Üsküdar Mahkemesi

Page 1

Üsküdar Mahkemesi M E H M E T

‹ P fi ‹ R L ‹

Fatih Üniversitesi

Türk-‹slam dünyas›nda Asr-› Saadet’ten beri adaletin tevzii çok önemli kutsal bir vazife olarak telakki edilmifl, bu konuda Kur’an-› Kerim’de, hadislerde ve dinî kaynaklarda çok aç›k hükümler yer alm›flt›r1. Ayr›ca kad›lar, naipler, mahkeme personeli, yarg›lama esas ve usulleri vs. hakk›nda da zengin bilgi ve bu konuda güvenilir literatür bulunmaktad›r. Di¤er taraftan, uygulamada da çok parlak örnekler yaflanm›fl, bunlar toplumda devaml› tekrarlanarak zengin bir edebiyat oluflmufltur. Bu örneklerde adalatin tecellisinde devletin, halife ve hükümdarlar›n, kad› ve hakimlerin isimlerinin zikredilmesine çok önem verildi¤i halde mahkeme yerleri ve mekanlar› hakk›nda hemen hiç bir bilgi ve ipucu yer almamaktad›r. Bu tesadüfî olmay›p bir anlay›fl ve yaklafl›mdan kaynaklanmaktad›r. ‹slam’da yarg› ve yarg›lama usullerinin çok mühim olmas›na ve çok etrafl› incelenmesine mukabil mahkeme yeri ve mekanlar› önemsenmemifl ve kaynaklarda bilmünasebe zikredilmifltir. Hatta bu sadece yarg› için de¤il yönetim için de ayn› anlay›fl hakimdir. Osmanl› döneminde bu anlay›fl ve uygulama taa XIX. yüzy›l ortalar›na yani Tanzimat’a kadar böyle devam etmifl, o dönemde her kurum için resmî binalar tahsisine bafllanm›flt›r2. O zaman akla flu soru geliyor, ‹slam’›n böylesine önem verdi¤i adaletin tevzii hangi mekanlarda yap›l›yordu? ‹slam’da yarg› üzerine yap›lan araflt›rmalarda duruflman›n yap›laca¤› mekanlar hakk›nda ba¤lay›c› flerî bir hükmün bulunmad›¤›, bafllang›çtan itibaren kad›lar›n camilerde veya müfltemilat›nda, medreselerde, kamu binalar›nda yayg›n olarak muhakeme yap›yorlard›. Mezhebler aras›nda görüfl ayr›l›klar› olmakla birlikte ‹slam hukukcular› camilerin bu maksatla kullan›labilece¤i hakk›nda yayg›n bir görüfle sahibtir3. Yarg› görevini üstlenen kad› ve naipler evlerinin d›flar›ya aç›lmaya müsait mekan›n› yani selaml›k k›sm›n› mahkeme olarak kullan-


Ü S K Ü D A R

S E M P O Z Y U M U

V

Restore edilen ve Adalet Tarihi Müzesi haline getirilen eski Üsküdar Mahkemesi’nin d›fl görünümü

d›klar› bilinmektedir. Ayr›ca, medrese, mektep, idarî, siyasî ve askerî binalar da mahkeme yeri olarak ‹slam devletlerinde kullan›lm›flt›r. Hatta hukuk adamlar›n›n, dava sahiplerinin bizzat evlerine giderek orada yarg› yapt›klar›na dair örnekler bulunmaktad›r4. Nitekim ‹slam tarihi boyunca yarg› ve adaletin tecellisi için camilerin belli bölüm ve müfltemilat›, kad› ve âlimlerin evleri, halk taraf›ndan bilinen meydan ve mekanlarda yarg› ifllevi yürütülmüfl, halk da bundan son derece memnun olmufltur. Suç ifllemede cayd›r›c›l›k niteli¤inin olabilmesi için hak ve adaletin olabildi¤ince süratli tecelli etmesine çok önem verilmifltir. Hz. Peygamberin Mescid-i Nebevî’de bizzat kendisinin veya görevlendirdi¤i kimselerin dava dinledikleri bilinmektedir. Büyük camilerin uygun bir mahallinde dava dinleme yüzy›llarca ‹slam dünyas›nda devam etmifltir. Bursa Hüdavendigar Camii’nin son cemaat mahallinde bulunan odalar›n devlet idaresi ve bir tanesinin de Bursa kad›s› taraf›ndan mahkeme mahalli olarak kullan›ld›¤› bilinmektedir. Y›ld›r›m Bayezid’in M›s›rl› tabibi fiemseddin, Y›ld›r›m’›n sabahlar› erkenden genifl ve yüksek bir sedir üzerine oturdu¤unu, halk›n onun huzuruna gelerek flikayetlerini bildirdiklerini, davalar›n süratle karara ba¤land›¤› belirtmekte ve ülkede güvenlik o derecede idi ki, hiçbir yerde kimse sahibinin b›rak›p gitti¤i yüklü bir deveye el sürmezdi demektedir5. ‹stanbul’da fetihden sonra suriçi ‹stanbul esas olamak üzere, Üsküdar, Galata ve Eyüp (Havass-› Refi‘a)’de dört müstakil mahkemenin teflkil edildi¤i, mevcut mahkeme sicillerinin isimlerinden ve da¤›l›mlar›ndan anlafl›laca¤› üzere bu 32


