SUNUŞ
T UDEM YAYIN GRUBU YAZAR ET KİNLİKLERİ… ATÖLYELER… SÖYLEŞİLER… YARIŞMA LAR… Çocuk Edebiyatının Yapıtaşları Yazarlar, Çizerler, Oyuncular Yolda! Tudem Yayın Grubu, 30 yıllık deneyimini yazar etkinliklerine aktarırken, çocukların kitapla buluşmalarında unutamayacakları anılar yaratıyor.
Neden Yazar/Çizer Etkinliği? Günümüzün tüm duyulara hitap eden dünyasında okul etkinlikleri, yeni nesil okurlara ilham vermede giderek artan öneme sahip bir destektir. Kitapları elle tutulur hale getiren bu ziyaretler sayesinde öğrenciler, yepyeni atölye çalışmaları, tartışma oturumları, söyleşi programları ve drama çalışmalarıyla, edebiyatın diğer alanlarla kesişimini yaşayarak öğreniyorlar. Öğrencilerin okuma sevgisi artarken, bu atölyelerden çıkan sonuçlar kalıcı birer proje olarak sadece anılarda değil, okul panolarında da yerini alıyor.
Nasıl Bir Etkinlik? Farklı sınıflar ve yaş gruplarına göre düzenlenen bu rehber, öğrencilerin ilgi düzeyine göre şiirden origamiye, karikatürden dramaya, müfredatla bütünleştirilebilecek geniş yelpazede seçenekler sunuyor. Rehberde tema, akış programı ve katılımcılar üzerinde gözlenen etkilerini bulabileceğiniz etkinlikler, yayınevimiz tarafından planlanıyor. Başarılı bir etkinlik için, ilginizi çeken etkinliği Tudem Yayın Grubu’na önceden bildirmeniz yeterli.
sında ilin keyfini emedikleri
üstesinden tsuz bir mi?..
SELEN SOMER Tema: Selen Somer’in Pengu adlı resimli öykü kitaplarından yola çıkılarak oluşturulmuş
iki ayrı etkinlik: Yaratıcı
drama çalışması ve etkileşimli kitap okuma-
sunum etkinliği.
Etkinliğin Akış Programı: 1. Ben Bu Sorunu Çözerim • Pengu Deniz Kıyısında Bir Gün adlı kitabın öğrencilere okunması. • Hikâyenin ana karakterleri olan Pengu, Irmak ve Yunus’un yer aldığı resimli boyama sayfalarının katılımcılara dağıtılması. • Miniklerin kendi aralarında karar vererek canlandırmak istedikleri karaktere ait resimli boyama sayfasını seçip boyamaya başlamaları. • Öğrencilerin boyamayı bitirdikleri resimleri bant yardımıyla göğüslerine yapıştırarak hikâyede adı geçen karaktere bürünmeleri. • Öyküde üzerinde durulan temel sorunu veya kendi yaratacakları yeni bir sorunu dramatize ederek çözmeye çalışmaları. 2. Bu Benim Kahramanım! • Pengu Yeni Bir Arkadaş adlı kitabın öğrencilere okunması. • “Sınıfımıza yeni gelen ve kimseyi tanımayan bir arkadaşımızın kendini daha iyi hissetmesi için neler yapabiliriz?” sorusu üzerine kısa bir soru-cevap bölümü. • Hikâyeyi dinleyen öğrencilerin yaratıcılıklarını kullanarak renkli oyun hamurundan hayallerindeki kahramanı tasarlamaları. • Çocukların ortaya çıkardıkları hamurdan kahramanlara birer isim vermeleri. • Her katılımcının öne çıkarak “Bu benim kahramanım çünkü…” cümlesini tamamlayarak kahramanlarını sınıf arkadaşlarına tanıtmaları.
Pengu Serisi Hakkında: Anaokuluna giden Pengu, kendine has renkli dünyasında ailesi ve arkadaşlarıyla maceradan maceraya koşarken hem eğlendiriyor hem de düşündürüyor… Olayların akışı arasına özenle serpiştirilen sorular, minik okurların sosyal yaşamlarındaki davranışları üzerine düşünebilmeleri için küçük önerilerde bulunurken, anlatılan öyküler; didaktizmden uzak, sade ve akıcı anlatım biçimleriyle dikkat çekiyor.
2
YARATICI OYUNLAR Okul ÖNCESİ 1. sınıf
BEN BU SORUNU ÇÖZERİM... BU BENİM KAHRAMANIM!
Çiz, boya, canlandır, sorunu çöz! Hem hayallerim hem de ellerim sınır tanımaz diyen minikler işbaşında!
Etkinliğin Katılımcılar Üzerinde Gözlenen Etkileri: Öğrenciler; • Grup çalışması gerçekleştirerek belirli kurallara göre hareket etmenin önemini kavrarlar; • Canlandıracakları karakteri belirlerken, grup arkadaşları ile uzlaşmayı ve onların kararlarına saygı duymayı öğrenirler; • Düşünme, karar verme ve sorun odaklı çalışma deneyimi kazanırlar; • İletişim kurma ve kendini ifade edebilme yeteneklerini geliştirirler; • Dramanın yaratıcı ve eğlenceli dünyası ile tanışırlar; • İnce motor kaslarını kullanma yetilerini geliştirirler; • El becerisine dayalı sosyal bir aktiviteye katılarak kişisel yetenekleri hakkında farkındalık kazanırlar; • Hayal güçlerinin ve yaratıcılıklarının sınırlarını zorlayarak sıfırdan bir şey yaratmanın mutluluğunu yaşarlar.
Selen Somer
3
1973 yılında İstanbul’da doğmuştur. 1996 yılında Bilkent Üniversitesi İngiliz Dili Edebiyatı Bölümü’nü onur öğrencisi olarak bitirmiştir. Halen İstanbul’da yaşamakta, İngilizce dersleri verip, çocuk hikâyeleri yazmaktadır. Irmak ve Yunus’un annesidir. Çocuklarına hikâyeler okumaya, onlarla çikolata ve dondurma kaçamağı yapıp sohbet etmeye bayılır.
ÇİĞDEM GÜNDEŞ Tema: “Çizgiden Masala…” etkinliği, edebiyatın
resim sanatıyla buluştuğu alışılmışın dışında yepyeni bir sanat deneyimi sunuyor!
Etkinliğin Akış Programı: • Çiğdem Gündeş’ten keyifli bir masal dinletisi. Dinleti sırasında, anlatılan masalın Ayda Ataman tarafından eş zamanlı bir şekilde resimlenmesi. • Masalın orta yerinde küçük bir duraklama ve katılımcılarla kısa bir soru-cevap oturumu: Acaba masaldaki kahraman karşılaştığı sorunla nasıl başa çıkmalı? Çiğdem Gündeş soracak, öğrenciler öneri getirecek. Ayda Ataman ise resimleyecek. • Anlatılan masala isim bulma oyunu oynanması. Katılımcılar dinledikleri masala en uygun ismi verebilmek için topluluk önünde söz alarak ve birbirlerini dinleyerek tartışabilecekler..
Eğlenceli Notalar Hakkında: Düş kurmaca oyunu oynamak ister misiniz? Gökyüzünde süzülüp duran her yaştan bulutun severek oynadığı bu oyunla, bulutlar kimi zaman koca bir gemiye, kimi zamansa ucu bucağı olmayan bir martı sürüsüne dönüşebiliyor. “Çizgiden Masala…” adını verdikleri “masal ve resim” temalı atölye çalışmalarında yarattıkları sinerji ile nota çizgileri üzerinde bir notadan diğerine koşturan Çiğdem Gündeş ve Ayda Kantar Ataman ikilisinden, hayallerin gerçeğe dönüştüğü sevimli bir masal.
4
ETKİNLİK
1, 2 ve 3. sınıf
ÇİZGİDEN MASALA...
Obur bir prenses, minik bir papatya, yağmur saçlı bir kız, denize düşen bir deniz kızı… Çiğdem Gündeş’in heybesinden dökülen birbirinden güzel masallar, keyifli bir etkinlikle âdeta canlanıyor…
Etkinliğin Katılımcılar Üzerinde Gözlenen Etkileri: Öğrenciler; • Dikkatli dinleme, algılama ve anlamlandırma yetilerini geliştirirler; • Edebi bir tür olarak masal ve masal anlatıcılığı hakkında fikir edinirler; • Bir ressamın gördüklerini, duyduklarını ve hissettiklerini kâğıda nasıl aktardığını gözlemleme fırsatı yakalarlar; • Yaratıcı düşünme becerilerini kullanarak masalın gidişatını değiştirebilmek için fikir üretmeyi, yorumda bulunmayı, düşüncelerini ifade etmeyi öğrenirler; • Belirli bir topluluk içerisinde, belirli bir konu çerçevesinde söyleşide bulunmanın gereklilikleri hakkında bilgi edinirler; • Estetik algılarına ve edebi zevklerine yön verebilmeyi öğrenirler.
Çiğdem Gündeş
5
1964 yılında, Bursa’da dünyaya geldi. Şehir şehir gezerek ve oyun oynayarak geçen ilköğretim ve lise yıllarının ardından üniversiteyi bitirip özel bir bankada çalışmaya başladı. Kızları dünyaya geldikten sonra onlarla birlikte yeni oyunlar buldu. Oyun sayesinde birlikte büyüdüler, düşler kurdular. Zamanla, düşleri sözcüklere büründü, masal oldu. 2003 yılından beri masallarıyla başka çocuklara da ulaşmaya çalışıyor. Kitap, gazete, dergi okumayı, masallar, öyküler yazmayı, oyun oynamayı, denizi, yağmuru ve tüm hayvanları çok seviyor.
TUDEM’LE “EVVEL ZAMAN İÇİNDE…”
MASAL TİYATROSU 2, 3 ve 4. sınıf
Usta yazar Joan Aiken’in efsanevi Yağmur
Damlalarından Kolye adlı çok beğenilen masal kitabından esinlenilerek hayata geçirilen, Tudem’le “Evvel Zaman İçinde” adlı tek kişilik
masal tiyatrosu
projesi, Lila Düşler Tiyatrosu topluluğunun kurucu
oyuncularından Arzu Suriçi tarafından sahneleniyor.
Türk kültüründe önemli bir yeri olan masal anlatıcılığı geleneğine saygı duruşunda bulunan Tudem’le “Evvel Zaman İçinde”, çocuk edebiyatını sahne sanatıyla buluşturan özgün bir çalışma. İzleyicilerini, Pompom adında, rüyalar ülkesinden gelen masalcı bir hayalperest olarak karşılayan Arzu Suriçi, renkli kostümleri ve güldüren hareketleriyle sahneye neşe katıyor. Alışılmış çocuk oyunlarından farklı bir şekilde sahnelenen Tudem’le “Evvel Zaman İçinde”, izleyicilere etkileşimli bir tiyatro deneyimi yaşatıyor. Hazır olun! Masallar diyarına yolculuğumuz başlıyor… Sahneye koyan ve oynayan: Arzu Suriçi Süre: 40 dakika
Yağmur Damlalarından Kolye Hakkında: Aiken, uçsuz bucaksız detaylarla süslediği düşlerini, sekiz ayrı masal ile büyülü bir tepsi üzerinde sunar okurlarına… Yağmur Damlalarından Kolye sınırları olmayan muhteşem bir hayal dünyasına doğru çıkılacak sıradışı yolculuklar vadediyor. Yazarın anlattığı masallarda her şey olağan, her şey sanki olması gerektiği gibi… Bu nedenle onun için kitaptaki tüm doğaüstü olaylar-varlıklar, büyülü anlatılar gerçekmiş ve gerçek olabilirmiş gibi algılanıyor. Yağmur Damlalarından Kolye çocukların her gece dinlemekten bıkmayacakları türden masallar içeriyor. Öyle ki her dinleyişte farklı detaylar üzerine düşünerek değişik rüyalara dalmak da mümkün.
6
FIKRA TİYATROSU 2, 3 ve 4. sınıf
NASREDDİN HOCA BİR GÜN...
