SAYI/ISSUE:3 EYLÜL-EKİM / SEP-OCT 2016 ISSN 2548-074X
15TL
Madeni yağ sektöründe kadınlar ‘’Motor yağı damarlarımızda dolaşan kan gibidir’’
DEİK İş Konseyi Gürcistan’ı ziyaret etti
Azerbaycan’ın ilk modern madeni yağ fabrikası Technol üretime başlayacak
VISCOPLEX® PPD’ler soğuk hava akış performansı sağlar
Lider olabilmek için harekete devam etmek zorundasınız. Bu nedenle Evonik bünyesindeki yağ katkıları uzmanları, soğuk hava akış performansını geliştirmek için, hassas Akma Noktası Düşürücü (PPD) katkılar geliştirmiştir. Evonik’e ait VISCOPLEX® PPD’ler, dünya çapında birçok farklı uygulamada kullanılan baz yağlar, paket katkılar ve viskozite geliştiriciler ile uyum sağlayarak güçlü düşük ısı akışkanlığı kazandırır. Örneğin, VISCOPLEX® 1-254 ‘ün üstün performansı çok geniş baz yağ portföyünde kanıtlanmıştır. Daha fazla bilgi almak için evonik.com/oil-additives adresini ziyaret edin.
Adco Petrol Katkıları San. Ve Tic. A.Ş. Hacımimi mah. Kemeraltı cad. Balkan Han -15/4 Karaköy Beyoğlu İstanbul / Turkey +90 212 252 08 40 Adco Petrol, Evonik Yağ Katkıları ürün ve teknolojilerinin yetkili temsilcisidir.
EDİTÖRDEN
Merhaba kADINLARIN AYAk SeSLeRİ... Kimya, yapısı gereği dünyanın gelişmeye en açık sektörlerinden biri. Bilim ve endüstrinin buluştuğu kimya özelde madeni yağ sektörü, sanayinin de itici güçlerinden biri. Yerli ve yabancı yatırımcılarıyla dünyayla boy ölçüşecek seviyeye gelen madeni yağ sektörümüzün yüz ağartan bir diğer özelliği de kadın çalışan sayısının hızla artması. Bu sayımızın kapak haberini madeni yağ sektörümüzün farklı alanlarında çalışan kadın yönetici, mühendis ve kimyagerlere ayırdık. Çalışmamızda yer alan her kadın meslektaşımız, yaptıkları işe olan tutkularını, sektörün durumunu, kadınların iş hayatında daha çok yer alması için öneri ve görüşlerini paylaştılar. Hepsine verdikleri destek ve değerli görüşleri için çok teşekkür ediyoruz. Önceki sayılarımızda olduğu gibi bu sayımızda da yine madeni yağ sektörünün her bileşenine dönük haber, araştırma ve analizler hazırladık. Özellikle yurtdışında sektörümüzü yakından ilgilendiren gelişmeleri ve çalışmaları uzman bakış açısıyla sizlere aktarıyoruz. Her ne kadar dergimizin geçmişi henüz çok kısa da olsa sektörden aldığımız olumlu dönüşler, yeni teknolojilere daha fazla yer vermemizi sağladı. Ülke dosyası bölümümüzde Türk yatırımcılar açısından büyük bir potansiyel taşıyan Gürcistan’ı inceledik. Sanayi ve hizmet sektörünün her alanında yatırım ihtiyacı olan Gürcistan, Türk yatırımcıları bekliyor. Her iki ülkenin karşılıklı ticari ilişkilerini nasıl geliştirecekleri, hangi alanlarda yatırım potansiyeli olduğunu dosyamızda bulabilirsiniz. Geçen sayımızda başladığımız “Mevzuat” köşemizle sektörün önemli bir ihtiyacını karşıladığımızı görmek bizi sevindirdi. Mevzuat konularına olan hakimiyetiyle sektörün yakından tanıdığı Mehmet Erkan, artık her sayımızda bizimle birlikte olacak. Bu sayımızda yeni bir köşe de hazırladık. Avukat Betül Gürsoy Hacıoğlu, hukuksal olarak sektörümüzü ve şirketlerimizi ilgilendiren konuları ayrıntılarıyla inceleyecek. “Ünlüler ve otomobilleri” bölümümüz de bu sayımızdaki bir diğer yeniliğimiz. İlk konuğumaz otomobil sporcusu dünyaca ünlü yarışçımız Volkan Işık oldu. Işık, her otomobil kullanıcısı için rehber olacak çok önemli bilgiler paylaştı. Her sayımızda yeni bir ünlü isimle bir araya geleceğiz. Yaz ayları ve uzun bayram tatilinin ardından yoğun bir gündemle hayata yeniden başladık. Ülke gündeminin normale döndüğü, herkesin keyifle çalışıp keyifle yaşadığı günlerin bizi beklediği inancıyla... Keyifli okumalar
Madenİ Yağ Lubricant WorLd
dünYası
İMTİYAZ SAHİBİ Vizyon Dergi Yayıncılık İletişim Pazarlama A.Ş. adına Selçuk AKAT DANIŞMA kURULU Prof. Dr. Ertuğrul DURAK, Süleyman Demirel Üniversitesi Prof. Dr. Hakan KALELİ, Yıldız Teknik Üniversitesi Prof. Dr. Filiz KARAOSMANOĞLU, İstanbul Teknik Üniversitesi YAZI İŞLeRİ MÜDÜRÜ Sinem ÇAKMAK HABeR kOORDİNATÖRÜ Esin GEDİK eDİTÖR Neslihan KARATAŞ neslihan.karatas@vizyonas.com HABeR MeRkeZİ Zeynep CANMUTLU Enda ÇAĞAL TOLON Alican GÜÇLÜ Halil KORKMAZ FOTOĞRAF Cem ŞAHİNOĞLU GRAFİk TASARIM Cüneyt Kenan ÖZKAN YAYINA HAZIRLIk Vizyon Dergi Yayıncılık İletişim Pazarlama A.Ş. ve Ajanscode İLeTİŞİM Adres: Hacımimi Mah. Kemeraltı Cad. Balkan Han, No: 15/4, 34425 Karaköy, İstanbul, Türkiye Tel: +90 212 252 08 40 Abonelik: abonelik@vizyonas.com Reklam: reklam@vizyonas.com www.vizyonas.com Madeni Yağ Dünyası Dergisi Vizyon Dergi ve Yayıncılık İletişim ve Pazarlama A.Ş. tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır. Madeni Yağ Dünyası Dergisi’nin isim ve yayın hakkı Vizyon Yayıncılık’a aittir. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf ve illüstrasyonların her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz. Yazıların sorumluluğu yazarlara, ilanların sorumluluğu sahiplerine aittir.
MADENİ YAĞ DÜNYASI
3
12
22
Kadınlar, madenİ yağ seKtöründe lİderlİğe Koşuyor
AzERbAyCAn’ın İlK MOdERn MAdEnİ yAğ fAbRİKASı TEChnOl üRETİME bAşlAyACAK
Kadınlar, artık iş hayatında ‘kendisine biçilen roller’ reddedip endüstrinin tüm alanlarında etkin olmaya başladı. Kimya sektöründe erkek meslektaşlarıyla boy ölçüşecek sayıya ulaşan kadınlar, madeni yağ sektöründe rafineride proses kontrolünden gres üretimine, satıştan Ar-Ge’ye her bölümde aktif görevler üstleniyor. Eşit eğitim ve iş fırsatı sunulduğunda çok daha iyi yerlere geleceğini düşünen “kimyacı kadınlar”, “Pozitif ayrımcılık önemli ancak her kimya çalışanı başarılı olmak için işine hakim olmalı, kimya gibi sürekli öğrenmeyi zorunlu kılan bir alanda kendisini geliştirmeye özel önem vermeli” diyor…
Azerbaycanlı iki genç girişimci, ülkenin hatta Kafkasya’nın ilk modern madeni yağ fabrikasını açmaya hazırlanıyor. Ekim ayında üretime başlayacak olan Technol, ülkenin en büyük sanayi bölgesi olan Sumgayıt’da faaliyet gösteecek. Technol CEO’su Murad Rafiyev, “İlk etapta sadece iç pazar için üretim yapacağız, 2017 yılı ortasında ise ihracata başlayacağız” diyor...
“motor yağı damarlarımızda dolaşan Kan Gİbİdİr”
44 4
MADENİ YAĞ DÜNYASI
Gürcü sanayİsİ türK yatırımcı beKlİyor SSCb döneminde bölgenin en güçlü sanayisine sahip olan Gürcistan, atıl durumdaki sanayi varlığını değerlendirmek istiyor. 1991 yılından bu yana Türkiye ile iyi ekonomik ilişkiler kuran Gürcistan kimya, enerji, imalat sanayii gibi alanlarda yabancı yatırımcıları bekliyor. yabancı yatırımcılar için önemli yasal düzenlemeler yapan Gürcistan, yüzde 100 yabancı sermayeli şirket kurulumuna da izin veriyor…
26
06
PAnORAMA
48
TESİS İnCElEME
10
İhRACAT
51
MEVzUAT
24
MAKAlE
54
hUKUK
34
dünyA GündEMİ
56
KülTüR-SAnAT
39
SüRdüRülEbİlİRlİK ÇEVRE ve bİyOyAğlAMA yAğlARı
Aytemiz İstasyonlarında Castrol dönemi
Kimya ihracatı yılın ilk 9 ayında yüz güldürmeye devam ediyor
Azerbaycan Cumhuriyeti’nde ekonomik gelişimin ana çizgileri
Otomotiv yağlarında sentetik kullanımı artmaya devam ediyor
Abd’de biyokökenli ürünler ve sertifikasyon
40
Alpet, madeni yağ, antifriz ve gresi el değmeden üretiyor
Vergi affının getirdikleri
Karşılıksız çek ve iflas erteleme yasası neler getiriyor?
3. İstanbul Tasarım bienali, 22 Ekim’de kapılarını açıyor
Motor yağlarında standart oksidasyon testi yeterli mi?
MAKAlE
MADENİ YAĞ DÜNYASI
5
PANORAMA
AYTeMİZ İSTASYONLARINDA CASTROL DÖNeMİ
A
karyakıt şirketi Aytemiz, madeni yağ pazarının en büyük markalarından Castrol ile stratejik bir iş birliğine imza attı. Bu iş birliğiyle sayısı 500’ü bulan Aytemiz istasyonları, Castrol markalı madeni yağları tüketiciyle buluşturacak. Kendi sektöründeki, en büyük madeni yağ markalarından biri ile işbirliği yapmanın Aytemiz’in gelecek hedefleriyle örtüştüğünü söyleyen Aytemiz Genel Müdürü Ahmet Eke, madeni yağ geliştirme ve üretiminin uzmanlık isteyen bir alan olduğuna dikkat çekti. Otomotiv firmalarının madeni yağdan beklediği ürün özelliklerinin ve üretici onaylarının, her geçen gün biraz daha zorlaştığını anlatan Eke, “Bu nedenle, kendini kanıtlamış, global bir marka olan ve sahip olduğu yüksek marka algısının yanı sıra yüksek teknoloji gerektiren çok dereceli motor yağlarında da pazarda lider konumunda yer alan Castrol ile işbirliği yapma
kararı verdik” dedi. Castrol Türkiye, Ukrayna ve Orta Asya Direktörü Kamuran Yazganoğlu ise “Yakından izlediğimiz ve Türkiye’nin en hızlı büyüyen akaryakıt
şirketi olan Aytemiz’le iş birliği yaptığımız için mutluyuz. Tüketiciler Aytemiz’in geniş bayi ağı sayesinde 500 noktada daha Castrol ürünlerine ulaşma imkanına kavuşacaklar” şeklinde konuştu.
PeTROL PİYASASINDA DÜZeNLeMeYe GİDİLDİ
P
etrol piyasası lisans başvurularına ilişkin kurul kararında değişiklik yapılmasına dair kurul kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Yeni düzenlemeye göre, “Atık madeni yağdan baz yağ üretimine ilişkin faaliyeti alt başlık olarak lisanslarına işletecek olanlar; lisansa konu tesisin TS 13541 İş Yerleri-Atık Yağ Rafinasyon ve Rejenerasyon Tesisleri – Genel Kurullar standardına uygun olduğunu gösteren TSE Hizmet Yeri Yeterlilik Belgesini, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na sunacak.”
SHeLL & TURCAS’IN PAZARLAMA MÜDÜRÜ DeĞİŞTİ
S
hell & Turcas’ın Perakende Satışlar Pazarlama Müdürü görevine 20 Haziran itibarıyla Seher Poyrazoğlu Yavuz atandı. Hızlı tüketim sektöründe marka iletişimi ve pazarlama alanında 13 yıllık deneyime sahip olan, 2003’te Unilever’de başlayan kariyerine 2005 yılından itibaren Coca-Cola İçecek’te devam eden ve 2007-2013 yılları arasında aynı şirkette pazarlama alanında farklı görevler üstlenen Yavuz, 2013 yılından bu yana Coca-Cola’nın Azerbaycan Ülke Pazarlama Direktörü görevini yürütüyordu. Marmara Üniversitesi İngilizce İşletme bölümünden 2003 yılında mezun olan Yavuz, yüksek lisans eğitimini 2008 yılında Galatasaray Üniversitesi Pazarlama İletişimi ve Yönetimi bölümünde tamamladı.
6
MADENİ YAĞ DÜNYASI
“LUkOIL YILIN eN BAŞARILI ÇALIŞANI ÖDÜLÜ” SAHİPLeRİNİ BULDU
2
003 yılından beri düzenlenen geleneksel ‘’Lukoil Yılın En Başarılı Çalışanı Ödülü’’ Moskova’daki törenle sahiplerini buldu. PAO Lukoil Başkanı Vahid Alekperov’un açılış konuşmasını yaptığı törende Türkiye’den Lukoil Türkiye Ege & Akdeniz Yatırım Koordinatörü Ayberk Arancı da ödül kazandı. Arancı, ödülünü PAO Lukoil Petrol Ürünleri ve Pazarlama’dan sorumlu Genel Başkanı Vekili Oleg Pashayev’den aldı. Ödül töreninde duygularını paylaşan Ayberk Arancı, ‘’Bana verilen bu onurla sorumluluklarım daha da arttı. Sizleri mahçup etmemek ve başarının devamını getirmek için daha fazla çalışacağım. Lukoil ailesine teşekkür ederim” dedi.
AkARYAkITTA ÖTV ARTTI, MADeNİ YAĞDA DeĞİŞMeDİ
A
karyakıt ürünlerini içeren Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) (I) sayılı listesindeki benzin, motorin, ev kullanımı hariç LPG ile madeni yağlar ve solventlerde vergi oranları artırıldı. Resmi Gazete’de yer alan kararname ile benzin, motorin ve ev kullanımı hariç LPG’de 20 kuruşluk artışa gidildi. Karar uyarınca, ÖTV tutarları litre başına 95 oktan benzin için 2,1765 TL’den 2,3765 TL’ye, kurşunsuz benzin için 2,2985 TL’den 2,4985 TL’ye, motorin çeşitleri için 1,5945 TL’den 1,7945 TL ile 1,5245 TL’den 1,7245 TL’ye yükseltildi. Karar kapsamında LPG’ye uygulanan ÖTV tutarı da kilogram başına 1,5780 TL’den 1,7780 TL’ye çıkarıldı. Değişiklik kapsamında benzol, tuluol, ksiol, solvent nafta gibi ürünler ile madeni yağlama ürünlerinin ÖTV tutarlarında yapılan düzenlemeler de yer alıyor. Ekonomi yetkilileri, motorinde artırılan ancak madeni yağda artırılmayan ÖTV maktu tutarlarının bazı ticari nakil vasıtalarında yakıt olarak kullanılabilen 10 numara yağ yapımına yol açtığını belirterek, motorin ve madeni yağda maktu vergi artış düzenlemesinin bunun önüne geçilmesi için paralel olarak yapıldığını söylediler.
PeTDeR, TeMMUZDA GeRİ kAZANIM TeSİSLeRİNe 101 TeSLİMAT YAPTI
P
ETDER, yetkilendirilmiş tek kuruluş olarak sürdürdüğü “Atık Motor Yağlarının Yönetimi Projesi’’ kapsamında, temmuz ayında 60 ilde toplam 1.379 ton atık motor yağı topladı. PETDER, tarafından 2016 Temmuz ayı boyunca 60 farklı ilde 1.096 noktada toplam 1.379 ton atık motor yağı toplandı. Haziran ayında ise proje kapsamında 54 ilde 1.390 farklı noktada 1.745 ton atık motor yağı toplanmıştı. Proje kapsamında geri kazanım tesisine temmuz ayı boyunca toplam 101 adet teslimat gerçekleştirildi. 64 bin 197 kilometre yolun kat edildiği projede, 15 tanker’e 3 yarı römork olmak üzere 18 araç kullanıldı. Temmuz ayında 19 sürücü ve 15 yardımcı sürücü olmak üzere toplam 38 saha personeli görev aldı. Ayrıca 1.406 saati araç sürüşü olmak üzere toplam 6 bin 855 saat proje için çalışma yürütüldü.
MADENİ YAĞ DÜNYASI
7
PANORAMA
OMV AMBALAjI SARTeN’e BİRİNCİLİk GeTİRDİ
A
mbalaj Sanayicileri Derneği (ASD) tarafından bu yıl yedincisi düzenlenen “Ambalaj Ay Yıldızları” yarışmasının kazananları belli oldu. Yarışmaya başvuru yapan 199 ambalaj, 11 farklı kategoride değerlendirildi ve 64 ambalaj ödüle layık görüldü. Sarten Ambalaj, 23 Eylül’de düzenlenen ödül töreninden dört ödülle birden ayrıldı. Sarten Ambalaj “Endüstriyel ve Taşıma Ambalajları” kategorisinde OMV Petrol Ofisi için ürettiği 10 ve 20 litrelik madeni yağ bidonlarıyla Altın Ödül kazandı. Sarten Ambalaj Yönetim Kurulu Üyesi Zeren Güzelbahar, “OMV Petrol Ofisi ile birlikte yaptığımız bidon tasarımlarının Altın Ödül kazanması ve bu ödülü kendileriyle paylaşmak da bizim için ayrı bir gurur kaynağı” dedi.
k
LÜBeR TÜRkİYe’De BÜYÜMeSİNİ SÜRDÜReCek
T
MOTUL’DAN YAkIT ekONOMİSİ Ve kORUMA SAĞLAYAN ÖZeL ÜRÜN
M
otul’un dizel ve benzinli otomobillere uygun olarak ürettiği, yakıt ekonomisi ve yüksek koruma sağlamak üzere formüle ettiği Motul 8100 X-Clean EFE 5W30 ürünü satışa sunuldu. Araç üreticilerinin düşük yakıt tüketimine zorlandığı pazar şartlarına uygun olarak Motul tarafından geliştirilen, yakıt ekonomisi ile yüksek koruma özelliklerini birlikte sağlayan 8100 X-Clean EFE 5W30 ürünü pazarda yerini aldı. Son nesil araçlara uygun olarak geliştirilen formülüzasyonu ve katkı paketi ile Mercedes-Benz, BMW ve GM-Opel üretici firmalarının onaylarına sahip
8
MADENİ YAĞ DÜNYASI
olan Motul 8100 X-Clean EFE, 5W30 viskozitesi ile geniş bir kullanım alanına sahip. Yakıt ekonomisi için düşük HTHS* değeri, aynı zamanda koruma için yüksek HTHS performansı sunan ve egzoz emisyon azaltıcı sistemlere uygunluğu açısından mid SAPS** özelliği gösteren X-Clean EFE, ACEA (European Automobile Manufacturers’ Association) tarafından hem C2 hem C3 sınıfı olarak kategorize edildi. BMW LL-04, MB-Approval 229.52 ve GM-Opel Dexos2® onaylarını alarak piyasadaki üst segment araçların kaliteli madeni yağ ihtiyacını karşılıyor.
üm sanayilere ve dünyadaki tüm pazarlara yüksek seviyeli tribolojik çözümler sunan Klüber büyümeye hız kesmeden devam ediyor. Özel yağlayıcılar alanında Türkiye’de triboloji ve yağlama mühendisliği yapan Klüber, yaptığı satışların yaklaşık yüzde 40’ını kendi üretim tesislerinden karşılamakta. Kuruluşundaki tek amacı Türkiye’de yatırım yapmak ve katma değeri yüksek ürünler üretmek olan şirket, son beş yılda üretim kapasitesini yüzde 100 arttırdı. Türkiye’de 1991 yılı Kasım ayında yüzde 60 Klüber Lubrication Münih ve yüzde 40 Türk ortaklı kurulan şirket 1994 yılında tamamen Klüber Lubrication Münih bünyesine geçti. Klüber Lubrication Türkiye’nin 1994 yılında, Türkiye’deki dönemin hammadde olanakları ve yüksek üretim teknolojileriyle kısıtlı ürün sayısıyla başlayan üretimi, kaynak ve kapasite artışıyla genişletildi. 25. yılında da büyümeye hız kesmeden devam eden Klüber önümüzdeki dönemde de Türkiye pazar ihtiyaçlarına yönelik ürünleri sunmaya hız kesmeden devam edecek.
TÜRkİYe PeTROLLeRİ’Ne ALTI ŞİRkeT TekLİF VeRDİ
M
adeni yağ ve akaryakıt sektörünün önemli kuruluşlarından Türkiye Petrolleri (TP) Petrol Dağıtım AŞ’nin özelleştirilmesinde sona yaklaşılıyor. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın, TP’nin blok satış yöntemiyle özelleştirilmesi için belirlediği teklif verme tarihi 30 Eylül’de sona erdi. Yapılan açıklamada şirkete, Termopet, Turkuaz Petrol, Citypet, Siyah Kalem, Atak Petrol Çıkarma ve Demirören teklif verdi. Teklif veren şirketlerden olan Citypet, kısa bir süre önce Lübnanlı Bassatne Ailesi’ne ait Londra merkezli dünyanın önemli petrol ticareti şirketlerinden BB Energy ile ortaklık yapmıştı. Demirören Grubu da geçtiğimiz aylarda Total’in akaryakıt bölümünü satın alarak büyüme sinyali vermişti. TP’nin yüzde 100 oranındaki hissesi blok satış yöntemi ile özelleştirilecek. Kapalı zarf içerisinde teklif alma sürecinin ardından pazarlık aşamasına geçilecek.
kİMYASALLAR, LABORATUVAR, TekNOLOjİ... HePSİ BU FUARDA!
K
atılımcı ve ziyaretçi istatistikleriyle sektörün dünyaca kabul görmüş ve takip edilen sayılı etkinliklerinden olmayı başaran “7. Uluslararası Kimya Sanayi Grup Fuarı” Chem Show Eurasia, 1012 Kasım 2016 tarihleri arasında dünyanın dört bir yanından gelen katılımcı ve ziyaretçilerini İstanbul Fuar Merkezi’nde ağırlayacak. Özel ve spesifik kimyasallar, genel kimyasallar, petrokimya ve kimyasal ara ürünlerin sergileneceği Kimyasallar Bölümü, laboratuvar, teknoloji, test-ölçüm cihazları, yardımcı ve sarf malzemelerinin sergileneceği Laboratuvar Bölümü, proses-otomasyon endüstrisi, paketleme, geri dönüşüm, lojistik, iş güvenliği ve çevre teknolojilerinin sergileneceği Teknoloji Bölümü ve ilaç, gıda, kozmetik, kişisel ve ev bakım ürünleri bileşenleri, hammaddeleri ve teknolojilerinin sergileneceği “Life Sciences Ingredients” özel bölümü ile Chem Show Eurasia, kimya ile ilgili her şeyi bir çatı altında topluyor.
PeTROLeUM İSTANBUL 2017 İÇİN TARİHLeR BeLİRLeNDİ
İ
ki yıda bir düzenlenen ve alanının en büyük fuarı olma özelliği taşıyan Petroleum İstanbul 2017 için geri sayım başladı. Petroleum İstanbul 2017, 13. Uluslararası Petrol, LPG, Madeni Yağ, Ekipman ve Teknololojileri Fuarı 30 Mart- 2 Nisan 2017 tarihleri arasında TÜYAP’ta gerçekleştirilecek. Tüm akaryakıt, LPG, madeni yağ, otogaz bayilerinin temsilcilerinin buluşma adresi olacak fuar, 4 gün boyunca canlı izlenebilecek. Ayrıca Lubricants Eurasia başlığı altında Petroleum İstanbul 2017’de de madeni yağ sektörüne özel yer verilecek.
MADENİ YAĞ DÜNYASI
9
İHRACAT
Barut, patlayıcı maddeler ve türevleri
569.465
543.382
-‐4,58
Gliserin, bitkisel mamuller, degra, yağlı maddeler
141.013
62.624
-‐55,59
İşlenmiş amyant ve karışımları, mamulleri
18.866
15.101
-‐19,96
Genel toplam
1.189.285
1.212.235
1,93
kimya ihracatı yılın ilk 9 ayında yüz güldürmeye devam ediyor
İKMİB verilerine göre, Türkiye’nin ağustos ayındaki kimya ihracatı hem miktar hem de değer olarak arttı. Sektörün ağustos ayı ihracatı 1 milyar 212 milyon dolara ulaşırken 9 aylık ihracat 9 milyar 210 milyon dolar oldu... En çok ihracat yapılan ülkeler
İ
stanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) verilerine göre, ağustos ayında kimya ihracatı geçen yılın aynı ayına göre miktarda yüzde 0,51 artış ile 1 milyon 299 bin ton, değerde ise yüzde 1,93 yükselişle 1 milyar 212 milyon dolar oldu. Yılın başından beri değer bazında ilk artışını ağustos ayında yakalayan sektör, ihracatın son çeyrekte ivme kazanmasını bekliyor. Kimya sektörü, ağustos ayında gerçekleştirdiği 1 milyar 212 milyon dolarlık ihracat ile en fazla ihracat yapan sektörler arasında otomotiv ve hazır giyim sektörlerinin ardından üçüncülüğünü korudu. Geride bıraktığımız ayda sektörün en fazla ihracat yaptığı ülkeler sırasıyla Irak, Almanya, Mısır, Yunanistan, İngiltere, ABD, İran, Fransa, İtalya ve Romanya oldu. Sektörün ocak-ağustos dönemi ihracatına bakıldığında toplamda 9
10
MADENİ YAĞ DÜNYASI
eN ÇOk İHRACAT YAPILAN ÜLkeLeR Ülke
Ağustos 2015
Ağustos 2016
Değişim
Değer ($)
Değer ($)
Değer (%)
Irak
80.257.117,50 80.416.492,97 0,20
Almanya
61.470.152,58 77.370.366,40 25,87
Mısır
88.182.410,20 58.911.685,91
-‐33,19
Yunanistan
28.548.282,13 53.146.779,48
86,16
İngiltere
34.178.198,42 48.875.727,48 43,00
Abd
38.863.727,68 .140.795,15
23,87
İran
36.260.785,66 46.862.591,34
29,24
Fransa
31.607.619,71 38.919.143,68
23,13
İtalya
33.004.021,93 33.524.896,68 1,58
Romanya
31.791.132,00 30.930.510,18
-‐2,71
2016 yılı Ağustos kimya sektörü ihracatı 2016 yılı Ağustos kimya sektörü ihracatı 2016 YILI AĞUSTOS AYI kİMYA SekTÖRÜ İHRACATI
Ağustos 2015 Ağustos 2015
Ağustos 2016 Ağustos 2016
Mal Grubu
Değer ($)
Değer ($)
Mal Grubu Plastikler ve mamulleri Mineral yakıtlar, mineral Plastikler ve mamulleri yağlar ve ürünler Mineral yakıtlar, mineral Anorganik kimyasallar yağlar ve ürünler
Değer ($) 420.947.82 Değer ($) Değer 422.348.108 6 -‐0,33 420.947.82 230.544.80 422.348.108 6 -‐0,33 2 213.329.394 -‐7,47 230.544.80 98.406.465 96.059.564 213.329.394 -‐2,38 -‐7,47 2
Kauçuk, kauçuk eşya Anorganik kimyasallar
83.145.332 98.406.465 95.819.881 96.059.564 15,24 -‐2,38
Uçucu yağlar, kozmetikler Kauçuk, kauçuk eşya
62.546.099 83.145.332 72.717.048 95.819.881 16,26 15,24
Sabun ve yıkama Uçucu yağlar, kozmetikler müstahzarları Sabun ve yıkama Eczacılık ürünleri müstahzarları
62.546.099 72.717.048 16,26 73.935.233 66.533.976 -‐10,01
Boya, vernik, mürekkep ve Eczacılık ürünleri müstahzarları Boya, vernik, mürekkep ve Muhtelif kimyasal maddeler müstahzarları
54.208.669 62.165.937 14,68 56.864.586 58.199.640 2,35
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz
milyar 210 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildiği görüldü. Bu dönemde kimya ihracatı, miktar bazında yüzde 1,74; değer bazında ise yüzde 12,15 geriledi. Sekiz aydaki kimya ihracatında ilk 10 ülke; Almanya, Mısır, Irak, İran, İtalya, ABD, İngiltere, Hollanda, Yunanistan ve Suudi Arabistan olarak sıralandı. Plastik mamulleri birinciliğini korudu Yılın sekiz aylık dönemindeki kimya ihracatı alt sektörler bazında değerlendirildiğinde; ihracatta ilk sırayı 3 milyar 271 milyon dolarla plastikler ve mamulleri alırken plastikleri mineral yakıtlar ve yağlar ile kauçuk ve kauçuk eşya izledi. Sektör olarak 2016’nın son aylarına odaklandıklarını belirten İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, “Ağustos ayında ihracatta yaşanan artışta emtia ve petrol fiyatlarındaki stabilite etkili oldu. Ayrıca çevre ülkelerdeki sıkıntıların aşamalı olarak giderilmesi de ihracata olumlu yansıdı. Irak ve Mısır ile ilişkilerimizde iyileşme sürecindeyiz. Yine Rusya ile ilişkilerimizdeki normalleşme de yüzümüzü güldüren en önemli gelişmelerden biri. Türkiye ile ilgili yanlış algıyı düzeltmek için Ekonomi Bakanlığı ile birlikte yürüttüğümüz yurtdışı faaliyetlerin de ihracatımıza katkı sağladığını söyleyebiliriz” dedi. Kimya ihracatçıları olarak, 2016 yılının son aylarından umutlu olduklarını söyleyen Akyüz, ağustos ayı rakamlarının motivasyonu ile çalışmalarına hız kesmeden devam ettiklerini dile getirdi.
2015-‐2016 Fark (%) 2015-‐2016 Değer Fark (%)
54.208.669 73.935.233 62.165.937 66.533.976 14,68 -‐10,01
34.788.013 56.864.586 52.507.749 58.199.640 50,94 2,35
Organik kimyasallar Muhtelif kimyasal maddeler 32.940.103 34.788.013 31.661.262 52.507.749 -‐3,88 50,94 Gübreler Organik kimyasallar
22.313.393 32.940.103 25.746.112 31.661.262 15,38 -‐3,88
Yapıştırıcılar, tutkallar, Gübreler 22.313.393 25.746.112 15,38 enzimler 15.644.195 14.442.463 -‐7,68 Yapıştırıcılar, tutkallar, Fotoğrafçılık ve sinemacılıkta 15.644.195 14.442.463 -‐7,68 enzimler kullanılan ürünler 871.191 1.483.898 70,33 Fotoğrafçılık ve sinemacılıkta Barut, patlayıcı maddeler ve 871.191 1.483.898 70,33 kullanılan ürünler türevleri 569.465 543.382 -‐4,58 Gliserin, bitkisel mamuller, degra, yağlı maddeler
141.013
62.624
-‐55,59
İşlenmiş amyant ve karışımları, mamulleri
18.866
15.101
-‐19,96
Genel toplam
1.189.285
1.212.235
1,93
MADENİ YAĞ DÜNYASI
11
KAPAK
kadınlar, madeni yağ sektöründe liderliğe koşuyor
Kadınlar, artık iş hayatında ‘kendisine biçilen roller’ reddedip endüstrinin tüm alanlarında etkin olmaya başladı. Kimya sektöründe erkek meslektaşlarıyla boy ölçüşecek sayıya ulaşan kadınlar, madeni yağ sektöründe rafineride proses kontrolünden gres üretimine, satıştan Ar-Ge’ye her bölümde aktif görevler üstleniyor. Eşit eğitim ve iş fırsatı sunulduğunda çok daha iyi yerlere geleceğini düşünen “kimyacı kadınlar”, “Pozitif ayrımcılık önemli ancak sektörde çalışan her kadın başarılı olmak için işine hakim olmalı, kimya gibi sürekli öğrenmeyi zorunlu kılan bir alanda kendisini geliştirmeye özel önem vermeli” diyor… 12
MADENİ YAĞ DÜNYASI
K
adınların iş hayatına katılımının feodalizmin yıkılıp kapitalizmin inşaa edilmesiyle başladığı bilinen tarihi bir gerçek. 1800’lü yıllarda başlayan ve oldukça sancılı geçen bu süreç, henüz sona ermiş değil. Hala ülkemiz de dahil dünyanın birçok yerinde kadınların çalışmasının önünde ciddi engeller var. Kadınların yaşadığı bir diğer sorun ise iyi bir eğitim gerektirmeyen tarım, tekstil gibi emek yoğun sektörlerde çalışmak zorunda kalmaları. Her ne kadar Türkiye’de Cumhuriyetle birlikte kadınlara toplumsal yaşamda yer almalarını sağlayan hakların verilmesi, eğitim eşitliğinin sağlanması gibi etkenler kadının ekonomi dünyasındaki varlığını da gün geçtiktçe artırsa da çalışan kadınların önemli bir kısmının endüstrinin dışındaki hizmet sektöründe yoğunlaştığını görüyoruz, tek bir sektör dışında: Kimya… Kimya, bilim ve endüstri dalları arasında sadece Türkiye’de değil Batı ve Uzakdoğu ülkelerinde de kadınların en çok tercih ettiği alanların başında geliyor. İsterseniz, biraz geçmişe gidip kimya alanında tarihe not düşmüş, çok sayıda buluşa imza atmış ve ödüller kazanmış kadınları anımsayalım. Bu isimlerin başında hiç kuşkusuz Marie Curie geliyor. Kocasıyla birlikte bilim tarihinin kilometre taşlarından birini oluşturan Polonyalı kimyacı Marie Curie, polonyumu ve radyumu buldu. Curie çifti, radyoaktivitenin varlığını kanıtlayarak atom çağının başlamasına öncülük etti. Radyoaktivite ve radyoaktif elementlerle ilgili yaptığı çalışmalarla hem Nobel Fizik Ödülü, hem de Nobel Kimya Ödülü’nü kazanan Curie, 1934 yılında radyoaktif ışınların etkisi nedeniyle
kan kanseri oldu ve yaşamını yitirdi. Kimya dünyasında iz bırakan bir diğer isim, Ruth Benerito ise 1950’lerde New Orleans’ta ütü gerektirmeyen pamuk kumaşlar üretti. Marie Daly 1947’de ‘doktor’ unvanını alan ilk Afrikalı Amerikan kadın oldu. Iréne Joliot-Curie, 1935’te yeni bir radyoaktif element sentezlemesi ile Nobel Kimya Ödülü’nü kazandı. B12 vitamini, insulin, penisilinin buluşu gibi birçok ilke imza atan Dorothy Crowfoot Hodgkin de 1964 Nobel Kimya Ödülü’nü kazanan üçüncü kadın kimyacı oldu. Hem kimyacı hem de çevre danışmanı olan Joan Berkowitz ise endüstriyel atık ve kirlilik problemleri üzerine iz bırakan çalışmalar yaptı. Bu isim listesini uzatmak mümkün. Bu bilgileri sizinle paylaşmamızın nedeni, kadınların bilimde en çok kimya alanında uzmanlaşmaları ve çok önemli çalışmalara imza atmış olmalarını anımsatmak. Bu eğilim bugün de etkisini sürdürüyor. Türkiye ve birçok ülkede kimya, kadınların bilim ve endüstride en çok tercih ettikleri bölümlerin başında geliyor. Towers Watson adlı araştırma şirketi tarafından 2015 yılında bir çalışma da Türkiye’de kadınların çalışmak için en çok tercih ettiği ilk 10 sektör arasında kimyanın geldiğini gösteriyor. Türkiye’de en yüksek oranda kadın istihdamı sağlayan ilk 10 sektör Sektör adı 1- Sigorta 2- Holding merkezleri 3- Profesyonel hizmetler 4- Turizm 5- BT ve Telekom 6- Ambalaj 7- İlaç ve sağlık bilimleri 8- Hızlı tüketim ürünleri 9- Perakende 10- Kimya
Yüzde 55 43 38 37 34 32 32 31 30 27
Burada bir not düşerek aslında ilaç sektörünün de kimya ağırlıklı olduğunu belirtmemiz gerekiyor. Ancak biz bu araştırmamızda kimya sektörünün tamamına değil, petrol özellikle de madeni yağa odaklanacağız. Towers Watson’ın araştırmasının ilgi çeken bir özelliği de kimya sektörünün ‘kadın lider’ açısından çok daha ön sıralarda olduğunu göstermesi. Sigorta sektörü, en yüksek oranda kadın istihdamına sahip olmasına karşın kadın yönetici oranı açısından dördüncü sırada yer alıyor. Sektörlerin kadın yönetici çıkarma performansları dikkate alındığında en yüksek kadın istihdam oranına sahip ilk 3 iş alanı, kadın yönetici oranında aynı sırada yer almıyor. İstihdamda ikinci sırada bulunan holding merkezleri, kadın yönetici oranında beşinci sırada yer alıyor. Benzer bir durum, oldukça yüksek kadın istihdam oranına sahip olan profesyonel hizmetler ve turizm sektörleri için de geçerli. Profesyonel hizmetler sektörü, kadın yönetici çıkarma performansı açısından sekizinci sıradayken turizm ilk 10 içerisinde yer bulamıyor. İstihdam oranında 10’uncu sırada yer alan kimya sektörü, kadın yönetici oranında yüzde 26 ile yedinci sırada bulunuyor. en yüksek oranda kadın yöneticiye sahip ilk 10 sektör
1- Perakende 2- İlaç ve sağlık bilimleri 3- Hızlı tüketim ürünleri 4- Sigorta 5- BT ve Telekomünikasyon 6- Holding merkezleri 7- Kimya sanayi 8- Lojistik 9- Profesyonel hizmetler 10- Ambalaj
MADENİ YAĞ DÜNYASI
42 41 39 37 29 26 26 24 23 21
13
KAPAK
Ayşenur Karlı TÜPRAŞ Proses Mühendisi
“eRkekLeR, ‘AYŞeNUR HANIM BİZ SİZe ANLATIRIZ’ DeMekTeN VAZGeÇTİ” 14
MADENİ YAĞ DÜNYASI
H
aberimizde yer alan
ama birlikte çalıştığım yaşıtım
olarak yetersiz diye anılan
ilk isimlerden biri,
mühendis arkadaşlarımın
kadın yerine; akıllı, duygulu,
sektörün en önemli
neredeyse yüzde 80’inin kadın
çalışkan ve muhakeme edebilen
kuruluşlarından
olduğunu da belirtmeliyim. Yani
insan konuşulmalı. Ülkemizin
TÜPRAŞ’ta proses mühendisi
yakın gelecekte bu sektörde erkek
sosyal ve ekonomik dengesinde
olarak çalışan Ayşenur Karlı…
mühendis çoğunluğu kalkacak
erkekler kadar kadınlar da katkıda
“Ülkemiz enerji sektörünün öncü
gibi gözüküyor. Diğer taraftan
bulunmalı ki oluşturduğumuz
kuruluşu Koç Topluluğu’na ait
işyeri tanımı saha olan operatör/
gelecek adil ve güzel olsun. Kadın
TÜPRAŞ’ın İzmir Rafinerisi’nde
teknisyen arkadaşlarımın tamamı
olmazsa her alanda yarımız” diyor.
5 yıldır proses mühendisi olarak
erkek. Bu kadar erkeğin içinde
Karlı, Koç Holding tarafından
görev yapıyorum” diyen Karlı’nın
kadın olmakla ilgili herhangi bir
da desteklenen ve Un Women
sorumluluk alanı oldukça geniş.
problem yaşadığım söylenemez.
tarafından başlatılan ‘He For She’
Madeni yağın ham maddesi baz
Tabi bunda ilk yöneticimden
kampanyasına da değinerek,
yağın üretildiği tesiste günlük
başlayarak, üst yöneticilere kadar
bu kampanyanın TÜPRAŞ’ta
operasyonun takibi, optimum
tümünün tutum ve desteğinin
çok canlı olduğunu belirtiyor.
ürün verimi, üretimde oluşan
büyük etkisi olduğunu söylemek
Kampanya kapsamında, farkındalık
problemlerin data analizleriyle
lazım. Rafineride, bir kadın
seminerleri düzenlendiğini,
tespiti ve çözümü için kimi zaman
yapamaz ya da yapmak istemez
cinsiyete duyarlı işyeri ortamı
bilgisayar başında kimi zaman
denilen tüm işlere burnumu
sahada çalışıyor.
yaratmak için çalışmalar
sokuyorum. Operatör arkadaşlar
yürütüldüğünü ve sosyal
da artık “Ayşenur Hanım o
sorumluluk çalışmalarıyla projenin
distilasyon kolonuna girmeyin,
desteklendiğini belirten Karlı,
pistir”, “Platforma tırmanmayın,
“Bu projeyle öğrendiğim en
biz size anlatırız” demiyorlar yani
önemli noktalardan biri çalışma
artık pozitif ayrımcılık yapmaktan
yaşamında ve sosyal hayatta
vazgeçtiler.
kadın-erkek eşitliği kavramının
Karlı, “Proses iyileştirme fırsatlarının tespiti ve uygulanması ile ilgili mühendislik hesaplamaları yapıyorum. Tabi tüm bu işlerde ben ve çalışma arkadaşlarım, sahada iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uygun çalışma ortamını gözetliyor, proses emniyeti kazalarını önlemek için gerekli çalışmaları yürütüyoruz” diyor. Karlı, bir rafineride çalıştığı için kendini şanslı görüyor. “Bilginin ve öğrenmenin sonsuz olduğu
aslında çocukken öğretiliyor kadının olmadığı her alan yarım
olduğu… Eğer isterlerse kız
Artık tüm sektörlerde kadın-
çocukları oyuncak kamyonla, erkek
erkek ayrımının son bulması
çocukları da bebekle oynayabilir.
gerektiğini düşünen Karlı, “Fiziksel
Hatta en güzeli hep beraber
olarak güçsüz ya da yönetici
oynamaları” yorumunu yapıyor.
rafineride çalışmak zor olsa da mesleki tatminin yakalandığı bir yer” diyen Karlı, gününün büyük bir kısmını işine harcamasına karşın mesleki anlamdaki kazanımlarının kendisini mutlu ettiğini belirtiyor. Karlı’ya daha çok erkeklerin istihdam edildiği bu sektörde bir kadın olarak herhangi bir olumsuzlukla karşılaşıp karşılaşmadığını sorduk. Yanıtı son yıllardaki değişimi de anlatıyor: Evet, rafineride erkek çalışan sayısı gerçekten fazla
MADENİ YAĞ DÜNYASI
15
KAPAK
İŞİN MUTFAĞINDAN GeLİYORUM Ferda Yeliz KOÇ Total Madeni Yağlar / endüstriyel Satışlar Segment Müd. Öncelikle size tanıyabilir miyiz? Hacettepe Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü mezunuyum. Yüksek lisansımı Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nde “Otomotiv Mühendisliği” dalında yaptım. Bildiğim kadarıyla okuldan bu alanda master derecesi alan ilk ve tek kimya mühendisiyim. Yüksek lisans sonrası bir süre otomotiv yan sanayide ürün ve Ar-Ge mühendisi olarak çalıştım. Sektörde tecrübesiz, yeni mezun biri olarak bu dönemin kişisel gelişimim açısından son derece faydalı olduğunu; gerek sürekli olarak aldığımız eğitimlerin, gerek fabrika ortamında yürüttüğümüz proje çalışmaları ve katıldığımız Avrupa otomotiv fuarlarının, gerçek mühendisliğin nasıl yapıldığını öğrenmemde büyük katkı sağladığını söyleyebilirim. Makine mühendislerinin ağırlıklı olduğu bu sektörde aldığım yüksek lisans eğitiminin çok faydalı olduğunu gördüm. Madeni yağ sektörüne nasıl geçtiniz? Otomotiv sektöründen çok şey
16
MADENİ YAĞ DÜNYASI
öğrendim ancak bir süre sonra kimyadan uzaklaşmakta olduğumu fark ettim ve kendi alanımda çalışma fırsatları aramaya başladım. Madeni yağ sektörüne geçişim bu şekilde oldu. Ağırlıklı olarak otomotiv yağları üzerine üretim yapan lokal bir firmada Ar-Ge ve proje mühendisi olarak çalışmaya başladım. Tam istediğim şekilde hem kimyadan kopmadan ürün Ar-Ge ve test çalışmalarını yürütebileceğim hem de diğer yandan otomotiv sektörü ile bağlantı halinde olabileceğim bir işti bu. Madeni yağ ve türevleri ile ilgili teknik bilgi ve donanımımı burada öğrendim, deyim yerindeyse “işin mutfağından” geliyorum. Burada bir yandan TÜBİTAK destekli TEYDEB Projeleri üzerine çalışmalar gerçekleştiriyor, diğer yandan ihracat ağırlıklı çalışan firmanın ve ürünlerinin yurtdışı pazarlarında tanıtım ve fuar organizasyonlarında bulunuyordum. Bu sayede özellikle Afrika’da pek çok ülkeyi ziyaret etme, farklı kültürlerle iletişime geçebilme ve satış pazarlama faaliyetlerini gözlemleme imkanına sahip oldum. Tüm bunların sonucu olarak kariyerime bu sektör üzerinden devam etme kararı aldım ve şu anda Total Madeni Yağlar biriminde Endüstriyel Satışlar Segment Müdürü olarak görev yapıyorum. Başlıca sorumluluklarım demir-çelik tesislerinin madeni yağ ihtiyaçlarının karşılanması, teknik/ticari destek verilmesi ve iş geliştirme faaliyetleri olarak özetlenebilir. kimya sektörünü seçiş nedenleriniz? Kimya endüstrisi, yaşamımızın hemen hemen her alanında kullandığımız muazzam çeşitlilikteki ürünleri üretiyor. Bu ürünlerin bir kısmı doğrudan tüketicilere ulaşırken, daha büyük bir kısmı diğer sanayi dallarında hammadde olarak kullanılıyor, bu açıdan tüm sektörleri besleyen
ana kaynak denilebilir. Dolayısıyla bu sektörde yer almak aslında hayatın her alanına dokunabilmek anlamına da geliyor. Yürütülen pek çok proseste ve bunların sonucunda üretilen birbirinden farklı birçok üründe dolaylı olarak imzanızın olması kişisel tatmini de beraberinde getiriyor. Diğer yandan içinde polimer, seramik, biyoteknoloji, atık arıtımı gibi anabilim dallarını da barındırdığından diğer mühendislik dallarıyla ortak bir noktada buluşabilmesi de bir avantaj. Bu da çok çeşitli çalışma sahaları sunuyor sektörde yer almak isteyenlere. endüstride kadınların varlığı son yıllarda artsa da çok yaygın bir durum değil, kimya sektöründeki durumu deneyimleriniz ışığında değerlendirebilir misiniz? Kimya mühendisliği, diğer mühendislik dallarına göre kadınların nispeten daha ağırlıkta olduğu bir dal ancak sektör için bunu söylemek çok zor. Bunun başlıca nedenleri arasında kadınların iş yaşamında yer almasını teşvik edici, kolaylaştırıcı önlemlerin olmaması, işe alımlarda ne kadar yetkin olursa olsun çoğu zaman erkek adaylara göre geri planda tutulmaları, yine aynı işi yapan erkeklere kıyasla daha düşük ücretlerle çalıştırılmak istenmeleri, sadece cinsiyetinden ötürü bu zor (!) işleri yapamayacağının düşünülmesi gibi bazı toplumsal önyargılar sayılabilir. Bu sebeple mezun olduğu bölüm dışında farklı sektörlerde çalışan veya işsiz olan birçok kimya mühendisi kadın var. Kimya sektöründe olup kadınların ağırlıkta olduğu ve Türkiye’de faaliyet gösteren firmalara bakıldığında ise bunların genellikle çok uluslu şirketler olduğunu ve belirli bir şirket kültürüne sahip olduklarını, çoğu zaman pozitif ayrımcılıkla kadın çalışanlarını desteklediklerini görüyoruz. Benzer yaklaşımın sanayinin tüm kollarında yaygınlaşması gerekiyor.
Sektörde kadın olmanın getirdiği avantaj ve dezavantajları var mı? İş dünyasında kadın olmanın getirdiği avantajları, titiz ve detaycı olmak, ayrıntılı düşünebilmek, koşullar gereği aynı anda pek çok şeye yetişebilme ve bunun sonucu olarak yüksek organizasyon yeteneği, iletişime açık olmak, kendilerini ifade edebilmeleri ve duygusal zekalarının yüksek oluşu şeklinde sıralayabilirim. Dezavantaj olarak ise kritik durumlarda karar almaktan, inisiyatif kullanmaktan çekinme, kimi zaman aşırı duygusal /subjektif yaklaşımlar sergileyebilmeyi söyleyebilirim. Diğer yandan tüm bu özelliklere sahip olmak alanınızda “yetkin olmak” için tek başına yeterli olamıyor. Yapılan işin tüm evrelerine hakim olunamadığı, tecrübenin az olduğu ve sebep-sonuç ilişkilerinin kurulamadığı durumlarda, ne kadar iyi vasıflara sahip olursanız olun başarı gecikiyor. Bu sebeple hiç bitmeyen bir öğrenme hevesi ve merakla alanınızla ilgili her türlü bilgiye ulaşmanız ve bunu sürekli hale getirmeniz gerekiyor. Rekabetin yoğun olduğu bir ortamda başarıya ulaşmak için bu kaçınılmaz. Türkiye’deki durumu dünya ile kıyasladığınızda neler söyleyebilirsiniz? Dünyadaki gelişmiş ülkelerle kıyaslama yapıldığında, söz konusu ülkelerde kadınların iş hayatında daha aktif olduğu görülüyor. Bu, eğitimde fırsat eşitliği ve iş hayatında sunulan imkanların tatmin edici oluşu ile ilgili bir durum. Türkiye’de benzer koşulların oluşması için uzun zamana ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Mesleğinizle ilgili hedefleriniz nelerdir? Mevcut bilgi birikimimi arttırabilmek adına kendi alanımla ilgili doktora yapmak ve farklı kültürlerle bir arada çalışma deneyimine sahip olabilmek için bir süre yurtdışında çalışabilmek temel hedeflerim arasında yer alıyor.
gerek eğitim düzeylerinin yetersizliği ve kadın istihdamının belli mesleklerle sınırlı görülmesi nedeniyle kadınlar günümüzde halen istenen oranda çalışma hayatında yer alamıyor. Bu açıdan bakıldığında sektörümüz kadın istihdamı konusunda umut vaat ediyor.
ADCO, kADIN MÜHeNDİSLeRe eMANeT Güler Şahinler kimya Mühendisi-Adco Petrol katkıları Sizi tanıyabilir miyiz? İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği’nin ardından Yıldız Teknik Üniversitesi İşletme Yönetimi bölümünde yüksek lisansımı yaptım. Kimya sektörüne girmeden önce inşaat makineleri alanında beton santralı üretimi yapan bir şirkette satış mühensi olarak çalıştım. Yaklaşık 2,5 yıldır da Adco Petrol Katkıları şirketinde madeni yağ sektörü katkılarının satışından sorumluyum. endüstride kadınların çalışması çok yaygın bir durum değil, madeni yağ sektöründeki bu durumu değerlendirebilir misiniz? Her ne kadar durum böyleymiş gibi görünse de iletişim halinde olduğumuz müşterilerimizin her departmanında kadınların büyük bir çoğunluğu oluşturduğunu söyleyebilirim. Buna karşın gerek toplumsal cinsiyet rollerinin yarattığı baskılar ve neticesinde aile içi sorumlulukların büyük oranda kadın tarafından üstlenilmesi,
Sektörde kadın olmanın getirdiği avantaj ve dezavantajları anlatabilir misiniz? Hem çalıştığım şirket hem de müşterimiz olan şirketlerin çalışanlarının büyük bir bölümünü kadınlar oluşturduğundan, sektörde kadın olmanın zor durumlarda empati kurabilmek açısından avantaj sağladığını düşünüyorum. Ayrıca çalışan kadınlar olarak özel yaşantımızda da dengeyi sağlayabilmek için problemler karşısında her daim pratik çözümler bulmak zorundayız. Bir süre sonra bu durum iş hayatına da yansıyarak erkeklere nazaran daha pratikleşmenize yardımcı oluyor. Elbette üretimde çalışan kadınları da unutmamak gerekir. Mühendis olarak üretimde yaşanan bir problem karşısında hangi saat olursa olsun tesise gelmeniz gerekebilir. Bu da her ne kadar sorun olmaması gerekse de ülkemiz bakış açısında aile yaşamlarında kadınları zorlayabiliyor. Kadınların çalışma hayatına daha fazla girmesini iş ve aile yaşamını uzlaştıran politikalarla destekleyerek daha eşitlikçi ortam yaratmanın ülkemizin sosyal dönüşümü açısından hayati öneme sahip olduğunu düşünüyorum. Çalıştığınız şirkette kadın istihdam oranı nedir? Adco’da çalışan kadın sayısı 10. Aslında ekibimizin çoğu, muhasebeden teknik desteğe, satıştan lojistiğe kadar kadınların ağırlıkta olduğunu söyleyebilirim.
madenİ yağ dünyası
17
KAPAK
ŞİRkeTİMİZ kADIN İSTİHDAMINI DeSTekLİYOR Serra Soysal Koyuncu Petroyağ Yönetim kurulu Üyesi Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi İngiliz Filolojisi mezunu olan Serra Soysal Koyuncu, Universty of California Los Angeles’da International Trade&Commerce ve Bussiness Management programlarını bitirdi. Daha sonra Türkiye’ye dönerek 2006 yılında aile şirketi olan Petroyağ firmasının satın alma departmanında çalışmaya başlayan Koyuncu, şu anda şirkette yönetim kurulu üyeliğinin yanı sıra satın alma
ve insan kaynaklarından sorumlu icra kurulu üyesi olarak görev yapıyor. Koyuncu, madeni yağ sektöründe çalışmasının nedenini, “Aile şirketinde görev alarak şirketimizin kurumsallaşması ve sürekliliği sağlamak amacıyla böyle bir seçim yaptım” sözleriyle açıklıyor. Sektörde 10’uncu yılını tamamlayan Koyuncu, bu süre içinde kadınlar açısından yaşanan değişim konusunda şunları söylüyor: İlk başladığım zamanlarda, sektördeki erkek egemenliği gözle görülür bir biçimdeydi. Gerek yurtdışında katıldığım konferanslarda, gerekse yurtiçi toplantı ve organizasyonlarda bazen tek kadın bazen de iki veya üç kadından biri oluyordum. 10 yıl zarfında sektördeki kadın katılımcı sayısındaki artışı sevinerek gözlemliyorum. Bunu da kadınların artık iş hayatının her alanında daha fazla rol alma konusundaki arzularına ve cesaretlerine bağlıyorum. Şirketteki kadın istihdamı yüzde 25 Koyuncu’ya kadınların sektörde karşılaştıkları avantaj ve dezavantajları da sorduk. “Geçirdiğim 10 yılda kadın olmanın herhangi bir dezavantajını veya avantajını yaşadığımı söyleyemem” diyen Koyuncu, başarı ve devamlılığın cinsiyetlerden bağımsız, çalışma prensipleri ile ilgili olduğunu düşünüyor. Petroyağ’ın her zaman kadın emeğine ve iş gücüne önem veren
bir şirket olduğunun altını çizen Koyuncu, “Sektördeki birçok firmanın aksine Petroyağ’da kadın çalışanlar, departmanın iş yükümlülüklerinden bağımsız, yarattıkları katma değer doğrultusunda hemen her departmanda çalışma fırsatı yakalayabiliyor. Övünerek söyleyebilirim ki şirketimizin kadın çalışan sayısı 18, bu da yüzde 25 gibi bir orana denk geliyor. Bence bu da kurum kültürümüzün cinsiyetlerden bağımsız sadece çalışma kalitesine, emeğe ve yaratılan değere verdiği önemi gösterir bir durum” diyor. Koyuncu, yönetici pozisyonunda olduğu için çok sayıda uluslararası toplantı ve etkinliğe de katılıyor. Buradaki gözlemlerini bizlerle paylaşan Koyuncu, “Yurtdışında bulunduğum konferans ve organizasyonlarda veya tedarikçi firmalarımızdan gözlemlediğim kadarıyla özellikle Avrupa’daki firmalarda üst düzey kadın yönetici sayısı Güney Kore, Hindistan, Tayvan gibi ülkelerdeki kadın yönetici sayısına göre daha fazla. Beni sevindiren nokta, Türkiye’de de son yıllarda bu konuda artış olması. Ülkemizde madeni yağ alanında erkek egemenliği anlayışının yavaş yavaş silindiğini görüyorum. Ar-Ge laboratuvarlarında, satış-pazarlama bölümlerinde, tedarik alanında daha fazla kadın çalışan var ve bu sektör adına çok olumlu bir gelişme.
GReS YAPMAk İYİ PİLAV YAPMAYA BeNZeR
Şükran Çalbur kimya Mühendisi-Asaş Petrol Ürünleri
18
MADENİ YAĞ DÜNYASI
Asaş Petrol Ürünleri Madeni Yağ bölümünden sorumlu kimya mühendisi Şükran Çalbur, işine tutkuyla bağlı isimlerden biri… Çalbur, “Petrol ürünleri sektöründe 5 yıl boyunca gres yaptım. Gres yapmak madeni yağ üretiminden çok daha farklı. Özellikle bir kadınsanız ve bu işi yapıyorsanız işi daha itina ve titizlikle yapmaya başlıyorsunuz. Ben gres yapmayı pilav yapmaya benzetiyorum. Nasıl ki bir pilavı yaptığınızda diri olmaması gerekir, lapa olmaması gerekir; gres de aynen öyle… Herkes hazır çorba yapabilir ama pilav yapamaz. Çünkü herkesin pilavı tutmaz ya da güzel olmaz, gres de işte tam böyle. Onun kıvamı parlaklığı istenilen seviyede olursa aldığınız keyif bambaşka olur. Ben gres yaparken çok mutlu oluyorum, gerek kokusundan gerek kazanın çalışma sesinden… Bunu yapabilmek bir kadın için mutluluk ve onur verici.” Bu değerlendirme Çalbur’un madeni yağ sektöründe hem kadın hem de mühendis olmayı aynı potada eritmiş biri olduğunun en iyi kanıtı.
de üretim sektörü doğayı kirletir algısına zıt olacak biçimde çevreye etkisini en aza indirgeyen ürün geliştirme faaliyetleri yürütmemizi sağladı.
kADINLAR, eRkekLeRe ORANLA DAHA BAŞARILI Esra Meriç Ökesli OPeT Ar-Ge Müdürü / Yüksek kimya Mühendisi kendinizi tanıtabilir misiniz? Ortadoğu Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği ve Çevre Mühendisliği Bölümleri çift anadal programını bitirdim. Mezuniyet sonrası Vestel Elektronik A.Ş. Ar-Ge Departmanında çalıştım. Daha sonra madeni yağ sektörüne geçerek Opet Petrolcülük A.Ş. Ar-Ge Mühendisi olarak çalışmaya başladım. Bu esnada Ege Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünde yüksek lisansımı tamamladım. Opet Fuchs Madeni Yağ A.Ş. firmasında kariyerime devam ettim ve halen aynı firmada Ar-Ge Departmanında bölüm müdürü olarak çalışmaktayım.
endüstride kadınların çalışması çok yaygın bir durum değil, madeni yağ sektöründeki bu durumu deneyimleriniz ışığında değerlendirebilir misiniz? Kadınların multi-tasking konusunda erkeklere oranla daha başarılı olduğunu düşünüyorum. Kadınların iş yaşamında taktığı birden fazla şapka, problem çözümü ve farklı bakış açısı geliştirmek adına sektöre önemli katma değer sağladığına inanıyorum. Ayrıca deneyimlerime göre kadınların empati becerilerinin erkeklere göre daha yüksek olmasının işyaşamında ben değil biz bilincini oluşturma açısından avantaj sağladığını düşünüyorum.
Şu anda çalıştığınız madeni yağ şirketinde kaç kadın istihdam ediliyor? Ofis çalışanlarımızın yüzde 30‘unu kadın çalışanlar oluşturmaktadır. Türkiye’deki madeni yağ sektöründeki durumu dünya ile kıyaslayabilir misiniz? Deneyimlerime göre Türkiye’de madeni yağ sektöründe faaliyet gösteren kadın çalışan sayısı Avrupa’daki benzerlerimizden daha fazla. Ülkemizde kadınlara eğitim fırsatı tanındığında iş hayatında büyük özgüven ve cesaret örneği göstererek önemli başarılar elde ettiklerini görüyorum. eklemek istedikleriniz… Şirketimizin de içinde bulunduğu Koç Holding bünyesinde 2014 yılında başlayan “He For She” sosyal
Sektörde kadın olmanın getirdiği avantaj ve dezavantajları anlatabilir misiniz? Madeni yağ sektöründe laboratuvarda hassas çalışma gerektiren durumlarda kadın olmanın avantajlı olduğuna inanıyorum. Ancak üretim ve lojistik konularında sektörün dinamiğine baktığımızda oldukça dezavantaj yaratan tecrübelerimiz oldu.
sorumluk projesinin de bir parçası olmaktan dolayı son derece mutlu olduğumu belirtmek isterim. İş hayatında kadın istihdamının artmasına yönelik sonuç odaklı “He for She” benzeri projelerin sektördeki tüm üretici ve dağıtışı firmalar tarafından da uygulanması gerektiğini düşünüyorum.
kimya-madeni yağ sektörünü seçiş nedenlerinizi anlatabilir misiniz? Aldığım akademik eğitimin altyapısı kimya-madeni yağ sektörü ile örtüşmesi ilk tercih sebebim oldu. Ayrıca çevre mühendisliği bilgim
MADENİ YAĞ DÜNYASI
19
KAPAK
kİMYA MÜHeNDİSLİĞİNDeN CeO’LUĞA UZANAN BİR HAYAT
Gülsüm Azeri OMV Petrol Ofisi CeO ve Yönetim kurulu Üyesi
Gülsüm Azeri, Türkiye’nin önde gelen kadın yöneticileri arasında önemli isimlerden biri. Şu anda OMV Petrol Ofisi’nin CEO’su olarak görev yapan Gülsüm Azeri’nin kariyeri, büyük başarılarla dolu. Azeri, bir kadın kimya mühendisinin neler başarabileceğinin canlı kanıtı… Sakarya’nın Hendek ilçesinde üç çocuklu bir ailenin kızı olarak doğan Azeri, Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’ni bitirdi. Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği’nden mezun olduktan sonra, endüstri mühendisliği masterı yapan Azeri, Çukurova Holding’de başladığı iş hayatının ardından, 1981’de Şişecam Topluluğu’na katıldı. 30 yıl boyunca bu şirkette farklı görevler üstlenen Azeri, Türkiye, Rusya ve Bulgaristan’da 15 fabrika kurdu. 1994’ten sonra kimya, cam elyaf, madencilik, cam ev eşyası sanayileri, perakende, kağıt karton-ambalaj, düz cam, otomotiv camları, beyaz eşya camları ve solar enerji camları dallarında faaliyet gösteren Şişecam Topluluğu’nun CEO’su olarak görev yapan Azeri, Temmuz 2011’den itibaren OMV Türkiye CEO’su oldu.
TÜRkİYe’De kİMYA eĞİTİMİNİN GeÇMİŞİ
T
ürkiye’de ciddi mühendislik eğitimi, 1900’lü yılların başında orduya kara ve deniz mühendisi yetiştiren ve bugün İstanbul Teknik Üniversitesi’nin temelini oluşturan “Yüksek Mühendis Mektebi”nde verilmeye başlandı. İlk kimya dersleri ise Derviş Paşa, İshak Efendi ve Kırımlı Aziz bey tarafından bu askeri okullarda verildi. 1915 yılında bugünkü İstanbul Üniversitesi yani Darül Fünun’a Almanya, Avusturya ve Macaristan’dan sayıları 50’yi bulan profesör ve doçent getirildi. Yurtdışında eğitim gören beş Türk kimyacı da 1918 yılında göreve başlayınca aynı yıl üç öğrenci ile kimya bölümü açıldı. Savaş yıllarında ara verilen kimya eğitimi, Atatürk’ün talimatıyla 1933’te tekrar başladı. Aynı yıl tanınmış 9 Alman kimyacı, İstanbul Üniversitesi’nde göreve başladı. Yurtdışındaki eğitimlerini tamamlayan Türk kimyacıların da katılımıyla kimya bölümü hızla gelişmeye başladı. Türkiye’nin ilk kadın rektörü kimya mühendisiydi O yıllarda üniversitede doçent olan isimlerden ikisi kadındı. Bunlardan Ayşe Safvet Rıza Alpar, profesör
20
MADENİ YAĞ DÜNYASI
olduktan sonra Türkiye’nin ilk kadın rektörü olarak da Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde görev yaptı. 1939 yılında İstanbul Üniversitesi’nde öğretim gören 706 öğrencinin 400’ü kimyacıydı. 1963 yılına kadar kimya bölümünden 56 kimya, 10 eczacılık doktoru yetişti. Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi bünyesindeki Kimya Bölümü de 1943 yılında eğitime başladı. Bu üniversiteyi ODTÜ ve Hacettepe izledi. Bu bölümlerden mezun olan kimyacılar ilerleyen yıllarda Erzurum, Adana, Diyarbakır, Elazığ, Konya, Malatya, Sivas, Samsun, Eskişehir ve Kayseri’deki üniversitelerde açılan
kimya bölümlerinde öğretim üyesi olarak görev yaptı. 1982 yürürlüğe giren YÖK ile kimya eğitimi veren okulların statüleri de değişerek mühendislik fakülteleri bünyesine alındı. Bugün devlet üniversitelerinin çoğunda ve bazı vakıf üniversitelerinde kimya mühendisliği bölümü var. Mühendisliğin yanı sıra kimya bölümlerinde de kimyagerler yetiştiriliyor. Kimya mühendisliği ve kimya bölümlerinde eğitim gören öğrencilerin yarısından fazlası kız öğrencilerden oluşuyor. Eğitim kadrosunun ağırlığı ise kadın doçent ve profesörlere ait…
Türk Savunma Sanayi’nin tek seferde en büyük askeri gemi ihracat projesi olan ”Denizde İkmal Gemisi” Koçak Petrol’ün üretmiş olduğu Speedol Gemi İndirme Kızak Yağları ile Pakistan’da denize indi.
KoÇaK PEtroL ÜrÜnLErİ San. ve tİc. Ltd. Ştİ. Pelitli Mah. ayaz sokak no:43 Gebze / KOCaeLİ 0262 751 36 72 ( 5HaT ) ( 0533 657 85 35) 0262 751 36 78 www.speedol.com.tr
MADENİ YAĞ DÜNYASI
21
YATIRIM
Azerbaycan’ın ilk modern madeni yağ fabrikası Technol üretime başlayacak Azerbaycanlı iki genç girişimci, ülkenin hatta Kafkasya’nın ilk modern madeni yağ fabrikasını açmaya hazırlanıyor. Ekim ayında üretime başlayacak olan Technol, ülkenin en büyük sanayi bölgesi olan Sumgayıt’da faaliyet gösteecek. Technol CEO’su Murad Rafiyev, “İlk etapta sadece iç pazar için üretim yapacağız, 2017 yılı ortasında ise ihracata başlayacağız” diyor...
Y
er altı kaynakları bakımından dünyanın en zengin yerlerinden biri olan Azerbaycan, bölgenin ilk modern madeni yağ fabrikasını açmaya hazırlanıyor. İki genç girişimci tarafından 5 milyon dolara mal olan Technol, ekim ayında üretime başlayacak. Şirketin CEO’su Murat Rafiyev, “Bugüne kadar madeni yağ talebi ithalatla karşılanıyordu. Bu nedenle fiyatlar sürekli olarak değişiyordu” diyor. Hem tüketicilerin mağdur olduğunu hem de bazı şirketlerin pazardan çekilmek zorunda kaldıklarını söyleyen Rafiyev, “İlk
22
MADENİ YAĞ DÜNYASI
hedefimiz iç pazara uygun fiyatla ve sürdürülebilir bir şekilde ürün vermek olacak. Daha sonraki hedefimiz de başta Gürcistan, Türkiye gibi komşu ülkeler olmak üzere ihracata başlamak” diyor... Öncelikle yeni fabrikanız hayırlı olsun. Fabrikayı kim ya da kimler kuruyor, hangi şirkete ait? Sahipliğinin geçmişi hakkında bilgi verir misiniz? İyi dilekleriniz için teşekkür ederim. Madeni yağ fabrikamız, Azerbaycan iş dünyasında bir çok başarılara imza atmış iki genç iş adamı tarafından kuruluyor. Her iki iş
adamı da ülkemizde bir çok sahanın gelişmesinde ve iş dünyasının büyümesinde başarılara ulaşan kişiler. Fabrika ülkenin hangi bölgesine kuruluyor, neden o bölgeyi tercih ettiniz? Fabrikamız Azerbaycan’ın Sumgayıt şehrinde kuruldu ve çalışmaları hala sürüyor. Bakü’nün hemen yanında yer alan bu şehir, Sovyetler Birliği döneminde sadece ülkemizin değil, tüm dünyanın en büyük sanayi bölgesi olma özelliğini taşıyordu. Sovyetlerden sonra bu bölgede var olan birçok fabrika işlerini
durdursalar da özellikle son yıllarda gelişen ekonomimizle birlikte daha yeni fabrikalar inşa edilmeye başladı ve bunların birçoğu Sumgayıt’de yapılıyor. Aynı zamanda devletimiz, bu bölgede sanayinin yeniden canlanması için dünya çapında birçok iş adamına çok özel teklifler ve avantajlar sunuyor. Bizler de tüm bu özellikleri nedeniyle fabrikamızı bu bölgede kurmanın faydalı ve yararlı olacağını düşündük. Fabrikanın özellikleri hakkında bilgi verir misiniz? Öncelikle şunu belirtmek isterim ki Technol, ülkemizin ve aynı zamanda Kafkasya’nın ilk modern madeni yağ fabrikası olma özelliğini taşıyor. 1300 metrekarelik alana yerleşen fabrikamız, Azerbaycan’ın madeni yağ talebinin yüzde 100’ünü karşılayacağı gibi ihracat yapma kapasitesine de sahip. Fabrikada üretilecek madeni yağların her biri, “American Petroleum İnstitute” ve “European Automobile Manufacturers Association” tarafından verilen onaylara sahip. Bu da yağlarımızın yüksek kalitede üretileceği ve müşteriye sunulacağı anlamına geliyor. Fabrikada bu yağları üretmek için dünyanın birçok ünlü şirketleri tarafından üretilen laboratuvar ve üretim makinaları kullanıyoruz.
Kullandığımız bu cihazların çoğu Japonya, Almanya ve İngiltere’de üretildi. Bir diğer özelliğimiz ise Azerbaycan’da ISO 9001 2015 sertifikası alan ilk şirket olmamız. Bu da üretim sürecinde görülen tüm işlerin dünya standartlarına uygun olacağı anlamına geliyor. İnşaat ne zaman başladı ve ne zaman üretime geçilecek? Hangi tür ürünler üreteceksiniz? Yaklaşık 5 milyon dolara mal olan fabrikanın inşaatında son aşamaya gelmiş durumdayız. Ekim ayının ortalarından itibaren üretime başlayacağız. Fabrikamızda otomobil ve sanayi için yağlar üreteceğiz. Biraz önce de bahsettiğim gibi uluslararası onaylarla üretilecek ürünlerimiz, tüm otomobil markaları tarafından kullanılabilecek standartlara sahip olacak. Bundan sonraki projemiz ise binek otomobillerin motor yağları ile beraber şanzıman yağları ve ağır araçlar için yağlar olacak. Bu da ülkemizde madeni yağa olan talebin tam anlamıyla karşılanması anlamına geliyor. Ürünleri sadece iç pazarda mı satacaksanız, ihracat planınınız var mı? Varsa hangi ülkeler? Aslında hedeflerimizin başında ilk dönemde sadece iç pazar
bulunuyor. İhracata 2017 yılının ortalarından itibaren ilk etapta komşu ülkelerle başlayacağız. Hedef pazarlarımız, Orta Asya ülkeleri, Gürcistan, Rusya ve kardeş ülke Türkiye olacak. Orta vadede ise tüm Avrupa ve Asya ülkelerine ihracat yapmayı düşünüyoruz.
Technol CEO’su Murad Rafiyev
MAĞDURİYeT SONA eReCek Azerbaycan’da madeni yağ sektörü hakkında bilgi verebilir misiniz? Fabrikamız ülkemizde modern anlamda ilk madeni yağ üretimi yapacak tesis olacak. Bu zamana kadar ülkemizde satılan bütün madeni yağ çeşitleri ithal olarak ülkemize geldi ve dağıtımı yapıldı. Yalnız bu sebepten dolayı madeni yağ fiyatları bir yılda iki defa yükseldi ve tüketici mağduriyetine sebep oldu. Bu durumun neticesi olarak birçok marka pazardan çıkmak zorunda kaldı. Bu nedenle fabrikamızın ilk amaçlarından biri, tüketicilerin talebine stabil fiyatlarla ve kesintisiz olarak yanıt vermek.
MADENİ YAĞ DÜNYASI
23
MAKALE
Azerbaycan Cumhuriyeti’nde ekonomik gelişimin ana çizgileri
A
Faig Bağırov Azerbaycan Ankara Büyükelçisi
Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Faig Bağırov, Azerbaycan’ın ekonomisini, yeni yatırımları, ülkenin özelliklerini ve yatırım potansiyelini dergimiz için değerlendirdi 24
MADENİ YAĞ DÜNYASI
zerbaycan, dünyada yaşanan ekonomik ve mali krize rağmen ekonomisini krizin yarattığı olumsuz etkilere karşı olabildiğince önlemler alarak korumaya çalışmıştı. Azerbaycan her mecrada, özellikle ekonomik alanda dinamik gelişimini başarıyla sürdüren farklı düşünce ve görüşlere açık bir ülke. Son zamanlarda petrol fiyatlarının önemli bir ölçüde düşmesine rağmen, ülke ekonomisi gelişimini sürdürüyor. Ülke ekonomisi son 10 yılda 3 kat büyüdü, yoksulluk ve işsizlik oranı önemli ölçüde düştü. Şu an itibarıyla ilgili göstergeler yüzde 5 düzeyinde... Petrol dışı sanayi ise 2015 yılında yüzde 8.4 oranında artış gösterdi. Günümüz koşullarında siyasi, askeri ve mali nitelikteki krizlerin daha da arttığı göz önünde bulundurulduğunda ekonomik gelişimi muhafaza etmek hiç şüphesiz büyük bir başarı anlamına geliyor. Petrol fiyatları, 2015 yılı boyunca üç kez düştü. Bu sebeple Azerbaycan’ın petrol gelirlerinin azalmasıyla birlikte bütçe gelir ve giderleri de azaldı. Azerbaycan, 2015 yılında bütçe giderlerinde büyük ölçüde tasarrufa gitmeye muvaffak oldu. Ne yazık ki, dünyada yaşanan olumsuz gelişmeler,
2016 yılı için de devam ediyor. Mevcut durumda Azerbaycan hükümetinin önündeki başlıca görev, makro ekonomik istikrarı sağlamak ve enflasyonu normal seviyede tutmak. 2015 yılı sonuçlarına göre, ülkede enflasyon yüzde 4’ten az oldu. Azerbaycan hükümeti, 2016 yılı içinde de bu rakamı en düşük seviyede tutmaya çalışıyor. Yatırım ortamı daha da iyileştiriliyor Son yıllarda Azerbaycan’da yerli üretime büyük önem verilmeye başlandı. Bu doğrultuda hem devlet hem de özel sektör yatırımlar devam ediyor. Ülkede iş ortamının daha da iyileştirilmesi, gereklilik arz etmeyen denetimlerin ortadan kaldırılması ve ruhsatlarla ilgili durumun iyileştirilmesi için ekonomik reformlar konusunda çalışmalar devam ediyor. Azerbaycan’da ekonomik ve finans sektörünün şeffaflaşması süreci de hızla sürdürülüyor. Davos Dünya Ekonomik Forumu tarafından dünya ülkeleri ekonomilerinin rekabet gücü sıralamasında Azerbaycan 40., Bağımsız Devletler Topluluğu coğrafyasında ise yeniden 1. sırada yer aldığını belirtmekte yarar var. Hiç şüphesiz ki petrol dışı sektör,
ülke ekonomisinde lokomotif görevi görüyor olmasına karşın Azerbaycan, kapsamlı ve çeşitlilik arz eden bir ekonomiye sahip. Petrol dışı sektör, gayrisafi yurtiçi hasılanın yaklaşık yüzde 70’ini oluşturuyor. Amacımız önümüzdeki yıllarda petrol dışı sektörün daha da hızlı gelişimini sağlamak. Güney Gaz koridoru, kıtaları birleştiriyor Ülkenin zengin petrol ve doğal gaz kaynaklarıyla bütünleşik bir şekilde seyreden hedefe yönelik ekonomik politikası, enerji alanında da büyük çalışmaların gerçekleştirilmesine imkan sağladı. Azerbaycan tarafından başlatılan atılım ve projeler günümüzde bölgenin sınırlarını aşarak kıtaları birleştiriyor. Enerji güvenliği konusuna bakıldığında ise Azerbaycan artık Avrupa’nın enerji güvenliğinde önemli bir rol oynuyor. Bu bakımdan “Güney Gaz Koridoru” projesinin faaliyete başlaması tarihi bir olayı ifade ediyor. Güney Gaz Koridoru, dört projeden oluşuyor. Birincisi, “Şahdeniz-2” etabının işletilmesi. Şahdeniz yatağındaki gaz rezervleri, bir trilyon metreküpten fazla. Genel olarak, Azerbaycan’ın diğer yatakları ile birlikte gaz rezervleri 2.6 trilyon metreküpten oluşuyor. İkinci proje, Azerbaycan’ı Gürcistan ile birleştiren Güney Kafkasya boru hattının genişlendirilmesidir. Üçüncü proje, Trans-Anadolu doğal gaz boru hattı (TANAP) projesi. 2012 yılında Azerbaycan ile Türkiye arasında imzalanan bu projeye göre, boru hattı Türkiye-Gürcistan sınırından TürkiyeYunanistan sınırına kadar uzanacak. Dördüncüsü ise Trans-Adriyatik Boru Hattı (TAP) projesidir. Bu proje bazında gaz hattının Yunanistan’dan Arnavutluk’a, oradan da Adriyatik Denizi’nin altından geçerek İtalya’ya ulaşacak. Tüm bu dört proje “Güney Gaz Koridoru”nu oluşturuyor.
olarak Azerbaycan gazına erişim elde edecek. Türkiye, Gürcistan, Yunanistan, Bulgaristan, Arnavutluk ve İtalya, Güney Gaz Koridoru projesinin katılımcıları arasında yer alıyor. Aynı zamanda Karadağ, Bosna Hersek, Hırvatistan bu projeye katılma konusunda Azerbaycan tarafı ile mutabık kaldı. Böylece Azerbaycan, Avrupa’nın enerji güvenliğinin sağlanmasında çok önemli ve güvenilir ortağa dönüştü. Ulaşım altyapısının gelişmesi Azerbaycan’nın öncelikli hedeflerden biri. Bugün modern teknolojilerin uygulanması ve komşu devletlerin katılımıyla tarihi “İpek Yolu” yeniden canlandırılıyor. Mevcut durum itibarıyla inşası devam eden Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu hattı, Azerbaycan ve Gürcistan’dan geçerek Türkiye’ye uzanacak ve ilk defa olarak Azerbaycan’ı demiryolu aracılığıyla Avrupa ile birleştirecektir. Bu husus, tarihi bir öneme de sahip. Ayrıca Azerbaycan’da başlıca uluslararası havaalanları da inşa ediliyor. Hazar havzasında en büyük ticaret limanı olacağı öngörülen yeni uluslararası deniz ticareti limanı da inşaat aşamasında. E-devlet uygulamaları hız kazandı Ulaşım altyapısında olduğu gibi ülkemizde modern teknolojilerin çeşitli alanlarda uygulanmasına da önem veriliyor. Azerbaycan “Azerspace-1” ve “Azersky” uydularının uzaya gönderilmesiyle birlikte dünya uzay merkezindeki yerini aldı. Ülkemizde modern yönetimin pekiştirilmesi ve şeffaflığın artırılması doğrultusunda “e-devlet” uygulamasının oluşturulmasına yönelik çalışmalar yapılıyor. Kamu kurumları, “ASAN hizmet”
merkezleri aracılığıyla ülke nüfusuna elektronik hizmetler veriyor. Şu anda Azerbaycan’da 10 ASAN Hizmet Merkezi faaliyet gösteriyor. Bu merkezlerde, devlet organları tarafından 30 alanda 112, yardımcı fonksiyonel alanlarda ise 140 hizmet sunuluyor. Ayrıca sayısı 10’a varan seyyar otobüs ülkenin farklı bölgelerine hizmet götürüyor. ASAN Hizmet’in faaliyete başlamasının üzerinden dört yıl geçti. Bu süre zarfında 11 milyon kişi hizmetten yararlandı ve bu hizmetten memnuniyet oranı yüzde 98’e yakın. Hatta bazı ülkeler, bizim bu alanda tecrübemizi kullanmaya başladı. Dünyanın en büyük zincirleri Azerbaycan’da Ülkemizde sosyal altyapı projeleri de başarıyla gerçekleştiriliyor. Son yıllarda çok sayıda okul ve sağlık ocağında onarım ve yeniden inşa işlemleri yapıldı. Azerbaycan’da turizm sektörünün gelişimine de özel önem veriliyor. Başkent Bakü’nün yanı sıra ülke çapında da başta modern turizm ve dinlenme tesisleri olmak üzere otel kompleksleri inşa edildi. Son birkaç yılda dünyanın en ünlü beş yıldızlı otel markaları Azerbaycan’da faaliyet göstermeye başladı. Bakü’de şimdi dünyanın önde gelen otel zincirleri bulunuyor. Turizmin gelişmesi, petrol dışı sektörde bu alanın ağırlık merkezi olduğunu bir kez daha teyit ediyor. Son olarak Azerbaycan’ın dünyada çok kültürlülük merkezlerinden biri olarak bilindiği ve halkının bununla gurur duyduğunu da belirtmek gerekiyor.
“Avrupa’nın enerji güvenliğini sağlayacağız” Bu dört projede önemli paya sahip olan Azerbaycan, TANAP projesinde ise ana hissedar konumuna sahip. Güney Gaz Koridoru’nun faaliyete başlamasıyla birlikte, birçok ülke alternatif gaz kaynağı
MADENİ YAĞ DÜNYASI
25
ÜLKE DOSYASI
Gürcü sanayisi Türk yatırımcı bekliyor 0 Esin GEDİK
26
MADENİ YAĞ DÜNYASI
SSCB döneminde bölgenin en güçlü sanayisine sahip olan Gürcistan, atıl durumdaki sanayi varlığını değerlendirmek istiyor. 1991 yılından bu yana Türkiye ile iyi ekonomik ilişkiler kuran Gürcistan kimya, enerji, imalat sanayii gibi alanlarda yabancı yatırımcıları bekliyor. Yabancı yatırımcılar için önemli yasal düzenlemeler yapan Gürcistan, yüzde 100 yabancı sermayeli şirket kurulumuna da izin veriyor… MADENİ YAĞ DÜNYASI
27
ÜLKE DOSYASI
Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı’nın yanı sıra yapımı süren demiryolu hattı tamamlandığında ticari ilişkilerin ciddi oranda artması bekleniyor. Rusya’nın yarattığı baskıyı azaltmak isteyen Gürcistan, Batı’ya açılan kapı olarak Türkiye’yi görüyor…
T
arihi boyunca Türkiye ile hem ekonomik hem de siyasi olarak yakın ilişkiler içinde olan Gürcistan, Türkiye’nin en önemli ticari partnerleri arasında yer alıyor. Türkiye’nin kuzey komşularından biri olan Gürcistan’la Türkiye’nin ekonomik ve siyasi ilişkileri ülkenin bağımsızlığını kazandığı 1991 yılından itibaren artarak devam ediyor. Her iki ülke vatandaşlarının karşılıklı olarak vizesiz seyahat etmesi, Batum Havalimanı’nın ortak kullanımı ilişkilerin derinliğini gösteren iki örnek… SSCB devletleri içerisinde refah seviyesi en yüksek ülke olan Gürcistan, 1991 yılında bağımsızlığı ilan ettikten sonra ciddi ekonomik ve siyasi sorunlarla karşı karşıya kaldı. Sanayisi kısıtlı ve gelişmiş tarım teknolojilerinden yoksun olan Gürcistan ekonomisi bağımsızlık sonrası dönemde ciddi sarsıntılar yaşamıştır. Bankacılık ve finans alanlarında ciddi altyapı eksikleri olan Tiflis hükümeti, liberal ekonomiye geçiş sürecinde ciddi sancılar yaşadı. İki ülke arasındaki ilişkilerin geldiği seviye ve karşılıklı yatırım potansiyellerini mercek altına almadan önce sınır komşumuz
28
MADENİ YAĞ DÜNYASI
Gürcistan’ın coğrafi ve kültürel özelliklerini, ekonomik görünümünü incelememiz gerekiyor. 1991’ bağımsızlığını ilan etti Gürcistan’ın 69 bin 700 km²’lik yüzölçümünün yüzde 80’I dağlık bölgelerden oluşuyor. Kuzeyinde Rusya Federasyonu (Dağıstan, Çeçenistan, Kuzey Osetya, KabardayBalkar Özerk Cumhuriyetleri), güneyinde Ermenistan, güneydoğusunda Azerbaycan, güneybatı ve batısında Türkiye’nin yer aldığı Gürcistan’ın 310 km uzunluğunda Karadeniz kıyısı da var. Yapılan tarihi kazılarda geçmişi, MÖ 2000 yıllarına yani Bronz Çağ’a dayanan Gürcü halkının atalarının MÖ 7. asırda Mezopotamya’dan geldiği sanılıyor. MS 337 yılında Kral Mirian döneminde Kapadokya’dan gelen Aziz Nino zamanında Hıristiyanlığı benimseyen ve tarihi boyunca çok sayıda işgale maruz kalan Gürcistan toprakları uzun yıllar Osmanlı eğemenliğinde yaşadıktan sonra 1800’lü yıllarda Rusya tarafından ilhak edildi. 1936 yılında Sovyetler Birliği’nin (SSCB) bir üyesi haline gelen Gürcistan, 1990’larda başlayan perestroyka sürecinin ardından 9 Nisan 1991’de
bağımsızlığını ilan etti. Bağımsızlık ilanın ardından Gürcistan da diğer Doğu Bloku ülkelerinin yaşadığı sorunlarla uğraşmak zorunda kaldı. Çok sayıda ayaklanma, bölünme yaşayan Gürcistan’da son parlamento seçimleri, Ekim 2012’de yapıldı ve Bidzina Ivanishvili başbakan olarak göreve başladı. Yeni başbakan hem Avrupa Birliği hem de Rusya ile iyi ilişkiler kurdu ve o tarihten bu yana ülke siyasi olarak stabil bir zemine oturdu. İç savaşlar bölünmeyi getirdi Gürcistan’ın yönetim yapısı, bağımsızlığın ardından yaşanan iç savaşlar sonunda değişti. Ülke bugün Acara ve Abhazya olmak üzere iki özerk cumhuriyet, Güney Osetya Özerk Bölgesi ile 9 yönetsel bölgeden oluşuyor. Ülkenin özerk bölgeleri, uzun yıllardır siyasi çatışmaların gölgesinde yaşamlarını sürdürüyor. Ülkede silahlı çatışmanın yaşanmadığı tek bölge, Türkiye ile sınırı olan içinde Batum’un da yer aldığı Acara Cumhuriyeti. Bu bölgede çok sayıda Türk yatırımı bulunuyor ve
iki ülke arasındaki Sarp sınır kapısına ev sahipliği yapıyor. Siyasi ve ekonomik krizler, Gürcistan’ın nüfus ve işgücü yapısını da değiştirdi. 1989 yılında yapılan sayımda 5.5 milyon olan ülke nüfusu, 2014 yılındaki sayımda 4 milyon 470 bin olarak açıklandı. Nüfustaki bu ciddi değişim; düşen doğum oranı, büyük çaptaki göç ve ülkeden kopan bölgelerdeki Abhazya ve Güney Osetya’dan kaynaklanıyor. İstatistiklere göre, göç eden nüfusun büyük çoğunluğu çalışma yaşında ve iyi eğitimli kişiler. Dünyanın en zengin su kaynaklarına sahip Büyük bölümü dağlık olan Gürcistan topraklarının sadece yüzde 11’i tarıma elverişli, yüzde 25’i ise meralardan oluşuyor. Doğal kaynak bakımından zengin bir mirasa sahip olan Gürcistan, dünyadaki en zengin manganez yataklarına ev sahipliği yapıyor. Bakır ve demir, obsidian, arsenik ve akik taşı gibi minerallerin yanı sıra kalitesi düşük 300 milyon ton kömür rezervi de bulunuyor. Gürcistan’ın en büyük talihsizliği, komşu ülkeleri gibi petrol ve doğal gaz kaynaklarına sahip olmaması. Ülkenin doğusunda yaklaşık 35 milyon varillik bir petrol rezervi var ancak yeterli olmadığı için ihtiyacın bir kısmı İran’dan karşılanıyor. Doğal gaz ihtiyacı ise Rusya ve Türkmenistan’dan yapılan ithalatla gideriliyor. Gürcistan, su kaynakları açısından oldukça şanslı. Büyük nehirleri, binlerce göl ve jeotermal kaynağın yanı sıra önemli ölçüde maden suyu kaynağı da var. Ülkede 2 bin 300 adet memba bulunuyor. Dünyanın sayılı su kaynaklarına sahip yerlerinden olan Gürcistan, potansiyelinin yalnızca yüzde 10’unu kullanıyor. Araştırmalar, bu su potansiyelinin önemli iş fırsatları yaratacağını gösteriyor. ekonomik yapı Sosyalizm döneminde SSCB ülkeleri içinde en güçlü ekonomiye sahip olan Gürcistan, birliğin dağılmasının ardından ciddi sorun ve istikrarsızlıkla karşı karşıya kaldı.
2015 VERİLERİYLE GÜRCİSTAN EKONOMİSİ GSYİH (milyar dolar) Reel GSYİH Büyüme Oranı (%) Nüfus (milyon) Kişi Başına GSYİH (dolar) Enflasyon Oranı (%)
14.0 2,8 3.72 7.582 5,6
İşsizlik Oranı (%) İhracat (fob-milyar dolar) İthalat (fob-milyar dolar) Uluslararası rezervler (milyar dolar) Gürcistan’daki Türk sermayeli firma sayısı
12.4 3.1 6.99 2,7 500
Kaynak: Economist Intelligence Unit, Dünya Bankası, Ekonomi Bakanlığı
Başlıca ticaret ortakları: Türkiye, Azerbaycan, Ermenistan, Rusya, Ukrayna Başlıca ihracat kalemleri: Otomotiv, maden, gıda, demir-çelik ürünleri Başlıca ithalat kalemleri: Petrol ve türev ürünleri, otomotiv, ilaç, mineraller, gıda, makine.
Sovyetler döneminde güçlü bir sanayisi olan ülke, bağımsızlığın ardından hizmet sektörüne ağırlık verdi. Şu anda ülkede 3 bine yakın sanayi kuruluşu var ancak bunlardan yalnızca 50’si toplam üretimin yüzde 75’ini gerçekleştiriyor. Her eski Doğu Bloku ülkesinin yaptığı gibi Gürcistan da verimli sanayi tesislerini özelleştirerek ülkeye yabancı sermaye girişini sağlama yolunu seçti. Tarımın hala ekonomisinde güçlü bir yeri olan Gürcistan’ın bir diğer sorunu da yine eski Doğu Bloku ülkelerinde olduğu gibi kayıt dışılık. Ülkenin resmi istatistik kurumunun rakamlarına göre, GSYİH’sının yaklaşık yüzde 30’u kayıt dışı. Ancak bu rakam, IMF’ye göre yüzde 60 düzeyinde. Bu nedenle ülkenin ekonomik performansı istatistiklere yansımıyor. Bu olumsuzluğa karşın kişi başına düşen milli gelir, 2013 yılı itibarıyla 5 bin 833 dolar olarak açıklandı. ekonomi politikaları Sosyalizmin ardından liberal ekonomiye geçiş yapan Gürcistan, en büyük dönüşümü, 1995 yılında Şevardnadze’nin iktidara gelmesiyle yaşadı. Enflasyonun yüzde 15 bine çıktığı dönemde IMF desteğinde bir reform programı uygulanmaya başlandı. Sıkı önlemler sonrasında ülkedeki enflasyon şu anda tek haneli rakamlarda geziniyor. 2000 yılında Dünya Ticaret Örgütü’ne üye olan Gürcistan, yasal, finansal ve enerji sektörü reformları ile özelleştirme, vergi sistemi, kamu harcamaları ile yolsuzluk ve kaçakçılıkla mücadele alanlarında reformlar gerçekleştirdi. Vergi reformu çerçevesinde yüzde 20
ORTA SINIF TÜkeTİM HARCAMALARINI ARTIRIYOR Nüfusun yüzde 47’sinin hala kırsal bölgede yaşaması, gelir düzeyinin düşüklüğü göz önüne alındığında halkın yarısı, temel ihtiyaçlarının dışında çok fazla harcama yapamıyor. Ancak şehirlerde son yıllarda perakende sektörünün gelişimiyle tüketim harcamaları artış gösteriyor. Tüm geri kalmış ülkelerde olduğu gibi yabancı yatırımlarda görülen artışla birlikte şehirlerde orta sınıf bir kitle oluşmaya başladı. Gelir düzeyi en yüksek olduğu için tüketim harcamalarının en fazla yapıldığı yer başkent Tiflis… Zaten ülke nüfusun yüzde 50’si Tiflis’te yaşıyor. Son rakamlar kentin yıllık harcama miktarının 2 milyar dolara yaklaştığını gösteriyor. Ülkede en yüksek gelire sahip olan yaş grubu, 35-39 yaş arası… Bu grubun gelir dağılımı ise şöyle: Yüzde 16’lık kesimin yıllık geliri 5 bin dolar ve üzerinde. Yüzde 28’lik kısım ise 50 bin doların üzerinde gelire sahip. Nüfusun üçte birini
oluşturan 15-34 yaş arası kesmin gelir düzeyi ise 750 ila 3 bin dolar arasında değişiyor.
MADENİ YAĞ DÜNYASI
29
ÜLKE DOSYASI
olan KDV oranı, yüzde 18’e düşürüldü. İhraç mallarına KDV uygulanmayan ülkede gelir vergisi oranı yüzde 12, sosyal sigorta vergisi de yüzde 20… İç çekişmelerin durması ve ekonomik reformların etkisiyle Gürcistan ekonomisini büyümesini sürdürüyor. Özellikle Bakü-TiflisCeyhan petrol boru hattı, demiryolu projesi ülke ekonomisi üzerinde ciddi katkı sağladı. Türkiye-Gürcistan ikili ilişkileri Sınır komşusu olması nedeniyle Türkile ile Gürcistan arasındaki siyasi ve ekonomik ilişki, ülkenin bağımsızlığını kazandığı 1991 yılına kadar uzanıyor. İlişkilerin daha da derinleşmesi 2000’li yıllar özellikle de 2004 yılındaki Gül Devrimi’nin ardından ivme kazandı. İki ülke arasındaki ilk anlaşma, 1992 yılında imzalanan Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması oldu. Bu anlaşma uyarınca Hükümetlerarası Karma Ekonomik Komisyon (KEK) kuruldu ve çok sayıda karşılıklı toplantı yapıldı. İkili ilişkileri geliştiren Serbest Ticaret Anlaşması ve Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması, Kasım 2007 tarihinde Tiflis’te imzalandı. Ticarette yaşanan sorunlar Türkiye-Gürcistan arasındaki ticaret sürekli bir artış eğilimi gösterse de iki ülke arasındaki dış ticaret rakamları ve Türkiye’nin Gürcistan’daki yatırımlarının miktarı var olan potansiyelin altında. Türk firmalarının Gürcistan’da yaşadığı en önemli sorunlardan biri finansman sorunu, diğer yandan bankacılık sisteminde yaşanan aksaklıklar nedeniyle akreditif işlemlerinde sıkıntı yaşanıyor. Ayrıca kambiyo mevzuatının yetersizliği de para transferlerinde zorluklara neden oluyor. İlişkilerde yaşanan aksaklığın en önemli nedenlerinden biri de ulaşımda yaşanan sıkıntılar. Sarp sınır kapısında sık sık yaşanan bürokratik sorunlar ihracatçıları zorluyor. Ulaşım altyapısının yetersiz olması da ulaşımla ilgili sorunlara neden oluyor. Ancak Kars-Tiflis demiryolunun tamamlanması ile birlikte ulaşımdan kaynaklanan sorunların aşılması bekleniyor. Gelecek yıl içinde faaliyete
30
MADENİ YAĞ DÜNYASI
İŞ KuRMA VE YABANCı YATıRıM MEVzuATı her iki ülkenin siyasetçileri ulaşım altyapılarına büyük destek veriyor
geçmesi hedeflenen Bakü-TiflisKars (BTK) demiryolu projesinin Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan arasındaki işbirliğine katkı sağlamanın yanında iki ülke arasındaki ticaretin artırılmasına da yardımcı olacağı muhakkak. Projenin tamamlanmasıyla ilk etapta yıllık 1 milyon yolcu ve 6,5 milyon ton yük taşıması beklenirken, 2034 yılında 3 milyon yolcu ve 17 milyon ton yük taşıyacağı öngörülüyor. Öte yandan Lapis Lazuli olarak adlandırılan AfganistanTürkmenistan-AzerbaycanGürcistan-Türkiye Transit Taşımacılık Koridoru projesiyle de Karadeniz’deki limanlar kullanılarak veya Bakü-TiflisKars demiryolu üzerinden İstanbul Boğazı köprüleri ve Marmaray aracılığıyla Avrupa’ya kadar uzanan bir transit koridoru oluşturulması da hedefleniyor.
İKİLİ TİCARİ İLİŞKİLER Yıllar 2011 2012 2013 2014 2015 20142015%
İhracat 1.092 1.254 1.246 1.444 1.109 -23
İthalat 314 180 201 232 223 -4
Kaynak: TÜİK (milyon dolar)
Hacim 1.406 1.434 1.448 1.676 1.332 -21
Denge 778 1.073 1.045 1.212 886 27
Gürcistan, 12 kasım 1996 tarihinde onaylanan “Yatırımların Teşviki ve korunması kanunu” ile yabancı yatırımları garanti altına aldı. Bu yasa uyarınca Gürcü vatandaşların yatırımlarına tanınan hak ve kolaylıkların aynıları yabancı yatırımlara da tanındı. Ülkede yüzde yüz yabancı sermayeli şirket kurmak mümkün hale geldi. Yabancı yatırımcılar, vergi yükümlülüklerini yerine getirdiği taktirde faaliyet karını, iflas veya mahkeme kararı gibi durumlar hariç, sınırlama olmaksızın yurtdışına transfer etme hakkına sahip. Ayrıca yatırımcı aleyhine bir kanun değişikliği yapılması halinde önceden kazanılmış hakların 10 yıl süre ile devam etmesi de yatırımcıların lehine bir durum. Yatırımların Gürcistan hükümeti tarafından kamulaştırılması durumunda yatırımın reel piyasa değerinin ödenme zorunluluğu, anlaşmazlık hallerinde ise yatırımcının Gürcistan mahkemelerine veya uluslararası tahkim kuruluna başvurma hakkı bulunuyor.
Türkiye’nin başlıca ihraç ürünleri: Demir-çelik-plastik borular, temizlik malzemeleri, tıbbi ilaçlar ve demir inşaat aksamları. Türkiye’nin yaptığı ithalat ürünleri: Kimyasal gübreler, demiralaşımsız çelik ve örme mensucat.
GÜRCÜ SANAYİSİ YATıRıM BEKLİYOR Ülkede üretim tesislerinin önemli kısmı özelleştirilmiş olmasına rağmen, büyük çoğunluğu çalışamaz durumunda. Başlıca sanayi kolları arasında demir-çelik, demirdışı metalurji, kimya, gıda, ağaç işleme, makinemetal, inşaat malzemeleri sayılabilir. İmalat sektörü çok az sayıda tesise bağımlı durumda. Bu tesislerden Zestaponi Demir Alaşımları İşletmesi ile Rustavi Demir ve çelik Tesisi ülkenin en önemli iki sanayi kuruluşu. ülkede savaştan sonraki dönemlerde yapılan Türk menşeli yatırımlar da sanayi üretimine önemli katkılarda bulunmaya başladı. Gürcü yetkililer, ülkenin yer altı zenginliğini değerlendirecek alanlarda ciddi sanayi yatırımlarına kapılarının açık olduğunu, Türk yatırımcıları için bu alanda ciddi fırsatları olduğunu belirtiyor
1 milyon dolarlık 27 Türk firması var Gürcistan’a 2013 yılında 913 milyon dolarlık doğrudan yabancı sermaye yatırımı yapıldı. Bu yatırımların büyük kısmını Alman ve Türk yatırımcılar gerçekleştirdi. 2012 yılı verilerine göre yapılan doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının yüzde 20’2si enerji, yüzde 18’i imalat ve yüzde 18’2’si de finans sektörüne yapıldı Türk şirketleri, ticari ilişkilerin başladığı tarihten bu yana Gürcistan’a farklı sektörlerde çok sayıda yatırım yaptı. Ülkede sermayesi bir milyon doların üstünde 27 Türk yatırımı var KOBİ niteliğinde ise yaklaşık 500 şirket Gürcistan’da faaliyet gösteriyor. Türk şirketlerinin sağladığı istihdam rakamı ise 20 bin kişiyi aşmış durumda. 2015 Aralık ayı itibarıyla da Türkiye’de kurulu Gürcü sermayeli şirket sayısı 254’e ulaştı. Karşılıklı yatırımların yanı sıra Türk müteahhitlik firmaları, Gürcistan’da enerji santralı, turistik tesis, konut, karayolu inşası gibi alanlarda yaklaşık 3,5 milyar dolar tutarında 197 proje gerçekleştirdi.
DıŞ TİCARET GÖSTERGELERİ Yıllar İhracat İthalat Hacim Denge
2009 1,1 4,4 5,5 -3,3
2010 1,6 5,1 6,7 -3,5
2011 2,1 7,1 9,2 -5
2012 2,4 7,8 10,2 -5,4
2013 2,9 8,1 11 -5,2
2014 2,8 8,5 11,3 -5,7
2015 2,2 7,2 9,4 -5,0
İThALATıNDA BAŞLıCA ÜRÜNLER (Milyon dolar) Ürün Adı
2013
2014
2015
Tedavide/korunmada kullanılmak üzere hazırlanan ilaçlar (dozlandırılmış) Petrol yağları ve bitümenli minerallerden elde edilen yağlar Otomobil, steyşın vagonlar, yarış arabaları Petrol gazları ve diğer gazlı hidrokarbonlar Bakır cevherleri ve konsantreleri
314,6
745,4
280,7
918,4
657,4
954,3
715,1 368,5 165,3
461,3 419,4 207,9
710,5 316,7 113,1
İhRACATıN ÜLKELERE GÖRE DAğıLıMı (Milyon dolar) Ülke Adı
2013
2014
2015
Azerbaycan Bulgaristan Türkiye Rusya Fed. Ermenistan Çin ABD Özbekistan İtalya Almanya Toplam
710 150,8 183,8 179,3 312,5 33,9 137,5 22,7 81,1 73,1 2.909,5
544,2 167,1 222,4 270,0 280,6 90,4 207,3 54,8 86,1 69,2 2.860,7
240,3 214,2 168,3 158,8 157 125,8 104,2 97,1 74,4 72,5 2.203,6
İThALATıN ÜLKELERE GÖRE DAğıLıMı (Milyon dolar) Ülke Adı
2013
2014
2015
Türkiye Çin Rusya Fed. İrlanda Ukrayna Almanya ABD Azerbaycan B.A.E. Romanya
1.408,9 611,6 503,2 11,1 601,4 448,8 253,9 400,1 211,1 323,2
1.727,3 733,0 462,1 9,8 546,1 465,9 287,2 349,1 198,9 311,5
1.327,2 586,2 514,8 456,2 455,1 430,4 250,1 225,4 212,8 206,9
MADENİ YAĞ DÜNYASI
31
ÜLKE DOSYASI
Soldan sağa: Avrasya Bölge koordinatörü H. Çağla Mazlum, Çalık enerji Petrol ve Gaz Direktörü Bayram kara, Tiflis Büyükelçisi Zeki Levent Gümrükçü, Gürcistan Cumhurbaşkanı ekonomi Danışmanı Maya Melikidze, Türkiye - Gürcistan İş konseyi Başkanı Cemal Yangın, Türkiye - Azerbaycan İş konseyi Başkanı Selçuk Akat, Deİk Yönetim kurulu Üyesi Serhat Cesur
DEİK hEYETİ GÜRCİSTAN’TAN ‘TAM DESTEKLE’ DÖNDÜ
T
ürkiye ile Gürcistan arasındaki ilişkilerin gerçek bir zemine oturduğu 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan darbe girişiminin ardından bir kez daha görüldü. Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi (DEİK) Gürcistan İş Konseyi’nin Acil Eylem Planı çerçevesinde 22-24 Ağustos 2016 tarihleri arasında gerçekleştirdiği Tiflis ve Batum ziyaretinde darbe girişimi ayrıntılarıyla konuşuldu. TürkiyeGürcistan İş Konseyi Başkanı Cemal Yangın, Yürütme Kurulu Üyeleri Selçuk Akat, Serhat Cesur, DEİK Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Çalık’ı temsilen Çalık Enerji Petrol ve Gaz Direktörü Bayram Kara ve Avrasya Bölge Koordinatörü H. Çağla Mazlum’dan oluşan DEİK heyeti, T.C. Tiflis Büyükelçisi Zeki Levent Gümrükçü ve T.C. Batum Başkonsolosu Yasin Temizkan’ın destekleriyle organize edilen program çerçevesinde, Gürcistan Başbakan Birinci Yardımcısı ve Ekonomi ve Sürdürülebilir Kalkınma Bakanı Dimitry Kumsishvili, Gürcistan Ticaret ve Sanayi Odası, Gürcistan Yatırım Ajansı,
Deİk Türkiye – Gürcistan İş konseyi Başkanı Cemal Yangın
32
MADENİ YAĞ DÜNYASI
Gürcü Türk İşadamları Derneği (GÜRTİAD), Gürcistan Cumhurbaşkanı Ekonomi Danışmanı, Acara Hükümet Başkanı, çeşitli işadamları derneklerinin yöneticileriyle bir araya geldi. Gürcistan Başbakan Birinci Yardımcısı ve Ekonomi ve Sürdürülebilir Kalkınma Bakanı Dimitry Kumsişvili ile yapılan görüşmede Kumsişvili, Türkiye’de demokratik seçimlerle göreve seçilmiş hükümeti desteklediklerini, terör örgütü tarafından gerçekleştirilen eylemi kınadıklarını, Türkiye’nin Gürcistan’ın ekonomisi için önemli bir yere sahip olduğunu, 19 Temmuz 2016 tarihinde iki ülke arasında Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantısı sonunda imzalanan Ankara Bildirisi kararlarının Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in Tiflis seyahatiyle uygulanmaya başlandığını, Şubat 2016 tarihindeki İstanbul ziyareti sırasında DEİK’in gerçekleştirdiği iki günlük programın çok başarılı geçtiğini dile getirdi. Gürcistan’dan demokrasiye destek Büyükelçi Gümrükçü iki ülke ekonomisinin entegre olduğunu ve ilişkilerin sadece bununla sınırlı olmadığını ve hain girişimin Türkiye ekonomisine olumsuz bir etkisi olmadığı ve bunun özel sektör temsilcileri tarafından doğrudan ifade edilmesinin önemini vurguladı. Türkiye-Gürcistan İş Konseyi Başkanı Cemal Yangın, hain
darbe girişimi sonrasında gece olaylar henüz durulmamışken Gürcistan Cumhurbaşkanı Giorgi Margvelaşvili’nin Türkiye’de demokratik yollarla seçilen hükümete destek verdiğini ifade eden bir açıklama yapması, olaylardan sadece 4 gün sonra Gürcistan Başbakanı Giorgi Kvirikaşvili’nin 7 bakanıyla Ankara’ya gelip Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantısı’na katılarak Türk hükümeti ve halkına destek vermesi konusunda şükranlarını ifade etti. Yangın, 15 Temmuz’dan sonra ilk iş gününde Türkiye’nin banka, borsa ve diğer özel sektör kuruluşlarının normal çalışmaya devam ettiğini, döviz kurlarının eser miktarda dalgalanma sonrasında eski seyrine döndüğünü, Türk halkının dolarlarını bozdurarak devletine destek verdiğini sözlerine ekledi. İki ülke arasında ekonomik ilişkilerin daha da geliştirilmesi adına DEİK’in çalışmalarına devam edeceğini, karşılıklı ticarette Gürcistan ürünlerinin Türkiye pazarında yer alması için gayret edileceğini dile getirildi. İş Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Selçuk Akat da Türkiye ekonomisinin sağlam adımlarla büyümeye devam ettiğini, bazı Türk firmalarına yapılan operasyonların dışarıdan sağlıklı görünmemesine rağmen hormonlu bir şekilde büyüyen ve terör örgütüne finansal destek sağlayanların engellenmesiyle düzgün çalışan firmaların önünün daha fazla açılacağını ve piyasanın daha sağlıklı işleyeceğini ifade etti. Serhat Cesur, hain darbe girişimi sonrası Türk özel sektör temsilcilerinin 2023 yılı için hedeflenen 500 milyar dolar ticaret hacmine ulaşabilmek için hevesle daha büyük bir gayret içine girdiklerini belirtti.
MADENİ YAĞ DÜNYASI
33
DÜNYA GÜNDEMİ
OTOMOTİV YAĞLARINDA SeNTeTİk kULLANIMI ARTMAYA DeVAM eDİYOR
D
anışmanlık şirketi Kline&Co’nun raporuna göre, daha düşük vizkoziteli yağ kullanımına geçişle birlikte sentetik yağların kullanımındaki artış büyüyor. Tüketici otomotiv yağları segmenti, ticari otomotiv ve endüstriyel yağlar segmentlerine göre sentetik ve yarı sentetik ürünlerde en yüksek penetrasyona sahip. Kline’ın Enerji-Petrol Bölümü Proje Lideri Sushmita Dutta, üç öncelikli birincil yağlayıcı pazar segmentlerinin, ticari otomotiv, tüketici otomotiv ve endüstriyel yağ segmentlerini değerlendirdi. Dutta’ya göre, Kuzey Amerika’da 2015 yılı baz alındığında 11.7 milyar galonluk global yağlayıcı pazarında Amerika Birleşik Devletleri 2.7 milyar galonla en büyük pazara sahip. 2015 yılı taleplerine bakıldığında endüstriyel yağlarda proses yağı, otomotiv yağlarında ise motor yağı başı çekiyor. Aynı yıl Kuzey Amerika talebinin yüzde 44’ü Shell, ExxonMobil, Chevron, BP, Phillips 66, Vavoline, Suncor ve Mexlub gibi büyük tedarikçiler
tarafından karşılandı. 2015’te ABD’de ExxonMobil endüstriyel segmente liderlik ederken, otomotiv segmentinin lideri Shell oldu. Yağlama yağı alanında 2,3 milyar galon büyüklüğe sahip olan kıtanın en büyüğü olan ABD, 2011-15 yılları arasında yüzde 0.4’lük yıllık bileşik büyüme oranı ile 1.1 milyar galona çok yaklaştı. Amerikan ticari otomotiv yağlama yağı pazarı, ağır iş dizel motor yağı (HDDEO) ve özellikle SAE 15W-40 viskozite derecesi büyük oranda olmak üzere 2011-15
yılları arasında yüzde 0.4’lük bir yıllık bileşik büyüme oranı ile yaklaşık 540 milyon galon hacme sahipken; Amerika tüketici otomotiv yağlama yağı pazarı ise otomobil motor yağı ve SAW 5W-30 viskozite derecesi en fazla olmak üzere 2011-12 yılları arasında yüzde 0.2’lik bir yıllık bileşik büyüme oranıyla 660 milyon galonluk hacme sahip oldu. Sentetik ve yarı sentetik ürünlerde en büyük penetrasyona tüketici otomotiv yağlama yağı segmenti, en aza ise ticari otomotiv segmenti sahip.
FUCHS, ULTRACHeM’I SATIN ALDI
F
uchs OEM ve endüstriyel bakım pazarı komprasörleri için sentetik yağlama yağı üreticisi ve pazarlamacısı olan Delaware merkezli Ultrachem A.Ş.’yi satın aldığını duyurdu. Bu satın almayla birlikte Fuchs Grubu, Amerika Birleşik Devleri’ndeki endüstriyel özel yağlar portföyünü genişletti. Fuchs Lubricants İcra Kurulu Başkanı Steve Puffpaff, “Endüstriyel yağlar, bir çekirdek odak ürün segmenti olarak uzun bir süre için ilgi alanı oldu. Fuchs, Avrupa’da lider pozisyonda ve Amerika’da işlerin büyümesi için Ultrachem’i başlatıcı çekirdek firma olarak kullanacak” dedi. 2015’de Fuchs Grup, 4 bin 823 çalışan ile 2.1 milyar Euro’luk satış yaparken Fuchs Lubricants, ABD’de 349 çalışan ile 263 milyar Euro’luk satışa imza atmıştı.
34
MADENİ YAĞ DÜNYASI
CHeVRON’UN AVUSTRALYA DİSTRİBÜTÖRÜ CALTex OLDU
C
hevron iştiraki Chevron Singapur Pty Ltd, Caltex Avustralya Petrol Pty Ltd ile Chevron birinci sınıf Grup II baz yağlarının Avustralya’daki yetkili distribütörü olmak üzere anlaşma imzaladı. Anlaşmayla Caltez Avustralya; Chevron Neutral Oil 100R, Chevron Neutral Oil 150R, Chevron Neutral
Oil 220R ve Chevron Neutral Oil 600R tedariği sağlayacak. Chevron, bu anlaşmanın baz II yağlarının bölgede ulaşılabilir olmasını sağlayacağını bunun da yerel yağlama yağı üreticilerinin, Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA), Amerikan Petrol Enstitüsü (API) ve orijinal
ekipman üreticilerinin (OEM) spesifikasyonlarını sağlamalarına yardımcı olacağını düşünüyor. Şirketten yapılan açıklamada, “Üreticiler böylece endüstriyel yağların daha uzun ömürlü olması ve düşük oranda katkı maddesi kullanımı avantajı da yakalayacaklar” denildi.
IDeMITSU 0W-20, DexOS-1 ONAYINI İLk ALAN MOTOR YAĞI OLDU
A
merikan şirketi Idemitsu Lubricants America (ILA), SAQ 0W-20 isimli yağlarının General Motors (GM) tarafından Yeni Nesil Dexos-1™ (dexos1: 2015) olarak onaylanan endüstrinin ilk motor yağı olduğunu açıkladı. ILA, GM’in mevcut ve gelecekteki motor gelişimini karşılamak ve onaylamadan geçmek için gereken üstün yakıt ekonomisi ve performansını elde etmek üzere özel bir teknoloji kullanarak bu ayrıcalığı elde etti. Şirket, bu onayı almak için yaklaşık iki yıl süren bir çalışma yaptı. GM ve diğer taşıt üreticileri, gelecekteki emisyon düzenlemelerini ve artan yakıt ekonomisi standartlarını karşılamada yardımcı olmak için kendi motorlarına daha ileri yağ standartlarını gerektiren teknolojiyi ilave ediyor. Idemitsu 0W-20 yağı, bu tip modern motorların yükselen taleplerini karşılamak üzere dizayn edildi. Buna ek olarak, Idemitsu 0W-20’nin benzersiz özellikleri turbo şarjlı motorlar için üstün koruma sağlıyor ve düşük hızda ön ateşleme olaylarını önlüyor. GM Dexos-1: 2015 lisansının yanı sıra ILSAC GF-5 şartlarına da sahip olan Idemitsu 0W-20’nin düşük viskoziteli formülasyonu sayesinde tüketiciler, daha uzun yol alacaklar. Idemitsu, yeni ürettiği yağın diğer otomobil üreticileri tarafından onaylanmasını bekliyor.
MADENİ YAĞ DÜNYASI
35
DÜNYA GÜNDEMİ
BÜYÜk PeTROL ŞİRkeTLeRİ FİNANSAL SONUÇLARINI AÇIkLADI
B
P, Shell, ExxonMobil, Chevron ve Phillips 66, 2016’nın ikinci çeyreğinin finansal sonuçlarını açıkladı. BP ve Chevron zarar raporlarken, ExxonMobil geçen yılki 4.2 milyar dolarlık kazancının yüzde 59 gerisine düştü ve karını 1.7 milyar dolar olarak açıkladı. Shell’in karı ise yüzde 72’lik bir düşüşle 1 milyar 175 milyon dolar oldu. BP’nin de ikinci çeyrekteki kazancı düşüşte. Şirketin karı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 45 düşüşü işaret eden 1.42 milyar dolar oldu. BP, 720 milyon dolarlık bu kaybın nedenini, rafinaj işinden düşük olan kazancı telafi etmek için petrol fiyatlarındaki iyileştirmenin başarısızlığına bağladı. BP, yağlama yağı alanındaki karının düşüşünün nedeni olarak da 2015 yılının ikinci çeyreğindeki 397 milyon dolarlık verginin yüzde 3,8 oranında artarak, faiz öncesi ikinci çeyrekte 412 milyon dolara çıkmasını gösterdi. Royal Dutch Shell PLC ikinci çeyrek kazancını, 2015 yılındaki aynı periyottaki 3 milyar 986 milyon dolar kazanca göre, yüzde 75’lik bir düşüşle 1 milyar 175 milyon dolar olarak bildirdi. ExxonMobil geçen yıl 4.2 milyar dolar olan gelirinin yüzde 59 oranında düşerek 2016’nın ikinci çeyreğinde 1.7 milyar dolara indiğini açıkladı. Şirket,
bu sonucun düşük emtia fiyatları, zayıf rafineri marjları ve kimyasal segmentinde devam eden direncin bir yansıması olduğunu belirtti. Chevron 2016’nın ikinci çeyreğini 2015’in aynı dönemine göre, 571 milyon dolar kayıpla 1,5 milyar dolarla kapattı. Satışlar ve diğer işletme gelirlerinin artışı 2016’nın ikinci çeyreğinde 2.8 milyar dolar olurken, bir önceki yılda aynı periyotta bu rakam 3.7 milyar dolardı. ABD’de ikinci çeyrek petrol arama-üretim operasyonları (upstream), 2015 yılında 1 milyar, 2016 yılında ise 1.11 milyar dolar zarar etti. Uluslararası petrol arama-
üretim operasyonları için bu zarar rakamları ise 1.18 ile 1.35 milyar dolar oldu. ABD, ikinci çeyrek petrol üretimi sonrası faaliyetlerinde (downstream) 2015 yılında 731 milyon, 2016 yılında ise 537 milyon dolar kazanç sağladı. Uluslararası petrol üretimi sonrası faaliyetlerde 2016’nın ikinci çeyreğinde 741 milyon dolar kazanç sağlanırken, bir önceki yıl 2.23 milyar dolar kazanç elde edildi. Satışlar ve diğer yönetim gelirleri bir sene önce aynı periyotta 37 milyar dolar olurken 2016’nın ikinci çeyreğinde 28 milyar dolara düştü.
exxONMOBİL, MOBİL DeLVAC MARkALI YAĞLARINI TANITTI ExxonMobil 20 Eylül’de, yeni ürün hattını ve Mobil Delvac markalı CK-4 ve FA-4 ticari araç motor yağını mobildelvac.com web sitesinde tanıttı. Bu yeni ürünler, Aralık 2016’da yürürlüğe girmesi beklenen Amerika Petrol Enstitüsü (API) tarafından “Önerilen Kategori 11 (PC-11) yağ özelliklerini karşılamak üzere dizayn edildi. ExxonMobil, ticari araç yağları küresel ürün teklif danışmanı Simon Watson, “ExxonMobil, yaklaşan PC-11 yağlama yağı şartnamesinin test parametrelerinin teknik özelliklerinin geliştirilmesinde ve ilerletilmesine anahtar bir rol üstlendi” yorumunu yaptı.
36
MADENİ YAĞ DÜNYASI
SHeLL MOTOR YAĞLARI kOMATSU İLe İŞBİRLİĞI YAPIYOR
S
hell Motor Yağları, Japon İnşaat ve Maden Ekipmanları üreticisi Komatsu ile özel olarak
formüle edilmiş motor yağı Komatsu Genuine 15W-40’ı Hindistan’da piyasaya sürdü. Bu iki firma API CI-4 ve JASO DH1’in gerekliliklerini karşılayan bu yeni formülasyonu yarattılar. Shell Motor Yağları, hazırladığı basın bülteninde, özel olarak geliştirilmiş bu dizel motor yağının, Komatsu’nun geniş bir yelpazeye yayılan inşaat ve maden ekipmanlarını en iyi şekilde koruma altına alacağını ve en yüksek performansı sağlayacağını ifade etti. Akhil Jha -Shell Hindistan’ın Başkan Yardımcısışöyle dedi: “Shell Motor Yağlarının bileşeni olarak
kilometre taşıdır. Bu birlikteliği besleyip sürdürmeyi
üstün yağlama çözümleri geliştirme taahhüdümüzü
ve teknik birikimi yükseltmek için yakın çalışma
yerine getirmek için OEM partnerlerimizle, onların
içinde olmayı hedefliyoruz.” Komatsu Hindistan
ihtiyaçlarını karşılamak için yakın bir çalışma
Pvt Ltd Genel Müdürü Yasunori Fujii ise, “Komatsu,
içindeyiz. Bu sırasıyla, müşterilerimizin rekabet
yüksek kalitede yağ ürünleri tedarik etmesi ile bilinen
avantajı kazanması noktasında gelişmiş yağları
Shell Madeni Yağları ile ortaklığından memnuniyet
geliştirmek için teknolojik çözümleri sağlamada ve
duymaktadır. Bu bağ, eminiz ki hem Komatsu hem de
bizim gelecekteki operasyonel ve ekipmanlara dair
Shell için genel bir amaç olan müşteri memnuniyeti
çalışmalarımızda ufkumuzu genişletiyor. Komatsu ile
noktasında daha yüksek düzeyde bir hoşnutluğa/
olan bu ortaklık, bizim için bu doğrultuda başka bir
tatmine sebep olacaktır” dedi.
CHeVRON, YeNİ YAĞLARIYLA UZMANLIĞINI BİR keZ DAHA kANITLADI
C
hevron, ISOSYN ileri teknoloji markası altında yeni ürettiği Delo 400 API CK-4 ve FA-4 ağır motor yağlarının 1 Aralık 2016’da pazara sunacağını açıkladı. Yüksek performanslı kimyasal katkı ve baz yağlarının formülasyon uzmanlığının özgün bir kombinasyonu olan Chevron ISOSYN, kritik dizel motor parçalarının dayanıklılığını uzatıyor. Chevron’a göre ISOSYN teknolojisi, API CK-4 yağlarına kıyasla değişim aralıklarını uzatırken, daha iyi oksidasyon kontrolü, aşınmaya karşı koruma ve piston kontrolü sayesinde dayanıklılığı yükseltmeyi mümkün kılıyor. Yeni Delo 400 ürün hattı, bir önceki hatta göre
iyileştirilmiş performans ve daha iyi motor koruma sağlıyor. Delo 400 ürün hattı, beş yıllık geliştirme aşamasının ardından geniş çaplı saha test programına tabi tutuldu. Özel olarak etiketlenmiş kapaklar, API C-4 ya da FA-4 için destek notu olarak hazırlandı. Ayrıca yeni Delo 400 ürün hattı, farklılaşmayı kolaylaştırmak için renkle koordine edilen etiketlere ve kapaklara sahip olacak. ISOSYN ileri teknoloji markası belirgin olarak ambalajı ile ön plana çıkarak kullanıcıların satın aldığı ürünün kalitesini bilmelerini de sağlayacak. Chevron, müşterilerin mevcut yağ seçimlerini analiz ederek ve onların ihtiyaçlarına özel özelleştirilmiş bir
eylem planı geliştirerek ihtiyaçları doğrultusunda en iyi ürünlerini seçmelerine yardımcı olmak için yeni bir danışmanlık hizmeti başlatacak.
MADENİ YAĞ DÜNYASI
37
DÜNYA GÜNDEMİ
VOLVO’DAN YeNİ FABRİkA DOLUM YAĞI
K
amyon üreticisi Volvo, D11, D13 ve D16 motorları için Volvo VDS-4.5 motor özelliklerini karşılayan ve API CK-4 özelliklerini geçen yeni fabrika dolum motor yağını önereceğini duyurdu. Volvo’ya göre yeni VDS-4.5 çalıştıran Volvo modelleri, yağ değişimleri arasında uzun aralıklarla için seyahati mümkün kılacak ve servis maliyetlerini düşürüp çalışma süresini arttırarak müşterilerine tasarruf sağlayacak. Yağlayıcı, yağ oksidasyonu ve yağ havalandırması için geliştirilmiş performansa sahip olan yeni ürünlere, uzun mesafe, bölgesel mesafe ve ağır mesafe üçlü görev döngüsünün her biri için motor yağı ve filtreleri için tavsiye edilen yeni bakım aralıklarında daha
önceki yağ değişim sürelerine ek yol mesafesi de eklendi. Bu aralıklar, uzun mesafe için 55 bin, bölgesel
mesafe için 40 bin ve ağır mesafe için 30 bin mile çıkarıldı. Yeni ürünler Ekim 2016’da satışa sunulacak.
DeLTICOM, MOTOR YAĞLARI İÇİN ÖZeL SİTe AÇIYOR
A
vrupalı e-Ticaret sitesi Delticom AG, motor yağı konusunda uzmanlaşmış yeni bir online alışveriş sitesi başlatıyor. 123engineoil. co.uk. adlı e-Ticaret sitesinde katkı maddeleri, antifrizler, iki zamanlı motor yağları, otomobiller, arazi araçları ve traktörler için 300 farklı motor yağı da dahil olmak üzere 1400 farklı taşıt ürünü satılacak. Sitede fren sıvıları, şanzıman yağı, bakım ürünleri, radyatör antifrizi, gresler de bulunuyor. Delticom motor yağı web sitesi, İngiltere haricinde, 15 diğer Avrupa ülkesinde de gelecekte faaliyete geçecek. 123engineoil. co.uk sitesi yetkilisi Thierry Delesalle, “123engineoil.co.uk sitesini hayata geçirerek motor yağı ve bakım ürünleri üzerine bir Pan-Avrupa ağı kuruyoruz. Müşterilerimiz, sitemizde araçları için hızlı, kolay ve güvenilir ürünler bulabilir. Geniş ürün ağı, cazip fiyatlar, hızlı teslimat ve harika servisimizle maksimum müşteri memnuniyetini yakalamak istiyoruz” açıklamasını yaptı. Müşterileri sitede kaybolmaktan kurtarmak ve taşıtları için en doğru ürünleri kolaylıkla bulmalarını sağlamak üzere 123engineoil.co.uk web sitenin özel bir taşıt filtresi bulunuyor. Müşteriler taşıtlarının model ve tiplerini girerek onlara uygun tanınmış üreticilerden ürünlerin listesine ulaşabiliyor. Sitede, Mobil, Shell, Total, Castrol, Fuchs, Aral, Motul, Liqui Moly gibi dünyaca tanınan üreticilerin yanı sıra OEM markalı yağlar da bulunuyor. şekilde test etmeyi hedefliyor. Yeni test yöntemi, diğerlerine göre daha küçük bir numune kullanımı ve daha kısa sürede sonuç alınması gibi yararlar sağlayacak. Özellikle standart test, greslerin hızlandırılmış oksidasyon koşulları altındaki oksidasyon kararlığını test edecek. Bu da ürünün ömrünün uzunluğunun belirlenmesine yardımcı olacak. ASTM Gresler ve Oksidasyon Alt Komitesi (D02 Petrol ürünleri, Sıvı Yakıtlar ve Yağlar Komitesinin bir bölümü) Gres Yağları için Oksidasyon Kararlılığı Test Metodu - Hızlı Küçük Ölçekli Oksidasyon Testi Modifiyesi, WK55271 adlı standartı geliştiriyor.