Ü S K Ü D A R

M A H K E M E S ‹

mahkemelere ba¤l› yirmi üç semt mahkemesi halk›n ihtiyaclar›na göre tedricen oluflmufltur. Divan-› Humayun Mühimme defterindeki 2 Safer 994 / 23 Ocak 1586 tarihli bir fermandan ö¤rendi¤imize göre III.Murad befl yerde mahkeme bulundu¤unu, münasip yerlerde yeni mahkemeler teflkilini emretmifltir6. Yirmi yedi ‹stanbul mahkemesine ait on binlerce mahkeme defterinden on bin dört yüz tanesi bugün ‹stanbul fier’iye Sicilleri Arflivi’nde bulunmaktad›r7. Bu siciller, mahkemede taraflara verilen özgün belgelerin kaydedildi¤i defterlerdir. Ayr›ca baflta Baflbakanl›k Osmanl› Arflivi olmak üzere avflivlerde binlerce hukukî belge bulunmaktad›r. Böysesine tafsilata ra¤men mahkeme binalar›yla ilgili sistemli hiç bilgiye rastlanmamakta, nadiren çok dolayl› bir flekilde bir mahkemenin yeri veya binas› zikredilmektedir. Evliya Çelebi, Üsküdar kazas› ve mahkemesi hakk›nda önemli baz› bilgiler vermektedir8. Üsküdar Mahkemesi binas›: Bugün Üsküdar’›n merkezinde Gülfem Hatun Mahallesi’nde, Mahkeme Sokak’ta yer alan gerek d›flar›dan görünüflü, gerekse iç taksimat› ve müfltemilat› ile mahkeme binas› olma özelli¤ini yans›tan bir bina bulunmaktad›r. ‹lk defa ne zaman rivayet edildi¤i bilinmemekle birlikte buras› çok uzun bir zamandan beri halk aras›nda ve araflt›rmac›lar taraf›ndan Üsküdar mahkeme binas›, baz› yaz›larda da Fatih’in yarg›land›¤› mahkeme binas› olarak geçmektedir9. Üsküdar üzerine uzun y›llar çal›flan ve Üsküdar Tarihi adl› iki ciltlik k›ymetli bir eser ortaya koyan ‹brahim Hakk› Konyal› merhum, eserinde mahkeme binas› ile alakal› verdi¤i bilgiler do¤rudan bu binay› ilgilendirmemekte, sadece buras›n›n Avukat Alaeddin Bey’in mülkiyetinde oldu¤unu ve ticarethane olarak kullan›ld›¤›n› belirtmektedir10. Merhum araflt›rmac› yazar Mehmet Nermi Haskan da Yüzy›llar Boyunca Üsküdar adl› üç ciltlik de¤erli eserinde “Fatih Mahkemesi, Üsküdar Eski Mahkemesi” bafll›¤› alt›nda mevcut bina ve mütemilat› hakk›nda, ayr›ca Üsküdar kad›l›¤› hakk›nda derledi¤i bilgileri nakletmektedir11. Üsküdar mahkeme binas› daha sonra el de¤ifltirmifl ve ifladam› Salim Özer’in mülkiyetine geçmifltir. 28 Temmuz 2002 tarihinde Yeni fiafak Gazetesi’nde 28 Temmuz 2002’de “Fatih Sultan Mehmed’in yarg›lanmas›yla ünlenen Üsküdar’daki Fatih Mahkemesi’nin 13 y›ll›k sahibi ifladam› Salim Özer, binay› satl›¤a ç›kard›” bafll›kl› bir haberde, herhangi bir kaynak göstermeden binan›n 550 y›ll›k oldu¤unu padiflah ferman›yla 350 y›l önce Nasuho¤ullar› ailesine devredildi¤i belirtilmekte, mahkemeyi çok harab ve bak›ms›z görünce tarihe olan düflkünlü¤ü sebebiyle binay› 1989’da sat›n ald›¤›n› ve bu duruma getirdi¤ini söylemektedir. Bir k›sm› müze, bir k›sm› da aflevi haline getirilmek kayd›yla eseri satmak istedi¤ini, en makul teklifin ise Üsküdar Belediyesi’nden geldi¤ini ifade etmektedir12. Ancak bina için kullan›lan malzeme, baz› flekil ve mimarî unsurlardan mahkemenin 17.-18. yüzy›l yap› özellikleri tafl›d›¤› gözlenmektedir13. Kendine has konumu ve plan› olan ‹stanbul’da emsaline pek rastlanmayan bu bina di¤er yap›lar aras›nda s›k›fl›p kalm›fl, mülkiyetine sahib olan kimselerin ticari mülahazalarla yapt›klar› müdahaleler binan›n tarihi dokusuna zarar vermifltir. Kitabesi olmayan, tamamiyle kargir malzeme ile infla edilen bina müfltemilat olarak giri33


