VAROLUŞ DERGİ MART 2013
Şimdi, şu an hemen hayatında en çok şevdiğini, ara, öp, kucakla,sarıl bugün, güzel bir gün
Varoluş Dergisi
Bu ay
Pozitif enerji yaymanın sırrı ........................................................................................... 1 4 kural ............................................................................................................................. 2 Herşey “sen”sin........................................................................................................... 3-4 Çakra temizliği .............................................................................................................. 5 Çakra dengeleme ....................................................................................................... 6 Niyetin nedir senin kuzum ......................................................................................... 7-8 Güne reiki ile başla– ................................................................................................ 9-10 Bir varoluş eylemi ................................................................................................... 11-12 Tanrıyı aramak ...................................................................................................13-14-15 Reiki’ye farklı bir bakış ........................................................................................... 16-17 İnsan ve tekamül ................................................................................................... 18-19 Reiki deneyimleri .................................................................................................... 20-21 Sevmek üzerine ........................................................................................................... 22 Alkali beslenme........................................................................................................... 23 Siyah beyaz gri ............................................................................................................ 24
VAROLUŞ DERGİ VAROLUġ DERGĠ
POZİTİF ENERJİ YAYMANIN SIRRI OR Ġltifatlarınız samimi olsun, iltifat
geliĢtirin. Gülümsemek yanında
istediği... Sadece konuĢmaya ve
ve komplimanlarınızda içten olun,
yaĢama değer verin, olumlu
birilerinin kendisini dinlemesine
abartıya kaçmayın. KiĢinin
hatıralarınızı hatırlayın,
ihtiyacı vardır. Bu tür durumlarda
görünümü ya da herkesçe bilinen
gündeminizde onlar olsun.
yargılamadan ve sorgulamadan
özellikleri yerine pek bilinmeyen
Böylece pozitif duygu ve
sadece dinleyin.
yönlerini öğrenin. Mesela soul
düĢünceye doğru sıçrayıĢ
müziğe olan ilgisini… Ve iltifat
gerçekleĢtirirsiniz.
edecekseniz bunun hakkında
pireyi deve yaparız. Bazen de
güzel Ģeyler söyleyerek takdirinizi sunun. Sarılın, Sarılmak da gülmek gibi basit ama etkisi büyük sihirli davranıĢlardandır. Yakınlık ve samimiyet derecesine göre sarılmaktan, kucaklaĢmaktan çekinmeyin.
ciddi konuları hafife alırız.
GÜLÜMSEYİN: GÜLMEK
cesaret kırıcı yeterince Ģey var
verip durmuyorlar mı? Yüksek potansiyeli olan çok kiĢi, sırf cesaret kırıcı Ģeylerden dolayı baĢarısızlığa uğramakta. Bu nedenle çevrenizdeki kiĢilere destek olun, cesaretlerini kırmayın, hayallerine saygı duyun. Pozitif duygular geliĢtirin, Duygular bulaĢıcıdır. Pozitif düĢünceyi bulaĢtırmak için de pozitif ve iyimser yaklaĢım
düĢtüğünü görürseniz kendi görüĢünüzü paylaĢın. Böylece
POZİTİF BİR MODA SOKAR.
muhatabınızın kendisini çok
KÖTÜ HİSSEDİYOR BİLE
üzen durumun aslında gülüp
OLSANIZ 30 SANİYELİĞİNE
geçilecek bir Ģey olduğunu görmesini sağlarsınız.
DE OLSA GÜLÜMSEMEYİ FARKI GÖRÜN.
zaten. Haberler, gazeteler, konukomĢu, eĢ-dost kötü haberler
KarĢınızdaki kiĢinin bu hataya
SİZİ VE ÇEVRENİZDEKİLERİ
DENEYİN VE YARATACAĞI Cesaretlendirin, Dünyada
Perspektifinizi paylaĢın, Bazen
Bunalım Ģarkılar dinlemeyin, Dinlediğimiz müzik ruhsal durumumuz üzerinde son derece etkilidir. Sizi
Hızlı ve pratik çözümler getirin, Bazen karĢınızdaki kiĢinin cesarete değil de pratik çözüm yollarına ihtiyacı vardır. Bir kağıt mendil, bir bardak su ya da serinlemek için bir yelpaze olabilir ihtiyacı… Belki de arabadan inerken dengesini yitirmemek için elinizi tutmak istiyor. Bu tür pratik yardımlarda uyanık ve istekli olun. Dinleyin, Bazen yardım falan değildir karĢınızdaki kiĢinin
depresifleĢtiren, bol acılı, bunalım Ģarkılar yerine canlandıran, mutlu eden Ģarkılar tercih edin. Bu Ģarkıları çevrenizle de paylaĢın. Pozitifi baĢkalarına bulaĢtırın: Bir arkadaĢınız size pozitif bir Ģey söyledi ya da böyle bir eylemde bulunduysa size geçen bu pozitif ruh halini siz de baĢkalarına bulaĢtırın. Güzel bir Ģey söyleyin, bir jest yapın ki pozitif zincir hızla büyüsün çevrenizde.
1 VaroluĢ Dergi – Mart 2013
VAROLUġ DERGĠ
4 KURAL HİNT FELSEFESİNİN 4 TEMEL KURALI Ġçinde baĢlangıç yapılan her
BitmiĢ olan bir Ģey bitmiĢtir. Bu
etmiĢ olduğun bu tecrübeyle
an, doğru andır. Her Ģey doğru
kadar basittir. Hayatımızda bir
ileriye doğru bakmak daha
anda baĢlar, ne erken ne geç.
Ģey sona ererse, bu bizim
iyidir. Kendine iyi bak. Tüm
Hayatımızda yeni bir Ģeyler
geliĢimimize hizmet eder. Bu
kalbinle sev. Sonuna kadar
olmasına hazırsak, o da
yüzden serbest bırakmak,
hayatın tadını çıkar.
baĢlamaya hazırdır.
gitmesine izin vermek ve elde
KARŞINA ÇIKAN KİŞİLER HER KİMSE,
DOĞRU KİŞİLERDİR. BUNUN ANLAMI
YaĢanmıĢ olan her ne ise,
ŞUDUR, HAYATIMIZDA KİMSE TESADÜFEN
sadece yaĢanabilecek
KARŞIMIZA ÇIKMAZ. KARŞIMIZA ÇIKAN,
olandır. Hiç bir Ģey, hem de
ETRAFIMIZDA OLAN HERKESİN BİR NEDENİ VARDIR, YA BİZİ BİR YERE GÖTÜRÜRLER YA DA BİZE BİR ŞEY ÖĞRETİRLER.
hiç bir Ģey yaĢadığımız Ģeyi değiĢtiremezdi. YaĢadığımızın içindeki en önemsiz saydığımız ayrıntıyı bile değiĢtiremeyiz. ġöyle yapsaydım, böyle olacaktı gibi bir cümle yoktur.
Hayır, ne yaĢandıysa, yaĢanması gereken, yaĢanabilecek olandır, dersimizi alalım ve ilerleyelim
HAYATINDAKİ HER GÜN BİR HEDİYEDİR, KIYMETİNİ BİL.
diye. Her ne kadar zihnimiz ve egomuz bunu kabul etmek istemese de, hayatımızda karĢılaĢtığımız her olay, mükemmeldir.
2 VaroluĢ Dergi – Mart 2013
VAROLUġ DERGĠ
Herşey “Sen”sin Asla kendinden Ģüphe etme... Sen ne hissediyorsan o her zaman doğrudur. Dünyadaki bütün insanlar toplansa ve sana söylese bile senin hissettiklerin senin için doğrudur. Onlar farklı hissedebilir, farklı düĢünebilir ama bu senin hissettiklerinin yanlıĢ olduğunu göstermez, sadece onlardan farklı olduğunu gösterir. Asla farklı olduğun için utanma. Eğer çevrende senin gibi düĢünen,
Birini ne kadar çok aşağılar yahut dışlarsan, onun durumuna düşme ihtimalin o kadar artar. Kainatın matematiğidir. Bir koyar, bir alır insan. Kendini ayrıcalıklı sayma. Konumuna ya da mevkine, ismine veya şöhretine güvenme. Şu hayatta tüm zahiri kisveler sabun köpüğünden ibarettir. Şems-i Tebrizi
seni anlayan insanlar yoksa ,o zaman çirkin ördek yavrusu hikayesini hatırla... Muhtemelen sen yanlıĢ yerde, yanlıĢ insanlarla birlikte olduğun için seni anlamıyorlardır. O halde hedefin ait olduğun yeri bulmak olmalıdır. Asla muhteĢem bir kuğu olduğun gerçeğini unutma ve ördek olmak için uğraĢma. GeçmiĢte yaptıkların için piĢmanlık duyma ve özür dileme....YaĢadıklarının senin için önemli bir ders olduğunu kendine hatırlat. Bu tecrübe ile aldığın bilgiyi özenle incele, olayda yaptığın hataları ve yeniden ayni durumda olsan nasıl davranacağını iyice düĢün ve gelecek olaylar için kendini hazırla. Kırılan vazo tamir edilemez ama gelecekte baĢka vazoların kırılması önlenebilir.
3 VaroluĢ Dergi – Mart 2013
VAROLUġ DERGĠ
Mümkün olduğunca kimsenin senin adına karar vermesine izin verme ama baĢkalarının haklı olabileceğini de unutma. Bu hayat senin ve istediğin gibi yasamaya hakkin var, fakat baĢkalarını dinle ve onların bakıĢ açısını anlamaya çalıĢ. Ailen dıĢındaki insanlarla iliĢkilerinde asla kendi ihtiyaçlarını ikinci plana atma ve kendini hayallerle kandırma. Her zaman ama her zaman önce sen gelmelisin. Asla baĢka insanlar üzülmesin diye kendini üzmeyi tercih etme. Sen kaldırabiliyorsan, onlarda kaldırabilir. KarĢındaki insan senin mutluluğunu düĢünmüyorsa ve senin üzülmene yol açıyorsa, o zaman o insan sana değer vermiyor demektir. Bu kiĢileri değiĢtireceğini ya da sana zamanla önem vereceğini düĢünme.
Her zaman ama her zaman, mutlaka kalbini dinle. Hayatta senin için neyin doğru olduğunu bir tek içindeki ses söyleyebilir. Dolayısıyla içindeki sesle konuĢmayı öğren. Her gün kendinle kalmak için zaman ayır ve kalbini dinle. BaĢka Ģekilde hissetmek için ikna etmeye değil, gerçekten ne hissettiğini bulabilmek için dinlemeye çalıĢ. Bazen içindeki ses sana çok zor geleni yapmanı söyleyebilir ya da duymak istemediklerini söyleyebilir Korkma... ve içindeki sesi dinlemeye devam et... Her zaman ama her zaman, mutlaka kendine iyi davran. Kendini sev, Ģefkatle yaklaĢ.
