2 minute read

Erbakan 'ın Jurnali

tehdide devam eden iki bölücüyü h imayesi altına alabilmiştir!

Fakat ondan sonraki gelişmeler çok daha itibar kırıcı ve çok daha korkakçadır . . Anayasa Mahkemesi Başkanı sayın Yekta Güngör Özden, bu iki adamın derdest edilmeleri için bütün hukuki işlemlerin tamamlandığını açıklamasına rağmen, Tansu Çiller, sayın Demiral 'a "Şimdilik yakalanmamalarını isteyen" bir mesaj yollamış, birgün sonra da bu iki bölücünün Cumhurbaşkanlığı makamını kirletmelerine bizzat Süleyman Demirel tarafından izin verilmiştir. Ben bu iki adamı Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nün.kapısında görünce beynimden vurulmuşa döndüm. Devleti teslim almaya gelmişler gibi bir his uyandı içimde. Kimbilir şehit aileleri nasıl boyun bükmüş, nasıl dövünmüşlerdir. Yetimlerin feryatlarına kulak tıkayıp, şehit Mehmet'imin değil, haklarında tutuklama emri verilen iki bölücünün dava vekili kesilenler, kimin vekilleridir bilmem ama artık bizi t�msil etmiyorlar.

ERBAKAN'IN JURNALİ

29 Haziran 1 994

Suratında bir tek tefekkür çizgisi ve savunduğunu iddia ett iği mukaddes davaya ait bir tek ızdırap izine dahi rastlamadığımız RP lideri, partisinin Merkez Karar Yönetim Kurulu toplantısını açarken, yaptığı konuşmada Türkiye'yi Haçlı dünyasına j umalleyiverdi! Ve yine, maddi alanda bütün sözlüklerin en güzel kelimesi olan Türk adını telaffuz etmemeye ve Güneydoğu' da vatan için rnn veren Mehmetçiğe şehit dememeye azami özen göstererek dedi ki:

"Şırnak'a geçen yılın Ağustos ayından beri elektrik verilmedi. Devlet alınan jenaratörleri kurmuyor. Güneydoğu A n adolu Bölgesi' n deki olaylar sadece askerlerimizin teröristlerce öldürülmesi değildir. Oradaki bir kısım devlet görevlileri halka bir nevi zulüm yapmaktadırlar." Bu zulüm iddiasının, DEP'in acil gündem maddesi olarak kabul edilmesi sebebiyle Türkiye'nin ağır tecavüzlere uğrayacağını kuvvetle tahmin ettiğimiz Avrupa Konseyi toplantısından 24 saat önceye rastlaması her halde tesadüf değildir. Yani Necmettin Erbakan, bu zulüm iddiasıyla Türkiye'nin, özellikle Güneydoğu Anadolu'da insan haklarını ihlal ettiğine dair muhtelif raporlar düzenleyen muhtelif Haçlı heyetlerini teyit etmiş ve Avrupa'ya kaçan bölücü milletvekillerinin isnat ve iftiralarına da omuz vermiştir! Devletimizin, insan hakları sözleşmesini ihlaJ ettiği bahanesiyle Avrupa İnsan Hakları Komisyonu'na başvuran ünlü eşkıya avukatı Roland Dumas'ya ve yine insan hakları ihlalleri gerekçesiyle Türkiye'ye bir AGİK araştırma ekibinin gönderilmesini ve ülkemize yapılan askeri yardımın gözden geçirilmesini isteyen Uluslararası Af Örgütü 'ne de omuz vermiştir Erbakan! DEP eski genel başkanının, firari DEP milletvekilerinin ve bir-ikisi hariç hemen hemen bütün Avrupa delegasyonlarıyla Rum ve Ermeni lobilerinin, halka zulmettiği gerekçesiyle Türkiye'nin üyeliğinin askıya alınması ve hatta eşkıya çetesine FKÖ statüsü tanınması için yoğun bir faaliyete giriştiği b i l in irken, Türk Devleti' n i Hırıstiyan dünyasına j urnallemek Necmettin Erbakan'ın değil, ancak Fener Patrikhanesi'nin faaliyet raporuna kaydedilebilirdi! Geçelim. Ve gelelim elektrik meselesine . . . Dün Şırnak Valiliği v e Şırnak Belediyesi ile görüştüm.

This article is from: