12 minute read

REHAU, Yenilikçi Yüzüyle 2021’de Ar-Ge Gücünü ve Bayi Ağını Genișletecek

REHAU Türkiye Teknik Müdürü Faruk YILDIZ ile PVC’de Alman güvencesini yaklaşık 30 yıldır Türkiye ile buluşturan REHAU’nun sektöre yön veren faaliyetleri, sektörde farklı kılan yönleri ve Ar- Ge çalışmalarının eseri olan yenilikçi ürün karması üzerine bir röportaj gerçekleştirdik.

Röportajımıza bașlarken bize kendinizden bahseder misiniz?

Advertisement

1981 yılında İstanbul’da doğdum ve üniversite yıllarıma kadar tüm eğitimimi, İstanbul’da sürdürdüm. Sakarya Üniversitesi Makina Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra eğitimime 1 yıl kadar Amerika’da devam ettim. Türkiye’ye dönüșüm ile beraber 2005 yılında PVC kapı ve pencere sistemleri üreten sektörümüzün önde gelen firmalarından birinde, AR-GE mühendisi olarak 10 yıl görev yaptım. 2015 yılı itibarıyla, REHAU Türkiye Teknik Müdürü olarak görevime devam ediyorum.

Firmanızın yapılanması, faaliyetleri ve sektöre sunduğu ürün grupları hakkında bilgi verir misiniz?

REHAU’nun kurulușundan kısaca bahsedecek olursak; firmamız 1948 yılında Almanya’nın Bavyera eyaletinde bulunan Rehau kasabasında șerit ve su hortumu imalatına bașlayarak kurulmuștur. 1958’de ilk PVC pencere profilini kalıptan geçirmiștir. Yani REHAU’da pencere ile ilgili 60 yıllık bir tecrübeden bahsedebiliriz. REHAU, Türkiye’de daha çok pencere tarafı ile biliniyor ancak 5 kıtada, dünyanın 170’den fazla ülkesinde yaklașık 22.000 çalıșan ile otomotiv, beyaz eșya, tesisat, yerden ısıtma, mobilya ve pencere birimlerinde polimer bazlı çözümler üzerine uzmanlașmıș bir ișletmedir.

REHAU Türkiye Pencere Çözümleri ise faaliyetlerine, REHAU’nun ülkemize geldiği yıl olan 1989’da bașlamıștır. Birimimiz, yaklașık 31 yıldır yetkili üretici ve yetkili tali bayileri vasıtasıyla tüm Türkiye’de ve Türkiye üzerinden kardeș ülkelerimiz Türki Cumhuriyetlerde satıș yapmaktadır. İstanbul’da bulunan genel merkezimiz, İstanbul Tuzla’da bulunan 4000 metrekaresi kapalı, 3000 metrekaresi açık olan lojistik merkezimiz, Akdeniz, Ege ve İç Anadolu bölge temsilciliklerimiz ile özellikle kentsel dönüșümün hızlandığı son 6-7 yıldır, bayi ağımızı her yıl genișleterek müșterilerimizin memnuniyeti için çalıșmalarımızı sürdürmekteyiz. Ayrıca, her ne kadar pencere departmanına yönelik üretimi olmasa da REHAU’nun, Bilecik- Osmaneli’nde yaklașık 250 kișinin çalıștığı, beyaz eșya ve otomotiv sektörlerine yönelik üretim yaptığı bir fabrikası da bulunmaktadır.

Ürün gruplarımız hakkında bilgi vermek gerekirse; Euro Design 70, Brillant Design, Synego ve Geneo serilerimizi ile uzun yıllardır Türkiye pazarında zaten bașarılı bir șekilde büyüyoruz. Bunun haricinde, azami cam alanı sağlayabildiğimiz, orta contalı, REHAU tarafından geliștirilen Rau-Fipro hammaddesi ile üretilen 70 mm profil serimiz Neferıa ve kasa alanı kendinden havalandırma sistemi ile donatılmıș olan, orta contalı, Rau-Fıpro X hammaddesi ile üretilen profil serimiz Geneo Inovent, Geneo Hebeschiebe, Synego Hebeschiebe, Comfort Plus Panjur Sistemi ve PVC sistemlerde yeni nesil bir açılım șekli olan Panaroma Swıng Sistemi, Türkiye pazarında sunduğumuz aktif ürün gruplarımız arasında yer almaktadır.