YanlıĢ yaptığında acımasızca kendini eleĢtirip üzme... Aksine baĢını okĢa, kendini kucakla ve her Ģeyin geçeceğini söyle. Üzgün olduğunda, kırıldığında, acı çektiğinde, mutsuz hissettiğinde kendine özen göster, tıpkı hasta bakar gibi kendine bakim uygula. Yapmaktan hoĢlandığın aktivitelerle meĢgul ol ve bu durumdan çıkarak kimsenin seni incitmesine, üzmesine izin vermeyeceğini göster. Hayatta her Ģeyin bir bedeli olduğunu asla unutma ve bedel ödemekten istemediğin için kendini boĢlukta bırakma. Örneğin bir insani incitmiĢsen, ödeyeceğin bedel o insanın güvenini yitirmektir. Eğer seni sevmeyen biriyle birlikteysen, yalnız kalmaktan korkup iliĢkide kalma, çünkü kalmanın bedeli sevgisiz bir hapiste yaĢamaktır.
Sana karĢılıksız sevgi veren ve senin için her Ģeyi göze alabilecek tek insanlar ailendir. Asla kaybetmekten korkarak, sırf inanmak istediğin için karĢındaki insanın sevgi sözcüklerine inanma. Sevgi insanın kalbindedir, gözlerindedir, davranıĢlarındadır, ses tonundadır, sana verdiği önemde ve değerdedir, senin için yaptığı fedakarlıklardadır. Ġnsanlar çok kısa zamanda sevgi sözcüklerini umarsızca dağıtmaya baĢlarlar. Bunları dinle ama gerçek sevgiyi karĢındakinin davranıĢlarına bakarak bulmak istediğin için değil gerçek olduğu için karĢındaki insanın sözlerine inan...
Eğer farklı olmaktan korkuyorsan ve baĢka insanları taklit edip onlar gibi olmaya çalıĢıyorsan, ödeyeceğin bedel kendine olan saygını yitirmek olacaktır. Diğer taraftan bazen kendin gibi olmanın bedelinin de yalnız kalmak olduğunu unutma. O halde yasamda her zaman bir bedel ödeyeceğini hatırla. Bir adim atmadan önce mutlaka ödeyeceğin bedeli bil ve kazanacaklarına değip değmediğine bakarak kararlarını ver. Ġnsanlara karĢı nazik ve sevecen ol, ne olursa olsun asla bir baĢka insani kırmak için konuĢma, bilinçli olarak üzmeye çalıĢma ve kendi acını hafifletmek için bir baĢkasını yaralama.
4 VaroluĢ Dergi – Mart 2013
VAROLUġ DERGĠ
ÇAKRA TEMĠZLĠĞĠ
Çakra temizliğini de çakra dengelemede olduğu gibi reiki 1. Seviyedekiler 2 – 3 günde bir, ileri aĢamadakiler ise 2 haftada bir yaparlarsa çakralar temiz kalır. Çakra temizliği aura kanallarının temizliği ile karıĢtırılmamalıdır. Aura kanalları temizliğini ancak 3b aĢamasından itibaren reiki öğretmenleri yapabilir.
Çakra Temizliği Uygulaması Ayakta durularak veya sırt üstü uzanılır Sol el Tepe çakraya konulur (ĠĢlem bitene kadar sol el devamlı tepe çakrada kalmalıdır) Sol el tepe çakrada sağ el kök çakraya Sol el Tepe çakrada sağ el göbekaltı çakraya Sol el Tepe çakrada sağ el solarplexsusa Sol el tepe çakrada sağ el kalp çakraya Sol el tepe çakrada sağ el boğaz çakraya Sol el tepe çakrada sağ el zihin (Üçüncü göz) çakraya 3 – 5 dakika süreyle konulur. Sol el sürekli tepe çakradayken sağ el devamlı pozisyon değiĢtirir. ĠĢlem toplamda en az 18 en fazla 25 dakika sürer.
5 VaroluĢ Dergi – Mart 2013
VAROLUġ DERGĠ
ÇAKRA DENGELEME
Çakra dengeleme tüm Reiki aşamalarında yapılması gereken bir işlemdir. Reiki 2 ve üst aşamalarda bulunanlar bu işlemi 2 haftada bir yaparlarsa farkındalıkları artar ve enerji akışları dengeli olur. Özellikle Reiki 1. Seviyede olanlar çakra dengelemeyi 2 – 3 günde bir yapmaları gerekir. Reiki 1. Seviyede bulunanların Aura kanalları Reiki 2, 3a ya da 3b ve üst aşamada olanlarınki gibi geniş değildir.
Çakra dengeleme uygulaması •
Ayakta durulur veya sırt üstü yatılır
•
Sol el zihin çakraya (Üçüncü göz) sağ el kök çakraya
•
Sol el boğaz çakraya sağ el göbekaltı çakraya
•
Sol el kalp çakraya sağ el solar plexus çakraya 3 – 5
dakika süreyle paralel olarak konulur. böylece tüm çakralar dengelenmiş olur. 3’er dakika yapsanız bu işlem sadece 9 dakikada tamamlanır.
6 VaroluĢ Dergi – Mart 2013
NİYETİN NEDİR SENİN KUZUM AHU BİRLİK başlangıcı, özü ve gücüdür niyet.
çocuğa akıtır ve farkında olmadan
Sevdiğimiz biri için iyi bir şey
zarar verir. Trajediler bu şekilde
„Niyetin nedir senin kuzum?‟
yapıyoruz, peki nasıl oluyor da
yaşanır. Cehenneme giden yol iyi
sadece eski Türk filmlerinde
sevgimiz ve yaptığımız şey ona
niyet taşlarıyla döşeli olduğunda,
rastladığımız bir replik midir? Yoksa,
zarar veriyor? Çok güzel bir şey
niyet neyse akıbet o olmaz, neye
nefesimiz, canımız, kanımız kadar
hayal ediyor, bir işe şevkle
niyetse ona kısmet olmaz. Sizi en
içimize işleyen bir imalat mı? Ego,
başlıyoruz, sonra neden birden
çok kırıp dökenlerin en yakınlarınız,
içeriği korumak için biçimde
önümüz tıkanıyor, olaylar
en çok değer verdikleriniz ve en
ustalaşmış bir dehadır. Bir bakmışız
amacımızdan sapıyor? Kırılmaz
güzel hayalleriniz olduğunu
gülüp geçtiğimiz, belki alay
sandığımız o kalın buz parçası,
düşünmeye başladığınızda,
ettiğimiz traji-komik bir cümle
daha ikinci adımda bizi suyun içine
buyurun cehennemdesiniz.
haline gelivermişiz, öyle ki o „kötü‟
gömüveriyor. Yaşanan bu ikilikler, Başka bir versiyon, kendi kendini
Türk filmleri bile parodimizi yapıyor. İnsan hiç kuzusuna niyetinin ne olduğunu sorar mı? İnsan, kuzusunun niyetini bilir! Sorunun sorulduğu kişi, kuzu değil de kurt olabilir, o zaman kurda niyetini sormanın ne anlamı var!
YAŞAMLARIMIZ, NİYETLERİMİZİN AYNASIDIR. HER BİRİMİZ BİRBİRİMİZİN AYNASIYIZ.
haberi yok! Peki, nedir bu niyet meselesi? Niyetten her zaman emin olunabilir mi? Sözlük anlamındaki gibi; bir şeyi yapmayı önceden isteyip düşünme, maksat mıdır niyet? Bir başlangıç duası mıdır niyet? Niyet neyse akıbet o mu olur her zaman? Olmazsa neden olmaz? Varoluşun, yaratıcının, Allah‟ın ya da siz her ne derseniz, „O‟nun niyeti nedir? Ya sizin ki? Düşünceler duyguları, duygular davranışları, davranışlar eylem ve olayları, onlar da bizi ve tüm anları oluşturur. İnsan için, bu zincirin en zayıf noktası, aynı zamanda
bir niyet kurabiyesi yeriz, sırf karnımızı bastırsın diye. Hiçbir şeyden haberi olmayan bir tavşana oyun olsun diye bir dilek çektiririz ya da can sıkıntısından bir fal baktırırız. Bir anda hayatımız
Belki de soruyu soranın kafasında kurtlar dolaşıyor da
gerçekleştiren kehanettir: Saçma
hayatımızı kurban psikolojisi içinde geçirmemize ve neden sorusuna takılıp kalmamıza sebep olabilir. Sonrası bilindik hikâye; şaşkınlık, hayal kırıklığı, öfke, güvensizlik, umutsuzluk, depresyon… Nehire karışan bir zehir, nehirle aynı renkte görünebilir ve zehirin sürekli hale gelmesiyle tüm ekosistem evrim geçirebilir. „En yüce duyguların insanı‟ olan bir anne düşünün. Annenin çocuğuna karşı olan niyetinden şüphe edebilir miyiz hiç! Fakat zıtlar birlikte var olur. En zarif egoyu belki de bir annede görebiliriz. Annenin niyetine,
değişir, çünkü sadece biz kuyuya bakmıyoruz, kuyu da bize bakıyor ve kuantlar gibi kuyu da biz ona bakarken farklı, bakmazken farklı hareket eder. Bir şekilde bize ulaşan bir düşüncenin gerçekleşme ihtimali her zaman vardır. Zihin, egonun emrine amadedir. Biz daha paketi açmadan işbirliği ve plan hazırdır: „Nasıl beslenirim?‟ ve böylelikle, ego kendini niyet içine gömer. İnsan, ne kadar yakınlaşırsa o kadar körleşir. Belki de bu sebeple, insanın kendi niyetini bilmesi, çoğu zaman başkasınınkini bilmesinden çok daha zordur.
endişe, ihtiyaç, korku, sahiplenme, üstünlük duygusu gibi birçok zehir karışır. Anne şifa niyetine zehiri
Varoluş Dergi – Mart 2013
7
„Amellerin kıymeti niyetlere göredir.‟ (Hadis-i Şerif) İhtiyacı olan birine yardım ettik ya da bir fedakârlık yaptık. Amel iyi, peki ya niyet? Bunu yaparken aslında düşündüğümüz şey, alkış almak, başka türlü bir çıkar sağlamak, kendimizi iyi hissetmek vs. olamaz mı? O zaman amelin kıymeti düşer,
egoyu beslediği için sorumlu olduğumuz önceliğe, yani kendimize zarar verir. Öte yandan, kötü bir amelin niyeti de pekâlâ iyi olabilir. Ötenazi hakkında nasıl bir amel-niyet ilişkisi olacaktır? Niyetin, egodan temizlenmesi mümkün olduğunda, evrenin bizim üzerimizdeki niyetini görmeye başlarız. Varoluşun bizim üzerimizdeki niyeti, tekâmüldür, gelişimdir. Belki karşılaştığımız olaylar ve insanları varoluşun bize karşı kötü ameli olarak nitelendiriyoruz. Oysa onlar, bizim tekâmülümüz yolundaki iyi
niyetlerdir. Çoğu zaman yerin
lütuftur. „O‟nun niyetini bildiğinizde
dibine soktuğumuz egoyada
ve niyeti „O‟na bıraktığınızda,
tekâmül yolunda ihtiyaç vardır.
zaman durur, mekân yok olur,
Egodan kurtulmaya niyet etmiş
biçimden çıkılır, istek kaybolur, soru
birinde çok iyi gizlenmiş, çok ezici
kalmaz ve insan kaynak olur,
bir ego görebiliriz. Arzulara kulak
boşluk içindeki bütünlük olur, tüm
tıkayarak, görmezden gelerek
zıtlıkların içinde eridiği „Bir‟ olur,
arzulardan kurtulunmaz. Arzuyu
varoluş olur, ışık olur, sevgi olur.
yaşayıp, farkında olup ondan
Uzun yol kısalır, zor olan kolaylaşır.
geçmek gerekir. Kapıyı açacak
İşte o zaman niyet başlangıç duası
anahtar, farkındalıktır. Farkındalık
değil sonsuzluk olur. O zaman her
için çaba gerekse de bu çaba da
şey mümkündür, her şey tamdır.
bir çırpıda egonun yan ürünü
Niyet „O‟dur, niyet „Siz‟siniz, Niyet
olmaya başlayabilir. Peki, bu
„Biz‟iz. Sadece „O‟nun niyetini, sizin
kalabalıkta yolumuzu, samanlıkta
üzerinizden gerçekleştirmesine
aranan iğneyi nasıl bulacağız?
niyet etmek gerekir belki de.
Samanları temizlersek iğne kendiliğinden ortaya çıkar. İğne
Niyetle ilgili özet niteliğinde
kayıp değildir, iğne özümüzdür,
güzel bir hikâye var: Zengin bir
sadece samanlar yüzünden
adam, gezi dönüşü yolun
göremiyor ve onu kaybettiğimizi
kenarındaki bir tesiste mola verir.
düşünüyoruz. Bu nedenle, kendini
Bahçedeki kuyudan su ister.
tamamen bırakmakla, farkındalık
Hayatında içmediği kadar güzel,
çok daha sağlıklı ve basit bir
temiz, lezzetli bir sudur bu içtiği.
şekilde gerçekleşir. Kendini
Bunun üzerine, tesisi satın almaya
bırakmak, samanları temizlemektir.
karar verir ve bir su daha ister. İkinci
İğneyi gözle aramak değil, içgözle
suyu içer içmez, adamın yüzü
görmek için meditasyon, reiki,
buruşur. Hayatında bu kadar kötü
nefes egzersizleri vs. gibi yardıma
bir su içmemiştir, sorar: “Bu sular
koşacak pek çok yol vardır.
aynı kuyudan gelmiyor mu?” Suyu veren çocuk cevaplar: “Suyun
Kuşlar, ağaçlar, taşlar, bulutlar, denizler hepsi varoluşun niyetini bilir
geldiği kaynak aynı, belki sizin niyetiniz değişmiştir.”
ve kendi niyetleri „O‟ olduğu için bu kadar güzel ve kusursuzdurlar.
Yaşamlarımız, niyetlerimizin
Hiçbiri neden, nasıl diye sormaz,
aynasıdır. Her birimiz birbirimizin
hiçbirinin endişesi yoktur, varoluş
aynasıyız. Hepimize, kristal
hepsine birden bakar, ne olması
berraklığında aynalara bakmak
gerekiyorsa zaten o olacaktır,
nasip olsun…
sadece ve sadece yaşarlar, yaşam bir yük değil keyif alınacak bir
Varoluş Dergi – Mart 2013
8
GÜNE REİKİ İLE BAŞLA
GÜNE REİKİ İLE BAŞLA EFE ELMAS Evden Çıkarken ve Reiki ile Korunma Evden çıktığınızda korunma Uyandığınızda yüzünüzü yıkadıktan sonra sofraya oturmadan önce yapacağınız ilk pratik,
5-Bütün bu çizimlerden sonra şimdi tam önünüze kocaman bir güç sembolü çizin ve bu
çok büyük önem arz eder. O
sembolün içine girerek,
yüzden öncelikle evin kapısın
sembolün tüm auranızı
Güç sembolünü çizebilir ve evi
kapsadığını ve sizi korumaya
korumaya alabilirisiniz. Aynı
aldığını imgeleyin.
zamanda sizinde enerji alanınızın
Böylece korunma çalışmasını
korunması çok büyük önem arz
yapmış oluyorsunuz. Bu hem
derin derin nefes alıp
eder. Bunu sabahları evden
çakraları tetikler, ayak çakrasını
vermek ve Reiki
çıktığım gibi yapmayı tercih
aktifleştirir hem de auranızın
bende akmaya
ediyorum ama siz gün içinde,
korunmasnı sağlar.
başlasın demek
örneğin öğlen gibi bu basit
olmalıdır. Genelde
çalışmayı
hazırlanma süreci
tekrarlayabilirsini
Okula
olduğundan dolayı
z.
Giderken
yeteri kadar bu
İşe /
1-Öncelikle
Genel
aşamada Reiki’ye
Alın çakranıza
de işe
odaklanamayabilirsiniz
güç sembolünü
okula
ama ben mümkün
çizin. Eğer elle
giderken,
mertebe Reiki’nin güç
çizme olanağı
otobüste
yoksa güç
veya
sembolü üzerine meditasyon yaparım. Bu sizi enerjiyle dolduruyor. O yüzden eğer zamanınız varsa ilk olarak güç sembolü üzerine kısa bir
sembolünü çakranın üzerinde
uzun süreli meditasyonlar
imgeleyebilirsiniz.
sayesinde konsantrasyon veya
2-Sonra boğaz çakrasına
imgelemede iyi konumdaysanız,
imgeleyin, çizin ve enerjiyi
yürür haldeyken Reiki’nin ilahi
aktarın.
ışığına odaklanmak, sizin
3-Ardından kalp çakrasına
titreşiminizi yani enerjinizi bir hayli
güç sembolünü imgeleyerek
yükseltecektir. Zaten güç
meditasyon yapın, bu
çizin. Aynı aşamaları bütün
sembolü ile enerjiniz yoğunlaştı,
beş dakika bile olsa,
çakralarınıza uygulayan; solar
korunmanızı da yaptınız, bir
enerji sizde akmaya
pleksus, sakral ve kök çakra.
sonraki aşama enerjiyi yani
başlayacaktır.
4- Bunlardan sonra sağ ve sol ayak tabanlarınıza güç
ışığınızı arttırmak olacaktır. Bunun için eğer 3. Seviyede
sembolünü çizin ve imgeleyin.
iseniz master sembolü birebirdir.
Bu aynı zamanda “yer enerjisini”
Tek yapmanız gereken
daha fazla almanıza olanak
kocaman bir master sembolü
verecek ve gün boyu enerjinizi
çizerek Reiki’nin ilahi ışığının tüm
yükseltecektir.
auranızı sardığını, çakralarınıza, hücrelerinize kadar nüfuz ettiğini
Varoluş Dergi – Mart 2013
9
GÜNE REİKİ İLE BAŞLA
ve tüm benliğinizle auranızla ışık
arada negatif aktarım olmaması
akışını yönlendirmek olmalıdır.
şeklinde, Reiki’nin ışığı halinde
için yapılabilecek durumlar
Bunu yaptığınız takdirde göbek
parladığınızı imgelemektir. Bu
vardır.
üzerinden yapılan dünyevi
hisse odaklandığınızda master
Bu şekilde enerjinizi tüketen
negatif bağlar söz konusu
sembolünün tesiriyle reiki tüm
bir kişinin size yaklaştığını
olamayacaktır. Elle, göbek
gücüyle auranızda ışık şelalesi
gördüğünüzde ilk yapmanız
hizasının kapatılması ve Reiki’nin
şeklinde akmaya ve sizin
gereken kendinizi güç sembolü
ışığının bu bölgeye aktarılması,
enerjinizi yükseltmeye başlar.
ile bir tür korunma balonu
negatif-karmik bağ oluşumunu
içerisine almaktır. O spirallerin
engellemede çok güçlü bir
Veya 1. Seviye için benzerini
tüm auranızı kaplar şekilde bir
tekniktir ve Reiki’nin her seviyeleri
yapabilirsiniz. 2.seviye için
korunma alanı oluşturduğunu
tarafından kullanılabilir.
sembolleri klasik sırayla çizip yine
imgeleyin. İkinci olarak, o kişiyle
ilahi reiki ışığının auranıza aktığını
aranıza kocaman bir duygusal
imgeleyebilirsiniz. Eğer 1.
sembol çizin ve “bu kişiyle
sadece evimizde kapalı
Seviyede iseniz sadece Reiki’nin
aramda negatif duygusal
odalarda veya terapi olarak
ışığının ilahi âlemden aktığını ve
bağlar istemiyorum” niyetinde
yapılacak bir sistem değildir.
tüm auranıza, hücrelerinize
bulunup güç sembolünü çizerek
Aktif olarak hayatın içinde her
işlediğini “imgeleyebilirsiniz”
sembolü tamamlayın. Böylece
anımızda kullanmamız ve Reiki
aranızda bir duygusal bariyer
ile dolu bir yaşam sürmemiz
olacak ve kişi doğrudan negatif
gerekir. Reiki’ye ancak bu
enerjisini size aktaramayacak
şekilde teslim olabilir ve Reiki’nin
gün boyu yüksek bir enerjiyle,
veya sizden enerji
hayatımızda güzellikleri ve şifaları
dinç ve güçlü şekilde hayata
çekemeyecektir, çünkü
yaratmasını bu şekilde
atılıyorsunuz. Ama maalesef
duygusal (ikinci) sembol adeta
sağlayabiliriz. Günlük
bazen işte veya çevremizde
duygusal filtre görevi görecektir.
hayatınızda sabah
adeta enerjimizi tüketen ve
Bilhassa kavga ve atışma
Eğer 3. Seviyede değilseniz 2.
Duygusal Bariyer ve Acil Durumlarda Bu aşamaları yaptığınızda
Reiki’yi Hayatınıza Taşıyın Şu unutulmamalıdır ki, Reiki
uyanmanızdan, işe gidene ve
bizim auramıza tacizlerde
sırasında bu acil durum teknikleri
işte/okuldan dönene kadar
bulunan insanlar olabiliyor.
önem arz eder. Reiki 2. Seviyede
Reiki’yi kullanabilirsiniz. Emin olun
Özelikle bazı insanlar zaten
olmasanız dahi, eğer birinci
ki Reiki gün içinde size destek
tartışacak yer aramak için sürekli
seviyedeyseniz, ilk yapmanız
sağlayacak ve olumsuzlukları
çevrelerini gözetliyorlar… Böyle
gereken elinizle göbek deliğinizin
dönüştürüp, sizi mutlu ve neşeli
bir durum ve kişi karşısında,
hizasını kapamak ve Reiki’nin
kılacaktır.
Varoluş Dergi – Mart 2013
10
BİR VAROLUŞ EYLEMİ EYLEM ERGÜN düĢüncesi idi. Ben kontrol
hocamın bu muallâk cümlesini
BĠR „‟VAROLUġ‟‟ HĠKÂYESĠDE BEN YAZMAK ĠSTEDĠM. ELBET SONRADAN GELENLER OLACAK, BĠZDEN ÖNCE GĠDENLER DE OLDUĞU GĠBĠ… BELKĠ BĠRĠLERĠNĠN EVĠNE TUĞLA OLUR, DEDĠM. Reiki‟nin varlığından ilk
etmezsem nasıl her Ģey yolunda
anlamadım için biraz içerlemiĢtim
gidecekti ki? Bu duygunun
doğrusu. ġimdi biliyorum! Çünkü
yarattığı „‟Mükemmeliyetçilik‟‟
yaĢıyorum. Aslında ileri görüĢüyle,
hastalığı her yerimi sarmıĢtı. Bu
olgunluğuyla bize kendi yolumuzu
sebeple Ġsmail hocamın resmini
bulmamız konusunda rehberlik
internette gördüğüm saniye,
etmekteydi. Rehberlik dediğinde
haberdar oluĢ zamanıma
tereddütsüz randevu alıĢım bir
ancak böyle olurdu zaten. Zihni
gidersem, 2005 yılında bulurum
hafta sonra oraya gidiĢim benim
önceden Ģartlama yoluyla
kendimi. Bir arkadaĢımın „Sana
için çok ĢaĢırtıcıydı… Ġçimden
oluĢturulan psikolojik beklentiler,
enerji vereyim rahatlarsın‟ demesi
gelen sesti bu kez güvendiğim ve
mucize hikâyeleri ile aldatma
üzerine tanıĢtım kendisiyle. Bir
bu ses beni çocukluğumdan beri
değildir rehberlik. KiĢinin kendi
sandalyede oturmuĢken,
hiç yanıltmamıĢtı. Sese yorum
deneyimini yaĢamasına izin
bedenime dokunmadan yaptığı
katmadığım tüm zamanlarda
vermek, bu süreçte de varlığını
birkaç hareket sonucunda,
elbette…
hissettirerek destek olmaktır… Ona
inanılmaz bir deneyim yaĢamıĢtım.
Henüz 2 ay oldu inisiye olalı.
bunun için minnettarım. Çok
Elektriğe kapılmıĢ gibiydim. Çok
Ancak değiĢimim çok eskilere
teĢekkür ederim her Ģey için.
rahatlamıĢ ama bir türlü ne
dayanıyor. Kendimi yavaĢ yavaĢ
Çünkü ben, onunla tanıĢmadan
yaĢadığımı
tanımaya baĢladığım 13 -14 yaĢ
önce büyük bir öfke ve kırgınlık
anlamlandıramamıĢtım. Bir daha
civarından beri arayıĢım sürmekte.
içindeydim. Kafamda bu
2012 yılına dek Reiki ile
Ancak reiki ile baĢlayan süreç için:
duyguların yarattığı planlar,
karĢılaĢmadım; ancak bunu hep
ölüp yeniden dirilmek, kuantum
kaygılar, suçlamalar dönüp
istedim. Araya giren onca sene
sıçrama yapmak, içine yolculuğa
duruyor, beni hiç uyutmuyordu. O
içinde kaybolup gittim. Ta ki 2012
çıkmak, kendine dönmek, gözünü
kadar çok korkuyordum ki!
yılı Kasım ayına kadar. Artık
açmak… Ne dersen de… Neye
Hayatımda ne olacağını
biliyorum ki ben hazır değilmiĢim.
inandığına bağlı olarak cümlelerin
bilmemek sanki beni yavaĢ yavaĢ
Hazır olup; kendimi de, gideceğim
değiĢecektir; ancak bu sonucu
delirtiyordu. En kötüsü de her Ģeyin
yeri de bulma zamanım
değiĢtirmez. Benim için değiĢim
farkında olup, durduramamaktı.
geldiğinde oradaydım. Hemen
Ģarttı ve ben de buna hazırdım.
buldum hocamı. Çok kolay
MüthiĢ bir deneyim bu. Bence bir
yaĢamıĢım ki bugüne gelebildim.
olmuĢtu.
mahremi de olmalı. Çünkü herkes
Her gün muhteĢem bir mucize,
Aslında çok pimpirikli biriydim
Hepsi artık geride kaldı. Ġyi ki
parmak izi gibi birbirinden farklı
her yaĢanılan tarifsiz bir sürpriz
ben. Kimseye güvenmezdim.
yaĢıyor bu deneyimi, yolculuğu…
artık.
Aylarca araĢtırırdım her Ģeyi bir
Çok da inceliklerine girmemeli.
karar almadan önce. Ġçimde
Ayrı yolculuklar, aynı noktaya
derinlerde bir yerlerde bir inanç
ulaĢtıracak bizi… Çünkü gidecek
vardı. „Eğer yeterince
baĢka bir yer yok!
uğraĢmazsam her Ģeyin kötü
Hocamın en sevdiğim sözü:
gideceği” inancı… Bir kontrol delisi
“Kendinizi hiçbir Ģeye Ģartlamayın‟‟
idim çünkü. En büyük yanılsamam;
olmuĢtu. Ġlk günlerde neden bir
“Her Ģeyi kontrol edebilirim‟‟
yorum yapmadığını düĢünmüĢ ve
VaroluĢ Dergi – Mart 2013
Bazıları dünyevi kelimelere sığamayacak kadar büyük, Satırlara sığamayacak kadar çok… O yüzden artık susma zamanıdır. Susarak çok Ģey söyleme zamanı….
11
Bir VaroluĢ Eylemi
VaroluĢ Dergi – Mart 2013
12
TANRIYI ARAM AK
TANRIYI ARAMAK FİGEN LEYLAN TOAÇ Öncelikle bu makale sana
ay geçmemişti ki bu seferde
Derken zaman geçti 21 yaşıma
benden, bizden ve kafasında
hristiyan olmaya karar verdim,
gelmiştim bu dönemde
binbir soruyla yaşamak zorunda
fakat filmlerde gördüğüm
hristiyanlıkla ilgili herşeyi araştırmış,
kalan yalnız insan türlerinden
kadarıyla bunun için bir kilise
incili defalarca okumuştum. Ve
bahsedicek...
şarttı(!) Annemi bunun için 15
tabi 14 yılda hz.isa’ya olan aşkım
yaşında ikna edebildim ve
kat be kat artmıştı. Fakat işler
19.12.1989 yılında istanbul’da
ortodoks kilisesinin otoritesi sayılan
planladığım gibi gitmedi.
doğdum. İlk zamanlarda iç
başpiskoposluğun türkiye'de kabul
Parapsikoloji ve din konularına
organlarının yaşından daha yavaş
ettiği kilise olma özelliğini taşıyan
merakım beni okumaya
gelişmesinden ötürü çocuk sahibi
aya yorgi kilisesine gittim. Gidenler
araştırmaya sevk edince işler
Benim adım figen leylan toaç,
olamayan ve bu nedenle ay tutulmasında beni dileyen ve tahminen bir hafta sonra bana
çığrından çıktı. Büyük bir
AYA YORGİ KİLİSESİNE
çabadan sonra benim için doğru olanın deistlik olduğuna karar
hamile kalan annemin tek
GİTTİM. GİDENLER BİLİR
verdim. Birçoğunuz deistliği din
çocuğuyum. Babamla annem
ORADA GENÇ BİR PEDER
olarak algılayacağı için
VARDIR YÜZÜNÜN
önyargıyla ‘’saçmalık’’
ben 7 yaşımdayken ayrıldılar, babamıda fazla sevmediğim için burda ondan bahsetmeyi düşünmüyorum. Ben dini öğretileri hiç bir zaman kabullenemeyen, her konuda neden sorusunu soran, şımarık ve ukala bir çocuktum. Bu da tabi ailede din eğitimini zorlaştırıodu. Saygı, sevgi gibi ailede temeli oturan
GÜZELLİĞİDE DİLLERE
diyebilirsiniz. Fakat bir din deil,
DESTAN BENCE. BEN
insanın kendini bir kelimenin veya
PEDERLE KONUŞURKEN
bir kalıbın veya bir inanışın altına
ANNEME SANKİ VAHİY GELMİŞ GİBİ Bİ ANDA KONUYA GİREREK ‘İÇİMDE BİR HİS VAR 21 YAŞINA KADAR BEKLE’ DEDİ.
konularda da annemin bana
sokma çabasından ötürü kendinde bulunan bakış açısına isim verme ‘’saçmalığıdır!’’ Benim bu saçmalıklara vakit ayırıp kendime isim bulma çabalarım deistlikle başlayıp
verdiği eğitim yolları bir oyun
bilir orada genç bir peder vardır
tekrar müslümanlıkta son buldu. Bu
parkına dönüşüyordu.
yüzünün güzelliğide dillere destan
da şunu gösteriyor ki
bence. Ben pederle konuşurken
^insanoğlu=koyun sürüsü^
kendimden büyüklerle konuşarak
anneme sanki vahiy gelmiş gibi bi
çobanımız olmadan var
inanışları araştırmaya başladım. İlk
anda konuya girerek:
olamıyoruz. İnsan yaşamak için
7 yaşıma geldiğimde
budist olmaya karar verdim ve bu kararımda 3 gün sebaat
- ‘içimde bir his var 21 yaşına kadar bekle’ dedi.
edebildim. Ardından müslümanlığa tekrar dönüş yaptım. Üzerinden 1
inanca ihtiyaç duyuyor ve bu da dünya üzerindeki her devletin kendine has sisteminde temeli
Epeyce bi güldükten sonra annemin bu teklifini kabul ettim.
13 Varoluş Dergi – Mart 2013
TANRIYI ARAM AK
oluşturuyor. Ve tabi ki bu da zamanla sömürgeciliği getiriyor. Konuyu fazla dağıtmadan; yazımın içeriği öncelikle insan yapısının ihtiyacı olan inancın getirisi olan ‘tanrıyı aramak’ . Buda bizi yazımın esas konusuna götürüyor.
Haziran’ın ortaları felan
Sonra bulanık halde ebru’nun
elazığ’dan bir misafirimiz geldi, adı
suratını gördüm, beni sallıyordu.
ebru. Neyse bir akşam oturttu beni
Yaklaşık 10 dk nefes almamışım,
kuran okuyacağız diye. Dedim:
oda öldüm sanıp paniklemiş. Ben
‘’benim dinle pek alakam yok bilmiyorum nasıl okunur ne yapılır.’’ Oda bi hevesle ‘’ben halledicem.’’ dedi.
şok geçirmiş bir haldeyim o anda tabi. Kendime biraz geldiğimde düşünmeye başladım. Yaklaşık bir saat kadar sonra düşüncelerim
Olur, olmaz derken abdest
berraklaştı ve bazı şeyler kafamda
---
aldık başladı bu kuran’ı okumaya,
netleşti. Tertemiz bir insan değildim.
Hayatta herkes tanrıyla en
bende diğer kitaptan takip
Hatalarımla yüzleşince bunu daha
ediyorum tabi. Bir huzur doldu
iyi anlamıştım fakat buradaki mesaj
içime o gün mutlu mesut uyudum
bu değildi. Yaratıcının bana
gezinirken çok etkilendiğim bir
ben. Ertesi gün öğle saatlerinde bir
anlatmak istediği şey çok daha
konunun nasıl üstünü örttüğümü
ağırlık çöktü bana dayanamadım
başkaydı. Din veya dinsizlik veya
farkettim. Ozamanlar yaklaşık 19
yattım yatağa. Ebru’da çalışma
aklınıza gelebilecek binbir türlü
yaşımdaydım. Astral seyahat’e
masasında bilgisayarda takılıyor o
şey.. Bunların bir önemi yoktu.
takıntılı biri olarak her gece
arada. Neyse rüyamda yaklaşık 50
Yaratıcı yarattığını verdiği gibi
bulduğum her yöntemi deneyerek
katlı bir binadayım utanmasam
alıyordu. Öldüğünde hatalarından
birşeyler yapmaya çalışıyordum.
gökyüzünü aşıcam o derece.
arınıyordun aslında fakat öyle can
Ruhsal bakımdan da buna hazır
Kaldırdım kafamı allah’a seslendim
alıcı bir nokta varki inanın benim
olduğumu düşünüyordum. Çünkü
‘’ allah’ım burdan atlasam ruhum
için cehennem diye anlatılan o
her gün düzenli bir şekilde
çıkıp gezer mi?’’ diye. O an
masalların hayalinden bin kat
meditasyonlarımı yapıyor,
yanımda bir köpek belirdi. Tuttum
yakıcı. ^yüzüne bakacak yüzüm
kendimce çakralarımı
köpeği aşağıya attım, baktım ruhu
yok!^ bu söz beynimde
temizliyordum. (yani bilgisizliğin
çıktı geziniyor. Ardından
yankılanıyordu. O anda dank etti
düşünmeden ben atladım. Ruhum
kafama cehennem diye
çıktı bedenden geziniyorum kimse
bahsedilen ateşler lavlar değil
usanmadan her akşam ruhsal
beni görmüyor nasıl sıkıldım
veya dilinin ensene yapıştığı,
seyehatimin tadına varmak için
anlatamam. Umduğum gibi
dikenler yediğin, ilikler içtiğin bir yer
yatağa yatıyor fakat 5 dk
olmadığını farkettim. Umutsuzca
değil. Cehennem denilen şey
geçmeden horlamalar eşliğinde
geziniyorum etrafta bir anda
tamamen vicdanın...
senfoni orkestrasına eşlik
gökyüzü yarıldı sanki bir nur yolu
Herşey beynimde birbir
ediyordum adeta. En sonunda
açıldı ordan şuursuzca dizlerimin
oturmaya başladı. Bir kadına
dayanamadım açtım ellerimi
üstüne çöktüm ve ağzımdan
annelik duygusunu veren yaratıcı,
allah’a haykırdım ‘’allah’ım beni
aynen şu sözler çıktı:
bir annenin şefkatinden kat be
azından bir defa konuşur! Anılarımın sokak aralarında
Bir yıl kadar bıkmadan
sevmiyor musun? Kulundan istediğini neden esirgiyorsun. Valla
katına sahiptir. Bizi hevesle yaratıp ‘’ allah’ım yüzüne bakıcak
seven allah nasıl olurda kulunu
yeter artık isyan etcem.’ gibi
yüzüm yok, sen beni yanına
ateşlere atar. Hayır dedim atmaz.
triplerdeyim. Ama sormayın ne
alıyorsunda ben bunu hakediyor
Emindim artık buna kendim kadar...
tripler, sanki bir bardak suyu
muyum? Ne olur geri gönder
Kul’un özgürlüğü burdan geliyordu
beni.’’
aslında vicdanımıza
14 Varoluş Dergi – Mart 2013
TANRIYI ARAM AK
taşıyabileceğimiz kadar taş
kelimeyi bir araya getirip
düştüğüm çukurdan çıkamazdım.
koymalıydık.
konuşamıyorum, yataktan
İsmail bey karşımda konuşuyor onu
çıkmıyorum, yıkanmıyorum daha
yukarıdan aşağı süzüyorum o
neler neler. Okulum bitti eve
arada, aklımdan binlerce şey
çıkardığım bu olay tekrar tekrar
geldim, tabi annem beni o halde
geçiyor.
aklıma geliyordu. Tabi daha 22
görünce kahroldu kadın.
Anılarımın en kuytusundan
yaşımda (gençliğimin gül kokan
Hee unutmadan kısa süre önce
‘’ gerçek mi yoksa sahtekâr mı? Acaba bi kaç şey sorsam mı
baharında) 100 kilo olmamın bana
ben birde mantralarla çakralarımı
kandırıyorsa hemen anlarım. Ne
verdiği acıyla cebelleşirken aynı
açmaya kalktım. Başlarda
olursa olsun aklıma güvenirim zaten
zamanda yorulmadan nasıl kilo
meditasyonla açan ben artık
...’’ diye binlerce fesat düşünce
veririm diye internette araştırma
bilinçsizce yaptığım
geçiyor kafamdan. Adam beni
yapıyordum. Aklımdan birşeyler
meditasyonların yani sıra bilinçsizce
anlamaya çalışıyor sohbet ediyor
reiki’ye git diye fısıldıyor. Kendime
mantraları kullanmaya kalktım tabi
bendeki hinliğe bak. Konuşmanın
kızıyorum o arada maddi
takdir edersiniz ki şu berbat halimin
sonuna doğru yüzüm gülmeye
durumumuz yeterli değil mantıklı
%60 sebebi bilinçsizliğim oldu.
başladı artık. Tanışmamızın
şeyler düşünmelisin figen diyorum.
Neyse annem herşeyi yapmaya
ardından terapi yapmıştı ve
Öyle böyle derken internette bir
hazır gözlerime bakıyor o arada
gerçekten rahatlamıştım.
reiki merkezi buldum. Kendini
bende kendisine reiki’yi anlattım.
Afedersiniz ama sanki üzerimden
beğenmiş ukala bir tiple tam 15 dk
Tabi bir heveslendik sormayın.
bir adet kutup ayısını çekip almıştı.
telefonda konuşup bilgi aldım.
Hayal ediyorum zayıflıyorum,
Huzur içinde oradan bir dahaki
Telefonu kapattığımda yok ben
mutluyum, gelsin eğlence gitsin
randevumu alarak çıktım fakat
reiki almam diyerek sinirlendim
brad pitt tadında erkekler. Aradık
büyük bir boşlukla... O kutup ayısı
bide. Kerem diye bir arkadaşım
ismail bey’i. Allah’ım aradığım
kalktı üstümden içimi boşalttı gitti.
bana ‘’ismail bülbül diye biri var
diğer yerlerden ucuz ve nasıl kibar
reiki konusunda iyiymiş bir araştır
bir konuşma uçuyorum havalarda
için, bütün yol boyunca hayatımı
fakat çok pahalıdır’’ dedi. Bende
randevumu aldım. Bir hafta sonra
bir bir gözden geçirdim. Kutup
param yok diyerekten pek kulak
randevuya annemle birlikte gittik.
ayımla öylesine bütünleşmiştim ki
asmadım. Üniversitede de son
İsmail bey tabi çakralarımı gördü
ondan ayrılmış olmak huzurlu ama
yılımdayım 2 ay kalmış okulun
yaptığım bilinçsizliklerin dengemi
acı vericiydi. İnsanoğlu işte acıya
bitmesine iyice bunalıma girdim.
nasıl bozduğunu farketti. Önce
bile alışıyor, benimsiyor,
Asabiyet, duygusallık, kekemelik ya
sıcak bir sohbet ardından güzel bir
bütünleşiyor. Ayıyı bırakıp
ne ararsınız var inanın ben o halimi
nutuk yedim. Haketmiştim allah
mutluluğa kucak açmaya bile
hiç görmemiştim. Kendimden
var. Ruhumun içine etmiştim
eriniyor.
nefret etmeye başladım. İki
resmen, hani az daha zorlasaydım
Otobüse bindim eve gitmek
Devamı gelecek ay
15 Varoluş Dergi – Mart 2013
REİKİ’YE FARKLI BİR BAKIŞ MAZLUM DAVUTOĞLU
‘Ben değilim Üstat, ama benden çevirmek çok daha doğru
’Ne Kudüs’te, ne Mekke’de... Ne ararsan kendinde ara! Zamanımızda Reiki’nin anlaĢılması; yozlaĢmıĢ, çarpıtılmıĢ ya
olacaktır. Rei kelimesi aynı zamanda diz çökmek, secde
müsaade ederseniz,
göstermek ve sistem içerisinde
o kadar derine
olmak gibi anlamlara da
gidersiniz. Ne kadar
sahiptir. Bunları da yan anlam
kabullenirseniz, o
olarak aklımızda tutmakta fayda var. ‘’-Ki’’ ise, çok basit bir Ģekilde
durumdadır. Günümüze ulaĢan
YaĢam Enerjisi denilerek,
tanımlamasıyla Reiki kelimesi, en
irdelenmeden bir kenara bırakılır ve
basit Ģekliyle ‘‘Evrensel YaĢam
bu kelimenin anlamı anlaĢılmaya
Enerjisi’’ olarak çevirilir. Fakat Üstat
çalıĢılmadan, üstünkörü bir Ģekilde
Usui’nin içinde yetiĢtiği mistik kültür
kabul edilir. YaĢayan varlıklarda
olan ġintoizm’den yola çıkacak
bulunan bir enerji formatı olarak
olursak, bu çeviri yetersiz ve hatta
tanımlanır.
hatalı bir çeviridir. Reiki’yi anlamak
Yine Japon mistisizmi
için önce bu kelimenin etimolojik
konseptinden gidecek olursak,
olarak doğru çevirilmesi ve ġinto
göreceğimiz Ģey ‘’Ki’’ denilen bu
kültürüne uygun olarak da
enerjinin sadece YaĢam Enerjisi
aktarılması önemlidir. Ancak ve
olmadığı, sadece canlı varlıklarda
ancak bu Ģekilde bizlere aktarılan bu
bulunmadığıdır. Havada, denizde,
hediyenin ne olduğunu tamamen
dağlarda, bitkilerde, taĢlarda...
anlama yolunda ilerleyebiliriz.
kısacası ‘‘var olan’’ herĢeyde Ki enerjisi mevcur durumdadır. Ki
ġintoizm inancında Evren kavramı yoktur. Dolayısıla Reiki kelimesindeki
enerjisi, bir yapıtaĢı durumundadır. Yaratımdaki yapıtaĢı denilebilir.
