4 minute read

Egemenlik Avrupa Parlamentosu'na Devredildi

Eğer devleti yönetmek gücüne sahipseniz, dış ve iç siyasette hedeflerinizi tespit edebildiyseniz, emrinizdeki kadroyu da ulaşmak istediğiniz amaca göre motive etmeniz kaydıyla bürokrasinin sizi taşıyamayacağı yükseklik yoktur. Çünkü bürokratik yönetim demek, bilgiye ve idealizme dayalı bir denetim ve yönlendirme demektir. Ama devlet kademelerine, tespit edilen

hedeflere uygun kadro elemanlarını değil de, birbirinin gölgesine kurşun sıkan, kimi soyguncu, kimi vurguncu, tecrübeden ve beceriden yoksun acezeleri getirip yerleştirirseniz, tıpkı şimdi olduğu gibi bütün bürokrasiyi kilitlersiniz. Ve hatta kaybolursunuz o çarkların içinde . . . Kayboldukça da kendi kadronuza olan güveniniz sarsıldığı için 200 yıldan beri ıslahat programlarıyla, Türk Devleti'ni küçülttükçe küçülten İngiliz' den imdat istemek gibi içinden çıkılmaz bir batağa saplanırsınız. Bu İngiliz'in, bürokratik işlemler azaltmak gibi, herke

sin tasvip edeceği bazı gerçeklere sığınarak, merkezi otoritenin taşra üzerindeki denetimini felç edecek bir düzenleme yapa

cağından endişe ediyoruz.

Hayır . . . Dünyanın en büyük devletlerini kuran bir milletin evlatları, devletin yeniden organize edilmesi konusunda bir yabancıya muhtaç değildir. Muhtaç olduğumuz tek şey mili şuurdur.

EGEMENLİK AVRUPA PARLAMENTOSU'NA DEVREDİLDİ!

8 Mart 1 995

Türkiye 'nin Avrupa mallarına gümrük vergisi uygulamaktan vazgeçmesi, Loza n ' d a barışın şartlarından biri olarak

önümüze konmuştu. O zaman milliyetçiydik. Bu şartı şiddetle reddettik.

Şimdi bütün milli duyguları aşındırılmış, milli ideallerin-

den ve milli kimliğinden soyutlanmış, yazısı-tuğrası silinmiş bozuk paralardan farksız . bir toplum haline getirildiğimiz için, bu şartı kabul ettik.

Önceki gün Brüksel'de atılan imzalarla Türkiye'nin Gümrük B irliği 'ne giriş süreci başlamış oldu.

B izim basınımızın ve politikacılarımızın daha çok iktisadi bir işbirliği olarak takdim etmeye çalıştıkları Gümrük B irliği Antlaşması, aslında Latin-Grek tabanına dayanan H ırıstiyan Batı dünyasıyla iktisadi, siyasi ve kültürel alanlarda bütün

leşmeyi emretmektedir. Önümüzdeki günlerde Türkiye'nin ve büyük Türk Milleti'nin asla ve kat'iyyen i htiyaç duymadığı paketlerin Meclis'e sunulmasıyla bu bütünleşme ivme kazanacaktır.

Şöyle ki:

Türkiye'nin Gümrük B irliği 'ne alınmasını öngören antlaşmanın yürürlüğe girmesi, Avrupa Parlamentosu'nun onayına bağlıdır. Avrupa Parlamentosu onay veya red için Ekim ayında toplanacaktır. Yani Avrupa Parlamentosu Türk hakları demek olmayan insan hakları ve demokratikleşme paketini Batılılar'ın dayattığı biçimde düzenlemesi için, Ekim ayına kadar Türkiye 'ye mühlet vermiştir.

Bu süre içinde beklenen gelişmeleri şöyle sıralayabiliriz: a) Ekim ayına kadar Terörle Mücadele Kanunu değiştirilerek, bölücü propaganda serbest bırakılacaktır.

Zikrettiğimiz kanunun özellikle 1 . ve 8. maddesi uyarınca mahkum edilenler de kahramanlar gibi serbest bırakılacaklardır. b) Türkiye'yi ağır bir dille suçlayan Yaşar Kemal hakkında açılan dava düşecektir. c) H ap isteki DEP milletvekillerinin b i r kısmı serbest bırakılacak, kanun değişikliği veya kanunun iptali sebebiyle

bir kısım DEP milletvekillerinin cezalarını onaylamak da Yargıtay'ca mümkün olamayacaktır. · d) Terörle Mücadele Kanun u ' nun kapsamı daraltılacağı için, bütün Türkiye'de, ama özellikle Doğu ve G üneydoğu'da güvenlik kuvvetlerinin eli kolu bağlanacaktır.

Evet . . . B at ı ' nı n ilk talepleri bunlardır. Yani Karayalçın, attığı imza ile, kayıtsız şartsız Türk Milleti'ne ait olan egemenliği, kayıtsız şartsız Avrupa Parlamentosu' na devret

miştir! Eğer Meclis, önümüzdeki günlerde, Anayasa değişikliği, demokratikleşme vesaire gibi kamuflajlarla gündeme gelecek p aketleri onaylamak gibi bir gaflete düşerse Avrupa Parlamentos u ' n u n bir alt komisyonu olmayı kabullenmiş olacak, dolayısıyla meşruiyetini kaybedecektir.

OYUN BOZULUNCA

3 Nisan 1 995

Avrupa B irliği Dönem Başkanı ve Fransız Dışişleri B akanı Alain Juppe "Bağımsız bir ülke topraklarında yabancı bir ordunun uzun vadeli kalmasına göz yumamayız" diyor.

Sormak istiyoruz:

Sizin bağımsız dediğiniz ülke Irak mı mösyö? - Irak!

Söyler misiniz Allah aşkına Irak'ın bağımsızlığına ne zaman saygılı oldunuz ki. Türkiye iç güvenliğini sağlamak için sınıırlarının ötesinde kurulan tuzakları berhava etmeye başlayınca, pürtelaş Irak' m egemenliğinden bahsedebiliyorsunuz?

Amerika. ortada hiçbir Birleşmiş Milletler kararı olmadan, 36. paralelin kuzeyini Bağdat'tan koparıp iki aşiret reisine bağışlarken bağımsız bir ülkenin topraklarında tasar-

rufta bulunmuş olmuyor muydu?

Aynı şekilde yine ortada B irleşmiş Milletler' in bir tek iradesi olmadan 42. paralelin güneyi de Bağdat'ın denetimden çıkarılırken Irak ' ın b a ğ ı m s ı z l ı ğ ı n a karşı s u ç işlenmiyor muydu?

Ve siz mösyö, Irak' ı n bir kesimini, Irak Anavatanından koparmakla görevlendirilen Çekiç-G ü ç ' e asker vermekle failleri arasında bulunmuyor musunuz bu suçun?

Öyleyse hangi yüzle bahsedebiliyorsunuz Irak ' m toprak bütünlüğünden? Avrupa B irliği 'nin resmi belgelerinde Kuzey I rak yerine Kürdistan yazdıran siz değil misiniz?

Ağzmızdan çıkanları mantığmız onaylıyor mu sizin?

Irak' m üç parçaya bölünmesine sebep olduğunuz veya en iyimser ifadeyle seyirci kaldığınız halde, Mehmetçiğin masum operasyonundan dolayı Türkiye'yi tehdide yeltenirken utanmıyor musunuz hiç?

Hiç y üzünüz, keliniz falan kızarmıyor mu?

Yoksa sessiz sedasız kurmaya çahşttğınız Kürt devletinin Türkiye'nin müdahalesiyle hayal olması mı çılgına çevirdi sizi?

Öfkenizin, isyanmızm ve kızgmlıktan sapıtmanızm sebebi oyunun bozulması değilse ne?

Juppe'si, züppesi , Kinkel minke! vesair ikiyüzlüsü dahil, kim Irak ' m toprak bütünlüğünden veya bağımsızlığmdan endişe ediyorsa sözüm onadır: 1- A m b a rgo kalkmadığı sürece Kuzey Irak kürtleri arasındaki boğazlaşmanın da, PKK yığınağının da sonu gelmeyecektir.

2- PKK smırlarımızm ötesinde mevzilendikçe de hiçbir güç, Türk birliklerinin Kuzey Irak'a girmesine engel olamayacakttr. 3- B u durumda şikayetçi olan, ambargoyu kaldırarak Bağdat'ın Irak' ı n tamamına egemen olmasını sağlamalıdır.

This article is from: