37 minute read

Rauf RUSTAMOV; Covid - 19 ve Çözüm Stratejileri

Covid - 19 ve Çözüm Stratejileri

Rauf RUSTAMOV

Advertisement

Sumgait Technologies Park İș Geliștirme Danıșmanı

Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid 19, kitlesel sağlık vakalarıyla sonuçlanırken, ekonomi alanındaki yansımaları, çözüm bekleyen konu ve sorunlarıyla gündemde.

Covid-19 öncesinde dünya piyasalarındaki duruma baktığımızda, petrol fiyatlarının iniș eğiliminde olduğunu ve emtia pazarlarının doyum seviyesine ulaștığını görüyoruz. Dünya ekonomilerindeki durgunluk ve alternatif enerji kaynaklarının geliștirilmesine bağlı olarak petrol ve doğalgazdaki talep eğrisindeki düșüș, Covid-19’la birlikte hız kazanmıștır. Dolayısıyla, dünya enerji devlerinin sektöre yaptıkları yatırımlar giderek azalmaktadır. Covid-19’un, uluslararası șirketlerin yatırım ve gelișme planlarında yer verdikleri yeșil enerjiye yatırımı artırmalarına yönelik katalizör etkisi yarattığını da ifade edebiliriz. Bu șüphesiz ki olumlu bir gelișmedir. Ancak petrol gelirlerine bağımlı ülkelerin ekonomilerinde yarattığı olumsuz etkinin, küresel domino etkisini unutmamak gerekir.

Covid-19 krizinin beklenmeyen etkileri, ekonomileri petrolle șekillenen ülkelerin bașta bel kemiği durumundaki sanayi olmak üzere, tarım, hizmetler gibi sektörlere yatırım yapmalarının önemini ortaya koymaktadır. Bu kapsamda, Azerbaycan’ın 2008 krizinden bu yana sanayi hamlesini bașlatarak bu yolda ciddi mesafe kaydettiğini vurgulamak isterim.

Üretimde Bağımsızlığın Önemi

Azerbaycan’ın özellikle Gence, Sumgayıt gibi büyük kentlerinde olușturulan sanayi bölgelerinde gerçekleștirilen üretim ve ihracat her geçen yıl dikkat çekici artıș göstermektedir. Covid-19 döneminde tasarruf politikaları, atıl kapasitenin kullanımını, ișçilerin yönetim mekanizmalarına dâhil edilmesi, ihracat pazarlarının çeșitlendirilmesine yönelik önlemler olumlu sonuçlarını vererek krizin sanayi sektörüne yansıması bertaraf edilirken, üretim artıșları sağlanmıștır. Ayrıca ülkemizin bu dönemde önemli yerli ve yabancı yatırımları gerçekleștirme arifesinde olduğunu belirtmek isterim.

Șüphesiz ki petrol ve doğalgaz, Azerbaycan için önemini her zaman koruyacaktır. “Tek millet, iki devlet” șiarıyla bir bütün olușturduğumuz kardeș ülke Türkiye’nin Karadeniz’de keșfettiği doğalgaz rezervi bizlere gurur vermektedir. Bilindiği gibi son yıllarda Türkiye’nin Azerbaycan’dan doğalgaz ithalatı, yıllar bazında artıș göstermiș ve bugün Türkiye’nin ithalatında Azerbaycan ilk sıraya yükselmiștir.

Bu çerçevede, Türkiye’nin doğalgazı elde etmek için çevreci ve aynı zamanda düșük maliyetli yatırımların gerçekleștirilmesinin önem tașıdığına inanıyoruz. Azerbaycan’ın petrol ve doğalgaz sondajı ve mühendislik konusundaki derin tecrübesinin, bu alanda da iki ülke arasındaki ișbirliğini gündeme getireceğini düșünüyor ve umut ediyoruz.

Krizin Sektörel Etkisi

Diğer yandan, içinde bulunduğumuz süreç, küresel anlamda sanayi sektörünü durma noktasına getirirken, tarım sektörünü ön plana çıkarmaktadır. Türkiye ve Azerbaycan, tarım ülkesi olma vasıfl arı nedeniyle tarım alanında șanslı konumdadır. Bu sektörde ekim ve hasat faaliyetlerine ara verilememesi, mevsimlik yabancı ișçi talebi olmaması nedeniyle, Covid-19’un olumsuz etkisi minimum düzeyde ve bașarıyla atlatılmıștır. Nitekim geçtiğimiz son 3 aylık dönemde tarım ürünlerinin Türkiye ihracatına damgasını vurduğunu görmekteyiz.

Dolayısıyla, sanayi ve tarım sektörlerinde katma değerli ürünleri üreterek rakiplerine göre doğru pazarlama ve fiyat politikasıyla müșterisine sunan ülkeler avantajlı konum elde etmektedir.

Türk sanayi sektörü son 40 yıldır inanılmaz bir gelișim göstermiștir. Tekstil, otomotiv, ağır sanayi, savunma, havacılık gibi hemen tüm sektörlerde kaydedilen bașarıları ilgiyle gözlemliyoruz. Türk sanayicileri, bölge coğrafyasında yașanan sorun ve karıșıklıklara rağmen, yaklașık yarım asırlık süreçte sağlam ihracat kanallarını kurmaya bașarmıș ve ürünlerini zor pazarlara sunma bașarısı göstermiștir.

Yeni Yatırım Olanakları

Yükseköğrenimini Türkiye’de tamamlamıș ve Türkiye’de yaklașık 15 yıl üst düzey profesyonel olarak sorumluluk üstlenmiș bir Azerbaycan Türkü olarak, Covid-19 krizinin, Türk sanayicilerinin gayrimenkul yatırım tercihlerini değiștirmeye bașladığına ilișkin gözlemimi ifade etmek isterim. Türk sanayicileri, özlerine, yani en iyi bildiği iș olan üretime dönmeye bașlamıștır. Üretim, aynı zamanda pazarların çeșitlendirilmesi ve ihracatın artıșı demektir.

Ancak Covid-19 gibi yüzyılın krizi, gümrüklerin de kapanabileceğini bizlere net olarak göstermiștir. Bu durum, sanayicilerin gümrükleri așabilmek için doğru adımları atmaları gereğini ortaya çıkarmaktadır. Bu paralelde, doğru coğrafyalar

Fotoğraf: Bakü

seçilmeli ve iș alanlarına uygun șekilde doğru iș planları yazılmalıdır.

Dünyanın bugünkü politik konumunda, ülkeler gümrük birlikleri içinde hareket etmektedir. Avrupa Birliği, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT), Afrika Birliği gibi yapılar, üye ülke ürünlerinin gümrüksüz olarak tüm üye ülkelerin pazarlarına kolayca sunulmasını sağlamaktadır. Bu çerçevede Rusya ve BDT ülkeleri, Türkiye için en doğal ve büyük pazardır.

Bugün bu ülkelerde Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nden (SSCB) kalmıș toplumlar yok olmuș ve Avrupa yönelimli yepyeni bir iș adamları jenerasyonu gelișmiștir. Dolayısıyla Azerbaycan, yatırım için doğru ülke olarak görünmektedir. Devletin yapmıș olduğu kanun değișiklikleri, ASAN Hizmet Kanunu (Devletle ilgili olan evrak, izin, lisans vb. belgeyi tek yerden kolaylıkla alabilme), verilen teșviklerin yanı sıra coğrafi konumu, organize sanayi bölgeleriyle Azerbaycan, yatırım uygunluğu açısından BDT ülkeleri listesinde ilk sırada yer almaktadır.

