1 minute read
Çiller, Kimin Elini Sıkarsa Parmaklarını Saymak Zorundadır
uygun olacağı kanaatindeyim. Konulan çekinceyle Türkiye'nin demokratikleşme sürecine gölge düşeceğinden sözleşmenin konulan çekinceyle onaylanmasına muhalifim.
25.12.1991 Esat Canan-Hakkari (Adalet Komisyonu Üyesi)
Tekrar ediyorum: Şu anda Meclis gündeminde bulunan bu tasarı, ya Adalet Komisyonu 'na geri gönderilmeli, ya kadük hale getirilmeli ya da yukarıdaki çekinceler aynen muhafaza edilmelidir. Aksi halde sözleşmeyi uygulatmak için, tepemize Batı'nın keşif koluna mensup yeni müfettişler üşüşecektir.
ÇİLLER, KİMİN ELİNİ SIKARSA PARMAKLARINI SAYMAK ZORUNDADIR
7 Kasım 1994
Libya Lideri Muammer Kaddafi bizim gazetenin 30 metre ötesindeki çay bahçesine kadar gelip, görüşmek için davetiye üstüne davetiye gönderse yüzünü görmek istemem. Paldır küldür gazeteye girse kabul edeceğimi de zannetmiyorum. Çünkü asırlar boyunca müdafaa ve muhafaza ettiğim dünkü Trablus Vilayeti'nin bu maceraperest ve maskara diktatörü varlığını borçlu olduğu büyük Türk Milleti'ne uşak diyebilecek kadar küstahlaşmış bir çöl soytarısı olmaktan başka hiç bir sıfata sahip değildir. Ama ne yazık ki Mescid-Aksa 'dan hemen sonra Ağlama
Duvarı'na koşmak ihtiyacını duyan sayın Başbakan "Fati h ' i n çocuklarım size uşak tuttum ! .. " diyebilecek kadar küçülen bu adamı, sırf Kaddafi öyle arzu ettiği için Kazablanka'dan kalkıp, koca Cezayir'i geçerek, ziyaret edebilmiştir. Üstelik bu talihsiz ziyaret kimin onayı ile gerçekleştirilmiştir biliyor musunuz? Amerikan Dış işleri Bakanı' nın ! . . . Evet. Çiller Kazablanka' dayken, Kaddafi 'den ısrarlı davetler alınca, icabetin uygun olup olmayacağını önce Amerikan Dışişleri B akanı Warren Cirstopher' a danışmış, onun onayı üzerine de sayın Demirel durumdan nezaketen haberdar edilmiştir!
Türk başbakanları ne zamandan beri Amerikalı bakanların iradelerine tabi olmuşlardır, bilmiyorum. B ilinen odur ki, Çiller' in onca hakaretten sonra, Kaddafi' nin ayağına kadar gitmesi de, bu ziyarete Amerikan Dışişleri B akanı 'nın iznini aldıktan sonra karar vermesi de büyük Türk Milleti 'ni derinden yaralamıştır. O Kaddafi ki, araba dingilindeki sivrisineğin arkadaki toza bakarak böbürlenmesi gibi, ülkemizdeki bölücü eylemlerden umuda kapılıp, Türk toprakları üzerinde bir Kürt devleti kurulmasını resmen beyan edebilen tek devlet başkanıdır! Ş imdi bu çılgın bedevi, Çiller'le görüşmesinden 24 saat sonra Türkiye'ye 1 3 milyon dolarlık bir kazık daha atmıştır. Dinar, bir gecede % 1 5 oranında devalüe edilerek, Türk müteahhitlerinin bu ülkeden alacakları 1 50 milyon doları 1 27 milyon dolara düşürülmüştür. Sayın Çiller, yeni bir sukı1t-u hayale uğramak istemiyorsa, ziyaret edeceği adamın kaç kıratlık olduğunu tartmak ve kiminle el sıkışırsa, derhal parmaklarını saymak zorundadır.