Kültürümüzün önemli değerlerinden Nasreddin
Hoca’yı çocuklara sevdirmek
amacıyla yayımlanan Arkadaşım Nasreddin Hoca, Şiirlerle Nasreddin Hoca ve Nasreddin Hoca ile Düşünmeyi Öğrenmek kitaplarından esinlenen “Nasreddin
Hoca
Bir Gün…” adlı tek kişilik fıkra tiyatrosu projesi, İstanbul Moda Sahnesi oyuncularından Alper Baytekin tarafından sahneleniyor.
Nasreddin Hoca, nükte dolu hikâyeleri ve fıkraları ile dünya çapında nam salmasının yanı sıra, üstün zekâsı ve pratik düşünme kabiliyeti ile eşsiz bir filozof bilgedir. Dilden dile dolaşan hikâyeleri ile 800 yılı aşkın süredir Türk kültürünün en önemli değerlerinden biri sayılan Nasreddin Hoca, Alper Baytekin’in canlandırdığı bu özgün oyunla günümüze taşınıyor. İzleyicilerini, hazırcevap bir meddah edasıyla karşılayan Nasreddin Hoca, güldüren fıkraları ile çocukları eğlendirirken düşündürmeyi de ihmal etmiyor. Birbiri ile geçişli birkaç fıkranın teatral bir formda ve etkileşimli bir üslupla sahnelendiği “Nasreddin Hoca Bir Gün…”, Türkiye’nin dört bir yanındaki okullarda, kütüphanelerde, kültür merkezlerinde, alışveriş merkezlerinde ve tiyatrolarda sahneleniyor… Nasreddin Hoca ile gülmeyi ve düşünmeyi öğrenmeye hazır mısınız? Sahneye koyan ve oynayan: Alper Baytekin Süre: 40 dakika
Nasreddin Hoca ile Düşünmeyi Öğrenmek Hakkında:
7
Dünyanın dört bir yanında farklı isimlerle anılan Nasreddin Hoca’nın dilden dile dolaşan hikâyelerine farklı bir boyut kazandırmak amacıyla yayına hazırlanan Nasreddin Hoca ile Düşünmeyi Öğrenmek, halk kültürümüzün sözlü kaynaklarına zenginlik katan Nasreddin Hoca’nın yaşamına ve düşüncelerine felsefi bir pencereden bakmayı öneren yapıcı bir eser. Ünlü Fransız filozof Oscar Brenifier’nin, felsefe öğretmeni Isabelle Millon’la birlikte Tudem Yayınları için özel olarak kaleme aldıkları, Serap Deliorman’ın olağanüstü desenleriyle bezeli.
Tema: Mizah yüklü kalemini psikodrama tekniği ile birleştirerek korkuları tanımlamak, ifade etmek, korkulara duyarsızlaşmak ve yenmek üzerine kurgulanmış
yaratıcı bir drama çalışması.
Psikodrama Etkinliğinin Akış Programı: Hanzade Servi’nin 3. ve 4. sınıf öğrencilerinin algılarına göre yeniden şekillendirdiği psikodrama etkinliği; ısınma, oyun ve paylaşım olmak üzere birbirini tamamlayan üç farklı aşamadan oluşmaktadır. 1. Isınma: Dört temel soru üzerine kısa bir mizahi söyleşi - tanışma oturumu. a. Hanzade Servi nelerden korkuyor? (itiraf-empati) b. Psikodrama çalışmasına katılan öğrenciler nelerden korkuyor? (itiraf-empati) c. Dünyanın kulağa en komik gelen fobileri neler? (empati-değerlendirme-yorum) d. Bir yazarın okulları gezerek çocuklara “korkmayın” demesi saçma mı? (eleştri) 2. Oyun: Hedef: Korkuları yenmek. a. Hanzade Servi tahtaya en büyük korkusunun resmini çizer ve bu korkusu hakkında açıklamalarda bulunur. b. Korkularını resmetme sırası çocuklardadır: Herkes kendisine dağıtılan boş resim kâğıtlarına 10 dakika içinde en büyük korkusunun resmini çizer. 3. Paylaşım: Korkuları paylaşıp onları alt etme sırası artık çocuklarda! a. Kim neyden korkuyor? b. Korkular ne kadar anlamlı? c. Paylaşarak, empati kurarak ve yaratıcılığımızı kullanarak korkularımızın üstesinden nasıl gelebiliriz? d. Korkularımızı resme dökerek onları nasıl etkisiz kılabiliriz? UMACI
Umacı Hakkında: Hanzade Servi
olsaydı, aç kesen ni m nımız eleneği kü, gece üylü man hassastır.
HANZADE SERVİ
Umacılık Okulu’nun zorlu eğitimini bin bir güçlükle tamamlayan Gırrgor’un yeni görevi, dolabına gönderildiği Topaç’ı korkutup ona sürekli huzursuzluk vermekti. Umacılık geleneğini alaşağı edecek devrimci düşüncelere sahip Gırrgor’a göre umacıların asıl görevleri çocukları korkutmak yerine onlara yardım etmek olmalıydı. Peki, gün boyu dolapta saklanarak akşam vakti çocukları korkutmak için türlü oyunlar peşinde koşturmak üzere eğitilmiş bir yaratık nasıl olur da böylesine iyi niyetli bir girişime ayak uydurabilirdi? Sıradışı dostluklar ve korkularla baş etme üzerine eğlenceli bir roman.
8
PSİKODRAMA 3 ve 4. sınıf
KİM KORKAR UMACI’DAN!
Hanzade Servi’nin mizahi bir üslupla korku kavramını yeniden yorumladığı Umacı adlı romanından yola çıkılarak oluşturulmuş yapıcı bir psikodrama etkinliği.
Psikodrama Çalışmasının Katılımcılar Üzerinde Gözlenen Etkileri: Öğrenciler; • Duygu ve düşüncelerini sözler yerine resimlerle ifade etme fikrini benimserler; • Korkularıyla yüzleşme fırsatı yakalayarak onlarla başa çıkmanın yollarını öğrenirler; • Başkalarının, özellikle de yetişkin bir bireyin korkularına şahit olarak empati becerilerini geliştirirler; • Topluluk önünde söz almanın ve özgür iradeyle hareket etmenin önemini kavrarlar; • Korku kavramından korkmama fikri üzerine düşünme fırsatı bularak yapıcı (iyileştirici) bir psikolojik deneyim yaşarlar; • Empati yoluyla, utanma, sıkılma, tedirgin olma gibi olumsuz düşünsel davranışlardan uzaklaşmanın yollarını öğrenirler.
Hanzade Servi
9
1978’de doğdu. Anadolu Üniversitesi, İletişim Bilimleri Fakültesi, Basın ve Yayın bölümünü bitirdi. Çeşitli gazete ve dergilerde çalıştı; televizyon, reklam projelerinde senaristlik ve metin yazarlığı yaptı. Kitaplarını, ayırım yapmaksızın “her yaştan ruhlar için” yazıyor. Hâlâ kitap yazmakta; skeç, yazı, şiir ve öykülerini http://hanzades.blogcu.com adresinde gözler önüne sermekte; çeşitli ödüllerle süslediği serbest yazarlık kariyerine devam etmektedir.
n
k
e ni
n e
SARA PARDO Tema: İzmir sevdalısı Sara Pardo’nun, İzmir’in 8500 yıllık kent tarihine saygı duruşunda
bulunduğu, Öykülerin
İzinde Smyrna’dan İzmir’e adlı çizgi romanından
yola çıkılarak çocuklara yönelik kurgulanmış bir kent kültürü eğitimi…
Etkinliğin Akış Programı: Katılımcılarla etkileşimli gerçekleştirilecek bu özel kent eğitimi, birbiri ile geçişli iki bölümden oluşmaktadır. 1. Smyrna’dan İzmir’e bir kenti yaşamak… Uzun yıllar profesyonel tercüman rehber olarak çalışan Sara Pardo, çeşitli görsel malzemeler kullanarak renklendireceği teorik kent eğitiminin bu bölümünde, İzmir’in binlerce yıllık gelişimini dört ana başlıkta irdeleyecek: • Yeşilova Yerleşimi • Tepekule Smyrna • Kadifekale İç Liman Smyrna • Türk İzmir 2. “Afacanlar Mahallesi” çocukları ile buluşma Eğitimin ilk bölümünde, Sara Pardo’nun izinde benzersiz bir İzmir gezisi deneyimi yaşayan öğrenciler, eğitimin soru-cevap-oyun eksenli ikinci bölümünde öğrendikleri bilgileri pekiştirme fırsatı bulacaklar. • Süper Araştırmacılar Kulübü’ne katılma. • Kulüp kurallarının paylaşılması. • Kim, kitaptaki hangi karakterle eşleşmek istiyor? • Soru-cevap: Sara Pardo’nun İzmir’in tarihi hakkında çocuklara sorduğu sorulara en çok doğru yanıtı veren 5 öğrenciye sürpriz! • Oyun: Korkusuz bir şövalye, gözü pek bir korsan, güzeller güzeli bir Amazon veya ilk Türk amirali Çaka Bey’e dönüşmek isteyen öğrencileri zorlu bir mücadele bekliyor…
Öykülerin İzinde Smyrna’dan İzmir’e Hakkında: “Afacanlar Mahallesi” çocukları bir araya gelerek günümüze kadar ulaşan kalıntılarıyla İzmir’in ilk yerleşim yeri Yeşilova’dan Bayraklı Tepekule’ye, Kadifekale’den kent merkezine Homeros’un “gök kubbe altındaki en güzel şehir” olarak tasvir ettiği Smyrna’yı deneyimli rehber Sara Pardo eşliğinde tanıyorlar. Resimleriyle bir çizgi roman havasını taşıyan ve yer yer fotoğrafların da yer aldığı Öykülerin İzinde Smyrna’dan İzmir’e, kent tarihini eğlenceli bir şekilde ele alıyor.
10
KENT EĞİTİMİ
3 ve 4. sınıf
İZMİR’İ NASIL BİLİRDİNİZ?
Büyük ozan Homeros’un “Gök kubbenin altındaki en güzel şehir” olarak betimlediği, farklı kültürlere ve inançlara binlerce yıldır ev sahipliği yapan güzel İzmir’in dününe, bugününe ve yarınına bakmak…
Etkinliğin Katılımcılar Üzerinde Gözlenen Etkileri: Öğrenciler; • Yaşadıkları kentin tarihini ve kültürünü yakından tanıma fırsatı bulurlar; • Kendilerini kitaptaki karakterler yerine koyarak, empati kurma becerilerini geliştirirler; • Çok kültürlülük, hoşgörü, eşitlik gibi kent kültürünün olmazsa olmaz kavramlarını öğrenerek birlikte uyum içerisinde yaşama sanatı hakkında fikir sahibi olurlar; • Farklı din, dil ve ırktan gelen insanlar ile onlara ait olan yapılara saygı ve sevgi ile yaklaşmanın önemini kavrarlar; • Bir kenti katman katman okumanın nasıl bir deneyim kazandırdığını öğrenirler.
Sara Pardo
11
Uzun bir süre profesyonel tercüman rehber olarak çalışan yazar, İzmir Yahudileri hakkında araştırmalar yaptı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden “Tarihe Saygı Ödülü”nü kazandı. Çocuklar için yazdığı Efes: Arının Gizemi başlıklı çizgi romanı beş ayrı dile çevrildi. Yazar, yerli ve yabancı birçok ödülün sahibidir ve gerçek bir İzmir sevdalısıdır.
KORAY AVCI ÇAKMAN Tema: Koray Avcı Çakman’ın kaleme aldığı Gülen
Sakız Ağacı adlı öykü kitabından yola çıkarak hazırladığı bu yaratıcı drama çalışmasında;
çocukluğun gülen yüzü, edebiyatın oyun yüzü ile buluşuyor…
Drama Çalışması Akış Programı: • Koray Avcı Çakman, katılımcılara “Büyü-Küçül Oyunu”nu bilip bilmediklerini sorar. • Gelen yanıtlara göre oyun hakkında bilgi paylaşımında bulunarak kısaca oyunun kurallarını açıklar. • Koray Avcı Çakman, katılımcılara “Büyümek mi, yoksa küçülmek mi?” diye sorar. • Katılımcılar, Koray Avcı Çakman’ın yönlendirmeleri ile bir büyülüp bir küçülürler. • Oyunun sonlarına doğru Koray Avcı Çakman çocuklara üzerinde yanıt verilmesi gereken üç kısa sorunun yazdığı küçük not kâğıtları dağıtarak, katılımcılardan bu soruları yanıtlamalarını ister. • Koray Avcı Çakman, çalışmanın son adımı olarak, katılımcıların yazılı olarak belirttikleri ifadelerden yola çıkarak kısa bir söyleşi gerçekleştirir ve en güzel yanıtı bulmaya çalışır. En güzel yanıtı veren katılımcıya bir sürprizi olacaktır…
Gülen Sakız Ağacı Hakkında: Öğretmenleri “Çocukluk nedir? Bununla ilgili bir proje ödevi hazırlayacaksınız,” dediğinde Arda ve arkadaşlarını bir telaş sarar. Hepsinin bildiği, bizzat yaşadığı bir şeydir çocukluk. Fakat bunu kâğıda dökmek hiç de kolay değildir. Arda’ya göre çocukluk zorlu bir mücadele. Sürekli ders çalışmak, ödev yapmak, bakkala gitmek derken günler geçip gidiyor. Oysa yetişkinlere göre çocukluk renkli anılarla dolu bambaşka bir serüven. Geç kalmadan birileri Arda’ya çocukluğun gülen yüzünü göstermeli. Neyse ki servis şoförü Adnan Amca’nın Arda’nın ödevine yardımcı olacak harika bir fikri var: Sihirli sözcükler… 2012 Tudem Edebiyat Ödülleri ikincisi Gülen Sakız Ağacı, çocuklarla yetişkinler arasında güçlü köprüler kuruyor.
12
ETKİNLİK
3, 4 ve 5. sınıf
BÜYÜ-KÜÇÜL OYUNU
Sizce çocukluk nedir? Bu sorumuz size basit gelmiş olabilir. A ma emin olun yanıtı hiç de sandığınız kadar kolay değil.
Drama Çalışmasının Katılımcılar Üzerinde Gözlenen Etkileri: Öğrenciler; • Edebi bir eserin nasıl renkli bir oyuna dönüşebileceğini deneyimlerler; • Gözlem yapma, düşünme ve fikir üretme yeteneklerini geliştirirler; • Yaratıcılıklarını kullanarak kendilerini ifade edebilme becerilerini artırırlar; • Empati kavramını anlayarak, kendilerini başka birinin yerine koyup farklı davranışlar sergilemeyi öğrenirler; • Bir başkasını taklit etme yetilerini şekillendirerek başkalarının davranışlarını yorumlama gibi sosyal yönü ağır basan bir kazanım elde ederler; • Topluluk içinde söz alma, karşısındakini dinleme, işittiğini anlamlandırma ve bu doğrultuda duygu ve düşüncelerini etkili bir biçimde yansıtabilme yetilerini geliştirirler.
Koray Avcı Çakman
170’ten fazla kitabıyla Koray Avcı Çakman, yazar kimliğinin yanı sıra, başarıyla gerçekleştirdiği yaratıcı drama atölyeleriyle de tanınıyor. Yazarın Almarpa’nın Gizemi adlı eseri 2011 Tudem Roman Yarışması’nda birinci seçilmiştir. Pek çok sivil toplum kuruluşuyla ortak projeler yürüten yazar, drama liderliği alanında oldukça deneyimli bir isim.
13
SÜLEYMAN BULUT Tema: Nasreddin
Hoca’nın nükte dolu fıkralarının ardında yatan mesajları açığa çıkarmak üzerine kurgulanmış keyifli bir söz oyunu atölyesi.
Oyunun Akış Programı: • Nasreddin Hoca’nın bilgeliği, yaşam felsefesi ve düşünme sanatı üzerine genel bir bilgilendirme. • Doğru düşünme ve söylenenin ardında yatan gerçekliği keşfetmek için izlenmesi gereken adımların gösterilmesi. • Nasreddin Hoca fıkraları üzerine analiz çalışması. • Genel değerlendirme. • Yazarın, Arkadaşım Nasreddin Hoca adlı kitabını okurlarına imzalaması.
Arkadaşım Nasreddin Hoca Hakkında: Kitap, pek çok farklı toplumun ve kültürün ortak belleğine farklı bir renk ve mizah duygusu katmayı başarmış, Akşehirli büyük halk kahramanı Nasreddin Hoca ve fıkralarını, kapsamlı bir derleme ile günümüz çocukları ile tanıştırmayı hedefliyor. Arkadaşım Nasreddin Hoca, benzer örneklerinin aksine, fıkraların gelişigüzel sıralandığı bir kitap değil. Kültürün kolektif bilincini yansıtan bu fıkralar, Süleyman Bulut tarafından dokuz ayrı başlık altında toplanmış ve kıssadan hisse şeklinde yeniden yorumlanmış.
14
ATÖLYE
3, 4 ve 5. sınıf
ARKADAŞIM NASREDDİN HOCA
Nasreddin Hoca ile düşünmeyi öğrenmek üzerine keyifli bir oyun…
Oyunun Katılımcılar Üzerinde Gözlenen Etkileri: Öğrenciler; • Pek çok farklı toplumu ve kültürü etkisi altına almış büyük bir halk kahramanını daha yakından tanıma fırsatını bulurlar; • Eleştirel düşünme, sorgulama ve analiz etme becerilerini geliştirirler; • Mizahın öne çıktığı Nasreddin Hoca fıkralarının alt metinlerini okumayı öğrenirler; • Okudukları, işittikleri her söylemi farklı yorumlayabilirler; • Sosyal bir ortamda, belirli bir konu çerçevesinde söz alarak kişisel görüş ve düşüncelerini ifade edebilme yeteneklerini artırırlar; • Eğlenirken bilgilenmenin mutluluğuna erişirler; • Grup çalışması becerilerini ilerletirler.
Süleyman Bulut
15
1954 yılında, Konya’da, Beyşehir Gölü kıyısında bir köyde doğdu. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni bitirdi. İktisat okurken, rakamlardan çok harfleri sevdiğini fark edince yazmaya başladı. İstanbul Radyosu’nda Çocuk Bahçesi ve Çocuk Saati programlarında, radyofonik oyun ve masalları yayınlanan Bulut’un roman ve öykülerinin dışında genç okurlar için derleme gibi kitapları bulunmaktadır.
SİMLA SUNAY Tema: Büyük usta Bedri
Rahmi Eyüboğlu’nun “Sanatı tarif etmek zorunda olsam, oyundur derim” sözünden ilham alarak, resimle şiiri buluşturan bir atölye çalışması.
Atölyenin Akış Programı: • Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun hayatı ve eserleri üzerine kısa bir sunum. • Sınıfın mevcut öğrenci sayısına göre 3 veya 4 ayrı çalışma grubunun oluşturulması. • Renk ve fırça kullanımı hakkında bilgilendirme. • Resim çalışmasının başlaması. • Ortaya çıkan resimlerin değerlendirilmesi. • Değerlendirme sırasında, her bir resmin içeriğine bağlı olarak ortaklaşa seçilecek sözcüklerden farklı dizeler oluşturulması. • Yazarın, Mavi’nin Mutluluğu adlı kitabını okurlarına imzalaması.
mavi’ nin mutluluğu
mamvuit’luluğu ni n
Sun ay Akg ül : Sim la yaz ar Gö kçe eye n : res iml
Mavi'nin Mutluluğu Hakkında: Mavi, resim yapmayı çok sever ama hiç renk kullanmazdı. Resimlerinin hepsi siyah beyazdı. Durumu fark eden annesini bir telaştır aldı: Renk demek, mutluluk demekti; resimlerini renklendirmediğine göre, acaba Mavi mutsuz muydu? Derken bir gün, mavi benekli bir kaplumbağa buldu Mavi. Kaplumbağa onu ressam, şair, yazar Bedri Rahmi Eyüboğlu’yla tanıştırdı. Bedri Rahmi ise Mavi ile ayakkabı boyacısı Çebiş’i tanıştırdı. Bedri Rahmi, Çebiş ve Mavi, resim yapmanın mutluluğunu paylaştılar, rengârenk bir arkadaşlığa yelken açtılar...
16
ATÖLYE
3, 4 ve 5. sınıf
SÖZCÜKLERİN RENGİ, RENGİN MUTLULUĞU
“Resim sanatımızı taşıyan dört direk vardır: renk, leke, çizgi, benek.” Bedri Rahmi Eyüboğlu
Atölyenin Katılımcılar Üzerinde Gözlenen Etkileri: Öğrenciler; • Bedri Rahmi Eyüboğlu gibi Türk düşün ve sanat hayatına yön vermiş renkli bir kişilik hakkında bilgilenirler; • Büyük bir alanda, birden çok kişinin katılımı ile ortak bir eser yaratmanın mutluluğunu yaşayarak grup çalışması becerilerini geliştirirler; • Resim sanatında kullanılan araç-gereçleri tanıma fırsatını yakalarlar; • Var olan bir sanat eseriyle ilgili gözlem yapmayı, düşünmeyi, eleştirmeyi ve yorum yapmayı öğrenirler; • Çizim ve boyama becerilerini geliştirerek düşüncelerini ifade edebilme yeteneklerini artırırlar; • Renklerin desenle olan ilişkisini ve birbirinden farklı dillerini keşfederler; • Soyut resimle gerçekçi resim arasındaki farklar konusunda bilgi edinirler; • Şiiri farklı bir zemin içine yerleştirerek farklı bir açıdan bakmayı deneyimlerler; • Yaratıcı düşünme ve yeni fikirler üretme yetilerini geliştirirler.
Simla Sunay
17
1976’da İstanbul’da doğdu. İlk kez 1995 yılında mimarlık fakültesinde okurken çocuk öyküleri yayımlandı. 2006 yılında Güneşten Sarı Baldan Tatlı adlı ilk çocuk romanı yayımlandı. İstanbul’da çocuklara kent bilinci kazandırmak amacıyla çeşitli atölyeler düzenlemektedir. Remzi Kitap Gazetesi ve İyi Kitap adlı dergide çocuk kitabı yorum/eleştiri yazıları yayımlanan Simla Sunay, halen serbest mimarlık yapmakta ve hafta sonları çocuklarla resim ve öykü atölyesi yürütmektedir. Eşi, Kuzey ve Güneş adında iki oğluyla, İstanbul, Çengelköy’de yaşamaktadır.
AŞKIN GÜNGÖR Tema: Çocuk ve gençlik yazınının değerli kalemlerinden Aşkın Güngör’ün Gizemli
Şeyler
Dedektifi Bol Bel’in İnanılmaz Serüvenleri adlı dizisinden esinlenerek oluşturulmuş, araştırma ve soruşturmaya dayalı bir atölye çalışması.
Atölyenin Akış Programı: • Dedektif Bol Bel ile tanışma. • İyi bir dedektif olmanın püf noktaları üzerine tartışma. • Bir vaka belirleme. • Vakanın gözlemlenerek analiz sürecinin başlatılması. • Vakanın olumlu ve olumsuz yönlerinin belirlenmesi. • Vaka analizinden elde edilecek kazanımların paylaşılması.