BDT pazarlarında yer almak isteyen sanayicimiz, Azerbaycan’ı bir fırsat olarak değerlendirmelidir. Türk sanayicileri, tarih, kültür, dil gibi eșsiz ortak bağları olan Azerbaycan’da kendi ülkesindeymiș gibi kolaylıkla üretim yapabilecek ve uluslararası piyasalarda gücünü daha da artıracaktır.

Giydirme Cephelerde Yapıșma - 2

Ersoy ÇAKIR Yüksek Mimar www.ersoycakir.com

Dolgu Macunu Değiștirme Metodu

1. Derz kenarlarına mümkün olduğu kadar yakın olacak șekilde eski dolgu macununu kesin. Eski dolgu macununu, derz dolgu fitilini vb. çıkarın. 2. Tekrar yapıștırmak için, derz yüzeylerinden eski macunun kalan tüm artıklarını kaldırın Kaldırma ișlemi değișik yöntemler ile bașarılabilir. Tel fırça ile sürterek, (el veya makine ile) tașlayarak, testere ile veya solvent ile temizlenmelidir. 3. Nemsiz ve yağsız sıkıștırılmıș hava üfl eyerek tozdan, kalan parçacıklardan arındırın. 4. Temizlikten sonra derz yüzeyleri tamamen kuru, temiz ve silikon artıklarından arındırılmıș olmalıdır. 5. Bu bölümden sonra yüzey hazırlığı ve silikon uygulama prosedürü takip edilmelidir.

Temiz bir yüzeyden emin olmak için așağıdaki prosedürü takip edin: a. Yapıșma yüzeyinde 1-2 mm kalınlığında silikon bırakacak șekilde eski silikonu kesip çıkarın. b. Yüzeyi yeni kesilmiș silikon temizlik ihtiyacı duymaz ancak, isteğe bağlı olarak veya ihtiyaç duyulması durumunda eski silikonu solvent ile temizlenebilir. c. Bir sonraki bölümde tanımlandığı șekilde silikonu uygulayın.

Dolgu Macunu İçin Yüzey Temizleme

1. Yüzeyin tümünü temizleyin. 2. Bir çalıșma kabının içine az bir miktar temizleyici solvent koyun. Temiz bir plastik, solvent-dayanımlı șișe bu iș için uygundur. Solventi orjinal kabından direkt olarak uygulamayınız. 3. Yüzey kirlerini çıkarmak için kuvvetlice silin. 4. Derhal bașka bir temiz ve kuru bezle solvent ile ıslatılmıș yüzeyi silerek kurulayın. Solvent buharlașmadan önce ikinci bezle yüzey silinmelidir.

Kabuk Bağlama Süresi/Elastomerik Test

1. Polietilen bir kağıt üzerine 2 mm kalınlığında silikon sıkın. 2. Birkaç dakikada bir parmağınızla silikona hafifçe dokunun. 3. Silikon parmağınıza uzun süre yapıșmazsa kabuk bağlama süresine erișilmiș demektir. Eğer kabuk bağlama süresi 2 saatten fazla sürer ise o ürünü kullanmayın. 4. Silikonu 48 saat donmaya bırakın. 48 saat sonra silikonu polietilen kâğıttan kaldırın. Normal elastromerik özelliklerde kürlendiğinden emin olmak için yavașça silikonu çekerek uzatın. Bu șahit numune kontrol numunesi olarak saklanmalıdır. Eğer silikon düzgün bir șekilde kürlenmemiș ise o ürünü kullanmayın.

Elle Çekme Test Metodu

1. Yüzeyi temizleyin ve primer uygulayın. 2. Bir parça polietilen kağıt veya temas engelleyici bantı yüzey üzerine koyun. 3. Silikonu uygulayın ve yaklașık olarak 20 cm uzunluğunda 1.5 cm genișliğinde ve 6 mm kalınlığında forma ulașacak biçimde șekil verin.

En az 4 cm silikon polietilen kâğıt ya da temas engelleyici bant üzerine sıkılmalıdır. 4. En iyisi bir tel hasırı silikon gövdesinin içine yarısına gelecek șekilde gömmektir. En iyi sonuçlar, tel hasıra iyi yapıșmasından emin olmak amacıyla solvent ile temizliğe ve yüzeye primer uygulamak ile elde edilir. Tel hasır mevcut olmasa bile genelde bașarılı sonuçlar elde edilebilir. 5. Silikon kürlendikten sonra, polietilen kâğıt üzerindeki silikonun 4 cm’lik kısmını tutun. 180° açıyla çekin. Sadece 1-2 cm lik kısmı çekin. Kalan bölümü daha sonraki testler için saklayabilirsiniz. 6. Eğer silikon kendi içinden yırtılıyor ve yüzeyde tamamıyla yapıșık kalıyor ise bu “Kohezif Kopma” olarak adlandırılır. Yüzde 100 kohezif kopma arzulanan sonuçtur çünkü bu yapıșma gücünün kohezyon gücünden fazla olduğunu gösterir.

Saha Yapıșma Testi

Saha yapıșma testi bir izolasyon derzinin yapıșmasını ve uygulanmasını değerlendirmek için basit bir yöntemdir. Zayıf yapıșma, yanlıș temizleme, yanlıș primer uygulaması, derzi az ya da fazla doldurma, derz dolgu fitilinin yanlıș yerleștirilmesi ve yanlıș șekil verme gibi problemler saha yapıșma testi ile tanımlanabilir. Saha yapıșma testi, uygulamacılar tarafından silikonun doğru bir șekilde uygulandığını sorușturmak amaçlı kullanılan ilk testtir. Bu test projenin bașlangıcından sonuna kadar kullanılır. Derz yenileme projelerinde en iyi yüzey hazırlığını ve en uygun silikonun tanımlanması için bu test projenin bașlangıcından önce yapılmalıdır. Bu test normalde silikon uygulandıktan sonra 7 ile 21 gün arasında yapılır. Kıș mevsiminde silikonun donması daha uzun sürebilir. Saha yapıșma testi projelerde

sık sık kullanılmalıdır. Yaklașık olarak ilk 300 metrede 5 test uygulanması önerilir. Sonradan her 300 metrede 1 test ya da her kat geçișinde 1 test yapılmalıdır.

Așağıdaki, șekilde bir yol izleyin: 1. Bir bıçak ile silikonu yatay olarak kesin. 2. Yatay kesikten bașlayarak her iki derz yüzeyi boyunca 75mm uzunluğunda iki eșit dik kesik yapın. 3. Așağıda șekilde gösterildiği gibi yatay kesiğin bitiminden yaklașık 25 mm olan silikon parçasını tutun. 4. Silikonu yüzeyden 90° açıyla yavașça çekin. 5. Eğer silikon kohezif șekilde koparsa veya spektlerde belirtilen maksimum uzamanın 3 katı uzamaya adhezif kopma olmaksızın erișirse, silikonun kabul edilebilir yapıșmaya sahip olduğu düșünülebilir.

Örneğin yüzde 50 hareket kabiliyetine sahip bir silikonun adhezif kopma olmaksızın yüzde 150 veya daha fazla uzaması gerekmektedir. 6. Silikon test örneği boșluklar, uygun olmayan derz dolguları, yanlıș derz boyutları ve diğer ișçilik sorunları için denetlenmelidir. 7. Bu kılavuzun belgeler bölümünde yer alan saha yapıșma testi formuna sonuçlar kaydedilmelidir.

