Çoruh Vadisi

Page 1

Çoruh Vadisi

www.datur.com | www.coruhvadisi.com



Çoruh Vadisi Bisiklet ve Yürüyü Parkurlar


Çoruh Vadisi Bisiklet ve Yürüyüş Parkurları Doğa ve kültür turizmi açısından ülkemizin en zengin coğrafyası olan Çoruh Vadisi’nin turizm zenginliklerini, bisiklet ve yürüyüş rotası haritaları ile birlikte sunan bu kitap, EFES Türkiye, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ortaklığıyla yürütülen “Doğu Anadolu Turizm Geliştirme Projesi” (DATUR)’nin bir çıktısıdır.

Yayına Hazırlayan DATUR Proje Ekibi

Fotoğraflar DATUR Arşivi DOĞU ANADOLU TURİZM GELİŞTİRME PROJESİ Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Birlik Mah. 415. Cad. No: 11 06610 Çankaya / Ankara

www.datur.com | www.coruhvadisi.com | info@datur.com

Basım Yeri Emirhan Form Matbaa, Ankara Birinci Basım: Aralık, 2012 ©

Bu kitap Doğu Anadolu Turizm Geliştirme Projesi kapsamında hazırlanmış ve basılmıştır. Kaynak gösterilerek tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında yazılı izin olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz.


İçindekiler

Kültürel Yapı

Bölgenin Tarihi............................................................................ 10

Tarihi Eserler................................................................................ 15

Gürcü Kiliseleri............................................................................ 15

Haho Kilisesi (Tortum, Bağbaşı Köyü)..................................... 17

Öşki Manastırı (Uzundere, Çamlıyamaç Köyü)..................... 18

İşhan Manastırı (Yusufeli, İşhan Köyü)................................... 20

Dörtkilise (Yusufeli, Tekkale Köyü)......................................... 23

Barhal Kilisesi (Yusufeli, Altıparmak Köyü)........................... 25

Diğer Önemli Tarihi Yerler........................................................ 27

Bölge Doğası

Çoruh Havzası............................................................................. 31

Korunan Alanlar.......................................................................... 33

Zonlar............................................................................................ 34

Vadi Tabanları............................................................................. 37

İklim.............................................................................................. 39

Bitki Dünyası................................................................................ 40

Kuşlar............................................................................................ 44

Kelebekler..................................................................................... 51

Narman Peri Bacaları.................................................................. 55

Tortum Gölü ve Şelalesi............................................................. 57

Tortum Şelalesi Yediğöller......................................................... 59

Yerel Yiyecekler ve Bölgeye Özgü Ürünler............................. 61

Festivaller..................................................................................... 69

Doğa Sporları

Rafting ve Kano........................................................................... 73

Dağ Bisikleti ve Bisiklet Rotaları............................................... 76

Doğa Yürüyüşü ve Yürüyüş Rotaları..................................... 106


Karadağ Zirveden Gön Doğumu

Sunuş Doğa ve kültür turizmi açısından ülkemizin en zengin coğrafyası olan Çoruh Vadisi’nin turizm zenginliklerini, bisiklet ve yürüyüş rotası haritaları ile birlikte sunan bu kitap, , Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı,T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve EFES ortaklığıyla yürütülen “Doğu Anadolu Turizm Geliştirme Projesi”(DATUR)’nin bir çıktısıdır. Bir “sürdürülebilir insani gelişme projesi” olan DATUR, 2007 yılından itibaren Çoruh Havzası’nın güney-batı bölümünde yer alan İspir Vadisi ile güneyinde yer alan Tortum-Uzundere Vadisi ve bu vadilerin birleştiği Yusufeli ilçesinde, doğa ve kültür temelli turizmin geliştirilmesi amacına yönelik bir dizi faaliyet gerçekleştirmiştir. Turizm zenginliklerinin belirlenmesi, envanterlerinin ve haritalarının çıkarılması, uygun turizm ürünlerinin geliştirilmesi ve tanıtılması DATUR’un başlıca amaçları arasındadır. Bu amaçların gerçekleştirilmesi için DATUR, beşeri ve sosyal sermayeyi geliştirmeye yönelik uygulamalı eğitim ve vizyon geliştirme programları yürütmüştür. Yerel kaynakların sürdürülebilir küçük yatırımlara yönlendirilerek ev pansiyonculuğunun geliştirilmesi, kamu, yerel yönetim, sivil ve özel sektör işbirliğinin gerçekleştirilmesi, yerel odaklı turizm planlaması için kamuoyu oluşturulması, nihayet çeşitli toplumsal düzeylerde sürdürülebilir kapasiteler yaratılması, turizme dayalı bir yerel ekonomik kalkınma hedefine ulaşmada başlıca faaliyetleri oluşturmuştur.

6

Çoruh Vadisi


Çoruh Havzası, güney ve güney-batı bölümünde biri Kaçkar Sıradağları’nın hemen güneyinde yer alan İspir Vadisi; diğeri Mescit Sıradağları’nın doğusunda kalan Tortum ve Uzundere Vadisi’nden oluşmaktadır. Bu iki ana vadi, kilometrelerce akan Çoruh Irmağını besleyen çok sayıda ırmak ve çayın yer aldığı küçük vadilerle birlikte büyük bir havza sistemini oluşturmaktadır. Yükseklikleri 4000 metreye yaklaşan sarp dağlardan, önce 2000 metre yükseklikteki alpin çayırlara ve yer yer orman örtüsüne dönüşen doğa, kısa mesafelerde yükseltisi 600 metreye kadar düşen derin vadi tabanlarına doğru hızla alçalmaktadır. Vadiler çok sayıda yerleşim yerini barındırırken, özgün bir sosyo-kültürel yapı ile birlikte eşsiz doğa ve kültür zenginliklerini cömertçe sergilemektedir. Tortum Şelalesi, Tortum Gölü, yükseklerdeki buzul gölleri ve ortaçağdan kalma tarihi kale ve kiliseler bu zenginliklerin sadece bir kısmıdır. Çoruh Havzası’nın olağanüstü flora ve fauna zenginliği ve sahip olduğu kültürel miras, çok sayıda turizm aktivitesi için, Bölgeyi bir turizm destinasyon alanı haline getirmektedir. Başta yürüyüş ve dağ bisikleti olmak üzere, rafting, kano ve yelken gibi su sporlarına dayalı doğa turizmi, Bölge’nin başlıca cazibeleridir. Ayrıca, kuş gözlemi, botanik turları, kaya tırmanışı, foto safari gibi doğa etkinlikleri de doğa tutkunu insanları Bölgeye çekmektedir. Benzerleri nadiren görülebilecek doğal güzellikler, ortaçağdan kalma tarihi eserler, özgün mimari yapı ve doğal bitki örtüsü ile bütünleşmiş mutfak kültürü de önemli turizm ürünleri olarak ortaya çıkmaktadır. Bu kitap, Çoruh Vadisi’nin sahip olduğu güzellikleri okuyucularına rota haritaları ile birlikte sunmayı amaçlamıştır. Rotalarla ilgili ayrıntılı çalışma, İsmail Şahinbaş ve Egemen Çakır tarafından gerçekleştirilmiş, rota haritaları Yrd. Doç. Dr. Murat Zengin tarafından tamamlanmıştır. Kitabın turizm meraklılarına yardımcı olmasını dilerken, ülkemizin başka yörelerinde gerçekleştirilecek benzeri çalışmalar için de -eksiklikleri ile birlikte- bir örnek oluşturmasını dileriz. DATUR Proje Ekibi

Çoruh Vadisi

7


Tortum Şelalesi Yedigöller, Yıkıklar, Ulubağ Köyü, Uzundere

Teşekkür Kitabın hazırlanmasında, DATUR projesine değerli hizmetler vermiş çok sayıda bilim adamı ve profesyonelin hazırlamış olduğu raporlar ve fotoğraflardan çokça yararlanılmıştır. Başta proje sahasındaki tüm yürüyüş ve bisiklet rotalarını belirleyen ve bunlarla ilgili bilgi ve fotoğrafları, özverili bir çalışmayla oluşturan İsmail Şahinbaş ve ekibi olmak üzere, çeşitli rapor ve fotoğraflarından yararlanılan aşağıdaki kişilere teşekkürü borç biliriz. Prof. Dr. Adil Güner, Prof. Dr. Ahmet Baytaş, Bülent İşler, Cüneyt Oğuztüzün, C. Oğuz Namlı, Prof. Dr. Erol Çakmak, Prof. Dr. Faris Karahan, Halis Özsoy, Kenan Bayraktar, Kerim Burucu, M. Güngör, Dr. Murat Zengin, Musa Han, Neziha Özsoy, Prof. Dr. Sezai Ercişli, Soner Bekir, Doç. Dr. Yıldırım Güngör. DATUR Proje Ekibi

8

Çoruh Vadisi


Kınalıçam Köyü, Yusufeli



K端lt端rel Yap


Öşki Manastırı, Çamlıyamaç Köyü, Uzundere

Bölgenin Tarihi Xenophon, Anabasis’te, bölgenin MÖ 400’lü yıllarındaki durumunu anlatır. Bu anlatıma göre, yarı yeraltı evlerinde yaşayan zengin yerel topluluklar, Xenophon‘un askerlerine muhteşem ziyafetler vermiştir. Yerel topluluklar tarafından yönetilen bölge, sahip olduğu mikro klima özelliğinin bahşettiği tarımsal zenginlik ile oldukça müreffeh dönemler yaşarken, engebeli arazi yapısı, yerel toplulukları çevredeki görece büyük devletlerin istilasından büyük ölçüde korumuştur. Yerel toplulukların egemenliği sürmeye devam etse de, MS 331’de, Çoruh Vadisi, Büyük İskender’in Yunanistan’dan Hindistan’a uzanan Helenistik dünyasının bir parçası haline gelir. Takip eden dönemlerde, Doğudan gelerek, Çoruh Vadisi üzerinden Trabzon’da denize ulaşan ticaret yolları, bölgenin ekonomik bakımdan zenginleşmesini sağlamıştır. Vadi boyunca sıkça görülen kaleler ve gözetleme kuleleri, bu zenginliğin korunması için başvurulan önemli araçlar olmuştur. Bu dönemde Vadi, kimi zaman bağımsız kimi zaman Gürcü Devletine tabi prenslikler tarafından yönetilmiştir. İç kısımlar ile kıyı bölgeleri arasında iletişim bağlantıları oluşturan nehirler, ovalardaki büyük devletlerden bağımsız, küçük ve iyi korunan krallıkların gelişmesine neden olmuştur. Daha sonraları, Romalılar, Çoruh Havzası’nın güney kısmını fethetse de Gürcistan daha kuzeyde bağımsız kalmayı başarmıştır. Roma ve Erken Bizans döneminde, Çoruh Havzası halkı Hıristiyan olup, yazılı bir dil ve özel bir yerel mimari geliştirmiştir. 12

Çoruh Vadisi


Bizans İmparatorluğu’nun egemenliği altında olmalarına rağmen, yerel kiliseler Yunan Ortodoks inançlarını kabul etmemiştir. 7. yüzyılda, Bagratid Hanedanı, Arap istilalarına karşı savunmada bölgeyi başarılı bir şekilde birleştirse de, Gürcistan merkezli Tao - Klarjeti Hanedanı, bölgenin bir kısmını ele geçirmiştir. 9. yüzyıldan 11. yüzyıla kadar Gürcistan, büyük dinsel yapıtlar inşa ederken, sanatı destekleyen Kral David Magisterios ve Kraliçe Tamara gibi Tao - Klarjeti Hanedanı’nın başarılı bağımsız yöneticilerinin egemenliğinde zenginleşmiştir. 13. yüzyılda Moğollar yıkmadan önce bu krallık, Kaçkarlar’dan Hazar Denizi’ne kadar uzanıyordu. Krallığın yıkılmasından sonra bile, güçlü feodal sistem ve kendine özgü Gürcistan Ortodoks Kilisesi yöre halkını bir arada tutmayı başardı. Bu arada, Selçuklu Türkleri ve müttefik Türkmen kabile grupları Doğu ovalarını kontrol etmeye başlıyordu. Türkmen boylarının Vadi içinde yerleşmeleri aralıksız olarak 14. Yüzyıla kadar sürdü ve bölgenin demografik yapısı büyük ölçüde değişti. Müslüman Türkmen boyları, Havzanın üst kısımlarında yer alan yüksek tarımsal plato alanlarında ve vadi tabanında birçok yeni yerleşim alanları oluşturdular. 14. yüzyılda, Temurlenk Anadolu’yu işgal ettiğinde, Türkler ve Gürcüler bundan aynı düzeyde zarar gördü. Bu sırada, Türkiye’nin batısında, Osmanlı Hanedanı bir imparatorluk oluşturuyor ve doğuya doğru genişliyordu. Sonraki yüzyıllar boyunca, Gürcülerin bir bölümü kuzeydoğuya doğru göç ettiler. Bir bölümü de, Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetimi altında İslamiyet’i benimsedi. Bölge Osmanlılar, İranlılar ve daha sonra genişleyen Rusya İmparatorluğu arasında bir sınır alanı haline geldi. 18. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun gerilemesiyle Rusya, Kafkaslar’dan güneye ve batıya doğru ilerlemeye başladı. Hıristiyan azınlıkları koruma iddiasındaki Rus Çarlığı, Gürcistan’ın belli kısımlarını topraklarına kattı. Bolşevik devrimcilerin işgal güçlerini geri çektiği 1917 yılına kadar, bölgenin kuzeydoğu kesimlerinin bir bölümü, Rusların elinde bulunuyordu. 1921 yılında, yapılan Kars Anlaşması ile genç Türk Cumhuriyeti ve yeni kurulmuş olan Sovyetler Birliği, Gürcistan’ı SSCB içinde bırakan günümüzdeki sınırlarını belirledi. Cumhuriyet döneminde, altyapı yatırımları ve başta eğitim olmak üzere temel sosyal hizmetlerden yararlanmaya başlayan bölge, sınırlı tarım alanlarının artan yoğun nüfusu yeterince besleyememesi ve ülkenin batısında gerçekleşen sanayileşme hareketinin yarattığı cazibeyle birlikte 1950’li yıllarda başlayıp giderek artan bir hızla dışa göç vermeye başladı. Bölgenin sahip olduğu doğal ve kültürel zenginliklerin, turizme dayalı bir kalkınma hareketinin gerçekleştirilmesi için gerekli olanakları sağladığı inancı, ulusal ve yerel toplumun bütün kesimlerince benimsendi. DATUR, bu hedefi gerçekleştirmeye yönelik öncü çabalardan birini oluşturmaktadır. Çoruh Vadisi

13




İşhan Manastırı, Yusufeli


İşhan Manastırı, Yusufeli

Tarihi Eserler

Tarihi eserler, ağırlıklı olarak bölgenin ortaçağda yaşadığı müreffeh dönemlerin mirası niteliğindedir. Havza boyunca yer alan iki ana vadi ve tali vadilerin yüksek tepelerinde çok sayıda kale, gözetleme kulesi ve büyüleyici Ortaçağ Gürcü manastır kiliseleri bulunur. Taş işçiliği ile süslenen görkemli eserlerde uzun pencereler, kör kemerler ve yarı sütunlarda basit desenler veya hayvan figürleri dikkat çekmektedir. Bazilika formunda olan Erken Dönem kiliselerinin alt yan koridorları sütunlarla orta koridordan ayrılır. Bu kiliselerin kubbeleri yarım silindir şeklindedir. Daha sonraki örnekler haç plan üzerine kubbe modeli şeklindedir. Haç şeklinde bir yer planı, geçiş yerinin üzerinden yükselen bir kubbeyi destekleyen kolların birleşiminde büyük sütunlar, iç kısımlarda, İncil öykülerini gösteren uzun, stilize figürlerden oluşan güzel freskler bulunur. Ancak bu figürlerden çok azı günümüze ulaşabilmiştir. Selçuklu Türkleri’nin de bu mimari tarzdan etkilendiği görülmektedir. Haçlı Seferleri sürecinde de, Avrupa kilise mimarları, Gürcü mimarisinin bazı yönlerini benimsediler. 19. yüzyılda yaşamış Isabella Bird (Bağdat’tan Trabzon’a yolculuk yaptı), Robert Curzon (Erzurum’da bir kış geçirdi) ve Frederick Barnaby (Kraliçe Victoria için casus olarak Anadolu’dan İran’a geçmişti) gibi seyyahlar, bölge hakkında göz alıcı kitaplar yazdılar. 1960’larda, Türk ve yabancı dağcılar, Kaçkar Dağları’nı yeniden keşfetti ve zirve tırmanışları yapmaya başladı. Bu dönemden beri bölge doğal, tarihsel ve kültürel zenginlikleri ile her yıl giderek artan sayıda, yerli ve yabancı ziyaretçilerin akınına uğramaktadır.

Gürcü Kiliseleri

Havza genelinde, Ortaçağda yaşamış başlıca halk olan Gürcülerin bıraktığı en büyük miras, büyüleyici kiliselerdir. Bunlar arasında; Haho, Öşki, İşhan, Dörtkilise ve Barhal bulunur. Çoruh Vadisi

17


18

Çoruh Vadisi


Haho Kilisesi (Tortum, Bağbaşı Köyü)

Erzurum’dan yolculuğa başlandığında ziyaret edilecek ilk kilise Haho’dur. Haho Kilisesi, Bagratlı Kralı III. David tarafından 10. yüzyılda yaptırılan manastır kompleksinin bir parçasıdır. Kilise, uzun yıllar cami olarak kullanıldığından iyi durumdadır. Sınır duvarı, kapısı ve üç şapeli görülebilir. Bakire Meryem Kilisesi olarak adlandırılan bu kilise, halen farklı renklerde karolarla kaplı konik tepeli bir kubbeye sahiptir. Gürcü kiliselerini farklı kılan yarım kabartmalarıdır. Dış kısımda pençeleri arasında tavşan tutan bir taş kartal heykeli bulunur. İç kısımda (aslında burası dış kısımdı) bir ejderha yer alır ve Yunus Peygamberi çağrıştıran bir balık bulunur. Alandaki kiliselerde bulunan freskler iyi durumda değildir; Haho’da havarilerin ve meleklerin gösterildiği küçük bir fresk görebilirsiniz. Nasıl Gidilir? Nerede Kalınır? Haho Kilisesi, Tortum’a bağlı Bağbaşı Köyü’nde bulunuyor. Günde iki kere Erzurum’un Kilisekapı mevkiinden dolmuş kalkıyor. Ayrıca Erzurum - Artvin yolunu kullanarak, Uzundere, Yusufeli ve Artvin istikametine giden yolcu taşıma araçları da kullanılabilir. Bu durumda, ana yol üzerindeki Pehlivanlı Sapağı’nda inmek ve vadi içindeki köylere giden araçlara binmek gerekiyor. Kiliseye giden yoldan ayrılıp, İspir istikametine giden yol izlenirse 500 metre sonra bir alabalık çiftliği içinde yer alan pansiyonda gecelemek mümkündür. Çoruh Vadisi

19


Öşki Manastırı (Uzundere, Çamlıyamaç Köyü)

Uzundere İlçe Merkezini geçtikten 8 km sonra, Erzurum-Artvin karayolundan sola doğru ayrılan 7 km’lik bir yolun sonunda ulaşılan Çamlıyamaç köyünde bulunmaktadır. Bölgedeki Gürcü gotik mimarisinin en iyi örneklerinden biri olan Öşki Manastırı, Bagratlı Kralı III. David tarafından yaptırılmış 10. Yüzyıl sonuna ait bir manastır kompleksidir. Burası 15. Yüzyıla kadar bir kültür merkezi olarak kullanılmıştır. Vaftizci Yahya’ya adanan manastır, Bölge’de haç planlı en büyük yapıttır. Manastır alanında her biri farklı onarım durumunda bulunan yemekhane, kütüphane ve üç şapelin kalıntılarını ziyaret edebilirsiniz. Manastır transept üstünde bir kubbe şeklindedir. İçeriden ve dışarıdan oldukça yüksek bir görünüme sahiptir. Dış kısım sonradan dekore edilmiştir. Ana girişte, üst kısımda baş melekleri gösteren bir deniz kabuğu ve yarı kabartmalı sundurma bulunmaktadır. Diğer girişlerden biri çok süslüdür. Sonradan eklenmiş olan zigzag çatı, çizgili üç kemerli mimari tarzındadır. Bazı pencere çerçeveleri, aslan, kartal ve boğa resimleri ile dekore edilmiştir. İncil sahnelerini gösteren bazı donuk freskler bulunmaktadır. 20

Çoruh Vadisi


Tüm iç sütunlar farklıdır. Melek yarı kabartmaları, karmaşık geometrik desenler ve çiçek desenleri ile süslenmiştir. İncil sahnelerini gösteren bazı donuk freskler bulunmaktadır. Kültür Turizm Bakanlığı, Öşvank Manastırı’nın restorasyonu için bazı ön çalışmalara başlamıştır. Nasıl Gidilir? Nerede Kalınır? Erzurum’daki semt garajından Çamlıyamaç köyüne minibüsler gitmektedir. Ancak bunlar, genellikle öğleden sonra kalkmaktadırlar. Alternatif olarak, Erzurum otogarından Artvin otobüsleri veya semt garajından Yusufeli otobüsleri ile sabahın erken saatlerinde gitmek mümkündür. Erzurum-Artvin karayolu üzerinde Uzundere İlçesini geçtikten 8 km. sonra, araçtan inip, yol sapağından araçla ya da yürüyerek gidilebilir. Henüz Çamlıyamaç köyünde konaklama tesisi yoktur. İsteyenler, Uzundere ilçesine dönerek, oradaki pansiyonlarda konaklayabilirler. Alternatif olarak, anayoldan geçen araçlarla Tortum Şelalesine doğru gidip, yakınındaki TEDAŞ misafirhanesinde veya Şelalenin döküldüğü yerden 2 km. uzaklıkta bir mesire yeri olan yedi göller mevkiinde bulunan alabalık işletmesinin pansiyonunda kalabilirler. Çoruh Vadisi

21


İşhan Manastırı (Yusufeli, İşhan Köyü)

Manastırın adı ilk olarak, 951 tarihli ‘Grigor Khandza’nın Yaşamı’ adlı elyazmasında geçmektedir. Gürcü dilinde 951 yılında yazılmış olan bu elyazması, halen Kudüs’te bulunmaktadır. Bu el yazmasında, Rahip Khandza’nın yeğeni ve öğrencisi olan Saba’nın, daha önce aynı yerde var olan bir kilisenin üzerine bu manastırı inşa ettirdiği belirtilmektedir. İlk kilise ise, Piskopos III. Nerses (641 - 661) tarafından tetrakonchos planlı olarak inşa ettirilmiştir. Ancak kısa bir süre sonra başlayan Arap akınları sırasında kilise tahrip olur ve terk edilir. 9. yüzyılın başında 22

Çoruh Vadisi


Rahip Saba, tahrip olan kilisenin yerinde yeni bir manastır kurar ve manastırın ilk rahibi olur. Kilisenin içindeki ve güney duvarındaki beş ayrı Gürcüce yazıttan, kilisenin 917 yılından başlayarak 1032 yılına kadar değişik dönemlerde onarıldığı anlaşılmaktadır. 12. - 14. yüzyıllarda ise kilisenin batı, kuzey ve güneyine yeni yapılar eklenmiştir. 17. Yüzyıla kadar bir katedral işlevi gören bu manastır, TaoKlarjeti Krallığı ve ona bağlı kilisenin Çoruh Havzası’ndaki beş piskoposluk merkezinden biri olarak kullanılmıştır. 1987 yılında Manastır, diğer Gürcü eserleri ile birlikte, TC Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tescil edilerek korunması gereken kültür varlıkları arasına alınmıştır. Nasıl Gidilir? Nerede Kalınır? İşhan Kilisesi, Yusufeli İlçesine bağlı İşhan köyündedir. Erzurum semt garajından Yusufeli minibüslerine binip, Aşbişen yol ayrımında inerek İşhan’a giden minibüslere binmek mümkündür. Özellikle yaz aylarında öğle saatlerinden sonra, İşhan’a giden 3-4 servis vardır. İşhan köyüne ana yoldan ayrılan 6 km. uzunluğunda kıvrımlı ve dik bir toprak yolla ulaşılmaktadır. Köyde kullanılmayan bir okul binasından dönüştürülmüş pansiyonda kalınabilir. Yemek imkânı vardır. Çoruh Vadisi

23



Dörtkilise (Yusufeli, Tekkale Köyü)

Ceviz ağaçları ile çevrelenmiş bir tepenin yamacında bulunduğu için bu kilise gözden kaçabilir. Alan izole olmuş durumdadır. 10. Yüzyılda zengin bir dinsel topluluğun merkezi işlevini görmüştür. Dörtkilise bu alandaki Gürcü kiliselerinin en büyüğüdür. Kilise iyi korunmuş durumdadır, ancak kısmen tepe yamacından gelen toprakla dolmuştur. Ayrıca gömülü bulunan manastır yazı odasını, manastır yemekhanesini ve diğer binaların duvarlarını görebilirsiniz. Ayrıca burada, Kral David’in düzenlediği bir rahibe manastırı da bulunmaktaydı. Bu eser, dik kalkan duvarlı çatıya sahip bir bazilikadır. Dış kısmı, büyüklüğü ve yan neflerin çatıları üzerindeki dekorasyon nedeniyle etkileyici bir görünüme sahiptir. Kiremit çatı sağlam durumdadır ve iç kısımdaki freskler halen görülebilir. İkinci bir şapel, yokuş yukarı iki saatlik yürüme mesafesindedir. Üçüncüsü Tekkale’ye giden yolu koruyan kalenin içindedir. Dördüncüsünün inşa edilip edilmediği bilinmemektedir. Halk arasında dördüncü kilisenin yıkılmış olduğu söylenmektedir. Nasıl Gidilir? Nerede Kalınır? Yusufeli’ne gidildikten sonra, Tekkale köyüne giden minibüslere binilebilir. Yaz aylarında her sabah Tekkale’den Dörtkilise’ye minibüs vardır, ancak kış aylarında Yusufeli’nden Tekkale’ye minibüsle gidildikten sonra 7 km daha yürümek gerekir. Diğer bir seçenek de taksi ile gitmektir. Tekkale köyünde pansiyonda kalınabileceği gibi, 7 km. mesafedeki Yusufeli’ne de dönülebilir. Yusufeli’nde çokça otel ve pansiyon bulunmaktadır. Çoruh Vadisi

25



Barhal Kilisesi (Yusufeli, Altıparmak Köyü)

10. yüzyıl kilisesi olan Barhal Kilisesi, Vaftizci Yahya Kilisesi olarak da adlandırılmaktadır. Dörtkilise’den biraz küçüktür, ancak çok daha iyi korunmuştur. Barhal Kilisesi, Kral David için inşa edilmiş olan bir manastırın parçasıydı. 17. Yüzyıla kadar kilise iken, daha sonra camiye olarak kullanılmıştır. Halen sadece köy nüfusunun arttığı yaz aylarında cami işlevi görmektedir. Kilise aynı zamanda bir bazilikadır ve ön cephelerdeki çok uzun kör kemerler yüksekliğini vurgulamaktadır. Güney ve batı taraflarında girişleri vardır ancak batıdaki girişi kapanmıştır. İç kısımdaki fresklerin üstü boyanarak kapatılmıştır. Dış kısımda görülmeye değer taş işçiliği vardır. Bu çalışmaların çoğu soyut çalışmalar olmalarına rağmen (geometrik desenler, birbiri içine geçmiş figürler ve haçlar), bir aslan, bazı tavus kuşları ve uzun cüppeler içinde sakallı erkek figürleri de bulunmaktadır. Yapıtın mimarı hakkında olduğu sanılan bir yazıt bulunmaktadır. Nasıl Gidilir ? Nerede Kalınır? Önce Yusufeli’ne gitmek gerekmektedir. Her öğleden sonra Yusufeli’nden Altıparmak Köyüne minibüsler kalkar. Orada geceyi geçirebilir ve ertesi gün yola koyulabilirsiniz. Kilisenin yakınında çok sayıda pansiyon bulunur.

Çoruh Vadisi

27


Eng羹zek Kap覺 Kalesi, Uzundere


Hoşnak Kalesi, Yusufeli

Diğer Önemli Tarihi Yerler

Ortaçağ’da savunma bir öncelikti. Bu yüzden Çoruh Vadisi’nde birçok kale ve gözlem kulesi bulunmaktadır. Bazıları hala iyi durumdadır ve kolayca ulaşılabilir. Kale ve gözetleme kulelerinin bazılarında ibadet amaçlı küçük şapel kalıntıları da bulunmaktadır. İspir’deki İspir Kalesi oldukça iyi durumdadır. Yusufeli ve İspir arasında dört kale ve üç gözetleme kulesi bulunmaktadır. En etkileyici (ancak erişilmez) olanı Yusufeli’nin güneyindeki Tekkale’dir. Tekkale yakınındaki Peterek Kalesi (Çevreli Köyündedir) daha kolay ulaşılabilir durumdadır. Ayrıca, Barhal Nehri boyunca incelemeye değer en az üç mekân daha bulunmaktadır. Tortum ve Uzundere ilçelerinde birçok eski kale ve gözetleme kulesi vardır. Bunlar arasında Tortum’a bağlı Tortumkale Köyü’ndeki kaleyle, Tortum - Uzundere yolu üzerinde bulunan Engüzek kalesi göreceli olarak iyi durumdadır. Ayrıca, Tortum ve Uzundere’nin birçok köyünde çok sayıda kale ve kilise kalıntısı görmek mümkündür. İspir Kalesi’nin, XII. - XIII. yüzyıllarda İlhanlı Devleti tarafından yaptırıldığı sanılmaktadır. Kalede günümüze gelebilen bir kitabe bulunmadığından kesin yapımı ile ilgili bilgiler oldukça kısıtlıdır. Kale XVI. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman tarafından da onarılmıştır. Kalenin yapımında temellerde yanından geçen nehirden toplanan taşlardan, üst duvarlarda da blok kesme taşlardan yararlanılmıştır. Kale içerisinde bulunan mescidin minaresi aynı zamanda kalenin gözetleme kulesi görevini üstlenmiştir. DATUR, Çoruh Vadisi’nin en önemli tarihi mirası olan ortaçağ Gürcü kiliselerinin envanterlerini çıkartarak, bunları tanıtım materyallerine dönüştürmüş ve hedef kitleler ve ilgi grupları ile paylaşmıştır. Ayrıntılı bilgi için bkz: www.coruhvadisi.com Çoruh Vadisi

29


30

Çoruh Vadisi


Bรถlge Dogas

ร oruh Vadisi

31


32

Çoruh Vadisi


Çoruh Havzası

Çoruh Havzası, Kaçkar, Mescit, Allahuekber, Kargapazarı, Yalnızçam ve Karçal sıradağlarının Karadeniz yönünde dökülen sularının toplandığı Çoruh Irmağı ve güneyden gelip, onunla Yusufeli’de buluşan Tortum Çayı’nın oluşturduğu iki büyük vadiden ve bu iki vadiyi dikey olarak kesen onlarca küçük vadiden oluşan bir havza sistemidir. Vadileri çevreleyen sıradağların keskin zirvelerindeki temel kayaç olan granitin yıllar içinde erozyona uğraması ve yaşlı kayaç katmanları ile birleşmesi sonucunda vadiler, bugünkü şekline ulaşmıştır. Çoruh Vadisi’ndeki kireç kayalıklarında yer alan fosiller, subatanlar ve mağaraların bulunduğu üst kretaceous kireçtaşı birikintileri ile dağlık araziler oluşmaktadır. Daha sonra, erimiş kaya çıkıntıları, bloklar halinde çatlayıp yükselerek, kıvrımlar oluşturmakta ve jeolojik yapıyı daha karmaşık hale getirmektedir. Çoruh Irmağı, Mescit sıradağlarının batıdaki uzantısı olan Kop dağından doğmakta ve bir süre kuzeye ilerledikten sonra batı yönüne dönmekte ve Bayburt İspir arasında yol kat ederek, ana Çoruh Vadisini oluşturmaktadır. Çoruh Irmağını güneyden Tortum Çayı, güneydoğusundan Oltu Çayı, doğusundan Şavşat ve Ardanuç Çayları, kuzeyinden de en önemli kaynağı olan Barhal Çayı beslemektedir. Bu kollar da, akış güzergâhlarında görece daha küçük vadilerden gelen çok sayıda çay ve derelerden beslenir. Nispeten genç kaya katmanları arasından geçen ırmak ve çaylar jeolojik geçmişten ipuçları sunar. Kıvrımlar boyunca sağlam katmanlı şist ve kuvarsitler de görülebilir. 1990’ların sonunda Gürcistan sınırı yakınındaki ilk barajın inşaatına kadar, Çoruh her yıl denize 3 milyon ton kum ve çakıl taşıdı. Çoruh Vadisi

33


34

Çoruh Vadisi


Uzunkavak Köyü, Serdarlı, Tortum

Korunan Alanlar

Çoruh Nehri Havzası, dört temel botanik alanına ayrılır: DKD 005, Kaçkar Dağları (karışık statü), DKD 006, Çoruh Vadisi (vahşi yaşam koruma alanı); DKD 009, Oltu ve Olur alanı (koruma statüsü yok) ve DKD 010, Tortum Çayı Havzası (vahşi yaşamı koruma alanı). Tek milli park, Kaçkar Dağları’nın orta kısmında bulunur; Kaçkar’ın diğer kısımları, tarihsel anıt statüsü de dâhil olmak üzere farklı statülere sahiptir. Son zamanlarda, DATUR Proje ekibinin desteğiyle, Uzundere Belediyesi’nin Uzundere İlçesi’nin turizm merkezi olarak kabul ve tescili yönünde çalışmalar yürütmektedir. Ayrıca, Uzundere çevresinin jeopark olarak tescili ve düzenlenmesi ve alanın milli park olarak ilan edilmesi yönünde de çalışmalar yürütülmektedir. Çoruh Vadisi, bir bütün olarak, bitkiler, kuşlar, vahşi memeliler, amfibiyenler, kertenkeleler ve yılanlar, balıklar, kelebekler ve yusufçukların birçok endemik türünü içermektedir. Bunun nedeni, hem kuş göçünün büyük bölümünü alan Afrika Çöküntü Vadisi’nin kuzey ucunda hem de Kafkasların en batı ucunda bulunmasıdır. Nitekim birçok bitki Kaçkar ve Mescit Sıradağları ile Kafkaslar’da aynı anda bulunmaktadır. Ayrıca coğrafi olarak küçük sayılabilecek bir alanda ani yükselme ve alçalmalarla karakterize olan jeolijik yapının meydana getirdiği flora ve fauna zenginliği ve iklim çeşitliliği de endemik tür zenginliğinin diğer nedenleridir. Bitkiler, kuşlar ve kelebekler önceki bölümlerde açıklanmıştı. Balıklar, özellikle de endemik kırmızı benekli alabalık, baraj inşaatları nedeniyle tehlike altındadır. Nadir yılanlar arasında Karadeniz engereği (Vipera pontica) ve çok yerel olanbaran engereği (Vipera berus barani) yer alır. Büyük memeliler genellikle korunmaktadır. Bunun yanında büyük memeliler bir avlanma kotasına tabidir. Son yıllarda ayı popülasyonunda artış kaydedilmiştir. Dağılımları oldukça sınırlı olan memelilerin en ilgi çekicisi ise Avrupa kahverengi ayısı (Ursus arctos) dır. Bölgede yaban hayatı gözlemi için uygun çok sayıda alanlar vardır. Bunlar arasında, ayı gözlemi için, Yusufeli Yüncüler Köyü, Yaylalar Köyü Karamolla mahallesi, Altıparmak Köyünün bütün mezraları, Uzundere’de ise, Sapaca Köyü ve İspir’de Sırakonaklar ve Çamlıkaya köyleri belirtilebilir. Çoruh Vadisi

35


Kaçkarlardan Dağ Manzarası

Zonlar

Bölge, doğal olarak ağaç sınırının altındaki ve doğal ağaç sınırı üstündeki alanlara bölünür, ancak iklim ve jeolojiye göre alt seviye bölümler de yer alır. Ana bölümler ve her seviyedeki bazı özellikler ise şöyle: Ağaç Sınırının Üstünde ( Ortalama 2.200 metre ve üzeri) Son Buz Çağı sırasında, bu alan buz levhası altında bulunuyordu. Kaçkar’ın granit çıkıntıları bir zamanlar birçok büyük buzul üzerinde duruyordu. Karakteristik manzara, ana açık alan kolları ile bölünen U şeklindeki vadiler ve ana vadilere bitişik asılı vadilerdir. Davalı Yaylası civarında, Sırakonaklar Köyü’nün üzerindeki alan buna mükemmel bir örnektir. Dağ döküntüsü levhaları, bazı eğimleri ve genellikle küçük göllerle tutulan buzulların düşürmüş olduğu buzultaşı yığınlarını kaplar. Buzulların oluşturduğu göllere verilecek iyi örnekler arasında, İspir İlçesi Yedigöller köyü otlak alanında ve Sırakonaklar köyü üzerindeki vadinin üst başında bulunan buzul gölleri ile Tortum Uzunkavak köyü Yedigöller Bölgesindeki buzul gölleri yer alır. Buz ile yuvarlatılmış olan iri kaya yığınları bazı vadilere doldurmuştur; Yusufeli İlçesi Yaylalar Köyü Olgunlar mahallesinin yayla bölümünde bunun güzel bir örneği bulunabilir. Kuzeye bakan eğimlerde, 2.200 metre üzerinde, az miktarda da olsa ormangülü çalılıkları bulunur. Güneye bakan eğimlerde, bodur huş ağaçları ve iğneli çamlar yer alır. Ağaç sınırının yukarısında bulunan ve suyun mevcut olduğu düz alanlar, büyük baş, küçükbaş hayvanların otlaması için yaz otlak alanı olarak kullanılıyor. 36

Çoruh Vadisi


Dikyar Köyü Mezrası, Uzundere

Bölgenin orman ağaç sınırı, Türkiye’de benzeri görülemeyecek bir şekilde 2.700 metre yüksekliğe kadar çıkmaktadır. Yusufeli İlçesi Yaylalar köyü üzerindeki “hayalet ormanları” bunun en güzel örneğidir. Yaprağını Dökmeyen Ağaç Ormanları (900 – 2.200 metre arası) Çamlar (Pinus sylvestris), daha kuru olup, genellikle güneye bakan yamaçlarda büyür. Köknarlar (Abies nordmandiana) kuzeye bakan eğimlerde bulunur. Kayalık alanlar ardıç ağacının (Juniperus oxycedrus ve communis) yayılım alanıdır. Bodur meşe ağacı (Quercus petracea) kuru eğimlerde yetişir. Ormanlar, havza içinde genellikle köy yerleşim yerlerinin üzerinde ve alpin çayırlıklarının yer aldığı platoların hemen altında yer almaktadır. Çayırlık Alanlar, Sekiler ve Yamaçlar Çoruh Havzasının güney bölümlerinde, ağaç örtüsü seyrektir ve köylerin etrafındaki tepe yamaçları genellikle tarımsal üretim için kullanılır. Nispeten kuru alanlar, mera olarak kullanılır. Vadi tabanlarına yakın bölgelerdeki sulak alanlar, genellikle yonca, korunga ve fig gibi yem bitkisi üretimi için kullanılırken, daha sulak alanlar çayır şeklinde değerlendirilir. Köy yerleşim yerlerine yaklaşıldıkça, vadiler içinde yer alan bağ ve bahçelerde, dut, erik, elma, ayva, elma, armut, ceviz ve kızılcık ağaçları bolca bulunur. Dere boylarında, yabani üvez ve fındık bulunurken, özellikle Yusufeli taraflarında, incir, zeytin ve nar ağaçlarına sıkça rastlanır. Son yıllarda kivi de yetiştirilmektedir. Çoruh Vadisi

37



Vadi Tabanları

İspir’den Yusufeli’ne kadar Çoruh Nehri’nin oluşturduğu Çoruh Vadisi, Tortum’dan Uzundere’ye ve oradan da Tortum Çayı’nın Çoruh ile birleştiği noktaya kadar inen Tortum Vadisi iki ana yerleşim çizgisini oluşturur. Ancak vadi sayısı, bu iki ana vadi ile sınırlı değildir. Çoruh ve Tortum vadileri, sularını iştahla kendilerine taşıyan onlarca vadi tarafından kesilirler. Değişen uzunluklara sahip bu küçük vadilerin her biri, belde ve köy düzeyindeki yerleşim yerlerini barındırır. Ana ve tali vadilerdeki alüvyonlu topraklarda, zengin sebze ve meyve bahçeleri, çeltik tarlaları ve bostanlar (Yusufeli tarafında) vardır. Arazi çok değerlidir, genellikle boş bırakılmaz. Belde ve köy yerleşimleri, bazen vadiler boyunca, 20 kilometreye kadar çıkabilen mesafelerde dağınık mahalleler ve evler şeklinde görülebilir. Meyve ve sebze bahçeleri arazinin kıymetli olduğu vadi tabanlarında yer alırken, vadilerin nispeten yüksek yanlarında, küçük otlaklar ve hububat tarımı yapılan tarlalar bulunur. Vadi tabanından yukarılara doğru gidildikçe, mezra olarak adlandırılan ve genellikle yaz aylarında tarımsal amaçlarla iskân edilen küçük yerleşim yerlerine ulaşılır. Bu mezralar, kırsal alanın pastoral güzelliklerini barındıran yerlerdir. Çoruh Vadisi, özellikle İspir ve Yusufeli arasında etkileyici ve ağır düzeyde erozyona uğramış kum taşı kayaları ile çevrilmiştir. Bu kayalar Yusufeli’nin yaklaşık 30 km batısına kadar devam eder. Bu etkileyici peyzaj boyunca Çoruh Nehri, Mayıs – Temmuz aylarında tepelerden gelen erimiş kar sularıyla birlikte, boğazlardan kıyıya doğru akar ve beyaz köpüklü su manzaraları oluşturur.