Rei’nin ‘‘Evren / Evrensel’’ olarak çevirilmesi de tam olarak doğru
Böylelikle Rei ve Ki kelimelerini bir
olmaz. ġinto inancında herĢey bir
araya getirdiğimizde elde ettiğimiz
bütün halindedir. Bu bütün ise
sonuç; ‘‘Evrensel YaĢam Enerjisi’’
‘‘Doğa / Bütün’’ olarak adlandırılır.
değil, en doğru tanımlamayla
Dünya, Uzay, Evren, Boyutlar, Rehber
‘‘Doğal(Temel) VaroluĢ Enerjisi’’ olur.
Ruhlar/Tanrılar (Kami) ve diğer herĢey Rei çerçevesinde değerlendirilebilir.
kadar boyun eğer ve
etmek, boyun eğmek, tevazu
da özümsenmemiĢ bilginin aktarılmasıyla iyice zorlaĢmıĢ
sonrakilerdir.’Ne
Üstat Usui’nin yaĢadığı devirde
YaratılmıĢ olan herĢey, Rei
birden çok Reiki sistemi hali hazırda
tanımlaması içerisine dahil edilebilir
mevcuttu. Kendisinden önce ve
niteliktedir. Bu durumda Rei kelimesini
sonra Reiki sistemi oluĢturan mistik
‘‘Doğal’’ veya ‘‘Bütünsel’’ olarak
gruplar, cemiyetler ve akımlar var
kadar özümsersiniz. Reiki nin Rei, Sensei nin Rei... olmaya devam etmiĢ, hatta günümüze kadar uzanmıĢ olan sistemler de olmuĢtur. Usui Reiki sistemini yanlıĢ anlamaya neden olan bir diğer sebep ise; Üstat Usui’nin yüksek bir enerji bandına, bir frekansa veya baĢka bir Ģeye bağlanıp, yeni bir enerjiyi Dünya’ya çapaladığını düĢündürmeye sevk eden New Age tarzı bozuk ve özümsenmemiĢ bilgilerdir. Bu nedenledir ki, kullandığımız sistemin orijinal ismi ‘‘Usui Reiki Ryoho’‘dur. Yani ‘‘Usui Sistemli Doğal VaroluĢ Enerjisi’’. Buradan anlaĢılması gereken bilgi, Üstat Usui’nin herhangi birĢeye kanallık yaparak bir enerjiye açıldığı ya da yeni bir gücü Dünya’nın enerji ızgaralarına kaydettiği değildir. AnlaĢılması gereken doğru bilgi; Üstat Usui’nin hali hazırda içinde yetiĢtiği Japon mistisizmiyle birlikte biriktirdiği bilgiyi bir araya toparlayıp, her an, her yerde bulunan VaroluĢ Enerjisini kullanmayı öğreten, aĢamalı bir sistem oluĢturduğudur.
16 VaroluĢ Dergi – Mart 2013
REĠKĠ’YE FARKLI BĠR BAKIġ Kısacası 21 günlük meditasyon
ni Rei’’ yani ‘‘Reiki’ye boyun
Reiki, her an hepimizde ve
hikayesi, Ģimdilerde ortalıkta dolaĢan
eğin/müsade edin, Üstada boyun
herĢeyde mevcut olan temel
yüzlerce gereksiz enerjinin çıkmasına
eğin/müsade edin’’. Bu vesileyle
yapıtaĢının, ham enerjinin ismidir.
da sebebiyet vermiĢtir. Hiçbir felsefi,
teslimiyetin öneminden demvurmuĢtu
Üstat Usui, gerçek anlamda ruhsal
spiritüel ve metafizik geçmiĢi
Üstat Usui. Reiki’ye ne kadar müsade
erdemler ve yasaları özümsemiĢ
olmayan insanlar, Usui Reiki’ye
ederseniz, sizi o kadar dönüĢtürür
diğer birçok mistik üstat gibi, bizlere
uyumlama aldıktan sonra bir anda
demek istemiĢti. Üstada ne kadar
bir hediye olarak bu eğitim sistemini
kendilerine inen sembollerden ve
müsade ederseniz, sizi o kadar
bırakmıĢ ve Ģu sözlerle oluĢturduğu
‘‘Yepyeni bir enerji’‘den bahsedip,
geliĢtirir demek istemiĢti. Ve burada
sistemin derinliğini dile getirmiĢti:
bunu bütün dünyaya yaymakla
kastettiği Üstat ise, kiĢilerin kendi içsel
görevlendirildiklerine inanırlar. ĠĢin aslı,
Üstadları, onlara yol gösteren
Usui Reiki ile bağlandığımız enerji çok
cevherleriydi. Üstat Usui, cevherin
temel, saf ve bütünsel bir enerjidir.
içte olduğunu, aranılması gereken
ederseniz, o kadar derine gidersiniz.
Hatta bütünün enerjisidir. Ne kadar
herĢeyin kendinde bulunacağını
Ne kadar kabullenirseniz, o kadar
derine inerseniz, o kadar gerçeği
öğrencilerine belirtmiĢti. Tıpkı
özümsersiniz. Reiki ni Rei, Sensei ni
görürsünüz. Ne kadar teslim olursanız,
Mevlana’nın söylediği gibi:
Rei...
o kadar derine inersiniz. Üstat Usui’nin öğrencilerine aktardığı çok temel 2
‘‘Ben değilim Üstat, ama benden sonrakilerdir.’’ Ne kadar boyun eğer ve müsade
‘’Ne Kudüs’te, ne Mekke’de... ne ararsan kendinde ara.’’
tavsiye olmuĢtur; ‘‘Reiki ni Rei, Sensei
17 VaroluĢ Dergi – Mart 2013
İNSAN VE TEKAMÜL NİLGÜN YÜCETÜRK
Allah’tan inip, Allah’a yükselmeye
Dış dünyada şununla, bununla
hissederiz. Oysa her şeyin özünün
“Evrim” denir. İniş Allah’ın işiyken
ugraşmaktan içimizden gelen sesi
bilgisi kalp’te mevcuttur. O bilgi
yükseliş, insanın çabasını gerektirir.
duyamayız. O ses kendini
içten, kalpten gelir. Çünkü Allah,
doyumsuzluk, sıradan yaşantılarımızın
kendinden bir parçayı da o İlahi
hoşnutsuzluğu olarak gösterir.
tohumu, o İlahi Bilinci kalbin en
İnsanla birlikte bilinç doğar. Bilinç, bireyselliği yaratır. Bilinçle birlikte bireyselliğinin yani kendinin farkına
Olgunlaşmanın kestirmesi yoktur.
derinine gizlemiştir. “Ben” denilen
varan insan, kendini ayrı bir bütün
Dünya’dan zahiri bir çekiliş değil,
olarak görmeye başlar ki, bu da bir
ama içsel bir kopuşu yaşamaktır.
bakıma yalnız olmak demektir.
Kendini tanımaya çalışmak zor bir
evren, bır okyanusken insani ruhumuz
yoldur ve bu yolda insanın kendiyle
yani aklımız sadece bir fincandır. Bu
yüzleşmesi, insanlığın en büyük
fincanı oluşturan kalıbı kırdığımız
Yani artık insan gelişme ya da gelişmeme, daha yüksek bir bilinç
varlık, hakikatte O’dur. İnsanın gerçek varlığı koskoca bir
düzeyine doğru evrim
zaman, okyanusla bir
geçirme ya da gerileme
olup “Küll-i – tam akla –
özgürlüğü ve seçimine
İnsan-ı Kamil” e ulaşırız,
sahiptir. Kısacası evrim, insan
yani yeniden okyanus
onu başlatmayı seçtiği
oluruz.
zaman gerçekleşir.
İşte kırılması gereken
Bir ağacın ağaç
bu kalıp kişiliğimiz,
olabilmesinin tüm sırrı,
nefsimiz, ego
tohumunda gizlidir. Bu
benliğimizdir. Bu kalıbı
tohumun ağaç olmayla ilgili
kırmak dünyanın en zor
tüm bilgiyi taşıması gibi,
işidir ve çok zaman alır.
toprağa benzeyen
Ama imkânsız değildir.
bedenimiz içinde Allah’ın
Kişilik ya da ego
kalbimize sakladığı o küçücük
benliğimiz, beynimizin
tohumda, Insan-ı Kamil olma
hafıza bölümünün bir
bilgisini taşir. Ancak nasıl bir
savaşıdır. Kendini tanımak, sanıldığı
çiçek tohumu, çiçek olabilmesi için
gibi kendi maddi bedenini ya da
yakaladığı, tuttuğu görüntü artık
tohumun toprağa ekilip, su verilmesi
insan psikolojisini tanıma meselesi
geçmiş olandır. Gurur, kibir, kin,
gerekiyorsa, içimizdeki o İlahi
değildir. İnsan, sadece isim olarak
nefret, öfke, şehvet ve oburluk gibi
tohumun gelişebilmesi için de,
insan’dır. Ruhsal gözler tamamen
duygular, övülme ve onaylanma
bedenin ve sosyal içeriğin ihtiyaç
açılmadan yani kalp tamamen ışıkla
isteği, kalbimizin üstünü bir toz ya da
duyduğundan tamamen farklı bir
dolup, gerçek benliğimizi görmeden,
sis tabakası gibi kaplar ve onu
gıdaya ihtiyacı vardır. İşte insanın
bizler uyanık, bilinçli değilizdir. Normal
kullanamaz hale getirir.
özgürlüğü burada devreye
insani aklımız, benlik bilgisine
girmektedir. Ya o tohumu ekip
erişemez. Marifet’e, yani İlahi Bilgi’ye
şekilsiz olanızdır. Ama bunu
biçecek, ya da olduğu gibi eksik
ulaşabilmemiz için son derece
kavrayamadığımız içindir ki düşünce
insan olarak kalacaktır.
hassas, latif, eşsiz ve anlaşılması zor
ve duygularımıza yakışırız, bunları
bir başka yeteneğimiz daha vardır. O
kendimiz zannederiz. Böylece ego
nasıl adlandırırsanız, kapıyı çalar.
da Kalp’tir, Gönül’dür. Çoğumuzun
benliği oluşur. Ego, bize bir şekil ve
Sürekli olarak çeşitli vesilelerle çalar.
ondan haberi bile yoktur. Olsa olsa
sahte bir kimlik verir. Kendini tanıma
Ama biz hiç evde değilizdir.
onu en fazla “Vicdan” olarak
yolundaki insan, kalbinin sesine kulak
“Hayat- Tanrı- ya da Varoluş”
ürünüdür. Hafızamızın
Biz niteliklerden sıyrılmış isimsiz ve
18 Varoluş Dergi – Mart 2013
İNSAN VE TEKAMÜL vermedikçe, içindeki Allah bilgisine doğrudan ulaşamaz. Kişi, zihnini birbiri üstüne yığılmış duygu ve
Reiki, bu içsel yolculuk için insanlara verilmiş İlahi bir hediyedir. İsmail Bülbül hocamın dediği gibi
Onu gönlünüze aldığınız ve yaşam şekline dönüştürdüğünüz zaman, isteseniz de güzelliklere yüz
düşünce katmanlarından
“günümüze kadar sadece şifa
çeviremezsiniz. Giden yolda dua
kurtarmaya çalıştıkça, derinlerde
yönüyle bilinen Reiki, gerçek
eden değil, Tanrı’nın kendisiyle
hapsolup kalmış kızgınlık ve acıları
anlamda bir mistik ilim, bir felsefedir”
konuşursunuz.
gün yüzüne çıkmaya başlar. Aslında
Reiki de Tasavvuf da Öz’e ulaşmak
ortaya çıkan, tetikte bekleyen
için birer araçtır.
gölgelerimizdir. Ve gölgelerimiz tıpkı
Reiki’nin yumuşacık dokunuşu
ateş gibidir. Bir yerde söner gibi olur,
bizleri kucakladığı gibi, tüm arzu
başka bir yerde alevleniverir.
içinde olanları da sarsın büyütsün.
Yolunuzu aydınlatan saf Işıgın rehberliğinde, sabırla yoldaş, huzurla kardeş, sevgiyle bütün olmak üzere... Yolunuz Işık, rehberiniz Sevgi olsun..
19 Varoluş Dergi – Mart 2013
REİKİ DENEYİMLERİ OĞUZHAN KARAGÜL
Çok darda kalınca insan, bir
zihnimin ve yüreğimin süzgecinden
uyumam ve ruh durumumun
çıkıĢ yolu arar ya içinde bulunduğu
geçirdim. Ġçimden bir ses bana
sakinleĢmesi oldu. Ġçime çok hoĢ ve
o darlıktan kurtulmak için…
“doğru yerdesin, reikiyi
rahatlatıcı bir sakinlik hissi doldu.
Görünmez bir elin gelip elinden
denemelisin” diyordu. Diğer
GeçmiĢimde problem yaĢadığım
tutmasını, kendisini yerden
yandan da önyargılarım vardı
ve affedemediğim kiĢileri affettim,
kaldırmasını bekler. Bende reikiyle
reikiye karĢı. Bir süre tereddütten
çok rahatladım. Reiki 1 sürecim
tanıĢmadan önce elimden bir
sonra içimdeki ses galip geldi. Bu
rahat ve sıkıntısız geçti. Zamanla
Ģeylerin, birilerinin tutmasına, beni
bir sevk-i ilâhî idi bana göre…
çok daha rahatlıyor ve
yerden kaldırmasına o kadar çok
Sonunda “bir kere aramaktan ne
sakinleĢiyordum. Ara sıra ağrılarım
muhtaçtım ki… Gerçekten maddi,
çıkar?” deyip Reiki Okulu’nu
olduğunda elimi ağrıyan yerime
manevi bakımdan yere düĢmüĢ,
aramaya karar verdim.
koyup ağrımı geçiriyordum ki o
enerjisi tükenmiĢ, hayattan zevk
Aradığımda telefona cevap veren
sıralarda geceleri çok fazla ağrıyan
alamayan, doğru dürüst bir Ģey üretemeyen bir haldeydim. Asıl sıkıntım ise rahatsızlığıma bağlı
ve ilaçlarla geçmeyen sol
KAS HASTALIĞIMDAN
omuzumdaki ağrının reikiyle geçmesi harika bir Ģeydi. O
olarak yıllardan beri çektiğim kas
KURTULMAK İSTİYORDUM.
zaman içimden dedim ki
ağrılarıydı. Psikolojik kökenli
FAKAT BU KONUDA TIBBIN
“vaayyy bu reiki gerçekten de
sandığım kalbimdeki çarpıntılar ve ritm bozuklukları da cabası…
YAPABİLECEĞİ BİR ŞEY YOKTU.
iĢe yarıyormuĢ”. Böylece reikiye olan güvenim arttı. Yine Reiki
Daha baĢka can sıkıcı durumlarda
BENDE MECBUREN
yıllardır peĢimi bırakmıyordu. Bütün
ALTERNATİF TEDAVİ
çeken ve bu nedenle omuzunda
YÖNTEMLERİNİ
yakı ile dolaĢan yengemin omuz
bunların sonucunda depresif, daha çokda barut fıçısı gibi vara yoğa öfkelenen, en küçük bir Ģeye çok sert tepkiler veren bir adam olmuĢtum. Bazen kendimi bile tanıyamıyordum artık. Kas hastalığımdan kurtulmak istiyordum. Fakat bu konuda tıbbın yapabileceği bir Ģey yoktu. Bende mecburen alternatif tedavi yöntemlerini araĢtırmaya baĢladım. Derken araĢtırmalarım beni reikiye götürdü. Sonradan fark ettim ki meğerse reikiyi bana getirmiĢ. AraĢtırmalarım sırasında Reiki Okulu’nun web sitesine rastladım. Uzun uzun okudum, yazılanları
ARAŞTIRMAYA BAŞLADIM. son derece sakin, huzur dolu bir sesti. Meğer Perihan hanımmıĢ. Sağ olsun bütün sorularıma açıklayıcı ve tatmin edici cevaplar verdi. ġüphelerimi büyük oranda giderdi. Artık içimdeki “reikiyi denemelisin” diyen ses daha da güçlenmiĢti. Ben de ilk randevumu alarak baĢlamaya karar verdim. Hocamla yaptığımız Ģifa çalıĢmaları, bilinçaltı temizliği ve Reiki 1’e uyumlanmam sonrasında
1’deyken günlerdir omuz ağrısı
ağrısını 30 dakikalık 2 seansta geçirmek ve yakıyı söküp atmasını izlemek çok keyifliydi. ġu anda Reiki 2’deyim. Güzel geliĢmeler devam ediyor. Ancak Reiki 1 sürecinde yaĢamadığım sıkıntıları az da olsa Reiki 2 sürecinde yaĢıyorum. Moral dalgalanmaları ve gitgelleri, zaman zaman enerji azalması ve patlaması v.s. Bunların arınmanın bir parçası olduğunun ve zamanla her Ģeyin yerine oturacağının farkındayım.
ilk dikkatimi çeken Ģeyler ağrılarımın çok hafiflemesi, gece rahat
VaroluĢ Dergi – Mart 2013
20
REĠKĠ DENEYĠMLERĠ
için Reikiyle tanıĢtıktan sonra her
hatta hastalıkları sevebilmek… Reiki
en büyük kazanç bu. Bana reikiyi
Ģeyin bizler için bir sınav olduğunu,
vesilesiyle kendimle barıĢtım.
nasip ettiği için öncelikle yüce
aslında “kötü” diye bir Ģey
Enerjim çok yükseldi, özgüvenim
Allah’a Ģükrediyor, daha sonra
olmadığını, her Ģeyin yüce Yaratıcı
bazen beni bile çok ĢaĢırtacak
bana bu yolda rehberlik eden çok
tarafından bizlere, bizi
Ģeyleri yapabileceğim kadar arttı.
değerli Ġsmail hocama, tüm iyi
olgunlaĢtırmak için yaĢatıldığını
Aslında bedensel engel diye bir Ģey
niyeti ve nezâketi ile bana her
daha iyi fark ediyorum. Her Ģeyi,
olmadığını, tek engelin zihinden
zaman yardımcı olan Perihan
herkesi kayıtsız Ģartsız sevmeyi
kaynaklandığını fark ettim. Artık
hanıma, beni sevgileriyle sarıp
öğreniyorum. En kötü Ģeylere bile
içimden bir Ģeyler yapmak ve bir
sarmalayan bütün can dostlara
“nasip böyleymiĢ, böyle olmuĢ”
Ģeyler baĢarmak isteği geliyor,
çok teĢekkür ediyor, herkese yürek
deyip geçebilmek, üzülmemek,
gayret edip baĢarıyorum da.
dolusu sevgilerimi sunuyorum. Bu
öfkelenmemek ise benim için en
Hayata çok daha güzel ve olumlu
çok güzel ve çok özel gönül
büyük kazançlardan biri. Dahası
bakıyorum. Hayatta amaçlarım var
yolculuğunun hep birlikte daha
hiç kin tutmamak, herkesi
artık. En önemli amacım ise Ģartlar
uzun yıllar sürmesi dileğiyle…
affedebilmek… En zor Ģartlara,
ne olursa olsun iyi niyetle yaĢamak
hastalıklara gülüp geçebilmek,
ve çevreme yararlı olmak. Benim
VaroluĢ Dergi – Mart 2013
21
SEVMEK ÜZERİNE ÜLSEN KAYA
Sevgimizi dile getirememek, hem bizde gerginliğe yol açar, hem de karşımızdaki kişiyi mutsuzluğa sürükler.
Sevgi; bir insanın diğer bir canlıya,
Sevgiyi gerçek anlamıyla
duruma ya da nesneye karşı hissettiği
yaşayabilmek, karşılıksız sevgiye
ilgi ve bağlılık duygusudur. Sevginin
erişebilmek, dünyayı değişik gözlerle
davranışa yansıyan şekliyse, seven
görebilmemize, bir çeşit bilgeliğe
gözlerle bakmak, dokunmak, sarılmak,
götürür bizleri… Gönül geliştikçe,
zaman ayırmak, öncelik vermek, onu
verdiklerinin hesabını tutmamayı
düşünmektir. Önce “ben” değil, “sen”
öğrendikçe sevginin ermişi haline gelir.
diyebilmektir. Sevgi, tüm insanların
Gönlü sevgi dolu olan ve her varlığı
hatta canlıların en temel ihtiyacıdır,
ayırt etmeksizin seven insan, her geçen
ekmek gibi, su gibi, hava gibi… Sevgi,
gün biraz daha olgunlaşır, aydınlanır.
güven ve mutluluk duygusu verir
Sevgi iki çeşittir diyebiliriz; biri karşılıklı,
insana, hayatı anlamlı kılar. İnsan,
diğeri karşılıksız sevgidir.
taşıdığı ve yaşadığı duygularla değer ve anlam kazanmaktadır. Sevmek
Anneler karşılıksız sever evlatlarını. Ne
duygusu da, insana verilmiş en anlamlı
kadar üzseler, ne kadar kalplerini
ve en güzel duygulardan biridir. Bu
kırsalar da, anne vazgeçmez
duyguya ulaşmanın en temel noktası,
sevgisinden. Arkadaşlık ve aşk
kişinin önce kendini sevmeyi bilmesidir.
ilişkilerinde ise, karşılıklı sevgiyi görürüz. Toplumdaki yeri, maddi durumu, almış
Her duygu gibi sevgi de, kişinin
olduğu eğitim, hayat tarzı, karşılıklı
kendisinde başlar ve biter. Hesapsız,
sevgiyi oluşturan unsurlardan sadece
çıkarsız, saf olmalıdır duygular. İşte o
birkaçıdır.
zaman, esas sevgiye sahip oluruz.
