SAYI: 148 AYLIK ALIŞVERİŞ VE YAŞAM DERGİS
İ
İSTANBUL YIL: 15 • 1MART 2017
Her karanlığın ardından elbet şafak vakti güneş doğacaktır...
Fotoğraf: Doğan Kızıltan
İstanbul ve Bahçeşehir’den en güncel haberler www.yelpazeistanbul.com'da
yelpazeistanbul
yelpazeistanbul
yayında!
1
Yelpaze Ä°stanbul / 1Mart 2017
2
Yelpaze Ä°stanbul / 1 Mart 2017
3
Yelpaze Ä°stanbul / 1Mart 2017
4
Bizim bu ülkede neyimiz eksik ve nelere ihtiyacımız var? UĞUR BARIŞ KARABULUT
ubk@yelpazeistanbul.com
B
u ülkeyi ortaklaşa kullandığımız evimiz, değerlerinin ortak kazanımlarımız, çıkarlarının geleceğe miras olduğunu çok daha fazla hatırlamamız gereken yıllardan geçiyoruz. Sanatçısından sporcusuna, hakiminden savcısına, öğretmeninden ev hanımına, doktorundan mühendisine, işçisinden öğrencisine, yazarından çizerine, sanayicisinden esnafına hepimizin ama hepimizin bu ülkede ortak yaşama dair sorumluluğu var. Bu sorumlulukla ürettiğimiz değerler, sahip çıkmamız gerekenler var. Düşüncelerimiz, olaylara bakış açımız, algılarımız, beğenilerimiz, önceliklerimiz birçok olayda, konuda birbirinden farklı farklı... Elbette gayet doğal. Ortak paydalarımızla bizi biz yapan bayrak, vatan, dil, din, örf-adet, gelenek-göreneklerimiz, geleceğe ışık tutan bir tarihimiz var. İyimiz, kötümüz, çok duyarlımız, az duyarlımız, Fenerbahçelimiz, Cimbom, Beşiktaşlımız var... Aynı dili konuşsak da farklı nüanslarımız lehçelerimiz, şivelerimiz var. Çapulcumuz, Çarşı herşeye karşı var! Antepte fıstığımız, Beyranımız, katmerimiz, Urfa’da isotumuz, Rize de taze çayımız var. Karadenizde horonumuz, Egede efelerimiz, Akdenizde Yörüğümüz Anadoluda da nice nice yiğitlerimiz var. Aynı anda 4 mevsim iklimimiz, yeşilin birbir tonu yaylalarımız, hırçın dalgalarımız, mavi, yeşil, turkuaz çarşaf gibi denizlerimiz var. Türlü türlü meyvemiz, sebzemiz var. (Ah birde keşke hormonlu olmasa dediğimiz) Defalarca bıkmadan izleyip güldüğümüz Hababam Sınıfımız, göz yaşı döktüğümüz fakir
oğlan zengin kız Türk filmlerimiz; Sultanımız Türkan Şorayımız, Fatma Giriğimiz, Damat Ferit Tarık Akanımız, Kemal Sunalımız (Rahmetle anıyorum) var... Türk Sanat Müziğimiz, halk ozanlarımız, popumuz, cazımız, entelimiz dantelimiz... Kemençemiz, sazımız, udumuz, kanunumuz var... Arabımız, Çerkezimiz, Boşnağımız, Arnavutumuz, Lazımız, Kürdümüz, Azerimiz... Uğur Mumcumuz, Türkan Saylanımız, Necip Hablemitoğlumuz, Vali Recep Yazıcıoğlumuz var... Yaşar Kemalimiz, Aziz Nesinimiz, Nazım Hikmetimiz... Mevlanımız, Hacı Bektaş Velimiz, Hazerfan Çelebimiz, Kanunimiz, Fatih Sultan Mehmedimiz, Mustafa Kemal Atatürkümüz, Mustafa Kemallerimiz var... Yurdun dört bir yanında şehit kanıyla kazanılmış toprağımız, uğruna ölünen vatanımız Türkiyemiz var! Bizi bize kırdırmaya, bizi bize düşman etmeye, parçalamaya çalışanlara müsaade edemeyiz. Hepimizin, çocuklarımızın geleceğini şekillendirecek bir ANAYASAYI ortak akılla oluşturmak zorundayız. Vereceğimiz bu karar %50’sinin farklı, %50’sinin farklı olduğu siyasi düşüncelerin, siyasi partilerin çok ötesinde. İşte bu yüzden hangi siyasi partiden yana
Yelpaze Yayıncılık, Organizasyon İnş.Tur.Ltd. Şti. Adına İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Uğur Barış Karabulut ubk@yelpazeistanbul.com
Yayın Türü Süreli Aylık Yerel Yayın Reklam Sorumlusu Pınar Özdemir
Reklam ve Rezervasyon Editörler Nihal Ergenç, Yasemin A. Karaman Rashid, Tel : 0212 669 83 86 Av. Kayhan Selek, Selda Önder Gsm: 0533 551 87 17 Katkıda Bulunanlar Caner İlhan, Pelin Savaş Protokol Dağıtım Aras Kargo
Yelpaze İstanbul / 1 Mart 2017
Baskı Şan Ofset Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti. Hamidiye Mah. Anadolu Cad. No:50 Kağıthane/ İST Tel: 0212 289 24 24
olursak olalım bir kenara bırakıp, akli selim, medeni ülkelerle rekabet edebilecek, eğitim, bilim, kültür, sanat ve ekonomide önümüzü açacak bir ANAYASA oluşturmak adına talepte bulunmalıyız. Bu uğurda eşimizden dostumuzdan, komşumuzdan başlayıp yurt genelinde bildiklerimizi bilmeyenlere, gördüklerimizi görmeyenlere anlatmalıyız. Önümüze konulan ve bize yeni diye sunulan mevcut anayasa değişikliğinde bir tek madde yok ki bu ülkenin ortak mutsuzluklarına çözüm bulsun. Bir tek madde yok ki ekonomide, eğitimde bilimde çığır açsın. Objektif kriterlerle aksini düşünenlerin bizleri ikna etmeleri gerekmekte. “Gerçekler” korku tanımaz! Hepimiz, tüm kurumlarımız, işletmeler ne varsa ülkemize dair değer bildiğimiz; Gerçeklerimizle yüzleşmek ve çözümün bir parçası olmak zorundayız. Aksi takdirde bugün görmezden geldiğimiz, ertelediğimiz, menfaatimizle çelişen bu gerçeklerle yüzleşmezsek, günün birinde bedelini topyekun ödeyeceğiz. Gücünü baskı, gözdağı ve paradan alanlar, bundan beslenenlerle; Elindekileri kaybetmek pahasına ülke gerçekleri için savaşların mücadelesidir bugün yaşadıklarımız... Ülkemizin tüm yurttaşlarının kendisine şu soruyu sorması gerekir diye düşünüyorum. Bizim bu ülkede neyimiz eksik ve nelere ihtiyacımız var?
Basım Tarihi: Mart 2017 Yayına Hazırlık Yelpaze İstanbul Bahçeşehir 1. Kısım Mah. Bülbül Cad. Badem 08 Villa 02 Bahçeşehir-İstanbul Tel: 0212 669 83 86 Tel/Faks: 0212 669 16 50
dağıtılır. Bundan böyle talep eden okuyucularımıza kişiye özel adrese teslim gönderilerde sağlayacağız. Adrese teslim taleplerinizde yalnızca dergi ücreti tahsil edilmektedir. Yelpaze İstanbul 5 TL’dir. Gönderilen yazılar yayınlansın veya yayınlanmasın iade edilmez. Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazı sahibine, reklamların Sayın Okurlarımızın Dikkatine; sorumluluğu reklam verenlere aittir. Yelpaze İstanbul, Bahçeşehir, Ispartakule, Ardıçlı, Esenkent, Boğazköy aze İstanbul’da yayınlanan yazı ve fotoğraflar kaynak gösterilerek halkına ve İstanbul genelinde kullanılabilinir. küçük ve orta ölçekli işletmelerin yöneticilerine ayda bir “ücretsiz” olarak
6
İSTANBUL
İstanbul’a Yeni Metro Hatları Geliyor İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın, yerel seçimler öncesinde vaatleri arasında yer alan Rumeli Hisarüstü-Aşiyan Füniküler Hattı ve Vezneciler-Sultangazi Metrosu hayata geçiyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi Şubat Ayı Toplantısı, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Saraçhane’deki binasında gerçekleşti. Toplantıda, Rumeli Hisarüstü-Aşiyan Füniküler Hattı ve Vezneciler-Sultangazi Metrosu’nun yapımına ilişkin plan değişikliği teklifleri, gündeme geldi. Mecliste, iki projenin binlik ve 5 binlik planları oy birliğiyle kabul edildi.
Rumeli Hisarüstü-Aşiyan Füniküler Hattı 2019 yılında hizmete alınması planlanan, 800 metrelik Rumeli Hisarüstü-Aşiyan Füniküler Hattı, çift yönde saatte 6 bin yolcu taşıma kapasitesine sahip olacak ve Levent-Hisarüstü Metro Hattı ile entegre olacak. Proje tamamlandığında İstanbullular, Hisarüstü’nden 2,5 dakikada Aşiyan sahiline ulaşacak. Söz konusu hatla Zincirlikuyu, Levent, Etiler ve Ulus semtleri, raylı sistemle denize bağlanacak. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Avrupa Yakası Raylı Sistem Müdürlüğü, 2 Mart’ta Rumeli Hisarüstü-Aşiyan Füniküler Hattı’nın inşaat, elektromekanik ve araç alım ihalesine çıkacak. Hemen yapımına başlanacak hattın 2 yılda tamamlanması planlanıyor. Taksim-Kabataş arasındaki füniküler hattının bir benzeri olan proje, halatlı demiryolu sistemi olarak biliniyor. Çekme ve germe halatından oluşan ve vagonları çepeçevre dönen çekme halatına bağlanan sistem, çift yönlü olarak tünel içinde ray üzerinde hareket ediyor. Hisarüstü-Aşiyan Füniküler Hattı, Hisarüstü İstasyonu ile Boğaziçi Üniversitesi ana giriş kapısı yanında inşa edilecek. Hat, Boğaziçi Üniversitesi arazisinin altından geçerek İstanbul Boğazı sahilinde Aşiyan Parkı’nda yapılacak istasyonda denizle buluşacak.
Yelpaze İstanbul / 1 Mart 2017
“Fatih, Eyüp, Gaziosmanpaşa ve Sultangazi, yer altından birleştirilecek” Öte yandan, Mecliste Vezneciler-Edirnekapı-Eyüp-Gaziosmanpaşa-Sultangazi raylı sistem projesine ilişkin 1/5000-1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği teklifi, oy birliğiyle kabul edildi. Fatih, Eyüp, Gaziosmanpaşa ve Sultangazi ilçelerini yer altından birleştirecek metro hattına ilişkin proje, 2019 sonrasında hizmete girecek. 15 istasyondan oluşacak 12,3 kilometrelik hatla Vezneciler-Sultangazi arası sadece 19 dakika sürecek. İstasyonlar, Vezneciler - Saraçhane - Fatih Camii - Edirnekapı - Ayvansaray - Eyüp Sultan - Rami Kışlası - Gaziosmanpaşa - Şemsipaşa - Küçükköy - Yenimahalle - Esentepe - Sultangazi - Cebeci - Mescid-i Selam şeklinde olacak. Vezneciler-Sultangazi Metrosu, Hacıosman-Yenikapı Metrosu’na Vezneciler istasyonunda bağlanacak ve bu sayede Marmaray’a da entegre olacak. Proje ayrıca tünel kazıları yüzde 75 tamamlanan Kabataş-Mecidiyeköy-Mahmutbey Metro hattına Yenimahalle İstasyonu’nda, planlanan Kazlıçeşme-Söğütlüçeşme Metrosu’na Gaziosmanpaşa İstasyonu’nda ve yine planlanan İncirli-Söğütlüçeşme Metro Hattı’na Edirnekapı İstasyonu’nda entegre edilecek. Avrupa yakasının doğu-batı aksındaki ilçeleri yer altından birbirine bağlayacak olan Vezneciler-Sultangazi Metro Hattı, Edirnekapı’da metrobüse entegre olarak E-5 aksı üzerinden, Avrupa ve Anadolu yakasına hızlı ve güvenli erişim imkanı sağlayacak ve şehir içi karayolu trafiğini rahatlatacak.
İstanbul’a 3 Yeni ‘Ada’ Geliyor! İBB Pendik’te 3 ‘ada’ yapacak. Adaların toplam yüzölçümü 603 bin 500 metrekareden oluşacak.
İHA’nın haberine göre, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Pendik’e 3 ada yapıyor. Toplam yüzölçümü 603 bin 500 metrekareden oluşacak olan adalarda su sporu alanları, yelken, tekne turları, gezinti ve seyir terasları, dinlenme ve yemek alanları, parklar ve bisiklet parkurları gibi çok sayıda aktivite alanı yer alacak. İstanbul’un Marmara Denizi’ndeki 11 adasına yeni adalar ekleniyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Pendik’e Su Sporları Adası inşa edecek. Pendik Sahili’nde Marina ile Pendik Tersanesi arasında hayata geçirilecek proje, birbiriyle bağlantılı 3 adadan oluşacak. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan proje, toplam yüzölçümü 603 bin 500 metrekare olan 3 adacıktan oluşuyor. Adaların toplam kıyı uzunluğu ise 7 bin 460 metreye ulaşacak. Tüm İstanbulluların ve ziyaretçilerinin faydalanacağı ada projesinin dinlence, eğlence ve sportif faaliyetleri bir arada barındırması hedefleniyor. Birbiriyle bağlantılı adalarda su sporu alanları, yelken, tekne turları, gezinti ve seyir terasları, dinlenme ve yemek alanları, parklar ve bisiklet parkurları gibi çok sayıda aktivite alanı yer alacak. Adaya ulaşım için karayla arasında araç trafiğine kapalı bir asma köp-
rü, yat ve çekek alanı, Teleferik İstasyonu ve Su Taksi Terminali inşa edilecek. Adaların arasına da köprüler inşa edilerek bağlantıları sağlanacak.
Adalar, eğlence ve sporun merkezi olacak Projede yer alan 3 adacığın fonksiyonları şu şekilde belirlendi: 1’nci ada: Yüzölçümü 372 bin metrekare olacak ada, su sporları merkezi olacak. Kumsalı bulunacak adaya; su sporları kulübü, yüzme havuzu, rafting parkuru, deniz feneri ve kayıkhaneler inşa edilecek. Ayrıca geniş bir piknik alanı olacak. Bu adada yelken, optimist, rüzgar sörfü, kürek, rafting ve plaj voleybolu gibi pek çok spor yapılabilecek. Su sporları tesisi ise sutopu ve sualtı sporları, olimpik açık ve kapalı havuzlar, kürek, sualtı hokeyi, sualtı ragbisi ve dalış okulu gibi çok sayıda su sporuna imkân verecek şekilde yapılacak.
2’nci ada: Aktivitelerin toplandığı adanın büyüklüğü 125 bin metrekare olacak. İçinde ise su spor sahaları, mini golf, paten parkı, tırmanma duvarları, basketbol, futbol ve tenis sahaları, tırmanma duvarı, yürüyüş ve bisiklet parkurları ve yeme içme alanları yer alacak. 3’üncü ada: 106 bin metrekare büyüklüğündeki ada, karşılama adası olarak planlandı. Adada karşılama çadırı, restoranlar, tekne kiralama, koşu ve bisiklet parkurları, iskeleler, gösteri alanları ve parklar bulunacak. Adaların ortasında ise gezinti ve spor için korunaklı bir su alanı bulunacak. Burada elektrikli tekne kiralama, kürekle sandal sefası, su bisikleti ve pedallı araçlar, su kayağı, su akrobasi gösterileri, optimist ve yelken faaliyetleri, saltanat kayığı, gezi ve amfibik araçla gezinti yapılabilecek. Pendik’in son yıllarda büyük projelerin adresi haline geldiğini belirten Belediye Başkanı Dr. Kenan Şahin, “Kamu ve özel sektör yatırımlarını peş peşe ilçemize kazandırmanın gururu içindeyiz. İstanbul Büyükşehir Belediyemizin şehrimize inşa edeceği Su Sporları Adası da Pendik’i geleceğe taşıyacak önemli bir vizyon projedir. Spor ve eğlencenin bir arada yer alacağı adalar, Pendik’i İstanbul’un cazibe noktası haline getirecek” dedi.
8
İSTANBUL
Çanakkale Köprüsü’nün Görselleri
İlk Kez Yayınlandı
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, TRT canlı yayınında 1915 Çanakkale Köprüsü'nün görsellerini yayınladı. Ulaştırma, Denizcilik ve haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, TRT Haber canlı yayınına katıldı. Bakan Arslan, dünyanın en büyük köprüsü olacak 1915 Çanakkale Köprüsü’nün temelinin 18 Mart Deniz Zaferi’nin yıldönümünde atılacağını belirtti. Projenin görselleri ilk kez yayınlandı.
Projenin özellikleri
• 2 bin 23 metrelik ayak açıklığıyla dünyanın en uzun asma köprüsü olma özelliğini taşıyor. • Köprü, 3 geliş ve 3 gidiş olmak üzere 6 şeritten oluşacak. • İstanbul’u, Çanakkale ve Ege’ye bağlayacak.
Avrupa’nın havası en kirli 10 şehrinden 8’i Türkiye’de
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre Avrupa’da en kirli havaya sahip 10 şehrin 8’i Türkiye’de yer aldı. Avrupa genelinde büyük şehirler arasında bir sıralama yapıldığında ise İstanbul havası en kötü metropol konumunda yer alıyor. Medya takibinin öncü kuruluşu Ajans Press hava kirliliği konulu medya araştırması gerçekleştirdi. Ajans Press’in raporuna göre 2016 yılında hava kirliliği konulu 8 bin 469 haberin medyada yansıma bulduğu tespit edildi. İçinde bulunduğumuz 2017 yılında ise bin 531 haber medyada yansıma buldu. Hava kirliliğinin 2017’nin başında olmamıza rağmen bu kadar çok konuşulması, önlem alınması adına büyük bir adım olarak nitelendiriliyor. Öyle ki televizyonda yer alan spotlarla halkta bu bilinç yaratılırken özellikle İstanbul’un ulaşım araçlarında, çevre dostu olma gibi koşullar ön plana çıkarılmaya başlandı. Basına yansıyan haberlerde ise dikkat çekici ayrıntıların ortaya çıktığı görüldü. Medyada ön plana çıkan başlıklar arasında, dünyada her yıl 6,5 milyon insanın hava kirliliğine bağlı nedenlerden hayatını kaybettiği belirtilirken, Avrupa’nın vizyon kenti Londra geçtiğimiz ay “çok yüksek” hava kirliliği uyarısı yaptı. Türkiye’nin listeye dahil edilmesiyle beraber, Avrupa’nın havası en kirli 10 şehri arasında ise Batman, Hakkari, Gaziantep, Siirt, Afyon, Karaman, Iğdır, Isparta yer aldı.
Validebağ Gönüllüleri Bir Kez Daha Durdurdu İnşaat çalışması için getirilen araç bekleyişini sürdürürken Validebağ sakinleri de bölgeyi terk etmiyor. Birgün'ün haberine göre, İnşaatı durdurmaya kararlı olduklarını söyleyen Validebağ Gönüllüleri, "Burada talana izin vermeyeceğiz, HAYIR diyeceğiz" ifadelerini kullandı. Doğal Sit Alanı olan Validebağ Korusu’na 100 metrekareyi geçmeyecek yapılar için inşaat izni verilmiş, Validebağ Gönüllüleri "Koru ranta kurban edilmesin istiyoruz" demişti.
Yelpaze İstanbul / 1 Mart 2017
10
YEREL
ÇYDD Bahçeşehir Şubesi Başkanlığına yine yeniden
Deniz Bayraktar dedi...
Atatürk ilke ve devrimlerini korumak, geliştirmek, çağdaş eğitim yoluyla çağdaş insan ve çağdaş topluma ulaşmak amacını güden Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin başarılı şubesi Bahçeşehir Şubat ayında gerçekleştirdiği genel kurulunda yine yeniden başkanlığa Mimar Deniz Bayraktar’la devam dedi. Ülkenin “çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkması” ülküsü için bilgi, beceri ve deneyim birikimiyle, gönüllü çalışan bir sivil toplum örgütü olan ÇYDD, Bahçeşehir Şubesi olarak genel kurulunu gerçekleştirdi. ÇYDD Bahçeşehir’e gönül veren üyelerinin katılımıyla 23 Şubat 2017 tarihinde gerçekleşen toplantıda, yönetim çalışma raporu ve denetim raporları sırası ile oy birliği ile onaylandı. Seçim sonrası tekrar başkanlığa seçilen Deniz Bayraktar duygu ve düşüncelerini dergimizle paylaştı. Bayraktar “ ÇYDD olarak Çağdaş toplum ve çağdaş birey için çalışmalar yürütüyoruz. Evrensel; çocuk, kadın ve insan haklarına saygılı; demokratik, laik bir toplum ve sosyal hukuk devleti düzeninin gerçekleştirilmesi, korunması ve geliştirilmesi, bireylerin hukuksal, siyasal, ekonomik, kültürel, toplumsal, fiziksel konumunun geliştirilmesi, tüm insan hakları ve özgürlüklerinden yararlanmalarının sağlanması, toplumda
çevre sorunları ve kültürel mirasımızla ilgili duyarlılığın arttırılması ve çevre bilincinin yerleştirilmesi her zaman önceliğimiz oldu olmaya da devam edecek. Bana güvenlerini eksik etmeyen tüm üyelerimize ve yeni yönetim kurulunda görev alan arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Yolumuz açık olsun.” dedi. Toplantı sonrası biraraya gelen yeni yönetim kurulu görev dağılımını da gerçekleştirdi 2017 & 2018 döneminde görev yapacak Yönetim Kurulunun görev dağılımları ise şöyle. ÇYDD Bahçeşehir Şubesi Başkanı: C.Deniz Bayraktar, Başkan Yardımcısı: Ayhan Altun, Yazman: M.İsmail Acar, Sayman: Nurcan Kırağı, Üye: Arzu Söz, Hatice Gülçür İnanç, Sevgül Günel.
Bahçeşehir Performans Ritmik Cimnastik’ten
2 kategoride 7 madalya 4 kupa Burhan Felek Spor Salonunda 22-23 Şubatta düzenlenen, Okullar arası Ritmik Cimnastik İstanbul İl seçmelerinde ve Minikler A - B kategorilerinde yarışan Bahçeşehir Performans Ritmik Cimnastik sporcuları 2 kategoride 7 madalya 4 kupa alarak 8 ve 9 Nisan tarihlerinde Mersin’de düzenlenecek olan, Türkiye Şampiyonasında yarışmaya hak kazandı. Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur sözünden hareketle, çocuklarımızın spor ahlak ve disiplinini yaşam biçimi haline getirmeleri ve sağlıklı ortamda spor yapabilmeleri için, 4 yaş ve üstü Kız çocuklarının Ritmik Cimnastiğin büyülü dünyasıyla tanıştıran Bahçeşehir Performans Ritmik Cimnastik Kulübü başarılarına bir yenisini daha ekledi.
Yelpaze İstanbul / 1 Mart 2017
Yaşlarına ve performanslarına bağlı olarak, haftanın 1, 2, 3 ve 5 günü Antrenman yapan sporcularımız, Esenkentte 2 ayrı Spor Salonunda, eski Milli Sporculardan oluşan tecrübeli Antrenörler eşliğinde çalışmalarını sürdürmekte. Burhan Felek Spor Salonunda düzenlenen, Okullar arası Ritmik Cimnastik İstanbul İl seçmelerinde ve Minikler A kategorisinde yarışan Bahçeşehir Performans Ritmik Cimnastik sporcularından Zeynep Naz Kırcı, kendi kategorisinde toplam 102 sporcu içerisinde ilk 8’ e girerek, 8 ve 9 Nisan tarihlerinde Mersin’de düzenlenecek olan, Türkiye Şampiyonasında yarışmaya hak kazandı. Ayrıca, Küçükler Kategorisinde yarışan sporcularımızdan Irmak Doğan, takım sıralamasında 4.sıraya yerleşerek madalya ve kupa kazandı.
Minikler B kategorisinde yarışan kulüp sporcularından Doğa Alemdağ, takım sıralamasında İstanbul 1’ncisi, Aynı kategoride yarışan sporculardan Duru Aysu, Ebru Zorbozan ve Tuana Totik, takım sıralamasında İstanbul 2’ ncisi, Yine aynı kategoride yarışan, sporculardan Ela Mercan, takım sıralamasında İstanbul 5’ncisi ve Küçükler Kategorisinde yarışan Irmak Doğan ise, takım sıralamasında İstanbul 4’ ncü seçilerek, 4 kupa ve 7 madalya kazandılar. Performans Ritmik Cimnastik Spor Kulübü ailesini tebrik eder, başarılarının devamını dileriz.
12
YEREL
Bu kez
iptal edilmesin!
Mahmutbey-BahçeşehirEsenyurt Metro Hattı İnşaatı
ihalesi 31 Mart’ta...
Bugüne dek 2 kez ihale iptali gerçekleşen Mahmutbey-Bahçeşehir-Esenkent-Esenyurt metro hattı ihalesi için yeni tarih belirlendi. 31 Mart 2017 tarihinde gerçekleşecek ihale ile bölgenin krize dönen ulaşım sorununa bir umut olacak. MahmutbeyBahçeşehir-Esenyurt metro hattı durakları
3
1 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin gerçekleştireceği ihale kapsamında, Mahmutbey’den Bahçeşehir-Esenkent-Esenyurt’a ulaşacak metro hattının ihalesi yapılacak. Raylı Sistem Daire Başkanlığı, Avrupa Yakası Raylı Sistem Müdürlüğünün yayınladığı ihale duyurusunda detaylarda açıklandı. Hattın inşaatı ve Elektromanyetik işleri yapımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 20.maddesine göre belli istekliler arasında ihale usulüyle gerçekleşecek. Ön yeterlik değerlendirilmesi sonucu yeterliği tespit edilenler arasından ön yeterlik şartnamesinde belirtilen kriterlere göre sıralanarak listeye alınan 7 aday teklif vermeye davet edilecek. Yaklaşık 18,5 km uzunluğunda ve 11 istasyondan oluşan metro hattının EKAP’ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnamesinde, işe başlama tarihinin sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 15 gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacağı yönünde belirtilmiş. İşin süresi olarak da yer tesliminden itibaren 1080 (binseksen) takvim günü belirlenmiş. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Merter’de bulunan İhale
Yelpaze İstanbul / 1 Mart 2017
•
Mahmutbey
•
Bölge Parkı
•
Mehmet Akif
•
Toplu Konut
•
Tema Park
•
Hastane
•
Tahtakale
•
Ispartakule
•
Bahçeşehir
•
Esenkent
İşleri Müdürlüğü İhale Salonu’nda gerçekleşecek metro ihalesi 31.03.2017 tarihinde saat 10:00’da gerçekleşecek. Bahçeşehirliler Derneği (BADER) Başkanı Uğur Barış Karabulut belirlenen yeni ihale tarihinin umut verici olduğunu ancak bir kez daha iptali söz konusu olursa bu umudun hayal kırıklığına döneceğini belirtti. Karabulut “Avrupa Yakası Raylı Sistem Müdürlüğü yetkilileri ile 14 Aralık’ta gerçekleştirileceği duyurulan ve sonrasında iptal edilen ihale sonrası iletişime geçtik, bölgenin TEM ulaşımının dışında alternatif ulaşım konusunda acil çözüm beklediğini, metro ve banliyo hizmetlerinin bölgemize biran önce gelmesi gerektiği konusunda halkın talebini ilettik. Ancak yetkililerden bırakın projenin başlamasına dair bilgi almak, yeni bir ihale tarihi sözü dahi alamamıştık. Gerek bölge halkımızın gerekse bizim dışımızda sivil toplum kuruluşlarının da konuyu gündeme getirmeleri, beyaz masaya talepleri, basın yoluyla çağrılarımız yanıt buldu, bu çok sevindirici.” dedi.
13
Yelpaze Ä°stanbul / 1Mart 2017
14
YEREL
Golf Kulübü
Bahçeşehir İSKİ Biyolojik Arıtma
Bahçeşehir İSKİ Biyolojik Arıtma ve Golf Kulübü Tesisine vinçler girdi! Bahçeşehirliler Derneği (BADER) öncülüğünde Bahçeşehir’de birçok noktada derneğin ve bölge yaşayanlarının yıllardır sürdürdükleri hukuk mücadelesi pes etmeden devam ediyor. Dernek yönetimi Gölette inşaatların devam etmesi bir yana, Şubat ayı içerisinde Golf Kulübü Tesisi ve İSKİ Biyolojik Arıtma Tesisinin yıkım girişiminin bardağı taşıran son damla olduğunu vurguluyor.
N
eredeyse her ay gelişmeler hakkında bilgi verdiğimiz Bahçeşehir’de ki imar-plan değişiklikleri ve beraberinde gelen kamu ihlallerini sizlerle paylaşıyoruz. Özelikle Gölet ve Pazartürk’e dair açılan davalar davacılar lehine sonuçlanmışken uygulamada inşaatların halen devam ediyor olması halk nezdinde tezat yaratıyor. Bilindiği üzere 5. İstanbul İdare Mahkemesi 2016/1418 nolu kararını 14.10.2016 tarihinde vermişti. Gölet’e dair verilen kararda “dava konusu planlar “Piknik ve Eğlence (Rekreasyon) Alanları”na yönelik plan hükümleri ve notları ile geliştirilen yapılaşma koşullarının alanın kendine özgü özelliklerini ve bütünlüğünü zedeleyeceğinden, planlama ilkeleri
Yelpaze İstanbul / 1 Mart 2017
ve şehircilik esasları ile kamu yararına uygun olmadığı...” belirtilmişti. Davalı Başakşehir Belediyesi bilirkişi raporlarına itiraz etmiş, Gölet ve çevresinde ticari alanların bir gereksinim olduğuna dair atıfta bulunmuştu. Bilirkişi raporuna yapılan itirazlar kapsamında alınan bilirkişi ek raporunda ise; “ Dava konusu taşınmazları kapsayan alanda öngörülen açık ve yeşil alanda kullanıcılarının gereksinimlerini karşılayacak kullanımlar bu bölgede yer almaktadır. Bu çerçevede, dava konusu taşınmazların bulunduğu alanda, alanın bütünlüğünü olumsuz yönde etkileyecek yapıların inşa edilmesine olanak sağlayacak yapılaşma koşullarının plan notları ile geliştirilmesine gereksinim bulunmamaktadır. ... Plan notlarında özellikle “vb.” ifadesinin kullanılmış olması, parkın niteliği açısından önemli belirsizlikler oluşturmaktadır. Dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgede, alanın yapılaşmadan uzak tutulması ve doğal niteliğini korunmasına öncelik verilmesi, alanın kamusal özelliğini artıracak bir tutum olacaktır. Plan bütünü içinde bu yaklaşımın geliştirilmediği görülmektedir. Plan notları ile öngörülen alan kullanımları, alanın doğal niteliklerinin bozulmasına neden olacak nitelikte olup,
plan bütünlüğü ve kamu yararı ile planlama ilkeleri ve şehircilik esaslarına aykırıdır.” denilmiştir. Karar sonrası davalılar bir üst mahkemeye itirazda bulundular. Ancak dava davacılar lehine sonuçlanmasına karşın kısa bir süre için durdurulan inşaat faaliyetleri hız kesmeden artarak yeniden devam ediyor. Konu hakkında sorularımızı sorularla yanıtlayan Bahçeşehirliler Derneği Başkanı Uğur Barış Karabulut şunları söyledi. “Mahkeme kararı ile plan bütünlüğünü bozduğu, kamu yararı ile planlama ilkelerine aykırılı ispatlandığı, şehircilik esaslarına
15
aykırılığı tespit edilmesine karşın, nasıl oluyor da hala inşaat faaliyetleri hız kesmeden devam edebiliyor? Nasıl oluyor da kanunları uygulaması gereken kamu erkleri sessiz kalıp, inşaatın sürdürülmesine göz yumuyor? Nasıl oluyor da kamu ihlali gerçekleştiği tespit edilen bir alan 3.şahıslara satılabiliyor? Nasıl oluyor da Başakşehir Belediyesi resmi web sitesinde “Türkiye’nin En Büyük Suni Göleti başlığı ile Türkiye’nin ilk ve en büyük suni göleti olan ve 26.000 m2’lik bir alanı kaplayan Bahçeşehir Göleti, 300 bin metrekarelik Bahçeşehir Park rekreasyon alanı içinde yer alıyor. Bu alanda çeşitli
restoranlar, özel kulüpler, çay bahçesi, atlı spor ve golf kulübü gibi tesisler mevcut.” diye tanımlarken, bölge halkına Golf Kulübü Tesisi olarak satılan bir binanın yıkımına göz yumuyor? Nasıl oluyor da maliyetini Bahçeşehir’den ilk konut alanların peşin ödediği altyapı, sosyal donatılara 3.şahısları bedelsiz ortak ediyor? Nasıl oluyor da değeri milyon dolarları bulan yine halkın konut bedellerine eklenerek yapımı gerçekleşen, İstanbul’da Tuzla, Paşaköy, Terkos ile birlikte 4.büyük Bahçeşehir İSKİ Biyolojik Arıtma Tesisinin yok edilmesine müsaade ediliyor?
Mahkemeleri Göreve Çağırıyoruz! Gölette ve Pazartürk’te açılan davaları bir bir kazanmamıza rağmen verilen kararlara itiraz gelmiş davalar bir üst mahkemeye intikal etmiştir. Ancak yasaların sonucunu beklemeksizin yangından mal kaçırırcasına inşaatların devam etmesini kabullenemiyoruz. OHAL kapsamında herkesin elini kolunu bağlayan bu adaletsizliği nefretle kınıyoruz. Ve hukukun, yargı kararlarının hiçe sayılmasını sağduyulu vatandaşlar olarak kabullenemiyoruz. Kabullenenlerden, sineye çekenlerden olmadık, olmayacağız. Vicdanlar, sağduyu yerle bir ediliyor! Yetkili Mahkemeleri Göreve Çağırıyoruz!
Yelpaze İstanbul / 1Mart 2017
16
YEREL
Prestige Mall AVM’de
neler oluyor?
Bahçeşehir Prestige Mall AVM’ye Başakşehir Belediye Zabıta ekipleri çok sayıda emniyet gücüyle birlikte, AVM içerisinde ruhsatsız çalışan mağazalar olduğuna yönelik tespitleri olduğunu belirterek mühürleme girişiminde bulundular. Prestige AVM Yönetim Kurulu Başkanı Av.Mansur Topçuoğlu yaşananlar karşısında Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ve Başkan Yardımcısı Nurettin Ertemel’e yönelik “Size rüşvet vermeyeceğiz” sözleri ile büyük yankı uyandırdı.
B
ahçeşehir’in kuruluşunda 1500 araçlık açık-kapalı otopark olarak yapılan ve bölge halkının hizmetine sunulan alan, Bahçeşehir Belediyesi döneminde belediye meclisinde alınan kararla plan değişikliğine gitmiş ve sonrasında AVM yapılması yönünde onaylanmasıyla yıkılmış ve arsası bölge halkının, sivil toplum kuruluşlarının tepkilerine rağmen Prestige Grup şirketine satılmıştı. Ancak ah almış olsa gerek, Prestige Mall Avm faaliyete geçtiği günden bugüne afetlerden, ekonomik krizlerden bir türlü kurtulamadı. Aynı dönemde İstanbul genelinde AVM’ler furyası, Bahçeşehir’de 3.Cadde lansmanıyla sunulan KC Çarşı’nın açılması Prestige Grubun AVM’yi birkaç yıl işlettikten sonra İrlandalı şirket QUİİN Gruba satmasına neden oldu. Ancak QUİİN şirketi AVM’yi satın aldıktan daha bir yıl geçmeden 2009 yılında, İstanbul’da yaşanan sel felaketi ile Gölette dere yatağına kurulan AVM sel altında kaldı. O dönemde basına sızan haberlerde sinema salonunda çalışan işçilerden birinin öldüğü, ancak salonun giriş-çıkışlarının ruhsata uygun olmadığı için kamu yetkililerince ve AVM yönetimince bu haberin gizlendiği belirtildi. 2 yıl hizmete kapanan AVM’yi sonrasında Rus ortaklı şirket MSF İnşaat satın aldı. Başakşehir Belediyesi’nden çok zor şartlarla plan tadilatı izni alan şirket, AVM’nin dış yüzünü, iç dizaynını çok ciddi yatırım bedelleriyle yeniledi. Ancak Butik AVM’nin bahtsız kaderi aynı dönemde AKBATI AVYM’nin hizmete açılmasıyla tekrar baş gösterdi. Dükkanlar dolmuyor aksine var
Yelpaze İstanbul / 1 Mart 2017
olanlar birer birer kapatıyordu. Üstüne Başakşehir Belediyesi’nin Gölet bölgesi çevresini imara açma girişimi geldi. 2013 yılında Gölette bugün inşaatı devam eden alana ve karşı yamaçlarına 7.000- 8.000 konut yapılmasının önünü açan plan tadilatı girişimi gerçekleşti. Gölet ve çevresinin rant değeri göz koyanların iştahını kabartıyordu. Ancak (STK) Bahçeşehirliler Derneği (BADER) önderliğinde “DİREN GÖLET” sloganı ile kampanya başlatıldı. Çevre Şehircilik Bakanlığına 4000’nin üzerinde itiraz dilekçesi, Bakanlığa açılan dava, Gölette İmara Hayır Referandumu ve sonrasında Taksim’de başlayan Gezi Direnişi ile örtüşen talepler sonuç verdi. İmar planları Gölette iptal edildi. Ancak STK’ların ve halkın sevinci kısa sürdü, bu kez Başakşehir Belediyesi meclisinde alınan karar gündeme geldi. Çok katlı konut projesi değilse de bu seferde halkın sağlık ve spor amaçlı kullandığı alan belediye tarafından “ Göleti 2 kat büyütüyoruz” söylemiyle satışa çıkarıldı. 100 bin m2’nin üzerindeki alanda %5’lik imar hakkı kullanılmasının önü açılarak 11.500 m2’lik kapalı alan yapılması koşuluyla 3.şahıslara ihaleyle satıldı. BADER ve bölge site yönetimleri “ imar planına ve ihaleye yönelik” 2 ayrı dava açtılar. İstanbul 5. ve 6.İdare Mahkemelerinde davalar sürerken inşaat faaliyetleri başladı. Tüm bunlar yaşanırken Gölet Yolu Caddesi üzerinde ticari alanlar birer birer kapanmaya başladı. 5.İstanbul İdare Mahkemesi 2016/1418 nolu kararını 14.10.2016 tarihinde açıkladı. Gölet’e dair verilen kararda “dava konusu planlar “Piknik ve Eğlence (Rekreasyon) Alanları”na yönelik plan hükümleri ve notları ile geliştirilen yapılaşma koşullarının alanın kendine özgü özelliklerini ve bütünlüğünü zedeleyeceğinden, planlama ilkeleri ve şehircilik esasları ile kamu yararına uygun olmadığı...” yönünde karar verdi. Başakşehir Belediyesi karar sonrası bir üst mahkemeye itirazda bulundu, ancak sonuç gelmemesine rağmen inşaat faaliyetlerinin durdurulması bir yana, alanda yapılacak mağazaların satışının %90’ının gerçekleştiği öğrenildi.
Prestige AVM’yi Bahçeşehir sakini satın aldı Rus ortaklı şirket MSF aldığı değerin çok daha düşük fiyata AVM’yi satışa çıkardı. Ailesiyle Bahçeşehir’de ikamet eden Av.Mansur Topçuoğlu tüm bu olumsuzluklara rağmen geçtiğimiz aylarda Prestige AVM’yi satın aldı. İşte son günlerde yerel basının gündemine giren ve dikkat çeken olaylarda bundan sonrasında yaşanmaya başlandı. Ülkede işsizliğin arttığı, ekonomik belirsizliklerle yatırımların azaldığı bir dönemde risk alan Topçuoğlu, Başakşehir Belediyesi’nin ruhsatsız mağazalar olduğuna yönelik tespitlerinin geçersiz olduğunu söyledi. Başakşehir Belediyesi “ Yaptığımız uygulama kanunidir, ruhsatsız işletmelerden dolayı süreç başlatılmıştır” Yaşanan keyifsiz olayların ardından bilgi aldığımız Başakşehir Belediye Zabıta Amirliği şunları belirtti. Prestige AVM’de yapı ruhsatının var olduğunu ancak 5 işletmenin geçerli sürede ihtarlara rağmen açılış ruhsatlarını almadıkları için uygulamaya geçildiğini, tespit ve mühürleme işlemi yaptıklarını, sürecin hukuksuz bir girişim olmadığını söylediler. Bunun üzerine Prestige Mall Yönetim Kurulu Başkanı Avukat Mansur Topçuoğlu AVM’yi çok kısa süre önce satın aldıklarını, 2015 yılında çıkan yasa ve yönetmelikle ruhsat başvurularının illerde Büyükşehir Belediyesi ukdesine geçtiğini aktardı. Ancak belediye yetkilileri bu gerekçenin geçerli olmadığını söyleyerek, bu yasanın 2015 yılından sonra açılan AVM’ler için geçerli olduğunu, önce-
17
sinde yapı ruhsatı alan AVM’lerin ilçe belediyesinden ruhsat alması gerektiğinin altını çizdiler. Peki yasalar ne diyor? AVM’lerde yapı ve sonrasında açılış ruhsat işlemleri, T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığının hazırladığı 14/01/2015 tarihli ve 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun altıncı bölümü olan Çeşitli ve Son Hükümler bölümünün geçiş hükümleri ilgili maddesinde şu şekilde belirtiliyor.
Buradan sonrasına basın açıklaması ve organizasyonu gerçekleştiren Zer Parola Gazetesi’nin konuşmalara dair paylaşımıyla devam ediyoruz. MANSUR TOPÇUOĞLU: ‘’NURETTİN ERTEMEL’E RÜŞVET VERMEDİK. VERMEYECEĞİZ’’ Basın toplantısının giriş bölümünde 23 Şubat Perşembe günü zabıta+polis ile işletmeciler arasında gelişen kaotik atmosferin video kayıtları izlendi. Slayt gösterimi sırasında çeşitli açıklamalar yapan Prestige Mall Yönetim Kurulu Başkanı Avukat Mansur Topçuoğlu, olayın iç yüzündeki detayları tek tek izah etti. ‘’Bahçeşehirli komşularımızla bir arada olmaktan çok mutluyum. Desteğiniz için teşekkür ediyorum. Son günlerde yaşanan gelişmeler ve dün gece alışveriş merkezimize yönelik yapılan kazı işlemleri hepimizin malumu. Projeyi devir alalı bir yıla yakın bir süre oldu. Başkan yardımcısı Nurettin Ertemel beni görüşmeye çağırmıştı.
“GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Büyükşehirlerde, Kanunun yürürlüğe girdiği 29/1/2015 tarihinden önce ilçe belediyelerine yapılan, ancak bu tarih itibarıyla yapı ruhsatı almamış olan alışveriş merkezlerine yapı ruhsatı, yapı kullanma izin belgesi ve işyeri açma ve çalışma ruhsatı büyükşehir belediyelerince verilir. (2) Büyükşehirlerde, Kanunun yürürlüğe girdiği 29/1/2015 tarihinden önce yapı ruhsatı almış olmakla birlikte işyeri açma ve çalışma ruhsatı almamış olan alışveriş merkezlerine yapı kullanma izin belgesi ve işyeri açma ve çalışma ruhsatı, yapı ruhsatını veren idarece verilir. (3) Kanunun yürürlüğe girdiği 29/1/2015 tarihi itibarıyla faaliyette olan alışveriş merkezleri, 4 üncü maddenin (ç) ve (d) bentlerindeki nitelikleri bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde sağlar. Bu niteliklerin sağlanmasının ardından alışveriş merkezlerine işyeri açma ve çalışma ruhsatı, yapı kullanma izin belgesini veren yetkili idarece verilir.” PRESTİGE AVM Yönetimi Basın açıklamasından çarpıcı tespitler Zabıta ve emniyet güçlerinin AVM’yi zor duruma düşürmeye çalışmalarının altında farklı gerçeklerin yattığını belirten Prestige Mall Yönetim Kurulu Başkanı Avukat Mansur Topçuoğlu, yaşadıkları sorunları basın açıklamasıyla kamuoyunun gündemine taşıdı. 25 Şubat’ta Prestige AVM’de gerçekleşen basın açıklamasına basın mensuplarının yanı sıra, mağaza sahipleri, CHP Başakşehir İlçe Başkanı Özgür Karabat ve yöneticileri, BADER Yönetimden Başkan Uğur Barış Karabulut, İsmail Acar, Gölet Gönüllülerinden Kudret Çelebi, Mesa-Nurol Zambaklıbahçe Site Yöneticisi Ümit Manavoğlu katıldı.
Toplantıda söylediği sözleri anlamakta zorlanmıştım. Ertemel ‘’Burada insanlar domates alsa, bizim haberimiz olur. Siz alışveriş merkezi satın alıyorsunuz, bize bilgi iletilmiyor.’’ Haliyle şaşırdım. Mülkiyet hakkına dair kanunlar mı değişmişti? Ertemel ne demek istemekteydi? Aslında niyetleri daha ilk günlerde kendini belli etmişti.Yaklaşık altı aydır bu tür baskılarla karşılaşıyoruz. Saçma cezalarla, tuhaf uygulamalarla cezalandırılıyoruz. Yapı denetim ruhsatımız var. Diğer prosedürlerde eksiğimiz yok. Ben hukuk insanıyım. Her ayrıntıya sonuna kadar zaman ayırırım. Başakşehir Belediyesi, yetkisi olmamasına rağmen, bir dolu hukuksuz işleme imza atmıştır. Prestige Mall’un imajıyla oynamıştır. Önemli markaların değer kaybına zemin hazırlamıştır.Ticari zararlara yol açmıştır. Müşterileri mağazalardan çıkartmıştır. Bir çok ayıbın altında kalmıştır. Bu gün bazı arkadaşlarımızdan uyarı telefonu geldi. Bunlar eski Pazartürk’ü yaktı, sizin orayı da yakmasınlar diye ikazlar aldık. Garip şeyler oluyor. Dün akşam itibarıyla Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na başımızdan geçenlere yönelik suç duyurusunda bulunduk. Davamızın arkasındayız. Gölet Park dosyasında sizinle beraberiz. Katkılarınız adına teşekkür ediyorum’’
ÖZGÜR KARABAT: ‘’KAMU ARAÇLARI İLE HENDEK KAZMAK TERÖRİST FAALİYETTİR’’ CHP Başakşehir İlçe Başkanı Özgür Karabat, alışveriş merkezi yöneticilerine ve işletme sahiplerine geçmiş olsun dileklerini ilettikten sonra konuşmasına geçti; ‘’Buraya gelirken aslında bir konuşma metni hazırlamıştım. Ancak, dışarıda gördüğümüz manzaradan sonra farklı bir giriş ile başlama kararı aldım. Gece yarısı operasyonuyla, kamu araçlarıyla hendek kazdıran Nurettin Ertemel, terörist gibi davranmıştır. Terör örgütlerinde rastladığımız bir hareketle insanlara göz dağı vermeye çalışmıştır. Aslında Başakşehir Belediyesi’nin Bahçeşehir’den nefret ettiği çok açıktır. Geçmişten günümüze taşınan gerçekler bu kanaati doğrulamaktadır. Sofa, Loca projeleri, Gelişim Akademisi’nin kapanış hikayesi, at çiftliğinin yerinden edilmesi, Maranta hadisesi, Gölet Park gündemi, Hoşdere suistimalleri, doğa ihaneti ve bunun gibi onlarca örnek hafızalardadır. Şimdi sırada Prestige Mall vardır. Mevlüt Uysal’ın Gölet etrafındaki büyük planlarının içinde kalan Prestige Mall kritik bir noktadır. Uysal’ın beklentilerine muhataptır. Madımak katillerinin avukatlığını yapan bir belediye başkanının FETÖ ağıyla ilişkili kişi ve şirketlerle işbirlikleri gayet doğaldır. Cumhurbaşkanının eşiyle yakın akraba olduğu söylenen, ancak ispat edilemeyen Nurettin Ertemel’in kamu gücünü kullanarak insanlara eziyet çektirmesi kabul edilemez bir adımdır. Prestige Mall’a öğle saatlerinde, hem de çocuklu ailelerin en yoğun olduğu vakitlerde gelen belediye ekipleri, ön yargılarıyla dehşet saçmıştır. Güvenlik kontrolüne girmeyi reddeden, kimliğini göstermeyen kalabalık resmi, sivil polis güçleri, insanları huzursuz bırakmıştır.
Bundan bir kaç ay önce bir koruma polisinin Rus büyük elçisini öldürdüğünü hatırlarsak, olayın tedirginliği daha net anlaşılacaktır. Zabıta güçleri yetkisi dışında hareket etmiştir. Esnaflardan vergi levhası, sigorta kaydı gibi evraklar istemiştir. Tahrik etmiştir. Taciz etmiştir. Yaşananlar üzücüdür. CHP Başakşehir İlçe Başkanlığı olarak, konunun takipçisi olacağız. Meclis oturumlarında gündeme taşıyacağız. Peşini bırakmayacağız. Herkese teşekkürler.’’ Konuşmaların ardından soru-cevap bölümüne geçildi.
Yelpaze İstanbul / 1Mart 2017
18
Bahçeşehirliler Derneği’nden Haberler
BADER Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’na idari başvuruda bulunuyor Bahçeşehirliler Derneği (BADER) yıllardır bölgelerinde yaşadıkları ve mahkemeye taşıdıkları hukuksuz imar girişimlerine şimdi de bir yenisini eklemeye hazırlanıyor. Dernek bölgede plansız artan nüfus ve beraberinde getirdiği ulaşım sorunlarını, Mahmutbey gişelerinden alınan geçiş ücretlerinin iptaline yönelik idari mahkemeye başvuracak.
B
ahçeşehirliler Derneği (BADER) tüzüğünde yer alan“ Bahçeşehir’in sorunlarıyla ilgilenmek, sorunları çözmede birlik oluşturmak, bu konuda yetkili kurum ve kuruluşlarla görüşerek destek sağlamak.“ amacı doğrultusunda üyelerinin ve bölge yaşanlarının yoğun talebi ile aldığı kararla, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’na ulaşım ve gişelere dair yaşadıkları eşitsizlikleri iletiyor.
BADER Gönüllü Avukatı Fuat Ekin’in hazırladığı dilekçe de Bahçeşehir Emlak Bankası tarafından toplu konut projeleri çerçevesinde yapılaşmaya açıldığı son 20 yıl içinde planlanandan çok daha hızlı bir şekilde büyüdüğü, ilk kurulduğu yıllarda ortalama bir semt olarak düşünülen Bahçeşehir’ in nüfusu büyük bir artışla Ispartakule- Esenkent- Boğazköy’de dahil edildiğinde hali hazırda 150.000 kişiyi aştığını belirtiliyor. Bu hali ile Bahçeşehir’in
Yelpaze İstanbul / 1 Mart 2017
nüfusu birçok ilçeden büyük olmasına rağmen idari açıdan Başakşehir İlçesi’ ne, çıkarılan Yasa ile de belediye statüsünü de kaybederek Başakşehir Belediyesi’ ne bağlandığını vurgulayan Ekin, “Bahçeşehir projesi 4.703.000 m²’lik alan içerisinde, toplam 15.400 konutun oluşacağı planlanan Türkiye’nin ilk uydu kentidir. Bahçeşehir toplu konut alanı, İstanbul şehir merkezinin 25 kilometre batısında yer almakta ve E-80 (TEM ) Otoyolu ile İstanbul’un merkezine ve bağlı olduğu Başakşehir İlçesi’ ne bağlanmaktadır. Bu hali ile bazı Belediye hizmetleri ve idari hizmetlerin alınması yönünden Bahçeşehir halkı Başakşehir’ e ulaşmak mecburiyetinde bulunmaktadır. E-80 ( TEM ) yan yoldan ve mahalle içlerinden seyreden tali yol niteliğindeki yol dışında bu kadar nüfusun ilçe merkezine ya da İstanbul içine ulaşabilmesi için kullanabileceği yalnızca iki yol güzergâhı bulunmaktadır. Biri Esenyurt – Avcılar bağlantı yolunu kullanarak D-100 Karayolu, diğeri ise her
Fuat Ekin
19 yöne en kısa mesafede ve bağlantı yolları ile doğrudan Bahçeşehir merkezinden ulaşılabilen E-80 ( TEM ) Otoyolu’dur. Bahçeşehir’in Başakşehir’e mesafesi Esenyurt – Avcılar bağlantı yolunu kullanarak D-100 Karayolu ile 37 km; E-80 ( TEM ) Otoyolu ile 19 km’dir. İstanbul’ un diğer ilçelerinden farklı olarak Bahçeşehirliler kendi ilçe merkezlerine ya da İstanbul’ un o yöndeki diğer bölgelerine ulaşabilmek için E-80 ( TEM ) Otoyolu’ nu kullanmak ve bunun için ücret ödemek durumundalar.” dedi. Uğur Barış Karabulut
BADER Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Barış Karabulut “Banliyo Tren seferleri başlamalı, Gecikmiş Metro altyapısı sağlanmalı, eşitsiz ödenen Mahmutbey gişe bedeli iptal edilmelidir” Daha önce Ispartakule’de istasyonu bulunan tren yolu ise artık faal bulunmamaktadır. TCDD ve İBB’nin mevcut banliyo hattını Marmaray projesine bağlayacakları yönündeki 2014 yılı beyanatları da Marmaray hattı çalışmalarına başlamış olmasına karşın hizmet vermemektedir. Uygulama da “Halkalı” istasyonunun son durak olarak belirlendiği belirtilmekte. Oysa Halkalı-Ispartakule- Hadımköy istasyonları arası yaklaşık 5-8 km’dir. Yine ihalesi 2 kez iptal edilen ve İBB’nin 2019 yılında sonlandıracağını vaat ettiği Mecidiyeköy- Mahmutbey- Bahçeşehir-Esenyurt Metro hattı halen ihalesini gerçekleştirmemiştir. 31 Mart’ta gerçekleşip uygulama geçildiğinde 1080 iş günü bitiş süresi ihale dosyasında belirtilmiştir. En iyi ihtimalle METRO’nun bölgemize gelmesi 2020 yılını bulacaktır. Bahçeşehir’ in ilk kurulduğu zamanda uydu kent olarak planlanması, ancak zaman içerisinde öngörülenden kat kat fazla nüfusa sahip olması, var olan belediyesinin kaldırılmış olması, 19 km ötedeki ilçe merkezine bağ-
lanması ve hali hazırda İstanbul genişlemesi ile şehirle birleşmiş olması; diğer yandan Mahmutbey Edirne yolunun yapıldığı zamanda gişelerin konulmuş olduğu noktanın İstanbul şehir merkezinin dışında bir bölge olması, hali hazırda ise bu gişelerin şehrin içinde kalmış olması karşısında E-80 (TEM) Otoyolu gişelerinin şehrin daha dışına taşınması gerektiği açıktır. Yol yapmak ve vatandaşların en kısa ve en kolay şekilde, mümkün olduğu kadar ücretsiz şekilde kamu hizmetlerine ulaşmasını sağlamak devletin asli görevleri içerisindedir. 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun’ un “ Geçiş ücretlerinin belirlenmesi “ başlıklı 14. Maddesi “ (1) Otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayollarının geçişi ücretli olacak kesimleri Genel Müdürün teklifi üzerine Bakan tarafından belirlenir. Bu karayollarının geçiş ücretleri ile bu ücretlerin yeniden belirlenmesi; ücretlendirilen karayolunun mesafesi, trafik yoğunluğu, aracın cinsi, sosyal ve ekonomik faktörler dikkate alınarak çıkarılacak yönetmelikte belirtilen esas ve usullere göre Genel Müdürün teklifi üzerine Bakan onayı ile yürürlüğe girer. (2) Geçişi ücretli olan otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından, işletme hakkı verilen veya devredilenler
hariç, ücretsiz olması uygun görülen kesimleri ile ücretsiz geçiş yapmasına izin verilecekler genel hükümlere göre belirlenir. “ şeklinde düzenlenmiştir. Yine bu Kanun’ a istinaden düzenlenen 14.05.2012 Tarihli Resmi Gazete’ de yayınlanan Karayolları Genel Müdürlüğünün Sorumluluğu Altında Bulunan Otoyollar İle Erişme Kontrolünün Uygulandığı Karayollarında Geçiş Ücretlerinin Belirlenmesi Ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik’ in 4. Maddesi “ (1) Otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayollarının geçişi ücretli olacak kesimleri Genel Müdürün teklifi üzerine, Bakan tarafından belirlenir. Bu karayollarının geçiş ücretleri ile bu ücretlerin yeniden belirlenmesi; ücretlendirilen karayolunun mesafesi, trafik yoğunluğu, aracın cinsi, sosyal ve ekonomik faktörler dikkate alınarak hesaplanır ve Genel Müdürün teklifi üzerine Bakan onayı ile yürürlüğe girer. “ şeklinde düzenlenmiştir. Anayasa’nın 10. Maddesi’nin son Fıkrası“ Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar “ şeklinde düzenlenmiştir. Yine içtihatlar ve öğretiler çerçevesinde belirlenen Kamu Hizmetine Egemen Olan İlkeler çerçevesinde “ Kamu hizmeti bireylere ve toplumlara eşit ve tarafsız bir şekilde sunulmalıdır “ şeklinde kabul edilmiştir.
Yelpaze İstanbul / 1Mart 2017
20
Bahçeşehirliler Derneği’nden Haberler
Anayasa değişikliği “partiler üstüdür” ülke genelinde her mahallede “Sivil Anayasa Platformları” kurulmalıdır Anayasa değişikliği referandumu öncesinde halkımızı bilgilendirmek üzere bilgi sahibi olanların mahallesinden başlayarak öncülük etmesi gerektiğine inanan Esenyurt ve Bahçeşehir’den bir grup sivil inisiyatif Esenkent Çarşı Pazarkent’te bir araya geldi.
A
ralarında gençlerin hakim olduğu gruba Bahçeşehirliler Derneği (BADER) ve Gölet Gönüllüleri’de destek verdi. Toplantıda anayasa değişikliğinin “partiler üstü” bir referandum olduğuna vurgu yapan oluşum, parti, düşünce farkı gözetmeksizin bu çağrıya tüm vatandaşları davet etti. “Sivil Anayasa Platformlarının” ülke genelinde yayılarak, mahalle bazında herkesin bilgilendirmeye öncülük etmesi gerektiğinin de altı çizildi. İlk toplantısını gerçekleştiren Sivil Anayasa Temsilcileri, oluşturdukları bildiriyi de basınla paylaştılar. Tarafsız kriterlerle anayasa değişikliğindeki 18 maddeyi incelediklerinde içerisinde olumlu olabilecek, kararsız kalınabilecek maddelerin yer aldığını, ancak araya serpiştirilen maddelerle ülke yönetimini, yargı ve bağımsızlığı zedeleyen unsurları tespit ettiklerini vurguladılar. Anayasa değişikliğinin madde madde değil de bir bütün olarak “EVET” “HAYIR” seçeneği ile halkın önüne sunulmasının “Egemenliğin Kayıtsız Şartsız Milletin” olduğuna dair gerçeği zedelediğini belirtiler. Paylaşılan yola çıkış bildirisinde “Bir ülke
Yelpaze İstanbul / 1 Mart 2017
ki herkes yaşamından mutlu, çocuklarının geleceğinden umutlu olabilsin... Bir düzen ki herkes güvenle bakabilsin geleceğe… Türkiye bu hedefe ulaşmak için yeni ve özgür bir anayasayı hak ediyor. Siyaset için değil, birlikte yaşamak ve hizmet için. Tarihin en özgürlükçü anayasasını birlikte büyük uzlaşı ile yapabiliriz. Ülkemizin önüne getirilen tek adam rejim değişikliği ile bu hedeflere ulaşmamız mümkün değil. Egemenliğin Kayıtsız Şartsız Milletin olduğuna inanıyorsak buna yönelik çözümler geliştirmek maksadıyla yurt-dışındaki ve/veya yurt-içindeki medya mensuplarını, STK temsilcilerini, siyasetçileri, bürokratları, akademisyenleri, iş insanlarını, sanatçıları ve toplumun tümünün
bir araya gelmelerini sağlamalıyız. Bunun için sektör, mahalle, ilçe, il temsilcilerinden oluşan “Sivil Anayasa Temsilcilerini” toplayarak yerel-sivil halkın anayasa değişiklikleri hakkında bilgi sahibi olması için çalışmalıyız. Bizler bu bağlamda atölye çalışmaları, konferanslar, paneller ve toplantılar düzenlemeyi hedefliyoruz. Bu oluşumu sizlerde en az 3-4 kişilik gruplarla mahalle, semtlerde ve köylerde oluşturabilirsiniz. Grup üyeleri bir araya geldiğinde çalışmalarını konuşup planlayarak, yaratıcı fikirler, video, görsel paylaşımları ile esnaf ve komşularını ziyaretle kalıcı iletişimler kurabilirler. Bu memleket bizimse “ANAYASA” da bizim! Memleket sevdalılarını desteğe bekliyoruz.
21
Başakşehir CHP Kadın Kolları “HAYIR” için çalışıyor
Hair Club K u a f ö r
Başakşehir CHP Kadın Kolları mahalle temsilcileri, Kadın Kolları Başkanı Özcan Gülcay Sarı yönetiminde Ayşe Oktay, Aynur Karadiş, Gaye Can, Dilber Tunc, Hülya Karaali ve mahalle sorumluları ile birlikte anayasa değişikliği referandumuna dair bir araya geldi. Güvercintepe, Altınşehir, Başak ve Başakşehir mahallelerinde yoğun bir çalışma sergileyen ekip, bölge halkını bilgilendirme çalışmalarını ev ziyaretleri ve her mahallede kurulan pazarlara stantlar açarak sürdürdüklerini, seçmenlere ulaşarak bilgilendirme yaptıklarını dile getiriyor.
Hair Club Kuaför’den 15.yıla özel kampanya... Fön 10 TL Kesim 20 TL Dip Boya 40 TL Bütün Boya 50 TL
Inoa Dip Boya 70 TL Röfle 90 TL Balyaj 90 TL Ombre 100 TL
Bahçeşehir 1. Kısım Mah. Defne 03 Blokları Villa 5 Bahçeşehir/İst
Tel: (0212) 669 57 53
Yelpaze İstanbul / 1Mart 2017
22
GÜNDEM
Anayasa değişikliğine dair öngörüler Anayasa değişikliğinin TBMM’de kabul edilmesiyle birlikte Türkiye’yi referanduma götürecek bir süreç de başlamış oldu. İşte bu sürece dair ayrıntılar. Nisan sayımızda Neden EVET, Neden HAYIR içeriğimizle sizlerle olacağız. Yelpaze İstanbul / 1 Mart 2017
Anayasa değişikliğinin mecliste kabul edilmesiyle Türkiye’de parlamenter sistemi bitirip, başkanlık sistemini başlatacak yeni döneme doğru bir adım daha atılmış oldu. Türkiye şimdi bu dönemi resmileştirecek referandum için geri sayıma geçti. Türk tipi başkanlık olarak tanımlanan sistem büyük tartışma konusu. Referandum sürecinde partiler ne yapacak? İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi AKP ile Milliyetçi Hareket Partisi MHP yönetimi anayasa değişikliği için Türkiye genelinde ‘evet’ kampanyası, MHP içindeki muhalif grup, ana muhalefetteki sosyal demokrat Cumhuriyet Halk Partisi CHP ve Halkların Demokrasi Partisi HDP, ‘hayır’ kampanyası yürütecek. OHAL’e denk gelen kampanyalar boyunca toplu miting, gösteri ve protesto eylemleri ancak resmi izinlerle yapılabilecek. Bu süreçte kampanya yapmanın ‘çok zor’ olduğundan hareket eden
muhalefet bloğu sosyal medyayı yoğun olarak kullanmayı hedefliyor. Bu bloktan çıkan “Başkanlığa ve Tek adam rejimine hayır” başlıklı videolar sosyal medyada paylaşım rekorları kırıyor. Sosyal medyaya getirilecek olası kısıtlamaları da dikkate alan muhalefet, ‘yüzyüze görüşmeler’ dahil, halkla buluşmayı sağlayacak her türlü seçeneği gözden geçiriyor. AKP hükümeti cephesinde ise referandum için güvenlik önlemlerini daha da artırmaya ve halkı olabildiğince yüksek oranda sandığa yönlendirmeye dönük hazırlıklar yapılıyor. Referandumda halk neyi oylayacak? Referandumda halk; mecliste kabul edilen anayasa değişikliği teklifi için ‘evet’ ya da ‘hayır’ tercihlerinden birini kullanacak. Hükümetin sadece Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) yönetiminin desteğini aldığı anayasa değişikliği teklifine göre cumhurbaşkanı aynı zamanda ‘partili’ de olabilecek. Yürütmenin başı olacak cumhurbaşkanı,
istediği zaman meclisi de feshedebilecek. Başbakanlık 2019’da kalkacak. Milletvekili sayısı 550’den 600’e çıkacak. 25 olan milletvekili seçilme yaşı 18’e düşürülecek. Hükümetin ‘yasama ve yürütme güçleniyor, yargı bağımsızlaşıyor’ teziyle savunduğu anayasa değişikliğine sosyal demokrat Cumhuriyet Halk Partisi CHP, MHP içindeki muhalif grup ve Halkların Demokratik Partisi HDP, “Türkiye’de tek adam rejimi yaratılıyor” eleştirisiyle karşı çıkıyor. Bu eleştiriye farklı alanlardan birçok sivil toplum örgütü de destek veriyor. Anayasa değişikliğinin toplumdaki ayrışmayı körükleyeceği öngörüsünde bulunan siyasi analistler, referandum sürecinde de Türkiye’deki kargaşa ortamının bitmeyeceğinden endişe ediyor. Referandumdan ‘Evet’ çıkarsa ne olacak? Referandumdan ‘evet’ çıkması durumunda, anayasa değişikliği meclisten sonra halk tarafından da onaylanmış olacak. Anayasa değişikliği ile getirilen yeni sistem için 2019’a kadar geçiş süreci öngörülüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, referandumdan hemen sonra resmi olarak iktidar partisi AKP’nin üyesi olabilecek. AKP Genel Başkanı olabilmesi için de parti içindeki süreç işletilecek. Mevcut durumda Cumhurbaşkanının hiç bir parti ile resmi ilişkisi bulunamıyor ve böylelikle Cumhurbaşkanı tarafsızlığının korunması sağlanıyor. Mart 2019’da yerel seçimler yapılacak.3 Kasım 2019’da da yeni sisteme göre cumhurbaşkanı seçimi ve milletvekili genel seçimi birlikte yapılacak. Böylece 2019’da üç seçim birden yapılarak yeni sistem fiilen tam anlamıyla uygulamaya girmiş olacak. Bu süreçte; meclisteki dört parti olan AKP, CHP, MHP ve HDP’den oluşan parlamento aritmetiğinde de büyük değişiklikler bekleniyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yeni sistem gereğince atanacak cumhurbaşkanı yardımcılarından biri olması hesaplanıyor. Böylesi bir süreç işletilirken, MHP’de yaşanacak olası lider değişikliğinin partinin geleceğini de değiştirebileceği öngörülüyor. Yeni sistemin ana muhalefet partisi CHP’de de ‘büyük bir sorgulama’ dönemi yaratacağı CHP’de lider değişikliğini gündeme getirebileceği konuşuluyor. Eş genel başkanları cezaevinde olan HDP’nin ise sistemde nasıl yer edineceği büyük merak konusu. Bu noktada siyasi analistler, “Türkiye büyük bir kaosa ve kutuplaşmaya doğru yol alıyor” değerlendirmesi yapıyor. Referandum’dan ‘Hayır’ çıkarsa ne olacak? Referandumdan ‘hayır’ çıkması durumunda anayasa değişikliği paketi rafa kalkmış olacak. Türkiye sistem tartışmalarından uzaklaşmış gibi görünecek ancak bu kez de ‘erken seçim’ alternatifi belirecek. Hem Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hem de AKP’ye anayasa değişikliğinde destek veren MHP lideri Devlet Bahçeli’nin ‘hayır’ durumunda erken seçimi işaret etmeleri, CHP ve HDP’den oluşan muhalefet bloğunda ‘milletvekillerine şantaj’ olarak değerlendirilmişti. Ancak daha sonra CHP de, AKP’den gelen ‘erken seçim’ işaretlerine “Hodri meydan. Biz de seçime varız” çıkışında bulundu. Ankara’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın erken seçim için de hızlı hareket edeceğine dair bilgiler siyasi kulislerde öne çıkıyor. Referandumda ‘hayır’ çıkması durumunda CHP ve HDP’nin yeni dönem için ‘daha güçlü olabileceği’ ihtimali üzerinde duruluyor. MHP’de ise parti içi kavganın daha da büyüyeceği öngörülüyor.
Türkiye’nin referandum geçmişi Anayasa değişikliğinin referanduma gitmesi durumunda Cumhuriyet tarihinde 7.referandum yapılmış olacak. Daha önceki referandumlar şöyleydi: *1961 Anayasa referandumu (Yüzde 60.4 Evet, yüzde 39.6 Hayır oyu ile yeni anayasa kabul edildi) *1982 Anayasa referandumu (Yüzde 91.37 Evet, yüzde 8.63 Hayır oyu ile yeni anayasa kabul edildi) *1987, siyasi yasaklıların kaldırılması için yapılan referandumda yüzde 50.2 Evet, yüzde 49.8 Hayır oyu ile siyasi yasaklar kaldırıldı. *1988 yerel seçimlerinin bir yıl erkene alınması için yapılan referandum yüzde 35 Evet, yüzde 65 Hayır ile kabul edilmedi. (Hayır oyu çıkan tek referandum) *2007 cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi de dahil anayasanın kimi maddelerinde değişiklik yapılmasına ilişkin referandum yüzde 68.95 Evet, yüzde 31.05 Hayır oyu ile kabul edildi. *2010 anayasanın kimi maddelerinin değiştirilmesine ilişkin referandum yüzde 57.9 Evet, yüzde 42.1 Hayır oyu ile kabul edildi Hilal Köylü
Yelpaze İstanbul / 1Mart 2017
24
Daha ne kadar korkacaksın…! HİLAL ERBAKAN
Mimar
Ataların seni tek adam yönetiminden, ülkeni karanlıktan ve istiladan kurtulmak için ölüme meydan okumaktan korkmadılar..
Ö
ldüler... Korkmadılar..! Bir taraftan ülkeni istila edenlerle savaşırken bir yandan demokrasinin ve cumhuriyetin temellerini oluşturmak için aç kalmaktan, tutuklanmaktan korkmadılar…
Nice canları şehit verdi bu ülken istiklal uğruna… Topla, tüfekle, binlerce canla ödenirken aydınlığın ve demokrasinin bedeli genci yaşlısı, kadını erkeği dimdik durabildiler tek adam rejimine karşı. KORKMADILAR... Sen, daha ne kadar korkacaksın? İstikrarın bozuk kalacağından Korkma! Tehditlerden, terörist ilan edilmekten korkma ! Bu hale nasıl geldik onu düşün… Hayatı sorgulayamamaktan kork. Tepki vermekten, itiraz etmekten, korkma..! Tepkisiz kalmaktan kork! Tüm istikbalini sınırsız yetkilerle donatılmış tek bir ele teslim etmekten kork… Verdiğin 1 oyla kaybedebileceğin egemenliğinden, kendi yaratacağın ve senin de içine atılacağın karanlığından kork! Ufkunu sınırlamaktan, çocuklarına bırakamayacağın özgür yarınlardan, kork. Ekmeğimizin, emeğimizin, gelir kaynaklarımızın, dini ve milli duygularımızın sömürülmesine daha ne kadar izin vereceksin? Ömür boyunca çalışıp didinerek bir yere getirdiğin şirketin, evin, arsan, yarınlar için biriktirdiğin mevduatın tamamının kontrolünü tek bir adama mı teslim edeceksin?
İnsanlar tercihleri ile kaderlerini imzalar. Torunlarımızın hatta onların torunlarının kaderini, yönetim biçimini, sosyo ekonomik yapısını, kültürünü başkasının ellerine teslim etme… Hapsetme geleceklerini iki dudak arasına.. Bırak demokrasi ve cumhuriyet çatısı altında kendilerinde kalsın bu irade.. Önünüze konan bu eşik karanlığın varoluşu, seninse bağımsızlık mücadelendir. Yarınlarındır. İçinde aydınlığı taşıyan sevgi dolu, cumhuriyet, demokrasi ve özgürlük aşkı ile coşan milyonlarca yürek var bu ülkede… Korkma..! Yalnız değilsin. Bak, tünelin ucunda ışık belirdi, hadi gel tut elimi. Birlikte yürüyelim……Korkma...!
* (Geçen yıl meclisten geçirilen yasa ile yönetim kurulu üyelerini tamamen Başbakanlığın atadığı Türkiye Varlık Fonu Anonim Şirketi kurulmasına karar verilmişti. Bu ülkeye ait kuruluşlar, iki devlet bankası, petrol ve doğal gaz boru hatları işletmeleri de dahil hepsi bir üst Anonim Şirket statüsünde toplandı. Artık tek elden ve tek üst akıl ile yönetilecekler! Böylelikle siyasi iradeye tam anlamıyla el koymadan önce borsa değeri olan varlıklarımıza el koymuş oldular. Hazineyi besleyen en önemli atardamar olan bu kuruluşların cirolarının ve mevcudiyetlerinin kontrolü atanan yönetim veya onları da yönetenlerin vicdanına kaldı diyebiliriz. Denetim işini “özel” yapacaklar. Sayıştay devre dışı bırakılmış yani her şey düşünülmüş! Şunu gözden kaçırmayalım, Varlık fonuna devredilen şirketlerimizden daha değerli devlet malı şirketimiz yok. Bu işin sebebi nedir diye soracak olursanız, yüksek ihracat nedeniyle cari fazlası veren ülkelerde kurulan bu tip fonlar paralel hazine anlamına geliyor. Bizde nakit para fazlası mı var? Hayır. Buradan nereye geliyoruz?
Yeni anayasada zaten var olan hüküm gereği devletin isterse özel kişi ve kurumların mal varlıklarına el koyma serbestliği an itibariyle devlet mallarına el koyarak başlatılmış durumdadır.)
Yelpaze İstanbul / 25 1 Mart Ocak2017 -25 Şubat 2017
26
RÖPORTAJ
Amerikan Kültür Okulları’nı yakından tanıyalım...
L
YS’de %100 başarı vaat ediyorsunuz, nasıl? Sizler de biliyorsunuz ki hem TEOG hem LYS YGS‘de büyük başarı sağladık. Bu başarı da elbette ki kendiliğinden olmuyor. Öncelikle öğrenciler branş öğretmenleri, mentörler, müdür yardımcıları, rehberlik birimi olmak üzere 4 kademeden çok yakından takip ediliyor. Deneme sınavlarında öğrencilerimizin elde ettiği kazanım bazlı sınav analizleri sayesinde öğrencilerimizin eksik olduğu konular hemen saptanır. Hemen sonrasında öğrencilerimizin bu eksiklikleri kapatılmak üzere, ilgili müdür yardımcıları tarafından birebir etütler yazılır. Bu yolla öğrencilerimizin geçmişe yönelik eksiklikleri kapatılır. Aynı zamanda rehberlik birimi tarafından özenle yürütülen çalışmalarımız sayesinde çocuklarımızın hangi sosyal alanlara yatkın oldukları ve hangi öğrenme biçimi ile başarılı edinime ulaşacakları saptanarak, eğitim yalnızca kalem kağıt siluetinden çıkarılıp, görsel, işitsel, dokunsal tüm seviyelerde etkin bir şekilde yürütülür. Sizler de anne ve baba olarak çok iyi bilirsiniz ki, her çocuk özel ve farklıdır ve farklı yollarla öğrenir. Önemli olan hassas çalışmalarla bu yönlerin saptanması ve bu yönde bir eğitim programının hazırlanıp yürütülmesidir. Eğitim -Öğretime dair sosyal kulüpleriniz ve çeşitliliği nelerdir? Bütün bu akademik çalışmaların yanında, bizler eğitimciler olarak öğrencilerimizin sosyal çalışmalarını eğitimlerinin çok önemli bir parçası olarak görüyor, bu anlamda sosyal kulüplerde çeşitliliği çok önemsiyoruz. Bizce farklı sosyal kulüpler öğrencilerin kendilerinde keşfedecekleri eğilimler açısından çok önemli. Bu nedenle bünyemizde öğrencilerin hem ince motor becerilerini geliştirecek faaliyetleri kapsayan, hem fiziksel gelişimlerini destekleyen hem de sanata bakış açılarını genişleten çok çeşitli sosyal kulüpler barındırıyoruz. Bilişsel anlamda öğrencilerimizin ufkunu açan robotik kodlama, hem çizim hem de görsel becerilerini geliştiren stilistlik gibi kulüplerin yanında buz hokeyi, hentbol gibi sporsal faaliyetler de bunların bazıları.
lamda yakından takip ediyor bu yolla hem öğrencinin hem de ailelerimizin okulumuzla bağlantısını güçlü tutuyoruz. Aynı zamanda Class Dojo uygulaması ile öğrencilerimiz her derste eğitimcilerimiz tarafından belirlenen kriterler bazında takip ediliyor ve velilerimiz bu uygulama sayesinde sürekli öğrencinin durumundan haberdar olabiliyor.
Dikey-Yatay Genişletme Sisteminin (LYS-TEOG) işleyişini anlatır mısınız? Dikey- Yatay Genişletme Sistemi öğrencilerimizin sınav çalışmalarına odaklanmasında daha da önemlisi zamanı verimli kullanmasında çok önemli bir konu. Bu sistemi deneyimli eğitim koordinatörlerimizin 5. Sınıftan itibaren bütün müfredatları inceleyip, TEOG ve LYS konuları çerçevesinde tekrar yapılandırarak, etüt çalışmalarını da buna göre programlaması yoluyla yapabiliyoruz. Bu yolla öğrencilerimizi 5. Sınıftan itibaren TEOG ve LYS çalışmalarına kanalize olmuş şekilde zamanını çok verimli kullanarak, aynı zamanda sosyal anlamda da destekleyerek yetiştirebiliyoruz. TEOG sınavlarındaki başarılarınız hakkında bilgi verir misiniz? TEOG Sınavı’nda bir öğrencimiz tüm soruları doğru yanıtlandırarak birinci oldu. Bunun dışında Fen Bilgisi dersi soruları 4, Türkçe ve Matematik soruları ise 5’er öğrencimiz tarafından tamamıyla doğru cevaplandırıldı. Bu da oldukça yüksek bir başarı grafiğine ulaşmamızı sağladı.
Robotik kodlama nedir? AK KOL Okullarında öğrencilerimiz robotik çalışmalarına anaokulunda başlar, ilkokul, ortaokul ve lisede devam eder. Robotik çalışmaları ile öğrencilerimizin teknoloji kullanımı, tasarım, fen bilimleri ve matematiksel işlemler konularında beceri kazanmalarını amaçlıyoruz.
Konu bazlı etüt eğitimleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Konu bazlı etüt sistemi, öğrencilerimizin geçmişe dayalı bilgi eksiğini kapatmada nokta atışı sağlayan bir uygulama. Bu etüt sistemini haftalık olarak uyguladığımız deneme sınavlarının neticesinde elde ettiğimiz konu eksiklikleri üzerinden yapıyoruz. İlgili kademelerdeki müdür yardımcıları eksik konuları tespit edip etüt atamaları konusunda titiz bir çalışma yürüterek, genel de uygulanan verimsiz toplu etüt çalışmaları yerine, öğrencilerimizin her biri için eksik konular üzerinden bireysel etüt çalışmaları sağlıyor.
Ezber, sorgulamayan, eleştiremeyen nesiller yerine 21. yüzyıl becerileri ile donatılmış yeni bireylerin yetiştirilmesi için erken yaşta kodlama eğitimi ile bu becerileri aşılamayıplanlanmaktadır. Kodlama sadece bilgisayar bilimleri ile sınırlı olmayıp, disiplinler arası etkileşim açısında da çok önemlidir. Çocuklar erken yaşta algoritmik düşünme becerilerini kazanarak, farklı alanlarda da sorunlarla karşılaşma durumunda yaratıcı düşünme, problem çözebilmeleri kolaylaşacaktır.
Öğrenci takip sistemini nasıl başarıyorsunuz? Öğrenci takibi bizim eğitim sistemimiz açısından çok hassas bir konudur. Bu nedenle bu konuyla ilgili çok detaylı çalışmalarımız var. Branş öğretmenlerimiz kendi alanlarında öğrencileri değerlendirme envanterleriyle yakından takip ederken, rehber öğretmenlerimiz sosyal ve akademik olarak özel ölçüm testleriyle takip ediyor. Bütün bunları yanı sıra, mentörlük sistemi ile, uzman eğitimcilerimiz sayesinde öğrenciyi hem sosyal hem akademik an-
Yelpaze İstanbul / 1 Mart 2017
Amerikan Kültür Okulları dil sınıfları hakkında bilgi verir misiniz? Dil eğitimimiz konusunda çok özel bir program yürütüyoruz. 5. Sınıfta dil eğitimimizi uygulamalı derslerin İngilizce uygulanması ile 24 saat olarak yürütüyoruz. Bu rakam da İngilizce eğitiminin etkili ve verimli uygulanabilmesi açısından çok kritik. Yabancı Dil eğitimine her açıdan çok önem veren bir eğitim kurumu olarak, bir takım dilbilgisi kurallarının ezberlenmesi ile ortaya konan bir dil eğitimi sistemine inanmıyoruz. Eğitim sistemimizi dilin 4 becerisi( Okuma, Yazma , Konuşma, Dinleme) konusunda etkin olabilmek üzerine kurduk. Bu yüzden dil eğitimindeki ilk hedefimiz, öğrencilerimizin öncelikle akıcı bir şekilde İngilizce konuşabilmesi. Buna istinaden yürüttüğümüz çalışmalarda yabancı eğitmenlerimizle İngilizceye dair tüm bilgilerin pratiğe geçmesini sağlıyor, yaptığımız eğlenceli İngilizce aktivitelerle öğrencilerimize yabancı dil merakı aşılıyoruz. Bunun yanı sıra 11. ve 12. Sınıf düzeyindeki dil sınıflarımızla üniversite eğitimini yabancı dil alanı üzerinden devam ettirmek isteyen öğrencilerimiz için dil sınıfları oluşturduk. Bu imkan da birçok eğitim kurumu tarafından sağlanmamaktadır. Son olarak geçtiğimiz günlerde İstinye Hastanesi ile ortak bir çalışma gerçekleştirdiniz, detaylarını alabilir miyiz? İstinye Üniversitesi Hastanesi ile yürüttüğümüz bu çalışma, bizler için çok anlamlı oldu. Öğrencilerimize daha önceden ziyaret ettikleri bir resim sergisinde engelli arkadaşlarının yaptığı özel çalışmalar hediye edilmişti. Öğrencilerimiz ise bu durumdan ve çalışmalardan çok etkilenip cevaben kendi eserlerini oluşturdular. Biz de eğitimciler olarak bu durumdan etkilenerek bu anlamlı eserleri sergilemek istedik. İstinye Üniversitesi Hastanesi’ de bize bu anlamda harika bir ev sahipliği yaparak, projeye büyük destek verdi ve bu sıcacık ortak çalışma ortaya çıktı.
28
EĞİTİM
Oğuzkaan Okulları Şimdi de Bahçeşehir’de!…
Eğitim öğretime Çapa, Bakırköy (Lise ve Ortaokul), Bahçelievler, Halkalı ve Maltepe Kampüslerinde devam eden Oğuzkaan Okulları, Bahçeşehir‘e de bir şube açıyor.Oğuzkaan Okulları Bahçeşehir şubesinde anaokulu, ilkokul ve ortaokul öğrencilerine eğitim verecek. Oğuzkaan Okulları yönetimi 25 yıllık tecrübesi ve başarısı kanıtlanmış eğitim geleneğini Bahçeşehir’e de taşımaya karar vererek yeni okullarının açılış hazırlıklarını tamamladı. Uygulamakta olduğu sınavlara hazırlık programlı kolej eğitimi ile hem TEOG ve LYS’de hem de anaokulundan itibaren verdiği en az iki yabancı dil eğitimi ve eğitimde kaliteye verdiği önemle dikkatleri üzerine çekiyor. ÖN KAYITLAR BAŞLADI Yeni şubede anaokulu, ilkokul ve ortaokul öğrencilerine eğitim verecek olan Oğuzkaan Koleji , 2017-2018 eğitim öğretim yılı için kayıt almaya başladı. Velilerden gelen yoğun talep karşısında Bahçeşehir’de şube açtıklarını belirten Oğuzkaan Okulları Yönetim Kurulu Üyesi ve Eğitim Koordinatörü Hatice Yılmaz, ‘Eğitim kalitemiz ve TEOG’da %100, LYS’de %98
Yelpaze İstanbul / 1 Mart 2017
başarımız nedeniyle velilerden yeni şube açma konusunda yoğun talep almaya başladık ve Bahçeşehir ‘de yeni şube açmaya karar verdik. Yeni okulumuzda anaokulu, ilkokul ve ortaokul olarak eğitim verecek ve 2017-2018 Eğitim Öğretim Dönemi’nde eğitim hayatına başlayacak.’ dedi. 4-5 Mart’ta Bursluluk Sınavı Yapılıyor Oğuzkaan Okulları 4-5 Mart’ta gerçekleştireceği bursluluk sınavı yoğun ilgi görüyor. 2.,3.,4.,5.,6. ve 7. sınıf öğrencilerinin katılımına açık ve ücretsiz olan sınavda, öğrencileri aldıkları başarı puanlarına göre yüzde 10’dan yüzde 100’e varan oranlarda eğitim bursu alma imkânına sahip olacak. Sınava başvuru www.oguzkaankoleji.com üzerinden yapılabiliyor.
29
Yelpaze Ä°stanbul / 1Mart 2017
30
RÖPORTAJ
SELDA ÖNDER selda@yelpazeistanbul.com
“Şiir yaşamın şifrelenmesidir”
Soğuk bir Şubat sabahı saatin sesiyle yatağımdan fırlıyorum. Bugün önemli bir gün Tayfun Talipoğlu ile görüşmem var. Gerçi öğleden sonra görüşmemiz ama ben erkenden kalkıyorum. Sabahın ve yeni bir güne başlamanın duş kahvaltı gibi rutinlerinden sonra yola çıkıyorum. Amman dışarda ki hava dondurucu, kar başlamış, sorun mu bunlar hayatımda en değer verdiğim kişiyle şahsen görüşeceğim. Şahsen çünkü hakkında sadık bir hayranı olarak her şeyi biliyorum. Sorular yazdığım defterim, referans olarak göstereceğim Yelpaze İstanbul dergim, kayıt cihazım, telefonum her şey tamam, hazırım idolümle görüşmeye…
1
990 yılının sonlarına doğrudur, bizim evde ismini sık sık duyarım. Kardeşim aynı Sayın Talipoğlu gibi Siyasal Bilgiler Kamu Yönetimi Mezunudur. O da tıpkı Tayfun Talipoğlu gibi devrin acımasız çarkında Kaymakam olamayan nicelerinden biridir. Kardeşim de kendisi gibi o dönemi kargoculuk gibi işlerle geçirmiştir. İnsanın iyi ki de kaymakam olmamışlar diyesi geliyor. Kardeşim kimseden hiçbir yardım görmeden ilerlemiş, şuan Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden birinde Dekan Yardımcısıdır. Tayfun Talipoğlu ise asla sıradan bir haberci olmamış, bu mesleğin duayenlerinden biri hem de en iyisi olmuştur. Politikanın kirli yüzüne uzak vatandaşının milletin yanında, çok yakınında olmuştur. Öyle ki politikacıların giremediği ülkenin her toprağına girmiş, oradaki tüm gönülleri fethetmiştir. Mecliste milletin vekilleri birbirini ısıra dursun, Sayın Talipoğlu onurlu yürüyüşüne devam etmiştir. Ondandır politikanın içinde ama siyasi rezilliklerden uzak oluşu. İkisinin ortak bir başka noktası sol yanının daha hassas ve naif oluşu; haksızlıklar karşısında susmayışlarıdır.
Yelpaze İstanbul / 1 Mart 2017
31 Tayfun Talipoğlu ile Taksim’de buluşuyoruz. Soğuk havadan ikimizde muzdaribiz. O kadar samimi bir insan ki kırk yıldır tanışıyor gibi sarılıyoruz. Çevrede ilgi büyük kendisine… Herkes birbirine gösteriyor, yanımıza bir hanım geliyor kısa bir sohbet gerçekleşiyor. Oğlumla tanıştırıyorum ve stüdyosuna geçiyoruz. Montumu çıkarırken “bir duayenle röportaj gerçekten çok cesursun” diye mırıldanıyorum. Kırmızı koltuklara karşılıklı oturuyoruz. Yan tarafta müzisyen arkadaşı ses kayıt yapıyor. Protest bir müziğin ezgileri… Güzel günlerin geleceğini söylüyor inşallah diyorum içimden. Çantamdan “Yelpaze İstanbul” dergimi çıkarıyorum. Kendisine incelemesi için uzatıyorum. Bir magazin dergisi olmadığına ikna ettiğim için gerçekleşti bu görüşme. Kapağına içeriğine bakıyor beğeniyor. Kapaktaki yeşil çimenlerle süslenmiş evlere bakıyor, “yeşillik kaldı mı Bahçeşehir’de her yer beton yığını” diyerek düşüncelerini dile getiriyor. Veee…sorularımı yazdığım kara kaplı defterimi açıyorum, başlayalım mı? dedikten sonra. Fakat o kadar yoğun ki telefonu hiç susmuyor. Biraz politika biraz sanat konuşuyoruz; Bir röportajınızda beni babam yetiştirdi diyorsunuz. Politika konuşulur muydu evde? Evet beni babam yetiştirdi, edebi yapım babamdan gelir. Daha dört yaşında şiir okurdum ben. Tabi ki politika da konuşulurdu. Eskiden aileler aynı masada buluşup yemek yer sohbet ederdi. Şimdi bunlar azaldı. 1990 yıllarında adınızı ailemden çok fazla duydum. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler okudunuz ama Kaymakam olamadınız, benim kardeşim de aynı şeyleri yaşadı, sizden sonra sizin yolunuzdan geçmiş. 1983 yıllarında bizim bir yerde toplantıya katılmamızı istersek kolayca kaymakamlık sınavını geçeceğimiz söylendi. Ben o toplantıya katılmadım. İyi ki de katılmamışım. Aslında o dönemlerde başlamıştı bugün yaşanılan her şeyin temelleri. Söylemiştik ama dinletemedik. Tehlikeyi o zamandan görmüştük. Otuz yıldır söylüyorum. Sonra baktım ki ben iyi şikâyet ediyorum. Bunları anlatmaya başladım. Peki tüm o olumsuzluklar olmasaydı ve siz kaymakam olsaydınız neler yapardınız? Aslında Bamteli Programı’nda yaptıklarımla
zaten gerçekleştirdim düşüncelerimi. Ben kendimin kaymakamıyım zaten. Evet çok seveniniz var ama sevmeyenleriniz de var bu sizi nasıl etkiliyor. Mesela ben kimin hayatına sahip olmak istersiniz diye sorsalar, sizi söylerim. Vatandaşın nabzını tutan programlar yapıyor, tüm Türkiye’yi dolaşıyorsunuz… Doğru, sağ olsunlar sevenlerimiz fazla. Sevmeyenler, ara da laf söyleyen var. Ben doğru olanı yaptığıma göre çok etkilemiyor bunlar. Internet sosyal medyada yazılan gereksiz şeyler insanları etkiliyor. Türkiye bölündü. Yalnız Türk- Kürt, Alevi-Sünni diye bölünmedi. İktidar nimetlerinden yararlananlar ya da yararlanmayanlar olarak bölündü. Yani bölünmenin ideolojik tarafı yok menfaat tarafı vardır. Bu bölünmelerde toprak ayırmaya gitmez. Peki… Şunu merak ediyorum, Aydın ilinden Milletvekilliğine adaylığınızı koymuştunuz. Siyasetin içindesiniz ama milletvekili olarak görmek isteyenler var. Politikacı olarak da görecek miyiz? Ben aslında boşluktan koymuştum adaylığımı. Orada bir deve güreşi belgeseli çekiyordum ondan dolayı. Politikadan çok hazzettiğimi söyleyemem. Yani insanlar birbirinin yüzüne bakamayacağı şeyler söyleyip ertesi gün kol kola
gezebiliyorlar ve bunun adına da siyaset diyebiliyorlarsa ben yokum orada. Ne kimseyi kırar dökerim ne kimseyle kol kola girerim yani politikanın bu kısmını sevmiyorum. Bamteli programı ya da Yol Hikayeleri yapma fikri nasıl oluştu? Bamteli‘nin formatı bana ait. Başka bir programın içinde yer alıyorduk ve köy köy geziyorduk. Baktım ki bu işi yapıyorum, zamanla süre yetmemeye başladı. Biz de o zaman bunu kendi başına bir program haline getirdik. Ben 57 gün evde kalmışım senede toplam, hep gezmişim. Gitmediğiniz yer, girmediğiniz toprak kaldı mı? Gerçekten bir cip bir kamera ile Türkiye’nin her yerini dolaştık. Ben de sizin gibi özgür ruhluyum her yeri gezmek isterim. Belki de çoğu insan benim gibi düşünüyor. Bu kadar özenilmek nasıl bir duygu? Ben herkese şunu söylüyorum, arkadaşlar yola çıkmak için yarını beklemeyin. Şu toplumsal baskılardan kurtulun çıkın gidin. Televizyon programlarında her kes bana şunu söyler; abi başımı alıp gitmek istiyorum. İstiyorsan git, yaşam kısa.
Yelpaze İstanbul / 1Mart 2017
32
RÖPORTAJ
Biraz sanat konuşalım. Şiir ve sanatın içindesiniz; gayet güzel şiirleriniz var. Aslında yaşama biçimin seni oraya getiriyor. Şöyle diyelim şiir yaşamın şifrelenmesidir zaten. Kısa imgelerle yaşamı anlatır hep bir şiir. Şifre koyuyorsun oraya sen. Tabi bu şifreyi herkesin çözebilmesi… Gönüle giden bir şifredir bu. Bu gönüle giden şifreyi çözmek için de karşındaki insanların aynı duyguyu yakalaması gerekiyor. Bunun içinde okuması gerekiyor. Bizim zorluğumuz bundan kaynaklanıyor zaten. Yoksa ben bu ses tonuyla lokanta menüsünü de okusam şiir gibi geliyor. Ama şunu düşünmek gerekiyor; yani burada ne tema var? nedir? Ben Halk TV’de şunu söylüyorum; Bazen 82 saat konuş istersen ama bir Pir Sultan Abdal türküsü dinlediğinde her şeyi söylüyor adam ama hiçbir şey değişmiyor yıllardır. Yasak Sevdamın Gözaltı Tarafı diyorsunuz…? Yasak Sevdamın Gözaltı Tarafı evet. Şiirlerinize bakılınca hem vatan sevgisini hem sevgiliyi; ikisi de anlatıyor gibi değil mi? Bir insan eğer aşk yoksa eğer âşık olamamışsa hiçbir sevgisi tam değildir. Yani insan yapısı gereği önce bir aşkı yaşamalı belki bizim problemimiz oydu…. (Telefon arası) …. Telefonu kapattıktan sonra “Grup Yorum için imza topluyoruz” diyor. Evet şiirden söz ediyorduk, şiirin hayat biçiminiz olduğunu söylüyordunuz. Tabi ki yaşamı şifrelemek dedim çünkü şu var, eskiden bu ülkede sohbetler vardı; aile sohbetleri vardı. İnsanlar birbirlerinin evlerine gidiyorlardı. Ve o ev gezmelerinde mesela bizim yukarıda ki komşumuz Tahsin Amca ben 6 yaşındayken okuduğu şiiri ben albüme aldım. Sevgi denizi oradandır. Tahsin Amcaya okuyorum millet Atilla İlhan
Yelpaze İstanbul / 1 Mart 2017
mı diyor. Hayır abi üst komşu Tahsin Amca yani. Bu kadar basit. Ve buradan şunu da söylüyorum, çevremizde çok iyi yazarlar ve şairler var. Ama siz hala popüler kültürün sunduğu adamı istiyorsunuz. Çünkü komşuyu beğenmezsiniz. Komşunun yazdığı şiiri ben yazdım desem iyi olur. Böyledir bu iş. Şu ara bir çizgi film dublajı yapıyorsunuz. Şu an vizyonda sanırım. Değişik bir çalışma mıydı sizin için? Evet çok oldu biz o seslendirmeyi yapalı sonra filmi yeni çıktı ortaya öyle işte… Yani güzel yürüdü. Daha sen seyretmedin mi filmi? (Gülüyor) ben kem küm ederken; ben de gidemedim diyor. Galaya da gelemedim. Ben gala diye Ankara’dan kalktım geldim 3’ünde değil 1’ indeymiş ben yanlış hatırlamışım. Günü programlar mısınız? Hayır hiç öyle bir programım yok çünkü benim ilkelerim şudur 1- hiçbir şey göründüğü gibi değildir. 2 -hiçbir şey planlandığı gibi olmaya bilir. Yaşamda bunun ikisine de hazırlıklı olmak zorundasın. Yani gazeteciğin en önemli ilkesi hiçbir şey göründüğü gibi değil çünkü bazı şeylere insanları mahkûm edersin, insanları linç edersin ama sonra vicdan azabı çekersin, çok emin olmadıkça hiçbir şeye inanmam yaşamımda ben. Mesela sana bir örnek vereyim bununla ilgili. Şimdi son dönem bir şey vardı, kız çocuklarıyla özellikle ilgili biliyorsunuz çocukların hayal güçleri çok fazladır. Ve bu taciz tecavüz davalarında müthiş bir artma meydana geldi ve insanlar mahkemelerde diyor, yok ya bu adam öyle değildir böyle bir şey yapmaz ama dizilerle bilmem neyle çocuklar o hayal güçlerini daha da geliştirerek olmamış şeyleri anlatabiliyorlar. Ben bunu anlattı-
ğımda bir polis arkadaş şunu anlattı bana “hayatımda ki en büyük vicdan azabıdır.” dedi bana. Kız çocuğu diyor ki beni taciz etti, şuraya götürdü, şunu yaptı ee adam son derece efendi bir adam. (Polis anlatıyor.) “Adama bir baba olarak dayanamadım işkence falan değil dövdüm. Adam 6 ay hapis yattı.” Sonra psikolog geliyor diyor ki bu çocuk yalan söylüyor. Ve bunlar yine emin olmak için o vicdanını rahatlatmak için belki ne o sokak var ne ev var ne o evde köpek var diyor, öyle bir evde yok öyle bir olayda yok. Ama o insanı toplumda linç ettiler, sosyal medyada linç ettiler. İşte o gazeteci arkadaşlara da sosyal medya kullanan insanlara da hiçbir şey göründüğü gibi değil. Bir kimseyi direkt mahkûm etmeyin. Burası çok farklı bir şehir, hepimizin başına her şey gelebilir. Yani o insanı bir anda linç ediyorsunuz sonra beraat etse bile izi kalıyor. Böyle bir rezalet var ortada. İkincisi hiçbir şey planladığınız gibi olmayabilir. Burası Türkiye. Yani beş dakika sonra vatan haini iki dakika sonra vatan sever olabilirsiniz bu ülkede. Yani her an her şey olabilir. Aynı borsa gibidir bizde (bak bu güzel oldu. (Gülüyor.) Vatan severlik ve vatan hainliği borsa gibidir bizde ne olacağı belli olmuyor. Peki ailenize vakit ayıra biliyor musunuz? Ailenizle nasıl zaman geçiriyorsunuz. Bir baktım oğlan 22 yaşına gelmiş. Şimdi 28 yaşında. Sizi örnek alıyor mu? Politikayla ilgili mi kendisi de? Tabi ki yani almaz mı ama o kadar politik değil, bazı şeylere onu biraz daha uzak tuttum. Şöyle bir şey var; ona şunu öğrettim, bir şey söylendiği zaman yerinde söylenmeli. Yerinde söylemediğin bir sürü söz seni birilerinin nezdinde mahkûm yapar, bunun hiçbir anlamı da olmaz. Önce donanımlı olacak donanımlı olmadan laf söyleme, bilmediğin konularda laf söyleme. Bazen Türkiye’de haddini bilmek kötü bir şeydir. Haddinizi bildiğiniz için çok kitap yazamazsınız, çok şiir yazamazsınız, ben şairim diyemezsiniz. Ben şair falan değilim diyorum niye? Orda Ahmet Telli var, orda Nazım Hikmet var, orda Ahmet Arif var, orda Hasan Hüseyin var yani bunları düşününce öyle bir şey diyemiyorsun, sadece günü tespit ediyorsun. İşte oğluma da böyle anlatıyorum. Yatağa yattığınızda ne düşünürsünüz? Valla yatağa uzandığımda ben can sağlığı düşünüyorum. Çünkü şuna inanıyorum sağlığın yerinde olduğu sürece senin ve çocuklarının yaşamda her şey olabilir her şeye hazırlıklıyım, beni Türkiye’de hiçbir şey
33 şaşırtmıyor. Her şey değişebilir anında, en iyi bildiğiniz adam en kötü de olabilir, hiç beklemediğiniz yerden zarar görebilirsiniz. Ama bütün bunlar için dik durmak zorundasını,z hem sağlık olarak hem düşünce olarak. Peki engeller sizi yıldırır mı? Eskiden daha çok yıldırıyordu tecrübe ve bilgi sahibi oldukça engeller karşısında daha tutarlı davranış geliştirebiliyorsunuz. İnsanları tanımakla başlıyor tabi ki... Peki önünüzde başka planlarınız gerçekleştirmek istediğiniz projeleriniz neler? Şu anda bir albüm çıkartıyorum biliyorsunuz. Albümün ismi “Onca Yoldan Sonra Tayfun Talipoğlu Şarkılar Söylüyor” biraz Anadolu rock tarzında bir albüm. Şiir dışında ilk defa bir albüm çıkartıyoruz. Ve ben çok tutacağına da inanıyorum. Seyyah müzikten çıkıyor. Yaşar yaptı (yan odada kayıt yapan genç adamdan söz ediyor) düzenlemeleri. Korkularınız var mı daha doğrusu sizin bam teliniz nedir? Anlamsız yere yalan söyleyen insanlardan korkuyorum. Yani hiç nedeni yoktur adamın, sana o yalandan bir şeyde çıkmaz, ama size bir yalan söyler sen o yalana dair o adam hakkında iyi fikir edinirsin, ama bambaşka bir adam çıkar. Bu konuda çok kazıklandım çünkü. Elemanlarım beni kandırdılar. Kartlarımı aldılar şunu yaptılar bunu yaptılar… Beni o korkutuyor. Yalan söylenmez değil söylenir ama bu yalan … beyaz yalan diye bir şey var mı diyeceksin evet var. Yani birisi kalkıp eğer birisine kötülük edecekse, böyle bir şey var mı dediğinde yok öyle bir şey derim yani. Mühim olan yaşanması, insanların küsmemesi yani, körük yapmam hiçbir zaman kırgınlıklara. Ben hiç yumruk yumruğa kavga etmedim 54 yaşındayım. Hiç öyle bir kavgam yok. Ve sonuna kadar beklerim çünkü özür dilemek zorunda kalmayayım diye. Bazen parladığımda da çok üzülürüm zaten. TRT’de yaptığınız konuşmayı hayranlıkla izledim kızmıştınız ama sükunetle ve öyle net ifade ettiniz ki bunu. Deniz Baykal meselesiydi…Ya da TRT’de program yapmamdır. İnsanlar seni yargılıyorlar. Kardeşim nerede çalıştığınız önemli değil, ne söylediğin önemli ne yazdığın önemli, o zaman şu anda ATV, NTV, CNN TÜRK, KANAL D, bu arkadaşlarımızın hepsini hain mi ilan edeceğiz? Basının ilkelerine ters mi? Patrona öyle davranılabilir ama insanlar emekçi orada. Birgün birisi bana “TRT’de çalışıyorsun seni dinlemiyo-
rum.” dedi. “Sen ne iş yapıyorsun?” dedim.” “Doktorum.” dedi. “Nerede?” dedim. “Sağlık Bakanlığında.” “Hemen istifa et.” dedim. “Niye?” dedi. “Sağlık Bakanı AK Partili.” dedim. “Nasıl yani.” “Ee aynı şey dedim. O zaman öğretmenler istifa etsin. Metroya binmeyin, belediye otobüsüne binmeyin. Böyle bir şey olmaz. Aynı şu gösterdiğin tepkiyi keşke senin sorunlarına sahip çıkmıyor diye oy olarak göstersen.” SOHBETHANE nasıl gidiyor? Şimdilik iyi gidiyor. Birde şunu söyleyebilirim insanların sevgiye ihtiyaçları var. Özellikle birbirimizi sevmeye ihtiyacımız var. Seferberlik ilan edeceğimize sağda solda bu seferberlik sevgi üzerine olmalı. Çok birbirimize düşman olmaya başladık. Bütün bu da tabi televizyonlardan, okumayan insanları televizyon çok etkiliyor. Yanlış etkiliyor.
Son olarak ben size birkaç kelime söyleyeceğim sizde tek kelime ile cevap verir misiniz? (Vatan): Uğruna ölünecek toprak parçası. (Nazım): Diğer yarım. (Politika): Bu ülkede sevmem. (Bam teli): Bam teli bence doğrunun zirve yaptığı yer. (Kadın): Sevmeyi öğreten…. Sevgili Tayfun Talipoğlu’na bu sıcacık sohbeti için teşekkür ederek ayrılıyorum stüdyodan. Yolda düşünüyorum Ey Kaymakamlık konseyi işte böyle… Güçlü bir adamı kızdırmak o nu daha da güçlü işinde bir numara yapıyor. Kaymakam olsaydı da sıradan olamazdı. Ama o zaman bir ilçe ilde var olacaktı. Şimdi ise her köyün her kasabanın her ilçenin ve her ilin kaymakamı gönüllerin kaymakamı.
Yelpaze İstanbul / 1Mart 2017
34
/Travelogueress
/ travelogueress
/ Travelogueress
at: h a y e S lk İ Bebekle
n vo e D
6 aylık bebeğimizle ilk seyahatimizi Devon’a yapma kararı aldık. Londra’dan çok uzak olmayan, dinlendirici, deniz kenarında ve bir bebekle rahatça kalabileceğimiz bir yere gitmek istedik. Bu nedenle bir otelde kalmak yerine bir kulübe kiraladık. Genel olarak, bir bebekle tatil yaparken bir kulübe veya ev kiralamanın en iyi çözüm olduğunu söylemeliyim. Sakin ve ferahlatıcı bir deniz manzarası olan Teignmouth’taki Shell Cove’daydık. Devon bölgesinin geri kalanı için aynısını söylemeyeceğim. Lynton, Lyntonmouth, Dartmouth ve Dartmoor gibi ilginç kasaba ve köylere gezi düzenlemek ve Dartmoor
Yelpaze İstanbul / 1 Mart 2017
’da yerel vahşi atlara kolayca rastlamak mümkün olsa da, Torquay gibi şehirler beklenmedik biçimde kalabalık, sahildeki iskele, oteller ve gazinolar Malta gibi sıkıcı bir tatil yerini andırıyor. Huzurevlerinin çokluğu da şaşırtıcı. Ülkedeki tüm emekli nüfusu sanki Devon’a yerleşmiş. Sonuç olarak, Teignmouth’taki Shell Cove kısa bir tatil için gayet güzel olsa da, Devon’ın geri kalanı, Cornwall, İngiltere Goller Bölgesi ve özellikle Cotswalds’un hiçbir çekiciliğini taşımıyor. Gezi yazılarımın tümüne yeni blog sayfam www.travelogueress. com ’dan ulaşılabilir.
35
Özel günleriniz hiç bu kadar “ÖZEL” olmamıştı...
Garden&Cıty tüm kutlama ve anma günlerinizde Bahçeşehir ve Boğazköy’de sunduğu 2 farklı villa konsepti ile unutulmaz anlarınızı paylaşıyor. İster bizlerin önerdiği, ister sizlerle birlikte belirleyeceğimiz, süsleme, etkinlik programları ve menülerle çok özel anlarınıza ev sahipliği yapıyoruz. Doğum Günleri, Evlilik Yıl Dönümleri, Kına, Nişan Merasimleri ve hatta hatta Kadınlara Özel Toplantılar, Kalabalık Aile Yemekleri için size özel adresiniz... Ayrıca her iki mekanımız bahçeli olup gün içerisinde kafe hizmeti de sunmaktadır...
Bahçeşehir Adresi Bülbül Cad. Badem 08 Villa 02 Bahçeşehir
Boğazköy Adresi Anadolu Caddesi, Bahçeşehir 2. Kısım Mahallesi, 34488 Boğazköy
T:(0212) 607 26 27 • 0532 352 97 10 Yelpaze İstanbul / 1Mart 2017
36
İSTANBUL
İstanbul’un
20 Asırda Yaşadığı Birbirinden Sıkıntılı
29 Kuşatma ve Hikayeleri Daha sonraları Konstantinopolis , Konstantiniyye, Nova Roma, Stanpolis, Dersaadet, Asitane ve İstanbul adlarıyla anılacak antik Byzantion’a adını veren kral Byzas, Dor şehri Megara’dan gelen Yunanlı bir kolonici olarak bilinir. 337’den sonra “ikinci kurucusu” Konstantin’in adıyla anılmaya başlanan kent; Roma, Bizans ve Osmanlı imparatorluklarının 16 asır boyunca başkenti oldu ve hemen her çağda hükümdarların iştahını kabarttı. Napoleon’un dediği gibi, dünya tek bir devlet olsaydı başkenti İstanbul olurdu. Çünkü dünya uygarlığının çevresinde oluştuğu başka hiçbir şehir bu denli jeopolitik öneme sahip değildi. Bu yüzden sürekli saldırılara uğramış, kuşatılmış, nice badireler atlatmış. Yararlandığımız pek çok kaynaktaki yanlış ve çelişkili bilgileri eleyerek ve ancak başka kaynaklardaki örtüştürebildiğimiz bilgilerle, bu derlemeyi hazırlamakta epey zorlandığımızı da belirtmeden geçmeyelim. İşte o kuşatmalar;
Pers Hükümdarı I. Darius (MÖ. 512) MÖ. 552-485 arasında hüküm süren Darius, Asya ve Afrika’da sınırlarının en uç noktasına ulaşan imparatorluğu batıya yaptığı fetihlerle genişletti. İstanbul’un bilinen ilk kuşatması Darius tarafından yapıldı. Ancak bu kuşatmanın amacı İstanbul’u almak değil, Atina’nın üzerine yürümekti. MÖ. 512’de boğazın en dar yerine gemileri yan yana dizerek yapılan köprüyle Darius’un, karşıya geçtiği biliniyor.
Yelpaze İstanbul / 1 Mart 2017
Spartalı Pausanias (MÖ. 478) Pers işgalinin sonunu getiren MÖ. 479’daki Platae Savaşı’nın ardından, İstanbul, Spartalı komutan Pausanias tarafından Perslerden geri alındı. Pausanias, Pers kraliyet ailesi mensubu bazı savaş esirlerinin kaçmalarına yardım etti. I. Serhas’a gönderdiği mektupta Yunanistan’ın işgaline yardım etmeyi ve kızıyla evlenmeyi önerdi. Bu gelişme, Sparta müttefiki kent devletlerinin Atina tarafına geçmesine ve Perslere karşı Attika-Delos Birliği’nin kurulmasına neden oldu. İstanbul, MÖ. 478-412 arasında üyesi olduğu bu birliğin vergi listelerine göre döneminin en zengin kentlerden biriydi.
Atinalı Alkibiades (MÖ. 408) Attika-Delos Birliği’nin uyguladığı ağır vergiler yüzünden İstanbul MÖ 412’de Atinalılara karşı ayaklanarak Sparta saflarına katıldı. Atinalı Alkibiades, şiddetli geçen çarpışmalarda iki tarafın da üstünlük sağlayamadığını görünce, savaşı kazanması halinde yaşam ve mülkiyete zarar verilmeyeceğini duyurunca, savaşın sonucu değişti. Alkibiades, verdiği sözü tuttu ve sadece savaşın masraflarını karşılamak için yüklü bir tazminat aldı. Kent, Attika-Delos Birliği’ne yeniden bağlanmış oldu.
Makedonya Kralı II. Philippos (MÖ. 340) Makedonya kralı Philippos, Sarayburnu’ndaki akropolün eteğindeki site surlarına kadar gelmiş. Biz Philippos’u, Büyük İskender’in babası
olarak tanıyoruz. Yunan şehir devletleri yardıma gelene kadar halk şiddetle direnmiş. Philippos neticede hiçbir başarı sağlayamadan ülkesine geri dönmüş.
Roma İmparatoru Septimius Severus (MS. 194-191) Kuşatma tam üç yıl sürmüş. Bizanslılar açlıktan kırılacak hale gelmişler. Öyle ki; fareleri ve hatta insan cesetlerini yemeye başlamışlar. Kadınların saçları kesilmiş, savaşçıların yaylarına gerilmiş. En sonunda dayanamayıp şehrin kapılarını açmışlar… İşgalciler kenti talan edip, halkı da acımasızca kılıçtan geçirmiş.
Roma İmparatoru Sezar Maksiminus Daia (MS. 313) Maximinus Daia, Roma İmparatorluğu’nun doğusunu Çanakkale ve İstanbul boğazları sınır olacak şekilde Licinius ve kendi arasında paylaştırdı. Buna karşın, Licinius’un I. Konstantin’le işbirliği yaptığını görünce Maximinus, 313’de Licinius’un üzerine yürüdü. 11 gün süren İstanbul kuşatmasıyla başlayan kovalamaca sonunda Licinius, Maximinus’u Tzirallum (Çorlu) Savaşı’nda kesin bir yenilgiye uğrattı. Batıda I. Konstantin imparator olduğu halde, kendini doğunun hakimi ilan etti.
37
ru II. Theodosios’un Hun istilasına karşı kentin kara surlarını yaptırdığı, Hun hakanı Atilla’nın saldırı tehdidini de vergi ödeyerek önlediği biliniyor.
Avarlar (MS. 602-616) İstanbul’daki bir taht değişikliğini fırsat bilen Avarlar, 602’de Çorlu’ya kadar ilerlemişlerken İmparator Phokas’ın vergi önerisini kabul ederek geri dönmüşler. Ama 616’da bir kez daha ve bu sefer surların önüne kadar gelmişler.
Avarlar ve Sasaniler (MS. 626)
Roma İmparatoru Konstantin (MS. 315) İstanbul’a kendi adını veren adam… I. Konstantin’in orduları karşısında peşpeşe yenilgiler alan Licinius, 315’te İstanbul kentinin surları arkasına çekidi. Donanmasıyla kuşatmayı yarmaya çalışsa da başarılı olmadı ve Konstantin’e esir düştü. İmparatorluğun köhneleşmiş kurumları ve alışkanlıklarıyla Roma’dan yönetilmeyeceğine karar veren Konstantin, Byzantion’u 330’da imparatorluğun yeni başkenti yaptı ve tarihin gördüğü en büyük kentsel dönüşüm planını başlattı. 337’ye kadar şantiye alanına dönen kente; çok sayıda dini bina, yeni yol ve su kemeri inşa edildi.
Hun akınları ve Kavimler Göçü (MS. 350-500) 4. ve 5. yy’da Asya’dan Avrupa’ya yönelen Hun akınları ve Kavimler Göçü süreçlerinde İstanbul’a yönelik saldırıları doğrulayan bilgiler yeterince açık olmasa da Batı Roma İmparato-
Avar-Sasani ortak çalışması ve bir Türk devletinin gerçekleştirdiği ilk İstanbul kuşatması. Roma İmparatoru Herakleios döneminde meydana gelen kuşatmanın gelişimiyle ilgili iki farklı hikaye var. İlki, Sasani ordusunun önden gelerek Kadıköy ve Üsküdar civarına yerleştiği ve karşı kıyıya geçmelerine yardımcı olmak için Avarların desteğe geldiği, ikincisi; Avarların önden gelerek İstanbul’u kuşattıkları ve Sasani ordusunun onlara destek verdiği yönünde. Bazı kaynaklara göre; 80 bin, bazısına göre 30 bin kişilik bir orduyla 626’da iki hafta sürecek o zamana kadarki kuşatmaların en büyüğü. Kara-
dan ve denizden saldırıya geçen orduya karşı, surlar üzerinde hareket eden kaldıraçlara bağlı asker taşıyıcılar kullanılmış, bunlardan ateşler boşaltılmış. Ermeni paralı askerlerden destek alan Doğu Roma, birleşik orduyu yenmeyi başararak kuşatmadan kurtulmuş.
Halife Osman’ın Suriye Valisi Muaviye (MS. 655) Araplarla Doğu Roma donanmalarının ilk savaşı Likya (Fenike) açıklarında yapılmış. O zamanlar Suriye valisi olan Muaviye’nin gönderdiği donanma, Bizans donanmasına ağır kayıplar verdirmiş. Donanmayı bizzat komuta eden İmparator II. Konstans’in bu mağlubiyeti, İstanbul deniz yolunun Müslümanlara açılmasını sağlamış.
Emevi Halifesi Muaviye’nin Oğlu Yezid (MS. 668) II. Kostantans’tan sonra oğlu IV. Kostantinos döneminde, Emevilerin ilk halifesi Muaviye’nin oğlu Yezid kumandasındaki İslam ordusunun deniz ve kara güçleri Üsküdar’da ordugah kurup, kışı zor şartlarda geçirdikten sonra 669 baharında kuşattıkları şehri alamadan geri dönmüşler.
Arapların Beş Yıl Kuşatması (MS. 673-678) Yine Muaviye döneminde bir deniz seferi daha yapıldı. Beş yıl boyunca, yaz mevsiminde sürekli İstanbul’a taarruz eden Emeviler, kışı Kapudağ sahillerinde geçiriyordu. Kuşatmada, Bizanslılar, “rum ateşi” dedikleri Grejuva kullandıkları için Araplar ağır kayıplar vererek çekildiler. Kuşatmaya, Muaviye ile IV. Konstantinos arasında yapılan anlaşmayla son verildi. Buna göre, Muaviye yıllık vergi vererek yenilgiyi
Yelpaze İstanbul / 1Mart 2017
38
İSTANBUL
kabul etti. Eyüp Sultan olarak bilinen Ebu Eyyub El Ensari de bu kuşatmadaydı. Ensari’nin dizanteriden veya şehit düşerek öldüğü, İstanbul surları yakınına gömüldüğü, mezarının 1453’te Akşemsettin tarafından manevi keşif sonucu bulunduğu rivayetler arasında.
Emevi Halifesi Süleyman Bin Abdülmelik (MS. 716-718) Abdülmelikoğlu Mesleme ve Mervan oğlu Ömer bin Abdülaziz, şehri karadan ve denizden kuşattılar. Ancak, yeterli ikmalin yapılamaması, kötü hava şartları ve Bizans entrikalarından ötürü fetih gerçekleşemedi. Tahta yeni geçen Emevi halifesi Ömer bin Abdülaziz’in emriyle kuşatmaya son verildi. Bizans İmparator’u III. Leon, Mesleme’nin bu süreçte İstanbul’u gezmesine izin verdi ve onun ricası üzerine şehre bir de cami yaptırdı. Kente özel izinle giren Battal Gazi’nin kahramanlıkları, Ayasofya’daki kutsal haçı çalması, İmparator’un kızına aşık olması, kızının kaçırılmasından korkan imparatorun Kız Kulesi’ni yaptırması gibi bir sürü efsane bu kuşatmanın eseri.
Abbasi Halifesi Mehdi (MS. 781-782) Bu seferki İslam ordusunun komutanı, halifenin oğlu ve ardılı meşhur Harun Reşid’dir. İzmit dolaylarında Bizans ordusunu yendikten sonra Üsküdar’a ilerlemiş, İmparator VI. Konstantinos’a naiplik eden İmparatoriçe Eirene’nin önerdiği barış koşullarını kabul ederek kenti kuşatmaya almaksızın ülkesine geri dönmüş.
Bulgar Kralı Krum (MS. 813-814) I. Nikephoros’u savaş meydanında öldüren Bulgar Kralı Krum, 813’te İstanbul’un kara surları karşısında istihkamlar kurdu ve o yıl taç giyen V. Leon’dan yıllık vergi istedi. Barış koşullarının görüşülmesi sırasında Leon’un suikastından kıl payı kurtulan Krum, sur dışındaki yerleşimleri yakıp yıkıp talan etti. Slavlar ve Avarlardan destek alarak ordusunu güçlendirdi. 814’ün Nisan ayında surların karşısında ordugahını kuran Krum Han, 13 Nisan günü ağzından kan
Yelpaze İstanbul / 1 Mart 2017
gelerek çadırında aniden ölünce, kuşatma yarım kaldı ve Bulgar ordusu geri çekildi. Bizans halkı o gün bunun bir mucize olduğuna inanmış.
