2 minute read

Terörle Mücadele Tasarısı

meler i ' n i tedirgin eden o tuhaf demokratikleşe paketi alelacele Meclis'e sunulmaz ve eşkıyanın yakasını hakimin elinden kurtarmak isteyen bu tasarı şunca muhalefete rağmen, Adalet Komisyonu 'ndan geçmezdi. Karayalçın'ın bir an evvel yani Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı'nın başlayacaği 6 Aralık tarihinden önce kanunlaşmasını istediği tasarı, bakınız devletin elini kolunu nasıl bağlamaktadır:

3 7 1 3 sayılı kanunun. 1 maddesi değiştirilerek terör suçlarının kapsamı daraltılmış, bazı eylemler suç olarak kabul edilmemiştir. Anayasal düzeni yıkmak ve zorla değiştirmek suçu maddenin kapsamı dışında bırakılmıştır. Devletin iç ve dış güvenliğini tehdit eden ve kamu düzenini bozmayı hedefleyen eylemler terör suçu olarak kabul edilmemiştir. 3 7 1 3 sayılı kanunda yeralan "Türkiye C u m h u r iyeti Devlet i ' ni n ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü" ifadesi, tasarıda ülke ve millet bütünlüğü şeklinde değiştirilmiştir ki, bu iki tarif aynı manada yorumlanamaz. Tasarı, ülkenin bölünmek istenmesini terör suçu saydığı halde, devletin bölünmesini yani federasyon kurma faaliyetlerini kapsam dışı bırakmaktadır. İpotekli kafaların hazırladığı tasarıyı incelemeye yarın devam edeceğiz.

TERÖRLE MÜCADELE TASARISI

1 Aralık 1 994

Terörle Mücadele tasarısı belki de itirazları oya tahvil etmek düşüncesiyle daha çok mülga 1 63 . maddeyi ihya edeceği iddiasıyla eleştirilmiş, dolayısıyla asıl üzerinde durulması gereken sakıncalı maddeler gözden kaçırılmıştır. Oysa bu tasarıyla 1 63 . maddenin yeniden yürürlüğe konu-

lacağı yolundaki yorumlara katılmak pek de mümkün değildir. Çünkü 1 63 . madde, yöntem . olarak şiddeti benimsemese bile laikliğe aykırı cemiyet kurmayı veya bu türlü cemiyetlere üye olmayı suç sayıyordu. Tasarıda ise bu suç; cebir, şiddet ve tedhiş eylemlerine, bu eylemleri teşvik, tahrik ve övme şartlarına bağlanmıştır. Türkiye'de cuma namazı kılınmaz diyenlerin, Diyanet İşleri Başkanlığı' na bağlı imamların arkasında namaz kılmak caiz değil diyenlerin, Türk Devleti'ne vergi ödenmez diyenlerin ve hatta PKK'ya destek veren şuursuz dini grupların varlığı dikkate alınırsa, bu maddenin isabetsiz olduğu söylenemez. Diğer maddelere gelince . . . 371 3 sayılı kanunun 4 . maddesi değiştirilerek Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nin alanları daraltılmaktadır. Halen yürürlükte olan kanunun 4. maddesinin b bendinde yer alan 9. maddenin e fıkrasında yazılı eylemler terör suçu olmaktan çıkarılarak, Türkiye C u m h u riyeti aleyhine slogan atmak, bölücü pankart asmak, teröre yardım ve yataklık etmek, loj i stik destek vermek gibi tedhiş eylemleri Devlet Güvenlik Mahkemeleri' nin yetki sahasının dışında bırakılmaktadır. Bu durumda DGM savcılarının ve emniyet kuvvetlerinin yasal yetkileri sınırlandırıldığı için, teröristlerin izlenmesi gecikecek ve hatta takipsiz kalmalarına sebebiyet verilecektir. Tasarı terör eyleminin gerçekleşmesi için en az üç kişinin bir araya gelmesini şart koşmaktadır. Yani bir tek kişi silahını bombasını alıp, ortalığı cehenneme çevirse b ile terörist sayılmayacak, dolayısıyla daha az ceza ile devletten yakasını kurtaracaktır.

Tasarının bir başkası sakıncası da 7. maddede gizlidir. Bu maddenin 2. fıkrasında "Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak amacıyla, tartışma ve eleştirme sımrlarını aşarak tehlike yaratmak" ifadesi bulunmaktadır.

This article is from: