Yapı Malzeme - Ekim 2016

Page 1














İmtiyaz Sahibi Magazin Gazetecilik İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına H. Ferruh Işık Genel Müdür Mehmet Söztutan mehmet.soztutan@img.com Reklam Müdürü Hakan Girgin hakan.girgin@img.com.tr Yayın Editörü Tarık Oral tarik.oral@img.com.tr Art Direktör İsmail Gürbüz ismail.gurbuz@img.com.tr Grafik Tasarım Sami Aktaş sami.aktas@img.com.tr Sorumlu Müdür Cüneyt Aktürk cuneyt.akturk@img.com.tr Dış İlişkiler Müdürü Yusuf Okçu yusuf.okcu@img.com.tr Kurumsal İletişim Müdürü Ebru Pekel ebru.pekel@img.com.tr Muhasebe ve Finans Müdürü Mustafa Aktaş mustafa.aktas@img.com Abone İsmail Özçelik ismail.ozcelik@img.com.tr

CTP-Baskı Vizyon Basımevi Deposite İş Merk.A6 Blok, Kat:3 No:309 Başakşehir Tel: 0212 671 61 51 info@vizyonbasimevi.com.tr Adres Evren Mahallesi Bahar Caddesi Polat İş Merkezi B Blok No:3 Kat:1 Güneşli - Bağcılar İSTANBUL / TURKEY Tel : +90 212 604 51 00 Fax : +90 212 604 51 35


editör Olumlu sonuçlar, doğru seçimler ile mümkün! Çok çeşitli ürünlerin piyasaya sunulması arz / talep döngüsünü her geçen gün kendi içinde yeni denge arayışlarına sürüklüyor. Alternatif ve çeşitliliğin getirdiği seçim yapma olanağı çoğu zaman bir avantaj gibi gözüksede kimi zaman yerine getirilmesi gereken bir zaruriyete de dönüşebilmekte. Ülkemizde hız kesmeden devam eden alt yapı ve üst yapı faaliyetlerinde kullanılan ürünler ve tercih edilen sistemler her zaman tam da ihtiyaca cevap veren türden olmayabiliyor. Reklamlar ya da popüleritenin etisiyle alımı yapılan ürünler ve genelde alışkanlıkların sonucu tercih edilen sistemler, ciddi finans kaynaklarıyla ancak ortaya çıkabilen projelerin verimini düşürüyor. Özellikle çevre etkisi yüksek büyük projelerde böyle yanlış tercihler hizmet alımındakileri beklemedikleri sürprizlerle yüzyüze bırakıyor. Bizim gibi henüz teknoloji üretemeyen ülkeler için projelere ayrılan kaynakları doğru bir şekilde yönetip sağlıklı seçimler yapmak hayati önem taşıyor. Sözgelimi; henüz proje aşamasında kurulan doğru bir yalıtım sistemi, sağlıklı yapı ömrünü 3 katına kadar çıkarmakta. Başlangıçta biraz daha zaman ayırarak isabetli kararlarla yapacağımız doğru tercihler, bizi sonraki yıllarda karşılaşacağımız olası problemlerden koruduğu gibi, konforlu bir kullanım sürecini de beraberinde sunmakta. Isıtma ve soğutma ihtiyacının büyük miktarda enerji yani finans gerektirdiğini biliyoruz. Ancak Yalıtım ve İzolasyon konusunda bilinçli bir plan ve uygulama devreye girdiğinde başlıca; • Isınma amacı ile yakılan yakıttan çevreye zararlı olan atık gaz geçişi azalmış, • Enerji verimi artacağından maddi olarak tasarruf sağlanmış, • Bina içerisindeki, sıcaklık dağılımı daha homojen hale gelmiş, • Dışarıdan gelen gürültü minimize edilmiş, olacak… Bu ay yapı ömrü için hayati bir önemi olan Yalıtm ve İzolasyon konusunu işlemeye çalıştık. Dergimizi hazırlarken bizler de pekçok yeni şey öğrendik. Faydalı bir sayı olması dileğiyle…

Tarık Oral


İçindekiler 44 - Başarının sırrı: “Doğru zamanda doğru iş” 20 - Türkiye İMSAD organizasyonuyla düzenlenen Uluslararası SBE16 İstanbul Konferansı tamamlandı 70 - Sürdürülebilir bir gelecek için: Doğru Yalıtım 106 - Duvarlarda, yapı ömrü boyunca yüksek performans 116 - DemirDöküm CEO’su Dr. Axel Busch: “Kalite, DemirDöküm’ün DNA’sında var” 119 - Bocchi, Türk Hamam Kültürü üzerine tarihsel yolculuğa hazırlanıyor

REKLAM İNDEKSİ

ABS YAPI ELEMANLARI..................... 10 – 11

CERMIX...................................................91

AGT...........................................................5

ÇAĞDAŞ BÖLME.....................................115

ALSALAR YAPI MALZEMELERİ........ 124 – 125

ÇİMSA.....................................................23

ARAGONIT................................................95

DAIKIN........................160 – ARKA KAPAKİÇİ

ARMUTLU TATİL KÖYÜ............................156

DOKA KALIP ve İSKELE........ ÖN KAPAKİÇİ – 1

AVİVASA..................................................39

DÜZCAM & ŞİŞECAM................................65

BAU ’ 2017...........................................139

ERYAP.....................................................67

BAUMIT...................................................79

ESE REKLAM............................... 120 – 121

BRAAS...................................................111

HES KABLO.............................................75

CANON ADVERTORIAL....................... 56 – 57

HP........................................... ARKA KAPAK

CANON....................................................55

HUZURLU İNŞAAT...................................154


INTEK KALIP ve İSKELE......................... 2 – 3

LAYHER...................................................43

ISTON...................................................101

ONDULINE...............................................83

İKLİMSA..................................................33

ÖZLER KALIP ve İSKELE........................ 8 – 9

İLPEN....................................................151 İSG AVRASYA ’ 2017..............................157

PAREX GROUP..........................................87 PERİ KALIP ve İSKELE....................ÖN KAPAK R+T ASIA ’ 2017....................................143

İSKELE & KALIP FUARI ’ 2017.................155 KARGROUP.......................................... 6 – 7 KİLSAN (MOYAP)....................................105

SERAMİKSAN...........................................47 TAYF ÇATI (KİLSAN)................................107 THE BIG 5 SHOW & DUBAI ’ 2016...........141

KONUT KONFERANSI ’ 2016 & YEM........152

TÜRKBARTER.........................................149

KORDSA..................................................29

YAPI FUARI & İZMİR ’ 2016.....................153

KUZULUK TERMAL OTEL.........................158

YAPIMALZEME.COM.TR...............................4


Türkiye İMSAD Ekim Ayı Sektör Raporu:

İnşaat sektörü Doğu ve Güneydoğu’da şahlanacak Türkiye İMSAD’ın (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) ekim ayı sektör raporu sonuçları açıklandı. Rapora göre, 2016 yılı ikinci çeyrek döneminde inşaat harcamaları %12,2 arttı, özel sektör inşaat harcamaları ise 32,90 milyar TL’ye yükseldi. Özellikle hükümetin 2017-2019 dönemine ilişkin yeni orta vadeli programını açıklaması üzerine; kamu, yatırım harcamalarını 2016 yılına göre %30 artırarak 78 milyar TL’ye yükseltmeyi planlamasının inşaat sektörünü hareketlendirmesi bekleniyor.

Türkiye İMSAD ekim ayı Sektör Raporu’nda, inşaat ve inşaat malzemesi sektöründeki güncel rakamların yanı sıra hükümetin açıkladığı Orta Vadeli Plan kapsamında gerçekleşecek Doğu ve Güneydoğu’ya yönelik teşvikler de sektör açısından değerlendirdi. 2017-2019 dönemine ilişkin yeni Orta Vadeli Programa göre; kamu, yatırım harcamalarının 2016 yılına göre %30 artırarak 78 milyar TL’ye yükseltmesi yönündeki planlanın inşaat sektörünü hareketlendirmesi bekleniyor. Teşvikler ile Doğu ve Güneydoğu’da sanayi ve hizmet binaları da dahil olmak üzere yaklaşık 67 bin konut inşa edilmesi, içme suyu, kanalizasyon, ulaştırma ve sulama projelerinin hayata geçirilmesi planlanıyor. Bu çalışmaların bölgede istihdam ve refahı artıracağı ve özel sektör inşaat harcamalarındaki olası yavaşlamayı telafi edeceği öngörülüyor.

İnşaat sektörü genel ekonominin üzerinde büyüdü 2016 yılı ikinci çeyrek döneminde inşaat sektörü %7,0 ile %3,1 büyüyen genel

16

Yapı Malzeme Kasım 2016

İMSAD Başkanı F.Fethi Hinginar

ekonominin üzerinde büyüme gerçekleşti. Kamu inşaat harcamalarında büyümenin hızlanması etkili oldu. İnşaat sektörünün 2016 yılında genel ekonominin üzerinde büyüme göstermesi bekleniyor.

İnşaat sektörü ve ekonomik büyüme (yüzde)

Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu

İkinci çeyrekte inşaat harcamaları %12,2 arttı 2016 yılı ikinci çeyrek döneminde inşaat sektöründe toplam harcama büyüklüğü 53,05 milyar TL’ye yükseldi. 2015 yılı ikinci çeyreğinde 47,27 milyar TL olan inşaat harcamaları 2016

yılı ikinci çeyreğinde cari fiyatlarla %12,2 büyüdü. 2015 yılının tama-


Aktüel mında inşaat harcamalarındaki büyüme cari fiyatlarla %7,8 oldu. 2016 yılı ikinci çeyreğinde kamu inşaat harcamaları cari fiyatlarla %12,5 büyüdü ve 20,15 milyar TL oldu. Kamunun toplam inşaat harcamaları içindeki payı %38,0’e yükseldi. Özel sektör inşaat harcamaları ise 2015 yılı ikinci çeyreğinde 29,35 milyar TL iken, 2016 yılı ikinci çeyreğinde %12,1 arttı ve 32,90 milyar TL’ye yükseldi.

Konut satışları eylül ayında kampanyalar ile %17,8 arttı Konut satışları Eylül ayında uygulamaya konulan konut satış ve faiz kampanyalarının olumlu katkısı ile %17,8 arttı. Böylece satışlar Eylül ayında toparlandı. Konut satışlarında artışın aynı şekilde sürdürülmesinin mümkün görülmediği raporda, bunun nedeni olarak kampanyaların etkisinin ve öne çekilen talebin azalması

gösteriliyor. Konut satışları geçen yılın aynı ayına göre %17,8 artarak 108 bin 918 adet oldu. Birinci el satışlar Eylül ayında %17,6 artarak 50 bin 972 adet oldu. İkinci el satışlar ise %17,9 arttı. Eylül ayında ipotekli satışlar ise %46,7 yükselerek 42 bin 083 adet oldu ve yılın en yüksek aylık ipotekli satışına ulaşıldı. İpotekli satışlarda bankaların düşük faizli kredi uygulaması etkili oldu.

İnşaat malzemeleri ihracatı (aylık – milyon dolar) İnşaat sektöründe istihdam temmuz ayında 2,04 milyon kişi oldu

İnşaat sektöründe istihdam Temmuz ayında 2,04 milyon kişi ile Haziran ayın-

daki istihdamın altına indi. İnşaat sektöründe istihdam son iki aydır azalarak toplam istihdam içindeki payı %7,4 oldu. İstihdam geçen yılki Temmuz ayı istihdamının ise üzerinde gerçekleşti. Ağustos ayında ihracat %2,1 geriledi İnşaat malzemeleri ihracatı Ağustos ayında geçen yılın Ağustos ayına göre %2,1 geriledi ve 1.344 milyon dolara indi. İhracatta temmuz ayında yaşanan kuvvetli gerileme ardından Ağustos ayında toparlanma görüldü. Pazarlardaki bozulma ve sıkıntılara ilave olarak yaşanan temmuz etkisi ihracat tarafında önemli ölçüde atlatıldı. Ancak pazar sıkıntıları devam ediyor. İhracat 2016 yılının genelinde gerileme eğilimini sürdürmektedir. Ağustos ayında gerileme sınırlandı. Yılın ilk sekiz ayında ihracat %12,8 düştü. Bu düşüş ile birlikte yıllık ihracat (2015 Eylül - 2016 Ağustos arasındaki dönemde) 15,54 milyar dolara geriledi.

İthalat temmuz ayında %15,9 arttı İnşaat malzemeleri ithalatı yıl genelinde artarken temmuz ayında önemli ölçüde geriledi. Ağustos ayında ise inşaat malzemeleri ithalatı yeniden %15,9 artarak 795 milyon dolara yükseldi. İthalatta yı-

lın ilk altı ayında yaşanan kademeli artış temmuz ayındaki mola ardından ağustos ayında yeniden devam etmeye başladı. Temmuz ayında artışına ara veren inşaat malzemesi ithalatı Ağustos ayında yönü-

nü yeniden artışa çevirdi. Yılın ilk sekiz ayında ithalat %6,9 arttı. Buna bağlı olarak yıllık (Eylül 2015 – Ağustos 2016 arasındaki dönem) ithalat 9,68 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Yapı Malzeme Kasım 2016

17


Aktüel

İnşaat Malzemeleri Sanayi Endeksleri Eylül Ayı Sonuçları Açıklandı:

Uzun bayram tatili endeksi olumsuz etkiledi İnşaat Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi’nde Eylül ayında gerileme görülürken, Ağustos ayındaki toparlanma kısmen tersine döndü. Ağustos ayında darbe girişimi sonrasında oluşan koşulların olumsuz etkileri azaldı ve Ağustos tüm endekslerde bir toparlanma ayı oldu. Eylül ayında ise, bu kez uzun bayram tatiliyle faaliyet gösterilen gün sayısının azalmasının yanı sıra kredi notunun düşürülmesi gibi ekonomik ve Suriye ile Irak gibi jeopolitik gelişmeler faaliyetleri, güveni ve beklentileri olumsuz etkiledi. Bileşik Endeks Eylül ayında bir önceki aya göre 2,1 puan düştü. Düşüşte daha çok faaliyetlerdeki gerileme etkili oldu. Güven ve beklentilerde gerilemeler ise daha sınırlı yaşanmasına rağmen Bileşik Endeksi oluşturan üç alt endekste de düşüş yaşandı.

Eylül ayında tüm faaliyetlerde gerileme yaşandı. Yurtiçi satışlarda Eylül ayında bir önceki aya göre hızlı bir düşüş olurken, ihracat Eylül ayında göreceli daha sınırlı bir gerileme gösterdi. Üretimde özellikle iç satışlardaki düşüşe bağlı kuvvetli bir gerileme yaşandı. Faaliyetlerdeki düşüş ile cirolarda da gerileme ortaya çıkarken, darbe girişimi sonrasında Ağustos ayında yaşanan hızlı toparlanma Eylül ayında tersine döndü ve faaliyetler zayıfladı.

Güven Endeksinde sınırlı gerileme Eylül ayında güven endeksi Ağustos ayındaki sınırlı toparlanma ardından yeniden geriledi. Güven endeksi 1,3 puan düştü. Yaşanan darbe girişimi sonrasında Ağustos ayında güven kaybı durmuş ve sınırlı iyileşme ümit vermişti. Ancak Eylül ayında güven unsurları yeniden zayıfladı.

Faaliyet Endeksinde iç satışlardaki, üretimdeki ve cirolardaki düşüş ile gerileme yaşandı

Güven seviyesi geçen yıla göre 3,0 puan düştü

Faaliyetler Eylül ayında bir önceki aya göre önemli ölçüde geriledi. Darbe girişimi sonrası Ağustos ayında toparlanan faaliyetler Eylül ayında uzun bayram tatili ile bu kez önemli ölçüde gerilediği ortaya çıktı. Çalışma günü sayısının azalmasıyla faaliyetlerde sınırlama yaşandı.

Türkiye ekonomisinin genel gidişatına ilişkin güven zayıf kalırken, inşaat sektörüne ve inşaat malzemeleri sanayine yönelik güven ise sınırlı ölçüde geriledi. Yurtiçi pazarlarına yönelik güven ise Ağustos ayında sınırlı bir iyileşme gösterdikten sonra Eylül ayında yine zayıfladı.

18

Yapı Malzeme Kasım 2016

İhracat pazarlarına yönelik güvende ise sınırlı bir kayıp oldu. Darbe girişimi sonrası Ağustos ayında güven kaybının durması sevindirici oldu ancak Eylül ayında güven beklenmedik şekilde yeniden zayıfladı.

Faaliyetlerdeki düşüş beklentileri de etkiledi Beklenti Endeksi sınırlı ölçüde geriledi. Özellikle iç pazar siparişleri halen zayıf kaldı. Faaliyetlerde görülen gerileme ve sınırlı güven kaybı ile birlikte beklentiler de olumsuz etkilendi. Beklenti endeksi Eylül ayında bir önceki aya göre 1,1 puan düştü. Beklenti endeksi geçen yılın aynı dönemine göre ise 0,7 puan yükseldi. Türkiye ekonomisine ilişkin beklentilerde Eylül ayında sınırlı bir gerileme yaşandı. İnşaat malzemeleri sanayine ilişkin beklentilerde de sınırlı bir gerileme oldu. Önümüzdeki üç aya ilişkin alınan yurtiçi siparişleri Ağustos ayında durağan kaldıktan sonra Eylül ayında yine hissedilir ölçüde geriledi. Önümüzdeki üç aya ilişkin alınan ihracat siparişleri ise durağan kaldı. Önümüzdeki üç ayın üretim beklentisinde ise iç siparişlerdeki düşüşe bağlı olarak gerileme yaşandı.


Aktüel

İbrahim Çağlar / İTO Başkanı

Kasım Akdeniz / KKB Genel Müdürü

“Karşılıksız çek oranı %3.2’ye geriledi, karekodla daha da düşecek” İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, Türkiye genelinde bankalara ibraz edilen çeklerin adet olarak %30’unun, tutar olarak ise %43’ünün İstanbul’da olduğuna dikkat çekerek, bu yılın ilk 8 ayında İstanbul’da 199 milyar liralık çek kesildiğini ve bu miktarın %3.2’sinin karşılıksız çıktığını söyledi. Geçen yılın sonunda bu oranın %3.3 olduğunu belirten Çağlar, “Karşılıksız çek oranı Ocak-Ağustos döneminde %3.2’ye geriledi, karekodla daha da düşecek” dedi. Başkan Çağlar’ın verdiği rakamlara göre İstanbul karşılıksız çek oranı sıralamasında 81 il içerisinde 58’inci oldu. İstanbul 2015 sonunda 27’nci sırada bulunuyordu. Diğer yandan Türkiye genelinde ilk 8 ayda kesilen çek miktarının 465 milyar lira olduğunu belirten Çağlar, karşılıksız çek tutarının ülke genelinde de %3.9’a gerilediğini kaydetti. Geçen yılın sonunda bu oran %4.1’di. İTO ile Kredi Kayıt Bürosu’nun (KKB) ortaklaşa düzenlediği piyasadaki çek sahtekarlığının önlenmesi ve karşılıksız çek sayısının azaltılmasını hedefleyen uygulamaların anlatıldığı “Karekodlu Çek Uygu-

laması ve Çek Kanunu’nda Yapılan Son Değişiklikler” konulu seminerin ardından açıklamalarda bulunan Çağlar, “Yapılan Kanun değişikliği ile çeke kaybolan itibarı yeniden iade edildi. Karekodlu çek gibi uygulamalarla, çekte güvenilirliğin daha da pekişeceğine inanıyorum” dedi.

Karekod ile sahtekarlık azalacak Seminerde bir sunum gerçekleştiren Kredi Kayıt Bürosu Genel Müdürü Kasım Akdeniz de 1 Ocak 2017’den itibaren zorunlu olan karekodlu çek uygulaması hakkında İstanbul Ticaret Odası üyelerine bilgi verdi. Kredi Kayıt Bürosu Genel Müdürü Kasım Akdeniz, alacak riskini yönetemeyen kişi ve kurumların gelecekte rekabet şanslarının olmayacağını ve işini geleceğe güvenle taşımanın yolunun riski doğru yönetmekten ve müşterileri tanımaktan geçtiğini belirtti. Akdeniz, şunları söyledi; “Kredi Kayıt Bürosu olarak tüccarın risklere karşı kendilerini koruyabileceği en etkin araç olan karekodlu çek sayesinde güvenli ticaretin yolunu açıyoruz. KOBİ’lerimiz başta olmak üzere şirketlerin birçoğunun sermayesi yetersiz ve birkaç çekini bile tahsil edemediğinde kendi

İTO Başkanı İbrahim Çağlar ve KKB Genel Müdürü Kasım Akdeniz, hazırlanan demo ile karekod sistemini uygulamalı olarak test etti.

borçlarını da ödeyemiyor. Borçlarını ödeyemediğinde de ticari itibarı sıfıra iniyor ve iflasa kadar gidebiliyor. O yüzden çekini alacağımız müşterilerimizi iyi seçmek zorundayız. Bunun yolu da karekodlu çekten geçiyor. Hem keşideciye hem de hamile fayda sağlayan karekodlu çek ile keşideci, güvenilirliğini karşı tarafa rahatlıkla gösterebilirken, mal ve hizmet alımlarında pazarlık gücünü de artırabiliyor. Hamil açısından da çeki düzenleyen keşidecinin ne kadar güvenilir olduğu, piyasaya olan ödemelerin hangi oranda yapıldığı kolayca anlaşılabiliyor.” Yapı Malzeme Kasım 2016

19


Türkiye İMSAD organizasyonuyla düzenlenen Uluslararası SBE16 İstanbul Konferansı tamamlandı

İnşaatın yol haritası:

Karbonu azalt, inovatif yaklaş, geleceği planla! Türkiye’de ilk kez, Türkiye İMSAD organizasyonuyla gerçekleştirilen SBE Konferansları serisinin İstanbul ayağı SBE16 İSTANBUL Konferansı, derinlemesine ele aldığı inşaat, sürdürülebilirlik ve çevre konuları, bildiriler, oturumlar ve katılımcılarıyla yılın en etkili organizasyonlarından biri oldu. Türkiye’de yapı malzemesi üreticilerinden bilim insanlarına, uygulayıcıları ve mimarlardan müteahhitlere, akademisyenlerden devlet kurumlarına ve STK’lara kadar toplum, inşaat sektörü ve çevrenin tüm paydaşlarını bir araya getirerek bir ilke imza atan SBE16 İstanbul Konferan-

20

Yapı Malzeme Kasım 2016

sı, 15 Ekim Cumartesi günü yapılan kapanış konuşmalarıyla son buldu. “Akıllı Metropoller – Sürdürülebilir ve Akıllı Binalar ile Akıllı Şehirler için Entegre Çözümler” temasıyla hayata geçirilen konferans 3 gün sürdü. Pek çok ülkeden ve Türkiye’den 40 davetli konuşmacının yer aldığı konferans boyunca 30 oturum gerçekleştirildi ve 113 bildiri sunuldu. Akıllı şehir, akıllı bina, akıllı malzeme, akıllı ulaşım, ekolojik hassasiyet, kalifiye işçi, ithalat ve ihracat, kentsel doku, kaynak verimliliği, performans göstergeleri ile sosyal, kültürel ve finansal yaklaşımlar gibi pek çok konu konferansta masaya yatırıldı.

Fethi Hinginar: “En başarılı konferanslardan biri oldu” SBE16 İstanbul Konferansı’nın başarısına değinen Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı F. Fethi Hinginar, “Bugüne kadar gördüğüm en başarılı çalışmalardan biri oldu. Türk inşaat sektöründe hep söylediğimiz gibi sadece inşaat malzemesi değil, yapı kalitesinin ve ona bağlı olarak da insanlarımızın yaşam kalitesinin yükselmesi için çalışmalar yapıyoruz.

Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı F. Fethi Hinginar

Bu nedenle SBE16 İstanbul Konferansı bu konuda son yılarda yapılan en başarılı ve etkin çalışma oldu. Bizim bütün amacımız inşaat sektörünün tüm katmanlarını malzeme üretiminden projecilere, mimar, mühendis, uygulayıcı, müteahhit,


Aktüel üniversiteler ve kamu gibi bir araya getiren bir Türkiye yapısı ekolünün mevcut durumdan daha iyiye nasıl dönüşeceği konusunda bir tartışma ve fikir geliştirme ortamı yaratmaktı. Bu çalışmalarla bu amacımıza bir ölçüde ulaştık. Umarım Türkiye İMSAD’ın çabaları örnek alınır ve bu tip konferansların etkinliği artırılır” dedi.

Nils Larsson: “SBE16 İstanbul beklentilerimizi aştı” iiSBE (International Initiative for a Sustainable Built Environment) Direktörü Nils Larsson, Sürdürülebilir Yapılı Çevre Konferanslar Serisi’nin İstanbul ayağını konular ve araştırmalar bakımından “Alışılagelmişin dışında bir seri” olarak yorumladı. Larsson, “Gerek konuşmacılar, gerek sunulan yüzlerce bildiri, sektörün tüm birimlerinden katılan profesyonellerce yapılan çalıştay ve ortaya çıkan sonuçlar gerçekten de tüm seriler içinde alışageldiğimizin dışında kaldı, beklentilerimizi geçti. Özellikle çalıştay sonuçlarına dair söylenecek tek şey ise ‘mükemmel özet’ olur. Hedefimiz burada çıkan sonuçların bir yol haritasıymışçasına sektörün tüm birimleri tarafından önemle ele alınması, uygulanmasıdır. Çünkü hepiniz tek ve özelsiniz. Hem sektörünüzün, hem şirketinizin hem de sağlıklı bir yaşam için sürdürülebilir sonuçlar almanın tek yolu bu” dedi.

Gordon Falconer: Akıllı şehir inşasında ‘Boş Sayfa’ yaklaşımı Konferansın en çok ilgi gören isimlerinden aynı zamanda ana konuşmacılar arasında yer alan Schneider Elektrik Akıllı Şehirler Global Direktörü Gordon Falconer, akıllı şehir inşa etmenin en ideal yolu olan boş sayfa yaklaşımını açıkla-

Schneider Elektrik Akıllı Şehirler Global Direktörü Gordon Falconer

dı: “‘Akıllı şehir’, kavramı şehir gelişimi için önemli olan birtakım temel unsurları içermektedir. Bu açıdan, öncellikle akıllı şehir kavramının tanımı yapılmalı ve şehri oluşturmak için planlama ilk adım olmalıdır. İkinci adım ise akıllı şehir teknolojileridir. Bir akıllı şehir inşa etmek için ideal olan ‘boş sayfa’ yaklaşımı zordur ve işin sırrı kamu tarafından geliştiricilerin teşvik edilmesidir. ‘Akıllı’ ifadesi mevcut sistemler üzerinde işletim ve kontrol stratejilerinin geliştirilmesi anlamına gelir. Mevcut sistemleri bertaraf ederek yenisini oluşturmak veya sadece mevcut altyapıya bir sensor eklemekten ibaret değildir. Gerçek anlamda ‘akıllı şehir’ yetersiz veri akışı olan mevcut sistemi “büyük veriler – big data” sağlayacak şekilde yenileyerek şehirleri yeniden oluşturmak amacı taşır. Ticari binalar bu sistemin nasıl olduğunu gösteren somut örneklerdir. Bu binalarda toplam enerji tüketiminin yüzde 70’ni oluşturan ısıtma-havalandırma-soğutma (HVAC) ve aydınlatma sistemleri, akıllı sıfatı ile yüzde 30 oranında azalır. Benzeri somut örnekler ile şehri akıllı hale getirmek kolaylaşacaktır. Ancak unutulmamalıdır ki, bölgelere göre farklılık gösterebilen bazı önemli ticari kaygıların aşılması, mevcut binaların iyileştirilmesi ile sağlanacak faydaların daha net ortaya çıkmasını sağlayacaktır.

Ünlü Japon Mimar Iwamura: Yaşamın güvenliği için yapılı çevreye esneklik entegrasyonu Mimari ve kentsel bütünsel sürdürülebilirlik konusunda uzman olan aynı zamanda 2003 yılında Dünya Habitat ödülü, AIU 2003 Ödülü, JIA Çevre Mimarlık ödülleri sahibi 14 kitabı bulunan Iwamura Atelier Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Kazuo Iwamura, özellikle doğal afetlerle ilişkilendirerek yaptığı sunumda yaşam güvenliği ve çevresel entegrasyon konusuna değindi. Nüfus yoğunluğunun yüksek olduğu 21. Yüzyıl şehirlerinde küresel ısınma, doğal afetler, yaşlanma, sağlık sorunları, anlaşmazlık, terör ve altyapı yetersizlikleri gibi belirsiz risklerin yükseldiğine ve buna karşılık geliştirilen ‘Yapılı çevreye esneklik entegrasyonu’ kavramına dikkat çeken Iwamura, “Esneklik ifadesi, 1970’li yıllarda çevrebilim dünyası tarafından ortaya konan, bozulma ya da karışıklık durumlarında bakım ya da düzeltme için sistem kapasitesini tanımlamak amacıyla ortaya atılmıştı. Bu yaklaşımın şehir ve binalara

Iwamura Atelier Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Kazuo Iwamura

(yapılı çevre) uygulanabilirliği öngörüldü, çünkü bunlar değişen durumlara sürekli adapte edilecek karmaşık sistemlerdi. ‘Esnek yapılı çevre’ fikri gelişerek, sürekli gerginlik ya da ani şoklarla tehdit edilen yaygın bozulma ya da fiziksel veya sosyal sistemin çöküşü gibi durumlarla kavramsal olarak alakalı oldu. ‘Yapılı çevreye entegre esneklik’ kavramı sonuç olarak, işlevini yerine getirecek olanların kapasitesini tarif eder. Böylece orada yaşayan ve çalışan insanlar – bilhassa fakir ve savunmasız olanlar – hangi stres veya şokla karşılaşırlarsa karşılaşsınlar hayatta kalıp, başarabilirler. Japonya’da yaşanan afetler gibi tüm dünyada şahit olduğumuz durumlar en iyi örneklerdir. Bu bakımdan insan güvenliğini ilgilendiren böylesine bir amaç, mesleğimizin dünya çapında sosyal sorumluluk anlayışını formüle eden yüksek öncelik olmalıdır” dedi.

Çalıştayda ortak karar: Yenilik ve doğaya uyum şart! SBE16 İstanbul Konferansı çerçevesinde yapılan, Enerji ve Çevre Bakanlıkları, sektör temsilcisi STK’lar ve şirket temsilcilerinin katıldığı çalıştay, konferansın en önemli adımlarından biri oldu. Çalıştayda “Sürdürülebilir Yapılı Çevreye Geçiş Sürecinde Sorunlar ve Çözüm Önerileri” profesyoneller tarafından tartışıldı. Çalıştayda Bütünleşik Tasarım, Mevzuat (destekler, standartlar, genelge ve yönetmelikler), Sürdürülebilir yapılı çevre sertifikasyonu (bina-çevre-denetim), Malzeme sertifikasyonu – çevresel ayak izi – performans, Finansal araçların geliştirilmesi, Binalarda enerji verimliliği – yenileme – kapsamlı yenileme ve Kentsel dönüşüm ile ilgili yapı sektörüne ait sistemsel sorunlar başlıkları altında sorunlar belirlenerek çözüm önerileri sunuldu. Yapı Malzeme Kasım 2016

21


Aktüel

Gyoder’in ‘Güç Birliği’ kampanyası rekor satışla sonuçlandı 1 Ağustos’ta başlatılan ve yoğun talep üzerine 15 Ekim’e kadar uzatılan ‘Gayrimenkulde Güç Birliği Daha Güçlü Türkiye’ kampanyası ile 3 bine yakın konut ve yaklaşık 400 ofis satışı gerçekleştirildi. Kampanya kapsamında 2,6 milyar TL ciro elde edildi.

GYODER’in başlattığı ‘Gayrimenkulde Güç Birliği Daha Güçlü Türkiye’ kampanyası ile GYODER üyesi 49 firmaya ait 122 proje, 60.000 konut ve 3.200 ofis önemli avantajlarla satışa sunuldu. Kampanya kapsamında elde edilen hasılat ile birlikte, ülke ekonomisine ciddi bir hareketlilik kazandırıldı. Sadece 75 gün gibi bir sürede satılan konutların %32’sinde kampanya kapsamında belirlenen % 0.70 faiz oranı kullanıldı. Konutların %25’i peşin, kalan %43’ü de diğer ödeme seçenekleriyle satıldı. Ayrıca konutların %48’i metrekaresi 3000-5000 TL’den, %18’i metrekaresi 5000-7000 TL’den, %33’ü ise metrekaresi 7000 TL ve üstü fiyatlardan alıcı buldu.

22

Yapı Malzeme Kasım 2016

“Yakalanan bu ivme ile 2015’in satış rakamlarına ulaşabileceğiz” Türkiye ekonomisinin lokomotifi gayrimenkul sektörünün başarı grafiğinin devam edeceğini vurgulayan GYODER Başkanı Aziz Torun, “Emlak Konut ve GYODER kampanyaları, %0.70 faiz oranı ile önemli bir ivme yarattı. Kampanya ile kısa sürede 2,6 milyar TL gibi bir ciro elde edildi. Firmalar kampanya dışında da kendi imkanları ve banka anlaşmalarına bağlı cazip ödeme planları ile vatandaşa farklı avantajlar da sundu. %0.70 faiz oranı altında kısaltılmış vadelerin de oluştuğu bu cazip ödeme planları devam edecek. Yakalanan bu güçlü ivme ile 2015’te ulaşılan 1.290.000 satış rakamına, 2016 yılı sonunda da ulaşabileceğiz” dedi.

“Sektörün üzerindeki harç ve vergi yükü hafifletilmeli” Sektör üzerindeki harç ve vergi yükünün hafifletilmesi gerektiğine dikkat çeken Aziz Torun, “Sektör üzerinde önemli bir unsur olan bu indirimlerin sürekli kılınması gerekiyor. Ayrıca harçların ve damga vergilerinin düşürülmesi satışları olumlu yönde etkileyecektir. Ancak yine de 150 metrekarenin üzerindeki konutlarda %8’e indirilen KDV oranının, ilk etapta Ocak 2018’e kadar devam etmesi çok önemli. Ayrıca tapu damga vergisinin de ihtiyaca cevap verecek şekilde düzenlenmesi gerekiyor. Hem sektör, hem de ekonominin ivme kazanması için bu konularda devlet

Aziz Torun / GYODER Yönetim Kurulu Başkanı

desteğinin artarak devam etmesini bekliyoruz” diye konuştu.

GYODER, TBMM binasının onarımı hızla devam ediyor. GYODER, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında bombalanan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) onarımı için GYODER üyelerinden oluşan konsorsiyum ile tarihi bir projeyi de hayata geçirdi. TBMM’nin hasar gören bölümleri, 32 GYODER üye firmasıyla oluşturulan “Milletin Meclisini Millet Yapar” konsorsiyumu tarafından başlatılan onarım çalışmaları hızla devam ediyor.



İstanbul’un Ses Getiren Projesinde Tercih: PERI PROJE İLE İLGİLİ BİLGİLER: İşin Adı : İfm Metro İstanbul Yeri

: Ataşehir İstanbul

Proje Müdürü: Adem Yıldırım Proje Müdür Yardımcısı : Yüksel Selek Projede Kullanılan PERI Kalıp Sistemi: Perde Kalıbı Varıo Gt24-Vt20k Tek Taraflı Destek Sistemi Sb Destek Payandası Döşeme Kalıbı Pd8

24

Yapı Malzeme Kasım 2016

İstanbul’un en hızlı gelişmekte olan bölgesi Ataşehir’de yer alan ve finans sektörünün kalbi olacak İstanbul Finans Merkezine ulaşımı sağlayacak Türkiye’nin ilk özel metro istasyon yapısında, PERI KALIP sistemleri tercih edildi. İstanbul Finans Merkezi’nin içerisinde yer alan ve bölgeye ulaşımı sağlayacak en önemli unsurlardan biri olan söz konusu metro istasyonunun

ana yüklenici firmaları, sektörde dev olan İFM İnşaat ile Akdeniz İnşaat ve Eğitim Hizmetleri A.Ş. ortaklığıdır. Metro istasyonu, projede bulunduğu yer itibari ile şantiyede mobilizasyonun sağlıklı bir şekilde sağlanabilmesi açısından çok büyük öneme sahiptir. Bu nedenle diğer yapıların olumsuz etkilenmemesi için, metro yapısının hızlı, güvenli ve aksamadan bitirilmesi zorunluluğu doğmuştur. Projede bulunan


Çözüm Ortağı 8,33m yüksekliğindeki tek taraflı perde dökümünün ve 1,00m kalınlığındaki döşemelerin imalatının hızlı devir ederek, sistematik bir şekilde yapılması esas amacımız olmuştur. PERI KALIP sistemleri, uzman ekiplerin tecrübesi ile şantiyede doğru bir şekilde titizlikle uygulanmış ve bu amaca ulaşılmıştır. PERI çözümü tercihi nedeniyle PERI TURKİYE’ye bu projede yer alma gururunu vereni ülkemizde bir çok önemli projeye imza atmış olan İFM-AKDENİZ İNŞAAT ortaklığına, başta proje müdürü Adem YILDIRIM ve tüm saha ekibine teşekkür ederiz.

PERI KALIP SİSTEMLERİ İLE İLGİLİ BİLGİLER: SB TEK TARAFLI PERDE KALIBI Bu prestij projesinde bulunan 8,33m yüksekliğindeki tek taraflı perde kalıpları imalatında, VARIO GT24 perde kalıbına destek olacak SB payanda sistemi seçilmiştir. Yüksek dökümden kaynaklanan 250 kN a varan ankraj yükleri özel alaşımlı DW26 çelik ankraj takımları ile sağlanmıştır. 8,33m’lik yükseklik bir üst kata revize edilerek 4,88m yüksekliği dökecektir. Yükseklik kadar devir hızılarının da önem teşkil ettiği tek taraflı perde ka-

lıbı imalatı, DIN ve Eur normlarına haiz SB ve VARIO GT24 sistem ile hızlı ve güvenli bir şekilde yapılmıştır. 8,33m’lik tek taraflı perde kalıbı imalatının tek seferde tırmanmadan yapılması ile toplam imalat süresi %20 azalmış, azalan işçilik maliyetleri ve kısalan süre ile projede istenen verim sağlanabilmiştir. SB tek taraflı payanda sistemi tek taraflı beton dökümleri için geliştirilmiş A0, A, B, C ile SB1 ve SB2 kuvvet payandaların kombinasyonundan oluşan bir sistemdir. Sistem farklı payandaların farklı yükseklikler için uygun kombinasyonlarından teşkil edilir. Bu kombinasyonlar ile 8.75 m. yüksekliğe kadar SB sistem kullanılarak döküm yapılabilir. Bu çerçeveler üzerlerinde yer alan bağlayıcı elamanlar vasıtası ile son derece pratik bir şekilde birbirlerine kolayca bağlanıp demonte edilebilirler. Her bir çerçeve boyutları ve hacimleri itibari ile, kamyonlara kolaylıkla yüklenebilecek şekil ve ebattadır. C çerçeve kullanılarak, A çerçeve ile 4.00 m. yüksekliğe kadar, B çerçeve ile 5.00 m. yüksekliğe kadar beton dökümü yapılabilir. Sistemi oluşturan panolar bir kez monte edildikten sonra tek parça standart eleman olarak kullanılır. Sahadaki mevcut

vinç kapasitesini de aşmamak kaydıyla vinç ile bir defada taşınırlar Bu sayede son derece hızlı hareket edilebilir ve işçilik azaltılmış olur. Kullanılan ara parçalar (filler-plate) yani adaptörler sayesinde her türlü projeye ve projenin farklı kısımlarındaki geometrilere rahatlıkla adapte edilebilir. SB payanda sistemi beton döküm hızına ve beton döküm yüksekliğine uygun anktaj takımları ile biklikte kullanılır. DW15, DW20 ve DW26 sistemleri ile 500kN kadar çekme yükleri karşılabilmektedir. Bu hesaplara ait DIN ve EURO norm normlarına uygun abakları mevcuttur. Yukarıda VARIO kalıp sistemi arkasına uygulanan SB payanda da ankraj detayı görülmektedir.

VARIO VT20K PERDE KALIBI Metro istasyonun iç perde ve şaftları için VARIO VT20K çelik başlık korumalı ahşap kiriş dizayn edilmiştir. H=8,33m yüksekliğinde dizayn edilen iç perde ve şaft kalıpları devir ederek tüm düşey elemanları dökebilecek şekilde dizayn edilmiştir. PERI dolu gövdeli ahşap kiriş VT20K ‘nın SRZ (çekmeye ve gerilmeye dayanıklı yatay kuşak) çelik kuşaklara kuvvet aktara-

Yapı Malzeme Kasım 2016

25


bilen HB24 Köprülü kancalar ile bağlanması ve bu şekilde oluşan karkasın 18 ve/veya 21 mm lik kalıp kontraplağı ile kaplanması ile oluşur. Yukarıda bahsedilen şekilde oluşturulan kalıp panelleri VKZ ve/veya GKZ ara birleştirme parçaları yerleştirilerek birbirine kamalanır. Panellerin birleştirilmesi kamalı olduğundan kullanımda (söküm ve kurum) büyük kolaylıklar sağlar. Perde kalıbının her iki yüzüne gelen basınçlar kalıp içine bırakılmış pvc borudan geçen ve DW tarafından imal edilmiş saplamalarla karşılıklı aktarılır ve taşıtılır. Bu ankrajlama sistemi emniyetle 90 kN çekme yükü taşır. Kalıplar tek bir yüzlerine konulan ancak 2 kollu; birincisi aks payandası AV ve ikincisi ayar payandaları RSS veya RS tipi payandalarla düşeyde şakülle getirilir. Perde kalıplarına ait statik hesap-

26

Yapı Malzeme Kasım 2016

lar Alman DIN 18218 ‘e göre yapılır. Projedeki farklı beton döküm yüksekliklerinde perde kalıbı; eğilme momenti aktaran GT24 Uzatma Elemanı kullanılanarak son derece hızlı,güvenli ve doğru bir şekilde yükseltilebilir.

PD8 DÖŞEME KALIBI Metro istasyonunun ağır döşeme yüklerini kaldırabilmesi için PD8 sistem detaylandırımıştır. Yine aynı yüklerden dolayı GT24 kafes kiriş mahya, VT20K ızgara olarak detaylandırılmıştır. Sistemin masa olarak dizayn edilmesi kalıp devirleri hız kazanmış ve h=8,33m yüksekliğinde ve 1.710m2 alana sahip döşeme kalıbı, kolaylıkla devri etmiştir. Stok olarak verilen bu kalıp bir üst katta h=4,88m yüksekliğe adapte edilecektir. PERI PD8 alt ve üst spindle ların maksimum açılma boyuna ulaştığı durum-

larda bile ağır yük taşınması gerektiği zamanlarda rahatlıkla kullanılabilir. PD8 ile oluşturulan döşeme kalıbı sisteminin uzunluğu ve toplam yüksek-


Çözüm Ortağı

liği ayarlanabildiği için şantiyede çok büyük kullanım kolaylığı sağlar. Masa kalıbında PERI GT24 Kafes kirişleri ile VT20K dolu gövdeli kirişleri mahya ve veya ızgara olarak kullanılmaktadır. Bu sayede projenin elverdiği ölçüde büyük masa modülleri yapmak mümkündür. Tek bir ayak 8 tona kadar emniyet ile yüklenebilir. PD8 Masa Tipi döşeme kalıbı sistemi, ön montajla hazır hale getirilen 15-20m2 lik kalıplarla zaman ve işçilikten ekonomi sağlanmaktadır Ayrıca PD8 yatayda, ayaklarına takılan tekerlekler yada krikolu özel arabalar sayesinde, düşeyde ise vinçle taşınabilmektedir. Kirişli döşemelerde, zaman ve işçilik kaybına neden olan kiriş yanakları, masaya tesbit edilerek büyük avantaj sağlanmaktadır. Tecrübe ile ayda üç defa devredilebilir. Statik olarak müsade edildiği sürece masa ara-

larına bırakılan erken söküm bantları ve dikmeleriyle aylık devir sayısı daha da artırılabilir.

Yüksel bey’in yorumu; “İstanbul Finans Merkezi inşaatı kapsamında önemli bir yere sahip olan Göztepe-Finans Merkezi –Ümraniye hattı metro inşaatı, Finans merkezi İstasyonu Tek yüz perde kalıpları ile 832 cm yüksekliği ve PD8 döşeme kalıpları ile 100 cm döşeme kalınlığını hiçbir tereddüt duymadan peri kalıp ile hızlı, ekonomik ve güvenli bir şekilde tamamladık. Her türlü teknik desteğini bizlerden esirgemeyen PERI ailesine teşekkür ederiz.” Yüksel Selek. Proje Md. Yrd. Yapı Malzeme Kasım 2016

27


Çözüm Ortağı

Pruva 34 sakinleri; Daikin Mini VRV konforunu yaşayacak Marmara Denizi’ni ve yeşili kucaklayan bir proje olarak Bakırköy’de hayata geçirilen Pruva 34, iklimlendirme konusundaki tercihini Daikin Mini VRV® sistemlerden yana yaptı.

İstanbul’un en gözde semtlerinden biri olan Bakırköy’de, Marmara Denizi’ni karşısına alan Pruva 34, iklimlendirme çözüm ortağı olarak Daikin’i seçti. Mavi ile yeşili kucaklayan bir bütün olarak tasarlanan bu projede, verimlilik ve tasarruf değerleriyle öne çıkan, kullanıcı tercihlerini ön planda tutan Daikin Mini VRV® sistemleri tercih edildi. Pruva 34 sakin-

28

Yapı Malzeme Kasım 2016

leri, her bir daireye birbirinden bağımsız ısıtma ve soğutma olanağı sunan Daikin Mini VRV® ile iklimlendirme konforunu en üst seviyede yaşayacak. İklimlendirme sektöründe uzmanlığı ile öne çıkan Daikin’i seçen Pruva 34, konumu kadar hayatı kolaylaştıracak çözümler içeren modern ve fonksiyonel alanları ile beğeni topluyor. Doğa Grubu şirketlerinden biri olan Doğa Madencilik tarafından hayata geçirilen Pruva 34, toplamda 62 bin 373 m2’lik alan üzerinde 10 blok olarak yükseliyor. Mimarisi Tahsin Alpar’a ait olan projede yer alan sosyal tesis ve 7 bloktan oluşan konut alanının iklimlendirme ihtiyacı için Daikin’in yeni nesil kullanıcı ve enerji dostu olan VRT (Değişken Soğutucu Akışkan Sıcaklığı) özellikli Mini VRV dış üniteli sistemler kullanıldı. Akıllı ev konseptinin uygulandığı 16 ve 17 katlı bloklarda, tüm iç-dış ünitelerin merkezden arıza ve bakım için takibi,

sistemin diğer sistemlerle uyumlu çalışabilmesi için tüm iklimlendirme sistemi için Daikin I Touch Manager otomasyon sistemi kullanıldı. Daikin I Touch Manager otomasyonunun akıllı en konseptine uygunluğunun yanı sıra, kullanılan klima sistemleri için akıllı enerji yönetimi, otomatik periyodik soğutucu akışkan kaçak kontrolü, tüm işlevlere dokunmatik ekrandan veya web ara yüzünden doğrudan erişim gibi özelliklerle kullanıcı dostu sistem oluşturuldu. Katlarda her daire için Mini VRV® kullanılırken, iç üniteler özellikle ince gizli tavan modeli seçildi. Asma tavan için sadece 24 cm boşluk yeterli olduğu için daire içindeki tavan yüksekliklerinde azalma olmadı. Ayrıca ince tasarımı sayesinde tavana dikkat çekmeyecek şekilde montajları gerçekleştirildi. Dışarıdan bakıldığında sadece ızgaraları görünmektedir. Bu sayede iç ortamın genel estetik tasarımı da korundu.



Doka’dan ödüllü mühendislik çözümü 2 adet S, 3 adet de C şekline benzer değişik geometrik yapıda 5 binadan oluşan İstanbul Marina projesinde, Doka Xclimb 60 Koruma Perdesi ile binaların çepeçevre boşluksuz kapatılması sağlanarak maksimum güvenlikli çalışma ortamı yaratıldı.

30

Yapı Malzeme Kasım 2016

4.100 saatlik çalışma sonucu zorlu projeye en ideal çözüm yine Doka mühendislerinden geldi! İstanbul Kartal sahilde inşası süren İstanbul Marina projesi eşsiz manzarası ve değişik mimariye sahip binaları ile şimdiden dikkatleri üzerine çekmeye başladı. 5 adet blokta; rezidans, ofis ve ticari alanlardan oluşacak olan proje için Doka’nın sağladığı mühendislik çözümü ile yine adından söz ettirmeyi başarıyor. Doka’nın faaliyet gösterdiği

tüm ülke ofisleri arasında yapılan yarışmada “En zorlu mühendislik çözümü” dalında en iyisi ödülünü almaya hak kazandı. Projeyi bu kadar zorlu hala getiren en önemli unsurlardan biri sahip oldukları değişik geometrik mimari formuydu. Yoğun mühendislik çalışmaları sonucu değişik geometrik yapıda 5 binadan oluşan projede, binaların değişik geometrisine adapte edilebilen Xclimb 60 Koruma perdesi ile boşluksuz


Çözüm Ortağı

kapatılması sağlanabildi. Doka mühendisleri projeye özel geliştirdikleri ayaklar sayesinde bina hareketin olduğu alanlarda bile vinç kullanımına ihtiyaç duyulmadan panellerin kolaylıkla bir sonraki kata tırmanırken hem vinç kapasitesinden tasarruf edilmiş, hem de her hava koşulu ve şartta kesintisiz maksimum güvenlikli çalışma ortamı yaratılmış oldu. Ayrıca C şeklini andıran bloklarda döşemelerde yer alan boşlukları da hesaplarına dahil eden mühendisler bu alanlara da özel çözümler üreterek, bu alanların da boşluksuz kapatılmasını ve panellerin tırmandırılma işleminin kesintisiz şekilde devam edebilmesini sağladılar. S bloklar da ise katlara göre değişkenlik gösteren balkon bölümleri için de özel tasarlanan sistem sa-

yesinde, panellerin vince gerek duyulmadan bir sonraki katın balkon yapısına uyum sağlayarak otomatik tırmandırılması sağlanabildi. Her detay için harcanılan yoğun mesailer sonucu yatırımcı firma için en ekonomik ve ideal çözümü yaratan Doka mühendisleri kaba yapının ya-

pımını hiçbir şekilde engellemeden yapıyla beraber ve yapı cephesine bitişik hidrolik olarak yükselen sistem ile kule vinçlerin çalışamayacağı yüksek rüzgar hızlarında dahi tırmanma işlemini güvenli ve hızlı bir şekilde gerçekleşmesini sağlamış oldular.

Proje ismi: İstanbul Marina Yatırımcı firma: Dap Yapı İnş. San. Tic. A.ş. & Eltes İnş.tes.san.tic.a.ş. Ortak Girişimi Kat: En yüksek bina 38 kat Yükseklik: En yüksek bina 145 m Kullanılan sistem: Doka Xclimb 60 Koruma Perdesi

Yapı Malzeme Kasım 2016

31


Çözüm Ortağı

Isparta Devlet Hastanesi yalıtımda Terraco’yu tercih etti 15.000 m2 kapalı alanı ile tüm sağlık hizmetlerini veren Isparta Devlet Hastanesi yalıtımda Terraco’yu tercih etti.

Isparta da bulunan Devlet Hastanesi’nin cephe çalışmaları Terraco’nun Ecotherm sistemi ile yapılıyor. Yalıtım çalışmaları devam eden projede ısı yalıtımı Terraco Ecotherm sistemi ile gerçekleştiriliyor. Çalışmanın son kat uygulamasında doğal şartlara dayanıklı, mineral esaslı son derece rahat nefes alabilen, kolay uygulanan dekoratif kaplama kullanılıyor. Cephe bu yalıtımla, yapısında bulunan hidrolik, organik bağlayıcılar ve özel dolgu yapısı ile dış şartlara karşı mükemmel bir dayanıklılık kazanmış oluyor. 2017 yılı ilk yarısında tamamlanacak proje uygulamasının son aşamasında ise akrilik esaslı elastomerik boya kullanılacak.

32

Yapı Malzeme Kasım 2016

Terraco A.Ş. Antalya distribütörü, konusunda yılların bilgi ve tecrübesine sahip, Özen Yapı “Önce Çalışan Güvenliği “ ilkesiyle çalışmalarını sürdürüyor. Terra-

co, projede “Dünyaya kalıcı izler bırakıyoruz” sloganı ile kaliteli, çevre ve insan sağlığına duyarlı ürünlerini, kullanıcılarıyla paylaşmaya devam edecek.



Terra Yapı Bim Elmadağ Projesinde İntek Kalıp Sistemleri Projenin Adı: BİM Birleşik Mağazalar A.Ş. Elmadağ Bölge Deposu Projenin Yeri: Elmadağ / ANKARA Ana Yüklenicisi: Terra Yapı Proje Müdürü: Ahmet Bora TEKİN Şantiye Şefi: Recep DEMİREL

34

Yapı Malzeme Kasım 2016

Proje Hakkında Genel Bilgi: Proje, 2.450 m² idari bina, 4.550 m² soğuk hava deposu ve 38.200 m² ana depo binası olmak üzere toplam 45.200 m² inşaat alanına sahiptir. Projenin büyük kısmını oluşturan ana depo binasının +1.00 kotu döşemesi, 8 metre yüksekliğinde, 152 x 108 metre (16.416 m²) büyüklüğünde, 1 metre derinliğinde ağır kirişlerin bulunduğu bir betonarme döşemedir. Döşeme 7 metre yüksekliğindeki 90x90 kolonların üzerine oturmaktadır. Binanın iki cephesinde, toplam 260 metre uzunluğunda betonarme perdeler mevcuttur. Dört aylık kaba inşaat süresi dikkate alınarak belirlenen kalıp miktarları ve tercih

edilen sistemler şöyledir; -Döşeme kalıbı ve iskelesi: 6.815 m² HD 150 masa sistemi -90x90 kolon kalıbı: 6 takım – İnteva H 20 ahşap kirişli pano sistemi -Perde kalıbı: L= 15 metre tül – İnteva H 20 ahşap kirişli pano sistemi Döşemenin yüksek ve ağır olmasından dolayı kullanılması gereken iskele miktarının çok fazla olması ve işin süresinin kısa olması dikkate alınarak, döşeme iskelelerinin üçte ikisi kiralık olarak tedarik edilmiştir. Projenin çok büyük bir kısmı 10x10 metre ve 10x8 metre ölçülerinde standart açıklıklara sahip bir kirişli betonarme döşemedir. Ölçüler birbirini tekrar eden öl-


Çözüm Ortağı çüler olduğu için proje “masa sistemine” uygundur. Kat yüksekliğinin 8 metre olması da masa sisteminin tercih edilmesinde önemli bir etken olmuştur.Masa sisteminin sağladığı avantajları kısaca özetlersek;

İş güvenliği çok daha yüksek seviyededir: Sistemi oluşturan plywood, H 20 ahşap kiriş ve kalıp iskelesi elemanlarını, her sefer kurup-sökmek yerine, iş başlamadan önce bir ön montaj aşaması ile hazırlanan masaları sadece, alt ve üst ayar millerinden bir miktar indirerek betondan kurtarıp, masa taşıma arabaları ile bir sonra kurulacağı bölgeye taşımak, çok daha kolay ve her şeyden önce iş güvenliği açısından risklerin çok daha az olduğu bir yöntemdir. Yükseklik arttıkça masa sisteminin bu yöndeki faydaları daha da ön plana çıkmaktadır.

Kontrolü kolaydır: Masa sisteminde, her sefer yerinde kurulup-sökülen iskele sistemine oranla operasyon sayısı, buna bağlı olarak da kontrol edilmesi gereken unsurların sayısı çok daha azdır. Operasyon sayısı azaldıkça insan faktörü ve hata yapma olasılığı da azalır.

İşçilikten ve zamandan tasarruf sağlar: Her sefer ve daha zor şartlarda yapılması gereken işler, sadece ön montaj aşamasında ve çok daha güvenli bir ortamda yapıldığı için işçilikten ve zamandan tasarruf sağlanır.

Kalıp ve iskele malzemesini korur: Kalıp ve iskele malzemeleri en çok söküm sırasında yıpranır.Masa kalıp siste-

Yapı Malzeme Kasım 2016

35


minin en önemli özelliği bu yıpranmayı engelleyerek kalıp ve iskele malzemelerini çok iyi korumasıdır. Masa kalıp her durumda avantajlı olma-

yabilir. Ölçüler ve şekil açısından projenin uygun olmaması, vincin yeteri kazar zamanı olmaması, tekrar sayısının çok az olması gibi durumlarda, masa kalıp

faydadan çok zarar yaratabilir. Karar vermeden önce, tüm koşullar bir arada değerlendirilerek detaylı bir analiz yapılmalı ve toplam fayda hesaplanarak en doğru

A

Masa Kalıp Planı

36

Yapı Malzeme Kasım 2016


Çözüm Ortağı

sistem seçilmelidir. Günümüzün zorlu rekabet ortamında beklentiler sürekli artmaktadır. Kaliteli bir ürünü uygun fiyata tedarik etmek tek başına yeterli değildir. Kullanıcılar, kendilerini doğru yönlendiren, işinde uzman ve güvenilir

çözüm ortakları ile çalışmayı tercih etmektedirler. İntek’in temel ilkeleri, günümüzün bu koşulları ile tam bir uyum içerisindedir.İntek attığı her adımda müşterilerinin faydalarını düşünerek hareket eder ve bu zihniyeti sayesinde

müşterilerinin günlük operasyonlarını basitleştirip hızlandıran, şantiyedeki iş güvenliği seviyelerini yükselten ürün ve hizmetleri sunarak, onların zaman ve maliyet tasarrufu yapmalarına yardımcı olur.

TİPİK KESİT

Yapı Malzeme Kasım 2016

37


Çözüm Ortağı

ABS Yapı’dan En Ekonomik Yükseltilmiş Döşeme: “Yeni Şap Altı Modulo” Proje: Öztimurlar İş Merkezi Proje lokasyonu: Nilüfer, Bursa Müteahhit: Öztimurlar Ürün: Modulo Miktar: 17.400 m²

38

Yapı Malzeme Kasım 2016

Şapaltı Modulo ile 3 cm’den başlayarak istenilen ölçüde betonarme yükseltilmiş döşemeler oluşturulabilir. Küçük ebatlı ve yerleştirilmesi çok kolay olan sistem, metal ayak + kompozit levhalı modüler yükseltilmiş döşemelere kıyasla çok daha ekonomik bir alternatiftir. Modüler sistemin aksine zemin kaplamasını kaplama türü ve boyutları konusunda sınırlandırmaz. Modü-

ler yükseltilmiş döşeme yapımının mümkün veya ekonomik açıdan mantıklı olmadığı her ticari alan 8-10 cm kuru şapla doldurmak yerine ŞapAltı Modulo kullanılarak betonarme yükseltilmiş döşeme haline getirilebilir. Bu sayede, şap altında kaybedilecek olan hacim yapının kullanım alnına dahil edilerek özellikle elektrik ve diğer tesisat geçişlerinde değerlendirilebilir.



Vodafone’un araştırmasına göre inşaat sektörünün dijitalleşme endeksi %47 Dijital Dönüşüm vizyonu doğrultusunda kurumların iş yapış şekillerini iyileştirecek ve onlara verimlilik katacak çözümler sunan Vodafone, Türkiye’nin dijital röntgenini çekmeye devam ediyor. Vodafone’un elde ettiği sonuçlara göre, inşaat sektörü %47’lik Dijitalleşme Endeksi ile Türkiye ortalaması olan %53’ün altında kalıyor.

40

Yapı Malzeme Kasım 2016

Türkiye’nin Dijital Dönüşümüne liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone, kurumların dijitalleşmesi hedefiyle hayata geçirdiği Yarına Hazırım Platformu kapsamında işletmelerin ardından sektörleri de mercek altına alıyor. İlk olarak

Türkiye ekonomisinin lokomotifi inşaat sektörünün röntgenini çeken Vodafone, şantiyeden proje ekiplerine, sektörün her kademesinde uçtan uca dijitalleşme için gerekli verileri ortaya koydu. Sektörleri dijitalleştirirken önce ihtiyacı anlamaya


Sektörel yönelik kapsamlı araştırmalar yapan, ardından elde ettiği bulgular doğrultusunda ilgili sektörün dijitalleşmesini kolaylaştıracak çözümler sunan Vodafone, inşaat sektörü için gerçekleştirdiği dijitalleşme araştırması ve endeks çalışması ile Türkiye’de bir ilk’e imza attı.

1.308 firmayla görüşüldü Vodafone Türkiye Kurumsal İş Birimi tarafından yapılan araştırmada toplam 1.308 firmanın Dijitalleşme Endeksi hesaplandı. Buna göre, yaklaşık 63 bin işletmenin faaliyet gösterdiği ve 2 milyon çalışanla %10’luk istihdam payına sahip olan inşaat sektörünün %47’lik Dijitalleşme Endeksi ile Türkiye ortalaması olan %53’ün altında kaldığı görüldü. KOBİ pazarının en büyük sektörü olarak Türkiye’nin ekonomik kalkınmasında önemli bir yere sahip olan inşaat sektöründe, var olan çözümlerin kullanılmadığı, özellikle şantiyelerde dijitalleşme için atılması gereken adımların olduğu tespit edildi.

Engin Aksoy: “İnşaatta en büyük ihtiyaç şantiye alanlarını kontrol etmek” Sektörleri dijitalleştirmenin ilk adımının ilgili sektörü çok iyi anlamak, ikinci adımın ise ihtiyaca uygun çözümler sunmak

Engin Aksoy / Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy, sektörleri dijitalleştirirken öncelikle kapsamlı bir araştırma yürüttüklerini söyledi. Bu araştırmanın Türkiye’de bir ilk olduğunu vurgulayan Aksoy, çıkardıkları yol haritası ile elde edilen bulgulara göre, sektörü yarına hazırlayacak çözümleri yeni bir portföy ile sunduklarını söyledi.

olduğunu belirten Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy, şunları söyledi: “Vodafone Türkiye Kurumsal İş Birimi olarak, Türkiye’nin Dijital Dönüşümüne liderlik etme vizyonumuz doğrultusunda, ülkemizdeki işletmelerin telekomünikasyon ihtiyaçlarına yönelik uçtan uca çözümler geliştiriyor ve uyguluyoruz. Bu

kapsamda, sadece kurumların değil sektörlerin de ‘dijital iş ortağı’ olarak tek çatı altında sunduğumuz çözümlerle, dijital bağlantılı yaşamı kolay ve erişilebilir kılmayı hedefliyoruz. Öncelikle ihtiyacı anlamaya yönelik kapsamlı araştırmalar gerçekleştiriyor; daha sonra sektörel ihtiyaçlara uygun çözümler geliştiriyoruz. Bu doğrultuda, Yarına Hazırım Platformu ve Vodafone Dijitalleşme Endeksi ile sektörlerin Dijitalleşme Endeksi’ni ölçüyoruz. İlk olarak, Türkiye ekonomisinin lokomotifi inşaat sektörünün röntgenini çektik ve bu sektörün Dijitalleşme Endeksi’nin %47 ile Türkiye ortalaması olan %53’ün altında kaldığını gördük. Bu sonuç bize inşaat sektöründe dijitalleşmeyi artıracak önlemlerin hızla alınması gerektiğini gösteriyor. Vodafone olarak, biz de buradan yola çıkarak inşaat sektöründe hizmet veren her firmayı uçtan uca dijitalleştirecek bir portföy geliştirdik. Sektörün en büyük ihtiyacı şantiye alanlarını uzaktan denetlemek, 7/24 ofis dışında olduklarında proje dosyalarına erişebilmek, yeni yapılan konut /ofis projeleri için müşteri bulmak olarak öne çıkıyor. Şantiye Denetim Paketi ile firmalar, şantiye alanında ustaların giriş/çıkışlarını takip edebilir, şantiyedeymiş gibi biten uygulamaların görüntülerini denetleyebilir, görev ataması yaparak işin zamanında bitmesini kontrol altına alabilir. Proje Tanıtım ve Satış Paketi ile yeni biten projelerini müşteri kitlesine tek bir tuşla duyurarak satışlarını artırabilir, müşterilerinin özel günlerini kutlayarak bağlılığını yükseltir. 7/24 İş Paketi ile ofis dışında nerede olurlarsa olsunlar firmalar tüm eskizlerini, proje dosyalarını, tekliflerini ceplerinde taşıyabiliyor. Bulut ortamında güvenle dosyalarınızı saklarken, yüksek boyutta email gönderip alabiliyor.” Yapı Malzeme Kasım 2016

41


Çözüm Ortağı

Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin tercihi Alarko Carrier Manisa Büyükşehir Belediyesi, içme suyu temini için, geniş ürün yelpazesiyle su basınçlandırma segmentinde Türkiye’nin lider markalarından Alarko Carrier’ın noryl fanlı dalgıç pompalarını tercih etti. Manisa Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı merkez ilçe ve köylerinde kullanılacak olan 158 adet noryl fanlı Alarko Carrier dalgıç pompası, tüm fabrika ve kontrol testlerinin ardından teslim edildi.

42

Yapı Malzeme Kasım 2016

Türkiye genelinde içme suyu ihtiyacının karşılanmasında büyük şehir belediyelerinin tercih ettiği noryl fanlı Alarko dalgıç pompalar, yatırımı kısa sürede geri ödeyen kesintisiz bir su kaynağı olarak öne çıkıyor. İşletmelerde gerekli suyun sağlanmasında yüksek verimi ve uzun ömrüyle kullanıcıların tercih ettiği pompalar, özellikle içme ve kullanım suyun-

da güvenilir bir su kaynağı işlevi görüyor. Müstakil evlerden gökdelenlere kadar tüm binalarda çeşitli amaçlarla kullanılan pompalar, hidrofor gibi suyun depolanmasını da sağlıyor. Alarko Carrier, ürünlerindeki tüm bu üstün teknik özelliklerin yanı sıra, sağladığı sürekli ve kaliteli hizmet ve hızlı yedek parça teminiyle de en çok tercih edilen markalar arasında yer alıyor.



“Finansmanını bulmadığımız bir yatırıma asla girmiyoruz. Sadece Pendik Residence Projemiz için onaylanmış 50 milyon TL finans kaynağımız bulunmakta. Sıcak paraya güvenerek bir yatırım ya da proje girişiminde bulunmayız.”

44

Yapı Malzeme Kasım 2016

Başarının sırrı: “Doğru zamanda doğru iş” Sektörün büyük oyuncularının birbirinden iddialı projeleriyle kıyasıya yarıştığı bir yarışta, hiç de favori olmayan bir oyuncu tüm ön yargıları yıkarak zirveye oynadı… Yarışta kendine has üslubu ve sergilediği performansıyla tüm jürinin güvenini kazanan bu Anadolu firması, sektöre kaliteli iş yapmanın, zirvede ve dipdeyken de dürüst

kalabilmenin her zaman kazandıracağını bir kez daha hatırlatmış oldu. Doğru zamanda doğru işler yaparak girdiği bu büyük yarışta birinciliği göğüsleyen Cebeci Group geleceğe emin adımlarla yürümeye devam ediyor. Türkiye’de ilk defa gerçekleşen ‘En iyi Çok Katlı Konut Proje Yarışması’nda ‘Pendik


Proje

Yusuf Cebeci / Cebeci Group Yönetim Kurulu Başkanı

rak ettiklerimizi sorduk. Sohbetimiz esnasında, sektöre dair beklenti ve amaçlarını bizlerle paylaşırken, konulara yaklaşımı ve duruşuyla zihin dünyamızda yeni ufuklar açan Cebeci’ye teşekkür ediyor, çalışmalarında başarılar diliyoruz…

Öncelikle şirketinizin kısa tarihçesi ile beraber Yapı Sektöründeki yeri ve faaliyetleri hakkında biraz bilgi alabilir miyiz?

Bizim iş hayatındaki temel prensibimiz; “Para kazanırken memleketimize de eserler kazandırmak” şeklinde oldu her zaman.

Cebeci Residence’ projesiyle 1’incilik ödülünü kazanan Cebeci Group Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Cebeci; “Mükemmele giden yolda azla yetinmeyip her zaman daha iyi olanın peşinden koştuklarını, bundan sonrada yine aynı heyecan ve dinamizm ile yollarına devam edeceklerini” bildiriyor. Bizler de sayın Cebeci ile kendi satış ofislerinde biraraya gelerek hakkında tüm me-

Erzurum kökenli bir firmayız. Cebeci İnşaat olarak 1984 yılında faailyetlerimize başladık. Hep kaliteli işlerle anılmak üzere yola koyulduğumuz sektörde ilk önceleri taşeronluk faaliyetleri üstlendik. Bu projelerin genel ağırlığı; İller Bankası, Türkiye Elektrik Kurumu’nunu alt yapı işleri gibi devlet projeleriydi. 1987 yılından sonra kendi işlerimiz olan; Bayındırlık Bakanlığına ait 2 okul, İller Bankası’nın İshale Hatları ve Enerji Nakil Hatları gibi titizlik isteyen pek çok projeyi biz o günün şartlarında büyük özverilerle çalışarak başarıyla gerçekleştirdik.

Projelere genel manada yaklaşımlarınızdan bahseder misiniz? Elimizdeki işleri tamamladıktan sonra Erzurum bölgesi bize biraz dar gelmeye başladı. Bizde firma olarak İstanbul Borsası’nın kurulduğu 1990’lı yıllarda İstanbul’a

geldik. Burada biraz borsa araştırması yaptık. Ancak kendimizi inşaat sekötrüne ait hissettiğimizden, borsada ortada somut bir ürün olmadan gerçekleşen al-sat işlemleri bize pek cazip gelmedi. Bir müddet, yine kendi sektörümüz içerisinde Yap-Sat işleriyle piyasada kalmaya çalıştık. Ancak o zamana kadar hep devlet kurumlarıyla çalıştığımızdan ötürü olsa gerek, bu başı boş kontrolsüz (1990’lı yılları kastediyorum. Şu an için fevkalede bir durumdayız.) serbest piyasa anlayışı bizi biraz rahatsız etti. Çünkü bu koşullarda kaliteli bir ürün ortaya koyarak var olmak mümkün gözükmüyordu. Rekabet ortamı kaliteli işlerle varlık göstermenize müsaade eder vaziyette değildi. Kontrol ve denetimden uzak hızlı - tekdüze işler ve kalitesiz ucuz projeler piyasayı rehin almış durumdaydı. Süregiden bu yanlışlıklar silsilesine, bizde malzeme olmak istemediğimizden, piyasadan çekilme kararı aldık. Çünkü yapılan yanlışların illaki bir gün bir şekilde karşımıza çıkacağını biliyor, para kazanamayacağızı bilsek dahi prensiplerimizden vazgeçmiyorduk. Uzun süre depolama ve lojistik alanında faaliyetlerimiz oldu. Belli bir dönem sonra, sektörde artık kalite bilinci yavaş yavaş kendini gösterdiğinde biz yine inşaat işlerine yöneldik. Sektörde ilk defa ‘Hazır Betonu’ biz Pendik’te kullandık. Yine ilk defa ‘Radyal Temel’i yine inşaatlarımızda biz kullandık. Yapı Malzeme Kasım 2016

45


Proje Son dönemde Pendik Cebeci Residence ve Kurtköy Cebeci Villaları Projeleriniz bulunmakta. Biraz bu projelerden bahseder misiniz? Pendik, Kurtköy ve Kartal’da birbirinden güzel projeleri hayata geçireceğiz. Bizim önceliğimiz, çok fazla proje üreterek hızlı satış yapmak değil. Bizim önceliğimiz her zaman, ‘doğru zamanda doğru projeyi yapmak’ olmuştur. Örneğin, Pendik projemizin arsasını daha 17 yıl önce almıştık. Bu güne kadar üzerinde hiçbir şey yapmayı planlamadık. Artık bugün itibariyle inşaat ve proje anlamında doğru zamanın geldiğini düşünüyor ve bu arsamız üzerine Pendik Residence projemizi inşaa ediyoruz. Bizim farklı kılan en büyük etken; gerçekleştirmeyi düşündüğümüz projelerimizi, profesyonel kadrolar tarafından, daha işin en başında eleştrilere tabii tutuyor olmamız. Şu an Pendik Residence’in yükseldiği arsamız üzerine henüz projeye başlamadan önce 6 farklı mimarlık ofisine başvurmuş çeşitli proje alternatifleri hazırlatmıştık. Daha sonra içlerinden seçmiş olduğumuz projeyi tekar özel bir şirketle anlaşarak eleştirine sunmuştuk. Bu eleştri şirketi bize tam 129 farklı eleştiri getirmişdi. Biz bu eleştiriler doğrultusunda tekrar tekrar uzun bir süre projemizi revize ettik. Bu süreci bir yatırımcı olarak tüm masraflarıyla beraber göğüsledik ve projemizi asla aceleye getirmedik. Bizimi esasa amacımız ülkemize bir eser bırakmak. Tabii ki parada kazanacağız ama çocuklarımıza miras bırakcağımız bu güzel ülkemizi proje çöplüğüne de çevirmeye karşıyız.

2014 ‘En İyi Çok Katlı Karma Proje Ödülü’nü aldınız. Bu sizin için ne ifade ediyor? Bu yarışmaya toplam 600 proje katıldı. Bizde bu yarışa Pendik Residence Projesi ile katılmıştık. Rakiplerimiz bize oranla çok daha medyatik ve popülerdi diyebiliriz. Yarışmada çok fazla isim yapmış markalar ve projeleri bulunmaktaydı. Biz bu yarış içerisinde en mütevazi firmalardan biriydik ve işin aslı basında sürekli yer alan firmaların gölgesinde kalırmıyız endişesi taşıyorduk. Ancak bizim her zaman için en büyük güvencemiz olan ve bizi o yarışta da farklı kılan şey, yine kendi iş anlayaşımız ve yıllar içinde kazanmış olduğumuz disiplinimiz oldu.. Prensiplerimizden taviz vermeyerek hayata geçirdiğimiz projemiz o kadar şaşalı projeler arasından sıyrıldı ve 1’inci oldu. Bu durum, sektör içerisinde şaşkınlık oluşturduğu gibi medyanın da ilgisini çekti. Bir gazeteciyle aramızda geçen diyalog tüm süreci özetliyordu aslında. Karşılaştığımız sorulardan bir tanesi; “Çok fazla göz önünde olmayan bir firma olmanıza rağmen bu birinciliği nasıl değerlendi-

46

Yapı Malzeme Kasım 2016

Tüm projelerini devlet terbiyesiyle ele alan Cebeci Group; ülke sermayesinin iç pazarda kalması ve dışarıdan gelecek döviz için de koşulların hazır hale getirilmesi gerektiğinin altını çiziyor. riyorusunuz?” şeklindeydi. Bizde cevaben onlara dedik ki; “Biz 1984 yılından 2014’e kadar 30 yıldır mutfağımızda çalışıyoruz. İlk defa mutfağımızda ürettiğimiz bir ürünümüzü kendimiz sizlere şef elbisemizle takdim ediyoruz.” Başarımızın sırrı da burada yatmaktaydı. Basın ve sektörün bu hayretini anlamak aslında son derce basit, çünkü biz hakikaten çok fazla göz önüne çıkan bir firma olmadık. Bunun sebebi ise; “Gerçek manada bir başarıya layık olmayan bir ürünü, medyada takdim etmek alıcıya bir haksızlıktır.” Düşüncemizde mevcuttu.

Sektörü kısaca değrelendirebilir misiniz? Türkiye’de artık çok kaliteli projeler gerçekleşiyor. Türk Müteahhitleri ve Mimarları olarak dünya genelinde çok iyi noktalarda olduğumuzu düşünüyorum. Ülke olarak, dünyada ses getiren projeleri gerçekleştirebilir hale gelmiş durumdayız. Bu anlamda bizde Cebeci Grup olarak elimizi taşın altına koyuyoruz ve ülkemiz adına her zaman en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Ben sektördeki oyuncuları 3 ana gruba ayırıyorum. Bunlar şu şekilde;

1- Yap-sat 2- Müteahhit 3- Yatırımcı Bu grubun hepsi kıymetli ancak, en kıymetlisi bence Yatırımcı grup. Çünkü ülkemizin tüm ekonomi ve tasarruf yükünü sırtlayan grup Yatırımcı grubudur. Yatırımcı uzun vadeli planlar yapmak, gerekli riskleri göğüslemek ve kaynı zamanda kullanıcının 10 yıl sonraki konforunu da hesap etmek zorundadır. Bu bağlamda yatırımcılarımızın önündeki tüm engellir kaldırmak, ülkemizin geleceği açısından elzem bir meseledir.

Çözüm ortaklarınızı belirlerken ne gibi kriterleri göz önünde bulun duruyorsunuz? İlk şartımız kesinlikle yerli firma olmasıdır. Ortaklarımızın Türk firması olmasını çok fazla önemsiyoruz. Çünkü dövizin ne kadar zor kazanıldığını hepimiz biliriz. Paramızı kendi insanımıza aktarmalıyız. Dışardaki parayı da iç piyasaya çekbildiğimiz kadar çekmeliyiz.

Önümüzdeki döneme dair, Türkiye ya da yurtdışında yeni yatırımlarınız/ projeleriniz olacak mı? Çok güzel projelerimiz var elimizde.Kurtköy’de konut ve lojistik olarak ortalama 150 milyon TL’lik bir projemiz mevcut. Yine Kurtköy’de 20.000 m2 bir arsamız bulunmakta. Buraya inşallah 40.000 m2 lik bir inşaat yapacağız. Kartal Dörtyol’da ofis ve alışveriş merkezi projemiz olacak. Aynı zamanda depo ve lojistik projelerimizde bir taraftan devam edecek.



Beylikdüzü yeni konaklarına kavuşuyor Yapı sektöründe 25 yıllık tecrübeye sahip Marmara Yapı A.Ş; İstanbul’un yeni yüzü, düzenli kentleşmenin örnek ilçesi Beylikdüzü’nde müstakil girişli bahçe villaları, farklı seçenekte daireler ve dublekslerden oluşan “Marmara Konakları” projesini hayata geçirdi. İstanbul’un en fazla değer kazanan bölgelerinden olan Beylikdüzü’nde ve farklı ilçelerde tamamladıkları projelerle öne çıkan Marmara Yapı A.Ş, şehir kuran vizyonu ile nitelikli bir yaşam alanı ve

48

Yapı Malzeme Kasım 2016

sanat eseri inşa ediyor. Yönetim Kurulu Başkanlığını Vehbi Orakçı’nın yaptığı Marmara Yapı A.Ş, bu güne kadar binlerce konutluk projelere imza attı. Yurt içi ve yurt dışında inşaat, proje, mühendislik alanlarında faaliyet gösteren Marmara Yapı A.Ş. halen devam etmekte olan projeleri ile yüzlerce kişiye istihdam

sağlıyor. Beylikdüzü’nde bahçe villaları, farklı seçenekte daireler ve dublekslerden oluşan “Marmara Konakları” projesi ile de bölgede fark yaratmayı planlayan Marmara Yapı A.Ş; 25 yıllık tecrübesi ile Beylikdüzü’nün düzenli kentleşme örneği olma özelliğini sürdürecek. Beylikdüzü’nün yeşil vadi ve eğitim vadisine


Proje cephe olan Marmara Konakları, aile konsepti ile yaşamın tüm güzelliklerini evinizde sunuyor. Ekim ayında siyaset ve iş dünyasından değerli isimlerin katılımı ile “Marmara Konakları” projesinin basın lansmanı gerçekleşti. Bölge halkının da yoğun ilgi gösterdiği Marmara Konakları yaklaşık 8.000 metrekare alan üzerine inşa edilecek. Proje, 124 konut ve 4 dükkandan oluşuyor. 2018 Temmuz ayında tamamlanması planlanan “Marmara Konakları”nın açılış konuşmasını gerçekleştiren Marmara Yapı A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Yüksek Mühendis Vehbi Orakçı: “Ülkemizin zor bir dönemden geçtiği bu süreçte yarınlarımıza, ülkemize olan güvenimizi, inancımızı pekiştirmek adına yılmadan çalışıyoruz. Ülkemizin yarınları için birer umut ışığı olan bu yatırım ve projeleri hayata geçirmenin kutsal bir görev olduğunu bilerek çalışan biriyim. Bu doğrultuda başlatmış olduğumuz Marmara Konutları projemizin açılışını yapmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyuyorum. Beylikdüzü’müz bölgemizin gelişen büyüyen bir ilçesi, sizlerle el birliği ederek bizler Beylikdüzü’müzü bin nüfuslu bir köyken şuanda 300 bini aşan nüfusu ile bir metropole dönüştürmenin huzurunu ve gururunu yaşıyoruz. İnsana hizmet duygusuyla çıktığımız bu yolda ülkemize ve kentimize yeni değerler katmaya çalıştık ve yılmadan çalışmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.

Marmara Yapı A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Yüksek Mühendis Vehbi Orakçı

Vade Farksız 40 Ay Taksitle Ödeme Kolaylığı Marmara Konakları projesi hakkında bilgi veren Orakçı; “Beylikdüzü denince yüksek katlı yapılar algılanır. Biz bu projemizde imar şartlarını hiç zorlamadan 4 katlı binaları tercih ettik. Kimi bloğumuz-

da sadece 8 daire var. Amacımız Marmara Denizi manzaralı bu butik projemizde, komşuluk ilişkilerinin sıcak ve samimi bir ortamda sağlanabileceği huzurlu bir ortam kurmak. Ayrıca belirtmek isterim ki projemizin arsa inşaat yatırım bedeli yaklaşık 70 milyon TL.” dedi.

Yapı Malzeme Kasım 2016

49


Kumko Yapı’dan İzmir’e 250 milyon TL değerinde iki yeni proje İzmir’e zamanın ötesinde ve çevreci projeler üretmek üzere yola çıkan Kumko Yapı, 40 yılı aşkın tecrübesiyle İzmirliler’i ‘en’lerle buluşturmaya devam ediyor. ‘Varyant Karşıyaka’yı başarıyla tamamlayan Kumko Yapı, şimdi de ‘Varyant Karşıyaka Plus’ ve ‘Varyant Tower’ı toplam 250 milyon TL’lik yatırımla hayata geçiriyor.

50

Yapı Malzeme Kasım 2016

İnşaat sektöründeki faaliyetlerini 40 yıldır aralıksız sürdüren İzmirli Kumko Yapı, hayatı tercih ettiği gibi yaşamayı seven, İzmir’in ruhunu taşıyan, İzmirli olmayı isteyen herkes için projeler geliştirmeye devam ediyor. Çağın bir adım, İzmir’in üç adım önünde projeler üretmek misyonuyla yola çıkan ve İzmir’i ‘en’lerle buluşturmayı hedefleyen Kumko Yapı, tamamladığı projesi ‘Varyant Karsıyaka’nın ardından şimdi de ‘Varyant Karşıyaka Plus’ ve ‘Varyant Tower’ ile beklentileri bir adım öteye taşıyor. Gerçek anlamda doğayla dost, sürdürülebilir projeler üreten ve

‘Varyant Karşıyaka Plus’ta Leed Gold sertifikasına aday olan Kumko Yapı, iki projesini toplam 250 milyon TL’lik yatırımla hayata geçiriyor. Projelerin tanıtımı dolayısıyla İzmir’de düzenlenen basın toplantısında konuşan Kumko Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Efe Kumova, 5 yıl sonra İzmir’in en çok tercih ettiği marka olmayı hedeflediklerini söyledi. Kumova, “Yakın zamanda ‘Varyant Karşıyaka’yı 75 milyon TL’lik yatırımla hayata geçirdik. Şu anda projede hiç boş daire yok. İzmir’in en özel ve gerçekten emsalsiz projelerine imza atıyoruz. İnşaat kalitesi, bakış açısı, sosyal


Proje

Kumko Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Efe Kumova

imkanlar ve sunduğumuz ayrıcalıklarla bölgede rayiçleri katlamış durumundayız” dedi. Binaları her ihtiyaca uygun şekilde tasarladıklarını anlatan Kumova, projelerinin çok sayıda daire seçeneğine sahip olduğunu, böylece her türlü talebe yanıt verebildiklerini belirtti. Tamamlanan ‘Varyant Karşıyaka’ projesiyle ilgili bilgi veren Kumova şunları söyledi: “16 bin 731 m2 arazide toplam 132 daireden oluşan ‘Varyant Karşıyaka’nın % 84’ü peyzaja ayrılmış durumda.

Arı kovanından ilham aldı Bornova’nın tam kalbinde yükselen 'Varyant Tower' ise; sıra dışı altıgen mimarisi ve benzersiz ayrıntıları ile İzmir’i yepyeni bir konseptle tanıştırıyor. Isı kaybını en aza indirgeyen, kolonlara binen yükü azaltıp depremlere karşı dayanıklılığı arttıran, ışığı dağıtarak kusursuz görüş açısı kazandıran formu ile arı kovanı gibi doğadan ilham alınarak tasarlandı.

Yaşamın başladığı ‘Varyant Karşıyaka’da doluluk oranı yüzde 100. Toplam 8 blokta 2+1, 3+1, 4+1 dairelerin yanı sıra penthouse ve bahçeli daire seçenekleri de bulunan projemiz; 500 m2 açık yüzme havuzu ve bin m2 bitki ve süs havuzlarının yanı sıra çocuk oyun parkı, çok amaçlı açık spor sahası, fitness center, sinema salonu, jeneratör, elektrikli araç şarj altyapısına da sahip bulunuyor. Tamamıyla güney cepheli ve kesintisiz şehir manzaralı dairelerin tavan yüksekliği ise net 3 metre.”

Yapı Malzeme Kasım 2016

51


Antalya’nın yeni otogar inşaatı 2017’de başlıyor Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Döşemealtı’nda yapılacak yeni otogar inşaatına 2017 yılında başlamayı planladıklarını söyledi. Enerjisini kendi üretecek otogar çağdaş ve modern bir mimari ile inşa wedilecek. Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç’i ziyaret etti. Ziyarette, Bü-

52

Yapı Malzeme Kasım 2016

yükşehir Belediyesi’nin Döşemealtı’na taşıyacağı yeni otogar projesi görüşüldü. İki belediye yeni otogar konusunda örnek bir işbirliğine gitti. Yeni otogarın yapılacağı Döşemealtı’ndaki 100 dönümlük alanın mülkiyeti Döşemealtı Belediyesi tarafından Büyükşehir Belediyesi’ne devredildi. Alanın tapusu Turgay Genç tarafından Başkan Türel’e verildi.

Genç’ e teşekkür Yeni otogara verdiği destek için Başkan Genç’e teşekkür eden Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, “Bu destek önemli bir işbirliğini ifade ediyor. Siz de toplu iş yerleri ile ilgili bir talepte bulundunuz, biz de elbette dedik. Antalya’da otogar artık şehir merkezinin içinde kaldı. Çevreyolları tamamlanıyor. Otogar, Batı Çevreyolu, Kuzey Çevreyolu’na yakın bir yere taşınmalı. Bu şehir trafiğinin hafifletilmesi adına da önemli. Mülkiyet

devriyle bir otogar yapabilme imkanını ortaya çıkardınız için size teşekkür ediyorum” dedi.

İktidar muhalefet işbirliğine örnek Bu işbirliğinin çok daha yüksek bir anlam ifade ettiğini belirten Türel, “Biz, her zaman her yerde söylüyoruz. Biz Antalyamıza hizmet için yola çıktık. İktidar muhalefet ayrımı seçildikten sonra söz konusu değildir. Siyasi parti rozetimizi seçildikten sonra kapıda bırakıyoruz dedik. İşte bunun en güzel şekliyle teyididir yaptığımız iş. İktidar muhalefet işbirliğinin hizmet noktasında en güzel verildiğini herkese göstermek adına da çok önemli” diye konuştu.

Bize uzatılan eli her zaman sıkarız Haksız eleştirilere maruz kalmanın siyasetin garip bir cilvesi olduğunu anlatan Başkan Türel, şunları söyledi: “Zaman-


Aktüel zaman Büyükşehir Belediyesi olarak muhalefet belediyeleriyle iyi ilişki kuramadığımız iddiasıyla haksız bir şekilde suçlanıyoruz. Bunları kabul etmem mümkün değil. Bize uzatılan eli her zaman tutarız; ama biz elimizi uzattığımızda sıkılı yumrukla bize geliyorlarsa orada bizim yapacağımız bir şey kalmıyor. Önemli olan eylem söylem birliği. Bir taraftan birlikte memlekete hizmet edelim diyeceksiniz, diğer taraftan Büyükşehir’in hizmetlerini provoke etmek için her şeyi yapacaksınız, bunu anlamak mümkün değil. Sizinki gibi samimiyetle işbirliğine açık bir tutum, Antalyamızın kazancı. Burada bizim kazancımızdan önce memleketimizin, milletimizin, Antalyalıların kazancı önemli. Bu noktada bize yapılan haksız eleştirilerin haksız olduğunu bir kere daha teyit etmiş oluyoruz. İstenildiğinde, samimi olunduğunda iktidar muhalefet ayrımı gözetmeksizin her noktada memleketimize hizmet etme imkanı oluyor. Örnek bir davranıştır buradaki tablo.Hem Döşemealtı’na kazandırılacak olan toplu iş merkezi Döşemealtı’na hayırlı olsun, hem de otogarla ilgili bizim yapacağımız proje Antalyamıza, Döşemealtımıza hayırlı olsun.”

Müthiş proje Yeni otogar projesinin müthiş bir proje olduğunu söyleyen Menderes Türel, “Ödül alacak bir proje hazırlıyoruz. Enerjisini kendi üretecek otogar fevkalade çağdaş

bir mimari ile inşa edilecek. Detayları tam bitmedi. Döşemealtı’na bir değer katacak bir proje olacak. Çağdaş modern mimarinin en güzel örneklerini ortaya çıkaracak proje olacak. Mülkiyet problemi de kalmadı. Projeyi kısa süre inşallah tamamlar 2017 içerisinde de inşaatına başlarız” şeklinde konuştu.

Döşemaltına yatırım yağmuru Büyükşehir Belediyesi olarak Döşemealtı’nda son derece önemli projeleri ortaya çıkarmaya gayret ettiklerini anlatan Başkan Türel, şu bilgileri verdi: “Antalyaspor tesislerimiz bitti. Önümüzdeki aylar içerisinde resmi açılışını yapacağız. Otogar çok önemli proje olarak Döşemealtı’nda söz konusu olacak. Döşemealtı’yla ilgili en önemli konulardan biri hastaneydi. O da şimdi şehir hastanesiyle çözülüyor. Hemen Kızıllı’da 1500 yataklı hem de çok büyük bir şehir hastanesi kuruluyor. Kepez sınırları içerisinde gözükse de Döşemealtı’na 5 dakikalık mesafede. Onun dışında Kızıllı’da Atık Çevrim tesisimiz ile ilgili temel atmayı 1 ay içerisinde düşünüyoruz. Orada da bütün sorunları çözdük. Döşemealtı’nda şu anda tam olarak netleşmeyen hipodrom yatırımı var. Onu da inşallah Döşemealtı’na kazandırmak gibi bir niyetimiz var.”

Dev ulaşım yatırımları Kömürcülerdeki mülkiyet sorununu da Kömürcülere özel bir yasa maddesi dü-

zenleyerek çözdüklerini kaydeden Başkan Türel, şöyle devam etti: “Kömürcülere vermiş olduğumuz sözlerin yerine getirilmesi açısından çok önemliydi. Kömürcülere hayırlı olsun. Ulaşım aksları itibari ile de müthiş yatırımlar Döşemealtı’nda gerçekleşiyor. Tabi otogarın burada olması bu anlamda da ifade ediyor. Batı çevreyolu bu sene içerisinde bitiyor. Döşemealtı’na çok iyi hizmet edecek yollardan bir tanesi olacak. Kuzey çevre yolu hızla ilerliyor. Bizim Varsak üzerinden giden alternatif çevre yolu da zannediyorum 2017 içerisinde inşallah başlar. Bizim zaten Döşemealtı’na gelen istikametindeki çalışmalarımızın ihalesi yapıldı, devam ediyor. Orada Altınova Bulvarı’nın devamında Toptancı Hal’in yanından Varsak’a doğru gelen ciddi bir yol çalışması yapılıyor. Yolu Varsak’a kadar biz getirdikten sonra Korkuteli Kavşağı’na kadar olan 3 kilometrelik kısmını Karayolları yapacak. Tamamlandığında hiç kent merkezini görmeden, Korkuteli Kavşağı’ndan Varsak’a, yeni yaptığımız Altınova bulvarından havaalanı kavşağına ve Alanya- Antalya karayoluna çok rahat bağlanabileceksiniz.” Çubukbeli’nin tünelle geçileceğini kaydeden Türel, Burdur yolu üzerinde de 6 köprülü kavşak yapılacağını söyledi. Başkan Türel, bu 6 köprülü kavşak ile artık Korkuteli Kavşağı’ndan çıkıldığında hiçbir trafik ışığı olmadan Çubukbeli’ni de geçerek Bucak istikametine devam edilebileceğini müjdeledi.

Yapı Malzeme Kasım 2016

53


Mimari ni ise rezidans bloğu olarak tasarladık. Rezidans bloğu kuzey cephesinden giriş alırken, ticaret alanlarını batı-güney-doğu yönünde konumlandırdık. Bu yönlendirmeyle rezidans ve ticaret alanları girişlerini birbirinden ayırdık. 204 bağımsız bölümden oluşan projenin kule kısmında 190 adet bağımsız bölüm rezidans, zemin katta ise 14 bağımsız bölüm ticaret alanı olarak yer almaktadır. Tüm daireler deniz görmektedir. Park sıkıntısına çözüm olarak bodrum katlarda 452 adet kapalı otopark, ek olarak zeminde açık otopark sunduk. Projede kule fonksiyonun rezidans olması sebebiyle zemin katta bulunan ticaret alanlarında market, yeme ve içme mekanları, kuaför, kozmetik, tekstil, terzi, kuru temizleme gibi hizmet birimlerinin yer alacağı şekilde, kısacası modern kentte yaşayan insanın günlük tüm ihtiyaçlarına cevap verebilecek çerçevede birimlerin yer almasını sağladık.” açıklamalarında bulunurken AE Mimarlık olarak tüm tasarımlarda her bir metrekarenin doğru değerlendirilmesine ve işlevselliğe katkı sağlanmasına önem verildiğinin de altını çiziyor.

AE Mimarlık gökdelen anlayışını değiştiriyor AE Mimarlık, yeni projesi Bumerang Kartal ile farklı bir gökdelen wprojesine imza atıyor. Tüm odalarının deniz görmesi için bumerang şeklinde tasarlanan Bumerang Kartal’da yağmur suları, yağmur suyu toplama sisteminde biriktirilerek su israfının da önüne geçilmiş olacak. İstanbul’un sayılı mimarlık ofislerinden AE Mimarlık, son 3 yılda kentsel dönüşüm kapsamında gerçekleştirdiği yaklaşık 400 kentsel dönüşüm projesiyle sadece bir rekora imza atmıyor. Aynı zamanda işlevselliği ön planda tuttuğu mimari anlayışla sentezlediği konsept projeleriyle gelişmeye de devam ediyor. AE Mimarlık, İstanbul’da son dönemde yıldızı en çok parlayan ilçeler arasına

54

Yapı Malzeme Kasım 2016

giren Kartal’da, önemli bir projeye imza atıyor: Bumerang Kartal. İshakoğlu Boya Fabrikası’ndan dönüşümü gerçekleştirilen Bumerang Kartal, Özkartallar Şirketler Grubu için tasarlanan bir proje.

Tüm mekanlar deniz görecek Eylül ayında inşaata başlanan proje için açıklamada bulunan AE Mimarlık Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Erkurtoğlu; “AE Mimarlık olarak son dönemde kentsel dönüşüm projelerine ağırlık verdik. Kartal Anadolu Yakası’nda Kadıköy’den sonra en çok kentsel dönüşüm projelerinin gerçekleştiği ilçedir. Özellikle sanayi yapısından dönüşümün çok fazla gerçekleştiği ilçede, Özkartallar Şirketler Grubu için üzerinde tam 1 yıl boyunca çalıştığımız Bumerang Kartal projesini tasarladık. Bumerang Kartal projesinin konseptini tüm mekanların deniz görmesi adına “bumerang” formunda kurguladık. Yüksekliğiyle birbirleriyle yarışan gökdelenlere komşu olan yapımız, bumerang şeklinde tasarımıyla tüm dikkatleri üzerine çekmektedir. 9635 metrekare arazi üzerine oturan Bumerang Kartal; 3 bodrum + zemin ve 36 kat olmak üzere toplam 40 kattan oluşmaktadır. Projemizin zeminini ticaret alanı olarak belirlerken üzeri-

Ahmet Erkurtoğlu / AE Mimarlık Yönetim Kurulu Başkanı

LEED sertifikasına uygun Erkurtoğlu, “İşlevsellik kadar hassas olduğumuz bir diğer konu ise çevre dostu binalar tasarlamaktır. Bu doğrultuda Bumerang Kartal’da sürdürülebilirlik kapsamında su tasarrufu modellerinin geliştirilmesi, sudan geri dönüşümle yararlanılması amaçlanmıştır. Arıtma sistemi ile elde edilen ve yağmur suyu toplama sistemiyle toplanan su, bahçe sulamasında kullanılacaktır. Bununla birlikte güneş panelleriyle elde edilecek enerji de ortak alanlarda ve bahçe aydınlatmalarında kullanılacaktır. Bu şekilde yatırımcıların aidat harcamaları azalacaktır. Bumerang Kartal, LEED sertifikasına uygun olması nedeniyle çevre dostu binanın önemli örneklerinden biri arasında yerini alacaktır.” dedi.



56

Yapı Malzeme Kasım 2016


Advertorial

Yapı Malzeme Kasım 2016

57


“Modern tasarımlardaki yöresel dokunuşlar” “Gelecekte Türk mimarisi, kullanılan malzemeler açısından dünya ile eşdeğer olacaktır. Ancak estetik açıdan kesinlikle eşdeğer olacağını düşünmüyorum; çünkü çok popülist yaklaşımlarla tasarımlar yapılmakta.” Mimari ve iç mimari tasarım, uygulama projeleri ve danışmanlık gibi müşterilerinin ihtiyaç duyduğu alanlarda hizmet veren A+A Mimarlık, fonksiyonel ve modern çalışma alanları oluşturmaya devam ediyor. İç Mimar Aytaç Akyüz ile Türkiye’deki mimariyi, sektörün mimarlardan beklentilerini ve mimarlarımızın başlıca sorunlarını konuştuk. Keyifli okumalar…

58

Yapı Malzeme Kasım 2016

Şirketinizin kısa tarihçesi ile birlikte çalışma sahaları ve faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz?

İç Mimar Aytaç Akyüz

Mimari, iç mimari ve uygulama alanlarında birçok mekâna 15 yılı aşkın süredir hayat veriyorum. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden İç Mimarlık bölümü mezunuyum. Tasarımlarımda sadelik ve fonksiyonelliği ön planda tutmayı tercih ediyorum. Projeyi oluştururken, insanların davranış biçimlerine, ihtiyaçlarına ve projenin amacına odaklanıyorum. Tasarım enerjiden oluşur, bu felsefe ile minimal çizgiler kullanarak mekânın işlevine


Mimari göre mutlu ve daha özgür yaşam alanları sunuyorum. Biz binayı hiçbir zaman sadece kolon ve kirişten ibaret görmüyoruz. Amacımız gözde eskimeyecek, popülist değil süreci yöneten ve süreç içerisinde her zaman kendisine yer bulabilen tasarımlar oluşturmak. Bunu yaparken de gelişen teknolojiden yararlanıyoruz ve kesinlikle kaliteli malzemeler kullanıyoruz.

Projelere genel manada yaklaşımınız ve tasarım süreçlerinizden bahseder misiniz? Tasarım yaparken, binayı sadece kolon ve kirişten ibaret olarak görmüyoruz. Bize göre doğru tasarım kişinin kendini anlatabildiği, gözde eskimeyecek, popülist değil süreci yöneten ve süreç içerisinde her zaman kendisine yer bulabilen tasarımlar. Birbirinin aynı, kişiliği olmayan tasarımların doğru tasarım olmayacağı kanaatindeyiz.

malzemeler ve teknolojiler kullanması zorlu bir ikna sürecinden geçiyor.

Teknolojik gelişmeler çerçevesinde mimarlık algısı nasıl dönüşmekte? Estetik ve inovasyon anlamında daha iyiye mi yoksa kötüye mi gidiliyor? İnovasyon, son zamanlarda yapıda yalnızca son teknoloji ürünleri kullanılarak, belirli etiketlerle pazarlamak olarak algılanıyor. Bu kavram yapı daha tasarım aşamasındayken, yapının niteliğine, konumuna, çevresel etkileşimini değerlendirerek; yapıya en uygun çözümlerin teknolojiyi kullanarak uzun ömürlü, akılcı ve maksimum verimde kullanılmasını amaçlamalıdır. Estetik kavramı ise ülkemizde ekonomik sebepler öne sürülerek

ne benzemiş oluyor. Tasarımcı da tüm sınırları belli bir formu şekillendirmeye çalışıyor. Bu kontrolsüz gidişat, hızla yapılan ve bir an önce tüketilen projeler, bir müddet sonra doyum noktasına ulaşıp sektörü yeni arayışlara sürükleyecektir.

Dünya genelinde yaygın hale gelen kentsel dönüşüm projeleri hakkında neler düşünüyorsunuz? Başarılı olduğunu düşündüğünüz bir kaç örnek projeyi bizimle paylaşır mısınız? Dünyada uygulanan kentsel dönüşüm projelerinde, proje alanlarında yaşayan halkın projenin planlama ve uygulama aşamasında projeye katılımları sağlanması için çalışmalar yapılmıştır. Yerel halk, beklentilerini ve isteklerini belirte-

Projelerinize son şekli verirken temel kıstaslarınızı nasıl belirliyorsunuz? Biz çalıştığımız bölgelerde o yörelerin simgesi durumuna gelmiş, o yöreyi, o bölge insanını anlatan ürünleri kullanmayı gerçekten çok önemsiyoruz. Çünkü ortaya çıkan tüm o kültür öğeleri uzun süreçler içerisinde bugünkü formlarını alıyor ve geçtiği her neslin izlerini taşıyor. Ayrıca ürünlerin çoğu el emeği ile ortaya çıkıyor ve bu onları paha biçilmez yapıyor. Bunun yanı sıra modern dünya insanının da ihtiyaçları var. Teknolojik alt yapı, pratik çözümler… Şirketimizin de mottosu haline gelen “modern tasarımlardaki yöresel dokunuşlar” bu iki önemli öğeyi bir araya getiriyor.

Sürdürülebilirlik ve inovasyon anlamında bu günkü yapılar için neler söyleyebilirsiniz? Neler yapılmalı?

göz ardı edilmeye devam ediyor. Ne yazık ki bu iki kavramın hakkını veremiyoruz..

Sürdürülebilirlik ve İnovasyon, son zamanlarda yapıda yalnızca son teknoloji ürünleri kullanılarak, belirli etiketlerle pazarlamak olarak algılanıyor. Bu iki kavram yapı daha tasarım aşamasındayken, yapının niteliğine, konumuna, çevresel etkileşimini değerlendirerek; yapıya en uygun çözümlerin teknolojiyi kullanarak uzun ömürlü, akılcı ve maksimum verimde kullanılmasını amaçlamalıdır.

Hayatın her alanında çağımıza özgü bir zaman ve mekan daralması yaşıyoruz. Sizce mimari noktada bu durumun üstesinden gelinebilir mi?

Gerçekleşen projelerin çevre ve insana karşı olan etkilerinde, mimarların ne gibi sorumlulukları var?

Sürekli birbirinin aynı, sadece kar ve hız odaklı vasat projeler hakkında ki görüşleriniz neler? Bu kontrolsüz yapılaşma yarışı bizi nerelere sürükler?

Proje gerçekleştikten sonra kullanıcısına sağlayacağı konfor, inşaat sürecinde seçilen malzemelerle doğru orantılıdır. Maksimum verim ve konforu sağlamak için biz mimarlar sürekli yenilikçi olmak durumundayız. Henüz çok yaygınlaşmamış yeni materyallerin kullanılması işveren için tercih sıralamasının çok aşağısında oluyor ne yazık ki. Bu yüzden mimarın yeni

Bu durumun üstesinden gelinmesi için öncelikle plansız şehirleşmenin önüne geçilmesi gerekiyor. Daha düzenli ve yaşanılabilir kentler oluşturarak çağın getirdiği hızlı ve yorucu hayatı, düzenli ve keyifli bir hale getirebiliriz.

Ben bunu ülkemizdeki imar plan ve yönetmeliklerinin getirdiği kısıtlamalara bağlıyorum. Binaların yapılış amacına göre tasarlanması gerekirken, nitelik ayırt etmeksizin tüm binalara, sistemin formüle ettiği kısıtlar uygulanınca binalar daha proje aşamasındayken birbiri-

rek, projenin tasarım ve uygulama aşamasında projelere katılmışlardır. İngiltere Trafalgar Meydanı kentsel dönüşümü, Almanya Postdam Meydanı kentsel dönüşümü başlıca örneklerden..

Türk Mimarisinin geleceği, kullanılan malzemeler ve estetik açıdan sizce nasıl şekillenecek? Gelecekte Türk mimarisi, kullanılan malzemeler açısından dünya ile eşdeğer olacaktır. Ancak estetik açıdan kesinlikle eşdeğer olacağını düşünmüyorum; çünkü çok popülist yaklaşımlarla tasarımlar yapılmakta.

Son olarak eklemek istedikleriniz? Kişiye özel tasarımlarımızı markalaştırmak ve dünyaya taşıma arzusundayız. Şu anda Trabzon dışında İstanbul’da da bir ofis açtık. Burada da mimari, iç mimari, kişiye özel tasarımlarımıza devam ediyoruz. Bazı tasarımlarımız için bir marka oluşturma düşüncemiz var. Böylece tasarımlarımızı öznellikten evrenselliğe taşımayı hedefliyoruz. Yapı Malzeme Kasım 2016

59


Proje

Yatırımcıların yeni gözdesi

Colorist Şile 10 yılda kendini amorti ediyor CFR Yapı tarafından inşa edilen Colorist Şile, İstanbul’un gelişime açık yatırım bölgesi olan Şile’de, çocuklu ailelere rüya gibi bir yaşam vadediyor. Bulunduğu lokasyona 300 metre mesafede yapılacak olan devlet hastanesi ve yapımı tamamlanmak üzere olan marina sayesinde bölgenin cazibesi gün geçtikçe artırıyor. İnşaat sektörünün önemli firmalarından biri olan CFR Yapı, ilk gayrimenkul projesi olan Colorist Şile’nin yüzde 60’ının satış işlemlerini gerçekleştirdi. Çocuk ve çocuklu ailelerin yaşam merkezi olmayı hedefleyen Colorist Şile, ilk satışa çıktığı günden itibaren büyük ilgiyle karşılaştı. İstanbul’un sayfiye ilçesi Şile’de yatırım değeri yüksek, huzurlu ve farklı konseptiyle dikkat çeken Colorist Şile, 10 yılda kendisini amorti edebiliyor. Colorist Şile’nin bulunduğu lokasyona 300 metre mesafede yapılacak devlet hastanesi ve yapımı tamamlanmak üzere olan marina,

60

Yapı Malzeme Kasım 2016

bölgenin cazibesini artırıyor. Kazançlı yatırım arayanların ilgi noktası olan Colorist Şile’nin yakınından ayrıca Osman Gazi köprüsü bağlantı yolu da geçiyor. Bu yol sayesinde Bursa’ya 1,5, Ankara’ya 2,5, İzmir’e ise ulaşım 3,5 saate iniyor. Bölgeye yapılan yatırımlar ve stratejik konumuyla Colorist Şile’nin gelecek 10 yıl içinde değerinin çok üstünde prim yapması bekleniyor. Mayıs ayında satışa çıkan Colorist Şile’nin daha şimdiden yüzde 60’ının satılmış olması projenin ne kadar kıymetli olduğunun bir göstergesi niteliği taşıyor.

50 ay 0 faiz uygulaması devam ediyor Türkiye’nin en kapsamlı aile ve çocuk konseptli projesi olan Colorist Şile’de

Cafer İnan / CFR Yapı Yönetim Kurulu Başkanı

kısa bir süre için 50 ay ‘0’ faiz uygulaması bulunuyor. Bankalardan kredi çekmeden, taksit tutarlarını bütçeye göre ayarlayabilecek esnek ödeme planları sunduklarını söyleyen CFR Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Cafer İnan, İstanbul’un sayfiye ilçesi Şile’de, yatırım değeri yüksek, huzurlu ve farklı konseptiyle masal tadında bir eve sahip olunabilineceğini belirtti. Bir gayrimenkulün değerini iyi kira getirisiyle ölçülebileceğini ifade eden İnan, “Colorist Şile, konumu ve avantajları sayesinde 10 yıl içinde kendini amorti edebilecek özelliğe sahip. Bölgede faaliyette olan üniversite ve hizmete girecek olan devlet hastanesi sayesinde yoğun bir şekilde kiralık ev arayışı oluşacak. Böylelikle buradaki tüm evler değerini katlayarak artırma imkanı bulacak” diye konuştu.


Mimari

I-AM’den Juma Vadi için ilham verici tasarımlar Mimarlar, iç mimarlar, endüstriyel tasarımcılar, marka stratejistleri, iletişimciler ve grafik tasarımcılardan oluşan marka deneyimi ve tasarım ajansı I-AM, 2017 yılında kapılarını açacak Juma Vadi’nin örnek daire ve ortak kullanım alanlarının iç mimari tasarımını üstlendi. I-AM, çocuklu genç ailelerin güvenli, yeşil alanlı ve şehir merkezinden uzaklaşmadan yaşayabilecekleri Juma Vadi projesini ele alırken zamansız, samimi ve ilham verici bir yaşam alanı tasarlamayı amaçladı.

Davetkar mekanlar Mekanların etkileyici olması kadar fonk-

siyonel olarak da hayatı kolaylaştırması önceliğiyle hareket eden I-AM, naturel malzemeler ve renk tonlarıyla davetkar mekanları ortaya çıkardı. Konfor ve huzurla birlikte kullanıcıların yaşam alanlarında tasarımı ve tasarım detaylarındaki incelikleri hissetmesi amaçlandı. I-AM’in Kurucu Ortaklarından Emre Kuzlu, Juma Vadi için tasarladıkları örnek daire ve ortak kullanım alanlarıyla ilgili olarak şu ifadeleri kullandı: “I-AM olarak örnek daire konseptinde tasarımcı elinin değdiğini hissettiren detayların yer aldığı modern ve yalın bir şıklık yakalamayı amaçladık. Bu detaylarla birlikte sıradan olmayan ancak sıradışı olmak için gerek-

I-AM, Tarabya’da bulunan yeni yaşam ve konut projesi Juma Vadi’nin tasarım çizgisini ve ruhunu yansıtan, daire konseptini ve ortak kullanım alanlarını tasarladı.

siz çaba göstermeyen, tasarımı içselleştirmiş, beklenmedik sürprizler yaratan mekanlar yarattık.”

Yapı Malzeme Kasım 2016

61


Proje rübesini yansıttığı STCA Gayrimenkul, Kartallife-Atalar projesi için geliştirdiği 2 süper kampanya ile büyük ses getirmişti. Gelen talep üzerine STCA Gayrimenkul, kampanyanın süresini kasım sonuna kadar uzatma kararı aldı. Konuyla alakalı bir açıklama yapan STCA Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Aslandağ, “Bildiğiniz üzere ülkemiz çok zor bir dönemi geride bıraktı. Biz de bu zor günlerde birlik ve beraberlik sağlamak adına ‘Fırsat bizden, ödeme koşulunu belirlemek sizden’ demiş ve ister %25 peşinat, 60 ay %0 faiz ister %25 peşinat, 0,99 faiz 120 aya kadar vade seçeneği olmak üzere 2 süper kampanya hazırlamıştık. Şimdi de büyük ses getiren kampanyamızın süresini kasım sonuna kadar uzatma kararı aldık.” dedi. Kartallife-Atalar’da aile yaşamı konseptini baz aldıklarını, bu yüzden de 1+0, 1+1 tipi dairelere yer vermediklerini söyleyen Aydın Aslandağ, büyük konut projelerinin aksine site hayatının tüm ayrıcalıklarını sunmanın yanında mahalle hayatını yaşattıklarını belirtiyor.

Adalar’a bir de Kartallife-Atalar’dan bakın

Kartallife - Atalar’da kampanya uzadı

Kartal’ın E-5 aksına ve sahil kesimine yürüme mesafesindeki Kartallife-Atalar, metro, Marmaray gibi tüm ulaşım araçlarının merkezinde bulunuyor. Adalar’ı kuş bakışı seyretme imkanı sunan projede kullanılan farklı mimari teknik sayesinde, koridorlar maksimum seviyede gün ışığından yararlanabiliyor. Kapalı otopark dışında, misafir için açık otoparkın, çocuklar için oyun alanlarının, yılın 12 ayı hem açık hem de kapalı olarak kullanılabilen havuzu, kapalı spor salonu ve çok amaçlı spor sahasının düşünüldüğü projede, engelliler için de özel bir yürüme parkuru oluşturuldu. 24 katlı projede, 24 adet 2+1 daire, 76 adet 3+1 daire ve 4 adet dubleks olmak üzere toplam 104 daire bulunuyor. 2+1 dairelerin brüt metrekareleri 86 ila 117 metrekare, 3+1 dairelerin brüt metrekareleri 146 ila 169 metrekare ve dubleks dairelerin brüt metrekareleri ise 225 ve 256 metrekare arasında değişiyor.

Kartal-Atalar’ın en prestijli konut projesine haziran ayında start veren STCA Gayrimenkul, ister %25 peşinat, 60 ay %0 faiz ister %25 peşinat, %0,99 faiz 120 ay vade kampanyalarını kasım sonuna kadar uzattı.

30 yıldır inşaat sektörüne kapı, mutfak ve banyo çözümleri sunan Aslandağ Group’un yapı sektöründeki tüm tec-

62

Yapı Malzeme Kasım 2016

Aydın Aslandağ / STCA Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı


Proje

İstanbul’un yükselen merkezine Soyak Yapı’dan dev proje Projelerini daha konforlu ve daha mutlu yaşam hedefiyle geliştiren Soyak Yapı, yatırımlarına İstanbul’un yeni merkezinde Soyak Konforia Projesi ile başladı. İstanbul’un yatırım değeri giderek yükselen bölgesi Bahçeşehir’in kuzeyinde yer alan Soyak Konforia’nın 3. Havalimanı ve 3. Köprü bağlantı yolları ile, yapılacak metro durağına yakınlığı yatırımcıların dikkatini çekiyor. Geçtiğimiz günlerde

temelleri atılan en nitelikli ve çevreye duyarlı sanayi bölgelerinden biri olacak olan Deliklikaya Sanayi Bölgesi, Soyak Konforia projesine oldukça yakın mesafede kuruluyor. Ayrıca Hadımköy-Çatalca arasındaki demiryolunun hafif metro haline getirileceğinin açıklanması, kolay ulaşım avantajlarıyla İstanbul’un yeni cazibe merkezi olacağını gösteriyor. Eylül 2017’de teslimlerin başlayacağı bölgenin dikkat çeken projesi Soyak Konforia’da avantajlı ödeme koşullarıyla ev sahibi olma imkanı sunuluyor. 48 ay %0 faiz oranı veya 60 ay % 0,19 faiz oranıyla satışı devam eden projede, 2+1 daireler 324 bin TL’den, 3+1 daireler ise 417 bin TL’den başlıyor. Şimdiden %60’ı satılan Soyak Konforia’da %1 KDV avantajı sağlanıyor. LEED Yeşil Bina Sertifikası’na uygun bina kriterleriyle inşa edilen Soyak Konforia, projenin tüm etapları ta-

Türk gayrimenkul sektörünün sürdürülebilirlik temelli öncü markası Soyak Yapı, İstanbul’un yatırım değeri giderek yükselen bölgesi Bahçeşehir’in kuzeyinde, 5.000 konutluk projesinin ilk adımı olan Soyak Konforia ile yatırımcıların gözdesi oluyor. mamlandığında Türkiye’nin en büyük ‘yeşil bina’ projelerinden birine imza atmayı hedefliyor. Yapı Malzeme Kasım 2016

63


Sektörel

Şişecam düzcam

gürültü kontrol camlarını ‘sessiz oda’yla tanıttı Geliştirdiği ileri teknoloji cam ürünleriyle konforlu bir yaşam alanı sunan Türkiye’nin lider düzcam üreticisi Şişecam Düzcam, gürültü kontrol camı Şişecam Akustik Lamine Cam’ın tanıtımı için İstinye Park’ta bir etkinlik düzenledi. Dünyanın en büyük düzcam üreticilerinden Şişecam Düzcam, gürültü kontrol camlarını 16 Ekim Pazar günü İstinye Park’ta düzenlediği özel bir etkinlikle tanıttı. Şişecam Akustik Lamine Cam’ın kullanım alanları ve özelliklerinin anlatıldığı etkinlikte, Burhan Öçal Percussion Trio feat Murat Uncuoğlu’nu ağırladı. Geliştirdiği ürünlerle yaşama değer katan çözümler sunan Şişecam Düzcam’ın gün boyu süren etkinliği kapsamında, katılımcılar gürültü kontrol camlarını sessiz oda konseptiyle deneyimleme

64

Yapı Malzeme Kasım 2016

fırsatı yakaladı. Etkinlikte, kentlerin en büyük sorunlarından biri haline gelen gürültü problemini gürültü kontrol camlarıyla ‘Sessiz Oda’da deneyimleme imkânı bulan ziyaretçiler, ayrıca Burhan Öçal Percussion Trio feat. Murat Uncuoğlu Konseri, Bando XL Gösterileri, Çocuklar İçin Etiler Müzik Okulu ile atölye çalışmalarıyla da eğlenceli vakit geçirdi. Şehirleşmenin artmasıyla birlikte hızla

artan gürültü kirliliği sorunu, Şişecam Düzcam’ın geliştirdiği Şişecam Akustik Lamine Cam ürünüyle sorun olmaktan çıkıyor. Araç trafiğinin, uçak ve tren gürültüsünün yoğun olduğu bölgelerde, ses yalıtımının sağlanabilmesi amacıyla kullanılan Şişecam Akustik Lamine Cam, dışarıdaki gürültüyü normal bir düzeye indirerek huzurlu yaşam alanları oluşturuyor.



Sektörel

KPMG Küresel İnşaat Araştırması sektör için yol haritası çıkardı:

İnşaat sektörü teknolojide uyarı sinyali veriyor KPMG’nin inşaat sektörünü ele aldığı 2016 Küresel İnşaat Araştırması’na tüm dünyadan 200’den fazla üst düzey inşaat sektörü yöneticisi katıldı. Araştırmaya katılan firmaların sadece %8’i “ileri teknoloji vizyonuna sahip” olarak sınıflandırıldı. %69’u ise “sektör takipçisi” ya da “zamanın gerisinde” kategorilerinde değerlendirildi. Katılımcıların sadece %20’si yeni teknoloji ya da yeni sistem için mevcut iş modellerini değiştirdiklerini belirtti. Araştırmadan çıkan sonuçlar hayli ilginç. Bazı başlıklar şöyle:

• Verimlilik, planlama ve maliyet düşürme • Rekabet ve piyasa güçleri • Yeni pazarlar, büyüme ve karlılık • Müşteri ihtiyaçları, talebe karşılık vermek • Teknoloji ve yetenek • Artan regülasyon Katılımcıların çoğu yıkıcı inovasyon ihtiyacını kabul ediyor, ama bunu nasıl başaracakları konusunda farklı düşüncelere sahipler. Araştırmaya katılanların yalnızca %22’si agresif şekilde iş modellerini yıkıp değiştirdiğini söylüyor.

Orta ölçekli firmalarda ileri teknoloji “İleri teknoloji vizyonuna sahip” sınıfına giren firmaların büyük çoğunluğu 1-5 milyar dolar cirolu… Orta ölçekli bu firmalar, teknolojinin rekabet avantajı sağlama potansiyelinin oldukça farkında ve buna uygun olarak teknolojiye hatırı sayılır ölçüde yatırım yapıyorlar. Büyüklükleri daha yönetilebilir olduğundan yeni fikirleri daha hızlı benimseyebiliyor, teknolojik adımları daha hızlı atabiliyorlar. Yapı projelerinde bilgi teknolojilerinden yararlanmanın çok çeşitli yolları bulunmasına rağmen ankete katılanların sadece üçte biri mobil teknolojileri rutin şekilde kullandıklarını ifade ediyor. Araştırmaya katılan pek çok proje yöneticisi için entegre-anında proje raporlama modeli hayal geliyor. Bu yöneticiler manuel ve farklı sistemlerin kullanımı nedeniyle organizasyonlarının geri kaldığını belirtiyor. Proje yöneticilerinden sadece %20 ’sinde tam entegre Yönetim Bilgi Sistemi (PMIS) bulunuyor.

Açık veriden faydalanmıyorlar Mühendislik ve inşaat firmaları ile proje sahipleri ellerinin altındaki veriden tam anlamıyla yararlanmıyor. Katılımcıların neredeyse üçte ikisi gözetim, denetim ve performans izlemede gelişmiş veri analitiğini kullanmadığını ifade ediyor. Tek tuşa basarak proje verilerine ulaşabilenler sadece %25 ile sınırlı kalıyor. Dünyanın her yerinde inşaat projeleri giderek büyüyor. Daha iddialı ve kompleks bir hal alıyor. Bu nedenle mevcut anlayışla ve eski teknolojiyle iş yapma alışkanlığının devam etmesi durumunda riskler artıyor.

Modern çağın inşaatçıları Oysa teknoloji, sektör için çok sayıda inovasyon fırsatı sunuyor. Örneğin teknolojik tasarım araçlarıyla artık daha etkileyici ve cesur yapılar planlamak mümkün. Veri analitiği, projelerin ilerleyişi hakkında sunduğu gerçek zamanlı tablolarla olası sorunların çözümü için hızlı aksiyon alınmasını sağlıyor. Mobil uygulamalarla ya-

66

Yapı Malzeme Kasım 2016

Teknolojide muhafazakarlık hakim

İsmail Önder Ünal

KPMG’nin hazırladığı “Teknoloji Üstünlüğünü İnşa Etmek” başlıklı 2016 Küresel İnşaat Araştırması, sektörün teknolojiyle sınavını gözler önüne serdi. Araştırmaya göre firmaların sadece %8’i ileri teknoloji vizyonuna sahip. İnşaatta yüzyılın hızına yetişmek için teknolojinin sağladığı inovatif fırsatlara yatırım yapmak şart. pılan modelleme; inşaat, malzeme ve tedarik zinciri hakkında daha sağlıklı, bilgiye dayalı kararlar verilmesine destek oluyor. Mobil izleme, hataların takibine olanak tanıyor. Araç ve cihaz otomasyonu, verimliliği artırıp kazaları azaltıyor. Tüm bunlar bir araya geldiğinde işin doğası gereği var olan riskler azalıyor. Yıkıcı inovasyonu tetikleyen güçler şöyle sıralanıyor:

KPMG Türkiye Denetim Sektörü Şirket Ortağı ve İnşaat Sektör Lideri İsmail Önder Ünal, sektörün teknolojinin potansiyelinden neden faydalanmadığına ilişkin şu yorumu yaptı: “Konu yeni teknolojileri benimsemeye geldiğinde sektördeki muhafazakar refleksler ortaya çıkıyor. Muhafazakar bakış kendini koruyor ve şirketler öncü olmaktansa takipçi olmayı kabulleniyor. Kimi şirket için yeni teknolojileri benimsemenin maliyet ve riski, algılanan faydasından ağır basarken kimileri konfor alanlarından çıkmakta çok istekli olmayabiliyor. Ancak inşaat şirketlerinin rekabetçiliklerini koruyabilmek için mutlaka inovasyona odaklanması ve değişimi harekete geçirmesi gerekiyor.”

Mühendislik ve inşaatta devrimin eşiğindeyiz İnşaat firmalarının ve proje sahiplerinin, teknoloji vizyonu ve stratejisi konusunda daha açık olması gerektiğini vurgulayan Ünal, şöyle devam etti: “Yurtdışındaki gelişmelere baktığımızda mühendislik ve inşaat alanında bir devrimin eşiğinde olduğumuzu söylersek aslında abartmış sayılmayız. İnsansız hava araçları şantiyelerin üzerinde uçup son derece detaylı görüntüler yakalıyor ve bunlar gerçek zamanlı olarak, belki de insan müdahalesi olmadan harekete geçebilecek akıllı, otomatize sistemlere aktarılıyor. Diğer yandan robotlar sondaj ve kazı, tuğla örme, kiriş bağlama gibi her tür işi yaparak hem güvenliği artırıyor hem de hata oranını azaltıyor. Üstelik mobil izleme sayesinde yaptıkları iş dünyanın herhangi bir yerinden takip edilebiliyor. Buna bir de tedarik zinciri sürelerini kısaltabilecek ve modüler birleştirmeyi mümkün kılabilecek karmaşık tasarımların yaratılmasını sağlayan 3D baskı yeteneğini eklediğinizde gelişmelerin niye bu kadar heyecan yarattığını anlayabilirsiniz.



DOSYA KONUSU:

Yalıtım ve İzolasyon


Yalıtımın mutlaka tüm bina ihtiyacı gözönünde bulundurularak yapılması gerekli. Aksi takdirde; tavan ve taban yalıtımı olmaksızın yapılan mekan yalıtımlarında, sağlıklı sonuçlara ulaşmak fazla mümkün gözükmüyor. Bina ısısının sürekliliği için, ısı kaybı olan tüm alanların saptanması ve yalıtım sürecinde göz önünde bulundurulması gerekli…


Sürdürülebilir bir gelecek için:

Doğru Yalıtım “Kalitesiz, standart dışı, düşük yoğunluklu ve yetersiz kalınlıkta üretilen ürünler denetimlerin yetersiz olmasından dolayı, uygulamaların neticesini olumsuz etkilemektedir. Uygulamalar gereken etkili sonucu sağlayamamakta, tüketici beklentileri karşılanamamaktır.”

70

Yapı Malzeme Kasım 2016

Yalıtım konusunda kamuoyunu ve sektörü bilinçlendirmeyi amaç edinen ve bunu sağlamak üzere ısı, su, ses ve yangın yalıtım malzemesi üretici, satıcı ve uygulayıcılarını bir çatı altında toplayan İZODER’in Başkan Yardımcısı Ertuğrul Şen ile dernek faaliyetlerini ve Yalıtım ve İzolasyon Sistemleri’ni konuştuk. Bu faydalı bilgi paylaşımı için teşekkür ederken, projelerinde ve çalışmalarında kendilerine başarılar diliyoruz.

Derneğinizin kısa tarihçesi ile birlikte çalışma sahalarından ve hizmetlerinden bahseder misiniz? İZODER Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği, ‘yalıtım’ konusunda kamuoyunu ve sektörü bilinçlendirmeyi amaç edinen ve bunu sağlamak üzere ısı, su, ses ve yangın yalıtım malzemesi üreticilerini, satıcılarını ve uygulayıcılarını bir çatı altında toplayan sivil toplum örgütüdür.

Yalıtım bilincini yaygınlaştırmak amacıyla 23 yıldır faaliyet gösteren İZODER olarak; günümüzde, dünyanın en önemli gündem konuları haline gelen ‘ekonomi’, ‘enerji’, ‘çevre’ ve ‘istihdam’ kavramlarıyla direkt ilişkili bir sektörü temsil ediyoruz. Ülkemizde önemli bir büyüklüğe ulaşan yalıtım sektörünü tek çatı altında toplayan bir kuruluş olmanın sorumluluğuyla hareket ederken, 2016 yılında da ısı, su, ses ve yangın yalıtımı uygulamalarının artması ve sektörün büyümesini sağlamak amacıyla çok önemli adımlar atıyoruz.

İnşaat sektörü genelinde, Yalıtım ve İzolasyon Sistemleri’ni nerede görüyorsunuz? Sektörle olan karşılıklı etkileşimini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sektörde faaliyet gösteren yerli ve yabancı firmalar dünyadaki mevcut tüm yalıtım ürünlerini ülkemizde piyasaya sunuyor. Avrupa Birliği ülkelerinde kullanılan hammadde ve teknolojiler ile üretilen ısı yalıtım malzemeleri, Yapı Malzemeleri Yönetmeliği kapsamında üretilerek, gerek yurt içi gerekse AB ülkeleri dahil yurt dışı pazara CE işareti ile sunuluyor. 305/2011/AB Sayılı Yapı Malzemeleri Yönetmeliği kapsamındaki ürünler; “sağlık, hijyen ve çevre” gibi temel unsurlar çerçevesinde değerlendiriliyor. Bu bağlamda CE işaretine tabi


Dosya Yalıtım olan ve bu işaret vasıtasıyla AB ve Türkiye pazarında kullanılabilen bir ürünün kanserojen olması söz konusu değildir. Söz konusu ısı yalıtım ürünlerinin birçoğu (EPS, XPS) inşaat sektörü dışında gıda, ambalaj dâhil birçok sektörde de güvenle kullanılıyor. Ayrıca kaliteli mantolama sistemi, Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelik ve ilgili genelgelere uygundur. Türkiye’de 20 yılı aşkın süredir kamu projeleri dahil 400 milyon metrekarenin üzerinde mantolama uygulaması yapıldı. Mantolama sistemlerinin yangın performansına ilişkin testlerinde de; alevlerin cephe boyunca ilerlemesine neden olmadığı anlaşılıyor. Hayatımızı sağlıklı, güvenli, konforlu ve enerji verimli yapılarda sürdürmek istiyorsak, ülkemizde, ısı, su, ses ve yangın yalıtımının etkin bir şekilde uygulanmasını sağlamalıyız. Bu dört yalıtım grubunun hepsiyle de sağlanan ciddi bir tasarruf söz konusudur. Yaşadığımız binada dengeli ısı dağılımını sağlayarak sağlığımıza büyük ölçüde katkıda bulunan ısı yalıtımı, sadece kış aylarında değil, yaz aylarında da sıcağa karşı alınabilecek en etkili önemlerin başında geliyor. Yalıtım, Türkiye ekonomisi ve son kullanıcı için büyük önem arz ediyor. Çünkü yalıtımla kışın ısıtma, yazında soğutma amacıyla harcanan enerjiden ortalama %50 tasarruf sağlanıyor. Bu da doğalgaz ve eletrik faturalarını yarı yarıya düşürüyor. Yalıtım uygulaması yapılmamış bir binada ısı kaybının en çok olduğu yerler pencereler ve çatılardır. Buralarda %25 oranında ısı kaybı yaşanır. Enerjimizi boşa harcamadan, güvenli ve konforlu yapılarda yaşamayı hedefliyor, aynı zamanda %50’ye varan tasarruf elde etmek istiyorsak, binalarımızın tamamını ısı yalıtımı ile koruma altına almamız şart. Türkiye’de, sadece 2014 yılında yapılan 65 milyon metrekare mantolamadan 700 bin hane yararlandı ve hane halkı enerji harcaması 650 milyon TL azalırken, 1,2 milyon ton karbondioksit eşdeğeri sera gazında da azalma (Bolu Ormanları’nın %90’ının bir yılda soğurduğu karbondioksit karşılığı) sağlandı. Ayrıca tüm bu mantolama çalışmaları ile sektör 900 milyon TL ciroya ulaşırken, 500 milyon metreküp (yaklaşık 500 milyon TL) daha az enerji ithalatı gerçekleşti. 2002’de yaklaşık 1 milyar TL ciro yapan yalıtım sektörü 12 kattan fazla büyüyerek bugün 12 milyar TL ciroyu aştı. Yalıtım sektöründe sadece üreticiler değil nihai tüketiciye hizmet veren uygulayıcılardan oluşan bir üye yapısına sahip olan İZODER olarak değerlendirdiğimiz bu ciroya mal ve hizmetler de dahildir ve bu rakamlar sektörün daha da büyüyeceğinin bir göstergesidir.

Ertuğrul Şen / İZODER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı

Yalıtım uygulamalarının başarılı olabilmesi için sizce ne gibi stratejiler geliştirilmeli? Sizce Türk yalıtım firmaları hangi seviyede? Dernek üyelerinize ve sektörün diğer yan kollarında faaliyet gösteren firmalara rehberlik mahiyetinde neler söylemek istersiniz? İZODER olarak yalıtım uygulamasının doğru yapılması konusunda da çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Şu an yaşanan haksız rekabet, yalıtım sektörünün önümüzdeki süreçte yaşayacağı gelişmenin en önemli belirleyicisi olacaktır. Sektörün kendi aktörleri marifeti ile yaratılan haksız rekabetin yanı sıra sektör dışından oyuncuların oluşturduğu haksız rekabet yalıtım sektörü için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Kalitesiz, standart dışı, düşük yoğunluklu ve yetersiz kalınlıkta üretilen ürünler denetimlerin yetersiz olmasından dolayı, uygulamaların neticesini olumsuz etkilemektedir. Uygulamalar gereken etkili sonucu sağlayamamakta, tüketici beklentileri karşılanamamaktır. Fakat işin en büyük haksızlığı, sektörün dışından yapılmaktadır. Yalıtım sektörünün konjonktürel öneminden kaynaklı hızlı büyümesinden faydalanmak isteyen bazı ürünlerle tüketiciler aldatılmaktadır. Sektörde en büyük haksız rekabetin bu alanda yaşandığını söyleyebiliriz. Özellikle ısı yalıtım uygulamalarında sıva, boya, duvar malzemesi gibi bazı yapı malzemeleri için “Bizim ürünlerimizle ısı yalıtımı sağlanmakta, başka yalıtım uygulaması yapmanıza gerek yoktur” slo-

ganları ile tüketici yanlış bilgilendirilmektedir. Uluslararası piyasalarda olmayan, bilime ve yalıtım tekniğine aykırı olan bu söylemde bulunan firmaların maalesef denetim yetkisindeki kurumların toleransından da istifade ettiklerini söylemek mümkün. Bu tür ürünlerin gerçek özellikleri ile yalıtım sağlamak gerekirse -ki, her malzemenin bir yalıtım değeri vardır- çok daha yüksek kalınlıklar kullanmak gerekirdi. Bu durumda yalıtım hem ekonomik olmaktan çıkar hem de teknik olarak uygulama sıkıntıları yaşanırdı. Öte yandan bazı ürünlerin nitelikleri dolayısıyla ısı yalıtımına katkı sağladıklarını yadsımamak gerekir. Önemli olan tüketicinin doğru bilgilendirilmesi olmalıdır. Yalıtım sektörü, enerji verimliliği kavramının giderek önem kazandığı günümüzde, Enerji Kimlik Belgesi’nin zorunlu hale getirilmesinin de etkisiyle, büyümeye ve gelişmeye çok açık bir sektör haline geldi. Kamu ve kamuoyu daha çok bilinçlendikçe, yalıtım uygulamaları, binalarda enerji verimliliğini sağlamanın vazgeçilmez unsuru olarak gelişmeye devam edecek. ‘Kentsel Dönüşüm’ ile Türkiye genelinde 6-7 milyon konutun yenilenmesi hedefinin, sektöre uzun soluklu fayda sağlayacağına inanıyoruz. ‘Kentsel Dönüşüm’ün yanı sıra ‘Enerji Verimliliği Kanunu’, ‘Enerji Kimlik Belgesi’ uygulaması gibi etkenler, sektörel büyümeye olumlu yansıyacaktır. Bu bakımdan 2016 yılında ve önümüzdeki yıllarda ısı yalıtımı uygulamalarının büyük bir ivme kazanacağını söyleyebiliriz. Yapı Malzeme Kasım 2016

71


“19 milyon konutun %85’inde su yalıtımı yok” “Tüm üyelerimiz uluslararası kabul görmüş olan CE Prosedürüne uygun üretim yapıyorlar. Üretim teknolojisi ve teknik altyapı olarak, tüm Avrupa ve dünya ülkeleri ile yarışabilecek durumdayız. Tüm Avrupa ülkeleri ile aynı standartlar kapsamında üretim ve pazarlama yapıyoruz.” Su yalıtım uygulamalarında AB standartlarına uygun ileri teknoloji ürünlerin üretimi ve kullanımının yaygınlaşması için standart ve yönetmeliklerin hazırlanması ve uygulanmasında öncü rol üstlenen BİTÜDER; haksız rekabet ortamını doğu-

72

Yapı Malzeme Kasım 2016

ran, kalitesiz malzeme üretimi ve uygulamalarını engellemeye yönelik çalışmalarıyla da haklı bir şöhrete sahip. Türkiye’de bitümlü su yalıtım ürünleri kullanımını yaygınlaştırarak bu ürünlerin mevcut pazar payını artırmayı hedefleyen BİTÜDER (Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği), CE belgesi sahibi 8 üretici firmayı kapsamakta. BİTÜDER Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Çolakoğlu’na dernek faaliyetleri ve ‘Yalıtım’ konusunda merak ettiklerimizi sorduk. Bize vakit ayırdıkları için kendilerine teşekkür ediyor çalışmalarında başarılar diliyoruz...

Derneğinizin kısa tarihçesi ile birlikte çalışma sahalarından ve hizmetlerinden bahseder misiniz? Derneğimiz, su yalıtım sektöründe faaliyet gösteren Sanayiciler tarafından 2006 yılında tüm polimer bitümlü örtü üreticilerini aynı çatı altında toplamak amacıyla kuruldu. Dernek olarak sektörün kalite standartlarını koruyarak sağlıklı büyümesini, ulusal standartlara ve Avrupa Birliği standartlarına uygun üre-

Kemal Çolakoğlu / BİTÜDER Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği Yön. Kur. Başkanı


Dosya Yalıtım tim yapılmasını sağlamayı hedefliyoruz Bitümlü örtü üreticilerinin derneğimize üye olabilmeleri için Türkiye sınırları içinde tüm ulusal ve uluslararası standartlara uygun, CE Belgeli üretim yapan kuruluşlar olması gerekiyor. Dernek Üyelerimiz; BTM, Eryap, ODE, Onduline Avrasya, Standart İzolasyon, Stoper, Yalteks, Atışkan ve UKS. Derneğin daha fazla polimer bitümlü su yalıtımı üreticisinin kapsamaya çalıştığını, sektördeki tüm üreticilerin temsil edilmesinin amaçlandığını, böylece üreticilerin sorunlarını ele almak için daha fazla sayıda Sanayicinin BİTÜDER’in çatısı altında buluşarak, problemlerin çözümü için hep birlikte çalışmayı arzuladığımızı vurgulamak isteriz.

İnşaat sektörü genelinde, Yalıtım Sektörünü nerede görüyorsunuz? Sektörle olan karşılıklı etkileşimini nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye’nin büyük bir bölümünün deprem tehdidi altında olması ve yapı stoğunun büyük bir bölümünün betonarme olması nedeni ile temellerde, çatılarda ve gerekli tüm diğer detaylarda su yalıtım yapılması yapı güvenliği açısından şarttır. Bu konudaki Standart ve yönetmeliklerin yetersiz olması haksız rekabeti de körüklemektedir. İnşaat sektöründe maalesef bu alanda halen bilinç eksikliği olduğunu izliyoruz. Bitüder olarak depreme dayanıklı ‘’Güvenli Bina’’ kavramında, statik olarak yeterliliğin yanı sıra, bina ömrü boyunca binanın güvenliğini sağlamak için suyun zararlı etkilerinden koruyacak ‘SU YALITIMI’ na azami önemin verilebilmesi için Dernek olarak farkındalık yaratacak iletişim faaliyetleri yapıyoruz.

Su Yalıtım uygulamalarının başarılı olabilmesi için sizce ne gibi stratejiler geliştirilmeli? Sektörün başlıca sorunlarından biri standart dışı üretim… Çözümü için üreticilerin kalite ve CE belgelerinin olması ve ürünlerin teknik performanslarının beyan edilen değerlere ve standartlara uygunluğunun piyasa gözetim denetim kapsamında doğru şekilde incelenmesi gerekiyor. Bu konudaki denetimlerin ve yönetmeliklerin yetersiz olması haksız rekabeti de körüklüyor. Su yalıtımını; mimar, mühendis, müteahhit, mal sahibi gibi su yalıtımı sektör paydaşlarının yeteri kadar önemsemiyor olması da ciddi bir sorun. Tüm bu sorunların çözümü aslında Türkiye’de Su Yalıtımı konusundaki bilinç eksikliğidir. Bitüder olarak öncelikle su yalıtımı konusunda bilinç eksikliğine dikkat çekerek bu konuda öncelikle Sektör karar vericileri ve yapı kullanıcılarına yönelik bilinç artırma faaliyetlerini, ardından da hem üretimin hem de uygulamaların standartlara uygunluğu ve denetimi konusunda verimli çalışmaları hedefliyoruz. Tüm bunlara ek olarak en önemli hedefimizin, su yalıtımının ülkemizde zorunlu hale gelmesi ile bu alanda yürüttüğümüz çalışmaların sektörümüz adına pozitif sonuçlandığını görmeyi arzuladığımızı bu vesile ile tekrar belirtmek isterim.

Bu günkü teknolojiyi göz önüne aldığımızda, sizce Türk yalıtım firmaları hangi seviyede? Bitüder olarak Bitümlü Örtüler ile ilgili ulusal ve uluslararası standartları yakından takip ediyoruz. Ulusal standartların

hazırlanmasına katkıda bulunuyoruz. Tüm üyelerimiz uluslararası kabul görmüş olan CE Prosedürüne uygun üretim yaparlar. Üretim teknolojisi ve teknik altyapı olarak, tüm Avrupa ve dünya ülkeleri ile yarışabilecek durumdayız. Tüm Avrupa ülkeleri ile aynı standartlar kapsamında üretim ve pazarlama yapıyoruz. Fakat, sektörün başlıca sorunlarından biri olan standart dışı üretimin çözümü için üreticilerin kaliteli belgelerinin olması ve ürünlerin standartlara uygunluğunun piyasa gözetim denetim kapsamında doğru şekilde incelenmesi gerekir. Bu konuda dernek olarak hem üreticilere, hem de kullanıcılara uyulması gereken Standartlar hakkında eğitimler vererek konunun önemine dikkat çekiyoruz. Bitümlü örtüler ile ilgili pazarda yaşanan diğer bir sorun da kaliteli ürünler bile kullanılsa uygulamaların bilgisiz ve yetersiz ekipler tarafından uygulanması sonucu yaşanan problemlerdir. Ürünlerin sertifikalı uzman ekipler tarafından uygulaması, binanın su yalıtım detaylarının sürekliliği ve bitümlü örtüden beklenen performansın sağlanması açısından son derece önemlidir.

Yalıtım sektöründeki gelişmeleri nasıl buluyorsunuz? Türkiye genelinde 19 milyon konutun %85’inde su yalıtımı yok. Neredeyse tamamı deprem kuşağında olan ülkemizde, bina güvenliğindeki etkisi tartışılmaz olan su yalıtımı eksikliğinin neden olabileceği sonuçlar üzerinde hepimizin durup düşünmesi ve bir an önce harekete geçilmesi gerekiyor. Yağmur, kar gibi herhangi bir yoldan yapılara sızan su, donarak veya kimyasal tepkimelere girerek, dona-

Yapı Malzeme Kasım 2016

73


Dosya Yalıtım tının özelliğini yitirmesine ve korozyona, yani paslanmaya neden oluyor. Oluşan korozyon ise yapıların taşıyıcı sisteminin çürümesine ve zamanla zayıflamasına sebep oluyor. Su yalıtımı olmayan binalarda 10 yıl sonra donatı başlangıçtaki taşıma kapasitesinin, belli koşullarda yaklaşık olarak %66’sını korozyon nedeniyle kaybediyor. Oysa su yalıtımı binaları suyun zararlı etkilerinden koruyarak güçlü olmasını sağlıyor. 1999 depreminde hasarlanan binaların %64’ünde sorun korozyondu. Dolayısı ile Su Yalıtım sektöründe büyüme ve gelişmeler oldukça memnun edicidir, fakat hala yeterli olduğunu söylemek mümkün değil maalesef Mevzuat çalışmaları devam eden SU YALITIM YÖNETMELİĞİ’nin de yakın zamanda yayınlanması ile ülkemizde Yalıtım sektöründe önemli bir boşluğun doldurulacaktır. Yönetmeliğin yayınlanmasının,

sektörde uzun zamandır beklenen şekilde kaliteyi yükseltme konusunda önemli bir adım olacağına inanıyoruz, bu sürece de elimizden gelen maksimum katkıyı vermeye devam edeceğiz.

Avrupa’daki su yalıtım pazarı ile Türkiye’deki durum arasında nasıl farklar fark var. Bu konudaki görüşlerinizi öğrenebilir miyiz? Yaşanan deprem felaketleri; Türkiye’deki inşaat tekniğinin ve alışkanlıklarının yeniden gözden geçirilmesine neden oldu. Türkiye’nin bir deprem ülkesi olması, nüfusun yoğun olarak bulunduğu batı bölgelerinde önümüzdeki 30 yılda şiddetli bir deprem olması ihtimalinin yüksekliği kamuoyunun bilinç seviyesinde ve ilgi düzeyinde artış sağladı. Buna rağmen Avrupa Ülkeleri ile kıyaslandığında Türkiye’de su yalıtımı oldukça geri bir noktada. Kaliteli

74

Yapı Malzeme Kasım 2016

ürünlerden çok, ucuz ürünlere yönelim var. Halbuki, su yalıtımının inşaat aşamasındaki maliyeti, toplam bina yapım maliyetinin sadece %3’ü kadar. Pazar büyüklükleri incelendiğinde Almanya’nın ülkemizden yaklaşık 6 kat, İtalya’nın 3 kat ve Fransa’nın ise 2 kat daha fazla bitümlü örtü kullandığı ortaya çıkıyor. Bitümlü su yalıtımı konusunda Avrupa oldukça bilinçli. Öyle ki Türkiye ile kişi başına düşen su yalıtım malzemesi açısından karşılaştırdığımızda ülkemizin nerdeyse 4 katı kadar su yalıtım malzemesinin kullanıldığını söylemek mümkün.

Sektörde çalışan işçilerin mesleki eğitimleri sizce yeterli mi? Bu konu için dernek olarak ne gibi çalışmalarınız var?

Belgesi Zorunluluğu Getirilen Mesleklere İlişkin Tebliğ’de Su Yalıtımcısı’ndan da Yeterlilik Belgesi aranması zorunluluğunu memnuniyetle karşılıyoruz. Bitüder olarak ‘Belgeli Personel’ döneminin sektörde öncüsü olmak adına, konumuz ile ilgili Yeterlilik Belgeli eleman konusunda özel çalışmalar yapıyoruz. Bu konuda denetimler sıkılaştırılır, üretici ve uygulayıcı firmalar da üzerine düşeni yaparsa kısa sürede önemli iyileşmeler sağlanabilir görüşündeyiz.

Dernek üyelerinize ve sektörün diğer yan kollarında faaliyet gösteren firmalara rehberlik mahiyetinde neler söylemek istersiniz?

Ülkemizin kanayan yarası kalifiye eleman. Ne yazık ki su yalıtımı sektöründe

Kentsel Dönüşüm kapsamında riskli ve çürük yapıların yenilenmesi sürecinde geçmiş hatalardan ders almak önem taşıyor. Yeni

de en önemli sorunlarımızdandır. Bitümlü örtüler ile ilgili pazarda yaşanan sorunlardan biri de, kaliteli ürünler kullanılsa bile uygulamaların bilgisiz ve yetersiz ekipler tarafından yapılması sonucu yaşanan problemler. Ürünlerin sertifikalı uzman ekipler tarafından uygulanması, binanın su yalıtım detaylarının sürekliliği ve bitümlü örtüden beklenen performansın sağlanması açısından son derece önemli. Bunun aşılması adına firmalar bireysel eğitim çalışmaları yürütüyor. Böylelikle aslında sektörde eğitim almış pekçok usta uygulayıcı var. Fakat işverenlerin eleman seçerken, iş emri verirken sertifikalı usta seçimi konusunda seçici davranmaması, uygulamaların ehil olmayan ustalar tarafından yapılmasına, dolayısı ile haksız rekabete yol açıyordu. Bu açıdan 25 Mayıs 2015 tarihli ve 29366 sayılı ’Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘Yeterlilik

Binalar, Deprem Yönetmeliği açısından statik olarak oldukça dayanıklı ve güvenli şekilde dizayn ediliyor ve bu yönetmelikler ciddi şekilde denetleniyor. Binaların, yeni yasal düzenlemeler dikkate alınarak inşa edilmesi ile çok daha dayanıklı yapılar elde edilmesi mümkün olacak. Tüm inşaat sektöründeki büyüme beklentilerinin paralel olarak Yalıtım sektöründe dolayısı ile Su Yalıtım Sektörüne de yansımasını bekliyoruz. Su yalıtımı uygulamasının Türkiye’de tüm binalar için zorunlu olması adına çalışmalar yapan (BİTÜDER) can ve mal güvenliği için mutlaka tüm binalara su yalıtımı yaptırılması gerektiği konusunda uyarıyor. Aksi takdirde dönüşüm kapsamında yenilenen yapıların da bir süre sonra korozyon sebebi ile güvenli yapı ve konfor şartlarını kaybedebilir. İnşaat sektörünün geleceğinin daha sağlıklı inşa edilebilmesi için Sektör paydaşlarımızı, ‘Kalite’ konusunda daha bilinçli tüketici olmaya davet ediyorum.



Gelenekten geleceğe ‘BAUMIT’ “Ürünler için geliştirilen reçeteler, ilgili ülkede bulunan hammaddeler ile test edilip ince ayarlar yapılarak aynı performansla piyasaya sunuluyor. Baumit markasının asıl gücü de buradan yani sürdürülebilir ürün kalitesinden geliyor.”

1810 yılında bir kireç ocağı ile başlayan hikaye, gelişerek Avrupa’nın en başarılı yapı malzemesi markalarından biri haline geldi. 1988 yılında Avusturyalı iki yapı malzemesi grubu şirketi Baumit markasını oluşturdular. Baumit’in hikayesini, Baumit Türkiye Genel Müdürü Atalay Özdayı’dan dinledik. Şirket faaliyetlerinden ve projelerinden bahsederken başarılarının sırlarını da bizlerle paylaşan sayın Özdayı’ya teşekkür ediyoruz.

76

Yapı Malzeme Kasım 2016

Şirketinizin kısa tarihçesiyle birlikte Yapı Sektöründeki faaliyetlerinden bahseder misiniz?

Yapı Sektörü genelinde, Yalıtım ve İzolasyon Sistemleri’ni nerede görüyorsunuz?

Baumit, 100 yılı aşkın bir geçmişe sahip, yapı malzemeleri sektöründe faaliyet gösteren uluslararası bir firmadır. Schmid Industrie Holding Grubu’na ait olan Baumit,1988 yılında kurulmuştur. Avrupa’da 31 ülkede 40 fabrikada 6,5 milyon ton kapasitesi ile en büyük 3.kuru harç üreticisidir. Orta ve Doğu Avrupa’nın da en büyük dış cephe ısı yalıtım sistemleri üreticisi konumunda. Türkiye’de ise 2006 yılından bu yana faaliyet gösteriyoruz. Gebze 2008’de faaliyete geçen üretim tesisimiz modern yapısı ile yıllık 300 bin ton üretim kapasitesine sahip. Gebze tesisimiz sektörün en ileri teknolojiye sahip tesislerindendir. Tesiste, 2011 yılında likit üretim bölümünün açılışının ardından 2015 yılında da dış cephe boyalarının üretimine başlandı. Baumit Türkiye’nin ürün gamında dış cephe ısı yalıtım sistemleri dışında cephe kaplamaları ve boyaları, sıvalar, şap ürünleri, karo yapıştırıcıları ve derz dolgular, hazır beton ve örgü harçları bulunuyor.

Yapı sektörü genelinde, dış cephe ısı yalıtım sektörü Türkiye’nin en hızlı gelişen alanlarından birisidir. Dış cephe ısı yalıtım sektörü dünyamızın korunmasında en önemli gündem maddelerinden birisidir. Gelişmiş ülkeler karbon salımı ile ilgili kısıtlamalara gitmek için mevzuat ve standartlarını tekrar gözden geçirmekteler. Küresel ısınmanın önlenmesi için üç temel nokta; fosil yakıtlardan vazgeçmek, ülkelerin karbon salım beyanlarını 5 yılda bir gözden geçirmesi ve küresel ısınmayı 2 derecenin altında tutmak olarak kabul edilebilir. Türkiye’nin BM’ye sunduğu taahhüt 2030 yılı itibariyle referans senaryoya göre sera gazı salım artış miktarını %21 azaltmaktır. Bunun neticesinde küresel ısınmanın önüne geçmek için yalıtım kalınlıkları arttırılmalı ve sistem kullanımı teşvik edilmelidir. Ülkemizde yasal zorunluluklar sayesinde bilinçlenme artış gösterse de, bireysel bilinç ve toplam fayda henüz zihinlerde netleşmiş ve özümsenmiş değil. Yeni yapılarda ruhsat almak için bir zorunluluk olarak karşımızı çıkan ısı yalıtımı, mevcut binalarda ortak alınması gereken karar-


Dosya Yalıtım lar yüzünden ötelenmekte veya ertelenmektedir. Enerjide dışa bağımlı ve fosil yakıtlar tüketen bir ülke olarak yalıtımlı binalar üretmek ve mevcut binaları yenilemek hem ülke ekonomisine hem de tüketicilerin kendi ekonomilerine büyük katkı sağlamaktadır. Zira Türkiye’deki mevcut binaların halen %85’inde yalıtım bulunmuyor. Dolayısı ile henüz ülke olarak yalıtım konusunda almamız gereken çok yol olduğu bir gerçek. Halen enerji tasarrufu dendiğinde ısı yalıtımı ilk akla gelen uygulama olmasa da her geçen gün bu konudaki farkındalık düzeyinin de arttığını gözlemliyoruz. Burada en önemli nokta haksız rekabetin önlenebilmesi ve tüketici bilincinin artırılmasıdır. Haksız rekabetin önlenmesi için önerimiz, piyasa denetim ve gözetimin artırılmasıdır. Bu denetimlerin çok ciddi anlamda yapılmaya başlanması hem tüketicilerin yararına olacak hem de sektörün daha doğru şekilde büyümesine katkı sağlayacaktır. Zira vaat edilen standart değerleri ile gerçek ürün değerlerinin birbirinin aynı olması güvenli yapılar üretmenin ilk adımıdır.

Çalışma prensiplerinizi hangi doğrultuda şekillendiriyorsunuz? Baumit, 31 ülkede faaliyet gösteren bir marka. Bu nedenle uluslararası normlar, ürün kalite standardizasyonu gibi konular bizim için son derece önemli. Avusturya merkezinde geliştirilen bir ürün Baumit’ in bulunduğu tüm ülkelerde aynı standartta üretiliyor. Ürünler için geliştirilen reçeteler, ilgili ülkede bulunan hammaddeler ile test edilip ince ayarlar yapılarak aynı performansla piyasaya sunuluyor. Baumit markasının asıl gücü de buradan yani sürdürülebilir ürün kalitesinden geliyor. Son derece modern bir üretim tesisi olan Gebze tesisimizde yıllık 300.000 ton kuru harç üretimi ve 5.000 ton ıslak üretim gerçekleştirebiliyoruz. Ürettiğimiz dış cephe ısı yalıtım sistemlerimiz ETAG 004 sertifikası sahibi olup her yıl geçerliliğini sürdürmek adına uluslararası denetçi kuruluşlar vasıtası ile denetlenmektedir. Ürünlerimiz ilgili Türk Standartları kapsamında TSE tarafından uygun belgesine sahiptirler. Firmamız üretim, satış ve pazarlama alanlarında Kalite Yönetim Sistemleri sertifikası ISO 9001, Çevre Yönetim Sistemleri sertifikası ISO 140001 ve İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim sertifikası OHSAS 18001 sahibi bir firmadır.

Yalıtım uygulamalarının başarılı olabilmesi için özellikle nelere dikkat edilmeli? Enerjide dışa bağımlılığımızı ve yaşanan iklim değişikliklerini göze aldığınızda Türkiye ekonomisine yalıtımın sağlayacağı katma değer çok yüksektir. Bu nedenle mevcut konut stokunun hızla yalıtımlı

Atalay Özdayı / Baumit Türkiye Genel Müdürü

hale getirilmesi gerekmektedir. Bir yapının yalıtımlı hale getirilmesi için doğru sistem seçimi ve doğru uygulama çok önemli iki faktördür. Kullanılacak ısı yalıtım sistemi seçimi için yürürlükteki yönetmelikler ve yapının kullanım amacına uygun bileşenlerin seçilmesine dikkat edilmelidir. Örneğin Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmeliği gereğince yüksekliği 28,5 metreden fazla olan binaların zor yanıcı malzemeden oluşturulan sistemler ile teşkil edilmesi gerekmektedir. Baumit olarak yürürlükte olan yönetmeliklerin taleplerini karşılayacak, sağlıklı ve konforlu yapılar üretmemizi sağlayacak üç farklı sistemimiz mevcuttur. Baumit Pro Sistem, Star Sistem ve Power Sistem ile tüm yalıtım ihtiyaçlarına profesyonel çözümler sunmaktayız. Yapıya uygun sisteme karar verildikten sonra diğer bir önemli faktörde nitelikli uygulamadır. Baumit olarak ısı yalıtım sektörünün gelişimi adına doğru uygulamalar imza atmak için düzenli olarak eğitimler organize etmekteyiz. Dudullu merkez ofisimizde bulunan Baumit Akademi birimimiz ile teknik eğitimler vererek ETAG 004 standardına uygun uygulamalar yapılması için çalışıyoruz. Ayrıca

süpervizörlük hizmetimiz ile yerinde eğitim ve denetim sağlıyoruz. Sonuç olarak yalıtım uygulamasının başarılı olması için yapıya uygun sistem seçimi ve doğru uygulama bizi başarıya götürecektir.

Yalıtıma yönelik ürünlerinizin, rakiplerinden farklı özelliklerinden, sahip olduğu standart ve belgelerden biraz bahseder misiniz? Baumit’in ana faaliyet konusu ve en büyük gücü dış cephe ısı yalıtım sistemleri, Türkiye’de daha sıklıkla kullandığımız hali ile mantolama sistemleridir. Her yıl yaklaşık 40 milyon m2 mantolama sistem satışımız gerçekleşiyor. Bu gerçekten her yıl bu konudaki tecrübemizin ve uzmanlığımızın artmasını sağlıyor. Bu tecrübe doğrudan cephe kaplamaları ürünlerine de yansıyor. Mantolama sistemlerimiz üzerinde son kat olarak kullanılabilecek farklı cephe kaplamalarımız da bulunuyor. Baumit, AR-GE ’ye önem veren, araştırma merkezinde oluşan yeni şartlara yanıt verebilecek, fayda sağlayan inovatif ürünler geliştirmeye önem veren bir firma. Bu yapısı ile sektörde yenilikçi bir marka. ÖrYapı Malzeme Kasım 2016

77


Dosya Yalıtım neğin, yılın ilk yarısında küresel iklim değişiklikleri nedeni ile yaşanan ani ısı değişimlerine uyum sağlayabilen, ekstrem hava koşullarına yüksek dayanıklılık gösteren yeni ısı yalıtım sistemimiz Power Sistemi’ni piyasaya sunduk. 10 joule gibi yüksek darbe dayanımı ile Power Sistem, yüksek dirence ihtiyaç duyulan soğuk iklim kuşağındaki tüm cephelerin yanı sıra okul, kreş veya oyun alanları gibi direkt darbelere maruz kalan cephelerde, garaj ve otopark gibi araç çarpmalarına maruz kalan alanlarda, kamu binaları ve apartman girişlerinde de kullanılabiliyor. Çok yakın zamanda çimento esaslı dış cephe kaplamamız olan Classico Special ürünümüzün çizgi dokulu halini piyasaya sunmaya başladık. Classico Special Rille ile Baumit ’in klasik çizgi dokusu çimento esaslı son kat kaplama olarak sunuluyor. Tasarımsal farklılığının yanı sıra teknik özellikleri ile öne çıkan bir ürün oldu. Polimer modifiyeli yapısı ve yüksek dayanımlı agregası sayesinde dış darbelere ve termal gerilmelere maksimum dayanımlı olarak geliştirilen ürün, yapılan yaşlandırma testlerinde 15 yıl fonksiyonelliğini koruyor. Güvenli ve tam sızdırmaz ıslak alanlar oluşturmak için tam ve yarı esnek olmak üzere Protect 2K ve Protect 2K Elastic ürünlerini üretmekteyiz. Ürünlerimiz ıslak hacimlerde maksimum performans gösterir. Çift komponentli yapısı ile nihai ürün için gereken sıvı ve toz bileşenler bir set olarak bir aradadır. Tüm yapılması gerek bu iki bileşenin karıştırılarak ıslak hacimlere karo yapıştırma işleminden önce uygulanmasıdır. Sonrasında ise karo yapıştırıcılarının tutunması için mükemmel bir yüzey elde edilmiş olunur.

leri ürettiğimiz boylarımız Cool Pigment teknolojisi ile daha dayanıklı cepheler oluşturmamızı sağlıyor. Sistemlerimizi temel olarak yaşlanmaya karşı maksimum dirençli ve uzun süre performansını koruyacak şekilde teşkil ediyoruz. Bizce geleceğin ürünleri doğaya ve insana en uzun süre hizmet eden ürünler olacaktır.

Türkiye yalıtım pazarını bir iki cümleyle nasıl değerlendirirsiniz? Dış cephe ısı yalıtım sektörü Türkiye’nin şu anda inşaat sektörü içinde en hızlı gelişen alanlarından birisidir. Önümüzdeki yıllarda daha da yüksek ivme ile büyümeye devam edecektir. Yalıtımın Türkiye ekonomisine sağlayacağı katma değer dikkate alınarak yalıtım bilincinin arttırılması gerekmektedir.

inovasyon, sağlıklı bir mekân iklimi için daha iyi sıva ve kaplama ürünleri ve her yönüyle çok daha dayanıklı malzemeler yaratılmasına imkân veriyor. Gelecekte binalarda kullanılan tüm diğer malzemeler ve detaylar gibi cepheler de enerji verimlilikleri ile ön plana çıkacaklar. Avusturya’daki İnovasyon Merkezi’miz temel olarak iki ayrı birimden oluşmaktadır; toz ürünler ile ıslak ürünler ayrı ayrı birim tarafından değerlendirilmektedir. Alanında uzman profesyonellerin çalıştığı bu birimler tüm Baumit ülkelerine hizmet vermektedirler. Baumit Türkiye Ürün Müdürlüğü ile direk olarak birlikte çalışmakta mevcut teknik zorunluluklara göre ürünleri geliştirilmesi için hizmet vermektedirler. Ayrıca yeni ürün geliştirme konusunda birçok ortak proje eş zamanlı olarak birlikte çalışılmaktadır.

Yeni nesil malzemelerinizden örnekler verebilir misiniz?

Son günlerde her boyutta sıklıkla konuşulan iki ana konu var. Bunlardan birincisi ekosistemin korunması, diğeri ise sürdürülebilirliktir. Bu iki noktadan hareketle artık tekil ürün üretim ve satışı yerini, sistem üretip çözüm üretmeye bırakıyor. Bu noktadan hareketle özellikle dış cephe ısı yalıtım sistemlerinde pazarın paket sistem kullanım oranının artacağı kanaatindeyiz. Bununla birlikte küresel iklim değişikleri ile bu sistemlerin performansının daha üst noktalar çıkmasını gerektirmekte. Örneğin doğu illerimizde kış koşullarının daha da zorlu geçeceğini düşünürsek yüksek darbe dayanımlı sistemlere ihtiyaç duyulacağı bir gerçektir. Bu nedenle Baumit Power Sistem paketimiz ile bu tür bölgelerde 10 joule darbe dayanımı ile kalıcılık vadediyoruz. Ayrıca yine küresel ısınmanın bir neticesi olarak yaz aylarında direkt gün ışığına maruz kalma süresi uzamaktadır. Bu nedenle dış cephelerin aşırı ısınması ve yaşlanması söz konusu olmaktadır. Bu sorunun çözümü olarak biz Baumit olarak “Cool Pigment” teknolojisi ile ürettiğimiz boyalarımızla bu etkiyi azaltarak cephelerin aşırı ısınmasını engelliyoruz. StyleColor olarak adlandırdığımız en yoğun renk-

78

Yapı Malzeme Kasım 2016

Ar-ge çalışmalarınız sürecinde inovasyon, yenilenebilirlik ve tasarım süreçleriniz nasıl gelişmekte? Bu çalışmalara ne kadar bütçe ayırıyorsunuz? Yenilikçi ürünler sektörün gelişimine, kullanıcıların daha yüksek standartlarla ürüne erişmesine ve daha sağlıklı ve konforlu mekânlarda yaşamasına imkân veriyor. Baumit, yapı malzemeleri alanında ürün çeşitliliği ve kalite anlayışı ile Avrupa’nın sayılı markaları arasında yer alıyor. Farklı ülkeler, farklı iklim koşulları, farklı ihtiyaçlar… Biz, Baumit Türkiye olarak kazanılan bu tecrübe ile geliştirilen yenilikçi ürünleri ve profesyonellere yönelik oluşturulan sistemleri Baumit’ in bulunduğu diğer ülkelerle birlikte eş zamanlı olarak pazara sunuyoruz. Ar-Ge çalışmaları Avusturya, Wopfing’de bulunan İnovasyon Merkezi’nde yapılıyor. Bu üstün nitelikli Ar-Ge merkezi, tüm Baumit tesisleri için yeni ürünlerin ve ürün bileşimlerinin yaratılması ve hali hazırda mevcut ürünlerin geliştirilmesi için çalışıyor. Bu; cepheler için daha çok

Şirketinizin, yurt içi ve yurt dışı pazarlama organizasyonunu nasıl gerçekleştiriyorsunuz?

Baumit 31 ülkede faaliyet gösteriyor. Her ülke kendi pazarına odaklanıyor. Biz de Baumit Türkiye olarak iç pazarda faaliyet gösteriyoruz. Şu anda Marmara bölgesi ve Ankara’da faaliyet gösteriyoruz. Toplamda 3 ayrı bölgemiz var.

Önümüzdeki yıl için hedef ve öngörüleriniz ne doğrultuda? Yeni proje/yatırımlarınız olacak mı?

2016 yılı ülkemiz adına çok zor bir sınav verdiğimiz yıl oldu. 2016 yılında hedeflerimize ulaşmamıza 2 ay gibi bir süre kaldı ve her şeye rağmen iyi bir yıl geçirdiğimizi söyleyebiliriz. 2017 yılı için yine çift haneli büyü rakamları planlamaktayız. 2016 yılında kaybedilen zamanın önümüzdeki yıl telafi edileceği düşüncesindeyiz. 2017 yılı içerisinde Ankara Bölgemizde aktivitemizi artırmak adına bir lojistik depo hizmeti ve bölge ofisi açma planımız var. En kısa zamanda bu lojistik üssümüzü bölge hizmetine sunmayı hedefliyoruz.



“Ürünlerimizi ‘kaliteli ürün’ prensibi ile üretiyor ve müşterilerimize ulaştırıyoruz” “Yalıtım, bir bütün olarak yapı sektörünün en önemli unsurlarından biri ve kuşkusuz ürün seçiminden tutun da uygulama sürecine kadar özen gösterilmesi gereken bir konu.”

Bağımsız bir global sanayi grubu olarak, çevreye olan saygı çerçevesinde araştırma ve geliştirme faaliyetlerini aralıksız sürdüren Onduline, müşterisine daima yakın olma prensibiyle faaliyetlerini sürdürmekte. Onduline Avrasya Pazarlama Müdürü Fırat İçmeli’ye Yalıtım ve izolasyon konusunda merak ettiklerimizi sorduk. Sorularımızı yanıtlarken, sektör

80

Yapı Malzeme Kasım 2016

ve şirket politikaları hakkında da bizleri bilgilendiren sayın İçmeli’ye teşekkür ediyoruz.

Şirketinizin kısa tarihçesiyle birlikte Yapı Sektöründeki faaliyetlerinden bahseder misiniz? Selülo-mineral esaslı çatı ve cephe kaplama levhaları üretiminde dünya lideri Onduline Group, Türkiye’de 1994 yılına kadar Onduline lisansı altında üretim yaparken, aynı yıl doğrudan yatırım yapma kararı almış ve Onduline Avrasya şirketi Ağustos 1994’te %100 yabancı sermayeli bir şirket olarak Onduline Group’un Türkiye’deki iştiraki olarak kurulmuştur. Kuruluş tarihi olan 1994 yılının Ağustos ayından itibaren ürün yelpazesini hızla geliştiren Onduline Avrasya’nın ürünleri, çatıdan temele, çatı kaplama, çatı ve temel yalıtım malzemeleri ve çatı sistemlerini de içeren, kullanıcının her ihtiyacına cevap verebilen zengin bir yelpaze içinde sunulmaktadır.

Yapı Sektörü genelinde, Yalıtım ve İzolasyon Sistemleri’ni nerede görüyorsunuz? Onduline Avrasya olarak yalıtım konusunu çok önemsiyoruz. Öyle ki ürün gamımız içerisinde çatı kaplama ürünlerimizin yanı sıra temel yalıtımı ve temel yalıtımının korunması için de ürünlerimiz mevcut. Yalıtım, bir bütün olarak yapı sektörünün en önemli unsurlarından biri ve kuşkusuz ürün seçiminden tutun da uygulama sürecine kadar özen gösterilmesi gereken bir konu. Bu noktadan hareketle gerek yapı sektörüne, gerek son kullanıcılara yalıtımın önemini her platformda anlatıyoruz.

Çalışma prensiplerinizi hangi doğrultuda şekillendiriyorsunuz? Şirketimizin kurulduğu günden bugüne kadar benimsediğimiz ve asla taviz vermeyeceğimiz ilkelerimiz doğrultusunda sistematik bir şekilde ilerliyoruz. Önemsediğimiz en önemli hususlardan bir ta-


Dosya Yalıtım nesi ürünlerimizin kalitesi. Kaliteli ürün ilkemiz estetiği, hafifliği, su geçirmezliği, sağlamlığı, uzun ömürlülüğü beraberinde getiriyor. Bir diğer önemli ilkemiz ise ürettiğimiz kaliteli ürünleri sunduğumuz müşterilerimizin memnuniyeti. Müşterilerimizin memnuniyeti için Türkiye’de ve yurtdışında neredeyse 365 gün boyunca kesintisiz hizmet vermeye çalışıyoruz. Hizmetlerimiz kapsamında tüm sunduğumuz sistemler için projelendirme dahil, çeşitli teknik konularda da müşterilerimize destek oluyoruz.

Yalıtım uygulamalarının başarılı olabilmesi için özellikle nelere dikkat edilmeli? Çatı, cephe ve temel yalıtımı uygulamaları binaların ömrü için büyük önem taşıyor. Öncelikle binanın yapısına uygun sistemler seçilmesi gerekiyor. Daha sonra kaliteli ürün tercihi geliyor. Bu iki konunun sektör profesyonelleri tarafından yapılması en uygun sistemin seçilmesini kolaylaştıracaktır. Elbette uygun bir sistem ve kaliteli ürün seçimi tek başına yeterli değil, işin uygulama safhasına gelindiğinde, bu noktada uygulama konusunda da uzman firmaların seçilmesi gerekiyor. Çünkü sisteminiz ne kadar uygun olursa olsun, uygulamada yapılan hataların geri dönüşü çoğu zaman zahmetli ve maliyetli olabiliyor. Onduline Avrasya olarak, yetişmiş insan kaynağını artırma konusunda yıllardır çok çaba sarf ediyoruz. Türkiye’de ve sorumlu olduğumuz ülkelerde Proje Departmanımız tarafından uygulama seminerleri veriliyor. Bu seminerler kapsamında çatı ustalarıyla direkt olarak iletişim kuruyor, eğitimlerimizi tamamlayan ustalarımıza

Fırat İçmeli / Onduline Avrasya Pazarlama Müdürü

Onduline Avrasya tarafından hazırlanan sertifikalar veriyoruz. Uygulamalı usta seminerlerimiz dışında yine sektör profesyonellerini, mimarları, belediyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarını, üniversite ve meslek lisesi öğrencilerini kapsayan yoğun bir program dahilinde seminerlerimize devam ediyoruz.

Yalıtıma yönelik ürünlerinizin, rakiplerinden farklı özelliklerinden, sahip olduğu standart ve belgelerden biraz bahseder misiniz? Geçmişten bugüne, üretime başladığımız günden itibaren “kaliteli ürün” prensibi ile ürünlerimizi üretiyor ve müşterilerimize ulaştırıyoruz. Müşterilerimizden aldığımız olumlu geri dönüşler de bu konu-

da doğru yolda ilerlediğimizi gösteriyor. Ürünlerimiz, uluslararası birçok zorlu testten geçerek, Avupa Birliği standartlarında üretilmekte ve CE, TSE gibi önemli belgelere sunuluyor. Ayrıca çatı kaplama ve su yalıtımının lider firması olarak, 2013 yılında jenerik ürünümüz Onduline HR için almaya hak kazandığımız EPD belgesi ile yine bir ilke imza attık. Onduline Avrasya’nın bitüm esaslı oluklu çatı kaplama levha ailesinin en temel ürünü olan Onduline HR, yüksek oranda geri dönüştürülmüş selüloz elyafını barındırmakta ve renklendirme için doğal pigmentler kullanılmaktadır. Hammaddeleri yüksek oranda yerel kaynaklardan elde edilen bu ürün, üretiminde düşük karbon ayak izine ve enerji tüketimlerine sahip.

Yapı Malzeme Kasım 2016

81


Dosya Yalıtım

Geleneksel çatı kaplama malzemelerine göre daha hafif olan Onduline HR, yüksek oranda geri dönüştürülmüş selüloz elyafı ile tüketimde; düşük karbon ayak izi sayesinde de üretimde oldukça çevreci olarak tanımlanabilmektedir.

Yeni nesil malzemelerinizden örnekler verebilir misiniz? Onduline Avrasya olarak ürünlerimizi aksesuarlarıyla birlikte kusursuz birer sistem olarak müşterilerimize sunuyoruz. Ürün gruplarımız içinde, Çatı kaplama malzemeleri; Onduline HR, Onduline Andromeda, Onduline Zigana, Onduline XHR, Onduline FIT, Onduvilla, Bardoline şingıl kaplamaları, Bituline su yalıtım membranları, Onduser özel seramik çatı kaplama malzemeleri, doğal taş Arduvaz, San Marco İtalyan toprak kiremitleri, Onduclair ışık geçirgenliğine sahip levhalar ve kentlere nefes aldıran çevreci yeşil çatı sistemi Ondugreen. Kiremit altı su yalıtımı levhaları; Isoline ve Alaturka kiremitler için Rufoline. Temel yalıtımı ve yalıtım koruma konusunda ise; Temellerin su yalıtımında kaliteli, dayanıklı ve etkili membran Bituline, zemin sularının drenajı ve temel su yalıtımın sistemlerinin korunmasını sağlayan Fondaline yer almaktadır. Bu saydığımız başlıklar altındaki tüm ürünlerimiz müşterilerimize Onduline Avrasya garantisi kapsamında sunulmaktadır.

82

Yapı Malzeme Kasım 2016

Türkiye yalıtım pazarını bir iki cümleyle nasıl değerlendirirsiniz? Ülkemizde yalıtım pazarı yoğun bir rekabet ortamı içinde ilerlemekte ve neredeyse kullanıcıların tüm ihtiyaçlarını karşılayacak ürünler pazarda yer almaktadır. Üretim teknolojilerinin kullanıcıların ihtiyacına göre gelişmesiyle var olan rekabetin daha da kızışacağını ve bu rekabet ile birlikte müşteri memnuniyetini ön planda tutarak üretim yapan şirketlerin ayakta kalacağını düşünüyoruz.

Ar-ge çalışmalarınız sürecinde inovasyon, yenilenebilirlik ve tasarım süreçleriniz nasıl gelişmekte? Bu çalışmalara ne kadar bütçe ayırıyorsunuz? Onduline Group’un dünyadaki 2 AR-GE merkezinden biri Sapanca Fabrikası’nda bulunuyor. Türkiye’nin lider çatı yalıtım sistemleri üreticisi Onduline Avrasya, çatı kaplama alanında önemli yeniliklere imza atmaya devam ediyor. Türk mühendisler tarafından geliştirilen yeni levhalarımız “Onduline Zigana”, “Onduline Andromeda”, “Onduline FIT”, “Onduline XHR” Türkiye şartlarına elverişli, günümüz norm ve standartlarına uygun ürünler olarak dikkat çekiyor.

Şirketinizin, yurt içi ve yurt dışı pazarlama organizasyonunu nasıl gerçekleştiriyorsunuz? Onduline Avrasya olarak uluslararası

arenadaki gelişimimizi gün geçtikçe artırıyoruz. Son dönemdeki en önemli adımlarımızdan biri halihazırda sorumlu olduğumuz 27 ülke haricinde Afrika kıtasına açılmamız oldu. Bugün itibarıyla Afrika kıtasında yer alan 54 ülkeden sorumluyuz.Var olan ivmemizi artırarak ihracatta yakaladığımız başarı çıtamızı daha da yükseltmek arzusundayız. İhracat bölgelerimize genellikle çatı kaplama levhalarımızın ihracatını gerçekleştirmekteyiz.

Önümüzdeki yıl için hedef ve öngörüleriniz ne doğrultuda? Yeni proje/yatırımlarınız olacak mı? Türkiye’deki projelerimiz olağan hızıyla devam etmekte. Yurtdışında ise önümüzdeki dönem için yeni bir bölge olarak Afrika kıtasında da çalışmalarımıza devam edeceğiz.

Son olarak eklemek istedikleriniz? Maalesef sektörümüzü olumsuz yönde etkileyen en önemli hususlardan biri “sahte ürünler”. Bu sahte ürün konusu, bizi ve sektörde üretim yapan diğer büyük firmaları da yakından ilgilendiriyor ve etkiliyor. Onduline Avrasya olarak, bu konudaki hukuki mücadelemizi başlattık ve devam ettiriyoruz. Aynı zamanda basın ve dernekler kanalıyla inşaat sektöründe yer alan son kullanıcı dahil tüm ilgililerin de bu konuda dikkatli olmasını rica ediyoruz.



AUSTROTHERM EPS Isı Yalıtım Levhası ile Pasif Ev Temel Duvarı Isı Yalıtımı Ankara- Etimesgut’ta Ekho Mimarlık tarafından Ağustos 2016 tarihinde başlatılan Pasif Ev yenileme projesinde Austrotherm’in çeşitli kalınlıklarda yüksek yoğunluklu ısı yalıtım levha-

Mevcut bina- Etimesgut Ankara

ları kullanılmaktadır. İlk olarak Temel Duvarlarının ısı yalıtımı ile işe başlanmıştır. Bir Pasif Ev Yenileme Projesinde “Temel Isı Yalıtımı uygulamamızı sizinle paylaşıyoruz!..

Mevcut bina Yenileme Pasif Ev

Austrotherm EPS ısı yalıtım levhası ile Temel Duvarları Isı Yalıtımı Planı

UYGULAMA ADIMLARI 1. Temel Duvarı temele kadar kazılır. 2. Temel duvarı üzerine 2 kat likit su yalıtım membranı uygulanır 3. 2 Kat su yalıtım membranı üzerine 25cm’lik Austrotherm EPS ısı yalıtım levhası uygulanır 4. EPS ısı yalıtım levhası üzerine, likit su yalıtımı için, 2 kat fileli ince sıva uygulaması yapılır. 5. Uygulanan ince sıva üzerine tekrar 2 kat likit su yalıtım membranı uygulanır. 6. Son olarak su yalıtımı üzerine drenaj levhası uygulanır ve uygulama toprak dolgunun yerleştirilmesiyle tamamlanır.

84

Yapı Malzeme Kasım 2016


Dosya Makale

AUSTROTHERM EPS ISI YALITIM LEVHASI UYGULAMASI İÇİN DETAYLAR * Öncelikle toprak zemin ile temas eden temel duvarları temel betonuna kadar kazılır. * Gerekli yüzey hazırlıkları yapıldıktan sonra; Isı yalıtımı yapılacak Temel du varları üzerine bitüm-çimento esaslı iki (2) kat likit su yalıtım membranı uygulanır. * Uygulaması tamamlanan likit su ya lıtım membranı üzerine Austrotherm’in 25cm’lik 100kpa basma dayanımına sahip, 0,035w/mk ısı iletim katsayısı olan EPS ısı yalıtım levhası çimento esaslı yapıştırıcı duvara yapıştırılır.

Austrotherm- Etimesgut Ankara Pasif Ev Yenileme Projesi Eylül 2016

Austrotherm- Ankara Pasif Ev Yenileme Projesi: Temel Duvarı Isı Yalıtımı

Austrotherm- Pasif Ev Yenileme: Temel Duvarı Isı Yalıtımı Su yalıtımı-Isı Yalıtımı Su Yalıtımı-Drenaj Levhası

* Temel duvarı üzerine yapılan Austortherm EPS 25cm ısı yalıtım levhasının uygulamasını takiben, üzerine tekrar su yalıtımı uygulaması yapılır. Ancak EPS levha üzerine yapılacak su yalıtımına uygun zemin oluşturma amacıyla önce 2 kat ince sıva aralarında alkali dayanımı yüksek file ile birlikte uygulanır ve sıvanın kuruma süresi kadar beklenir. * Uygulanan 2 Kat fileli ince sıva üzerine bitüm-çimento esaslı 2 kat likit membran uygulanır. Böylelikle Austrotherm EPS ısı yalıtım levhasının arkasında-duvar ile temas eden yüzey ve önünde-toprak dolgunun geleceği yüzey için toplam 4 kat su yalıtımı yapılmış olur. * Son olarak drenaj levhası su basıncını dengeleyecek şekilde kabarcıkları ısı yalıtımına dönük olarak uygulanır, temel duvarlarında ısı ve su yalıtımı uygulaması tamamlanır ve toprak dolgu yerleştirilir. Drenaj levhası ve su yalıtımı detayı, cephe bitiş sıvasının içinde kalır.

Yapı Malzeme Kasım 2016

85


Dosya Makale

Uygulamada 20 kg/m3 yoğunluklu, 25 cm kalınlığında EPS ısı yalıtım levhası CS(10) ≥ 100 kPa ürünü aşağıdaki hesaplamaya dayanılarak toprak zeminden gelecek yanal yükler dikkate alınarak seçildi.

Zemin, kazı derinliği boyunca EPS ısı yalıtım levhalarına yanal basınç uygulayacaktır. Zemin yoğunluğu 20 kN/m3 olarak öngörüldü ve buradan da 2 metre derinlikteki kazı tabanında düşey gerilme, σv = 20 x 2 = 40 kPa olarak hesaplandı. Zemin bünyesi içerisinde herhangi bir noktadaki yanal gerilmenin düşey gerilmeye oranı yanal toprak basıncı katsayısıdır (K). Bu uygulama için yanal toprak basıncının alt ve üst sınır değerleri aşağıdaki eşitlikler ile öngörüldü:

TS EN 13163’ e UYGUNDUR.

86

Yapı Malzeme Kasım 2016

En küçük K = tan²(45-φ/2), En büyük K = 1-sinφ. Burada φ imgesi ile verilen zeminin kayma dayanımı açısıdır. Bu parametrenin 20° ila 30° arası olduğu varsayılarak; En küçük K = 0.49 (20° için) - 0.33 (30° için) ve en büyük K = 0.66 (20° için) - 0.50 (30° için) olarak hesaplandı. Buradan, kazı tabanında EPS ısı yalıtım levhasına etkiyecek yanal zemin gerilmesi aşağıdaki gibi hesaplandı:

σh = 40 x 0.66 = 26.4 kPa

Sonuç: 20 kg/m³ yoğunluğa sahip Austrotherm EPS ısı yalıtım levhası için CS1 = 40 kPa ve CS10 = 110 kPa’dır (ASTM D6817), EPS katmanının tabanına etkiyeceğini öngördüğümüz yanal gerilmenin uygulamada kullanılan Austrotherm EPS’nin CS1 değerinin altında olduğu görülmektedir. Bu hesaplamalar neticesinde temel duvarları ısı yalıtımında Austrotherm EPS 20 kg/m3 25 cm ısı yalıtım levhası güvenle kullanılmıştır



Yalıtım’da artan bilinç ve talebe yanıt veriyoruz! “Türkiye’de TS EN 13499 Isı Yalıtım Sistemi Standardına uygunluk belgesine sahip Capatect Isı Yalıtım Sistemi, Avrupa Teknik onay kuruluşu “EOTA” tarafından verilen ETAG 004 uygunluk belgesini de alarak kalitesini bir kez daha ispatlamıştır.”

88

Yapı Malzeme Kasım 2016

Betek, Filli Boya’nın Capatect markasıyla, yenilikçi ürün ve teknolojileri ile ısı yalıtımı işine girdiği 2003 yılından bu yana yaklaşık 140.000 binaya, 105 milyon2 ısı yalıtımı uygulaması yapılmasını sağladı. Bu sayede binaların sadece ısıtmada elde ettiği tasarruf ile 3,1 milyar m3 daha az doğalgaz kullanılmasını ve 4,1 milyon hane halkının toplamda yaklaşık 3,7 milyar TL tasarruf etmesine vesile oldu. Ayrıca uygulanan ısı yalıtımı ile 6,7 milyon ton karbondioksitin atmosfere salınmasını engelledi. Bu rakam Bolu Ormanları’nın yıllık karbondioksit emiliminin yaklaşık 5 katına eşdeğerken, Türkiye’de toplamda 21 milyon hektar alana yayılı

tüm ormanların bir yılda soğurduğu karbondioksitin %12’sine denk gelmektedir. Betek Boya’nın gerçekleştirdiği proje ve faaliyetleriyle Yalıtım ve İzolasyon’a sağladığı katkıları ve tüketiciye sunduğu avantajları bizzat kendilerinden öğrendik. Keyifli okumalar…

Şirketinizin kısa tarihçesiyle birlikte Yapı Sektöründeki faaliyetlerinden bahseder misiniz? 1988 yılında kurulan Betek Boya Kimya ve Sanayi A.Ş., sektöre girdiği ilk yıllarda, inşaat malzemeleri pazarının ihtiyaç duyduğu beton katkıları, hazır harçlar ve su izolasyon malzemeleri alanlarında yüksek kaliteli ürünler geliştirmiştir. Etkin


Dosya Yalıtım

satış ve pazarlama sistemleri sayesinde oluşan yüksek talep, şirketin büyük bir hızla büyümesini sağlamıştır. Betek, inşaat malzemeleri konusunda edindiği tecrübe ve güçle yeni pazar arayışlarına girmiş ve inşaat boyalarını da ürün gamına dahil etmiş, 1993 yılında inşaat boyaları alanına, Avrupa’nın en büyük boya markası Caparol ile teknolojik işbirliği yaparak adım atmıştır. İki şirketin işbirliği, hem Betek hem de Türk Boya Sektörü açısından bir dönüm noktası olmuş; Filli Boya markası, Avrupa’nın boya konusundaki teknolojik zenginliğini Türk tüketicisi ile buluşturmuştur. Avrupalı bir ortakla üretime geçen ilk Türk boya şirketi olan Betek, boya sektörüne ilk yabancı sermaye girişini de sağlamıştır. Betek’in gelişim sürecinde 2003 yılı önemli bir mihenk taşı niteliğindedir. Bu tarihte ısı yalıtımı alanındaki faaliyetlerine başlayana Betek, ülkemiz geleceği adına bir sosyal sorumluluk projesi olarak gördüğü “yalıtım” alanındaki çalışmalarıyla bu sektörde liderlik görevini üstlenmiştir. Gebze’de boya ve ısı yalıtım sistemlerinin tüm ana bileşenlerinin üretimini gerçekleştirdiği ülkemizin ilk entegre tesisi ile boya sektöründe olduğu gibi yalıtım sektöründe Türkiye’nin

öncü kuruluşu konumundadır. Filli Boya Yalıtım grubu, geniş ürün yelpazesi ve yüksek performansa sahip Capatect Isı Yalıtım Sistemi’ni pazara sunmakla birlikte, eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları ile de ülkemizdeki ısı yalıtım sektörünün büyümesinde büyük rol oynamıştır.

Yapı Sektörü genelinde, Yalıtım ve İzolasyon Sistemleri’ni nerede görüyorsunuz? Avrupa ile bir kıyas yaptığımızda yalıtım işine ülke olarak çok geç başladık diyebiliriz. Türkiye’de bulunan konutların yaklaşık sadece %10 kadarında gerçek anlamda bir yalıtım uygulaması mevcut. Bu nedenle yapı sektörü içinde yalıtımın özel bir durumu var. Yeni yapılan konutların yanında renovasyon projeleri ile birlikte her yıl yapı sektörünün üzerinde büyüme performansına sahip olan bir sektördür.

Yalıtım uygulamalarının başarılı olabilmesi için özellikle nelere dikkat edilmeli? Isı yalıtımında üstün performansa Doğru Isı Yalıtım Levhası, Doğru Yalıtım Kalınlığı ve Doğru Isı Yalıtım sistemi ile ulaşılabilir. Isı yalıtımında kullanılan levhanın tipi son derece önemlidir. Capatect Isı Yalıtım

Sistemi’nde bulunan Capatect Dalmaçyalı Isı Yalıtım Levhaları, ideal karbon oranı ile aynı yoğunluktaki standart beyaz EPS ısı yalıtım levhalarına oranla %20 daha iyi bir ısı yalıtım değerine sahiptir. Levha kalınlığı arttırmadan Capatect Dalmaçyalı ile daha üstün bir yalıtım performansına ulaşılır. Bir diğer önemli konu ise kullanılan levha kalınlığıdır. Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği ile tüm binalar yönetmeliğe uygun olarak Enerji Kimlik Belgesi alması gerekmektedir. Yüksek sınıfa girecek şekilde Enerji Kimlik Belgesi’nin alınabilmesi için kullanacağımız levha kalınlıkları çok önemlidir. Ancak doğru ısı yalıtım kalınlığı ile yüksek sınıfta enerji seviyesine sahip bina elde edilebilir. Son olarak ısı yalıtımında kullanılan sistemin kalitesi de son derece önemlidir. Isı Yalıtım Sistemi’nin performansı, kullanılan malzemelerin kalitesi ve birbiri ile uyumu ile doğrudan ilgilidir. Türkiye’de TS EN 13499 Isı Yalıtım Sistemi Standardına uygunluk belgesine sahip Capatect Isı Yalıtım Sistemi, Avrupa Teknik onay kuruluşu “EOTA” tarafından verilen ETAG 004 uygunluk belgesini de alarak kalitesini bir kez daha ispatlamıştır. Capatect Isı Yalıtım Sistemi’ni oluşturan tüm ürünler, Capatect uzmanlığı ve ileri teknoloji ile üretilmiştir. Yapı Malzeme Kasım 2016

89


Dosya Yalıtım

Yalıtıma yönelik ürünlerinizin, rakiplerinden farklı özelliklerinden, sahip olduğu standart ve belgelerden biraz bahseder misiniz? Dünyada 50 yılı aşkın tecrübeye sahip Capatect, Avrupa Isı Yalıtım Sistem standardı belgesi ETAG 004, TS EN 13499 ve CE kalite belgeleri ile rakiplerinden ayrılmaktadır.

Türkiye yalıtım pazarını bir iki cümleyle nasıl değerlendirirsiniz? 2016 yılı itibarıyla Türkiye’de ısı yalıtım pazarının 70 milyon metrekare sınırını geçerek Avrupa’nın önemli ısı yalıtım pazarlarından biri haline geldiğini düşünüyoruz. Türkiye’de ısı yalıtım pazarının geçmişi yaklaşık 20 yıla dayanıyor. Fakat sektördeki hareketlenmeler 2000 yılından itibaren başladı diyebiliriz. 2010 yılından itibaren de çıkan yönetmeliklerle birlikte hızlı bir büyüme trendine girmiştir. Fakat Avrupa ile kıyasladığımızda hem uygulanan yalıtım kalınlıkları hem yönetmeliklerimizle daha henüz yolun başındayız diyebiliriz.

Önümüzdeki yıl için hedef ve öngörüleriniz ne doğrultuda? Yeni proje/yatırımlarınız olacak mı? Ülkemizin ihtiyaçları ve sektörümüzün gelişmesi ile sunduğumuz ürün ve hiz-

90

Yapı Malzeme Kasım 2016

metleri daha hızlı ve uygun şartlarda sağlayabilmek amacı ile farklı bölgelerde yeni yatırım fizibilite çalışmalarını sürekli yapmaktayız. Sektörümüzü sürekli mercek altında tutarak, doğru yerde doğru zamanda yatırımlarımızı hayata geçirmek için hep hazır konumda bulunmaktayız. 2012 yılında faaliyet geçen Kayseri tesisimiz, bu konudaki çalışmalarımızın hayata geçmiş en yeni örneğidir. Hem yurtiçi hem de yurtdışında yaptığımız

yatırımlarının yanı sıra pazara yaptığımız yatırımlar ile de faaliyetlerini sürdürmekteyiz. Bu kapsamda mimarlar ve mühendisler, yerel yönetimler, apartman yöneticileri ve toplumun her kesiminden bireylerin katılımı ile gerçekleştirdiğimiz seminerler ile yalıtım bilincini tüm topluma yaymayı hedeflerken 2003 yılından bu yana 11.000’den fazla uygulamacıya yaptığımız eğitimler ile sektöre kalifiye eleman yetiştirilmesini amaçlıyoruz.



“Isı yalıtımı ancak yüksek kaliteli ürünlerle sağlanır” “Binaların gereksiz enerji tüketimini, akıllı, sistematik ve gerekirse zorlayıcı hedeflerle düzenleyebilirsek, harcadığımız enerjiden çok önemli orada tasarruf sağlayabiliriz.” Yapı sektöründeki faaliyet alanında, kurumsal sorumluluğu ve profesyonel yeterliliği işlerine yansıtmayı başarmış, daima kaliteli ve en iyi çözümleri sunan Kalekim, kenidisiyle çalışan tüm paydaşlarına değer katmayı da misyon edinmiş durumda. Kalekim Genel Müdürü Altuğ Akbaş ile Yalıtım ve İzolasyon alanındaki faaliyetleri, şirket politikaları, yeni ürünler ve yatırım planlarını konuştuk. Keyifli okumalar…

92

Yapı Malzeme Kasım 2016

Şirketinizin kısa tarihçesiyle birlikte Yapı Sektöründeki faaliyetlerinden bahseder misiniz?

Yapı Sektörü genelinde, Yalıtım ve İzolasyon Sistemleri’ni nerede görüyorsunuz?

Kuruluşundan itibaren yapı kimyasalları sektörüne öncülük eden Kalekim, üretim ve satış kapasitesi olarak Türkiye ve bölgesinde birinci, Avrupa’da ise 5’inci sıraya yerleşti. Ülkemizde %50’nin üzerinde pazar payına ulaşarak sektörde açık ara önde olan Kalekim, bulunduğu coğrafyada zirveye çıkmayı başarmış bir Türk şirketi olarak büyümeye devam ediyor. Kalekim, İstanbul, Yozgat, Isparta, Mersin, Erzurum ve Mardin tesislerinde, üretim faaliyetlerini sürdürüyor. Yapı kimyasalları fabrikalarında yıllık toplam 700 bin ton yapı kimyasalı üretim kapasitesine sahip olan Kalekim, İstanbul’da bulunan Kale Boya ve Sıva işletmesinde yılda 100 bin ton boya ve sıva üretiyor. Kalekim, her türlü yapı kimyasalları, boya-sıva ile ısı ve su yalıtımı ürünleri üreterek yapı sektöründe öncülüğünü sürdürüyor. Bugün 70 ülkeye ürünlerini sunan Kalekim olarak, ürün gamımızı, sektördeki trendleri ve tüketici ihtiyaçlarını gözeterek yeni ürünler ile genişletiyoruz.

Tüm gelişmiş ülkelerin önem verdiği gibi Türkiye’nin de en önemli sorunu, sürdürülebilir-yenilenebilir enerji elde etme ve bu enerjiyi verimli kullanmaktır. Ülkemizde yalıtım konusu, en fazla ekonomik boyutuyla öne çıkıyor. Oysa enerji tüketimini azaltıp israfı önlediği için, ısı yalıtımının çevresel ve sosyal açıdan da değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu yaklaşımla, Kalekim olarak ısı yalıtımının önemine dikkat çekmeyi görev edindik. Çünkü son verilere göre, enerji tüketiminin %37’si binalarda gerçekleşiyor. Binalarda tüketilen enerjinin de yaklaşık %80’i ısıtma-soğutma için harcanıyor. Aslında evlerimizde günlük çözümlerle sağlamaya çalıştığımız (fazla lambaları söndürmek ya da televizyonu kumandadan değil de düğmeden kapatmak gibi) etkenler geri kalan %20’lik dilimin içerisinde. Dolayısıyla asıl tasarruf ısıtma ve soğutma tarafında gerçekleştirilmeli. Bu bakış açısıyla, ülkemizdeki


Dosya Yalıtım binaların birçoğunu “enerji oburu” olarak tanımlayabiliriz. Binaların gereksiz enerji tüketimini, akıllı, sistematik ve gerekirse zorlayıcı hedeflerle düzenleyebilirsek, harcadığımız enerjiden çok önemli orada tasarruf sağlayabiliriz. +Türkiye’nin ilk pasif evine Mavi Kale markamızla öncülük ettik Kalekim olarak, ülkemizde ilk defa gerçekleştirilen pasif ev uygulamasını Mavi Kale markamızla hayata geçirdik. Urla’da yapılan bu evde metrekare başına sadece 15 kWh enerji tüketiliyor ve normal evlere kıyasla %90 enerji tasarruf ediliyor.

Türkiye yalıtım pazarını bir iki cümleyle nasıl değerlendirirsiniz? Yalıtım uygulamalarının başarılı olabilmesi için özellikle nelere dikkat edilmeli? Büyüyen yapı sektöründe, enerji tasarruflu yapılar ve yeşil binalar, kullanılan malzemenin kalitesi gibi çok önemli gelişmeler var. Bunların hepsini bir araya koyduğumuz zaman, yüksek standartlara sahip malzemelerin kullanılması ile birlikte konut kalitesinin de artmasının, sektörümüz adına çok olumlu bir gelişme olduğunu görüyoruz. Tüm gelişmiş ülkelerin önem verdiği gibi Türkiye’nin de en önemli sorunu, sürdürülebilir-yenilenebilir enerji elde etme ve bu enerjiyi verimli kullanmaktır. Gelecekte pasif enerjili veya sıfır karbonlu yeşil binalara kavuşmak istiyorsak zorlayıcı hedefler koymalı ve bu hedeflere ulaşacak uygulamaları hayata geçirmeliyiz. Avrupa standartlarına uygun, enerji tasarruflu binalara sahip olabilmek için önümüzde kentsel dönüşüm gibi önemli bir fırsat var. Eğer elimizdeki bu fırsatı iyi değerlendirerek yeniden inşa edilecek tüm binalara ısı yalıtımı yaptırırsak ülke ekonomimize her yıl milyarlarca dolarlık katkıda bulunabiliriz. Isı yalıtımı ile ülke ekonomisi ve çevre kirliliğini önlemeye sağlayacağımız katkının yanında binamızın değerini de yükseltmiş oluyoruz. Zorunlu hale getirilen Enerji Kimlik Belgesi ile tescillenen enerji sınıfı yüksek binalarda; ısı yalıtımının yanı sıra, cam-pencere ve ısıtma-soğutma-havalandırma sistemlerinin de kaliteli ve verimli olduğu anlaşılıyor. Artık ev alırken, satarken ya da kiralarken, sadece konuma, manzaraya, oda sayısına değil kimlik belgesine de bakılıyor. Binaların ne kadar enerji harcadığını gösteren ‘Enerji Kimlik Belgesi’, aynı zamanda binaları beyaz eşya gibi A’dan G’ye kadar sınıflandırıyor. Dolayısıyla ‘Enerji Kimlik Belgesi’ne sahip olması gereken binaların enerji sınıfı performansına yükselebilmesi ısı yalıtımı yaptırmak şart oldu. Binanın değerini artıran ‘Enerji Kimlik Belgesi’ne yönelik talebin gün geçtikçe artması da, yalıtım sektörüne ivme kazandırıyor.

Altuğ Akbaş / Kalekim Genel Müdürü

Ar-ge çalışmalarınız sürecinde inovasyon, yenilenebilirlik ve tasarım süreçleriniz nasıl gelişmekte? Kalekim’i rakiplerinden ayıran en önemli özelliklerinden biri Ar-Ge’ye yaptığı yatırımdır ve inovasyon en önemli şirket stratejilerimizdendir. Ürettiğimiz ürünlerden, sunduğumuz hizmetlere tüm süreçlerimizde inovasyonun önemine inanıyoruz. Bu anlamda kuruluşu çok uzun yıllar öncesine dayanan ve her geçen gün güçlenen ve büyüyen bir Ar-Ge bölümümüz var. Konusunda uzman bir ekibin görev aldığı Ar-Ge merkezimizde yüzlerce üründen oluşan; çimento, reçine, dispersiyon gibi kimyaları içinde barındıran; seramik uygulamaları, su izolasyon, ısı izolasyon, zemin sistemleri, boya, sıva, tamir harçları, yüzey hazırlık malzemeleri gibi çok çeşitli ürün gruplarını içeren, ürün gamının tüm geliştirme ve iyileştirme faaliyetlerini herhangi bir know-how transferi olmaksızın yürütüyoruz. Üniversiteler ve

devletle projeler yürütebilmeyi sağlayan analiz araçlarımızla da çalışmalarımızı sürdürürken, aynı zamanda kalite ve müşteri memnuniyetini garanti eden Avrupa Standartları’na uygun testleri gerçekleştiriyoruz. Ürün geliştirme laboratuvarlarımızda ürün gruplarının Avrupa normlarına uygun olarak tüm testleri yapabildiğimiz gibi, üretim yapılan coğrafya neresi olursa olsun bölgedeki hammaddeler ile aynı kalitede ürünler formüle edebiliyoruz. Ar-Ge yapımız sadece performans analizine dayalı değil, performans ile birlikte fiziksel ve kimyasal çözümlemeye dayalı ve bu anlamda çalışan uygulamalı araştırma laboratuvarımız en teknolojik cihazlarla donatılmış durumda. Ayrıca laboratuvarımızda, dünyada sınırlı sayıda bulunan yaşlandırma cihazları ile ürünlerin dış cephe dayanımları test ediliyor. Uygulamalı araştırma laboratuvarımızda yapılan temel araştırma çalışmalarıyla ürün geliştirme çalışmalarına

Yapı Malzeme Kasım 2016

93


Dosya Yalıtım büyük destek sağlanıyor ve daha inovatif ürünler yapma potansiyelimiz ve ürün geliştirme hızımız giderek artıyor.

Önümüzdeki yıl için hedef ve öngörüleriniz ne doğrultuda? Yeni proje/yatırımlarınız olacak mı? Yapı kimyasalları alanında özellikle Türkiye’nin yakın çevresi bizim için çok önemli. Ortadoğu ve Afrika’da farklı açılımlarla büyümek istiyoruz. Bir yandan da dünyaya entegre olarak, farklı coğrafyalarda üreten, o coğrafyanın insanlarına ürün satan ve onlardan alan bir yapı oluşturuyoruz. Bugün dünyanın pek çok yerinde güçlü bir dağıtım ağına sahibiz ve ürünlerimizi tam 70 ülkede tüketici ve profesyonellerle buluşturuyoruz. İhracatımızın %6’sını Avrupa Birliği ülkelerine, %35’ini Ortadoğu’ya, geri kalanını tüm dünyaya yapıyoruz. 2016 yılı dahil önümüzdeki dönemde

kapasiteyle hayata geçecek yeni fabrikamızda, her türlü yapı kimyasallarını kapsayan; seramik yapıştırıcıları, derz dolguları, su ve ısı yalıtım malzemeleri, iç ve dış cephe boyaları ve dekoratif dış cephe sıvaları, en yeni teknolojiyle üreteceğiz.

Yalıtıma yönelik ürünlerinizin, rakiplerinden farklı özelliklerinden, sahip olduğu standart ve belgelerden biraz bahseder misiniz? Yeni nesil malzemelerinizden örnekler verebilir misiniz? Kalekim olarak; Kale Mantolama sistemi ile Türkiye’de ilk kez 10 yıl ürün, 2 yıl uygulama garantisi sunarak binaları koruma altına alıyoruz. Uygulama süresine ilave olarak 2 yıl kullanım sürecini kapsayan sigorta ile uygulama sonrası montaj ve işçilik nedeniyle meydana gelebilecek

tımı uygulamasının maliyeti, bir binanın toplam inşaat maliyetinin sadece %4’ü kadardır. Yalıtım sistemi, sağlanan tasarrufla birkaç yılda maliyetini karşılayıp, binanın ömrü boyunca tasarruf sağlamaya devam ediyor. Ayrıca binaların soğutma maliyeti, ısıtma maliyetine göre daha yüksek olduğundan mantolamayı sadece ısınma tasarrufu amaçlı düşünmemek gerekir. Kalekim olarak geliştirdiğimiz ısı yalıtımı sistemi ‘Kale Mantolama’ ile tüketiciler, doğalgaz ve elektrik faturalarında %50’ye varan oranlarda düşüş elde edebiliyor.

Kale Mantolama yaptırana; ‘10 Yıl Ürün Garantisi’, ‘2 Yıl Uygulama Sigortası’ ve ‘Enerji Kimlik Belgesi’ Kalekim’den Yalıtım konusunda hayata geçirilen en önemli uygulamalardan biri, tüm binalar için ‘Enerji Kimlik Belgesi’ alınması zorunluluğu oldu. Biz de 10 yıl garantili ısı yalıtımı sistemi ile sektörde fark yaratan Kalekim olarak, ‘Kale Mantolama’ sisteminin uygulandığı binaları, ayrıca ‘Enerji Kimlik Belgesi’ sahibi yapıyoruz. Böylece, mantolama ile yapıları koruma altına alırken, bina sahiplerine de ‘Enerji Kimlik Belgesi’ hizmeti sunuyoruz.

‘Enerji Kimlik Belgesi’ nasıl alınıyor? Kale Mantolama sistemi ile binasında ısı yalıtım uygulaması yaptıran her tüketici, Kalekim’in Türkiye genelinde sunduğu ‘Enerji Kimlik Belgesi’ hizmetinden yararlanabiliyor. Tüketicinin, zorunlu hale getirilen ‘Enerji Kimlik Belgesi’ni Kalekim’den yazılı olarak talep etmesi yeterli. İncelemelerin ardından ‘Enerji Kimlik Belgesi‘, hazırlanarak bina sahiplerine sunuluyor.

‘Su yalıtımı’ binaları depreme karşı koruyor

bu bölgelerdeki faaliyetlerimizle birlikte Afrika’da da etkinliğimiz artacak.

hasarlara karşı da güvence sağlıyoruz.

30 milyon TL yatırımla Balıkesir’de yeni bir fabrika kuruyoruz

Isı yalıtımı sisteminin bütün olarak performansına önem veriyoruz ve Kale Mantolama ile binaları her türlü iklim ve olumsuz hava koşullarına karşı koruma altına alıyoruz. Başarılı bir ısı yalıtım uygulaması için, ‘en iyi ürün’, ‘en iyi çözüm’ ve ‘en iyi uygulama’ stratejisiyle hareket ediyoruz. Her bir sistem bileşeninin yüksek kalite standartlarında olması, ısı yalıtım sisteminin performasında başarı sağlıyor. Düşük kaliteli ürün ve uygulamalar ise tüketicinin yaşam konforunu azaltmakla kalmıyor, getirdiği ek maliyetlerle bütçeye daha çok zarar veriyor. Tüketici açısından baktığımızda; ısı yalı-

Balıkesir’e 30 milyon TL yatırımla yeni bir Kalekim fabrikası kuruyoruz. İstanbul, Isparta, Mersin, Yozgat, Erzurum ve Mardin olmak üzere 5 coğrafi bölgede üretim yapan fabrikalarımıza Balıkesir ile birlikte Ege Bölgesi’ni de katıyoruz. Böylece bölgedeki konumumuzu güçlendirecek, Marmara Bölgesi’ndeki faaliyetlerimizi de desteklemiş olacağız. Balıkesir fabrikamızı 2017’nin üçüncü çeyreği içinde açmayı planlıyoruz. Kalekim olarak faaliyet gösterdiğimiz tüm iş kollarında üretim yapabilecek

94

Yapı Malzeme Kasım 2016

Isı yalıtımı ancak yüksek kaliteli ürünlerle sağlanır

Kalekim olarak ayrıca, deprem sırasında meydana gelen büyük yıkımların en önemli nedeninin korozyon (paslanma) olduğuna dikkat çekiyor ve su yalıtımlı binaların artılırması yönünde çalışmalar yürütüyoruz. Ülkemizde su yalıtımı konusu hayati önem taşıyor çünkü korozyon nedeniyle yapılarımız depreme karşı dayanıksız hale geliyor. Su yalıtımı olmayan binaların taşıyıcı sistemi, korozyon (paslanma) nedeniyle 10 yıl içinde başlangıçtaki taşıma kapasitesinin %66’sını kaybediyor. Bu da binanın erken yaşlanmasına, en önemlisi de depremin yıkıcı etkilerine davetiye çıkarıyor. Binalara sızan su, korozyonla birlikte, insan sağlığına zararlı küf, mantar ve benzeri organik maddelerin oluşumuna sebep oluyor. Gerek yapı güvenliği, gerekse sağlık ve konfor şartları açısından binalarda mutlaka uygun malzemeler kullanılarak su yalıtımı yapılmasını öneriyoruz.



Su Yalıtımında, Geçmişten Gelen Sürdürülebilir Başarı “Üretimini, en yüksek teknolojiyi kullanarak ve ISO-9001:2008 sertifikasıyla sürdürmekte olan Emülzer, su yalıtımı alanında ülkemizdeki en geniş ürün yelpazesine sahip firmalar arasındadır.”

Geleceğin Türkiye’sinde güçlü, güvenilir ve profesyonel bir Türk firması hayaliyle su yalıtım üreticisi olarak kurulan Emülzer; artık bu gün müşterilerinin memnuniyetle gülümsediği, tedarikçilerinin hizmet vermekten onur duyduğu bir kurum olmanın haklı gururu içerisinde hizmetlerini sürdürüyor.

96

Yapı Malzeme Kasım 2016

Proje ve Teknik Satış Müdürü Cem Ercan ile Yalıtım konusunu ve Yalıtım sektörünü konuştuk. Keyifli okumalar…

Firmanız hakkında genel bir bilgi verir misiniz? ‘Türkiye’de yalıtım sektörünün ilk firması olan Emülzer, 1935 yılından beri su yalıtımı için en kaliteli ve güvenilir likit yalıtım ürünleri üretmektedir. %100 Yerli Türk malıdır. 1935 yıllarında at arabalarıyla yapılan sevkiyatlar yerini lojistik depolarına, yapılan üretimlerde kullanılan ufak metal kazanlar ise yerini, otomatik reaktörlere bırakmıştır. Emülzer, geleneksel kalite ve istikrarlı çalışma anlayışı yanında, yıllar içinde sürekli geliştirdiği ürünleriyle de Türkiye’de likit yalıtım teknolojisinin öncüsü olmuştur. Üretimini, en yüksek teknolojiyi kullanarak ve ISO-9001:2008 sertifikasıyla sürdürmekte olan Emülzer, su yalıtımı alanında ülkemizdeki en geniş ürün yelpazesine sahip firmalar arasındadır. Firmamız, yalıtım uygulamaları ve saha

çalışmalarındaki deneyimiyle inşaat sektörünün değişen ihtiyaçları doğrultusunda yeni ürünler geliştirmektedir. Emülzer, doğru insan kaynağını kullanarak, birikimini yenilikçi çözümler üretmekte kullanmaktadır.

Ürün gamınız nelerdir? Bu yıl özellikle öne çıkan bir ürününüz var mı? 8 farklı ürün grubunda 200’den fazla ürünümüz bulunmaktadır. Ayrıca fason (private label) müşterilerimiz de bulunmaktadır. Güçlü bir Araştırma Geliştirme ve Üretim Geliştirmeye sahibiz. Müşterilerimizin talepleri üzerine, niş projeler ve ürünler geliştirerek, özel ürünler üretmekteyiz.

Ana başlıklar altında ürün gruplarımız aşağıdadır. • Bitümlü Likit Su Yalıtım Malzemeleri • Poliüretan, Bitüm-Poliüretan Esaslı Derz Dolguları ve Su ile Şişen Bant vb. Sızdırmazlık Ürünleri • Beton ve Harç Katkıları


Dosya Yalıtım • Çimento Esaslı Su Yalıtım Malzemeleri • Bitüm Esaslı Su Yalıtım Membranları • Poliüretan Esaslı Renkli ve Şeffaf Su Yalıtım Malzemeleri • Epoksi Zemin Kaplamaları • Yardımcı Yalıtım Ürünleri Emülzer için piyasa algısı “Arapça karşılığıyla ziftçi, alafranga karşılığıyla da ‘’bitümcü” olarak yerleşmiştir. Ancak bu algı, poliüretan esaslı tek bileşenli Purready, poliüretan esaslı iki bileşenli Pu-Coat II, hibrid esaslı Pur-Wet, su ile şişen bant Swell-Flex ürünleri ile kırılmıştır. Emülzer su yalıtımındaki sürdürülebilir başarısını, pazara farklı ürünler sunarak geliştirmiştir.

Satış sonrası hizmetleriniz ile ilgili çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Öncelikle, satış öncesi verdiğimiz hizmetlere daha da önem vermekteyiz. Çünkü detayları baştan görüşerek doğrusunu müşterimize önerirsek, satış sonrası olabilecek olumsuzlukları bertaraf etmemiz daha kolay olmaktadır. İlk defa ürün veya firma ile tanışan müşterilerimizde ürünün doğru kullanılması daha çok önemlidir. İlk uygulamada servis ve ürün hizmeti müşterinin ihtiyaçlarını karşılarsa, tüketici başka bir ürün veya firma tercih etmemektedir. Müşterilerimiz ayrıca yakın çevresine de firmamız hakkında olumlu referanslarda bulunuyorlar. Şayet bu hassasiyete karşın bir sorun olmuş ise, öncelikle sorunu analiz ederek problemi bulmaya çalışmaktayız. Kalite Kontrol bölümünde, giden ürünlere ait numuneler saklanmaktadır. Sahadan da örnek alınarak karşılaştırmalar yapılmaktadır. Ancak, genelde satış sonrası yaşanan sorunlar uygulama hatalarını kapsamaktadır. Satış sonrası, üründen kaynaklı oluşabilecek her türlü olumsuzlukta biz ürü-

nümüzün arkasındayız. Emülzer markalı tüm ürünler, uluslararası bir sigorta firması tarafından uzunca bir süreden beri sigortalanmaktadır. Yapılan bu sigortaya, bir tek başvuru dahi olmamıştır. Her sene hasarsızlık indirimi almaktayız. Yapı Kimyasalları sektöründe pek rastlanmayan bu ürün sigortası müşterilerimize bir güvence vermektedir.

Markalarınız genel olarak hangi projelerde tercih ediliyor? Proje bedeli yaklaşık olarak 500.000.000 USD üzerinde olan, ulusal ve uluslararası birçok projelerde ürünlerimiz kullanılmaktadır. Örneğin; 3. Boğaz Köprüsü, Gebze-İzmir Otoyolu projesi, 3. Havalimanı projesi, Gebze-Halkalı Hızlı tren projeleri, Vodafone Arena BJK Stadyumu İnşaatı vb. başlıca sayacağımız projelerdir. Bu ve bunun gibi birçok mühendislik yapılarında tercih edilmekteyiz. Ayrıca marka konutlar, AVM’ler, havuz, arıtma tesisi ve su depoları gibi projelerde de kullanılmaktadır. Bazı nihai tüketiciler de web sayfamızdan ulaşarak veya danışarak kendi ürününü kendisi seçip kullanabiliyor.

Ürün geliştirirken öncelikleriniz neler oluyor? Su Yalıtım pazarını, şantiyeleri, bayilerimizi çok sık ve koordineli olarak takip etmekteyiz. Pazardan aldığımız verileri, ARGE’ye numune ve fiyatları ile birlikte ulaştırmaktayız. Yönetim ve ARGE tarafından, fizibilitesi yapıldıktan sonra ürün geliştirilmekte veya geliştirilmemektedir. Şayet ürün geliştirilecek ise mutlaka saha denemeleri yapılmaktadır. Saha denemeleri tamamlandıktan sonra ürün pazara sunulmaktadır. Tübitak, Kosgeb gibi kuruluşlardan da destek alıyoruz. Bunun için projeler geliştiriyoruz. ARGE’ ye yatırım yaparak yeni test cihazları almaktayız. Bu deney alet-

Cem Ercan / İnşaat Yüksek Mühendisi Proje ve Teknik Satış Müdürü

leri ayrıca, tedarikçilerimizi daha iyi denetlememizi sağlamaktadır. Kullanılması tasarlanan, bazı farklı hammaddelerin testleri de yapılmaktadır. Böylece farklı hammaddeleri deneyerek, kullanma imkanı bulmaktayız. Bu yatırımlar, ürünlerin performansını ve verimliliğini de arttırmaktadır.

Yapı Kimyasalları sektörü 2016 yılını nasıl değerlendiriyorsunuz? 2016 yılı için beklentileriniz nelerdir? Bu yılı, diğer yılların çok üzerinde bir ciro ile kapatmayı hedeflemekteyiz. İlk 3 ay içindeki veriler de bunu kanıtlayacak ni-

Yapı Malzeme Kasım 2016

97


firmalardan birisiyiz. Türkiye’de en az 20 yıllık daha bir su yalıtım pazarının olduğu aşikardır. Bu süre zarfında kendini geliştirebilen, pazarlamaya ve markaya önem veren, Arge yapan firmalar başarılı olacaktır. Bir ürünün üreticisi arttığı takdir de o ürünün fiyatı da düşüyor. Çok uluslu firmalar karlılığı düşük olan, bazı yalıtım pazarı segmentinden çekiliyor veya kapasitesini düşürüyor. Kar marjı yüksek, daha teknolojik ürünleri pazara sürerek, yıllık hedeflerine ulaşmaktadırlar. Şüphesiz marka bilinirliği de bir avantaj oluşturmaktadır. Yerli firmalar, kendi ürünlerinin performansını arttırarak hatta istenen kalite standartlarının çok üzerinde üretimler yapmak, rekabet etmek zorundadırlar.

İnşaat sektöründe yapı kimyasalları kullanımdaki bilinçlenmeyi yeterli buluyor musunuz? Bu konuda neler yapılmalı-yapılıyor?

teliktedir. Yatırımların çoğu baraj, tünel, metro, ulaşım gibi altyapı projeleridir. Bu alanlar çok daha başarılı olduğumuz iş alanlarıdır. Bu mega projelerin başlaması satışlarımızı olumlu yönde etkilemektedir. Projelerin çoğu devlet tarafından yapılmakta veya yap-işlet-devret tarzıdır. Yatırımlar tamamlandığında, diğer ticaret grupları da gelişecektir. Özellikle su ve karayolları projeleri bizim için çok daha önemlidir. İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerde arsa maliyetleri oldukça yükseldi. Yapılan yeni yollarla Büyükşehirlerin diğer illere olan entegrasyonu, ulaşım maliyetlerini düşürecektir. Yatırımlar diğer illere doğru kayacaktır. Oteller, hastaneler, okullar, alış veriş merkezleri vb. inşa edilecektir. Bunun sonucunda kullanılacak su yalıtımı ve yapı kimyasalları ürünlerinin satışı daha da artacaktır.

98

Yapı Malzeme Kasım 2016

Sektörün kalite standartları konusunda ki değerlendirmeleriniz, görüş ve önerileriniz nelerdir? Ülkemizde, toz ürünleri üreten 1000 den fazla yapı kimyasalları üreticisi vardır. Bu firmalar genelde, ısı yalıtımı yapıştırıcısı, sıvası, dekoratif sıvası, fayans yapıştırıcısı ve derz dolgusu üretmektedir. Bu kadar üretici hiçbir Avrupa ülkesinde bulunmamaktadır. Çimento esaslı ürünleri üretmek çok fazla bir bilgi birikimi (knowhow ) ve sermaye istemiyor. Oysa teknik ürünleri üretmek, ciddi bir bilgi birikimi, tecrübe ve finans gerektirmektedir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Yapı Malzemeleri ile ilgili denetimi artmaktadır. Ambalajlar, ürünler pazardan toplanıyor, iş güvenliği tedbirleri kontrol ediliyor, gerekirse üretim durduruluyor. Bu denetimler, yeni yapı kimyasallarına girmeye çalışan üreticileri, caydırmaktadır. Tehlikeli madde ile çalışma iznine sahip yegane

Yapı Kimyasalları ürünleri yarı mamuldur. Ehil bir işçilikten sonra nihai/bitmiş bir ürün haline gelmektedir. Ürün seçimi ve uygulama noktasında bilinçlenme artmaktadır. Tüketici, temelden çatıya kadar yaptıracağı yalıtım ürününü ve firmayı seçebilmektedir. İletişim araçlarının, sosyal medyanın ve internetin yaygın kullanılması, mutlaka çok faydalı olmuştur. Doğru ürünün seçilerek, doğru kişiler tarafından kullanılmasında nihai tüketicilerin, üreticilere ulaşmaları gerekmektedir. Üreticiler de nihai tüketiciye ulaşmak için reklam çalışmaları yapmaktadırlar. Üreticilerin çoğunun web sayfalarında ürünler, satıcı veya uygulayıcı bayilerin listeleri yer almaktadır. Yapı Fuarları üretici ve tüketiciyi buluşturan yüz-yüze satışı kolaylaştıran mekanlardır. Yapı Kimyasalları üreticilerini, televizyon reklamlarında, gazetelerde çok fazla göremezsiniz. Çünkü en iyi referans ‘’ürün kullanıldıktan sonra elde edilen tecrübe ile sabit olan’’ referanstır. Mimar, Mühendis ve ustaların tavsiyeleri çok önemlidir.

Su yalıtımı uygulamaları ikiye ayrılmaktadır; 1) Ürünlerin bir kısmını tüketici kendisi uygulayabilir. (Do it your self). Poliüretan mastik, tek bileşenli çimento esaslı ürünler vb.. Bu ürünleri seçerken, özellikle kullanmadan önce, üreticinin beyan ettiği ürün teknik bilgi föyü ve güvenlik bilgi föyü mutlaka okunmalıdır. Ürün uygulama koşullarına göre tatbikat yapılmalıdır. Her ürünün üretilmiş olduğu hammaddeye göre farklı uygulama koşulları olabilir. 2) Bazı su yalıtım ürünlerinde ise profesyonel uygulamacılar gerekmektedir. Tüketici, su ve ısı yalıtımını gerektiren bir sistem detayı isteyebilir. Bu tarz durumlarda nihai tüketiciler, üreticileri arayarak uygulamacı talep etmelidirler. Uygulamacı bayiler ve personeli üreticilerden ‘’Su


Dosya Yalıtım Yalıtımı Eğitimi’’ almışlardır. Ayrıca ticari olarak uygulayıcı bayilerin, üreticilere teminat mektubu, ipotek, doğrudan borçlandırma sistemi (DBS) gibi bazı sorumlulukları vardır. 5544 sayılı kanun kapsamında Çalışma ve Güvenlik Bakanlığınca yayımlanacak tebliğlerde yer alan ‘’Tehlikeli ve çok tehlikeli işler sınıfındaki meslekler’’ de, Mesleki Yeterlilik Belgesi (MYK) alınması zorunlu hale getirilmiştir. Serbest olarak çalışan veya bir firmada çalışan bir su yalıtım ustası, 2016 yılı mayıs ayına kadar belgeyi almak zorundadır. Bu konu ile ilgili 6645 sayılı kanun 25/05/2015 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Bakanlık, tebliğ ile belgenin alınması için 12 ay bir süre tanımlanmıştır. Çıkarılan bu kanuni zorunluluk ile asgari su yalıtımında yapılması gerekli işlemler “Su Yalıtımcısı İşçiliği’’nin standardı belirlenmiştir. Uzun periyotlu bir uygulama olmasına karşın geri dönüşümü çok faydalı olacaktır.

Sektör ile ilgili gelecek öngörüleriniz nelerdir? Kamu projelerinde halen su yalıtımı ürünü olarak “bitüm esaslı membranlar” kullanılmaktadır. Bitüm esaslı ürünlerin kullanılmasında, hem ürün hem de uygulama standardının olması, yaygın bir şekilde kullanılmasını teşvik etmektedir. Sürme esaslı likit membranlar, poliüretan esaslı ürünler için de, ürün ve uygulama standartları yapılmaktadır. Ülkemizde, yalıtım pazarı büyük ve daha yapılacak birçok iş vardır. Maalesef su yalıtımı olarak halen, sıva, şap, büyük ölçüde seramik kullanılmaktadır. Bu uygulama bölgesel olarak da değişmektedir. Bazı bölgelerde şap, su yalıtım malzemesi olarak görülüyor ve şap üstüne şap atılarak ‘’ su yalıtımı yapıldığı’’ söyleniyor. Yaygın bir şekilde fayans, seramik malzemesi de su yalıtım malzemesi olarak kullanılıyor. Su sorununu çözmek için tüketici fayans üzerine fayans yapıyor. Şantiyelerde iki-üç kat seramik üstü seramik yapılmış yerler gördüm. Oysa seramik, fayans bir zemin kaplama malzemesidir. Seramik bir su yalıtım malzemesi değildir. Seramiğin derzi istenildiği kadar geçirimsiz olsun/flex olsun, seramik kendi içinde de çatlamaktadır. Seramik, fayans çatladığı zaman aşağıya suyu veriyor. Eskiden fayans uygulaması yapılmadan önce, kullanılacak olan fayans veya seramikler ıslatılırdı. Belli bir su muhteviyatına ulaşan seramik, zemine veya duvara, harç ile döşenirdi. Günümüzde seramik, granit veya granit-seramikler, büyük ebatlı olarak kullanılmaktadır. Bu ürünler daha gevrek (esnek değil) olduğu için çok çabuk kırılmaktadırlar. Mutlaka bu zemin kaplamalarının altına (beton, şap üzerine) süper veya tam elastik, çimento-akrilik esaslı bir su yalıtımı ürünü, uygulandıktan sonra uygun granit seramik yapıştırıcısı ile yapıştırılmalıdır.

Sektörün en büyük sıkıntısı, çözüm önerileri ve eklemek istedikleriniz nelerdir? Bir yapının musluğunu değiştirebilirsiniz, kapısını, penceresini değiştirebilirsiniz. Rengini beğenmediğiniz bir ahşap parkeyi kaldırıp yerine, farklı bir parke uygulatabilirsiniz. Ancak konstrüktif yapıyı değiştiremezsiniz. İnşaatı tamamlanan betonarme bir yapının, betonunu eski haline getiremez, demiri çıkarıp yerine başka donatı ikame edemezsiniz. Tüm katmanları ile yalıtımı düşünüp, tasarladıktan sonra uygulamaya geçmelisiniz. Yapılarda yalıtımı; su, ısı, ses ve yangın diye 4 sınıfa ayırmaktayız. Isı yalıtımı yapılması zorunluluğu, yayımlanan TS 825, uygulamaya alınan BEP TR ile eski ve yeni yapılarda uygulanmaktadır. Yapının türüne, kullanılan yapı malzemelerine göre “Isı Yalıtımı Projesi” çıkarılarak, Yapı Denetim firmalarının kontrollüğünde Belediyeler vasıtasıyla uygulatılmaktadır. Bir yapıda “Isı Yalıtımı Projesi” yok ise ruhsat verilmemektedir.Devlet tarafından “su yalıtımı yapılması zorunluluğuna” yönelik çalışmaların tamamlanması faydalı olacaktır. Çün-

kü devlet tarafından istenmediği taktirde, şartnamede veya projede su yalıtımının nasıl yapılacağı yazmıyor ise, bir bağlayıcılığı yok diye su yalıtımı yapılmıyor.Önem verilmiyor. Milli bir “su yalıtımı yönetmeliği” çıkarılması gereklidir. Yapının türüne, yapının fonksiyonlarına uygun “Su Yalıtımı Projesi” belediyelerce istenmelidir. Proje yoksa veya uygun değil ise, ısı yalıtımında olduğu gibi yapı ruhsatı verilmemelidir. ‘’ Su Yalıtım Ruhsatı’’ alındıktan sonra da yerinde uygulaması yaptırılıp, gerekli kontroller sağlandıktan sonra nihai tüketiciye sunulmalıdır. Su Yalıtım Yönetmeliğinin çıkarılması için üreticiler, sivil toplum kuruluşları tarafından, bazı girişimler yapılmaktadır. 2014 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı Malzemeleri Dairesi Başkanlığı, Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü Yapı Malzemeleri Daire Başkanlığınca, ‘’Su Yalıtımı Yönetmeliği’’ nin hazırlanması yönünde büyük uğraşlar verildi. Her firmanın kendisine uygun sistemi ve formülü olmasına karşın, ortak bir paydada görüş birliğine varıldı ve genel hatları ile sivil toplum kuruluşları vasıtasıyla Bakanlığa sunuldu. Umarız ki 2017 yılında su yalıtım yönetmeliği yayımlanır ve uygulamaya geçer.

Yapı Malzeme Kasım 2016

99


Sektörel

Rigips’ten yüksek yangın dayanımlı çelik kolon giydirme sistemleri

re uğrayan taşıyıcı çelik kolon ve kirişlerde çelik kolon giydirme sistemleriyle bu durumun önüne geçiliyor. Yangın dayanımı için özel olarak geliştirilen ve farklı kalınlıklarda üretilen cam elyaf şilte kaplı Glasroc F levhalar ile binayı ayakta tutan taşıyıcı sistemin dengesi yangın esnasında korunarak yangının yıkıcı etkileri en aza indirgeniyor. Yalıtılan çelik kolon ve kirişlerin boyutlarına bağlı olarak tek kat ya da çift kat kaplanan Glasroc F levhalı çözümlerle yapılarda 180 dakikaya kadar yangın dayanımı sağlanabiliyor. Kaplanıldığı tüm bölümlerde yalıtım sağlayarak yangının yıkıcı etkisinin yapıya zarar vermesini önleyen çelik kolon giydirme sistemleri, bölme duvar, duvar giydirme ve asma tavan gibi diğer alçı levha giydirme sistemleriyle uyumlu olarak bir araya getirilebiliyor.

Rigips’in bağlı olduğu Saint-Gobain Grubu tarafından ileri teknolojiyle üretilen çelik kolon giydirme sistemleri, yüksek kalite teknik özellikleri ve yangın mukavemetiyle yapılardaki taşıyıcı kolon ve kirişlerde uzun ömürlü kullanım performansı sağlıyor…

100

Yapı Malzeme Kasım 2016

Türkiye’de 2001 yılından bu yana yapı malzemeleri sektöründe, yapı açıları, duvar ve asma tavan sistemleri konularında faaliyet gösteren Saint-Gobain Rigips’in bağlı olduğu Saint-Gobain Grubu tarafından üretilen ileri teknolojiye sahip çelik kolon giydirme sistemleri, yüksek yangın dayanımı ve uzun ömürlü kullanım sağlayan teknik özellikleriyle ön plana çıkıyor. Yangın dayanımı için özel olarak geliştirilen cam elyaf şilte kaplı Glasroc F levhalar ile giydirilen kolon ve kirişler yangın esnasında yüksek mukavemet göstererek yapının zarar görmesini en aza indirgiyor. Yangın esnasında ısıya maruz kalarak sıcaklık artışına bağlı şekilsel değişiklikle-



GNYAPI: Güven ve kalite odaklı işler “Alanında uzman , eğitimli ve sertifikalı mühendis ve mimarlarımızla sürekli kendini yenileyen ve dünya pazarını sıkı takip eden oldukça dinamik bir ekibe sahibiz. Her biten işimiz bir sonraki işimizin rakibi oluyor.”

102

Yapı Malzeme Kasım 2016


Dosya Yalıtım Sektöre getirdiği kurumsal ve yenilikçi çözümleri ve müşterileriyle kurmuş olduğu güvene dayalı ilişkileriyle, ısı yalıtımı sektöründe lider firma konumuna gelen Güney Yapı, yenilikçi bakış açısı ile kendisini sürekli geliştirmekte. Sahip oldukları başarıları ortakları ile paylaşmaktan mutluluk ve gurur duyduklarını ifade eden GN GRUP Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bülent Güney ile Yalıtım konusunu ele aldık.

Şirketinizin kısa tarihçesiyle birlikte Yapı Sektöründeki faaliyetlerinden bahseder misiniz? Güney Yapı Ahmet Bülent Güney’in Yönetim Kurulu Başkanlığında 2008 yılında kurulmuştur. Kurulduğu yıldan itibaren enerjide dışa bağımlılığın azalması, ekonominin canlanması ve enerji israfının önüne geçilmesi konusunda sahip olduğu bilinçle yalıtım sektöründe her yıl ciddi büyüme oranlarını yakalayarak 2 milyon m2’nin üzerinde enerji yalıtımı gerçekleştiren Güney Yapı her yıl düzenlediği “Konut Yöneticileri” konferansıyla konut yöneticilerini izolasyonun tüm paydaşlarıyla bir araya getirerek, nihai tüketicinin daha bilinçli karar almasını sağlamaktadır. 4 yıl üst üste alanında birincilik ödülü kazanan Güney Yapı sektörüne getirdiği yenilikçi ve profesyonel yaklaşımdan ötürü “ özel Yalıtım Ödülüne” layık görülmüştür. GN GRUP bugün 100’ü merkez olmak üzere 700’ün üzerinde çalışanıyla önemli projelere imza atmaktadır. GN GRUP, GN YAPI’yla elde ettiği “alanında lider firma” ünvanını GN İNŞAAT bünyesinde de enerji verimli ve çevreci projelerle farkındalık oluşturarak gerçekleştirmeyi hedeflemektedir. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) tarafından geliştirilen ve Avrupa Birliği (AB) ile Temiz Teknoloji Fonu (CTF) tarafından desteklenen “Konutlarda Enerji verimliliği Finansman Programı” TUREEFF kapsamında A enerji sınıfı olarak fonlanan ve ülkemizin ilk A sınıfı enerji kimlik belgesine sahip Maltepe residanse projesini hayata geçirerek kentsel dönüşümde sektöre öncülük eden çalışmalarla adından söz ettirmektedir.

Yapı Sektörü genelinde, Yalıtım ve İzolasyon Sistemleri’ni nerede görüyorsunuz? Özellikle 2008 den itibaren artan bir ivme ile Türkiyede yalıtım sektörü gelişiyor. Fakat bu gelişim ne kadar hızlı olsa da hala Avrupa’ya göre sistem anlamında gerideyiz. Yapı sektöründe daha fazla gelişime ihtiyaç var.

Yalıtım uygulamalarının başarılı olabilmesi için özellikle nelere dikkat edilmeli? Özellikle usta eğitimlerine önem verilmesi lazım. Yalıtım uygulamasının başarılı olması için kaliteli malzemeyi işin ehli ve mesleki yeterliliğe sahip usta kalitesinin arttırılması ile sağlayabiliriz.

Yalıtıma yönelik uygulamalarınızın rakiplerden farklı özelliklerinden,

Ahmet Bülent Güney / GN GRUP Yönetim Kurulu Başkanı

sahip olduğu standart ve belgelerden biraz bahseder misiniz? Yalıtıma yönelik uygulama anlamında ki bizim en büyük farkımız kurumsal bir firma olmamız ve işi profesyonel bir şekilde ele alıyor olmamız. Yürüttüğümüz tüm süreci baştan sona belirli bir süreçle takip ediyoruz. Rakiplerimiz karşısındaki en güçlü yanımız ise; peşinatsız ödeme seçenekleri, 60 aya varan senet seçenekleri ile müşteriye farklı ödeme seçenekleri sunabiliyor olmamız. Özellikle iş güvenliği ile ilgili aldığımız önlemler ve doğabilecek risklere karşı işveren mali sigortası yaptırıyor olmamız ilk etapta aklımıza gelen farklılıklar diyebiliriz...

Türkiye yalıtım pazarını bir iki cümleyle nasıl değerlendirirsiniz? Türkiye yalıtım pazarı her sene büyüyen bir ivme ile devam ediyor. Özellikle devletin de bu konu ile ilgili göstermiş olduğu hassasiyet bu alandaki pazarın büyümesine aynı zamanda ülke ekonomisi açısından da fayda sağlamasına sebebiyet veriyor. Her ne kadar bu pazar büyüyor olsa da hala Türkiye’deki konutların %80’i yalıtımsız durumda. Özellikle 2017 Mayıs ayı itibari ile enerji kimlik belgesinin zorunlu hale gelmesi yalıtım pazarındaki iş hacmini ve pazarın büyümesini tetikleyecek en önemli etkenlerden bir tanesi.

Ar-ge çalışmalarınız sürecinde inovasyon, yenilenebilirlik ve tasarım süreçleriniz nasıl gelişmekte? Bu çalışmalara ne kadar bütçe ayırıyorsunuz? Alanında uzman , eğitimli ve sertifikalı mühendis ve mimarlarımızla sürekli ken-

dini yenileyen ve dünya pazarını sıkı takip eden oldukça dinamik bir ekibe sahibiz. Her biten işimiz bir sonraki işimizin rakibi oluyor. Özellikle gelişmiş ülkelerdeki süreçleri yakından takip eden mimari ekibimizin geliştirdiği tasarımları uygulayıcı mühendis grubumuzun katkılarıyla kurumsal kimliğe dönüştürebilmenin keyfini yaşıyoruz diyebilirim. Kesin bir rakam vermemekle birlikte yıllık bütçelerimizde tasarım ve iş geliştirme faaliyetlerime ciddi oranda pay ayırıyoruz.

Şirketinizin, yurt içi ve yurt dışı pazarlama organizasyonunu nasıl gerçekleştiriyorsunuz? Gnyapı olarak bizim en önemli organizasyonumuz konut yöneticileri mantolama konferansı her yıl mantolama yaptırmayı düşünen konut yöneticilerinin katılmış olduğu ve yoğun bir katılımcı ile gerçekleştirdiğimiz büyük bir organizasyonumuz. Bu organizasyonumuzda Enerji Bakanlığı, İzoder ve üretici paydaşlarımız ile beraber ortak olarak yapmış olduğumuz konferansla sektörün bilinçlenmesine, sektördeki yalıtım bilincinin ve doğru yalıtım sorularını aydınlatmaya ve bu anlamda bilinçlendirme vizyonu üstleniyoruz. Bunun dışında her yıl Yapı Fuarına katılarak sektörde bu konuyla ilgili bilinçlenmek isteyen kişilerin pazardaki sorularını yanıtlıyoruz.

Önümüzdeki yıl için hedef ve öngörüleriniz ne doğrultuda? Yeni proje/yatırımlarınız olacak mı? Önümüzdeki sene yalıtım sektöründe bir ivmenin yaşanacağına inanıyoruz. Hazırlıklarımızı ona göre yaptık. İyi olacağını öngörüyoruz. Yapı Malzeme Kasım 2016

103


Sektörel

“Sürdürülebilir enerjide bir misyon üstlendik” Gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmak ancak kentsel dönüşümle birlikte artan talepleri inşaat sektörünün sürdürülebilir bir enerji ve enerji verimli binalar üreterek karşılamasıyla mümkün olacaktır. Gerek aile bütçelerini gerekse ülke ekonomisini sıkıntıya sokan ve her yıl milyarlarca dolar paranın boşa harcanmasına neden olan enerji verimliliği düşük ekipman ve malzemelerle donatılmış binalar yerine enerji kayıplarını en aza indiren yüksek enerji verimliliğine sahip binalar üretmenin önemine değinen GN İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bülent Güney devletin bu anlamdaki teşviklerinin, sürecin çok daha hızlı ilerlemesine katkı sağlayacağını belirtti. A+ sınıfı enerji verimli binaların önemini vurgulayan Güney; “binaları enerji verimli hale getirebilmek için göstermiş olduğu-

104

Yapı Malzeme Kasım 2016

muz çaba ile tecrübelerimizi aktardığımız bir süreçten geçtik. Geldiğimiz noktada kentsel dönüşüm kapsamında projeler üretirken yüksek izolasyon standartlarında malzeme kullanımı, güneş enerji sistemi, akustik izolasyon gibi etkenlerle sürdürülebilir enerji konseptinde olması yönünde bir misyonu üstlendik” dedi. Enerji kayıplarının en aza indirildiği sürdürülebilir enerji konseptinde hayata geçirilen en yakın örneğin Yeshill Residence projesi olduğunu vurgulayan Güney, “Özellikle A enerji sınıfı bir proje olmasına çok önem verdik. Güneş enerji sistemiy-

Ahmet Bülent Güney GN İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı

yalıtımı sağladık. Yeshill Residance aynı zamanda Avrupa Kalkınma Bankası’nın A+ enerji sınıfı olarak fonladığı ilk projedir. Bu anlamda bundan büyük mutluluk duyuyoruz” şeklinde konuştu. GN İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Güney; “Depreme karşı dayanıklı binalar yapılırken sürdürülebilir enerji konseptinin göz ardı edilmeyecek bir gerçek olacağı inancıyla bu konuda örnek teşkil edecek projelerle sektörde adımızdan söz ettirmek istiyoruz. Projemize gelen yoğun talep zaten bu konuda misyon üstlenmiş

“Ülkemizin 60 milyar dolara varan cari açığının %50’ye yakını enerjiden kaynaklı, bugün enerji fiyatlarının düştüğü ortamda dahi 23 milyar dolarlık kısmının sadece enerji kaybından kaynaklandığı ve her geçen gün enerjinin öneminin arttığı görülmektedir. Bunlarla birlikte karbon salınımının artması yaşamı tehdit etmektedir.”

le sıcak su sarfiyatı azaltılırken, cephe ve tavanda 10 cm, çatıda 14 cm malzemelerle ısı yalıtımı, argon gaz dolgulu, low-e kaplamalı camlar ile hem ısı hem de ses

olan firmamızı kentsel dönüşümde de enerji verimli projeler üreterek bu beklentiyi karşılamaya yöneltti” diyerek sözlerini tamamladı.



Sektörel

Duvarlarda, yapı ömrü boyunca yüksek performans Baumit’in yüksek mukavemete sahip formülleri ile daha uzun ömürlü ve dayanıklı yapılar oluşturulmasına katkı sağlayan sıva sistemleri, konuttan iş merkezlerine, metrodan HES projelerine kadar çok farklı kullanım alanlarında tercih ediliyor.

Tümüyle mineral esaslı Baumit ince sıvaları, sağlığa zararlı bir madde içermemeleri ve doğal alkali özellikleri ile ortamdaki nem oranını dengede tutarak küflerin barınamayacağı sağlıklı ortamlar yaratıyor. Hassas ayarlanmış hammadde dağılımı ile doğru şartlarda uygulandığında yüzey çatlaklarının minimum seviyede olduğu duvarlara en ağır eşyalar bile gü-

106

Yapı Malzeme Kasım 2016

venle asılabiliyor. Çünkü sürdürülebilir bir kalite anlayışı ile geliştirilen sistemlerle oluşturulan duvarların her bir metrekaresi aynı güce sahip oluyor. Farklı yüzey tipleri için geliştirilen Baumit makine sıvaları, gaz beton, tuğla ve beton zeminlerin tamamına kolaylıkla uygulanabiliyor. İç ve dış mekanda sıva üzeri uygulamalar için geliştirilen Baumit GlemaBrillant, saten dokusu ile daha pürüzsüz yüzeyler elde edilmesini sağlarken mineral esaslı kaplama ve düzeltme sıvası Baumit PerlaRoyal, yüksek nefes alma kabiliyeti ile duvarların nem oranını dengede tutuyor. Su itici özelliği sahip ürün, ince sıva ve/veya boyadan önce, çimento esaslı sıvalar ve ısı yalıtım kaplamaları üzerine düzeltme katı olarak uygulama esnasında kolay çalışılan bir ürün olması açısından özellikle tercih ediliyor. Baumit’in iç mekanlar için geliştirdiği, yüksek tutunma özelliğine sahip olması nedeni ile projelerin özellikle tercih ettiği ürün Primo 1, iç mekanda kaba sıva olarak en yüksek fiyat-performans seviyesini sunuyor. Primo 1 ayrıca Baumit’in 2016 yılında başlattığı, projelere silolu

ürün sevkiyatı ile sunulan bir ürün. Proje alanında dolumu yapılan silolarda ürün, silo altı ürün taşıma sistemi ile kullanım noktasına taşınıyor. 140 metreye kadar ürün sevk edebilen sistem, daha yüksek noktalara ara pompa ile ürün basabiliyor. Baumit’in gaz beton duvarlar üzerine ön serpmesiz uygulama imkanına olanak vermesi açısından MPA 35L sıvası da öne çıkan ürünleri arasında.



Nuri Bulut / İzocam Genel Müdürü

Dünya Konut Günü’nde İzocam; ‘Yalıtım’ın önemine dikkat çekti İzocam Genel Müdürü Nuri Bulut, Dünya Konut Günü’nde kalın yalıtım uygulamalarının önemini bir kez daha hatırlatarak yalıtımın bölgelere göre farklı uygulamalarına hassasiyetle uyulması gerektiğinin altını çiziyor.

Yalıtım ürünlerinin çeşitliliği ve kullanım detayları konusunda ülkemiz son derece ileri olmasına rağmen yalıtım kalınlıklarının yetersiz olması nedeniyle yapılan yatırımlar etkili sonuçlar vermiyor. Bu nedenle ülkemiz yalıtım sektöründe şu an üzerine dikkat çekilmesi gereken öncelikli konu “yalıtım kalınlığı” olarak karşımıza çıkıyor. Dünya Konut Günü’nde yalıtım kalınlıklarına değinen İzocam Genel Müdürü Nuri Bulut, “Yalıtım konusunda yapılan en büyük hata, ince ve kalitesiz yalıtım malzemesi kullanılıyor olması... Daha kalın yalıtım malzemeleri kullanılması yalıtım için yapılan yatırımdan azami fayda ve

108

Yapı Malzeme Kasım 2016

verim elde etme olanağı tanıyor” dedi. Yalıtımın uzman kişilerce yapılmasının istenen sonuca ulaşmada büyük yeri oldu-

ğunu söyleyen Nuri Bulut, yalıtım kalınlıklarının bölgelere göre de değişiklik göstermesi gerektiğini de anlattı. “Ülkemiz 2015 yılında enerji hammaddeleri ithalatına yaklaşık 38 milyar dolar ödedi. Son 11 yılda enerji ithalatımızın ülke ekonomisine bedeli 464 milyar dolar ve tükettiğimiz enerjinin yaklaşık dörtte üçünü dışarıdan ithal ediyoruz. Bununla birlikte Türkiye’de enerjinin %35’i konutlarda, %35-40’ı sanayide, geri kalanı araçlarda kullanılıyor. Dolayısıyla konutlarımızda yapacağımız enerji tasarrufu ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacaktır. Bu nedenle kalın yalıtımla enerji maliyetlerimizi düşürmeliyiz. Bunu yaparken de evlerimizin bulundukları iklimsel şartları, bölgeleri göz önünde bulundurmalıyız” dedi. TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı, ülkemiz genelindeki yalıtım kalınlıklarını Derece Gün Sayısı temelli 4 farklı İklim Bölgesine bağlı olarak 5-10 santimetre olarak öngörüyor. Türkiye gibi farklı iklimlerin hüküm sürdüğü ülkelerde yalıtım kalınlıkları bölgelere göre de farklılık gösterebiliyor. Artvin’in Arhavi, Hopa gibi yüksek kesimlerde bulunan ilçelerinde yalıtım için öngörülen minimum kalınlık duvarlarda 6 cm seviyesindeyken, Bodrum ve Ayvalık gibi sahil kesimlerinde de duvarlarda asgari 6 cm kalınlıkta yalıtıma ihtiyaç olabiliyor. İzocam, doğru ve kalın yalıtımla tam bir koruma sağlanabileceğini ve daha konforlu evlere sahip olunabileceğini vurguluyor.


Dosya Yalıtım Vergi indirimleriyle tüketici teşvik edilmeli Sektör ürünleri ve hizmetleri; enerji verimliliği, çevre, insan sağlığı, can ve mal güvenliği açısından ülkeye ve bireylere çok önemli katkılar sunuyor. Böylesine önemli bir alanda devlet mutlaka destek vermelidir. Devletin vereceği destek, sektör aktörlerine değil, tüketiciye dönük olmalı. Örneklerinin dünyada bolca görüldüğü yöntemler bellidir. Tüketicilere dönük sektör ürünleri ve hizmetleri için KDV’nin %1’e indirilmesi, kullandırılacak tüketici kredileri üzerinden alınan vergilerin sıfırlanması gibi mali destekler, A, B, C sınıfı binalardan alınan emlak vergilerinde kullandıkları enerjilerin fatura vergilerinde, alım-satım vergilerinde özendirici teşviklerin nihai tüketicilere sağlanması gerektiğini savunuyoruz.

Tüketiciler ‘ustalık belgesi’ sormalı İZODER olarak yalıtım uygulamasının doğru yapılması konusunda da çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yalıtım yaptıracak olanlardan da, ustalara, Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından alınması zorunlu kılınan Ustalık Belgesi sahibi olup olmadıklarını sormalarını istiyoruz. Bu hususlara dikkat edildiğinde uygulama sorunu yaşama olasılığı en aza inecektir. Tüketicinin sorması gereken soru şudur; çalışanlarınızın ‘Mesleki Yeterlilik Belgesi’ var mı? Yoksa bu kişiler 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren zaten uygulamalarda görev alamayacak, firmalar belgesiz eleman çalıştıramayacaktır.

Uygulamanın doğru yapılıp yapılmadığı denetlenmeli Bunun dışında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, şantiyelerde malzemelerin denetimini etkili bir şekilde yapmalı, Yapı Denetim Firmaları ise onaylanmış projeye uygun uygulamaların yapılıp yapılmadığını yerinde ve zamanında denetlemelidir.

Sektörde çalışan işçilerin mesleki eğitimleri sizce yeterli mi? Bu konu için dernek olarak ne gibi çalışmalarınız var? Yapı sektörü çalışanlarına ‘Mesleki Yeterlilik Belgesi’ne sahip olma zorunluluğu getirilmesiyle birlikte, Türkiye’de meslekler yeniden tanımlanmaya başlandı. Belge almayan ustalarımızın bir an önce belgelerini almak için başvuruda bulunması gerekiyor. İZODER bünyesinde faaliyet gösteren TEBAR, yalıtım sektöründeki meslek standartlarının belgelerini verebilen Türkiye’deki 3 kurumdan biri olarak, sektör için önemli bir adres haline geldi. Yalıtım sektöründe çalışan ustalara ‘Isı Yalıtımcısı’, ‘Su Yalıtımcısı’, ‘Ses Yalıtımcısı’ ve ‘Yangın Yalıtımcısı’ olmak üzere 4 ayrı kategoride ‘Mesleki Yeterlilik Belgesi’ vermeye yetkili olan TEBAR; 25 Mayıs

2015’te yayımlanan tebliğe göre zorunlu hale getirilen belgeye, her ustanın sahip olması için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. ‘Mesleki Yeterlilik Belgesi’nin zorunlu hale getirildiği 40 meslek içinde, yalıtım sektörünün 4 ana unsurları ‘Isı Yalıtımcısı’, ‘Su Yalıtımcısı’, ‘Ses Yalıtımcısı’ ve ‘Yangın Yalıtımcısı’ bulunuyor. Son 10 yılda 10 kat büyüyen yalıtım sektöründeki 4 mesleğin standartlarını da TEBAR hazırlamış, 2011’den itibaren de belgelendirme çalışmalarına başlamıştı. Bugün, CE belgelendirmesi yapabilen laboratuvar altyapısıyla Türkiye’nin ilk onaylanmış kuruluşu TEBAR, ikinci akreditasyonu da personel belgelendirmesi için aldı. Yani TEBAR, kaliteli, standartlara uygun ürün belgelendirmesinin dışında, doğru ürünü uygulayacak kişiyi de belgelendirme yetkisine sahip. ‘Mesleki Yeterlilik Belgesi’ almak isteyen ustalarımız, www.tebar.com.tr adresinden ‘Persolen Belgelendirme Hizmetleri’ bölümüne girip, ‘Sınav Başvuru Formunu İndirmek İçin Tıklayın’ butonuna tıkladıklarında açılan ‘TEBAR Personel Belgelendirme Başvuru Formu’nu kolaylıkla doldurup, başvuruda bulunabiliyor.

Eklemek istedikleriniz… Türkiye’de bir ilk olan ‘Ses Yalıtımı Zirvesi’ ile ses yalıtımını gündeme getireceğiz Bugün yaşamımızın her alanında, farkında olmadan gürültüye maruz kalıyor ve bu durumun olumsuz etkilerini daha fazla

hissediyoruz. Gelişmiş ülkelerde bu konuda oldukça yüksek hassasiyet var. Bugün Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırladığı ‘Binaların Gürültüden Korunması ve Ses Yalıtımı Yönetmelik’ taslağını fevkalade önemli buluyoruz. Çünkü ses yalıtımı, toplum olarak hepimizi direkt ilgilendiren, içinde yaşadığımız konutlarımıza hitap eden çok önemli bir konu… Yeni düzenlemeye göre, inşaat halindeki ve mevcut tüm binalara, insanların beden ve ruh sağlığının korunması için gürültü kriteri getiriliyor. Aslında binalardaki ses yalıtımı konusunda belli maddeler, ilgili yönetmeliğin bir kenarında çok az bir şekilde yer alıyordu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bu konuyu ciddi bir şekilde ele alarak, geniş kapsamda düzenledi. Daha taslakla ilgili sektör dahil tüm tarafların görüşleri değerlendirilecek. Biz İZODER olarak, ses yalıtımı ile ilgili konunun uzmanları, Bakanlık yetkilileri ve sektör temsilcilerinin de katılacağı, ‘Ses Yalıtımı Zirvesi’nde tüm bu detayları masaya yatırıp çözüm arayacağız. 16 Kasım 2016 tarihinde Sheraton Grand İstanbul Ataşehir’de düzenleyeceğimiz ‘Ses Yalıtımı Zirvesi’ ile sektör adına önemli bir adım atacağımıza inanıyoruz. Öte yandan ‘Kentsel Dönüşüm’ seferberliğinin temel, ancak eksik ögelerinden biri olan güvenli yapılar elde etmeye en büyük katkıyı sağlayan ‘Su Yalıtımı’ mevzuatının bir an önce yürürlüğe sokulması ve zorunlu hale getirilmesine çalışıyoruz. Yapı Malzeme Kasım 2016

109


Sektörel

Ode, bayileriyle beraber büyüyor ‘Bayi Rekabet Gücü Gelişim Programı’ kapsamında performans güçleri değerlendirilen ODE bayileri, ihtiyaç alanlarına özel olarak oluşturulan farklı gelişim programlarına katılarak rekabette bir adım öne çıktılar. 3 yıldır devam eden program önümüzdeki dönemde, yurtiçindeki bayiler ve ODE’nin yurtdışı iş ortaklarıyla devam edecek.

Yalıtım sektörünün önde gelen şirketlerinden ODE tarafından, global marka olma yolunda bayilerinin rekabet gücünü artırma hedefiyle 3 yıl önce başlatılan Bayi Rekabet Gücü Gelişim Programı devam ediyor. Yönetim danışmanlık

şirketleri tarafından yürütülen program kapsamında öncelikle performans güçleri belirlenen ODE bayileri, daha sonra ihtiyaç alanlarına uygun olarak 3 ana başlıkta belirlenen eğitim ve gelişim programlarına katılıyor. ‘Firma Sahiple-

Ali Türker / ODE Yalıtım Genel Müdürü

110

Yapı Malzeme Kasım 2016

rine Özel Eğitim ve Gelişim Programları’, ‘Bayi Satış ve Pazarlama Ekiplerine Özel Eğitim ve Gelişim Programları’ ile ‘Bayilere Özel Uygulama Projeleri’ başlıkları altında oluşturulan programlardan hem firma sahipleri hem de firma çalışanları yararlanıyor. Üç yıldır devam eden program kapsamında Türkiye genelinde 100’ün üzerinde bayi satış personeline eğitim verilirken, 15 firma sahibine de özel gelişim programı uygulandı. Programın 2015 / 2016 dönemi de 4 ildeki 4 ODE bayisinin katılımıyla tamamlandı. Program kapsamında firma sahipleri şirket stratejilerini ve vizyonlarını oluştururken, bayi çalışanları da satış ve pazarlama yetkinliklerini geliştirerek daha kurumsal ve rekabetçi bir firma olma yolunda önemli adımlar attı. Diğer taraftan ‘Stratejik Yönetim’, ‘İnsan Kaynakları Yönetimi’, ‘Finansal Yönetim’, ‘Satış ve Pazarlama Yönetimi’ konularında hayata geçirilen özel uygulama projeleri sayesinde eğitimde aldıkları bilgileri pekiştirme fırsatı yakaladı. Bir şirketin global olması için önce kendi ülkesinde güçlü bir marka olması gerektiğinin altını çizen ODE Yalıtım Genel Müdürü Ali Türker: “Bayi ve iş ortaklarımızın rekabet gücünün yüksek olmasını bizim de global arenada daha güçlü durmamız açısından son derece önemsiyoruz. Bu kapsamda çeşitli alanlardaki yatırımlarımızın yanı sıra, Bayi Rekabet Gücü Gelişim Programı adı altında bayilerimize yönelik de bir dizi eğitim ve gelişim programı hayata geçirdik. Bayilerimizden aldığımız olumlu geri dönüşler ile, kurumsallaşma ve rekabetçilik düzeylerini önemli ölçüde artırmayı başardığımızı görüyoruz. ODE olarak, önümüzdeki dönemde özellikle teknik yalıtımda 30 yıllık deneyimimizin sağladığı birikim ile daha da derinleşerek, daha güçlü bayi ve iş ortaklarımız sayesinde dünya çapında ciddi bir güç haline gelmeyi hedefliyoruz” dedi.



Egepen Deceuninck: “Türkiye’nin Penceresi” “Yeni çıkartmış olduğumuz yüksek yalıtımlı Legend Sürme Sistemi ile ses ve ısı yalıtımını en üst düzeye taşıyarak, estetik tasarım ve kolay kullanımı bir arada sunduk.”

1981 yılında kurulan Türkiye’nin PVC profil sektöründeki öncü kuruluşu Ege Profil, 35 yıllık tecrübesinin gücüyle yurt içi ve yurt dışında önemli yatırımlar yapmaya devam ediyor. Teknolojiye yaptığı yatırımlar, Ar-Ge çalışmaları, kalite anlayışı ve sürdürülebilirlik politikaları ile Türkiye’de PVC sektörünün nabzını elinde tutan Ege-

112

Yapı Malzeme Kasım 2016

pen Deceuninck’in Satış ve Pazarlama Müdürü Tamer Özen ile ‘Pencere ve Cephe Sistemleri’ üzerine konuştuk. Bize vakit ayırdıkları için kendilerine teşekkür ediyor, başarılı projelerinin devamını diliyoruz…

Şirketinizin kısa tarihçesiyle birlikte Yapı Sektöründeki faaliyetlerinden bahseder misiniz? Ege Profil Tic. Ve San. A.Ş. olarak, 35 yıl önce hikayemizi yazmaya başladık. İlk günden bu yana dek Türkiye’nin PVC sektöründeki öncü kuruluşuz. Bundan 16 yıl önce 2000 yılında dünyanın en büyük PVC profil üreticisi Deceuninck Grubu, şirketimizin en büyük hissedarı oldu. Bununla birlikte Türkiye’deki PVC sektörünün seyri değişti. “Türkiye’nin Penceresi” söylemini geçmişten geleceğe taşımayı sürdürüyoruz. Egepen Deceuninck olarak Türkiye’de yüksek teknolojili, %100 geri dönüşümlü, kurşun ve ağır metal içermeyen çevreye duyarlı üretim gerçekleştiriyoruz. Bünyesinde bulunduğumuz Ege Profil de tüm markalarıyla Türkiye’de sektör lideri konumunda.

Bir projeyi üstlenmeden önce en çok nelere dikkat edersiniz? Türkiye’nin öncü PVC markalarından biri olan Egepen Deceuninck olarak yetkililerimiz ve teknik ekibimiz ile birlikte projelerden önce şantiye alanında incelemelerde bulunuyoruz. Bayilerimize özel olarak hazırladığımız ve Avrupa ile aynı anda yürüttüğümüz PENCERE PROJE’M uygulaması ile proje teknik raporu çıkartılmasını sağlıyoruz. Bu program ile doğrama sistemlerinin çizimi, 3D görsellere erişim ve rüzgâr yükü hesaplama gibi güçlü veri tabanına sahip her türlü teknik bilgiye erişim sağlıyoruz. Dünya standartlarına uygun üstün teknoloji ile üretilen ürünlerimizin, projelere göre seri tespitini yapıyoruz. Aynı zamanda cam, aksesuar ve renk alternatifleri konusunda yönlendirme yapıyoruz. Müşteri odaklı verdiğimiz hizmet kalitesi ile fiyatlandırma ve finansman değerlendirmesi hakkında yardımcı oluyoruz. Profesyonel teknik ekibimizle, montaj öncesi ve uygulamaya ilişkin teknik bilgilendirme yapıyoruz. Tüm bu parametrelerin ardından müşterilerimizle çalışıp çalışmamaya karar veriyoruz.


Sektörel Başarılı bir Pencere ve Cephe Sistemi’nin fonksiyon ve özellikleri nelerdir? Binalardaki ısı kaybının yaklaşık %30’una yakın bir miktarı pencerelerden gerçekleşiyor. Özellikle ısı ve yalıtımda önemli bir paya sahip olan pencerelerin PVC olmasına özen gösteriliyor. Pencere sistemlerinde en önemli fonksiyon bu ısı kaybının önüne geçmek. Biz de Egepen Deceuninck olarak bu kaybı minimize ediyoruz. Ayrıca en önemli fonksiyonlardan birisi de dayanıklılık ve uzun süreli kullanım. Egepen Deceuninck kalitesindeki ürünlerde de kullanıcılarımıza bu konuda üstün performans vadediyoruz. Tabi bir de geri dönüştürülebilir hammadde kullanımına da değinmemiz gerekiyor. Hem kendimizin geleceğini hem de doğanın geleceğini düşünerek %100 geri dönüştürülebilir hammaddeyle ürettiğimiz ürünlerle doğanın geleceğini de garanti altına alıyoruz. Ayrıca son dönemde PVC profillerinin sadece kaliteli olmasına değil, aynı zamanda dekoratif zenginlik sunmasına da odaklanılıyor. Bu bağlamda farklı renk seçenekleriyle sunulan ürünlerin trend olduğunu ve kullanıcıların bu kıstasları baz alarak ilerlemeleri gerektiğini söyleyebiliriz.

Pencere ve Cephe Sistemleri’nde ‘Enerji ve Güvenlik’ anlamında, kullanıcılar tercihini hangi kıstaslara göre belirlemeli? PVC sektörünün geleceğinde ısı yalıtımın-

da daha üst düzey performans sağlayan, ses yalıtımını en iyi şekilde gerçekleştiren ürünler ön plana çıkacak. Biz de Egepen Deceuninck olarak ürünlerimizi bu yönde geliştiriyoruz. ++Ürünlerinizin rakiplerinden farklı özelliklerinden, sahip olduğu standart ve belgelerden biraz bahseder misiniz? Sektörde EPD Belgesi’ni ilk olarak alan markayız. Bayiler nezdinde de Pencere Proje’m sayesinde bir ilk teşkil ediyor ayrıca sürme sistemlerinde sektörün en geniş ürün yelpazesine sahip olmaktan da büyük bir gurur duyuyoruz. Öte yandan dünyada 31 ülkede kullanılan, “Sanayi Sorumluluğu”nun bir göstergesi olarak ekonomik işletmelerin çevreyle ilgili yükümlülüklerini yerine getirdiklerini tüketicilere duyurmanın önemli bir aracı olan “Yeşil Nokta” kullanıcısıyız. Egepen Deceuninck olarak, ambalaj atıkların geri kazanımı ile ilgili yasal yükümlülüklerimizi yerine getirmekteyiz.

Yeni nesil malzemelerinizden örnekler verebilir misiniz? Egepen Deceuninck olarak sadece PVC profil üreten bir şirketiz. Biz bu profilleri farklı seriler ile üreterek üretici bayilerimize satarız. Onlar da bunu ya kendileri ya da alt bayilerine satarak pencere ve kapı haline getirirler. Yani diyebiliriz ki biz, kumaş üretiyoruz ama asıl elbiseyi bayilerimiz üretmektedir. Legend, Zendow, Everest Max, Fusion, Legend Sürme , HS76 Sürme ve Sürme başlıca seri-

Egepen Deceuninck Grup Satış ve Pazarlama Müdürü Tamer Özen

lerimiz arasında. Ayrıca, Storbox (panjur), kepenk ve sineklik de ürün gamımız içinde bulunmaktadır. Sektörün genel yapısı ve de ürünün yapısından dolayı çok sık yeni seri çıkartmak mümkün olmamaktadır. Yalnız özellikle belirtmek isteriz ki, sürme sistemlerinde en geniş ürün yelpazesine sahip markayız. Yeni çıkartmış olduğumuz yüksek yalıtımlı Legend Sürme Sistemi ile ses ve ısı

Yapı Malzeme Kasım 2016

113


Sektörel

yalıtımını en üst düzeye taşıyarak, estetik tasarım ve kolay kullanımı bir arada sunduk.

Türkiye Pencere ve Cephe Sistemleri’ni bir iki cümleyle nasıl değerlendirirsiniz? Türkiye PVC sektörü son dönemde büyük bir atılım içerisinde. Özellikle bizim İzmir Menemen’de açacağımız yeni fabrika, global manada bir merkez üssü olacak. Egepen Deceuninck olarak sektöre bir standart getirdik. Bu standardın altına düşülmesi sektörü olumsuz etkiler. Hükümetimizin özellikle merdiven altı üretim yapan kuruluşları denetlemesi gerekiyor. Aynı zamanda kullanıcılara kaliteli ürünler sunarken, bir yandan da doğanın geleceğini düşünmek zorundayız.

Ar-ge çalışmalarınızdan biraz bahseder misiniz? Bu çalışmalara ne kadar bütçe ayırıyorsunuz? PVC sektörü kendi alanında yeni ürün geliştirmek adına kısıtlı bir alan. Ancak biz kullanıcılarımıza üstün performans sunan ürünler sunmak için Ar-Ge’ye çok önem veriyoruz. Dünyada ve Türkiye’de son dönemde çok fazla gündeme gelen ısı katsayılarını düşürmek hususunda

114

Yapı Malzeme Kasım 2016

biz de çalışmalarımıza hız verdik. Son çıkarmış olduğumuz Legend Serisi 80 mm genişliği, 6 odacıklı yapısı ve orta conta uygulaması ile sektörde önemli bir seri haline geldi. Bunların yanı sıra sürme kullanımını artırmak ve avantajlarından herkesin yararlanabilmesini sağlamak için sürmenin yalıtımını daha da artırmak konusunda çalışmalarımızı da son hızla devam ettiriyoruz.

Şirketinizin, yurt içi ve yurt dışı pazarlama organizasyonunu nasıl gerçekleştiriyorsunuz? Egepen Deceuninck olarak dünya standartlarında üretim gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda Brezilya, Şili, Hindistan ve Portekiz gibi ülkelerde faaliyetlerimiz bulunuyor. Egepen Deceuninck olarak yurt içinde ve yurt dışında pazarlama organizasyonumuzdaki en önemli nokta kalitemiz. Bu doğrultuda operasyonlarımıza yön veriyoruz.

Önümüzdeki yıl için hedef ve öngörüleriniz ne doğrultuda? Yeni proje/yatırımlarınız olacak mı? Bin 200’ü aşkın geniş bayi ağımız ile Türkiye’nin her yerinde müşterilerimize hizmet veriyoruz. Egepen Deceuninck

uzman teknik kadromuz ile satış sonrası PVC kaynaklı sorunlara hızlıca ve güvenle çözüm önerileri sunuyoruz. Müşteri memnuniyetini ilk sırada tutuyoruz ve satış sonrası müşterilerimizin yaşadığı sorunlara anında çözüm bulmaya çalışıyoruz. Dünya standartlarına uygun üstün teknoloji ile üretilen ürünlerimizin, projelere göre seri tespitini yapıyoruz; 35 yıla dayanan tecrübemizle cam, aksesuar ve renk alternatifleri konusunda en doğru yönlendirmeleri yapıyoruz. Ayrıca önümüzdeki yıl Avrupa’nın en modern fabrikası ile hizmet vermeye başlayacağız. Üstün üretim kalitemizi pekiştirmek ve üretim kapasitemizi artırmak adına İzmir Menemen’de Avrupa’nın en büyük PVC profil üretim fabrikasını kurduk. Yeni fabrikamızın lojistik merkezi 30 bin metrekare arsa üzerine 22 bin 300 metrekare kapalı alan, üretim fabrikası ve idari alanı ise 80 bin metrekare arsa üzerine 56 bin metrekare kapalı alana kuruluyor. Bununla birlikte özellikle son yıllarda kentsel dönüşümün önem kazandığı ülkemizde Türkiye’nin Penceresi Egepen Deceuninck olarak yüksek ses-ısı yalıtımı ve üstün kalite ve emniyet özelliklerimizle tüm konut projelerinde yer almayı hedefliyoruz. Yine bulunduğumuz yılda ihracat rakamımızı da artırmayı sürdürüyoruz.



DemirDöküm CEO’su Dr. Axel Busch:

“Kalite, DemirDöküm’ün DNA’sında var” İklimlendirme sektörünün öncü markalarından DemirDöküm, son 3 yıldır gerçekleştirdiği dönüşüm çalışmalarını tamamladı. Geliştirdiği teknolojilerle 47 ülkeye ihracat yapan DemirDöküm, son 3 yılda geçirdiği dönüşümü, yatırımlarını ve gelecek hedeflerini Bozüyük fabrikasında düzenlediği toplantıda açıkladı. Türkiye’nin 140’ıncı Ar-Ge Merkezi’ne sahip DemirDöküm, Ar-Ge’den üretime ve satış sonrası hizmetlere kadar son 3

116

Yapı Malzeme Kasım 2016

yıldır gerçekleştirdiği dönüşüm çalışmalarını Bozüyük fabrikasında düzenlediği toplantıyla tanıttı. DemirDöküm CEO’su Dr. Axel Busch, DemirDöküm Satış ve Pazarlama Direktörü ve Yönetim Kurulu Üyesi Erdem Ertuna ve DemirDöküm Üre-

tim Direktörü ve Yönetim Kurulu Üyesi Gürhan Çoban’ın katılımı ile gerçekleşen toplantıda; adını ülkemizin sanayi tarihine altın harflerle yazan DemirDöküm’ün dünü, bugünü ve yarına dair vizyonuyla ilgili önemli bilgiler paylaştı.


Sektörel DemirDöküm’ün Bozüyük fabrikasının Vaillant Group’un dünyadaki ikinci büyük üretim merkezi ve ayrıca en çok ürün üretilen fabrikası olduğunu vurgulayan DemirDöküm CEO’su Dr. Axel Busch, “Türkiye ısıtma ve soğutma sektörünün öncü markalarından DemirDöküm, 62 yıldır tüketicilerine kombi, klima, panel radyatör, şofben, termosifon ve güneş enerjisi başta olmak üzere geniş bir ürün gamı sunuyor. Faaliyetlerini entegre fabrika modeli ile uzman ve deneyimli bir kadro ile sürdüren DemirDöküm, kombi şofben, termosifon, panel radyatör ve solar sistem ürünlerinde Avrupa’nın tek çatı altındaki en büyük üretim tesisine sahip. 267 bin m2 açık, 65 bin m2 kapalı alana yayılan Bozüyük Tesisleri’nde DemirDöküm, ileri teknolojiyi kullanarak katma değer odaklı, çevre dostu yalın üretim teknikleri ile müşterilerine en kaliteli ürün ve hizmeti, en rekabetçi maliyetler ile ve en hızlı sürede ulaştırmak için çalışmalarını sürdürüyor” açıklamasını yaptı.

2016 yılında %15 büyümeyi öngörüyoruz” DemirDöküm’ün 2016 yılı Ağustos ayı itibariyle, geçen yılın aynı dönemine göre %15 büyüme yakaladığını kaydeden Erdem Ertuna, şu bilgileri verdi: “DemirDöküm olarak, 2015 yılında toplam 170 milyon TL’ye yakın ihracat gerçekleştirdik. 2015 yılını 671 milyon TL ciroyla kapattık. 2016 yılının ilk 8 ayında 454 milyon TL ciro gerçekleştirdik. Bu yılı, bir önceki yıla kıyasla yüzde 15 büyümeyle kapatmayı öngörüyoruz” dedi. DemirDöküm’ün her yıl ortalama 7 milyon TL üzerinde marka yatırımı yaptıklarını sözlerine ekleyen Ertuna, dijital alanda gerçekleştirdikleri yatırımın bugün toplam marka harcamalarının içinde % 25 seviyesine yaklaştığını vurguladı.

“Ar-Ge’ye 55 milyon TL yatırım” Türkiye’de ilklerin öncüsü olan DemirDöküm’ün yüksek teknolojiye verdiği önem ile 2007 yılından bugüne önemli yatırımlar gerçekleştirdiklerini söyleyen Erdem Ertuna; şöyle konuştu: “Isıtma, soğutma ve yenilenebilir enerji alanında yenilikçi ürünleri tüketicilerle buluşturan DemirDöküm Bozüyük tesislerinde Türkiye’nin 140’ıncı Ar-Ge Merkezi bulunuyor. DemirDöküm olarak geleceğe yatırım yapıyoruz. Bugün 50’nin üzerinde çalışanıyla Ar-Ge ekibimiz sadece yüksek teknolojili yenilikçi ürünler geliştirmek için çalışıyor. Son 5 yıldır Ar-Ge alanında 55 milyon TL’lik yatırım gerçekleştirdik. 2016’yı ise 10 milyon TL ilave Ar-Ge yatırımıyla kapatmayı planlıyoruz. Bu çabalarımız bizi Vaillant Group’un yetkinlik merkezlerinden birisi haline getirdi. Gerçekleştirdiğimiz yatırım, geliştirdiğimiz yazılım/donanım uygulamalarıyla gelişen ve değişen tüketici ihtiyaçlarının

en yüksek seviyede karşılanmasını hedefliyoruz.” DemirDöküm’ün Ar-Ge konusundaki vizyonuyla ilgili de açıklamalarda bulunan Erdem Ertuna, 2023 yılına kadar 100 kişilik bir ekiple, 100 patent sahibi olmak için çalışmalara hız verdiklerini söyledi. Önümüzdeki 7 yıl Vaillant Group’taki 9 yetkinlik merkezinden en az 5’ine DemirDöküm’ün sahip olması için planlamaların yapıldığını açıklayan Ertuna, DemirDöküm’ün 2023 hedefleri arasında gruba her yıl en az 3 proje yürüten ve her yıl 5 lisansüstü bitirme tezinin uygulamalı olarak gerçekleştirildiği teknoloji ihraç eden bir merkez olarak konumlanmak olduğunun altını çizdi.

“Avrupa’nın tek çatı altındaki en büyük tesisi” Toplantıda DemirDöküm Üretim Direktörü ve Yönetim Kurulu Üyesi Gürhan Çoban ise “DemirDöküm Bozüyük Tesisleri, Termosifon Fabrikası, Ar-Ge Merkezi, Kombi ve Şofben Fabrikası, Solar Fabrikası ve Parça Üretim Merkezi’nin de bulunduğu Panel Fabrikası olmak üzere 5 farklı fabrikadan oluşan dev bir tesis.

Türkiye sanayi tarihine altın harflerle kazınan Bozüyük Tesisleri’nde günümüzde, uyguladığımız Endüstri 4.0 çözümleri ile verimli, kaliteli, insan hatalarından oluşabilecek risklerin en az seviyeye indirildiği, hassas ve çevik bir anlayışla üretim yapıyoruz. DemirDöküm olarak bu anlamda geçmişte olduğu gibi hem sektörümüzde hem de ülkemizde öncüler arasında olmaktan gurur duyuyoruz.” dedi. Gürhan Çoban, ev sahipliğinde gerçekleştirilen tesis turunda ise kombi, şofben, termosifon, panel radyatör ve solar kolektör üreten Avrupa’nın tek çatı altındaki en büyük tesisi olan DemirDöküm’ün Bozüyük Tesisleri’nin öne çıkan özellikleri tanıtıldı. DemirDöküm’ün 25 mm’lik panel üretiminde dünyadaki 2 üreticiden biri konumunda olduğunu vurgulayan Erdem Ertuna, şu bilgileri aktardı: “DemirDöküm Panel Plus radyatörler Türkiye’nin ilk ve tek 25 mm hatvesi ile Türkiye’nin en yüksek ısıl güçlü panel radyatörleridir. Bu radyatörlerimiz, Yüksek ısıl güç seviyesi, nano teknolojik zirkonyum kaplaması ve kataforez uygulaması ile benzerlerinden 2-4 kat yüksek korozyon direnci sunuyor ve en uzun ömürlü radyatör olarak Yapı Malzeme Kasım 2016

117


Sektörel

Dr. Axel Busch / DemirDöküm CEO’su

tanımlanıyor. Öte yandan 33 mm hatvesi olan radyatörlere göre daha sık aralıklarla sıralandıkları için daha geniş bir yüzey alanı sunarak tüketicilere daha yüksek bir ısı verimliliği sağlıyor. Yüksek ısı verimliliğinden dolayı bu ürün gamımızda full kapasite ile üretim yapmaya devam ediyoruz. Bunun yanı sıra standart bir ürün almak isteyen tüketiciler için 33 mm’lik panel üretimimize de devam ediyoruz.”

“Türkiye pazarını daha yüksek verimli ürünlere hep birlikte taşımamız gerek” Temel anlamda baktığınız zaman AB’de kullanılan ürünlerin teknolojisiyle Türkiye’dekiler arasında fark olmadığını belirten Ertuna; Türkiye’de şu anda sektörün en önemli önceliğinin yoğuşmalı cihazla-

Erdem Ertuna / DemirDöküm Satış ve Pazarlama Direktörü ve Yönetim Kurulu Üyesi

ra geçiş süreci olduğunu ilave etti. “Avrupa Birliği, geçtiğimiz yıl Eylül ayından itibaren ERP Lot1 ve Lot2’nin devreye girmesi ile birlikte yoğuşmalı kombiler dışındaki modellerin üretim ve satışını kaldırdı. Türkiye’de de önümüzdeki 2 yıl içerisinde benzer bir geçiş dönemi bizleri bekliyor. Bu konuda yatırımlarımız ve çalışmalarımız devam ediyor. Şu anda yıllık kombi satışımızın yüzde 35’i yoğuşmalı kategoride gerçekleşiyor. DemirDöküm olarak bu değişim sürecinden de bu günkü gibi güçlü ve lider olarak çıkmayı hedefliyoruz” dedi ve “Tüketici gözüyle baktığımızda, gaz fiyatlarının artışını göz ününe aldığımızda, doğalgaz tüketimindeki tasarruflu yapısı ile yoğuşmalı cihazlar daha avantajlı bir seçim olarak öne çıkıyor. Türkiye pazarını daha yüksek verimli ürünlere hep birlikte taşımamız gerek.” diye ekledi.

“DemirDöküm Bozüyük Tesisi Türkiye’ deki ISO 9000 kalite belgesini alan ilk kuruluş.” DemirDöküm Bozüyük Tesisleri’ndeki tüm üretim süreçlerinde çevrenin korunmasının temel öncelik olduğuna dikkat çeken Gürhan Çoban, “Kombi ve şofben eşanjörleri çevre ve insan sağlığına zarar vermeyen su bazlı alüminyum boya ile kaplanıyor. Fabrikalarda ortaya çıkan tüm teknolojik ve evsel atık sular, gelişmiş arıtma tesisinde biyolojik ve kimyasal olarak arıtılıyor ve katı atıklar yönetmeliklere uygun olarak bertaraf ediliyor. Bu kapsamda hem DemirDöküm ürünleri, hem de üretim tesisi Türkiye ve Dünya’daki kalite uygunluk belgelerine sahip. DemirDöküm Bozüyük Tesisi aynı zamanda Türkiye’ deki ISO 9000 kalite belgesini alan ilk kuruluş” dedi.

118

Yapı Malzeme Kasım 2016

Gürhan Çoban / DemirDöküm Üretim Direktörü ve Yönetim Kurulu Üyesi

“Büyümemizi güçlenerek sürdürüyoruz” Toplantının sonunda DemirDöküm’ün her geçen gün güçlenerek, pazarın üstünde bir performansla çalışmalarına devam ettiğini belirten DemirDöküm CEO’su Dr. Axel Busch, şunları kaydetti; “Kalite, DemirDöküm’ün DNA’sında var. Tüm arkadaşlarımız en iyi kalitede, en iyi ürünü üretmek anlayışıyla çalışıyor. Öte yandan DemirDöküm sadece en iyi kalitede kombi, şofben, termosifon ya da panel radyatör üretmekle kalmıyor. Aynı zamanda tüm ürünleriyle beraber teknoloji üretip, bu teknolojiyi hem yurtiçinde hem de ihracat pazarlarına sunuyor. Bu anlayışımız neticesinde hem finansal sonuçlarımızla, hem de fabrikamızdaki teknolojik gelişimimiz ve yatırımlarımızla sürdürülebilir büyümemizi her yıl perçinliyoruz.”


Mimari

Bocchi, Türk Hamam Kültürü üzerine tarihsel yolculuğa hazırlanıyor Ziyaret edilecek hamamlar: * * * * *

Konya Sahip Ata Hamamı Kars Mazlum Ağa Hamamı Edirne Sokullu Hamamı Tarsus Şahmeran Hamamı Burdur Sagalassos Roma Hamamı * Efes Skolastika Hamamı

Şadi Burat / Bocchi Kurucu Ortağı

66 yıllık deneyimi ile banyo ürünleri sektörünün öncü kuruluşlarından biri olan Bocchi, Anadolu’dan dünyaya yayılan Roma ve Türk banyolarının tarihini gün yüzüne çıkarıyor. Proje kapsamında 2017 yılının sonuna kadar, ünlü Türkolog, Araştırmacı Yazar Ali Canip Olgunlu’nun rehberliğinde 12 farklı destinasyonda Therma ve Hamamlar yerinde incelenecek. Bocchi Kurucu Ortağı Şadi Burat sosyal sorumluluk projesi kapsamında böyle bir projede yer aldıklarından dolayı mutlu olduklarını ve proje sonunda hamam kültürünü yeniden canlandıracaklarını dile getirdi. Burat ; ‘’Her Dem Banyo’’ projesi ile ilgili olarak ‘’Bocchi 66 yıllık deneyime sahip bir banyo markası. Böyle bir projede yer almamızın en önemli sebebi suyun dokunduğu her yerde olmamızdır. Roma kültüründe Therma, Türk kültüründe ise Hamam olarak anılan merkezler sadece bir yıkanma yeri değil, daha ötesi sağlık, sosyal ve kültürel etkinliklerin yaşandığı merkezlerdir. İtalyan bir banyo markası olarak Türk ve İtalyan kültürünün çok önemli bir kesişim noktası olan hamamlara hak ettikleri ilgiyi göstermek istedik. Sağlık amaçlı bir yaklaşımla tanımlayacak olursak hamam “yıkanma, arınma ve şifa bulmaya mahsus yer “ olarak da açıklanabilir. “Banyo sadece yıkanma alanı değil arınma ve şifa bulabileceğiniz bir mekandır” sloganından yola çıkarak kültürel mirasımız olan Türk ve Roma banyolarının izini Anadolu’dan başlayarak dünyadaki keşfine önderlik etmek istedik. Bu projeyle Roma ve Türk Hamam geleneklerinin yaşatılarak tarih sayfa-

larından silinmesini önlemek, kültürel mirasımıza sahip çıkmak ve en önemlisi ülke turizmine yaptığı katkıyı arttırmak en önemli amacımızdır. Maalesef, hamam kültürü günümüzde zayıflamıştır. Bunun en önemli nedenlerinin başında ise yaşadığımız hayat standartları gelmektedir. Artık insanlar evlerinde oldukça lüks banyolarda konforlu biçimde banyolarını yapmaktadırlar. Günümüzde hamama gitmeyi tercih eden insanlar hamamın sağlığa olan faydasını bilen, bunun yanında sauna, buhar banyosu gibi çeşitli hamam özelliklerinden yararlanmak isteyen insanlardır. Hamam kültürü artık daha çok otellerde ve çeşitli tesislerde devam etmektedir. Çünkü insanlar buralarda hamamla birlikte farklı etkinliklerden de yararlanmaktadır. Sadece hamam olarak hizmet veren yerler bu nedenle değerini bilen insanların dışında rağbet görmemektedir. Hamam, daha önce görmemiş herkes için yaşanması gereken farklı ve renkli bir deneyimdir. Bocchi olarak hamam kültürünü canlandırmak, gerek turizme gerekse yeni nesillere aktarılmasını sağlamak için tüm olanaklarımızı kullanacağız. Proje kapsamında 12 farklı hamamı Ali Canip Olgunlu’nun rehberliğinde yerinde inceleyeceğiz. Şartların olgunlaşmasıyla bir ya da iki hamamın restorasyonunu üstlenmek ve yeniden kullanıma sunmak ise en büyük hedefimiz. Özetle; Anadolu’dan dünyaya yayılan tarihi Roma ve Türk banyolarını topluma tanıtarak sosyal ve kültürel bağların kurulduğu banyolarımızı Bocchi ile daha yaşanır hale getireceğiz’’ dedi.

Ali Canip OLGUNLU Kimdir? Ali Canip Olgunlu, 1967’ de Kars’ ta dünyaya geldi. İlk ve orta dereceli öğreniminin bir kısmını Kars’ ta tamamlayan ve eğitimine daha sonra İstanbul’ da devam eden Olgunlu, Mimar Sinan Üniversitesi Türkoloji Bölümü ‘ nü bitirdi. Lisans programından sonra iki sene yurt dışında kaldı. Anadolu medeniyetleri, kültürü ve tasavvuf üzerine odaklanarak yaptığı çalışmalar ile bilinen Ali Canip Olgunlu, 1989 yılından beri Anadolu’ nun evrensel değerleri üzerine inceleme ve araştırmalar yürütmekte, bulgu ve deneyimlerini çeşitli seminer programları ve konferanslar ile paylaşmaktadır. Tasavvuf öğretisi yazarın temel ilgi alanı olup, çeşitli kültür merkezlerinde bu konu üzerine seminerler vermektedir. Son yirmi yedi yılda Anadolu kültürü üzerine Motif motif Anadolu, Ana tanrıçadan Mevlana’ya, Bin bir Mevlana, Yedi tepe Anadolu, Anadolu’nun düşünce mimarları, Mitostan logosa, Git derdini Marko Paşaya anlat adlı kitapları yayımlandı.

Yapı Malzeme Kasım 2016

119




Sektörel hayati kuruluşlara yakınlık durumu, ev çevresinde sürekli aydınlatmanın yapılıyor olması, özel güvenlik görevlilerinin varlığı gibi faktörler bulunuyor. Müstakil bir evde ikamet edilmiyor ise paylaşılan apartman veya sitenin merkezi bir güvenlik prosedürünün bulunması da önem taşıyor.

Özel güvenlik önlemlerine her zamankinden fazla rağbet var En sağlam binaların dahi korunmaya ihtiyaç duymasından yola çıkan Arma Kontrol CEO’su Koray Kartal, “Güvenlik önlemlerine talep; yaşanan toplumsal gelişmeler, ekonomik ilişkilerin ve yaşam biçiminin değişmesiyle son yıllarda ciddi bir yükseliş ivmesi gösterdi. Elbette bu gelişmeyi hane güvenliğinden ayrı düşünemeyiz. Dünyadaki trendlere baktığımızda insanların özel mülklerinin güvenliğine verdikleri önem ve güvenlik önlemlerinin kullanım

Konut güvenliğinde tedbir şart Yüksek teknolojili ve dayanıklı güvenlik çözümleri sunan Arma Kontrol, güvenliğin temel yaşam alanı olan evlerimizden başladığının altını çizerek güvenlik önlemlerinin olası zafiyetleri en aza indirmenin ilk adımı olduğunu vurguluyor. Güvenlik önlemleri, insanların yaşamlarını herhangi bir dış etken nedeniyle aksamaya uğramadan sürdürebilmelerini sağlıyor. Büyük çaplı terör saldırıları

122

Yapı Malzeme Kasım 2016

kamusal alanlarda tehdit oluştururken, konutlara yönelik saldırılar ise özel alanlar için tehlike arz ediyor. En savunmasız halde olunan evlerimizde güvenliğe duyulan ihtiyaç, yaşanan toplumsal hareketlilik zamanlarında yükselişe geçiyor.

Ev seçmeden önce çevresini güvenlik testinden geçirin Yapılabilecek temel ve akılcı değişiklikler konutların güvenliğini sağlamak konusunda hayati farklar yaratıyor. Bu noktada bireylerin kendileri ve aileleri için ikamet ettikleri konutun güvenliği konusunda detaylı ve objektif değerlendirme yapmaları gerekiyor. Fiziki çevre özellikleri de hanelerin güvenlik karnelerini etkiliyor. Bu özellikler içinde konutun teknik özellikleri, bina yaşı, kullanılan inşaat malzemesinin niteliği, bulunduğu semtin sosyolojik özellikleri, konum itibariyle kolluk kuvvetleri, itfaiye, hastane gibi

Koray Kartal / Arma Kontrol CEO’su

oranlarının belirgin yükselişini görüyoruz. 10 yıldır Türkiye ve dünyada güvenlik hizmeti veren bir firma olarak güvenliğin bir bütün olduğunu savunuyor bu sebeple 360 derece güvenlik hizmeti sunuyoruz. Vatandaşlara konut ve yakın çevrelerinin güvenliğini kollu bariyerler, kişisel otopark sistemleri, demir kapılar, alarm sistemleri, güvenlik kameraları, özel güvenlik görevlileri gibi unsurlarla aralıksız korumalarını öneriyoruz” diye ekliyor.


Sektörel

Demet Kılıç / Prefabrik Yapı A.Ş. Satış Müdürü

Prefabrik Yapı; İnovatif Mars Konteyneri’nı tanıttı Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için; Sera gazı emisyonu “0” olan ve “0 karbon konteyneri” olarak da anılan EKOLOJİK konteyner (MARS) üretimini gerçekleştiren Hekim Holding şirketlerinden Prefabrik Yapı A.Ş., SBE16 İstanbul Konferansı’nda katılımcılara MARS Konteyneri tanıttı. İMSAD tarafından belirlenen seçici kurulun oy birliği ile seçtiği MARS Konteyner, çevre dostu, inovatif ve sürdürülebilir olması ile katı-

lımcılar tarafından büyük ilgi topladı. SBE16 İstanbul Konferansı’nda sahneye konuşmacı olarak çıkan, Prefabrik Yapı A.Ş. Satış Müdürü Sn. Demet Kılıç, MARS Konteyner’ın tüm özelliklerini ve yapım aşamasını katılımcılara anlattı. Prefabrik Yapı A.Ş.’nin AR-GE ürünü olan MARS Konteyner, kendi enerjisini kendi üretebilen, doğalgaza ihtiyaç duymaksızın, yapının içerisindeki tüm enerji ihtiyacını çatıya yerleştirilmiş fotovoltaik paneller aracılığı ile karşılamaktadır. Soğuk, sıcak ve ılıman cephe tipleri ile bulunduğu her türlü iklim ve doğa koşullarına yüksek dayanım sergilemektedir. Kaynaksız yapı teknolojisi ile üretildiğinden kaynak yapılırken çevreye yayılan zararlı gazların azaltılmasına ya da tamamen ortadan kaldırılmasına katkı sağlamaktadır. İnovasyonu yüksek, zaman, malzeme, enerji ve iş gücü tasarrufu öncelikli, çevreye zarar vermeyen 4-8 katlı ekolojik yapılar inşaasına da imkan sağlamaktadır. A1 sınıfı yanmazlık özelliğine sahip, in-

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) tarafından 13-15 Ekim tarihleri arasında Swissotel’de gerçekleştirilen Uluslararası Sürdürülebilir Yapılı Çevre Konferansına (SBE16 İstanbul) sektörün önde gelen markalarının tamamı katılım sağladı. san sağlığına zararlı hiçbir madde bulundurmayan, tamamen doğal maddelerden üretilen çevre, doğa ve insan dostu HEKİMBOARD Fibercement Teknolojisi kullanılmıştır. Fibercement teknolojisi ile sağlığa zararlı gaz üretiminin tamamen ortadan kaldırılmasına katkı sağlamaktadır. Yapı Malzeme Kasım 2016

123




Sektörün VİTRİFİYE ASANSÖR

Duravit Isvea

Kleemann

YALITIM Isıdem

SERAMİK

OTOMASYON Somfy

Bien

ISITMA & SOĞUTMA

Kale

Baymak

Seramiksan

Vaillant

Yurtbay


’ leri AYDINLATMA

ELEKTRİKLİ EL ALETLERİ

Viko by Panasonic

Hilti

YAPI ELEMANLARI Kaya Bims

ÇATI & CEPHE SİSTEMLERİ Braas Onduline

ARMATÜR Ideal Standard


Ürün

Karakteristik bir tasarım: Roll’s Banyolardaki tasarım anlayışına yepyeni bir soluk getiren ISVEA’nın zamana meydan okuyan serisi Roll’s, karakteristik ve kendinden emin hatları ile banyolarda asaletin simgesi olacak. Tasarımındaki sade çizgilerle banyolara modern bir görünüm kazandıran Roll’s, yalın bir forma ve karizmatik bir duruşa sahip. Art.Lab tarafından tasarlanan Roll’s, zamana meydan okuyan tasarımıyla dikkat çekiyor. Zamansız şıklık anlayışından yola çıkarak tasarlanan Roll’s Serisi, sofistike ve rafine zevke hitap ediyor. Banyolar için bütünsel çözümler sunuyor! Kullanım kolaylığını ön planda tutanlar için özel olarak tasarlanan Roll’s, 45 cm ve 65 cm boyutlarındaki tezgah üstü lavabo seçenekleriyle farklı ebatlardaki tezgahlara uygulanarak her banyoya uyum sağlayacak bütünsel çözümler sunuyor. Seride yer alan Roll’s Asma Klozet ise “Smart Fix” özelliğiyle kolay ve hızlı montaj imkanı sunuyor. Ayrıca yavaş kapanan klozet kapağı ile de güvenli bir kullanım sağlıyor.

Kleemann’dan her binaya özel çözüm Kleemann’ın HomeLifts serisi, önde gelen otomobil markaları için yaptığı tasarımlarla dikkat çeken dünyaca ünlü endüstriyel tasarımcı Andreas Zapatinas imzası taşıyor. Şaşırtıcı ve kalıcı bir iz bırakmak üzere dünyanın önde gelen endüstriyel tasarımcılarından Andreas Zapatinas ile birlikte çalışan Kleemann’ın yaşam alanları için ürettiği asansör tasarımları, uygulandığı her yere modern bir görünüm kazandırıyor. Birbirinden farklı tarzlarda hazırlanan modeller, her zevke uygun alternatifler sunuyor.

HomeLifts serisinde güvenlik, en önemli öncelik… Kleemann’ın Avrupa standartlarına göre sertifikalanmış olan HomeLifts serisinde, güvenliğiniz en büyük öncelik. Mekaniksel ve elektriksel açıdan gerekli güvenlik tedbirleri, bakım yapacak teknik ekip için de en küçük detayına kadar düşünülmüş durumda. Sessiz çalışma, düşük enerji harcaması, basit ve kolay montaj, çok çeşitli kabin tasarımı seçenekleri, 2-6 kişi (180-450 kg) taşıma kapasitesi gibi özelliklere sahip olan HomeLifts serisi, engelli ve yaşlıların kullanımına da uygun olarak üretiliyor.

128

Yapı Malzeme Kasım 2016


Ürün

Yurtbay Seramik’den yeni tuğla koleksiyonu

Brick Stone Serisi Köklü bir mimari gelenekten ilham alan Brickstone Serisi, tanıdık ve sıcak bir dokuya farklı yorumlar getirerek, tuğla formuna yeniden hayat veriyor. Yaşam alanlarına hem çağdaş hem de geleneksel bir stil kazandırıyor. Seri, 6x25 ebatında, beyaz, rust, parlak beyaz, cotto mix, parlak cotto mix, antrasit renklerinde satışa sunuluyor.

Little Cement Serisi Son yıllarda tasarımcıların gözdesi haline gelen, Little Cement Serisi’nde öne çıkan beton ve brüt beton yüzeyler, sadelik ve şıklığı bir arada sunuyor. Seri, 6x25 ebatında ve mat bir yüzeye sahip.

Little Stone Yaşam alanlarının her metrekaresine uygulanabilecek taş dokulu tuğla, Little Stone Serisi’nde. Natürel dekorasyon stiline olan ilgi, doğal taş dokusunu giderek daha fazla yaşam alanlarımızda görmemizi sağlıyor.

Little Barkod Little Barkod Serisi, yaşam alanlarına taş dokusunun sıcaklığını getiriyor. Duvarlara samimi bir hava katan seri, 6x25 ebatında satışa sunuluyor.

Yapı Malzeme Kasım 2016

129


Ürün

Ahşabın-grinin Bien tonları +Bien’in doğal ve ahşap tasarımlarından gözde örnekler Ahşap desenleri ile samimi bir ortam vadeden Iron Wood’un farklı renk seçeneği özgür seçimlere imkan tanıyor. Ağacın, ahşabın insana olan yakınlığını yaşam alanlarına taşıyor. Dune Serisi ile doğal taş görünümünün parlaklığını kullanıldığı alanlara yansıtan Bien mekanlarda kendi başınalığı, mesafeyi koruyan bir samimiyeti çağrıştırıyor. Mat yüzeyler… Natürel tonlar… Bien, Knossos ile duvardan zemine yaşam alanlarınızda sade bir şıklık elde edebilirsiniz.

Ve Bien Gri’leri…

Geleceği tasarlayan Bien, yeni hayatların trendlerini belirlemeye devam ediyor. Yenilikçi ve öncü bir marka olarak konumlanan Bien, 2017 yılının trendlerini koleksiyonu ile açıkladı. Bien Seramik önümüzdeki yıla damgasını vuracak olan renk tonlarını doğal renkler olarak tanımladı. Ahşap görünümlü karolarla bir ormanın insana dokunan sıcaklığını hissettiren Bien gri karolarla soylu bir havanın hakim olacağını dile getirirken doğaya olan hayranlığını, inancını gözler önüne serdi.

Gri tonlarda geniş bir ürün yelpazesi olan Bien’in Wavy Serisi de içinde mavi tonları barındıran sıcak gri yüzeylere güzel örneklerden. Sirius Serisi ise kahve tonlarını taşıyan Bien grilerinden. Panaroma Serisi diğer renk seçenekleri ile kombine edildiğinde ortama farklı bir dinamizm getiriyor. Dream Serisi’de yaşam alanlarında fark yaratmak isterseniz tercih edebileceğiniz tasarımlardan. Bien Beton ve Kies Serileri özellikle dış mekanda kullanılan ortamda beton havası yaratan gri tonlarındaki çalışmalarından. Toros Serisi iç ve dış mekanlarda tercih edilirken, dış mekan tercihi olan Quartz Bien’in ödüllü ürünlerinden. Clinker’da grinin tüm gücünü elinde tutan tasarımlardan.

Baymak BG serisi gaz brülörleri manları, gaz hattı armatürleri ile komple teslim edilmektedir. - Siemens elektronik kumanda rölesi - Dungs minimum gaz ve hava presostatları - Ateşleme ve alev kontrolü (iyonizasyon) elektrotları - Dungs gaz hattı ( filtre, regülatör, çalışma ve emniyet selonoidlerinden oluşan multiblok) Baymak BG serisi gaz brülörlerinde yanma ionizasyon çubuğu ile kontrol edilirken, brulörün kontrolü ise brulör üzerine monteli otomatik kontrol panosu ile yapılır. Kayar kızak sistemi ile montaj ve bakımda yanma kafasındaki önemli tüm parçalara kolayca ulaşımı sayesinde servis kolaylığı sağlar.

Baymak BG Serisi gaz brülörleri 38 farklı kapasitede, 15 – 1225 kW (12.900 – 1.053.500 kCal/h) kapasite aralığında, 21 mbar ve 300 mbar gaz basınç seçeneklerinde, Doğalgaz ve LPG yakabilme özelliğinde, BG 1 Tek Kademeli, BG 2 Çift Kademeli ve BG 3 Oransal modeller olarak üretilmektedir. Brülör üzerine monte edilmiş elektronik röle ve kumanda sistemi, minimum hava ve gaz basınç presostatları ile tam otomatiktir. Yanma odası ön süpürme, otomatik ateşleme sistemi, iyonizasyon alev kontrolü ile yanmada güvenlik önlemleri alınmıştır. BG serisi gaz brülörleri standart olarak kontrol ve kumanda ele-

130

Yapı Malzeme Kasım 2016


Ürün

Duravit’ten geleceğin malzemesi: DuraCeram®

Geleneksel seramiğin yapım aşamasında, fırınlandıktan sonra gerekli mukavete sahip olabilmesi için 12 ila 14 mm kalınlığında olması gerekmekte. Duravit bu aşamalara ek olarak, hassas ve ayrıntılı bir çalışma sonrası ince görünüme sahip, çok dayanıklı ve aynı zamanda zarif görünüm elde ettiği Duraceram® adını verdiği yeni bir malzeme geliştirdi. Bu şekilde zerafetten ödün vermeden kaliteli, sağlam ve kolayca temizlenebilen tasarım çeşitliliğine yeni bir boyut kattı. DuraCeram®’ın bir diğer avantajı ise hem çok hafif hem de üretimi sırasında daha az enerji tüketerek ve karbon dioksit emisyonu azaltılarak üretimi gerçekleşiyor.

Kale’nin, piyanoyu andıran serisi ‘Bach’

İlhamını klasik müzikten, ismini ise dünyanın en ünlü Alman bestecisinden alan ‘Bach’ serisi, şık ve bir o kadar da zarif tarzıyla banyoları birer başyapıta dönüştürüyor. Göz alıcı tasarımı ile dikkatleri üzerine çeken bu özel seri, siyah ve beyaz sevenlerin tutkusu haline geliyor. Bach serisi banyo ve lavabo dolabının banyoda yarattığı ritim, ihtişamlı bir formla karşımıza çıkıyor. Serinin banyo mobilyaları, piyanoyu andıran formu ve yüzey bitişleriyle öne çıkıyor. Parlak siyah ve parlak beyaz renk alternatifi sunan seri, seçkin ve rafine mekanlar yaratıyor. ‘Bach’ serisi boy dolabı, geniş ve zarif bir depolama alanı sunuyor. Dolabın altında bulunan geniş çekmeceler, günlük kullanılan eşyalarınızı saklamanıza yardımcı oluyor. Yapı Malzeme Kasım 2016

131


Ürün

Vaillant, ecoFIT Start ile performans ve kaliteyi birarada sunuyor Kombinin mucidi Vaillant, 142 yıllık Alman teknoloji geleneğiyle ürettiği Vaillant ecoFIT Start yoğuşmalı kombiyi; kaliteli ısı, rakipsiz sıcak su konforu ve yakıt tasarrufu arayan veya kombisini değiştirmeyi düşünen tüketiciler için pazara sundu. Okunabilirliği kolaylaştıran büyük LCD ekranı, arka aydınlatması, kullanışlı ara yüzü ve sessiz çalışmasıyla fark yaratan ecoFIT Start; şık tasarımı ile dikkat çekiyor. İdeal boyutları ile kullanıldığı mekanlarda yer tasarrufu da sağlayan ecoFIT Start, yüksek performansı ve üstün teknolojisi ile kullanıcılarına konfor ve güven sunuyor.

VİKO by Panasonic en uygun aydınlatma seçeneklerini sunuyor Kapalı alanlarda, özellikle de yaşam alanlarında konforlu zaman geçirebilmek için ışığın rengi ve konumlandırılması büyük önem taşıyor. Öte yandan aydınlatma ürünleri de hoş bir atmosfer yaratmakta etkin rol oynuyor. İyi aydınlatma, mekan kullanıcılarının ruhsal yapısının istenildiği noktaya çekilmesini sağlayabiliyor. Mimaride değişen trendler de artık tavanın ortasına asılan bir lamba ile tüm odanın aydınlatılması anlayışını çoktan geride bırakmış durumda. Yaşam alanının uygun noktalarındaki aydınlatmalar ile mekanın ve mobilyaların karakterleri çok daha iyi yansıtılabiliyor. Sürdürülebilir ve aydınlık bir gelecek için yeni nesil teknolojiler ve ürünler geliştiren VİKO by Panasonic, şimdi yenilikçi felsefesini aydınlatma ürünlerinde de ortaya koyuyor. Güçlü kuruluş, yuvarlak ve kare sıva altı LED ürünlerin yanı sıra sıva üstü LED ürünlerle ister yaşam ister çalışma alanları için en uygun aydınlatma seçeneklerini sunuyor. Üstün teknoloji, VİKO by Panasonic ile aydınlatma ürünlerinde… VİKO by Panasonic tarafından geliştirilen LED aydınlatma ürünleri, dahili plug-in soketi ile yüksek verimli sürücüye sahip bulunuyor. Bu sayede kolayca monte edilebilirken, bakım ve onarım da kolaylaşıyor. TUV, CE ve RoHs sertifikasyonları ile onaylı gerçek değerler sunuluyor. Ayrıca ürünler 3 yılı simüle eden yaşlandırma testlerine tabi tutulup başarılı olduktan sonra satışına onay veriliyor.

132

Yapı Malzeme Kasım 2016


Ürün

Yeni Hilti DD 200 Karot Makinası %20 daha güçlü, %100 daha uzun ömürlü

Hilti’den yeni güç gösterisi Ar-Ge temelli kaliteli ürünleriyle inşaat sektörüne yüksek katma değer sağlayan Hilti, yeni Hilti DD 200 Karot Makinası’nı

tüketiciyle buluşturdu. 3200 watt yeni HPD motoru ile yüzde 20 daha güçlü performans ve yüzde 100’e kadar daha uzun ömür imkanı sunan Hilti DD 200 Karot Makinası, ayrıca 35-500 milimetre arasında delim şansı tanımasıyla da dikkat çekiyor. Büyük tasarımı sayesinde dayanıklı şaft ve 300 saatten fazla karbon fırça ömrü sunan Hilti DD 200 Karot Makinası, hızlı değişebilen karbon fırça ve güç kablosu ile hızlı tamir olanağı sağlıyor. Led ışık göstergeleri ile kullanıcıyı yönlendiren Hilti DD 200 Karot Makinası, az tecrübeli kullanıcılar için bile kullanım kolaylığı sunuyor. Yeni nesil Hilti DD 200 Karot Makinası, Hilti mağazalarından veya hilti.com.tr internet adresinden temin edilebiliyor.

İnşaat ve el aletleri sektörünün global jenerik markası Hilti, inovatif ürünlerine bir yenisini daha ekledi. Yeni Hilti DD 200 Karot Makinası ile %20 oranında daha güçlü performans ve %100’e kadar daha yüksek dayanıklılık sunan Hilti, yeni nesil ürünleriyle pazarda fark yaratmaya devam ediyor.

Yapı Malzeme Kasım 2016

133


Ürün

Çatı sorunlarına “dur” demenin tam zamanı!

Çatıların temel fonksiyonlarından biri de, yapıyı yağmur, kar, rüzgar, dolu ve don gibi doğal etkilerden korumaktır. Yağmur ve kar suyunun çatı içine sızmasına neden olabilecek çatı tasarımından kaynaklı sorunlar, çatıdaki yapısal bozukluklar ve yanı sıra rüzgar gibi dış etkenler buna ilave olarak yüzey kaplamasının bozulmasına neden olabilen dolu ve don; kışın çatı kaplamasının performansında rol oynayan başlıca etkenlerdir. Kışın ve özellikle geçiş mevsimlerinde çatılarda karşılaşılan en yaygın sorunlar arasında, kaplama altı ile dış ortam arasındaki ısı farklılığı gibi sebeplere bağlı olarak oluşan yoğuşma, çatılar-

da doğru ve yetersiz ısı yalıtımı yapılmadığında ortaya çıkabilen ısınma sorunları, özellikle yağmurlu havalarda çatıda görülen sızıntı ve akmalar yer alıyor. Binalarda duvar ve pencerelerden sonra en fazla ısı kaybı ya da kazancının görüldüğü bölümlerden biri de çatılardır. İlave masraf ve beklenmedik sorunlardan uzak bir kış geçirebilmek için çatıların çevresel etkilere hazır olup olmadığının kış gelmeden kontrol edilmesi gerekiyor. Bu süreçte, öncelikle, mevcut çatının neye ihtiyacı olduğu doğru tespit edilmeli; uzman kaynaklara danışılarak çatıda aktarma işlemi mi yoksa yenileme mi yapılacağına karar verilmelidir. Yenileme gereken bir çatıda, sadece onarım yapmak, sonrasında farklı sorunlarla birlikte çatının ilave masraf çıkarmasına ve yenileme için ayrılacak bütçenin çok daha üzerinde bir harcama yapılmasına neden olabilir. Braas bu nedenle, çatılarda önce doğru teşhis, sonra doğru planlama ile uzun ömürlü çözümler kullanılmasını tavsiye etmektedir.

Maksimum hijyen ve su tasarrufu “Ceraplus” w Fotoselli ve Zaman Ayarlı Armatürler, sağladığı eşsiz su ve enerji tasarruf özellikleri sayesinde doğal kaynakları daha verimli kullanarak gelecek nesiller için güvenli bir ortamın alt yapısını hazırlıyor. Bu özellikleri ile gereksiz su tüketimini önleyen sensörlü - zaman ayarlı Ceraplus Armatürler, günümüzde şık tasarımları ile de kullanıcıların beğenisini topluyor. Fotoselli armatürlerin elektrikli ve pilli olmak üzere 2 farklı çalışma sistemi bulunuyor. Otel, alışveriş merkezi, okul, hastane ve havaalanı gibi toplu kullanım alanlarının vazgeçilmezleri arasında yer alan Ceraplus Serisi’nde lavabo bataryaları, ankastre lavabo bataryaları, termostatik ankastre lavabo bataryaları, duş bataryaları gibi pek çok zaman ayarlı ve fotoselli alternatifler yer alıyor. Ceraplus sensörlü ve zaman ayarlı Ankastre Duş ve Banyo bataryalar, genel kullanım alanları için sunduğu avantajlar ile de kullanıcılara farklı çözümler üretiyor.

Tüketici dostu bir tasarım Easy-Fix teknolojisiyle aynı zamanda kolay ve hızlı montaj imkanı sunan Ceraplus Fotoselli Armatürler, sahip olduğu Idealpure teknolojisiyle de suyun pirinç gövdeyle temasını engelleyerek lavabo ve mutfaklardan nikel & kurşun içerikli su kullanımını önlüyor. Böylece Bu sayede tüketiciye güvenli bir kullanım imkanı sunan Ceraplus Serisi, 4,7 lt/dk su tüketimiyle de “bilinçli su tüketimi” ni ön planda tutuyor. El değmeden kullanım kolaylığı sağlayan Ceraplus, banyo ve mutfaklarında hijyenik ve güvenilir bir yaşam alanı yaratmak isteyenlerin ilk tercihi olmaya aday.

134

Yapı Malzeme Kasım 2016


Ürün

Çatılarınız Isoline ile Güvende!

Onduline Avrasya’nın sağlam ve dayanıklı yapısıyla güven veren kiremit altı su yalıtım levhası Isoline, %100 su geçirimsiz, havalandırmalı ve ısı yalıtım sistemleriyle birlikte uygulanabiliyor. Yüksek mukavemetli yapısının mümkün kıldığı uygulama sistemiyle kaplama tahtasından %70 tasarruf ediyor ve böylece toplam çatı maliyetini azaltıyor. Bu boşluklu konstrüksiyon, ahşabın nefes almasını sağlıyor ve bu sayede kullanıcılara uzun ömürlü bir sistem sunuyor. Onduline Avrasya garantisiyle üretilen Isoline,tüm Avrupa Birliği ülkelerinde ve Türkiye’de geçerli olan TS EN 14964 standardına göre üretilmekte ve CE belgesine sahip.

Doğal taş efektinin pozitif enerjisi yaşam alanlarında Yenilikçi tarzı ve göz alıcı tasarımlarıyla adından söz ettiren Seramiksan, dinginlik ve doğallık isteyenler için tasarladığı Truva Serisi ile doğadan aldığı ilhamı yaşam alanlarınıza yansıtıyor. Doğal taş görünümünün seramiğe nakış gibi işlendiği porselen karolar doğal çizgileri, natürel renkleriyle doğanın özgün havasını yaşam alanlarına taşımak isteyenler için ön plana çıkıyor. 30*60 ebatında, bej, gri ve kahverengi renk seçeneği ile yer ve duvar karosu olarak birbirine geçmeli üretilen sırlı porselen karolar iç ve dış mekanlarda rahatlıkla kullanılabiliyor. Yüzeyindeki rölyef doku ile dijital teknolojinin bir ürünü olan Truva, doğal görünümü ile sakin ve dingin mekanlar oluşturuyor.

Yapı Malzeme Kasım 2016

135


Ürün

%100 Türk markası: PRATİX LETO

Hakkı Kaya / Kaya Bims Genel Müdürü

Tasarım ve patenti Kaya Bims’e ait olan bims blokların, istenilen ölçülerde profile dizilip içerisine 30x30 2mm köşebent demiri çakılarak, istenilen metrede sağlam ve hafif taşınabilir lento üretimi yapılmakta. 1 m3 750 kg, 1 mt 15 kg olup, kolay kullanım sunmakta. Yükü taşıyıcı olan profil, Ürün degajına getiren bims blok, malzeme sabitleyici şeritten oluşmaktadır.

Üretilen lentoların pazar ve satış hesabı; Ülkemizde yapılan ortalama yıllık konut sayısı 500 bin civarında. Her konut ortalama 50 mt lento tüketmekte bu da 1 m3 lento demek oluyor. Toplamda 500 bin m3 lento demektir. %20’si kurumsal firmalar tarafından üretilmekte %80’i ise inşaata veya kayıt dışı üretim yapılmaktadır. Buda sektörde kdv kaybına yol açıyor.

Üretilmekte olan Lentolar : 1- U profil, köşebent, donatı demir üzerine yapı bloklarını koymak. Parçalı kullanılan malzeme oluşundan lento görevi görmeyip, açıkta kalan demiri sıvanın kapatacak olması sorun oluşturmaktadır. 2- Betondan inşatta döküm lento üretmek, 1 m3 beton 150+kullanılacak donatı demir 150+kalıplama işçiliği 150 tl. M3 maliyeti 450 Tl mt 10 tl olup; m3 1500 Kg. Mt 30 kg 3- Gaz beton lentolar; m3 fiyatlı olup, malzeme farkındalığı oluşmaktadır. zayıf ve bims bloklar ile uyum sağlamamaktadır, ayrı malzeme olduğu için genleşme farkı var. 4- Bimsden donatılı üretilen lentolar; bims harcı donatıyı sarmadığından %50 kum katılmakta buda bimsin özelliğini yok etmekte olup beton lentodan farkı yoktur. 5- Kaya bims üretimi Pratix lento %100 bims sağlamlığı ve bims formatında üretilip; Hafif, Hazır, Hesaplı olarak inşaatçının hizmetine sunulmaktadır.

136

Yapı Malzeme Kasım 2016


Ürün

Isıdem’den %100 yerli elastomerik kauçuk köpüğü ISIDEM Yalıtım mevcut ürün gamına bir yenisini daha ekleyerek, en güncel teknolojiyle LEED sertifikalı tesislerde ürettiği halojen içermeyen Coolflex HF markalı ürünüyle ulaştırma, denizcilik, petrokimya ve yenilenebilir enerji gibi özel projelerde yer alacak. AR-GE faaliyetlerinin hız kesmeden devam ettiğini dile getiren ISIDEM Yalıtım Genel Müdürü Murat Erenoğlu; “Kurulduğumuz günden buyana ürün/hizmet kalitemizi arttırmak amacıyla yoğun mesai harcadık. Bu çalışmaların sonucunda ülkemizin ilk %100 yerli halojen içermeyen ürünü olan Coolflex HF’yi boru ve levha olmak üzere 2 ayrı formda ürettik. Önümüzdeki süreçte ürün gamımızı daha da genişleterek, sürdürülebilir bir büyüme hedefliyoruz. Hali hazırda ürünlerimiz ile yer aldığımız 40’dan fazla ülkede, Coolflex HF ile de farklı pazarlar ve uygulama alanlarında yer alacağız” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Konforun adresi kış bahçeleri… Şimdi dostlarınızı kış bahçenizin konforunda ağırlayabilir, üstün Somfy teknolojisi ile kış mevsiminin keyfini sürebilirsiniz. Dünyaca ünlü Fransız markası Somfy, kış bahçelerini yenilemek ya da modernleştirmek isteyenlere tavan perdeleri, panjurlar, ayarlanabilir gölgelikler ve storları motorlu sistemler haline getirerek kablosuz çözümler sunuyor. Böylece çatı ya da tavan perdeleri gibi erişilemeyen donanımlar uzaktan kumandanın tek tuşu ile rahatlıkla kontrol edilebilir hale geliyor. Motorla donatıldıklarında, panjurlar pencerelerinizin güvenliğini artırıyor. Ayrıca tüm bu öğeler birlikte kontrol edilebilecek şekilde merkezileştirilebiliyor. Bir bilgisayar, tablet ya da akıllı telefondan da kolayca yönetilebiliyor. Panjurlarınızın tamamen kapalı olup olmadığını uzaktan kontrol etmeniz mümkün oluyor. Yapı Malzeme Kasım 2016

137


Fuar

Seramik ve Vitrifiye’nin kalbi Bologna’da attı Bu yıl 33.’sü düzenlenen CERSAIE Fuarı seramik sektörü profesyonellerini ve temsilcilerini İtalya’nın Bologna şehrinde bir araya getirdi. 26 - 30 Eylül 2016 tarihlerinde gerçekleşen fuara katılan Türk firmaları ürün tasarımları ve teknolojileriyle ziyaretçilerden tam not aldı…

Bien seramikleri Bologna’da görücüye çıktı Organic ve Mineral farklı ve modern bir formlara sahip. Yavaş kapanan ince kapakları ve gizli montaj özellikleri sahip bu tasarımlar Çok daha az kirleniyor ve kolay temizleniyor. Minimum 2,5 litre maksimum 4 litre su ile temizleme sağlayan bu ürün hijyen standartlarını da yükseltiyor.

20 MM’LİK KAROLAR 20 mm kalınlığındaki full body teknik porselen karolar çatlamaya ve kırılmaya karşı dayanıklı. Hem iç hem de dış mekanlarda kullanılabilen bu karoların son derece dayanıklı olmasının yanı sıra en önemli özelliklerinden biri zahmetsizce döşenebilmesi. Yalnız yere bırakılarak,

Türkiye’de dijital teknolojiyle duvar karoları üreten ilk firma olan Bien, Cersaie Fuarı’nda son teknolojiyle üretilen koleksiyonlarından örnekleri profesyoneller ile buluşturdu. Bien, 192 metrekarelik standında uluslararası sektör profesyonellerine, ödüllü ve yeni tasarımlarını bu fuarda tanıttı. Firma, fuarda 100’ün üzerinde ürün çeşidini teşhir etti. Bien Seramik’in fuarda öne çıkardığı ürünler uluslararası önemli ödüllere sahip olan Organic Vitrifiye Serisi, bu yıl tasarlanan Mineral Vitrifiye Serisi ve bu serinin yeni üretilmeye başlanan renkli lavaboları, Türkiye’de ilk Bien teknolojisi

138

Yapı Malzeme Kasım 2016

ile üretilen 20 mm kalınlıkta teknik porselen karolar, ahşap görünümlü ürünler, mat ve parlak yüzeyler odu. 19’uncu holde bulunan C72 - D71 standında 4 canlı mekan hazırlayan marka bu mekanlarda 60X120 ebadında Dune, 45X90 Antique Wood, 60X60 Safari ve 45X90 ebadındaki Knossos Amethyst ürünlerini kullandı. Fuarda büyük ebatlı ürünler, ahşap görünümlü karolar, no-rim kanalsız teknoloji ile üretilen vitrifiyeler oldukça ilgi gördü.

ORGANİC VE MİNERAL Yeni nesil organik iç hazne tasarımı, No-Rim (kanalsız) teknolojisini kullanan

yapıştırıcı, sıva, derz ve işçilik gerektirmeyen bu karolar kullanım açısından da pratik.

ANTİQE WOOD Antique wood serisi ile yaşam alanlarına ahşap görünümü vaad eden Bien Seramik, aynı zamanda seramiğin kullanım avantajlarını da beraberinde sunuyor. Uzun süre dayanıklılığa sahip olan serinin farklı ebatları da mevcut. Bej ve beyaz renklerden oluşan seri evlerde, banyolarda, bahçelerde ve sosyal alanların tümünde ahşabın doğal görünümünü yansıtıyor.



Fuar

Teknolojisi ile Cersaie’de fark oluşturdu

Seramiksan, dünyanın en büyük uluslararası seramik ve banyo aksesuarları fuarı olan CERSAIE’de, yeni sezona ait 60*120 ve 120*120 ebatlarının ihtişamını sergilediği karo ve vitrifiye ürünlerini sektör profesyonellerinin beğenisine sundu. Kaliteli yaşam için gerekli tüm teknolojiyi estetik tasarımlarıyla birleştiren Seramiksan, dijital teknolojiyle üretilen ahşap, doğal taş ve mermer efektli yeni yer ve duvar karolarını sektör profesyonelleri ile buluşturdu. Cersaie Fuarı için özel olarak ürettiği 120*120 ve 60*120 ebatlarında Kripton, Venüs serileri ile kaliteli ve özgün tasarım anlayışını bir kez daha ön plana çıkartan Seramiksan, farklı zevklere yönelik estetik tasarımlarını CERSAIE’de sergiledi. Türk seramik sektöründe teknolojik yenilikler ve tasarım üstünlüğüyle dünya markası olma yolunda emin adımlar ile ilerleyen Seramiksan, sergilediği yeni seri karo ve vitrifiye ürünleri ile ziyaretçilerden tam not aldı.

Seranit Grup, dünyayı Aquanit ile buluşturdu Her yıl İtalya’nın Bologna kentinde dünyanın çeşitli bölgelerinden gelen sektör profesyonellerini buluşturan Cersaie Fuarı’nda Seranit Grup, Seranit Porselen ve Serra Seramik’in birbirinden özel yeni ürünlerini yurtdışı pazarlarında görücüye çıkardı. Fuarda, Seranit Porselen’in Aquanit porselen duş karosunun yanı sıra Serra Seramik’in de en çok ilgi gören duvar karosundaki en büyük ebat olan 40x120 ve Seranit Porselen’in sıradışı ebatları 70x70, 90x90 ürünleri ile geçen yıl olduğu gibi bu yıl da 2017’nin trendlerini belirledi.

Türk seramiğini dünyada temsil ediyor Sektör profesyonellerinin büyük ilgi gösterdiği ve 2017 yılı trendlerinin belirlendiği fuar ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Seranit Grup Başkan Ece Ceylan Baba Yardımcısı Ece Ceylan Baba, “Cersaie Fuarı her yıl düzenlenen ve Avrupa seramik sektörünün kalbinin attığı bir organizasyondur. Bu nedenle bu fuarda olmak bizim için büyük önem taşıyor. Özgün, yenilikçi tasarımlar ile doğa dostu mimari çözümler sunan ürünlerimizle geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da hayli iddialı geçti. Fuara katılımımız Türk seramik sektörünün ve tasarımlarının uluslararası alanda tanıtımına destek olmamız açısından da bizi onurlandırdı. Seranit Porselen ve Serra Seramik markalarımızla gerçekleştirdiğimiz dünya standartlarındaki tasarım ve üretimimiz ile bu fuarda oluşturduğumuz işbirliklerimiz her yıl bizi daha da iyisini ve en kalitelisini yapmak için teşvik ediyor” şeklinde konuştu.

140

Yapı Malzeme Kasım 2016



Fuar

Ege Vitrifiye Cersaie Fuarı’nda ilgileri üzerine topladı Fuarda beş üründen oluşan yeni serisi “Catamaran”, renkli mat sırlı minimal lavabolar ve kanalsız yapıdaki hijyenik klozetler oldukça ilgi gördü. Yeni tasarımlarıyla dünya trendlerini yakalayan Ege Vitrifiye, “Catamaran” serisi ile benzersiz bir ürün sergileyerek, ziyaretçilerden tam not aldı. 5 gün fuar süresi boyunca orta ve üst segmente yönelik, su tasarruflu ürünlerin de yer aldığı geniş portföyünü, dünyanın dört bir yanından gelen profesyonellere tüm detaylarıyla tanıttı.

“CATAMARAN” Ege Vitrifiye “Catamaran” serisi ile denizin dinginliğini banyolarınıza taşıyın… Katamaran’dan esinlenilerek tasarlanan yeni seri, okyanusların ferahlığını ve sonsuzluğunu evinizde hissettiriyor. “Catamaran” serisi; iki klozet ( asma klozet ve tek parça duvara tam dayalı klozet), iki lavabo (monoblok asma lavabo ve tezga-

hüstü lavabo) ve bir adet pisuar olmak üzere toplam beş özel üründen oluşuyor. Ürünlerin her biri kendine özgü çizgisi ve ergonomik yapısıyla tasarım gücünü ortaya koyuyor. “Catamaran” serisi sayesinde özgün ve hayranlık uyandıran banyolar yaratabilirsiniz. Catamaran serisi klozetleri, hem tasarım hem de işlevsel açıdan kusursuz ürünlerdir. Klozetler taşıdıkları kendilerine özgü çizgilerinin yanı sıra, deneyimleyenlere konforlu bir kullanım sunmakta ve su tasarrufu sağlamaktadır. Catamaran serisi lavaboları zarif duruşlarıyla her türlü kullanım alanına ve zevke uygun seçeneklerden oluşmaktadır. Monoblok asma lavabo ve tezgahüstü lavabo alternatifleri minimal / ince kenarlı tasarımları ile fark yaratmaktadır. Catamaran pisuar şık, modern görüntüsünü sağlayan tasarım detaylarıyla, bulunduğu alanı bambaşka bir atmosfere dönüştürmektedir.

“MİNİMAL LAVABOLAR” Ege Vitrifiye, yeni geliştirdiği minimal lavabolarıyla tüketici ihtiyaçlarına ve zevklerine uygun alanlar yaratıyor. Tezgahüstü olarak kullanılacak serinin batarya delikli ve deliksiz olmak üzere; iki adet yuvarlak, iki adet dikdörtgen, dört özel ürünü bulunuyor. Ürünler zarif çizgileri ve ince kenarlı tasarımlarıyla dekoratif çözümler sunuyor, konumlandıkları her alanda ferahlık yaratıyor. Ege Vitrifiye minimal lavabo serisinden kendinize uygun lavabo alternatifini seçe-

142

Yapı Malzeme Kasım 2016

rek banyolarınızda dinlendirici bir atmosfer yakalayabilirsiniz.



Advertorial

R+T Asia Shares Top Tips for Success Taking place in Shanghai in March, 2017, R+T Asia promises to offer industry its customary impressive global showcase for all things related to roller shutters doors/gates, windows and sun protection systems. With the show set to be ever more comprehensive, organisers share some expert tips for attendees wanting to optimise their R+T Asia experience. “Whether you are a mass distributor, import/export trader, sales rep, or manufacturer, you’re constantly seeking the best way to be connected with your current and new potential suppliers, updated with market trends and competitive products,” comments a spokesperson for the event. “There are many different channels, but there is only one, the most efficient: attending an industry core trade show, to see everything in one place when your entire industry comes together.” Clearly, attending a trade show on this scale is no mean feat, however. “There are usually more exhibitors to visit than time available. This means the best way for attendees to see everything they need to is to be prepared in advance.” “We asked R+T Asia’s top buyers to share

144

Yapı Malzeme Kasım 2016

their tips for getting the most out of the next trade show from 21-23 March 2017.”

Plan Ahead And Set Objectives “The more effort and time you put into it, the more you will gain of it. Knowing what you need to accomplish before, during, and after the show is the first step toward success. Set specific goals for supplier leads and for gathering industry information. List all the products that you seek to purchase and the number of units you plan to purchase of each. Make appointments as early as possible so that you can be sure you won’t miss them and to secure your preferred time. “Worth noting is InnovAction, an interactive online platform offered by R+T Asia, which showcases exhibitors and their products and matches them with your needs. Additionally it allows you to get in touch with exhibitors and arrange meetings with them in advance.”

Put Your Agenda In Your Pocket! “This has been made easy for all attendees thanks to the very useful R+T Asia app. All you need is to download R+T Asia

app on your mobile and you will have all the key information in one place including: list of exhibitors, floor map, events, InnovAction platform and show updates. Creating your mobile agenda in R+T Asia app will ensure you don’t miss anything important to you and your business.”

Check programs offered by show organisers and find the best fit for you “Lead Marketing, Group, Delegation or Hosted Buyer program, you could be qualified to attend one of them and receive additional benefits, such as a free travel package, hotel accommodation, VIP badge and more! Check with R+T Asia organisers and your key exhibitors in advance whether you could benefit from one of these attractive programs. Remember, programs have limited spots for attendees. Don’t miss your chance!” R+T Asia 2017 is the leading trade fair for roller shutters, doors/gates, windows and sun protection systems. The next edition will be held in Shanghai New International Exhibition Centre 21-23 March 2017.


Advertorial

Başarı için mükemmel ipuçları R + T Asya’da

Mart 2017 yılında Şanghay’da yer alacak R + T Asya, panjur, tente, kapı / geçiş sistemleri ve güneşten koruma sistemleri fuarı sektöre her zamanki etkileyici küresel bir platform sunuyor. R + T Asya organizatörleri her geçen gün daha kapsamlı hale gelen bu fuardan maksimum fayda sağlamak isteyen katılımcılara her türlü bilgiyi ve ipucunu paylaşıyor. “Sektörde ana distribütör, ithalatçı/ihracatçı, satış temsilcisi, ya da üreticilere mevcut ve yeni potansiyel tedarikçiler ile iyi bağlantılar kurup, trendlerle güncel, rekabetçi ürünler ile pazarı sunuyor” bir sözcü fuarı bu şekilde yorumluyor. “Birçok farklı kanal var, ama sadece bir tanesi çok etkili: Tüm sektörün biraraya geldiği ve her şeyi bir yerde görmeyi sağlayan sektörün en önemli bu fuarında yer alma.” Açıkçası, bu ölçekte bir fuara katılıyor olmak başarı için yeterli değil belki ama, “Her zaman daha fazla katılımcı bu fuarda yer alıyor. Bu da demektir ki, fuara gelen herkes kendileri için gereken herşeyi

en iyi şekilde hazırlanmış bulacaklar.” “21-23 Mart 2017’de gerçekleşecek önümüzdeki R + T Asya fuarının en iyi alıcıları verimli sonuç almak isteyenler için bil Bir R + T Asia yetkilisi: “Giderek artan ziyaretçi ve katılımcı sayıları beklentileri yükseltiyor ve bizi daha iyi hizmet vermemiz için motive ediyor.” Ve bizim için en önemli şeylerden biri bu beklentileri karşılamak. Sürekli fuar kalitesini artırarak, onları daha iyi anlamak için ziyaretçi ve katılımcıların görüşlerine odaklanıyoruz.” “Firmaları buluşturma girişimleri, konferans ve paralel sergiler de dahil olmak üzere eğitim bileşenleri, fuarın yükselen uluslararası profili, stratejik ortaklıklar oluşturma çalışmaları ve bilgiye kolay erişim sağlama gibi konular bir organizatör olarak en önem verdiğimiz hususlardır.”

2017 yılında neden R + T Asia katılmalısınız? “R + T Asia yaklaşık 500 katılımcı ve 27.000 ziyaretçi sunmasının yanı sıra, 2017 yılında katılmanız için pek çok ne-

den var. Katılımcılar bu fuarda mevcut ve yeni potansiyel müşterilerle buluşuyor ve pazardaki yerlerini güçlendiriyorlar. Fuarın en önemli faktörleri arasında yeni iş fırsatları kazandıran ve herkes için zaman ve maliyet verimliliği sunan, süreci hızlandıran firma buluşmaları ve eğitimler ile uluslararası ve verimli B2B formatı var. Sunulan önemli girişimlere örnek olarak bizim Hosted Buyer Programı ve interaktif InnovAction kampanyası bulunmaktadır.” “Bu sene düzenlenecek fuarda katılımcılar kanıtlanmış programlar ve kampanyalardan güzel dönüşler alacak. Kapsamlı analizlerle bizim bir sonraki fuarımızı daha da başarılı hale getirmek için çalışıyoruz. Bu sene ayrıca bazı önemli yenilikleri, fuar imkanları, alan içi etkinlikler ve yeni stratejik ortakları tanıtacağız.” R + T Asia Shanghai New International Expo Center (SNIEC) (Şangay Yeni Uluslararası Fuar Merkezi)’nde 21-23 Mart 2017’de gerçekleşecek. Yapı Malzeme Kasım 2016

145


Agt, 2017 renk ve trendleri ile İntermob’daydı! Öncü ve yenilikçi kimliği ile mobilya bileşenleri sektörüne yön veren AGT, en yeni ve teknolojik ürünleriyle İntermob Fuarı’nda yerini aldı. Türkiye’nin yanı sıra 60’dan fazla ülkeye ihracat yapan AGT, 2017’nin renk ve trendlerine yön veren ürünlerini ziyaretçilerinin beğenisine sundu

146

Yapı Malzeme Kasım 2016

AGT, trendlere yön veren yenilikçi ürünlerini 22-26 Ekim tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezin’de gerçekleşen

İntermob 19. Uluslararası Mobilya Yan Sanayi, Aksesuarları, Orman Ürünleri ve Ahşap Tenknolojileri fuarından sergi-


Fuar ledi. Ahşap ve tasarımı teknoloji ile birleştiren, üretimde yenilikçi, güvenilir ve kaliteli ürünleri tüketicisi ile buluşturan AGT, 320 m2’lik standında, birbirinden farklı yeni renk, desen ve özelliklere sahip ürünlerini sergiledi. AGT, son kullanıcıyla buluşturduğu yeni ürünü AGT Parke’nin yanı sıra, UV lak kaplı üstün çizilmezlik dayanımı, yüksek parlaklığa sahip ürünü Power Gloss’u tüm renkleri ile ziyaretçilerin beğenisine sundu. İpeksi dokuşu ile mekanlara şıklığı getiren Soft Touch Duvar Paneli Serisinin yanısıra, AGT Panel Kolleksiyonuna yeni eklenen 20 farklı renk ve desenle dikkat çekti. 2017 renk kartelasında yerini alacak olan panel farklı renk ve desenler ziyaretçilerden tam not aldı.

Sektöre yön veren trendler Sezonun trend renk ve desenleri, ahşap testere yüzey ve keten dokulardan oluşan MDF-LAM serisinde kullanan AGT, Montana, Keten Gri, Keten Vizon, Ozigo Bej ve Ozigo Kahve’yi de yurtiçi ve yurtdışı bayilere yeni sezon LAM renkleri olarak tanıttı. Dünyanın önde gelen fuarları arasında yer alan ve aynı zamanda Avrasya’daki en büyük fuar olan İntermob’da, AGT’nin her yıl en yeni ürünlerini ve zengin koleksiyonunu sunduklarını ifade eden Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Grup Başkanı Şirzat Şubaşı; “Bu yıl mobilya ve iç deko-

Şirzat Şubaşı Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Grup Başkanı

rasyondaki 2017 trendlerini AGT ürünleri üzerinden yorumlayacağımız güçlü bir konsept ile ziyaretçilerimizle buluşturduk.

Önümüzdeki yıllarda da yine sektöre yön veren trend, renk ve tasarımlarımızla fark yaratmaya devam edeceğiz” dedi.

Yapı Malzeme Kasım 2016

147


Kısa Kısa

Avrasya Tüneli Dünyanın ‘2016 en iyi tünel projesi’ seçildi İnşaat sektörüne yön veren ve ABD’de 1874 yılından beri yayımlanan Engineering News Record (ENR) Dergisi’nin, her yıl “Dünya Çapında En İyi Projeleri” belirlemek maksadıyla verdiği ödüle bu sene tünel ve köprüler kategorisinde Avrasya Tüneli layık görüldü. Engineering News Record (ENR) Dergisi Editörleri Avrasya Tüneli’ni, 2016 yılı için “Dünya Çapında En İyi Tünel Projesi” seçti. Engineering News Record (ENR) dergisi editörleri, her sene dergide yayımlanan haber olmaya değer yüzlerce konu ve proje içinde en çok ilgi çekenleri listeliyor ve ödüllendiriliyor. 11 Ekim 2016’da ENR Dergisinin merkezinin bulunduğu New York şehrinde yapılan ödül törenine projenin yatırımcıları Yapı Merkezi ve SK E&C yetkililerinin yanı sıra projeye katkıda bulunan ve alanında lider uluslararası teknik danışmanlar katıldı. Törende Yapı Merkezi Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Arıoğlu, ATAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Başar Arıoğlu ve ATAŞ CEO’su Seok Jae Seo ile ATAŞ Yönetim Kurulu Üyeleri hazır bulundu. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü (AYGM) tarafından Kazlıçeşme-Göztepe hattında Yap-İşlet-Devret (YİD) modeliyle ihale edilen ve inşaat çalışmaları Yapı Merkezi ve SK E&C ortaklığı tarafından yürütülen Avrasya Tüneli Projesi hizmete girmeden dünyanın en önemli mühendislik ödüllerinden birine layık görüldü. 5 dakikada deniz altından otomobille kıtalararası yolculuğa imkan tanıyan Avrasya Tüneli, aldığı bir çok saygın ödülün arasına dünyanın “En İyi Tünel Projesi” ödülünü de ekledi. Dünyanın alkışladığı proje

Dopdolu bir içerik ile 18-19-20 Kasım’da 19 il/ilçede eş zamanlı! val bu yıl iki yönetmeni de ağırlayacak; Racing to Zero (Hedef Sıfır) filminin yönetmeni Christopher Beaver ve Wings of Change (Değişimin Kanatları)’in yönetmeni Tuvi Arbel… Sürdürülebilir bir yaşam ancak hep birlikte mümkün! İçinde yaşadığımız gezegene şekil vermeye gücü yeten bir tür olarak yaşamın serpildiği bir dünya yaratmak bizim elimizde... Belki de tek ihtiyacımız bunun mümkün olduğunun topyekun bilincine ulaşmak. İşte bu bilincin yaygınlaşmasına ve ihtiyacımız olan yeni hikayenin yaratılmasına katkı vermek üzere, farklı ülkelerden özenle seçilmiş belgesel filmler yüzlerce gönüllünün desteği ile 9. yılında 19 şehirde izleyicisiyle buluşuyor.

Paylaşımcı, açık, adil, anlayışlı, çeşitliliği kucaklayan, gezegene ve üzerindeki yaşama değer veren bir toplum hayaliyle doğan Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali (SYFF), yıllar içerisinde 20 şehre yayılarak, katılımcılarına yaşamlarında değişim yaratmaları için ilham ve güç veren bir buluşma haline geldi. Sürdürülebilir Yaşam Kolektifi öncülüğünde Surdurulebiliryasam.tv ve Sürdürülebilir Yaşam için Kelebek Etkisi Derneği işbirliği ile hayata geçen Festival, bu sene 18-20 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek. Dokuzuncu yılında da yaratıcı çözümler içeren, birbirinden etkileyici hikayeleri konu alan belgesellerden oluşan SYFF 2016 seçkisi, ücretsiz olarak izleyiciyle buluşacak. Festi-

148

Yapı Malzeme Kasım

2016



Kısa Kısa

İklimlendirmenin lider markası Daikin, bayi ve distribütör ağını güçlendirdi Kurulduğu 1924 yılından bu yana tüm dünyada iklimlendirme sektörüne yön veren üretim ve faaliyetleriyle müşterilerine hizmet götüren Daikin, Türkiye’deki hızlı büyümesini yeni hamlelerle sürdürüyor. Soğutmadaki iddiasını ısıtmaya da taşıyan Daikin, 2020 stratejileri doğrultusunda bayi sistemini yeniden yapılandırırken, sektörün önemli firmalarından Başaran Isı ile de işbirliği yaptı. Split klimalardan VRV merkezi sistemlere, ısı pompalarından kombiye, radyatörden fancoil’e kadar iklimlendirme sektöründe geniş bir ürün ve hizmet ağı ile faaliyet gösteren Daikin, 23 yıldır ısıtma sektöründe önemli işlere imza atan Başaran ısı ile distribütörlük anlaşması imzaladı. Başaran Group bünyesinde 1993 yılından bu yana doğalgaz sektöründe elde ettiği başarılarıyla yükselişini sürdüren Başaran Isı Sistemleri, Ekim 2016 itibariyle Daikin Türkiye’nin Resmi Isıtma Distribütörü olarak hizmet vermeye başladı. Ankara’daki merkezinin yanı sıra İzmir, Kayseri, Samsun ve Adana şubeleri ile de Türkiye genelinde 45 ile hizmet veren Başaran Isı, Daikin Isıtma Grubu’nun distribütörlüğünü üstlendi. Bayi satış noktaları, inşaat firmaları, müteahhitler ve kooperatiflere çözüm ortağı olarak hizmet götüren Başaran Isı, bundan sonra Daikin’in geniş ürün gamı ile müşterilerine hizmet vermeye devam edecek.

Danfoss, İran ofisi ile bölgede fark oluşturmaya devam ediyor Dünyanın dört bir yanında sektöre yön veren Danfoss, Ortadoğu, Afrika ve Türkiye (TMA) Bölgesi’ndeki büyümesini hızla sürdürüyor. Otuz yıldan uzun süredir İran’daki faaliyetlerini kesintisiz sürdüren Danfoss, bölgedeki yatırımlarına yenisini ekleyerek “İran’da, İran için” sloganıyla Tahran’daki resmi ofisinin açılışını gerçekleştirdi. 4 Ekim’de açılan Danfoss İran ofisi lokal kadrosu ile hizmet verecek ve Türkiye bölge ofisine raporlayacak.

Danfoss İran ofisi törenle açıldı Danfoss İran ofisi; İran Danimarka Başkonsolosu Dany Annan, Danfoss TMA Bölge Başkanı Levent Taşkın, Güney Avrupa ve TMA Motor Hız Kontrol Ürünleri Direktörü Marco Airola, Türkiye Bölgesi Genel Müdürü Emre Gören, İran Genel Müdürü Soheil Mokhtari ve 18 bayinin katılımıyla düzenlenen törenle açıldı. Danfoss TMA Başkanı Levent Taşkın törende yaptığı konuşmada “İran’da uzun yıllardır hizmet veriyoruz. Son dönemde İran pazarını değerlendirdiğimizde İran’da yatırım yapmanın ve çalışmalarımıza hız kazandırmanın hem İran’a hem Danfoss’a katkı sağlayacağını gördük. Danfoss artık İran’da yeni ofisiyle ve yerel kadrosuyla ‘İran’da, İran için’ çalışacak.” dedi.

150

Yapı Malzeme Kasım 2016

İzocam İş Sağlığı ve Güvenliğine bir kez daha dikkat çekiyor

İş Sağlığı ve Güvenliğinin amaçları arasında, sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı oluşturmak, çalışanların çalışma ortamından kaynaklanan sağlık ve güvenlik risklerini ortadan kaldırmak, çalışanlarının refahını sağlamak ve geliştirmek bulunuyor. İzocam, Kalite, Çevre, Enerji ve İş Sağlığı Güvenliği konularında sorumlu olduğu tüm yasal gerekliliklere ve şartlara uyarak personeline, İş Sağlığı ve Güvenliği bilincinin her seviyede yerleşmesi ve yürütülmesine yönelik gerekli tüm eğitimleri veriyor. Sürekli iyileştirme odaklı olarak hedeflerini ve sonuçları her zaman gözden geçiriyor. Risk yaratan durum ve davranışların etkilerini en aza indirecek uygun bilimsel ve teknolojik önlemleri alarak, kontrol altında tutuyor. Tüm faaliyetlerinde iş sağlığı ve güvenliğini gözeten İzocam, müşterilerinin talep ve beklentilerini uluslararası standartlara uygun olarak zamanında karşılamayı, çevreyi korumayı, enerji verimliliğini sürdürmeyi, sorumlu olduğu tüm yasal ve diğer gereklilikleri duyarlılıkla yerine getirmeyi amaçlıyor.














Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.