Dijital pazarlama dergisi

Page 1


İçindekiler 2

Editör

5-6

Markalar İçin Sosyal Medya Kullanımı

7-8

Yaratıcılığı Geliştirmenin Yolları

9 -10 -11

Webtures - Dijital’de yükselen trend : SEO

12 - 13

10 Adımda İçerik Pazarlaması Nasıl Yapılır ?

14 - 15

Periscope - Yeni Nesil Habercilik

16

Teknoloji Kutusu

17 - 18

Video Pazarlamanın Dünü Bugünü 2

sy. 21 - 22 sy.16


19 - 20

Dijital Pazarmacılar İçin Twitter

21 - 22

Yerli Yetenekler

23 - 24 - 25 Yapay Zeka

26

Dijital Eğitim Kampı

27

sy. 19 -20

Spotify - Yeni Nesil Müzik Kutusu

28 - 29

Sektörel Kitaplar

30 - 32

Dijitalde Öne Çıkan Kampanyalar

33 - 34 Etkinlik

3


EDİTÖR DİJİTAL PAZARLAMANIN

GELECEĞİ

P

azarlama kavramı; bir ürünü, markayı ya da hizmeti potansiyel müşterilere ulaştırıp satış gerçekleştirmek için kullanılan yolların tümünü ifade eder. Pazarlama, günümüzde geleneksel ve dijital olarak ikiye ayrılmış durumdadır. Pazarlamada PR, geleneksel ve DİJİTAL olmak üzere üç temel disiplin vardır. Önümüzdeki yıllarda dijital pazarlama stratejileri markaların hazırladığı kampanyaların merkezlerindeki yerini alacak. Dijital diğer disiplinleri de etkileyip onları “daha dijital” yapacak. Dijital pazarlamanın uzun açıklamalara ihtiyaç duyulmayacak kadar net ve açık bir tanımı vardır. Dijital kanalları kullanmak için verimli bir pazarlama yöntemidir. Bu kanallar arasında öne çıkanlar; internet, mobil platformlar ve sosyal medyadır. Pazarlamanın temel davranışları hala uygulanıyor ve geçerliliği korunuyor. Bir taraftan da bu pazarlamanın üretim ve hizmetini temel alan anlayış geride bırakılıyor ve yeni bir anlayışa geçiliyor. Müşterilerin deneyiminin artması ve markalar inşa edilmesi için çalışılıyor. Günümüzde dijital pazarlama, yeni bir pazarlama eğilimi olmanın çok daha ötesindedir. Dijital pazarlamanın geleceği tam anlamıyla teknolojiye endekslenmiş durumda ilerliyor. Her çıkan yeni teknolojik gelişme dijital pazarlamaya yeni bir mecra olarak kazandırılıyor. Türkiye’de toplam internet kullanıcısı sayısı 26.6 milyon, dünyada 2.1 milyarı aşkın ve hala çok büyük bir boşluk var. Dünyada kullanılan cep telefonu sayısı yaklaşık 5.2

4

milyar ve her geçen gün artıyor. Bu yüzden dijital mecralardaki kullanıcı sayısı ve dijital pazarlama uygulamaları da gelişiyor. Bu rakamlara bakarsak dijital pazarlamanın önemi giderek artıyor. Akıllı işler, inovasyon dediğimizde dijital uygulamalar işin içine mutlaka giriyor. Tüm uzmanların ortak payda da buluştuğu nokta olan dijital iletişim, yeni nesil hedef kitleyi markaya müşteri olarak kazandırmanın en önemli yolu olarak gözüküyor. Markanızı dijitale optimize ettikten sonra sürekliliği sağlamakta bir o kadar önemli. Dijital pazarlamanın geleceği hakkında birçok teori ortaya atılıyor. Aslında buna bir açıklık getirmek oldukça zor, Dijital dününü çok iyi biliyoruz artık, peki yarını? Teknoloji ve sosyal medya her gün yeni değişimler içerisinde, internet adeta bilgi çöplüğüne dönmüş durumda, binlerce içerik yazılıyor ve çiziliyor. Markaların bu içerik yığınında öne çıkabilmek ve insanlar tarafından fark edilebilmek için dijital pazarlama kanallarına yönelik yapacakları kampanyalarına artık daha fazla yer ayırmaları gerekiyor. Dijital Pazarlamanın bu sayısında dijital dünya ile ilgili bütün gelişmeleri sektörden uzman kişilerin görüşleriyle birlikte anlatıyoruz. Keyifle okumanız dileklerimizle…


Markalar

İÇİN SOSYAL MEDYA

KULLANIMI

G

ünlük yaşantımızın gelişen teknolojisine paralel olarak hayatımızın her alanında gerek ihtiyaçlar, gerek zevkler açısından her konuda teknolojik gelişimlerin bizleri etkisi altına aldığını görmekteyiz. Yapılan çok sayıdaki bilimsel araştırmalar bir yana, aslında bu büyük akımı fark etmek için sadece kendi hayatımıza ve çevremize bakmamız bile yeterli olacaktır. Sosyal ağların insanların iletişiminde, ihtiyaçlarını karşılamada, eğlenmelerinde ve ortak noktalarda bulunmak için ve hatta en kısa sürede çok sayıdaki kitlelere ulaşabilmek adına haberleşme aracı olarak dahi kullanıldığı açıkça bilinmektedir. Bu gelenekselleşmeye başlayan ve bağımlılık derecesine kadar gelen sosyal medya kullanımı, her yaş grubundan her cinsiyete ve medeniyete kadar kolaylıkla ulaşılabilinmesinden kaynaklı olarak, özellikle ticari amaç güden markalar adına büyük önem arz etmektedir. Her şehir merkezine bir şube açmak yerine sosyal medyayı hem reklamcılık hem de satış alanında aktif ve hızlı olarak kullanabilen markalar, ürünlerinin tanıtımlarından satış işlemlerine kadar birçok aşamayı sosyal medya üzerinden kolaylıkla halledebilmekte, bu sayede kısa sürede hedeflerinin de üstüne çıkarak başarıdan başarıya koşan markalar için sosyal medya kullanımı temel başarı öğesi olarak görülmektedir.

Geçmişten günümüze sosyal medyanın önemi Geçmişle günümüz arasındaki sosyal medya kullanılırlığını kıyasladığımızda, aslında çok değil, yaklaşık 10-15 sene öncesine kadar insanların sosyal medyada bir katılımcı olarak değil, daha çok izleyici vasfında yer aldıkları görülmektedir. Bilgi araştırmak, belki en fazla iletişim kurmak ve diğer eğlence amaçları için kullanılan sosyal medya, günümüzde yerini tamamen kullanıcı kontrolüne bırakmış; sosyal medyayı aktif halde kullanan insanlar, gıda, giyim, teknoloji, eğitim gibi hemen hemen tüm ihtiyaçlarında istedikleri markanın istedikleri ürününe her nerede oldukları önemli olmaksızın ulaşıp sahip olabilmekte, ödemelerini yapabilmekte ve böylece son

derece hızlı, güvenilir ve pratik bir şekilde karlı alışverişin kapıları aralanmaktadır. Ülkemizde şuan yaklaşık olarak 40.000.000 internet kullanıcısının 36.000.000 gibi büyük bir oranının Facebook veya Twitter gibi sosyal ağ kullandığını göz önüne aldığımızda, markalar için sosyal medya kullanımı eşittir, insanlara ulaşmak anlamına gelmektedir.

Markalar niçin sosyal medya tercih etmeli? Sosyal medyanın aktif ve etkin şekilde kullanılmasıyla birlikte, markaların da sosyal medyayı ticari amaçlarına uygun olarak şirket vizyon ve misyonları arasına almaları zorunlu hale gelmiştir. Milyonlara ulaşabileceğiniz bir ortamda hem hedef kitle, hem de rekabetçiler bir arada yer alıyorken, sosyal ağ kullanmayan markaların başarı derecelerinin de bu etkileşimin hızına paralel olarak negatif etkilenmesi kaçınılmazdır. Diğer taraftan her markanın var olma sebebi kar yapmak ise tam bu noktada daha fazla nasıl kar yapılacağını ya da rakiplerine karşı en azından nasıl ayakta duracağının bir profilini çizmek zorundadır. Bu profil doğrultusunda rakiplerinin sosyal medyada yer almasıyla harekete geçmek isteyen markalar ise öncelikli olarak neleri belirlemesi gerektiğini, sosyal medyada nasıl yer alacağını ve hangi sosyal medyanın kendi markası ya da ürünü için en uygun olacağı aşamalarını büyük bir titizlikle aşmalıdır.

5


Markalar İÇİN

SOSYAL MEDYADAKİ

YOL HARİTASI

Markaların sosyal medya oluşumu sırasındaki ilk

belirlemelerden sonra daha detaya girilecek hususlar olarak hedef kitlenin belirlenmesi, gerekirse anketler yapılması, tanıtımın ne sıklıkla ve hangi sosyal ağlarda kullanılacağına karar verilmesi, ürün tanıtım takibi ve analizinin doğru olarak ve sıkı şekilde takip edilmesi ve gerektiğinde ihtiyaç duyulan yenilemelerin yapılması gibi bazı önemli noktalar da sıralanabilir. Tüm bunların yanı sıra, genel olarak marka tanıtımlarında kullanılan ortak fikir, hedef kitle tarafından beğenilen ve sevilen, bilindik bir kişiyle markanın ürününü bütünleştirmektir. Bu sayede sadece markanın değil aynı zamanda markaya dahil edilen yüzün de takipçilerine reklam aşamasında ulaşmanın çok daha kolay ve etkileyici olduğu da analizlerle sabitlenmiş bir gerçektir.

markayı kısa sürede ulaştırarak başarıyı ikiye katlar. Özetle markalar için sosyal medya kullanımı her iki kişiden birinin internet ve sosyal medyayı aktif olarak kullanmasından dolayı, markaların da bu mecrada kendilerine tanıtım ve pazarlama için doğru kriterlerle, doğru analizlerle yer edinmeleri zorunluluğunu vermiş, aksi taktirde rakiplerin, tüketicilerin ve diğer üreticilerin bir arada bulunduğu bu büyük ortamda yerinde sayacakları ya da daha kötü ihtimalle gerilemeye başlayacakları kaçınılmaz bir son olacaktır.

Markaların sosyal medyada yer alma aşamalarıyla kimler ilgilenir? Sosyal medyada ticari amaçla yer alan markaların hemen hemen hepsi tamamen kurumsallaşmış ve çalışma etiğine sahip olan, uzmanlar tarafından yönetilen şirketlerdir. Bu sebeple sosyal medyada yer alma aşamalarının öncesi-sırası-sonrası takipleri için de bir medya uzmanına sahip olması, o markanın sosyal medyadaki bu zorlu işleri üstlenebilecek uzman birine sahip olması anlamına gelmekte; bu da markanın başarıya giden yoldaki hedefine ulaşmak için birinci basamak olarak önem arz etmektedir. Medya uzmanları, sosyal medya üzerindeki markanızın ihtiyacı olan hedef kitleyi bilir, markaya ve hedef kitleye göre metinler hazırlar, bu metinlerdeki içeriklerini son derece etkileyici, bilgilendirici ve güven sağlayıcı şekilde kullanır, kullandığı her yöntemin kitle üzerindeki pozitif veya negatif etkilerini yine başarılı şekilde analiz eder, yaptığı iş sebebiyle sosyallik ve yaratıcılık konusunda da oldukça başarılıdır, gerekli araştırmaları yapar ve doğru sonuca

6

Alaattin Çağıl


Dijital Dünya’da Yaratıcı Olmanın Yolları Yaptığınla gurur duy! İlk kural ise yapılan işle gurur duymak. Sadece reklamcılık için değil tüm işlerde yapılan çalışmalarla gurur duymak önemli. O işi üretenin yaptığı işi beğenmesi ve onunla gurur duyması gerekiyor ki bu sayede işin kalitesi ve etkisi de artmış olsun. Listelerin olsun. İş planın, hayat planın hem aklında hem listelerinde olsun. Asana, producteev, trello gibi ücretsiz ve basit yönetim uygulamalarını kullanabilirsin. Mobil uygulamaları da var. Not defterin hep yanında olsun. Dijital çağda bunun yerini Evernote da pekâlâ alabilir. Ancak bazen fikirler şimşek gibi bir anda akla gelip gittiğinden cep telefonun o anda bunları not alma hızına yetişebilir mi bilemiyorum. Denemeler yaz. Üniversitede İng. hazırlıkta essay (deneme) yazardık. Hakikaten seçtiğim konuda yeni fikirler edinmeme aracı oluyordu. Bilgisayar, sosyal medya diyeti yap ara sıra. Tamam, trendler, dijital pazarlama, sosyal medya, yeni şeyler öğrenmek falan filan süper şahane şeyler ama bilgisayar ekranı, cep telefonu ekranı özellikle ne yaptığını bilmediğinde beyni uyuşturabiliyor. Ne yaptığını ve ne kadar süre içerisinde yaptığını bilerek kullan bu meretleri. Kontrol cihazlarda değil; sende olsun. Kendini hırpalama. Bunu kimi zaman ben de yapardım. Ancak bazı şeyleri akışına bırakmak önemli. Bünyenin, aklının artılarını eksilerini öğren bir futbolcu gibi. Sahanın hangi alanında iyisin, şutların mı iyi, deparın mı veya çalımın mı yoksa savunman mı? Kurumsal hayattaki benzetme mi de yeri gelmişken tekrarlayayım: Kurumsal iletişim bir futbol takımının defansı, pazarlama ise forveti gibidir. Geyik Muhabbetleri En günlük, en önemsiz başlıklarda tatlı bir muhabbet bile zihin açıcı olabilir. Aklına fikrine güvendiğiniz arkadaşlarla sohbet ufuk açar. Ama tuhaf bir şekilde, görüşlerine değer vermediğiniz biriyle muhabbet de öyle. Özeti, uzun uzun konuşmaktan çekinmeyin. Molalar ver. Bir işe bir anda kesintisiz bir şekilde odaklanarak yapmaya çalışırsan bir süre sonra yavaşladığını fark edersin. Robot değiliz, insanız nihayetinde. Küçük molalar dikkatini ve hızını canlı tutar. Kahve iç, yapabiliyorsan şekersiz ve hatta sütsüz. Ben yeni yeni yapabiliyorum. Gerçek tadını alıyorsun. Bir şeyin gerçek tadını alabilmek önemli. Şarkı söyle. Duşta söyle, sokakta söyle, otobüste söyle, Galata kuledibinde söyle. Nasıl söylediğinin önemi yok, at stresini yeter. Açık ol, korelasyonlar kur. Keşfetmek için bak yeni fikirlere, insanların sorun yaşadığı noktalara. Yeni fikir demek nihayetinde beynin sayısız korelasyondan en yararlı olan korelasyonları bulup kurabilmesidir çoğu zaman. Murray Spangler elektrik süpürgesini her gün bir göz penceresiz odada toz pislik içindeki halıları güç bela döverek temizlemek zorunda kaldığı için icat ettiğini unutma. O keşfetmek için baktı ve yastık kılıfını süpürge torbası, tavandaki pervaneyi de motoru ve temizleyicisi olarak kullandı.

7


Hatalara fırsat ver. Dene yanıl, bu şekilde gelişebilirsin. Korkma hata yapacağım diye. Ben bilgisayarın karşısına ilk oturduğumda 10 dk. İçinde güç kaynağını yakmıştım. O ne işe yarar bu ne işe yarar diye karıştırmadığım yeri kalmamıştı. Sonuçta öğrendim, aman bozulur demedim. Öyle deseydim o bilgisayar belki şimdinin parasıyla 30-40 liralık masrafını çıkarmayacaktı ama ben öğrenemeyecektim. Etrafını mümkünse yaratıcı insanlarla sar ki bu yönde etkileşim olsun. Bazen yeni fikirler iyi paslaşmalardan doğar. ”Feedback is a gift” sözünü duydun mu? İşte hep feedbackler (geri bildirim) al. Senin göremediğini başka birisi görebilir alt veya üst hiç önemli değil. Tarih bunun örnekleriyle dolu. İşbirliği yap. Bir işin/ okulun varsa bile bu yeni işbirlikleri yapmayacağın anlamına gelmez. Senin kafanda insanlarla yeni işler için işbirlikleri kurabilirsin. İnternet bunun için derya deniz! Vazgeçme. Umutlarını söndürme. Umudunun tükendiği veya hata yaptığın anlarda Malcom Gladwell’in bir işte hakikaten uzman olmak için en az 10.000 saat çalışmak gerektiği kuralını unutma. 10.000 saat’ in de ortalama 10 yıla tekabül ettiğini ise hiç unutma. Einstein’ın, Beatles’ın, Bill Gates’in bu yollardan geçtiğini hatırla. Pratik yap. Antrenman şart değil mi? Nostaljiden yararlanın her daim, mesleğiniz ne olursa olsun işinizin geçmişte nasıl yapıldığına bakmak ilham verici olur. Reklamcılar reklam tarihine, modacılar geçmiş trendlere, sanatçı olanlar mağara resimlerine, mühendisler Ortaçağ çizimlerine baksın. Bu da kendi içinde çok parlak bir fikir olmayabilir ama olabilir de… Yeni yerler gör. Yeni yerler görmek yeni şeyler öğrenmek yaratıcı olmanı tetikleyebilir. Hakikaten bilgi, tecrübe temeline oturttuğun fikirler daha sağlam olur. Bir de tabii zamanın süzgecinden geçen fikirler. Zaman dediysek yılların değil, günlerin, belki de haftaların, üzerine düşünmelerin fikir almaların. Gizli bir işiniz ya da hobiniz olsun, buradaki gizlilik, bütün dünyaya duyurulmamış kendinize özel bir hobi, bir uğraş, bir gezi… Kendi başınıza kalın, tek başına vakit geçirmeyi öğrenin ve bundan kimseye bahsetmeyin. Dinlen. Bir sonraki dönemece daha iyi hazırlanabilmek için küçük küçük tatlı tatlı dinlenmelere fırsat ver hayatında. Risk al. Yaş ilerledikçe sorumluluklar arttıkça insanın risk alma kapasitesi azalır. O yüzden gençken yaratıcı olmak için risk al. Gençken riskin telafisi kolay olur. Olmasa bile en azından denedim ama olmadı dersin. 30 sene sonra, keşke gençken şunu da deneseydim acaba sonuç farklı mı olurdu pişmanlığını çekerek soru işaretleriyle yaşamaktan daha güzel değil mi :)? Kuralları yık. Bir kalıp içinde büyüyoruz, okula gidiyoruz. Kalıp eğitimden geçiyoruz Hocalar, eğitim sistemleri değişimi düşman olarak görüyorlar çoğu zaman. Özellikle dinozor kıvamındaki hocalar. Bu yüzden kendi hayatımızdaki kuralları yıkmaya ”tabii mantık çerçevesinde” her şeyden çok ihtiyacımız var belki de.

OYUN OYNAYIN Poker de olur, Play Station da… Yeter ki kendi mantık dizgesi ve kendi kuralları olan başka bir dünyaya geçin ve orada başarılı olmanın yollarını zorlayın. Kafa güzel dağılır, sonra güzel toplanır.

8

EREN CANER

Zorlama. Dene ama zorlama. Yani şöyle: Eğer o işin sonunda fırsatlar görmüyorsan vaktini daha değerli olabilecek başka bir şeye harca. Olmuyorsa da olmuyordur. Belki daha zamanı vardır.


SEO Okyanusunda Bİr Amİral

Röportaj / Kaan Gülten

Webtures’ in gelecek planları Yurtdışına açılmak gibi bir planınız var mı?

Webtures’in Amirali olarak, Kaan Gülten’i biraz tanıyalım, kendinizden bahseder misiniz? Sanıyorum cevabını en zor verdiğim sorulardan bir tanesidir bu :) Özetle eğitmen, yazar ve girişimci olarak nitelendiriyorum kendimi. Eğitmenlikle başladı iş hayatım, birçok kursta AutoCAD çizim programının eğitmenliğini yaptım, daha sonrasında SEO konusunda araştırma ve tecrübe sonrasında kitap yazdım, en sonunda da Webtures firmasını kurarak şahane bir ekibin yöneticisi olarak iş hayatına devam ediyorum.

Webtures kimdir, neler yapar, nasıl yapar?

Webtures genç ve dinamik bir ekipten oluşan, eğlenmeyi ve çalışmayı seven bir ajanstır. Başta SEO olmak üzere dijital pazarlama stratejileriyle firmaların dijital görünürülüklerini arttıracak her türlü stratejiyi uygulamaktadır. Seo, dijital pazarlama, web, sosyal medya ve mobil gibi ilişkili birçok sektörde elde ettiği deneyimleri sahip olduğu platformlarda ve katıldığı etkinliklerde paylaşarak bu konuda sektörde farklı bir konumda kendine yer edinmeyi başarmıştır.

nelerdir?

Webtures başta da söylediğim gibi çalışkan, üretk en, eğlenceli ve enerji dolu bir ekiptir. Tüm çalışanları olarak bu yapıda bulunmaktan ve bir arada olmaktan haz alan, ancak bu eğlenceli yanını iş verimliliğini arttırmak için bir tetikleyici gören düşünceyle de hareket eden yapıdadır. Bu sebeple işin niteliği ve verimliliği konusunda her detayı önemseyen detaycı da bir firmayız diyebilirim. Bu anlamda yurt içi ve yurt dışı tüm görüşmelerimizde firma vizyonumuz hakkında onlarca olumlu yorum aldığımızı söyleyebilirim. Şuanda bazı yurtdışı firmalarla çeşitli projeler hakkında iş ortaklığı sağlamak üzere görüşmeler yapıyoruz. Ancak bunun dışında SEO hizmetlerimizi en verimli haliyle yurtdışında da uygulama gibi bir düşüncemiz var. Bunlarla ilgili bir ülke araştırma ve planlaması içindeyiz. Uygulama aşamasına geçildiğinde tüm detayları paylaşıyor olacağız. Beraber çalıştığınız herhangi bir markayı ele alırsak, SEO süreci nasıl başlıyor ve ilerlemesi için hangi aşamalardan geçilmesi gerekmekte, başarılı olmak için ne tür dijital stratejiler uyguluyorsunuz? Türkiye’deki birçok büyük markayla çalışıyoruz. Bunlara sitemizdeki referanslar bölümünden ulaşabilirsiniz. SEO sürecinin başlangıcı ve stratejilerin planlaması öncelikle iyi bir analize dayanmaktadır. Doğru anahtar kelime tespiti oldukça önemlidir. Daha fazla trafik sağlayacak değil, daha nitelikli trafik sağlayacak bir çalışma stratejisini önemsiyoruz. Yani siteye gelen her ziyaretçiyle ticari olsun veya olmasın etkileşim kurmayı amaçlayacak bir stratejiyi benimsiyoruz. Rakip ve sektör analizleri ile, rekabet zorluğunu ve tahmini hedefe ulaşma sürecini değerlendiriyoruz. Sektörün ihtiyacına yönelik çalışma türlerini tespit ederek bu yönde bir planlama yapıyoruz.

9


Site içi teknik analizler ve site dışı seo incelemeleri ile de en iyi verim elde etmeye yönelik bir rapor oluşturuyoruz. Özetle sektörün detaylı bir haritasını çıkararak, rakipleri ve müşterinin sitesini bu haritada konumlandırıp, hedef için gerekli yol haritasını çıkarıyoruz. Tabi şu da gözden kaçan oldukça önemli bir kriterdir, rakiplerin şuanki konumlarına göre bir hedef belirlemek doğrudur, ancak yeterli değildir. Çünkü sizin hedefe ulaşana kadar geçen süre zarfında rakiplerin ne kadar yol alacağı da hesaba katılarak buna yönelik farklı değerlendirmeler ve sürecin takibi de gerekmektedir. Webtures’ i diğer SEO ajanslarında ayıran, en önemli farklar nelerdir? Webtures olarak belirlediğiniz temel motto nedir? Amacımız herkese faydalı olmaya çalışmak. Bu ilke ile yola çıktık ve bu amaçla edindiğimiz tüm bilgi ve tecrübeleri paylaşmaktan geri kalmıyoruz. Bize bu anlamda yöneltilen her soruya ışık tutmaya çalışıyoruz. Aslında çalıştığımız her firmanın da sadece SEO değil, ilişkili olan birçok pazarlama stratejisiyle ilgili edindiğimiz bilgilerden istifade etmesi konusunda oldukça cömert davranıyoruz. Yazdığımız kitaplar bu paylaşım amacının sanıyorum en iyi örnekleridir. 14.000 adetlik bir satış rakamı ne ölçüde bir kiteleye ulaştığımızın ve fayda sağlamaya çalıştığımızın göstergesi olacaktır. Çalışmaları yürüten ekibin dışında bir Ar-Ge ekibimizin olması ve sürekli performans testleri yapıyor olmamız, gerçek anlamıyla araştırma, test, inceleme ve geliştirmeyi uyguluyor olmamız hizmetlerimizin en verimli düzeyde ilerlemesini sağlamaktadır. Ayrıca biz de kendi rakiplerimizi büyük ölçüde analiz ediyoruz, görüşmelerimizde elde ettiğimiz diğer firmalar hakkındaki bilgi ve izlenimleri değerlendiriyoruz. Tüm bunların sonucunda kendimizi ayırabileceğimiz onlarca önemli farka sahip olduğumuzu düşünüyoruz, ancak bunların hepsini açıklamaktansa bizi tercih edecek firmaların bu özelliklerimizi keşfetmesini daha değerli buluyoruz. Kaan Gülten olarak, Webtures dışında desteklediğiniz başka girişimler var mı? Seo Hocası bu sektördeki başlangıç girişimimiz diyebilirim. Webtures de bu projenin devam niteliği taşıyan ve kurumsal ayağını oluşturan bir girişimdir. Bundan sonrası için çeşitli sektörlerde girişim, yatırım ve yabancı ortaklıklar

10

gibi görüşmelerimiz var ancak kesinleşmediği için şuanda açıklamam doğru olmayacaktır. Seohocasi.com ve SEO ile alakalı yazmış olduğunuz kitaplardan bahseder misiniz? Türkiye’nin Seo hocası olarak sektörde tanınıyorsunuz. Bu başarıyı neye borçlusunuz? Tüm girişimlerimde ana ilke olarak kitaplarımın da son cümlesi olan “paylaşmak kazanmanın en hızlı yoludur” cümlesini benimserim. Seohocasi.com sitesinde de durum böyle olmuştur. Edindiğimiz her bilginin düzenli paylaşımı, soru cevap bölümü için ayırdığımız günlük 4 – 5 saat ile herkesin sorularına ücretsiz yanıtlar sunmamız, sosyal medya paylaşımlarımız ve oradan gelen taleplere yanıtlar, ücretsiz e-kitaplarımı ve seo analiz uygulamamız bu sektördeki paylaşımlarımızın başlıca örnekleridir. Tüm bu özellikleriyle de sektörde love mark haline gelen bir markadır diyebilirim. Başarının en temel kaynağı da buna dayanmaktadır. SEO konusundaki eğitim ve paylaşım sürecimiz, forumlarda bilgilendirmeler, seohocasi.com blogundaki makaleler, soru cevap bölümü gibi online kaynaklar üzerinden başladı. Bu paylaşımların ikinci ayağı olan daha kapsamlı, anlaşılabilir ve hiyerarji içerisinde öğretme amacıyla uzmanından seo ve akabinde sorularla seo kitaplarını yazdım. Sektördeki bilgi ihtiyacı sebebiyle ilk kitap, toplamda 14.000 adeti bulan bir basım sayısına ulaştı. SEO sektörüyle ilgili sonraki aşamalarımız, etkinlikler, video eğitimler, tanışma toplantılar, seminerler ve konferanslar olarak devam edecektir. Bu yönde de hızlı bir çalışma süreci içerisindeyiz. Webtures genç ve enerjik kadrosuyla bizim dikkatimizi çekmişti. İşe alımlarda ne tür şartlar arıyorsunuz? Webtures gibi SEO konusunda uzmanlaşmak isteyen gençlere ne tür tavsiyeler vermek istersiniz? Evet gerçekten genç, enerjik ve eğlenceli bir kadro var. Bu sebeple pazartesi sendromu gibi bir sıkıntımız olmadığını söyleyebilirim :) İşe alımlarda kişisel yetenek ve tecrübelere son derece önem veriyoruz. İnsani değerler, iletişim beceresi ve ekip çalışması bizim için son derece önemli konular. Araştırma ve sektörel gelişime ayak uydurma kabiliyeti, bu sektörün en büyük gereksinimidir. Bu özellikleri taşıyan kişilerle yaptığımız görüşmelerdeki özel sektörel sorular, çalışmaya karar vermemiz konusundaki kesin sonucu belirliyor.


Türkiye’deki dijital pazarlama sektörünün geleceğini nasıl yorumluyorsunuz? Bu yükseliş devam edecek mi? Markalar dijital pazarlama ve SEO gibi alanlara nasıl yaklaşmalı sizce? Türkiye internet kullanım oranlarına ve beraberinde e-ticaret kullanım oranlarına bakıldığı zaman, gelişme potansiyeli en yüksek ülkelerden biri durumundadır. Bu verilere bir de genç nüfus eklenince, bu alandaki yurtdışı odaklı birçok firmanın da gözünü Türkiye pazarına çevirmesine sebep olduğunu söyleyebiliriz. Bundan 4 – 5 yıl öncesi için yürütülen tahminler büyük ölçüde gerçekleşerek, son 4 – 5 yılda e-ticaret sektöründe ciddi bir büyüme yaşandı. Ancak bundan çok daha fazlasını önümüzdeki yıllarda göreceğimiz aşikardır. Tüm giyim markalarının en büyük mağazasının e-ticaret siteleri olduğunu dikkate alacak olursak, her geçen gün markaların e-ticarette varolma ve daha fazla görünür olma mücadelesi verdiğini söyleyebilir. Bu durum da tabi ki markaların dijital pazarlamaya ve SEO’ya ne derece önem verdiğini ortaya koymaktadır.

11


10 Adımda İçerik Pazarlaması Nasıl Yapılır?

‘’CONTENT IS KING’’

dijital pazarlamacıların önüne bomba gibi düşen bu terim, tüm dünyada popülerliğini hala korumakta. Peki, nedir bu içerik pazarlaması, nasıl yapılır, markalar için önemi nelerdir? İçerik pazarlaması; en basit anlatımla markaların çeşitli kanallar aracılığıyla hedef kitlenin ilgisini cezbedecek içerik üretmesi ve bu sayede o kitleyi tüketiciye dönüştürmesi olarak tarif ediliyor. İçerik pazarlamasının özünde ilgi çeken, merak uyandıran, ihtiyaç karşılayan ve sürdürülebilir bir stratejiye bağlı dijital iletişim pazarlaması yatıyor. İçerik pazarlaması sosyal medyanın günün her anında aktif olmasıyla birlikte, tüm markalar için vazgeçilmez hale geldi. Sıradan içeriklerle ulaşmak istediğiniz hedef kitleyi etkilemeyi bir yana bırakın, Hedeflediğiniz kullanıcıların zaman tünelinde bile yer alamayan markalar olarak gözükmektesiniz. Son yıllarda Real – Time Marketing olarak adlandırılan içerikler, potansiyel hedef kitlenin dikkatini çekiyor. Ve içerikleri paylaşılabilir hale getirerek markanızın organik reklamla trafiğini artırmasını sağlıyor. Gündemle bağlantılı hazırlanan içerikler sosyal medya kullanıcıların markaya olan sempatisini artırırken, kullanıcıları potansiyel müşteriniz haline getiriyor. Günümüzde birçok marka, internet ağının içerik pazarlama taktikleriyle hareketlenmesi için yayıncılar edindi. Sosyal medyada kullanışlı içerik yayınlamak ve kullanıcılarla etkileşim kurmak markalara olumlu katkılar sağladı. Ayrıca uzun ve kısa dönem kullanıcı deneyimi ve içerik kalitesinin seviyesini yüksek tutmak konusunda web siteleri de büyük önem taşımaya başladı. Elbette çok sayıda içerik pazarlama taktiği ve görsel içerik tekniği öğrenebilirsiniz ama sürekli değişmeye devam eden bir dünyada yaşadığımızı aklınızdan çıkarmayın. Bu nedenle trendleri takip etmeli ve her geçen dün güncel yaratıcı içerikler üretmelisiniz. İçerik pazarlaması günümüzde bu kadar önemli hale gelmişken, dijital medyanın en önemli silahı olan, etkili bir içerik pazarlaması hazırlamak için bazı yöntemler; 1.Hedef kitlenizi belirleyin Doğru zamanda doğru hedef kitleye ulaşmak, doğru mesajı vermek çok önemlidir. Bu ne kadar zor olsa da yapılması gereken bir olaydır. Sosyal paylaşım ağlarında yapacağınız paylaşımlarla organik arama, reklamlar sayesinde potansiyel müşterilerinize ulaşabilir ve daha geniş kitlelere ulaşabilirsiniz.

12

2.İçerikleriniz net ve anlaşılır olmalı Hedeflenmiş içerik üretmek markaların bu dönemde asıl amaçları olmalı. Arama motorlarında gözde olmak, üst sıralarda bulunmak için içerik paylaşırken anahtar kelimelerinizi dikkatli seçin. Kullanacağınız anahtar kelimeler ile arama motorlarında üst sıralara çıkarak rakiplerinizi geçebilirsiniz. İçeriklerinizde netliğe ve anlaşılabilirliğe önem verin. Böylece hedef kitleniz kendisine ne vermek istediğinizi, hizmetleriniz, markanız hakkında daha iyi bilgi sahibi olacaktır. İçerik pazarlamasında amacınızı netleştirin ve marka odağınızı belirleyin. 3. Bir içerik takvimi oluşturun ve bu takvime bağlı kalın Doğru zamanlama, kampanyanızın başarısı için stratejik bir rol oynar. Her bir kampanya ve tekrarları için bir takvim çıkarın ve bu takvime bağlı kalın. Takvimi oluşturmada, ulusal ve uluslararası özel günleri dikkate almak ve ilgili kampanyalar oluşturmak başarıya götüren oldukça önemli başka bir unsur. 4. Gerçek Zamanlı İçerik Pazarlaması Markanız için, gündemde yer alan olayları takip ederek gerçek zamanlı pazarlama kampanyaları düzenleyebilirsiniz. Hedef kitlenizin gözünde diğer markalardan ayrışarak, fark yaratabilirsiniz. Özünde anı yakalama ve güncel refleks oluşturma yatan gerçek zamanlı pazarlamada gündemi ve müşteri hareketlerini gözlemlemek, beraberinde etkileyici içerikler meydana getirebilmek bir hayli önemli. Zira bu içerikler çabuk ve zekice tasarlandığı takdirde markaların farkındalığını büyük oranda artırabilmesine imkân veriyor. 5. İnfografikler İnfografikleri görüyorsunuz ve okuyorsunuz, peki kendi infografiklerinizi oluşturmayı düşündünüz mü? İnfografik bilginin görsel şekilde sunulmasıdır. İnfografiklerin temel amacı müşterilerinizin zor ve karmaşık bilgileri anlamasına yardımcı olmaktır. Markaya uyum sağlayın. Oluşturduğunuz her şeyin markaya uygun olduğundan emin olun. Sadece yazılar değil, ayrıca grafikler ve renkler de marka imajınıza uygun olmalı. Kaynaklarınızı ve logonuzu da dâhil edin. Paylaşılabilir olmasına dikkat edin.


6. Okuyucularınızın dilini kullanmak Konuşurken jest ve mimiklerle anlatmak istediklerinize farklı bir hava katabilirsiniz. Böylece daha duygusal, mantıklı, yardımsever görünebilirsiniz. Peki ya yazarken? Oluşturacağınız içeriklerin hedef kitlenizi etkilemesini istiyorsanız onlarla aynı dili konuşmanız gerekir. Onların sık kullandığı terimler, kelimeler içeriklerinizin daha etkili olmasını sağlar. Bu bilgileri edinmek için sosyal medyadaki takipçilerinizin paylaşımlarını, sitenizdeki okuyucu yorumlarını inceleyebilirsiniz.

7.Dürüst ve samimi bir marka algısı oluşturun. Marka olarak güvenilir bir imaj yaratmak, krizleri başarılı bir şekilde yönetmek. İçerik pazarlamasının yapı taşları arasında yer almaktadır. Özellikle sosyal medyada kullanıcılar tarafından yapılan yorumlara samimi ve dürüst geri dönüşlerde bulunmak, markanızın tüketici nezdindeki imajını yükseltecektir.

8.PAYLAŞILABİLİR İÇERİK KRAL’DIR Harika bir içerik hazırladınız, yayına aldınız, hedef kitleniz içeriği gördü ve paylaş butonuna gözü yavaştan kaymaya başladı. O da ne! Paylaşılamayan bir içerik.

başlanması görsel içeriğin öneminin artmasının yol açmıştır. Araştırmalara göre; insanların %65’i görsel öğrenici yani yarısından çoğu görerek ya da izleyerek dünyayı öğreniyor. Ortalama bir insan beyni görsel bir içeriği yazılı bir içeriğe göre 60.000 kat daha hızlı algılıyor. İnternet kullanıcıları bir sitenin ya da sosyal hesabın gezinmeye değer olduğuna ilk üç saniyede karar veriyor. Bu 3 saniyelik karar verme sürecinde en etkili unsur görseller oluyor. Görselin gücü ne kadar iyiyse içerik o kadar etkileşim alıyor. Hedef kitlenizin kendinden bir parça bulacağı ve ilham alacağı içerikler hazırlamak markaların sosyal medya dünyasında zirveye ulaşmasında en önemli yol olacaktır. İçeriklerinizde giriş, gelişme, sonuç gibi bölümler barındırın. Hatta içeriğinize göre bir kahraman bile belirlemeniz faydalı olabilir. İzleyicilerin kafa yoracakları tek şey çalışmanın ne kadar güzel olduğu olsun. Hikâyeye kapılıp her şeyi anlamalarını sağlayın. 10. ANALİZ & RAPORLAMA Haftalık kampanya analizleri yapın, hangi içerik nerede görülmüş, kiminle yakalanmış. En çok trafiği hangi mecrada almışsınız. Bunların hepsini düzenli olarak takip etmek markanızın tüm iletişim stratejilerinin belirlenmesinde yardımcı olacaktır. D. Garvin “Ölçemiyorsan, yönetemezsin

Markalar sosyal medya kanallarında yer aldığı hesaplarının takip edilmesini, içeriklerinin etkileşiminin yoğun olmasını, paylaşılarak hızla yayılmasını isterler fakat yapılan her paylaşım aynı etkiyi yaratmayabilir ya da kullanıcılar üzerinde hiçbir etki de yaratmayabilir. Etki yaratmanın en önemli noktalarından birisi içeriği paylaşılır kılabilmektir. Markanız için doğru zemini hazırladıktan sonra içerik istediğiniz etkiyi size sunacaktır.

9. Görsel Zenginliğe Değer Verin & Hedef Kitlenize İlham Verecek İçerikler Oluşturun İçerik pazarlamasında en önemli ögelerden birisi olarak, kaliteli görsellerin gelmesinin nedenleri arasında Instagram, Vine, Pinterest gibi platformların yükselişe geçmesi ve Facebook’ta daha çok görsel kullanılmaya

SÖZ UÇAR İÇERİK KALIR

13


Periscope Twitter’in canlı yayın uygulamasıdır. Periscope, canlı yayın yapabileceğiniz ve kullanıcıların yaptığı canlı yayınları izleyebileceğiniz bir Twitter uygulamasıdır. Dilerseniz sadece istediğiniz kişilere canlı yayın yaparak yayınınızı özelleştirebileceğiniz uygulamada, canlı olarak izlenmeyen yayınların daha sonra izlenmesi de mümkün. Dünyayı başkalarının gözünden görmeye imkân tanıyan Periscope, dünyanın farklı yerlerindeki kullanıcıların yaşamını izlemenizi sağlıyor.

14

Periscope Bu haliyle bir yayını izlemek, televizyon izlemek gibi pasif bir aktivite olmaktan çıkıyor. Muhteşem bir deneyim sunmuş oluyor. Twitter gibi anlık ve kendine özgü bir video programı olan Periscope, her anınızı takipçileriniz ya da videonuza ekleyeceğiniz başlık sayesinde arama sonuçları üzerinden diğer kullanıcılar ile paylaşılmasını sağlıyor. Bu sayede anlık çekimler yaparak diğer kullanıcıların olaylara şahit olmasını sağlayabilir bunu toplu şekilde takipçilerinizle paylaşabilirisniz. TechCrunch Editörü Alexia Tsotsis ile konuşan Periscope’un İranlı kurucu ortağı Kayvon Beykpour, 2013 yılında Gezi Eylemleri sırasında İstanbul’a geldiğini ve tanık olduklarını telefonundan tüm dünyanın görmesini sağlayacak bir yol olması gerektiğini düşündüğünü söylüyor. Bir yıl sonra Twitter kurucu ortağı Jack Dorsey’nin de katıldığı Ferguson eylemleri sırasında Dorsey ile yolları kesişen Beykpour, 2014 yılında Joseph Bernstein ile birlikte Periscope’u kurar. Nisan 2014’te Founder Collective, Google Ventures, Maveron, Menlo Ventures, Bessemer, Sam Shank, Scott Belsky, Stanford ve StartX’ten 1,5 milyon dolarlık tohum yatırımı alırlar. Beykpour Kasım 2014’te Twitter CEO’su Dick Costolo ile tanışır ve uygulama Ocak 2015’te, bazı kaynaklara göre yaklaşık 100 milyon dolara Twitter’a satılır.


Kullanıcılarına, dünyayı canlı yayından izleme, her an her yerdeki etkinliklere katılma hissi verebilecek nadir uygulamalardan birisi olan Periscope. Aslında yaptıkları size pek yabancı gelmeyebilir, zaten hali hazırda bu hizmeti veren Meerkat gibi önemli rakipleri piyasada mevcut ve daha öncelerden Blog. tv ve Ustream.tv gibi gönüllü yayın yapılabilen kanallara sahiptik, ama Periscope onlardan biraz farklı. Periscope’un video sosyal ağlarından farkı, canlı yayın yapılabiliyor oluşudur. Periscope gibi olan uygulama Meerkat ile arasındaki en önemli fark ise videonun yayından sonra kaydedilip indirilebiliyor olmasıdır. Uygulamaya Twitter ile kayıt olarak, hesabınızı otomatik olarak entegre ediyorsunuz ve uygulama menüsünde yer alan yayına başla seçeneğini aktif ederek canlı yayına hazır hale geliyorsunuz. Bunun haricinde diğer insanların yaptıkları yayınları seyretmek için ise gene uygulama menüsünden, küresel seçeneğine gelerek dünya üzerindeki diğer insanların canlı yayınlarını izleyebilirsiniz. Bunun haricinde ekrana dokunarak kalp balonları gönderebiliyor ya da takipçilerin yayıncılara yazdıkları ekran mesajlarını görmemek için o bölümü ayarlardan kapatabiliyorsunuz. Dijital Dünyanın Gözlem Kulesi Milyonlarca üyesi bulunan ve birçok kesim tarafından yaygın olarak kullanılan sosyal medya araçlarından bir tanesi de Twitter’dır. Sosyal medyanın lideri konumunda olan Twitter, hazırlıklarını tamamladığı yeni platformu Periscope’ u geçtiğimiz günlerde kullanıcılarının hizmetine sundu. Periscope en çok tercih edilen sosyal medya platformu Twitter’in üyelerine canlı yayın yapabilme ve paylaşabilmeye olanak tanıyan bir uygulamadır. Uygulama ilk etapta App Store’da daha sonra Google Play’deki yerini aldı.

Periscope Uygulamasının Öne Çıkan Özellikleri Kullanıcılarının istedikleri zaman canlı olarak görüntü paylaşmalarını sağlayan Periscope aynı zamanda canlı yayında paylaşılan görüntü ile ilgili yorum yapma olanağı da sunuyor. Canlı yayının beğeni düzeyini takipçilere gösterme ve yorumların çeşitli ifadeler ile süslenmesine de olanak tanıyan Periscope yeni çıkmış bir uygulama olmasına rağmen hatrı sayılır bir kullanıcı sayısına erişmeyi başarmıştır. Bu uygulama ile yapılan canlı yayınlar, yayını yapan kullanıcıların takipçileri tarafından görülebiliyor. İstenildiği takdirde yayınları gizleyebilmekte mümkündür. Kullanıcılar canlı olarak görüntü paylaşmaya başladıkları zaman takipçileri canlı bir yayın olduğunu gösteren bir bildirim alıyor ve anında yayından haberleri oluyor. Periscope Nasıl Kullanılır? Uygulamanın boyutu 14.8 mb büyüklüğünde ve kurulum oldukça hızlı gerçekleşiyor. Twitter ile sisteme girdikten sonra Twitter üzerinde takip ettiğiniz kullanıcıların Periscope hesapları var ise bu uygulama içerisinde de aynı kullanıcıları takip etmeniz için bir pencere ile karşılaşıyorsunuz. Periscope uygulaması içerisinde “Watch”, “Broadcast” ve “People” adlı üç menü bulunmakta. Watch sekmesi ile tahmin edeceğiniz gibi canlı yayında olan kullanıcıları görebilir ve yayınlarını izleyerek kendileri ile etkileşime geçebilirsiniz. Broadcast sekmesi ile Periscope uygulamasının kameranıza, mikrofonunuza ve bulunduğunuz konuma erişim imkânı sağlayarak canlı yayına başlayabilir, kayıt altına aldığınız görüntüleri sisteme kaydedebilir ve izleyicileriniz ile etkileşime geçebilirsiniz. Son olarak People sekmesi ile en çok takip edilen kullanıcıları görebilir, kullanıcılar içerisinde arama yapabilir ve kendi profilinizi görüntüleyerek çeşitli ayarlar yapabilirsiniz.

15


Digi-Tech

2015 yılında öne çıkan

dijital dijital pazarlama pazarlama teknolojileri

.........................................................................................................................................................................................................................................................................

Drone Aslında temel olarak uzaktan kumandalı uçabilen cihazlar olan Drone’ların 2015 yılıyla beraber kullanım alanlarında genişleme ve kullanım oranlarında artış olması bekleniyor. Bu kullanım alanlarına örnek vermek gerekirse; ilk yardım ve orman yangını müdahale konusunda adımların atıldığı Drone’ların giyilebilir olması yönünde yapılan çalışmalar da mevcut. 2015 yılında da gelişip farklı sektörlere girecek olan Drone’lar ile gelecek yıllarda kafamızı kaldırdığımız her an geçen bir Drone görebilme ihtimalimiz bulunuyor olması da biraz can sıkıcı olabilir.

16

Her ne kadar Türkiye’de dünyada olduğu kadar ilgi görmese de 3D yani üç boyutlu yazıcıların 2015 yılında daha da yaygınlaşması bekleniyor. Boyutları ve fiyatları giderek düşen, aynı zamanda kabiliyetleri de artan bu cihazlar birçok nesnesin basılmasını sağlıyor. Kişiye özel ve az sayıda nesnenin fabrikasyon benzeri üretilmesine yardımcı olan bu cihazların 2015 yılının en önemli teknolojilerinden birisi oldu.

GOPRO HERO 4 Hareket kamerası denince akla gelen ilk şirket olan GoPro, yeni kameralarını görücüye çıkardı. GoPro Hero, GoPro Hero4 Black ve GoPro Hero4 Silver adını taşıyan kameralar dış görünümleri itibarıyla birbirlerine benzeseler de, her biri farklı araç, özellik ve aksesuarları barındırıyor. Örneğin Hero4 Black ile 4K çekim yapılabilirken, Hero4 Silver dokunmatik bir ekrana sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Giriş seviyesinde konumlanan Hero ise bütçesini sarsmadan GoPro deneyimi yaşamak isteyenlere hitap ediyor.

.........................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

Türkçe ismi Sanal Gerçeklik olan çağımızın en önemli teknolojisi konusunda dünya devleri adeta yarış ediyor. Google kendi sanal gerçeklik cihazı Cardboard ile işin eğlence tarafında yer alırken, Facebook satın aldığı Oculus Rift firmasının sanal gözlüğünü kullanılabilir ürün haline getirmeye çalışıyor. Ayrıca Samsung, Google ve Carl Zeiss başta olmak üzere birçok firmanın akıllı telefonlarla beraber kullanılabilen sanal gözlükleri bulunuyor. Sanal Gerçeklik teknolojilerinin 2015 yılında yaygınlaşması, ürün ve içerik miktarının artması bekleniyor.

................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

Virtual Reality

3D Printer

Apple iWatch Apple Watch, boyutu ve bileğinizdeki konumu düşünülerek, yepyeni etkileşimler ve teknolojilerle donatıldı. Her zaman yaptığınız şeyleri, şimdi çok daha hızlı ve kolay bir şekilde yapabileceksiniz. Hatta, önceden imkansız olan bazı şeyleri de. Kısacası, Apple Watch’u kullanmak tamamen yeni bir tecrübe. Ve her zamankinden daha kişisel. Apple son dönemlerde ki yükselişini devam ettirmekte ve teknolojinin cool patronu olmayı daha yıllarca sürdürecek gibi görünüyor.


Dünden Bugüne

Video

Pazarlama içerik Pazarlamasında Yıldızı Parlayan Kanal: Video Pazarlama

.............................................................................................................................................................................

İçerik pazarlamasında son yılların en fazla öne çıkan yöntemlerinden biri video pazarlaması. Resimlerin ve fotoğrafların binlerce kelimeye eş değer kabul edildiği günümüzde 1 dakikalık videoyu seyretmenin ise 1.8 milyon kelimeye eşit olduğu söylenmektedir. Videonun gücü de izlenme ve paylaşılma sayısı ile değerlendirilmektedir. İçerik pazarlamasının öneminin hızla artmasıyla işletmeler, kullanıcıları ile daha yakın ilişki kurabilmek için içerik pazarlama stratejilerine yeni ve farklı kanallar eklemektedir. Dünya üzerinde Google’dan sonra ikinci en büyük arama motoru olarak kabul edilen Youtube sayesinde işletmeler, dijital içerik stratejilerine videoları da ekleyerek ürün ve markaları üzerinde farkındalık yaratmakta ve bu sayede mevcut/ potansiyel müşterilerine çok daha kolay ve etkili bir yol ile ulaşabilmektedir.

Pazarlama stratejilerinde videonun, etkili bir şekille tanıtım yapma, farkındalığı sağlama, viral etki yaratma ve müşteri sadakatini oluşturmada oldukça önemli bir rolü olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Bunun yanında video içeriğinin daha da önem kazanmasının bir diğer nedeni de izleyiciler tarafından daha kolay anlaşılıyor olmasıdır. Çünkü günümüzde internet, içerik açısından limitini aşmış izlenimini de vermeye başladı. Özellikle metin içeriğinde önemli oranlarda bilgi kirliliği göze çarpıyor. Bu içeriklerle kıyaslandığında video içeriğinin hem anlaşılması daha kolay, hem de daha inandırıcı. Bu konuda da Forresters’ın yaptığı bir başka araştırma var. Bir fotoğraf 1000 kelimelik bir anlam içeriyorsa, 1 dakikalık bir videonun 1 milyon anlamın üzerinde çağrışım yaptığından bahsediliyor.

Video Pazarlaması ülkemizde son yıllarda büyük bir etkiye sahip oldu. Özellikle Batesmotelpro tarafından hazırlanan viral reklamlar ( Gittigidiyor, Panda, Dominos, Lassa) Youtube’da milyonlarca hit almayı başarmıştır. Ülkemizde ayrıca Cornetto’nun her yıl Yalın ile düzenlemiş olduğu videolar artık geleneksel hale gelmeye başladı. Biz de sizinle video pazarlaması için birkaç küçük tüyoyu paylaşmak istedik. 1. Öğretici & Nasıl Yapılır videoları her zaman ilgi çekici olacak İşletmeler için en iyi satış aracı, video yoluyla hedef kitleyi eğitmek olacak. Güzellik ürünlerini sipariş edenlerin %70’i satın alma kararlarını etkileyen ürünle ilgili “Nasıl…” Videolarına ve ürünün görsel olarak kullanıldığı videolara bakacak. 2. Mobil video reklamlarının önemi daha çok artacak… Tüm web trafiğinin neredeyse üçte biri akıllı telefonlar ve tabletlerden geliyor. Online videolar, bu mobil araçlar göz önünde bulundurularak yaratılmalı 3. İnteraktif videolar öne çıkacak! Oyun temalı, anket ve sosyal medya butonlarını içeren interaktif videolar günümüz dijital pazarlama dünyasında popüler hale gelecek. 4. Video SEO önem kazanacak… Özellikle video ile yapılan içerik pazarlaması, SEO için daha da yükselen bir değer haline gelecek. 5. Kısa ve Net olun! Zamanla mücadele ve rekabet eden günümüz şirketleri, tüketicilerine vermek istediği mesajı fazla uzatmadan yalın ve açık bir dille iletmeleri gerekmektedir. Zaman çok değerli bir hale geldi artık. Vine videolarının bu kadar popüler olmasının sebebi de bu.

17


O zaman video pazarlama büyümeye hızla devam etsin, bizde onun dünden bugüne yaşadığı tarihsel değişim ve gelişmelere bir göz atalım. -1941’de Bulova, bir New York televizyon kanalında Yankee maçı esnasında 4 dolar maliyetli ilk reklamını yayınladı.

1941 - Yayınlanan ilk reklam

-1981 yılında MTV adeta kehanet marşı gibi olan “Video Killed the Radio Star” şarkısı ile açıldığında geleneksel medya bozguna uğramaya başladı. -1984’te Apple, Super Bowl sırasında artık ikonlaşmış tanıtımıyla reklam rekoru kırdı. -SouthPark yaratıcıları Matt Stone ve Trey Parker aileleri ve arkadaşları için 1994 yılında yılbaşı kartı videosu yaptı ve “The Spirit of Christmas Jesus vs Santa”, VHS kasetler aracılığıyla ilk yayılan viral video oldu.

1994 - Ilk viral video

-2005 yılında Youtube kurulduğunda Nike, bu fırsatı kaçırmadı ve Ronaldinho’nun altın ayakkabıyı alırken yer aldığı video 1 milyon görüntüleme alan ilk video oldu.

2006- Google Youtube’u satın aldı

-2006 yılında Google arama ve pazarlama için videonun önemini anlayınca Youtube’u 1.65 milyar dolara satın aldı. -2006’da Dove, “Evolution” kampanyasını yayınladığında video izlenmekle kalmadı; dünyadaki kadınlar tarafından paylaşıldı ve güzelliğin tanımı hakkında global bir tartışma başlattı.

2010 - Ilk interaktif video

-Blendtec, 2006’da Youtube’da kendi kanalını yaratarak in-house videosuyla tüm zamanların en çok izlenen reklamına imza atmış oldu. -2007’de meşhur “Charlie Bit My Finger” videosu oyuna dâhil oldu. Bir bebeğin kardeşinin parmağını ısırdığı video, viral videonun önünü açtı. -Yine 2007’de Google yatırımı Youtube’a reklam koymaya başlayarak gelir elde etmeye başladı.

2013- Volvo Epic Split (79 Milyon hit)

-2010’da Old Spice, ilk interaktif video kampanyasını yaratarak markasını yeni jenerasyon için yeniden tanımladı. -2012’de reklamcılar kurumların kamu servislerini Youtube yoluyla yayınlamaya başladı. Metro Trains, güvenli yolculuk için “Dumb Ways to Die” adlı videoyu yayınladı. -2013’de Volvo ‘’Epic Split’’ ile tüm dünyayı ayağa kaldırdı. -Nike – 2014 Dünya Kupası Animasyonu -ALS Ice Bucket Challenge ile video, yardım kampanyalarında da kullanılmaya başladı.

18

ECE BALKAN


Sen Gelme Ulan Ayı

Yılmaz BOZAN revolutionDM CEO, Founder yilmaz@revolutiondm.com

Konumuz E-ticaret olmasına rağmen bu şekilde bir başlığın ne ilgisi olduğunu ilk okumada düşünüyor olabilirsiniz ama yazının tamamını anlayarak okuduğunuzda vermek istediğim mesajı almış olacaksınız diye düşünüyorum. Geçen hafta gerçekleştirilen bir konferans da panelisttim ve kısaca şöyle bir soru geldi twitter üzerinden ; “bugün hayatımızın olmazsa olmazı e-ticaretin Türkiye’de sadece %2 lik bir paya sahip olduğunu biliyor muydunuz?” (Bu oran aslında daha düşük, TÜBİSAD’ın verdiği analize göre bu oran %1,3 dür ve gelişmekte olan ülkelerde ortalama oran %3,5 dir. Yani biz maalesef kat kat altındayız.) Bu soruya istinaden şu cevabı verdim; Türkiye internet penetrasyon oranında Dünya’da 11. Sırada ve nüfusun %47 lik bir kısmı internet kullanıyor, sosyal medya da aynı şekilde Dünya’da Facebook kullanımında 7. Sıradayız, Twitter da 11. ve Youtube da 14.sıradayız. Şimdi baktığınızda bu kadar rekor kıran bir internet popülasyonu ve sosyal medya kullanıcısına sahip bir kitle nasıl olurda internetten alışveriş yapmaz ve bu oran %2 nin altında çıkar? Cevap çok basit, cahiliz! Biraz daha açayım demek istediğimi, bakkalın oğlu Cabbar da site yapıyor, e-ticaret sitesi de yapar, önüne gelen herkes araba kullanır gibi dijital pazarlamacı kesildi ki bunların en başta gelenleri de Googlecı, “bir SEO yaparım aklınız şaşar”, “bir Adwords yönetirim sertifikalarım bile var bak” vs.. gibi gecekondulaşmış bir sektör haline gelmiş durumda. Bu tarz gecekonduların olduğu bir sektörde de e-ticarete girmek isteyen irili ufaklı firmalar, çok fazla araştırma yapmadan, önüne gelene güvenip hadi bu işe başlayalım deyince de sonu pek tabi ki hüsranla bitiyor. Belki cebindeki son parasını bir umut olarak bu sektöre yatıran girişimci eğer doğru insanlar, firmalar vs. karşılaşmış olsaydı şuan bu %1,3 lük e-ticaret payının çok çok üstünde olduğumuzu söyleyebilirdim. İşi batırdıktan sonrasında ise yeniden bu işe girmek istediğinde girişimci araştırma yapmaya başlıyor, neden? Çünkü ağzı yandı yoğurdu üfleyerek yiyecek! Bu süreçte karşısına çıkan

profesyonellerde geçmişin günah keçisi olmak zorunda kalıyor. Ben iyi müşterilerde dahil olmak üzere çok duydum “Yılmaz bey bu işte çok para kaybettik bize bir yardımcı olun. 800 bin batırdık, lütfen siz bize yardımcı olun kazanalım, hep birlikte kazanalım…” Şimdi düşünün birilerinin yaptığı hataları düzeltmek için harcayacağınız emek başka bir dert, kaldı ki bu teklifle gelen firmanın da kazanalım birlikte kazanalım demesi ise hala bu işte cehaletimizi gösterir bir durum. Maalesef ki feleğin sillesini yiyenler genelde beni buluyor  Keşke diyorum işe başlamadan önce bu işle ilgili her şeyi bir araştırsaydınız. Evet yukarıdaki yazıdan çıkartacağınız ilk şey araştırın, bilmediğiniz bir sektöre giriyorsunuz ve e-ticaret geri dönüşümü hemen olan bir sektör değildir. Eğer paranızı yatırıp 3 ay sonra tüm masraflarınızı çıkartacağınızı düşünüyorsanız hiç girmeyin. En büyük firmaların bile bilançolarını gördüğünüzde (e-ticarette) şaşıracaksınız. Amazon ilk 10 yıl hiç kar etmediğini hatırlatırım. Tabi ki Amazon’un o zamanki şartları ile şu zamanki şartlar bir değil ama yine de bir örnek olsun. Özetleyecek olursam eğer, işinizi mutlaka e-ticarete taşıyın, korkmayın. Ama bu işte ARGE yi en sona değil, en başa alın, alınki sonradan hüsrana uğrayıp, her şeyi sil baştan inşaa etmek zorunda kalmayasınız. Düşünün bir yarışa katılacaksınız ve size araba ile bir pilot lazım. Burada arabanız = yazılımınız, pilotunuz=pazarlamanız, bu ikisinin mükemmel uyumu ile her yarışı kazanabilir, en azından yarışta eşit şartlarda yer alabilirsiniz. (bkz: Growth Hacking, Neuro Conversion) Gelelim konunun başlığına, yeni başlayıp başlamayın e-ticarete önemli değil, önemli olan gelişim ve değişime ne kadar açık olduğunuz, eğer her şeyi kendiniz bildiği ve bu işin dinamikleri sadece sizin çevrenizde döndüğünü düşünüyorsanız onlara tek bir sözüm var sektör adına; “Sen gelme ulan ayı”… (siz bu işe girmeyin…)

19


20


21


Popüler Kültüre Farklı Bir Yorum GetIren

IllustratÖr :

Berkay . daglar Kendine özgün tarzıyla kısa sürede dikkatleri üstüne çeken genç Illustrator Berkay Dağlar, Kült filmlere hazırladığı alternatif çalışmalarla sosyal medya da kendinden söz ettirmeyi başardı. Galata’daki kendi atölyesinde çalışmalarını sürdüren genç yetenek, Marmara Güzel Sanatlar Grafik Tasarım mezunu. Ayrıca Türkiye’de motion poster tasarlayabilen tek tasarımcı olduğunu da belirtmeden geçmeyelim. Gezi parkı olaylarında hazırlamış olduğu tasarımlarla şimdiden belli bir hayran kitlesi oluşturan Berkay, Handmade köşemizin ilk konuğu oldu. Aşağıda bombastik işlerinden bazılarını görebilirsiniz.

22


23


yapay zeka

Dijital çağ, hayatın her alanında yenilikler sunarken, yapay zekalı robotların da hayatımıza tamamen gireceği gün giderek yaklaşıyor. Bilim insanları, en son tahminlerinde, yapay zekaya sahip robotların 2050 yılında insanlığa baskın gelebileceğini belirtirken, ‘insanların giderek makineler için enerji kaynağı haline gelmeye başladığı’ ifade edildi. ............................................................................................................................................................................................... Âdemoğlu bilinçlenip, benliğini keşfettikten bu yana sorular sormuş, cevaplar bulmuş. Cevaplar soru olmuş, sorular cevap. Yeri gelmiş, kaostan düzen yaratmış, yeri gelmiş düzenden kaos… İhtiyaçlar beraberinde buluşları, buluşlar ihtiyaçları getirmiş. Mutlak doğru var mıdır, yanlış nedir demiş, yanlışa kurban gitmiş. Yap-boz parçalarını tek tek birleştirmeye başlayan insan, bu serüvende kâh hızlı kâh yavaş adımlarla yol kat etmiş. Serüvenin sonuna mı yaklaşıyoruz, yoksa yeni bir serüven mi başlatıyoruz? Yeni keşifler sorunun çözümü mü olacak yoksa sorunun ta kendisi mi? Karşınızda belki de insanlık tarihinin en önemli buluşlarından biri; Yapay Zekâ… “İnsan olmayan bir yapının zeki olması fikri, insan bünyesine pek huzur verici nitelikte değildir.” -Dr. Don Perlis.

dışarıya onu çıkartan bir konseptle yola çıkmış. Teknolojinin gelişme ivmesinin hızlanması ile birlikte tahmin edilenden daha hızlı evrim geçirmiş. Peki, 100 yıl önce yazılmış, yapay zekâyı konu edinmiş distopik eserlere ne kadar uzağız?

Yapay Zekânın Geçmişi Yapay zekâ düşüncesinin temeli düşünce tarihi kadar eskilere dayansa da son bir asırdır kendini iyiden iyi hissettirmeye başlamıştır. Başlangıç olarak sanatla ortaya çıkmaya karar vermiş, teknolojinin yıkım getirdiği günlerde pek sevilmemiş yapay zekâ… Sanat eserlerinde yapay zekâlar distopyalar doğurmuş, gelecek korkusu oluşturmuş. Bu korku haklı bir korku mu yoksa değişime karşı duyulan içgüdüsel bir korku mu bu hala tartışma konusu, bir sürede böyle kalacak gibi. Bilgisayarın mucidi Alan Turing, yapay zekâyı bilimsel olarak da hayatımıza sokmuş, ilkel haliyle bilgisayarlarda kullanmış. Bu ilkel yapay zekâ, basit işlemler üzerine tasarlanmış, içine ne koyarsanız

24

“Makinalar açısından baktığımızda, henüz insan zekasının yakınında bile değiliz. Henüz insan düşünce sistemini sadece parça parça oluşturabiliyoruz. Daha emekleme dönemindeyiz.” - Gary Marcus


Yapay Zekanın Yarını Olan Robotlar “Yapay zeka konusunda çok dikkatli olmalıyız. Nükleer bombalardan bile tehlikeli olma potansiyeli var.” - Tesla Motors Ceosu, Elon Musk. Bugün bile insan zekâsı inceliklerinin, bilgisayarların problem çözümünde kullandıkları güç karşısında ne kadar zayıf kalabileceğinin işaretlerini görüyoruz. Satranç bilgisayarları düzenli olarak en iyi oyuncular dışındaki herkesi yeniyor. Karışık matematik işlemleri diğer bilgisayarlara nispeten çok daha basit olan cebinizdeki akıllı telefon için bile çocuk oyuncağı. Bilgisayar devi IBM’in Watson isimli süper-bilgisayarı Türkiye’de “Büyük Risk” adıyla yayımlanan Jeopardy isimli bilgi yarışmasının Amerikan versiyonunda en iyilerle yarıştı ve kazandı. Bunun dışında birçok alanda bilgisayarların problemlere karşı insanların aklına bile gelmeyen orijinal ve yaratıcı çözüm ürettikleri çok sayıda örnek var. Makineler yavaş ama emin adımlarla insanlardan daha akıllı hale geliyor, insanların en iyi oldukları uğraşlar ise gün geçtikçe azalıyor.

Robotların Evrimsel Değişimi Robotların Âdem’i; Asimo

Honda, Asimo için şöyle demişti: “Honda olarak ürün gamımızı arttırdıkça müşterilerimize daha iyi hizmet edebilmek için yeni hayaller kurmaya odaklandık; yeni ve daha iyi teknolojilerle insanlığa yardımcı olmak.İşte bu gelişim tutkusu bizi ASIMO’yu yaratmaya yönlendirdi. Dünyanın en gelişmiş ve sofistike robotu... ASIMO’yu yapmak Honda mühendisleri için inanılmaz bir mücadeleydi. Güçlü bilgisayarlara ve karmaşık yazılımlara ek olarak, ASIMO aslında birçok bilimsel (matematik, fizik –devinimle ilgili; anatomi - insan bedeninin yapıysıla ilgili...) araştırmaların bir sonucudur. Asimo, 130 santimetre yüksekliğe, 54 kilogram ağırlığa sahip öncü bir robottur. İlk oluşuna aldanıp da Asimo’yu küçümsemeyin sakın, birçok gelişmiş özelliğe sahiptir. Sizinle tokalaşabilir, sohbet edebilir, jest ve mimiklerinize karşılık verebilir, bunların yanında kamera ve hareket sensorü sayesinde sizi takip ederek peşinizden gelebilir. Ayrıca çevresini tanıma özelliğiyle de; hem kendi güvenliğini hem de civarındaki insanların güvenliğini sağlar. Yüz tanıma özelliği sayesinde ise 10 değişik yüzü hafızasına kaydedebilir. Asimo’nun tarihi 1980’li yıllara dayanıyor. Bu tarihlerde deneysel modelleri , İlerleyen yıllarda ise insansı prototip modelleri çıkmaya başladı. 2005’e geldiğimizde altın çağını yaşayan Asimo, Expo sergisinde izleyenlere büyük heyecan yaşattı.

Asimo adı, İngilizce “Advanced Step in Innovative MObility” tamlamasından türetilmiş kısaltma bir isimdir. Adı, birçok kişi tarafından okunan, yazdığı robot kitaplarıyla ün yapmış, Isaac Asimov ile ilişkilendiriliyordu ama Honda bunun sadece bir tesadüften ibaret olduğunu açıkladı. Asimo’nun ünlülerle de arası epey iyi görünüyordu. Barack Obama’yla futbol oynayan Asimo sempatik tavırlarıyla da ABD Başkanı’nı güldürmüştü. Ayrıca Recep Tayip Erdoğan’ın da katıldığı bir Honda Fuar’ında “I feel good” şarkısıyla dans etti. Asimo’nun gösterisine hayran kalan Erdoğan, Asimo’yla el sıkışmayı da ihmal etmedi.

iCub

Artık çocuk değil iCub, Türkiye’ye 4 yıl önce getirilmişti. Geldiğinde zihinsel olarak bir bebek gibiydi; zamanla büyüdü ve bazı özellikleri gelişti. Artık insanlarla iletişim kurmayı öğrenen iCub, küçük bir çocuğun hareket özelliklerine de sahip hale geldi. İsim, sıfat, eylem ve edatlar arasında bağlantı kurup konuşmayı da öğrendi. ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sinan Kalkan, dünyada robotik konusunda yapılan en ileri düzey araştırma konularını, insansı robot çalışmalarının oluşturduğunu söylüyor. AB 6. Çerçeve Programı kapsamında yürütülen “RobotCub” projesi kapsamında, “iCub” adlı çocuk robotun 4 yıl önce Doç. Dr. Erol Şahin’in destekleriyle ODTÜ KOVAN laboratuvarlarına getirildiğini anlatan Kalkan, 250 bin Euro değerindeki robot çocuğun kopyasının sadece 9 ülkedeki 30 laboratuvarda bulunduğunu aktardı. Çocuk robotun laboratuvara getirildiğinde yalnızca elektronik devrelerinin olduğunu ve herhangi bir etkileşime giremediğini kaydeden Kalkan, robotun aradan geçen zamanda Türk bilim insanlarının çalışmalarıyla pek çok yetenekle donatıldığını belirtti. Kalkan, “Bir bebek, nasıl yavaş yavaş çevresiyle etkileşerek yeteneklerini geliştirirse çocuk robota da aynı yöntemle özellikler kazandırmaya çalışıyoruz ddedi. iCub, 140 santimetre boyunda ve sadece 22 kilogram. Çocuk robot şu anda 3,5 yaşında ve neredeyse bir çocuğun zekâ seviyesine sahip. Çevresindeki nesneleri tutup, doku ve ses bilgilerini kullanarak nesneye ait kavram özelliklerini anlayabiliyor. Ayıca iCub Türkçe ve İngilizce konuşabiliyor, algıladığı nesneler hakkındaki bilgileri iki dilde de anlatabilme yeteneğine sahip. El eklemlerindeki yüzlerce sensor sayesinde tutuş yeteneği de çok güçlü. Ayrıca gözlerinde hareket eden kameraları kafasında bir bellek içinde işletim sistemi var. Gözlerinden gelen görüntüleri bir insan gibi beynine aktarıp yorumlayabiliyor. Yapay zekâsıyla; şimdilik, yapabildiklerinin bir kısmını sergileyebiliyor. Ek olarak Çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı da kutlayan çocuk robot, “Bugün 23 Nisan, neşe doluyor insan, pardon robot” ifadeleriyle espri yapmayı da ihmal etmedi.

25


HRP-4C Miim İnsansı bir yüz ve harika bir teknoloji Miim lakaplı, Japon yapımı bu insansı robot, gerçekçi bir yüze sahip ve insanların yüz hareketlerini taklit etmek üzere tasarlanmıştır. 158 santimetre boyunda ve sadece 43 kilogram ağırlığa sahip. Vücudu (1997-1998 Japon vücut boyutu veri tabanına göre) ortalama genç bir Japon kadın figürü esas alınarak tasarlanmıştır. Onu ilk gördüğünüzde bir insan zannedebilirsiniz ama o çok gerçekçi görünen ve çok gelişmiş bir robot.

Nao Next Gen Boyunun kısa olduğuna aldanmayın Nao, Paris merkezli Fransız bir şirket olan Aldeberan Robotics tarafından geliştirilmiş, 58 santimetre boyunda, dahi bir çocuk; bir o kadar da sevimli, evin içindeki dostunuz. Zaten üretilirken de evde size arkadaşlık etmesi amaçlanmış. Eve geldiğinizde sizi tanıyıp isminizle hitap eder, halinizi hatırınızı sorar, evde olmadığınızda gün boyunca evinizi izleyebilir, size bu görüntüleri ulaştırabilir. Nao, yeri geldiğinde bir öğretmen görevi de görür; size erken kalkmayı, çocuklarınıza çarpım tablosunu öğretebilir. Ayrıca çok yetenekli bir dansçıdır. Neredeyse bütün popüler dans türlerini bilir. Çok da iyi futbol oynar; uluslararası bir robot yarışması olan Robot Futbolu Dünya Kupası (Robocup) Standart Platform Ligi’nde kullanılan Sony’nin robot köpeği AIBO’nun yerini Nao robotlar aldı. Nao Akademik Sürümü, araştırma ve eğitim amacıyla üniversiteler ve laboratuvarlarda da kullanılmaktadır. Örneğin 2010 yılında Tokyo Üniversitesi “Nakamura Lab”ında asistan olarak geliştirilmek umuduyla 30 adet Nao satın aldı. Çin’de de Shanghai Expo sergisinde bir senkronize dans yarışmasına katıldı. Türkiye’de ise iCub’a yardımcı olması için bir tane Nao’nun eğitimine başlandı bile. Matematiksel veriler de söylediklerimizi destekler halde. 2015 yılında 5.000’den fazla Nao’nun, 70 ülkede eğitim ve araştırma için kullanıldığı ortaya çıktı. Aldeberan Robotics şirketi şimdilerde Nao’yu daha fazla geliştirilmek için var gücüyle çalışıyor. Yakınlarda daha iyi bir Nao modeli çıkarmasını beklediğimiz şirket, bunun için daha sıkı çalıştığını ifade ediyor.

26

Sentezleme yapan bir ses teknolojisi kullanarak insan sesi çıkarabilen robot, nefes alıp vererek bizleri daha da hayrete düşürüyor. Ayrıca Miim, çok seri hareket edebiliyor.

Sahnelerin Yeni Yıldızı Miim, bütün yeteneklerinin yanında dans ederek şarkı söylüyor. Hatta insanlardan oluşan bir dans gurubu da var. Bu özelliğiyle milyonları kendine hayran bırakan Miim ilerde ekibiyle bir turneye de çıkabilir. Enstitü çalışanı Shinichiro Nakazawa, “Amacımız rol yapabilen, şarkı söyleyebilen hatta podyum yürüyüşü yapabilen robotlar üretmek. Bu teknoloji ile yepyeni bir endüstri yaratmak istiyoruz.” diyor.


Eğitim

. . DijItal çok güzel sen de gelsene! Dijital dünyaya meraklı öğrenciler bu kampta buluşuyor IAB Türkiye, 22 Haziran-3 Temmuz tarihleri arasında, Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü’nde, Cornetto’nun sponsorluğunda yeni bir eğitim çalışması başlatıyor: CornettoUniChallenge+ Dijital Öğrenci İşleri Eğitim Kampı Türkiye’deki tüm üniversitelere açık olan eğitim kampında iletişim, işletme, ekonomi bölümlerinde okuyan üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencileriyle yeni mezunların dijital sektörü tanımaları, sektörde neler olup bittiğini birebir sektör profesyonellerinden öğrenerek dijital iş dünyasına ısınmaları hedefleniyor. Gençlerin, dijital ünlülerle tanışabilecekleri, 15 gün sürecek eğitim kampına katılım 50 kişi ile sınırlı. İki hafta boyunca bir yandan dijital dünyanın keşfedileceği öte yandan projelerin üretileceği kampta, derslerin yanı sıra ekip çalışmasını destekleyen aktiviteler ve dijital ünlülerle sohbetler de düzenlenecek. Katılımcılar, bu kampta, dijital dünyayı daha yakından tanırken başarılı markaların öykülerini ajans ve reklamverenlerin ağzından dinleme şansı yakalayacaklar. Ajansları, yayıncı kuruluşları ziyaret etme imkânı elde edecek olan katılımcılar, proje üretmek için aldıkları brief’in ardından, beşer kişilik gruplar halinde brief’te verilen soruna çözüm bulacaklar. Son başvuru tarihi 12 Haziran Her grubun dijital dünyanın tecrübeli isimlerinden bir mentor ile çalışacağı CornettoUniChallenge+ Dijital Öğrenci İşleri Eğitim Kampı’nda projesi ilk 3′e giren ekip üyeleri Eylül ayında dijital alanda faaliyet gösteren bir kuruluşta staj imkânı elde edecek. Ayrıca birinci olan ekip üyeleri, Pegasus‘tan uçak bileti kazanacak.

Yaz tatilinde ne eğitimi deyip geçme çünkü Cornetto Unichallenge+ “Eğlenerek Öğrenme” kavramıyla hazırlandı. İki hafta boyunca bir yandan dijital dünyayı keşfederken öte yandan proje üretecek, derslerin yanı sıra ekip çalışmasını destekleyen aktivitelere katılacak ve dijital ünlülerle sohbet etme imkânı bulacaksın. Ve çok eğleneceksin! Hadi Dijital’e gel, bekliyoruz! Dijital Dünya Kapılarını Açtı, Seni Bekliyor!

27


Araştırma

Dijital Dünya’nın Müzik Kutusu

Spotify

.............................................................................................................................................................................................. Facebook, Twitter, Instagram, Foursquare gibi devlerin ardından yeni bir sosyal ağ hayatımıza girdi: Spotify. İnternetin gelişiminin eğlence sektörü üzerindeki etkisi 2000’li yılların başından bu yana en ateşli biçimde tartışılan konular arasında yer alıyor. Bu etkinin ilk hissedildiği alanlardan birisi olan müzik piyasası internetin getirdiği değişime zor da olsa ayak uydururken, internetin gelişimini sürdürmesine paralel olarak bu çözümlerde revizyona gitme konusunda oldukça hızlı davrandı. ..............................................................................................................................................................................................

M

üzik dünyasında dijital yolla parça satın alma yerini yavaş yavaş müzik akış servislerine bırakırken, söz konusu servisler arasında en popüler seçeneklerden birisi olan Spotify, küresel müzik akış servisi pazarının Türkiye pazarına giren ilk büyük oyuncusu oldu. Diğerlerinden farklı olarak, etkileşimi müzikle yakalamak isteyen bir sosyal uygulama. Çalma listeleri, arkadaş ve müzisyen takibi gibi kullanıcılarına birçok olanak sağlayan Spotify, aynı zamanda markalar için büyük bir reklam alanı. En sevdiğiniz şarkıdan önce 10 saniyelik bir reklam metnini dinlemek zorunda kalıyorsunuz. Bu da ister istemez markaya karşı bir farkındalık yaratıyor zihinlerimizde. Spotify, Pandora, Songza gibi müzik akış servisleri, her hangi bir cihazda saklanması mümkün olmayan neredeyse sınırsız bir arşivi kullanıcılara sunuyor. Genellikle abonelik bazlı kullanılan ya da sınırlı bir şekilde ücretsiz kullanılan müzik akış servisleri çevrimiçi müzik satışlarının yerini alıyor.

28

Benzer programlar olsa da Spotify’in en önemli özelliği ise her ruh haline göre müzik listelerinin olması. Durum böyleyken pazarlamacıların işi daha kolay oluyor; hedef kitlelerini bu listelere göre belirleyebiliyorlar. Vodafone, Spotify’la ortak hareket edip gençlere yönelik çok cazip bir kampanya başlattı. Ayrıca TV’de “eyvah babam” temalı bir reklam filmi çektiler. Vodafone haricinde Adidas, Nike ve Starbucks gibi dev markalar da Spotify’a reklam verenler arasında. Aynı anda farklı uygulamaları kullanarak Spotify’a erişmek mümkün. Ancak bir uygulamada aktif biçimde müzik dinlenirken, başka bir uygulama üzerinden de müzik dinlemeye başlandığı zaman Spotify ilk uygulamada müziği susturuyor. Kısacası Spotify önceliği kullanıcının son tercihine veriyor. Masaüstü uygulamalarında kullanıcılar şarkı geçişleri için bilgisayarın klavyesindeki tuşlardan faydalanabilirken, Spotify’ın mobil uygulamaları da arka planda çalışma özelliğini barındırıyor. Spotify için hazırlanan bazı eklentilerde mevcut. Dikkat çekenleri sizler için derledik; Serendipity by Spotify Dünyanın her hangi bir köşesinde aynı anda iki kişi aynı parçayı dinliyorsa Serendipity’nin radarına yakalanmışlar demektir. Dünya üzerinde aynı anda aynı şarkıyı dinleyenleri gösteren uygulamada çıkan şarkılara tıkladığınızda Spotify üzerinde şarkıyı dinleyen 3. kişi de siz olabiliyorsunuz.

TuneWiki Spotify’ın masaüstü sürümünün de kendi uygulamaları var. Sol panelde “Uygulama Bulucu ”ya tıklayın ve örneğin TuneWiki’yi ekleyin. Neredeyse tüm şarkıların sözlerini görebileceksiniz, üstelik tıpkı karaoke gibi şarkının dinlemekte olduğunuz yeri de görünecek. Şarkı sözü veri tabanı kullanıcılar tarafından besleniyor, yani sevdiğiniz şarkıların sözlerini siz de ekleyebilirsiniz. Radeeus Gerçek zamanlı olarak sevdiklerinizle aynı müziği dinlemenizi sağlayan Radeeus şimdilik sadece AppStore’da mevcut! Bir Android kullanıcısı olarak yetkililere sesleniyorum gerçek zamanlı müzik paylaşımı bizim de hakkımız. Forgotify Spotify’da hiç çalınmamış 4 milyon parça olduğunu biliyor muydunuz? Forgotify tüm o boynu bükük şarkıların gönlünü alıyor. Forgotify’ın web sitesine girerek siz de kalbi kırık bir şarkıyı gülümsetebilirsiniz.


29


30


Dijital Kampanyalar

Filli Boya, “Kırmızı Başlıklı Kız”

WWF’ten Bağış Kampanyası: #EndangeredEmoji

Fili Boya, “Kırmızı Başlıklı Kız” masalını, masal okumayı daha keyifli hale getirmek amacıyla uygulama olarak tüketicilerin beğenisine sundu. Çocukların anne-baba ve sevdikleriyle birlikte okuması için tasarlanan, mutlu sonla biten bu bol görselli uygulama, Türkçe ve İngilizce olarak seslendiriliyor. Uygulama, ayrıca çocukların masalı daha sonra tekrar dinleyebilmesi için okurken ses kaydetme olanağına da sahip. Çocuklar için ilgi çekici ve renklerin dünyasına hitap edecek şekilde tasarlanan “Kırmızı Başlıklı Kız” uygulaması, iOS ve Android‘de yerini aldı.

WWF tarafından nesli tehlikede olan hayvanları koruma çalışmalarına destek için emojilerin kullanıldığı bir bağış kampanyası başlatıldı. The World Wide Fund For Nature (WWF), reklam ajansı Wieden + Kennedy London tarafından hazırlanan bir bağış kampanyasını başlattı. Twitter’da başlatılan #EndangeredEmoji kampanyası belirli emojilerin tweetlenmesi aracılığıyla bağış toplamaya dayanıyor. Kullanıcılar WWF’nin Twitter hesabından belirlenmiş emojileri retweet ederek bağış yapabiliyor. Bağış tutarı olarak ise kullanıcıların gönderdiği her bir emoji için 0.10 Euro belirlenmiş.