Dedektif Bol Bel Hakkında: Yaz-kış üzerinden hiç çıkarmadığı turuncu şapkası ve pardösüsü ile Fillibaba yolunun yıldızı olarak görülen gizemli şeyler dedektifi Bol Bel, sadece ama sadece çocuklar için çalışan bir dedektif olarak tanınmaktadır. BAÇYOF’tan mezun olamamış (Bırak Artık Çocukluğu Yetişkin Ol Fakültesi) yegâne kişi olan Bol Bel, top gibi göbeği ve neşe dolu mizacı ile çocukların sevgilisidir. Çocuk ruhlu bir hayalperest olan dedektif Bol Bel, çözdüğü vakalar karşısında asla para talep etmez. Onun için paradan çok daha önemli şeyler vardır; o da çocukların sınır tanımayan hayalleri…
18
ATÖLYE
3, 4 ve 5. sınıf
DEDEKTİFLİK ATÖLYESİ Sır perdesi aralanıyor. Yaşanan gizemli olaylar Bol Bel’in üstün çabalarıyla nihayet açıklığa kavuşuyor…
Atölyenin Katılımcılar Üzerinde Gözlenen Etkileri: Öğrenciler; • Sorgulayarak düşünme, derinlemesine gözlem yapma ve soruşturma yetilerini geliştirirler; • Bir ekibin parçası olduklarını hissederek grup çalışması hakkında fikir sahibi olurlar; • Söz almadan önce düşünme, söyleyeceklerini tartma ve yorum katmadan kendilerini ifade edebilme yeteneklerini artırırlar; • Okudukları kitabın başkahramanı ile empati kurmayı öğrenerek başkaları adına düşünme ve karar verme yeteneklerini geliştirirler; • Atölyede işlenen vakaların çözümlenmesi sırasında elde ettikleri kazanımları, gerçek hayatta karşılaşacakları benzer durumlar üzerinde deneme fırsatını yakalarlar; • Bir sırrı aydınlatmanın ve gerçeğe ulaşmanın gurur ve heyecanını yaşarlar; • Kendilerine olan güvenlerini artırarak daha cesur hareketler sergilemeye başlarlar.
Aşkın Güngör
19
1972 yılında, İstanbul’da doğdu. Editörlükten yazı işleri müdürlüğüne, yayıncılık sektörünün hemen her alanında görev aldı. 1993 yılında Ben Bir Kediyim adlı şiir kitabı Alfa Yayıncılık tarafından yayımlandı. 1996 yılında Düşler Diyarı adlı fantastik çocuk romanı, BU Yayınevi tarafından okura sunuldu. Sevgiyi Arayan Kardan Adam adlı çalışmasıyla 2004 Tudem Edebiyat Ödülleri Masal Yarışması’nda 3.’lük ödülünü kazandı. Aynı eser, Kardan Adam Masalı adıyla Uçanbalık tarafından yayımlandı.
MEHMET ATİLLA Tema: Değişik yazın türlerinde sayısız ödüllü esere imza atan Mehmet Atilla’nın, yazarlık serüvenine esin kaynağı olmuş çeşitli kitaplar, yazarlar ve olaylardan söz ederek örnekler sunacağı, edebiyatın
vurgulayan bir söyleşi.
iyileştirici ve birleştirici gücünü
Söyleşinin Akış Programı: Mehmet Atilla, söyleşiye katılım gösterecek öğrencilerin sınıf düzeylerine göre içeriğini değiştirebileceği bu etkinlikte, yazarlık deneyimlerini edebiyatın etkileyici örnekleri ile birleştirerek Kalbimdeki Kelebek adlı romanını yayına hazırlama sürecini özetleyen bir söyleşi gerçekleştirecektir. Mehmet Atilla söyleşi boyunca, katılımcı öğrencilerle birlikte aşağıdaki soruların yanıtlarını arayacaktır: • Edebiyatın doğasında var olan oyunlar, rüyalar, masallar vb. unsurlar gündelik yaşantımızın sıradanlığına nasıl etki ederler? • Edebiyat her zaman gerçeği yansıtmalı mıdır, edebiyatın yarattığı büyülü dünya gerçekten var olabilir mi? • Bilimkurgu ve fantastik öğelere dayalı edebi anlatılar neden ilgi çekicidir? • Yazınsal dilin kalbimizde bıraktığı izler ve birey oluşumuza kattığı artı değerler nelerdir? • Yaşam yolculuğumuzdaki dönemeçlerde edebiyat bizlere nasıl yol gösterir?
Kalbimdeki Kelebek Hakkında: Saygın’ın belki de hayattaki en yakın arkadaşı Canan artık çok uzaklarda. Gittiği yeri ne bilen var ne de gören. Bu ani gidişin ardından birçok söylenti çıksa da, Saygın’ın bunlara kulak asmaya pek niyeti yok. Küçük yüreği, böylesine zamansız bir ayrılığı sineye çekmeye el vermiyor. Zaten istese de kalbinde sürekli uçuşup duran kelebekler buna izin vermiyor. Saygın, Canan’ı unutmamaya ve unutturmaya kararlı… Üstelik bu yolda yalnız da değil. Olmadık zamanlarda karşısına çıkıp kulağına küçük ipuçları fısıldayan, her biri birbirinden renkli yol göstericileri var… Usta yazar Mehmet Atilla’dan ilk duygusal yaklaşımların, heyecanların, arayışların yalın ve sımsıcak ifadesi…
20
SÖYLEŞİ
3, 4, 5 ve 6. sınıf
EDEBİYAT FIRTINASI
Edebiyat bir iyilik fırtınasıdır. A rkamızdaki güç, önümüzdeki serinlik… Mehmet A tilla
Söyleşinin Katılımcılar Üzerinde Gözlenen Etkileri: Öğrenciler; • Edebiyat yoluyla, gündelik yaşamın dışına çıkmanın insanoğlunun ruhunu ve zihnini nasıl zenginleştirebileceği üzerine deneyim kazanırlar; • Bilimin ve sanatın çıkış noktasının hayal kurma, sezgi ve arayış olduğunun farkına varırılar; • Dilimizin sözlü ve yazınsal değerleri ve çeşitliliği hakkında bilgi edinerek kültürel donanımlarını geliştirirler; • Bir dizi sözcüğün yan yana getirilmesiyle oluşan kıvılcımların insan ruhunu nasıl ateşlediğini örneklerle kavrarlar; • Yaşamın görünen ve görünmeyen yüzlerine yalnıza bilgi açısından değil, estetik açıdan da yaklaşmayı önemserler; • Edebiyatın bir mutluluk kaynağı olabileceği bilincine ulaşarak kitaplara olan ilgilerini artırabilirler.
Mehmet Atilla
21
Güçlü kalemi ve ifade yeteneğiyle edebiyatımızın duyarlı yazarlarından Mehmet Atilla 1959 yılında Bodrum’un Turgutreis beldesinde doğdu. Ankara Yüksek Teknik Öğretmen Okulu’nu bitirdi. Değişik illerde öğretmenlik yaptıktan sonra 2003 yılında emekli oldu. Yetişkin, ilkgençlik ve çocuk edebiyatı alanında birçok kitabı yayımlanmıştır. Naif kişiliği ve ilham veren sözleriyle edebiyatseverlerin her daim kendisinden övgüyle bahsettikleri Atilla, sayısız ödüle değer görülmüştür.
BETÜL AVUNÇ Tema: Çocuk ve gençlik edebiyatımızda özgün bir temanın doğmasına öncülük eden arkeolog-yazar Betül Avunç’un, Anadolu’nun tarihsel mirasını gelecek kuşaklara tanıtmak amacıyla kaleme aldığı “İkiz
Gezginler” dizisinden yola çıkılarak oluşturulmuş renkli bir arkeoloji atölyesi.
Atölyenin Akış Programı: Katılımcılarla etkileşimli gerçekleştirilecek atölye çalışması, birbiri ile geçişli üç temel bölümden oluşmaktadır. 1. Arkeoloji ve mitoloji nedir? • Arkeolojinin çıkışı ne zaman? • Arkeolog ne iş yapar? • Mitolojinin arkeolojiye katkısı nedir? • Mitolojinin günümüzdeki bazı mesleklerle ilintisi ve yararları nedir? 2. Türkiye’de arkeolojinin önemi: Çeşitli resimler ve öyküler eşliğinde Anadolu uygarlıklarına (Tarihöncesi, Troya, Hititler, Urartu, Frigya, Lidya, Yunan, Roma, Bizans, Osmanlı) kısa bir bakış. Tartışma konusu: • Geçmişe ışınlansan bu uygarlıkların hangisinde yaşamayı seçerdin? Neden? Kim hangi tarafta? • Ege ve Peri olmak üzere iki gruba ayrılan katılımcılardan savundukları düşünce hakkında kısa bir açıklama yapmaları beklenir. 3. Arkeoloji bulmacası İki gruba ayrılan öğrenciler aldıkları kısa eğitim sonrasında bir test yanıtlarlar. • Bilgi Yarışması: Eşleştirme şeklinde gerçekleştirilecek sözlü bir test.
İkiz Gezginler Serisi Hakkında: Peri ile Ege için gezmek gerçek bir tutku. İkiz Gezginler, yeni yerler görüp yeni insanlar tanımayı, Anadolu’yu karış karış gezerek maceradan maceraya koşmayı çok seviyor. Türkiye’nin doğal güzelliklerini, unutulmaya yüz tutmuş efsanelerini ve ilginç tarihisel öykülerini gün yüzüne çıkararak keyifle okunacak sürükleyici serüvenler yaşatan İkiz Gezginler dizisi, çocuk ve gençlik edebiyatımızda çocukların aktif bir şekilde yer aldıkları fantastik-tarihi macera roman tününün öncüleri arasında gösteriliyor. Dizinin kitapları: İkiz Gezginler İstanbul’da, İkiz Gezginler İstanbul’dan Bodrum’a, İkiz Gezginler Troya’da.
22
ATÖLYE
4 ve 5. sınıf
KÜÇÜK ARKEOLOGLAR İŞBAŞINDA!
A rkeologlar tıpkı olay yerinde inceleme yapan polisler gibidir. Dedektiflik yaparak, geçmişte neler olup bittiğini keşfedebilmek için kazı yerlerinde buldukları küçük delil parçacıklarını dikkatli bir şekilde bir araya getirirler…
Atölyenin Katılımcılar Üzerinde Gözlenen Etkileri: Öğrenciler; • Arkeolog olan bir yazarla buluşma fırsatı yakalayarak, arkeoloji bilimi üzerine birinci ağızdan bilgi edinirler; • Türkiye’nin arkeolojik ve mitolojik geçmişi ile ilgili birçok ilginç hikâye ve anektod dinleme imkânı bulurlar; • Grup çalışmasına katılarak, söz alma, kendini ifade etme ve taraf tutma yetilerini geliştirirler; • Atölye çalışmasının odak noktasında yer alan “İkiz Gezginler” dizisini okuyarak edebiyatı bilgi ile buluşturan keyifli bir okuma deneyimi yaşarlar; • Atölyenin son bölümünde yanıtlayacakları testin yardımıyla edindikleri bilgileri sınama şansına erişirler.
Betül Avunç
23
1964 yılında, Bursa’da dünyaya geldi. Şehir şehir gezerek ve oyun oynayarak geçen ilköğretim ve lise yıllarının ardından üniversiteyi bitirip özel bir bankada çalışmaya başladı. Kızları dünyaya geldikten sonra onlarla birlikte yeni oyunlar buldu. Oyun sayesinde birlikte büyüdüler, düşler kurdular. Zamanla, düşleri sözcüklere büründü, masal oldu. 2003 yılından beri masallarıyla başka çocuklara da ulaşmaya çalışıyor. Kitap, gazete, dergi okumayı, masallar, öyküler yazmayı, oyun oynamayı, denizi, yağmuru ve tüm hayvanları çok seviyor.