Ü S K Ü D A R

S E M P O Z Y U M U

V

flinde üzeri tonozlarla örtülü birbirine içeriden de geçilebilen ve muhtemelen mahkeme hapishanesi, arflivi vs. için kullan›lan birkaç oda bulunmaktad›r. Üst katta ise oldukça dik harici bir tafl merdivenle ç›k›lan üzeri beflik tonozlu bir kubbe ile örtülü mahkeme salonu olarak kullan›lan bir sofa bulunmaktad›r. Sofada pencereler d›fl›nda bir flömine ve muhtemelen mahkeme sicilleri, sak mecmualar› ve baz› f›k›h kitaplar›n›n konuldu¤u iki dolap bulunmaktad›r. Burada bulunan mermer sütunlar mimarî ifllevi yan›nda sofaya estetik bir güzellik kazand›rmaktad›r. Bu görünüm ve birimler binan›n mahkeme binas› olma özelli¤ini güçlendirmektedir. Burada sorulmas› gereken temel soru bu yap›n›n mahkeme binas› olarak kullan›lmas› hangi döneme ve tarihe kadar gitmektedir. Bu konudaki tarihi deliller nelerdir? Mevcut araflt›rmalarla halen ancak 18. yüzy›l sonlar›na kadar gidilebilmektedir. 18. yüzy›l sonlar›yla 19. yüzy›l bafllar›na ait olaylar› bir ruznâme tarz›nda bize intikal ettiren Câbî Tarihi’nde nakledilen 26 Cemaziyelevvel 1224 / 9 Temmuz 1809 tarihli olay bugün Fatih’in Mahkeme binas› olarak bilinen ve Osmanl› mahkeme binas› tarz›na ve ifllevine uygun olan mevcut binan›n en az›ndan o tarihlerde mahkeme olarak kullan›ld›¤›n› ortaya koymaktad›r. Bugün karfl› karfl›ya olup aralar›nda 50-60 metre mesafe bulunan Fatih mahkeme binas› ile Davud Pafla Camii14 aras›nda cereyan eden olay flu flekildedir: Ahalinin emniyet ve rahat›n› temin etmek üzere padiflah ferman› ile Üsküdar’a tayin olunan sab›k Sekbanbafl› Hayrabolulu Hac› Mehmed iki gün Üsküdar kullu¤unda15 ikamet ettikten sonra üçüncü gün Üsküdar Mahkemesi’ne var›p, kendilerinin devlet taraf›ndan halk›n rahat ve huzurunu temin için tayin edildiklerini, kendisine ba¤l› bir çok bölgenin bulundu¤unu buralar› gece gündüz teftifl etmek, zabt u rabt alt›nda tutmak, eflk›yay› defetmek için çal›flt›klar›n› belirtmektedir. Ancak Üsküdar kullu¤undan elde edilen cerâim akçesinin16 kendisine ba¤l› çuhadarlar›n bile ayl›¤›na yetmeyece¤ini ifade etmektedir. Ferman ile bu göreve tayin edildi¤ini bu sebeble ahalinin ça¤›r›larak kendisine yard›m edilmesi ve ikameti için bir konak tahsisini taleb etmektedir. Bunun üzerine ahaliye muhz›rlar vas›tas›yle haberler gönderilerek ve esnaf kethüdalar› davet edilerek bu husus kendilerine ifade edildi¤inde cümle esnaf ve halk sükut etmifl, bu husus tekrar kendilerine anlat›ld›¤›nda, “Bu ana kadar bunun vuku‘u yok, bir meflveret edelim” deyip, mahkeme binas› karfl›s›nda Davud Pafla Camii’nde toplan›p flu anlaml› de¤erlendirmeyi yapm›fllard›: Memleket padiflah›n, bizlere bu a¤ay› Devlet-i Aliyye taraf›ndan memleketi muhafaza için göndermifller. Vüzerâ gelip geçer, bizlerden bir nesne alamaz. Mazide bu kadar vak‘alar olmufl, memleketten gelen zâbitanlara bir nesne verildi¤i ihtiyarlardan dahi iflitilmemifltir. Devlete memleket lâz›m ise gönderdi¤i zâbite ayl›k (mâhiyye) ta‘yin eylesin kanatine varm›fllard›r. Topland›klar› mahkeme kar›fl›s›ndaki Davud Pafla Camii’nden tekrar mahkemeye gelerek bu cevaplar›n› aynen bildirmeleri üzerine Sekbanbafl› A¤a durumdan memnun olmayarak tek34


Ü S K Ü D A R

M A H K E M E S ‹

Tarihi Üsküdar Mahkeme binas›nda düzenlenen IV. Üsküdar Sempozyumu’nun aç›l›fl oturumu

35


Ü S K Ü D A R

S E M P O Z Y U M U

V

Adalet Tarihi Müzesi’nde Osmanl› adaletiyle ilgili sergi

rar ‹stanbul’a dönmeyi istereyerek vazifesini naklettirmifltir17. Câbî Tarihi’nin devam›nda yer alan bilgilerden anlafl›ld›¤›na göre zab›ta kuvvetleri bofllu¤undan yararlanan zorbalar Üsküdar’›n çarfl› pazar ve sarraflar›na musallat olup türlü yollarla harac alma¤a kalk›flt›klar›n› çarp›c› örneklerle anlatmaktad›r. Nitekim, baz›lar› eksik ve k›rp›k alt›n› sarrafa bozdurmak isteyip sarraf hakl› olarak eksik oldu¤unu söyleyince a¤›r hakaret ve küfürler ederek zorla para ald›klar›n› nakletmektedir. Bir baflka olayda ise seferli k›yafetinde iki kifli Yenihan’daki bir sarrafa yüz kurufl de¤erinde saati rehin koyarak zorla elli kurufl ödünç alm›fllar. ‹ki seferliden birisi paray› götürüp saati geri alm›fl, bir süre sonra diger seferli elli kurufl ile var›p saati almak istemesi üzerine arkadafl›n ald› cevab›n› al›nca saat befl yüz kurufl ederdi, bana dört yüz elli kurufl vereceksin diye sarraf› tehdid edip iki yüz elli kuruflunu ald›¤› nakledilmektedir18. Üsküdar Mahkemesi hakk›nda ilgi çekici bir olay da Mür’itteverih’te anlat›lmaktad›r: Çerkes Hasan adl› görevli bir genç Konya taraf›na hizmete giderken Üsküdar menzilhanesine var›p beygir taleb eder. Menzilci beygirlerin toplanmas› için biraz beklemesini söyleyince genç hiddet gösterip hemen verilmesini ister ve belindeki gümüfl kamç›y› göstererek, kötü sözler söyler. Bu sözlere ve tavra tahammül edemeyen menzilci fleyhülislam huzuruna gelerek kavu¤unu yere at›nca, fleyhülislam “Es-sabru miftahü’l-ferec” kelâmiyle19 kendisini teselli edince sakinleflip Üsküdar mahkemesine gider. O gece Üsküdür kad›s›n›n kald›¤› mahkeme odas› gece yar›s› ânîden tepesine y›k›l›r ve kad› efendi vefat eder. Kad› Efendinin vefat› üzerine bununla ilgili olarak halk aras›nda, a¤an›n, mahkemenin te36


Ü S K Ü D A R

M A H K E M E S ‹

Üsküdar Mahkemesi’nin Adalet Tarihi Müzesi olmadan önceki hali

meline civa ak›tarak, temelin oynamas›na ve böylece binan›n y›k›lmas›na sebeb oldu¤u rivayeti dolaflma¤a bafllar20. Sonuç olarak, çok yanl›fl bir hareketle hususi mülkiyete dönüfltürülen ve ticarî maksatlarla aslî mimarisi yer yer bozulan bu de¤erli binan›n hassasiyet gösterilerek Üsküdar Belediyesi taraf›ndan sat›n al›nmas› ve asl›na uygun tamir edilmesi takdire flayan örnek bir davran›fl olmufltur. Üsküdar’›n tam merkezinde yer alan bu tarihî yap›n›n çok zengin kültürel, tarihî ve tabiî zenginli¤e sahip Üsküdar için çok amaçl› bir araflt›rma merkezi olarak kullan›lmas› son derece yerinde olacakt›r. Bu tarihî binan›n duvarlar›nda bir taraftan Türk adalet tarihinin en parlak vesika ve resimleri ile cemekan dolaplar içerisinde adaletle ilgili malzeme, araç ve gereçlerin sergilenmesi çok uygun olacakt›r. Bunlar›n d›fl›nda oluflturulacak çok etkin bir internet sitesiyle de adalet tarihinin ilke ve uygulamalar›na ait çok de¤erli bilgiler araflt›rmac›lar›n ve günlerinin büyük bir k›sm›n› internet bafl›nda geçiren gençlerin istifadesine sunulacakt›r. D‹PNOTLAR 1 Bu tebli¤in önerilen ilk bafll›¤› “Üsküdar Kad›l›¤› ve Mahkemesi” idi. Ancak Üsküdar kad›l›¤›n›n çeflitli araflt›rmalara konu edilmifl olmas› nedeniyle Üsküdar Sempozyumu bu tebli¤in do¤rudan Üsküdar mahkeme binas›n›n tahkikine hasredilmesi uygun görüldü 2. Ayr›ca, bugün Üsküdar’›n merkezinde Osmanl› zaman›nda mahkeme binas› olarak kullan›lan, hatta baz› rivayet ve menk›belere dayanarak Fatih’in bizzat yarg›land›¤› bina oldu¤una inan›lmas› konununun önemini daha da art›rmaktad›r. Tarihi aç›dan elde güvenilir kaynaklar olmad›¤›ndan bu bilgi bir rivayet ve menk›beden öteye gitmese de, halk aras›nda böyle bir inanc›n yayg›n olarak kabul görmüfl olmas› sosyolojik aç›dan de¤er tafl›maktad›r.

