PROFİL
BİR ‘KĂœLTĂœR’ SAVAŞÇISI‌
BARAN İDİL TĂźrkiye’de planlamanÄąn mimarlÄąkla iliĹ&#x;kisinin koparÄąldÄąÄ&#x;Äą, son 20 yÄąlÄąn sÄąk dile getirilen Ĺ&#x;ikayetlerinden biridir. Bu alandaki en eleĹ&#x;tirel kiĹ&#x;iliklerden Baran İdil ‘mimar kĂśkenli plancÄąlar’ kuĹ&#x;aÄ&#x;ÄąnÄąn da az sayÄądaki temsilcisinden biri TSMD’nin 2002-2004 dĂśnemindeki ‘MimarlÄąk Ă–dĂźlß’ne deÄ&#x;er bulduÄ&#x;u Baran İdil için JĂźri â€œâ€Ś40 yÄąlÄą aĹ&#x;an mimarlÄąk mesleÄ&#x;inin geniĹ&#x; perspektifi içinde çok yĂśnlĂź katkÄąsÄąnÄą, tasarÄąmda uygulamada, meslek ĂśrgĂźtlerinde, eÄ&#x;itimde‌ yapÄądan kente ve meslek etiÄ&#x;inden ĂśdĂźn vermeden sĂźrdĂźren; Ăśrnek davranÄąĹ&#x;larÄą, çok yĂśnlĂź kiĹ&#x;iliÄ&#x;i ve deneyimlerini sevgi ve saygÄą ile paylaĹ&#x;an yol gĂśsterici kimliÄ&#x;i ile meslek camiasÄąnda Ăśnemli, saygÄąn ve ĂśzgĂźn bir yer edinmiĹ&#x; olan‌â€? deÄ&#x;erlendirmesini yapÄąyordu. “Planlamaâ€? kavramÄąnÄąn bir Ăźlke politikasÄą olarak lanse edildiÄ&#x;i yÄąllarda meslek hayatÄąna atÄąlan Baran İdil sĂśyleĹ&#x;isinde, 1950’lerde baĹ&#x;layan bu serĂźvenin İTĂœ, İller BankasÄą, Safranbolu Mimarlar OdasÄą ve yarÄąĹ&#x;malara da bolca dokunan bir Ăśzetini belgeliyoruz.*
%DUDQ ÚGLO V|\OHÝLVLQL VHUEHVW 0Ú0$5 'HUJLVL LoLQ 7DPHU %DÝEXø +DVDQ g]ED\ YH $VOÖ g]ED\ JHUoHNOHÝWLUGL %DUDQ ÚGLO¡L 760' 0LPDUOÖN gG O ¡QH GHøHU EXODQ '|QHP - ULVL (UFDQ dREDQ $ &DQ (UVDQ (VHQ 2QDW 6HPUD 8\JXU YH 1XUDQ hQVDO¡GDQ ROXÝX\RUGX 34 Ÿ 352)ø/
serbest Mimar: NasÄąl mimar olmayÄą seçtiÄ&#x;inizle baĹ&#x;layalÄąm mÄą? Baran İdil: MimarlÄąÄ&#x;Äą seçme konusunda, lise yÄąllarÄąnda yahut aile kĂźltĂźrĂź içinde yĂśnlendirme edinmedim! MĂźzikolog olmayÄą dĂźĹ&#x;ĂźnĂźyordum, onun da okulu yoktu. Ama sanat alanÄąna yĂśnelme konusunda, lise, ortaokul civarÄąnda okunan kitaplarÄąn, ortamlarÄąn, kĂźltĂźr birikiminin çok erken yÄąllarda alÄąnmasÄąnÄąn ciddi Ăśnemi olduÄ&#x;una inanÄąyorum. EÄ&#x;er bunu almÄąĹ&#x;sanÄąz, hayatÄąnÄąn gerisini de etkiliyor insanÄąn. Ben de yoÄ&#x;un bir sanat ortamÄąnda yetiĹ&#x;tim. sM: 1950’li yÄąllarda bir İTĂœ vardÄą bir de GĂźzel Sanatlar Akademisi. O dĂśnemde neden İTĂœâ€™yĂź seçtiniz? Bİ : O zamanlar da girerken sÄąnav vardÄą ama merkezi bir sÄąnav deÄ&#x;ildi. GĂźzel Sanatlar Akademisi sÄąnavla ĂśÄ&#x;renci alÄąyordu ve ben birinci olarak girdim. En Ăśnemli konular matematik, kompozisyon ve resimdi. Resim sorusu, Akademi’nin içinde, oturduÄ&#x;umuz yerde gĂśrdĂźÄ&#x;ĂźmĂźz perspektifi resmetmekdi. İTĂœ sÄąnavlarÄąnda da o zaman “kĂźltĂźr yoklamasÄąâ€? diye bir Ĺ&#x;ey vardÄą ve en çok kredi ona verilirdi. “En sevdiÄ&#x;iniz mĂźzikler hangileri?â€? “SevdiÄ&#x;iniz bir yazarÄąn en az bir eserini yazÄąn...â€? gibi sorular vardÄą. Suallerin biri hariç hepsini yapmÄąĹ&#x;tÄąm: ‘Le Corbusier diye birini sormuĹ&#x;lardÄą, bilemedim... 1950’li yÄąllar, BirleĹ&#x;miĹ&#x; Milletler BinasĹ’nÄąn aktĂźel olduÄ&#x;u dĂśnem. Herhalde “bu adamlar aktĂźel mimariyle de ilgili mi?â€? diye sordular bu suali. Hem İTĂœâ€™yĂź hem de GĂźzel Sanatlar’Ĺ kazandÄąm. DanÄąĹ&#x;tÄąÄ&#x;Äąm yakÄąnlarÄąmdan biri, mimar Nihat Fer idi. Akademili olmasÄąna raÄ&#x;men Akademi’yi tavsiye etmedi bana, “Teknik Ăœniversite’de çok iyi hocalar varâ€? dedi. Yavuz TaĹ&#x;çĹ da ikisini de kazanmÄąĹ&#x;tÄą, beraberdik. Biz de bir bildiÄ&#x;i vardÄąr dedik, Ăśnce 15 gĂźn Akademi’ye gittik, sonra İTĂœâ€™ye... AsÄąm Mutlu Akademi’nin baĹ&#x;kanÄąydÄą. Okula çok iyi bir puanla girdiÄ&#x;im için, ayrÄąlÄąrken yalan sĂśylemek mecburiyetinde kaldÄąm; sĂśzde ben Floransa’ya, Yavuz da MĂźnih’e gidecektik. ÇßnkĂź “neden okulda kalmÄąyorsunuz?â€? diye sorsalar verecek cevabÄąmÄąz yoktu. sM: Biraz eÄ&#x;itimin içeriÄ&#x;inden bahseder misiniz? Bİ: İTĂœâ€™nĂźn 1. yÄąlÄą tam bir kabustu! İlk sene yĂźksek matematik, yapÄą bilgisi vardÄą. YapÄą, doÄ&#x;rudan merdiven, basamak, pencere çizdiÄ&#x;imiz kazÄąk bir dersti; çok ciddiye alÄąnÄąrdÄą ve kolay geçilmezdi. TasarÄą geometri, topografya vardÄą, pek zordu. Sanat tarihi mĂźthiĹ&#x; bir alandÄą ama heyecanlandÄąrmaya yetmiyordu. 1. senenin sonuna doÄ&#x;ru birkaç seyahat yaptÄąk, çok keyifliydi... DoÄ&#x;an Kuban asistanÄąmÄązdÄą; onunla İznik’e, Bursa’ya gittik. Mimariye aĹ&#x;Äąk arkadaĹ&#x;lar edindim: ErgĂźn Aksel, Mehmet TataroÄ&#x;lu, Yavuz TaĹ&#x;çĹ, Ertur Yener, Sevinç Hadi, NeĹ&#x;et ve Ĺžaziment Arolat, AltuÄ&#x; Çinici, Erol KulaksÄązoÄ&#x;lu, Tuncay Çavdar...