Saha Yapıșma Test Yeri Onarımı

Test alanın içine yeni silikon uygulayarak saha yapıșma testi bölgesi kolayca onarılabilir. Test modeli kaldırılmalıdır. Yeni silikon derzdeki mevcut silikonun yüzeyine tamamen yapıșacağından daha fazla temizliğe gerek yoktur.

Silikon Uygulaması

Yüzey Hazırlama: - Derz aralıkları, kuru, temiz, yağ ve tozdan arındırılmıș olmalıdır. - Derzlerde daha önce kullanılmıș dolgu malzemesi artıkları,tutunmayı engelleyen yabancı maddeler temizlenmelidir. - Varsa kabarmıș boyalar kazınmalıdır.

Uygulama: - Dolgunun düzgün olması için, her iki kenara da maskeleme bandı çekilmelidir. (İșlem bittikten sonra bant çıkartılmalıdır) - Silikon kartușun ağız kısmı kesilmeli, - Plastik kanül takılmalı, - Ucu derz genișliğine göre yatay olarak kesmelidir.

Aletlerin Temizlenmesi: - Çalıșma yerinde, istenmeyen yerlere bulașan ya da aletlerin üzerinde henüz kurumamıș olan silikon alkol ile temizlenebilir. - Kurumuș ise ancak mekanik yolla temizlenebilir. - Silikon kullanıldıktan sonra, plastik kanülün ucu kapatılarak, kuru ve serin ortamda 1 yıla kadar saklanabilir.

Asgari Derz Genişliği - Çekme ve Sıkıșma ile olușan derz hareketi; - Asgari derz genișliği = [(100/X) (Mt + Mo)] + T - X: Dolgu macunu hareket kabiliyeti (%) - Mt: Isısal genleșmeden kaynaklanan hareket - Mo: Hareketli yükler gibi diğer etkenlerden kaynaklanan hareket - T: Yapısal tolerans - Örnek: Alüminyum perde duvar ve beton panel arasındaki yatay minimum derz genișliği; ısısal hareket için 4 mm, hareketli yük için 2 mm, yapısal tolerans için 4 mm olmak üzere, yüzde 25 hareket kabiliyetli dolgu macunu ile 28 mm olmalıdır.

Kesme Kuvveti

Gerçek çekme, dolgu macununun orijinal genișliği ile kesme kuvvetine bağlı hareket oluștuktan sonraki genișliği arasındaki fark kadardır. Derz tasarımında, - Gerçek çekme kuvveti kullanılabilir. - Dolgu macununun kesme kuvveti etkisi altında maruz kaldığı gerçek gerilmeyi hesaplamak için așağıdaki denklemde gösterilen

Pitagor teoremi kullanılabilir.

Asgari Derz Genișliği

- Çekme ve Sıkıșma ile olușan derz hareketi; - Asgari derz genișliği = [(100/X) (Mt + Mo)] + T - X: Dolgu macunu hareket kabiliyeti (%) - Mt: Isısal genleșmeden kaynaklanan hareket - Mo: Hareketli yükler gibi diğer etkenlerden kaynaklanan hareket - T: Yapısal tolerans - Örnek: Alüminyum perde duvar ve beton panel arasındaki yatay minimum derz genișliği; ısısal hareket için 4 mm, hareketli yük için 2 mm, yapısal tolerans için 4 mm olmak üzere, yüzde 25 hareket kabiliyetli dolgu macunu ile 28 mm olmalıdır.

Derz Bozuklukları

- Yapışma bozukluğu Kötü dolgu macunu, yeterli yapıșma yüzeyi olmadığında, derz içerisine düzgün yerleștirilmediğinde, dolgu macununun kalınlığı gerektiğinden fazla olduğunda, kötü temizlik, rutubet, primer uygulanmaması ișçilikten kaynaklı olabilir.

- Birleşme bozukluğu Derz hareketi dolgu macununun kabiliyetinden fazla olduğunda, derinliği gerektiğinden fazla olduğunda, üç tarafında yapıșma varsa, olușan yırtılma ve yarılmadır.

- Aşınma Bozukluğu UV ıșınları, sıcak-soğuk, rutubet, dolgu macununun yüksek modülü, dolgu macununun fazla sertleșmesine (kırılganlık, tebeșirlenme, çatlak olușumuna) veya kürlenmemiș eski haline dönüșmesine sebep olabilir.

Ambalajdan Silikon Çıkmıyor ise;

- Silikon donmuștur, - Raf ömrü bitmiștir.

Silikon Geç Kuruyor ise;

- Plastizer (yumușatıcı) oranı çok yüksektir, - Çeșitli malzemelerle karıșım yapılmıștır, - Ortam havasızdır, nem oranı çok düșüktür.

Kullanım Esnasında Ambalajda Hava Patlaması Oluyor ise; - Dolum esnasında kartușa hava girmiștir, - Malzemenin mix edilmesi așamasında karıșmıș olan havanın atılması için vakum ișlemi yapılmamıștır.

Uygulandıktan Bir Süre Sonra Silikon Çöküyor ise; – Solvent uçucu bir malzeme olduğundan, solventli ve jel karıștırılmıș silikonlar, uygulandıktan bir müddet sonra içindeki solventin uçmasıyla çökme / hacim kaybı problemi yaratırlar. Bu tip silikonların performansları da kötü olur.

Dolgu Macunu Değiștirme Metodu

1. Derz kenarlarına mümkün olduğu kadar yakın olacak șekilde eski dolgu macununu kesin. Eski dolgu macununu, derz dolgu fitilini vb. çıkarın. 2. Tekrar yapıștırmak için, derz yüzeylerinden eski macunun kalan tüm artıklarını kaldırın Kaldırma ișlemi değișik yöntemler ile bașarılabilir. Tel fırça ile sürterek, (el veya makine ile) tașlayarak, testere ile veya solvent ile temizlenmelidir. 3. Nemsiz ve yağsız sıkıștırılmıș hava üfleyerek tozdan, kalan parçacıklardan arındırın. 4. Temizlikten sonra derz yüzeyleri tamamen kuru, temiz ve silikon artıklarından arındırılmıș olmalıdır. 5. Bu bölümden sonra yüzey hazırlığı ve silikon uygulama prosedürü takip edilmelidir.

Temiz bir yüzeyden emin olmak için aşağıdaki prosedürü takip edin: a. Yapıșma yüzeyinde 1-2 mm kalınlığında silikon bırakacak șekilde eski silikonu kesip çıkarın. b. Yüzeyi yeni kesilmiș silikon temizlik ihtiyacı duymaz ancak, isteğe bağlı olarak veya ihtiyaç duyulması durumunda eski silikonu solvent ile temizlenebilir. c. Bir sonraki bölümde tanımlandığı șekilde silikonu uygulayın.

Dolgu Macunu İçin Yüzey Temizleme

1. yüzeyin tümünü temizleyin. 2. Bir çalıșma kabının içine az bir miktar temizleyici solvent koyun. Temiz bir plastik, solvent-dayanımlı șișe bu iș için uygundur. Solventi orjinal kabından direkt olarak uygulamayınız. 3. Yüzey kirlerini çıkarmak için kuvvetlice silin. 4. Derhal bașka bir temiz ve kuru bezle solvent ile ıslatılmıș yüzeyi silerek kurulayın. Solvent buharlașmadan önce ikinci bezle yüzey silinmelidir.

Kabuk Bağlama Süresi/Elastomerik Test

1. Polietilen bir kağıt üzerine 2 mm kalınlığında silikon sıkın. 2. Birkaç dakikada bir parmağınızla silikona hafifçe dokunun. 3. Silikon parmağınıza uzun süre yapıșmazsa kabuk bağlama süresine erișilmiș demektir. Eğer kabuk bağlama süresi 2 saatten fazla sürer ise o ürünü kullanmayın. 4. Silikonu 48 saat donmaya bırakın. 48 saat sonra silikonu polietilen kâğıttan kaldırın. Normal elastromerik özelliklerde kürlendiğinden emin olmak için yavașça silikonu çekerek uzatın. Bu șahit numune kontrol numunesi olarak saklanmalıdır. Eğer silikon düzgün bir șekilde kürlenmemiș ise o ürünü kullanmayın.

Elle Çekme Test Metodu

1. Yüzeyi temizleyin ve primer uygulayın. 2. Bir parça polietilen kağıt veya temas engelleyici bantı yüzey üzerine koyun. 3. Silikonu uygulayın ve yaklașık olarak 20 cm uzunluğunda 1.5 cm genișliğinde ve 6 mm kalınlığında forma ulașacak biçimde șekil verin.

En az 4 cm silikon polietilen kâğıt ya da temas engelleyici bant üzerine sıkılmalıdır. 4. En iyisi bir tel hasırı silikon gövdesinin içine yarısına gelecek șekilde gömmektir. En iyi sonuçlar, tel hasıra iyi yapıșmasından emin olmak amacıyla solvent ile temizliğe ve yüzeye primer uygulamak ile elde edilir. Tel hasır mevcut olmasa bile genelde bașarılı sonuçlar elde edilebilir. 5. Silikon kürlendikten sonra, polietilen kâğıt üzerindeki silikonun 4 cm’lik kısmını tutun. 180° açıyla çekin. Sadece 1-2 cm lik kısmı çekin. Kalan bölümü daha sonraki testler için saklayabilirsiniz. 6. Eğer silikon kendi içinden yırtılıyor ve yüzeyde tamamıyla yapıșık kalıyor ise bu “Kohezif Kopma” olarak adlandırılır. Yüzde 100 kohezif kopma arzulanan sonuçtur çünkü bu yapıșma gücünün kohezyon gücünden fazla olduğunu gösterir.

Saha Yapıșma Testi

Saha yapıșma testi bir izolasyon derzinin yapıșmasını ve uygulanmasını değerlendirmek için basit bir yöntemdir. Zayıf yapıșma, yanlıș temizleme, yanlıș primer uygulaması, derzi az ya da fazla doldurma, derz dolgu fitilinin yanlıș yerleștirilmesi ve yanlıș șekil verme gibi problemler saha yapıșma testi ile tanımlanabilir. Saha yapıșma testi, uygulamacılar tarafından silikonun doğru bir șekilde uygulandığını sorușturmak amaçlı kullanılan ilk testtir. Bu test projenin bașlangıcından sonuna kadar kullanılır. Derz yenileme projelerinde en iyi yüzey hazırlığını ve en uygun silikonun tanımlanması için bu test projenin bașlangıcından önce yapılmalıdır. Bu test normalde silikon uygulandıktan sonra 7 ile 21 gün arasında yapılır. Kıș mevsiminde silikonun donması daha uzun sürebilir. Saha yapıșma testi projelerde sık sık kullanılmalıdır. Yaklașık olarak ilk 300 metrede 5 test uygulanması önerilir. Sonradan her 300 metrede 1 test ya da her kat geçișinde 1 test yapılmalıdır.

Aşağıdaki, şekilde bir yol izleyin: 1. Bir bıçak ile silikonu yatay olarak kesin. 2. Yatay kesikten bașlayarak her iki derz yüzeyi boyunca 75mm uzunluğunda iki eșit dik kesik Yapın. 3. Așağıda șekilde gösterildiği gibi yatay kesiğin bitiminden yaklașık 25 mm olan silikon parçasını tutun. 4. Silikonu yüzeyden 90° açıyla yavașça çekin. 5. Eğer silikon kohezif șekilde koparsa veya spektlerde belirtilen maksimum uzamanın 3 katı uzamaya adhezif kopma olmaksızın erișirse, silikonun kabul edilebilir yapıșmaya sahip olduğu düșünülebilir.

Örneğin yüzde 50 hareket kabiliyetine sahip bir silikonun adhezif

kopma olmaksızın yüzde 150 veya daha fazla uzaması gerekmektedir. 6. Silikon test örneği boșluklar, uygun olmayan derz dolguları, yanlıș derz boyutları ve diğer ișçilik sorunları için denetlenmelidir. 7. Bu kılavuzun belgeler bölümünde yer alan saha yapıșma testi formuna sonuçlar kaydedilmelidir.

Saha Yapıșma Test Yeri Onarımı

Test alanın içine yeni silikon uygulayarak saha yapıșma testi bölgesi kolayca onarılabilir. Test modeli kaldırılmalıdır. Yeni silikon derzdeki mevcut silikonun yüzeyine tamamen yapıșacağından daha fazla temizliğe gerek yoktur.

Silikon Uygulaması

Yüzey Hazırlama: - Derz aralıkları, kuru, temiz, yağ ve tozdan arındırılmıș olmalıdır. - Derzlerde daha önce kullanılmıș dolgu malzemesi artıkları, tutunmayı engelleyen yabancı maddeler temizlenmelidir. - Varsa kabarmıș boyalar kazınmalıdır.

Uygulama: - Dolgunun düzgün olması için, her iki kenara da maskeleme bandı çekilmelidir. (İșlem bittikten sonra bant çıkartılmalıdır) - Silikon kartușun ağız kısmı kesilmeli, - Plastik kanül takılmalı, - Ucu derz genișliğine göre yatay olarak kesmelidir.

Aletlerin Temizlenmesi: - Çalıșma yerinde, istenmeyen yerlere bulașan ya da aletlerin üzerinde henüz kurumamıș olan silikon alkol ile temizlenebilir. - Kurumuș ise ancak mekanik yolla temizlenebilir. - Silikon kullanıldıktan sonra, plastik kanülün ucu kapatılarak, kuru ve serin ortamda 1 yıla kadar saklanabilir.

Asgari Derz Genișliği

- Çekme ve Sıkıșma ile olușan derz hareketi; - Asgari derz genișliği = [(100/X) (Mt + Mo)] + T - X: Dolgu macunu hareket kabiliyeti (%) - Mt: Isısal genleșmeden kaynaklanan hareket - Mo: Hareketli yükler gibi diğer etkenlerden kaynaklanan hareket - T: Yapısal tolerans - Örnek: Alüminyum perde duvar ve beton panel arasındaki yatay minimum derz genișliği; ısısal hareket için 4 mm, hareketli yük için 2 mm, yapısal tolerans için 4 mm olmak üzere, yüzde 25 hareket kabiliyetli dolgu macunu ile 28 mm olmalıdır.

Kesme Kuvveti

Gerçek çekme, dolgu macununun orijinal genișliği ile kesme kuvvetine bağlı hareket oluștuktan sonraki genișliği arasındaki fark kadardır. Derz tasarımında, - Gerçek çekme kuvveti kullanılabilir. - Dolgu macununun kesme kuvveti etkisi altında maruz kaldığı gerçek gerilmeyi hesaplamak için așağıdaki denklemde gösterilen

Pitagor teoremi kullanılabilir.

