3 minute read
İslamı Haçlı'nın Himayesine Sokmak
toprak vaadettikleri ermenileri kutsal Türk Devleti' ne ve kutsal Türk soyuna karşı silahlı ayaklanmaya, hatta katli a m a teşvik etmişlerdir. Ona rağmen Türkiye defalarca ermenileri katletmekle ithal edilmiş, fakat hiçbir milletlerarası mahkeme Türkiye'yi suçlayacak bir tek delil dahi bulamamıştı r !
Rahmetli Ziya Gökalp'ın işgal mahkemesinde dediği gibi, Türkler'in yaptığı bir katliamdan değil, ancak bir Türk-ermeni mukatelesinden yani vuruşmadan bahsedilebilir. Eli silah tutan Türk gençleri 1 9 1 8 'e kadar cephede olduğu ve 1918 'den sonra da Türkiye bilfiil işgal edildiği için bu vuruşmada en büyük zayiatı Türkler vermişlerdir. General Harbord bile başımıza çok kakılan Tehcir Kanunu'nun Osmanlı Ordusu'nu ermenilere karşı korumak için çıkarıldığını hükumetine rapor etmiş, İngiliz Yüksek Komiseri Sir John Robeck, İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Gürzo n ' a gönderdiği 17 Mart 1920 tarihli şifrede 1 milyona aşkın Türk'ün öldürüldüğünü bildirmiştir ki, bütün bu isimler ermenilerden yana taraf olan isimlerdir.
Kaldı ki, bu konuyu inceleyen ermeni asıllı Amerikalı tarih profesörü Peter Balakian Black, dog of Fate isimli eserinde ermenilerin Türkler tarafından katledilmediğini, fakat güvenlik nedeniyle imparatorluğun Suriye bölgesine sevkedildiğini yazmıştır. Profesörün katliam iddialarına verdiği cevap şudur: - Bu tür asılsız iddialardan dolayı Türkler'den özür dilemeliydik!
İSLAMI HAÇLI 'NIN HİMAYESİNE SOKMAK
6 Temmuz 1 998
ma çekerek inisiyatifi A n ka r a ' n ı n elinden almak isterken, Türk tezini savunmakla görevlendirdiğimiz Mehmet Sılay ne yapmış biliyor �usunuz?
Yolluğunu almış, tahsisatını almış, harcırahını almış. Bilet parasını Türk Devleti 'nin ödediği uçağa atlamış, ücreti gene Türk Devleti tarafından karşılanan otele yerleşmiş, sonra gitmiş Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'ne ... -Ne mi yapmış?
Sanki vatan bütünlüğümüzü tehdit istidadı taşıyan Güneydoğu davasından çok daha önemliymiş gibi, sözü evirip çevirip, şu başörtüsü meselesine getirerek demiş ki: - Türkiye antidemokratik dayatmalarda bulunarak insan haklarım ihlat ediyor!
Evet! Batılılar'ın mutlaka kaşıyıp, kanatmak ve geçen asırda aynı taktiklerle ihdas ettikleri ermeni meselesi gibi bir kürt meselesi yaratıp, Türkiye'yi sarsmak ve ellerinden gelirse Sevr'i uygulamak için bütün vasıtaları kullandıkları bir büyük bela Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin gündemine girerken, pek de saygı duyduğumu söyleyemeyeceğim bu milletvekili Türkiye'yi ispiyonlamakla hiçbir sakınca görmemiştir!
Yani HADEP'in ve PKK'nın eline tutuşturduğu düzmece belgelerle Türkiye' de insan haklarının ihlftl edildiği palavrasını ortaya atıp, Güneydoğu meselesine diğer devletlerin de müdahale etmesini sağlamaya çalışan İsviçreli parlamenter Mangol'u teyid etmekte hiçbir sakınca görmemiştir bu milletvekili!
Bu teyidin hangi şartlarda yapıldığını hatırlatmakta fayda
var:
Lütfen tarihe dikkat buyurunuz, 28 veya 30 değil kurmay planlamasıyla tam 29 Mayıs 'ta Fransız meclisi ermeni soykırımını tanıyan tek maddelik tasarıyı kabul ettiğinde, genel kurmay planlamasıyla Beyrut'ta Türkiye aleyhtarı bir başka top-
Jantı yapılmaktaydı. Konstantin Zadılan adında bir rus milletvekilinin de katıldığı bu toplantıda Taşnak Partisi 'nin kontrolündeki Ermeni Davasını Savunma Komitesi, sözde sürgündeki kürt parlamentosuyla birlikte ortak düşmana karşı ortak eylem kararı aldılar. Hedef tabii ki, Türkiye idi. Sonra kısmen yumuşatılmış olsa bile Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Mangol'un üniter devlet yapımıza açıkça meydan okuyan raporunu kabul etti.
Bu arada, bir başka kurmay planlamasına şahit olundu:
Batılılar, Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığının hukuki senedi olan antlaşmayı Loza n ' d a imzalamaya mecbur olmuşlardı ya, Lozan'da Cumhuriyet'in 75. yıl kutlamalarının yapılmasına izin vermediler! 28-29 Temmuz'da Washington'daki Kürt Enstitüsü, sürgündeki sözde Kürt Parlamentosu Başkanı Yaşar Kaya, Mehdi Zana, Doğu Ergil ve CIA'nın eski Başkanı Graham Füller'in de katılacağı bir forum kararı alırken, İsviçre 24-25 Temmuz tarihlerinde Kürt Hukuk Konferansı düzenleyeceğini açıklayıverdi. İsviçreli 3 1 milletvekiliyle, rum, yunan, ermeni, sosyalist, liberal, yeşil meşil bazı Avrupalı parlamenterlerle Türkiye'den tüymüş vatan hainlerinin katılacağı bu konferansın adını milliyetçi dikkatlerinize arzetmek istiyorum:
Lozan'dan Sevr'e!
Hayır. Yanlış okumuyorsunuz, Sev r ' den Loza n ' a değil, Lozan'dan Sevr'e!
Evet, batı, insan haklarını bahane edip, Türkiye'yi içinden çökertmek isterken bu FP milletvekili gidip şeytanın avukatlığını yapmıştır. - Ama Necdet Bey, başörtüsü konusunda takınılan tavır antidemokratik değil midir? Olabilir, öyledir de ama eğer milli bir kafaya, milli bir vic-