38
MADENİ YAĞ DÜNYASI
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ÇEVRE VE BİYOYAĞLAMA YAĞLARI
ABD’de biyokökenli ürünler ve sertifikasyon
Prof.Dr. Filiz Karaosmanoğlu İTÜ Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği Başkan Yardımcısı filiz@itu.edu.tr
B
iyokökenli ürünler konusunda ABD’nin lider devlet kurumu olan Amerikan Tarım Bakanlığı (USDA), “Biyoöncelikli Program” uygulanarak yeni iş olanakları yaratılması, tarımsal ürünler için yeni pazarlar sağlanması, ekonomik kalkınmanın teşvik edilmesi ve böylece biyokökenli ürünler için artan bir satın alma ile kullanım hedefleniyor. Petrol tüketiminin azaltılması ve
yenilenebilir biyokütle kaynaklarının kullanılması ile karbon yönetiminde başarının eldesi ve böylece çevre ve sağlık etkilerinin azaltılmasına katkı da programın amaçlarından... Bakanlığa bağlı araştırma merkezlerinde biyokimyasallar, biyoyakıtlar, biyomalzemeler konularında çok sayıda ürüne ulaşıldı. Devlet-akademi-endüstri işbirliğinde bu yeni pazar için ciddi ilerleme kaydedildi. Bu süreçte biyoyağlayıcılar da pazara çıktı. Biyoyağlayıcılarla ilgili ticari başarıya ulaşan projeler gerçekleştirilerek, kullanımlarını yaygınlaştırmak üzere, en başta çevresel avantajları öne çıkararak zorunlu tüketim alanları saptanması konusunda USDA, ilgili diğer resmi kuruluşlarla da işbirlikleri yaptı. Çevre dostu yağlayıcılara ‘yeşil’ adı veriliyor ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA), 2013 yılında mevcut çevresel düzenlemeyi revize ederek kıyılarda ve büyük göllerde faaliyet gösteren gemiler için, Gemi Genel İzni (VGP) kapsamında “Çevresel Kabul Edilebilir
Yağlama Yağları (EAL)” kullanımını zorunlu kıldı. Böylece yağlayıcı-deniz arayüzleri için biyobozunur, en az oranda toksik ve biyoakümülatif (canlı dokudan biriken) olmayan EAL kategorisindeki yağlar büyük önem kazandı. Böylesi yağlayıcılar gemi üreticilerince aranır oldu. USDA tarımsal ve hayvansal kaynaklardan üretilen yağlayıcıların Yenilenebilir Yağlayıcılar (RLITM) etiketi ile sertifikasyonunu yapıyor ve soya, mısır, kanola, ayçiçek kökenli biyoyağlayıcıları müşteriye ulaşıyor. Çevre dostu bu yağlayıcılar için yeşil yağlama yağları adı da kullanılıyor. USDA Biyoöncelikli Program Katalogu içinde ürünlerin yanında iki sembol tek başına veya yan yana bulunuyor. Bunlar, FP (Zorunlu Federal Satın Alma) ve (Gönüllü Etiketleme) şeklinde isimlendiriliyor. İstenilen ürünle ilgili tüm bilgiler ve özellikle üründeki biyoköken miktarı veriliyor. Bu katalogda yağlama yağlarını bulmak mümkün.
Meraklısı için: https://www. biopreferred.gov/BioPreferred/faces/ catalog/Catalog.xhtml
MADENİ YAĞ DÜNYASI
39
MAKALE
Motor yağlarında standart oksidasyon testi yeterli mi? Günümüzde yakıt ekonomisini geliştirmek, motor aşınmasını korumak, maliyetleri azaltmak ve düşük hızda ön ateşleme temel konular arasında yer alıyor. Ancak yaygın olarak kullanılan standart oksidasyon testlerin çoğalmasının yenilikçi motor yağı geliştirilmesini engellediği tezi gittikçe güçleniyor... Çeviri: Enda ÇAĞAL
M
otor yağı oksidasyonunu kısaca yağın bozulması olarak özetlemek mümkün. Tüm üretici ve kullanıcıların ilişkili olduğu bu konu, UNITI Madeni Yağ Teknolojisi Kongresi’nde de gündeme geldi. Kongre kapsamında düzenlenen bir konferansta konuşan
40
MADENİ YAĞ DÜNYASI
Infineum’dan Dave Coultas, şu sıralar kullanımda olan standart oksidasyon testlerinin gerçek motor mekanizmasını tam anlamıyla karşılayamaması durumunda bunun gelecekteki formülasyon gelişmelerini kısıtlayabileceğini söyledi. Oksidasyon, yağların piston
bölgesi ve modern içten yanmalı motorlar gibi yüksek reaktif ortamlarda yüksek sıcaklık ve basınca maruz kalmalarının kaçınılmaz bir sonucu. Dave Coultas 2015 UNITI Madeni Yağ Teknolojisi Kongresi sunumunun üzerine eklemeler yaparak 2016 sunumunda yağ
bozulmasının yağlama performansı üzerindeki etkisini araştırdı. Oksidasyon, anahtar yağ bozulması mekanizmalarından biri olduğu için Infineum halen kullanılan standart yağ oksidasyon testlerinin realistik bir veri üretip üretmeyeceğini daha iyi anlamayı hedefliyor. Bir diğer hedef ise, mevcut laboratuvar testlerini geçen motor yağının, gerçek koşullar altında motoru oksidasyondan koruyup korumayacağını da belirlemek.
amaçlanıyor. Gerçek motor yağı oksidasyon mekanizmaları, temelde standart laboratuvar oksidasyon testlerinden farklı. Örneğin gerçek bir motorun aşınma sürecinde, küçük demir parçacıkları oluşur. Bu çok küçük parçacıklar, oksidasyonu hızlandırabilir ve katalitik olarak aktif Fe (III) türü oluşturmak üzere yanma asitleri ile reaksiyona girer. Yağlama yağları, aşınmış demiri aktif demire dönüştürmek üzere formüle edilebilir ve bunun sonucunda da oksidasyon sınırlandırabilir. Standart laboratuvar testleri sahadaki oksidasyon mekanizması ile eşgüdümlü olmakta zorlanıyor. Buradaki anahtar faktör, Fe (AcAc) 3 formunda olan aktif Fe (III)’nin aşınmanın bir sonucu olarak zamano içerisinde değil teste önceden o bu testler,o150-170 eklenmesi. Ayrıca derece arasında, gerçek olamayacak kadar yüksek sıcaklıklarda farklı çalışma koşulları, süreleri ve yakıt tipleri ile yürütülebilir. Laboratuvarda ele geçen bu sonuçların değerini daha iyi anlamak için Infineum, yağlama yağlarının oksidasyon mekanizması ve performansını hem gerçek motorlarda hem de standart laboratuvar oksidasyon testlerinde kıyasladı.
şasi dinamometre testinde hem de Avrupa Otomobil Üreticileri Derneği (European Automobile Manufacturers’ Association- ACEA) özelliklerinde olan CEC L-109 (The Coordinating European Council) yüksek stres koşullarında standart oksidasyon testinde denendi. CEC L-109 testinin şartlarına benzer olması için, şasi dinamometre çok zorlu çalışma koşulları ile kuruldu. Infenium “Dağ Test Sürüşü”nde çalışan ve Avusturya’da Großglockner Yüksek Alp Yolu üzerinde 2 bin 504 m’yi aşan sürekli yokuş yukarı sürüşünü simüle eden bir dizel kamyonetin tıpkısı yapıldı. Test, yüksek yağ asidi metil esteri (YAME) karter dopingi ile 30 bin km’den fazla çalıştırılarak soğutma devresi bypass edildi ve eksilen yağ seviyesi tamamlanmadı.o Bu şekilde uzun bir test döngüsünde, yüksek stres koşullarında operasyon yapılmasına rağmen motorda standart test şartlarını sağlamak mümkün değil. Örneğin, motor testinde ortalama yağ sıcaklığı 120oC ve pik değer 140oC iken laboratuvar testlerinde bu sıcaklık 150oC - 170oC olarak ayarlanıyor. Test için iki yağ formüle edildi: A yağı aşınmış demiri, aktif demire dönüştürmeyi kontrol ediyor. B yağı ise oksidasyon yükselişi CEC L-109 oksidasyon testindeki B yağı ile aynı seviyeye gelene kadar şasi dinamometresinde çalışıyor. A yağı aynı sürede çalıştığında, CEC L-109
CEC L-‐109 testinin şartlarına benzer olması için, şasi dinamometre çok zorlu çalışma koşulları ile kuruldu. Ihefineum “Dağ Test Sürüşü”nde çalışan ve Avusturya’da Großglockner Yüksek Alp Yolu üzerinde 2 bin 504 m’yi aşan sürekli yokuş yukarı sürüşünü simüle eden bir dizel kamyonetin tıpkısı yapıldı. Test, yüksek yağ asidi metil esteri (YAME) karter dopingi ile 30 bin km’den fazla çalıştırıldı ve soğutma devresi bypass edilerek ve eksilen yağ seviyesi Demir etkisinin anlaşılması tamamlanmadı. Motor ve standart testlerin her ikisi de yağlama oksidasyonunu belirmek üzere geliştirildi. Şasi dinamometre testleri, farklı yakıt tipi kombinasyonları, motor tasarımları ve görev döngüsü ile gerçek kullanım şartlarını sağlayarak hatta taklit ederek çeşitli koşullarda yağa stres uygulayabiliyor. Ancak bu deneylerin yürütülmesi oldukça pahalı ve 50 bin doları aşıyor. Bu nedenle kısa bir süre içinde saha etkilerini çoğaltmak için testleri çok zorlu koşullarda çalıştırmak da gerekiyor. Bu durum, CEC gibi endüstriyel kuruluşların ve bireysel OEM’lerin çeşitli oksidasyon standart testlerini geliştirmelerine neden oldu ve konuya hem OEM hem de endüstri yağlama yağı özellikleri dâhil edildi. Bu atılımla, yağlama yağı performans değerlendirmesi için gerekli olan süre ve deney maliyetlerinin azaltılması
Bu şekilde uzun bir test döngüsünde, yüksek stres koşullarında operasyon yapılmasına rağmen motorda standart test şartlarını sağlamak mümkün değil. Örneğin, motor testinde ortalama yağ sıcaklığı 120 C ve pik değer 140 C iken laboratuvar testlerinde bu sıcaklık 150 C -‐ 170 C olarak ayarlanıyor.
Test için iki yağ formüle edildi: A yağı aşınmış demiri, aktif demire dönüştürmeyi kontrol ediyor. B yağı ise oksidasyon yükselişi CEC L-‐109 oksidasyon testindeki B yağı ile aynı seviyeye gelene kadar şasi dinamometresinde çalışıyor. A yağı aynı sürede çalıştığında, CEC L-‐109 oksidasyon yükselişi şasi dinamometre testinde yüzde 40’dan daha fazla oluyor. Bu fark, aktif demirin bir formu olan Fe (AcAc) 3’ün CEC L-‐109 testi Standart oksidasyon testi ve başlangıcında eklenmesinin bir sonucu. Bu durum yağların, aşınmış demiri aktif motor testi kıyaslaması Kıyaslama için, yağlayıcılar hem demire dönüşümünü kontrol edebilmesini ortadan kaldırır.
Aktif demirin oksidasyon testi üzerindeki etkisi
MADENİ YAĞ DÜNYASI
41
MAKALE
4 Yeni yağ formülasyonların maliyetini yükseltiyor. Standart oksidasyon testlerin çoğalması gereksiz bir karmaşıklık yaratıyor ve endüstrinin gerçek ihtiyacını karşılamak için yenilikçi motor yağı geliştirilmesi karşında yer alıyor. Standart oksidasyon testlerinde yüksek stres koşulları ayarlandığından, yağ formülasyonu için temel hedefin tahmini olmayan standart testi geçmek olması önemli bir sorun. Bu durum, örneğin bir motor için gerçek ilgili performanstan çok fazla katkı kullanılması ya da yanlış tipteki katkı çözümünün uygulanmasına sebep olabilir.
oksidasyon yükselişi şasi dinamometre testinde yüzde 40’dan daha fazla oluyor. Bu fark, aktif demirin bir formu olan Fe (AcAc) 3’ün CEC L-109 testi başlangıcında eklenmesinin bir sonucu. Bu durum yağların, aşınmış demiri aktif demire dönüşümünü kontrol edebilmesini ortadan kaldırır. Aktif demirin oksidasyon testi üzerindeki etkisi Viskozite artışına bakıldığında, CEC L-109 testinin, şasi dinamometresine göre daha büyük bir viskozite artışı gösterdiği görülüyor. Bu viskozite artış mekanizmasının standart testte düşüşü şasi dinamometresi ile kıyaslandığında, yüksek sıcaklık ve Fe (AcAc) 3’ün varlığından orantısız olarak etkilendiği de görülüyor. Bu sonuç bize, CEC L-109 standart testinin ve diğer benzer standart testlerin iyi tasarlanmış olmalarına rağmen bazı sınırları olduğu gösterdi. Gerçek bir motorda yer alan çeşitli kompleks reaksiyonların basitleştirilmesiyle gerçek motor performansı tahmin etmek mümkün olmayabilir. Standart oksidasyon testleri, yağ
42
MADENİ YAĞ DÜNYASI
formülasyon esnekliğini azaltır. Şu sıralar motor yağı geliştiricileri için, yakıt ekonomisini geliştirmek, motor aşınmasını korumak, maliyetleri azaltmak ve düşük hızda ön ateşleme temel konular arasında yer alıyor. Bu başlıklar, yağ formülasyonunu bir tarafa doğru yönlendirirken ne yazık ki CEC L-109 gibi standart testler ise formülasyon alanını tam olarak ters tarafa çevirip yenilikleri engelliyor. Standart oksidasyon testleri formülasyon alanını, oksidasyon mekanizmasının bir parçasına dayandırarak sonuca varabilir. Ancak bu durum formülasyon yaklaşımının gerçek bir motor ortamında oksidasyon sonuçlarını geliştirmek için en iyi yol olduğu anlamına da gelmez. Bu testlerin yağlama yağını formüle edenlere etkileri: 4 Kanıtlanmış gerçek saha performansı bileşenlerini seçmek için kabiliyetlerini sınırlandırıyor 4 Gelecek donanım ihtiyaçlarını karşılayabilecek yağları geliştirmeyi zorlaştırıyor
Yenilikçi yaklaşımlar... Asıl konu saha performansını göstermek... Eğer standart testlerin tümü devam edecekse, gerçek limitlerin ölçme aracı doğruluğu ile orantılı olarak ayarlanması gerekiyor. Belki de artık endüstrinin ve standart testlerin fayda/maliyet analizini yürütmesi ve modern motorlara uygun analitik testlerin gerçek alan olaylarını modellemesini garantiye alarak yüksek düzeyde ayrıntılı inceleme yapmasının vakti geldi. Bu çalışmada elde edilen sonuçlar, mükemmel oksidasyon kontrolü sağlamak ve geleneksel katkı teknolojisinin kullanımı yoluyla aşınma koruması için gelecekteki donanım ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanmış yağlama yağı ihtiyacını vurguluyor. Buna ek olarak, ilgili demirin aktif demire dönüşüm kontrolü gibi sorunları, yenilikçi yaklaşımlarla çözmek temel mekanizmaları daha iyi anlayarak mümkün... Bu dengeyi sağlamak için yağlama yağını formüle edenlerin, bileşenlerini seçme özgürlüğünün ve optimum yağlama performansı sunabilme imkanının olması gerekir. Performans testlerinde daha iyi bir dengeyi yakalamak ve yağların performansını gerçek olarak tasvir edebilmek ancak teknik özelliklerin bütünsel bir yorumuyla mümkün olabilir. kaynak: İnfineum
ÜNLÜLER VE OTOMOBİLLERİ
a d z ı m ı r a l r a m a d ı ğ a y r o t o M “ ” r i d i b i g n a k dolaşan
Otomobil sporları alanında Türkiye’yi dünyada temsil eden ve çok sayıda kupanın sahibi olan Volkan Işık, otomobil ve motor yağı seçiminde oldukça titiz biri. Aracını dört farklı kriteri göz önüne alarak seçtiğini söyleyen Işık, “Motor yağında daha titiz davranıyorum. SAE Viskozite sınıfı yağ kullanıyorum ve servise elimde motor yağımla gidiyorum” diyor 0 Neslihan KARATAŞ
V
olkan Işık, Türkiye’de otomobil sporları denildiğinde ilk akla gelen isimlerden biri. 1989 yılında katıldığı ilk yarışta sekizinci olan Volkan Işık, yurtiçindeki çok sayıda birinciliğinin yanı sıra Avrupa ve dünya şampiyonalarında da birçok başarının sahibi. Şu anda deneyimlerini “Volkan Işık Akademi’de öğrencileriyle
44
MADENİ YAĞ DÜNYASI
paylaşan Işık ile otomobil sporlarını, otomobillerini konuştuk. Otomobillerinin bakımıyla yakından ilgilendiğini söyleyen Işık, dergimizin de ana konusu olan madeni yağa dikkat çekerek “Aracınızda kullandığınız motor yağı, damarlarınızda dolaşan kan gibidir. O nedenle bilgi sahibi olmak ve seçici davranmak lazım” diyor.
Otomobil sporlarına olan tutkunuz nasıl başladı, sizi yönlendiren birileri oldu mu, kendi seçiminiz mi? Aslında beni bu alana yönlendiren hiç kimse olmadı. Bu sporla uğraşmayı çok istiyor ancak zor olduğunu düşünüyordum. 1989 yılında bir deneme ile başladım. Aslında benim durumuna ‘yüzmeyi bilmeden okyanusa atlamak’
diyebiliriz. Biraz cesurca bir hareketti ama merakım vardı ve kendimi denemek istedim. Bugün Türkiye’deki birçok gencin durumu benzer güdülerle ilerliyor. Birçok kişinin fazlasıyla ilgisini çeken bir spor dalı olmasına rağmen insanlar tereddütle yaklaşıyor. Çok sayıda uluslararası ödülün sahibisiniz ve işiniz gereği uzun zamanlar yurtdışında bulundunuz. Bu deneyimleriniz ışığında Türkiye ve dünyadaki otomobil sporlarına olan ilgiyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye›nin avantaj ve dezavantajları nedir? Dünya çapında değerlendirdiğimizde Avrupa’nın dışında otomobil sporları çoğu yerde emekliyor. Özellikle otomobil sanayisi çok güçlü olan ülkelerde bu spor dalının daha gelişmiş olduğunu görüyoruz. Türkiye’ye baktığımızda ise bu alanda 1970’lerde bir hareketlenme oluyor çünkü otomobilleşme ile birlikte otomobil fabrikaları kurulmaya başlıyor. Fakat sonra bir türlü ayağa kalkamıyor ve çok ileriye gidemiyor. 2003 yılında Formula 1 pistinin temelinin atılması ile birlikte dünya ralli şampiyonunun Türkiye’ye gelmesi o zamanlarda çok farklı bir umut doğurmuştu bizde. Fakat ilerleyen zaman içerisinde pek de öyle olmadı. Mesela şu an bir adet Formula 1 pisti var ama kullanılmıyor maalesef. Özet olarak, otomobil sporları şu an itibarıyla çok geri gitmiş, sahip çıkılmamış, desteklenmemiş, faydası asla fark edilememiş bir spor dalı olarak görülüyor. kurmuş olduğunuz akademinin felsefesi “Otomobil kullanmak bir kültürdür.” Bu slogandan yola çıkarak Türkiye’de bu yaklaşımı değerlendirir misiniz? Malum trafik kazalarında Avrupa lideri bir ülke olarak neleri yanlış yapıyoruz? Evet otomobil kullanmak bir kültür meselesidir ve kültürler
zaman içerisinde oluşur. Biz millet olarak otomobil kullanmayı çok hafife alıyoruz. Otomobil kullanmayı şöyle düşünmemiz gerekiyor; “O an için hayatınızdaki en önemli işi yapmaktasınız.” Bu kültürün bilinçlenmeyle çok ilgisi var. Bizdeki trafik kazalarına baktığımızda bu kültür anlayışından fazlasıyla uzak olduğumuz görülüyor. Bu kültürü edinmemiz için otomobili bilinçli kullanmamız, otomobil kullanırken dikkatli ve özenli olmamız, trafik kurallarına uymamız gerekiyor. Bu kültür hayatımızın sürekli bir parçası olmalı. İlk kullandığınız otomobil ve şu an kullandığınız otomobil hangisi? Tercihlerinizin nedenlerini öğrenebilir miyiz? İlk kullandığım otomobil Volkswagen Golf’du. Bu otomobilimde sportiflik ve bütçe olarak erişe bilirlik en önemli tercihimdi. Şimdi kullandığım araba
ise Fiat 500L. Bu seçimi pratikliği ön plana çekerek yaptım. En önemli unsur, otomobille aranızda nasıl bir bağ kurduğunuzdur. Ben çok fazla anlam yüklerim otomobillerime. Tarzı, tasarımı, erişe bilirliği ile birlikte hayatımı kolaylaştırıyor mu zorlaştırıyor mu ona bakıyorum öncelikle. Çünkü eğer hayatınızı zorlaştıracak bir otomobil seçimi yaparsanız bir zaman sonra otomobil sizi değil, siz otomobili taşıyor durumuna düşersiniz. İyi araç kullanmak kadar bakımını da bilmek önemli. Araç bakımı konusunda okurlarımıza ne önerirsiniz, nelere dikkat etmeliler? Bir otomobilin en önemli unsuları; motor, fren, lastik ve süspansiyondur. Hem kendi can güvenliğim hem de malımı korumak adına her zaman bu dört unsuru titizlikle takip eder ve gereğini yaparım. Herhangi bir aksaklık hissettiğimde vakit kaybetmeden gerekli değişikli yapma gayreti içine girerim. Çünkü bir aksaklık olduğunda ertelerseniz o aksaklık büyür ve otomobil içerisinde daha kötü sonuçlar doğuracak duruma gelebilir.
Volkan Işık kimdir? 1967 yılında İstanbul’da doğan Volkan Işık’ın motorsporları kariyeri 1989 yılında Ali Sipahi Rallisi ile başladı. 1995 yılında Türkiye Ralli Şampiyonu olan Işık, 1996 yılında şampiyonayı ikinci sırada tamamladı. Işık, ilerleyen yıllarda Avrupa şampiyonalarında Türkiye’yi başarıyla temsil etti.
Araçların bakımı, kullanım
MADENİ YAĞ DÜNYASI
45
ÜNLÜLER VE OTOMOBİLLERİ
Süresinin uzunluğu ve performansı açısından baktığımızda yağların önemi sizce nedir? Aracınızda hangi yağı, neden tercih ediyorsunuz? Otomobil üzerinde kullanılan yağlar vücudumuzda dolaşan kan kadar önemli. Kullandığımız yağın fiyatından önce yağın kalitesini baz almamız gerekiyor. Bu konuda çok gerekli bilgilere sahip olmasak bile tecrübelerinizden yola çıkarak arabanız için doğru yağı seçebilirsiniz. Aracınıza uygun olmayan kalitesiz bir yağ kullandığınız zaman aracınız çalışma tarzı değişiyor. Bu değişikliği, kulağınızla bile duyup fark edebilirsiniz. Bu aşamada motorunuz
46
MADENİ YAĞ DÜNYASI
için ey uygun yağı tespit edip kullanmanız gerekiyor. Bende aracım için en uygun yağın Motul olduğuna karar verdim. Motul ile ilk tanışmam otomobil sporlarındaki iddiası ile oldu. Zaman içerisinde tanıştık ve kalitesini beğenerek kullanmaya başladım.
Volkan Işık Akademi hakkında bilgi verebilir misiniz? Bu akademiye gelenlerin önceliği nedir ve mezun olduklarında nasıl bir deneyime sahip oluyorlar? Volkan Işık Akademi 2006 yılında ‘’Otomobil Kullanmak Bir Kültürdür’’ felsefesinden yola çıkarak kuruldu. Sürüş incelikleri ve becerilerini öğrencilerimizle paylaştığımız akademimiz doğru otomobil kullanımını her şeyin üzerinde tutar. Günlük eğitim anlayışımızla dünyada ve Türkiye’de ehliyet sahibi olan kişilere en doğru ürün, en doğru eğitimi verme çabası içerisindeyiz. Akademimizde diğer okullarda olduğu bir mezun olma durumu yok. Temel amacımız doğru sürüş bilgilerimizi insanlarla paylaşmak olduğu için meraklısı için belli aşamalarda devamlılığı olan eğitim kurumuyuz.
YAĞ ISININCA PeRFORMASI BOZULMAMALI
Biraz da Motul ile olan işbirliğinizden söz edebilir misiniz?
Aracınızda kullandığınız yağın SAE Viskozite sınıfı ve APA servis sınıfını biliyor musunuz? hangi sınıfı tercih ediyorsunuz? SAE Viskozite kullanıyorum. Düşük sıcaklıktaki ve yüksek sıcaklıktaki yağın kalitesinin sürekliliği açısından tercihim bu yönde oldu. Biz hep yüksek ve güçlü devir çeken otomobiller kullandık. O yüzden yağın ısınınca performansının bozulmaması önemliydi ve bu nedenle yıllardır bu sınıfı kullanıyoruz.
Motul ile iki yönlü bir çalışma ortaklığımız var. İlk başlayan hali bizim bünyemizde bulunan ve çoğunlukla otomobil yan sanayine iletişim ve danışmanlık hizmeti veren Luce Halkla İlişkiler firmamız ile oldu. Luce, Motul’un Türkiye’deki iletişim ajansı olarak hizmet vermekte. Sonrasında diğer firmamız olan Limit Otomobil ve Motosiklet, Motul’un İstanbul Avrupa ve Trakya distrübütörü oldu. Sene başında motosiklet
“SeRVİSe keNDİ YAĞIMLA GİDİYORUM” Aracınızın bakımını kendiniz mi yapıyorsunuz, sizin gibi bir şampiyona bunu sormak doğru değil ama yağ değişimine kendiniz mi karar veriyorsunuz, otomobil servisi mi? Ben otomobil bakım servise kendi yağıyla birlikte giden ender müşterilerden biriyim. Otomobil bakımı esnasında kullandığım otomobille ilgili birçok şeyi karşı taraftan öğrenmeye çalışırım. Yani servise aracı bırakıp hazır olduğunda gidip almak bir huyum
yağlarının ve bakım ürünlerinin
yok. Tabi ki bugün bir otomobil aldığınızda servise bağlılık gibi
satışı ve dağıtımına başladık. Eylül
garantilerden dolayı bazı zorunluluklar doğuyor. Bu aşamada ise
ayından itibaren de otomobil,
otomobil sahibi garanti süresi ve garantiden sonra servise bağlılığın
marin ve endüstriyel tüm Motul
yanı sıra araba bakımının her aşamasında büyük bir titizlikle
ürünlerinin satışı ve dağıtımını
davranmalı ve takip etmelidir.
gerçekleştiriyoruz.
MADENİ YAĞ DÜNYASI
47
TESİS İNCELEME
Alpet madeni yağ, antifriz ve gresi el değmeden üretiyor 11 yıl önce Çiğli’de faaliyete geçen Alpet’in madeni yağ tesisi, 2014 yılında yapılan yatırımla aynı anda madeni yağ, antifriz ve gres üretebiliyor. İç pazara satışının yanı sıra 33 ülkeye de ihracat yapan tesisin en büyük özelliği üretim, dolum ve paketleme sürecini kapalı sistemle, sıfır hata ve çok daha az işgücüyle yapabiliyor olması...
A
karyakıt sektöründeki etkinliğini madeni yağda da sürdürmek isteyen Alpet, 2006 yılında Çiğli’de kurduğu tesisiyle bu alandaki iddiasını ortaya koydu. 11 yıl sonra bile bugünün standartlarında üretim yapan Alpet’in Çiğli fabrikası, madeni yağ, antifriz ve gresleri kapalı sistemle üretiyor. Tesis Müdürü Ayşen Yıldırım, Alpet’in üretim tesisinin Türkiye’de birçok ilke sahip olduğunu belirterek laboratuvarlarının teknolojisine vurgu yapıyor. Yıldırım “Tesisimizde yapılan 85 testin 42’si akredite. Ayrıca TSE’nin de taşeron laboratuvarı olarak hizmet veriyoruz” diyor...
Ayşen Yıldırım Alpet Çiğli Fabrikası Tesis Müdürü
48
MADENİ YAĞ DÜNYASI
Alpet’in madeni yağ üretimi ve satışı konusundaki tarihçesinden söz edebilir misiniz? Alpet’in akaryakıt alanındaki çalışmalarından sonra bu alanı madeni yağla geliştirme öngörüsü 2005’te projelendirildi ve 2006 yılında da Çiğli Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyetine başlandı. Tamamen yerli sermaye ile kurulan bu tesis, aslında bizim şirket olarak madeni yağ üretim ve dolum vizyonuna teknolojik yaklaşımımızı ortaya koyuyor. Çünkü 11 yıl önce kurulan altyapı, bugün bile trendlerin gerisinde kalmadı. Faaliyete geçtiğimiz yıl, sadece kendi istasyon ağımıza satış yapıyorduk, bugün ise
yurtiçinde 40 distribütöre ve sayısız endüstriyel tesise satış yapıyoruz. Ayrıca 33 ülkeye 41 distribütör aracılığıyla ulaşmış durumdayız. Neden İzmir’i tercih ettiniz? Ayrıca fabrikaya birkaç yıl önce yeni bölümler eklediniz. Şu anda hangi tür ürünler üretiliyor? Bildiğiniz gibi İzmir, bir liman ve sanayi kenti. Çiğli Organize Sanayi Bölgesi’nde hem hammadde kaynaklarına ve hem de pazara ulaşım çok daha kolay. Bu gibi nedenlerden dolayı İzmir, ilk tercihimiz oldu. Sorunuzda da belirttiğiniz gibi fabrikamıza ek bir yatırım yaparak ürün çeşitliliğimizi artırdık. 2005 yılında sadece madeni yağ ve antifriz üretecek şekilde dizayn edilen tesise yapılan en büyük ve en anlamlı yenilik, 2014 yılı sonunda faaliyete geçen gres tesisimiz oldu. Madeni yağ, antifriz ve gresi aynı çatı altında buluşturduk. Az önce fabrikanın teknolojik altyapısının güçlülüğünden söz ettiniz. Bu konuda biraz daha ayrıntı verebilir misiniz? Çarpıcı bir örnek vereyim: Üretim birimindeki otomasyon sayesinde 60 kişilik ekipten sadece 3 kişi üretim prosesinde çalışıyor. Kapalı bir üretim sistemimiz var ve hem üretim hem
“Grese parlaklık ve kıvam katıyoruz”
de dolum aşamasında laboratuvar tarafından yapılan çapraz denetimler sayesinde sıfır hata hedefli üretim ve dolumlar yapabiliyoruz. Makina parkuru çeşitliliğimiz, farklı
marka ve ambalaj kullanımı için pratik çözümler sunuyor. Her ürün gamı için üretim tankı spesifik ayrıldığı için kontaminasyon riski oluşmuyor. Volumetrik ve flowmetrik dolum
“2014 yılı sonunda faaliyete geçen gres üretim ve dolum tesisi Türkiye’nin ilk otomatik gres dolum tesisi özelliğini taşıyor. Madeni yağda olduğu gibi kendinden ısıtmalı ve karıştırıcılı kazanlarda üretilen gres, yüksek basınç ve sıcaklık altında otomatik dolum makinelerinde işgücünü minimize ederek dolduruluyor. TSE kapsamındaki tüm gres testleri, laboratuvarda akreditasyon kapsamında yapılıp onaylanıyor. Almanya’dan getirtilen homojenizatör de grese ayrı bir parlaklık ve kıvam kazandırıyor. Ayrıca greslerin ilk üretim aşamasında yurtdışına da gönderilerek performans testlerinden başarıyla geçtiğini de belirtmek istiyorum.”
MADENİ YAĞ DÜNYASI
49
TESİS İNCELEME
Kaçağı önlemek için bilinçlendirme yapılmalı seçenekleri, kontrolör loadceller otomatik kapatma, folyo ve otomatik koli makineleri parkurun önemli yardımcıları arasında yer alıyor. Tesiste hangi tür ürünler üretiyorsunuz ve bunlar hangi sektöre hitap ediyor? Tesisimiz, otomotiv ve endüstriyel sektörlerin tüm ihtiyaçlarını karşılayan, gelişen ve yeni teknolojiyi takip edip müşteri ihtiyaçlarına yönelik ürün geliştirmelerle ürün gamını gün geçtikçe arttıran bir yapıya sahiptir. Ar-Ge çalışmaları sayesinde yenilikleri ürünlerimize ekleyerek, müşterilerimizin farklı ihtiyaçlarını karşılayabiliyoruz. Pazardan gelen talep ve sektör eğilimlerini araştırarak yeni ürünleri portföyümüze ekliyoruz. Alpet markası, hem motor yağları hem endüstriyel gruplarda, özellikle tekstil, kalıp yağları, metal işleme yağlarında, antifriz ve gres olarak birçok sistem, motor ve düzenekte kullanılıyor.
50
MADENİ YAĞ DÜNYASI
Sizce madeni yağ pazarında önümüzdeki dönemde öne çıkacak gelişmeler neler olacak? Bu pazarda müşterilerin eğilimi ne yönde? Tüketimin hızla arttığı dünyada, doğal çevreyi de hızla tükettiğimiz düşünülürse uzun ömürlü yağlar, her zaman rağbet görecek. Ayrıca yine bu amaçlarla geliştirilmiş sentetik yağlarla yapılmış ürünler de bu trendin sürükleyicisi olacak. Madeni yağ konusunda sizi rakiplerinizden farklı kılan ürünler var mı, özellikleri neler? Madeni yağ üretim ve dolum tesisinde önceliği kaliteye verdik, bunu sağlamak için gerekli altyapıyı oluşturduk ve bunu hem ulusal hem de uluslararası tescillemek için Technology Center Laboratuvarı’nı kurduk. Laboratuvarımız 42’si akredite 85 ayrı analizi yapabiliyor. Aynı zamanda TSE’nin taşeron laboratuvarı olarak da hizmet veriyoruz. Laboratuvarda bulunan bazı cihazlar, Türkiye’de sadece Alpet Madeni
Türkiye, kaçak madeni yağın yoğun tüketildiği ülkelerden biri... Alınan önlemlere karşı neden bir türlü önüne geçilemiyor? Bu sorunu çözmek için kamu ve özel sektöre düşen görevler sizce neler? Şubat 2011 tarihinde yayımlanan tebliğ, aslında büyük ölçüde fayda sağladı ancak denetimler ve raporlamalar süreci gözlemlemek oldukça büyük role sahip. kamu, bu süreci daha etkin yönetmenin çalışmalarını yapmalı, özel sektörde üreticiler ise müşterilerini doğru uygulama konusunda daha çok bilgilendirmeli. Çünkü tüketici de sektörü yönlendirme de büyük bir role sahip...
Yağlar’da var. Bir diğer önemli konu da Türkiye’de bazı testlerin yapımında akredite olan tek laboratuvar olmamız. Üretim-dolum ve ürün geliştirme laboratuvarın en yoğun müşterisi olması yanında dışarıdan da birçok kuruluşa akreditasyon kapsamında hizmet veriyoruz.
MEVzuAT
Vergi affının getirdikleri
Mehmet Erkan Yeminli Mali Müşavir
6
736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin kanun, 3 Ağustos 2016 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek 19 Ağustos 2016 tarih ve 29806 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. 14 maddeden oluşan vergi ve vergi cezaları ile sosyal güvenlik primleri olmak üzere çeşitli sayıda alacağın yeniden yapılandırılması, matrah artırımı ve stok affına ilişkin hükümleri içeren 6736 sayılı kanun, kamuoyunda vergi ve prim affı olarak da bilinen kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin bölümüyle öne çıkıyor. 6736 sayılı kanunda; - Tahsilatın hızlandırılmasına (kesinleşmiş kamu alacaklarının ceza ve faizlerinde indirimler yapılmak suretiyle yeniden yapılandırılarak tahsiline; kesinleşmemiş ve dava safhasında bulunan kamu alacaklarının ise hem alacak asılları hem de ceza ve faizlerinde indirimler yapılmak suretiyle tahsiline), - İnceleme ve tarhiyat safhasında bulunan vergilerle bu vergilere ilişkin ceza ve faizlerde yapılacak indirimlere, - Gümrük kanununca takip ve tahsil edilen alacakların yeniden yapılandırılarak tahsiline, - Sosyal Güvenlik Kurumu’nca takip ve tahsil edilen alacakların yeniden yapılandırılarak tahsiline, - Matrah ve vergi artırımına, - İşletme kayıtlarının düzeltilmesi, (Emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlar, kasa mevcudu, ortaklardan alacaklar), - Varlık barışına (Bazı varlıkların milli ekonomiye kazandırılması) yönelik geniş kapsamlı düzenlemeler yer alıyor. Ayrıca çeşitli kanunlarda
değişiklik yapılmasına dair hükümler de bulunuyor. Bu ayki yazımızda vergi affı ile ilgili önemli konulara değineceğiz. 1. kapsama giren alacaklar • Vergiler ve vergi cezaları, (Vergi Usul Kanunu kapsamına giren vergiler (gelir ve kurumlar vergileri, KDV, ÖTV, damga vergisi ve emlak vergisi gibi) ile vergi cezaları ve bunlara bağlı gecikme faizleri, gecikme zamları gibi fer’i alacaklar), • Gümrük vergileri ve idari para cezaları, (Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından 6183 sayılı kanun hükümlerine göre takip edilen gümrük vergileri, idari para cezaları, faizler, gecikme faizleri, gecikme zamları), • Sosyal güvenlik primleri ve idari para cezaları, (Sosyal güvenlik primi, emeklilik keseneği, işsizlik sigortası primi, SGDP, isteğe bağlı sigorta primleri ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zamları) • Askerlik kanunu, seçim kanunları (milletvekili, mahalli idareler, muhtarlık, Anayasa değişikliğine ilişkin halkoylamaları) • Karayolları Kanunu, Nüfus Hizmetleri Kanunu gibi kanunlar kapsamında kesilen idari para cezaları, • İl özel idarelerinin çeşitli harç ve katılma payı gibi bazı alacakları, • Belediyelerin vergi, tarifeden doğan ücret ve su alacakları, • Büyükşehir belediyelerinin su ve atık su alacakları, • TRT’nin elektrik payı ve bandrol ücretlerinden kaynaklı alacakları, • TOBB’un ve bağlı odalarının oda aidatı alacakları, • OSB’nin kredi borçları vb. alacaklar 6736 sayılı Kanun kapsamında bulunuyor.
2. kapsama giren alacakların dönemi • Vergiler ve gümrük vergileri açısından; 30.06.2016 tarihinden önceki dönemler, beyana dayanan vergilerde 30 Haziran 2016 tarihine kadar verilmesi gereken beyannameler, 2016 yılına ilişkin 30 Haziran 2016 tarihinden önce tahakkuk eden emlak vergisi, çevre temizlik vergisi, motorlu taşıtlar vergisi. • Sosyal güvenlik primleri açısından; Haziran 2016 ve önceki aylara ait işveren ve sigortalılara ilişkin sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi, isteğe bağlı sigortalılar ve topluluk sigortalılarına ilişkin primler, yaşlılık, emekli aylığı veya malullük aylığı bağlandıktan sonra sigortalı sayılmasını gerektirir nitelikteki kendi nam ve hesabına bağımsız çalışanların aylığından kesilmesi veya kendisince ödenmesi gereken sosyal güvenlik destek primi, Sosyal Güvenlik Kurumu’nca takip edilen damga vergisi, özel işlem vergisi, eğitime katkı payı, 30 Haziran 2016 tarihine kadar bitirilmiş özel nitelikteki inşaatlarla ihale konusu işlere ilişkin eksik işçilik tutarı üzerinden hesaplanan sigorta primi, 30 Haziran 2016 tarihine kadar işlenen fiillere ilişkin idari para cezaları. • Elektrik, su vb. kamu alacakları açısından; • 30 Haziran 2016 tarihinden önce ödenmesi gerekenler, • TOBB ve bağlı odaların aidatları açısından; 30 Haziran 2016 tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde kanunun yürürlüğe girdiği tarihte ödenmemiş aidatlar,
MADENİ YAĞ DÜNYASI
51
MEVzuAT
Asgari artırım tutarı, kurumlar vergisi mükelleflerinde; 2011 yılı için 28 bin TL, 2012 yılı için 29 bin 650 TL, 2013 yılı için 31 bin 490 TL, 2014 yılı için 33 bin 470 TL ve 2015 yılı için 37 bin 940 TL olarak belirlendi, gelir vergisi mükellefleri için elde edilen kazanç ve iradın niteliğine göre farklılaştırıldı. Matrah artırımı için özet tablo aşağıda yer alıyor.
• Diğer alacaklar açısından; 30 Haziran 2016 tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde kanunun yürürlüğe girdiği tarihte ödenmemiş olanlar.
Gelir Vergisi Yıl Matrah Artış Oranı (%)
3. kesinleşmiş alacaklar yönünden kesinleşmiş kamu alacaklarında; • Alacak asıllarının tamamı, • SGK tarafından uygulanan idari para cezalarının yüzde 50’si, • Bir vergi aslına bağlı olmaksızın kesilmiş olan vergi cezalarıyla iştirak nedeniyle kesilmiş olan vergi cezalarının yüzde 50’si, • Gecikme faizi, gecikme zammı ve gecikme cezası yerine güncelleme oranı (Yİ-ÜFE), esas alınarak belirlenecek tutar ödenecek. • Vergi aslına bağlı olarak kesilen cezaların tamamının, • Para cezalarının kalan yüzde 50’sinin, • Gecikme cezası, gecikme zammı, gecikme faizi gibi fer’i alacakların tamamının, tahsilinden vazgeçilecek.
2011 2012 2013 2014 2015
Kurumlar Vergisi Matrah Artış Yıl Oranı (%)
5. Matrah ve vergi artırımı Mükelleflerin 2011 ile 2015 yıllarında beyan ettikleri; Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi, Gelir Stopaj Vergisi, Katma Değer Vergisi matrahlarını/vergilerini kanunda öngörülen oranlarda artırmaları ve belli bir oranda vergi ödemeleri koşuluna bağlı olarak, bu vergi türlerinden inceleme ve tarhiyata muhatap olmamaları yönünde düzenleme yapılıyor. Asgari artırım tutarı, kurumlar vergisi mükelleflerinde; 2011 yılı için 28 bin TL, 2012 yılı için 29 bin 650 TL, 2013 yılı için 31 bin 490 TL, 2014 yılı için 33 bin 470 TL ve 2015 yılı için 37 bin 940 TL olarak belirlendi, gelir vergisi mükellefleri için elde edilen kazanç ve iradın niteliğine göre farklılaştırıldı.
MADENİ YAĞ DÜNYASI
14.000 14.820 15.740 16.740 18.970
Asgari Matrah Artış Tutarı (TL)
Artırılan Matrah Üzerinden Ödenecek Vergi Oranı (%) 20 20 20 20 20
Artırılan Matrah Üzerinden Ödenecek Vergi Oranı (%) 20 20 20 20 20
2011 35 28.000 2012 30 29.650 2013 25 31.490 2014 20 33.470 2015 15 37.940 Gelir Vergisi Stopajı ve Kurumlar Vergisinde (Stopaj) Artırımı Yıllık Beyan Yıllık beyan edilen Çiftçilere ve vergiden Yıl Edilen Gayrisafi yıllara yaygın inşaat muaf esnafa yapılan Ücret Tutarı ve onarım işleri ödemelerin yıllık Üzerinden istihkak bedellerinin gayrisafi tutarı Artırılacak gayrisafi tutarı üzerinden artırılacak Vergi Oranı (%) üzerinden artırılacak vergi oranı (%) vergi oranı (%) 2011 6 1 Tevkifat oranının % 25'i 2012 5 1 Tevkifat oranının % 25'i 2013 4 1 Tevkifat oranının % 25'i 2014 3 1 Tevkifat oranının % 25'i 2015 2 1 Tevkifat oranının % 25'i Katma Değer Vergisi Yıllık Hesaplanan KDV Tutarı Üzerinden Artırılacak Yıl Vergi Oranı (%) 2011 3,5 2012 3 2013 2,5 2014 2 2015 1,5
4. İhtilaflı alacaklar yönünden • İhtilaflı kamu alacaklarında; ihtilafın bulunduğu safhaya göre alacak asıllarının yüzde 50’si veya yüzde 20’si, asla bağlı olmayan cezaların yüzde 25’i veya yüzde 10’u, • Gecikme faizi ve gecikme zammı yerine güncelleme oranı (Yİ-ÜFE ), esas alınarak hesaplanacak tutar ödenecek. • Vergi aslına bağlı olarak kesilen vergi cezalarının tamamı ile gecikme cezası, gecikme zammı, gecikme faizi, faiz gibi fer’i alacaklardan vazgeçilecek. • SGK’nın prim alacak asıllarında ise herhangi bir indirim yapılmayacak, idari para cezalarının yüzde 25’i ile gecikme zammı ve gecikme cezası yerine güncelleme oranı (Yİ-ÜFE ), esas alınarak belirlenecek tutar ödenecek.
52
35 30 25 20 15
Asgari Matrah Artış Tutarı (TL)
mallar/emtiaları, bu kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna mallar/emtiaları, bu kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna mallar/emtiaları, bu kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar, aynı nev’iden emtialara ilişkin cari yıl kayıtlarına göre tespit edilen kadar, aynı nev’iden emtialara ilişkin cari yıl kayıtlarına göre tespit edilen kadar, aynı nev’iden emtialara ilişkin cari yıl kayıtlarına göre tespit edilen gayrisafi kâr oranını dikkate alarak fatura düzenlemek ve her türlü vergisel gayrisafi kâr oranını dikkate alarak fatura düzenlemek ve her türlü vergisel gayrisafi kâr oranını dikkate alarak fatura düzenlemek ve her türlü vergisel yükümlülüklerini yerine getirmek suretiyle kayıt ve beyanlarına intikal yükümlülüklerini yerine getirmek suretiyle kayıt ve beyanlarına intikal yükümlülüklerini yerine getirmek suretiyle kayıt ve beyanlarına intikal ettirebilirler. ettirebilirler. ettirebilirler. Stok affı ile ilgili özet tablo aşağıda yer alıyor. Stok affı ile ilgili özet tablo aşağıda yer alıyor. Stok affı ile ilgili özet tablo aşağıda yer alıyor. Matrah artırımı için özet tablo yanda yer alıyor. Gelir ve kurumlar Vergisi mükelleflerinin bu fıkra hükmünden yararlanarak beyan ettikleri matrahları artırmaları hâlinde, daha önce tevkif yoluyla ödemiş oldukları vergiler, artırılan matrahlar üzerinden hesaplanan vergilerden mahsup edilmez. Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerinin matrah artırımında bulundukları yıllara ait zararların yüzde 50’si, 2016 ve izleyen yıllar kârlarından mahsup edilmez. İstisna ve indirimler nedeniyle gelecek yıllarda matrahtan indirim konusu yapılabilecek tutarlar ile geçmiş yıl zararları artırılan matrahlardan indirilemez. Artırılan matrahlar, yüzde 20 oranında vergilendirilir ve üzerinden ayrıca herhangi bir vergi alınmaz. Ancak gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, artırımda bulunmak istedikleri yıla ait yıllık beyannamelerini kanuni sürelerinde vermiş, bu vergi türlerinden tahakkuk eden vergilerini süresinde ödemiş ve bu vergi türleri için bu kanunun 2’nci ve 3’üncü madde hükümlerinden yararlanmamış olmaları şartıyla bu fıkra hükmüne göre artırılan matrahları yüzde 15 oranında vergilendirilir. 6. Stok beyanı İşletmede mevcut olduğu hâlde kayıtlarda yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşları kendilerince veya bağlı oldukları meslek kuruluşunca tespit edilecek rayiç bedelle bu kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar (30 Kasım 2016) bir envanter listesi ile vergi dairelerine bildirmek suretiyle defterlerine kaydedebilirler. Bildirime dâhil edilen kıymetler için amortisman ayrılmaz. Aktiflerine kaydettikleri emtia için ayrı makine, teçhizat ve demirbaşlar için ayrı olmak üzere özel karşılık hesabı açarlar. Emtia için ayrılan karşılık, ortaklara dağıtılması veya işletmenin tasfiye edilmesi hâlinde sermayenin unsuru sayılır ve vergilendirilmez. Genel orana tabi makine, teçhizat, demirbaş ve emtiaların bedeli üzerinden yüzde 10 oranı, indirimli orana tabi diğer makine, teçhizat, demirbaş ve emtiaların bedeli üzerinden tabi olduğu oranların yarısı esas alınarak katma değer vergisi hesaplanır ve ayrı bir beyanname ile sorumlu sıfatıyla beyan edilerek, beyanname verme süresi içinde ödenir. Makine, teçhizat ve demirbaşlar üzerinden ödenen bu vergi, hesaplanan katma değer vergisinden
Fiil Durum Fiil Durum Fiil Durum İşletmede mevcut olduğu halde İşletmede mevcut olduğu halde İşletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan emtia ve kayıtlarda yer almayan emtia ve kayıtlarda yer almayan emtia ve demirbaşın kayda alınması. demirbaşın kayda alınması. demirbaşın kayda alınması.
Hesaplanacak Vergi Hesaplanacak Vergi Hesaplanacak Vergi Genel oran tabi emtia ve demirbaş Genel oran tabi emtia ve demirbaş Genel oran tabi emtia ve demirbaş için %10, indirimli orana tabi emtia ve için %10, indirimli orana tabi emtia ve için %10, indirimli orana tabi emtia ve demirbaş için tabi olduğu oranın demirbaş için tabi olduğu oranın demirbaş için tabi olduğu oranın yarısı oranında vergi ödenir . yarısı oranında vergi ödenir . yarısı oranında vergi ödenir . Eczanelerde stoklarında kaydi olarak yer Eczanelerde stoklarında kaydi olarak yer Eczanelerde stoklarında kaydi olarak yer ilaçların maliyet bedeli üzerinden %4 ilaçların maliyet bedeli üzerinden %4 ilaçların maliyet bedeli üzerinden %4 aldığı hâlde fiilen bulunmayan ilaçların aldığı hâlde fiilen bulunmayan ilaçların aldığı hâlde fiilen bulunmayan ilaçların oranında vergi ödenir . oranında vergi ödenir . oranında vergi ödenir . kayda alınması. kayda alınması. kayda alınması. İşletmede mevcut olmadığı halde Her türlü vergisel yükümlülüğün İşletmede mevcut olmadığı halde İşletmede mevcut olmadığı halde Her türlü vergisel yükümlülüğün Her türlü vergisel yükümlülüğün kayıtlarda yer alan emtia ve demirbaşın kayıtlarda yer alan emtia ve demirbaşın kayıtlarda yer alan emtia ve demirbaşın yerine getirilmesi gerekmektedir. yerine getirilmesi gerekmektedir. yerine getirilmesi gerekmektedir. düzeltilmesi. düzeltilmesi. düzeltilmesi. Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede Düzeltilen tutarın %3'ü oranında vergi Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede Düzeltilen tutarın %3'ü oranında vergi Düzeltilen tutarın %3'ü oranında vergi mevcut olmayan kasa mevcudunun ve mevcut olmayan kasa mevcudunun ve mevcut olmayan kasa mevcudunun ve ödenir. ödenir. ödenir. ortaklardan alacakların düzeltilmesi. ortaklardan alacakların düzeltilmesi. ortaklardan alacakların düzeltilmesi. indirilemez. Emtia üzerinden ödenen dikkate almaksızın kanuni defterlere 7. Varlık barışı 7. Varlık barışı 7. Varlık barışı vergi genel esaslara göre indirilir. kaydedebilirler. Bu takdirde, söz Kayıtlarda yer aldığı hâlde işletmede konusu varlıklar vergiye tabi kazancın Yurtdışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası Yurtdışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası Yurtdışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası bulunmayan mallar/emtiaları, bu ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın araçlarını, 6736 sayılı Kanunun 7. maddesi hükümler çerçevesinde 31 Aralık 2016 araçlarını, 6736 sayılı Kanunun 7. maddesi hükümler çerçevesinde 31 Aralık 2016 araçlarını, 6736 sayılı Kanunun 7. maddesi hükümler çerçevesinde 31 Aralık 2016 kanunun yayımlandığı tarihi izleyen tespitinde dikkate alınmaksızın tarihine kadar Türkiye’ye getiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları tarihine kadar Türkiye’ye getiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları tarihine kadar Türkiye’ye getiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları üçüncü ayın sonuna kadar, aynı işletmeden çekilebilir. nev’iden emtialara ilişkin cari yıl serbestçe tasarruf edebilirler. serbestçe tasarruf edebilirler. serbestçe tasarruf edebilirler. kayıtlarına göre tespit edilen gayrisafi 8. kanundan yararlanma şartları kâr oranını dikkate alarak fatura Yazılı başvuru (Kanunun yayımlandığı Türkiye’ye getirilen varlıklarını, dönem kazancının tespitinde dikkate almaksızın Türkiye’ye getirilen varlıklarını, dönem kazancının tespitinde dikkate almaksızın Türkiye’ye getirilen varlıklarını, dönem kazancının tespitinde dikkate almaksızın düzenlemek ve her türlü vergisel tarihi izleyen 2. ayın sonuna kadar işletmelerine dâhil edebilecekleri gibi aynı varlıkları vergiye tabi kazancın ve işletmelerine dâhil edebilecekleri gibi aynı varlıkları vergiye tabi kazancın ve işletmelerine dâhil edebilecekleri gibi aynı varlıkları vergiye tabi kazancın ve yükümlülüklerini yerine getirmek başvuruda bulunmaları) gerekiyor. kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate almaksızın işletmelerinden kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate almaksızın işletmelerinden kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate almaksızın işletmelerinden suretiyle kayıt ve beyanlarına intikal Başvurular 31 Ekim 2016 tarihine ettirebilirler. Stok affı ile ilgili özet tablo kadar yapılabilecek. (Stok affı için çekebilirler. çekebilirler. çekebilirler. aşağıda yer alıyor. başvurular 30 Kasım 2016 tarihine kadar yapılabiliyor.) Ancak Bakanlar Yurtdışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası Yurtdışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası Yurtdışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası 7. Varlık barışı Kurulu’nun başvuru süresini 1 aya araçları, yurtdışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve bu araçları, yurtdışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve bu araçları, yurtdışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve bu Yurtdışında bulunan para, altın, döviz, kadar uzatma yetkisi var. maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en menkul kıymet ve diğer sermaye • Açılan davalardan vazgeçilmesi, piyasası araçlarını, 6736 sayılı Kanunun • Ödemelerin süresinde yapılması, geç 31 Aralık 2016 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilir geç 31 Aralık 2016 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilir geç 31 Aralık 2016 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilir 7. maddesi hükümler çerçevesinde 31 (ilk taksiti bu kanunun yayımlandığı Aralık 2016 tarihine kadar Türkiye’ye tarihi izleyen üçüncü aydan başlamak getiren gerçek ve tüzel kişiler, söz üzere ikişer aylık dönemler halinde konusu varlıkları serbestçe tasarruf azami 18 eşit taksitte ödenebileceği edebilirler. Türkiye’ye getirilen hüküm altına alındı.) varlıklarını, dönem kazancının • Taksit ödeme süresince tespitinde dikkate almaksızın cari dönem vergi ve prim ödeme işletmelerine dâhil edebilecekleri gibi yükümlülüklerinin yerine getirilmesi aynı varlıkları vergiye tabi kazancın gerekiyor. ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın Ödemeler hem peşin hem tespitinde dikkate almaksızın de taksitle yapılabiliyor. Genel işletmelerinden çekebilirler. olarak 18 taksitte 36 ayda ödeme Yurtdışında bulunan para, altın, döviz, imkanı var ancak daha kısa sürede menkul kıymet ve diğer sermaye ödeme seçeneği de bulunuyor. piyasası araçları, yurtdışında bulunan Peşin ödemlerde ödenecek tutarda banka veya finansal kurumlardan bir artırım yapılmayacak, taksitle kullanılan ve bu maddenin yürürlük ödemelerde ise taksitler ödeme tarihi itibarıyla kanuni defterlerde süresine bağlı olarak belli bir katsayıda kayıtlı olan kredilerin en geç 31 Aralık artırılarak tahsil edilecektir. 2016 tarihine kadar kapatılmasında • 6 taksitte 12 ayda yapılacak kullanılabilir Gelir veya kurumlar ödemelerde 1,045 vergisi mükellefleri sahip oldukları, • 9 taksitte 18 ayda yapılacak Türkiye’de bulunan ancak kanuni ödemelerde 1,083 defter kayıtlarında yer almayan • 12 taksitte 24 ayda yapılacak para, altın, döviz, menkul kıymet ve ödemelerde 1,105 diğer sermaye piyasası araçları ile • 18 taksitte 36 ayda yapılacak taşınmazlarını, 31 Aralık 2016 tarihine ödemelerde 1,15 katsayısı esas alınacak. kadar, dönem kazancının tespitinde
MADENİ YAĞ DÜNYASI
53
HuKuK
Av. Betül Gürsoy Hacıoğlu İstanbul Barosu
karşılıksız çek ve iflas erteleme yasası neler getiriyor?
G
ümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan çalışmalar sonucu 6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 15 Temmuz 2016 tarihinde kabul edildi, 9 Ağustos 2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu yasayla karşılıksız çek keşide etmek yeniden suç olarak tanımlanarak adeta geriye dönüş yapıldı, iflas erteleme kurumunun istismar edilerek alacaklıların zarara uğratılması da önlenmeye çalışıldı. Bu bakımdan bu yazımızın ilk bölümünde çekle ilgili yapılan düzenlemeleri değerlendirileceğiz. İkinci bölümde ise yasanın iflas erteleme süreci ile ilgili ne gibi değişiklikler getirdiği ve bu değişikliklerin doğuracağı sonuçlar üzerinde duracağız.
54
MADENİ YAĞ DÜNYASI
karşılıksız çeke hapis cezası ve karekod uygulaması Yeni yasa kapsamında çekle ilgili yapılan düzenlemelerle, günümüzde ticari önemli bir ödeme aracı olmaya devam eden çeke olan güvenin sarsılması önlenmeye çalışıldığı dikkat çekiyor. Şüphesiz güvenin sarsılmasında en önemli unsur, çekin karşılıksız çıkması durumudur. Çekin güvenilirliğini sağlamak için yapılan değişiklikler sonucu: Bankaların çek hesabı açtırmak isteyen kişilerden adli sicil kaydı ve Türkiye Bankalar Birliği risk merkezi kayıtlarını alması zorunlu hale getirildi. Bankalar çek hesabı açtıkları kişilerle tüzel kişiler tarafından bildirilen işlem yetkililerini sisteme kaydedecek, çek hesabı açmak isteyen gerçek veya tüzel kişilerin sermaye şirketlerinin yönetim organında görev yapanlar ile ticaret siciline tescil edilen şirket yetkililerinin çek hesabı açma yasağı olup olmadığını kontrol edecek. Çek hesabı sahibi
ile düzenleyenin farklı kişiler olması halinde, ayrıca düzenleyenin de T.C. kimlik numarası kayıt altına alınacak. Ciranta (ciro eden kişi) için de gelen “Merkezi Sicil Sistemi veya TC kimlik numarası” zorunluluğu ile cirantanın da ödeme konusundaki yükümlülükleri yerine getirmesi sağlanmış olacak. Kişinin adli sicil kaydında karşılıksız çek keşide etme suçundan dolayı bir mahkumiyetinin bulunup bulunmadığı ve kişinin ekonomik durumunun çek hesabı açmaya müsait olup olmadığının değerlendirilmesini sağlayan düzenlemeyle bu bilgiler ticari sır kapsamından çıkarılmış olacak. Karşılıksız çeke ilişkin şikayetin icra mahkemesine yapılacağı yönünde düzenleme de kanunun getirdiği bir diğer yenilik. Önceki kanun dönemlerinde karşılıksız çek keşide etme eylemi Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından soruşturulup iddianame düzenlenerek mahkemelerin önüne gidiyordu. Yeni düzenlemeyle artık
alacaklının icra mahkemesine şikayetiyle suçla ilgili kovuşturma başlayacak. Bu madde değişikliğiyle karşılıksız çek keşide etmek eylemine ilişkin İcra İflas Kanunu’nda düzenlenen yargılama usulü uygulanacak. Bu açıdan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu sistematiğinden farklı olarak, CMK’da şikayet süresi altı ay olarak düzenlenmişken, çek hakkında karşılıksız işlemi yapıldıktan sonra icra mahkemesine yapılacak şikâyetin üç ay ve herhalde 1 yıl içerisinde yapılması gerekiyor.
Ön ödeme, uzlaşma ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümler bu suçta uygulanmayacak. Kişi, mahkum olduğu cezanın tamamen infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl ve yasağın konulduğu tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasını isteyebilecek. Karşılıksız çek verenler, karşılıksız çek bedelini, ticari işlerde temerrüt faizi oranı ile birlikte ödemeleri halinde ya da çek alacaklısının şikayetten vazgeçmesi halinde açılan davanın düşmesine karar verilecek.
Yine aynı maddeye göre; lehine karekodlu çek düzenlenen lehdar, teslim aldığı çeki, Türk Ticaret Kanunu m.780/3’te belirtilen sisteme kaydedecek, karekodlu çekin sisteme kaydedildiği tarihten sonra çek düzenleyen tüzel kişilerin temsilcilerinde meydana gelen değişiklikler, çek hesabı tüzel kişinin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacak. Çekleri karşılıksız çıkan kişilere, hamilin şikayeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, 1.500 güne kadar adli para cezası getirildi, adli para cezasının ödenmemesi halinde ise bu ceza doğrudan hapis cezasına çevrilecek. Bu para cezası, çek bedeli ve hesaplanacak faizle takip ve yargılama giderlerinden az olmayacak. Yine bu maddeye göre yargılama sürerken mahkeme çek hesabı açma ve çek düzenleme yasağı kararı alabilecek, bu yasak, çek hesabı gerçek veya tüzel kişi, bu tüzel kişi adına çek keşide edenler ve karşılıksız çekin bir sermaye şirketi adına düzenlenmesi durumunda ayrıca yönetim organı ve ticaret siciline tescil edilen şirket yetkilileri hakkında da uygulanacak. Yapılan değişiklikle karşılıksız çek keşide etme eyleminden dolayı çekin tahsil için verildiği bankanın bulunduğu yer, çek hesabının açıldığı yer ya da şikayetçinin yerleşim yeri mahkemesi yetkili görülerek, karşılıksız çek suçunun şikayetçisine yetki konusunda seçim hakkı tanınıyor. Çek hesabı açma yasağı kararı verilenler, yasaklılıkları süresince sermaye şirketlerinin yönetim organlarında görev alamayacaklar. Karşılıksız çek veren kişiler, başka şirketin yönetim kurulunda olsa dahi çek düzenleyemeyecekler. Böylece bugüne kadar, birkaç şirket kurup her biri adına çek alınabilmesi yönündeki uygulamanın önüne geçilecek.
karekod uygulaması nasıl olacak? 4 Çek alacaklıları, ellerinde bulunan çek ile çek hesabı sahibine ve bu çeki düzenleyenlere ilişkin verilere karekod aracılığıyla erişim sağlayabilecek. Karekod ile; 4 Çek hesabı sahibinin adı, soyadı veya ticaret unvanı, 4 Çek hesabı sahibinin tacir olması hâlinde, ticaret siciline tescil edilen yetkililerinin adı, soyadı veya ticaret unvanı, 4 Çek hesabı sahibinin, çek hesabı bulunan toplam banka sayısı, 4 Çek hesabı sahibine ait bankalara ibraz edilmemiş çek adedi ve tutarı, 4 Düzenlenerek bankalara teslim edilen çeklerin adedi ve tutarı, 4 Son beş yıl içerisinde ibrazında ödenen çeklerin adedi ve tutan, 4 İbraz edilen ilk çekin ibraz tarihi, 4 İbraz edilen son çekin ibraz tarihi, 4 İbrazında ödenen son çekin ibraz tarihi, 4 Son beş yılda “karşılıksızdır” işlemi
gören ve halen ödenmemiş çeklerin adedi ve tutarları, 4 Son beş yılda “karşılıksızdır” işlemi gören ve sonradan ödenen çeklerin adedi ve tutarı ve “karşılıksızdır” işlemi gören son çekin ibraz tarihi, 4 Çek hesabı sahibi hakkında çek hesabı açma yasağı bulunup bulunmadığı, varsa yasaklama kararının tarihi, 4 Her bir çek yaprağı ile ilgili olarak tedbir kaydı olup olmadığı, 4 Çek hesabı sahibi tacirse, iflasına karar verilip verilmediği, iflasına karar verilmişse kararın tarihi, 4 Çek hesabı sahibi ya da cirantanın rızası aranmaksızın üçüncü kişilerin erişimine sunulacak. Bu karekod okutma ve bilgi paylaşım sistemi, Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi tarafından oluşturulacak ve sistemdeki verileri, bilgi alışverişini gerçekleştirdiği şirketle paylaşmaya yetkili olacak. Bu yetki kullanıldığı takdirde sistem bilgilerin paylaşıldığı şirket nezdinde kurulabilecek, çekin üzerindeki karekod okutulduğunda müşteri, “kaç bankadan çek kullanmış, çek sahibi geçmişte ödemelerini düzgün yapmış mı, şirketin üzerinde iflas erteleme veya tedbir kararı var mı?” sorularının cevabını görebilecek. Yasayla, yabancı ülkelerde düzenlenen çekler için karekod ve seri numarası olması zorunlu bir unsur olarak kabul edilmedi. 31 Aralık 2016 tarihinden sonra bankalarca çek hesabı sahiplerine karekod ve seri numarası unsurlarını içermeyen çek yaprağı verilemeyecek, aynı tarihten önce basılan çeklerde bu unsurlar aranmayacak.
madenİ yağ dünyası
55
KÜLTÜR-SANAT
3. İSTANBUL TASARIM BİeNALİ, 22 ekİM’De kAPILARINI AÇIYOR İkSV tarafından eNkA Vakfı, Petkim ve VitrA eş sponsorluğunda düzenlenen 3. İstanbul Tasarım Bienali, 22 ekim’de kapılarını açıyor. Bienal, “Biz İnsan mıyız?: Türümüzün Tasarımı: 2 saniye, 2 gün, 2 yıl, 200 yıl, 200.000 yıl” başlığıyla, Beatriz Colomina ve Mark Wigley küratörlüğünde gerçekleştirilecek
İ
stanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından ENKA Vakfı, Petkim ve VitrA eş sponsorluğunda düzenlenen 3. İstanbul Tasarım Bienali, bu yıl “İnsan” ve “tasarım” arasındaki yakın ilişkiyi inceliyor. Bienal, 22 Ekim20 Kasım 2016 tarihleri arasında “Biz İnsan mıyız?: Türümüzün Tasarımı: 2 saniye, 2 gün, 2 yıl, 200 yıl, 200.000 yıl” başlığıyla, Beatriz Colomina ve Mark Wigley küratörlüğünde gerçekleştirilecek. Ücretsiz olarak gezilebilecek 3. İstanbul Tasarım Bienali, son 2 saniyeden geçtiğimiz son 200 bin yıla kadar uzanan bir zaman dilimini ele alıyor. İnsanlığın başladığı andan itibaren tasarımı yeniden düşünmeyi hedefleyen 3. İstanbul Tasarım Bienali, birbirine kesişen 4 proje “küme”sinden oluşuyor: Bedeni Tasarlamak (Designing the Body), Gezegeni Tasarlamak (Designing the Planet), Yaşamı Tasarlamak (Designing Life) ve Zamanı Tasarlamak (Designing Time). eserler, 5 ayrı mekanda sergilenecek Bienalde, 13 ülkeden tasarımcı, mimar, sanatçı, tarihçi, arkeolog ve bilim insanının 70’in üzerindeki projesi İstanbul’un farklı bölgelerinde bulunan 5 mekânda sergilenecek. Karaköy’deki Galata Özel Rum İlköğretim Okulu, Studio-X İstanbul ve DEPO, Bomonti’de yer alan Alt ve girişin müze biletiyle yapılacağı Sultanahmet’teki İstanbul Arkeoloji Müzeleri, 3. İstanbul Tasarım Bienali’nin bu yılki mekânları arasında yer alıyor. Bienal sergileri 36 ülkeden 200’ün üzerinde videonun başvurduğu Açık Çağrı, 50’nin üzerinde uluslararası yazarın makalelerinin yayımlanacağı ve e-flux işbirliğiyle yürütülen Superhumanity projesi ve Türkiye’den farklı disiplinlerden uzmanların bir araya gelerek Türkiye’deki tasarım endüstrisinin bir kronolojisini ve tasarım tarihiyle ilgili bir kütüphane oluşturacakları “Türkiye Tasarım Kronolojisi” projesi ile de zenginleşecek. Sergilere ek olarak bienal süresince, Türkiye ve yurtdışından üniversitelerin katıldığı ve bienal teması kapsamında üniversitelerde yapılan çalışmaların sergilendiği Akademi Programı da devam edecek ve panel ve söyleşiler düzenlenecek.
56
MADENİ YAĞ DÜNYASI
HAYATA FARkLI BİR GÖZLe BAkACAĞIZ İstanbul Tasarım Bienali Direktörü Deniz Ova, bienalle ilgili olarak şunları söyledi: İstanbul Tasarım Bienali, bu yıl sorularını “Biz İnsan mıyız?” teması etrafında kurguluyor; günümüzün en temel sorularından bazılarına tasarım gözünden bakarak düşünceler öneriyor. Bu yıl bizleri, çarpıcı bir tema etrafında kümelenen zengin bir içeriğin daha yoğun bir biçimde tartışılacağı, daha kısa süreli bir bienal bizi bekliyor. Bienalle beraber hep birlikte hayatın farklı katmanlarına yeni bir gözle bakacağız, sergilerimizle ve etkinliklerimizle tüm izleyicilerimize bir nefes alma ve düşünme alanı yaratmayı hedefliyoruz.
Deniz Ova İstanbul Tasarım Bienali Direktörü
FİLMekİMİ 15 YAŞINDA
Filmekimi, her yıl olduğu gibi, dünya festivallerinde gösterilmiş, ödüller almış, eleştirmenlerin ve izleyicilerin ilgisini çekmiş ve merakla beklenen yeni yapımları içeren zengin programıyla ekim ayının en çok konuşulan sinema etkinliği olacak. Filmekimi Vodafone FreeZone sponsorluğunda 7-16 Ekim tarihlerinde İstanbul’da 10 gün sürecek bir maratonla birlikte İstanbul dışında da ekim ayı boyunca gösterimlerine devam edecek. 15’inci yılında Filmekimi programında, Altın Palmiyeli Ken Loach filmi I Daniel Blake’den, Xavier Dolan’ın Cannes Film Festivali’nde Büyük Ödül’ü
kazanan Alt Tarafı Dünyanın Sonu / It’s Only the End of the World’e, Oscarlı yönetmen Asghar Farhadi’den, bağımsız Amerikan sinemasının kahramanlarından Jim Jarmusch’a, Güney Kore’nin yıldız yönetmeni Park Chan-wook’tan modern klasiklerin yönetmeni Paul Verhoeven’e ve kara mizahtan vazgeçmeyen yönetmen Todd Solondz’dan her filmi olay yaratan Pedro Almodovar’a kadar merakla beklenen birçok yönetmenin filmi yer alıyor. Filmekimi gösterimleri İstanbul’da bu yıl Beyoğlu’nda Beyoğlu ve Atlas, Kadıköy Rexx Sineması ve Nişantaşı City’s Cinemaximum’da yapılacak.
SALON İkSV BATTLeS İLe SeZONA BAŞLADI Kapılarını 24-25 Eylül’de düzenlenen Battles’ın konserleri ile açan Salon İKSV’nin yeni sezon programında birçok isim yer alıyor. Salon İKSV, yeni sezonda İstanbul’da ağırlayacağı isimlerin ilk kısmını açıkladı. Salon tüm sezon boyunca aralarında lokal sahnenin yükselişi durdurulamayan bağımsız sesi Kalben, gitarından yükselen melodilerle benzersiz işlere imza atan Cihan
Mürtezaoğlu, yine yerel sahnenin darkwave ve synthpop gibi ender rastlanan türlerde üretim yapan ekibi Jakuzi, günümüz şarkı yazarları arasında gitara ve dile hâkimiyetiyle ayrı bir yerde duran Selim Saraçoğlu, nitelikli yöresel halk müziği eserlerini sesiyle başarıyla yorumlayan Mercan Erzincan, yerel bağımsız müzik sahnesinin folk müzikte en başarılı isimleri arasında kendisine yer açan Sena Şener, dünyanın birçok yerini keşfe çıkıp doğuyla batı ezgilerini, oryantal ve modern enstrümanlar, analog ve dijital seslerle birleştirip kendi özgün tarzlarıyla sunan, elektronik, etnik ve reggae grubu ANNA RF, Orta Doğu’nun mistik havasını modern zamanların tınısıyla birleştiren Azam Ali & Niyaz, elektronika, caz ve folk’un kesiştiği noktada, piyano, saksafon, davul ve tabla ile benzersiz bir modern müzik deneyimi sunan Mammal Hands, solo çalışmalarıyla Ortadoğu ile Batı’nın müzikal dokularını ustaca bir araya getirmeyi başaran Avishai Cohen’i sahnesinde ağırlayacak.
MADENİ YAĞ DÜNYASI
57
KÜLTÜR-SANAT
İSTANBUL MODeRN’De LÜTFİ AkAD BeLGeSeLİ Türk Sinemasında Ustalar: Lütfi Akad sergisine paralel bir belgesel gösterimi sinemaseverleri bekliyor. ‘Türk Sinema Tarihi’ serisinin Lütfi Akad bölümü İstanbul Modern Sinema’da 6 ekim’de izlenebilir
İ
stanbul Modern Sinema, “Türk Sinemasında Ustalar: Lütfi Akad” sergisi süresince, özel bir belgeseli izleyiciyle buluşturuyor: Mimar Sinan Üniversitesi Sinema TV Merkezi’nin, 1985-1987 yıllarında TRT için hazırladığı “Türk Sinema Tarihi” serisinin Lütfi Akad bölümü. Bir saatlik bu belgesel Akad’ın kamera arkası görüntüler eşliğinde filmografisine bakarken, yönetmenin sinemasına dair görüşlerini paylaşıyor. Belgeselin diğer konukları arasında film yapım süreçlerini
anlatan Hürrem Erman ve Lütfi Akad’ın sineması üzerinden o dönemin sinema iklimini değerlendiren Alim Şerif Onaran da yer alıyor.
Belgesel gösterimi gün boyu sürecek ve ücretsiz olacak. Gösterim tarihleri: 6 Ekim / 3 Kasım / 22 Aralık 2016.
TÜRkİYe’De FOTOĞRAFIN 80 YILINA IŞIk TUTAN SeRGİ... özgü bakış açılarıyla, izlenimcilikten anlatımcılığa, belgeselden sanata, Anadolu fonundan stüdyonun gelişmiş olanaklarıyla üretilen çağdaş portrelere kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor.
İ
stanbul Modern, küratörlüğünü Merih Akoğul’un üstlendiği ve 80 yıllık süreçte, 80 fotoğrafçının çektiği insan fotoğraflarına odaklanan “İnsan İnsanı Çekermiş” adlı sergiye 18 Aralık’a kadar ev sahipliği yapacak. Sergi, fotoğrafçıların kendilerine
58
MADENİ YAĞ DÜNYASI
“İnsanlar bir enerji yayar Fotoğrafçılar da bu enerjiyi çekerler” diyen serginin küratörü Akoğul, “Fotoğrafçılık fotoğraf çekmenin ötesinde, insanların yaydığı enerjiyi görüp, kareye yansıtmayı gerektirir. Sergi farklı dönemlere ışık tutmakla birlikte sanatçı, gazeteci ve akademisyen gözüyle çekilen kareleri de bir uyum ve bütünlük içinde izleyiciye sunuyor” diye konuştu. Türkiye’de fotoğrafın tarihine ışık tutmak isteyenleri sergi aracılığıyla
Cumhuriyet tarihinde bir yolculuğa çıkan İstanbul Modern ise, Türkiye’de fotoğrafın geçmişini Pferschy üzerinden şöyle anlattı: “Türkiye’de fotoğraf, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan süreçte önce Avrupa’dan gelen seyyahların varlığıyla manzara ve günlük yaşamın anlatıldığı sosyal konulara, ardından da Pera’da açılan fotoğraf stüdyolarının etkisiyle portre fotoğrafları üzerinden yaygınlık kazandı. Türkiye’nin tanıtımı için Matbuat Umum Müdürlüğü’nün başında bulunan Vedat Nedim Tör tarafından seçilen Othmar Pferschy’nin özenli fotoğraflarının kitap, dergi, para ve pullarda kullanılmasıyla neredeyse günümüze kadar ulaşan bir geleneğin de temelleri atıldı.
7. Uluslararası Kimya Sanayi Grup Fuarı
10-12 Kasım 2016 İstanbul Fuar Merkezi www.chemshoweurasia.com
Chemicals
7. Uluslararası Özel, Spesifik Kimyasallar, Genel Kimyasallar, Petrokimya ve Kimyasal Ara Ürünler Fuarı
Laboratory
7. Uluslararası Laboratuvar, Teknoloji, Test & Ölçüm Cihazları, Yardımcı ve Sarf Malzemeleri Fuarı
Technology
7. Uluslararası Proses ve Otomasyon Endüstrisi, Paketleme, Geri Dönüşüm, Lojistik, İş Güvenliği ve Çevre Teknolojileri Fuarı
İlaç, Gıda, Kozmetik, Kişisel ve Ev Bakım Ürünleri Bileşenleri, Hammaddeleri ve Teknolojileri Fuarı Medya Partneri
Destekleyen
İş Birliği ile
Organizatör Tel: 0 212 324 00 00 sales@artkim.com.tr
BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR.
The Original Lubricant Manufacturer
lubricants for business jets, commercial and military aircraft and helicopters. turbine oils greases and other lubricants All our products are approved by OEMs and aircraft manufacturers and strictly meet the requirements
Adco Petrol Katkıları San. ve Tic. A.Ş. Adres: Hacımimi Mah. Kemeraltı Cad. Balkan Han No:15/4 344425 Karaköy / İstanbul Tel: +90 212 252 08 40 u Fax: +90 212 252 81 51 Sipariş ve Bilgi: sales2@adco.com.tr
LU B R I C A N T S O LU T I O N S A H E A D