Berkin kitap

Page 1




onbeşinde bir fidan UMUDUN ÇOCUĞU BERKİN ELVAN

Derleyenler: ...

Boran Yayınevi


BORAN YAYINEVİ onbeşinde bir fidan UMUDUN ÇOĞUĞU BERKİN ELVAN Birinci Basım: Mayıs .... Boran Yayınevi: Katip Mustafa Çelebi Mah. Billurcu Sk. No: 20 / 2 Beyoğlu / İstanbul - Telefon: (0212) 251 94 21 Takım Numarası: ISBN : Basım Yeri: ... Sertifika No: 18613 Tel:




ÖNSÖZ Umudun Çocuğu Berkin Elvan Berkin Elvan Haziran Ayaklanmasının yaşı en küçük şehididir. Vurulduğunda 14 yaşındaydı. Ayaklanma tüm şiddetiyle sürüyordu. Berkin Elvan 16 Haziran sabahı ekmek almaya giderken yolda AKP’nin katil polisleri tarafından yakın mesafeden nişan alınarak başından gaz fişeği ile vuruldu. Berkin Elvan ekmek almaya giderken vurulmuştu ancak 15 Haziran’ı 16 Haziran’a bağlayan gece sabaha kadar Okmeydanı sokaklarında Cepheliler’le birlikte direnişin içindeydi. Sabah olduğunda kahvaltı molası vermişti… Berkin’in vurulduğu ana ilişkin görgü tanıklarının anlatımlarını ilerleyen sayfalarda okuyacaksınız. Berkin Elvan polisler tarafından nişan alınarak öldürme kastıyla vuruldu. Berkin Cepheliler tarafından ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tam 269 gün komada ölüme karşı direndi. Berkin’i vuran polisler belliydi, görgü tanıkları vardı… adım başı her yerin kameralarla dolu olduğu ülkemizde suçluları bulmak hiç sorun değildi; fakat katil polisler tam bir korumu zırhı içene alınıp AKP tarafından korunuyordu. Bu noktadan sonra mücadele artık Berkin için ADALET mücadelesine dönüştü. Bu mücadele 269 gün boyunca hiç durmadı, bugün de katiller cezalandırılana kadar kararlılığıyla sürmektedir. Berkin’in, katillerinin yargılanması için bütün Türkiye çapında yüzlerce eylem yapıldı. Yüzlerce kişi gözaltına alındı. Yapılan eylemlerden tutuklanan, aylarca tutsak kalan insanlarımız oldu. Muharrem Karataş, Berkin’in katillerinden hesap sormak için Ankara Emniyet Genel Müdürlüğüne roketatarlı bir eylemden sonra şehit düştü. Berkin Elvan ADALET için artık eylem talimatıydı… Bir günde, Taksim anıtı önünde 10 kez gözaltına alındığımız oldu. Eylemler aynı anda örgütlü olduğumuz bütün illerde yapılmaya başladı. Berkin’in sesini artık duymayan kalmamıştı… Çünkü Berkin için yapılan eylemlerimiz sadece Türkiye ile sınırlı değil, Yunanistan’dan, Almanya’ya, Fransa’dan Hollanda’ya, Belçika’dan, Avusturya’ya, İsviçre’den İngiltere’ye kadar Avrupa’nın bütün ülkelerinde yapılıyordu… Adalet mücadelemiz bütün dünyaya yayıldı… Berkin Elvan adı artık DİRENİŞİN ve ADALET istemenin sembolü olmuştu. Bu mücadeleye solu ve faşizme karşı muhalif olan tüm kesimleri katmak istedik.


8

Ancak bu konuda reformist oportünist sol adeta ayak diredi. 269 gün boyunca ayaklanma sürecinde öne çıkan Taksim Platformu’na sadece iki kez eylem kararı aldırabildik… Oportünizm ise Kendi reklamının peşinde oldu. Ya kendi reklamımızı yaparız ya da eyleme katılmayız diyerek dayattılar.. Bir seferinde Okmeydanı’nda yapılan Halk Cephesi’nin düzenlediği bir eylemde reklamcılıklarına prim verilmediği için yürüyüşü terk edip gittiler… Ancak Reformist, oportünist solun tavrı böyle iken Berkin için Adalet talebimiz Türkiye’nin dörtbir yanında milyonlar tarafından sahiplenilmeye başladı… Okulların açıldığı gün öğrencileri Dev-Genç’lilerin yazı tahtasına yazdıkları “UYAN BERKİN, DİREN BERKİN SENİNLEYİZ” sloganları karşıladı öğrencileri… Liseler, üniversiteler, fabrikalar, sokaklar... Berkin’in resimleriyle, afişleriyle, duvar yazılamalarıyla donatıldı. Bu kitap bir yerde Berkin Elvan’ın bütün dünyada bu kadar geniş kitleler tarafından nasıl sahiplenildiğinin belgesi niteliğindedir. Berkin Elvan komada 269 gün direndi ve şehit düştü. Cephe’nin çağrısıyla tüm Türkiye haziran ayaklanmasında olduğu gibi ikinci kez ayaklandı. Türkiye çapında kayıtlara geçen 63 ilde halk sokaklara çıktı... Çok sayıda ilde liselerde, üniversitelerde öğrenciler dersleri boykot etti... Taksiciler, otobüsçüler yapılan eylemlere çeşitli biçimlerde destek verdiler. İstanbul’da Cephe’nin örgütlü olduğu her yerde esnaflar kepenk kapattı... Burjuva medyanın verdiği rakamlara göre sadece İstanbul’da 3 milyon kişi cenaze törenine katıldı. Gazeteci Aydın Engin bir televizyon programında “Cumhuriyet tarihinin gördüğü en kitlesel cenaze töreniydi” yorumunu yaptı. Bu kadar büyük bir sahiplenmenin olması herkesi şaşırttı. Televizyon ekranlarında “uzmanlar” bunun nedenlerini tartışmaya başladı. Kimisi “çocuk” olmasına, kimisi “ekmek almaya giderken vurulmasına”, kimisi halkın adalet özlemine, kimisi AKP karşıtlığının büyüklüğüne, kimisi masumluğuna, kimisi “Alevi olmasına”... yordu... Berkin’in halkın vicdanı olduğunu söylediler... Berkin Elvan’ın milyonlar tarafından sahiplenilmesine onlarca neden sayılabilir. Fakat bu nedenlerin hepsi faşizmin katlettiği herkes için geçerlidir... Bu sayılan konulardaki halkın duyarlılığı, öfkesini açığa çıkartması sonuçtur.. Asıl neden Berikin Elvan için 269 gün süren Adalet mücadelesidir... Başbakan Tayyip Erdoğan’ın gece uykularını kaçıran iki şeyden birisi Haziran ayaklanması, diğeri ise Berkin için yürütülen Adalet mücadelesidir. Tayyip Erdoğan bunu “Yatıyorlar kalkıyorlar Berkin Elvan diyorlar” diye ifade etmişti. Berkin Elvan’ın bütün Türkiye’ye, hatta dünyaya tanıtan, sahiplendiren Cephe’nin 269 gün kesintisiz süren Adalet mücadelesidir... Hatta gün olmuştur hiç yatılmamıştır... 269 gün boyunca hastane önünde Cepheliler nöbet tutmuşlardır... Berkin Elvan için eylem yapılmayan gün olmamıştır. AKP’nin katliamcılığının, adalet-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

9

sizliğinin, faşist niteliğinin teşhir edilmediği tek bir gün olmadı. Yaptığımız eylemlerle Berkin nezdinde halkın adalet talebi, öfkesi en üst boyutta ifadesini buldu... Berkin’in şehit düştüğü gün hastaneye bile saldıracak kadar pervasızlaştı AKP’nin polisi... Ve AKP’nin bütün saldırılarının karşısında hep direnen, polisle çatışan, hesap soran bir Cephe vardır. İşte bu öfke, bu adalet talebi, hesap sorma isteği 269 gün boyunca büyüdü halkın içinde. Berkin’in şehit düştüğü gün Cephe’nin çağrısıyla birlikte bütün ülke çapında bir tür ayaklanmaya, hesap sormaya dönüştü... AKP ve onun medyası sahiplenmeyi engellemek için Berkin’in ekmek almaya giderken değil, “polise taş atarken” vurulduğunu, çocuk olmayıp “DHKP-C’li” olduğunu... söyledi... Ancak bu propagandanın halkın öfkesini büyütmekten başka hiçbir etkisi olmadı. Berkin Elvan Cepheliydi, umudun çoğuydu... Berkin’in komada kaldığı 269 gün boyunca Berkin Elvan’ın adını bile ağzına almayan oportünizm, reformizm Berkin şehit düştükten sonra tam bir fırsatçılık içinde oldular. Cenaze günü kendi reklamlarının derdine düştüler. Pankart yarışı yapmaya kalkıştılar... Tam bir sol çocukluk hastalığı... Cenazenin kaldırılmasında “biz de söz sahibi olmak istiyoruz” diyenler oldu. Başbakan Erdoğan, “ekmek almaya giderken değil, polisle çatışırken vuruldu, çocuk değil, DHKP-C’li” açıklaması yapınca, reformist, küçük burjuva kesimler hemen kendilerine Berkin’i sahiplenmek için gerekçeler aradılar... Tutundukları en önemli gerekçe onun çocuk olmasıydı. Ekmek almaya giderken vurulmuş olmasıydı.. Yani örgütlü olunca sahiplenmeyeceklerdi, taşa atarken, polisle çatışırken vurulmuş olsa sahiplenmeyeceklerdi... Milyonlar Berkin’i sahiplenince 269 gün süren, adını ağzına almayan reformizm, oportünizm ve Kürt milliyetçileri de geri duramazdı... Berkin’i önce örgütsüzleştirip sonra “sahiplenme”ye başladılar. “14 yaşındaki çocuğun siyasi düşüncesi mi olur” dediler. Berkin’in sapanla taş atan kızıl fularlı resimlerini görmeyip uçurtma uçuran salıncakta sallanan çocukluk resimlerini öne çıkarttılar. Tam bir fırsatçılık almış başını gidiyordu: Berkin Elvan’ın adını anmadıkları tek bir açıklama, tek bir konuşmaları yoktu... Milyonların Berkin’i sahiplenmesini kullanarak Berkin ile hiçbir ilgisi olmayan konularda Berkin’in adını anmaya başladılar... BU SAHİPLENMEK DEĞİLDİ, BERKİN ÜZERİNDEN RANT ELDE ETMEKTİ... Çünkü oportünizm, reformizm Berkin Elvan’ın adını kullanmanın dışında onun için hiçbir şey yapmadılar... Berkin için tek bir eylem de yapmadılar. Berkin’in adını anmaları sadece Berkin adı üzerinden kendilerini meşrulaştırmak


10

istemelerindendir... AKP, Berkin’in katillerini hep korudu, biz açığa çıkarttık. Berkin Elvan’ın katillerini ilk günden tespit etmek mümkün iken AKP Berkin Elvan’ın katillerini korudu. Kamera kaydı yok dediler... O sokaktaki kameralar bozukmuş dediler... Yapılan suç duyuruları sonuçsuz kaldı. Soruşturma açılması bile ısrarlı bir mücadele sonucu mümkün oldu. Ancak Halk Cephesi ısrarla Berkin’i vuranların peşinde oldu. Halkın Bürosu avukatları polisin kararttığı delilleri kendisi araştırıp bulup ortaya çıkarttı... Tanıklar bulup Berkin’in vurulma anını tüm halka açıkladı. TOMA’ların kamera görüntülerini inceletti... Polis delillerin üstünü kapatırken halkın da yardımlarıyla Halkın Hukuk Bürosu yeni dediler bularak katillerin kim olduğunu, vurulma anına kadar kamera görüntüleri dahil tüm çıplaklığıyla ortaya çıkarttı. Şimdi artık Berkin Elvan’ın katilinin kim olduğu sır değil... Kim oldukları biliniyor... Ancak buna rağmen AKP katilleri korumaya devam ediyor. Berkin’in katilleri hala görevlerinin başında halk düşmanlıklarını sürdürüyorlar. Halk Cephesi “Katiller cezalandırılana kadar susma Türkiye” diyerek kesintisiz mücadelesini sürdürüyor. Katiller cezalandırılana kadar da mücadele sürecek. Bu kitap aynı zamanda faşizme karşı nasıl mücadele edileceğinin, nasıl sonuç alınacağının, devrimci meşruluğun, devrimci eylemlerin, demokratik mücadelenin gösterildiği klavuzdur. Milyonların sokaklara kendiliğinden değil, ısrarlı, kararlı, meşru devrimci bir mücadeleyle çıkarılacağını göstermektedir. Berkin Elvan’ın katillerini biliyoruz. Katilleri halk yargılayacak, Halkın adaletiyle cezalandırılacak... Saygılarımızla...


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

11


12


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

13

İçi̇ndeki̇ler - Başbakanın Talimatıyla İşkenceler, Katliamlar Sürüyor! ............................21 - AKP’nin Adaletine Bakın Eli Satırlı Faşistler Serbest Ekmek Adalet Özgürlük İsteyenler Katlediliyor!.....................................................................................28 - Oligarşi, 12 Eylülden Beri İstediği Gençliği Yaratamamıştır! Gençlik Ruhuna Uygun Olarak Ayaklanmanın En Ön Saflarında Yerini Almıştır!.........31 - Özgür Tutsaklardan Berkin Elvan’a Sevgili Berkin........................................36 - Berkin Elvan İçin Yaptığımız Yürüyüşü Okmeydanı Dayanışma Sabote Etmiştir! Okmeydanı Dayanışma Özür Dilemelidir! Berkin Elvan Umudun Çocuğudur!.........................................................................................................38 - AKP Medyası “Berkin Elvan DHKP-C’li” Diyor! DHKP-C’lileri Katletmek Serbest mi? Berkin Elvan 71 Gündür Komada Adalet İstiyoruz!.....................40 - Adalete Aç Halkız! AKP İktidarının Başını Yiyeceğiz! Faşizmi̇ Tarihin Çöplüğüne Gömeceğiz!......................................................................................43 - 78 Gündür Komada Olan Berkin Elvan Taburcu Edilerek Katledilmek İsteniyor! Berkin’in Katledilmesine İzin Vermeyeceğiz!.................................46 - Diren Umudun Çocuğu Berkin Elvan şimdi Tüm Türkiye Seninle Direniyor!...........................................................................................................48 - Gün Bizim Gece Bizim... “Mutlaka Yapacağız... Ve Engel Olamayacaksınız” Demiştik! Dediğimizi̇ Yaptık.............................................................................50 - Okmeydanı Halkı Evladına Sahip Çıktı! Halk Cephesi’nin Çağrısıyla Okmeydanı Esnafı Yüzde Yüz Kepenk Kapattı................................................57 - Çocukları Vurmak, Vur Emrini̇ Vermek Alçaklıktır Çocukları Vurmak Vur Emrini Vermek Şerefsizliktir..............................................................................61


14

- Sınıf Kinini Kuşanmış Cepheliler, Yoldaşlarının Katillerini Unutmazlar Berkin’i Komaya Sokanlar Halka Hesap Verecek.............................................67 - Berkin, Hasan Ferit... Halkımızın Yiğit Gençleri Bitmez Vurmak İle Bitecek Olan Soysuzların Saltanatıdır.............................................................................70 - Berkin Elvan İçin Alanlardayız Umudun Çocuğunu Yaşatacağız...................75 - Azmettiren Başbakan Tayyip Erdoğan’dır......................................................78 - Faşizme Karşı Direnişte Büyüyor Umudun Çocuğu Berkinler!......................80 - Berkin’in Çektiği Acı Kadar Acımasız Olacağız Katillere Karşı....................84 - Uyuyan Berkin Değil Adalettir! Adaletsiz Bırakılan Bir Halk Kendi Adaletini Kendisi Yaratır....................................................................................................85 - Okulda, İşte, Meydanlarda Her Yerde Berkin’in Sesi Olacağız......................86 - Berkin Elvan Dosyasına Bakan Savcı Neyin Peşinde?...................................88 - Berkin 15. Yaşına Komada Giriyor! Sen Büyü Berkin, Hesabını Biz Soracağız!...........................................................................................................90 - Berkin Elvan’ı Kim Vurdu?.............................................................................91 - Sabrımızı Sınamayın Berkin’i Vuranları Açıklayın!.......................................93 - Sabrımızı Sınamayın, Berkin’i Vuranları Açıklayın!......................................95 - 15’inde Bir Fidan Uyanacaksın Berkin Elvan!................................................97 - Berkin Elvan’ı Vuranları, Haziran Ayaklanmasında Katledilenleri Cezalandırın! Adalet İstiyoruz! Sabrımızı Sınamayın!....................................101


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

15

- Berkin Elvan’ı Vuran Polisler 229 Gün Sonra Halk Cephesi’nin Mücadelesi Sonucunda İfade Vermek Zorunda Kaldı.........................................................104 - Berkin’e Duyduğumuz Sevgi, Onu Vuranlara Duyduğumuz Öfkedir...........108 - Hepimiz Berkin’iz, Hesabını Soracağız!.......................................................110 - Sabrımızı Sınamayın Berkin’i Vuran Polisleri Açıklayın..............................112 - Uyan Berkin! Dünyanın Her Yerinde Seni Bekleyen Sevenlerin Var............114 - Uyan Berkin! Halk Seninle!..........................................................................116 - Berkin’in Hesabını Soruncaya Kadar; Adaletsiz Düzen Yıkılana Kadar Mücadeleye Devam Edeceğiz..........................................................................118 - Berkin İçin Adalet İstiyoruz! Vur Emri Veren Katiller İçin; Vuran Cellatlar İçin; Vuranları Koruyan Soysuzlar İçin; Bir Ceza İstiyoruz!..........................121 - Polis Hastane Önünde Bekleyenlere Alçakça Saldırdı! Berkin’in Çektiği Acının Her Saniyesinin Hesabını Soracağız!...................................................126 - Berkin’in Cenazesinde Milyonları Birleştiren; Adalet Mücadelemizin Yarattığı Meşruluktur.......................................................................................128 - Berkin İçin, Adalet İçin Tüm Türkiye’de Milyonlar Birleşti.........................130 - Bağımsızlık Mücadelesinde; Türkiye Halkları Onurlu Bir Evladını Daha Toprağa Verdi!..................................................................................................139 - Siz Provokasyonları Bırakın, Berkin’in Katillerini Açıklayın, Halka Teslim Edin!.................................................................................................................142 - Berkin Ve Burak Aynı Değildir Burak Faşizmin Maşası, Berkin Umudun Çocuğudur........................................................................................................147


16

- Milyonları Alanlarda Birleştiren Halkın Elleridir!........................................149 - Umudun Çocuğu Berkin, Hep 15’inde Hep Halkın Gönlünde Kalacak!......154 - Sokağa Çıkan, Kafasını Çıkartan Herkesi Vururum Diyor Tayyip! Ekmek Gaz Bombaların Ardında! Ekmek Şimdi Ölümün Ardında!...................................160 - Berkin’in Yoldaşları, Arkadaşları, Tüm Çocuklar... Berkin’in Elindeki Sapan Size Mirastır.....................................................................................................162 - 3 Milyon Halkı Sokaklarda Adalet İçin Tek Yürek Yapan; Tüm Dünya Ve Türkiye’yi Ayağa Kaldıran; Cephe’nin Devrimci Politikalarıdır!...................167 - Berkin’in Elindeki Sapan Şimdi Tüm Liselilerin Elinde...............................172 - Sabancılar, Boynerler Berkin’i Sahipleniyorsa, Cephe’nin Evden Eve Kulaktan Kulağa Yaydığı Adalet Talebi Nedeniyledir!....................................175 - Düzenin Hiç Bir Meşruluğu Kalmamıştır! Berkin’in Katillerini Buluncaya Kadar Susmayacağız!.......................................................................................178 - Cepheliler Seçim Aldatmacasına AKP Bürolarını Tahrip Ederek Cevap Veriyor..............................................................................................................186 - Berkin Uyudu Türkiye Uyandı......................................................................188 - Berkin Elvan Her Yerde.................................................................................192 - Berkin Uyanmadı Türkiye Uyandı................................................................194 - Basından........................................................................................................197 - Küfürbaz Muammer Güler’e Sözlerini İade Ediyoruz!.................................202


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

17

- Oportünizmin, Reformizmin Berkin Elvan’ı Sahiplenme Tavrı: Örgütsüzleştir, Kendine Maalet, Üzerinden Politika Yap.........................................................204 - Basından; Sol Duyu.......................................................................................208 -Kimse Berkin’in Cenazesini, Berkin’in Hesabını Soracak Olanlardan Daha İyi Örgütleyemez...................................................................................................210 - Elimizdeki Meşalesin Berkin, Hiç Sönmeyecek...........................................212 - Berkin Elvan İçin Adalet İstiyoruz! Katiller Cezalandırılana Kadar Susmayacağız!.................................................................................................217 - Görgü Tanıklarının İfadesi Berkin’in Katilinin Devlet Olduğunu Kanıtlıyor.........................................................................................................222 - Röportaj: Berkin Elvan’ın Babası Sami Elvan Anlatıyor: Bugün Olmasa da Bir Gün Mutlaka Adalet Yerini Bulacak!.........................................................225 - 28 Mart Tarihinde Televizyonlarda Çıkan; “Berkin Elvan’ın Zanlıları Yakalandı” Haberleri Yalandır!........................................................................227 - AKP Her Olaydan Kendine Bir Mağduriyet Yaratmaya Çalışıyor! Suçlusunuz, Halka Hesap Vereceksiniz!..............................................................................230 - Antalya’dan Adım Adım “Berkin Elvan İçin Adalet Yürüyüşü” Yapan Halk Cepheliler İstanbul’a Ulaştılar.........................................................................233 - Berkin Elvan İçin 24 Saatlik Oturuyoruz! Sen Bize Adalet Oldun Berki̇n...237 - Berkin’in Hesabını Sorana Kadar Susmayacağız! Berkin’in Hesabını Sorana Kadar Durmayacağız!......................................................................................240 - AKP’nin Berkin Elvan Korkusu Kabusu Olacak Halkın Adaletine Hesap Vermekten Kurtulamayacaklar.........................................................................242


18

- Berkin Elvan’ın Katillerini Bulmak İçin Yok Denilen Mobese Görüntüleri Ortaya Çıktı......................................................................................................245 - Onlar Katili Korumak Için Her Yolu Deniyor Biz Bulmak Için Berkin’in Katilini Bulana Kadar Vazgeçmeyeceğiz.............246 - Umudun Çocuğuna........................................................................................249 - Eriyen, Kömürleşenlerimizin Bedenleri İçin.................................................251 - 14 Yaşındaki Berkin Elvan, Ekmek Almaya Giderken Öldürüldü................253 - Berkin Elvan İçin Adalet Günü......................................................................256 - Berkin’in Katilleri Cezalandırılana Kadar Susma Türkiye! Berkin İçin, Adalet İçin Boykota!........................................................................................259 - Çocuklarıyla Çalıp Çırpanlar, Çocuklarımızın Katillerini Koruyor!.............261 - İşkenceleriniz Berkin İçin Adalet Talebimizden Vazgeçiremez....................263 - Berkin’in Katillerini Bulduk! Halkın Adaletiyle Yargılayacağız!................265 - Deniz Zeyrek Fetva Verdi Okmeydanı’ndakilerin Katli Vaciptir.................268 - Berkin İçin Adalet İçin Boykottayız!.............................................................271 - Berkin Elvan İçin Boykot Yapan Liseli Dev-Genç’liler Anlatıyor... Berkin İçin Adalet Yok Boykot Var..................................................................273 - Berkin İçin Adalet Yok Boykot Var!.............................................................280 - Berkin Elvan’a Ve Almanya’da Nazi Artıklarının Katlettiği İşçilerimize Adalet İçin 3. Irkçılığa Karşı Tek Ses Tek Yürek Grup Yorum Konseri’nde Buluşalım.........................................................................................................285


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

19

- Umut Biziz! Hepimiz Birer Berkin’iz...........................................................288 - Berkin Katillerin Kabusu Olacak! Katiller Cezalandırılıncaya Dek Eylemlerimiz Sürecek......................................................................................290 - Berkin’e Gezi Şehitlerine Ve Soma’da Yanan Yüreklere Adalet İstiyoruz!..294 - AKP’nin Mahkemeleri̇ Faşizmin Yasallık Kılıfıdır! Mahkemeler Adaletsizliği Olağanlaştırmışlardır! Adalet İçin Boykot!......................................................299 - Kırmızı Maskelerimizle Adalet Arıyoruz! Bulacağız!..................................302 Sizi Döktüğünüz Kanda Boğacağız!...............................................................311 -Dev-Genç’ten Boykotlar.................................................................................315 - Adalet İçin Boykot Yapan Dev-Gençliler’e Kurşunlarla Saldırıyor!............318

Ekmek Almaya Giderken Katleden Devlet Ekmek Parası Kazanırken Katleden Devlet Cenazemizi Kaldırırken Katleden Devlet.............................324 - Halkımız! Alevisiyle Sünnisiyle Din Bezirganlarına Kanmayın...................328 - Gezi’den Berkin’e, Berkin’den Soma’ya Katleden Devlettir! Öfkemizden Kurtulamayacaksınız!..................................................................336 - Düzen Partisi CHP Faşizme Karşı Savaşamaz AKP’ye Suç Ortaklığı Yapar............................................................................345 - Adım Adım Adalete Doğru...........................................................................350 - Berkin’den Soma’ya Adalet İçin Boykota.....................................................351 - Berkin İçin Adalet Boykotumuz Hak Alma Mücadelesinde Dalga Dalga Yayılıp Silah Olacak........................................................................................355


20

- Kızıl Fularlarımız Direnişin Onurun Ve Adaletin Simgesidir!......................358 - Berkin İçin Adalet, Tutsak Öğrenciler İçin Özgürlük İstiyoruz!...................363 - 14’ünde Öğrenci 15’inde Öğretmen Sınıfı Geçtin Umudun Çocuğu Şimdi Kavgayı Öğretiyorsun!.....................................................................................365 - Umudun Çocuğunu Katledenler Cezalandırılana Kadar Bize Rahat Yok.....368 - Kızıl Maskeliler Halkın Onurudur!...............................................................373 - “Yatıyorlar Kalkıyorlar Berkin Diyorlar” Diyen Katillerin Berkin Korkusu Büyüyor, Daha da Büyüyecek.........................................................................375 - Bu Adalet Değil! Sanmayın Bu Adaletsizliği Sineye Çekeceğiz!.................381 - Berkin Gibi Halk Çocuklarının Katillerini Bulmak İçin Kaç Para Lazım Size?.................................................................................................................384 - Şiirler: O Kara Gözlerde Güneşi̇ Gördüm....................................................386 Berkin’e............................................................................................................387 - Uyandı Berkin................................................................................................388 - Berkin Elvan..................................................................................................390 - Resimler.........................................................................................................393


21

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Başbakanın Talimatıyla İşkenceler, Katliamlar Sürüyor! Yürüyüş, Sayı 371, 23 Haziran 2014 * 4 kişi katledildi! * 4 kişinin hayati tehlikesi devam ediyor! * 11 kişi gözünü kaybetti, 1 kişinin dalağı alındı! * 20 kişi kafa travması geçirdi! * 7 bin 832 kişi yaralandı! * 60 kişinin durumu ağır! * 4 bin 900 gözaltı! Binlerce kişiye işkence yapıldı! * Türkiye gaz odasına çevrildi: 44 kişi tutuklandı! * Halkın üzerine 150 bin gaz bombası atıldı! * 3 bin ton kimyasal karıştırılmış su sıkıldı! * 70’in üzerinde tutuklama AKP’nin aylardır halka karşı açık bir savaş açtığını söylüyoruz. Başbakan Tayyip Erdoğan 23 Haziran’da Erzurum’da “Milli İradeye Saygı” mitinginde yaptığı konuşması bu savaşı açıkça ortaya koyuyor. Erdoğan konuşmasında; “Diyorlar ki, Polise talimatı kim verdi. Ben verdim. İşgal kuvvetlerini mi izleyecektik” dedi. Taksim Gezi Parkı’na yapılan saldırıyla birlikte canına ‘tak’ eden ve ‘artık yeter’ diyen halkın isyanına AKP iktidarının bakışı “bir avuç çapulcuya pabuç bırakmayız” olmuştu. Erzurum miting konuşmasında Taksim’deki ve bütün ülke çapında ayaklanan halka “İŞGAL KUVVETLERİ” demiştir. Bu sözler AKP’nin halkı “DÜŞMAN” olarak gördüğünün itirafıdır. AKP’nin halka saldırısı sıradan bir hak alma mücadelesinin bastırılması değil, “İŞGAL KUVVETLERİ” yani “DÜŞMAN” olarak gördüğü halkın bastırılması, yok edilmesi savaşıdır. HALKA KARŞI AÇILAN BU SAVAŞIN BAŞINDA BAŞBAKAN ERDOĞAN VARDIR! “Polise talimatı ben verdim” diyerek halka, yani “DÜŞMANLARINA”


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

22

meydan okuyor Erdoğan. Onun talimatlarıyla 4 kişi katledildi. 4 kişinin hayati tehlikesi devam ediyor. 11 kişi gözünü kaybetti. Bu rakam daha sonra 12 oldu. 1 kişinin dalağı alındı, 20 kişi kafa travması geçirdi. 7 bin 832 kişi yaralandı. 60 kişinin durumu ağır. 4 bin 900 kişi gözaltına alındı. Bunların dışında bilmekteyiz ki, binlerce kişi kayda geçmeden spor salonlarında, stadyumlarda işkence yapılıp bırakıldı. Binlerce kişiye işkence yapıldı. Türkiye gaz odasına çevrildi: 44 kişi tutuklandı. Halkın üzerine 150 bin gaz bombası atıldı. 3 bin ton kimyasal karıştırılmış su sıkıldı. Bu tablonun karşısında Erdoğan yaptığı mitinglerde adeta zafer kazanmış komutan edasıyla konuşuyor. Erdoğan, 24 Haziran’da Ankara’da Polis Akademisi’nin Gölbaşı’ndaki kampusunda düzenlenen mezuniyet törenine yaptığı konuşmada halka karşı açtıkları savaşta “üstün başarılar” gösteren işkenceci, katli polisleri hakkında şöyle dedi: “Polisimiz bir başka ülkede yaşansa asla tahammül edilmeyecek saldırılara, tahriklere, hukuk dışına kesinlikle çıkmadan karşı koymuş, adeta kahramanlık destanı yazmıştır. Böylesine uzun soluklu bir mücadeleyi vakarını, disiplinini bozmadan, 48 saat adeta aç susuz kalarak sürdürebilmek sadece bizim polisimizin başarabileceği bir iştir.” Erdoğan’ın “KAHRAMANLIK DESTANI”nda yukarıdaki tablo var. 14 yaşındaki Berkin Elvan ve onlarca kişinin gaz bombası tüfeği ile yakın mesafeden kafasına nişan alınarak beyinlerinin parçalanması var. Antalya’da bir otoparkta olduğu gibi ülkenin dört bir yanında yüzlerce kişiye yapılan işkenceler var. Kör edilen gözler, parçalanan beyinler var. HALKIMIZ! AKP halkı düşman olarak görüyor. Bu bir gerçektir. AKP, halkın iktidarı değil, emperyalistlerin ve işbirlikçi tekellerin iktidarıdır. Halk onlar için köledir. Onların halka dair söyledikleri her “iyi” söz kölelik ilişkilerinin sorunsuz sürdürülmesi içidir. tüm zenginlikleri bizim emeğimizin, alın terimizin sömürülmesinden elde ederler. Köleler bir kez uyanıp ayağa kaltı mı işte o zaman kendi sonlarını görürler. Yani halk, yani köle olarak gördükleri bizler aynı zamanda onların sonunu getirecek olanız. Onun içindir bizden korkuları ve onun içindir bize düşmanlıkları. Halk olarak sesimizi yükseltmeye başladığımız anda, onların emirlerine itaat etmediğimiz anda yüzlerindeki maske yırtılıp gerçek yüzleri açığa çıkıyor. İşte, AKP’nin zulmüne karşı halkın her kesiminden yükselen sesler yüzlerindeki maskeyi yırtıp atmıştır. AKP’nin aylardır halka karşı açtığı açık savaşın nedeni budur. Yalanlarla, demagojilerle, terörle artık halkı sindirmeyi, susturmayı başaramıyor. Daha fazla terör uyguluyor. AKP’nin gerçek yüzü ortaya çıkıyor. Halkı nasıl gördüklerini gizleyemiyorlar. Taksim Dayanışma Platformu’nun Ayaklanmanın başından beri halka karşı işlenen suçlarda sorumluların cezalandırılması ve görevden alınması isteğine Erdoğan 2008 yılı 1 Mayıs öncesinde söylediğini yine tekrarladı: “Ayaklar ne zamandan beri baş olmuştur” dedi.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

23

Bütün bunlar “ayakların baş olmasını” engellemek içindir. AKP’nin faşist düzenini sürdürmek içindir. AKP’nin “ayak takımı” olarak gördüğü ayaklanan halkın talebi çok açıktır: BİZ; HALKIZ! BİZ; EKMEK İSTİYORUZ! BİZ; ADALET İSTİYORUZ! BİZ; ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ! BİZ; Kentsel dönüşüm adı altında evlerimiz başımıza yıkılıp ülkemizin emperyalist ve işbirlikçi tekeller tarafından yağmalanmasını istemiyoruz. AKP, gökdelenleri, AVM’leri, lüks konutları göstererek Türkiye’nin nasıl büyüdüğü yalanını anlatıyor. Büyük çoğunluğunu adı bile yabancı olan bu gökdelenlerin, AVM’lerin bize hiçbir faydası yoktur. BİZ AÇIZ, İŞSİZİZ. Çalışanlarımız üç kuruş paraya çalışıyor. AVM inşaatları bizim için iş cinayetleriyle birer tabut olmaktan öteye gitmiyor. BİZ; Topraklarımızın emperyalistler tarafından Ortadoğu halklarının katledilmesi için üs olarak kullanılmasını istemiyoruz! Yargı AKP’nin iki dudağının arasında. Kimse adaletin olduğunu iddia edemez. Tayyip Erdoğan istediğini hapse attırıyor, istediğini hapisten çıkartıyor. Adaletin olmadığı yerde yaşam yoktur. Ekmek kadar, su kadar ADALETE DE AÇIZ! YETER ARTIK! Ne yiyip ne içeceğimizi, kaç çocuk yapacağımızı, nerede oturacağımızı, nerede nasıl miting yapacağımızı Tayyip Erdoğan belirler oldu. Biz özgürlük istiyoruz. Biz yalanlarla kandırılmak, aldatılmak, aşağılanmak istemiyoruz. YETER ARTIK! Her gün her gün gaza boğuluyoruz. Nefes alamaz olduk. BİZ NEFES ALMAK İSTİYORUZ!

AKP NE YAPIYOR? 1- Halkı “Ayaklar ne zamandan beri baş olmuştur” diye aşağılamaya devam ediyor. 2- Halkın ekmek, adalet, özgürlük talebine yalanlarla, iftiralarla cevap veriyor. Halkın inançlarını kullanıyor ve halkı birbirine kin ve nefretle kışkırtıp düşmanlaştırıyor. 3- “Beşiktaş’taki camide içki içildi, Karaköy’de başörtülü kadına saldırıldı” iftira ve yalanına devam ediyor. 4- Halkın ekmek, adalet, özgürlük talebini dinlemek yerine 3-5 ağaç meselesine indirgeyerek halkın taleplerinin üstünü örtmeye çalışıyor. 5- Alevi halkımıza yönelik saldırılar, aşağılamalar devam ederken diğer taraftan sahte açılımlarla yine kandırmaya çalışıyor. 6- Açlık, yoksulluk, adaletsizlik, faşist terör halkın canına tak etmiş, AKP, “dış güçlerin kışkırtması, AKP’ye karşı darbe girişimi” diyerek “Milli iradeye saygı” mitingleri düzenliyor. 7- Gençlerimiz Parasız eğitim istiyor, yüzlerce öğrenci tutuklanmış özgürlük


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

24

istiyor; “çocuklarımız”, “yavrularımız” diye küçümseyerek “kullanıldınız, kendinizi kullandırtmayın” diyor. 8- İçişleri Bakanlığının açıklamasına göre 79 ilde 2.5 milyon halk ayaklandı; AKP hala “marjinaller”, “provokatörler” diyor... Halkın taleplerini ağzına bile almıyor. 9- Polisler tarafından 4 kişi katledildi. 4 kişinin hayati tehlikesi devam ediyor. 12 kişi gözünü kaybetti. 20 kişi kafa travması geçirdi. 7 bin 832 kişi yaralandı. 60 kişinin durumu ağır. Bütün bunların sonucunda katliam emrini verenler, katledenler ellerini kollarını sallayarak halk düşmanlığına devam ediyorlar. Ethem Sarısülük’ü katleden polis Ahmet Şahbaz tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. 10- Katledenler, katliam emrini verenler halk düşmanlığına devam ederken, Ankara, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Malatya gibi illerde de başlattığı operasyonlarla yüzlerce kişi gözaltına alındı ve 70’in üzerinde tutuklama var. 11- AKP’liler “Gezi olaylarından gereken mesajı aldık” Erdoğan’ın Katliam Emrini diyor. Aldıkları mesajın ne olVerdiği 14 Yaşındaki duğunu Erdoğan açıklıyor: “POLİSİMİZİN MÜDAHABerkin Elvan Komada! LE GÜCÜNÜ ARTIRACADaha önce “Kadın da olsa çocuk da olsa geĞIZ...” 100 bin adet gaz bomreken yapılacaktır” diyerek katillerini Kürt halbası, 54 yeni TOMA alımı ihakının üzerine süren ve çocukların katledilmesileye açılıyor. ne sebep olan Tayyip Erdoğan yine polise katletme emri verdi. “Polisimizi ezdirmeyiz” diyeHALKIMIZ! rek katletseniz de arkanızdayım, mesajı veren ErAKP’nin ayaklanmadan al- doğan son olarak Sincan’da yaptığı mitingde “Siz dığı mesaj; İKTİDARLARI- boşaltmazsanız, güvenlik güclerimiz orayı boNIN HİÇ DE SANDIKLARI şaltmayı bilir” diyerek polisi yine halkın üzeriGİBİ GÜVENDE OLMADI- ne sürdü. ĞIDIR! 10 yılı aşkın iktidarlaİstanbul’da 16 Haziran günü, sabahın erken rı boyunca ilk defa bu kadar saatlerinde, insanların Gezi Parkı’na gitmesini enciddi bir sarsıntı yaşamışlardır. gellemek için, halkın üzerine saldıran polis, AKP, İKTİDARINI KO- gaz bombasını silah gibi kullanıp kitlenin üzeRUMAK İÇİN HALKA KAR- rine sıktı. Hedef alınarak gaz bombasıyla kafaŞI AÇTIĞI SAVAŞI DAHA sından vurulan 14 yaşındaki Berkin Elvan beyin DA BÜYÜTECEKTİR! “Po- kanaması geçirdi. Polis Berkin Elvan’ın, elbilisin müdahale gücünü artıra- selerine el koyarak, daha önce Ferhat Gerçek’te cağız” demesi, 100 bin gaz yaptığı gibi delilleri yok etmeye calıştı. Elbombası, 54 yeni TOMA iha- van’ın elbiselerini gelen avukatlar polisin elinlesi, başlatılan gözaltı ve tu- den aldılar. tuklama operasyonları, katil (Yürüyüş, Sayı 370, 23 Haziran 2013)


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

25

polislere yapılan övgüler, “kahramanlık” methiyeleri bunun içindir. HALKIMIZ; Göbeğinden Amerika’ya bağımlı olan AKP, Türkiye halklarının çıkarına hiç bir adım atamaz. Halk ayaklanmasının “çözüm süreci”ni engellediğini düşünen Kürt milliyetçi hareket “çözüm sürecinde ikinci aşamaya geçtik” diyerek Kürt halkımızı faşizmin iktidarı AKP’den mümkün olmayan bir beklenti içine sokuyor. AKP göstermelik de olsa “demokratikleşme” adına tek bir adım atamaz. Kürt milliyetçi hareket ne kendini ne de halkı kandırmasın. AKP “çözüm süreci devam ediyor” diye halkı oyalayarak faşizmini pekiştirmekten başka bir şey yapamaz. AKP’nin ne yapıp ne yapmadığı ortada. Faşist terörden başka bir şey veremez halka. Kaldı ki, Kürdistan’da da yaptığı budur. Gerillanın ateşkes ilan edip sınır dışına çıkmaya başladığından beri AKP’nin yaptığı tek şey; sınırlar başta olmak üzere Kürdistan’ın her tarafını kalekollarla doldurmaktır. Halkımız; AKP iktidarının içinde bulunduğu durum ona faşizmi tırmandırmaktan başka türlü politika olanağı tanımamaktadır. Yapmamız gereken tek şey AKP faşizmine karşı direnişi büyütmektir. Faşizmin iktidarı yıkılmadan halk için demokrasi, hak ve özgürlükler nihai anlamda gelmeyecektir. Kazandığımız her hakkı faşizme karşı, AKP’nin polislerine, TOMA’larına, coplarına, gaz bombalarına karşı dişe diş bir mücadeleyle, direnişle kazanacağız. Kazandığımız her hakkı yine büyük bedelleri göze alarak koruyacağız. Faşizmle yönetilen bir ülkede ekmek, hak, hukuk, adalet, özgürlük, demokrasi istemenin karşılığı direnmektir. Her türlü bedeli göze almaktır. AKP, nasıl savaş hazırlıkları yaparsa yapsın, faşizm halktan daha güçlü değil. Birleşen, direnen halkın karşısında hiç bir güç duramaz. AKP’nin korkusu da bundandır. Halkın birleşip örgütlenmesine olanak vermeden halkı operasyonlarla, gözaltılarla, terörle sindirmek istiyor. Devrimcileri öncelikli hedef yaparak faşizme karşı birleşen halkı bölüp parçalamak istiyor. FAŞİZME KARŞI OLAN TÜM ANTİ FAŞİST GÜÇLER; FAŞİZMİ ALT ETMEK İÇİN DAHA GÜÇLÜ BİRLİKLER OLUŞTURMALIYIZ! CEPHELİLER! İçişleri Bakanlığının açıklamasına göre 79 ilde 2.5 milyon insanımız AKP’nin zulmüne karşı “yeter artık” diyerek ayaklanmıştır. BU BİZİM MİLYONLARI ÖRGÜTLEYECEĞİZ İDDİAMIZIN NE KADAR GERÇEKÇİ OLUĞUNUN KANITIDIR. Milyonlar hiç de hayal değil. Devrim, hiç de hayal değil. Daha hızlı koşmalıyız. Daha büyük adımlar atmalıyız. Halkı örgütlemeden, halkı savaştırmadan devrim olmaz. Halk Meclislerini, halk komitelerini örgütlemeliyiz. FAŞİZMİ BİRLEŞEN HALKIN ÖRGÜTLÜ GÜCÜYLE YENECEĞİZ. AKP’NİN FAŞİZMİNİ EZECEĞİZ!


26

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

İstanbul - Okmeydanı Okmeydanı’nda, 17 ve 18 Haziran günlerinde mahalle halkı faşizmle karşı yürüyüşlerini sürdürdü. 17 Haziran günü Sağlık Ocağı önünde toplanan halk buradan mahalle içinde yürüyüşe geçti. Mahalle içinde “Faşizme Karşı Omuz Omuza!”, “Diren Berkin Okmeydanı Seninle!”, “Berkin Elvan Onurumuzdur!”, “Umudun Çocuğu Berkin Elvan!” sloganlarıyla yürüyen kitlenin sayısı 15 bine ulaştı. Eylem bittikten sonra Örnektepe Mahallesi’nde polisle çatışma yaşandığı haberi gelmesi üzerine onlarca kişi Örnektepe Mahallesine destek vermek için yola çıktı. Şark Kahvesine çıkıldığında yürüyen kitle burada polisle karşılaştı. Cepheliler polise havai fişekler ve ellerindeki sapanlarla saldırıya geçti. Polisle yaşanan

BİR KARANFİL DE SEN AL GEL Galatasaray Lisesinden Taksim Meydanına Yürüyoruz Berkin ve Ali'yi vuranlar Cezalandırılsın BİR KARANFİL DE SEN AL GEL... BERKİNE VE MUSTAFA ALİ'YE GÜÇ VERELİM... 20 Temmuz Cumartesi, saat; 19.00’da Galatasaray LisesindenTaksim Meydanına Yürüyoruz Berkin ve Mustafa Ali'yi vuranlar Cezalandırılsın. 14 Yaşındaki Berkin Elvan ve 16 Yaşındaki Mustafa Ali Tombul hala hastanedeler. Yakın mesafeden polisin sıktığı gaz bombası sonucu Komadalar... Berkin ve Mustafa Ali'yi vuran polisler cezalandırılsın Berkin ve Mustafa Ali'yi ziyaret edeceğiz Eylemden sonra saat ; 21.30'da yarım saatlik hastane önünde sessiz oturma eylemi yapacağız...

HALK CEPHESİ


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

27

çatışma, mahalle içlerinde iki buçuk saat sürdü. Eylem gece Cepheliler tarafından iradi olarak bitirildi. 18 Haziran günü yapılan yürüyüş de aynı yollardan geçilerek gerçekleştirildi. Binlerce kişinin katıldığı eylemde yine “Faşizme Karşı Omuz Omuza!”, “Her Yer Taksim Her Yer Direniş!”, sloganları atıldı. Gündoğdu, Zafer yakında marşları tüm kitle tarafından söylendi. Eylemlerin her gün devam edeceği belirtildi.

Diren Berkin Okmeydanı Seninle! İstanbul Okmeydanı’nda 18 Haziran günü yapılan eylemde, polisin gaz bombasını başına nişan alarak yaraladığı Berkin Elvan’ı yattığı hastanede Gezi Parkı Dayanışma Platformu, Okmeydanı Haklar Derneği ve CHP Kağıthane Kadın Kolları Berkin’in ailesine destek ziyaretinde bulundu. Sağlık ocağı önünde başlayan eylemde, kitlenin önünde Berkin’in arkadaşları, “Diren Berkin Okmeydanı Seninle” yazan pankartı açtılar. “Umudun Çocuğu Berkin Elvan”, “Diren Berkin Okmeydanı Seninle” sloganları atılan eylemde ayrıca, “Faşizme Karşı Omuz Omuza” sloganı da sık sık atıldı. Mahalle içerisinde sokaklarda bir süre yüründükten sonra Fatih Sultan Mehmet Caddesi’ne çıkılarak yürüyüş orada devam etti. Caddenin bir tarafı bir süre trafiğe kapatıldıktan sonra, mahalle içine geri dönülerek yürüyüşün başladığı yer olan sağlık ocağı önüne dönüldü. Burada yapılan konuşmada Berkin’in Okmeydanı barikatlarının çocuğu olduğu vurgulandı. ESP temsilcisi de bir konuşma yaparak, dergi bürolarının basılmasını ve yasal kurum çalışanlarının gözaltına alınmasını anlattı. Konuşmada AKP’nin estirdiği terörün halkı yıldıramayacağı belirtildi.


28

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

AKP’NİN ADALETİNE BAKIN, ELİ SATIRLI FAŞİSTLER SERBEST EKMEK ADALET ÖZGÜRLÜK İSTEYENLER KATLEDİLİYOR! Yürüyüş sayı 373, 14 Temmuz 2013 14 yaşındaki Berkin Elvan gaz bombası tüfeğiyle yakın mesafeden kafasına nişan alınarak AKP’nin polisleri tarafından vuruldu ve Berkin hala yoğun bakımda... 6 Temmuz’da Gençlik Federasyonu üyesi 17 yaşındaki Mustafa Ali Tombul İstiklal Caddesi’nde kafasına nişan alınarak gaz bombası tüfeğiyle vuruldu ve Mustafa yoğun bakımda. Eskişehir’de 2 Haziran’da AKP il binası önünde protesto eyleminde polis saldırısından kaçan üniversite öğrencisi 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz ara sokaklarda sivil polisler ya da bir grup AKP’li tarafından işkenceyle komalık edildi. Beyin kanaması geçiren Ali İsmail 9 Temmuz’da yaşamını yitirdi. Ayaklanmanın başından beri şehit düşenlerin sayısı 5 oldu. 5 kişinin hayati tehlikesi devam ediyor! 12 kişi gözünü kaybetti, 1 kişinin dalağı alındı! 20 kişi kafa travması geçirdi! 60 kişinin durumu ağır! İzmir’de, Bursa’da, Ankara’da, Eskişehir’de, Kocaeli’nde, İstanbul’da, Mersin’de, Adana’da devrimcilere yönelik sürek avı devam ediyor. Tutuklananların sayısı 150’yi aştı. Gençlik Federasyonu üyesi 17 yaşındaki Mustafa Ali Tombul’un İstanbul, İstiklal caddesinde başından vurulduğu saatlerde “Hepimiz Tayyip’in Askerleriyiz” diyen bir grup ellerinde palalarla Tünel’in önündeki meydanda eylemcilere rasgele saldırıyor. Saldırı hem de onlarca polisin gözünün önünde gerçekleşiyor. Polisler eli palalı kişinin adeta ensesini okşuyor. Gözü dönmüş faşist önünden geçen bir adama sallıyor ve adamın ensesi kanlar içinde can havliyle kaçıyor. Palalı kişi onu bırakıp köşeye sıkışmış bir kadını yakalıyor ve elindeki palayı sırtına indiriyor. Palayla yetinmiyor bir de kadının sırtına tekme sallıyor. Polisler eylem yapan kitleyi dağıttıktan sonra eli palalı kişilerin sırtını “pışpış”layarak oradan uzaklaştırıyorlar. Halk bu olayı eli palalı saldırganların görüntüleri internetten yayınlandıktan sonra gördü. Halkın yoğun tepkisi üzerine Eli palalı gruptan sadece bir kişi “ifadesine başvurulmak üzere” “bir zahmet” karakola çağırıldı. Karakoldan mahkemeye götürülen palalı saldırgan mahkemeden serbest bırakıldı. Eli palalı saldırganlar 4-5 kişi olmasına rağmen


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

29

internet görüntülerinde sadece bir kişi öne çıktığı için bir kişinin dışındakiler ne karakola çağırıldı, ne de mahkemeye çıkartıldı. Diğer taraftan AKP’yi protesto ettikleri için her gün onlarca kişi gözaltına alınıp tutuklanıyor. 8 Temmuz’da eli palalı saldırganların serbest bırakılmasını protesto eden halka İstanbul’da ve Ankara’da polis yine saldırdı. Halkın onca tepkisine rağmen eli palalı saldırganlar mahkemeye bile çıkartılmayınca bu sefer eli palalıların yerini eli silahlılar aldı. İstiklal Caddesi’nde bir kişi elinde silahla AKP’yi protesto eden kitlenin üzerine saldırdı. Saldırgan polislerin gözü önünde olay yerinden uzaklaşırken eylem yapan halk polisler tarafından Beyoğlu’ndaki dükkanların içine kilitlenip üzerlerinden kepenkler kapatıldı. İşkencelerle onlarca kişi gözaltına alındı. Taksim Dayanışma Platformu içinde yer alan demokratik kitle örgütlerinin temsilcilerine karşı gözaltı terörü başlatıldı. Platform içinde yer alan kurum temsilcilerinden 50 kişi gözaltına alındı. 50 kişiden 12’si “suç ör-

Berkin ve Ali İçin Oturma Eylemi: ADALET İSTİYORUZ! Polisin başlarına sıktığı gaz bombası sonucu beyin kanaması geçirerek hastaneye kaldırılan Berkin Elvan ve Mustafa Ali Tombul için oturma eylemleri yapılıyor. 22 ve 23 Temmuz günlerinde Berkin Elvan’ın kaldığı Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde oturma eylemlerine devam edildi. Berkin için hergün oturma eylemi yaparak onu yaşamda tutmaya çalışan Halk Cepheliler eylemlerini yarım saat sürdürüp bitirdiler. Dev-Gençliler de 22 ve 23 Temmuz günleri, Taksim İlkyardım Hastanesi önüde Mustafa Ali Tombul için akşam saat 21.30’da oturma eylemi yaptılar. “Ali’yi Vuran Polisler Cezalandırılsın” yazılı pankart açan Dev-Gençliler yarım saat boyunca oturma eylemi yaptılar ve Dev-Genç marşını söylediler. (Yürüyüş, 28 Temmuz 2013, Sayı: 375)


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

30

gütü oluşturmak ve halkı suça teşvik etmek”ten tutuklanmak üzere mahkemeye sevk etti. Yine Eskişehir’de katledilen Ali İsmail Korkmaz’ın öldürülmesini Ankara’da protesto eden kitlenin üzerine otomobillerden inen 5-6 kişilik bir grup POLİSLERİN GÖZLERİ ÖNÜNDE halkın üzerine saldırdı. Daha sonra bu saldırganlar ellerini kollarını sallayarak olay yerinden çekip gittiler. ŞİMDİ SORUYORUZ: BU NASIL ADALET! Ellerinde palalarla bir grup çıkıyor “Hepimiz Tayyip’in askerleriyiz” diye höykürerek polislerin koruması altında halkın üzerine saldırıyor. Çok sayıda insanı yaralıyor. Çoğu gözaltına bile alınmazken göstermelik olarak alınan da serbest bırakılıyor. Palalarla halka saldırmak serbest, faşist AKP’nin terörünü protesto etmek suç öyle mi? Gezi Parkı AKP’nin İstanbul Valisi AKP’ye oy veren kesime siz girebilirsiniz diyor, AKP’yi desteklemeyenlere parkı yasaklıyor. Böyle devlet, böyle iktidar, böyle vali olur mu? Kendi politikalarını desteklemeyenleri düşman olarak gören AKP iktidarının hiç bir şeyi meşru değildir. Faşist AKP iktidarının kendi ölçüleri içinde de bir adaleti yoktur. Halka saldıran, meydanlarda terör estiren eli palalılar serbest bırakılıyor, EKMEK ADALET ÖZGÜRLÜK isteyenlerin üzerinde tam bir terör estiriliyor. AKP’nin faşist düzeninde halk için adalet yok. Adaletsiz yaşanmayacağına göre o zaman HALKIN ADALETİ VARDIR! HALKIN ADALETİ İŞLEYECEK!

Halk Cepheliler Berkin Elvan’ı vuran polislerin yargılanması için Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde oturma eylemlerine devam ediyorlar. 4 Ağustos günü yine Acil kapısı önüne gelen Halk Cepheliler, “Diren Berkin Halkımız Seninle” yazan pankartı açtılar. Eylemde yapılan açıklamada, Mustafa Ali Tombul ve Berkin Elvan’ı vuran polislerin cezalandırılması için orada bulunduklarını söyleyen Halk Cepheliler, Berkin ve Ali’nin yaşama tutunmaları için güç olacaklarını vurguladılar. Halk Cepheliler Berkin ve Ali’yi vuran polislerin cezalandırılması talebini yükseltme çağrısı yaptılar.

Berkin’i ve Ali’yi Vuran Polisler Cezalandırılsın!


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

31

Oligarşi, 12 Eylülden Beri İstediği Gençliği Yaratamamıştır! Gençlik Ruhuna Uygun Olarak Ayaklanmanın En Ön Saflarında Yerini Almıştır! Berkinler, Mustafa Aliler, Ali İsmailler Gençliğin Onurudur! Gençler; Hastanede Yoğun Bakımdaki Berkin ve Mustafa Ali’ye Sahip Çıkalım! Yürüyüş, 21 Temmuz 2013, Sayı: 374

GELECEĞİN SAHİBİ OLAN GENÇLER- KENDİLERİNİN OLANI SAVUNUYOR. Türkiye halkları, yaşadıkları koşullara isyan etti. Daha iyi bir gelecek özlemi ülkenin tamamına yayılan bir ayaklanmaya dönüştü. Halk; ekmek, adalet ve özgürlük istiyor. Ne mutlu ki; Türkiye gençliği de, olması gerektiği yerde, bu hareketin en önünde yerini aldı. “Çocuk aklı”, diyerek küçümsenmenin ve yok sayılmanın karşısında güçlü bir duruş sergiledi. Heyecanını, coşkusunu tüm kesimlere taşıdı; kardeşliği, dayanışmayı yaygınlaştırdı, geleceği için çatıştı ve savaşmasını öğreniyor. Ve şüphesiz ki; daha da çoğalarak, birbirine kenetlenerek, ülkeyi ve dünyayı yeniden kurmak, tamamen kendi ellerindedir. Ülkemizin ve dünyanın yeniden kurulması kaçınılmazdır. Bunu bilen ve inanan iki temel güç var ülkemizde; birisi emperyalizm ve oligarşi bloku, diğeri Cephe yani halkın devrimci kurtuluş örgütüdür. İlki bunu tüm gücüyle engellemeye, ikincisi bunu tüm gücüyle sağlamaya çalışmaktadır. Ülkemizin yeniden kurulması, Devrim demektir. Ülkemiz devrime gebedir. Devrim; halkın politik iktidarı ele geçirmesi ve eski düzenin çürüyen, kokuşan bütün çirkinliklerinin yok edilerek yepyeni bir toplumsal düzenin kurulmasıdır. Devrim; emperyalizm ve oligarşi için korkulu rüya, halk için kurtuluş düşünün gerçekleşmesidir. Devrim; emperyalizm ve oligarşi için yakın tehdit, reformizm için hayalcilik


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

32

ve temenni, devrimciler-Cepheliler için ise mücadelemizin kaçınılmaz eseri ve tek kurtuluş alternatifidir. Bu kesimlerin, günlük sorunlara ve halka karşı yaklaşımları, takındıkları tavırlar bu bakışlarına göredir. Gezi Parkı vesilesiyle patlayan Haziran Ayaklanması’nda da bu bakışlar pratiğe yansımıştır. Devlet; tüm kurumlarıyla, yalanla, demagojiyle, ayak oyunlarıyla ve faşist devlet terörüyle ayaklanmayı bastırmaya çalışmıştır. Reformizm, ayaklanmayı bir an önce tasfiye etmeye çalışmıştır. Devrimciler ise; gücü oranında, halkla birlikte çatışmış, halkın söz ve karar hakkının hayat bulması için çabalamış, düşmanın ve reformizmin halkı aldatmasının önüne geçmeye çalışmıştır.

Doğru Hedeflere Doğru Araçlarla Gidebiliriz. Rehberimiz Bilim ve Bilimsel Doğrulardır Doğru sorular sorup doğru cevaplar vermeli, aklın yolunda buluşmalıyız. Çünkü aklın yolu birdir. Nasıl bir ülkede ve dünyada yaşıyoruz? Nasıl bir ülke ve dünya düşlüyoruz? Ne yapacağız? Nasıl yapacağız? Dünya ve ülke koşullarımız malumdur. Düşlediğimiz dünya konusunda ise aslında tüm ezilenlerin düşü ortaktır. Bunu şairimiz Nazım Hikmet çok özlü olarak, “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür/ ve bir orman gibi kardeşçesine” dizeleriyle ifade etmiştir. Evet, bütün dünya ezilenlerinin, bugün çok daha güçlü şekilde dile getirdiği düşüdür bu. Peki, nasıl ulaşacağız? Ne yapmalı, ne yapmamalıyız? Bilimsel doğrularla hareket edeceğiz. Bilim der ki; bu doğru hedefe ulaşmanın tek aracı devrimdir, toplumların tarihi sınıf savaşımlarının tarihidir, her şey karşıtıyla vardır ve bu karşıtlar savaşır. Halkımıza yapılan sömürü ve baskının nedeni de tek başına AKP veya başka bir yönetimin kötü niyetinden kaynaklı değil, bu sınıf savaşımının bir sonucudur. Halkın kurtuluşu, AKP’nin veya Erdoğan’ın değiştirilmesiyle mümkün değildir. Halk ancak, düşmanı/karşıtı olan emperyalizm ve oligarşiyi tasfiye ederek kurtulabilir. Mevcut düzenin elle tutulur, yama yapılabilir tek bir santimetrekaresi yoktur. Kokuşmuş, çürümüş bir düzendir. Çürüyen de yok olmaya mahkumdur. Emperyalizm ve oligarşi, kendisi açısından bu tehlikeyi olabildiğince uzaklaştırmak, devrimi engelleyerek azgın sömürüsünü rahatlıkla sürdürmek için, halk üzerinde faşist diktatörlük kurar, halkın bütün taleplerini baskı ve terörle bastırır, beyinlere korku kelepçesi takar. Halkın bütün özlemlerini aldatmacayla, sahte vaatlerle düzen içine çekerek boğar, halkı suni düşmanlıklarla birbirine kırdırarak güçsüzleştirir. Güçsüzleşen, bilinci çarpıtılan, politikadan uzaklaştırılan, yalnız bireyler haline getirilen, korkularıyla yaşayarak dağınıklaşan halk; kolayca sömürülür ve yönetilir. Böyle bir toplum yaratarak düzeni sürdürebilmek de en başta gençliği bu temelde


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

33

eğitmekten geçer. Faşizmin en başta gençliğe yönelmesi bu nedenledir. Faşist Erdoğan’ın, “Gençliğe geleneklerini öğretemedik.” söylemi bunu anlatır. Sömürü ve zulüm düzenine boyun eğme geleneğini sürdürmek için liselerde gerici-ezberci eğitimle beyinler köreltilirken; sahte gelecek aldatmacasıyla günler sınav yarışında harcanırken; soran-sorgulayan, gerçekleri algılayan beyinler ise baskı, soruşturma, cezalar ve tutuklamalarla yok edilmek istenir. Her şeye rağmen, beynine ve benliğine sahip çıkan gençlerin beyinleri dağıtılır, ölümle tanıştırılır. AKP’nin talimatıyla, Polis amirlerinin “gördüğüne yapıştır” emirleriyle direk kafalara gaz bombaları sıkılmasının anlamı budur. En yakın süreçte 1 Mayıs’ta Dilanlar, Meraller, ayaklanma sürecinde otoparkta sıkıştırılan liseliler, Berkin ve Mustafa ilk akla gelen örneklerdir. Bu yapılanlar yeni değil, son değildir. Cepheliler, emperyalizmin işgalinden, bu sömürü ve faşist diktatörlükten kurtuluş için, her türlü bedeli göze alarak mücadele ederler. “Bu düzen değişmez!” safsataları karşısında, Marksizm-Leninizm bilimi ışığında hayata bakarak, değiştirebileceğimiz gerçeğini görürler, bilirler ve bunu tüm halka göstermeye çalışırlar. “Bu halka güven olmaz!” ukalalığı karşısında, sadece ve sadece halka güvenirler, halkın içinde-halkla birlikte-halk için ilkesiyle hareket eder, bu halkın devrim yapacağına inanırlar. Asla aldanmaz ve aldatmazlar. Halk ve vatana duydukları sonsuz sevgiyle, gerektiğinde kurtuluş uğruna canlarını verirler. Cephelilerin haklılığını, bu son yaşananlar bir kez daha kanıtlamıştır. Reformistler ise; devrim ve devrimciliği dillerinden düşürmemelerine rağmen devletten çok devrimden korkar, devrimcilikten nefret ederler. Çünkü devrim bedel ödemeyi gerektirir; devrimcilik ise, söz ile pratiğin bir olmasını, devrim için savaşmayı gerektirir. Halkı, devrim-devrimcilik sözcükleriyle kandırırken, esas politikaları devletten hak kırıntıları kopartabilmektir. (Burada sorun demokratik hak ve özgürlükler için mücadele etmek değil, böyle bir düzen içerisinde bir takım hak ve özgürlüklerin kazanılmasının yeterli görülmesi ve bunu elde etmenin yolu olarak da, talep etmek ve protesto etmenin yeterliliğini savunmalarıdır. Oysaki ülkemizde, en küçük bir hakkın kazanılması, hatta yasal bir hakkın uygulatılması için bile bedel ödemek gerekmektedir. Bu nedenle, bu anlayışın ülkemizde kazandığı tek bir hak ve özgürlük yoktur. Kazanılmış hak ve özgürlükler ise devrimcilerin ödedikleri bedellerle, verdikleri kan can bedeli mücadeleyle kazanılmıştır. Kazanılmış bu haklar, reformistlerin politikaları nedeniyle de kaybedilmektedir.) Reformistler, bu çarpık kafanın sonucu, hiçbir direniş örgütlemezler, ortalık birazcık kızışınca da halkın direnişini dağıtmayı iş edinirler.

Türkiye Gençliği Çok Şanslıdır. Şanslıdır, çünkü; eğer isterse, emperyalizmin hüküm sürdüğü dünyayı, Türkiye’den sarsacak, Türkiye halklarını ekmeğe, adalete ve özgürlüğe kavuşturacak; bütün ezilen halklara yol gösterecek; on yılların özlemi olan devrimi yapma koşullarına ve gücüne sahiptir. Değiştirmek için bilgiye ihtiyaç vardır. Bilgi için oku-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

34

mak, araştırmak, tartışmak, öğrendiklerimizi pratiğe uygulamak gerekir. Şanslıdır, çünkü; Devrimin yolunu aramakla vakit kaybetmek zorunda değildir. Üretilen ve üretilebilecek bütün teoriler pratikte kendini sınamış, geçerli olanlar ve geçersiz olanları hayat ayrıştırmış, yanlış olanları elemiş, doğru olanı ortaya çıkarmıştır. Bağımsızlık-demokrasi-sosyalizm şiarıyla yürüyen Parti-Cephe çizgisi dışındaki siyasi çizgiler, iflas etmiştir. Parti-Cephe çizgisi ve mücadele tarzı ise doğruluğunu hayatın içerisinde kanıtlamış, yarım asra yaklaşan kesintisiz mücadelesiyle önemli deney, tecrübe birikimi elde ederek daha da güçlenmiştir. Türkiye gençliği, böyle güçlü bir devrim aracına sahiptir. Şanslıdır, çünkü; gerek dünya genelinde, gerek ülkemiz genelinde yanlışlarından ve doğrularından öğreneceği birçok kurtuluş hareketi pratiği vardır. Bu deneylerden öğrenildiğinde kendi deneylerini yaşamaktan, yanlışlara düşmekten kurtulabilir. Şanslıdır, çünkü; anti-emperyalist, anti-faşist bütün gençliğin birleşebileceği merkezi bir gençlik örgütlenmesine, Dev-Genç’e sahiptir.

Dev-Genç’li Olmak Bir Ayrıcalıktır. Çünkü Dev-Genç’li Olmak, Doğru Zamanda Doğru Yerde Olmaktır! Dev-Genç’liler; herkesin sustuğu koşullarda en güçlü mücadeleyi örgütlediniz. Bulunduğunuz yerde üç-beş kişi bile olsanız militanca direndiniz, boyun eğmediniz. Sadece AKP döneminde bile, “Öğrenci Haklarımızı İstiyoruz!”, “Ne ABD Ne AB Bağımsız Türkiye!”, “Amerika Defol, Bu Vatan Bizim!”, “ Parasız Eğitim İstiyoruz, Alacağız!”, “Füze Kalkanı Değil, Demokratik Lise İstiyoruz!” vb. birçok kampanyada; Ankara yürüyüşleri, Açlık Grevleri, Çadır açma eylemleri gibi sayısız militan direniş ortaya koydunuz. Yüzlerce tutsak ve yaralı verdiniz. Tutsaklarınızı, yeni tutsaklar pahasına sahiplendiniz. Mücadelenin bütün alanlarına güç verdiniz. Mücadele bilinci, sahiplenme, yoldaşlık bilinci taşıdınız, yol gösterdiniz. Bugün yaşanan ayaklanmada; yazdığınız bu tarihin, direnişlerinizin yol göstericiliğinin payı büyüktür. Yazılan bu tarihten güç almalı, ders çıkarmalı ve yaratılan gelenekleri ve değerleri gençliğe taşıyarak korkusuzca ve güvenle en geniş cepheyi kurmalı; meclislerde, komitelerde gençliği birleştirebilmelisiniz. Halk Anayasası Taslağı en geniş birliği sağlayacak bir programdır. Birlikte tartışmak, birlikte karar almak, birlikte uygulamak ve pratiğimizden ders çıkartarak ilerlemek; kenetlenmek ve çoğalmak için geçerli tek yoldur.

Yeni Kuracağımız Türkiye’nin Harcı, “Birimiz Hepimiz İçin, Hepimiz Birimiz İçin” Yaşamaktır Liseliler!. Mustafa liseliydi. Okul tatil oldu ama o tatilini, direnişin merkezi Taksim’de geçirmek için geldi.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

35

“İstiklal’den Tarlabaşı Caddesi’nin başına indik. Mustafa Ali Tombul, öndeki grupla karşıdaki ara sokağa geçti, biz de onların peşindeydik. Onlar ara sokaktan geçerken, orada bulunan bir kişi Tombul’u tutarak kaçmasına izin vermedi ve tam o esnada polis hedef gözeterek gaz fişeğini attı. Tombul vurulduktan sonra oracıkta yere yığıldı. Etrafta bulunan insanlar başına toplandı. Ben de hemen koştum ve Tombul’un yerde titremeye başladığını gördüm. Her yer kan olmuştu… Sesimize tepki vermiyordu hiçbir şekilde, bilincini kaybetmişti. (…) Hastaneye getirdiğimizde beyin kanaması geçirdiğini ve durumunun ağır olduğunu öğrendik. Hemen ameliyata aldılar” Şehitlerimiz hepimiz için canını verdi. Yaralılarımız hepimiz için bedel ödedi. Tutsaklarımız hepimiz için bedel ödüyorlar. Şimdi görevimiz onları sahiplenmektir. Şehitlerimizin hesaplarını soracak, tutsaklarımızı çekip alacak, yaralılarımızı sahiplenmemizle iyileştireceğiz. Liseliler!.. Mustafa ve Berkin bizim onurumuzdur, onları sahiplenmek en başta size düşer, sahip çıkalım! Sahiplenmemizi; hastane önlerinde, Taksim’de ve diğer kentlerimizin meydanlarında yapacağımız eylemlerle somutlayalım. Birisinin kılına dokunulduğunda, hep birlikte ayağa kalkan bir kardeşliği hiçbir güç yenemez. Böyle bir kardeşliğin aşamayacağı dağ, yıkamayacağı zorbalık düzeni yoktur!..

Sonuç olarak; Ayaklanmayı yaratan; emperyalizmin sömürüsü ve faşist diktatörlüğünün yarattığı öfke ile halkı birleştiren, hesap soran, militanca direnişlerle hak kazanan devrimci politikanın kazandırdığı mücadele bilinci ve yarattığı yol göstericiliktir. Devrimi yapmak ve kurtuluşu sağlamak Türkiye gençliğinin ellerindedir. Liseliyiz, çocuk değil genciz, vatanın ve geleceğin sahipleriyiz. Doğru hedeflere doğru araçlarla gidebiliriz. Rehberimiz bilim ve bilimsel doğrulardır. Mümkün olan tek kurtuluş yolumuz; anti-emperyalist, anti-oligarşik devrimdir. Yeryüzünü bu aşağılık kokuşmuş düzenden temizlemek; birbirimize, halkımıza ve vatanımıza olan sevgimizle kenetlenerek ve onlara düşman olandan ettiğimiz nefretle düşmanı yok ederek mümkündür. Şehitlerimizin hesabını soracak, yaralılarımıza ve tutsaklarımıza sahip çıkacağız. Ekmek, adalet ve özgürlük için; Halk Anayasası Taslağı etrafında birleşelim, meclislerde örgütlenelim, savaşalım, kazanalım! Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için mücadeleye devam!


36

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Özgür Tutsaklardan Berkin Elvan’a Sevgili Berkin, Yürüyüş, 21 Temmuz 2013, Sayı: 374

Sana bu satırları, Özgür Tutsaklar olarak yazıyoruz. Henüz uyandırılmadın, henüz yaşama gözlerini açmadın. Ve sen, o hastane odasında öyle uyutulurken; biz, yanardağlar gibi öfkeyle volta atıyoruz F tipi hücrelerde. Sohbetlerimizde sen varsın, çalışmalarımızda adın geçiyor. Ki yüreğimizin içindesin ve yürek diliyle sesleniyoruz sana: “Ha gayret Berkin, ha gayret!” Gazeteleri, senden yana olumlu bir haber alırız diye hızla tarıyoruz. Ziyaretlerden gelecek haberleri; merak, endişe ve bir umutla bekliyoruz. Ve bu bekleyişimizin her bir anına sürte sürte bileyliyoruz hıncımızı. Gün ola devran döne Berkin, nasılsa halkın da bir adaleti var bu ülkede! İyi ki var!.. Kara kaşlı, karagözlü, gözü kara kardeşimizsin sen bizim! Umudun çocuklarındansın! Ha gayret Berkin, asıl şu yaşama! Daha görecek günler, girilecek dövüşler olsun. Ha gayret!.. Seni, neredeyse çocukluğundan beri tanıyan bir yoldaşımız şöyle yazmıştı sana dair: “Umudun Çocuklarındandı Berkin. Büyüdü, 14 yaşına geldi. Ama hep daha büyük göstermek istedi kendini. Okmeydanı’ndayken 17 yaşındayım, diye kandırmıştı beni. Ağabeyleri devrimcilik yapmaya başlayınca, ‘dernekten’ sayılınca, yaşını gizlemeye çalıştı. Davranışlarıyla da ‘ben büyüdüm’ mesajı veriyordu. Delikanlı delikanlı gezerdi Okmeydanı sokaklarında, yaşıtları olan ‘çetesiyle’ beraber. Köşebaşı diye ifade edilen (Okmeydanı’na özgü) gençliğin en küçük grubundandı. Ama yanına gidip kolunu omzuna attın mı, 32 dişi birden görünür, bebeksi yüzü açığa çıkardı eli cebinde delikanlının. Ben küçükken ‘parmak çocuk’ diye bir masal vardı hep okutulan. Berkin’i görünce parmak çocuk gelirdi aklıma. Berkin’imin o küçük bedeni ölüme direniyor şimdi. Doktorlar ilk gün ‘% 90 kaybederiz’ demesine rağmen umuyorum ki bilimi bir kez daha yanıltacak güzel çocuğum” İşte beklentimiz bu senden Berkin. Endişe ve bir umutla bekliyoruz. Kara haber değil, yüreğimizi güldürecek bir haber bekliyoruz!.. Ki; senin yüzünün gülüşüdür, bizim yüreğimizin gülüşü.


37

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Sıktık yumruklarımızı Berkin ve Hasan Selim gibi atıyoruz voltamızı. Ve halka kalkan bu faşist elleri birer birer kıracak olmanın sönmez ateşiyle yanıp tutuşuyoruz! Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert, Mehmet Ayvalıtaş ve Ali İsmail Korkmaz’ı katledenlerin, halkın adaletiyle karşılaşacağından zerre kadar kuşkumuz yok. Senin hayatına kastedip canını yakanları da unutmayacağız!.. Hadi Berkin!.. Ha gayret!!! Yaralarına yüreğimizi sürüyoruz. Ha gayret Berkin!!! Umutla; bir umutla, senden gelecek kırmızı haberi bekliyoruz. O kara gözlerinden öpüyor, öpüyoruz! ÖZGÜR TUTSAKLAR

BERKİN'E... Susun SUSUNN Ey karanlığın zebanileri, zulüm düzeninin bekçileri SUSUN ey Berkin'in kanına ekmeğini doğrayanlar siz susun Kirletmeyin Berkin'in çocuk düşlerini Haylaz gülüşlerini. Söz sırası insanlıkta, Söz sırası adaletin bekçisi, Halkın elindeki soğuk demirde! İnsanlığın kuracağı sömürüsüz dünyada, Sizlerin yeri giyotin, darağacı, derin dipsiz kuyular olacak! Biliyoruz ki Halkın adaletinin vereceği hüküm bu olacak, Biliyoruz ki suçlarınızın cezası bu. Düşmeyin sakın yanılgıya şüpheye, Affedilir miyiz, bağışlanır mıyız diye, Düşenler affetmedi sizi Biz biliyoruz, Sizde bilin ki, Yıldızlara ulaşanların affetmediğini, Bizim affetmeye hakkımız yok.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

38

Berkin Elvan İçin Yaptığımız Yürüyüşü Okmeydanı Dayanışma Sabote Etmiştir! Okmeydanı Dayanışma Özür Dilemelidir! Berkin Elvan Umudun Çocuğudur! Yürüyüş Sayı 376, 4 Ağustos 2013

Okmeydanı Halk Komitesi, Taksim Ayaklanması sırasında polisin hedef gözeterek vurduğu ve hala komada yaşam mücadelesi veren Berkin Elvan için 17 Temmuz tarihli bir yürüyüş çağrısı yaptı. Halk, toplanma alanında bir araya gelirken, Okmeydanı Dayanışma (DHF, Halkevleri, ÖDP, Köz) adlı grup, eylem alanına geldi. Bu sırada Okmeydanı Halk Komiteleri imzalı pankartımızı açtığımızı gören ve DHF’den olduğunu söyleyen birkaç kişi arkadaşlarımızın yanına giderek “Biz eylemden çekiliyoruz. Halk Komiteleri imzalı pankart açılmış. Bundan kaynaklı çekiliyoruz” dediler. Halk Cephesinden arkadaşımız “Biz zaten eylemin çağrısını bu isimle yapmıştık ve sizi de davet etmemiştik, bu ortak bir eylem değil çıkabilirsiniz” cevabını verdi. Bunun ardından Dayanışma bileşenleri kendi aralarında kısa bir değerlendirme yaptılar. Ardından, Berkin’in ailesine birkaç kişi gidip, eylemden çekileceklerini ifade etmişler. Bu sırada Halk Cepheli arkadaşlar müdahale ettiler. Ancak en önde açılmış olan Okmeydanı Halk Komitesi pankartı ortadan kayboldu... Kim aldı, bilmiyoruz. Halk Komitesi pankartı ortadan kaybolunca, diğer örgütler eyleme katılıp yürüdüler. Herkes bilir ki bir eylem eğer ortak örgütlenecekse toplantı yapılır, kuralları belirlenir. Ancak bu yürüyüş ortak bir eylem değildir. Halk Cephesi’nin kendi örgütlediği bir eylemdir. Okmeydanı Dayanışma adıyla katılan “biz Okmeydanı Halk Komitesi imzası arkasında yürümeyiz.” deme hakkı yoktur. Kaldı ki kendilerini çağırmadık. Ancak gelin görün ki eylemin ortak olduğunu iddia ederek, Halk Cepheliler’e sormadan, öğrenme gereği dahi duymadan eylemi sabote etmişlerdir. Bunu kitlenin ortasında insanları etkileyecek tarzda yapmışlardır. Bu da yetmezmiş gibi sanki ortada bir birlik varmış ve Halk Cephesi bu birliği dağıtıyormuş gibi gösterdiler. Berkin’in ailesine neden eyleme katılmadıklarını, çekileceklerini ifade ettiler. Neresinden bakarsak bakalım bu sorumsuzluktur. Yaptıkları, eylemi sabote etmektir, eylem çalmaktır. Halk Cephesi’nin onlara yaptığı açıklamaya rağmen, halkı aldatmaya çalışmışlardır.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

39

Bu yaşananların bir başka boyutu ise yapılan yanlışın özeleştirisinin dahi verilmemesidir. Eylemin ertesi günü DHF kurumumuza gelerek eylemden bir saat önce kendilerine birilerinin gelerek eylemin ortaklaştırıldığını söylediğini bu nedenle ortak eylem diye düşünerek geldiklerini söyledi. Ancak bu özeleştiri değildir. Çünkü, DHF’ye, bu eylemin birlikte yapıldığını iddia eden kişi, kurum kimdir belirtmemiştir. Eylemin çağrısıyla Okmeydanı’na İstanbul’un değişik yerlerinden duyarlılıkla geldiğini söyleyen bazı insanların bu bilgiyi verdiğini söylemişler ama bunları tanımadıklarını belirtmişlerdir. Okmeydanı Dayanışma’daki yapılar eylemin ortaklaştırıldığını sıradan insanlardan duyup nasıl itibar edebilmektedir açıklaması yoktur. Çok uzakta olan kurumlar örgütlenmeler değiliz. Birbirimizi bulmak için çok çaba sarfetmemize gerek yok. Ama Dayanışma bu zahmete girmek yerine eylemin ortasına girip ikilik çıkarmayı, kargaşalık yaratmayı tercih etmiş ve bunun açıklamasını da yapmamıştır. DHF’nin kurumsal olarak gelmesi ve olayı bu şekilde açıklaması özeleştiri değildir. Özeleştiri olması için, eylemin ortak olduğunu iddia eden kimdir, açıklamalıdır. Şaibeli durumu ortadan kaldırmalıdır. Sorumlusu kimse hesap vermelidir, eylem çalmak, eylemi sabote etmek masum değildir, suçtur. Okmeydanı Dayanışma adına eyleme katılan ve bu olumsuzluğun sorumlusu olan tüm bileşenler, Okmeydanı Dayanışma bileşenleri, Berkin’in ailesinden ve Okmeydanı halkından özür dilemelidir. BERKİN ELVAN İÇİN YAPTIĞIMIZ YÜRÜYÜŞÜ OKMEYDANI DAYANIŞMA SABOTE ETMİŞTİR! OKMEYDANI DAYANIŞMA ÖZÜR DİLEMELİDİR! BERKİN ELVAN UMUDUN ÇOCUĞUDUR!

Sabrımızı Taşırmayın diyen Cepheliler Okmeydanı sokaklarını ateşe vererek ADALET aradılar


40

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

AKP Medyası “Berkin Elvan DHKP-C’li” Diyor! DHKP-C’lileri Katletmek Serbest mi?

BERKİN ELVAN 71 GÜNDÜR KOMADA ADALET İSTİYORUZ! Yürüyüş, 25 Ağustos 2013, Sayı: 379

15 Haziran’ı 16 Haziran’a bağlayan gecede Okmeydanı’nın direngen halkı gezi parkına giden yolları açmak için bütün gece sokaklardaydı. 16 Haziran sabahında Berkin’de o çok sevdiği sokaklara çıkmıştı, evinin az ötesinde konuşlanan polislerce gaz bombası başına nişan alınarak vuruldu. Gaz fişeği kulağının hemen arkasına, beynine zarar verecek şekilde saplanmıştı. 14 yaşındaki Berkin’imiz kafasına saplanan gaz fişeğini eliyle çıkartıp atmış. Yüreği kocaman Berkin zaten mahalledeki abilerine öykünürmüş. Bu nedenle yaşını da büyük söylermiş. Bir arkadaşı kendisini şöyle anlatıyor “Büyüdü, 14 yaşına geldi. Ama hep daha büyük göstermek istedi kendini. Okmeydanı’ndayken 17 yaşındayım, diye kandırmıştı beni. Ağabeyleri devrimcilik yapmaya başlayınca, ‘dernekten’ sayılınca, yaşını gizlemeye çalıştı. Davranışlarıyla da ‘ben büyüdüm’ mesajı veriyordu. Delikanlı delikanlı gezerdi Okmeydanı sokaklarında, yaşıtları olan ‘çetesiyle’beraber. Köşebaşı diye ifade edilen (Okmeydanı’na özgü) gençliğin en küçük grubundandı. Ama yanına gidip kolunu omzuna attın mı, 32 dişi birden görünür, bebeksi yüzü açığa çıkardı eli cebinde delikanlının.” 16 Haziran’dan bu yana gözleri kapalı bir şekilde komada yatıyor Berkin. Hastaneye alınmasından hemen sonra iki kez beyin ameliyatı geçirdi. 70. günleri geride bırakırken hayati tehlikesi devam ediyor. Berkin vurulduğunda daha okullar kapanmamıştı. Berkin koca bir yazı uyuyarak geçirdi. Aradan bir yaz geçti devlet Berkin’in katillerini bulmak için ciddi hiç bir işlem yapmadı. Aksine suçlarının üstünü örtmeye çalıştılar. Hastaneye kaldırıldığında


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

41

önce üzerindeki elbiseleri çalmak istediler. Hep yaptıkları gibi ortada delil bırakmayalım diye. Katillerinin bulunması için kamuoyu oluşmaya başladığında hakkında sahte tutunak düzenlediler. Berkin’e sahip çıkılmasını engellemek için hastaneye getirildiğinde “üzerinde patlayıcı madde bulunduğu” iddiasıyla tutanak tutuldu. Güvenlik amiri tarafından tutulan tutanak nedense Berkin’i sahiplenenlerin sayısı arttığında ortaya çıktı. Soruşturmayı yürüten savcı ise yazı yazmaktan, işlemleri takip etmekten aciz bir biçimde avukatının verdiği dilekçeleri emniyete havale etmek dışında bir işlem yapmadı. Avukatının Berkin’in vurulduğu sokaktaki görevli polislerin ve amirlerinin sicil numaralarının tespitini ve kamera görüntülerinin istenmesi ile sokakta olaya tanık olanların dinlenmesi yönündeki taleplerini, mobese kayıtlarının getirilmesi, işyerleri güvenlik kameraların toplanması yönündeki taleplerini emniyet müdürlüğüne havale etmiş. Dolayısıyla Savcı soruşturmanın selametini katillerin eline bırakıyor. Suçun üzerini örtmenin imkanını yaratıyor. Buna karşın ailesi, arkadaşları, sevenleri ADALET için, katillerin tespit edilmesi ve yargılanmaları için eylem yaptıklarında saldırıya uğradılar. Berkin için adalet isteyenler gözaltına alındı. Dünyanın önünde ailesi hakarete uğradı, coplandı, biber gazına maruz kaldı. Eylemden sonra Berkin’in annesi “Bu yaştaki bir çocuğa kıymak hangi kitapta yazıyor? evde çocuklarınızın yüzüne nasıl bakıyorsunuz? kanlı ekmeği çocuklarınıza nasıl yediriyorsunuz? 3 çocuk yapın diyorlar, birini onlara kurban vermek için mi yapalım?” demişti. Annesi hala cevap bekliyor. Annesi cevap beklerken AKP’nin talimatı ile hareket eden Milliyet Gazetesi 4 Ağustos 2013 günü “Berkin ELVAN DHKP-C’liymiş” şeklinde haber yaptı. Polisin talimatıyla yapılan bu haberin amacı çok açık. Milliyet AKP’nin katillerini aklamak, halka yapılan saldırıları meşrulaştırmak, sorumluların yargılanmasını engellemek için sipariş haberleri yayınlıyor. Nasıl bir basın ahlakıdır bu. DHKPC’lilerin katli vacip midir? Devletin hedef gösterdiği kişilerin katledilmeleri mi gerekir. Yoksa bu haberi size Hüseyin Avni Mutlu mu yaptırdı. Onlar kafalarına gaz bombası attıkları her insanı marjinal grup üyesi ilan etmeye, DHKP/C’li göstermeye alışkındırlar. Şimdi yapamadıklarını her talimata uymaya hazır basınlarına yaptırıyorlar. Gazetecilik adına katliama ortak oluyorlar. Habercilik adı altında satırlarına yalan ve demagojileri diziyorlar. Yalanlarınız ise çok gerçek karşısında uzun tutunamıyorlar. Boyaları akıveriyor. Sonuç olarak, polisin hedef gözeterek ateş aştığı kişi herhangi birimiz olabilirdik. Halkın yaşadığı yoksul mahallede yaşayanlar, haksızlığa ses çıkartanlar ya da hakkının peşine düşen her insan, her öğrenci devletin tehlikeli gördüğü kişidir. Ali İsmail, Mustafa Tombul, Berkin’in şahsında saldırıya uğrayan bizizdir.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

42

Liseliler! Berkin 71 gündür Yaşama Tutunmuş Direniyor! Eylemlerimizle Berkin’e Destek Olalım! Berkin uyanık olsaydı, liseye yeni başlayan tüm öğrenciler gibi okul telaşı içerisinde olacaktı. Coşkusunu ve umudunu liseli arkadaşları ile büyütecekti. Berkin liseye gelemiyor. Berkin direniyor. Berkin’in yaşama daha da asılması için, onu bütün liselere taşıyalım, liseleri de Berkin’e taşıyalım. Her liselinin Berkin için yapacağı mutlaka bir şey vardır. Azim gösterenler ve inat edenler sayısız kez bilimi yanılttılar. Berkin’de yapacaktır. Yeter ki sesimizi ona taşıyalım. Direncine direnç katalım. Diren Berkin. Diren Liselilerin umudu.


43

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Ayaklanma Ve Ayaklanmanın Şehit ve Yaralıları İçin Eylemler Sürüyor! ADALETE AÇ HALKIZ! AKP İKTİDARININ BAŞINI YİYECEĞİZ! FAŞİZMİ TARİHİN ÇÖPLÜĞÜNE GÖMECEĞİZ! Yürüyüş, 1 Eylül 2013, Sayı 380 Ayaklanma sırasında faşizm her zaman ki gibi tasmasından boşalmış köpekler gibi salyalarını akıta akıta halka saldırdı. Yaşlı-genç, çoluk-çocuk ayrımı yapmaksızın saldıran faşist AKP iktidarının bu saldırısı sonucunda ekmek, adalet ve özgürlük için 5 kişi şehit düşerken, onlarca insanımız da yaralandı. Dünden bugüne; şehitlerimizin hesabını sormak, yaralılarımıza destek olmak; asıl olarak da ADALET İÇİN; alanlardayız, oradayız, buradayız, şuradayız... HER YERDEYİZ! Berkin 73 Gündür Komada, Dosyada İşlem Yapmayan Savcı Tatilde! 73 gündür komada yatan Berkin Elvan için ailesinin çağrısıyla yürüyüş düzenlendi. Halk Cephesi’nin de destek verdiği yürüyüş 27 Ağustos’ta Mahmut Şevket Paşa Sağlık Ocağı’ndan başlayıp Berkin Elvan’ın vurulduğu sokağa kadar sürdü. Berkin’in vurulduğu yerde öncelikle Avukat Aycan Çiçek söz alarak hukuki süreci anlattı. Daha Berkin hastanedeyken polislerin kanlı giysilerini alıp delil karartmaya çalıştığını belirtti. Savcılığın avukatların yaptığı şikâyetleri ve delil toplama taleplerini reddettiğini ya da yavaş işlem yaptığını, emniyetle birlik olup suçluları koruduğunu söyledi. Avukat Çiçek Berkin yaşam mücadelesi verirken savcı Adnan Çimen’in 2 Eylül’e kadar “tatil” yapacağını, bu zaman zarfında dava dosyasında hiçbir işlem yapılmayacağını vurguladı. Ardından Berkin’in babası Sami Elvan okuduğu basın metninde Berkin’in vu-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

44

rulmasının üzerinden 73 gün geçmesine rağmen sorumluların bulunması konusunda herhangi bir adım atılmadığını söyledi ve Berkin’in üzerinde patlayıcı olduğu, iyileşse bile tutuklanacağı şeklindeki sözlerin tamamen yalan olduğunu vurguladı. Açıklamayı okurken duygusallaşan Sami Elvan’a “Diren Berkin Okmeydanı Seninle” “Umudun Çocuğu Berkin Elvan” ve “Katil Devlet Hesap Verecek” sloganlarıyla destek verildi. ADALET NÖBETİNDEYİZ! Okmeydanı’nda 16 Haziran günü polisin attığı gaz bombasıyla kafasından vurulan “Umudun Çocuğu” Berkin Elvan için, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde her gün nöbet tutulmaya devam ediliyor. 22 Ağustos günü 19.0020.00 saatleri arasında tutulan nöbette; çevreden geçenler Berkin’in durumunu sorarken aynı yoldan geçen araçlardan korna çalıp zafer işareti yapanlar oldu. 25 Ağustos günü de Berkin’in yoldaşları yine yanı başındaydı. Her gün ki gibi aynı saatte yine Acil Servis önünde bir saatlik oturma eylemi yapan Halk Cepheliler “Berkin Elvanı Vuran Polisler Cezalandırılsın” pankartı açtılar. Oturma eylemine 10 kişi katılırken çevreden geçen birçok kişi Berkin’in durumunu sordu. SORUNUN OLDUĞU YERDE ÇÖZÜM DE VARDIR! 20 Ağustos akşamı saat 21.00’da Abbasağa’da, 21 Ağustos akşamı saat 21.00’da Yoğurtçu Parkı’nda ve 22 Ağustos akşamı saat 21.00’da Avcılar’da forumlar düzenlendi. 250 kişinin katıldığı Abbasağa forumunda 7 kişiden oluşan bir temsilciler grubu seçildi. 200 kişinin katıldığı Yoğurtçu Parkı forumunda konuşmalar ve duyurular yapılarak bir sonraki günün gündemi belirlendi. 50 kişinin katıldığı Avcılar forumda ise 4+4+4 eğitim sisteminin çarpıklığıyla ilgili konuşmalar yapıldı. Halkın Mühendis Mimarları katıldıkları bu forumlarda, “Kentsel Dönüşüm” saldırılarından, KESK’e yönelik baskı ve tutuklama teröründen ve TMMOB’ye yönelik saldırılardan bahsettiler. AYAKLANMANIN BU SEFER GÜNDEMİNDE; DİRENEN HALKIN MÜHENDİSLERİ VARDI! Gezi ayaklanması ile başlayan mahalle yürüyüşleri Ankara Batıkent’te devam ediyor. Her hafta Çarşamba ve Perşembe günleri yapılan mahalle forumlarında alınan kararların uygulandığı Cuma günkü yürüyüşler bu hafta 23 Ağustos akşamında yapıldı. Halkın sıklıkla “Halkız, Haklıyız Kazanacağız” “Faşizme Karşı Omuz Omuza” sloganlarını attığı yürüyüş “Diren Berkin Batıkent Seninle” sloganları ile devam etti. Batıkent Meydan’da başlayan yürüyüş “Ethem’in Hesabı Sorulacak” ve “Ethem’in Katili AKP’nin Polisi” sloganları ile girilen Ethem Sarısülük Parkı’nda


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

45

gerçekleştirilen forum ile sonlandırıldı. İlk yerleşim halkı da “Berkin Sen Uyan! Ekmeğini Biz Alırız” yazılı pankartı ile Okmeydanı’nın yiğit evladına selam gönderildi. Yürüyüşün sonunda yapılan forumda birçok kişi mahallenin sorunları üzerine konuşmalar gerçekleştirdi. Halkın Mühendis Mimarlarının konuşmaya başlarken kendilerini “Bizler mühendisiz, mesleki birikimimizi halkın istek ve ihtiyaçları için kullanan halkın mühendisleriyiz” tanımı halk tarafından sahiplenme ve alkışlar ile karşılandı. Forumda Halkın Mühendislerinin adım adım Ankara’ya yürüyüşleri ve bir sonraki gün onlara destek için Düzce’ye gidileceği anlatıldı. Ayrıca yine ertesi gün Batıkent Meydan’da Halk Anayasası ile ilgili bir panel düzenleneceğinin duyurusu yapıldı. Yürüyüşe ve foruma 300 kişi katıldı. ABDOCAN BİZİMLE, VURULDUĞU YERDE! Abdullah Cömert ve diğer ayaklanma şehitleri için adalet talebi haykırılmaya devam ediyor. 24 Ağustos günü Hatay Halk Cepheliler yine Abdullah Cömert’in vurulduğu yerdeydiler. Önce üç Halk Cepheli yapılacak eylemin çağrısını yaptılar. Eylemde Halk Cephesi adına Neşe Aldıçoğlu bir açıklama yaptı. Mısır, Suriye üzerine katliam nutukları atan Erdoğan’ın kendi gönderdiği katilleri ödüllendirdiği vurgulanan açıklamanın okunmasının ardından oturma eylemine geçildi. Eylem tüm devrim şehitleri için yapılan saygı duruşunun ardından sona erdi. Evlatlarımızın Katillerini Bulana Kadar Ekinci Belediyesi’ndeki Eylemlerimiz Devam Edecek! Hatay Halk Cephesi, Ekinci Belediye’sinde her hafta Pazartesi günü, Ali İsmail Korkmaz’ın katillerinden hesap sormak için basın açıklaması ve oturma eylemi yapıyor. 26 Ağustos günü de saat 18.00’de belediyenin bütün sokakları 7 Halk Cepheli tarafından sesli çağrı ve ajitasyonlarla gezildi. 2 saat süren çağrının ardından da eylem yapıldı. Eylemde “Abdullah Cömert, Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük, Mehmet Ayvalıtaş, Medeni Yıldırım’ın resimlerinin olduğu ve Katillerini İstiyoruz” yazılı pankart açıldı. Yapılan basın açıklamasında “Türkiye halklarının sokak ortalarında katledilmesi, işkence yapılması, kadınlarımızın taciz edilip, 14 yaşındaki, 17 yaşındaki gençlerimizin beyinlerinin sokağa akıtılması AKP iktidarına göre meşrudur. Her yerde AKP iktidarına ve düzen partilerine karşı birleşelim ve düşmanlarımızı, dostlarımızı görelim. Ancak o zaman bu zulüm çarkını yerle bir ederiz” denildi.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

46

78 Gündür Komada Olan Berkin Elvan Taburcu Edilerek Katledilmek İsteniyor! BERKİN’İN KATLEDİLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ! Yürüyüş, 1 Eylül 2013, Sayı 380 Berkin Elvan 16 Haziran 2013 tarihinden itibaren Polisin başına hedef alarak mermi gibi kullandığı gaz bombasını atması sonrası Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesine yoğun bakım servisinde komada yatmaktadır. Yapılan iki ayrı ameliyat sonrasında enfeksiyon kaptığı için durumu daha da ağırlaşmış ve hala uyanamamıştır. 78 günü geride bıraktık. Berkin hala uyuyor. Ve hayati tehlikesi devam ediyor. Hal böyleyken Hastane idaresi Berkin’in taburcu edilmesi için aile üzerinde baskı kurmuş. Evde de bakılabileceğini iddia etmiş. Yoğun bakım doktoru ise taburcu edilmesinin sağlığı açısından riskli olacağını belirtmiş. Buna rağmen taburcu etmekteki ısrar neden yapıldı. Yaşamını riske atarak taburcu etmek Berkin’i katletmeye çalışmak değil midir? Bir hastane idaresinin buna hakkı var mı? Peki bir Hastane idaresi suç oluşturacak bir kararı tek başına alabilir mi? Alamaz elbette. Berkin’in arkadaşları hastane önünde nöbet tutmaya devam ediyorlar. Arkadaşlarının Berkin’i sahiplenmesinden rahatsız olan devlet Berkin’i katletme pahasına hastane idaresine Berkin’i tahliye etme talimatı vermiştir. Bundan hiç şüphemiz bulunmamaktadır. Taburcu edilme talimatını devlet vermiştir. Taburcu edileceği haberi duyulunca bir çok kesimden tepkiler yükseldi. İstanbul Tabip odasının görüşmeleri ve avukatının çabası sonucu hastane Berkin’i taburcu etme kararlarından geri döndü. Büyüyen tepkileri dindirmek için İl Sağlık Müdürlüğü olaydan sonra hemen açıklama yaptı. Taburcu edilmesi kararını verdiklerini reddetmeden Berkin’in tedavisinin hastanede süreceğini açıkladı. BERKİN’İ TABURCU ETMEK ONU KATLETMEKTİR Hastane idaresi yaşamı risk altında bulunan kimseyi ailenin rızası olsa dahi taburcu edemez. Doktorlar ve hastane hastalarına karşı yüksek bir özenle yaklaşmak zorundalar. Tıp mesleklerine ve etik kurallarına aykırı bir davranış içerisinde olmaları durumunda hasta herhangi bir şekilde zarar görürse suç işlemiş sayılırlar. Hastane idaresi yada doktorlar görevlerini ihmal ederek yada kötüye kullanarak çok rahat öldürebilirler. Bu nedenle görevlerini devletin ve ailenin isteğine bağlı olmadan meslek ilkelerine göre yürütmek zorundalar. Meslek kurallarına göre din, dil, siyasi kimlik ayrımı yapmadan her hastaya mesleğin sağladığı tüm imkanla-


47

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

rı sağlamakla yükümlüler. Hastaların vücut bütünlüğünü ve yaşama hakkını korumakla görevliler. Aile Berkin’i taburcu etse dahi sağlığı risk altında ise doktorlar ailenin istediğini dikkate alamazlar. Hastane kendi meslek ilkelerini çiğneyerek nasıl Berkin’i taburcu etmeye karar verdi. Ölme riskini nasıl göze aldı. İşte devlet korkusu altında onurlu ve ilkeli değilseniz mesleğin tüm ilkelerini çiğneyebilirsiniz. İnsanları katletme suçuna ortak olursunuz. Doktorlar ve hastane idaresi meslek ilkelerinize sahip çıkın, ilkeli ve onurlu olun. AKP iktidarı ise Berkin’i öldürme kastıyla ateş eden polisi bulacağına, görevini yapmayan savcıyı görevini yapmasını sağlayacağına, soruşturma dosyasının düzgün yürümesini sağlayacağına Berkin’i katletmenin yollarını arıyor. Berkin’i arkadaşlarının sahiplenmesini engellemeye çalışıyor. Berkin direnmeye devam ediyor. Ölüme teslim olmuyor. Kafasına atılan gaz bombasını eliyle çıkartığı andaki cesaretiyle direnmeye devam ediyor. Onun bu cesaretini alkışlamak için hastane önünde olmalıyız. İkinci kez öldürme girişimlerini engellemek için hastane önünde olmalıyız. Sesimizi ona taşımalıyız. Hem katledilmesini engellemek hem de ona güç vermek için yanında olmalıyız. Daha yüksek sesle Diren Berkin demeliyiz. Uyanmanı, ayağa kalkmanı ve en umutlu halinle gülmeni bekliyoruz Berkin.

"Berkin Elvan İçin Adalet Zinciri Oluşturuyoruz!"

BİR HALKA DA SEN OL! Halk ayaklanması sırasında faşist AKP'nin katil polislerince başına atılan biber gazı yüzünden hala komada olan Berkin Elvan için Halk Cepheliler eylemlerini sürdürüyor. "Berk'in için, adalet için, oluşturacağımız insan zincirine sen de katıl" diyerek 9 Eylül Pazartesi günü yapacakları zincir eyleminin duyurusu için İstanbul mahallelerinde çalışmalarını sürdürüyorlar. Bağcılar Yeni Mahalle Yürüyüş Yolu’nda masa açıldı. Açılan masada Berkin’in sağlık durumu anlatılarak,

“Bir Halka Da Sen Ol” eyleminin çağrısı yapıldı. Yine; Bağcılar Mahallesi ve çevresinde 50 afiş asıldı, 100 bildiri halkımıza ulaştırıldı. Nurtepe Çayan- Güzeltepe mahallelerinde de 4 Eylül günü Berkin Elvan için 9 Eylül’de yapılacak “Adalet zinciri” eyleminin afiş, ozalit ve pankartları asıldı. İkitelli'de de Halk Cepheliler 3 ve 4 Eylül günlerinde İkitelli Atatürk Mahallesi ve Ziya Gökalp Mahallesinde yapılan çalışmada Halk Cepheliler 40 adet afiş 10 adet ozalit 7 adet de pankart astılar. (Yürüyüş, 8 Eylül 2013, Sayı 381)


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

48

Diren Umudun Çocuğu Berkin Elvan Şimdi Tüm Türkiye Seninle Direniyor! Yürüyüş, 15 Eylül 2013, Sayı: 382

3 Aydır komada direniyor Umudun Çocuğu Berkin Elvan! Faşizmin terörüne, zulmüne karşı direniyor! Liseliler; Şimdi Berkin Elvan sizsiniz! İlk dersinize Berkin Elvan için girin! Dersin öğretmeni sizsiniz: Derste Berkin Elvan’ı anlatın! AKP’nin faşist polisleri 14 yaşındaki Berkinlerimizi gaz fişeğiyle başından vurdular. Berkin’i vuran polislere soruşturma açılmadı. İkinci dersi Berkin’e adalet istemek için BOYKOT edin! AKP polisleri Berkinleri vurarak tüm gençliği sindirmek istiyordu. Tüm Okulları direniş yerine çevirin. Berkinler Sindirilemez! Umudun çocuğu Berkin Elvan aylardır komada ölüme karşı direniyor! “Bize ölüm yok” diyor Berkin Elvan, 14 yaşında faşizmin zulmüne karşı direniyor. Erken büyüyor çocuklarımız: Okmeydanı’nın ‘bıçkın’ delikanlısı Berkin Elvan, bütün yaşıtlarını kavgaya çağırıyor: Bu kavgada biz de varız diyor. Bakmayın 14 yaşında olduğuna Berkinler’in. Hepsi de göğüs kafesinde kocaman bir yürek taşıyorlar... 14 yaşında Okmeydanı sokaklarında oyun oynamıyorlar; direniyorlar.... Faşizmin TOMA’larına karşı direniyorlar, akreplerine karşı direniyorlar, gaz bombalarına karşı direniyorlar. Berkin Elvan’ı başından vuran polisler hakkında hala bir soruşturma başlatılmış değil. AKP’nin katil polisleri ellerini kollarını sallaya sallaya geziyorlar. Halka karşı terör estirmeye devam ediyorlar. Katletmeye devam ediyorlar. AKP katil polislerini yeni yeni yasal düzenlemelerle koruma altına alıyor. Polise aldığı silahlarla halka daha fazla nasıl zarar veririm, halkı daha fazla nasıl korkuturum, nasıl sindiririm diye çalışıyor. 9 Eylül’de Halk Cepheliler Berkin Elvan’ın sorumlularının yargılanması için


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

49

Okmeydanı’ndan İstanbul Adliyesine “adalet zinciri” oluşturma çağrısı yaptı. AKP için halkı katletmek serbest, ama halkın adalet istemesi yasak... Adalet Zinciri oluşturmak isteyen Halk Cephelilere polis gün boyunca saldırdı. Okmeydanı’nın bütün sokaklarında Berkin Elvanlar barikatlar kurdu direndi. Berkinleri vuranların yakasını asla bırakmayacağız. Berkinleri vurma emrini verenler asla yataklarında rahat uyuyamayacaklar... Umudun Çocuğu Berkin Elvan tüm Berkinler’i direnmeye çağırıyor, kavgaya çağırıyor... 16 Eylül’de okullar açılıyor. Berkin komada olmasaydı o da sizin gibi okulunda olacaktı. Arkadaşlarını kucaklayacaktı. Coşkuyla yaz tatilini anlatacaktı. Sizler gibi yeni arkadaşlarıyla tanışacaktı. Bunların hiç birisini yapamıyor. 16 Haziran’dan beri komada. Şimdi Berkin sizsiniz. DİREN BERKİN SENİNLEYİZ diyerek yüreğinizi Berkin’in yüreğinin yanına koyun... Yakalarınıza takacağınız Berkin kokartlarıyla yeni tanıştığınız her arkadaşınıza Berkin’i de tanıştırın. Tüm Türkiye tanısın Okmeydanı’nın bıçkın delikanlısını... Tüm okullarda Kara tahtaya Berkin’in adını yazın. Berkin’in resmini sınıfınıza asın. Dövizler açın; Berkin’i vuran polislerin cezalandırılması için ADALET isteyin... Sınıflarınızda, kantinde, okul bahçesinde Berkin’i anlatın arkadaşlarınıza. Gireceğiniz derse Berkin için girin. Bugün öğretmen sizsiniz. Öğretmenleriniz sizi dinlesin. Berkin’in direnişini anlatın. Faşizme karşı direnmek onurdur. Berkin faşizme karşı direnişin 14 yaşındaki sembolüdür. Evet delikanlılar; bugün öğretmen sizsiniz. Öğretin herkese; hocalarınıza da öğretin. Öğrenmenin sınavlarda alınan notlardan ibaret olmadığını öğretin... Direnmeden hiçbir hakkın kazanılamayacağını öğretin. 14 yaşında nasıl büyüyor çocuklarımız, nasıl direniyor bunları öğretin. Dersin birine Berkin için girmeyin, boykot edin. Öğrenmenin faşizmin gerici ders kitaplarını okumaktan ibaret olmadığını gösterin. Bakın Berkin’e; üç aydır komada, öğretiyor.... Tüm liseliler; Berkin sizsiniz artık. Berkin’in direnişini, Berkin’in sesini tüm okullara taşıyın. Okullarınızda Berkin köşesi oluşturun. Tüm liseliler tanısın Berkin. Tüm liseleri direniş yerine çevirin. Bakın tüm Türkiye direniyor.


50

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

GÜN BİZİM GECE BİZİM... “MUTLAKA YAPACAĞIZ... VE ENGEL OLAMAYACAKSINIZ” demiştik! DEDİĞİMİZİ YAPTIK.

Sizi Halkı Katletme Planlarını Yaptığınız Karargâhlarınızda Beyninizden Vurduk, Vurmaya Devam Edeceğiz! Halk Çocuklarını Katletmekten Vazgeçin DHKC BASIN BÜROSU Tarih: 20 Eylül 2013 Açıklama: 416 20 Eylül Cuma akşam saat 21.30 sıralarında Ankara‘nın göbeğinde oligarşinin halk düşmanı 250 bin polisin sevk ve idaresinin yapıldığı halka karşı savaşın karargâhı Emniyet Genel Müdürlüğü ve ek hizmet binaları olmak üzere üç ayrı noktadan savaşçılarımız tarafından vurulmuştur. Eylem Haziran Ayaklanması’nda katledilen Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük, İrfan Tuna, Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan ve nişan alınarak beyni patlatılan, gözü çıkartılan 12 insanımızın, 95 gündür komada olan 14 yaşındaki Berkin Elvan‘ın hesabını sormak için yapılmıştır. İKİYÜZLÜLÜĞÜ, İŞKENCE VE KATLİAMI İŞ EDİNMİŞ BİR DÜŞMANLA SAVAŞIYORUZ! Eylemden yaklaşık 3 saat sonra savaşçılarımız Balgat Yüzüncü yıl mahallesinden kuşatılmış ve savaşçılarımızdan Muharrem Karataş çatışarak şehit düşmüş, bir savaşçımız da yaralı olarak tutsak düşmüştür. Şehitlerimizin hesabını sorarken yeni şehitler veriyoruz. Şehitlik ikiyüzlülüğü, işkenceciliği katliamcılığı ahlak edinmiş bu düzene karşı savaşın bir gerçeğidir. Savaşı şehitlerimizle büyüteceğiz. ŞEHİTLERİMİZ CÜRETİMİZİN KAYNAĞIDIR!


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

51

ZAFERİMİZİN GARANTİSİDİR! ANKARA‘NIN GÖBEĞİNDE, MECLİSİN DİBİNDE, OLİGARŞİNİN GÜVENLİĞİNİ SAĞLAYAN POLİS KURUMUNU BEYNİNDEN VURDUK. Şehitler de, kayıplar da vereceğiz. Ama asla vazgeçmeyeceğiz! Her tarafı kameralarla da doldursanız, Dünyanın en yüksek güvenlik önlemlerini de alsanız, Sizi en güvendiğiniz karargâhlarınızda beyninizden vuracağız. Eylemlerimizin istihbaratlarını verdiğini söylediğiniz Amerika’nız da sizi koruyamadı, koruyamayacak! Nafile istihbarat beklemeyin büyük Amerika’nızdan… Kendini koruyamadı ki sizi korusun! Hatırlayın! Onun karargâhını başına yıkmıştık. ÜLKEMİZDE İNSANLIĞIN ŞAH DAMARI SAVAŞMAYA BAĞLANMIŞTIR. SAVAŞMAMAK YOK OLMAKTIR. SAVAŞACAĞIZ SAVAŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ Savaşmamak kendi şah damarını kesmektir. İnsanlık için savaşmak zorundayız. Onurlu bir yaşam için savaşmak zorundayız. Savaşmak ve faşizmi yenmek, bugün insanim diyen hiç kimsenin kaçamayacağı bir görevdir. Savaşmaya devam edeceğiz! Savaşımız yeni şehitlerle sürüyor! Kurtuluşumuzun yolu halk kurtuluş savaşçılarının Kanlarıyla aydınlattıkları yoldur Yoldaşlarımız, rahat uyuyun zaferi sizinle kucaklayacağız!

ZULMÜN OLDUĞU, ADALETİN OLMADIĞI YERDE HALKIN ADALETİ VARDIR! Gezi parkındakilere saldırı ile başlayan olayların başından beri 6 kişi katledildi. Halk çocuklarının hayatı o kadar ucuz mu? Hani bunların katilleri? Tutuklanan tek bir kişi var mı? YOK!.. Katiller bizzat AKP iktidarı tarafından korunuyor. Soruşturma izni dahi


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

52

verilmiyor... 5 kişinin hayati tehlikesi hala sürüyor. 12 kişini gözü polislerin yakın mesafeden ateş etmesi sonucunda gaz bombası fişekleriyle kör edildi. 12 insanımızın gözü çıkartıldı, bu kadar ucuz mu insan hayatı... Başbakan Erdoğan katil polislerinin sırtını sıvazlayıp duruyor. “Kahramanlık destanı yazdılar” diye katil polislerine ikramiyeler dağıtıyor... Soruyoruz; sizin canınız o kadar kıymetli, değerli de halk çocuklarının canı can değil mi? 1 kişinin dalağı alındı. 20 kişi beyin travması geçirdi. 7 bin 832 kişi yaralandı. 60 kişi ağır yaralandı. 4900 kişi gözaltına alındı ve gözaltında her türlü onur kırıcı muameleye, işkencelere maruz kaldı insanlarımız. 64 yaşında bir kadın kızının yanında işkenceci polisleriniz tarafından çırılçıplak soyarak arandı. Bunları unutacak mıyız? Bunların hesabının sorulmayacağını mı sanıyorsunuz? Sadece son süreçte Ankara, İzmir, İstanbul gibi illerde 100‘ün üzerinde insanımız eylemlere katıldığı için tutuklandı. Halkın üzerine 150 bin gaz bombası atıldı. 3 bin ton kimyasal karıştırılmış su sıkıldı. Ve AKP iktidarı katillerini korurken, tüm şiddetiyle halka karşı zulmünü sürdürüyor. 6 insanımızı katleden 12 kişinin gözünü çıkartan, beynini akıtan katil polislere; “talimatı ben verdim, polisimiz kahramanlık destanı yazmıştır” diyen bir başbakanın olduğu yerde adaletin A‘sı yoktur. Nitekim üzerinden üç ay geçmesine rağmen 6 insanımızın katilleri AKP iktidarı tarafından bizzat korunmaktadır. Halk çocuklarını katletmenin bir cezası yok mu? 6 insanımız öldürüldü, 6 ölü var... Bunun hukuken bir karşılığı yok mu? Berkin Elvan 95 gündür hala komada... Adalet isteyenlerin üzerine gaz bombalarıyla, TOMA‘larla saldırılıyor. Adalet isteyen insanlarımız yerlerde sürükleniyor. AKP ne yapıyor? Katil polislerini kurtarmak için delilleri yok ediyor. Eskişehir‘de işkenceyle katledilen Ali İsmail Korkmaz‘ın kamera görüntüleri 4 kez silinmiş. Kimlerin sildiği biliniyor, ama hiçbir işlem yapılmıyor. Neden? Halk çocuklarını katledebilir, işkence yapabilir, gözlerini çıkartabilir, beynini asfaltlara akıtabilirsiniz öyle mi? Hayır öyle değil! Halkın da adaleti var. Er ya da geç halkın adaletine hesap vereceksiniz. AKP VE DEVLET TÜM KURUMLARIYLA YOZLAŞMIŞTIR! KENDİ HALKINA KARŞI SAVAŞ AÇAN FAŞİST DEVLETE KARŞI DİRENMEK, SAVAŞMAK MEŞRUDUR! Halkımız adalete susamış. Ekmek, adalet, özgürlük istediği için katlettiğiniz


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

53

6 insanımızın aileleri her gün adalet istiyor. Günlerdir “ADALET İSTİYORUZ” diye feryat ediyorlar. Katletme emrini veren Başbakan Erdoğan; “5 kişi ölmüşse ne var, Mısır‘ı niye görmüyorsunuz” diyerek sayı hesabı yapıyor. Bir devletin Başbakanı evladı katledilen analara böyle derse, Başbakan katilleri korursa, mahkemeler katilleri korur ve aklarsa o devletin tüm kurumları çürümüştür. O devlet tüm kurumlarıyla yozlaşmıştır. O devletten artık adalet beklemek boşunadır. Tüm kurumlarıyla yozlaşmış düzende halk adaletsiz kalamayacağına göre, bu düzene karşı her türlü şiddet kullanmak meşrudur. Bize terörist diyorlar. Yalan. Gerçek terörist halkın çocuklarını katledenlerdir. Ülkemizi kimyasal gaza boğanlardır. Halkın üzerinde terör estirenlerdir. Amerikan uşağı AKP‘dir.

BİZ BU HALKIN ÇOCUKLARIYIZ Katlimiz için karar alan terörün kaynağı devlettir, bu halkın evlatlarını döve döve izbe sokaklarda öldüren devlettir. Her türlü yasal mücadeleyi yasaklayan, yürüyüş yapan insanlara cop ve kurşunlarla gazlarla saldıran AKP‘dir gerçek terörist. Kendi terörlerini devrimcilerin üzerine atarak örtemezler.

EN ORGANİZE, EN KATİL TERÖR ÖRGÜTÜ FAŞİST DEVLETTİR. Halka ve devrimcilere karşı işlenen suçlar unutulmayacak! Devrimcilerin eylemi terörizm değildir. Gerçek terörizm, Modern teknolojinin en gelişmiş silahlarıyla halka saldıranlar Gazından TOMA’sına tüm polis teşkilatını halkın üstüne salanlardır. İşkence yapan, yaptıran ve yapılmasına göz yuman tüm iktidar yetkilileri suçludur. Hak ve hukuk olmayan yerde biz halkın adaletinin uygulayıcısı olacağız! Bütün bunlar nafile. Devrimci eylemlerimizle gerçekleri bütün çıplaklığıyla kitlelere götüreceğiz. İktidarın yalanlarını su yüzüne çıkaracağız. Acizliklerini, zavallılıklarını sergileyeceğiz. Katillerden katledilmemize karar verenlerden hesap sormaya devam edeceğiz. Onlar halka zulmedilmesinden, sokaklarda halka savaş açılmasından sorumludurlar. Genç yaşlı çocuk demeden tüm halkı gaza boğanlardır onlar... İlgisiz insanlara “suç” isnat edilmesinden sorumludurlar. Altı halk çocuğunun katilleridirler... Onlar bu suçları işlemekten vazgeçmedikçe, halktan özür dileyip halkın ada-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

54

letine sığınmadıkça cezalandırılmaktan kurtulamayacaklardır. Ülkede adalet denen kurum, tekellere, büyük toprak sahiplerine, devleti elinde tutan faşist yönetici güruha hizmet ettiği için, halkın adaletini biz uygulayacağız. Ve bu katil şefleri cezalandıracağız! Halk çocuklarının katliam kararını verenleri ve bu kararı uygulayanları asla unutmayacak ve affetmeyeceğiz! Faşizme karşı halkın şiddeti meşrudur! Halk düşmanları sokaklarda rahat gezemeyecek, uyuyamayacaktır. Eğer istersek yatak odalarınızın içine de gireriz. Çünkü biz halka dayanıyor, gücümüzü halktan alıyoruz, onun sınırsız olanaklarından yararlanıyoruz. En güvendiğiniz yerler bile sizin için tehlikeli olabilir. Alacağınız önlem sizi korumaya yetmeyecektir! İnsan hakları savunucularına, Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu savunanlara soruyoruz; Polis şeflerinin, polislere emir verenlerin böylesine yasa tanımaz bir tutum içinde hareket ettiği, halktan insanları bile bile “hedef” haline getirdiği bir ülkede, devrimciler silaha sarılmayıp da ne yapacaktır? Bir ülke düşünülsün ki, o ülkenin halkları her gün baskıya, zulme uğruyor. Hakkını araması suç sayılıyor. Polis güpegündüz insanları 14-15 yaşındaki çocukları sorgusuz sualsiz gaz fişekleri ile kafasına nişan alarak katlediyor. Karakol ve şube binalarından artık ülkemizin sokaklarına caddelerine iniyor işkence..... Sınır tanımayan bir terör rejimi sürdürülüyor. Böyle bir ülkede hangi hukuktan, hangi demokratik yollardan söz edilebilir? Devletin tepesindekilerin bile her gün kendi yasalarını ihlal ettiği bir ülkede, devrimcilerin silaha başvurmaktan başka bir yolu var mı? Eğer var deniyorsa, buyurun, eli silahlı katillerin devlet adına istediği gibi at oynatmasına, istediği insanı katletmesine engel olun! Bu cellâtların hakkından gelin. Susmayın! İnsan haklarını savunuyorsanız, bu ülkenin bir hukuk düzeni olduğunu iddia ediyorsanız, susmayın! Halkımız, halk çocuklarının tüm halkın gözü önünde güpegündüz pervasızca döve döve, vura vura katledilmesine sessiz kalmayın. Bize terörist diyenler; katillere hak verircesine suskunluğa gömülmeyin! Bundan sonra bu tür uygulamaları önleyebilecek misiniz? Bunu hangi hukukla, hangi yaptırım gücüyle başaracaksınız?

TEK BİR KATİL TUTUKLANMIYOR!


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

55

Bu hükümetin bakanları her gün dalga geçiyorlar “biber gazımız da şerbetimiz de organik” diyorlar. Biz zora ve şiddete dayanan bu düzeni değiştirmenin ancak silahlı mücadele ile mümkün olacağına inanıyoruz. Hakkın, hukukun olmadığı yerde, devrimcilerin silaha başvurmaktan başka yolu yoktur. Zulme, sömürüye, haksızlıklara karşı direnmek, bunun için silaha sarılmak işçi ve emekçi sınıfların meşru bir hakkıdır ve biz bu hakkı kullanıyoruz. VATANIMIZI SEVİYORSAK, ONURLU YAŞAMAK İSTİYORSAK, EMEĞİMİZİN HAKKINI ALMAK İSTİYORSAK; BAĞIMSIZ VE ÖZGÜR BİR ÜLKE İÇİN, SÖMÜRÜ VE ZULMÜN OLMADIĞI BİR DÜZEN İÇİN, SAVAŞMAK ZORUNDAYIZ. HALKA ZULMEDENLER, HALKLA ALAY EDENLER, HALKI AŞAĞILAYANLAR… HALKIN KATLİAMININ EMRİNİ VERENLER HEDEFİMİZDİR! BAŞTA BAŞBAKAN OLMAK ÜZERE BAKANLAR KURULU’NU; HALKA AÇILAN SAVAŞA ONAY VEREN MİLLETVEKİLLERİNİ; AKP İKTİDARINA HİZMET EDEN EMNİYET MÜDÜRLERİNİ, VALİLERİ, POLİS ŞEFLERİNİ, ORDU VE JANDARMA KOMUTANLARINI VE DİĞER GÖREVLİLERİ; UYARIYORUZ! Halka karşı açılan savaşa son verin! HALKA SALDIRMAKTAN HALK ÇOCUKLARININ BEYİNLERİNİ SOKAKLARA AKITMAKTAN VAZGEÇİN! Aksi halde, siyasi tarihimizde defalarca kanıtlandığı gibi, halka karşı işlenen suçlar cezasız kalmaz, kalmayacaktır. POLİSLER, HALKA KARŞI SUÇ İŞLEMEKTEN VAZGEÇİN! Size işkence yapma, halka saldırma emri verenlerin emirlerine uymayın! Sırf emir aldınız diye bütün bir halkı öldürebilir misiniz? Sırf emir aldınız diye halk çocuklarını öldürmenin haklı bir yanı yoktur. Yapmayın! Halka kurşun sıkmayın. Aksi halde, halkın adaletine hesap vermekten kurtulamayacaksınız. EMİR VERENLER BU EMRİ UYGULAYANLAR; Dünyanın neresine giderseniz gidin, sizi bulacak ve cezalandıracağız. Bugün veya yarın halkın adaleti mutlaka yakanıza yapışacak, dünya size dar gelecektir! Tekrar ediyoruz; Ülkemizde İnsanlığın Şahdamarı Savaşmaya Bağlanmıştır. SAVAŞMAMAK YOK OLMAKTIR.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

56

Faşizme ve emperyalizme karşı savaşmayanlar kendi şahdamarlarını kendileri kesiyor demektir. Savaşmaya Devam Edeceğiz! Savaşacağız Ve Savaşan Halk Çocuklarını Yetiştirmeye Devam Edeceğiz! Devrimci Halk Kurtuluş Savaşçılarının Savaş Naralarını Duymaya Devam Edecek Türkiye Halkları. Ve Kulaktan Kulağa Yayılacaksa Savaş Naraları Ölüm Hoş Geldi Sefa Geldi… Demeye Devam Edecekler O Halk Çocukları. ŞEHİTLERİMİZİN HESABINI MUTLAKA SORACAĞIZ. MUHARREM KARATAŞ ÖLÜMSÜZDÜR! KAHROLSUN HALK DÜŞMANLARI!

Devrimci Halk Kurtuluş Cephesi


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

57

Okmeydanı Halkı Evladına Sahip Çıktı! Halk Cephesi’nin Çağrısıyla Okmeydanı Esnafı Yüzde Yüz Kepenk Kapattı

Diren Berkin Okmeydanı Seninle! Yürüyüş, 22 Eylül 2013, Sayı 383 Berkin Elvan 3 ayı aşkın süredir Okmeydanı’nda hastanede yatıyor. 14 Yaşındaki Berkin Elvan AKP’nin polisleri tarafından başından gaz bombasıyla vuruldu. Aylardır arkadaşları ve ailesi uyanmasını bekliyor... Vurulduğu andan itibaren arkadaşları onu yalnız bırakmadılar. Sahiplenmenin en güzel örneklerini gösterdiler. Okmeydanı’nda arkadaşları sürekli eylemler yapıyorlar. 14 - 16 yaşındaki çocuklarımızı, gençlerimizi hep sorumsuzluk yapmakla suçladılar, hep aklı beş karış havada olmakla suçladılar.... Gençliğin sorumsuz olması işlerine geliyordu, çünkü kurdukları hırsızlık düzeninin sürmesini istiyorlar. Bunun için, milyonlarca öğrenciyi, birbirine omuz atıp geçsin diye eğitiyorlar, en yakın sıra arkadaşını rakip, düşman olarak görsün diye eğitiyorlar. Ama başaramadılar. İşte Okmeydanı gençleri tam tersini yapıyor. Kendi mahallelerinin çocuğu için, arkadaşları için aylarca eylem yaptılar, yapmaya devam ediyorlar. Mahalleden yürüyerek hastaneye kadar gidip nöbet tuttular, polisle çatıştılar. Kimi zaman tek başına hastane önünde pankart açtılar, gözaltına alındılar... 9 Eylül’de insan zinciri oluşturmak için, en çok gençler çalıştı. Berkin’in arkadaşları kapı kapı dolaştılar. Her tarafı pankartlarla donattılar. Günler öncesinden başlayan hazırlıklar, Berkin içindi. Okmeydanı’nın her sokağına, her apartmanına girdiler. Bu düzen, “Babana bile güvenmeyeceksin.” der, gençleri böyle yetiştirmeye çalışıyorlar. Ama yanıldılar, “Bu gençlerden ne köy olur ne kasaba” diyenler yanıldılar. Gençlerimizi, uyuşturucuyla zehirlemeye çalışmışlardı. Yoksulların oturduğu mahallelere özellikle uyuşturucuyu, içkiyi, mafyayı sokmaya çalışıyor polis. Okmeydanı’na da, uyuşturucu sokmaya çalışıyorlar, gençleri zehirleyerek, beyinlerini uyuşturarak yok etmek istiyorlardı. Ama olmadı, Berkin’in arkadaşları, umudun çocukları buna izin vermediler. Halk ayaklandığında, anneleriyle, babalarıyla, arkadaşlarıyla birlikte yürüdüler. Çok erken yaşta, hesap sormayı öğrendiler,


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

58

Faşizmi tanıdılar. Öfkeyle, hesap sormak için, Berkin için insan zinciri eylemine çalıştılar. 9 Eylül’deki kepenk kapatma eyleminde, Okmeydanı’nda bütün esnaf kepenk kapatarak destek verdi. Yüzde yüz katılım oldu. AKP’nin polisi daha sabahın erken saatinde başlamıştı saldırmaya. Okmeydanı Anadolu girişinde okul duvarına, devasa bir Berkin resmi asılmıştı. Kırmızı bez üzerine Berkin’in resmi, “Diren Berkin Okmeydanı seninle” yazan devasa pankart, birkaç saat sonra, polisler tarafından yırtılarak götürülmüş. Etraftaki başka pankartları ellememişler bile. Saat 10 civarında bütün esnaf kepenk kapatmıştı. Esnaflar kepenk kapatırken ne için kapattığını çok iyi biliyordu; “Sadece berkin için değil, tüm ezilen halklar için kapattım. Berkin 14 yaşında bir çocuk eyleme katılmış da olsa polisin onu vurmaya hakkı yok... Kurşun sıkmaya hakkı yok. Yaklaşık 3 aydır Berkin hastanede yatıyor, okula da gidemeyecek. Bir kuru ağacı kırıyorsun insanın zoruna gitmiyor. Ama Berkin bir fidan, onun için canımız acıyor, insanın gücüne gidiyor.” Bir diğer esnaf, “Kepengi sesimiz duyulsun diye kapattım. Berkin’i vuran polis yakalansın, cezalandırılsın diye... Berkin’in hayatını karartmak istediler, onu vuran polisin de hayatı bitsin... süründürülsün istiyorum... “ İslamcı basın, esnafların kepenklerini zorla kapattıklarını söyledi. Dini imanı para olan İslamcı tüccarlar, bu sahiplenmeyi anlayamaz. Onlar depremlerde, gelen yardımları yağmalamayı bilirler, dolandırmayı bilirler. Hiçbir şey için karlarından taviz vermezler. Bu yüzden saldırıyorlar. Esnafların kepenk kapatmasına akılları ermiyor. Esnaflar polisin saldırganlığına karşı kepenk kapattılar: “Bizim de çocuğumuz olabilir, gerçekten polisin yaptığı yanlış. En yakın mesafeden biber gazı atıyor. Şu an dükkanın içinde, portakal gazı var gelenleri öksürtüyor. En ufak bir şeyde polisi dikiyorlar. Polisler buraya dikilmese bir şey olmaz. Millet yürüyüş yapıyor yürüyüşü engelliyorlar. herkes yapsın yürüyüşünü, sloganını atsın... Sus sus sus nereye kadar susulacak. Millet anca böyle sesini çıkarabiliyor. Anne babaya Allah yardım etsin... tanıyoruz, biliyoruz... “

Direnişlerde Zarar Gören Esnaflar; Zararlarımızı Dayanışma İçinde Giderelim Polis Saldırısından Esnaf da zarar görüyor. Okmeydanı yıllardır direnişlerin yaşandığı bir yer. Polisin en çok saldırdığı bir yer. Bu çatışmalarda esnaflardan da zarar görenler oluyor. Polis de bilerek zarar veriyor. Okmeydanı halkı ve esnafı birlikte dayanışma içinde olarak bu zararları giderebilir. Zarar gören, camı kırılan, kepengi yamulan esnafların yalnız başına bu zararları sürekli karşılaması kolay ol-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

59

mayacaktır. Bu tür sorunlar, yine halkın dayanışmasıyla, imece usulüyle çözülebilir. Berkin Elvan için yapılan eylemde bütün halkın destek verdiğini sahiplendiğini, dayanışma içinde olduğunu gördük. Bazen esnafların camları zarar görüyor, bazen evlerin camları kırılıyor, gaz bombaları yüzünden yangınlar çıkıyor. Esnafıyla, halkıyla, çocuklarıyla, gençleriyle bütün halk birlikte, tek bir vücut gibi hareket ettiğinde hiçbir güç halkı yenemeyecektir. Bu zararları gidermek için, dayanışmayı örgütlemek için, esnaflardan, gençlerden, boya ve duvar ustalarından oluşan komiteler kurulabilir. Berkin 14 yaşındaydı, Grup Yorum şarkılarıyla büyüdü... Şimdi hastanede komadayken, Grup Yorum şarkıları dinlemeye devam ediyor. Okmeydanı gençleri kendi seslerini kaydedip Berkin’e göndermişler. Her biri bir umutla, Berkine sesleniyor; “Uyan Berkin... seni seviyoruz... Aramıza dön” diyorlar. Okmeydanı halkı, kendi çocuğuna sahip çıktı. Halk pencerelerden tencere tavalar çalarak, 9 Eylül’deki insan zincirine katıldılar... Binlerce kişi Berkin’i sahiplenmek için gece geç saatlere kadar sokaklardaydı. Polisin attığı gaz bombalarına rağmen, plastik mermilere rağmen sokağı, mahalleyi terk etmediler. Hırsızların, soyguncuların düzeni herkesi bencil olarak yetiştirmek istiyor. Tırnağını bile çıkarın olmadan verme diyor. Okmeydanı’nda, gaz bombalarına, plastik mermilere rağmen sonuna kadar sahiplendiler arkadaşlarını. Onlarca kişi yaralandı, ama hiç kimse pişman değildi. 9 Eylül gecesi, çok daha büyük bir kitle toplandı Berkin için. Binlerce kişi, Okmeydanı’na akın etti.