Asgari Derz Genișliği

- Çekme ve Sıkıșma ile olușan derz hareketi; - Asgari derz genișliği = [(100/X) (Mt + Mo)] + T - X: Dolgu macunu hareket kabiliyeti (%) - Mt: Isısal genleșmeden kaynaklanan hareket - Mo: Hareketli yükler gibi diğer etkenlerden kaynaklanan hareket - T: Yapısal tolerans - Örnek: Alüminyum perde duvar ve beton panel arasındaki yatay minimum derz genișliği; ısısal hareket için 4 mm, hareketli yük için 2 mm, yapısal tolerans için 4 mm olmak üzere, yüzde 25 hareket kabiliyetli dolgu macunu ile 28 mm olmalıdır.

Derz Bozuklukları

- Yapışma bozukluğu Kötü dolgu macunu, yeterli yapıșma yüzeyi olmadığında, derz içerisine düzgün yerleștirilmediğinde, dolgu macununun kalınlığı gerektiğinden fazla olduğunda, kötü temizlik, rutubet, primer uygulanmaması ișçilikten kaynaklı olabilir. - Birleşme bozukluğu Derz hareketi dolgu macununun kabiliyetinden fazla olduğunda, derinliği gerektiğinden fazla olduğunda, üç tarafında yapıșma varsa, olușan yırtılma ve yarılmadır. - Aşınma Bozukluğu UV ıșınları, sıcak-soğuk, rutubet, dolgu macununun yüksek modülü, dolgu macununun fazla sertleșmesine (kırılganlık, tebeșirlenme, çatlak olușumuna) veya kürlenmemiș eski haline dönüșmesine sebep olabilir.

Ambalajdan Silikon Çıkmıyor ise;

- Silikon donmuștur, - Raf ömrü bitmiștir.

Silikon Geç Kuruyor ise;

- Plastizer (yumușatıcı) oranı çok yüksektir, - Çeșitli malzemelerle karıșım yapılmıștır, - Ortam havasızdır, nem oranı çok düșüktür.

Kullanım Esnasında Ambalajda Hava Patlaması Oluyor ise;

- Dolum esnasında kartușa hava girmiștir, - Malzemenin mix edilmesi așamasında karıșmıș olan havanın atılması için vakum ișlemi yapılmamıștır.

Uygulandıktan Bir Süre Sonra Silikon Çöküyor ise;

- Solvent uçucu bir malzeme olduğundan, solventli ve jel karıștırılmıș silikonlar, uygulandıktan bir müddet sonra içindeki solventin uçmasıyla çökme / hacim kaybı problemi yaratırlar. Bu tip silikonların performansları da kötü olur.

Dünya Alüminyum Konferansından Notlar Covid - 19 Ciddi Etkiledi Ama Alüminyumun Geleceği Parlak ve Çok Güçlü

Dr. Erol METİN

TALSAD Genel Sekreteri

Her yıl CRU tarafından Londra’da düzenlenen Dünya Alüminyum Konferansı, birçok uluslararası konferansta olduğu gibi sanal ortamda gerçeklești. Geçen yıl bu konferansa, dernek olarak Türkiye alüminyum sektörünü temsilen bir sunum ile katılmıștık, bu yıl ise sanal ortamda gelișmeleri izleyerek katıldık. Konferansın ana konusu, doğal olarak pandeminin etkisi ve küresel alüminyum piyasalarındaki gelișmelerdi. Dikkati çeken önemli bașlıklara ilișkin notlarımı, ALU&Art Dergisinin siz değerli okuyucuları ile paylașmak istiyorum.

1- COVID-19’un Dünya Alüminyum Piyasalarına Etkileri:

Konferansın açılıș bölümü COVID-19 salgının küresel alüminyum piyasalarına olan etkileri üzerine değerlendirmeler ile geçti. Dünya Alüminyum Birliği, 2020 yılı sonu tahmini toplam alüminyum talebinin yüzde 5.4 oranında daralacağı üzerine tahminlerini paylaștı. CRU ise küresel talep daralmasının en çok Çin’in dıșındaki Avrupa ve ABD piyasalarında yașanacağı yönündeki tahminlerini sundu. CRU’nun sunduğu piyasa analizleri ve COVİD-19 etkisinin Çin dıșındaki ülkelerin, 2020’nin 2. çeyreğinde yüzde 30.9 daraldığını göstermekte, 2020’nin son çeyreğinde ise yüzde 2,1 oranında daralacağını öngörmektedir.

2020 2021 2022 3 yıl Ort.

COVID Öncesi Öngörü +5.1% +5.0% +5.0% +5.0%

COVID Sonrası Öngörü -5.4% +6.0% +5.5% +1.9%

COVID-19’un Küresel Alüminyum talebine olan etkisi ve tahminler; Kaynak (Dünya Alüminyum Birliği, CRU Dünya Alüminyum Konferansı, 2020)

2- COVID-19 Sonrası Beklentiler: COVID-19 pandemi sürecinden güçlü bir U șeklinde toparlanma ile 2020’nin sonuna doğru düzlüğe yaklașılacağı ve 2021’de 2019 tüketim seviyesinin yakalanacağı düșünceleri genel ve ortak kanı olarak ortaya çıktı. Dünya Alüminyum Birliği, küresel alüminyum talebinin 298 milyon tona (ortalama yüzde 3,8 yıllık artıș) çıkacağı tahminlerini yapıyor. CRU ise birincil alüminyum tüketiminin 2019 seviyesine 2021’de yaklașacağını ve 2022’nin ilk yarısında ise bu seviyeyi așacağı tahminini yapıyor. Tüm analizlerin ortak noktasında COVID-19 sonrası dönemde alüminyumun “parlayan yıldız” olmaya devam edeceği görüșü hakim. Otomotiv, sağlık, gıda, inșaat ve ileri teknoloji endüstriler, alüminyumu daha fazla kullanmaya devam edecekler. Alüminyumun geleceği parlak ve güçlü. 2050 yılına kadar dünya birincil alüminyum talebi yüzde 50 oranında artacak.

Ürün Grubu 2000 2018 2050 (Milyon Ton) (Milyon Ton) (Milyon Ton) Yarı Mamul (Semi) 35 95 150 Mamül 30 82 130 Geri Dönüșümden Katkı 12 32 67

Dünya birincil alüminyum talebinde büyüme beklentileri, Kaynak: CRU, Dünya Alüminyum Konferansı

3- Geri Dönüșüm, Çevre ve Sürdürülebilirlik, Alüminyum

Sektörünün Geleceğinin Anahtar Kelimeleri: AB, COVID-19 sonrası yeni düzenini “Yeșil Mutabakat” (Green Deal) ile güçlü bir șekilde tüm dünyaya ilan etti. COVID-19 sürecinin belki de tek faydası, ülkelerin ve toplumların, toplumsal sağlığın önemini ve tedbir almanın vazgeçilmezliğini anlamaları oldu. İklim değișikliği, çağımızın en önemli sorunu. Pandemi sonrasında iklim değișikliği ile dünya çok daha güçlü ve belki de çok daha zor bir yașamsal mücadeleyi vermek zorunda kalacak. AB kararını çok güçlü bir șekilde vermiș durumda. Dijitalleșme ve karbon-nötr politikalar çok güçlü ve kararlı bir șekilde uygulanacak. Bu politikanın alüminyum sektörü için sonucu ise çok açık ve net: Ham madde kaynaklarının en yüzde 50’si geri dönüșüm süreçlerinden gelmek durumunda. Bu da, somut olarak önümüzdeki yıllarda geri dönüșümün öneminin ciddi șekilde artacağı ve 2030’a kadar alüminyum geri dönüșüm kapasitesinin iki katına çıkmak zorunda olduğu anlamına geliyor.

Avrupa Alüminyum Birliği’nin Yayınladığı Vizyon 2050 Raporu’nda

artacağını,

ise 2030 yılına kadar 2 katına çıkacağını ve dolayısıyla geri dönüșümün önümüzdeki yıllarda çok daha önemli bir kaynak olușturacağını belirtilmektedir.

Hangisi Daha Önce? Sağlık mı, Ekonomi mi?

Fikret YILMAZ

Evet, yazımın bașlığında belirttiğim gibi önce sağlık mı, önce ekonomi mi? Çok önemli. Uzun zamandır dünyamızı etkisi altına alan COVID-19 salgını, son günlerde yurdun dört bir yanını sardı ne yazık ki. Hastalığı yașamayan neredeyse kalmadı. Durum bu șekilde devam edince tabii ki herkes önce sağlık demeye bașladı. Sağlığın önemi daha iyi anlașılmıș oldu.

İlk zamanlar dünyamızı saran bu virüse karșı hükümetimizin aldığı önlemler sayesinde ülkemizde virüsün yaygınlașması durduruldu. Dünyadaki diğer ülkelere bakarsak, ülkemizde hastalığa karșı büyük bir bașarı elde edilmiștir. Akabinde ekonominin daha fazla zarar görmemesi için kontrollü bir șekilde sınırlı kısıtlamaların kaldırılması ile bazı kișilerin duyarsızlığı, maalesef önce sağlık mı yoksa önce ekonomi mi diye sorgulatır olmuștur.

Salgın süresince varlığı gözle görülemeyen bu virüse yakalanan ya da yakalanmayan birçok insan, durumu endișeyle karșıladı. Herkes kendince önlemlerini anlamaya ve korunmaya çalıștı.

Tabii ki her zaman olduğu gibi duyarsız ve önlemlere uymayanların sayısı hiç az değil. Kendileri ya da yakınları hasta olana kadar durumun ciddiyetini anlayamıyorlar. O an anlașılıyor ki, önce sağlık! Bu yüzden, maske kullanımı,

temizlik ve sosyal mesafe kurallarına en üst düzeyde bir sorumlulukla uymak gerekiyor.

COVID-19 salgını ile ciddi bir șekilde kurallara uyarak mücadele etmemiz, sağlığımız kadar ekonomimiz için de șart. Bu salgın yüzünden iș yerleri maalesef çalıșamaz duruma geldi. İnsanların sosyal mesafe kuralına dikkat ederek uzak durması, çalıșanların ve ișletme sahiplerinin rahatsızlıkları, alınan tedbirler kapsamında uzun bir süre birçok sektörün çalıșmalarının durdurulması ve kısmi çalıșma mesaileri derken, çalıșma koșulları düzenlenememiș durumdadır.

Evet, sağlık olmaz ise olmaz, çok önemli, fakat ekonomi olmaz ise sağlık nasıl olacak? Yemeden, içmeden, ruhun gıdasını almadan sağlıklı kalmak da zor görünüyor.

Sizlerden ricam çok geç olmadan kurallara uyalım. Sağlıklı kalalım ve çalıșıp, üretip ekonomimizi de güçlü tutarak bu zor günleri bir an evvel atlatıp sağlıklı, huzurlu ve güzel günleri hep birlikte yașayalım.

Ekonomimizin ve sağlığımızın daim olmasını dilerim.

Sevgi ve saygılarımla

Cephe Statiğinde Yapılan Hatalar-1

M.Cüneyt YALÇINKAYA Cephe Statik Mühendisi

Her sektörde olduğu gibi cephe sektöründe de proje ve hesaplama așamasında çözüme yönelik hatalar olabilir. Bu hatalar çoğunlukla tecrübelerine rağmen deneyimlemedikleri amorf yapılardan kaynaklanmaktadır. Cephe statik hesapları, kendi bașına özel dizayna yönelik çözümler ve hesaplamalar gerektirmektedir. Nasıl ki, bir inșaat mühendisi hem karayolu mühendisliğinde, hem alt yapı mühendisliğinde, hem de üst yapı mühendisliğinde eșit derecede uzman olamıyorsa, cephe statik mühendisliği de bu konuda ayrı bir uzmanlık alanıdır.

Sistem firmaları tarafından sunulan hazır statik programlar iși çözüyor gibi gözükse de programı kullanıyor olmak, statik kurguyu doğru kullanıyor anlamına gelmez. Örneğin, X projesinde iki farklı cephe olsun. Bir cephesi alüminyum giydirme cephe olsun. Statik analiz programına profil ebatlarının ve özelliklerinin hepsi doğru girilmiș olsun. Alüminyum düșey profiller uygulamada kattan kata çalıșmakta ve birbirine dilatasyon kutusu ile bağlanmaktadır. Așağıdaki örnekte alüminyum profilin kat bazında değil, cephe boyunca tek profil halinde programa tanıtıldığı görülmektedir. Bu tarz bir tanımlama, profil seçiminin yanlıș olmasına dolayısıyla cephenin emniyetli çalıșmamasına sebep olacaktır.

Projede bulunan diğer cephe sistemi, yüksek kat uzunluğuna sahip çelik tașıyıcılı giydirme cephe sistemi olsun. Çelik konstrüksiyon profilin cephe boyunca yükselmesi modelleme așamasında programa belirtilmelidir. Yapacağınız modelleme sonucuna göre sehim, gerilme ve burkulma sınır șartları değișecektir. Bu yüzden cephe uygulama detayını bilmek büyük önem arz etmektedir.

Bunlarla birlikte panellerin veya profillerin bağlandığı mesnet noktalarının da cephe uygulama detayı baz alınarak tanımlanması gerekmektedir. Ankraj plakalarının da cephe tasarımına uygun olarak modellenmesi ve yönetmeliklere bağlı kalarak çözülmesi gerekir.

doğrultusunda size rapor sunar. Modellemenin doğru olabilmesi için profil boylarının ve mesnet tiplerinin uygulama detayına bağlı kalarak tanımlanması gerekir.

Cephe sistemlerinin statik hesaplarına dair yazılarımız gelecek sayılarda da devam edecektir. Önerileri ve taleplerinizi,

statik@karakalem.com.tr adresine gönderebilirsiniz.

Türkiye’nin Enerji Verimliliği Karnesi

Nevin GÜNEY TOK

Makine Mühendisi

Ülkemiz, enerjide büyük oranda dıșa bağımlı bir ülke olarak tükettiği enerjinin büyük bölümünü ithal etmektedir. Bu olumsuz durumun iyileștirilmesi için son yıllarda yenilenebilir enerji kaynaklarının etkin kullanımı ve enerji verimliliği konularında ciddi çalıșmalar yapılmaktadır. Diğer taraftan, dünyadaki binalar küresel enerji tüketiminden yüzde 40 oranında pay almaktadır. Șașırtıcı șekilde yüksek olan bu tüketimin sonucunda ortaya çıkan karbon, ulașım araçlarının tamamında ortaya çıkan miktardan daha fazladır. Binaların enerji tüketimini diğer sektörlere kıyasla daha düșük maliyetler ve daha yüksek getiriler ile azaltmayı sağlayan büyük ve cazip fırsatlar söz konusudur. “Dünya hata veriyor” sloganıyla yola çıkan, 23-27 Eylül tarihleri arasında gerçekleștirilen Sıfır Enerjili Binalar Sanal Forumu’nda hem inșaattaki yeni gelișmeler, hem de mevcut konutların iyileștirmeleri, endüstriyel ve ticari uygulamalar dâhil olmak üzere her tür projeye uygulanabilirliklerine dair ufuk açıcı oturumlar yapılmıștır. Takip ederek çok değerli bilgiler edindik.

Enerji tüketiminin düșürülmesi, Uluslararası Enerji Ajansı (International Energy Agency – IEA) tarafından belirlenen, gezegenin karbon miktarının 2050’ye kadar yüzde 77 oranında azaltılması hedefine erișim açısından kritik önem tașımaktadır. Bu hedef aynı zamanda etkin yatırımlar yapılmasını da gerektirmektedir. Bunlar, binalarda enerji tüketimine ilișkin yasal düzenlemeler, yatırıma verilen destekler, etiketleme ve raporlama mekanizmaları, ișgücü kapasitesinin eğitimler yoluyla artırılması, enerji verimliliğini sağlayacak tasarım ve teknolojilerin geliștirilmesi gibi birçok bașlığı içermektedir.

Bu konuda ülkemizde, 2007 yılında yürürlüğe giren Enerji Verimliliği Kanunu ile birlikte enerjinin etkin kullanımı, israfın önlenmesi, enerji maliyetlerinin ekonominin üzerindeki yükünün hafifl etilmesi ve çevrenin korunması için enerji kaynaklarının verimliliğinin artırılması yönünde projeler gerçekleștirilmektedir.

Ülkemizde yürürlükteki zorunlu standart olan TS 825 dıș cephe kurgusu da yol göstericidir. Dıș cephede ısı yalıtımında dikkat edilecek diğer bir konu da sistemin bileșenlerinin su buharı geçirgenliğidir. Bu değerin yüksek olması yapıların nefes almasını engellemez. Bir malzemenin su buharı difüzyon direnci (μ) ne kadar düșük ise, su buharı geçirgenliği o derece yüksektir. μ(Mü), su buharı difüzyon direnci; bir malzemenin belirli sıcaklık, nem ve kalınlık koșulları altında birim zamanda birim alandan geçen su buharını ifade eder. Nefes alma mekanizması, her yapı malzemesinde, μ değeri olarak tanımlanır. Bu değer, malzemelerin havaya oranla buhar geçiș direncini tanımlamaktadır. Bazı yapı malzemelerinin μ değerleri:

μ hava=1 μ mineral yün=1 μ EPS=20-100 μ XPS=50-250 μ bitümlü membran=20000-50000 μ alüminyum folyo=1000000 Sd değeri, Sd= μ*d

Nefes alma, malzemenin birim direnç değerinin yanında, kullanıldığı kalınlık ile doğru orantılıdır. Önemli olan su buharının kat emmesi gereken yolun uzunluğudur.

Sd=hava tabakasına eșdeğer kalınlıktır. Örnek olarak, yapı malzemelerinde su buharının kat edeceği mesafeler așağıda yer almaktadır.

3 cm XPS levha için Sd değeri (duvar malz. için ort.) 100*0,03 = 3 m 4 cm EPS levha için Sd değeri 50*0,04 = 2 m 20 cm betanarme duvar Sd değeri 100*0,2 = 20 m 2 mm bitümlü membran Sd değeri 20000*0,002 = 40 m

Nefes almazlık sınırı Sd= 1500 m’dir. Bu değerlerden de anlașılacağı gibi ısı yalıtım sistemleri, yapıların cephesinden hava geçișini, cephelerin nefes almasını engelleyen uygulamalar değildir.

Projelerin amacı, kapsamı, yapılan çalıșmalar ve sonuçları değerlendirilerek analizlerin yapılması, yönetmelikler dikkate alınarak kurumların ve özel sektörün mevcut ve yeni binalarda enerji verimliliği çalıșmalarına önem vermesi binalarda enerji tüketimini azaltacağı gibi, ülke ekonomisinide katkı sağlayacaktır. Uygulanan projelerin Türkiye’nin enerji tablosuna olumlu anlamda katkı sağlaması, enerji yönetim mekanizmalarının ve eğitim faaliyetlerinin sürekliliği açısından oldukça önemlidir. Tüm sektörlerin kendi payına düșen alanı geliștirmesi hepimizin görevidir.

Covid- 19 Bize Ne Yaptı, Devlet Nasıl Yönetti?

Celalettin KIRBOZ

Girișimci Alüminyum Sanayicileri ve İș Adamları Derneği Yönetim Kurulu Bașkanı

Bir taraftan pandemi süreciyle bașlayan belirsizlik, diğer taraftan Amerika ile Çin arasındaki hesaplașmalar; bizleri, ülkemiz ve dünya ticaretinde șimdiye kadar görülmemiș bir güvensizliğin içerisine sokmuștur. İșleri yoğun olan üretim șirketlerimiz de olmayanlar da aynı güvensiz ortamın içerisinde, karanlık bir koșu yapmaktadır.

Olmadık bir zamanda ekonomiye hareket kazandırmak veya ölümün eșiğinden döndürmek adına yapılan üst üste faiz indirimleri, hemen arkasından tekrar tırmanan faizler, tutarsız ve olumsuz sonuçların hamisi olmuștur.

Amerika’nın seçim ortamına girmesi, hemen öncesinde Çin ile açtığı ekonomik cephe, belki de en plansızı olan pandemi… Zaten zor günlerden geçen dünya ekonomisi, bir de bu bilinmezliğe girince, her șey karıștı. Ülkemiz de bu karıșıklıktan nasibini fazlasıyla aldı.

Pandemi bașlangıcında, her ülkede olduğu gibi biz de birtakım ekonomik tedbirler almaya çalıștık. Öncelikle ișin psikolojik tarafı çok önemliydi. Her zaman yaptığımız gibi krizi görünce önce kısıtlamalara gittik! Bu süreçte hep yaptığımız gibi önceliğimiz, istihdamın azaltılması oldu! Bunu fark eden hükümet, bu konuda hızlı tedbirler alarak olușabilecek bir sosyal yaranın önüne geçmeyi bașardı. Uzun dönemdir sıkıntılı günler yașayan inșaat sektörüne ve diğer sektörlere can suyu olacak önemli bir kredi sistemini hayata geçirdi. Böylece bașta inșaat sektörü olmak üzere, piyasalarda bir canlılık hareketi yaratılmaya çalıșıldı. Aslında kısmi olarak bașarılı da oldu. İlk așamada virüsün Çin kaynaklı olduğu açıklamaları ve tam olarak ne olduğunun bilinmemesi, toplumda Çin mallarına karșı önemli bir direnç olușturdu. Durum sadece bizde değil, tüm dünyada bu șeklide geliști. Bu süreç, yerli sanayimizin iç pazarda önemli ikame mal üretmesine, hemen ardından da Avrupa pazarının Türk malına sempatiyle yaklașmasına neden olurken, aslında üretim hatlarımızda hatırı sayılır bir yeri oldu. İlk fırtınayı bu süreç ile atlattık. Sonrasında daha planlı, daha hesaplı ve süreci fırsata çeviren temaslar ile devam edildi. Netice olarak devlet bu süreci bence iyi yönetti! Bu sürecin devlete maliyeti ise hiç de o kadar iyi olmadı. Kasaları boșalan devlet, bu sefer ikinci saldırıya maruz kaldı: Her zaman olduğu gibi ekonomik yaptırımlar ile direk kura saldırı. Onlar da biliyordu nakit yönetiminde zorlandığımızı. O anı iyi değerlendirdiler. Sonuç, yüzde 30’lara varan bir değer kaybı ile kapanan ilk raunt. Elbette her fırsatta devam edecek. Peki, buna karșı üretilebilen senaryolar nedir? 1. Senaryo: Hızlı bir iyileșme sürecini öngörür. Ekonomik șoka rağmen büyüme sağlanır. Yıllık büyüme oranları ekonomik șokun etkilerini absorbe eder. 2. Senaryo: Bir önceki senaryodan daha az iyimser bir öngörüdür. Bu senaryoda ekonomik șok bir süre devam eder ve toparlanmak biraz daha uzun sürer. 3. Senaryo: Covid-19’un ekonomik sisteme kalıcı bir hasarı söz konusudur. Ancak kötümser varsayımlara rağmen uzmanlar bu senaryonun gerçekleșmesinin muhtemel olmadığı görüșünde.

