Yelpaze İstanbul 153.Sayısı

Page 1

SAYI: 153 AYLIK ALIŞVERİŞ VE YAŞAM DERGİS

İ

İSTANBUL YIL: 15 • 15 EYLÜL 2017

Eğitim Sistemi ile oynamak ülkenin genetik kodlarıyla oynamaktır... BADER EĞİTİM MERKEZİ ÖN KAYITLARI BAŞLADI

Akbatı

6. yılına

Kelimesever; Ali İhsan Varol’u yakından tanıyalım...

HAYAT KURTARAN 7 İLK YARDIM ÖNERİSİ!

İstanbul ve Bahçeşehir’den en güncel haberler www.yelpazeistanbul.com'da

yelpazeistanbul

yelpazeistanbul

girmenin mutluluğunu yaşıyor

yayında!



1

Yelpaze İstanbul / 15 Eylül 2017


KALİTELİ BİR HAYAT...

B U K A D A R YA K I N I M I Z D A . . .

Bahçeşehir


1.900.000 TL’den başlayan fiyatlar...

Dostluk Caddesi Dağçileği Sokak Karaağaç/ Büyükçekmece

0533 324 35 71


4

“Kendi evini yapamıyorsan, bir yapana taş taşı” Hint Atasözü

UĞUR BARIŞ KARABULUT

ubk@yelpazeistanbul.com

G

eçtiğimiz aydan geriye kalan ve sosyal medyada duyarlılık oluşturan paylaşımları sizlere de iletmek isterim. “30 Ağustos Zafer Bayramı ve “Kutlamamaları” geride kaldı. Bu yılki etkinliklerden elde kalan ne oldu? Milli birliğimiz, dayanışmamız, ecdadımıza saygımız, hürmetimiz, kurtuluş savaşı ve son olarak Yunan’ın denize dökülüşünde millet olarak topyekun yaşadıklarımız sizce hatırlandı mı? Tarihimizde bildiklerimize farklı bilgi mi ekledik, bilmediklerimize ışık mı tuttuk? Ülkemizde iki farklı yurttaş algısı var; İlki Mustafa Kemal ve Kurtuluş Savaşı Mücadelesini görmezden gelen, küçümseyen; Osmanlı’nın sonunu bu dönemde yapılanların getirdiği görüşüne hakim olanlar; diğer tarafta da Osmanlının başarısızlığını anlatmakla övünen! Şanlı tarihimizin sadece Cumhuriyet dönemine ait olduğunu savunan bir kesim! Şimdi günümüze gelelim ve halkın bu algısının siyasete yansımasına, uygulamalara bakalım. Ak Partili belediyeler bu milli bayramı yansıtacak göze batan hiçbir çalışma yapmamışlardır! 30 Ağustos Zafer Bayramı algısını güçsüz göstermek adına 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi ve Anadolu’nun kapılarının Türklere açılmış olmasına vurgu yaparak, kıyaslama unsurlarının önünü açmışlardır. Koskoca 81 il yüzlerce ilçede birkaç belediye hariç ( Ak Partili) ne bir bayrak ne de 30 Ağustos’a özel bir etkinlik düzenlenmiştir! Diğer tarafta CHP Belediyeleri yurdun dört bir yanında pop sanatçıları ile konserler düzenlemiştir. Konserlerin kapanışı İzmir Marşı ve Onuncu Yıl Marşı ile tamamlanmış böylece Zafer Bayra-

mımızın anlam ve önemi anlaşılmıştır! Öyle olmasını umardık elbette! Ancak halkın “Pop sanatçılarının popülaritesiyle doğru orantılı katılım sağladığı 30 Ağustos Zafer Bayramı Kutlamaları” samimiyetten, bilgiden, vatan aşkından uzaktı her zaman ki gibi; Üç beş Atatürk özlü sözü üç beşte vatan millet Sakarya edebiyatı yaparsak bu kutlamaları da kutlamış gözükmüş oluruz algısıyla, içi tamamen boş, milli duygulara hizmet etmeyen popülist bir kültüre sığdırmaya çalışılmıştır... Peki belediyelerin suçu mudur bu şekilde olması, yoksa biz de midir sorun? Ona da siz karar verin... Şekilcilik hastalığı hiç bitmedi güzel ülkemde! Buarada konser kapanışı marşlar haricinde sanatçıların şarkıları da unutulmaz değerler barındırıyordu sözlerinde! ‘ kalbimi çal, orama burama, yansın geceler, bangır bangır, deli bile, sana Ne bana Ne, fıngır fıngır...’ daha fazla yazamayacağım... “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” Başbakan Yıldırım, Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda seslendi! “Sıkça yapılan imar değişiklikleri ile şehrin, ilçenin, beldenin ortak geleceği olan, ortak kullanımında olan; sosyal alanları, kültür alanlarını, yeşil alanlarını, yaşam alanlarını yok etmeyelim. Eğer bir bölgede bir çalışma yapılacaksa o bölgenin halkı, sivil toplum kuruluşları ile istişare edelim... “ Sayın Başbakanımıza soruyoruz; Bahçeşehir Gölette Danıştay 13.Daire Başkanlığı, İstanbul 6.İdare Mahkemesi kararları açıkça ortaday-

Yelpaze Yayıncılık, Organizasyon İnş.Tur.Ltd. Şti. Adına İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Uğur Barış Karabulut ubk@yelpazeistanbul.com

Yayın Türü Süreli Aylık Yerel Yayın Reklam Sorumlusu Pınar Özdemir

Reklam ve Rezervasyon Editörler Nihal Ergenç, Yasemin A. Karaman Rashid, Tel : 0212 669 83 86 Av. Kayhan Selek, Selda Önder Gsm: 0533 551 87 17 Katkıda Bulunanlar Caner İlhan, Pelin Savaş Protokol Dağıtım Aras Kargo

Yelpaze İstanbul / 15 Eylül 2017

Baskı Şan Ofset Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti. Hamidiye Mah. Anadolu Cad. No:50 Kağıthane/ İST Tel: 0212 289 24 24

ken, şehircilik ilkelerine aykırılığı, kamu yararı gözetmediği tutanaklara geçmişken, inşaatların devamının sonlanması kararı varken, sizin de tespitlerinizin üzerine, inşaatlar nasıl halen devam edebiliyor? Dere yatağını dahi toprakla örtmek ne anlama geliyor? “Kitle psikolojisi ile yaşamak ve yönetilmek” işte bütün mesele bu... Sağduyusunu yitirmiş, akıl yürütme ve düşünerek karar verme mekanizmalarını askıya almış, sadece inanç yoluyla bağlanmış, eleştiri, özeleştiri ve empati yetisinden yoksun, sürü gibi güdülenerek hareket eden, sözlü-yazılı-görsel şiddete başvurmaktan çekinmeyen, vicdan, ahlak ve adalet kavramlarını yok sayan, her konuda fikri olan ancak hiçbir konuda çözümün parçası olmayan, eleştiren, söven, isyankar gibi gözüken ancak isyanlarını magazinsel günlük düzeyde yaşayan, bugün eleştirdiğini yarın unutan, göstermelik çıkışlar yapan ve çevresine aktaran, kendisi ve ailesinin menfaatlerini her değerin üstünde gören, insanlığa ve ülkesine dair hiçbir toplumsal sorumluluk almayan bireylerin oluşturduğu topluluklar; Kitle psikolojisi ile yaşar ve yönetilir! Dünyanın son elli, üzülerek ülkemizin de son 35 yıldır yaşadığı gibi... Dipnot: Yukarıdaki metnin “Kitle psikolojisi” tespitinin asıl sahibinin Sigmund Freud olduğunu belirtmek isterim.

Sevgiyle kalın...

Basım Tarihi: Eylül 2017 Yayına Hazırlık Yelpaze İstanbul Bahçeşehir 1. Kısım Mah. Bülbül Cad. Badem 08 Villa 02 Bahçeşehir-İstanbul Tel: 0212 669 83 86 Tel/Faks: 0212 669 16 50

dağıtılır. Bundan böyle talep eden okuyucularımıza kişiye özel adrese teslim gönderilerde sağlayacağız. Adrese teslim taleplerinizde yalnızca dergi ücreti tahsil edilmektedir. Yelpaze İstanbul 5 TL’dir. Gönderilen yazılar yayınlansın veya yayınlanmasın iade edilmez. Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazı sahibine, reklamların Sayın Okurlarımızın Dikkatine; sorumluluğu reklam verenlere aittir. Yelpaze İstanbul, Bahçeşehir, Ispartakule, Ardıçlı, Esenkent, Boğazköy aze İstanbul’da yayınlanan yazı ve fotoğraflar kaynak gösterilerek halkına ve İstanbul genelinde kullanılabilinir. küçük ve orta ölçekli işletmelerin yöneticilerine ayda bir “ücretsiz” olarak



6

İSTANBUL

İstanbul’un Deprem Raporu Açıklandı Beş meslek odasının “İstanbul Depreme Hazır mı?” raporuna göre,1509 yılında meydana gelen 7.7 büyüklüğündeki deprem tekrar yaşanırsa, 625 bin kişi hayatını kaybedebilir

Bugün 17 Ağustos Marmara Depremi’nin 18. yıldönümü. 17 Ağustos’un yıldönümü dolayısıyla açıklama yapan meslek odaları, Türkiye’nin tüm yaşananlara karşın hâlâ depreme hazır olmadığını vurguladı. Birgün Gazetesi’nin haberine göre, TMMOB’ye bağlı Elektrik Mühendisleri Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Jeofizik Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası ve Makina Mühendisleri Odası “İstanbul Depreme Hazır mı?” başlıklı raporu açıkladı. Beyoğlu’ndaki TMMOB Makina Mühendisleri Odası’nda düzenlenen toplantıda deprem raporunu TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Cevahir Efe Akçelik açıkladı. 1509’daki deprem tekrarlanırsa... Akçelik hazırlanan rapordan detaylar vererek, “Bizlerin İstanbul için tasarladığı en kötü senaryo 1509 yılında yaşanan 7.7 büyüklüğündeki depremin tekrar olması. O dönemde İstanbul ve Galata’daki nüfus 160 bin kişi, 35 bin hane olarak ifade edildiği düşünüldüğünde bu depremde binde otuzluk bir ölüm oranı olmuş. Günümüze

Yelpaze İstanbul / 15 Eylül 2017

vurursak, İstanbul’daki nüfusun yaklaşık 20 milyon kişi olduğunu düşünürsek bu oranın aynı şekilde hasar vereceğini tespit edersek, en az 625 bin insanın hayatını kaybedeceğini öngörmekteyiz” dedi. ‘Yapı stokunun yüzde 50’si kaçak’ İstanbul nüfusunun büyük bir kısmının birinci derecede deprem bölgesinde yaşadığını aktaran Akçelik, şöyle konuştu: “Mevcut yapı stokunun yüzde 50’si kaçak, yüzde 40’ı deprem ömrünü tamamlamış, yüzde 27’sinin deprem riskine bağlı olarak acilen yıkılması gerekmekte ve bu binaların sadece yüzde 35’inde DASK var. Nüfusunun büyük bir kısmının birinci derece, diğer kısmının da ikinci dereceden deprem bölgesinde olmasına karşı, yapı stoku, zeminin jeolojik koşulları, denize kıyı olması, deniz dolgu alanları, mühendislik hizmeti almadan üretilen binlerce yapının varlığı, kaçak yapılaşmanın kentin ayırt edici özelliği olması, ulaşım yapılarının, barajların, tarihi eserlerin depremde nasıl bir tepki vereceğinin belirsizliği, kentsel dönüşüm projelerindeki belirsizlikler, şu taşkınlarında

bile ortaya çıkan altyapı sorunları, dere yataklarını bile yerleşime açan imar uygulamaları, afet sonrası çalışmaların taşıdığı soru işaretleri, deprem bilincinin maalesef İstanbul’da yeterince oturtulmamış olması İstanbul’un tahmin edilenden daha yıkıcı bir etki alanı altında olacağının göstergesi.” ‘Acilen önlem alın’ Yetkililere acil önlem çağrısında bulunan Cevahir Efe Akçelik, sözlerine şöyle devam etti: “Doğanın er ya da geç intikam alacağını söyleyerek kendi sorumluluklarını gölgelemeye çalışanları, hamaseti kamuoyunu yanıltmak için silah olarak kullananları, kentsel alanları sermayeye peşkeş çekenleri, su havzalarını ve yeşili yok edenleri, İstanbul’un kalbine hançer gibi gökdelenleri dikenleri, kenti, insanın değil sermayenin ihtiyacına göre düzenleyenleri, bilime ve meslek disiplinlerini önemsizleştirerek, kaderciliği yönetim şekli haline getirenleri tarih büyük İstanbul depreminden sonra, İstanbul’un dramını sahneleyenler olarak maalesef anacaktır.”


eylül ekim 2017 Cemre Soysal

Ömer Uzun

Okul Zili Çalıyor

Geliştiren Aile 2

ile sağlıklı aile ortamı sağlama yollarını keşfedin.

çocukların okul hayatındaki sorunları ve çözümlerini paylaşıyor.

(Okul dönemi aile ilişkileri)

21 Eylül 2017 Perşembe 14:00 - 16:00

14 Eylül 2017 Perşembe 14:00 - 16:00

Esra Martorana ile sınırlarınızı keşfedin.

Sınırlarımız ve Kendilik Algımız 28 Eylül 2017 Perşembe 14:00 - 16:00

Deniz Karadeniz

Dr. Neslihan İskit

Öpünce Geçmeyen Uflar İçin İlkyardım Eğitimi

Kalp Yogası

ile çocuklara nasıl ilkyardım yapılması gerektiğini öğrenin.

5 Ekim 2017 Perşembe 14:00 - 16:00

ile sağlıklı bir yaşam için.

12 Ekim 2017 Perşembe 14:00 - 16:00

Uzman Terapist Eralp Caner

Seda Sakacı

Korku Öfke ve Sevgi

Doğal Güzellik

ile doğal güzelliği keşfedin.

ile bilinçaltını keşfedin.

19 Ekim 2017 Perşembe 14:00 - 16:00

26 Ekim 2017 Perşembe 14:00 - 16:00

Y e r

Akbatı AVYM


8

İSTANBUL

Kentsel dönüşüm Türkiye için milli dava olmalı Türkiye’de yapı stoğunun yüzde 67’sinin ruhsatsız ve kaçak, yüzde 60’ının ise 20 yaşın üzerindeki konutlardan oluştuğunu hatırlatan Çukurova Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Son, Dünya Konut Günü kapsamında depreme ve kentsel dönüşüme dikkat çekti. Ülkemizde nüfusun yüzde 95’inin deprem tehdidi altında yaşadığını belirten Tamer Son, kritik düzeyde önem taşıyan konut seçimi konusunda tüketicilerin çok dikkatli davranmaları gerektiğini vurguladı. Güvenli bir yaşam için depremin yaratabileceği zararlardan en az etkilenecek güvenli yapıların şart olduğunu ifade eden Son, kentsel dönüşümün Türkiye için milli bir dava olması gerektiğini söyledi. Türkiye’de yapı stoğunun yüzde 67’sinin ruhsatsız ve kaçak, yüzde 60’ının ise 20 yaşın üzerindeki konutlardan oluştuğunu hatırlatan Çukurova Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Son, Dünya Konut Günü kapsamında depreme ve kentsel dönüşüme dikkat çekti. Ülkemizde nüfusun yüzde 95’inin deprem tehdidi altında yaşadığını belirten Tamer Son, kritik düzeyde önem taşıyan konut seçimi konusunda tüketicilerin çok dikkatli davranmaları gerektiğini vurguladı. Güvenli bir yaşam için depremin yaratabileceği zararlardan en az etkilenecek güvenli yapıların şart olduğunu ifade eden Son, kentsel dönüşümün Türkiye için milli bir dava olması gerektiğini söyledi.

Yelpaze İstanbul / 15 Eylül 2017

Dünyada Ekim ayının ilk Pazartesi günü kutlanan Dünya Konut Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Çukurova Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Son, deprem gerçeğine ve kentsel dönüşüme dikkat çekti. Türkiye’nin yüzölçümünün yüzde 92’sinin deprem kuşağında bulunduğunu ve nüfusun yüzde 95’inin deprem tehdidi altında yaşadığını hatırlatan Tamer Son, güvenli bir yaşam için depremin yaratabileceği zararlardan en az etkilenecek güvenli yapıların şart olduğunu söyledi. Türkiye’nin 20 milyonu aşan yapı stoğunun yüzde 67’sinin ruhsatsız ve kaçak, yüzde 60’ının ise 20 yaşın üzerindeki konutlardan oluştuğunu ifade eden Son, şu açıklama-

larda bulundu; “2012 yılında başlatılan kentsel dönüşümde yenilenmesi hedeflenen 6,5 milyon binaya karşın, bugüne kadar kentsel dönüşüm sürecine girebilmiş bina sayısı yaklaşık 120 binde kaldı. Olası bir depremde yaşanabilecek kayıpların önlenmesi için öncelikli olan bu 6,5 milyon binanın acilen yenilenmesi şart. Binaların deprem anında kaçılacak değil, aksine içine güvenle sığınılacak güvenli liman olması gerekiyor. Kentsel dönüşüm, deprem gerçeği ile yaşayan Türkiye için adeta milli bir dava olmalı. Dönüşümle birlikte Deprem Yönetmeliği’ne uygun olarak, kaliteli malzemeler ve en son inşaat teknolojileri ile inşa edilmiş binaların sayısı hızla artacak. Bu noktada tüketicilerin de konut seçerken ve binalarını yeniletme sürecinde gerekli sorgulamaları yapmaları çok önemli.”


Topbaş: Şehirde Yaşayanlar, Özellikle de Çocuklar Ağaçları Bilmiyor İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Alibeyköy Fidanlığı gezisinde yaptığı açıklamada, “Şehirde yaşayanlar, özellikle de çocuklar ağaçları bilmiyor” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Kadir Topbaş, İBB Alibeyköy Fidanlığı’na inceleme gezisi düzenledi. Basın mensuplarına Avrupa’nın en büyük saksılı ağaç fidanlığını, toprak üretim tesisini ve toprak analiz laboratuvarını gezdiren Kadir Topbaş, golf arabaları ile yapılan gezide aracın direksiyona geçti. Kendisini takip eden gazetecilere dalından meyve ikram eden Topbaş, “Şehirde yaşayanlar, özellikle de çocuklar ağaçları bilmiyor. Meyveyi tanıyor ama nasıl yetiştiğini bilmiyor” dedi. Gazetecilere dalından meyve ikram etti Alibeyköy’deki tesislerde bulunan toprak laboratuarını ziyaret eden ve buradaki çalışmalar hakkında bilgi alan Topbaş, toprakların analiz edildiği bu merkezin Türkiye’nin en büyük toprak hazırlama merkezi olduğunu söyledi. Daha sonra meyve ağaçlarının yetiştirildiği bölüme geçen Topbaş, gazetecilere ağaçları tanıttı. Ağaçlardan meyve kopartıp gazetecilere ikram eden Topbaş, “Şehirde yaşayanlar, özellikle de çocuklar ağaçları bilmiyor. Meyveyi tanıyor ama nasıl yetiştiğini bilmiyor” şeklinde konuştu. Daha sonra Bahçe Marketteki çiçekleri inceleyen Topbaş, eline eldiven geçirip, önlük takarak saksıya fesleğen dikti. Topbaş diktiği fesleğenleri bir gazeteciye hediye etti.

“Sadece benim başkanlık dönemimde dikilen ağaç sayısı 10 milyona ulaştı” Gezisinin ardından açıklama yapan Topbaş, ulaşımdan sonra en büyük yatırımı çevreye yaptıklarını belirtti. 410 bin metrekarelik bir alana kurulu Alibeyköy’deki fidanlıkta 3 milyon saksılı çiçek ve ağaç olduğuna dikkat çeken Topbaş, “Sayın Cumhurbaşkanımızın belediye başkanlığı ile birlikte İstanbul’da bu güne kadar milyonlarca ifade edeceğimiz ağaçlar dikildi. Sadece benim başkanlık döneminde dikilen ağaç sayısı 10 milyona ulaştı” dedi.

‘İstanbul’da en büyük yatırım ulaşımdan sonra çevre’ Aşırı yağışlar ve yağışlarla birlikte yaşanan sıkıntılara değinen Topbaş, “Çevreye olan hassasiyetimiz gelişmediği takdirde, bunların giderek artacağı ekolojik kıyametten bahsediliyor. Çevre bilincinin oluşması açısından İstanbul’a sadece ulaşım sistemleri değil çevreyle ilgili çok ciddi yatırımlar yapmaktayız. İBB olarak İstanbul’a en büyük yatırımımız ulaşımdan sonra çevre ile ilgili” dedi.


10

İSTANBUL

Yeni Havalimanına Komşu 185 Dönümlük Yere İmar İstanbul’un kuzeyinde yapılan yeni havaalanına komşu 185 dönümlük alan plan tadilatıyla imara açıldı. Askıya dün çıkarılan planla ilgili konuşan Doğan: “Burada kamu yararı yok. Burada yeni havaalanı ve üçüncü köprü rant çevrelerinin iştahını kabartmıştır” Arnavutköy ilçesi Taşoluk mevki, 1614 parsel yoğunluklu olarak yeşil alan - park, yapılan plan tadilatıyla yapılaşmaya açılıyor. Bakanlığın yapmış olduğu bu plan tadilatlarıyla birlikte bölgedeki mera, tarım arazileri, kısmen de olsa kuzey ormanları ve mesire alanları risk altına sokuluyor. Yapılan plan tadilatı Kanun Hükmünde Kararname ile ilan edilerek dün askıya çıkarıldı. Duyuruda, “Söz konusu plan değişikliği, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 8/b maddesi gereğince 24.08.2017 tarihinden itibaren -1- ay süre ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ilan panosu ile internet sitesinde askıya çıkarılmıştır” denildi. Bölge esas itibarıyla yapılaşmanın seyrek olduğu bir bölge. Ancak bölgenin önümüzdeki yıl açılması planlanan yeni havalimanına yakınlığı yoğun yapılaşma endişelerini artırıyor.

Afete davetiye çıkarılıyor Birgün Gazetesi’nin haberine göre, İstanbul’da kamusal alanların imara açılmasına karşı mücadele veren isimlerden İbrahim Doğan, (İnşaat mühendisi, önceki dönem İstanbul Büyükşehir Belediyesi-İBB- CHP Meclis Üyesi) yaptığı açıklamada plan tadilatı ile kamuya ait alanların bir şekilde yandaşlara rant uğruna verildiğine dikkat çekti. “Halkın yaşam alanları bu plan tadilatları ile yok ediliyor. Diğer taraftan plan otoritelerinin görüşleri dikkate alınmadan yapılan bu düzenlemeler yağmur yağdığında oluşan felaketi doğal afet diye halka yutturulmaya çalışılıyor” diyen Doğan, “Yapılan bu plan tadilatı Sultanbeyli’deki mülkiyet sorununun çözümü gerekçe gösterilerek yapılıyor. İstanbul’un bütün ilçelerindeki donatı alanlarını imara açarak söz konusu yandaşa ver-

diler. Çevre Bakanlığı kendine yakın çevrelerdeki tapu sorununu çözmek adına muhtelif ilçelerde binlerce dönüm araziyi imara açtı. Ve bunların tamamına yakını donatı alanı, hem de kentin merkezi yerleri” ifadelerini kullandı. Kamu yararı yok İbrahim Doğan, Kanun Hükmünde Kararnamelerin çevrenin yağmalanmasına vesile edildiğine de vurgu yaparak şu değerlendirmeyi yaptı: “Arnavutköy ve çevresi henüz yapılaşma anlamında yoğun olmamakla birlikte yeni havaalanı ve üçüncü köprü ile birlikte rant çevrelerinin iştahını kabartmıştır. Bu bölgede içinde bulunduğumuz süreçte hem Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hem de İBB yoğun bir şekilde plan tadilatları yaparak yasalara aykırı olarak yaşam alanlarını imara açıyor.

Mahmutbey-Bahçeşehir-Esenyurt

metrosunun inşaatı başlıyor! Mahmutbey-Bahçeşehir-Esenyurt metro hattının inşaatı başlıyor. Hat tamamlandığında Esenyurt ve Mahmutbey arasındaki yolculuk süresi 25 dakikaya inecek. İhalesi 11 Temmuz 2017 tarihinde gerçekleştirilen Mahmutbey-Bahçeşehir-Esenyurt metrosunun inşaatı başlıyor. Avrupa Yakası Raylı Sistem Müdürlüğü’nden aldığımız bilgiye göre metro hattı için geçtiğimiz günlerde yer teslimi yapıldı ve sözleşme imzalandı. Mahmutbey-Bahçeşehir-Esenkent-Esenyurt metro hattı bin 80 günde tamamlanacak. Hat tamamlandığında Esenyurt ve Mahmutbey arasındaki yolculuk süresi 25 dakikaya inecek. İlk istasyonu Mahmutbey olacak olan metro, Bölge Parkı, Mehmet Akif, Halkalı-Atakent Toplu Konut, Tema, Hastane, Tahtakale, Ispartakule ve Bahçeşehir duraklarından geçerek Esenyurt’a ulaşacak. Merakla beklenen Mahmutbey-Bahçeşehir-Esenyurt metro hattının elektro mekanik yapım işi ihalesini Makyol - Astur - Ic İçtaş kazanmıştı. Ceren YÖRÜK/Emlakkulisi.com

Yelpaze İstanbul / 15 Eylül 2017

Mahmutbey Esenyurt metro güzergahı şu şekilde; •Mahmutbey •Bölge Park •Mehmet Akif •Toplu Konut •Tema •Hastane

•Tahtakale •Ispartakule •Bahçeşehir •Esenkent •Ardıçlı •Esenyurt Meydan


11

Eğitim Sistemi ile oynamak ülkenin genetik kodlarıyla oynamaktır...

Yıllarca sorular çalınmış, yıllarca bu soruları alarak sözde başarılı sayılan vatan hainleri ülkeyi adaletten, siyasete, eğitimden emniyete, silahlı kuvvetlere kadar kuşatmış... Onca Cumhuriyet sevdalısı aydının yıllar yılı dillerinde tüy bitmiş ülkemizin başına gelecek olumsuzluklar adına, kitaplar yazılmış, televizyon programları yapılmış! Darbenin temelinde ve örgütün palazlanmasında yıllar yılı “eğitim” başrolde olmuş, para kaynağı, paranın aklanması için eğitim paravan olmuş. Bu gerçekler bilinirken... Sıkça değişen eğitim bir ülkenin genetik kodlarıyla oynamaktır. Çevresel sorunlar, ekonomi ve daha birçok soruna çözüm bulabilirsiniz ancak “eğitime” güven ve inanç bir ülkede bittiğinde zihinlerin bunu tekrar normale dönüştürmesi mümkün olamaz. Cumhuriyet Gazetesinin derlediği son 14 yılda Eğitim sisteminde yapılan değişiklikler şu şekilde: 2003 yılında katsayı farkı arttırıldı. 2004 yılında eğitim müfredatında değişiklikler yapıldı. 2005 yılında 3 yıllık olan lise 4 yıla çıkarıldı. 2007 yılında Ortaöğretim Kurumları Seçme ve Yerleştirme Sınavı (OKS) yerine 6.7. ve 8.sınıfın sonunda girilen Seviye Belirleme Sınavı (SBS) geldi. 2012 yılında katsayı kaldırıldı. 2010 yılında 10 yıldır uygulanan Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) sistemini değiştirilerek. Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ve Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) sistemlerine geçildi. 2010 yılında 2010: SBS, 3. yılın sonunda tek sınav modeline döndü. 2010 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, yayımladığı bir genelgeyle tüm düz liselerin Anadolu liselerine dönüştürüleceğini açıkladı, uygulama hemen başlatıldı. 2012 yılında İlköğretimde kesintisiz 8 yıllık sistemden vazgeçildi,

4+4+4 sistemine geçildi. 2012 yılında katsayı kaldırıldı. 2012 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan “Dershaneler kapatılacak” açıklaması yaptı. 2013 yılında ilk TEOG sınavı uygulandı . 2017 yılında Erdoğan TEOG’un kaldırılması lazım açıklaması yaptı. Son 15 yılda değişen Milli Eğitim Bakanları Necdet Tekin: 10 Temmuz 2002 - 19 Kasım 2002 Erkan Mumcu: 19 Kasım 2002 - 17 Mart 2003 Hüseyin Çelik: 17 Mart 2003 - 3 Mayıs 2009 Nimet Çubukçu: 3 Mayıs 2009 - 7 Temmuz 2011 Ömer Dinçer: 7 Temmuz 2011 - 25 Ocak.2013 Nabi Avcı: 25 Ocak.2013-23 Mayıs.2016 İsmet Yılmaz: 24 Mayıs 2016/... Yelpaze İstanbul

Yelpaze İstanbul / 15 Eylül 2017


12

Ülkemizde “EĞİTİM”, Bahçeşehir’de “ULAŞIM ve TRAFİK” sorunların en başında geliyor...

Dergimiz yeni yayın döneminde ülkemiz ve yaşadığımız kente dair sorunlarımıza halkın gözünden bakmayı hedefliyor. “SENDE KATIL “ köşemizde bundan böyle her ay birbirinden farklı konu başlıkları ile mikrofonumuzu okuyucularımıza uzatarak sokağın nabzını tutmayı hedefliyoruz. Düzenleyeceğimiz panel programlarımızla ortak sorunlarımızın belirlenmesi ve çözüm önerilerine dair görüşleri sizlerle paylaşacağız. Bahçeşehir’in kanaat önderlerinin katıldığı ve 18 Eylül 2017 tarihinde Bahçeşehir Galeria Çarşısı bahçesinde ilki gerçekleşen etkinlikte “Ülkemiz ve yaşadığımız kentin sorunları, çözüm ve işbirliği önerileri” masaya yatırıldı. Program akışı BADER Eski Dönem Başkanlarından Erdal Samur ve ÇYDD Bahçeşehir Başkanı Deniz Bayraktar modaratörlüğünde gerçekleşti. Gece boyunca eleştiri, tespit ve önerileri İletişim Uzmanı Şebnem Şabudak kaleme

Yelpaze İstanbul / 15 Eylül 2017

aldı. Toplantıya katılanlar arasında Dergimiz Genel Yayın Yönetmeni Uğur Barış Karabulut, Bahçeşehir Rotary Kulübü Geçmiş Dönem Başkanı Hülya Ayın, Rotary Dönem Genel Sekreteri ve Bader Yönetim Kurulu Üyesi Ali Rıza Ayın, Bader Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Acar, Gölet Gönüllüleri Aktivisti Kudret Çelebi, CHP Başakşehir Başkan Yardımcısı Bağdagül Gülen, CHP Başakşehir Kadın Kolları Başkanı Özcan Gülcay Sarı ve duyarlı bölge yaşayanları vardı.

Düzenlenen “Sende Katıl” panelinin tartışmaya açılan ilk sorusu “Ülkemizin sizce önem sırasına göre başlıca sorunları nelerdir ?” oldu. Söz alan konuşmacıların neredeyse tamamına yakını bu sorunun birinci sırasına “EĞİTİM” yanıtını verirken, ikinci sırayı “ İKTİDARIN YÖNETİM UYGULAMALARI, EKONOMİ, ÇEVRE SORUNLARI, DUYARSIZLIK, “ aldı. Ortak sorunların


13

3.sırasını “ADALET KURUMLARINA GÜVENSİZLİK, TOPLUMSAL SİNDİRİLME, SAĞLIK SORUNLARI” alırken, katılımcılar tarafından verilen yanıtlarda “DIŞ SİYASET POLİTİKALARI ve TERÖR” son sıradaydı. Panelde katılımcılara yöneltilen bir diğer tartışma başlığı sorusu “Yaşadığınız kentin sizce önem sırasına göre sorunları nelerdir?” oldu. Bu sorunun yanıtına katılımcıların büyük bir çoğunluğu “ULAŞIM ve TRAFİK” sorunu olarak yanıt verdi. Ulaşımda alternatif ulaşım araçları “Metro, Banliyo Tren seferleri, Metrobüsün halen bölgeye gelmemesi ve yetersiz İETT seferleri vb... “ sorunlarının yanı sıra, Mahmutbey gişelerinin ücretli oluşu, TEM Otoyolu ve şehir içi kaosa dönen trafik çilesi de alt açılımda sorunların başını çekti.

Farklı meslek gruplarından katılımcıların katıldığı panelde öne çıkan görüşlere de yer vermek istiyoruz.

“Yeşilin katli ve trafik sorunlarımızın yanında ülkemiz gerileşiyor”

Atilla Büyükmurat / Avukat

Bu sorunun yanıtlarında ikinci sırayı “HIRSIZLIK” alırken, 3.sırayı “BAHÇEŞEHİR’İN YETERLİ NÜFUSU OLMASINA KARŞIN HALA İLÇE YAPILMAMASI, PLAN DIŞI YAPILAŞMA ve ÇEVRESEL SORUNLARDA BİRLİK OLUNAMAMASI” aldı. Pazartürk’ün fiyatlarının yüksek oluşu da dile getirilen sorunlar arasındaydı. Katılımcılara yöneltilen 3.soru panelin gündem başlığı olan soruydu. “Ülkemiz ve yaşadığımız kentin sorunlarına dair çözüm ve işbirliği önerileriniz nelerdir?” Bu soruda katılımcıların büyük bir çoğunluğu ortak bir paydada buluşamazken, öne çıkan tespitler şu şekilde sıralandı. Bölgedeki sivil toplum kuruluşlarına üyeliklerin artmasını sağlamak, sosyal projeler ve aktiviteler üreterek geniş kitleleri duyarlı bireylere dönüştürmek, bölgede yaşayan halkın kente dair aidiyet duygusunu arttıran söyleşiler organize etmek, sosyal medyayı etkin kullanarak ortak sorunlarımızda tek ses olarak kamuoyunun dikkatini çekmek. Bölgede duyarsızlığın kırılması adına gönüllü çalışma grupları oluşturarak site bazında saha çalışmaları organize etmek.

Ülkemize dair dünya kadar sorun sayılabilir elbette ancak, dikkat çekmek istediğim korkunç bir yapılaşma ve beraberinde getirdiği trafik sorunları. Trafiğin yarattığı maliyetin yanı sıra yeşilin katli ile oksijenimiz her geçen gün azalıyor. Ülkemiz eğitimde, kültür sanatta gerileşiyor, bu da ciddi bir problem. Yeraltı doğal zenginliklerimiz var ancak ülke insanımızdan saklanıyor. Türkiye dini olarak kutuplaştırılarak “Araplaştırılmak” isteniyor.

“Ülkemizde birlik yok”

Kudret Çelebi /Pazarlama Müdürü

Ülkemizde tüm sorunların kökeninde eğitim yetersizliği yer alıyor. Bu problemi ortak akıl, birlik ve beraberlikle çözebiliriz ancak, bunun içinde ülke insanın topyekun mücadeleyi içselleştirip içinde olması gerekir. Madem sahada yan yana olamıyoruz bari sosyal medyada birlik olalım, sosyal medyayı bilinçli kullanırsak benzer sorunlarımızla geniş kitlelere ulaşır, çözümün bir parçası haline dönüştürebiliriz.

“Aydınlarımız sessiz” Ülkemizde eğitim ve bilim alanında çok geri kaldık. Aydınlarımızın etkinliklerde ön saflarda olmaması, dini kimliklerimizin ön plana çıkarılarak kutuplaşmamız en büyük sorun diye görüyorum. Songül Bahçekapılı / Elektronik Mühendisi

Yelpaze İstanbul / 15 Eylül 2017


14

Yasemin Özoğlu / Ev Hanımı Taner Saltık / İşletmeci Din olgusunun sömürülmesi ile eğitim ve adalette büyük sorunlar yaşanıyor.

“En önemli sorunumuz iktidarın uygulamaları” Bana kalırsa ülkemiz sorunlarının başında iktidarın yönetim politikaları geliyor. İnsanlarımız yarı uyku halinde, sinmiş ve dayanışmadan uzak.

Meltem Bal

“Organize olamıyoruz” Pratik olarak en büyük sorunumuz sorunlarımıza dair organize olamamak. Bu bağlamda Sivil toplum Kuruluşlarının ve muhalefet partilerinin bu organizasyon sorununu biran önce çözerek, halkı bir araya getiren projeler üretmeleri gerekiyor.

Nezahat Salıcı / Emekli Bankacı

“Toplumda sindirilmişlik ve dolayısıyla sinmişlik var” Çok uzaklara gitmeye gerek yok; Bahçeşehir’de bile ülke sorunlarını sindirmişlik söz konusu. Eskiden on binlerce komşumuzla Cumhuriyet Fener Alaylarında biraraya gelirdik, artık bırakın bir araya gelmeyi pencerelerinden bakan yok.

Yelpaze İstanbul / 15 Eylül 2017

Yadigar Ocaktan / İşletmeci Eğitimin sinsi bir şekilde içi boşaltılıyor, farklı bir nesil yetiştirilmeye çalışılıyor. Siyasetteki ayrıştırıcı dil, halkı kutuplaştırıyor, ayrıştırıyor.

Ali Akbudak / Ekonomist

Sorunlarımızın temelinde eğitim var. Ranta yönelik çarpık yapılaşma, sindirilmişlik, aidiyetsizlik, işsizlik ve güvenlik bu ülkenin başlıca sorunları. Bu sorunları çözmeye yönelik bir girişim şart.


15

“Rejim değiştirilmeye çalışılıyor” Ülkemizde bilinçli bir şekilde rejim değiştirilmeye çalışılıyor. Halkımızın durumunu sosyal bir deneyle anlatmak isterim. Eğer bir kurbağayı kaynayan bir tencereye atarsanız, zıplayıp kaçarak kurtulur. Ama önce soğuk su dolu bir tencereye koyup yavaş yavaş ısıtarak suyu kaynatırsanız, kendi vücut ısısını da arttırır ve suyun sıcaklığını fark etmez hale gelerek patlayarak ölür. Bu olay sosyal bilimlerde şöyle kullanılır; Az miktarda hissedilen bir olay kademeli olarak gittikçe artarsa, insanlar buna sonunda alışa alışa görmezden gelmeye ya da fark etmemeye, normal oymuş gibi algılamaya başlarlar. Ali Rıza Ayın / Yeminli Mali Müşavir

Tüm sorunlarımızın temelinde kötü yönetildiğimizi düşünüyorum. Örgütlenme sorunumuz var, önerim, bir sonraki panele hepimiz yanımızda en az 3 kişi getirerek çözümün bir parçası olabiliriz.

Hatice Emecen / Site Yöneticisi

Serpil Otay / Ev Hanımı

“Daha çok para ödemek daha iyi eğitim-öğretim demek değildir”

“En kolayı seçiyoruz, sadece eleştiriyoruz” Ailemle Ispartakule’de yaklaşık 600 kişilik bir sitede yaşıyoruz. Yaşadığımız site de dini referanslardan ötürü komşu komşudan ayrışmış durumda, birbirine selam vermiyor. Toplum olarak bir vurdumduymazlık var ve herkes sorunlarımıza çareyi bir başkasında arıyor. Hiç kimse ben ne yapabilirim demiyor, taşın altına elini koymuyor, koyanları da samimi olarak desteklemiyor. En kolayı seçip sadece eleştiriyoruz.

Zeynep Mutlu / İngilizce Öğretmeni

Özel ya da devlet okulu fark etmez ülkemizde eğitimin içeriği en büyük sorunumuz. Veliler olarak çocuklarınızı gönderdiğiniz okullarda neler öğrendiklerini, nelere tanık olduklarını gerçek manada sizlerde bilmiyorsunuz. Ülkemizde daha çok para ödediği için çocuklarının daha iyi bir eğitim-öğretim aldığını düşünen veliler var. Ancak ne yazık ki bir eğitimci olarak öyle olmadığını söyleyebilirim.

Yelpaze İstanbul / 15 Eylül 2017


BAHÇEŞEHİR & ESENKENT BÖLGESİNDE YEPYENİ BİR MEKAN!

Salonumuzun genel özellikleri şu şekilde sıralanmaktadır; 300 Kişilik Davetli Kapasitesi 50 Araçlık Açık Otopark Salon Girişinde Kokteyl Alanı & Büfe Gelin Odası Sigara İçme Terası AVM içerisinde Mescit Ofis ve Mutfak Bölümleri


1989 yılından itibaren İstanbul’da Düğün & Davet ve Organizasyon Salonlarımız ile sektörün öncü firmalarından olmaya devam ediyoruz. Zeytinburnu ve Bahçelievler’de Özmutlu Davet Salonları, Esenyurt Tabela Durağı’nda ise Salon Boy Davet’in 2 şubesinden sonra son olarak Bahçeşehir Esenkent’te hizmetinize giren BOY DAVET PALACE, size estetik ve lüks iç mimari tasarımın yanında, sunum ve hizmet kalitesinin sınırlarını yeniden belirleyecek.

BALO • DÜĞÜN • KINA NİŞAN • SÜNNET • TOPLANTI • KONFERANS 2017 Yaz Sezonunda açılan yeni mekanımızda evliliğe dair her türlü organizasyon ile Sünnet, Toplantı, Kahvaltı, Baby Shower gibi etkinlikler de düzenlenmektedir.

GSM: 0538 087 78 00 E-mail: boydavetpalace@gmail.com www.boydavetpalace.com

/boydavetpalace /boydavetpalace


18

YEREL

Timuçin Eğitim Kurumları, Her Yönüyle

“TEK”…

Timuçin Eğitim Kurumları, 13 Eylül Çarşamba günü Bahçeşehir’de resmi bir tören ile açıldı. 11.30 da, Başakşehir İlçe Kaymakamı Sn. Kazım Tekin, Okul Kurucusu Sn. Celal Serzan Timuçin ve Eğitim Direktörü Sn.Yaşar Solak tarafından gerçekleştirilen açılış konuşmalarının ardından kurdele kesimi gerçekleştirildi. Tek Okulları; bilimsel aklın peşinden giden, kendisi ve çevresi için pozitif değerler üreten, hayata değer katan ürünler ortaya koyabilen, dünyayla entegre, iletişim ve işbirliği yönleri gelişmiş, çağdaş ve modern dünyanın normlarını içselleştirmiş her anlamda özgür, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hedef olarak gösterdiği “Muasır Medeniyetler” seviyesine Türkiye’yi taşıyabilecek bireyler yetiştirmek misyonuyla 2017-2018 eğitim öğretim yılında İstanbul Bahçeşehir’de kendi yerleşkesinde faaliyete başladı. Başta İstanbul ve diğer büyük şehirler olmak üzere Türkiye’nin önemli nokta-

Yelpaze İstanbul / 15 Eylül 2017

larında satın alacağı yerleşkelere eğitim üsleri kurarak büyümeyi hedefleyen Tek Okulları, hızlı değil kaliteli büyüyerek kurumsallaşmayı, markalaşmayı ve Türkiye’nin en iyi okulu olmayı amaçlamaktadır. Dünyanın eğitim öğretim yaklaşımlarına yön vermiş üç önemli bilim adamının (Jean Piaget, Erik Erikson ve John Dewey) kuramlarından hareket ederek kendi özgün eğitim modelini (Dinamik Eğitim Modeli) kurgulayan Tek Okulları, Türkiye’nin ihtiyacı olan yenilikçi eğitim felsefesini tüm çocuklara sunmayı hedeflemektedir. Timuçin Eğitim Kurumları’nın hizmet verdiği Bahçeşehir İlkokul ve Ortaokul binası, 5500 m2 lik kapalı alanı ve 6500 m2 lik açık alanıyla okul binası olarak inşa edildi.. Binanın içinde 32 adet dersliğe ilave olarak, kapalı spor salonu, buz pateni salonu, labaratuvar, zenginleştirilmiş kütüphane, lego sınıfı, görsel sanatlar atölyesi, dans salonu, konferans salonu, müzik sınıfı, drama sınıfı,

satranç sınıfı, heykel atölyesi, kafeterya, tenis kortu, basketbol sahası, futbol sahası ve yemekhane yer almaktadır.


2016 / 2017 U14 TÜRKİYE 9.'su 2016 / 2017 U11 İSTANBUL ŞAMPİYONU

OYNADIĞIMIZ LİGLER Türkiye Basketbol Federasyonu Altyapı Ligi İstanbul Gelişim Ligi İstanbul Üniversitesi Uni Minicup Best Akademi Ligi Avrupa Basketbol Ligi Bahçelievler Baskethane Ligi BP CUP Basketbol Lİgi

BEST AKADEMİ LİGİ BAYANLAR İSTANBUL ŞAMPİYONU

TBF ALTYAPI LİGİ İSTANBUL 3.si U11 TAKIMIMIZ

AKADEMİSYEN, MİLLİ TAKIMLARDA GÖREV YAPMIŞ UZMAN KADRO

BASKETHANE LİGİ İSTANBUL 2.si U10 TAKIMIMIZ

TEKNİK KADRO

ORGANİZASYONLAR KIŞ BASKETBOL TURNUVA KAMPI BURSA YAZ BASKETBOLTURNUVA KAMPI BODRUM BABA-OĞUL BASKETBOL KAMPI TAM-GÜN ,YARIM - GÜN YAZ OKULU STREETBALL (SOKAK BASKETBOL) TURNUVALARI VELİ -SPORCU KAHVALTI, YEMEK, EĞLENCE ORGANİZASYONLARI SERTİFİKA VE LİSANS TÖRENLERİ

Bahçeşehir'in Süper Lig oynayan tek takımında "LİSANSLI" sporcu olma şansı

6 / 18 Yaş arası Bay/Bayan tüm sporcular davetlidir.

0532 262 56 17

www.bahcesehirbasketbolsporkulubu.com


20

YEREL

Bader TSK Korosu kahvaltıda buluştu

Bahçeşehirliler Derneği’nin geçtiğimiz yıl faaliyete geçirdiği Bader Eğitim Merkezi bünyesinde Seramikten, Takı Tasarım’a, Ebru, Teship, Resim Sanatına, profesyonel Makyaj Tekniklerinden, Harmandalı, Sirtaki çalışmalarına, Türk Sanat Müziği Korosuna kadar farklı branşlarda birbirinden değerli gönüllü eğitmenlerle eğitimler gerçekleşti. Özelikle Şef Atakan Konakçı yönetiminde geçen yıl ilk konserini gerçekleştiren koro izleyenlerden büyük beğeni toplamıştı. Bu konserin gerçekleşmesinde ve başarısında Bader Yönetim Kurulundan İsmail Acar ve Şengül Alparslan’ın yıl boyu çalışmaları Müzeyyen Sarıözkan ve Hüseyin Özbulut’un katkıları takdire şayandı. Bu yıl Türk Sanat Müziği sevenlerle tekrar buluşmayı hedefleyen koro ilk tanışma toplantısını kahvaltılı bir toplantı ile gerçekleştirdi. Bu yıl ki hedeflenen konser temasını açıklayan Şef Atakan Konakçı, konserlerinin ilk bölümünü Sanat Güneşimiz Zeki Müren’nin sevilen eserlerine, ikinci bölümünü ise 80’ler,90’ların sevilen şarkılarıyla repertuarın oluşacağını belirtti. Koro çalışmalarının Ekim ayının ilk haftası başlayacağı BADER TSM Ailesine sizlerde katılabilirsiniz. Detaylı bilgi için Müzeyyen Sarıözkan’dan bilgi alabilirsiniz. 0 (535) 545 55 26

Yelpaze İstanbul / 15 Eylül 2017


Bahçeşehir’in en eski ve tecrübeli kadrosuyla tüm derslerden birebir eğitim ve özel dersler,

Koray Akgül Koçluğu’nda

başlıyor!

YGS LYS

TEOG

ARA SINIFLAR DERS TAKVİYE

2017 LYS sonuçlarına göre öğrencilerimizden

4’ü İTÜ 1’i ODTÜ 1’i SABANCI 2’si KOÇ ve diğer öğrencilerimiz çeşitli üniversiteleri kazanmıştır. Tüm öğrencilerimizi tebrik ediyor, yeni öğrenim hayatlarında başarılarının devamını diliyoruz. Bilgi; İsteyen velilerimize öğrenci ve veli referansı verilebilir.

Gsm: 0532 346 40 54 koray_akgul@hotmail.com


22

YAŞAM

Yeni Zelanda’ya Gitmek için

10 Neden

Yer yüzünün etkileyici manzaralarını, dumanı tüten volkanları, muhteşem sahilleri, fiyortları, yemyeşil yağmur ormanlarını, buzulları ve mağaraları ve hatta çölü bir arada görmek mi istiyorsunuz? Bunun için gideceğiniz yer ‘Yeni Zelanda’ olmalı… Güney Büyük Okyanus’da yer alan, son dönemde artan turizm talebi nedeniyle turistik yerleri ile ön plana çıkmaya başlayan Yeni Zelanda, Avustralya’nın 1.500 kilometre kadar güney doğusunda yer alıyor. Bin yılı aşkın süredir varlıklarını sürdüren, özgür ruhlu ve savaşçı Maoriler’in, Uzun Beyaz Bulutların Ülkesi anlamına gelen Aotearoa adını verdikleri Yeni Zelanda, Büyük Okyanus’un en güzel ada ülkelerinden bir tanesi. Toplam yüzölçümü Türkiye’nin üçte birine yakın olan Yeni Zelanda, sahip olduğu buzulları, şelaleleri, çiçeklerle bezeli yüksek dağları, yemyeşil tepeleri, uçsuz bucaksız fiyortları, buzul gölleri, vahşi okyanus sahilleri, kanyonları ve vahşi ormanları ile görülmeye değer. Macera arayışında olan gezginlerin popüler destinasyonları arasında yer alan Yeni Zelanda’nın en gözde şehirleri olarak da Auckland ve Christchurch son zamanlarda fazlasıyla ön plana çıkıyor.

Yelpaze İstanbul / 15 Eylül 2017

ediyor. Bu masalsı ülkeyi gezmek için 10 neden; 1. Muhteşem Denizi: Çoğunlukla dalgalı olan Yeni Zelanda’nın benzersiz sahil şeridi, vahşi görüntüsü ile ziyaretçilerine unutulmaz bir doğa güzelliği sunuyor. Curio Bay ve Porpoise Bay’de akşamları penguenlerin karaya çıkışını izlemek ise eşsiz anlar vaat

2. Oamaru kasabası: Viktoryan dönemi kıyafetlerinden kültürlerine kadar yaşatan kasaba halkı ile çok ilginç bir nokta. Kasaba, antika dükkânları, eski tarihi arabaları, sanat galerileri ve sürekli düzenlenen festivalleri ile yıl boyunca pek çok misafir ağırlıyor.


23

Ayrıca, geceleri kasabada dolaşırken yavru penguenlerin etrafta dolaştığını görmek ise paha biçilemez. 3. Coromandel Ormanları: Bir diğer cazibe merkezi Coromandel Ormanları ise doğal olarak oluşmuş yürüyüş patikalarıyla ünlü. Ayrıca, içerisinde yüzülebilir şelale ve gölleri de barındıran gizemli orman yolları haricinde nefes kesici manzarasıyla ünlü Coromandel Plajları da; denizin ve güneşin tadını çıkarmak, su kayağı, dalgıçlık ve sörf

gibi spor aktiviteleri yapmak için birebir. Ayrıca, adanın kuzeyinde yer alan Hanmer bölgesindeki kaplıcalar, dinlenmek ve rahatlamak için tercih edilirken, Kaikoura’daki balina turları da tehlike ve adrenalin severlerin vazgeçilmezi. 4. Kutup Merkezi: ’Christchurch’te bulunan 1950’den beri Amerikalıların Antarktika’da yazın yürüttüğü çalışmaların sergilendiği bir müze olan ‘Kutup Merkezi’, mutlaka gezilmesi gereken yerlerden biri. Antarktika’nın soğuğu ve rüzgârının hissedilebildiği müzede o bölgeye ait kıyafetleri giyip kutupları deneyimlemek çok etkileyici kabul ediliyor. 5. Çöl Safarisi: Jiplerle yapılan çöl safarisinin daha zorlu şartlarda gerçekleşen versiyonu pek çok adrenalin severin katılmak istediği aktivitelerden. Ayrıca, gondola denilen teleferikle dağın tepesine kurulmuş restoranda, manzaranın tadını çıkararak yemek yemek de paha biçilemez.

6. Karavan Turu: Yeni Zelanda’yı yaşamanın en güzel yollarından biri de karavan gezisi… Ülkenin her yerinden kiralayabileceğiniz “campervan” isimli, konaklamanın mümkün olduğu karavanlar ile manzaralı yol boyunca Yeni Zelanda’nın keşfedilmemiş noktalarını görmek mümkün. Güney adasının orta bölgesinde yer alan Lake Tekapo ve etrafındaki buzul gölleri, ayrıca Queenstown ve fiyort bölgesi Milford Sound, doğa güzellikleri, bitki örtüsü, dağları, turkuaz renginde buzul gölleri ve sükûneti ile görülmeye değer. 7. Ekstrem Sporları: Macera seven turistlerin vazgeçilmez noktalarından biri olan Yeni Zelanda, birbirinden farklı ekstrem sporu ile meraklılarına heyecanı fazlasıyla sunuyor. Ayrıca, her şehirde bulunan donanımlı tur ofislerine başvurmayı unutmayın. Bu ofislerden her türlü bilgiyi edinebilir aynı zamanda gezi ve ekstrem sporları için kolayca rezervasyon yapabilirsiniz. Yeni Zelanda’ da yapılabilecek ekstrem sporları; Jetbot Kullanmak, Rafting, Bungy-jumping, Sky Walk, Canyoning, Parapent, Zorbing ve Jet Boating… 8. Hobbit Köyü: Yüzüklerin Efendisi ve Hobbit hayranları, Yeni Zelanda’nın kuzeyindeki, 6 bin nüfuslu Matamata kasabasını kesinlikle görmeli. Hobbiton diye geçen plato, Hobbit evleri, filmdeki unutulmaz sahnelerin geçtiği mekanlar, ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatıyor. Bu şirin evlere ek olarak, meşhur “Green Dragon Pub” (Yeşil Ejderha Hanı), “Su Değirmeni, “Çift Kemerli Köprü” ve “Party Tree” de köyde bulunan güzellikler arasındadır.

du ve Dusky Sound fiyordu da görülmesi gereken diğer fiyortlardır. 10. Rotorua: Yeni Zelanda yerlileri olan Maoriler için spritüal merkezlerinden biri olarak kabul edilen, volkanik aktiviteler ile oluşmuş bölge, Rotorua, kaplıcaları, çamur havuzları, gayzerleri ile ünlü bir yer. Nasıl gidilir? Türkiye’den Yeni Zelanda’ya ulaşım, Emirates ile Dubai aktarmalı olarak gerçekleşiyor. Emirates ile Economy Class biletler vergiler dâhil gidiş dönüş 1.256 Dolar’dan, Business Class biletler ise 4.310 Dolar’dan başlayan fiyatlarla satın alınabiliyor. Yolcular seyahatlerini Emirates ile Auckland gidiş, Christchurch dönüş olarak planlayıp; havayolunun Avustralya’daki destinasyonlarından (Melbourne, Sidney, Perth, Brisbane, Adelaide) Yeni Zelanda’ya, Qantas Havayolları ile anlaşmalı uçuş programı olan Walkabout Pass ile seyahat edilebiliyor. Yolcuların Avustralya ve Yeni Zelanda’daki seyahat taleplerine göre oluşturulan Walkabout Pass programı, yolcuların seyahatlerine başlamadan önce Emirates’ten aldıkları tek bir bilet ile istedikleri parkurlara ulaşmalarını sağlıyor. Yolcular, Emirates’in Avustralya ve Yeni Zelanda uçuşlarında ödüllü konfora sahip uçağı A380 ile rahat bir seyahat gerçekleştiriyorlar.

9. Fiordland National Park: Büyük buzulların erimesiyle ortayan çıkan Fiordland Milli Parkı, turistleri hayran bırakan bir manzaraya sahiptir. Güney Ada’nın güney kısmında yer alan bu parktaki en ünlü fiyort, Milford Sound olarak bilinmektedir. Rahat bir şekilde ulaşım sağlanabilen bu fiyorda, The Milford Road ismindeki yol ile gidilmektedir. Bu yol dahi, başlı başına görülmesi gereken bir güzelliğe sahiptir. Doubtful Sound fiyor-

Yelpaze İstanbul / 15 Eylül 2017


Bahçeşehirliler Derneği’nden konusunda uzman eğitmenler eşliğinde

“BADER Eğitim Merkezi” YENİ DÖNEM ÖN KAYITLARIMIZ BAŞLAMIŞTIR. HEMEN ARAYIN

(0212) 669 61 61 Bahçeşehirliler Derneği (BADER) Eğitim Merkezi Bahçeşehir 1. Kısım Mah. Bülbül Cad. Badem 08 Villa 02 www.bahcesehirliler.org

/bahcesehirlilerdernegi

• Tüm branşlarda katılımcılar yıl sonunda halkın katılımına açık düzenlenecek bir etkinlikte hünerlerini sergileme fırsatı bulacaktır. • Tüm branşlarda eğitim süresini tamamlayan katılımcılara, konusunda birbirinden uzman eğitmenlerimizin imzası ile derneğimizin hazırladığı “Başarı Katılım Belgesi” düzenlenecektir.


BİLGİSAYAR EĞİTİMİ • Office Programları (Word, Excel, Power Point..) • Grafik Tasarım (Photoshop- Illustrator) • Sosyal Medya Yönetimi

SATRANÇ

Başlangıç düzeyinde satranç eğitimi (İleri düzey katılımcılar isterlerse salonumuzu müsabaka amaçlı kullanabilirler.)

MODA TASARIM

TEZHİP

GÜZEL SANATLARA HAZIRLIK VE RESİM

• Resim (Hobi Amaçlı) • Resim (Desen+ Yağlı Boya Çalışmaları) • Çocuk Resim Grubu • Güzel Sanatlara Hazırlık • Anne-Çocuk & Baba- Çocuk Etkinliği (Workshop)

YAZARLIK ATÖLYESI Yazarlık yolunda adım adım hazırlanma, ilerleme ve ciddi/anlamlı sonuçlar elde edinme kazanımlarını elde etmek için Yazar Nalan Güven ile P Kitap Yazarlık Atölyesi’ne bekliyoruz.

KORO ÇALIŞMASI İÇ MIMARLIK

İnsanlara kendi mekanlarını dekore ederken bugüne kadar hoşlandıkları ve hoşlanmadıkları detayları göz önüne alarak tanımadıkları stillerle ilgili onlara ipuçları verebilecek unsurları tanıtmak. • Mekana uygun yerleşim. • Mekanın aldığı ışıkla orantılı olarak istediği renk tonları seçimi. • Stiller • Aksesuarlar • Küçük tüyolar

BADER Türk Sanat Müziği Korosu (Yıl içerisinde bahar aylarında profesyonel bir salonda konser düzenlenecektir.)

BAHÇEŞEHIR ORKESTRASI KURULUYOR

7’den 70’e herkese açık olacak olan “Bahçeşehir Gelişim Akademisi Orkestrası” ile Halk Müziği, Batı Müziği, Klasik Müzik ve Türk Sanat Müziği enstrümanlarının bir arada yer alacağı çok farklı bir yeniliğe birlikte imza atmayı hedefliyoruz. Türkiye’de belki de ilk olacak bu oluşumda sizleri de aramızda görmek isteriz.

EL SANATLARI VE TAKI TASARIM

• Yetişkinler için takı tasarım • Çocuklar için el becerileri ve tasarım • Oyuncak yapımı

TEMEL FOTOĞRAFCILIK ATÖLYESİ

KARİKATÜR

8-12 Yaş Karikatür Eğitimi

TİYATRO

Fotoğrafçılıkla ilgileniyorsanız ama kocaman kullanım kılavuzları okumak sizi yoruyorsa, çok fazla teknik bilgi içinde kaybolduysanız veya en hızlı şekilde fotoğraf dünyasına adım atmak istiyorsanız sizi Emre Akdoğan eğitmenliğinde Temel Fotoğrafcılık Eğitimine bekliyoruz. www.emreakdogan.com

Yetişkin ve Çocuklar İçin (+7 Yaş) Tiyatro (Yıl sonunda eğitmen ve katılımcıların birlikte yazacakları bir senaryo profesyonel bir salonda sahnelenecektir.)

Profesyonel Makyaj Eğitimi

SERAMİK

GELENEKSEL VE MODERN DANSLAR EBRU

• Harmandalı • Sirtaki

Profesyonel Makyöz Dilek Erdoğan yönetiminde “ Profesyonel Makyaj Eğitimi” başlıyor... Kurs hakkında 8 hafta devam edecektir. Toplam 2 aylık bir süreyi kapsar. 1- Makyajın Tanımı Ve 5- Gelin Makyajı Kişiye Özel Makyaj 6- Hint Makyajı 2- Hayali Makyaj 7- Arap Makyajı 3- Gündüz Makyajı 8- Erkek Makyajı 4- Gece Makyajı 9- Fantastik Makyaj


26

RÖPORTAJ

FARK YARATAN BİR ERKEK

MELEK;

SELDA ÖNDER selda@yelpazeistanbul.com

PSİKİYATR DOKTOR BASRİ KÖYLÜ’nün yaşam serüveni sizlere ilham verecek dar iyileştirici olduğunu yaşayarak tecrübe ettim. Bu deneyimi hastalarımla paylaşmak istedim.

Bazı insanlar vardır. Hayatlarında odak noktası kendileridir. Kendileri mutlu ise, diğerlerinin mutlu ve refahıyla o kadar da alakadar değildir. Mesela yolda, çarşıda, taşıtta hasta birini görsek kaçımız ilgilenir. Ya da psikolojik sorunu olan biriyle karşılaştığımızda ya görmezden gelip yok sayar veya içinden gülmeyen kaç kişi var aramızda? Yok saymak, görmezden gelmek hayatımızın bir parçası gibi. Zaten atasözleri de bunu desteklemiyor mu? … “bana dokunmayan yılan bin yaşasın…” vs. Ama biri var ki; alışılagelmiş insan davranışları gibi dönüp arkasını gitmedi. Tam tersi elini uzatıp onların elini tuttu. Onlara “sen de varsın” dedi, bu zihinsel anlamda hastalanıp ömrü ilaç-hastane- tedavi üçgeni içinde kimi zaman çizdikleri fasit daire içinde kayboluşlarını izleriz ve unuturuz. Böylesi daha kolaydır çünkü deli deriz geçer gider… Ama o kayboldukları karanlıklardan onları tek tek hem de bireysel olarak ilgilenip çekip çıkardı. Ama neden ki duyarlılık başka insanların hayatında bu kadar önemli mi? İlacını yazsın, reçeteyi uzatsın, onu geçip yüzüne bakmadan devam etsin rutinine. Ama o bunu yapmadı; elini uzatıp karanlıktan çıkartmaktan başka hayata da dahil etti, “ben de varım” tiyatrosunu kurup, her birine ayrı ayrı rol ve değer verip zaten kendisi de bir tiyatro olan hayatın sahnesine dahil etti. En önemlisi bu insanlar aileleri tarafından sokaklara terk edildiğinde artabilecek olan suç oranını da engellemiş durumda…Uğraştı bu güzel insan hala uğraşıyor; deniz yıldızlarını tek tek denize kavuşturmaya hiç yorulmadan gayret ediyor; yapamazsın diyenlerin inadına… O meleğin adı; Psikiyatr Doktor Basri Köylü… Mükemmel bir eğitimi, inançları, insanlara yardım için kendisine bahşedilmiş

Yelpaze İstanbul / 15 Eylül 2017

güzel bir yüreği, herkesi kucaklayan dev kolları var. Aslında çok bilinen birisi. Aksaray’da yaşıyor, Tedx konuşmacısı, değerini anlayan birçok TV kendisine programında yer vermiştir. Sıcak bir İstanbul günü bir kafede buluşup projelerini konuştuk; Sizi uzun zamandır yaptığınız güzel çalışmalarla izlemekteyiz. Toplum adına yaptığınız fark yaratanlar başlığı altındaki çalışmalarınız sizin farkınızı ortaya koymaktadır. Dergimiz adına sizi okuyucularımızla buluşturmak istedik. Biz biliyoruz ama ilgi alanına girmemiş okuyucularımız için kendinizden, eğitiminizden bahseder misiniz? Öncelikle uzun zamandır bizi ilgiyle takip ettiğiniz için duyarlılığınıza çok teşekkür ediyorum. Ben psikiyatrist doktorum. Adana’da doğup büyüdüm. Yüksek öğrenimimi Hacettepe Üniversitesi’nde tamamladım. 3 yıldır Aksaray’da görev yapıyorum. Sanata ve sosyal bilimlere de hep ilgim vardı. Ruhsal hastalıkların tedavisinde de çok etkili olduğuna inandığım için bu branşı seçtim. Sanatın çoğu dalında özellikle sahne sanatlarında tiyatro üzerine çok önemli kişilerden eğitimler aldım. Bu süreçte sanatın ne ka-

Çalışmalarınızı bize anlatır mısınız, tam olarak neyi hedefliyorsunuz? Şizofreni ve diğer ağır ruhsal bozukluğu olan hastaları tiyatroyu insani değerler ile yoğurarak deneyimlediğim terapi ile topluma kazandırmak, seslerini duyurmak, tedavilerine katkıda bulunmak, önyargıları yıkmak hedefim. Kendime özgü sıra dışı bir terapi modeli olduğu için Sabancı Vakfı tarafından 2015’te fark yaratan seçildim. Tiyatroyu ve sanatı onların gereksinimine göre yeniden uyarladım. Enerji ve tempoyu yüksek tuttum. Sanattan öte olan bu çalışmada esas etkili olanın sevgi, ilgi, şefkat, özveri, doğallık, samimiyetle dokunmak gibi manevi değerler olduğuna inandım. Gerçek hayat gibi tüm çalışmaları doğaçlama yaptık. Rol karmaşası yaşayan bu insanlar rolden role girerek farkındalık kazandılar. Tüm etiketlerimi atarak hastaların arasına karışıp onlardan biri oldum ve her çalışmayı birlikte yaptık. Böylece onların güvenini kazanıp aramızdaki duvarları yıkmak anlamaya çalışmak bütünleşmek istedim. Şimdiye kadar yaptığımız yaklaşık 30 gösteride izleyicilerin önyargılarının kırıldığını ve bu insanlar ile toplumun yeniden barıştığını gözlemledim. Eğitiminizden söz edecek olursak, okul yıllarınızda böyle bir çalışma yapmayı düşünmüş müydünüz, ya da size bu çalışmaları yapmaya iten ne oldu? Kendimi bildim bileli hep farklı bir şeyler yapmak, insanlığa bir şeyler katmak, iz bırakmak istiyordum. Sürekli zihnimde farklı fikirler uçuşuyordu. Hayatın koşturmacası içinde hep uygun zamanı bekledim. Çocukların dünyası beni çok büyülerdi, onlarla vakit geçirmeyi çok severdim. Önceki yıllarda hep çocuklar üzerine sosyal sorumluluk yapmayı planlarken psikiyatrist olunca


27

şizofreni hastalarının o masum çocuksu dünyası ile tanışınca, işte çalışacağım grubu buldum dedim. Çünkü bu insanlar toplum tarafından dışlanıyor, hayatın dışında yaşıyordu. Önemli oranda engelleri vardı ve bu engelleri dışarıdan bakarak değil onlarla vakit geçirince anlaşılıyordu. Kendilerini çaresiz hissediyor insanlar tarafından tedavisi çaresiz görülüyor görmezden geliniyordu. İlaç tedavisi ancak bir noktaya kadar etkili olabiliyordu. Bu insanları daha fazla hayatın içine dahil edecek bir şeyler yapmak gerekiyordu. Sahne sanatları ve tiyatronun bu yönde çok işe yarayacağını düşünüyordum. Son yıllarda dünyada ve Türkiye’ de de toplum içinde tedavi edecek sosyal çalışmalar üzerine kafa yoruluyor ve politikalar üretilmeye çalışıyordu. Ben de çok inandığım için bu yönde kafa yormak istedim. Tüm tıbbi ve sanat birikimimi karşılıksız plansız hesapsız olarak paylaştım. Siz dahil olduğunuz projede şizofreni hastalarınızı toplum dışına itmek yerine hayata dahil ediyor, sanatsal faaliyetlerde bulunmalarını, tiyatro da görev almalarını sağlıyorsunuz. Bunda da çok başarılı olduğunuzu düşünüyoruz. İlaç yazıp hastanede yıllarca tutmak yerine zor ve meşakkatli olanı seçme sebebiniz nedir? Öncelikle zor bir hayattan geliyorum. Zorluğa mücadeleye çok alışığım. Hayatımı daha anlamlı kılıyor bunlar. Çünkü hayat serüveni o kadar basit olmamalı. İlaçların etkisinin belli blokta takıldığını bu hastaları hayata dahil edecek bir şeyler yapmam gerektiğine inandım. Bu insanlar da zor bir hayattan geliyor. Mücadele etmeyi öğrenmeliydiler ki güçlü kalabilmeyi başarsınlar. Bu mücadeleyi omuz omuza verdik ve çok güçlendiler.

Önemli oranda iyileşme gösterdiler. Ailenizde şizofreni hastası var mı, eğer yoksa duyarlılığınızı artıran unsurları öğrenebilir miyiz? Ailemde şizofreni hastası olan kimse yok. Çok zor bir hayattan geliyorum. Yoksulluk ve yoklukla geçen çocukluk gençlik ve okul yıllarımda sesimi duyurmakta çok zorlandım. Çok çaresiz ve ötekileşmiş hissederdim. Ama mücadeleyi de hiç bırakmadım. Bugünler geçecek ve benim gibi çaresizlik ve ötekilik hissini yaşayan insanların elini tutacağım derdim. Sevgi ile yendiğimiz o travmatik geçmişim ile sevgi nin en güçlü ilaç olduğunu anladım. Şizofreniden bize söz eder misiniz, genetiksek mi, çevre faktörlerinin önemi var mı? Daha önemlisi kalıcı mı? Şizofreni psikiyatrinin en ağır hastalığı. Beyinde oluşan kalıcı hasar nedeniyle önemli oranda engellilik yaratır. Genetik yönü vardır ancak doğuştan değildir ve dünyanın her yerinde %1 oranında görülür. Bunun anlamı Türkiye de yaklaşık 1 milyona yakın hasta demektir. Öncesinde stresli yaşam… Olaylarının yarattığı ciddi ruhsal travmalar ile ortaya çıkması tetiklenir. Kalıcıdır, çoğu zihinsel işlev kalıcı olarak bozulur ve bir ömür boyu tedavi gerektirir. Başlangıcı yavaş ve

sinsidir. Hasta gerçeklikten ve çevreden kopmaya yeni bir gerçeklik yaratmaya, gerçeği değerlendirme yetisi bozulmaya, kendisinin ve insanların kimliğini farklı hissetmeye, kendisini tehdit eden hakaret eden sesler duymaya, insanların kendisini takip ettiğine zarar vereceğine inanmaya ve korkmaya, içe kapanmaya, konuşmamaya, iletişim kurmamaya, duygularını ifade edememeye, beden dili jest ve mimiklerini kullanamamaya, göz teması kuramamaya, çevreye ve dünyaya olan bitene ilgisini kaybetmeye, enerjisi ve motivasyonu azalmaya, yaşamaktan zevk alamamaya, kendine ve insanlara güvenini kaybetmeye başlar. Sosyal akademik mesleki yaşam kalitesi çok bozulur. Kendi bakımını yapmakta, kendi başına iş yapmakta çok zorlanır. Bakıma muhtaç ve iş güç yapamaz hale gelebilir. Toplumdan dışlanabilen bu insanların tehlikeli ve saldırgan oldukları doğru değildir. Etkili ilaç tedavileri bulunmaktadır. Hayatın dışında yaşayan bu insanları tekrar hayata dahil edecek terapi yöntemlerine gereksinim vardır. Son yıllarda dünyada bu insanların toplumun içinde tedavi edilmesine ve sosyal etkinliklerin daha fazla kullanılmasına yönelik politikalar yürütülmektedir. Fark yaratanlar yolunda olmak hayatınızda hep yer aldı mı, kendinizi farklı hissettiniz mi zaman zaman? Evet. Genellikle yer aldı. Kendimi hep bu yolda hissettim. Hayata hep farklı bakıyor farklı düşünüyordum. Birgün bu farkın görüleceğini biliyordum. Klasik bir hayat sürmeyi hiç istemedim. Yaşam felsefem hayat boyu eğitim. Bitmek bilmeyen bir öğrenme arzusu var. Sadece eğitim ile değil doğrudan hayatın içine girerek keşfediyorum. Bu yaratıcılığımı çok geliştiriyor ve beni yeni bir şeyler üretmeye itiyor. Benim serüvenim hep devam edecek.

Yelpaze İstanbul / 15 Eylül 2017


28

RÖPORTAJ

pamazdım. Empati kurabilmem bu insanları anlayabilmem onlara dokunabilmem, hissettirebilmem, bütünleşebilmem de çok zor olurdu. Ama duygularımı gerekince kontrol edebilmeyi bilirim. Hayatımı duygu odaklı yaşamam. Benim için mantık öndedir. Bu arada aslan burcuyum.

Sizinle bir sohbetimizde Türkiye’nin en iyi okullarınızdan Hacettepe Üniversitesi’nde aldığınız eğitimin yanında bu proje dahilinde tiyatro eğitimi aldığınızı da biliyoruz. Hem de çok doğru kişilerden sayın Ayla Algan ve Sayın Şahika Tekand gibi isimlerden, bize biraz bu eğitimden söz eder misiniz? Öncelikle sanat benim için bir tutku. Çünkü beni çok iyi hissettiriyor. Bu yüzden tedavi edici etkisinin çok güçlü olduğuna ancak tıpta yeterince kullanılmadığına inandım. Üstelik yan etkisi yok, maliyeti düşük. Çok sevdiğim bir şeyin peşinden koşmaya en iyi şekilde en doğru adreslerde öğrenmeye uğraşırım. Araştırmalarım sonucu Ayla Algan, Şahika Tekand gibi hocalarımızın çok doğru adresler olduğunu gördüm. Bu hocalarımızın çalışmaları, dünyaya, hayata bakışları çok farklı ve etkileyici. Dünyayı takip ediyorlar kendilerini yeniliyorlar. Deneysel çalışmalar yapıyorlar. En çok bu çalışmalardan etkilendim, çünkü çok terapistlikti. Çok fazla psikolojik ögeler vardı. İnsan psikolojisinin derinlerine giriliyordu, çözümlemeler, yolculuklar, keşifler yapılıyordu. Bu çalışmalarda müthiş bir katarsız (rahatlama) hissediliyordu. Kendimizi ve dünyayı daha iyi tanımaya başlıyorduk. Tiyatro zaten hayatın kendisi. Sahnede hayat izlersiniz. Her şey gerçek doğal samimi olmalı. Yaşarsınız hissedersiniz. O kişi o karakter o hayat olursunuz. Bu insanlarımızın da gereksinimi bu hayata yeniden dahil olmak ise onlarla “hayatı yani Tiyatro’yu çalışmanın önemli olacağına inandım. Duygusal mısınız? Duygusal olmasam bu kadar duygu dolu ve bolca duygunun kullanıldığı bir çalışma ya-

Yelpaze İstanbul / 15 Eylül 2017

Kendinizle baş başa kaldığınızda neler düşünürsünüz? Kalabalıklar beni beslediği için çok sevsem de zaman zaman yalnızlığı da severim. Çünkü bana hayal kurmak ve düşünmek fırsatı veriyor. Birçok yaratıcı fikir aklıma o sırada geliyor. O sırada hayata dair güzellikler çirkinlikler her şey aklımdan geçer ve sorgularım. Ve ne yapılabilir? ne yapabilirim? diye sonsuz hayallere dalarım. Bu fantastik yolculukta bir şeyleri kurar bazen de yıkarım. Hayal kurmayı her zaman çok sevdim. Çünkü orada çok özgürüm. Yaratıcı olmak kalıpları yıkmak için bu çok önemli. Bundan sonra farklı projeleriniz var mı? Bu çalışmaya Türkiye olarak insanlık olarak yeterince sahip çıkılmasını, dünyaya duyurulması yayılması konusunda hep birlikte yol haritası çizilmesini ümit ediyorum. Bu süreçte yoruldum ve yıprandım. Ama ben enerjiyi seven bir insanım. Bundan sonrası için de kişisel ya da toplumsal farklı projeler aklımdan geçiyor. Çünkü sürekli fikir üretmeye devam ediyorum.

Bu dünyaya bir daha gelirseniz kim ya da nerede olmak isterdiniz? Ben bu dünyanın güvensiz acımasız bir yer olduğunu erken yaşlarda fark ettim. Bu insanı çok güçlendiren bir şey olsa da çok da acı veren bir şey. Bu acıya tekrar katlanmak istemeyeceğim için bu dünyaya tekrar gelmek istemezdim. Ancak biz küçükken bazen çizgi filmlerde bazen masallarda anlattıkları o dünya gerçekten var ise fikrim değişebilir ve güzellik varsa mutluluk varsa kim olarak ya da nerede doğduğum da çok önemli değil. Okuyucularımızdan bu hastalıkla yolları kesişmiş olan yakınları için önerileriniz neler olacaktır? Hem hastalar hem de aileleri için gerçekten zor bir hastalık. İmkânsız diye bir şey yok. Umudunuzu kaybetmeyin pes etmeyin kendinizi bırakmayın, siz de çok engel aşabilir çok şey başarabilirsiniz diyorum. Benim çalıştığım hastalar nasıl o engelleri bir bir aştılar ve başardılar ise! Bizi sosyal medyada da benim kişisel sayfalarımdan ve “ben de varım tiyatrosu” sayfasından izleyebilirler. Yelpaze İstanbul Dergisi adına bir rutinimiz var. Tek kelime söyleyeceğim sizde hiç düşünmeden tek kelimeyle cevap vereceksiniz…

HAYAT…. ÖZGÜRLÜK

Fark yaratanlar projenizde birlikte çalıştığınız hastalarınızla sahnelediğiniz tiyatro turnelerde yer alacak mı? Şimdiye kadar çeşitli üniversitelerde tıp kongrelerinde uluslararası sanat festivallerinde kültür merkezlerinde yaklaşık 30 gösteri, seminer, panel gibi etkinlikler yaptık. Halen etkinlik davetleri devam ediyor. 16-19 Kasım tarihlerinde Kocaeli Ünversitesi’nde yapılacak olan sosyal psikiyatri kongresi ve ruhsal iyileştirim kongresinde hastalarımla birlikte gösteri yapacağız ve ayrıca olasılıkla ben bir panel sunacağım.

ÖLÜM… BAŞLANGIÇ

Sizi hayatınızda en heyecanlandıran olay nedir? Hastalarıma kısa bir sürede verdiğim eğitim sonrası onlarla halka açık yaptığımız ilk gösterimiz. İnsanların beklentisi yüksek değildi. Bir yandan merak ediliyordu. Hastalarım çok iyi bir performans gösterdiler ve çok çok iyi tepkiler aldık.

Hayatın farkındalıklarını tüm insanların fark etmeleri dileklerimizle bu harika doktorumuza çalışmalarından bize zaman ayırdığı için teşekkür ederek veda ediyoruz…Ve yol boyunca düşünüyorum bu hastalığın sadece seçilmiş kişilerin sorunu değil hepimizin başına gelebilecek olduğunu…

VAROLUŞ… HİÇLİK FARKLILIK... YARATICILIK AŞK… SANAT YALAN... DÜNYA TİYATRO... HAYAT SANAT... TUTKU KADIN... GÜÇ AİLE... HAYAT


29

TOKİ İştiraki Emlak Konut Satış Ofislerinden tecrübeli, Gayrimenkul Uzmanlığı Sertifikalı, Üniversitelerin İktisat ve İşletme Bölümlerinden mezun kadrosu ile Ispartakule’de 10 yıllık deneyim ve bilgisini sizler için sunuyor.

Bizim Evler 6T2 Çarşı No: 51 Avcılar/Ispartakule

Tel: 0212 405 15 85

evola.sahibinden.com Yelpaze İstanbul / 15 Eylül 2017


30

RÖPORTAJ

Kelimesever;

Ali İhsan Varol’u YILMAZ PARLAK

yakından tanıyalım...

yilmaz@yelpazeistanbul.com FOTOĞRAF:Murat Bayar

Hayatın her alanında birçok işle uğraşmış içimizden biri “Ali İhsan Varol” 1976 İstanbul doğumlu Çerkes kökenli, astronomive uzay bilimi, tarih ve kamu yönetimiokumuş fakat başka nedenlerden dolayı eğitimine ara vermiş.

Sunucu, yapımcı, oyuncu ve metin yazarı Ali İhsan Varol’u tüm Türkiye kelime oyunu yarışmasıyla tanıdı, yarışma Türk Dil Kurumu’ndan ödül aldı, Türkçemizi düzgün kullanma konusunda oldukça hassas biri. Ekran karşısındakirahat tavrı, yarışmacılarla olan sıcak sohbeti, bir o kadarda mütevazi ve samimi hali, seyirciyikendine bağlıyor. Ailenizin sunucusu kavramının içini tamamıyla dolduran, sunduğu programı sevdiren insan. Yeni kanalında kendi hazırlayıp sunduğu yarışmanın atmosferini heyecanını yaşamak için ve sizlerle izlenimlerimi paylaşmak için çekimin yapıldığı stüdyoya gittim. Sıcak gülümsemesi ile karışladı,”Ali İhsan Varol” Çekim öncesiyarışmacılarla olan sıcak diyaloğu gözümden kaçmadı. Kısa bir sohbetin ardından çekime start veriliyor. Bu arada yarışma heyecanı son sürat devam ediyor... Programın simgesihaline gelen yarışmacı butonu, nam’i diğer Benjamin buton yine arızalandı, veee çekime kısa bir ara))) Kendisiyle yarışma hikayesini, özel hayatını, kısacası birçok şeyi konuştuk. Sizi hiç tanımayan birine kendinizinasıl anlatırsınız? O kişiye kendimi neden anlattığıma bağlı... Yani her zaman dürüst olurum diyemem. Hayatınızın dönüm noktası diyebileceğiniz bir olay yada dönem var mı?

Yelpaze İstanbul / 15 Eylül 2017


31

“Bulmaca çözmeyi, kelime oyunları ile haşır neşir olmayı seviyoruz, daha doğrusu bu oyunları sevenimiz çok. Bizim yarışmamızda oyun mantığı ile işliyor. Katılımcılar yarışmanın yanı sıra oyun oynamak için geliyorlar. Beraberinde naif ve zarif bir rekabet sergiliyorlar. Ekranlara yansıtabiliyorsak ne mutlu bize.”

Bir çok. Yaş ilerledikçe basit gündelik kararların veya olayların bile dönüm noktalarına ve dönemeçlere yol açtığını görüyorsunuz. Yani hayatımı değiştirdi diyebileceğim irili ufaklı çok şey var. Yaşam felsefeniz nedir? Çok zor sorular bunlar, müsadenizle bunu pas geçiyorum. Soruları eskiden olduğu gibisiz mi hazırlıyorsunuz? Evet, işimin ağırlıklı kısmı soru yazmak, soru bankasını kendim yönetiyorum. Kelime oyunu ile anılmaktan sıkıldınız mı peki? Hayır. Çok keyif aldığım bir işi yapıyorum, anılmakta çabası.

Orman içinde yürüyüş yapmaktan çok keyif alırım. Ne tür kitaplar okumayı seversiniz? İlgilendiğim konular doğrultusunda kitaplar okuyorum,ama daha çok edebiyat ve roman. Ne tarz müzik dinlersiniz? İnsanı mutlu eden şarkıları dinlemeyi severim. Özellikle Türkülerimiz ve Balkan müzikleri dinlemektende büyük keyif alırım. Sporla aranız nasıl? Spora eğilimim yok. Bir dönem haftada dört beş gün koşuya çıkıyordum, aynı disiplini tekrar kazanmayı çok istiyorum.

Güzel bir hafta sonu planı sizin için nasıl olur? Oğlumla geçirdiğim tatil günleri güzeldir, özellikle deniz kıyısındaysak... Farklı bir ülkede yaşamak ister misiniz? Başka bir ülkede yaşamak gibi bir isteğim hiç olmadı. Ama seyahat etmek ve farklı ülkelerde zaman geçirmek isterim. Ali İhsan Varol’a bu samimi sohbeti için dergimiz adına teşekkür ediyorum... Sizlerde stresten uzak keyiflive eğlenceli TV Programı izlemek isterseniz, hafta içi hergün 19:00’da Teve2 ekranlarında yayınlanan Kelime Oyunu’nu kaçırmayın derim. Sevgili okurlar gelecek ay yine sürpriz bir konukla buluşmak dileğiyle...

Yarışmanın bu kadar beğenilmesinin sırrı nedir sizce? Bulmaca çözmeyi, kelime oyunları ile haşır neşir olmayı seviyoruz, daha doğrusu bu oyunları sevenimiz çok. Bizim yarışmamızda oyun mantığı ile işliyor. Katılımcılar yarışmanın yanı sıra oyun oynamak için geliyorlar. Beraberinde naif ve zarif bir rekabet sergiliyorlar. Ekranlara yansıtabiliyorsak ne mutlu bize. Gelecek dönemle ilgili projeler var mı? Şu anda belirgin bir proje yok. Öz eleştiri yapar mısınız? Öyle bir eleştiri yaparım ki kalbimi bile kırarım. Son zamanlarda en sık kullandığınız kelime nedir? Aklıma gelmedi, yok herhalde öyle bir kelime. Tek başınıza en çok ne yapmaktan keyif alırsınız?

Yelpaze İstanbul / 15 Eylül 2017


32

/Travelogueress

/ travelogueress

/ Travelogueress

Teksas İzlenimleri Ocak 2013, Pazartesi, Dallas, Teksas Teksas’ta ilk günümüzü eşimin lise arkadaşı ve uzaktan kan bağı olmadığı bir akrabasını ziyaret ederek geçirdik. Teksas ’ın dümdüz, geniş ve boş arazilerini, bitmek bilmeyen karayollarını ilk böyle görmüş olduk. Dallas şehrinin merkezinde Kennedy’nin vurulmuş olduğu cadde dâhil gördük. Oldukça ufak sayılabilecek, tipik bir Amerikan şehir merkezi. Sokaklarda insan görmek mümkün değil. Fort Worth şehir merkezi (Dallas’a bir saat uzaklıkta) yine buna benzer ama biraz daha canlı, sokaklarda gezen bir nüfusa sahip. Fort Worth Stockyards ise tam kafamda canlandırdığım bir Teksas kovboy kasabası. Tabii oldukça turistik şu anda ama en azından bu bölgeye özgü bir hava alınabiliyor. Longhorn denilen muhteşem endam ve güzellikte boynuzlara sahip öküzleri ve atlarıyla gezinen kovboylar (turistler için eminim) görmek mümkün. Tam hayal ettiğim gibi bir kasaba burası. Dallas’ın Beverly Drive, Hillside Park bölgesinde büyük malikâneleri yani şehrin zenginlerinin yaşadığı mahalleyi görmek mümkün. Ama Teksas’ta ilk göze çarpan ve en çok akılda kalan karayolları. Tüm eyalet karayollarıyla örülmüş gibi. Üst üste, hatta yüksek inşa edilmiş yollar bir bilim kurgu filmini, başka bir gezegeni andırıyor. Meşhur Dallas dizisinin çekildiği Murphy’deki Southfork Çiftliği, Dallas bölgesinde her yerde olduğu gibi (içinde bulunduğumuz mevsimden dolayı herhalde) sapsarı çimlerle kaplı ve aslında ziyarete değer değil. Dizinin çoğu (iç sahneler) Güney Kaliforniya’da bir stüdyoda çekilmiş. Dış sahneler bu çiftlikteki aslında oldukça ufak olan evin önünde çekilmiş. Evin içini şimdi diziye göre dekore etmişler ama aslında o dönemlerde bir aile yaşıyormuş. Evin ekranda gözüktüğü boyutuyla hiçbir alakası yok. İnanılmaz ufak.

Gezi yazılarımın tümüne yeni blog sayfam www.travelogueress.com ’dan ulaşılabilir.

Yelpaze İstanbul / 15 Eylül 2017


33

TÜRKİYE’DE 213 BİN BOŞANMA DAVASI AÇILDI

Türkiye’de geçtiğimiz yıl içerisinde açılan 212 bin 945 boşanma davasının 113 bin 892’si, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan “çekişmeli” davalardan oluştu. Bir tarafın istememesi ya da karşılıklı olarak anlaşamama durumları çekişmeli davaların açılmasına neden oldu.

Ajans Press’in adli istatistiklerden edindiği bilgilere göre, boşanma davalarından 113 bin 892’si evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle eşlerden birinin boşanmak istememesi ya da her iki eşin boşanmak istemesine karşılık boşanmanın hukuki sonuçlar çerçevesinde sağlanamaması durumunda çekişmeli olarak açıldı. Benzer nedenlerden mahkemelerdeki anlaşmalı boşanma davası sayıları ise 94 bin 622 olarak belirlendi. PRNet’in gerçekleştirdiği medya analizinde boşanma konulu bu yıl içerisinde 11 bin 673 haber yansıması tespit edilirken, geçtiğimiz yılın aynı döneminde bu rakam 14 bin 669 oldu.

takip etti. Boşanma davalarının en az açıldığı iller ise sırasıyla Bayburt, Hakkâri ve Şırnak olurken geçtiğimiz yıl açılan davalardan 198 bin 62’si karara bağlandı. Boşanmaya en çok neden olan etkenler arasında zina, terk, ortak hayatın yeniden kurulamaması, hayata kast ve onur kırıcı davranışlar yer aldı. Öte yandan mahkemelerde, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, akıl hastalığı ve diğer nedenlerden dolayı ise toplam 684 dava gördü.

EN ÇOK İSTANBUL BOŞANDI Boşanma davalarının en çok açıldığı iller incelendiğinde 45 bin 534 boşanma davası ile İstanbul başı çekti. İstanbul’u 18 bin 594 dava ile Ankara,17 bin 755 dava ile de İzmir

Yelpaze İstanbul / 15 Eylül 2017


34

EĞİTİM

“ZEKİ AMA ÇALIŞMIYOR” SÖZÜ GERÇEĞİ YANSITMIYOR Okulların açılmasına günler kala, ailelerin en büyük kaygısı çocuklarındaki uyum ve başarı sorunu. Derste konsantrasyon problemi yaşayan, ele avuca sığmayan çocuklar için kullanılan “zeki ama çalışmıyor” sözü gerçeği yansıtmıyor. Uzmanlara göre, dikkat eksikliği sorunu çözülmeden bir üst sınıfa geçen çocuklarda bilgi eksiği oluşuyor. Bu da zeka puanlarında düşüşe neden oluyor. Böyle bir durumla karşı karşıya kalan ebeveynlerin, konuyu ciddiye alarak uzmanlardan destek alması gerektiğine vurgu yapılıyor.Okulların açılmasına sayılı günler kala, ebeveynlerin en büyük kaygısı bugüne kadar eğitimde dikkat eksikliği ve öğrenme zorluğu yaşamış çocuklarının yeni döneme nasıl başlayacakları oluyor. Çocuklarının derste ilgisinin çabuk dağıldığını gözlemleyen aileler, normal yaşantılarında, oyun esnasında herhangi bir problem yaşamadıklarını belirterek, “çocuğum zeki ama çalışmıyor” sözüne sığınıyorlar. Bu sözün gerçeği yansıtmadığını belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Tanju Sürmeli, beyinde akademik bilgiyi öğrenme noktaları ile oyun oynama noktalarının aynı olmadığını kaydetti. Sürmeli, eğer çocukta öğrenme ve dikkat bozukluğu problemi varsa bunun ciddiye alınması gerektiğine, tedavi edilmeden bir üst sınıfa başlamanın bilgi eksikliği ile sonuçlanacağına vurgu yapıyor. “Oyundaki Başarı ile Ders Çalışma Başarısı Karıştırılıyor” Çocukların ilgi alanları ile derse dikkatinin aynı şekilde değerlendirilmesinin yanlış olduğunu bildiren Sürmeli, “Aileler çoğu zaman çocukları ile ilgili ‘Sevdiği şeye dikkatini saatlerce veriyor, ama derslerine gelince 5-10 dakikada sıkılıyor. Dersler işine gelmiyor’ diye anlatırlar. Halbuki bilmeleri gereken, çocuklar sevdikleri şeyler ile ilgilendikleri zaman beynin orta bölgesindeki limbik sistemi kullanıyorlar. Genel akademik performanstan ise beynin ön bölgesi ile arka bölgesi sorumludur. Bu bölgeler olumsuz olarak etkilenince dikkat ve konsantrasyon çabuk bozulmaktadır. Aileler bu durumu ‘zeki ama çalışmıyor” şeklinde yorumlamaktadır. Sanılanın aksine bu inanış oldukça yanlıştır” açıklamasında bulundu. Dikkat Eksikliğinin Altındaki Neden Mutlaka Araştırılmalı Eğer çocuk derslerinde dikkat ve konsantrasyon problemi yaşıyorsa bunun altında yatan nedenin araştırılması gerektiğine dikkat çeken Sürmeli, “Çocuklarda gözlenen bu durumun sebeplerinden en yaygın olanları: Dikkat Eksikliği Hiperaktivite ve Dürtü Bozukluğu (DEHB), Genel Öğrenme Bozukluğu ve Geçirilmiş kafa travmasına bağlı Dikkat Eksikliği Bozukluğu’dur. Öğrenme bozukluğu yaşandığı durumlarda, bilginin beyindeki süreçleri aksadığı için çocuk, kendi yaş grubundan geri kalmakta ve sol ile sağ beyin zeka puanları

Yelpaze İstanbul / 15 Eylül 2017

arasında belirgin bir fark ortaya çıkmaktadır. Okuma-yazmada, matematikte öğrenme zorluğu ve disleksi sık görülenleridir. Ayrıca, 2-7 yaş arasında alınan hafif ve orta derecede kafa travmalarının (çoğunluğu düşmeye bağlı) 10 yıl takibinde çocukların beyinlerinin normal gelişmesini engelleyebildiği gibi, zeka (IQ) puanlarında düşüşe neden olmaktadır” dedi. Çocuklar 5-10 Dakikada Dersten Sıkılmayacak Dünyada bilinen en önemli ilaçsız tedavi yöntemlerinden biri olan Neurobiofeedback’in ailelere tedavi yöntemi olarak sunulmasının önemine vurgu yapan Sürmeli, “Neurobiofeedback, DEHB olanların büyük bir kısmında hayat boyu ve düzenli olan ilaç kullanımını çok önemli bir derecede

azaltmayı ya da ortadan kaldırmayı vaat etmektedir” dedi. Neurofeedback yöntemi ile dikkat, motivasyon ve öğrenme koordineli çalışmayı öğrendiğinde, ailelerin defalarca ders çalış demesine gerek kalmadığını, öğrencinin daha sistematik şekilde çalışmaya başladığını vurgulayan Sürmeli, “Öğrenci gerekli sorumluluğu alıp yapmaya başlıyor. 5-10 dakika sonra dersin başında sıkılanlar, daha uzun sürelerde motivasyonu yüksek şekilde ders çalışmaya başlıyorlar. Kanıtlara dayalı bir tedavi yöntemi olarak Neurofeedback, ailelere tedavi seçenekleri sunulurken mutlaka belirtilmesi gereken bir tedavidir” açıklamasında bulundu.



36

EĞİTİM

ü n ü G k l İ n Okulu

arın Okull sayılı asına açılm aldı, Hatta ı rk lar günle lların bazı n izi ku özel o ile… Hepim b açıldı ildiği gibi b ayı Eylül ı! y okul a

! ı l ı g y a K a h a D r a l a b a B e Anne v Aileler telaşlı, çocuklar heyecanlı. Koskoca bir yaz dönemini geride kaldı. Çocuklar yaz tatilinde okul düzeninden uzaklaştı; uyku saatleri değişti, yemek saatleri değişti ve birçok konuda daha serbestçe hareket edebildiler. Şimdi yeniden okul düzenine geri dönme zamanı geldi. Okula başlamadan önce, uyku ve yemek saatlerinin okul düzenine göre ayarlanması ilk günlerde sorun yaşamamak için çocuklara kolaylık sağlar. Çocuklar için bu önemli geçiş dönemini kolaylaştırmak için başka neler yapılabilir?

olduğunca çocuğun isteği doğrultusunda seçilmelidir.

Okan Üniversitesi Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Emel Güler, okula yeni başlayacak öğrenciler konusunda önemli bilgiler verdi. Okula Alışma: Okullar açılmadan, öncesinde okul hakkında konuşmak, çocuğun okul hakkındaki duygu ve düşüncelerini ifade etmesine yardımcı olmak önemlidir. Okulla ilgili kaygı, korku ve endişeleri varsa eğer herhangi bir eleştiri yapmadan, yargılamadan, dalga geçmeden sadece iyi bir dinleyici olarak orada bulunmak ve anlattıklarını önemseyerek dikkate almak gerekir. Duygularını çocuğa yansıtmak ‘...bu seni korkutuyor’ gibi, konu hakkında daha çok şey anlatmasına yardımcı olur ve bu çocuğu rahatlatır.

Okulun İlk Günü: Yıllar sonra bile hatırlan-

Okula başlamadan önce, okula gidilerek nasıl bir yer olduğunun görülmesi, imkan varsa öğretmenlerle tanışma, orada biraz zaman geçirme aşinalik sağlayacağı için uyum sürecini kolaylaştırır.

Okan Üniversitesi Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Emel Güler, ‘’Çocuktan ayrılma aşamasında ebeveynlerin tutumu oldukça etkilidir. Anne ve baba bu konuda net olmalılar. Özellikle ayrılık kaygısı yaşayan çocuklar için bu sürecin iyi yönetilmesi gerekir. Kesinlikle çocuğa haber vermeden, gizlice oradan ayrılmamalı. Ebeveyn, kaygı ve korku dolu yüz ifadesiyle çocuktan ayrılmamalı.

Okul alışverişinin çocukla birlikte yapılması, çocuğun okula motivasyonuna katkı sağlar. Okul, ayakkabısı, çanta, kalem kutusu, boya kalemleri gibi gerekli araçlar mümkün

Yelpaze İstanbul / 15 Eylül 2017

Okul Hakkında Bilgi: Alışılmışın dışında olan her yeni durum, çocuklar için endişe yaratıcıdır. Özellikle okula yeni başlayacak olan ve daha önce okul öncesi eğitim kurumuna gitmemiş çocuklar için ‘okul’ hakkında detaylı bilgilendirme yapılmalıdır. - Okulun nasıl bir yer olduğu, - orada kimlerin olduğu, - okulda neler yapılacağı, - okula nasıl gidileceği, - okula başlama saati, - teneffüsler, - yemek saati - tuvalet ihtiyacı - okuldan ayrılma saati gibi okul ve işleyişi hakkında çocukla konuşmak önemlidir.

ması, bir milat olması bakımından okulun ilk günü hem çocuk hem de anne baba açısından önemlidir. Bu önemli gün için olağandışı duygular da yaşanabilir. Aşırı heyecanlanma, kaygılanma, korkma gibi. Ancak kaygı ve korkunun gereğinden fazla olması okula uyumu ve eğitim sürecini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle özellikle anne babaların telaşsız, sakin, kararlı olmaları ve çocuğu da bu yönde rahatlatmaları önemlidir. İlk gün okula gitmek için yapılan hazırlıklar eğlenceli ve çocuk için cazip olmalı, tartışma ve çocuğun olumsuz duygular yaşamasına neden olabilecek durumlardan kaçınılmalı.

Ebeveynin yüz ifadesi çocuk tarafından çok iyi anlaşıldığı için çocuktan ayrılırken okulun ‘güvenli’ bir yer olduğu mesajı çocuğa aktarılmalı. Ayrılma anını çok uzatmadan, ne zaman ve nereden alınacağı bilgisi çocuğa verilmeli. Kararlaştırılan saat ve zamanda anne ya da baba mutlaka çocuğu almak için orada olmalılar’’ dedi. Alışma süresi çocuğa göre farklılaşır, bu aşamada öğretmenlerle işbirliği içerisinde olmak gerekir. İlk başlarda ebeveyn okulda kalabilir, ancak bu süre giderek azaltılmalı. Çocuğun okula gitmeye yönelik davranışlarını pekiştirerek, destekleyerek ve çocuğu cesaretlendirerek alışma sürecinin tamamlanması sağlanır. Alışma ve uyum sürecinin uzaması, okul reddi gibi durumlar için mutlaka bir uzmandan destek alınmalıdır.


37

Yeni Müfredatta Ağızları Açık Bırakan

8 Dikkat Çekici Değişiklik 18 Eylül 2017-2018 eğitim-öğretim dönemi başlıyor, bunun yanında MEB’in yeni müfredatı yavaş yavaş basına sızdırılırken yeni müfredat hakkında yapılan haberler artıyor. İlkokul ve ortaokul düzeyinde 17, lise düzeyinde 24, İHL’lerde 10 olmak üzere toplam 51 ayrı müfredat, sınıflar esas alındığında ise 176 müfredat yenilendi. Yeni müfredatta evrim ve Atatürkçülük gibi konular kaldırılırken Arap turistler ve Cihat gibi kavramlar ders kitaplarına giriş yapıyor. Habertürk, Cumhuriyet ve Diken gibi haber sitelerinin haberlerine göre bizi İslam Devleti olmaya birkaç adım daha yaklaştıracak yenilikler müfredata dahil olmuş. Son olarak Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, memleketi Sivas’ta bayramlaşma programına katıldığında Atatürkçülük ve evrimin yer almadığı yeni müfredat için “Kesinlikle eskisinden daha iyi olacak. Yapılmış en demokratik, en bilimsel, en çağdaş müfredat. İstiyoruz ki evlatlarımız daha iyi yetişsin” açıklamaları da yaptı. 1. “Kocaya itaat ibadettir” tavsiyesi Yeni müfredat ataerkil aile yapısının ve erkek egmen toplumun ailedeki varlığını tam anlamıyla koruyup yüceltiyor. “Erkekler güç ve kuvvet yönünden daha ileri olduğundan, ailenin sorumluluğunu birinci derecede onlara yüklemiştir” ifadelerine ek olarak “İslam, erkeğin üstlendiği mesuliyetlere karşılık kadının da kocasına itaat etmesini istemiş ve bu itaati ibadet saymıştır. Ailede çocukların büyütülüp terbiye edilmesi

daha çok anne tarafından yerine getirilir. Ailede erkek vazifesini yapar, ailesine karşı güzel davranır; kadın da ona karşı gereken muhabbet, hürmet ve itaati gösterirse aile içinde düzen ve uyum sağlanmış olur.” cümleleri yer buluyor. Kısaca yeni müfredat kadınların kocalarına itaat etmelerini ‘ibadet’ olarak sayıyor. 2. Ateist ve ‘müşriklerle’ evlenmeyin Kiminle evleneceğimize dair tavsiyelerden de geri kalmayan MEB, yeni müfredatında ‘Kabul Edilemez Evlenme Çeşitleri’ başlığında ‘ateist, müşrik, mürtedle yapılan evliliklerin yasak olduğu’ ifade edilirken gizli evlilikler zina olarak sayıldı. 3. Genç yaşlarda evliliklere ‘Örf’ kamuflajı Yeni müfredatta çocukların dindar bir aile kurmaları isteniyor. Evliliklerin ‘insanın fıtratında var olan bir güdü’ olduğunu ifade ederek “Ülkemizde örfe dayalı olarak genç yaşlarda evlenildiğini düşünürsek…” tarzı cümlelerin yer aldığı, kısaca genç yaşta evliliklerin örf olarak yazıldığı belirtiliyor. 4.”Madem evlenmeyecektik neden flört ettik?” Yeni müfredatta MEB gençlerin flörtleri hakkında da tavsiyeler veriyor. Müfredata göre “Tanışma süreçlerinde dikkatli olmalı, kutsal bir birliktelik olan aile müessesesine zarar vermeyecek yaklaşımlarda bulunmalıdırlar. Çünkü her tanışma evlilikle noktalanmayabilir. Bu bağlamda birbirilerini tanıma ve karar verme süreçlerinde gönül

eğlendirmeyin ya da hoşça vakit geçirmeyin.” bilgilerinin olduğu kaydedildi. 5. 5. sınıf sosyal bilgiler kitabından, “Atatürkçülüğü ve Atatürk İnkılaplarını Öğreniyorum” ve “Atatürk İlke ve İnkılapları” bölümleri de kaldırıldı Liselerin dışında yeni ilk ve ortaöğretime de el atan MEB, Atatürkçülük ile ilgili olan üniteleri ve konuları da kaldırma kararı aldı. 6. Temizlik hiç bu kadar imandan gelmemişti Müfredatta dikkat çekilen bir başka konu ise karşı cinsler oldu. Evet MEB yeni müfredatında İffet temalı tavsiyeleri ‘temizlik’ başlığı altında veriyor; “Kişi evliliğe kadar iffetini muhafaza etmeli; sadece nikâhın koruyucu şemsiyesi altında karşı cinsle bir araya gelmelidir. Unutulmamalıdır ki temiz kadınlar temiz erkeklere, temiz erkekler de temiz kadınlara layıktırlar” 7. Yeni Müfredatta cihat vurgusu ve Arap turistlerin var olması geçtiğimiz günlerde en fazla tartışılan konular arasında yer almıştı 8. Son olarak büyük tartışmalara yol açan ‘Evrim’ konusu da yeniden gündeme geldi. Lise son sınıf biyoloji dersinde yer alan “Hayatın başlangıcı ve evrim” ünitesinin, eğitim programından çıkarılması da yeni müfredatın ‘yeniliklerinden biri… Selim Gerçeker

Yelpaze İstanbul / 15 Eylül 2017


38

Sağlıklı Yaşamın Sırrı: PROF.DR. OSMAN ERK

Bitkisel Besinler

osmanerk@yelpazeistanbul.com

H

ayvansal ve bitkisel besinler arasında büyük fark vardır. Hayvansal besinlerde bol miktarda doymuş yağ, kolesterol, vücutta yangıya yol açan araşidonik asit bulunur. Özellikle organik olan bitkisel besinler ise (yeşillikler, sebzeler, baklagiller, meyveler) sağlıklı yaşamda çok önemli rolleri olan lif, antioksidan, probiyotik, vitamin, mineral ve enzim içerir.

yağ vardır ve kalorileri oldukça yüksektir. Hayvansal besinlerde olan ve bitkilerde bulunmayan tek vitamin B12 vitaminidir. Bitkilerde ayrıca yetiştirildikleri topraklara bağlı olarak iyot, selenyum, çinko gibi mineraller de az oranda bulunabilir.

Hayvansal besinlerde lif, A, E, C vitaminleri, antioksidanlar ve koruyucu fitokimyasallar bulunmaz. Üstelik yetiştirilme koşullarına bağlı olarak içeriğinde bol miktarda antibiyotik, hormonlar, büyüme faktörleri ve birçok toksik kimyasal madde bulunma olasılığı yüksektir. Bitkisel besinlerde ise (yeşillikler, sebzeler, baklagiller, meyveler) bol miktarda lif, antioksidan, probiyotik, vitamin, mineral, enzim vardır.

Kanser Savardır Bitkisel besinlerde bulunan vitamin, mineral, lif, antioksidan ve fitokimyasallar bütün kanser türleri için koruyucudur. Özellikle çiğ sebzeler ve yeşillikler çok fazla antikanserojen etkiye sahiptir. Bitkisel besinlerden oluşan bir diyet, kalp damar hastalıkları ve şeker hastalığına karşı da koruma sağlar. Bitkisel besinlerin taze, organik ve işlenmemiş olmasına dikkat edilmelidir. Bitkisel besinlerden olan ekmek, pirinç, makarna, çörek, börek, kraker gibi işlenmiş olan ürünler ise vitamin, mineral, lif ve fitokimyasallardan yetersizdir. Kalorileri oldukça yüksektir ve sağlığa zararlıdır.

Mevsiminde Tüketilmeli Bitkisel besinlerde kolesterol bulunmaz, kolesterole benzer bileşikler olan sterol ve stanollerin ise kolesterol düşürücü ve vücudu temizleyici etkileri vardır. Başta sebze, meyve ve yeşillikler olmak üzere bitkisel besinlerde bol miktarda su vardır ve kalorileri oldukça düşüktür. Tabii bitkilerde de tarım ilacı ve hormon tehlikesine karşı mümkün olduğunca organik olanları tercih edilmeli, özellikle meyve ve sebzeler mevsiminde tüketilmelidir. Hayvansal besinlerde ise yeterli proteinin yanı sıra bol miktarda doymuş

Fazla Hayvansal Gıda Hasta Eder Modern sayılan toplumlar %40 oranında hayvansal besin, %50 oranında rafine ve işlenmiş yiyecek tüketir. Amerika’da ölümlerin %52’si kalp damar hastalıkları ve şeker hastalığından, %38’i kanserlerden ortaya çıkmaktadır. Diyet ile bu hastalıklar arasındaki ilişki birçok çalışmayla net olarak gösterilmiştir. Bütün hayvansal besinler, kansere ve kalp hastalıklarına karşı koruyucu besinler bakımından yetersizdir; doymuş yağ, kolesterol, araşidonik asit ve IGF-1 gibi zararlı kimyasallar açısından zengindir. Ayrıca kanser ortaya

Yelpaze İstanbul / 15 Eylül 2017

çıkma olasılığı tüketilen hayvansal besinlerin miktarıyla doğru orantılıdır. Kemik Erimesine Dikkat Hayvansal besinlerin ve süt ürünlerinin çok yoğun tüketildiği ABD ve Batı toplumlarında osteoporoz ve kemik kırıkları, bu ürünlerin çok az tüketildiği Uzakdoğu, Asya ülkelerine göre çok daha fazladır. Hayvansal besinler asidik yapıdadır ve kemik sağlığı için zararlıdır. Sebze, meyve ve yeşillikler ise osteoporoza karşı koruyucudur ve kemik dostudur. Sağlıklı Bir Beslenme Nasıl Olmalı? Bitkisel besinlerde bulunmayan B12 vitamini ve yeterli miktarda bulunmayan diğer mineraller için az miktarda organik, temiz, taze hayvansal ürün tüketmek yeterlidir. Diyetin %90 bitkisel, %10 kadar hayvansal ürünlerden oluşması idealdir. Bu tür bir diyet çok kişinin korktuğu protein alımı için de yeterlidir. Sanılanın aksine yeşillik ve sebzelerde yeterli protein vardır. Erken Yaşlarda Önlem Alınmalı Çocukluk çağında hayvansal besinlerden ve işlenmiş gıdalardan zengin bir beslenme erken olgunlaşma ve fazla büyümeye neden olur. Halbuki olması gereken sağlıklı ve yavaş büyümedir. Erişkinlerdeki pek çok kanserin tohumları çocukluk yaşlarındaki bu sağlıksız beslenmeyle atılır. Sebze, meyve ve yeşilliklerden oluşan bir diyet sizi pek çok hastalıktan korur.


www.yelpazeistanbul.com ile

Ä°

S

T

A

N

B

U

L


40

SAĞLIK

9 EYLÜL DÜNYA İLK YARDIM GÜNÜ

Bu uygulamaları isminiz gibi bilin… HAYAT KURTARAN 7 İLK YARDIM ÖNERİSİ! Sokakta, evde, gündüz, gece… Boğaza bir şey kaçmasından zehirlenmeye, yanıktan kalp krizine… Hiç beklemediğimiz bir anda kapımızı çalabilecek ciddi kazalarda ya da sağlık sorunlarında ilk yardım uygulamalarına ne kadar hazırız?

Hiç şüphesiz pek çoğumuz acil durumlarda ilk yardım tekniklerini bilmiyoruz! Acıbadem Mobil Sağlık Doktoru Hazal Akgün, “Acil durumlarda sağlık ekipleri gelinceye dek yapılan müdahaleler doğru olmadığı zaman kişiye maalesef daha fazla zarar verilebiliyor hatta ölümle sonuçlanabiliyor. Hızlı ve doğru ilk yardım uygulamaları ise hayat kurtarıyor. Bunun için ilk yardım eğitimi almayı ihmal etmeyin” diyor. Dr. Hazal Akgün, her yıl Eylül ayının 2. Cumartesi, farkındalık yaratmak amacıyla kutlanan Dünya İlk Yardım Günü kapsamında, en sık karşılaşılan kazalar ve sağlık sorunlarında ilk yardım uygumalarını anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. Dr. Hazal Akgün

Bayılma

Hasta ya da yaralıyı sırt üstü yatırın ve ayaklarını 30 cm yukarı kaldırın. Solunum yolu açıklığını kontrol edin, üzerini sıkan giysilerini gevşetin. Kusuyorsa başını yan pozisyonda tutun. Hastanın bilinci açık değilse derhal ambulans çağırın. Bunları yapmayın: Ayılması için tokat atmak, sarsmak, su dökmek, alkol ya da kolonya koklatmak gibi hareketlerden kaçının.

Yanık

Derhal ambulans çağırın ve yanık bölgesini tazyiksiz akan su altında tutun. Şişliğe karşı saat, yüzük, bilezik vb takıları çıkarın. Yanan bölge genişse veya derinse, olası bir şok tablosunu önlemek için 1 litre suya 1 çay kaşığı tuz katıp içirin ya da maden suyu içirin. Bunları yapmayın: Yanan yere diş macunu, yoğurt, işe yarayacağını düşündüğünüz kremler vb sürmeyin. Aksi halde yanan bölge enfeksiyon kaparak daha fazla zarar görebilir. Sıcak gibi aşırı soğuk da yanığa sebep olacağından yanık bölgesine doğrudan buz uygulamayın.

Yelpaze İstanbul / 15 Eylül 2017

Kalp Krizi

Acıbadem Mobil Sağlık Doktoru Hazal Akgün, “Hastayı derhal en yakın sağlık kuruluşuna götürün veya ambulans çağırın. Ambulans gelinceye kadar hareketsiz kalmasını sağlayın. Giysilerini gevşetin ve sakinleştirin.

Bilinci açıksa hastayı ‘yarı oturur’ pozisyonda (sırta yer ile 45 derece açı oluşturacak şekilde pozisyon verin) bekletin. Ortam havadar değilse camları açın. Bilinç kapalı, nabız alınamıyor veya solunum durmuşsa; sadece ilkyardımcı sertifikası olan kişiler temel yaşam


41

desteğine başlayabilir! Doğru yapılmayan müdahaleler kişiye daha fazla zarar verebiliyor hatta ölüme yol açabiliyor. Doğru ve hızlı ilk yardım uygulamaları ise hayat kurtarıyor. İlk yardım eğitimi almayı ihmal etmeyin” diyor. Bunları yapmayın: Hastayı sırt üstü yatırmayın, efor harcatmayın, öksürtmeye çalışmayın. Kalp krizinde ilk yardım rehberlerinde öksürtmenin yeri yoktur. Çünkü öksürtme, kalp krizi şüpheli hasta için kanama vb. istenmeyen sonuçlar doğurabilir.

Havale

Yüksek ateşte çocukların her zaman havale geçirme riski olduğu bilinmeli. Çocuğun koltuk altını, kasıklarını, el bileğinin içleri gibi eklemlerini ılık suyla ıslatılmış bezle silin. Hastayı ılık suyla ıslatılmış havlu ya da çarşafa sarın. Ateş bu yöntemle düşmüyorsa oda sıcaklığında küvete sokun ve duş almasını sağlayın. Ateş düşmezse tıbbi yardım isteyin. Bunları yapmayın: Çocuğu çok soğuk suyun altına tutmayın. Titrediği veya üşüdüğünü söylediği için ateşli çocukları sıkı giydirmek, kalın örtülerle örtmek ölümcül sonuçlar doğurabilir!

Zehirlenme

Sindirim yolu ile zehirlenmede sadece ağız zehirli maddeyle temas etmişse su ile çalkalayın. Zehirli madde el ile temas etmişse sabunlu suyla yıkayın. Acil ambulans çağırın. Solunum yolu ile zehirlenmede, cam, kapı vb açarak ortamı havalandırın ya da hastayı temiz havaya çıkarın. Rahat nefes alabilmesi için yarı oturur pozisyonda tutun. Acil ambulans çağırın. Bunları yapmayın: Özellikle yakıcı maddenin alındığı ve hasta, yaralının ne yiyip ne içtiğinin bilinmediği durumlarda hastayı kusturmayın. Kimyasal maddelerde kusturma geçtiği yollarda tahribat yaratabiliyor.

Kan şekerinin düşmesi Acıbadem Mobil Sağlık Doktoru Hazal Akgün, “Kan şekerinin ani düşmesi sonucu

kişide terleme, hızlı nabız, titreme, yorgunluk, bulantı ve aniden acıkma hissi ortaya çıkar. Kan şekeri çok düşük olan hastalarda bilinçte alkol almış gibi değişiklikler olabilir. Böyle birini gördüğümüzde bu durumu aklımıza getirmemiz gerekir. Hastanın bilinci yerindeyse şekerli su verin. 15-20 dakikada düzelmezse sırt üstü yatırarak ayaklarını 30 cm. kaldırın ve ambulans çağırın. Kan şekeri düşük hastanın 2 adet kesme şeker yemesi hayat kurtarıcı olabiliyor” diyor. Bunları yapmayın: Hastanın bilinci yutamayacak kadar veya komutlarınıza yanıt veremeyecek kadar karışık ya da kapalı ise ağız yoluyla bir şey vermeye çalışmayın. Derhal ambulans çağırın.

Boğaza bir şey kaçması

Bilinci açıksa da kapalıysa da hemen mutlaka ambulans çağırın. Bu arada kişi nefes alabiliyorsa ve bilinci açıksa öksürtün. Sırtına iki kürek kemiği arasına 5-7 kez vurun. Cisim çıkmadıysa arkadan sarılıp gövdesini kavrayın. Bir elinizi yumruk yaparak, başparmak çıkıntısını midenin üst kısmına, göğüs kemiğinin altına yerleştirin. Diğer elinizle, yumruk yapılan elinizi kavrayın. Kuvvetle arkaya ve yukarı doğru bastırın. Cisim çıkıncaya kadar tekrarlayın. Bilinç kapalıysa ambulans gelene kadar temel yaşam desteği uygula ması yapın. Temel yaşam desteği uygulama-

sını sadece ilkyardımcı sertifikası olan kişiler yapabilir! Bunları yapmayın: Kişinin boğazına kaçan cismi elinizle çıkarmaya çalışmayın. Aksi takdirde cismi daha ileri itip solunum yollarını kapatmanıza neden olabilir.

Yelpaze İstanbul / 15 Eylül 2017


42

YAŞAM

İnsanlığın Sonu Nasıl Gelecek? Nobel Ödüllü 50 Bilim İnsanı 10 Olasılığı Açıkladı Dünyanın en zeki insanlarından bazıları, insanlığa tehdit olarak gördükleri en büyük unsurları sıraladı. Times Higher Education için yapılan bir ankette 50 Nobel ödüllü insan, insanlığın sonunu getirecek 10 olasılığı sıraladı. Ankete katılanlar kimya, fizik, fizyoloji, tıp ve ekonomi dallarında ödül alan ve hayatta olan bilim insanlarının dörtte birinden oluşuyor. Yapılan ankete gelen cevaplar bir tablo haline getirildiğinde bu sonuç çıkıyor.

Indy100’da rastladığımız araştırma sonuçlarına göre, bazı kişiler birden fazla cevap verdi.

1. Katılımcıların üçte birinden fazlası çevresel bozulma ve nüfus artışının bildiğimiz dünyayı yok edeceğini düşünüyor. 18 katılımcı bu seçeneği sundu. Çevresel bozulmayı da çoğunlukla iklim değişikliklerine bağladılar: “İklim değişikliği ve artan küresel nüfusa yiyecek ve su sağlamaya çalışmak insanlığa koca bir tehdit. Bilim, bu problemleri belirlemek ve halkı bu hususta politik kararlar vermeye teşvik etmek için gerekli.”

Yelpaze İstanbul / 15 Eylül 2017

2. İkinci sırayı 12 katılımcının oyuyla nükleer savaş alıyor. Özellikle şu sıralar yaşanmakta olan Kuzey Kore krizine bakarsak çok da uçuk bir fikir değil. Uluslararası camianın bu devletle yaşadığı problemler bir nükleer savaşa dönüşebilir. Katılımcılar aynı zamanda şu kelimeleri kullandı: ‘Savaş çığırtkanı liderler’ ve ‘nükleer silaha erişimi olan rejimler’.

3. Salgın hastalık veya ilaç rezistansı: 4 katılımcı. Katılımcılar yeni bir salgının baş göstereceğini veya çoktan var olan bir hastalığın yeni bir türüyle karşılaşılacağını ve bu yeni türün hali hazırdaki ilaçlara direnci olacağını düşünüyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre antibiyotik direnci küresel sağlığa, yiyecek güvenliğine ve gelişmelere karşı en büyük tehdit.

4. Bencillik ve dürüstlükten sapma, üçüncü sırayı paylaşıyor. 4 katılımcının fikri olan bu madde insanoğlunun tamamına büyük bir tehdit. “İnternetin ve cezbedici özelliklerinin çağına hızla adım atarken, bunun hümanist bakış açısını kaybetmemize sebep olmasından korkuyoruz.”


43

5. Eğitimsiz, cahil liderler: 3 katılımcı. Bu katılımcıların aklında spesifik olarak kim var acaba?

6. Yine 3 katılımcıyla, köktendincilik veya terörizm. Ekstrem dincilik ve teröristlerin nükleer silahlara erişim imkanına sahip olması korkusu.

7. Cehalet ve çarpık doğrular: 3 katılımcı. Bilimsel araştırmaların ‘sahte haber’ olarak aktarıldığı ve şüphe duyulduğu bir dünyada bilim insanlarının korkusunun bu olması gayet normal değil mi?

8. Yapay zeka: 2 katılımcı. Bilgisayarların insan zekasını aşıp insanlığı yok etmesi tehdidi şu sıralar herkesin aklında değil mi zaten?

DOĞRU ADRES - SORUNSUZ TESLİMAT GÜVENİLİR TEMİZLİK

• İPEK • ÇİN • NEPAL • DECO • YÖRÜK

• ŞAGE • KİLİM • BATTANİYE • YORGAN • MİLAS

• STEP • BÜNYAN • ANTİK • LADİK

9. Eşitsizlik: 2 katılımcı. Çoğu, bu durumu popülizmin artışına ve politik kutuplaşmaya bağlıyor.

10. Son olarak 1 katılımcının tehdit olarak gördüğü uyuşturucu. Daha doğrusu, bağımlılık yapan yeni bir uyuşturucunun toplumu yok etmesi riski. Aynı ankette, katılımcıların %40’ının popülizmi ve politik kutuplaşmayı bilimsel gelişime engel olarak gördüğü ortaya çıktı. Yalnızca %5’i herhangi bir tehdit oluşturmadığını söyledi. İki katılımcı, özellikle Donald Trump’ı tehdit listesi içinde belirtti.

Halılarınız El Değmeden En Son Teknoloji İle Yıkanır, Kurutulur, Evinizden Alınıp, Evinize Steril Ambalajda Teslim Edilir.

HER TÜRLÜ HALIFLEKS - KOLTUK YIKANIR YERİNDE HALIFLEKS YIKANIR HALI KENARLARINA OVERLOK YAPILIR

(0212) 876 63 22

(0535) 206 41 38

YelpazeBeylikdüzü, İstanbul / 15 Eylül 2017 Yakuplu Merkez Mah. 46. Sk. No:32 İstanbul


44

YAŞAM

Küresel Isınma Hakkında Duyunca Apışıp Kalacağınız

21 İlginç Bilgi Bilim insanları küresel ısınma ve iklim değişikliğinin sebebinin insan olduğuna hemfikir.

Belki de artık iklim değişimi ve küresel ısınmanın etkilerini dolaylı olarak değil de doğrudan hissedeceğimiz günler yakında...

nin yükselmesine ve doğal su kaynaklarına bağımlı alanlarda su kıtlığına neden oluyor.

1. Genel olarak, sera etkisi iyi bir şeydir. Sera gazları olmadan, Dünya üzerindeki sıcaklık, hayatı desteklemek için çok yetersiz kalırdı. Sera gazları dediğimiz (karbondioksit ve metan gibi) gazlar yeryüzünde insan hayatının varlığı için gereklidir. Ancak bu gazların aşırı artması sebebiyle küresel ısınmayı yaşıyoruz.

5. Hepimiz tatillerde koştur koştur kıyı bölgelerine akın ediyoruz, ancak küresel ısınmaya bağlı olarak yükselen deniz seviyesi kıyı bölgesinde yaşayan insanların yaşamını çok yakın zamanda tehlikeye sokabilir. Dünyanın pek çok şehri de bu hassas bölgelerde bulunuyor.

2. 2040 yılına kadar veya çok daha erken bir tarihte Kuzey Kutbunun tamamen buzsuz kalacağı öngörülüyor. Dünya Doğayı Koruma Vakfı’na göre, küresel ısınma sonucunda, gelecek 20 yıl içinde kutup ayıları yok olabilir. 3. Kuzey Kutbu eriyen buzullar sebebiyle eskisi kadar aydınlık ve beyaz değil. Dolayısıyla uzaya daha az güneş ısısı geri dönüyor. Yani fazla enerji dünyada kalıyor. Bu da daha fazla ısınma anlamına geliyor. 4. Buzulların erimesi deniz seviyesi-

Yelpaze İstanbul / 15 Eylül 2017

6. Çok hızlı artan ormansızlaşma kirletici maddeler ortaya çıkardığından sera gazlarında muazzam bir artış yaşanıyor. Ne kadar kesilenlerin yerine ağaç da dikseniz, aynı ekolojik verimi yeni ağaçtan alamıyorsunuz.

7. Orman yangınları, sıcak hava dalgaları ve şiddetli tropikal fırtınalar aşırı hava değişimlerine neden olan küresel ısınmanın sonuçları. 2000-2100 arasında, ısıya bağlı ölümlerin artacağı öngörülüyor. 8. Küresel ısınmanın neden olduğu sıcak hava dalgaları, ısıya bağlı birçok hastalık ve ölümle sonuçlanabilir. Küresel ısınma, dünyanın soğuk alanlarının daha sıcak olmasına ve dolayısıyla hastalıklara karşı daha savunmasız hale gelmesine neden oluyor. 9. Küresel ısınma, büyük gıda sıkıntıları yaşatabilir ve yaban hayatı üzerinde de hayatı tehdit eden bir etkiye sahip. 10. Bazı parazitler küresel ısınma-


45

ya bağlı olarak yeni yaşam alanlarına yayılıyor ve artık endemik hale geliyor. 11. Küresel ısınmayı önleme başarısızlığı, büyük bir ekonomik çöküşe neden olabilir. 12. İnekler, petrol endüstrisinden daha fazla metan üretiyor. İnsanlar atmosfere, bitki ve okyanuslardan daha hızlı ve daha fazla karbondioksit yayıyor.

Lezzet ve Doğallık arayanlar için arayın gelsin...

Sipariş Hattı:

0541 669 0 669

13. Bazı bilim insanları da, Mars’ta yaşam kurmak için, küresel ısınmayı hızlandırmak istiyor. 14. Dünya’da biriken ısı miktarı, her gün patlayan 400.000 Hiroşima bombası tarafından açığa çıkarılan ısı miktarı ile eşdeğer olarak görülüyor. 15. Bilim insanları, küresel sıcaklıktaki her bir derece artış ile birlikte yıldırım düşüşlerinin %12 oranında artacağını söylüyor. 16. Dünya genelinde çöller, küresel ısınma nedeniyle artıyor. 2007 yılının sonunda Avustralya, çölleşmeyle birlikte ürün üretiminin %25’ini kaybetmiş. 17. Küresel ısınma ve iklim değişikliği dünyadaki doğum oranlarını olumsuz yönde etkiliyor. Sıcak günlerde insanlar cinsel olarak daha isteksiz oluyorlar. 18. Küresel ısınma, pandaların neredeyse tek besin kaynağı olan bambu bitkisinin gelişimini olumsuz yönde etkiliyor. Bambunun 21. yüzyılın sonunda ortadan kalkacağı tahmin ediliyor. Bundan pandalar da olumsuz olarak etkilenecektir haliyle... 19. Küresel ısınma, üzüm üretilen bölgeleri de değiştirebilir. Üzüm yetiştiricileri artan ısınmayı yenmek için, üzüm bağlarını daha yüksek bölgelere taşımak zorunda kalabilirler. 20. Küresel ısınma “Gulf Stream” gibi okyanus akıntılarını yavaşlatıyor. Bu akıntılar suyun bütün dünyada taşınmasını sağlıyorlar. Küresel ısınma sonucunda bu akıntıların zayıflaması, daha yüksek deniz seviyelerine ve değişen hava koşullarına neden oluyor.

Silivri çiftliğimizden günlük taze süt satışlarımız başlamıştır.

Günün her saati soğuk sandviç ve kahvaltı çeşitleri bulunmaktadır.

Doğal Peynir Çeşitleri, Köy Tereyağı, Kaymak, Silivri Yoğurdu, Zeytin Çeşitleri, Zeytin Yağı, Gezen Tavuk Yumurtası

21. Küresel ısınma ormandaki yaprakların besin değerini düşürüyor. Bu yaprakları tüketen hayvanlar besleyiciliği düşük gıdalarla beslenmiş oluyorlar. Dolayısıyla tüm döngü bundan etkileniyor.

Bahçeşehir Galeria No: 11

Yelpaze İstanbul / 15 Eylül 2017


46

YAŞAM

Bir Otel Odasında Öldürülerek Tüm Sevenlerini Yasa Boğan Vatan Şaşmaz’ın Hayat Hikayesi Türkiye’nin ünlü sunucularından 43 yaşındaki Vatan Şaşmaz’ın İstanbul’da bir otel odasında ölü bulunduğu haberleri tüm sevenlerini üzdü.

D

oğan Haber Ajansı’nın verdiği bilgilere göre, İstanbul Beşiktaş’ta bulunan Conrad otelde biri kadın 2 kişi ölü bulundu. Öldürülen kişilerden birinin Şaşmaz olduğu öğrenildi. Şaşmaz’ı ateşli silahla öldürdükten sonra intihar ettiği ifade edilen kişinin ise eski manken Filiz Aker olduğu öğrenildi. Güler yüzü ve sempatik tavırlarıyla Türkiye’nin en sevdiği sunuculardan biri olan ve ne yazık ki genç yaşta hayata veda ederek sevenlerini yasa boğan Şaşmaz ve hikayesi…

Zamanla sadece Vatan ismini kullanmaya başladı… Üniversite yıllarında bir ajansa bağlı olarak fotomodellik yapan Şaşmaz, bazı katalog çekimlerinde, reklam filmlerinde ve video kliplerde rol aldı.

Aslen Çanakkale Biga’lı olan Vatan Şaşmaz 8 Ocak 1974 yılında İstanbul’da doğdu. Vatan Caddesi üzerinde bulunan bir hastanede doğduğu için annesi ona Vatansever ismini verdi…

Kariyeri boyunca pek çok sabah ve magazin programı sundu. Çocuklar Duymasın başta olmak üzere pek çok televizyon yapımında yer aldı. 4 yıl boyunca bu dizideki rolüyle pek çok hayran kazandı.

Yelpaze İstanbul / 15 Eylül 2017

2012 yılında sadece İEET’ye bağlı ulaşım araçlarında izlenebilen bir Metrobüs reklam filminde oynadı.

Ama Türkiye onu asıl 2000 yılında Melike Öcalan ile sunmaya başladığı sabah programında tanımaya ve sevmeye başladı… 875 bölüm gibi oldukça uzun bir süre bu programda emek veren Şaşmaz, Türkiye’nin sabah şekeri olarak tanındı…

Şaşmaz, 2011 tarihinde Nurşen Kocayaş ile evlendi ancak 2014 tarihinde boşandı. 2015 tarihinde ise mimar Yasemin Adalı ile evlendi. 27 Ağustos 2017 tarihinde hayatını kaybeden Şaşmaz’ın yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz… Doğanay Konalı


Nöbetçi Eczaneler 3. Cadde Eczanesi

608 00 26

Armağan Eczanesi

669 93 00

Bahçeşehir Aydın Eczanesi

608 00 37

Bahçeşehir Eczanesi

669 34 34

Boğazköy Eczanesi

607 06 07

Defne Eczanesi

669 96 59

Deniz Eczanesi

672 43 03

Derman Eczanesi

605 02 13

Dilek Öz Eczanesi

669 70 10

Eczane Akbatı

397 01 17

Eczane Filiz

672 01 03

Elit Eczanesi

672 33 32

Elvin Eczanesi

669 18 27

Güngör Eczanesi

672 33 30

Kent Eczanesi

596 55 53

669 59 51

Oksijen Eczanesi Şehir Eczanesi

Şelale Eczanesi Su Eczanesi

Yıldız Eczanesi

669 44 66 608 17 27

Bundan böyle gıdadan eğitime, güzellikten sağlığa sektörel telefon rehberimizde sizde yerinizi alın... Detaylı bilgi için; (0212) 669 83 86

YTÜ Endüstri Mühendisliği Mezunu, Bahçeşehir’de 14 yıl deneyimli özel ders hocasından; İlk,Orta,Lise Seviyesinde

669 09 11 669 97 97

ETÜT MERKEZLERİ YELPAZE İSTANBUL SANAT MERKEZİ 669 16 50 KAFE/RESTORANT/GIDA/PAKET SERVİS BAHÇEŞEHİR PROFİTEROL 669 73 45 MİE PASTANESİ 669 05 89 EMLAKÇILAR ARDA EMLAK (22. YIL) 669 21 32 İrtibat Cengiz Yılmaz 0532 213 77 53 SU SERVİSİ GÜMÜŞ SU 444 78 44 KORUSU 669 00 13 - 672 20 30 TAŞDELEN SU 669 1 669 HİZMET SEKTÖRÜ /ELEKTRİK/SU TESİSAT BAHÇEŞEHİR ELEKTRONİK 669 00 25 SAĞLIK/GÜZELLİK MERKEZLERİ POLA FITNESS CENTER 669 00 25 GİYİM ARZU YETİŞ KOCATEPE Haute Couture (Gelinlik - Abiye) 0539 456 03 00 HALI YIKAMA Mis Köpük Halı Yıkama 853 95 24 VETERİNER&PET SHOP BOĞAZKÖY VETERİNER KLİNİĞİ 607 09 39 GÜNER VETERİNER SAĞLIK MERKEZİ 608 0 432 GÜNER PET 0532 266 14 91 SPRADON VETERİNER KLİNİĞİ 0532 646 14 31 İŞLETME REHBERİ AKYOL DANIŞMANLIK TERCÜME&BİLİŞİM 249 99 97 AKSİGORTA Gürsoylar Sigorta 596 41 33 AJANS YELPAZE 669 83 86

672 94 01

İstanbul Eczanesi Mavi Eczane

BAHÇEŞEHİR SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI BAHÇEŞEHİRLİLER DERNEĞİ (BADER) 669 61 61 BAHÇEŞEHİR ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ 672 70 16 BAHÇEŞEHİR Ç.Y.D.D. 672 01 05 BOĞAZKÖYLÜLER DERNEĞİ (BODER) 607 13 77 BAHÇEŞEHİR ÖNEMLİ TELEFONLAR YELPAZE İSTANBUL HABER AJANSI (YİHA) 669 83 86 AİLE HEKİMLİĞİ 444 06 69 ALO AMBULANS 669 55 66 BAHÇEŞEHİR SU-ARITMA 669 38 62 BAHÇEŞEHİR GAZ DAĞITIM A.Ş. 669 00 03 1.KISIM MUHTARLIĞI 669 62 10 2.KISIM MUHTARLIĞI 669 80 25 ZABITA KARAKOLU 669 37 07 BARINAK 669 47 29 BAŞAKŞEHİR BELEDİYESİ 444 0 669 PTT 669 16 00 İTFAİYE 669 31 37- 669 38 60 SAĞLIK OCAĞI 669 63 60 TAKSİ 669 63 60 ESENKENT ÖNEMLİ TELEFONLAR ESENYURT BELEDİYESİ 596 30 00 ISI DAĞITIM 672 16 13 KENT YÖNETİMİ 672 11 62 TAKSİ 672 62 72 EĞİTİM KURUMLARI BAHÇEŞEHİR KOLEJİ 669 51 77 TAY SÜRÜCÜ KURSU 669 84 04 ÖZEL DERS VERENLER ARDA ÇANKAYA 0532 777 83 38 NERİMAN GÜNEŞDOĞDU 0542 832 17 25

607 08 10

Ay içerisinde nöbetçi çizelgelerinde değişiklik olduğundan dolayı güncel liste için www.ieo.org.tr adresinden bilgi edinebilirsiniz.

MATEMATİK, GEOMETRİ, FEN, FİZİK, KİMYA ve İNGİLİZCE birebir Özel Dersleri verilir.

İletişim: 0535 659 1862- 0212 669 9172

Matematik ve Geometri Öğretmeninden

İlk, Orta, Lise ve KPSS öğrencilerine özel ders verilir.

0505 450 58 09 YTÜ Kimya Yüksek Mühendisi’nden (Kimya Öğretmeni) İlköğretim (1-8)

Matematik-Fen-Kimya-Türkçe dersi verilir. Bahçeşehir - 0533 746 66 72

Bayan İngilizce Öğretmeninden

LYS 5, Proficiencyi YDS, ve Ara Sınıflar için özel İngilizce dersi verilir. 0505 242 97 33

Bahçeşehir’de güvenilir boyacınız ve tadilatçınız

İbrahim Usta Gsm: 0532 494 43 03


48

76D

146T

BAHÇEŞEHİR-TAKSİM (ÇİFT KATLI)

Gidiş-Dönüş sefer süresi: 180 dakika KITA İND. hattır bahçeşehir Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 05:15 05:30 05:40 05:48 05:56 06:04 06:12 06:20 06:28 06:36 06:44 06:52 07:00 07:10 07:20 07:32 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:50 20:10 20:30 20:55 21:20 21:40 22:05 22:30 21:15

05:30 05:45 06:00 06:15 06:30 06:45 06:57 07:10 07:22 07:35 07:47 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:12 09:25 09:37 09:50 10:02 10:15 10:27 10:40 10:52 11:04 11:16 11:28 11:40 11:52 12:04 12:16 12:28 12:40 12:52 13:04 13:16 13:28 13:40 13:52 14:04 14:16 14:28 14:40 14:52 15:04 15:16 15:28 15:40 15:52 16:04 16:16 16:28 16:40 16:52 17:05 17:17 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00

PAZAR 05:50 06:10 06:30 06:45 07:00 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:40 10:50 11:00 11:10 11:20 11:30 11:40 11:50 12:02 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:42 13:54 14:06 14:18 14:30 14:42 14:54 15:06 15:18 15:30 15:42 15:54 16:06 16:18 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:50 22:10

GÜMÜŞSÜYÜ Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 06:30 06:45 07:00 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:28 09:40 09:50 10:00 10:10 10:20 10:32 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:35 22:55 23:15 23:35 23:55 00:10

21:30 21:50 22:10

07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:12 10:25 10:37 10:50 11:02 11:15 11:27 11:40 11:52 12:05 12:17 12:30 12:42 12:55 13:07 13:20 13:32 13:45 13:57 14:10 14:25 14:37 14:50 15:02 15:15 15:27 15:40 15:52 16:05 16:17 16:30 16:42 16:55 17:07 17:20 17:32 17:45 17:57 18:10 18:22 18:35 18:47 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:15 23:30 23:45 00:00 00:20

PAZAR 07:45 08:00 08:20 08:40 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:40 12:50 13:00 13:10 13:20 13:30 13:40 13:50 14:02 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:42 15:54 16:06 16:18 16:30 16:42 16:54 17:06 17:18 17:30 17:42 17:54 18:06 18:18 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:20 23:40 00:00 00:20

BOĞAZKÖY MH.-BAHÇEŞEHİR-YENİKAPI Gidiş-Dönüş sefer süresi: 155 dakika

BOĞAZKÖY Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 05:20 05:40 05:55 06:10 06:25 06:35 06:45 06:55 07:10 07:20 07:30 07:40 07:50 08:05 08:20 08:30 08:40 08:55 09:10 09:25 09:40 09:55 10:15 10:35 10:55 11:10 11:25 11:40 11:55 12:10 12:25 12:40 12:55 13:10 13:25 13:40 13:55 14:10 14:25 14:40 14:55 15:10 15:25 15:35 15:45 15:55 16:05 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:20 19:40 20:00 20:20 20:40 21:00 21:20 21:40 22:00

Not: •Kırmızı renkli seferler ÖHO ve OAŞ; siyah renkli seferler İETT’ye aittir. •OTOLAR AVCILAR YANYOLA GİRMEZ, E-5 YOLUNDAN GİDER.

05:20 05:40 05:55 06:05 06:15 06:25 06:35 06:45 06:55 07:10 07:20 07:30 07:40 07:50 08:00 08:13 08:26 08:39 08:52 09:05 09:18 09:31 09:44 09:57 10:10 10:23 10:36 10:49 11:02 11:15 11:28 11:41 11:54 12:07 12:20 12:30 12:40 12:50 13:02 13:15 13:28 13:41 13:54 14:07 14:20 14:33 14:46 14:59 15:12 15:25 15:40 15:55 16:10 16:25 16:40 16:55 17:10 17:25 17:40 17:55 18:10 18:25 18:40 18:55 19:10 19:25 19:40 19:55 20:10 20:25 20:40 21:00 21:20 21:40 22:00

E - 57 Gidiş-Dönüş sefer süresi: 100 dakika KITA İND. hattır İŞ GÜNÜ C.TESİ 06:10 A 06:35 K 07:00 X 07:15 K 07:45 X 08:10 A 08:45 09:15 09:45 10:15 X 10:45 11:15 X 11:45 12:15 12:40 13:05 13:30 X 14:00 14:25 X 14:50 15:20 15:50 16:20 16:50 X 17:20 17:50 X 18:20 18:50 19:20 19:50 20:20 X 20:50 21:20 X

06:15 06:35 K 07:00 X 07:15 K 07:45 X 08:15 08:45 09:15 09:45 10:15 X 10:45 11:15 X 11:45 12:15 12:40 13:05 13:30 X 14:00 14:25 X 14:50 15:15 15:40 16:05 16:30 X 17:00 17:25 X 17:50 18:15 18:45 19:15 19:45 X 20:15 20:45 X 21:15

PAZAR 07:00 07:30 08:00 X 08:30 09:00 X 09:30 10:00 10:30 11:00 11:30 X 12:00 12:30 X 13:00 13:30 14:00 14:30 15:00 X 15:30 16:00 X 16:30 17:00 17:30 18:00 18:30 X 19:00 19:30 X 20:00 20:35 21:10

PAZAR 05:30 05:45 06:00 06:15 06:30 06:45 07:00 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:12 09:24 09:36 09:48 10:00 10:12 10:24 10:36 10:48 11:00 11:12 11:24 11:36 11:48 12:00 12:12 12:24 12:36 12:48 13:00 13:12 13:24 13:36 13:48 14:00 14:12 14:24 14:36 14:48 15:00 15:12 15:24 15:36 15:48 16:00 16:12 16:24 16:36 16:48 17:00 17:12 17:24 17:36 17:48 18:00 18:12 18:24 18:36 18:48 19:00 19:15 19:45 20:00 20:20 20:40 21:00 21:20 21:40 22:05

YENİKAPI MARMARAY Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 06:00 06:15 06:25 06:35 06:45 06:55 07:10 07:25 07:40 07:55 20:40 20:55 21:10 21:25 21:40 21:55 22:10 22:30 22:50 23:10 23:40 00:10

06:00 06:15 06:30 06:45 07:00 07:20 07:35 07:50 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:50 23:10 23:40 00:10

PAZAR 06:30 06:50 07:05 07:20 07:35 07:50 21:20 21:40 22:00 22:20 22:40 23:00 23:20 23:40 00:10

Not: •Kırmızı renkli seferler ÖHO ve OAŞ; siyah renkli seferler İETT’ye aittir. • SABAH İLK AKŞAM SON SERVİSLER HARİÇ BÜTÜN SERVİSLER RİNG ÇALIŞIR.

E - 58

ESENKENT BAHÇEŞEHİR - BAKIRKÖY ESENKENT Kalkış

146

BAKIRKÖY Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 22:50

22:45

PAZAR 22:40

Not • Kırmızı renkli seferler ÖHO ve OAŞ; siyah renkli seferler İETT’ye aittir. • A İŞARETLİ SAATLER AQUA DALPINDEN HAREKET EDER X İŞARETLİ SAATLER ESENKENTISPARTAKULE BAKIRKÖYÇALIŞIR K İŞARETLİ SAATLER KİPTAŞ 3 ETAPTAN HAREKET EDER BÜTÜN SERVİSLER RİNG ÇALIŞIR.

ESENKENT BAHÇEŞEHİR - MECİDİYEKÖY

Gidiş-Dönüş sefer süresi: 100 dakika EKSPRES hattır ESENKENT Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 05:50 06:02 06:10 K 06:30 X 06:45 K 07:10 X 07:30 A 08:05 08:35 09:10 09:40 X 10:25 11:05 X 11:40 12:15 12:50 13:15 X 13:50 14:25 X 15:00 15:35 16:10 16:40 17:10 X 17:45 18:20 X 19:00 19:45 20:30

06:00 06:15 K 06:40 X 06:55 K 07:20 X 07:45 08:30 09:10 09:50 X 10:30 11:05 X 11:40 12:15 12:45 13:15 X 13:50 14:25 X 15:00 15:35 16:10 16:45 X 17:20 17:55 X 18:30 19:05 19:40 20:15 X

PAZAR 07:00 08:00 08:50 X 09:40 10:30 X 11:20 12:10 13:00 13:45 X 14:30 15:15 X 16:00 16:45 17:30 18:15 X 19:00 19:45 X 20:30

MECİDİYEKÖY-M.BUS Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 07:00 07:35 x 08:10 x 08:45 09:20 x 09:55 10:30 11:05 11:40 x 12:20 13:00 x 13:35 14:10 14:45 15:20 x 15:55 16:30 x 17:05 17:35 18:05 18:40 19:10 x 19:45 20:15 x 20:50 21:25 22:00

07:10 07:45 08:20 x 08:55 09:30 x 10:05 10:40 11:15 11:50 x 12:25 13:00 x 13:35 14:10 14:45 15:20 x 15:55 16:30 x 17:05 17:40 18:15 18:50 x 19:25 20:00 x 20:35 21:10 21:45 22:10 x

PAZAR 09:30 10:30 11:20 x 12:10 13:00 x 13:50 14:30 15:10 15:50 x 16:30 17:10 x 17:50 18:30 19:10 19:50 x 20:30 21:15 x 22:00

Not • Kırmızı renkli seferler ÖHO ve OAŞ; siyah renkli seferler İETT’ye aittir. • X İŞARETLİ SAATLER ESENKENT ISPARTAKULE M.KÖY ÇALIŞIR K İŞARETLİ SAATLER KİPTAŞ 3 ETAPTAN HAREKET EDER A İŞARETLİ SAATLER AQUA DALPINDEN HAREKET EDER

76E

BOĞAZKÖY MH.-BAHÇEŞEHİR-BAKIRKÖY Gidiş-Dönüş sefer süresi: 150 dakika

BOĞAZKÖY EVLERİ Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 04:50 05:00 05:10 05:20 05:33 05:42 05:55 06:01 06:08 06:20 06:27 06:34 06:41 06:48 06:55 07:02 07:10 07:18 07:26 07:34 07:42 07:50 08:00 08:10 08:20 08:30 08:40 08:50 09:05 09:16 09:30 09:41 09:53 10:05 10:16 10:27 10:39 10:50 11:02 11:14 11:26 11:38 11:50 12:02 12:14 12:26 12:38 12:50 13:01 13:12 13:23 13:34 13:50 14:02 14:15 14:26 14:37 14:50 15:00 15:10 15:20 15:30 15:40 15:50 16:01 16:12 16:24 16:35 16:46 16:57 17:08 17:18 17:28 17:38 17:48 18:00 18:15 18:27 18:40 18:52 19:05 19:20 19:32 19:44 19:56 20:05 20:20 20:35 20:50 21:05 21:20 21:35 21:50 22:05 22:25 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15

04:50 05:00 05:10 05:21 05:32 05:43 05:54 06:05 06:15 06:25 06:35 06:42 06:48 07:00 07:06 07:12 07:18 07:24 07:30 07:40 07:50 08:00 08:10 08:20 08:30 08:40 08:50 09:00 09:12 09:24 09:36 09:48 10:00 10:12 10:25 10:38 10:51 11:04 11:17 11:30 11:43 11:56 12:09 12:22 12:35 12:48 13:00 13:12 13:24 13:36 13:48 14:00 14:12 14:24 14:36 14:49 15:02 15:15 15:28 15:41 15:54 16:07 16:20 16:33 16:46 16:59 17:12 17:24 17:36 17:48 18:00 18:13 18:26 18:39 18:52 19:05 19:18 19:31 19:44 19:55 20:08 20:21 20:34 20:47 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:20

PAZAR 05:00 05:10 05:20 05:30 05:40 05:50 06:00 06:10 06:20 06:30 06:40 06:50 07:00 07:07 07:14 07:22 07:30 07:40 07:50 08:00 08:10 08:20 08:30 08:40 08:50 09:00 09:12 09:24 09:36 09:48 10:00 10:12 10:25 10:38 10:51 11:04 11:17 11:30 11:43 11:56 12:09 12:22 12:35 12:48 13:00 13:12 13:24 13:36 13:48 14:00 14:12 14:24 14:36 14:49 15:02 15:15 15:28 15:41 15:54 16:07 16:20 16:33 16:46 16:59 17:12 17:24 17:36 17:48 18:00 18:12 18:24 18:36 18:48 19:01 19:14 19:27 19:40 19:53 20:06 20:19 20:32 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:20 22:00 22:15 22:30 22:45

BAKIRKÖY Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 06:10 23:10 23:20 23:30 23:45 00:00

PAZAR

06:10 23:30 23:45 00:00

23:30 23:45 00:00

Not •Kırmızı renkli seferler ÖHO ve OAŞ; siyah renkli seferler İETT’ye aittir. • BÜTÜN SERVİSLER RİNG ÇALIŞIR.

Yelpaze İstanbul / 15 Eylül 2017 NOT: Otobüs saatleri, İETT’nin resmi yayınlarından, dergimiz baskıya girmeden önceki son haliyle alınmaktadır.

BOĞAZKÖY MH BAHÇEŞEHİR-TAKSİM(EKSPRES) Gidiş-Dönüş sefer süresi: 150 dakika KITA İND. hattır ESENKENT Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 05:50 X 06:10 K 06:20 06:45 K 07:00 X 07:20 07:40 08:00 X 08:20 08:45 X 09:15 09:45 10:10 10:35 X 11:00 11:25 11:50 X 12:15 12:40 13:05 X 13:30 13:55 14:20 14:45 X 15:10 15:35 16:00 X 16:25 16:55 X 17:25 17:55 18:25 19:00 X 19:40 20:20 21:00 X 20:30

05:50 X 06:10 K 06:20 06:45 K 07:00 X 07:20 07:40 08:00 X 08:20 08:45 09:15 X 09:45 10:10 10:35 11:00 X 11:25 11:50 12:15 X 12:40 13:05 13:30 X 13:55 14:20 14:45 15:10 X 15:35 16:00 16:25 X 16:50 17:15 17:40 X 18:05 18:30 19:00 19:30 X 20:00

PAZAR 07:00 X 07:30 08:00 08:30 09:00 X 09:30 10:00 10:30 X 11:00 X 11:30 12:00 12:25 12:50 X 13:15 13:40 14:05 X 14:30 X 14:55 15:20 15:45 16:10 X 16:35 17:00 17:30 X 18:00 X 18:30 19:00 19:30 20:00 X 20:30 21:00 21:30 X

20:30 21:00 X Not:

TAKSİM Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 07:10 07:30 08:00 08:25 08:50 09:15 09:40 10:05 10:25 10:45 11:15 11:45 12:10 12:45 13:10 13:35 13:55 14:15 14:40 15:10 15:30 15:55 16:20 16:45 17:10 17:35 18:00 18:25 18:50 19:20 19:55 20:30 21:05 21:40 22:20 23:00 22:30

07:10 07:30 08:00 08:25 08:50 09:15 09:40 10:05 10:25 10:45 11:15 11:45 12:10 12:45 13:10 13:35 13:55 14:15 14:40 15:10 15:30 15:55 16:20 16:45 17:10 17:35 18:00 18:25 18:45 19:10 19:35 20:00 20:30 21:00 21:30 22:00 23:00

PAZAR 08:40 09:10 09:40 10:10 10:40 11:10 11:40 12:10 12:40 13:10 13:40 14:05 14:30 14:55 15:20 15:45 16:15 16:45 17:15 17:45 18:10 18:35 19:00 19:25 19:50 20:15 20:40 21:05 21:30 22:00 22:30 23:00

•Kırmızı renkli seferler ÖHO ve OAŞ; siyah renkli seferler İETT’ye aittir. •‘X’ İŞARETLİ SAATLERDE ISPARTAKULE’YE GİRMEZ EKSPRES GİDER. •‘’K’ İŞARETLİ SAATLERDE KİPTAŞ 3. ETAPTAN HAREKET EDER.

MK15 BOĞAZKÖY-BAHÇEŞEHİR-OLİMPİYATKÖY METRO Gidiş-Dönüş sefer süresi: 120 dakika

BOĞAZKÖY SONDURAK Kalkış OLİMPİYATKÖY METRO Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ

PAZAR

İŞ GÜNÜ C.TESİ

PAZAR

06:00

06:00

07:00

06:50

06:50

07:50

06:25

06:30

08:40

07:25

07:30

09:30

06:50

07:10

09:30

08:00

08:10

10:30

07:10

07:45

10:30

08:30

08:50

11:30

07:50

08:30

11:30

09:40

09:40

12:30

08:30

09:00

12:30

10:50

11:10

13:30

09:05

10:00

13:30

12:00

12:00

14:30

09:50

10:50

14:30

13:10

13:30

15:30

10:50

12:15

15:30

15:30

15:50

16:30

12:05

13:10

16:30

16:05

16:50

17:30

13:05

14:40

17:30

16:40

18:05

18:30

14:20

17:00

18:30

17:15

18:35

19:30

16:40

18:00

19:30

17:50

19:10

20:30

17:15

19:10

20:20

18:25

20:20

21:10

17:50

19:40

21:20

18:55

20:45

22:20

18:25

20:10

23:20

19:30

22:25

00:25

19:00

21:40

20:10

00:20

19:30

23:10

21:50

20:00 Not: Kırmızı renkli seferler ÖHO ve OAŞ; siyah renkli seferler İETT’ye aittir.


afiş reklam videosu

insert dağıtımı TOPLU SMS GÖNDERiMi

kurumsal kimlik

Broşür / Katalog

logo tasarımı

indoor ve outdoor tasarımları

ARAÇ GiYDiRME

e-bülten DERGi iLANI

advertorial ilan www.yelpazeistanbul.com

facebook/ajansyelpaze

twitter/ajansyelpaze

Bahçeşehir 1. Kısım Mah. Bülbül Cad. Badem 08 Villa 02 Bahçeşehir (0212) 669 83 86


ESTON ŞEHİR SATIŞ OFİSİ

BOĞAZKÖY

MESA-NUROL EVLERİ POLİS MERKEZİ LOCA Lİ VA EP

C RE U

ĞL

IO

ZIC

YA

HAPPY CENTER

DD

CA

GÖLET

İ

ES

SUPE

MARKETR 02

�ia hC

00 .12 00 .00. .71 9 .00 .9

I AVYM AKBAT

ISPARTAKULE


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.