37


Ü S K Ü D A R

S E M P O Z Y U M U

V

3 ‹pflirli, “Bâb›âlî”, D‹A, IV, 378-79 4 Fahrettin Atar, “Mahkeme”, D‹A, XXVII, 337-339. 5 Mühimme defterinde yer alan flu ifade dikkate de¤er:“...Gündüzleri onu evinde mahkeme ederim...” Mühimme 6, h. Nr. 1390. 6 ‹nalc›k, Osmanl› ‹mparatorlu¤u Klasik Ça¤ (1300-1600), ‹stanbul 2004, s. 94 7 Ahmed Refik, Onuncu Asr-› Hicride ‹stanbul Hayat›, 46; Konyal›, s. 524.; Mecelle-i Umur-› Belediye, I, 300. 8 XVI. Yüzy›l bafllar›na kadar giden böylesine zengin mahkeme kay›tlar›yla ‹stanbul’un dünyada hiçbir flehirle mukayese edilmeyecek kadar de¤erli hukuki hazineye sahip oldu¤u belirtilmelidir. 9 Seyahatname, sadelefltirme, S.A. Kahraman - Y.Da¤l›, I/2, 423-24; Seyahatname’de Osmanl› flehirlerinden bahsederken birçok flehirde “Mahkeme Mahallesi”, cami yan›nda mahkeme, meydanda mahkeme binas› gib ifadelere rastlanmaktad›r. 10 ‹stanbul’un fethinden sonra Fatih, Ayasofya civar›nda bir köflk infla ettirmek istiyordu. Ünlü bir bizans mimar›na köflkün infla tarz›n› tarif eder. Bafl mimar›n maiyetine birçok kalfalar vererek belirnenen süre zarf›nda tamamlanmas›n› istemifltir Emir üzere bina zaman›nda tamamlan›yor. Fakat Rum mimar gerek estetik gerekse sanat bak›m›ndan binan›n daha fazla de¤erlenmesini sa¤lamak için Bizans imparatoru taraf›ndan vaktiyle M›s›r’dan getirtilen gayet k›ymetli mermer sütunlar› ikifler arfl›n keserek k›salt›yor. ‹nflas› tamamlan›n köflkü maiyetiyle birlikte gezen Fatih Sultan Mehmed sütunlar›n k›salt›ld›¤›n› görünce hiddetleniyor. Sultan›n›n bu hiddetini gören cellatlar cezaland›r›lmas›n›n emredildi¤ini anlayarak orada mimar›n iki elini bile¤inden kesiyorlar. Mimar hakk›n› aramak üzere ‹stanbul kad›s› H›z›r Çelebi’nin huzuruna giderek u¤rad›¤› haks›zl›¤› anlat›yor ve hak talebinde bulunuyor. H›z›r Çelebi Fatih’i suçlu olarak mahkemeye davet ediyor. Mahkemeye gelen Sultan bafl köfleye oturmak isteyince H›z›r Çelebi ikaz ediyor ve hasm› ile ayakta yarg›lanmalar› gerekti¤ini ihtar ediyor. Taraflar›n dinlenmesinden sonra Kad› H›z›r Çelebi k›sasa hükmederek Cihan hükümdar› Fatih’in elinin kesilmesine hükmeder. Hic beklemedi¤i bu hüküm karfl›s›nda Rum mimar hayret ve dehflete kap›l›r. Sonra kendi r›zasiyle ceza diyete çevrilir, Rum mimara ömür boyu ödenmek üzere yevmî on akçe ücret ba¤lan›r. Bu durumdan çok memnun olan Sultan Mehmed kendi r›zasiyle bu ücreti günde yirmi akçeye ç›kar›r (Hasan Basri Erk, Meflhur Türk Hukukcular›, ‹stanbul 1954, 42-45). 11 Konyal›, Üsküdar Tarihi, II, 523-24. 12 Haskan, Yüzy›llar Boyunca Üsküdar, ‹stanbul 2001, III, 1470-71. 13 Yeni fiafak, 28 Temmuz 2002. 14 De¤erli Mimar Hilmi fienalp’in binan›n mimari özellikleri hakk›ndaki tesbitleri önem tafl›maktad›r. 15 Banisi Kara Niflanc› olarak bilinen Veziriazam Davud Pafla’d›r. Ölümü 1499. Hayat› için bk. Uzunçarfl›l›, “Davud Pafla”, ‹A, III, 496-98. 16 Kulluk, burada kul Yeniçeri anlam›na, “luk” eki de yeri anlam›na olup yani yeniçerilerin asayifli temin için durduklar› yer, karakul anlam›na gelmektedir. Kullu¤un koldan eldi¤ini düflünerek kolluk denilmesi yanl›flt›r (Pakal›n, Osmanl› Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlü¤ü, II, 319). 17 Cerâim akçesi, para cezas›n› mucib bir suçtan dolay› al›nan akçeye denilmektedir. 18 Câbî Tarihi, Haz. Mehmet Ali Beyhan, s. 485-86. 19 Câbî Tarihi, s. 485-86. Firarî Kad› Abdurrahman hanginizin kazan›zda (taht-› hukumetinizde) ise firari olup yakalan›p hayyen veya meyyiten irsali isteniyor. Ve Emr-i alî önce Üsküdar mahkemesinde okunup Anadolu’ya irsal olunuyor, 4.ZA.1223 (Cabi Tarihi, s. 343). 20 “Sab›r kurtulufla ermenin anahtar›d›r.” 21 Mürittevevarih, Haz. Münir Aktepe, ‹stanbul 1976, I, 166-67.

38


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.