Covid-19 salgınının Türkiye’deki otomotiv, perakende ve tașımacılık gibi kilit sektörler üzerinde olumsuz bir etkisi oldu. Ford Otosan, Toyota ve Hyundai üretimlerini durdurdu. Toplam 68 ülkeye seyahat yasağının uygulanmasıyla havacılık sektörünün bu sene 100 milyon ile 120 milyon dolar arasında bir gelir düșüșü yașaması muhtemel. Türkiye’nin ticaret ortaklarının çoğu virüsten etkilenmiș durumda. Bu yüzden tedarik zincirlerinde bir sarsılma yașanacaktır. Turizme yönelik rezervasyonlar iptal edildi ve bazı bölgelerde otel doluluk oranları yüzde 30’un altına düștü. Kafe, sinema, spor salonu ve alıșveriș merkezleri gibi toplanma alanları faaliyetlerini durdurdu.

Sosyal izolasyon tedbirleri çerçevesinde, bireylere ve ișletmelere çeșitli sınırlamalar getirildi. 60 yașından büyük ve 20 yașından küçük bireylere sokağa çıkma yasağı uygulandı. İșgücünde eșitsizlik, kendini farklı șekillerde gösteriyor. Sürücüler, kuryeler, temizlik görevlileri, perakende çalıșanları ve daha pek çok çalıșan dıșarı çıkmak zorunda kalırken, kurumsal çalıșanların büyük bir çoğunluğu evden çalıșma esnekliğine sahip.

Kariyer.net tarafından yürütülen ankete göre, çalıșanların yüzde 57’si sürekli olarak evden çalıșırken, yüzde 28’i belirli günlerde evden çalıșıyor ve geriye kalan yüzde 15’lik dilim ise ișini sürdürmek için dıșarı çıkmak durumunda. Ankete göre; İnsan Kaynakları yetkililerinin ve çalıșanların bește biri evden çalıșma modelinin devam edeceğini öngörürken, çoğunluğu pandemi sonrasında çalıșma hayatında köklü değișikliklerin yașanacağını düșünüyor.

Aynı șekilde, Türkiye için de inovasyon çağına girdiğimiz bir dönem söz konusu olabilir. Turizm sektörünün sarsılmasıyla daha çok dıș açık veren Türkiye’nin, ithalatı ikame edici sanayileșmeye yönelmesi gerekecek. Bunu teșvik eden yüksek döviz kuru, Avrupa ve Amerika merkez bankalarının dünya pazarına enjekte ettikleri bol miktarda paranın faiz hadlerini sıfıra indirmesiyle, Türkiye’deki yatırımcılara bir kaynak olacaktır.

Bu süreçte en kötü davranıșı ise yine birtakım iș adamı göstermiștir. Karaborsacılığı hemen devreye soktukları gibi, devletin ekonomiyi ayakta ve canlı tutmak için her türlü riski göze alarak bankalara verdiği talimat ile düșürdüğü kredilere talip olarak kullanmıșlar ve bunları hesaplarında tutarak hiçbir iș veya üretime dâhil etmemișler, dâhil edenlerin bir kısmı ise yatırım cazibesi artan gayrimenkul pazarında kullanarak katmerli kazanç etmișlerdir. Șimdi devletin bu hainleri bularak, bunun hesabını sorması gerekmektedir. Yapmazsa, bunlar hep olacak, çünkü karșılığı yok, yaptırımı yok. Ne oldu geçmiște? Aynı șekilde KGF kredileri ile zamanın ekonomi bakanının dediği gibi, “doğru yere gitmeyen bir kredi sistemi!”, birilerini daha çok zengin edecek, ediyor. Bunların tespit edilerek, en yüksek ters faiz çalıștırılarak geri alınıp, muhakkak gerekli ceza verilmeli!

ACP YAPI 123 AÇM ALÜMİNYUM 73 ADANA CAM 116-117 AET ALÜMİNYUM 103 AKPA ALÜMİNYUM 19 ALBOND 33 ALCAS 13 ALCO 74 ALFA METAL 15 ALKONEKS 127 ALM ALÜMİNYUM 29 ALMEKS ALÜMİNYUM 89 ALPSAN ALÜMİNYUM 55 ARMA YAPI 59 ARSLAN ALÜMİNYUM 38-39 ARTİKON 97 ASAF ALÜMİNYUM 87 ASAŞ 31 ATC KAUÇUK 75 BAKA YAPI 47 BASEEXPO 68 BAYRAMLAR ALÜMİNYUM 95 BİRİKİM KALIP / BOSSY 53 BİRSAN CAM 115 BULUT PLASTİK 65 BURAK ALÜMİNYUM 25 DÖRTEL KALIP 118-119 EFOR DOOR 101 EKSTEK 61 ERSAŞ ALÜMİNYUM Ön Kapak-7 FULL PANJUR 84-85 GALSİAD 54 HİLAL ALÜMİNYUM 37 IQ ALÜMİNYUM 11 İNOX 107 İNTER CEPHE 99 İZ ALÜMİNYUM 36 KANAAT ALÜMİNYUM Alt Bant KARAKALEM 111 KARPEN / KAR ALÜMİNYUM 121 KÖPRÜ METAL 51 KTM PANJUR Logo-17 MACO 46 MOR ALÜMİNYUM 41 MURAT METAL 77 PAŞA ALÜMİNYUM 83 PİKASAN 57 POINT SPACER / HUN AMBALAJ 120 SARAY ALÜMİNYUM 35 SB GLASS 63 SCHMALZ 9 SERCAIR Arka Kapak İçi SEYAD 48 SİMA ALÜMİNYUM 23 SOLAR KAUÇUK 71 SOLARWIN 128 SOUDAL 43 STAC 45 STARIUM / DOORIUM 113 SZ METAL / ALUTEM 69 ŞİMŞEK ALÜMİNYUM Sırt-Ön Kapak İçi-1 TALSAD 105 TARIK METAL 82 TEKNİK ALÜMİNYUM / ROLLTECH Logo TRAMAK 103 TÜYAP FUARCILIK 21-109 UZUNER ALÜMİNYUM 5 ÜMİT ALÜMİNYUM 125 VEHAS ALÜMİNYUM 66-67 VOLKAN ALÜMİNYUM 93 VORNE 27 YAVUZ METAL Arka Kapak YAVUZLAR ALÜMİNYUM 49 YİĞİT AKÜ / DERLAS 81

This article is from: