I. Dünya Savafl›’nda ve Millî Mücadele Y›llar›nda Üsküdar (1915-1922) P R O F .
D R .
S Ü L E Y M A N
B E Y O ⁄ L U
Marmara Üniversitesi
Güvenlik ve Ç›k›fl Mekân› Olarak Üsküdar I. Dünya Savafl›’n›n en kritik harekât› hiç kuflkusuz 1915 Çanakkale savafllar›d›r. ‹tilaf Devletlerinin zaman›n en büyük deniz filosuyla Çanakkale’ye yapt›¤› ç›karma ‹stanbul’u düflürmeyi hedefleyen bir hareket olarak baflkenti derinden etkilemifltir. I. Dünya Savafl›’nda ‹stanbul’un savunmas›ndan iki kolordudan oluflan II. Ordu sorumluydu. Bu kolordular Üsküdar1 ve Karadeniz m›nt›kalar›nda konuflland›r›lm›flt›. Çanakkale Bo¤az›’n›n düflman taraf›ndan geçilmesi tehlikesi karfl›s›nda ilk önce ‹stanbul üç bölgeye ayr›ld›. Meclis-i Vükela’n›n 6 Ocak 1915 tarihli karar›yla ola¤anüstü yetkilere sahip ‹stanbul Valisi s›fat›yla görev yapacak ‹stanbul taraf› polis umum müdürü Bedri Bey’e Beyo¤lu taraf› umumi emniyet müdürü ‹smail Canbolat Bey’e, Üsküdar taraf› da Süleyman Kâni (‹rtem) Bey’e verildi. Dâhiliye Naz›r› Talat Bey (Talat Pafla) Anadolu ile ‹stanbul’un ba¤lant›s›n› sa¤layacak olan Üsküdar’a Süleyman Kâni Bey’in II. Meflrutiyet s›ras›nda Ohri Kaymakaml›¤›’ndaki hizmetleri sebebiyle atand›¤›n› ifade etmiflti.2 Üç mutasarr›fl›kta ordunu iflini kolaylaflt›racak, halk›n iâfle ve asayiflini sa¤layacakt›. E¤er düflman donanmas› Çanakkale Bo¤az›’n› geçerse on iki saat içinde ‹stanbul’a ulaflabilirdi. Böyle bir durumda üç mutasarr›f birbirlerinden irtibats›z çal›flacaklard›. Bir süre sonra Dâhiliye Naz›r› baflkanl›¤›nda ‹stanbul valisi, Beyo¤lu ve Üsküdar Mutasarr›flar› ile Ticaret ve Sanayi Odas› temsilcilerinden oluflan Havayic-i Zaruriye Komisyonu kurulmufltu.3 Ayr›ca her bölgede birer iafle komisyonu teflkil edildi. Süleyman Kâni Bey’in ailesi ‹stanbul taraf›nda kalm›flt›. Bu sebeple Üsküdar hükümet kona¤›nda bir odada yatmaya bafllad›. Mutasarr›f, hemen ifle bafllayarak Üsküdar’da savaflta kullan›labilecek malzeme ve nakil
.
Ü S K Ü D A R
S E M P O Z Y U M U
I V
araçlar›n›n say›m›n› yapt›rd›. Üsküdar’daki f›r›nlar›n ç›karabilecekleri ekmek miktar›n› tespit ettirdi. On befl gün kadar devam edebilecek bir kuflatmaya yetecek haz›rl›klar› yapt›. Mutasarr›f›n bu konuda karfl›laflt›¤› en önemli güçlük yiyecek yoklu¤u idi. ‹stanbul iaflesine bakan daire Üsküdar f›r›nlar›na ancak günü gününe lâz›m olan unu da¤›t›yordu. Oysa düflman ‹stanbul’a gelecek olursa do¤al olarak Anadolu’dan ‹zmit’e gelen sevk›yat kesilecekti. Bu halde Üsküdar için yedek zahireye ihtiyaç vard›. Bunun için Üsküdar ve Kad›köy civar› halk›n›n, on befl günlük zahire ihtiyac› tespit edildi. Daha sonra ‹stanbul iâfle idaresinden bu miktar depolanmak üzere istendi. Ne var ki iâflenin verilmesinin mümkün olmad›¤› bildirildi. Mutasarr›f Süleyman Kâni Bey’in ›srar› karfl›s›nda Üsküdar taraf›n›n on befl günlük bu¤day ve arpas› temin edildi. Bu zahire Haydarpafla’dan Üsküdar’a tafl›narak uygun camilerde depoland›. Bunlar›n bayatlamamas› için de¤irmenlere zahire verildikçe meydana gelen noksan tamamlatt›r›ld›. fiayet düflman Çanakkale’yi geçer ‹stanbul’a gelirse Padiflah ve hükümetin Anadolu’ya nakline karar verildi. ‹lk önce Padiflah’›n Alemda¤’da bir köflke yerlefltirilmesi düflünüldü. Fakat Alemda¤’›n ‹stanbul’a çok yak›n olmas› dolay›s›yla vazgeçildi. Bunun yerine Padiflah ile hükümetin, ilk aflamada Eskiflehir’e nakli kararlaflt›r›ld›. Buradan da Bursa veya Konya’ya gidilmesi tasarland›. Bu amaçla Haydarpafla Gar›’nda iki tren hükümetin emrine haz›r bulundurulacakt›. Birinci tren padiflah ile hanedan üyelerine, ikinci tren hükümet üyelerine ayr›lm›flt›. Düflman›n Çanakkale Bo¤az›’ndan geçti¤i haber al›n›r al›nmaz, Padiflah ile hanedan üyeleri hemen trene bindirilerek Anadolu’ya sevk edilecek, bundan iki saat sonra hükümet üyelerini tafl›yacak olan ikinci tren hareket edecekti. Rumeli yakas›nda oturan hanedan üyeleri Beylerbeyi ‹skelesi’ne gelecek, orada Üsküdar Mutasarr›fl›¤›’n›n haz›r bulunduraca¤› 40 araba ile Haydarpafla’ya götürüleceklerdi. Padiflah Sultan Reflad, bafllang›çta s›cak bakmad›¤› Anadolu’ya geçme plan›na istemeyerekte olsa raz› oldu. Sadaretçe bütün hanedan üyelerine gizli bir tezkereyle plan› duyurdu. Bu tarihlerde Beylerbeyi Saray›’nda ikamet eden eski Sultan II. Abdülhamid’e ise bu tezkereyi bizzat Üsküdar Mutasarr›f› götürdü. Beylerbeyi Saray› muhaf›z› Rasim Bey vas›tas›yla Sultan Abdülhamid’e tezkere verildi. Sultan Abdülhamid, “Kardeflime söyleyin ‹stanbul’dan ç›kmas›n! Sonra bir daha dönemez!” ihtar ve tavsiyesinde bulundu. Ancak haz›rlanan tahliye plan› de¤iflmedi. Hükümet savafl masraflar› için ay›rd›¤› bir milyon alt›n› Haydarpafla ‹stasyonu alt›ndaki mahzenlere yerlefltirdi. Askerlerin korumas› alt›nda bulunan paran›n güvenli¤inden Üsküdar Mutasarr›f› sorumluydu. Bu büyük sorumlulu¤u ve yaklaflan tehlikeyi gören Mutasarr›f Süleyman Kâni Bey, Talat Pafla’ya baflvurarak bir milyon alt›n›n Konya’ya naklini sa¤lad›. Bu arada baz› önemli aileler ile Topkap› Saray›’nda bulunan Mukaddes Emanetler sand›klara yerlefltirilerek Haydarpafla’dan Konya’ya gönderildi. Çanakkale deniz savafl›n›n yap›ld›¤› 18 Mart 1915 günü haz›rlanan plan gere¤ince, Padiflah ve hanedan üyelerini götürecek tren istasyonda haz›r bekletildi. Üsküdar Mutasarr›f›, Üsküdar arabac›lar kâhyas›na da 40 araban›n haz›rlanmas› talimat›n› verdi.4 Ayr›ca fiirket-i Hayriye’ye ait 57 numaral› Tarabya ve 61 numaral› Sultaniye vapurlar› gerekti¤inde her an hareket edecek bir flekilde Galata Köprüsü’nde, 26 numaral› Suhulet vapuru da Üs284
.
I .
D Ü N Y A
S A V A fi I ’ N D A
V E
M ‹ L L ‹
M Ü C A D E L E ’ D E
Ü S K Ü D A R
‹flgal Kuvvetleri donanmas› Bo¤az’da
küdar ‹skelesi’nde bekletilmeye bafllad›. Osmanl› Devleti’nin Çanakkale deniz savafl›n› kazanmas› hem ‹stanbul’u hem de Üsküdar’› k›smen rahatlatt›. Çanakkale kara savafllar›n›n bafllad›¤› 25 Nisan 1915 tarihinden itibaren Marmara Denizi’ne girmeyi baflaran ‹tilaf Devletleri’nin denizalt›lar› burada birçok Osmanl› askeri ve sivil deniz araçlar›na zarar verdiler. Marmara’ya giren düflman denizalt›lar› yaln›z gemilere de¤il kara hedeflerine de sald›r›lar düzenlemifllerdir. Mesela, 3 Aral›k 1915 tarihinde Üsküdar Mutasarr›fl›¤›, Yar›mca-Hereke Demiryolu hatt›n›n 67. kilometresindeki 74 numaral› marflandiz trenine düflman denizalt›lar›ndan at›lan mermilerin hasar verdi¤ini Dâhiliye Nezareti’ne bildirdi.5 Ayn› tarihlerde Üsküdar ‹hsaniye Mahallesi’nde oturan ünlü gazeteci Burhan Felek, bir düflman denizalt›s›n›n Üsküdar’a bir kaç mermi att›¤›na flahit olmufltu. At›lan mermilerden biri Paflakap›s›’na di¤eri de Selimiye civar›na düflmüfltü.6 Karadeniz’de dolaflan bir Rus filosu, 28 Mart 1915 tarihinden itibaren y›pratma faaliyetlerinde bulunmak amac›yla ‹stanbul Bo¤az› istihkâmlar›n› ve Karadeniz’de sefer yapan gemilere sald›r›yordu. Rus filosu taraf›ndan Üsküdar Liman›’na ba¤l› Hürriyet, Hüdaverdi ve Ticaret-i Bahri adl› gemiler 1915 Eylülü’nde bat›r›ld›. Bu üç geminin 15 mürettebat› Ruslara esir düfltü. Bu gemiler 1.900 Osmanl› liras› de¤erinde idi. ‹tilaf Devletleri Çanakkale savafllar›nda baflar›s›z olmas›na karfl›n ‹stanbul’a taciz amaçl› hava sald›r›lar› yapt›. 1918 y›l› boyunca ‹stanbul’a on üç defa hava sald›r›lar›nda bulundu. Düflman uçaklar› özellikle askeri kurum ve stratejik binalar› hedef seçiyordu. Üsküdar’daki Selimiye K›fllas› da fazla hasar vermeyen hava sald›r›lar›na s›k s›k u¤rad›.7 285
.
