www.toplumsalozgurluk.org
İKİ AYLIK SİYASİ GAZETE
SAYI: 11 ŞUBAT 2006 FİYATI: 1.5 YTL
LATİN AMERİKA
AKP 2006’da zorlanacak
Latin Amerika'da sol dalga çelişkile-
2006 yılı, oligarşinin iç ilişkilerin-
de hayli gergin çatışmalarla geç-
riyle ve belirsizlikleriyle yükseliyor.
Latin Amerika’nın genel gidişatına
meye aday.Arkasına AB ve ABD’yi
fazla önem arz ediyor. Evo Mora-
ler ve yeni yasalarla, hükümet ol-
bakmak bizler açısından artık daha
alan AKP hükümeti, özelleştirme-
les'in Sosyalizme Doğru Hareke-
maktan iktidar olmaya doğru sü-
ti'nin lideri olarak Bolivya'da devlet
reci zorluyor. Merkezinde ordunun
yanın da ilgisini çektiği için giderek
nın yer aldığı statüko ise AKP’nin
başkanı seçilmesi uluslararası med-
Büyükanıt’la simgelenen kanadı-
gündem olmaya başladı. Yeni bir sol
yıpranmasından faydalanarak ve
dalganın ilk işaretleri olarak herke-
özellikle yolsuzlukların üstüne gi-
sin ilgisini çekiyor.
derek, kendi mevzilerini tahkim etmeye çalışıyor.
17.SAYFA Ahmet Gündoğan
3. SAYFA Alp Aydın
8 Mart’a girerken
8 Mart yaklaşırken gerek kadın ku-
rumlarını, gerek karma kurumları bir
telaş sardı. Karma kurumları saran
8 MART’TA ALANLARA
ÇİN: ‘KOMÜNİST PARTİ’NİN ÖNDERLİĞİNDE KAPİTALİZME DOĞRU!
ÇKP, 1978’de başlatılan reform programıyla birlikte ağır ağır sosyalizmden kapitalizme geçiş sürecini “başarıyla” gerçekleştiriyor! İşçi ve emekçilerin kapitalizmden ve tüm sömürü ve baskılardan kurtulmasını hedefleyen “komünizm” ideolojisi artı değer sömürüsünü ve sermayenin her alandaki hâkimiyetini gerçekleştirmek için utanmazca kullanılıyor. 20. SAYFA İ.Halit Elçi
D
ünyanın en yoksulları, kadınlar. Çün-
kü, kadınların çalışma alanı özel alan,
yani evlerimiz. Evlerde sabahtan akşama
dek çalışan kadınlar, tüm bu işleri karın
tokluğuna yapıyorlar. Kamusal alanda çalı-
SALDIRI YASALARI
şan “şanslı” azınlık ise, meslektaşları olan
Türkiye’de siyasal alan bir süredir
ulusalcı ve liberal anlayışların cenderesine sıkışmış durumda. Sosyalist
sol örgütsüzlüğü, dağınıklığı sonu-
cunda gündeme müdahale edemeyince sanki siyaset bu iki anlayışın it
dalaşından ibaretmiş gibi gözüküyor.
erkeklere göre, düşük ücretler alıyor. İşten
atılanlar, yine ilk kadınlar oluyor. Ancak
sömürü bunlarla bitmiyor. Eve iş alma adı
altında, güvencesiz, ucuz ötesi çalışma ko-
şulları ile çalışmak zorunda bırakılan ka-
dınlar, böylece hem özel alana tıkılmış olu-
yor hem toplumsal alandan koparılmış ve
hem de örgütsüzlüğe mahkum edilmiş
Sistem sınırları içinde devam edege-
oluyor.
nılsamasını güçlendireceği için burju-
ğiştirmek için mücadele ediyorlar. Çünkü
5. SAYFA B. Akpolat
emeği üzerinde dönüyor. Kadınlar, değişti-
len her türlü it dalaşı, demokrasi yavazinin işine geliyor.
ezilmenin ortadan kalkması için, paylarına
düşeni yapma iddiasındalar. Her taraf tan
kast etmiyorum, zira Toplumsal Öz-
gürlük de bir karma kurum, kast ettiklerim tahmin edileceği üzere kadın er-
kek el ele güzel günlere dahiyâne fikri-
ni savunanlardır) 8 Mart eylemlerinin
içeriğinden ziyade, kim kiminle, nere-
de ortak eylem yapacak faydacılığı zemininde cereyan ediyor. Öyle ki elini
çabuk tutup çağırıyı yapan kurum ötekilere karşı çalımını atmış ve atı aldığından Üsküdar’ı geçmişti çoktan(!)
Bu çalımlı toplantılardan gördüğümüz kadarıyla, geçen yıl 8 Mart sürecinde
sorunlu davranan kimi örgütler, bu yıl-
kuşatılan, bu kuşatmalarla kabusa sokulan,
ki 8 Mart toplantı çağırısını yaptıktan
le getirilen yaşamlarının insanca bir hale
nıp, hadi bu 8 Mart’ı birlikte örgütle-
özveri, sevgi, saygı laflarıyla yaşanmaz ha-
getirilmesi için hayatı değiştirecekler.
8 Mart, kadınlar için, başkaldırının, müca-
delenin, dayanışmanın tarihidir. Birlik, be-
raberlik için, kadınların kadınlarla yan ya-
na, omuz omuza durdukları gündür. Kadın-
lara yönelik, ekonomik, politik, cinsel her
türlü saldırıya karşı, topluca dayanışma
sonra, hiçbir şey olmamış gibi davrayelim havasındaydılar. Oysa birlikte siyaset yapabilmek için önceki senenin değerlendirmesini yapıp, etik açıdan
kimi grupların (EHP, Çağrı, Kızıl Bay-
rak, Teoride Doğrultu, Sosyalist Bari-
kat) özeleştirilerini vermesi gerekiyor-
du. Geçen yıl “ayrışmayı, devrimci ka-
günüdür.
rarlılığın sınandığı, liberal dayatmala-
deki kadınların sesleriyle buluşturmalıdır.
değerlendirenler, erkeksiz 8 Mart iste-
Kadınlar, seslerini, dünyanın her köşesin-
Kadınlar, kendilerine sunulan hayatı de-
dünya, en çok yoksullaştırılan kadınların
recekler. Çünkü üretiyorlar. Sömürünün,
telaş (ki burada tüm karma kurumları
Umutlarını birleştirmelidir. Kadınların kur-
tuluşu, yalnız kadınlarla mümkün.
Kurtuluşumuz için 8 Mart’ta alanlara.
ra karşı alınan politik bir tutum” diye
yen kadınları devrimcilere karşı tavır
aldı diye suçlayanlar, aynı kadınlara
2. SAYFA Gülfer Akkaya
İSLAMİ FEMİNİZM
ATTAC ÜZERİNE
NERON VE ULTRAS
ÇANLAR KİMİN İÇİN?
önem ka zan dı ğı bir dö nem di.
dün yaya ya yı lan bir ör güt tür.
iki ta kım üze ri ne ku ru lu dur.
artarak adaletsizlik devam ediyor.
1980’ler ar tık kim lik si ya se ti nin
28. SAYFA
KADER AY
Attac, 1998’de Fran sa’ da do ğup
18. SAYFA
FARUK BESKİSİZ
Nice şe hir var dır ki, fut bol re ka be ti
35. SAYFA
HALUK KOŞAR
Milli gelirin sınıflara dağılımındaki
22. SAYFA
NURAY ERGÜNEŞ
BABASI VE OĞLU
12 Ey lül ki mi le ri nin/ki mi şey le rin se si ni kı sarken, kimini de açtı.
34. SAYFA
ÜMİT KARTAL
ISSN: 1304-6519
TOPLUMSAL ÖZGÜRLÜK