Çoruh Vadisi

39


40

Çoruh Vadisi


İklim

İklim, yüksekliğe ve denizden mesafeye göre değişiklik gösterir. Çoruh Havzası, bir gün içinde dört mevsimin hava koşullarını yaşamanın mümkün olabildiği ender coğrafyalardan biridir. Havzanın batı ve güney bölümleri, karasal iklimden Karadeniz iklimine geçiş zonlarını oluşturur. Batı ve güney yönlerinden havzaya girildikten sonra, iklim değişkenliğini belirleyen en önemli faktörler, yükselti ve Karadeniz’e yakınlıktır. 2000 metrenin üzerindeki yüksekliklerde, hava nemli ve serinken, 600 metreye kadar inen vadi tabanlarında Akdeniz ikliminin özellikleri görülmektedir. Çam ve köknar ormanları ile kaplı Kaçkar Dağları, Karadeniz’e yakınlığı nedeniyle Havzanın en serin ve yağışlı bölümünü oluştururken, derin Çoruh ve Tortum vadi tabanlarında yaşanan Akdeniz iklimi zeytin, nar, üzüm, kivi ve pirinç yetiştirilmesine olanak vermektedir. Mescit, Kargapazarı, Yalnızçam ve Allahuekber sıradağlarının yayılma alanlarındaki 2200 metrenin üzerinde bulunan yüksek platolar, geniş alpin çayırlarını ve yüksek sulak alanlarını oluşturan nemli ve serin bir iklime sahiptir. Bu platolar, dünyada bu yükseklikteki alpin çayır alanlarının güzel bir örneğini oluştururken, biyolojik çeşitlilik açısından da olağanüstü bir zenginliği gözler önüne sermektedir.

Çoruh Vadisi

41


Çiğdem Çiçeği, Crogus

Bitki Dünyası

Havza içinde yatay olarak kısa mesafelerde büyük yükseklik farklılıkları görüldüğünden, çiçeklenme dönemi, rakıma bağlı olarak uzamakta ve Nisan-Temmuz aylarına yayılmaktadır. Vadi tabanlarında Nisan-Mayıs, 2000 metrenin altında Mayıs-Haziran ve daha yüksek rakımlarda Haziran-Ağustos hatta Eylül ayı ortalarına kadar çiçekler görülebilir. Bahar başlarında, yer yer erimekte olan kar parçaları arasından küçük çiçek soğanları, güneşin sıcaklığını hisseder hissetmez topraktan başlarını çıkarır. Tipik soğanlı bitkiler arasında çiğdem, maviyıldız, Türk sümbülü ve gageas göze çarpar. Haziran ve Temmuz aylarında, değişik yükseltilerdeki sulak otlaklar, başta dactylorhiza türleri olmak üzere mor - pembe orkidelerle süslenir. Bunların yanında pembe ve sarı renklerde birçok çuha çiçeği türü ve aynı zamanda ormangülleri çiçek açar ve düşük yükseltilerdeki çayırlar çiçeklerle dolup taşar. Nihayet sonbahar mevsiminin başlarında, büyükbaş hayvanlar yaylalardan aşağı inince, sonbahar çiğdemli çiçeklerinin üç türü, beyaz (Crocus vallicosa), sarı (Crocus scharonjani) ve pembe (Colchicum speciosum) yığınlar halinde görülebilir. Bu mevsimde, aynı zamanda bölgede çokça görülen yaban meyveleri olgunlaşır ve hasat edilir. Alan üç bölgeye ayrılabilir: Birinci kısımda, nehir tabanındaki çayırlarda, çimle kaplı banketler ve nemli bitkiler, nehir kenarındaki çakıllı kıyı şeridinde parlak pembe karanfiller, beyaz sofora kökü ve parlak mavi hodan (Paracaryum artvinense) gözlenir. Bu bölgenin üst kısmında, vadi kenarlarına kadar kuru, çıplak ve sarp step alanı yer alır. Buralarda da ardıç ağaçları ve çalıların arasında, sarı keten ve ufak karanfiller çokça görülür. Eminium koenenianum, benekli yapraklı bir yılanyastığı, Eryngium giganteum bu alanın nemli kısımlarında görülen dev bir deve dikeni türüdür. Daha yüksek alanlarda farklı mikro - iklimler yer alır. Nispeten açık 42

Çoruh Vadisi


Yabani Soğan

alanlarda, yabani çilek ve ahududuların yer aldığı karışık ormanlar ve orkideler, yılan otları (eşek turpu), dağ laleleri, orkideler ve hasekiküpelerinin renk renk çiçek açtığı nemli çayırlar bulunur. İlgi Çeken Bitkiler Nemli alanların tamamında göreceğiniz en yaygın orkideler endamlı dactylorhizalardır: Euxina, Flavscens, Osmanica, Umbrosa ve Urvilleana. Bunlar tepeye bakan yapraklarıyla kırmızı – pembe iğneli olup birbirine benzerler, genellikle beneklidirler. Salep çiçeği (Orchis coriophora) ve donuk, dikenli serapialarla birlikte Mayıs ve Haziran aylarında yaklaşık olarak aynı zamanda çiçek açarlar. Kırmızı hellborin (Cephelanthera rubra) ve çam orkidi (Orchis mascula ss pinetorum) çam ormanlarında yetişir. Görülmeye değer koyu kırmızı şakayık (Paeonia mascula) İspir’den kuzeye doğru yol üzerinde bütün tepe yamaçlarını kaplar. Krem rengi Kafkas şakayığı (Paeonia wittmanniana) Türkiye’de sadece bir kaç yerde görülür. Bu alanlardan biri Çoruh Havzası’dır. Karlar eridikten sonra ortaya çıkan ufak çiçek soğanları arasında, pembe acı çiğdemler (Colchicum szovitsii), koyu kahverengi benekli laleler (Fritillaria latifolia), koyu mavi sümbüller (Blue muscari spp) ve parlak mavi renkli kantaron çiçekleri (Gentiana verna pontica) en fazla dikkat çekenlerdir. Bahar ilerleyip yaz mevsimine doğru gidildikçe çayırlarda baş veren çiçek soğanları arasında sarı veya kırmızı lale (Tulipa Julia) ve mor yaban glayölü (Gladiolus kotschyanus) dikkat çekmeye başlar. Akyıldız çiçekleri (Ornithogallum) farklı büyüklük ve şekillerde bulunur, hepsinin ortası yeşil ve çiçekleri beyazdır. Alan, zambak türü bakımından da zengindir. Tortum süseni (İris taochia), İspir yakınındaki vadide bulunan sarı bir türdür ve Türk nevruzu (İris caucasica) bir yeşil - sarı minyatür çayır zambağıdır. Çoruh Vadisi

43


Cedum spp.

44

Çoruh Vadisi


Geranium spp.

Bir uzman veya kaya bahçesi seven bir kişi için, kayalardan sarkan ve çayırlarda büyüyen beyaz veya mavi çan çiçekleri çok ilginçtir. Bunların birçok farklı türü bulunur. Özellikle, Campanula choruhensis (beyaz açan pembe), C. seaglio, C. troegerae öne çıkar. Bunların bazıları yakın zamanda keşfedilmiştir. Nemi seven çuha çiçekleri arasında saçaklı pembe Primula algida ve P. Auriculata, sarı (P. vulgaris subsp. vulgaris) ve pembe (subsp. megacalyx) ve altıntopu (P. elatior) mor çeşitliliği ile sergilenir. Koyu yeşil yapraklı bodur ağaçlar ve beyaz çiçekli orman gülleri (Rhododendron caucasium) açıkça farkedilir. Vadi kenarlarında kapariler (Cappari spinosa), sarı çiçekli diken üzümleri (Berberis cratae-gina), tehlikeli kara çalı - thorns of Christ - (Paliurus spina-christi) veyabangülleri (Rosa canina) yer alır. Küresel ısınma ile birlikte önem kazanan sedum (succulent) bitkilerine de özellikle kayalık alanlarda sıkça rastlanmaktadır. Çoruh Havzası, değişik kullanımları olan aromatic bitkiler bakımından da zengindir. Halk arasında taş nanesi olarak adlandırılan ve kayalık alanlarda yetişen Micromeria fruticosa, çeşitli kekik (Thymus), ve nane türleri ön plana çıkmaktadır. Pratik Bilgiler Şu anda Çoruh’a özgü yaklaşık 90 bitki türünün olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, sürekli olarak yeni türler keşfediliyor. Alpin Bahçe Topluluğu‘nun ‘Türkiye ve İran’ın Soğanlı Bitkileri’ yayını çiçek soğanları konusunda resimli bir rehber sağlıyor. Erdoğan Tekin’in yazdığı ‘Türkiye’nin En Güzel Yabani Çiçekleri’, resimleri ile birlikte bin türün yer aldığı bir kılavuz niteliğinde. Faris Karahan’ın “Alpin Çiçekler: Yeryüzüne En Yakın Bitkiler”, kitabı da Bölge florası hakkında değerli bilgiler vermektedir. DATUR, Çoruh Vadisi’nin sahip olduğu flora zenginliğini belirlemek, envanterlerini çıkarmak, yerel toplumda bu konuda farkındalık oluşturmak, bilinç geliştirmek, flora zenginliğini tanıtmak amacıyla bir dizi çalışma gerçekleştirmiştir. Çoruh Vadisi’nin botanik ve yabani meyve zenginliği konusunda bilgi elde etmek için, DATUR tarafından oluşturulan envanterlerden yararlanılabilir. Bkz. www.coruhvadisi.com Çoruh Vadisi

45


Kuşlar

Çoruh Vadisi, göçmen kuşların, Kafkaslardan güneye doğru, Suriye ve Afrika’ya kadar devam eden uzun yollarında izledikleri ana rotalardan birisi üzerinde yer alır. Avrupa’da bulunan kuş türlerinin % 70’inden fazlası Türkiye’de görülebilir (462 tür gözlemlendi). Ayrıca, Avrupa’da görülmeyen Ortadoğu ve Kafkas türleri, Çoruh Vadisi’nde görülebilir. Birçok yerel ve nadir kuş türü, Çoruh Havzası’nda kolaylıkla görülebilir. 2005 yılında 188 tür kaydedildi. Bunlardan 81’i vadide ürüyor ve yaşıyor. 55 göçmen tür burada çoğalıyor, 52 göçmen tür ise bölgede üremeden vadiyi geçiyor. Bu kadar çok kuş türünün bulunmasının nedeni, arazinin ve çevrenin çeşitliliğinin yanında, bölgenin Batı Palearktik Kuş Zonu’nun kenarındaki coğrafi konumudur. Avrupa ve Asya kuşları burada bir araya gelmektedir. Aşağıda bölgede izlenebilecek bazı kuşlar hakkında kısa bilgiler yer almaktadır: Yırtıcı Kuşlar: Çoruh Vadisi’nde birçok yırtıcı kuş türü bulunur. Bunlar sayı olarak azdır. Çünkü her çiftin beslenmek için birçok kilometre karelik bir alana ihtiyacı vardır. Sakallı akbaba: Bu, sivri bir kuyruk ve kızıl renkte göğse sahip en büyük akbaba türüdür. Kızıl akbaba, Siyah akbaba ve Mısır akbabası: Bu akbabaların küçükbaşları ve kısa kuyrukları, uzun kanatları vardır. Akbaba koloniler halinde yaşar ve Mısır akbabası siyah beyazdır. Bıyıklı doğan: Sarp kayalıklara yuva yapan geniş mavili - grili doğandan beş çift burada yaşamaktadır. Yılan kartalı: Bu kuş, ağaç tepelerine yuva yapıp çıplak eğimlerde yılan avlar. 46

Çoruh Vadisi


Urkeklik

Puhu kuşu: Bu kuş, sarp kayalıklara yuva yapar ve alacakaranlıkta kemirgenleri avlarken görülebilir. Şah kartalı (en büyük kartal): Bu kuş, kuzeye doğru vadi içinde hareket halindedir. Yerleşik Yüksek Uçan Kuşlar: Yaprak dökmeyen fundalıklar etrafında yaşayan iki yüksek uçan av kuşu bulunur. Bunların gözlenmesi için en uygun zaman, şafak vaktidir. Ur kekliği: 2 bin metre üzerinde yaşar ve vejetaryendir. Şafak vakti, uzaklardan duyulan bir ses çıkarır. Rengi gridir ve yüzünde beyazlık vardır. Dağ horozu: Yaprak dökmeyen fundalıklarda, 2 bin metrenin üzerinde yaşar. Erkekleri, dişiler için bir çiftleşme dansı yapar. Altın kartal: Bu, yüksek irtifalarda yaşayan bir kuştur. Kanatları altında beyaz alanlar vardır ve genellikle kuyruğunun ucunda bir şerit yer alır. Dağlardaki Küçük Kuşlar: Bu göçmen kuşların görülmesi oldukça kolaydır. Sürmeli dağ bülbülü: Küçük kahverengi bir kuştur; ağaç dalları üzerinde görülür ve ayırt edici bir sese sahiptir. Karaiskete: Kafasında kırmızı bir benek olan, küçük, siyah, bir sürü kuşudur. Pembe kanatlı ispinoz: Yüksek irtifalarda yaşayan büyük bir ispinozdur. Pembe kanatlara sahiptir ve yerde beslenir. Aşağıdaki kuş türleri ise sık görülmez: Duvar tırmaşık kuşu: Bu görülmeye değer gri ve kırmızı kuşun uzun bir gagası Çoruh Vadisi

47



Kızılşahin


vardır ve gagasıyla sarp yüksekliklerde yer alan böcekleri yer. Göçmen değildir, ancak kışın alçak alanlarda yaşar. Mavi boğazlı kızıl gerdan: Dere kenarlarında yuva kuran, parlak mavi bir boynu olan küçük kahverengi bir kuştur. Ağaçlık Alan Kuşları Anadolu sıvacı kuşu (Kreuper nuthatch): Bu hızlı hareket eden kısa kuyruklu küçük kuş, çam ağaçlarında yaşar. Oyuncak bir trompetten çıkan sese benzer farklı bir sesi vardır. Siyah ağaçkakan: Bu nadir bulunan kuş, bölgenin doğusunda karışık olgun ormanlarda yaşar. Nehir Boyunca Renkli Egzotik Kuşlar: Bunlar çok nadirdir ve sadece İspir civarında bulunur. Alaca sinekkapan: Nehir boyunca koruluklarda bulunan küçük siyah beyaz bir kuştur. Yaygın Ancak Şirin Kuşlar Arı kuşu: Bu kuş kumlu ırmak kıyılarında koloniler halinde yuva yapar. Parlak rengi ve belirgin yumuşak bir sesi vardır. Mavi kuzgun: Bu büyük turkuaz ve mavi kuş, Çoruh boyunca ağaçlarda görülür. Kuşları İzleme Yerleri ve Zamanları Öten küçük kuşları izlemek için en iyi zaman, güneşin doğduğu sabahın erken saatleridir. Yırtıcı kuşlar, güneş, avlayacakları sürüngenleri ısıtıncaya kadar uçmaya başlamazlar. Bu kuşlar sakin, güneşli havayı beklerler. Peterek’in batısından Çoruh 50

Çoruh Vadisi


Urkeklik

Vadisi’ne kadar çeltik tarlaları bulunur ve burası renkli kuşları gözlemlemek için uygun bir yerdir. İspir yakınındaki ve Tortum etrafındaki vadiler, akbabaları gözlemlemek için ideal yerler olarak dikkat çeker. Barhal’ın yukarısındaki Karagöl‘de, av kuşları net olarak görülebilir. İspir ve Kılıçkaya yakınında göç izlenebilir. Kuşlar en kolay vadi sırtlarından görülebilir. En iyi gözlem zamanı, kuşların toplu halde hareket ettiği kötü hava koşullarından hemen sonrasıdır. Kuş Göçleri İlkbahar göçü, fırtınalar tarafından geciktirilmezse, Haziran başında başlar. Öncelikle büyük kuşlar geçer (akbabalar, kartallar, şahinler ve doğanlar). Birçok angıt, vadi içinden geçer ve genellikle Kaçkar’ın doğusuna doğru gider. Daha küçük kuşlar daha sonra gelir ve daha az gözlenir. Sıradan tüneyen ötücüler (passerines) arasında, kiraz kuşları (siyah başlı ve ortolan), ispinozlar, örümcek kuşları ve daha yükseklerde, taşkuşları, mavi ve adi taş kızılları, küçük isketeler ve dağ bülbülleri yer alır. Kuşlar vardıktan hemen sonra bir bölge seçer ve bir eş çekmek için şarkı söyler. Bu sırada tanınmaları kolaydır. Sonbahar göçü, Eylül’den Ekim’e kadar sürer ve bu dönem de, kuşları gözlemlemek için iyi bir zamandır. Kızıl doğanlar ve şahinler gibi yırtıcı kuşlar, vadi boyunca hareket eder ve küçük kuşları avlarlar. DATUR, Çoruh Vadisi’nin kuş zenginliğini belirlemek, kuş tür ve yaşam özelliklerinin(üreme, göç) envanterlerini oluşturmak, yerel toplumda farkındalık ve bilinç geliştirmek, Bölgenin kuş zenginliğini hedef kitleler ve ilgi gruplarına tanıtmak amacıyla çok sayıda envanter çalışması, uygulamalı eğitimler ve kuş gözlem festival organizasyonları gerçekleştirmiştir. Çoruh Vadisi kuşları hakkında daha ayrıntılı bilgi için web sitesine bakınız: www. coruhvadisi.com Çoruh Vadisi

51



Kelebekler

Ilıman kuşakta, Çoruh Vadisi Havzası kadar kuş, kelebek veya bitki bakımından zengin olan çok az yer bulunur. Havza, kelebekler bakımından Türkiye’deki en zengin yer olarak değerlendiriliyor. Bu durumun başlıca nedeni, havzadaki bitki çeşitliliği olarak gösteriliyor. Bölgede yaklaşık olarak 200 kelebek türü görülebilir (Türkiye’de bulunan türlerin yaklaşık % 60’ı). Tek bir gölette birkaç düzine (bazen yüzlerce) beyaz, fritillaria ve mavi görebilirsiniz. Ayrıca Tavuskuşu (inachis io), Çatalkuyruk (papilo machaon) ve İspanya Kraliçesi Fritillari (issoria lathonia) gibi gözalıcı kelebeklerden bazılarını görebilirsiniz. Kelebek çalışmaları devam ediyor ve her yıl farklı türler (bazıları diğerlerinden daha zor yakalanabilen) görülüyor ve kaydediliyor. Yaygın Kelebekler Ne kadar yükseklikte olduğunuza, hangi tür kırsal bölgede ve yılın hangi zamanında bulunduğunuza bağlı olarak Türkiye ve Çoruh Nehri Havzası’na özgü türleri ve bir çok iyi bilinen kelebek türünü bulabilirsiniz. En yüksek uçuş zamanı olan Temmuz - Ağustos döneminde, örneğin Yaylalar’dan Olgunlar’a giden toprak yolda yürürseniz, yol etrafındaki çamur ve göletlerde yığınlar halinde kelebek görebilirsiniz. Mevsimin başlarında çoğunlukla fritillariler ve bakırlarla birlikte mavileri ve beyazları, sonlarına doğru Apollo Kelebeği (parnassius Apollo) gibi diğer türleri izleyebilirsiniz. Çoruh Nehri Havzası’nda en yaygın türler arasında Siyah Damarlı Beyaz (aporia crataegi), Gümüş Çivili Mavi (plebeius argus), Idas Mavisi (polyommatus idas), Büyük Anadolu Mavisi (polyommatus aedon), Meleager Mavisi (polyom - matus daphnis), Ripart’ın Düzensiz Mavisi (polyom - matus Çoruh Vadisi

53


ripartii), Yaygın Mavi (polyommatus icarus), Damon Mavisi (polyommatus damon), Pembe Noktalı Bakır (lycaena alciphron), İsli Bakır (lycaena tityrus), Yüksek Kahverengi Fritillari (argynnis aglaja), Kafkas Benekli Fritillari (melitaea interrupta), Çalılık Fritillarisi (melitaea athalia), Bataklık Fritillarisi (euphydryas aurinia) ve Scotch Argus (erebia aethiops) yer alır. Çok büyük, görkemli ve büyüleyici olması nedeniyle görülmesi kolay olan Parnassius Apollo da göreceli olarak yaygındır. Endemik Türler Türkiye‘ye özgü kelebek türlerinin bazılarının bulunması oldukça kolaydır. Türk Mavisi (polyommatus turcicus), yüksek irtifalı dağlarda yaşayan bir türdür ve Temmuzun ortasından Ağustosun başına kadar yaylalarda kolaylıkla bulunabilir. Merhaba Mavisi (p.merhaba) ve Hoopfer Mavisi (p.hoppferi) Çoruh Nehri boyunca kolayca ulaşılabilir olan kelebek alanlarında (özellikle Yusufeli’nde) Temmuz’dan Ağustos’un ortasına kadar gözlenebilir. Nadir Kafkas Apollo’su (parnassius nordmanii) seyrek olarak kaydedilir. 3 bin metreden daha yüksek rakımlarda yaşayan bu tür, bu alanda görülebilir. Böcek ve bitki ilaçlarının kullanıldığı diğer bölgelerde türleri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan kelebekleri; ilaç kullanılmaması sayesinde Çoruh Vadisi’nde görmek mümkündür. Bazı türlerin bölgede görülmesinin başka nedenleri de olabilir. Çoruh Havzası’nın sahip olduğu mikro - iklim özellikleri ya da bazı türlere besin olan bitkilerin yine sadece bu bölgede bulunması, bu nedenler arasında sayılabilir. Bir diğer neden, karıncalarla ilgili olabilir. Bazı mavilerin karıncalarla özel simbiyotik ilişkileri bulunur. Geniş Mavi kelebek sadece, yer altındaki yuvalarına tırtıl taşıyan bir karınca türünün bulunduğu kuru, kısa (sıyrık) çayır alanlarında bulunabiliyor. 54

Çoruh Vadisi


Özel bir kelebek bulmak için alan hakkında yerel bilgiye sahip olmak da faydalı olur. Örneğin Eros Mavisi (polyommatus eros), sadece Yaylalar Köyü yakınındaki bir yerde bulunur. Avrupa Kırmızı Listesi‘nde tehdit veya tehlike altında olarak gösterilen bazı türler Türkiye’de şaşırtıcı derecede bol bulunur. Örneğin Altı Yeşilli Mavi (glaucopsyche alexis), Himalaya Mavi Kelebeği (pseudophilotes vicrama) ve Bataklık Fritillarisi. Alan çok geniş ve iyi belgelenmemiş olduğundan (özellikle en yüksek uçuş dönemi dışında), bölgedeki kelebek çalışmaları, bazı nadir türlerin bile gerçekte sanılandan çok daha yaygın ve bulunabilir olduğunu gösterir. Kara Mavi (scolitantides orion), Avrupa ve Türkiye’de çok nadir bulunur ve tehlike altındadır. Ancak Haziran 2008’de, bir ayı izleyicisi Sarıgöl etrafında bir çok koloni ve bireysel hayvan keşfetmiş ve fotoğraflamıştır. Aynı zamanda doğru zamanda doğru yerde olmak kelebek heveslileri için şanslı anlar olabilir. 1999 yılında bir Dağ Yalancı Cadısı (psuedochazara gruensis) Türkiye’de ilk kez, Kaçkar Dağları’nın eteklerinde, 2.400 metre yükseklikte görüldü. Pratik Bilgiler Bölgede ağ ile kelebek yakalamak yasaktır. Ahmet Baytaş’ın fotoğraflarını ve yakın plan çekimlerini içeren ‘Türkiye’nin Kelebekleri’ kitabını referans olarak kullanarak, birçok kelebeği tanıyabilirsiniz. Bazı mavilerin (arka kanadı üzerinde şeritleri olan bir grup) tanınması zordur. Gıda sağlayan bitkiler konusunda botanik bilgisinin büyük ölçüde faydası olur. DATUR, Çoruh Vadisi’nin kelebek zenginliği konusunda ayrı bir envanter çalışması yapmamış, nazik ilgi ve izinleri ile, kelebek odaklı turizm tanıtma çalışmalarında Prof. Dr. Ahmet Baytaş’ın kitap ve fotoğraflarını kullanmıştır. Çoruh Vadisi

55


56

Çoruh Vadisi


Narman Peri Bacaları

Erzurum’un Narman İlçesi’ne 7 km uzaklıkta bulunan bu tabiat harikası, binlerce yıl boyunca rüzgâr ve yağmurun kırmızı renkteki kumlu toprağı aşındırması sonucunda oluşmuştur. 6.300 hektarlık ‘Yukarı Narman Havzası’nın yaklaşık olarak 1.500 hektarlık bölümünü kaplayan Narman Peri Bacaları, öncelikle ana materyalin su erozyonundan dolayı aşınması sonucu ortaya çıkmıştır. Ortaya çıkan oyuntular üzerinde olağanüstü şekil ve desenlerin oluştuğu bu bölge, beş vadiden oluşmaktadır. Vadileri oluşturan yüksekliklerde, neojen (üst miyosen) kumtaşı, çakıltaşı ve miltaşı tabakaları açık bir şekilde görülmektedir. Kırmızı renkteki miltaşı ve kiltaşı tabakaları, sıcak iklim şartlarında çökelen eveporit tortillar lateritleri andırmaktadır. Tortullardaki kırmız renk, demirin Fe2O3 şeklinde oksitlenmesinden ileri gelmektedir. DATUR, Narman Peri Bacalarını da içine alan bir jeopark oluşturma projesinin ön çalışmalarına katılım yoluyla destek sağlamıştır.

Çoruh Vadisi

57



Tortum Gölü ve Şelalesi

Tortum Gölü ve Şelalesi, Türkiye’nin özellikle de Çoruh Vadisi’nin en görkemli doğal hazinelerindendir. Gölü oluşturan toprak kaymasının 15. y.y.’da gerçekleştiğine dair görüşler vardır. Göl, Tortum Çayı’nın aktığı Tortum Vadisi’ni kapatan büyük bir toprak kayması sonucu oluşmuştur. Toprak kayması 8 km uzunluğunda ve 1 km genişliğindeki gizemli Tortum Gölü’nü ortaya çıkarmıştır. Göl, en derin noktasında 85metre derinliğindedir. Gölü oluşturan heyelan sonucunda ırmak yatağının değişmesi ile gölün kuzey ucunda oluşan Şelale 24 metre genişliğinde ve 48 metre yüksekliğindedir. 1960 yılında Tortum Hidroelektrik Santrali’nin devreye girmesi ile su gölden kanallarla alınmakta ve türbinlere verilmektedir. Bu nedenle şelalenin en coşkun akışına, göldeki su düzeyinin en yüksek olduğu Mayıs ve Haziran aylarında ulaşmaktadır. Bu ayların dışında, hidroelektrik santral işletmesince, şelaleden saniyede 3 metreküp su akışına izin verilmektedir. Tortum Gölü’nün doğu ve batı kesimlerinde peribacası oluşumlarına rastlanmaktadır. Gölün batı yakasını izleyen Erzurum-Artvin karayolu, önemli manzara yollarından biridir. Son dönemlerde, köylerden kentlere göçün de etkisiyle, orman alanları üzerindeki baskı azaldığından, gölü çevreleyen tepelerde orman varlığı geri gelmektedir. DATUR, Tortum Şelalesi ve Çevresi’nin peyzaj mimari projesinin yapılması ve turizme katkısının artırılmasını hedefleyen ve Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı(KUDAKA) tarafından desteklenen bir projenin hazırlanmasına yardımcı olmuştur. Proje tamamlanmış olup, kaynak bulunması halinde uygulamaya konulacaktır. DATUR tarafından gerçekleştirilen uygulamalı eğitim ve doğa etkinlikleri ile, Tortum Gölü’nün göl kanosu, yüzme ve optimist yelken sporlarının yapıldığı bir turizm alanı haline getirilmesine çalışılmaktadır. Çoruh Vadisi

59


60

Çoruh Vadisi


Tortum Şelalesi Yediğöller

Tortum Gölü’nü oluşturan heyelan alanının hemen altında bulunan Ulubağ Köyü’nün bir mahallesidir. Yıkıklar’ın (Yedigöller) denizden ortalama yüksekliği 800 metredir. Tortum Gölünden sızan suların oluşturduğu küçük göller, güzel mesire alanları oluşturmaktadır. Göllerin kenarında, piknik alanları, yeme-içme ve konaklama tesisi vardır. Göllerinin kenarlarındaki bağ ve bahçelerde çeşitli meyveler yetiştirilmektedir.

Çoruh Vadisi

61



Yerel Yiyecekler ve Bölgeye Özgü Ürünler

Çoruh Vadisi, Türkiye’de yerel bitki ve hayvan çeşitlerinin iyi bir şekilde korunduğu ve halen geleneksel üretim yöntemlerinin kullanıldığı birkaç bölgeden biridir. Hayvanlar, bahar mevsimi başlarından itibaren yüksek platolardaki mera ve yaylalara taşınır. Sonbahar mevsiminin sonuna kadar, bu alanlardaki otlaklarda beslenirler. Kış aylarında ise, üretim fazlası meyve ve sebze ile (kurutulmuş bozulmuş elma, fasulye sapları ve yabani bitkiler) ve tamamen doğal yöntemlerle yetiştirilen yem bitkileri ile beslenirler. Çiftçiler, yüksek kalitede süt ve süt ürünleri elde ederler. Ayrıca, bölgede yetiştirilen hayvanların etleri, tamamen doğal olarak beslendiklerinden çok lezzetlidir. Zamanla tüm Türkiye’de tanınan cağ kebabı, ilk olarak Çoruh Vadisinde yetiştirilen kuzu ve genç koyun etinden yapılmıştır. Derin vadilerin nispeten yüksek ve daha geniş bölümlerindeki tarlalarda, mısır, yeşil ve kuru fasulye, buğday ve patates, vadi tabanlarında kilometrelerce uzanan daha küçük bahçelerde domates, yeşil soğan, sarımsak, salatalık ve yeşillik yetiştirilir. Tüm mevcut sulanabilir ve düz araziler, ev tüketimi veya yerel pazarlar için Erzurum’a ve çevredeki il ve ilçe merkezlerine gönderilmek üzere sebze ve meyve yetiştirmek için kullanılmaktadır. Yerel gıda üretimi, Çoruh Vadisinin ortak ve en iyi tanınmış özelliklerindendir. Yerel ürünlerin satıldığı pazarlar, çok keyiflidir. Yörede yetiştirilen başlıca meyveler arasında, dut, ceviz, elma, armut, ayva, erik, üzüm, kaysı, şeftali, kiraz ve vişne ön plana çıkmaktadır. Meyve bahçeleri, nispeten küçük ve dağınıktır. Ayrıca son yıllarda miras yoluyla aşırı küçük parçalara bölünmüş olmaları ve dışa göç nedeniyle işgücünün azalması nedeniyle pazara yönelik üretim büyük ölçüde düşmüştür. Buna karşılık örtü altı sebze yetiştiriciliği, Türkiye Kalkınma Vakfı’nın özellikle Uzundere ve köylerinde yürüttüğü çalışmaların da etkisi ile son yıllarda büyük gelişme kaydetmiştir. Ayrıca, Yusufeli tarafında vadinin tabanında bulunan ve Akdeniz ikliminin hâkim olduğu arazilerde, geleneksel yöntemlerle, özel doğal aromaya sahip zeytin, nar ve pirinç de yetiştirilmektedir. Çeltik tarlaları halen mandalar ile sürülmektedir. Yerel olarak imal edilen zeytinyağı uluslararası yarışmalarda ödül kazanmıştır. Arıcılık Çoruh Vadisinin neredeyse tamamında, ama özellikle çiçeklerle kaplı yüksek plato bölümlerinde önemli bir tarımsal faaliyet olarak dikkat çeker. En kaliteli ve bol üretim için kovanlar çiçekleri takip ederek kışın saklandığı vadi tabanlarından dağların tepelerine doğru taşınır. Bölgenin sahip olduğu biyolojik çeşitlilik, kaliteli bal üretiminin başlıca nedenidir. Yüksek yaylaların üzerinde bulunan dağlardaki göllerde ve Kaçkar ve Mescit sıradağlarından akıp ana vadilere inen neredeyse tüm akarsularda kırmızı benekli alabalıklar ve diğer tatlı su balıkları bulunur. Yakın zamanlara kadar, aşırı ve yanlış avlanma sonucu azalmış olan bu değerli su varlıkları, son zamanlarda gelişmeye başlayan doğa bilinci ile yeniden toparlanmaya başlamıştır. Buna rağmen yer yer yanlış avlanma devam etmektedir. Çoruh Vadisi

63


Nar

Yabani Meyveler Çoruh Vadisi, Türkiye’de yerel bitki ve hayvan çeşitlerinin iyi bir şekilde korYenebilir yabani bitkiler, kuru arazilerde yetiştiği için, bunların tadı, taşıdığı mineraller ve kokuları, tarım yoluyla yetiştirilen meyvelere göre daha yoğundur. Yabani meyveler erozyon alanlarında ve özellikle de normal meyve ağaçları için fazla rüzgârlı olan alanlarda bolca bulunur. Bu bitkiler kuşları ve böcekleri de içeren ekosistem için ev sahipliği yaparlar. Bazı yabani ağaçlar arazi sahibi ailelerin malıdır. Ceviz veya elma toplarken Barhal’daki köy kadınları, bazen yakındaki ağaçlarda meyve yiyen ayıları görür. Yerel meyveler taze veya kurutulmuş olarak (reçellerde, şerbetlerde, marmelatlarda) veya pestil ve köme (cevizli sucuk) yapımı için kullanılır. Aynı zamanda bu meyveler birçok farklı hastalığın tedavisinde doğal ilaç olarak da kullanılır. 17 farklı tür tespit edilmiştir. Bunların önemlileri, aşağıda sıralanmıştır: Karadut Bölgenin birçok yerinde bu büyük ağacın birçok yaşlı örneğini bulmak mümkündür. Lezzetli sulu meyvesi, Temmuz ayının sonunda toplanır ve taze olarak içilir veya şerbet, reçel ya da pekmez olarak tüketilir. Yabani çilek, ahududu ve böğürtlen meyveleri, ormanların yakınlarında ve içlerinde veya yol kenarlarında nemli eğimlerde yetişir. Ağustosun başlarında toplanır ve taze olarak veya reçel şeklinde tüketilir. 64

Çoruh Vadisi


Kuşburnu Eylül ayında toplanır. Marmelat yapmak için kullanılır, aynı zamanda enfeksiyonlar ve soğuk algınlığına karşı bir tıbbi bitki çayı olarak kullanılır. Alıç Bölgede yetişen, biri endemik olmak üzere dört alıç türü bulunur. Bunlar genellikle kalp rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılır. Yabani Kiraz Bu meyve büyük ağaçlarda yetişir ve kırmızı veya siyah meyve şeklinde bulunur. Bölgenin hemen her yerinde görülmekle birlikte, İspir yakınındaki Salaçur ve Uzundere yakınındaki Uzunkavak’ta çokça bulunur. Meyvesi, Temmuz veya Ağustosta toplanmakta, kabızlık ve idrar yolları sorunları için taze olarak kullanılmaktadır. Yaban Armudu Bu meyve uzun, koyu renk ağaçlarda yetişir (genellikle banda veya ahlat adı verilir) ve Çoruh Vadisi’nin birçok yerinde bolca bulunur. Yaban elması daha az bulunur. Her ikisi de Eylül ayında toplanır ve kış gıdası olarak kullanılmak üzere kurutulur. Tıbbi amaçla kullanılan daha küçük bitkiler arasında yer iğdesi (ağrı kesici olarak ve yaralar için kullanılır) ve diken üzümü (şerbet veya çorba olarak ve soğuk algınlığı için kullanılır) yer alır. Laz kirazı ağacı, sadece Uzundere ve İspir’de (yerel adı mehlem) bulunur. Çekirdekleri, teneffüs zorlukları ve şeker hastalığı için kullanılır. DATUR, Çoruh Vadisi’nin yabani meyve zenginliği konusunda envanter çalışmaları yapmış ve bu çalışmaların sonuçları hedef kitlelerle ilgili forumlarda paylaşılmış ve tanıtım materyallerinde kullanılmıştır. Yabani meyve envanteri için bkz. www.coruhvadisi.com Çoruh Vadisi

65


Şalgam Dolması

Çoruh Vadisi Yemekleri Bu olağanüstü coğrafyada, beraberinde eşsiz bir gastronomi kültürünün gelişmesine yol açmıştır. Yemek kültürünün gelişmesine hizmet eden başlıca faktörler kısaca şu şekilde sıralanabilir: • İlçeyi çevreleyen platolarda tamamen doğal ortamlarda yetişen bitkilerle beslenen hayvanlardan elde edilen süt, tereyağı, peynir ve et ürünlerinin yemek yapımında ve çeşitli gıda maddelerinin hazırlanmasında yoğun biçimde kullanılması, • Vadi tabanlarında yer alan bağ ve bahçelerde yetiştirilen ve birçoğu bölgeye özel türlerden oluşan doğal meyve ve sebzelerin hem taze hem de saklanmış biçimlerinden yemek yapımında ve çeşitli gıdaların hazırlanmasında kullanılması geleneğinin olması, • Çoruh vadisinin genişlik olarak küçük bir mesafeyi kapsayacak şekilde 3000 metre ile 1000 metre yükseltileri arasında değişen topoğrafik yapısından kaynaklanan flora zenginliğinin sunduğu doğal bitki türlerinin yemeklerde ana malzeme ve tatlandırıcı olarak kullanılması, • Son olarak, yörede tarih boyunca hüküm sürmüş uygarlıkların her birinin kendi özgün mutfağının zengin bir yöresel yemek kültürünün oluşmasına katkı sağlaması. Çoruh vadisi mutfağı, birbirine zıtmış gibi görülen tatlı, tuzlu ve ekşili tatları başarıyla bir araya getiren ve damak tadı gelişmiş olanlara farklı tatlar sunmayı başarabilen bir mutfaktır. 66

Çoruh Vadisi


Hasuta

Çoruh vadisi mutfağı, birbirine zıtmış gibi görülen tatlı, tuzlu ve ekşili tatları başarıyla bir araya getiren ve damak tadı gelişmiş olanlara farklı tatlar sunmayı başarabilen bir mutfaktır. Tam buğday unu, tereyağı ve peynir, Çoruh vadisi mutfağının vazgeçilmezleridir. Hemen her tencere yemeğinde ve hamur işinde tereyağı kullanılmakta ve bu özgün mutfak, işlenmiş gıda maddelerini kullanan modern mutfaklara kafa tutmaktadır. Yörede bol miktarda yetiştirilen meyveler, birçok yemek ve tatlının ana yapım malzemesini oluşturmaktadır. Başta dut, kayısı, elma, ayva, armut, erik ve ceviz olmak üzere neredeyse bütün meyveler, yemek yapımında kullanılmakta, kimi zaman hamur işleri ile kimi zaman et ile uyumlu birliktelikler oluşturmaktadır. Bu noktada mucizevi iki üründen söz etmek gerekir. Dut ve ceviz. Bu iki ürün de, yörenin hemen her mahalle ve köyünde bolca bulunmaktadır. Dut, her yıl ürün getiren, en olumsuz hava koşullarından bile en az etkilenen, zararlı mücadelesi gerektirmeyen bir meyvedir. Mucizevi özelliklerine ek olarak kurutularak ve pekmezi yapılarak saklanmaya elverişli bir ürün olması nedeniyle, Çoruh vadisi mutfağının bir vazgeçilmezi olmaktadır. Ceviz ise, birçok aile için Pazar değeri olan bir ürün olduğu gibi, birçok yemek ve tatlının yapımında kullanılmaktadır. Çoruh vadisi mutfağının özgünlüğünde, cömert doğasının sunduğu doğal bitkilerin de payı oldukça büyüktür. Baharın ilk günlerinden itibaren, önce vadi tabanlarında sonra giderek daha yüksek alanlarda boy göstermeye başlayan onlarca bitki, en doğal halleriyle yemek yapımında kullanılmaktadır. Bunların bir kısmı, kurutularak veya salamura yapılarak saklanmakta ve uzun kış mevsimi boyunca tüketilmektedir. Çoruh Vadisi

67


68

Çoruh Vadisi


Erik Kaysefesi

Çorbalar: Ayran aşı, Kesme çorba ve Tutmaç çorbası. Et yemekleri: Cağ Kebabı, Ekşili yaprak dolması, Şalgam dolması. Sebze Yemekleri: Ayva yahnisi, Çortutu pancarı, Kızamık aşı, Çiriş, Fasulye paçası, Lor dolması. Hamur işleri: Siron (Silor), Makarlama, Hıngel aşı, Su böreği. Tatlılar: Kaysefe tatlıları (Elma, dut, kaysı ve erikten), Pestil kayganası, Ceviz helvası, Hasuta. Çerezlikler: Dut pestili, Dut pekmezi, İncir döğmesi (dut ve cevizden), Cevizli sucuk (Küme). Yöreye özgü içecekler: Kızılcık şurubu, Erik şurubu, Kuşburnu şurubu. DATUR projesi geleneksel tarifleri ve yöntemleri korumayı, çiftçiler ve üreticiler için pazarlama fırsatları sunmayı amaçlıyor. Bu amaçla, Uzundere İlçesi’nde yerel yemekler ve gıda ürünleri odaklı uygulamalı gastronomi eğitimleri gerçekleştirilmiş, yemek yarışma ve gastronomi festivalleri düzenlenmiştir. DATUR, Çoruh Vadisi’nin geleneksel mutfak kültürünün yaşatılmasına katkı olmak üzere, bir envanter çalışması yapmış ve bu konuda bir kitap yayınlamıştır. Ayrıntılı bilgi için bkz. www.coruhvadisi.com

Çoruh Vadisi

69



Festivaller

İlkbaharın sonundan sonbahar ortalarına kadar, farklı tarihlerde ilçe merkezlerinde ve bazı yaylalarda festivaller düzenlenmektedir. Bu festivaller yörede yaşayanlar için olduğu kadar, başka yerlere göç etmiş yöre halkı için de akraba ve dostlarla birlikte olma fırsatı oluşturuyor. Festivallerde, başta güreş olmak üzere geleneksel spor müsabakaları gerçekleştirilmekte, halk dansları (folklor) ve çeşitli kutlamalarla yaylalar ve mezralar şenlik alanlarına dönüşmektedir. Bölgede en yaygın spor faaliyeti olan karakucak güreşlerine yediden yetmişe lisanslı - lisanssız sporcular katılırlar. Çocuklarının ve gençlerinin bu müsabakalarda dereceye girmesi, aileleri ve dostları için büyük bir onur kaynağıdır. Uzundere Festivali, Çamlıyamaç(Armutlu) Festivali, Sapaca(Puşulu) Festivali ve Yusufeli-Kılıçkaya Aros Festivali, güreş karşılaşmalarına ev sahipliği yapan yerel festivallerdir. İspir’de Çamlıkaya, Moryayla, Yusufeli Yaylalar(Hevek), Uzundere Balıklı festivalleri de kayda değerdir. Bir başka spor faaliyeti olan boğa güreşi de önemli festivallerin başlıca etkinliğidir. Bu müsabakalarda, sahiplerince son derece bakımlı ve güçlü bir şekilde yetiştirilmiş olan boğalar, birbirlerine güç geçirmek için boynuzları ile güreşirler. Eşit koşullarda, yaşam ve sakatlanma tehlikesi olmayan boğalar arası güreş, hiç kuşkusuz, bilinen boğa güreşlerinden çok daha insancıldır. Boğa güreşleri daha çok Artvin ilçelerinde, özellikle de Yusufeli’nde düzenlenmektedir. Bölgenin kuzeyine doğru gidildikçe, en popüler geleneksel dans olarak horon görülür. Karmaşık ayak hareketlerini içeren bu halk dansı, son derece enerjik bir halk oyunudur. Horon, davul, zurna ve akordiyonla(bazı yörelerde tulumla) çalınan müzik eşliğinde oynanır. Festivaller genellikle, yaz sonlarında ve hafta sonlarında gerçekleştirilir. İnsanlar genellikle festival alanı etrafında kamp kurar, mangalda pişirilmiş etleri ve yerel tatlıları yerler. Festivallere dışarıdan katılan ziyaretçiler, her zaman hoş karşılanır. Bu festivallerle ilgili olarak çeşitli web sitelerinden bilgi temin edilebilir. Çoruh Vadisi

71



Doga Sporlar


74

Çoruh Vadisi


Rafting ve Kano

Çoruh Nehri, dünyanın rafting için en uygun 10 nehri arasında kabul edilmekle beraber, son yıllarda gerçekleştirilen ve bir kısmı halen devam eden baraj inşaatlarından dolayı bu özelliğini önemli ölçüde kaybetmiştir. Kaçkar Dağları’nda eriyen karlarla beslenen Çoruh, bazen muhteşem kanyonların ve dar vadilerin, bazen orkideler ve küçük çeltik tarlalarının içinden geçer, eski antik kale kalıntılarının ve dağların manzarasını sunar. 1993 yılında, 4. Dünya Su Sporları Şampiyonası’na ev sahipliği yapan Çoruh Irmağı 2005 ve 2007 yıllarında da uluslararası kano şampiyonalarıyla adını duyurdu. Halen Mayıs ayında, Bayburt ile İspir arasında ve Tortum ilçesi sınırları içinde kalan Pehlivanlı beldesi ile Tortum Gölü arasında, Haziran ayı içinde de Yusufeli İlçesi Köprügören köyü ile Yusufeli İlçe Merkezi arasında ve Barhal Çayı üzerinde Sarıgöl köyü ile Yusufeli Merkez arasında rafting yapılabilmektedir. Ayrıca, Köprügören-Yusufeli parkurunda Temmuz ve Ağustos aylarında da baraj kapaklarının kaldırıldığı zamanlarda rafting için yeterli su bulunmaktadır. Bu parkurların dışında kalan alanların büyük bölümü su tutma havzası ve inşaat alanı halindedir. Rafting yapılabilen parkurların tamamına yakını, akarsu kanosu amacıyla kullanılabilir. DATUR, Çoruh Vadisi’nde rafting sporunun gelişmesi için, uygulamalı eğitim programları düzenlemiş, Bölge’de doğa spor kulüplerinin oluşmasına katkı sağlamış ve bunlara malzeme ve yarışma organizasyonu desteği sağlamıştır. Ayrıca, DATUR’un çabalarıyla, son yıllarda Tortum Gölü’nde göl kanosu ve yelken sporları da yapılmaya başlanmıştır. Tortum Gölü, yakın zamanda su sporlarının yapıldığı bir turizm cazibe alanı olmaya adaydır. Çoruh Vadisi

75




Dağ Bisikleti ve Bisiklet Rotaları

Çoruh ve Tortum vadilerinin eğimleri dik olduğundan bu bölgede bisiklet sürmek kolay değildir. Ancak Çoruh ve Tortum vadilerini kesen çok sayıda küçük vadi ve bu vadilerin dağlara doğru genişleyen bölümlerinde yer alan geniş plato alanları, dağ bisikleti sporu için son derece ideal rotaları oluşturur. Toprak yollar üzerinde etkileyici inişler vardır, ancak bunların üstesinden gelebilmek için öncelikle sırtlara ulaşmalısınız! Bölgedeki toprak ve asfalt yollar ile etkin yerel minibüs ağı, dağ bisikleti sporunu zevkli bir faaliyet haline getirir. Merkezler ve Rotalar Çoruh’a doğru sert bir inişi ve Bahçeli ve Öğdem tarafında kuzeye doğru iyi bir rotası olduğu için Yusufeli çok güzel bir üstür. Bu rota üzerinde jiplere de rastlayabilirsiniz. Yusufeli’nin güneyindeki Kılıçkaya Beldesi etrafında çok sayıda bisiklet rotası bulunur. Kaçkar’a doğru etkileyici manzaraların olduğu birçok yüksek yol bulunur. Bu ağdan bazı dik inişler Tortum Gölü’ne gider (Öşkvank veya Gölbaşı yakınında) fakat önce frenlerinizi test etmenizi öneririz! Uzundere’den Yusufeli istikametine doğru giderken anayolu sağlı – sollu kesen tüm küçük vadiler, dağ bisikleti için ideal rotalar sunar. Bu vadiler Sapaca, Dikyar, Kirazlı, Çamlıyamaç ve Cevizli köylerini barındırır. Bu rotaların uzunluğu 10-25 kilometre civarındadır. İspir Çamlıkaya, 2.500 metreden fazla yüksekliğiyle, orta Çoruh’un kuzeyindeki rotalar için iyi bir üs olarak dikkat çeker. Kuzeye doğru olan yaylalar daha nemli ve daha yeşil olmakla birlikte konaklama yerleri daha çok köylerde bulunur. İspir’den Rize’ye doğru güzel bir sürüş yolu bulunur ve ilçe içinden hoş bir dönemeçle geçer. Tortum Uzunkavak’ta, Çoruh Irmağı ve Tortum Çayları arasında, 78

Çoruh Vadisi


Mescit Dağları’nın hemen kuzeyinde kamp yapılabilir. Uzundere’den yapılacak uzun bir tırmanıştan sonra, göller arasındaki dağlar üzerinde yüksek ve dalgalı bir rotaya ulaşılır. Bu rotalar genellikle orman yolları üzerinde bulunur. Bazıları derin erozyona uğramıştır ve geçilmesi zor olabilir. Kaçkar’ın üzerinde kuzeye uzanan katır yolları da bulunur. Ancak günün bir kısmında bisikletinizi taşımak zorunda kalabilirsiniz. En düz rotalar genellikle yüksek olanlardır, ancak bunlar aynı zamanda en taşlı olanlardır. Yüksek rotaların bir kısmında, konaklama olanağı yoktur. Bu yüzden konaklama olanağı bulmak ya da kamp yapmak için daha alt yüksekliklere dönmek gerekebilir. Pratik Bilgiler Bisiklet rotalarının önemli bir bölümünü bu kitabın eki olarak sunulan haritada toplu olarak görebilirsiniz. Ayrıca, kitap içinde her bir rota için daha ayrıntılı haritalar verilmiştir. www.coruhvadisi.com’da bazı rotalar için daha fazla GPS noktası verilmektedir. Rehberler ve konaklama konusunda daha fazla bilgi için siteye e-posta gönderebilirsiniz. Bisikletinizin taşınması Çoğu uluslararası havayolu bisiklet taşır. Yerel otobüs şirketleri bisikleti otobüsün çatısına bağlamanız koşuluyla kabul edecektir. Bu amaçla bolca kayış ve perlon getirmenizde fayda vardır. Yaz aylarında plato yüksekliklerine ulaşmada, köy ve mezralara servis yapan yerel minibüsçüler size yardımcı olacaktır. Bölgeye bisikletsiz de gelinebilir. Uzundere Belediyesi’nin bir alt birimi olan Uzundere Gençlik Merkezi (İlçe girişindeki hastanenin yanında) size çok uygun koşullarda dağ bisikleti, dürbünler, kamp malzemeleri ve rafting malzemeleri sağlayacaktır. Ne zaman gidilmelidir? Sezon Mayıs ayında başlar ve Temmuzun ortasına kadar devam eder. Vadiler Ağustos ayında sıcak olabilir, ancak Eylül ve Ekim ayları bölgede bisiklet sürmek için en iyi zamandır. DATUR ve Çoruh Vadisi’nde Dağ Bisikleti DATUR, Çoruh Vadisi’nde dağ bisikleti odaklı turizmin gelişmesi için, yerel düzeyde bir çok farkındalık geliştirme çalışması ve eğitim programları düzenlemiş, yerel dernek ve kulüpler düzeyinde kapasite geliştirme çalışmaları yürütmüş ve malzeme desteği sağlamıştır. Çoruh Vadisi

79


Çoruh Vadisi Bisiklet Rotaları: 376 km Erzurum’un Tortum, Uzundere ve İspir ilçeleri ile Artvin’in Yusufeli İlçesi’nin sınırlarından geçerek, birbirini takip eden parkurlardan oluşan Çoruh Vadisi Bisiklet Rotası, 376 km sürerek başladığı yerde sona eriyor. Bu bisiklet rotası, Kaçkar Dağları’nın Çoruh Vadisi’ni gören parkurlarından oluşuyor. Yolun tamamı Çoruh Vadisi Havzası içerisinde bulunuyor. Parkurları oluştururken bölgenin doğal değerlerini, yayla yollarını dikkate aldık. Yol boyunca hemen hemen her yerde içilebilir su kaynağı bulunuyor. Bu rotanın en ideal geçiş dönemi Mayıs - Ekim ayları arasındadır. Rotanın tabelaları yerleşim alanlarına göre belirlendi. Kendi performansınız doğrultusunda, işaretleri takip ederek yol alabilir, istediğiniz yerlerde molalar verebilirsiniz. Pehlivanlı - Serdarlı: 30 Km Pehlivanlı yol ayrımından başlayan rotamız öncelikle asfalt şeklinde ilerlemektedir. 4 km sonra Meryemana’ya atfedilmiş Hahuli(Haho) Manastırı’nı ziyaret edebiliriz. Hahuli Manastırı (Taş Cami), Bağbaşı Beldesi sınırları içerisinde bulunmaktadır. Bağbaşı merkezinden yaklaşık 600 metre yukarıda bulunan caminin içerisinde fresk yoktur. Fakat bahçesi ve dış duvarları özelliklerini yitirmediği için duvar süsleri ve işlemeler dikkat çekmektedir. Camiyi gezdikten sonra ana yola geri dönüyoruz. Ve yukarıya Serdarlı Beldesi’ne doğru gidiyoruz. Bu vadide kendine özgü havasıyla 3 belde bulunmaktadır. Başta Pehlivanlı (Vıhik) sonra Bağbaşı (Haho) en son Serdarlı Beldesi ve yol İspir’e doğru devam etmektedir. Biz dere boyundan ilerlerken yol biraz zigzag 80

Çoruh Vadisi


yapmaya başladığında ve eğim arttığında Serdarlı Beldesi’ne varmış oluyoruz. Uygun bir alanda kamp yapabilirsiniz. Pehlivanlı N 40° 29’ 622” E 41° 30’ 215” 1.160 m. Serdarlı N 40° 28’ 367” E 41° 18’ 852” 1.671 m. Serdarlı - Uzunkavak Köyü (Yaylası) - Yedigöller: 17 Km Serdarlı merkezden başlayan yolculuğumuz İspir’e doğru giderken yol sola Uzunkavak Köyü diye ayrılacak. Uzunkavak Köyü’nden yukarı doğru hiçbir yere sapmadan devam ediyoruz. Köy merkezinde asfalt bitecek ve toprak yol başlayacak. Eğimin biraz daha arttığı bu yolda biraz yükseldikçe manzara daha da artacak. Ve yol bizi dağın tepesinde bulunan Uzunkavak Köyü’nün yaylasına (Verinkıh) götürecek. Yaylaya vardığımızda meydanda bir çeşme ve hemen üzerinde yaylanın en büyük binası olan camiyi göreceğiz. Bu cami aynı zamanda misafirhane olarak kullanılmaktadır. Bu yaylada yaz aylarında sebze ve meyve satan satıcıları görebilme imkânımız var. Peynir ve yağ olarak en kaliteli ürünleri yapan ve yerelde çok revaçta olan ürünler üreten bu yaylada yaylacılar sizlere yardımcı olabilirler. Varış saatine göre imkân varsa iki saat daha pedal basarak yaylanın yukarısından belli belirsiz bir araç iziyle yeşil ve engin bir düzlüğe çıkacaksınız. Rakım olarak bu yükseklikte ve bu genişlikte dünyanın nadir platolarından biri olan Mescit platosunda pedal basmaya doyamayacaksınız. Sizlere ilkbahar ve sonbahar aylarında yırtıcı kuşlar ve avları olan kör fareler eşlik edecek. Tamamen çayırlık olan parkur ara ara dere geçişleriyle sizlere uçma hissi verecek. Araç izleri arada bir iki üç iz olacak, çamurlu yolarda araçlar yan taraflarda iz sürdüklerinden bu alanda dikkat etmek gerekiyor. Hafif tırmanış olan rota genelde düze yakın gitmektedir. Yol bir sırtı aştıktan sonra iniş başlayacak. Ve ileride Urfa Siverek’ten gelen yaylacılarla buluşacaksınız. Bu yaylacılar 10 binin üzerinde koyun otlatmaktalar. Son 5 yıldır turistlere aşina olan bu yaylacılar sizlere yeme içme imkânı sağlayacaklardır. Üretilen peynir ve yoğurdun tadını hiçbir yerde bulamazsınız. Siverekli Hasan Bey sizleri konuk çadırında misafir edebilir: (0536) 381 4145 Telefon dağ tepesi düz olduğu için çekmeyecektir. Kendisine sesli mesaj veya yazılı mesaj bırakabilirseniz bir iki gün önceden sizleri iyi şekilde karşılayacaktır. Eğer ona ulaşamazsanız aileden iki oğlundan biri veya diğer yaylacılar sizlere yardımcı olacaklardır. Çadırları büyük Kızılay çadırlarından ve geniş 8 - 10 kişi rahat kalabiliyor ve yemek olarak 20 kişiye kadar oturabilme imkânı var. Telefona ne kadar önceden ulaşabilirseniz o kadar iyi olacaktır. Uzunkavak Köyü Yaylası N 40° 27’ 198” E 41° 13’ 038” (Cami), 2.560 m. Yedigöller Siverekli Hasan Çadırı N 40° 24’ 332” E 41° 11’ 340” 2.753 m.

Çoruh Vadisi

81




Tortum Yedigöller - Uzunkavak Yaylası ve Köyü - İspir Yol Ayrımı Devedağı Geçidi ve Devedağı Köyü: 35 km Sabah kahvaltı sonrası araç izleriyle Yedigöller’e bisiklet ile çıkabilirsiniz. İsterseniz yaya da çıkabilirsiniz. Eski buzul yatağı olan bu plato, buzul zamanından kalma göller ile sizlere muhteşem görüntü verecektir. Göl kenarında kampı pek önermiyoruz. Eğer kendi çadırınız varsa en yukarıdaki Balıklıgöl kenarında çadır kurabilme imkânınız var. Fakat rakım olarak yüksek olduğu için geceleri oldukça soğuk ve nemli olacaktır. Göller 2.800 metre rakımdadır. Göllerden sonra geri dönüyoruz. Araç iziyle muhteşem bir uçuş hissi veren bir şekilde İspir Yolu’na iniyoruz. Bir müddet asfalt olan yol daha sonra toprak yol olacaktır. Tırmanışımız Deve Dağı Geçidinde son bulacaktır. Bu geçit, Mescit Sıradağları üzerinden Kaçkar Dağları’nı siluet olarak en iyi gören güzel geçittir. Geçitten sonra iniş başlayacak ve iniş sonunda yol ikiye ayrılacaktır. Devedağı Köyü’ne yolun sağından gider ve kısa bir süre sonra Devedağı köy merkezine ulaşabilirsiniz. Devedağı Köyü’nde market ve lojistik olarak hizmet veren Murat Bey var: (0442) 466 2223. Yemek ve çadır imkânı var. İleride yeni konaklama ve pansiyon imkânları da olacaktır. Sizler bu muhteşem coğrafyanın ilk gezginlerinden olacaksınız. Murat Bey’denyollar ve çevre hakkında bilgi alabilirsiniz. Geçitten sonra dağ yamaçları kuzeye baktığı için vahşi yaşam çok iyi durumdadır. Yabani hayvan gözlemi açısından oldukça iyi bir geçittir. Uzunkavak Köyü yaylasından platonun az üzerinden Ardıçlı Köyü’ne ileride yol bağlanabilir. Bu durumda rotamız, hiç geriye dönmeden ve aşağı rakımlara inmeden Ardıçlı Köyü’nün yaylasına bağlanabilir. Yol inşası şu an devam ediyor. İniş ve çıkışa gerek kalmayacağı için, bir gün içerisinde İspir merkeze 84

Çoruh Vadisi


gidilebilir. Ardıçlı Köyü Muhtarı İlhan Bey’den bilgi alınabilir. İlhan Bey konaklama veya günübirlik sizlere Ardıçlı Köyü’nde yardımcı olacaktır. Çadır imkânı mevcuttur. Ardıçlı yaylası en güzel manzaralara sahiptir. Yedigöller - Balıklıgöl N 40° 23’ 075” E 41° 10’ 315” 2.870 m. Uzunkavak Köyü Yaylası N 40° 27’ 198” E 41° 13’ 038” (Cami), 2.560 m. İspir - Uzunkavak yol ayrımı N 40° 28’ 898” E 41° 16’ 717” 1.711 m. Devedağı Geçidi N 40° 31’ 625” E 41° 16’ 316” 2.578 m. Devedağı Köyü N 40° 33’ 554” E 41° 16’ 179” 1.718 m. Ardıçlı Köyü Yaylası N 40° 32’ 213” E 41° 13’ 317” 2.089 m. Devedağı Köyü - Ardıçlı - İspir: 35 km Sabah, Devedağı Köyü üzerinden Araköy ve Ardıçlı yolunu takip ediyoruz. Zağos Düzü’nde yolun hemen altında çok güzel bir su kaynağı bulunur. Yol topraktır ama sonlara doğru asfalta dönüşerek, sizi İspir İlçe Merkezine götürecektir. Bu yol, kısmen orman içinden kısmen pastoral çayır alanlarından geçerken, sağınızda Kaçkar Dağları’nın muhteşem manzarasını gösteren rotalardan biridir. İspir merkezde Kaçkar Otel: (0544)819 26 51 (Ayhan Bey) kalınabilecek güzel ve temiz yerlerdendir. İdos Bungalov ve kamp olarak hizmet vermektedir: (0532) 662 02 93 (Orhan Bey). İdos, Rize yol ayrımından sola beton köprüden geçerek gidilir. Çoruh Nehri kıyısında orman içi güzel bir mekândır. Ev pansiyonu olarak Masans Pansiyon, Rize yoluna varmadan Gaziler Mahallesi’nde yola 500 metre uzaklıktaki villa tipi evle sizlere konaklama imkanı sunacaktır. (0533) 696 73 50. Bahçeye çadır kurma imkânı da var. Üstelik çok güzel meyve ve sebze üretmektedirler. Devedağı Köyü N 40° 33’ 554” E 41° 16’ 179” 1.718 m. Zağos Düzü N 40° 32’ 354” E 41° 13’ 438” 1.900 m. İspir Merkez (İdos) N 40° 27’ 234” E 40° 57’ 380” 1.197 m. İspir – Moryayla Köyü: 35 km Rize yol ayrımından Ovit Dağı’na doğru yaklaşık 23 km tırmandıktan sonra yolun sağında Moryayla Köyü tabelasını göreceğiz. Tırmanış asfalt bir yolla başlayacak. Daha sonra toprak yola geçeceğiz. Toprak yoldan yaklaşık 5 km sonra eğim azalacak ve kısa bir geçit tırmanışı ile inişe geçeceğiz. Yolumuz Moryayla köy merkezinde sonlanmaktadır. Bugün imkân bulabilenler için Yedigöller’e bisiklet ile çıkılabilir. Veya yaya da çıkılabilir. İyi düzeyde bisiklet binenler Yedigöller’de bisikleti omuzlarına alıp göller bölgesinden yaklaşık 4 km sırtta bisiklet indirerek Yedigöl Köyü’nden Çamlıkaya merkeze varabilirler. Fakat bu rota biraz zor olduğu için herkese tavsiye etmiyoruz. Bugün sırtta göl manzarasını izledikten sonra sizleri Moryayla Köyü’ne geri dönmeyi öneriyoruz. Toplamda 35 km olan günlük mesafemiz İspir ile Moryayla köy merkezi arasıdır. Göllere olan uzaklık köy merkezinden yaklaşık 8 km’dir. Gidiş - geliş 16 km tırmanış ve iniş gerektirir. Gölleri gören sırt yaklaşık 3.150 metredir. Köyden sonra 8.850 metre tırmanış gerektirir. Köy merkezinde iki odalı köy pansiyonu mevcuttur. Yemek imkânı da var. Çoruh Vadisi

85








Muhtar Hüseyin (0537) 785 15 73 eğer daha fazla oda gerekirse sizlere evlerini açabilirler. İspir Merkez (İdos) N 40° 27’ 234” E 40° 57’ 380” 1.200 m. Moryayla N 40° 36’ 108” E 40° 55’ 448” 2.300 m. (Köy Müzesi ve Pansiyonu) Moryayla Köyü - Düzköy - Çamlıkaya: 35 km Moryayla Köyü’nün Çoruh ana vadisinden gelen diğer yolu ile yokuş aşağı vadi tabanına iniyoruz. Vadi tabanından giden yol Düzköy’e varacaktır. Vadinin diğer tarafına köprü ile geçtikten sonra sola dönüyoruz. Daha sonra Yedigöl – Aksu köyleri yol ayrımı ve köprüsüne varıyoruz. Eğer Moryayla Köyü, Yedigöller sırtından bisikleti kısa sırtta taşırsanız, iniş aşağı Yedigöl Köyü’ne giderken bu köprüye gelirsiniz. Vadi tabanında yol ve baraj inşaatları nedeniyle 2 - 3 yıl yol bozuk olabilir. Fakat halen inşaatlar devam etmektedir. Asfalt yolu takip ederseniz, Çamlıkaya Viyadüğüne geleceksiniz. Çamlıkaya’da belediye oteli var. Bu otel eski fakat tadilat görmüş bir mekân. Çamlıkaya da lokanta ve konaklama imkânı bulabilirsiniz. Eğer çadır tercihiniz ise sizlere Çamlıkaya yol ayrımında Melek Hanım ve Murat Bey ailesiyle hizmet edebilir. Anneleri Fikriye Teyze ile sizlere yardımcı olacaklardır. Yeni yol biraz yukarılara taşınacak. Fakat bu aile pansiyon ve kamp alanı olarak sizlere yardımcı olacaktır. Murat: (0541) 637 69 10. Düzköy N 40° 33’ 302” E 41° 00’ 115” 1.942 m. Yedigöl - Aksu Köyü yol ayrımı N 40° 34’ 515” E 41° 07’ 561” 1.000 m. Çamlıkaya Beldesi N 40° 38’ 315’” E 41° 09’ 457” 1.120 m.

92

Çoruh Vadisi


Çamlıkaya - Başmezra: 12 km Çamlıkaya merkezden dere boyunca yukarı çıkan yolumuz yaklaşık 12 km uzaklıkta olan Başmezra’ya gider. Yol dere boyunu takip etmektedir. Şimdilik HES inşaatı yok. Fakat kısa zamanda başlayabilir. Dert etmeyelim. Çamlıkaya’dan 750 metre yukarıda orman yolundan da gidebiliriz. Yol yaklaşık 13 kilometre olacaktır. Başmezra’da çadır imkânı var, yemek imkânı yok. Çamlıkaya Beldesi N 40° 38’ 315” E 41° 09’ 457” 1.120 m. Başmezra (Orta Mahalle) N 40° 43’ 268” E 41° 06’ 566” 1.963 m. Başmezra - Sırtbaş Yayla - Sırakonaklar: 25 km Başmezra’dan sonra yol yukarıda ikiye ayrılacaktır. Yollardan biri Pilangas Yayla’ya dere boyunca gider. Biz ise sağa döneceğiz. Yol biraz sonra tekrar ikiye ayrılacak. Sağdaki yol, Orta Mahalle merkezine gider. Biz ise soldan yukarıya doğru gideceğiz. Sırta doğru zigzag çizerek giden yol sırtta geçide vardığında tırmanış bitecek ve iniş başlayacaktır. Yol bozuk bir yayla yoludur. Orman için de kullanılıyor. Orman içinden giden yol iniş aşağı Sırakonaklar Köyü merkezindeki eski kilise şimdiki camiye gider. Sırakonaklar’da küçük ev pansiyonlarında ve eski bir okul binasından dönüştürülmüş bir pansiyonda konaklayabilirsiniz. Yemek imkanı da vardır. Bu pansiyonlar hakkındaki bilgiler, ilerde yürüyüş rotaları bölümünde verilmektedir. Başmezra (Orta Mahalle) N 40° 43’ 268” E 41° 06’ 566” 1.963 m. Sırtbaş Yayla (Sıpkaç) N 40° 43’ 096” E 41° 08’ 385” 2.467 m. Sırakonak Köyü N 40° 43’ 087” E 41° 11’ 336, 1.281” m. Sırakonaklar Köyü - Yusufeli Merkez: 42 km Sırakonaklar Köyü ile başlayan iniş Yusufeli Tekkale Köyü’ne kadar gider. Arada kısa tırmanışlar olsa da yol bozuk asfalt ve toprak şeklindedir. Bu yol güzergâhında baraj, yol ve HES çalışmaları olsa da inşaatlar bittiğinde manzara güzelliği yine muhteşem olacaktır. Yol üzerinde eski zamanlardan kalma birçok kale ve gözlem kulesi mevcuttur. Eskiden bu yollar ticaret yolları olarak kullanıldığından, bu yapıtlar, güvenlik amaçlı kullanılmıştır. Bugün Tekkale Köyü’ne varıldığında isteyen Yusufeli merkeze gidebilir; 7 km. İsteyen ise 1.200 metre rakımdaki Dörtkilise’yi gezmeye gidebilir. Mesafe köy merkezine 7 km uzaklıktadır. Köy merkezinde bir pansiyon bulunur. Cemil Pansiyon: (0536) 988 58 29. Yemek imkanı da vardır. Yusufeli merkezde de farklı düzeylerde konaklama olanakları vardır. Sırakonak Köyü N 40° 43’ 087” E 41° 11’ 336” 1.281 m. Yusufeli Tekkale Köyü N 40° 46’ 385” E 41° 30’ 385” 633 m. Tekkale - Meşecik Köyü (Hazuget Köprü) Karadağ (Murzet ve Cavret Mezraları): 30 km Tekkale Köyü’nden Yusufeli’ne doğru 3 km sonra sağ tarafa asma ahşap köprü görünür. Köprüyü geçtikten sonra yol ikiye ayrılır. Biz doğru şekilde gidiyoruz. Biraz sonra, sola küçük bir yol daha ayrılacak ama biz düz olarak devam edeceğiz. Çoruh Vadisi

93








Küçük bir dere içinden giden yol zigzag şeklinde tırmanışa geçecek. Bu yol topraktır. Kömür madenlerine gittiği için, zaman zaman küçük kömür kamyonları ile karşılaşılır. İsterseniz, yukarı giden boş kamyonlar, sizi ve bisikletinizi taşıyabilirler. Aşağıda Kardağ Kömür Madeni merkez deposu vardır. Bu istasyonda kömür, büyük araçlara yüklenerek sevkedilir. Yukarıda Murzet Mezrası’nda kömür madencilerini ve kamplarını görebilirsiniz. Kömür madenlerinin ilk kampından sonra yol dereye inecek ve derenin diğer tarafına geçecektir. Yollarda çeşmeler mevcuttur. Fakat suları kaliteli değildir. Yine de su ihtiyacınızı giderebilirsiniz. Murzet Mezrası, derenin diğer tarafında tırmanışla ilk zigzagdan sonra bir camiyle sizi karşılayacaktır. Daha sonra orman yoluyla giderken Cavret için yol ikiye ayrılır. Lojistik için pansiyon ve kamp tabelasını yol ayrımında görebilirsiniz. Cavret’te yeni açılacak bir kamp alanı mevcuttur. Cavret Kamp alanı ve küçük pansiyonu Tel: (0530) 963 81 31. Mustafa Bey’den bilgi alınabilir. Sürekli burada durmadığı için mutlaka önceden telefon açılmalıdır. Mezrada her zaman iki – üç aile devamlı bulunur. Kış aylarında ise 1 - 2 aile sürekli bulunur, acil durumlarda yardım istenebilir. Yusufeli Tekkale Köyü N 40° 46’ 385” E 41° 30’ 385” 633 m. Meşecik Köyü (Hazuget Köprü) N 40° 47’ 415” E 41° 31’ 188” 613 m. Paşalar Mahallesi (Murzet Mezrası) N 40° 47’ 236” E 41° 34’ 051” 1.478 m. Cavret Mezrası N 40° 46’ 181” E 41° 35’ 063” 1.540 m. Cavret - Ormandibi (Kirvens) - Kılıçkaya (Ersis): 25 km Cavret Mezrası’ndan çıkan yol yukarı doğru Karadağ’ın zirvesindeki antenlere doğru gider. Antenlere giden yol ayrımından sağa doğru gidince Ormandibi 100

Çoruh Vadisi


Köyü’ne doğru sırta yakın ve düz şekilde gidilir. Fakat 2 bin metre rakıma kadar tırmanış mevcuttur. Tırmanış sonrası düz iniş ve kısa çıkışlarla orman içinden manzara eşliğinde gidiyoruz. Bu yol ileride Ormandibi yol ayrımından sola Uzundere’ye kestirme iner. Biz sağa Kılıçkaya Beldesi’ne gidiyoruz. Kılıçkaya Beldesi’ne varmadan inişin 5 km altında yol sola ara mezralara ve Ersis Kalesi’ne gider. Yolda işaretlere dikkat ediyoruz. Eğer kaleye gitmek istemezseniz de yol sizi Kılıçkaya’ ya götürecektir. Ana yoldan sola ayrıldığınızda yol, ileride mezra evlerinden geçerek orman içinde taş yığınlarının yanından gidecektir. Bu taş yığınları eski ören yeridir. Ve yol ileride tekrar sağa dönecek ve sizi kale boynunun dibinden Kılıçkaya merkeze bahçe içerisinden götürecektir. Son yoldan eğer sola dönerseniz Aros Yaylası’na da çıkabilirsiniz. Zaman var ise orman içi açıklık bir alan Aros’ta kamp kurma imkânı da var. Suyu ve ormanı muhteşem. Aros Yaylası’ndan veya yoldan sağa takip ettiğinizde Kılıçkaya Beldesi’ne iniş aşağı devam edeceğiz. Merkezde ambarevler ve küçük otel imkânı var. Konaklama bilgileri için mutlaka önceden interneti kontrol ediniz. Cavret Mezrası N 40° 46’ 181” E 41° 35’ 063” 1.540 m. Ormandibi (Kirvens) yol ayrımı N 40° 43’ 039” E 41° 32’591” 2.000 m. Kılıçkaya Beldesi N 40° 42’ 457” E 41° 28’ 490” 1.190 m. Kılıçkaya (Ersis) - Çamlıyamaç (Öşki Manastırı)- Uzundere: 55 km Kılıçkaya Merkezden sola yukarıya doğru çıkan belde içi yol, sizi Uzundere yoluyla buluşturacaktır. Yol topraktır fakat iyi stabilize malzemeden yapılmıştır. Bu yol sizi Ormandibi Köyü yoluyla birleştirecek, yani bir gün önceki kavşak noktasına çıkaracaktır. Kavşaktan yolumuz sağa gidince Çamlıyamaç Köyü’ne inecektir. Yolda tabela mevcuttur. Yol üzerinde Kılıçkaya Beldesi’ne adını veren sivri kayaları görebilirsiniz. Yolumuz üzerinde 3 - 4 çeşme vardır. Kılıçkaya tarafında orman içinde, üzeri çatılı olan çeşmenin suyu en güzel ve bol olanıdır. burada su tedarikini yapmanızı öneririz. İleridekiler az bazen de sel bozduğu için kuru olabilir. Yolun eğiminin azaldığı yer geçit noktasıdır. Düzlüğe çıkıp ilerledikten sonra, sol tarafta Tortum Gölü’ne yukarıdan bakabilirsiniz. Bu noktadan sonra iniş aşağı köy merkezine kadar zaman zaman hızlı bir inişimiz olacak. Köy merkezinden biraz aşağıda bizi ana yolla buluşturan toprak yoldan sağa 500 metre geriye doğru gidip Çamlıyamaç (Öşkvank) Manastırını gezdikten sonra asfalt yoldan Erzurum Yusufeli Yolu’na çıkıyoruz. Daha sonra da sağa dönüp, asfalt yoldan 8 km gittikten sonra, Uzundere’ye ulaşıyoruz. Ormandibi (Kirvens) yol ayrımı N 40° 43’ 039” E 41° 32’591” 2.000 m. Çamlıyamaç Köyü (Öşki Manastırı) N 40° 36’ 482” E 41° 32’ 331” 1.300 m. Uzundere merkez N 40° 32’ 067” E 41° 32’ 516” 1.100 m.

Çoruh Vadisi

101








Barhal’dan İspir’e

Çoruh Yolu

156

Doğa Yürüyüşü ve Yürüyüş Rotaları

Doğa yürüyüşlerine başlamadan önce, yürüyüş sırasında ve sonrasında uyulması gereken birçok kural vardır. Doğa yürüyüşlerinden beklenen mutluluğun yaşanabilmesi bu kurallara uyulmasına bağlıdır. Aşağıda bulunan öneriler pratik çözümler içermektedir. Daha detaylı bilgilere; www.trekking.com.tr adresinden ulaşılabilir. Yürüyüş Öncesi Mümkün olduğu sürece tek başına yola çıkmamak gerekir. Parkura girmeden önce parkur bilgilerinin kişiye uygunluğu düşünülmelidir. Bu iki madde belki de sorunsuz bir yürüyüşün anahtarı konumundadır. Tüm bunlar test edildikten sonra ilkyardım çantası unutulmamalıdır. Ayrıca parkurun durumuna göre yiyecek ve içecekler temin edilmelidir. Yola çıkmadan önce güvenebileceğimiz kişilere nereye gittiğinizi, ne zaman döneceğinizi bildirmenizde yarar vardır. Yola çıkmadan önce, hava durumunun öğrenilmesi ve iklim şartlarına uygun malzemelerin temin edilmesi zorunludur. Güneş gözlüğü, cilt kremleri, bileklerimizi kavrayan yürüyüş ayakkabıları, yağmurluk ya da rüzgarlık (mevsim şartları ne olursa olsun), şapka, el feneri, çakı, yürüyüş batonu, su matarası, çöp torbası, kuvvet ve enerji veren yiyeceklerin sırt çantamızda bulunmasını sağlamalıyız. Tüm bunları sağladıktan sonra parkur tabelamızın önüne gelebiliriz artık. Yürüyüş Sırasında Parkur tabelasının önündeyiz artık. Şimdi yapmamız gereken en önemli şey, kendi vücut dilimize göre bir yürüyüş temposu oluşturmamız. Doğa yürüyüşleri, seyircisi, yarışması olmayan bir spordur. Hiç bir kimse ile yarışılmadığı gibi kendi egomuzla da yarışmamamız gerekiyor. Unutmayalım parkur bitiminde, parkuru en kısa zamanda bitirenlere madalya verilmemektedir. Yürümenin özgürlük olduğunu, kültür olduğunu hissetmemiz için doğayı ve kendi vücut dilimizi dinlememiz gerekiyor. Yürüyüşler sırasında molalar kısa tutulmalı, terimizin soğumasına, tempomuzun düşmesine izin vermemeliyiz. Kısa aralıklarla bol su tüketmek bu işin sağlık açısından olmazsa olmazları arasındadır. Unutulmaması gereken bir husus, doğa sporlarında hemen hemen tüm kazaların yürüyüş aktivitesinin sonlarında yaşanmasıdır. Bileğimiz burkulmuş, bir taraflarımız çizilmiş olarak eve dönmek istemiyorsak, yorgunluk ve dikkat dağılmasının yürüyüşümüzü olumsuz etkilemesine izin vermemeliyiz. 108

Çoruh Vadisi


Yürüyüş Sonrası Doğa ile iç içe geçirilen mutlu bir günün ardından vücudumuzun yürüyüş sırasında kaybettiği sıvı ve tuzu yerine koymak gereklidir. Ayrıca ılık bir su ile yapılan bir banyonun vücuda zindelik kazandırdığını da unutmamak gerekir. Kanyon Geçişleri Kanyon geçişleri için tüm bu şartlar dışında ek bir takım tedbirleri almak mutlaka gereklidir. Bu tedbirler yerine getirilemiyorsa, kanyonlara girmemekte fayda var. Bu kitap içerisinde bulunan kanyon yürüyüşleri de dâhil olmak üzere, tüm kanyonlara mutlaka bölgeyi iyi bilen bir rehber ile girilmelidir. Kanyondaki suyun durumuna göre can yeleği bulundurmak gerekli olabilir. Kanyon yürüyüşlerin olmazsa olmazı kaskların ve ıslak taşlar üzerinde kaymayan yürüyüş ayakkabılarının temin edilmesidir. Su geçirmez sırt çantası ve alın feneri yine kanyon yürüyüşlerinin olmazsa olmazları içerisindedir. Kanyon geçişleri çocuklar ve yaşlı insanlar için teknik tırmanış yapılan bölgelerde sorun yaratabilir. Ayrıca yiyecek ve suyu bir tam gün yetecek miktarda bulundurmak gerekli. Zaman çok iyi ayarlanmalı, karanlığa kalmadan geçiş tamamlanmalıdır. Kılıçkaya şelalesi ve kanyonu görmeye değer güzel örneklerdendir. İlkyardım Öncelikle ilk yardımın ne olduğunu bilmek gereklidir. İlk yardım, kazalarda - hastalanmalarda, yaralının - hastanın, durumunu ilk safhada tehlikeye girmemesi, tehlikeye girmişse, kurtarması ve sakatlıkların önlenmesi için yapılan acil müdahalelerdir. Doğa yürüyüşçüsünün ilkyardım çantasında öncelikle ilkyardım kitabı bulunmalıdır. Bunun dışında; çeşitli boylarda (10 - 20 adet) yara bandı, çeşitli boylarda steril gazlı bez, rulo bandaj, elastik bandaj, üçgen bandaj, flaster, emici özellikli sargı bezi, hidrofil pamuk, antihistaminikli pomat, antiseptik solüsyon, antiseptikli mendil, küçük bir makas, değişik boylarda kancalı iğne, dil basacağı ve ameliyat eldiveni bulundurmakta yarar var. Tüm parkurların haritaları ve bilgilerine; www.datur.com www.coruhvadisi.com www.trekking.com.tradreslerinden ulaşılabilir.