LEGO Facebook Kampanyası: Kronkiwongi

Boyner - En Güzel Hediyem

LEGO, ebeveynleri ve çocuklarını hayal güçlerini göstermeye teşvik eden global Facebook kampanyası Kronkiwongi ile sosyal medyadaki ebeveynleri hedef alıyor. Danimarka merkezli LEGO Group tarafından 1949’dan bu yana üretilen Lego, çocukları en sevdiği oyuncaklardan bir tanesi. Zekâ geliştiren bir oyuncak olması sebebiyle de ebeveynler tarafından oldukça tercih ediliyor. Çocuklar kadar yetişkinlerin de ilgisini çeken Lego; çocukları ve ebeveynleri benzersiz içerikler üretmeleri için teşvik eden global bir kampanya başlattı.

Boyner, Anneler Gününe özel yayınladığı test uygulaması ile annelere en güzel ve en anlamlı hediyeyi vermeyi amaçlıyor. Geçtiğimiz günlerde Boyner, Anneler Günü’ne özel hazırladığı kampanyalara bu yıl da bir yenisini eklemişti. Cheil Worldwide Türkiye işbirliğiyle hayata geçirilen En Güzel Hediyem Kampanyası; pırlanta gibi evlatlara, annelerine verebilecekleri en güzle hediyeyi en eğlenceli şekilde kazanma fırsatı sunuyor.

31


PepsiCo Yılın Stajyeri Kampanyası: #StajaBaşvuruyorum PepsiCo, geçtiğimiz sezon gerçekleştirdiği “Yılın Stajyeri” kampanyasına bu yıl da devam ederek, yılın stajyerini sosyal medyada düzenlediği yarışma ile arıyor. “PepsiCo’da stajın anahtarı: Sosyal medyada yaratıcılık!” diyen marka, düzenlediği yarışma ile en yaratıcı stajyeri bulmak istiyor. PepsiciCo’nun genel staj programı olan “GO Staj Programı’ndan bağımsız olarak gerçekleştirilen ve Kurumsal İletişim Departmanı için düzenlenen kampanyanın kazananı, PepsiCo’da 2 ay süresince Sosyal Medya Stajyeri olma hakkı kazanacak.

Carl’s JR ve Hardee’s, ‘Most American Thickburger

Cheeseburger’e yepyeni bir boyut getiriyor. Bu burger, hot dog ve patates cipsi ilaveleriyle 1000 kalorinin üzerinde ve bildiğimiz boyutların biraz dışında. Hal böyle olunca burgerin tanıtımında da ürünün şimdiye kadar gördüğümüz ve hayran olduğumuz şeylerin ötesine geçtiği mesajı veriliyor. Amerikan model Samantha Hoopes, Özgürlük Anıtı’nın altında bir uçak gemisinin içinde yer alan bir kampyonetin kasasında yer alan bir jakuzinin içinde Thickburger’ini yiyor. Kimileri için hayranlık uyandıracı olan bu ortamda onun hayran olduğu tek şeyse yediği Thickburger.

32

Little Caesars Twitter Kampanyası:Bacon Timeline Little Caesars, piyasaya yeni sürdüğü bir ürününün tanıtımı için Bacon Timeline adı verilen uygulaması ile Twitter kampanyasını başlattı. ABD’li pizza zinciri Little Caesars, Bacon-Wrapped Deep-Dish Pizza’nın tanıtımını Şubat ayı içerisinde gerçekleştirmişti.Little Caesars, Bacon Timeline adı verilen uygulama için reklam ajansı Barton F. Graf 9000 ile birlikte çalıştı. Marka, yeni ürününü tanıtan ve görsellerin otomatik tweetlenmesine olanak sağlayan uygulama ile Twitter üzerinden çok sayıda insana ulaştı. Kampanya dâhilinde her bir kullanıcı tarafından Twitter’da paylaşılan görseller art arda eklendiğinde 3.5 feet, yani yaklaşık olarak 1 metre 7 santim uzunluğuna ulaştı.

Ziraat Katılım Bankası‘nın lansman kampanyasının filmi yayına girdi. Happy People Project imzalı filmde “Paylaşmak nedir?” sorusuna cevap veriliyor. Sıcak bir mahalle ortamında geçen reklam filminde, paylaşmanın ne anlama geldiğini iki çocuğun gözünden izliyoruz. Sandalyeler taşınıyor, bahçeler yıkanıyor, börekler açılıyor ve sonunda her şey tatlıya bağlanıyor. “Paylaştıkça Daha Fazlası” marka vaadiyle yola çıkan Ziraat Katılım, bunu lansman filmiyle izleyicilere en güzel şekilde anlatıyor.


Kültür - Sanat

One Love Festival ‘14 Tarih Yer

: :

13 Haziran 2015 14:00 Life Park, İstanbul

Hayat Bu Kapağın Altında desteğiyle One Love Festival 14, 13-14 Haziran’da Life Park’ta! James Blake, Tom Odell, Metronomy, Hot Chip, Julian Casablancas+The Voidz, José Gonzalez, Little Dragon, Fink, Everything Everything, Austra, Slow Hands, LouLou Players, Darren Roach, Ceylan Ertem, 123, Sattas, The Ringo Jets, Sapan, The Away Days, Kim Ki O, Biz, Norrda, Palmiyeler, Adamlar, Can Güngör, Barış Demirel, Ahmet Şendil, Dayko & Jamiryo, Cem Salman, Unus Emre, Ali Murat Karakuş, Batu Çelik, Deniz Kabu Sevil Soylu ve Radyo Eksen DJ Set One Love Festival’de!

..............................................................................

43. Istanbul Müzik Festivali Tarih Yer Şehir

: : :

31 Mayıs-29 Haziran 2015 Aya İrini Müzesi İstanbul Avrupa

43. İstanbul Müzik Festivali aralarında, Yuri Bashmet, Boris Berezovsky, Emmanuelle Haïm, Angela Hewitt, Paavo Jarvi, Kim Kashkashian, Patricia Kopatchinskaja, Christian Tetzlaff, Gidon Kremer, Yuja Wang gibi isimlerle dünyanın önde gelen topluluklarından Lozan Oda Orkestrası, Franz Liszt Oda Orkestrası, Kremerata Baltica ve Berlin Filarmoni’nin 12 Çellisti’nin de bulunduğu 600’e yakın yerli ve yabancı sanatçıyı İstanbul’da ağırlayacak. Deutsche Kammerphilharmonie Bremen ise festivalin bu yılki yerleşik konuk orkestrası olarak iki konsere imza atacak.

33


Kültür - Sanat

Vodafone Smart Harbiye Açıkhava Konserleri Tarih Yer

: :

23 Haziran - 30 Haziran Harbiye Açıkhava

Vodafone Smart 6 Harbiye Açıkhava Konserleri, 23 Haziran’da başlıyor. Atlantis Yapım ve Kirli Kedi organizasyonuyla gerçekleşecek olan Vodafone Smart 6 Harbiye Açıkhava konserlerinde Ajda Pekkan, MFÖ, Birsen Tezer-Bülent Ortaçgil, Şebnem Ferah, Teoman ve Kenan Doğulu ile açık havaya yaz gelecek.

..............................................................................

22. Istanbul Caz Festivali Tarih Yer

: :

27 Haziran İstanbul İKSV

22. İstanbul Caz Festivali, 250’den fazla yerli ve yabancı sanatçıyı ağırlayacağı 35’ten fazla konserle 27 Haziran – 15 Temmuz arasında İstanbul’u caz ışıklarıyla aydınlatıyor. Joan Baez, Jools Holland, Marcus Miller, Charnett Moffett, Stanley Jordan, Cyrus Chestnut, Jeff Watts, Chris Potter, Dave Holland, Lionel Loueke, Eric Harland, Melody Gardot ve Tigran Hamasyan gibi folk, blues ve cazın farklı sesleri müziği tüm kente yayacak, festival takipçileriyle şehrin farklı köşelerinde buluşacak.

34


Sinema

Jurassic World

Vizyon Tarihi Yönetmen Oyuncular Tür Ülke

: : : : :

12 Haziran 2015 (2s 5dk) Colin Trevorrow Chris Pratt, Bryce Dallas Howard, Nick Robinson Macera , Aksiyon , Bilimkurgu ABD

Sinema tarihinin en önemli serilerinden biri olan Jurassic Park’ın son filmini Safety Not Guaranteed filmiyle tanıdığımız Colin Trevorrow yönetecek. Konusu hakkında henüz bilgi verilmeyen filmin senaryosu aşamasında dört farklı yazarla birlikte çalışılıyor. Bu isimlerden biri ilk Jurassic Park filminde olduğu gibi sonrakilerinde de imzası bulunan Michael Crichton.

.............................................................................. Escobar: Kayıp Cennet Vizyon Tarihi Yönetmen Oyuncular Tür Ülke

: : : : :

26 Haziran 2015 (2s 0dk) Andrea Di Stefano Benicio Del Toro, Josh Hutcherson Gerilim , Romantik Fransa , İspanya , Belçika , Panama

Gerçek bir kokain cenneti olan Kolombiya’ya abisi ile gelip sahile yerleşen genç sörf eğitmeni Nick, burada geçirdiği günler boyunca Maria adında bir kadınla tanışır ve aşık olur. Fakat yolsullara yardım için çalışan Maria’nın sıra dışı bir ailesi vardır. Bölgenin en büyük kokain tüccarlarından olan Pablo Escobar’ı yeğeni olan Maria, Nick’i de çalkantalı bir yaşamın içine doğru çekecektir. Maria’ya tutkun olan Nick, hayatında bir şeylerin ters gittiğini çok geç fark edecektir. Andrea Di Stefano’nun senaristliğini ve yönetmenliğini üstlendiği filmde Pablo Escobar’ı Porto Ricolu aktör Benicio Del Toro canlandırıyor.

35


Sinema

Avis De Mistral (Dedemle Bu Yaz) Vizyon Tarihi Yönetmen Oyuncular Tür Ülke

: : : : :

19 Haziran 2015 (1s 45dk) Rose Bosch Jean Reno, Anna Galiena, Chloé Jouannet Dramatik komedi Fransa

Lea, Adrien ve küçük kardeşleri Theo, yıllar önce yaşanan bir tartışma nedeniyle hiç tanışamadıklarını dedeleri Paul’ü ziyaret etmek için yaz tatilinde Provence’e dedelerinin yaşadığı eve giderler. Ancak bu tatil hiç de bekledikleri gibi rüya tatile dönüşmez. Zira anne ve babaları boşanmanın eşiğindedir ve baba evi terk etmek üzeredir. Bu haberi aldıktan sonraki her birinin tatili başka bir kaosa sürüklenecektir... Rose Bosch’un yazıp yönettiği filmin başrolündeki Jean Reno’ya Anna Galiena, Chloé Jouannet ve Hugo Dessioux gibi isimler eşlik ediyor.

.............................................................................. Knight Rusty Vizyon Tarihi Yönetmen Oyuncular Tür Ülke

: : : : :

12 Haziran 2015 (1s 25dk) Thomas Bodenstein Rick Kavanian, Christoph Maria Herbst Animasyon , Macera Almanya

Şövalye Rusty’nin başı büyük derde girmiştir. Beklenmedik bir şekilde, yenilmez favorilere karşı girdiği büyük düelloyu kazanan Rusty, kaybedenler tarafından sahtekarlık ve hırsızlıkla suçlanır. Bunun üzerine kral tarafından ünvanı ve kalesi elinden alınır. Öte yandan kralın sağlık durumunun kötü olduğunu bilen prens, tahtın gücünü ele geçirmeye ve yerine sağlam bir diktatörlük kurmaya karar verir. Herkes tarafından desteklense de Şövalye Rusty buna karşı çıkacaktır. Rusty hem krala karşı kurulan tuzağı açığa çıkarmak hem de onurunu geri kazanmak için kendisine destek olan arkadaşlarıyla birlikte zorlu bir maceraya atılır.

36


DİJİTAL PAZARLAMA HAKKINDA HER ŞEY BURADA !

REKLAM REZERVASYONU İÇİN AŞAĞIDAKI ADRESI KULLANARAK, BIZE ULAŞABILIRSINIZ.

reklam@dijitalpazarlamadergisi.com

37



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.