Ü S K Ü D A R
S E M P O Z Y U M U
I V
Mütareke Y›llar›nda Üsküdar ‹tilaf Devletleri, Mondros Mütarekesi sonras›nda ‹stanbul’u fiilen iflgal etti. ‹stanbul’da düflmana karfl› direnifli kuvvetlendirmek için 29 Kas›m 1918 tarihinde, Millî Talim ve Terbiye Cemiyeti’nde Millî Kongre topland›. Bu kongreye iki üye ile kat›lan cemiyetler aras›nda Üsküdar Türk Oca¤› da yer almaktayd›.8 ‹flgal güçlerinin lideri konumundaki ‹ngiltere, 1919 fiubat’›nda Frans›zlar›n da onay›n› alarak haz›rlad›¤› bir planla ‹stanbul’u nas›l kontrol edilece¤ini belirledi. Buna göre; Galata ve Beyo¤lu’nu ‹ngilizler, ‹stanbul merkezini Frans›zlar ve Üsküdar’› da ‹talyanlar kontrol edecekti. ‹talyan temsilcisi Kont Sforza bu plana karfl› ç›karak, flehrin üç de¤il alt› bölgeye ayr›lmas›n› ve ‹talyan jandarmas›n›n ‹stanbul merkezi ve Beyo¤lu’nda, ‹ngiliz ve Frans›zlar›n da Üsküdar’da görev almalar›n› önerdi. Kont Sforza’n›n önerisi kabul edildi. 1919 Ocak’›nda ‹stanbul’a Albay Balduino Caprini komutas›nda getirilen 350 ‹talyan jandarmas› 50 Üsküdar, 25 Beyo¤lu, 25 ‹stanbul ve 50 jandarma da ihtiyat kuvveti olarak da¤›t›ld›. Ayr›ca ‹talyanlar 24/25 Nisan gecesi Albay Giuseppe Bisogno komutas›ndaki 500 kiflilik makineli tüfeklerle donat›lm›fl bir birli¤i Konya’y› iflgal etmek amac›yla Üsküdar’dan yola ç›kard›lar. Anadolu’ya aç›lan bir kap› olan Üsküdar’da ‹talyanlar›n kontrolü ‹ngiliz ve Frans›z bölgelerine k›yasla daha gevflekti. Bu gevflek ortamda Üsküdar’da teflkilatlanmak, Anadolu’ya silah ve adam kaç›rmak kolay oluyordu.9 Üsküdarl› Kad›nlar, 15 May›s 1919’da ‹zmir’in Yunanl›lar taraf›ndan iflgalini bütün yurt genelinde oldu¤u gibi, 18 May›s’ta Dâhiliye Nezareti’ne çektikleri telgrafla protesto etti.10 Üsküdarl›lar›n ‹zmir’in iflgaline tepkileri bununla kalmad›. 20 May›s’ta Üsküdar Do¤anc›lar’da 30.000 kiflinin kat›ld›¤› bir mitingle iflgali tekrar protesto edildi. Halk› bu mitinge Darülfünun ö¤rencileri ça¤›rm›flt›. Mitingde Üsküdarl› fiair Ahmed Talat Bey, Dr. Ferruh Niyazi Bey, Üsküdar Sultanisi Muallimlerinden Mahzar Bey, Muzaffer Bey, Necdet Hamdi Bey, Sabahat Han›m, Naciye ve Zeliha Han›mlar birer konuflma yapt›lar. Mitingin sonunda flu duyuru yap›ld›: Halk› Türklerle meskûn bütün yerlerin ink›sam kabul etmez bir kül oldu¤u hakk›nda evvelki günkü Fatih mitinginde izhar olunan kanaate ifltirak etmifl ve en büyük intikam›n gasp olunan bir hakk›n istirdad› hususunda feveran edece¤ini fliddetli protesto fleklinde matbuat vas›tas›yla bütün âleme ilan etmeye karar vermifltir.11
‹flgal Gölgesinde Bir Kuvâ-y› Milliye Merkezi 20 Ocak 1919 günü Rum eflk›yas› Yeniköy’deki jandarma karakolunu kuflatm›fl, köyde bulunan metropolit vekilinin teflvikiyle köyde eli silah tutan erkeklerinde kat›lmas›yla eflk›yan›n mevcudu iki yüz elliye varm›flt›. Kuflatmay› kald›rmak isteyen jandarma müfrezesi baflar›l› olamay›nca fiile’ye çekildi. Karakolda bulunan 20 kiflilik kuvvet kuflatmay› yararak köyün d›fl›na ç›kmay› baflarm›flt›. Akflama kadar süren çat›flmalarda 5-6 eflk›ya öldürülmüfl, 2 jandarma kaybolmufltu. 286
.
I .
D Ü N Y A
S A V A fi I ’ N D A
V E
M ‹ L L ‹
M Ü C A D E L E ’ D E
Ü S K Ü D A R
Do¤anc›lar Mitingi, 1919
Bu s›rada bir miktar silah ve cephane eflk›yan›n eline geçmiflti. fiile’ye çekilmifl olan jandarma müfrezesi 21 Ocak akflam› tekrar harekete geçti. Ancak elindeki kuvvetle 1.500 hanelik bir köyü kuflatarak aramas›na imkân yoktu. 23 Mart’ta Üsküdar Jandarma Taburuna mensup bir müfreze Frans›z Binbafl› Lakarnik’le birlikte Yeniköy’e giderek eflk›yan›n eline geçen silah ve cephaneyi kurtard›. Bir gün sonra baflka bir binada karakol oluflturuldu ve güvenlik sa¤land›. Yeniköy’de iki Frans›z eri daimi olarak görevlendirildi. Bu s›rada köyün ileri gelenleri ile Frans›z askerler arac›l›¤› ile yap›lan görüflmelerden sonra eflk›yan›n bir k›sm› piflmanl›k duyarak affedilmeleri kofluluyla teslim olacaklar›n› bildirdi. 25 Mart’ta ‹ngiliz Yüzbafl› S›leyt incelemelerde bulunmak üzere Yeniköy’e geldi. 4 Haziran günü Anadolu sahillerinde Rum ve Ermeni göçmenlerin durumlar›n› incelemekle görevli ‹ngiliz komutan Smith, Binbafl› S›leyt ve Muhacirîn Müdürü Münir Bey’den oluflan bir heyet fiile’ye giderek kaymakamla görüfltü. O güne kadar dördü çete reisi olan yirmi sekiz Rum eflk›ya silahlar›yla Frans›z Binbafl› 287
.
Ü S K Ü D A R
S E M P O Z Y U M U
I V
Mustafa Kemal Atatürk
Lakarnik’e teslim olmufllard›.12 ‹stanbul Valili¤i, Üsküdar Mutasarr›fl›¤› arac›l›¤› ile fiile kaymakam›na Rum eflk›yan›n teslimindeki hizmetlerinden dolay› takdirlerini bildirdi. Affedilmelerine ra¤men Yeniköylü Rum çeteleri askerlere ve Müslüman halka sald›r›lara devam etti. Hatta fiile’deki ‹ngiliz komutan bile Müslüman halk›n Rum çetelerinden korunabilmesi için bölgeye jandarma sevkine izin vermek zorunda kald›. Üsküdar’dan fiile, A¤va, De¤irmen Çay›r› ve Ömerli gibi kaza ve bucak merkezlerine 25’er kiflilik jandarma müfrezeleri gönderildi.13 Aslen bir Yunan subay› oldu¤u tahmin edilen Todori, görünüflte fiile’de bakkall›k yapmakta ve gazino iflletmekteydi. As›l görevi ise Yunan ve ‹ngiliz kaynaklar›ndan gönderilen silah ve cephaneyi getirtip, emrindeki çetelere da¤›tmakt›. ‹ngilizlerin himayesinde çal›flan Todori, yukar›da sözü edilen Yeniköy, Bakkalköy, Paflaköy ve çevresi Rumlar›n›n oluflturdu¤u çetelerin elebafl› ve lideriydi. ‹zmit yöresindeki Ermenilerle, Gebze Bo¤az›’ndaki Rum köylülerin oluflturdu¤u çeteler de Todori ile iflbirli¤i yap›yorlard›. Yine Üsküdar’a ba¤l› Küçük ve Büyük Bakkalköy, fiile Yeniköy’ü, Kartal, Pendik, Anadoluhisar› ve Bostanc› bölgelerinde Çak›r Yorgi, Karabacak, Anesti Kaplan çeteleri, Todori taraf›ndan yönlendiriliyordu. Bu çeteler 1919 y›l› boyunca Türkleri öldürmek, Türk kad›nlar›n› da¤a kald›rmak ve çocuklar› öldürmek, Kartal jandarma komutan› ‹zzet Bey’i öldürmek gibi eylemler yan›nda saçt›klar› dehfletle Türk ahalinin göç etme288
.
I .
D Ü N Y A
S A V A fi I ’ N D A
V E
M ‹ L L ‹
M Ü C A D E L E ’ D E
Ü S K Ü D A R
sini sa¤layarak, yerlerine Rum iskân edilmesini sa¤l›yorlard›. Ayazma köyünden çeteci Kommit, yine Yeniköy civar›nda faaliyet gösteriyordu. Ayr›ca Paflaköylü Tanafl o¤lu Milto çetesi, kendi bölgesinde eylemler yapmaktayd›. Bu çetenin elemanlar›ndan Yordan O¤lu Panayot ve Hristo, silah ve cephaneleriyle birlikte Üsküdar mutasarr›f› Nureddin Bey’in giriflimleri sonucu Paflaköy jandarma komutan›na teslim olmufltu. Çete mensuplar› cezalar› ertelenerek serbest b›rak›ld›. Büyük ve Küçük Bakkalköy ve Paflaköy’de Rumlara karfl› eylem yapan Milto çetesi de ‹tilâf Devletleri taraf›ndan himaye ediliyordu. Dar›ca taraf›nda üstlenen ‹stelyanus çetesi de birçok gasp ve cinayet ifllemiflti. Üsküdar ve çevresinde asayifli bozan bu çeteler Kuvâ-y› Milliyeciler veya güvenlik kuvvetleri taraf›ndan etkisiz hale getirilmifltir.14 Üsküdar jandarma tabur kumandan› Binbafl› Remzi Bey, 1919 y›l› boyunca Yeniköy Rum çeteleriyle mücadele etmiflti. ‹zmit’te Kuvâ-y› Milliye teflkilat›n›n kurucular›ndan biri olan eski Teflkilat-› Mahsusac› Yahya Kaptan, Mustafa Kemal Pafla Sivas’ta iken ona ba¤l›l›¤›n› bildirerek (4 Ekim 1919), yararl› hizmetlerde bulundu. Ancak k›sa bir süre sonra Yahya Kaptan hakk›nda lehte ve aleyhte iddialar Mustafa Kemal Pafla’ya gelmeye bafllad›. Heyet-i Temsiliye ad›na Mustafa Kemal Pafla durumun incelenmesi için birinci tümen komutan› Rüfltü Bey’e talimat verdi. Bu arada Kara Vâs›f Bey ile Albay fievket Bey’in 27 Aral›k 1919 tarihinde Mustafa Kemal Pafla’ya gönderdikleri telgrafta; Yüzbafl› Nail Efendi’nin Kartal’a atand›ktan sonra Kuvâ-y› Milliye lehine merkezle ba¤›n› kesti¤i, flimdiye kadar Kartal, Gebze ve Üsküdarla birlikte Ömerli ve fiile civar›nda milli teflkilat› yapm›fl oldu¤u, Kuvâ-y› Milliye aleyhtar› Üsküdar mutasarr›f› Ziver Bey’in fedakâr ve çal›flkan olan Üsküdar jandarma tabur kumandan› Binbafl› Remzi Bey’i bir bahane ile azlettirmeye çal›flt›¤›, Rum eflk›yas›na karfl› fedakârl›¤› görülen ve Üsküdar köylerinde teflkilatta bulunan Maltepe Endaht Mektebi’den Yüzbafl› Hulusi Bey’i lekelemeye çal›flt›¤› bildirildi. Karakol Cemiyeti’nden Kara Vas›f ve Albay fievket Beyler, Yahya Kaptan› suçlayan iddialarda bulunarak Yahya Kaptanla anlaflamayan Kartal’da Müdafaa-y› Hukukçu Binbafl› Ahmet Necati ve Gebze Jandarma komutan› Yüzbafl› Nail Bey’in yerlerinin de¤ifltirilmemesini, Kuvâ-y› Milliyeci subaylar› lekelemeye çal›flan ve Kuvâ-y› Milliye aleyhinde bulunmakla flöhret kazanan Üsküdar mutasarr›f› ve Gebze kaymakam›n›n görevinden al›nmas›n› Mustafa Kemal Pafla’dan istemifllerdi.15 Bu iste¤e ra¤men Mustafa Kemal Pafla, bölgede Kuvâ-y› Milliye çal›flmalar›nda ve Rum çetelerinin sindirilmesinde etkin bir rol oynayan Yahya Kaptan› ‹stanbul umum jandarma kumandan muavini Albay Hilmi Bey’in emrindeki birliklerce öldürüldü¤ü 8 Ocak 1920 tarihine kadar korumak için elinden geleni yapt›. Çünkü Kocaili Kuvâ-y› Milliyesi’nin en etkin kiflilerinden biri olan Yahya Kaptan’›n kayb› Üsküdar- ‹zmit aras›nda Kuvâ-y› Milliye çal›flmalar›na büyük bir darbe vuracakt›. Karakol Cemiyeti’nin (1918) Anadolu yakas› teflkilat›n› yöneten Maltepe Endaht (At›fl) Mektebi Komutan› Yenibahçeli fiükrü Bey’di. Ona ba¤l› olarak Orhan Veysel Kad›köy’e, Day› Mesut (Gürbüz) Gebze’ye, Yusuf Ziya (fiahap) fiile’ye, ‹hsan Kartal’a, Murat (Korsan) Beykoz’a ve ‹psiz Recep (Recep Reis) Kefken’e komutan 289
.
Ü S K Ü D A R
S E M P O Z Y U M U
I V
atanm›fllard›. Onlar›n emirlerindeki seyyar guruplar da Maltepe Endaht Mektebi talim heyetinden Yüzbafl› Fehmi (Yavuz), Yüzbafl› Hulusi (Demir), Te¤men Kâz›m, Kad›köy itfaiyesinden te¤men Ali, te¤men Küçük Osman, Süvari te¤men Bedri’ye (Ak›nc› Bedri) ba¤l› çal›fl›yorlard›. Seyyar guruplar›n harekât›nda Üsküdar jandarma tabur komutan› Binbafl› Remzi, mülhak› At›f, Gebze jandarma komutan› Nail, Kartal jandarma komutan› ‹zzet ve ‹zmit jandarma komutan› Kerim Beylerin büyük yard›mlar› oldu. Bunlar Anadolu’ya geçen guruplara yard›m ve güvenlik sa¤lad›klar› gibi ‹stanbul ve civar›ndan cephane, silah ve malzemeleri Anadolu’ya kaç›r›yorlard›. Mesela Yunus Nadi(Abal›o¤lu) Bey, daha birçok Anadolu’ya geçen insan gibi Üsküdar jandarma kumandan› Binbafl› Remzi Bey’in yard›mlar›yla 21 Mart 1920’de Ankara yolculu¤una bafllad›.16 Yine 17/18 Nisan gecesi Milli Mücadele’ye büyük bir güç katan Eski Harbiye Naz›r› Fevzi Pafla (Çakmak), Binbafl› Remzi Bey’in yard›mlar›yla 28 Nisan günü Ankara’ya varabilmifltir. Fevzi Pafla’n›n Ankara yolculu¤una ç›kt›¤› gün Üsküdar jandarma karakolunun bas›laca¤›n› ö¤renen Binbafl› Remzi Bey de, daha fazla ‹stanbul’da kalamayaca¤›n› anlayarak, arkadafllar›yla birlikte kafileye kat›lmak zorunda kalm›flt›r.17 Karakol Cemiyeti’nin Heyet-i Temsiliye karar›yla da¤›t›lmas›ndan sonra, bu cemiyetin Üsküdar flubesi reisi olan Kurmay Yarbay Mu¤lal› Mustafa Bey, 23 Nisan 1920 tarihinde Zabitan Gurubunu yeniden yap›land›rm›fl, bafl›na geçmifltir.18 Bu arada ‹ngilizlerin bask›s› alt›nda olan Damat Ferid hükümeti Kuvâ-y› Milliye’yi yok etmek için 19 Nisan 1920 tarihinde Kuvâ-y› ‹nzibatiye adl› kuvvet oluflturmaya bafllad›. Bu kuvvetin bafl›na ordu komutan› yetkisiyle ‹zmit ve havalisi Fevkalade Kumandan› Süleyman fiefik Pafla getirildi. Kuvâ-y› ‹nzibatiye’ye kat›lan gönüllülere önemli oranda maafl verilmesine karfl›n yeterince gönüllü toplanamad›. Toplanan gönüllülerden oluflan birliklerde yeterince baflar›l› olamay›nca 25 Haziran 1920’de Harbiye Naz›r Vekili ad›na Ferik Ahmed Hamdi imzas›yla Kuvâ-y› ‹nzibatiye feshedildi. Bu kuvvetten yaln›zca merkez depo taburu ile Üsküdar’da yeni kurulan tabur ve H›rka-y› fierif’teki da¤ tak›m›n›n b›rak›lmas›na karar verildi.19
Kuvâ-y› Milliye Karfl›s›nda Üsküdar Mutasarr›f› Ziver Bey Üsküdar mutasarr›f› Ziver Bey, 31 May›s 1920 tarihinde Dâhiliye Nezareti’ne gönderdi¤i raporda bölgenin asayifl durumunun bozuk olmas›n›n sebeplerini flöyle aç›klamaktad›r. Üsküdar’da bu tarihlerde jandarma, mahalle ve köy bekçileri yetersizdi. Üsküdar jandarma kumandan› Remzi Bey, yukar›da anlat›ld›¤› üzere burada her çeflit teflkilat› kurmufltu. Ahaliye binlerce silah da¤›tm›fl ve Kuvâ-y› Milliye taraf›na halka da¤›tt›¤›ndan daha fazla silah sevk etmiflti. Üsküdar’dan yüze yak›n subay ve asker firar ederek Kuvâ-y› Milliye kat›lm›flt›. Üsküdar taburunun geri kalan› da firar etmeye haz›r veya Ankara ‹stanbul aras›ndaki iletiflimi sa¤lama çabas› içindeydiler. Üsküdar jandarma kadrosu dörtte bir dere290
.
I .
D Ü N Y A
S A V A fi I ’ N D A
V E
M ‹ L L ‹
M Ü C A D E L E ’ D E
Ü S K Ü D A R
Anadolu Kava¤›
cesinde azalm›fl, kalan jandarmalar yaln›z karakol ve telgraf binalar›n› koruyorlard›. Üsküdar’da görevli polislerin durumu da jandarma teflkilat›ndan çok iyi de¤ildi. Üsküdar’da polis teflkilat› bir müfettifllik, alt› merkez memurlu¤u, bir serkomiserlik ve bir sertaharri memurlu¤undan olufluyordu. Polis teflkilat›n›n yeterli personeli vard›. Ancak her birinin müstakil olmas› ve Emniyet-i Umumiye Müdürlü¤ü d›fl›nda baflka bir yere ba¤l› olmamas› önemli bir sorun teflkil ediyordu. Polis teflkilat› umum müdürlükten yetki almad›kça asayifl konusunda mutasarr›fl›¤a bilgi vermiyor ve ondan emir alm›yordu. Ziver Bey, mutasarr›fl›¤›n yetkisizli¤i nedeniyle Üsküdar’›n bir tak›m suç unsurlar›n›n faaliyet alan› haline geldi¤ini ileri sürmektedir. Burada flunu da hat›rlatmal›y›z ki; Üsküdar’daki Kuvây› Milliye faaliyetleri, Kuvâ-y› Milliye karfl›t› mutasarr›f taraf›ndan asayifl bozucu olaylar olarak alg›lanmaktad›r. Mutasarr›fa göre Üsküdar’daki han, kahvehane, bahçe, bostan kulübeleri yüzlerce yabanc›n›n denetimden yoksun birer darü’s-selam›, yani girip ç›kt›klar› ve bar›nd›klar› yer haline gelmiflti. Bundan on gün kadar önce Anadolu Kava¤›, Beykoz, Paflabahçe, Çubuklu sokaklar›nda dikkat çekici flekilde yabanc›lara rastlan›lm›flt›. Bu yabanc›lar›n kald›klar› yerler polis memurlar›na sorulmufl, ancak polis bu konuda mutasarr›fl›¤a hiç bilgi vermemiflti. 29 May›s akflam› mutasarr›fla birlikte Beykoz’da inceleme yapan Serkomiser Abdullah Efendi ile bir kahvehanede bir gün önce kimlikleri tespit edilen, iflçilerden befli mevcut iken gerisinin baflka yerlerden yeni gelenler oldu¤u anlafl›ld› Bunlara Üsküdar, Kad›köy, ‹stanbul ve Beyo¤lu gibi yerlerdeki otel ve hanlar için uygulanmas› gereken kanuni prosedür uygulanmam›flt›. Mutasarr›f Ziver 291
.
Ü S K Ü D A R
S E M P O Z Y U M U
I V
Bey, bir ay kadar süren yoklu¤unda, Üsküdar çevresinin birçok siyasî çetenin zulüm alan› haline geldi¤ini iddia etmektedir. Seyyar jandarman›n oluflturulmas› üzerine Gebze’nin Taflköprü nahiyesinde toplanan firariler gurubu derhal Üsküdar’› terk etmifllerdi. Bunlardan bir k›sm› Kefken Adas›’na s›¤›nm›fllard›. Ziver Bey, Umum Jandarma Kumandan› Kemal Pafla’n›n, Üsküdar’a haber vererek sahillere müfrezeler koydurmas›ndan önce, acemi zab›ta ve kaptanlarla ifl görmek istemesinden dolay› ‹psiz Receb’in A¤va sahillerinde kalamay›p Kand›ra’ya kaçt›¤› suçlamas›nda bulundu. Mutasarr›f, jandarmalar›n kas›t derecesindeki ihmallerinden biri olarak, Yahya Kaptan’›n öldürülmesinden sonra ba¤›fllanmay› isteyen Gebze ve Kartal kazalar›n› kas›p kavuran Kara Arslan ile Küçük Arslan çetelerini Umum Jandarma Kumandan Muavini Hilmi Bey’in hiçbir kay›t ve flarta ba¤l› olmaks›z›n serbest b›rakm›fl olmas›n› görüyordu. Bu iki çete reisinden Kara Arslan ve Küçük Arslan Kand›ra’ya önceki gün gelerek istimân etmek istediklerini beyan etmifllerdi. Kand›ra kaymakam› Ahmed Bey’in merkez livaya ça¤›r›lmas›yla verilen özel talimat gere¤ince silahlar› al›nd›ktan sonra siyasi çetelerin arkas› tamamen al›nm›fl olacakt›. Ak Baba, Çubuklu taraflar›ndaki baz› suç ve cinayetlerin nedeni ise ço¤unlukla o civarda çal›flan iflçilerdi. Bu suç iflleyen iflçiler gurubu bir tak›m çiftlik sahipleriyle ihtiyat zabitleri taraf›ndan idare edilmekteydi. Bu kiflilerden baz›lar› tutuklanarak Divan-› Harbe sevk edilmiflti. Bir k›sm› da sorgulanmakta veya gözetim alt›nda tutulmaktayd›. Bir haftadan beri yaln›z Beykoz komiserli¤i bölgesinde 600 kadar Laz iflçinin kimlikleri tespit edilmifl ve foto¤raflar› çekilmiflti. Mutasarr›fa göre; Üsküdar’da asayifli sa¤lamak için flu önlemler al›nmal›yd›: 1-Görevini yapamayan ve kadrosu dörtte bire inmifl olan jandarman›n tasfiyesi ve jandarmaya subay yetifltiren okullar üzerindeki Umum Jandarma Kumandanl›¤›n›n yetkisinin k›s›tlanmas›, jandarma taburlar›n›n mülkî amire ba¤lanmas›. 2-Üsküdar polisinin bir iki y›l önceki teflkilat›na kavuflturulmas›. Bütün polis memurluklar›n›n bir müdüre ba¤lanarak, bunun mutasarr›fl›k emrine verilmesi. K›z›ltoprak ve Sahra-y› Cedid’deki piyadeden baflka görevli sekiz atl› polis ile Üsküdar merkez memurlu¤u emrinde görevli dört atl› polisin bulundurulmas› gereksizdi. Çünkü bu merkez memurlu¤unun görev alan› Karaca Ahmed Mezarl›¤› ile Selimiye K›fllas› aras› olup; Buras› At pazar›, Do¤anc›lar, Selimiye, ‹hsaniye, fiemsi Pafla mahallerini içine al›yordu. Sahra-y› Cedid’den iki Üsküdar merkez memurlu¤undan dört toplam alt› atl› polisin Beykoz komiserli¤ine verilmesi gerekliydi. 3-Anadolu Kava¤› ile Üsküdar sahilinde ifl bulmaya gelen gündüz ba¤, bahçe ve tarlalar da çal›flan, geceleri asayifli bozanlar› Rumeli Feneri, Sar›yer, Büyükdere sahillerine tafl›yan miktar› yüzleri bulan Laz kay›klar›n›n denetim alt›nda bulundurulmas› gerekiyordu. Anadolu Kava¤› ve Beykoz ak›nt›lar›nda dolaflamayan polis sandallar›n›n h›zl› ve seri hale getirilmesi için bir motor tahsis edilmesi. Bu kay›klar›n geceleri bir taraftan bir tarafa geçifllerine engel olunmas› uygun olacakt›. 4-Anadolu Kava¤›’ndaki müstahkem mevki ve 15. topçu alay› birlikleriyle di¤er292
.
I .
D Ü N Y A
S A V A fi I ’ N D A
V E
M ‹ L L ‹
M Ü C A D E L E ’ D E
Ü S K Ü D A R
fiemsipafla eski karakolu
lerinin inzibat alt›na al›nmas›. Bu semtlerde oturan ihtiyat subaylar›yla, emeklilerin inzibat memurlar› taraf›ndan devaml› kontrol alt›nda bulundurulmas› gerekiyordu. 5-Gerek hayrî, gerek vak›flara ait ormanlarda a¤aç kesimi ihalesi alan müteahhitlerin kimliklerinin mutasarr›fl›¤a bildirilmesi. Maliye, Evkaf, Yusuf ‹zzeddin Efendi ve M›s›r Hidivi Abbas Hilmi Pafla Hazretleri kethüdal›klar› çal›flt›rd›¤› iflçilerle ilgili birer defter düzenleyerek mutasarr›fl›¤a göndermeliydi.20 Bu raporun mülkî idare ve askeriyeye dair talepleri 7 Haziran’da Dâhiliye Naz›r vekili Reflad Bey, Harbiye Naz›r vekili Ferid Pafla ile Umum jandarma kumandanl›¤›na gönderilerek gerekli tedbirlerin al›nmas› istendi.21 Arnavud Haflim Çetesi’nin yakalanmas› ve cezaland›r›lmas›yla ilgili 20 May›s tarihli raporun bir sureti de Ömerli kazas›na gönderildi. Bu rapor, Üsküdar Mutasarr›fl›¤›ndan Üsküdar jandarma komutanl›¤›na havale edildi. Üsküdar Mutasarr›f› Ziver Bey’in vatana hizmetten baflka bir fley düflünmeyen jandarmay› flerir ve hazele s›fat›yla elefltirmesi büyük bir üzüntü ve hayretle karfl›land›. Üsküdar jandarma tabur kumandan vekili Yüzbafl› Nuri Efendi, jandarman›n bu s›fata lây›k olmad›¤›n›, bu takdirde vazifelerini yapamayacaklar›n› bildirdi. Ziver Bey’in bu hitab›n›n düzeltilmesi için gerekenin yap›lmas›n› istedi (15 Haziran 1920).22 Ayn› tarihli baflka bir raporda Üsküdar jandarma tabur kumandan vekili Yüzbafl› Nuri Efendi’de, t›pk› Mutasarr›f Ziver Bey gibi teflkilatç›l›k yapan ve her taraf› 293
.
Ü S K Ü D A R
S E M P O Z Y U M U
I V
soydu¤unu iddia etti¤i jandarmalar›n, tabur kumandan› Remzi Bey taraf›ndan himaye edildi¤ini bildirmektedir. Seyyar jandarma müfrezeleri oluflturulana kadar fiile kazas›n›n co¤rafi önemi ve fenal›klar›n merkezi olan Mahmud fievket Pafla nahiyesine 15 kiflilik bir müfreze konuflland›rm›flt›. 14 Haziran’da fiile jandarma komutan›n›n iste¤i üzerine bir 15 kiflilik müfreze de Heciz köyüne sevk edilmiflti. Böylece Mahmud fievket Pafla’ya Beykoz’da konuflland›r›lan müfrezeler ve Alemda¤› karargâh›ndan takviye kuvvet istemek mümkün hale getirildi. 16 Haziran’dan itibaren seyyar jandarma müfrezeleri haftada iki kere Ömerli’ye u¤rayacakt›. Ayr›ca buralarda asayiflin sa¤lanmas› için bir an önce Ömerli-Mahmud fievket Pafla telefon hatlar›n›n tamamlanmas› veya tamiri gerekiyordu. Buna ek olarak teflkilatç›l›k yapan jandarmalardan piflmanl›k duyanlar›n tekrar müfrezelere al›naca¤› duyuruldu.23 20 Haziran 1920 tarihinde Polenezköy ve Yeniçiftlik aras›nda devriye gezen bir ‹ngiliz birli¤ine sald›r› oldu. Paflabahçe jandarma takip müfreze kumandan› Mülaz›m-› evvel(Üste¤men›) Nazmi Efendi, sald›r› faillerini bulabilmek için derhal harekete geçti. Takip müfreze kumandanlar› Üste¤meni Ali R›za ve Ahmed Hamdi Efendiler de birlikleriyle olay yerine hareket etti. Ayr›ca olay günü Üsküdar mutasarr›f›n›n talimat›yla Kuvâ-y› ‹nzibatiye’ye mensup Kemal Çavufl, alt› erle birlikte olay mahallinde bir soruflturma yapt›. Yapt›lan soruflturma da ‹ngiliz birli¤ine yap›lan sald›r›n›n üste¤meni Nazmi Efendi taraf›ndan yap›ld›¤› ve di¤er iki müfreze kumandan› Üste¤men Ali R›za ve Ahmed Hamdi Efendilerin konudan haberdar olduklar›n› anlafl›ld›. Hatta bu iki müfreze kumandan› Üste¤men Nazmi Efendi’yi yanlar›na ça¤›rarak Polonezköy’de geceyi birlikte geçirmifllerdi. Ertesi gün buraya bir ‹ngiliz müfrezesi geldi. Nazmi Efendi’nin üzerindeki bel kay›fl›, dürbün ve ‹ngiliz tüfe¤ini otelde saklad›¤› tespit edildi. ‹ngilizler, Üste¤men Nazmi, Ali R›za ve Ahmed Hamdi Efendileri ile askerlerini tutuklayarak, silahlar›n› ald›lar. Daha sonra bu müfrezelerin takip müfrezeleri oldu¤unu anlayarak silahlar›n› iade ederek, hepsini serbest b›rakt›lar. Serbest kalan Üste¤men Nazmi Efendi kaçt›. Di¤er üste¤menler Ali R›za ve Ahmed Hamdi Efendiler, Üste¤men Nazmi ‘nin kaçmas›na göz yumdu. Üste¤men Ali R›za Efendi’nin maiyetinde 12 asker, Ahmed Hamdi Efendi’nin maiyetinde 8 asker oldu¤u halde kapsülleri olmayan 7 bombay› Paflabahçe Karakolunda b›rakarak, 25 Haziran günü Küçüksu taraf›na gittiler. Üste¤men Ali R›za Efendi müfrezesinden iki askeri hastal›¤›ndan dolay› karakolda b›rakm›flt›. Onlar›n yerine Paflabahçe karakol kumandan› Refik Çavufl ve bir erini alarak Kuvâ-y› Milliye’ye kat›lm›fllard›.24 Kuvây› Milliyeci subay Nazmi Efendi Üsküdar, Gebze, Ömerli yöresinde yap›lan teflkilat ile Kuvâ-y› Milliye’nin egemen oldu¤u yerlerde güvenli¤in sa¤lanmas›nda önemli hizmetlerde bulundu. Hatta yukar›da anlat›lan olayda; yan›ndaki bir askerle, bir subay ve üç erden oluflan ‹ngilizlerden ikisini öldürmüfl ve birini kaçmaya zorlam›flt›. T.B.M.M’nin ikinci döneminde jandarma Yüzbafl› Nazmi Efendi, baflar›l› hizmetlerinden dolay› takdirname ile ödüllendirilmifltir.25 Paflabahçe ve Ömerli m›nt›kalar›nda suç iflleyen Arnavud Haflim ve Laz fievki çetelerinin yakalanmalar› için üç takip müfrezesi oluflturulmufltu. Oysa Üsküdar 294
.
I .
D Ü N Y A
S A V A fi I ’ N D A
V E
M ‹ L L ‹
M Ü C A D E L E ’ D E
Ü S K Ü D A R
‹flgal Kuvvetleri ‹stanbul’da
mutasarr›f› Ziver Bey, bu eflk›yalar›n affedilmelerini sa¤lamak için özel olarak bunlarla haberleflmekteydi. Öte yandan Kuvâ-y› ‹nzibatiye müfrezeleri bu çeteleri takip etmekteydi. Zaten Üsküdar mutasarr›f›, jandarma takip müfrezelerinin geri çekilmesini flifahen istemiflti. Bu durum jandarma müfrezelerinin harekât›n› gereksiz k›lm›flt›. Dersaadet Jandarma Alay Kumandan› Kaymakam Halil R›fat Bey, jandarmalar›n tekrar karakollar›na iade edilmesi ve bunlar›n iafleleri için 300 liran›n verilmesini Umum Jandarma Kumandanl›¤›ndan istedi (21 Haziran 1920).26 23 Haziran tarihinde Üsküdar mutasarr›f›n›n teklif ve elefltirilerine cevaben Umum Jandarma kumandan› Mirliva Ali Kemal S›rr› Pafla, jandarman›n görevini kanunlar ve imkânlar çerçevesinde yapmaya çal›flt›¤›n›, jandarma kadrosunun yetersiz oldu¤unu, bu eksi¤in gönüllülerle tamamlanabilece¤ini ancak bu takdirde jandarman›n tahsisat›n›n art›r›lmas›n›, Üsküdar mutasarr›f›n›n mevcut kanunlara uymas› gerekti¤ini, mülkî amirlerin kanunlar dairesinde verece¤i emirlerin jandarma taraf›ndan yap›laca¤›n›, jandarma hakk›nda bir güvensizli¤in yarat›lmamas›n›, Üsküdar mutasarr›f›n›n resmi lisanda kullan›lmayacak s›fatlar› kullanmas›n›n önlenmesi Dahiliye Nezaretinden istedi.27 Baz› mülkî ve askerî idareciler Kuvâ-y› Milliyenin bölgedeki faaliyetlerine engel olmaya çal›fl›yorlard›. Buna karfl›l›k Kuvâ-y› Milliye taraftarlar› da bu yöneticilere karfl› hasmane ve tehditkâr bir tutum al›yorlard›. Mesela, 28 Haziran 1920’de Arnavudköy Nahiye 295
.
Ü S K Ü D A R
S E M P O Z Y U M U
I V
Özbekler Tekkesi
Müdürü ‹hsan Bey, Kuvâ-y› Milliyeci subay Alemda¤ Osmanc›k Hücum K›taat› Kumandan› Ömerli Kaymakam› Ulvi imzal› bir mektupla uyar›ld›. Bu tehdit yaz›s›nda dört istekte bulunuluyordu:28 1- ‹stanbul’da ç›kan gazeteler Anadolu’ya sokulmayacak, 2- Hükümette cereyan eden ifllemler Kuvâ-y› Milliyeye bildirilecek, 3- Nahiye müdürü Kuvâ-y› Milliyeye kat›lacak, 4- Bunlar yap›lamad›¤› takdirde gelecekte baz› fenal›klar›n olabilece¤i bilinecek. Ayn› gün Ömerli Kaymakam› Ulvi, Beykoz serkomiseri Mazlum Efendi’ye gönderdi¤i di¤er bir tehdit yaz›s›nda ise, “Vatan bu dakikada senin gi bi bir ademin orada mevcudiyetine muhtac de¤ildir. Bu memlekete merbut ve bu yurdun ac›lar›yla müte’ellim isen gel bize iltihak et! ‹sti¤fâr-› zünûb eyle! Veya hud oradan çekil! Çekilmezsen seni oradan çektirmeyi pekiyi biliriz. Bu gün va tan›n menâfi’-i âliyesi bunu icâb ettiriyor. Bunu iyi bil!” demekteydi.29 Üsküdar mutasarr›f› Ziver Bey’in Üsküdar’›n güvenli¤i ile ilgili teklifleri 30 Haziran tarihinde Dâhiliye Nezareti’nde ‹tilaf Devletleri temsilcisi umumi müfettifl General Folon’un da bulundu¤u bir toplant›da de¤erlendirmifltir. Bu toplant›da Ziver Bey’in Teflkilat-› Esasiye’ye ayk›r› görülen bu önerileri derin bir üzüntü ve hayretle karfl›lam›flt›r. Jandarman›n tasfiye edilmesi fikrine olumlu bak›lmakla beraber, bu tasfiyenin öncelikle yeni asker sa¤lanmas›na ba¤l› oldu¤u hat›rlat›ld›. Ayr›ca jandarmaya uygun asker alman›n flimdilik mümkün olmad›¤› anlafl›ld›. Askerlikle mükellef yeni asker gelinceye kadar gönüllü jandarma toplanmas›ndan baflka çare yoktu. Hatta jandarma tahsisat›n›n azl›¤›ndan gönüllü bulmak bile imkâns›zd›. Dolay›s›yla jandarma tahsisat› gönüllü olacaklar› özendirecek miktara yükselinceye kadar var olan jandarmalar› tasfiye olanaks›zd›. Jandarman›n yetki ve görevleri çeflitli kanun ve kararnamelerle belirlenmiflti. Asl›nda mutasarr›f›n iddia etti¤i gibi jandarman›n mülkî amirin emirlerini dinlememesi de mümkün de¤ildi. Nitekim 13 Ekim 1917 tarihli kararnamenin 11. maddesine göre mutasarr›fl›k makam›n›n kanunlar çerçevesinde verdi¤i emirleri tabur kumandan› derhal yerine getirmek zorundayd›. Ziver Bey’in ‹stanbul jandarma mektebinin kapat›lmas› iste¤i de ordunun di¤er subaylar›n›n da burada yetiflti¤i 296
.
I .
D Ü N Y A
S A V A fi I ’ N D A
V E
M ‹ L L ‹
M Ü C A D E L E ’ D E
Ü S K Ü D A R
gerekçesiyle uygun görülmedi. Bir iki firar olay›ndan dolay› jandarmay› kanunlara uymamakla suçlaman›n do¤ru olmad›¤›na iflaret edildikten sonra, mutasarr›f Ziver Bey’in Üsküdar’da jandarma ve Kuvâ-y› ‹nzibatiye varken Kuva-y› Seyyare ad›nda üçüncü bir kuvvet oluflturmas›n›n istifade ve yönetimi güçlefltirdi¤ine de dikkat çekildi. Üsküdar mutasarr›f›, jandarmaya yönelik kulland›¤› hakaret içeren kelimeleri kesinlikle kullanmamas› konusunda fliddetle uyar›ld›.30 Dâhiliye Nezareti’nin bu uyar›lar› Üsküdar mutasarr›f› Ziver Bey’i adeta ç›lg›na çevirdi. Üsküdar mutasarr›f› Ziver Bey 1 Temmuz 1920 tarihinde nezarete yazd›¤› yeni raporunda h›z›n› alamayarak jandarma ve Kuvâ-y› Milliyeyi pervas›zca suçlamaya devam etmifltir. Rapora göre; Mutasarr›f›n yapt›¤› incelemenin iki sonucu vard›. Bunlardan biri Kuvâ-y› Milliye’nin Gebze, Ömerli, fiile kazalar›n› ele geçirmesi, biri de jandarman›n hükümet emirlerine uymamas›yd›. Jandarma kumandan› Firari Remzi Bey’in aylarca u¤raflarak kurdu¤u Kuvâ-y› Milliye teflkilat› kaymakamlar›n müsamahas›yla d›flardan getirilen kimselerle çok geliflmiflti. Mesela Gebze’ye Kara Mürsel’den kay›kla gelen Karamürsel kumandan ve kaymakam› Gülflen Fikri, Bursa Mekteb Muallimlerinden Yüzbafl› Ziya, Çerkes Kâz›m gibiler esasen haz›r kuvvetin bafl›na geçerek 14/15 Haziran’da hükümeti ele geçirmifllerdi. Ayn› flekilde Kand›ra F›rka Kumandan› Emin Fikri, Osmanc›k Hücum K›taat› kumandan› Ulvi, meflhur Küçük Arslan Çetesiyle 21 Haziran günü Ömerli’ye ve buradan Arslan Çetesi bafl›na geçen Yüzbafl› Boflnak Yusuf Ziya bayram›n ikinci günü fiile’ye gelmifltir. Ziver Bey, jandarman›n en küçük erinden Umum Kumandanlar› Kemal Pafla’ya var›ncaya kadar Üsküdar’da Kuvây› Milliyenin hâkim olmas›ndan sorumlu oldu¤unu vurgulamakad›r. Mutasarr›f daha ileri giderek, eflk›yay› yakalamak üzere müfrezeler sevkinin Kemal Pafla’n›n niyetini gizlemek ve Ayd›n’da Kuvâ-y› Milliye’den kurtulmak için Bana k›yma y›n›z. Ben sizin iflinize yarar›m fleklindeki vaatlerini yerine getirmeye yönelik göstermelik faaliyetler olarak nitelemektedir. Bu sözleriyle Ziver Bey, Ali Kemal Pafla’y› Kuvâ-y› Milliye ile iflbirli¤i yapmakla suçlamaktad›r. Ziver Bey’e göre; Kanl›ca olaylar› üzerine Kemal Pafla, taraf›ndan bizzat görevlendirilen müfreze komutanlar› yüzünden hükümet yeni sorumluluklar yüklenmek zorunda kalm›flt›. Mutasarr›fa göre art›k jandarmaya bir ifl gördürebilmek imkân› kalmam›flt›. Ziver Bey, Jandarma umum kumandan› Kemal Pafla’n›n güvenilir müfrezelerinden biri olan Ömerli Kumandan› Nazmi Efendi’nin Polonez-Yeniçiftlik aras›nda yapt›¤› cinayetlerden sorumlu oldu¤unu iddia etmektedir. Nazmi Efendi’nin bu cinayetlerdeki sorumlulu¤u arkadafllar›ndan Üste¤men› Ali R›za ve Hamdi Efendi’nin kaçmalar›ndan önce verdikleri ortak raporlar›ndan tespit edildi¤ini aç›kl›yordu. Mutasarr›f Ziver Bey, esir iki ‹ngiliz hakk›nda bilgi edinmek için önceki gün ‹ngiliz istihbarat subaylar›ndan Mösyö Blonet ve Yunan sefareti memurlar›ndan Mösyö Aris’le birlikte Beykoz’dan denizyoluyla bir torpidoya binerek fiile’ye kadar gitti. Ziver Bey, burada görüfltü¤ü jandarma kumandan› Yüzbafl› Haf›z Mehmed Efendi’nin bile kendisi de bir Kuvâ-y› Milliyeci oldu¤u halde “Nazmi Bey’in irtikab etti¤i cinayet ve hata jandarma silkini âlem nazar›n da hiçe tenzil etmifltir” dedi¤ini söylemektedir. Biri subay, biri er iki ‹ngiliz esir 297
.
Ü S K Ü D A R
S E M P O Z Y U M U
I V
Beylerbeyi Saray›
298
.
I .
D Ü N Y A
S A V A fi I ’ N D A
V E
M ‹ L L ‹
M Ü C A D E L E ’ D E
Ü S K Ü D A R
Ömerli’den fiile’ye nakledildi. ‹ngilizce’ye bilen tak›m kumandan› fiükrü Efendi nezdinde iki gece misafir ve daha sonra Kand›ra yoluyla Adapazar›’na sevk edildi Yeniköylülerden de baz› flah›slar fiile’de herhangi bir taraf›n sald›r›lar›na karfl›l›k rehine olarak tutulmaktayd›. Bunlar masraflar› karfl›l›¤› ahaliden 2000 lira alm›fllar, bir miktar daha alacaklard›. Bu incelenmelerden sonra Ziver Bey ile yan›ndakiler Beykoz’a dönmüfltür. Polonezköy kahraman› Mülâz›m Nazmi Efendi iki ‹ngiliz esirini asilerin karargâh›na teslim ettikten sonra, eski görevinin bafl›na geçerek oradan Arnavudköy müdürünü, Beykoz polis komiserini tehdide vas›ta olmufltur. Bu iki tehdit mektubu yukarda zikredilmifltir. Tevkifleri istenmifl iken gecikmeden dolay› Paflabahçe’den firar eden Üste¤men› Ali R›za ve Ahmed Hamdi Efendiler Ömerli’de yerleflip kalmayarak, k›yafet de¤ifltirerek taarruz ve Rum çetesini takip için Alemda¤’›ndan ç›kar›lan inzibat müfrezelerini pusuya düflürüp tüfekleriyle beraber esir alm›fllard›r. Ziver Bey, di¤er yerlerdeki jandarmalar›nda Kuvâ-y› Milliye taraftar› oldu¤unu söylemektedir. O’nun ifadesiyle adeta Üsküdar’a kadar Kuvâ-y› Milliye’nin geliflini bekliyorlard›. Dolay›s›yla Üsküdar Mutasarr›f› hiçbir jandarmaya güvenilemeyece¤ini, buradaki jandarma taburunun bir süre için alay merkezine al›nmas›n› öneriyordu. Umum jandarma kumandan Muavini Miralay Hilmi Bey’in Gebze’de istimân edenler aras›ndan ay›rarak Ayd›nl› Köyü’nde ikametine izin verdi¤i Arnavud Küçük Arslan çetesi Yeniköy’e taarruz ve köyü yakarak, hayvanlar› gasbetti. Bunun üzerine Yeniköy’de ‹slam ve H›ristiyan ahali aras›nda yeniden k›z kaç›rma ve intikam olaylar›n› bafllad›. Kad›köy Metropolit muavini ile Yeniköy’den göç ederek Kartal’a yerleflmek isteyen Rumlardan bir k›sm› Üsküdar Mutasarr›f› Ziver Bey’e gelerek Küçük Arslan çetesinin Yeniköy’ü sald›r›s›nda birçok kifliyi öldürdü¤ünü, baz› kad›nlar› Denizli köyüne kaç›rd›¤› suçlamas›nda bulundular. Mutasarr›f kendilerine üzüntülerini bildirmekle yetindi. Asl›nda Yeniköy eflk›yas› köyleri civar›nda Küçük Arslan çetesine karfl› hayli savunma yapt›ktan sonra silahl› olarak firar ederek, Alemda¤, Paflaköy, Sultan Çiftli¤i taraflar›na kadar çekilmifllerdi. Nitekim Yeniköy Rum çeteleri iki gün önce Ömerli köylerinde kömür nakletmek üzere Üsküdar’dan yola ç›kan müslüman bir kömürcü kafilesine Alemda¤ taraflar›nda sald›rarak içlerinden iki kifliyi katl ve yaralamak suretiyle intikam ve nefret duygular›n› göstermifllerdi. ‹ngiliz karargâhlar› çevresindeki silahl› çeteler, ‹ngilizlerden destek al›yorlard›. Bu çetelerin baz› suçlar iflleyecekleri haber al›n›nca Kuvâ-y› ‹nzibatiye kumandanlar›yla, Kartal kaymakaml›¤›na bir gün önce gerekli emirler verilmiflti. Üsküdar’daki sorunlardan biri de Kuvâ-y› ‹nzibatiye’ye mensup I. Üsküdar taburunun hâlâ düzensizlik ve bafl›boflluk içinde olmas›yd›. Bu nedenle hiçbir yerde görevini lay›k›yla yapamam›flt›. Bu birlik, jandarmadan nizamiyeye geçmifl veya emekliye sevk edilmifl, ‹zmit taraflar›nda birçok olaylara sebep olan ve sicilce kötü tan›nm›fl subaylarca idare edilmekteydi. Böyle subaylar›n bölük ve tabura ayak basmalar›n›n askerlerin firar›ndan ve maneviyatlar›n›n bozulmas›ndan baflka bir yarar› olmuyordu. Öncelikle asker ve subaylar› iyi seçilmemiflti. Subaylar›n ço¤u görev yapt›¤› mevkii bilmiyordu. Ayr›ca bu subaylar ya emeklilerden 299
.
Ü S K Ü D A R
S E M P O Z Y U M U
I V
ya da ihtiyat subaylar›ndan oluflmaktayd›. Kuvâ-y› ‹nzibatiye askerlerinin silahland›r›lmas› mutasarr›fl›¤a b›rak›lm›flt›. Ancak tahsisat›n gecikmesi ile levaz›mat›n noksan› nedeniyle tüccara ve esnafa güvenlik sa¤lamaktan aciz kalm›flt›. Halen yüzü aflk›n tabur mevcuduna silah sa¤lanamam›flt›. Bu durumda Kuvâ-y› ‹nzibatiye taburundan yararlanmak mümkün de¤ildi. Buna ra¤men taburun eksikleri tamamlanmaya çal›fl›l›yordu. Yaklafl›k iki ay önce oluflturulan yüz seksen kiflilik seyyar jandarma müfrezesi mutasarr›fa göre beklenenin üstünde hizmet vermiflti. Bu seyyar birli¤in bafl›nda bir subay ve bir çavufl vard›. Baflka bir sorunda araç ve gerecin azl›¤› idi. Bu cümleden olarak Üsküdar Beykoz aras›nda telefon hatt›n›n noksanl›¤›ndan iletiflim imkân› bulunmamaktayd›. Kandilli’den Beykoz’a kadar telefon hatt› tamamen bozuktu. Her gün her saat hat kesiliyor. Bafllar›nda yetkili ve sorumlu bir memur yoktu. ‹letiflimin baflka bir zorlu¤u da ‹ngilizlerin gelifli güzel telefon tellerini kesmesi, tamirine engel olmas›, devriye müfrezelerinden sürekli silah almalar› ve bu u¤urda defalarca baflvurma mecburiyeti bulunmas›yd›. Mutasarr›fta telefon haberleflmesinden faydalanam›yor, bu nedenle ifllerin yavafl ilerlemesinden flikâyet ediyor ve bu konunun bir an önce halledilmesini arzu ediyordu. Ayr›ca karargâhtaki kurmay subaylar›n harita üzerinde tehlikeli noktalar tayini ile birliklerin sürekli yer de¤ifltirmesi baz› kar›fl›kl›klara neden oluyordu. Mesela Alemda¤ civar›ndaki müfrezelerin yer de¤ifltirmesi esnas›nda pusuya düflüp esir edilmesi, subaylar›n beceriksizli¤i, s›k s›k komutan de¤iflikli¤i, yeni gelen komutan›n araziyi tan›mamas›, bir gün önce oldu¤u gibi müfrezesiyle firar eden subay Hasan Fehmi Efendi’nin tabur mevcudunun maneviyat›n› k›rmas›, taburun yiyecek ve para tahsisat›n›n yeterince karfl›lanmamas›, ‹ngiliz karargâh›nca ç›kar›lan zorluklar Üsküdar asayiflini olumsuz yönde etkilemekteydi.31 Üsküdar Mutasarr›f› Ziver Bey’in hem jandarmay› hazele ve eflirra tabirleriyle afla¤›lamas› hem de Üsküdar jandarma tabur kumandan› vekili k›demli Yüzbafl› Nuri Efendi’nin baz› de¤erlendirme ve iddialar› faside ve mel’ûnâne kelimeleriyle nitelemesi Umum jandarma kumandan› Mirliva Ali Kemal S›rr› Pafla’y› son derece k›zd›rd›. Üsküdar mutasarr›f›n›n resmi yaz›flmalarda bu tabirleri kullanmamas› konusunda uyar›lmas›n› Dâhiliye Nezareti’nden istedi (1 Temmuz 1920).32 2 Temmuz’da Kartal Kuvâ-y› ‹nzibatiye birinci tabur dördüncü bölük kumandan› Mehmed Rasim Efendi, Yeniköy yang›n›ndan sonra Paflaköy’e gelmiflti. Paflaköy ve Samandra’n›n Yeniköy yang›n›na misilleme olarak Rum çetelerince yak›lm›fl oldu¤unu halk›n ifadelerine dayanarak tesbit etti. Bu arada Alemda¤’› ele geçirmifl olan Kuvâ-y› Milliye kumandan› Ulvi Bey telefonla vatan›n düflmana karfl› savunulmas› için Mehmed Rasim Bey’i Kuvâ-y› Milliyeye kat›lmaya ça¤›rd›. Ulvi Bey, bununla da kalmayarak Üsküdar Mutasarr›f›n›n idam›na karar verildi¤ini, fakat onu idam etmeyerek affedeceklerini bildirdi. Bu tehdit üzerine Mehmed Rasim Bey, Kartal kaymakam vekili ile görüfltü. Kartal kaymakam vekili, Mehmed Rasim Bey’e “Biz Kuvâ-y› Milliyeye teslim olaca¤›z. Onlara karfl› koyacak kuvvetimiz yoktur!” cevab›n› verdi. Bu geliflme üzerine Kuvâ-y› ‹nzibatiye birli¤ini Yakac›k’a götürmek isteyen kumandan Mehmed Rasim 300
.
I .
D Ü N Y A
S A V A fi I ’ N D A
V E
M ‹ L L ‹
M Ü C A D E L E ’ D E
Ü S K Ü D A R
‹ngiliz ‹flgal Birlikleri ‹stanbul’da
Bey’e askerleri, Yakac›k’a gitmelerinin ‹ngilizlerin silahlar›n› almalar› ihtimali dolay›s›yla uygun olamad›¤›n›, Kuvâ-y› Milliyeye kat›lmalar›n›n daha uygun olaca¤›n› hep bir a¤›zdan beyan ettiler. Buna karfl›l›k Mehmed Rasim Bey, askerlerine Kuvâ-y› Milliyenin padiflah emirlerine karfl› gelmesi nedeniyle düflman›m›z oldu¤unu yolundaki nasihatleri üzerine ancak, befl asker emrine tabi oldu. Bu befl askerle, isyan eden seksen befl askeri elde tutmak mümkün de¤ildi. Çaresiz kalan Mehmed Rasim Bey, befl askerle Yakac›k’a hareket etti. Yakac›k’a kadar ikifler üçer pefllerinden gelen otuz yedi asker, çavufl ve onbafl› oldu¤u halde k›rk iki mevcuda ulaflt›lar. Birli¤in k›rk sekiz askeri Kuvâ-y› Milliyeye kat›lm›flt›.33 Ayn› gün Dâhiliye Nezareti’ne bu konudaki bilgileri gönderen Üsküdar Mutasarr›f› Ziver Bey, Alemda¤› ile Kartal’a sevk edilen müfrezelerin miktarlar› gibi gizli bilgileri Kuvâ-y› Milliye’ye bildiren Yakac›k jandarma tak›m kumandan› Kerim Efendi ile görevlerini yerine getirmeyen jandarma subaylar›n›n ihanetlerinin cezaland›r›lmas›n› istedi.34 5 Temmuz’da Dâhiliye Naz›r Vekili Reflad Bey, umum jandarma kumandan› Kemâl Pafla’n›n uyar›s›n› da dikkate alarak görevini yapmayan ve sadakatten ayr›lan memurlar hakk›nda her zaman kanunî takip ve soruflturman›n mümkün olmas› dolay›s›yla, devlet memurlar› hakk›nda resmi lisana yak›flmayan kelime ve tabirlerin kullan›lmamas›n› tekraren Ziver Bey’e bildirdi.35 Ticaret ve Ziraat Nezareti, Ziver Bey’in Üsküdar civar›ndaki ormanlarda çal›flan amele hakk›nda bilgi iste¤ini zab›ta vas›tas›yla elde edebilece¤ini bildirdi. Bu y›llarda Üsküdar’daki 301
.
Ü S K Ü D A R
S E M P O Z Y U M U
I V
Beykoz orman› Hazine-i Hassa aitti. Pafla Mand›ra orman dava vekillerinden Mehmed Akif Bey, yine ayn› semtteki Melikodere(?) Orman› tüccardan Davud Fahri Efendi’ye ihale edilmiflti. Ayr›ca merhum Veliahd Yusuf ‹zzeddin Efendi’nin evlatlar› ve M›s›r Hidivi Abbas Hilmi Pafla’ya ait korularda bulunuyordu (8 Temmuz 1920).36 1920 Temmuz’una gelindi¤inde Üsküdar’da Kuvâ-y› Milliye’nin tamamen hâkim oldu¤u ortaya ç›kmaktad›r. Bu geliflme üzerine ‹tilaf Devletleri, Üsküdar’da kontrolü sa¤lamak amac›yla sert önlemler almaya bafllad›. Bu cümleden olarak ‹zmit yar›madas›nda ‹tilaf devletlerine karfl› mücadele eden ve ahalinin güvenli¤ini tehlikeye atan silahl› Türk Kuvâ-y› Milliyesi ve silahl› çetelere karfl› Türkiye’deki Müttefikin Komutan› Lieutnan General H. F. M. Wilson sert bir beyanname ilan etti. Bu beyannamenin yay›n› tarihinden itibaren savaflta kullan›lan veya kullan›labilecek ateflli silah, cephane, bomba ve patlay›c›lar› yan›nda veya evinde bulunduranlar ile ‹tilaf Devletlerinin askerlerine atefl edenler Divan-› Harbe sevk edilecekti. Bunlardan suçu sabit görülenler idam da dâhil en a¤›r flekilde cezaland›r›lacakt›. Bu beyannamenin yay›n›ndan sonra Üsküdar M›nt›ka Kumandanl›¤›, Kad›köy ‹ngiliz kumandanl›¤› ile müzakere ederek avlanma ve av tüfe¤i bulundurma hakk›nda yeni bir düzenleme yapmak zorunda kald›. Üsküdar ‹nzibat Kumandanl›¤› imzas›yla 16 A¤ustos 1920 tarihinde Dersaadet Gazetesi’nde yay›nlanan duyuruya göre av tüfekleri sahiplerinde kalacakt›. Ancak avlanmak üzere yola ç›kanlar tüfeklerini hükümetin resmi av tezkeresiyle yanlar›nda tafl›yabileceklerdi. Bu av tezkeresi Üsküdar M›nt›ka Kumandanl›¤› ve ‹ngiliz kumandanl›¤›nca tasdik edilecekti. Bu makamlarca tasdik edilmifl av tezkeresine sahip olmayanlar avlanamayacaklar› gibi, av tüfe¤i de tafl›yamayacaklard›. Av tüfe¤i bulundurma ve tafl›ma tezkeresi olanlar d›fl›nda bütün patlay›c› silahlar müslüman ve müslüman olmayanlar taraf›ndan en yak›n askerî inzibat karakollar›na 25 A¤ustos’a kadar teslim olunacakt›. Teslim olunmam›fl silah bulunup bulunmad›¤›n› anlamak üzere ‹ngilizler taraf›ndan istendi¤i takdirde evler aranabilecekti. Yan›nda veya evinde silah bulundu¤undan flüphelenilen kimselerin evleri ‹ngilizler taraf›ndan aranacak ve silah bulundu¤u takdirde sahibi Divan-› Harbe sevk edilerek, fliddetle cezaland›r›lacakt›.37
Yeni Bir Devlete Do¤ru Üsküdar Londra Konferans›’ndan ( 21 fiubat-12 Mart 1921) sonra Mustafa Kemal Pafla, önce ‹zmit’i tamamen kazan›p hareket üssü haline getirip, sonra da ‹stanbul hükümetine karfl› milli hareketi buradan Üsküdar’a, hatta Kad›köy’e kadar fiilen ve fikren sokmay› tasarlam›flt›.38 8 Eylül 1885’de Adapazar›’nda Amerikal› misyoner Laura Farnham taraf›ndan kurulan Ermeni K›z Lisesi, 1920 y›l›nda ‹zmit’e, 1921 y›l›nda ise bütün personeli, eflya ve ö¤rencileriyle Üsküdar’a nakledildi.39 17 Haziran 1922’de Üsküdar bölge komutanl›¤› Yunanl›larla ilgili baz› bilgiler elde etti. Bu bilgilere göre, Yu302
.
