa, bu takım Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterecek adamı! Kaldı ki ortada bir mektup yok, mektup rivayeti vardır. Ama gerçekten böyle bir mektup yollandıysa bile onunla veya herhangi bir temsilciyle Türkiye'nin pazarlığı giri şmesini beklemek enayilik düzeyinde bir budalalık demektir! Eğer mektup meselesinin aslı varsa bunun bir tek anlamı olabilir: