Tourism Today Temmuz - Ağustos 143. Sayı

Page 1

Temmuz / Ağustos 2019 No: 143 www.tourismtoday.net

Turizm sektörünün kaderi onların elinde Oteller, davalardan bıktı “Reklamasyon departmanı” kurdu Anex Tour, cruise gemisi satın aldı ilk sefer Antalya’dan Corendon İzmir için bulunmaz fırsat Fethiye turizm pastasından aldığı payı artırabilir

Sayı:143 / 10,00 TL

Housekeeping departmanları otellerin gizli kahramanlarıdır




Yedi Reklam Tanıtım Org. Medya, Mat. Tur. ve Tic. A.Ş. Adına Sahibi Pınar Özsevim / pinar@tourismtoday.net Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Haluk Özsevim / haluk@tourismtoday.net Haber Müdürü Tuncay Sevin / tuncay@tourismtoday.net

16

20

22 Haluk Özsevim

Haber Editörü Ayşegül Yücedağ / aysegul@tourismtoday.net Ebru Altın / ebrualtin@tourismtoday.net Görsel Yönetmen Bahar Sinemce / bahar@yediiletisim.com Tasarım&Uygulama Görkem Tezcanlı / grafik@yedireklam.com

Turizm sektörünün kaderi onların elinde

Oteller, “Reklamasyon önleme departmanı” kurdu

Anex Tour, cruise gemisi satın aldı, ilk sefer Antalya’dan

KONTROLSÜZ TURİZM, TURİZM DEĞİLDİR!

Reklam Betül Erol Doğan / satis@yedireklam.com Mali Danışman İlhami Uğur Sevimli Finans Neşe Başer / nese@yediiletisim.com Hukuk Danışmanı Erdal Yiğit / erdal@erdalyigit.av.tr

24

28

32

Matbaa BİZİM MATBAA

Reklam indeks SABAH YATAKLARI l Ön Kapak İçi - 1. Sayfa

a

Fettah Tamince, Rixos Hotels için dönüm noktası olan imzayı attı

Corendon, İzmir için bulunmaz fırsat

Yabancı otel zincirleri, otellerini Türk yöneticilere emanet ediyor

ART-MİM l Arka Kapak TOYOTA BAKIRCILAR l Arka Kapak İçi ADANA LEZZET FESTİVALİ l 63. Sayfa AKRA HOTELS l 19. Sayfa ANFAŞ l 71. Sayfa ASTERIA HOTELS l 55. Sayfa CEYSU l 51. Sayfa CORNELIA HOTELS l 31. Sayfa DAPHNE l 2. ve 3. Sayfa

36

40

44

DÜFA l 15. Sayfa ECZACIBAŞI l 13. Sayfa HASTALYA l 7. Sayfa JEEP l 9. Sayfa KİLİT GLOBAL l 39. Sayfa MAXSTYLE l 35. Sayfa

Turizmciler, Turizm Bakanlığı’na çözüm ve önerilerini sundu

Eren Güngör: “Animatörler birer turizm elçisidir”

Fethiye, turizm pastasından aldığı payı artırabilir

MOLTON HOTELS l 59. Sayfa POLİN l 11. Sayfa SEYHAN OTEL l 42. ve 43. Sayfa SELECTUM LUXURY RESORT l 23. Sayfa TITANIC HOTELS l 27. Sayfa YAŞAM HASTANESİ l 47. Sayfa WOODSOL l 67. Sayfa www.tourismtoday.net Çağlayan Mahallesi, 2076 Sk. Ya-Se Sitesi, A Blok No:22/A ANTALYA Tel: +90 242 324 79 77 Fax: +90 242 324 79 37 Tourism Today 2 ayda bir yayınlanmaktadır. Derginin isim ve yayın hakkı Yedi Reklam Tan. Org. A.Ş.’ye aittir. Dergide yer alan yazı ve fotoğraflar izin alınmaksızın kullanılamaz. Yazılardaki görüşler sahiplerine aittir. ISSN 1304 - 1754

6

60 Türkiye’nin ilk çadır kamp oteli açıldı

64 Housekeeping departmanları, otellerin gizli kahramanlarıdır

68 Turizmcilerimiz 170 milyar dolarlık pazar için kolları sıvadı

Türkiye’nin 81 ili birbirinden farklı turizm zenginliklerine sahip. Her gün farklı bir güzellik özellikle sosyal medya aracılığı ile gözler önüne serilip gezginlerin keşfine sunuluyor. Ancak, alt yapı yetersizlikleri ve bilinçsiz ziyaretçilerin bu güzellikleri tehdit ettiğini de unutmayalım. Bilinmeyen ve az sayıda insanın ziyaret ettiği bir turistik ve kültürel değerimiz, sosyal medyanın etkisi ile bir anda popüler oluyor. Dolayısı ile ziyaretçi akınına uğruyor. Yetersiz alt yapı ve bilinçsiz insanlar bu zenginliklerimizi de tehdit ediyor. Hatırlarsanız bir zamanlar bembeyaz Pamukkale travertenleri kararmaya başlamıştı ve yapılan çalışmalar ile yine bembeyaz hale gelmişti. Pamukkale yok olmak üzereydi. Neyse ki yapılan çalışmalar etkisini gösterdi ve Türkiye’nin en önemli turizm değerlerinden Pamukkale yok olmaktan kurtulmuştu. Çünkü bilinçsiz bir şekilde ziyarete açılan ve her sene daha fazla ziyaretçi ağırlayan travertenler, doğal yapısını kaybetmeye başlamıştı. Önlem alınmasaydı şimdi Pamukkale gibi bir değeri kaybetmiştik. Bir örnek daha vermek gerekirse Karadeniz yaylaları son yıllarda ziyaretçi akınına uğruyor. Bu akın, yaylalarda çarpık ve çirkin yapılaşmaya yol açtığı gibi çevre kirliliğini de beraberinde getiriyor. Geçtiğimiz Kurban Bayramı’nda özellikle Ege Bölgesi’ndeki turizm merkezlerindeki kirliliği haberlerde gördük. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün olduğu gibi önümüzdeki yıllarda bu konu ile ilgili haberleri daha sık okuyacağız. İnsanların gezme ve seyahat etme hakkına kimse karışamaz. İnsanlara “Şuraya gitme” denemeyeceği için gerekli önlemleri almalıyız. Bu noktada Devlete ve belediyelere çok büyük iş düşüyor. Çünkü bir bölge keşfedildikten sonra gerekli alt yapı oluşturulup kontrollü olarak belli kurallar çerçevesinde ziyaretlere açılmalı. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar önemli tarihi ve doğal güzellikler kontrolsüz olarak ziyarete açılmıyor. Halkımız gezmeye başladı. Daha önce sadece deniz, kum ve güneşin bir arada bulunduğu bölgelere giden insanlarımız artık farklı bölgelerde farklı turizm zenginliklerini keşfetmek istiyor. Önümüzdeki yıllarda Anadolu’nun zenginlikleri özellikle Türk ziyaretçilerin akınına uğrayacak. Otel fiyatlarının yükselmesi ile yerli turist farklı bölgelere yönelmeye başladı. Bu yönelim şu an çok yüksek değil ancak önümüzdeki yıllarda çok hızlı bir şekilde artacaktır. Türkiye için turizm sektörü çok önemli bir noktaya geldi. Ancak turizmin ana geçim kaynağı olduğu bölgeler ve turizm potansiyelini harekete geçirmek isteyen bölgeler, belli kurallar ve gerekli alt yapı ile koruma altına alınmalı. Evet, turizm çok değerli bir sektör ancak bilinçsiz ve kontrolsüz bir yapı ile turizm, bulunduğu bölgeye zarar verebiliyor. Bindiğimiz dalı kesmemeliyiz. Kontrolsüz ve kuralsız bir turizm, değerlerimizi yok eder. 7


KISA HABERLER

Corendon Airlines, Capital 500 Türkiye listesindeki 365. sıradaki yerini 273. sıraya yükseltirken, cirosunu en çok artıran şirketler arasında da 16. sıraya yerleşti. Corendon Airlines Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer, Capital 500 listesindeki yükselişleri ile ilgili olarak şöyle bir açıklamada bulundu: “Türkiye’nin En Büyük Şirketleri listesindeki yükselişimiz, bizim için bir motivasyon kaynağı… Bu başarılardan yola çıkarak daha iyisine ulaşmaya çalışıyoruz. Kurulduğu yıldan beri, artan bir başarı grafiği ile yoluna devam eden Corendon Airlines olarak her geçen yıl hedeflerini gerçekleştirmenin ve hatta bu hedeflerden daha fazlasını başarabilmenin gururunu yaşıyoruz.”

CORENDON AIRLINES, YÜKSELMEYE DEVAM EDİYOR! 10 milyon kişi seyahat ederken 30 milyar TL ekonomi yarattı Kurban Bayramı tatili geride kalırken, yurt genelinde 10 milyon kişinin seyahat ettiği ve 30 milyar lirayı aşan ekonomi oluştuğu tahmin ediliyor. Bu dönemde özellikle kıyı bölgelerdeki tesisler yüzde 100 doluluklarla hizmet verirken, toplam konaklama sayısının ise 500 bine yaklaştığı belirtiliyor. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık, iç pazar hareketliliğinin genel anlamda iyi geçtiğini ancak beklenen seviyede olmadığını belirtti. İç pazar ağırlıklı tesislerde yüzde yüze varan doluluk olmadığını kaydeden Ayık, “Şuanda dış pazar hareketi devam ediyor, önümüzdeki aylarda da devam edecek” dedi.

Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, “Neşet Koçkar’ın attığı adım heyecan verici” Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, hisse satın alarak Thomas Cook’a ortak olan Neşet Koçkar’ı tebrik etti. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, Twitter’da yayınladığı mesajında “Türk turizmcileri globalleşme yolunda heyecan verici adımlar atmaya devam ediyor. Anex Tour’u Thomas Cook Grubu’nun hisselerini alarak en büyük ikinci ortağı olmasını tebrik ediyorum” dedi.

8

KAPTİD Başkanı Dinler: “Kapadokya’nın merkezi Nevşehir’dir” Son günlerde özellikle sosyal medyada Kapadokya bölgesini, Kayseri, Aksaray ve birçok ilin sahiplendiğine dikkat çeken KAPTİD Başkanı Yakup Dinler, “Kapadokya’nın kapısı da, kalbi de, girişi de Nevşehir’dir” dedi. Dinler, “Şimdi biliyorsunuz Kapadokya için Kayseri giriş kapısı diyor, Aksaray incisi diyor veya bir çok bölge Kapadokya ismini kullanmaya çalışıyor. Fakat meclisten Kapadokya Alan Başkanlığı diye bir yasa çıktı. Burada sınırlar gayet belli, sınırların neresi olduğu belli. Kapadokya Alan Başkanlığı sadece Nevşehir’i kapsamaktadır. Bu sebeple Kapadokya’nın kapısı da, kalbi de, girişi de her yeri de Nevşehir’dir” şeklinde konuştu.

TERMAL TURİZMİN TANITIM YÜZÜ WILMA ELLES OLDU Denizli Büyükşehir Belediyesi ve Denizli Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği’nin (DENTUROD) 2015 yılında travertenleriyle ünlü Pamukkale ve şifalı kırmızı suyuyla ziyaretçilerini ağırlayan Karahayıt’ın etkin şekilde tanıtılması amacıyla hayata geçirilen ‘Termal İyi Gelir’ Projesi’nin 4. Kampanya Dönemi Lansman Töreni, Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapıldı. Projenin yeni dönemdeki tanıtım yüzü olan ve geceye katılan ünlü oyuncu Wilma Elles ise ilgi gördü.


KISA HABERLER İstanbul Turizm Derneği (ISTTA) Başkanı Halil Korkmaz, yabancı turizm yatırımlarının son yıllarda dünyada ciddi oranda artış gösterdiğini söyledi. Turizm yatırımlarının özellikle konaklama sektöründe gerçekleştiğini ifade eden Korkmaz, “Turizme yapılan yabancı yatırımlar altın çağını yaşıyor. Ülkemizde de yabancı yatırımları arttırmalıyız. Bu konuda projeler hazırlayıp yabancı yatırımcılara bazı teşvikler sunmalıyız” dedi.

HALİL KORKMAZ: “DÜNYADA YABANCI OTEL YATIRIMLARI ALTIN ÇAĞINI YAŞIYOR”

İstanbul’da turizm sektörünü kalkındırmak için çeşitli çalışmalar yapacaklarını vurgulayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Uluslararası turizm ekonomisinden en verimli dilimi alması, insanlarımıza yeni istihdam alanları açmak, yurt dışından ülkemize döviz girişini artırmak, kentte yapılacak yatırımlara ek kaynak yaratabilmek, sektörün sorunlarını birlikte çözmek ve potansiyellerimizi birlikte geliştirebilmek için, İstanbul Turizm Platformu’nu kuruyoruz” dedi. İmamoğlu, platformun koordinatörlüğünü, Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma eski Genel Müdürü emekli vali yardımcısı Cumhur Güven Taşbaşı’nın yapacağını söyledi.

İSTANBUL TURİZM PLATFORMU KURULUYOR KOORDİNATÖRÜ DE CUMHUR GÜVEN TAŞBAŞI OLACAK

Firuz Bağlıkaya: “TÜRSAB’ı çağdaş bir yapı haline getirmeye çalışıyoruz” Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, 2 yıl önce yola çıkarken hac umre acentalarının sorunlarını tespit ettiklerini ve acentaları yüklerinden kurtarmak için attıkları adımları anlattı. Bağlıkaya; “TÜRSAB acentalar üzerine yük olmak için değil, onlara destek olmak için kuruldu. Söz verdiğimiz gibi hac ve umre acentalarının cebinden elimizi çektik. Bundan sonraki dönemde de biz yönetimde olduğumuz sürece, hiçbir segment için buna izin vermeyeceğiz. TÜRSAB’ı çağdaş, medeni, yazılı kurallarla yönetilen, kurumsal bir yapı haline getirmeye çalışıyoruz” dedi.

PROFESYONEL OTELCİLER, TURİZM BAKANI MEHMET ERSOY İLE BULUŞTU Profesyonel Otel Yöneticiler Derneği (POYD), Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’u makamında ziyaret etti. Profesyonel Otel Yöneticiler Derneği (POYD) Yönetim Kurulu Başkanı Ülkay Atmaca, Başkan Yardımcısı Volkan Yorulmaz ve Geçmiş Dönem Başkanı Bekir Akkaş, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile başta Turizm Ajansı olmak üzere sektörle ilgili birçok konuda bilgi alışverişinde bulundu.

Dünyaca ünlü ABD’li şarkıcı Jennifer Lopez, ‘Regnum Live in Concert’ etkinliği kapsamında Belek turizm merkezindeki Regnum Carya Otel’de konser verdi. Lopez, performansıyla izleyenleri kendisine hayran bıraktı. Uzun süre sonra tekrar Türkiye’de olmaktan mutluluk duyduğunu söyleyen Jennifer Lopez “Ülkenizi çok özlemişim. Uzun zaman oldu Türkiye’ye gelmedim. Tekrar burada olmaktan çok mutluyum. Türkiye’de, Antalya’da olmaktan, burada konser vermekten dolayı çok mutluyum” dedi.

JENNIFER LOPEZ ANTALYA’DA FIRTINA GİBİ ESTİ 10


KISA HABERLER Anex Tour, Türkiye’nin turizm zenginliklerini misafirleriyle buluşturmaya ve Türkiye’nin tanıtımına katkı sağlayama devam ediyor. Salda Gölü ve Lavanta Bahçeleri’ne turlar düzenleyen Anex Tour, bu sene Göbeklitepe turlarına da başlarken dünya tarihi için büyük bir değer olan bu eseri 2019 ülke rehberi kapağına da taşıdı. Anex Tour Destinasyonlar Operasyon Direktörü Aydın Yasayacak, “Anex Tour olarak misafirlerimizin beğenisine içinde Salda Gölü ve Lavanta tarlalarını barındıran birçok tur sunduk. Salda Gölü, bu turların açılmasıyla birlikte ilgi odağı oldu. 2019 yılında Anex Tour olarak bölgeye 36 bin 600 ziyaretçi götürdük. Ayrıca bildiğiniz gibi, Anex Tour olarak bu sene Göbeklitepe kültür turlarımızı başlattık” dedi.

TURİSTLER, ANEX TOUR İLE TÜRKİYE’NİN GÜZELLİKLERİNİ KEŞFEDİYOR

Antalya Havalimanı’nı 7 ayda 18 milyon yolcu kullandı Antalya Havalimanı’nı 1 Ocak-31 Temmuz tarihleri arasında 18 milyon 899 bin 24 yolcu geliş-gidiş için kullandı. Bu dönemde 113 bin 645 uçak iniş- kalkış yaptı. Günlük ortalama 536 uçak inişkalkış yaparken, saatlik ortalaması ise 22 uçak olarak kaydedildi. Fraport TAV Antalya Havalimanı Fraport Genel Müdürü Bilgihan Yılmaz, 2019 yılında her alanda rekor beklediklerini, mevcut istatistiklerin de bu yönde olduğuna işaret etti. Fraport TAV Antalya Havalimanı TAV Genel Müdürü Deniz Varol “Günlük 90 bin yolculara, 200 bin yolculara ulaştığımız günler olmuş. Kimi zaman 1100 uçak iniş kalkış yapmış. Temmuz ayı sonu itibarıyla 9 milyon turist sayısına yaklaştık” dedi.

THY, ÇİN’İN XIAN KENTİNE HAFTADA 7 SEFER DÜZENLEYECEK Bayrak taşıyıcı havayolu şirketi Türk Hava Yolları (THY), İpek Yolu’nun başlangıcı olan Çin’in Xian’a şehrine tarifeli sefer başlatmaya hazırlanıyor. Xian’a tarifeli sefer hakkı alınmasını Türk Hava Yolları Genel Müdürü Bilal Ekşi, duyurdu. Haftada 7 tarifeli seferin gerçekleştirileceği uçuşların önümüzdeki günlerde başlaması bekleniyor. Konuya ilişkin sosyal medya hesabı Twitter’dan paylaşımda bulunan Bilal Ekşi, “Türkiye olarak ‘1 Milyon Çinli Turist’ hedefi kapsamında İpek Yolu’nun başlangıcı kabul edilen Xian şehrine tarifeli sefer hakkı alınmasının hem THY hem de ülkemiz adına mükemmel bir kazanım olmuştur” ifadelerine yer verdi.

Dedeman Otelleri Genel Müdürü Emrullah Akçakaya, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından paylaşılan İstanbul Turizm İstatistikleri raporunu değerlendirdi. Dedeman Otelleri Genel Müdürü Emrullah Akçakaya, paylaşılan istatistiklerin turizm sektörü için sevindirici olduğunu belirtti. Bu rekorun Türk ekonomisine büyük bir katkı sağlayacağını ekleyen Akçakaya şu sözlerle devam etti: “Son yıllarda İstanbul’un artarak devam eden turizm potansiyelinin, bu sene rekor seviyeye ulaştığını görüyoruz. Bu, İstanbul’da öncülerinden biri olduğumuz şehir otelciliğini yabancı misafirlerimize tanıtmak için kaçırılmaması gereken bir fırsat. İstanbul’da Avrupa ve Anadolu yakasında bulunan dört farklı otelimizle yabancı misafirlerimizi geleneksel Dedeman misafirperverliğimizle ağırlıyoruz.”

Turizmdeki rekor sayılar sektörü heyecanlandırdı 12

Radisson Blu Hotel Vadistanbul Executive Chef’i Mustafa

İKİ OTELİN EXECUTIVE Özkan, Park Inn by Radisson Kavacık İstanbul Asia Executive Chef’i Arif Yerlikaya ve iş kadını Arzu Özal ile CHEF’İ BU SEFER birlikte Hayata Sarıl Lokantası’nda yeni başlangıçlar için yemek yaptı. Radisson Hotel Group adına konuşan Sorumlu KİMSESİZLER İÇİN İşletmecilik Türkiye Koordinatörü İlhan Akpınar “Hayata Sarıl YEMEK YAPTI Lokantası’na katkı sağlayabilmek adına bu ay dördüncüsünü gerçekleştirdiğimiz bu muhteşem organizasyon ile beraber sokakta yaşayan dostlarımız için umut olabilmek bizim için çok değerli. Amacımız, Radisson Hotel Group Türkiye otelleri olarak belirlediğimiz projeler kapsamında ihtiyacı olanlara ulaşabilmek ve olanaklarımız ölçüsünde destek olmaktır. Çünkü bölüşürsek tok, bölünürsek yok oluruz. Hayat paylaşınca daha güzel.” diye konuştu.


KISA HABERLER

Antalya Tanıtım Vakfı, ‘Eserler Ait Olduğu Yerde Güzeldir Projesi’ ile Antalya’dan götürülerek yurt dışındaki müzelerde sergilenen; “Nereidler Anıtı, Pavaya Lahti, Harpy Anıtı, Ksanthos Anıtı, Trysa Heroonu, Myra Kaya Mezar Kabartması, Sion Definesi ve Thyke Heykeli’nin iadesinin sağlanması için çalışmalarını sürdürüyor. Proje kapsamında ilk olarak Antalya Havalimanı Dış Hatlar Teminali’nin çıkışına Ksnthos’tan götürülen ve bugün British Müzesi’nde sergilenen Nereidler Anıtı’nın bir bölü iki ölçeğindeki replikasının konulmasının ardından, Antalya Akvaryumu’nun önüne Perge Antik Kenti’nden İsviçre’ye götürülen ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın girişimleriyle 2017 yılında iadesi sağlanan Herakles Lahdi’nin replikası konuldu.

ANTALYA AKVARYUMU’NA

HERAKLES LAHDI’NİN REPLİKASI KOYULDU

Dünyanın önde gelen kruvaziyer destinasyonları arasında yer alan ve 2018’de 3,7 milyon yolcuya hizmet veren Nassau Kruvaziyer Limanı’nın 25 yıl işletilmesine yönelik imtiyaz sözleşmesi, Global Ports Holding ile Bahamalar Devleti arasında imzalandı. Global Ports Holding liderliğinde kurulan Nassau Cruise Port Ltd. tarafından 25 yıllığına işletilecek kruvaziyer limanına 250 milyon dolara varan yatırım yapılacak. Global Yatırım Holding ve Global Ports Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman, “Bahamalar halkı, ortaklarımız, kruvaziyer gemi şirketleri ile çalışmayı heyecanla bekliyoruz” dedi.

250 milyon dolarlık yatırımı Türkler yapacak Antalya Turizm Fuarı, 28-29 Ekim 2019 tarihlerinde Antalya Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek. Turizm Dünyasındaki en son gelişmeleri paylaşmak üzere tüm paydaşları bir araya getirecek fuar kapsamında 15 farklı kategoride turizm komiteleri oluşturulacak. Ulusal ve uluslararası turizm uzmanlarının yer alacağı komitelerin değerlendirmeleri akademisyenler tarafından sonuç raporu oluşturularak sektöre sunulacak. Rapor, sektöre ışık tutarken kazanan turizm ve turizmci olacak.

Antalya Turizm Fuarı, sektöre ışık tutacak 14

CONCORDE LUXURY RESORT, İLK YILINDA YÜZDE 100 DOLULUK ORANINA ULAŞTI Turizm sektöründe uzun yıllara dayanan deneyim ve birikime sahip Zafer İnşaat Yatırım Holding’in Kıbrıs’ta 2018 yılında hayata geçirdiği Concorde Luxury Resort, açılışının ilk yılında yüzde 100 doluluk oranına ulaştı. Concorde Hotels & Resorts Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Erkan Yağcı, “Turizmde edindiğimiz 15 yıllık bilgi birikimini ve deneyimi Ada’ya yansıtmaktan mutluyuz. Concorde Luxury Resort’a gösterilen bu ilgi de doğru işler yaptığımızın bir kanıtı. Hizmet ve kalite anlayışımızda standardımızı korumaya devam edeceğiz.” dedi.

Hükümlüler, ünlü turizm merkezinde çevre temizliği yaptı Adalet Bakanlığınca başlatılan “Denetimli Serbestlik Temiz Çevre Projesi” kapsamında 60 hükümlü, Fethiye’nin Karagözler Mahallesi’nde bulunan Aksazlar ile Büyük Samanlık Koyu ve yol kenarlarında 4 gün boyunca yapılan temizlikte 1.5 ton çöp toplandı. Etkinliğe, Fethiye Kaymakamı Muzaffer şahiner, Fethiye Cumhuriyet Başsavcısı Kurtça Eker, Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca, İlçe Jandarma Komutanı Rüştü Şen, İlçe Emniyet Müdürü Emre Süel, Orman İşletme Müdürü Gürhan Zorlu STK başkanları ve daire müdürleri katıldı.


KISA HABERLER

Bodrum’da bulunan Lujo Hotel uyguladığı etkili atık yönetim projesi ile tüm atıklarını ayrıştırarak topluyor. Lujo, proje kapsamında 10 günde 10 ton cam atığı toplayarak hem yaş çöp maliyetlerini düşürüyor hem de çevreyi koruyor. Toplamda 9 restoran, 14 bar ve 483 odadan oluşan Lujo gibi büyük bir tesiste atık yönetimi başlı başına bir projeye dönüşüyor. Lujo’da özellikle bunu organize etmek için bir Atık Yönetim Koordinatörü var. Atıklar planlı bir şekilde toplanıyor, ayrıştırılıyor ve geri dönüştürülüyor.

LUJO HOTEL BODRUM HEM MALİYETİ DÜŞÜRÜYOR HEM DE ÇEVREYİ KORUYOR Türkiye’nin ikinci büyük gölü olan Tuz Gölü, suyun içinde yaşayan algler ve bakteriler nedeniyle pembe renge büründü. Pembeye bürünen göl yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı oldu. Algler, sıcaklığın ve tuzluluğun arttığı yaz dönemlerinde kırmızı renkli beta-karoten madde üreterek güneş ışınlarının zararlı etkilerinden kendisini koruyor. Yine bu dönemde halo bakteriler ise fazla ürediği için gölün rengi pembe veya kırmızı renge bürünüyor. Sıcaklık azalınca veya yağmurlu dönem başlayınca göl tekrar eski haline kavuşuyor. Gölün pembe rengini alması ise yerli ve yabancı turistin ilgi odağı oldu.

Pembe renge bürünen Tuz Gölü, yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı oldu

Kum Zambağı’nı koparmanın cezası 48 bin 625 Lira Dünya Doğa Koruma Birliği tarafından koruma altına alınan ‘kum zambağı’, ağustos ayının ortalarından itibaren Bodrum’da yüzünü gösterdi. Akyarlar Mahallesi Fener Burnu Mevkii’nde büyüyen kum zambaklarını koparmanın veya doğal ortamlarına zarar vermenin cezasının, 48 bin 625 lira olduğu açıklandı. Bodrum Belediyesi tarafından çevresi demir korkuluk ile çevrilen kum zambaklarını Ekim ayı ortalarına kadar görmek mümkün.

16

TAV HAVALİMANLARI 61 MİLYON AVRO NET KAR AÇIKLADI Havalimanı işletmeciliğinde Türkiye’nin dünyadaki lider markası TAV Havalimanları, yılın ilk yarısında 345 milyon avro ciro ve 61,3 milyon avro net kar açıkladı. Şirketin küresel ayak izi 28 ülkede 90 havalimanına ulaştı. TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener “Tüm çalışanlarımıza, hissedarlarımıza ve iş ortaklarımıza TAV Havalimanları’na yaptıkları paha biçilemez katkı ve destekleri için teşekkürü bir borç biliyorum” dedi.

Tuz mağaraları, sağlık turizmine kazandırılacak Iğdır Üniversitesi tarafından yürütülen Tuzluca Tuz Mağaraları Tuz Terapi Merkezi projesi için istişare toplantısı gerçekleşti. Toplantıda Tuzluca Tuz Mağaraları’nın sağlık turizmine kazandırılması için gerekli çalışmaların yapılması yönünde karar alındı. Tuz Terapi Merkezi Projesi hakkında yetkililere bilgi veren Rektör Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma, Tuz Terapi merkezlerinin dünyanın sayılı yerlerinde olduğunu belirtti. Alma, “Hayata geçirilecek Tuz Terapi projemiz KOAH, egzama, astım ve solunum yolları hastalarımız için bulunmaz bir nimet. Projemiz hayata geçtikten sonra il ve ülke dışından gelecek misafirlerimizin konaklamaları için iyi bir otel gerekli olacak” dedi.


HABER

Turizm sektörünün kaderi

onların elinde 15 Temmuz 2019 tarihi itibariyle yasalaşan Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Yönetim Kurulu Üyeleri atandı. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşen ilk toplantısıyla göreve başladı.

TGA Yöneyim Kurulu: Mehmet Nuri Ersoy, Nadir Alpaslan, Timuçin Güler, İlker Aycı, Sani Şener, Armin Zerunyan, Fettah Tamince, Can Dikmen, Cem Kınay, Ece Tombul, Erkan Yağcı, Hüseyin Başaran, Metin Pamukçu, Ömer Tosun, Yıldıray Karaer, Atilla Doğudan. TGA’nın Genel Müdürlüğüne yönetim kurulu kararıyla Nalan APA atandı. “Artık hayata geçti” Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Ajansın ilk yönetim kurulu toplantısında, yasa gereği seçimlerin yapılacağı 1 Ocak tarihine kadar yönetim kurulunun Bakan tarafından atandığını belirterek, görevi kabul eden kurucu üyelere teşekkür etti. Türkiye’ye rakip olarak gördükleri, turizm geliri yüksek olan veya turizm gelirleri potansiyellerinin üzerinde olan ülkeler incelendiğinde böyle bir ajansın var olduğunun görüldüğünü vurgulayan Bakan Ersoy, toplanan ilk yönetim kurulu üyeleri ile ajansın artık hayata geçtiğini söyledi. “Hızlı hareket edeceğiz” Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının kendisinden bekleneni fazlasıyla karşılayacağına inandıklarını ifade eden Bakan Ersoy, Ajansla ilgili olarak “İnşallah hızlı hareket ederek, doğru ve sektör için gerekli kararları alarak, turizme yön veren bir kuruluş olarak Türk turizm tarihine girmiş olacak” dedi. 15 Temmuz’da yasalaşmıştı Türkiye’de bu ve benzeri ajansların yıllar boyunca konuşulduğunu ancak 15 Temmuz 2019 tarihi itibariyle yasalaştığını sözlerine ekleyen Bakan Ersoy, Ajansın 1 Ocak’tan sonra seçilecek yeni yönetim kurulu üyeleriyle çalışmalarına devam edeceğini kaydetti. İlk toplantılarını yaptılar Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının ilk toplantısı Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un başkanlığında, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, Tanıtma Genel Müdürü Timuçin Güler, Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı İlker Aycı, TAV Havalimanları Yönetim Kurulu Üyesi ve İcra Kurulu Başkanı Sani Şener, Hilton Türkiye Bölge Müdürü Armin Zerunyan, Rixos Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Başkanı ve Kurucusu Fettah Tamince, Sway Hotel Palandöken’in Sahibi Can Dikmen, Cem Kınay XPD Kurucusu Dr. Cem Kınay, Diana Travels Agency hissedarı ve Yönetim Kurulu Üyesi, Palamo Hotels Başkanı Ece Tombul, Concorde Hotels ve Resorts Yönetim Kurulu Üyesi Erkan Yağcı, Başaran Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Başaran, Pamuk Gıda Kurucusu Metin Pamukçu, Indigo Şirketler Grubu Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Tosun, Corendon Airlines Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer ve yedek üye olarak DO&CO Kurucusu Atilla Doğudan’ın katılımıyla toplandı.

18

19


HABER

İlker Aycı Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü mezunu olan Aycı, Leeds Üniversitesi’nde araştırmacı olarak bulunmuş. Marmara Üniversitesi’nde yüksek lisans yapmıştır. Aycı, 2015 yılı itibari ile THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı olarak seçilmiştir. DEİK Türk – Çin İş Konseyi, Vakıf Emeklili A.Ş. ve Türk Hava Yolları Spor Kulübü gibi kurumlarda yönetim kurulu üyeliği gibi görevler üstlenmiştir. Sani Şener KTÜ Makine Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Şener, İngiltere’de Sussux Üniversitesi’nde yüksek lisans yapmıştır. Uluslararası Havalimanları Konseyi Dünya Yönetim Kurulu Üyesi de olan Şener, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türk-Fransız İş Konseyi Başkanlığı görevine seçilmiştir. Armin Zerunyan 2011 itibari ile Türkiye’de faaliyet gösteren Hilton Üst Sınıf ve Lüks Otellerinin Türkiye Bölge Müdürü olarak görev yapmaktadır. TÜROB Yönetim Kurul Üyesi ve Başkan Yardımcısı; Amerikan-Türk Konseyi ve Amerikan Şirketler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi’dir. Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde Uluslararası Pazarlama bölümünde uzmanlaşarak mezun olmuştur. Yurt dışındaki eğitimini Anchorage, AK ABD’de Alaska Pacific Üniversitesi’nde tamamlamıştır. Fettah Tamince Üniversite eğitimini iktisat alanında alan Tamince, 2000 yılında Rixos hotels’i kurmuştur. Bugün 6 coğrafyada faaliyet göstermekte olan Rixos Hotels, 2017’de Accor Hotels ile stratejik işbirliğine gitme kararı almıştır. Tamince, 2016’da Antalya’da The Land of Legends projesini hayata geçirmiştir. TBMM Üstün Hizmet Ödülü sahibi olan Tamince, Dünya Ekonomi Forumu, Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği ve BETUYAB üyesidir.

20

Can Dikmen İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu olan Dikmen, çeşitli firmalarda yönetici ortaklığı yaptıktan sonra ETF Tekstil Konf. Turizm A.Ş.’yi kurmuştur. 2011 yılında ise Sway Hotel Palandöken’i açmıştır. Dr. Cem Kınay Dr. Cem Kınay, önemli otel yatırımları ve uluslararası ödülleri ile turizm sektörünün dünyaca tanınmış isimlerindendir. Avusturya-Viyana merkezli Gulet Turistik ve Magic Life Oteller zincirinin kurucusu ve CEO’su olarak Avrupalı turistleri yarattığı Her Şey Dahil deneyimi ile tanıştırmıştır. 1958 doğumlu Dr. Cem Kınay, Viyana Tıp Fakültesi’nden mezun olmuştur.

sürdürmektedir.

Ece Tonbul Goethe Enstitüsü, Basel Üniversitesi ve Manchester Metropolitan Üniversitesi’nde eğitimlerini tamamlayan Tonbul, AKTOB ve BETUYAB Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerini de

Dr. Erkan Yağcı Lisans eğitimini Bilkent Üniversitesi’nde tamamlayan Yağcı, Northeastern Universitesi’nde yüksek lisans yapmış; doktorasını Akdeniz Üniversitesi’nden almıştır. Yağcı, International Ankara Hilton Oteli’nde başladığı çalışma hayatına Antalya Concorde Hotels&Resorts Yönetim Kurulu Üyesi olarak devam etmektedir. Aynı zamanda Yağcı, AKTOB Başkanı olarak görev yapmaktadır. Hüseyin Başaran Dünyanın birçok ülkesine ihracat yapan Başaran Grubu 1943 yılında Trabzon’da bir aile işletmesi olarak fındık üretimi ve alım satımı yapmak üzere kurulmuştur. Yıllar içinde gelişen Başaran Grup, şu anda finans, yat üretimi, turizm, gıda ihracatı, havacılık

ve inşaat alanında farklı sektörlerde yurt içi ve yurt dışında yatırımları olan bir holding haline gelmiştir. Metin Pamukçu Mardin Artuklu Üniversitesi’nden mezun olan Pamukçu, Pamuk Gıda Şirketler Grubu ile gıdanın yanı sıra turizm, telekomünikasyon ve inşaat sektörlerinde de faaliyet göstermekte ve 400 kişiye istihdam sağlamaktadır. Pamukçu, Mardin Belediye Başkanı olarak görev yaptığı dönemde tanıtım, koruma ve restorasyon alanında projeler hayata geçirmiştir. Bir yıl süreyle Mardinspor Başkanı olan Pamukçu, halen Mardin MAREV Şube Başkanlığı’nı yürütmektedir. Ömer Tosun Kayseri ve Nevşehir bölgesi Brezilya Fahri Konsolosluğu görevini yürüten Ömer Tosun, DEİK Türkiye-Brezilya İş Konseyi Başkan Yardımcılığı görevinde bulunmaktadır. 1992 yılında kurduğu ve halen yönetim kurulu başkanı olduğu Indigo Şerketler Grubu ile özellikle Kapadokya bölgesinde turizm ve otelcilik alanlarında birçok ilki hayata geçirmiştir. Yıldıray Karaer İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü mezunu olan Karaer, İstanbul Üniversitesi’nde Üretim Yönetimi alanında yüksek lisansını tamamlamıştır. Corendon International Trade B.V.’nin şirket ortağı ve aynı zamanda Corendon Airlines Yönetim Kurulu Başkanı olarak görevlerini sürdürmektedir. Atilla Doğudan Doğudan, Viyana Ekonomi Üniversitesi’nden mezun olmuştur. 1981 yılında Viyana’da DO&CO’yu kurmuştur. 1983 yılında ikram servislerine başladı. 1987 yılında Avusturya’da havayolu ikram servisleri gerçekleştirmiştir. 2000’de THY ile birlikte Turkish DO&CO’yu kurmuştur. DO&CO halen restoranlar, gurme dükkanları, kafeler, havayolu yolcu salonları, ikram operasyonları, butik otel ve dün-ya çapında 60’tan fazla havayolu şirketine 31 noktada, 3 kıtada 11’den fazla çalışanıyla hizmet vermektedir.


HABER

Oteller, davalardan bıktı “Reklamasyon önleme departmanı” kurdu

Güney Ege’de uygun fiyatlarla tatil yapan bazı İngiliz turistlerin, konaklama tesisinde kaldığı sırada ya da ayrıldıktan sonra çeşitli gerekçeler öne sürerek ‘reklamasyon’ davaları açıp haksız kazanç sağlaması turizmcileri harekete geçirdi. Türkiye’de Nisan- Eylül arasında 2,5 milyon İngiliz turistin 1,5 milyonu, Muğla’nın dünyaca ünlü Marmaris, Bodrum ve Fethiye ilçelerinde tatil yapıyor. İspanya’da ise yılda 18,5 milyon İngiliz tatilini geçiriyor. Bu iki ülkede tatilini geçiren bazı kötü niyetli turistler, çeşitli yalanlarla ülkelerindeki mahkemelere giderek reklamasyon davası açıp, tazminat alıyor. Turistler geri adım atmaya başladı İngiltere Tüketici Hakları Mahkemeleri’nde son yıllarda, Türkiye ve İspanya’ya tatile gelen İngiliz turistlerin ‘asılsız iddialarla’ başvurduğu tazminatlar artınca, iki ülke turizmcileri harekete geçti. İngiliz bürokratlarıyla yapılan görüşme sonucunda, artık mahkemelere Türk ve İspanyalı turizmcilerin de katılması sağlandı. Turizmciler belge, video ve fotoğraf gibi belgelerle iddialara karşı savunma yapmaya başladı. Savunmayla İngiliz turistlerin ‘asılsız iddiaları’ çürütülünce, tazminat davaları düştü. Asılsız iddialarla tazminat almaya çalışan İngiliz turistler, haksız oldukları anlaşılıp, yüksek para ve hapis cezaları ile karşı karşıya kalınca geri adım atmaya başladı.

Örneğin, ortalama 1000 yatağı bulunan otelciden 1 milyon poundluk (7 milyon lira) tazminat talebi oluyor. Konaklama tesisinde tatilini yapan İngiliz, ‘midem bozuldu, yemeği beğenmedim, gıda zehirlenmesi yaşadım ve otelde sorunlar nedeniyle psikolojim bozuldu’ diyerek ülkesindeki mahkemelere tazminat başvurusu yapıyor” dedi. Yapılan mücadeleden bahsetti Bu asılsız iddialar karşısında otelciler olarak çalışma başlattıklarını söyleyen Bülbüloğlu, “Nitelikli tabir ettiğimiz 3 yıldız ve üzeri otellerimizde reklamasyon önleme departmanları kuruldu. Yerlerdeki mermerin kayganlığından tutun mutfaktaki temizlik, yiyecekiçeceklerin denetlenmesi üniversite veya bağımsız uluslararası şirketler tarafından denetim yapılarak raporlandı. Bu titiz denetimlerle sahtecilik üzerine kurgulanan oyunları bertaraf ediyoruz. Türk ve İspanyol turizmciler bu konuda çok mağdur. Son iki yılda asılsız iddialarla şikayetlerin artmasıyla mağdur olduk. İki ülkenin turizmcileri ile İngiltere hükümetiyle görüşüldü. İngiltere’deki tüketici hakları ile ilgili değişiklik yapıldı. Artık bu mahkemelere girerek, savunma yapabiliyoruz. Büyük tur operatörleri bizleri daha dikkatli dinleyip, elimizdeki delilleri inceliyor.

Bu girişimler sayesinde sahte iddialarla tazminat talep etmeye çalışanların gözleri korkutuldu. Asılsız iddiaların başında hastane raporu olmadan ‘midem bozuldu, yediğim yemekten zehirlendim, yaşadığım sıkıntılardan dolayı psikolojim bozuldu’ gelmekte. Geçen ay 4 yıldızlı bir otel hakkında ‘zehirlendim’ iddiasıyla açılan tazminat davası, İngiliz ailenin aleyhine sonuçlandı ve 30 bin pound ceza kesildi. Bu para cezasını iki ay içinde ödemezse hapis yatacak. Bu otelci arkadaşımız İngiltere’de duruşmalara girerek elindeki gerçek belgelerle savunma yaptı ve oyunu bozdu” dedi. Turistler de kötü niyetlilere tepkili Güzellik uzmanı İngiliz turist 35 yaşındaki Grece Obrien, “Ailemle beraber 15 yıldır, Türkiye’ye özellikle Marmaris’e tatile geliyorum. Buradaki herkes çok iyi ve misafirperver. Marmaris’i çok seviyorum. Bu yapılan asılsız talepler ayıp ve üzücü. Marmaris’te 15 yıldır tatil yapıyorum, hiçbir sorunla karşılaşmadım” dedi. 30 yaşındaki Elaine Campbell, “Bu tür şeyleri duyduk ve üzüldük. Türkiye ve Türk insanı çok misafirperver. Gerçekleşen olaylar üzücü” dedi. 33 yaşındaki David Campbell de “Eşimin dediklerine aynen katılıyorum. Yapılan ayıp ve üzücü. Türkiye ve Türk insanı çok iyi” dedi.

GETOB Başkanı Bülbüloğlu, yaşananları anlattı TÜROFED Başkan Yardımcısı ve GETOB Başkanı Bülent Bülbüloğlu, “Bu olaylar esasında ülkemiz ve Ege Bölgesi’ndeki otelcilerin en büyük sıkıntılarından biri. Muğla bölgesini domine eden destinasyon İngiltere. Muğla’nın turistik ilçeleri İngiltere’de çok popüler destinasyondur. İngiltere Tüketici Hakları Mahkemesi’nin yasaları gereği ve o yasalarla kontrat yaptığımız için evimize gelen misafirlerimiz maalesef hakları olmayan şekilde tatil dönüşlerinde para talep ediyorlar. Misafirlerimizin ülkelerindeki mahkemelerde astronomik rakamlarla tazminat talebi oluyor. 22

23


HABER

Anex Tour

cruise gemisi satın aldı, ilk sefer Antalya’dan

24

Anex Tour, Saga plc. şirketine ait Saga Sapphire adlı cruise gemisinin satın alım anlaşmasını imzaladı. Anex Tour Yönetim Kurulu Başkanı Neşet Koçkar, Saga Sapphire’in 2020 ortalarında teslim edileceğini ve ilk seferini ana liman olarak belirlenen Antalya’dan yapacağını söyledi.

Orta ve Doğu Avrupa’nın önde gelen tur operatörlerinden Anex Tour, Saga Sapphire’i satın alarak, cruise gemi işletmeciliğine adım atıyor.

olan ilk cruise rotası olacağını belirten Koçkar, Anex Tour’un stratejisinin müşteri taleplerini göz önünde bulundurarak devam edeceğini de sözlerine ekledi.

“Misafirlerimizin beğenisine sunacağız” Konu hakkında açıklama yapan Anex Tour Yönetim Kurulu Başkanı Neşet Koçkar “Misafirlerimize sunduğumuz ürün seçeneklerimizi, değişen seyahat alışkanlıklarına uyarlamaktayız. Saga Sapphire satın alımı ile benzersiz bir Doğu Akdeniz Gemi turu deneyimini kıymetli misafirlerimizin beğenisine sunabileceğiz” dedi.

Ferah ve konforlu kabinlere sahip Saga Cruises COO’su Nigel Blanks ise açıklamasında “Ferah kabinleri ve konforlu ortak alanları ile Saga Sapphire, son 7 yılda misafirlerimizin beğenisini kazandı. Saga Sapphire’in Saga filomuzdan ayrılma tarihi yaklaştıkça, Anex Tour’un heyecan verici yeni cruise turları ile yeni bir iş alanına sahip olacağı için mutluyuz” dedi.

Antalya ana limanı olacak Neşet Koçkar, Saga Sapphire’in 2020 ortalarında Anex Tour’a teslim edileceğini ve teslim edildikten sonra ilk seferini ana liman olarak belirlenen Antalya’dan yapacağını söyledi. Antalya’nın ana liman olarak belirlenmesinin ana limanı Antalya

382 kabin ve 12 güverte Saga Sapphire, 382 kabin, 12 güverte, restoran, havuz, spa merkezi, alışveriş merkezi ve birçok eğlence seçeneği ile yaklaşık 800 yolcuya hizmet veriyor. Saga Sapphire cruise gemisi, 200 m uzunluğunda ve 37 bin groston ağırlığında.


HABER

Fettah Tamince

Rixos Hotels için dönüm noktası olan imzayı attı

Rixos Hotels, Mısır’da Eastern Company for Investment and Development şirketi ile işbirliği yaparak, 1636 odaya sahip otelin işletmesi için anlaşma imzaladı. Otel, Rixos Hurghada Makadi Bay ismiyle 2020 yılında hizmete girecek.

2017 yılında yapılan stratejik ortaklık ile Rixos Hotels’in yüzde 50 hissesine sahip Accor, Rixos markasını büyütmek ve geliştirmek için Mısır’da Eastern Company for Investment and Development şirketi ile işbirliğine giderek, mevcuttaki otelin restore edilip, Rixos Hurghada Makadi Bay olarak işletilmesi konusunda anlaşma sağladı. Otel, Hurgada’nın güneyinde, dünyaca ünlü dalış merkezi olarak bilinen, ailelerin ve golf tutkunlarının tercih ettiği Kızıldeniz’deki sakin bir koyda muhteşem konuma sahip. Destinasyon olması hedefleniyor Resort otelin ilgi çekici özellikleri arasında villalar, kapsamlı kapalı ve açık SPA alanı, fitness tesisleri, çocuk kulüpleri, su parkı, plaj alanı, konferans merkezi, farklı konsepte sahip yiyecek ve içecek üniteleri ile amfitiyatroyu da kapsayan geniş bir eğlence alanı yer alacak. Otelin, özellikle Avrupa ve BDT ülkelerinden tatilcilerin ve kurumsal grupların tercih ettiği bir destinasyon olması hedefleniyor. 26

“Önemli bir dönüm noktası” Rixos Hotels Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Tamince, “Bu anlaşma, dünyadaki en büyük resort otelimizi hizmete açmak, şu ana kadar ki en kapsamlı olanaklara sahip tesisi ve eşsiz ve dinamik eğlence deneyimlerimizi misafirlerimize sunmak, markamızın büyüme stratejisinde ve hikayesinde önemli bir dönüm noktasını işaret ediyor” dedi. Tamince, Mısır ve Ortadoğu’daki lüks her şey dahil otellerde yeni bir kriter oluşturacak projeyi hayata geçirmek için Eastern Company for Investment and Tourism Development ile yaptıkları ortaklık ve işbirliğinden mutluluk duyduklarını kaydetti.

markasının kanıtlanmış uzmanlığı stratejik bir anlam ifade ediyor. Vizyonumuzla mükemmel bir uyum” dedi.

“Vizyonumuzla mükemmel bir uyum” Eastern Company for Investment and Tourism Development CEO’su Mahmoud El-Sayed Moussa El-Sharkawy ise “Vizyonumuz, Makadi Körfezi’ni Kızıldeniz’in önde gelen tatil ve eğlence destinasyonuna dönüştürmek. Bu bağlamda, uzun süredir Mısır’da çok başarılı bir şekilde benzersiz bir konaklama konsepti ile faaliyet gösteren Rixos

İki etaplı yenileme planı Makadi Körfezi’ndeki mevcut gelişmenin yenileme planı, her biri 1 yıl süren 2 etaptan oluşuyor. Hali hazırda devam etmekte olan birinci etap, otelin Rixos marka standartlarına uygun hale getirilmesi için gerekli iyileştirmeleri ve yeni tesislerin eklenmesini de kapsıyor. Birinci etap tamamlandığında açılışı yapılacak Rixos Hurghada Makadi Bay’de, 815 oda ve

Güçlü işbirliğini vurguladı Accor Orta Doğu ve Afrika CEO’su Mark Willis de devralma fırsatının, markanın bölgesel ve küresel olarak geliştirilmesi için Rixos ekibi ile kurulan güçlü işbirliğini vurguladığını belirtti. Willis, “Rixos’un iş modelini somutlaştırmak ve önemli bölgesel ve küresel pazarlarda sunduğu lüks deneyimin farkındalığını artırmak için doğru şekilde bir araya getirilmiş farklı özelliklere sahip bu projede yer alan tüm taraflara teşekkür ederiz” diye konuştu.

villa, 12 restoran ve bar, 1500 metrekarelik toplantı alanı, 2400 metrekarelik SPA ve sağlıklı yaşam alanı, havuzlar, su parkı, çocuk kulüpleri ve spor ve eğlence aktiviteleri için geniş açık alanlar bulunacak. Yenileme planının ikinci etabı, otel hizmete açıldıktan hemen sonra başlayacak ve 23 bin metrekarelik su parkının yanı sıra gerekli görülen bölümlerde iyileştirmeleri kapsayacak. Mısır’daki varlığını 25 otele genişletecek Accor, Rixos Hurghada Makadi Bay de dahil olmak üzere, bünyesinde bulunan Fairmont ve Mövenpick gibi markalarının Mısır’da devam etmekte olan 13 yeni projesiyle birlikte, Mısır’daki varlığını 25 otele genişletecek. 2020 yılında tamamlanması planlanan 1636 odalı Rixos Hurghada Makadi Bay, yeniden hizmet vermeye başlayacak. Rixos Hurghada Makadi Bay, Accor’un 2017 yılında Rixos’la güçlerini birleştirmesinden bu yana ilk proje olmasının yanı sıra Rixos markasının Sharm El Sheikh ve Alamein’de işlettiği otellerden sonra Mısır’daki dördüncü, Orta Doğu’daki sekizinci otel olma özelliğini taşıyor. 27


HABER

Antalya

16 milyon turisti rahat görecek

Antalya’da, yılbaşındaki 16 milyonluk turist hedefinin 10,7 milyonu, 8 ayda gerçekleşti. Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık, “Antalya, sezon hedefini çok rahat gerçekleştirecek” dedi. Dünyada en çok turistin ağırlandığı 3’üncü kent Antalya’da, turizm rekorları kırılmaya devam ediyor. 2019 yılında her ay bir önceki yılın aynı dönemine göre artış yakalayan kent, yıl başında konulan 16 milyon turist hedefine ilerliyor. Geçen yıla göre yüzde 17 artış yakalayan turizm verilerini değerlendiren TÜROFED Başkanı Osman Ayık, “Rakamların bu şekilde seyredeceğini biliyorduk. Ağustos ayı geçen seneye göre yüzde 18, Antalya genel olarak ise yüzde 17 civarında artış yakaladı. Geçen seneki rakamlara ve bu yılki rakamlara tekrar bakacak olursak Antalya çok rahat bir şekilde hedefini gerçekleştirmiş şekilde sezonu kapatacak diyebiliriz” diye konuştu. “Alman turist rakamları 2021’de ancak düzelir” Rusya’dan gelen turistlerle ilgili rakamlardan oldukça memnun olduklarını belirten Başkan Ayık, Rusya’da en iyi rakamları 2014 yılında gördüklerini söyledi. Bu yıl sadece Rusya’dan 6 milyon ziyaretçi beklediklerini anlatan Ayık, “Almanya için aynı şeyleri söylemek mümkün değil. Almanya için 2018 yılından bu yana artış devam ediyor ama onlarda da en iyi rakamları 2015 yılında yakalamıştık. Hala 2015’in gerisindeyiz. 2020-2021 yılında ancak 2015 rakamlarını yakalayabiliriz” dedi. Yeni pazarlar Avusturya, Hollanda, Belçika, Fransa ve İsviçre pazarlarında birtakım sıkıntılar yaşadıklarını da kaydeden Başkan Ayık, bu pazarlarda eskiden gördükleri rakamların gerisinde olduklarını söyledi.

28

Polonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Romanya, Balkan ülkeleri olmak üzere 20’ye yakın ülkede yeni pazarlara girdiklerini ve artış yakaladıklarını aktaran Ayık, “Bir diğer önemli pazar daha var, İngiltere pazarı. Artık Avrupa Birliği üyesi olmadığı için orada da ciddi artışlar yapıyoruz. Bu bizim için sevindirici. Antalya yakın gelecekte 20 milyon rakamlarını telaffuz edebilir” diye konuştu. Tempo devam edecek 2019 yılının 8 ayında yüzde 17 civarı artış beklediklerini ve bunun gerçekleştiğini kaydeden Başkan Ayık, “Önümüzdeki aylarda bu temponun devam edeceğini düşünüyoruz. Ekim-Kasım aylarında geçmiş yılların üstünde bir artış da yakalayabiliriz. Sezon sonunda 16 milyon rakamını yakalamış oluruz” dedi.


HABER

Corendon

İzmir için bulunmaz fırsat

Turizm örgütlerinin yöneticileriyle İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i ziyaret eden Corendon Turizm Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer, İzmir’e yoğunlaşmak ve zengin turizm potansiyelini değerlendirmek istediklerini söyledi. Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler, tur operatörü, otelci ve hava yolcu olarak Corendon’un İzmir için bulunmaz fırsat olduğunu dile getirdi. Corendon’un ümit veren, büyüme potansiyeli olan girişimine her türlü desteği vermeye hazır olduklarını belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Göreceksiniz İzmir sizi asla pişman etmeyecektir” dedi. İzmir’e dönük çalışmaları hakkında bilgi verdi Yıldıray Karaer, Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı ve ETİK Başkanı Mehmet İşler ve Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Ege Bölge Temsil Kurulu Başkanı Tolga Gencer ile birlikte İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i ziyaret etti. Soyer’e Corendon Grubu’nun etkinlikleri ve İzmir’e dönük çalışmaları hakkında bilgi veren Karaer, “Hava yolu taşımacılığı, otelcilik ve tur operatörlüğü yapıyoruz. Yani turizmin her tarafında varız” dedi. Hollanda’da Amsterdam’da, İspanya’da İbiza’da otelleri bulunduğunu, Türkiye’de Antalya’da ve İzmir Çeşme’de otelcilik yaptıklarını anlatan Yıldıray

30

Yıldıray Karaer, Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı ve ETİK Başkanı Mehmet İşler ve Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Ege Bölge Temsil Kurulu Başkanı Tolga Gencer ile birlikte İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i ziyaret etti.

Karaer, sözlerini şöyle sürdürdü: Karaer: İzmir’e yoğunlaşmak istiyoruz “Son zamanlarda iş programımızı değiştirdik, hava yolu taşımacılığına ağırlık verdik. Başta Antalya olmak üzere tatil yörelerine uçuyoruz. Bu sene İzmir seferleri başlattık. Bir uçağımızı İzmir’e base ettik. Ağırlıkla Almanya ve Hollanda’ya uçuyoruz. 1 Haziran’da İzmir seferlerine başladık ve arttırmak için zorluyoruz. Haftada 20 sefer yapıyoruz. Bu uçuşları da giderek arttırarak İzmir’e yoğunlaşmak istiyoruz. İzmir’e inanıyoruz. İzmir’de ve her yerde kış turizmini canlandırmak, turizmi 12 aya yaymak gerekiyor. Biz uçak seferlerimizi kışın da devam ettirmek istiyoruz.” “Sinerjiye ihtiyacımız var” Bir firmanın uçak şirketi, turizm operatörü olarak diğer unsurları yanına katmadan, tek başına işi büyütmesinin, geliştirmesinin mümkün olmadığını anlatan Yıldıray Karaer, “Otel yatırımcısını da, otoriteyi de, yerel rehberleri de, işletmecileri de herkesi işin içine katmak gerekiyor. İzmir’de biraz sanıyorum bu sinerjiye ihtiyacımız var” dedi. Karaer, ziyaretlerinin nedenini, “Hem kendimizi tanıtalım hem de İzmir’e başlattığımız uçuşlar ve turizm hareketiyle ilgili bilgi verelim istedik. Turizmci geçmişiniz var, sizin de önerilerinizi alalım dedik” sözleriyle açıkladı.

“İzmir’in potansiyeli kullanılmadı” Corendon Turizm Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer ve turizm örgütlerinin yöneticilerinin ziyaretinden memnunluk duyduğunu belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Uçak ve yatak meselesini biraz tavuk - civciv hikayesine benzetiyorum. Hangisinin hangisini beslediği çok da cevabı bilinecek bir şey değil. Hangisi hangisi beslerse beslesin. Önemli olan, bunun birbirini büyütecek, besleyecek bir noktaya çıkmasını sağlamak” dedi. “İzmir olağanüstü zengin potansiyele sahip. Bu potansiyel bugüne kadar kullanılmadı, yokmuş gibi yaşandı” diyen Soyer, sözlerini şöyle sürdürdü: Soyer: “İzmir sizi pişman etmeyecektir” “Şimdi bu potansiyeli gün ışığına çıkarmaya çalışıyoruz. O nedenle bu yaptığınız girişim bizim bakış açımızla çok örtüşüyor, çok uyuşuyor. Bunun ilk adımlar olmasını diliyorum. Bu potansiyeli daha çok yaymak, geliştirmek isteyeceksiniz. Büyüme potansiyeli olan bu girişimin çok ümit veren bir şey olduğunu düşünüyorum, her türlü desteği vermeye hazırım. Bugüne kadar yapılmamış olması nedeniyle doğan büyük boşluk bir gün dolacaktı. Kim ilk başlıyorsa en çok o kazançlı çıkacaktı. Bence doğru bir şey yapmışsınız. İzmir’in gerçekten olağan üstü bir potansiyeli var. Göreceksiniz, İzmir sizi asla pişman etmeyecektir.” “Soyer’le turizm hareketliliği artı” İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in göreve gelmesinden bu yana turizm hareketliliğinin gözle görülür şekilde arttığını belirten TÜROFED Başkan Yardımcısı ve ETİK Başkanı Mehmet İşler, “İzmir’in turizm grafiği giderek yükseliyor. Sayın Soyer turizme ne kadar önem verdiğini her fırsatta dile getiriyor, turizm potansiyelinin ne kadar kararlı ve istikrarlı olacağını gösteriyor” dedi. Corendon Havayolları’nın İzmir’e direkt uçuşları, getireceği tur operatörleri ve Corendon Grubu’nun yapacağı yatırımların turizm sektörü için önemli olduğunun altını çizen İşler, sözlerini şöyle sürdürdü: “Corendon İzmir için bulunmaz fırsat” “Corendon’un tur operatörü, havayolu ve otel olmak üzere üç bacağı bulunuyor. Corendon’un İzmir girişimleri bizi heyecanlandırıyor. Başka bir tur operatörü gelse bizi bu kadar heyecanlandırmazdı. Sayın Yıldıray Karaer hem tur operatörü, hem Türk, hem otelci, hem hava yolcu. Buraya bir hava yolu gelse koltuk satmaya bakacak. Ama Corendon öyle değil. İzmir’e geliyor yatırım yapıyor getireceği uçağı doldurmak için burada bir otel karşılığı buluyor. Bizim için o kadar büyük, İzmir için bulunmaz bir fırsat.” 31


HABER

2018’deki geceleme verileri

açıklandı

Turizm Bakanlığı’nın 2018 geceleme verileri Antalya’nın Türkiye turizmindeki yeri ve önemine bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye’de Bakanlık ve Belediye belgeli tesislerde 190 milyon geceleme yaşanırken bunun yüzde 44’ü Antalya’da gerçekleşti.

İşletme (Bakanlık) Belgeli Tesisler Geceleme Toplamı Toplam Geceleme

Yerli Turist

Yabancı Turist

ANTALYA

73 689 106

10 760 725

62 928 381 14 932 763

İSTANBUL

20 983 823

6 051 060

MUĞLA

9 778 180

3 231 490

6 546 690

İZMİR

5 257 991

3 120 046

2 137 945

DİĞER İLLER

34 706 167

26 142 568

8 563 599

TÜRKİYE TOPLAMI

144 415 267

49 305 889

95 109 378

Belediye Belgeli Tesisler Geceleme Toplamı ANTALYA

Toplam Geceleme

Yerli Turist

Yabancı Turist

10 368 218

3 019 325

7 348 893

İSTANBUL

7 414 545

2 215 199

5 199 346

MUĞLA

3 298 561

1 649 985

1 648 576

İZMİR

1 072 201

890 485

181 716

DİĞER İLLER

24 117 930

21 360 700

2 757 230

TÜRKİYE TOPLAMI

46 271 455

21 135 694

17 135 761

Belediye ve Bakanlık Belgeli Tesisler Geceleme Genel Toplamı Toplam Geceleme

Yerli Turist

ANTALYA

84 057 324

13 780 050

70 277 274

İSTANBUL

28 398 368

8 266 259

20 132 109

MUĞLA

13 076 741

4 881 475

8 195 266

İZMİR

6 330 192

4 010 531

2 319 661

DİĞER İLLER

58 824 097

47 503 268

11 320 829

TÜRKİYE TOPLAMI

190 686 722

78 441 583

112 245 139

Kaynak: Kültür ve Turizm Bakanlığı Verileri

32

Yabancı Turist

Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre; Türkiye’deki otel ve konaklama tesislerinde 2018 dönemindeki geceleme sayısı 190 milyon 688 bin 722 oldu. Yabancı misafirler 112 milyon 245 bin 139, yerli misafirler ise 78 milyon 441 bin 583 geceleme yaptı. Yüzde 44’ü Antalya’da İl bazında bakıldığında en fazla geceleme turizmin başkenti Antalya ve İstanbul’da gerçekleştirildi. 2018 yılında 190 milyonu aşan gecelemenin yüzde 44’ü Antalya’da, yüzde 14’ü de İstanbul’da gerçekleşti. Böylece toplam gecelemelerin yüzde 58’i Antalya ve İstanbul’da yapıldı. İstanbul’da 28 milyon geceleme yapıldı Yılın 12 ayında Antalya’da 70 milyon 277 bin 274’ü yabancılar, 13 milyon 780 bin 50’si de yerli misafirler tarafından olmak üzere toplam 84 milyon 057 bin 324 geceleme gerçekleştirildi. İstanbul’da ise 20 milyon 132 bin 109’u yabancılara, 8 milyon 266 bin 259’u yerli misafirlere ait olmak üzere toplam 28 milyon 398 bin 368 geceleme yapıldı. Antalya’nın önemi bir kez daha ortaya çıktı Söz konusu dönemde yerli ve yabancı misafirler tarafından Muğla’da 13 milyon 076 bin 741, İzmir’de 6 milyon 330 bin 192 geceleme yapıldığı kayıtlara geçti. Bu istatistikler Antalya’nın Türkiye turizmindeki önemine dikkat çekerken Antalya’nın bu performansını 2019 yılında artırması bekleniyor. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’na ciroları üzerinden ciddi bir kaynak aktaracak olan Antalya’daki tesisler, böylece Türkiye’nin tanıtımına da ciddi bir katkı sağlayacak.


HABER

Yabancı otel zincirleri otellerini Türk yöneticilere emanet ediyor

34

Türkiye’nin başarılı sektörlerinin arasında turizmin yer aldığına vurgu yapan Prof. Dr. İbrahim Birkan, “Turizm, Türkiye’nin petrolüdür. Turizm, genç nüfusu olan ve istihdam sorunu yaşayan ülkeler için ilaçtır” dedi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2019’a ilişkin ikinci çeyrek turizm gelir istatistiklerine göre, yüzde 13,2 artarak 7 milyar 973 milyon 963 bin dolar oldu. Turizm sektörünün şu anda çok iyi durumda olduğuna dikkat çeken Atılım Üniversitesi İşletme Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Birkan, Türkiye’nin en başarılı sektörlerinin başında turizm sektörünün yer aldığını ifade etti. Prof. Dr. Birkan, ülkelerin rekabet avantajı olduğu alanlarda ihtisaslaşması gerektiğine vurgu yaparak, “Her ülke, her konuda ilerleyemez. Türkiye’nin hangi sektörlerde rekabet avantajı olduğuna baktığımızda en büyük rekabet avantajımız turizm alanındadır. Türkiye dünyada turizmde hatrı sayılır bir yerde. Ancak çok daha iyisini yapabilme potansiyelimiz var. Bunun için şu anki duruma razı değiliz, daha iyisini hak ediyoruz” diye konuştu.

“Turizm, istihdam sorununa ilaç” Turizmin en önemli özelliğinin emek yoğun bir sektör oluşu olduğunu dile getiren Prof. Dr. Birkan, “Turizmde diğer sektörlerde olduğu gibi insanların, robotlarla, bilgisayarlarla değiştirilmesi mümkün değil. Turizm işletmecisinde kaliteyi artırmak için daha fazla personel kullanmak, daha yoğun eğitim vermek ve daha kaliteli hizmet vermek gerekiyor. Bu yüzden Türkiye gibi genç nüfusu olan ve istihdam sorunu olan ülkeler için turizm tam bir ilaç. Turizm hem Türkiye’nin cari açığını kapayan, görünmeyen kalemler arasında yer alan en önemli ihracat kalemi hem de en önemli istihdam kalemlerinden biri. Türkiye’nin petrolü turizmdir. Ne mutlu bize ki böyle bir potansiyele sahibiz” dedi. Turizm öğrencilerinin pazarı dünyadır Turizm eğitimi alan öğrencilerin istihdam sıkıntısı yaşamayacağına dikkat çeken Prof. Dr. Birkan, turizm pazarının sadece Türkiye ile sınırlı olmadığını ve öğrencilerin pazarının dünya olduğunu söyledi. Turizm eğitiminde en önemli şartın yabancı dil olduğunu belirten Prof. Dr. Birkan, sözlerine şöyle devam etti: “Üniversitemizde bu eğitim İngilizce olarak veriliyor ve bu büyük bir avantaj sağlıyor. İngilizce’nin yanında eksantrik dediğimiz Türkiye’de de faydası olan İspanyolca, Portekizce, Arapça, Çince, Rusça gibi lisan öğretilmesini öneriyoruz. Türkiye’de turizmde ilk akreditasyon alan bölüm olduk. İlk yaptığımız iş, müfredatımızı değiştirmek ve sektörün istediği şekilde müfredatı yeniden yapmak oldu.

Sektörle iş birliği yaparak mevcut müfredatımızı onlarla tartıştık ve buna göre düzenledik. Bu bakımdan üniversitede okuyan öğrencilerimiz turizmde akredite olan ilk bölüm olmanın avantajını yaşıyorlar. Türkiye’deki üniversite sayıları gittikçe artıyor. Üniversitelerin kaliteli olması için de en önemli adımlardan biri akredite olmaktır. Türkiye’de şuandaki üniversite bölümlerinin ancak yüzde 6’sı akredite. YÖK’ün bunu yüzde 24-30’a çekmek gibi bir hedefi var. Akredite olmak büyük avantaj ancak çok da büyük bir sorumluluk. Asgari şartları sağlamanız gerekiyor.” Dünyada üst düzey kaliteli eleman sıkıntısı var Eskiden üst düzey otellerde bile çoğu yetkilinin yabancı olduğunu hatırlatan Prof. Dr. İbrahim Birkan, dünyada turizmde üst düzey kaliteli eleman sıkıntı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Birkan, “Artık Türkiye’deki uluslararası otel zincirlerinin müdürlerinin bile büyük kısmı Türk. Yurt dışında birçok otelin genel müdürleri de artık Türk. Gençlerimizin motive edilmesi lazım. Eski öğrencilerim Türkiye ve Türkiye dışında uluslararası büyük otel zincirlerinde genel müdür olarak çalışıyorlar. Dünyada turizm de üst düzey kaliteli eleman sıkıntısı var. Bunu karşılayabilmek için iyi bir eğitim almış olmak, iyi bir lisan bilmek, sektörle iç içe eğitimi tamamlamak daha sonra da en alttan başlayarak yükselmek ve en tepeye kadar süratle çıkmak mümkün. Türkiye turizmde çok daha iyi günleri görecektir. Bu da Türkiye’deki cari açığın, istihdam sorununun giderilmesinde önemli bir yer tutacaktır” diye konuştu.

35


HABER

Doubletree by Hilton Antalya’ya iddialı geldi

Dünya genelinde 5000’e yakın tesisi bulunan Hilton Worldwide’in Antalya’daki yeni tesisi DoubleTree by Hilton Antalya City Centre, toplam 149 odası ile şehrin en yeni ve en iddialı oteli olacak.

Hilton Worldwide’in Antalya’daki yeni tesisi DoubleTree by Hilton Antalya City Centre kapılarını açtı. Toplam 149 odası ile şehrin en yeni ve en iddialı oteli olan tesis, merkezi konumu ile de dikkat çekiyor. “Şehrin en yeni ve en iddialı oteliyiz” “Antalya şehrinin Hilton’a, kuruluşunun 100. yılını kutlayan Hilton’unda Antalya’ya ihtiyacı var” diyen DoubleTree by Hilton Genel Müdürü Bülent Şenyurt, “Orjinal barlarımız ve restoranlarımızla şehre yepyeni bir yeme içme kültürü getireceğiz. SweetDreams DoubleTree uyku deneyimini yaşayacağınız rahat yataklara sahip konforlu odalarımızla ve son teknoloji ile donatılmış ekipmanımızla şehrin en yeni ve en iddialı oteliyiz” dedi. Merkezi konumda DoubleTree by Hilton Antalya City Centre, terasında bulunan yüzme havuzlu Gāo Club, lobi katında bulunan Sage Restaurant ve Ocean Bar ayrıca kapalı yüzme havuzuna ve son teknolojiyle donatılmış ekipmanlara sahip fitness salonu Buta Spa ile Antalya’nın yeni trendi olmaya hazırlandığını belirten Şenyurt, “Tesis 500 kişi kapasiteli balo salonu ve aynı anda 1200 misafire hizmet sunabilecek toplantı salonlarına sahip. Büyükşehir Belediyesi’nin tam karşısında bulunan tesis, merkezi konumuyla her bölgeye kolay ulaşım imkanına sahip” diye konuştu.

36


HABER

Turizmciler

Kültür ve Turizm Bakanlığı’na çözüm ve önerilerini sundu

Denizli Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (DENTUROD) yaptığı açıklamada “Müze Kart uygulamasının tanıtımı ve yaygınlaştırılması konularında Bakanlığın çalışmaları yetersiz kalmaktadır” dedi. Denizli Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (DENTUROD), yaptığı açıklama ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’na eleştiri ve önerilerde bulundu. DENTUROD’un yaptığı açıklama şöyle: “Bilindiği üzere Pamukkale uluslararası bir değerdir ve ülkemizin uluslararası arenada tanıtımı ve bilinirliği açısından kilit önemdedir. Pamukkale ismi sayesinde sadece turizm sektörü değil, kentimizin ekonomik alt yapısını oluşturan diğer sektörler de pazarlama yapabilmekte, marka bilinirliği sağlayabilmektedir. Pamukkale’ye ve ören yerinde sunulan hizmetlere madalyonun iki tarafından da bakmakta fayda vardır. Evet, Pamukkale giriş ücretleri, ören yerinde sunulan hizmetlerin fiyatları ülkemiz ekonomik koşulları düşünülecek olursak, kendi vatandaşımız açısından yüksektir, ancak yabancı turistlerin kendi para birimleri açısından değerlendirilecek olursa ve yurtdışında ziyarete gittiğinizde en ufak bir müze girişi ücreti ile kıyaslanacak olursa oldukça uygundur. Hali hazırda ülkemizdeki ören yeri girişlerinin %85’a yakın kısmını yabancı turistler oluşturmaktadır. Yerli turistlerin kentimizi ve Pamukkale’yi daha çok ziyaret olanağının yaratılması bu fiyatlara itiraz etmekten geçmemelidir. Yerli turistin ziyaret sayısının arttırılması için bakanlık düzeyinde atılan en büyük adım, ülkemiz vatandaşları için sunulan Müze Kart’tır. Bu sayede 70 TL bir kart ücreti ile ülkemizin her yerindeki ören yeri ve müzelere

38

bir yıl boyunca ziyaret hakkı tanınmıştır. Aynı zamanda bu kart sayesinde ören yeri içindeki işletmelerde sunulan hizmetlere %50’ye varan indirimlerle ulaşmak mümkündür. Ancak Müze Kart uygulamasının tanıtımı ve yaygınlaştırılması konularında Bakanlığın çalışmaları yetersiz kalmaktadır.

sık yapılması gerekmektedir. Örneğin, Müze kart sahibi yerli turistlerin birçoğu kartlarının kendilerine sağladığı indirim avantajlarından habersizdir. Ören yeri içerisinde satılan su, içecek, yiyecek, yerli malı ürünlerde müze kart sahiplerine %50 ye varan indirim uygulaması vardır. Kart sahibi bunu bilmediği, işletmeci de bu konuda sessiz kaldığı için vatandaşlarımız bu uygulamalardan faydalanamamaktadır. Bundan dolayı da haklı olarak isyan etmektedir. Bakanlığın bu konudaki denetimleri eksiktir. 4- Pamukkale özelinde derneğimizin de hedef olarak koyduğu yıllık 5 milyon turist sayısına ulaşılabilmesi için, Pamukkale gece aydınlatmasının yapılması ve gece ziyaretlerine de açılması, ören yerinde ve antik tiyatro da çeşitli kültürel faaliyetlerin yapılabilmesi, cennet cehennem kapısı gibi yeni güzergahların oluşturulması gerekmektedir. Bu konuda da derneğimiz defalarca bizzat bakanlığa da olmak üzere, öneri ve görüşlerini iletmiştir, iletmeye de devam edecektir. Pamukkale gece aydınlatmasının yapılması ile Pamukkale ye 2 milyon artı giriş sağlandığında giriş ücretleri de düşünüldüğünde bakanlığın elde edeceği ciddi bir gelir oluşacaktır. Bu projenin gecikmesi potansiyel kar ve tanıtım kaybıdır. 5- Vatandaşlarımıza doğal ve kültürel değerlerimizin daha nitelikli tanıtılabilmesi ve gelecek nesillere bu değerlerimizin korunarak aktarılabilmesi için dünya da örneklerinde olduğu gibi ayda bir kez bakanlığın uygun gördüğü günlerde müze ve örenyerleri yerli vatandaşlara ücretsiz olmalıdır.

Önerileri ve eleştiriler 1- Elde edilen gelirin kentimize kalmaması başka bir tartışmanın konusudur ama elde edilen gelirlerin %20 sinin ilgili şehir belediyelerine aktarılması ve bu gelirin belediyeler tarafından şehirlerin turizm altyapı ve şehrin turizm değerlerine harcanmasının sağlanmasını Kültür ve Turizm Bakanlığına öneriyor ve savunuyoruz. 2- Pamukkale ören yeri giriş kapıları 10 yıl önce düzenlenmiş yapıdadır. Koşulların nitelikli olarak artırılması gerekmektedir. Özellikle Güney kapısında yoğun turist trafiği nedeni le uzun kuyruklar ve uzun bekleme süreleri söz konusu. Güneşin altında beklemek gerek yerli gerek yabancı turistin sabrını fazlasıyla zorlamaktadır. 3- Müze Kart tanıtımı ve avantajlarının ulusal tanıtımı yapılmalıdır. Bu konuda birçok vatandaşımız bi’haberdir. Müze girişlerinde yerli vatandaşlara yoğunluktan dolayı yeterli bilgilendirme yapılamamaktadır. Müze kart tanıtımı ve avantajlarının tanıtımının ören yeri giriş kapılarında, ören yeri içerisinde hizmet sunulan noktalarda daha 39


HABER

Ünlü turizm merkezinde tüm işletmeler bu manifestoya uyacak Çevre Müdürlüğü kurup, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na yüksek sesle mücadele konusunda yetki başvurusunda bulunan ve ses seviyesi ölçüm cihazı desibel alımı için bütçe onayı alan Çeşme Belediyesi, müzik yayını ve saati ile desibel limitini kasım ayında manifesto ile açıklayacak. Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran, işletmelere, kendilerine danışılmadan yatırım yapmamaları konusunda uyarıda bulundu.

“ 40

İzmir’in turizm cenneti ilçesi Çeşme’de belediye, gürültü kirliliğine karşı harekete geçti. Çeşme Belediyesi, müzik yayını ve saati ile desibel limitini kasım ayında manifesto ile açıklayacak.

Her şeyi yasalar belirleyecek Çeşme’de iki yıl öncesine kadar Aya Yorgi Koyu’nda yaşanan gürültü tartışmaları, bu yaz Alaçatı’da gündeme geldi. Çeşme İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Çeşme Belediyesi ekiplerinin, İzmir Valiliği’nce alınan komisyon kararı üzerine Alaçatı’da saat 01.00’den sonra yüksek sesle müzik yayını yapan mekanlara müdahale etmesi, işletmecilerin tepkisine neden oldu. CHP’li Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na yüksek sesle mücadele konusunda başvurularını tamamladıklarını, bundan sonra her şeyin yasaların belirlediği ölçülerde olacağını söyledi. Kanunları uygulamakla mükellef olduğunu belirten Başkan Oran, “Vatandaşlar ve işletmeler de bu kanunlara uymakla mükellef. Kasım ayında ses manifestosunu yayınlayacağız. Alaçatı kanunlarına herkes uyacak” dedi.

Çevre Müdürlüğü kuruldu Göreve gelir gelmez başta ses olmak üzere tüm kirlilik ile mücadele için belediye meclisi kararı ile Çevre Müdürlüğü kurduklarını aktaran Başkan Oran, “İki çevre mühendisini işe aldık. Ses, deniz, akarsu, toprak, görüntü yani kirliliğin oluşabileceği her ortam için özel eğitimlerini aldılar. 2 zabıta görevlimiz de onlara bağlı olarak çalışacak. Şimdi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sesle mücadele konusunda yetki devri için yatığımız başvurunun onaylanmasını bekliyoruz” diye konuştu. “Kimse yasaların üzerinde değil” Kimsenin yasaların üzerinde olmadığının altını çizen Başkan Oran, “Akredite desibel cihazı alımı için bütçe onayımız çıktı. Şu anda Alaçatı’da müzik yayını saati 01.00’e kadar, bu izin Aya Yorgi Koyu’nda saat 03.00 ile sınırlı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na yaptığımız sesle mücadele konusundaki başvurumuz sonuçlandıktan sonra müzik yayını kaça kadar yapılabilir, kaç desibele kadar yapılabilir bakacağız. Aya Yorgi Koyu ve diğer bölgeler için yasalar ne diyor, gözden geçireceğiz. Bu konular netleşecek ve ben belediye başkanı olarak bu yasaları uygulayacağım” dedi. Yatırımcılara uyarı Belediye Başkanı Ekrem Oran, yatırım yapmayı düşünenler başta olmak üzere tüm işletmeleri kendilerine danışmaları konusunda uyarıp, şunları söyledi: “Bölge nedir? Ses sınırı nedir? Lütfen gelsinler, danışsınlar. Yasaları uygulayacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. İşletmesinden otellerine, restoranlarından tatilcilerine kadar herkes ele ele verecek ve kasım ayında duyuracağımız tam kurallar ve standartların yer alacağı manifestoya herkes uyacak.”


HABER

PAYD Başkanı Eren Güngör “Animatörler birer turizm elçisidir”

“Animatörler birer turizm elçisidir” Animatörlerin önemli bir misyona sahip olduğunu belirten Eren Güngör, turizmde turistlerle muhatap derecesi en yüksek olan kesimin rehberler ve animatörler olduğuna söyledi. Güngör, “Aslına baktığınız zaman Animatörler birer turizm elçisidir. Turizmde birebir dediğimiz muhatap derecesi en yüksek olan kesimler rehberler ve animatörler. Misafirler belli zamanlarda, kısa zamanlarda görüler diğer ilgilileri. Misafirler Animatörler ile sabah 09.00’dan gece 12.00’ye kadar misafirler ile beraberler. Niye turizm elçisi diyorum? Animatörler şehirde ne var ne yok, nereden ne alınır, nerede ne yenir, kültürümüz nedir? Kısacası merak edilen her şeyi bilirler. Animatörler arasında bu kontakları pozitif olarak da kullanalar var bunu birde negatif kullananlar var. Sandıkta her zaman çürük elmalar var. Bu çürük elmalarda istisnalar kaideyi bozmaz şekliye yok etmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

1995’den sonra Türkiye’de gelişen bir trend olduğunu belirten Eren Güngör, “Bugün baktığınız zaman dünyada Las Vegas’tan sonra en çok şov grubunu bünyesinde barındıran destinasyon Antalya’dır. Bu büyük bir gelişim ve büyük bir değişim” dedi.

“Gereken her türlü desteği veririz!” Turizm bölgelerinde gerçekleştirilen ancak çok da başarılı olmadığını gördükleri etkinlik ve şenlik gibi organizasyonların daha başarılı hedefe ulaşması için ehil ellere bırakılması gerekliliğini de belirten Eren Güngör bu konuda üzerlerine düşecek olan her türlü desteği vermeye hazır olduklarını söyledi: “Bölgesel çalışma dediğimiz esnaflarımızın da içinde yer aldığı Kemer ve Kadriye gibi yerlerdeki çalışmaları yakından takip ediyoruz. Ancak buralarda doğru işler yapılmıyor. Neden dersiniz? Esnaf toplanıp biz bir eğlence yapalım deyip, üç tane çiçek asıp, beş tane balon ve bir tane de konser ile ve konseri de kim nasıl veriyor oda belli değil. Bunların maliyeti var bunu kim nasıl karşılayacak? Binbir sorun ile karşıya karşıya kalıyoruz. O yüzden de bu yaptıkları festival adı altında, şenlik adı altında düzenlenenler yeterli olmuyor ve başarıyı yakalayamıyor. Bu etkinlikler kesinlikle profesyonel ellere bırakılmalı. Bu etkinlikleri, şenlikleri yapıyorlarsa doğru düzgün, para odaklı değil sonuç odaklı yapmalılar. Şu ana kadar yapılanları başarısız buluyorum. Çünkü katılımlar üç kişiyi beş kişiyi geçmiyor. Bazı esnaf arkadaşlar buna inanmıyorlar, otelciler destek vermiyorlar. Ama bunu yaparken de gelip işin ehli olan bizlere sormaları gerekiyor. Sorsalar bize gereken her türlü desteği veririz. Biz yardım olsun diye de yaparız, maliyetine yaparız, elimizde olan olanakları da kullanırız. Sonuçta bu şehir bizim. Hep beraber buradan ekmek yiyoruz.”

“Şehirlerde de bir şeyler yapılması gerekiyor” Bugün Antalya’da 250 tane şov grubu bulunduğunu hatırlatan Güngör, “Las Vegas’dakiler kadar büyük ve kaliteli değiller ama dünyanın hiçbir yerinde de bu kadar çok farklı şov programı bulunduran bir turizm merkezi yok. Bu anlamda animasyon camiası son 15 senede başka bir yerlere geldi. Artık otelin içinde yapılan konserler, festivaller ve partiler ile tekrar bir ivme kazanılmaya başlandı. Bunlarda animasyonları destekleyen dış güçler halinde bir durum oluşturdu. Bundan sonra arık şehrin içerisinde de bir şeyler yapılması gerekiyor. Otellerde yapılacaklar neredeyse artık bitti. Şehrin içinde bölge bölge olabilir bu. Kemer, Lara, Belek, Side Alanya gibi beş bölge olabilir. Bölge bölge bunu yapabiliriz. Bunu yaparken de üç beş şirket, 10 yakın otel bir araya gelip büyük

Çocuklarımız ile el ele kampanyası devam edecek! Profesyonel Animasyon Yöneticileri Derneği (PAYD) Başkanı Eren Güngör, dernek olarak yaptıkları çalışmaları da özetlerken, Çocuklar ile el ele kampanyasının devam edeceğini de söyledi: “Profesyonel Animasyon Yöneticileri Derneğimizi 2007 yılında kurduk. Kurucu başkanıyım aynı zamanda. Genel Kurulda beş yıl sonra tekrar başkan oldum. 220 üyemiz var. Çok ciddi faaliyetlerimiz var. Geçtiğimiz günlerde bir yardım kampanyası yaptık. İç Anadolu’ya ve Tunceli’ye ihityaç sahibi çocuklarımıza 150 koli dağıttık. Şimdi üçüncü yardım kampanyasını planlıyoruz. Bu da Eylül ayı içerisinde Antalya’nın iç bölgelerini kapsayacak. Çocuklarımız ile el ele kampanyası istikrarını koruyacak ve devam edecek. Aynı zamanda derneğimiz ile ilgili eğitim çalışması başlayacak. Arkadaşlarımızı eğiteceğiz ve deste olacağız. Platformlar oluşturacağız.”

42

organizasyonları festivaller şeklinde düzenleyebiliriz. Şu anda EXPO da bu deneniyor. Bunu daha çok geliştirebiliriz” dedi.

Profesyonel Animasyon Yöneticileri Derneği (PAYD) Başkanı Eren Güngör yaptığı açıklamasında sektördeki gelişim ve değişimi turizm yazarı Halil Öncü’ye değerlendirdi. Güngör, dünyada Las Vegas’tan sonra en çok şov grubunu bünyesinde barındıran turizm destinasyonunun Antalya olduğunu söyledi.

43



SÖYLEŞİ HAZIRLAYAN: TUNCAY SEVİN

Fethiye

turizm pastasından aldığı payı artırabilir

“ Bülent Uysal

Fethiye Otelciler Birliği (FETOB) Başkanı Bülent Uysal ve Yönetim Kurulu Üyesi Tolga Doğan, Fethiye turizmi üzerine önemli açıklamalar yaptı. Fethiyeli turizmciler, Fethiye’nin turizm pastasında hak ettiği payı tam anlamıyla alamadığını ancak uygulanacak turizm politikaları ile bunun mümkün olduğunu söylediler. Türkiye’nin en güzel ve en önemli turizm merkezlerinden Fethiye, sınırları içindeki turizm potansiyeli ile geleceğe ümitle bakıyor. Fethiye’nin turizm pastasından aldığı payı yeterli bulmayan turizmciler, bu payın artması için yapılması gereken çalışmaların olduğunu söylüyor. Fethiye Otelciler Birliği (FETOB) de Fethiye turizm adına çalışmaya devam ediyor. Tanıtım faaliyetlerine ve Fethiye markasına değer katmaya devam eden turizmciler, yaşanan kriz ve olumsuzluklara rağmen var güçleri ile çalışmalarını sürdürüyor. Fethiye Otelciler Birliği (FETOB) Başkanı Bülent Uysal, bu sene Türk misafir oranlarında yüzde 40’lara varan düşüşler yaşandığını belirterek, bu noktada önemli çalışmalar yaptıklarını söyledi.

2016 yılı sonrasında Fethiye ve Fethiyeli turizmciler yeni bir kriz durumunda ne tür önlemler aldı? 2016 turizmde ciddi bir küçülme yılıydı. Ama krizin asıl sebebi ülkedeki güven algısıydı. Benzer bir krize karşı aslında en güzel uygulama elinizdeki misafirleri memnun edip otelcilikte repeat guest diye tabir ettiğimiz devamlı müşteriniz haline getirmektir. Fethiye’deki otelcilerin genelinin bunu başardığını düşünüyoruz. Turizmde kriz her zaman aynı şekilde olmayabiliyor. Sezonda yaşanacak bir yer sarsıntısı farklı bir kriz olurken, pazarlarımızdan birinde yaşanacak ekonomik sıkıntı ayrı bir kriz olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla hepsine karşı ayrı politikalarla önlemler almak gerekli. Bu noktada otellerin kendi başlarına alabilecekleri önemler de çok sınırlı. Biz Fethiye Otelciler Birliği olarak her krizin panzehiri olan iç pazara yönelik çalışmalar yapmaktayız.

Dernek olarak profesyonel düzlemde çalıştığımız halkla ilişkiler firmamızla iç pazara yönelik mecralarda Fethiye’nin turistik değerlerinin tanıtımını yapıyoruz ve Fethiye’nin bir marka olarak algılanmasına yönelik tanıtım faaliyetlerde bulunuyoruz. Fethiye’nin, Türkiye turizmindeki yeri ve önemi nedir? Turizm Fethiye’de iki büyük ve dominant sektörden biri. Diğer büyük sektör tarım da turizmden etkilenmektedir. Şöyle söyleyebiliriz Fethiye’de yaşayan her birey bir şekilde turizmle bir kesişim kümesi içinde ya da turizm sektörü geçimine direk ya da dolaylı olarak etki ediyor. Fethiye turizmi, potansiyeli açısından hak ettiği yerde mi? Türkiye dünya turizm pastasından hakkettiği payı alamadığı gibi Fethiye de hak ettiği payı tam anlamıyla alamıyor. Ama makro ve mikro turizm politikalarıyla hem Türkiye hem Fethiye dünya turizmden aldığı gelir payını arttırabilir ve üst gelir segmentine sahip turist profiline ulaşabilir. Fethiye, turizmini daha iyi bir noktaya taşımak için öncelikle neler yapılmalı? Öncelikle alt yapı oluşturulmalı. Sürdürülebilir turizm için bu şart. Diğer konu ise orta ölçekli otel yatırımcısının bilinçlendirilmesi ve bu detay çok önemli. Otel sahipleri otellerini ama otantik ama modern çizgilerle renove ederek hizmet standartlarını yükseltirlerse Fethiye değer kazanır. Burada kast ettiğimiz gelir seviyesi yüksek misafir profiline hitap edebilecek nitelikti konaklama tesislerinin oluşturulmasıdır.

Bu iki konuya turizm okullarının kalitesinin arttırılması da eklenirse turizm kendi kendini döndüren iş gücünü ve diğer paydaşları yerelden sağlayan bir ekosistem haline gelir. Aynı zamanda şehrimizin de üst gelir seviyesindeki misafirin beklentisine hitap edebilecek düzeyde olması gerekiyor. Örnek verecek olursak Fethiye’de kurulacak bir modern müze hiç de fena olmaz. Başka bir örnek de sokaktaki mağazanızın dekorasyonundan tutun sattığınız ürünlere kadar kaliteli, özgün ve orijinal ürünler olması gerekiyor. Şehri farklı kılmak için bu konulara da eğilmemiz gerekiyor. Fethiye’nin pazar çeşitliliği sizce yeterli mi? Yeterli değilse bu pazar çeşitliliğini sağlamak için ne tür çalışmalar yaptınız? Bu konuda maalesef Fethiye’nin kat etmesi gereken bir süreç var. İngiliz pazarına bağımlı olmamız bu güne kadar hiç sıkıntı yaratmayan başarılı bir strateji durumunda olsa da gelecekte riskleri de içinde barındıran bir bağımlılık. Bu konu sadece Fethiye değil Dalaman Havaalanı bölgesinin en önemli sorunlarından biridir. Fethiye’nin yapması gereken, ana pazar İngiltere’nin gelişimini sürekli destekleyerek Avrupa ve Rus pazarına yoğunlaşmak. Stratejileri bunun üzerine kurmak. Biz Fethiye Otelciler Birliği olarak bunu daha önce de bahsettiğim iç pazarı desteklemek için yaptığımız pr çalışmalarıyla kısmen sağlamaya çalışıyoruz. Ayrıca birlik olarak farklı pazardan tur operatörü yöneticilerini davet ediyoruz. Fethiye’nin farklı pazarlarda tanıtılmasına katkı vermeye çalışıyoruz. Ama şu bir gerçek ki kıta avrupasından geçen yıllara çok daha az misafir almaktayız. İskandivav misafirlerde hiç varlık gösteremiyoruz.

2016 gibi sıkıntılı bir dönemden sonra Fethiye turizmi 2019 yılında nasıl bir sezon yaşıyor? Dış pazar, 2016’daki kara günlerini geride bıraktı diyebiliriz. Ama başarı beklenildiği kadar da değil. Sadece dış pazarın önceki yıllara göre iyileşmesiyle kurtulabilecek bir turizmden bahsetmek de zor. Yerel ve merkezi yönetim tarafından yapılması gereken çok şey var. Beklentilerin gerçekleşmemesinin bir diğer nedeni de iç pazardaki düşüş. Maalesef ekonomik konjonktür sonucu Türk misafirlerimizin taleplerinde %40’lara yakın düşüş söz konusu. Otellerin kapasitelerini doldurmakta sıkıntılar yaşanıyor. Bu da aslında Fethiyeli otelcilerinin yüzünün neden tam olarak gülmediğinin de bir açıklaması diyebiliriz. 46

47


SÖYLEŞİ

“Fethiye’nin tek rakibi yine kendisidir” Fethiye Otelciler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Tolga Doğan ise Fethiye’nin bulunduğu bölgede tek rakibinin yine kendisi olduğunu söyledi. Fethiye’nin rakiplerine göre birçok avantajı bulunduğunu belirten Doğan, “Ölüdeniz; mavi yolcuğun merkezindeki koyların, Saklıkent Kanyonu, yamaç paraşütü, otantik Paspatur Çarşısı, balık pazarı, gün batımıyla meşhur Çalış plajı gibi avantajlara sahibiz” dedi. Fethiye, alternatif turizmin de önemli duraklarından biri. Alternatif turizm, Fethiye için ne kadar önemli? Alternatif turizm Fethiye’nin olmazsa olmazı hatta alternatif turizmden çıkıp majör konular haline gelmekte. Bunun en güzel örneği Babadağ’dan Ölüdeniz’e yapılan yamaç paraşütü. Paraşüt şirketleri ve yerel makamların bu konuya verdikleri destek ile Ekim ayında yaptığımız Hava Ounları Festivali bunun güzel örnekleri. Babadağı’na yapılmakta olan teleferik projesi dağdaki sosyal tesislerle bütünleşince çok değerli bir potansiyel gerçekleştirilmiş oluyor. Küçük çaplı da olsa Çalış plajında yapılan uçurtma sörfü de gizli bir potansiyele işaret ediyor. İnanıyoruz ki uçurma sörfü, jeep safari turları gibi alternatif öğeler Fethiye’nin güneş, deniz, kum turizmini gerçek anlamda destekleyecektir. Öte yandan Likya yürüyüş yolumuz da dünyaca ünlü ve bir çok yürüyüş gruplarını bölgemize çekiyor. Fethiye’nin bulunduğu bölgede ciddi rakipleri bulunuyor. Bu rekabet, Fethiye için avantaj mı dezavantaj mı? Fethiye’nin tek rakibinin kendisi olduğunu düşünüyoruz. Zira Ölüdeniz; mavi yolcuğun merkezindeki koyların, Saklıkent Kanyonu, yamaç paraşütü, otantik Paspatur Çarşısı, balık pazarı, gün batımıyla meşhur Çalış plajı gibi avantajlara sahip. Otelciler kendini güncel tutmakta devam ettiği sürece, yerel yönetimler de çevresel sürdürülebilirlik ve altyapısal sorunları iyi yönetirlerse rekabet edilemez duruma geliriz. Bu bağlamda şunu da söylemek isteriz ki; turizmin sürdürülebilirliği Fethiye Otelciler Birliği’nin en önemli konularından biridir, rekabet yarışında bu konunun çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Fethiye’de otel alternatifi bol. Oteller “kalite” anlamında sizce yeterli mi? Konularımızdan biri de tesis kalitesinin yükseltilmesi yönünde çaba harcanmasının gerekliliydi. Otelcilikte renovasyon ve yaratıcı yenilikler hiç bir zaman bitmez. Misafir memnuniyetini arttırmaya yönelik çabalar ve inovasyon her zaman devam eder. Biz de Fethiye Otelciler Birliği olarak bu konuda üyelerimizi

48

Tolga Doğan

bilinçlendirmeye yönelik faaliyetler içindeyiz. Fethiye’de an itibarıyla otellerimizin kalitesi orta ya da orta-üst düzey diyebileceğimiz bir aralıkta. Ama şu bir gerçek ki dünya çapında ismi olan butik ve büyük ölçekli konaklama tesislerine sahibiz.

Kalite bitmeyen bir yolculuktur. Bu yolculukta yerel yönetimler, turizm dernekleri, yerel medya, yerli yabancı tur operatörlerini de dahil edilerek kalitenin artırılması yönünde bir hareketin yaratılması güzel sonuçlar verebilir diye düşünüyoruz.


HABER

kurulacak çeşitli etkinlik noktalarında gastro-şovlar, tadım oturumları, söyleşiler, paneller ve mutfak atölyeleri gerçekleşecek. Üç yıldır düzenli olarak gerçekleştirilen ve ülkemizin en çok ses getiren gastronomi etkinliğine dönüşen Uluslararası Adana Lezzet Festivali, kapsamlı içeriği, sürdürülebilirliği ve tüm ülkeye yayılan coşkusuyla örnek bir model oluşturuyor.

Gastronomi şöleni turizme büyük katkı sağlayacak

Bu yıl 4 – 6 Ekim tarihlerinde “Büyük Akdeniz Şöleni” temasıyla düzenlenecek 3. Uluslararası Adana Lezzet Festivali, Adana mutfağını Akdeniz ülkeleriyle buluşturacak. Adana Valiliğinin ev sahipliğinde gerçekleştirilecek festival, Akdeniz ülkelerinden ve konuk ülke Güney Kore’den uluslararası isimlerin yanı sıra, Gaziantep ve Hatay’ın da konuk şehir olarak katılımıyla üç gün boyunca Adana’da bir gastronomi şöleni yaşatacak.

Adana Valiliğinin ev sahipliğinde 4-6 Ekim tarihlerinde düzenlenecek 3. Uluslararası Adana Lezzet Festivali, bu yıl festivale davet edilen İtalya, Fas, Lübnan, KKTC, İspanya, Fransa, Tunus, Bosna Hersek, Arnavutluk ve Yunanistan gibi Akdeniz ülkelerini ve festivalin konuk ülkesi Güney Kore ekiplerini ağırlayacak. “Büyük Akdeniz Şöleni” temasıyla, Adana’nın yerel mutfak değerlerini, Akdeniz ülkelerinin mutfaklarıyla buluşturmaya hazırlanan 3. Uluslararası Adana Lezzet Festivali, Adana yerel gastronomik değerlerini Türkiye ve dünya çapında tanıtmayı ve Adana turizmini geliştirmeyi hedefliyor. Geçtiğimiz yıl ikincisi düzenlenen ve ülke çapında büyük bir coşkuyla karşılanan 3. Uluslararası Adana Lezzet Festivali’nde bu yıl, Adana’nın geleneksel mutfak zenginliğinin yanı sıra davetli Akdeniz ülkelerinin mutfak atölyeleri ve şovları gibi öğeler de etkinlik programında yer alacak. Gastronomi dünyasının nabzı atacak Merkez Park’ta kurulacak festival alanında üç gün boyunca gastronomi dünyasının nabzının atacağı 3. Uluslararası Adana Lezzet Festivali, başta Adana Büyükşehir Belediyesi olmak üzere, Adana ilçe belediyeleri, Adana Ticaret Odası, Adana Sanayi Odası, Adana Ticaret Borsası, Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi, Akdeniz İhracatçılar Birliği, Türkiye Otelciler Federasyonu, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği, Turist Rehberleri Birliği, Çukurova Turistik Otelciler Birliği, Mutfak Dostları Derneği, Adana Aşçılar ve Pastacılar Derneği, Çukurova Aşçılar Derneği gibi çok sayıda kurum ve kuruluş tarafından destekleniyor. Yıldız isimler Adana’da buluşacak Birbirinden özgün yerel ve ulusal şeflerin yanı sıra, konuk ülkelerden uluslararası şeflerin gastro-şovlarıyla zenginleşecek festival, Adana’nın birbirinden nefis lezzetlerini doya doya yemeye imkân tanırken; aynı zamanda gastronomi dünyasını Adana’da buluşturacak. 3. Uluslararası Adana Lezzet Festivali kentin önde gelen lezzet markalarının stantlarıyla renklenirken, alanda

50

Mahmut Demirtaş: “İlgi, bizleri hayli mutlu etti” 4-6 Ekim tarihlerinde Akdeniz ülkeleri ile Gaziantep ve Hatay’ı da konuk şehir olarak Adana’da ağırlayacaklarını belirten Adana Valisi Mahmut Demirtaş, “Adana Valiliği olarak, kentimizin sahip olduğu değerlerin tanıtımını yapmak, tarihiyle, doğal ve kültürel zenginliğiyle dikkat çeken ilimizi her açıdan hak ettiği konuma taşımak konusundaki çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Bu kapsamda iki yıldır büyük bir başarıyla düzenlediğimiz ve bu yıl üçüncüsünü düzenleyeceğimiz Uluslararası Adana Lezzet Festivali’nin gördüğü yoğun ilgi, bizleri hayli mutlu etti. Festivalin, bu yıl çok daha büyük bir ilgi göreceğine yürekten inanıyorum. Yerli ve yabancı misafirlerimizi kentimizde en iyi şekilde ağırlamaya hazırız. 3. Uluslararası Adana Lezzet Festivali etkinliklerini takip ederek tüm dünyaya duyuracak olan, yazılı, görsel ve işitsel medya kuruluşlarımızın yönetici ve çalışanlarına, festival komitemizin tüm üyelerine, destek veren tüm kişi ve kuruluşlarımıza şimdiden teşekkür ediyor, tüm lezzet tutkunlarını, Adana’mızın zengin mutfağını ve eşsiz damak lezzetini keşfetmeye çağırıyorum” şeklinde konuştu. Zeydan Karalar: “Gurur duyuyoruz” Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ise festivale ilişkin şu ifadeleri kullandı: “Yerel mutfağımızın değerlerini koruyarak bugüne adapte etmenin ve geleceğe taşımanın gayreti içerisindeyiz ve Adana Valiliği’nin ev sahipliğinde gerçekleşecek 3. Uluslararası Adana Lezzet Festivali’ni desteklemekten dolayı gurur duyuyoruz. Adana mutfağının tüm unsurlarını festival ziyaretçilerimizle paylaşırken, unutulmaya yüz tutan geleneksel yemek bilgimizin tanıtımına, bilinirliğinin artırılmasına ve geleceğe aktarılmasına da hizmet edeceğiz.” Yükselen turizm destinasyonu İçerik çalışması, alanının en deneyimli ajansı Logos İletişim tarafından gerçekleştirilen festivalin organizasyonunu ise Yedi İletişim üstleniyor. 3.Uluslararası Adana Lezzet Festivali’nin, Adana’nın yok olmaya yüz tutmuş geleneksel mutfak kültürünün uluslararası kitlelerle buluşmasına aracılık etmesi ve “geleneksellik ve yerel gastronomi” kavramlarını harmanlayarak Adana’nın dünyada “yükselen turizm destinasyonu” olarak markalaşmasına katkı sağlaması bekleniyor. 51


HABER

Orka Grup’tan içinde iki otelin yer alacağı dev tema park geliyor

52

Türkiye ve Avrupa’da başta turizm sektörü olmak üzere önemli yatırımları bulunan Orka Grup Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Torunoğulları, bölgenin en büyük Water World Tema Park’ını kuracaklarını açıkladı.

Orka Grup Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Torunoğulları, Fethiye’de kuracakları tema park hakkında bilgi verdi. 2020 yılında açılması planlanan tema parkın içerisinde 2 tane küçük otelin ve etrafında yüzlerce villanın olacağını ifade eden Torunoğulları, kuracakları tema parkı büyük bir kasabaya benzetti. Torunoğulları, herkesin ziyaret edebileceği tema parkın en büyük özelliğini ise bölgede tek olmasına dayandırdı. “Yabancı ortaklar sıcak bakıyor” Tema parkın içerisinde kanalların, suların, dağların ve tepelerin olduğunu ifade eden Torunoğulları, yabancı ortakların bu projeye sıcak baktığını söyledi. Bunun başlangıç olduğunu vurgulayan Torunoğulları, ileride bu projeyi Türkiye çapında yaygınlaştırmayı planladıklarını dile getirdi.

“Kriz turizm ile aşılacak” Krize rağmen yurt içinde ve yurt dışında yoğun işler yaptıklarını söyleyen Torunoğulları, “Türkiye’den yurt dışına yatırım giderken, biz yabancı ortaklarımızla yatırımlarımıza devam ediyoruz. Turizm Türkiye’de önemli bir gelirdir. Hedef koyarak misafir sayımızı 80 milyona çıkartmak lazım. Sadece sayıyla değil aynı zamanda markalaşması da lazım otellerimizin. Alt yapısı buna uygun ve personel kalitesi gittikçe daha iyi oluyor. Geriye yalnızca tanıtım kalıyor. Avrupa’daki gurbetçiyi unutmayalım. 3’üncü sıradaki büyük turist gücü Avrupalı Türkler. Avrupalı misafir 670 euro döviz bırakırken, Avrupalı Türk misafir bin 200 euro civarında döviz bırakıyor. Kültürümüze göre aile ziyareti ve hediye haricinde. Avrupa’daki gençler başka ülkelere gidiyor, bunun üzerine çalışma yapmak lazım. Daha fazla misafiri Türkiye’ye çekmek için yabancı ortaklarımızla yatırımlarımıza devam edeceğiz” dedi.


HABER

Galataport

ilave 1,5 milyon turist kazandıracak

Galataport Projesi’nin tanıtım toplantısı gerçekleştirildi. Turizmden kültür sanata, gastronomiden alışverişe kadar hayatın her alanına dokunacak olan simge proje, 2020’nin ikinci çeyreğinde açılacak. Ayhan Şahenk

Doğuş Grubu’nun, Bilgili Holding ortaklığıyla yürüttüğü Galataport Projesi’nin tanıtım toplantısı gerçekleştirildi. Turizmden kültür sanata, gastronomiden alışverişe kadar hayatın her alanına dokunacak olan simge proje, 2020’nin ikinci çeyreğinde açılacak. Otelleriyle, kafeleriyle, restoranlarıyla ‘turizm kompleksi’ diye nitelendirilen yeni limanın, İstanbul’a ilave 1,5 milyon turist kazandıracağı hesaplanıyor. 250 perakende ve 43 bin metrekarelik ofis alanları ile spor ve sanatsal etkinliklerin yer alacağı Galataport’un 4 bin 500 kişiye istihdam sağlaması hedefleniyor.

Serdar Bilgili

“1.2 km’lik sahil şeridi halka açılıyor” Tanıtım toplantısında konuşan Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Ferit F. Şahenk, “2013 yılında o zamanki adıyla Salıpazarı Kruvaziyer Liman ihalesine girerken de ana amacımız tarihi yarımadanın bir uzantısı olan, Boğaz’ın bu eşsiz sahil şeridini İstanbullulara ve şehrin tüm ziyaretçilerine kazandırmaktı. Tam 200 yıldır halka kapalı olan 1.2 km’lik sahil şeridi halka açılıyor. Bu noktayı ne kadar vurgulasak sanıyorum azdır. 2016 yılında Galataport finansman toplantısı için bir araya geldiğimizde, 6 banka ile 1 milyar 20 milyon euro tutarında kredi finansman anlaşması imzaladığımızı açıklamıştık. İhale bedeli dahil toplam 1.7 milyar dolarlık bir yatırımla gerçekleştirdiğimiz Galataport, 2020’de kapılarını açıyor” dedi. “Yılda 1.5 milyon ziyaretçiyi ağırlayacak” Projenin detaylarından bahseden Şahenk, “Dünyada ilk defa yolcuların yerin altında karşılanacağı, gümrüklü ve gümrüksüz alanların değişken şekilde ayrılabildiği, şehrin en tarihi ve kültürel açıdan zengin kısmında mürettebat dâhil yılda 1.5 milyon ziyaretçiyi ağırlayacak bir kruvaziyer limanı inşa ettik. Bir ‘ana liman’ olarak konumlanan Galataport İstanbul; Akdeniz çanağından Karadeniz’e kadar geniş bir coğrafyada da kruvaziyer turizmine hareketlilik getirecek” ifadelerini kullandı. Otel zinciri Peninsula grubu ile yapmış oldukları yatırımdan da bahseden Şahenk, “Peninsula Grubu dünyada ilk kez bir ülkeye sadece işletmeci olarak değil, aynı zamanda yüzde 50 oranında yatırımcı olarak geliyor. Peninsula İstanbul, Galataport İstanbul’a ve ülke turizmine büyük bir katkı sağlayacak yatırım olacaktır” diye konuştu.

“Yılda 25 milyon kişiyi ağırlayacak” Galataport İstanbul’da kültür ve sanata önem verdiklerini vurgulayan Şahenk, “Proje içerisinde çok önemli iki tanede müzemiz var. Bunlardan biri pek yakında açılacak olan, Mimar Sinan Üniversitesi Resim ve Heykel Müzesi diğeri ise İstanbul Modern. Bu iki müzenin tarihi doku üzerinde güzel bir gelişme kaydedeceğine hiç şüphe yok. Galataport İstanbul, yaklaşık 400 bin metrekareye yayılıyor. Yılda 7 milyonu yabancı turist olmak üzere 25 milyon kişiyi ağırlayacak. Sonuç olarak İstanbul’un yeni ve modern yüzü, geçmişle bağını koparmadan dünyada eşi benzeri olmayan bir görsellik üzerinde bir araya geliyor” ifadelerini kullandı. “İstanbul, daha çağdaş bir şehir olacak” Yaklaşık 5 yıldır çok zorlu bir mücadeleden geçirdiklerini söyleyen Bilgili Holding Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Bilgili, “Yaklaşık Galataport İstanbul, sosyal ve kültürel olarak İstanbul’un yaşam kalitesini çok farklı bir yere noktaya getirecektir. İstanbul, Galataport’tan sonra çok daha medeni, daha çağdaş bir şehir olacaktır. Bence bu projenin en büyük etkisi, İstanbul halkının yıllardır kapalı alışveriş merkezlerinde sosyalleşme mecburiyetinin artık bitip, yaklaşık 1,5 kilometrelik sahil boyunca tarihin ve sanatın ortasında aileleri ile birlikte zaman geçirebilmeleri ve sosyalleşebilmelerini sağlayabilecektir. İstanbul halkının ayrıca hem yaşam kalitesini hem de mutluluğu çok ciddi etkileyecek bir proje olmasıdır” şeklinde konuştu.

54

Rakamlarla Galataport İstanbul • Galataport İstanbul, 1.7 milyar dolarlık yatırım tutarı ile Boğaz kenarında 1.2 kilometre uzunluğundaki şeritte yer alıyor. • Galataport İstanbul, 7 milyonu yabancı olmak üzere yılda 25 milyon ziyaretçiyi ağırlamayı hedefliyor. • Yıllık mürettebat dahil 1.5 milyon kruvaziyer yolcusunun geleceği hesaplanıyor. • Projede yaklaşık 250 adet perakende ve yeme-içme noktası bulunuyor. • 2020 yılında toplam 64 sefer, 2021 yılında ise yaklaşık 140 sefer Galataport İstanbul’a rezervasyon yaptı. Bunlar arasında, Carnival Corporation ve Royal Caribbean Cruises, Celebrity Cruises, Azamara, Viking Cruises, Holland America Cruise Line, Regent Seven Seas Cruises, Celestyal Cruises, Le Ponant, Silversea Cruises, Fred Olsen Cruises, Marella Cruises, Wind Star Cruises, Princess Cruises, Aida Cruises ve MSC bulunuyor. • Tarihi Tophane Saat Kulesi’ni de tam ortasında barındıran yaklaşık 14 bin metrekarelik rekreasyon alanında yıl boyunca kültür-sanat, tasarım ve moda gibi pek çok etkinlik yapılacak. • İstanbul Modern’in daha geniş bir alan çerçevesinde tekrardan halka açılması planlanıyor. Yeni müze binası, yaklaşık 10 bin metrekarede konumlanacaktır. • Projede 2,300 araçlık yer altı otoparkı bulunuyor. • Galataport İstanbul Projesi’nin toplam inşaat alanı yaklaşık 400 bin metrekare olarak ölçümleniyor. • Galataport, en yoğun döneminde, inşaat yüklenicileri ile birlikte 5,000 kişiye istihdam sağlayacak. 55


HABER

Mersin’in Tarsus ilçesinde altyapı çalışmaları tamamlanan ve tahsis sahibi 6 firmanın tesis yatırımlarını bekleyen Tarsus Kıyı Kesimi Turizm Bölgesi, havadan görüntülendi.

11 otel için

yatırımcıların harekete geçmesi bekleniyor Berdan Nehri’nin bir kolunun denize döküldüğü bölümün de içinde bulunduğu, çeşitli kuş türlerine ev sahipliği yapan Tarsus Kıyı Kesimi Turizm Bölgesi, temiz denizi, 12 kilometrelik kumsalı ve yeşil dokusu ile dikkat çekiyor. 8 bin yatak kapasiteli toplam 11 otelin yapılacağı bölge, hizmete girdikten sonra Mersin ile Adana’nın turizmden hak ettiği payı almasına önemli katkılar sunacak ve 10 bin kişi buradaki tesislerde istihdam edilecek. Çukurova Bölgesel Havaalanı’nın da tamamlanması ile bu coğrafyaya gelen turistler, yalnızca 10 dakika içerisinde oteller bölgesine ulaşabilecek. “Ortada sorun yok” Bölgede inceleme yapan Mersin Sanayicileri Ve İş Adamaları Derneği (MESİAD) Başkanı Hasan Engin, inşaatların başlaması için tahsis sahibi firma yöneticilerine çağrıda bulundu. Yatırıma engel tüm durumların ortadan kaldırıldığını belirten Engin, “Devlet Su İşleri (DSİ), Berdan Nehri’nin denize ulaştığı yerde 5-6 kilometrelik taşkın koruma setlerini tamamlamış durumda. 14 kilometrelik otoban kalitesindeki yolumuz tamamlanmış durumda. Turizm teşvikleri uygun safhaya geldi. Orada da bir sorun yok. Sayın Cumhurbaşkanımız da buranın temelini atmıştı seçimlerden önce ve yatırımcı firmaların başlayacağını söylemişti. Birkaç kez de uyarmıştı, ‘Başlayın’ diye. Şu anda yatırımcı firmaların bahanesi kalmadı” dedi. “Tahammül kalmadı” Mersin ve Adana kamuoyunun bu yatırımı merak ve heyecanla beklediğini dile getiren Engin, “Yolumuz, altyapı, kanalizasyon, arıtma tesisleri, telekomünikasyon, içme suyu hepsi tamamlanmış durumda, yatırımcıları bekliyoruz. Eğer bu yatırımcılar ille de ‘Uzatacağız’ derlerse ya diğer yatırımcılara ya da yabancı yatırımcılara tahsis yapılmasını istiyoruz. Çok fazla tahammül kalmadı. Çok uzun zamandır bu proje ile ilgileniliyor. Havaalanı da yapılıyor, bittiğinde bunların başlaması değil, paralel başlamasını istiyoruz. Aynı anda bittiğinde bölgemize ve ülkemize hayırlı olur diye düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

56


HABER

İhalesi iptal edilen efsane tatil köyüne

58

belediye talip

İzmir’in Foça ilçesindeki Foça Tatil Köyü’nün ihalesinin iptal edilmesi bölge sakinlerinde üzüntü yarattı. Foça Belediye Başkanı CHP’li Fatih Gürbüz, işletmeye talip olacaklarını söyledi.

Türkiye’nin ilk tatil köylerinden Foça Tatil Köyü, Fransız Club Mediterranee (Club Med) tarafından, 1967 yılında 330 oda ve 690 yatak kapasitesiyle hizmete girdi. Fransız Tatil Köyü, Türkiye’de turizmin gelişmesine önemli katkı sağlarken, 2005 yılının Kasım ayında kapılarını kapattı. Mülkiyeti Emekli Sandığı’na ait Foça Tatil Köyü, 2006 yılında pazarlık usulüyle ihaleye çıkarıldı. En yüksek teklifi veren kuruluşa bırakılan ihale, daha sonra Özelleştirme Yüksek Kurulu’nca iptal edildi. Foça Tatil Köyü 2010 yılında yeniden ihaleye çıkarıldı. Ancak 67 milyon 550 bin TL bedelle çıkılan ihaleye katılan olmadı. Tatil köyünü de içine alan arazi, Özelleştirme İdaresi’nin 2017 tarihli kararıyla yeniden özelleştirme kapsam ve programına alındı. Toplam 283 bin 36 metrekarelik alan üzerindeki Foça Tatil Köyü taşınmazlarının bir bütün halinde, 49 yıl süreyle, ‘işletme hakkının verilmesi’ yöntemiyle özelleştirilmesi kararlaştırıldı. 2018 yılında tesis Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nca kapalı zarf içinde teklif alınarak ve görüşmeler yapılarak pazarlık usulüyle ihaleye çıkarıldı. Foça Tatil Köyü’nün özelleştirilmesi için üç firma teklif verirken, üçüncü ihalede pazarlık görüşmeleri tamamlandı. İhaleyi, 44 milyon 250 bin TL teklif veren İstanbul merkezli Arda Mühendislik Sanayi ve Ticaret AŞ’nin kazandığı açıklandı. Ancak Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, 26 Mayıs 2018 günü çıkılan ve 30 Temmuz 2018 günü sonuçlanan ihalenin iptal edildiğini duyurdu. Foça Tatil Köyü’nün özelleştirilmesine ilişkin ihalenin ilan metninin ‘İhale, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na tabi olmayıp; İdare, ihaleyi yapıp yapmamakta, dilediğine yapmakta serbesttir’ hükmünü içeren 5’inci maddesi ve ihale şartnamesinin ilgili hükümlerine istinaden iptal edildiği belirtildi.

“Foça Belediyesi olarak işletmesine talibiz” Foça Belediye Başkanı CHP’li Fatih Gürbüz, Foçalılar için tatil köyünün hem maddi hem de manevi anlamda çok büyük değer ifade ettiğini, atıl kalmasının, tesislerin göz göre göre çürümesinin ilçe halkını üzdüğünü söyleyerek şöyle konuştu: “Foça Tatil Köyü Foçalıların gözlerinin önünde çürüyen milli bir servettir. Çalıştığı dönemde yüzlerce hemşehrimiz buradan ekmek yemiş, Türkiye’nin en önemli, dünyanın sayılı tesislerinden biri olarak turizmi burada öğrenmiş, kış dönemlerinde transfer edildiği Avrupa’daki tesislerde yabancı dili ile birlikte dünyaya bakış açısını geliştirmiştir. Foça’ya gelen yabancı konuklar hem döviziyle ilçe ekonomisine hem de Foça’nın ve Türkiye’nin dünyada tanınmasına büyük katkı yapmıştır. Buradan emekli olan Foçalılar ve ailelerinin kurduğu küçüklü büyüklü işletmeler, halen ilçe turizminin lokomotifleri durumundadır. Tatil köyünün işlediği dönemlerde ilçe halkının Fransız ve diğer konuklarla kurduğu dostluklar devam etmekte, konuştukları konuların başında tatil köyünün yine eski görkemli günlerine kavuşturulması gelmektedir. Yani Foça Tatil Köyü, Foçalılar için çok şey ifade etmektedir. Biz Foça Belediyesi olarak işletmesine samimi olarak talibiz. Başvuru için gerekli hukuksal çalışmayı yaptık. Siyasi parti ilçe başkanları, sivil toplum temsilcileri, esnaf ve turizmcilerle konuyu birlikte değerlendirdik. Hep birlikte hareket ediyoruz. Foça Tatil Köyü’ne talibiz. Bu talebimizi, ilçe halkının tüm kesimlerinin temsilcilerinden oluşan bir heyetle, Ankara’da ilgili ve yetkililere ileteceğiz. Buranın önemini ve bir an önce faaliyete geçmesinin önemini anlatacağız. Foça Tatil Köyü’nün çürümesini değil yeniden iş kapısı olmasını, ilçeyi dünya turistiyle buluşturmasını, herkesin her kesimin yararına olacak şekilde faaliyete geçmesini istiyoruz” dedi.

59


HABER

Dünyada bir ilk

hem de Türkiye’de, bütün otellere bisiklet tahsis edildi

Eskişehir’de geliştirilen “Konuk Pedal” projesi hayata geçti. 70 bisiklet, kentte hizmet veren 35 otelin yetkililerine düzenlenen tören ile teslim edildi.

Eskişehir Tepebaşı Belediyesi, Eskişehir Ticaret Odası ve Corelli Bisiklet işbirliğinde geliştirilen “Konuk Pedal” projesi hayata geçti. Turistlerin yararlanması için hazırlanan 70 bisiklet, kentte hizmet veren 35 otelin yetkililerine düzenlenen tören ile teslim edildi. 70 bisiklet, 35 otele teslim edildi Eskişehir turizminin geliştirilmesi, şehre gelen misafirlerin daha keyifli vakit geçirebilmesi için bir geliştirilen “Konuk Pedal” projesinde 70 bisiklet, 35 otele teslim edildi. Proje ile Eskişehir’de konaklayacak olan turistlerin kullanabilmesi için şehirdeki otellere toplam 70 bisiklet tahsis edildi. Özel olarak tasarlanan bisikletler, Ulus Anıtı yanında düzenlenen tören ile otel yetkililerine teslim edildi. Törene Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, ETO Başkanı Metin Güler, Eskişehir Oteller Birliği Başkanı Deniz Demir, Korel Anonim Şirketi Genel Müdür Yardımcısı Fuat Eren, turizmciler ve vatandaşlar katıldı. “Konuklarımıza bisiklet hizmeti vereceğiz” Etkinlikte ilk konuşmayı yapan Eskişehir Oteller Birliği Başkanı Deniz Demir, “Bu bizim için güzel bir hayaldi ve gerçek oldu. Dünyada şehirlerin gelişmişlik seviyeleri bisiklet binme oranı ile ölçülüyor. Bu şehrin tanıtımı ve turizminde de büyük faydalar sağlıyor ve biz de Eskişehir’de bütün oteller olarak konuklarımıza bisiklet hizmeti vereceğiz. Bu dünyada bir ilk olacak. Turizm anlamında bunu iyi pazarlarsak iyi bir ivme kazanacağız. Otelciler olarak şehrimizin tanıtımına en güzel katkıyı vermek için elimizden geleni yapacağız” diye konuştu. 60

Kenti gezme imkanı bulacaklar ETO Başkanı Metin Güler ise “Konuk Pedal, Eskişehir’in turizmine ivme kazandıracak bir proje. Özel sektör ile birlikte gerçekten önemli bir projeyi hayata geçiriyoruz. Eskişehir’e gelen misafirlerimiz Konuk Pedal ile kentimizi gezme imkanı bulacak. Bu inşallah bir başlangıç olur” ifadelerini kullandı. Bisiklet sayısı daha da artacak Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç da konuşmasında, “Eskişehir zaten uzun süredir bisiklet kültürüne sahip bir şehir. Bu proje kapsamında

amacımız otel ve bisiklet sayısını daha da artırmak olacak. Korel’e de sağladığı katkılardan dolayı ayrıca teşekkürlerimi iletiyorum. Hayırlı olsun ve şehrimizi yine ön plana çıkartan bir iş olsun, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu. Plaket verdi Konuşmaların ardından Başkan Ataç, Eskişehir Oteller Birliği Başkanı Deniz Demir’e teşekkür plaketi takdim etti. Sonra katılımcılar bisikletler ile ilk sürüşü gerçekleştirdi. Tören, bisikletlerin otel yetkililerine teslim edilmesi ile son buldu.


HABER

Türkiye’nin ilk çadır kamp konseptli otelini açtı. Bir ay gibi kısa bir sürede tamamlanarak hizmet vermeye başlayan kamp otel, odaları, restoranı ve ortak yaşam alanlarıyla 5 yıldızlı otel konforuyla dikkat çekti. 60 yatak kapasitesine sahip, doluluk oranı yüzde 100 Munzur çayı kıyısında yapılan doğa oteliyle ilgili bilgi veren sorumlulardan Sibel Turhan, kamping otel fikrinin firma sahibi Tacettin Yertüm tarafından ortaya konduğunu aktardı. 100 kişilik bir ekibin çalışmasıyla otelin 1 ay sürede yapıldığını anımsatan Turhan, “Toplam 30 çadır ve 60 kişilik yatak kapasitemiz mevcut. Gerek festival zamanı gerekse de normal zamanlarda odalarımız dolu. Müşteriler akşamları canlı müzik eşliğinde kapı önünde oturarak sohbet edebiliyorlar. Otelde restoranımız mevcut. Balık tutmak için yerler var. Otelimizi öteki yerlerden farklı kılan doğayla iç içe olması Munzur kıyısında olması ve temiz havası” diye konuştu. Antalya’dan tatile Tunceli’ye gelen bile var Hizmete açılan doğa otelin ilk günden itibaren yüzde 100 doluluk oranıyla çalıştığı belirtildi. Kentteki huzur ortamı nedeniyle başta komşu ve çevre iller Elazığ,

Bingöl, Erzincan, Malatya, Diyarbakır gibi bir çok şehirden gelenlerin yanı Türkiye genelinden de de yoğun misafir ağırladığı öğrenildi. Özellikle Antalya İstanbul gibi sahil şehirlerinden de gelen müşteriler de doğa ile iç içe bir tatil keyfi yaşadıklarını aktardı. “Kapıyı açıp Munzur’u seyredebiliyorsunuz” İstanbul’dan tatil için gelen Lizge Hasbeyoğlu, “Burası doğasıyla, suyuyla meşhur bir yer. Otel odaları daha soğuk. Burada gelip oturabiliyorsun. Akşam camı, kapıyı açıp Munzur’u seyredebiliyorsunuz. O yüzden daha güzel” diyerek düşüncelerini aktardı. “İyi ki geldim” Antalya’dan tatil için Tunceli’ye gelen ve kamp otelde kalan Duygu Erdivan ise “Tatil için burayı seçtim ve çok memnunum. Antalya Olimpos’ta da Bungalov evlerde tatil yapmıştım. Bu sene özellikle Tunceli’yi tercih ettim. Tunceli’de ilk kez bir tatil ortamı var oldu ve artık deniz turizminden ziyade doğa turizmi tercih ediliyor. Ben de doğa turizmini tercih ediyorum. İyi ki geldim. İlk kez bu kadar memnun kaldım gittiğim tatil beldelerindeki bunu Tunceli’de yaşamış olmaktan çok mutluyum. Türkiye’mizin diğer illerinin de batı illeri gibi gelişmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin

ilk çadır kamp oteli açıldı, 5 yıldızlı otel konforu sunuyor

“ 62

Güvenlik güçlerinin başarılı operasyonlarıyla sağlanan huzur orta sayesinde turizmde atağa geçen Tunceli’de 5 yıldızlı otel konforunu aratmayan Türkiye’nin ilk çadır kamp konseptli doğa oteli Munzur çayı kenarına kurularak hizmet vermeye başladı. Terörün bitirilme noktasına geldiği Tunceli’nin huzur ortamına kavuşması ve Tunceli Valisi Tuncay Sonel’in girişimleriyle Türkiye’de ilk defa düzenlenen çeşitli şampiyonalarla adını duyuran kentte dikkat çeken bir konseptle otel kuruldu.

Turizm şehri olarak anılan Tunceli’de otellerin konaklama ihtiyacını karşılama konusunda yetersiz kalması üzerine Devletin teşviği ve Vali Sonel’in girişimleriyle Mardinli İşadamı Tacettin Yertüm, Munzur Çayı kıyısında 5 dönümlük arazi üzerine

63


HABER

Divan Diyarbakır hizmete girdi

Divan Diyarbakır, tarihin en eski medeniyetlerine ev sahipliği yapan Mezopotamya ve Anadolu’nun kesişme noktasında yer alan Diyarbakır’da kapılarını misafirlerine açtı.

Yöresel kültürü Divan hizmet kalitesiyle birleştirerek çağdaş ve zarif bir şekilde yorumlayan Divan Diyarbakır, hem iş hem de tatil için seyahat eden misafirlerine unutulmaz bir konaklama deneyimi sunuyor. 10 bin yıla yakın geçmişinde sayısız medeniyetleri ağırlamış bu toprakların misafirperverlik geleneğini yaşatan Divan Diyarbakır’ın 127 superior oda, 16 deluxe oda, 9 süit, 1 engelli odası olmak üzere, toplam 153 odasında yörenin kültüründen izler taşıyan detayları modern ve lüks tasarımla bir araya getiriyor. Şehri Divan Diyarbakır ile keşfedecekler Diyarbakır’ın gözde tarihi mekanlarına yakın mesafede konumlanan Divan Diyarbakır, Tarihi Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri, Dicle Nehri, Hasan Paşa Hanı, Malabadi Köprüsü, Ulu Cami, Sülüklü Han, 4 Ayaklı Minare, On Gözlü Köprü, Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi, Asur Kalesi, Çayönü Höyüğü, Zerzavan Kalesi, Gazi Köşkü, Meryem Ana Kilisesi ve Surp Giragos Ermeni Ortodoks Kilisesi gibi tarihe tanıklık etmiş mekanları keşfetmek isteyen misafirlerine benzersiz bir deneyim vadediyor. Divan mutfağı Diyarbakırlılarla buluşuyor Yemek kültürüyle öne çıkan Diyarbakır’da yöresel mutfağın olmazsa olmaz tatları Divan’ın 50 yıllık mutfak tecrübesiyle de birleşecek lezzet şöleni sunuyor. Günün her öğününde tercih edilebilecek Divan Pub’da, deneyimli şefler Türk ve dünya mutfaklarının favorileri hazırlarken Türkiye’ye butik pastanecilik anlayışını getiren Divan Patisserie’nin lezzetli tatlıları, damağa olduğu kadar göze de hitap edecek. Divan Pub’ın zarif ve seçkin atmosferinde Divan şeflerinin hazırladığı tarifler, haftanın her günü Diyarbakır konaklamalarına ayrı keyif katacak. Çıtır çıtır hamur işleri ve sıcak lezzetlerle güne enerjik bir başlangıç yapmak isteyenlere zengin kahvaltı büfesinin servis edildiği Divan Diyarbakır’da, öğle ve akşam yemeğinde yöre mutfağının yanı sıra Türk lezzetleri ve uluslararası tatlar ile geniş seçenekler de sunuluyor. Doğum günü ya da yıl dönümü gibi önemli günlerinde Divan Diyarbakır’da güzel anılar biriktirmek isteyen misafirler, Divan Patisserie’nin birbirinden enfes tatlarıyla eşsiz bir günün keyfini yaşayabilecek. Her etkinlik için benzersiz bir ortam sunuyor Diyarbakır’ın en yeni 5 yıldızlı oteli olan Divan Diyarbakır, havalimanına 4 km, organize sanayi bölgesine 8 km ve iş merkezlerine yürüme mesafesinde bulunan konumuyla iş toplantıları, kongre ve konferansların da önemli adresi olacak. Son teknolojiyle donatılmış 6 ayrı toplantı alanına sahip Divan Diyarbakır, kokteyl düzeninde 600 kişiyi ağırlayabilen 660 m2lik kolonsuz balo salonu, Divan etkinlik ekibinin organizasyon tecrübesiyle birlikte her türlü etkinlik için hizmet sunuyor. Tüm toplantı odalarında tam donanımlı ses ve ışık sistemleri, video konferans olanakları ve LCD TV yüksek ses ve görüntü kalitesiyle toplantıların yapılmasına olanak sağlıyor. Unutulmaz etkinlikler için Divan Diyarbakır’ın bir diğer seçeneği ise havuz başı seçeneği oluyor. Mutfağı, yiyecek içecek servis alanı ve açık havuza bağlı havuz barıyla bu özel mekanda düzenlenecek her organizasyon, havuzun mavi sularından süzülen ışıklarla daha da parıltılı olacak. Havuz yanındaki 550 m2’lik açık alanda misafirler ağırlanabilirken 170 m2lik alanın üzeri tente ile kapatılabiliyor.

64


Housekeeping

HABER

departmanları, otellerin gizli kahramanlarıdır

Öncelikle Eczacıbaşı Profesyonel’in turizm sektörüne yönelik faaliyetlerinden bahsedebilir misiniz? Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri çatısı altında bulunan Eczacıbaşı Profesyonel olarak, profesyonel temizlik, hijyen ve içecek alanlarındaki çözümlerimizle ev dışı tüketim sektöründe faaliyet gösteriyoruz. Çalıştığımız noktalara turizm özelinde bakmak gerekirse; Turizm Bakanlığı verilerine göre, 4000’i bakanlık işletme belgeli olmak üzere Türkiye’de yaklaşık 11.500 konaklama tesisi bulunmakta. Eczacıbaşı Profesyonel, bu tesislerin yaklaşık %15’ine hizmet veriyor. Bunların içinde otellerin dışında, restoran, kafe gibi yeme-içme noktalarının da turizm sektörünün etkilediği ev dışı tüketim noktaları olduğu düşünülürse, Eczacıbaşı Profesyonel turizmle ilgili 5.000’e yakın noktada var. Sunduğumuz hijyen çözümleri ve sağladığımız teknik destek ile bu sene de pek çok profesyonel işletmenin tercihi olduk. Turizm sektörüne, özellikle Housekeeping departmanlarına yönelik sunduğunuz yeni ürünler var mı? Sektöre yeni soluk getirecek ürünler üzerinde çalışıyoruz. Sürdürülebilirlik bizim için önemli bir kavram. Bu çerçevede, geri dönüşümlü ürün serisi ile sektörü tanıştırdık. Selpak Professional Doğa Dostu seri, yüzde 80 geri dönüşümlü kağıtlar ile üretiliyor. Jumbo havlu, Z katlama dispenser havlu, sensörlü dispenser havlu ve peçeteden oluşan serinin üretiminde daha az enerji ve su harcanıyor. Maratem markamızla yeşil ürünler üzerinde çalışıyoruz. Hammaddeden atığa, ürün döngüsünün her adımında çevre dostu olan ürünler geliştiriyoruz. Kimyasal

66

Her yıl eylül ayının ikinci haftası tüm dünyada “Uluslararası Housekeeping Haftası” olarak kutlanıyor. Otel ve konaklama tesislerinin temizlik, düzen ve hijyeninden sorumlu olan housekeeping departmanları, işletmeninin bu konulara verdiği önemi en çok yansıtan birimler aynı zamanda. Turizm sektörüne profesyonel ürün ve çözümleriyle katkı sağlayan Eczacıbaşı Profesyonel’in Pazarlama Müdürü Pelin Özbilgin’le “Uluslararası Housekeeping Haftası” özelinde, kat hizmetlilerine verdikleri destekleri konuştuk.

ürün grubu markamız olan Maratem bünyesinde çamaşırhane çözümlerinde sıvı sistemlerin yanı sıra yeryüzü sularını kirletmeyen fosfatsız toz yıkama deterjanları da bulunuyor. Yine Maratem markası altında işletmelerin genel kullanım alanlarında dezenfeksiyonu sağlamak için Anti-mic ürünümüzün lansmanını da kısa bir süre önce yaptık. Su bazlı Antimic ürünü, bakteri ve virüsleri yok ederek, uzun süreli koruma sağlıyor. Böylece gün boyu yüksek trafik olan noktalarda hijyenin korunması sağlanıyor. Otel kanalı için ise yenilikçi pek çok özel ürün lanse ettik. Anti-mite ürünü sayesinde oteller misafirlerini alerji, nefes darlığı ve kaşıntı gibi gibi rahatsızlıklara karşı koruma altına alıyor. Ultra konsantre ürünler olan Hero serisi ile odalarda hijyen sağlarken hem depolama avantajı hem de kontrollü kullanım sağlıyoruz. Turizm sektöründe hijyen belki de en önemli konuların başında geliyor. EP olarak bu konuda bir araştırmanız da bulunuyor. Bu araştırmadan biraz bahsedebilir misiniz? Geçtiğimiz yıllar içinde ev dışı tüketimde özellikle de otellerde hijyenin tüketiciler açısından ne kadar önemli olduğunu gösteren iki farklı bağımsız araştırma yaptırdık. İstanbul, Ankara ve İzmir’deki otellerde konaklayan 18 – 65 yaş aralığındaki tatilcilerin katılımı ile yaptığımız son araştırma, çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Yaptığımız araştırmaya göre, tatilcilerin yüzde 48’i konakladıkları odanın hijyeninin tercihlerinde en önemli kriter olduğunu vurguluyor. Bu durumu yüzde 21 ile restoran hijyeni, yüzde 17 ile ortak alan hijyeni takip ediyor. Her 4 kişiden biri bugüne kadar otellerde hijyen problemleri ile ilgili ez az bir kez sorun yaşamış.

Durumun etkisiyle, pek çok tatilci konakladıkları otelde kendi hijyen tedbirlerini alıyor. Beş yıldızlı otellerde konaklayan tatilcilerin bile yüzde 76’sı odalarındaki tuvaleti kendileri temizlemeden kullanmıyor, yüzde 55’i kullanacağı tüm havluları yanına getiriyor. Ve belki de en çarpıcı sonuç, tatilcilerin yüzde 78’i daha temiz bir otele daha fazla ücret ödemeye razı olduğunu söylüyor. Bu sonuçlar işletmelerde Housekeeping departmanlarının da aslında ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Evet. Turizm ve hizmet sektörü müşteri memnuniyetini esas alan sektörlerin başında geliyor. Müşteri memnuniyetinin sürdürülebilir olmasının yolu ise kalite, hijyen ve temizliğe verilen önemden geçiyor. Bu konuda en büyük görevi üstlenen Housekeeping Departmanları, sektörün gizli emekçileri olarak sorumlu oldukları alanların 24 saat düzenini ve hijyenini sağlayarak, işletmenin de kalitesini artırıyor. Biz de Eczacıbaşı Profesyonel olarak, işletmelere geliştirdiğimiz ürün ve çözümlerle, housekeeping departmanlarına da verdiğimiz eğitimlerle destek olmaya çalışıyoruz. Housekeeperların mesleki gelişimleri için verdiğiniz eğitimler hakkında bilgi alabilir miyiz? Housekeeping departmanları bir otelde ya da konaklama tesisinde kaldığınızda kendinizi temiz, rahat ve konforlu hissetmeniz için özveriyle çalışan, sektörün görünmeyen kahramanlarıdır. EP olarak housekeeperların eğitimi konusuna çok önem veriyor ve uzun yıllardır bu çerçevede gerçekleştirilen eğitimleri destekliyoruz. Eğitim ve danışmanlık birimimiz EP Akademi’nin hazırladığı; sektör çalışanlarının internet üzerinden erişerek temizlik ve hijyen konularında bilgi birikimini artırdığı uzaktan eğitim programımız ile başta housekeeperların olmak üzere tüm sektör çalışanlarının gelişimlerine katkı sunmaya devam ediyoruz. Şirket olarak dijitalleşmeye çok önem veriyoruz. EP Akademi Uzaktan Eğitim programı ile sektöre dijital anlamda yenilik kattık. Bu teknoloji sayesinde daha çok kişiye daha kısa sürede erişerek eğitim verebiliyoruz. Bu eğitim programına ev dışında faaliyet gösteren; otel, restoran, yemek şirketi, alışveriş merkezi, hastane, okul, çamaşırhane gibi profesyonel işletmelerde temizlik ve hijyenden sorumlu tüm profesyoneller ücretsiz kayıt olarak katılabiliyor. Dilenen zamanda, dilenen yerde derslere katılma imkanı sunan program ile temizlik ve hijyen konusunda ihtiyaç duyulan tüm prosedürlere, standartlara ve kimyasal kullanımı ile ilgili bilgilere anında ulaşılabiliyor. 67


HABER

Hilton ve dünyanın önde gelen uluslararası franchise işletmecisi Alshaya Group, çoğunluğu Orta Doğu, Kuzey Afrika, Türkiye ve Rusya’da olmak üzere toplam dokuz ülkede 70 Hampton by Hilton otelinin lansman ve geliştirilmesi için iş birliği yaptıklarını duyurdu. Hilton’un portföyündeki en büyük marka Önümüzdeki sekiz yılda 50 Hampton by Hilton açmayı hedefleyen Alshaya Group, halihazırda geliştirmekte olduğu 20 Hampton by Hilton otelinin de portföye eklenmesiyle birlikte bölgedeki varlığını önemli ölçüde artırmış olacak. İlk otelin 2021’de Kuveyt’te açılması bekleniyor. Dünya genelinde 27 ülke ve bölgede hizmet gösteren, hizmet oteli kategorisinde lider konumunda olan Hampton by Hilton yaklaşık 2.500 otel ile Hilton’un portföyündeki en büyük marka konumunda.

Hilton

70 Hampton by Hilton için el sıkıştı, listede Türkiye de var

Yeni anlaşma çerçevesinde Hampton by Hilton Orta Doğu, Kuzey Afrika, Türkiye ve Rusya’da toplam dokuz ülkede faaliyet gösterecek.

Hilton için son derece önemli Hilton Başkanı ve CEO’su Chris Nassetta anlaşmayla ilgili olarak şunları dile getirdi: “Alshaya Group ile gerçekleştirdiğimiz bu güçlü ortaklıkla, Hampton by Hilton portföyümüzü daha da genişletmekten mutluluk duyuyoruz. Anlaşma, konaklama endüstrisinde 100 yılı geride bırakan ve alanında öncü bir marka olan Hilton için son derece önemli. Alshaya’nın yüksek büyüme hedefleri doğrultusunda yenilenen Hampton by Hilton’u konuklarımızın hizmetine sunmak için sabırsızlanıyoruz.” “Potansiyeli bizi heyecanlandırıyor” Alshaya Group İcra Kurulu Başkanı Mohammed Alshaya da: “Bölgede kaliteli konaklama için güçlü ve artan bir talep var. Hampton by Hilton’un potansiyeli bizi heyecanlandırıyor. Bu anlaşma, Alshaya için önemli bir ortaklık.’’ şeklinde konuştu. Hampton by Hilton’un, grup olarak tüketicilerine sundukları hizmetleri daha da çeşitlendirdiğini ifade eden Alshaya, ortaklığın faaliyet gösterdikleri pazarlardaki küresel başarılarını artırmalarına da olanak sağlayacağını belirtti. Dünya çapında kategorisinin lideri olan Hampton by Hilton, tüm otellerinde konuk memnuniyetinde yüzde 100 Hampton Garantisi sunuyor.

68


HABER

Pazarı’na hakim olmayı hedeflediklerini belirtti. 9 milyon kişi ile 10,5 milyar USD Uluslararası Helal Turizm Derneği Danışma Kurulu Üyelerinden Doç. Dr. Ömer Akgün Tekin’de Türkiye’ye 2018 yılında Müslüman seyahat pazarından gelen toplam turist sayısının 7 milyon kişi ile 9 milyar USD’lik bir ekonomi oluşturulduğunu belirtti. Tekin aynı zamanda, “2019 yılında bu rakamın 9 milyon kişi ile 10,5 milyar USD’ye ulaşmasını hedefliyoruz ve her geçen gün büyüyen Müslüman seyahat pazarına başta Kültür ve Turizm Bakanlığımızın olmak üzere tüm paydaşların da dikkatini çekmek istiyoruz. Türkiye’ye birkaç saatlik uçuş mesafesinde olan ve kişi başı gelir düzeyi 15.000 USD’nin üzerinde olan ve 55 milyon nüfusa sahip altı ülkeden (Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Bahreyn, Umman) Türkiye’ye gelen turist sayısı 2018 yılında yalnız 1 milyon kişi düzeyinde kalmıştır. Bu sayıyı 2020 yılında 2 milyona 2030 yılında ise 15 milyonun üzerine çıkartmayı hedeflemekteyiz” şeklinde konuştu.

Turizmcilerimiz

170 milyar dolarlık pazar için kolları sıvadı

70

Uluslararası Helal Turizm Derneği (IHATO), 2018’de 170 milyar USD’lik hacme ulaşan Müslüman seyahat pazarı için Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’u ziyaret ederek, Türkiye’nin helal turizmdeki potansiyeli üzerine görüş alışverişinde bulundu.

Uluslararası düzeyde, helal turizm sektörünü temsil edebilecek bir yapıya kavuşmayı vizyon olarak belirleyen ve helal turizm sektörü temsilcilerini ve paydaşlarını bir araya getirerek; Türkiye’nin dünya turizminden almış olduğu payı arttırmak amaçlı kurulan bir dernek olan IHATO, bu anlamda Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Mehmet Nuri Ersoy ile görüşme sağladılar.

acentalarının ve sektör paydaşlarının girişimiyle oluşturulan, Uluslararası Helal Turizm Derneği’nin global Müslüman seyahat pazarından pay alabilmek için sektörün acil ihtiyaçlarından biri olan Helal Turizm Yönetmeliği üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu yönetmeliğin tamamlanması ve hayata geçirilmesi için de Kültür ve Turizm Bakanlığımızın desteklerini almaya geldik” dedi.

Türkiye, açık ara farkla birinci sırada “Türkiye genelinde helal turizm konseptinde, Müslüman dostu otelcilik hizmeti veren tesislerin toplam yatak kapasitesinin 35-40 bin civarındadır, mevcut tesislerin kapasitesinin büyük oranda iç pazardaki ve gurbetçilerden gelen talep ile doldurulduğu, bu pazarların dışında kalan pazarlardan payın çok düşük oranlarda olduğu bilinmektedir” diyerek açıklamaları sürdüren IHATO Başkan Yardımcısı Yusuf Yücel ayrıca; “Bu durum sektörün henüz yurt dışı pazar potansiyeline erişim sağlayamadığını göstermektedir. Türkiye, İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi 57 ülke içerisinde karşıladığı turist sayısı ve elde ettiği turizm geliri bakımından açık ara farkla birinci sırada. Mevcut başarının Müslüman seyahat pazarında da yakalanabilmesinin birkaç yıllık sistematik bir çalışma ile mümkün hale gelebilecektir” ifadelerini kullandı.

“Helal Turizm Yönetmeliği hayata geçmeli” Görüşme kapsamında Bakan ile konuşulan konular hakkında bilgiler veren IHATO Başkanı Yusuf Gerçeker, “Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde ve paydaşların işbirliği ile hazırlanacak ‘Helal Turizm Stratejik Planı’ ile Türkiye’de helal turizm konseptinde gerçekleştirilebilecek; kış turizmi, yayla turizmi, deniz-kum-güneş turizmi, termal turizm, sağlık turizmi, ekoturizm gibi turizm türleri ve destinasyonlar belirlenmelidir. Bu anlamda özel sektörün ve diğer paydaşların da katılımı ile Helal Turizm Stratejik Planı’nın hazırlanması gerektiğini Sayın Bakanımıza ilettik. 2018 senesinde ülkemizde faaliyet gösteren Müslüman-dostu otellerin, seyahat

“Müslüman Seyahat Pazarı’na hakim olmayı hedefliyoruz” Konuyla ilgili açıklama yapan Uluslararası Helal Turizm Derneği Başkan Vekili Taner Aydın ise Müslüman dostu turizm pazarında faaliyet gösteren tüm turizm işletmelerini kapsayacak şekilde, “Helal Turizm Ekosistemi Standartları”nın oluşturulması için Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde, Helal Akreditasyon Kurumu, İslam Ülkeleri Standartlar ve Meteoroloji Enstitüsü, Türk Standardları Enstitüsü ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da aralarında yer alacağı paydaşların dahili ile çalışmalar başlattıklarını, 2018 yılında kendi ülkelerinden başka ülkelere tatile gitmiş 131 milyon turistin oluşturduğu Müslüman Seyahat

“Turizm Bakanımızdan söz aldık” “Helal turizm kavramına yönelik hatalı değerlendirmelerin giderilebilmesi ve kavramın standartlarının yasal düzenlemeler ve standardizasyon çalışmaları ile tespit edilebilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı, özel sektör ve üniversiteler iş birliğinde bilgilendirme çalışmaları yapılmalıdır” diyen Yücel son olarak da, “Helal turizm konusundaki global ve yerel düzeydeki bilgi eksikliğinin giderilmesi, Türkiye’nin bu konuda bilgi toplayan değil dünyaya veri sunan lider bir ülke konumuna gelebilmesi için bu alandaki araştırma çalışmaları yapılması gerektiğini Kültür ve Turizm Bakanımıza ilettik ve iş birlikteliği hususunda kendilerinden sözler aldık” dedi. 71


HABER

Yaşam Hastaneleri 50 binden fazla yabancı hastaya şifa dağıttı

Yaşam Hastaneleri İcra Kurulu Üyesi ve Turizm ve Sağlık Turizmi Koordinatörü Dr. Tanju Ergin, Yaşam Hastaneleri’nin 50 binin üzerinde yabancı hastaya sağlık hizmeti sunduğunu söyledi.

Sağlık turizmi ve turistin sağlığı nedir kısaca bunlardan bahsedebilir misiniz? Sağlık turizmi, bireylerin sağlığına kavuşmak için kendi ülke sınırlarından çıkıp, başka bir ülkede tedavi olmak istemesidir. Gelişmiş ülkelerdeki eğitim ve refah seviyesinin yüksek olmasına paralel olarak sağlık hizmet sunumu da yüksek maliyetli olmaktadır. Yurt dışı sosyal güvenlik maliyetleri, artan giderler SGK’larını zorlamakta ve sıkıntıları aşmak için gelişmiş ülkelerin tercihi, kaliteli tıbbi hizmet sunan özel kurumlara yönlendirme yapan oteller ile sağlık paketi anlaşması yaparak sağlık hizmetlerini düşük maliyetli ve hızlı alma çabalarını görmekteyiz. Ülkemize sadece sağlık hizmeti alabilmek için planlı seyahat eden yabancı hastalarımızın sayısı her geçen yıl ciddi artış göstermektedir. Turistin sağlığı ise tatil amaçlı ülkesi dışına çıkma sürecinde beklenmedik sağlık ihtiyacı oluşan yabancı hastalarımızı ifade etmektedir. Tatil esnasında rahatsızlanan hastalarımıza hizmet verebilmek için tatil beldelerinde (Kemer, Manavgat, Alanya) merkezi konuma sahip olan şubelerimiz de tedavi süreçlerini takip etmekteyiz. Yaşam Hastaneleri Grubu olarak ne kadar süredir yabancı hastalara hizmet vermektesiniz? Yaşam Hastanesi, 1990’lı yıllarda Kemer ve civarındaki yerli ve yabancı turist sayısındaki önemli artışlara paralel olarak, nüfustaki yükseliş ile birlikte bölgede sadece resmi kurumlarca verilen sağlık hizmetlerinin yetersiz kalması sebebiyle, Kemer’de tüm ihtiyaçlara cevap verecek bir hastanenin eksikliğinden yola çıkılarak kurulmuştur. Kuruluşunun ilk gününden itibaren yabancı hastalara sağlık hizmeti vermekte ve bu yöndeki ihtiyaç ve eksiklikleri takip ederek talepleri karşılayacak şekilde hizmet ve donanımlarını güncelleyen yönetim anlayışı ile devam etmektedir.

72

Hastane kayıtlarımızdan ulaştığımız verilere göre 50.000 üzeri yabancı hastaya sağlık hizmeti vermiş olmanın gururunu yaşıyor olduğumuzu, tatil için ülkemize gelen turistlerin sağlık hizmetlerini vermenin yanı sıra, sağlık turizmi üzerine çalışmalarımızı da aktif olarak devam ettirdiğimizi paylaşmak isteriz. Yabancı hasta hizmeti sağlayabilmek için hastane donanımınız hakkında bilgi verebilir misiniz? Kuruluşundan bu güne değişen teknolojik donanımı yakinen takip ederek 6 şubeye ulaşarak, tüm şubelerimizde yabancı hasta hizmeti verebilecek teknolojik altyapı ve kalitedeki hizmeti hastalarımıza sağlamaktayız. Sağlık Bakanlığı’nın Yaşam Hastaneleri Grubu için vermiş olduğu kalite değerlendirme puanlarıyla ilgili neler söylemek istersiniz? Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan son kalite denetimlerinde tüm şubelerimiz de yabancı hasta hizmeti verebilme şartı olarak belirlenen puanın çok üzerinde değerlendirme notu almış olup, grubumuzun yabancı hasta hizmetlerinde merkez şubemiz olan Vakıf Yaşam Hastanesi ise kalite denetimlerinde 100 puan üzerinden 98,76 alarak Akdeniz Bölgesi’nin en yüksek kalite puanını alan hastane olarak bakanlığın kayıtlarında yer almıştır. Yaşam Hastaneleri Grubu olarak Akdeniz bölgesinde yaşayan ve tatil için ülkemize geldikleri dönemde sağlık sorunları ile karşılaşan yerli ve yabancı misafirlerimizin, uluslararası tüm sağlık sigortaları ile anlaşmalı olarak sağlık hizmetlerinde yanlarındayız. İşimizi severek, hasta memnuniyeti ön planda tutarak, alanında uzman kadromuz ve tüm dillerde tercüman desteğimiz ile sağlıkta fark yaratan hizmet anlayışını sürdürmekteyiz.


HABER ‘Viyana’da Türk Oturumu’ isimli etkinlikte Türklerin çalışkanlıklarına ve zor zamanlarda gösterdikleri birlik duygusunun Orta Avrupa ülkeleri için ders niteliğinde olduğunu belirtmişti. Mercer’in 2019 araştırmasına göre, Avrupa’nın en yaşanabilir şehri seçilen Avusturya’nın başkenti Viyana 231 şehir açısından yapılan değerlendirmede bu onuru 10 kez yaşadı. Yaşam standartlarının yüksekliği, sanatsal aktiviteleriyle dikkat çeken şehir ayrıca St. Stephen Katedreli ve Hofburg İmparatorluk Sarayı başta olmak üzere özel mimarisiyle Avrupa’nın önde gelen turizm lokasyonlarından biri durumunda. Viyana’da Türk rüzgârı Yükselir Group Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Yüksel, Viyana’da yapılacak yatırımla ilgili şu noktaların altını çizdi: “Viyana tarihi, sosyo-kültürel yapısı başta olmak üzere her açıdan özel bir şehir. Bu özel şehirde yapacağımız yatırımla hem kendi markamızı hem de Türk turizmini orada temsil edeceğiz. Bu yatırımın hem ülkemize hem de Türk turizmine fayda sağlayacağına inanıyoruz”.

Yükselir Group

74

770 milyon Euro yatırımla Viyana, Prag ve Budapeşte’de otel açacak Yükselir Group, turizm alanındaki yatırımlarını Çekya, Macaristan ve Avusturya’ya taşıyor. Üç farklı ülkede Türk turizmini temsil edecek grubun otelleri Viyana, Prag ve Budapeşte gibi Avrupa’nın en önemli tarih ve kültür merkezlerinde yer alacak.

Yükselir Group Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Yüksel,

Bölgede üst düzey devlet yetkilileriyle ve

Viyana’ya Türk yatırımı

7 yönetim kurulu üyesi ve Macaristan, Avusturya

işadamlarıyla yapılan toplantılar neticesinde

Avusturya ve Türkiye iş çevrelerinde yaşanan

ve Çekya CEO’ları ile birlikte yaptıkları 12 günlük

Orta Avrupa bölgesindeki lüks turizmi

temasların oldukça iyi düzeyde olduğu belirtilirken;

inceleme ve değerlendirme toplantıları sonrasında

canlandırmak için yapılacak oteller özel servisleri ve

Türkiye’deki en önemli Avusturyalı yatırımcılardan

Budapeşte’de kararı verilen yatırımların toplam

hizmetleriyle bölgedeki önemli bir ihtiyacı karşılamış

biri olan Prinzhorn Holding Yönetim Kurulu Başkanı

bütçesi ise 770 milyon euro.

olacak.

Cord Prinzhorn, Nisan ayında gerçekleştirilen

Budapeşte Türklere yabancı değil Macaristan’ın başkenti olmasının yanı sıra Orta Avrupa’nın en önemli şehirlerinden biri olan Budapeşte’de günümüzde de Türk izleri görülüyor. Bir asırdan fazla Osmanlı İmparatorluğu hâkimiyeti altında kalan şehir ülke potansiyeli nedeniyle Türk yatırımcıları kendisine çekiyor. Yüksek teşvik, düşük vergi oranı ve kalifiye iş gücüyle dikkat çeken Macaristan’ın en özel şehri turizm açısından da Avrupa’daki alanını geliştirmek isteyen Türk turizmi adına oldukça cazip. Butik otel anlayışında yeni boyut Budapeşte’de lüks bir butik otel açacak olan Yükselir Group’un Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Yüksel, yatırımla ilgili şunları söyledi: “Türkiye, butik otel konseptiyle ilgili olarak sadece Avrupa’da değil, dünyada da yatırımcı listenin ilk sıralarında yer alması gereken bir ülke. Deneyimimizi butik otel konseptiyle Budapeşte’ye taşıyacağız. Türk ve Macar tarihinde birçok ortak iz var. Bu tarihi birlikteliği turizm konseptinde de başarılı bir şekilde sürdüreceğiz”. Altın kent Prag Yükselir Group’un turizm yatırımı yapacağı bir diğer şehir olan Çekya’nın başkenti Prag, ortaçağdan kalan masalsı bir kent olarak kabul ediliyor. Barok ve gotik mimarinin en önemli eserlerinin bulunduğu şehir ‘altın kent’ ve ‘Avrupa’nın kalbi’ olarak da anılıyor. Türkiye Cumhuriyeti Turizm Bakanlığı’nın verilerine göre 2018 yılında Çekya’ya 5,5 milyon turist gelirken bu ülke Türk yatırımcılar için de önemli bir yatırım alanı. İki ülke

arasında ithalat ve ihracat faaliyetleri yıllardır sürerken Prag’a yapılacak turizm hamlesinin iki ülke turizmine yeni bir boyut katması bekleniyor. “Turizme yeni bir bakış açısı getiriyoruz” Orta Avrupa’ya yapacakları yatırımlarla Türk turizm anlayışına yeni bir bakış açısı getireceklerini söyleyen Yükselir Group Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Yüksel, hedeflerinin iç pazardan daha çok dış pazar olduğunu söyledi. Yüksel, yapacakları yatırım hakkında “Turizm denilince akıllara ya ülkemize gelen turistler ya da ülkemizden yabancı ülkelere giden vatandaşlarımız geliyor. Hâlbuki Türk turizminin bir de otelcilik boyutu var. Bu konuda ülke olarak iyi bir durumdayız. Hizmetlerimiz, personel kalitemiz, insan odaklı bakış açımız farklılık oluşturuyor. Viyana ve Budapeşte’de de olduğu gibi Prag’da da bu farklılığı oluşturmayı hedefliyoruz. Üzerimize düşen görevin farkındayız. En iyisini yapacağımızı biliyoruz. 12 gün boyunca yönetim kurulu üyelerimiz ve 7 CEO’muz ile birlikte yaptığımız toplantıda alınan kararları hızlıca uygulayacağız. 2 yıl sonra Orta Avrupa Türk otelciliğinin kalitesi ve hizmetiyle tanışmış olacak. Bölgedeki üst düzey devlet yetkilileri de bu konuda bizlere her türlü kolaylığı sağlayacaklarını belirtip bölgedeki önemli bir ihtiyacı gidereceğimiz için de memnuniyetlerini belirttiler” açıklamasında bulundu. bulundu. bulundu. 75


HABER

HABER turistlere şalvar giydirdiğini söyledi. 15 milyon TL yatırım yaptı Uzun yıllar bankacılık sektöründe yönetici olarak çalıştıktan sonra emekli olup doğup büyüdüğü Karamürsel’e geri dönen Beyhan Özcan, baba yadigarı motele 15 milyon TL yatırım yaparak Blue Pier ismiyle hayali olan alternatif turizmi geliştirmek için kolları sıvadı. Karamürsel’in dünyaca meşhur sepetlerini yörenin zeytin ve kirazlarıyla dolduran Özcan, bu zenginlikleri turizmi canlandırmak için kullanmaya karar verdi. İlk başlarda yakın çevresindeki arkadaşlarıyla hobi olarak kiraz topladıklarını anlatan Özcan, ilgi yoğun olunca yaz aylarında kiraz sonbaharda ise zeytin toplama turları düzenlemeye başladı. Otelde kalan misafirlerine şalvar giydirip ellerine Karamürsel sepetlerini tutuşturan Özcan, kiraladığı bahçelerde misafirlerine hasat yaptırıyor.

Otelini suçlayan

turistlerin peşini bırakmadı: 30 bin Sterlin tazminat kazandı

Marmaris’te 3 yıl önce kaldıkları otelde zehirlendikleri iddiasıyla ülkesinde dava açan İngiliz çift, davayı kaybetti. Karşı dava açan otel yönetimi ve tur şirketi, İngiliz mahkemesince haklı bulunurken, turist çiftin 30 bin sterlin ödemesine hükmedildi.

İngiliz Martin Thomas Brown ve Lindsey Brown, iki çocuklarıyla birlikte tur şirketi aracılığıyla 27 Mayıs - 6 Haziran 2016 tarihinde Marmaris’e tatile geldi. İddiaya göre tatillerinin 3’üncü günü, kaldıkları Cumhuriyet Caddesi’ndeki 4 yıldızlı otelin barında eğlenen Martin Thomas Brown, yeni tanıştığı İngiliz bir arkadaşına, otelde çıkan yemekten zehirlendiği iddiasıyla ülkesinde tazminat davası açacağını söyledi. Durumu öğrenen İngiliz turist, anlatılanları otel yönetimine aktardı. Otel personeli, Martin ve Lindsey Brown çiftini takibe aldı. Tatillerine bitimine üç gün kala Martin Brown, resepsiyona gelerek otelde zehirlenme yaşadığını söyledi. Martin ve Lindsey Brown, otel doktoru tarafından yapılan kontrol sonrası özel bir hastaneye götürülerek, çeşitli tahliller yapıldı. Yapılan tahlillerde, zehirlenme bulgusuna rastlanılmadı. Otele getirilen Brown ailesi, odasına gidip, 15 dakika sonra havuz başına geçti. Otel personelinin takip ettiği Martin Brown, bir süre sonra çalan hareketli müzikler eşliğinde havuz başında dans ettiğini gördü. Otel yönetimi, havuz başındaki kamera görüntülerini sakladı. Otel yönetimini haklı bularak davadan çekildi Otel yönetimi, turist ailenin bir şikayeti halinde tüm delil ve belgeleri topladı. Brown ailesi, 2 haftalık tatillerini bitirdikten sonra İngiltere’ye döndü. İngiliz aile, 2016 yılı sonuna doğru İngiltere’nin Manchester şehrindeki mahkemeye tatil yaptığı otelde zehirleme yaşadığı iddiasıyla şikayette bulundu ve otel işletmesine 20 bin sterlin tazminat davası açtı. İngiliz ailenin avukatı, uzlaşmak için otel yönetimiyle görüştü. Otel yönetimi ise elindeki belge, video ve ses kayıtlarını gönderdi. İngiliz ailenin avukatı, otel yönetimini haklı bularak davadan çekildi. Otel işletmecileri işin peşini bırakmadı Olayın peşini bırakmayan otel sahibi Emre Deliveli (44) ve tur şirketi, aile hakkında İngiltere mahkemelerinde suç duyurusunda bulunarak 30 bin sterlin tazminat davası açtı. Emre Deliveli ve tur şirketi yetkilileri, avukatları eşliğinde İngiltere’de 2 yıl süren davanın tüm duruşmalarına katıldı. Bir hafta önce İngiliz mahkemesi, Martin Thomas Brown ve Lindsey Brown hakkında ‘Yalan beyanda bulanarak kurumsal bir firmanın ticari yaşamını etkilemeye çalışmak’ suçundan 30 bin sterlin para cezasına çarptırdı. Para bir ay içinde ödenmediği takdirde, hapis cezası uygulanacağına hükmetti. Otelin sahibi Emre Deliveli, şunları söyledi: “Kişilerin yalan beyanda bulunduklarına dair belgeleri avukatlık firmasına göndermiş, avukatlık firması ise bizleri haklı görüp davadan çekilmişti. Kişi daha sonra birçok kez tesisimizle irtibata geçip, yaptığı bu asılsız iddiadan pişman olduğunu dile getirmiş ve defalarca özür dilemişti. Acente ve tesisimiz yaşanılan bu durum karşısında karşı bir dava açarak bu kişileri, İngiltere mahkemesine şikayet etti. Tesis yetkililerimiz, İngiltere Manchester Mahkemesi’ne gitti. Hazırlanan belge, rapor ve video ile savunma verdi. Mahkeme sonucunda, çifte 30 bin sterlin ödeme cezasına çarptırıldı. Mahkeme kararında belirlenen 1 ay içinde ödeme yapmazlarsa, hapis cezası alacakları belirtiliyor. Birçok konaklama tesisleri bu tür asılsız iddialarla zor duruma düşürülüyor. İngiltere mahkemelerinde adalet yerini buldu.”

76

Oteline 15 milyon TL yatırım yaptı, turistlere şalvar giydirdi

Kadın girişimci, babasından kalan otele 15 milyon TL yatırım yaptı, yarattığı konseptle turistlere şalvar giydirdi.

Babasından kalan otele 15 milyon TL yatırım yapan kadın girişimci, yarattığı konseptle 20 ülkeden turist ağırlıyor. Misafirlerine şalvar giydiren girişimci, zeytin ve kiraz toplattığı misafirlerine farklı bir tatil imkanı sağlıyor. Aile otelini lüks tatil kompleksine çeviren kadın girişimci Beyhan Özcan, kiraladığı zeytin ve kiraz bahçeleriyle misafirlerine alternatif bir tatil imkanı sunuyor. Şehir hayatından bunalan kadınlara Karamürsel sepetleriyle kiraz ve zeytin toplatan Özcan, Amerika’dan Rusya’ya kadar 20 ülkeden gelen

“Stresten uzak birkaç gün geçirmelerini sağlıyorum” Sıradan otel konseptinden çıkıp isteyen müşterilerine alternatif bir tatil yapma imkanı sunduğunu söyleyen Beyhan Özcan, “Aynı zamanda eşsiz doğal güzelliklere sahip Karamürsel’in tanıtımına katkıda bulunmak ve şehir hayatından bunalmış insanlara bir nebze olsun nefes aldırmak istiyorum. El yapımı reçel, köy yumurtası, günlük taze balık ve yöresel lezzetleri tadıp stresten uzak birkaç gün geçirmelerini sağlıyorum. Bunun adına da ‘şalvar turizmi’ dedik. Özellikle Osman Gazi Köprüsü ve İzmir otobanı açıldıktan sonra İstanbul’dan 45 dakikada buraya ulaşmak mümkün hale geldi. Kadınlar giydikleri şalvarları, süslü Karamürsel sepetleriyle topladıkları kiraz ve zeytinleri yanlarında götürebiliyor. Mavi bayraklı denizimizde yüzüp sadece deniz suyu kullanılan havuzumuzda yüzebiliyor” diye konuştu. “Karamürsel’i tanıtmak ve sevdirmek adına bir elçi gibi çalışmak istiyorum” Otelin 100 yatak kapasitesi ile hem restoran hem de otel hizmeti verdiğini belirten Beyhan Özcan, “Karamürsel, mavi bayraklı denizi, yelken turizmi, bozulmamış doğası, Yalova termal merkezlere yakınlığı, Uludağ, Bolu , Bursa, Sapanca ve İznik gibi önemli merkezlere yakınlığı ve Osman Gazi Köprüsü’nün hemen ayağında yer almasıyla son dönemlerde çok meşhur bir bölge haline geldi. Karamürsel’i tanıtmak ve sevdirmek adına bir elçi gibi çalışmak istiyorum. Ege ve Akdeniz kadar temiz mavi bayraklı bir denize sahibiz. Günübirlik İstanbul’dan gelen misafirlerimiz en önemli müşterilerimiz. Aynı zamanda Almanya, Amerika, Rusya başta olmak üzere 20’den fazla ülkeden misafirlerimiz var” şeklinde konuştu. 77


HABER

“Türkiye’deki 25. yılımızı kutluyoruz” Tüm dünyada 16 ülkede, 60 tesisi bulunan Hapimag’in tüm otelleri ve misafirleri devre tatil sistemi ile birbirine bağlanmış durumda. Ancak Bodrum’daki otelin tüm Hapimag tesislerinden farkı ise tatil köyü konseptinin yanı sıra bir de otel bölümünün bulunması. Hapimag’in otel tarafı ise yabancı turistlerin yoğun rezervasyonu ile neredeyse sezonu kapamak üzere. Geçtiğimiz günlerde İstanbul ziyaretinde özel bir basın buluşması gerçekleştiren Hapimag CEO’su Hassan Kadbi, “Türkiye’deki 25’inci yılımızı kutluyoruz. Hapimag Sea Garden Resort, Bodrum’da Mart 1994 yılında hizmet vermeye başladı. Misafirlerimizle süren çeyrek asırlık bu birlikteliğimizin daha uzun yıllar süreceğine inanıyorum. Tesisimiz 12 ay açık kalan işletme faaliyetiyle Türk turizminin ön önemli değer taşlarından biri konumunda. Sea Garden markası birçok genç turizmcinin yetişmesine vesile olurken misafirlerine de unutulmaz tatil anıları yaşatmayı sürdürüyor” dedi. “Avrupa’dan da Uzakdoğu’dan da misafirimiz var” Kadbi, sözlerine şöyle devam etti: “Bodrum’daki tesisimiz yurtdışından büyük ilgi görüyor. Almanya gibi Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyanın birçok yerinden binlerce misafir ağırlıyoruz. Örneğin bu yıl yaz-kış sezonunun tamamını kapsayacak şekilde Çin’den gelen turist sayısında ciddi oranda artış yaşıyoruz.

Yabancı turizmciler Türkiye’nin 50 milyon turist hedefini aşabileceğini söylüyor

Turizmcilerimizin 2019 yılı için belirlediği 50 milyon turist hedefine yabancı turizmciler de destek verdi. Hapimag CEO’su Hassan Kadbi, “50 milyonluk hedefi yakalamak ve üzerine çıkmak zor olmayacak” dedi.

Türkiye’ye gelen Avrupalı turist sayısında önemli oranlarda artış yaşanıyor. Özellikle kıta Avrupa’sından Türkiye’ye giriş yapan yabancı turist sayısında yaşanan artış Ortadoğu’dan gelen turist sayısını geride bırakmış durumda. 78

Avrupa’dan gelen turist sayısı artıyor Türkiye, turizm sektöründen 2018 yılında 29 milyar 512 milyon 926 bin dolar gelir elde etti. Gelen toplam ziyaretçi sayısı 2018 yılında 46 milyon 112 bin 592’ye ulaşırken, turizm gelirleri bir önceki yıla göre yüzde 12,3 arttı.

2019 yılının ilk beş ayında ise Türkiye’ye gelen Avrupalı turist sayısında önemli oranlarda artış yaşanıyor. Özellikle kıta Avrupa’sından Türkiye’ye giriş yapan yabancı turist sayısında yaşanan artış Ortadoğu’dan gelen turist sayısını geride bırakmış durumda.

Şu ana kadar doluluk oranlarımızın önemli miktarını Çinli misafirlerimizin oluşturduğunu söyleyebilirim. Ayrıca İtalya’dan yoğun rezervasyon alıyoruz. İtalya’dan Bodrum’a direk uçuşların başlaması bu ülkeden gelen misafirlerimizin artmasını sağladı. Tur sayılarının artmasıyla tek gecelik konaklamalarda artışlar yaşadık.

Bunun yanı sıra Bağımsız Devletler Topluluğu’ndan (BDT) özellikle de Rusya ve Azerbaycan gibi ülkelerden önemli oranda misafirimiz geliyor. Buna ek olarak Ortadoğu ülkelerinden Bodrum’a direk uçuşların artması bu bölgedeki ülkelerden de talepler almamızı sağladı. Bodrum’daki tesisimizde yerli ve yabancı tüm misafirlerimiz için İsviçre’nin profesyonel otelcilik anlayışı ile Türk misafirperverliğini harmanlayarak akıllardan uzun yıllar çıkmayacak bir tatil deneyimi yaşatıyoruz. Böylece her geçen yıl daha fazla talep görüyoruz ve büyümemizi sürdürüyoruz” dedi. “50 milyon hedefi geçilebilir” Turizm sektörü adında ilk çeyrek rakamları sektör adına fazlasıyla umut verici olduğunu ifade eden Kadbi, “2019 yılı iyi gidiyor ve geçen seneye kıyasla Türkiye genelinde yeni bir rekor yılı olmasını öngörüyoruz. 50 milyonluk hedefi yakalamak ve üzerine çıkmak zor olmayacak. Özellikle Avrupalı turistlerin Türkiye’ye olan ilgisi artarak devam ediyor. Tesislerdeki talep ve ön rezervasyonlardan Avrupalı turistler açısından daha parlak bir sene olacağına işaret ediyor. Dünyada her yıl ortalama 1 milyar 322 milyon kişi bir ülkeden başka bir ülkeye gidiyor, seyahat ediyor. Doğal ve tarihi güzelliklerinin yanı sıra jeopolitik konumuyla da dünyanın en büyük köprülerinden biri olan Türkiye, geçen yıl 46 milyondan fazla ziyaretçi ağırladı. Dünyadaki turist sayısının en az yüzde 10’unu Türkiye’ye çekmek gerekiyor. Bunun için de sürdürülebilir, yenilikçi ve nitelikli turisti hedefleyen politikaları hayata geçirmek lazım” dedi. 79


HABER

Seyahat etmenin

sağlığınız için 5 önemli faydası

Seyahat etmek farklı kültürleri tanımak için büyük önem taşıyor. Gittiğimiz yerlerin farklı özelliklerini keşfederek deneyimleme fırsatı elde ediyoruz. Seyahat ettiğiniz yeri yeniden keşfetmek, farklı özellikleri tanımak veya o ülkede yaşayan insanları gördüğünüzde farklı olaylar ve olgularla yüzleşmek aslında kendinize ve en önemlisi sağlığınıza ne kadar değer verdiğinizi gösterir.

Düzenli olarak gerçekleştirdiğiniz her seyahat sağlığınızı önemli bir ölçüde etkilemektedir. Biletall blog seyahat etmenin sağlığınız için 5 önemli faydasını sizler için araştırdı. Tatile gitmeyi planlamak duygularınızın iyileşmesine yardımcı olur Yoğun ve stresli bir tempoda süre gelen bir iş hayatınız varsa elbette ki bu durum duygularınızın ve buna bağlı olarak da sinir sisteminizin yıpranmasına sebep olacaktır. Bilim adamları çalışma ortamından vakit ayrıldığı zaman gelmesi dört gözle beklenen tatillerin insanları her daim mutlu ettiğini savunuyor. Bu doğrultuda, tatil konusunda olumlu bir bakış açısına sahip olan insanlar sağlık açısından kendilerini daha zinde hissederler. Yani insanlar satın alarak sahip oldukları kazanımlardan çok, seyahat deneyimlerinden elde ettikleri kazanımlarla daha çok mutlu oluyorlar. Düzenli seyahat etmek kalp krizine yakalanma riskini azaltır Framingham Heart Study’nin yaptığı bir araştırma doğrultusunda yıllarca seyahat etmeyen erkeklerin

80

kalp krizi riskine yakalanma oranının %30 arttığını dile getirmektedir. Araştırma, 6 yılda bir seyahat eden kadınların da yılda 8 kere kalp krizi riskine yakalandığını gösteriyor. Başka bir araştırma gösteriyor ki; düzenli olarak seyahat eden erkeklerde ölüme sebebiyet veren rahatsızlıklarda %21, kalp krizi sonucu ortaya çıkan ölüm oranlarında ise %32 oranında azalma görülmektedir. Uzak kalmak ruh sağlığınızı güçlendirir En az iki yılda bir seyahat eden kadınlar yılda iki kere seyahat eden kadınlara göre stres ve depresyon sıkıntılarından dolayı daha çok sıkıntı yaşamaktadırlar. Amerikan Psikoloji Derneği’nin yaptığı bir araştırmaya göre tatil; stresin kaynağı olarak gördüğünüz aktivitelerden ve bulunduğunuz ortamdan uzaklaşmanıza yardımcı olmaktadır. Uyku ve egzersiz çalışmalarınız düzene girer İş seyahatine çıktığınız zaman uyku ve egzersiz düzeniniz alt üst olur. Normal yaşantınızda uyku probleminizden şikayet ediyorsanız seyahat etmek tam size göre bir egzersizdir.

En azından seyahate gittiğiniz yerde yürüyerek gezebilme fırsatınız varsa bunu mutlaka değerlendirin. Çünkü yürüyüş yapmayı tercih ettiğiniz zaman kaslarınızın oksijen alımı ile birlikte salgıladığı laktik asit uykunuzun gelmesine yardımcı olacaktır. Bu sayede uykunuz da düzene girmiş ve uyku probleminizde ortadan kalkmış olur. Aile içi ilişkilerinizin gelişmesine yardımcı olur Aile içinde yaşadığınız sıkıntılıları aile içerisinde çözmeye çalışmak en doğru olan yöntemdir. Ancak sürekli olarak aynı ortamda bulunduğunuz ve olaylara aynı bakış açısı ile yaklaştığınız için maalesef çözüm yoluna ulaşmanız pek de kolay olmuyor. Bu noktada farklı bir bakış açısı elde etmek için seyahat etmek, aileniz ile yaşadığınız sıkıntıları çözüme kavuşturması konusunda daha çok yardımcı olacaktır. Çünkü bulunduğunuz ortamdan biraz olsun uzaklaştığınız zaman yaşadığınız sorunları ya da meydana gelen tartışmaları tekrar değerlendirerek karşınızdaki insanın gözünden de bakma şansı yakalayabilirsiniz. Seyahat de böyle bir durumda aile ilişkilerinizin gelişmesi için birebirdir.

81


HABER

“Markalaşmamız lazım” Günlük politikalardan uzaklaşıp uzun vadeli ve sürdürülebilir kalıcı politikalara geçilmesi gerektiğini belirten Bakan Ersoy, eylül sonunda açıklayacakları turizm master planına çok önem verdiklerini söyledi. Tüm bakanlıklarla bu konuda birebir protokoller yapılacağını da anlatan Bakan Ersoy, “Son olarak bütün bunları yaptığımızda geriye en önemli şey kalıyor, markalaşmak. Eğer bir ürünü hakettiği değere satmak istiyorsanız markalaşmanız lazım. Ne kadar çok markalaşırsanız o kadar çok fiyatı yukarı çekebilirsiniz. Yani hem yoğun tanıtım yapacaksınız, hem de bunun sürdürülebilir, kesintisiz olması lazım” dedi.

Bakan Ersoy

“Markalaşmamız lazım”

“ 82

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Antalya’da kuruluşunun 35’inci yıl dönümünü kutlayan Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği’nin (AKTOB) konuğu oldu. Serik ilçesine bağlı Belek turizm bölgesindeki Ela Quality Hotel’deki toplantıda turizm sektöründeki gelişmeler ve beklentilerle ilgili AKTOB Başkanı Erkan Yağcı bir sunum yaptı.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, AKTOB’un geleneksel öğle yemeğinde Antalyalı turizmcilerle buluştu. Önemli açıklamalar yapan Bakan Ersoy, Türkiye turizminin markalaşması gerektiğini söyledi.

75 milyon turist, 65 milyar dolar gelir Baykan Yağcı’nın sunumunun ardından Bakan Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye’nin 2023 turizm hedefinin 75 milyon turist, 65 milyar dolar gelir olduğunu belirterek, “Eylül sonunda bir turizm master plan açıklayacağız. Çok daha detaylı bir şekilde açıklanan rakamlara nasıl ulaşacağımızı bölge, ürün, operasyon, tanıtım bazında neler yapacağımızı detaylı bir şekilde

belirteceğiz. Gerekli altyapıyı bu rakamlara ulaşmak için hazırlamamız gerekiyor” dedi. Bu yıl 51 milyon turist Turizmde ciddi bir sıçrama gerektiğine işaret eden Bakan Ersoy, “Bugüne kadar biliyorsunuz niceliğe oynadık, sayılar çok önemliydi. Geçen sene Türkiye 46.1 milyon, bu sene de inşallah 51 milyon turist sayısını geçerek sayı konusunda yapılması gerekenler fazlasıyla gelmiş olacak. Bundan sonra gelir grubu yüksek turiste odaklanmamız gerekiyor. Mevcut turist potansiyelimizden vazgeçmeyeceğiz ama bundan sonra nitelikli turisti öncelik hedefimize koyacağız. Her şeyden önce zihniyeti değiştirmemiz gerekiyor. Çünkü bugüne kadar başta Antalya olmak üzere Türkiye turizminde arz odaklı turizm yapıyoruz” diye konuştu.

“Bizim icat ettiğimiz bir şey değil” Son günlerin en çok tartışılan konularından Turizm Geliştirme Ajansı ile ilgili eleştirileri de yanıtlayan Bakan Ersoy, 9 aydır bu ajans üzerine çalışma yapıldığını, dünyada turizm geliri yüksek ülkelerin tamamında bu tür ajansların olduğunu söyledi. Turizmi en iyi yapan ülkelerin global bir havayolu ile turizm geliştirme ajansına sahip olduğunu belirten Ersoy, “Global havayolumuz vardı ama istediğimiz noktalara uçmuyordu. Biz ilk protokolü THY ile gerçekleştirdik. Nitelikli turiste ulaşmak için 70 noktaya uçuş başlattık. 2023 hedefimiz 500 nokta. Bunun yanında SunExpress Havayolları ile görüşüyoruz. Global havayolu sıkıntısını çözdük, geriye kalıyor Turizm Geliştirme Ajansı. Bu bizim icat ettiğimiz bir şey değil. İlk kez İtalyanlar 1919’da kurmuş” diye konuştu. 15 kişinin 11’i özel sektörden Geçen hafta itibarıyla Turizm Geliştirme Ajansı’nın

Türkiye’ye de nasip olduğunu dile getiren Bakan Ersoy, çok tartışılan 15 kişilik yönetim kuruluna, 4’ünün kamu, 11 kişinin de özel sektör yatırımcıları arasından aday olan yatırımcılardan seçileceğini kaydetti. Yönetim kurulunun yılda en az 4 kez, duruma göre 6, 8, 10 kez dahi toplanabileceğini belirten Ersoy, tamamı profesyonellerden oluşan ve içinde hiçbir devlet memuru olmayacak icra kurulunun, yıl boyunca uygulanacak tanıtım politikaları ve faaliyetlerinin tamamını hazırlayacağını ve yönetim kurulunun onayıyla uygulamaya geçileceğini anlattı. Ersoy, “Yani icraatın tamamı seçilmiş yönetim kurulu tarafından oluşturulmuş profesyonel kadro tarafından yapılıyor. Normal bir özel sektör şirketi gibi düşünebilirsiniz” dedi. Yönetimde sektör temsilcilerinin dernek temsilcileri yerine seçimle getirilecek olmasının da derneklerin tüm sektörleri temsil etmemesi nedeniyle en demokratik yol olarak belirlendiğini anlatan Ersoy, seçimlerin ise Kültür ve Turizm Bakanlığı denetiminde yapılacağını kaydetti. “Turizmi 81 ile yaymalıyız” Ersoy, “İkinci nokta Doğu ve Güneydoğu özellikle turizmin çok az olduğu, buralara pozitif ayrımcılık yapıyoruz, temsil veriyoruz. Bazen kulağıma istemediğim istekler geliyor. Deniyor ki, ‘herkes ödediği pay kadar buradan pay alsın.’ Ben üzülüyorum, Türkiye’yi hala bir bütün olarak göremiyoruz. Şunun artık farkına varmamız lazım. Mardin’de bir bomba patlarsa Bodrum’da, Antalya’da turizm yapamayız. Bu artık bir öngörü olmaktan çıktı. Bunu defalarca Türkiye turizmi yaşadı. Ve hala bu söylemlerle bana geliyorsanız bir sıkıntı var. Bizim gerçekten vizyonumuzda, turizme bakış açımızda ciddi bir

değişikliğe gitmemiz lazım. O yüzden böyle bir ajans var. Kapalı kapılar ardında bana böyle istekler geliyor. Biz aslında tam tersi oralara yatırım götürmeliyiz, buradaki insanların da ekonomisini, refahını yukarı çekmeliyiz. Turizmi Türkiye’nin 81 iline yaymalıyız” dedi. İlk yönetimi bakan atayacak Katılım payı eleştirileriyle ilgili bu yılki bütçenin büyük bölümünün bakanlık kaynaklarıyla karşılanacağını aktaran Ersoy, “Bu seneki bütçelerinize sembolik yük getirecek. Niye, biz kendi kaynaklarımızla halledeceğiz. Ajans kuruldu, bir ekibin oluşturulması lazım. 1 Kasım’da tanıtıma başlanacak. Bekleyecek vaktimiz yok. O yüzden yasaya bir madde daha koyduk. Bir defaya mahsus olarak bakan yönetim kurulu üyelerini atıyor. Ne zamana kadar, seçilmiş yönetim kurulu üyeleri 1 Ocak 2020 itibarıyla göreve başlamış olacak. 5 aylık süre için bakan olarak ben geçici olarak atayacağım ve 1 Ocak 2020’den itibaren seçilmiş yönetim kurulu üyeleriyle birlikte tanıtım başlamış olacak” diye konuştu. Yönetim kurulunda ezici çoğunluk özel sektör Bütçenin harcanmasıyla ilgili kararı devletin vermeyeceğine işaret eden Bakan Ersoy, “15 kişilik yönetim kurulu ezici çoğunluğu özel sektörden oluşturulmuş. Bu yönetim kurulunun onayladığı operasyonlar ve bütçeler doğrultusunda, tamamı profesyonellerden oluşan elemanlar tarafından harcanan bir şey. Yani burada paranın nereye harcanacağına devlet karar vermiyor, özel sektör kendinden toplanan parayı tanıtım için harcıyor” dedi. Ersoy, cirodan toplanacak binde 7.5’luk payla ilgili de özel sektörün ödediği parayı vergiden düşebileceğini ve yaptığı hesaba göre de toplanacak bütçenin yaklaşık 150 milyon dolar olacağını söyledi. “Rakiplerimizin bütçesi 100-150 milyon dolar” Rakiplerin ortalama 100-150 milyon dolar arası turizm reklam bütçeleri ayırdığını dile getiren Bakan Ersoy, “İspanya alelacele karar aldı. 2020’de otellerden topluyor ve yüzde 35 artırma kararı aldı. İspanya attığımız adımları gözlemliyor ve hemen önlem alıyor. Biz 50 yıl geriden geliyoruz, trene son vagondan binmişiz ve çok az bütçeyle onları nasıl yakalayalım, en az onlar kadar harcama yapmalıyız, hatta daha fazla harcamalıyız ki ön vagonlara ilerleyelim. Bizim hedefimiz İspanya, Yunanistan’a giden gelir düzeyi yüksek turistler. O zaman biz en az onların reklam harcaması kadar, hatta daha fazlasını harcamalıyız. Bir araştırmaya göre her 100 Almandan 19’u hayatında bir kez Türkiye’ye gelmiş. İspanya için ise her 100 Alman’dan 69’u gitmiş. Hiç bize dokunmayan bir 50 kişi var” dedi. 83


HABER

Yaylaya

5 yıldızlı otel yapacaklar

Ordu’nun 2 bin rakımlı Çambaşı Yaylası’nda Ordu Büyükşehir Belediyesi iştiraki ORBEL A.Ş ile Ordu Sanayici ve İş Adamları Derneği (ORDUSİAD) öncülüğünde inşa edilecek 5 yıldızlı otelin temeli atıldı.

Çambaşı Kayak Tesislerinin bitişiğinde inşa edilecek olan 5 yıldızlı otelin temel atma törenine Ordu Vali Yardımcısı Ahmet Arık, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, ilçe belediye başkanları ve çok sayıda iş adamı katıldı. Ordu’nun turizmde çıtayı daha da yukarıya çıkardığını söyleyen Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, yaptığı konuşmada, “İş adamlarımız Cumhurbaşkanımızın yerli otomobiller için bahsettiği babayiğitler gibi bugün Ordu’da ortaya çıkarak, turizm meşalesini yaktılar” dedi.

Hedef marka şehir Marka şehir olma yolunda Ordu’nun hızla ilerleme kaydettiğini söyleyen Başkan Güler, “Bugün gerçekten mutlu bir gün yaşıyoruz. İş adamlarımız Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yerli otomobiller için bahsettiği babayiğitler gibi bugün Ordu’da turizm meşalesini yaktılar. Ordu’da turizminin gelişimi adına bugün güzel bir örneğe imza atıyoruz. Açıkça şunu söylemek istiyorum. Ordulu iş adamlarımız çok güzel işlere imza atıyorlar. Sizleri gönülden tebrik ediyorum. Bu yaylalar çocukluğumuzun geçtiği yerler, bu yaylalarda hatıralarımız var. Marka şehir olma yolunda hızla ilerleyen Ordu’muz da turizmin meşalesini yakıyoruz” diye konuştu. “Her ilçenin bir çekim noktası olacak” Başkan Güler her ilçenin birer çekim noktası haline geleceğini ifade ederek, “19 ilçemizin her birine has güzellikleri var. Bu güzellikleri sadece Türkiye’nin değil, dünyanın görmesi için çalışıyoruz. Bugün burada iş adamlarımızın yaptığı çalışma diğer ilçelerimizde de aynı şekilde devam edecek. Her ilçemiz birer çekim noktası olacak. Ordu’nun marka şehir olması yolunda çok iddialıyız. Bunun için gece gündüz çalışıyoruz. Ben böyle harikulade iş adamı grubuyla her yola çıkarım. Türkiye’ye de örnek olacak bir çalışma. Dünyanın bütün güzelliklerini taşıyan Ordu’muzun örnek bir şehir olması içinde çok önemli bir adım. Böyle nitelikli ve özgür ağırlığı yüksek toplulukla çalışmamızı başlatıyoruz. Bundan sonraki kısımda da sermayelerin yatırıma dönüşmesini arzu ediyorum. Güçlü bir iş adamı grubumuz var, çok güzel bir sanayimiz var. Bunlar Ordu’da önemli atılan adımlardı. Turizmde, tarımda ve diğer sahalarda bu tür çalışmaları teker teker gerçekleştireceğiz” şeklinde konuştu. Hilmi Güler’e teşekkür Ordu Sanayici ve İş Adamları Derneği Başkanı Kadir Engin konuşmasında, “Ordu Büyükşehir Belediyesi iş birliği ile başlattığımız otel çalışmamız, ilimize ve ilçemize hayırlı olsun” dedi. Başkan Engin sözlerine şöyle devam etti: “Ordu Otelcilik A.Ş ile yapımına başladığımız 5 yıldızlı otel inşaatımız hayırlı olsun. Çambaşı ve çevresine yayla turizmi olarak hizmet vereceğini düşündüğümüz bu proje için iki sene çalıştık. Ordu Büyükşehir Belediyesi yüzde 30’luk bir hisse ile bu otelin yapılmasına büyük bir katkı veriyor. Bunun için çok teşekkür ediyoruz. Halk, iş adamları ve siyasetçiler ile beraber ortak yatırım olmasından dolayı da mutluyuz. Bu yolda hiç yorulmadan caba sarf ettik. Ordu Büyükşehir Belediye Başkanımız Dr. Mehmet Hilmi Güler’e ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.

84

HABER

Armas Global’den Antalya’ya iki yatırım daha

Madencilik, inşaat ve gayrimenkul sektöründe hizmet veren son 10 yılda otel yatırımlarıyla da turizm sektöründe yükselişini sürdüren Armas Global, hizmet sektörüne yatırım yapmaya devam ediyor.

Armas Global, yeni yatırımları ile turizmin başkenti Antalya’yı, Berlin usulü Türk döneri ve Avrupa’nın önemli kahve markası Tchibo ile buluşturdu. Armas Global’in kendi markası olan “Berlin Döner” ve yine Avrupa’da kahve severlerin büyük beğenisini toplayan “Tchibo Coffee Services’in” “Sansibba” markası Antalya’da hizmete girdi. Berlin usulü Türk döneri Antalya Aspendos Bulvarı’nda yer alan iki yatırım için yapılan açılış töreni davetlilerin büyük ilgisini gördü. Turizmcilerin de katıldığı açılış töreni Miss Meditarranean 2019 güzellik yarışması finalistleri eşliğinde yapıldı. Armas Hotels CEO’su Osman Kafadar’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen organizasyonda ikram edilen Berlin usulü Türk döneri davetlilerin beğenisini topladı. “Farklı alanlarda da yatırım yapmak istedik” Yeni yatırımları hakkında açıklama yapan Armas Hotels CEO’su Osman Kafadar, farklı alanlarda da yatırım yapmak istediklerini belirterek, “Grup olarak Kayseri Yahyalı’da üç tane maden ocağımız ile çinko ve kurşun üretiyoruz. Son 10 yıldır da özellikle konaklama sektöründe çok ciddi işler yaptık. 15 bin yatağa sahibiz. Farklı sektörlere de yatırım yapma gereği hissettik. Sıcak paranın döndüğü sektörlerde de yeni bir marka oluşturmak için bir çabamız vardı. Yaklaşık 8 aydır AR-Ge çalışmaları yapıyoruz. Almanya’da da kendimize ait döner restoranlarımız vardı. Oradaki konsepti Türkiye’ye getirmek ve yatırımcı dostu bir sistem oluşturmak istedik. Franchise bedellerini de çok temsili bir rakama getirdik. Almanya’da müşterilerimize sunduğumuz dönerin içinde özellikle sunumda bir takım farklılıklar oluşturduk. Yüzde 100 et kullanıyoruz ayrıca Almanya’da kullandığımız 4 tane patentli sosumuzun içeriğinde bir takım değişiklikler yaptık. Türk halkının beğeneceği bir lezzet ile Türkiye’deyiz” dedi. “Rekabet daha güzel işlerin çıkmasına neden olacaktır” 31 Aralık 2019 tarihine kadar Türkiye’de 100 şubeye ulaşmak istediklerini belirten Osman Kafadar, “4 şube anlaşmamız tamamlandı. Biz dönerimizle iddialıyız. Türk dönerine de rakip olacağız. Çünkü piyasada bu bağlamda çok güzel işler yapanlar var. Rekabet daha güzel işlerin çıkmasına neden olacaktır. Otelcilikte olduğu gibi bu alanda da başarıya ulaşacağız” diye konuştu. 85


HABER

Accor 6 ayda

1 milyar 926 milyon Euro gelir elde etti

Accor’un gelirleri, geçen yıla göre yüzde 27.8 artarak 1.926 milyon euroya ulaştı. Aynı dönemde 18.589 odanın (149 otel) eklenmesinden sonra da Accor, 717.314 odadan (4.892 otel) oluşan bir portföye sahip hale geldi.

Fransa merkezli Avrupa’nın en önde gelen otel zinciri Accor Otel Grubu, 2019’un ilk yarısında finansal anlamda son derece parlak bir performansa imza attı. Grubun gelirleri 2019’un ilk yarısında, geçen yılın aynı dönemine göre benzeri esasta (LFL) % 4.8 ve raporlama esasında da yüzde 27.8 artarak 1.926 milyon euroya ulaştı. Faiz Vergi Amortisman Öncesi Kâr (FVAÖK) ise % 30.1’lik artışla 375 milyon euro oldu. Yıl sonu FVAÖK hedefi ise 802 milyon euro ile 850 milyon euro arasında öngörülüyor. Otel varlıkları ve diğer esaslarda yüzde 7.1’lik artış Aynı dönemde organik bir şekilde 18.589 odanın (149 otel) eklenmesinden sonra Accor, 30 Haziran itibariyle, %78’i gelişmekte olan ülkelerde olmak üzere 717.314 odadan (4.892 otel) oluşan bir portföye ve 202.000 odadan (1.153) oluşan bir boru hattına sahip hale geldi. Yılın ilk yarısına ilişkin diğer bazı çarpıcı veriler de şu şekilde oluştu:

86

-HotelServices, 10.4 milyar euro iş hacmi (2018 ilk yarısı, 8.9 Milyar euro) ve benzeri esasta %5.0 artış ile 1.366 milyon euro gelir raporlamış olup, pozitif iş trendlerini ve otel ağının büyüdüğünü yansıtmaktadır. -Otel Varlıkları & Diğer Gelirler benzeri esasta %7.1 artış göstererek 519 Milyon euro olarak gerçekleşmiştir. Raporlanan %130.5’lik artış, 2018’in haziran ayında Mantra, eylül ayında da Mövenpick’in konsolidasyonunu yansıtmaktadır. -Yeni işler (concierge hizmetleri, lüks ev kiralamaları, lüks otel konaklamanın özel satışları ve oteller için dijital hizmetler) benzeri esasa %4.5 artış göstererek 2019 ilk yarısında 77 milyon euro gelir yaratmıştır. Raporlama esasında %10.3’lük artış, 2018’in nisan ayındaki ResDiary ve haziran ayındaki Adoria satın almalarını yansıtmaktadır.

“Rekorlarla dolu bir yıl olacak” Accor Yönetim Kurulu Başkanı ve Baş İcra Direktörü Sebastien Bazin de grubun 2019’un ilk yarısındaki finansal performansını değerlendirerek şöyle dedi: “Accor bir kez daha orta vadeli hedeflerine uygun bir şekilde bir dönem daha güçlü sonuçlar raporlamıştır. Hafif varlık yapısına dönüşen Grup, daha önceden verdiği büyüme artırıcı kararların meyvelerini bugün almaktadır. Kendi pazarlarının büyük bir kısmında lider konumdaki tamamlayıcı markalar, sürdürülebilir büyüme, pek çok turizm pazarında lider pozisyonlar, Grubun milyonlarca müşterisi ve ortak-sahiplere fayda sunan benzersiz bir ekosistem ayaklarını içeren planımızın uygulanması ve yakaladığımız ticari ivme, 2019’un önceki yıllarda olduğu gibi rekorlarla dolu bir yıl olacağını göstermektedir.”

87


HABER

İşini bıraktı hayalinin peşinde koştu 30 yaşında

80 ülke gezdi

Eskiden risk analisti olarak çalışan Deniz Pehlivan, “Bir Hayalin Peşinde” koşmak fikriyle işini bıraktı ve sırt çantasıyla tam 80 ülke gezdi. Gezgin, bu yıl içinde 9 ülkeyi daha gezmeyi planlıyor. Fethiye’de doğup büyüyen Deniz Pehlivan’ın 80 ülkeye uzanan macerası bundan 10 yıl önce bir hayalin peşinde sırt çantasıyla çıktığı yolculukla başladı. Aldığı tek bir intrerrail bileti sayesinde Avrupa’nın 30’dan fazla ülkesini dolaşarak seyahat etmeye başlayan Deniz; 1 Mayıs’ta Küba’da devrim meydanında bulundu, Fas’ta Bedeviler ile gezerek ve çölde uyudu, İran’da eskiden ölülerin akbabalara atıldıkları yerleri gezdi ve Loas’ta filler ile yüzdü. Bir ülkeden ayrılmadan bir sonraki rotasını çizen gezgin, bu yıl içinde Yeni Zelanda, Avustralya, Kenya, Tanzanya, Meksika, Küba, Peru, Nepal ve Şili’i olmak üzere 9 ülkeyi daha gezecek. Seyahatleriyle ilgili 15 binden fazla yazı kaleme aldı Deniz Pehlivan, seyahat ederken inceleyecek Türkçe kaynak bulamadığı ve mevcut kaynakların da rehberden ziyade anılara yer vermesi nedeniyle, gittiği şehirlerdeki gezi önerilerini en pratik hâliyle paylaşma kararı aldı. Birhayalinpesinde.com’da 15 bin sayfadan fazla içerik oluşturan gezgin, hazırladığı ekonomik gezi rehberleriyle insanların zihnindeki pahalı seyahat algısını yıktı. Seyahate çıkmadan evvel atılacak adımları, fazla para harcamadan konaklama ve yeme-içme önerilerini, mevsime göre gezilebilecek yerleri paylaşmasıyla gezgin, mütevazi yaşantısı ve bitmeyen tutkusuyla; Instagram’da 254 bin ve YouTube kanalında ise 83 bin kişi tarafından takip ediliyor. Instagram hesabında anlık paylaşımlar yapan Deniz, YouTube kanalında ise ülkelere dair izlenimlerini esprili bir dille yansıtıyor.

En ilginç deneyimi, Hindistan’da ölü yakma merasimi Bu zamana kadar seyahat ettiği ülkeler arasında en ilginç deneyimi Hindistan’da ölü yakma merasimlerine katılarak yaşadığını belirten Deniz hislerini şöyle aktardı: “Farklı din ve kültürleri görmek insanda çok farklı etkiler bırakıyor. Hindistan’a ya aşık olursun ya da nefret edersin. Arası yoktur. Kalbini açarsan eğer, her daim sana sunacak güzellikleri vardır. Bu nedenle hayatımın en unutulmaz ülkesidir. Görülecek yerlerinden ziyade kültürü büyülüyor insanı. Hinduizm inancına göre ruhun serbest kalması için ölüleri yakmak gerekiyor. İşte saatlerce süren bu merasimleri Varanisi’de canlı canlı izledim. Hâlâ o kaos, kargaşa ve ağıtlar aklımda. Ölü yakma merasimlerini izledikten sonra Ganj nehri kenarında otururken, insan hayatını sorgulatan düşüncelere dalıyor.” En beğendiği ve hayran olduğu ülkenin Japonya olduğundan bahsederken “Gördüğüm en güzel sokaklar, konuştuğum en saygılı insanlar, yediğim en güzel yemekler ve fotoğrafını çektiğim en sevimli çocuklar bu ülkedeydi. Japonya’da dünyanın en hızlı trenleri ile gezip, dünyanın en pahalı eti Kobe bifteğini tatma fırsatı buldum” diye ekledi. “En çok aldığım soru: Baban zengin mi, nasıl gezebiliyorsun?” Birhayalinpesinde.com’daki yazılarını seyahatseverlere rota çıkarmak, kolay ve ucuz şekilde gezmelerini sağlamak için özenle hazırlandığını belirten Deniz Pehlivan “Sanılanın aksine gezmek için varlıklı bir aileden gelmeye ya da yıllarca bir gün gezmek hayaliyle para biriktirmeye gerek yok. En çok aldığım sorular: ‘Baban çok mu zengin?, Çok para kazandığın bir işin mi var?’ Halbuki seyahat için tutku önemli. Bu bir âşk. Benim için her şey bir sırt çantası sevdasıyla başladı. Japonya, Hong Kong, Güney Kore, Singapur, Fransa, Almanya gibi ülkeleri günde 50 dolardan daha az harcayarak gezdim. Bu nedenle de ekonomik yollarla, ucuza seyahat etmenin mümkün olduğunu anlatmak adına blog’um için binlerce yazı kaleme alıyorum” dedi. 88

Türk gezgin, ucuz biletle 13 yılda

36 farklı ülke gezdi

Elazığ’da Mehmet Ali Denkçeken, bazen 2 ay, bazen de 1 yıl öncesinden aldığı ucuz biletlerle 36 ülkeyi gezdi. Denkçeken, bu seneki gezeceği ülkeler ile bu sayıyı 40’a tamamlamayı hedefliyor.

Elazığ Orman Bölge Müdürlüğü’nde mühendis olarak görev yapan 3 çocuk babası Mehmet Ali Denkçeken (43), 30 yaşında kendisine yurt dışını gezme hedefi koydu. Hedefi doğrultusunda gezmeye başlayan Denkçeken, 13 yılda 36 faklı ülke gezdi. Uçak bileti araştırma, konaklama ve harita için 12 farklı cep telefonu uygulaması kullanan Denkçeken, bazen 2 ay, bazen ise 1 yıl öncesinden ucuza uçak bileti alarak gezilerinin maliyetini düşürdü. 250 TL’ye saat alıp promosyonla bedava Barcelona’yı ve 1 yıl önceden 126 Tl’ye aldığı gidiş geliş uçak biletiyle de İtlaya’yı gezen Denkçeken, gittiği yerlerde bazen misafir kabul eden evlerde, bazen de yatakhane tarzı yerlerde kalarak birçok gezisini çok az maliyetle tamamladı. Eşiyle 12, çocuklarıyla da 4 ülke gezen Denkçeken, bu seneki gezeceği ülkeler ile bu sayıyı 40’a tamamlamayı hedefliyor. Bazı ülkelere 3-4 kez gitti Çocukluğundan beri gezmeyi çok sevdiğini anlatan Mehmet Ali Denkçeken, “Çevremizde ailemizde yabancı evliliği olanlar vardı. Arkadaşlarımın da genelde hepsi okumuş ve yurt dışına giden gelen kişiler. Bu yüzden 30 yaşında böyle bir karar vermiştim. Kendime bunu bir vizyon oluşturmuştum. 30 yaşında gezmeye başladım, 43 yaşındayım ve 13 yılda 36 ülkeye gittim. Bazı ülkelere 3, 4 ve 5 kez gittim. Ama totalde 36 farklı ülkeye gittim” dedi. Ucuza yurt dışı tatili yapıyor Danimarka, İsveç, Almanya, Hollanda, Belçika, Andora, Lüksemburg, İspanya, İtalya, Yunanistan, Karadağ, Estonya, Letonya, Polanya, Ukrayna olmak üzere tüm Avrupa’yı gezdiğini söyleyen Denkçeken: “Şuana kadar bunun tüm finansmanını ben kendim sağlıyordum. Ucuz uçak biletleri kolluyorum, alır almaz da konaklama ve nereleri gezeceğim yerlerin araştırmasını yapıyorum. Birinci önceliğim ucuz uçak. Harita, uçak bileti araştırma ve konaklama için yaklaşık 12 tane uygulama kullanıyorum. Aslında nerede konaklayacağım ve gezeceğim, tamamen o gezideki maddi durumumla alakalı. Eğer bütçem çok kısıtlı ise evinde misafir kabul etmek isteyen insanların oluşturduğu platformlar var. Onların üzerinden birilerini buluyorum. Eğer biraz param varsa yatakhane tarzı yerler var. Biraz daha bütçem iyiyse otellerde kalıyorum. O anki gezi bütçeme bağlı. Eşimle 12 ve çocuklarımla 4 ülkeye gittim. Aile ile gidince bütçe artıyor ve her yerde kalınamıyor, gidilemiyor. Genelde yalnız veya arkadaşlarımızla gidiyorum. Bu yaz 9 ülkeye gideceğim. Fakat bu 9 ülkeden 4 tanesi ilk gittiğim ülkeler ve diğerleri daha önce gittiğim yerler olacak. Bu yaz sonu gittiğim farklı ülke sayısı 40 olacak” diye konuştu. Barcelona’ya bedava gitti Bazen 2 ay, bazen de 1 yıl öncesinden bilet aldığını belirten Denkçeken, “Tamamen nasıl ucuz bilet bulursam ona göre değişiyor. Bundan 4 yıl önce bir saat firması vardı. Saat firması 250 TL ve üzeri saat alanlara uçak bileti ücretsiz veriyordu. Bir saat alarak Barcelona’ya 250 TL’ye gidiş geliş uçak bileti almıştım. Bir defa İtalya’ya çok ucuza aldım. 126 TL’ye gidiş geliş uçak bileti almıştım. Benim normalde gezme mantığım yürüyerek gezmektir. Birbirine yakın olan yerlerde de olduğu için genelde hiç toplu taşıma araçları kullanmıyorum. Bir gün rekorum yürüyerek 43 kilometre. Ama minimum 20 kilometre ile 43 kilometre arasında geziyorum” ifadelerini kullandı. 89


HABER

Saç ekimi ve estetikten Türkiye’ye gelen para 1 milyar doları geçti

“ 90

Sağlık turizmi konusunda önemli adımlar atan Türkiye, son yıllarda özellikle saç ekimi ve estetik operasyonlarla da öne çıkmaya başladı. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Sağlık Komisyonu üyesi Dr. Servet Terziler, Türkiye’nin saç ekiminde çok önemli bir merkez olduğunu ve son 10 yıldır sağlık turizminde saç ekiminin en başlarda yer aldığını söyledi.

Türkiye’nin dünya sağlık pastasından saç ekim ve estetik konusunda 1 milyar doların üstünde bir pay almaya başladığına işaret eden Terziler, gelenlerin çoğunun Avrupalı olduğunu kaydetti. Terziler, özellikle son 10 yıldır sağlık turizminde saç ekiminin en başlara çıktığını söyledi. Öncelikli olarak geçmiş dönemdeki bağlarımızdan dolayı Körfez ülkelerinden yoğun bir talep oluştuğunu ve bu konuda Türk hekimlerine teveccüh gösterdiklerini anlatan Terziler, “Fakat son 2-3 yıldır Avrupa’dan gelen misafirlerimiz Körfez bölgesinden gelenleri geçti. Oransal olarak bakarsak gelenlerin yüzde 70’ini Avrupalıların, yüzde 30’unu ise Arapların oluşturduğunu söyleyebiliriz” dedi. 120 milyar dolar Türkiye’nin dünya sağlık pastasından saç ekim ve estetik konusunda 1 milyar doların üstünde bir pay almaya başladığına işaret eden Terziler, “Dünyadaki toplam sağlık turizmine baktığımız zaman yaklaşık büyüklük 120 milyar dolar. Biz toplam sağlık turizminde yüzde 2-3 civarı bir payla çok aşağıdayız. Bu konuda Hindistan, Amerika ve Almanya başı çekiyor” ifadelerini kullandı. Denetimler artırılmalı Sağlık hizmetlerinde kalitenin çok önemli olduğunu kaydeden Terziler, şunları anlattı: “Kaliteyi korumak

ülkemizde en çok dikkat edilmesi gereken noktalardan birisi. Fırsatlar her zaman elimize geçer ama bu fırsatları kendi lehimize veya aleyhimize çevirmek, işinizdeki kaliteniz ve samimiyetinizle alakalıdır. Eğer insanlar verilen hizmetin sonuçlarından, kalitesinden ve samimiyetten memnun olurlarsa kartopu gibi büyürsünüz. Buradaki disiplini, özveriyi ve insanlara karşı gösterdiğimiz samimiyeti sürekli tekrarlamalıyız. Bu devamlılık sağlandığı sürece sorun olmaz. Ancak son dönemde hijyeni ve sterilizasyonu iyi olmayan ve gerekli kalite standartları oluşmamış hizmetler verildiğini görüyoruz. Bu durum ülkemizde sağlık turizmine zarar verir. Bu nedenle yetkililerin sağlık ve kalite kontrollerini hızlıca yapmalarını ve denetimleri artırmalarını bekliyoruz”. “İyi havaları tavsiye ediyorum” Saç ekiminde özellikle yaz aylarının yoğun geçtiğini kaydeden Terziler, tüm dünya yaz aylarında aynı dönemde yaz tatiline girdiği için ciddi bir taleple karşı karşıya kaldıklarını ve yurtdışından bir akın yaşandığını ifade etti. İnsanların yaz aylarında moralinin daha yüksek olduğunu ve operasyon sonrası iyileşme sürelerinin de kısaldığını belirten Terziler, “Sonuçta saç ekimi de köklerin teker teker alınıp boş olan alanlara ekilmesi nedeniyle cerrahi bir operasyondur. Orada tohumların tutma oranı ve yara iyileşmesinin yüksek

olması sebebiyle yaz aylarında iyi havaları tavsiye ediyorum” dedi. Robot teknolojisi Saç ekiminde son dönemde yeni teknolojik gelişmeler yaşandığını ve robot teknolojisinin devreye girdiğini belirten Terziler, şunları anlattı: “2011 yılında dünyada ilk defa Amerika’da saç ekiminde robot teknolojisi kullanıldı. Biz de ülkemize 2015 yılında kendi merkezlerimize getirdik ve 4 yıldır binin üzerinde vakada robot teknolojisi kullanıldı. Robotun insanlara saç ekimindeki avantajı ense bölgesinde kıl köklerini toplarken robot optik okuyucusu sayesinde sıfır hatayla toplama işlemi yapıyor. Bu çok önemli bir detaydır. Çünkü biz normalde robot dışındaki manuel teknolojilerde kıl köklerini çıplak gözle topladığımız, cildin altındaki kökü göremediğimiz için kimi zaman yüzde 25’e varan oranda zayiat oluşabiliyor. İkinci avantajı ise ön bölgede kanalları robota açtırıyoruz. Robot kanalları açarken yönlerini, açılarını, sıklığını, dağılımını ve öndeki doğal çizgisini robotla planlıyoruz. Robotu bunu yaparken de en gelişmiş 3D programıyla hastanın fotoğraflarını çekerek kafasını bilgisayarda üç boyutlu halde oluşturarak orada kanallarını olağanüstü bir şekilde anne saçına benzer saç ekimini yapabiliyoruz”. “Safir teknolojisi” Robot teknolojisinin yanında ‘Safir teknolojisi’ denilen yeni bir uygulamanın daha başladığını anlatan Terziler, “Normalde slip denilen jiletin üçte biri inceliğinde olan aletlerle kanalları açıyorduk. Şimdi dünyada en değerli taş olan elmasa yakın safirle kanalları açıyoruz. Yara iyileşmesi olağanüstü doğal oluyor. Safirde kalem tekniğini kullandığımız için ara ekimlerde köklere zarar vermiyor. Saç ekimi kendini yenileyen gelişen bir teknoloji olarak gündemimizde devam ediyor” dedi. Birçok tedavi yöntemi var Terziler, “Birçok tedavi yöntemini kullanma imkanımız var. Saç için getirilen çok özel aşılar, ‘growth factor’ denilen büyütücüler, mezoterapi denilen vitaminleri kullanarak uygulanan PRP ya da kulak arkasından belli kıl köklerini alarak onları saçın çoğalması için kullanmak, kökleri alıp genetik laboratuvarda çoğaltarak tekrar enjekte etme sistemi gibi yaklaşık 10’un üzerinde çok etkili tedavi yöntemi var. Ayrıca son 2 yıldır çok yoğun bir şekilde kullanılan saç lazer tedavileri var. Hem kadınlar hem de erkeklerde çığır açtı. Bu sistemle cilt altındaki kılcal damarlar açılarak o bölgede kan akımını artırılır ve elde edilen mahsullerin kaliteli hale gelmesi sağlanır. Saç lazerinden yaklaşık 1-2 ay sonra saç dökülmesinde azalma veya durma meydana gelir. Saç daha canlı ve daha parlak olur” dedi. 91


HABER

Merakla beklenen müze-otel, hizmete giriyor

Hatay’da The Museum Hotel Antakya’nın temel çalışmaları sırasında yapılan kazı sonucu çıkan ve el dokuma kilimi motifini andıran görüntüsüyle dikkatleri çeken mozaiğin yer aldığı müze önümüzdeki aylarda ziyarete açılacak.

Antakya ilçesinde The Museum Hotel Antakya’nın temel çalışmaları sırasında yapılan kazı sonucu çıkan ve el dokuma kilimi motifini andıran görüntüsüyle dikkatleri çeken mozaiğin yer aldığı müze önümüzdeki aylarda ziyarete açılacak. Müze ve otel olarak iki alanda da hizmet verecek olan The Museum Hotel Antakya misafirlerini tarihi yolculuğa çıkaracak. Yapımı tamamlanan ve ilerleyen günlerde açılacak olan otelin alt bölümünde oluşturulan alanda sergilenen tek parça mozaiğinde yer aldığı müzede 6. yüzyıla ait olduğu eserlerde yer alıyor.

“Bütün amacımız arkeolojik alanı korumak” Kazıların Kültür ve Turizm Bakanlığı denetiminde gerçekleştiğini vurgulayan Asfuroğlu, “Biz bir sene boyunca 120 işçi 35 arkeolog ile kazı yaptık ve kazaya saat beşte başladı çünkü hava çok sıcaktı bütün işçilerin çalışma saatini ona göre ayarladık. Sabah öğle akşam olmak üzere kazı boyunca çıkan her eserin tek tek belgeledik. Bütün alanı dişçi aletleri ile fırçalarla kazdık bütün veriler ortaya çıktıktan sonra bir müze otel projesi geliştirdik. Müze girişi ayrı otel girişi ayrı, müze otel projesi ortaya çıktı. Bizim ilk amacımız 400 odalı 5 yıldızlı bir otelde fakat bütün alandaki arkeolojik verilerden dolayı oda sayısı yarıya düştü ve aşağıdaki verileri hiçbir şekilde dokunulmadı onlara geliştirilerek ve onları koruyarak bir yapı yapılması öngörüldü. Bütün amacımız arkeolojik alanı korumaktı ve bunun üzerine bir proje geliştirdik” diye konuştu.

Vatandaşlar gezebilecek Çıkan eserlerin sergilenmesi Türkiye’ye ve Hatay’a turizm anlamında çok şey katacağını belirten Asfuroğlu, otelin çalışmalarında sona yaklaştığını ve oluşturulan alanın vatandaşlar tarafından otelden bağımsız bir şekilde gezilebileceğini ifade etti. Dünyanın en büyük tek parça mozaiği 2011 yılından bu yana müze otelin çalışmalarında görev alan Arkeolog Can Okkalı ise “Alanımız Milattan Önce 3. yüzyıldan günümüze kadar geçen süreçte 5 farklı yapı katmanında 13 farklı medeniyetin izlerini gördüğümüz bir arkeopark. Milattan önce 3. yüzyılda kentin ilk kurulduğu dönemde ilk kurulan mahallelerden biri alanımızın içerisinde bulunuyor ve bu kazılarla ortaya çıkarılmış

durumdadır. Yine dünyanın en büyük tek parça zemin mozaiği, yaklaşık bin 50 metrekarelik büyüklüğüyle alanımızda sergilenmekte, bu bir kamusal meydanın çevresini kuşatan mozaik kuşatmalarından bir tanesi sadece. Bin 500 metrekarelik mozaik Geometrik bir mozaiğimiz var, 9 farklı panelden oluşan bir geometrik mozaik. Yine iki koldan mermerli bir meydanı çeviren bin 500 metrekarelik mozaiklerden biridir, burası bir kamusal meydan. Yine alanımızda geyikli mozaik adını verdiğimiz milattan sonra 2. yüzyıla ait bir mozaiğimiz var, pegasus mozaiği de diyoruz. Bu mozaik dört farklı panelden oluşuyor ve bu panellerde pegasus ve onu bir tören için hazırlayan nüfeler ve nüfelerin bulunduğu bir panel var. Yine kutsal bir mitolojik bir figürümüz bulunmaktadır” dedi.

“Kazılar Bakanlık denetiminde gerçekleşti” Müze otelin yapım aşamasında 3. derece sit alanı olduğu için bir kazı yapılması öngörüldüğünü ve yapılan kazılarla eserlerin gün yüzüne çıktığını ifade eden The Museum Hotel Antakya Yönetim Kurulu Üyesi Sabiha Asfuroğlu, “Bu eserler çıkmaya başladıktan sonra bize denetiminde bir arkeolojik kazı yapılması karar verildi. Kazı Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi Yıldız Teknik Üniversitesi ve farklı üniversitelerden hocaların eşliğinde yapıldı” dedi. 92

93


HABER

Akıllı telefon markası Oppo

dünyanın ilk 5G otelini açtı

Akıllı telefon pazarının önemli markası OPPO, sürpriz bir girişimle teknoloji ve seyahat severlerin karşısına çıkıyor. OPPO, Avustralya’da yarattığı dünyanın ilk 5G otelinde 5G teknolojisiyle nelerin mümkün olabileceğini gözler önüne seriyor.

OPPO, 40ft nakliye konteynırını fütüristik bir otele dönüştürerek son teknoloji ile donatılan dünyanın ilk 5G Oteli’ni yarattı.

güncel gelişmeleri öğrenmek, gazete okumak, film izlemek veya aynadan mükemmel bir selfie çekmek, yapılabilecek şeylerin sadece birkaçı.

Konuklarını kabul etmeye başladı OPPO’nun Reno 5G akıllı telefonu ve 5G ağının sağladığı olanaklarla inşa edilen gezici otel, ilk konuklarını Avusturalya’nın Gold Coast şehrindeki kültür ve sanat merkezi Home of the Arts’ta (HOTA) kabul etmeye başladı. 5G Otel, Avusturalya’da 5G teknolojisini destekleyen lokasyonlar arasında dolaşarak, teknoloji ve seyahat severlere benzersiz deneyimler yaşatıyor.

Her Yerde Oyun: Otelin 5G Oyun Süiti sayesinde, konuklar yüksek kaliteli bir oyun bilgisayarını deneyimleyebiliyor. PC’den oyun oynamanın yanı sıra, Reno 5G akıllı telefonla oyun kütüphanesine de erişilebiliyor.

5G Otel’de misafirleri neler bekliyor? Akıllı Ayna: Akıllı Ayna, misafirlerin bir aynadan bekleyebileceği her şeyi ve fazlasını sunuyor. En son haberleri izlemek, hisse senetleri ile ilgili 94

Akıllı Ev Özellikleri: Reno 5G cihazı bir dizi akıllı ev özelliğinin yanı sıra Google Ev Hub’ına da bağlı olarak kullanılabiliyor. Konuklar sesle kontrol etme özelliğinden yararlanarak, otelde aydınlatmayı çalıştırabiliyor, en sevdikleri şarkıları YouTube Müzik’ten çalabiliyor veya Google’dan arama yapabiliyor.

Artırılmış Gerçeklik Deneyimi (AR): Otel, farklı kıyafetlerin önizlemesini sağlayan bir AR gardırobu da dahil olmak üzere, Reno 5G ile etkileşimli bir dizi sürükleyici AR uygulaması içeriyor. Sınırsız Eğlenceye Hızlı Erişim: Konuklar, favori filmlerini veya dizilerini 5G hızında izleyebiliyor. Geniş ekranlı bir televizyonda en sürükleyici Netflix dizilerini bir kahve eşliğinde izlemek, 5G Otel’de yapılan en büyük keyifler arasında yer alıyor. Tek bir lüks yatak odası bulunan 5G Otel’de, ağustos ayı boyunca gecelik iki kişi 150 Avustralya Doları karşılığında rezervasyon yapılabiliyor. Mat siyah bir dış cepheye, minimalist iç mekân dokunuşlarına sahip olan 5G Otel, şık ve yaratıcı görüntüsüyle dikkat çekiyor.

95


HABER

Türkiye Gastronomi Köyü gastronomi turizmini geliştirecek

Türk turizm sektörü, Anadolu mutfağını dünyaya tanıtmak ve seyahat acentelerinin tek bir noktadan satış yapma ihtiyacını karşılamak üzere Türk Gastronomi Köyü projesini geliştirdi. Gastronomi Turizm Derneği’nin hayata geçirdiği Türkiye Gastronomi Köyü projesiyle, Türk mutfağı ve Anadolu lezzetleri hem dünyaya tanıtılacak hem de 700 dolar seviyesinde olan turist başına ortalama harcama seviyesi yukarılara çekilecek. Türkiye Gastronomi Köyü projesi, proje alanının da içinde bulunduğu Sarıyer’deki Life Park Bahçeköy’de düzenlenen bir basın toplantısıyla tanıtıldı. Burada bir konuşma yapan Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, turizm sektörünün 2018’de rekor kırdığını hatırlatarak 2019’da yeni rekor hedeflediklerini söyledi.

zaman işte ortalama turist harcamalarımız 700 dolar civarında kalıyor.” dedi.

“İstediğimiz seviyelere gelecek” Türk turizm sektörünün çeşitlilik sıkıntısı yaşadığını ifade eden Bağlıkaya, “Deniz, kum, güneşin dışında yoğun bir trafik maalesef alamıyoruz. Kültür turlarıyla ilgili hafif hafif artan bir sayıya yaklaştık. Belli ki birkaç sene içinde istediğimiz seviyelere gelecek. Ülkedeki huzur ve güvenle doğru orantılı olarak onlar da artıyor. Ülkemizin seyahat edilmesinin riskli bulunan bölgelerinde de yavaş yavaş seyahatler öncelikle iç turizmde başladı. Yavaş yavaş dış turizme de yansıyor” bilgilerini verdi.

“Burada biz de yerimizi almalıyız” Bağlıkaya, şöyle konuştu: “Spor turizmi, golf turizmi, sağlık turizmi, gençlik turizmi, yayla turizmi... Sayabiliriz bir sürü. En önemlilerinden bir tanesi de gastronomi turizmi. Neden? Çünkü gastronomi alanında gerçekten dünyayla rekabet edebileceğimizi biz hepimiz biliyoruz. Biz turizmciler dünyanın her yerini geziyoruz. Her yerin mutfağını biliyoruz. Kendi lezzetlerimizi de biliyoruz. Rekabet derken ille birini yenmekten bahsetmiyorum. Çeşitlilik. Brezilya’ya gittiğinizde Brezilya mutfağını denemek istiyorsanız o tatları, Türkiye’ye geldiğinizde Türk mutfağını, İtalya’da İtalyan mutfağını denemek istersiniz. Dolayısıyla burada biz de en az onlar kadar yerimizi almalıyız. Bu konuda da Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Gürkan Boztepe gerçekten istisnai bir çaba sarf ediyor. Enerjisine hayranız. Bütün sektör dernekleri olarak kendisini destekliyoruz.”

“Turizm çeşitliliğimiz eksik” Türkiye’nin turizmin çeşitlendirilmesi için tüm sektör paydaşlarının emek vermesi gerektiğini söyleyen Bağlıkaya, “Turizm çeşitliliğimiz eksik. Bu, sezonu 12 aya yaymamızda ve kişi başı gelirin artırılmasında çok önemli bir unsur bu. Bundan yoksun olduğumuz 96

Gelir düzeyi yüksek turiste ulaşabilmek için… Bağlıkaya, Türkiye’nin Akdeniz Çanağı’nda deniz, kum ve güneş turizminde rekabet edilemeyecek kadar çok avantaja sahip bir ülke olduğunu ifade ederek, servis kalitesi ve personel kalitesi konusunda iyi durumda olduklarını söyledi. Türk turizminin bu avantajların yanına yeni başarılar eklemesi gerektiğini ifade eden Bağlıkaya, gelir düzeyi yüksek turiste ulaşabilmek için alt turizm dallarında da güç kazanmak gerektiğini kaydetti.

“Türkiye’de en fazla turist kabul eden şehir oldu” İstanbul Vali Yardımcısı İsmail Gültekin ise İstanbul’un turizm konusunda nicelik olarak geldiği noktadan memnun olduklarını belirterek, nitelik konusunda daha gidilecek çok mesafe olduğunu söyledi. Gültekin şu bilgileri verdi: “İstanbul geçen yıl 13 milyon 400 bin turistle Türkiye’de en fazla turist kabul eden şehir haline geldi. İstanbul için bu yeterlimi o ayrı bir tartışma konusu ama geldiğimiz nokta, bizim Antalya’nın da önünde en fazla turist kabul eden şehir olduğumuz gerçeği. En fazla Alman turistlerimiz teşrif etti, Sonra İranlı turistler ve 170’in üzerinde ülkeden turist kabul eden bir tablo var. Geçen yıl nicelik olarak evet ama birkaç başlıkta istediğimiz hedefe ulaşamadık.”

“Galataport 50’nin üzerinde cruise bağlantısını sağlamış durumda” Cruise turizminde İstanbul’un istediği noktaya ulaşamadığını anlatan Gültekin, buna karşın cruise turizminde umut verici gelişmelerin yaşandığını söyledi. Bu yıl 24 cruise gemisinin İstanbul’a geleceğini aktaran Gültekin, gemilerin Sarayburnu Limanı’na yanaşacağını kaydetti. Gültekin, cruise turizminin Galataport ile çok daha iyi noktalara geleceğini belirterek, “Önümüzdeki yıl Galataport bitmiş olacak ve gelen cruise’leri kabul etmeye başlayacak. Şu an bana gelen bilgiye göre, Galataport 50’nin üzerinde cruise bağlantısını sağlamış durumda. Bizim hedefimiz binli sayılar.Bu yüzden yeni cruise limanlarını da konuşuyoruz sektörle birlikte.” ifadelerini kullandı.

Türk lezzetleri otantik gösterilerle sunulacak Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Gürkan Boztepe, Türk mutfağı lezzetlerini bir arada sergilemek ve turistlerin beğenisine sunmak için 1,5 yıldır proje üzerinde çalıştıklarını belirterek, “Orman Bakanlığı Life park, TÜRSAB, Turizm Bakanlığı ile entegrasyonlu ve hummalı bir çalışma içerisindeyiz. Gastronomi Köyü’nün amacı İstanbul’a gelen turistin tek bir noktadan yerel lezzetleri otantik gösterileriyle beraber tadımlama, deneyimleme imkanına sahip olması.” diye konuştu. Türkiye’de 12 binden, İstanbul’da da 2 binden fazla seyahat acentesinin bulunduğunu aktaran Boztepe, proje ile, bu seyahat acentelerinin ürün satışı destinasyonu ihtiyaçlarına da cevap vereceklerini söyledi. 97


SPA

Hotels.com

En iyi yoga otelleri’ni listeledi

Yoga, hâlâ o kadar moda ve popüler ki; gerçek yoga tutkunları tatilde bile yoga matlarını özlemek istemiyorlar! İster komple bir yoga inzivası isterse de okyanus manzarasında güneşe selam serisi olsun, Hotels.com yaz tatilinde de matlarını yanında isteyen yoga tutkunlarına ‘en güzel yoga otelleri’ni sunuyor.

Hotels.com uzmanları tarafından belirlenen, aralarında Türkiye’den de bir alternatifin olduğu ve yoga severlere tatil boyunca kesintisiz ‘iç huzuru’ yaşatacak otellerin listesi: Bikini Island & Mountain Hotel Port de Sóller Sabah uyanın ve güne güzel bir yoga seansı ile başlayın. Mayorka’daki Bikini Island & Mountain Hotel Port de Sóller’de güneşe selam, her zaman günün bir parçası. Yoga seanslarına profesyonel ve uluslararası yoga eğitmenleri eşlik ediyor. Serra de Tramuntana dağlarının hemen arkasında yer alan otelin bohem, ışıldayan ve etkileyici bir tarzı var. Bu tarzı ise lezzetli mezeler ve resim gibi Port de Sóller limanı tamamlıyor. Paradis Plage Surf Yoga & Spa Resort Paradis Plage Surf Yoga & Spa Resort, eksiksiz ‘wellness’ alanı ile otelin özel plajının tam üstünde yer alıyor. İster tropik bahçeler ve sahil manzaralı yoga çadırları isterse de sörf noktaları olsun, bu tatil cennetti insanın vücuduna enerji yüklüyor.Dinamik ve rahat yoga seansları, günün ana planını oluştururken isteğe bağlı olarak programlanabilen özel dersler de günü zenginleştiriyor. Wellnesshotel Seeschlösschen Hayal gibi ve oldukça da romantik bir havası olan Wellnesshotel Seeschlösschen’i Senftenberg’de yer alıyor. Sahip olduğu ferah wellness alanı çiftlerin rahatlayıp streslerini atabilmeleri için tam da ideal bir mekan. Açık ve kapalı havuzlara ek olarak otel, masaj, kozmetik tedavi ve yoga seansları da sunuyor. Nautical Faralya Ünlü Kelebekler Vadisi yakınında yer alan Nautical Faralya, rutin hayatınızdan uzaklaşmak ama aynı zamanda evinizdeymiş gibi gerekli ‘her şeyi’ de bulabileceğiniz cennet. Denizin tam üzerindeki ahşap platformda güneşi, denizi ve rüzgârı hissederek yapacağınız egzersizlerle bedeninizdeki enerjiyi boşaltıp, kendinizi dinlemenin hazzına varacaksınız. Paradise KohYao Tayland’ın pastoral yaşamını deneyimleye ve ve keyfini çıkarmaya ne dersiniz? Phang Nga’daki Paradise KohYao, sizi rahatlamaya çağırıyor. Emin olun iç huzur ve dengenizi geri kazanmanız için de fazlasıyla ideal bir yer. Sevgiyle tasarlanmış komplekse ek olarak tatiliniz sırasında gerçek ferahlık anları için sayısız teklif de var. Buradaki “Ohhmmm”, doğrudan yüzünüze bir gülümseme getirecek. 98

Deniz kıyısındaki ayrıcalıklı konumuyla 5 yıldızlı lüks bir şehir oteli olarak hizmet veren Wyndham Grand İzmir Özdilek, tatilini İzmir’de geçiren misafirlerine ve şehirde yaşayan yerleşik konuklarına özel açık havuz keyfi sunarak, kentin karmaşasından uzak, huzurlu ve dingin bir atmosfer yaşatıyor. Yaz sezonu boyunca devam eden sıcak havaya rağmen serinleten, Qualitasspa İzmir Agamemnon Thermal & Wellness Center’daki muhteşem havuz keyfinden hem üye misafirler yararlanabiliyor hem de günlük olarak gelmek isteyen İzmirliler güneşin ve temiz havanın keyfini havuzda doyasıya çıkartabiliyor. Wyndham Grand İzmir Özdilek, günlük giriş dahilinde avantajlı fiyatlarla, yaz sezonu boyunca; açık & kapalı havuzlar, jakuzi, Türk hamamı, saunalar, buhar banyosu, aromaterapi odası, fitness center kullanımı hizmeti de sağlıyor.

WYNDHAM GRAND İZMİR ÖZDİLEK’TEN

ÖZEL FIRSATLAR Dünya’nın en saygın turizm ödülleri arasında bulunan World Luxury Spa Awards 2019’da Onni Hamam & SPA, global kategoride “Luxury Hotel Spa” ödülünü alarak “Dünyanın En İyi Otel Spa’sı” seçildi. Türk Hamamı, VIP Masaj Odası ile 3 ayrı masaj odası, sauna, buhar odası ve yüzme havuzuna sahip 650 m2’lik bir alanda yer alan Onni Hamam & SPA, Lazzoni Hotel’de misafirlerine yorgunluklarını atıp rahatlayabilecekleri, kendilerini şımartabilecekleri keyifli vakitler sunuyor.

Lazzoni Hotel Onni Hamam & Spa’ya

“Luxury Hotel Spa” ödülü

Zoya Spa’da huzur ve şifa bulmanın tam vakti!

Kıbrıs’ın ayrıcalıklı durağı Elexus Hotel’in dingin atmosferini yansıttığı Zoya Spa’da uygulanan terapiler, konuklarına ruh ve bedenlerini tazeleme fırsatı sunuyor. Spa kavramını deneyimli terapistleri ve üstün hizmet kalitesiyle bütünleştiren özel mekanın birbirinden özgün ritüelleri konuklarına eşsiz bir deneyim yaşatıyor. Otelin en dinlendirici bölümü olarak ön plana çıkan Zoya Spa, Uzakdoğu kültürüne ait terapilerinin yanı sıra sıcak taş, Zen, derin doku ve 24 Ayar Altın masajlarıyla da geniş bir yelpaze sunuyor.

İLHAMINI AKDENİZ’DEN ALAN SPA DENEYİMİ KEMPINSKI HOTEL THE DOME’DA

Kempinski Hotel The Dome Spa, birbirinden özel masaj ve servisleri ile yaz tatilinizi bir üst seviyeye taşıyor. Akdeniz’in incisi Antalya’nın benzersiz atmosferinde uluslararası kalite anlayışı ile hizmet veren Kempinski Hotel The Dome’da deniz ve güneşin tadını çıkarırken, The Dome Spa’da kendinizi ve ruhunuzu dinlendirerek, birbirinden özel bakımlar ile mükemmel bir tatil deneyimi yaşayabilirsiniz. Bedensel, ruhsal ve zihinsel dinginliğe ulaşmak için tasarlanan geleneksel ve yeni masaj tekniklerine kişiye özel cilt bakımları eşlik ediyor. Cildinizin sıcak hava ve güneş ışınları karşısında ihtiyacı olan nem ve bakımı sağlayan birbirinden farklı kürler cildinizin yenilenmesini destekleyerek yaz mevsimine karşı direncinizi arttırıyor. 99


GASTRONOMİ

Muhittin Fidan The Taste Türkiye’nin birincisi oldu

Özyeğin Üniversitesi ile Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD) arasında yeni ve özel bir iş birliği anlaşması imzalandı. İmza törenine Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Esra Gençtürk, TURYİD Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Demirer, Özyeğin Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Müdürü M. Teoman Alemdar ve TURYİD Yönetim Kurulu Üyesi ve Gastronomi Eğitimleri Komite Başkanı Ahmet Özbek katıldı. İş birliği kapsamında Özyeğin Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Gastronomive Mutfak Sanatları Bölümü öğrencilerine, TURYİD bünyesindeki yer alan 187 marka ve 1000’i aşkın işletmelerde zorunlu ‘İleri Düzey Stajını’ yöneticilik pozisyonuna hazırlık mahiyetinde gerçekleştirme imkânı yaratılacak.

Özyeğin Üniversitesi ve TURYİD, iş birliği protokolü imzaladı Birbirinden özel baharatları, tatlı, acı ve bol soslu lezzetleriyle Hatay mutfağı, 22-24 Ağustos tarihlerinde Hapimag Sea Garden Resort Bodrum’un gelenekselleşen yöresel Lezzet Günleri’nde lezzet tutkunlarıyla buluştu. Binlerce yıldır farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış, Türk, Arap ve Yörük mutfaklarıyla harmanlanmış muhteşem Hatay yöresel lezzetleri, yerli ve yabancı turistlere unutamayacakları bir deneyim sundu. Tüm malzemelerin yöresinden geldiği etkinlikte şefler, yetmiş farklı ve eşsiz sunumla tadı damaklarda bıraktı. Hapimag Sea Garden Resort Bodrum Executive Şefi Orhan Demirok ve Antakya Gastronomi Derneği Başkanı İbrahim Ünal Kahraman Antakya yemeklerini anlattığı Hatay Lezzet Günleri’nde 70’e yakın farklı lezzet sunuldu.

FOX TV’de yayınlanan “The Taste Türkiye” programında yarışan ve Accor çatısı altındaki Novotel ve Ibis Otel markalarının İstanbul Zeytinburnu lokasyonundaki otellerinin aşçıbaşı Muhittin Fidan birinci oldu. Fidan, yarışmada özellikle takımını kazandırmak için verdiği yerinde direktifler ile büyük ilgi gördü.

Dünyanın öncü otel gruplarından Accor çatısı altındaki Novotel ve İbis Otel markalarının İstanbul Zeytinburnu’ndaki otellerinin aşçıbaşı Muhittin Fidan, “The Taste Türkiye”de rakiplerini geride bırakarak birinci oldu.

Çifte başarı yakalandı Yarışmanın birincisi Fidan ayrıca yine Accor çatısı altındaki Swissotel Bosphorus aşçıbaşı Ali Ronay’ın ekibindeydi. Accor otel grubu adına Swissotel Bosphorus aşçıbaşı Ali Ronay ve yarışmanın birincisi Muhittin Fidan ile ekranlarda çifte başarı yakalandı. İzleyicilerden büyük ilgi gördü Kendisine seçtiği Şef Tin Tin lakabıyla tanınan Muhittin Fidan, yaklaşık 12 yılını geçirdiği Kanada’da en prestijli restoranlarda görev alırken, Accor Otel grubunun aşçıbaşı olarak 6 ay önce katıldığı ön elemelerden sonra katıldığı “The Taste Türkiye” yarışmasında izleyicilerden de sosyal medyada büyük ilgi gördü. Ön eleme turunda kaz ciğeri yaparak jürinin dikkatini çekmeyi başaran genç şef henüz 30 yaşında.

İKİ ŞEF BENZERSİZ BİR LEZZET DENEYİMİ İÇİN

BİR ARAYA GELDİ!

HATAY’IN MEŞHUR LEZZETLERİ BODRUM’LA BULUŞTU

The Bodrum Edıtıon’ın Perulu şefi Diego Muñoz, St. Regis Bali’nin ödüllü şefi Agung Gede ile keyifli bir akşam yemeği için bir araya geldi. Otel misafirleri ve dışarıdan misafirlere açık olan bu etkinlikte katılımcılar, The Bodrum Edıtıon’ın restoranları Brava’yı deneyimledi. Muñoz ve Gede, Fransız şarap üreticisi Pascal Jolivet iş birliğinde sunulan şaraplar eşliğinde, ıstakoz dumpling, ceviche nigiri, Bali yorumuyla patlıcan tartar ve Hindistan cevizli panna cotta gibi 10 farklı lezzetten oluşan özel bir menü hazırladı. Bu yoğun ilgi gören deneyimde kullanılan malzemelerin hepsi organik ve yerel pazarlardan alındı.

27-28 Eylül 2019 tarihlerinde “Geleneğe Saygı, Geleceğe Miras” temasıyla ilk kez düzenlenmesi planlanan Kastrofest – Kastamonu Gastronomi Festivali’nin yerel basın toplantısı gerçekleştirildi. Kastamonu’nun mutfak kültürünün zenginliğine rağmen henüz keşfedilmemiş bir gastronomi destinasyonu olduğunu belirten Kastamonu Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu, “Böyle bir organizasyonun Kastamonu’ya çok büyük katkısı olacağına eminim. Gastronomi herkesi kucaklayan bir alan. Festivalimiz boyunca gastronomi dünyasının değerli isimlerini şehrimizde ağırlayacağımız için heyecanlıyız” dedi.

Kastamonu Gastronomi Festivali’ne hazırlanıyor 100

101


MİMARİ

Turizm yatırımcıları olarak yenileme projelerine Türkiye İMSAD, ITE Turkey ve diğer turizm dernekleriyle iş birliği yaparak devam edeceklerini belirten Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Oya Narin, “Mevcut tesislerin özgün bir şekilde yenilenmesi, estetik değerlerin ön planda tutulması için proje yönetimi ve proje çözümleri konusunda iş birliği, sektörümüz adına çok faydalı olacaktır” dedi. Narin, başlatılan turizmde yenileme-dönüşüm hamlesinin başarıyla sürdürülmesi halinde 2033 yılı itibarıyla 100 milyon turist sayısına ulaşılmasının ve kişi başına harcamada da bin ABD Doları seviyesine yaklaşmanın mümkün olduğunu söyledi.

YENİLEME HAMLESİYLE 100 MİLYON TURİST SAYISINA ULAŞMAK MÜMKÜN

Alaçatı’nın

ilk hibrit oteli doğayı içine alıyor “Doğaya dönüş” fikri tüm dünyada giderek daha fazla ilgi görürken, çıplak elle toprağa dokunmak, kendi ürünlerini yetiştirmek ve doğal evlerde yaşamak isteyen insanların sayısı da hızla artıyor. Bu yaklaşımla Teksoy kardeşler tarafından Alaçatı’da inşa edilen Pachamama Hotel, sanat ve huzuru bir arada arayanların ilk tercihi oluyor. Tasarımcı Muzna Abdülhamit’in Pachamama’ya özel olarak yorumladığı iç mekan tasarımları, sanatsal objeler ve kadim semboller sayesinde sanatsal yaratıcılığın da merkezi haline geldiğini belirten Mustafa Teksoy: “Yaşayan bir sergi salonunu anımsatan otelimizde Abdülhamit’in temayı iyice özümseyerek yaptığı incelikli dokunuşları sayesinde her köşe başında yeni bir hikaye ile karşılaşıyorsunuz. Karşılaştığınız her obje ve ansızın karşınıza çıkan her motif, eski medeniyetlere kadar uzanan keyifli bir öykü anlatıyor. Sanatın verdiği ‘arınma’ duygusunu doğanın sunduğu ‘huzur’ kadar önemsiyoruz. Alaçatı’nın kendine has, şehirden daha yavaş akan zamanında, misafirlerimiz tüm yorgunluklarını burada bırakıp öyle gitsin istiyoruz. Bunun için doğa ve sanatın şifa veren bilgeliklerini, yüksek konforla harmanladık ve bu huzur dolu deneyime de Pachamama adını verdik” dedi.

“ 102

Mimar Mustafa Teksoy’un “yapı biyolojisi” teknikleriyle doğadan ilham alarak tasarlayıp inşa ettiği Alaçatı Pachamama Otel, sanat, tasarım ve doğayı buluşturan sıra dışı yapısıyla misafirler tarafından yoğun ilgi görüyor.

Toprak ana anlamına geliyor Pachamama’nın Güney Amerika yerlilerinin dilinde “toprak ana” anlamına geliyor olmasının otelin yaklaşımıyla ilgili önemli bir ipucu verdiğini ifade eden Mimar Mustafa Teksoy, “toprak ana” gibi her insanda aynı güçlü titreşimi yaratan evrensel bir ismi seçerek ve odalarına “tılsım”, “uyanış”, “ruh”, “ilham”, “his” gibi isimler vererek birbirinden çok farklı medeniyetlerin doğa ve sanat yaklaşımlarını bu başlık altında sentezlemeyi amaçladıklarını belirtiyor. Otelin yapımında özel “yapı biyolojisi” tekniklerinden yararlandıklarını belirten Teksoy, modern bilgilerin kolaycılığına kaçmak yerine, malzeme seçimlerinden yapı tekniklerine kadar her aşamada “zoru seçtiklerini” ve geleneksel yöntemlerin peşinden giderek “nefes alıp veren hibrit bir yapı” ortaya koyduklarını söylüyor. İnşaatın her aşamasına geleneksel ve doğal yapı malzeme tekniklerini hibritleyerek kil, kireç, saman, kiremit tozu gibi malzemelerle farklı sıva çeşitlerini denediklerini ifade eden Mustafa Teksoy: ‘’Mekanlardaki ortamın konforuna hem katkı sağlayacak hem de estetik değere sahip olacak malzemeleri keşfettik. Binanın kompakt formu, doğu-batı aksında uzanması ve bu cephelerde oransal olarak az pencere kullanılması gibi mimari detaylarla çevresel koşullardan faydalanarak enerji verimliliğini sağlamayı amaçladık. Rüzgar ve güneş gibi doğal faktörler en ince teknik detaylara kadar düşünülerek tasarım sürecinin her aşamasına dahil edildi. Pachamama’nın çatı boşluğundan geçen rüzgâr yapının aşırı ısınmasına engel olurken, odanızın kapısını açtığınız anda tertemiz bir havayla buluşmanızı ve doğal yollardan serinlemenizi sağlıyor. Binanın bu basit formu sayesinde rüzgârı doğal bir şekilde yönlendirebildik. Ekstra soğutma ihtiyacını en aza indirdik. ‘’

Arts Hotel; İstanbul’dan sonra şimdi de Bodrum’da kapılarını açtı İstanbul’da merkezi konumu ve konuklarını sanatla buluşturmasıyla ön plana çıkan Arts Hotel, şimdi de Bodrum Yalıkavak’ta kapılarını açtı. 2019 yaz sezonuna iddialı bir giriş yapan Arts Hotel Bodrum’un her köşesinde kendinizi özel hissedeceğiniz detaylar bulunuyor. Tanınmış Mimar Koray Yavuzer tarafından dizayn edilen 38 odalı butik otel, Bodrum’un en güzel koylarından biri olan Yalıkavak-Tilkicik Koyu’nda yer alıyor. Yalıkavak merkeze ve marinaya yürüme mesafesinde konumlanan Arts Hotel Bodrum; modern mimarisi, odalarda bulunan özel havuzları ve kendine ait plajıyla, misafirlerine lüks ve konforlu bir tatil imkanı sunuyor.

Karadağ’ın yıldızı Hotelya’yı tercih etti Yurt içi ve yurt dışındaki dünyaca ünlü oteller, AVM’ler, kafe ve restoranlar için özel mobilyalar üreten Hotelya, uzmanlığını Karadağ’a taşıdı. 4 kıtada 33 ülkede 700’e yakın projeye imzasını atan Hotelya, üretimdeki kabiliyeti ile mimarlar tarafından tasarlanan her tip projenin özgün ürünlerini hayata geçirebilme gücüne sahip. Dünyaca ünlü otel zincirlerinde adı geçen Hotelya’nın yeni durağı ise Chedi Lustica Bay Hotel oldu. Hotel’in modern ve sade karakterine uygun olarak tasarlanan; mermer, ahşap ve metalin ayrı ayrı ve birlikte kullanıldığı özel mobilyalar Hotelya tarafından üretildi.

İş hacminin %80’i uluslararası projelerden oluşan, Türkiye’nin sürdürülebilir mimaride öne çıkan isimlerinden Mimar Selçuk Avcı öncülüğündeki Avcı Architects’in, Suudi Arabistan’ın Basra Körfezi kıyısında yer alan Al Khobar kentinde tasarladığı “Al Khobar Karma Kullanım” projesi, dünyanın en büyük çevrimiçi mimar topluluğu olan Architizer’ın düzenlediği Architizer A+ Awards 2019’da “Residential-Multi-Unit-Housing” kategorisinde “Popular Choice” ödülüne layık görüldü. Yılın iyi mimarlık örneklerini tanıtmaya odaklanan ödülde kazanan projeler, Architizer’ın internet sitesinde 7 milyonu aşkın seyirci kitlesi tarafından değerlendirildi.

Avcı Architects, “Popular Choice” Ödülünü Kazandı! 103


BİLİŞİM

Dijital finans teknolojisi alanında küresel yenilikçilerden Wirecard, Lufthansa ve Türk Hava Yolları ortak girişimi olan SunExpress ile yerel seyahat acentelerinde yapılan kredi kartıyla ödeme işlemlerini yürütmek üzere sözleşme imzaladığını duyurdu. Yapılan bilgilendirmeye göre, işbirliği sayesinde, SunExpress, Wirecard’ın, hava yolları sektöründeki, halihazırda gerek çevrimiçi gerekse de şahsen yapılan ödeme işlemlerini yürüttüğü 90’ı aşkın müşterisi arasına katılmış oldu. Sözleşme şartları dahilinde, havayolu şirketi dünya çapında, sözleşme yapılan şirketin dijital platformu üzerinden, faturalama ve ödeme planı (BSP) ile bir arada Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nin (IATA) ara yüzünü kullanıyor.

Wirecard, SunExpress’i müşteri portföyüne kattı

Dünyanın önde gelen yenilikçi çözümleri müşterileri ile buluşturan Turkcell, evlere fiber hızında mobil internet sunduğu Superbox hizmetini sunuyor. Fiber altyapının olmadığı lokasyonlarda sunulan ve 4.5G şebekesi üzerinden hizmet veren Superbox, kabloya ihtiyaç duymuyor ve elektrik olan her yerde kullanılabiliyor. Yapılan bilgilendirmeye göre, sağladığı teknoloji sayesinde 4.5G’nin ulaştığı 375 Mbps’ye varan internet hizmeti sunan yenilikçi çözümün, kullanıcı sayısı da her geçen gün hızla artıyor. Son 4 ayda yüzde 165’ten fazla artışla 100 bin yeni kullanıcıyla buluşan Superbox’ın müşteri sayısı ise toplamda 150 bini aştı. Taşınabilir özelliğiyle yenilikçi çözüm, evlerin yanı sıra işyerlerinde, yazlıklarda ya da elektrik prizinin olduğu her yerde kullanılabiliyor.

Türkiye’de

her 4 kişinden 3’ü internet kullanıyor

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2019 yılı hanehalkı bilişim teknolojileri (BT) kullanım araştırması verilerini açıkladı. Buna göre; internet kullanımı 2019 yılında 16-74 yaş grubundaki bireylerde yüzde 75,3 oldu. Bu oran bir önceki yıl yüzde 72,9’du. İnternet kullanım oranları 16-74 yaş grubundaki erkeklerde yüzde 81,8 iken kadınlarda yüzde 68,9 oldu.

Hanehalkı bilişim teknolojileri kullanım araştırması sonuçlarına göre hanelerin yüzde 88,3’ünün evden internete erişim imkânına sahip olduğu gözlendi. Bu oran bir önceki yılda yüzde 83,8 idi. Genişbant ile internete erişim sağlayan hanelerin oranı 2019 yılında yüzde 87,9 oldu. Buna göre hanelerin yüzde 49,1’i sabit genişbant bağlantı (ADSL, kablolu internet, fiber vb.) ile internete erişim sağlarken, yüzde 86,9’u mobil genişbant bağlantı ile internete erişim sağladı. Genişbant internet erişim imkanına sahip hanelerin oranı bir önceki yıl yüzde 82,5 olarak gözlendi. Her iki kişiden biri e-devlet hizmetlerini kullandı Kişisel amaçla kamu kurum/kuruluşları ile iletişime geçmek veya kamu hizmetlerinden yararlanmak için 2018 yılı Nisan ayı ile 2019 yılı Mart aylarını kapsayan on iki aylık dönemde interneti kullanan bireylerin 16-74 yaş grubu bireyler içerisindeki oranı yüzde 51,2 oldu. Bu oran önceki yılın aynı döneminde yüzde 45,6 idi. Kullanım amaçları arasında kamu kuruluşlarına ait web sitelerinden bilgi edinme yüzde 45,8 ile ilk sırayı aldı. İnternetten alışveriş yapma oranı yüzde 34,1 oldu İnternet üzerinden kişisel kullanım amacıyla mal

104

veya hizmet siparişi veren ya da satın alan 16-74 yaş grubundaki bireylerin oranı, 2018 yılı Nisan ayı ile 2019 yılı Mart aylarını kapsayan on iki aylık dönemde yüzde 34,1 oldu. Önceki yılın aynı döneminde bu oran yüzde 29,3 olarak gözlendi. Cinsiyete göre internet üzerinden alışveriş yapma oranı erkeklerde yüzde 38,3 olarak gerçekleşirken kadınlarda yüzde 29,9 oldu. Bu oranlar bir önceki yılın aynı döneminde sırası ile yüzde 33,6 ve yüzde 25 olarak gözlendi. En çok giyim ve spor malzemesi İnternet üzerinden alışveriş yapan bireylerin yüzde 67,2’si giyim ve spor malzemesi satın aldı. Bunu yüzde 31,7 ile seyahat ile ilgili diğer faaliyetler (seyahat bileti, araç kiralama vb.), yüzde 27,4 ile gıda maddeleri veya günlük gereksinimler, yüzde 26,9 ile ev eşyası (tüketici elektroniği hariç), yüzde 20,3 ile elektronik araçlar ve yüzde 20,2 ile kitap, dergi, gazete (e-kitap dahil) takip etti. İnternet üzerinden en çok satın alınan ürün grupları erkeklerde giyim ve spor malzemeleri (yüzde 57,2), seyahat ile ilgili diğer faaliyetler (yüzde 37,7) ve elektronik araçlar (yüzde 30,2) iken, kadınlarda giyim ve spor malzemeleri (yüzde 79,6), gıda maddeleri ile günlük gereksinimler (yüzde 29,5) ve seyahat ile ilgili diğer faaliyetler (yüzde 24,2) oldu.

GÜNÜMÜZÜN ARANAN MESLEĞİ

SEO UZMANI

Seoliz Dijital Pazarlama kurucu yöneticisi SEO Uzmanı Erkan Tonbul dijital teknolojiler ve internet kullanımının yaygınlaşmasıyla ilginin arttığı dijital pazarlamada etkili olan SEO çalışmalarının ve SEO uzmanlarının önemi hakkında bilgi verdi. Tonbul, “Rekabetin sürekli arttığı dijital pazarlama dünyasında rakiplerinin önüne geçmek isteyen firmalar, SEO çalışmaları ile istedikleri başarıyı yakalıyor. Günümüz dünyasının giderek teknoloji ile iç içe geçmesi nedeniyle arama motoru uzmanları olarak da bilinen SEO (Search Engine Optimization) uzmanlarına olan ihtiyaç da artıyor” dedi.

SUPERBOX’IN KULLANICI SAYISI 150 BİNİ AŞTI

Uluslararası Medya Enformasyon Derneği (UMED) ve Trend Micro iş birliğiyle düzenlenen Bilişim Akademisi kapsamında verilen ücretsiz eğitimler devam ediyor. Cumhurbaşkanlığında mühendis olarak görev yapan Buğra Ayan, katılımcılara sosyal medyanın tarihsel gelişimi, dijital okur-yazarlığın önemi ve yeni gelişen teknolojilerin farklı iş alanlarına yansımaları ve yapay zeka konularında bilgi verdi. Verinin geleceğin petrolü olarak görüldüğünü söyleyen Ayan, petrole göre çıkarması daha kolay ve internette açık erişime sahip yüksek miktarda olması nedeniyle verinin petrolden dahi daha önemli olabileceğini vurguladı.

“Veri petrolden daha önemli” 105


TEKNOLOJİ

Yeni Acer Swift 7, 1cm’den ince, 1 kg’dan hafif Acer, ekranı öne çıkaran üst düzey kasaya sahip, olağanüstü ince ve hafif Swift 7’yi (SF714-52T) duyurdu. CES 2019 İnovasyon Ödülü’ne layık görülen 14 inç boyutundaki Swift 7, ultra ince çerçevesi sayesinde neredeyse sınırsız görünerek yüzde 92’lik inanılmaz bir ekran gövde oranına ulaşıyor. Dizüstü bilgisayarlarını gün boyunca yanında taşıyan ve sık seyahat eden profesyoneller, Windows 10 işletim sistemli, 890 gr ağırlığındaki Swift 7’yi taşırken neredeyse ağırlık hissetmemeye bayılacaklar.

Honor 20 Yaz bitmeden Türkiye’de kullanıcılarla buluşuyor Teknolojiyi gençlerin ihtiyaçlarına adapte eden vizyoner ürünlerin yaratıcısı Honor, yapay zekâ destekli 48 MP dört kameraya sahip Honor 20’nin yaz sezonu bitmeden Türkiye’de teknoloji tutkunlarıyla buluşacağını duyurdu. Asya pazarında 14 günde 1 milyondan fazla satışa ulaşan akıllı telefon, “Harika Görünüyor” sloganıyla Türkiye’ye geliyor. 6,26 inç ekranlı yeni Honor 20, her koşulda en kaliteli görüntüyü yakalayan kamerasının yanı sıra güçlü donanım özellikleri ve dünyada ilk kez bu seride kullanılan Dinamik Holografik cam tasarımıyla öne çıkıyor.

Harici disklerin sıkıcı görünümlerinden sıkılan kullanıcılar için… ADATA Technology, dayanıklılığı ile öne çıkan yeni taşınabilir diski HD770G’yi duyurdu. IP68 toza ve suya dayanıklılık sertifikası olan ürün kullanıcılara büyük miktarda veriyi kolaylıkla ve güvenle saklama imkânı veriyor. ADATA HD770G farklı görsel tasarımıyla dikdörtgen şekilli sıradan taşınabilir disklerden farklı olduğunu ilk bakışta belli ediyor. Ürünün iki yanındaki desenli plastik parçanın ortasında yer alan RGB aydınlatmalı kısım, HD770G’ye farklı bir hava katıyor. Tasarımıyla dikkat çeken ürün, performansı ile de kullanıcılarını sevindirecek. 1 TB ve 2 TB olmak üzere iki farklı kapasite seçeneğiyle gelen ürün USB 3.2 Gen 1 arabirimini kullanıyor. Windows ve Mac işletim sistemlerinde herhangi bir ayar yapmadan çalışabilen ürün PlayStation 4 ve Xbox gibi konsolları da destekliyor. Sony, büyük beğeni toplayan Alpha7R serisi full frame aynasız fotoğraf makinesi yelpazesinin son üyesi olan, son derece çok yönlü ve güçlü Alpha 7R IV’ün çıkışını duyurdu. Sony’nin bugüne kadar piyasaya sürdüğü en yüksek çözünürlüklü full frame fotoğraf makinesi olan yeni Alpha 7R IV, yüksek çözünürlük ve geniş dinamik aralık ile nefes kesen görüntü kalitesi sunduğu gibi, olağanüstü netleme performansı, yüksek hızlı kesintisiz çekim ve çok daha fazla özelliği de koruyor.

SONY’DEN DÜNYANIN İLK: ALPHA 7R IV

Anker’den başucu ürünü Soundcore Wakey Anker’in yeni Soundcore Wakey ürünü dört işlevi bir arada sunarak yatağınızın başucunda yer almaya aday oluyor. Çalar saat, BT hoparlör, kablosuz hızlı şarj adaptörü ve FM radyo fonksiyonlarını bir arada sunan Anker Soundcore Wakey, şık görünümü ve işlevsel yapısıyla hayatı kolaylaştıran bir ürün olarak öne çıkıyor. Anker Soundcore Wakey, pratik özelliklerinin yanı sıra, dekoratif açıdan da dikkate değer. Her ortama uyum sağlayabilen beyaz renkli hoş tasarımıyla Anker Soundcore Wakey, oldukça zarif ürün olarak öne çıkıyor. Kablosuz şarj teknolojisini destekleyen telefonu cihazın üzerine sırt üstü koymak hızlıca şarj etmek için kullanıcıya iyi bir deneyim yaşatıyor.

OMEGA’DAN SEAMASTER 300’E YENİ TASARIM Omega Seamaster 300, tarihi 1957’ye kadar uzanan, beğenilen ve tanınan bir saat. Klasik tasarım, 18 ayar sarı altından yapılan bu yılın yeni modeli için mükemmel bir başlangıç noktasıydı. Değerli materyal tutkunları için bu saat, güzellik saçan malachite kadranıyla öne çıkıyor. Malachite kadranla mükemmel bir denge sağlayan Omega, saatin 41 mm’lik kasasını 18 ayar sarı altından üretti. Fasetli ibrelerin yanı sıra, parlak seramik halkaya ve Omega Ceragold dalış ölçegine sahip bezel için de aynı malzeme kullanıldı. Saat, yesil deri kayısla sunuluyor ve OMEGA Co-Axial Master Chronometer Calibre 8913 ile güç alıyor. 106 106

107


OTOMOBİL / MOTOR

Pershing 8X

Performansı ile büyüleyecek

“ “ İşte 2020 model

Bu senenin Mayıs ayında tanıtılan 2020 model McLaren GT, bu sene sonunda teslim edilmeye başlanacak. Başlangıç fiyatının 210 bin dolar olarak belirlendiği bu süper otomobil, konfor odaklı tasarımı ile otomobil severleri büyüleyecek.

McLaren GT

108

İtalyan yat üreticisi Pershing Yachts’ın 25,55 metre uzunluğundaki yeni modeli Pershing 8X, sportif yapısı ile dikkat çekiyor. Sportif çizgileri ile deniz üzerinde ok gibi süzülen yat, heyecanı doruklara taşıyor.

Sportif çizgileri ile dikkat çeken Pershing 8X, zarif ve konforlu yapısı ile de bir o kadar dikkat çekmeyi başarıyor. Yenilikçi yapısı ve çizgileri ile ön plana çıkan Pershing 8X, deniz üzerinde heyecan arayanlara hitap ediyor. Daha az yakıt tüketimi Karbon fiber yapısı gereği daha hafif bir yapıya sahip olan Pershing 8X, bu sayede hızını da artırıyor. Tüm bunların yanında bu yat daha az yakıt tüketimi ile daha fazla mesafe gitmenizi sağlıyor.

McLaren, 2020 model McLaren GT’yi Mayıs ayında tanıtmıştı. Şık çizgileri ile McLaren hayranlarını şaşırtmayan McLaren GT, konfor odaklı tasarımı ile McLaren modelleri arasında en geniş iç hacmine sahip otomobil. İnce dokunuşlar Özellikleri ile heyecan yaratan McLaren GT, duruşu ve estetiği ile de göz alıcı. Ayrıntılarındaki ince dokunuşlar ile kusursuzluğunu gözler önüne seren McLaren GT, 2019 sonu itibari ile kullanıcılarına teslim edilecek.

109


KISA HABERLER

POYD ve Vitra sponsorluk anlaşması imzaladı Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) aylık yemekli toplantısı Manavgat-Side’de bulunan Kamelya Collection Selin Hotel’de yapıldı. POYD ile Vitra arasında sponsorluk anlaşması imzalandı. Anlaşmayı POYD adına başkan Ülkay Atmaca ile VİTRA Türkiye Satış Müdürü Doğukan Tekin arasında imzalandı. Sektöründeki en geniş ürün yelpazesine, üretim ve satış ağına sahip Vitra, 75’in üzerinde ülkede faaliyet gösteriyor. Türkiye’nin toplam seramik sağlık gereçleri ihracatının yüzde 50’sinden fazlasını gerçekleştiriyor. AB ülkelerine yapılan ihracatta, karo ürünleriyle birinci sırada yer alıyor.

TURİZMCİ İŞ ADAMLARINDAN MÜZEYE ÖNEMLİ BAĞIŞ Antalya’da turizmci Rıza Perçin ve Musa Taşkın, Demre İlçesi Çayağzı bölgesinde Myra Antik Kentinin liman şehri olan Andriake Ören yeri içinde yer alan Likya Uygarlıkları müzesine 90 bin TL tutarında 10 kişilik bir adet Buggy Golf arabası bağışı yaptı. Kaymakam Murat Uz, Demre turizmi adına yapılan bu önemli bağış için İş Adamlarına teşekkür ederek, bir teşekkür plaketi verdi. Kaymakam Uz “ İlçemiz turizmi adına her zaman katkılarını sunan değerli turizmci İş Adamları sayın Rıza Perçin ve Musa Taşkın Bey’e çok teşekkür ediyoruz. Likya Uygarlıkları müzesine gelen turistler verilen bu hizmetten oldukça memnunlar” dedi.

Kapadokya Balon Festivali görsel şölen yaşattı 11 ülkeden 15 farklı balon figürünün katıldığı Kapadokya Balon Festivali, turistlere görsel bir şölen yaşattı. Binlerce kişi Göreme’ye akın ederken, birbirinden ilginç figürlerin bulunduğu sıcak hava balonları görsel şölen yaşattı. Göreme Belediye Başkanı Ömer Eren ise açıklamasında, Kapadokya balon festivalinin final uçuşlarının yapıldığı Aşk Vadisi’nde muhteşem bir kalabalığın olduğunu ifade ederken, finalin Göreme’de yapılmasından dolayı son derece mutlu olduklarını söyledi.

Yurt dışı turlarının lider markası Prontotour, merakla beklenen İstanbul çıkışlı gemi turlarının satışını başlattığını açıkladı. Kamuoyunda Galataport olarak bilinen Salıpazarı Liman Projesi tüm hızıyla sürerken kruvaziyerlerin 2019 Ekim ayı ile birlikte yeniden İstanbul’a gelmeye başlayacağını belirten Prontotour Cruise Departman Müdürü Bahadır Şaf, “Düzenli olarak 2019 Ekim ayından itibaren Vizesiz Yunan Adaları programı yapılmaya başlanacak ve 202021 sezonu ile birlikte İstanbul neredeyse tüm gemi firmalarının rotalarına eklenmiş olacak. Biz de herkesin sabırsızlıkla beklediği İstanbul çıkışlı Yunan Adaları programlarının satışlarını başlattık” dedi.

PRONTOTOUR, İSTANBUL ÇIKIŞLI GEMİ TURLARININ SATIŞINA BAŞLADI 110

Antalya’daki Granada Luxury Belek

dünyada bir ilke imza attı

Cep telefonlarında oynanabilen ve otele ait özel bir oyunu misafirlerine sunan Granada Luxury Belek, bu uygulaması ile dünyada bir ilke imza attı “Granada Krallığı” adı altında gerçekleştirilen ve Antalya Teknokent’te Uras Oyunlastirma Platformu tarafından geliştirilen oyun, misafirler tarafından büyük ilgi görürürken, her gün yüzlerce kişi bu oyunu oynuyor. Otelin dört bir yanına asılan QR Kodlar ile telefonlarını taratan misafirler hem oyunu indiriyorlar hem de çeşitli anketlere cevaplar vererek otel için önemli düşünceleri de iletmiş oluyorlar.



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.