“Hepimiz birer Berkin’iz” 9 Eylülde, Neredeyse bütün Okmeydanı’nın çocukları, gençleri sokaktaydı. Tam bir kardeşlik havası hakimdi. Önceki eylemlerden daha farklı hissetiler bu defa. Kendi mahallelerinde, kendi arkadaşlarını sahiplenmek için sokaklardaydılar. Her zamankinden çok daha fazla genç ve çocuk sokaklardaydı. Yüzlerce Berkin hesap sormak için sokaklardaydı. “Hepimiz birer Berkin’iz” diyor gençler. Berkin bu sahiplenmeyi duyacak, el ele kenetlenmiş binlerce arkadaşı “Berkin uyan” diyor. Berkin, duyuyor seslerini. Gün gün, an an ulaştırıyorlar seslerini Berkin’e. Berkin’i bu sahiplenme yaşatacak.

Berkin İyi Günde Kötü Günde Yanımızdaydı Biz De Her Zaman Onun Yanında Olacağız... Umudun çocuklarına sorduk ne düşünüyorsunuz, neden sahiplendiniz Berkin’i;


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

60

“Berkin benim arkadaşım kardeşim, Berkin bizim için son nokta oldu artık. Polislerin neler yaptığını, ne olduğunu gördük öğrendik. Berkini seviyorum birlikte beraber büyüdük. Berkin vurulduğuyla kalmayacak, bunun bedelini ödeyecekler. Berkin için ölürüm bile, polislerle çatışırım. Berkin için uçurtma uçuracağız, yürüyüşler düzenleyeceğiz, koro yapacağız. Grup yorum korosu oluşturacağız. En sevdiği türkü, Grup Yorum Kavuşmaydı.” “Berkin bizim kardeşimiz, bugün, onu anmasak, benim kardeşimin başına gelecek aynı şey burası Okmeydanı. Gaz da gelir her yerden, bomba da gelir. AKP polisi kahpece saldırıyor. Bizim elimizde ne var, bir taşımız var biz de onunla savunacağız. Bunlar akreplerle, TOMA’larla silahlarla saldırıyorlar. Biz ne yapabiliriz ki, elimizde ne varsa onunla yapacağız. Taşımız var bizim, yakında taşı da yasaklayacaklar. 90 gündür komada yatıyor, biz sahiplenmeyeceğiz de kim sahiplenecek. “ “Onun başına gelenin, bir başka çocukların başına gelmemesi için sahiplendim. Berkin burada doğdu büyüdü, Okmeydanı’nda. Faşist polisin, katil polisin onu göz göre göre hedef alarak vurmasını hazmedemiyoruz. Berkin için birçok yürüyüşler düzenledik, o yoğun bakımda kaldığı sürece ve çıktıktan sonra da, yürüyüşleri düzenlemeye, eylemler yapmaya devam edeceğiz. Onun yanında olacağız.” “Berkin arkadaşımız olduğu için, iyi günde kötü günde de yanımızdaydı. Biz de onun her zaman yanında olacağız. Onlar, onu vurdu. Biz de berkin için elimizden gelen herşeyi yapacağız, gerekirse canımızı vereceğiz. Biz onun yerinde olsaydık, o da bizim için aynı şeyleri yapardı. Okullar açıldı, Berkin hala yatıyor. Önümüzdeki etkinliklerde, hep yanındayız, hep beraber olacağız.” “Berkin Elvanı sahipleniyorum çünkü Umudun Çocuğudur. Benim kardeşimdir. Yarınımdır. Benim için vuruldu sokakta.” “Berkin Elvan benim öz kardeşim gibidir. Zaten bizim mahalle bir kardeştir. Biz vuruldukça bitmeyeceğiz, daha da çoğalacağız, AKP faşizmine karşı. Daha çok mücadele edeceğiz. Biz onlara karşı daha çok mücadele edeceğiz. Hiç boyun eğmeyeceğiz.” İşte bu sahiplenme çıldırtıyor AKP’yi ve Polislerini. Azgınca saldırmaya devam ediyorlar. Gençleri, çocukları, halkı hedef alarak plastik mermiler sıkıyorlar, gaz bombaları sıkmaya devam ediyorlar. Başına gaz bombası sıktıkları yeni gençlerin ailelerini tehdit ediyorlar “gaz bombası derseniz, çocuğunuzu gözaltına alırız” diyorlar. AKP’nin polisi saldırıyor, katlediyor, ama yaptıklarını savunamıyor. Gizlemek için tehdit ediyor. Çünkü korkuyorlar, vurdukları her bir kişi, bin kişi olarak dönüyor, on bin kişi olarak geri dönüyor. Şimdi binlerce Berkin sokakta. Berkin bu sesi duyacak, Berkin’i sahiplenmemizle yaşatacağız.


61

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

ÇOCUKLARI VURMAK, VUR EMRİNİ VERMEK ALÇAKLIKTIR ÇOCUKLARI VURMAK VUR EMRİNİ VERMEK ŞEREFSİZLİKTİR Tarih: 23 Eylül 2013, Açıklama: 417

Başbakan Erdoğan “Polislere talimatı ben verdim” diyor. Erdoğan’ın talimatıyla Haziran Ayaklanması’nda 6 kişi katledildi. 12 kişinin gözü çıkartıldı. Binlerce kişi yaralandı, gözaltına anıldı... Başbakan Erdoğan’ın talimatıyla insanlarımız katledilmeye devam ediyor! MUHARREM KARATAŞ DA TALİMATI BERKİN’DEN ALDI! 6 ŞEHİT VERDİ TALİMATI MUHARREM’E! Şimdi Muharrem’in talimatını bekliyoruz! Bekleyin Bizi Halk Düşmanları! Dünyayı Başınıza Yıkacağız! Halkımız, Muharrem Karataş şehit düştü. Çocuklarımız vurulmadan bakkaldan ekmek alabilsin diye şehit düştü. Muharrem, çocuklarımız mahallelerinde ölmeden ekmek alıp geri evine dönebilsin diye şehit düştü. Evet evet, işte böyle bir ülke Türkiye... Ve bu ülkenin Başbakanı veriyor çocuklarımızın vur emrini…Duyun öğrenin bilmeyene anlatın bunu. 20 Eylül Cuma akşam saat 21.30 sıralarında Haziran Ayaklanması’nda katledilen Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük, İrfan Tuna, Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan ve nişan alınarak beyni patlatılan, gözü çıkartılan 12 insanımızın, 95 gündür komada olan 14 yaşındaki Berkin Elvan’ın hesabını sormak için, oligarşinin güvenliğinden sorumlu 250 bin polisin merkez karargâhı Emniyet Genel Müdürlüğü’ne ait 2 hedef, savaşçılarımız tarafından roketatarla vurulmuştur. Eylemden 2 saat sonra savaşçılarımız, 5 bin katil halk düşmanı polisin helikopterlerle, köpeklerle katıldığı operasyonda ODTÜ ormanları ile Konya yolu mev-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

62

kiinde kuşatmaya alınmıştır. Savaşçılarımız burada oligarşinin hava destekli 5 bin polisine, özel timlerine, itlerine karşı son kurşunlarına kadar çarpışmışlardır. Savaşçımız Muharrem Karataş şehit, Serdar Polat adlı savaşçımız da ağır yaralı olarak tutsak düşmüştür. ŞEHİTLERİMİZ CÜRETİMİZİN KAYNAĞIDIR! ZAFERİMİZİN GARANTİSİDİR! Oligarşinin sefilleri şükrediyorlar “can kaybımız olmamıştır” diye. Başbakan Tayyip Erdoğan “hamdolsun roketler duvarlara isabet etti. Can kaybı olmadı” diyor. Yüreğinize boşuna su serpmeyin. Sizi kurtaran şükürleriniz değildir. EYLEMDE CAN KAYBI HEDEFLEMEDİK. Biz devrimciyiz. Her eylemimizin politik bir hedefi vardır. Oligarşinin temsilcileri de bunu çok iyi bilmektedir. Ve asıl korkuları da ondandır. Büyük bir cüret ve feda ruhuyla yapılan bu eylemin hedefi üç beş polis öldürmek değildir. Oligarşinin güvenliğinden sorumlu olan, AKP’nin halka karşı savaşta kullandığı katil, işkenceci, halk düşmanı polisler KURUM OLARAK HEDEF ALINMIŞTIR. Eylemimizin hedefi sıradan bir polis karakolu da değildir. Halka karşı savaşta 250 bin polisin sevk ve idare edildiği merkez karargâhıdır. İki Cephe savaşçısı tarafından oligarşinin güvenliğinden sorumlu Merkez karargâhında iki ayrı hedef roketatarlarla vurulmuştur. FEDA RUHU VE CÜRETİMİZ KARŞISINDA HİÇBİR GÜVENLİK ÖNLEMİNİZ İŞE YARAMAYACAKTIR! OLİGARŞİNİN GÜVENLİĞİNDEN SORUMLU EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KENDİNİ KORUYAMAMIŞTIR. HALK DÜŞMANLARI, SİZİ HİÇBİR KURUMUNUZ KORUYAMAZ! KENDİ HALKINIZI KATLETMEKTEN VAZGEÇİN. AKP’nin polislerinin halka, devrimcilere işkence yapmak, insanlarımızı katletmek, yakın mesafeden ateş ederek gaz fişeğiyle gözlerini çıkartmak, beyinlerini asfaltın ortasına akıtmak ve daha her türlü zulmü yapma özgürlüğü var. Katil polisler, AKP iktidarı tarafından adeta çelik bir zırhla korunmaktadır. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün olduğu bina Türkiye’nin en iyi korunan bölgesinde bulunmaktadır. Hemen 500 metre aşağısında TBMM, karşısında Kara Harb Okulu, Üst tarafından Hâkim ve Savcı lojmanlarının bulunduğu, her tarafı kameralarla donatılmış, onlarca gizli-açık koruması bulunan bir bölgedir. Savaşçılarımız oligarşinin tüm güvenlik önlemlerini aşarak belirlenen hedef-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

63

leri vurmuşlar ve eylem yerinden başarıyla çekilmişlerdir. BİR SAVAŞÇIMIZIN ŞEHİT, BİR SAVAŞÇIMIZIN DA TUTSAK DÜŞMESİNİ KENDİLERİNE BAŞARI SAYIYORLAR... Bu nasıl bir başarıdır ki, 250 bin polisin genel merkezi kendini koruyamamıştır. Eylemimiz feda ruhuyla şehitlikler göze alınarak yapılan bir eylemdir. Ve iki Cephe savaşçısı burnunuzun dibine kadar girmiş ve beyninizden vurup çekilmiştir. İKİ CEPHE SAVAŞÇISINA KARŞI 5 BİN POLİS İşte sizin gerçeğiniz budur. 2 Cephe savaşçısına karşı 5 bin polis. Özel Timler, helikopterlerle hava desteği... Özel eğitimli itleriniz... Bunu kendinize başarı mı sayıyorsunuz? Bir devrimciyi katletmeyi başarı mı sayıyorsunuz? Zavallısınız... Durmayın katillerinize ödül verin... Ama bu sizin korkularınızı giderir mi? Artık geceleri rahat uyuyabiliriz diyor musunuz? Hayır! Asla rahat uyuyamayacaksınız. Oligarşinin güvenliğinden sorumlu Merkez karargâhı kendini koruyamamıştır. Oligarşiyi nasıl koruyacak? FEDA RUHUYLA SAVAŞAN CEPHELİLERİN CÜRETİNİ HİÇBİR GÜÇ YENEMEZ! Şimdi bütün Cephe savaşçıları Muharrem’in silahını devralmışlardır. Muharrem’in talimatını bekliyorlar. Muharrem’in cüretiyle basacaklar tetiğe... Muharrem’in talimatını yerine getirmenin, beyninizi dağıtmanın sabırsızlığı içindeler... Askeri olarak da hiçbir başarınız yoktur. Tüm Türkiye halkı sadece iki Cephe savaşçısı karşısındaki korkularımızın büyüklüğüne tanık olmuştur... Savaşçılarımızın yakalanmasında bir başarıdan bahsedilecekse o da “ithal itlerinizin” başarısıdır. Hiç merak etmeyin, tüm güvenlik önlemlerinizi nasıl aşmışsak itleriniz de işe yaramayacak... 5 bin polisle Muharrem Karataş’ı katletmeyi kendine başarı sayarak korkularını gidermeye, polislere moral vermeye çalışıyor AKP’nin Valisi, İçişleri Bakanı, Emniyet Müdürleri... EYLEMİMİZ OLİGARŞİNİN DENGESİNİ SARSTI! Savaşçımız Muharrem Karataş’ı katlederek başarı öyküleri anlatan AKP iktidarının dengesi sarsıldı. Panik haldeler. “Halkın olduğu her yerde Cephe savaşçılarıyla karşılaşacaksınız, sizin için güvenli yer yoktur” demiştik. Oligarşide onun paniği var... Attıkları her adımda karşılarına Cephe savaşçılarının çıkacağı korkusunu yaşıyorlar.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

64

Bursa’da korkularından bir araca ateş ederek bir kişiyi katlettiler. Şehirlerarası yollarda araçları durdurarak tüm araçları kontrol ediyorlar. Adıyaman’da bir aracın içinden buldukları su borusu parçasını roket parçası olabilir diye teşhis ettirmek için Ankara’dan iti, MİT’i Genelkurmay’dan uzmanları çağırtıp inceleme altına aldılar... İşte AKP polisinin ‘başarı” öyküsü bu... Dengeleri sarsıldı, baktıkları her yerde Muharremlerin paniğiyle hareket ediyorlar. HALK ÇOCUKLARINI KATLETMENİN HESABINI VERECEKSİNİZ HALKA ZULMETMENİN HESABINI VERCEKSİNİZ! Aylardır bütün Türkiye’yi gaza boğdular. AKP gibi düşünmeyen tüm halka meydanlar yasaklandı. En sıradan talebini dile getiren halkın üstüne TOMA’lar sürülüyor. Basınçlı sularla, gaz bombalarıyla halkın her türlü talebi sindirilmek isteniyor. Halkımız adalet isterken bile, analar evlatlarının katillerinin yargılanmasını isterken bile yerlerde sürükleniyor. AKP katilleri yargılamak yerine delilleri yok ediyor. Aylardır sokaklarda terör estiriyorlar. 14 yaşındaki Berkin Elvan üç ayı aşkın zamandır komada. AKP, Berkin Elvan’ı hastaneden attırmaya çalışıyor. AKP’NİN DOKUNULMAZLIĞI YOK! AKP POLİSİNİN DOKUNULMAZLIĞI YOK! HALKA ZULMEDENLERİN DOKUNULMAZLIĞI YOK... Halkımız aylardır adalet istiyor! Katillerin cezalandırılmasını istiyor. Soruşturmanın açılmasına bile izin verilmiyor... Adalet isteyenlere terör estiriliyor... Adalet yoksa halkın adaleti var. Cephe var. Halk kurtuluş savaşçıları var... Halka zulmeden, halk çocuklarını katleden AKP iktidarından hesap sorduk sormaya devam edeceğiz! Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük, İrfan Tuna, Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan talimatı vermiştir. Berkin Elvan talimatı vermiştir. HALKIN ADALETİNİ İSTİYORLAR... MUHARREM KARATAŞ TALİMATI VERMİŞTİR! HEDEFLERİMİZİ AÇIKLADIK. HADİ İSTİHBARATINIZI GÖRELİM... İTİNİZ, MİT’İNİZ, POLİSİNİZ ŞEFİNİZ KİM KORUYACAKSA KORUSUN SİZİ! MUHARREM KARATAŞ’IN TALİMATI YERİNE GETİRİLECEK...


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

65

YAŞASIN HALKIN ADALETİ... *** MUHARREM KARATAŞ CEPHE SAVAŞÇISI FEDANIN VE CÜRETİN ADI! 10 Şubat 1978 Çorum, Yoğunpelit Köyü doğumlu. Alevi inancından yoksul bir halk çocuğu. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sosyoloji bölümü mezunu. Düzen içinde pekala bir yaşam sürdürebilirdi fakat o, ömrünü halkına adadı, HALKIN ADALETİ oldu. Muharrem, ailesine yazdığı vasiyetinde şöyle diyor; “Sizden öğrendiklerimle devrim okulundan öğrendiklerim birleşti, yalnız benim babam için değil de yoksulluğun çaresizliği içindeki bütün babalar için çarpıyor yüreğim.” Muharrem’in hareketimizle tanışması 1998 yılında gençlik mücadelesi içinde olmuştur. Muharrem, hareketimizle henüz tanışmadan önce 1996 Ölüm Oruçlarından etkilendiğini söylemektedir. Muharrem Karataş da, “niye ölüyorsunuz” diyenlere verilmiş yüzlerce cevaptan birisidir. 1996 Ölüm Oruçlarında toprağa düşen 12 şehidimizin Çorum’un Yoğunpelit köyünde boy veren fidanıdır. Eeyy alçaklar!... Katlederek Muharremleri bitirebilir misiniz? Şimdi kaç Muharrem’in Anadolu’nun dört bir yanında boy vereceğini biliyor musunuz? Muharrem bir Dev-Genç’liydi. Gençliğin demokratik akademik mücadelesinde defalarca gözaltına alındı. 8 Mayıs 2001 yılında Yaşadığımız Vatan ve Halk Anayasası Taslaklarını kargodan aldıktan sonra evleri basıldı ve gözaltına alınıp tutuklandı. Sivas E Tipi Hapishanesi’nde bir süre tutuklu kaldıktan sonra tahliye oldu. 16 Kasım 2003’te Çorum’da tutuklandı ve Sincan F Tipi’nde tutsak kaldı. F Tipinden tahliye olurken şehitlerin hesabını sorma andı içerek mücadeleye koştu... “Hareket benim için insan onurunun, halkın adaletinin ve gelecek özleminin yaratıcısı ve sembolüdür. Kahramanlık, yoldaşlık, feda gibi büyük değerleri Anadolu devrimine kazandıran gelenekler yaratandır. Yarına dair halkın umududur. Türkiye devrim mücadelesinin sembolüdür” diyor. Vasiyetinin başında “Silahımı kuşandım ve artık andım vardır ki, ben toprağa düşünceye kadar silahım düşmeyecek elimden. Bu yola gönüllülüğümle, isteyerek ve bu savaşın en temel yasasını bilerek çıktım; ölmek ve öldürmek” diyor. “Bu köhnemiş düzene vurmak, halklarımızın, analarımızın, biriken öfkemizin, düşen her bir canımızın hesabını sormak cüreti ve onuruyla gidiyorum düşmanın üzerine. Amacım; ideolojimizden, inancımdan, sevgimden, bu düzene kinimden aldığım güçle, halk düşmanlarına vurmaktır. Şimdi en büyük hayalim sorulacak hesabımızdan bir parçasını yerine getirmek, düşmana iyi bir vuruş yapmak


66

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

ve çok sevdiğim memleketime onurluca gidebilmektir.” Muharrem hayaline kavuştu. Aylardır halka zulmeden, halkın çocuklarını katleden, gözünü çıkartan, beynini akıtan, 14 yaşındaki bakkala ekmek almaya giderken beyninden vurulup komaya sokulan Berkin Elvanlar’ın hesabını sordu. Uğrunda ölümü göze aldığı adalete susayan halkımıza adalet oldu. DİREN BERKİN… CEPHELİLER ADALET İSTİYOR SENİN İÇİN! UYAN BERKİN UYAN, UYAN Kİ EKMEK ALALIM! DİREN BERKİN ÜLKEMİZE ÖZGÜRLÜK GELSİN DİYE DİREN! UYAN BERKİN, DİREN BERKİN… EKMEK DE ALACAĞIZ, ADALET DE ALACAĞIZ, ÖZGÜRLÜK DE ALACAĞIZ... VERMEZLERSE ZORLA ALACAĞIZ BERKİN... DİREN BERKİN! YAŞASIN HALKIN ADALETİ! MUHARREM KARATAŞ ÖLÜMSÜZDÜR! MUHARREM’İN HESABINI SORACAĞIZ! Devrimci Halk Kurtuluş Cephesi


67

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Sınıf Kinini Kuşanmış Cepheliler, Yoldaşlarının Katillerini Unutmazlar Berkin’i Komaya Sokanlar Halka Hesap Verecek Yürüyüş, 29 Eylül 2013, Sayı 384 Okmeydanı’nda polisin attığı gaz bombasıyla kafasından vurulan “Umudun Çocuğu” Berkin Elvan için, halen yoğun bakım servisinde kaldığı Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde her gün nöbet tutulmaya devam ediliyor. 19 Eylül Perşembe günü de Berkin’i yoldaşları yalnız bırakmadı. Saat 19.00 - 20.00 arasında Acil Servis önünde bir saatlik oturma eylemi yapıldı. Oturma eylemine 7 kişi katılırken çevreden geçen birçok kişi Berkin’in durumunu sordu ve destek oldular.

Okmeydanı: Dev-Genç’liler de umudun çocuğu liseli Berkin’in hesabını sormak için 18 Eylül günü Okmeydanı’nda korsan bir eylem gerçekleştirdi. Saat 21.30’da Şark Kahvesinde başlayan çatışmalar gece geç saatlere kadar sürdü. Polis 5 Akrep ve panzerle Okmeydanı’nın girişinde içi gaz tozuyla dolu plastik mermi ve biber gazı ile saldırırken; Cephe yıldızlı kızıl fularlarıyla Dev-Genç’liler molotof, ses bombası, taşlar ve havai fişekle karşılık verdi, Okmeydanı’nı kıpkırmızı bir karanfile çevirdi. Çatışmalarda, “Önder Yoldaş, Dursun Karataş”, “DHKC SPB Katillerin Peşinde” sloganları atıldı. Sürekli marşlar söylenen eylemde polis hedef alarak gaz fişeği atışı yaptı, 2 Dev-Genç’li göğsünden ve ayağından vuruldu. Halkın camlardan ilaçlar ve limon vererek destek olduğu eylemde polisler uzun süre Cephelilere hiç yaklaşamadı.

Gazi Mahallesi: Berkin Elvan’ın vurulduğu günden bu yana Cepheliler alanlardan hiç ayrılmadı. 96 gündür uyuyan Berkin için 19 Eylül akşam saatlerinde Gazi Mahallesi’nde “Liseli Berkin’in Hesabını Soracağız DHKC/DEV-GENÇ” pankartı açılarak Eski Karakol’dan Yeni Karakol’a yüründü. Cepheliler yol boyunca barikatlar kurarak “Umudun Adı DHKP-C” sloganları attılar. Gazi halkının sınıf kinini kuşanarak adalet özlemini yerine getiren İbrahim Çuhadar’ın yoldaşları, bugün de Berkin için zulmün kapısına dayanıyor. Cepheliler


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

68

kurdukları barikatlarla vatanın nasıl savunulacağını gösteriyor. Bitmeyen öfkeleri attıkları “İbrahim Çuhadar Ölümsüzdür”, “Umudun Çocuğu Berkin Elvan”, “Diren Berkin Gazi Seninle” sloganlarına da yansıyordu. Cepheliler karakola yaklaştıklarında AKP’nin katliamcı polisi Akrep, TOMA ve gaz bombaları ile saldırdı. Cepheliler polise karşı kurdukları barikatlar, taş ve molotoflarla cevap verdi. Bu kez Gazi sokakları Berkin için yanıyordu. Sık sık gaz bombaları atan ve tazyikli su sıkan polis Cephelileri dağıtamadı. Eylemde “Cephe Milisleri” havaya silah sıkarak iki saat sonra eylemi iradi olarak bitirdiler. Ayrıca eylemde umudun adı duvarlara yazıldı.

Taksim: Kamu Emekçileri Cephesi ve KESK’li tutsak aileleri, her hafta “KESK’li tutsaklar serbest bırakılsın” sloganıyla yaptıkları eylemi 22 Eylül günü Berkin için yaptılar. Galatasaray Lisesi önünde “Okullar Açıldı Berkin Elvan Komada, Öğretmenler Hapiste İşte Sizin İleri Demokrasiniz” pankartını ve tutsak arkadaşlarının fotoğraflarını yere sererek oturma eylemi yaptılar. Halkın yoğun ilgisiyle karşılanan oturma eyleminin ardından basın açıklaması yapıldı. Berkin için açıklamayı bir anne olduğunu ifade eden, Haber-Sen yönetim kurulu üyesi Muzaffer Halisdemir’in eşi Meral Halisdemir okudu. Yapılan açıklamada “Çocuklarımızı katletmekten vazgeçin, çocuklarımızı hapsetmekten vazgeçin ve onurunuzla yaşayın. Biz mücadele ediyoruz, haftalardır faşizme karşı demokrasi, keyfi tutuklamalara karşı adalet istiyoruz. Bu talebimize kulağını tıkayanlara diyoruz ki adalet herkese lazım.” denildi.

Antalya: 19 Eylül günü Berkin Elvan için, Antalya’da da bir yürüyüş düzenlendi. Halk Cephesi’nin çağrısıyla Halk Bankası’nın önünde bir araya gelen kitle Attolos Heykeli’ne yürüdü. Heykelin önüne gelindiğinde Berkin Elvan’ın babasının Berkin’e yazdığı mektup okundu. Eyleme DHF ile ESP destek verdi. Adana: 23 Eylül günü Adana Adliyesi önünde Berkin için eylem yapıldı. Hala komada olan Berkin için adalet istenen eylemde yapılan konuşmada, “Ne Berkin’i vuranları, ne Ethem’i vuranları Ahmet’in, Ali İsmail in, Abdullah’ın, İrfan’ın katillerini unutmayacağız, unutturmayacağız. Katilleri ve emri verenler cezalandırılana kadar yakalarını bırakmayacağız. Halkın adaletli elleri yakalarında olacak.” denildi. 9 kişinin katıldığı eylem sloganlarla bitirildi. Dersim: Umudun çocuğu Berkin Elvan ve Hatay’da katledilen Ahmet Atakan için 22 Eylül günü Dersim’de eylem yapıldı. Dersim Yer Altı Çarşısı girişin-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

69

de bir araya gelen Halk Cephesi üyeleri “Berkin Elvan’ı Vuranlar, Ahmet Atakan’ı Katledenler Cezalandırılsın” pankartı açarak basın açıklaması yaptı. Cepheliler, Berkin Elvan uyanıncaya ve onu vuranlar, emri verenler cezalandırılana kadar sokaklarda olacaklarını belirttiler. 17 kişinin katıldığı ve DHF’nin de destek verdiği eylem sloganlarla bitirildi.

ADANA Antalya: Antalya Halk Cephesi, 9 Kasım günü Attalos Meydanı’nda eylem yaparak, 146 gündür yoğun bakımda direnen Berkin’i vuran katil polislere hala soruşturmanın dahi açılmadığı ve korundukları belirtildi. Açıklamada; “Katil polisler kahraman ilan edildiği için bugün aramızda dolaşıyorlar. Bu katillerden halk olarak hesap sormasak yarın her eve de gireceklerdir. Çocuklarımızın vurulmuş bedenlerini sokaklarda bulabiliriz. Onun için birleşelim ve adalet isteyen sesimizi yükseltelim” denildi. Slogan ve alkışlarla bitirilen eyleme18 kişi katıldı.

İzmir: 9 Kasım’da Halk Cepheliler, Berkin Elvan için adalet yürüyü-

şü gerçekleştirdiler. Karşıyaka İzban durağında başlayan eyleme 15 kişi katıldı. Sloganların atıldığı eylemde, eylemin her hafta düzenli olarak yapılacağı duyuruldu.

Adana: Adana Halk Cephesi, 11 Kasım’da İnönü Parkı'nda eylem yaptı. Eylemde, “Adalet isteyenlerin susturulmak istendiği, susmayanların, direnenlerin sokak ortasında katledildiği bir ülkede adaletten söz edilemez. Gezi şehitlerinin de, Berkin'in de hesabını soracak bir güç varsa o da halkın adaletidir.” açıklamasında bulunuldu. Açıklamanın ardından dilek balonları yakıldı. 25 kişinin katıldığı eyleme ESP ve SYKP de destek verdi.


70

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Berkin, Hasan Ferit... Halkımızın Yiğit Gençleri Bitmez Vurmak İle Bitecek Olan Soysuzların Saltanatıdır Yürüyüş, 13 Ekim 2013, Sayı 386 Berkin ve Hasan Ferit için yapılan eylemler devam ediyor... Halk düşmanlarının, halkı için direnen gençleri öldürmekle bitiremeyeceğini vurgulayan Halk Cepheliler, dökülen kanların, akıtılan beyinlerin hesabını soruyor...

İstanbul: Gazi Mahallesi’nde Gazi Cemevi önünde bir araya gelen 15 kişilik Cepheli grup, “Cephe” imzalı “Hasan Ferit Gedik Ölümsüzdür” pankartı açtı. Ellerinde silahlarla eylem yapan Cepheliler, Hasan Ferit Gedik’i öldürenlerden hesap sormak için sokağa çıktıklarını belirttiler. Havaya birkaç el ateş eden Cepheliler, Gazi Dörtyol’a doğru yürüyüşe geçti. Okmeydanı’nda 1 Ekim günü Cepheliler, yoldaşları Hasan Ferit Gedik’i selamladı. 20 kişinin katıldığı ve 45 dakika süren eylem boyunca sloganlar atıldı. Halka hitaben “Hasan Ferit Gedik’in polisle işbirliği içinde olan çetelerce kurşunlanarak katledildiği ve hiç bir yoldaşımızın kanının yerde kalmadığı, Hasan Ferit Gedik’in de hesabının sorulacağı” şeklinde ajitasyonlar çekildi. Okmeydanı Mahallesi’nin gençleri 5 Ekim günü Berkin ve Hasan Ferit için bir yürüyüş düzenlediler. “Berkin Elvan Onurumuzdur” pankartının taşındığı eylemde sokak sokak her adımda “Çeteler Halka Hesap Verecek”, “Uyuşturucu Satmak Şerefsizliktir”, “Bir Berkin Vurdular Bin Berkin Geliyor”, “Hepimiz Ferit’iz Öldürmekle Bitmeyiz” sloganlarını atarken halk da camlardan alkışlarıyla destek verdi. Eylem sırasında “Berkin 110 gündür komada. Devlet hala suçluları yargılamıyor. Hasan Ferit Gedik’in katillerini devlet koruyor. 3 gün boyunca Ferit’in cenazesi verilmedi. Berkin Elvan, Hasan Ferit’in en sevdiği kardeşlerinden biridir... Bu sokaklarda Berkin’in emeği var. Bunu hazmedemeyenler yüzlerine maske takarak yazılamaları ve Berkin’in resimlerini sildiler. Devlet katilleri yargılamazsa biz yargılayacağız. Halkın adaletinden kurtulamayacaklar” konuşmaları yapılarak halka devletin katliamcı yüzü anlatıldı.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

71

Ankara: Ankara Halk Cephesi, 30 Eylül akşamı Yüksel Caddesi’nde yaptıkları eylemle Hasan Ferit’in katilinin AKP ve beslemeleri olduğunu söylediler. Hesap sorulacağı vurgusunun yinelendiği eyleme sol da destek verdi. Yapılan açıklamada “Mahallelerimizde uyuşturucuya, fuhuşa, kumara, çeteleşmeye asla izin vermeyeceğiz. Ne pahasına olursa olsun mahallelerimize pisliğin girmesini engelleyeceğiz. Bu uğurda şehit düşenlerimizin hesabını mutlaka soracağız.” denildi.

İzmir: İzmir’de Halk Cepheliler Berkin Elvan için meşaleli yürüyüş yaptılar. Karşıyaka İzban durağında toplanan kitle, sloganlar ve ajitasyonlarla Karşıyaka Çarşı boyunca İskele’ye kadar yürüdü. Yürüyüşe halktan katılanlar da oldu. Gülsuyu’nda şehit düşen Hasan Ferit Gedik de ajitasyonlarla halka anlatıldı. Yürüyüşün ardından yapılan açıklamada, “Berkin’in, Hasan’ın hesabını soracağız! Berkinlerin hesabını yine Berkinler soracak... Berkin için adalet istiyoruz!” Sloganların atıldığı eyleme 40 kişi katıldı.

Adana: Adana’da Berkin Elvan için adalet istiyoruz eylemlerinin 4.sü yapıldı. Adana İnönü Parkı’nda 30 Eylül günü yapılan eylemde, 14 yaşındaki Berkin’in 116 gündür Okmeydanı Hastanesi’nde komada yattığı belirtilerek, sloganlar atıldı.

Mersin: 3 Ekim günü Mersin Üniversitesi Çiftlikköy kampüsü çarşısında DevGenç’liler, Hasan Ferit Gedik için, Kampüs yemekhane çarşısından Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürüyüş düzenlediler. Burada yaptıkları açıklamada, “Hasan Ferit’in de dediği gibi ‘tüm yoksul mahalleler bizimdir, tüm yoksul mahalleler bizimle özgürleşecek, çeteler halka hesap vermekten kaçamayacak’ ... ve halkımıza ve yoldaşlarımıza yapılan her saldırının hesabını soracağız.” denildi. Demokratik kitle örgütlerinin de destek verdiği eylem sloganlarla sona erdi.

Hatay: 3 Ekim günü Armutlu Mahallesi’nde, Ahmet Atakan’ın katledildiği yerde eylem yapılarak, Hasan Ferit’in 3 gün bekletilen cenazesinin, yoldaşlarının mücadelesi sonucu toprağa verildiği belirtilerek, yarım saatlik oturma eylemi yapıldı. Sloganların atıldığı eylemde Haziran Ayaklanması şehitleri de anıldı. Solun da destek verdiği eyleme 30 kişi katıldı. Samandağ’da 5 Ekim günü Abdullah Cömert alanında, Halk Cepheliler tarafından Hasan Ferit Gedik için eylem yapıldı. Açıklamanın ardından Tekebaşı beldesine geçen Halk Cepheliler, 5 Ekim 1999’da Adana’da katledilen Erdinç Ars-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

72

lan’ın mezarını ziyaret etti.

Dersim: Hasan Ferit Gedik için 6 Ekim günü Halk Cephesi’nin çağrısıyla Dersim Yer Altı Çarşısı girişinde “Hasan Ferit Gedik’in Katili Polis ve Çetelerdir Hesap Soracağız” pankartı açılarak eylem yapıldı. Sloganlarla başlayan eylemde “Hasan Ferit Gedik’in katileri polis ve çetelerdir hesabını mahşere bırakmayacak hesap soracağız…” denildi. Solun da destek verdiği eyleme 20 kişi katıldı.

Eskişehir: Eskişehir’de 2 Ekim akşamı Espark önünde Hasan Ferit Gedik için toplanıldı. Yaklaşık 150 kişilik kitleyle birlikte yürüyüşe geçildi. Eskişehir Direniş Forumlarının düzenlediği eylem Adalar Migros önünde oturma eylemi yapılmasıyla devam etti. Hasan Ferit ve devrim şehitleri için yapılan bir dakikalık saygı duruşuyla prog-

Küçükarmutlu’dan Berkin İçin Dilek Balonları Uçuruldu Sen Diren Berkin, Sen Uyan Berkin, Ekmeği Biz Alırız Hasan Ferit Gedik, şehit düşmeden önce, 14 yaşında polis tarafından komaya sokulan Berkin Elvan için Armutlu'da dilek balonları uçurmayı teklif etmişti. Berkin'in yanında olduklarını göstermek için uçuracaklardı dilek balonlarını... Hasan Ferit, kendi önerdiği bu eylemde yer alamadı ama kurdukları barikatlarda, Hasan Ferit'in cenazesinin başında bekleyen yoldaşları, Cepheliler, 2 Eylül günü saat 20.00’de yüzlerce kişi ile dilek balonlarını uçurdu. Balonların uçması ile “Diren Berkin Armutlu Seninle", "Bekle Gülsuyu Hasan Ferit Geliyor", "Hasan Ferit Gedik Ölümsüzdür” sloganları öfkeli bir biçimde atıldı. Eskişehir'de de dilek balonları uçuruldu. (Yürüyüş, 13 Ekim 2013, Sayı 386)


73

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

ram başladı. Önce Halk Cepheliler devrimcilerin yozlaşmaya karşı verdikleri mücadeleyi ve Hasan Ferit Gedik’i anlattılar. Babasının Ferit’e, Ferit’in babasına yazdığı şiirler okundu. Hasan’ın Türküsü, Büyü, Bize Ölüm Yok, Bir Oğul Büyütmelisin şarkı ve marşları bağlama eşliğinde söylendi. Oturma eylemi bir saatin sonunda sloganlarla bitirildi.

Balıkesir:

6 Ekim günü TÜİK binası önünde Hasan Ferit Gedik’i anmak ve Berkin Elvan için adalet istemek için DevGenç’liler ve Balıkesir Gezi Direnişi Platformu basın açıklaması yaptı. Sloganların atıldığı eyleme 18 kişi katıldı ve eylem, yapılan açıklama ile sona erdi.

Samsun: Samsun Halk Cephesi, Hasan Ferit’in şehitliğinin ardından 3 Ekim tarihli yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Şimdi ahlaksızlığın olduğu her yerde, haksızlığın olduğu her yerde Hasan Ferit olacağız. Çoğalacak, onlarca Hasan Ferit olarak hesap soracağız. Cenazemize engel olanlardan hesap soracağız! Kanla ödediğimiz her bedelin hesabını soracağız!” denildi.

Denizli: Denizli’de 30 Eylül Pazartesi günü, saat 19.00’da Hasan Ferit Gedik’in katledilmesini protesto etmek amacıyla Delikli-

Gözleri Çıkartılan, Beyinleri Akıtılan Gençlerimiz İçin Adalet İstiyoruz Vermezseniz Alacağız Yürüyüş 20 Ekim 2013, Sayı 387 AKP iktidarının halk çocuklarını katletme, sakat bırakma, komaya sokma suçları Halk Cepheliler tarafından yapılan eylemlerle protesto edilmeye devam ediyor.

Hatay: Samandağ’da Halk Cepheliler düzenli olarak her Pazartesi günü Abdullah Cömert alanında , Okmeydanı’nda yaşam mücadelesi veren Berkin Elvan için basın açıklaması düzenliyor. 14 Ekim’de yapılan eylemde Berkin’in 4 aydır komada olduğu halka anlatıldı. Yapılan açıklamada, “Bir halk adaletsiz kalamaz. Adalet herkes içindir. Adaleti tekeline alanlar, halkı adaletsiz bırakanlar mutlaka ama mutlaka halkın adaletiyle karşılaşırlar.” denildi.

Adana:Adana Halk Cephesi tarafından 6 haftadır devam eden adalet istiyoruz açıklaması bu hafta 14 Ekim günü İnönü Parkı’nda yapıldı. Açıklamada “Berkin için Hasan için halk ayaklanmasında şehit düşen, tutuklanan halkın çocukları için adalet istemeye devam ediyoruz. Adalet yerini bulana kadar katiller yargılanana kadar, açığa çıkartılana kadar vazgeçmeyeceğiz.” denildi.


74

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

çınar’da bir basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasının ardından yarım saat süren oturma eylemi gerçekleşti. Eylemde okunan açıklamada; “Devletin yıllardır süren mahallelerde yozlaştırma politikalarını gün geçtikçe en azgın bir şekilde çetelerin elleriyle yaptırmaktadır. AKP’nin ‘’Kentsel Dönüşüm’’ adı altında rantına karşı çıkan, devrimcileri sahiplenen bütün mahalleleri terörize ederek, halka saldıran ‘’kahraman’’ polisleri dün yaşanan çete saldırısına müdahale etmemiş ve çete saldırısını protesto eden halka saldırmıştır. Çeteler ve AKP, yozlaştırma politikalarına ne kadar devam ederse etsin biz devrimciler olarak yozlaşmaya karşı canımız pahasına devam edeceğimizi buradan söylüyoruz.” denildi. Açıklama atılan sloganlarla bitirildi.

Talimatı Berkin’den Aldık! 16 Kasım’da Binler Olacağız!

Berkin Elvan Karikatür Sergisi Şehit değil ama polisin gaz bombası ile başından vurduğu ve komaya soktuğu 14 yaşındaki Berkin’in adı karikatür sergisine verildi. Karikatür alanında karikatür dergilerinden ve bağımsız karikatüristlerden seçilen karikatürler sergilendi. Tutsakların çizip gönderdiği karikatürler içinden seçi-

lenler de sergide yerini aldı. Halkın bu sergiye de ilgisi büyüktü. ANA SAHNE ETKİNLİĞİ: Parktaki bütün etkinlikler 18.00 itibarıyla sona erdi ve herkes anasahne etkinliği için sahnenin olduğu alana toplanmaya başladı. Bu etkinliği yaklaşık 15.000 kişi izledi. İki gün boyunca Festivale toplam 60 bin kişi katıldı. (Yürüyüş, 13

Kasım 2013, Sayı 389)


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

75

Berkin Elvan İçin Alanlardayız Umudun Çocuğunu Yaşatacağız Yürüyüş, 17 Kasım 2013, Sayı 391

16 Haziran 2013 tarihinde, Haziran Ayaklanması sürerken, evinden ekmek almaya giderken kafasından gaz bombasıyla vurulan ve 5 aydır komada olan 14 yaşındaki Berkin Elvan için adalet talebi 16 Kasım günü İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde yapılacak eylemde dile getirilecek. Taksim Dayanışması’nın çağrısıyla, “Adalet İstiyoruz” talebiyle yapılacak eylemin çalışması Halk Cepheliler tarafından yapılıyor.

İstanbul 9 Kasım günü, Halk Cepheliler Okmeydanı’nda, sloganlar ve marşlarla Berkin’in okuduğu Fuat Soylu İlköğretim Okulu’nun önünden çalışmaya başladılar. Mithatpaşa Caddesi, Mahmut Şevket Paşa Sağlık Ocağı etrafı, Anadolu Kahvesi ve mahalledeki tüm reklam panolarını afişlerle kapatan Halk Cepheliler, çalışma sırasında 500 bildiriyi halka ulaştırdılar. Ayrıca çok sayıda kuşlama ve yapıştırma da yapıldı. Yapılan eylem çağrısı sırasında mahalle halkı polise olan öfkesini de dile getirdi. Halk Cepheliler, Okmeydanı’nda eylemi duymayan kalmayacağını vurguladılar. Dev-Genç’liler 10 Kasım’da Eminönü-Kadıköy hattı vapurunda seslenme eylemi yaptılar. Dev-Genç’liler vapurda ayrı ayrı yerlerde oturup birbirlerine seslenerek Berkin Elvan’ı ve 16 Kasım’da Berkin için yapacakları eylemi anlattılar. Vapurun her salonunda yapılan bu eylemler yolcular tarafından alkışlarla karşılandı ve Dev-Genç’lilere eylemin içeriğini sorarak bilgi aldılar. Daha sonra Kadıköy iskelesine, meydanına, caddelere “Berkin Elvan İçin Adalet İstiyoruz” afişleri yapıldı. Afiş sırasında halktan bir kişi Dev-Genç’lilerden afiş isteyerek kendisinin de Kartal’a afiş yapabileceğini söyledi. Kadıköy’ün her yerine Berkin Elvan eyleminin çağrısı olan kuşlamalar yapıldı. Tüm caddeler kuşlamalarla dolduruldu. İnsanlar yere düşen kuşlamaları yerden alıp okuyorlardı. Ayrıca Kadıköy iskelesinde, meydanda yüzlerce bildiri halka ulaştırıldı. Bildiri dağıtılırken kuşlamalar yapılıp, ajitasyonlar çekilerek insanların daha çok ilgisi çekildi. Bunlar yapılırken de tüm duvarlara, ATM’lere, yoldan geçen otobüslere yüz-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

76

lerce pul yapıştırıldı. Yeni insanlarla tanışılarak eyleme davet edildi. İnsanlar kesinlikle geleceklerini söylediler ve onlarda Berkin için eşlerini, dostlarını çağıracaklarını söylediler. 10 Kasım’da İdil Kültür Merkezi çalışanları Şişli Camii önünden başlayarak Taksim’e kadar bildiri dağıttılar. Ayrıca kuşlama ve pullama yapıldı. Osmanbey ve Taksim metrosunun içinde de yaygın bir şekilde pullama yapıldı ve bildiri dağıtıldı. Taksim Metrosu’na yapılan bir pulun güvenlik görevlisi tarafından sökülmesi üzerine İdil çalışanlarıyla güvenlik görevlileri arasında tartışma yaşandı. İdil çalışanları özel güvenliğin telsizle diğer güvenlikçileri çağırdığını görünce sesli olarak, Berkin’i ve Berkin için yapılan pulların neden sökülmek istendiğini anlattılar. Ardından, “Kahrolsun Faşizm Yaşasın Mücadelemiz” “Berkin Elvan Onurumuzdur” sloganlarını attılar. Taksim’e gelindiğinde ise meydandan Galatasaray Lisesi önüne kadar sloganlar eşliğinde bildiri dağıtıldı ve kuşlama yapıldı. Galatasaray Lisesi önünde bir buçuk saat bildiri dağıtıldı ve Taksim’in diğer bölgelerine de afiş yapıldı. 3 saat süren çalışmada toplamda 30.000 kuş, 200 pul, 70 afiş yapıldı ve 2000 bildiri dağıtıldı. Aynı gün İdil Kültür Merkezi Çalışanları TÜYAP ve Metrobüs durağında da bildiri dağıtımı, pullama ve kuşlama yaptılar. 1 saatlik yapılan çalışmada 3000 kuşlama, 300 bildiri, pullama yapıldı. İdil Kültür Merkezi çalışanları 11 Kasım günü; Beşiktaş’ta Barbaros Bulvarı ve Kartal Heykeli çevresinde 50 adet, Şişli-Okmeydanı yolu üzerinde 100 adet afiş yaptılar. Akşam 19.00-21.00 saatleri arasında ise Taksim’de 1.000 adet bildiri dağıttılar, 30 adet afiş ve 3.000 kuşlama yaptılar. Yapılan çalışma sırasında ilkokul çağındaki çocuklardan annelere kadar pek çok kişinin Berkin’in durumundan haberdar olduğu görüldü. Hatta bildiri dağıtımına katılanlar, okulunda dağıtmak için bildiri alanlar oldu. Okmeydanı’nda 11 Kasım’da Liseli Dev-Genç’liler, İTO Lisesi içerisine “16 Kasım’da Berkin Elvan İçin Çağlayan Adliyesindeyiz – Liseli Dev-Genç” yazılaması yaptılar. Alibeyköy’de 11 Kasım’da, Cengiz Topel Caddesi boyunca toplam 70 adet afiş ve pullama yapıldı. 11 Kasım’da İdil Kültür Merkezi çalışanları tarafından İstiklal Caddesi’nde 100 afiş ve yüzlerce kuşlama yapıldı. Çalışma boyunca halktan kimi insanlar kendi dükkanlarına asmak için afiş aldılar, kimileri Berkin’in durumunun nasıl olduğunu sordu. Bir sanatçı ise Berkin’in unutulmaması gerektiğini ve bunun için bir afiş alıp


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

77

tablosunu yapacağını söyledi. İstiklal Caddesi’nde bir giyim mağazası duvarlarına yapıştırılan afişleri yırtmak istedi, İdil Kültür Merkezi çalışanları Berkin’in afişini yırtmak isteyen mağaza çalışanlarını halka teşhir ettiler. Halkın sahiplenmesi sonucunda mağaza çalışanları afişleri sökmeden mağazaya geri döndüler. Akşam saat 20.00-21.00 arası Galatasaray Lisesi önünde bildiri dağıtımı yapıldı ve 1.000 bildiri halka ulaştırıldı. Gazi Mahallesi’nde 11 Kasım’da Liseli Dev-Genç’liler, Şair Abay Konanbay Anadolu Lisesi’nde sınıflara afişler yaparak öğrencilere Berkin Elvan’ı anlatıp eyleme çağrı yaptılar. Okul içine eylem çağrısının olduğu pullar yapıştırılarak tüm koridor boyunca kuşlamalar yapılıp, ajitasyonlar çekildi. Ayrıca Liseli Dev-Genç’liler okul kapısına “16 Kasım’da Berkin Elvan İçin Çağlayan Adliyesindeyiz - Liseli Dev-Genç” yazılaması yaptılar. TAYAD’lı Aileler, 9 Kasım’da TÜYAP kitap fuarında pullama ve bildiri dağıtımı; 10 Kasım’da Şişli’de afişleme, 11 Kasım’da Mecidiyeköy Metrobüs çıkışında bildiri dağıtımı ve Şişli Mecidiyeköy bölgesine afişleme, 12 Kasım’da Mecidiyeköy Metrobüs Durağının çıkışında bildiri dağıtımı, Mecidiyeköy, Çağlayan Adliyesinin yakınlarına afişleme yaptılar. Abbasağa Liseli forumunda da bildiri dağıtıldı. Alibeyköy’de, 12 Kasım’da Veysel Karani Camii çevresine ve Saya Yokuşu’nun bir kısmına 60 adet afiş ve pullama yapıldı. Saya Yokuşu gecekondu bölgesi ve üst taraflarda kalan bir bölgede iki ayrı ekip halinde toplam 1300 bildiri evlere dağıtıldı. İdil Kültür Merkezi çalışanları 12 Kasım’da Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda bildiri dağıtımı yaptıktan sonra ajitasyonlar çekerek ve yapıştırma yaparak cadde boyunca yürüdüler. 13 Kasım’da ise Galatasaray Lisesi önünde 1.000 adet bildiri halka ulaştırıldı. Ayrıca Taksim’de 25 adet afiş yapıldı.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

78

AZMETTİREN BAŞBAKAN TAYYİP ERDOĞAN’DIR... Yürüyüş, 24 Kasım 2013, Sayı 392 BERKİN’İN Babası SAMİ ELVAN Başbakan Tayyip Erdoğan hakkın’da suç duyurusun’da bulundu. 16 kasım 2013 tarihi Cumhuriyet Gazetesi’nde haber şu şekilde veriliyor. BABA: BERKİN’İN ZANLISI ERDOĞAN “... 153 gündür komada olan Berkin Elvan’ın Babası Sami Elvan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına dilekçe verdi. Sami Elvan Başbakan Tayyip Erdoğan hakkında işkence ve insan öldürmeye teşebbüse azmettirme iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Dilekçede İçişleri Bakanı, İstanbul Valisi ve Emniyet Müdürlüğü de ihmal ile suçlandı.” 14 yaşındaki “BERKİN’İN ELVAN’IN yaralanmasını azmettiren TAYYİP ERDOĞAN” diyor Berkin’in Babası Sami Elvan... BU ÜLKENİN BAŞBAKANI 14 yaşındaki bir çocuğun 153 gündür hastanede komada kalmasına neden oluyor... “TALİMATİ BEN VERDİM” diyen Haziran Ayaklanması’nda ölenlerin, yaralananların, gözü çıkanların sorumlusu, katili bu ülkenin BAŞBAKANIDIR. “DESTAN YAZDILAR” diye katil polisleri yüreklendiren, sırtını sıvazlayan yeni ölümlerin önünü açan TAYYİP ERDOĞAN’IN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ... BU BAŞBAKAN’DAN kimseye hayır gelmez... Gelse gelse zulüm, ölüm, hiyanet gelir... 153 gündür Okmeydanı Hastanesi’nde bir irade savaşı yaşanıyor... Ayaklanmanın ilk günlerinde başından gaz fişeği ile yaralanan Berkin Elvan’ın irade savaşı bu... 1 metre mesafeden öldürmek amacı ile atılan gaz fişeğinin yaraladığı Berkin tam 153 gündür komada ... uyuyor... Zaman zaman tepkiler verse de sessiz bir uy-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

79

kunun içinde geçiyor günleri... 153 gün önce kapattığı gözlerini hala açamadı... Ama öylesine dirençli ki Berkin aramızdan ayrılmıyor... Sanki sessiz sedasız bizi dinliyor... Bizim onun için yaptıklarımızı izliyor... Cepheliler, arkadaşları, dostları, ilericiler, demokratlar, amcaları, abileri, ablaları, komşuları yüreğinde insanlık olan herkes Berkin için birşeyler yapıyor... Kimisi yürüyüşlere direnişlere, gösterilere katılıyor... Arkadaşları Berkin için ekmek alıp Okmeydanı halkına dağıtıyor Kimi kapı kapı bildiri, el ilanı dağıtıyor, pankart asıyor... Ama herkes bir şeyler yapıyor... Tek bir amacımız var: Uyuyan Berkin’e sesimizi duyurmak. Biliyoruz Berkin bir gün bizim sesimizi duyacak ve uyanacak... Sımsıkı sarılacağız ona ve kaldığımız yerden ömrümüzü yaşamaya devam edeceğiz... Okmeydanı’nın emekçi mahallerinde yeniden güle oynaya dolaşacağız, gezeceğiz. Mahallemizi huzursuz eden katil polislerle mücadeleye kaldığımız yerden devam edeceğiz. Ama birde madalyonun öbür yüzü var... Berkin’e bunları yapan halk düşmanlarının, katillerin, azmettirenin peşini bırakmamak... Baba Elvan devletin gerekli mercilerine suç duyurusunda bulundu... Dedi ki oğlumu bu hale getiren Başbakan Tayyip Erdoğan’dır... O gaz fişeğini 1 metreden oğlumun kafasını sıkanı azmettiren bu ülkenin Başbakanıdır. Ondan cesaret aldılar o ne idüğü belirsiz polisler... Madalyonun öbür yüzünde ki katillerin peşini bırakmayacağız...Hesabımızı sormaktan asla vazgeçmeyeceğiz... İki elimiz bu azmettirici Başbakanın, katil polislerinin yakasında olacak... Halk olarak adalet istemeye devam edeceğiz... Bu adaletsiz dünyada adaletin yerinin olmadığını bildiğimiz halde istemeye devam edeceğiz... Ödememiz gereken bedelleri bir bir ödeyeceğiz... Gözümüzü budaktan sakınmadan seni sahiplenmeye devam edeceğiz... Sonra zamanı gelince Muharremler bütün ahımızı alacaklar... Halkın adaletini yerine getirecekler... Duy bizi Berkin... Bizim yüreklerimiz senin için atıyor. Seni uyandırmak tekrar aramızda görmek için her şeyi yapıyoruz... Birimizin bile kılına zarar gelmesini istemeyen bir gelenekten geliyoruz... Sende bu ailenin bir parçasısın. İnanıyoruz ki bizim soylu damarlarımızdan beslenecek ve ayağa kalkacaksın...


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

80

Faşizme Karşı Direnişte Büyüyor Umudun Çocuğu Berkinler!

Berkin’in Hesabını Umudun Çocukları Soracak Yürüyüş, 24 Kasım 2013, Sayı 392

Haziran ayında başlayan Halk Ayaklanması’nda polisin attığı gaz fişeği ile başından vurulan ve 160 güne yakındır komada bulunan Berkin Elvan için Taksim Dayanışması’nın çağrısıyla 16 Kasım günü İstanbul Adliyesi’nde eylem yapıldı. Berkin için adalet isteyen halka daha açıklama başlamadan polisler gaz bombası, tazyikli su ve plastik mermi ile azgınca saldırdı ve 7 kişi gözaltına alındı. Bu saldırı sırasında Suna Yıldız’ın bacağı kırıldı. Berkin Elvan’ın sınıf arkadaşı da Berkin için adalet istemeye geldiği İstanbul Adliyesi’nde polislere “Katiller, Berkin ölmeyecek, AKP halkın adaletinden kaçamayacak” diye haykırdı. İlk saldırının ardından halk yeniden Adliye önünde toplandı. Adliye önündeki meydanda önce Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan açıklama metnini okudu. Sami Elvan yaptığı açıklamada, 153 gündür Berkin’in bilincinin kapalı olduğunu, Berkin’in ailesi olarak sadece gaz bombasını atan polisin değil, vur emrini verenlerin, Başbakan’ın, İçişleri Bakanı’nın, İstanbul Valisi’nin de sorumlu olduğunu belirtti. Sami Elvan açıklamasını “Uzun ve yorucu bir bekleyişten geliyoruz. Berkin’imiz direniyor! Hepinizin sevgisi ve desteğiyle uyanacağına inanıyoruz” dedi. Ardından söz alan Elvan’ın avukatı Evrim Deniz Karatana, Berkin Elvan’ın başından vurulmasından 10 gün sonra savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu ancak savcılık tarafından yürütülmesi gereken soruşturmanın, polise üst yazı gönderilerek polisin yürütmesinin istendiğini söyledi. Av. Karatana ayrıca Berkin Elvan’ın soruşturmasının gazdan etkilenen herhangi birinin de içinde olduğu “Gezi Parkı Olayları” diye anılan torba soruşturmada değerlendirildiğinin altını çizdi. 25 Haziran’dan beri hiçbir talebin işleme konulmadığını söyleyen Karatana, hukuki süreci, “Berkin’in vurulduğu sokakta görevli polis memurlarının bildirilmesi istendiğinde, söz konusu sokakta bir ‘GÖREVLENDİRME YAPILMADIĞI’,


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

81

MOBESE ve işyeri güvenlik kamera kayıtlarının getirilmesi istendiğinde, ‘HERHANGİ BİR GÖRÜNTÜ KAYDI BULUNMADIĞI’ ve tanıkların dinlenmesi istendiğinde, ‘ADRESLERİNDE BULUNMADIKLARI’ şeklinde cevaplar verilmiştir. Tam 153 gündür Berkin komadadır. Sorumlular ise “KORUNMAKTADIR” sözleriyle anlattı. Başta saldırı talimatı veren Başbakan olmak üzere bütün sorumlular hakkında etkin soruşturma yürütülmesinin zorunlu olduğunu, aksi takdirde halka zulmeden iktidara karşı meşru direnme hakkını kullananların ölümle tehdit edildiği saldırıların devam edeceğinin altını çizdi. Daha sonra Taksim Dayanışması adına açıklama yapan Tayfun Kahraman, Gezi Direnişi’nde halkın taleplerinin hiçbirinin yerine getirilmediğini söyledi. “Taksim direnişinde kaybettiğimiz 7 canımız için ve hastanede yatan Berkin için, sorumlularının yargılanması için mücadeleye devam edeceğiz. Taksim’de ve tüm Türkiye’deki eylemlerimizde hep şiddet gördük, saldırıya uğradık. Bugün bunların sonucunu yaşıyoruz” dedi. Açıklamaların ardından insanlar dağılırken polis saldırmaya başladı. Polisler halkı plastik mermi, tazyikli su ve gaz bombalarıyla TEM’e ve metrobüs duraklarına kadar sürükledi. “Berkin Elvan Onurumuzdur”, “Faşizme Karşı Omuz Omuza” sloganları ile direnen halk Adliye önündeki caddeyi trafiğe kapattı. Bu sırada TAYAD’lı Adil Kayım sivil polisler tarafından kolları bükülerek gözaltına alınmaya çalışıldı. Saldırıya karşı direnmesi sonucu yolda bırakılan Kayım zafer işareti yaparak “Yaşasın Halk Cephesi” diye slogan attı. Yaşanan bu saldırılar sonucunda ilk saldırıyla beraber 16 kişi gözaltına alındı. İstanbul Adliyesi önünde gözaltına alınanlar: Ayça Tezerişir, Ayşe Bayrak, Berk Yelegen, Burak Baran Katar, Cansu Öztürk, Dilek Can, Dilşat Demir, Emre Bülbül, Engin Karan, Halil Kavurur, Hasan Çiçek, Hazal Köyer, Jülide Yazıcı, Murat Can Gözmen, Mükerrem Tilbe Akan, Neşe Can ve Salih Altıngök. Polis, yaşanan ikinci saldırının ardından Okmeydanı’na doğru ilerleyen kitleye yine gaz bombaları, plastik mermilerle saldırmaya devam etti. Çatışarak geri çekilenler üst geçitlerden taş atarak polise karşı direndiler. Ayrıca Adliye önündeki kafede sıkışanlara da polisler çok yakın mesafeden TOMA’larla su sıktı. Halk Cepheliler ise saat 18.00’de AKP’nin Sütlüce’deki il binasına yürüme kararı aldı ve Okmeydanı Sibel Yalçın Parkı’nda toplandı. Eylem için hazırlık yapılırken, Umudun Çocukları, kızıl maskeleriyle Okmeydanı sokaklarında Cephe Yıldızıyla Berkin’in sesini taşıdı.

Katil Polis Okmeydanı’ndan Defol! Polis, Halk Cephelilerin 18.00’deki eylemini beklemeden yaklaşık 15 Akreple mahalleye girdi. “Polis Simit Sat Onurlu Yaşa” sloganlarıyla işkencecileri mahalleden kovmak için sokaklara çıkan halka polis gaz bombaları, plastik mermiler ile yeniden saldırmaya başladı. Saldırılara karşı Cepheliler ara sokaklarda ba-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

rikatlar kurarak ateşler yaktı. Plastik mermi ve gazlarla polisin saldırdığı Cepheliler taşlar ve sapanla attıkları misketlerle direndiler. Sibel Yalçın Parkı’na 3 Akreple giren polisler çay ocağının kapısını kırarak içeri girmeye çalıştı. İçeridekiler camdan polisin işkencelerini ve halka yaptığı saldırıyı anlattı. Kapıyı koçbaşıyla açmaya çalışan polisler bu sırada fotoğraf çeken basına da saldırmak için basın kartını bahane gösterdi ve bütün muhabirlerin içinden Yürüyüş muhabirlerine saldırdılar. Fotoğraf makinelerini polise vermemek için direnen muhabirlerimiz yerlerde sürüklenerek, ellerinden zorla fotoğraf makinesi ve kameraları alındı. Muhabirlerimiz C. Güneş Seferoğlu ve Tuncer Gümüş bu saldırıyla beraber arkadan kelepçeli halde akrebe atılarak gözaltına alındı. Akrebin içinde de işkenceye devam eden katil polisler muhabirlerimizi tekmeleyip yumrukladılar, Tuncer Gümüş’ün aldığı darbeler sonucu kulağı kanadı ve kaburgası hasar gördü. AKP polisi Yürüyüş muhabirlerini gözaltına alırken zulmün fotoğraflarını silmeyen diğer basın mensuplarını da gözaltıyla tehdit ederek fotoğraf makineleri-

82

Berkin Elvan İçin Adalet İstiyoruz! Halk Cepheliler, Haziran Ayaklanması sırasında İstanbul Okmeydanı’nda polis tarafından başından gaz bombası ile vurularak komaya sokulan Berkin için adalet istemeye devam ediyorlar. Son olarak 16 Kasım günü Çağlayan Adliyesi’nde yapılan eyleme polis saldırmış ve 3 kişiyi tutuklamıştı. Tutsaklıklar pahasına adalet isteği haykırılırken; bu eylemden tutuklanan Doğukan Çınar, Gökhan Yıldırım ve Hakan Yılmaz, avukatlarının yaptığı itiraz sonucu 20 Kasım’da serbest bırakıldılar.

İzmir; 22 Kasım’da Halk Cepheliler, Karşıyaka’da yaptıkları eylemde sloganları ve sesli konuşmalarıyla Berkin’i anlattılar. 16 Kasım’da Berkin için adalet isteyenlere yapılan saldırıya değinilen açıklamada, “Berkin’i sahiplenmeyi suç sayan AKP faşizmi fuhuşu, uyuşturucuyu, çeteleşmeyi savunuyor. Berkin’i vuranları yakalamayan AKP’nin yargısı, Berkin’e terörist diyerek kendini aklamaya çalışıyor. Ancak asıl teröristin AKP olduğunu unutturmayacağız bizler” denildi. 4 kişinin katıldığı açıklama sloganlarla sonlandırıldı.

Antalya; Antalya Halk Cephesi, 23 Kasım’da Berkin Elvan için adalet istemeye devam etti. Attalos Meydanı’nda yapılan ve 12 kişinin katıldığı eylem sloganlarla başladı. Oturma eylemi şeklinde devam eden eylemde Grup Yorum’un "Büyü" şarkısı ile "Haklıyız Kazanacağız" marşı söylendi. 170 gündür komada olan Berkin için adalet istendiğinin belirtildiği açıklamada, “Bizlerde halkın adaletine ulaşıncaya kadar bedeller pahasına da olsa bu meydanlarda ve Berkin”lere bunları yaşatanların karşısında olmaya devam edeceğiz. Bunun için halkın adaletinin yanında olanları birleşmeye, örgütlenmeye, mücadele etmeye çağırmaya devam ediyoruz” denildi. Eylem, oturma eyleminden sonra alkış ve sloganlarla bitirildi. (Yürüyüş, 1 Aralık 2013, Sayı 193)


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

83

ne el koydu. “Devrimci Basın Susturulamaz”, “İnsanlık Onuru İşkenceyi Yenecek” sloganları ile gözaltına alınan Yürüyüş dergisi muhabirleri Feriköy Polis Merkezi’ne götürüldü. Okmeydanı sokaklarında akreplerle dolaşan halk düşmanları yalanlar ile halkın devrimcileri sahiplenmesini engellemeye çalışsa da, halk sokaklarda kurulan barikatlara taşıdığı malzemeler ve polise “Asıl mahallemizden siz defolun” cevabıyla devrimcileri sahiplendi. Okmeydanı sokaklarında yaşanan saldırılar sonucunda Hakan Yılmaz, Doğukan Çınar ve evi basılarak gözaltına alınan Serhat Çağlayan da Feriköy Polis Karakolu’na götürüldü. Okmeydanı’ndan gözaltına alınan 9 kişi Feriköy Karakolu’na götürüldü. Polisin plastik mermi ile saldırması sonucunda ise Okmeydanı’nda TAYAD’lı Murşit Sargut alnından yaralandı. Sağlık durumu iyi olan Murşit Sargut alnına atılan dikiş sonrası götürüldüğü hastaneden taburcu edildi. Okmeydanı’nın evladı olan Berkin Elvan için adalet isteyen halka saldıran, işkence yapan polise karşı Okmeydanı sokaklarında barikatlarla direniş saatlerce devam etti. Polisin plastik mermili, gaz ve ses bombalı saldırısına karşı devrimciler havai fişeklerle karşılık verdi. Mahalle halkının ve devrimcilerin iradi olarak geri çekilmesi ile Okmeydanı’nda eylem saat 22.00 sularında bitirildi. Gözaltına alınan Mükerrem Tilbe Akan, Neşe Can, Salih Altıngök, Emre Bülbül, Engin Kara, Halil Kavurur, Hasan Çiçek, Hazal Köyer, Jülide Yazıcı, Murat Can Gözmen, Ayça Tezerişir, Ayşe Bayrak, Berk Yelegen, Burak Baran Katar, Cansu Öztürk, Dilek Can ve Dilşat Demir serbest bırakılırken; Hakan Yılmaz, Doğukan Çınar ve Serhat Çağlayan ise tutuklandı. Gözaltına alınan Yürüyüş dergisi muhabirleri Güneş Seferoğlu ve Tuncer Gümüş ise işkenceyle götürüldükleri Feriköy Polis Karakolu’ndan serbest bırakıldı.

Antalya Halk Cephesi


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

84

Berkin’in Çektiği Acı Kadar Acımasız Olacağız Katillere Karşı Yürüyüş, 8 Aralık 2013, Sayı 394

Berkin yeni yaşına bir hastane odasında, kendini bilemeden, geleceği işkenceci polisler tarafından çalınmış bir şekilde giriyor. 200 güne yaklaşıyor hastanedeki mücadelesi. Diren Berkin Seninleyiz diye sahiplenenlerin gücüyle direniyor Berkin. Berkin’i bu hale sokanlar, bilmelidir ki, Berkin’in çektiği acı kadar acımasız olacağız onlara.

Adana: 24 Kasım’da Adana Halk Cepheliler, Berkin Elvan için adalet istemeye devam ettiler. İnönü Parkı’nda yapılan eylem, Bertold Brecht’in “Halkın Ekmeği” adlı şiirinin okunmasıyla başladı. 8 kişinin katıldığı açıklamada, “Çocukları vurmak, vurulması talimatını vermek alçaklıktır. Çocukları vurmak, vurulması talimatı vermek şerefsizliktir. Bu alçaklığın bu şerefsizliğin hesabını soracağız.” denildi.

Antalya: Antalya Halk Cephesi, 1 Aralık’ta Attalos meydanında eylem yaparak, 177 gündür komada olan Berkin Elvan için neden adalet istendiği anlatıldı. Antalyalıların ilgisini çeken eylemde, Halk Cephelilerin etrafı halk tarafından çembere alındı. 14 yaşındaki Berkin’i vuran polisler ve sorumluları hakkında hiç bir soruşturmanın açılmadığı teşhir edildi. Açıklamanın bitiminde çevrede toplanan insanlar alkışlayarak eyleme destek verdi. Açıklamadan sonra 15 dakika oturma eylemi yapıldı. Oturma eylemi sırasında sık sık sloganlar atıldı ve “Büyüde Baban Sana” ve “Haklıyız Kazanacağız” parçaları söylendi. Eylem sloganlarla bitirilirken de çevredeki insanlar alkışlayarak desteklerine devam ettiler. İzmir: 29 Kasım’da Halk Cepheliler Berkin Elvan için meşaleli yürüyüş ve ardından basın açıklaması yaptı. Karşıyaka İzban Durağı’ndan başlayan yürüyüş boyunca halka Berkin Elvan anlatıldı ve AKP faşizmi teşhir edildi. Karşıyaka Çarşı boyunca halkın alkış ve sloganlarla Halk Cepheliler’e destek verdiği görüldü. Basın açıklaması okunurken gelen bir kadın Berkin için bir demet çiçek bıraktı. Eylem sloganlarla bitirildi.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

85

Uyuyan Berkin Değil Adalettir Adaletsiz Bırakılan Bir Halk Kendi Adaletini Kendisi Yaratır Yürüyüş, 15 Aralık 2013, Sayı 395 16 Haziran 2013 tarihinde İstanbul Okmeydanı’nda, işkenceciler tarafından gaz bombasıyla başından vurulan Berkin Elvan, 180 günü aşkın zamandır bir hastane odasında koma halinde yatıyor. Halk Cepheliler, Berkin için adalet istemeye devam ediyorlar.

İstanbul: 8 Aralık günü Sarıgazi Liseliler Komitesi, Berkin Elvan’ı ziyaret etti. Hastanede aileleriyle sohbet edildi, ihtiyaçları soruldu. Berkin’in ziyaretine 15 liseli katıldı.

Antalya: Antalya Halk Cephesi tarafından Attalos meydanında yapılan eylemlere 7 Aralık Cumartesi günü de devam edildi. Sloganların atılmasından sonra başlayan eyleme hafta sonu için meydanda olan halk eylemi sonuna kadar izledi. Açıklamadan sonra da alkışlarla destek verdi.

İzmir: 6 Kasım’da Halk Cepheliler, İzmir’de Karşıyaka İzban Durağında 14 yaşındaki Berkin Elvan için oturma eylemi ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Halk Cepheliler, Karşıyaka çarşı girişine yürüdü. Burada basın metninin okunmasının ardından oturma eylemine başlayan Halk Cepheliler, “Katil Devlet Hesap Verecek”, “Diren Berkin İzmir Seninle” sloganlarını atarak eylemlerini bitirdi.

Adana: 7 Aralık günü İnönü Parkı’nda yapılan “Adalet İstiyoruz” eylemi, Berkin Elvan’ı vuran katil polisler bulunup yargılanana kadar adalet istenmeye devam edileceği söylenerek başlandı. Flama ve dövizlerin taşındığı eylemde, “Adalet olmadan yaşamlar eskisi gibi olmaz. Adalet olmadan umut olmaz. Adaletsiz bırakılan bir halk eninde sonunda kendi adaletini kendisi yaratır.” denildi. Her Pazartesi saat 17.00’de Adana İnönü Parkı’nda yapılan eylemin bundan sonra Cumartesi günleri saat 13.00’da yapılacağı da duyuruldu.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

86

Okulda, İşte, Meydanlarda Her Yerde Berkin’in Sesi Olacağız Yürüyüş, 22 Aralık 2013, Sayı 396

Berkin’in 6 aydır komada kalmasına sebep olanlar, katiller yargılanmazken, Berkin’e adalet isteyenler gözaltına alınıyor. Artık her liseli Berkin’in sıra arkadaşı, yoldaşıdır. Berkin’in hesabı yerde kalmayacak…

İstanbul: 16 Haziran’da AKP’nin katil polisleri tarafından başından vurularak beyni sokaklara akıtılan ve o günden beri Okmeydanı SSK hastanesinde uyutulan Berkin Elvan için Okmeydanı’nda oturma eylemi yapıldı. Halk Cepheliler ellerindeki dövizlerle 15 Aralık günü 18.00 - 19.00 saatleri arası Okmeydanı SSK Hastanesi önünde 1 saatlik oturma eylemi yaptılar. Soğuğa aldırmadan, “Taşı delen suyun miktarı değil, damlaların sürekliliğidir” şiarıyla oturma eylemlerini sürdüren Halk Cepheliler halkın adalete susadığı, faşizmle yönetilen ülkemizde adalet için, Berkin için hastane önünde oturuyor. Sarıgazi’de liseli gençler, aylar öncesinden planladıkları Berkin yürüyüşünü gerçekleştirdiler. 3 hafta içinde hem Mehmetçik, hem de Ticaret Lisesi’nde her öğrenci Berkin oldu. İlk eylemi 5 Aralık’ta Mehmetçik Lisesi’nde pankart sallandırarak yapan gençler dersleri kesip, Berkin’i sesli çağrılarla anlattılar diğer öğrencilere. Ardından Ticaret Lisesi’nde de öğretmenler dersten çıkarılarak sınıftan pankart sallandırıldı. 6 Aralık’ta yapılacak eylemi duymayan kalmadı. Tabii işkenceci polisler de öğrencilerin adalet arayışını baltalamak için çeşitli yollar denediler. 2 öğrencinin ailesi okula çağırıldı, eyleme katılan öğrencilere kimlik kontrolü dayatıldı. Bu iki öğrencinin zorla dersten çıkarıldığını duyan öğrenciler hep bir ağızdan “Katil Polis, Liselerden Defol” sloganını attılar. Yürüyüş boyunca Umudun Çocuğu Berkin için slogan atan liseliler Demokrasi Caddesi’ni trafiğe kapayıp 150 kişilik kortej oluşturdu. Okunan açıklamayla beraber 1 saat süren eylem slogan ve halayların ardından sonlandırıldı.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

87

İzmir: Halk Cepheliler Berkin Elvan için 13 Aralık günü saat 19.00’da İzmir Karşıyaka’da, İzban Durağında meşaleli yürüyüş düzenlediler. Eylem sloganlarla başlatılıp basın açıklaması okunduktan sonra yapılan oturma eyleminin ardından sona erdi. Yürüyüş boyunca Karşıyaka esnafı alkışlarıyla eyleme destek verdi. 12 kişinin katıldığı eylemde haftaya tekrar aynı gün, aynı saatte buluşmanın sözü verilerek eylem bitirildi.

Antalya: Antalya Halk Cephesi Berkin Elvan için adalet istemeye devam etti. 14 Aralık günü yapılan eylem “Diren Berkin Antalya Seninle, Berkin İçin Adalet İstiyoruz, Berkin Uyanacak Hesap Soracak, Kahrolsun Faşizm Yaşasın Mücadelemiz” sloganları ile başladı. Çevredeki turistlerin dahi ilgisini çeken eylemde yapılan açıklamada, Berkin’in vurulduğu günden beri yaşam mücadelesi verdiği ve onu vuranların cezalandırılmak yerine ödüllendirildiği söylendi. Tıpkı 19 Aralık katliamcısı Suat Ertosun gibi Gezi Ayaklanmasında halkı katleden polislerin de “kahraman” ilan edildiği belirtildi. 15 dakikalık oturma eylemi yapıldı.

Adana: 14 Aralık günü İnönü Parkı’nda Berkin için adalet eylemi yapıldı. Halkın ilgiyle izlediği açıklama Berkin için yazılan şiirin okunmasıyla başladı. Yapılan açıklamada Berkin’i vuran polislerin hala teşhis edilmediği katillerin görevlerini yapmaya devam ettiği ve sokaklarda elini kolunu sallayarak gezdiği vurgulandı. Mehmet Ayvalıtaş’ın vefat eden annesi de anılarak eylem sonlandırıldı. ‘Her türkünün ardı sıra Oturup bin destan yazma aslanım Dağlar sıra sıra öfkeyi adımlarken şimdi Yürek kavga diye yanarken Şiirsiz yola çıkma aslanım Zorba yıkılmaya yüz tutmuş Sokaklar umudun adını haykırıyor Daha sert yürü aslanım Gecekondular yanıyor bak şimdi Umut kara bir kaş, kara bir göz Umut titretiyor düşman Umut Berkin şimdi Haziran sıcağını kaç kışa taşımış…


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

88

Berkin Elvan Dosyasına Bakan Savcı Neyin Peşinde? Yürüyüş, 22 Aralık 2013, Sayı 396

Berkin Elvan, AKP’nin katilleşen polisleri tarafından katledilmek istendi. Polisler talimatı Tayyip Erdoğan’dan almışlardı. Bu emirle gaz bombasını kafasına hedef alarak ateşledi ve 14 yaşındaki Berkin’i yere serdi. Berkin üç mevsimdir uyuyor. Üç mevsimdir dört kez ameliyata alındı. Üç mevsimdir arkadaşları Berkin için adalet istiyorlar. Savcı Berkin’i katletmeye çalışan polisleri bulmak, bu yöndeki delilleri açığa çıkarmak, talimat veren ve suçluları gizlemeye çalışanlar hakkında soruşturma açmak yerine Berkin’i suçlu çıkartıp, onu katletmek isteyenleri aklamaya çalışmaktadır. BERKİN HAKKINDA NASIL BİR SORUŞTURMA YÜRÜTÜLDÜ. Meslek ahlakına uygun davranan, kanunlara uyan, tarafsız işlem yapan bir savcıdan beklenmesi gerekenler nelerdir, Adnan Çimen isimli savcı neler yaptı. Bunlara bir bakalım. 1- Berkin vurulduğu andan itibaren savcının görevi onu vuranları tespit etmektir. Savcı başvuru olmadan soruşturma açmadı. 2- Suç duyurusundan sonra Berkin’in vurulması ile ilgili soruşturma başlatıldı. Soruşturma adam öldürmeye teşebbüs, işkence, görevi kötüye kullanma suçlarının tümünden açılması gerekirken sadece Türk Ceza Kanunu’nun 256/1. maddesi uyarınca “zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması” suçlaması ile açıldı. 3- Berkin ile ilgili soruşturma tek başına yürümesi gerekirken, yüzlerce soruşturma ile birlikte devam etti. Böylece dosyanın kalabalık olmasından ötürü yeterli inceleme yapılamadığı gerekçesi yaratmak istediler. 4- Berkin’i vuran kişini kim olduğunun tespiti ve bununla ilgili delilleri toplanması yine polisten istendi. Böylece delillerin yok edilmesinin önü açıldı. 5- Berkin’in vurulduğu yerde ve günde görevli polislerin listesi, kimlikleri, olay yerinde bulunan kamera görüntüleri ve mobese görüntülerin derhal istemesi gerekirken avukatın talebi üzerine bunları istedi. Gelen cevaplarda olay yerinde pol-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

89

islerin görevli olmadığı ve kamera kaydının bulunmadığı söylendi. Polis tarafından yürütülen bir soruşturmadan başka bir şey beklenemezdi. 6- Polislerin delilleri yok ettiği ortada iken, delilleri göndermeyen polisler hakkında soruşturma açması gerekirken soruşturma açmadı. Buraya kadar savcının polisleri korumaya çalıştığı aşikardır. Fakat son yaptığı işlem ile polisin hem kurtulmaya, hem Berkin’i suçlamak için delil bulmaya, hem de polis teşkilatını kurumsal olarak savunmaya kalkışmıştır. Savcı olay yerinde bulunan görgü tanıklarını dinlerken tanıklara, “Berkin Elvan’ın cebinde veya elinde molotof, taş, torpil gibi maddeler var mıydı? Molotof attı mı?” diye sordu. Bu sorunun suçlama ile hiçbir ilgisi yok, bu soru sorumluları açığa çıkartmak için sorulmuş bir soru olmadığı ortada. Savcı daha suçluları bulmadan onları nasıl kurtarabilirim derdine düşmüş. Savcı molotof attığını bir şekilde ispat ederse hukukta yeri olmadığı halde, polis meşru müdafaa hakkını kullandı diyerek soruşturmayı kapatması da ihtimal. Gerçi savcılar hiçbir şey bulamazlarsa bir gizli tanık çıkartıp dosyaları istedikleri gibi oluşturabiliyorlar. Bunlar bir yana diyelim ki, Berkin molotof atan birisiydi. Berkin eylemciydi. Bu halde savcıya soruyoruz. Eylemcilerin katledilmesi mi gerekiyor? Sizin adaletiniz eylemcilerin beyinlerinin sokağa akıtılması üzerine mi şekilleniyor? 1 Mayıs 2013 tarihinde önce İstanbul valisi Avni Mutlu yaptığı açıklamada eylemcilerin vurulabileceğini söylemişti. Haziran ayaklanmasında ise Başbakan talimat verdiğini açıkladı. Şimdi savcı sorduğu sorularla eylemcilerin vurulabileceğini söylüyor. Dolayısıyla devletin katletme özgürlüğünü savunuyorlar hep birlikte. Boşuna uğraşmayın AKP’nin savcıları, polisi ne kurumsal olarak aklayabilirsiniz, ne katilleri koruyabilirsiniz. 1 Mayıs 2013 saldırısı, Haziran ayaklanması dönemindeki polisin saldırısı polisin katliamcı yüzünü daha da ortaya koymuştur. Polisi aklama çabanız sadece zavallılığınızı ortaya serer. Ayak oyunları ile soruşturmayı sürüncemede bırakmak yerine niyetinizi açıkça ortaya koymak daha onurlu bir davranış olacaktır. Fakat bunu yapamazsınız değil mi? Sizin göreviniz Faşizmin perdesi görevini yürütmek, insanların adil yargılanma, yargıya güven masallarına inanmalarını beklemek öylemi. Perdeniz çürüyor savcı bey. Kendi görevinizi layıkıyla yerine getirdiğinizi göstermeye çalışırken, ne hale düştüğünüzü görmüyorsunuz bile. Siz soruşturmayı kapatmaya gerekçeler ararken, kimse adalet talebinden vazgeçmez, kendi binanızın önünde adalet talebini yükseltenlere binlerce kez saldırsanız da kimseyi bu yoldan çeviremezsiniz. Öyle görünüyor ki bu adaletsizliğiniz yıkılacak ve siz altında kalacaksınız.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

90

Berkin 15. Yaşına Komada Giriyor! Sen Büyü Berkin, Hesabını Biz Soracağız! Yürüyüş, 29 Aralık 2013, Sayı 397 Küçücük bebeklerin soğuktan öldüğü ülkemizde, umudun çocukları komalık ediliyor. Halk düşmanları, çocuklarımızın geleceğini çalıyor. Berkin, 5 Ocak’ta 15 yaşına girecek… Bir yaş daha büyüdü Berkin ama kendini bilmeden, bir yatağa bağlı olarak… Büyü Berkin! Adaletsizliklerin hesabını sormak, katillerin yakasına yapışmak için büyü! Umudun çocukları, halkın ekmeği olan adaleti sağlamak için büyüyor! Halk Cepheliler, Berkin için adalet istemeye devam ediyor.

İstanbul: Liseli Dev-Genç’liler 19 Aralık günü İstanbul Gazi Mahallesi’ndeki Şair Abay Konanbay Anadolu Lisesi’nde Berkin Elvan için yazılama yaptılar. Liseli Dev-Genç’liler sınıflara girerek, Berkin’in hala komada olduğunu ve Berkin’i vuranların hala bulunmadığını tüm okula anlattılar. Öğrencilerle birlikte Berkin Elvan için yazılamalar yaptılar. Ayrıca öğrenciler kendi sıralarına da Berkin’in adını yazdılar.

İzmir: İzmir Halk Cephesi, Berkin Elvan için 20 Aralık’ta Karşıyaka’da basın açıklaması düzenledi. Eylem sloganlarla başladı. Okunan basın açıklamasında Berkin’in, AKP’nin katil polisi tarafından kafasından gaz kapsülüyle vurulduğu, 6 aydır komada olduğu ve suçluların yargılanmadığına değinildi. 6 kişinin katıldığı basın açıklamasında haftaya tekrar aynı gün, aynı saatte buluşmanın sözü verilerek eylem bitirildi Adana: 21 Aralık’ta İnönü Parkı’nda Halk Cepheliler, umudun çocuğu Berkin Elvan için adalet istemeye devam etti. 9 kişinin katıldığı basın açıklamasında “Uyuyan Berkin Elvan Değil, Adalettir. Adaletsiz Bırakılan Bir Halk, Kendi Adaletini Kendisi Yaratır” denildi. Eylem sloganlarla bitirildi.


91

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Berkin Elvan’ı Kim Vurdu? Yürüyüş, 12 Ocak 2014

Çocuklar Yarın Ölebilir Çocuklar ölebilir yarın, hem de ne sıtmadan ne kuşpalazından, düşerek de değil kuyulara filan; çocuklar ölebilir yarın, çocuklar sakallı askerler gibi ölebilir yarın, çocuklar ölebilir yarın atom bulutlarının ışığında, ne bir santim kemik, ne bir damla kan, çocuklar ölebilir yarın atom bulutlarının ışığında arkalarında bir avuç kül bile değil arkalarında gölgelerinden başka bir şey bırakmadan. Merhaba Berkin Sana Nazım’ın dizeleriyle geldim… Aslında sana yazmak istediklerim ne biliyor musun? O mahalle de gördüğüm delikanlı, bıçkın, kabına sığmayan Berkin, şimdi benim savaşma umudum oldun. Sana bunun için yazmak istedim. Uyandığın zaman bunları okuduğun da gururlanacaksın belki… Öyle bir zaman da karşıma çıktın ki sen… Devrimciliği bırakmak istediğim, tüm umutlarımı yitirdiğim zaman suratıma çarpan bir tokat oldun. Hayatı senin o umut dolu bakan gözlerinde gördüm. Fotoğraflarına baktım tekrar tekrar: Bizim çocuklarımız 14’ünde o kadar büyük bedelleri göğüslüyor ki. Şimdi sen tüm dünyadaki çocuklara örneksin Berkin. Umudun çocukları seni örnek alıyorlar. Hatta senin için yapılan İstanbul Adliyesinde ki eylemde arkadaşlarından biri “Berkin’i siz vurdunuz” diye polislere doğru bağırıyordu. Ağaç yaşken eğilir diye bir atasözü var ya tam da yerini buluyor bu sayede. Vurulduğun gün aklımdan çıkmıyor hala. Nasıl bir gündü o gün… Sokağın bir ucunda sen, bir ucunda biz, bir ucunda kan içmeye doymamış zebaniler. Ekmek fırının tam da yanında görmüştüm seni. Koşarak geliyordun, ellerinle kafanı tutuyordun, hafif bir kandı ilk anda gördüğüm ellerinde. Soğukkanlıydın ama inan ben böyle soğukkanlı olamamıştım. Abilerinden biri seni kucağına aldı hemen öyle görünce. “Uyumak istiyorum abla” diyordun. İlk defa böyle bir çaresizliği yaşıyordum. Araba arıyorduk hastaneye götürebilmek için. Ama araçların mahalleden çıkması o kadar zordu ki her tarafı katiller sarmıştı. Bırakmıyorlardı. Dedim ya ilk defa çaresizliği böyle hissettim. Sonra Okmeydanı SSK Hastanesine gidebildik bir şekilde. Doktorlar ilk başta Berkin öldü demişti. O an kafam durmuş gibiydi. Nasıl anlatılır bilmiyorum. Koşarak mahalleye gelmiştim arkadaşlara haber verip bir şeyler yapabilmek için. O yolda nefesim bile kesilmişti hissetmiyordum kendimi. Anadolu Kahvesi polis


92

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

doluydu aralarından nasıl geçtiğimi de hatırlamıyorum. Hastanede bir başka abin vardı o da polisin attığı gaz bombası yüzünden bir parmağının yarısı kopmuştu. En ufak hakkımız için bile büyük bedeller ödemek zorunda kalıyoruz Berkin. Bu bedelin bir parçasını sen ödedin, ödüyorsun hala o hastanede. Bu düzen o kadar zalim ki. Daha geçenlerde soğuktan donarak ölen 40 günlük Ayaz bebeği gördük televizyonlarda. Hiç fark etmiyor onlar için kimin olduğu. Hangi birinin umurundadır Ayaz bebeğin soğuktan ölmesi… İşte böyle kahpe bir düzende yaşatmak istiyorlar bizi. Ama karşılarında koca bir güç var Berkin. Koca bir halk gerçeği. Bak senin ardından milyonlar sokağa döküldü ekmek, adalet ve özgürlük için. Sen uykunun en derinliklerindeyken ellerini tuttu Muharrem abin. Hiç beklemediğimiz insanlar, bu eylemin yapıldığını duyunca nasıl sevinmişlerdi. Çünkü halk adalete susamıştı Berkin. Herkesin yüreklerine su serpildi. Bu daha başlangıçtı. Biliyoruz ki gün bizim gece bizim. Bir gün mutlaka biz kazanacağız Berkin. Biz kazanacağız!

Umudun Çocuklarını Vuranlar Adaletin Sesiyle Titreyecekler Haziran Ayaklanması’nda polisin attığı gaz kapsülüyle başından vurulan Berkin Elvan, hala komada yatıyor. Umudun çocuğu Berkin uyumaya devam ederken, Halk Cepheliler, adalet istemeye devam ediyor. İstanbul: Sarıgazi halkı 31 Aralık’ta 199 gündür yoğun bakımda olan Berkin Elvan ve ayaklanma şehitlerini anarak dilek balonları uçurdular. 100 kişinin katıldığı eylemde “Diren Berkin Sarıgazi Seninle”, “Berkin Elvan Onurumuzdur” sloganları atıldı.

Adana: Adana’da, beş aydır devam eden Berkin Elvan için “ADALET İSTİYORUZ” eylemi 28 Aralık günü de devam etti. İnönü Parkı’nda toplanan Halk Cepheliler burada bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, AKP’nin açığa çıkan yolsuzluklarına değinildi. Susurluk Devleti’nin bugün de devam

ettiği belirtilerek, “Pisliği Devrim Temizler” denildi.

Antalya: Antalya Halk Cephesi, 28 Aralık günü Attalos Meydanı’nda yaptığı eylemle Berkin Elvan için adalet istemeye devam etti. Sloganlarla başlayan eylemde yapılan açıklamada; “Yıllardır devrimcilerin çürüyen devlet mekanizması için söyledikleri 17 Aralık operasyonu ile bir kez daha gözler önüne serildi. Bizler, yargının bağımsız, polisin halkın polisi olmadığını söylüyoruz. Yargı ve polis arasındaki ilişkinin düzeyi, durumu son 10 gündür halka yansıyan yanı ile de görülüyor. Yolsuzluklar, yargı-polisiktidar arasındaki çatışmalar somut olarak devletin halkı için var olan bir devlet olmadığını gösteriyor. Çocuklarımızın geleceksiz, umutsuz olmayacağı yarınları yaratıncaya kadar bu alanlarda, sokaklarda olmaya devam edeceğiz” denildi.


93

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Sabrımızı Sınamayın Berkin’i Vuranları Açıklayın! Yürüyüş, 19 Ocak 2014, Sayı 400 Berkin Elvan’ın sesini haykırmaya devam ediyoruz. Tamı tamıma 213 gündür 15 yaşında bir delikanlı hastane odasında ölüme karşı direniyor. Halkın ayaklanması ile birlikte Anadolu’nun birçok yerinde halk faşist AKP iktidarından hesap sorarken, İstanbul’un yoksul mahallelerinde de hesaplar soruluyordu. 16 Haziran’da da Okmeydanı Mahallesi’nde katliamcı polis tarafından başından gaz bombası tüfeği ile 14 yaşında bir çocuk vuruldu. Mahallede bulunan mobeseler, iş yeri kameraları varken, hala Berkin’i vuran polis hakkında hala bir soruşturma açılmadı. AKP’nin katliamcı polisinden hesap sormak için Halk Cepheliler 13 Ocak günü Taksim Anıtı önünde bir günlük eylem yaptı. Eylemin yapılacağı saatlerde Taksim Anıtı ve Meydan, Metro çıkışı polislerin ablukasıyla halka kapatıldı. İlk olarak saat 12.10’da 4 Halk Cepheli Gezi Parkı’ndan Anıta gelirken polislerin saldırısı ile yerlerde sürüklenerek gözaltına alındı. Gözaltına alınan Alican Demirtaş, Seçkin Ertaş, Ercan Güneş ve Yalçın... isimli Halk Cepheliler, “Berkin Elvan Onurumuzdur, İşkence Yapmak Şerefsizliktir” sloganlarını attılar. Halk Cepheliler gözaltıların ardından yılmayarak saat 14.00’te tekrar Taksim Anıtı’na yürüdüler. Halk Cepheliler, İstiklal Caddesi’nden “Sabrımızı Sınamayın Berkin’i Vuranları Açıklayın” pankartını açarak, dillerinde “Berkin Elvan Onurumuzdur” sloganları ile yürüdüler. Taksim Anıtı’na yaklaştıklarında ise polis azgınca saldırarak burada da, Volkan Karakaş, Murat Daş ve Muammer Sarı’yı yerlerde sürükleyerek gözaltına aldılar. Polisin saldırısı üzerine meydanda bulunan halk zafer işareti yaparak ve alkışlarla Halk Cephelilere destek verdi. Yarım saat sonra “Adalet İstiyoruz” sloganları ile bu kez iki Halk Cepheli “Sabrımızı Sınamayın Berkin’i Vuran Polisleri Açıklayın” pankartını açtılar. Daha sonra onlarca polisin saldırısına uğradılar. Burada gözaltına alınan Hakan Yılmaz ve Halil Eren, “İnsanlık Onuru İşkenceyi Yenecek, Berkin Elvan Onurumuzdur” sloganlarıyla saldırıları halka duyurdular.

Berkin’in Öfkesini Kuşandık, Onu Komaya Sokanları Bulacağız Halkımıza sesleniyoruz: AKP iktidarında onlarca, yüzlerce kez öldük… İş ka-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

94

zalarında, işkencede, polis kurşunlarıyla, katliamlarla, açlıkla, yoksullukla… defalarca öldük. Gencecik Berkin’imiz derin uykuda yatıyor. Sorumluları ise AKP iktidarı tarafından korunuyor. Sorumluları ancak halkın çabasıyla bulabiliriz. Berkin’i komaya sokanları bulalım!

İstanbul: Haziran Ayaklanması süresinde AKP’nin işkenceci polisleri tarafından gaz kapsülüyle kafasından vurulan 14 yaşındaki Berkin Elvan, aynı şekilde polisin attığı gazla kalp krizi geçirerek komaya giren 64 yaşındaki Elif Çermik ve hiç bir barınma imkanı olmayan Van halkı için Sarıgazi’de dilek fenerleri uçuruldu. 11 Ocak Cumartesi günü saat 19.30’da Sarıgazi merkezde sloganlar atılarak, ateş başında halaylar çekilerek dilek fenerleri uçuruldu. Yaklaşık 150 kişinin katıldığı eylemde “Diren Berkin Sarıgazi Seninle”, “Umudun Çocuğu Berkin Elvan”, “Berkin Elvan Onurumuzdur”, “Elif Çermik Onurumuzdur”, “Van Halkı Yalnız Değildir” sloganları atıldı. Eylem 21.00’de bitirildi.

Adana: Adana’da Halk Cephelilerin 11 Ocak günü İnönü Parkı’nda yaptığı basın açıklamasında, her hafta olduğu gibi Berkin Elvan için adalet istemeye devam edildi. 8 kişinin katıldığı açıklamada “Diren Berkin Seninleyiz”, “Berkin Elvan Onurumuzdur” sloganları atıldı. Açıklamada “Berkin Elvan’ı vuran ve vurulma emrini verenler yargılanan kadar buradayız. Katiller cezalandırılana kadar alanlarda Berkin’in sesi olmaya devam edeceğiz” denildi. Açıklama Berkin Elvan için uçurulan dilek fenerleriyle son buldu. Antalya: 11 Ocak günü Attalos Meydanı’nda Antalya Halk Cephesi Berkin Elvan için basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamaya çevredeki halk alkışlarıyla destek verdiler. Yapılan açıklamanın sonunda: “Halkımız, bu ülke tam bir polis devleti olmuştur. Herkes polisten korkar hale gelmiştir. Çocuklarımızı ekmek almaya bile göndermeye korkar hale getirdiler. Biz çocuklarımızın, bizim başımıza gelmemesi için birlik olmaya çalışıyoruz. Bu anlamda sizleri aramızda görmek isteriz. Hz. Ali’nin bir sözü: ‘Zalimin Ömrü Gölgesi Kadardır!’ ve Berkin’in babasının dediği gibi Berkin uyanacak hep beraber yaşatacağız onu” denildi.

İzmir: 10 Ocak günü Halk Cepheliler, Berkin Elvan için Karşıyaka İzban durağında yürüyüş yaptılar. Sloganlarla başlayan eylemde yapılan konuşmalarda halk düşmanı AKP ve katil polisler teşhir edildi. Halk da alkışlarla eyleme destek verdi. 12 kişinin katıldığı eylem okunan basın açıklamasından sonra sloganlarla sona erdi.


95

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Sabrımızı Sınamayın, Berkin’i Vuranları Açıklayın! Yürüyüş, 26 Ocak 2014, Sayı 401

Halk Ayaklanmasında yaralanan Berkin 200 günü aşkın zamandır uyuyor. Yaşıtları okula gidip karne alırken o liseli olamadı. Onu ekmek alırken haince vuranlar, katletmek için uğraşırken Halk Cepheliler hesap sormak için kinini daha da büyütüyor. Türkiye’nin her yanında Berkin eylemleri sürüyor. Sabrımızı sınamayın sloganıyla sokakları meydanları dolduruyoruz, her bir insanımız Berkin olup hesap soruyor. Sabrımızı sınamayın, Berkin’i vuranları açıklayın!

İstanbul-Taksim: 22 Ocak günü Taksim Metro’da Berkin’in hesabını sormaya giden Halk Cephelilere polis yine saldırdı. “Sabrımızı Sınamayın Berkini Vuran Polisleri Açıklayın” pankartını açan Halk Cepheliler sloganlarıyla, sesli konuşmalarla halkın dikkatini çektiler. Halkın da sloganlara eşlik etmesi, alkışlaması katil sürülerini tedirgin etmiş olmalı ki iki Halk Cepheliyi apar topar tartaklayarak gözaltına aldılar. Ardından ikinci grubun tekrar sloganlarla Taksim Meydanı’na girdiğini gören polis onlara da saldırdı ve toplam 5 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltı sırasında halkın tepkisini toplayan katil sürülerine alkışlarıyla, yuhlamalarıyla karşılık verdi.

İstanbul-Kartal: Kartal Halk Cephesi, 18 Ocak’ta Kartal’da yapılacak olan, “Sabrımızı Sınamayın! Berkin Elvan’ı Vuranları Açıklayın” yürüyüşüne çağrı eylemlerine devam ettiler. 15 Ocak günü, Kartal merkez, Topselvi, Uğur Mumcu ve Yakacık’ta bildiri dağıtımı ve kuşlama yapıldı. Kartal Baba Alt Geçidi, Kilise, H. Ali Yücel Kültür Merkezi, Çavuşoğlu alt geçidi, Yasin Ağa alt geçidi, Çay bahçeleri, Hamam sokak ve Topselvi mahallelerinde 20 adet ozalit asıldı. Kartal merkez, Karlıktepe ve Topselvi mahallelerinde, “Diren Berkin Kartal Seninle”, “Berkin Elvan Onurumuzdur”, “Umudun Çocuğu Berkin Elvan”, “Berkin Elvan’ın Hesabını Soracağız”, “18 Ocakta Berkin’in Hesabını Sormaya Kartala Saat 19:00 da, Diren Berkin” Halk Cephesi imzalı yazılamalar yapıldı. 18 Ocak’ta Ahmet Şimşek önünde buluşan Halk Cepheliler “DİREN BERKİN SENİNLEYİZ” ve “SABRIMIZI SINAMAYIN! BERKİN ELVAN’I VURAN POL-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

96

İSLERİ AÇIKLAYIN” Kartal Halk Cephesi imzalı pankartların arkasında kortej oluşturdular. Halk düşmanı AKP’nin işkenceci polisleri, kitlenin önüne geçip yürüyüşü engellemeye çalıştı. Berkin Elvan’ın hesabını sormakta kararlı olan Halk Cepheliler, minibüs yolunu keserek meşaleleri ve flamalarıyla yürüyüşe geçtiler. Kararlı ve öfkeli olan Halk Cepheliler yürüyüş boyunca sık sık sloganlar atarak Kartal Meydanı’na yürüdüler. Burada yapılan basın açıklamasının ardından Halk Cepheliler işkenceci halk düşmanı polisleri işaret ederek ; halkımız, 14 yaşındaki Berkin Elvan’ı komaya sokan bu halk düşmanlarını iyi tanıyın. Kartal polisi hazımsızlık ve tahammülsüzlük içerisinde saldırıyor. Berkin’in resimlerini tek tek yırttılar. Berkin’in ismini duvarlardan sildiler. Yürüyüşümüzü engellemeye çalıştılar ama başaramadılar. İşte buradayız ve bir kez de Kartal’dan haykırıyoruz, hepimiz birer Berkin olup Hasan Ferit olup karşılarına dikileceğiz. Kahrolsun faşizm yaşasın mücadelemiz” diyerek teşhir ettiler. Açıklamanın ardından çekilen halaylar ve uçurulan dilek fenerleriyle yürüyüş sona erdi. Yürüyüşe 153 kişi katıldı.

Ankara: Ankara’da Dev-Genç’liler, polis tarafından kafasından gaz kapsülüyle vurulan umudun çocuğu Berkin Elvan için 16 Ocak’ta Yüksel Caddesi’nde bir araya geldi. Berkin Elvan’ın süreci halkımızla paylaşılırken, Berkin’i vuran işkencecilerin kimliklerinin bile hala açıklanmadığı anlatıldı. 5 saat açık kalan masada 200 bildiri ve 25 adet Yürüyüş dergisinin dağıtımı yapıldı. Ayrıca ; “Diren Berkin Dev-Genç Seninle”, “Halk Uyanırsa Berkin Uyanır”, “Sabrımızı Sınamayın Berkin’i Vuranları Açıklayın” yazılı 3 ozalit asıldı.

Adana: Berkin Elvan’ı vuran polislerin yakalanması ve yargılanması için devam eden “adalet istiyoruz” eylemleri bu hafta da yapıldı. 18 ocak günü Adana İnönü Parkı’nda bir araya gelen Halk Cepheliler bir kez daha Berkin’in sesi oldu. 197 gündür Okmeydanı Araştırma Hastanesi’nde komada yatan Berkin için dilek balonları uçuran Halk Cepheliler “Berkin’i vuran polislerin ve emir verenlerin yakalanması için buradayız, adalet yerini bulana kadar her hafta burada olmaya devam edeceğiz” dediler. Yapılan açıklamada atılan sloganlarla birlikte dilek balonları yakılarak uçuruldu.


97

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

15’inde Bir Fidan Uyanacaksın Berkin Elvan! Yürüyüş, 2 Şubat 2014, Sayı 402 Haziran ayında başlayan Halk Ayaklanması’nda polisin başına attığı gaz bombası sonucu yaklaşık 230 gündür komada olan Berkin Elvan hala komada. AKP’li bakanları çocukları halkın ekmeğine göz koyarken AKP’nin faşist polisi 14 yaşında ekmek almaya giden çocuklarımızı vurarak katletmeye çalışıyor. 15. yaşına hastanede uyuyarak giren Berkin’in katillerini AKP saklıyor, aklamaya çalışıyor. Berkin’i vuran polislerin açıklanması için Anadolu’nun her tarafında “Sabrımızı Sınamayın Berkin’i Vuranları Açıklayın!” sloganları yükseliyor. AKP’nin polisi Berkin’i katletmeye çalışmasaydı eğer Berkin bu hafta liseli olarak ilk karnesini alacaktı. Bunun için tüm Dev-Genç’liler karnelerini alırken AKP iktidarına Berkin’in sorulacak hesabı olduğunu hatırlattılar... Milli Eğitim Bakanlığı’na Berkin Elvan’ın karnesini almak için gittiler... Taksim Meydanı’na adalet talebiyle çıktılar... İşkence gördüler... Berkin’in hesabını soracağız.

İstanbul-Taksim: Her hafta Pazartesi olduğu gibi 27 Ocak’ta da Halk Cepheliler Berkin için Taksim Anıtı önünde pankart açarak, Berkin’i vuranların açıklanmasını istediler. Saat 13.00’de Halk Cephesi üyeleri Taksim Anıtı’nda “Sabrımızı Sınamayın Berkin’i Vuran Polisleri Açıklayın” pankartını açarak, “Berkin Elvan Onurumuzdur” sloganı attı. Anıt önünde kısa bir açıklama yapan Halk Cepheliler, “Gezi olaylarında birçok gencimiz yaşamını yitirdi. Polisin saldırısı ile Berkin’de 14 yaşındayken vuruldu. Berkin Elvan kavgamızda, sevdamızda, yarınlarda yaşıyor. 15’inde bir fidan uyanacaksın Berkin Elvan” denildi. 10 dakika süren eylemde daha sonra AKP’nin katliamcı sivil polislerinin saldırısı ile 6 kişi gözaltına alındı. Ayrıca halktan telefonu ile görüntü almak isteyen bir kişi polisin saldırısına uğradı.

Okmeydanı: Okmeydanı Liseliler Komitesi karnelerini alıp Berkin’in yanına gittiler. İlk olarak İTO Lisesi’nin önünde basın açıklaması yapılıp daha sonra yürüyüşe başlandı. “Uyan Berkin Karnelerimizle Sana Geldik” yazılı pankart açılıp “Diren Berkin Liseliler Seninle”, “Umudun Çocuğu Berkin Elvan”, “Berkin Elvan Onurumuzdur” sloganlarıyla hastane önüne gidildi. Yol boyunca AKP’nin


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

98

işkenceci katil polisleri sürekli takip ettiler. Liseli Dev-Genç’liler de yolu trafiğe kapatıp akrep aracının da geçmesine izin vermeyerek yola devam ettiler. Hastane önünde sloganlar atılıp, marş söylenerek basın açıklamasına başlanıldı. Basın açıklamasının ardından 10 dakikalık oturma eylemi yapıldı. Ardından Okmeydanı’na dönülerek Sibel Yalçın Parkı’nda davul eşliğinde liseliler halay çekti.

Pendik: Halk Cepheliler, 23 Ocak’ta Pendik’in Ertuğrulgazi ve Sülüntepe mahallelerinde 16 Haziran’dan bu yana komada olan Berkin Elvan için ve mahallelerde yozlaşmaya karşı yapılan kampanya kapsamında yazılamalar yaptı. Duvarlara “Berkin Elvan Onurumuzdur”, “Diren Berkin Aydos Seninle”, “Sabrımızı Sınamayın! Berkin Elvan’ı Vuran Polisleri Açıklayın”, “Uyuşturucu Satmak Şerefsizliktir”, “Fuhuş Yapmak Suçtur”, “Kumar Oynama Çocuklarının Rızkını Harcama” yazıldı.

Sarıgazi: Haziran Direnişi’nde gaz kapsülüyle kafasından vurulan, 225 gündür komada olan Berkin Elvan için ve yozlaşmaya karşı Sarıgazi’de yazılamalar yapıldı. 22 Ocak günü Halk Cepheliler Sarıgazi’de İnönü Mahallesi ve Atatürk Mahallesi’ne “Berkin Elvan Onurumuzdur”, “Diren Berkin Sarıgazi Seninle”, “Uyuşturucu Satmak Suçtur”, “Fuhuş Yapmak Suçtur”, “Kumar Oynama Çocuklarının Rızkını Çalma” şeklinde yağlı boya ile 5 adet yazılama yapıldı.

Adana: Berkin’i vuran polislerin yakalanarak halk önünde yargılanması için, adaletin yerini bulması için yapılan eylemlere bu hafta devam edildi. 25 Ocak günü İnönü Parkı’nda bir araya gelindi. Sağanak yağmura rağmen halk yapılan açıklamayı merak ve destek cümleleriyle dinledi. Açıklamadan önce megafonla eylemi aylardır neden yaptıkları ve suçluların yargılanana kadar da devam edileceği anlatıldı. Açıklamada; Berkin’in bu halkın çocuğu olduğu, halkın çocuklarının karnelerini almak için koşturdukları bu günlerde Berkin’in komada uyuduğu belirtildi. Açıklama bitiminde dinleyenler alkışlarla, sloganlarla destek verdi.

Ankara: Ankara’nın Mamak İlçesi’nde Liseli Dev-Genç’liler 23 Ocak gecesi, Berkin Elvan’ı sahiplenmek ve yanında olduklarını göstermek için Mamak’ta bulunan ilkokul ve liselerin duvarlarına yazılamalar yaptılar. Liseli Dev-Genç imzasıyla yapılan yazılamalar da; “Diren Berkin Seninleyiz”, “Berkin Hala Komada Katiller Yargılansın”, “Umudun Çocuğu Berkin Elvan” denildi. Aynı zamanda Liseli Dev-Genç’liler Berkin’in sesini okullarında astıkları pankartlarla da duyurdular. Ege Anadolu Lisesi ve Suzan-Mehmet Gönç Ticaret Meslek Lisesi’nde Liseli Dev-Genç imzalı “Uyan Berkin Sorulacak Hesabımız Var!” yazılı pankartlar asıldı. Öğrencilerin ilgiyle karşıladığı pankartların asılması sırasında Suzan-Mehmet Gönç Ticaret Meslek Lisesi’nin öğrencileri “Direne Direne Kazanacağız!” sloganıyla destek verdiler.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

99

Ankara’da 24 Ocak saat 15.00 ‘da Berkin Elvan için Milli Eğitim Bakanlığı önüne yürüyerek Berkin Elvan’ın karnesini almak isteyen Dev-Genç’lilere polis saldırdı ve Ali Altunsoy, Eda Arı, Ezgi Antmen, Gözde Kocamaz, Barış Temel, Bahar Ülger, Berdan Çağlar, Çağdaş Demir, Dilan Alavi, Mehmet Adıgüzel gözaltına alındı. Başbakanlık’ta bulunan polis kontrol noktasında bekletilen Dev-Genç’liler daha sonra Çankaya Emniyeti’ne götürüldüler. Dev-Genç’lilere burada yapılan işkence sonucunda Ali Altunsoy Numune Hastanesi’ne kaldırıldı. Gözaltına alınan Dev-Genç’liler saat 19.30’da serbest bırakıldılar. Sakarya Caddesi’nde bulunan TAYAD standına gelen Dev-Genç’liler “Diren Berkin Dev-Genç Seninle” sloganları atarken TAYAD’lılar da Dev-Genç’lileri alkışlarla karşıladılar. Polisin işkence yaparak gözaltına aldığı Ali Altunsoy gözaltılar bırakılmasına rağmen Numune Hastanesi’nde müşahede de tutulmaya devam edildi. Sivil polisler hastane içerisinde de tacizlerini sürdürmüşlerdir. Hastaneye Ali Altunsoy’u sahiplenmeye giden Dev-Genç’lilere de hem polisler hem de güvenlikler tarafından saldırıldı. Ali Altunsoy’a Numune Hastanesi’nde müdahale eden sağlık görevlilerinden Erkan Gür “Burası ne ODTÜ, ne de Gezi” diyerek serumu çıkartırken Ali Altunsoy’un damarını patlatmış polisin işkencelerine devam etmiştir. Hastanenin ardından emniyete götürülen Ali Altunsoy’da buradan bırakılmıştır.

İzmir: İzmir Halk Cephesi, 24 Ocak’ta basın açıklaması yaptı. Dört kişinin katıldığı açıklamada “Berkin bir yaş daha büyüdü artık 15’inde ama hala komada! Berkin’in annesinin gözleri hala yaşlı, babasının yüreği hala öfke ve hüzün dolu! Berkin’in arkadaşları, yoldaşları her gün yeni saldırılara maruz kalıyor. Sokak ortasında İstanbul’un göbeğinde saldıran polis her gün onlarca devrimciyi sadece Berkin’in katilinin bulunmasını istedikleri için gözaltına alıyor. Her gün arkadaşlarımıza yoldaşlarımıza saldıran polisi uyarıyoruz işkencelerinize son verin! Sabrımızı sınamayın Berkin’i vuranları açıklayın!” denildi. “Diren Berkin İzmir Seninle”, “Bedel Ödedik Bedel Ödeteceğiz” sloganlarının atıldığı basın açıklamasının ardından halk alkışla destek verdi. Basın açıklaması “Katil Devlet Hesap Verecek” sloganıyla bitirildi.

Kırklareli: 24 Ocak günü Kırklareli’nin Ba-

Uyandı Berkin Uyan diyen yüreklerde uyandı Uyanacak mı diye bekleyen gözlerde uyandı Örgütledi, birleştirdi Hesap sordu Berkin milyonlarla birlikte Göz oldu milyonlarla Aktı meydanlara tekrar Öfke oldu katillerinden hesap sordu Uyanmadı Berkin ama uyandırdı halkı Daha güçlü Daha öfkeli Daha kavgacı


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

100

baeski İlçesi’nde Trakya Kültür Merkezi tarafından basın açıklaması yapıldı. Yapılan basın açıklamasında Berkin Elvan’ın katil polisin sıktığı gaz fişeğiyle başından vurulduğunu ve Haziran ayından bugüne 7 aydır komada olduğu, katil polis hakkında ise hiçbir işlem yapılmadığı aksine katil polisin korunduğu vurgulandı. Basın açıklamasında ayrıca bugün karne günü olduğu ve Berkin’in karnesini alamadığına değinildi. Berkin’i vuranların cezalandırılması istendi. Basın açıklamasının ardından 100 adet bildiri halka ulaştırıldı. Bildiri dağıtımı sırasında katil polis bildiri dağıtan kültür merkezi çalışanlarını taciz etmekten geri durmadı. Bildiri dağıtımı sırasında halktan birçok kişiyle sohbetler edildi.

Çorum: 24 Ocak karne günü Liseli Dev-Genç’liler, Halk Ayaklanması’nda hırsız, rüşvetçi, AKP’nin katil polisleri tarafından gaz fişeğiyle kafasından vurulan ve 226 gündür komada olan 15 yaşındaki yoldaşımız Berkin Elvan için Çorum Eti Anadolu Lisesi’nin sınıf tahtalarına yazılar yazdı. Berkin’inde arkadaşlarıyla beraber heyecanla okul karnesini beklemesi lazımken, şimdi komada yattığı yatağından uyanıp ailesine ve sevdiklerine kavuşacağı günü bekliyor. Liseli Dev-Genç’lilerin sınıf tahtalarına yaptığı bu yazı çalışması Berkin’in bu durumunu öğrencilere ve öğretmenlere bir kez daha hatırlatmış oldu. Tahtalara “Hocam Berkin Bugün Karnesini Alamayacak”, “Uyan Berkin Karnemizi Birlikte Alalım”, “Diren Berkin Seninleyiz”, “Sabrımızı Taşırmayın Berkin’i Vuranları Açıklayın” yazıldı.


101

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Berkin Elvan’ı Vuranları, Haziran Ayaklanması’nda Katledenleri Cezalandırın!

Adalet İstiyoruz! Sabrımızı Sınamayın! Yürüyüş, 9 Şubat 2014, Sayı 403

Berkin Elvan’ı vuranları, Haziran Ayaklanması’nda insanlarımızı katledenleri unutmayacağız! AKP katilleri koruyor. Berkin Elvan’ı vuran polisleri 229 gün korudu! 229 gün sonra Cepheli’lerin mücadelesi sonucunda mahkemeye çıkartmak zorunda kaldı! Haziran Şehitleri’nden Ethem Sarısülük’ü vuran polis hala görevinin başında halka saldırmaya devam ediyor! Ethem Sarısülük’ü katletmenin cezası 24 aylık kıdem durdurma! İsmail Ali Korkmaz’ın mahkemesinde katillerin güvenliği için mahkemeyi Kayseri’ye attı! Mehmet Ayvalıtaş’ın mahkemesine katılanlara alçakça saldırırken avukatlara söz hakkı dahi vermedi! KATİLLERİ KORUYAN ADALETİNİZİ TANIMIYORUZ! SABRIMIZI SINAMAYIN HALKIN DA ADALETİ VAR! 15’inde bir fidan Berkin Elvan Haziran Ayaklanması’nda gaz fişeğiyle vurulmuştu. Haziran ayından beri uyuyor Berkin Elvan. Halk Cephesi ve DevGenç’liler Berkin’i vuran polislerin açıklanması için Taksim’den Antalya’ya kadar Türkiye’nin birçok şehrinde eylem yaptı.

Taksim’i Katil Polislere Dar Edeceğiz 1 Şubat’ta Halk Cepheliler İstanbul İstiklal Caddesi’ndeki Tünel’de “Sabrımızı


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

102

Sınamayın Berkin Elvan’ı Vuranları Açıklayın” pankartı açarak halka megafonla sesli çağrılarda bulundu. Çağrıda bulunan Nuri Cihanyandı “Tam 230 gündür yoğun bakımda uykuda olan 15 yaşındaki Berkin’imiz için bugün Taksim Tünel’den Galatasaray Lisesi önüne yürüyeceğiz ve Berkin’i vuran katiller bulununcaya kadar da eylemlerimize devam edeceğiz” dedi. Henüz yürüyüş başladığı sırada çevik kuvvet polisleri saldırdılar ve Halk Cepheliler’i Karaköy yokuşuna kadar sürüklediler. Halk Cepheliler girdikleri bu sokakta pankartlarını açarak oturma eylemine başladılar. 20 dakikalık oturma eyleminden sonra tekrar Halk Cepheliler yürümeye çalıştı. İşkenceci polisler bu sefer TOMA’larıyla saldırdı ve Cephelilerin etrafını sararak gözaltına aldı. İşkencelerle gözaltına alınan Halk Cepheliler’e çevik kuvvet polisinin gözaltı aracında da işkence yaptığı görüldü civardaki kafelerde oturan halkın tepkisiyle karşılaşan polis otobüsün ışıklarını kapatarak işkenceciliğini gizlemeye çalıştıysa da başaramadı. Halk işkenceyi gördü. İstiklal Caddesi üzerindeki insanlar hep bir ağızdan “İnsanlık Onuru İşkenceyi Yenecek”, “Her Yer Rüşvet Her Yer Yolsuzluk” sloganlarını haykırdılar. İşkenceye karşı böyle tepki gösteren halkın direnişi karşısında polis geri adım atmak zorunda kaldı ve etrafları polis ile çevrili Halk Cepheliler’i gözaltına almaktan vazgeçti. Halk Cepheliler sesli çağrılarla “AKP’nin katil polisi sizin cesaretiniz varsa gidip Tayyip’in oğlu Bilal’i alın, bakanlarınızı alın hırsızları alın halkı değil” dediler buradan İstiklal Caddesi altındaki sokaktan “Berkin Elvan Onurumuzdur”, “Halkız Haklıyız Kazanacağız” sloganlarıyla birlikte Galatasaray Lisesi önüne yürüdüler. Burada çağrıda bulunan Grup Yorum üyeleriyle beraber bir basın açıklaması yapıldı. Açıklamayı Nuri Cihanyandı sözlü olarak yaptı. Cihanyandı, konuşmasında; Berkin Elvan’ın daha 14 yaşındaki bir çocukken evinden ekmek almaya gittiği sırada polisin yakından attığı biber gazı kapsülüyle vurulduğunu ve bunun için suç duyurusunda bulunduklarını belirten Cihanyandı, sonra bu suç duyurusuna ilişkin hiçbir adımın atılmadığını ve polisleri aklamak için çeşitli ayak oyunlarının yapıldığını söyledi. Eylem “Berkin Elvan Onurumuzdur” sloganlarıyla sona erdi Berkin Elvan yaşamı için direnirken, adalet isteyen Halk Cepheliler iki gün sonra yine Taksim Meydanı’ndan seslerini yükselttiler. 3 Şubat günü Halk Cepheliler meydanda “Sabrımızı Sınamayın Berkin’i Vuranları Açıklayın/Halk Cephesi” yazılı pankart açtılar. Önce iki Halk Cephelinin Taksim Anıtı’nın karşısında “ Berkin Elvan Onurumuzdur” sloganlarıyla başlattıkları eylemde Halk Cepheliler işkenceci polislerin saldırısıyla gözaltına alındı. O esnada çiçekçilerin bulunduğu tarafta 2 Halk Cepheli daha pankart açtılar. İşkenceci polisler onları da gözaltına almaya çalıştı. 4 kişi polis otosuna sürüklenerek götürülürken Taksim Anıtı’nın önünden polislerin üzerine doğru tek başına bir Liseli Dev-Genç’li pankartını açarak ve slogan atarak yürümeye başladı. Polisler açılan üçüncü pankart üzerine şok yaşadı. Tek başına pankart açan Liseli Dev-Genç’liye başta hiç bir şey yapamadılar. Ancak bir süre sonra kendilerine gelebilen polisler tek başına eylem yapan Li-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

103

seli Dev-Genç’linin elinden zorla pankartı alıp onu da gözaltına aldılar.

İstanbul-Kartal: Halk Cepheliler 1 Şubat’ta İstanbul’un Kartal ilçesinde eylem yaptı. Ahmet Şimşek Öğretmenevi önünde bir araya gelen Halk Cepheliler “Diren Berkin Seninleyiz” ve “Sabrımızı Sınamayın! Berkin Elvan’ı Vuran Polisleri Açıklayın - Kartal Halk Cephesi” yazılı pankartların arkasında kortej oluşturup yürüyüşe geçtiler. Sloganlar eşliğinde Kartal meydanına yürüdüler. Burada yapılan basın açıklamasının ardından, bir sonraki hafta cumartesi günü tekrar buluşmak üzere eylem bitirildi.

Antalya: Antalya Halk Cephesi, 1 Şubat akşamı, Halk Bankası’nın önünde toplanarak meşalelerle Attalos meydanına yürüdüler. BDP ve ÖDP”lilerin de destek verdiği eylemde yürüyüş boyunca sloganlar atıldı. Atılan sloganlara eylemi izleyen Antalya halkı alkışlarla destek verdi. Meydanda yapılan açıklamada “Halk her ne kadar acılar, katliamlar yaşarsa yaşasın mutlaka yanan yüreklerini dindirmek için adalet nehrine ulaşmanın yolunu bulur” denildi. Ardından dilek balonları uçurularak eylem bitirildi.

İzmir: 2 Şubat’ta İzmir Karşıyaka İzban durağında bir araya gelen Halk Cepheliler, “Berkin Elvan için Adalet İstiyoruz!” yazılı pankart açarak basın açıklaması yaptı. Sloganlar atıldıktan sonra yapılan açıklamada; “Ona haince saldıran polisler ise sözde yargılanma amacıyla sorguya çekiliyor ancak hiçbiri suçlu bulunamıyor. Biz bu oyunları Maraş’tan, Gazi’den, Roboski’den, 19 Aralık’tan biliriz. Berkin’i vuran sadece bir iki polis değil halkın onurlu evlatlarının üzerine saldıran mavi gömlekli katil sürüsünün hepsidir. Berkin’in vurulması emrini veren sadece bir iki tane amir değil Başbakan’ından Bakan’ına AKP’nin kendisidir.” denildi. Açıklama “Sabrımızı sınamayın sloganlarıyla sokakları meydanları dolduruyoruz, her bir insanımız Berkin olup hesap soruyor!” denilerek bitirildi.

Ankara: 31 Ocak’ta Dev-Genç’liler Berkin Elvan için

Yüksel Caddesi’nde dayanışma standı açtı. 4 saat açık kalan masada tutsak ürünleri sergilenirken 10 adet Yürüyüş Dergisi ve Anayasa Taslağı halkımıza ulaştırıldı.

Adana: 1 Şubat günü İnönü Parkı’nda bir araya gelen Halk Cepheliler her hafta olduğu gibi Berkin Elvan’ı komaya sokan polislerin ve emir verenlerin yargılanması için açıklama yaptılar. Sloganlarla başlayan açıklamada adaleti bulamayan halk adaletini kendi sağlar denildi. Açıklama sonunda sesli olarak bugüne kadar yapılan suç duyuruları ve cevap alınamayan sorular ile işlemeyen adalet anlatıldı. Açıklamada seslenerek, alkışlayarak desteğini sunanlar açıklamanın sonunda da bilgi edinmek için sohbet etti.


104

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Berkin Elvan’ı Vuran Polisler 229 Gün Sonra Halk Cephesi’nin Mücadelesi Sonucunda İfade Vermek Zorunda Kaldı:

“Bilmiyorum, Hatırlamıyorum, Görmedim!” Unutmak İhanettir! Unutturmayacağız! Yürüyüş, 9 Şubat 2014, Sayı 403

Haziran ayaklanmasında polisin yakın mesafeden gaz fişeğiyle başından vurduğu Berkin Elvan 239 gündür komada. Yapılan suç duyurularına rağmen Berkin’i vuran polisler mahkemeye çıkartılmamıştı. Geçen hafta tam 229 gün sonra Berkin’i vurmaktan 7 polis ifadesi alınmak üzere mahkeme önüne çıkartıldı. 229 gündür adalet istedik. Berkin’i vuran polislerin mahkeme önüne çıkartılmasını istedik. En son SABRIMIZI SINAMAYIN dedik. 229 gün sonra Berkin’i vuran polislerin mahkemeye çıkartılması 229 gündür ısrarla, kararlılıkla sürdürdüğümüz ADALET İSTEĞİMİZİN ZAFERİDİR... AKP, “destan yazdılar” diyerek ilan ettiği katil polislerini hep korudu. Halkın yoğun tepkisi sonucu failleri kamera görüntülerinden açıkça tespit edilen katil polisler mahkemeye çıkartılsa da AKP tarafından özel olarak korunmaya devam ediyor. Eskişehir’de işkenceyle döve döve katledilen Ali İsmail Korkmaz’ın mahkemesi “güvenlik” gerekçesi nedeniyle Kayseri’ye atıldı. 3 Şubat tarihinde yapılan duruşmada “güvenlik”ten kimin güvenliğinin kastedildiği anlaşılmıştır. Kayseri’ye Ali İsmail için adalet istemeye giden halka yollarda terör estirildi. Çok sayıda otobüs Kayseri’ye sokulmazken Kayseri’de ise adeta olağan üstü hal uygulandı. Katiller sıkı bir korumaya alınırken halk için tam bir sıkıyönetim vardı. Ethem Sarısülük’ün katilinin kim olduğu kamera görüntüleriyle sabit. Ethem’in katili polis Ahmet Şahbaz görevinden bile alınmadığı gibi Urfa’ya gönderilerek güvence altına alında. Mahkemelere yüzü tanınmasın diye peruk ile çıkartılıyor. Katil polis Şahbaz’a verilen ceza sadece 24 ay kıdem durdurma cezası. Mehmet Ayvalıtaş’ın 5 Şubat’ta görülen mahkemesinde davaya sahip çıkan halka polis yine saldırdı. Mahkeme heyeti avukatların konuşmasına izin vermeden


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

105

duruşmayı bitirdi. Mahkemede bir yargılama yapılmıyor, katiller mahkeme heyeti tarafından pervasızca sahipleniliyor. Berkin Elvan’ı vuran polisler ise “tespit edilemedi” denilerek mahkeme önüne bile çıkartılmıyordu. Oysa bugün kamera bulunmayan tek bir sokak cadde yok... Elvan’ın vurulduğu yer olan Okmeydanı’nda ise esnaflarda bulunan kameralar dahil her yer kamera doluydu. Ancak AKP’nin polisi, savcıları kamere görüntülerini inceleyerek Berkin’i vuran polisleri bulmak yerine kamera görüntülerini yok ettiler... Esnaflarda bulunan kamera görüntülerini inceleme gereği bile duymadılar...