Çoruh Vadisi

109


110

Çoruh Vadisi


Barhal’dan İspir’e

Çoruh Yolu

156

DATUR ve Çoruh Vadisi’nde Yürüyüş Turizmi DATUR, 2007 yılından itibaren Uzundere, İspir ve Yusufeli ilçelerinde doğa yürüyüşlerine dayalı turizmin gelişmesi için, yerelde farkındalık yaratma ve kapasite oluşturma amacına yönelik olarak bir dizi çalışma yürütmüştür. Bu çalışmaların başında, kampçılık ve kaya tırmanışı ve yerel rehberlik konularında eğitim programları ve doğa etkinliklerinin düzenlenmesi, yürüyüş rotalarının belirlenmesi ve işaretlenmesi, yerel STK’ların güçlendirilmesi, Çoruh Vadisi’nin büyük bir bölümünde rotaların belirlenmesi ve haritalandırılması, tanıtım malzemelerinin hazırlanması, bunların hedef kitle ve ilgi grupları ile paylaşılması gelmektedir. Barhal’dan İspir’e Çoruh Yolu: 156 km Artvin’in Yusufeli İlçesi’nin Barhal Köyü’nden (Altıparmak) başlayarak, birbirini takip eden patikalardan oluşan Çoruh Yolu, 160 km sürerek Erzurum’un İspir İlçesi’nde sona eriyor. Bu yol, Kaçkar Dağları’nın Çoruh Vadisi’ni gören patikalardan geçiyor. Yolun tamamı Çoruh Vadisi Havzası içerisinde bulunuyor. Parkurları oluştururken bölgenin doğal değerlerini, yayla yollarını dikkate aldık. Bizim önerimiz, bu yolun 11 günde geçilmesi yönünde. Yol boyunca her yerde içilebilir su kaynağı bulunuyor. Bu yolun en ideal yürüyüş dönemi Mayıs - Ekim ayları arasında. Bu aylar içerisinde; yaylalarda yöre insanı, dağlarda çiçekler bulunuyor. Yöre insanından her türlü yardımı alabilirsiniz. Unutulmamalı ki Kaçkarlar dünyanın en zengin çiçek bahçelerindendir. Tabelalar, parkurların hem başlangıç, hem de bitişini gösteriyor. Yol boyunca işaretleri takip ediniz. Bölgede çok sayıda ayı bulunuyor. Ayı gördüğünüzde sadece onu gördüğünüzü bir şekilde belli ediniz…

Çoruh Vadisi

111


Barhal (Altıparmak Köyü) - Karagöl: 12 km

Barhal Köyü (Altıparmak) merkezinden başlayan yürüyüşümüz, Barhal Kilisesi yolundan gitmektedir. Parkurumuzun başlangıç noktasına yaklaşık 1 km olan kilise, ana yoldan 150 metre içeride yer almaktadır. Ana yoldan devam ederken yol üzerinde mezralardan geçiyoruz. Yol bazı yerlerde yan yollarla bazı mezralara doğru giden yollara bölünüyor. Biz, sapmadan dereyi takip ediyoruz. 4 km sonra dere üzerinde bulunan köprüden sola araba yolu devam etmektedir. Araç yolundan giderek en üstte bulunan Amanesket ve Naznara yaylalarından geçiyoruz. Araç yolu son bulurken, Karagöl için patika yol başlayacak ve eğim biraz daha artacaktır. Yolun sonunda sağ tarafta üstte bulunan değirmen ile patika sırtı takip ederek, çok uzun yıllar önce inşa edilen su kanalına ulaşacağız. Su kanalının yer aldığı bu sırt yaklaşık 1,5 km sürecektir. Su kanalına ulaştıktan sonra 1 km su kanalından sağ istikamette yürümeye devam ediyoruz. Su kanalının başlangıç noktası olan şelale yakınlarında tekrar tırmanışımız başlayacak ve üstte bulunan patikaya kadar küçük belli belirsiz bir patikadan yürüyüşümüze devam edeceğiz. Şelalenin yukarıda görülen başlangıç noktası, Karagöl’ün olduğu nokta olarak kerteriz alınabilir. Fakat şelale yakınları dik ve bazı yerleri tehlikeli olduğundan biz şelaleye karşıdan baktığımızda sol tarafa doğru gittiğimizde küçük patikayı bulabiliriz. Küçük patika, Moren ve Çarşak (Kağşak) kayalıklarının sol tarafını takip ederek yukarıda ana patikadan sağa gidecek ve Karagöl’e ulaşacaktır. Karagöl, Buzul Çağ’ından bizlere kalan doğal bir buzul gölüdür. Yaklaşık 4 - 5 ay maksimum sulu halde diğer aylar buzla kaplıdır. Erken sezon çıkabilme imkânı bulanlar Mayıs sonu Temmuz başlarına kadar gölü tamamen buzla kaplı görebilirler. Gölde yüzmek sıcak havalarda mümkün, fakat yüksek rakımda su soğukluğu


nedeniyle suyun kaldırma gücü ve oksijen düşük olduğundan kıyıdan uzaklaşmamanız önerilir. Not: Bu yürüyüş rotası günübirlik olarak birçok turistin Barhal Köyü’nden yürüyüş yaptığı rotadır. Bu rotada Naznara ve Amanesket yaylalarına araçla çıkıp göle kadar gidip gelmek araçla da pansiyonlara geri dönmek de mümkündür. Yolun son noktasından göle çıkıp inmek yaklaşık 12 km’dir. Barhal Köyü’ndeki pansiyonlar araç işlerini organize edebilirler. Yerel alan kılavuzları da sizlere istenildiğinde yol gösterebilirler. Alan kılavuzu almanız hava muhalefetlerinde, yabani hayvan bilgilendirilmelerinde, yerel bitki ve yenebilen veya yenmesi halinde ölümle sonuçlanabilen bitkiler konusunda bilgilendirmelerinde yardımcı olacak kişilerdir. Bu alan kılavuzları Orman ve Su İşleri Bakanlığı Milli Parklar Müdürlüğü’nce belgelendirilmiş ve sizler için görev yapan kişilerdir. Öküz Gölü, N 40° 55’ 418” E 41° 14’ 536” 2.980 m

Karagöl, N 40° 58’ 569” E 41° 18’ 291” 2.700 m

Barhal, N 40° 58’ 441” E 41° 23’ 345” 1.160 m Çoruh Vadisi

113




Karagöl - Pişenkaya - Öküz Gölü: 17 km

Bu rota, istenirse bir günde yürünerek Öküz Gölü’nde kalınabilir. Alternatif olarak, isteyenler Rota üzerindeki Satibe Düzlüğündeki kamp yerinde, Binektaşı Yaylası Köy Evi’nde veya Pişenkaya Yaylası kamp yerinde kalabilirler. Karagöl’den Pişenkaya’ya iki yol vardır. Birincisi, aynı yoldan su kanalı istikametiyle geri dönmek ve su kanalını takip ederek Satibe Düzü’ne varmak şeklindedir. İkincisi, Karagöl’den rakım kaybetmeden geldiğimiz patikayı takip ederek Satibe’ye gitmektir. İkisi de mümkün fakat biz aşağı rakımda bulunan su kanalına kadar inerek o istikametten gitmenizi öneririz. Su kanalı gidecek olduğumuz yolu Satibe’ye kadar takip etmektedir. Satibe; sırt üstlerindeki düz alanlara verilen yerel, genel bir isimdir. Bu bölgedeki başka benzeri yerler içinde kullanılmaktadır. Satibe Düzü’nün sonuna doğru belli belirsiz bir patika, sizi sırtın iniş istikametinde sağa doğru orman içinde kalan sırtın ucuna doğru götürecektir. Sırtın çeşme tarafında aşağıda orman yollarını gördüğünüzde patika sizi Borovan Yaylası’nın orman yoluna çıkaracaktır. Su kanalı eskiden gittiğimiz istikamette gitmekteyken, kanal bozulduğu için şimdi Satibe’de son bulmaktadır. Borovan Yaylası’ndan orman yoluyla Binektaşı, Norsel, Pişenkaya yaylalarına devam edeceğiz. Aşağıdaki ana dereye vardığımızda yukarı doğru olan orman yolunu takip ederek Pişenkaya Yaylası’nın kamp alanında kamp yapabilirsiniz. Binektaşı Yaylası’nda yerelde bulunan ve yaylanın ortalarında yer alan köy evlerinde kalmak mümkün, fakat şartlar pansiyonda olduğu kadar iyi değildir. Uyku tulumunda ev içerisinde kalınabilir. Binektaşı ev konaklamasını Barhal’da pansiyonlar organize edebilirler. Yaylada boş evler mevcuttur. Pişenkaya Yaylası’ndan yukarıya doğru sol taraftan giden patikamız ana derenin sol yan deresine doğru gidecektir. Fakat biz Çoruh Vadisi’nin en güzel geçitlerinden biri olan Korahmet Geçidi’ne doğru gideceğiz. Pişenkaya’dan sonra sol vadide ilerlerken Öküz Gölü biraz gizli kalmaktadır. Geçit için giderken ana patika belli belirsiz, derenin solundan gider. Yukarıda geniş 116

Çoruh Vadisi


düzlük alanın hemen başında derenin az sağ tarafında çok güzel su kaynağı bulunmaktadır. Pınar, buz gibi suyu ile kamp yapmak isteyenlerin en gözde mekânıdır. Öküz Gölü pınardan yukarı doğru giderken sağ tarafa doğru belli belirsiz patika ile gidilir. Gölün yanına kamp yapılabilir. İsteyenler pınarın başında da kamp yapabilirler. Göl yukarı doğru giderken sağ tarafta kalmaktadır. İşaretler sizlere yol gösterecektir. Not: 1. Günübirlik olarak bu rotada, Barhal Köyü’nden araçla Pişenkaya Yaylası’na kadar yaklaştıktan sonra, Yaylalar Köyü’ne ulaşılabilir. Küçük sırt çantalarıyla bir sonraki gün tek günde yürünebilir. Eşyaları araç transferi ile Yaylalar köyü veya Olgunlar’da bulunan pansiyonlarınıza taşınabilir. Eğer Rota, Pişenkaya - Yaylalar Köyü arası bir günde yürünürse ortalama 22 km’dir. 2. Gece veya yıldırımlı günlerde çadır dışında baton vb. elektrik yükü çekebilecek metal malzemelerin çadır içinde yatık şekilde koymaları önerilir. Sırtlar elektrikli havalarda tehlikeli olabilir. Ormana yeteri kadar uzak, orman ağaçlarının sizden yüksek olduğu noktalar oldukça güvenlidir. Fakat tedbiri elden bırakmamak çok önemlidir. 3. Ana dereyi doğru şekilde giderseniz Libler Gölü ve Kızıl Gedik’ten Avusör Yaylası ve Ayder’e geçmek mümkündür. Yaylalar Köyü, N 40° 52’ 192” E 41° 14’ 355” 1.885 m Öküz Gölü, N 40° 55’ 418” E 41° 14’ 536” 2.980 m

Karagöl, N 40° 58’ 569” E 41° 18’ 291” 2.700 m Çoruh Vadisi

117




Öküz Gölü - Korahmet Geçidi - Yaylalar Köyü (Hevek): 9 km

Öküz Gölü’nden sırtın sol tarafına doğru patikayı takip ederek küçük bir sırtı aşıp daha sonra büyük sırtı geçerek Yaylalar Köyü’nün Korahmet Mahallesi’ne doğru inecektir. Yol üzerinde sırtın köye bakan tarafında patika kıvrımlarla aşağı doğru inerken aşağıda mahallenin yaylası görünecek ve Satalef Yaylası’ndan önce küçük düzlüğe ulaşacaktır. Küçük düzlüğün önünde ağaç sınırının en üst noktasına yakın yerde bayrak direği mevcut. Bayrak direğinden aşağı doğru patika sert bir şekilde erozyonun yoğun olduğu yerden inecek ve Satelef yaylasına geçecektir. Yaylacıların keyifli sohbeti sonrası derenin sol tarafından yaylanın içerisinden giden geniş patika ile Korahmet ve Karamolla köyüne daha sonra ise eski patikadan Yaylalar Köyü’ne inebilirsiniz. Yaylalar Köyü’nde iki noktada konaklama mümkün. İlki köy merkezinde bulunan Çamyuva Pansiyon, diğer nokta ise Olgunlar Mahallesi. Burada da Olgunlar Pansiyon, Kaçkar Pansiyon ve Denizgölü Pansiyon mevcut. Çadır kurmak isteyenler köy merkezinin hemen altında düzenlenen kamp yerinde çadır kurabilirler. Olgunlar’da çadır kurmak isteyenler mutlaka köy pansiyonlarından izinli yerlerde çadır kursunlar yoksa köy çayırlıkları zarar görebiliyor, yerelden tepki doğabiliyor. Not: Satalef Yaylası’nın sağ yukarısına doğru çıkan patika izlenerek, Kemerli Kaçkar Zirvesi’nin sağ tarafından “Babur” Geçidi üzerinden Palakçur Yaylasına ve daha sonra da Ayder’e gidilebilir. Yaylalar Köyü, N 40° 52’ 192” E 41° 14’ 355” 1.885 m

Körahmet Geçidi, N 40° 55’ 206” E 41° 14’ 510” 3.070 m 120

Çoruh Vadisi


Yaylalar Köyü - Dilberdüzü Yaylası: 11 km

Yaylalar Köyü doğa yürüyüşlerinin merkez noktalarındandır. Önemi, Kaçkar zirve yolu üzerinde olması ve köy merkezinin lojistik olarak iyi derecede hizmet vermesinden kaynaklanmaktadır. Kaçkar zirvesi yürüyüşü için bizim seçtiğimiz güzergâh, en popüler olan rotadır. Biz Olgunlar Mahallesi’nden sol vadiye, yani Dilberdüzü istikametine doğru gideceğiz. Yol geniş bir patikaya sahip. Yol üzerinde yan derelerden gelen sular mevcut. Bu küçük dereler kolayca geçilebiliyor. Patika üzerindeki Hastaf Yaylası, dinlenme ve mola için güzel ve rahat bir yayladır. Yayla sonrası takip edilecek olan patika yukarıda bir dereden daha geçecektir. Bu dere geçişlerinde ayakkabılarınızı çıkarmanız önerilir. Ayaklar içinde güzel bir masaj olacaktır. Taşlar üzerinden zıplayarak yapılan geçişler, ayakkabının kayması sonucu tehlikeli yaralanmalara sebep olabiliyor. Patikayı takip ettiğimizde bölgenin en güzel düzlüğü Dilberdüzü Ana Kamp alanı bizleri karşılıyor. Bu rota milli park sınırlarında olduğundan Alan Kılavuzu almak mecburidir. Not: 1.Olgunlar Mahallesi iki derenin birleşiminde bulunur. Bu mahalle yukarı doğru bakıldığında sağ taraftan gidilirse Lanetleme Geçidi üzerinden Çeymakçur Vadisi’ne, sonra ise istenirse Kavron Yaylası’na daha sonra Ayder istikametine gitmektedir. 2. Zirveye çıkmak istemeyenler için, Olgunlar Mahallesi köprüsünün sol yukarı tarafındaki vadiden giden eski ticaret yollarını takip ederek Dabgit Yaylası’na(Yüncüler Köyü) gitmek mümkündür. Yaylada şartları yeterince iyi olmayan bir pansiyon ve yemek imkânı vardır. (Penek Ailesi: Tel: 0532 202 1205 ve 0535 217 2458) Dabgit Yaylası’ndan Avelgut Yaylası üzerinden İspir Sırakonaklar Köyü’ne(Hodeçur) geçmek de mümkündür. Dilberdüzü, N 40 49 165 E 41 10 358, 2.870 m

Yaylalar Köyü, N 40° 52’ 192” E 41° 14’ 355” 1.885 m Çoruh Vadisi

121






Dilberdüzü-Denizgölü-Kaçkar Zirve-Hodeçur (Davalı Yayla): 18 km

Dilberdüzü’nden yukarı doğru baktığımızda kamp alanı ile başlayan patika bir C harfi çizerek Denizgölü’ne ulaşmaktadır. Patika bir iki farklı güzergâhtan geçse de aynı noktaya varmaktadır. Yollarda yeterli işaretlemeler mevcut, yaklaşık iki saat süren yürüyüş sonrası Kaçkar Dağları’nın en büyük ve en derin (70 m) gölüne ulaşıyoruz: Denizgölü. Denizgölü aynı zamanda bir kavşak noktasıdır. Zirve tırmanışı yapmak isteyenler, daha sonra Sırakonaklar Köyü’ne (Hodeçur) gitmek isterlerse, tekrar Denizgölü’ne dönmek zorundadırlar. Bu nedenle, kullanmayacağınız eşyalarınızı Denizgölünde taş veya kaya kenarlarına koyup, geri döndüğünüzde tekrar alabilirsiniz. Kaçkar’a zirve çıkışı yapmak için gölün sağ tarafında zirve istikametinde yukarıya doğru dik eğimle çıkan bir patika mevcuttur. Göl aslında eski bir buzul dilinin son kısmıdır. Patika bu buzul yatağının sağından ve biraz yukarıda olan kotlardan gitmektedir. Yol üzerinde birçok taş işaretleri(baba,google) görmek mümkündür. Bu buzul yatağı bir geçitle sonlanacaktır. Bu geçidi geçerek sert bir inişle küçük bir buzul gölüne varacağız. Bu buzul gölünden sonra beş dakikalık bir yürüyüşten sonra küçük bir buzul gölüne daha ulaşacaksınız. İkinci küçük buzul gölünden itibaren alternatif rotalar olsa da, en kolay olanı bu gölün zirve istikametinde solundan hafif eğimle çıkan bir sırtı takip etmektedir. Sırtın sonunda patikamız sağa doğru kayacak ve yukarıda başka bir sırta çıkacaktır. Bu sırtla birlikte yeni bir yamaca geçmekteyiz. Şelale olarak adlandırılan bu mevkiinin yukarı sağ tarafına doğru gidilecektir. Bu alanda dar bir patika mevcuttur. Patikanın sağ tarafı uçurumdur. Çok dikkatli geçmek gerekir. Rotanın şelale sonrası bölümlerinde, ileri yaz döneminde yukarıda kar bulunmadığından susuz kalınabilir. Bu nedenle şelale üstünden kayalıklardan akan sudan yanınıza almanız önerilir. Şelale mevkiinden sonra, buzultaşları ve gevşek taşlıklarla kaplı eski bir buzul yatağından geçilecektir. Bu alanı geçerken C harfi şeklinde bir rota tercih etmeniz önerilir. Daha rahat bir çıkış olacaktır. Zirveye doğru son aşamalar tehlikeli kayalıklar içerir. C harfinde çıkış tırmanışı rahatlatacak ve sırtı 126

Çoruh Vadisi


takip ederek çıkış yapıldığında, olası tehlikeler minimuma inecektir. Yaz aylarında çok sayıda tırmanış yapan kişi aynı anda çıkıyor olabilirler. Taş düşürmemeye özen göstermemiz gerekmektedir. Özellikle başkaları sizden yukarılarda tırmanış yapıyorsa, varlığınızı bir şekilde onlara göstermeniz önemlidir. Tırmanış sonrası aynı yoldan Denizgölü’ne dönmeniz önerilir. Denizgölü’nde kamp hava şartları nedeniyle bazen zorlayabiliyor. O nedenle, zirveden dönüş yolunda Dilberdüzü’ne inmeden, karşıdaki geçidin arkasında bulunan isimsiz gölün etrafındaki çayırlık alanda da kamp yapabilirsiniz. Bu gölün açık kısmı yön olarak Doğu’ya baktığı için yine de soğuk olacaktır. Göl kenarından aşağıya doğru önce belli belirsiz sonra da net bir patikadan Davalı Yayla ’ya inilebiliyor. Davalı Yayla ’da sizlere yeme içme imkânı sağlayacak yaylacılar mevcuttur. Onlarla konuşup uygun olan yayla evlerinde konaklamak da mümkündür. Kaçkar Dağları’nın en güzel yaylalarından biri olan Davalı Yayla, Çamlıhemşin Şenyuva Köyü (Çinçiva) ile Sırakonaklar Köyü arasındaki eskiden kalma bir arazi anlaşmazlığı nedeniyle Davalı Yayla adıyla tanımlanmaktadır. Yayla eskiden Şenyuva Köyü’nün (Cinçiva) alanıymış. Şimdi ise Sırakonaklar Köyü kullanmaktadır. Yayla su havzası bakımından Sırakonak Köyü suları kapsamında yer almaktadır. Yayla evleri taş duvar ve saç çatı ile kaplıdır. Elektrik yoktur. Yol da şu an itibariyle aşağıdaki Taşbaşı Yaylası’na kadar mevcuttur. İleride yaylaya kadar yol gelmesi ihtimali mevcuttur. Şu an patikadan yaylacılar gidip gelmektedir. Not: 1.Zirve yolunda ihtiyaç duyulmayacak malzemeler, Denizgölü’nün kenarındaki kayalık alanlara dönüşte almak üzere bırakabilir. 2. Zirve dönüşünde kamp yapmak isteyenler, Denizgölü’nün doğu’sundaki “İsimsiz Göl” kenarını önerebiliriz. 3. İsimsiz gölden Davalı Yayla’ ya giderken; Kavron Aşıtından Kavron Yaylası üzerinden Ayder istikametine veya istenirse Palovit aşıtından Palovit yaylasına daha sonra Amlakit, Pokut, Sal ve Ortan Mahallesi üzerinden Çamlıhemşin’e inilebilir. Bu yaylalar Fırtına Vadisi içindedir ve dağın Kuzey bölümünde bulunmaktadır. Dağın Kuzeyi güneyine göre yağmurlu ve serin olacaktır. Denizgölü, N 40° 49’ 603” E 41° 09’ 451” 3.385 m Zirve N 40° 50’ 790” E 41° 09’ 405” 3.932 m

Hodeçur, N 40° 45’ 261” E 41° 10’ 548” 1.813 m Çoruh Vadisi

127




Davalı Yayla (Hodeçur) - Sırakonaklar Köyü (Altıntaş): 14 km

Davalı Yayladan Sırakonaklar Köyüne giderken, patika yolu ile vadinin iki tarafından aşağıya doğru indiğinizde, önce aşağı istikamette sağ tarafta Taşbaşı Yaylası’na, sonra ise köyün mahallerinden birine ulaşacaksınız. Sırakonaklar Köyü’nde, eski taş evlerin içinde az sayıda odaya sahip 7 pansiyon bulunmaktadır. Patikanın ulaştığı ilk mahalleler de 3 pansiyon bulunur. Bu pansiyonların birinde sıcak su vardır. Fakat grup konaklamalarında yukarı mahalledeki pansiyonlar yetmemekte, çadıra ihtiyaç olmaktadır. Yeme içme ve banyo imkânları sunabilmektedirler. Aşağı mahallelerde bulunan pansiyonlardan oda sayı 5’e kadar olanlar vardır. Fakat aşağı mahalle, 4 km mesafede bulunmaktadır. Grup konaklamaları için önceden rezervasyon yaptırmanız yararlı olur. Köy merkezine doğru indiğinizde, eski okul binasını göreceksiniz. Sol taraftaki mahallenin adı Yoncalık Mahallesidir. Okul binası Kaymakamlık tarafından 3 odalı bir pansiyona dönüştürüldü. Ancak, inşaat bitirilemediğinden henüz hizmete açılmadı. Yol boyu inerken sol tarafta şu an kullanılan okulu göreceksiniz. Okul binasının bir üstünde tahta köprü ile derenin karşı tarafına geçtiğinizde patika sizi 100 metre ilerdeki eskiden kilise olan, şimdilerde ise cami olarak kullanılan harika taş işçiliğine sahip binaya götürecektir. Patika, caminin akasında bulunan küçük dereyi geçtikten sonra yukarıya doğru Taşbaşı Mahallesi’ne gidecektir. Taşbaşı Mahallesi’nde bulunan patika başlangıcı, levha ile belirtilmiştir. Yol ayrımına yakın konaklama imkânları ve pansiyon mevcuttur. Not: Davalı Yayladan yukarı çıktığınızda sizleri güzel bir buzul gölü daha karşılayacaktır. Gölün yukarısından geçitten geçtiğinizde sırasıyla Haçevanak yaylası, Elevit, Çat ve Çamlıhemşin ilçe merkezine ulaşmak mümkündür. Dağın kuzeyi daha yağmurlu ve sisli olabilir. Bu rotayı yöreyi bilen birileriyle geçmenizi öneririz. Haçevanak tarafında küçük bataklıklar ve sulu çayırlık alanlara düşebilirsiniz.