I .
D Ü N Y A
S A V A fi I ’ N D A
V E
M ‹ L L ‹
M Ü C A D E L E ’ D E
Ü S K Ü D A R
nanl›lar Kocaeli bölgesine bir sald›r› düzenleyecek, ‹zmit’i ele geçirecekti. Ayr›ca 9000 mevcutlu bir jandarma kuvvetiyle de Üsküdar ve ‹stanbul iflgal edeceklerdi.40 28 Haziran 1921 tarihinden sonra ‹stanbul’un ‹zmit üzerinde hiçbir nüfuzu kalmad›¤›ndan mutasarr›fl›k merkezi tekrar ‹zmit’e nakledildi. Bu dönemde fiile ve Gebze geçici olarak ‹zmit’e ba¤lanm›flt›. 12 Kas›m 1922 Tarihli Dâhiliye Vekâleti’nin karar›yla bu yerler Üsküdar’a iade edilmifltir.41 Büyük Taarruzun kazan›lmas›ndan sonra bo¤azlar ve ‹stanbul istikametinde harekete geçen Türk ordular› ‹tilaf Devletleri ordular›yla yeni bir çat›flman›n efli¤ine gelmiflti. Fransa ve ‹talya, ‹ngiltere’den farkl› olarak Türklerle yeni bir mücadeleye girmek istemiyordu. Nitekim Frans›z Baflbakan› Poincare, askerlerinin geri çekilmesi için ‹stanbul’daki yüksek komiseri General Pelle’ye talimat vererek, Yunanl›larla iflbirli¤i yapmayacaklar›n› ve Türklere karfl› savaflmayacaklar›n› bildirdi. Ayr›ca Frans›z Baflbakan› tutumlar›n› aç›klamak üzere General Pelle’nin ‹zmir’e hareket ederek Mustafa Kemal Pafla ile görüflmesini istedi. 18-19 Eylül 1922 tarihinde ‹zmir’de General Pelle’yi kabul eden Mustafa Kemal Pafla, Türk Ordular›n›n ‹stanbul ve Çanakkale üzerine yürüyece¤ini söyledi. Buna ra¤men konunun siyasal çözümü için Üsküdar’da bir konferans düzenlenirse buna kat›lmaya haz›r oldu¤unu bildirdi. Mustafa Kemal Pafla’n›n yap›lacak konferans için ‹tilaf Devletleri’ne önerdi¤i ‹zmir, Büyükada, ‹stanbul ve Üsküdar Türklerin etkin olaca¤› gerekçesiyle reddedildi. ‹tilaf Devletleri, yap›lacak konferans›n Kas›m’›n ilk haftas›nda ‹sviçre’nin Lozan flehrinde yap›lmas› karar› ald›lar.42 ‹stanbul’u fethini seyreden Üsküdar, özellikle Birinci Dünya Savafl›’nda ‹stanbul’un iflgali ihtimaline karfl› bir s›¤›nma ve dayanak noktas› olarak devletin padiflah, hükümet üyeleri ve hazinesi dâhil bütün k›ymetli varl›klar›n›n Anadolu’ya geçifl mekân›d›r. Ayn› zamanda ‹stanbul’un Anadolu’daki parças› olmas› dolay›s›yla iflgalden kurtulufl faaliyetlerinin de ortaya ç›kt›¤› bir yerdir. Nitekim 1920 y›l› ortalar›nda Kuva-y› Milliye çal›flmalar›n›n merkezi durumuna gelmifltir. Bu haliyle Milli Mücadele’de büyük bir paya sahip olmufltur. Üsküdar’›n bu yönü Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluflunda ‹stanbul’unda katk›s›n› belirginlefltirecektir. Üsküdar, Milli Mücadele’de oynad›¤› bu rolle adeta ‹stanbul’da Anadolu’nun ba¤›ms›zl›k ve özgürlük düflüncelerinin temsilcisi oldu¤u kadar, ‹stanbul’un iflgalden kurtuluflunun da ümidi olmufltur. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün bu özelli¤ini takdir ederek, Büyük Taarruz’dan sonra ‹tilaf Devletleriyle bar›fl görüflmelerinin yap›labilece¤i bir yer olarak Üsküdar’› önermesi Türk tarihi aç›s›ndan çok önemlidir.
D‹PNOTLAR 1
Bu y›llarda Üsküdar Mutasarr›fl›¤› fiile ve Gebze dahil Anadolu yakas›n›n tamam›n› idarî birim olarak içine al›yordu.
2
Süleyman Kâni ‹rtem, Meflrutiyet’ten Mütarekeye (1909-1918), ‹stanbul 2004, s. 613-614.
3
Zafer Toprak, “ I. Dünya Savafl›nda ‹stanbul”, ‹stanbul Ansiklopedisi, II, 239.
303
.
Ü S K Ü D A R
S E M P O Z Y U M U
I V
4
a.g.e., s.615-621.
5
Mustafa Selçuk, Hedef fiehir ‹stanbul Çanakkale geçildi mi?, ‹stanbul 2005, s. 52, 79, 87, 116.
6
Burhan Felek, Hayal Belde Üsküdar, ‹stanbul 1987, s. 84-85.
7
Mustafa Selçuk, a.g.e., s.141, 143, 147.
8
Millî Mücadele Dönemi Beyannameleri ve Bas›n› (haz. Zekaî Güner-Orhan Kabatafl), Ankara 1990, s. 93.
9
Mevlüt Çelebi, Milli Miücadele Döneminde Türk- ‹talyan ‹liflkileri, Ankara 1999, s.38, 83-84, 201.
10
Zeki Sar›han, Kurtulufl Savafl› Günlü¤ü, Ankara 1993, I, 251.
11
Kemal Ar›burnu, Milli Mücadele’de ‹stanbul Mitingleri, Ankara 1975, s. 23-27.
12
Bu eserlerde ismi Lakoz olarak ifade edilen Frans›z Binbafl›n›n ad› yukar›da ad› geçen Binbafl› Lakarnik olmal›d›r. Adnan Sofuo¤lu, Kuvâ-y› Milliye Döneminde Kuzeybat› Anadolu 1919-1921, s. 40; Mehmet Temel, ‹flgal Y›llar›nda ‹stanbul’un Sosyal Durumu, Ankara 1998, s. 195-198.
13
Sabahattin Özel, Milli Mücadele’de ‹zmit-Adapazar› ve Atatürk, ‹stanbul 2005, s. 190 -195.
14
M. Temel, a.g.e., s. 191-194.
15
Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk, ‹stanbul 2001, III, 1159-1163.
16
Yunus Nadi, Ankara’n›n ‹lk Günleri, ‹stanbul 1955, s.29-35.
17
Ali Fuat Cebesoy, Milli Mücadele Hat›ralar›, ‹stanbul 2000, s. 407-409; Nilüfer Hatemi, Mareflal Fevzi Çakmak ve Günlükleri, ‹stanbul 2002, II, 697-699.
18
Hüsnü Himmeto¤lu, Kurtulufl Savafl›nda ‹stanbul ve Yard›mlar›, Ankara 1975, s. 98; Zabitan Grubunu’nun kurulufl tarihi 27 Ekim 1920 olarak verilmektedir. (Erdal ‹lter, Millî ‹stihbarat Teflkilat› Tarihçe si, Ankara 2002, s.12.)
19
Türk ‹stiklal Harbi, ‹ç Ayaklanmalar, Ankara 1964, VI, 80.
20
Baflbakanl›k Osmanl› Arflivi(BA);Dahiliye Nezareti, ‹dare-i Umumiye Kalemi(DH-‹-UM), Nr.19-13/1-33 lef 1.
21
Ayn› belge, lef 2-3.
22
Ayn› belge, lef 4.
23
Ayn› belge, lef 5.
24
Ayn› belge, lef 6.
25
S. Özel, a.g.e., s. 122-123.
26
Ayn› belge, lef 7.
27
Ayn› belge, lef 8.
28
Ayn› belge, lef 9.
29
Ayn› belge, lef 10.
30
Ayn› belge, lef 11.
31
Ayn› belge, lef 12.
32
Ayn› belge, lef 13.
33
Ayn› belge lef 14.
34
Ayn› belge lef 15.
35
Ayn› belge lef 16.
36
Ayn› belge lef 17-18.
37
Millî Mücadele Dönemi Beyannameleri ve Bas›n› (haz. Zekaî Güner- Orhan Kabatafl), Ankara 1990, s. 288-289.
38
Sabahattin Özel, Milli Mücadele’de ‹zmit- Adapazar› ve Atatürk, ‹stanbul 2005, s. 19.
39
S. Özel, a.g.e., s. 35.
40
Türk ‹stiklal Harbi, II/2, Ankara 1973, s. 167.
41
a.g.e., s. 49.
42
Bilâl fiimflir, ‹ngiliz Belgelerinde Atatürk, Ankara 1984, IV, 482; Salâhi R. Sonyel, Türk Kurtulufl Savafl› ve D›fl Politika, Ankara 1986, II, 272, 291; Z.Sar›han, ayn› eser, Ankara 1984, IV, 691.
304
.