Adaletin Olmadığı Yerde Adalet İstemek Ekmek Su, Hava Kadar Zorunlu İhtiyaçtır! Berkin’i vuran polislerin mahkeme önüne çıkarılmasını istemekten hiç vazgeçmedik. Katillerin yargılanmasını düzenin mahkemelerinin keyfine bırakmadık... Kesintisiz 229 gündür adalet istemenin onlarca yolunu bularak katillerin bulunup yargılanmasını istedik. Berkin için adalet isterken yüzlerce insanımız gözaltına alındı... Başka insanlarımızın kafası gözü patlatıldı. Kolu bacağı kırıldı. Tutuklanan insanlarımız oldu... Muharrem Karataş Berkinler için, Haziran şehitleri için adalet isterken Ankara’da Emniyet Genel Müdürlüğü’ne yaptığı roketli eylemden sonra şehit düştü... Aylardır Berkin için Okmeydanı Hastanesi’nin önünde Cepheliler nöbet tuttu.. İstanbul’un yoksul gecekondu mahalleleri ve Halk Cepheliler’in bulunduğu ülkemizin her yerinde her hafta eylemler yapıldı. Mahalle duvarları, okul tahtaları Berkin için adalet isteyen sloganlarımızla doldu.. “Bağırıp, çağırıp” birkaç protesto eylemiyle öfkemizin geçip unutacağımızı sananlar yanıldıklarını gördüler. Öfkemiz büyüyerek tüm ülkeye yayıldı... Berkin için adalet istemek artık halkımız için en meşru olandı: İradi olarak örgütlediğimiz eylemlerin dışında halkımızın çok çeşitli kesimleri tarafından yapılan eylemlerle Berkin Elvan sahiplenildi... AKP bütün bunlara rağmen katil polislerini korumaya devam etti. Berkin için yapılan eylemlerimize pervasızca saldırdı... En son SABRIMIZI SINAMAYIN dedik. Üç haftadır Taksim anıtı önünde eylem yapıyoruz. AKP’nin polislerinin saldırıp gözaltına almasına rağmen tekrar tekrar çıktık Taksim’e... Bir günde üç kez Taksim anıtının önüne çıkıp gözaltına alındık. Geçen hafta yine Tünel’den Taksim’e doğru “Sabrımızı Sınamayın” diyerek yürüyüşe geçtik... Havanın dondurucu soğuğuna, polisin o soğukta TOMA’larıyla sıktığı tazyikli sularına rağmen direndik... Adalet talebimizi kanımız, canımız pahasına ilmek ilmek örerek büyüttük... Sabrımız sınırsızdır fakat hesap sormayı mahşere bırakmayız! Bunu dost da, düşman da bilir...


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

106

229 gün sonra Berkin’i vurmaktan 7 poSon bir ayda Berkin’e lisi mahkeme önüne çıkartmak zorunda kaldılar... Bu ısrarla, kararlılıkla, bedel öde- Adalet için 32 eylem yapıldı. 90 kişi gözaltına alındı. mekten çekinmeyen mücadelemizin sonucudur. Bu mücadelemizin zaferidir... Gözaltına alınan 90 kişiden kolu, bacağı kırılmayan, AKP 129 gün sonra “kahraman” ilan ettiği katil polislerini mahkemeye çıkafası gözü patlatılmayan kartmak zorunda kaldı. Ancak hemen neredeyse tek bir kişi yok! şunu belirtelim: AKP polisleri korumaktan vaz mı geçti? Hayır! AKP sonuna kadar katillerini korumaya devam edecektir. Sonuçta AKP’nin mahkemeleri faşist düzeni aklama kurumlarıdır. Berkin’i vuran polislerin cezasız kalması ya da en az cezalarla kurtulması için elinden geleni yapacaktır. Daha şimdiden işkenceci, katil polislerin savcılıkta verdikleri ifadeleri bunu göstermektedir.

“Bilmiyorum, Hatırlamıyorum, Görmedim!..” 239 gündür komada olan Berkin Elvan’ı vuran polislerin verdiği ifadeleri böyle... İnsan aklıyla alay eder gibi, polislerin savcılıkta verdikleri ifadeler şöyle: Polis M.C.: Müdahale ettiğim olayları tek tek hatırlamam mümkün değildir. Çok yoğun çalışıyorduk. Gezi olayları boyunca herhangi bir şekilde gaz kullanmadım. Polis O. Ş.: Gezi olayları nedeniyle Mahmut Şefket Paşa Mahallesi’ne gidip gitmediğimi ve olayı hatırlamıyorum. Olaylar boyunca hiçbir gaz ürünü kullanmadım. Şahsın nasıl yaralandığını bilmiyorum. Polis H.B.: Olay tarihi 16 Haziran 2013’te görevliydim. Ancak olayın geçtiği yerde görev yaptığımı hatırlamıyorum. Polis R.Ç: Müdahale ettiğim olaylarda gaz kullanmadım. Kalkan tutuyordum. Suçlamaları kabul etmiyorum. Polis Ö.K.: Gezi olayları sırasında gaz tüfeği kullandım. Fakat Berkin Elvan’ın yaralandığı olayda kesinlikle gaz tüfeği kullanmadım. Zaten olayı da kişiyi de hatırlamıyorum. Görüldüğü gibi polislerin hepsi de hafızalarını yitirmişler, hiçbir şey hatırlamıyorlar. Bütün ülkeyi gaza boğdular, onlar gaz kullanmadıklarını söylüyorlar. Ortada 14 yaşında başından vurulan bir çocuk var. Ki, çok yakın mesafeden ateş açıldığı biliniyor; onlar “bilmiyorum, hatırlamıyorum, görmedim” diyorlar... SİZ HATIRLAMIYORSANIZ BİZ HATIRLATACAĞIZ. İşkenceciler, ha-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

107

tırlamıyorlarmış... Hatırlamayın. Hal"Uyan Güzel Çocuk, kın da unutacağını sanıyorlar... Bizim Seninleyiz Omuz Omuza" unutacağımızı sanıyorlar... UNUTMAK İHANETTİR! UNUTMAYACA- Yürüyüş, 9 Şubat 2014, Sayı 403 ĞIZ!... UNUTTURMAYACAĞIZ... Haziran Ayaklanması sırasında İstanbul Devletin genel politikası; “Bağırırlar, Okmeydanı'nda ekmek almaya giderçağırırlar, öfke ne kadar büyük olursa ol- ken polis tarafından gaz fişeğiyle vusun nasıl olsa yatışır, unutulur gider....” rulan ve aylardır yoğun bakımda uyuHayır, biz unutmayız... On yıllar da tulan Berkin Elvan için 22 Aralık 2013 geçse biz unutmayız... Devletin öldürme tarihinde oynanan Galatasaray - Trabözgürlüğü yok... İnsanlarımızın kafası- zonspor maçı sırasında pankart açıldı. na gaz fişeği sıkarak beyinlerini akıtma TT Arena stadında oynanan maç sıraözgürlüğü yok. Gözlerini çıkartıp kör sında tribünde "Uyan Güzel Çocuk, Seetme özgürlüğü yok... Berkin Elvan ve ninleyiz Omuz Omuza..." yazılı pankart ayaklanmada kafası kırılan, gözü çı- açıldı. kartılan, katledilenlere hep yakın mesafeden özellikle gözlerine, başlarına nişan alınarak sıkılmıştır. Öldürme ve ömür boyu sakat bırakma kastıyla sıkılmıştır gaz fişekleri... Mahkemeler istediği kadar katillerini, işkencecilerini korusun. Onları en az cezalarla aklamaya çalışsın... Biz unutmayacağız. Halkımızın asla unutmayacağı şekilde hafızalara kazıyacağız... Göstermelik soruşturmalarla, açılan göstermelik davalarla, tiyatro oyunundan ibaret mahkemelerinizle olayın peşini bırakacağımızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Suçlarınız halkımız nezdinde sabittir... Sizi bu kokuşmuş mahkemeleriniz değil, halkımız yargılayacak... Hükmü de halkımız verecek... Biz adalet istemeye devam edeceğiz... Yine söylüyoruz. Sabrımızı sınamayın... Berkin Elvan’ı vuran polislerin ve Haziran Ayaklanması’nda katlettiğiniz şehitlerimizin katillerinin yargılanmasını istiyoruz... Berkin Elvan dışında onlarca kişinin daha gözü gaz fişekleriyle çıkartıldı. Kafası, kolu, bacağı kırıldı... Mustafa Ali Tombul’un kafası yine gaz fişeğiyle kırıldı. Mustafa iki aya yaklaşık komada kalırken katilleri hala sokaklarda halkımıza gaz fişeği sıkarak saldırmaya devam ediyor... Mustafa’nın kafatasını kıranlar başka kafaları kırmaya devam ediyor. Devlet, Mustafa’nın kafatasını kıranları yakalamak yerine Mustafa’ya dava açtılar... Sen misin polisimize taş atan... Gaz fişeğiyle öldüremediysek mahkemelerde süründüreceğiz diyorlar... BİZ DE DİYORUZ Kİ; SABRIMIZI SINAMAYIN! BERKİN ELVAN’I VURANLARI VE HAZİRAN AYAKLANMASINDA ŞEHİT DÜŞENLERİN KATİLLERİNİ KORUMAKTAN VAZGEÇİN. KATİLLERİ CEZALANDIRIN! MAHKEMELERİNİZ KATİLLERİ KORUMAYA DEVAM EDERSE HALKIN DA ADALETİNİN OLDUĞUNU UNUTMAYIN!...


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

108

Berkin’e Duyduğumuz Sevgi, Onu Vuranlara Duyduğumuz Öfkedir

Öfkemizi Bileyecek, Berkin’in Hesabını Soracağız Yürüyüş, 16 Şubat 2014, Sayı 404 Haziran Ayaklanması’nda polisin attığı gaz bombasından dolayı aylardır komada olan Berkin Elvan’ı vuran polislerin bulunup yargılanması için yapılan kampanya ülke genelinde devam ediyor.

İstanbul-Taksim: Halk Cepheliler 7 Şubat’ta Berkin Elvan için yürüdüler. Önceki hafta işkenceci polis insanlara saldırıp, tazyikli sular sıkarak adalet taleplerini engellemek istedi. Bu hafta ise daha kalabalık bir şekilde Taksim Tünel’de bir araya gelen Halk Cepheliler; “Sabrımızı Sınamayın Berkin’i Vuran Polisleri Açıklayın/Halk Cephesi” yazılı pankartı açtıktan sonra Berkin Elvan’ın aylardır komada olduğunu ve onu vuran polislerin hala kollandığını söylediler. Ardından önceki hafta yine Taksim Tünel’den Galatasaray Lisesi’ne Berkin Elvan için yürüyüş yapmak istediklerini fakat işkenceci polislerin sokak ortasında insanlara tazyikli sular sıkarak gözaltına aldığını ve Berkin Elvan için adalet istemeye devam edeceklerini belirterek yürümeye başladılar. Atılan sloganların ardından halay çekildi, eyleme 100 kişi katıldı. Halk Cepheliler Berkin için 10 Şubat günü de Taksim Anıtı önünde “Sabrımızı Sınamayın Berkini Vuran Polisleri Açıklayın” pankartını açarak eylem yaptılar. Halk Cephelilerin ellerindeki pankartla anıtın etrafında yürüdüklerini gören sivil polisler 2 kişiyi zorla yerlerde sürükleyerek gözaltına aldı. Daha sonra 1’i kadın 4 Halk Cepheli aynı yazılı bir pankartla ve gür sloganlarla anıta doğru geldiler. Sivil ve çevik kuvvet polisleri tarafından yerlerde sürüklenen Halk Cephelileri gören halk polise “Siz bu gençlere çektiriyorsunuz başkaları da sizlere çektirir Allah’ınızdan bulun” sözleriyle tepki gösterdiler.

Kartal: Kartal’da her Cumartesi yapılan, “Sabrımızı Sınamayın! Berkin Elvan’ı Vuran Polisleri Açıklayın” yürüyüşleri bu hafta da devam etti. Hafta başından beri yapılan çalışmalarda, Karlıktepe ve Esentepe mahallelerinde halka Ber-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

109

kin’i anlatan el ilanları dağıtıldı. Cuma günü Kartal kafeler bölgesinde açılan stantta insanlara Berkin anlatıldı ve 400 adet bildiri dağıtıldı. Cumartesi günü saat 19.00’da Ahmet Şimşek Koleji önünde buluşan Halk Cepheliler “Diren Berkin Seninleyiz” pankartının arkasında flamalarıyla kortej oluşturdu. Bu sırada Berkin’i vuran, isminden bile korkan, halk düşmanı AKP’nin işkenceci katil polisleri yürüyüşe gelen insanların fotoğraflarını çekerek tahrik etmeye çalıştı. Polisler, Halk Cepheliler tarafından uzaklaştırıldıktan sonra yürüyüş başladı. Minibüs yolundan Kartal Meydanı’na yürüyen Halk Cepheliler yürüyüş boyunca sık sık sloganlar attı. Kartal meydanında yapılan eylemin ardından, haftaya Cumartesi tekrar buluşmak üzere yürüyüş bitirildi. Yürüyüşe 65 kişi katıldı.

Antalya: 8 Şubat’ta Attalos Meydanı’nda yapılan eylemde Berkin’i vuran polisin nasıl AKP iktidarı tarafından korunduğu anlatıldı. Ayrıca çürümüş ve çöken adalet mekanizmasının anlatıldığı metinde halkın sabrının sınandığı ve halkın sabrının bittiği yerde önlerinde hiçbir polis gücünün duramayacağı vurgulandı. Eylem sloganlarla bitirildi. Adana: Adana Halk Cephelilerin 8 Şubat’ta yaptığı eylem sloganlarla ve 7,5 aydır komada olan Berkin hakkında verilen bilgi ve yapılan ajitasyonlarla başladı. Eylemde yapılan açıklamada: “Berkin’in sesi olmaya, onun adına adalet istemeye devam edeceğiz…” denildi. Açıklama boyunca Adana halkı sloganlara destek oldu. Birlikte atılan sloganların ve alkışların ardından haftaya aynı yerde buluşmak için yapılan çağrıyla açıklama bitirildi.

Dersim: Aylardır komada olan Berkin Elvan için, 10 Şubat’ta okulların açılışından önce Dersim’de bulunan Anadolu Lisesi, Anadolu Öğretmen Lisesi, Munzur Koleji, Atatürk Anadolu Lisesi ve Spor Liseleri’nin önüne “Polisin Attığı Gaz Bombasıyla Aylardır Komada Olan Berkin Elvan Bugün Okula Gelemedi!” ve “Sabrımızı Sınamayın Berkin Elvan’ı Vuran Polisleri Açıklayın” Liseli Dev- Genç imzalı ozalitler asıldı.

Hatay: Samandağ Merkez’de 4 Şubat günü saat 16.00’da “Sabrımızı Sınamayın Berkin’i Vuranları Açıklayın/Halk Cephesi” yazılı pankart asıldı. 1 gün asılı kalan pankart 5 Şubat günü saat 10.00 civarı işkenceci polisler tarafından kaldırıldı.


110

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Hepimiz Berkin’iz, Hesabını Soracağız! Yürüyüş, 23 Şubat 2014, Sayı 405 8 ay önce polislerin kafasını hedef alarak attığı gaz fişeğiyle yaralanan Berkin Elvan hala komada. Onu vuran polislerse Halk Cephelilerin ısrarıyla faşizmin mahkemelerinde ifade verdiler. Sözleri işkencecilerin hep yaptığı şekilde; “görmedim, duymadım, bilmiyorum...” Halk Cepheliler aralıksız eylemleriyle adalet aramaya ve suçlulardan hesap sormaya devam ediyor. İstanbul - Taksim: Halk Cepheliler, Berkin’in hesabını sormak için 17 Şubat günü Taksim Anıtı önünde eylem yaptılar. İlk eylemde 1 kişi onlarca polisin saldırısıyla, işkenceyle gözaltına alındı. “Berkin Elvan Onurumuzdur” ve “15’inde Bir Fidan, Berkin Elvan” sloganı atan Halk Cepheliler işkencelerle halkın gözleri önünde, halkın tepkisine rağmen gözaltına alındı. Hemen ardından 3 Halk Cepheli yeniden sloganlarla pankart açtı. Uzun süre pankartı vermemek için direnen Halk Cepheliler’e polis tüm gücüyle saldırdı. Sivil polisler Gültekin Akgün, Şahin Özşahin, Murat Akdemir, Aykut Balabani ve Muharrem Çay’ı işkenceyle gözaltına aldılar. Halk Cepheliler’in polisin işkencesine karşı “İnsanlık Onuru İşkenceyi Yenecek” sloganları atması üzerine de ağızlarından salyalar akarak “Birazdan görürsünüz işkenceyi” diyerek, barikatlarla kapatarak basını almadıkları Çevik otolarının bekletildiği yerde Halk Cepheliler’i yere yatırıp arkadan ters kelepçeyle işkenceyi sürdürdüler. Gözaltına alınan 4 Halk Cepheli Karaköy Karakolu’na götürüldü.

İstanbul - Çayan Mahallesi: Haziran Ayaklanması sırasında İstanbul Okmeydanı Mahallesi’nde polisin yakın mesafeden hedef gözeterek gaz fişeği vurduğu ve hala komada olan Berkin Elvanı duymayan kalmayacak. Berkin’i anlatmak için Halk Cepheliler her Cuma saat 18.00’da İstanbul Taksim’de yürüyüş eylemi yapıyorlar. Yürüyüşün duyurusu için 13 Şubat’ta Çayan Mahallesi Sokullu Caddesi, Güzeltepe ve otobandaki duraklara toplamda 100 adet afiş yapıştırılarak, “Diren Berkin Çayan Seninle” mesajı halka ulaştırıldı.

İstanbul - Bakırköy: Liseli Dev-Gençliler 11 Şubat’ta Bakırköy Meydanı’nda “Sabrımızı Sınamayın Berkin’i Vuran Polisleri Açıklayın” afişleri asarken bir fa-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

111

şist afişleri parçalamaya başladı. Liseli Dev-Gençliler ise faşiste afişleri neden söktüğünü sorup Berkin Elvan’ı anlatmaya çalıştı ama bunun saldırı için yapılmış bir eylem olduğu çok geçmeden anlaşıldı. Biraz sonra çevrede toplanan sivil faşistler araya girerek Liseli Dev-Gençliler’e saldırdı. Sivil faşistler hain ve işbirlikçidir. Liseli Dev-Gençliler’e yapılan bu saldırı teşhir edilerek hesabının sorulacağı haykırıldı.

İzmir – Karşıyaka: Halk Cepheliler 16 Şubat’ta Karşıyaka İzban durağının çıkışında Berkin Elvan için yürüyüş yaptı. “Berkin Elvan Onurumuzdur”, “Bedel ödedik bedel ödeteceğiz” sloganları atıldı. Karşıyaka halkı sloganlar ve alkışlarla eyleme destek verdi. AKP’nin katil polisleri atılan ajitasyonlarla ve sloganlarla teşhir edildi. Okunan basın açıklamasından sonra 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı. 25 kişinin katıldığı eylem sloganlarla bitirildi.

Adana: Adana’da İsmet İnönü Parkı’nda 15 Şubat’ta Halk Cepheliler 8 aydır komada olan Berkin Elvan için adalet İstemeye devam etti. Açıklamaya sloganlarla ve Berkin Elvan hakkında yapılan ajitasyonla başlandı. Halkın ilgisinin yoğun olduğu açıklamada: “…Berkin, başta Amerikan emperyalizmi olmak üzere, tüm emperyalistlerin ülkemizdeki baskı, şiddet, sömürü politikaları hayata geçirilsin uygulansın diye işbirlikçi AKP’nin polisi tarafından katledilmek istenmişti… Bir kez daha AKP iktidarına sesleniyoruz. İşbirlikçilik yapmaktan vazgeçin! Gezi parkı olaylarında katledilen 6 insanımızın katillerini, gözleri kör edilen 12 insanımızı vuranları, ekmek almaya giderken başından vurulan Berkin Elvan’ı vuranları açıklayın. Göstermelik yargılamalardan, katil polisleri korumaktan aklamaktan vazgeçin. Sabrımızı sınamayın. Halkın adaletinin de tecelli edeceğini unutmayın” denildi. Antalya: 15 Şubat’ta Attalos heykeli önünde Antalya Halk Cephesi Berkin Elvan için bir basın açıklaması yapmıştı. Avukat Hakan Evcin’in okuduğu basın açıklamasında Berkin’in durumu ve mahkemelerin adaletsizliği halka anlatıldı. 20 kişinin katıldığı basın açıklamasından sonra oturma eylemi yapan Halk Cepheliler’e çevredeki insanlar da destek verdi.


112

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Sabrımızı Sınamayın Berkin’i Vuran Polisleri Açıklayın Yürüyüş, 2 Mart 2014, Sayı 406 Haziran Ayaklanması sırasında Okmeydanı’nda evinden ekmek almak üzere çıkıp, polisin attığı gaz bombasının kafasına isabet etmesi sonucu 250 günden fazla komada olan Berkin’le ilgili eylemler devam ediyor. Berkin’in komada olmasının sorumlularının cezalandırılması talebiyle yapılan eylemlerle Cepheliler hesap soruyor. İstanbul - Taksim: 23 Şubat’ta Galatasaray Lisesi önüne gelen Halk Cepheliler yaptıkları açıklamada Berkin Elvan’ın 8 ayı aşkın süredir komada olduğunu ve 15. yaşına hastanede komada girerken onu vuranların sokaklarda olduğunu vurguladıktan sonra sloganlarla 24 saat sürecek olan oturma eylemine başladılar. Oturma eylemi 12 kişi ile başladı ancak İstiklal Caddesi’nden geçen halkın ilgisi yoğundu. Akşam saatlerinde oturma eylemi boyunca Halk Cepheliler türküler, marşlar ve sloganları ile halka Berkin Elvan’ı anlattılar. 24 saat süren oturma eylemine dönüşümlü olarak 20 kişi orada bulunarak katıldı.

İstanbul - Alibeyköy: Halk Cepheliler, Alibeyköy Akşemsettin Mahallesi’nde 21 Şubat’ta “Sabrımızı Sınamayın Berkin’i Vuranları Açıklayın” yürüyüşünün afişlerini astı. Halk Cepheliler: “Bizler küçücük bir çocuktan korkan devletin yoksul mahallelerinde estirdiği terörü unutmayacağız. Ve Berkin’in hesabını sormak isteyen onlarca “çocuk generalle” düşeceğiz halk düşmanlarının peşine” açıklaması yaptı. 19 Şubat tarihinde, Alibeyköy-Akşemsettin Mahallesi’nde “Sabrımızı Sınamayın Berkin’i Vuranları Açıklayın” yürüyüşünün afişleri asıldı.

İstanbul - Kartal: Kartal’da 19 Şubat Çarşamba günü kafeler bölgesinde masa açan Halk Cepheliler, kampanyanın el ilanlarını dağıtarak insanlara Berkin’i anlattılar. Kartal halkının ilgisinin yoğun olduğu masaya gelen bir kişi, Berkin’in hesabını sorarsanız bir tek siz sorarsınız diyerek Halk Cepheliler’i desteklediklerini söyledi. Halk Cepheliler çalışma saatleri süresince Yürüyüş dergisinin tanıtımını da yaptılar. Bankalar Caddesi ve kafelerde yapılan toplu dağıtım da 45 adet dergi dağıtıldı.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

113

Bakırköy: 20 Şubat’ta Bankalar Caddesi’nde masa açıldı. Masanın açık kaldığı süre boyunca, halk düşmanı AKP’nin işkenceci polisinin telaşı ve korkusu bir kez daha görüldü. Masanın etrafında üçerli ve beşerli gruplar halinde dolaşan işkenceciler Halk Cepheliler tarafından tüm halka teşhir edildi. İstanbul - İkitelli: İkitelli’de Halk Cepheliler 18 Şubat’ta her Cuma Taksim’de yapılan yürüyüşün çağrısını yapan afişleri Atatürk Mahallesi’nin merkezi yerlerine yapıştırdılar. Afiş sırasında bir teyze “Hep biz ölüyoruz, birazda onlar ölsün” diyerek tepkisini gösterdi. Ardından Halk Cepheliler Berkin’e olan sevgisiyle afişleri daha coşkulu bir şekilde yapıştırdılar. Toplamda 100 afiş mahallenin duvarlarına yapıştırıldı.

Ankara: Ankara Halk Cephesi, 21 Şubat’ta TBMM önünde Berkin için okunan açıklamada; “Katillere, katilleri koruyan faşist AKP’ye sesleniyoruz: “Siz hatırlamıyorsanız biz hatırlatacağız! Berkin 250 gündür komada! Sabrımızı sınamayın! Berkin Elvan’ı vuranları ve Haziran Ayaklanması’nda şehit düşenlerin katillerini korumaktan vazgeçin! Mahkemeleriniz katilleri korumaya devam edebilir. Ama halkın da bir adaletinin olduğunu unutmayın!” denildi. 12 kişinin katıldığı eylemde adalet talebi ile hesap soran sloganlar atıldı.

Adana: Halk Cephesi üyeleri 22 Şubat’ta İnönü Parkı’nda eylem yaptı. Eyleme sloganlarla başlandı. Sesli ajitasyonun ardından yapılan açıklamada Berkin Elvan’ı vuran katil polislerin hala açıklanmadığı ve açıklanıp yargılanana kadar eylemlere devam edileceği anlatıldı. Açıklama halkın ilgisiyle karşılanırken haftaya yine aynı yerde ve saatte buluşmak üzere sloganlarla eylem bitirildi.

Antalya: Antalya Halk Cephesi, Berkin Elvan için 21 Şubat’ta adalet istemeye devam etti. Çevreden insanların da katıldığı eylemde 10 dakika oturma eylemi de yapıldı. Attalos Meydanı’ndaki eylem, sloganlarla bitirildi.


114

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Uyan Berkin! Dünyanın Her Yerinde Seni Bekleyen Sevenlerin Var.. Yürüyüş, 2 Mart 2014, Sayı 406

Halk Cepheliler 251 günden beri polisin attığı gaz bombası fişeğiyle başından yaralanan ve halen komada olan Berkin Elvan için adalet Avrupa’nın bir çok şehrinde adalet istediler.

Berlin: 24 Şubat ’da Berlin Türkiye Büyükelçiliği’nin önünde protesto eylemi düzenlendi. Eylem de “SABRIMIZI SINAMAYIN BERKİN ELVAN’I VURANLARI ACIKLAYIN!” yazan pankart ve dövizler açıldı. Yaklaşık bir saat süren eylem boyunca, “Diren Berkin Berlin Seninle, Direne Direne Kazanacağız, Halkız Haklıyız Kazanacağız, Kahrolsun Faşizm Yaşasın Mücadelemiz, AKP Halka Hesap Verecek” sloganları atıldı. 23 Şubatta da Berlin’in Kreuzberg semtinde eylem yapıldı. 60 kişinin katıldığı eylem boyunca sloganlar susmadı

Fransa: 22 Şubat Saat 18.00’da yapılan basın açıklaması ve dilek fener uçurma eylemi düzenledi. Berkin Elvan’ın fotoğraflarının taşındığı eylemde halkın ilgisi yoğundu. 30 kişinin katıldığı eylem dilek fenerleri uçurulduktan sonra atılan sloganlarla bitirilirken yüzlerce insan toplandı.

Hollanda: Hollanda’nın Rotterdam şehrinde 21 Şubat ‘da Hollanda Halk Cephesi Erasmus köprüsünün yanında Umudun Çocuğu Berkin Elvan için dilek fenerleri uçurdu. “Diren Berkin Seninleyiz” yazılı dövizlerin açıldığı eyleme 40 kişi katıldı.

Almanya: Anadolu Federasyonu 19 Şubat 2014 çarşamba günü Dortmund’da


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

115

Berkin Elvan’ın katillerinin bulunması ve cezalandırılması talebiyle bir yürüyüş gerçekleştirdi. Saat 18.30’da göçmenlerin yoğun yasadığı Hafen semtinde Schützen strasse tramvay durağından başlayan yürüyüşe insanlar ellerinde dilek feneriyle katıldılar. 1 Saat süren eyleme 50 kişi katıldı.

İsviçre: İsviçre Zürih Türkiye konsolosluğu önünde, Halk Cepheliler 19 Şubat’ta 263 gündür komada olan berkin için adalet istedi. Saat 16.00’da basın açıklaması ile başladı eylem atılan sloganlarla Berkin’in yalnız olmadığını ve adalet talebi dile getirildi. Eyleme 15 kişi katıldı.

Almanya-Köln: Köln’de Berkin Elvan için 19 Şubat günü fenerli yürüyüş gerçekleştirildi. Köln’deki Dom Kilisesi’nin meydanında saat 19.00’da bir araya gelen Anadolu Federasyonu çalışanları fenerlerini hazırlayıp sloganlarla eylemlerine başladılar. Açıklamanın ardından Ren nehrine doğru yürüyüşe geçildi, Ren nehri üzerindeki köprü boyunca yapılan fenerli yürüyüş sırasında Almanca sloganlar atıldı, Grup Yorum şarkıları söylendi. Eylem bir konuşma ile bitirildi.

İngiltere: İngiltere Halk Cephesi Londra’nın Alexsandra Parkı’nda Umut Fenerleri’ni Berkin’e göndermek için 19 Şubat günü bir araya geldi. 50 Umut Feneri’nin uçurulduğu sırada Berkin’in babası telefonla arandı. Berkin için atıldı o gün sloganlar, türküler onun için, halaylar onun için çekildi.

VİYANA


116

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Uyan Berkin! Halk Seninle! Yürüyüş, 9 Mart 2014, Sayı 407

Haziran Ayaklanması sırasında İstanbul Okmeydanı’nda ekmek almaya giderken polis tarafından başından gaz fişeğiyle vurulduktan sonra 9 aydır komada olan Berkin Elvan’ı vuranların cezalandırılması için yapılan eylemler sürüyor.

İstanbul-Kartal: Kartal’da “Sabrımızı Sınamayın! Berkin Elvan’ı Vuran Polisleri Açıklayın!” kampanyası kapsamında yapılan yürüyüşlerin beşincisi ve sonuncusu, 22 Şubat günü yapıldı. Ahmet Şimşek koleji önünde bir araya gelen Halk Cepheliler, meşaleleri ve flamalarıyla minibüs yolunu kapatarak yürüyüşe geçtiler. Yürüyüş boyunca sık sık slogan atan Halk Cepheliler Kartal Meydanı’na kadar yürüdüler. Meydanda yapılan açıklamada Halk Cepheliler’in bulundukları her yerde tüm baskılara ve gözaltılara rağmen Berkin için adalet talebini haykırmaya devam ettikleri belirtildi. “Her hafta Taksim’de yapılan eylemlerde arkadaşlarımız işkence ile gözaltına alındı. Kartal’da Berkin için yapılan afişler yırtılarak, açılan masalara saldırılarak Berkin’i sahiplenmemiz engellenmeye çalışıldı. Bizler her türlü bedel uğruna Berkin için adalet istemeye devam edeceğiz.

İstanbul-Alibeyköy: 19 Şubat günü Alibeyköy Akşemsettin Mahallesi’nin birçok yerine her hafta Cuma günü yapılan “Sabrımızı Sınamayın Berkin’i Vuranları Açıklayın” yürüyüşünün afişleri asıldı. Antalya: Antalya’da Halk Cepheliler her Cumartesi olduğu gibi 1 Mart’ta yine Berkin için alanlardaydı. Attalos Heykeli önünde basın açıklaması için toplanan kitleye, Berkin’in son sağlık durumu ve adalet sisteminin nasıl çürümüş olduğu anlatıldı. Halkın yağmura rağmen çember kurarak sonuna kadar dinlediği basın açıklamasının sonunda bir sonraki hafta Antalya’dan İstanbul’a, Berkin’in bulunduğu hastaneye kadar yürüyüş yapılacağı, 8 Mart’taki uğurlamaya çağrı yapıldı.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

117

Dersim: Aylardır polisin attığı gaz bombasıyla komada olan Berkin Elvan ve Haziran Ayaklanmasında katledilen Ali İsmail Korkmaz için Dersimspor maçında Kızılşahinler taraftarları tribünden pankart açtılar. 2 Mart’ta oynanan Dersimspor - Arhavispor maçında tribünde Berkin ve Ali’nin de resminin olduğu “Diren Berkin Elvan Dersim Seninle” ve “Hepimiz Aliyiz Öldürmekle Bitmeyiz” yazan pankartlar sloganlar eşliğinde Dersimspor tribününde açıldı.

Kırklareli: Kırklareli Babaeski’de Berkin Elvan için Adalet İstiyoruz eylemi yapıldı. 2 Mart’ta Babaeski Belediye binası yanında, “Berkin İçin Adalet İstiyoruz”, “Berkini Vuranlar Cezalandırılsın” sloganları atılarak, “Küçük yüreğine dünyaları sığdıran Berkin 13-14 kiloya kadar düştü, çünkü Berkin’i vuran eli kanlı katiller hala işkenceciliğe, kan dökmeye devam ediyor. Çünkü Berkin yaklaşık 8 aydır komada” açıklaması yapıldı.

Tarsus: Tarsus Yarenlik alanında 4 Mart günü Berkin Elvan için eylem yapıldı. “Berkin Elvan Mücadeleye Devam, Diren Berkin Tarsus Seninle, Direne Direne Kazanacağız” sloganlarının atıldığı Grup Yaşam Ateşi müzik grubu Berkin için şarkılar söyledi ve dilek fenerleri uçuruldu. Eylemin sonunda 15 Mart günü Aşiyan Balo Salonu’nda Grup Yorum konserinin çağrısı yapıldı. Samsun: Samsun’da 27 Şubat günü Dev-Genç’liler Atakum duvarlarına yazılama yaptı. Aylardır, komada olan umudun çocuğu liseli Berkin’in adı duvarlara yazıldı. Ayrıca geçen hafta 5 günde 29 kez polis saldırısına uğrayan ama her defasında daha da güçlü olan Dev-Genç’lilerin direnişi selamlanarak “Dev-Genç” yazılamaları yapıldı.

Antalya


118

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Okmeydanı Araştırma Hastanesi Önü:

Berkin’in Hesabını Soruncaya Kadar; Adaletsiz Düzen Yıkılana Kadar Mücadeleye Devam Edeceğiz Yürüyüş, 16 Mart 2014, Sayı 408 6 Mart’ta umudun çocuğu Berkin Elvan uyuduğu uykusunda epilepsi nöbeti geçirdi. Akşam saatlerinde bu haber yayıldı. Bunun üzerine Halk Cephesi üyeleri Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi önüne toplanma çağrısı yaptı. Yayılan haber ve çağrı sonucunda 23.30 sıralarında 300’e yakın insan toplandı. Herkes merakla neler olduğunu öğrenmenin peşindeydi. Bu esnada baba Sami Elvan, Berkin’in geçirdiği nöbetle ilgili kısa bir bilgi verip doktorların 24 saatlik bir süre sonunda yeniden bilgi vereceklerini belirterek bunun dışında farklı haberler yazılmamasını istediğini belirtti. Bekleyiş 8 Mart günü de devam etti. Okmeydanı Araştırma Hastanesi önünde sabah az olan kitle öğleden sonra artmaya başladı. Tıpkı Haziran Ayaklanması sürecinde insanların sabah evlerine gidip akşam saatlerinde tekrardan çatışmak üzere Taksim Meydanı’nda artması örneğinde olduğu gibi... Öğleden sonraki saat diliminde Türk Tabipler Birliği’nden Ali Çerkezoğlu hekimlerle görüştükten sonra dışarıda bekleyen halka tek başına kimseye danışmadan kısa bir açıklama yaptı. Çerkezoğlu; Berkin’in durumunun eskiye döndüğünü burada beklemenin gereksiz olduğunu belki ailesinin yanında bir grubun kalabileceğini söyleyip kitleyi dağıtmaya çalıştı. Hâlbuki Berkin’in kritik olan durumunda bir değişiklik yoktu. Berkin’in avukatı ve babasından gerçek olan duyulunca Çerkezoğlu’nun bu yaklaşımı kitlenin tepkisini çekti. Dev–Gençliler’in pankartları hastanenin önünde gelenleri selamlıyordu. Herhangi bir gelişmede polisin provokatif davranışına karşı hastanenin belirli yerlerinde nöbetler tutuldu. Sanatçılar da Berkin için oradaydı... Başta Grup Yorum olmak üzere Barış Atay, Hilmi Yarayıcı, Niyazi Koyuncu, Pınar Aydınlar, S. Süreyya Önder halkla bera-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

119

berlerdi. Artı bir televizyonu baba Sami Elvan’la kısa bir röportaj yaparken CNN Türk de ayrıca canlı bir röportaj yaptı. Sami Elvan Berkin’in durumuyla ilgili kısaca bilgi verdi. “Burada olan insanlar Berkin için geldiler ama bir nevi düşünürsek kendi çocukları için geldiler, çünkü Berkin onların çocukları” dedi. Sosyal medyada dolaşan bilgi kirliliğine karşı “Şu anda Berkin hala direniyor, durumu ciddiyetini koruyor” diyen Elvan “Şunu da ifade etmek istiyorum bize bu dramatik sahnelere yaştanlar utansın” dedi. 00.00 saatlerinde Bahçelievler CHP İlçe Başkanı hastane önündekileri ziyaret etti. Beşiktaş Belediye Başkan Adayı, geceleyin kalacak olanlar için battaniye, atkı ve sıcak çorba getirdi. Getirilen battaniyeler dağıtıldı, çorbalar içildi. Ateşin başında kalanlar, yanlara çekilip yatma düzeni alanlar, volta atmaya devam edenler, nöbet tutanlar... Ve içeride direnmeye devam eden Umudun Çocuğu Berkin... 8 Mart günü doktorlar berkin için hastane önünde bekleyenlerden üç ünite kan aldılar. 9 Mart’ta yüzlerce kişi hastane önüne koştu. İçeride Berkin yaşam mücadelesi verirken, dışarıda bekleyenler zorlu hava koşullarına direniyorlardı.. 8 Mart’ta kan ihtiyacı olduğu öğrenildi. Bunun üzerine gönüllü 3 kişi Çapa Tıp Fakültesi’ne yol aldılar, kan uyuşmazlığı nedeniyle farklı 3 kişi daha kan vermeye gitti. Birer ikişer olarak sürekli insanlar geliyordu ve dayanışma amaçlı elleri de boş gelmiyorlardı. Saatler gece yarısına geldiğinde hastane bahçesinde Berkin için dilek fenerleri uçuruldu. Ayrıca hastane bahçesinin çeşitli yerlerinde nöbetler de tutuluyordu. Hastane içi ve bahçesinde olmak üzere insanlar sabaha kadar beklediler. Sabah saatlerinde kumanyaların yenilmesi ve çayların içilmesiyle güne başlandı. Saat 09.00 civarında Berkin’in annesinin ağlaması, haykırışları herkesin yüreğini yaktı. Öğleden sonra ise Beşiktaş Çarşı Grubu aileyi ziyarete geldi. Berkin Elvan’ın ailesi adına 9 Mart’ta açıklama yapan Av. Evrim Deniz Karatana: “ Mart gecesi epilepsi krizi geçiren Berkin’in durumu ağırlaştı. 7 Mart günü ise kalbi durdu. Tıbbi müdahalenin ardından yaklaşık 15 dakika sonra kalbi yeniden ama makineye bağlı olarak çalıştırıldı. 9 Mart sabah saatlerinde ise akciğerinde hava deliği oluştuğu bilgisi alındı. Beyin fonksiyonlarının çalışmasının giderek zorlaştığı ve iç organlarında da bu nedenle hasarın büyüdüğü bilinmektedir. Vurulduğunda 45 kilo olan Berkin, şu anda 16 kilodur. Vücut direnci giderek azalmaktadır ve beyin fonksiyonlarının çok alt seviyede çalışıyor olması sebebiyle iç organlarında da zarar giderek büyümektedir. An itibariyle Berkin, hayatını yaşam destek ünitesine bağlı olarak sürdürmektedir. Ancak bu süreç boyunca aileyi bir gün bile yalnız bırakmayan halkımıza Berkin’in sağlık durumundaki son gelişmeleri açıklamak sorumluluğumuzdur. Özetle belirtilmelidir ki Berkin’in durumu giderek ağırlaşmakta olup hayati risk çok yüksektir. Berkin’i ve ailesini bir gün bile yalnız bırakmayan halkımızı, Berkin’i vuranlardan, onları koruyup kollayanlar-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

120

dan hesap sormak ve aileyle dayanışmak için Okmeydanı Hastanesi önüne çağırıyoruz” dedi.

Taksim: 8 Mart günü Halk Cepheliler Taksim anıtı önünde Berkin’in sesi oldular. Saat 16.00’da Anıtın önünde “Diren Berkin Hesabını Soracağız-Halk Cephesi” pankartını açan Ali Ekber Durgun ve Melihcan Yılmaz, AKP’nin katil polisleri tarafından işkenceyle gözaltına alındı. Hemen ardından Furkan Akbaş ve Eren Yılmaz aynı pankartı açarak anıta yürüdüler. Yine işkenceyle gözaltına alındılar. Ve yine aynı pankart açıldı anıtın önünde. Bu eylemde de Fırat Karatağ işkenceyle gözaltına alındı. Bu üç eylemde de halk, Halk Cepheliler’i ve Berkin’i sahiplendi. Polise tepki gösteren insanlar, gözaltıları da engellemeye çalıştı. Sloganlarla bu eylemlere destek verdiler.

İstanbul - Sarıgazi: Sarıgazi Liseliler Komitesi 7 Mart’ta Berkin için olarak okullarda kuşlama yaptı. Sloganlar ve alkışlarla yapılan kuşlamalardan sonra öğrencilere Berkin’in durumu anlatıldı. Ankara: 7 Mart ‘ta Berkin Elvan’ın sağlık durumu ile ilgili Yüksel Caddesi’nde Liseli Dev-Gençliler basın açıklaması düzenledi. 10 Liseli Dev-Gençli’nin düzenlediği basın açıklamasında “Diren Berkin Dev-Genç Seninle” ozalitinin arkasında onlarca insan sloganlara eşlik ederek, basın açıklamasına destek verdi

ANKARA


121

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Berkin İçin Adalet İstiyoruz! Vur Emri Veren Katiller İçin; Vuran Cellatlar İçin; Vuranları Koruyan Soysuzlar İçin; Bir Ceza İstiyoruz!..

Berkin’in Ölüm Emrini Veren Katil, Hırsız, Halk Düşmanı AKP’den Hesap Soracağız! Yürüyüş, 16 Mart 2014, Sayı 408

269 gündür komada olan Berkin Elvan 11 Mart 2014 tarihinde şehit düştü. 269 gündür UYAN BERKİN dedik. 14 yaşındaki Berkin 15 yaşına komada girdi. Tüm Türkiye Berkin’in uyanmasını bekledi... 269 gündür BERKİN için ADALET istedik. ADALET için adliye önlerinde çadır kurduk, Taksim’de, Galatasaray’da açlık grevleri, oturma eylemleri, yürüyüşler yaptık. Son bir ay içinde sadece İstanbul’da 32 eylem yaptık, 90 kişi gözaltına alındı, içlerinde polis saldırısından yaralanmayan kalmadı. İstanbul’la da sınırlı kalmadık: Adalet talebimizi Edirne’den Kars’a, Samsun’dan Hatay’a, Kırklareli’nden Maraş’a, Çanakkale’den Erzincan’a... Tüm Türkiye’ye yaydık. Tüm Türkiye’den Avrupa’ya... dünyaya duyurduk adalet istediğimiz... Katillerin bulunup yargılanmasını istedik. BERKİN ELVAN İÇİN ADALET kampanyamız, Berkin’i tüm Türkiye’nin çocuğu yaptı. Tüm halkımız Berkin’i kendi çocuğunun yerine koydu. Berkin nezdindeki AKP iktidarının adaletsizliğini neredeyse duymayan kalmadı.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

122

KATİLLER BELLİ! KATİLLERİ TANIYORUZ! Biz, Adalet sarayları önünde Berkin için adalet isterken, katiller bulunsun, yargılansın derken, katiller kudurmuş köpekler gibi saldırmaya devam ettiler... Berkin için adalet istediğimiz tek bir eylem yoktu katil sürülerinin bize saldırmadığı. Biz adalet istiyoruz dedikçe onlar saldırdı. Biz Berkin’i vuranlar, bulunsun, Haziran Şehitleri’nin katilleri yargılansın dedikçe onlar saldırıp kafamızı, gözümüzü patlattılar, kolumuzu bacağımızı kırdılar, yerlerde sürükleyip gözaltına aldılar. Bir günde 10 kez saldırdıkları oldu. Muharrem Karataş’ı Haziran Şehitleri için Halkın Adaleti’ni uygularken şehit verdik. KATİL; HIRSIZ, HALK DÜŞMANI, FAŞİST AKP’dir! Berkin Elvan Haziran Ayaklanması günlerinde 16 Haziran’da Okmeydanı’nda fırına ekmek almaya giderken faşist AKP’nin katil polisleri tarafından yakın mesafeden nişan alınarak başından gaz fişeğiyle vuruldu. BERKİN ELVAN 14 YAŞINDA UMUDUN ÇOCUĞUYDU! 14’ÜNDE ERKEN BÜYÜYEN CEPHE’NİN ÇOCUĞUYDU! Ekmek almaya da gitse umudun çocuklarının elinde sapanı eksik olmaz! Katil AKP’nin polisleri yakın mesafeden nişan alarak vurdu Berkin Elvan’ı. ADALET İSTİYORUZ! 269 gündür biz adalet istedik. Katillerin yargılanmasını istedik. 269 gün boyunca AKP katillere kalkan oldu. Katilleri korudu. Çünkü katil AKP’nin kendisiydi. Katliam emrini veren AKP idi. HEM DE BİZZAT BAŞBAKAN ERDOĞAN VERMİŞTİR KATLİAM EMRİNİ! Katil polislerini yüreklendirmek için Başbakan Tayyip Erdoğan: “‘Polise talimatı kim verdi’ diyorlar: Ben verdim. Polisimiz kahramanlık destanı yazdı” dedi. Polise yazdığı “destan” karşılığında 48 maaş ikramiye verdiler. 8 kişi katledildi, 20’nin üzerinde kişinin gözü çıkartıldı, 1 kişinin dalağı alındı, 60’ın üzerinde kişi komalık oldu, 7 bin 832 kişi yaralandı, 5 bin 341 kişi gözaltına alındı, Binlerce kişiye işkence yapıldı, Türkiye gaz odasına çevrildi: Halkın üzerine 150 bin gaz bombası atıldı, 3 bin ton kimyasal karıştırılmış su sıkıldı, 190 kişi tutuklandı. FAŞİST AKP’NİN MAHKEMELERİNDE ADALET YOK! Bu mahkemelerden, katliam talimatını veren Başbakan Erdoğan’ı, Berkin’i ve


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

123

Haziran Şehitleri’ni katleden polisleri cezalandırmasını beklemiyoruz. Aylardır şehit anaları, babaları, halkımız adalet istiyor. Evlatları katledilen anaları, babaları gözünüzün önüne getirin; Çaresizce adalet istiyorlar bu düzenin mahkemelerinden. Oysa 269 gündür katilleri koruyan bu mahkemelerdir. 269 gündür gördükleri sadece adaletsizliktir. Biz adalet istedikçe katiller katliamlarını meşrulaştırmak için 14 yaşındaki Berkin’in “örgüt üyesi” olduğunu söylediler. “Ne işi vardı o saatte sokakta” dediler. Evet, Berkin Elvan UMUT’un çocuğudur. CEPHE’nin çocuğudur. KATİLLER! HALK DÜŞMANLARI!.. Devrimcileri katletmek serbest mi? Kim veriyor devrimcileri katletme hakkını size? Alışkınsınız, “Çocuk ta olsa, kadın da olsa” deyip katletmeye... Sizin hırsız çocuklarınızın kılına dokunulsa kıyameti kopartıyorsunuz. ALÇAKLAR!... Çaldıklarınız halkın ekmeğidir. Halkın alınteridir!.. Ayakkabı kutularında sakladığınız, para kasalarından çıkan trilyonlar Berkin’in elinden çaldığınız ekmeğimizdir. Berkinleri onun için katlediyorsunuz. Çünkü Berkinler’dir sizin yağma talan düzeninizi altüst eden... Katil AKP, Berkin’in hastanede tedavisinin yapılmasını dahi engellemeye çalıştı. Hastane önünde Berkin’e sahip çıkan insanlarımıza saldırdı. Hastanenin içine dahi gaz bombası attı. BERKİN’İ KATLEDEREK UMUDU ÖLDÜRECEKLERİNİ SANIYORLARDI! BERKİN’İ KATLETTİNİZ! BERKİN’LE BİRLİKTE UMUT YAŞIYOR! UMUT BÜYÜYOR! EKMEK İÇİN, ADALET İÇİN, ÖZGÜRLÜK İÇİN, ŞİMDİ TÜM TÜRKİYE AYAKTA! MİLYONLAR ADALET İÇİN BİRLEŞTİ! HESAP VERECEKSİNİZ! HESAP SORACAĞIZ! KATİLLERİ HALK CEZALANDIRACAK! Bu düzen hırsızlık yağma talan düzenidir. Bu düzenin mahkemeleri hırsızları, yağmacıları, talancıları, katil sürülerini koruyan mahkemelerdir. KATİLLERİ BİZ CEZALANDIRACAĞIZ! YETER ARTIK “BOZUK ADALET” Yeter artık hırsızların, katillerin, talancıların, yalancıların korunduğu... Ekmek kadar, hava kadar, su kadar, ADALET DE LAZIM YAŞAMAK İÇİN! YETER ARTIK “BOZUK ADALET”


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

124

Hırsızları, katilleri, yalancıları, talancıları koruyan adaleti istemiyoruz. GERÇEK ADALETİ İSTİYORUZ! HALKIN ADALETİNİ İSTİYORUZ! Katilleri istiyoruz! Katilin kim olduğunu biliyoruz. Katil kendini saklamıyor; “Emri ben verdim” diyor. O ZAMAN KATİLE CEZASINI BİZ VERECEĞİZ! KATİLLERİ HALKIN ADALETİYLE BİZ YARGILAYACAĞIZ! BİR AVUÇSUNUZ ALÇAKLAR! BERKİNLER’İN HESABINI SORUYOR! Katil Başbakan Erdoğan, “sokaktaki her iki kişiden biri AKP’li. Arkamızda yüzde 50 milletim var” diyerek halkı teslim almaya çalışıyordu. AKP’nin arkasında yüzde 50 olduğu koca bir yalandır. BİR AVUÇSUNUZ, BİR AVUÇ... Berkin’in cenazesinde tüm Türkiye ayaktaydı. Türkiye sınırlarını da aştı. Dünyanın bir çok yerinde gündemin başında Berkin Elvan vardı. Berkin Elvan için, adalet için ayağa kalkan Türkiye halkları vardı. Yeni bir Haziran Ayaklanması yaşandı. Liseler, üniversiteler okullarını boykot etti, DİSK, KESK ülke çapında iş bıraktı. Ülkenin dört bir yanında illerden ilçelere kadar halkımız adalet için alanlardaydı. AKP HALK İÇİN ARTIK GAYRİ MEŞRU BİR İKTİDARDIR! İstediğiniz faşist yasaları çıkartsın, istediği kadar terör uygulayın. Sıkıyönetim mi ilan ediyor, OHAL mi uyguluyor, istediğini yapsın. Halka rağmen iktidarını sürdüremez. Halk hesap sormaya başlamıştır. AKP HALK DÜŞMANIDIR! Bugün hala dini inançlarını sömürerek arkasına aldığı kesimleri de yarın yanında bulamayacak. Bir tarafta EKMEK İÇİN, ADALET İÇİN, ÖZGÜRLÜK İÇİN AYAĞA KALKAN HALK var. Diğer tarafta hırsızlık, yağma, talan ve çıkarlar etrafında bir araya gelmiş AKP iktidarı ve çevresindekiler var. Halk hesap sordukça yağma ve talan düzeni dağılacaktır. AKP bugün hala yanında gördüklerini yarın bulamayacak. Fethullahçılar’la olan çatışması, “Faiz lobisi” diye tekellerle olan çatışması halkın hesap sormaya başlamasıyla düzenin büyüyen krizidir. Sonuç olarak; 1- AKP, ömrünü tüketmiş bir iktidardır. Hala bugün yanında gördüklerini de yarın göremeyecektir! 2- AKP’nin sonunu oligarşi içi çatışma değil, halk getirecek. Temel çelişki halk ile oligarşik düzen arasındadır. 3- Berkin’in katili AKP’dir!. 4- Tüm ülke çapında halk, BERKİN ELVAN nezdinde EKMEK, ADALET, ÖZGÜRLÜK İÇİN birleşmiştir!


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

125

5- Halk, yağma talan düzeninden hesap sormaya başlamıştır. 6- Bu düzenin adaleti hırsızlık, yağma talan düzenini korumak içindir. 7- Bu devlet, tüm kurumlarıyla gayri meşrudur. 8- Hırsızlık, yağma, talan düzeninin adaletinin karşısında halkın da bir adaleti vardınr. 9- Bundan sonra halk kendi adaletini uygulayacaktır! 10- Düzen içinde halkın hiçbir sorununun çözümü yoktur. 11- Çözüm devrimdedir. Halkın iktidarındadır. Kürt, Türk, Laz, Çerkez, Arap... tüm milliyetlerden, Alevi, Sünni, Hristiyan tüm inançlardan halklarımızın sorunlarının çözümü devrimdedir.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

126

Polis hastane önünde bekleyenlere alçakça saldırdı!

Berkin’in Çektiği Acının Her Saniyesinin Hesabını Soracağız! “Size Taşlar Değil, Kurşunlar Gerek” Yürüyüş, 16 Mart 2014, Sayı 408 16 Haziran tarihinden bu yana Okmeydanı SSK Hastanesi’nde uyutulan Berkin Elvan 11 Mart sabah 07.30 civarında şehit düştü. Şehitlik haberi öncelikle günlerdir hastane önünde bekleyen insanlara açıklandı ve başka insanlara da duyurulması istendi. Tüm halkımız Okmeydanı Hastanesi önüne çağırıldı. Çağrıya yüzlerce kişi uyarak hastane bahçesine akın etti. Berkin’in annesini ve kardeşlerini zorlukla sakinleştiriyorlardı. “Yarası yaşından büyük yavrumun, ekmek almaya değil de ecele göndermişim” sözleri ise anne Elvan’a aitti. Adli Tıp’ın önüne gitmek üzere gelecek otobüsler beklenirken kasıtlı olarak çevik otobüsü geçirildi hastane önünden. Tabi ki bu duruma karşılık halkın attığı taşlar oldu. Taşların atıldığı esnada bir teyzenin polise yönelik söylediği sözler aslında yapılması gerekeni gösteriyordu; “Size taşlar değil, kurşunlar gerek.” Taşların isabet ettiği aracın camından korkakça gaz attı polis. Önceki gün sabah vakti baskın yaparak hastane bahçesini gaza boğan polis tekrar gaza boğdu. Bu saldırı da iki kişiye gaz bombası isabet etti. Ramazan Aydın’ın sağ gözünün üzerinde kırıklar oluşurken, Perihan Deniz’inde ayağında kırıklar oluştu. Bu olay esnasında da bir polis kalkanına el konuldu. Daha sonra Adli Tıp’a doğru yola koyulundu. Kitlenin öfkesi çok büyüktü. Metrobüsten indikten sonra yol boyunca gördükleri polis otolarını taşladılar ve AKP pankartlarını söktüler. Adli Tıp’ın önüne gelenleri ise “Berkin’in Hesabı Mahşere Kalmayacak Hesabını Soracağız/Halk Cephesi” yazılı ve Berkin Elvan’ın fotoğrafının olduğu pankart karşılıyordu. Saat yaklaşık 15.00’a kadar yağmura ve soğuğa aldırmadan bekledi halk. Berkin’in cenazesinin çıkmasına yakın çıkış kapısı önünde kitle kol kola girerek zincir oluşturdu, bu şekilde kapı kapatıldı. Cenaze aracı Adli Tıp bahçesinde görüldüğü anda kitle hiç durmadan “15’inde Bir Fidan Berkin Elvan” sloganını atıyordu. Ardından cenaze arabasının önünde önce Av. Evrim Deniz Karatana kısa bir açıklama yaptı. Açıklamasında, Berkin’in katillerinin başta Recep Tayyip Erdoğan, devletin bakanları ve valinin olduğunu söyledi ve mücadelelerinin süreceğini söyledi. Ardından baba Sami Elvan konuşmasında, Türkiye’nin dört bir tarafında yapılan


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

127

eylemlere değinerek artık büyük bir ailesi olduğunu söyledi. “Bir değil, milyonlarca Berkin’im var artık” dedi. Ardından sloganlarla Okmeydanı Cemevi’ne doğru yola koyuldular. Kitleyi bu sefer Okmeydanı’nda barikatlar ve binlerce insan bekliyordu. Yüzlerce el üzerinde cemevine götürüldü Berkin Elvan. Cemevinin bulunduğu cadde boylu boyunca insan doluydu. Ve ellerinde de kızıl flamalar bulunuyordu. Yukarıdan aşağıya doğra bakıldığında kızıl bir şelale gibi akıyordu. Okmeydanı esnafı Berkin için kepenklerini indirdi, mahallenin gençleri barikat başlarında nöbet tuttular.

İSTANBUL; 10 Mart pazartesi sabah erken saatlerde Berkin Elvan’ın kaldığı hastane önünde bekleyenlere saldıran AKP’nin katil polisi etraftaki eşyalara da saldırarak 10 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Ve akşam saatlerinde gözaltına alınan 10 kişi serbest bırakıldı. Gözaltına alınanları sahiplenmek için 10 Mart pazartesi günü İstanbul Emniyet Müdürlüğü önüne gidilerek 14.20’de basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklaması yapılmadan önce polis taciz etmeye başladı. Açıklama sırasında “Gözaltılar Serbest Bırakılsın, Kahrolsun Faşizm Yaşasın Mücadelemiz, Berkin Elvan Onurumuzdur, Halkız Haklıyız Kazanacağız” sloganları atıldı. Basın açıklamasına 9 kişi katıldı.

ERZİNCAN: Erzincan’da 11 Mart’ta, Dev-Genç, Erzincan Pir Sultan Abdal Derneği, Partizan, Erzincan Dersimliler Derneği ve birçok demokratik kitle örgütlerinin ve onbinlerin katılımıyla yapılan yürüyüş basın açıklaması ve oturma eylemiyle halkın onuru Berkin Elvan haykırıldı. YUNANİSTAN; Yunanistan’ın başkenti Atina’da Türkiye konsolosluğu önünde, Berkin Elvan’ın katledilmesinin hesabını sormak için eylem yapan Halk Cepheliler’e polisler saldırarak 6 Halk Cepheli’yi gözaltına aldı. Yunanistan Halk Cephesi konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Merak etmeyin, biz bir kez daha dersimizi aldık. 15 yaşından fazlasını görsün diye çocuklarımız, ne yapmamız gerektiğini iyi biliyoruz, beynimize Berkin Berkin kazıdınız. Hala farkında değilseniz söylüyoruz: Kaybettiniz!”


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

128

Berkin’in Cenazesinde Milyonları Birleştiren; Adalet Mücadelemizin Yarattığı Meşruluktur Yürüyüş, 16 Mart 2014, Sayı 408 Radikal Gazetesi yazarlarından Tarhan Erdem Berkin Elvan’ın cenazesini değerlendirirken “Gezi’de verilen mesajın çok daha geniş ölçüde tekrarlanması olayıdır” dedi. Haziran Ayaklanması’nda olduğu gibi Berkin Elvan’ın şehit düşmesinin ardından tüm Türkiye çapında halkımız alanlara çıktı. Birçok yerde polis ile çatıştı. Haziran Ayaklanması’nda 20 günlük sürede 3.5 milyon alanlara çıkarken Berkin’in şehitliğinde iki gün içinde -tam rakamlar henüz bilinmese de- onlarca il ve ilçede milyonlarca insanımız alanlara çıktı. Sadece İstanbul’da her on kişiden birinin yani 1.5 milyon halkımızın Berkin’in cenazesine katılmak için alanlara çıktığı söyleniyor. Cenazeye katılan Gazeteci Aydın Engin; “Cumhuriyet tarihi boyunca gördüğüm en kitlesel topluluktu” diyor. Bir başka gazeteci Aslı Aydıntaşbaş Polis yine terör estirdi. Halkımız yine Haziran Ayaklanması’nda olduğu gibi her türlü bedelleri göze alarak direndi. Kesin rakamlar bilinmiyor ancak bilindiği kadarıyla onlarca lisede, üniversitede öğrenciler dersleri boykot etti. ODTÜ’de 10 binin üzerinde öğrenci okulu boykot edip yürüyüş yaptı. Polisle 5 saat boyunca çatıştı. Özel Üniversitelerde öğrenciler ilk kez boykot gibi bir eylem yaptı. DİSK, KESK bir günlük iş bırakma eylemi yaptı. İkisinin de 90’lardan sonra yaptıkları en politik eylemdir. Çünkü KESK 1995 Gazi Ayaklanması’nda daha önce aldığı eylem kararını da “provokasyon olabilir” diye iptal etmişti... Haziran Ayaklanması’nda her ikisi de adeta ortalıkta yoktu. Düzen içinde yer alan, Haziran Ayaklanması’nda bile sesini çıkaramayan çok çeşitli kesimler açıktan AKP iktidarına karşı Berkin Elvan için adalet istedi.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

129

TÜSİAD’tan Sabancılar, Boynerler gibi işbirlikçi tekellere, MÜSİAD üyesi AKP’nin ihya ettiği Ülker Grubuna kadar, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den faşist MHP’ye hatta Mehmet Şimşek, Bülent Arınç Gibi AKP milletvekillerine kadar Berkin için başsağlığı mesajları yayınladılar. Daha doğrusu yayınlamak zorunda kaldılar.

Nedir Bu Zorunluluk? “Berkin Elvan’a Adalet İstiyoruz! Berkin’i Vuranlar Yargılansın” talebiyle 269 gün kesintisiz sürdürdüğümüz mücadele çok büyük bir meşruluk yarattı. Başından vurulan Berkin Elvan’ın komada olduğunu, vuran polislerin hala yargılanmadığını ülke çapında neredeyse duymayan kimse kalmadı. Sadece Türkiye’de de değil, bütün Avrupa ülkelerinde Berkin Elvan için sayısız eylemler yapıldı. Berkin için Adalet istemek tüm adaletsizliklere karşı çıkmakla eşdeğer oldu. Berkin’i sahiplenmemek Berkin’i katleden faşist AKP iktidarının adaletsizliğine ortak olmakla eşdeğer oldu. Onun için iki yüzlülükle de olsa AKP içinden milletvekillerinden Cumhurbaşkanı’na, Faşist MHP’li Devlet Bahçeli’ye kadar Berkin için başsağlığı mesajları yayınlamak zorunda kalmışlardır. İşbirlikçi tekellerin kaygısı ise daha farklıdır. Sabancılar, Ülkerler... gibi işbirlikçi tekeller ise esas olarak halkın öfkesinden korkmaktadırlar. Berkin’e başsağlığı dileyerek halkın öfkesini yatıştırmaya çalışmaktadırlar. Onların korkusu halkın öfkesinin daha da büyüyüp saltanatlarını yıkılmasıdır.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

130

BERKİN İÇİN, ADALET İÇİN TÜM TÜRKİYE’DE MİLYONLAR BİRLEŞTİ

Berkin’in Hesabını Sorana Kadar Susma Türkiye!.. Hesabını Soracağız Halkın Adaletiyle Yürüyüş, 16 Mart 2014, Sayı 408 269 gündür faşizme karşı direniyordu Berkin. Komadaydı berkin... 14 yaşında vuruldu. 15 yaşına hastanede komada girdi. Umudun çocuğu halkın da umudu oldu. Uyanacak yine barikatların, yürüyüşlerin en önünde olacaktı. Yoldaşlarıyla omuz omuza halaya duracaktı... O bir Cepheli’ydi... Halkın Umuduydu... Uyanacaktı... Tüm Türkiye onun uyanmasını bekledi... Berkin Elvan direnişinin 269. gününde uyanamadı: Şehitler kervanına katıldı. BERKİN UYANAMADI, TÜM TÜRKİYE UYANDI! BERKİN İÇİN AYAĞA KALKTI! Berkin Elvan’ın şehitlik haberi duyulduktan sonra halk işini gücünü bırakıp Berkin’i uğurlamak ve katillerden hesap sormak için meydanları doldurdu. Umudun çocuğu Berkin artık milyonların da çocuğuydu...

İstanbul-Okmeydanı: Berkin Elvan şehit düştükten sonra 11 Mart’ta Okmeydanı halkı ertesi gün yapılacak cenaze töreninde güvenliği sağlamak için mahallenin tüm girişlerine barikat kurdu. Barikatların başında da çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu insanlar ateşler yakarak mahalleyi korudu. Okmeydanı halkı da sahipsiz bırakmıyor, çayları demledi, yiyecek getirdi. Barikatların başından sloganlar, marşlar ve türküler hiç eksik olmadı. Yine akşam saatlerinde yüzlerce kişi mahalle içerisinde kitlesel bir yürüyüş yaptı. Okmeydanı sürekli sloganlarla inledi. Bu şekilde Okmeydanı sabahı karşıladı. Okmeydanı esnafı 2 gün kepenk kapatma kararı aldı.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

131

Sabah Berkin Elvan’ın cenazesine katılmak için halk akın akın mahalleye gelmeye başladı. Okmeydanı’nda kalabalıklaşmaya başladı. Herkes işini, okulunu bırakıp geliyordu. Liseliler pankartlarını açarak kardeşleri Berkin’e koşuyordu. Anneler, babalar evlatları “Berkin Elvan Yaşıyor” diyerek Berkin’e koşuyordu. Berkin’i sahiplenen ve cenazeye gelen herkesi Berkin Elvan barikatları karşıladı. Okmeydanı çevresindeki yollar, metrobüs yolu on binlerle doldu taştı. Cenaze törenine gelen halk, her yerde Cepheliler tarafından karşılanarak Cemevi’ne yönlendirildi. Okmeydanı girişlerinde halkı Cephelilerin barikatları karşıladı. Anma saat 12.00’de Okmeydanı Cemevi’nde yüzbinlerin katılımıyla yapıldı. Anmadan sonra cenaze Feriköy Mezarlığı’na doğru yola koyuldu. Yüzbinlerce insan cenazeyle birlikte hareket etti. E5 boyunca Okmeydanı’ndan yürüyen yüzbinler Şişli Meydanı girişini hınca hınç dolduran yüzbinlerle buluştu. Milyonlarca insan “Katil Erdoğan” sloganı attı. Cenazenin arkasında halk seli vardı. Halk kendi evladını uğurlamak için geldi. Cenaze mezarlığa ulaştığında katılımın yaklaşık olarak 3 milyon olduğu bildirildi. Taksim Dayanışması, Feriköy’deki toprağa verme töreninin ardından Gezi Parkı’na gidip karanfil konması için çağrıda bulundu. Gezi Parkı’na karanfil bırakmaya, Berkin’in katillerini protesto eden halka polis azgınca saldırdı. Saldırıda birçok kişi yaralandı. Halk saldırılara rağmen dağılmadı. Taksim’e çıkan bütün yollarda çatışma devam etti.

İstanbul-Gazi Mahallesi: Halk Cepheliler 12 Mart’ta Gazi katliamında katledilen şehitleri ve direnişi anmak için Gazi Mahallesi’nde anma düzenledi. Anmanın bitiminde anmaya katılan 1500 kişi Berkin Elvan’ın cenazesine katılmak için Gazi Mahallesi’nden Okmeydanı’na geçti.

İstanbul-Sarıgazi: 6 Mart’ta Sarıgazi halkı Sarıgazi Demokrasi Caddesi’nde bir araya gelerek Vatan İlköğretim Okulu’nun önünden Sarıgazi merkeze yürüdü ve gece 03:00’e kadar oturma eylemi yaptı. Oturma eyleminin ardından ateş yakarak halaylar çektiler. 7 Mart günü saat: 20:00 de Vatan İlköğretim Okulu önünden başlayarak Demokrasi Caddesi’nden Sarıgazi Merkeze yürüyen halk ateş yakarak halaylar çektiler.

İstanbul-Taksim: 8 Mart günü Halk Cepheliler Taksim anıtı önünde Berkin’in sesi oldular. Saat 16.00’da Anıtın önünde “Diren Berkin Hesabını Soracağız” pankartını açan Ali Ekber Durgun ve Melihcan Yılmaz, AKP’nin katil polisleri tarafından işkenceyle gözaltına alındı. Hemen ardından Furkan Akbaş ve Eren Yılmaz aynı pankartı açarak anıta yürüdüler. Yine işkenceyle gözaltına alındılar. Ve yine aynı pankart açıldı anıtın önünde. Bu eylemde de Fırat Karatağ işkenceyle


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

132

gözaltına alındı. Bu üç eylemde de halk, Halk Cephelileri ve Berkin’i sahiplendi. Polise tepki gösteren insanlar, gözaltıları da engellemeye çalıştı. Sloganlarla bu eylemlere destek verdiler. Halk düşmanları, baktıkları her yerde artık Berkin’i görecekler. Bundan sonra geceler Berkin, gündüzler Berkin olacak. Adaletimiz, halk düşmanları için kıyamet olacak.

İzmir: İzmir Halk Cephesi Haziran Ayaklanması’nda evinden ekmek almak için çıkan ve katil polisler tarafından hedef gözetilerek başından vurulan ve 269 gündür komada yaşam mücadelesi veren Berkin Elvan’la ilgili Güzeltepe mahallesinde “Berkin Elvan Ölümsüzdür ve Cephe” yazılamaları mahallenin birçok yerine 11 Mart günü nakşedildi. Ankara: Ankara’da 7 Mart akşamı saat 8’de Berkin Elvanın sağlık durumu ile ilgili Yüksel Caddesinde Liseli Dev-Genç’liler basın açıklaması düzenledi.10 Liseli Dev-Genç’linin düzenlediği basın açıklamasında ‘’Diren Berkin Dev-Genç Seninle’’ ozalitinin arkasında onlarca insan sloganlara eşlik ederek, basın açıklamasına destek verdi. 11 Mart günü Berkin Elvan’ın şehit düşmesinin ardından Halk Cephesi ve Ankara Dayanışması’nın çağrısıyla Kızılay Güvenpark’ta binlerce insan 15’inde devletin öldürdüğü Berkin için bir araya geldi. Polisin çok şiddetli saldırısıyla onlarca insan yaralandı ve 40’ın üzerinde gözaltı yaşandı. Antalya: Haziran Ayaklanması’nda Berkin Elvan’ı kafasına attığı gaz fişeği ile vuran polisin aylardır yapılan eylemlere rağmen açıklanıp yargılanmaması üzerine, Halk Cephesi Antalya’dan İstanbul’a “Berkin Elvan İçin Adalet” yürüyüşü başlattı. 8 Mart günü Attalos Meydanı’nda yapılan eylemde katillerini kahraman ilan eden faşist AKP iktidarının adaletsizlikleri, hastalanarak, donarak, polis kurşunları ve gaz fişekleri ile ölen çocuklar anlatıldı. Uğurlu, adaletsizliği teşhir etmek ve Berkin’i vuran polisin açıklanarak yargılanması için adalet yürüyüşünü başlattıklarını duyurdu. Adalet için Berkin Elvan’a yürüyen Halk Cepheliler ilk gün 35 km yol yürüdüler. Berkin Elvan’ın şehit düştüğü haberi, Adalet için yürüyen Halk Cepheliler’e Bucak ilçesinde dinlendikleri öğrenci evinde ulaştı. Bucak, Burdur arasındaki 42 km’lik yolu yolda rastladıkları kar yağışına rağmen aşarak akşam 21.30 civarında Burdur’a ulaştılar. Halk Cepheliler 11 Mart günü Burdur Meydanı’nda yapacakları basın açıklamasından sonra Adalet için Berkin Elvan’a Afyon üzerinden devam edecekler. Berkin Elvan’ın şehitlik haberi öğrenildikten sonra Antalya’da ve tüm ülkede


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

133

ortak bir hareketlilik başladı. 11 Mart’ta Akdeniz Üniversitesi’nde öğrenciler yürüyüş yaptı. Yürüyüşün özel güvenlik tarafından engellenmesi üzerine çatışma yaşandı. Bununla beraber liseliler Attalos Meydanı’nda, analar ise ekmek alıp Cumhuriyet Meydanı’nda oturma eylemi yaptı. Akşam saatlerinde Kışlahan ve Halk Bankası önünde toplanan 2 bin kişi Berkin’in resimleriyle eylem yaptı. “Berkin Elvan Ölümsüzdür”, “Berkin İçin Adalet İstiyoruz”, “Faşizme Karşı Omuz Omuza”, “Katil Polis Hesap Verecek”, “Anaların Öfkesi Katilleri Boğacak”, sloganları atıldı. Faşizme karşı öfke vardı. Yavaş yavaş yürüyen eylemciler Kışlahan havuz yanına geldiğinde çevik kuvvetin çevrelerine yerleştiğini görünce polise yöneldi. Atılan gaz fişekleri halkın öfkesini daha fazla artırdı. Bunun karşısında polis geri çekildi. Sloganlarla Cumhuriyet alanına ulaşıldığında halk alana sığmadı. Eyleme katılan insanlara polislerin saldırması üzerine çatışma yaşandı. Bir süre çatışma yaşandıktan sonra eylem sona erdi.

Burdur: Berkin Elvan’ın şehit düştüğü haberi, “Adalet için Berkin’e” yürüyen Halk Cepheliler’e Bucak ilçesinde dinlendikleri öğrenci evinde ulaştı. Acıları, üzüntüleri ve öfkeleri haberi teyit etmek için açtıkları telefondan da hissediliyordu. Bir an önce Berkin’e ulaşmak isteseler de daha güzergâhlarının ilk iline dahi ulaşmadıkları için hemen yola çıktılar. Bucak, Burdur arasındaki 42 km’lik yolu, yolda rastladıkları kar yağışına rağmen aşarak akşam 21.30 civarında Burdur’a ulaştılar. Halk Cepheliler 11 Mart Çarşamba günü saat:11.00’de Burdur meydanında yapacakları basın açıklamasından sonra Adalet için Berkin Elvan’a ulaşmak için Afyon üzerinden devam ettiler. Duyanlar duymayanlara Berkin’in şehit düştüğü haberini verdiler. Akdeniz üniversitesinde öğrenciler de yürüyüş yaptılar. Yürüyüşlerinin özel güvenlik tarafından engellenmesine karşı bir süre çatışma çıktı. Çatışmanın ardından öğrenciler dağıldı. Acı haberi alan liseliler de Attalos meydanında oturma eylemine başladı. Yine Cumhuriyet meydanında ise ekmek alıp, hazırladıkları dövizlerle analar oturma eylemi yaptılar. Akşam saat 18.30’da ise Kışlahan-Halk bankası önünden başlayıp Cumhuriyet meydanına kadar Berkin’in resimlerini alıp gelen 2 bini aşkın kişiyle birlikte eylem yapıldı. Atılan sloganların ardından halk, CHP’lileri aralarına almak istemedi. Kısa bir gerginlik yaşandı. Sloganlarda faşizme karşı öfke vardı. Eylemciler toplanma yerine sığmadı. Alanda sabah annelerin başlattığı oturma eylemi devam etti. Burada yapılan basın açıklamasında Berkin’in 14 yaşı, 16 kiloluk bedeni ile 269 gündür faşizme karşı direndiği anlatıldı. Berkin’i fiziksel olarak kaybetsek de direnişi ile mücadelemizde hep olacağı duyuruldu. İstanbul’da Berkin’i bekleyenlere dahi tahammülsüzlüğü faşizmin acizliği olduğu ve “Berkini kaybettik ama adalet mücadelemiz


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

134

devam ediyor” denilerek, şuanda 5 insanın Berkin Elvan için Adalet yürüyüşünü Burdur yolunda tipiye yakalansalar da sürdürdükleri duyuruldu. Eylem saygı duruşu ve söylenen marşlardan sonra sloganlarla bitirildi. Kitle uzun bir süre daha alanda kaldı. Polisin alan çevresine gelmesi ile yaşanan gerginlik sonucu gaz fişekleri atan polisle çatışma yaşandı. Çatışmadan sonra kitle dağıldı.

Adana: 9 aydır komada olan Berkin için adalet istiyoruz eylemi her hafta olduğu gibi İnönü parkında yapıldı. 9 Mart günü İnönü Parkı’nda yapılan eylemde Berkin’in sağlığı hakkında bilgi verilerek Berkin’in komaya girmesine neden olan katil polislerin cezalandırılması istendi.

Gaziantep: Antep Demokrasi Platformu ve Antep Dev-Genç’in çağrısıyla 11 Mart’ta Gaziantep Üniversitesi’nde toplanan 3 bin kişilik kitle şehit düşen Berkin Elvan için sloganlarla yürüyüşe geçti. Yürüyüş sırasında Faşist AKP’nin seçim bürosunda asılı olan Katil Tayyip Erdoğan’ın pankartları yırtıldı. Eylemin başladığı alana dönmek üzereyken AKP’nin katil polislerinin tahrikleriyle kısa süreli gerginlik yaşandı. 12 Mart’ta Düztepe Mahallesi Cemevi’nde Berkin Elvan’ın temsili cenaze töreninin çağrısıyla eylem iradi olarak bitirildi. Kırıkkale: Kırklareli halkı şehit düşen Berkin Elvan’la ilgili 11 Mart’ta eylem yaptı. Dingiloğlu parkı önünde toplanan halk Anıt Parka kadar yürüyüş düzenledi. Yürüyüş boyunca “Faşizme Karşı Omuz Omuza”, “Berkin’in Hesabını Halk Soracak”, “Berkin’in katili AKP’nin Polisi”, “Berkin’in Hesabını Devrimciler Soracak” sloganları atıldı. Açıklamanın ardından eylem sona erdi. Eyleme 1500 kişi katıldı. Balıkesir: Balıkesir’de Berkin’in şehit düştüğünün öğrenilmesinin ardından Balıkesir Dev-Genç, BALDEP eylemine katılma çağrısı yaptı. Uğur Mumcu Meydanı’na toplanan halk sloganlarla öfkelerini haykırdı. Yaklaşık 2 bin kişinin katıldığı açıklamadan sonra Ali Hikmet Paşa Meydanı’na sloganlar, alkışlar, ıslıklar eşliğinde yürüdü. Meydana varıldığında kitle yaklaşık 3 bin kişi oldu. Kısa bir açıklama ve sloganlardan sonra Dev-Genç’liler slogan atmaya ve insanları orada tutmaya devam etti. Burada Grup Yorum’un şarkılarının söylenmesinin ardından eylem sona erdi.

Dersim: 11 Mart günü Dersim Halk Cephesi biraraya gelerek katil AKP’nin önüne yürüdüler. Ellerinde, “Berkin Elvan Ölümsüzdür, Hesabını Soracağız” pankartı ve “Berkin Elvan Onurumuzdur” sloganlarıyla yürüdüler.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

135

AKP önünde yapılan açıklamada, hastane önündeki saldırılara değinilerek “Bugünden itibaren Berkin Elvan’ı katledenlere uyku yok! Bu düzende adaletin olmadığını biliyoruz, o yüzden Berkin Elvan’ın katillerinden ancak halkın adaleti hesap sorabilir ve soracaktır” denildi. Dersim Hozat ilçesinde de halk Berkin için sokaklara indi. “Sabrımızı Sınamayın Berkin’i Vuran Polisleri Açıklayın-Dersim Halk Cephesi” pankartını açarak Hozat Meydanı’nda yürüyüş düzenlendi. Yürüyüşe Hozat’taki devrimci yapıların da destek verdiği eyleme 300’e yakın kişi katıldı. Eylemde okunan açıklamada, “Sen rahat uyu Berkin Elvan, 269 gün bizlere umut saçtın. Bu umut Anadolu’nun her tarafında isyanın adı olan Dersim’de de yankılanacak” denildi. Yürüyüş boyunca “Berkin Elvan Ölümsüzdür, Berkin Elvan Onurumuzdur, Bedel Ödedik Bedel Ödeteceğiz” sloganları atıldı. Berkin Elvan’ın şehitlik haberinden sonra Dersim merkez ve ilçelerde yapılan açıklamalardan sonra akşam saatlerinde polis karakolunun önünde bekleyen TOMA ve karakola atılan taşlarla çatışma başladı. Atılan taşlarla birlikte TOMA kitleye basınçlı su ile ve gaz bombaları ile saldırdı. Kitle yollara barikat kurarak polis karakolunun önündeki polislerle çatışmaya devam etti. TOMA’nın üzerine çıkarak su sıkmasını engellemeye çalışıldı. TOMA’nın dibine girerek kürekle aynaları parçalandı. Çatışmada polisin attığı gaz bombası sonucu bir kişi bacağından, bir kişi de yerden seken gaz bombası sonucu başından hafif şekilde yaralandı. Saatlerce süren çatışmaya 2000 kişi katıldı. Berkin Elvan için Dersim’de bir başka eylem de Ovacık’ta yapıldı. Öğle saatlerinde, Halk Cepheliler eylem çağrı için el bildirisi ve konutlar mevkiinde sesli anonslar yaptı. 11 Mart günü Turistik Otel önünde toplanan kitle Belediye önüne kadar yürüdü. Ovacık Belediye binası önünde yapılan açıklamada “Berkin’in ölümü, uyuyanları sarsan bir deprem, karanlığı aydınlatan bir ışık olacak” denildi. Berkin Elvan da Ovacık çocuklarından birisidir denilen açıklamanın ardından tüm Gezi şehitleri ve devrim şehitleri adına bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Açıklamadan sonra dilek balonlarıyla Berkin Elvan’a selam gönderildi. Eyleme 2000 kişi katıldı.

Edirne: Berkin Elvan’ın şehit düşmesinin ardından akşamüstü Zübeyde Hanım Parkı’nda toplanan kitle AKP’ye doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş AKP önüne kadar sürdü. Yüzlerle başlayan yürüyüş binlere döndü. Yaklaşık 5 bin kişi oldu. Dev-Genç’lilerin çadırının önünden geçerken direnişleri alkışlandı. AKP’nin önüne varıldığında yolda oturma eylemi başladı. Yarım saatlik oturma eyleminin ardından Zübeyde Hanım Parkı’na geri yürünerek eylem sona erdi. 11 Mart günü Edirne Dev-Genç umudun çocuğu Berkin Elvan için yazılamalar yaptı. Berkin’in hesabının sorulacağı ve katillerin halkın adaletinden kaçamayacağı bildirilen yazılamalarda “Berkin Elvan Ölümsüzdür!’’ ve ‘’Berkin’in Hesabını Soracağız! - DEV-GENÇ” denildi.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

136

11 Mart günü Trakya Üniversitesi Ayşekadın Yerleşkesi’wnde, direniş çadırının yanında Berkin için eylem yapıldı. Eylemde “Berkin Elvan Ölümsüzdür- Edirne Dev-Genç” pankartı açıldı ve “Berkin Elvan Ölümsüzdür, Polis Simit Sat Onurlu Yaşa, Katil Devlet Hesap Verecek, Halkız Haklıyız Kazanacağız” sloganları atıldı.

Eskişehir: 11 Mart günü Eskişehir halkı Espark önünde toplanarak AKP’ye yürümeye başladı. Yürüyüş sırasında AKP seçim bayrakları söküldü. Çevreden insanlar evlerinden destek verdiler. Karakolun önüne gelindiğinde “Polis Simit Sat Onurlu Yaşa” “Katil Polis Hesap Verecek” sloganları yükseldi. Cepheliler “Katil PoABD’den Berkin Uyarısı: lis – Cephe” yazılamaları yaptı. Binlerce kişi Yunusemre Caddesi’nde Ali İsmail’in ABD’nin Korkusu katledildiği sokaklardaydı. Polis barikat Hiç Bitmeyecek! kurmuş bekliyordu. Basın açıklamasının ABD ülkemizden defolup gitmeAKP önünde yapılmasına izin verilmeyince halk polisi taşlamaya başladı. Polis den, Cephe varolduğu sürece korkuönce TOMA’yla eylemcilere saldırdı. ları asla bitmeyecektir. 14 Yaşındaki Buna rağmen kitle dağılmayınca çok sa- Berkin Elvan’ın şehitliği de ABD’ye yıda plastik mermi, gaz ve ses bombala- “uyarılar” yaptırmaktadır. ABD İstanbul Başkonsolosluğu, rı ile halka saldırdı. Saldırı esnasında bir çok insan yaralandı. Halk iradi olarak Es- Berkin Elvan'ın ölümünün ardından park’a çekildi. Gecenin geç saatlerine İstanbul'da düzenlenecek eylemlerle kadar barikatın önünde yakılan ateşin et- ilgili olarak ABD ülkemizdeki ajanrafında halaylar çekildi. Daha sonra Ber- larını bilgilendirdi. Konsolosluğun kin’in en sevdiği Grup Yorum marşları internet sitesinden yayınlanan duyuruda, Berkin Elvan'ın ölümünü takisöylendi. ben İstanbul'da gösteriler düzenleneceği, gösterilerin saati ve yeri bilinKocaeli: Kocaeli Dev-Genç’liler; 11 memekle birlikte Taksim Meydanı ve Mart günü İzmit Cumhuriyet Çocuk Par- Okmeydanı Hastanesi çevresinde Dükı’nda Umudun Çocuğu Berkin Elvan için zenlenmesinin beklendiği belirtile4 saatlik oturma eylemi yaptılar. 8 kişinin rek, Feriköy Mezarlığına yürüyüş katıldığı oturma eylemi boyunca slogan- düzenleneceği, gösteri alanlarından lar atıldı, marşlar söylendi, halkı bilgi- kaçınılması ve protesto mekanlarının lendirmek için sık sık sesli duyurular ya- yakınlarındayken dikkatli olunması pıldı. Oturma eylemi yapılan açıklama ile uyarısında bulundu. ABD vatandaşsona erdi. Kocaeli Dev-Gençliler; oturma larından, gösterilerin barışçıl amaçlarla eyleminden sonra Berkin Elvan Yürüyü- düzenlense bile çatışmaya ve şiddete şü’ne katıldılar. Yürüyüş Cumhuriyet Par- dönüşebileceği hatırlatılarak kişisel kı’ndan başlatılarak AKP binasının önü- güvenlikleriyle ilgili gerekli önne kadar sürdü. Polisin biber gazı ve taz- lemleri almaları istendi.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

137

yikli su ile saldırması sonucu bir süre polisle çatışma oldu.

Malatya: 10 Mart günü Malatya Haklar Derneği’nin çağrısı üzerine bir araya gelen demokratik kurumlar 268 gündür Okmeydanı SSK Hastanesi’nde yatmakta olan ve her geçen gün durumu biraz daha ağırlaşan Berkin Elvan için eylem yaptı. Malatya merkez postane meydanında yapılan eylemde AKP’nin faşist polisine de tepki gösterildi.

Mersin: 11 Mart günü Mersin Kazanlı’da 4 Cepheli mahallelerde sesli duyurularla dolaşarak halkı Berkin Elvan için Kazanlı meydana çağırdı. Kazanlı dernekten meydana kadar sloganlarla yürünen eylemde meydana gelindiğinde halk da toplanmıştı. Berkin Elvan’ın nasıl vurulduğunu, nasıl şehit düştüğünü ve hesabının sorulacağını anlatan kısa bir konuşmanın ardından halk tekrar Kazanlı derneğe sloganlarla yürüdü. Derneğin önüne gelindiğinde halk açlık grevine sloganlarıyla destek verdi. Yaklaşık yarım saat süren eyleme 70 kişi katıldı. Tarsus Yarenlik (özgürlük) Alanında 12 Mart 2014 öğle saatlerinde Berkin Elvan için yapılan ve tek kişiyle başlayıp kısa sürede 17 kişiye ulaşan bir saatlik oturma eylemi yapıldı. 12 Mart 2014 GÜNÜ BERKİN İÇİN DURUŞMALARI BOYKOT EDİYORUZ!

ÇOCUKLAR UYURKEN SUSULUR, AMA ÖLÜRKEN DEĞİL! Berkin Elvan’ın cenazesi ve defin işlemlerinin 12.03.2014 günü gerçekleşeceği halk ile paylaşıldı. Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi "12.03.2014 günü duruşmalara katılmıyoruz, duruşmaları boykot ediyoruz. 15 yaşında bir çocuğun başından vurularak öldürüldüğü bir anda işimizi yapmayı, hele ki adına saray dedikleri ama yalnızca suçları örtbas etmeye yarayan, katilleri aklayan bir binanın içerisinde iş görmeyi zul görüyoruz. Bütün meslektaşlarımızı boykota destek vermeye, duruşmalara girmek yerine hep birlikte Berkin’in cenazesine katılmaya çağırıyoruz." denildi. Ayrıca, "Berkin bizim kardeşimiz, oğlumuz, vicdanımızdır. Katillerinden hesap soracağız. Çünkü çocuklar uyurken susulur ama ölürken değil!" Yine Halkın Hukuk Bürosu’nun konuya ilişkin yaptığı açıklamada " Ancak adalet özlemiyle yanıp tutuşan halkımız Gülsüm Ana’nın gözyaşlarını dindirecektir. 14 yaşında kanı sokağa akıtılan Berkin’imizin hesabını halkımız soracaktır." denildi.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

138

12 Mart günü Mersin Üniversitesi Çiftlikköy (merkez) Kampüsü’nde Mersin Üniversitesi Öğrencileri Berkin Elvan’ı uğurlamak için yürüyüş yaptı. Kafelerin olduğu yerden sesli duyurularla öğrenciler eyleme çağırıldı. Daha sonra hep birlikte Fen-Edebiyat Fakültesi ve yemekhaneye yüründü. Yemekhanede çekilen ajitasyonun ardından kitle İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’ne doğru sloganlarla yürüdü. Her fakülteden kitleye öğrenciler katıldı. Daha sonra Cumhuriyet Meydanı’na yürünerek orada basın açıklaması okundu. Okunan açıklamada “Berkin’in katillerinin bilindiği ve Berkin’in hesabının sorulacağı, halk düşmanlarının halkın adaletinden kaçamayacağı” söylendi. Yüzü aşkın öğrencinin katıldığı eyleme Eğitim-Sen’li hocalar da destek verdi. Açıklamanın ardından 10 dakikalık oturma eylemi yapıldı.

Yazılı Açıklamalar... Berkin Elvan’ın şehit düşmesinin ardından bir çok demokratik kurum ve örgüt yazılı açıklamalar yaparak Berkin için başsağlığı dilediler ve adalet istediler. Ankara Halk Cephesi, Gençlik Federasyonu, Samsun Dev-Genç, Halkın Hukuk Bürosu, Harita Ve Kadastro Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, Mimarlar Odası Ankara Şubesi Berkin Elvan’ın şehit düşmesinin ardından yazılı açıklamalar yaptılar.


139

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Ekmek, Adalet Ve Özgürlük İçin Bağımsız Türkiye İstiyoruz! Faşizme Karşı Demokrasi, Emperyalizme Karşı

Bağımsızlık Mücadelesinde; Türkiye Halkları Onurlu Bir Evladını Daha Toprağa Verdi! Yürüyüş, 16 Mart 2014, Sayı 408 TAM 269 GÜNDÜR DİRENDİ BERKİN... Ölüme direnişi aslında direnişe çağrıydı. Uyurken, halkı uyandırmak için büyük bir direnişti bu... İstediği gibi de oldu delikanlı ismi Berkin’imizin... Gün gün erirken kendisi, gün gün uyandırdı halkı... Görmeyen gözleri açtı, duymayan kulakları duyurdu, konuşmayan dilleri çözdü... İsmi Berkin’di onun... BERKİN DEMEK SAĞLAM GÜÇLÜ KUVVETLİ DEMEKMİŞ... İsminin; sağlam güçlü, kuvvetli anlamına uygun bir şekilde direndi Berkin... Tüm Türkiye’yi, hatta dünyayı da uyandırarak! Nasıl bir ülkede yaşıyoruz, gördü Türkiye 269 gün içerisinde... Vatanı nasıl soyup soğana çeviren, ceplerini değil evlerini odalarını doldururken paralarla halkın açlık ve yoksulluktan ölümlerine tanıklık etti halkımız... Bu Türkiye gerçekliğinde yeni değildi ama Berkin Elvan uyurken konuşuyordu. Bakın diyordu! Benim katillerim sokaklarda ama benim arkadaşlarım, abilerim ve ülkenin onurlu evlatları Dev-Gençliler hapishanede diyordu sokaklarda... Direniyordu sokaklarda o da... Her Dev-Gençli Berkin’di o an sokakta... Görün diyordu Berkin, görün! Bakın diyordu! Benim katillerim sokakta, ekmeğin peşindedir benim anam-babam, ırgatlık, temizlik yapmışlardır beni bugüne getirebilmek için... Bundandır ellerindeki nasırlar diyor ve faşizmin temsilcisi Tayyip ve onun saltanatının nasıl babalarımızın alın-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

140

terini çaldıklarını, nasıl kutu kutu sakladıklarını görün diyordu... Görün diyordu alınterimizi çalan, bizi onursuz bir yaşama zorlayan bu düzeni ve bekçilerini... Görün diyordu... Sokağa çıkan devrimci işçiler ve memurlarla birlikte sokakta çalanlara karşı alınterini savunuyordu.. O an sokaktaki her devrimci işçi, her devrimci memur Berkin’di! Berkin’in sesi yükseliyordu! Doğarken bile 2 bin dolarla borçlu doğan kendi gibi tüm çocuklar için vatanı soyan, talan edenlere karşı; ayağa kalkın diyordu! Bakın diyordu; Benim katillerim sokakta! Ben burada uykudayım ama benim için mücadele eden tutsak abilerim- ablalarım da ölüyor diyordu. Devrimcilerin ana- babalarının seslenişiyle kendi babasının annesinin sesini duyuyordu... Tayad’lılar “Berkin Onurumuz” derken bu ses “Hasta Tutsakları Öldürtmeyeceğiz” sloganıyla birleşiyordu... TAYAD’lı analar; Berkin’in annesi, babasıydı. Her TAYAD’lı anamızın babamızın evladı artık Berkin’di... Bakın diyordu, Berkin! Bakın! Ben bu mahallenin çocuğuyum... Bu mahallenin her karışında biz varız. Bu mahalle bizim her şeyimiz diyordu. Yozlaşmaya karşı halkı kumarhanelere, birahanelere karşı birleşmeye çağırıyordu. Kendi gibi gençlere sahip çıkılmasını istiyordu. O devrimci ablaları, abileriyle birlikte bu mücadelenin içinde yer alıyordu. Bu yozlaşmaya karşı Berkin kendine kalkan yapıyordu değerlerimizi... Herkesi de uyurken bunun için çağırıyordu... İlk başta bu yüzden Okmeydanı’ndaki Liseli DevGenç’liler onun sesine ses veriyorlardı. Berkin’i çağırıyorlardı; uyan oyunlarımızı, parasız, sınavsız bir gelecek için mücadeleyle birleştirmeye davet ediyorlardı... Boş kalan yerini doldur diyorlardı Berkin’e.. İşte Berkin bu çağrıya kulak verip, bir tek Berkin’imizken milyonlarca Berkin oldu! Berkin şimdi Türkiye’nin, Berkin şimdi dünyanın, Ezilen, zulüm gören halklarındır! BERKİN ŞİMDİ TÜRKİYE’NİN, BERKİN ŞİMDİ DÜNYANIN, Ezilen ve zulüm gören halklarının kalbidir! Berkin şimdi açlığa, yoksulluğa ve zulme direnen halklarının sıkılı yumruğu-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

141

dur! Berkin şimdi yolsuzluğa ve yozlaşmaya karşı değerlerini sahip çıkan, hesap sorandır! Berkin; şimdi yeni Berkinler’in olmaması için; Onun acısıyla öfkesini bileyleyen, Bağımsız bir Türkiye özlemiyle, deli- divane olup her daim mücadelenin en önünde olanlardır! Berkin şimdi ben, sen, o’yuz! Berkin direnen herkestir! Direnecek, örgütlenecek, güç olacağız! Erken büyüyor bizim gibi ülkelerde çocuklarımız... Erken büyüyor bizim gibi açlık ve yoksulluğa karşı direnen, zulme boyun eğmeyenlerin ülkelerinde çocuklarımız... Berkin erken büyüdü! Berkini ninniler değil, Berkin’i oyunlar, parklar, çiçekler- böcekler değil! Berkin’i faşizm büyüttü! Faşizmin TOMA’ları, copları, gazları, Faşizmin paralı, ezberci sınavcı eğitimi büyüttü! Bu yüzdendir ki elindeki sapan da, Yüzündeki o kıp kırmızı fular da, Berkin gibi onurumuz, gururumuzdur! Sizin sonunuzdur işte bu Berkin, Sizin sonunuzun resmidir! Ekmek, adalet ve özgürlük mücadelesinin şimdiden kazandığımızın, Bağımsız Türkiye’nin müjdesidir! Daha doğmadan anne karnındayken bile tam tamına 2 BİN DOLAR BORÇLA DOĞAN ÇOCUKLARIMIZ, BERKİNLER İÇİN! Ülkemizde çocuklar çok küçük yaşlarda çalışmaya başlamaktadır. Ucuz işgücü kaynağı olan çocuk işçilerin sayısı 2 milyona yakındır. Bunun anlamı şudur; halk çocuklarının büyük bir bölümü, şu veya bu biçimde daha küçükken çalışmaya başlıyor. Gittiğimiz tamir atölyelerinde, mobilyacılarda, halı tezgâhlarında, lokantalarda, ayakkabıcılarda, konfeksiyonlarda, fırınlarda o küçük elleri görmeyi kimse yadırgamıyor artık. Üstelik hepsi sendikasız, sigortasızdırlar. Ülkemizde bebek ölüm oranları, Avrupa’nın en yüksek oranlarında seyretmektedir. Ülkemizde doğan her bin bebekten 41'i sadece bir yıl yaşayabiliyor. Ve bir not daha; Türkiye'de 5 yaş altı ölümlerinin yüzde 60'ı beslenme eksikliğinden kaynaklanıyor. Bu cümle her şeyi özetlemeye yetiyor. 10 çocuktan biri daha 1 yaşına gelmeden yaşamını yitiriyorsa, her yıl 5 yaşın altında 66 bin çocuk ölüyorsa ve çocuklarımızın ölüm nedeni yetersiz beslenme ise, sadece bunlar, oligarşinin iktidarının değişmesi için yeterli gerekçedir. Çocuklarımızın gözyaşlarını faşizmin kanlı elleri değil, Devrimci Halk İktidarı silecektir...


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

142

Öfkemizi Sınamayın, Şehit Ailelerimizden, Mahallelerimizden, Çocuklarımızdan Uzak Durun! Seçim Öncesi Yolsuzluklarınızın Üstünü Provokasyonlarla, Halkın Kanıyla Örtmeye Çalışıyorsunuz!

Siz Provokasyonları Bırakın, Berkin’in Katillerini Açıklayın, Halka Teslim Edin! DHKC Basın Bürosu Tarih: 13 Mart 2014, Açıklama 425

Berkin 269 gün sonra 11 Mart’ta ölümsüzleşti. Faşizmin adaletsizliğine, zulmüne, talan ve soygununa cevap verircesine ölümsüzleşti. 269 gündür her gün faşizmin adaletsizliğini sorgulatırken, hesap sordururken ölürken de buna devam etti. Berkin gibi çocuklarımıza sıkılan her kurşun, her gaz aslında bu ülkenin geleceğine sıkılmıştı. Emperyalizmin işbirlikçisi tekellerin temsilcisi faşist AKP iktidarının hedefi ülkenin geleceğini mahkûm etmek, karanlığa boğmaktı. Karanlığa boğmak ve bu karanlıkta soygun ve talana devam etmekti. Karanlığa boğmak ve karanlığı aydınlatmak isteyen Berkin’lerin de üstüne ölümle yürüdü. Ölümle boğmak, susturmak, yok etmek istedi. Yanıldınız zulmün bekçisi AKP iktidarı ve onun yargısı, polisi... Yanıldınız karlarına kar kattığınız Ülkerler, Sabancılar, Çalıklar... Yanıldınız dünyayı kana bulayan Amerika olmak üzere emperyalistler! Bu ülkede Berkinler var... Bu ülkede Berkinler de, onlardan talimat alan Muharremler’de olacak! Bu ülkede Berkinler de, halkların katili Amerika’dan hesap soran Alişan’lar da olacak!


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

143

Ne yaparsanız yapın, ne kadar zulüm uygularsanız uygulayın, ne kadar açlığı, yoksulluğu, yozlaşmayı büyütmeye çalışırsanız çalışın.. Başaramadınız, başaramayacaksınız. Çünkü bu tabloyu siz yarattınız, Berkinleri, Muharremleri, Alişanları siz var ettiniz.. Daha Berkin doğarken 2 bin dolar borçla doğdu! Öyle bir ülke ki bu ülke çocuklar doğarken iki bin dolar borçla doğuyor. Kendilerinin annelerinin babalarının yapmadığı bir borcu ödemek zorunluluğu ile doğuyor.. Bu yüzden bu tabloda ancak sizin yok olmanızla değişecektir! Bu yüzden bugün hesap sormak için, sizin iktidarınızı yok etmek için binler, on binler, yüz binler, milyonlar sokaktadır! YOLSUZLUKLARINIZIN ÜSTÜNÜ PROVOKASYONLARINIZLA ÖRTEMEYECEKSİNİZ! İktidarınız boyunca; bugüne kadar hiçbir iktidarın başaramadığını hızla başardınız. Amerika’nın sadık bir uşağı oldunuz. Bunun vebalini halk artan bir açlık, yoksulluk, yozlaşmayla öderken siz de oğullarınızın evlerini paralarla doldurdunuz... Yalan ve demagojiyle ayakta kalan, sürdürdüğünüz iktidarınız bugün gerçeklerin gün yüzüne çıkmasıyla tuzla-buz oluyor. Bizim bildiğimiz, gördüğümüz gerçekler şimdi tüm halka ulaşıyor. Gerçekler parçalıyor yalanlarınızı.. Vatanı satışınızın, halk düşmanlığınızın ilanı oluyor kutu kutu, oda oda sıfırlamaya çalıştığınız paralar... Bu yüzden bugün Berkin’in ölümü üzerinden provokasyona girişiyorsun. Provokasyon yaparak seçim öncesinde yolsuzluklarının üstünü örtmeye, “mazlum” edebiyatı yapmaya çalışıyorsun. Başta Tayyip Erdoğan olmak üzere, tüm AKP hükümeti bakanları, il ve ilçe başkanlarını uyarıyoruz! Bundan vazgeç TAYYİP! Provokasyonlardan vazgeç! Biliyoruz! Berkin’in katilinin senin talimatınla Berkini öldürdüğünü biliyoruz. Bugün de Berkin’in evinin önünde tekbirlerle provokasyon yaratanların da senin talimatınla bunu yaptığını biliyor ve açıklıyoruz! Şehit ailelerimizden uzak dur! Berkinlerden, hak ve özgürlükler mücadelesi verenlerden uzak dur! Biz Cepheliyiz. Bizi sümüklü Fethullah’la karıştırma sakın. Buna izin vermeyecek, tüm provokasyonlarınızı bozacağız!


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

144

Berkin’in cenaze töreninde üç milyondan fazla insanın üstüne gaz ve plastik mermilerle saldırmanın ne demek olduğu biliyoruz. Biz bunu 1 Mayıs 1978’lerden biliyoruz... Hiçbir yere kaçacak durumu bile olmayan, kendini koruyacak, savunacak hiçbir şeyi olmayan genç, yaşlı, çocuk, kadın erkek milyon insanın üstüne attığınız gaz ve mermilerin KATLİAM yapmaktan başka amacı olamaz. Provokasyon, katliam... ölümlerimiz üzerinden yolsuzluklarının, katliamlarının, hırsızlıkların, soygununuzun, vatanı satışınızın, halka düşmanlığınızın üstünü örtmenize izin vermeyeceğiz. Dün nasıl provokasyonlarınıza karşı devrimciler, Cepheliler en önde olmuşlar halkı korumuşlarsa bugün de buna devam ediyoruz, edeceğiz. Ne cenazede, ne şehit ailemizin yakınında, ne de dişimizden tırnağımızdan arttırdıklarımızla kurduğumuz mahallelerimizde provokasyonlarınıza izin vermeyeceğiz. YALANLARINIZI, YOLSUZLUKLARINIZI, ZULMÜNÜZÜ, TALANINIZI, SÖMÜRÜNÜZÜ AÇIKLAMAYA, HALKA ANLATMAYA DEVAM EDECEĞİZ! SABIRLA BEKLEDİK! Canımızla, kanımızla koruduğumuz mahallerimize yaklaşırsanız, kışkırtırsanız; başta Tayyip Erdoğan olmak yedi sülalenizi ant olsun ki yerin yedi kat altına, cehennemin dibine gömeriz. Parçalarınızı bile bulamazsınız. Berkin’in acısıyla büyüttüğümüz öfkemizi sınamayın! BERKİN CEPHE’NİN, BERKİN UMUDUN ÇOCUĞUYDU! Ne sadece Alevi, Ne sadece çocuk, BERKİN CEPHE’NİN ÇOCUĞUDUR ! BERKİN UMUDUN ÇOCUĞUDUR ! BU ÜLKENİN ONURLU EVLATLARINDAN SADECE BİRİYDİ! DÜN SEVCAN, DÜN İRFAN, DÜN SEZGİN’KEN DÜN FERHATKEN BUGÜN ADI BERKİN’Dİ! İKİ bin dolarla borçla doğarken iyi hoş, Filistin’de çocuk generaller derken iyi hoş, annesi ırgat, evlere temizliğe giderken... iyi hoş... Bunlara karşı sokağa çıkınca, eline sapanı alınca, yüzüne kırmızı fuları takınca katli vacip! Bu ülkede her çocuk ama her çocuk İKİ BİN DOLAR BORÇLA DOĞUYOR. Kendi içemediği sütün yiyemediği etin gidemediği okulun borcunu ödüyor. Sütü zenginlerin çocukları içiyor eti zenginlerin çocukları yiyor. Amerikalarda senin ço-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

145

cukların okuyor. Tabii ki, Berkin’in elinde sapan savunacak haklarını. Elleri armut toplamayacak çocuklarımızın. Başka ülkelerde, Filistin’de zulme direnince çocuklar herkesin hoşuna gidiyor, güzellemeler yazıyorlar. “Çocuk generaller” ilan ediyordunuz onları. Ama ülkemize gelince “çocuk onlar, çocukları kullanıyorlar” edebiyatı yapıp çocuklarımızın ellerine sapanı veren asıl suçlunun bu soygun, talan ve zulüm düzeni olduğunu görmüyorlar, görmezlikten geliyorlar. Erken büyüyor bizim gibi ülkelerde çocuklarımız... Erken büyüyor bizim gibi açlık ve yoksulluğa karşı direnen, zulme boyun eğmeyenlerin ülkelerinde çocuklarımız... Berkin erken büyüdü! Berkin’i ninniler değil, Berkin’i oyunlar, parklar, çiçekler- böcekler değil! Berkin’i faşizm büyüttü! Faşizmin TOMA’ları, copları, gazları, Faşizmin paralı, ezberci sınavcı eğitimi büyüttü! Siz büyüttünüz, siz Tayyip’in başını çektiği AKP iktidarı! Bu yüzdendir ki 14’ünde elindeki sapan da, Yüzündeki o kıp kırmızı fularda, Berkin gibi onurumuz, gurumuzdur! Sizin eseriniz ve sizin sonunuzdur işte berkin, Sizin sonunuzun resmidir! EKMEK, ADALET VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNİN ŞİMDİDEN KAZANDIĞIMIZIN, BAĞIMSIZ TÜRKİYE’NİN MÜJDESİDİR! Berkin ve bugüne kadar katlettiğiniz ve hala hapiste olan, açlık ve yoksulluk çeken, paralı- sınavlarla boğduğunuz bilimsel olmayan eğitimin altında ezdiğiniz tüm çocuklarımıza ant olsun ki, Berkin’in daha yasını bile tutamamış başta ailesine ve tüm şehit ailelerimize ant olsun ki, bedelini ödetiriz. Öfkemizi sınamayın, Şehit ailelerimizden, Mahallelerimizden, Çocuklarımızdan uzak durun! Berkin’in katillerini açıklayın! Doğruyu en iyi yalanı söyleyen bilir, Siz çok iyi biliyorsunuz ne provokasyonlar yapılacağını ki meydanlar da söyleyip duruyorsunuz! Katliam hazırlıklarınızı, provokasyon hazırlıklarınızı bu şekilde gizlemeye çalışıyorsunuz!


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

146

Seçim öncesi yolsuzluklarınızın üstünü provokasyonlarla, halkın kanıyla örtmeye çalışıyorsunuz! Biliyoruz! Vazgeçin! Provokasyonlara son verin! Yaptığınız her provokasyonunun bedelini size misliyle ödetiriz! Siz provokasyonları bırakın, Berkin’in katillerini açıklayın, halka teslim edin! MÜSLÜMAN HALKIMIZA; Oğlunu kaybetmiş bir ananın, babanın bile yasına saygı göstermeyenlere izin vermeyin. Evladını yitirmiş bir ailenin evinin önünde “tekbir” getirerek provokasyonlara göz yummayın, ortak olmayın, teşhir edin... Şehit ailemizin evladının acısını, acınız bilin! AKP’nin yalanlarına karşı gerçekleri görün! UYARI 1: Estetik güzeli Mehmet Ali Şahin’e; Provokatörlük yapma! Senin yüz gerdirme operasyonlarına benzemez halkımızın şehitlerimizin acısı. Diyorsun ki; trafik kazasında ölen beş polisin cenazesine niye katılmadınız. Zeka özürlü estetik güzeli.. Dilini keseriz senin estetik de yaptıramazsın. Berkin trafik kazasında ölmedi, Berkin’i siz öldürdünüz. UYARI 2: Mahallerimize şehit ailelerimizi yönelik saldırılarda halk çocuklarının elleri armut toplamayacak. DEVRİMCİ HALK KURTULUŞ CEPHESİ


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

147

Berkin ve Burak Aynı Değildir Burak Faşizmin Maşası, Berkin Umudun Çocuğudur Yürüyüş, 23 Mart 2014, Sayı 409 Umudun Çocuğu’dur Berkin. 14 yaşında mahallesini işkencecilere karşı savunan, annesini gaz bombalarından korumak için kendisini feda eden, polis operasyonlarına karşı devrimci abileri ablalarıyla omuz omuza halay çeken, ekmek, adalet ve özgürlük mücadelesinde yer almış ve bu uğurda ölümsüzleşmiş bir halk çocuğudur Berkin! Halk düşmanları, 3 milyonluk bir insan seli ile toprağa verilen Berkin’in sahiplenilmesinden o kadar korktu ki, devrimcilerin kazandığı meşruluktan öylesine korktu ki, faşist çetelerini Okmeydanı’nın üzerine saldı. Burak işte bu çetelerde yer alan bir faşisttir. Faşizm katliamcılıktır! Faşizmin olduğu yerde “hümanizm”in olması mümkün değildir. Bu nedenle “Burak da bizim evladımızdır” demek bilinçlerin çarpıtılmak istenmesinden başka bir şey değildir. Hümanizm, “kim olursan ol gel” düşüncesi, sahte bir “insan sevgisi” burjuvaziye aittir. Asalak bir sınıf olan egemenler, emekçileri rahatlıkla sömürebilmek için “biz aynıyız”, “aynı gemideyiz” yalanını söyler. Burak’la Berkin’i aynı kefeye koymak isteyenler işte bu bir avuç asalağın sömürüsüne hizmet eder. İnsanı sevmek, onun emeğinin sömürülmesine karşı çıkmaktır. Berkin’i sevmek, onun katillerinden hesap sormaktır! Berkin’i sevmek, provokasyon yaratmak isteyen AKP iktidarına karşı mücadele etmektir! Berkin’i sevmek, umudun sesine kulak vermektir!

Burak kim? Burak, halk çocuklarını katletmek, provokasyon yaratmak için Kağıthane’den Okmeydanı’na gelmiş eli sopalı bir faşisttir. Facebook sitesinde 10 Mart’ta “Sedat Peker reis tahliye oldu. Çok şükür” diye yazmış bir çetecidir Burak. Burak, cenaze evini basmaya giden küçük bir Sedat Peker’dir... Sedat Peker kimdir? Devletin en önemli kontra adamlarından biridir. Devlet bütün pis işlerini Sedat Peker’e, onun gibilere yaptırır… İşte Burak’ın sevindiği, sahiplendiği kişiler bunlar. Burak da Sedat Peker’in yolundan gidiyordu. Ki ölünce onun yanına ilk gelenlerden biri Sedat Peker oldu. Kasımpaşa’da toplanan bir grup Sedat Peker’le beraber bir toplantı yapıp saldırı hazırlıkları yaptı. Gecesinde de Alevi halkımı-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

148

zın evlerine yönelik saldırılar oldu. Burak, kurt işaretiyle poz veren, AKP’nin yarattığı “Kasımpaşa 1453” taraftar grubunun bir üyesi, Berkinlerin katilidir. Berkin’in ekmek almaya değil, eyleme gittiği yalanını söyleyenler; Burak’ın da yoldan geçen masum bir genç olduğunu söylüyorlar. Bu külliyen YALAN’dır. Burak, cenaze akşamı Okmeydanı’nda çekilmiş görüntülerde yer alan, çatışmalara katılmış, kızıl fularlı Cepheliler’e saldıran bir katildir. Kaldı ki, Berkin eylemlere de katılmıştır ama vurulduğu zaman ekmek almaya gidiyordu. Burak, Giresun Alucralı işçi emeklisi bir babanın 8 çocuğundan birisidir. Yoksul bir halk çocuğudur Burak da... Devrimcilere karşı yapılan anti-propagandalara inandırılmış, vatan sevgisinin “Tek millet tek vatan” demagojisi olduğuna inandırılmış; tetikçilik yapmak üzere devrimcilerin üzerine gönderilmiş bir faşisttir. İnsanlar değil ideolojiler savaşır. Burak’ı masumlaştırmaya çalışanlar, bu gerçeğin üzerini örtmek istiyorlar, izin vermeyeceğiz! Faşizm varsa orada direniş olmak zorundadır. Mahallelere saldıran faşist çete üyesi Buraklar varsa, umudun çocukları da olacak. Vatan, kızıl fularlıların ayak bastığı yerdir, savunacağız; faşist çeteleri dağıtacak, onları halkın üzerine salan iktidarı yıkacağız!

Sonuç olarak; 1- Berkin ve Burak iki farklı sınıfa aittir. Uzlaşmayan, uzlaşmayacak olan iki sınıfın... Biz, halkın safındaki Berkin’iz! 2- Burak, yoksulluğumuzun, açlığımız sorumlularının tetikçisidir; Okmeydanı’nda saldıran kitlenin en önünde yer almıştır. Kimse aksini ispat etmeye çalışmasın. 3- Burak, kendi mahallesi Kasımpaşa’ya yürüyerek 45 dakika, araçla 15 dakika mesafedeki Okmeydanı Yolağzı’nda, mahallelerini savunan Kızıl Fularlı Cepheliler tarafından vurulmuştur. 4- Çatışma saat 18.00’den gece 04.00’e kadar sürdü, Burak saat 23.00 civarında vuruldu. Madem yoldan geçiyordu, o saate kadar Okmeydanı’nda ne işi vardı? 5- Saldırı sırasında faşistlerin arkasında destekçi olan polis, Burak vurulduktan sonra ortaya çıktı. Yani kenara çekilmiş, hazırladıkları provokasyonu izliyorlardı. 6- Burak’ın üyesi olduğu faşist çete, 13 Mart gecesi Okmeydanı’ndaki Alevilere ait bazı evlere de saldırdı. 7- 12 Mart akşamı yaşanan çatışma sırasında polislerin 2 kişiyi akrebe bindirirken görüntüleri var. Bunlardan birinin omuzlarında Türkiye bayrağı var. Gecenin bir yarısı, çatışma devam ederken polisin otosuna binen bu siviller kim? Polislerle ne işi var? Yaşanan faşist bir saldırıdır... Berkin’in hesabını soruncaya kadar susmayacağız, mücadeleye devam! HALK ÇOCUKLARININ ELİ ARMUT TOPLAMAYACAK


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

149

O Gördüğünüz ‘Vakar’ Duruş Halkın Binlerce Yıllık Bilgeliğidir! Cepheliler halkın binlerce yıllık bilgeliğinin, değerlerinin temsilcileridir! Devrimciler halkın en onurlu evlatlarıdır! Düğünlerinde de, bayramlarında da nasıl durulacağını en iyi onlar bilir!

Milyonları Alanlarda Birleştiren Halkın Elleridir! Yürüyüş, 23 Mart 2014, Sayı 409

Berkin Elvan’ın cenaze törenine halkın tüm kesimlerinden milyonlarca kişi katıldı. Takriben bu sayının üç milyon olduğu söyleniyor. Cenaze törenini izleyen bazı yorumcular “Cumhuriyet tarihinin gördüğü en kitlesel cenaze töreniydi” yorumunu yaptılar. Cenaze törenini izleyen hemen herkesin ortak bir izlenimi de milyonları bulan bu kitlenin çok büyük bir öfke taşıdığını ancak bu öfkeye rağmen büyük bir vakarlıkla hiçbir taşkınlık çıkartmadan cenazesini kaldırmayı bildiği yorumunu yapıt. Burjuva basının köşe yazarlarından Kadri Gürsel, Ruşen Çakır, Aydın Engin gibi birçok yazar çıktıkları televizyon programlarında ve yazılarında buna özellikle dikkat çektiler. Örneğin Milliyet yazarlarından Kadri Gürsel şöyle diyor: “Geçen Çarşamba, Berkin Elvan’ın cenaze törenine katılan hemen her kesimden yüzbinlerce insan, ülkeyi yönettiğini sananlarda göremediğimiz bir vakar ve olgunlukla yürüdü. Öfkeliydiler evet, ama öfkelerinin tutsağı değildiler. Hallerinde, şiddet ve taşkınlıktan eser yoktu. Berkin Elvan’ın cenazesi toprağa verilir verilmez, polis güçleri kortejdekilere karşı ölçüsüz, insafsız bir müdahalede bulundu.” Vatan Gazetesi’nden Ruşen Çakır da şöyle diyor: “Dünkü cenaze töreninin organizasyonunu büyük ölçüde Okmeydanı çevresinde çok güçlü olan “Halk Cephesi” adlı sol grup üstlenmişti ve kaydadeğer bir tatsızlık yaşanmadan tören sonuçlandı. Bunda yol boyunca polisin gözükmemesinin de payı vardı. Ne var ki


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

150

cenazeden dağılmalar başlayınca polisin müdahalesi de başladı. Hatırlanacaktır: kimi hükümet yanlıları Gezi sürecindeki olaylardan bir şekilde “paralel yapı”yı sorumlu tutuyorlar. Fakat gördük ki ister paralel olsun, ister düz, bu polis bu insanları, yani solcuları, Alevileri, her türden muhalifi sevmiyor. Ve yine belli ki dün o büyük kalabalığın büyük bir vakar ve dayanışma içinde o muhteşem cenazeyi gerçekleştirmiş olmasından çok ama çok rahatsız olmuşlar.” Berkin Elvan’ın cenazesi tarafından örgütlenmiş Halk Cephesi’nin şehididir. Halk Cephesi HALK demektir. Berkin gibi 14 yaşındaki gencinden 70 yaşındaki dedesine kadar yüzlerce kişi Halk Cephesi’nin görevlisi olarak Berkin’in cenazesinde görev yaptılar. Cenaze evinin yüzlerce metre uzağına özel görevliler yerleştirip halka halka yol gösterdiler. İki gün boyunca binlerce kişinin nöbet tuttuğu, ziyarete geldiği cenazenin bulunduğu cemevinin önünde halkın her türlü ihtiyacını gidermeye çalıştı. Sorularına, sorunlarına cevap oldu. Binler, on binler değil, sözü edilen milyonlar vardı. Bu kadar büyük kalabalığın hem çok öfkeli hem de çok “olgun” olması elbette çok kişinin dikkatinde kaçmamış. Hele, özellikle bir de burjuvazinin on yıllardır devrimcileri “vandallıkla” (Vahşilik, güzel ve iyi şeylere düşmanlık, kıyıcılık, yıkıcılık) suçladığı, yerde faşist polislerin katlettiği cenazelerimiz yatarken onların kopartılan çiçeklerin, kırılan camın, çerçevenin demagojisini yaparak devrimcileri karalayarak oluşturulan önyargıların olduğu ülkemizde Berkin Elvan’ın cenaze törenin burjuva köşe yazarlarının dikkatini çekmesine şaşırmıyoruz. Burjuva köşe yazarlarında, aydınlarda ve geniş kesimlerde bu önyargılarında oluşmasında faşizmin yalan demagojik propagandasının yanında halktan kopuk, devrim umudunu yitirmiş, devrimcilere düşmanlaşmış, düzenin penceresinden bakan reformist solun ve küçük burjuva aydınların da rolü büyüktür... Berkin’in cenaze törenine katılıp şaşkınlıklarını ifade eden bu yazarlara en son hangi devrimcinin cenazesine katıldınız diye sorsak büyük çoğunluğunun 12 Eylül 1980 sonrasına çıkamayacaklardır. Oysa Halk Cephesi yüzlerce tabut taşıdı omuzlarında, yüzlerce şehit cenazesi kaldırdı. Bir cenazede nasıl davranılacağını onlardan daha iyi bilen yoktur. Bir keresinde sıra sıra 28 tabutu omuzlarında taşıyan onlardır. Öfkeyi de, ne zaman nerde, nasıl vuracaklarını da çok iyi bilirler... Berkin Elvan cenaze töreninde gördüğünüz “vakarlık” (saygı uyandıran ağırbaşlılık) Cephe’nin cenazelerinde hep olmuştur. Çünkü Cephe şehitleri bu düzendeki bunca yozlaşmaya, çürümeye karşı hal-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

151

kın en onurlu değerlerinin temsilcileridir. Halkı için, vatanı için, devrim için en değerli varlıklarını, canlarını feda etmişlerdir. Devrim şehidi olmanın, Cephe şehidi olmanın kendisi en büyük vakurluk değil mi? Bırakın düşmanın demagojilerini devrim şehitlerinin yaşamlarına bakın. Muharrem Karataş’ı, Alişan Şanlı’yı, İbrahim Çuhadar’ı, Hasan Selim’i okuyun. Nasıl yaşadıklarını okuyun, neden devrimci olduklarını, şehitliği nasıl göğüslediklerini okuyun... En büyük saygıyı hak ettiklerini göreceksiniz. Berkin Elvan’ın cenazesindeki vakurluk da şehide duyulan saygıdır. Cenazede 7’den 70’e halkımızın her kesimi vardı. Halkımız nerde nasıl duracaklarını çok iyi bilirler. Milyonların o vakar duruşunda halkın binlerce yıllık yaşam tecrübesinden süsülen bilgeliği vardır. Binlerce yıl halk cenaze kaldırır. Cenazelerini nasıl kaldıracağını, konuklarına nasıl davranacağını çok iyi bilir. Acısını da öfkesini de nasıl yaşayacağını bilir halk. Her şey doğaldır halkta. Burjuvazi gibi sahtekarlık yoktur. Basın poz vermek için kara gözlükler takıp kara kostümlerle gelmez cenazelere... Saçlarını yola yola, bağrına vura vura ağıtlar yakar, acılarını pay ederler... Milyonlarca kişinin onca öfkeye rağmen hiçbir “taşkınlık” çıkartmaması provokasyonlara gelmemesi halkın bilgeliğindendir. “Taşkınlık”, provokasyon... bunlar burjuvazinin işidir. Egemenlerin işidir. Halk cenazelerinde de, düğünlerinde de, bayramlarında da nasıl davranacaklarını çok iyi bilir. Halk yaratandır, üretendir... Gördüğünüz o tabloyu halkın elleri yaratmıştır. Devrimciler halkın en onurlu evlatlarıdır. Halkın elleri devrimcilerdir. Halktan kopmayın, girin halkın içine... Halk öğretir. Halk öğrenmesini bilene en bilge öğretmendir. Nasıl birlik olunur ondan örenirsiniz, dayanışmayı ondan öğrenirsiniz, paylaşmayı ondan öğrenirsiniz. Okmeydanı halkı cemevi önünde nöbet tutan binlerce kişinin ihtiyaçlarını karşılamak için Halk Cephesi’ne kapılarını açmış, bütün olanaklarını sunmuştur. Yalakası Nagehan Alçı da Berkin’in cenazesinin arkasından şöyle diyor: “Geziden bu yana çok şey değişmiş. Marjinal sol bir grup bile çok büyük kalabalıkları hareket ettirebiliyor.” Hayır, devrimciler hiçbir zaman marjinal olmamıştır. Devrimciler her zaman halkın içinde olmuştur. Her zaman alanlarda en kalabalık kitleleri hareket ettiren olmuştur. Halkın her zaman güvendiği, canını emanet ettiği kişilerdir devrimciler. Bağımsız Türkiye için 550 bini Bakırköy’de toplayan Cepheliler’dir. 1 Mayıslar’da en kalabalık kitleleri devrimci sloganların arkasında yürüten Cepheliler’dir. Dün 550 bin kişiyi Bağımsızlık Konseri’nde buluşturan Cephe bugün Berkin’in


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

152

cenazesinde milyonları birleştirmiştir.

Provokasyon çıkartan devlettir! 1 Mayıs 77 Katliam’ı, 16 Mart Katliam’ı, Erzincan, Malatya, Maraş, Tarsus, Sivas, Çorum, ikinci kez Sivas, Gazi Katliam’ı, TAYAD’lılara linç saldırıları... bütün bunları yapan devlettir. Cenazelere saldırıp insanlarımızı katleden devlettir. Düğünlerimize, şenliklerimize, bayramlarımıza saldıran, provokasyonlar çıkartıp devrimcilerin üzerine atıp “çam, çerçeve” demagojisi yapan devlettir. 1 Mayıs 1996’yı hatırlayın... Keskin nişancıların ateşiyle üç kişi katledildi. Halktan ne yapmasını bekliyorsunuz... Katliamları ağzına almayanlar günlerce kırılan çamın çerçevenin demagojisini yaptılar... Berkin Elvan’ın cenazesinde de devrimciler, halk cenazesini nasıl kaldıracağını çok iyi bilmektedir. Cenazeye hiçbir saygısı olmayan bu faşist düzendir. Cenazelerimize saldıracak kadar alçaktır bu düzen. Bir cenazeyi kaldırırken cenazelerimizdeki o vakar duruşu hazmedemeyip provokasyonlarla yeni katliamlar yapacak kadar alçaktır bu düzen... Mezarlarımızı parçalayacak kadar namussuzdur bu düzen... 14 yaşında katledilen Berkin’in arkasından AKP’lilerin söyledikleri sözler bu düzenin gerçek yüzünü yansıtmaktadır. Hırsız, rüşvetçi, katil AKP Eski Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış attığı tweetle sosyal medyada “Terörün bitmesinden ve kardeşliğimizden rahatsız olup çözüm sürecini hedef alan nekrofillere de gereken cevabı milletimiz 30 Mart’ta verecektir” demesi nasıl bir aşağılık ruh haline sahip olduklarını göstermektedir. Milyonların Berkin’in cenazesini sahiplenmesini hazmedememişlerdir. Türkiye’nin dört bir yanında Berkin Elvan’a sahip çıkan halkımıza alçakça saldırdılar. İstanbul’da cenazenin defnini zor beklediler. Cenaze defnedilir edilmez onbinlerce kişinin üzerine alçakça saldırdılar. Cenazeye hiçbir saygıları yok... Berkin ve Haziran Ayaklanması şehitleri için Gezi Parkı’na karanfil bırakmak isteyen halka izin vermediler. Halka alçakça saldırdılar. Bu saldırıda yüzlerce kişi yaralandı. İşte size provokasyon. Provokatör devletten başkası değildir. Devrimciler elbette cenazelerimize bile saldıran AKP’ye karşı tavırsız kalamaz... AKP çocuklarımızın katlidir. Ve suçludur. Hesap vermek zorundadır. Hesabı kim soracak? AKP’nin polisi, AKP’nin mahkemeleri hırsızları, katilleri koruyor. Katil AKP’yi katil AKP’nin kendi mahkemelerinin yargılamasını kimse beklemiyoruz. Katillere hak ettikleri cezaları verilecek... Cezayı halk verecek..


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

153

Cenaze töreninde o vakurluğu gösteren halkımız, hak edene hak ettiği cezayı vermesini de bilir... Provokasyonlar bizzat AKP tarafından örgütlenmektedir... Eli sopalılar, eli palalılar, tekbir getirerek halka saldıranlar bizzat AKP tarafından örgütlenip polis korumasında halka saldırmaktadırlar. Haziran Ayaklanması sürecinde bunun onlarca örneğini yaşadık... İktidara tepkisini gösteren halk sivil faşistler tarafından sindirilmeye çalışılıyor. Katiller, biz katledelim, her türlü faşist terörü uygulayalım kimse sesini çıkartmasın istiyorlar... Hayır! Faşizmle mücadele ancak onların anladıkları dille yapılır. Halka saldıranlardan, cenazelerimize saldıranlar, Berkin’in katilleri hesabını verecek... Cepheliler, cenazemize dahi saygı duymayan, halka saldıran AKP’den Berkin’in hesabını sormak için, cenaze töreninde halka saldırdığı için İstanbul’da saldırıların örgütlendiği AKP seçim bürolarını yakarak cezalandırmıştır. Kimse buna provokasyon demesin... Halkımız cenazelerinde vakar durmasını nasıl biliyorsa yeri ve zamanında katillerden hesap sormasını da çok iyi bilir.


154

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Umudun Çocuğu Berkin, Hep 15’inde Hep Halkın Gönlünde Kalacak! Yürüyüş, 23 Mart 2014, Sayı 409

Umudun çocuğu Berkin Elvan Taksim Ayaklanması’nın son şehidi olarak 11 Mart’ta saat 07.00’da şehit düştü. 12 Mart günü ise Okmeydanı Cemevi’nde yapılan dini törenin ardından milyonların omuzlarında ölümsüzlüğe uğurlandı. Berkin Elvan 269 gün boyunca yaşam için direndi. Milyonların vicdanı, öfkesi oldu. Onun gün gün küçülen bedeni 16 kiloya kadar düştü. 14’ünde vuruldu, 15 yaşına hastanenin yoğun bakım odasında girdi. Onu katledenler gururla “vur emrini ben verdim”, “kahraman polisimiz destan yazdı” diyenler, onu bizzat vuran polisler, polisleri aklayan hakim savcılar Berkin hastanedeyken yedi, güldü, gezdi... Berkin gün gün küçülürken ölüme karşı direnip halkımıza umut olurken katiller daha çok öldürdüler, daha çok gaz attılar, işkence ettiler. O direnirken Halk Cepheliler de onun için mücadele etti. Taksim Anıtı’nda bir kez adını söyleyebilmek için bir günde 5 kez pankart açıp gözaltına alındılar. Her hafta Taksim Anıtı Halk Cephelilerin direnişine şahit oldu. Adalet Zinciri kurmak için yapılan eylemde tutsaklar verdi Halk Cephesi. İstanbul’da yapılan 32 eylemde 90 kişi gözaltına alındı. Anadolu’nun birçok ilinde Halk Cepheliler Berkin için eylemler yaparak onun adalet talebini hep diri tuttular. Muharrem Karataş “talimatı Berkin’den aldım” diye yola çıktı, sevdasıyla adımladı Ankara caddelerini ve işkencecileri kendi inlerinde vurdu 20 Eylül gecesi. Muharrem Karataş “Berkin’den aldığı talimatla” katliam kararlarının verildiği Emniyet Genel Müdürlüğü Ek Hizmet Binasını lav silahlarıyla patlattıktan sonra 5.000 polisle girdiği çatışmada şehit düştü, Serdar Polat ise ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Oracıkta katledilmek istense de yine Halk Cephelilerin mücadelesiyle tedavi edildi. Berkin vurulduğu günden itibaren direniş sürdü, Berkin uyansın diye direndi halk, o özgür günlerde ekmek alabilsin diye tutuklandı işkence gördü devrimci abileri, ablaları... Ancak 269 gün süren direnişinin ardından 11 Mart’ta şehit düştü Berkin, halkın gönlünde taze bir karanfil oldu, hiç solmayacak, hiç koparılamayacak dalından. Bu karanfili uğurlamak için Okmeydanı girişinde geceden itibaren kurulan ba-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

155

rikatlarda nöbetler tutuldu. Artık Berkin için adalet istemek “Katil Erdoğan” sloganıyla, “Katil Devlet Hesap Verecek” sloganıyla yükseliyordu halkın dilinde. Okmeydanı’nın onurlu çocukları türkülerle, Berkin için yazdıkları şiirlerle gecenin soğuğunu ısıttılar, Berkin hiç yalnız bırakılmadı bütün gece. Sabahın erken saatlerinden itibaren halk toplanmaya başladı Okmeydanı’nda. Yüzlerce insan sabahın ilk ışıklarıyla Okmeydanı’na akın etmeye başladı. Cenaze saati yaklaştıkça halk Okmeydanı’na sığmaz oldu. Milyonlar Okmeydanı’ndaydı Berkin için saf tuttu. Berkin’in ailesi de erken saatlerde Cemevine gelerek Berkin için taziyeleri karşıladı. Halkın her kesiminden insanın katılımıyla gerçekleşti cenaze. Milletvekilleri, sanatçılar, taraftarlar... Tek tek gelerek taziyede bulundular ve cenazeye katıldılar. Cenaze töreni saat 12.00’da başladı. 15’inde Berkin’in milyonlarla kucaklaştığı törende hep bir ağızdan katillerden hesap sorulacağı belirtildi ve en gür sesiyle halk dakikalarca “Katil Erdoğan” diye slogan attı. Berkin’in kızıl tabutuna karanfiller atıldı, Okmeydanı’nın kızılıyla beraber yola çıktı Berkin. Cemevindeki dini törenin ardından ilk olarak Berkin’in vurulduğu sokağa gidildi, Berkin omuzlar üzerinde etrafta oluşturulan zincirle taşındı. Önde sancaklarla halkı selamlayan Berkin yine omuzlar üstünde, halkın emekçi elleriyle taşındı, vurulduğu köşe başına getirildi. O taşınırken her yandan karanfil atılıyordu tabutuna. Vurulduğu yerde açılan masada gaz fişeği, bir ekmek ve Berkin’in gülen yüzü vardı. Berkin’in ölüme gülerek, çatışarak gittiği yerde saygı duruşu ve kısa bir konuşma yapıldı. Pablo Neruda’nın “Bir Ceza İstiyorum” isimli şiiri okundu ve Berkin’e uyarlandı. Berkin’i vuranların, tam vurulduğu yerde cezalandırılacakları, hesabının mahşere kalmayacağı vurgulandı. Vurulduğu yerde hep birlikte hesap sorulacağı sözü verildikten sonra Berkin’in tabutu Şark Kahvesi’ne kadar yine yoldaş omuzlarında taşındı. Kalabalıktan zorlukla yer açılarak önde sancaklar ve oluşturulan kortejle Berkin Şark Kahvesi’nde bekleyen cenaze aracına taşındı. Milyonların arasından ağır ağır taşınan Berkin Elvan için önce Şişli Cami’ne sonra da Feriköy Mezarlığı’na geçildi. Kortej ağır ağır ilerlerken kitlenin yola sığmaması nedeniyle Mecidiyeköy’e iki farklı yoldan gidildi. Bir grup Metrobüs yolunu kapatıp Mecidiyeköy’e geçti. Diğer grup ise cenaze aracıyla beraber Darülaceze Caddesi’nden Şişli Cami’sine ulaştı. E-5 üzerinden giden grup yol üstündeki AKP binasındaki pankartların yırtılması için slogan atarken içeridekiler zafer işareti yaparak pankartları yırttılar. Ayrıca yol boyunca bulunan AKP seçim büroları halk tarafından tahrip edildi. Kapanan yolda kalan araçlar ise korna çalarak destek verdiler eyleme. Ayrıca Şişli Ticaret Meslek Lisesi ve Okmeydanı Hastanesi önüne gelindiğinde halk camlara çıkarak zafer işareti ve sloganlarla Berkin’i selamladı. Halkın üzerine hızla gelen bir itfaiye aracı da engellendi. Milyonlarca insanın Abide-i Hürriyet Caddesi’nde beklediği Berkin alkışlar, ıslıklar ve sloganlar eşliğinde mezarlığa doğru yol aldı. Halkın hep bir ağızdan “On Beşinde Bir Fidan Berkin Elvan”, “Umudun Çocuğu Berkin Elvan” sloganları ile inlettiği Şişli, kızıl bir deryaya dönüş-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

156

tü. Halk ellerinde kızıl karanfillerle Berkin’i saatlerce bekledi ve gelişini coşkuyla karşıladı. Yol boyunca AKP’ye dair ne varsa hesap sorma bilinciyle yırtıldı. AKP’ye dair tek bir çöp bırakmayan Halk Cepheliler yolda bekleyen polislere her defasında sloganlarıyla yanıt verdi. Berkin’in direnişi herkese umut olurken cenazesi milyonları birleştirdi. Berkin milyonlarca insanın ellerinde omuzlarında gitti Feriköy mezarlığına. Onu gören herkes bir şekilde destek oldu yürüyüşe. Karanfil atanlar, camdan tencere tava çalanlar, kepenk kapatanlar, alkış ve sloganlarla yürüyüşe girenler... Halk Berkin’i bağrına bastı, umudun çocuğuna yakışan bir şekilde taşındı... Berkin Feriköy Mezarlığı’na ulaşıncaya kadar mezarlık hınca hınç dolmuştu. Burada gözyaşlarıyla uğurlandı sonsuz yolculuğuna... Çocuk yaşta ölenleri zordur toprağa emanet etmek. Gülsüm Ana ve Berkin’in ablaları da bu acıyla dolu ağıtlar yaktılar Berkin için... Haziran Ayaklanması’nın şehit aileleri de yalnız bırakmadı Elvan ailesini. Ethem Sarısülük’ün, Ali İsmail Korkmaz’ın aileleri de Gülsüm ananın yanında ortak acılarıyla beraber saf tuttu. Berkin gözyaşlarıyla uğurlandı, toprağa vurulan küreklerle örtüldü üstü. Mezarına bir ekmek ve bilyeler bırakıldı karanfillerle beraber... Hesabın mahşere kalmayacağı, katillerden hesap sorulacağının inancıyla dolu milyonlar “Anaların Öfkesi Katilleri Boğacak” sloganıyla Gülsüm Anaya güç verdi... Defin bittikten sonra 1 dakikalık saygı duruşuna geçildi, Nazım Hikmet’in “Güneşi İçenlerin Türküsü” şiiriyle güneşe uğurlandı Berkin. Gezi şehitlerinin de tek tek adı haykırılarak ölümsüz oldukları milyonlar tarafından tekrar edildi. Grup Yorum, Berkin ile bütünleşen “Büyü” şarkısını söyledi. Ardından Ferhat Tunç Dersimli anaların şehit düşen evlatları için yaktıkları ağıtı söyledi. Cenazenin ardından Berkin’in uğruna şehitliği göze aldığı Taksim’e gitmek için çağrı yapıldı ve yürümeye başlandı. Daha insanlar yola çıkarken Osmanbey’de polislerin azgınca saldırdığı haberi geldi. Berkin’in hesabını sormak için halk akın akın Taksim’e yol aldı. Polis, Osmanbey ve Pangaltı’nda saldırırken Mecidiyeköy’den dağılanlara gözdağı vermek için yirmişerli ekiplerle köşe başlarını tutmuş, arsızca yeni ölümler yaratmaya çabalıyordu. Polisleri gören halk onlara katilliklerini hatırlatarak “Polis Simit Sat Onurlu Yaşa” diye slogan attılar.

AKP’nin İtleri Mahallemizden Defolun Günlerdir Okmeydanı sokaklarında gece gündüz nöbet tutuyor devrimciler ve mahallelerini korumaya çalışın gençler tarafından. AKP’nin eli kanlı itleri Okmeydanı’na gündüz vakti girmeye cesaret edemedi ve gece yarısı Okmeydanı Haklar ve Özgürlükler Derneği’ni kurşunladı. Binaya gelen dernek çalışanları camların kurşunladığını gördüler. Saldırılardan sonra Halk Cephesi tarafından Okmeydanı Mahallesi’ni korumaya dönük birlik ve dayanışma çağrısı yapıldı.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

157

“Okmeydanı’nı Faşistlere Bırakmadık Bırakmayacağız” Berkin Elvan’ın cenazesinin ardından 12 Mart akşamı AKP’nin örgütlediği faşist bir grup Okmeydanı’na doğru yürüyüşe geçti. Hedeflerinde mahalleyi yakıp yıkmak, cenazeye katılan milyonların hıncını çıkarmaktı. Fakat Cepheliler buna izin vermedi; Yolağzı diye adlandırılan bölgede sivil faşistler ve polislerle çatışmaya girdiler, çatışma sonucunda sivil faşist grubun içerisinde bulunan Burak Can Karamanoğlu ölmüştü. AKP’nin polisi ise ölen genci bahane ederek Okmeydanı’nı tüm gün boyunca ablukaya alarak, mahallenin tüm girişlerine polis yığıldı. Amaçlanan mahalleyi korumak değil, sivil faşistler geldiğinde girişlerini kolaylaştırmaktı. Nitekim öyle oldu. Akşam saatlerinde 200 kişilik faşist grup mahalleye doğru yöneldi. Mahalleye saldırı hazırlığının arttığını gören Cepheliler mahalle girişlerinde bulunan polislere havai fişeklerle, molotoflarla ve ses bombalarıyla mahalleyi savunmaya geçtiler. Bu saatten sonra çatışma mahallenin çeşitli yerlerinde yayılarak büyüdü. Özel Okmeydanı Hastanesi önünde bekleyen TOMA’ya Cepheliler havai fişekler ve molotoflarla saldırmaya başladı. TOMA’nın yapabildiği yalnızca su sıkmak oldu. Bir süre sonra gelen akrep de plastik mermi sıktı. Ama Cepheliler hala saldırmaya devam ediyordu. Anadolu Kahvesi, Piyalepaşa Caddesi’nde de yoğun çatışma vardı. Aralıklarla molotof ve havai fişeklerle polise saldıran Cepheliler, polislere nefes aldırtmadı. Zırhlı akrep araçları mahalle içine bir adım dahi yaklaşamadı. Bir ara Cepheliler polislerin arkasından dolanarak polisleri dağıttılar. “Dağılın” uyarısının ardından tekrar havai fişek ve molotoflarla saldıran Cephelilerin gücüne dayanamayan polis çil yavrusu gibi dağıldı. Okmeydanı’nda polis tek bir adım dahi atamıyordu. İyice sıkışan polis çareyi mahalleyi gaza boğmakta buldu. Gün boyunca attığı gazdan farklı bir gaz kullandılar. Mahalle girişine attıkları bu kimyasal gaz, mahalle içlerine kadar yoğun bir şekilde insanları etkiliyordu. Polisin saldırıları yoğunlaşınca silahlı Cepheliler devreye girdi. Öncelikle mahalle içinde sloganlarla turlayan Cepheliler halktan da büyük destek gördü. Halkımız camlardan “Faşistleri sokmayın bu mahalleye, aslansınız siz” diyerek sevgilerini gösterdi. Bu şekilde Sağlık Ocağı önüne kadar giden Cephelileri kalabalık bir kitle bekliyordu. Sağlık Ocağı önüne vardıklarında DHKC’nin 425 sayılı Berkin Elvan şehitliği ile ilgili açıklaması okunuyordu. Açıklamanın okunmasının ardından sloganlar daha gür bir şekilde atılıyor, silahlı ekiplerin coşkusu tüm mahalleyi inletiyordu. Ardından silahlı ekipler görev yerlerine geçmek için ayrılırken, sloganlarla uğurlandılar. Bu şekilde çatışma gece 01.30’a kadar sürdü. Polisin hala içeriği bilinmeyen ağır tesirli gazlarla saldırısına Cepheliler anında müdahale ederek mahallelerini korumaya devam ettiler. 01.30’dan sonra Cepheliler mahalle devriye atarak ve barikat başlarında nöbetler tutarak mahallelerini korumaya devam ettiler. Bu şekilde Cepheliler’in mahallelerini düzenin hiçbir pisliğine ve faşist çetelerine bırakmayacaklarını dosta da düşmana da göstermiş oldular...


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

158

Katil AKP’nin Katil Polisleri Mahallemiz Sahipsiz Değil Okmeydanı Halkı, 15 Mart’ta Okmeydanı’nda mahalleyi savunmak için Sağlık Ocağı önünde toplanarak “Okmeydanı Halkı” imzalı “Polis Terörüne ve AKP’nin Provokasyonuna Karşı Mahallemizi Savunacağız” yazılı pankartın arkasına geçerek kortej oluşturdu. Sloganlar eşliğinde ilk olarak Anadolu Kahvesi’ne doğru yürünmeye başlandı. TOMA’nın önüne kadar gelindiğinde burada beklenerek bir açıklama okundu. Pankart TOMA’nın tam karşında açık tutuldu. Etrafta birçok akrep olmasına rağmen kendi meşruluğuyla mahallesini savunan Halk Cepheliler eylemlerini sürdürdüler. Okmeydanı halkı adına okunan açıklamada Okmeydanı’nın günlerdir abluka altında olduğu, Berkin’i katleden devletin provokasyon yaratmaya çalıştığı belirtildi. Cenazeden sonra mahallede yaşananlar anlatılarak bunun sorumlusunun AKP iktidarı olduğunun altı çizildi. Ardından başbakana seslenilerek “Unutma Tayyip Erdoğan biz yas tutmayacağız, hesap soracağız! Mahallemizi faşistlere bırakmayacağız onurumuzla savunmaya devam edeceğiz... Halkın çocuklarının elleri armut toplamıyor elbet bunu da aklından çıkarma” denildi. Açıklamadan sonra Okmeydanı sokaklarında yürümeye devam eden halk daha büyük bir coşkuyla sloganları attı. 250 kişinin katıldığı yürüyüş Sibel Yalçın Parkı’nda sonlanırken burada da küçük bir program yapıldı. Bir dakikalık saygı duruşundan sonra Berkin

Berkin Elvan Cenazesinden Sonra Polisin Açıkladığı Bilanço İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamasından: “12 Mart 2014 tarihinde Berkin Elvan'ın cenaze töreni sonrasında il genelinde yapılan gösterilerde; 2 kaymakamlık binası, 11 polis aracı, 1 PTT şubesi, 7 halk otobüsü, 24 farklı banka şube-

si ve ATM, 9 özel işyeri, 3 farklı siyasi partinin 14 seçim irtibat bürosu, 1 seçim aracı, 2 özel araç, 1 özel mülke ve 1 özel dershaneye yönelik taş ve molotof atma, cam ve tabela kırma, sprey boyayla yazı yazma, lastik patlatma, ateşe verme türünde eylemler gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, İstanbul Valiliği Sağlık Müdürlüğü Kriz Merkezi'nden 13 Mart 2014 tarih ve 14.30 saati itibariyle alınan verilere göre, 76 kişi çeşitli hastanelere müracaat etmiş ve bunlardan 5 kişinin serviste tedavisi devam etmektedir. Diğer taraftan, bahse konu olaylarda görevli 22 polis memurumuz çeşitli yerlerinden yaralanmıştır” Açılamada ayrıca olaylara karışan 43 kişinin gözaltına alındığı belirtildi.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

159

için yazılan iki şiir okundu ve sinevizyon izlendi. Burada bu yürüyüşlerin her gün saat 19.00’da tencere tavalarla yapılacağı duyurularak yürüyüşe katılamayanların da evlerinden destek verebilecekleri duyuruldu. Eylem tamamen bitirildiğinde Umudun Çocukları ellerinde barikat malzemeleriyle caddede TOMA’ların üzerine yürüyünce aciz ve korkak polis biber gazı sıktı ve Berkin’in arkadaşlarını, Umudun Çocuklarını katletmekle bitiremeyeceğini gördü.


160

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Sokağa Çıkan, Kafasını Çıkartan Herkesi Vururum Diyor Tayyip! Ekmek Gaz Bombaların Ardında! Ekmek Şimdi Ölümün Ardında!

Berkin İçin, Ekmek İçin, Adalet İçin, Özgürlük İçin.... Yürüyüş, 23 Mart 2014, Sayı 409

Faşizm saldırıyor. Hem de öyle pervasızca saldırıyor ki, 14 yaşındaki bir çocuğumuzun ölümünü bile meşrulaştırmak için etmediği küfür, sığınmadığı yalan kalmadı. Neden faşizm bu kadar pervasızca saldırır, kaldı ki ölmüş bir çocuğun arkasından... Yaşayanın da değil... İşte bu saldırıdaki pervasızlığının, yalanın, dolanın arkasında FAŞİZMİN SUÇLULUĞUNUN ortaya çıkışının öfkesi ve çaresizliği var... Bir çocuğun, umudun çocuğunun ölümünün arkasında HAK, ADALET, EKMEK ve ÖZGÜRLÜK var. Bir çocuğun ölümünün ardında BAĞIMSIZ BİR TÜRKİYE olmadan ne ekmek, ne adalet, ne özgürlük... bunların hiçbirinin olmayacağı gerçeğinin açıkça ilanı var. Bu yüzden korkuyor, bu yüzden saldırıyor, bu yüzden yalanları kadar dibe battıkça batıyor... Saldırıyor faşizm: Diyor ki; katliamların, soygunun, talanın başındaki halk düşmanı işbirlikçi zalim; TAYYİP ERDOĞAN; “polis orada yüzü poşulu, elinde sapanla, demir bilyeleri savuran o kişinin kaç yaşında olduğunu nereden ayıracak?” Behey! halk düşmanı azılı katil TAYYİP; hani bilmiyordunuz onun 14 yaşındaki bir çocuk olduğunu... Hani hedef gözetilmeden öldürülmüştü... Peki bu dediğin anlamı ne?... Bu kadarını bildiğinize göre 14 yaşında bir çocuk olduğunu da bilirdiniz... Elindeki küçücük bilyeleri bile gördüğünüze göre... Saldırıyor faşizm: Diyor ki; katliamların, soygununu talanın başındaki halk düşmanı işbirlikçi zalim; TAYYİP ERDOĞAN; Eline sapan alınca, yüzüne de “poşu” takınca terörist mi oluyor 14 yaşındaki çocuklar... Peki Gazze’de o sevdiğiniz çocuklar kimin çocuğu, ya onların elindeki sapan neyin sapanı... Filistin’de intifa-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

161

daki çocuklar değil mi? Saldırıyor faşizm: Diyor ki; katliamların, soygunun talanın başındaki halk düşmanı işbirlikçi baş zalim; TAYYİP ERDOĞAN; ne işi vardı sokakta... İyi oldu sizden mi izin alacak bu halk sokağa çıkarken... Kendi büyüdüğü, kendi emeğiyle yarattığı mahallelerde kapısının önüne çıkarken de sizden mi izin alacak? Saldırıyor faşizm: Diyor ki; katliamların, soygunun talanın başındaki halk düşmanı işbirlikçi baş zalim: TAYYİP ERDOĞAN; o eylemciydi, o ekmek almaya çıkmadı sokağa... Nereden biliyorsun baş zalim... Herkes senin gibi yalancı mı? Herkes senin ki kendine benzeyen hırsız, yalancı evlat mı yetiştiriyor zannettin... Yok Tayyip zalimi yok... Halkımız çocuklarını onurlu, namuslu büyütüyor, yalan dolanla değil... ekmek ve adaletle, emekle büyütüyor... Herkesi kendin gibi, kendi oğlun gibi zannetme... Saldırıyor faşizm: Diyor ki; katliamların, soygunun talanın başındaki halk düşmanı işbirlikçi baş zalim; TAYYİP ERDOĞAN; ekmeğe değil eyleme çıkmıştı... 81 ilde halk ayaklandı, sokağa çıktı... Evet bunların içinde Berkin de vardır, var olacaktır da böyle bir ülkede... Bunu kimse inkar etmiyor ki... Annesi de babası da diyor zaten... Ve bunu gururla kabul ediyorlar, onur biliyorlar evlatlarının bu şekilde zalimlere sana direniyor olmasına... AMA O AN EKMEK ALMAYA GİDİYORDU BERKİN... EKMEK İÇİN SOKAKTAYDI! Ama senin zalimliğin karşısında kundakta bebek olsa farketmez, ki farketmiyor silah yardımlarınla Suriye’de katledilen çocukların gözümüzün önündeki resmi kanlarıyla birlikte hala dipdiri duruyor, Senin yardımlarınla işbirliğinle Amerika başta olmak üzere emperyalistler dünya halklarına saldırılarını sürdürüyorlar... Senin başında olduğun iktidarla birlikte çocuk ölüm oranları yükselirken, çocuklarımız 2 bin dolar borçla doğuyorlar. Yani bu senin gibi faşist bir zalimin yapacağı tek şeydir. Katletmek... Elinde ekmeğiyle çocukları katletmek...

Sonuç olarak; 1- Sokağa çıkan, kafasını çıkartan herkesi vurmak! 2- Tek işiniz, iktidarınızı korumak, paralarınızı korumak, varlığınızı korumak için budur. 3- Sokağa çıkan, kafasını çıkartan herkesi siz vurabilirsiniz, ama unutmayın buna karşın Berkinler olmaya, Berkinler’in abileri, ablaları sizden hesap sormaya, o beyninizi patlatmaya devam edecek!!! 4- Döktüğünüz her damla kanımızın bedelini size ödeteceğiz! Unutma işbirlikçi halk düşmanı, baş zalim Tayyip Erdoğan! Halkın da bir adaleti var! Ve halkın adaleti şaşmaz!!


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

162

Berkin’in Yoldaşları, Arkadaşları, Tüm Çocuklar... Berkin’in Elindeki Sapan Size Mirastır... Yürüyüş, 23 Mart 2014, Sayı 409 Başbakan Erdoğan Berkin Elvan’ın yüzündeki kırmızı fuları ve elindeki sapanı öldürülmesinin gerekçesi olarak göstermiş. Gaziantep’te yaptığı seçim konuşmasında şöyle diyor: “Geçenlerde İstanbul’da bir cenaze yaşandı. Maalesef terör örgütlerinin içinde ne yazık ki yüzü poşulu, eline sapan verilmiş, cebinde demir bilyelerle olan bir çocuk orada maalesef bir biber gazına muhatap oluyor. Polis orada yüzü poşulu, elinde sapanla demir bilyeleri savuran o kişinin kaç yaşında olduğunu nereden ayıracaktı?” HIRSIZ, KATİL Tayyip Erdoğan’ın bahsettiği resmi yazımızın başına koyduk. Kimileri 14 yaşındaki bir çocuğun yüzüne maske takmasını yadırgayabilir. 14 yaşındaki çocuğun siyasi düşüncesi mi olur diyenler var mesela. “Çocuklar bu yaşlarda oyun salonlarında, parklarda oyun oynamalıdır” diyenler var... Elbette çocuklarımız oyun oynamalıdır, ağız dolusu gülmelidir, “şeker de yiyebilmelidir...” Ama bir de ülke gerçeğimiz var. İşte Berkin’in yukarıdaki resmi Türkiye’nin resmidir ... Ülkemizde halkımız ne yaşıyorsa çocuklarımızın yaşamı da ondan farklı olmayacaktır. “Çocuklar bu yaşlarda oyun salonlarında, parklarda oyun oynamalıdır” demek, yaşadığı topluma yabancılaşmasını istemektir. Hangi oyun salonlarından bahsediyorsunuz siz? Bunlar küçük burjuvazinin iki yüzlülüğüdür. “Görmemişin çocuğu olmuş...” deyimi tam da bu bakış açısını anlatır. Bu bakış açısı çocuklarına sanal dünyalar kurarlar. Çocuğun ailesi yokluk, yoksunluk içinde yaşıyorsa çocuk bu gerçeklikten nasıl ayrı bir dünyada yaşayabilir? Nasıl etkilenmez açlıktan yoksulluktan? Çocuk parklarımız panzer parkları haline gelmişse, her gün mahalleleriniz gaza boğuluyorsa, mahallenizde maskesiz dolaşamaz hale gelmişseniz, çocuklar maske takıyor, sapan atıyor diye nasıl onları suçlu ilan edebilirsiniz?


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

163

Her gün faşist terörü iliklerimize kadar yaşıyoruz. Buna karşı çocuklarımızın direnmemesini, mücadele etmemesini, taş atmamasını hangi hakla isteyebilirsiniz? Zulme karşı direnmek insanın doğasında vardır. Yıllardır küçük burjuvazi bu gerçeğe gözlerini kapattı. Kendi gerçeğine gözlerini kapattı. Kendisi yoksulluğu en derinden yaşasa da çocuklarını adeta cam fanuslar içinde kendi gerçeğinden kopuk yetiştirmek istedi. Küçük burjuvanın hayalindeki dünya ile gerçek bambaşkadır. Yıllardır şikayetçi olunan 12 Eylül kuşağının yetişmesine en büyük katkıyı küçük burjuvazi vermiştir. Çocuklarını özellikle politikadan, ülke gerçeklerinden, kültürümüzden, geleneklerimizden, değerlerimizden uzak tutmuştur. Çocukların yanında konuşulan ve konuşulmayan konular vardır. Gözaltılar, işkenceler, tutuklamalar, faşist baskılar ço- “Hani misket oynuyordu” diyor cukların yanında konuşulmayan konu- alçak AKİT gazetesi... Bunlar da lardır. “Yönlendirmek istemiyorum, ken- tetikçilerin sözcüleri... Berkin’in di kararını vermekte özgür olmasını isti- elinde sapan yüzünde fular zafer yorum” der, “bu yaşta bunları konuşmak işareti yapan resmini manşet doğru değil” der, “siyasi tercihlerini bü- yapmışlar.... yüyünce özgürce kendisinin yapmasını is- Ne diyorsunuz alçaklar? tiyorum” der... Bunu da “özgürlük” adı- “Kahraman polisimiz tam 12’den na savunur... Tam bir iki yüzlülük; ken- vurdu mu” diyorsunuz? 14 yaşındi kaçtıkları gerçeklerden çocuklarını da da bir çocuğun elinde sapan, yüzünde fular olunca vurulur mu kaçırırlar. diyor sizin çürümüş düzeninizin Oysa bugün çokça şikayetçi olduklayasaları?.. Sapan değil, diyelim ki rı gericiler “ağaç yaş iken eğilir” diyerek elindeki silahtır... Sizin “hukuk dört-beş yaşlarında çocuklarını kuran düzeni”nizin yasaları VURUN kurslarına göndermektedirler. MU DİYOR? Berkin’in yüzündeki fuları abes kar- PEKİ ÖYLE İSE! şılayanlar; artık kaçacak yer kalmamıştır. Vurun 14 yaşındaki çocuklarımızı. Polisin gaz bombasıyla boğulmak için so- Ekmek almaya gitmiyormuş kakta polisle çatışmanız gerekmiyor, po- Berkin polisimiz yine destan lis yatak odalarından içine gaz bombası yazmış deyin ve Berkin için de atıyor. Ekmek almaya giden çocuklarımızı ikramiye verin katillerinize... katlediyor. AMA UNUTMAYIN! HALKIN Başbakan’a göre kendi çocukları de- DA BİR ADALETİ VARDIR! O ğilse öldürülebilir, katledilebilir. “Ço- SAPAN TUTAN ELLER SİLAH cuk da olsa, kadın da olsa” gözünün ya- TUTMASINI DA BİLİRLER! şına bakılmaz... Çocukların katliam em- HALK UNUTMAZ, AFFETMEZ, rini veren bir Başbakan var. HALKIN ADALETİ ŞAŞMAZ!


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

164

Uğur Kaymazlar, Enes Atalar, Ceylan Önkollar Başbakan Erdoğan’ın bu sözlerinden sonra katledilmiştir. Buna rağmen Kürt milliyetçileri, küçük burjuva aydınlar, reformist sol tarafından “yetmez ama evet” diye desteklenmiştir bu katil... Berkinlerin elindeki sapan, yüzündeki fular sizi korkutmasın O fular sadece faşizmin terörüne, gazına, katliamlarına karşı bir önlemdir. O fular, Berkin’in kişiliğinden hiçbir şeyi örtmek için değildir. Berkin’in ne yaptığı açıktır. Fular faşizme karşı halkın savunma aracıdır. Berkin “faşizme teslim olmayacağız” diyor yüzüne taktığı fularla. “Bizi yenemezsiniz, korkutamazsınız” terörünüzle diyor. “Zafer bizimdir” diyor Berkin... Meydan okuyor panzerlere, TOMA’lara, gaz bombalarına... Sizin TOMA’nız varsa, gaz tüfekleriniz varsa, bizim de sapanımız var, kaldırım taşlarımız var diyor... AKP iktidarı boyunca 500’ün üzerinde çocuk öldürüldü. Çocuklara hapishanelerde tecavüz etti. Yetiştirme yurtlarındaki 13 yaşındaki kızlarımızı fuhuş pazarında sattı. Berkin’in yaşında 900 bin çocuk tekellerin sömürü çarklarında eziliyor. Adana’da okul harçlığı kazanmak için pres makinasında ezilen 13 yaşındaki Ahmet Yıldız’ı unuttunuz mu? Küçük burjuvaların bunlara sesi çıkmaz. Bu gerçekleri görmek istemez. Bu çocuklar onları ilgilendirmez... Tekellere “nasıl bu kadar zalim olabilirsiniz” diye sormaz. Sadece kendi çocuklarına onları gösterip “böyle mi olmak istiyorsunuz” der. Kendisine sunulan olanakları iyi değerlendirmesini ister. Gerçeklikle savaşmak yerine kendi çocuğunu o gerçeklikten uzak tutarak “kurtarmaya” çalışır. Hayır! Gerçeklerden kaçarak kurtulmak mümkün değildir. Bireysel kurtuluş yoktur. Çocuklarımız Berkin gibi olmak zorundadır. Korkmayın Berkinler’in elindeki sapandan. Berkin’in elindeki sapanı hala anlamıyorsanız, o yaştaki çocuğun yüzünde fular mı olur diyorsanız, 14 yaşındaki bir çocuğun siyasi düşüncesi mi olur diyorsanız; yanlış düşünüyorsunuz. Erken büyür bizim çocuklarımız. 14 yaşında geçim derdini bilirler, Patron sömürüsünü bilirler... Zulmü bilirler, faşizmi öğrenmek için kitap okumaları gerekmez, yaşarlar onu... Berkin gibi siz de elinize bir sapan alın. Elinize sapanı aldığınız andan itibaren doğru düşünmeye, doğru yapmaya başlarsınız. Gazdan nefes alamıyorsanız yüzünüze bir de fular takarsınız. Berkin’in elindeki sapandan siz değil, Tayyip Erdoğan ve onun gibiler korksun... Ezenler, sömürücü asalaklar korksun... Sapanlı teyzeler, sapanlı Berkinler faşizmin gerçeğidir. Berkin’in elindeki sapandan niye sakınıyorsunuz ki?


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

165

Filistinli çocukların elindeki sapana hep öykünmez misiniz? Filistinli çocuğa generaller diye onları yücelten siz değil misiniz? Filistinli çocukların eline sapan yakışıyor da bizim çocuklarımızın elindeki sapan neden ters geliyor size? Sizlerin de elinde birer sapan olsaydı hırsız, katil Başbakan bu kadar pervasız olabilir miydi? Bu kadar rahat çalabilir miydi? Bu kadar çok çocuk katledebilir miydi? Bakın, Başbakan Erdoğan katliamını savunmaya devam ediyor. “Dürüst ol dürüst... ne ekmek alması, ne alakası var” diyor... “Polis orada yüzü poşulu, elinde sapanla demir bilyeleri savuran o kişinin kaç yaşında olduğunu nereden ayıracaktı?” diyor. Berkin Haziran Ayaklanması’nda ailesiyle birlikte günlerce çatışmaların içinde yer almıştır. Bunu annesi babası söylüyor zaten. Ama o gün ekmek almaya giderken polisler tarafından vurulmuştur. Başbakan yüzü fularlı, eli maskeli bu resmine bakarak, “ne ekmek alması” diyor. Yani Başbakana göre ekmek almaya gitmeyen yüzü fularlı, eli sapanlı olan kim olursa vurulması, katledilmesi müstehaktır. Polise taş atıyorsa, zulme direniyorsa, teslim olmuyorsa çocuklar KATLEDİLEBİLİR diyor. İşte Berkin’in elindeki sapanlar bu faşist zihniyeti yıkmak içindir... Korkmayın o sapanlardan. İster Berkin’in yaşında olun, ister “Sapanlı Teyze” Emine Cansever’in... siz de elinize bir sapan alın. Yüzünüze bir fular takın ve dikilin zulmün karşısına... Korkmayın Berkin’in yüzündeki fulardan... Siz Tayyiplerin, işbirlikçi tekellerin yüzlerine taktıkları maskelerden korkun... Berkin’in yüzündeki kırmızı fular direnişin sembolüdür. Zulme teslim olmamanın sembolüdür. Faşizmin terörüne karşı halkın çözümüdür kırmızı fular... Berkin’in yaptığı zafer işareti direnişin enternasyonal dilidir. Korkmayın Berkinler’in zafer işaretlerinden... Korkmanız gereken zafer işareti yapan çocuklarımız değil, susturulan çocuklarımızdır. Berkinler’in zafer işareti çocuklarımızı “ağaç yaş iken eğilir” diye 4-5 yaşlarında eğmeye çalışan faşist düzene karşı dimdik durmanın sembolüdür. Özgürlüğün sembolüdür zafer işareti... Burası Türkiye... Faşizmle yönetilen bir ülke olduğumuzu unutmayın... İlk işiniz çocuklarınıza sapan taşı nasıl atılır onu öğretin... Gaz bombalarına karşı nasıl direnilir onu öğretin... Kırmızı fuların, zafer işaretinin anlamını öğretin...

Sonuç olarak; 1- Faşist AKP iktidarının elinde sapan var diye ne çocuklarımızı, ne de yetiş-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

166

kinleri katletme hakkı yoktur! 2- Çocuklarımız ülkemiz gerçeğinden bağımsız bir değildir. Halkımız yaşadığı her türlü zulüm çocuklarımıza da misliyle yansır. 3- Faşizm koşullarında kendi gerçeğinden kopuk saksıda çiçek yetiştirir gibi çocuk yetiştiremeyiz... Sokaklarımız AKP’nin katil polisleri tarafından kuşatma altındaysa, mahallelerimiz her gün gaza boğuluyorsa, çocuklarımızın oyuncağı sapan olacaktır. 4- Çocuklarımız... Dünyanın tüm çocukları... Berkin’in elindeki sapanı, yüzündeki fuları, parmaklarındaki zafer işaretini bilincinize, hafızanıza kazıyın... Zulmü böyle yeneceğiz, Berkin’in hesabını böyle soracağız. BERKİN’İN SİZE MİRASI BUDUR!


167

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

3 Milyon Halkı Sokaklarda Adalet İçin Tek Yürek Yapan; Tüm Dünya ve Türkiye’yi Ayağa Kaldıran; Cephe’nin Devrimci Politikalarıdır! HER ANI EYLEM OLAN 269 GÜN NEFES NEFES YAŞATTIK BERKİN’İ CEPHELİ’LER BİR NEFES DAHA YAŞATMAK İÇİN BAZEN GÜNDE 3 EYLEM, BAZEN 5... BAZEN BİNLERLE, BAZEN BİR KİŞİ İLE DİRENDİLER, HESAP SORDULAR... CEPHELİLER; ALDIĞIMIZ HER NEFESİ BERKİN İÇİN, ADALET İÇİN VERMELİYİZ! UNUTMAYACAK, AFFETMEYECEK, HESAP SORACAĞIZ!

Yürüyüş, 23 Mart 2014, Sayı 409 Milyonların hayal olmadığını gördük. 55 binden en son 550 bin kişilik konserlerle yarın milyonları örgütleyeceğiz derken... İşte yarın bugün oldu ve milyonları sokağa çıkardık. Milyonları hayal olmaktan çıkarttık, hayallerimizi gerçek, milyonları tek sloganda birleştirdik. MİLYONLARIN ARKASINDA; KOSKOCA BİR CEPHE GELENEĞİ VAR! Bunu nasıl başardık. Bunu başarmamızın temelinde elbette devrimci politikalarımız ve bu politikaların dayandığı ideolojimiz vardı. Şehitlerimiz, geleneklerimiz vardı. Çavuşeskulardan, Irak’tan bugün Suriye’ye kadar emperyalizme karşı direnen halkların yanında yer alışımız, emperyalizme net tavır alışlarımız.... Alişanlarımız vardı. Bu politikalarımızın arkasında halkın kılına zarar gelmesin diye bombanın üs-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

168

tüne kapanarak şehit düşen Kahraman Altunlar ve halk için vatan için şehit düşen, ölümü tilililerle karşılayan, orak çekiçli bayrağı dalgalandıran, ölen ama teslim olmayan şehitlerimiz vardı. Dünya savaşlarının bile dört yıl sürdüğü bir dünyada, biz tam yedi yıl direndik; yedi yıl boyunca dişe diş bir mevzi savaşı sürdürdük. 1230 gün, yani 3,5 yıl, yani neredeyse dünya savaşlarının süresine eşit bir süre, Abdi İpekçi Parkı’nda bir oturma eylemini sürdürebildik. Diyoruz ki, Abdi İpekçi demokratik mücadeleye bir örnektir. Güler Zere için verdiğimiz mücadele bir örnektir. 1 Mayıs için verdiğimiz mücadele bir örnektir. Kitle örgütlerimizi, dergi bürolarımızı savunmamız, demokratik mücadelenin nasıl yürütülmesi gerektiğine örnektir. Bu, direniş ve savaştır. Edirne’de “Amerika Defol, Bu Vatan Bizim” sloganımızı haykırabilmek, antiemperyalist kampanyamızı sürdürebilmek için neleri göze aldık? İşte bütün bu politikalarımızın arkasında Marksist- Leninist doğrularımızdan bir an bile sapmayan, bükülmeyen, eğilmeyen duruşumuz vardı... Ne söylediysek yaptık, ne yaptıysak savunduk diyen bir netlik vardı. Disiplinle örülmüş emekle, cüretle, sabırla, kararlılıkla, haklılığımızdan aldığımız güçle kazanacağımıza olan sonsuz inancımız vardı. Bunlarla bugün milyonları kucakladık! MİLYONLAR HAYAL OLMAKTAN ÖRGÜTLÜ ÇALIŞMAYLA ÇIKAR! Devrimciler dışında umut olmadığını gösterdik. Birleştiren, umut veren, moral veren, coşku veren, güven veren, inançları ayağa kaldıran Cephe’dir... Meydanı dolduran kitleler, örgütlülüğün gücüdür... Dünya nereden biliyordu Berkin’i, Türkiye’de Kars’tan Edirne’ye kadar tüm halk nereden biliyordu Berkin’i. Dünyanın ve Türkiye’nin Berkin’i bilmesi, tanıması ve direnişe katılmasını sağlayan CEPHE olmuştur. Basın açıklamalarından oturma eylemlerine, yürüyüşlerden açlık grevlerine, barikatlardan dilek fenerlerine, afiş asmaktan bildiri dağıtmaya, duvar yazılarından pankart asmaya ne gözaltına almaktan, na dayak yemekten, ne tutuklanmaktan çekinmedik. Berkin’in hayata gözlerini açabilmesi için, katillerinin bulunup cezalandırılması için yaralanmayan insanımız kalmadı. Kolumuz bacağımız kırıldı. Kafamız gözümüz patlatıldı. Tutuklamalar, şehitler verdik. Berkin Elvan için 269 gün kesintisiz süren bir savaş vardı. Cepheliler, hep umudunu korumuş ve elinden gelen gelmeyen her şeyi Berkin için seferber etmiştir. - Berkin’in tedavi gördüğü hastanenin önünde haftalarca nöbet tuttuk...


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

169

- 100’den fazla sözlü açıklama yaptık Berkin için... - 15’den fazla saldırıya uğradık... - 20’nin üzerinde mutlak gözaltı yaşanacak eylem yaptık ve 100’ün üzerinde gözaltı verdik. - 50’nin üzerinde yürüyüş yaptık. - 20’nin üzerinde korsan gösteri yaptık. - 20’in üzerinde dilek fenerli yürüyüşler örgütledik. - 50’in üzerinde oturma eylemi yaptık. Bunlar sadece İstanbul’da yapılan eylemlerdi. Ankara, İzmir, Bursa, Çanakkale, Balıkesir, Gemlik, Kırklareli, Edirne, Tekirdağ, Kocaeli, Eskişehir, Aydın, Antalya, Mersin, Adana, Hatay, Malatya, Dersim, Kars, Erzincan, Diyarbakır, Samsun, Zonguldak... gibi illerde düzenli olarak Berkin için eylemler yapıldı. Türkiye dışında 8 ülkede Berkin şehit düşene kadar çok sayıda eylem yapıldı. Şehitliğiyle bu sayı ikiye katlanmıştır. Ve hala Berkin için yürüyüşler devam ediyor. Eylemler Berkin’in katillerinin bulunması, Berkin’in hesabının sorulması için daha bir öfke ve ısrarla sürdürülüyor. BAĞIMSIZLIĞIN OLMADIĞI; EMPERYALİZMİN TALİMATLARIYLA YÖNETİLEN BİR ÜLKEDE; DEMOKRASİNİN MUMLA ARANDIĞI, FAŞİZMİN MAHALLELERİMİZDE, MEYDANLARIMIZDA, APARTMANLARIMIZDA SOKAKLARIMIZDA KOL GEZDİĞİ BİR ÜLKEDE; HAK VE ÖZGÜRLÜKLERDEN, EKMEK VE ADALETTEN SÖZ EDİLEMEZ. Emperyalizmin ve faşizmin saldırıları tüm dünyada sürüyor. Saldırılar karşısında katledilen, açlık ve yoksulluğa mahkum edilen, her gün yeni yasalarla daha önce mücadele ederek, ölerek kazandığımız haklar karlarına kar katmak isteyen, varlık nedenleri açlığımız olanlar tarafından gasp ediliyor. Çalınıyor, iç ediliyor; kendi burjuva yasalarını bile faşizm işine gelmediğinde yok sayıyor... Adaletin terazisi hep burjuvaziden, yine onların iktidarı faşizmden yana ağır basıyor. Zulüm ve soygun o kadar boyutlu ki; içtiğimiz su satılıyor, peşkeş çekiliyor... Hiçbir şey yapmayan halkımızın evinin içinde, hastanenin içinde bile zulüm gelip gaz bombalarıyla onu bulabiliyor. Böyle bir Türkiye’de yaşıyor. Böyle bir zulüm, Böyle bir soygun ve talan düzeninde var olma, hayatta kalma mücadelesi veriyoruz. Bu varlık- yokluk mücadelesinde bizim varlığımızın onların yani ezenlerin, yani


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

170

burjuvazinin Ülkerlerin, Sabancıların, yani onların devletini yerle bir etmekten geçtiğini biliyoruz... Onlar var oldukça biz ölmeye, sefalete, zulme mahkumuz... Onlar da bunu bildikleri için kendi varlıklarını korumak için yalan- demagoji, yetmediğinde de faşizm zulmü devreye giriyor. ZULMÜN ÖNÜNDE DURMAK, SOYGUN VE TALANA SON VERMEK ANCAK ZULMÜN SAHİPLERİNE KARŞI, SOYGUN VE TALANIN SAHİPLERİNE KARŞI MÜCADELEYLE ENGELLENEBİLİR! MİLYONLARI ÇOĞALTMALI, ÖRGÜTLÜ HALE GETİRMELİYİZ! EMPERYALİZME VE FAŞİZME KARŞI SAVAŞTIRMALIYIZ Artık herkesin evinde bile kaçamayacağı, evinde televizyonunun başında her şeyden uzak olduğunu düşünenleri bile bulan gaz bombaları TÜM HALKIMIZA ÇAĞRIDIR! Korkunun ecele faydası olmadığının resmidir! Korkunun, susmanın artık tümden zamanı geçtiğinin resmidir! Zulmün hangi tepelerin, hangi dağların arkasına saklanırsan saklan gelip seni, oğlunu, kızını, kardeşini, anneni, babanı, karını, kocanı, torununu bulacağının resmidir! Çocuklarımız geleceğimizdir; bizim geleceğimiz zalimlerin sonudur. Her şehidimizle bu sona yaklaşıyorlar. Bu nedenle çocuklarımızı vuruyorlar. Geleceğimize sahip çıkacağız. Katiller Cezasız, Halkın Öfkesi Yerde Kalmayacak. ÖFKEMİZ, UMUDUMUZ BERKİN OLACAK, Berkin’den talimatı alan ELİMİZDE SİLAHIMIZ MUHARREM OLACAK! MİLYONLARI ÖRGÜTLEMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ! EMEK, SABIR VE CÜRETLE İKTİDARI ALMAK İÇİN SAVAŞI BÜYÜTECEĞİZ! Sonuç olarak; Bir; 3 milyon halkı birleştiren Cephe’nin devrimci politikalarıdır. İki; bu devrimci politikaların arkasında emekle, sabırla, kararlılıkla örülü 269 gün... gün gün örgütlenmiş, şehitler, tutsaklar, gözaltılar verilmiş bir mücadele sürecidir. Üç; Cephelilerin devrimci politikalarının arkasında; Marksizm ve Leninizm’in yol göstericiliğinde, ayakları ülke topraklarına basan uzlaşmaz, boyun eğmez ideolojik netliğidir. Bu ideolojik netlikle kanla örülü tarihi, gelenekleridir. Dört; Milyonları sokağa çıkartan politikalarımızla şimdi de milyonları güce dönüştürmeli, örgütlemeliyiz. Savaşı halklaştırmalı, halkı savaştırmalıyız. HALKIMIZ;


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

171

Açlık, yoksulluk, yozlaşma, yolsuzluk, işsizlik, zulüm bu düzen sürdükçe hep bize düşecek... Hep biz olacağız alınterimizle, emeğimizle aşağılanan yine de iki yakasını bir araya getiremeyen! Hep biz mi olacağız hastane kapılarında ölen, ne eğitim, ne konut, ne sağlık hiçbir hakkı olmayan? Hakkını aradığında da “terörist” ilan edilen! Dövülen, gözaltına alınan, tutuklanan, katledilen! Biz milyonlar bir avuç üç-beş patron için yaşayıp, acı, açlık ve öfke içinde onlar için mi öleceğiz hep? Bu gidişata dur diyecek olan güç bizdedir! Bu gidişata dur diyecek; faşizme ve emperyalizme karşı; Ekmek, adalet ve özgürlük için onurlu, emeğimizin karşılığını aldığımız bir gelecek bizim ellerimizdedir! Birleşen ellerimiz, Kavgaya çağıran ellerimiz, Hesap soran ellerimiz, Silah tutan ellerimizdedir!


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

172

Berkin’in Elindeki Sapan Şimdi Tüm Liselilerin Elinde Yürüyüş, 23 Mart 2014, Sayı 409

Hepimiz birer Berkiniz! Liseliler belki de tarihlerinde ilk kez Türkiye çapında bu kadar yaygınlıkta eylemler yaptılar. Haziran Ayaklanması’nda başından polisin attığı gaz fişeğiyle vurulan ve 269 gündür direnen Berkin Elvan’a sahip çıktılar... İşte Türkiye çapında okullarda yapılan eylemler... - İzmir/Karataş Lisesi öğrencileri Berkin için oturma eylemi yaptı. Berkin için yapılan saygı duruşundan sonra okula girmediler. - Yüksekova: Yüksekova Lisesi önünde bir araya gelen onlarca öğrenci, Cengiz Topel Caddesi üzerinden Eski Cezaevi Kavşağına kadar yürüdü. - Hozat: Meslek Yüksek Okulu öğrencileri, iki gün boyunca derslere girmedi. Derslerin yüzde 100 katılımla boykot edildi. - İstanbul: Ahmet Sani Gezici Lisesi önünde 16 Mart’ta insan zinciri eylemi yapıldı. - Amed: Fatih Lisesi öğrencileri 15 Martta eylem yaptı. Öğrenciler okulda dövizler astı. - Amed: Bismil’de liselerinde de eylemler yapıldı. - Antakya: Birçok lise öğrencisi yürüyüş yaptı. - İstanbul: Kurtuluş Lisesi öğrencileri Berkin Elvan için oturma eylemi yaptı. - İstanbul: Asım Ülker Lisesi’nde öğrenciler yakalarına Berkin’in fotoğrafını astılar. - Ege Anadolu Lisesi: Berkin Elvan için boykot yapıyor. - İstanbul Esenkent’te Halil Akkanat lise öğrencileri, Berkin için yürüyüş yaptı. - İstanbul/Aslangazi İlkokulu: Öğrencileri eylemler yaptı. - Gazi Mahallesi Lise: Öğrencileri karakola doğru yürüyüş yaptılar. “ katiller” diye tepki gösterdikten sonra eylemi sonlandırdılar. - İstanbul/Elmadağ Harbiye İlköğretim Okulu’nda çocuklar dakikalar boyunca “Berkin Elvan Ölümsüzdür” diye slogan attı. - Beşiktaş Anadolu Lisesi öğrencileri Berkin için ellerinde ekmeklerle oturma ey-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

173

lemi yaptılar. - İstanbul Bahçelievler Anadolu Lisesi öğrencileri oturma eylemi yaptı. - İzmir Mustafa Kemal Anadolu Lisesi öğrencileri okula siyah giyerek gitme kararı almışlar, sabah ilk derse girmeyip Berkin için eylem yaptılar. -Adana/Hacı Ahmet Atıl Lisesi öğrencileri boykot yaptılar. - Ankara/Nermin Mehmet Çekiç Anadolu Lisesi Kızılay’a doğru yürüyüşe geçti. -Sarıgazi Küçük Ülkü İlköğretim Okulu yürüyüş yaptı. - Ankara: Gölbaşı öğrencileri topluca Kızılay’a doğru yürüyüş yaptılar. - Dersim: Birçok lisede Berkin için yürüyüşler yaptı. - Bornova Mustafa Kemal Lisesi Berkin’i anmak için yürüyüş yaptı. - Ankara/Tuzluçayır Lisesi öğrenciler dersi boykot ettiler. - Ankara Kirami Refia Alemdaroğlu Lisesi öğrencileri eylem yaptı. Eylemlerini idare engellemeye çalıştı. - İzmir Tevfik Fikret Lisesi Berkin Elvan için boykot yaptı. Öğrenciler gün boyu boykotlarına ve oturma eylemlerine devam ettiler. - Ankara İncirli Lisesi öğrencileri Berkin Elvan’ın şehit düştüğü gün okul bahçesinde oturma eylemi yaptı. Berkin Elvan için 40 kişinin katıldığı bir insan zinciri oluşturdu. - Ankara Öğretmen Necla Kızılbağ Anadolu Lisesi ve Çankaya Anadolu Lisesi öğrencilerinden içlerinde Liseli şehit düştüğü tarihte 2 okul birleşerek Seyranbağları’ndan Güvenpark’a yüründü. 11.03.2014’te okullarında bulunan spor salonu tribününde yapılan okul maçı sırasında Berkin sloganları attı. - Dersim: Moğultay Mahallesi Cumhuriyet Caddesi’nde buluşan lise öğrencileri,

Berkin Elvan İçin Rekor Twitter: 12 MİLYON Berkin Elvan Ölümsüzdür ‘hashtag’ini kullanarak atılan tweet sayısı 12 milyonu geride bıraktı. Bu rakam Twitter kullanıcısı başına bir tweet düştüğünü ortaya çıkarıyor. İçerisinde Berkin Elvan geçen Tweetler 57 milyon retweet almış. Bu rakamlarla beraber Berkin tweetlerinin ulaştığı kişi sayısı dünya çapında 70 milyona ulaştı. Berkin Elvan twitter istatistikleri 14 milyon (‘Berkin’ yazılan tweet sayısı), 11.9 milyon (#BerkinElvanÖlümsüzdür başlığıyla atılan tweet sayısı),%57 (Berkin Elvan’ın retweet oranı), 70 milyon (Gönderilen tweetlerin ulaştığı kullanıcı sayısı), 12 milyon (Türkiye’deki Twitter kullanıcı sayısı), 20 milyon (Gezi Parkı eylemlerinde atılan günlük tweet sayısı)” (Basından)


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

174

“Berkin Elvan Ölümsüzdür” yazılı pankart açarak Seyit Rıza Parkı’na kadar yürüdü. ***

ÜNİVERSİTELER -Ege Üniversitesi Fen Fakültesi öğrencileri ‘Berkin yoksa ders de yok’ diyerek boykot yaptılar. - Akdeniz Üniversitesi(Antalya) öğrencileri Berkin Elvan için iki gün boyunca Yakut Çarşısı girişinde oturma eylemi yapıyor. - Başkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi önünde öğrenciler eylem yaptı. - Yeditepe Üniversitesi “Derslere girmiyoruz, acımız büyük. Berkin’in ve tüm çocukların failleri yargılanana kadar buradayız!” diyerek eylem yaptı. - Bursa Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi önünde Berkin için oturma eylemi yapıldı. - Bursa/Uludağ Üniversitesi öğrencileri boykot eylemi yaptı. - Okan Üniversitesi’nde Berkin ELVAN eylemi yaptı. - İTÜ Konservatuarı Maçka Kampüsü yemekhanesi önünde dersler Berkin Elvan için boykot edildi. - Erzurum Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde anma yapıldı. - Çukurova Üniversitesi’nde anma yapıldı. - Bilkent Üniversitesi öğrencileri fb309 amfisinin adını Berkin Elvan amfisi olarak değiştirdiklerini duyurdular. - İstanbul Üniversitesi’nde ders boykotu yapıldı. Öğrenciler Berkin için yürüyüş yaptılar. - Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencileri boykot yaptı. -Gaziantep/Hasan Kalyoncu Üniversitesi öğrencileri eylem yaptı. - Mardin Artuklu Üniversitesi anma yaptı. - Edirne’de Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi anma yaptı. -Uşak Üniversitesi’ne yaklaşık 300 kişilik öğrenci grubu anma eylemi yaptı. - Sivas’ta Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) öğrencisi bir grup, Berkin Elvan için yürüyüş yaptı. - Mersin Üniversitesi Silifke Uygulamalı Teknoloji ve İşletme Meslek Yüksekokulu öğrencileri, Atatürk Anıtı önünde oturma eylemi yaptı. - Ereğli ilçesinde BEÜ Ereğli Eğitim Fakültesi öğrencileri eylem yaptı. - Şırnak Üniversitesi’nde duran adam eylemi düzenlendi. Tek kişiyle başlayan eylem dersten çıkan öğrencilerin alkışlarıyla çoğaldı.


175

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Sabancılar, Boynerler Berkin’i Sahipleniyorsa,

Cephe’nin Evden Eve, Kulaktan Kulağa Yaydığı Adalet Talebi Nedeniyledir! Egemenlerin Düzenini Yıkmak İçin Gücümüzü Artıralım, Örgütlenelim!

Yürüyüş, 23 Mart 2014, Sayı 409

* Güler Sabancı, Berkin’in şehit düşmesinin ardından Sabancı Vakfı’nın 40. yıl toplantısında yaptığı konuşmaya “Berkin’e Allah’tan rahmet, ailesine sabırlar diliyorum. Hepimiz üzüntümüze rağmen sabırlı olmalı ve yeni Berkin’ler olmaması için sağduyulu olmalıyız” diyerek başladı. * TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, Berkin için başsağlığı mesajı yayımlayarak, “Gezi Parkı olayları sırasında gaz fişeği kapsülü nedeniyle yaralanan Berkin Elvan’ın aylardır sürdürdüğü yaşam mücadelesini kaybetmesinden derin bir üzüntü duyuyoruz. Gezi Parkı olayları sırasında oluşturulan hoşgörüsüz atmosferin bedelini ülke olarak, gencecik insanlarımızın kaybı ve çok sayıda kişinin sakat kalmasıyla ödedik. Hiçbir şey 15 yaşındaki bir çocuğun ve Gezi olayları sırasında kaybettiğimiz diğer gençlerimizin hayatından daha önemli değildir. Gençler bu ülkenin geleceğidir. Başta ülkeyi yönetenler olmak üzere, hepimizin görevi, gençlerimizin, hukuk güvenliği altında, temel hak ve özgürlüklerini huzurla, umutla ve güvenle yaşayabilecekleri bir ortamı sağlamaktır. Berkin Elvan’ın vicdanımızı sızlatan son kayıp olmasını umut ederiz. Başta Berkin Elvan’ın ailesi olmak üzere, tüm yakınlarına ve tüm vatandaşlarımıza başsağlığı ve sabır dilerim.” dedi. *Boyner Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Boyner, Berkin Elvan’ın ölümü nedeniyle cenaze töreninin olduğu gün “Tüm mağazalarda müzik yayınını durdurun bugün. Mağazalardaki müşteri etkinliklerini iptal edin bugün ve yarın. Tüm


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

176

mağazaların wi-fi şifrelerini iptal edin hemen. Vatandaş istediği yerden haberleşme imkanına sahip olsun. Kritik noktalardaki mağazalarınızın hassas, evi uzak olanlarda olan, fiziki açıdan ilgiye ve desteğe ihtiyacı olabilecek personeli erkenden evine gönderin. Mağazalarınıza sığınabilecek vatandaşlara yardım için su, ilk yardım malzemesi vs. eksiksiz bulundurun. Bu güzel halkı Allah korusun ama biz de bize düşeni eksiksiz, kimseyi ayırmadan yapacağız. Sorusu olan önce sorusunu vicdanına sorsun, gereğini yapsın, sonra isterse şirketine, merkeze sorsun. Allah utandırmasın...” açıklamasını yaptı. * Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, “Rahmetli abim Ali’yi sokakta bir kaza sonrası kaybettiğimizde beş yaşındaydım. Genç yaşta ölüm daha bir üzücü! Başımız sağolsun” mesajını yayınladı. Sabancı, Boyner, Yılmaz, Ülker... Bunlar Berkin’in adını dahi ağızlarına alamazlar, kirletirler... Bunlar, halkımızı soyanlardır, hırsızlardır, Berkin’in katilleridir. AKP iktidarı döneminde cirosunu %17 artıran, halkımız yoksullaşırken, Türkiye ekonomisinin 5 kat üzerinde büyüyen Sabancı mı Berkin’e üzülecek? Hepsi yalancıdır... Gözyaşları timsah gözyaşlarıdır... Ülker’in sahibi olduğu Yıldız Holding 12,4 milyar TL ciro, 36 bin çalışan ve 10 ülkede 55 fabrika ile dünyanın en büyük 11’inci üreticisi.. AKP iktidarı döneminde, Türkiye’nin en zengin 3. ailesi oldular. Tayyip Erdoğan, Büyükşehir Belediye Başkanıyken, Ülker’in bayi sahibi ortaklarındandı. Erdoğan Başbakan olduktan sonra, oğlu Ahmet Burak Erdoğan, Ülker’in Anadolu yakası bayiliğini devam ettirmiş ve Ülker bünyesinde üretilen Cola-Turka’nın dağıtımını yapmıştı. AKP’nin zenginleştirdiği Ülker mi Berkin’e üzülecek? HADİ ORADAN! Berkin’in adını dahi ağzınıza almanıza izin vermeyeceğiz. YKM’nin tüm hisselerini 2013 yılının Ekim ayında alarak cirosunu %20 artırmayı planlayan Boyner mi Berkin’e üzülecek? Kimseyi kandırmasın, mağazalarını başına yıkarız! Bir avuç asalağın sözcüsü, SÜTAŞ’ın sahibi Muharrem Yılmaz mı Berkin’e üzülecek? Berkin’lerin, çocuklarımızın dünyaya 2 bin dolar borçla gelmesinin sorumluları halk için üzülmezler. Halkın iliklerini sömürenler, halk için üzülemez... Bugün bu açıklamaları yapıyorlarsa, Haziran Ayaklanması’nın yarattığı baskı nedeniyledir... Cenazeye milyonların sahip çıkması nedeniyledir... Cephenin, evden eve, kapıdan kapıya, kulaktan kulağa yaydığı ADALET TALEBİ nedeniyledir... Tüm sağır kulaklara fısıldadık, kör kapıları zorladık... SABRIMIZI SINA-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

177

MAYIN, BERKİN’İN KATİLLERİNİ AÇIKLAYIN dedik... Berkin için adalet talebimizi şu eylemlerle dile getirdik: - Berkin’in tedavi gördüğü hastanenin önünde haftalarca nöbet tuttuk... - 100 den fazla sözlü açıklama yaptık Berkin için... - 15’den fazla saldırıya uğradık... - 20’nin üzerinde mutlak gözaltı yaşanacak eylem yaptık ve 100’ün üzerinde gözaltı verdik. - 50’nin üzerinde yürüyüş yaptık. - 20’nin üzerinde korsan gösteri yaptık. - 20’in üzerinde dilek fenerli yürüyüşler örgütledik. - 50’nin üzerinde oturma eylemi yaptık. Bunlar sadece İstanbul’da yapılan eylemlerdi. Ankara, İzmir, Bursa, Çanakkale, Balıkesir, Gemlik, Kırklareli, Edirne, Tekirdağ, Kocaeli, Eskişehir, Aydın, Antalya, Mersin Adana, Hatay, Malatya, Dersim, Kars, Erzincan, Diyarbakır, Samsun, Zonguldak... gibi illerde düzenli olarak Berkin için eylemler yapıldı. Türkiye dışında 8 ülkede Berkin şehit düşene kadar çok sayıda eylem yapıldı. İşte Sabancı’yı, Boyner’i Berkin’i sahiplenmeye iten sebep bu ısrarlı, istikrarlı adalet talebi olmuştur. Halkın Berkin’ini bağrına basması yüzünden olmuştur. Halk zorlamıştır bu asalakları... AKP ile aralarındaki çelişkilerin de etkisiyle, halkın dışına düşmemek için sahte gözyaşları döküyorlar. Kan emici bir avuç asalak, milyonların korkusuyla bu açıklamaları yapıyor. Baskıyı artıralım, milyonlar olmadan onların hiçbir şey yapamaz. Halkın gücü işte böyle dize getirir egemenleri... Düzenlerini yıkmamak için gücümüzü artıralım, örgütlenelim!

Sonuç olarak: 1- Sabancılar, Boynerler; halk ayaklanmasının, Berkin’in sahiplenilmesinin, Cephe’nin adalet talebinin kulaktan kulağa yayılmasının etkisiyle sahte gözyaşları dökmüştür. 2- Berkin, bu halkın, umudun çocuğudur, Boynerlerin Sabancıların ağızlarında kirletmesine izin vermeyiz. * ciro: Ticari kuruluşlarda bir yıl içinde yapılan işlemlerin toplam değeri, işlem hacmi...


178

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Polisiyle, MİT’iyle, Faşist Yasalarıyla, Mahkemeleriyle, TOMA’larıyla, Gaz Bombalarıyla, Halkı Teslim Alamayan AKP, Provokasyonlarla Halkı Birbirine Kırdırarak Teslim Almak İstiyor!

Düzenin Hiç Bir Meşruluğu Kalmamıştır! Berkin’in Katillerini Buluncaya Kadar Susmayacağız! Yürüyüş, 23 Mart 2014, Sayı 409 Artık Ölen Hep Biz Olmayacağız! Elimiz Armut Toplamayacak! Berkin’in Çektiği Acılar Kadar Acımasız Olacağız Halk Düşmanlarına Burak Can Karamanoğlu Kimdir Anlatıyoruz Berkin’in cenazesinin kaldırıldığı 12 Mart akşamı Okmeydanı’nda, kendilerine “Kasımpaşa 1453” adını veren AKP’nin beslemesi sivil faşistler provokasyon yaratmaya çalıştılar. Cepheliler, Berkin’in hesabını sormak için Okmeydanı’nda kurdukları Berkin Elvan barikatlarının başında beklerken, mahalledeki 3 tane mobese kamerasını imha ettiler. Ayrıca Örnektepe’deki iki seçim bürosu ile Talatpaşa’da bulunan üç katlı AKP Seçim Koordinasyon Bürosu yakılarak tahrip edildi. AKP’nin tüm seçim malzemelerinin olduğu depoları tamamen yandı. Halka saldıran bir akrep aracına silahla karşılık verildi. Cepheliler, mahallelerini savunmak için, yeni Berkinlerin katledilmemesi için resmi ve sivil tüm faşistlere karşı direndiler.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

179

AKP YÖNETEMİYOR, KRİZİ DERİNLEŞTİKÇE SALDIRGANLAŞIYOR AKP, yönetememe krizi ile birlikte terörünü artırıyor. Çünkü faşizmin başka bir çıkar yolu yoktur. Faşizmin, halkın sorunlarını çözmek gibi bir çabası yoktur, olamaz. Faşizm, tekelci burjuvazinin en gerici, en şovenist, en katliamcı ve saldırgan kesiminin açık baskıcı, kan dökücü diktatörlüğüdür. Yani faşizm, halkları bölüp-parçalayarak sindirmeyi; emperyalizme ve faşizme karşı birlikte yürüteceği mücadeleyi engellemek ister, bunun için çalışır. FAŞİZM BURJUVAZİNİN GERÇEK YÜZÜDÜR AKP, saldırıyor çünkü halk, Berkin Elvan’ın cenazesine sahip çıkmıştır. Çünkü halk, Haziran Ayaklanması’yla birlikte, devrimci politikalara destek vermiş, AKP’nin iktidarı tehlikeye girmiştir. AKP, politikalarına karşı meydanlara çıkan milyonlarca insanın varlığından korkmuştur. Çünkü AKP, “arkamızda yüzde 51 var” böbürlenmesinin altının boşluğunu çok iyi biliyor. Çünkü AKP, yolun sonunu görmüştür; iktidarının ebedi olmadığını çok iyi bilincindedir. Soygunculuklarının, talanlarının bu derece büyük olmasının bir nedeni de budur. AKP telaş etmektedir. Kendisinden olmayan herkese saldırmakta, balkondan ayakkabı kutusu göstereni gözaltına almakta, cenazeye gidenlere plastik mermilerle saldırmakta, gerçekleri yazan gazeteciyi kapı önüne koydurmakta, çıkar çatışmasına girdiği iktidar ortaklarını tasfiye etmeye çalışmaktadır... Bir avuç mutlu azınlığın çıkarları uğruna kan ve gözyaşı ile halklara dayatılan faşizm gerçeği işte budur. Devrimci demokrat muhalefet yükseldiği zaman, devlet düzenini sürdüremez hale geldiği zaman devrimcilerin üzerine saldırmaktadır. 12 Eylül öncesi MHP’li faşistlerle yapılmak istenen sivil faşist terör şimdi AKP’li gençlik eliyle yapılmaktadır. 12 Mart gecesi Okmeydanı’nda yaşanan da budur. AKP’nin eli sopalı, eli satırlı çeteleri halka ve devrimcilere saldırdı. Bu saldırı Cepheliler’in inisiyatifiyle püskürtüldü. AKP’nin çeteleri kaçıp polislerin, akrep araçlarının arkasına sığındılar. Bunun ardından AKP’li sivil faşistler silahlanarak devrimcilere saldırdı. Cepheliler bu saldırı karşısında kendilerini ve halkı savunmak için silahlanarak karşılık verdi. Çıkan çatışmada sivil faşistlerden Burak Can Karamanoğlu adında bir kişi öldü iki kişi de yaralandı. MAHALLELERİMİZE GİRERLERSE, MEŞRU MÜDAFA HAKKIMIZI


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

180

KULLANACAĞIZ AKP’li sivil faşistler, cenazemiz varken, bizim mahallemize girerek açıkça provokasyon yaratmak istemiştir. Haneye tecavüz suçtur... Ve haneye tecavüzde, hane sahibinin silah kullanma hakkı vardır. Meşru müdafaa burjuvazinin kendi yasalarında dahi vardır. Devrimciler kendilerini savunmasa, Berkin gibi öleceklerdi. Cenazeye saygısızlık suçtur! Şehit ailesini tehdit etmek suçtur! Devrimcilerin mahallesine sopalarla, palalarla girmek suçtur! Berkin’i katledenlerin yalanlarıyla halkın üzerine saldırmak suçtur! Polis denetiminde devrimcilere ateş edip, yalan söylemek suçtur! Cepheliler, yeni Berkinler olmasın diye hesap sorma hakkına sahiptir. En meşru haktır direnmek! Eğer bize saldırılırsa artık sadece yoksul halk çocukları ölmeyecek! Bu düzenin adaleti yoktur, artık adaleti bu düzenden beklemeyeceğiz; tırnaklarımızla söke söke alacağız o adaleti! Gece yatağa aç giren çocuklarımız, evine ekmek götüremeyen babalarımız, günyüzü görmeyen analarımız adına söz veriyoruz ki, halkın adaleti kazanacak! BERKİN’LE BURAK AYNI DEĞİLDİR Berkin Elvan ile Burak Can Karamanoğlu’nu aynı kefeye koyuyorlar. İkisi için de üzülmeliyiz, Burak da Berkin de aynı diyorlar. Sınıflar var olduğu sürece kimse bize herkesin kardeş olduğu yalanını söyleyemez. Burjuvazi ve proletarya arasındaki sınıf savaşımı, ideolojilerin savaşıdır. Bir yanda ezen, zulmeden, halkı aşağılayan, sömüren, yok sayan, halkın malını çalan, halkı yoksul ve aç bırakan faşist AKP iktidarı vardır; bir yanda emeğine, vatanına, geleceğine sahip çıkan, adaletsizliklere karşı ADALET, yoksulluğuna karşı EKMEK, hak gasplarına karşı ÖZGÜRLÜK isteyen devrimciler ve halk vardır. Berkin, bu ekmek, adalet ve özgürlük kavgasında umudun çocuğu olarak başından vurulmuştur. Burak, Berkin’i vuranların yalanlarıyla yola çıkarak halkın karşısında yer almış birisidir. AKP’nin yalan ve demagoji ile kemikleştirdiği bir faşisttir Burak. Burak ve Berkin’i aynı kefeye koyanlar, düşmanlarımıza hizmet ediyordur. Çünkü faşizm, kim dost kim düşman ayırdını yapmayalım diye uğraşıyor. Gözlerimizdeki sis perdesini kalınlaştırarak, düşmanımızın yüzünü gizleyerek hesap sormamızın da önüne geçmek istiyor. AKP, açık açık yalan söylüyor... Bir Başbakan, her ağzını açtığında, yalan kusuyor. Devrimcileri karalıyor. Berkin’in katillerini


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

181

açıkça sahipleniyor. Başbakan Tayyip Erdoğan: “ ‘Polise talimatı kim verdi’ diyorlar: Ben verdim. Polisimiz kahramanlık destanı yazdı.” demişti 6 kişinin katledildiği Haziran Ayaklanması’nda... Berkin de Tayyip’in aynı talimatıyla başından vurulmuştur. HIRSIZ, KATİL AKP HIRSIZ, KATİL RECEP TAYYİP ERDOĞAN Berkin’in katillerini çok iyi tanıyoruz... Okmeydanı’nın Cepheliler’in denetiminde olmasını, Okmeydanı halkının Cepheliler’e sahip çıkmasını hazmedemeyen AKP iktidarı, halka gözdağı vermek için 14 yaşındaki Berkin’i ekmek almaya giderken hedef alarak başından vurdu. 19-22 Aralık katliamını canlı yayınlarla halka izlettirerek, görüntülerini yayınlayarak halkı ve devrimcileri korkutmayı hedefleyen faşizm ne idiyse, Berkin’i, gençlerimizi kafasından gaz fişekleriyle vurarak, gözlerini çıkartarak, sakat bırakarak gözdağı vermek isteyen de aynı faşizmdir. Talimatı veren kendisi itiraf etmiştir, cezasını halk verecektir. FAŞİZM YALAN SÖYLER, KARA PROPAGANDA YAPAR Faşizm yalan, demagoji ve terör ile yönetir. Berkin’i “terörist” olarak gösterip katilliklerini meşrulaştırmak isteyen AKP, yalancıdır. Tayyip’in söylediği her söz yalandır. Yalancılığının nedeni ahlaki bir yozlaşma değildir. AKP yalancıdır çünkü, faşizm tekelci burjuvazinin çıkarlarını en kanlı, en zorbacı, en saldırgan yöntemlerle savunur. Hem böyle hareket edip hem de halkı yönetebilmek için yalana başvurmak zorundadır. Yalan söyler, çünkü: * Bilinç bulanıklığı yaratıp halkın hesap sormasını engellemek, * Düzenine karşı gelişen tüm tepkileri yumuşatıp düzen içi kanallara akıtmak, * Halkın fazla düşünmesine fırsat bırakmamak için gerçekleri saptırmak, adaletsizliğin sorumlularını gizlemek, * Gerçekleri yalnızca kendi işine geldiği gibi vererek oligarşinin ideolojisini, politikalarını kitlelerin günlük yaşamına sokabilmek ister. Haziran Ayaklanması’ndan bu yana bizzat Tayyip Erdoğan’ın ağzından yalanlar dinledik... Sadece ikisi bile AKP’nin yalan söylemekte sınır tanımazlığını göstermektedir: Bezm-i Alem Camii’nde içki içildiğini söyledi. YALAN ÇIKTI! Kabataş’ta bir kadına ve bebeğine üzeri çıplak erkeklerin saldırdığı yalanını söy-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

182

ledi... YALAN ÇIKTI! Şimdi de Berkin’in ekmek almaya gitmediğini, elinde torpil, çatıştığı yalanını söylüyorlar. Devrimcilerin adaletini karalamaya çalışıyorlar. Devrimcilerin meşruluğunu bozmak için “cinayet”, “katil” yaftasını yapıştırmak istiyorlar. AKP, yalanlarının altında kalacaktır. Halk, gözünü açmış, gerçekleri görmüştür... Gerçekler sonsuza dek susturulamaz; er ya da geç bir gün mutlaka açığa çıkar. Kaldı ki, Berkin mahallesini savunmak için eylemlere de katılmıştır; ancak onu vurduklarında ekmek almaya gidiyordu. Faşizme karşı direnmek suç değildir. Başbakan Erdoğan bu sözleriyle Berkin’i katlettiklerini de itiraf etmiştir. Ne diyor Başbakan? “Polise taş atanı başından vururuz” diyor. “Bana karşı çıkanı katlederiz” diyor. “Direneni öldürürüz” diyor. On yıllardır faşist devlet devrimcileri çatışma süsü vererek katletmişti. Susurluk’un kontrgerillacıları bile katletmek için çatışma süsü veriyorlardı. Başbakan Erdoğan ona bile gerek duymuyor. Berkin’in yüzünde fular, elinde sapan ya da taş olması katledilmesi için yeterli... Katil Erdoğan Berkin’i katletmelerini bu kadar da pervasızca sahipleniyor. AKP’NİN YALANLARINA İNANMAYIN, KENDİNİZİ AKP’YE KULLANDIRTMAYIN Kasımpaşa 1453 isimli sivil faşist çete, tek bir getirerek Cepheli’lere saldırmadan önce Fatih Sultan Mehmet Caddesi üzerindeki sokak aydınlatma lambaları söndürüldü. Elektrikleri kestiler... Bu, polis operasyonlarından bildiğimiz bir yöntemdir. Elektrikleri keserek, korku yaratmak, paniğe sevk etmek isterler. İkinci bir tanıdık yöntem ise, milliyetçilik temelinde kışkırtma yapılmasıdır. AKP, tabanını sokağa çıkartabilmek için “PKK’liler saldırıyor” yalanını söyledi. AKP’nin işkenceci polisi açıklamasına göre Cepheliler, Kulaksız’a giderek işyerlerini ve arabaları tahrip etmeye çalıştı. Hepsi yalandır. Yalanda sınır tanımıyorlar. “KASIMPAŞA 1453” AKP’Lİ FAŞİST BİR ÇETEDİR Kasımpaşa 1453, Kasımpaşaspor’un taraftar grubu olarak görünüyor. Maçlarda tekbir getiren, slogan dahi üretme becerisinden yoksun, papağan gibi Haziran Ayaklanması sloganını çalarak “Her yer Tayyip, Her yer Erdoğan” sloganını atan bir çete... Kasımpaşaspor’un kendisi gibi zorlama bir çete... Kasımpaşaspor, Turgay Ciner tarafından satın alınarak, AKP’nin tabanını güçlendirmek için bir araç olarak kullanılmak istendi. Futbol ile gençliği uyutmak ve


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

183

kendi kitlelerini yaratmak istediler. AKP’li tekellerin desteğiyle oluşturulan “havuz” ile finanse ediliyor Kasımpaşaspor. Yönetim Kurulu’nda kimlerin olduğunu Yurt Gazetesi’nden Hakan Gülseven’in 14 Mart tarihli köşe yazısından aktaralım: “İşadamı Zafer Yıldırım, Tayyip Erdoğan’ın aile dostu Hasan Hilmi Öksüz, Fethullah Gülen’in ‘dostu’ armatör İhsan Kalkavan, reklamcı Yiğit Şardan, Mesut Yılmaz’ın biraderi Turgut Yılmaz, Rus gizli polis teşkilatında astsubayken kısa zamanda dünyanın sayılı armatörleri arasına giren Mübariz Mansimov, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ve nihayet, son dönemde ‘Alo Fatih’ olarak tanınan Fatih Saraç!..” OKMEYDANI’NA SALDIRI BİZZAT AKP İSTANBUL İL TEŞKİLATLARI TARAFINDAN ÖRGÜTLENMİŞTİR! Burak Can Karamanoğlu vurulduğu zaman, haberi polisten de önce AKP İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu verdi. Babuşçu, CNN Türk’te telefonla bağlandığı Tarafsız Bölge programında canlı yayında “1 saat önce 22 yaşında bir genç Okmeydanı’nda öldürüldü. Polis yapmadı” dedi. Facebook’taki “Kasımpaşa 1453 grubu” hesabında paylaşılan mesajlarda, Berkin Elvan’ın cenaze töreni hedef gösterildi. Akşam saatlerinde “Çeşme durağı geçilmez… Kısa sürede 1000 kişi olduk” gibi kışkırtıcı ifadelerle durakta toplanma çağrısı yapıldı. Çağrıya cevap veren Kasımpaşa 1453 üyesi bir kişi “Emanetlerle gelelim mi?” diye sordu. Babuşçu’nun açıklamasından sonra AKP’liler tarafından “Katil Geziciler Burak’ı Öldürdü”, etiketi altında internet üzerinden saldırı başlatıldı. Olayla ilgili olarak valilikten ve Emniyet Müdürlüğü’nden uzun süre bir açıklama yapılmadı. İstanbul Valiliği, Babuşçu’nun televizyondaki açıklamasından yaklaşık bir buçuk saat sonra, gece saat 01.10’da yazılı bir açıklama yaptı. Yani Emniyet Müdürlüğü, Babuşçu’nun hızına yetişemedi. Sonuç olarak, yaşanan masum bir kavga değil, sağ-sol çatışması değil, bizzat AKP İstanbul İl teşkilatları tarafından örgütlenmiş sivil faşist saldırıdır. Burak Can Karamanoğlu ise bizzat AKP üyesidir. 12 Eylül öncesinde sivil faşistler “Biz devlete yardımcı olduk” diyordu. Bugün yaşanan da budur. Polisine sokak ortasında adam vurma yetkisi veren, işkencecilerini yasal korumaya alan AKP, torba yasalarla hayatın her alanında haklarımızı gasp eden AKP, krizini bunlarla da çözememiştir. Halkın başkaldırısının yükselmesi, adalet özleminin ete kemiğe bürünerek halkın adaletinin savunulur hale gelmesinin korkusuyla pervasızlaşmıştır. Daha da artacaktır bu pervasızlığı. Çünkü bu faşizmin niteliğidir. 12 Eylül öncesi MHP’nin üstlendiği görev, şimdi AKP kendi tabanıyla yapı-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

184

yor. Sivil faşist örgütlenme devletten, kontrgerilladan ayrı değildir. Sivil faşist saldırılar devlet politikasıdır, AKP’nin Haziran Ayaklanması’ndan bu yana sonunun başlangıcını görmesiyle birlikte son çırpınışlarının ürünüdür.

Sonuç olarak; 1- Okmeydanı’ndaki saldırı sağ-sol çatışması değil, sivil faşist saldırı vardır. 2- Saldırı doğrudan AKP’nin Berkin’in cenazesinin kaldırıldığı akşam saldıracak kadar alçakça bir provokasyondur. 3- AKP’nin provokasyonu Cepheliler’in direnişiyle, hesap sormasıyla boşa çıkartılmıştır. 4- Burjuva basın aracılığıyla Berkin ile Burak aynılaştırılmaya çalışılıyor. Berkin ile Burak aynı değildir. Berkin AKP faşizmine karşı direnen halkın çocuğudur. Cephe’nin genç militanıdır. Berkin, vatanımızı emperyalizme satanlara, halkımızı sömürenlere karşı direnenlerin safındadır; Burak ise katillerin safındadır. 5- Çocuklarımızın ekmek almaya giderken beyinlerinin akıtılması karşısında, cenazelerimize plastik mermilerle saldırılması karşısında kimse “terör” edebiyatı yapamaz. Cepheliler, kendilerini savunmuşlardır, halkın adaletini uygulamışlardır. 5- AKP, TOMA’larıyla, gaz bombalarıyla, copuyla, faşist yasalarıyla, katillerini koruyan mahkemeleriyle halkı teslim almayı başaramamıştır. Halk ülkenin dört biryanında her gün sokaklarda taşla, sopayla, barikatlarıyla, sapanlarıyla direnmektedir. AKP iktidarını korumak için son çare olarak halkları birbirine düşürmek gibi alçakça provokasyonlara başvurmaktadır. 6- Burak Can Karamanoğlu gibi AKP’nin kullandığı yoksul halk çocuklarına çağırıyoruz. AKP, HIRSIZ, KATİL, TEKELLERİN TEMSİLCİSİ HALK DÜŞMANIDIR! YAĞMA TALAN DÜZENİNİ KORUMAK İÇİN SİZİN GİBİ YOKSUL HALK ÇOCUKLARINI YALANLARLA BESLEYEREK KULLANMAKTADIR. SİZLER YİYECEK EKMEK PEŞİNDE KOŞARKEN, ONLARIN EVİNDEN KAMYONLAR DOLUSU BİZİM EMEĞİMİZDEN ÇALDIKLARI PARALARLA DOLUDUR. SİZİN SAFLARINIZ HALKIN SAFLARIDIR! 7- AKP’nin korkularını büyütecek, provokasyona gelmeyeceğiz, mahallelerimizi faşist çetelere karşı tüm meşruluğumuzla savunacağız. 8- Sivil faşist teröre karşı onların anladıkları dilden cevap vereceğiz. Faşizm insanlık suçudur. Faşizme karşı tavırsız kalmak da suçtur. Onun için tüm halkımızı AKP’nin faşist terörüne karşı tüm halkımızı Cephe saflarında direnmeye çağırıyoruz.


185

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

DİYARBAKIR Amed, Berkin İçin Nöbet Tuttu

Hesap Soracağız Halkın Adaletiyle Diyarbakır'da (Amed) Liseli ve Üniversiteli öğrencilerin Umudun Çocuğu Berkin Elvan için 11 Mart’ta Ofis Sanat Sokağı’nda başlattığı oturma eylemine 3 gün boyunca Dev-Genç’liler de katıldı. “Çocuklar Uyurken Susulur Ölürken Değil” şiarıyla başlatılan oturma eylemi, her akşam saat 17.00’da başlayıp 22.00’a kadar devam etti. 18 Mart’a kadar devam eden eyleme desteğe gelen liselilere Berkin anlattı. Amed’de 12 Mart’ta Dev-Genç’liler devrimci-demokrat kurumlara çağrı yaparak Berkin ELVAN için meşaleli yürüyüş ve oturma eylemi gerçekleştirdi. Saat 17.00’da Koşuyolu Yaşam Anıtı önünde toplanıldı. Ardından Ofis AZC Plaza önüne doğru yüzlerce kişiyle yürüyüş başladı. Pencerelerden, caddelerden halk Berkin için yapılan yürüyüşe destek verirken, esnaflar ve yoldan geçenler alkışlarla destek verip kitleyle beraber yürüyüşe katıldı. Amed Dayanışması (Halk Cephesi-Dev-Genç, Partizan, DHF, TKP) PSAKD, İHD ve birçok kurumun beraber gerçekleştirdiği yürüyüşün ardından PSAKD Gazi Katliamı ve Berkin için açıklama yaptıktan sonra yarım saatlik oturma eylemi yaptı. Amed de Dev-Genç'liler Umudun Çocuğu Berkin için 14 Mart’ta 3. kez yürüyüş yaptı. Oturma eyleminin ardından kitle ile beraber Umudun çocuğu için 4 günden bu yana Sanat Sokağı’nda devam eden oturma eylemine desteğe gidildi.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

186

Cepheliler Seçim Aldatmacasına AKP Bürolarını Tahrip Ederek Cevap Veriyor Yürüyüş, 23 Mart 2014, Sayı 409

Polisin, 12 Mart günü Berkin Elvan’ın cenaze törenine plastik mermilerle saldırmasının ardından, Cepheliler AKP’nin 10 seçim bürosuna yönelik eylem düzenledi. 12 ve 13 Mart günlerinde, AKP’nin İstanbul’daki 10 seçim irtibat bürosu ile 2 mobil aracı Cepheliler tarafından tahrip edildi. AKP’nin Şişli’deki Seçim Koordinasyon Merkezi tamamen yıkılırken, Kurtuluş’ta 5 ayrı seçim irtibat bürosu tahrip edildi. Beşiktaş’taki iki seçim irtibat bürosu tamamen tahrip edilen AKP’nin Beyoğlu’nda da yine iki seçim irtibat bürosu kullanılamaz hale getirildi. Avcılar’da da partinin iki adet mobil (AK Nokta) aracı tahrip edildi. Kurtuluş’taki AKP seçim bürosu molotof ve havai fişeklerle yakıldı... AKP, hırsızlığının bu kadar açığa çıkmasına, deşifre olmasına rağmen hala halka yalan söylemeye devam ediyor. Halkın iktidara karşı olan öfkesini düzeniçinde tutmak için seçimler yine bir alternatif gibi sunuluyor. Cepheliler, tek alternatifin halkın iktidarı olduğunu söyleyerek, düzen partilerinin yoksul halkın mahallelerinde yalan ve demagojilerine izin vermiyor. Ayrıca, 13 Mart günü gece devriye gezen Halk Cepheliler Küçükarmutlu girişine asılan CHP ve HDP bayrakları ile 1 MHP pankartını indirerek yaktı. Sarıgazi’de ancak polis desteğiyle çalışma yapabilen, akrep araçlarıyla korunan AKP seçim büroları Cephe’nin adaletinden korunamadı. Mahallede seçim büroları önünde akrep araçlarıyla birlikte elleri sopalı nöbet tutan AKP’nin faşistlerine Sarıgazi’de hiçbir seçim çalışması yaptırılmamaktadır. Sarıgazi’de ise 7 Mart günü Nazım Hikmet Parkı’ndan geçmekte olan AKP’nin sesli anons otobüsü Cepheli’ler tarafından durduruldu. Cepheli’ler şoförü indirerek mahalleden kovdu ve AKP’nin otobüsünün camlarını kırarak ateşe verdiler. Evlerinden inen halk, Cepheli’lere destek verdi.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

187

8 Mart günü ise saat 22.30 sularında Sarıgazi’de Atatürk Mahallesi Uysal Caddesi üzerinde bulunan ve polisin akrep araçlarıyla koruduğu AKP seçim bürosuna Cepheli’ler tarafından eylem gerçekleştirildi. Silahlarla güvenlik alan Cepheli’ler AKP seçim bürosu önüne gelerek faşistlerin çalışma yaptığı büroyu molotoflarla tahrip etti ve silahlarla havaya ateş ederek eylemi bitirdiler. Seçimlerle halkın kandırılmak istenmesine karşı sadece Cepheli’ler politika üretiyor. Düzen partilerinin mahallelerimizde örgütlenmesine izin vermeyeceğiz.

AKP ŞİŞLİ SEÇİM BÜROSU

AKP ŞİŞLİ SEÇİM BÜROSU


188

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Berkin Uyudu Türkiye Uyandı Yürüyüş, 23 Mart 2014, Sayı 409

Türkiye’yi Uyandıran 269 Gündür Berkin İçin Adalet İsteyen Cepheli’lerdir! - ADANA: iki gün boyunca sürekli eylemler yapıldı. Atatürk Parkı’nda bir araya gelen yaklaşık 500 kişi, sloganlar atıp, hükümeti protesto etti. Ak Parti İl Başkanlığı’na kadar yürümek isteyen halka polis saldırdı. - ADIYAMAN: Adıyaman’da üniversite öğrencileri yürüyüş eylemi yapmak istedi. Polis izin vermedi. Besni ilçesinde basın açıklaması yapıldı. - ANKARA: Ankara’nın birçok mahallesinde eylemler yapıldı. Ankara’da binlerce kişi Kızılay’a doğru yürüyüş yapmak istedi. Eylemler üç gün boyunca devam etti. - ANTALYA: Kazım Özalp Caddesi üzerindeki kapalı yolda toplanan kalabalık, Berkin Elvan fotoğrafları ve sloganlar eşliğinde yürüyüşe geçti. Polis saldırılarına rağmen halkın yürüyüşü engellenemedi. Alanya ilçesinde de yürüyüş yapmak isteyen halka polis saldırdı. Manavgat’ta bir araya gelen halk ellerinde taşıdıkları döviz ve pankartlarla Berkin Elvan’ın ölümünü protesto etti. - ARDAHAN: Milli Egemenlik Parkı’nda toplanan halk slogan attıktan sonra kısa süreliğine oturma eylemi yaptı. - ARTVİN: Artvin’de, İstanbul’da yapılan cenaze töreni bitimine kadar oturma eylemi yapıldı. Hopa; Yüzlerce kişinin katıldığı protesto eylemleri eylemler yapıldı. - AYDIN: Aydın Atatürk Kent Meydanı’ndaki havuzda Berkin Elvan’ın silueti yansıtıldı Aydın halkı Sevgi Yolu’nda bir araya gelip yürüyüş yaptı. Aydın Barosu yürüyüş eylemi yaptı. Aydın’ın Didim İlçesi’nde üç gün boyunca oturma eylemi yapıldı. 30 kişi gözaltına alındı. Aydın Nazilli, İstasyon Meydanı’nda toplanan halk eylem yaptı.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

189

Kuşadası el heykelinde eylem yapıldı. Söke ilçesinde eylem yapıldı. - BATMAN: Üniversite bahçesinde öğrenciler tarafından yürüyüş yapıldı. Atatürk Parkı’nda toplanan halk, Berkin Elvan’ın fotoğrafının yer aldığı standın önüne mum, karanfil ve ekmek koydu. - BALIKESİR: Balıkesir’de halk yürüyüş yaptı. - BARTIN: Cumhuriyet meydanında, çok sayıda kişi bir araya gelip eylem yaptı. Hükümet Caddesi’nde toplanan halk sloganlar atarak Berkin Elvan’ın ölümüne sebep olanları protesto ettiler. - BİLECİK: Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi öğrencileri eylem yaptı. Akşam saatlerinde Bilecik Şehitler Parkı önünde toplanan Bilecik Üniversitesi öğrencileri sağanak yağışın altında mum yakıp yerde oturan öğrenciler birçok pankart açtı. - BİNGÖL: Bingöl’de Berkin Elvan’ın ölümü nedeniyle eylem düzenlendi. Genç Caddesi Dörtyol mevkiinde bulunan saat kulesi önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. - BİTLİS: Bitlis’in Güroymak (Norşên) ilçesinde basın açıklaması yapıldı. Bitlis-Tatvan’da da anma yapıldı. - BURDUR: Burdur’da Berkin Elvan için oturma eylemi yapıldı. - BURSA: Bursa’da halkı Setbaşı Mahfel önünde toplandı. Engellemelere rağmen halk Şehreküstü Meydanı’ndaki AK Parti İl Başkanlığına doğru yürüyüş yaptı. - BOLU: Halk yere koydukları ekmeğin etrafında toplanmaya başladı, kalabalık artınca marşlar söyleyerek yürüyüş yapmak istedi. Belediye Meydanı’na yürümesine izin vermedi. - ÇANAKKALE: İskele Meydanı’nda basın açıklaması yapıldı. Daha sonra yürüyüşe geçen yaklaşık 3 bin kişi, İnönü Caddesi’ndeki AK Parti seçim koordinasyon merkezine geldi. - ÇORUM: Özdoğan Kavşaklar bölgesinde bir araya gelen halk eylem yaptı. - DENİZLİ: Denizli’de kalabalık bir halk kitlesi eylem yaptı. - DİYARBAKIR: Diyarbakır’da bir çok yerinde eylemler yapıldı. Berkin’in cenaze törenini olduğu gün Koşuyolu’ndan AZC Plaza önüne bir yürüyüş gerçekleştirdi. - DÜZCE: Protesto eylemleri ve basın açıklamaları yapıldı. Düzce’nin Akçakoca’da eylem yapıldı. - EDİRNE: Belediye önünde toplanan, Berkin Elvan’ın posterlerini taşıyan kişiler, slogan atarak Saraçlar Caddesi’ne kadar yürüyüş yaptı. - ESKİŞEHİR: Hayatını kaybeden Berkin Elvan için protesto yapan ve yolu trafiğe kapatan gruba, polis müdahale etti.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

190

- ELAZIĞ: Binlerce kişi Berkin Elvan’ı Elazığ’da uğurladı. - ERZURUM: Halk Erzurum Havuzbaşı’nda toplanıp oturma eylemi yaptı. - GAZİANTEP: Gaziantep Şubesi’nde gıyabi cenaze namazı kılındı. Ayrıca kentin değişik yerlerinde eylemler yapıldı. - GİRESUN: Halk Atatürk meydanına gelerek basın açıklaması yaptı. - HAKKARİ: Kent merkezinde açıklama yapıldı. Açıklamanın ardından toplanan kalabalık sonra dağıldı. - HATAY: Hatay’ın merkez Antakya İlçesi Uğur Mumcu Meydanı’nda akşam saatlerinde toplanan yaklaşık 2500 kişi, Berkin Elvan için yürüyüş düzenledi. Eylemler iki gün boyunca devam etti. Hatay’ın İskenderun ilçesinde Boyacılar Parkında bir araya gelen halk burada eylem yaptı. - IĞDIR: İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Anıtı önünde basın açıklaması ve oturma eylemi düzenledi. - ISPARTA: Mimar Sinan Camii önünde basın açıklaması yapıldı. - İZMİR: İzmir’de kitlesel eylemlerin yapıldığı merkezlerden bir tanesiyde. İzmir’in birçok merkezinde ve ilçelerinde eylemler yapıldı. Halk sokakları çatışma alanına çevirdi. Çeşme İlçesi’nde oturma eylemi yapıldı. - KAYSERİ: Kayseri’de, Berkin Elvan için protesto yürüyüşü düzenlendi. - KARABÜK: Safranbolu ilçesinde Misak-ı Milli meydanında basın açıklaması yapıldı. - KIRIKKALE: Eylem yapan bir grup Kültür Anıt Park’ta ağaca Berkin Elvan’ın fotoğraflarını astı. - KIRŞEHİR: Yeraltı Çarşısı önünde bir alaya gelen halk eylem yaptı. - KOCAELİ: 3 bin kişilik halk AKP binasına doğru yürüyüş yaptı. - GEBZE: Yeni Çarşı girişinde toplanan yaklaşık 5 bin kişi eylem yaptı. - KONYA: Selçuk Üniversitesi yerleşkesinin yakınındaki Bosna Hersek Mahallesi’nde toplanan bir öğrenciler yürüyüş eylemi yaptı. - KÜTAHYA: Halk Zafer Meydanı’nda toplanıp yürüyüş yaptı. - MALATYA: Emekliler Parkı’nda toplanan halk basın açıklaması yaptı. - MANİSA: Manolya Meydanı’nda basın açıklaması düzenlendi. Oturma eylemi yapıldı. Salihli ilçesinde Demokrasi Meydanı protesto eylemi gerçekleşti. Turgutlu’da oturma eylemi yapıldı. - MARDİN: Mardin Nusaybin’de yürüyüş yapıldı ve yürüyüşe polis saldırdı. Kızıltepe’de yapılan eyleme de polis saldırdı. - MERSİN: İki gün boyunca binlerce kişi AKP’ye yürümeye çalıştı. - MUĞLA: Sınırsızlık Meydanı’nda toplanan bin 500 kişilik grup, yürüyüşü yaptı. Ak Parti Muğla İl Başkanlığı binasına yürümek isteyen gruba, 22 kişi göz-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

191

altına alındı. Bodrum Belediye Meydanı’nda toplanan kalabalık bir grup sloganlar atarak protesto yaptı. Datça ilçesinde, Berkin Elvan için saygı duruşu yapıldı. Marmaris’te 19 Mayıs Gençlik Meydanı’nda eylem yapıldı. - NİĞDE: Niğde Cumhuriyet Meydanı’nda eylem yapıldı. - NEVŞEHİR: Avanos ilçesinde oturma eylemi yapıldı. - ORDU-ÜNYE: Ordu’da yürüyüş yapıldı. Ordu Üniversitesi İ.İ.B.F’nde öğrenim gören bir grup öğrenci tarafından anıldı. - RİZE: Pazar Belediye Meydan Parkı’nda toplanan yaklaşık 30 kişilik grup pankart açıp slogan attıktan sonra basın açıklaması yaptı. - SAKARYA: Berkin Elvan için Sakarya’nın Adapazarı ilçesinde eylem düzenlendi. - SAMSUN: Berkin Elvan için Öğretmenevi’nde toplanan bir grup, İstiklal Caddesi’nden yürüyüşe geçti. - SİNOP: Ayancık’ta da protesto gösterisi düzenlendi. - SİVAS: Kent Meydanı’nda toplanıp Berkin Elvan için oturma eylemi yapıldı. - ŞANLIURFA: Ahmet Bahçıvan İş Merkezi önünde toplanan halk 5 dakikalık oturma eylemi yaptı. Ayrıca, Siverek ilçesinde de Berkin’in ölümünü protesto etti. - ŞIRNAK: Yüksekova’da halk Berkin için sokağa çıktı. - TOKAT: Cumhuriyet Meydanı’nda toplanıp yürüyüş yapıldı. Şehitler Park’ında nöbet tutuldu. - TUNCELİ: Tunceli kalabalık bir şekilde eylemlere katılan kentlerin arasındaydı. Okullarda öğrenciler yoğun katılımla boykot yaptı. - TEKİRDAĞ: Tekirdağ Tuğlalı Park’ta toplanan grup, Berkin Elvan’ın posterlerini taşıyarak slogan attı. Daha sonra Hükümet Caddesi üzerinden Cengiz Topel Meydanı’na kadar yürüyerek AKP’yi protesto etti. Çorlu ve Çerkezköy ilçelerinde de eylemler yapıldı. - TRABZON: Halk Atatürk Alanı’nda toplanıp Merkez Postane kadar yürüdü. - UŞAK: Cumhuriyet meydanında toplanıp oturma eylemi yaptılar. - VAN: Bir grup öğrenci yürüyüş yaptı. - YALOVA: Uğur Mumcu Kültür Merkezi önünde öğrencilerden oluşan kalabalık basın açıklaması yaptı. - ZONGULDAK: Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde Bülent Ecevit Üniversitesi Ereğli Eğitim Fakültesi öğrencileri başta olmak üzere aralarında lise öğrencilerinin de bulunduğu 200 kişilik grup, Atatürk Anıtı önünde Berkin Elvan için eylem yaptı.


192

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Berkin Elvan Her Yerde Yürüyüş, 23 Mart 2014, Sayı 409

Cepheliler Avrupa’nın dört bir yanında Berkin için eylemlerdeydi... FRANSA: Paris Republique Meydanı’nda mumlarla Berkin Elvan’ın portresi yapıldı. Fransa Strasburg’da Türkiye Konsolosluğu önünde eylem yapıldı. Paris’te Paris Büyükelçiliği önünde eylem yapıldı. AVUSTURYA: Viyana’da Berkin için oturma eylemi yapıldı. Avusturya Innsbruck’da Anma Mitingi yapıldı. Avusturya Bregenz şehrinde anma yapıldı. İNGİLTERE: Londra’da Başbakanlık binasına doğru bir yürüyüş gerçekleştirdi. Londra’da aynı zamanda Trafalgar meydanında büyük bir kitle toplanıp eylem yaptı. Stockholm’ da da mumlarla Berkin Elvan yazısı yazılarak anma yapıldı. ALMANYA Berlin olmak üzere Dortmund, Hamburg, Münih, Stuttgart ve Köln gibi birçok kentte gösteriler ve anma törenleri düzenlendi. Berlin’de saat 17.30’da Kottbusser Tor Meydanı’nda toplanıp yürüyüş yapıldı. Ertesi gün büyükelçilik önünde eylem yapıldı. Hamburg’daki Türk Konsolosluğu önünde kitlesel bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Köln’de kalabalık bir şekilde yürüyüş yapıldı. Wuppertal kentinde de yürüyüş yapıldı. Nürnberg kentinde, Lorenz Meydanı’nda anma yapıldı. Frankfurt kentinde yürüyüş yapıldı. Münster Almanya konsolosluk önüne pankart açıklama Karlsruhe Türk Konsolosluğu önünde anması yapıldı. İSVİÇRE: İsviçre’nin Zürich Kantonu’nda, ve


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

193

Stauffacher’da basın açıklaması yapıldı. Lozan şehri St- Laurent Meydanı’nda basın açıklaması yapıldı. İSVEÇ: İsveç’in başkenti Stockholm’de de anma töreni vardı. Eylemciler mumlarla Berkin Elvan’ın ismini yazdı. VİYANA İsveç’in Lund kentinde eylem düzenlendi. İsveç Umea’daki Türk öğrenci bir anma düzenlendi. HOLLANDA: Hollanda Belediye binası önünde eylem yapıldı. İTALYA: İtalya’da Milano, Roma, Genova, Bologna gibi pek çok kentte anma ve protesto gösterisi düzenlendi. AMERİKA: New York, Los Angeles, Boston ve Washington DC kentlerinde meydanlarda toplanan kalabalık gruplar, mum ışıklarıyla yazdıkları ‘Berkin’ adını karanfillerle donattılar. Boston’da anma yapıldı. San Diego, Kaliforniya’daki bir grup Türkiyeli öğrenci tarafından anma yapıldı. Beyaz Saray önünde eylem yapıldı. Binghamton Üniversitesi öğrencileri Berkin’i andı. Pittsburgh, Pensilvanya’dan anma yapıldı. Çek Cumhuriyeti’nde anma yapıldı. KIBRIS: Kıbrıs Yakın Doğu Üniversitesi Berkin Elvan ve öldürülen tüm çocuklar için toplandı. Lefkoşe’de eylemler yapıldı. Tayland’ın Phuket adasından Berkin’e selam yazılama yapıldı. İspanya, Madrid’de, Tokyo’da, Polonya’da, Helsinki’de da eylemler yapıldı. BBC’nin Londra’daki ana binasının önünde toplanan bir grup, geçen yıl Gezi eylemlerinde yaralanıp geçen hafta yaşamını yitiren Berkin Elvan ve diğer çocuk ölümlerine duyarsız kaldığı gerekçesiyle BBC’yi protesto etti.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

194

Berkin Uyanmadı Türkiye Uyandı Yürüyüş, 23 Mart 2014, Sayı 409 ‘Güle Güle umudun çocuğu, senin uykun onların kabusu olacak’ Berkin Elvan’ın ölümü sosyal medyada büyük yankı buldu. Twitter’da kullanıcılar da Berkin Elvan için üzüntülerini şu sözlerle paylaştı: 269 gündür yoğun bakımda kalan Berkin Elvan için sosyal medyada yayınlanan mesajlar şöyle: Tuba Ünsal: “Çocuğun yok anlayamazsın” diyenin çocuğu var... Artık Berkin yok. Bebek katili. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin: Küçük adam, dev yürek... #BerkinElvan artık yolumuzu aydınlatacak ışığın... Hepsinin hesabı sorulur! Gani Müjde: Düşlerinde özgür dünya... #BerkinElvan Ata Demirer: Ailesine yakınlarına sabırlar dilerim.. Berkin’i kaybetmişiz; Ruşen Çakır: Sevgili Berkin. Güle güle. Nasıl kıydılar sana! Metin Feyzioğlu: Ve Berkin uyanamadı. Ekmek almaya gitmişti oysa. Evlatlarını kaybeden anne babalara “başsağlığı” nasıl dilenir? Mekanı cennet. Çok üzgünüm çok. Aylin Kotil: Berkin, çocuğum... Osman Baydemir: Uğurlar olsun, Yolun Uğur’la buluştursun seni Kardeşim Berkin... Artık melekler yoldaşın, cennet mekanın olsun. Kara kaşlı esmer çocuk... Mustafa Sarısülük: Oysa kalkacaktın. Ethem Berkin diyecektik sana. Ethem olacaktın. Ne yazsak şimdi? Nasıl söylesek? Gürkan Korkmaz: Berkin Elvan’ın ailesi saat 07:00 itibariyle Berkin’in hayatını kaybettiği haberini veriyor. Başımız sağolsun. Başımız sağolsun! CHP İstanbul Milletvekili Müslim Sarı: Sevgili dostlar Berkin’i bu sabah kaybettik. Direnci yolumuzu aydınlatsın İkrar Sarısülük: Oysa kalkacaktın be çocuk Ethem Berkin diyecektik sana. Ethem olacaktın bizim Ethem’imiz Berkin’imiz. Pervin Buldan: Ama susacağım Berkin. Susmak sözümü büyütür Berkin. Söyleyemediğim her şeyi büyütür. Susmak erdemdir, susacağım... (Siz bilirsiniz, ama susmak erdem değildir. Bu sömürü, bu zulüm, bu hırsızlık, bu yağma, talan, 14 yaşındaki çocuklarımızı katlediyorlarsa ve tekbir getirerek kapılarımıza dayanıyorlarsa “susmak erdem” değildir... Tam tersine susmak “emri ben verdim” diyen katilleri aklamaktır, suçlarına ortak olmaktır. Onların karşısında dilsizleşmektir.)


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

195

Kanat Atkaya: Berkin Elvan: Bir varmış, bir çokmuş.. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu: Kara gözlü güzel çocuk.. Türkiye seni hiç unutmayacak. #Berkin Elvan’a kıyanlar mutlaka hesap verecek. Lütfü Türkkan: Bir anne daha evlâdını yitirdi. Ülke ise yüreğindeki prensini. Melekler yoldaşın olsun #Berkin Elvan.. Beşiktaş taraftar grubu Çarşı: #Berkin Elvan çocukluğumuzu kaybettik Levent Üzümcü: Her şey bitti, acı kaldı. Fırat Kozok: Artık uyanın! Berkin Elvan uyanamadı.. Sebahat Tuncel: Söz anlamsız kalır bazen...#Berkin Elvan, sen bu halk için günlerce uyudun, uyanamadın... İnşallah bu halk senin için uyanır. Nurlar içinde uyu çocuk. Gencecik daha hayatının baharında veda etti. Suçlular bu dünyada cezasız olsa da. İlahi adalet illaki bir gün tecelli edecek. -Destan yazan polisiniz minicik bir can daha aldı. -Kaç ayakkabı kutusuna sığar ulan 14 yaşında bir çocuğun canı?! -Hangi isyan bastıracak içimdeki çığlıkları özür dilerim çocuk ekmeğini evine ulaştıramadığın için -Berkin uyanamadı... Umarım Türkiye UYANIR! -Rahat uyu güzel kardeşim, katillerin hesap verecek! -Suriyeli Filistinli çocuklar için salya sümük ağlayan Tayyip nerde ? -Güle güle esmer çocuk.. umarım gittiğin yer buradan daha güzel ve daha adaletlidir. -Güle Güle umudun çocuğu, senin uykun onların kabusu olacak. Bu hükümet bu sistem, anaların gözyaşlarında boğulacak! -Berkin Elvan’ın 16 kiloya düşen ağırlığı, ülkenin toplam şeref ve vicdanının ağırlığından kat ve kat fazladır. -Ciğeriniz yansın... Berkin’e bu zulmün emrini veren de o emri uygulayan da bilin ki katlettiğiniz gençlerimizin hesabı sorulur! -Belki biz yokuz orada ama, Ali, Abdullah, Ethem, Mehmet, Ahmet, Hasan abilerin ordalar. Sana sahip çıkacaklar. -Ataol Behramoğlu: Eyvallah küçük delikanlı! Cellat uyandı yatağında bir gece “tanrım” dedi “bu ne zor bilmece: Öldürdükçe çoğalıyor adamlar ben tükenmekteyim öldürdükçe...” - gökmen karadağ@haberaktif Berkin için vicdan için yürüdük bugün kortej çok kalabalıktı üstelik gençler ağırlıktaydı son yolculuğunda Berkin’i yalnız bırakmamışlardı. - Melike Demirağ@melikedemirag Feriköy mezarı bugün Berkin’i uğurla-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

196

yanlarla doldu taştı. Uğurladığımız insanlık masumiyetiydi. - Gülseren Onanç@gulserenonanc Bugün liderimiz Berkin Elvan’dı. Onun peşi sıra yürüdük. ‘Hepimiz Berkiniz öldürmekle bitmeyiz’ diye haykırdık. - Piraye Antika @PYAntika 100binler akıyor çocukluğumun Halaskargazi Caddesi’nden. Öfkesi içinde kararlı ve sakin bir kalabalık… - Ali Atıf Bir @ALIATIFBIR Esası konuşalım İktidar bu ülkeyi nasıl yönetilebilir hale getirmeyi düşünüyor? Seçimle gelmeyeceği çok açık.. - Orhan Bursalı@ORHANBURSALI 45 dakikada 200 metre yürüyebildik, Şişli Camii önünde geçenleri bitirip gazeteye döndüm, yazıya..” Erdoğan Bilal’i göndersene ekmek almaya..” - Emrah Serbes@EmrahSerbes Kalabalığın ucu bucağı görünmüyor. Yüzbinler Katil Erdoğan diye bağırıyor. - Kaan Yakuphan@kaanyakuphan Bir yanda meydanlara toplananlar diğer yanda meydanları hıncahınç dolduranlar. Mesajı alanlara… - Deniz Bayramoğlu @BayramogluDeniz Kortej daha mezarlığa ulaşamadı. Yüzbinlerce insan… Bir o kadarı da ara sokaklardan Feriköy mezarlığına akıyor. - Harun Tekin@harun_tekin çok kalabalığız çok #BerkinElvanÖlümsüzdür - Ceyda Karan @ceydak Tahrir Meydanı’nda Mısırlılar Berkin ile dayanışma için oturma eylemine başlamışlar.. Sakin haber vermeyin, birilerinin yüreğine iner.. - Zafer Arapkirli@ZaferArapkirli Sen gözyaşlarımızı dalga, mendillerimizi yelken yap da git, çocuk Biz, senin bu bahar uçuramadığın uçurtmanı bayrak yapar, izinden geliriz.. - Hikmet Çetinkaya@hikmetcetinkaya Bugüne dek böylesini görmemiştim… - Nebil Özgenturk@nebilozgenturk Ses vere vere, çoğala çoğala geliyor yüzbinler Şişli Meydanı’na doğru. İşte.. Berkin’in cansız bedenini uğurluyor “sesli çoğunluk”. - Mehveş evin@mehvesevin #Şişli’de cami ve Cevahir onu mahşer yeri gibi. Sloganlar, düdükler, alkışlar dinmiyor #Berkin Elvan - Demet Akbağ@Akbag_Demet Berkin çocuk artık bir melek. Meleğinin acısını en derinden yaşayan anne ve babasına sabır dilemek yeter mi ki?? - @EminCapa: Hepimize Berkin’imiz gibi evlat nasip olsun. Nebahat Çehre; “Öyle 1 evlat yetiştirmek isterdim. Anne sen koşamazsın ben alayım ekmeği diyen.” - @HazretiZenci: Adana’da gece eylem gerçekleştiren direnişçiler Baraj yoluna çıkarak AKP bayraklarını üşenmeden Tek Tek söktüler ;) - Cennet Dayanışması @cennetdayanisma 22h.. Herkes kendi evinin önündeki KATİL’e Dur dersin! Biz bu akşam 19:30’da K.çekmece Cennet Mah. Hürriyet Caddesindeyiz.#berkinelvanölümsüzdür


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

197

Basından; Yürüyüş, 30 Mart 2014, Sayı 410

“Türkiye halklarının namusunu kurtardığı bir gündü 12 Mart 2014, namussuzluğun ise artık en utanmaz şekliyle ortaya çıktığı bir gün. ...Kasımpaşa 1453 sözde taraftar grubunun (AKP’nin İstanbul İl Teşkilatı’na bağlı şehir eşkıyası) örgütlediği birkaç yüz kişilik eli sopalı bir grup Okmeydanı’na saldırmaya kalkıştı. Nereye? Daha bir kaç saat önce toprağa verilmiş Berkin Elvan’ın cenaze evinin bulunduğu mahalleye! Hesap çok belli, burası DHKP-C’nin en güçlü olduğu yer. Bu örgütü kışkırtmak hiç de zor değil. Tüm mahalleli yas ve hınç yüklü, böyle bir ruh hâline sopalıları göndererek benzin dökmek, toplu ölümlere bile yol açabilir! Düşünün gözleri ne kadar dönmüş! ...40 Haramiler basıyorsa köyünüzü, ölümü göze alarak mücadele edersiniz. Aklınızla, mangal gibi yüreğinizle, namusunuzla direnirsiniz.” (Ceyda Karan, Taraf, 14.03.2014) *** “Berkin Cinayetinde Erdoğan Tanık Olsun Anladığımız kadarıyla Başbakan Erdoğan, Berkin cinayetiyle ilgili her şeyi biliyor. - Berkin’in elinde ekmek olmadığını biliyor. - Berkin’in yüzüne maske taktığını biliyor. - Polislerin Berkin’in yaşını kestiremediklerini biliyor. - Demek ki olay mahallindeki polisleri de biliyor. - Berkin’in polislere saldırdığını biliyor. - Polislerin Berkin’in kafasına nişan alıp gaz sıkmak dışında başka çaresi kalmadığını biliyor. Kısacası... Sanki o anda olay yerindeymiş gibi her şeyi ama her şeyi biliyor Başbakan Erdoğan. Mahkemeye sesleniyorum: Bu cinayeti bütün yönleriyle aydınlatmak için...


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

198

Başbakan Erdoğan’ı tanık olarak çağırın. Bildiklerini anlatsın mahkemede.” (Ahmet Hakan, 16.03.2014 Hürriyet) *** ‘’Ne yana gitsek’’ diye soruyor bir grup kadın birbirine. ‘’Ne yanı mı var? her yan Berkin’e çıkıyor’’ diyor genç olanı. kalabalığa karışıyorlar kol kola. (Sevda Karaca, Evrensel) *** “Berkin’in aldığı yaradan, hedef gözetilerek ateş edildiği, olayda kasıt olduğu çok açık. ...Berkin neden öldürüldü? Berkin, insanlar korkup sinsin, zulme karşı ses çıkarmasın diye öldürüldü. Berkin ülkemin havası, suyu; ormanı, kırı; yeşili mavisi; insanlarının emeği daha rahat yağmalansın, buna karşı ses çıkarmasın diye öldürüldü. ...Berkin kimse ‘hırsız var’ diye haykıramasın diye öldürüldü. ...Berkin cinayetini baş faili belli.” (Ali Sirmen, Cumhuriyet, 13.03.2014 *** “Lümpen faşistlere kitlesel tepki vermek, bireysel girişimlerden çok daha anlamlıdır. Kitle şiddeti meşru ve etkilidir. Okmeydanı’nda yaşanan olayları da bu çerçevede değerlendirmek gerekir. Berkin’in evini, mahallesini basmaya gidenler mahalle halkı tarafından geri püskürtülmüştür. Orada ölen gencin vebali, o güruhu Okmeydanı’na gönderenlerin üzerindedir. Faşizmle tartışılmaz, faşizm ezilir! Lümpen-faşist çetelere karşı tutum, hümanizm üzerinden ele alınamaz. Faşizm ezilmezse, kitleler daha büyük zarar görür. Metroda ya da herhangi başka bir yerde karşınıza çıkacak lümpen-faşistleri gönül ferahlığıyla pataklayabilirsiniz.” (Hakan Gülseven, Yurt, 17.03.2014) *** “Türkiye’nin büyüklü küçüklü şehirlerinin sokakları ellerinde bir ekmek ve dillerinde “Katili Biliyoruz” diye haykıran genç yaşlı, kadın erkek on binlerce insanla doldu. İşçi örgütleri “Berkin’in öldürülüşünü hazırlayan or-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

199

tamı, lideri ve liderin ülkeyi düşman kamplara bölme politikasını” lanetlediler. Esnaflar dükkanlarını açmadılar. Gazetelerin çoğu (geçmişte iktidarı destekleyenler dahil) Berkin’in acılı annesinin; ‘Kuzumu Allah almadı, Erdoğan aldı...’ feryadını manşet yaparak çıktılar. Tarihte hiçbir şey kaybolmaz. Tarihe şöyle yazıldı: Berkin can çekişiyordu. Bilal’in Babası dolar telaşındaydı.” (Necati Doğru, Sözcü, 13.03.2014) *** Dünkü cenaze töreninin organizasyonunu büyük ölçüde Okmeydanı çevresinde çok güçlü olan “Halk Cephesi” adlı sol grup üstlenmişti ve kayda değer hiçbir tatsızlık yaşanmadan tören sonuçlandı. Bunda yol boyunca polisin gözükmemesinin de payı vardı. Ne var ki cenazeden dağılmalar başlayınca polisin müdahalesi de başladı. Kimi hükümet yanlıları Gezi sürecindeki olaylardan bir şekilde “paralel yapı”yı sorumlu tutuyorlardı. Fakat gördük ki ister paralel olsun, ister düz, bu polis bu insanları, yani solcuları, Aleviler’i, her türden muhalifleri sevmiyor. Ve yine belli ki dün o büyük kalabalığın büyük bir vakar ve dayanışma içinde o muhteşem cenazeyi gerçekleştirmiş olmasından çok ama çok rahatsız olmuşlar. Olsunlar. Artık onlar için çok geç. Çünkü önce Gezi süreci, ardından 17 Aralık süreci ve nihayet 15 yaşındaki Berkin’in daha fazla direnemeyip hayata gözlerini yumduğu 11 Mart sabahı başlayan bu yeni süreçle birlikte Türkiye’nin çok ama çok değişeceği muhakkak.” (Ruşen Çakır, Vatan, 13.03.2014) *** KCK: “AKP devletinin antidemokratik, tahammülsüz ve faşizan baskıları devam ediyor. En insani ve demokratik tepkiler dahi sindirme ve teslim alma zihniyetiyle bastırılmaya çalışılıyor. AKP devleti bu faşizan baskıcı karakterini Gezi olaylarında tüm çıplaklığıyla bir kez daha ortaya koydu. Gezi direnişinde sadece demokratik muhalefet hakkını kullanan 7 direnişçi yaşamını yitirdi. En son henüz on beş yaşında olan Berkin Elvan şehit düştü. AKP’nin tekçi, faşizan zihniyet ve uygulamalarına karşı mücadele yükseltilmelidir.”

*** Sevgili Berkin... Sevgili evladımız... Senin 16 kiloya inmiş küçücük bedenin hepimizin gönül gözünü açtı. O gözle baktığımız zaman gördük ki...


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Bu ülkede güzel bir şey oluyor. Ortak bir yası tutuyoruz, birlikte ağlıyoruz, insani yanımızı hatırlıyoruz, yeniden bir millet oluyoruz. Başbakan kefenli mangalarını miting meydanlarına sürerken... Bu millet kefenini yırtıyor. Bunu sen başardın sevgili Berkin... Bazen 15 yıllık bir hayat, bir asırlık ömre bedeldir... Sen öldün... Bizse şimdi korku duvarlarını yıkıp hayata asılmayı öğreniyoruz... (Ertuğrul Özkök, Hürriyet, 14.03.2014) *** “Berkin, hep acı çekenin yanında durur. Bilal, hep acı çektirenlerin safında yer alır. Berkin, halk’tır. Bilal, devlet’tir. Berkin, şehit’tir. Bilal, sanık’tır. Berkin insanı sevmektir. Bilal insanı kullanmaktır. Berkin’in babası işsizdir, yoksuldur. Bilal’in babası varsıldır. ...Berkin, hiç ölmeyecek. Bilal, yaşarken ölüye dönüşecek. Ve: Türkiye’nin bu iki simgesi hep hatırlanacak:

200

Berkin’i anımsadıkça yanaklarımız ıslanacak. Bilal’i anımsadıkça öfkemiz artacak. Berkin’i unutmayacağız… Bilal’i unutturmayacağız!.. (Soner Yalçın, 13 Mart 2014, Sözcü) *** “O artık hepimizin çocuğu. Onun acısının hepimizin kalbini sızlattığını düşünüyorum. Ailenin acısını paylaştığımızı da. Belki de Berkin’in bu dünyaya gelmesinin amacı giderek ayrışan toplumu acıda birleştirmek.” (Selda Kaya Güler, Yeni Asır, 13.03.2014) *** “İsteseniz de istemeseniz de gerçek şu: Şimdi o özgürlüğü elinden alınan, korkulan ve korkutulan yüz binlerce genç, günü gelince bu ülkenin direksiyonunu ellerine alacak. Bu gençler, her şeyi bir kenara yazıyor ve alternatif devlet, çete masallarına sadece gülüyorlar. Çünkü bu gençler, masal dinlemeyi aşan bilgisayar çocukları... (Aykut Işıklar, Bugün, 13.03.20149 *** “Küçücük bir çocuk, dün bize cenaze terbiyesini öğretti... O kadar büyük bir kalabalığın oluşturduğu kortej, disiplini bir an bile bırakmadı. Provokasyonlara da fırsat vermedi. Cenazeden sonra bir takım grup-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

201

lar sağa sola dağılıp taşkınlık yapar mı, yazıyı yazdığım şu saatlerde bunu henüz bilemiyorum. Ama gördüğüm en muhteşem törenlerden biriydi.” (Rauf Tamer, Posta, 13.04.2014) “...suçluları bulun: Berkin’i kim vurdu? Ali İsmail’e öldürücü tekmeyi kim attı, kim öldürdü çocukları, gençleri?.. Kim çıkardı gözlerini, kim ateşe verdi servis şoförünü? Kahramanlar diye arka çıkacağınıza, saklayacağınıza sorumluları teslim edin yargıya. Yoksa bu sokaklar... O ‘zor zapt edilen yüzde elli’ var ya!.. Fena olacak.” (Yazgülü Aldoğan, Posta, 13.03.2014) *** “Berkin için acısını, isyanını haykıranların ‘emri kimden aldınız’ sorusuna verecekleri çok net bir yanıt var artık: Emri Berkin’den aldık... Berkin emretti ve biz de isyan ettik... Bir hatamız varsa eğer, o da bu emrin gereğini yerine getirmeyi ağırdan almamızdır... Çünkü çocukluğumuzu vurdunuz. Çocukluğumuzu öldürdünüz. Söz çok ama çok oldunuz...” (Cafer Solgun, Taraf, 13.03.2014) *** “Burjuva Basından bazı manşetler: Habertürk: İnşallah bir daha kimsenin başına gelmez Hürriyet: Yastayız Milliyet: Türkiye’nin evlat acısı Sözcü: Ben Berkin’im Taraf: Katiller... Berkin’i öldürdünüz Yurt: Allah almadı, Tayyip aldı”

Berkin Elvan o kadar geniş kesimler tarafından sahiplenildi ki, dizi film oyuncuları oyun setinde Berkin için eylem yaptılar.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

202

Küfürbaz Muammer Güler’e Sözlerini İade Ediyoruz! Yürüyüş, 30 Mart 2014, Sayı 410

Faşizmin dili halka düşmandır, çünkü kendisi halka düşmandır. Faşistler, halk düşmanları, AKP’liler küfürbazdır çünkü, birikimleri yetersizdir, eğitimsiz, cahildirler, zekaları eksiktir... Küfürbazdırlar çünkü, ait oldukları sınıfın egemenlik gücüne güvenirler. Küfürbazdırlar çünkü, halk ve vatan sevgisinden uzak, vatanı emperyalizme satmanın mührünü yemiş azılı faşistlerdir. Küfürbazdırlar çünkü, yasal gücü ellerine almış olmanın kibri vardır. Küfürbazdırlar çünkü, adaletsizliğin sorumlusudurlar. Yaptıklarının yanlış, söylediklerinin yalan olduğunu bilirler. Küfürle, hakaretle üste çıkmaya çalışırlar. Küfürbazdırlar çünkü, başka bir şey bilmezler! Kendi aralarında dahi birbirlerine küfürle hitap ederler. Beyinleri başka türlü çalışmaz! Küfürbazdırlar çünkü, aşağılık duyguları çok derindir. Onu tatmin etmek için, kendilerini güçlü göstermek için hakaretler ederler... Ama içi boş, kof bir büyüklenme halidir gösterdikleri, façaları er geç aşağı iner. Bunları ne için yazıyoruz? AKP’lilerden birisinin daha küfürleri açığa çıktı. İşadamı Orhan Cemal Kalyoncu ile telefonda konuşan İçişleri Eski Bakanı Muammer Güler, Haziran Ayaklanması’na katılanları kastederek, Kalyoncu’nun “Ya bugün orada kalır yarın kalır” demesi üzerine, “Kim kalıyorsa kalsın. İki gün sonra kulaklarından tutar geçmişini s.ker. Tutar atarım onları” cevabını veriyor. Konuşmasının devamında bu küfürler de sürüyor... Telefonunun dinlendiğinden habersiz bir İçişleri Bakanı olan Muammer Güler, asıl kendisine yapılan muameleden habersizdir! Ağzı bozuk, beyni sadece küfürle dolu Güler’in ağababaları da böyledir... Başbakan Tayyip Erdoğan, Kabataş’taki saldırı yalanının açığa çıkmasından sonra yaptığı konuşmada “Kabataş’ta yavrusu ile beraber saldırıya uğrayan kızımız üzerine oynamaya başladılar. Bunu da yalanlamaya kalkıyorlar. Yazık yazık. Med-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

203

ya dünyasında amiral diye geçinenlere söylüyorum. Bugün attıkları başlığı özellikle hatırlatıyorum. Bunun altında da boğulacaksınız. Çünkü bu attığınız manşetler de doğru değil. Sizler Adli Tıp raporlarını nereye saklayacaksınız, nerenize koyacaksınız.” demişti... AKP, baştan ayağa kokmuştur! Sabiha Gökçen Havalimanı’na ikinci pist inşaatının ihalesini dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’dan yüzde 10 karşılığında alan Mehmet Cengiz, ortağı Celal Koloğlu ile yaptığı telefon konuşmasında “Bu milletin a.. koyacağız, sen merak etme” demişti. Küfürbazların köküne kibrit suyu döküp yakacağız.


204

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Oportünizmin, Reformizmin Berkin Elvan’ı Sahiplenme Tavrı:

Örgütsüzleştir, Kendine Malet, Üzerinden Politika Yap Yürüyüş, 30 Mart 2014, Sayı 410 Türkiye’nin 63 ilinde Berkin Elvan için halk çeşitli boyutlarda eylemlere katıldı. Kiminde yüzlerle, kiminde on binlerle alanlara çıkıldı. Sadece İstanbul’da cenaze töreninde 3 milyon kişi yürüdü. Yürüyüşe katılamayan milyonların da yüreğinin Berkin’le attığını biliyoruz. Yüzlerce okulda öğrenciler, ders boykotundan çok çeşitli protestolara kadar eylemler yaptı. Öğrenebildiğimiz kadarıyla 12 Eylülden sonra ilk kez bu kadar yaygınlıkta bir boykot gerçekleştirildi. Sabancılar’dan Ülkerler’e, TÜSİAD’dan MÜSİAD üyelerine, Cumhurbaşkanı’ndan Genel Kurmay Başkanı’na kadar Berkin’in ailesine başsağlığı dileyip “üzüntülerini” belirtmek zorunda kalanlar oldu. Berkin’in sahiplenilmesi için öyle bir meşruluk yaratıldı ki, Berkin’e üzülmeyen, onu sahiplenmeyen kendisinin katliama ortak olacağı, teşhir olacağı gerçeğiyle karşı karşıya kaldı. İşbirlikçi tekellerin, halk düşmanlarının Berkin’i sahiplenen açıklamalar yapmasının temelinde yatan budur. Her gün Berkin Elvan gibi onlarca çocuğun ölümünden doğrudan sorumlu olan bu halk düşmanlarıdır... Halk düşmanlarının “sahiplenen” açıklamalarını bir tarafa bırakırsak 75 milyon halkımız Berkin Elvan’ı kendi evladının yerine koyarak sahip çıktı. Milyonlar Berkin Elvan’ı kendi çocuğu, kardeşi, arkadaşı, yoldaşı yerine koydu. Ancak gerçek olan şu ki; Berkin Elvan bir Cepheli’dir. Milyonlar Cepheli Berkin Elvan’ı sahiplendi. Berkin Elvan Umut olurken, 14 yaşında devrimci kimliğiyle umut oldu. Berkin Elvan Cephe’nin şehididir. Komada kaldığı 269 gün boyunca Berkin için eylem yapılmayan tek bir gün yoktur.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

205

Berkin sadece Türkiye’nin 63 ilinde değil, dünyanın dört bir yanında eylemlerle anıldı gündem olduysa bu Halk Cephesi’nin 269 gün boyunca Adalet İstiyoruz diyerek yürüttüğü mücadelenin sonucundadır.

Berkin’i ‘Eylem’ Yapan, ‘Sahipleniyor’ Gözüken Reformistler ve Oportünistler de İki Yüzlüdür! Oportünistlerin, reformistlerin klasik tavrıdır: Örgütlü devrimciyi sahiplenmezler... Sahiplenemezler... 12 Temmuzlar’ı, 17 Nisanlar’ı yaşadık. Çatışmalarda onlarca savaşçımızı şehit verdik. Onlarca şehidimizin cenazesini kaldırdık. İstisnalar dışında hiçbirisine ne reformistler, ne de oportünistler cenazelerimizde yoktu. Çünkü devrimcilerin cenazelerini sahiplenmek, cenazeye katılmak hep büyük bedeller ödemeyi gerektirmiştir. Büyük Direnişte 7 yıl boyunca 122 tabut taşıdık, reformizmin hiçbir şehidimizin cenazesinde esamisi okunmadı. Cenazelerimizin baskısı altında kalan sözde solcular, “aynı mahalleden değiliz” diyerek ölümüne süren direnişe destek vermemelerini, cenazelerimizi görmezlikten gelmelerini açıklamaya çalıştılar. Oportünizm ise direnişi bıraktıktan sonra reformizmle aynı şekilde burjuvazinin sansürüyle yarıştılar. Çünkü direnişi görmek, şehitleri sahiplenmek direniş saflarını terk eden oportünistlere tutulan bir aynaydı. Görmeyerek, duymayarak ölümleri bile yok sayarak direnmemelerinin üstünü örtmeye çalıştılar. Bugün ise reformistler, oportünistler, Kürt milliyetçileri Berkin Elvan’ı dillerinden düşürmüyorlar. Kendi söyleyecekleri sözü Berkin Elvan üzerinden söylüyorlar. Sözlerine Berkin ile meşruluk kazandırmaya çalışıyorlar... Eğer bugün Berkin Elvan milyonlar tarafından sahipleniliyorsa bunda Cephe’nin 269 gün boyunca ısrarla, kararlılıkla yürüttüğü mücadeleyle yaratılan meşruluk vardır. Sol bunu görmüyor. Sözde Berkin’e sahip çıkıyor. Fakat sahiplenmek için önce Berkin’in devrimciliğini, siyasi kimliğini yok sayıyor. BERKİN’İ ÖRGÜTSÜZLEŞTİRİYORLAR! DEVRİMCİ KİMLİĞİNİ YOK SAYIYOR! BURJUVAZİNİN KABUL EDEBİLECEĞİ BİR BİR NOKTAYA ÇEKİP, SIRADAN BİR “DUYARLILIK”LA ÖRGÜTSÜZ BİR KİŞİ GİBİ SAHİPLENİP KENDİLERİNE MAAL EDİYOR. Sol’un bugün Berkin’i sahiplenmesi böyledir. Berkin artık tüm dünya tarafından tanınmaktadır. Sol da Berkin’i sahiplenmek için değil, kendini meşrulaştırmak için Berkin’i kullanıyor. Bugüne kadar neredeydiniz peki? Berkin 269 gün komada kaldı. Aylarca has-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

206

tane önünde Berkin için nöbet tutuldu. Taksim’de polis bir günde 10 kez saldırdığı oldu. İstanbul adliyesi önünde adalet için çadır kurma eylemlerinde neredeyse kafası, kolu, bacağı... kırılmayan kalmadı. Hanginiz gelip eylemlere destek verdiniz?.. Hadi bize destek vermediniz, bağımsı olarak Berkin için ne yaptınız? Berkin’in katillerini bulmak için aylarca soruşturma dahi açılmadı. Soruşturmanın açılması için bile haftalarca eylem yapmak zorunda kaldık... Bugün 22 polis sorguya çekildiyse bular Berkin için yürütülen adalet mücadelesinin sonucudur. Sol Berkin için verilen bu mücadelelerin hiçbirisinde yoktu. Sol ancak örgütlenen bir eylemde flamalarını göstermek için gelmişse gelmiştir... Sol için eylem kendi propagandasını yapacağı yerdir. Düşmandan bir hakkın söke söke alınacağı araç olarak görmez eylemleri. Solun yaptığı harcanan emek ve yaratılan meşruluk üzerinden siyasi rant elde etmektir. Berkin için eylem yapmıyor; Berkin’in adını kullanıyor. Berkin üzerinden kendi propagandasını yapıyor. Berkin’i kendi şehitleriymiş gösteriyor. Solda Berkin için eylem yapmak moda haline geldi. Liselerde, çocuk parklarında Berkin Elvan için çeşitli eylemler yapılıyor. Bu eylemlere, yapılan açıklamalara bakıldığında Berkin Elvan’ın siyasi kimliği hiç yok... Dışardan bakınca sanki Berkin Elvan örgütlü bir devrimci değil...

Devrimcilerin Cenazesini Sahiplenmek Bedel İster Sahiplenmek için önce şehidin devrimci kimliğini yok eder. Ona devrimciliğinin dışında burjuvazinin kabul edebileceği bir noktaya çeker. Hesap soran bir mücadele değildir. Mağduriyet, merhamet, vicdan, masumiyet, insanilik, evrensel değerler vb. burjuvazinin kabul edeceği sınırlar içine çeker mücadeleyi. Devrimcilik yoktur... Örneğin polis işkencede bir devrimciyi mi katletti?.. Onu devrimci kimliğiyle sahiplenemez: Ya gazeteci olur, ya sendikacı olur, ya öğrencidir... Sanki gazeteci olduğu için, sendikacı olduğu için ya da öğrenci olduğu için katledilmiştir... Hayır; polis kimseyi sadece gazeteci olduğu için, sendikacı olduğu için, öğrenci olduğu için katletmez, işkence yapmaz... Onların katledilmesine, işkence görmesine neden olan gazeteciliğine, sendikacılığına, öğrenciliğine nitelik veren devrimcilikleridir. Örgütlü olmalarıdır. İşkencede katledilen kişinin devrimci olduğu, örgütlü olduğu öne çıkartılırsa sahiplenilmeyeceğini düşünür. İşkencede katledilen bir devrimcinin sahiplenilmesini başta kendileri meşru görmez... Görmemişlerdir. Devrimcilerin katledilmesi, devrimcilere işkence yapılması sanki müstehaktır. Onun içindir ki, solu işkencelere, infazlara, kayıplara karşı kararlı sonuç alıcı bir mücadele sürdürememiştir.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

207

EMEP’in Metin Göktepe için yürüttüğü mücadele en tipik örnektir. EMEP’liler Metin Göktepe’nin katledilmesi davasını takip ederken adeta onun siyasi kimliğini yok etmiştir. Metin Göktepe Ümraniye Hapishanesi’nde katledilen dört devrimcinin cenaze töreninde gözaltına alınan binlerce kişiden birisidir ve polis tarafından işkenceyle katledilmiştir. Fakat EMEP’liler Ümraniye Katliamı’nın adını bile anmamışlardır. Metin Göktepe’nin devrimci kimliği yoktur. Metin Göktepe sadece gazetecidir. Onlara göre devrimci gazeteciliği öne çıkartılırsa kimse sahiplenmez diye düşünüyorlar. Eğer burjuvazinin, küçük burjuva aydınların sahiplenebileceği bir noktaya çekmezse mücadeleyi kendileri de sahiplenemezler... Kendi sahiplenmesini de ancak onların sahip çıkmasıyla meşru görür... Eğer burjuva köşe yazarlarının da sahiplenebileceği bir sahiplenme yaratamazsa kendisi de sahiplenmez... Devrimci kimliğini yok ettikten sonra birçok burjuva, küçük burjuva aydının, yazarın desteğini de alabilirsiniz ancak sahiplenilen kişi bir devrimci değildir, devrimciliğin meşruluğu değildir. Evet, Berkin Elvan 14 yaşında bir çocuk değildir... 14 yaşında bir devrimcidir, örgütlüdür, Cepheli bir devrimcidir Berkin... 14 yaşında bir çocuğun siyasi düşüncesi mi olur diyorlar... Bu dil, politikayı, siyaseti kendinden başka kimseye layık görmeyen burjuvazinin dilidir. Onlar ister ki halk çocukları köle gibi çalışsınlar.. Başka hiçbir şeyle ilgilenmesinler... Berkin’in elinde sapanlı zafer işareti yapan fotoğrafı kimseye örnek olmasın isterler... Çocukları kullanmakmış... Ana karnındaki çocuklara kadar reklam malzemesi yapan burjuvazidir... 14 yaşındaki çocuklar sapanla oyun oynamasını da bilir, mobese kameralarını kırmasını da... Katil polisleri taşlamasını da bilir...

Sonuç olarak; 1- Sola diyoruz ki; Kendi meşruluğunuzla hareket edin, kendi politikalarınızı üretin... Kendinizi meşrulaştırmak için Berkin adını kullanmayın... 2- Berkin’e sahip mi çıkıyorsunuz? Tabii ki çıkmalısınız, kendine devrimciyim diyen herkesin görevidir bu... Berkin’in katillerinin cezalandırılması temel taleptir... Berkin için adalet istemeye devam ediyoruz... Gelin Berkin’in katillerinden hesap soralım... 3- Berkin Elvan Cepheli’dir. Örgütlü bir devrimcidir. Onun örgütlü kimliğine saygı duyun. Onu kimliğiyle sahiplenin...


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

208

Basından;

Sol duyu (Yiğit Karaahmet, Taraf, 15 Mart 2014 Cumartesi)

Gencecik bir kardeşimizi toprağa verdik. Hüzün ve acının tek bir potada eritildiği, 15 yaşında bir gencin ergenlikle aynı anda mezara girmesine şahit olduk. Milyonlar bir oldu, o yoksul çocuğu ebedi uykusuna beraber uğurladık. O acılı annenin çığlığı olduk, bir nebze olsun ona destek verebilmek için hiçbir resmî kurumu beklemeden kendi kendimize ulusal yas ilan ettik. İsteyince ne kadar güzel olduğumuzu görebiliyor musun Türkiye? Tek bir yumruk olunca kelebek gibi uçup, arı gibi sokabileceğimizin farkında mısın? Berkin Elvan mezarına yatırılıp, üstüne daha ilk toprak atıldığında polis şiddeti gazla, biberle, plastik mermiyle başladı. Ben oradaydım, o mezarlıkta... Hayatımda bu kadar utanç verici, bu kadar rezil, bu kadar çirkin bir şey daha görmedim. Hemen ardından o gece, cesede ve kana doyamayan bu topraklar 22 yaşındaki Burakcan Karamanoğlu’nu da kendisine aldı. Ona da yazık oldu. Tuhaf bir ideolojinin, garip bir hesap sorma biçiminin kurbanı oldu. Berkin Elvan için pek çok insan ‘Ne işi varmış sokakta o çocuğun?’ derken kimse çıkıp da Burakcan için ‘Peki onun ne işi varmış yas tutan bir mahalleyi basmaya giden eli sopalı insanların arasında?’ demedi. İkisini de demeyelim zaten. Ölülerimiz Yarışıyor ya da En Haklı Ölü Benim Ölüm programına dönmesin bu durum. Ama hiçbir açıklamayı tam olarak anlamadan, o sokakların durumunu tam olarak analiz etmeden kimseyi de suçlamayalım. Okmeydanı ve şehrin diğer mahalleleri bu olayın ardından, günlerdir polis ablukası altında gaza ve faşizme boğulurken bir kısım insan, halkı sürekli sağduyuya davet ediyor. Hayatı boyunca aldığı tek radikal karar sedef rengi rujunu koyu kırmızıyla değiştirmek olan birileri çıkıp ‘Ay lütfen evinize dönün. Ortalık çok karışık’ diye fikir beyan ediyor. Bu zamana kadar katıldığı tek sokak eylemi Gezi Parkı Direnişi’nde bir dekoratif unsur hâline gelen gaz maskesi satın alıp, arkadaşlarıyla selfie çektirmek olan biri ‘Ama devrimciler de silah kullandı’ diye analiz fışkırtıyor. Bir kere bile Okmeydanı sınırları içinden geçmemiş, Gazi Mahallesi’ni haberlerde


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

209

cık cık’layarak izlemiş, ölen altı gencin altısının da Spor Toto’da büyük ikramiyeyi tutturmak gibi yoksul Aleviler arasından çıkmasını irdelememiş biri ‘Lütfen provokasyona gelmeyelim. Seçimler öncesi bizi sokağa dökmek istiyorlar. Hadi evimize dönelim’ diye yargıda bulunuyor. Sizlere ise iki çift lafım var. Yeter! Yeter kesin sesinizi artık. Sen daha önce o mahalleye gittin mi? Alevilerin bu topraklarda yaşayabilmek için birbirlerinden başka sığınabilecekleri hiç kimse olmadığını biliyor musun? O evlere girip, onları bir kere olsun dinledin mi? Devrimciliği GAP’te satılan triko kazak mı sanıyorsun? Onlar birbirlerini kollamak, destek olmak, mahallerini savunmak zorunda. Sen latte’ne soya sütü isterken onlar sadece o gün değil her Allah’ın gecesi mahallesinde nöbet tutmak zorunda. Sen İstanbul’un savunulacak tek yerinin Taksim Meydanı olduğunu sanıp, gözlerini dinlendirirken şehrin gettoları yanıyor. Berkin Elvan’ın annesi evinde yasını tutarken o sokağa girmek istiyorlar. Saldırıyorlar. Ne yapsın yani o devrimciler? Tabii ki mahallelerini savunacaklar. Barikatları kaldırıp polislere Dostoyevski mi okusunlar? Provokasyonmuş. Ne provokasyonu? Provokasyonun babasını, cenazenin kalktığı gün birilerinin eline silah verip o mahalleye gönderen yapıyor. Sen daha mezarlıktan çıkmadan, kaçmaya fırsatın bile olmadan gazı üstüne sıkan yapıyor. Sokaktaki isyan büyümesin diye milyonlarca insanı evine sokmak için kirli politik oyunlarını oynayan yapıyor. O devrimciler, cepheliler; provokasyon yapmak istese sen sanıyor musun milyonlarca insan birbirinin ayağına bile basmadan Okmeydanı’ndan Feriköy’e yürüyebilirdi? Bırak herkes isyanını kendisi yaşasın. Herkes mahallesini bildiği gibi korusun. Bırak artık halkı isyandan soğutma kafasını. Çare Drogba değil canım benim, çare isyan. Destek olmak istiyorsan ne güzel. Ama bilmediğin, etmediğin, anlamadığın bir şey yüzünden oturduğun yerden kimseyi yargılama, sağduyu çağrısında bulunma. Sağduyuymuş. Sağduyunu ıspanağa kıyma koysam mı koymasam diye düşündüğün o anda kullanmayı dene. Konu sokak olunca bırak sağduyuyu. O an ihtiyacın olan şey sol duyu, benim güzel kardeşim. O da sen de varsa konuş, yoksa da kapa çeneni otur artık.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

210

Kimse Berkin’in Cenazesini, Berkin’in Hesabını Soracak Olanlardan Daha İyi Örgütleyemez Yürüyüş, 30 Mart 2014, Sayı 410

Berkin’in cenazesini 3 milyon insanla kaldırdık. Tüm ülkede milyonlarca insan meydanlara çıkarak, yaptıkları eylemlerle Berkin’i ölümsüzlüğe uğurladı. Cenaze töreninin görkemi karşısında hayranlığa düşenler, devrimcilerin böyle bir cenazeyi örgütlemesine şaşırdılar. Onların beklediği, saldırı, çatışma, kargaşa, düzensizlik... Oysa tüm bunların mimarı her zaman sadece ve sadece iktidar, egemenler olmuştur. 1 Mayıs ‘77’de de 500 bin insanın üzerine kontralarıyla saldırarak 34 kişinin ölümüne sebep oldukları gibi... Berkin’in cenazesi ise, AKP’nin halk düşmanlığına karşı milyonların sahiplendiği, adaletsizliklere, yoksulluğa, yozlaşmaya, yolsuzluğa karşı öfkesini dile getirdiği bir cenaze töreni oldu. “Hırsız, Katil Tayyip” sloganı, tüm kitlenin coşkuyla-öfkeyle attığı sloganlardan birisi oldu. Cenaze töreni başından sonuna Cephelilerin örgütlemesiyle sorunsuz yaşandı. Ta ki AKP’nin işkencecileri saldırana kadar... Bir cenaze töreninin böyle organize edilmesine şaşıranlar, halkı ayak takımı olarak, sürü olarak görüyorlar. Halkın kendisini yönetme becerisinin olmadığını savundukları için şaşırıyorlar. Biz ki, tüm kurumlarıyla birlikte bu düzeni yıkacağız... Eskimiş, gerici üretim ve paylaşım sistemini yıkıp, yerine yeni bir üretim ve paylaşım sistemi kuracağız... Bir cenazeyi de örgütlemesini biliriz. Halktan iyi kimse yönetemez. Egemenler, onların hayranları, sanki bilgi onların tekelindeymiş gibi düşünüyorlar. Halkı cahil, kaba, beceriksiz görüyorlar. Bizzat bu ülkenin başbakanı “Ayaklar ne zamandan beri baş olmaya başladı” diyerek, halkı ayak takımı olarak gördüklerini itiraf ediyor zaten.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

211

Oysa Anadolu halkı yüzlerce binlerce yıldır zalime başkaldırmış, isyan etmiş, kahramanlık destanları yazmış, yeri geldiğinde de yerini arkadakine bırakarak canını feda etmiştir. Sadece son 45 yıldır öle vura, vura öle biz öğrendik her şeyi... Asalaklara ihtiyacımız yoktur... Üreten, yaratan biziz. Asıl bilgi halktadır... Asıl onlar halk olmadan tuvalete bile gidemezler, pislik içinde boğulurlar... Ekmek pişiremezler aç kalırlar, evleri pislikten geçilmez olur, hastaneleri işlemez, mutfaklarına yemek girmez, arabaları bozulsa tamir edemezler... HALK ÇALIŞKANDIR, ÜRETENDİR, BİLGİNİN KAYNAĞIDIR... ASALAKLAR İSE YİYİCİDİR, TÜKETENDİR, AHMAKTIR... Bilgi egemenlerin tekelinde değildir. Onların elindeki bilgiler de halkın emeği sonucu öğrenilmiştir. Topekmek su gibi canım çekiyor rağı biz ekeriz biz biçeriz, fabrikayı leşini görmek biz çalıştırırız, ekmeği biz pişiririz, gülsümün yaşını silmeyi, çarkı biz döndürürüz... Bilgi pratiksaminin yüreğine su serpmeyi canım te sınanmadan bilgi almaz... İşte bu çekiyor nedenle asıl her şeyi biz biliriz, halk anlatamam sana... biliriz... sana evlat acısı tattırmak istiyor canım... Hele ki söz konusu cenaze töreni kanım donuyor sen hayattayken oldu mu, omuzları cenaze taşımaktan ruhum benden kopuyor! çürümüş bizden daha iyi kimse ör- anlatamam... gütleyemez Berkin’in cenazesini... onaltı kilo ağırlık alıyorum elime Berkin’in hesabını soracak olan- öbürüne berkini lardan daha iyi örgütleyemez kimse... nasıl yedi bu gövde kendini bu baraj nasıl aştı bendini Sonuç olarak; 1- Berkin’in cenazesi Cepheli’le- 269 gün nasıl şaştı rin öncülüğünde, iktidarın saldırısına bu kalp bu gövdeyi nasıl aştı kadar Berkin’e yakışır bir şekilde ör- küçük general bu ömürden nasıl geçti... gütlenmiştir. Saldıran yine iktidar seni 269 kere kurşuna dizesim geliyor olmuştur. 269 kere dua edesim... 2- Biz yeni bir düzen kuracağız. şükür diye! ŞÜKÜR Var olanı yıkacağız. Üretim ve payAdalet... hey kurban olduğum laşım sistemini halkın çıkarına deadalet ğiştireceğiz. Bir cenazeyi mi örgütnihayet çaldın kapımızı leyemeyeceğiz? nihayet güldürdün yüzümüzü hoşgeldin, hoşgeldin başımızın tacı diyesim geliyor...

Berkin İçin

11 Mart 2014


212

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Elimizdeki Meşalesin Berkin, Hiç Sönmeyecek… Yürüyüş, 30 Mart 2014, Sayı 410

Haziran Ayaklanması’nda AKP’nin işkenceci katil polislerinin attığı biber gazı fişeğiyle kafasından vurularak yaralanan ve 269 gün komada kalıp şehit düşen, Berkin Elvan’ın katillerinden hesap soran eylemler sürüyor. İSTANBUL- Okmeydanı: Okmeydanı’nda sağlık ocağı önünde günü 18 – 19 – 20 Mart’ta saat 17.00-19.00 arası masa açıldı. Masada Berkin’i anlatan dergiler dağıtıldı. Yeni Berkin’ler öfkesini kuşanıp Berkin için adalet istiyoruz diye haykırdı. Mahalleye 20 adet Cephe imzalı küçük pankartlar asıldı. Bahçelievler: Berkin Elvan için 19 Mart’ta Bahçelievler Özgürlükler Derneği’nde ailelerle beraber bir anma düzenlendi. Anmaya Berkin ELVAN ve Haziran Ayaklanması şehitleri nezdinde tüm devrim şehitleri için yapılan saygı duruşuyla başlandı. Halk Cephesi’nin Berkin’le ilgili yaptığı açıklama okundu. “Büyü”, “Memik Oğlan” halk türküleriyle program devam etti. Halk şairlerinden şiirler okundu. En son Berkin’in cenazesiyle ilgili sohbet edildi. Cenazenin bu kadar görkemli geçmesinin, Cephe tarzı mücadele anlayışı sayesinde olduğu ve bugün halkın düzenle ne kadar çok çelişkisinin olduğunun bir göstergesi olduğu vurgulandı. Cumartesi günü verilecek yemeğin duyurusu yapıldıktan sonra anma bitirildi. Anmaya 20 kişi katıldı. AKP’nin katil polisi tarafından katledilen Berkin Elvan için Bahçelievler Halk Cephesi, Zafer Mahallesi’nde 7 yemeği verdi. Yemek için hafta içi kapı çalışması ve esnaflara bildiri dağıtılarak Berkin için verilecek yemeğin duyurusu yapıldı. Ayrıca Cumartesi günü, mahallede megafonla sesli çağrıya çıkıldı. Program öncesi, yemeğin verileceği alana “Berkin Elvan Ölümsüzdür, Hesabını Soracağız – Halk Cephesi….” pankartı asıldı ve masalar kurulmaya başlandı. Caddede Berkin için bir masa oluşturuldu ve müzik çalınmaya başlandı. Yemek programı, saat 19.30’da yapılan konuşmayla başladı. Konuşmada; Berkin’in artık Türkiye halklarının bir çocuğu olduğu, Berkin’in 269 gün süren direnişinin Türkiye halkları adına geçekleşen bir direnişe dönüştüğü, bunun kanıtının ise Türkiye halklarının Berkin’i sahiplenmesinde görüldüğüne vurgu yapıldı. Ayrıca Berkin’in artık ekmek, adalet ve özgürlük mücadelesinin simgesi haline dönüştüğü ve tüm mücadelele-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

213

rin temelinde Berkin için adalet olacağı anlatıldı. Yapılan konuşmanın ardından yemek dağıtımına geçildi. Yemek dağıtımı bittikten sonra sloganlarla dilek fenerleri uçuruldu. Daha sonra söylenen türküler ve çekilen halaylarla program devam etti. 250 kişinin katıldığı program Saat 22.00’de sonlandırıldı.

Küçükarmutlu: Armutlu Cem Evi’nde 23 Mart’ta düzenlenen Umudun Çocuğu Berkin Elvan’ın yedi yemeği verildi. Yemekten önceki iki gün boyunca 500 el ilanı, 20 ozalit, 6 pankart asılarak tüm Küçük Armutlu halkına Berkin Elvan’ın yedi yemeği duyuruldu. Anma programında Berkin için yapılan kısa video gösteriminin ardından, bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Saygı duruşunun ardından Cephe açıklaması okundu ve özgür tutsaklardan Yalçın Doğru’nun yazdığı şiir okundu. Şiirin ardından Berkin’i tanıyanlardan bir Halk Cepheli Berkin’in mahalledeki hallerini anlattı. Berkin’le ilgili paylaşılan anılardan sonra hocanın Berkin Elvan ve tüm devrim şehitleri adına okuduğu duadan sonra yedi yemeğine geçildi. Yedi yemeğine 230 kişi katıldı. Armutlu’da Liseli Dev-Genç’liler ilk olarak toplandı ve liselerde olan sorunlar ile ilgili konuşulup sohbet edildi. Liseli Dev-Genç’liler Berkin İçin Küçükarmutlu sokaklarına “Berkin Elvan Ölümsüzdür!”, “Berkin’in Katili AKP’nin Polisi!” “Berkin’in Hesabını Soracağız!”, “Berkin’imizin Katili AKP’nin Polisi!” yazılamalarını yaptı.

Alibeyköy: Halk Cepheliler Alibeyköy’de 20 Mart’ta yürüyüş düzenledi. Gün içinde akşamki yapılacak olan yürüyüşün bildiri dağıtımı ve sesli çağrılar yapıldı. Cengiz Topel Caddesi son durakta toplanıp Veysel boyunca Berkin Elvan’ın katillerini bulana kadar susmayacaklarını anlattılar. Eyleme kahvede bulunanlar ve sokaktan geçenlerde alkışlarla destek verdiler. Eyleme 47 kişi katıldı. Ayrıca dernekte, 30 Mart’ta Kızıldere’de manifesto yazan Mahir Çayanları anlatan köşe düzenlendi. Halk Cepheliler 22 Mart’ta da Cengiz Topel Caddesi son durakta toplanıp Veysel Karani Camisi’ne doğru yürüyüş düzenledi. Sloganlarla Dört yola gelindiğinde ise dilek fenerlerini Berkin için yakarak uçurdular ve havai fişeklerle eylemi bitirdiler. Eyleme 23 kişi katıldı. 1 Mayıs Mahallesi: 1 Mayıs Mahallesi’nde 22 Mart’ta Berkin Elvan için meşaleli yürüyüş yapıldı. 3001 Cadde’den Merkez Durağı’na sloganlarla yürünen eylemde “Berkin’in Hesabını Sorana Kadar Susma Türkiye” pankartı taşındı. Yürüyüş boyunca halk dükkânlarından ve evlerinden alkış tutarak destek oldu. Merkez Durağı’na gelindiğinde basın açıklaması okundu. Okunan metinde halkın ekmeğe, adalete olan özlemi dile getirildi. Açıklamadan sonra tekrar sloganlarla 3001 Cadde’ye dönüldü ve haftaya tekrar daha kitlesel yürüme çağrısıyla eylem bitirildi. Eyleme 80 kişi katıldı.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

214

Bağcılar: Bağcılar Karanfiller Kültür Merkezi’nde 22 Mart’ta Berkin Elvan için anma ve yemek programı düzenlendi. Programa Bağcılar Halk Cephesi’nin Berkin Elvan için yazdığı metin okundu. Metinde “Biz de halk düşmanlarının kâbusu olacağız! Halk düşmanlarından, halkın evlatlarını katletmenin hesabını misliyle soracağız! Yaşasın Halkın Adaleti” denildi. Ardından hazırlanan yemekler halkımıza dağıtıldı. Berkin Elvan için anma ve yemek programına yaklaşık 150 kişi katıldı. Bağcılar Yıldıztepe Mahallesi’nin gecekondu bölgesine Cepheliler 22 Mart günü yazılamalar yaptı. “Berkin Elvan Ölümsüzdür – Cephe” , “DHKC ve SPB”, “DHKP- C” yazılamaları yapıldı.

Çayan: Cepheliler, 25 Mart’ta Çayan Mahallesi’nde birçok yere 269 gün komada kaldıktan sonra şehit düşen Berkin Elvan’ı selamlayan pankartlar astılar. “Umudun Çocuğuna Bin Selam Olsun”, “CEPHE” imzalı pankartları mahallenin 4 ayrı yerine asan Cepheliler, AKP’nin seçim öncesi kendini güçlü göstermek için Okmeydanı ve Çayan mahallelerine yönelik yaptığı operasyonlara rağmen, umudun çocuğunu selamladılar. Sarıgazi: Taksim Ayaklanması’nda polisin attığı gaz fişeğiyle kafasından yaralanan ve 269 gün komada kalıp şehit düşen Berkin Elvan için Sarıgazi Ticaret Meslek Lisesi’nde, Liseliler Komitesi öğrencileri tarafından Berkin Elvan panosu hazırlandı. Panoya Sarıgazi Liseliler Komitesi öğrencilerinin hazırlamış olduğu Berkin resimleri ve Gezi Şehitleri’nin resimleri asıldı. Ölümsüzlüğe uğurlanan Berkin Elvan için Sarıgazi Liseliler Komitesi, Sarıgazi Ticaret Meslek Lisesi’nde okul pencerelerine, duvarlara birçok yere afiş yapıştırdı. Cepheliler tarafından Sarıgazi’de 21 Mart’ta Berkin Elvan için “Berkin’in Hesabını Soracağız”, “Berkin’in Hesabı Mahşere Kalmayacak-Cephe” yazılamaları yapıldı. Halk Cepheliler 24 Mart’ta pankart açtıktan sonra, açıklama yaparak saat 20.00 de sinevizyon gösterimi düzenlediler. Düzenlenen sinevizyona 65 kişi katıldı. Berkin Elvan için sloganlar atıldı. Pendik - Aydos: Berkin için adalet talebiyle Aydos’ta yapılan yürüyüşlere 1819-20 Mart tarihlerinde devam edildi. Yürüyüşlerde Berkin’in fotoğrafının ve hesap soran sloganların yer aldığı dövizler taşınarak sloganlar atıldı. 18 Mart’ta yapılan yürüyüşe 15 kişi katılırken, yapılan açıklamada Berkin’in 3 milyonu aşan kitleyle yapılan cenazesinin, halkın adalete olan özleminin resmi olduğu, adaleti ancak halkın kendi elleriyle sağlayacağı anlatıldı. 20 kişinin katıldığı 19 Mart’taki yürüyüş sonrası 15 dakikalık oturma eylemi de yapıldı. Yapılan açıklamanın ardından Berkin için Grup Yorum’un “Büyü” şarkısı söylendi. Zafer Yakında marşının söylenmesinin ardından eylem bitirildi.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

215

Mimar Sinan Üniversitesi: Dev-Genç’liler 25 Mart günü Mimar Sinan Üniversitesi’ndeki Seher Şahin ile Dayanışma Odası çalışmalarına devam ediyor. Tüm Gezi Şehitleri’ni ve Berkin Elvan’ı da odanın girişine çizen Dev-Genç’liler Özgür Tutsaklardan gelen tabloları da odaya astılar.

Ankara- Çankaya: Ankara Çankaya Üniversitesi’nde 20 Mart’ta Berkin Elvan için oturma eylemi ve anma yapıldı. Anma söylenen şarkılar arasında Grup Yorum ‘un Berkin için yazdığı şarkı da söylendi. Anmada siyah elbise giyildi. Anmadan sonra Hukuk Fakültesi önünde dilek fenerleri uçuruldu. Eyleme okul öğretmenleri de destek verdi.

Ankara - ODTÜ: ODTÜ Dev-Genç, 17 Mart’ta Mühendislik Bölümlerine, hazırlık binasına, İktisat ve Fizik Bölümlerinde Berkin Elvan için yazılama yaptı. Dev-Genç’liler ayrıca hazırlamış oldukları “Berkin Elvan Ölümsüzdür’’ pankartını 3 gün boyunca fizik bölümünün çatısından sallandırdılar.

İzmir - Buca: Buca’da Dev-Genç’liler Umudun çocuğu Berkin Elvan için yazılama yaptı. Dev-Genç’liler yoksul halkın matbaası olan duvarları “Berkin Elvan Ölümsüzdür” ve “Dev-Genç” yazılamalarıyla donattı.

Balıkesir-Bandırma: 11 Mart’ta, Berkin Elvan’ın şehit düşmesi haberinin alınmasıyla Dev-Genç’liler ve Bandırma Dayanışma Platformu’nun ortak kararı ile sınıflar teker teker dolaşılarak öğrencileri dersleri boykota ve Berkin’in hesabını sormaya çağırdı. Öğrencilerle Migros AVM önünden Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüşe yaklaşık 30 kişi ile başlandı meydana varıldığında kitle 200’ü aşmıştı. Polislerin yürüyüşü engelleme çabalarına rağmen kitle kararlı ve coşkulu şekilde sloganlarla yürüdü. Yürüyüşte hesap soran sloganlar atıldı. Meydana gelindiğinde yoğun yağmura rağmen kitle dağılmadı, Berkin Elvan için halktan insanlar kısa konuşmalarla aileye desteklerini ilettiler. Yürüyüş 12 Mart akşamı Berkin için yapılacak olan kitlesel eyleme çağrı ile sonlandırıldı.

Bandırma: İİBF’de (İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi) ve Bandırma MYO’da (Meslek Yüksek Okulu) öğrencileri 12 Mart’ta Berkin Elvan eylemi için bilgilendirme yaptı. Sınıflarda, yemekhanede ve kantinde öğrencilere sesli duyurular yapıldı. Bandırma KESK İlçe şubesi, Eğitim-Sen üyeleri, Bandırma Dayanışma Platformu’nun da katıldığı eyleme 2000 kişi katıldı. Trafik tek yönlü olarak kapatıldı ve araçlardaki insanlar korna ve ıslıklarıyla destek olduklarını gösterdi. Meydana gelindiğinde Berkin’in fotoğraf ve videolarından oluşturulan sinevizyon gösterimi yapıldı. Halkın AKP iktidarına öfkesinin yoğun olduğu açıklamada:


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

216

“Artık 15’inde şehit düşen Berkin’imize verilmiş sözümüz var. Artık Umudu büyüten, Umudun çocuğuna verilmiş sözümüz var...” denilerek katillerin yargılanması için mücadeleden asla vazgeçilmeyeceği vurgulandı. Eylemde Grup Yorum’dan türküler söylendi.

Kars: Kars Dev-Genç’liler, 23 Mart’ta Berkin Elvan için halkla birlikte at heykelinin önünde toplanmaya başladı. Dev-Genç’liler de “Rahat Uyu Berkin Hesabın Sorulacak” pankartıyla G.A.M.P (Gazi Ahmet Muhtar Paşa) Caddesi’nden alana doğru hesap soran sloganlarla yürüyüşe geçtiler. Alana gelindiğinde okunan basın metninde Gezi Direnişi’nden, Gezi Şehitleri’nden ve Berkin’in şehitliğine kadar geçen süreçte AKP’nin halka ve devrimcilere uyguladığı faşist baskılara değinildi. Tayyip Erdoğan’ın katil olduğu vurgulandı. Halk “Katil Var, Hırsız Var” sloganını atmaya başladı. Açıklamanın ardından kitle EĞİTİM-SEN önüne yürümeye başladı. Yaklaşık 1 saat boyunca, öfkeli sloganların atıldığı eyleme 500 kişi katıldı.

Sivas: Sivas’ın Ulaş ilçesinde 22 Mart’ta “Berkin Elvan Ölümsüzdür”, “Gezi Şehitleri Ölümsüzdür” ve “Berkin’i Vuranlar Cezalandırılsın Adalet İstiyoruz-Halk Cephesi” şeklinde 3 adet yazılama yapıldı.

Eskişehir: Eskişehir’de tam 32 haftadır Ali İsmail için tutulan Adalet Nöbeti’ne bu hafta da devam edildi. 21 Mart’ta Espark önünde toplanan kitle Ali’nin Berkin’in ve tüm Gezi Şehitleri’nin nezdinde adalet istemeye devam etti. Saat 18.00’de bir araya gelen kitle “Ali İsmail Korkmaz Ölümsüzdür”, “Berkin Elvan Ölümsüzdür” sloganları ile eyleme başlandı. Çekilen ajitasyonlarla faşizmin halka saldırıları anlatıldı. “Haklıyız Kazanacağız”, “Gündoğdu”, “Çav Bella” marşları söylendi. Basın açıklaması okunduktan sonra eylem sonlandırıldı. Adalet Nöbeti’ne 70 kişi katıldı. Dersim: Cepheli’ler Dersim Ovacık merkezde 20 Mart’ta “Talimatı Berkin Elvan’dan Aldık”, “Berkin Elvan Ölümsüzdür “, “DHKC-SPB” yazılamaları ile Dersim-Ovacık yolu üzerine ve Ovacık Merkez’e DHKC ve DHKP-C yazılamaları yapıldı.

Samsun: Samsun’da Dev-Genç’liler 19 Mart günü, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi camlarından saat 12:00’de asılan “BERKİN ELVAN ÖLÜMSÜZDÜR, HESABINI SORACAĞIZ, DEV-GENÇ” imzalı pankart ile Umudun Çocuğu Berkin Elvan’ı selamladı.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

217

Berkin Elvan İçin Adalet İstiyoruz! Katiller Cezalandırılana Kadar Susmayacağız! Yürüyüş, 30 Mart 2014, Sayı 410

Faşizmin mahkemeleri, zulüm ve sömürü düzeni olan bu düzenin suçlarını, pisliklerini, katliamlarını ve katillerini aklama kurumlarıdır. AKP faşizmi de, 16 Haziran 2013’ten bu yana, tam 9 aydır, Berkin’in katillerini korumaya çalışıyor. Berkin’i vuran polisler hakkında yürütülen soruşturmada aylardır doğru dürüst bir adım atılmadı, hiçbir ilerleme olmadı. Savcılık emniyete gönderiyor dosyaları, Emniyet Berkin Elvan soruşturmasında polisleri ve görüntüleri saklıyor. “Elimizde kamera kaydı yok, o bölgede polis görevlendirmedik, tanıkları bulamadık” diyor. AKP, sorumluları gizlemek için her türlü oyuna ve komploya başvuruyor. Elvan’ın ameliyata alındığı saatlerde, polisler de ‘delil’ arayışına girdiler. Daha önce Ferhat Gerçek’te yaptıkları gibi, Berkin’in kanlı giysilerini hastaneden çalıp delilleri yok etmeye çalıştılar. Elvan’ın elbiselerini polisin elinden avukatlar aldılar. Berkin yaşam mücadelesi verirken soruşturma savcıları tatile çıktılar ve uzun süre dava dosyasında hiçbir işlem yapılmadı. Daha sonra da savcılık emniyetle el ele verip avukatların yaptığı şikâyetleri ve delil toplama taleplerini ya reddettiler ya da yavaş işlem yaparak suçluları korudular.

Berkin’in Katilini Devlet Bulmuyor, Katili Devlet Saklıyor Savcının koruduğu Berkin’i vuran katil polisler hala görevlerinin başındalar ve işkence yapmaya, katletmeye devam ediyorlar. O katili devlet bulmadı. Katili devlet sakladı. Göstermelik bir soruşturma açtı sadece. Berkin için adalet isteyenlere ise coplarla, biber gazlarıyla işkence yapıldı, gözaltına alındı, tutuklandı. Çünkü bu ülkede halkı katletmek serbest, adalet istemek yasak... Berkin’in ailesinin Avukatı, Berkin’in vurulduğu sokaktaki MOBESE kayıtlarının ve işyerleri güvenlik kameraların toplanmasını, görevli polislerin ve amirlerinin sicil numaralarının tespit edilmesini, tanık olanların dinlenmesini talep ettiler. Soruşturmayı yürüten savcı avukatların dilekçelerini emniyete havale etmek


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

218

dışında bir işlem yapmadı. Yani, savcılık soruşturmayı, suçlarını örtsünler diye Berkin’in katillerinin eline teslim etti. Saldırıları ve yalanlarını meşrulaştırmak için, sorumluların yargılanmasını engellemek için, hastanede “üzerinde patlayıcı madde vardı” şeklinde sahte tutanak düzenlettiler. “Berkin Elvan DHKP-C’liymiş” haberleri yaptırdılar. Ne zaman ki Berkin’in Katilleri’nin bulunması için kamuoyu oluşmaya başladı, destek ve dayanışma büyüdü bu tutanak çıkarıldı ortaya. Berkin’in üzerinde bulunduğu iddia edilen ve piyasadan rahatlıkla alınabilen torpiller de nedense! savcılığa 2 gün sonra teslim edildi. Terörle Mücadele Şubesi(TEM), Berkin Elvan, 16 Haziran vurulmasına rağmen TEM, 15 Haziran’da 4 polisin yaralandığı korsan gösteriye katıldığını ve burada yaralanmış olabileceğini iddia etti.

Berkin İçin Vur Emrini Verenler Yataklarında Rahat Uyuyamayacaklar Gerçekleri mücadelemizle açığa çıkarttık. “Berkin için Adalet İstiyoruz! Berkin’in Katillerini Açıklayın!“ talebini dünyanın ve Türkiye’nin gündemine yerleştiren, sahiplenmeyi ve desteği sağlayan, Cephe’nin 269 gün boyunca sürdürdüğü adalet arayışıdır. Adalet istemimizi dile getirmek için 269 gün boyunca; basın açıklamalarından oturma eylemlerine, on binlerce afiş asmaktan bildiri dağıtmaya, duvar yazılarından pankart asmaya, barikatlardan dilek fenerlerine, on binlerin katıldığı yürüyüşlerden açlık grevlerine, adalet nöbetinden “Berkin Elvan için El Ele Adalet Zinciri”ne, insan zincirlerine kadar onlarca biçimde eylemler yaptık. Berkin’i vuran polislerin mahkeme önüne çıkartılmasını istedik. “Sabrımızı Sınamayın, Berkin’in Katillerini Açıklayın!” dedik, 269 gün “Adalet İstiyoruz” diye haykırdık. 9 ay boyunca kesintisiz süren bir savaş verdik, her gün faşizmin adaletsizliğini sorguladık. Her eylemimize binlerce polisle, TOMA’larla, akreplerle saldırıldı... Sokakları yangın yerine çevirdiler. Onlarca kez işkencelerle gözaltına alındı, tutuklandı insanlarımız. Kafamız gözümüz patlatıldı, kolumuz bacağımız kırıldı. Şehitler verdik Berkin için. Yeni ve daha büyük bedeller ödeme pahasına da olsa vur emri veren katiller, vuran cellatlar, onları koruyanlar cezalandırılıncaya kadar adalet arayışımızdan vazgeçmeyeceğiz. Faşizmin mahkemeleri katilleri korumaya devam ettiği sürece hesap sorma kararlılığımızdan vazgeçmeyeceğiz. Berkin için vur emrini verenler yataklarında rahat uyuyamayacaklar...

AKP’nin Katil Polislerinin İfadeye Getiren Adalet İsteğimizdeki Isrardır Berkin’i vuran polislerin mahkemeye çıkartılması ısrarla, kararlılıkla sürdürdüğümüz adalet isteğimizin sonucudur. AKP faşizminin, davayı unutturma ve ka-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

219

tileri koruma oyununu Halk Cephesi’nin ısrarlı ve kararlı mücadelesi bozdu. Polisler, Berkin’in vurulmasından tam 229 gün sonra ilk ifadelerini verdiler. AKP, “kahraman” ilan ettiği katil polislerini mahkemeye çıkartmak zorunda kaldı. Avukatların görgü tanıklarının dinlenmesi ve Berkin’in vurulduğu gün orada görev yapan diğer polislerin yargılanması talepleri ise 300 güne yaklaşırken gerçekleşti. İlk ifade veren katil polislerin hepsi bir ağızdan “Bilmiyorum, Hatırlamıyorum, Görmedim!” dediler. Bugün de ifadelerinde değişen bir şey yoktur. Yine aynı yalanları söylüyorlar. Polislerin soruşturma kapsamında ifadeye çağrılması, AKP’nin katilleri korumaktan vazgeçtiği anlamına gelmiyor elbette. AKP, Berkin’i vuran katillerini korumaya devam edecektir. Katil polislerin savcılıkta verdikleri ifadeler bunu göstermektedir.

Savcılık ve Emniyet Katilleri Birlikte Koruyorlar... Polis ve savcılık Berkin’in vurulduğu sokağa ait hiçbir görüntüye ulaşamadığını, açıkladılar. Emniyet o sokakta polis görevlendirilmediğini söyledi. Avukatların bulduğu üç görgü tanığı da aylar sonra dinledi. Avukat Sinan Zincir ise sürekli Çağlayan Adliyesi’nde olduğu halde, bulunamadı! Elvan Ailesi’nin avukatı Evrim Deniz Karatana, 1 Kasım 2013’te de savcılığa dilekçe vererek, Mahmutşevketpaşa Mahallesi ve Mithatpaşa Caddesi’nde 16 Haziran’da saat 07.00-08.00 arasında görev yapıp gaz bombası kullanan polis memurlarının belirlenmesini, aynı saatler içinde Foto Film Şubesi tarafından çekilen görüntülerin getirilmesini istemişti. Soruşturmayı sürüten Savcı Adnan Çimen de Karatana’nın taleplerini emniyete yönlendirdi. Bu taleplere, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Büro Amirliği’nden verilen yanıtta, ‘söz konusu görüntülerin şube kayıtlarında olmadığı’ söylendi. Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü ise, yazıya rağmen, dalga geçer gibi, 16 Haziran saat 08.00’le 17 Haziran saat 08.00 arasında görev yapan farklı polislerin isim listesini, yani bir gün sonrasının listesini gönderdi. Görüntü yok, liste yok, isim yok... Niye yok? diye hesap soran da yok. Ne emri veren ne emri alan hatırlıyor ne yaptığını. Savcılık ve emniyet el ele verip katilleri aklıyorlar.

AKP’nin Katil Polisleri; “Orada değildim, Hatırlamıyorum, Görmedim!..” Halka işkence yapanın ahlakı olmaz. Katillerin hepsi alçakça yalan söylüyorlar. Berkin Elvan vurulmasıyla ilgili olarak ifade veren dört polis de diğerleri gibi milyonlarla alay eder gibi suçlarını “Gaz sıkmadım, ZET kullanmadım, ben kalkancıyım, orada değildim” diyerek inkar ettiler. Berkin vurulduktan sonra 269 gün komada kaldı. Bu 269 gün içinde Okmeydanı’nda hangi polisin, nerede gö-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

220

rev yaptığı bile tespit edilmedi. 12 Mart günü, 4 polisin daha ifade vermesiyle birlikte, bu güne kadar ifade veren polis sayısı 18’e çıktı. Berkin’in vurulmasına ilişkin devam eden soruşturmada; En son ifade veren 4 polis de kendilerinden önceki polisler gibi yalan söyleyerek olay günü Berkin Elvan’ın yaralandığı bölgede görev yapmadıklarını ya da hatırlamadıklarını söylediler. Katil Polislerden Hasan P.: “15 Haziran 2013 saat 08.00’den 16 Haziran 2013 saat 08.00’e kadar 24 saatlik zaman diliminde nerede olduğumuzu tam hatırlamıyorum... Berkin Elvan’ın yaralandığı bölgede kesinlikle görev yapmadım. ... Çevik Kuvvet de gruplar göreve giderken resmi bir yazı ile görevlendirilir. Yani ben şubeden çıktığımda hangi bölgede göre alacağım görev yazılarımızda vardır. Gezi olaylarında şubeden çıkarken görevlendirildiğimiz yerler resmi olarak bellidir. Ancak görevde bulunduğumuz mahallerdeyken şubenin haber merkezi tarafından grup şeflerimiz tarafından telefonla aranarak başka yerlere sözlü olarak gönderildik. Sözlü verilen emirlerin daha sonra yazıya çevrildiğini sanmıyorum. ... Genel olarak ekip şefinin kimin olduğu resmi belgelerde bellidir. Ancak Gezi olayları sırasında belli de olmayabilir. ...Olaylarda bir çoğunda her ne kadar gaz tüfeğim olsa da çok zorunlu olmadıkça bu tüfeği kullanmadım...Taktığım kaskta numara olup olmadığını hatırlamıyorum” Polis Mehmet A.Y.: “Okmeydanı’na 16 Haziran 2013 günü gittik. Burada bekledik. Öğlen 14.00’e kadar bekledik. Ancak herhangi bir eyleme müdahale etmedik. ZET silahını kullanma belgem vardır. Grup şefiydim. Gezi olayları boyunca hiç kullanmadım.” Polis Uğur Y.: “16 Haziran 2013’de saat 08.00 aralığında Mahmut Şevketpaşa Gaziler ya da Eren sokakta görevli gaz tüfeği kullanan memurların gönderilmesi istenmiş ise de saat ve olay yeri olarak görev yaptığım yer bu bölge ile uyuşmamaktadır... Ayrıca ben Kalkancıyım. Yine Cumhuriyet savcılığınca gaz tüfeği kullananlar istenmiş ise de benim böyle bir sertifikam var ancak alt devre olduğumuz için Gezi Parkı olayları süresince bize kalkan tutma görevi verdiler. Gaz tüfeği kullanmadım.” Tanıklardan, şimdi Samsun Çevik Kuvvet Şubesi’nde görevli olan İsmail Aydın, Gezi Parkı gösterileri boyunca gaz fişeği kullanmadığını, ayrıca o tarihte çalışıp çalışmadığını hatırlamadığını söyledi. İstanbul Çevik Kuvvet Şubesi’nde görevli Cengizhan Koçbaş, Uluhan Ulu ve Deniz Ulutaş, kendilerinin gaz tüfeği kullanma sertifikaları olmadığı için kendilerine verilmediğini ve kullanmadıklarını, olaylar uzun sürdüğü için nerede hangi tarihte görev yaptıklarını hatırlamadıklarını söylüyorlar. Gaz tüfeği kullanma sertifikasının olduğunu ve gaz tüfeği kullandığını kabul eden Polis Davut Arslan ise Berkin Elvan’ın vurulduğu gün raporlu olduğunu, olayı internetten öğrendiğini söylüyor. Ali Keleş’te, sertifika sahibi olsa da o gün gaz


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

221

tüfeği kullanmadığını, kendisinden başta sertifikası olan memurların da olduğunu, ...kimin kullandığını hatırlamadığını söyledi. Tim Şefi Sefa Doyranlı şef ama hiçbir şey hatırlamayanlardan. O gün Mecidiyeköy-Okmeydanı arasında görev yaptığını fakat gaz tüfeği kullanmadığını, kimin kullandığını hatırlamadığını söyledi.

Katil Polisler Hiçbir şey Hatırlamıyorlarmış! Biz Berkin’i Hatırlatacağız Onlara Tabloya bakın. Ne polisi, ne emir veren şefi kimin gaz tüfeği kullandığını bilmiyor. Göstermelik süren bir soruşturmada seyirlik bir şov yapıyorlar. Bir polis, “Nerede hangi tarihte görev aldığımı hatırlamıyorum” diyor. Bir TİM şefi, “Bizim gruptan kime gaz tüfeği verildiğini, zimmetle verilip verilmediğini bilmiyorum” diyor. Diğer katiller de; “Orada değildim. Gaz kullanmadım, kalkan tutuyordum. Görmedim, bilmiyorum hatırlamıyorum” diyorlar. Hepsi de hafızalarını kaybetmişler, hiçbir şey hatırlamıyorlar. Biz hatırlıyoruz... Biz unutmadık... Unutmak ihanettir. Onlarca yıl da geçse biz unutmayacağız... Siz hatırlamazsanız, emin olun biz size 14 yaşında Berkin’in canını nasıl aldığınızı hatırlatacağız!

Sonuç Olarak; 1-AKP faşizmi, tam 9 aydır, Berkin’in katillerini korumaya çalışıyor. Berkin’i vuran polisler hakkında yürütülen soruşturmada aylardır hiçbir ilerleme olmadı. 2- Ferhat Gerçek’te yaptıkları gibi, Berkin’in kanlı giysilerini hastaneden çalıp delilleri yok etmeye çalıştılar. 3- Berkin’in katillerini savcılık ve emniyet birlikte korudular. 4- Berkin için “Adalet İstiyoruz! Katilleri Açıklayın!“ talebini dünyanın ve Türkiye’nin gündemine yerleştiren, sahiplenmeyi ve desteği sağlayan, Cephe’dir. 5- Gerçekleri mücadelemizle açığa çıkarttık. Berkin’i vuran polislerin mahkemeye çıkartılması ısrarla, sürdürdüğümüz mücadelemiz ve doğru politikalarımız sonucudur. 6- “Berkin polis tarafından hedef gözetilerek vuruldu.” Katili, sadece ona gaz bombası atan polisler değil, “Polislere Talimatı Ben verdim” diyen Başbakan Erdoğan‘dır. 7- Yeni ve daha büyük bedeller ödeme pahasına, Berkin için vur emri veren katiller, vuran cellatlar ve onları koruyanlar cezalandırılıncaya kadar adalet arayışımızdan vazgeçmeyeceğiz. 8- Neresine Giderlerse Gitsinler Berkin’i Vuranların Yakasını Bırakmayacağız! Hesap Soracağız!


222

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Görgü Tanıklarının İfadesi Berkin’in Katilinin Devlet Olduğunu Kanıtlıyor Yürüyüş, 30 Mart 2014, Sayı 410

Berkin Elvan’ın katili, sadece ona gaz bombası atan polisler değil, Haziran Ayaklanması sırasında “talimatı ben verdim”, “kahraman polisimiz destan yazdı” diyerek muhalif olan bütün kesimlere kin ve nefret kusan Başbakan Erdoğan‘dır. Berkin Elvan’ın öldürülmesiyle ilgili soruşturma kapsamında iki tanık daha ifade verdi. Berkin Elvan’ın polislere “Ekmek almaya gidiyorum” dediğini belirten tanıklar, Elvan’a ateş eden polis memurunun kafasında kask olmadığını, yüzünde gaz maskesi olduğunu, sarışın yapılı bir kişinin ise bir polis memura talimat verdiğini anlattılar. Ayrıca savcılığa delil olarak Berkin’in vurulduğu yere 50m mesafeden çekilmiş resimler verildi. Halkın Hukuk Bürosu avukatlarından Evrim Deniz Karatana, savcılığa Berkin’in vurulduğu noktayı ve polisin ateş ettiği noktaları ayrıntılı gösteren bir kroki verdi. Bu krokiye göre, polisle Berkin’in arasında 15-20 metrelik bir mesafe var. Karatana ayrıca, savcılığa verdiği dilekçede soruşturmanın kasten adam öldürmekten devam ettirilmesini talep etti. Berkin Elvan’ın vurulmasıyla ilgili açılan soruşturmada; görgü tanıklarının ifadeleri, verdikleri resimler, avukatların sundukları belge ve krokiler Berkin Elvan’ın polis tarafından, nişan alınarak gaz fişeğiyle öldürüldüğünü doğruluyor. Yani, milyonların vicdanında ve bilincinde zaten net olan suç ve suçlular somutlanmış oldu. Okmeydanı’nda özel bir hastanede çalışan doktor M.B ve asistanı P.K.’nin tanıklıkları da katilin kimler olduğunu açıkça gösteriyor. Doktor M.B, asistanı P.K.’nin, Berkin’in vurulduğu yere 50 metre mesafede gaz silahıyla ateş eden polislerin resimlerini çektiğini ve bunları savcılığa verdiklerini söylüyor. 15 Haziran’ı 16 Haziran’a bağlayan gece boyunca çalıştığını, 16 Haziran sabahı bir grup polisin poliklinik ve Cemal Kamacı Spor Merkezi çevresine geldiklerini ve 10-15 polisin gaz tabancalarıyla çevrelerine ateş ettikten sonra Berkin Elvan’ın vurulduğu yere


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

223

doğru koştuklarını gördüğünü, hatta polislerin attığı gaz fişeklerinden birinin kliniğin camına isabet ettiğini ve içeriye gaz dolduğunu belirterek şöyle diyor: “zaten fotoğraf çektikten bir müddet sonra Berkin’in vurulduğu yere doğru koştular. Bizim yerden Berkin’in vurulduğu yer yürünebilecek mesafededir” dedi. Avukat Evrim Deniz Karatana, bu fotoğrafları, delil niteliğinde soruşturma dosyasına eklendiğini açıkladı. *** Berkin Elvan’ın Vurulduğu Anı Gören Tanıklar Gerçekleri Anlatıyor: Tanık Muhammet Akkaya: “Polis nişan aldı, Berkin’in kafasına ateş etti” 18 Mart günü ifade veren tanıklardan, Berkin’in mahalleden arkadaşı 16 yaşındaki Muhammet Akkaya, olay sırasında Berkin’in yanında olduğunu, polisin hedef alarak ateş ettiğini ve ilk verdiği ifadenin kayıtlara yanlış geçtiğini anlattı: “Sabah Berkin’i sokağın başında gördüm, Gaziler Sokağı’nı geçip Mithatpaşa Caddesi’ndeki fırına ekmek almaya gidecekti. Bana da böyle söyledi. Biz 5-6 kişilik bir gruptuk. ... Marketin biraz uzağında bir TOMA ile 5-6 polis vardı. Bir polis bizi gözetleyip ara sıra gaz atıyordu. Biz slogan atıp sonra duvarın arkasına geçiyorduk, attıkları gaz kapsülleri duvara çarpıp yere düşüyordu. Plastik mermi de sıkıyorlardı. ... Caddeye daha bir adım atmıştı ki TOMA’nın yanında diz çökmüş olan çevik kuvvet polisi Berkin’e doğru gaz tüfeğiyle ateş etti. Polis nişan almıştı, direkt Berkin’in kafasına ateş etti. Gaz kapsülü başının arka tarafına isabet etti. Yere düştü, ben ve başka bir arkadaş onu geri çektik..” *** Tanık Sinan Zincir: “Polisler Yakın Mesafeden Gaz Bombası Atıyorlardı” Tanıklardan Avukat Sinan Zincir; Berkin’in vurulduğu yere yakın oturduğunu, o sabah da gazete almak için dışarı çıktığında olayı gördüğünü, Gazetecileri ve Çağdaş Hukukçular Derneği ile Özgürlükçü Hukukçular Derneği’ni arayarak polis saldırısı nedeniyle evlerinden çıkamadıklarını, polislerin öldürme kastıyla gaz bombası ve plastik mermi kullandığını anlattığını belirten Zincir: “Okmeydanı’nda gençler barikat kurmuş eylem yapıyorlardı, polis de zırhlı araçlar ve çevik kuvvet ekipleriyle müdahale ediyordu. ... polisler sokaktaki gençlere yakın mesafeden gaz bombası atıyorlardı... Yoğun şekilde gaz dumanı vardı, tam bu sırada bir çocuğun ‘Anne’ diye bağırarak, eliyle başını tutarak kaçtığını gördüm. Polisle arasında yaklaşık 25 metre mesafe vardı. ... Balkonlarından tencere-tava kullanan kadınlara bile gaz bombası tüfeğini doğrultup attıklarını gördüm.” dedi. *** Tanık Sunay Yıldız: “Berkin polis tarafından hedef gözetilerek vurulmuştur.” Berkin’in vurulduğunu gören ve onu hastaneye kaldıran diğer tanık Sunay Yıl-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

224

dız ise gördüklerini şöyle anlatıyordu: “Berkin Elvan’ı tanırım. ... Berkin Elvan da her gün oyun oynamak için gelirdi. ... Olay günü sabah 06.30 sıralarında karşılaştık. ... Tam kapının önünde gördüm. Berkin’in çocuk olmasından da kaynaklanarak nereye gidiyorsun diye sordum. Müthiş bir gaz kokusu vardı. Bakkala ekmek almaya gittiğini söyledi. Ben de bakkalların kapalı olduğunu söyleyince ‘fırına giderim’ dedi. ... Mahmut Şevket Paşa Caddesi üzerinden de çevik kuvvet polisleri bizim bulunduğumuz sokakta dahil olmak üzere bir çok yere gaz kapsülü atıyordu. .... Bu esnada bir gaz kapsülü boyutlarını şu anda tam olarak söyleyemeyeceğim, demir, gümüş renginde bir cisim tam Berkin’in kafasının sağ arka kısmına yani hemen boyun kısmının hemen üzerindeki kafatasının olduğu yere çarptı ve oraya yapıştı. Berkin eliyle vurarak gaz kapsülünü düşürdü. ... Başından hafif kan geldiğini gördüm. ... Bu esnada zaten Berkin bayılmıştı. ...Vurulduktan 20 dakika sonra şuurunu kaybetti. ...Yanımda 2-3 vatandaş vardı. Kendisini minibüsle Okmeydanı SSK hastanesine getirdik. ... polisleri gaz tüfeği kullanırken gördüm. Berkin’e gaz kapsülünün çarptığı anı gördüm. Bu gaz kapsülünü ateşleyen polisi görmedim. ... gaz kapsülü polislerin olduğu yerden geldi. Polislerle aramızda 20 m mesafe vardı. Berkin polis tarafından hedef gözetilerek vurulmuştur.” *** Tanık Ö. K.: “ Berkin, Polisin Kullandığı Tüfekten Çıkan Gaz Kapsülüyle Yaralandı” Berkin’in arkadaşlarından 18 yaşındaki Ö.K. ise şunları anlattı: “Ben Berkin’in vurulduğu sokağı karşı sokağındayken Berkin’i gördüm. Yanında 3-5 kişi bir kalabalık vardı. ...Bu esnada biber gazı tüfek ya da tabancaları patlamaya başladı. Berkin polislere elini kaldırarak ekmek almaya gidiyorum atmayın yeter artık diye bağırdı. Göstericilere hatta Berkin ‘ekmek almaya gidiyorum geçebilir miyim?’ dedi. ... Mithatpaşa Caddesi’nde bulunan polisler gaz tüfeği ya da tabancasıyla tekrar ateş etmeye başladılar. ... Sokağa girmek isterken birden kapsül başına isabet etti. Berkin bağırmaya başladı. Kafasına biber gazı saplanmıştı. Eliyle vurup çıkardı. ... Berkin’in bilinci yerindeydi. ... ‘Biber gazı mı, plastik mermi mi geldi?’ diye sorduk. Cevap vermedi ‘bilmiyorum’ dedi. Kafasına pamuk falan koyduk. Birden bayılmaya başladı. Gözleri kapandı, kendisini kucağımıza aldık. ... Okmeydanı SSK hastanesine gittik. Burada doktorlar müdahale ettiler. ... sarı saçlı polisin yanında bulunan polisin kullandığı tüfekten çıkan gaz kapsülüyle Berkin’in yaralandığını gördüm. ... Ateş eden polis memurunun kafasında kask yoktu. Yüzünde gaz maskesi vardı.”


225

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Röportaj: Sami Elvan Berkin Elvan’ın Babası Sami Elvan Anlatıyor:

Bugün Olmasa da Bir Gün Mutlaka Adalet Yerini Bulacak! Yürüyüş, 30 Mart 2014, Sayı 410

Yürüyüş: Öncelikle bize Berkin’i ve vurulduğu zaman olanları anlatır mısınız? Sami Elvan: Berkin 2 yaşındaydı biz Okmeydanı’na geldiğimizde, 14 yaşında zaten vuruldu. Okmeydanı’nda büyüdü, Okmeydanı da zaten politik bir mahalle. Herkesin, her görüşten insanın olduğu bir mahalle. Tabiki benim bu süreçte kendimle ilgili en ufak bir siyasi görüşüm olmadığı, bir örgüt, siyasi kuruluş ya da partinin içinde olmadığımız bilinir. Ama çocukların tabi nereye koşarsan orada olduğunu her kesim de biliyor zaten. Gezi eylemlerinde zaten herkesin sokakta olduğu bir esnada Berkin vuruldu. Sabaha karşı vuruldu. Berkin de zaten yeni liseye başlayacaktı bu sene. Okmeydanı’nda yetişen çocuk, zaten herkes onu tanıyor, mahallede herkes birbirini tanıyor, küçük bir mahalle. Onun için ne söyleyeyim bu konuda, yarası da zaten çok taze. Berkin’i mahallede çok seviyorlar zaten. Çok sıcakkanlı bir çocuktu. Çok yaramazlığı da vardı ama çok insancıl bir çocuktu. Hayvanları çok seven bir çocuktu mesela, köpek yetiştiriyordu. 2 tane köpek büyütüyordu, vurulduktan bir hafta sonra da köpeklerden bir tanesi kaybolmuş zaten. Yürüyüş: Berkin 269 gün direndi, yaşama tutundu, bu süreçte siz neler yaşadınız, neler hissettiniz? Sami Elvan: Yani canın bedeninden ayrılıyor 269 gün. Biz orada çok şeyler yaşadık. Çok sıkıntılar yaşadık hala da yaşıyoruz. Berkin’i kaybettik daha çok acısını yaşıyoruz, en azından önceden bir nefesini hissediyorduk. Şimdiki yaramız daha derin. Şimdi farklı bir köşedeyiz. Yürüyüş: Berkin’le ilgili eylemlerin tamamına ve en son da hastanede bek-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

226

leyenlere saldırdı AKP polisleri. İlk günden beri sahiplenenlere yönelik saldırıları nasıl değerlendiriyorsunuz? Sami Elvan: Şunu açık ve net söyleyeyim, bugün Berkin’i dünyada herkes sahiplenmiş. Berkin Türkiye halklarının çocuğu oldu, herkesin çocuğu... Bunun için hükümetin başka yönlere çekmesini yadırgıyorum zaten öyle bir şey yok. Ergenlik çağında bir çocuk, bakkala göndersen ekmek almaya gider, kırtasiyeye göndersen kalem almaya gider, yani nereye götürsen oraya gider. Vurulduğu gün de biliyorsunuz ekmek almaya gitmişti. Tabi bu süreç boyunca yanımızda olan herkese bütün dostlarımıza çok teşekkür ediyoruz. Tabi ki artık çok büyük bir ailemiz oldu. Berkinle, bizimle birlikte bu acıyı yaşayan herkese teşekkür ediyoruz. Yürüyüş: Berkin için açılan göstermelik davada polislerin sorgularını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sami Elvan: Bence yanlı, ben inanıyorum Berkin’in görüntüleri de var. Şimdi çıkmadı ama çıkacaktır. Çünkü akreplerde veya TOMA’lardaki kameralardan kimin vurduğu net bir şekilde ortaya çıkacaktır. Aslında ona da gerek yok. Zaten emri veren belli, vurduran belli. Yürüyüş: Bu mahkemelerden adil bir sonuç bekliyor musunuz? Sami Elvan: Bugün olmasa bile yarın inanıyorum. Bir gün adaletin yerini bulacağına güveniyorum. Geçmişte çok şeyler gördük yaşadık ama bundan sonra böyle olmayacağını temenni ediyorum. Yürüyüş: Berkin’in cenazesine milyonların gelmesini bekliyor muydunuz? Sami Elvan: O tarif edilmez bir şey. O kitlenin Berkin’i sahiplenmesi… sanıyorum ki herkes Berkin’i kendi çocuğunun geleceği için, bu ülkenin geleceği için… zaten orada halkı birleştiren, her kesimden insanı toplayan… biz kimseye gelmesin demedik, biz öyle bir çağrı da yapmadık ama vicdanı olan insanların bir ekmek almak için sokağa çıkıp vurulup da hayatını kaybeden bir çocuk için, ileride kendi çocuklarının da başına aynısı gelmesen diye Berkin’imizi yalnız bırakmadı. Zaten bugün Avrupa Parlamentosu’nda bile parlamenterler ‘Berkin Ölümsüzdür’ diye slogan atıyorsa, bu demektir ki dünya tanıyor onu. Berkin’i toplum sahiplenmişti. Berkin zaten 269 gün direnerek toplumumuza bazı örnekleri verdi, bazı mesajlar verdi. Artık şu an sadece diyebilirim ki, her şey insanların kendi elinde.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

227

28 Mart Tarihinde Televizyonlarda çıkan; “Berkin Elvan’ın Zanlıları Yakalandı” Haberleri Yalandır! Oğuz Kartal ve Volkan Gezer’in Örgütümüzle Hiç Bir İlişkileri Yoktur! Oğuz Kartal ve Volkan Gezer Gizli Tanık ve Sahte Delil ile Tutuklandı!

Gizli Tanıklar... Sahte Deliller... Komplolar... AKP’nin Yargısı Budur! Yürüyüş, 6 Nisan 2014, Sayı 411

Berkin Elvan’ın Cenazesi’ ne milyonlarca kişinin katılımını hazmedemeyen AKP, Kasımpaşa 1453 adlı faşist çeteleri ile Berkin Elvan’ın ailesinin oturduğu Okmeydanı mahallesine baskın düzenlemişti. Cepheliler’in mahalleyi ve halkı savunmak için girdiği çatışmada bu faşist çetenin önde gidenlerinden Burak Can Karamanoğlu Cepheliler tarafından cezalandırıldı. Burak Can Karamanoğlu cezalandırılmasına ilişkin hemen şunu belirtelim: Burak Can Karamanoğlu’nun ölümünden; Berkin’inin cenazesinin kaldırıldığı gece provokasyon amaçlı mahallemize saldırı düzenleyen AKP sorumludur. AKP SEÇİM ÖNCESİ BURAK CAN’IN FAİLLERİNİ YAKALADIK DİYEREK YALANLARDAN MEDET UMUYOR! 25 Mart Salı günü sabaha karşı AKP’nin polisleri Okmeydanı, Örnektepe, Çayan ve Gazi mahallelerine 800 polis ve özel timlerle, TOMA’larla ve akreplerle operasyonlar yaptı. Mahallelerimizde onlarca ev basarak terör estirdi. Bu operasyonlarda 8 kişiyi gözaltına aldı. Bu operasyonlardan gözaltına alınanlardan birisi de Berkin Elvan’ın vuruluş anına tanıklık yapan Özgür Karagöz’dür. Gözaltına alınan 8 kişi 28 Mart tarihinde çıkarıldıkları mahkeme tarafından serbest bırakıldı.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

228

AKP’NİN “KAHRAMAN” POLİSLERİ, SAHTE DELİL YARATARAK OĞUZ KARTAL VE VOLKAN GEZER’İ TUTUKLATTI Berkin’in ölüm talimatını veren Tayyip Erdoğan, bugün de “kahraman” polislerine sahte delil yaratma talimatını verdi. Polis ve yargısı da bu talimatı hızla yerine getirdi. Polis terör estirdi, mahalle halkına gözdağı vermeye çalıştı, sahte deliller yarattı, yargısı da mahalle halkını tutukladı. Bunun üzerinden de AKP; seçim öncesi katliam, hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, yalan dolanına AKP’nin katil polisinin yeni büyük “KAHRAMANLIK” haberleriyle perde çekilmeye çalışıldı. GERÇEKLER HİÇBİR SAHTE DELİLLE GİZLENEMEZ! 28 Mart tarihinde televizyonlarda “Burak Can Karamanoğlu’nun failleri silahları ile birlikte yakalandı. Kriminal incelemelerde Burak Can’ın vurulduğu silah ile yakalanan silahın aynı olduğu kanıtlanması sonucunda iki kişi tutuklandı” diye flaş olarak verilen haberler yalandır.

Halkımız, Basın Emekçileri; AKP DÜZENİNİNİN HER ŞEYİ YALANDIR! HİÇ BİR AÇIKLAMASINA İNANMAYIN! AKP POLİSİNİN AÇIKLAMALARINA GÖRE YAPTIĞINIZ HABERLER ASLA GERÇEKLERİ YANSITMAYACAKTIR! POLİSLERİN YA DA AKP İKTİDARININ AÇIKLAMALARINA DAYANARAK YAPTIĞINIZ HABERLERLE İSTEYEREK YA DA İSTEMEYEREK AKP’NİN YALANLARINA, ÇARPITMALARINA, PROVOKASYONLARINA, DEZENFORMASYONUNA ORTAK OLMUŞ OLURSUNUZ! BU İKTİDAR YALANCIDIR! ARTIK BUNUN İÇİN EK BİR KANIT SUNMAYA GEREK VAR MI? BAKIN AKP’YE; İKTİDARINI AYAKTA TUTABİLMEK İÇİN PROVOKASYONLARLA SAVAŞ ÇIKARMAYI BİLE GÖZE ALMIŞTIR... GERÇEKLERİ ÖĞRENMEK İÇİN MUTLAKA BASIN BÜROMUZUN AÇIKLAMALARINA BAKIN TEKRAR EDİYORUZ OĞUZ KARTAL VE VOLKAN GEZER’İN ÖRGÜTÜMÜZLE HİÇ BİR İLİŞKİLERİ YOKTUR!

Gerçekler: 1- Burak Can Karamanoğlu’nun failleri diye tutuklanan OĞUZ KARTAL ve VOLKAN GEZER’in örgütümüzle hiçbir ilgisi yoktur. OĞUZ KARTAL ve VOLKAN GEZER Başbakan Erdoğan’ın talimatı ile katledilen Berkin Elvan’ın komşuları ve mahallelerine sahip çıkan kişilerdir.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

229

2- Tutuklanan OĞUZ KARTAL ve VOLKAN GEZER’in ev aramasında ele geçtiği söylenen silahların Burak Can Karamanoğlu’nun vurulduğu silahla hiçbir ilgisi yoktur. Kriminal incelemelerde aynı silahlar olduğu söylenmektedir. Bu da tamamen yalandır. 3- Operasyonlarda gözaltına alınan 8 kişinin sekizi de mahkeme tarafından serbest bırakılmıştır. Ancak AKP’nin seçim öncesi sahte başarılara ihtiyacı vardı. Sahte bir rapor ile ele geçen silahlar ile Karamanoğlu’nu vuran silahın aynı olduğu söylenerek seçim öncesi bu sahte “başarı” öyküsü uydurulmuştur. 4- Eğer “hissiyat”ın ötesinde ortada silahların aynı silahlar olduğuna dair bir rapor var ise yüzde yüz sahte olduğunu bildiririz. 5- Görün AKP’nin adaletini: Oğuz Kartal ve Volkan Gezer AKP’nin sahte “başarı öyküsü” için tutuklanmıştır. GİZLİ TANIKLAR... SAHTE DELİLLER... KOMPLOLAR... AKP’NİN YARGISI BUDUR! Halkımız! AKP’nin hiçbir dediğine inanmayın... Basın ve televizyon kuruluşları... AKP medyasının haline bakın: Halk nezdinde hiçbir inandırıcılığı yoktur artık... Aynı duruma düşmek istemiyorsanız AKP’nin yalanlarına inanmayın. 6- 44 yıllık tarihimiz boyunca gerçek olmayan tek bir açıklamamız yoktur. Bizimle ilgili haberler için mutlaka Basın Büromuz’un açıklamasını bekleyin... Aksi durumda AKP’nin yalanlarla halkımızı aldatmasına, zehirlemesine ortak olursunuz. Faşist AKP iktidarının amaçlarına hizmet etmiş olursunuz... KAHROLSUN AKP FAŞİZMİ! YAŞASIN DEVRİMCİ HALK KURTULUŞ PARTİSİ CEPHESİ! BERKİN ELVAN VE TÜM DEVRİM ŞEHİTLERİ ÖLÜMSÜZDÜR!.. DEVRİMCİ HALK KURTULUŞ CEPHESİ


230

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

AKP Her Olaydan Kendine Bir Mağduriyet Yaratmaya Çalışıyor! Suçlusunuz, Halka Hesap Vereceksiniz! Yürüyüş, 6 Nisan 2014, Sayı 411

AKP’nin zulmüne karşı milyonlar ayaklandı; AKP, dış güçler, faiz lobisi, darbe girişimi diyerek mağduriyet üzerinden politika yaptı Evlerinden trilyonlarca iler hırsızlık, yolsuzluk rüşvet parası çıktı; Dış güçlerin oyunu, paralel devletin darbe girişimi diyerek mağduriyet üzerinden politika yaptı AKP, Berkin Elvan’ı katletti; Milyonlarca kişi katliama karşı ayaklandı: Halkı sokaklara dökmek için “fişini çektiler” diyerek mağduriyet üzerinden politika yapmaya kalkıştı Berkin Elvan’ın cenazesinin kaldırıldığı gün Okmeydanı’na saldıran AKP, ölen faşist üzerinden mağduriyet politikası yapmaya kalktı. Haziran Ayaklanması’nda 4 kişiyi katlettiler. ‘Camide içki içildi’ diye mağduriyet üzerinden politika yapmaya kalktı Kabataş’ta iftiralarla türbanlı bacımıza saldırdılar diyerek mağduriyet üzerinden politika yaptılar - Tezgah kurarak Suriye’ye savaş çıkartmaya çalışıyor; komployu açığa çıkartanları vatan haini ilan ediyor!

AKP MAĞDUR DEĞİL SUÇLUDUR! HIRSIZ, KATİL, HALK DÜŞMANIDIR! Hem suçlu, hem güçlü... AKP her olaydan kendine bir mağduriyet yaratıyor ve onun üzerinden politika yapıyor. Halkı mağduriyet üzerinden de baskı altına alıyor. Haziran Ayaklanması’nda Türkiye’nin 80 ilinde milyonlarca kişi AKP’nin zulmüne karşı ayaklandı. Polisin copuna, panzerine karşı direndi. AKP halkın sorunlarını


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

231

dikkate alacağı yerde iktidara karşı yapılan darbe girişimi olduğu, dış güçlerin kışkırtması olduğu, “çözüm süreci”ni istemeyenlerin işi olduğu, faiz lobilerinin işi olduğunu söyleyerek faşist terörünün üstünü örterek kendi dışında herkesi suçlu, kendini mağdur ilan ettiler. Mağduriyet üzerinden politika yaptılar... Başbakan’ın, bakanların evlerinden trilyonlarca hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet paraları çıktı, yine dış güçlerin, paralel devletin darbe girişimi olduğunu söylediler. AKP’nin pisliklerini ortaya çıkartan, soruşturma açan savcıları görevden alıp sürgün etiler. Operasyon yapan polisleri görevden aldılar... Mağduriyet politikasıyla hırsızlıkların, yolsuzlukların üstünü örtüyorlar... Berkin Elvan’ı katlettiler. Katliam emrini bizzat Tayyip Erdoğan vermişti. Milyonlarca kişi Berkin Elvan’a sahip çıktı. Katil AKP’ye karşı ayaklanıp sokağa çıktı. Adalet istedi. AKP alçakça “halkı sokaklara dökmek için Berkin’in fişini çektiler” diyerek yine mağduriyet politikası yaparak katilliklerinin üstünü örtemeye kalkıştılar. AKP’nin her konudaki yalanları ortaya çıkmasına rağmen Kabataş’taki iftira, yalan haber üzerinden bile mağduriyet üzerinden politika yapmaya devam ediyor. Ve AKP mağduriyet politikalarını o kadar pervasızca yapıyor ki, halkın üzerinde kurduğu baskıyla birçok kesimde “aman AKP mağduriyet politikası yapmasın” diyerek AKP’ye dokunmaktan korkuyorlar... Özellikle Berkin Elvan’ın şehit düşmesinden sonra AKP seçim bürolarına karşı yapılan eylemlerde ve Burak Can Karamanoğlu’nun cezalandırılmasında bir çok çevrede bunların AKP’nin işine yarayacağı söylendi. AKP’nin mağduriyet üzerinden politika yapmasına izin verilmesin denilerek özellikle sezimler öncesi eleştirilemez, hesap sorulamaz duruma geldi. Şimdi yerel seçimlerde oylarını da artırdılar... AKP tüm pisliklerinin üstünü seçimle öremeye çalışıyor.. AKP MAĞDUR DEĞİLDİR. AKP, HIRSIZ, KATİL VE HALK DÜŞMANIDIR! AKP HESAP VERMEK ZORUNDADIR! AKP, Berkin’in hesabını vermek zorunda... Haziran Ayaklanması’nda katledilenlerin, kafası gözü patlatılanların hesabını verecek... AKP, Berkin Elvan’ın cenazesinin kaldırıldığı gün provokasyon yapacak kadar alçaktır. Kasımpaşa 1453 adlı faşist grubuna polisler eşliğinde Berkin Elvan’ın cenazesinin kaldırıldığı Okmeydanı Mahallesi’ni tekbir sesleriyle bastırdı. Cezalandırılan bir faşist üzerinden yine mağduriyet politikası yapmaya kalktılar.. AKP, mahkemeleri kendi mahkemeleri haline getirdi. Devletin tüm kurumlarını kendi pisliklerinin üstünü kapatmak ve halka saldırmak için kullanıyor. Pisliklerinin açığa çıkmasını engellemek için “özel hayatın dokunulmazlığı”


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

232

diyerek internet medyasına yayın yasağı getirdi... Ortaya çıkan açık bir tuzak var. Tezgahlar kurarak Suriye’ye savaş açmaya kalkıyor... Binlerce yoksul halk çocuğu katledilmesine neden olacak savaş için provokasyonlar hazırlamak suç değil, bunların halk tarafından bilinmesi suç oluyor. HAYIR! BUNA İZİN VERMEYECEĞİZ.. AKP’nin mağduriyet üzerinden politika yapmasına, demagoji yapmasına, halkı kandırmasına izin vermeyeceğiz. Halkın üzerine eli sopalı, satırlı çetelerini saldırtmasına izin vermeyeceğiz. Sonuç Olarak; 1- Berkin’in katili AKP’dir. Bizzat Erdoğan vermiştir katliam emrini... 2- AKP katliamlarının, hırsızlıklarını, yolsuzlukların üzerini provokasyonlarla, savaş kışkırtıcılığıyla, sansürle örtemez. 3- AKP mağdur değil, mazlum değil zalimdir. Zulmün uygulayıcısıdır. 12 yıldır ülkemizi yöneten AKP’dir. Halkı aç bırakan, işbiz bırakan, zulmeden AKP’dir... 4- AKP halka karşı yaptığı her şeyin hesabını soracağız...


233

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Antalya’dan Adım Adım “Berkin Elvan İçin Adalet Yürüyüşü” yapan Halk Cepheliler İstanbul’a Ulaştılar

“Berkin’i Köy Köy İl İl Tüm Halkımıza Anlattık” Yürüyüş, 6 Nisan 2014, Sayı 411 Haziran Ayaklanması’nda polisin attığı gaz fişeği ile başından vurulan Berkin Elvan daha hastanedeyken Antalya Halk Cephesi tarafından başlatılan “Berkin Elvan İçin Adalet Yürüyüşü”nde 25 gün sonra Halk Cepheliler İstanbul’a ulaştı. 269 gün hastanede yaşama direne Berkin Halk Cepheliler’in yürüyüşü sırasında şehit düşmüştü, yürüyüş sınasında Berkin’in şehit düştüğü haberini alan Halk Cepheliler’le yürüyüş, Berkin’in şehitliği üzerine yaptığımız röportajı yayınlıyoruz. Yürüyüş: “Berkin Elvan İçin Adalet Yürüyüşü”ne ne zaman ve nasıl karar verdiniz? Mehmet Ali Uğurlu: Biz, Antalya’da Berkin’le ilgili her hafta basın açıklamaları yapmaya, dilek feneri uçurmaya başlamıştık. Fakat sadece bunlarla yetinmek istemedik. Derneğimizin toplantısında farklı neler yapabiliriz diye konuştuk. Çeşitli öneriler geldi. Otobüs tutalım Berkin’i ziyarete gidelim gibi fikirler oldu. Zaten bunların çoğu Anadolu’nun birçok yerinde yapılıyordu. Daha önce TAYAD’lıların, Gençlik Federasyonu’nun, Devrimci Mücadelede Mühendis Mimarlar’ın bir pratiği vardı. Oralarda çok ses getirmişti. Gidilen yollarda il il, köy köy Berkin’i anlatmak... Nasıl vurulduğunu, niye vurulduğunu anlatmak... Bu anlamda böyle bir öneri geldi. Konuşurken kıştı. Afyon, Burdur ve Kütahya’da kış şartları ağırdı. Bu tartışmalardan sonra yürümeye karar verdik. Yürüyüş: “Berkin Elvan İçin Adalet Yürüyüşü”ne katılmaya karar verirken neler düşündünüz, neler hissettiniz? Mehmet Ali Uğurlu: Ben bir babayım. 25, 24 ve 10 yaşında çocuklarım var. Bir çocuğun nasıl büyüdüğünü, hangi şartlarda, hangi yoksulluklarla büyüdüğünü biliyorum. Bugün Berkin’in başına gelenler yarın benim çocuğumun başına da, mahallemdeki bir çocuğunda başına gelebilir. O anlamda hiçbir tereddüttüm ol-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

234

madı. Ve bu yürüyüşte olmak bir onur, bir gurur... Mesela Berkin’in İdil Kültür Merkezi önünde halay çekmesi, o sapanlı o güzelim resmi... Berkin bizi çekti. Aslında bu yürüyüşü Berkin başlattı. Mehmet Demir: Ben ilk günden katılamadım, arkadaşları Antalya çıkışına kadar uğurladım. İşimden kaynaklı ancak Kütahya’da katılabildim arkadaşlara. Yeni Berkin’lerin, yeni Çağdaş’ların ölmemesi için adaletin yerini buluncaya kadar yürüyüşün devam etmesi gerekiyordu. Bizde karar verdik ve yürüdük. Devrim Zongur: Ben üniversite öğrencisiyim. Aslında yola çıkarken üç günlüğüne çıkmıştım. Cuma günü çıkılmıştı yola cumartesi, pazar yürüyüp pazartesi okuluma geri dönecektim. Ancak yola çıktığımda Mehmet Ali Abi’nin iki bacağının da sakat olmasından dolayı zor yürümesine rağmen “Bu bacak kangrende olsa keseceğim ve yine yürüyeceğim” demesiyle kendimden utandım. O, bu ayakla yürüyorsa bende bir senemi harcar yürürüm dedim. Tabii ki öncesinden de yürümeyi isterdim ama Mehmet Ali Abi’nin o sözü beni şöyle bir kendime getirdi. “Bende bu yürüyüşte olmalıyım” dedim. Yoldaş Güneş: Açık lise öğrencisiyim. Adalet için yürüdük. Ben yoldaşlık duygusuyla yürüyüşe katıldım. İsmimin hakkını vermek için, Berkin için, adalet için... Ali Cemal Ulağ: İnşaat işi yapıyorum. Teslim gereken işten kaynaklı geciktim Bilecik’te katıldım. Bende babayım. Bu başka bir şey değil. Bizimde çocuklarımız var. Benim kızım Berkin’in yaşında, 15. Berkin liseyi göremedi, benim kızım lisede okuyor. Yarın benim kızım üniversiteye gidecek, kızımın sonu Ali İsmail’in sonu gibi olmasın. Çocuklarımızın başına bir şey gelsin istemiyorsak onlardan önce bizler uğraşmalıyız. Yürüyüş: Yürüyüş sırasında neler yaşadınız? Mehmet Ali Uğurlu: Yola çıktığımızda İzmir’den Ahmet Abi üç gün bizimle yürüdü. Devrim, üniversite öğrencisi. O da bize destek olup geri dönecekti. Sonradan da Bülent diye bir arkadaşımız vardı. “İşten haber gelene kadar sizinle yürüyeceğim” dedi. Yola çıktık. Devrim ve Bülent sonrasında bizimle sonuna kadar yürüdüler. Yol üzerinde tipiye, yağmura yakalandık. Saldırıların olabileceğini biliyorduk ki Sakarya’da öyle bir saldırı yaşadık. Ama genel olarak geçtiğimiz yerlerdeki halkın bizlerle sohbet etmesi ya da yolda kamyoncuların durup bizlerle sohbet etmesi, ilgi alakaları çok iyiydi. Yürüdükçe Berkin’i insanlara anlattık ve anladık ki hedef yerini bulmuştu. Yolda durdurup sordular “kim duyacak” diye. Dedik “işte sen duymuşsun”, bir kişi olsa bile Berkin’i duymuştu. Yol boyunca bin-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

235

lerce insan bizi duymuştu. Ali Cemal Uluğ: Hataylı bir kamyon şoförü sebze taşıyormuş, ilk Burdur’da rastlamış bize. Sonra tekrar mal alıp İstanbul’a dönerken Bilecik’te görmüş. Baktık önümüzde duruyor. Kendisi de Hataylı olduğu için “Ben Ali İsmailler’i tanıyorum” dedi, sohbet ettik. Fotoğraf çekildik bize armut ikram etti. Sırf bizimle durmak için İstanbul öncesi acele etmiş yolda. Mehmet Demir: Yürüdüğümüz her yerde Berkin’i anlattık. Devrim Zongur: Keşke yürüdüğümüz her şehirden, her köyden yürüyüşümüze katılsaydı insanlarımız. Sonuçta İstanbul’a beş kişi geldik ama 10 kişi gelmemiz daha farklı olurdu. Evet bizi sahiplendi halkımız ama dediğim gibi keşke bizimle birlikte adım adım Berkin için yürüselerdi aynı zamanda. Yoldaş Güneş: Berkin’i köy köy, il il tüm halkımıza anlattık. Yürüyüş: Berkin Elvan’ın şehitlik haberini aldığınız zaman ne hissettiniz, ne düşündünüz? Yoldaş Güneş: Üzüldük, öfke duyduk, bir burukluk oldu içimizde. Devrim Zongur: Tabii ki Berkin şehit düştüğünde üzüldük. Ben o zaman eşyalarımı toplamak, okul kaydımı dondurmak için Alanya’ya gitmiştim. Tam o zaman Berkin şehit düştü. Orada bir eylem yaptık. Sonra yürüyüşteki arkadaşlar konuşmuşlar ve adalet için yürüdüğümüzden kaynaklı yürüyüşümüze devam ettik. Bende hemen arkadaşlara yetiştim. Tabii ki öfkemiz hıncımız kat kat arttı. Berkin’in şehitliği bizi yola daha hırsla bağladı. Mehmet Demir: Dediğim gibi yürüyüşün başında yoktum. Sabah haberlerde gördüm, arkadaşları aradım. Haber verdim. Yürüyüşe devam edeceklerini söylediler. Çünkü yürüyüş adalet için yapılıyordu. Ve adalet yerini bulmamıştı. Göstermelik yargılamalar yapılıyordu. Ve katiller “ben bilmiyorum, ben hatırlamıyorum, gaz fişeği kullanmadım” diyordu. Mehmet Ali Uğurlu: Berkin’i tanımıyoruz. Yüz yüze oturup sohbet etmedik. Ama Berkin bu ülkede yaşayan, birazcık vicdanı olan herkesin çocuğu gibiydi. Berkin evlerimizin bir parçası olmuştu. Anlatılacak bir duygu değil. Kabullenemedik. Cenazeye yoğun bir katılım olduğu için Berkin için, adalet için yürümeye devam


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

236

ettik. Çünkü biz adalet için yürüyorduk ve adalet henüz sağlanmamıştı. Ali Cemal Ulağ: Ben Antalya’da işteydim. Eşim televizyondan duyup beni aradı. Antalya’da anma yaptık akşamına. Kızımı düşündüm. Ben olsam ne yapardım diye. İnsanın aklına her şey geliyor. Hiç kimseyi dinlemem, gerekeni yaparım diyor insan. Hemen işlerimi bitirip yürüyüşe katıldım. Yürüyüş: Berkin şehit düştü, katilleri sokakta geziyor. Biliyoruz bu düzen adaleti sağlamayacak. Berkin’in katilleri sokakta geziyorlar. Bu konuda ne söylemek istersiniz? Yoldaş Güneş: Hesabını sorana kadar mücadele edeceğiz, savaşacağız... Mehmet Ali Uğurlu: Usta demiş ya “Adalet halkın ekmeğidir” diye. Berkin’i vuran katiller yakalanmadı. Bu katillerin önünü açtı ve Mehmet vuruldu. Artık çocuklarımız vuruluyor. Adalet arayışımız sonuna kadar devam etmeli. Biz yürüdük Berkin’in katilleri bulundu mu? Hayır bulunmadı, bulunmayacak belki de. Başbakan bizzat emri ben verdim diyor. Yani katiller yargılanana kadar mücadele devam etmeli. Bu da halkın örgütlülüğünden geçiyor. Antalya’dan çıktıktan sonra büyük ailemiz, yoldaşlarımız bizi il il karşıladı. Bu örgütlülüğü büyüttükten sonra adalet anlayışımız daha da somutlaşacak. Adaleti aramak mücadeleden geçiyor. Elbette ki bu yolda kimilerimiz ölecek, kimilerimiz işkencelerden geçirilecek, kimilerimiz sevdiklerinden ayrılacak, kimilerimiz tutsak düşeceğiz. Ama adalet anlayışımızı terk etmememiz lazım. Bugün 14 yaşında ki bir çocuğun öldürülmesinden sonra bir ülkenin başbakanı kalkıp annesini yuhalatabiliyorsa bu yarın tüm halka gelecektir. Hani Almanya’da papazın hikayesi var ya döndüm baktım kimse kalmamıştı. Çünkü onlar o mücadele ruhunu kaybettiler, kimse kalmadı. Ama bizim ülkemiz öyle olmayacak çünkü biz mayamızı Mahirler ‘den aldık, biz mücadeleyi bırakmayacağız. Nerede adaletsizlik varsa biz orada olacağız. Böyle böyle, tek tek tuğlalarla o evi öreceğiz.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

237

Berkin Elvan İçin 24 Saatlik Oturuyoruz! SEN BİZE ADALET OLDUN BERKİN... Yürüyüş, 6 Nisan 2014, Sayı 411 Halk Cephesi Berkin’in katilleri yargılanması için 2 haftadır Galatasaray Lisesi önünde 24 saatlik oturma eylemi yapıyor. 4 Nisan günü de saat 12.00’de açıklama yaparak Halk Cephesi üyeleri oturma eylemine başladılar. Açıklamada, “Adaleti Türkiye halklarına taşıdın ve milyonlar seni uğurlamaya geldi. Sevgiyi-öfkeyi seninle Türkiye halkları bir kez daha hatırladı, yaşadı. Yoldaşları Berkin’in katillerinin bulunması için her gün Taksim Anıtı’nda pankart açıp Berkin’in katilerinin yargılanmasını istediler. Adalet isteyenlere polis pervasızca saldırdı, gözaltına alındı. Berkin için adalet istemekten vazgeçmedik 269 gün boyunca süren bir savaş verdik. Çocuklarımız ülke gerçeklerinden bağımsız değildir. Halkımızın yaşadığı her türlü zulüm çocuklarımıza da misliyle yansır” denildi. 20 kişinin katıldığı eylemde “Berkin Elvan Onurumuzdur, Berkin Elvan Ölümsüzdür” sloganları atıldı.

İSTANBUL-Kartal: Halk Cepheliler Kartal‘da Berkin’in yüzünü tüm sokaklara işlediler. Kartal merkezde ve mahallelerde tüm sokaklara “Berkin’in Hesabı Sorulana Kadar Susma Türkiye!” ve “Berkin’in Hesabını Soracağız!” yazılamaları yapıldı. Kuruçeşme: Kuruçeşme Halk Komitesi’nin Kuruçeşme’de 6 Nisan’da umudun çocukları Berkin Elvan için uçurtma şenliği yaptı. Yapılan şenlikte çocuklarımızın ve ailelerimizin katılımıyla 30 adet uçurtma uçuruldu. 15.00’da başlayan şenlik 17.00’da sona erdi.

Ankara: Ankara Halk Cepheliler 4 Nisan’da Berkin Elvan için başlatmış oldukları “ADALET NÖBETİ”nin 2.’sini gerçekleştirdi. Okunan basın metninde: “Berkin’i katleden AKP, Berkin’in komada olduğu 9 ay boyunca tek bir soruşturma açmadı. Katillerini korudu, sakladı. Ama Berkin’in katledilmesine tanıklık eden Okmeydanı halkını, eli satırlı faşistleriyle, gözaltılarla, ev baskınlarıyla sindirmeye çalıştı. Bizler, Berkin’in vurulduğu günden bu yana katilleri istiyoruz. Ve Berkin’in


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

238

şehit düştüğü 11 Mart günü de ilan ettik; bu hesabı mahşere bırakmayacağız. Bedeli ne olursa olsun, ne tür bir saldırıya uğrar, baskı görürsek yine de katillerin cezalandırılmasını istemekten, adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz.” ifadelerine yer verildi. Ardından başlayan oturma eyleminde marşlarla, sloganlarla adalet isteği vurgulandı. Halkın da katılımının olduğu oturma eylemi 1 saat devam etti ve sonunda halaylarla saat 19.30’da sona erdi. Berkin’in katilleri bulununcaya kadar eylemliliğin devam edeceği halka duyuruldu.

Adana: Halk Cephesi 5 Nisan’da saat:13.00’da İnönü Parkı’nda Berkin Elvan için adalet istemeye devam etti. Eylemde okunan açıklamada: “9 aydır vurulduğu tarihten itibaren Berkin’i vuran katil polisler hakkında hiçbir ciddi girişimde bulunulmamıştır. Sözde ifadeleri alınan polisler ise ‘bilmiyorum, görmedim, orada değildim...’ masalını anlatmaya devam ediyorlar. Ne savcılık ne de emniyet, katil polislerin bulunması için çaba göstermemektedir. Avukatların çabalarıyla ifadesi alının polisler ise aynı nakaratı sürdürüyor. Polislerin ifadeye alınmaları ve göstermelik de olsa ifadeye çağrılmaları bizin başarımızdır. Ve ısrarla kararlığımızı sürdürüp Berkin’in katilleri yakalanıp yargılanana kadar vazgeçmeyeceğiz. Berkin’in sesi olmaya devam edeceğiz.” denildi. Kızıl flamaların açıldığı eylem atılan sloganlarla sona erdirildi.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

239

Mersin: Merkez Postanesi önünde Halk Cepheliler 8 Nisan günü Berkin’in katillerinin cezalandırılması istemiyle eylem yaptı. “Berkin’in Katilleri Cezalandırılıncaya Kadar Susma Türkiye” pankartının açıldığı eylemde okunan açıklamada: “Aylardır yürüttüğümüz ‘Sabrımızı Sınamayın Berkin’i Vuranları Açıklayın’ kampanyamızın sonucunda katil polisler ifadeye çağrılmak zorunda kaldı. Fakat hepsi birden ‘Alzheimer’ olmuş gibi nerede görev yaptıklarını bile hatırlamadıklarını söyledi. Halk hiçbir şeyi unutmaz. Bizler Berkin’in katillerini biliyoruz. Sizler açıklayıp cezalandırmazsanız bizler hatırlatmasını çok iyi biliriz. Berkin Elvan bu halkın, umudun çocuğudur. Berkin’in katileri cezalandırılıncaya kadar susmayacağız. Berkin’in hesabını soracağız” denildi. Açıklamadan sonra “Berkin Elvan Ölümsüzdür”, “Umudun Çocuğu Berkin Elvan”, “Bedel Ödedik Bedel Ödeteceğiz” sloganlarının ardından eylem bitirildi. Eyleme 5 kişi katıldı.

Antalya: Antalya Halk Cephesi, 5 Nisan Cumartesi günü her hafta olduğu gibi Berkin için adalet istemeye devam ettiler. Eylemde hesap soran sloganlar atıldıktan sonra Berkin Elvan için Adalet Yürüyüşü ekibi adına Mehmet Ali Uğurlu bir konuşma yaparak; “Aylarca bütün ülkede Berkin” vuran polisin cezalandırılması için eylemler yaptık. Berkin için alanlara çıkarken anne-babalar olarak kendi çocuklarımızı düşündük. Berkin’i vuranları kahraman ilan eden bir Başbakan vardı. Bu adaletsizliğe ve zulme karşı tüm Anadolu’ya Berkin’i anlatmak için Antalya’dan İstanbul’a yürümeye karar verdik. Kucaklamak için yola çıktığımız Berkin’imizin mezarına karanfiller koyduk. Berkin’imize ve ailesine bir söz verdik. Berkin’imizin katilleri adalete hesap verene kadar yolumuz bitse de bu dava bitmeyecek. Bu Berkin’imize, tüm çocuklarımıza karşı boynumuzun borcudur” dedi. Eylem çevredeki insanların alkışı ve sloganlarla bitirildi.

Bursa: Bursa Gemlik’te 4 Nisan’da Halk Cepheliler’in başlatmış oldukları Berkin Elvan için oturma eylemine akşam saatlerinde faşist saldırı gerçekleşti. Berkin’in katillerinin ortaya çıkarılıp cezalandırılması için başlatılan oturma eylemine önce bir grup faşist tarafından sözlü saldırı yapıldı. Polis tarafından organize edildikleri aleni biçimde görülen faşistler eylemin sonlarına doğru Halk Cepheliler’e taşlı sopalı saldırı gerçekleştirdi. Saldırıda yaralanan olmazken Halk Cepheliler saldırıdan korunmak için yakınlarda bulunan bir alışveriş merkezine girdiler. Ardından sloganlar dışarı çıkıp eylem iradi olarak bitirildi.


240

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Berkin’in Hesabını Sorana Kadar SUSMAYACAĞIZ! Berkin’in Hesabını Sorana Kadar DURMAYACAĞIZ! Yürüyüş, 20 Nisan 2014, Sayı 413 Berkin’in katillerinin bulunması ve tüm sorumluların halka hesap vermesi amacıyla Cephe tarafından eylemler yapıldı. Hesap sorma kararlılığı, yapılan eylemlerle dile getirildi.

POLİSLERİNİN KARARGÂH OLARAK KULLANDIKLARI SANCAKTEPE BELEDİYESİ CEPHE MİLİSLERİ TARAFINDAN VURULDU! İstanbul’da 4 Nisan gecesi saat 1 sularında AKP’nin katil polislerinin karargâh olarak kullandıkları Sancaktepe Belediyesi Cephe milisleri tarafından vuruldu! Belediye binası ve bina içinde bulunan polis kontrol noktaları uzun namlulu silahlarla dakikalarca tarandı. Bu sırada kontrol noktasında bekleyen bir polis kaçarak canını zor kurtardı. Bina içinde bekleyen onlarca polisten karşılık veren olmadı. Milisler, eylem bölgesine Cephe bayrağı ve bomba düzeneği bırakarak kayıpsız geri çekildiler. Cephe tarafından yapılan, eylemi üstlenme açıklamasında, “ADALET İSTİYORUZ DEDİK… DİNLEMEDİNİZ! ADALET TALEBİMİZİ GAZA BOĞDUNUZ… SABRIMIZI SINAMAYIN DEDİK… SINADINIZ! ADALET İSTİYORUZ, BERKİN’İN KATİLLERİNİ AÇIKLAYIN DİYEN SESİMİZİ DİNLEMİYORSANIZ… SİLAH SESLERİMİZİ DİNLEYECEKSİNİZ! SABRIMIZI SINAMAYA DEVAM EDİYORSANIZ… SABRIMIZIN SONSUZ OLMADIĞINI GÖRECEKSİNİZ! 14 YAŞINDA BERKİNLERİ KATLETMENİN, ÇOCUKLARI VUR EMRİ VERMENİN, CENAZELERİMİZE SALDIRMANIN NE DEMEK OLDUĞUNU…


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

241

GÖRECEKSİNİZ. GÖSTERECEĞİZ! BİZE YAŞATTIĞINIZ ACILARI UNUTMAYACAĞIZ. KUŞLAR UÇMAYI, BALIKLAR YÜZMEYİ UNUTSA… BİZ HESABIMIZI, BİZ BERKİN’İN ERİMİŞ BEDENİNİ UNUTMAYACAĞIZ! TEKRAR GELECEĞİZ. NASIL GELİRİZ, NEREDEN GELİRİZ BİLİNMEZ… AMA GELECEĞİMİZ KESİNDİR! BEKLEYİN!” denildi.

GÜZELTEPE KARAKOLU CEPHE MİLİSLERİ TARAFINDAN UZUN NAMLULULU SİLAHLARLA VURULDU! İstanbul’da Cephe Milisleri 4 Nisan sabahı Güzeltepe Karakolu’nu uzun namlulu silahlarla vurdular. Yaklaşık üç sularında bir grup Cephe Milisi, Güzeltepe Karakolu’nu, karakolun içindeki çevik kuvvet polislerini, polis araçlarını ve binayı uzun namlulu silahlarla yaylım ateşine tuttu... Karakol içindeki polislerin karşılık vermesi üzerine kısa süreli çatışma yaşandı... Saldırı ve çatışma sırasında Cephe milisleri kayıp vermeden geri çekildi. Düşman ise şans eseri kayıp vermedi. Karakolun ve çevik otobüslerinin camları çatışmadan kaynaklı hasar gördü.

BERKİN’İN HESABI YERDE KALMAYACAK Berkin Elvan’ın hesabını sormak İçin CEPHE milislerinin Güzeltepe Karakolu ve Sancaktepe AKP Belediye Binası’na yönelik yaptığı saldırı eylemleri Sarıgazi’de CEPHELİLER tarafından selamlandı. 8 Nisan günü CEPHELİLER Demokrasi Caddesi’ne çıkarak uzun namlulu silahlarla, molotoflarla ve ses bombaları ile yolu trafiğe kesti. ‘’UMUDUN ÇOCUĞUNA BİN SELAM OLSUN-CEPHE’’ imzalı pankartla çıkarak caddeyi çöp konteynırlarıyla kapatan, barikatlar kuran CEPHELİLER Berkin’in hesabını soran milislerini selamladılar. Eylemde CEPHE açıklaması okunduktan sonra silahlarla havaya ateş edildi. Halka CEPHE milislerinin yaptığı Güzeltepe ve Sancaktepe eylemlerinin Berkin Elvan’ın hesabını sormak için yaptıklarını ve sormaya devam edeceklerini anlattılar. Yapılan eylemde ‘’DHKC-SPB KATİLLERİN PEŞİNDE”, “KATİLLERDEN HESABI DHKC SORACAK”, “BERKİN’İN HESABINI SORACAĞIZ”, “KATİLLERDEN HESAP SORDUK SORACAĞIZ”, “UMUDUN ADI DHKP-C’’ sloganları atan CEPHELİLER eylemi iradi bir şekilde bitirerek çekildiler.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

242

AKP’nin Berkin Elvan Korkusu Kabusu Olacak Halkın Adaletine Hesap Vermekten Kurtulamayacaklar Yürüyüş, 27 Nisan 2014, Sayı 414 KORKU kelime anlamıyla: Bir tehlike karşısında veya bir tehlike düşüncesiyle duyulan kaygı. Psikolojide ise : Gercek veya beklenen bir tehlike karşısında benzin sararması, ağız kuruması, kalp ve solunum hızlanması gibi belirtileri olan veya daha karmaşık fizyolojik değişmelere kendini gösteren duygu. İşte İşbirlikçi katil AKP İktidarının Berkin Elvan adının B’sini dahi duyduklarında nefesleri kesiliyor. Korkudan ne yapacaklarını şaşırıp akla ziyan işler yapıyorlar. Sadece geçen hafta içinde basında yer alın AKP’nin Berkin Elvan korkusuyla halkın çeşitli kesimlerine yaptığı saldırılardan bazılarını aktaracağız... ÖĞRETMENLERE BERKİN SÜRGÜN VE SORUŞTURMASI Adana’da, Berkin Elvan şehit düştükten sonra sessiz oturma eylemi yapan öğrencilere destek veren 28 yıllık coğrafya öğretmeni Faruk Ağaçe, Adana Valiliği’nin oluruyla merkeze 100 kilometre uzaktaki Aladağ İlçesi’ne sürgün edildi. Yakalarına Berkin Elvan kokartı taktıkları gerekçesi ile 3 öğretmene soruşturma açılmıştır. Hem de muhbir hattına dönüşen 147’den yapılan şikâyet üzerine. Karabağlar Naci Şensoy Anadolu Lisesi’nde Berkin Elvan’ın ölümü üzerine okul bahçesinde oturan öğrencileri sakinleştirmeye çalışan öğretmenlere sahte şikâyetlerle soruşturma açılmış ve soruşturmada öğrencilerin ifadesi alınarak öğretmenler aleyhine ifadeye, adeta muhbirliğe zorlanmışlardır. ÖĞRENCİLERE BERKİN SORUŞTURMASI Berkin Elvan için düzenlenen eyleme katıldığı için Kocaeli Üniversitesi tarafından hakkında soruşturma açılan Çalışma Ekonomisi ve Endüstrisi İlişkileri Bö-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

243

lümü öğrencisi Ümit Güler, okuldan atıldı. *** İstanbul Kurtuluş Lisesi’nde okuyan 300 öğrenciye ise 13 Mart’ta ders başlamadan önce okulun bahçesinde 30 dakikalık oturma eylemi yapıp sloganlarla Berkin Elvan’ın katledilmesini protesto ettikleri için İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından okulda soruşturma başlatıldı. Okula gelen 2 müfettiş Berkin’in hayatını kaybettiği hafta devamsızlık yapan öğretmen ve öğrencilerin tespiti için soruşturma açtı. *** Mersin’de Pakize Kokulu Anadolu Lisesi’nde Müdür Yardımcısı Mustafa Özçelik ve 10 öğrenciye soruşturma açıldı. ÖĞRENCİLERİ VE ÖĞRETMENLERİ FİŞLEMEK İÇİN BERKİN ELVAN SORUŞTURMASIN DA SORULAN SORULAR İstanbul Gaziosmanpaşa 2. Mehmet Anadolu Sağlık Meslek Lisesi’nde her sınıftan 5 öğrenci seçen müfettişler 60 öğrenciyi okulun konferans salonunda toplayıp soru sorarak öğretmenlerini ve hangi öğrencilerin eylem yapıp yapmadığının ihbar edilmesi istendi. İşte o sorulardan bazıları ; Eylem için sizi hangi öğretmenleriniz yönlendirdi? Öğretmenleriniz derslerde siyaset içeren bir konu açıyor mu? 12-13 Mart’ta okulunuzda olaylar olmuş. Müdürünüz buna karşı herhangi bir işlem yaptı mı? Yapılan eylemde ne tür sloganlar atıldı ve sen de katıldın mı? Başbakan ve partisine hakaret içerikli sloganlar atıldı mı? T.G. (kimya öğretmeni) okulda siyaset içerikli konular konuşuyor mu? S.Y. (resim öğretmeni) okulda öğrencilerle siyasi konular konuşuyor mu? “Sen düşüncelerinden ödünler vereceksin, doğru bildiğinden vazgeçip benim doğrumu kabulleneceksin. Adalet isteğinden vazgeçip, suçlu saydığın birini veya suç saydığın bir olayı bana gizlice bildireceksin. Sevdiklerini artık sevmeyeceksin, onları ele vereceksin. Bana ihbar edeceksin. Bir insan – bir çocuk – öldürüldüğünde susacaksın. Sadece ben istediğim zaman, benim belirlediğim şeyler için eylem, protesto yapabilirsin” diyor işbirlikçi AKP. Biz buna izin vermeyeceğiz. Ne yaparsanız yapın yüz binlerce Berkin Elvan


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

244

olup karabasanınız olmaya devam edeceğiz… İŞBİRLİKÇİ AKP HİÇBİR ŞEY BULAMIYORSA TRAFİK CEZASI KESER Dini, imanı her şeyi para olan AKP’nin Berkin Elvan’ın öldürülmesini protesto eylemlerinden gözaltına aldıklarına hiçbir şey yapamazsa para cezaları keserek intikamını almaya çalışmıştır. Gözaltına alınanlara kişi başı 356’şar Lira trafiği engelleme cezası kesilmiştir.

KATİL AKP’LİLER PARKINA BİLE TAHAMMÜL EDEMEDİLER Şişli Belediyesi’nin ve halkın İstanbul Şişli’deki Sıracevizler Parkı’nın adını değiştirerek ‘Berkin Elvan Parkı’ adını verdi. Ancak katil AKP’liler 14 yaşındaki Berkin’in adına bile tahammül edememişlerdir. Şişli Belediyesi’ndeki AKP’li meclis üyelerinin itirazları üzerine parktaki tabela indirtilmiştir. KATİL ERDOĞAN HAKKINDAKİ SUÇ DUYUDUSUNA İPTAL... Berkin Elvan’ın ailesinin Başbakan Erdoğan ile dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler hakkında yaptığı suç duyurusuna İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca “işlem yapılmasına yer olmadığına” dair karar verildi. Ailenin İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın hakkında yaptığı suç duyurusuna ilişkin ise İçişleri Bakanlığı’nca soruşturma izni verilmedi. Müfettiş raporlarına göre de kanuna aykırı bir işlem veya eylem tesis edilmediği belirlenmiştir. Yani 15 yaşındaki bir çocuğu katletmek, kanuna uygun, katledenlerin cezalandırılmasını istemek kanunsuzluk öyle mi? Erdoğan’ın talimatıyla 8 insanımızın katledilmesi kanuna uygun katillerin cezalandırılmasını istemek uygun değil... AKP’NİN SALDIRILARININ ARKASINDA BERKİN ELVAN KORKUSU VARDIR. Bu korkutma, ceza, yıldırma ve tehditleriniz işe yaramayacak.. Bütün bunlar AKP’nin Berkin Elvan korkusudur. Biz adalet istiyoruz! Bu düzenin adaleti yoktur. Adaleti biz sağlayacağız.15 yaşındaki fidanımız Berkin için adalet istiyoruz, alacağız. 15 yaşındaki çocuklarımızı katletmenin hesabını vereceksiniz... Adaletin olmadığı yerde halk kendi adaletini uygular... Berkin Elvan’ın katledenler, katliam emrini verenler halkın adaletinden kurtulamayacak... Katliamların hesabını soracağız. AKP halkın adaletinden kurtulamayacak. YAŞASIN HALKIN ADALETİ!


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

245

Berkin Elvan’ın Katillerini Bulmak İçin Yok Denilen Mobese Görüntüleri Ortaya Çıktı Yürüyüş, 27 Nisan 2014, Sayı 414 Haziran Ayaklanması’nda başından gaz fişeğiyle vurulan Berkin Elvan’ın katillerini tespit etmek için “Arşivimizde bulunmamaktır” denilen kamera görüntüleri ortaya çıktı. Halkın Hukuk Bürosu avukatlarından Deniz Karatana, 25 Haziran’da Elvan’ın vurulduğu Eren Sokak’ın MOBESE kayıtlarını istediği emniyetten ilk yanıt, “Sokak’ta mobese kayıtları bulunmamaktır. Arşivimizde bulunmamaktadır” demişti. Ankara’da Ethem Sarısülük’ün cenazesine katılan Dilan Dursun başından vurularak yaralanan ve daha sonrasında bu konuyla ilgili açılan davada YİNE KAMERA GÖRÜNTÜLERİ yok denilmişti. Fakat daha sonra Savcılık Sarısülük’ün cenazesine katılan 35 kişiye dava açtı. Polisin Dilan için yok dediği kamera görüntüleri soruşturma açılan 35 kişi için poliste ortaya çıktı. Dilan’ın da içinde bulunduğu 35 kişinin sanık olduğu davada emniyet görüntüleri savcılığa verdiğinde Ethem’i katledenler için bulunamayan görüntülerin cenazeye katılanlar için bulundu. Bu kameralar katilleri görmeyen, katledilenlere sahip çıkanları fişleyen kameralardır. Hani kamera görüntüleri yoktu? Tıpkı Berkin Elvan’da olduğu gibi. Berkin’in vurulduğu sokakta kamera görüntülerinin olmadığı söylenmişti. Aynı sokakta Berkin’in vurulmasından 6 saat sonrasına ait görüntüler ortaya çıktı. “Destan yazdılar” diyerek katillere ikramiye veren işbirlikçi AKP, timsah gözyaşları dökerek ‘Berkin de bizim bir evladımız’, ‘Başımız sağolsun’ demişlerdi. Katil AKP’nin katilleri koruduğu ortaya çıktı. Katliam emrini veren Tayyip Erdoğan olduğu için katilleri de koruyor. Berkin’in katili AKP’dir... AKP başından beri katillerini korumaktadır. Korumakla yetinmiyor daha da çok öldürsünler diye polislerin yetkilerine yetki katıyor. Ama biz buna izin vermeyeceğiz. Bu görüntülerin ortaya çıkmasının bir mucize olmadığını biz Cepheliler çok iyi biliyoruz. Halk Cephesi’nin kararlı mücadelesi sonucu bu görüntüler ortaya çıkmıştır. Berkin için adalet mücadelemiz katiller cezalandırılana kadar sürecek. Berkin için adalet istiyoruz. Yaşasın halkın adaleti. Halkımız gelin Berkin için “Adalet nöbetimizi” beraber büyütelim. Adalet zincirini boyunlarına biz geçirelim.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

246

Onlar Katili Korumak İçin Her Yolu Deniyor Biz Bulmak İçin

Berkin’in Katilini Bulana Kadar Vazgeçmeyeceğiz Yürüyüş, 20 Nisan 2014, Sayı 413 Berkin’in polis tarafından başından gaz tabancasıyla vurulmasının üzerinden neredeyse bir yıl, ölümünün üzerinden ise iki aya yakın zaman geçti ama Berkin’in katili hala ortada yok… Ortada olmayan yalnızca Berkin’in katili değil, AKP’nin polisinin ve yargısının Berkin’in katilini bulma konusunda ciddi hiçbir çabası da yok. Dahası katili koruyup kollamak için her yolu deniyorlar. Berkin’in vurulduğu 16 Haziran gününden beri avukatları, arkadaşları ve yoldaşları olarak bizlerin onu vuran polisin kimliğinin tespiti için denemediğimiz yol, yöntem kalmadı. “Berkin için adalet istiyoruz” diyerek, Berkin’i vuran polisi açıklayın talebiyle basın açıklamalarından oturma eylemlerine, kitlesel yürüyüşlerden yol kesme eylemlerine kadar pek çok eylem ve etkinlik gerçekleştirdik. Bunları yaparken pek çok kez AKP’nin katil polisinin saldırısına uğradık; coplandık, gaz yedik, kafamız gözümüz yarıldı, gözaltına alındık, tutuklandık… Bir yandan bunları yaparken diğer yandan da “Berkin için adalet” talebimizi hukuksal zeminde de sürdürmeyi ihmal etmedik. AKP’nin yargısının diğer pek çok olayda olduğu gibi Berkin’in katilini bulma ve cezalandırma konusunda ketum davrandığını ve davranacağını bilerek bugüne kadar hukuksal anlamda yapılabilecek her şeyi yapmaya çalıştık. Berkin’in katledilmesiyle ilgili açılan göstermelik soruşturmada deyim yerindeyse iğneyle kuyu kazar gibi, ittire kaktıra da olsa yol almaya çalıştık. Biz bunları yaparken AKP’nin katil polisi ve onun hamisi yargı katili gizlemek için her şeyi yaptı. Önce yaptığımız suç duyurularını Haziran Ayaklanması boyunca süren polis terörüne karşı yapılan yüzlerce şikayeti içine alan “torba soruşturma” içine atarak etkisizleştirmeye çalıştılar. Ardından çabalarımız sonucu ayrılan soruşturmada aylarca ya hiçbir işlem yapmadan beklediler ya da katil polislerle danışıklı dövüş sergilediler. Taleplerimizi aylarca yerine getirmeyip delilleri toplamaktan kaçındılar. Gereksiz yazışmalar ve usul işlemleriyle soruşturmayı zamana yayıp “Ankara’nın dehlizlerinde” unutturmaya, Berkin’in katilini gizlemeye, olayın üstünü örtmeye çalıştılar. Bu yazışmalarda, Berkin’in vurulduğu gün orada görev yapan tüm polisler hatta kimin, hangi zaman aralığında ve nerede görev yaptığı, kimin hangi silahı ya da aracı kullandığının kayıt altına alınmış olması


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

247

zorunlu olduğu halde aylarca bu bilgilerin olmadığını söylediler. Artık her köşe başında veya büyüğünden küçüğüne her işyerinde bulunan, her adımımızı gözetleyen mobese kameraları veya güvenlik kameralarının Berkin’in bulunduğu yerde olmadığını söylediler… Olay yerindeki polis kameralarının veya akrep, TOMA gibi polis araçlarında bulunan kameraların görüntülerini istedik, aylarca “yok” diyerek oyaladılar… Bunlar da yetmedi Berkin’in vurulmasını haklı ve meşru göstermeye çalışan sahte tutanaklarla sahte deliller yaratmaya çalıştılar. Berkin’in vurulmasından aylar sonra dosyaya Berkin’in hastaneye getirildiği sırada cebinden maytaplar çıktığına ilişkin tutanaklar konuldu. Bu tutanaklardan birinde Berkin’in vurulduğu günden bir gün önce yapılan “korsan gösteri”ye katıldığı, bu sırada “yaralanmış olabileceği” belirtilerek manipülasyon yapılmaya çalışıldı. Şimdi bu manipülasyonlarına bir yenisini daha ekleme gayreti içindeler. Bu kez de Berkin’inin vurulmasının üzerinden neredeyse bir yıl geçtikten sonra “önem arz eden” tanık beyanları çıkardılar ortaya… Berkin’inin vurulmasıyla ilgili yürütülen idari soruşturma kapsamında polis müfettişlerinin olaydan tam 9 ay sonra 17 Mart günü ifadelerine başvurduğu hastane bekçisi ve polisi Berkin’in aslında 16 Haziran günü değil bir gün önce yani 15 Haziran akşamı vurulduğunu, önce Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD)’ne götürüldüğünü, durumu ağırlaşınca da hastaneye getirildiğini iddia etmişler! Hastanede gece bekçisi olarak çalışan C.B.’nin anlatımlarına göre güya Berkin hastaneye getirildiğinde cebinde maytaplar varmış! Yine C.B’nin anlatımına göre hastanenin karşısındaki kantinde çalışan A. İsimli kişi C.B.’ye, “mahalleden tanıdığı birinin Berkin’in olay gecesi yaralandığını, önce ismini hatırlamadığı bir derneğe götürüldüğünü, burada birkaç saat bekletildikten sonra durumu ağırlaşınca hastaneye kaldırıldığını” söylediğini anlatmış! C.B’nin anlatımlarını doğrulayan! polis memuru B.A. da iddiaya ‘açıklık’ ge-

İSTANBUL


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

248

tirerek “Bekçi C.B., acilin karşısındaki kantinde çalışan A. isimli şahıstan, kendi mahallesinde oturan bir şahsın Elvan’ın olay gecesi yaralandığını, ilk etapta hastane yerine ÇHD’ye götürüldüğünü, ağırlaşması üzerine hastaneye götürüldüğünü duymuş” diye ifade vermiş! Yani tam da “bozacının şahidi şıracı” durumu söz konusu. Biri birinden bir şeyler duymuş, sonra o biri duyduğu şeyleri öbürüne anlatmış, öbürü de bir başkasına, bir başkası da bunu polis müfettişine! O bir başkasını da Berkin’inin katili polis doğrulamış! Üstelik açıkça yalan söylemekten de çekinmemişler. Çünkü sözde tanıkların iddia ettiği gibi Berkin’in ÇHD’ye götürülmesi söz konusu bile olamaz. Çünkü ÇHD Okmeydanı’nda değil Beyoğlu’nda, İstiklal Caddesi üzerindedir. Yani açık ve acemice hazırlanmış bir senaryo vardır ortada. Ayrıca yalan tanıklık yaptıkları yetmezmiş gibi ÇHD’yi de hedef göstermeyi ihmal etmemişler. Bunun nedeni açıktır. Berkin’in katilinin bulunması ve cezalandırması için yürüttüğümüz kararlı mücadele ve ısrarlı çabalarımız katilleri rahatsız etmektedir. “Tanık” anlatımlarının birinci değil üçüncü ağızdan duyumlar olması bir yana gerçekle de ilgisinin olmadığı, aksine gerçeğin açığa çıkmasını önlemeye yönelik yalanlar olduğu, tanıkların yalancı tanık olduğu da açıktır. Buna rağmen bu yalancı tanık beyanları İçişleri Bakanlığı’nın işkenceci müfettişi tarafından “önem arz edebilecek tanıklık” olduğu ifade edilerek soruşturmayı yürüten savcıya gönderildi. Elbette ki bu yalancı tanık beyanları gerçeğin üzerini örtme, Berkin’in katilini koruma çabası bakımından önem arz edebilir, işkenceci müfettiş bu konuda haklıdır. Ama gerçeğin üzerini örtmek için hiçbir çabalarının yeterli olmayacağını da bilmelidirler. Çünkü biz Berkin’in katilini bulana kadar mücadelemize devam edecek, Berkin için adalet istemekten hiçbir koşulda vazgeçmeyeceğiz. Hiçbir yalanın gerçeğin üzerine örtemeyeceğini biliyoruz. Er ya da geç gerçek açığa çıkacak, Berkin’in katilini bulacağız.

ERZİNCAN


249

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Umudun Çocuğuna Yürüyüş, 27 Nisan 2014, Sayı 414 “Çocuğu ekmeğe gönderdik Tuttu güneşi getirdi” (Müştak Erenus) Yalan yok, dosdoğru böyle oldu. Berkin ekmek diye çıktı evden, tüm şehri, hatta tüm ülkeyi peşine takarak güneşi getirdi. Herkes gördü. Bunu ancak Umudun Çocukları başarabilir. Hayır, vurulan, hain tuzaklarda kahpece katledilen her çocuk güneşle ışır. Ama tüm şehri, ülkeyi peşine takıp güneş olmaktır Umudun Çocukları’na has olan... Bir yanımız bunun onuruyla ışıklı bahçe... Diğer yanımız acıdan, öfkeden yangın yeri... İçimiz yanıyor. Yüreğimiz yangın yeri. Bu yangınlarda adalet hasretimiz büyüyor. Kinimizi biliyoruz. Yine de çocuklarımızın böyle alçakça vurulmasına, on dördünde beyinlerinin sokağa akıtılmasına, katilinin böyle el bebek gül bebek saklanılmasına... Adaletsizliğin böyle dal budak salmasına öfkeliyiz... Berkin’i vuran katili, emri vereni, katil sürülerini halkın üzerine salanları istiyoruz. Öfkeden küle dönsek, o küllerden yeniden dirilip gene adaletin peşine düşeriz. Sabır taşımız çatlasa şaşmaz pusulamız. Dosdoğru güneşi kucaklayan çocuklarımızın ahını alırız... Oyun çağında çocuklarımızın mezarlarına bilyeler atan analarımızın acısını süpürmeye dururuz. Dökülen her damla gözyaşında katilleri boğarız... İstiyoruz katilleri ve alacağız. Umudun Çocuklarından öğrendiğimiz budur. Umudun çocuklarının oyunlarla yürüdüğü bu yolun gerçeği, silkeleyip bir şeyi hatırlatıyor bize;

“Düşman ve Biz” Umudun Çocuklarına böyle kıyılmasının ardından timsah gözyaşları dökmenin esbabı mucibesi budur: Sınıf kavgası! “Düşman ve Biz!” gerçeği. Bir an dahi akıldan çıkarılmaması gereken gerçek. Ancak böyle tüm şehirle güneşi mezarlığa taşıyan Umudun Çocukları’nın kulağımıza fısıldadığı sınıf mücadelesinde uyanıklığı kavrar, gereğini yaparız. Düşmanın “insanilik”, “gözyaşı”yla döşediği yolda kurulan tuzaklara gelmeyiz.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

250

Ne çabuk büyüyor çocuklarımız. Bu acele niye? Oyun oynar gibi kavgada ustalaşıyorlar. Kara kaşlı delikanlımız Berkin, Umudun masum yüzü, ışıltılı gözü. Gülen Masumiyeti... Elinde uçurtmasıyla sokağa dalar gibi, hayatın içine daldı. 269 gün güneşten gerçekleri sağdı... Barikatlarda isyan ateşi şavkında gözünün karası ışıdı. Dalgaları karşılayan kayalar gibi dimdik durdu hayatın kıyısında. Halaydaki coşkusu ne ise, sokakta büyüttüğü köpeğe yemek taşırkenki masumiyeti ne ise, düşmana taş atarkenki gözü karalığı ne ise, 269 gün öyle dikildi hayatın karşısına ve hayatı destanlaştırıp güneşe taşıdı. Korktular onun kocaman yüreğinden, kara gözlerinden, yalan yok, barikatlarda isyan ateşine bakan gözler arpacığın ardına yatan gözlere dönüşür. Bundan korktu AKP’nin alçak katil polisi. Şimşekli taşların ezgisiyle halaya duranların avuçları hiçbir zaman soğutmayacak taşları. Hayata can katan Umudun Çocukları’nın ahını almak için asla o taşları şarkısız koymayacağız. Bu sokaklar tanıktır nasıl adaleti aradığımıza! Böyle kahpece, en çocuk yanımızdan vurulsak da, bir an olsun durmadık. Ah demedik. Aman dilemedik. Çocuklarımıza kıyanlara onların yaptıkları oranda adil olacağız. Affetmeyeceğiz. Ve unutturmayacağız. Nerede nasıl olur, bilemeyiz. Ama Umudun Çocuğu Berkin’in tutup güneşi getirmesi kadar eminiz. Mutlaka adaletimiz tecelli edecek. Umudun Çocuğu Berkin’in kara gözündeki ışıltıyla kıvılcımları yangına dönüştüreceğiz. Adaletsizliğin adalet olduğu yerde, Umut böyle büyüyecek. Vura vurula... Umudun çocuğu ilk değildi. Son da olmayacak. Fakat şart olsun, ant olsun ki; gecede yıldız yıldız bakan çocuklarımıza sabahı mutlaka getireceğiz. Hiçbir yaramızı açık komayacağız. Kapanmadık bir tek hesap bırakmayacağız. Bu böyle biline. Kavga böyle sürüyor ve büyüyorsa, sonuna kadar böyle yürüyeceğiz!


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

251

Eriyen, Kömürleşenlerimizin Bedenleri İçin Yürüyüş, 27 Nisan 2014, Sayı 414 Milyonlar Berkin’in cenazesini sahiplendi. Sokağa çıktı, gaz yedi, cop yedi, tazyikli su yedi; plastik mermi, biber gazı kapsülleriyle yaralandı, gözaltına alındı… Milyonlar Berkin’in cenazesinde iliklerine kadar sömürüldükleri bu sömürü-zulüm-adaletsizlik düzenine olan öfkelerini, kinlerini olanca güçleriyle haykırdılar. Biz de milyonlar gibi aynı kini, öfkeyi, nefreti, intikam duygusunu duyup yaşıyoruz. Bunun anlık olmaması, kalıcılaşıp hesap sormaya dönmesi için sınıf kinimizi büyütmeli, mücadelemizin bir parçası haline getirmeliyiz. Sınıf kini büyümeden, nefretimiz doruğa varmadan intikam duygumuz büyümez. İntikam duygumuz büyümedikçe de devrime tam kendimizi veremez ve sürekli bir şeylerimiz eksik kalır. “Bir devrimci eğer tüm duygularıyla kin duyuyorsa; bu kin sıradan bir intikam duygusu olarak kavranmamalı. Bütünü ile düzeni yıkmaya yönelik faaliyetlerin bütününde ortaya çıkmalıdır. Kuşkusuz bu düzeni bütünüyle yıkmanın belli aşamaları vardır ve gerçek bir devrimci bu aşamalarda bütün kiniyle düşmana yüklenmelidir. Sınıf kinimizi mücadelenin her anında diri tutmak, büyütmek için yaşadığımız sömürü, zulüm, adaletsizlik düzenini bir an bile unutmayacağız. Halkımızın, yoldaşlarımızın yaşadığı tüm acıların kaynağında bu sömürü düzeni vardır. Bu düzen değişmediği sürece 14 yaşındaki Berkinlerimizin beyni sokaklara akıtılacaktır. Berkin elvan gaz kapsülüyle başından vurulduğunda 14 yaşındaydı. 269 gün boyunca, ufacık bedeniyle hayata tutunmaya çalıştı. Gün gün, hücre hücre eriyen bedeni 16 kiloya düştü Berkin’in… Berkin’i 269 gün boyunca hastane odasına mahkum eden, hayallerini, umutlarını çalan ve sonunda Berkin’i katledenler; evlerindeki milyon dolarları dağıtacak yer bulamayan, çelik para kasalarında, ayakkabı kutularında dolarları istifleyenlerdir. Berkin’in katili emperyalizm ve işbirlikçi oligarşidir. Berkin’in katili AKP iktidarıdır. 16 kiloya düşen minicik bedeniyle Berkin vicdanımızdır, öfkemizdir. Öfkemizi, sınıf kinimizle büyüterek bu düzenden hesap sormalıyız…


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

252

19-22 Aralık Hapishaneler Katliamı’nda Bayrampaşa Hapishanesi’nde 6 kadını kahkahalarla diri diri yaktılar. Seyhan Doğan’ın kömürleşmiş bedeni, faşizmin sınıf kiniyle neler yapabileceğinin resmidir. Büyük Direnişimiz’in 1. Ekiplerinde yer alan Sevgi Erdoğan, Berkin gibi gün gün, hücre hücre eriyen bedeniyle şehit düştü. Gözlerindeki yaşam ışıltısı, gözlerindeki halk, vatan ve yoldaş sevgisi, ana sevgisi… 19 kiloya düşse de bedeni, gözlerindeki bu ışık hiç sönmedi. Kömürleşen bedeniyle Seyhan Doğan… 19 kiloluk bedeniyle Sevgi Erdoğan… 16 kiloluk bedeniyle Berkin Elvan… Kömürleşen, eriyen bedenleriyle bizlere zulmün, sömürünün, adaletsizliğin sürekliliğini anlatıyorlar… Bizlere yaptığımız tüm işlerde bu düzeni yerle bir etmek için kin duymamızı, duyduğumuz kini sınıf kiniyle bütünleştirerek yapılanları bir an bile unutmamamız gerektiğini anlatıyorlar. Yoldaşlarımızın bedenini kömüre çeviren, 19 kiloya düşüren, 14 yaşındaki çocuğumuzun beynini sokaklara akıtan düşmana karşı, iliklerimize kadar sınıf kiniyle dolmalıyız. Sorumlularını bir an bile unutmayalım, sınıf kinimizle mücadeleyi büyütelim…


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

253

14 Yaşındaki Berkin Elvan, Ekmek Almaya Giderken Öldürüldü Berkin’in O Gün Katıldığı Eylemde Vurulduğunu Söyleyen AKP Yalan Söylüyor Yürüyüş, 27 Nisan 2014, Sayı 414 Berkin’in katili olan AKP, katliamını meşrulaştırmak için Berkin’in, ekmek almaya giderken değil, eylemlere katıldığı sırada başından vurulduğu yalanını söyledi. Berkin’in ekmek almaya giderken vurulmuş olması, AKP’nin 14 yaşındaki çocukları dahi hedef alarak öldürdüğü gerçeğini ortaya çıkartacaktı çünkü. Bildiğimiz bir gerçeği... Ama Berkin eyleme katıldıysa eğer, onu öldürmek meşru olacaktı. Bunun için de Mürsel Çoban’ın 29 Mayıs 2013 tarihinde çektiği, Berkin’in iki eliyle zafer işareti yaptığı, yüzünde maske olan fotoğrafını delil olarak göstermeye çalıştılar. Oysa fotoğraf, Berkin’in öldürüldüğü gün değil, 29 Mayıs 2013’te çekilmişti. Evet Berkin, umudun çocuğuydu; Tayyip Erdoğan’ı protesto eylemlerine de katıldı, Haziran Ayaklanması’na da katıldı. Ama o gün, yani başından gaz fişeğiyle vurulduğu sabah ekmek almaya gidiyordu. AKP Berkin’in katilidir... “Polisimiz kahramanlık destanı yazdı” diyen Tayyip Erdoğan Berkin’in katilidir. Berkin ekmek almaya değil de eyleme katılmaya gidiyor olsaydı dahi vurulması için bir gerekçe değildi bu. AKP, yalanlarıyla suçunu üzerinden atamaz. Kaldı ki, Berkin’in yüzü maskeli fotoğrafı öldürüldüğü gün çekilmedi... İşte bu fotoğrafı çeken fotomuhabir Mürsel Çoban ile yaptığımız röportajı yayınlıyoruz: Yürüyüş: Kendinizi tanıtır mısınız? Mürsel Çoban: Berkin Elvan’ın devrimcilerin elinde direniş sembolü, faşist-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

254

lerin elinde bir karşı propaganda malzemesi, Berkin’in küçük yaşta devrimci kişiliğini kabul etmeyenlerin ise fotoğrafa “gerçek değil, photoshop” dediği fotoğrafı çeken fotomuhabiriyim. 6 yıldır fotoğraf çekiyorum ve ilk günden beri sokağın belleğini, sokak direnişlerinin, gecekondu direnişlerinin, işçi direnişçilerinin tarihini fotoğraflıyorum. Bir buçuk yıl burjuva medyaya karşı gerçeğin haberini yapmaya çalışan Etkin Haber Ajansı’nda muhabir-fotomuhabir olarak çalıştım. Şu an Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde fotoğraf bölümü öğrencisiyim. Serbest fotomuhabir olarak gazeteciliğe devam ediyorum. Yürüyüş: Berkin’in fotoğrafını nerede, ne zaman çektiniz? Mürsel Çoban: 27 Mayıs günü Gezi Parkı’na ilk iş makinelerin girmesinden sonra 28 Mayıs günü Kocaeli’nden Taksim’e Gezi Parkı’na geldim. İlk kurulan çadırlarda sabahladım. Günler sonra milyonların sokağa çıkacağından habersiz parkta ilk çadırda kalan yaklaşık 30 kişiden birisiydim. 29 Mayıs sabahı uyandığımızda parkta bir basın açıklaması oldu, sonrasında atölye çalışmaları başlamıştı. Gazeteci bir arkadaşım yanıma geldi ve Okmeydanı’na gideceğini söyledi. Okmeydanı’na Okçu Tekkesi açılışına Başbakanın geleceğini Okmeydanı’ndaki politik gruplarında bunu protesto edeceğini öğrendikten sonra ben de arkadaşım ile Okmeydanı’na geçtim. Başbakanın gelişi ve kentsel dönüşüm protesto ediliyordu eylemde polis eyleme saldırdı ve çatışma başladı. Berkin Elvan’ın fotoğrafı da o gün 29 Mayıs günü Okmeydanı’nda çekildi. Fotoğraf o gün çalıştığım haber ajansında da yayınlanmıştı. Berkin’in ölümünden sonra ben fotoğrafı sosyal medyada paylaştıktan sonra, AKP’liler “Böyle mi ekmek almaya gidiyordu” diyerek fotoğrafı paylaştılar. Fotoğraf Berkin’in vurulduğu gün çekilmiş gibi göstermeye çalıştılar. Berkin vurulduğu gün gerçekten ekmek almaya gidiyordu. Eğer eylem sırasında vurulsaydı ailesi böyle bir şey söylemezdi. Ailenin yaptığı açıklamalarda Berkin ile beraber Gezi eylemlerine katıldıklarını beyan ettiler. İnsanlıktan nasibini almamış kişiler fotoğrafı karşı propaganda malzemesi olarak kullanmaya çalıştılar. Sanki kentsel-rantsal dönüşüme karşı mahallesini savunan bir çocuğu eylemde öldürmek polisin hakkıymış gibi bir algı oluşturmaya çalıştılar. Evet Berkin direnişçi bir çocuktu; doğduğu, büyüdüğü mahallenin isyan geleneğini özümsemişti. Ve haksızlığa karşı sokağa çıkmak onun için nefes almak kadar doğaldı.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

255

Yürüyüş: Berkin’in ekmek almaya giderken vurulmadığı demagojisini yaptılar... Berkin umudun çocuğuydu, vurulması için bunun gerekçe yapılması konusunda ne düşünüyorsunuz? Mürsel Çoban: Berkin umudun çocuğuydu, Berkin milyonlarca insanın düşlediği özgür bir dünyanın çocuğuydu. Berkin’i devrimci kimliğinden ayrı gören açıklamalarda oldu sosyal medyada. “14 yaşında bir çocuğun ideolojisi olmaz” dediler. Berkin hiçbir eyleme katılmadı dediler. Bence bu açıklamalar da yanlıştı. Sıradan bir çocuk değildi Berkin. Babanız işçi grevinde coplanırsa, yaşadığınız büyüdüğünüz mahalle rantsal dönüşüm için yıkılırsa, Alevi inancındansanız ve başka bir mezhep size zorla kabul ettirilmeye çalışılıyorsa, anadilinizde eğitim göremiyorsanız, mahallenizde her gün polis şiddetini görüyorsanız evet 14 yaşında olsanız bile bir ideolojiye sahip olabilirsiniz. 14 yaşındaki bir çocuğun bile sokağa çıkması bu sistemin nasıl bir bataklıkta olduğuna işarettir sadece. Yürüyüş: Berkin’in fotoğrafını çekmiş olmak size ne hissettiriyor? Mürsel Çoban: Ben muhalif bir fotomuhabir olarak Berkin’in fotoğrafını çektiğim için gurur duyuyorum. Berkin’in elindeki emekçi babasının alın teriyle kazanılmış ekmek de, o misketlerle oynaması gereken yaşta karanlığın bekçilerine misket attığı sapan da değerlidir.

TAKSİM


256

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Berkin Elvan İçin Adalet Günü... Yürüyüş, 4 Mayıs 2014, Sayı 415

Türkiye’nin Dört Bir Yanında Cepheliler Eylemlerle Adalet İstedi... AKP Berkin Elvan’ın Katillerini Koruyor! Katillerin Peşini Bırakmayacağız! Biz Bulup Yargılayacağız! Berkin Elvan’ın ölümünün 40. gününde İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Edirne, Antalya, Balıkesir, Erzincan, Tekirdağ, Adana, Denizli’de... - 17 eylem 88 gözaltı - İstanbul Taksim: 61 gözaltı - İstanbul Boğaziçi Köprüsü’nde Liseli Dev-Genç’lilerden yol kesme, 8 gözaltı... - İstanbul’da 23 Nisan etkinliğinde Liseli Dev-Genç’lilerden pankart açma: 4 gözaltı - Tekirdağ: Dev-Genç’lilerden Berkin için yürüyüş ve 5 gözaltı... - Denizli: Berkin için Dev-Genç’lilerden eylem ve 10 gözaltı... Berkin’in katillerinin bulunup cezalandırılması için bir hafta içinde 17 eylem yaptık, 88 gözaltı verdik. Ağır yaralanıp hastaneye kaldırılanlarımız oldu. Polisin ne TOMA’sı, ne gazı, ne kalkanı-copu katillere öfkemizi, adalete özlemimizi haykırmamızı engelleyemedi. Adalet yerini bulana kadar engelleyemeyecek de. 20 Nisan 2014 günü Berkin Elvan’ın ölümünün 40. gününde Taksim Anıtı’na ekmek bırakmak için giden Halk Cepheliler’e polis azgınca saldırdı. 61 kişi gözaltına alındı, gördüğü işkenceler nedeniyle 6 kişi kafa travması, 8 kişi ortopedik nedenlerden hastaneye kaldırıldı. İstanbul Çayan ve Okmeydanı, Ankara, İzmir, Bursa, Edirne, Antalya, Balıkesir, Erzincan, Tekirdağ, Adana, Denizli’de eylemler yapıldı. Tekirdağ’da yapılan yürüyüş sonrası 5 kişi gözaltına alındı. Denizli’de yapılan eyleme polis saldırarak 10 kişiyi işkenceyle gözaltına aldı.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

257

Liseli Dev-Genç’liler 21 Nisan 2014 tarihinde Boğaziçi Köprüsü’nü kesip kendilerini demirlere zincirlediler. 12 metre uzunluğunda “Berkin’in Katilleri Cezalandırılsın!” pankartı açan 8 Liseli Dev-Genç’li gözaltına alındı. Elbette gözaltılar onları engelleyemez. Onların hamuru cüret, cesaret ve fedayla karılmış. Hemen iki gün sonra 23 Nisan’da çıktılar katillerin karşısına. Onlardan bayram kutlamaları bekleniyordu. Oysa onlar çocuk da değillerdi, ortada kutlanacak bir bayram da yoktu. Berkin’in katledilmesinin baş sorumlularından biri olan İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun karşısına 23 Nisan kutlamaları sırasında “Berkin Elvan Ölümsüzdür” pankartıyla çıktılar. 4 Liseli Dev-Genç’li gözaltına alındı. Yurtdışında da faşist devletin suçu yüzüne haykırıldı. Polonya Büyükelçiliği’nin 23 Nisan’da yaptığı törene giden Halk Cepheliler yaptıkları eylemle AKP’yi teşhir ettiler. Ayrıca Hollanda ve Belçika’da anma yapıldı, Yunanistan’da kırk yemeği verildi. İl il, ülke ülke büyük bir emekle en sağır kulaklar duyuncaya kadar anlattık Berkin’i, Berkin’in kim olduğunu ve kimler tarafından öldürüldüğünü.

AKP İlk Günden Beri Katilleri Koruyor, Biz Bulup Yargılayacağız! AKP katillerini nasıl korursa korusun. Mahkemeleri katiller hakkında nasıl karar verirse versin... biz katillerin peşini bırakmayacağız. Katillerin yargılanmasını faşizmin mahkemelerine bırakmayacağız... Berkin’in cenazesini kaldıran milyonların ADALET özlemini boşa çıkartmayacağız... Berkin’in katillerinin hükmü milyonlar tarafından verildi. Havasız, susuz nasıl yaşanılmazsa adaletsiz de yaşanılmaz. Binlerce yıllık deneyimlerinden bilir halkımız adaletsiz yaşanılmayacağını. Berkin’in cenaze günü bir kasabın vitrinine astığı “Berkin’in katillerini bana verin-Kasap” dövizinde bulur en somut ifadesini adalete duyulan özlem ve aynı zamanda katillerine duyulan öfkenin büyüklüğü. Öfkemiz de, özlemimiz de büyük! Öfkeliyiz çünkü; AKP Berkin’in katillerini koruyup, kollamaya devam ediyor. Olayın üzerinden 10 ay geçmesine rağmen gaz kapsülünü atan polis açığa çıkarılmadı. 10 ay boyunca yılmadan, usanmadan yaptığımız eylemler; sergilediğimiz ısrar ve kararlılık sonucu ‘yetkililerce’ olmadığı söylenen MOBESE görüntüleri birdenbire bulundu. Bu bizim mücadelemizin sonucudur. Yetmez! Biz Berkin’in katillerini istiyoruz! Berkin Elvan için Adalet mücadelesini katiller bulunana kadar büyüteceğiz. Katillerinizi daha fazla saklayamayacaksınız...


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

258

Sabrımız Sonsuz Değil, Öfkemiz İse Yıldırımdan Daha Yakıcı! Adalet özlemimiz büyük. Sabrımız sonsuz değil! Berkin’in katillerini kim korursa korusun ve nereye saklanırsa saklansınlar bulup çıkaracağız. Çünkü biz halkız. Milyonlarcayız. Milyarlarca gözümüz, kulağımız, elimiz var. Halkımız! Berkin’in katillerinin bulunup cezalandırılması için bildiğiniz her şeyi bize anlatın.


259

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Berkin’in Katilleri Cezalandırılana Kadar Susma Türkiye! Berkin İçin, Adalet İçin BOYKOT’A! Yürüyüş, 4 Mayıs 2014, Sayı 415 Berkin Elvan.. Kara gözlü yiğidimiz.. 15 Haziran’ın kanlı şafağında dağlandı bir ananın yüreği. Bir baba 269 gün boyunca öfkesini haykırdı. Binlerce insan, binlerce kez “Adalet istiyoruz!” dedi. Bedeller ödendi. Gözaltılar, işkenceler, tutuklamalar.. Ve milyonlarca insan tek yürek oldu Berkinler’i için. Bekledi 269 gün boyunca. “Biz bu yolda çok kayıp verdik. Lütfen diren Berkin. Uyan!” dedi. Ve 15’ine komada girdi Berkin. 269 günün sonunda 15 yaşında 16 kilo bedeniyle şehit düştü. 15 yaşındaki Berkin’in 16 kilo bedeni halk düşmanlarının vicdanlarından daha ağır basıyordu. AKP’nin eli kanlı, işkenceci, katil polisleri, Berkin’in elinde ekmeğiyle evine dönmesine izin vermemişti. Karnesini alıp annesine de koşamadı Berkin. Öyle ki Milli Eğitim Bakanlığı önünde Berkin’in karnesini almak isteyenlere de saldırdılar. Berkin’e tahammülleri yoktu. Korkuyorlardı çünkü. İsmini bile duymak istemiyorlardı. Ama unutturmadık. Berkin onlar için bir tehditti. “Terörist”ti Berkin. Bu yüzden ölmeyi hak ediyordu. Meydanlarda, kürsülerde her fırsatta “Berkin polise taş atarken öldü!” diye zangır zangır bağırdılar. Halka yalan söylediler. Ama doğruyu biz biliyorduk. 3 milyon biliyordu. Cenazesinde tek bir ağızdan bağırdılar. “Hırsız, Katil AKP!” Berkin’in cenazesine dahi saldırdılar. O derece tahammülsüzdüler. Yine yaralandı onlarca insan. Öldürmek istediler, kimyasal gazlara boğdular Berkin’in adını ağzına alan herkesi. Halk evladını sahiplendi. Türkiye’nin neredeyse her yerinde adeta bir ayaklanma vardı. Her sokakta bir ses; “Hırsız, Katil AKP!” Her sokakta bir haykırış; “Berkin Elvan Ölümsüzdür!” Ve her meydanda kırmızı sarı bir pankart; “Berkin’in Hesabını Soracağız!” Halk artık tek bir şey istiyordu. ADALET! Ve milyonlar bununla birleşti. “Halk uyanırsa, Berkin de uyanır!” dedik aylarca. Berkin uyanamadı. Ama minicik bedeniyle koca bir halkı uyandırdı Berkin. İşte


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

260

bu halk adaleti sağlayacaktı. AKP’den kimse adalet beklemiyordu elbet. Ama milyonlarca insandan tek bir çığlık yükseliyordu; “Bu halkın da bir adaleti var!”

ADALET İSTİYORUZ! Evet, ADALET! Berkin için istiyoruz. Ayaklanma şehitlerimiz için istiyoruz. Bugüne kadar bizden kopardıkları her can için ADALET İSTİYORUZ!

ADALET İÇİN BOYKOT! Faşizme karşı mücadelede her yerde en önde olan gençlik yine en önde olacaktır. Bedeller ödeyecektir yine. Tıpkı Haziran Ayaklanması’nda olduğu gibi. Berkin şehit düştüğünde gençliğin mücadele tarihinde gördüğümüz çok çeşitli boykotlar düzenlendi. Şimdi bu eğilimi örgütlü bir hale getirip daha sistematik bir mücadeleye girişme zamanı. Tarih yeni bir sayfa açacak. Bu sayfa gençliğin toparlanıp kendine gelişini yazacak. Ve şimdi Berkin için bir çığlık daha yükselteceğiz. Berkin için, adalet için boykota gidiyoruz. Tüm öğrencileri boykota çağırıyoruz. Derslere girmiyoruz. Okullarımızdaki amfiler Berkin’in sesiyle, adalet çığlığıyla yankılanacak! Boykot, gençliğin disiplin cezalarına, gerici eğitime karşı tavır alışı ve bu saldırı silahlarına karşı koyuşudur. Boykot, gençliğin adalet arayışıdır...Ve bu nedenle bu boykot çerçevesinde tek bir şey istiyoruz: ADALET!


261

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Çocuklarıyla Çalıp Çırpanlar, Çocuklarımızın Katillerini Koruyor! Bu Çocuklar, Bu Ülke Bizim! Hesap Verinceye Dek, Kabusunuz Olacağız! Yürüyüş, 4 Mayıs 2014, Sayı 415 Halk Cepheliler, Berkin’in katillerinin bulunması için ülkenin çeşitli yerlerinde eylem yapmaya, adalet istemeye devam ediyorlar.

Ankara: Ankara’da, umudun çocuğu Berkin Elvan için 20 Nisan’da 40 yemeği verildi. İvme Dergisi’nde verilen yemek öncesinde Berkin Elvan ve tüm devrim şehitleri için saygı duruşu yapıldı. Ardından katiller yargılanıncaya kadar Berkin Elvan için Adalet Nöbeti eylemlerinin devam edeceği ifade edildi. Yemeğe 45 kişi katıldı. Ayrıca, Halk Cephesi tarafından başlatılan Berkin Elvan için “Adalet Nöbeti”nin 5.’si gerçekleştirildi. Berkin’in katilleri bulunana kadar adalet istenmeye, hesap sorulmaya devam edileceği belirtilen açıklamada, 23 Nisan’da işkenceyle gözaltına alınan 4 Dev-Gençli’den de bahsedildi. Her hafta Berkin için adalet isteyenlerin ülkenin dört bir yanında sürgünler yaşadıkları, işten atıldıkları, işkencelerle gözaltına alındıkları belirtildi. Ayrıca bir saatlik oturma eylemi boyunca Berkin’in hesabını sormak için 1 Mayıs’ta Halk Cephesi saflarına katılmaya çağrı yapıldı. Eylem boyunca aynı içerikte sloganlar atıldı. Eyleme 32 kişi katıldı. Çanakkale: Çanakkale Dev-Genç’liler 26 Nisan’da Berkin Elvan için adalet yürüyüşü yaptı. Yürüyüş Golf Çay Bahçesi’nden başlayıp İskele Meydanı’na kadar devam etti. Meydanda oturma eylemi yapıldı. Eylemde yapılan açıklamada; “…Berkin’in katili AKP’nin polisidir. AKP yöneticileri ve başbakan, katliamı meşru göstermek için ellerinden geleni yapmışlardır. Katilleri cezalandırmak yerine, ‘benim polisim destan yazdı’ diyerek, katilleri kahraman ilan ettiler. Bu-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

262

nun üstüne bir de, umudun çocuğu Berkin Elvan’ımızı, bahanelerle resmen terörist ilan ederek, katliamı örtbas etmek istediler. “O saatte dışarıda ne işi varmış, elinde neden sapan varmış?” Faşizmin zulmü karşısında elleri armut mu toplayacaktı! Berkin’in elindeki sapan, yüzündeki fular, faşizme karşı meşruluğumuzdur! Bizler adalet istiyoruz. Ekmek demek, adalet demektir. Adalet demek, namus demektir, özgürce yaşamak demektir. Çocuklarımız katledilmeden evlerine ekmek götürebilsin diye, Dev-Genç’liler olarak, Berkin’in katilleri cezalandırılana, halka hesap verene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz…” denildi. Yürüyüş öncesi 3 gün boyunca İskele Meydanı’na ve şehir merkezine Berkin Elvan’ın posterleri asıldı ve bildiri dağıtımı yapıldı. 30 poster ve 750 bildiri dağıtıldı.

Balıkesir: Balıkesir’de 23 Nisan’da Berkin Elvan için TUİK binası önünde Dev-Genç ve Öğrenci Dayanışması tarafından eylem yapıldı. Basın açıklaması ile başlayan eylem saat 21.00’a kadar oturma eylemi ile devam etti. Okunan metinde “Bugün Berkin Elvan’ın ve çocuk yaşta öldürülen evlatlarımızın, Roboski’nin katilleri meydanlarda kitlelere konuşmalar yapacak, çocuk bayramı diye kutlama yapacaklar… Bizler Berkinlerin, Çağdaşların, Ceylanların, Uğurların ablaları, ağabeyleri, yoldaşları olarak onların katilleri yargılanana kadar susmayacağız. Onların katillerinin sokaklarda ellerini kollarını sallayarak dolaşmalarına ve yeni katliamlar yapmalarına izin vermeyeceğiz.” denildi. Oturma eylemi boyunca aynı içerikte sloganlar atıldı. Eylemde Grup Yorum’un türküleri ve marşları söylendi. Çevredeki esnaflar karanfil getirip bırakarak eyleme destek verdi.

Adana: Adana’da da “Berkin Elvan için Adalet İstiyoruz” eylemleri devam ediyor. 26 Nisan’da İnönü Parkı’nda yapılan eyleme 10 kişi katıldı. Yapılan açıklamada Haziran Ayaklanması’nda Berkin’i vuran polisler hakkında savcılığın zoraki soruşturma açtığını belirten Halk Cepheliler “AKP’nin polislerine sesleniyoruz: Ne kadar işkence yapsanız da, katletseniz de, baskı yapsanız da Berkin Elvan’ı sahiplenmeye devam edeceğiz. Hak yerini buluncaya kadar adalet talebimizi haykıracağız. Katillerden hesap soracağız. ” dediler.

Denizli:

Denizli’de ise Berkin Elvan’ın katillerinin bulunmasını isteyen Dev-Genç’liler 25 Nisan’da eylem yaptı. AKP önüne yürümek isteyen Dev-Genç’lilere AKP’nin faşist polisi azgınca saldırdı. Yaşanan saldırı sonrası 10 Dev-Genç’li gözaltına alındı.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

263

İşkenceleriniz Berkin İçin Adalet Talebimizden Vazgeçiremez Yürüyüş, 4 Mayıs 2014, Sayı 415 Halk Cephesi’nin 20 Nisan’da “Berkin’in Katilleri Bulununcaya Kadar Susma Türkiye” kampanyası çerçevesinde yapılan ekmek bırakma eylemine polis vahşice saldırmıştı. Gün boyu bireysel olarak Taksim Anıtı’na ekmek bırakma şeklinde gelişen eylemde onlarca kişi gözaltına alınırken akşam saat 19.00’da anıta yapılan yürüyüşe de saldıran polis 61 kişiyi gözaltına aldı. Taksim haricinde Boğaziçi Köprüsü’nde Dev-Genç’liler zincirleme ve yol kesme eylemi yaptılar. Polis orada da vahşice saldırırken, işkencelerini Dev-Genç’lileri zincirle boğmaya kadar tırmandırdılar. 25 Nisan’da Beşiktaş’ta bulunan Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) İstanbul Şubesi’nde işkence gören Halk Cepheliler basın toplantısı düzenlediler. Basın toplantısında Barış Önal; “Berkin’in Ekmeğine Dokunma” yazılı pankartla yürüyen 100 Halk Cepheli’nin önünün sivil ve çevik kuvvet polisleri tarafından kesildiğini bunun üzerine ise sloganlar attıklarını söyledi. Kitlenin slogan atması üzerine polislerin üzerlerine çullandığını belirten Önal, tepki olarak oturma eylemi başlattıklarını söyledi. İlk anda polislerin çullanmasından kaynaklı oturma eyleminin birkaç grup şeklinde yapıldığını fakat ortak bir ruh haliyle direndiklerini söyledi. Gözaltına alınırken yaşadıkları işkenceyi anlatan Önal; Tüm bunların dışında otobüsten aşağı atmalar ve duvarlara vurmaların da olduğunu ve bu işkencelerin sistemli şekilde işlediğini, gözaltına alınanların vucüdunda oluşan morluklar ve yaralanmalar üzerinde durdu. Gözaltına alınan 61 kişiye de aynı işkencelerin yapıldığını belirtti. Ardından Liseli Dev-Genç’li Yakup Işık söz aldı. Kolu alçıya alınmış şekilde konuşan Işık “Liseli Dev-Genç’liler olarak Boğaz Köprüsü’ne pankart astık” dedi. “Berkin’in Katilleri Cezalandırılsın” yazılı pankart açtıktan sonra kendilerini zincirlediklerini ve yolu kestiklerini anlattı. Polislerin kestikleri zincirleri Liseli DevGenç’lilerin boynuna dolayarak yerlerde sürüklediğini söyleyerek nasıl bir vahşet uygulandığını duyurdu. Bu zincir olayının ardından polislerin kendi ağzından çıkan “Sizi de Berkin gibi katledeceğiz” sözleri yapılan işkencenin emniyet teşkilatı içinde sistemli ve kendilerince meşru bir uygulama olduğunun anlaşıldığını söyledi. Yine Liseli Dev-Genç’li Alican Demirtaş, Taksim Anıtı’na ekmek bırakamadan gözaltına alındıklarını söyledi. Ellerine arkadan ters kelepçe takıldığını ve polislerin kelepçelerden tutarak kendilerini havaya kaldırdıklarını ve gözaltına alın-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

264

dıklarında benzer işkencelere maruz kaldıklarını ve yine götürüldükleri karakollarda işlem yapılmadan bekletildiklerini söyledi. Sözü, Halkın Hukuk Bürosu avukatlarından Aycan Çiçek aldı. Avukat Aycan Çiçek genel olarak gözaltı işlemlerinin hukuksuzluklar dizisi olduğunu anlattı. Taksim’de gözaltına alınanları haber aldıklarını fakat araştırmalarına rağmen polislerin bilgi vermemesi nedeniyle bulamadıklarını söyledi. Haseki Devlet Hastanesi’nde bir otobüs bulduklarını, polislerin söyledikleri diğer hastanelerde ise hiçbir kimseyi bulamadıklarını söyledi. Ters kelepçe takılmasının ise başlı başına işkence olduğunu belirtti. Son olarak Barış Önal tekrar söz alarak “Berkin’e yakışır şekilde direndiklerini ve başları dik olarak çıktıklarını söyledi. Berkin’in katilleri cezalandırılana kadar mücadeleye devam edeceklerini belirterek basın toplantısını noktaladı.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

265

Berkin’in Katillerini Bulduk! Halkın Adaletiyle Yargılayacağız! Yürüyüş, 11 Mayıs 2014, Sayı 416 Berkin Elvan bir gaz kapsülü ile başından vurulduğunda tarihler 16 Haziran 2013’ ü gösteriyordu. O Haziran sabahı Okmeydanı’nda pusu kurmuştu polisler. Orada bulunanlar hastaneye götürdüler Berkin’i. Ve 269 gün sürecek hayat mücadelesi başladı. Bu süre boyunca iktidar Haziran Ayaklanması’ndaki polis terörünü sahiplendi. Başbakan, “emri ben verdim” dedi. Polisleri ‘destan yazmış’ olmakla niteleyerek polislerin tüm eylem ve sonuçlarını sahiplendi. 25.06.2013 tarihinde aile kararında netleşti ve savcılığa suç duyurusunda bulunarak tüm bilgi ve delillerini paylaştı. Buna rağmen 7 ay süre dosyada neredeyse hiçbir şey yapılmadı. İlerleyen günlerde iktidar koltuğundakilerden “Berkin zaten örgüt üyesiydi öldürülmeyi hak etti” anlamına gelecek sözler işitildi. AKP iktidarı açıkça katilleri korumaya çalıştı. İsimleri de görüntüleri de vermedi. Öyle ki savcılık “Gezi Dosyası” dedikleri bir soruşturma çuvalında halkın tüm şikâyet dilekçelerini biriktiriyor ve olaylarla ilgili gerçek bir soruşturma yapılmasını fiilen de engelliyordu. Birbirinden farklı yerlerde mağduru ve faili farklı olan bu olayların aynı soruşturma numarası altında yürütülmesine karşı çıktık. Berkin Elvan’ın vurulması olayı böylece ayrı bir dosya olarak yürümeye başladı. İktidar cephesinden bir ilgi belirtisinin gösterilmesi Berkin’in yaşam yolunda sona geldiğinin doktorlar tarafından anlaşılması ile başladı. 267. gün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün aklına aileye geçmiş olsun dileklerinde bulunmak geldi. O tarihlerde biz Okmeydanı hastanesinin önünde tuttuğumuz adalet nöbetinin sonuna doğru geliyorduk. Hastane önündeki öfkeli kalabalık gittikçe artıyor ve birkaç gün sonra milyonlara ulaşacağının sinyallerini veriyordu. Cumhurbaşkanı’nın bu siyasi hamlesi samimiyetsizliğin ve burjuva politikasının çirkinliğini bir kez daha halka göstermekten başka bir işe yaramadı. Öyle ki aynı günlerde ölüm döşeğindeki Berkin’e destek olmaya gelen insanlarımıza hastane önündeki saldırılar sürüyordu. Hasta görmeye gelenler hastanelik oluyor ve işkence devam ediyordu. Bütün bu tehditlere ve yağan yağmura rağmen insanlarımız hastane önünde beklemekten vazgeçmedi. Savcının ilk hareketlenmesi de işte bugünlere rastlar. Savcı dosyaya 7 ay sonra bildirilen Okmeydanı’nda görevli polislerin isim listeleri içinden olay yerinde


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

266

bulunduğu tespit edilen polislerin ifadesine başvurdu ve polislerin “bilmedim, görmedim, ben orda yoktum” sözlerini tutanağa geçirdi. Oysaki bu liste, dosyaya ismi giren toplam 1065 polisten 275’inin olay günü olay yerinde olduğunu göstermekteydi. Neyse ki polisin bildireceği delillere ve değerlendirmelerine güvenmemiştik. Berkin Elvan umudun çocuğudur, halkın çocuğudur olayla ilgili elinizdeki delilleri bize getirin dedik halkımıza. Böylece elimize çeşitli fotoğraf ve kayıtlar ulaştı. Bunların içinden soruşturmayı aydınlatabilecek durumda olanları savcı ile de paylaştık. Ortaya çıkan tabloda savcı, ya açıktan gösterdiğimiz polisleri koruyacak ya da çaresiz soruşturmaya devam edecekti. Bu saatten sonra Berkin’in katillerinin 5. birlikten olduğu gün gibi açığa çıkıyordu çünkü. Şapka çoktan düşmüş kel de görünmüştü. Ama iktidar kelin göründüğünü yeni fark etti ve keli örtmeye çalışıyor. TOMA görüntülerinin dosyaya gönderilmesi de bu çabanın bir sonucu oldu. Her türlü saldırıyı göze alarak evlerinden çıkan üç milyon insan Anadolu’nun dört bir yanında yürekleri ve akılları ile Berkin’in yanında olan milyonlar, “biz gerçeği biliyoruz” diyordu. “Biz katili tanıyoruz, siz bulmazsanız biz bulacağız” O güne kadar elimizde görüntü yok diye cevap veren İçişleri Bakanlığına Emniyet Müdürlüğü’ne o TOMA görüntülerini gönderten de milyonların adalet talebidir. Milyonların adalet talebini açığa çıkaran ise mücadelemizdir. Berkin Elvan tam 269 gün hastanedeki yatağında direndi. Yalnız Berkin değil ailesi arkadaşları sevenleri hep birlikte direndik. O direndikçe halkımızın yüreğinde umut fidanları yeşerdi. O direndikçe duvarlara ismi yazıldı resimleri kazındı. O direndi; duvarlar, direkler, pencereler afişlerle donatıldı. O direndi, Türkiye’nin dört bir tarafında sloganlar yükseldi. Eylemlerde berkin için adalet istedik. Katillerinin bulunmasını yargılanmasını istedik. Bunun için yüzlerce insanımız gözaltına alındı. Kolları büküldü, boğazları sıkıldı. İşkence gördüler tehdit edildiler, sakat bırakıldılar. Soruşturmalar, davalar açıldı, para cezaları verildi. Görevden uzaklaştırıldık, idari cezalar aldık. Kimimiz işten atıldık. Vazgeçmedik. Katiller cezalandırılıncaya kadar da vazgeçmeyeceğiz. Yalnızca geçen hafta Berkin için adalet isteyen 17 eylem yapıldı ve 88 kişi gözaltına alındı. Berkin’in cenazesine katılan üç milyon insan işte böyle tanıdı Berkin’i. Bütün bu eylemler Berkin’i gündemden düşürmemişti çünkü. Uzun ya da kısa, televizyon ekranları sık sık O’nun artık hepimizin olan kara gözlerini, umutlu gülüşünü gösterdi. O delikanlı yüz, o çocuk yüzü duvarımıza çizilmişti. Köşe başındaki direğe yapıştırılmıştı. İşyerine giderken bir kapıda stickeri duruyordu. Tam 269 gün sürdü hastane önündeki bekleyişimiz. Berkin’in şehit düşmesinin ardından bir de baktık ki umut yerleşip kalmış halkın yüreğine. Tam üç milyon insan katıldı cenazeye. Onlar yalnızca acımızı paylaşmaya gelmemişti. Öfkemizi


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

267

paylaşıyorlardı. Mücadelemizi sahipleniyorlardı. Umudumuza ortak olmaya gelmişlerdi. Bu tarih onların da tarihi olmalıydı. Berkin’in mücadelesi halkın mücadelesi olmuştu artık. Bu mücadelenin, bu ısrarın sonucu olarak 05.05.2014 tarihinde TOMA görüntüleri ile ilgili bilirkişi raporu savcılığa verildi. Bugüne kadar çok bilirkişi raporu gördük. Bilirkişi raporları görüneni belirsizleştirmeye iktidarı aklamaya hizmet eder. Söz konusu bilirkişi raporu da benzer kaygılarla hazırlanmış olsa da bazı gerçekleri ifade etmek zorunda kalmıştır. Bunların içinden en önemlisi polisin hedef gözeterek sakince ve kasıtlı olarak ateş ettiği gerçeğidir. Artık bu katliamın hem siyasi sorumluları hem de fiili sorumluları belli olmuştur. Suretleri açıktır. İsimlerini gizlemekle gerçeği gizleyemezler. Nihayetinde bu polisler isimleri ile birlikte açığa çıkıp yargılanmaya başlasalar bile halkın mücadelesi olmaksızın cezalandırılmaları mümkün olmaz. Berkin Elvan için verilen adalet mücadelesi şunu göstermiştir; kimse konu yargıya intikal etmiştir artık deyip elini kolunu bağlayarak köşesine çekilmesin. Hiçbir hak mücadelesi kendiliğinden sürmeyeceği gibi hukuk mücadelesi de kendiliğinden sürmez. Her türlü bedeli göze alarak sürdürülen bir siyasi mücadele olmadan, halkın gücü ile desteklenmeyen hiçbir yargısal süreç kendiliğinden sonuca ulaşmaz.

Sonuç olarak; 1- Bu düzende hak hukuk adalet yoktur... Berkin Elvan Davası bunun en somut örneğidir... Berkin’in katlileri başından beri belliydi... Kamera görüntüleri neredeyse bir yıl sonra açığa çıktı... Katillere ilişkin bütün deliller devletin elinde bulunmasına rağmen, delillerin mahkemeye sunulması için bile çok büyük bedelleri göze alarak mücadele etmek zorunda kaldık... 2- Berkin Elvan’ın katillerini mücadelemizle açığa çıkarttık. 3- Katillerin, AKP’nin mahkemeleri yargılamayacaktır. Kimse ham hayallere kapılmasın. Katilleri biz yargılayacağız... Katiller yargılanana kadar mücadeleyi daha da büyütmek zorundayız... Katileri halkın Adaletiyle yargılayacağız...


268

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Deniz Zeyrek Fetva Verdi Okmeydanı’ndakilerin Katli Vaciptir Yürüyüş, 11 Mayıs 2014, Sayı 416 “Bütün mahallelerin duman altında kalmasını eleştiriyoruz. Yani hakikaten Okmeydanı’nda evet böyle bir grup vardı, onlara yönelik müdahaleyi anlıyorum ama bütün Nişantaşı, Taksim, Şişli civarının gaz altında kaldığını unutmayalım.” (Deniz Zeyrek, 2 Mayıs, CNN) Aydın olmak, demokrat kimliğine sahip olmak taraf olmayı gerektirir. Devletin terörü tüm halkı baskı altına aldığı, haklarını kullanamaz durumuna getirdiği koşullarda demokrat olduğunu iddia eden herkes koşulsuz halkın tarafında olmalıdır. Arada olmak, “her iki tarafa eşit mesafede” durmak objektif olarak devletin yanında olmak demektir. Başka bir ifade ile ezen ve ezilenler mücadelesinde arada olmak ezenin tarafında olmaktır. Bugün kendini demokrat olarak tanımlayan onlarca gazeteci, yazar, sanatçı makul olmak adına ya da devlet terörünü kendisine yönelmesini engellemek amacıyla devletin onlara çektiği sınırlar çerçevesinde konuşuyorlar. En ilerisi dahi eleştirilerinde bir denge tutturmaya çalışmaktadır. Bunu en çok devlet terörünü eleştirdiklerinde görüyoruz. Sözde devletin şiddetini eleştiriyor görünüyorlar fakat sözlerinin devamında devletin şiddet kullanmasını meşrulaştırıyorlar. İşte örneklerden bir tanesi. 2 Mayıs sabahı CNN TÜRK televizyonunda Parametre programında Deniz Zeyrek, Ebru Baki ve Hakan Çelik, 1 Mayıs günü devletin şiddetini değerlendirdiler. Konuşmacılardan bir tanesi olan Deniz Zeyrek konuşmasının bir yerinde “Hamburg’ta, Londra’da vs polise molotof atan, havai fişek atan insanlarla mücadele ediyor polis, bizde burada hiç bir zaman sen niye molotof atana, bilye atana, işte vandalizm örneği sergileyenlere müdahale ediyorsun diye işte kimse polisi eleştiriyor mu ben görmedim açıkçası yani Türkiye’de bu şiddet yanlılarına polis niye müdahale ediyor diye eleştiri yönelten oldu mu? Bence yok. Yani bizim böyle bir hakkımız da yok, tam tersine polisin oradaki göstericilerinde güvenliliğini de sağlaması lazım. O şiddet yanlılarından göstericileri koruması gerekir. Ama biz burada başka bir şeyi eleştiriyoruz, biz burada mesela Şafak Pavey’in yerlerde sürüklenmesini eleştiriyoruz. Biz burada biraz önce gö-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

269

rüntülerini izlediğimiz çocukların gaz mağdurları olmasını eleştiriyoruz. Dün ünlüler internette çektiği fotoğraflar vardı. Ekran dünyamızdan, magazin dünyamızdan biri evine camı kırıp giren gaz fişeğinin fotoğrafını göstermişti. Evlere giren gaz fişeklerini eleştiriyoruz. Bütün mahallelerin duman altında kalmasını eleştiriyoruz. yani hakikaten Okmeydanı’nda evet böyle bir grup vardı, onlara yönelik müdahaleyi anlıyorum ama bütün Nişantaşı, Taksim, Şişli civarının gaz altında kaldığını unutmayalım” dedi. Kendini demokrat olarak tarif eden Deniz Zeyrek gibi biri, devletin şiddet kullanırken savunduğu tüm gerekçelerini sahiplendi ve yoksul mahallelerde yaşayan halkı hedef gösterdi. Ona göre Okmeydanı gibi yoksul devrimcilerin örgütlü olduğu mahallelerde yaşayanlara terör uygulamak müstahaktır. Okmeydanı’ndaki halkımıza her türlü işkence yapılabilir, gaz bombasına boğulabilir... kafaları gaz fişekleri ile asfaltın ortasına akıtılabilir.. Devlet Berkin Elvan gibi çocukları katledebilir fakat Nişantaşı halkının gaz altında tutulması, oradaki çocukların mağdur edilmesi kabul edilemez. “Marjinal gruplara” devlet istediği gibi şiddet uygulayabilir. Onların evlerine bomba atılması, kafalarının yarılması, gözlerinin parçalanması, katledilmeleri kabul edilebilir öylemi? Demokrat olmanın ölçüsü budur… Devlet Berkin Elvan’ları katlederken bu anlayıştan güç alıyor. Başbakan Erdoğan’ın Berkin Elvan için söylediği sözler ile Deniz Zeyrek’in sözleri arasında bir fark var mı? Hiçbir fark yoktur. AKP gazetecilerin nasıl düşünmesi gerektiğini anlatıyor, onlarda bunu tekrar ediyorlar. Devlet kanlarımızla kazandığımız meydanları keyfi bir biçimde halka kapatıyor. Sıkıyönetim uyguluyor. Uyguladığı terör ile kendi kurallarını, yasalarını halka kabul ettirmeye çalışıyor. Buna karşı direniş gösterenler, taksim meydanına çıkışı zorlayanlar marjinal ilan ediliyor. Deniz Zeyrek bir hakkın kazanımının yolunun amansız bir mücadeleden geçtiğini bilmeyen birisi değildir. Bugün ifade özgürlüğü diye bir hak varsa bu hak için bedeller ödendiğini bilmiyor mu? O makul sınırlar içerisinde ifade ettiği sözlerini dahi söyleyebiliyorsa bunu devrimcilere, bu uğurda bedel ödeyenlere borçludur. Fakat Deniz Zeyrek gibi bu haklarını dahi savunamazlar. Devletin onlara çizdiği sınırlar dışında konuşmak, devleti uyguladığı terör konusunda mahkûm etmek öyle kolay değildir. Öyle olsaydı o televizyon programına çıkamaz, Hürriyet gazetesinin Ankara temsilcisi olamazdı. Böyle düşündüğü için Ankara temsilcisi yapıldı. Şimdi Ankara temsilcisi olmanın karşılığını ödüyor. Deniz Zeyrek ve benzerleri sözde aydın, sözde demokrattır. Bunlar egemen sınıfın hizmetçisidir. Aydın bir bilgi teknisyeni değildir. Aydın olmak halk hareketlerini, halkın ihtiyaç ve sorunlarını doğru tahlil etmeyi, onlara yön vermeyi, haklı ve doğru olanı savunmayı gerektirmektedir. Bugün AKP’nin baskı ve zor koşullarında


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

270

aydınlar üzerindeki sopa hem yeterince güçlü havuç da bayağı besleyici olmuştur. Aydınlar çözülmüştür. AKP halkı biçimlendirmek için bu tip aydınları kullanıyor. Deniz Zeyrek gibi küçük burjuva aydının genel tavrı böyledir. Devrimcilere devletin her türlü işkenceyi, katliamı yapması müstahaktır. Onlara göre devrimcilerin örgütlü olduğu mahalleler vardır birde zenginlerin yaşadığı kılına dokunulmayacak mahalleler... Onlar işte bu zengin mahallelerin haklarından bahseder, onlar için mağdur edebiyatı yaparlar... Deniz Zeyrek bilmelidir ki, Berkin Elvanlar katlediliyor, yoksul halkımız terörist ilan edilip mahalleleri gaz bulutu ile örtünüyorsa, mahallelerde polis terörü kesintisiz devam ediyorsa bunda onlarında payı vardır. Hedef gözeterek öldürme kastı ile ateş eden polislere bilye atmanın, kendini savunmanın nesi kötüdür. Halkın kendini savunma, meşru müdafaa hakkı yok mudur? Yasa da belirtilen meşru müdafaa hakkı kimin içindir. Bu haktan sadece polisler mi yararlanmalıdır. AKP hiçbir meşru gerekçeye dayanmadan meydanları halka kapatmıştır. Deniz Zeyrek düşünmelidir. AHİM kararlarına rağmen AKP meydanları halka kapatıyorsa, bir kente sıkıyönetim uyguluyorsa meydanlarımızı nasıl kazanacağız. AKP’ye lütfen meydanı bize açın mı? Diyeceğiz. Deniz Zeyrek ve onun gibiler, Halkın direnişini mahkûm etmek, direnenlere terör uygulanmasını savunmak yerine AKP’nin meydanları neden kapattığını sorgulamalıdır, AKP’nin keyfiyetini sorgulamalı ve mahkum etmelidir. Halkın haklarını kazanmak için gösterdiği direnişten gurur duymalıdır.


271

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Berkin İçin Adalet İçin Boykottayız! Yürüyüş, 11 Mayıs 2014, Sayı 416 “Berkin için adalet istiyoruz!” Bu çığlık, bu talep Berkin’in katilleri cezalandırılana kadar dillerimizden düşmeyecek. Ne Berkin’in sapanı ellerden ne de bu adalet çığlığı dillerden düşmeyecek! Adalet mücadelemizi tüm öğrenci gençlikle beraber sürdüreceğiz. Berkin bizim umudumuzun çocuğudur. Berkin bu halkın evladıdır. Bu halk cenazesinde nasıl onu sahiplendiyse şimdi tekrar bir adım atacağız. Evet o 3 milyon insanın bir parçasıyız. Okullar şimdi Berkin’in ismiyle bir kez daha yankılanacak. Daha güçlü bir ses yükselteceğiz. Daha özgüvenli bir şekilde tavır alacağız yalanın, talanın, katliamcılığın, adaletsizliğin düzenine ve onun temsilcilerine karşı. Ve bu tavır, bu çığlık bir yerlerden dolaşıp adaletin bekçilerine ulaşacak. Bizim adalet terazimiz şaşmaz. Çünkü biz halkız. Kimin neye layık olduğunu çok iyi biliriz. Hatice Özen’lerden Hasan Selim Gönen’lere, Hasan Selim Gönen’lerden Berkin’e.. Bizi bitiremediler, bitiremeyecekler.. Öğrenci gençlik artık eskisi gibi pasifize olmuş bir gençlik olarak değil, boyun eğmeyen, biat etmeyen, geri adım atmayan, adaleti canıyla, kanıyla koparıp alan emekçi bir gençlik olacaktır. Adaletin, en küçük hak isteme eyleminin dahi bedeller pahasına olduğu bir dönemdeyiz. Berkin bunu göze almıştı. Şimdi biz de Berkin için bir şeyleri göze alacağız. Onlar ne kadar artık bitti dese de; bitmedi, bitmeyecek.. İşbirlikçi AKP iktidarı ve onun hırsız, katil, faşist başbakanı bilsin ki biz bitti demeden bitmez! O katilleri halkın adaletine teslim edene kadar bitmeyecek! Biz var olduğumuz her yerden bu adalet çığlığını yükseltmeye devam edeceğiz. Ta ki 14 yaşında vurulup, 15’ine komada giren ve 269 gün sonra 16 kilo bedeniyle sizlerin vicdanınızdan daha ağır olan bedeniyle şehit düşen Berkin’in, Berkin’imizin katillerini adaletin şaşmaz terazisine teslim edene kadar.. Liselerde başlattığımız bu boykotlar artık tüm okullara yayılıp daha gür, özgüvenli ve sonuç alıcı hale getirilmelidir. Boykot öğrencilerin işbirlikçi okul idarelerine, baskılara, eğitime ve öğrenciliğe dair olan haklarının gaspına ve faşist okul yönetmeliklerine karşı tavır alışıdır. Grev işçiler için neyi ifade ediyorsa, boykot da öğrencilerin grevidir. Devletin faşist kurumu YÖK’ün tehdit amaçlı kullandığı dersler, sınavlar, gelecek kaygısına karşı bir tavır alışıdır, hakkını ve adalet istemesindeki en önemli araçtır. Bu yüzden tüm İstanbul Üniversitesi öğrencilerini 27 Mayıs Salı günü boykota çağırıyoruz. Berkin için, adalet için derslere girmiyor, adaletsizliği boykot edi-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

272

yoruz. Öğrenciler artık tepkisiz, apolitik değil, haksızlığa, hırsızlığa, baskıya, zulme, adaletsizliğe başkaldıran bir nesil olarak anılmalıdır. Öyle de olacaktır. Tıpkı Haziran Ayaklanması’nda gördüğümüz gibi. Ve bugün yaptığımız bu boykotlar vb. hak arama, adalet isteme eylemleri hiç kuşkusuz yarınlarda doğacak, yayılacak ve zafere ulaşacak yeni ayaklanmaların tohumları olacaktır. Bu yüzden tüm gençliği 27 Mayıs Salı günü İstanbul Üniversitesi’nde yapacağımız boykota çağırıyoruz. Ekmek, adalet ve özgürlük için.. Kara kaşlı, kara gözlü yiğidimiz, Berkin’imiz için..


273

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Berkin Elvan İçin boykot yapan Liseli Dev-Genç’liler anlatıyor...

Berkin İçin Adalet Yok Boykot Var Yürüyüş, 11 Mayıs 2014, Sayı 416 7-8 Mayıs tarihlerinde Berkin Elvan’a adalet için Şair Abay Konanbay Anadolu Lisesinde dersleri boykot eden Liseli Dev-Genç’lilerin adalet talepleri Ankara, İzmir, Dersim, Hatay gibi illere de yayılarak boykotlarla adalet talebi büyüyor... Liseli Dev-Gençliler ile yaptığımız röportajı yayınlıyoruz.

Ali Ülgü, Liseli Dev-Genç - 18 İstanbul Sultangazi Şair Abay Konanbay Anadolu Lisesi Son Sınıf Öğrencisi Yürüyüş: Şair Abay Lisesi’nde boykota nasıl karar verdiniz? Neden boykot gibi bir eylemi tercih ettiniz? Ali Ülgü: Berkin şehit düştüğünde öğrenciler refleks olarak sınıflardan çıkıp bahçede oturma eylemi yaptılar. Şair Abay öğrencileri gerçekten Berkin’in olayına çok duyarlılar. Şair Abay öğrencileri de her seferinde meydanlarda adalet talebini haykırmışlardır. Biz de adalet talebimizi duyurmak için tüm öğrencilerin katılabileceği bir eylem düşündük ve boykota karar verdik. Boykot öğrencilerin okullarından çıkmadan hem de öğrencilerin yüzde yüz katılabileceği bir eylemdi. Zaten boykotlar, işgaller öğrenci gençliğinin tarih boyunca en güçlü silahları olmuştur. Boykottaki amacımız Berkin vurulduğu tarihten itibaren söylediğimiz şeydi. Berkin’in katillerini açıklayın. Berkin yaşasaydı oda bir liseli olacaktı. O da lise sıralarında okuyup okul bahçesinde koşturacaktı. Berkin için boykot yapmayalım da ne yapalım. Susup yerimizde oturmamızı kimse beklemesin. Boykot kararı aldıktan sonra afişlerimizi, bildirilerimizi, stikırlarımızı çıkarttık. Gün gün saat saat program yaptık. Bir boykot şifresi belirledik. Bu şifre 16-15-16’ydı. Tüm okul duvarlarına nerdeyse bu şifreyi yazdık. Okuldaki arkadaşlarımızla toplantılar yapıp boykotu örgütledik. Her sınıftan bir insan çıkarttık. Boykot zamanında insanları sınıflardan çıkartmak için. Biz okulda afiş, stikır


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

274

yaptıkça okul idaresi de polisliğe soyunup sivil polis gibi her dakika peşimizden dolaşmaya başladılar. Boykot çalışmaları yaptığım için yine soruşturma açtılar. Boykottan 2 gün önce 2 gün boyunca okul kapısına çadır açarak müziklerle, halaylarla, bildirilerimizle boykota çağrı yapıp öğrencilerle boykot üzerine sohbet ettik. Ama okul idaresi boykottan bir gün önce tüm sınıflara girerek yarın okulu tatil ettiklerini söyleyip 9. sınıf ve 10. sınıfların servislerini göndermeyerek boykot kırıcılığı yaptılar.

Yürüyüş: Boykot boyunca yaşadıklarınızı anlatabilir misiniz? Ali Ülgü: Boykot başlarken olaylı başladı zaten. Çünkü biz ses sistemleriyle okul kapısına gittiğimizde arkadaşlarımızın okul içinde olduğunu ama okul idaresinin kapıyı kilitlediğini gördük. Kapıyı açmalarını söyledik ama açmadılar. Biz de içeri atlayarak önce okul kapısını kırdık. Sonra içerdeki arkadaşlarımızla birleşince ses sistemlerimizi kurup okuldaki kameraları etkisiz hale getirdik. Okul idaresinin o günü tatil etmesiyle okula çok öğrenci gelmemişti. Bizde olan öğrencileri kattık boykotumuza. Kürt milliyetçi hareketinin liseli yapılanması hariç öğrenciler boykota katıldı. Okulda güzel bir görüntü vardı. Okul camlarında pankartlar asılıydı. Boykot programımıza başladık. Konuşmalardır, halaylardır, tiyatrodur öğrencilerle hep birlikte yemek yiyerek boykotu sürdürdük. Program bittiğinde derin bir ooh çeken okul idaresi okulu işgal ettiğimizi duyunca bizimle konuşmaya çalıştılar. Ama kararlı bir şekilde boykot kırıcılıkları yüzünden işgal edeceğimizi söyledik. O gece okulda kaldık. Okul kapısına barikat kurup sabaha kadar nöbet tutarak güvenliğimizi aldık. Gece bir sınıfta boykot filmini izledik. gerçekten çok güzel bir duyguydu. İki gün önce ders gördüğüm okulu adalet için işgal etmiştik. Sabah olduğunda öğrenciler okula gelmeye başladılar. Saat 10’da tüm sınıflara girip ajitasyonlarla öğrencileri bahçeye çıkardık. Yine Kürt milliyetçileri sorun çıkarttı. Çıkan sorunlar yüzünden evlerine giden öğrenciler oldu. Ama biz yine de boykotumuzu sürdürdük. Birinci gün bizimle birlikte olan Grup Yorum ikinci günde bizimle birlikte idi. Bu konuda Grup Yorum’a çok teşekkür ediyoruz. Boykotumuz bitince mahalle içinde bir yürüyüş gerçekleştirdik. Gazi Dörtyol’da basın metni okuyarak okul önünde eylemimizi bitirdik.

Yürüyüş: Boykot işgale dönüştü, okul idaresinin, öğretmenlerin ve en önemlisi de öğrencilerin yaklaşımı nasıldı bu iki gün boyunca? Ali Ülgü: Boykotun işgale dönüşmesinin sebebi okul idaresinin boykot kırıcılığıdır. Boykot gününde okulu tatil ederek öğrencilerin okula gelmesini engellemişlerdir. Okul işgali okul idaresinin ve Kürt milliyetçi hareketinin liseli yapılanmasının bayağı canını sıkmıştı. Öğrencilerin işgale yaklaşımı iyiydi. Akşam gelip telefon numaralarını bırakan öğrenciler oldu. Bir polis saldırısına karşı onlara ulaşmamız için. Bize destek veren öğretmenlerde oldu ama okul idaresinin ya-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

275

nında duran öğretmenlerde oldu.

Yürüyüş: Dev-Genç’lilere ve liselilere ne kazandırdı, Berkin için yapılan bu boykot?

Ali Ülgü: Boykot dediğim gibi öğrencilerin en güçlü silahlarından biridir. Bizde bu silahımızı kullandık. İlk defa boykot örgütledik. Eksikliklerimiz çok oldu. Ama her sorunda bir çözüm bulduk. Deneyim kazandık. Bu boykot gerçekten siyasi bir başarıdır. Yürüyüş: İleriye dönük başka planlarınız neler? Ali Ülgü: Berkin vurulduktan itibaren Berkin için çeşitli eylemler yaptık. Boğaz köprüsünü kestik, 23 Nisan’da valiyi protesto ettik, Şair Abay Konanbay lisesinde boykot yaparak boykotu işgale çevirdik. Biz susmayacağız. Katiller apaçık ortada. Katiller cezalandırılana kadar boykotlarımıza devam edeceğiz. Şimdide Anadolu’da liselerde Berkin için adalet boykotları örgütlüyoruz. Başka liselerden de Berkinin adını haykıracağız. 4 Haziranda da Berkin için adalet yürüyüşünde Liseli Dev-Genç’liler olarak en önde olacağız.

Rengin Çelik, 19, Liseli Dev-Genç Yürüyüş: Şair Abay lisesinde boykota nasıl karar verdiniz? Neden boykot gibi bir eylemi tercih ettiniz? Rengin Çelik: Eylemi yapma amacımız Berkin, Berkin için adalet. Berkin’in katilleri hala cezalandırılmadı. O da bir lise öğrencisiydi 14 yaşında bir çocuktu. Berkin için adalet isteğimizi bir şekilde duyurmak; özellikle lise öğrencilerinin de adalet bilincini uyandırıp Berkin’in katillerinin cezalandırılması talebini bir de şair Abay lisesinden haykırmak için yaptık eylemi. Boykot gibi bir eylem tarzını seçme nedenimiz Berkin’i katleden AKP iktidarının sistemi ve çarpık eğitim sistemini teşhir etmektir. Boykotun hazırlık aşaması her şey den önce berkin için yaptığımızı duyurduk. Teker teker öğrencilere gidip boykotu boykotun amacını anlattık. Afiş yaptık bildiri dağıttık. Son üç gün kala şair Abay Konanbay lisesi önünde yağmur çamur demeden çadır açtık. Genel hedefimiz lise içindeki öğrencilere boykotu tam anlamıyla kavratmak katılımı sağlamak. Yürüyüş: Boykot boyunca neler yaşandı? Rengin Çelik: Boykot günü sabah saatlerinde oraya vardığımızda idare; lisenin kapısını kilitleyip giriş çıkışları engelledi. Öğrenciler lise içinde mahsur kaldı. Liseli Dev-Gençliler olarak bizde kapıyı kırıp içeri girdik. İdarenin bir gün ön-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

276

cesinden okulu tatil etmesi nedeniyle okul da öğrenci sayısı azdı. Ona rağmen biz boykot programını uyguladık. Halaylar çektik. Boykota katılan liseli öğrenciler ve liseli Dev-Gençliler boykotun amacını anlattı. Beyaz pankart üzerine herkes Berkin için hissettiklerini yazdı. Folklor, tiyatro yapıldı. Marşlar söylendi; sona doğru Grup Yorum çıkıp şarkılarını türkülerini söyledi Berkin’in katilleri cezalandırılsın deyip şarkılarını bitirdiler. Sloganlar eşliğinde o günkü boykot programını bitirdik.

Yürüyüş: Boykot aslında işgale dönüştü, okul idaresinin, öğretmenlerin ve en önemlisi de öğrencilerin yaklaşımı nasıldı bu iki gün boyunca? Rengin Çelik: Boykotun işgale dönüşmesinin temel nedeni okul idaresinin boykotu kırmak için yaptığı girişimdir. Bir gün öncesinden son 10 dakika sınıf sınıf dolaşıp boykot günü yoklama alınmayacağını isteyen gelsin isteyen gelmesin deyip boykotu sabote etmek kırmak istedi. Boykot günü bunun üzerine katılım aza indi. Bizde daha fazla liseliye adalet talebimizi anlatabilmek için boykotu işgale çevirip bir gün daha uzattık. Sonuç olarak idarenin bu tutumu kendisine zarar vermekten başka bir işe yaramadı. Boykotun ikinci günüde kitlesel olarak boykotumuza devam ettik.

Yürüyüş: Dev-Gençlilere ve liselilere ne kazandırdı Berkin için yapılan bu boykot?

Rengin Çelik: Berkin için adalet istemekte karalı olduğumuzu göstermiş olduk. Liseli Dev-Gençliler olarak Berkin’i liselilere duyurmak zorundayız. Berkin’in hesabını sormak faşizmden hesap sormak anlamına geliyor. Baskılardan ve tehditlerden korkan ve sinen gençliğe belki de bu boykotumuz cesaret olmuştur. En azından okul idaresinden korkan veya farklı kaygıları olan öğrenciler, boykotumuzdaki iradeyi ve meşruluğumuzu nasıl savunduğumuzu gördü.

Uğur Koçak, 16, liseli Dev-Genç (Avusturya) Yürüyüş: Şair Abay lisesinde boykota nasıl karar verdiniz? Neden boykot gibi bir eylemi tercih ettiniz?(eylemin amacı, hazırlık aşaması...) Uğur Koçak: Amacımız Berkin’in katillerinin cezalandırılmasıdır. Berkin vurulduğunda bizim yaşımızdaydı , Berkin için Adalet talebi doğallığında en geniş kesimlere ulaşmalı ama önce Berkin’in yaşında olan Liselilerden başlamalıyız, çünkü yarın bizde sokak ortasında ekmek alamaya giderken veya farklı bir yerde vurulabiliriz. Aynı zamanda boykotu eylem olarak tercih etmemizin nedenini kısaca açıklamak istiyorum, boykotumuzla aynı zamanda bozuk eğitim sistemini eleştirdik.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

277

Yürüyüş: Boykot boyunca neler yaşandı? Uğur Koçak: Boykotumuzun ilk günü okulun müdürü ve okul idaresi tarafından baskı görmeye başladık, zaten müdür boykotu kırma amaçlı okulu tatil ettiğini duyurmuştu önceki gün, buna rağmen biz liseli Dev-Gençlilere yakışır bir şekilde okulun dört bir tarafına pankartlarımızı astık ve okulu işgal ettik, aynı zamanda bir çok öğrenciyle de tanışma imkanımız oldu.

Yürüyüş: Boykot aslında işgale dönüştü, okul idaresinin, öğretmenlerin ve en önemlisi de öğrencilerin yaklaşımı nasıldı bu iki gün boyunca? Uğur Koçak: Öğrencilerin bir kısmı bizi pratik olarak ta yoğun bir şekilde destekledi, her türlü işe koştu yaptığımız her etkinliğe katıldı , öğretmenlerden de bize destek veren oldu. Okul müdürü ve idaresi eylemimize karşı tahammülsüzlüklerini eylemi iki gün boyunca sabote etmeye çalışarak gösterdi.

Yürüyüş: Dev-Gençlilere ve liselilere ne kazandırdı, Berkin için yapılan bu boykot?

Uğur Koçak: Bu Boykot senelerdir yapılmayan eylemlerden biri , bu boykotla liselilerin ve Dev-Gençliler’in meşruluğunu bir kez daha ortaya koyduk. Liseli gençlerle tanıştık. Onlara Berkin’i anlattık, kendimizi anlattık, aynı zamanda Berkin’in hesabını sorma bilincini de öğrencilere aşıladık.

Çayan KESKİN, Şair Abay Konanbay Anadolu Lisesi 10. Sınıf Öğrencisi

Yürüyüş: Boykota neden katıldınız? Çayan KESKİN: Boykota Berkin Elvan’ı vuran katillerin bulunup cezalandırılması için katıldım. Çünkü sadece Berkin değil, yarın öbür gün halktan herkesin başına gelebilir o gaz kapsülü.

Yürüyüş: Boykota okul yönetiminin takındığı tavır nasıl? Çayan KESKİN: Okul yönetimi aldıkları kararla bugün okulu kapatıp gittiler. boykot olacağını bildikleri halde öğrencilere “gelmeyin, yarın tatil” dediler. Okul idaresinin de artık bir şeylerin farkına varması gerek. Bizim onlardan öğrenmemiz gereken şeyler varken, bazı şeyleri biz onlara öğretmeye çalışıyoruz.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

278

Yürüyüş: Televizyonlarda Berkin’i vuran polislerin görüntüleri yayınlandı, o görüntüler dava dosyasına girdi. Bu konuda neler düşünüyorsunuz?

Çayan KESKİN: Görüntüleri ben de izledim. Üç dört polis resmen direkt ateş ediyorlar. TOMA’nın kamerasındaki görüntülerde var bu. Gereğinin yapılmasını ve suçluların cezalandırılmasını istiyoruz. Ki diğer polisler de katillik yapmasın.

Soydan Ozan Özden, Şair Abay Konanbay Anadolu Lisesi 11. Sınıf Öğrencisi

Yürüyüş: Boykota neden katıldınız? Soydan Ozan Özden: Boykota katılma amacım... sonuçta verilen bir mücadele var. Mücadelenin ruhunu göstermek istiyoruz.

Yürüyüş: Boykota okul yönetiminin takındığı tavır nasıl? Soydan Ozan Özden: Şimdi objektif bakarsak bile okul yönetiminin şu an okulu kapatmaları yanlış. Çünkü buraya bu kadar öğrenci geliyor. Bize de tatil olduğu söylendi ama biz yine de geldik.

Yürüyüş: Televizyonlarda Berkin’i vuran polislerin görüntüleri yayınlandı, o görüntüler dava dosyasına girdi. Bu konuda neler düşünüyorsunuz?

Soydan Ozan Özden: Sanıyorlardı ki bu görüntüler ortaya çıkmayacak, ama er yada geç çıkacaktı biz bunu biliyorduk. Zaten çoğu kişi de bunun çıkacağına inandığı için yargıya taşınmasını istiyor. Suçluların bulunmasını istiyoruz, o çocuk göz göre göre öldürüldü. Cinayet vakası sayılır, şimdi de Berkin’i göz göre göre terörist ilan etmeye çalışıyorlar. Bu da bizim gücümüze gidiyor, orada bende olabilirdim, başkası da olabilirdi. O polislerin suçları yanlarına kalmayacak. İlknur Çakır, Şair Abay Konanbay Anadolu Lisesi 12. Sınıf Öğrencisi

Yürüyüş: Boykota neden katıldınız? İlknur Çakır: Benim boykota katılış amacım liseli Dev-Genç’li olarak Berkin için adalet istemem. Berkin’in katilleri bulunup cezalandırılıncaya kadar bu adalet isteğimiz devam edecek.

Yürüyüş: Boykota okul yönetiminin takındığı tavır nasıl? İlknur Çakır: Okul yönetimi boykotu engellemek için ilk başta birçok en-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

279

gellemelerde bulundu. Sabah kapıdan içeri girmelere izin vermiyorlardı fakat şu an herkes rahatlıkla kapıdan içeri girebiliyor. Kısacası okul yönetimi boykotun karşısındalar.

Yürüyüş: Televizyonlarda Berkin’i vuran polislerin görüntüleri yayınlandı, o görüntüler dava dosyasına girdi. Bu konuda neler düşünüyorsunuz? İlknur Çakır: Berkin ekmek almaya giderken hedef gözetilerek öldürüldü, daha on dört yaşındaydı. Onu vuran polislerin görüntüleri evet televizyonlarda yayınlandı. Bundan kasıtları elbette “bizim adaletimizi görün, biz adaletliyiz” değildi. Berkin’in katillerinin bulunması için halk mücadele etti mesela yürüyüşlere eylemlere katıldı, bedeller ödedi. Bu katillerin bulunması devletin adaletinden değil; bizim her türlü baskıya, zora karşı verdiğimiz mücadelemizin bir kazanımdır. Tuğba Şahinkaya, Gazi Ticaret Meslek Lisesi 9. Sınıf Öğrencisi

Yürüyüş: Boykota neden katıldınız? Tuğba Şahinkaya: Öncelikle şunu söyleyeyim ben başka bir okuldanım ama yine de aynı okuldan arkadaşları toplayıp destek amaçlı geldim. Boykota Berkin Elvan için adalet istediğim için buradayım. Berkin Elvan’ın katillerinin cezalandırılması için buradayım.

Yürüyüş: Boykota okul yönetiminin takındığı tavır nasıl? Tuğba Şahinkaya: Olumsuz bir tavırları var. Biz bu boykotla katillerin cezalandırılmasını istiyoruz. Katilleri de herkes biliyor. Okul yönetimi bize destek verseydi çok iyi olurdu.

Yürüyüş: Televizyonlarda Berkin’i vuran polislerin görüntüleri yayınlandı, o görüntüler dava dosyasına girdi. Bu konuda neler düşünüyorsunuz?

Tuğba Şahinkaya: Kimi kime şikayet edecekler? Kendi kendilerini şikayet etmezler diye düşünüyorum. Zaten kendi içlerindeki insanlar. Bu görüntüleri bizim verdiğimiz mücadelelere dayanamayarak açığa çıkardılar.


280

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Berkin İçin Adalet Yok BOYKOT VAR!

Haziran Şehitleri İçin Adalet İstiyoruz! Adalet İçin Tüm Türkiye Boykota Yürüyüş, 11 Mayıs 2014, Sayı 416 Manisa Soma’da Soma Holding’e ait bir maden ocağında bir AKP katliamına daha tanık olduk... Ölü sayısı 300’ün üzerinde. İçerde hala 100’ün üzerinde işçinin olduğu söyleniyor. Halktan sakladıkları gerçekler bir yana içeride kaç işçinin çalıştığının kesin sayısını bile veremiyorlar... Nedeni hiçbir çalışma düzeninin olmamasından. Madenlerde tam bir kölelik düzeni sürüyor. 15 yaşındaki çocuklardan, gündelikçi işçilere kadar kayıtsız işçilerin çalıştırıldığı tam bir kölelik düzeni hüküm sürüyor... İçeride kaç işçinin çalıştırıldığı bile net olarak bilinmiyor... AKP’nin besleme patronları sadece karlarını biliyorlar... Ocakta yüzlerce ceset yatıyor. Soma Holding’in patronu utanmadan “devletin tonunu 140 dolara malettiği kömürü biz 23 dolara malediyoruz. Verimi arttırdık” diyor. Yüzlerce madencinin canı üzerinden arttırılan bir “verim.” Soma’da tanık olduğumuz her şey bu düzeni yerle bir etmeden halkımızın acılarının asla bitmeyeceğini göstermektedir... Halkımızla alay ediyorlar... Maden ocağından dakikada bir işçinin cesedi çıkarken Başbakan Erdoğan alçakça “bu işlerin fıtratında var” diyerek kaderinize razı olun diyor... 1800 yıllarındaki kazaları örnek vererek “Amerika’da da, İngiltere’de de, Fransa’da da oluyor” diyor. Kaderinize boyun eğin, ölün diyor... Ölen yüzlerce madencinin katili AKP’dir... Ne kader, ne kaza, ne facia... Bu bir katliamdır... Katili bütün AKP’lilerdir... *** ADALET ADALET ADALET! Berkin Elvan’ın katillerini bulduk. AKP, başından beri “kahraman” ilan ettiği katillerini koruyordu... Biz katillerin peşini bırakmadık... Katillerin kim olduğu artık belli. Tüm Türkiye katillerin kim olduğunu biliyor. Sakladıkları kamera görüntüleri açığa çıkartıldı... 4 polis var... Adeta sürek avındalar... Başlarındaki amir-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

281

leri hedef atış alanına girince talimat veriyor, polislerden birisi tüfeklere gaz fişeği doldurup hazır ediyor... İki polis ise fişekleri tüfeği doğrudan nişan alarak Berkin’e ateş ediyor... O mesafeden atıldığında gaz fişeklerinin etkisinin ne olacağını en iyi polisler bilir. Onlarca kişinin gözü çıkartıldı gaz fişeğiyle... Yapılan atışlar doğrudan başa nişan alınarak öldürme kastıyla yapılıyor... Berkin Elvan’ı vuran polislerin kamera görüntülerinden bu artık kanıtlanmış bir gerçektir. 4 polis Berkin Elvan’ı taammüden öldürüyor... Evet, artık katiller belli... Fakat AKP’nin yargısının katillere dokunduğu yok... Katiller hala aramızda... Ellerinde gaz tüfekleri halkımızın üstünde terör estirmeye devam ediyor... Berkin Elvanlar’ı katletmeye devam ediyor...

Katilleri Biz Yargılayacağız! Berkin Elvan’ın katillerini bulmak için ilk günden itibaren büyük bir mücadele verdik. AKP’nin katillerini onca korumasına rağmen ‘bulacağız’ dedik ve bulduk. Şimdi katilleri yargılayacağız diyoruz... Devletin elinde var olan kamera görüntülerini inceletmek için bile büyük bedeller ödemek zorunda kaldık ve ödüyoruz. Diğer Haziran şehitleri için de durumu farklı değil... Hepsinin de katilleri AKP iktidarı tarafından korunup kollanıyor.

Adalet Yok Boykot Var! Liseli Dev-Genç’liler Gazi Mahallesi’ndeki Şair Abay Konanbay Anadolu Lisesi’nde 7-8 Mayıs’ta dersleri boykot etti... Okul idaresinin boykotu kırma girişimlerinden dolayı boykot işgale dönüştü. İşgal nedeniyle okul iki gün tatil edildi. Liseli Dev-Genç’in yaptığı boykot adalet mücadelemizde yeni bir boyuttur... Katiller cezalandırılana kadar boykotları tüm ülke çapında liselerde, üniversitelerde yaygınlaştırmalıyız. AKP, açıkça meydan okuyor. Berkin’in katillerinin kamera görüntülerine rağmen katillerin korunmasının başka bir anlamı yoktur.. Mahkemeler artık AKP’nin hırsızlıklarının, yolsuzluklarının üstünü örtmekten başka işe yaramıyor... AKP’nin iktidarını koruyan kurumlar haline dönüştü... Katillerin cezalandırılmasını AKP’nin yargısından beklemeyeceğiz... Adaleti biz mücadelemizle sağlayacağız. Katilleri biz yargılayacağız... Liseli Dev-Genç’in boykot ve işgali adalet mücadelesinde önemli bir dönüm noktası olacaktır...


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

282

AKP’nin meydan okumasına güçlü bir cevaptır...

Boykotları Tüm Ülke Çapına Yaymalıyız! Berkin Elvan şehit düşünce ülkemizin dört bir yanında onlarca lise ve üniversitede boykotlar gerçekleşti. Ancak bunlar yine büyük çoğunluğu devrimci öğrencilerin öncülüğünde gerçekleştirilse de, esas olarak anlık bir tepkinin sonucu yapılan boykotlardır. Liseli Dev-Genç’lilerin boykotu tepkiyle yapılan boykot değildir. Baştan sona iradi örgütlenmiş bir boykottur. Hiçbir gençlik örgütlenmesinin programının olmadığı, bir kampanya örgütleyemediği, hatta sıradan bir basın açıklaması dahi yapamadığı bu süreçte, Liseli DevGenç’liler statükoları parçalayarak büyük bir cüretle boykotu hayata geçirdiler. Liseli Dev-Genç’in boykot çağrısı okul idaresinin tüm tehditlerine rağmen öğrenciler tarafından karşılıksız bırakılmadı... Boykota katılım oldukça yüksek düzeyde oldu. Liseli Dev-Genç’in boykot ve işgali şimdiden herkese örnektir. Halka güvenmeliyiz... Hem AKP’nin onca zulmünden bahsedip hem de halka güvenmemek devrime inançsızlıktır. Haziran Ayaklanması’nın birinci yılına giriyoruz. Haziran şehitlerinin hepsinin de katili belli... Ali İsmail’in katili dışında hiçbirinin katili tutuklu değil. Bugün hemen her kesimin en temel talebi adalettir... Haziran şehitlerinin aileleri adalet istiyor. Taraftar grupları adalet istiyor... Aydınlar, sanatçılar adalet istiyor... Balyoz davasının avukatları adalet istiyor... Hasta tutsak yakınları adalet istiyor... Hukukçular adalet istiyor... Mahkemelerin durdurma kararlarına rağmen HES’lerin yapımı devam ediyor... Mahallelerimiz, ormanlarımız, nehirlerimiz, derelerimiz yağmalanmaya devam ediyor... Adalet yok, köylüler kendi adaletlerini kendileri arıyorlar... Soma maden ocağındaki yüzlerce ölümüz bu yağma talan ve adaletsizliğin sonuçlarıdır... Soma’nın hesabını da ekledik adalet talebimize... Artık basit sıradan protestolarla, dostlar alışverişte görsün anlayışıyla hiçbir sonuç alınamaz... Haziran Ayaklanması’nın birinci yılına girerken Liseli Dev-Genç’in boykot ve işgali tam da bu noktada herkes için örnektir... Adalet için nasıl bir mücadele edileceğini göstermektedir...


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

283

Dev-Genç’liler; Şimdi Boykotu Tüm Liselere, Tüm Üniversitelere Yaymalıyız 6 Kasım 2013’teki Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’ndeki işgalden sonra Liseli DevGenç’in boykot ve işgali gençliğin tarihine yeni bir sayfa eklemiştir. Statükoları yıkan bir eylemdir. DTCF işgalinin Liseli Dev-Genç’in işgalindeki yeri belirleyicidir. Gençlik, DTCF işgali ile açılan yolda ilerliyor. Liseli Dev-Genç’in boykot ve işgali de gençliğin bundan sonraki mücadelesinde belirleyici olacaktır. Şimdi Berkin Elvan’a adalet için boykotları tüm ülke çapında yaygınlaştırmalıyız.. AKP’nin meydan okumasına karşı tüm liselerde, üniversitelerde boykot çağrıları yapmalıyız... Örgütlü olduğumuz yerlerde bizzat örgütlemeliyiz boykotları... Herhangi bir lisede, üniversitede bir boykotu örgütlemek için onlarca Dev-Genç’li kadrolara, örgütlü insana gerek yoktur. Tek bir Dev-Genç’li bütün okulu boykota çıkartmak için yeterlidir. Boykotlar, işgaller bütün öğrenci kitlesini etkileyecektir... Dev-Genç örgütlenmesinin olmadığı yerlerde dahi çağrılarımıza uyan onlarca okulda gençlik boykotlara çıkacaktır. Bu konuda kendimize güvenmeliyiz. Kitlelere güvenmeliyiz... Biz, AKP’nin tüm koruma çabalarına rağmen Berkin’in katillerini bulduk. Şimdi katillerin cezalandırılması için halkımızdan bu mücadeleye destek vermelerini istiyoruz. BERKİN ADALET MÜCADELESİNİN SEMBOLÜ OLMUŞTUR! Berkin için adalet istemek, tüm adaletsizliklerin hesabını sormaktır. Bu temelde DEV-GENÇ olarak yapılan çağrılara Türkiye’nin dört bir yanından cevap verilecektir... Liseli Dev-Genç’in boykot zaferini tüm okullara taşımalıyız... Kendimize güvenmeliyiz. Dev-Genç, gençliğin tek ve en meşru, en güvenilir örgütüdür. DevGenç’in söylediği her sözün kitlelerde mutlak bir karşılığı vardır. Ve bugün Berkin’e adalet için boykot çağrısı en geniş kesimleri harekete geçirme gücüne sahiptir. Edirne’den Kars’a, Çanakkale’den Van’a, İzmir’den Samsun’a, Zonguldak’tan Hatay’a, Eskişehir’den Dersim’e... Ankara’dan Muğla’ya ve daha onlarca şehirde onlarca okulda gençlik Berkin Elvan’ın katillerinin cezalandırılması için boykotlarla adalet mücadelesine katılacaktır...

Adalet İçin Liselerden, Üniversitelerden Yayılan Boykotlar Tüm Ülkeye Yayılmalıdır! Dev-Genç’in boykot çağrısı şimdiden İstanbul’un değişik lise ve üniversitelerinde, Ankara’da, İzmir’de, Dersim’de, Hatay’da karşılığını bulmuştur. Boykot çağrılarını sadece gençlik ile sınırlı bırakmayalım... Bugün halkın her kesiminin adalet talebi var. Düzenin adaleti artık sadece AKP’nin hırsızlık düzenini korumak için çalışıyor. Halkımız adaletin nasıl sağlanacağını biliyor... Soma’da katledilen hiçbir işçi ailesine düzenin mahkemelerinden adalet beklemesini isteyemez... Kömür va-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

284

gonlarında günlerdir madenci cesedi taşınıyor... Halkın adaletinden başka adalet yoktur.

Halkımız! Haziran Ayaklanması’nın yıldönümü yaklaşıyor. Haziran şehitlerinin katilleri ilk günden beri biliniyordu. Katliamın talimatını Başbakan Erdoğan verdi ve katiller AKP tarafından korunuyor. Katilleri yargılamak için halkın her kesiminden Adalet talebimizi yükseltmeliyiz... Hukukçular; “Berkin Elvan ve Haziran şehitlerine adalet için ayaklanmanın yıldönümünde katilleri koruyan mahkemeleri boykot edeceğiz” diye çağrı yaparak adalet mücadelesini büyütebilirsiniz... İşçiler, Kamu Emekçileri; “Berkin Elvan ve Haziran şehitlerine adalet için ayaklanmanın yıldönümünde çalışmayı boykot edeceğiz!” diyerek işleri durdurabilirsiniz... Dev-Gençliler; “Berkin Elvan ve Haziran şehitlerine adalet için ayaklanmanın yıldönümünde dersleri boykot ediyoruz!” diye çağrı yapabilirsiniz... Yoksul mahalle halkımız; “Berkin Elvan ve Haziran şehitlerine adalet için ayaklanmanın yıldönümünde kepenk kapatarak boykot ediyoruz” diye tüm esnaflara çağrılar yapabiliriz... Taksiciler, dolmuşçular; “Berkin Elvan ve Haziran şehitlerine adalet için ayaklanmanın yıldönümünde kontak kapatarak ya da korna çalarak boykota katılacağız...” diyerek tüm şoförlere çağrılar yapabiliriz... Boykotlarla, işgallerle adalet mücadelemizi sonuç alana kadar yükseltelim. Faşizmden hesap soralım....

İSTANBUL-GÜLSUYU


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

285

Berkin Elvan’a ve Almanya’da Nazi Artıklarının Katlettiği İşçilerimize Adalet İçin 3. Irkçılığa Karşı Tek Ses Tek Yürek Grup Yorum Konseri’nde Buluşalım Yürüyüş, 18 Mayıs 2014, Sayı 417 Haziran Ayaklanması’nın yıldönümüne az kaldı. Adalet arayışımız ülkemizin dört bir yanında çok çeşitli biçimlerde sürüyor. Sadece ülkemizde de değil, adalet arayışımız Avrupa’da da sürüyor. Almanya’da NSU çetesi tarafından öldürülen insanlarımız için de Adalet isteğimizi yükseltmeliyiz. Bir yıl önce 8 Haziran 2013’te Almanya’da ‘Irkçılığa Karşı Tek Ses Tek Yürek’ Grup Yorum konserimizin ikincisini düzenlemiştik. Ülkemizde nasıl ki, “Bağımsız Türkiye” konserlerimiz gelenekselleşmişse Avrupa’da yaptığımız “Irkçılığa Karşı Tek Ses Tek Yürek” konserlerimiz de gelenekselleşti. Her gecen yıl Avrupa’da yaşayan halkımız hangi ülkede yaşıyor olursa olsun daha çok Almanya Oberhausen şehrinde yaptığımız bu konsere katılmaktadır. Geçen yıl 14 bin yürek hep bir ağızdan Avrupa’da yükselen ırkçılığa ve ülkemizdeki faşizme karşı süren ayaklanmaya destek vermek için sesimizi haykırmıştık. Bu yıl 3.’sünü düzenleyeceğimiz “Irkçılığa Karşı Tek Ses Tek Yürek Grup Yorum Konseri” yine Almanya Oberhausen’nin König-Pilsener-Arena’sında 28 Haziran’da yapılacak. BERKİN ELVAN’A ADALET İÇİN IRKÇILIĞA KARŞI TEK SES TEK YÜREK KONSERİ’NDE BULUŞALIM! Ülkede Bağımsız Türkiye Konseri nasıl ki her yıl katlanarak büyüyorsa biz de Avrupa’da da Irkçılığa Karşı Tek Ses Tek Yürek Konserini de artarak büyütmeliyiz. Bunu yapmanın bildiğimiz tek bir yolu var... ÖRGÜTLENMİŞ EMEK! Geçen yıl 14 bin kişiydik. Bir önceki yıla göre daha kalabalıktık... Bu sene daha


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

286

büyük bir iddia ile geçen yılki rakamın üstüne çıkmalıyız. Oberhausen Arena’yı tıka basa doldurmalıyız. Bunu nasıl yapacağımızı yukarıda belirtmiştik. Komitelerimizi kuracağız, örgütleneceğiz... Gecemizi gündüzümüze katacağız, daha çok emek harcayacağız. Berkin Elvan katledildiğinde Avrupa’nın dört bir yanında halkımız alanları doldurdu. Avrupa’nın hemen her yerinde halkımız Berkin’e sahip çıktı. Bu seneki konserimizi Berkin Elvan’a ve Almanya’da Nazi artıklarının katlettiği işçilerimize Adalet için yapıyoruz. Grup Yorum konserine katılmak, katılım ve katkı sağlamak Berkin Elvan’ın ve Almanya’da katledilen işçilerimizin katillerinden hesap sormak demektir. Onların katillerini yargılamaktır. Avrupa’daki yozlaşmaya karşı gelmektir. Irkçılığa karşı tek ses tek yürek olmaktır. AVRUPA’DA IRKÇI KATİLLER İÇİN CEZA İSTİYORUZ! BERKİN ELVAN İÇİN ADALET İSTİYORUZ! Ceza ve Adalet isteğimizi her yerde dile getirmeliyiz. 7’den 70’e herkese anlatabilmeliyiz. Çocuklarımıza Berkin Elvan’ı anlatmalı ve onlarda arkadaşlarına anlatabilmeli. Berkin’lerimizin neden bu yaşta şehit düştüklerini onların anlayacağı dilde anlatabilmeliyiz. İki yıldır yapıyoruz bu konserleri... Yoğun bir kampanya da sürdürüyoruz. Hemen hemen Avrupa’nın her yerinde bir hava estiriyoruz. Binlerce kilometreden halkımız otobüsler tutup geliyorlar... Fakat yine de Avrupa’da yaşayan Türkiyeli sayısını hesap ettiğimizde ulaşmamız gereken çok büyük bir kesimin olduğunu bilmeliyiz... Gerçekten de Avrupa’da sesimizi duymayan hiç kimse kalmamalı. Irkçılığa Karşı Tek Ses Tek Yürek Konserimiz tek başına bir konser olmanın ötesinde her yıl Avrupa’da yaşayan Türkiyeliler’in buluştuğu, ortak bir ruhla, coşkuyla özlemlerini, öfkesini düşmana olan kinini haykırdığı, hesap sorduğu bir eylem haline getirmeliyiz... Bunun için kapıdan kapıya, sokaktan sokağa, mahalleden mahalleye, şehirden şehre konser çalışmalarımızı yürütmeliyiz. Her kapısını çaldığımız insanı konserimize getirebilmeliyiz. Onlara Adalet ve Ceza isteği talebimizi anlatmalıyız. Bir kişi, on kişi önemli değil. İşin özü istemek ve yapmak. Adalet ve ceza isteklerimiz kitle çalışmasında geçiyor. Avrupa’nın herhangi bir şehrinde tek başına olsak bile o şehirden yüzlerce kişiyi götürebileceğimize inanmalıyız. Cephe halktır. Halkımızın olduğu hiçbir yerde Cepheliler yalnız değildir. Halkımız Cephe’dir... Daha öncesinden ilişkimizin olup olmamasının, insanları tanıyıp tanımamamızın bir önemi yoktur... Halkımıza güvenmeliyiz. Onların bizimle birlikte olacağına inanmalıyız. Yüzlerce kişi bu çalışmada gönüllü olacaktır. Kendimizi ve yeni insanları bunun için seferber etmeliyiz.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

287

Konserin katılımını bu yıl yükseltmek için kendimize geçen yıllara göre daha büyük hedefler koymalıyız. İki yıldır bu konserlerimizde hiç de küçümsenmeyecek tecrübeler edindik. Tecrübe; yapamadıklarımızda ders çıkartmaktır. Geçen yıllarda yapamadığımız, eksik bıraktığımız, keşke şöyle yapsaydık dediğimiz şeyleri bu sene yapacaklarımızın en başına koymalıyız. Daha önce gidemediklerimize gitmeliyiz. Daha önce gittiklerimize onları da çalışmalara dahil ettirmeliyiz. Herkesin en az bir tanıdığı vardı. Tanıdığının bir tanıdığı var. Evet tekrar olacak ama, o tanıdığının tanıdığı var. Bu böyle devam eder. Eğer Avrupa’daki ırkçılık, asimilasyon, yozlaşma sorunları ve Türkiye’deki adaletsizliği yeterince anlatabilirsek, ki anlatamamamız için bir neden yoktur. O zaman hiç kimse de aksini iddia edemeyip konserimize katkıda bulunmama gibi lüksü olmaz. 28 Haziran 2014 düzenleyeceğimiz 3. Irkçılığa Karşı Tek Ses Tek Yürek Konseri’ne katılmak için her yıl olduğu gibi bu yıl da bir çok ülkeden şehirden otobüsler kaldırıyoruz. Bu yıl diyoruz ki: BİR OTOBÜS’DE SEN DOLDUR! Her yıl olduğu gibi konser günü ve öncesinde gönüllüler çalışmaktadır. Bu yılda öyle olacaktır ve diyoruz ki: BU YIL SENDE GÖNÜLLÜ OL VE YENİ BİR GÖNÜLLÜ BUL! Her yıl olduğu gibi konserin öncesinden Grup Yorum üniversitelerde, çeşitli kurumlarda söyleyişiler veriyor. BU YIL SENDE BİR TANE SÖYLEYİŞİ ÜNİVERSİTENDE VEYA KURUMUNDA ÖRGÜTLE Tüm Halkımıza! Tüm Dostlarımıza! Tüm Sevenlerimize! Avrupa’daki Tüm Ailelerimize Sesleniyoruz! Bu Konser Sizin Konseriniz, Bu Acı Da Bu Öfke De! Avrupa’da Da Türkiye’de De Faşizmin Saldırılarıyla Ölen Biziz! O ZAMAN BİRLEŞTİRELİM ELLERİMİZİ! BİRLEŞTİRELİM HALKIN ELLERİNİ! TEK SES, TEK YÜREK OLALIM! GÖNÜLLÜ OLALIM, GÖNÜLLÜ BULALIM... KONSERİ DUYMAYAN BIRAKMAYALIM! DUYANLARI KONSER SALONUNA TAŞIYALIM! BERKİN İÇİN, AVRUPA’DA KATLEDİLEN İNSANLARIMIZ İÇİN; IRKÇILIĞA, FAŞİZME KARŞI GÖREV BAŞINA!


288

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Umut Biziz! Hepimiz Birer Berkin’iz Yürüyüş, 18 Mayıs 2014, Sayı 417 Berkin 15 yaşındaydı. 15 yaşında 269 gün sonra Okmeydanı Hastanesi’nde hayata gözlerini yumdu. Berkin Gezi Ayaklanması döneminde polis tarafından atılan gaz fişeğiyle başından vurularak 269 gün komada kaldı. Berkin vurulduğunda 14 yaşındaydı. O sabah ekmek almaya giderken polisler Berkin’i hedef aldılar. Okmeydanı çocuğuydu Berkin... İstanbul’un Okmeydanı Mahallesi’nde, direnişin sıcağında büyüdü. Berkin bir Dev-Genç’liydi. Ben de bir Dev-Genç’liyim. Ben de 15 yaşındayım. Berkin doğum gününe komada, uyuyarak girdi. Ben ise o sırada Avusturya’da 15’inci doğum gününü ayakta ve sağlıklı kutladım. Aklımda sürekli ben de Türkiye’de, Berkin’in hastane önünde olsaydım, yanı başında destek verebilseydim düşüncesi vardı. Berkin 269 gün boyunca direnirken, ülkede Dev-Genç’liler hastane önünde 269 gün boyunca Berkin’i sahiplenirken, biz de burada aynı duygularla, aynı hesap sorma bilinciyle Berkin’i eylemlerimizle sahiplendik. Berkin’le aramızdaki tek fark, ben Avrupa’dayım, o Türkiye’de ama biz de Berkin’in açtığı yollardan ilerliyoruz. Berkin’in yerinde ben de olabilirdim. Ben de ekmek almaya giderken, polis tarafından hedef alınabilirdim. Siz de hiç düşündünüz mü aynı şeyler benim başıma gelebilirdi diye? Ben düşündüm ve kendimi Berkin’in yerine koydum. 269 gün boyunca Berkin’le birlikte direndim. 3 milyon halkımızın kucağında uğurlandım sonsuzluğa. Halkımızın gücüyle uğurlandım. Emine teyze ile aynı taşı attım sapanımla. Mahalledeki tüm halkımızla aynı biber gazını soludum. Omuz omuza direndiğim arkadaşlarımın, abilerimin, ablalarımın, zulüm altında gözaltına alındıklarına, tutuklandıklarına şahit oldum. Nasıl durabilirdim ki yerimde? Şimdi ise Ethem abinin omuzlarında, Hasan Ferit, Ali İsmail Korkmaz, Abdullah Cömert, Mehmet Ayvalıtaş, Ahmet Atakan abilerimin yanındayım. Mehmet İstif abim yeni geldi yanımıza. Gezi şehitleri arasından en küçükleri benim. Küçüğüm diyorum ama aslında abilerimin hepsi de genç. Sizce neden bu ik-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

289

tidar gençleri hedef alıyor? Düşündünüz mü? Ben düşündüm ve bence bu iktidarın bizi hedef almasının nedeni geleceğe dair umudu yok etmektir. AKP iktidarı gençleri hedef alıyor, çünkü gençler sorgulayandır, zulme boyun eğmeyendir, sınır tanımayanlar, önüne statükolar koymayanlardır. Bunun için AKP iktidarı bizim gözü karalığımızdan korkuyor, katlediyor. Ama ben hesabımızın sorulacağına inanıyorum. Halkın adaletinin yerini bulacağını, üç milyon halkımızın omuzlarında sonsuzluğa uğurlanırken gördüm o inancı. Ben Umudun Çocuğu olarak büyüdüm, Umudun Çocuğu olarak direndim, Umudun Çocuğu olarak da şehit düştüm. 269 gün boyunca daha komadayken abilerim, ablalarım, kardeşlerim beni hiç yalnız bırakmadılar. Şimdi düşünüyorum da: Avrupa’da gençlerimiz kendini ne kadar yalnız hissediyorlar değil mi? Bireyselliğin dayatıldığı yerde, yalnızlık vardır. Örgütlülüğün savunulduğu yerde sahiplenme vardır. Kilometrelerin önemi yoktur, uzakta da olsak, uzağı yakınlaştıracak olan bizleriz. Dünyanın öbür ucunda da olsak, Umudun olduğu yerde emperyalizme ve faşizme karşı mücadelemiz sürecektir. Umut biziz, biz var oldukça, şehitlerimizin anıları da mücadelemizde yaşayacak. Berkin şehit düştü ama yeni Berkin’lerle umudu büyütüyoruz. Avrupa’da da Berkin için ADALET talebimizden vazgeçmeyeceğiz. 28 Haziran’da biz de Avrupa’daki Dev-Genç’liler olarak Berkin için ADALET talebimizi onbinlere taşıyacağız. Avrupa’da bir Dev-Gençli.


290

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Berkin Katillerin Kabusu Olacak! Katiller Cezalandırılıncaya Dek Eylemlerimiz Sürecek Yürüyüş, 18 Mayıs 2014, Sayı 417 Berkin Elvan’ın katillerinin cezalandırılması için boykotlar ve çeşitli eylemler devam ediyor.

İstanbul-Kuruçeşme: Umudun Çocuğu Berkin Elvan’ın resimleri Kuruçeşme duvarlarında... Kuruçeşme Mahallesi’nde 17 Mayıs’ta Berkin Elvan’ın resmi duvara çizildi. Bir gün öncesinden halka ve mahalledeki Umudun Çocukları’na resmin birlikte çizileceği çağrısı yapıldı. Ertesi gün Berkin’in resminin şablonu çocuklarla birlikte kesilerek hazırlandı. Resmin çizileceği duvar Umudun Çocukları’yla birlikte boyanarak şablon duvara yapıştırılarak duvar boyandı. Mahalleden gelen geçen herkesin ilgisiyle karşılanan çizimden sonra çizimi yapan çocuklar toplu olarak fotoğraf çektirdi.

Çayan: Berkin Elvan Futbol Turnuvası! Çayan’da Berkin Elvan Futbol Turnuvası’nın coşkusu devam ediyor. 17 Mayıs’ta başlayan maçlarla turnuvanın ikinci haftası başladı. Sol Açık ve S2 Market takımlarının karşılaştığı ilk maç Soma’da şehit düşen maden işçileri için yapılan bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Saygı duruşunun ardından, hep birlikle, “Katil Devlet Hesap Verecek” sloganı atıldı. Bu karşılaşma dışında 3 maç daha oynandı. Büyük rekabete sahne olan maçlar saat 23.30’da sona erdi.

Dersim: Berkin Elvan Seni Boykota Çağırıyor! Liseli Dev-Genç’liler 4 günden bu yana açılan boykot masasını 19 Mayıs günü de açtı. Masa da Grup Yorum ’un “Madenciden” ve Berkin için yazdığı türkü sürekli çalındı. Masa da lisede okuyan öğrencilerle tanışıldı, boykot üzerine konu-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

291

şuldu. Masaya daha önce liselerde boykot çalışması yapılırken tanışılan öğrenciler ziyarete geldiler. Boykot günü kendi liselerinde yapacakları çalışmaları anlattılar. Bir lisenin öğrencileri; okulda para toplayacağız Berkin için biz de pankart ve döviz hazırlayacağız, Berkin için elimizden ne geliyorsa yapacağız dediler. Masa da 4 Yürüyüş Dergisi ve 1 Halkın Elleri albümü halka ulaştırılırken 250 bildiri dağıtıldı. Aynı gün içerisinde Esentepe Mahallesi’nde 200 adet boykota çağrı afişi asıldı. Bildiri ve Berkin adına yazılan mektupla halka çağrı yapıldı. Ayrıca Dersim Merkez de 6 farklı noktada billboardlara boykot afişleri asıldı. 20 Mayıs sabahı Liseli Dev-Genç’liler Dersim’deki 7 lisede boykot çağrısı yaptı. İlk olarak Tunceli Anadolu Lisesi’ne gittiler. Burada öğrencilere bildiri dağıttılar ve Berkin Elvan boykotunun önemini anlattılar. Daha sonra okulun müdürü ve okulun öğretmenleriyle boykot hakkında görüştüler. Okuldaki öğrencilere aynı zamanda Grup Yorum Dersim Korosu’ndan bahsedildi. Anadolu Lisesi’nden sonra, Anadolu Öğretmen Lisesi’ne geçildi. Orada da öğrencilere anlatıldı. Hemen yakınındaki Fen Lisesi’ne gidildi. Burada öğrenciler boykotu zaten bildiklerini ve kesinlikle katılacaklarını söylediler. Daha sonra okulun öğretmenleriyle konuşuldu. Öğretmenlerde boykota destek vereceklerini söylediler. Munzur Koleji, Anadolu Öğretmen Lisesi ve Fen Lisesi’nin de önünde ve bahçesinde kuşlamalar yapıldı. Oradan Atatürk Anadolu Lisesi’ne gidildi. Burada öğrencilerle uzun sohbetler edildi. Aynı zamanda Grup Yorum’un Dersim’de oluşturduğu korodan bahsedildi. Okulun bazı öğrencileri koroya kayıt yaptırdı. Burada da öğretmenler ve müdürle konuşulduktan sonra Ticaret Meslek Lisesi’ne geçildi. Yine öğrencilerin yoğun ilgisi vardı. Okulun öğrencileri boykot bildirilerden alıp arkadaşlarına dağıtacaklarını söylediler. Daha sonra Spor Lisesi’ne geçildi. Burada öğrenciler katılımın yüzde yüz olacağını söylediler. Okulun önünde kuşlama yapıldı ve çalışma bitirildi. Aynı gün akşama doğru Seyit Rıza Parkı’nın önünde boykot çağrısı için masa açıldı. Masaya Grup Yorum Dersim Korosu desteğe gitti. Masada Berkin Elvan için yazılan şarkıyı ve Soma işçileri için “madenciden” şarkısını söyleyerek boykot çağrısında bulundular. Ayrıca Dersim’in Hozat ilçesinde 20 Mayıs’ta merkezde Hozat halkını 22 Mayıs günü “Berkin Elvan’ın katillerinin cezalandırılması” için yapılacak olan boykota destek için kahvelere, esnaflara, duvarlara afiş asıldı ve yoldan geçenlere, kahvelere, esnaflara bildiri dağıtımı yapıldı. Hozat’ta bulunan lisenin girişine “22 Mayıs’ta Berkin Elvan İçin Boykottayız” yazan Liseli Dev-Genç imzalı pankart asılarak, okulun içerisinde bildiri dağıtımı ve öğrencilerle toplu boykot üzerine sohbet edildi. Hozat’ta salı ve çarşamba günleri belediyenin merkezi anons sisteminden çağrı yapılacak. Dersim Merkez’e bağlı Ali Baba Mahallesi’nde de boykota destek verilmesi için aynı gün halka çağrı bildirileri dağıtıldı. 300 bildiri ve 40 Yürüyüş dergisi halka ulaştırıldı. Aynı saatlerde başka liseli grup Sanat Sokağı ve Palavra


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

292

Meydanı’nda bildiri dağıtımı yapıp, duvarlara, esnafların camlarına boykot çağrısının küçük afişleri asıldı. Yaklaşık 300 bildiri halka ulaştırıldı.

Dersim-Ovacık: Ovacık’ta 20 Mayıs’ta Mareşal Fevzi Çakmak Lisesi civarında 22 Mayıs Perşembe günü yapılacak olan “Berkin Elvan için Adalet Boykot” afişleri liseli gençlik ile beraber asıldı. Lise duvarlarına, sokaklarına ve çarşı merkezinde afişleme yapıldı. Boykotun amacı halkla ve liselilerle paylaşıldı. Halkın ve liselilerin yoğun ilgisini çeken çalışmada 50 adet afiş asıldı.

Baskılar Gözaltılar Tutuklamalar Bizi Yıldıramaz! Dersim’de faşist polis Berkin İçin Adalet boykotu öncesi sokak ortasında bir Halk Cepheli’yi kaçırmaya çalıştı. 21 Mayıs’ta Dersim Haklar Derneği’nin bulunduğu sokakta Halk Cephesi üyesi Fırat Kocamış’ı kaçırmak istedi. Buna direnen arkadaşımıza sokakta işkence yaparak arabaya zorla sürüklemeye çalışan faşist polislere karşı “İnsanlık Onuru İşkenceyi Yenecek” sloganı attı ve bunu duyan Halk Cepheliler, DHF’liler ve esnaflar işkenceci, katil polislere müdahale edip Fırat Kocamış’ı ellerinden aldılar. Sivil polis aracı ve polisler tekmelenerek kovuldu. Boynundan ve vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan Fırat’la birlikte polise müdahale edilirken biber gazı sıkılmasından dolayı insanlarda etkilendi. Dersim de polis bu saldırılarla Berkin Elvan için yapılacak boykotu engellemeye çalışıyor. AKP’nin eli kanlı katillerini uyarıyoruz. Saldırılarla, adam kaçırmalarla ancak öfkemizi büyütürsünüz. Berkin’in katillerini teşhir etmeye ve hesap sormaya devam edeceğiz.

Bursa - Gemlik: Adaleti Biz Sağlayacağız Berkin’in katillerinin açıklanması ve yargılanması için her hafta yapılan adalet nöbeti 18 Mayıs günü de devam etti. Halk Cepheliler AVM önünde toplanarak Berkin için adalet istediler. Okunan açıklamada; “Berkin’i vuran polisler hakkında herşey açığa çıkmış ve biliniyorken faşist AKP ve onun mahkemelerinin halen katilleri koruyup sakladığı, Berkin’in katillerinin açıklanıp yargılanıncaya kadar adalet mücadelesinden vazgeçmeyeceklerini” söylediler. Yarım saatlik oturma eylemine geçilerek yapılan ajitasyonda, “her tarafı kokuşmuş düzenden gerçek adalet beklemiyoruz Berkin için de Soma’da katledilen işçiler için de adaleti biz sağlayacağız yaşasın halkın adaleti” denilerek eylem sonlandırıldı.

Adana: Her hafta olduğu gibi İnönü Parkı’nda saat 13.00’da bir araya gelen Halk Cepheliler Berkin Elvan için adalet istemeye, görüntüleri basına dağıtılan katil polislerin yakalanarak halk önünde yargılanmalarını istemeye devam ettiler. Yapılan açıklamada “Ülkenin dört bir yanında AKP’nin katil polisleri Tayyip


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

293

Erdoğan’dan aldığı talimatı yerine getiriyor… Adana’da, İzmir’de, İstanbul’da, Dersim’de, Ankara’da, Soma’da gazıyla, copuyla, plastik mermisi ve TOMA’sıyla halka saldırmaya devam ediyor… Sıktığınız suyun, gazın içinde çırpınanlar sizlersiniz ve boğulmaya mahkum olacaksınız çünkü Soma’da çöken maden değil çürümüş düzeniniz. TOMA’larınızla, gazlarınızla ne yapabileceğinizi siz de biliyorsunuz siz bir avuç biz ise milyonlarız. Berkin’den, Soma’ya adalet talebimizi büyütecek katillerden hesap soracağız” denildi. Eylem atılan sloganlarla ve halka yapılan sesli propaganda ile sona erdi.

Ankara: Dev-Genç’liler 19 ve 20 Mayıs tarihlerinde tüm kampüs ve çevresinde toplu şekilde afiş astı. Çalışmalar boyunca ön tarafta Berkin’in resmi arka tarafta “21 Mayıs’ta ODTÜ Boykota” yazan tişörtler giyildi. Toplu şekilde bölümler dolaşılarak boykotun amacı anlatılarak bildiri dağıtıldı. ODTÜ öğrencilerinin de ilgi gösterdiği çalışma süresince Fizik Bölümü önüne masada açılarak boykotun amacı anlatıldı. Akşam saatlerinde ise ODTÜ Çarşı’ya bildiri dağıtımına geçildi. Sonrasında Yurtlar Bölgesi’ndeki yurtlar ve odalar tek tek dolaşılarak öğrenciler boykota çağrıldı.

DERSİM LİSELİ DEV-GENÇ’TEN BOYKOT


294

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Berkin’e Gezi Şehitlerine ve Soma’da Yanan Yüreklere Adalet İstiyoruz! Yürüyüş, 18 Mayıs 2014, Sayı 417 Berkin Elvan İçin, Haziran Şehitleri için, Soma’da katledilen madenciler için ADALET mücadelemiz sürüyor... Katilleri yargılayacağız!

İstanbul - Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi: Soma’da yüzlerce işçinin katledilmesi üniversitelerde öğrenciler tarafından boykotlar ve anmalarla teşhir edilmeye devam ediyor. 14 Mayıs’ta katliamın yaşandığı gün refleks eylem biçiminde boykot düzenleyen MSGSÜ(Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) öğrencileri tüm dersleri boykot ederek “Soma’nın Hesabını Soracağız! / MSGSÜ Öğrencileri” pankartıyla beraber Levent’teki Soma Holding önüne yürüyerek basın açıklaması gerçekleştirdi. Akabinde süren boykotlar sonucu 16 Mayıs günü de okuldaki öğrencilerin de katıldığı bir forum düzenlendi. Forum boyunca konuşulanlar doğrultusunda 20 Mayıs günü başlayacak olan finallerin boykot edilmesi kararı çıktı. Ve öğrenciler Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanlığı ile yapılan yoğun görüşmeler sonucunda sınavların iptal edilmesi kararını okul yönetimine kabul ettirdi. Elde edilen bu kazanımla beraber 20 Mayıs’ta sabah saatlerinde okulda toplanmaya başlayan öğrenciler Grup Yorum’un “Madenciden” şarkısıyla beraber anma hazırlıklarına başladı. Okulda iki bölümde ders olduğunu öğrenen öğrenciler Modern Dans ve Restorasyon bölümlerine de giderek sınav ve dersleri iptal ettirip tüm öğrencileri anmaya kattılar. Öğle yemeği sırasında ses çıkarma eylemi yapan öğrenciler sloganlarla arkadaşlarını anmaya davet ettiler. Anma sonrası toplanan kitle “Soma için direniş, Soma için boykot! - MSGSÜ Öğrencileri” pankartıyla aynı içerikte atılan sloganlarla okul içinde yürüyerek basın açıklaması yapıldı.

Ankara - ODTÜ (Ortadoğu Teknik Üniversitesi): Berkin için, Soma için ve Gezi Şehitleri için 21 Mayıs’ta ODTÜ Boykot’a! ODTÜ’de Dev-Genç’liler tarafından çağrısı yapılan “Berkin için, Soma için ve Gezi Şehitleri için 21 Mayıs’ta ODTÜ Boykot’a” çalışmaları devam ediyor. 15


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

295

Mayıs’ta Dev-Genç’liler ODTÜ kampüsünde SOMA Katliamı’nı teşhir eden 20 tane yazılama yaptı ve 8 tane ozalit astı. Yemekhanede asılan pankartın dışında ayrıca Fizik önünde masa açıldı ve bildiri dağıtıldı. Yemek saatlerinde toplu bir şekilde yemekhane dolaşılarak ajitasyon ve sloganlar atıldı. Dev-Genç’liler 19 ve 20 Mayıs’ta tüm kampüs ve çevresinde toplu şekilde afiş astı. 20 Mayıs tarihinde sabah erken saatlerinde okulun merkezi yerlerine boykota çağrı yapan 10 pankart asıldı, yazılamalar yapıldı. Çalışmalar boyunca ön tarafta Berkin’in resmi arka tarafta 21 Mayıs’ta ODTÜ boykota yazan tişörtler giyildi. Toplu şekilde bölümler dolaşılarak ajitasyonlar ve sloganlar eşliğinde bildiri dağıtıldı. ODTÜ öğrencilerinin de ilgi gösterdiği çalışma süresince Fizik Bölümü önüne açılan masada neden boykot yapıldığı ve adalet talebi öğrencilere anlatıldı. Boykot programından bahsedildi. Akşama kadar süren bölümlerdeki toplu bildiri dağıtımından sonra ODTÜ çarşıya bildiri dağıtımına geçildi. Sonrasında yurtlar bölgesindeki yurtlar ve odalar tek tek dolaşılarak öğrenciler boykota çağrıldı.

Kocaeli Üniversitesi: Kocaeli Üniversitesi öğrencileri 14 Mayıs’ta Manisa Soma’da meydana gelen maden katliamına karşı okullarını boykot etti. Sosyal tesisler önünde toplanan öğrenciler, sloganlarla rektörlük önüne yürüyerek bir basın açıklaması yaptı. Dev-Genç’lilerin de katıldığı basın açıklamasının ardından Perşembe ve Cuma günleri için boykot çağrısı yapıldı. Ayrıca Kocaeli halkı Soma’da yaşanan katliamı protesto etmek için aynı gün Cumhuriyet Parkı’nda toplandı. Cumhuriyet parkından yürüyüşe geçen kitle AKP binasına yürüdü. AKP binası önünde polis barikatıyla karşılaşan kitle polisle çatışmaya girmiştir. Polisin müdahalesi sonucunda aralarında Dev-Genç’lilerin de bulunduğu kitle Dünyagöz mevkiinde barikat kurup ateşe verdi. Olay sırasında sivil faşistler eylemcilere saldırarak bir Dev-Genç’li kadını bacağından bıçakladı. Kocaeli Dev–Genç bir açıklama yaparak; “Sivil faşistler soruyoruz yaptığınız saldırılar bizi yıldırabilir mi? HAYIR! Çünkü devrimci irademiz ve devrimci bilincimiz 43 yıldır işkencelere ve saldırılara boyun eğmemiştir. Ve eğmeyecektir. Yapılan bu saldırının hesabını soracağız denildi. Dev-Genç’liler 19 Mayıs’ta İzmit Merkez Yürüyüş yolunda tutsak öğrenciler için masa açıp imza topladı. Açılan masada öğrencilerin neden tutsak düştükleri ajitasyonlarla halka anlatıldı. İmza kampanyası için yapılan sesli çağrıyı duyan insanlar imza atmak için masaya gelip imza attılar.

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi: Soma Katliamının Sorumlusu Katil Devlettir Hesap Soracağız Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi’nde 14 Mayıs’ta Soma’da maden ocağında


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

296

çıkan patlama sonucu hayatını kaybeden madenciler için basın açıklaması ve yarım saatlik oturma eylemi yapıldı. Eylem öncesinde üniversitenin önünde ve içinde bildiri dağıtımı yapıldı, sesli çağrılar yapılıp öğrenci gençlik saat 16.00’da yapılacak olan basın açıklaması ve oturma eylemine çağrıldı. Ardından yemekhanenin önüne geçilip “Soma’daki Katliamın Sorumlusu Devlettir Hesap Soracağız -Tekirdağ DEV-GENÇ, DÖB, NKÜ ÖĞRENCİLERİ” pankartı açılıp oturma eylemine geçildi. Oturma eylemi boyunca hesap soran sloganlar atıldı. Okunan açıklamada; “… Meydana gelen her ölümden bizzat başbakan ve bakanlarıyla tüm AKP hükümeti sorumludur” denildi. Öğrencilerle sohbet edildi ve bu katliamların ne ilk ne de son olduğu sorunun düzen sorunu olduğu vurgulandı. Ertesi gün yine burada olunacağı belirtilerek eylem iradi olarak sonlandırıldı. 15 Mayıs’ta da Dev-Genç ve DÖB tarafından yürüyüş düzenlendi. Yemekhane önünden başlayan yürüyüş merkezi dersliklerin olduğu binanın önüne gelinip burada ajitasyonlarla yürüyüşün amacı anlatıldı, öğrenci gençlik yürüyüşe davet edildi. Bu sırada kitlenin önü ÖGB tarafından kesildi. Rektör yardımcısı gelip konuşmak istediğini söyledi. Yapılan görüşmede rektör yardımcısı yürüyüşün bitmesini kitlenin dağılmasını istedi. Ancak Dev-Genç’liler tarafından yürüyüşün amacı anlatıldı. Gerekirse her gün yürüneceğini, yürüyüşün ne kadar süreceğine öğrencilerin karar vereceği, bu konuda geri adım atılmayacağı anlatıldı. Buradaki programın ardından kitle Çamlık Kafe’ye giderek orada da katliam protesto edildi. Gençliğe bu kazaların kader olmadığı anlatıldı. Son olarak tekrar yemekhanenin önüne gelindi. Burada hayatını kaybeden madenciler için 1 dakikalık saygı duruşundan sonra eylem sona erdi. Eyleme 50 kişi katıldı.

Samsun Dev-Genç: Soma’nın Hesabını Soracağız! Samsun’da Dev-Genç’liler Soma’da yaşanılan katliam için pankart astılar. 16 Mayıs Cuma günü Atakum üst geçidinde saat 17:00’da asılan pankartta “Soma Katliamdır, Katleden Devlettir, Hesabını Soracağız! Dev-Genç” yazılarak, katledilen yüzlerce canın hesabının sorulacağı halka ve düşmana duyuruldu.

Çanakkale - 18 Mart Üniversitesi: 14 Mayıs günü (ÇOMÜ) Çanakkale 18 Mart Üniversitesi öğrencileri de ÖSEM (Öğrenci Sosyal Eğitim Merkezi) önünde oturma eylemi başlattılar. 12.30’dan sonra ise öğrenciler tüm fakültenin kantinlerini gezip ajitasyonlarla dersleri boykot etmeye çağrıldı ve oturma eylemine katılmaları istendi. Katliama ÇOMÜ öğrencileri sessiz kalmadı ve alkışlarıyla destek verdiler. Toplanan kitle tekrar ÖSEM önüne gelerek buradan saat 15.30’da merkeze kadar yürüyüş şeklinde eylem alanına gidilecekti.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

297

Edirne - Tıp Öğrencileri: 14 Mayıs’ta Tıp Öğrencileri (TÖK) Balkan Yerleşkesi’nde bir boykot başlattı. Derslere girmeyen öğrenciler Fen-Edebiyat Fakültesi önünde toplandılar. Sloganlarla Soma’daki katliam lanetlendi. 15 Mayıs’ta eylemler devam etti. Öğrenci Kolektifleri, Kaldıraç ve Dev-Genç’liler Ayşekadın Yerleşkesi’nde boykot çalışması yaptılar. Eğitim Fakültesi, Sosyal Bilimler MYO ve kantinler gezildi. Tek tek sınıfların kapısı çalınarak dersteki öğrenciler boykota çağrıldı. Kantinlerde sesli ajitasyonlar çekildi. Acıyı yüreklerinde hissetmeyen bazı öğretmenlerle ise tartışıldı. Saat 12.00’da Emek ve Meslek Örgütleri, greve giden sendikalar Belediye önünde toplandı. Kortej oluşturulup SGK’ya yürüyüşe geçildi. Yürüyüş boyunca sloganlar atıldı.

Kütahya - Dev-Genç: Kütahya Sevgi Yolu’nda 15 Mayıs’ta bir araya gelen Dev-Genç’liler Soma katledilen maden işçileri için oturma eylemi yaptı. Halkın yoğun ilgisi ile karşılaşan Dev-Genç’liler sık sık hesap soran sloganlar attı. Eyleme 70 kişi katıldı. Eylem “Haklıyız Kazanacağız” ve “Madenciden” adlı marşları söylendikten sonra iradi olarak bitirildi. 17 Mayıs’ta da bir araya gelen Dev-Genç’liler Soma’da katledilen madenciler için oturma eylemi yaptı. Sevgi Yolu girişinde gerçekleşen eylemde Dev-Genç’liler sık sık aynı içerikte sloganlar attı. Yapılan ajitasyonlarda AKP iktidarının katliamın baş sorumlu olduğu, dün Roboski’de, Reyhanlı’da, Gazi’de, 19 Aralık’ta, Gezi’de katleden devlet bugün de Soma’da halkı katlettiğini, bu katliamların hesabının sorulacağını anlatan konuşmalar yapıldı. En son “Bir Ceza İstiyorum” şiirinin okunmasının ardından eylem sonlandırıldı. Adana - Çukurova Üniversitesi: Çukurova Üniversitesi öğrencileri 15 Mayıs’ta “Çukurova Uyuma Emekçine Sahip Çık” diyerek bütün öğrencileri boykota davet etti. 12.30’da toplanan kitleyle beraber R alanından yaklaşık 1000 kişi Çukurova Üniversitesi girişine yürüdü. Okulun girişini çift yönlü trafiğe kapatarak herkesi boykota çağırdı. Yürüyüş sırasında Kürtçe, Türkçe ve Arapça sloganlar atıldı. Çukurova Üniversitesi Dev-Genç’liler olarak Soma’da katledilen işçilerin yanındayız. Son maden işçisi de maden ocağından çıkarılana dek mücadeleye devam edeceğiz denildi. Çukurova Üniversitesi öğrencileri ve Adana gençliği 18 Mayıs günü de Baraj Yolu Gençlik Meydanı’na halk kürsüsü kurdu. Kurulan kürsüye halkın yoğun ilgisi vardı. İnsanlar AKP iktidarına ve düzene öfkesini dile getirdi. Mücadele çağrısı yapıldı. Sivil polislerin baskısının yoğun olduğu eylemde söz alan insanlar “işçileri katledenleri gizliyorlar ama işçileri sahiplenenleri baskılarla sindirmeye ça-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

298

lışıyorlar” diyerek tepkilerini dile getirdiler. Adana Dev-Genç olarak herkesi meydanlara işçileri sahiplenmeye çağırarak eylem bitirildi.