Dikkatli olmanız önerilir. Özellikle ilkbaharda eriyen kar sularının çok yoğun olduğu dönemlerde mevcut patikaları bulmanız zorlaşabilir. Sırakonaklar Köyünde Bulunan ev Pansiyonlarının listesi ve ulaşım bilgileri aşağıdaki gibidir. Mimar Sinan Pansiyon (0442) 467 20 65 (0534) 462 89 84 Kapres Pansiyon (0442) 467 20 29 Güneş Pansiyon (0442) 467 20 50 (0536) 632 24 73

İnci Pansiyon (0442) 467 20 39 Büyükdüz Pansiyon (0442) 667 20 54 (0531) 260 50 19 Kilise Pansiyon (0442) 467 20 62 Yıldız Pansiyon (0442) 467 21 27 Sırakonaklar Köyü, N 40° 43’ 121” E 41° 11’ 299” 1.440 m

Sırakonaklar Köyü, N 40° 43’ 121” E 41° 11’ 299” 1.440 m




Sırakonaklar Köyü, İspir




Altıntaş Mah. - Caburgens Mezrası - Çamlıkaya: 14 km

Taşbaşı Mahallesi’nde tabela ile başlayan rotamızda orman içinden giden yolda muhteşem ladin ağaçları ile kaplı bir doğa bizlere eşlik ediyor. Yola başladıktan biraz sonra, yol üzerinde tarihi bir çeşme var. Suyu çok güzeldir. Rota, eski el yapımı geniş bir patika ile mezralara gidiyor. 3 eski mezra yerleşimi vardır. Mezraların sonuncusu olan Caburgens Mezra’da bir aile yaşıyor. Yaz - kış burada hayvancılık işi yapan bu evden yardım alınarak çadırda kalınabilir. Uygun olduklarında uyku tulumunda evlerinin bir odasında da kalabilme imkânı vardır. Bu mezrada elektrik yoktur. Patika daha sonra, orman içine ve vadinin derinliklerine doğru ilerlemektedir. Caburgens’e kadar aynı kotta devam eden patika üzerinde, mezralara yakın yerlerde su noktaları bulunmaktadır. El işçiliğinin muhteşem olduğu bu patikada ilerlerken, ormanın içinde patikanın sağ tarafında ve yukarıda bir düzlük karşılar bizi. Bu düzlüğün hemen üstünde bir su kaynağı mevcuttur. Kamp olarak çok güzel bir nokta olan bu yer, mola vermeye uygundur. Yürümeye devam edenler için yaklaşık 20 dakika - yarım saatlik bir tırmanışla geçide vardıktan sonra, patika sağ tarafa doğru yönelecek ve iniş başlayacaktır. Bir müddet daha orman yoluyla devam eden rotamız, mezralardan sonra tekrar patikaya girecek ve sert bir şekilde Çamlıkaya Merkez’e inecektir. Bu arada da, yol üzerinde eski bir çeşme ve ağaç gölgesi mevcuttur. Bozuk bir araç yolundan sonra patikaya girdiğinizde, yol üzerinde küçük kaygan taşlar mevcuttur. Biraz dikkatli olmamız gerekir. İnişimiz, vadi tabanında bulunan belediye konukevinde sonlanır. Köy içerisinde lokanta ve market imkânları mevcuttur. Not: Bölgeden ayrılmak isteyenler için, Sırakonaklar ve Çamlıkaya’dan her sabah erken saatlerde İspir İlçe Merkezine minibüs seferleri vardır. İlçe merkezinden köylere genel itibariyle öğle saatlerinde ve öğleden sonra ulaşım mevcuttur.

Caburgens, N 40° 41’ 052” E 41° 10’ 514” 1.850 m

Çamlıkaya, N 40° 38’ 350” E 41° 09’ 373” 1.140 m Çoruh Vadisi

137




Çamlıkaya – Yıldıztepe(Hotar) Köyü: 12 km

Çamlıkaya Merkez’den vadi yukarısına doğru giderken Hanzar Mahallesi’ne giden araç yolunu takip ediyoruz. Daha önce kullanılan patika açılabilirse bu patikadan yol işaretlemesi yapılacaktır. Fakat şu an patika araç yolundan tarif edilmiştir. Yolda ev yakınlarında bulunan çeşmeler mevcut. Hanzar Mahallesi’nden sonra tırmanış bitecek ve patika başlayacaktır. Önce bir süre düz olarak gidilen, daha sonra inişe geçilen rota, geniş bir patika ile önce Cami Mahallesi’nin mezrasına daha sonra da Cami Mahallesi’ne inecektir. Cami yakınında köyün konukevi vardır. Eğer ulaşılamazsa mezra evlerine yakın yerlerde çadır kurulabilir. Köylülerden de evlerinde misafir etmek isteyenler olabiliyor. İnternet sitesindeki son güncellemeleri takip etmeniz önerilir. Köyle ilgili gelişmeler internetten paylaşılacaktır. Not: Çamlıkaya Merkez’den ana dereyi takip ettiğinizde, eski taş döşeli ticaret yoluna çıkacaksınız. Bu yol, yukarılarda buzul gölü kenarından geçerek, Çiçekli Yayla, Kala-i Bala ve Çat Köyü üzerinden Çamlıhemşin İlçe Merkezine inmektedir. Çamlıkaya, N 40° 38’ 350” E 41° 09’ 373” 1.140 m

Yıldıztepe Köyü, N 40° 39’ 104” E 41° 04’ 594” 1.900 m 140

Çoruh Vadisi


Yıldıztepe Köyü - Çatakkaya Köyü - Yedigöl Köyü Mezra-Çadırdüzü: 17 km

Yıldıztepe Köyü’nden devam eden rota önce köyün mezrasından geçmektedir. Orman içinden giden patikanın sırtta bulunan kısmı, çadır kampı için güzel bir noktadır. Su ve düz alanlar mevcuttur ve eski evlerin görüntüsü de oldukça etkileyicidir. Mezradan arkaya inen patika Çatakkaya Köyü’ne inmektedir. Aksu ve Yedigöl köyleri ile aynı vadide bulunan bu köy, önceden yangın geçirdiği için yeniden inşa edilmiştir. Yeni yapılan binalar eski güzellikte olmasa da turizm girişimcisi olabilecek köylüler vardır. Sizleri evlerinde ağırlamak isteyeceklerdir. Eğer kamp ihtiyacı varsa vadi tabanının sağ yukarısından giden bir patika ile vadi aşağısında bulunan bahçeliklerin uygun olanına kamp kurulabilir. Patika önce Pokut Mahallesi’ne daha sonra Yedigöl Köyü’nün bir mahallesine gitmektedir. Yedigöl Köyü’nde ev pansiyonu yoktur. Çadır kurmak için köyün yukarısına doğru dere boyunca ilerleyince karşımıza çıkacak olan mezrayı geçtikte sonra, iki derenin birleşim yerindeki düzlük uygun bir alandır. Yedigöl Köyünde konaklama ihtiyacı olursa, okul bahçesi ve sağlık ocağının bahçesi de çadır kurmak için uygun yerlerdir. Yedigöl Köyü, N 40° 39’ 484” E 40° 58’ 523” 1.954 m Yedigöller, N 40° 38’ 399” E 40° 53’ 300” 3.015 m Yedigöl Köyü, N 40° 39’ 484” E 40° 58’ 523” 1.954 m

Çatakkaya, N 40° 39’ 492” E 41° 01’ 493, 1.727” m Çoruh Vadisi

141






Yedigöl Köyü - Yedigöller - Moryayla: 9 km

Vadi yukarısına doğru ilerlerken bir mezra yerleşimini daha geçtikten sonra araba yoluyla devam ediyoruz. Dereyi geçtikten sonra en geniş patikadan vadi yukarısına bakıldığında sol tarafa doğru olan patika üzerinde ilerliyoruz. Önce bir düzlük alan, daha sonra patika üzerinde bir küçük göl daha sonra ise yukarıdaki göller bölgesine ulaşıyoruz. Göllerin yanından geçen patika bizi geçide çıkaracak. Geçitte bizi dar bir orman yolu karşılayacak. Yoldan aşağı doğru indiğimizde Moryayla Köyü’ne ulaşıyoruz. Moryayla Köyü’nde iki odalı bir pansiyon mevcut. Bölgenin ilk köy etnografya müzesini yapan Moryayla Köyü, bölgenin en yüksek köylerinden birisi.

Yedigöller, N 40° 38’ 399” E 40° 53’ 300” 3.015 m

Moryayla, N 40° 36’ 109” E 40° 55’ 452” 2.295 m 146

Çoruh Vadisi


Moryayla - İspir: 23 km

Moryayla Köyü’nden araç yoluyla patikanın başlangıç noktasına kadar gidiyoruz. Patikadan aşağı doğru inerken yol üzerinde iki mezra ile karşılaşıyoruz. Mezralardan geçen patika bizi Gaziler Mahallesi’ne çıkaracaktır. Patika aşağıya doğru eğimli olduğundan rahat bir şekilde yürünebilmektedir. Çok dik inişler yoktur. Bu bölge yaban hayvanlarının gözlemi açısından en sıcak noktalardan biridir. Bölgede yapılan mevcut baraj ve HES çalışmalarından dolayı yol üzerinde işaretlere dikkat edilmesi ve patikadan ayrılmaması önerilir. Arada orman yolları ve kavşaklar önem arz etmektedir. Not: Moryayla’dan İspir’e doğru giderken yol, Görcü mevkii, Büyükkılıç Sırtı, Yukarı ve Aşağı Fındıklı, Çukurca Mahallesi, Gayretin Sırtı, Sürüç Yaylası, Karç Mahallesi ve Yaylası’nı takip ederek Koçtepe ve Gaziler Mahallesi’nde bitmektedir. Moryayla, N 40° 36’ 109” E 40° 55’ 452” 2.295 m

İspir, N 40° 28’ 411” E 40° 59’ 053” 1.174 m Çoruh Vadisi

147







Pehlivanlı’dan Kılıçkaya’ya

Çoruh Yolu

51

Pehlivanlı’dan Kılıçkaya’ya Çoruh Yolu: 51 km Erzurum’un Tortum İlçesi’nin Pehlivanlı Beldesi’nden başlayan ve birbirini takip eden patikalardan oluşan Çoruh Yolu, 51 km sürerek, Artvin’in Yusufeli İlçesi’ne bağlı Kılıçkaya Beldesi’nde (Ersis) sona eriyor. Bu yol, Erzurum’un Tortum ve Uzundere ilçeleri ile Artvin’in Yusufeli İlçesi sınırlarında, Mescit Dağları sırtından geçiyor. Yolun tamamı Çoruh Vadisi Havzası içerisinde bulunuyor. Parkurları oluştururken bölgenin doğal değerlerini, yayla yollarını dikkate aldık. Bizim önerimiz, bu yolun 3 günde geçilmesi yönündedir. Yol boyunca her yerde içilebilir su kaynağı bulunmuyor. Bu yüzden yanımızda yedek su bulundurmamızda yarar var. Bu yedek suyu, yol üzerindeki su kaynaklarından sürekli olarak yenilemek gerekli. Bu yolun en ideal yürüyüş dönemi Mayıs – Ekim ayları arasında. Tabelalar, parkurların hem başlangıç, hem de bitişini gösteriyor. Yol boyunca işaretleri takip ediniz. Şimdi bu rotanın bölümleri hakkında ayrıntılı bilgi vereceğiz.

Çoruh Vadisi

153


Pehlivanlı Köyü - Göllü Mezra: 17 km

Pehlivanlı Köyü yol ayrımından asfalt yolla köyün merkezine çıkıyoruz. Köyün yukarı mahallelerini geçtikten sonra patikadan Dikyar Köyü’nün Göllü Mezrası’na çıkılmaktadır. Yolda su kaynağı az olduğundan su tedariki önemlidir. Geçidi geçtikten sonra mezranın evleri görülebilir. Patika daha sonra yayla yoluyla birleşecek. Göllü Mezra’da yaz aylarında sürekli aileler mevcuttur. Çadır kurmak mümkündür.

Pehlivanlı N 40° 29’ 45,32’’ E 41° 29’ 36.57’’ 1.208 m

Kılıçkaya N 40° 42’ 45,74’’ E 41° 28’ 49,08’’ 1.194 m 154

Çoruh Vadisi


Göllü Mezrası - Karot - Çamlıyamaç Köyü (Öşki Manastırı): 12 km

Göllü Mezra, bahar aylarında kar sularıyla dolan yaz aylarında ise kuruyan bir gölün bulunduğu orman seviyesinin üstünde açık bir alandadır. Gölün yanında, mezra evleri bulunmaktadır. Göllü Mezra ismi, bölgede başka birçok yerde de geçmektedir. Göllü Mezra’dan araç yoluyla Karot Mezrası’na bir patika ile gideceğiz. Yol ayrımındaki işaretlere dikkat ediyoruz. Rotamız, daha düşük rakımlarda olan Dikyar Köyünün Karot Mezrası’nda tekrar araç yoluyla birleşecek. Karot Mezra’da, Lütfi Ertek’in evinin hemen altından dereye doğru inen bir patikaya gireceğiz. Patika kısa bir tırmanışla, Armutlu Mezra’nın geçidine ulaşacak. Patika sırta ulaştıktan sonra Armutlu Mezra’nın bahçeleri ve evleri görülmektedir. Patika bir müddet sonra araç yolu ile birleşecek ve bu yol iniş aşağı Çamlıyamaç Köyü merkezine ulaşacaktır. Mezralarda ve yakın civarlarında su imkânları yeterli. Diğer yerlerde yetersizdir. Su konusunda tedarikli olmak gerekir. Çamlıyamaç köy merkezinde ana yola ulaştıktan sonra sola dönen yolun 100 metre sonrasında Öşki Manastırı’na ulaşılabilir. Köy merkezinde şu anda konaklama imkânı yoktur. Fakat mevcut girişimcilerin ev pansiyonları ileride açılabilir. Köyde kullanılmayan bazı okul binalarının pansiyona dönüştürülmesi olasılığı kuvvetlidir. Konaklama imkânları için internetten takip etmek gerekmektedir. Karot Mezrası Dikyar N 40° 35’ 00,24 ’’ E 41° 20’ ,07,87’’ 1.733 m. Armutlu Mezra Çamlıyamaç N 40° 36’ 14,99’’ E 41° 30’ 31,00’’ 1.737 m. Öşki Manastırı N 40° 36’ 49,67’’ E 41° 32’ 32,11’’ 1.300 m

Çoruh Vadisi

155







Çamlıyamaç (Öşki Manastırı) - Kılıçkaya (Ersis): 22 km

Çamlıyamaç köy merkezindeki kilisenin sağ tarafından giden yol ile yukarı doğru çıkıyoruz. Derenin içerisinden karşıya geçen yolu takip ederek derenin sağ yukarı tarafından giden araç yoluna çıkıyoruz. Bu yol, Kılıçkaya Beldesi’ne gitmektedir. Yol kışları kapalı yazları açıktır. Fakat araç yolu olarak, özellikle de yaz başlarında bozuk bir yoldur. Yol yukarılara tırmandıkça karşı tepelerdeki ormanlık alanların ve Armutlu mezrasının muhteşem manzarası görülecektir. Bir süre ormanlık bir alanı izleyen yol daha sonra yüksek bir platoya ulaşacaktır. Burada bir çeşme vardır. Plato üzerinde araç yolunu takip ederken, ilerde sağda, Uzundere’nin Tortum Gölü kenarındaki köylerini ve Tortum Gölü’nü yukardan görebileceksiniz. Daha ilerilere gidildiğinde iniş başlayacak daha sonra sağda Ormandibi Köyü yol ayrımına gelinecektir. Sol tarafta Kılıçkaya Beldesi’ne doğru ilerleyen vadiyi yukarıdan göreceğiz. Nadiren araç geçen yoldan hiç ayrılmadığımızda, kestirmeden beldeye gidebiliriz. Fakat görsel güzelliği olan bir yürüyüş için işaretli yoldan gitmenizi öneririz. İnişten bir müddet sonra yol sola dönecek. Sonra orman içine doğru giden eski ören yerleri olduğu düşünülen kayalık alana varacağız. Bu alandan sonra bir müddet ilerledikten sonra sola ayrılan yol, şenliklerin yapıldığı ve orman içinde büyük bir açık alan olan Aros Yaylası’na doğru gitmektedir. Sağa ayrılan yolu seçerek, Ersis Kalesi’ne iniyoruz. Yürüyüş yolu değil de araç yolu izlenirse, eski mezralardan geçerek beldeye ulaşılır. Belde merkezinde iki konaklama yeri mevcuttur. Birisi yörede gıda ve hububat haşatının sağlandığı kalın tahtalardan yapılmış Ambarevler, diğeri ise merkezde 3 odalı ortak duşlu bir oteldir. Armutlu Mezra Çamlıyamaç N 40° 36’ 14,99’’ E 41° 30’ 31,00’’ 1.737 Öşki Manastırı N 40° 36’ 49,67’’ E 41° 32’ 32,11’’ 1.300 m Kılıçkaya N 40° 42’ 45,74’’ E 41° 28’ 49,08’’ 1.194 m Çoruh Vadisi

161


SONUÇ

Çoruh Havzası’nın güney ve güney-batı ucunda yer alan Tortum-UzundereYusufeli eksenini oluşturan Tortum Vadisi ile İspir-Yusufeli eksenini oluşturan İspir Vadisi ve çevresini kapsayan bu kitabın, türünün ilk örneklerinden olduğunu düşünmekteyiz. Kitap, doğa ve kültür odaklı seyahat tutkunlarına yardımcı olabilmek için gerekli tüm bilgileri bir araya getirmeyi amaçlayan bir çabanın ürünü olsa da, böyle bir çalışmanın doğası gereği, bir takım eksiklikler içerecektir. Kitapta yer alan bilgiler ve fotoğraflar DATUR Projesi için hizmet vermiş çok sayıda akademisyen ve turizm profesyonelinin değişik zamanlarda sahada gerçekleştirdikleri çalışmalardan alınmıştır. 2007 yılından beri, bu iki vadide doğa ve kültür değerlerine dayanan turizmin geliştirilmesi için, yerel paydaşları ile birlikte çaba harcayan DATUR Proje ekibi olarak, bu kitabın yapılacak eleştirilerle daha da geliştirileceğine inanıyoruz. Çoruh Havzası’nın eşsiz doğa ve tarih mirasını tanımak, doğa ve su sporlarına dayanan etkinliklere katılmak ve başta insanları olmak üzere Bölge’nin kültürel değerleri ile tanışmak isteyen tüm doğa ve kültür tutkunlarını davet ediyoruz.

Doğu Anadolu Turizm Geliştirme Projesi www.datur.com www.coruhvadisi.com info@datur.com



Çoruh Vadisi, sahip olduğu zengin doğa ve kültür mirası ile, ülkemizin en önemli turizm varış alanlarından biridir. Yalçın dağ doruklarından, yüksek platolardaki engin çiçek bahçelerine, çam ormanlarından çağlayarak vadi tabanlarında meyve bahçeleri ile buluşan ırmaklarından göl ve şelalelerine kadar doğada görülebilecek bütün zenginlikleri, olağanüstü bir çeşitlilik ile sunan Çoruh Vadisi, yürüyüş ve dağ bisikleti sporları için el değmemiş bir hazinedir. Bu kitap, doğa ve kültür odaklı seyahatler için tutku sahibi olan insanlara bu hazineyi tanıtmayı amaçlamaktadır. EFES Türkiye’nin desteğiyle, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirliği ile Çoruh Vadisi’ninTortum-İspir-Yusufeli ve Uzundere-Yusufeli eksenlerinde yürütülen Doğu Anadolu Turizm Geliştirme Projesi (DATUR)’nin bir çıktısı olan bu kitap yürüyüş ve bisiklet rotaları yanında, proje sahasında yer alan tüm turizm cazibeleri hakkında ayrıntılı bilgiler içermektedir. Bu cazibelerin başlıcaları, botanik, kelebek ve kuş gözlemi, rafting, göl ve nehir kanosu, tarihi eserler, mutfak kültürü ve festivallerden oluşmaktadır. Kitabın, Çoruh Vadisi’nin doğa ve kültür zenginliklerini insanlarımıza tanıtmasını dilerken, ülkemizin turizm potansiyeline sahip diğer yörelerinde de gerçekleştirilmesini arzu ettiğimiz benzer çalışmalara mütevazı bir örnek oluşturmasını temenni etmekteyiz.

www.datur.com | www.coruhvadisi.com


DOĞA VE KÜLTÜR MERKEZİ ÇORUH VADİSİ Yürüyüş ve Bisiklet Yolları Haritası

www.coruhvadisi.com

www.datur.com | www.coruhvadisi.com


ÇORUH VADİSİ YÜRÜYÜŞ ROTALARI HARİTALARI

www.datur.com | www.coruhvadisi.com


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.