Sayın Bakan, Sayın Vali, Sayın Baş Denetçi, İnsan Hakları Kurumu Başkan Yardımcısı ve çok değerli katılımcılar, Bugün, Avrupa Bakanlığındaki meslektaşlarımızın yanında Britanya Hükümetini temsil ediliyor olmaktan büyük bir memnuniyet duymaktayım. Son yıllarda, Türk Hükümeti ile güçlü bir proje ortaklığı geliştirdik. Bu ortaklığımızın, Türkiye’nin Avrupa Birliğine katılımına hız kazandırılması gerektiği yönündeki ortak anlayışımıza dayandığına inanıyorum. Türkiye için, Birleşik Krallık için de olduğu gibi, katılım süreci uzun ve kıvrımlı bir yol oldu. Britanya’nın üyelik başvurusu bın dokuz yüz yetmiş dört (1974) yılında kabul edilmesinden önce iki kez reddedilmişti. Türkiye’nin katılım başvurusu ise 1963 yılında, şu anki Birleşik Krallık Ankara Büyükelçisinin doğduğu yıl yapılmış. Türkiye’de yaşayan bir diplomat olarak, kaçınılmaz bir şekilde katılım sürecine karşı bıkmışlık ve ilgisizlik algılıyorum. Geçtiğimiz iki yıl içerisinde bu muhteşem ülkenin 25 ilini gezme fırsatı buldum. Belediye Başkanları, Valiler, gazeteciler, taksi sürücüleri ve sokak satıcıları da dahil yüzlerce Türk ile AB hakkında konuştum. Ve bu sohbetlerimde, her tür cevapla karşılaştım. Ama gittiğim her ilde, insanların politika konusundaki tutkularına hayran kaldım. Ayrıca, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi evrensel değerler konusunda ne çok kişinin AB’yi dünya lideri olarak gördüğünü görmek beni şaşırttı. Britanya Hükümeti, bu projenin bu yüzden bu kadar önemli olduğuna inanıyor. Bu proje aracılığıyla, yeni kurulan Bireysel Başvuru Sistemini tanıtıyoruz. Bu sistem, bence, Türk demokrasisinin devamlılığı için insan haklarına saygının ne kadar önemli olduğu konusunda, Türkiye’deki bilincin geliştirilmesinde kilit bir
rol oynayacak. Bu, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde yükümlülüklerini yerine getirmesine yardımcı olacak. Birleşik Krallık olarak, katılım sürecine hız kazandırmak istiyoruz. Bu açıdan, Avrupa Komisyonunun, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluyla ilgili son yasanın ya da internete düzenleme getiren yasanın Kopenhag Kriterleriyle ve kuruluşundan beri AB’nin temellerini oluşturan ilkelerle uyumlu olması gerektiği çağrısını destekliyoruz. Güçler ayrılığı, yargı bağımsızlığı ve basın özgürlüğü her demokrasinin temel taşlarıdır. İnsan Hakları Kurumunu ve Ombudsmanı, bugüne kadar yapmış oldukları çalışmalardan ötürü tebrik ediyoruz. Ombudsman sistemi, şimdiden bir etki yaratmaya başladı. Kuruma şimdiden pek çok başvuru yapıldı. Sayın Ömeroğlu’nun, yeni kurumunun Türkiye’nin çağdaşlaşma sürecinin bir parçası olduğu yönündeki mesajına ve Avrupa Ombudsmanı’nın tüm Türk yetkililere yaptığı Ombudsman Kurumunun işlevlerini kolaylaştırma çağrısına katılıyoruz. Birleşik Krallıkta farklı sektörlerde hizmet veren 20 Ombudsman var. Bu, çok değerli bir ücretsiz halk hizmetidir. Fakat süreci ve başvurunun nasıl yapılacağını anlamanın karmaşık olabileceğinin farkındayız ve işte bu yüzden, halkı bu mekanizma konusunda ve bu mekanizmayı nasıl ve ne zaman kullanabilecekleri konusunda bilgilendirmek son derce önemli. Bu mekanizmanın tanıtılması için şimdiye kadar yapılan tüm çalışmaları takdirle karşılıyoruz. Ayrıca, Türk vatandaşlarına Avrupa İnsan Hakları Konvansiyonu kapsamındaki konularda Anayasa Mahkemesine başvurma hakkı tanıyan yeni yasal düzenlemeyi de büyük bir memnuniyetle karşılıyoruz. Türkiye, Türk yargı
sistemini bu uluslararası standartlarla uyumlu hale getirmek için yargı reformları yapmayı sürdürdü. Yeni kanunların kabulü, etkin uygulama ile desteklenmelidir. Bu da ancak bilinçlendirme ile yapılabilir. Bu proje de bu yüzden bu kadar önemli. 1 Ekim’de Ankara’da yapılan ilk eğitim seminerine STK’lardan ve kamu kurumlarından çok geniş bir katılım gerçekleştirilmiş olması da bizleri bu yüzden bu kadar memnun etti. Birleşik Krallık olarak, bu projenin çok başarılı olmasını diliyor ve projenin atölye ve eğitim seminerleri ile uygulanmasını büyük bir sabırsızlıkla bekliyoruz.