Mersin Üniversitesi: Mersin Üniversitesi Çiftlikköy Kampüsü’nde 14 Mayıs’ta Dev-Genç’lilerin de aralarında bulunduğu devrimci demokrat öğrencilerin çarşıdaki çağrılarıyla basın açıklaması ve oturma eylemi yapıldı. Dev-Genç’liler 15 Mayıs sabahı yapılacak boykota ajitasyonlarla çağrı yaptı. Akşam saat 19.00’da Mersin Form önündeki eyleme katılan gençlik halk ile birlikte AKP ilçe binasına yürümek istediler. Katil polis halkın önüne barikat kurdu. Bunun üzerine Dev-Genç’liler yürüyeceklerini söylediler. Ancak diğer sol gruplar polis ile anlaşarak kitleyi geri çevirdi. Dev-Genç’liler de kitleye ajitasyon çekerek diğer solun teslimiyetçi tavrını teşhir etti. Daha sonra eylemden çekildi. 15 Mayıs sabahı devrimci demokrat öğrenciler kampüsün giriş kapısını araçlara ve öğrencilere kapatarak boykot çağrısı yaptılar. Kapıdaki kitleye ajitasyonlarla eylemi ve yaşananları anlattılar. Öğrencilerin destek verdiği eylem saat 9.00’ da bitirildi.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

299

AKP’ni̇n Mahkemeleri̇ Faşi̇zmi̇n Yasallık Kılıfıdır! Mahkemeler Adaletsi̇zli̇ği̇ Olağanlaştırmışlardır! ADALET İÇİN BOYKOT! Yürüyüş, 1 Haziran 2014, Sayı 419 Adalet’e açız. Halkın her kesimi adalet açlığı çekiyor. Soma’lı işçiler adalet istiyor… Enes’in ailesi adalet istiyor, Haziran Ayaklanması şehitleri adalet istiyor, Berkin Elvan’ın, Uğur Kurt’un ailesi adalet istiyor…Üstelik her ikisinin katilleri biliniyor. Katiller elleri kollarını sallayarak, başka insanları katletmek için hergün göreve gönderiliyorlar…Onlar Berkin için adalet isteyenleri kurşunluyorlar… Hak ve özgürlük talepleri gaz, bomba, jopla, kurşunlarla bastırılmaya çalışılıyor. Memurlar, doktorlar, sağlıkçılar, öğrenciler, esnaflar, işçiler adalet istiyor. Keyfi bir biçimde özgürlükleri çalınan devrimci tutsaklar adalet istiyor. Söz söylemenin yasak olduğu, özgürlük talep etmenin terör faaliyeti kabul edildiği, haklarına sahip çıkanın şiddetle bastırıldığı, direnenin tutuklandığı bir dönem yaşıyoruz. Toplu yargılamalar yapılıyor, toplu katliamlar gerçekleşiyor. AKP 12 Eylül askeri cuntanın uyguladığı sıkıyönetim ve baskıyı daha ileri bir noktaya taşıdı. Adı konmamış bir sıkıyönetim uygulanıyor. Polis Uğur Kurt’u hedef gözeterek öldürdükten sonra Başbakan Erdoğan, “polislerimiz nasıl bu kadar sabırlı olabiliyor, anlamıyorum” diyerek katliamlarına devam etmelerini istedi. Buna karşı tek bir yargı mensubu bırakın soruşturma açmayı herhangi bir söz söyleyemediler. MAHKEMELER HALKI SİNDİRMENİN ARACIDIR AKP iktidarına sıradan bir eleştiri getiren aydın, sanatçı, gazeteci, oyuncular hakkında ya tazminat davaları ya da ceza davaları açılıyor. O da olmazsa vergi denetimine tabi tutuluyor. AKP politikalarına karşı eylem yapanlar ise ağır hapis cezaları tehditi ile haklarında davalar açılıyor. Tutuklanıp F tipi hapishanelerindeki tecrit hücrelerine atılıyorlar. Türkiye genelinde direndiği için yargılanan memur sayısı 2000 kişiyi geçti. Sadece Kırklareli ilinde Haziran Ayaklanması döneminde 1000’den fazla kişi


300

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

hakkında dava açıldı. Aynı dönemde İstanbul’da Haziran Ayaklanması nedeniyle açılan davalardan sadece birindeki sanık sayısı 255’dir. Bu rakamlara bakıldığında rahatlıkla diyebiliriz ki, Haziran Ayaklanması nedeniyle onbinlerce kişi hakkında dava açıldı. Bu davaların tek bir nedeni vardı. Halkın en temel hakkı olan direnme hakkını kullanması. Avukatlarda bundan farksız değildir. Mesleği etkin kullandığı için hakkında dava açılan avukat sayısı 100’ü aştı. Avukatlar müvekkillerinin haklarını savunurken, hak ve adalet mücadelesi verirken ya duruşma salonlarından, savcı odalarından atılıyor ya da haklarında davalar açılıyor, tehdit ediliyorlar. Gözaltına alınıyor, tutuklanıyorlar. Artık avukatlar da mesleklerinin gereğini yapabilmek için bedel ödemeyi göze almak zorundalar. Oysa savunma görevi avukatın mesleki sorumluluğudur. Avukatın savunma görevini gereği gibi yerine getirmemesi mesleğin yozlaşması, avukatın kendine yabancılaşmasıdır. AKP iktidarının halka karşı uyguladığı baskı karşısında adalet mücadelesini yükseltmek zorunluluk teşkil etmektedir. AKP iktidarı tüm güçlerini halka karşı sa-

TA

YA

AF

ESN

ODTÜ

T

KO

Y -BO

-BOY

KOT

D-B

OY

KO

T


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

301

vaşa yöneltirken avukatlarda adliye binalarına hapsolarak adalet mücadelesi veremezler. Çünkü yargı siyasi iktidarın politikalarını uygulayıcı haline gelmiştir. Yargı çetecileri, hırsızları, katilleri, yolsuzluk konusunda uzmanlaşanları aklarken, devrimcileri, direnenleri, hak ve özgürlük talep edenleri baskı altına almaktadır. Yargı taraflı olduğunu, siyasi amaçlarla davrandığını göstermekten sakınmamaktadır. Mahkemeler hukuka ya da kanunlara uygun davranmamayı olağan hale getirmişlerdir. Hukuksuzluğun, keyfiyetin dayatıldığı koşullarda hukukçulara düşen görev mücadeleyi yükseltmektir. O HALDE BOYKOT SAVUNMA HAKKININ SAVUNULMASIDIR. BOYKOT AVUKATLIK MESLEĞİNE SAHİP ÇIKMAKTIR! Adalet mücadelesi onur mücadelesidir. Adalet mücadelesi için, demokrat, devrimci, muhalif olmak gerekmiyor, meslek onurunu taşıyan her avukat adalet mücadelesi vermelidir. Avukatlık mesleği adalet mücadelesinin özüdür. Avukatlardan istenen adaletsizliğin kanıksanması, kabul görmesidir. Zulmün hukuku egemen olsun istiyorlar. Halk için değil, egemenler için adalet uygulansın istiyorlar. Adalet bir avuç işbirlikçi, hırsız, yağmacı çıkarının güvencesi olsun istiyorlar. Hiç bir hukukçu bunu kabul etmemelidir. Mesleğine, etik ilkelerine saygı duyan her hukukçu iktidarın adalet sistemine karşı koymalıdır yapamıyorsa itiraz etmeli, bir biçimde tepkisini dile getirmelidir. Boykot her avukatın nerde olursa olsun tepkisini dile getireceği bir eylem biçimidir. Adaletin olmadığı yerde mahkemelerin boykot edilmesi savunma mesleğinin görevi olmalıdır. Avukatların adalet mücadelesi, halkın hakları, halkın özgürlükleri içindir. Avukat müvekkillerinin çıkarlarını korumakla yükümlüdür. Halkın avukatları halkın çıkarlarını korumakla yükümlüdür. Mahkemelerin asıl işlevini yerine getirmesini sağlamalıdırlar. Mahkemeler yasa ile bağlı oldukları görevlerini yerine getirmeyi bırakmışlarsa avukatlar hala görevlerini yapıyormuş gibi davranamazlar. Müvekkillerini aldatamazlar. Avukatın mücadelesi müvekkilinin mücadelesidir. Bu nedenle müvekkillerimiz ve halkımız da boykota destek vermelidir. Müvekkillerimizi ve meslektaşlarımızı, Hak ve Özgürlüklerimiz için, Haziran şehitleri için, Berkin için, Uğur için, Soma için Adalet için… BOYKOT’A çağırıyoruz.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

302

Devrimci Halk Kurtuluş Cephesi Basın Bürosu’nun 28 Mayıs 2014 Tarih ve 430 No’lu Bülteni

Kırmızı Maskelerimizle Adalet Arıyoruz! Bulacağız! Bize kırmızı maske takmayın diyenler; bulun Uğur’un Berkin’in Haziran şehitlerinin ve tüm halk çocuklarının katillerini bizde kırmızı maske takmak zorunda kalmayalım. Bulun, tutuklatın yargılayın ceza verin haydi... Elinizi tutan mı var? Ama bulamazsanız sizde kırmızı maske takacaksınız ya da bırakacaksınız herkes kendi işini kendi meşruluğu ve haklılığı çerçevesinde yapacak. Liseli Dev-Genç’liler, 22 Mayıs’ta, Berkin Elvan’a, Haziran Şehitlerine ve Soma’da katledilen 307 madenciye adalet istemek için, Okmeydanı’nda, İstanbul Ticaret Odası Lisesi’nde dersleri boykot ettiler. AKP’nin faşist polisleri, adalet isteyen 14-15 yaşındaki liselilere gaz bombalarıyla ve gerçek kurşunlarla saldırdılar. İşkence yaparak gözaltına aldılar. Halka gözdağı vermek, halkın direnişi ve devrimcileri sahiplenmesini engellemek için, mahalle içine yayılan yüzlerce polis terör estirdi. Bu saldırıda, belediye işçisi Uğur Kurt, Okmeydanı Cemevi’nin bahçesinde polisler tarafından başından vurularak katledildi. Ancak AKP’nin polisleri kana doymadı. Bir gün sonra, 23 Mayıs günü, Okmeydanı’nda ikinci canı, Ayhan Yılmaz’ı katletti. Uğur ve Ayhan’ın katili de AKP’dir. Bizzat “Yatıyorlar kalkıyorlar Berkin Elvan diyorlar” diyen Başbakan Erdoğan’dır. Faşist terörüne karşı boyun eğmeyen, BERKİN’İN KATİLLERİNİ TUTUKLAYIN diyen, direnen halka karşı açık savaş ilan eden AKP iktidarı, hakkını arayanların, adalet isteyenlerin üstüne kurşun yağdırıyor. Uğur Kurt ve Ayhan Yılmaz’ın katliamının ardından Başbakan, bir yandan Okmeydanı’nı “DHKP-C’nin kuluçka yuvası” ilan ederek, diğer yandan da ‘Polisimiz nasıl bu kadar sabırlı olabiliyor şaşırıyorum’ diyerek yeni saldırıların, yeni katliamların işaretini verdi. Yandaş medyasında “Okmeydanı’nı karıştıran dörtlü” diye attığı manşetlerle devrimcileri hedef gösterdi. 26 Mayıs günü sabaha karşı, devrimci kurumlar yine helikopterler eşliğinde basıldı. Başta Okmeydanı, Armutlu, Gazi Mahallesi olmak üzere onlarca eve baskınlar düzenlendi. Onlarca dev-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

303

rimci, halktan insan ve liseli gözaltına alındı. Başbakanından bakanlarına kadar yandaş medya ile işbirliği içinde; AKP’nin suçlarının, terörünün, hukuksuzluğunun üzerini örtmek için Uğur ve Ayhan’ın öldürülmesini “Alevi-Sünni çatışması” veya “rant” meselesi olarak gösterilmeye çalıştılar. “Dış güçler”, “Provokasyon” dediler. Gerçek, “Alevi-Sünni” ya da “rant” meselesi değil halk düşmanı AKP’nin katliamıdır. Halkın birbiriyle sorunları yoktur. Sorunu yaratan AKP’dir. Bu nedenle mesele provokasyon değil; AKP faşizminin, halk düşmanlığını gizlemek, Uğur’un infazının üzerini örtmek için devrimcileri hedef tahtasına almasıdır. Soma’da öldürdükleri 307 işçimiz de mi aleviydi? Değil tabi... Tayyip Erdoğan suçunu gizlemek için telaşla devrimcilere saldırıyor. Telaşı korkusundandır. Burjuva anlamda bile bir terbiye ve görgüden uzak, hırsız, düzenbaz Tayyip ağzına geleni söylüyor. “Hık deyicileri” sesini bile çıkarmıyorlar. Ama biz fırça attığı, işten attırmakla tehdit edip hizaya getirdiği köşe yazarlarına benzemeyiz. Biz devrimciyiz. Cephe’nin adaletinin tecellisinden korkan, ödlek Tayyip bizi tehditlerle korkutamaz. Sahte kabadayılığı bize sökmez. Bağırtı-çağırtıyla, yalan ve demagojiyle, Berkin’in, Uğur’un, Ayhan’ın katili olduğu gerçeğini değiştirmez. Katildir; çünkü polislere emri veren Erdoğan’dır. AKP faşizmi, kentsel dönüşüm adı altında gasp etmeye çalıştığı, gençliği fuhuş, kumar, uyuşturucu batağına sürükleyerek yozlaştırmak istediği bu mahallelerde karşısına Cephe çıktığı için, AKP’nin planlarını bozduğu için, rantını engellediği için Erdoğan, Okmeydanı’nı “DHKP-C’nin kuluçka yuvası” ilan etmiştir. Devrimci bir örgütün, bir halk hareketinin yoksul, emekçi mahallelerinde örgütlü olması, halkın desteğini alması, şaşılacak bir durum değildir. Emperyalizm ve AKP’nin halkları yozlaştırmasının karşısına Hasan Ferit Gedikler’i çıkaran Cephe’yi umut olarak gören bu mahallelerde yaşayan halktır. Katliamları, operasyonları, provokasyonları, yalanları, kışkırtmaları bundandır. İşte kırmızı maskeliler, AKP faşizminin yozlaştırmaya çalıştığı, evlerine göz diktiği bu mahallelerin gençleridir. Kırmızı maskeliler, bu ülkenin evlatlarıdır. Ezilen, sömürülen, katledilen, evlerine, aşlarına göz dikilen, sürülen bu halkın çocuklarıdır. Elbette ki; bu halkın ekmek, adalet, özgürlük mücadelesinde onlar da olacak. Hem de en ön saflarda… Elbette ki; 19-22 Aralık Katliamı’nın sorumlularının cezalandırılmasını isteyecekler, bedenleri kömüre dönmüş devrimcilerin katillerinin bulunmasını isteyecekler. Berkin’in, Haziran direnişinin, Hasan Ferit’in, Soma’nın katillerinin yargılanmasını isteyecekler. Elbette ki devletin yakasına yapışacaklar ve hesap soracaklar. “Yüzleri kırmızı maskeliler”, “eli silahlılar” demagojileri, devrimcileri hedef göstermeleri korkularındandır. Bu ülkede devletin halka kurşun sıkma, çocukları katletme, hapishanelerde ateş-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

304

li ve kimyasal silahla tutsakları katletme, yakma özgürlüğü var. Çalma özgürlüğü var. Memleketi satma özgürlüğü var; devrimcilerin maske takma özgürlüğü yok! Öyle mi?... O kadar basit değil... Faşizm; şiddeti karşısında devrimci şiddeti, adaletsizliği karşısında devrimci adaleti bulacak. Faşizm parlamenter yoldan yıkılmaz. Savaşmak zorundayız. Bundan kaçış yok. Ekmek almaya giden 14 yaşındaki çocuklarımıza gaz bombası atıyorsa, Uğur Kurt gibi gittiği cenaze töreninde kendisi ölüyorsa, bu iktidara karşı savaşmak anamızın ak sütü gibi helaldir… Faşizmin demokrasisi yoktur. Faşizmin hukukunun hüküm sürdüğü bir ülkede ne yapacak devrimciler, faşizmin cellatları tanısın diye kimliklerini mi verecekler? Ellerinde hiç bir somut delil yokken, adı var kendi olmayan gizli tanıkların sahte, düzmece ifadeleriyle devrimcilere onlarca yıl ceza verdiren polislere yüzlerini mi gösterecekler? Polis kask numaralarını silerken, kamera kayıtlarından katliam görüntülerini silerken iyi... Gazın olmadığı yerde bile yüzüne maske takarak vahşice saldırırken, kendini gizlerken iyi... Bunlara kimsenin sesi çıkmıyor. Ama biz katil, hırsız, halk düşmanı iktidara karşı yüzümüzü kapatırken kıyamet kopuyor. Ethem Sarısülük’ün katili yüzünü saklamak için mahkemeye saç ve sakal peruğu takarak gelirken sorun yok. Kimden ve neden saklanıyordu? Ona neden itiraz etmediniz? Elbette ki; 14 yaşındaki Berkini’miz de, sapanlı teyzemiz de kırmızı maske takacak. Elbette ki; yüzümüzü kapatacağız. Eldiven de takacağız. Hatta araştıracağız, daha iyi nasıl kamufle olabiliyorsak yeni biçimlerini de yöntemlerini de öğreneceğiz. Kamuflaj, savaşlarda kullanılan bir yöntemdir. Düşmana yerini belli etmemek için ortama uyarsın ve hemen fark edilmeyecek şekilde kendini saklarsın... İşte biz de bir savaş yürütüyoruz. Bu savaşı devlet başlattı, ilk ateşi devlet açtı, ilk silahsızı devlet vurdu, kendi karakollarında dergi satan gençleri öldürdü, yasal dergi satanı sırtından vurdu bu devlet... Elbette savaşacağız... Elbette ki; biz de kendi kamuflajlarımızı yapacağız. Elbette ki yüzümüzü göstermeyeceğiz. Bu bizim, zalimlere karşı savaşan tüm dünya halklarının HAKKIDIR...VE HATTA BİR ZORUNLULUKTUR. Asıl sorun “kırmızı maskeliler” ve “eli silahlılar” sorunu değildir. Kırmızı maskeliler nezdinde süren bir adalet isteği vardır. Haklar ve özgürlüklerin gasp edilmesine karşı süren direniş vardır. Konunun özü budur. UĞUR’UN KATİLİ NEREDE... BULUN! BERKİN’İN KATİLİNİ BULUN!


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

305

307 MADENCİNİN KATİLİ NEREDE BULUN! HASAN SELİM’İN KATİLİNİ BULUN TUTUKLAYIN YARGILAYIN VE CEZALANDIRIN...O ZAMAN BİZDE KIRMIZI MASKE TAKMAYALIM! İLKOKUL ÖNLERİNE KADAR UYUŞTURUCU SATILIYOR ENGELLEYİN BÜYÜK DEVLETİNİZ ENGELLESE YA UYUŞTURUCU SATIŞINI. NE DİYOR HASAN FERİTİ VURANLAR “DEVRİMCİ ÖLDÜRÜN SORUN YOK AMA POLİSE DOKUNMAYIN. Neden...Çünkü ortaklar..Ortaksızın. 250 bin polisinizin gözünün içine baka baka satıyorlar uyuşturucuyu. Çünkü kolluyor ve koruyorsunuz onları. Bizde kırmızı fularlarımızla maskelerimizle torbacıdan çete başına kadar mahallerimizden sokaklarımızdan söküp atıyoruz onları. Atmaya da devam edeceğiz. Grup Yorum konseri düzenlemenin, konser bileti satmanın, yasal dergileri okumanın-dağıtmanın, cep telefonu kullanmamanın, “Parasız Eğitim” pankartı açmanın, YÖK’ü protesto etmenin, üniversite yönetimini eleştirmenin, basın açıklaması yapmanın, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne ve 1 Mayıs’a katılmanın ve daha sayabileceğimiz onlarca temel hakkın kullanılmasını bile suç sayıyor bu düzen. Demokratik bir eylem nedeniyle 15 yılı bulan hapis cezalarıyla davaların açıldığı, sokak infazlarının yapıldığı bu ülkede TOMA’larıyla, gaz bombalarıyla, otomatik silahlarıyla saldıran polislerin karşısında, devrimcilerin yüzlerini gizlemelerinden daha doğal ne olabilir? Ferhat’ı yasal Yürüyüş Dergisi’ni satarken kurşunlayıp felç ettiler. Engin Çeber’i; AKP iktidarını, Ferhat’ı sakat bıraktı diye protesto ettiği için hapishanede döverek, işkence ile katlettiler. İŞTE BİZ BU TABLODA ADALETİ ARIYORUZ, BULACAĞIZ! EMİN OLUN BULACAĞIZ...

BOYKOT YAPMAK YASAL, DEMOKRATİK, MEŞRU BİR HAKTIR! Aylardır Türkiye’nin dört bir yanında Berkin Elvan için, Hasan Ferit için, Haziran Ayaklanması şehitleri için adalet istiyoruz. AKP iktidarı, kör, sağır, dilsiz. Bırakalım şehitlerin katillerini arayıp bulmayı tam tersine saklıyor. Tehditler savuruyor. Yeni katliam talimatları veriyor. Ve her geçen gün yeni şehit haberleri geliyor. İşte AKP’nin bu umursamaz tutumuna ve artan saldırılarına karşı; İstanbul Gazi Mahallesi’nde Liseli Dev-Genç’liler, Ankara ODTÜ’de ve İzmir’de DevGenç’liler Berkin Elvan’a, Haziran şehitlerine ve Soma’da katledilen 307 madenciye adalet için okul boykotları yaptılar. Boykot yasal, demokratik ve meşru bir haktır. Pasif bir direniş biçimidir boykot. Ancak AKP faşizmi buna bile tahammül edemedi. Gençliğin bu hakkını Okmeydanı’nda kana buladı. Bu gerçek bir kez daha boykot gibi pasif bir direniş hak-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

306

kını kullanabilmek için bile ölümü göze almayı gerektirdiğini gösterdi. Boykot; bir işi, bir davranışı yapmama kararı almaktır. Bir hizmetten yararlanmama hakkını kullanmaktır. Bir kimse, bir topluluk ya da bir ülkeyle, amaca ulaşmak için her türlü ilişkiyi kesmektir. Liseli Dev-Genç’liler de boykot hakkını kullanmıştır. AKP’nin buna bile tahammülü yoktur. Kendi suçlarının, terörünün, hukuksuzluğunun üzerini örtmek için daha çok saldırıyor. Elinde taş varsa öldürebilirsin... Teslim olmayı reddettiyse öldürebilirsin... Şüphelendiysen öldürebilirsin... ‘Katli vaciptir’ diyor AKP hukuku.

ADALET İSTEMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ! AKP, halk düşmanlığında artık sınır tanımıyor. İşçi, memur, öğrenci bütün kesimlerden halkımızın her türlü hak arayışına, adalet talebine, protesto eylemlerine gaz bombalarıyla, kurşunlarla saldırıyor. Soma’da olağanüstü hal ilan ediyor ve her türden eylemi, basın açıklamasını yasaklıyor, avukatları işkencelerle gözaltına alıyor. Başbakan, kendisini protesto eden Somalılar’a küfür ediyor. Adalet isteyen bir kişiyi tokatlıyor. Yetmiyor, Erdoğan’ın müsteşarı iki özel timin yere yatırdığı halktan birini tekmeliyor. 10 yaşındaki çocuğu bile gözaltına alıyor. AKP faşizminin bu saldırganlığı karşısında ne yapacağız? Susacak mıyız? Halkımızı katletmesine, işsiz bırakıp açlığa, yoksulluğa mahkum etmesine, haklarımızı gasp etmesine göz mü yumacağız? Hakaretlerine, aşağılamalarına, küfürlerine kulak mı tıkayacağız? Adalet isteyenlere, hakkını arayanlara; akreplerle, TOMA’larla, gaz bombalarıyla, kurşunlarla saldırmasına, işkencelere, gözaltılara, hapisliklere ses çıkarmayacak mıyız? Ölümüze bile sahip çıkmamızı engellemesine boyun mu eğeceğiz? Vatanımızın satılmasına, yağmalanmasına, halkımızın emeğini çalmalarına, emperyalist uşaklığa karşı çıkmayacak mıyız? AKP faşizmi katledecek, sakat bırakacak hesap sormayacak mıyız? Saldıracak, şiddetin en pervasızını uygulayacak kendimizi savunmayacak mıyız? Adalet istemeyecek miyiz? Bu doğanın yasasına aykırıdır. Bu mümkün değildir. Adaletsiz yaşanmaz! Adalet, ekmek kadar, su kadar temel bir ihtiyaçtır. Tarihler boyunca halkın elinden adalet arama silahını hiçbir güç alamamıştır. AKP iktidarı, bizi katlederek, tutsak ederek, işkenceyle adalet mücadelemizi engellemeye çalışıyor. Buna izin vermeyeceğiz! Adalet istemekten asla vazgeçmeyeceğiz! Adaletsiz bırakılan halkın adaleti ol-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

307

mak devrimcilerin boynunun borcudur. Cephe’nin görevidir. Adaletsiz bırakılan halkın adaletini biz sağlayacağız. Bıkmadan usanmadan, yorulmadan, yılmadan adalet isteyecek ve hesap soracağız... Faşizmin terörüne karşı direnmek bir haktır. “Şiddete karşıyız” diyenler önce AKP faşizminin zulüm ve şiddetine karşı olmak zorundadır. Devlet halka saldırıyorsa elbette halkta da bunun bir karşılığı olacak. Çünkü haklı olan biziz. Meşru olan biziz... Emeği çalınan, iş cinayetlerinde ölen biziz... Emperyalizmin çıkarları için yağmalanan bizim ülkemiz. Dağları delik deşik edilen emperyalist şirketlere maden aratılan bu ülke bizim… Amerikan üsleri ile dünya halklarının katliam planlarının yapıldığı bu dağlar bizim. Adalet istemek; AKP faşizminden, zulmün, zorbalığın, katliamların, soygun ve talanın, hesabını sormaktır! Berkin Elvan’ın, Haziran şehitlerimizin, Soma’da katledilen 307 madencinin katillerinin bulunmasını, yargılanmasını istemektir. Zulmün karşısına dikilip adalet istemediğimiz sürece, AKP faşizmi iktidarını sürdürmek için daha fazla saldıracak, daha fazla katledecektir. Bu düzenin mahkemelerinde adalet olmadığını biliyoruz. Polise halka saldırı emrini verenlerin katilleri koruyup kolladıklarını biliyoruz. AKP’nin katilleri nasıl sakladığını, nasıl açıktan koruduğunu görüyoruz. Yine çok net bildiğimiz bir konu da adaleti ancak mücadelemizle sağlayacağımız ve katilleri; ancak onların yakasına yapışarak yargılayacağımızdır. Egemen sınıflar tarihin her döneminde devrimcilerin üzerine imha politikalarıyla gelmiştir. Devrime kadar da, bu imha politikasından vazgeçmeyecektir. Bunu sınıflar mücadelesinin bir yasası olarak biliyoruz. Bu nedenle AKP sınıf kiniyle saldırıyor devrimcilere. Ülke gerçeklerine yabancılaşmış, hak ve özgürlük mücadelesinden uzaklaşmış, halka ve devrimcilere değil Avrupa Birliği’ne yüzünü dönen, iktidarın hışmından korkan küçük burjuva aydın, yazar, gazeteciler de halkların tüm direniş tarihini yok eden bir aymazlık içinde aynı dili kullanarak devrimcilere saldırıyorlar. Liseli Dev-Genç’lilerin Berkin ve Soma Katliamı için boykot yaptıklarından söz eden yok. Komplo teorileri üretiyorlar. Onlar da AKP gibi katliam gerçeğinin üstünü örtüyorlar “maskeliler”, “eli silahlılar” diyerek. Daha yakın bir zaman önce Tayyip’in Berkin hakkında söylediklerini hatırlamaları bile gerçeği görmelerine, hangi tarafta olacaklarını belirlemeye yeter.

AYDINLAR, YAZARLAR, YÜZÜNÜZÜ BURJUVAZİYE DEĞİL, HALKA VE DEVRİMCİLERE DÖNÜN!


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

308

GERÇEK ORADA, GELECEK ORADA, KURTULUŞ ORADA! Demokrat olduğunu, AKP politikalarına karşı olduğunu iddia eden aydınlar, yazarlar, gazeteciler örgütlülük, duyarlılık ve sorumluluk üstlenme bakımından kendini sorgulamalıdırlar. Örgütsüz basın emekçileri patronların kölesidir... Başka bir şansları yoktur. Bu nedenle örgüte, örgütlülüğe, faşizme karşı mücadeleye düşmanlığı bırakmalıdırlar. Kuru bir AKP karşıtlığı, içi boş ve anlamsızdır. Aydın, yazar ve gazetecilere sesleniyoruz; Tayyip Erdoğan ile Aydın Doğan barışacak diye AKP’nin hoşuna gidecek söylem ve yazılar sizi, siz öyle görmeseniz de satılık kalem yapar. Onursuz yapar. AKP halka ve devrimcilere saldırırken onun suç ortağı olursunuz. Yüzünüzü burjuvaziye değil halka dönün. Gerçek orada. Gelecek orada. Halktan koptukça burjuvazinin her türlü etkisine ve yönlendirmesine açık hale gelirsiniz. Bugün görünen tablo böyledir. Halktan koptukça halkın en örgütlü gücü olan devrimcilere daha çok saldırmaya başlarsınız. Siz, polisin neden numarasız kask taktığını, yaka numarası söktüğünü, Haziran Ayaklanması’nda hayatını kaybedenlerin katillerinin neden bulunamadığını, sözde sanıkların neden mahkemelere gelmediğini sorgularsanız devrimcilerin neden maske taktığını da anlayacaksınız. 7 yıl süren 122 insanımızın hayatını verdiği Büyük Ölüm Orucu direnişinde pek çok aydın, yazar, gazeteci iktidarın dilini kullandı. Onlar gibi sahte oruç, kanlı iftar manşetleri attı. Ve iktidarların gözüne girdiler belki; ama 122 insanın ölümünde de pay sahibi oldular… Aydın olma sorumluluğu da halkın, gerçeğin, bilimin, tarihin önündeki engellerle savaşmayı gerektirir. İdeolojik mücadele, sınıflar mücadelesinin ayrılmaz bir parçasıdır. Emperyalizmle, burjuvaziyle ideolojik mücadeleyi kıran kırana sürdürmeyenler, asla zafer kazanamazlar. Kırmızı maskeliler tartışmasında bir boykotu, dünyanın en pasif eylemlerinden birisi olan boykotu destekleyip desteklememe ve bir hak ve özgürlük mücadelesini destekleyip desteklememe sorunu olarak neden görmüyorsunuz? Liselilerin boykotunu engellemek için yüzlerce polisi neden yığdın lise bahçesine, neden ablukaya aldın mahalleyi diye sormuyorsunuz. Bundanda geçtik, Uğur’un katili nerede neden hala bulunmadı diye soramıyorsunuz. neden. Bu ülkede katledenler, katilleri koruyup kollayanlar hiç bir zaman yargılanmadı. Ve yine ülkemizde hiç bir dönem bu kadar açıktan katiller korunup, mahkemelerde aklanmadı. 19 Aralık Katliamı’nın, Ulucanlar Katliamı’nın üstü örtüldü. 19 Aralık 2000 tarihinde katliamla geldiler 20 hapishaneye birden. Silahlarının sınırı yoktu, sayılarının da. Bir avuç devrimci tutsağın üzerine binlerle, on binlerle yürüdüler... On binlerce bombayla, makinalı tüfeklerle, alev saçan silahlar-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

309

la, sadece vücudu yakan gazlarla saldırdılar. 28 devrimciyi katlettiler. Tam yedi sene, 25 mevsim ölüm oruçlarında direndik… Bugün gerçeği görmüş olmalısınız. O günkü yanılgıya tekrar düşmeyin! Ayaklanmanın birinci yılına giriyoruz Haziran şehitlerimizin bir tekinin bile katili cezalandırılmadı. Bu gerçekliği, yalanı, demagojiyi en yakından görenler sizlersiniz. Sosyalist olmayabilirsiniz. Devrimci olmayabilirsiniz. Hatta kendinize solcu bile demiyor olabilirsiniz. Aydın olma namusu ve sorumluluğu adalet ve özgürlük kavgasında halkın yanında olmanızı, devrimcilerin yanında olmanızı gerektiriyor. AKP faşizmi “kırmızı maskeliler”, “eli silahlılar” diyerek devrimcileri katletmeyi, dernekleri, evleri, büroları basmayı meşrulaştırıyor. “Bunların katli vaciptir” diyor. AKP ile aynı ağzı kullanarak devrimcilere saldırıp bu suça ortak olmayın. Bu suçun ne akıllarda ne de vicdanlarda özeleştirisi yoktur. Bizim yalanımız, dolanımız yoktur. Her yaptığımız, söylediğimiz açık ve nettir. Su gibi durudur… Gerçeği silah yapıp mücadele ediyoruz. Adalet talebimiz aynı zamanda yalanla gerçeğin savaşıdır. Berkin’in katillerini neden bulmuyorsunuz? Berkin’in katillerini neden tutuklamıyorsunuz? Eğer bulmazsanız tutuklamazsanız hergün yeni Berkin’ler olabilir bu ülkede. Tamam; bize kırmızı maskeli teröristler diyenler, Eli silahlı diyenler, bulun Berkin’in katilini... Ama bilin bulmak yetmez mahkemeye getirmek bile en az beş senenizi alır. Yargılayın Berkin’ in katilini... Ama bilin yargılamak yetmez sanki yargılanan katiller değil halktır; binlerce kilometre ötelere sürülür mahkemeler, halk, ailesi gelemesin sahip çıkamasın diye. Ceza verin Berkin’in katiline ama bilin ceza vermek yetmez; çünkü zamanaşımı ile kurtulur bu ülkede katiller. Evet Mehmet Tezkan, Ahmet Hakan ve onun gibi hizaya getirilenler... Terbiyeye çekilenler... buldurun, yargılatın, tutuklatın, cezaevine koyun Berkin’in katillerini, bir daha asla kırmızı maske takmayacağız.... Haydi elinizi tutan yok… Ha bu bizim işimiz değil derseniz o zaman bırakacaksınız herkes kendi işini kendi meşruluğu ve haklılığı çerçevesinde yapacak. Gerçek, AKP faşizminin adaletsizliğini ve haksızlığını ortaya koyuyor. Herkes AKP’nin zulmü karşısında tavrını koymak, safını belirlemek zorundadır. Ortası arası yoktur bu tercihin. Orta ve arada kalmak isteyenler AKP faşizminin değirmenine su taşırlar. Bu nedenle kırmızı fularlar ve maskeleri tartışmak ve tartıştırmak yerine haksızlıkları, adaletsizlikleri, katliamları tartışmalı ve bunların sorumlularının yargı-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

310

lanması için mücadele etmelisiniz.

ADALET TALEBİMİZE KULAKLARINI TIKAYANLAR, İŞKENCECİLERLE, KATİLLERLE AYNI SAFTA YER ALMIŞ OLURLAR. Sorumuzu tekrarlıyoruz; Adalet talebimizde odaklanan bu kavgada kimden yana olacaksınız? Polis kask numarasını silerken, katlettiği devrimcilerin kanlı gömleklerini çalarken, biz neden kırmızı fularlar, maskeler takıyoruz, bunu artık anlamamanız mümkün değil. İktidarın hışmına uğramamak, iyi geçinmek, patronlarınızın dediklerini yapmak için beyninizi ve kaleminizi satmayın. Siz örgütlenmediğiniz, adalet için, demokrasi için mücadele etmediğiniz için maskelerimizle, silahlarımızla biz arıyoruz adaleti. ADALET TALEBİMİZİ DAHA YÜKSEK SESLE HAYKIRACAĞIZ! Savaşı büyüteceğiz... AKP, mahallelerimize giremeyecek, sokmayacağız. Onları inlerine kovalayacak, çıktıkları pislik çukuruna gömeceğiz... Adalet istemekten asla vazgeçmeyeceğiz! Adaletsiz bırakılan halkın adaleti olmak boynumuzun borcudur. Öle öldüre, yana yakıla adaletsiz bırakılan halkımızın adaleti biz olacağız. Faşizmin terörüne karşı direnmek bir haktır. Komplolarınızı boşa çıkaracak, oyunlarınızı bozacağız. Bıkmadan usanmadan, yorulmadan, yılmadan adalet isteyecek ve hesap soracağız... Maske takan devrimciler değil en büyük terörist katil devlettir. AKP iktidarıdır. En büyük terörist çocuklarımızın kanıyla beslenen Tayyip Erdoğan’ı, döktüğü kanda boğacağız!


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

311

Sizi Döktüğünüz Kanda Boğacağız! Yürüyüş, 1 Haziran 2014, Sayı 419

“Neymiş, Berkin Elvan için okulda törenler düzenlenecekmiş. Şu hale bak yav... Biz bu ülkede her ölüm hadisesinde tören mi düzenleyeceğiz. O zaman bütün işleri bırakalım... ölmüştür, geçmiştir... Soma’yı bahane edip, vuran kırana her fırsatta polise saldıranlar karşısında elbette susmayacağız! Şimdi Allah aşkına polis eli kolu bağlı mı duracak? Nasıl sabrediyorlar anlamıyorum” (Başbakan Recep Tayyip Erdoğan) “Çocuklarınıza sahip çıkın, provokasyona izin vermeyin...” (TBMM Başkanı Cemil Çiçek) “Eğer arpanız fazla geldiyse o arpayı önünüzden almayı da biliriz! Arpa taşıyanları da biliriz. Ya bu ülkede eşşek gibi sessizce yaşayacaksınız ya da defolup gideceksiniz! Sizlere her kim destek oluyor, yüz veriyorsa o da şerefsizdir!” (Türkiye Kızılay Derneği İstanbul Şube Başkanı İlhami Yıldırım) “Yüzünde maske ve elinde silah olanın öldürülmesinin polisin yetkisi ve görevi olması gerekir” diyor. (AKP’nin İzmit Belediye Meclisi üyesi) “Bizim çocuklarımız ölmedi. Ama onlar hergün ölecek. Çünkü onlar bizim çocuklarımızın kanları ile besleniyorlar, yaşıyorlar” dedi... (Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan) (Eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın Kardeşi İlhami Yıldırım) “Polisimizin eli kolu bağlı mı duracak? Nasıl sabrediyorlar anlamıyorum” diyor katil hırsız Tayyip Erdoğan... Tayyip Erdoğan’ın “Asmayalım da besleyelim mi” diyen 12 Eylül cunda şefi Kenan Evren’den farkı var mı? Ya da “Polisimizin elini soğutmayalım” diyen Süleyman Demirel’den?


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

312

Erdoğan talimatı verir de it sürüleri “eli kolu bağlı durur mu?” Bakın yukarıdaki resme... Ayhan Yılmaz, yoksul bir halk çocuğu başından vurulmuş yerde yatıyor... Sanki vurulan, yerde yatan insan değil... Polis yerde yatan Ayhan Yılmaz’ın iki metre aşağısında yere çömelmiş halkın üzerine gaz tüfeği ile ateş etmeye devam ediyor. Ayhan Yılmaz’ın başından oluk oluk akan kan hiç umurlarında değil. Kan halkın üzerine ateş eden polislerin ayaklarının dibine kadar gelmiş... Polisin biri hafif yana dönmüş üzerine gelen kana bakıyor...

İYİ BAKIN O KANA! O KAN YOKSUL HALKIN KANIDIR! AKITTIĞINIZ O KAN DENİZİNDE BOĞULACAKSINIZ! Berkin Elvan’ın babasının söylediği gibi: “Çocuklarımızın kanları ile bezleniyorsunuz.” O kan denizin de boğulacaksınız... En meşru en demokratik taleplerimiz karşısında Okmeydanı’nı kan gölüne çevirdiniz... Adalet istemenin bedelidir o kangölü... O yerde yatan ölü, Berkin Elvan’a, Haziran şehitlerine, Soma’da katlettiğiniz emekçilere adalet istediğimiz için akıtılmıştır... ADALET İÇİN BOYKOT YAPMAK SUÇ MU? Hepsinin ağzından kan damlıyor... Faşist devletin Başbakanı “Polisimiz eli kolu bağlı mı duracak” derse itleri durur mu? Halk çocukları böyle katlediliyor... TBMM Başkanı Cemil Çiçek, “Çocuklarınıza sahip çıkın, provokasyona izin vermeyin...” Çocuklarımız 14 yaşındaki arkadaşları Berkin Elvan için ADALET istiyor... Yeni Berkin Elvan’lar katledilmesin diye en demokratik haklarını kullanarak ADALET için boykot yapıyorlar. ADALET istemenin adı provokasyon oluyor... Büyük Direniş döneminde “Tecrite hayır” deyince “hassas vatandaşlarımız tahrik oluyor” diyerek linç saldırıları yapıyorlardı. Şimdi adalet istemenin adı provokasyon oldu... TBMM Başkanı Cemil Çiçek “çocuklarınız ADALET istemeye devam ederse katlederiz” diyor. Bir başka alçak eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın Kardeşi ve Kızılay Genel Müdürü İlhami Yıldırım, “Ya bu ülkede eşşek gibi sessizce yaşayacaksınız ya da defolup gideceksiniz” diyor... AKP’nin İzmit Belediye Meclisi üyesi; “Yüzünde maske ve elinde silah ola-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

313

nın öldürülmesi polisin yetkisi ve görevi olması gerektiğini” söylüyor. Hepsinin ağzından kan damlıyor. Yetmiyor akıttıkları kan... Biz Haziran şehitleri için, Berkin Elvan için, Soma’da katlettikleri 307 madenci için adalet isterken onlar Uğur Kurt ve Ayhan Yılmaz’ı da katlettiler.. “Biz katledeceğiz siz de susacaksınız” diyorlar... “Faşizm, kapitalizm artı cinayettir.” der Upton Sinclair. Halkı katlederek sindireceklerini sanıyorlar. Katlederek suçlarının üstünü örtebileceklerini sanıyorlar... Katlederek halkı ADALET istemekten vazgeçireceklerini sanıyorlar... Katlederek, terör demagojileriyle halkla devrimciler arasına duvarlar öreceklerini sanıyorlar... Yanılıyorlar... Faşist terör, hiçbir dönem halkı tamamen sindirmeyi başaramamıştır. Katliamlarla devrimcileri teslim alamamıştır. Tam “bitirdik, kökünü kuruttuk” dedikleri anda yüzbinlerin, milyonların öfkesiyle yüzyüze kalmışlardır. Tayyip Erdoğan her konuşmasında “biz diktatör olsak meydanlarda dolaşabilir miydiniz” diyor. O meydanlar babanızın malı değil... Sizin izninizle mi çıkacağız meydanlara.... O meydanlara oluk oluk kanımızı akıtsanız da çıkmaya devam edeceğiz... Sizin elinizde değil o meydanlara çıkmamız... Gücünüz yetiyorsa engelleyin... Yapmadığınız faşist terör mü kaldı... Katliamlar mı kaldı... Diri diri yaktınız... Hapishanelerde 28 insanımızı katlettiniz... O meydanlara çıkmamızı engelleyebildiniz mi?

O MEYDANLAR BAHŞEDİLMİŞ MEYDANLAR DEĞİL, BEDELİ ÖDENMİŞ MEYDANLARDIR! İşte meydanlarda dolaşmanın bedeli... Berkinler, Uğurlar, Ayhanlar... o meydanların bedelidir... 600’ün üzerinde şehidimiz o meydanların bedelidir... Çetelerle savaşırken kaldırımlara akıtılan beyinlerimiz o meydanlara çıkmanın bedelidir...


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

314

Ekmek almaya giderken bile canımızla bedel ödemek zorunda kalıyoruz. 14-15 yaşındaki çocuklarımız boykot gibi demokratik haklarını kullandıkları için üzerlerine kurşunlar yağdırılıyor. Cenazeye taziyeye giden Uğur Kurt Cemevi’nin bahçesinde vurularak katlediliyor... Meydanlara çıkmanın bedelidir Ayhan Yılmaz. Bırak bu gerizekalıca demagojleri... O meydanlar sizin babanızın malı değil... Sokaklara çıkıyoruz diye demagojilerinizle halkı faşizmin olmadığına mı inandıracaksınız?

Döktüğünüz Kanda Sizi Boğacağız... Meydanlardaki Kangölü İktidarınızı Ayakta Tutmaya Yetmeyecek! İşte kabusunuz olan Berkin Elvan’ın babası haykırıyor; “Bizim çocuklarımız ölmedi. Ama onlar hergün ölecek. Çünkü onlar bizim çocuklarımızın kanları ile besleniyorlar, yaşıyorlar” Çocuklarımızın kanıyla daha fazla ayakta duramayacaksınız... O kan denizinde boğulacaksınız... Burada adalet için savaşan bir halkın gücü var. Biz varız. Artık yeter! Halkı susturamazsınız... Beslendiğiniz çocuklarımızın kanı artık sizi zehirleyecek... Ne susacağız! Ne de teslim olacağız! ASIL SEN BİZİM SABRIMIZI SINAMA Faşist AKP iktidarını ve polisin halka devrimcilere saldırmasını, katliamlar yapmasını halka ve devrimcilere zarar vermelerini asla affetmeyeceğiz, cezasız bırakmayacağız. Bunların hesabını soracağız… Direnecek ve savaşacağız! Faşizmle akıttığınız bu kanlarda sizi boğacağız!


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

315

DEV-GENÇ’TEN BOYKOTLAR İstanbul Gazi Şair Abay Lisesi, İstanbul İTO Lisesi, Dersim ve Hatay’daki liseler, İstanbul Mimar Sinan Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Ankara ODTÜ, İzmir 9 Eylül Üniversitesi Yürüyüş, 1 Haziran 2014, Sayı 419 Geçtiğimiz günlerde Liseli Dev-Genç’lilerin boykotuna AKP’nin polisi azgınca saldırmıştı. Saldırısını mahalle içinde silah kullanmaya kadar götüren polis, açtığı ateş sonucu Uğur Kurt kafasından vuruldu. Uğur’un kanının kurumasına izin vermeden saldırılarını günlerce sürdürdüler. Mahalle halkı ve Cepheliler’in cüretle direnmesi sonucu polisler mahalleden kaçmak zorunda kaldılar. Uğur’un ve Berkin’in katili polislerine Okmeydanı’nın dar edilmesi AKP’yi fena halde çıldırttı. Öfkesini de devrimcileri gözaltına alarak gösterdi. 26 Mayıs günü sabah 05.00 civarında başlayan baskınlarda polis kapıları ve camları kırarken mahalle halkına da korku salmaya çalışıyordu. Başta Okmeydanı olmak üzere Gazi, Armutlu, Alibeyköy, İkitelli ve birçok mahallede demokratik kurumlar ve evler basıldı. Okmeydanı Özgürlükler Derneği’ne yapılan baskında polisler, dernekte bulunan eşyaların bir kısmını yerlere atarak üzerlerine pisliklerini yapmışlardır. İşte faşizmin ahlakı budur. Saldırılarıyla kapatamadığı derneği pisleterek bir şeyler başardıklarını zannediyorlar. Gençlik Federasyonu’nda kapıların kilitlerini yamultan polislerin tüm eşyaları yerlere döktüğü görüldü. Kitaplıklar, kıyafetler, afişler ve daha birçok eşya tamamen yerlerde ve üzerlerine basılmış haldeydi. Binayı “yasadışı” gibi göstermek adına duvarları oyan katillerin çıkarabildikleri yalnızca avuç avuç tuğla oldu. Mutfakta bulunan tüm eşyaların üzerlerinden parmak izi alınmış. Peki soruyoruz? Buzdolabı kullanarak kim kime zarar verebilmiştir. Polisin parmak izi alabilmesi için o materyalle suç işlenmiş olması lazımdır. Buzdolabıyla, su ısıtıcısıyla nasıl bir suç işlenir peki. Ahlaksız polis, ranzalardan birinin üzerine de İngilizce küfür yazarak kendi ahlaklarını göstermişlerdir. Ahlaklarını efendileri Amerika’dan aldıkları ne kadar da belli. Küfür ederken bile onun öğrettiği


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

316

küfürleri kullanıyorlar. Binanın çatıya çıkan merdivenlerin üzerini kapatan çatıya da saldırdı polisler. Şeffaf çatı levhasını kıran polisler altında neyin gizlenmiş olmasını bekliyorlardı acaba. Dev-Genç’liler ilk defa polis baskını yaşamıyor. Her yıl, hatta yılda iki kez faşizmin saldırılarının her zaman odağında olmuştur. Fakat bugün Dev-Genç’liler saldırılardan boykotlarla, işgallerle, dişe diş mücadele ederek çıkıyor. Baskının olduğu akşam Okmeydanı’nda saldırılar protesto edildi. Saat 21.00’da Sağlık Ocağı önünde toplanan Halk Cepheliler “Devrimciler Değil Berkin’in, Soma’nın, Uğur’un Katilleri Cezalandırılsın / Halk Cephesi” yazılı pankart açtılar. Ellerinde Uğur Kurt’un resminin bulunduğu ve altında da aynı sloganın yazılı olduğu dövizler ve kızıl flamalar taşıdılar. “Devrimciler Değil Uğur’un Katilleri Cezalandırılsın” sloganıyla yürüyüşe geçen Halk Cepheliler sokak sokak Okmeydanı’nı dolaştılar. Geçilen her sokakta sloganların yankılanmasının yanı sıra camlardaki insanların coşkulu alkışları da yankılanıyordu. Mahalle halkı bu şekilde Okmeydanı’nda katillerin değil devrimcilerin sahiplenildiğini gösterdi. Belli merkezlerde yüksek sesle baskınlarla devrimcilerin yıldırılamayacağı katillerden hesap soracaklarını söylediler. Tekrar Sağlık Ocağı önüne gelen Halk Cepheliler burada bir açıklama yaptılar. Açıklamada baskınlarla devrimcilerin mahallelerini savunmalarını engellemeye çalıştıklarını söylediler. Bu saldırıların kendilerini sindiremeyeceğini belirterek tüm mahalle halkına mücadele çağrısı yaptılar.100 kişinin katıldığı eylem sloganlarla bitirildi. Saat 22.00 civarında ise Cepheliler ana caddede bulunan zırhlı akrep araçlarına havai fişeklerle saldırdılar. Gecenin karanlığında neye uğradıklarını şaşıran polisler uzaktan gaz atmakla yetindiler. Saldırının ardından mahalle içine geri çekilen Cepheliler çok geçmeden molotoflarla geldiler. Savurdukları molotoflarla caddeyi aydınlatan Cepheliler’e polis uzaktan gaz atmaya başladı. Yakınlarına gelemeyen polisler gaz fişeklerini hedef gözeterek attı. Çatışmanın ortalarında polis muhabirlere de saldırdı. Yürüyüş ve yabancı bir gazetenin muhabirini plastik mermilerle taradılar. Tek başına buldukları muhabirleri duvar dibine sıkıştırarak dakikalarca tarayan polis basın kartlarını ve fotoğraf makinelerini gösterdiklerinde daha da fazla saldırdı. En son üzerlerine gaz fişeği de atmayı deneyen polis TOMA’yla sıktıkları suyla sırılsıklam ettiler. Bu şekilde yaptıkları saldırıların hiçbir yerde duyulmasını istemiyor polis. Fakat devrimci basının üzerimize kurşun dahi sıksalar asla halka gerçekleri ulaştırmaktan vazgeçmeyecek. Cepheliler saat 23.00’da eylemi iradi olarak sonlandırdı.

Dev-Genç: Dev-Genç’liler 28 Mayıs günü saat 13:45’te İstanbul Adliyesi önünde gözaltında tutulan Dev-Genç’liler için zincirleme ve oturma eylemi yaptılar. DevGenç’liler 14 yaşındaki Berkin Elvan’ın hedef gözetilerek kafasından gaz fişeğiyle vurularak katledildiğini ve Uğur Kurt’un AKP’nin polisleri tarafından vurularak katledildiğini söylediler. Arkadaşlarının bu sebepten işkenceyle gözaltına alındı-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

317

ğını da söylediler. Daha sonrasında polisler zincirli haldeki Dev-Genç’lilere saldırdı. Zincirli oldukları halde çekiştirerek işkence yaptılar. Polisin zincirleri makasla kesmesi üzerine Dev-Genç’liler oturma eylemi yaptılar. Eylemi iradi olarak yarım saat sonra sonlandırdılar. Edirne Dev-Genç, Samsun Dev-Genç, Adana Halk Cephesi, Gazi Halk Cephesi baskınlarla ilgili yazılı açıklama yaparak, “Baskılar bizi yıldıramaz” dediler.

Bağcılar: 26 Mayıs günü Karanfiller Kültür Merkezi önünde “Baskılar Gözaltılar Bizleri Yıldıramaz Gözaltılar Serbest Bırakılsın-Halk Cephesi” pankartıyla yürüyüşe geçildi. Eylem okunan basın açıklamasının ardından bitirildi. Eyleme 30 kişi katıldı.

Alibeyköy: Eyüp Haklar Derneği önünde başlayan yürüyüş Dörtyol Ağzı’nda yapılan açıklamayla sonlandırıldı. Yürüyüş sonrası yapılan açıklamada katil AKP’nin baskınlarla katliamlarının üzerini örtemeyeceği söylendi. “Baskılar Bizi Yıldıramaz - Halk Cephesi” pankartının taşındığı yürüyüşe 20 kişi katıldı.

Sarıgazi: 26 Mayıs günü Sarıgazi Vatan İ.Ö.Okulu önünde toplanan Halk Cepheliler “Berkin’i ve Uğur’un Katili AKP, Baskınlarla Katliamlarını Gizleyemez! - Halk Cephesi” pankartıyla Demokrasi Caddesi’nde yürüyerek Sarıgazi merkezde basın açıklaması yaptı. 35 kişinin katıldığı eylem açıklama okunarak bitirildi. 26 Mayıs günü Cepheliler, Demokrasi Caddesi’nde barikatlar kurarak polisle çatıştı. Saat 22:00 sularında kaymakamlık önünde yığınak yapan akp’nin katil polislerine Cepheliler sessiz bir şekilde çıkarak havai ve molotoflarla TOMA ve akrep araçlarını vurdu. Daha sonra çöp konteynerlerinin devirerek barikatlar kuran Cepheliler onlarca kez TOMA ve akrepleri molotoflarla yaktı.

Eskişehir: Halk Cepheliler Eskişehir Gültepe Mahallesi’nde öncelikle yapacakları eylemin bildirilerini dağıtarak çağrı yaptılar. Mahallede kapıları çalarak ve pazar alanında yapılan sohbetlerde Okmeydanı’nda yaşanan polis terörünü anlattılar. Toplamda 1000 bildiri dağıttılar. 26 Mayıs günü saat 19.30’da Gültepe Cemevi önünde bir araya gelen Halk Cepheliler oturma eylemi yaptı. Eylemde Berkin Elvan’ın Uğur Kurt’un, Ayhan Yılmaz’ın katilleri henüz gözaltına bile alınmamışken onlar için adalet isteyen, hesap soran devrimcilerin şafak baskınlarıyla yıldırılmaya çalışıldığı ve bu ülkede adaletin olmadığı anlatıldı. Yarım saat süren oturma eylem atılan slogan ve okunan marşların ardından basın açıklamasının okunmasıyla sonlandırıldı.


318

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Alevi-Sünni Çatışması Değil! Rant Meselesi Değil! AKP Haziran Şehitleri’nin, Berkin Elvan’ın, Soma’da Katlettikleri 307 Madencinin Üstünü Örtmeye Çalışıyor

Adalet İçin Boykot Yapan Dev-Gençliler’e Kurşunlarla Saldırıyor! DHKC Basın Bürosu, 24 Mayıs 2014, Sayı 429

Halkı Teslim Alamayacaksınız! Okmeydanı’nda, Gazi’de, Çayan’da, Küçükarmutlu’da, Gülsuyu’nda, 1 Mayıs’ta, Sarıgazi’de... Halk hareketinin büyümesini durduramayacaksınız! “AKP, katliamlarının üstünü yeni katliamlarla örtmeye çalışıyor! Katliamlarla adalet mücadelemizi engellemek istiyor! Berkin Elvan’a, Haziran şehitlerine, Soma’da katlettikleri 307 madenciye adalet mücadelesini yeni katliamlarla engellemeye çalışıyor! Katil AKP’nin polisleri katliamlarını gizlemek için OKMEYDANI’nda iki kişiyi daha katletti! HAZİRAN ŞEHİTLERİNİ UNUTMADIK UNUTTURMAYACAĞIZ! BERKİN ELVAN’I KATLEDENLERİ UNUTMADIK UNUTTURMAYACAĞIZ! SOMA’DA KATLEDİLEN 307 MADENCİYİ UNUTMADIK UNUTTURMAYACAĞIZ! Faşist AKP’nin polisi kana doymuyor... Salmış ortalığa katillerini halkın üs-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

319

tüne ateş açıyor... 22-23 Mayıs günlerinde Okmeydanı’nda iki kişiyi daha katletti! Mesele “Alevi-Sünni” ya da “rant” meselesi değil... Günlerdir Türkiye’nin dört bir yanında Berkin Elvan için adalet isteniyor... Gazi Mahallesi Şair Abay Lisesi’nde, Liseli Dev-Genç’liler, Ankara ODTÜ ve İzmir 9 Eylül Üniversitesi’nde Dev-Genç’liler Berkin Elvan’a, Haziran şehitlerine ve Soma’da katledilen 307 madenciye adalet için okul boykotları yaptılar... 22 Mayıs’ta yine aynı taleplerle Okmeydanı’nda İstanbul Ticaret Odası Lisesi’nde dersleri boykot eden Liseli Dev-Genç’lilere AKP’nin faşist polisleri gaz bombalarıyla, gerçek kurşunlarla saldırdılar... Bu saldırıda Beyoğlu Belediyesi’nde taşeron işçisi olarak çalışan Uğur Kurt Okmeydanı cemevinin bahçesinde polisler tarafından başından vurularak katledildi... Uğur Kurt’un katledilmesinin nedeni Liseli Dev-Genç’lilerin Berkin Elvan’a adalet istemek için yaptıkları dersleri boykot eyleminin etkisini kırmaktır. Adalet talebinin halkta karşılığını bulmasını engellemek için azgınca saldırmıştır AKP… “Alevi-Sünni Çatışması” ya da kentsel dönüşüm için “rant” kavgası denilerek ADALET mücadelemiz boğulmaya çalışılıyor... AKP katliamlarının üstünü örtmeye çalışıyor... Berkin Elvan’ın katillerini unutturmaya çalışıyor... BERKİN ELVAN’I UNUTTURMAYACAĞIZ! “Neymiş Berkin Elvan için okulda törenler düzenlenecekmiş. Şu hale bak yav... Biz bu ülkede her ölüm hadisesinde tören mi düzenleyeceğiz. O zaman bütün işleri bırakalım... ölmüştür, geçmiştir...” diyor... Unutun diyor Tayyip Erdoğan... Adalet istemeyin... Berkin’i hatırlatmayın diyor... “Yatıyorlar, kalkıyorlar Berkin Elvan” diyor... Evet, “yatıyoruz, kalkıyoruz Berkin Elvan” diyoruz... Berkin’in katilleri cezalandırılana kadar, Haziran şehitlerinin katilleri cezalandırılana kadar, Soma Katliamı’nın sorumluları cezalandırılana kadar biz susmayacağız... Yatacağız, kalkacağız Berkin Elvan diyeceğiz... Haziran şehitlerinin katilleri cezalandırılsın diyeceğiz... Soma’da katlettiğiniz 307 madencinin hesabını soracağız... Hatta hiç yatmayacağız adalet istemeye devam edeceğiz... Lafa bakın... Bu ülkenin Başbakanı katilleri bulacağı yerde, niye adalet istiyorsunuz diyor... Niye Berkin’i anıyorsunuz diyor... “Ölmüştür, geçmiştir” unutun diyor... Hayır, unutmayacağız! Unutturmayacağız… Katlederek, saldırarak mahalle-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

320

lerimizde terör estirerek, şehirlerde sıkıyönetim ilan ederek katliamlarınızın üstünü örtemezsiniz… Bizi susturamazsınız… OKMEYDANI’NDA KATLEDİLEN UĞUR KURT VE AYHAN YILMAZ’IN KATİLİ DE BAŞBAKAN ERDOĞAN’DIR! UĞUR KURT VE AYHAN YILMAZ’IN AİLESİNE VE YAKINLARINA BAŞSAĞLIĞI DİLİYORUZ! HALKIMIZA KURŞUN SIKANLARDAN HESAP SORACAĞIZ! Okmeydanı’ndaki saldırının nedeni birçok kesim tarafından AKP’nin Alevi-Sünni çatışması çıkartmak istediği, Okmeydanı’nda kentsel dönüşüm projesini hayata geçirmek için zemin hazırladığı gibi yorumlar yapılıyor... Meselenin “rant” meselesi olduğunu söylüyorlar... AKP, elbette faşist iktidarını ayakta tutabilmek için Alevi-Sünni çatışması çıkartmaya kadar her türlü aşağılık faşist yöntemlere başvurmaktan çekinmeyecektir... AKP, elbette yağma ve talan iktidarıdır... Yoksul gecekondu mahallelerindeki halkımızın elinden evlerini, arsalarını alıp talan etmek istemektedir... Fakat bugünkü mesele bu değildir... AKP artık yalanlarla yönetemiyor... AKP’nin ne mal olduğunu artık bilmeyen yok... AKP’nin halka vereceği faşist terörden başka hiçbir politikası yoktur... AKP halka karşı açık savaş ilan etmiştir... Kim nerede AKP’nin faşist terörüne karşı boyun eğmiyor, direniyorsa AKP orada saldırmaktadır... Dün Soma’da göçük altında yüzlerce ölü yatarken, ölen madencilerin yakınlarına saldıran, yerlerde sürükleyen, tekme-tokat döven, olağanüstü hal ilan eden, Soma’ya girişleri yasaklayan, halkın Soma halkıyla dayanışmasından bile korkup saldıran AKP değil miydi? Bir başbakan ölen madencilerin yakınlarını bile tokatlarsa onun polisleri ne yapmaz?.. İşte Okmeydanı’nda ne yapacağını gösterdi AKP... ADALET İSTEYENLERİN ÜZERİNE KURŞUN YAĞDIRDILAR... OKMEYDANI’NDA ALEVİ OLDUKLARI İÇİN KURŞUN YAĞDIRMADILAR... LİSELİ DEV-GENÇ’LİLER BERKİN ELVAN’A, HAZİRAN ŞEHİTLERİNE VE SOMA’DA KATLEDİLEN MADENCİLERE ADALET İSTEDİKLERİ İÇİN SALDIRIYOR AKP... BOYKOT YAPTIKLARI İÇİN SALDIRIYOR... Okmeydanı’nda katledilen Uğur Kurt ve Ayhan Yılmaz’ın katili de AKP’dir... Talimatı yine bizzat Başbakan Erdoğan vermiştir... Katil Erdoğan, “Yatıyorlar kalkıyorlar Berkin Elvan diyorlar” diyor...


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

321

Berkin Elvan diyenleri SUSTURUN diye talimat vermiştir Erdoğan... Uğur Kurt ve Ayhan Yılmaz o anda tesadüfen vurulmuşlardır... Orada katil polislerin hedefindekiler Liseli Dev-Genç’lilerdir... O kurşunlar 14-15 yaşlarındaki liselilerin üzerine yağdırılmıştır... Kurşunlar adalet isteğinin üzerine yağdırılmıştır... Sadece Okmeydanı’nda da değil ADALET İÇİN BOYKOT YAPILAN HER YERDE FAŞİST AKP’NİN POLİSLERİ SALDIRMIŞTIR! Çünkü Liseli Dev-Genç’lilerin Berkin Elvan’a adalet için başlattıkları ders boykotları dalga dalga ülkenin dört bir yanına yayılmaktadır... DEV-GENÇLİLER; - 7-8 Mayıs 2014’ te İstanbul Gazi Mahallesi Şair Abay Konanbay Anadolu Lisesi’nde, - 20 Mayıs’ta Mimar Sinan Üniversitesi’nde, - 22 Mayıs’ta Ankara’da ODTÜ’de, İstanbul’da Yıldız Teknik Üniversitesi ve Okmeydanı İTO Lisesi’nde, İzmir’de 9 Eylül Üniversitesi’nde, Dersim’de ve Hatay’da liselerde Dev-Genç’liler dersleri boykot ettiler... İstisnalar hariç polis bunların hepsinde saldırdı... ODTÜ’deki çatışmalar sabahtan akşama kadar sürdü... 9 Eylül Üniversitesi’nde yukarıdan helikopterlerle bir ülkeyi işgal eder gibi üniversite içine indirme yaparak onlarca kişiyi gözaltına aldı... Eğer ki oralarda birileri ölmemişse tesadüftür... AKP’nin polisi, Alevi olduğu için Okmeydanı’nda, Gazi Mahallesi’nde, Çayan’da, Küçükarmutlu’da, Gülsuyu’nda saldırmıyor... Direniş olduğu için saldırıyor. Halk devrimcilerin öncülüğünde AKP faşizmine teslim olmadığı için, direndiği için saldırıyor... Bu mahallelerde devrimciler örgütlü olduğu için AKP’den hesap sorduğu için adalet istedikleri için saldırıyor... Okmeydanı’ndaki polis saldırılarının “Alevi-Sünni çatışması çıkartmak için” olduğunu söylemek gerçeklerin üstünü örtüp AKP politikalarına hizmet etmektir... Alevi ya da Sünni... ADALET İSTEMEK bugün tüm halkımızın talebidir... Adalet mücadelemiz üç-beş günlük bir mücadele değildir... Berkin’e adalet talebimiz de yeni değil... Berkin vurulduğu günden beri katillerin yakasını bırakmadık. Katillerin bulunması için adeta bir savaş yürüttük... AKP’nin tüm koruma çabalarına rağmen katilleri bulduk... Katil Başbakan Erdoğan onun için “Yatıyorlar kalkıyorlar Berkin Elvan diyorlar”


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

322

diyor... Evet, şimdi katillerin cezalandırılmasını istiyoruz... AKP, Okmeydanı’nda, ODTÜ’de, 9 Eylül’de onun için saldırdı... Soma’da onun için sıkıyönetim ilan etti... Okmeydanı’nda olduğu gibi, AKP yeni katliamlarla katliamlarının üstünü örtmeye çalışıyor... Bizi katlederek adalet mücadelemizi engellemeye çalışıyor... Buna asla için vermeyeceğiz... Katiller cezalandırılana kadar susmayacağız... BOYKOTLARLA, İŞGALLERLE ADALET ARAMAYA DEVAM EDECEĞİZ! HALKIN ADALETİYLE KATİLLERDEN HESAP SORACAĞIZ! KİMSE TERÖR DEMAGOJİSİ YAPMASIN... Okmeydanı’nda herkes faşist polislerin terörünü gördü... Adalet isteyen 14-15 yaşındaki liselilerin üzerine kurşun yağdırdılar... Cenazelerimize bile saygıları yoktur... Cemevinin bahçesindeki insanlarımızın katledilmesi de halkı düşman olarak görmelerindendir... Soma’da neler yaptıklarına tüm dünya tanık oldu... Maden ocağında yanan işçilerin ailelerine, yakınlarına saldıracak kadar alçak bir düşmanla karşı karşıyayız... Dayanışma için gelen halkımıza bile saldırıyorlar... Soma’yla dayanışmayı yasaklıyorlar... Neden? Çünkü oraya giden halk gerçekleri görecek... Sömürü, yağma, talan düzenini görecek... 307 madencinin nasıl katledildiğini görecek... AKP iktidarı katildir... SOMA’DA BİLİRKİŞİ RAPORLARINA GÖRE 307 KİŞİ ÖLMÜŞTÜR... Sadece 307 madenciyi katletmedi... BU İKTİDAR BEBEK KATİLİDİR!.. SOMA’DA 432 ÇOCUĞU YETİM BIRAKTILAR... AÇ-SUSUZ BIRAKTILAR... 14 YAŞINDAKİ LİSELİLERİN ÜZERİNE KURŞUN YAĞDIRACAK KADAR NAMERT BİR İKTİDARDIR AKP... NE YAPACAĞIZ? AKP’nin faşist polisleri çocuklarımızın üzerine kurşun yağdırırken ne yapacağız? 14 yaşındaki liseliler adalet için boykot yapmış... BOYKOT YAPMAK YASAL, DEMOKRATİK, MEŞRU BİR HAKTIR! NE YAPIYOR AKP’NİN POLİSLERİ? Bir ülkeyi işgal eder gibi demokratik haklarını kullanan öğrencilere helikopterlerle havadan indirme yapıp operasyon düzenliyor... İzmir’de 9 Eylül Üniversitesi’nden cenazeler çıkmaması tamamen tesadüftür... Meydanlara çıkıp en demokratik haklarını kullandıkları için biber gazı, tazyikli


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

323

su, polis copu yemeyen var mı? Ne yapacak halkımız? POLİS VURACAK, POLİS KATLEDECEK, HALKIMIZIN ELİ ARMUT MU TOPLAYACAK?.. BU, İNSANIN DOĞASINA AYKIRIDIR!.. CANIMIZA KASTEDENLERE ELBETTE TAŞ ATACAĞIZ! KİMYASAL GAZLARLA HER GÜN MAHALLERİMİZİ GAZA BOĞANLARA, GAZ FİŞEKLERİYLE BEYNİMİZİ ASFALTLARA AKITANLARA, ÜZERİMİZE KURŞUN YAĞDIRANLARA KARŞI ELBETTE TAŞ, SOPA, MOLOTOF NE BULURSAK ATACAĞIZ! HALKIMIZ! Artık protesto etme, teşhir etme dönemi bitmiştir... AKP artık doğrudan canımıza kastediyor... Berkin Elvan’ı ekmek almaya giderken katletmişti... Uğur Kurt’u ise cenazesini kaldırırken cemevinin bahçesinde katletti... Evet, Uğur Kurt kaza ile vuruldu... Ancak o kurşunlar yanlışlıkla atılan kurşunlar değildir. O KURŞUNLAR 14-15 YAŞINDAKİ LİSELİLERİ KATLETMEK İÇİN SIKILAN KURŞUNLARDIR! Doğrudan Berkin Elvan için adalet isteyen Liseli Dev-Genç’lilere sıkılan kurşunlardır... AKP’nin faşist terörüne karşı militanca direnmekten başka yolumuz yoktur... Bundan sonra böyle... Biz milyonlarız... Onlar ise bir avuçtur... Militan, kitlesel halk hareketleriyle AKP’nin faşist terörüne cevap vermeliyiz. Faşizmle ancak anladığı dilden konuşulur... AKP’nin korkusu bundandır... Kaçarak, korkarak, sakınarak kimse faşizmin teröründen kurtulamaz... Tüm halkımızı AKP’nin “terör” demagojilerine kanmadan ADALET için hesap sormaya çağırıyoruz... Faşizme karşı savaşmaya çağırıyoruz... AKP FAŞİZMİNİ DÖKTÜĞÜ KANDA BOĞACAĞIZ! DÖKÜLEN KANLARIMIZIN HESABINI SORACAĞIZ! KAHROLSUN FAŞİZM YAŞASIN MÜCADELEMİZ! FAŞİZMİ SANDIKLARDA DEĞİL, MİLİTAN, KİTLESEL MÜCADELEMİZLE YIKACAĞIZ! DEVRİMCİ HALK KURTULUŞ CEPHESİ


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

324

Ekmek Almaya Giderken Katleden Devlet Ekmek Parası Kazanırken Katleden Devlet Cenazemizi Kaldırırken Katleden Devlet

Katil Devletten Hesap Soracağız Yürüyüş, 7 Haziran 2014, Sayı 420 Faşizm halka düşmandır. Halkın mücadelesinden, adım adım “adalet” mücadelesinin büyümesinden duydukları korkuyla daha da düşmanlaşıyorlar. Ekmeğe, adalete, özgürlüğe düşmanlar... Değerlerimize, vefaya, aldığımız soluğa dahi düşmanlar... Berkin’e ve diğer Haziran şehitlerini anmamıza; boykotlarımıza, işgallerimize... Düşmanlar... Çünkü anmalarımız, boykotlarımız “adalet istiyoruz” diyor. AKP faşizmi adalet isteyen tek bir sloganımızdan, tek bir soluğumuzdan dahi korkuyor. Tek bir sloganımıza dahi “vur emri” çıkartıyorlar. Öylesine halka düşmanlar ki cenazesini kaldırmaya gelen insanlarımızı katlediyorlar. Haziran Ayaklanması’ndan bu yana bir yıl geçti. Bir yıldan bu yana toplam 8 kişi doğrudan Başbakanın emriyle katledilmiştir. 269 gün komada kalan Berkin Elvan’ın aldığı her soluğun yanıbaşında; “adalet” isteğimiz, hesap soran eylemlerimiz vardı. Günlerce, aylarca katilleri gizlediler. Yükselttiğimiz mücadele sonucu göstermelik olarak savcılık ifadelerini aldılar katillerin... “Orada değildim”, “hatırlamıyorum”, “gaz kapsülü atma yetkim yok” diyen katilleri koruyarak bizleri oyalamaya çalıştılar. Bu “yargılama” oyunlarına kanacağımızı, vazgeçeceğimizi sandılar...Ama vazgeçmedik... Öfkemizi dizginlemedik. Tek tek bulduk katilleri... Herkese gösterdik. Bizzat başbakan sahiplenmişti katilleri... Çünkü halka karşı savaşında onlara ihtiyacı vardı... Başbakan kendi tetikçiliğini yapan katillere “kahramanlık” payeleri vererek onları moral güç kazandırmaya çalıştı. “Talimatı ben verdim” diyerek tüm sorumluluğu üstlendi. O günlerden bu yana gerçekleştirdikleri tüm saldırılar halkımızı yıldıramamış,


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

325

tam tersine herkesin “adalet” talebi etrafında birleşmesini sağlamıştır... Haziran şehitlerinin katilleri bizzat Başbakan tarafından korunup kollanmaktadır. Mehmet Ayvalıtaş’ın katilleri hala mahkemeye dahi getirilmedi ve ifadeleri alınmadı. Mahkemede sanık ifadesi alınmadan tanıkların ifadeleri almak gibi bir dizi usulsüzlüğe rağmen devam ediyor. Katiller için mahkeme tutuklama dahi çıkartmıyor. MOBESE kayıtlarının dosyaya girmesi bile bir dizi mücadelenin sonucunda gerçekleşti. Ethem Sarısülük’ün katili olan polis Ahmet Şahbaz tutuklanmıyor bile... Mahkemede gayet pişkin bir şekilde “susma hakkını” kullanıyor. Ahmet Atakan’ın katilleri mahkemeye dahi çıkarılmadılar... Ali İsmail Korkmaz’ın katillerinden birkaç polis memuru ve fırıncı yargılanıyor sadece... Mahkeme salonunda talimatı verenler bulunmuyor... Üstelik mahkeme Kayseri’ye sürülerek katılım engellenmeye çalışılıyor. Abdullah Cömert’in katili polis Ahmet Kuş tutuklanmadı... Abdullah’ı katleden diğer polis memurlarının ise kovuşturulmaya gerek olmadığına karar verildi... Devlet katilleri yargılayamaz. Çünkü Haziran şehitlerini devlet katletmiştir. Yönetememe krizleri öylesin derindir ki; Ekmek almaya giden çocuklarımızı katlediyorlar, Ekmek parasını kazanırken katlediyorlar, Cenazelerimizi kaldırırken katlediyorlar... Tayyip Erdoğan ve AKP iktidarı diri diri yakarak yada boğarak yerin altına gömdükleri insanlarımızı unutmamızı bekliyorlar... Biraz daha fazla kar için günlerce içten içe yanmaya devam eden bir kömür madenine inmeye ve çalışmaya zorlanan insanlarımızı elbette unutmayacağız. Halkımızın adalet talebi tıpkı yerin altında madene gömülen bedenler gibi derindedir. Bunun için hiçbir baskı, katliam yada gözdağı bir yıldır “adalet istiyoruz” diyen sesimizi kısamadı. Ayakkabı kutularındaki, kasalarındaki dolarları arttırsın diye bile bile insanlarımızı ölüme gönderdiler. Ta 2008 yılından bu yana Soma Holding madenin içten yanma özelliğine sahip olduğunu biliyordu. Yanma özelliğine önlem almadı. Zehirli gazlara önlem almadı. Her önlem para kaybıydı, zaman kaybıydı; işçinin çalışma saatinden düşürülecek dolarlarıydı...Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu göz yumdu; bakanlar göz yumdu; bizzat Tayyip Erdoğan göz yumdu...Yasalardaki son düzenlemelerle madenlerin devri vb. haklar doğrudan başbakanın onayına bağlan-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

326

mıştı. Gaz maskelerinin işe yaramadığını, içerde yanlış malzeme kullanıldığını, işçilerin her an ölümle burun buruna çalıştıklarını biliyorlardı. Ancak Soma Holding A.Ş. den rüşvetin paravanı olan TÜRGEV’e aldıkları paralar; diğer AKP’lilerin sağladıkları çıkarlar bozulsun istemediler... Bugün Soma soruşturmasında yargılanan birkaç tane mühendis, amir vb.dir... Gerçek katiller yargılanmıyor... Bu düzen onları yargılayamaz. Bizzat Başbakan ve AKP katilleri koruyor, çünkü baş suçlu kendileridir. Kader yada fıtrat bahanelerine kimsenin inanmadığını başbakan da biliyor... Ancak fıtrat diyerek katliamların süreceğini ilan ediyor. İş cinayetlerinde ölenlerin haddi hesabı yoktur ülkemizde... DİSK Araştırma Enstitüsü’nün (DİSK-AR) TÜİK, SGK, ILO ve Eurostat verilerinin kullanarak hazırladığı rapora göre iş kazalarının yüzde 90’ı kayıt dışı kalıyor. Rapora göre AKP hükümeti döneminde resmi rakamlar iş kazalarında hayatını kaybeden işçi sayısını 11 bin 282 olarak gösterse de, kayıtdışılık hesaba katıldığında gerçek rakamın on binleri buluyor. “Rapora göre, her on iş kazasından yalnızca bir tanesi SGK kayıtlarına yansıyor. İş kazalarında kayıt dışılık yüzde 90. Son yayınlanan SGK istatistiklerinde 2012 yılı için iş kazası sayısı 74 bin 871 iken TÜİK 2013 verilerine göre bu rakam 706 bin olarak görülüyor. İki veri arasında zamansal uyumsuzluk bulunsa da aradaki devasa fark kayıt dışı iş kazalarının ne kadar yüksek olduğunu ortaya koyuyor. (...) Her 100 kayıtlı iş kazasının yaklaşık 1’i ölümlü olarak gerçekleşiyor.” (26 mayıs 2014, Evrensel gazetesi) Sadece Soma değil; Davutpaşa, Karadon, Ostim-İvedik, Afşin-Elbistan; Adana Kozan, Esenyurt inşaatları, Erzurum TEDAŞ, Zonguldak Kozlu, Muğla Milas Güllük, Bostancı... hatta Atatürk Orman Çiftliği’ndeki Başbakanlık binası inşaatında ve daha sayılamayacak kadar çok iş yerinde emekçiler katlediliyorlar... Her yerde ölen biziz. Bunun için halkımızın adalet isteği köklüdür. Hiçbir gözdağı veya katliam bu isteği susturamaz... Berkin Elvan için yapılan eylemlere, boykotlara pervasızca saldırıyorlar. Öyle pervasız ve düşmanlar ki cenazesini kaldıran insanlarımıza kadar vurmakta sakınca görmüyorlar. Bu AKP iktidarının adalet korkusudur. Hesap verme korkusudur. Başbakan “Berkin Elvan eylemleri” için; “Berkin Elvan’ı anacaklarmış, ölmüştür geçmiştir, her ölüm hadisesinde bir anma mı olacak” diyor. Haksız olanın; suçlu olanın ve er geç hesap verecek olmanın ruh halidir bu...


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

327

Başbakan; “Kıran döken karşısında polis nasıl sabrediyor anlamıyorum” “Soma’yı bahane edip vuran kıranlar; her fırsata polise saldıranlar karşısında elbette susmayacağız” diyor.. Bunun anlamı “halk çocuklarını vurun” demektir. Cenazelerimize saldırarak “terör” edebiyatı yaparak suçlarını gizlemeye çalışıyorlar. AKP’li İzmit Belediye Başkan Yardımcısı İbrahim Bulut “Ülkemizin huzuru için yüzünde maske ve elinde silah olanı öldürmek, polisin yetkisi ve görevi olmalı” diyor. Eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın Türkiye Kızılay Derneği İstanbul Şube Başkanı olan kardeşi İlhami Yıldırım, İstanbul Okmeydanı’nda Cemevi avlusunda bulunan Uğur Kurt’un polis tarafından vurulmasının ardından Twitter mesajında şunları söyledi: “Eğer arpanız fazla geldiyse o arpayı önünüzden almayı da biliriz! Arpa taşıyanları da biliriz. Ya bu ülkede eşşek gibi sessizce yaşayacaksınız ya da defolup gideceksiniz! Sizlere her kim destek oluyor, yüz veriyorsa o da şerefsizdir!” Halk düşmanı AKP’liler korkularını, ahlaklarını ve çapsızlıklarını tehditlerle göstermeye devam ediyorlar. Halk Cephesi ise aylardır adalet istiyor... Dişle tırnakla, kopara kopara “adalet” mücadelesini tüm halkımıza malediyor. Halkımız yüzyılların özlemi olan ekmek ve adalet için; mücadele için Halk Cephesi’nin politikaları etrafında birleşiyor... Ekmeğimizi kazanmak, cenazelerimizi kaldırmak bile artık ölüm nedenimiz haline gelmiştir. Halkımızı ya polis kurşunlarıyla, gaz kapsülleriyle ya da iş cinayetleriyle, düzenin sonucu olan sayısız katliamla öldürüyorlar... Bu düzenin katliamcılığı işyerinde, cenazede, evde ya da sokakta... Mutlaka bizleri buluyor. Katilleri durdurmanın tek yolu barikatta, işyerlerinde, boykotlarda, işgallerde, her yerde mücadele etmektir... Bu düzen katilleri yargılayamaz. Suçlular kendilerini cezalandıramaz... Direnmek tek kurtuluş yolumuzdur. Bu yola sahip çıkmak; direniş yolunu büyütmek ve burada birleşmekten başka çaremiz yoktur. Büyüyen her direniş katillerden hesap sormaktır; onların pervasızlığına karşı ekmeğimizi, canımızı, cenazalerimizi kaldırma hakkımızı korumaktır... Direnelim ve katillerden hesap soralım.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

328

Halkımız! Alevisiyle Sünnisiyle Din Bezirganlarına Kanmayın Yürüyüş, 7 Haziran 2014, Sayı 420 Alevi Sünni Çatışması Çıkartmaya Çalışan AKP’dir! Yaşasın Halkların Kardeşliği Diyerek Halkı Birleştiren Devrimcilerdir! En Büyük Provokatör Faşist, Katil Devlettir! Cephe Yıldızlı Kızıl Fularlarımız Direnişin ve Adaletin Sembolleridir! AKP, Milyonları Devrimci Politikaları Etrafında Birleştiren Cephe’yi “Maskelilerle Aranıza Mesafe Koyun” Demagojileriyle Halktan Tecrit Etmek İstiyor! Cepheliler Alevisiyle, Sünnisiyle, Kürdü, Türkü, Lazı, Çerkeziyle… Halkın En Onurlu Evlatlarıdır! Asla Tecrit Edilemez! Halkımızdan Aldığımız Güçle Faşizmi Döktüğü Kanda Boğacağız! Faşizmin olduğu yerde her türlü araçla direnmek meşrudur. Çünkü faşizm emperyalizmin en gerici, en şovenist, en kanlı diktatörlüğüdür. Bugün en somut haliyle AKP iktidarı tarafından uygulanmaktadır. Cephe, emperyalizme karşı bağımsızlık, faşizme karşı demokrasi mücadelesi vermektedir. Faşizmin iktidarını yıkıp, halkın iktidarını kurmak için savaşmaktadır… Bu uğurda Mahirler’den bugüne 44 yıllık tarihinde 600’ün üzerinde şehit verdi.. Biz devrimciyiz; hayalperest değiliz… İkinci Paylaşım Savaşı’nda Sovyet halkı Hitler faşizmini yenmek için 24 milyon şehit verdi… Biz de faşizmin iktidarına son vermek için daha çok şehit vereceğimizi biliyoruz… Şehitler pahasına verilen bir mücadeledir faşizme karşı mücadele… Eğer halk düşmanı AKP politikalarının bir parçası değilseniz, Cephe hakkın-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

329

daki yorum ve düşüncelerinizi bu gerçeklik içinde yapmanızı belirtiriz… Aşağıdaki satırları dikkatle okuyun; Halk düşmanı AKP’nin besleme medyası Yeni Şafak yazarlarından İbrahim Karagül’ün yazısıdır. “DHKP-C’nin bu kadar merkezileşip, toplumsal tabana hitap etmesi, bunun desteklenmesi, ülke genelinde yaygın eylemlere girişebiliyor olması, daha önce sadece Alevi hassasiyetlerini istismar ederken şimdi Türkiye’deki tüm muhalefet alanlarını doldurmaya çalışması bir rastlantı değildir...” diyor. Okmeydanı’nda Uğur Kurt’un Cemevi bahçesinde polisler tarafından katledilmesinden sonra AKP tarafında Türkiye çapında yüzbinleri devrimci politikaları etrafında birleştiren Cephe’yi halktan tecrit etmek için, yalan ve demagoji üzerine kurulmuş yoğun bir kampanya başlatıldı. Karagül’ün yazısı bu kampanyanın nedenini ortaya koymaktadır. AKP’nin bu kampanyasına “kerameti kendinden menkul” kimi kurum temsilcileri, burjuva basınının sözde “demokrat” köşe yazarları, ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı… Hep bir ağızdan “yüzüne maske takanlarla aranıza mesafe koyun” diye halka çağrı yapıyorlar... CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Yüzü maskeli, elinde silah olay yaratan kişilere karşıyız. Bunlar kimse çıkarsınlar. Şimdi toplumda kutuplaşmayı yaratanlar kimler. Hükümetin bir an önce bunu çıkarması lazım...” Yüzüne maske takanların kim olduğunu herkes biliyor... “Toplumda kutuplaşmayı yaratanlar”ın kim olduğunu da herkes biliyor. Tabii ki, Kılıçdaroğlu da biliyor... Kaldı ki, yüzüne maske takanlar kim olduklarını hiçbir zaman saklamadılar. Ancak, AKP’nin saldırı kampanyasıyla birlikte “kim bunlar” diyerek devrimcileri “şaibeli” bir duruma düşürmeye çalışıyorlar ve halka “uzak durun” diyorlar.

Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Selahattin Özel Alevi Halkımızı AKP Politikalarına Yedekliyor! AKP’nin “yüzüne maske takanlarla aranıza mesafe koyun” diyerek başlattığı tecrit saldırısının arkasından harekete geçen kurum temsilcilerinden birisi de Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Başkanı Selahattin Özel oldu... Selahattin Özel, “olayın arkasında MİT var” diye açıklama yaptı. Selahattin Özel’in açıklamasına bakıyoruz: Hangi bilgiye, belgeye dayanarak yapıyor bu açıklamayı? Hiçbir somut veri yok elinde... Kendi kafasından bir senaryo uyduruyor ve tespit yapıyor... 8 Kasım 2009 tarihinde, belediye otobüsüne molotof atılması olayının daha sonra basında çıkan “MİT tarafından yapıldığı” haberleri üzeine Okmeydanı’ndaki eylemlerin arkasında da MİT’in olduğunu söylüyor.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

330

Tekrar tekrar soruyoruz ve cevap istiyoruz... MİT TARAFINDAN YAPILDIĞINI NEYE DAYANARAK SÖYLÜYORSUN?.. HANGİ BİLGİYE BELGEYE DAYANARAK SÖYLÜYORSUN?.. CEVAP İSTİYORUZ SENDEN! Birazcık yürekli olun... Lafa gelince “şu kadar üyesi olan kurumun başkanıyım” dersiniz... Bugüne kadar Alevi halkımıza yönelik saldırılar karşısında ne yaptınız? Alevi halkımızın çoğunlukta yaşadığı Okmeydanı’nda, Gazi’de, Çayan’da, Küçükarmutlu’da, 1 Mayıs’ta, Sarıgazi’de, Gülsuyu’nda mahallelerimiz her gün kuşatma altında... Halka yönelik saldırıların olmadığı, mahallelerimizin gaza boğulmadığı neredeyse tek bir gün yok... Şimdiye kadar siz ne yaptınız? Bugüne kadar neredeydiniz? Cemevlerine bugüne kadar defalarca kez gaz bombası atıldı... Siz nerdeydiniz? En son Cemevi bahçesinde Uğur Kurt’un katledilmesine kadar faşizmin terörü pervasızlaştı... Siz hala katilleri sorgulayacağınız yerde direnen devrimcileri, halkı suçluyorsunuz. Bu mahallelerde yüzüne maske takanlar faşizme karşı direnen halktır halk!.. Alevisiyle, Sünnisiyle devrimcilerin öncülüğünde faşizme karşı omuz omuza direniyor halkımız... Kurulduğunuz koltuklardan konuşacağınıza gidin o mahallelere bakın... Maske takanların kimler olduğunu, neden maske taktıklarını görürsünüz... Şimdi hepiniz Berkin Elvan’ın sahiplenir oldunuz... Berkin Elvan şehit düşene kadar nerdeydiniz? Berkin Elvan’ın katilleri bulundu, ama ellerini kollarını sallayarak halka saldırmaya, gaz fişeği atmaya devam ediyorlar... O maskeliler Berkin Elvan için adalet istiyorlar... Katilleri bulduk cezalandırılsın diyorlar... Siz ne yapıyorsunuz? AKP’ye yaltaklık... Berkin Elvan’ın da elinde sapan yüzünde maske var... Ne diyorsunuz siz? Ne konuştuğunuzun, ağzınızdan çıkan kelimelerin farkında mısınız? Tayyip Erdoğan, “maskelilerle aranıza mesafe koyun” diye talimat verince koro halinde saçmalamaya başladınız... Maskelilerin kim olduğunu, kim olmadığını, maskeyi neden taktıklarını adınız gibi biliyorsunuz... Alevisiyle, Sünnisiyle halkımızın en onurlu evlatlarıdır onlar. Alevi halkımıza hergün hakaretler eden, Cemevi bahçesinde insanlarımızı katleden, 14-15 yaşındaki çocuklarımızın üzerine kurşun yağdıran AKP’ye sesinizi çıkartmazsınız... O maskeler; direnişin, onurun ve adaletin sembolleridir... Faşizm koşulların-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

331

da maske takmayıp da ne yapacaklardı? Tuzunuz kuru ahkam kesiyorsunuz... Alevi halkımızın tapusunu elinizde sanıyorsunuz... Aleviler katledilirken, evlerine çarpılar atılırken, mahallelerimiz her gün gaza boğulurken ortalıkta yoksunuz ya da bu zulmü seyrediyorsunuz... Direnenlere de “olayın arkasında MİT var” diyorsunuz? Gidip sordun mu Okmeydanı halkına; yüzünüze niye maske takıyorsunuz diye? Eğer onların kim olduklarını bilmiyorsan Okmeydanı’na gidip sorsaydın, sana söylerlerdi kim olduklarını... AKP, Cephe öncülüğünde direnen halkımızla Cephe arasına duvarlar örmek istiyor... Cephe’yi halktan tecrit etmek istiyor... Ve “maskeliler ile aranıza mesafe koyun” diye bir kampanya başlattı... Tekrar “Alevi açılımı”ndan bahsetti... Hemen atladınız üstüne... Yaşananlardan ne zaman ders çıkartacaksınız... Tayyip Erdoğan ağzından çıkan her kelimede halkımıza hakaret yağdırıyor... Alevi halkımızı faşist düzene yedeklemeye ne kadar da gönüllüsünüz... Katliamların hesabını sormuyorsunuz... Berkin için, Haziran şehitleri için ADALET istemiyorsunuz, Uğur Kurt’un katillerini değil, Faşist AKP iktidarına karşı direnenlerin yüzüne taktıkları maskeyi tartışıyorsunuz... Ne yapacaklardı faşizm koşullarında? Başbakanın talimatıyla katlediliyor insanlarımız... Hırsız, katil Erdoğan “kimse bana karşı direnmesin” diyor... “Yüzünüzdeki maskeleri çıkartın” diyor... Devrimciler yüzüne maske takınca polis teşhis edemiyor çünkü... Maskeler AKP faşizmine karşı direnişin sembolü oldu... AKP o maskelerde iktidarının sonunu görüyor... Sizin derdiniz nedir? Devrimcilerin yüzlerini kapattığı fularlar, faşizmin tutuklama terörüne karşı bir önlemdir... O fularlar, hırsızlığın, katliamların, namussuzlukların üstünü örtmek için takılmıyor... Bütün bunların üstünü açmak için takılıyor. Adalet istemek için takılıyor. Faşizmin maskesini düşürmek için takılıyor...

Alevi Sünni Çatışması Çıkartmaya Çalışan AKP’dir! Devrimcileri Alevi halkımızdan tecrit etmek için AKP’nin yalan ve demagojilerinden birisi de devrimcilerin “Alevi hassasiyeti üzerinden Alevi-Sünni çatışması çıkartmak istediği”dir... Bu tam da AKP zihniyetine göre alçakça bir demagojidir, gerçeklerin çarpıtılmasıdır... Maraşları, Çorumları, Sivasları, Gazileri yapan kimdir?... Bu devletin tarihi katliamlar tarihidir... Tarih boyunca yüzbinlerce Aleviyi katleden bu devlettir. Alevi-Sünni tüm halkların kardeşliğini, birliğini savunan sadece devrimcilerdir... Bunu en iyi bilen yine Alevi halkımızdır...


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

332

Çünkü devrimciler bilir ki, sömürü düzeni yıkılmadan, faşizmin iktidarına son verilmeden, Alevisiyle, Sünnisiyle, Kürdüyle, Türküyle halklar özgür olamaz... Alevi-Sünni çatışması çıkartmak isteyen AKP iktidarıdır... AKP’nin faşist iktidarını korumak için başvurmayacağı alçaklık yoktur... Egemenlerin politikasıdır halkları bölerek parçalayarak, birbirlerine düşmanlaştırarak yönetmek... Şu sözler bizzat Tayyip Erdoğan’ın ya da onun zihniyetine ait sözlerdir... - “Alisiz Aleviler” - “Ateist Aleviler” - “Nusayrilik sapık Aleviliktir” - “Senin abdestin var mı? Gusül abdesti aldın mı sen” - “O cemevi bir ucube olarak yapıldı orada. Hala kaçaktır. Ruhsatı yoktur. Karacaahmet Türbesi’nin yanında ucube olarak durur” - “Cem namazın yerini tutamaz” - “Cemevi ibadethane değildir” - “Cemevi cümbüşevidir” - “Alevinin kestiği yenmez” - “Mum söndü yapıyorlar” - “Pir Sultan’ın ‘Açılın kapılar şaha gidelim’ diye medet arama dönemi asırlar öncesi dönemde kalmıştır” - ... ... Alevi halkımıza bu hakaretleri edenler devrimcilere “Alevi-Sünni çatışması yaratmak istiyor” diyorlar... “Alevi hassiyeti üzerinden halkı birbirine düşürmeye çalışıyor, provokasyon çıkartıyor” diyorlar... EN BÜYÜK PROVOKATÖR DEVLETTİR... Her türlü kontrgerilla yöntemleriyle halkları birbirine düşmanlaştıran, devrimci mücadelenin önünü kesmek için kitle katliamlarından, Alevi -Sünni çatışması çıkartmaktan çekinmeyen bu katil devlettir...

Halkımız! Cephe Yıldızlı Kızıl Fularlarımız Direnişin, Adaletin Ve Onurun Sembolleridir! Bugün halkımızın en temel talebi adalettir... Adaletsizlik öyle boyutlara ulaşmıştır ki, ekmekten, sudan, havadan daha önemli bir duruma gelmiştir. Çünkü adaletin olmadığı yerde halkımız için ekmek de, su da, hava da yok... Mahkeme kararlarına rağmen derelerimizin, ırmaklarımızın üserine tekeller için HES projeleri yapılmaya devam ediyor..


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

333

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararına rağmen Alevi halkımızı asimile etmek için çocuklarımıza zorunlu din dersleri okutulmaya devam ediyor... Hukuk diye birşey yok... AKP’lilerin bütün hırsızlıkları, yolsuzlukları, pislikleri ortaya saçıldı... Buna rağmen hırsızlar değil, hırsızlığı ortaya çıkaranlar yargılanıyor. Haziran Ayaklanması’nda katledilenlerin katilleri ellerini kollarını sallayarak halkın üzerine kurşun yağdırmaya devam ediyor... AKP faşizmine karşı direnirken yüzümüze maske takmayıp da ne yapacağız? O maskeler bir tercih değil, faşizme karşı direnişte zorunluluktur. Adalet istediğimiz için üzerimize kurşunlar yağdırılıyor... Gözaltına alınıyor, işkencelerden geçiriliyor, tutuklanıyor ve katlediliyoruz... Maske takmayalım da ne yapalım? Cepheliler’e “yüzünüze maske takmayın” demek; faşizme karşı direnmeyin demektir! Cepheliler’e yüzünüze maske takmayın demek; adalet istemeyin demektir! Cepheliler’e yüzünüze maske takmayın demek; Berkin Elvan’ın, Haziran şehitlerinin, Soma’da katledilen devrimcilerin katilleri yargılanmasın demektir... Hayır! Biz maske takmaya devam edeceğiz... Çünkü biz; faşist AKP düzenini yıkmak için savaşıyoruz... Faşizmin iktidarı faşizmin önünüze koyduğu sandıklarla yıkılmaz... Faşizmin iktidarına son vermeden hiçbir hak ve özgürlüğün kullanılmasının garantisi yoktur. Ayrıca faşizm AKP iktidarından ibaret de değildir... Faşizm oligarşinin yönetim biçimidir... AKP gider CHP gelir... CHP’nin iktidar ortağı olduğu 90’lı yıllar boyunca nasıl ki, katliamlar, kayıplar, infazlar hiç durmamışsa, faşist düzen yıkılmadığı sürece yeni gelen iktidarlar faşist terörü uygulamaya devam edeceklerdir...

Alevi Halkımız! Kerameti Kendinden Menkul Alevi Bezirganlarına Kanmayın! AKP faşizmine karşı direnişi göze alamayanlar Alevi bezirganı İzzettin Doğanlar’ın yolundan ilerliyor... Faşizmin karşısında susmanın, direnmemenin adı “olgunluk” oldu... Uğur Kurt’un Cemevi bahçesinde katledilmesinin ardından Alevi halkımızın ne kadar “olgun” olduğu vaaz ediliyor... “Olgunluk”tan kastedilen ise “zulmün karşısında sessiz kalmak”tır... Susmak direnmemektir. Hayır!


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

334

Alevi halkımızın tarihinde zulme sessiz kalmak, zalime boyun eğmek yoktur. Alevi halkımız tarihleri boyunca İmam Hüseyin’in şu sözlerini kendilerine rehber edinmiştir: “Zalimin zulmüne karşı çıkmamak, mazluma yapılacak en büyük kötülüktür. Ben zalimlerle birlikte varlık içinde yaşamayı alçaklık, zalime karşı gelerek bulacağım ölümü ise yücelik sayarım.” İmam Hüseyin’in mirasını yaşatan bugün devrimcilerdir. Alevi halkımız bunu bilir ve onun içindir ki, devrimcilerle kopmaz bir bağla bağlıdırlar... Faşist iktidarlar karşısında devrimcilerin yanında olmuşlardır. AKP, yalan ve demagojilerle devrimcilerle Alevi halkımız arasına duvarlar örmeye çalışıyor... İzzettin Doğan ve onun yolunda yürüyen Selahattin Özel gibileri de bu duvara harç taşıyorlar...

Yeni Alevi Açılımı Aldatmacadır! AKP İktidarı Alevi Halkımızın Hiçbir Talebini Çözemez! AKP’nin Cephe’yi Alevi halkımızdan tecrit etme saldırısıyla aynı günlerde “yeni alevi açılımı” da gündeme geldi... Tam bir riyakarlık, tam bir ikiyüzlülük, tam bir aldatmaca. Bir taraftan hırsız, katil halk düşmanı Erdoğan “Alevi açılımı”ndan bahsediyor, diğer taraftan Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, “Aleviler kendilerini Müslüman olarak addettikleri için İslam’ın mabedi de mescittir, camidir. Dolayısıyla burada taviz vermemiz söz konusu olamaz” diyor. (Hürriyet, 31 Mayıs 2014) Alevi halkımız, AKP’nin açılımları halkı aldatmak içindir. Bu düzen Alevisiyle, Sünnisiyle halkın hiçbir sorununu çözemez... Bu iktidar Alevi halkımızın inançlarına saldırdığı gibi iktidarlarının Sünni halkımızın inanç istismarı üzerinden sürdürmektedirler... Bugün Alevi halkımızın en temel sorunu demokrasi sorunudur... Faşizmin iktidarında halkımızın hiçbir kesimi inançlarını yaşayamaz... Onun için bugün temel sorunumuz faşizmin iktidarını yıkmaktır... Halkımız ancak halkın iktidar olduğu yeni bir sistemde inançlarını özgürce yaşayabilirler... Bugün Alevi halkımızın inanç temelinde yürüttüğü mücadele de hedefine faşizmin iktidarını yıkmayı koymalıdır... Faşizm iktidar olduğu inançlar özgürce yaşanamaz... Onun için Alevi halkımızın yeri faşizmi yıkmak için savaşan Cephe saflarıdır...

Sonuç olarak; 1- AKP, yeni katliamlarla ADALET mücadelemizi engellemek istiyor. 2- Okmeydanı’nda Dev-Genç’lilerin Berkin Elvan, Haziran şehitleri ve Soma’da katledilen madenciler için adalet istiyoruz diyerek başlattıkları boykota saldırdı. Direnen Dev-Genç’lilerin üzerine kurşun yağdırdı... Bu saldırıda Uğur Kurt’u Cem-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

335

evi bahçesinde katletti... 3- Polis saldırılarına karşı direnen Cepheliler’in yüzlerine taktıkları fularlar güvenlik için takılmaktadır! Halkımız kızıl fularlıların kim olduklarını çok iyi tanımaktadır! 4- Kızıl fularlarımız direnişin, adaletin ve onurun sembolüdür! Okmeydanı’nda, Gazi’de, Çayan’da, Sarıgazi’de, 1 Mayıs’ta, Gülsuyu’nda halk, Cephe’nin öncülüğünde direndiği için, AKP politikalarına teslim olmadığı için saldırıyor! 5- Alevisi’yle, Sünnisi’yle Cephe önderliğinde direnen halkı; Alevi-Sünni çatışması kışkırtmasıyla bölüp parçalamak isteyen AKP’dir! 6- AKP, iktidarını Alevi düşmanlığı ve Sünni halkımızın inançlarının istismarı üzerine inşa etmiştir. Alevi halkımızın hiçbir talebini karşılayamaz! 7- Alevi halkımız; Alevi bezirganlarına kanmayın! Zalimin karşısında susan Alevi bezirganları halkımızı düzene yedeklemeye çalışıyorlar 8- Devrimciler bölmez birleştirir... Faşizmin iktidarını Alevisi, Sünnisi, Kürt, Türk, Laz, Çerkez, Arap... Tüm halklar, tüm milliyetler, tüm inançlar birleşerek, direnerek, savaşarak yıkarız... 9- Kültürümüzle, inançlarımızla, değerlerimizle, eşit, özgür, bağımsız, sömürünün olmadığı demokratik bir ülkeyi kurmak için tüm halkımızı Cephe saflarında direnmeye çağırıyoruz!


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

336

Gezi’den Berkin’e, Berkin’den SOMA’ya Katleden Devlettir! Öfkemizden Kurtulamayacaksınız! Yürüyüş, 7 Haziran 2014, Sayı 420 Haziran Ayaklanması’nın yıldönümünde ülkenin dört bir yanında AKP’nin tüm terörüne rağmen yüzbinler alanlara çıkarak adalet aradı.. Katil AKP iktidarından hesap sordu... AKP’nin İstanbul’daki sıkıyönetim uygulamasına rağmen her yer yangın yerine döndü...

İSTANBUL- Taksim: Taksim’de Yasaksa Halkın Tek Bir Cevabı Var: DİRENİŞ! AKP’nin ayaklanma korkusu sürüyor. Haziran Ayaklanması’ndan aldığı yaralarla azgınlaşan AKP iktidarı, son bir yılda yaşananların ardından daha da vahşileşti. 31 Mayıs’ta milyonların Taksim’e akmasını engellemek için tüm gücünü seferber etti. Fakat tüm bu yığınaklar, güç gösterileri halkı korkutmaya yetmedi yine yüzlerce insan Taksim’e girebilmek için yollara döküldüler. İstanbul’un birçok mahallesinde çatışmalar başlarken Taksim’de de saat 19.00’da polis saldırmaya başladı. İstiklal Caddesi’nde toplanan yüzlerce insanın “Bu Daha Başlangıç Mücadeleye Devam” veya “Polis Simit Sat Onurlu Yaşa” gibi Haziran Ayaklanmasına mal olmuş sloganları atan kitleye polis tazyikli su ve gaz bombalarıyla saldırdı. İstiklal Caddesi’nin ortalarında başlayan saldırı Galatasaray Lisesi önüne kadar geri çekilen kitleye lise önünde bekleyen polislerin de saldırması nedeniyle izdihama yol açtı. Yoğun gazın içinde kalan birçok insan nefes almakta zorlandı. Ara sokaklara çekilen kitlenin üzerine de peş peşe gaz atan polis 2013 Haziranındaki saldırılarını aratmadı. Ara sokaklara ve Tünel yönüne doğru çekilen kitle tekrar Galatasaray Lisesi’nin aşağılarında toplanmaya başladı. Gittikçe kalabalıklaşan kitle sloganları en gür şekilde atıyordu. Halkın toplanmasını engellemek isteyen hiç durmadan tazyikli su sıkan polis gaz bombalarını da eksik etmiyordu. İşkencede uzmanlaşan polis sokak ortasında işkence yapıyordu. Bu şekilde hiç durmadan polis kitleyi Tünel’e kadar sürükledi. Tünel’den Galata Kulesi yönüne çekilen kitle polisle burada çatışmaya devam etti. Taş ve şişe yağmuruna tutulan polis birçok zaman zor anlar yaşadı. En sonunda polis grubunun amiri acıyla amirlerini arayarak takviye ekip istedi. Gelen takviye yetersiz kalınca bir kez


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

337

daha istedi. Daracık sokağa iyice yığılan polis halkın üzerine azgınca gaz bombaları ve plastik mermi yağdırdı. Çatışma bu şekilde aralıklarla sürdü. Polis gerçeklerin öğrenilmesini istemiyordu. İstiklal Caddesi’ne geçişi tamamen kapattı ve basın kartını gösteren muhabirlerin geçişine dahi izin vermiyordu. Aynı saatlerde Mis Sokak ve Tarlabaşı bulvarında da çatışmaların sürdüğü öğrenildi. AKP’nin polisi Taksim ve çevresinde 25 bin polis yığarak en ufak bir sesin dahi çıkmasını engellemek istedi. Çünkü sömürü iktidarının yıkılmasından korkuyordu. Bu yüzden genç-yaşlı demeden herkesi gaza boğdu, gözaltına aldı. Fakat tüm bunlar AKP’nin can havliyle çırpındığını gösteriyor. Çünkü zulümle ayakta kalamazlar.

Okmeydanı: AKP iktidarının tüm tehditlerine rağmen halk, Taksim’e çıkmak için 31 Mayıs günü Taksim civarında ve İstanbul’un birçok mahallesinde devrimcilerin öncülüğünde polisle çatışmaya girdi. Bu mahallelerin başında Okmeydanı geliyordu. Halk Cephesi 31 Mayıs’ta Sağlık Ocağı önünde toplanarak “Gezi’den Berkin’e Berkin’den Soma’ya Soma’dan Uğur’a Katleden Devlettir” yazılı pankart açtı. DevGenç’liler az sonra muhtemelen çıkacak olan polis saldırısına hazırlıklı gelmişlerdi. Ellerinde kendi emekleriyle hazırladıkları kalkanlar vardı. Vakit tamam olunca kitle yürüyüşe geçti. Okmeydanı sokakları Cepheliler’in sloganlarıyla çınladı. Atılan her sloganda Haziran Ayaklanması’nın şehitleri anıldı, hesap sorulacağı haykırıldı. Hedef Taksim’di ve bir an önce oraya varmak gerekiyordu. O yüzden sokaklardaki yürüyüş kısa tutularak Piyalepaşa Bulvarı’na doğru yönelindi. AKP’nin katil, aciz polisleri halkın Taksim’e yürüyüşünü engellemek amacıyla mahallenin giriş ve çıkış yerlerini tutmuştu. Polis demokratik bir yürüyüşe dahi izin vermiyordu. Ki Başbakan Tayyip Erdoğan onlara gereken talimatı vermişti bir gün önceden: “Güvenlik güçlerimiz neyi gerektiriyorsa onu yapacaktır”. Piyalepaşa Bulvarı’na çıkıp Taksim’e doğru yönelen kitleye burada konuşlanmış olan polisler biber gazları, plastik mermileriyle saldırmaya başladı. Devrimciler ellerindeki havai fişekleri, taşları, molotofları oligarşinin bekçilerine savurmakta bir an dahi tereddüt etmediler. Çevik kuvvet polisinin yoğun gaz saldırısı sonucu kitle mahalleye çekildi. Polis mahalleye girmedi ama plastik mermilerle, gaz bombalarıyla caddeden mahalle içine doğru saldırısını sürdürdü. Daha sonra tazyikli su sıkan TOMA’ya taşlarla cevap verildi. Çatışma bir süre daha devam etti ve kitle Sağlık Ocağı önüne çekildi. Buradan itibaren polise karşı çatışmalar diğer devrimci yapılarla beraber sürdürüldü. Ama kitleyi yönlendiren Cepheliler’di. Sağlık Ocağı önünde toplanıldıktan sonra mahallenin üst tarafından çıkmak için Fatih Sultan Mehmet Caddesi’ne doğru yüründü. Cadde boyunca barikatlar kurulup bu barikatlar ateşe verildi. Cemal Kamacı Spor Tesisleri önünde bekleyen çevik kuvvet polislerine, TOMA’ya ve akrebe havai fişek, taş ve molotoflarla saldırıldı. Çatışmalar sürerken çatışmalardan bağımsız olarak yaralı olan halktan bir in-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

338

sanı hastaneye götürmek isteyen bir araca barikatlar açılarak yardımcı olundu. Bu arada polis durmadan saldırırken molotoflardan biri akrebe isabet ederek kısa süreli yanmasına sebep oldu. Kitle tekrar Sağlık Ocağı yönünde geri çekildi ve tekrardan Piyalepaşa Bulvarı’na inerek polisle çatışıldı. Saatler 21.00’ı gösterdiğinde Okmeydanı halkı pencerelerinden tencere-tavalarıyla, alkışlarıyla yoğun bir şekilde destek verdi. Cepheliler bunun üzerine mahalle içinde yürüyüş yaparak halkı sokağa çağıran konuşmalar yaptılar. Bu konuşmalar yapılırken A101 marketinin yağmalanmasıyla ilgili bir Cepheli “Bugün mahallemizde A101 adlı market bazı kişilerce yağmalanmış, bunu yaparken de Cephe’nin sloganlarını atmışlardır. Buradan duyuruyoruz ki bunun bizimle hiçbir ilgisi yoktur. Bu yapılan adi bir hırsızlıktır. Lanetliyoruz... Ayrıca bizler halkımızın malına zarar vermeyiz, bazı eylemlerimizde kazayla zarar vermişsek onun bedeli neyse öderiz” dedi. Yapılan bu açıklama civarda bulunan insanlar tarafından coşkuyla karşılanarak alkışlandı. Taksim’e çıkma iddiası halen devam ediyordu. Sağlık Ocağı önünde dinlenen kitle tekrardan bulvara inerek bulvarı bir kez daha zorladı. Polisin hızını alamayıp fırlattığı gaz fişeklerinden biri bir evin balkonundan girerek yangına sebep oldu. Devrimcilerin çabasıyla yangın büyümeden söndürüldü. Polisin saldırıların sonucunda birçok kişi yaralandı. Tekrar bulvarda yaşanan çatışmalardan sonra geri çekilen kitle çatışmayı iradi olarak bitirdiler.

Armutlu: Armutlu Halk Cepheliler’in çağrısıyla 31 Mayıs’ta mahalle halkı camlara, kapılarla çıkarak tencere tava dövme eylemi yaptı. Armutlu karakolunun ve mahallenin çeşitli yerlerinde toplanan halk AKP’ye karşı olan öfkelerini slogan atarak ve tencere döverek gösterdi. Yüzlerinde maskeleri ellerinde silahlarıyla Armutlu meydanına çıkan Cepheliler dillerinde Umudun sloganları ellerinde molotoflarıyla gecenin karanlığını aydınlattı. Kurulan barikatların ateşe verilmesinin ardından Armutlu meydanında bulunan MOBESE kamerası Cepheliler tarafından yerinden sökülerek kullanılmaz hale getirildi. Yaklaşık yarım saat meydanda sloganlarla barikatların başında bekleyen Cepheliler polisin gelmemesinin ardından “hedef karakol” diyerek Armutlu karakoluna yürüdü. Öncesinde ise otobüs durağından bir otobüs alınarak karakolun hemen önüne barikat olarak çekilmişti. Otobüse ise hiçbir zarar verilmedi. Cephelilerin karakola yönelmesinin ardılandan hiç bir şey yapamayan katiller Cephelileri izlemek ve karakollarını korumakla yetindi. Karakolun önünde bulunan çevik kuvvet polislerini taşıyan İETT otobüsü molotofla yakılarak tahrip edildi. Otobüsün yakılmasının ardından bu kez karakola farklı bir noktadan saldıran Cepheliler karakolu molotof yağmuruna tuttular. Korkudan ne yapacağını bilemeyen polis mahalleyi biber gazına boğarak çaresizliğini gösterdi.

Bağcılar: Halk Ayaklanması’nın 1. yılını anmak için Bağcılar’da 31 Mayıs’ta


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

339

yürüyüş yapıldı. Yürüyüşe başlandığı ilk andan itibaren AKP’nin katil polisleri saldırdı. Saldırıda Baran Katar ve Özcan Bayram ve toplamda 9 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar karakola götürülürken akrep denen aracın içerisinde işkenceye maruz kaldılar. Özcan Bayram yapılan işkenceden dolayı burun kanaması geçirdi. Bağcılar İlçe Emniyet Amirliği’ne götürdüklerinde karakol önünde coplarla bekleyen polisler karşılamış, karakol kapısında başlayan işkence nezarethaneye götürüleme kadar devam etmiştir. Muayeneye götürülürken arkadaşlarımıza akrep içerisinde işkenceler devam etmiştir. Baran Katar ve Özcan Bayram yoğun işkenceye uğramış, Baran boğazından, Özcan sağ gözünden, alnından ve boynundan yaralanmıştır. Gözaltında kaldığı süre içerisinde sivil polisler tarafından işkenceye maruz kalmışlardır. Yürüyüşe katılan Bahçelievler Özgürlükler Derneği olarak diyoruz ki: “bunlar yanınıza kalmaz yaptığınız bütün işkencelerin hesabını soracağız” denildi.

1 Mayıs Mahallesi: Halk Cepheliler Haziran Ayaklanması’nın yıldönümünde 31 Mayıs’ta eylemlerine devam etti. 1 Mayıs Mahallesi’nde bir araya gelen Anadolu yakasındaki Halk Cepheliler saat 17.30’da 3001’inci Cadde’yi trafiğe keserek mahallede yürüyüşe başladılar. “Gezi’den Berkin’e, Berkin’den SOMA’ya Katleden Devlettir, Adalet İstiyoruz – Halk Cephesi” ve “Halk Cephesi” pankartlarıyla, adalet isteyen hesap soran sloganlarıyla mahallede yürüyen Halk Cepheliler halkı saflarına çağırdılar. Yürüyüş esnasında ara sokakta gözüken sivil polis otosu ve akrep taşlarla kovalandı. Daha sonra 150 kişiyle Göztepe E-5’e inen Halk Cepheliler trafiğe kestikleri otoyolda sloganlarla yürümeye devam ettiler. Yoldan geçen arabalar kornalarını çalarak desteklediler. Ünalan’a gelindiğinde arkadan gelen TOMA ve çevik kuvvet gazlarla saldırdı. Halk Cepheliler de molotoflarla ve taşlarla cevap verdiler. Bir süre çatışma sürdü ve Halk Cepheliler güvenli bir yere çekildiler. Tekrar toparlanan kitle Taksim’e yürüyüşünü sürdürdü. 1 Mayıs Mahallesi’nde 1 Haziran akşamı devrimci yapılar Haziran Ayaklanması şehitleri için ortak eylem yaptılar. Mahallede sesli çağrılarla halk hesap sormaya çağrılırken saat 21.00’de Sağlık Ocağı’ndan yürüyüşe başlandı. H. Hüseyin Cami’ne kadar yürünüp tekrar geriye Merkez’e doğru sloganlarla giden kitlenin karşısına 30 Ağustos İlköğretim Okulu’nun ilerisinde akrepler çıktı. Cepheliler hemen saldırıya geçip akrebi uzaklaştırdı. Daha sonra Mehmet Ayvalıtaş’ın evine gidildi. Baba Ayvalıtaş’ın da konuşma yaptığı eylem adalet için mücadele kararlılığıyla bitirildi. Eyleme 250 kişi katıldı. 1 Mayıs Mahallesi Halk Cepheliler, aynı gün akşamı Kadıköy’de Ayaklanma şehitlerinin katilleriyle saatlerce çatıştı. Sapanlarla, molotoflarla Kadıköy’ü katillere dar eden Cepheliler Kadıköy’deki pasif havayı da dağıtarak halkın güvenini, umudunu kazanmayı sürdürüyor.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

340

Sarıgazi: Berkin için, Gezi Şehitleri için, Soma için Sarıgazi’de 30 Mayıs boykot için Halk Cepheliler akşam saat 20.00 de Vatan İlköğretim Okulu önünde bir araya gelerek yürüyüşe geçtiler. Sarıgazi merkeze çıkarak caddeyi trafiğe kesen kitle sloganlar ve marşlarla yürüdüler. 80 kişinin katıldığı yürüyüşte Umudun sloganları atıldı. Sarıgazi Halk Cephesi 31 Mayıs’ta Demokrasi Caddesi’nden Sarıgazi merkeze yürüyerek ayaklanma şehitlerini 1. yılında andı. 50 kişinin katıldığı yürüyüş Sarıgazi merkezde yapılan açıklamayla sona erdi. Umudun sloganlarının atıldığı açıklamadan sonra 1 Mayıs Mahallesi’ne gidilerek E5 karayolu trafiğe kapatıldı ve pankartlarla yüründü.

Gazi Mahallesi: Kırmızı Fularlarımızla AKP’nin Korkusunu Büyütmeye Devam Edeceğiz Gazi Mahallesi’nde Halk Cepheliler 31 Mayıs’ta ayaklanmanın 1. yılında öğlen masa açarak Taksim’e yapılacak yürüyüşün duyurusunu yaptı. Masada Yürüyüş Dergisi’nin dağıtımının yanı sıra sesli çağrılar yapıldı. Ayrıca esnaf dolaşılarak akşam kepenk kapatma çağrısı yapılarak bildiri dağıtıldı. Yürüyüş saati geldiğinde ise pankartların arkasında Umudun sloganlarıyla eylem başlatıldı. AKP’nin katil polisleri gaz bombaları ile halka saldırınca, taşlarla karşılık verildi. Çatışmanın yaşandığı Düz Bölgesi’ndeki Halkevleri’nin kapılarını açtı balkon ve pencerelerden Cepheliler’in yüzlerine maske yapması için bezler verdi. Her evin penceresinden limon, sirke, süt verildi. Polis, Cepheliler’in attığı taş, molotof ve boyalar ile yedi buçuk saat boyunca mahalleye giremedi. Gece boyunca süren çatışmalara halktan insanlar da katıldı. Cepheli milisler de ellerinde silahları ile TOMA ve akrepleri tarayarak tahrip etti. Polisin saldırısı sonucu 1 kişi sırtından bir kişide gözüne gelen gaz fişeği sonucu yaralanırken bir çok kişi biber gazından etkilendi.

DİH ve KEC: Devletin katliamlarına sessiz kalmayacağız. Her ne pahasına olursa olsun AKP faşizmine karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Korkularını büyütmeye devam edeceğiz. Devrimci İşçi Hareketi ve Kamu Emekçileri Cephesi 30 Mayıs akşam saat 19.00’da Taksim de bulunan Taxim Park Cafe’nin üçüncü katından pankart açtı. İşyerinin üst katından sarkıtılan pankartta “Berkin’den Soma’ya Soma’dan Uğur’a Katleden Devlettir - Halk Cephesi” yazılıydı. Eylem sırasında “AKP’den Hesap Soracağız”, “Berkin’in Hesabını Soracağız”, “Soma’nın Hesabını Soracağız”, “Katil Polis Hesap Verecek” sloganları atıldı. Her hangi bir müdahalenin olmadığı eylem 20 dakika sürdü ve iradi olarak bitirildi.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

341

HALK CEPHESİ: Halk Cepheliler 30 Mayıs’ta Taksim’de bulunan Burger Kıng’de pankart açtı. İşyerinin üst katından sarkıtılan pankartta “Berkin’den Soma’ya Soma’dan Uğur’a Katleden Devlettir-Halk Cephesi” yazılıydı. Pankartı açan Feridun Osmanağaoğlu ve Pınar Hanoğlu (TAYAD’lılar) kısa süre sonra polisin saldırısına uğrayıp gözaltına alındı. Saldırı sırasında aynı içerikte slogan atan Halk Cephelilere halk, polisi yuhalayarak destek verdi.

ANKARA: Ankara Tuzluçayır’da 1 Haziran’da Cepheliler DHKC bayrağı ile ile molotoflarla yolu trafiğe keserek Tuzluçayır Meydanı’na bayrağı astı. Bayrağı astıktan sonra katillerin yığınak yaptığı alana molotoflarla saldırıya geçti. Eylemde 2 TOMA ve bir akrep Cepheliler tarafından molotoflarla ateşe verildi. Tuzluçayır Meydanı’na 1 adet, “1. Yılında Direnişi Selamlıyor Berkin Olup Savaşı Büyütüyoruz – Cephe” imzalı pankart asıldı. Cepheliler’in 3 kişiyle başlattığı korsan eylem yaklaşık 3 bin kişinin katılımıyla saat 02.00’de iradi olarak bitirildi. Kızılay’da Düşene Dövüşene Bin Selam! Ankara’da Haziran Halk Ayaklanması’nın yıldönümü nedeniyle Ankara Halk Cephesi 31 Mayıs’ta Güvenpark’a tüm halka Berkin için, Uğur için, Ayhan için, Soma’da katledilen yüzlerce işçi için, tüm Gezi Şehitleri için adalet talebini dile getirme çağrısı yapmıştı. Kızılay’da bir ara sokaktan Halk Cephesi pankartı arkasında yürüyüşe geçen Halk Cepheliler Umudun sloganlarıyla demokratik kitle örgütleri ve siyasetlerin de çağrı yapmış olduğu Kızılay Güvenpark’a girdi. Halk tarafından coşkuyla karşılanan Halk Cepheliler polisin saldırmaya başlaması üzerine barikatlar kurarak, polisin su ve gazına taşlarla karşılık verdi. Yoldan geçen bir polis aracı taşlarla tahrip edildi. Cepheliler eylemin sonuna kadar yüzlerinde kırmızı fularları, sloganlarıyla barikatların ardında çatışmaya devam etti.

ANTEP: Antep’te Haziran Halk Ayaklanması’nın yıldönümü nedeniyle Antep Dev-Genç, Mücadele Birliği ve ESP’nin çağrısıyla 1 Haziran’da Düztepe-Çamlık’ta tüm halka Berkin için, Uğur için, Ayhan için, Soma’da katledilen yüzlerce işçi için, tüm Gezi şehitleri için adalet talebini dile getirme çağrısı yapmıştı. Eylem saatinde biraraya gelen eylemciler Düztepe-Çamlık’tan Titizler Caddesi’ne yürüyüşe geçti. Yürüyüş sırasında halk evlerin balkonlarına, pencerelerine çıkarak eylemcilere alkış ve ıslıkla destek verdi. Dev-Genç eylemde temsili olarak Kızıl bayrak flaması tuttu. Eylem sloganlarla bitirildi. BURSA: Halk Ayaklanması’nın yıldönümünde Bursa’da da aralarında, Halk Cephesi ve Dev-Genç’inde olduğu devrimci demokrat kurumların çağrısıyla bin-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

342

ler Altıparmak Caddesi, stadyum önünde buluştu. Burada buluşan kitleler hükümet aleyhine slogan atarak, halkın yoğun desteği ve sahiplenmesi ile coşkulu bir şekilde yürüyüş yaptı. Şehrin ana arteri sayılan Altıparmak Caddesi ile Atatürk Caddesi’nde üç saat boyunca ulaşım durduruldu. Halk eylemcilere balkonlardan alkış ve tencere çalarak destek verdi. Yaklaşık üç saat süren eylem ve yürüyüş sonrası Atatürk Meydanı’na gelen kalabalık, bir süre burada sloganlarını sürdürdü, saygı duruşunda bulunduktan sonra basın açıklaması okundu.

İZMİR: 3.5 milyonun sokaklarda faşizme karşı öfkesini haykırdığı Haziran Ayaklanması’nın yıldönümü 31 Mayıs’ta, İzmir’de Halk Cepheliler Sevinç Pastanesi önünde masa açtı. Tutsak ürünlerinin sergilendiği, Yürüyüş ve Tavır Dergileri’nin bulunduğu masa akşama kadar açık kaldı. Daha sonra Basmane Meydanına giden yol boyunca Halk Cepheliler marşlarıyla yürüdü. 40 kişilik Halk Cephesi korteji Haklıyız Kazanacağız marşını söyleyerek yürüdü. Marş boyunca ayaklarını yere vurarak yürüyen Halk Cephelileri halk alkışlarla karşıladı. Gündoğdu Meydanı’nda sahne etkinlikleri başladı. TKP 1920, Mücadele Birliği, Halkevleri, Kaldıraç yürüyüşe geçti. Cepheliler de katil polise karşı sapanları, taşları ve ses bombalarıyla çatıştı. Çatışma boyunca Umudun sloganları atıldı. Yaralananların da olduğu eylemden sonra katil polis toplamda 65 kişiyi gözaltına aldı. ADANA: Adana’da halk 31 Mayıs’ta devrimci, demokrat kurumların çağrısıyla Atatürk Parkı’nda toplanmaya başlayan kitle hesap soran sloganlar attı, ayaklanma şehitleri için saygı duruşunun ardından sendika temsilcileri bir basın açıklaması okudu. Açıklamadan sonra halk yolu trafiğe kapatarak AKP il binasına doğru yürüyüşe geçti. TOMA’lara ve gazlara taşlarla çatışarak karşılık verildi. Cadde trafiğe kapatılarak barikatlar kuruldu ve barikatlar ateşe verildi. Polisin saldırısında bir bebek arabasına gaz fişeği isabet etti, parktaki avukatlar gözaltına alındı, basının görüntü alması engellendi. Bir binadan polisin üstüne havai fişekler ve bilyeler atıldı. Polis bina önünde uzun süre beklemesine rağmen, binaya giremedi. Çatışma süresince 35 kişi gözaltına alındığı, birçok kişinin yaralandığı öğrenildi. Gözaltına alınanlar 1 Haziran günü Adana Adliyesi’ne getirildi, devrimci-demokrat kurumlar gözaltındaki direnişçileri sahiplenmek için adliye önünde basın açıklaması yaptı. 100 kişinin katıldığı basın açıklamasından sonra atılan sloganlar ve çekilen halaylarla eylem sona erdi ve mahkemeye çıkarılan direnişçiler için adliye önünde bekleyişe geçildi.

DERSİM: Halk Cephesinin de aralarında olduğu Dersim Dayanışması’nın çağrısı ile 31 Mayıs’ta Sanat Sokağı’nda toplanan kitle sloganlarla Seyit Rıza Parkı’na


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

343

yürüdü. Kitle burada ayaklanma şehitleri için saygı duruşunda bulundu. Ardından yapılan konuşmada; Halk Ayaklanması’nın AKP’nin faşist politikalarına karşı bir ayaklanma olduğu saldırı ve katliama rağmen sokak sokak çatışıldığı ve ülkenin her yerine yayılan eylemlerde 3,5 milyon insanın sokağa çıkıp hesap sorduğu, şehitlerin milyonlar olup sahiplenildiği, AKP’nin faşist politikaları karşısında halkın birçok kesiminde umut yarattığı belirtildi. Ayrıca Lice’de Kalekol yapımına karşı çıkan Kürt halkına karşı saldırıların olduğu, Soma‘da katledilen işçilerin sorumlusunun devlet olduğu anlatıldı. Yüzlerce kişinin katıldığı eylem açıklamanın ardından sloganlarla sona erdi. Seyit Rıza’da yapılan eylemin sona ermesinin ardından bir grup dağılmayarak, İstanbul ve diğer illerde yapılan eylemlere polisin saldırısını protesto için Palavra Meydanı’na yürüyüş yaptı. Bir süre burada yolu trafiğe kapatan ve aralarında Halk Cephelilerin de olduğu kitle katillerden hesap sormak için karakola taşlarla saldırdı. 2 TOMA ve çok sayıda akrebin saldırılarına karşı saatlerce çatışan kitleye yönelik TOMA’dan ve akreplerden gaz bombası atıldı. Çatışma gece geç saatlere kadar sürdü. Ovacık’ta ise Halk Cephesinin de içinde olduğu Ovacık Demokrasi Platformu’nun çağrısıyla Turistik Otel önünde toplanan kitle buradan yürüyerek Ovacık Belediye binası önüne geldi. Burada öncelikle ayaklanma şehitleri nezdinde 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu ve ardından ortak açıklama okundu. 200’ü aşkın kişinin katıldığı eylem okunan açıklamanın ardından sloganlarla son buldu. Eyleme esnaflar da saat 18.00 ile 20.00 arası kepenk kapatarak destek verdiler.

SAKARYA: Sakarya’da Dev-Genç’in çağrısıyla kurulan mücadele platformu Haziran Ayaklanması’nın yıldönümünde bir yürüyüş ve forum kararı alarak eyleme geçti. 1 Haziran’da aralarında Sınıfsız, Gençlik Muhalefeti, KESK, Eğitim Sen gibi kurumların olduğu kitle Çark Caddesi başından yürüyüşüne başladı. Sloganlarla yürüyen kitle faşist provokatörler tarafından taciz edildi. AKM önüne gelindiğinde basın metninin okunmaya başlamasıyla yaklaşık 20 metre mesafede sivil polislerle birlikte konuşlanan faşistler devrimcilerin ve halkın üzerine tekbir getirerek kitlenin üzerine taş atmaya başladı. Yaklaşık 150 kişilik halk kitlesinin üzerine sayısını tespit edemediğimiz sayıda sivil faşist ve polis ellerinde sopalar ve bıçaklarla saldırıya geçti. Ara sokaklara dağılan kitle yoğun saldırı karşısında eylemi sonlandırılırken, saldırılarda yaralananlar da oldu. Açıklama yapan Dev–Genç’liler, “Bu ne ilk ne de sondur. Savaşınız kabulümüzdür. Saldırılarınızın hesabını soracağız” dedi.

BURSA: Bursa - Gemlik halkı ayaklanmanın yıldönümünde 31 Mayıs’ta yolu trafiği kapatarak faşizme karşı yürüyüş yaptı. Devrimci yapıların ortak düzenlediği eylem İskele Meydanı’nda başladı. Dere Boyu Caddesi’nden gelenlerle bir-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

344

likte başlanan yürüyüş, polis engeliyle karşılaştı. Kararlı kitle sloganlarla yürüyüşe devam etti. Halk balkonlardan, işyerlerinden alkışları ve ıslıklarıyla destek verdi. Yürüyüş, Eski Sahil, Balık Pazarı Caddesi, Gemlik Merkez ve Dere Boyu Caddesi’nin yolu trafiği kapatılarak AKP ilçe binasına gelindi. Ayaklanma ve Devrim şehitleri adına 1 dakikalık saygı duruşu yapılmasının ve okunan açıklamanın ardından, Ümit İlter’in yazdığı “Deme Bana” adlı şiiri, Ayaklanma şehitleri ve katledilen tüm halkımız için okundu ve eylem bitirildi.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

345

Düzen Partisi CHP Faşizme Karşı Savaşamaz AKP’ye Suç Ortaklığı Yapar Yürüyüş, 7 Haziran 2014, Sayı 420 “Maskeliler”!.. Başbakan Tayyip Erdoğan, Gazeteci Ahmet Hakan, ABF Genel Başkanı Selahattin Özel, CHP yöneticisi Haluk Koç ve son olarak da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu aynı nakaratı tekrarladılar... Söz konusu devrimciler olunca, söz konusu düzeni korumak olunca nasıl da biraraya geliyorlar; Erdoğan’ı, Hakanı, Özeli, Kılıçdaroğlu’su... Söylemleri adeta tek bir kalemden çıkmış gibidir. O çokça söyledikleri gibi adeta “bir yerden düğmeye basılmışçasına” harekete geçerler. Çoğu kez onlara birilerinin emir vermesi de gerekmez. Düzeni koruma refleksidir gösterdikleri. Sola, devrimcilere, halka düşmanlık refleksidir sergiledikleri. Ölen, öldürülen biziz. Kafası parçalanan, beyni sokaklara akıtılan, işkence gören biziz. Yargılanan, onlarca yıl tutsak edilen biziz. Ancak Kemal Kılıçdaroğlu, tıpkı Tayyip Erdoğan’ın yaptığı gibi bizi suçlu çıkarıyor. Adalet isteyen biziz. Ancak Kemal Kılıçdaroğlu tıpkı Tayyip Erdoğan’ın yaptığı gibi adalet talebimizin üstünü örtüp halkın sorunu “maskeliler”miş gibi bilinçli olarak devrimcilere saldırıyor... HAK ARAMAK, ADALET İSTEMEK PROVOKASYON MU? “Hükümetin insanları tahrik etmek için provokasyonlara başvuracağını bütün yurttaşlarımın bilmesini isterim. En son taziyeye giden bir yurttaşımızın bir polis kurşunuyla öldüğünü dün öğrendik. Bu çok önemli bir gelişmedir. Kendi vatandaşını öldürüyor. Bu işin birinci cephesi.” (CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu) Ey Kılıçdaroğlu! Bu ülkede polisin, jandarmanın; devletin kurşunuyla ilk kez bir vatandaş ölmedi. Sen sayısını bilmezsin bile. Her karşılaştığınızda sanki devlet ilk kez öldürmüş gibi davranırsınız. Adalet duygunuz yoktur. Adalet isteyemezsiniz. Hesap sora-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

346

mazsınız. Çünkü bu düzen sizin düzeninizdir. Çünkü sizin halkla hiçbir ilginiz yoktur. Bırakalım AKP iktidarını, sözde sol ve halkçı maskeli CHP, SHP dönemlerinde devrimciler, halkımız katledildiler. Gerçek yüzleri defalarca ortaya çıkmıştır. ‘90’lardaki DYP-SHP koalisyon hükümeti döneminde İnsan Hakları Bakanı Mehmet Kahraman bizzat devrimcilerin infazına katılmıştır. İnfazı seyretmiş, infaz sonrası tepkiler üzerine “fiili infaz yoktur” diye açıklama yapmıştır. Böylelikle devrimcilerin infazını meşrulaştırmaya ortak olmuştur… 2 Temmuz 1993 Sivas’ta 35 insanımız kendi dönemlerinde yakılmıştır… 12 Mart 1995 Gazi katliamı da yine kendi döneminde yapılmıştır… Ne zaman bir katliam olsa, ne zaman bir faşist saldırı olsa ve buna karşı bir direniş, bir karşı koyuş olsa düzenin sahipleri hep bir ağızdan bağırırlar: “terörün oyununa gelmeyin”, “sağduyumuzu koruyalım”, “provokasyona dikkat”. İşte Okmeydanı’nda iki insanımızın devlet tarafından katledilmesi sonrası yaptığı açıklamayla Kılıçdaroğlu ve CHP kimden yana olduğunu ortaya seriyor: “İşin ikinci cephesi şu; eli silahlı, yüzü maskeli insanlardan kaçının. Bunlar provokasyon yapıyorlar. Biz kendi ülkemizde, kendi insanımıza karşı yüzünü gizleyip, elinde tüfeklerle ya da başka öldürücü aletlerle gezen insanları istemiyoruz. Biz ülkemizde huzur istiyoruz. Bu provokasyonlara karşı her yurttaşımın dikkatli olmasını isterim. Hükümet yapıyor bu provokasyonları. Dolayısıyla bu konuda hiç kimse hükümetin provokasyonlarına, oyunlarına gelmemeli. Herkesin dikkatli olması lazım.” (CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu) Bakın Soma’yı hemen gündemden düşürdüler. Okmeydanı’nda, Haziran Ayaklanması’nda katledilen insanlarımızın sorumlularını tartıştırmıyorlar hiç. Adalet isteyen, bunun mücadelesini veren, bedelini ödeyen devrimcilere saldırıyorlar. “MASKELİLER”E YÖNELİK SALDIRI DÜZENİN KORKUSUNUN İTİRAFIDIR! AKP, Cepheyi halktan tecrit etmek için “yüzü maskeliler” diye bilinçli bir saldırı başlattı… CHP, Alevi dernekleri, burjuva basın buna hemen uydular… Peş peşe devrimcilere saldıran, onları halktan ayırmaya çalışan açıklamalar yaptılar. Ey Kılıçdaroğlu! Sen maskelilerin kim olduğunu çok iyi biliyorsun. Biz de senin kim olduğunu çok iyi biliyoruz. Senin ve partinin misyonu halkımızı düzen içinde tutmaktır. Halkımızın, düzene alternatif olan Cephe saflarına akmasını engellemektir. Tayyib’in korkusunu, düzenin korkusunu –ve tabi CHP’nin korkusunuAKP’li Yeni Şafak yazarı İbrahim Karagül itiraf ediyor:


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

347

“DHKP-C’nin bu kadar merkezileşip, toplumsal tabana hitap etmesi, bunun desteklenmesi, ülke genelinde yaygın eylemlere girişebiliyor olması, daha önce sadece Alevi hassasiyetlerini istismar ederken şimdi Türkiye’deki tüm muhalefet alanlarını doldurmaya çalışması bir rastlantı değildir” diyerek Cephe’nin halkla buluşmasına, yaygınlaşmasına işaret ederek devam ediyor: “Daha önce de DHKP-C vardı. Daha önce de benzer terör eylemleri ve sokak hareketleri vardı. Ama bir yıldır işin niteliğinin değiştiğini, büyük bir tehdidin beslendiğini görmek için otuz yıl beklemek büyük bir talihsizlik olacaktır.” (İbrahim Karagül, Yeni Şafak Gazetesi, 24 Mayıs 2014) Tayyip Erdoğan’a da, Kemal Kılıçdaroğlu’na da “maskeliler” açıklaması yaptıran korkunun özeti budur. Bu tavrıyla Kılıçdaroğlu’nun AKP’den hiçbir farkı yoktur… “Maskeli, molotoflu, eli silahlı vb” diyerek halkı Cephe’den yalıtmak istiyorlar. Devrimcilere yönelik baskı ve katliamlarına zemin hazırlamak, meşruluk kazandırmak istiyorlar. CHP bu tutumuyla AKP’nin terör demagojilerinin ortağı durumundadır. CHP, on yıllardır Alevi halkımızın, yoksul halkımızın oylarını almaktadır… Ancak halkla ciddi hiçbir bağı kalmayan, bir avuç küçük burjuva kesimin temsilcisidir… En çok oy aldığı yerler “laiklik” temelinde AKP gericiliğinden rahatsız olan Ankara’da Çankaya, İstanbul’da Şişli, Bebek, Nişantaşı, Bakırköy, Kadıköy gibi orta burjuvaların oturduğu yerlerdir… CHP’nin halkla birazcık ilgisi olsaydı, düzenin değil halkın cephesinden baksaydı Okmeydanı’nda, Gazi’de, Armutlu’da, Çayan’da ve AKP’nin halka saldırdığı her yerde devrimcilerin, halkın yüzüne neden kırmızı fular taktığını öğrenirdi… Maskelilerin kim olduğunu mu merak ediyor CHP, halkın içine insinler… Halkımıza sorsunlar. Kızıl fularların neden takıldığını halkımız çok iyi bilir. Faşizmle yönetilen ve AKP faşizminin azgınca saldırdığı ülkemiz koşullarında kızıl fularlar adalet istemenin, hesap sormanın adı, sembolüdür. Faşist baskı ve yasalara karşı basit bir kendini savunma aracıdır. CHP yaptığı açıklamalarla halk düşmanı AKP’nin saldırılarına ortak olmaktadır. Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları, onun kişiliğiyle vb. ilgili değildir. CHP’nin karakteristiğidir. CHP’nin düzenin temsilcisi olduğunun ispatıdır. İki yüzlüce devrimcilere saldırıyorlar... “Kendi insanımıza karşı yüzünü gizleyip, elinde tüfeklerle ya da başka öldürücü aletlerle gezen insanları istemiyoruz”muş... Tayyip Erdoğan öyle söyledi, Kılıçdaroğlu da papağan gibi tekrarlıyor... Devrimciler kendi insanımıza karşı kapatıyormuş yüzünü... Nerden biliyorsunuz? Kime sordunuz? Hergün mahallelerimizde terör estiren faşizmi görmüyor musunuz? TOMA’lar, akrepler her gün halkın üzerine kimyasal gazlarla ölüm saçıyor... Devrimciler,


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

348

mahaller halkı direnirken yüzüne maske takmasında ne yapsın? Hani “direnme hakkı”ndan bahsediyordun... Faşizme karşı halkın direnme hakkı yok mu? Her zaman olduğu gibi iki yüzlüsünüz. Korkaksınız... Faşizme karşı halkı direnişe değil, teslim olmaya çağırıyorsunuz... AKP açık bir düşmandır... Açıktan saldırıyor mahallelerimize... Siz sinsice yapıyorsunuz... Halkı faşizme direnmeyin teslim olun diyorsunuz... BERKİN ELVAN’IN DA YÜZÜNDE MASKE VARDI. BERKİN’İ NİYE SAHİPLENİYORSUNUZ? Siz Berkin’i de sahiplenmiyorsunuz. Berkin’in de yüzünde maske, elinde sapan var... İki yüzlüsünüz, iki yüzlü... Berkin’in tüm dünya sahiplenince onun üzerinde politika yapıyorsunuz... İşte sizin demokratlığınız, halkçılığınız bu kadar... Halkı kandırmak ve düzen içine çekmek için ‘demokrat’sınız... HALKIMIZ CHP’YE DEĞİL CEPHE SAFLARINA KATILIN! CHP’YE OY VEREN Halkımız! CHP halkın partisi değildir. Halkın çıkarlarını koruyamaz. CHP’li yöneticiler hali vakti yerinde patron tiplerdir. Halkın derdinden anlamazlar. Bazen devrimcileri sahiplenen açıklamalar yaparlar. Sahtedir bunlar. Halkın devrimcilere olan sempatisini kullanmak için yaparlar. Devrimcilere düşmandırlar. Halkımız, bu sahtekarlara inanmayın… Yıllardır bu partiye “halkçı”, “sol” diye oy verdiniz… “Ehveni şer” dediniz oy verdiniz. “AKP’nin gelmesi daha mı iyi olur” diyerek faşist düzenin başka bir yüzü olan CHP’den medet umdunuz. CHP çare olmadı, olamaz. Düzenin partisi sorunlarımıza çözüm üretemez. Bugün halkın en temel sorunu, sorunlarımızın önündeki en temel sorun faşizmdir… Hak aramamızın, adalet istememizin, özgürlük ve ekmek istememizin önünde engeldir faşizm. CHP gibi partilerle faşizme karşı mücadele edilemez… “Ellerinde kitap, ellerinde karanfil başka bir şey yok zaten bunların elinde. (…) Şiddete başvururlarsa o ayrı. Şiddeti istemeyiz. Şiddeti kabul etmeyiz. Ama onun dışında demokratik ülkelerde nasıl gösteriler yapılıyorsa onlarda kendi gösterilerini yaparlar.” (CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu) Faşizme karşı K. Kılıçdaroğlu’nun halkımıza, gençliğe verdiği öğüt budur: Hak aramayın. Hesap sormayın. Adalet istemeyin... “Şiddete başvururlarsa o ayrı” diyor. Devrimciler faşizme karşı şiddete başvurursa ne olacak peki? Katli vacip mi olacak? Düzen her şeyiyle örgütlü ve silahlı ola-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

349

cak. Ancak halk, devrimciler, savunmasız, silahsız olacaklar öyle mi? Zalimin zulmüne direnmek meşrudur. Bu evrensel bir haktır. Ancak bu hakkın kullanımının Kılıçdaroğlu’nun, CHP’nin siyasetinde yeri yoktur. Halkımızın faşizme, oligarşiye, emperyalizme karşı sonuna kadar, uzlaşmadan mücadele edecek tek güç Cephe’dir. Cepheliler Mahirlerden, Denizlerden, İbolardan bugüne onlarca yıldır halk için, vatan için tereddütsüz canlarını ortaya koyuyorlar. Mahirlerden devraldıkları Kurtuluşa Kadar Savaş bayrağını yere düşürmediler. Bu bayrağı faşizmin burçlarına dikmek, zaferi yakınlaştırmak için Cephe’yi desteklemeli, Cephe saflarına katılmalısınız. Kurtuluşun yolu Cephe saflarıdır!

ADALET İÇİN HALK CEPHESİ YOL KESTİ


350

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Adım Adım Adalete Doğru Yürüyüş, 7 Haziran 2014, Sayı 420

Dev-Genç’liler Berkin için adalet, tutsak öğrenciler için özgürlük sloganıyla adım adım Ankara’ya yürüyorlar. 4 Haziran günü İstanbul Kartal Meydanı’nda bir araya gelen 100 kişilik Dev-Genç kitlesi sırtlarında çantalarıyla, heyecanla yola çıkmayı beklediler. Saat 14.00’da “Tutsak Öğrenciler Değil Berkin’i Vuranlar Cezalandırılsın”, “Berkin İçin Adalet Tutsak Öğrenciler İçin Özgürlük İstiyoruz” ve “Berkin İçin Adalet Tutsak Öğrencilere Özgürlük İçin Ankara’ya Yürüyoruz” yazılı pankart arkasında toplanarak eylemlerini başlattılar. Dev-Genç’liler bu halkın evlatlarıdır ve halkın tüm sorunları kendi sorunlarıdır aynı zamanda. Berkin’in katilleri adalet mücadelesi sonucu ortaya çıkarılmış olsa da hala ellerini kollarını sallayarak geziyor. Dev-Genç’liler Berkin Elvan’a adalet için Ankara’ya yürüyor. AKP şafak baskınları ve daha birçok gözaltılarla yüzlerce öğrenciyi hapishanelerde tutsak etti. Tutsak öğrenciler değil Berkin’in katillerinin cezalandırılması için adım adım Ankara’ya yürüyorlar. Yapılan açıklamada öğrencilerin yerlerinin hapishaneler olmaması gerektiğini de belirten DevGenç’liler, onları özgürlüklerine kavuşturmak için her şeyi yapabileceklerini söylediler. Basın açıklamasının ardından halaylar çeken Dev-Genç’liler çevredeki birçok insanın ilgisini çekti. Tekrar pankartlarına arkasında toplanan Dev-Genç’liler Ankara Caddesi’nden doğru adım adım Ankara’ya yürümeye başladılar. Kartal’ın içinden Çevreyoluna çıkan Dev-Genç’liler otoyolun kenarından yürümeye devam ettiler. Ve 10 Haziran’da da Ankara’ya varmayı hedefliyorlar. Dev-Genç’lilerle dayanışmak için aşağıdaki irtibat numaralarını kullanabilirsiniz. Ankara Yürüyüş İrtibat Numarası: 0534 738 19 04 Bursa Merkez: 0554 881 52 83 Bursa Gemlik: 0530 172 48 10


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

351

Liselerden Üniversitelere, Üniversitelerden Adliyelere, Adliyelerden Mahallelere BOYKOT Yayılıyor!

Berkin’den Soma’ya Adalet İçin BOYKOTA Yürüyüş, 7 Haziran 2014, Sayı 420

Liseli Dev-Genç’lilerin Berkin Elvan’a Adalet için okullardan başlattıkları ders boykotları liselerden üniversitelere, üniversitelerden adliyelere, adliyelerden mahallelere, esnaflara dalga dalga yayılıyor... 2013 Haziran Ayaklanması’nın yıldönümünde Cepheliler mahallelerde 30 Mayıs’ta “Berkin’den Soma’ya adalet İçin Boykota” çağrısı yaptı... Cephe’nin çağrısına esnaflar Gazi’de, Okmeydanı’nda, Çayan’da, İkitelli’de, Sarıgazi’de, 1 Mayıs’ta, Gülsuyu’nda yüzde yüze yakın katılım sağladı... Sarıgazi’de Liseli Dev-Genç’liler ise TOKİ, Demo ve Mehmetçik Lisesinden sloganlarla Sarıgazi Ticaret Meslek Lisesine gelerek dersleri boykot ettiler.

İSTANBUL 1 Mayıs Mahallesi: “Berkin’den Soma’ya Adalet İçin Boykota” çalışmaları kapsamında 30 Mayıs akşamı, 1 Mayıs Mahallesi’nde yürüyüş yapıldı. Yürüyüşten önce Emek Pastanesi önünde pankart açılıp, yol trafiğe kapatıldı ve ses düzeniyle Grup Yorum marşları eşliğinde halka eyleme çağrı bildirileri dağıtıldı. Akşam “Gezi’den Berkin’e, Berkin’den Soma’ya Katleden Devlettir”, “Adalet İstiyoruz-Halk Cephesi” pankartıyla yürüyüşe başlandı. Meşalelerin yakıldığı ve Umudun sloganlarının atıldığı yürüyüşte marş söyleyen Halk Cepheliler’i, halk yol boyunca camlarından ve dükkanlarından alkışladı. Önce Karakol Durağı’na gidilip ardından Merkez’e yüründü. 30 Ağustos İlköğretim Okulu’nun önünde okunan basın açıklamasında, AKP’nin Gezi sürecinden beri yaptığı katliamlar anlatıldı. Yaşanan adaletsizlikler anlatılarak, bir gün sonra hayatı durdurma, Taksim’e yürüme, katillerden hesap sorma çağrısı yapıldı. Açıklamanın ardından tek-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

352

rar sloganlarla 3001 Cadde’ye yürünerek Emek Pastanesi önünde eylem bitirildi. 31 Mayıs’ta Taksim’de savaşma kararlılığıyla bitirilen eyleme 70 kişi katıldı.

Armutlu: 30 Mayıs 2013’te yükselen ve Halk Ayaklanması’na dönüşen olayların birinci yıl dönümünde “Ne Ders Ne İş, Büyüyor Direniş” diyerek ayaklanmada katledilenler ve Soma’da katledilen maden işçileri için adalet istendi. Armutlu esnafı 30 Mayıs’ta “Hasan Ferit’ten Berkin’e, Berkin’den Soma’ya Katleden AKP’dir. Adalet için Boykottayız” şiarıyla kepenk kapattı. Esnafın %100‘e yakın katılım gösterdiği boykota liseliler de yarım gün derslere girmeyerek katıldı.

Gazi Mahallesi: Gazi Mahallesi’nde Halk Cepheliler 30 Mayıs’ta yapılacak boykot çalışmaları kapsamında, 28 Mayıs’ta Gazi Özgürlükler Derneği önünde boykota çağrı için masa açtı. Masada sürekli “Berkin’den Gezi’ye, Gezi’den Soma’ya Adalet İçin Boykota” çağrısı yapılarak ajitasyon çekildi. Masada 150 bildiri ve 200 Yürüyüş Dergisi halka ulaştırıldı. Gazi Dörtyol ve Nalbur Bölgelerine boykota çağrı stikerları yapıldı. 30 Mayıs’ta yapılacak boykota ve 31 Mayıs’taki Haziran Ayaklanması yıldönümünde Taksim’e çağrısı yapıldı. 30 Mayıs’ta, ayaklanmanın yıl dönümünde Halk Cephesi’nin “Hayatı Durduralım” çağrısına katılarak esnaflar kepenk kapattı. Saat 19.00- 21.00 arası Gazi Mahallesi’nde esnaflar kepenk kapatmaya başladı. Dakikalar sonrasında çağrının yenilenmesiyle Gazi Mahallesi’nin tüm bölgelerinde kepenkler kapatıldı. Sekiz evler bölgesinde ise saat 21.00’e ulaştığında evlerde ışık söndürme ve tencere tava eylemi yapıldı.

Gülsuyu:30 Mayıs “Hayatı Durduralım! Ne Ders Ne İş, Büyüyor Direniş” boykotu için Gülsuyu – Gülensu Halk Cephesi’nin yaptığı Boykot çağrısına esnaflar kepenklerini kapatarak cevap verdi. Hasan Ferit Gedik (Heykel) Meydanından son durağa kadar bütün esnaf boykota uydu. Sadece temel ihtiyaçlar olan Fırın ve Eczane gibi yerlerin dışında esnaf boykota %100’lük bir katılım sağladı. Kepenk kapatan esnafların camlarına “... Bir Günlük Boykottayız!” yazısı yapıştırıldı. Halkın boykotu ilgiyle desteklediği gözlendi. Gülsuyu Çeşmeden Mustafa Bakkal’da da gün boyu kepenklerini kapatan esnaf %75 oranında boykota uydu. Halk Cepheliler akşam saatlerinde Gülensu Son Duraktan Meşaleleriyle yürümeye başladılar. Evlerinden çıkan insanlarla birlikte sloganlarla Fatma Hanım Meydana ve oradan E-5 doğru yürüyüşe devam ettiler. Fatma Hanıma indiklerinde bütün esnaflar kepenklerini kapatmışlardı. E-5’in önünde 1 TOMA 4 akrep ve yüzlerce katil kitlenin önünü kesti. Katillerin önünde Halk Cephesinin açıklamasını okuyan ve katilleri halka teşhir eden Halk Cepheliler hesaplaşma gününün çok ama çok korkunç olacağı vurgusu yaptılar. Daha sonra Fatma Hanım Meydanına yürüyerek 15 dakika boyunca yolu kesip oturma eylemi yaptılar. Oturma eylemin-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

353

de sloganlarla ve marşlarla devam ettiren Halk Cepheliler oturma eylemini bitirerek Heykele doğru marşlarla yürüyüşe devam ettiler. Eyleme 120 kişi katıldı.

Sarıgazi: AKP’den hesap sormak için 30 Mayıs’ta yapılacak olan boykot eylemlerinin çalışması çerçevesinde 29 Mayıs’ta Sarıgazi Demokrasi caddesi, Âşık Veysel caddesi ve Atatürk caddelerine sticker yapıştırıldı. İnönü Mahallesi ve Demokrasi Caddesinde evlere, işyerlerine ve caddeden geçen insanlara toplu bildiri dağıtımı yapıldı. Sarıgazi’de Berkin İçin, Soma İçin, Haziran Ayaklanması Şehitleri İçin Halk Cephelilerin çağrısıyla 30 Mayıs’ta 13.00 – 17.00 saatleri arası esnaflar kepeklerini kapattı. Liseli Dev-Genç’liler ise TOKİ, Demo ve Mehmetçik Lisesinden sloganlarla Sarıgazi Ticaret Meslek Lisesine gelerek dersleri boykot ettiler. Saat 12.30’da dersleri boykot eden Liseli Dev-Genç’liler AKP’nin işkenceci katil polislerinin boykotu engellemesine izin vermeyerek, akrep araçlarını taşlarla saldırarak püskürtmeye çalıştılar. Okul kapısını da kilitleyerek, içerdekilerin hepsi dışarı çıkıncaya dek okulu slogan ve ajitasyonlarla dolaştılar. Okul idare tarafından tatil edildi. Okula boykotun sebebinin yazılı olduğu pankartları asan Dev-Gençliler okulun bahçesinde marşlarla halaylar çektiler. Daha sonra tüm öğrencilerin toplanmasıyla yapılan boykotun önemi anlatılarak yürüyüşe geçildi. Umudun sloganlarını atıldığı ve 50 kişinin katıldığı yürüyüş Demokrasi Caddesi’nde sona erdirildi. Aynı zamanda Sarıgazi merkezde bulunan Uğur dershanesi öğrencileri de dershaneden pankart sallandırarak dersleri boykot edip, Ticaret Lisesine gelerek boykota destek verdiler.

İkitelli: İkitelli’de 28 Mayıs Çarşamba günü Atatürk Mahallesi ve Dernek çevresine Boykot pullamaları yapıldı. Ayrıca 29 Mayıs Perşembe günü İkitelli Orta Okulu öğrencileri okulun duvarlarına ve çevresine aynı şekilde pullama yaptılar. Öğrencileri boykota çağırdılar.

Çağdaş Hukukçular Derneği: “Sokakta Olmak, Sokakta Tepki Göstermek Bir Haktır” Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi üyesi avukatlar Haziran Ayaklanmasının 1. yılını doldurduğu 30 Mayıs günü boykota giderek o günkü duruşmalara katılmadılar. Avukatlar duruşmaları boykot eylemlerini İstanbul Adliyesi C Kapısı önünde yaptıkları bir eylemle duyurdular. Dernek üyelerinden Av. Güçlü Sevimli önce sözlü bir açıklama yaparak “Bugün burada Gezi şehitlerini anıyoruz. ÇHD adına adalet talep ediyoruz. Ne Ethem’in ne de Ali İsmail’in katille-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

354

ri cezalandırıldı. Uğur Kurt polis kurşunu ile hayatını kaybetti. Bugün boykottayız, duruşmalara girmiyoruz. Bir kez daha Gezi şehitlerini ve ayaklanmayı selamlıyoruz” dedi. Ardından yazılı açıklamayı okumak üzere sözü şubenin yönetim kurulu üyesi Av. Ceren Ünsal’a bıraktı. Ünsal geçen sene 31 Mayıs’ta başlayan Haziran Ayaklanmasını kısaca anlattı. Ayaklanmanın hala bitmemiş olmasına değinen Ünsal, 31 Mayıs günü Taksim’de olma çağrısını hatırlatarak ÇHD olarak kendilerinin de o gün orada olacaklarını belirterek, “Çünkü sokakta olmak, sokakta tepki göstermek bir haktır” dedi. Eylem atılan sloganların ardından sona erdi. TAYAD: Berkinlerin, Somanın, Uğurun Hesabını Sormaya Boykota! TAYAD’lı Aileler 28 Mayıs’ta Mecidiyeköy Metrobüs durağına masa açarak 30 Mayıs’ta yapılacak boykotun çağrısını yaptı. Yapılan ajitasyonlarla halkın ilgisinin görüldüğü masada, bir saat içerisinde 750 bildiri, 50 sticker, 3 Yürüyüş Dergisi halka ulaştırıldı. Bir sonraki günde Metrobüs durağında bir araya gelen TAYAD’lılar önlüklerle boykot bildirisi dağıttılar. Dağıtım sırasında sık sık “AKP Katildir. Berkin Elvan’ı katletti, Soma’da yüzlercemizi katletti, son olarak da Uğur’u katletti. Yarın adalet için boykottayız” denildi. Bine aşkın bildiri halka ulaştırıldı. Bildiri alan yüzlerce kişi AKP’ye öfkesini dile getirdi.

İSTANBUL SARIGAZİ


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

355

Berkin İçin Adalet Boykotumuz Hak Alma Mücadelesinde Dalga Dalga Yayılıp Silah Olacak Yürüyüş, 7 Haziran 2014, Sayı 420

Dev-Genç’li Onur Duran ile İstanbul Ticaret Odası Lisesi’ndeki Boykot üzerine yaptığımız röportajı yayınlıyoruz. Yürüyüş: Boykot nedir? Boykot yapmaktaki amacınız neydi?

Onur Duran: Boykot öğrencinin okul idaresine, eğitim sistemine ya da karşı olduğu herhangi bir şeye karşı derslere girmeyerek ya da kendisine dayatıldığı çerçevede hareket etmeyerek, tüm bunları protesto etmesi, işleyişi sekteye uğratmasıdır. Ve bu anlamda boykot, öğrencilerin elindeki en önemli direniş silahlarındandır. İşçiler nasıl ki üretimden gelen güçlerini grevlerle, toplu iş bırakmalarla bir direniş silahı haline getiriyorsa, boykot ile öğrenciler de kendi üzerlerinde uygulanan özeldeki idare, geneldeki devlet baskısına karşı ‘biz olmazsak, biz toplu hareket edersek sizin okuldan atma gibi, disiplin cezaları gibi tüm silahlarınızı boşa düşürürüz ve sizin baskılarınıza karşı koyarız’ mesajı vermektir. Bu nedenle LİSELİ DEV-GENÇ’liler olarak tüm ülke genelinde boykotlar ile lise ve üniversitelerde öğrenci gençliğin var olan öfke ve tepkilerini devrimci bir çizgi doğrultusunda büyütmeyi amaçlıyoruz... Çünkü ülkemizdeki adalet talebi tüm kesimler tarafından sahiplenilmekte, yakıcılığını hissettirmektedir... Berkin’in katilleri hala cezalandırılmamışken, Soma’da işçiler göz göre göre ölüme gönderilmişken tüm bunlar karşısında duyarsız kalamazdık, sessiz kalamazdık ve sorumluların halk karşısında hesap vermesi, karşısındaki tüm engellere karşı tatlı su solculuğu yapamazdık... Bu sorunlar tüm gençliği doğrudan ilgilendiren ve sahiplenmelerini gerektiren sorunlardır. Berkin için adalet istemek akademik-demokratik mücadeleden ayrı, bağımsız konular değildir... Sorunların sorumlusu devlettir, özelde de AKP iktidarıdır ve AKP’nin halk düşmanlığı politikası okullarda da, sokaklarda da yansımalarını gösteriyor. Düşünmeyen, üretmeyen, sorgulamayan, apolitik gençlik ya-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

356

ratma politikasına karşı halkın sorunlarını doğrudan sahiplenen, hesap soran bir gençlik eylemi ile çıkıyoruz boykotlarımız aracılığı ile AKP iktidarının karşısına... Yürüyüş: İTO lisesinde boykot nasıl oldu? Boykot öncesi çalışmaları ve boykot günü neler yaşandı? Polis önceden okulu ablukaya almış... Bu süreci anlatır mısınız?

Onur Duran: Öncelikle İTO da boykot yapma kararını almamızın nedeni Okmeydanı gibi yoksul bir mahalle içerisinde olması ve İTO da okuyan lise öğrencilerinin çoğunun bu yoksul mahalle içerisinde yaşayıp AKP iktidarının halk düşmanlığının, kar hırsının Okmeydanı gençliği üzerindeki yoğun baskısından kaynaklıdır. Okmeydanı devrimcilerin örgütlü mücadeleyi büyütmek adına sahip çıktığı, sahiplenerek canı pahasına, kanı pahasına koruduğu mahallelerdendir. Aynı zaman da yoğun faşizmin yüzünü net gösterdiği yerlerdendir. Bu İTO Lisesi için de geçerlidir. Eğitim-öğretim kurumu deyip siyasetin sokulmadığı ancak liseye giren öğrencilerin polisin işkenceleriyle karşılaştığı bir lisedir. Eğitim-öğretim yuvası denilen lise tam bir polis mevzilenmesidir. Boykot öncesi son üç gün çıkarttığımız bildirileri dağıtıp, afişleri lise duvarlarına yapıştırarak, boykotun duyurusunu yaptık. İTO içerisinde ki liselileri ikna ettik. Böylece lisenin öğrencileri okul içinde boykot çalışması yaparak tüm liseye duyurusunu yaptık. Boykot günü lisenin önünde ve çevresinde adım adım yığınla polis hazırlıklı bekliyordu. Sırf biz LİSELİ DEV-GENÇ’liler bir lisede boykot örgütleyeceğimiz korkusu ile lise çevresinde zırhlı araçlarla dolaşıyor. LİSELİ DEV-GENÇ’liler olarak, kararımızdan geri adım atmayarak, boykotu yapmak için çok uzun uğraşlar verdik. Lisenin içine girebilmek için yol yöntem aradık. Berkin için, Soma için adalet isteğimiz doğrultusunda boykotu yapmamamız için önümüze engel koyan AKP’nin katil polisini en meşru şekilde cevaplayarak karşılık verdik. Çatışma çıktı. Yürüyüş: Polis size neden saldırdı? Saldırıyı ve sonrasında gelişen olayları anlatırmısınız?

Onur Duran: Polisin bize saldırma nedeni: en başta boykotumuzu engelleyerek adalet isteğimizin önüne set kurmak. Sesimizi kesmeye, sindirmeye çalışmaktır. Devrimcilerin halka ulaşmasını, örgütlenmesini engellemektir. O gün biz LİSELİ DEV-GENÇ’liler olarak polisle sistematik bir çatışma yaşandı. Zırhlı araçlarını liselilerin üstüne sürerek gaz fişeklerini, bombalarını hedef gözeterek, liselilerin üzerine atarak bir kez daha katliam girişiminde bulunan polislere karşılığı da elbette verildi. Bunu kendine yediremeyen polis 14-15 ya-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

357

şındaki liselilerin üzerine bilerek ateş açtı. Ve Uğur Kurt’u katletti. Orada aslında bir cinayete teşebbüs ve bir cinayet mevcuttur. Orada üzerine ateş açılan liseli gençlerdi. Orada sıkılan kurşunlar adalet isteğimize, taleplerimize sıkılan kurşunlardır. İki polisin açtıkları ateş sonucu cemevinde taziyeye gelen Uğur Kurt tesadüfen katledildi. Vurulduğunu görünce yardım için hemen o tarafa yönelinse de Uğur Kurt katledildi. Yürüyüş: Liseli DEV-GENÇ olarak başka nerelerde boykot yaptınız? Boykotlara devam edecek misiniz?

Onur Duran: LİSELİ DEV-GENÇ olarak daha önce geçmişte onlarca boykotumuz oldu. Bu yeni süreçte en yakın talihli boykotumuz Şair Abay Konanbay Lisesi’nde Berkin için adalet istediğimiz boykottur. Şair Abay Konanbay lisesinde yapılan boykot katılımı fazlalaştırarak daha çok öğrenciye sesimizi duyurabilmek için işgale çevrildi. Daha sonra Dersim’deki Liselerde boykot yaptık... Yine aynı taleplerle Hatay’daki Liselerde yaptık... Haziran Ayaklanması’nın yıldönümünde Sarıgazi’deki bir lisede yaptık... Boykotlar öğrenci gençliğin adalet taleplerini haklarını haykırdıkları eylem biçimi olmaya devam ettikçe elbette ki boykotlarla ve sesimizi duyurabildiğimiz her türlü eylemlerle geleceğe yürüyeceğiz.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

358

Kızıl Fularlarımız Direnişin Onurun ve Adaletin Simgesidir! Bir Tercih Değil Faşizme Karşı Direnişte Zorunluluktur! Yürüyüş, 7 Haziran 2014, Sayı 420

Kızıl yıldızlı fularlarımız faşist, yağma ve talan düzeninin en büyük korkusudur. Mesele sadece yüzümüzü fularla (maske) kapatıp kapatmamamız değildir. Örneğin polisin saldırısı dışında yüzümüzü kapatmayız... Fularları sadece polis ile çatışma anında yüzümüzü kapatmak için kullanırız. Fakat polis, bütün mitinglerde siyah pantolon, beyez gömlek ve kızıl fularlarımızdan oluşan tek tip kıyafetlerimize hep saldırmıştır... Bir beyaz gömlek, siyah pantolon ve 40x40 kırmızı saten bez bulan herkes bu kıyafeti elde edebilir... Hiçbir özelliği yoktur... Ancak bugüne kadar onlarca insanımız bu kıyafetleri giydiği için tutuklanmış, yılları bulan cezalarla yargılanmışlardır... Mesele bu kıyafetin temsil ettiği semboldür... Kızıl sancaklarımız, kızıl fularlarımız ve siyah beyaz tek tip elbiselerimiz devrimin, sosyalizmin sembolüdür... İktidar iddiamızın, savaş kararlılığımızın ifadesidir. Oligarşi on yıllardır bunun için saldırdı tek tip elbiselerimize, kızıl fularlarımıza ve sancaklarımıza... Faşist AKP iktidarında bu korku paranoya halini aldı. Berkin Elvan için ADALET mücadelesinin boykotlarla, işgallerle dalga dalga yayılması, politikalarımızın bütün halkı kucaklaması, direniş çizgimizin halkın elinde direniş silahına dönüşmesi AKP’nin korkularını daha da büyüttü... Yerel seçimlerden sonra yağma talan düzenini meşrulaştırmak için aldığı yüzde 45’lik oyla “milletimiz yine bizi seçti” diyerek yaratmaya çalıştıkları psikolojik üstünlük üç gün sürmedi. Belirleyici olan faşizme karşı her alandaki direnişimizdir. Yerel seçimlerden sonda düzen içi güçler, Kürt milliyetçileri, reformistler, oportünistler, küçük burjuva çevreler umutsuzluğa düşerken, umut Cephe politikala-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

359

rı etrafında kenetlendi. Berkin Elvan ve Haziran şehitleri için adalet istiyoruz diye çağrı yaptığı Bağımsızlık konserine Türkiye’nin dört bir yanından 1 milyonun üzerinde halkımız katıldı... 1 milyonun üzerinde halkımız hırsız, katil AKP’den hesap sordu, adalet istedi. 1 Mayıs’ta 39 bin polis, 70 TOMA, sıkıyönetim işe yaramadı... Onbinler sokak sokak barikat başlarında çatıştı. Berkin Elvan’ın katillerini bulmamız, Adalet mücadelemizin boykotlarla dalga dalga yayılması, örgütlü olduğumuz mahallelerde polise karşı direnişimiz AKP’nin Cephe’ye karşı saldırı kampanyasının nedenleridir. AKP, Okmeydanı’nda Uğur Kılıç’ın katledilmesiyle birlikte yeni bir saldırı kampanyası başlattı. Aşağıdaki satırlar bu kampanyanın nasıl bir kampanya olduğunu gösteriyor; AKP’nin besleme medyası Yeni Şafak yazarlarından İbrahim Karagül şöyle diyor: “DHKP-C’nin bu kadar merkezileşip, toplumsal tabana hitap etmesi, bunun desteklenmesi, ülke genelinde yaygın eylemlere girişebiliyor olması, daha önce sadece Alevi hassasiyetlerini istismar ederken şimdi Türkiye’deki tüm muhalefet alanlarını doldurmaya çalışması bir rastlantı değildir...” diyor. Karagül düşman cephesinden AKP’ye akıl verirken Cephe gerçeğini de ortaya koyuyor. Ve esas olarak da Cephe’ye saldırı kampanyasının gerçek nedenini ortaya koyuyor... Daha önce de AKP yağdanlığı Milliyet Gazetesi yazarı Nagehan Alçı da Berkin Elvan’ın cenazesindeki milyonlar için “Geziden bu yana çok şey değişmiş. Marjinal sol bir grup bile çok büyük kalabalıkları hareket ettirebiliyor” demişti. Bunlar düşman cephesinden gerçeğin ifadesidir. Bugün faşizme karşı halk muhalefetinin tek öncüsü CEPHE’dir... AKP’nini “maskelilerle aranıza mesafe koyun” diye başlattığı, Cephe’yi halktan tecrit etmek için başlattığı saldırı kampanyası bu gerçekliğin sonucudur. CEPHE, SAVUNAMAYACAĞI HİÇBİR ŞEYİ YAPMAZ, YAPTIĞI HER ŞEYİ SAVUNUR AKP’NİN ‘MASKE’ DEDİĞİ KIZIL FULARLARIMIZ DİRENİŞİN, ONURUN VE ADALETİN SEMBOLLERİDİR! CEPHE’NİN KIZIL YILDIZLI FULARLARI FAŞİZME KARŞI DİRENEN TÜM HALKIMIZN YÜZÜNDE ONURUN VE ADALETİN SEMBOLÜ OLACAK! Hırsız, katil Tayyip Erdoğan Uğur Kurt’un katledilmesinin ardında yaptığı açıklamalarda “böyle bir eylem yapılmamış olsaydı iki vatandaşımız ölmemiş ola-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

360

caktı” maskelilerin yanında olursanız, onlara destek verirseniz sizi de katlederim diye açıktan tehdit etti... “Maskelilerle aranıza mesafe koyun” dedi... Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla birlikte “maskeliler” demagojisi üzerinden burjuva medya da Cephe’ye yönelik karalama kampanyasına katıldı. Bütün televizyonlar “kim bu maskeliler” diye ‘uzmanlar’ çağırıp özel programlar yaptılar... “Neden maske takıyorsunuz?”, “O maskenin arkasında ne var?” “Halktan neden yüzünüzü gizliyorsunuz?” “Yüzünüzü kimden saklıyorsunuz...” .... İpe sapa gelemez bir dolu zırva... “Uzman”larımızın hepsi de çok iyi biliyor aslında o maskeleri neden taktığımızı? “Uzman”lar ya, onlar buna bir bilinmezlik katacaklar... Bu programlarla, tartışmalarla Cepheliler’e yönelik her türlü saldırıya meşruluk kazandıracaklar... CHP’den Alevi derneklerine kadar çeşitli kurumlar hemen “maskelilere de karşıyız, AKP’nin kırşkırtmalarına da” diye saldırı kampanyasına kendi cephelerinden destek verdiler... Çok gecikmeden AKP’nin polisleri Gençlik Federasyonu’nu, Okmeydanı, Gazi ve Sancaktepe’deki dernek ve evleri basıp onlarca kişiyi gözaltına aldı... EMPERYALİZMİN VE OLİGARŞİNİN TECRİT SALDIRISINA KARŞI 7 YIL DİRENDİK! GÖZALTI, KATLİAM, TECRİT... BU SALDIRILARINIZ BİZE VIZ GELİR! MASKELERİMİZLE KARŞINIZDA DİRENMEYE DEVAM EDECEĞİZ! Aydın mısınız, yazar mısınız, gazeteci misiniz, politikacı mısınz... her neyin “uzmanı” ise biraz namuslu, onurlu olun... Bu ülkede adaletin olduğunu söyleyebiliyor musunuz? Hukukun olduğunu söyleyebiliyor musunuz? Demokrasinin, hak ve özgürlüklerin olduğunu söyleyebiliyor musunuz? Gerçek bir adaletten, hukuktan, demokrasiden bahsetmiyoruz, burjuva hukukundan, adaletinden, demokrasisinden bahsediyoruz... 12 Eylül’ün faşist yasalarına bile uymayan bir iktidar var karşımızda... 1 Mayıs görüntüleri, Haziran Ayaklanması’nın yıldönümündeki görüntüler için herkes 12 Eylül benzetmesi yaptı... Hatta daha beter olduğunu söyledi... Sadece İstanbul’da; 50 TOMA, 25 BİN POLİS... TAKSİM’E ÇIKAN BÜTÜN YOLLAR KAPATILDI... VAPUR, METRO, METROBÜS, OTOBÜS SEFERLERİ İPTAL EDİLDİ...


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

361

OKMEYDANI, ÇAYAN, GAZİ, ARMUTLU, SARIGAZİ, 1 MAYIS, GÜLSUYU.... BÜTÜN YOKSUL MAHALLELER ABLUKA ALTINA ALINDI... TÜM TÜRKİYE’DE SIKIYÖNETİM İLAN EDİLDİ!... 154 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI... NE YAPACAĞIZ? FAŞİZME TESLİM Mİ OLACAĞIZ? PROTESTO HAKKIMIZ DAHİ TERÖRLE ENGELLENİYOR!.. NE YAPACAĞIZ? Biz direniyoruz... Burjuvazinin tuzu kuruları... Bize akıl vermekten vazgeçin... Biz direniyoruz. Faşizme teslim olmayacağız... O maskeleri takmamızın nedeni herkes de çok iyi biliyor ki faşizmdir. O maskeleri halktan yüzümüzü saklamak için değil, -biz halkız zaten- faşizmin terörüne karşı bir önlem olarak takıyoruz... Bu tür psikolojik harp saldırılarıyla, yalanlarla, demagojilerle tecrit politikalarıyla bizi faşizme karşı direnmekten vazgeçireceğinizi, düzen içine çekeceğinizi sanıyorsanız aldanıyorsunuz... FAŞİZM SUÇTUR! İNSANLIK DIŞI BİR YÖNETİM BİÇİMİDİR!.. BİZ FAŞİZMİN İKTİDARINI YIKMAK, HALKIN İKTİDARINI KURMAK İÇİN SAVAŞIYORUZ! Faşizme karşı her türlü araçla direnmek meşrudur... Biz bu uğurda şehitler veriyoruz... 14 yaşında Berkinler’imiz katlediliyor... AKP, yalan, iftira dolu propagandayla kimi hedef alırsa bastırıp susturuyor... Biz AKP’nin bastırıp susturduğu kesimlerden değiliz... Katliamlar, tecritler, tutuklamalar, iftiralar, yalanlar, psikolojik savaş saldırıları bize sökmez... Emperyalizmin ve oligarşinin bütün bu saldırılarına karşı 7 (yedi) yıl direndik... 122 şehit verdik... Bizi teslim alamadılar... Bizi halktan tecrit edemediler... Bırakın bu zırvaları... Halk düşmanı AKP’nin aleti olmayın. Bizi hiç kimse halktan tecrit edemez... AKP’nin o “marjinal” söylemlerinin hiçbir karşılığı yoktur... Marjinal olan sizlersiniz... Gidin halkın yaşadığı mahallelere... Her evinde, her sokağında Cephe var O mahallelerin... “Devrimciler marjinal gruplar”mış... Hadi oradan... AKP, o mahallelere ancak TOMA’larıyla, akrepleriyle, kar maskeli katil polisleriyle girebilir... Devrimciler o mahallelerde yaşıyor... Orda yaşayan halkın çocukları... Kimi kimden tecrit edeceksiniz... Karşımızda halk düşmanı bir iktidar var. Her gün şafak operasyonlarıyla güne başlıyor halkımız. Gaza boğulmayan tek bir gün yok.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

362

Adalet için boykot yapan 14 yaşındaki çocuklarımızın üstüne kurşun yağdırılıyor. İnsanlarımız cemevinin bahçesinde katlediliyor... Halkın evleri yağma ve talan edilip ellerinden alınmak isteniyor... Uyuşturucu, fuhuş, kumar... her türlü pisliklerle halkımız yozlaştırılmak isteniyor... Devrimcilerin örgütlü olduğu hiçbir mahallede AKP bu politikalarını hayata geçiremiyor... Bu mahallelerde faşizmin adaleti değil, halkın adaleti işliyor... AKP’nin TOMA’ları, Akrepleri, katil polisleri her gün bunun için saldırıyor mahallelerimize... Faşizm her türlü alçakça yöntemleri kullanacak, terör estirecek, devrimciler faşizme karşı direnirken yüzünü maske ile kapatınca suçlu olacak... Niye? Nasıl direneceğimizi sizden mi öğreneceğiz? AKP’nin katil polisleri şafak operasyonlarıyla mahallelerimizi basmaya geldiğinde kar maskesi takıp ellerinde Amerikan yapımı otomatik silahlarla geliyorlar... Onlara sesinizi çıkartmazsınız... Beyinlerimiz gaz fişekleriyle asfaltlara akıtılıyorsa, 14-15 yaşındaki çocuklarımızın üstüne kurşun yağdırılıyorsa, cenazesini kaldıran insanlarımız cemevi bahçesinde katlediliyorsa... biz yüzümüze maske takacağız... Her türlü silahla faşizme karşı direneceğiz... Bizim üzerimize kurşunlar yağdırılırken bizim elimiz armut toplamayacak... Her türlü araçla halkımız da kendini koruyacak. Maske takmak bir tercih değil, faşizm koşullarında zorunluluktur... O maskelerimizin anlamını halkımız çok iyi biliyor... Maskelerimiz direnişin, onurun, adaletin simgesidir... O maskeler hırsızlığın, rüşvetin, karaparanın, namussuzlukların üstünü örtmek için değil, açmak için takılmaktadır.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

363

Berkin İçin Adalet, Tutsak Öğrenciler İçin Özgürlük İstiyoruz! Yürüyüş, 14 Haziran 2014, Sayı 421 “Berkin için adalet, tutsak öğrenciler için özgürlük istiyoruz” şiarıyla 4 Haziran’da İstanbul – Kartal’dan Ankara’ya yola çıkıldı. Yola çıkarken, ülkemizde 2800 öğrencinin tutsak edilerek geleceklerinin çalınmaya çalışıldığı, Berkin’in katillerinin hala cezalarını çekmediklerini ve bu ülkede adalet sağlanıncaya dek susmayacaklarını belirten Dev–Genç’liler coşku ve kararlılıkla Ankara yolunu adımlamaya başladı. Adım adım yürüdükleri Ankara yolunu gün gün anlatan Dev– Genç’liler geçtikleri her yere coşku, kararlılık ve inançlarını taşıdılar.

Bu Adımlar Adalet ve Özgürlük İçin... Dev-Genç’lilerin Berkin Elvan için adalet, tutsak öğrenciler için özgürlük talebiyle gerçekleştirdikleri yürüyüşün 2. günü olan 5 Haziran’da Kocaeli’ndeydiler. Saat 10.00’da yine önlüklerini giymiş ve kortejlerini oluşturmuşlardı. Yürüyüş yolunda pankartlarını açıp bildirilerini dağıtarak Sabri Yalın Parkı’na kadar ilerlediler. Megafonlarla halka seslenilerek mücadele kararlılığı anlatıldı. Parka geldikten sonra burada kısa bir açıklama yapıldı. Açıklamayı okuyan Dev-Genç’li yürüyüşü neden düzenlediklerini anlatarak bugün yürüyecekleri güzergâh hakkında bilgi verdi.

Yalova’dan Gemlik’e kadar yağmur altıda yürüyüş Dev-Genç’liler Ankara yürüyüşlerinin 3. gününde (6 Haziran) Gemlik’teydiler. Sabah saatlerinde bir kahvehanede kahvaltılarını yapan Dev-Gençliler yürüyüşlerine devam etmek için hazırlıklarını yaptılar. Programlarında basın açıklaması eylemi vardı. Saat 10.00’da pankartlarını açıp önlükleriyle Dereboyu yolundan İskele Meydanı’na doğru yürüdüler. Yürürken halka seslenilerek yürüyüşün amacı anlatıldı, bildiriler dağıtıldı. Meydana varılınca açıklama okundu ve Bursa’ya doğru yol alınmaya devam edildi. Gemlik-Bursa arası hava yine yağmurluydu. Yoldan geçen şoförler kornalarıyla desteklemeye devam ettiler. Bursa merkezine girerken Dev-Genç’liler ildeki arkadaşları tarafından coşku ve sevinçle karşılandılar. Yine tek sıra ve coşkulu sloganlarla Kent Meydanı geçilerek Hergele Meydanı’na ulaşıldı. Bir meydandan diğerine geçilirken halka yürüyüş amaçları anlatıldı. Hal-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

364

kın meraklı bakışları altında Hergele Meydanı’na ulaşıldı. Meydanda bir Dev-Genç’li tarafından açıklama yapıldı… Ve yürüyüşe ertesi gün devam etmek üzere evlere dağılındı.

Dev-Genç’liler Eskişehir’deydi Yürüyüşlerinin 4. gününü Bursa’dan İnegöl’e yürüyerek geçiren Dev- Genç’liler 5. gün Eskişehir’deydiler. Bozöyük’e doğru yola çıkan Dev-Genç’liler yolun kalan kısmını programlarına göre otobüsle tamamladılar. Eskişehir Anadolu Üniversitesi önünde inilerek merkeze doğru tek sıra halinde sloganlarla, marşlarla yüründü. Merkeze ulaşınca dinlenen Dev Genç’liler Hamamyolu Yapıkredi önünden Adalar’a pankartlarını açarak yürüdüler. Yürüyüş esnasında halka seslenilerek bu ülkede adaletin olmadığı, adaletin devrimciler tarafından sağlanacağı belirtildi. Konuşmalarda ayrıca Soma’nın hesabının da sorulacağı haykırıldı ve Ankara’da Adalet Bakanlığı’na bedeli ne olursa olsun yürüneceği söylendi. Eylemin belirli bir anında Berkin için şiir yazdığını söyleyen biri de öndeki pankartı tuttu ve yürüyüşe katıldı. Halkın dikkatle izlediği yürüyüşü alkışlarla destekleyenler oldu. Adalar’a ulaşıldıktan sonra burada basına açıklama yapıldı. Açıklamada Berkin’in katillerinin yargılanıncaya, tutsak öğrenciler serbest bırakılıncaya kadar susulmayacağı vurgulanarak “Adalet İstiyoruz” denildi. Açıklamadan sonra halaylar çekilerek oturma eylemine geçildi. Oturma eyleminde marşlar söylenirken Soma’da katledilen 307 işçi için “Madenciden” türküsü de söylendi. Daha sonra eylemlerini sonlandıran Dev-Genç’liler saat 18.30’da otobüse binerek Ankara’ya doğru hareket ettiler.

Karanlığa İnat Çoğalan Güneşiz… Berkin için Adalet, tutsak öğrenciler için özgürlük isteyen 6 Dev–Genç’li Ankara Kızılay’da gözaltına alındı. AKP’nin aciz polisleri Berkin ve tutsak öğrenciler için Adalet talebiyle yapılan pankart ve yol kesme eylemlerine saldırdı ve altı kişiyi işkenceyle gözaltına aldı. Gözaltılardan sonra Adalet Bakanlığı’nın önünde açıklama yapan Dev – Genç’liler Sakarya Caddesi’nde oturma eylemine başladı. Gençlik Federasyonu bir açıklama yaparak, Saat 14.30’da Sakarya Caddesi’nden Yüksel Caddesi’ne yürüyüşe geçeceklerini, gözaltılar serbest bırakılana kadar orada oturma eylemine devam edileceğini belirtti ve tüm halkı saat 14.30’da yapılacak açıklamaya ve oturma eylemine davet etti. Gözaltına alınan Dev–Genç’lilerin isimleri: Hazal Gök, Elif Yönden, Dilek Yiğit, Tuğçe Can, Cansu Tatar, Fatma Turgut.


365

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

14’ünde Öğrenci 15’inde Öğretmen Sınıfı Geçtin Umudun Çocuğu

Şimdi Kavgayı Öğretiyorsun! Yürüyüş, 22 Haziran 2014 Erken büyüyüp hızlı öğreniyor çocuklarımız. Çünkü zulümle yönetilen bir ülkenin gaza ve kurşuna boğulmuş sokaklarında boy verip gelişiyorlar. Konuşmayı slogan atarak, yürümeyi barikatlar arasında öğreniyorlar. En renkli çocuk oyunlarıdır onların yol kesip korsan koymak... Devrimci abilerine, ablalarına özenirler. Büyüklerden azar işitmeleri engellemez çöplerden barikat kurmalarını. Bu yüzden sık sık dağılır mahallenin çöpleri. Doğdukları günden itibaren görürler haksızlığı, eşitsizliği, yoksulluğu... Babalarının işsiz kalmasını, dillerinden, inançlarından kaynaklı horlanmayı... Evlerinin, mahallelerinin iki de bir polis tarafından basılmasını... Adalet isteyenlerin, hakkını arayanların dövülmesini, tutuklanmasını, vurulmasını... Görerek büyürler. Görüp durmak, bilip de susmak olmaz! Erken girerler kavgaya, madene erken indikleri gibi. O yüzden kendilerinden istenildiği gibi pop yıldızlarının posterleriyle değil sapanlarla dolaşırlar. Kavganın ateşinde harlanıp, sokakların örsünde çelikleşirler. İşte bu çocuklarımızdandır Berkin Elvan. Herkesin hafızasına kazınan fotoğrafında gençliğinin tüm coşkusuyla elinde sapanı ve kırmızı fularıyla zalimleri mahallesinden kovmaya çalışıyordu. 16 Haziran 2013’de polis tarafından vurulduğunda 14 yaşında Ortaokul öğrencisiydi. 269 gün boyunca direndi ölüme bütün gücüyle. O artık cesareti, fedakârlığı ve direnciyle öğretmendi. Ondört yıl boyunca halk sınıfında öğrendi. On beşinde halkının öğretmeni oldu.

Sınıfı Geçtin Umudun Çocuğu. Şimdi Kavgayı Öğretiyorsun! Halk Cepheliler 13 Haziran karne günü Berkin Elvan’a karnesini vermek üzere polis tarafından vurulduğu yerde toplandılar. Önce Berkin’in okuluna ardından mezarına yüründü. Okmeydanı’nda saat 15.00’da toplanan 150 kişilik kitle ile kortej oluşturuldu. Önde iki kişilik tek tip birliği, “Sınıfını Geçtin Berkin Şimdi Kavgayı Öğreti-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

366

yorsun” pankartı açıldı. Temsili karne taşınarak Berkin’in okuduğu okula yüründü. Slogan ve marşlarla okulun önüne gelindiğinde önce bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Umudun iki çocuğu Berkin için şiir okudu. Okul önündeki anmadan sonra Piyalepaşa Bulvarı’ndan yürünerek Feriköy Mezarlığı’na ulaşıldı. Berkin’in mezarı başında tekrar saygı duruşuna geçildi. Ardından yapılan açıklamada “Milyonlarca çocuğun okuyamadığı; açlıktan, iş kazalarından öldüğü ülkemizde Berkinler daha 15’inde katlediliyor. Berkin’i ninniler değil, faşizmin TOMA’ları, copları, gazları büyüttü... Bu yüzdendir ki 14’ünde elindeki sapan da yüzündeki o kırmızı fular da Berkin gibi onurumuz, gururumuzdur” denildi. Sonra Berkin’in bir arkadaşı onun için şiir okudu. Türkülere geçilerek Uyan Berkin, Büyü, Düşenlere söylendi. Çiçeklerle bezenen mezara Berkin’in karnesi bırakıldıktan sonra kortejler oluşturularak Okmeydanı’na dönüldü.

Arkadaşlık, Dostluk Pekiyi Televizyon reklamlarından bilgisayar oyunlarına kadar her yerde bencil olmayı, çıkarlarını kollamayı öğretir düzen. Bisküvinin adı bile ‘benim o’dur, sevgiliyle dahi paylaşılmaz. Bu tür reklamlardan, aynı içerikli dizilerden geçilmez ortalık. Sınavlarda öğretirler birbirlerine rakip olmayı. İş dünyasında ise çelme takılacak, omuzuna basılıp yükselecek biridir karşısındaki. Asla arkadaş, dost olamaz. Bizim Berkinlerimiz yalnız bisküvisini değil ömrünü paylaşır arkadaşıyla. Varını yoğunu koyar ortaya dostu için. Yalansız, çıkarsız, hilesiz sever.

Paylaşım, Ahlak Pekiyi TÜİK(Türkiye İstatistik Kurumu) verilerine göre uyuşturucuya başlama yaşı onbire düşmüş. Gençlerle yapılan anketlere göre ise hala en popüler meslek olarak mafya üyesi olmak görülüyor. Fuhuş ise almış başını gitmiş zaten. Bu düzenin gençlere sunduğu: Uyuşturucu, fuhuş, çete üyeliği. Yozlaşmanın her türlüsü... Bizim Berkinlerimiz mahallesini, ülkesini yozlaşmayı yaratanlara karşı koruyarak büyüyor. 15’inde ömrünün baharında şehit düşüyor.

Halk Sevgisi, Vatan Sevgisi Pekiyi Berkinlerimiz Anadolu’nun toprağına kök saldılar. Halktan aldıkları can suyuyla serpilip geliştiler. Onları yaratan değerlerimiz; Şeyh Bedreddinler’imiz, Pir Sultanları’mız, Hoca Nasrettinler’imiz, Köroğullar’ımız ve nice kahramanımız var. Halkına ve vatanına duyduğu sevginin büyüklüğündendir elinde sapanıyla, kırmızı fularıyla sokak sokak çatışması halk düşmanlarıyla.

Cesaret, Direniş Ruhu, Fedakârlık Pekiyi Halk düşmanları zırhlı araçları olmadan giremiyorlar mahallelerimize. Korkuyorlar! Bizim 14 yaşındaki delikanlılarımız çıplak bedenleriyle çıkıyor TOMA’ların karşısına. Dişlerine kadar silahlanmış işkencecilerin karşısında elde sapan. “Cesurun bakışı korkağın kılıcından keskindir” O yüzden kıyameti koparıyorlar


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

367

elinde sapanın ne işi vardı diye. Sapanlarımızdan korkuyorlar. Başına saplanan gaz kapsülünü eliyle çekip çıkaracak kadar cesurdu Berkin. Tam 269 gün direndi ölüme. Kendini feda etti halkına, vatanına...

Şimdi Berkin Olma Zamanı Gençler! Liseliler! Okullar kapandı. 17 milyon öğrenci yaz tatiline çıktı. Bizim boşa harcanacak zamanımız yok. Kendilerine ulaşmamız için örgütlememiz için milyonlarca genç bizi bekliyor. Biz onlara gitmediğimiz sürece, onları bulup tanışmadığımız sürece onlar bize gelmeyecekler. Onları biz örgütleyeceğiz. Bu görev bizim. Şimdi Berkin olmanın Berkin’i yaşatmanın yolu örgütlenmekten geçiyor. Binlerce, milyonlarca Berkin olup çıkacağız halk düşmanlarının karşısına. Berkin’in hesabını Berkinler’in sayısını çoğaltarak soracağız. Berkin ve Soma katliamında ölen madenciler için yaptığımız okul boykotlarını unutmayalım. Nasıl dalga dalga yayıldı. Yol gösterdi. Örgütsüz olduğumuz okullarda bile öğrenciler kendi duyarlılıklarıyla dersleri boykot ettiler. Örgütlendiğimizde neler yapabileceğimiz siz düşünün. Sorunlarımızın çözümü örgütlenmekten geçiyor. Okuldaki sorunları, eğitim sistemiyle ilgili sorunları örgütlü gücümüzle çözebiliriz. Onun için örgütlenmeliyiz Boşa harcanacak zamanımız yok! Şimdi örgütlenme zamanı. Yaz tatilini yatarak, tatil yaparak değil, örgütlenerek, gücümüzü büyüterek geçireceğiz. Şimdi Berkin olma zamanı! Şimdi Berkin’in katillerinin korkularını büyütme zamanı!


368

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Umudun Çocuğunu Katledenler Cezalandırılana Kadar Bize Rahat Yok Yürüyüş, 22 Haziran 2014

Berkin Elvan’ın katilleri artık biliniyor. Ancak bunun AKP’nin mahkemeleri için bir önemi yok... Katiller ellerini kollarını sallayarak dolaşmaya devam ediyor... Buna izin vermeyeceğiz... Katil polislerin yeni insanlarımızın, çocuklarımızın katledilmesine izin vermeyceğiz. Berkin’in katilleri cezalandırılana kadar adalet isteyeceğiz. Berkin’in katillerinin cezalandırılmasını istiyoruz... Halk Cephesi olarak yine ülkenin dör bir yanında yapılan eylemlerle Berkin’i katillerinin cezalandırılmasını istedik...

İSTANBUL Kıraç: Umudun Çocukları Berkin’le Elele Karne Şenliğinde… 3 aydır Kıraç Cemevi’nde 2. 3. ve 5. sınıf öğrencilerine matematik dersi veren Halkın Öğretmenleri 15 Haziran Pazar günü Berkin Elvan Karne Şenliği düzenledi. Mahalle halkı ve kursa katılan çocukların yardımıyla toprak sahada şenliğin hazırlıkları yapıldı. Sahnenin yapımından arazinin temizlenmesine, pankartın, balonların asılmasından panoların yapılmasına kadar herkes emeğini kattı.

ANKARA: AKP ve Faşist Güruhu Saldırılarının Hesabını Verecek! Berkin Elvan polis tarafından katledilip şehit düştükten sonra Halk Cephesi tarafından başlanan “Adalet Nöbetleri” Ankara’da da sürdürülüyordu. 13 Haziran’da 11’incisi yapılacak olan adalet nöbeti eylemine giden Halk Cepheli’lerin önü bir haftadır Güvenpark’ı mesken edinmiş olan faşist güruh tarafından kesildi. Hemen ardından Ankara polisi Halk Cephelilere dağılmalarını yoksa gözaltı yapacaklarını, ya da faşistlerin saldıracağını ve buna dair ellerinden hiçbir şey gelmeyeceğini belirttiler. Bir kişiyi gözaltına almak için binlerce polis yığınağı yapan katil polis faşist


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

369

saldırıyı engelleyemeyeceğini söyleyerek ortamı provoke etmeye devam etti. Sivil faşistler ise Güvenpark’ın onlara ait olduğu, eğer basın açıklaması yapılırsa Halk Cepheliler’i döveceklerini söylediler. Halk Cepheliler, Berkin’in katillerinin yargılanması için ve adalet talebinin dile getirilmesi için aylardır eylem yapıldığı ve eylem gün ve saatini değiştirmeyeceklerini, bir saatlik oturma eylemi yapıp dağılacaklarını belirtmelerine rağmen ellerinde bayraklar, küfürler eden, tehditler savuran faşistler bir anda Halk Cepheliler’in üzerine ellerindeki satır ve sopalarla saldırmaya başladılar. Anayola kadar getirilen Halk Cepheliler eylemi burada yapmak isteyince tekrar saldırıya uğradı. Yolun karşı tarafında da bir kez daha saldırıldı ve yakın mesafeden gaz sıkıldı. Polis Halk Cepheliler’i Yüksel Caddesi’ne kadar uzaklaştırdı. Yüksel Caddesi’nde Berkin için adalet nöbetinin basın açıklaması devrimci kurumların da katılmasıyla yapıldı. Saldırı sırasında gazdan ağır etkilenen Halk Cepheliler’in, sivil faşist-polis işbirliğinin ve faşistler tarafından ağır yaralanıp kaburgası kırılan ve hastaneye kaldırılan Hüseyin Taşıran’ın hesabını sormak için saat 19.30’a tekrar bir basın açıklaması çağrısı yapıldı ve Güvenpark’a yürüneceği duyuruldu. Basın açıklamasında Lice’de yapılan katliamların ve Berkin Elvan’ın hesabının sorulacağı belirtildi. Lice ve Berkin için sloganlar atıldı. 19.30’da devrimci kurumların da desteğiyle basın açıklamasını yapan Halk Cepheli’ler Güvenpark’a doğru yürüyüşe geçtiler. Katil polis tarafından Yüksel Metro girişinde Halk Cepheliler’in önü kesilerek, gaz bombası coplarla devrimcilerin üzerine saldırıldı. Ara sokaklara dağılan Halk Cepheliler sokakta ajitasyon çektikten sonra tekrardan yürüyüşe geçmek üzere toplandı. Yürüyüşler sırasında Lice ve Berkin için sloganlar atıldı. Sloganlarla ikinci kez yürüyen Halk Cepheliler’e polis tekrar saldırdı ve gözaltı yapmak üzere Kızılay’daki sokaklar boyunca Halk Cepheliler’i kovalamaya başladı. Bu sırada Gençlik Federasyonu üyesi Dilek Yiğit, Fatma Turgut, Dilan Alavi, Halkın Mühendis Mimarları’ndan Ezgi Antmen, Halk Cephesi üyesi Zeynep Tural Öğrenci Kollektifi üyesi Furkan Bircan ve sokaktan geçen iki kişi daha işkence ile gözaltına alındı. Gözaltı boyunca polis zorla ters kelepçe, taciz, hakaret ve tehditlerine devam etti. Terörle Mücadele Şubesine götürülen Halk Cepheliler saatlerce işkence edilerek şubede ve araçta bekletildiler. Bu sırada gözaltındaki arkadaşlarını sahiplenmek için Halk Cepheliler Yüksel’de toplanarak saat 20.30’da oturma eylemine başladılar. Gece 23.30’da bırakılan gözaltındaki devrimciler Yüksel Caddesi’ne sloganlarla giriş yaptı ve oturma eylemi bitirildi.

İZMİR: Berkin’e karnesini vermeye gidiyoruz diyen Halk Cepheliler 13 Haziran’da Karşıyaka İzban Durağı’nda bir araya geldi. “Berkin İçin Adalet İstiyoruz” pankartı açan Halk Cepheliler sloganlarla yürüyüşe başladılar. Karşıyaka Çarşısı’nda yürüyen Halk Cepheliler aylardır verdikleri mücadelenin amacını haykırdılar. Çarşıda esnaf ve halktan insanlar alkışlara ve sloganlara eşlik ederek destek verdi. Halk Cepheliler’in taşıdığı “Adalet İstiyoruz”, “Umudun Çocuğu Berkin”


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

370

dövizleri halkın ilgisini çekti. Yürüyüşün ardından Halk Cepheliler İş Bankası önünde basın açıklamasını okudu. Basın açıklamasında; “Berkin Elvan bugün yaşıyor olsaydı karnesini alacaktı. Ama sömüren, zulümle yöneten asalaklar Berkin’imizi öldürdü. Adalet yerini bulana kadar alanlarda olmaya devam edeceğiz” denildi. Okunan açıklamanın arından 15 dakikalık oturma eylemi yapıldı. Oturma eyleminde Pablo Neruda’nın “Bir Ceza İstiyorum” ve Berkin için yazılan şiirler okundu şiirlerden sonra eylem alkışlarla bitirildi. Eyleme 26 kişi katıldı.

ANTALYA: Halk Cephesi, 14 Haziran’da Attalos Meydanı’nda Berkin Elvan için adalet istemeye devam etti. Eylemde Berkin’in vurulduğu 16 Haziran’da yapılacak eyleme çağrı yapıldı. Hesap soran sloganlar atılan eylemde yapılan açıklamada AKP faşizminin katlederken katlettiğinin çocuk olup olmadığına değil, onun sömürü, talan, katliamlarına karşı olup olmamasına baktığı anlatıldı. Açıklamada sonunda 16 Haziran’da yapılacak eylem için megafonla yapılan çağrıda Kışlahan Meydanı’nda 400 çağrı bildirisi dağıtıldı.

Berkin’i Vuran Polisler Cezalandırılmadı! Adalet İstiyoruz! Berkin Elvan’ın vurulmasının üzerinden 1 yıl geçti. 365 gün. 365 gündür faşist devlet katillerini korumaya devam ediyor. Katilleri de katletmeye... Buna karşı ülkenin birçok yerinde olduğu gibi Antalya’da da Berkin’in vurulduğu 16 Haziran günü eylem yapıldı. Kışlahan-Halk Bankası yanında toplanan kitle Berkin için adalet isteyen ve Haziran şehitlerinin olduğu pankartlar açıldı. Eylemde Berkin ve İbrahim Aras’ın resimleri hesap soran sloganlar atıldı. Yürüyüş sırasında Bertol Brecht’in “Bir Ceza İstiyorum” şiirinden bölümler ve marşların okunduğu eylemde, katillerin kim olduklarının belli olduğu ve mutlaka hesap sorulacağı belirtildi. Halkın yoğun ilgisinin olduğu eylem alkışlarla bitirildi.

ADANA: Halk Cepheliler “Berkin Elvan için adalet” eylemine bu haftada devam etti. 14 Haziran’da İnönü Parkı’nda bir araya gelen Halk Cepheliler’in okuduğu açıklamada Berkin Elvan’ı katledenlerin hala yargılanmadığını ve cezalandırılana kadar eyleme devam edeceklerini söylediler. Çevredeki insanların ilgisi yoğundu. Bazıları pankartın arkasına geçerek destek oldular. Eyleme 15 kişi katıldı.

HATAY: Berkin’in vurulduğu 16 Haziran günü Hatay’da Halk Cepheliler Antakya Merkez PTT önünde eylem yaptı. Açıklamada Berkin’i vuran polislerin bulunduğunu fakat bizzat devlet tarafından korunduğu halka anlatıldı. “Berkin Elvan Ölümsüzdür”, “Berkin’in Katili AKP’nin Polisi” sloganları atıldı. Açıklamanın ardından yarım saatlik oturma eylemi yapıldı. Oturma eylemi sırasında “Uyan Berkin”, “Haklıyız Kazanağız”, “Çavbella” ve “Gündoğdu” türküleri söylendik-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

371

ten sonra eylem bitirildi.

ELAZIĞ: Elazığ Gülmez yolu kızıl maskeli DHKC Militanları tarafından kapatıldı. Bariyerlere “BERKİN’NİN HESABI MAHŞERE KALMAYACAK” sloganlı bomba süsü verilmiş pankart ve flamalar asıldı. Yola taşlarla barikat kuruldu. Bir süre UMUDUN ADI DHKP-C sloganı atıldıktan sonra militanlar Fevzi Çakmak Mahallesi’ne geçti. Katil polisin gelmesi için barikat kurulup beklenildi. Polis gelmeyince havai fişekler eşliğinde UMUDUN ADI DHKP-C sloganları atılarak eylem sonlandırıldı. ***

Size Uyku, Bize Ölüm Yok Halk Cephesi Berkin Elvan’ın Haziran Ayaklanması’nda AKP’nin katil polisi tarafından gaz kapsülüyle vurulduğu günün 1. yıldönümü olan 16 Haziran günü Sibel Yalçın Parkı’nda anma programı düzenledi. Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla başından vurulan ve ölüme 269 gün boyunca direnip halkın öfkesi, sabrı, umudu olan Berkin’in fotoğrafları, onunla ilgili pankartlarla ve kızıl flamalarla bezenmişti Sibel Yalçın Parkı. Program Berkin nezdinde tüm devrim şehitleri için yapılan saygı duruşu ile başladı. Sahnede umudun çocukları orkestrası hazır bekliyordu. Ve saygı duruşunun ardından alkışlarla enstrümanlarını çalmaya başladılar. Onlarda kırmızı fularlarıyla çıkmışlardı sahneye. Her biri “Berkin biziz” der gibi... Orkestra Büyü ve Uyan Berkin türkülerini çaldı. Umudun Çocukları Orkestrası’ndan sonra Berkin’in mahalleden arkadaşları onun için şiirler okudular. Okunan şiirlerin ardından Halk Cephesi adına bir açıklama okundu. Açıklamanın daha başlarında kızıl maskelerle Berkin’in sapanıyla adaletin sorulacağı söylendi. Burjuva medyanın Berkin’i elindeki sapandan kaynaklı nasıl karaladığına, Liseli Dev-Genç’lilerin yaptığı boykota polisin kurşunlarla nasıl saldırdığına değinildi. Ve açıklamada son olarak AKP iktidarına seslenilerek “Size uyku bize ölüm yok” denildi. Sloganlarla biten açıklamanın ardından Karanfiller Kültür Merkezi’nin müzik grubu çıktı sahneye. Grup türkülerine başlamadan kırmızı fular takarak “Biz türkülerimizi Berkin için söylüyoruz, adalet için söylüyoruz” dediler. Bu açıklamadan sonra grup alkışlar eşliğinde türkülerine başladı. Türkülerin ardından sahneye geçtiğimiz haftalarda Berkin adına yapılan futbol turnuvasında kazanan Bulgurspor, İstiklalspor ve Boran Fırtınası takımlarının oyuncuları çağrıldı. Bulgurspor oyuncuları kupanın Yolağzı oyuncularına verilmesini istedi. Takımlara kupa ve madalyaları Kandıra 2 No’lu F Tipi Hapishanesi’nden tahliye olan Musa Aykanat, İhsan Bulut ve Kemal Yıldırım tarafından verildi. Musa Aykanat ayrıca kitleye devrimci tutsak Ümit İlter’in selamlarını iletti. Boran Fırtınası oyuncuları aldıkları kupayı Okmeydanı Özgürlükler Derneği’ne vereceklerini açıkladılar. Kupalar verildikten sonra “İdil Halk Tiyatrosu Gazi Mahallesi” oyuncuları “Uçurt-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

372

mayı Vurdular” adlı şiiri okurken ardından “İdil Halk Tiyatrosu Okmeydanı”nı Berkin için hazırladıkları skeci oynadılar. Ardından Haziran Ayaklanması’nı anlatan bir sinevizyon gösterildi. Programın son kısmında sahneye Grup Yorum çıktı. “Haziran’da Ölmek zor” türküsüyle başlayan Yorum bunu hem Nazım Hikmetler için hem de ayaklanmada şehit düşenler için söyledi. Berkin vurulduğunda kendilerinin de İdil’de olduklarını onu adeta ellerinden aldıklarını belirterek devrimci sanatçılar olarak öfkeyi iliklerine kadar duyduklarını vurguladılar. Yorum sözlerini “Berkin’in adı ‘biz kazandık’tır” diyerek bitirdi ve türkülerini söylemeye devam etti. Berkin için düzenlenen anma programı Grup Yorum’un “Haklıyız Kazancağız” marşını söylemesiyle sona erdi.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

373

Kızıl Maskeliler Halkın Onurudur! Yürüyüş, 22 Haziran 2014 Kızıl maskeliler adalettir diyerek bu Cumartesi’de Galatasaray Lisesi önündeydik. Galatasaray Lisesi’nin bir köşesinde bir araya geldik arkadaşlarla, yüzlerce kişinin arasında taktık kızıl fularlarımızı ardından dövizlerimizi aldık ellerimize ve sloganlarımızla Taksim Meydanı’na doğru yürüyüşe geçtik. 10-15 adım atmadan Galatasaray Lisesi’nin diğer köşesinde bekleyen polis caddeyi kapatarak önümüze barikat oldu. Sloganlarımızla barikatı zorladık ve ardından oturma eylemine geçtik. Polis bize bunlarda nereden çıktı diye bakıyordu oysa az önce 4 kızıl fularlıyı Taksim Meydanı’na vardıkları sıra işkenceyle gözaltına almışlardı. Biz 8 kişiydik, daha kızıl fularlarımızı taktığımız anda insanların ilgisini çekmiştik, dövizlerimizle, sloganlarımızla yürümeye başladığımızda bizim ardımızdan bakan, peşimize takılanlar oldu. Oturma eylemi yaptığımız sırada çok fazla insan etrafımıza toplandı. Bir arkadaşımız neden orada olduğumuzu, neden kızıl maske taktığımızı halka anlatmaya başladı. Hem o halka eylemi anlatıyor hem de biz ara ara slogan atıyorduk. Halk alkışlıyor sloganlarımıza eşlik ediyordu. Polis çok geçmeden etrafımızı tümden sarmaya başladı, halkla olan bağımızı koparmaktı amacı. Bir yandan da çevik otobüsünü yaklaştırıyorlardı. Kısa zamanda etrafımız kapatıldı ama halkın tepkisini duyabiliyorduk. Gözaltına almadan kısa bir süre öncede polis kalkanlarını yukarı kaldırdı, elimizdeki dövizlere saldırdı, kenetlendik bir birimize tek tek kopararak aldılar her birimizi. Otobüse attıklarında da işkenceleri devam etti kelepçe takmadıkları arkadaşlarımıza zorla, işkence yaparak kelepçe taktılar otobüs sallanıyordu camdan dışarıyı halkın yapılanlara tepkisini görebiliyorduk. Otobüsün arka kapısında bir ses duyduk, arkada tanımadığımız birinin etrafını sarmışlar sıkıştırıyordu polisler; “bunlarla mı gözaltına alınmak istiyorsun, bunlar terör örgütü, terörist” diyorlardı. Böyle konuştuklarına bakmayın diyorlardı. O ise onlara böyle davranamazsın bırakın diyerek direniyordu. Sonradan öğrendik ki bizi destekleyen halktan biriydi. Gözaltına alınışımıza tepki gösterdiği için gözaltına alınmıştı. Onu daha fazla etkilememizden korktukları için bizimle aynı yerde tutmak istemiyorlardı. Araç hareket etti, en arkadan bizden uzağa oturttular ve sürekli bizi kendilerince anlattılar, bizden uzak durması gerektiğini söylediler.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

374

Bizde ara ara nasıl olduğunu soruyor, sohbet ediyorduk onunla. Gözaltına alındığımız andan bir sonraki akşam serbest bırakılana kadar birlikteydik. Bizimle nezarethanede kaldı onunla aynı nezarethanede olan arkadaşlar sohbet ettiler, tartıştılar o gün bir önceki güne göre üstündeki tedirginliği atmış ve neredeyse bizimle aynı tavırları sergiliyordu. Bizi gözaltına alıp götürmüşlerdi. Daha sonra anlatılanlardan öğrendik: Çekilen kamera görüntülerini izledik. Bizi götürdükten sonra orada toplanan halk bizi sahiplenmiş ve bizim attığımız sloganları onlar atmaya başalayarak polise bizide alın, işkence yapmak şerefsizliktir... Hepiniz katilsiniz, işkencecisiniz diye dakikalarca sürdürmüşler eylemlerini... Polis tehditle dağıtmaya çalışmış ancak dağıtamamış... Halk bizi de gözaltına alın diyerek tehditlerden korkmadıklarını göstermişler... Daha sonra polis halkı dağıtamayınca en son toplanıp kaçarcasına ordan uzaklaşıp gitmiş... Ve halk dakikalarca orda alkışlarla, sloganlarla polisi protesto etmiş. Kamera görüntülerinden bizim için kavga ettiklerini kalkanları zorladıklarını gördük. Bizim attığımız sloganları atıyorlardı. Bir arkadaşım görüntüleri izlemeden önce herkese böyle gözaltı nasip olsun diye espri yapmıştı, görüntüleri izledikten sonra espriyi anladım. Halkımız bizi, kırmızı maskelileri, fularlıları sahiplenmişti, onlarda adalet istiyorlardı. Bizde ne kadar meşruysa kırmızı maske, kırmızı fular işte halkımızda da meşrulaşıyordu. Berkin’in simgesi kırmızı fularlar adaleti simgeliyordu. Belki ilk kez o an orada bizden duydukları sloganları atan halkımız bizim gibi gür atıyordu; İnsanlık Onuru İşkenceyi Yenecek. İlk kez duyuyor olmalarından belki yanlış atıyorlardı ama susmamışlardı, bizim işkenceyle gözaltına alınmamıza sessiz kalmamışlardı. Polis onları da tehdit etmişti gözaltına almakla ki, içlerinden birini gözaltına almışlardı. Dağılın diyordu saldırırız ama dağılmıyordu halk, otobüsün sallandığını gördüklerinde daha fazla tepki göstermişlerdi. Bizi saklamak istediler, halktan koparmaya çalıştılar, onlar bir avuç terörist ortalığı karıştırmaya çalışıyorlar diyeceklerdi ama başaramadılar. Ne kadar kapatırlarsa kapatsınlar etrafımızı ajitasyonlarımızla, sloganlarımızla sessimizi duyurduk, anlattık kendimizi. İşkenceyle gözaltına aldıklarında da susmadık ve halkta bizim sesimiz oldu. Bizim başımıza gelecek her şeyden kimi sorumlu tutacaklarını biliyorlardı. Bizler adalet istiyorduk, adaleti kızıl maskeliler simgeliyordu ve halkta bizimleydi, bizim yanımızdaydı. Biz kendi meşruluğumuza inanıp direndikçe halkın gözünde de meşrulaşıyoruz. Onca karalama, yalan işe yaramıyor.


375

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

“Yatıyorlar Kalkıyorlar Berkin Diyorlar” Diyen Katillerin Berkin Korkusu Büyüyor, Daha Da Büyüyecek

Gerekirse Yatmayacak, Adalet İsteyeceğiz! Yürüyüş, 27 Haziran 2014, Sayı 423 AKP’nin ve onun şahsında devletin “Gezi korkusu” gün geçtikçe büyümeye devam ediyor. Ali İsmail’i, Abdullah Cömert’i, Ethem’i, 14 yaşındaki çocuklarımızı kurşunlarla, gazlarla, beyinlerini sokaklara akıtarak katledenler birgün yaptıklarının hesabının sorulacağının korkusu içinde sağa sola saldırıyor, korkularını bastırmaya çalışıyorlar. İstiyorlar ki; Berkin unutulsun, Ali İsmail, Ethem ve diğerleri unutulsun… İstiyorlar ki; onları katlettikleri yanlarına kar kalsın, kimse katil olduklarını anlatmasın halka. Kimse onlardan yaptıklarının hesabını sormasın. Kimse Berkin için adalet istemesin… İşte bu yüzden kim ağzını açıp adalet istese, kim gerçekleri haykırsa hemen sesini kısmaya, susturmaya, sindirmeye çalışıyorlar… Polisin hedef gözeterek attığı gaz kapsülü ile vurularak 269 gün boyunca direnen Berkin için adalet isteyenlerin, Berkin’in katilinin AKP ve onun polisi olduğu gerçeğini dile getirenlerin yaşadıkları bunun somut göstergesidir. Vurulduğu günden beri Berkin için meydanlara çıkıp adalet isteyenlere gazlarla, TOMA’larla saldırıp işkencelerle gözaltına alarak susturacaklarını sandılar ama yanıldılar. Öğrencileri, memurları, akademisyenleri soruşturmalarla, cezalarla, sürgünlerle susturmaya, sindirmeye çalıştılar ama yanıldılar. Her şeye rağmen, kıyısından köşesinden de olsa, gerçekleri yazma cesaretini gösteren, AKP’yi ve polisini eleştiren basını tehdit ettiler, gözdağı verdiler; böylece gerçekleri gizleyebileceklerini sandılar ama yanıldılar… Berkin için adalet isteyenleri, hatta Berkin’in adını ananları bile “terörist” ilan ederek halkın adalet isteğini bastırabileceklerini sandılar ama yanıldılar. Aksine, adalet isteği daha da büyüdü. Her yerde karşılarına çıktı adalet isteyenler. Nereye gitseler onlarla karşılaştılar. Miting meydanlarında, konferanslarda, toplantılarda, açılışlarda… Nereye gitseler “Katil!” haykırışı, adalet isteği hep yankılandı kulaklarında… Bu nedenle gün geçtikçe büyüdü korkuları. Öyle ki, artık rüyalarına bile girmeye başladı bu sesler. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Yatıp kalkıp Ber-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

376

kin diyorlar…” sözleri bu korkunun ifadesidir. Haziran Ayaklanması’nda polis azgınca saldırıp insanlarımızı katlederken “Emri kim verdi diye soruyorlar. Emri ben verdim” diyerek pervasızca Berkinler’in katledilmesi emrini verdiğini itiraf eden Tayyip Erdoğan’ın “Yatıyorlar kalkıyorlar Berkin diyorlar…” sözleri; arkasından, “ölmüştür gitmiştir, ne anması” sözleri hem bir katilin halet-i ruhiyesinin, gittikçe büyüyen korkularının hem de bu korkunun neden olduğu gözdağı verme amacının bir göstergesidir. Tayyip Erdoğan bu sözlerle aynı zamanda devletin tüm kurumlarına “Berkin için adalet isteyenleri susturun, cezalandırın!” talimatını da vermiştir. Böylece işlediği suçların cezasız kalmasını istemektedir. Bu talimatın gereği olarak da halen Berkin için adalet isteyen öğrencilere, memurlara, akademisyenlere soruşturma ve davalar açılmaktadır. Geçtiğimiz hafta basına bu konuda iki çarpıcı örnek daha yansıdı. Birincisi Kocaeli Gazi Lisesi’nde okuyan ve okulunu birincilikle bitiren bir lise öğrencisinin mezuniyet töreninde yaptığı konuşma nedeniyle hakkında disiplin soruşturması açıldığı ve birincilik unvanının alındığına ilişkindi. Habere göre Işıtan Önder adındaki öğrenci törenden sonra açılan disiplin soruşturması sonucu birinciliğinin elinden alındığı konuşmasına “Şu an burada şans eseri konuşuyorum” diye başladı ve “Bu kürsüde aklıma Berkin Elvan’ın ve Ali İsmail Korkmaz’ın gelmemesi herhalde imkansız. Çünkü bu insanların eğitim hakları gasp edildi. Yalnızca eğitim hakları da değil, yaşam hakları da gasp edildi. 15 yaşında bir çocuğun insanlığa ne gibi bir zararı olabilir soruyorum size? Bu yapılan gaspa en büyük cevabı tarih verecek, en büyük cezayı tarih kesecektir. Bilinsin ki, Berkin Elvan ve Ali İsmail hep bu sıralarda oturuyor, hep bu kara tahtada yazıyor olacaktır.” diyerek konuşmasını bitirdi. Bu konuşmanın hemen ardından, Işıtan hakkında soruşturma açıldığı sosyal medyada konuşulmaya başlandı. Yapılan habere göre okul müdürü Ahmet Kemal Saral “Okullar henüz kapanmadı. Eğitim dönemi devam ediyor. Öğrenci törende amacın dışında konuşma yapmıştır. Hakkında da disiplin soruşturması açıldı. Soruşturma devam ediyor. Disiplin cezası alması halinde, böyle bir disiplinsizlik cezası da öğrencinin okul birinciliğini etkiler” diyerek soruşturma açıldığını doğruladı. Olaydan sonra bir televizyon programına katılan Işıtan Önder, kesinlikle pişman olmadığını, zaten soruşturmanın kendisini pişman etmek için açıldığını söyledi. Haklıydı Işıtan; bu soruşturmanın asıl amacı onu pişman ederek, nedamet getirterek diğer öğrencilere ve halka gözdağı vermekti. Biliyorlardı olayın basına yansıyacağını, üzerine yazılıp çizileceğini… İstedikleri de buydu. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı basının konuyla ilgili sorularına verdiği cevaplarla hem bu amacı hem de aslında nasıl çarpık bir kafa yapısına sahip olduğunu ortaya koydu. Şöyle diyordu Nabi Avcı açıklamalarında; “Şimdi benim televizyondaki röportajından gördüğüm kadarıyla çocuk korktuğumuz gibi bu olaydan ötürü


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

377

çok fazla etkilenmemiş gibi görünüyor… Burada ceza verenler bir anlamda mükafatlandırmışlar gibi. Hem onun motivasyonunu artırmışlar gibi hem de onun çok mutlu olduğu bir medyatik ilgiye mazhar olmasına yol açmış idarecilerimiz… Buraya kadar anlaşılabilir şeyler bunlar ama daha doğrusu, asıl bundan sonrası önemli. O yaştaki bir gencin o kadar medyatik bir kampanyanın merkezine oturtulması kendi psikolojisi açısında da çok olumlu olmaz” Kafaya bakın! “O yaştaki bir gencin o kadar medyatik bir kampanyanın merkezine oturtulması kendi psikolojisi açısında da çok olumlu olmaz”mış! O yaştaki gençlerin beyninin sokaklara akıtılarak katledilmesi normal, sırf bunu protesto etti diye, sırf Berkin’in adını andı diye bir öğrencinin cezalandırılması normal ama o yaştaki bir gencin “medyatik” olması anormal öyle mi? Sevsinler sizin babacan yüreğinizi! Timsah gözyaşı dedikleri bu olsa gerek… Yine geçtiğimiz günlerde basına yansıyan bir diğer habere göre Akdeniz Üniversitesi’nde, Berkin Elvan’ın hayatını kaybettiği gün derste, “Arkadaşlar, bugün 14 yaşında bir çocuk öldü” diyen Yrd. Doç. Dr. Mustafa Şanlı hakkında hem üniversite yönetimi tarafından idari soruşturma hem de savcılık soruşturması başlatıldı. Habere göre Yrd. Doç. Dr. Mustafa Şanlı, sınıfta tartıştığı öğrencisi Duygu D. ve babası tarafından polise şikayet edildi. Duygu D., hocasının “dersle ilgili olmayan Lenin ile ilgili ve hükümet aleyhinde konuşmalar yaptığını, Berkin Elvan’ın masum, polislerin katil olduğunu” söylediğini, bu görüşlere karşı çıkınca kendisini sınıfta bırakmakla tehdit ettiğini savundu. Bu iddialar üzerine Şanlı hakkında rektörlük tarafından idari soruşturma başlatılırken Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı da ceza soruşturması için rektörlüğe izin başvurusunda bulundu. Hakkında soruşturma başlatılan Şanlı, öğrencisi Duygu D.’yi tehdit iddiasının gerçeği yansıtmadığını, derste, öğrencilerle Berkin’in ölümü üzerine tartışırken Duygu D.’nin öfkeyle bağırdığını, buna karşılık kendisinin “Burası bir üniversite. Üniversitelerde siyaset konuşmak yasak değildir. Üniversiteler tartışma ortamıdır.” dediğini ifade etti. Şuraya bakın! Adı üniversite olan bir yerde dahi Berkin’in adını anmak, yalnızca onun polis tarafından katledildiğini ifade etmek suç! Şüphesiz ki burada da amaç yalnızca Yrd. Doç. Dr. Mustafa Şanlı’yı cezalandırmak değildir. Bu örnek üzerinden öğretim görevlilerini korkutmak, yıldırmak, sindirmek, susturmak istiyorlar. Böylece, başta da ifade ettiğimiz gibi, tüm halka gözdağı vererek Berkin Elvan’ın sahiplenilmesini engellemek, Berkin’in katillerinden hesap sorulması isteğini bastırmak istiyorlar. Ama başaramayacaklar. Yatıp kalkıp Berkin demeye devam edeceğiz. Hatta gerekirse yatmayacağız. Berkin’in katillerinden hesap sorulana kadar adalet istemeye devam edeceğiz!


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

378

Berkin İçin Adalet İsteyenlere Kurşun, Soruşturma, İşten Atma... Halka Kurşun Sıkanlar Kahraman, Madenciye Tekme Atan Tayyip’in Müsteşarına Zaman Aşımı Soma maden katliamından sonra Soma’da bir maden işçisi milyonların gözü önünde özel hareket timleriyle birlikte takım elbiseli, kıravatlı bir kişi tarafından yere yatırılıp tekmelenmişti... Takım elbiseli kıravatlı kişinin Başbakanlık Müsteşarı Yusuf Yerkel olduğunu öğrendik... Yusuf Yerkel’in hakkında soruşturma açıldığı ve görevden alındığı söylenmişti. Ancak öğrendik ki, olayın üstünden geçen bir aylık süreçte amirleri tarafından hakkında idari soruşturma açılmadığı için zaman aşımına uğramış... Yani maden işçisi yediği tekmelerle kalacak... Muhtemeldir ki, müsteşar Yusuf Yerkel aynı işine geri dönmese de Başbakan Erdoğan tarafından terfi ettirilelerek ödüllendirilecektir... Yine geçen hafta içinde Bodrum’da tatil yapan AKP’nin kara para aklayıcısı Rıza Sarraf’ı halk ‘hırsız var’ diyerek protesto etti… Altındaki yatı nasıl aldığını sordular. Sarraf tam bir yüssüzlükle cevap veriyor: “Ondan, bundan borç aldığım paralarla aldım” diyor... Sarraf’ı protesto eden halkın üzerine korumaları saldırdı. Bu saldırıda halktan bazı kişiler hastanelik oldu… Korumalar tarafından açık bir saldırı ve yaralama olayı var. Olay yerine gelen polisler halka şikayetçi misin diye sormadı. Rıza Sarraf ve korumalarını karakola davet edip şikayetçi olup olmadığını soruyorlar... Dayağı halk yiyor, hastanelik oluyor, şikayetçi oluyor musun diye halka değil, Sarraf’a soruluyor... Van’da Yabancılar Şubesi’nde dövülen 17 yaşındaki Afganlı çocuk yediği dayaklar sonucu öldü... Yapılan incelemelerde olay yerine bakan kameranın ‘bozuk’ olduğu ortaya çıktı... İzmit Gazi Anadolu Lisesi’ni birincilikle bitiren Işıtan Önder 12 Haziran’daki mezuniyet töreninde “Gezi olaylarında ölen Berkin Elvan ve Ali İsmail Korkmaz’ı unutmadık. Onlar bu sıralarda hep oturacaklar”dedi… Önder daha konuşmasını yaparken müdahale edip konuşmasını kesmek isteyenler oldu. Daha sonra Önder’in bu sözleri üzerine okul idaresi tarafından soruşturma açılarak aldığı birincilik elinden geri alındı. Berkin Elvan’ın katilleri Berkin vurulduğu günden beri sürdürülen yoğun mücadele ve Halkın Hukuk Bürosu avukatlarının davayı adım adım takip etmesi sonucunda Berkin’i vuran katilleri bulduk... Berkin’in katilleri artık biliniyor sır değil... Ancak buna rağmen katilleri hala yakalanmadılar, açığa alınmadılar, ellerinde silahlarıyla halka kurşun sıkmaya devam ediyorlar... Liseli Dev-Genç’liler Berkin Elvan’ın katillerinin cezalandırılması için adalet istiyoruz diyerek dersleri boykot eylemi yaptılar. Okmeydanı İTO (İstanbul Ticaret


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

379

Odası) Lisesi’nda okuyan Dev-Genç’lilerin boykot eylemine polis saldırdı. 14-15 yaşındaki liselilerin üzerine polis kurşun yağdırdı... Bu saldırıda Okmeydanı Cemevi bahçesindeki Uğur Kurt adındaki bir kişi başından vurularak katledildi... Valiliğin açıklaması “nerden geldiği belli olmayan bir kurşunla vurularak öldüğü” şeklinde oldu... Uğur Kurt’un polis tarafından değil, eylemciler tarafından da vurulmuş olabilir diyerek kendi suçlarının üstünü örtmeye çalıştılar... Yine Halkın Hukuk Bürosu’nun yoğun çabaları sonucunda Uğur Kurt’u öldüren kurşunların polislere ait olduğu kanıtlandı... Sonuç olarak Uğur Kurt’un katillerinin kim olduğu biliniyor... AKP suçunu devrimcilerin üstüne yıkmayı başaramadı... Ancak katilleri koruma konusundan hiçbir şeyden çekinmiyor. Uğur Kurt’un katillerinin kim olduğu biliniyor ve katiller görevlerinin başında halka kurşun sıkmaya devam ediyorlar... KATİLLER AKP TARAFINDAN PERVASIZCA KORUNURKEN BERKİN ELVAN İÇİN ADALET İSTEMEK KATLEDİLME GEREKÇESİ, ADINI AĞZINA ALMAK BİRİNCİLİĞİN ELİNDEN ALINMASI, SÜRGÜN, İŞTEN ATILMAK.... Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olan Tuncay Dil ve Osmangazi Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olan Nuriye Gülmen hakkında Berkin Elvan için Eğitim-Sen tarafından düzenlenen eylemlere katıldıkları gerekçesiyle soruşturma başlatıldı. Bu aktardıklarımız sadece son bir hafta içinde basına yansıyanlardır... Basına yansımayan onlarca olayın olduğunu biliyoruz. BERKİN ELVAN ÖLÜMSÜZDÜR SLOGANI ATANA 26 YIL HAPİS CEZASI! 1 Mayıs kutlamalarına ilişkin İstanbul Başsavcılığı’nca iki iddianame hazırlandı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın iddianamesinde ‘Berkin Elvan Ölümsüzdür’ sloganı ‘Terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek’ slogan olarak yorumlandı. Yani bu iddianameye göre 26 yıl hapis istenmektedir. Bu iddianameye göre “BERKİN ELVAN ÖLÜMSÜZDÜR” sloganı attıkları için 11 kişi hakkında 9 yıl ile 26 yıl arasında hapis cezası istenmektedir... BU NASIL ADALET? Kurşun sıkanlar, 14-15 yaşındaki çocuklarımızı katledenler bellerinden silahları ile görevlerinin başında duruyor. 307 madencinin katledildiği günlerde milyonların gözünün önünde bir madenciyi tekmeleyen Başbakanlık müsteşarı amirleri tarafından soruşturma açılmadığı için zaman aşımıyla artık soruşturma açılmayacak... Diğer taraftan Berkin Elvan’ın adını ağzına alanların başına ölüm dahil gelmeyen yoktur...


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

380

Bu adaletsizlik daha fazla sürer mi? Katil polisler bizzat başbakan Erdoğan tarafından ödüllendiriliyor... Katil, hırsız Başbakan Erdoğan bir de cumhurbaşkanlığına aday oluyor... Halk için Ekmek, Adalet, Özgürlük talepleri canlarıyla eşdeğerdir... Durum buyken halkımız cumhurbaşkanlığı seçimleriyle oyalanıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimleri halkın gündemi değildir... Halkı için seçilmiyor cumhurbaşkanı... “İlk kez halk cumhurbaşkanını seçecek” denilerek halk bu sürecin içine katılmak isteniyor... Halk kendi gündeminden uzaklaştırılmak isteniyor... Çatı adayı diye AKP karşıtı olan halk kesimlerini cumhurbaşkanlığı seçimleriyle düzenden umudunu kesen halk kesimleri tekrar düzene yedeklenmek isteniyor... Çatı adayı diye halkın karşısına çıkartılan Ekmeleddin İhsanoğlu halkın adayı değil, AKP iktidarıyla yönetememe krizi derinleşen oligarşiyi krizden kurtarma çabasıdır... Halkımız, düzenin tuzaklarına düşmeyelim... Bu düzenin tek alternatifi devrimdir. Bugün en temel talebimiz ekmek, adalet ve özgürlüktür... Faşizm, oligarşik devletin karakteridir... Faşizm, düzenin adıdır... Seçimler faşist düzene nefes aldırma borularıdır... Faşizmin maskesidir... Bugün en temel talebimiz ADALETTİR... Adaletin olmadığı yerde ekmek de, özgürlük de olmaz... ADALET İSTİYORUZ! ADALET İÇİN FAŞİZME KARŞI DİRENİŞİ BÜYÜTELİM!


381

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Bu Adalet Değil! Sanmayın Bu Adaletsizliği Sineye Çekeceğiz!

‘Berkin Elvan Ölümsüzdür’ Diyene 26 Yıl Hapis, Berkin Elvanlar’a Kurşun Sıkanlara Ödül, Ugur Kurt’un Katiline 2.5 Yıl Yürüyüş, 6 Temmuz 2014 Sayı 425 Kabul edelim isteniyor bu adaletsizlik... Devlet ellerinde, yargı ellerinde, güç onların elinde susalım, bu adaletsizliğe ses çıkartmayalım isteniyor... Adaletsizlik o kadar aleni, o kadar pervasızca yapılıyor ki, Bu adaletsizliği sineye çekelim isteniyor. Şu adalete bakın... BERKİN ELVAN ÖLÜMSÜZDÜR sloganı atmak, 26 yıl hapis cezası… Devrimcilere, halka, AKP’li olmayan her kim olursa... o kadar rahat, o kadar pervasızca ceza isteniyor ki, onlarca yıl sanki bir kaç aymış gibi bahsediliyor.. Berkin Elvan ölümsüzdür sloganı atmak 26 yıl... 14 yaşında Berkin Elvan’ı katledenler polisler için bir gün bile ceza yok... Bırakalım yılları bulan cezalar istemeyi, gözaltına almak, tutuklamak yok... Katiller görevinin başında halka kurşun yağdırmaya devam ediyorlar... 1 Mayıs kutlamalarına ilişkin İstanbul Başsavcılığı’nca iki iddianame hazırlandı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın iddianamesinde ‘Berkin Elvan Ölümsüzdür’ sloganı ‘Terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

382

yöntemlerini meşru gösterecek’ slogan olarak yorumlandı. Bu iddianameye göre “BERKİN ELVAN ÖLÜMSÜZDÜR” sloganı attıkları için 11 kişi hakkında 9 yıl ile 26 yıl arasında hapis cezası isteniyor... 26 yıl... Bir insanın ömrü... Bu cezalar Berkin Elvanlar’a olana düşmanlıklarını gösteriyor... Bunun hukukla adaletle bir ilgisi yok... Berkin Elvan’ı nasıl kasten öldürdülerse, Berkin Elvan’ı sahiplenenleri de aynı mantıkla “siz misiniz benim öldürdüğüme ölümsüzdür diyen” diyor... Berkin’i öldürdüm sizi de hapishanelerde çürütürüm diyor. Polisim var, askerim var, mahkemelerim var, istediğimi yaparım diyor. Bu adalet değil, yargının halka karşı silah olarak kullanılmasıdır... Berkin Elvan Ölümsüzdür sloganı atanlara 26 yıl hapis cezası istenirken halka kurşun sıkmak TAKSİRLİ ÖLÜM oluyor... *** Uğur Kurt’un doğrudan ateş edilerek öldürülmesi olayında, Kurt’un ölümüne sebep olan silahın TEM Şube’nin polisi S.K.’ya ait olduğu tespit edildi. Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nden gönderilen rapor Uğur Kurt’un vurulmasından üç gün sonra, 25 Mayıs’ta savcılığa ulaştı. Raporda, Uğur Kurt’u öldüren merminin, polise ait 9x19 milimetre çapındaki ‘S.’ marka silahtan çıktığı ifade edildi. S.K. hakkında soruşturma izni verilmesi için Savcı Hasan Yılmaz, “Şüpheli polisin meşru müdafaa kapsamında ve saldırıyla orantılı hareket ettiği” ifadelerini kullanarak İstanbul Valiliği’ne yazı yazdı. Meşru müdafaa ne demektir? Meşru, kelime anlamı olarak haklı ve doğru olduğu için kabul edilebilir olma durumudur. Müdafaa, savunma demektir. Meşru müdafaa; haklı ve herkesçe anlaşılır olan savunma halini ifade eder. Ceza hukukunda ise meşru müdafaa cezada indirim ya da cezasızlık öngörülen bir hukuka uygunluk halidir. Peki, bu durumda Uğur KURT’u vuran polisin nasıl haklı bir savunma içerisinde olduğu kabul edilebilir? Uğur KURT’un polise karşı bir eylemi, polisin kendini savunması gibi bir durum mu vardır? Hayır, yoktur. Açıkça denilen şudur; “polisimizin katletme özgürlüğü vardır; polis öldürmüşse, kendini savunmuştur.” Devletin katliamlarını aklama işlevi gören yargı organlarının tutumu yeni ve şaşırtıcı değildir. Devlet gerçeğine uygun olandır. Bu durumun herkesçe görülmesi, olayın “bağımsız yargı”ya intikal etmesinin halk açısından hiç de rahatlatıcı olmayacağının anlaşılması gerekir. Konu yargıya intikal ettiğinde olayların devletin hukukçu kadrolarınca da örtbas edileceğini düşünmeliyiz. Savcının doğrudan bir katliam olan Uğur Kurt‘un öldürülmesiyle ilgili görüşü, polisin meşru müdafaa sınırları içinde kaldığıdır. Katil siyasi şube polisi S.K.’nın ise hala ifadesi alınmış değil. Sadece bu olay üzerinden bile hâkim ve savcıların


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

383

devlet katliamlarının neresinde durduğunu değerlendirebiliriz. Mahkemeler katilleri aklamasa, savcılarca korunacaklarını bilmeseler bu kadar rahat davranabilirler mi? Peki bir devrimcinin iddianamesinde lehine olabilecek bir tek durum, delil ifade edildiğini gören var mı? Neden silah kullanan bir devrimci için adaletsizlik ve baskı meşru müdafaa sebebi sayılmaz? Neden savcıların ağzından hiçbir devrimci için “halk bunca yoksulluk ve acı çekerken bunun değişmesi için mücadele etmenin halkın meşru savunması olduğu” yönünde bir değerlendirme duymayız? Devletin savcıları, parasız eğitim isteyen öğrencilere 15 yıl hapis cezası istediler. Yozlaşmaya karşı mücadele edenlerin ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırılmalarını istediler. Devrimci avukatlara 27 yıldan ağırlaştırılmış müebbete varan cezalar istediler. Grup Yorum elemanlarına 111 yıl ceza istediler. Haziran ayaklanmasına katılanlara yüzlerce yıla varan cezalar istendi. 19 Aralık Katliamı’ndan sağ kurtulma suçunu işleyen tutsaklara adam öldürmekten ceza istediler. YÖK’e hayır diyen öğrencilere 38 yıl ceza istediler. Oysa Uğur Kurt’un polisçe katledilmesi olayında savcı silahı ateşleyen polis hakkında müebbet hapsi gerektiren “kasten adam öldürme” suçundan değil “taksirle adam öldürme” suçundan soruşturmayı yürütüyor. BU HUKUK DEĞİL, ADALET DEĞİL! Hiç kimse hukuk, adalet demagojisi yapmasın. Hiç kimse terör demagojisi yapmasın... AKP hukuku, adaleti tanımıyor diye adalet yok olmaz. Bu adaletsizliği sineye çekmeyeceğiz. Halkın da adaleti var... 75 milyona soralım: Berkin Elvan Ölümsüzdür sloganı atmanın karşılığı 26 yıl hapis cezası mıdır? 75 milyon halkımıza soralım, 14 yaşındaki bir çocuğu başından vurarak katletmenin hiçbir cezası yok mudur? Vuran polislerin elini kolunu sallayarak görevinin başında durması adil midir? 75 milyona soralım Uğur Kurt’un nasıl vurulduğu kamera görüntüleri tarafından artık sabitlenmiştir... Uğur’u vuran katilin mesai arkadaşları bile “ateş etme” diye bağırıyor... Uğur Kurt kazara, vurulmuyor, kasten vuruluyor... Uğur yerinde bir başkası da olabilirdi, o mahalledeki herkes düşman olarak görülüyor ve nişan alınarak vuruluyor... 75 milyona soralım... kasten adam öldürmenin cezası 2.5 yıl olur mu? Bu adaletsizliği kabul etmek, 75 milyonu kendi ellerimizle katletmektir... Hayır; bu adaletsizliği kabul etmeyeceğiz, sineye çekmeyeceğiz... Katillerin kim olduğu biliniyor. Katilleri aklayıp adalet isteyenlerin cezalandırılmasını kimse sineye çekmemizi beklemesin... İşte düzenin mahkemeleri, hukuku, yargısı, adaleti... TANIMIYORUZ! BU DÜZENİN HUKUKUNU, YARGISINI ADALETİNİ!


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

384

Berkin Gibi Halk Çocuklarının Katillerini Bulmak İçin Kaç Para Lazım Size? Yürüyüş, 13 Temmuz 2014, Sayı 425

Berkin Elvan dosyasında 16 Haziran 2013 tarihinde başından gaz fişeği ile vurulduğu bilgisinin Cumhuriyet Savcılarına ulaştığı andan itibaren soruşturmayı başlamış sayıyoruz. Teorik olarak savcı suçu öğrendiği anda soruşturma yürütmekle yükümlüdür zaten. Ancak biz bir de suç duyurusu dilekçesi ile savcıya mazeret bırakmaksızın soruşturmayı resmen başlatmış olduk. Ve işte aradan bir yıl bir aylık zaman geçti. Neden hala dava açılmadı? Neden hala bu katliamın sorumlularından bir kişinin olsun ismi belirlenmedi? Bir yıl bir aylık sürenin Berkin’in ölümüne kadar olan büyük kısmı bir çeşit uyku halinde geçmiştir. Geriye kalan ve dosyada yapılmış olan işlerinse neredeyse tamamı avukatların talebi ısrarı veya yardımı ile yapılmıştır. Son zamanlarda dosyaya giren evraklar göstermektedir ki herkes savcıdan daha iyi ve daha hızlı çalışmaktadır. Savcı daha bir tek şüpheli bile dinleyememiştir ancak İçişleri bakanlığının müfettişleri idari soruşturma kapsamında polislerin beyanını alıp dosyaya göndermiştir. Öyle ki bunlardan bir kısmı doğrudan olaya ilişkin görgülerini aktarmış ve yorum yapmışlardır. Savcılığın görüntüleri incelemek için tayin etmiş olduğu bilirkişi bile olayın incelenmesinde savcıdan daha fazla merak göstermiştir. Savcı soruşturmanın amiri kendisi olduğu halde olay yeri incelemesi ya da keşif işlemini bile yapmakta tereddüt etmiş nitekim keşfi yapması için Sulh Ceza Mahkemesine başvurmuştur. Sulh Ceza Mahkemesi ise ibretlik bir karar vermiştir. Öyle ki şu ifadeleri tutanak altına alabilmiştir; “Hükmü verecek olan mahkemenin olay yerine uzak oluşu sebebiyle ….” Çok masraf çok zahmet gerektireceği düşüncesi Berkin Elvan’ın katillerinin cezalandırılmasında nasıl bir anlayış ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Çok zahmetli çok masraflı bulunan iş İstanbul’da birbirine çok yakın iki yerde yapılacaktır oysaki. Okmeydanı’nın İstanbul Çağlayan Adliyesi’ne yakınlığını kimseye anlatmaya gerek yoktur. Yürüyerek en fazla 10 dakikada gidilebilecek bir mesafededir.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

385

Görülmektedir ki hâkim kendisinden talep eden savcıya hem akıl vermekte hem de başına gelebilecekler konusunda uyarmaktadır. Kaba haliyle bizim bu karardan anladığımız şudur; Bırak şu keşif işini başkaları yapsın, hükümetin başının doğrudan sahiplendiği bir olaya karışırsan başına iş açılır. Oysa ki bu gerekçenin hukuksal bir açıklaması yoktur. Savcı olay yerini incelemeye gidecek ise bunu iddianamenin hazırlanması soruşturmanın tamamlanması için olacaktır. Savcı katil zanlısının bulunduğu yerden Berkin’in vurulduğu yeri görüp görmediğine bakacak, sekme ihtimalini değerlendirecek olay tanıklarının anlatımlarının iddianameyi ne ölçüde etkileyebileceği böylece açığa çıkacaktır. Şüphelinin ifadesini alırken olay yerini görmüş olmanın rahatlığı ve güveni içinde olacaktır. Yargılama sürecinde asıl mahkemesi de karar vermek için olayın geçtiği yerde olayı gözünde canlandırmak için keşif yapmalıdır. Bir hukukçuyu başkasının gözünden görerek karar vermeye zorlayamazsınız. Eğer imkân varsa her şeyi kendi gözleri ile görmeli, delillerle temas etmeli, mümkünse olayı hem kendi gözünde hem de duruşmaları izleyenlerin gözünde yeniden canlandırmalıdır Ancak savcı burada işin sorumluluğunu üzerinden atmak için hâkimden keşif talebinde bulunmuştur. Ceza muhakemesi hukukuna göre “Keşif” bir hâkim işlemi olmakla beraber istisnai hallerde savcı da keşif yapabilir. Ancak teknik adı keşif olmasa da olay yeri incelemesi dediğimiz incelemeyi kesinlikle savcı yapar ve bu işlemi her zaman yapabilir. Günlük dilde içerik olarak birbirine çok benzeyen bu iki işlemi de keşif olarak adlandırırız. Bu teknik bilgileri mahkemenin kararında yazdığı bir gerekçe cümlesi ile birleştirdiğinizde asıl amaç açığa çıkacaktır; Gereksiz yere keşif yaparak haksız menfaat sağlama ve devleti zarara uğratma şeklinde ortaya çıkan davranışların görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı Yargıtayca kabul gören görüş olduğu… Hâkimlerin savcıların ne kadar tarafsız ve bağımsız olduklarına bakın, dünya kadar para sayar saraylar kurarlar ama Berkinlerin katillerinin bulunması için üç kuruş yol parasının hesabını yaparlar. Sizin üç kuruş harcamaktan çekindiğiniz o halk çocukları bizim için dünyalar değerindedir. O’nun katillerinin bulunması için bizim yapmayacağımız şey yoktur. Sizin adaletinizin zahmeti, masrafı kaç paradır bilemeyiz ama adalet bu dünyanın en değerli idealidir. Ve halk adaletsiz yaşayamaz…


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

O KARA GÖZLERDE GÜNEŞİ GÖRDÜM Güzel günlere gebe ülkemin insanları Berkin’in o kara gözlerine iyi bakın? Mutlu olmak mı istiyoruz? Özgür olmak mı? Adalet mi? Iyi bakın o kara gözlere. Iyi bakın ki sevdasının ateşi sarsın sizi de. Yeşersin yüreğinizde dört mevsim ilk bahar. Isyan olsun umut olsun o kara gözler Silsin yeryüzünden zebanileri. Hadi bir ivme bir solukta Kan revan içinde kalsan da Geç o kara gözlerden. O gözlerden açılır Güzellikler ülkesinin kapıları. Hadi ne duruyorsun Doğurt özlemini hayata.

386


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

BERKİN'E... Susun SUSUNN Ey karanlığın zebanileri, zulüm düzeninin bekçileri SUSUN ey Berkin'in kanına ekmeğini doğrayanlar siz susun Kirletmeyin Berkin'in çocuk düşlerini Haylaz gülüşlerini. Söz sırası insanlıkta, Söz sırası adaletin bekçisi, Halkın elindeki soğuk demirde! İnsanlığın kuracağı sömürüsüz dünyada, Sizlerin yeri giyotin, darağacı, derin dipsiz kuyular olacak! Biliyoruz ki Halkın Adaletinin vereceği hüküm bu olacak, Biliyoruz ki suçlarınızın cezası bu. Düşmeyin sakın yanılgıya şüpheye, Affedilir miyiz, bağışlanır mıyız diye, Düşenler affetmedi sizi Biz biliyoruz, Sizde bilin ki, Yıldızlara ulaşanların affetmediğini, Bizim affetmeye hakkımız yok.

387


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Uyandı Berkin Uyan diyen yüreklerde uyandı Uyanacak mı diye bekleyen gözlerde uyandı Örgütledi, birleştirdi Hesap sordu Berkin milyonlarla birlikte Göz oldu milyonlarla Aktı meydanlara tekrar Öfke oldu katillerinden hesap sordu Uyanmadı Berkin ama uyandırdı halkı Daha güçlü Daha öfkeli Daha kavgacı

388


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Berkin’in Yüzündeki Maske Elindeki Sapan Halkın Adaletidir! Berkin’in yüzündeki fulardan, elindeki sapandan korkmayın. O fular hırsızlık, yolsuzluk, namussuzluk gibi hiçbir kirliliğin üstünü örtmüyor. Şehitlerimizin kanı kadar temizdir o fular... Berkin o fularla kendini de gizlemiyor... Kara kaşları meydanda nasıl, niye gizlesin kendini... O maske faşist AKP polisinin gaz bombalarına karşı bir önlemdir. Elindeki sapandan da korkmayın... O sapan HALKIN ADALETİDİR...

389


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

390

BERKİN ELVAN 5 Ocak 1999 yılında İstanbul’da doğdu... Babası Tokat Kızıldere köyünden. Annesi Dersimli... İki ablası var... Berkin henüz 4 yaşındayken, babasının işine yakın olduğu için Okmeydanı’na taşındılar. Babası tekstil işçisi. Yıllarca tekstilde çalıştı, annesi ev hanımı. Berkin henüz küçük yaştayken, annesi onu Okmeydanı’nda devrimcilerin dernekleriyle tanıştırdı... Hemen evlerinin karşısındaki Okmeydanı haklar derneğine Berkin’i bırakıp işini halletmeye gidiyordu... Berkin ve ablası Özge, İdil Çocuk Korosu’nda da şarkı türkü söylediler... Bütün kardeşler, Okmeydanı Fuat Soylu İlköğretim Okulu’nda okudular... Erken büyüyor çocuklarımız... Berkin 14 yaşında AKP’nin katil polisleri tarafından kafasından gaz fişeği ile vuruldu 269 gün ölüme direndi... 15 yaşında şehit düştü... Kimileri diyor ki; “14 yaşındaki çocuğun siyasi düşüncesi mi olur?” Bu kesimleri “ülke ve halk gerçeğinden kopuk” demeyeceğiz, bu işin bir yanı, bunlar tatlı su solcularıdır... Bir kez bile Okmeydanı’nda, Gülsuyu’nda, Gazi’de Çayan’da, Küçükarmutlu’da... kısacası yoksul halkımızın yaşadığı mahallelere ayaklarını basmamışlardır... Halkımız nasıl yaşar, hangi sorunları vardır bilmezler... Sırça köşklerinden konuşurlar onlar... Köşklerine zarar gelmesin isterler... Korkularıdır onlara bunu sösyleten... Bu sözün asıl sahipleri faşizm gerçeğini bilip de gereğini yerine getirmeyen, düzene dönmüş reformistlerdir... 14 yaşındaki çocuklarımızın ellerinde sapanlarla direnmesi, zafer işareti yapması onların uykularını kaçırır. Onun için onlar zafer işareti yapan, eli sapan tutan, düşmana taş atan Berkinler’i sahiplenemezler. 14 yaşındaki çocuğun siyasi düşüncesi mi olur derler... Ne 14 yaşı? Berkin daha ilkokul yaşlarında Cepheli’ydi... Cephe’nin çocuğudur Berkin... Daha ana karnından borçlu doğar çocuklarımız... İşsizlikle, açlıkla yoksullukla bebekken tanışır... Daha ilkokul sıralarındayken yaşam kavgasının içindedir bizim çocuklarımız... Onun için Berkin’in 7 yaşında da, 14 yaşında da zafer işareti yaparken, düşmana taş atarken görürsünüz... Berkin Elvan Umudun Çocuğudur. Umudun çocuklarından birisidir...

Bir Arkadaşı Berkin’i Anlatıyor; Berkin’le çocukluğumuz beraber geçti. Tam hatırlamıyorum, tanıştığımızda 4 ya da 5 yaşındaydık. Parkta kaybolmuştum, beni çaresizlik içinde görünce evlerine çağırmıştı. Evlerine vardığımda anlamıştım ki bizim sokakta oturuyormuş. Hemen yan binamızda. 9-10’lu yaşlarımızda mahalledeki bütün çocukların bisikle-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

391

ti vardı. Berkin’inde vardı tabi. Bir teyze Berkin’i ekmek almaya gönderdi. Berkin döndüğünde bisikletinin önüne alıp Sibel Yalçın Parkı’na doğru gidiyordum ki yerdeki sabunlu suyu fark etmeyip aniden sola doğru dönerken yere düşmüştük. Yani sevindireyim derken iyice kızdırmıştım. Berkin çok kavgacı, sinirli ama bir o kadar güleç bir çocuktu. Böyle olunca kalkıp bana bir tane yumruk patlattı. Bende sinirlenip suyun içinde hırpaladım biraz. Ben yere düşürmekten o kalkmaktan bıkmıyordu, çok inatçıydı. Birisine sinirlendimi kafaya takar ve hiç unutmazdı. Her sabah Berkin’le birlikte oyun ama istisnasız her akşam eve giderken kavga ederdik. Genelde ben eve girmeden hemen önce ters bir şey söyleyip kaçardı. Bende onu yakalayana kadar kovalardım. Yani genelde yakalayamazdım. Her akşam ama her akşam istisnasız Cemevi’nden aşağı kaçar, oradan Sibel Yalçın Parkı’nın üstünden sağlık ocağına oradan da eve kaçardı. Benden zayıf ve daha hızlıydı. O Halk Cepheliler’le benden önce tanışmıştı. Daha o yaşlarda top oynarken mahallede bir eylem olduğunu fark edince oyunu moyunu bırakıp eyleme koşardı. Bende eve gidip kös kös otururdum. Günler böyle geçe geçe en son Gezi Parkı olaylarının ilk günü okuldan eve giderken Berkin’le karşılaştım. Telaşlıydı. Nereye böyle diye sordum. O da Gezi’ye dedi. Bende ne var ki Gezi’de diye sordum. O da eve gidip televizyonu açmamı söyledi. Bende televizyonu açınca parkta kitap okuyan 15-20 kişiden başka bir şey görmedim. 5-6 gün daha hiçbir şey olmamış gibi hayatıma devam ettim. Sonra televizyona bir daha baktım ki binler olmuşlar. Diğer arkadaşlarımın da ora olduğunu öğrenince bende gideyim dedim. Orada Berkin’i görünce diğer arkadaşlarım giderken ben orada Berkin’le kalmıştım. Soğuktan üşüdüğümü görünce yeleğini bana vermişti. Hani burjuva basın Berkin’in sapanlı fotoğrafı için montaj, öyle bir yeleği bile yok diyor ya ha işte o yelek benim giydiğim. 1-1,5 haftamız birlikte geçmişti. Hava yağmurluyken de güneşliyken de Taksim Anıtı’nın çevresinde yatıyorduk. Bir kez de kamulaştırılmış belediye arabası içinde yattık. Uyandığımızda karşımızda bize dik dik bakıp bali çeken bir herifle karşılaştık. Uyanır uyanmaz böyle bir manzara görünce Berkin yanından hiç ayırmadığı çakısına sarıldı. Uyku sersemliği biraz geçince çakısını cebine koydu ve tekme tokat dövdük baliciyi. Berkin uyuşturucuya karşı çok bilinçli bir arkadaştı. Mahallemizde yapılan uyuşturucu karşıtı eylemlere de katılırdı. Uyuşturucu çetelerinin cirit attığı çetelerin baskısını görünce derneklerin kapatıldığı ve diğer sol siyasetlerin girmeye cesaret edemediği Gülsuyu’na Halk Cephesi’nin uyuşturucu karşıtı eylemleri için gitmişti önceden. 13 Haziran’da annem beni Gezi Parkı’na almaya gelmişti. Bende yorgunluktan kendimi atacak yer arıyordum zaten. Annemle eve döndüm. 2 gün daha günlük hayatıma devam ettikten sonra 16 Haziran sabahı bilgisayarı açtığımda Twitter’dan öğrendim vurulduğunu. Hemen hastaneye koştum. Her ne kadar inanmak istemesem de Berkin’in ailesinin halini görünce olayın ciddiyetini anladım. - Berkin mahallemizin, mahallenin çocuğuydu. Küçüktü, kürdan gibi bacak-


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

392

ları vardı. Halı sahaya gelirdi ara sıra, kızdırırdı beni ben kovardım. ‘’Git!’’ diye bağırırdım, kaçıyordu gidiyordu. Sonra Berkin büyümüş ben burada yoktum 2 sene. Berkin vurulmuş, büyümüş, barikatların ardında savaşmış. Her yerde Berkin. Berkin her yerde bir Cepheli’nin nasıl olması gerekiyorsa öyle savaşmış. Vurulmuş kafasından. Berkin büyümüş çok insanlardan daha büyük ya da yaşı çok büyük insanların yapamayacakları şeyleri bize gösterdi. Taksim Anıtı’nda olsun, gezi olaylarında olsun her yerde Berkin nasıl gerçek bir Cepheli olunduğunu, 14 yaşında bir insanın nasıl bedel ödeyeceğini, 15’inde nasıl ölebileceğini gösterdi. Kendini halkı için feda etti. Berkin 269 gün boyunca dayandı. Berkin çok başkadır. Bizim şehidimizdir. Berkin benim için acayip bir duygudur. Berkin olabilmek, Berkin yüreğini sahiplenebilmek çok zordur. Belki onun yüreği hepimizin yüreğinden daha büyüktür. Çünkü insan bu kadar dayanamaz ama Berkin dayandı. Düşünüyorum, kendi kendime soruyorum: “Berkin’e ne yaptım, eksik kalan ne oldu, iki yıl burada olsaydım ne olurdu?’’ diye. Ama Berkin’e yapamadığım çok şey var. Halı sahadaki tartışmalarımızı unutamıyorum. Vurulduğu zaman göremedim. En son cenazesi kalkarken gördüm, yine çok yakışıklıydı. Berkin yaşıyor, büyüyor. Berkin hiçbir zaman değerlerinden, duruşundan taviz vermedi. Cepheli olduğunu her yerde gösterdi. Aslanlar gibi doğdu, büyüdü. 14’ünde vuruldu, 15’inde şehit düştü. Berkin uyurken onun arkadaşları, yoldaşları onun uyanması için mücadele ettiler, bizde ettik. “Uyan Berkin’’ dedik. Katillerinin bulunması için mücadele ettik. Berkin’in katilleri bulundu şimdi de katillerin cezalandırılması için mücadele ediyoruz. Bu devlet öyle faşist bir devlet ki katlettiği insanların hesabını soranlara bile saldırıyor. Son olarak her zaman söylediğim gibi, bunu Taksim Anıtı’nın önünde de söyledim: “Berkin Elvan Ölümsüzdür!”, “Berkin Elvan kavgamızda, sevdamızda, yarınlarda, umutlarda yaşıyor ve yaşayacak.’’ Berkin kocaman bir güneş gibidir. - Berkin’i ilk parkta görmüştüm. Ablam yanımdaydı, ablamla arası çok iyiydi. Ablamla Berkin’in ablası da aynı sınıftaydı zaten. Çay içmiştik o gün parkta. Benim topum vardı, parkta top oynadık. Sonra başka bir sokağa geçtik orada oynadık, maç falan yaptık. Ondan sonra gitti. Ondan önce de görüyordum ama daha önce hiç bu kadar yakın olmamıştık. Yolda karşılaşıyorduk selam veriyordu. Berkin’i çok eskiden beri tanıyordum ben zaten. Gezi olaylarında çatışmalar çok yoğundu bizde gidiyorduk hep. Yokuş bir sokakta çatışıyorduk. Polis birden çok şiddetli saldırınca yokuş aşağı koşmaya başladık. TOMA’nın suyu bizi savuruyordu, düşme ihtimalimiz çoktu. Polis plastik mermi sıkarken Berkin bağırdı bir anda vuruldum diye ben çok korktum gerçek mermiyle vurulduğunu düşündüm. Plastik mermiyle vurulduğunu fark ettim daha sonra. O günlerde birbirimizi daha iyi tanıma fırsatımız olmuştu. Sokaklara hep yazılar yazardı. Dayı’nın Yiğitleri, Umudun Çocukları yazardı her yere. Umudun çocuğuydu Berkin, mahallemizin evladıydı. Şimdi bütün Türkiye’ye umut oldu. Anıları önünde saygıyla eğiliyorum.Umudun Çocuğu söz; Umudu büyüteceğiz.


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

393


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

394


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

395


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

396


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

397


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

398


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

399


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

400


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

401


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

402


403

Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

ADANA

ANKARA

AYDIN

EDİRNE

ESKİŞEHİR

KARS

KOCAELİ

MERSİN

GİRESUN

ÇANAKKALE


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

404


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

405


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

406



Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

408


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

409


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

410


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

411


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

Grup Yorum’un Kıbrıs Konserinde Cepheliler ve Kıbrıs halkımız Berkin Elvan için Adalet istiyor

412


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

413


Erken Büyüyor Çocuklarımız 15’inde Bir Fidan Berkin Elvan

414




Umudun çocuğu Berkin Elvan Başbakan Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla katledilen Haziran Ayaklanması şehidimizdir. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın gece uykularını kaçıran iki şeyden birisi Haziran ayaklanması, diğeri ise Berkin için yürütülen Adalet mücadelesidir. Tayyip Erdoğan bunu “Yatıyorlar kalkıyorlar Berkin Elvan diyorlar” diye ifade etmişti. Berkin Elvan’ın bütün Türkiye’ye, hatta dünyaya tanıtan, sahiplendiren Cephe’nin 269 gün kesintisiz süren Adalet mücadelesidir... Hatta gün olmuştur hiç yatılmamıştır... 269 gün boyunca hastane önünde Cepheliler nöbet tutmuşlardır... Berkin Elvan için eylem yapılmayan gün olmamıştır. AKP’nin katliamcılığının, adaletsizliğinin, faşist niteliğinin teşhir edilmediği tek bir gün olmadı. Yaptığımız eylemlerle Berkin nezdinde halkın adalet talebi, öfkesi en üst boyutta ifadesini buldu... Berkin’in şehit düştüğü gün hastaneye bile saldıracak kadar pervasızlaştı AKP’nin polisi... Ve AKP’nin bütün saldırılarının karşısında hep direnen, polisle çatışan, hesap soran bir Cephe vardır. İşte bu öfke, bu adalet talebi, hesap sorma isteği 269 gün boyunca büyüdü halkın içinde. Berkin’in şehit düştüğü gün Cephe’nin çağrısıyla birlikte bütün ülke çapında bir tür ayaklanmaya, hesap sormaya dönüştü... AKP ve onun medyası sahiplenmeyi engellemek için Berkin’in ekmek almaya giderken değil, “polise taş atarken” vurulduğunu, çocuk olmayıp “DHKP-C’li” olduğunu... söyledi... Ancak bu propagandanın halkın öfkesini büyütmekten başka hiçbir etkisi olmadı.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.