TOPRAK IŞIK Tema: İleride ne olacağına karar veremeyen gençlere kılavuzluk etmesi amacıyla
yayına hazırlanan “Acaba
Ne Olsam?” dizisinden yola çıkılarak oluşturulmuş mizah dolu bir söyleşi-tartışma etkinliği…
Söyleşinin-Tartışmanın Akış Programı: Katılımcılarla etkileşimli gerçekleştirilecek söyleşi-tartışma etkinliği üç aşamadan oluşmaktadır. 1. Hangi mesleği seçmeli? • Toprak Işık neden iki mesleğe sahip? • Bir insan aynı anda birden fazla mesleği sürdürebilir mi? • Meslek seçimlerimiz hayatımızı nasıl etkiler? • Doğru meslek seçimi diye bir şeyden söz edebilir miyiz? 2. Bir meslek nasıl tanımlanır? • Mühendislik nedir? Mühendisliğin dalları neler? • Kime yazar denir? Yazar nasıl geçinir? • Yazarlık mı yoksa mühendislik mi daha eğlenceli? • Bir meslekte mutlu olmak için neler gerekir? 3. Zamanda yolculuk… Bir yanda hayata geçirilememiş sayısız büyük mühendislik projesine imza atan deli bir dâhi, öte yanda zamansız eserlerle yüzyıllara meydan okuyan bir edebiyat efsanesi: Leonardo da Vinci ve William Shakespare. • Alanlarında uzman iki büyük usta, öğrencilere hiç unutamayacakları mesajlar vermek üzere zaman makinesine atlayıp günümüze gelirse…
Acaba Ne Olsam? Serisi Hakkında: Toprak Işık’tan mesleğini seçmek isteyenler için sohbet tadında bir tanıtım serisi. Doğan Gençsoy da esprili ve yaratıcı çizgileriyle anlatıma renk verdi. “Büyüyünce ne olacaksın?” sorusuyla karşılaşmadan büyümek yasaktır. Doktor, mühendis, avukat… Bu nedenle hayalleri süsleyen meslekleri tanıtan bu dizide son sayfayı çeviren okurun önünde iki seçenek beliriyor: Bu iş tam bana göre deyip şimdiden yola koyulmak… Ya da selam verip geçerim deyip başka bir meslek aramak…
24
SÖYLEŞİTARTIŞMA
4, 5 ve 6. sınıf
BÜYÜYÜNCE NE OLSAM?
Bir insan hem yazar hem de mühendis olabilir mi? Peki, bir mühendis neden kendine yazarlık gibi zorlu bir ikinci meslek seçer?
Söyleşinin Katılımcılar Üzerinde Gözlenen Etkileri: Öğrenciler; • İki mesleği başarı ile sürdüren bir yetişkinle tanışma fırsatı yakalayarak birden çok meslekle ilgilenmenin nasıl bir deneyim olduğuna dair bilgi edinirler; • Mühendislik ve yazarlık mesleklerinin incelikleri hakkında fikir sahibi olurlar; • Mesleki başarı-başarısızlık, memnuniyet-memnuniyetsizlik, tatmintatminsizlik gibi temel kavramları öğrenirler; • Gelecekte verecekleri kararların hayatlarını ne denli etkileyebileceği hakkında farkındalık kazanırlar; • Meslek hayatındaki alışkanlıklar üzerine farklı anekdotlar dinleme fırsatına erişerek iş hayatına eleştirel bir pencereden bakmaya çalışırlar; • Mizahın insan hayatını nasıl anlamlı kıldığını deneyimleme şansını yakalarlar.
Toprak Işık
1973 yılında Elazığ’da doğdu. Çocukluğu ve ilkgençlik yılları İnegöl’de geçti. Üniversite birinci basamak sınavında Türkiye 9.su, ikinci basamak sınavında Türkiye 16.sı olarak girdiği Bilkent Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü’nden 1996 yılında mezun oldu. Bir süre New York’ta yaşadıktan sonra yazarlığa daha fazla zaman ayırabilmek için İstanbul’a yerleşti ve mühendislik yaşamını araştırma geliştirme projelerinde danışmanlık yaparak sürdürmeye başladı.
25
PELİN GÜNEŞ Tema: Pelin Güneş’in Hayal
Kurma Dersleri adlı öyküsündeki olay örgüsü esas alınarak oluşturulmuş eğlendirici ve bilgilendirici bir forum çalışması. Atölye çalışması genel olarak sözlü ifade üzerine kurulacaktır. Katılımcılardan, klasik düşünme anlayışının ötesine geçerek yeni fikirler üretmeleri ve savunmaları beklenecektir.
Atölyenin Akış Programı: • Atölyeye katılacak tüm öğrencilerin, Hayal Kurma Dersleri adlı öykü kitabını önceden okumuş olmaları beklenir. • Tüm öğrencilerden atölyeye katılmadan önce en yaratıcı hayallerini bir kâğıda not etmeleri ve daha sonra sınıfta öğretmenlerine vermeleri istenir. • Yazar, kendisine ulaştırılan notlar arasından rastgele seçimler yaparak öğrencilerin hayalleri üzerine bir tartışma yürütmeye başlar. Böylece, atölye süresince ne tür hayallerin gündeme getirileceği de sürpriz olmuş olur. • Tüm katılımcılara eşit konuşma hakkı verilmeye çalışılarak düşünceleri, önerileri ve eleştirileri alınır.
Hayal Kurma Dersleri Hakkında: Kitaba ismini veren “Hayal Kurma Dersleri” öyküsünün kahramanları bir ilkokulun 4. sınıf öğrencileridir. Günlerden bir gün öğretmenleri onlardan hayal kurma ile ilgili bir ödev istediğinde hepsi çok şaşırır. Çünkü onlara göre hayal kurmak küçüklerin işidir. Aslında farkına varmadıkları şey, nasıl hayal kurulacağını bilmedikleridir… Derste, öğretmenleri onlara hayallerinden bahsetmelerini istediğinde de, hiç kimse yaratıcı ve yeni bir şey anlatamaz. Anlatılanlar hep başkalarının hayatlarına özenilerek kurgulanmış “bilinen” klişe arzulardan ibarettir.
26
ATÖLYE
4, 5 ve 6. sınıf
HAYAL ATÖLYESİ En yaratıcı hayali kim kuracak?
Atölyenin Katılımcılar Üzerinde Gözlenen Etkileri: Öğrenciler; • Hayal, hayalperest, hayal-icat, hayalperest-mucit kelimelerinin anlamsal ve kavramsal analizini yapabilmeyi öğrenirler; • Kendileri, yakın çevreleri ve dünyanın geleceği ile ilgili çeşitli varsayımlarda bulunarak, toplumu ilgilendiren olaylar üzerine düşünürler; • Hayalleri sayesinde değişim yaratmış örnek kişileri tanırlar; • Hayal güçlerini yönlendirip şekillendirerek sözlü ifade yoluyla bunu tanımlamaya çalışırlar; • Gözlem, yorum ve ifade yeteneklerini geliştirirler; • Yarışma olgusundan hareketle, “en yaratıcı” olabilmek için zihinlerini ve ufuklarını genişletirler.
Pelin Güneş
27
1974 yılında Ankara’da doğdu. ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümünü bitirdi. 2002 yılından itibaren yazı ile ilgilenmeye başladı. “Babama Kamera Vermeyin” adlı dosyasıyla, 2003 Tudem Edebiyat Ödülleri öykü dalında mansiyon, “Hayal Kurma Dersleri” adlı dosyasıyla da 2008 Tudem Edebiyat Ödülleri Gülmece Öykü dalında ikincilik ödülü kazandı.
HİCABİ DEMİRCİ Karikatür sanatçısı Hicabi Demirci’nin Desen Yayınları tarafından yayımlanan Hico adlı kitabı ile paralel olarak düzenlenecek etkileşimli
Tema:
bir okul çalışması.
Atölyenin Akış Programı: • Karikatür tarihine kısa bir bakış. • Karikatür ve Türkiye. • Karikatürün insanlar üzerindeki etkileri. • Karikatür okuma tekniklerinin gösterilmesi. • Katılımcılarla beraber karikatür okuma çalışması.
Hico Hakkında: Sıradışı çizimleriyle Türkiye’nin sayılı çizerlerinden biri olan Hicabi Demirci, son yıllarda gerçekleştirdiği çizimleri Hico adını verdiği bir albümde toplayarak, her karikatürseverin arşivinde bulundurmak isteyeceği çok özel bir seçki hazırlamış. Genellikle kadın ve şiddet, okutulmayan kız çocukları, savaşın çocuklar üzerindeki etkileri, insan, hayvan ve çevre gibi temalar üzerine çizim yapmayı tercih eden Demirci, sözün yer almadığı çizimleriyle görünenin ardındakini keşfetmek isteyenler için etkileyici bir görsel ve düşünsel şölen vadediyor.
28
ATÖLYE
4, 5 ve 6. sınıf
KARİKATÜR OKUMA ATÖLYESİ
Karikatürle, görünenin ardına yapılacak keşifli bir yolculuk...
Atölyenin Katılımcılar Üzerinde Gözlenen Etkileri: Öğrenciler; • Gösterilen imgenin ardındakini görmeye ve gördüklerini anlamlandırmaya çalışırlar; • Algılarını uyaran görsellerin, nasıl doğru okunması gerektiğini öğrenirler; • Gösterilen imge üzerine derinlemesine düşünerek görsel okuma alışkanlıklarını geliştirirler; • Görsel bir imgeye yüklenen anlamları, alt metinleri farklı bakış açılarıyla yorumlayabilmeyi öğrenirler.
Hicabi Demirci
1968’de Samsun’a bağlı Kocapınar köyünde doğdu. İlk, orta ve lise yılları Anadolu’nun çeşitli yerlerinde geçti. 1992’de Ankara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi’ni bitirdi. Çocukluk yıllarında başlayan çizgi serüveni zaman içinde kendi yolunu bularak karikatürle buluştu. Üniversite yıllarında girdiği çizgi film atölyesinde uzun süre çalıştı. Bir dönem, Radikal İki ve Milliyet Pazar eklerinde karikatürleri yayımlandı. Eserleri, ulusal ve uluslararası karikatür yarışmalarından toplam 45 ödüle değer görüldü. Uzun yıllar Radikal gazetesinde illüstratör olarak görev alan; Hicabi Demirci, çalışmalarını bağımsız olarak sürdürmeye devam ediyor.
29
MİYASE SERTBARUT Tema: Miyase Sertbarut’un, toplumsal değerlerimiz üzerine kaleme aldığı eleştirel
yönü ağır basan öykü ve romanlarından yola çıkarak, farklı konular üzerine gerçekleştirilecek söyleşi-tartışma oturumları…
Tartışmanın Akış Programı: İlgili atölye çalışmasının uygulanabilmesi için; Üzerine tartışılacak kitabın öğretmenler ve öğrenciler tarafından belirlenmiş olması ve ilgili kitabın önceden okunmuş olması gerekmektedir. Miyase Sertbarut, etkinliğe katılım gösterecek öğrencilere aşağıdaki sorulardan birini yönlendirerek tartışmayı başlatır. (Söyleşi-Tartışma Atölyesinde yer alacak her soru farklı bir Miyase Sertbarut kitabı ile ilişkilendirilmiştir.) • Kitaplarda korku ve fantastik öğeler neden ilgi çeker? Bunun olumlu ve olumsuz yanları nelerdir? Tartışmanın odak kitabı: Kapiland’ın Karanlık Yüzü (5, 6, 7, 8. sınıflar) • Bir karakter yaratmanın kolay, zor ve eğlenceli yanları neler olabilir? Tartışmanın odak kitabı: Kapiland’ın Kobayları (5, 6, 7, 8. sınıflar) • Genç yaşlarda yazar olmak mümkün mü? Bir yazar adayının izleyebileceği yollar nelerdir? Tartışmanın odak kitabı: İkizler İz Peşinde (4, 5. sınıflar) • Kitapların mutfağı, yazının perde arkası. Tartışmanın odak kitabı: Kimsin Sen? (7, 8. sınıflar) • Yazıyı besleyen hayaller midir? Gerçekler midir? Tartışmanın odak kitabı: Yılankale (5, 6, 7. sınıflar) • Okuru etkileyen şey kitabın konusu mu, yoksa kitabın dil ve anlatım özellikleri midir? Tartışmanın odak kitabı: Çöp Plaza (5, 6, 7. sınıflar) 30
TARTIŞMA
4, 5, 6, 7 ve 8. SINIf
MİYASE SERTBARUT’LA TARTIŞMA ATÖLYESİ
Her öykü meraka açılan yeni bir kapı. Merak ettiklerimizi öğrenmek, çözümlemek mutluluğun diğer adı.
Tartışmanın Katılımcılar Üzerinde Gözlenen Etkileri: Öğrenciler; • Sınıf dışında, belirli bir topluluk içerisinde söz alma, öneride bulunma ve yorum yapma becerilerini geliştirirler; • Okudukları kitap üzerine kafa yormayı öğrenerek bir başkasının düşüncelerini, fikirlerini derinlemesine irdelemeyi öğrenirler; • Ölçülü ve verimli bir tartışmanın kuralları hakkında bilgi sahibi olurlar; • Özgüven duygularını güçlendirerek kendilerini ifade edebilme yetilerini ilerletirler; • Ödüllü bir yazarla bir araya gelme fırsatına ulaşarak, edebi bir eserin eleştirilmesi, yorumlanması gibi edebi bir faaliyette bulunurlar; • Okuduğunu anlama, anlamlandırma ve atölyenin merkez noktasında yer alan tartışma konusu ile ilişkilendirmeyi öğrenirler.
Miyase Sertbarut
1963’te, Ceyhan’da doğdu. G.Ü. Gazi Eğitim fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. Çeşitli illerde öğretmenlik yaptı. Yazmaya radyo oyunları ile başlayan Miyase Sertbarut, 1996’da, Çankaya Belediyesi ve Damar edebiyat dergisinin birlikte düzenlediği yarışmada ödül alarak fasulyem Bulutlara Çıkamaz adlı kitabı yayımladı. Bu ödülün ardından çocuk edebiyatına yönelen yazar, ağırlıklı olarak çocuklara ve ilkgençlik çağına yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Çocuk edebiyatı dışında deneme, anlatı ve öyküleri Hayalet Gemi, Bir Yeni Biçem, İnsan, Damar gibi farklı edebiyat dergilerinde yayımlandı. Ödüllü yazar Eskişehir’de yaşıyor.
31
AYTÜL AKAL Tema: Aytül Akal’ın Süper
Gazeteciler dizisinden yola çıkarak, gazetecilik mesleğinin inceliklerini paylaşmak üzere hazırlanmış, teorik bilgiye ve pratik uygulamaya dayalı interaktif bir atölye.
Atölyenin Akış Programı: Atölye çalışmasının birinci bölümünde, aşağıdaki soruların yanıtları üzerine bir söyleşi gerçekleştirilir: Gazeteciliğe giriş (teorik eğitim) - 1. ders saati • Gazete okumanın önemi nedir? • Gazete nasıl en doğru şekilde okunur? • Gazetede ne tür yazılar/görseller yer alır? • Röportaj nedir? Nasıl yapılır? Kimler okur? • Röportajın bir gazeteye kattığı artı değerler nelerdir? Atölye çalışmasının ikinci bölümü pratik uygulamaya ayrılmıştır. Öğrencilerin 1. derste öğrendikleri bilgileri hayata geçirmeleri beklenir. Atölye çalışması (pratik uygulama) - 2. ders saati • Katılımcılardan birer röportaj sorusu hazırlamaları istenir. • Değerlendirme sonucunda iyi sorular ve kötü sorular ayıklanır. Bu doğrultuda Aytül Akal tarafından yapıcı eleştirilerde bulunulur ve etkili bir röportaj sorusu hazırlamanın püf noktaları paylaşılır. Atölye çalışmasının ardından, öğrencilerin gerçekleştirdiği röportaj, anket, karikatür çizimi, fotoğraf çekimi gibi gazetecilik faaliyetleri renkli bir okul veya sınıf panosuna dönüştürülebilir veya okulun aylık dergisinde/gazetesinde web sayfasında yayımlanabilir.
Süper Gazeteciler Hakkında: Büyüyünce yazar ya da şair olmak, Aytül Akal’ın çocukluk düşüydü. İzmir Amerikan Koleji’nden mezun oldu ve 1973 yılından sonra, Hayat Mecmuası’nda yazmaya başladı. Öyküleri, masalları, şiirleri, birçok dergi ve gazetede yayımlandı. Aynı süreçte köşe yazıları yazdı, röportajlar yaptı. 1991’de ilk çocuk kitabı Geceyi Sevmeyen Çocuk yayımlandı. O tarihten sonra çocukların büyülü dünyasına dalarak, yalnızca çocuklar ve gençler için yazmaya başlayan Akal, 25 kitap ile Türkiye’den en çok kitabı çevrilen yazarlar sıralamasında 4. sıradadır.
32
ATÖLYE
4, 5, 6, 7 ve 8. sınıf
GAZETECİLİK DERSLERİ
Her çocuk aslında bir yanıyla da gazetecidir. Gözlemlemek, sorgulamak, araştırmak, gerçeğin izini sürmek çocukluğun doğasında var. Tabii asıl önemli olan çocuğun kalbinde yatan gazeteciyi keşfedebilmekte gizli…
Atölyenin Katılımcılar Üzerinde Gözlenen Etkileri: Öğrenciler; • Yazarlık serüvenine gazetecilikle başlayan ödüllü bir yazarla tanışıp, mesleğin inceliklerini birinci ağızdan dinleme fırsatını yakalarlar; • Bir gazeteyi nasıl etkili ve doğru bir biçimde okumaları gerektiği bilgisine ulaşırlar; • Bir gazeteyi oluşturan unsurları detaylı bir şekilde öğrenirler; • Gazete okuma alışkanlığının önemini kavrarlar; • Röportaj yoluyla; belirli bir kişiyle belirli bir konu üzerine görüşerek, fikir sormak, aldığı yanıtları yorumlamak ve bunları yazıya dökmek gibi röportaj yapmanın prensipleri ile ilgili deneyim kazanırlar; • Söz alma, fikir beyan etme ve kendini ifade etme yetilerini geliştirirler; • Sınıf dışında, sosyal bir ortamda, kolektif bir çalışma gerçekleştirme olanağını elde ederler.
Aytül Akal
Büyüyünce yazar ya da şair olmak, Aytül Akal’ın çocukluk düşüydü. İzmir Amerikan Koleji’nden mezun oldu ve 1973 yılından sonra, Hayat Mecmuası’nda yazmaya başladı. Öyküleri, masalları, şiirleri, birçok dergi ve gazetede yayımlandı. Aynı süreçte köşe yazıları yazdı, röportajlar yaptı. 1991’de ilk çocuk kitabı Geceyi Sevmeyen Çocuk yayımlandı. O tarihten sonra çocukların büyülü dünyasına dalarak, yalnızca çocuklar ve gençler için yazmaya başlayan Akal, 25 kitap ile Türkiye’den en çok kitabı çevrilen yazarlar listesinde 4. sıradadır.
33
HABİB BEKTAŞ Tema: Habib Bektaş’la dilimizin yüzyıllar öncesinden gelen birikimini ve zevkini yansıtan
dil ve kültür ilişkisi bağlamında ele alarak ardında yatan mesajları oyunlar aracılığıyla açığa çıkarmak üzerine kurulu bir atölye atasözleri ve deyimleri,
çalışması.
Atölyenin Akış Programı: • Atölyeye katılacak tüm öğrencilerin Habib Bektaş’ın Öykülerle Atasözleri-Söz Kulağa Yazı uzağa ve Öykülerle Deyimler-uzun lafın Kısası kitaplarını okumuş olmaları beklenmektedir. • Yazar, şaşırtmak, ilgiyi yüksek tutmak için tekerlemeye, ses uyumuna ve gülmeceye yakın duran atasözlerini art arda söyler ve ardından bir oyun oynanır. Çocuklardan gelen atasözleri kâğıtlara yazılarak sepete koyulur. • Sıra, yazılan atasözlerinin ne anlama geldiğini araştırmaktadır. Bazı atasözlerinin anlamları diyalog yöntemiyle araştırılır. Soruların yanıtları çocuklardan beklenir. • Yazar, bu defa gülmeceye, tekerlemeye, ses uyumuna yaslanmış deyimleri art arda sıralar. Bu amaçla yeri geldikçe farklı yöntemler de dener. Çocuklar, kendi yaşam alanları içinde duydukları, karşılaştıkları deyimleri yine kendileri ortaya koyarlar. Yazar, sadece yardımcı olmaktadır. Yazarın amacı diyalog ve sorulardan yeni sorular üretmektir. • Çocuk, sorduğu sorunun yanıtını yazarın kendine özgü yöntemleriyle yeni sorular üreterek, bulmaca gibi yine kendisi bulur.
Öykülerle Atasözleri ve Öykülerle Deyimler Hakkında: Dilimizin yüzyıllar öncesinden gelen birikimini ve zevkini yansıtan atasözleri ve deyimler, özgün ve çağdaş hikâyelerle dile geliyor! Öykülerle Atasözleri ve Öykülerle Deyimler kitapları, kurmacanın gücü ve bölüm sonlarında yer alan sınıf etkinlikleri ile kültürümüzün ve dilimizin önemli bir parçası olan atasözleri ve deyimlere eğlenceli ve bambaşka bir bakışla yaklaşmamızı sağlıyor.
34
ATÖLYE
4, 5, 6, 7 ve 8. sınıf
ÖYKÜLERLE ATASÖZLERİ VE ÖYKÜLERLE DEYİMLER
Ne demişler: “Çocuktan al haberi!” Habib Bektaş, soruların yanıtının çocuklarda olduğunu düşünüyor. Bu atölye çalışmasında katılımcı atasözleri ve deyimlerin anlamlarını yazarın kendine özgü yöntemleriyle yeni sorular üreterek kendisi bulur.
Atölyenin Katılımcılar Üzerinde Gözlenen Etkileri: Öğrenciler; • Kültürümüzün ve dilimizin önemli bir parçası olan atasözleri ve deyimlere farklı bir bakışla yaklaşılmasını sağlar ve dil bilincini geliştirir; • Atasözleri ve deyimlerin anlamlarını diyalog ve soru yöntemiyle çoğunlukla katılımcıların bulması hedeflenmiştir. Mizahın ve oyunun önemli bir yer kapladığı atölye çalışmasında genç okurların atasözleri ve deyimleri eğlenceli bir şekilde öğrenmeleri amaçlanmıştır; • Atölyede atasözleri ve deyimlerin yanı sıra bolca deyiş, yerel söyleyiş, tekerleme, şiir gibi dil ve kültürümüzün yerel özelliklerine yer verilir. Böylece katılımcılar anadilin zenginliklerini kendiliğinden fark edeceklerdir; • Homeros’un eserlerinden mitolojiye, Yunus Emre’den çağdaş şiire Türk Edebiyatı’nın zenginliklerine yer yer gönderme yapılarak katılımcıların çok yönlülükleri ve genel kültürlerinin de artırılması amaçlanmaktadır; • Öğrenciler bu atölye ile eleştirel düşünme, sorgulama, analiz ve ifade etme becerilerini geliştirirler.
Habib Bektaş
35
Türkiye’de ve Almanya’da şiir, öykü, roman ve tiyatro türünde birçok kitabı yayımlandı. İnkılap Roman Ödülü’ne değer görülen Gölge Kokusu adlı romanı Eylül Fırtınası adıyla Atıf Yılmaz tarafından sinemaya uyarlandı. Türk Dil Derneği Ömer Asım Aksoy Ödülü’ne değer görülen romanı Cennetin Arka Bahçesi Yunancaya çevrilerek Atina’da yayımlandı. Yazarın, Türkiye’de ve Almanya’da oyunları sahnelendi.
...
uygarlıkların masalsı atmosferinde, heyecan
dolu serüvenlere imza atan Eski Çağ tarihi uzmanı, yazar Zehra Tapunç’tan, insanoğlunun hayatına yön vermiş devrim niteliği taşıyan icatlardan ilginç keşiflere, bilinmeyenlerle dolu
renkli bir tartışma atölyesi.
Atölyenin Akış Programı: Katılımcılarla etkileşimli gerçekleştirilecek atölye çalışması, birbiri ile geçişli iki bölümden oluşmaktadır. 1. İnsanoğlu nasıl mucit oldu? Birbirleri ile sıkça karıştırılan keşif ve icat kavramlarının mercek altına alındığı bu bölümde, ilk icatlardan geleceğe yön verenlere kadar birçok önemli icadın çıkış noktası örneklerle irdelenecektir. • İcat nedir? Keşif nedir? Kime mucit denir? • Yaşamsal ihtiyaç duyulmadan bir icat gerçekleştirilebilir mi? • İcat ve keşiflerde tesadüfün rolü ne? 2. Hayaller ve icatlar… Mucitlerin yüzyıllardır hayalini kurduğu, ancak bugün bile hâlâ icat edilememiş bazı önemli fikirlerin gençlerin yaratıcılıklarını harekete geçirecek keyifli bir mucitlik oyununa dönüşmesi. • Hayaller gerçek olacak mı? Örnek: Devridaim makinesi, zaman makinesi ve altın makinesi… İmkânsız gibi görünen bu hayallerin mucitleri kim ve neden icada dönüşememişler?