Tabii ki yine REHAU’nun sektörde öncü ve yenilikçi olmasının hakkını veren ve pencere sistemlerine teknolojinin uygulandığı Smart Guard Güvenlik Sistemi ve Smart Shade akıllı kararan cam uygulamalarının da yakın zamanda Türkiye’de kullanıldığını göreceğiz. Bu noktada Geneo serimize ayrı bir paragraf açmak istiyorum. Geneo, piyasada bulunan tüm pencere profil sistemleri arasında açık ara en iyisidir. Geneo’nun özelliği yüksek teknolojiye sahip Rau-Fıpro X malzemesinde yatar. Bu, profili çok sağlamlaștıran elyaf bileșimli bir malzemedir ve REHAU Ar-Ge’sinin bir çalıșmasıdır. Stabilite için gerekli olan destek sacı uygulamaların yüzde 90’ında ortadan kalkar. Böylece, çeliğin sebep olduğu ısı köprüleri ortadan kalktığı için, Geneo en iyi ısı yalıtım değerlerini hedefl er. Geneo ile Enerji Tasarruf Düzenlemesi’nin șart koyduğu koșullardan daha fazlası bile yerine getirilir. Aynı zamanda bu pencere sistemi, ısı yalıtımından ödün vermeden tasarım ve konfor için gerekli optimum ön koșulları sağlar. Ayrıca Geneo profil serisi ile üretilen Geneo Inovent, pencerenin kasasına entegre edilen havalandırma sistemine sahip bir penceredir. Yani ek bir profil ile olușturulan bir üründür. Bu sayede pencereler kapalı iken sağlıklı bir oda ortamı ve temiz hava sağlar. Yani pencere kapalıyken dahi, havalandırma yapabilir. Neme, sağlık açısından zararlı küfl ere, trafik gürültüsüne, alerjenlere ve hırsızlara geçit vermez. Öte yandan tüm serilerimiz için 200’den fazla renk çeșidi sunabildiğimiz ve Kaleido bașlığı altında önerebildiğimiz profil üzerine folyo kaplama, profil yüzeyinin boyanması ve profilin dıșa bakan kısmına alüminyum

kapak uygulaması da seçeneklerimiz bulunmaktadır.

Ürünlerinizin bașarısını garantileyecek rekabetçi avantajlarınız nelerdir?

REHAU kurulduğundan bu yana polimer bazlı malzemelere ilișkin özgün formülasyonlarla yeni uygulama alanları geliștirmeyi amaç edinmiștir. Yani REHAU’yu rakiplerinden ayıran temel özellik, aslen Ar-Ge odaklı, yenilikçi ruha sahip bir ișletme olmasıdır. REHAU bir ürün geliștirirken ve sonrasında üretirken öncelikle enerji tasarruflu olmasına, yenilenebilir enerjilerin kullanımına ve sağlıklı bir gelecek için ekolojik ve ekonomik kalıcı katkıların olup olmadığına bakar. Bu öncelikler REHAU’yu yapı, otomotiv ve endüstri alanında polimer bazlı çözümlerin lider sistem ve servis tedarikçisi haline getirmektedir.

Bugüne kadar en çok üzerinde durduğumuz konuların bașında Ar-Ge gelmektedir. REHAU gücünü, Ar-Ge’ye verdiği değerden almaktadır. Bu vizyonla REHAU, sürekli araștıran, süzgecinden geçen fikirlerden geliștiren ve son yıllarda bitmiș ürüne teknolojiyi son kullanıcının hizmetine sunan bir ișletmedir. Bu teknolojik yaklașım ile geliștirdiğimiz ürünlerimizin ortak özelliği ise enerji verimliliğine odaklanmıș olmalarıdır. Çünkü pencere, yapıdaki bir boșluğu herhangi bir șekilde kapatan bir ürün değildir. Pencere, bir yapıdaki toplam enerji kayıplarının yaklașık yüzde 35’ini kapsar. Yani bir bașka değișle, doğru ürün ile binanızdaki toplam enerji kayıplardan yaklașık yüzde 35’e kadar enerji tasarrufu sağlarsınız. REHAU dünyasında bu yaklașım hem son kullanıcı açısından, hem doğal kaynakların korunması bakımından, hem de ülke ekonomisi açısından hayati öneme sahiptir. Dolayısıyla üzerinde çalıștığımız ürünlerimizde de önceliğimiz, yine enerji verimliliği ve doğal kaynakların korunmasıdır. Bu bakıș açısı, ürünlerimizin kalitesine doğrudan yansımakta ve son kullanıcıda karșılık bulmakta, bu da bizleri çok memnun etmektedir.

Bayilik sisteminizden bahseder misiniz?

Öncelikle REHAU pencere çözümleri olarak Türkiye’nin, halen faaliyette olan, ithal profil sağlayıcısı en eski ișletmesiyiz. Dolayısıyla U-PVC pazarında yaklașık yüzde 70’lik bir pazar hakimiyeti ile en çok bilinen ve lojistik altyapısı en güçlü olan yabancı markadır. Bu açıdan baktığınızda REHAU sürdürülebilir müșteri memnuniyeti ilkesine sıkı sıkıya bağlı bir ișletmedir.

2020 itibariyle Türkiye’de yaklașık 90 adet yetkili üretici bayimiz ve yaklașık 80 adet yetkili tali bayimiz bulunmaktadır. Yani coğrafi açıdan Türkiye’nin 81 ilinin 45’ine, ki bu demografik açıdan ülke nüfusunun yaklașık yüzde 85’ine denk geliyor, doğrudan hizmet verebiliyoruz. 30 büyükșehir belediyesinin neredeyse tamamına, yetkili bayilerimiz ile yerinde hizmet verebiliyoruz. Ayrıca bölge yöneticilerimiz henüz olmadığımız illere periyodik ziyaretler gerçekleștirerek hem bayi ağımızın geliștirilmesi için çalıșmalar yapıyorlar, hem de REHAU markasının bilinirliği artırılması için faaliyetler yürütüyorlar. REHAU’nun felsefesine ve temsil ettiği değerlere kıymet veren, REHAU markasını layıkıyla temsil eden iș ortaklarımız, bizim için çok önemli bir yere sahipler.

Gerçekleștirdiğiniz dijital fuar hakkında bilgi verir misiniz?

Mart ayı içerisinde gerçekleștirilmesi planlanan sektörün en büyük fuarı Fensterbau Frontale, pandemi nedeniyle bildiğiniz üzere iptal oldu. Bu süreçte REHAU olarak heyecanla beklediğimiz ve pencere dünyasındaki yeniliklerimizle, pencere endüstrisini etkileyecek birçok konuda sunduğumuz çözümleri dijital platforma tașıma kararı aldık. Bu bağlamda öncelikle bayilerimize ve sonrasında mimar ve sektör uzmanlarına günümüz șartlarına uygun altyapı ile online olarak dijital fuar turları düzenledik ve düzenlemeye devam edeceğiz. Sektörel bazda yenilikçi bir yaklașım olarak yaptığımız bu çalıșmanın oldukça beğeni aldığını ve ilgi gördüğünü belirtmek isterim.

Pandemi dönemindeki çalıșmalarınızdan bahseder misiniz?

Pandemi süreci, özellikle ilk zamanları, tüm sektörler ve en önemlisi insanlık için oldukça zor ve belirsizliklerin ortaya çıktığı ve halen devam eden bir süreç. Bu durum, malumunuz global olarak ülke ekonomilerini ve tüm sektörleri ekonomik olarak etkiledi. REHAU olarak globalde ve Türkiye’de birçok aksiyon aldığımızı belirtmeliyim. Tüm sektörlerdeki dijitalleșmenin süreçleri nasıl etkilediğini hepimiz çok iyi gözlemliyoruz ve bu bağlamda bayilerimiz ve sektör paydașlarımız ile her ne kadar yüz yüze görüșemesek de, teknolojinin verdiği olanakları kullanarak, her türlü destek ve çözüm için bir arada olmaya özen gösterdik.

REHAU’nun pencere pazarında ve hatta polimer bazlı ürünler pazarında markalașmıș olduğunu tereddütsüz söyleyebiliriz. Bu gerçeği bazen bir proje görüșmesinde, bazen bir son kullanıcı ziyaretinde veya sektör temsilcilerinin katıldığı bir organizasyonda açık olarak görebiliyoruz. Fiili gerçekleșemeyen bir fuarı dijital ortama tașıyarak “Sektörde yeni bir șeyler denemenin vakti geldi” düșüncesiyle bir yeniliği gerçekleștirdik ve oldukça bașarılı olduk.

2021 yılı hedef, plan ve beklentilerinizden bahseder misiniz?

Bizler yașanmakta olan pandemi sürecinin bir an önce son bulmasını ve sürecin getirdiği tüm zorlukların bir dengeye oturmasını diliyoruz. Değișmekte olan pazar koșullarına uyum sağlayacak yeni çözümler üzerinde çalıșmalarımızı sürdürüyoruz. Ekonomimizin lokomotiflerinden biri olan inșaat sektörümüzün, hem yurtiçinde hem de yurtdıșında daha yapacak çok iși var. Ancak içerisinde bulunduğumuz durum, bu sene için daha dikkatli ve daha özenli ticaret yapmayı gerektiriyor. 2021 yılında bayi ağımızı, özellikle henüz yetkili bir bayimiz ile olmadığımız illere yatırım yaparak genișleteceğiz. Yaklașık 30 yıldır müșterilerimizin bize duydukları güvenin karșılığını vermeye devam edeceğiz.

Değerli vaktinizi ayırdığınız için teșekkür ederiz. Son olarak eklemek istediğiniz bir konu var mıdır?

REHAU Türkiye’nin bașarısında çok ciddi paya sahip olan yetkili bayilerimize teșekkür etmemiz gerekir. REHAU’nun felsefesine ve temsil ettiği değerlere kıymet veren, REHAU markasını layıkıyla temsil eden iș ortaklarımız bizim için çok önemli bir yere sahipler. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da el birliği ile birçok bașarılı ișe imza atacağımıza inanıyorum. Bu vesile ile çalıșmalarımızı, faaliyetlerimizi sektöre duyurduğunuz, bizleri haberlerinizle desteklediğiniz için Win&ARTProje - ALU&Art Dergileri ekibine çok teșekkür ederiz.

REHAU Shall Expand Its R&D Power And Its Dealer Network In 2021

We interviewed with Faruk YILDIZ, REHAU Turkey’s Technical Director, regarding the leading sectoral operations of REHAU, the brand that has introduced German safety in PVC to Turkey, as well as its features that distinguish itself in the sector, and its innovative product mix that are the outcomes of its R&D works.

Covid - 19 ve Çözüm Stratejileri

Rauf RUSTAMOV

Sumgait Technologies Park İș Geliștirme Danıșmanı

Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid 19, kitlesel sağlık vakalarıyla sonuçlanırken, ekonomi alanındaki yansımaları, çözüm bekleyen konu ve sorunlarıyla gündemde.

Covid-19 öncesinde dünya piyasalarındaki duruma baktığımızda, petrol fiyatlarının iniș eğiliminde olduğunu ve emtia pazarlarının doyum seviyesine ulaștığını görüyoruz. Dünya ekonomilerindeki durgunluk ve alternatif enerji kaynaklarının geliștirilmesine bağlı olarak petrol ve doğalgazdaki talep eğrisindeki düșüș, Covid-19’la birlikte hız kazanmıștır. Dolayısıyla, dünya enerji devlerinin sektöre yaptıkları yatırımlar giderek azalmaktadır. Covid-19’un, uluslararası șirketlerin yatırım ve gelișme planlarında yer verdikleri yeșil enerjiye yatırımı artırmalarına yönelik katalizör etkisi yarattığını da ifade edebiliriz. Bu șüphesiz ki olumlu bir gelișmedir. Ancak petrol gelirlerine bağımlı ülkelerin ekonomilerinde yarattığı olumsuz etkinin, küresel domino etkisini unutmamak gerekir.

Covid-19 krizinin beklenmeyen etkileri, ekonomileri petrolle șekillenen ülkelerin bașta bel kemiği durumundaki sanayi olmak üzere, tarım, hizmetler gibi sektörlere yatırım yapmalarının önemini ortaya koymaktadır. Bu kapsamda, Azerbaycan’ın 2008 krizinden bu yana sanayi hamlesini bașlatarak bu yolda ciddi mesafe kaydettiğini vurgulamak isterim.

Üretimde Bağımsızlığın Önemi

Azerbaycan’ın özellikle Gence, Sumgayıt gibi büyük kentlerinde olușturulan sanayi bölgelerinde gerçekleștirilen üretim ve ihracat her geçen yıl dikkat çekici artıș göstermektedir. Covid-19 döneminde tasarruf politikaları, atıl kapasitenin kullanımını, ișçilerin yönetim mekanizmalarına dâhil edilmesi, ihracat pazarlarının çeșitlendirilmesine yönelik önlemler olumlu sonuçlarını vererek krizin sanayi sektörüne yansıması bertaraf edilirken, üretim artıșları sağlanmıștır. Ayrıca ülkemizin bu dönemde önemli yerli ve yabancı yatırımları gerçekleștirme arifesinde olduğunu belirtmek isterim.

Șüphesiz ki petrol ve doğalgaz, Azerbaycan için önemini her zaman koruyacaktır. “Tek millet, iki devlet” șiarıyla bir bütün olușturduğumuz kardeș ülke Türkiye’nin Karadeniz’de keșfettiği doğalgaz rezervi bizlere gurur vermektedir. Bilindiği gibi son yıllarda Türkiye’nin Azerbaycan’dan doğalgaz ithalatı, yıllar bazında artıș göstermiș ve bugün Türkiye’nin ithalatında Azerbaycan ilk sıraya yükselmiștir.

Bu çerçevede, Türkiye’nin doğalgazı elde etmek için çevreci ve aynı zamanda düșük maliyetli yatırımların gerçekleștirilmesinin önem tașıdığına inanıyoruz. Azerbaycan’ın petrol ve doğalgaz sondajı ve mühendislik konusundaki derin tecrübesinin, bu alanda da iki ülke arasındaki ișbirliğini gündeme getireceğini düșünüyor ve umut ediyoruz.

Krizin Sektörel Etkisi

Diğer yandan, içinde bulunduğumuz süreç, küresel anlamda sanayi sektörünü durma noktasına getirirken, tarım sektörünü ön plana çıkarmaktadır. Türkiye ve Azerbaycan, tarım ülkesi olma vasıfl arı nedeniyle tarım alanında șanslı konumdadır. Bu sektörde ekim ve hasat faaliyetlerine ara verilememesi, mevsimlik yabancı ișçi talebi olmaması nedeniyle, Covid-19’un olumsuz etkisi minimum düzeyde ve bașarıyla atlatılmıștır. Nitekim geçtiğimiz son 3 aylık dönemde tarım ürünlerinin Türkiye ihracatına damgasını vurduğunu görmekteyiz.

Dolayısıyla, sanayi ve tarım sektörlerinde katma değerli ürünleri üreterek rakiplerine göre doğru pazarlama ve fiyat politikasıyla müșterisine sunan ülkeler avantajlı konum elde etmektedir.

Türk sanayi sektörü son 40 yıldır inanılmaz bir gelișim göstermiștir. Tekstil, otomotiv, ağır sanayi, savunma, havacılık gibi hemen tüm sektörlerde kaydedilen bașarıları ilgiyle gözlemliyoruz. Türk sanayicileri, bölge coğrafyasında yașanan sorun ve karıșıklıklara rağmen, yaklașık yarım asırlık süreçte sağlam ihracat kanallarını kurmaya bașarmıș ve ürünlerini zor pazarlara sunma bașarısı göstermiștir.

Yeni Yatırım Olanakları

Yükseköğrenimini Türkiye’de tamamlamıș ve Türkiye’de yaklașık 15 yıl üst düzey profesyonel olarak sorumluluk üstlenmiș bir Azerbaycan Türkü olarak, Covid-19 krizinin, Türk sanayicilerinin gayrimenkul yatırım tercihlerini değiștirmeye bașladığına ilișkin gözlemimi ifade etmek isterim. Türk sanayicileri, özlerine, yani en iyi bildiği iș olan üretime dönmeye bașlamıștır. Üretim, aynı zamanda pazarların çeșitlendirilmesi ve ihracatın artıșı demektir.

Ancak Covid-19 gibi yüzyılın krizi, gümrüklerin de kapanabileceğini bizlere net olarak göstermiștir. Bu durum, sanayicilerin gümrükleri așabilmek için doğru adımları atmaları gereğini ortaya çıkarmaktadır. Bu paralelde, doğru coğrafyalar

Fotoğraf: Bakü

seçilmeli ve iș alanlarına uygun șekilde doğru iș planları yazılmalıdır.

Dünyanın bugünkü politik konumunda, ülkeler gümrük birlikleri içinde hareket etmektedir. Avrupa Birliği, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT), Afrika Birliği gibi yapılar, üye ülke ürünlerinin gümrüksüz olarak tüm üye ülkelerin pazarlarına kolayca sunulmasını sağlamaktadır. Bu çerçevede Rusya ve BDT ülkeleri, Türkiye için en doğal ve büyük pazardır.

Bugün bu ülkelerde Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nden (SSCB) kalmıș toplumlar yok olmuș ve Avrupa yönelimli yepyeni bir iș adamları jenerasyonu gelișmiștir. Dolayısıyla Azerbaycan, yatırım için doğru ülke olarak görünmektedir. Devletin yapmıș olduğu kanun değișiklikleri, ASAN Hizmet Kanunu (Devletle ilgili olan evrak, izin, lisans vb. belgeyi tek yerden kolaylıkla alabilme), verilen teșviklerin yanı sıra coğrafi konumu, organize sanayi bölgeleriyle Azerbaycan, yatırım uygunluğu açısından BDT ülkeleri listesinde ilk sırada yer almaktadır.

BDT pazarlarında yer almak isteyen sanayicimiz, Azerbaycan’ı bir fırsat olarak değerlendirmelidir. Türk sanayicileri, tarih, kültür, dil gibi eșsiz ortak bağları olan Azerbaycan’da kendi ülkesindeymiș gibi kolaylıkla üretim yapabilecek ve uluslararası piyasalarda gücünü daha da artıracaktır.

This article is from: