BABAMIN OYUNCAKLARI Nursel Çetin Çizer: Cavit Yaren
BABAMIN OYUNCAKLARI Nursel Çetin Çizer: Cavit Yaren
BABAMIN OYUNCAKLARI Yazar Nursel Çetin Çizer Cavit Yaren Genel Yayın Yönetmeni Özlem Tortop Akkaya Başeditör Yunus Bekir Yurdakul Grafik Tasarımcı Bora Çokdinleten
ISBN: 978-605-4634-67-5 Sertifika No: 12172 İzmir, 18 Nisan 2014 Baskı: Özden Ofset Matbaacılık ve Ambalaj San. Koll. Şti. Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi Atatürk Mahallesi Gazi Bulvarı No: 148-B Kemalpaşa / İZMİR
Sertifika No: 15666 © Her hakkı saklıdır ve Top Yayıncılık Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limitet Şirketine aittir. Yazıları ve resimleri aynen veya değiştirilerek alınamaz ve yayımlanamaz.
Top Yayıncılık Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limitet Şirketi Dr. Faik Muhittin Adam Cad. Nu. : 38/Z -1 Konak İZMİR - www.top.com.tr Telefon: 0232 425 79 63 - 445 91 12 Belgegeçer: 0232 489 37 37
Sevgili Yunus Bekir Yurdakul’a...
Nursel Çetin, yazar 1969 yılında Çanakkale’de doğdu İlk ve orta öğrenimimi tamamladıktan sonra Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesini bitirdi. Gizli tutkusu olan edebiyatla hep iç içe oldu. Halen İzmir’de bir devlet okulunda çalışmaktadır. Yayımlanan kitapları Ülkenin Renkleri, Bir Sürü N bir K, Tekerlemece Kral Matematik, Sportif Hikâyeler Bin Bir Kötülük, Dersten Kaçan Şiirler, Küçük Şehir Belediye Başkanı, Işıklı Şehir, Hih Hoh Hoh Hoh Haa!, Küçük Şikâyetler Defteri Ödülleri “Işıklı Şehir” -Ankara Mimarlar Odası- “Kentimi Okuyorum” 2011 Çocuk Romanı Yarışması’nda “İkincilik” aldı. (İlgili romanım Ankara mimarlar odası tarafından kitaplaştı.) “Kak” adlı kısa oyunumla İzmir Han tiyatrosu Ünal Gürel oyun yazma yarışmasında Fikret Tartan onur ödülü nurselcetin1969@hotmail.com
Cavit Yaren, çizer 1945’te, Manisa’nın -o yıllarda Gördes’e, şimdi Demirci’ye bağlı- Borlu kasabasında doğdu. Çocukluk ve gençlik oyunlarını Salihli’de oynadı. Resimle okuldan önce buluştu. Beyaz badanalı duvarlara o zamanlar yaygın olarak kullanılan sabit kalemle yaptı ilk resimlerini. Babası, duvarları kurtarmak için, bir defter aldı ona. İlkokulda öğretmenleri çalışmalarını, yılsonu sergilerinde özel Cavit Yaren köşeleri ayıracak kadar çok sevdi. Okul yıllarında yolu, “İyi öğretmendi.” dediği resim öğretmeni Özdemir Kurter’le kesişti. Daha ortaokulda öykü kitapları resimlemeye başladı. Okul işlerine, lisedeyken “Bu kadar yeter!” dedi. Çeşitli kurumlarda desinatör, grafiker ve ressam olarak görev aldı. Onlarca çocuk kitabını resimleriyle çoğalttı. Ders kitapları da resimledi. 1966’dan bu yana İzmir’de yaşıyor.
Bölümler
BABAMIN OYUNCAKLARI ................................. 13 ACI GERÇEK .......................................................................... 17 BABAMIN BABASI ........................................................... 20 EMREDERSİNİZ KOMUTANIM ...................... 25 GİZLİ PLANLAR ................................................................ 29 YOK ARTIK ............................................................................. 33 BAMBAŞKA BİR ADAM ............................................. 36 SORU ZAMANI ................................................................... 39 AH ŞU PLANLI YAŞAM .............................................. 43 İKİ İNATÇI KEÇİ .............................................................. 46 EKSİK OYUNCAK............................................................ 52 YARIŞMA GÜNÜ .............................................................. 56 ÇUH ÇUH TREN.............................................................. 61
GUİTAR HERO Babamı bahçe kapısında, kocaman bir paketle gördüğümde kalbim çarpmaya başlamıştı. Paketin üzerindeki yazıyı okuyunca var gücümle bağırdım. “Aslan babam benim!” Bu oyunu çok istediğimi biliyordu. Babamın, oyuncakları çok sevmesi her zaman şansım oldu. Onun yanında yeni çıkan bir oyundan söz etmemin yeteceğini biliyordum. Heyecanla odama çıktık. Babam paketi açmaya başladı. Her zamanki gibi küçük işler bana düştü. Kabloyu tutmak, düğmeyi açmak gibi şeyler… kısa sürede kurulumu tamamladık. İşte Guitar Hero! Bu oyunu birkaç kez kafelerde görmüştük. Hatta bir defasında oynadığım bile olmuştu. Neyse… Kurduğumuz bateri sehpasının başına babam oturdu. Ben de gitarı 7
aldım. Ekranda çıkan komutları izleyerek seçtiğimiz şarkıyı çalmaya çalıştık. Tamam, ikimiz de iyi sayılmayız ama kısa sürede yol almaya başladık. Bunu çıkan seslerden anlayabiliyorduk. İşten dönen annem bizi bilgisayar başında görünce hiç şaşırmadı. ”Yeni oyuncağınızla güle güle oynayın sevgili çocuklar.” dedi. Annem böyle durumlarda babama “Çocuk gibisin” der. Ama kızarak değil. Onun oyun ve oyuncakları çok sevdiğini bildiğinden hep anlayışla karşılar. Ama her şeye yeterli vakit ayrılması taraftarıdır. “Zamanımızı dengeli kullanmalıyız.” der. Eğer bazı şeylere gereğinden fazla zaman ayırırsak birçok şeyden mahrum kalırmışız… Bilgisayarda çok oynadığımda “Biraz kitap okumalısın…” der. Çok kitap okuduğumda “Biraz spor yapmalısın…” der. Arkadaşlarla uzun süre basketbol oynadığımda “Biraz dinlenmelisin…”, çok 8
uyuduğum zamanlarda da “Hadi artık kalk.” der. Eğer hepsinden yeterince yaparsam dengeli bir hayatım olurmuş… İnsanın oyunu ve oyuncakları çok seven bir babası varsa bu biraz zor. Bu yeni oyuna bayıldım. Önce bir müzik parçası seçiyorsun. Sonra oyunu “kolay”, “orta”, “zor” seviyelerinden birine getiriyorsun. Ekranda çıkan renklere bakarak müzik aletlerinin üzerindeki renklere aynı anda vurarak şarkıyı tamamlıyorsun. Bu oyunda iyi bir müzik kulağının ve hızlı reflekslerinin olması gerekiyor. Babamla kendimizi iyi kaptırdık. Bir süre sonra aşağıdan annemin sesi duyuldu. “Yemek hazır!” Bu her zaman birinci çağrı olur. İkinci kez seslendiğinde oyunun başından kalkıp masadaki yerlerimizi alırız. Annemin ikinci çağrısından sonra oyunu kapattık. Bir kez daha babamın boynuna sarıldım. “Teşekkürler babacığım.” 9
BABAMIN OYUNCAKLARI Çıkıp sokağa babanla oyun oynadın mı hiç? Yanardöner bilyeleri dizip kim önce başlayacak yarışına girdin mi? Başbilyeyi bir atışta vurup babanı üttün mü? Üzüntüsüne dayanamayıp kazandığın bilyeleri geri verdin mi? Yorulduğunuzda Ayşe Teyze’nin pencereden uzattığı salçalı ekmeği paylaştınız mı? “Sokaklar mı kaldı? Ben oyunlarımı artık bilgisayarda oynuyorum.” diyorsun. Haklısın… Peki, ya dedenle? Bilgisayarın başına geçip Guitar Hero oynadın mı? Hayır mı? Mert, dedesiyle bu keyfi yaşadı. Hatta o kadar uyumlu iki arkadaş oldular ki bakın ne yapmaya karar verdiler… Eşref Karadağ
ISBN 978-605-4634-67-5
9
786054 634675