Tüm insanlık tarafından en çok aranan, özlenen, hakkında en çok konuşulan, üstüne roman, şiir, hikâye yazılan sevgi; uzlaştırıcı, iyileştirici, kaynaştırıcıdır. Kıskançlığı, bencilliği yok eder. Pek çok kişi hep daha fazla kişi tarafından sevilmek ister ve hayatlarını sevgi arayışı içinde geçirirler. Bunun sebebi, içlerindeki sevgi açlığıdır. Oysa ki, taşıdığı sevgi kadar büyüktür insan. Sevgimizi dile getirememek, hem bizde gerginliğe yol açar, hem de karşımızdaki kişiyi mutsuzluğa sürükler. Bu yüzdendir ki; insanlara sevgimizi vermekten korkmayalım ve sevgimizi dile getirmekten utanmayalım. Sevgimizi doya doya yaşamaya bakalım, özgürce, cömertçe sevelim her bir canlıyı… Ve öyle sevelim ki, tüm hücrelerine işlesin bu duygu ve evrene yansıması da aynı şekilde olsun. Sevmekten hiçbir koşulda vazgeçmeyin, sevin, sevilin ve sevgiyle kalın…
Sayfa 2
Varoluş Dergi – Mart 2013
22
ALKALİ BESLENME AYŞGEÜL ALTINTAŞ
beslenmede hemen
Böyle durumlarda akşam yemeği
uygulayabileceğiniz birkaç öneriden
sebze yemeği olursa çok iyi olur.
bahsedeceğim.
Bu da mümkün değilse yani et
1-
İçtiğiniz suyu alkali özelliğine
tavuk baklagiller tarzı bir yemek
getirmenin en kolay yolu 1 Lt
varsa yanında zengin bir yeşillik
suyun içine yarım çay kaşığı
salata ile diğer besinlerin yarattığı
karbonat (bildiğimiz karbonat,
asit dengelenebilir.
Biz sürekli olarak enerji bedenimizi ve
annelerimizin kullandığı)
çakralarımızı temiz tutmaktan
katmak . Karbonat soğuk su
bahsederken vücudumuzun içini de
içinde hemen erimediği için
şekerli her türlü tatlı ya da hamur
atlamamamız gerekiyor. Bu noktada
önce biraz sıcak suyla eritip
işleri) bunu öğle yemeğinde
da nasıl beslendiğimiz oldukça önemli.
öyle suyun içine katabilirsiniz.
yapın. Akşam yemeğinden sonra
Zira insanın sadece enerji bedeni değil
1-
6-
Suyun miktarı da önemli... 20
Bir yaramazlık yapacaksanız (yani
tatlı yemeyin.
zihni ve fiziksel bedeni de sağlıklı
Kg başına 1 lt su içmeniz
olduğunda tam sağlıktan bahsetmek
gerekli. Vücuttaki atık
vazgeçilmezse mümkün
doğru olur. O nedenle bu yazımda,
maddelerin atılması için birincisi
olduğunca karabuğday unundan
(benimde yeni tanıştığım) alkali
suya ikincisi de temiz hava yani
yapılmış ekmek tercih edin.
beslenme konusunu paylaşmak
oksijene ihtiyacımız var
istiyorum. Buraya
gözde bir aile
8-
Eğer ekmek sizin için
Tuz olarak sofra tuzu kullanmayın.
Bazı ürünlerin kendisi asit özelliği
Sofra tuzları rafine ediliyor ve
Bir sıvının pH’ıveya 7’densloganı yüksekse alkali, deyişi
taşımasına rağmen vücuda
içindeki neredeyse tüm mineraller
7’den düşükse asit özelliğindedir. ekleyebilir.
girdikten sonra alkali özelliği
gidiyor. Tuz olarak ya deniz tuzu
Bedenimizin içinde her gün bir sürü
taşır. Bu ürünlerden biride
ya da himalaya tuzu kullanın.
kimyasal olaylar olmakta ve bu
limondur. Bu yüzden hem
olayların sonucunda asit ortaya
salatalarınıza bol bol sıkın hem
çıkmakta. Bu yaşamın doğal bir
de suyunuza sıkıp içebilirsiniz.
sonucu... Yani dışarıdan asitli yiyecek ve içecekler almasak bile, vücuttaki bir
2-
7-
3-
takım işlemlerin sonunda asit özelliğinde maddeler ortaya çıkıyor. Ancak, özellikle içtiğimiz suyun daha alkali olmasını sağlayarak bile vücutta ortaya çıkan bu asidi nötralize edebiliriz. Ya da tam tersini yaparak yani asit yüklü gıdalar alarak vücudumuzun yükünü daha da artırabilir, ona yardımcı olmak yerine, ayağına çelme takabiliriz. Yeme alışkanlıklarını elbette bir çırpıda değiştiremeyiz ama küçük adımlarla başlanabilir. Şimdi size aşağıda alkali
4-
Burada daha pek çok şey sayılabilir ancak amacım alkali
Sabah kalktığınızda ilk iş, dişinizi
beslenme konusunda dikkatinizi
fırçaladıktan sonra bir bardak
çekmekti. Bu konuyla ilgili birkaç
alkali su, yatmadan önce de
değişik kitap okuyarak
yine bir bardak alkali su içmek
bilgilenmenizi tavsiye ederim.
olsun.
Aşağıda yararlandığım kitapların
Akşam yemek saatini mümkünse 18.00’a çekin. Ancak bu genelde mümkün
adını veriyorum. Kitap 1-Kitabın Adı: Alkali Diyet Yazarı: Dr. Ayşegül Çoruhlu
olmuyor, çoğu kişi çalıştığı için ve tek başına yaşamayanlar ailenin bir araya gelmesini beklediği için çoğu zaman bu 19.00 ya da 20.00’ı buluyor.
Kitap 2-Kitabın Adı : Zayıflamada pH Mucizesi Yazarı : Robert Young Herkese bütünsel sağlık, huzur ve denge diliyorum.
Varoluş Dergi – Mart 2013
23
SİYAH BEYAZ GRİ Ö Z G E D E Mİ R Pablo Picasso'nun ünlü tablosu “GUERNİCA” nın
Picasso haberi gazeteden öğrendi. 1 Mayıs'ta
öyküsü
yapmaya
Bundan 76 yıl önce, 26 Nisan'da Alman uçakları bir
kasabasının yaşadığı bütün acıları yansıttı. Vahşeti
İspanyol kasabasını bombalamıştı. Picasso'nun belki
ve zulmü, ıstırap içindeki insanları ve ölümü,
de en ünlü tablosunun öyküsü böyle başladı...
başladığı
tabloya
Guernica
karma¬şayı, yıkıntıları ve alevleri, çaresizliği...
1937’de Kuzey İspan¬ya'nın o güzel küçük kentinin üstüne ateş topları yağıyordu. Yetmiş altı yıl önce o gün Guernica alev¬ler içinde, iki bine yakın ölü verdi.
Bir boğayla, bir atla, atın başının üst ya¬nıyla oluşturduğu
bir
kafatasıyla,
kucağın¬daki
çocuğunu korumaya çalışan acı için¬deki bir
İspanya'da iç savaş vardı. Kasabanın Cumhuriyetçi hükümet
Hayır, siz yaptınız.
yanlısı
erkekleri,
Milliyetçi
Franco'nun
adamlarıyla savaş¬maya gitmişlerdi, çoğu kadın ve çocuk geride kaldı. Pazarın kurulduğu gündü, pazara
anneyle
verdi
bunları.
Korkmuş
bir
kadın
figürüyle... Boğanın kuyruğunun oluşturduğu bir alevle ve ondan çıkan du¬manla... Yerde yatan parçalanmış askerle... Kadının, boğanın ve atın dili
inmişlerdi, kent merkezine. Guernica kasabası askeri bir hedef değildi aslında;
yerine koydu¬ğu hançerlerle...
Franco'yu
Picasso'nun
destekleyen
Hitler
Almanyası'nın
'Guernica'
tablosu,
Guer¬nica
uçaklarıydı bombaları atan. Üç buçuk saat... Peş
vahşetinden çıkan bir başyapıt oldu; o küçük Bask
peşe... Kasabanın epey dışında kalan, savaş silahları
kasabasının sınırlarını aştı, 26 Nisan 1937 tarihinden
üreten bir fabrika bu bombardımandan sıy¬rık bile
fırladı, yetmiş altı yıl¬dır savaşa karşı bir simge
almadan çıkmıştı. Hedef kent mer-keziydi, pazar
olarak sanat tari¬hi içindeki yerini aldı. Hakkında
yeriydi, kadınlardı, çocuklardı. Gözdağı vermekti
yapılan fark¬lı yorumlar ne olursa olsun 'Guernica'
amaç.
sa¬vaş karşıtı bir çığlık olma özelliğiyle dünya¬nın
Kasaba alev alev yanıyordu. Kent mer¬kezinin dışına kaçmak
isteyenler
ağızlarını
tıkamıştı.
çıkamıyorlardı; Uçaklar,
yıkıntılar
tarlalara
yol
kaçmayı
çeşitli müzelerinde sergilendi. Günümüzde Madrid'de Reina Sofia Müzesinde yeralan bu eser, bir bulmaca gibidir; insan her
başaranları pike yapıp makineli tüfeklerle tarıyordu. Üç buçuk
saatte
iki
bine
yakın
insan
öl¬dürüldü.
Avrupa'da sivillerin havadan bombalanışının ilkiydi bu. Siyah, beyaz, gri... Üç renk: Siyah, beyaz ve gri.
yere gizlenmiş olabilecek şekilleri arıyor, sonra onların simgesel anlamını çözmeye çalışıyor... Birgün Pablo Picasso’nun evini ziyarete giden bir Nazi
subay’nın
“Guernica”
nın
fotoğrafını
göstererek; “Bunu siz mi yaptınız?” sorusu üzerine Picasso ; “Hayır, siz yaptınız.” yanıtını vermiştir.
Varoluş Dergi – Mart 2013
WWW.VAROLUS.COM