. . . IYI KITAP
Ocak 2011 Sayi 23 . . Ücretsizdir
www.iyikitap.net
. . . . Aylik Okul Öncesi, Çocuk ve Gençlik Kitaplari Gazetesi
Bugün karbon kartım geldi, ayvayı yedim! Yıl 2015. Britanya yüzde 60 karbon kısıtlamasını başlattı. Bu, herkese aylık 200 puanlık bir karbon kartı verilecek demek. Peki, bunca kısıtlama içinde yaşarken insanlar hiçbir şey olmamış gibi davranabilecekler mi? Saci Lloyd’la iğneleyici ekogerilimi Karbon Günlükleri 2015’i konuştuk. Bize fütüristik bir hikâye anlatan ve aile krizlerinin, kitle gösterilerinin, “doğal” afetlerin, punk-rock’un ve romansın el ele gittiği bir eko-gerilim olan Karbon Günlükleri 2015, dünyaya Laura Brown isminde yeni bir talihsiz kahraman getiriyor. İlk yayımlandığında eleştirmenler romanı “şamatalı, sert ve dokunaklı bir eğlence”, “yaklaşan çevre felaketine iğneleyici bir bakış” ifadeleriyle tanımladılar. “Ben kitaplarımın gerçek olmasını istiyorum. Özel güçlere sahip ejderhalara, sihirbazlara ne gerek var! Niye her şey fantezi olmak zorunda?” diyen Saci Lyod’la iklim değişimi, çevre felaketleri, karbon kısıtlaması ve tabii ki kitabı üzerine konuştuk. Karbon Günlükleri 2015 adlı kitabınız Laura isminde Londralı sıra-
İyi Kitap’ta bu ay... Yıl sonu falan dinlemedik, harıl harıl çalıştık. Geçen seneden sözümüz vardı çünkü, her yıl okuduğumuz iyi kitaplardan bir seçki yaparak hem hafızamızı tazeleyecek hem de sizlere kaçırmış olabileceğiniz okumalar konusunda kılavuzluk edecektik. “2010’da iyi ki bunları okuduk!” dediğimiz, her biri ilk baskısını 2010 yılında yapmış bu kitapları, dergimizin 23-34 sayfaları arasında bulabilirsiniz. Sayfalarımıza sığdıramadığımız kitapların hatırı kalmasın… Dosya telaşından, farklı yayınevlerinden güncel kitapların tanıtımlarını ihmal etmedik ama. Irmak Zileli kadınların masallarda hangi rollerde göründüğünü ele aldı, çocuk yazarımız İnci Özgür İranlı yazar Kermani’yle söyleşti, Küçük Kurt’un yaratıcısı Ian Whybrow’la ise Arden Köprülüyan konuştu. Şubat sayımızda görüşmek üzere…
dan bir genç kızın çevre felaketleriyle altüst olan hayatını anlatıyor. Kitap çoktan gençlerin en sevdiği kitaplar arasında yerini aldı. Bize biraz kitaptan bahsedebilir misiniz? Olaylar asıl olarak, karbon kısıtlamasının ilk yılında, İngiltere’de geçiyor. Bir günlük biçiminde yazılan kitabın ana kahramanı, on altı yaşında Londralı bir punk-rocker olan Laura Brown, hükümetin kişisel karbon salınımına getirdiği kısıtlama sebebiyle normal bir yeniyetme olarak süremediği hayatını anlatıyor. Zira bu kısıtlamalar herkesin kullandığı elektriğin ve yakıtın ciddi şekilde sınırlandırılmasını getiriyor. Bu da tabii ki seyahat edememeniz, daha az TV seyretmeniz, yiyecek dahil uzaktan gelen
şeyleri satın alamamanız ve daha sık elektrik kesintisi demek… Siz Laura’nın yerinde olsaydınız tüm o sorunlarla nasıl başa çıkardınız? Herhalde ben de aynen Laura gibi yapardım. Bütün yalanlardan nefret eder, bol bol kahkaha atar, çok kafaya takmaz, yanlış çocuğa âşık olur, hayallerimi canlı tutmanın yollarını bulurdum. Romanda bayağı ilginç tiplerle karşılaşıyoruz. Aslına bakarsanız gençler dışında romanda “normal” diyebileceğimiz tip yok gibi. Sıradışı ve tuhaf olmalarını bekleyebileceğimiz yeniyetmeler gayet makul ve aklıselimken, yetişkinler daha ayrıksı tipler olarak çıkıyor karşımıza. Bize