Tapınağın Sırrı Hakkında:
Zehra Tapunç Zehra Tapunç
ne
Tema: Antik
Tapınağın Sırrı
ir ek ar de ir ol na
ZEHRA TAPUNÇ
Melisa ve Kares babaannelerini kaybedince kimsesiz kalırlar. Bir süre sonra, ailelerinin köklerini araştırmak üzere kılık değiştirerek Efes kentine gelirler. Ancak gemiden iner inmez tuhaf olaylar birbirini izlemeye başlar. Efes halkı her nedense iki kardeşten de nefret etmektedir. Çocuklar bir turist rehberi olan Rufus’un yardımlarıyla kendilerine kalacak bir yer bulurlar. Ancak fazla seçenekleri yoktur. Ya Efeslilerin isteğine boyun eğerek kenti terk edeceklerdir ya da… Eski Çağ tarihi uzmanı yazar, Antik Efes kentinin görkemli günlerine ayna tutuyor.
36
TARTIŞMA 5 ve 6. sınıf
GENÇ MUCİTLER SORUYOR: İCAT MI YOKSA KEŞİF Mİ?
Her icat ihtiyaçtan doğar. Peki, insanoğlunun hayatını değiştiren her yenilik gerçekten bir icat mıdır, yoksa bir keşif midir?
Atölyenin Katılımcılar Üzerinde Gözlenen Etkileri: Öğrenciler; • Tecrübeli bir Eski Çağ tarihi uzmanı ile tanışma ve çalışma şansına erişirler; • İcatlar ve keşifler üzerine ilginç hikâyeler ve anektodlar dinleme imkânı bulurlar; • Grup çalışmasının detayları ve kuralları hakkında fikir edinirler; • Yaratıcı düşünme ve hareket etme becerilerini ilerletirler; • Topluluk içerisinde söz alma ve kendilerini ifade etme yeteneklerini geliştirirler; • Yarışma ruhunu yaşayarak birbirleri ile centilmence rekabete girişirler; • Hayal kurmanın önemini ve işlevini kavrarlar; • Düşünme, odaklanma ve fikir geliştirme yetilerini artırırlar.
Zehra Tapunç
37
Mersin’de doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Eski Çağ Tarihi Bölümü’nü bitirdi. Bir süre Boğaziçi Üniversitesi’nde Türk Dili Edebiyatı okuduktan sonra havayollarında çalıştı, öğretmenlik yaptı. Halen yazarak ve dilimize çeviriler yaparak yaşamını sürdüren yazar, evli ve iki çocuk annesidir.
MAVİSEL YENER Tema: Çocuk ve gençlik edebiyatının usta yazarlarından Mavisel Yener’in yazdığı
Mavi Zamanlar yapıtının, yazarın zihninde kurgulanma ve kaleme alınma süreçlerini gözler önüne seren çeşitli görsellerle renklendirilmiş
2003 Tudem Edebiyat Ödülleri Roman Yarışması’nda birinciliğe değer görülen
bir söyleşi - tartışma etkinliği.
Söyleşinin-Tartışmanın Akış Programı: Öğrenciler aşağıdaki sorular çerçevesinde bir söyleşi gerçekleştirecektir. • Mavisel Yener’i Mavi Zamanlar’ı yazmaya yönlendiren Antik Allianoi Kenti’ne bakış… • Çağdaş bir gençlik edebiyatı klasiğinin doğuşu: Adım adım Mavi Zamanlar’a doğru… (Esinlenme, araştırma, fikir geliştirme, hayal kurma-gerçekleri değerlendirmekurgulama ve düşünceleri kâğıda dökme süreçlerinin paylaşımı…) Söyleşi-tartışma sürecinde aşağıdaki sorular üzerinde durularak yanıtları aranacaktır: • Mavi Zamanlar’ın esin kaynağı ne-kim/ler? • Mavisel Yener romanı kaleme almadan önce yaptığı araştırmalarda hangi gerçeklerle karşılaştı? • Kahramanların romanda yer almayan, anlatılmamış öyküleri var mı? • Paris’in yüreğinden Bergama’ya uzanan haritanın sırrı ne? • Yeraltı dehlizlerinin yeryüzündeki anlamları neler? • Dolunay Masalcısı gerçekte kim? 2003
17. baskı
Mavi Zamanlar Hakkında: Mavisel Yener külliyatında apayrı bir yerde duran Mavi Zamanlar, nefis anlatımı ve sürükleyici kurgusuyla son on yılın en çok okunan gençlik romanlarından biri. 2003 Tudem Edebiyat Ödülleri Roman Yarışması’nda birincilik ödülü ile taçlandırılan bu değerli yapıt, yakın geçmişimizde büyük bir felaketle karşı karşıya kalan Allianoi Antik Kenti’nin başına gelen hazin sonun adeta sessiz bir çığlığı… Allianoi gerçeğini gençler için kaleme alınmış heyecan dolu bir serüvenin merkezine taşıyarak yaşanan trajediye kayıtsız kalamadığını gösteren Yener, her geçen gün yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalan tarihi zenginliklerimize sahip çıkmamız gerektiğini anımsatırken maviliklerle bezeli eşsiz bir okuma deneyimi sunuyor.
38
SÖYLEŞİTARTIŞMA
5, 6 ve 7. sınıf
“MAVİ ZAMANLAR”IN İZİNDE…
Son on yılın en beğenilen ve en çok okunan gençlik romanlarından Mavi Zamanlar ’ın sırlarla dolu yazılış serüveni…
Söyleşinin Katılımcılar Üzerinde Gözlenen Etkileri: Öğrenciler; • Son on yılın en beğenilen ve en çok okunan gençlik romanlarından birinin arka planını öğrenme fırsatına erişirler. • Eğlenceli, sürprizlerle dolu ve ilham verici bir yazar-okur buluşması deneyimi yaşarlar. • Antik Allianoi Kentinin büyüleyici geçmişi ve tarihsel gelişimi hakkında bilgi sahibi olurlar. • Mavi Zamanlar’da ucu açık bırakılmış soruların yanıtlarını öğrenme imkânını bulurlar. • Edebi bir eserin yazılış aşamaları hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olarak okudukları veya okuyacakları diğer edebi eserlere farklı bir bakışla yaklaşma yetilerini geliştirirler.
Mavisel Yener Mavisel Yener, 1962’de Ankara’da doğdu. 1984’te Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun oldu. Çocuklar ve gençler için roman, şiir, öykü, masal, radyo oyunu ve tiyatro oyunu türlerinde birçok yapıtı bulunan Yener, uzun yıllardır Cumhuriyet gazetesinin haftalık kitap ekinde inceleme ve eleştiri yazıları yazmaktadır. TRT-İzmir radyosunda, Yüreğimizdeki Sesler ve Kitap Kurdu adında iki radyo programı hazırlayıp sunan Yener’in pek çok öyküsü, masalı ve şiiri ilköğretim ders kitaplarında yer almaktadır.
39
AYTÜL AKAL Tema: Aytül Akal’ın büyük
beğeniyle okunan Kızım, Ben Çocukken…; Oğlum,
Ben Çocukken…; Kızım Nerdesin? ve Oğlum Nerdesin? adlı kitaplarından yola çıkarak,
ergenlik döneminde yaşanan sorunların benzer yönlerini vurgulamak ve bu konudaki paylaşımı artırmak üzere kurulmuş bir özgür düşünce platformu.
Proje Hayata Geçirilirken… • Kitapların önceden okutulması, • Okul içerisindeki merkezî bir noktada, büyükçe bir duvar panosu tahsis edilmesi, • Öğrencilerden, kendilerini, okudukları kitaplardaki gençlerin yerine koymaları istenerek ergenlikle ilgili hissettikleri farklı duygu ve düşünceleri duvar panolarına asmaları, • Aytül Akal’ın projeyi hayata geçiren okulu ziyaret edebilmesi için yukarıda belirtilen tüm ön koşulların okul tarafından yerine getirilmiş olması beklenir.
Söyleşi Akış Programı: • Tanışma, panonun incelenmesi, notların okunması. • Notlarda dile getirilen benzer duygu, düşünce ve davranış biçimlerinin eşleştirilmesi. • Empati, sempati ve antipati kavramları üzerine kısa bir tartışma. • Katılımcılardan birinin sahneye davet edilerek panodan rastgele bir not seçmesi ve ardından yazarın bu notla ilgili görüşlerini aktarması. • Değişimin güzelliği üzerine kısa bir öykü anlatımı.
40
ATÖLYE
5, 6, 7 ve 8. sınıf
SÖZ GENÇLERİN...
Gençler için yepyeni bir paylaşım platformu: Değişime hazır mısın?
Projenin Katılımcılar Üzerinde Gözlenen Etkileri: • Paylaşma hissinin gelişmesi: Ergenlik çağındaki gençlerin, ev okul ve aile-arkadaş çevrelerinde yaşadıkları sorunları birbirleriyle paylaşma fırsatı yakalaması. • Ergenlerin kendilerini ifade edebilmesini sağlayarak çözüm bulmaları için onlara yol göstermek. • Katılımcıları özel bir sosyal platformda buluşturarak ergenlerin iletişim ve sosyalleşme yetilerini güçlendirmek. • İçe dönük ergenlerin kendilerine güven duymalarını sağlamak amacıyla farklı deneyimleri gözlemlemelerine olanak tanıması. • İçe dönük ergenler başkalarının deneyimlerine tanık olmaları sağlanarak kendilerine güven duyma konusunda teşvik edilirler.
Aytül Akal
41
Büyüyünce yazar ya da şair olmak, Aytül Akal’ın çocukluk düşüydü. İzmir Amerikan Koleji’nden mezun oldu ve 1973 yılından sonra, Hayat Mecmuası’nda yazmaya başladı. Öyküleri, masalları, şiirleri, birçok dergi ve gazetede yayımlandı. Aynı süreçte köşe yazıları yazdı, röportajlar yaptı. 1991’de ilk çocuk kitabı Geceyi Sevmeyen Çocuk yayımlandı. O tarihten sonra çocukların büyülü dünyasına dalarak, yalnızca çocuklar ve gençler için yazmaya başlayan Akal, 25 kitap ile Türkiye’den en çok kitabı çevrilen yazarlar listesinde 4. sıradadır.
FERDA İZBUDAK AKINCI Tema: Ferda İzbudak Akıncı’nın Mutluluk
oluşturulmuş; mutluluk
Sokağı romanından yola çıkılarak
ve başarı kavramlarının sorgulanması esasına dayanan
felsefi bir söyleşi programı.
Söyleşinin Akış Programı: Ferda İzbudak Akıncı ile bir araya gelecek öğrenciler aşağıdaki sorular çerçevesinde bir söyleşi gerçekleştirecektir. • İnsan geleceğiyle ilgili kaç yaşında plan yapmaya başlamalı? Hangi işi yapmak istediğinizle ilgili ilk ne zaman kendi kendinize sormaya başladınız? • Peki bunun mutlulukla ilgili olduğunu hiç düşündünüz mü? Bir insan sevmeyeceği, emek vermekten hoşlanmayacağı bir işi yapmak zorunda kaldığında mutsuz olmaz mı? Bu noktada durup kendinizi ve yaşamı sorgulamanız, sizi seçimleriniz konusunda yönlendirebilir mi? • Romanda Utku, Bilgi ve Özge, kendi geleceklerini şekillendirebilmek için gözle görülür bir çaba içindeler. Sizin de böyle bir çabanız var mı? Bununla ilgili neler yapıyorsunuz? • Geleceğinizi şekillendirmek için şu anda adımlar atıyorsanız, seçimlerinizi toplumsal göstergeler etkiliyor mu? • Seçimlerinizde sanata yer var mı? Edebiyat, müzik, resim, heykel, sinema ve tiyatronun toplumların karakterini ve geleceğini değiştirebileceğine inanıyor musunuz? • Aileniz ve yakın çevreniz sizi keşfetmek, yeteneklerinizi, hayallerinizi ortaya çıkarmak, umutlarınızı güçlendirebilmek için çaba gösteriyor mu? Sizi anlamaya çalışıyorlar mı? Size yardımcı oluyorlar mı? Yoksa bu zorlu yolculukta yalnız mısınız?
Mutluluk Sokağı Hakkında: Usta yazar Ferda İzbudak Akıncı’nın büyük beğeniyle okunan Mutluluk Sokağı adlı kitabı, bir arayış ve yolculuk romanı olarak selamlıyor genç okurlarını. İnsanın kendi hayatını nasıl yaşamak istediğini anlama çabası üzerine yoğunlaşarak felsefi sularda gezinmeyi tercih eden eser, gençleri, düşlerini unutmadan gerçeği aramak üzere sürprizlerle dolu bir yolculuğa çıkarıyor.
42
SÖYLEŞİ
6, 7 ve 8. SINIf
BAŞARI MUTLULUK GETİRİR Mİ? Mutluluk üzerine düşünsel bir yolculuk…
Söyleşinin Katılımcılar Üzerinde Gözlenen Etkileri: Öğrenciler; • Gözlem yapma, eleştirel düşünme ve kendilerini ifade edebilme becerilerini geliştirirler; • Yaratıcı düşünme, hayal kurma ve gelecek hakkında öngörüde bulunma kavramları etrafında düşünsel bir yolculuğa çıkma şansını yakalarlar; • Gençler için kaleme alınmış edebi bir esere felsefi bir bakış açısından nasıl yaklaşılması gerektiğini öğrenirler; • usta bir yazarla bir araya gelerek, belirli bir konu üzerine tartışma ve yorumda bulunma fırsatını yakalamış olurlar; • Sosyal bir ortamda, kendi hayatları ile ilgili varsayımlarda bulunmayı öğrenerek kişisel ve duygusal gelişimlerine katkıda bulunurlar.
ferda İzbudak Akıncı
43
İzmir’in Dikili ilçesinde doğdu. Yazmaya şiirle başladı. Ege Üniversitesi ve Anadolu Üniversitesi’nde yüksek öğrenim gördü. Öyküleri, şiirleri, yazarlarla yaptığı söyleşiler ve kitap değerlendirme yazıları Varlık, Adam Öykü, Notos, Kurgu gibi pek çok farklı dergide yayımlandı.
NAZAN TACER Tema: Türkiyenin sayılı origami ustalarından Nazan Tacer tarafından hazırlanan
Origami (Hayvanlar-Bitkiler, Oyuncaklar ve Hediyelik) kitapları temel alınarak okullarda düzenlenecek el becerisine dayalı bir dizi atölye çalışması.
Atölyenin Akış Programı: • Origami tarihine kısa bir bakış. • Origami ve Türkiye. • Temel katlama şekillerinin gösterilmesi. • Atölye katılımcılarının kararına göre zıplayan kurbağa, kanat çırpan kuş, turna vb. katlama çalışmalarından birinin yapılması. • Katlanan kâğıtların renkli boncuklar eşliğinde kurdelelere dizilerek bir araya getirilmesi. Not: Talep edildiği takdirde; öğrencilerin velileri ile birlikte katılabilecekleri atölye çalışmaları da düzenlenebilmektedir.
Origami Kitapları Hakkında: Origami sanatı, toplumumuzda öncelikli olarak ailelerin çocukları ile birlikte keyifli vakit geçirmeleri için kullanılmış. Bu alanda hünerli olan ayrıcalıklı eller daha sonrasında bu sanatı Türkiye’de yaygınlaştırmak için ellerinden geleni yapmışlar. Nazan Tacer de bu isimlerden biri. Origami ustası Nazan Tacer’in yediden yetmişe herkesi cezbedecek origami kitapları üç ayrı başlıkta toplanıyor: Hayvanlar-Bitkiler, Oyuncaklar ve Hediyelik. Dizinin minikler için yeni kitabı Mini Mini Origami.
44
ATÖLYE
3, 4 ve 5. sınıf
ORİGAMİ ATÖLYESİ Kâğıdın hayalle buluşması…
Atölyenin Katılımcılar Üzerinde Gözlenen Etkileri: Öğrenciler; • El sanatlarına karşı yetenekleri olup olmadığını keşfederler. • El ile gösterilen hareketleri gözleri ile doğru şekilde okuma ve sonrasında gördüklerini uygulama yetilerini geliştirirler. • Sınıf ortamı dışında sosyal bir etkinliğe uyum sağlamayı öğrenirler. • Yoktan bir şey var etmenin mutluluğunu yaşarlar. • Kâğıt, kalem, makas ve yapıştırıcı gibi farklı araç-gereçleri doğru şekilde kullanma becerilerini artırırlar. • Algılarındaki geri dönüşüm olgusunu geliştirerek, atık kâğıtları origami yoluyla değerlendirme yolunu öğrenirler. • Atölye ortamında arkadaşları ile bir yarış ortamına girerek en hızlı şekilde en güzel ürünü ortaya çıkarabilmek için belli bir konu üzerinde odaklanabilme kabiliyetlerini artırırlar. • Origami sanatının matematik bilimi ile ilişkisini doğrudan gözlemleyerek matematikteki performanslarını artırmak üzere çeşitli ipuçları edinirler.
Nazan Tacer
45
1981’de, Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksekokulu Grafik Bölümü’nden mezun oldu. 1984 yılında çalışmaya başladığı Cumhuriyet gazetesinde on sekiz yıl boyunca Grafik Servisi Şefi olarak görev aldı. 1985-1986 yıllarında Çekirge adlı çocuk dergisine origami sayfaları hazırladı. Uzun yıllar ilköğretim matematik kitaplarına ve okuma setlerine çizimler yaptı, kitap kapakları tasarladı. 2004’ten beri, National Geographic Kids adlı çocuk dergisine origami, kâğıt işleri ve artık malzemelerden oyuncak yapımı üzerine sayfa hazırlıyor.
’YLA ATÖLYELER... Tema: Güncel dosya konularından sanata ve spora, çevreden teknoloji ve bilime bir
yetişkinin ihtiyaç duyduğu her konuyu çocuklara
onların dilinden anlatan
Dünyalı, derslerde de öğretmen ile öğrenci arasındaki aktif iletişimi güçlendirecek,
çocukların hem bireysel hem grup çalışmaları yapabilecekleri şekilde tasarlanmıştır. Dergide yer alan sanat,
çevre ve düşünce balonu sayfalarından pek çok
farklı atölye sizleri bekliyor.
Dünyalı’yla Güncel Sanat Atölyesi: Dünyalı’yla Güncel Sanat Atölyesi, geleneksel resim ve heykel anlayışından uzaklaşarak malzemeyi öne çıkaran, daha çok düşünceye dayalı bir sanat yaklaşımını öğrencilerin birebir uygulama yapabilecekleri şekilde ele alır. Sıradan malzemelerle kavramsal sanat atölyesinden yeryüzü sanatına, pop-sanattan pasta resimleriyle matematik işlemleri yapmaya kadar farklı başlıklarla düzenlenmiş sanat atölyelerinden birini seçebilirsiniz: • • • •
Kavramsal Sanat Yeryüzü Sanatı Pop-Sanat Tarzı Kendi Resmini Yapmayı Dene Pastalarla Sanat ve Matematik
Dünyalı’yla Çevre Atölyesi: Dünyalı’nın Yeşilist tarafından kaleme alınan çevre sayfaları, derslerde kullanılabilecek ve çocukların aktif katılımını sağlayabilecek etkinlikler önerir. • Dönüşümlü olarak seçilecek konulara göre atölyede bahçeyi sınıfa taşı etkinliğinden su hakkı, küresel ısınma, geri dönüşüm, karbon ayak izi gibi pek çok farklı konu ele alınır ve pek çok uygulamalı etkinlik yaptırılır. 46
ATÖLYE
3, 4, 5 ve 6. SINIf
KEŞFEDEN ÇOCUK ÜRETİR
Çocukları tüketici değil üretici olarak konumlandıran Dünyalı Dergi’nin sanat, çevre ve düşünce balonu atölyeleri, merak eden, gezegenimizi seven ve “Ufkunu Genişlet”mek isteyen katılımcılar arıyor!
Dünyalı’yla Düşünce Balonu Atölyesi: Dünyalı’nın Düşünce Balonu Atölyesi, çocukların kendilerini daha iyi tanımalarına yardımcı olmak için düzenlenmiş bir felsefe atölyesidir. • Atölyede çocukların gündelik yaşamlarında karıştırdıkları kavramları sorgulamaları beklenir. Kazanmak-kaybetmek ilişkisinde sevilme ve onay görme ihtiyacının rolü; sevgi ve beklenti arasındaki bağ gibi seçilen pek çok farklı konu üzerine öğrencilerin sorularla düşünmeleri amaçlanır.
Atölyenin Katılımcılar Üzerinde Gözlenen Etkileri: Öğrenciler; • Kendilerinin de birer üretici oldukları konusunda farkındalık kazanır; • Kendileri ve çevresindeki canlılar ve olaylar hakkında duyarlık kazanır. Çevre bilinci edinerek yaşama hakkı üzerine düşünür. Az tüketme, geri dönüşüm konularında duyarlılık geliştirir; • Görsel üzerinden düşünmeyi öğretir. Yaratıcılığını zenginleştirir. Kendi becerilerinin farkına varır, üretmenin keyfini duyumsar; • Açık uçlu, düşündürücü, anlamlı ve derinliği olan sorular, çocukları farklı açılardan düşünmeye yöneltir. Kendisi ve çevresiyle ilgili sorunlara çözüm önerileri geliştirir. 47
SÖYLEŞİLER Her söyleşi, yepyeni bir heyecan… Etkinlik dosyamızın olmazsa olmazı hiç kuşkusuz söyleşiler. Tudem Yayın Grubu yazarları, yeni okullar ziyaret edip yeni öğrencilerle buluşmaktan büyük keyif alıyor. Okulunuzun hangi ilde veya ilçede hatta köyde olduğu hiç sorun değil. Yeter ki çocuklar okusun. Gerek yazarların gerekse öğrencilerin yaşadıkları bu büyük heyecana ortak olmanız için hepinizi söyleşilerimize davete diyoruz…
EKREM GÜNEŞ
1943 yılında Nevşehir’de doğan Ekrem Güneş, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü’nü bitirdikten sonra uzun yıllar öğretmenlik yapmıştır. Öykü ve romanlarının yanı sıra TRT radyolarında çok sayıda oyunu yayınlanan yazar, Güneş, tatlı dili, etkili hitabeti ve sevecen karakteriyle okullarda en çok söyleşi ve imza etkinliği gerçekleştiren ödüllü yazarlarımızdan biridir.
AYLA ÇINAROĞLU
1939 yılında Ankara’da doğan Ayla Çınaroğlu, 1972’den bu yana çocuklar için yazmaya ve kitaplarının bir bölümünü resmetmeye devam ediyor. Türkçe ders kitaplarında eserlerine yer verilen Çınaroğlu, 2006’da ÇGYD (Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği) önerisiyle IBBY (International Board on Books for Young People) Yazın Onur Listesi’nde yer almıştır. 2007 ilkbaharında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde adına özel bir sempozyum düzenlenmiştir. ŞİİR GEMİSİ
Çocuklar şiirlerle büyümeli. Sevinci, coşkuyu, acıyı, hüznü anadilinin müziğiyle yüreğinde duyabilmeli. Çünkü dilin ritmi, sesin ritmi yüreğin ritmini yansıtır, yaşam onlarla anlam kazanır, onlar güzelleştikçe yaşam güzelleşir. www.aylacinaroglu.com Bu kitap, yazarın kendi resimlediği şiirlerini içeriyor.
AYLA ÇINAROĞLU
ŞİİR GEMİSİ
2. baskı
789755 871240
9. baskı
6 ISBN 978-975-587-124-0
9
www.ucanbalik.com.tr
48