Slav Thomas (MS. 822) Pontus’lu bir Bizans komutanı olan Slav asıllı Thomas, tahta çıkan Amoriumlu II. Mihail’e karşı 821-23 arasında geniş ölçekli bir isyan başlattı. “Thema” denen yerel idare birimlerinin desteğini alan Thomas; başlarda Mihail’i yenilgiye uğrattı ve İstanbul’u kuşattı. Vakanüvisler, ordusunun 80 bin kişiye ulaştığını buna karşılık Mihail’in kuvvetlerinin 35 bin dolaylarında kaldığını yazmışlar. Şehir karadan ve denizden tüm saldırılara karşı koyarken, Mihail de Bulgar hükümdarı Omurtag’dan yardım istemiş. Omurtag geri püskürtülse de Thomas’ın ordusuna ağır zararlar vermiş. Mihail’in saldırısı sonrasında da ordu dağılmış. Destekçileri af karşılığı Thomas’ı teslim etseler de, isyancının sonu idam olmuş.
Ruslar (MS. 860) Bizans ve Batı Avrupa kaynaklarında Ruslar tarafından yapılan büyük bir askeri sefer olarak geçse de, kaynaklardaki bakış açısı farklılığı nedeniyle seferin sonuçları belli değil. Bizans kaynaklarına göre; imparatorluk Araplarla savaşırken ve Rus tehdidiyle ilgilenmesi olanaksızken hazırlıksız yakalanmış. Ruslar şehrin kenar mahallelerini talan etseler de neticede kent fethedilememiş. Daha sonra Ortodoks Kilisesi’nin işine gelen bu olaylar, araya giren ilahi bir güç sayesinde şehrin kuşatmadan kurtulduğuna yorulmuş.
Hazar Hakanı I. İgor (MS. 941) Bizanslılar’dan intikam almak isteyen Hazarlar, Ruslar ve müttefikleri Peçenekler, Anadolu’nun
kuzey sahillerinde karaya çıkmışlar. Bizans deniz filosunun Akdeniz’de Araplar’la mücadele ettiği ve şehrin korunmasız olduğu haberini almışlardı. İstanbul’un tek savunması emekliye ayrılmış 15 gemi ve Grejuva’ydı. İgor, bu gemilerdeki ateş toplarının farkında değildi ve filosuyla gemilerin etrafını çevirtti. Gemilerin üzerine fırlatılan Grejuva, donanmanın sonunu getirmiş. Rus deniz filosunu püskürten Bizanslılar, İstanbul’un yağmalanmasına engel olamamış ve pek çok vahşet rapor edilmiş. Yunan kaynakları, Rusların tüm filolarını kaybettiğini ve çok az bir kısmının Kırım’a dönebildiğini yazmış.
Bizans Komutanı Leon Tornikios (MS. 1047) İmparator IX. Konstantin Monomakos tarafından kayrılmasına rağmen, kurnaz ve hırslı olan aristokrat Leon, yönetime muhalefet eden imparatorun kız kardeşi Euprepia’ya da tutkun. Leon’un doğuda imtiyazları mevcutken, önce destekçileri isyan çıkardı. Leon, başkentten Adrianopolis’e kaçtı ve yönetimden memnun olmayan generalleri bir araya getirerek bir isyan başlattı. Kendini imparator ilan etti ve kuvvetleriyle İstanbul surları karşısında kamp kurdu. Kuşatma dört gün sürdü. Leon’un surlara gerçekleştirdiği iki saldırı, askeri deneyimi olmayan Konstantin’in gösterdiği cesaret ve çaba sayesinde bertaraf edildi.
Peçenekler ve Selçuklu Amirali Çaka Bey (MS. 1090-1091) Doğu Roma’nın en karışık döneminde başa geçen Aleksios Komnenos zamanında Peçenekler Tuna’yı geçerek Balkan şehirlerine akın etmişler, Selçuklu orduları Marmara ve Ege denizi kıyılarına kadar ilerlemişlerdi. Peçenekler 1090’da İstanbul surlarının önüne kadar geldiler. Onlarla anlaşan Selçuklu amirali ve İzmir emiri Çaka Bey de şehri denizden kuşattı. 1091’de de devam eden kuşatmada kent halkı kıtlıktan ve soğuktan kırıldı. İmparatorun yardıma çağırdığı Kumanların gelmesi üzerine yapılan meydan savaşında Peçenekler yenildi.
Haçlı Seferleri (MS. 1096-1101-11441187) Haçlı Seferleri’nin başlangıcını oluşturan onbinler, İstanbul’a akın etti. İmparator, surların dışında kamp kuran bu soyguncu kalabalığı boğazın karşısına geçirterek şehri olası bir felaketten kurtardı. 1096’dan 1101’e kadar kralların, kontların, şövalyelerin komutasındaki Haçlı tümenleri
39
yığınlar halinde Anadolu’ya savruldu. Haçlılar Galata’yı yakıp yağmaladılar. Benzer olaylar, 1144-48’deki İkinci Haçlı Seferi’nde de yaşandı. 1187’deki Üçüncü Haçlı Seferi’nde Almanya İmparatoru’nun İstanbul’u zapt etmek istediğini öğrenen İmparator İsaakios II. Angelos, ordunun Çanakkale Boğazı’ndan geçmesini sağlayarak bunu önledi.
Dördüncü Haçlı Seferi (MS. 1204) Kuşatma başarılı ve caaaanım İstanbul’un hali gerçekten harap! İlk üç haçlı seferinde umduklarını bulamayan Latinler, şehri ele geçirdikten sonraki üç gün içinde pek çok antik, ortaçağ Roma ve Yunan eserini ya çaldılar ya da tahrip ettiler. Bunların içinde en acıklısı ise Muhteşem Konstantinopolis Kütüphanesi’nin talanı ve tahrip edilmesi. Kiliseden aforoz edilme tehditlerine dahi aldırmayan Haçlıların sistematik olarak ve merhametsizce yaptıkları bu zulüm yüzünden katoliklere duyulan nefret o kadar artmış ki; “Kardinal külahı görmektense, Türk sarığı görmeyi tercih ederiz” cümlesi halkın diline pelesenk oldu, kent Türkler tarafından fethedilene kadar da sürdü. Şehirdeki yağmanın toplam tutarının yaklaşık 900 bin gümüş mark olduğu söylenir. Bu tarihten sonra Konstantinopolis’te bir Latin İmparatorluğu kuruldu. Bizans imparatorluk ailesi Anadolu’ya göç ederek İznik ve Trabzon Rum İmparatorlukları’nı kurdular.
General Aleksios Strategopoulos (MS. 1261) 57 yıl sonra Aleksios Strategopoulos komutası altındaki küçük bir İznik ordusu savunması zayıf şehre Anadolu Selçuklularının da yardımıyla girdi. Latin imparator hiçbir direnç göstermeden kaçmıştı. Bu nedenle bir kuşatma da olmadı. Bizans İmparatoru VIII. Mikhail Palaiologos törenle İstanbul’a geldi ve Bizans İmparatorluğu yeniden hayat buldu. VIII. Mikhail, 1453’te İstanbul’un
Fethi’ne kadar, yönetimde kalan Palaiologos hanedanın kurucusu.
Osmanlı Sultanı Orhan Bey (MS. 1341)
Osmanlı kuvvetlerinin İstanbul’a yönelik ilk saldırısı. Saldırının Aydınoğullarının yardımıyla önlendiğini yazan kaynaklara karşılık, bu ilk temasın Orhan Bey’in Kantakuzenos’un kızı Theodora’yla evleneceği için taht ortaklığına dair İstanbul açıklarında yaptığı bir deniz manevrası olduğunu gösteren kaynaklar da mevcut.
rinde taarruzlarını sıklaştırdı. Sur yüksekliğinde tekerlekli kulelerle surlara yaklaşıldı. İstanbul’un düşmesi an meselesi haline geldi. Fakat Murat’ın kardeşi şehzade Mustafa’nın yine Bizans’tan aldığı destekle Anadolu’da ayaklanması sonucu iki tarafla birden uğraşmayacağını anlayan Murat, kuşatmayı kaldırdı.
Osmanlı Sultanı Yıldırım Bayezid (MS. 1391-1402) Yıldırım Bayezid bu tarihler arasında tam dört kere kuşatmış İstanbul’u… II. Manuel, şehirde bir Türk mahallesi kurulması, bir cami yapılması ve yıllık verginin artırılması isteklerini kabul etmeyince Yıldırım, şehri karadan kuşatıp, düzenli bir kara ablukasına aldı. Hiçbir savunma yapmayan imparator, abluka ve kuşatmaları aşılmaz surlar sayesinde göğüsleyebilmiş. 1391’de Bizans’a gözdağı vermek için yapılan ve yedi ay süren ilk kuşatma sonunda Bizanslılar’dan bazı imtiyazlar alınmış. 1395’te Yıldırım, sürekli ablukada tuttuğu İstanbul’u ikinci kez kuşatmış. Kış mevsiminin yaklaşmasıyla kuşatmaya son vermiş. 1396’da üçüncü kez kuşatmış ancak yine sonuç alamamıştı. 1400’de imparatorun, Avrupa ülkelerini yeni bir haçlı seferi için örgütlemeye çalışması nedeniyle, Yıldırım İstanbul’u dördüncü kez kuşattı ama Timur’un Anadolu’ya girmesi üzerine kuşatmayı kaldırdı.
Osmanlı Şehzadesi Musa Çelebi (MS. 1411-1413) Yıldırım’ın Timur’a yenilmesinden sonra Osmanlı’nın içine girdiği Fetret Devri şehzadelerinden Musa Çelebi, abisi Süleyman’ı alt edip Edirne tahtına oturunca, abisini destekleyen Bizans İmparatoru Manuel’e savaş açarak İstanbul’u abluka altına almış. Kardeşi Mehmet Çelebi tahta geçince ablukaya son vermiş.
Fatih Sultan Mehmet (MS. 1453) Son saldırı hazırlıklarının yapılması için Zağanos Paşa’yı görevlendiren II. Mehmet, Bizans’a yardım gelmesini önlemek için de Marmara Denizi ile Çanakkale Boğazı’nı ablukaya aldı. Hiçbir yerden destek alamayan Bizans’ın başkenti, 53 günün sonunda düştü. O zamana kadar Konstantinopolis adıyla bilinen kent, Osmanlı Devleti’nin başkentiydi artık. Bu fetihten sonra Osmanlı Devleti İmparatorluk olacak, henüz 21 yaşında olan Mehmet, “fatih” unvanını alacak, neredeyse 11 asır hüküm süren Doğu Roma İmparatorluğu ortadan kalkacak, kapkaranlık bir devir kapanacak, Rönesans başlayacak ve Fransız İhtilali’ne kadar sürecek Yeni Çağ açılacaktır. Fatih, Galata’dan kaçmış olan Rumların ve Cenevizlilerin dönmesini sağladı. Rum Patrikliği’nin yeniden açılmasına izin verdi ayrıca bir Yahudi hahambaşlığı ile bir Ermeni patrikhanesi kurdurdu. İstanbul’u, farklı dinlerden insanların bir arada yaşadığı, bir ticaret ve kültür merkezi haline getirdi.
Osmanlı Sultanı II. Murat (MS. 1422) Dört ay süren çok şiddetli taarruzların yapıldığı kuşatmada, zamanın her türlü savaş taktiği ve teknik imkanları kullanılmış. 10 bin akıncıyla başlayan kuşatmaya Murat, büyük bir orduyla katıldı. Marmara’dan Haliç’e, bütün kara surlarının kuşatıldığı seferde Murat, Topkapı ile Edirnekapı üze-
Listemize donatırken yararlanılan kaynaklar: Burası, şurası, öteki, beriki, orası, falan ve filandır. Bir de; NTV İstanbul Ansiklopedisi-Kuşatmalar Maddesi-Necdet Sakaoğlu-Kasım 2010 sayısı Belkıs Dalkıranoğlu
Yelpaze İstanbul / 1Mart 2017
40
İstanbul Yakınlarında Trekking Yapabileceğiniz 11 Rota
Trekking, İstanbul gibi bir kaos şehrinde yaşayanlar için en pratik doğaya kaçma etkinliğidir. Hem yeni insanlar tanımak hem de spor yapmak için mükemmel bir hobidir. Bahar aylarına yaklaştığımız şu günlerde yeniliklere ve doğaya açılmanın tam da zamanı. Yeni başlayanlar için İstanbul yakınlarında günübirlik yapılabilecek ve bedeni çok fazla zorlamayacak alternatif rotalardan bir liste hazırladık. İşte bütün haftanın stresini, sıkıntısını atıp temiz hava depolayabileceğiniz 11 rota.
1. Yalova
3. Gebze, Denizli Köyü
Yalova’nın yüksek yaylaları, yer yer Marmara Denizi ile İznik Gölü manzarasıyla oldukça keyifli bir parkur. İstanbul’dan ulaşımda feribot yolculuğu da yapacağınız Yalova yaylalarında, zorlayıcı yokuşlar olmadan yaklaşık 18 km’lik bir rota çizebilirsiniz.
Gebze denilince aklınıza ilk önce sanayi bölgesi, fabrikalar falan geliyor biliyoruz ama hiç de öyle değil aslında. Daha önce bu bölgenin doğasını görmediyseniz ilk rotalarınızdan birine Denizli Köyünü eklemelisiniz.
2. Polonezköy
4. Belgrad Ormanları
Polonezköy başlangıç için mükemmel bir rota, eğim neredeyse hiç olmadığı için çok yüksek kondisyon gerektirmiyor. Cennetin yolunda yürüyormuşsunuz hissine kapılacağınız bölgenin İstanbul’a en yakın mesafedeki rotaların başında gelmesi de işin bonusu.
Yelpaze İstanbul / 1 Mart 2017
İstanbul’un içinde kalan yürüyüş rotalarının başında Belgrad Ormanları geliyor. Burada parkur uzunluğunu istediğiniz gibi seçebilirsiniz. Tabii, İstanbul’un içinde olup kalabalık olmayan bir yer olmadığı için hafta sonları burası da insanlar tarafından hücumuna uğruyor. Yine de biraz oksijen ve yürüyüş için Belgrad nimettir.
41 5. Abant Gölü Milli Parkı, Bolu Diğer destinasyonlar kadar yakın olmasa da erken kalkanlar için günübirlik gidilebilen bir rota. Abant Gölü çevresi mevsime bağlı olarak kar yürüyüşü de yapılabilen popüler bölgeler arasındadır.
6. Şile, Saklıgöl
7. Seben Gölü, Bolu
Yeni başlayanlara uygun olarak sakin bölgelerden biri de Şile’ye bağlı Saklıgöl parkuru. Günübirlik yürüyüş için çok uzun yolculuk yapmadan erişebileceğiniz mükemmel doğaya sahip bölgeler arasında yer alıyor.
Yine Bolu’ya bağlı baraj gölü trekking için çok uygun bir bölge. Çevredeki mağara ve kaya evleri de rotaya özellik katabilecek detaylardan. Biraz farklı bir rota çizmek isteyenler için zorlayıcı olmayan ve keyifli bir tercih olabilir.
8. Ballıkayalar Tabiat Parkı, Gebze İstanbul’dan çok da fazla uzaklaşmadan rotanızı yine Gebze tarafına çevirmeyi düşünürseniz Ballıkayalar Tabiat Parkı ve kanyonu mükemmel bir seçimdir. Burası ayrıca tırmanış için de tercih edilen bölgelerden biri. Kanyon geçişi biraz daha heyecan sevenler için ideal. Adından da anlaşılacağı gibi kayalık bir bölge olduğu için yürüyüş esnasında biraz zorlayıcı etaplar da mevcut, dikkatli olmakta fayda var.
9. İğneada Longoz Ormanları
10. Çubuk Gölü, Göynük, Bolu
İstanbul’dan batıya doğru yaklaşık 4 saatlik bir yolculuğun sonunda ulaşacağınız İğneada Longoz Ormanlarını henüz görmediyseniz ilk tercihlerinizden biri olmasını öneririz. Cennetin arka odası olabileceğinden şüphelendiğimiz İğneada’da yapılması planlanan nükleer santral projesi hayata geçmeden bu parkuru mutlaka değerlendirmeli.
Etrafında yel değirmenleri bulunan gölün etrafında, hafif iniş çıkışlı, çam ağaçlarıyla çevrili ve oldukça keyifli bir rota Çubuk Gölü. Henüz Abant Gölü kadar popüler olmasa da trekking yapanlar tarafından özellikle son yıllarda sevilen bir bölge olmuştur. İstanbullular için yaklaşık 3 saatlik mesafedeki bu masal görünümlü rotayı denemenizi tavsiye ederiz.
11. Uçmakdere, Ganos Dağları, Şarköy Meraklıları için; Tekirdağ yakınlarındaki Ganos Dağları çevresinde bulunan Uçmakdere’de trekking haricinde paraşüt de yapabiliyor. Eğimli bir parkur olduğu için başlarda biraz nefes kesebilir ama müthiş manzarası karşısında yorgunluğunuzu muhtemelen çok fark etmezsiniz. Müge Bal
Yelpaze İstanbul / 1Mart 2017
42
Bahçeşehirliler Derneği’nden konusunda uzman eğitmenler eşliğinde
“BADER Eğitim Merkezi”
açıldı...
Sınırlı sayıda başvuru ve ön kayıt için hemen arayın;
(0212) 669 61 61
Bahçeşehirliler Derneği (BADER) Eğitim Merkezi Bahçeşehir 1. Kısım Mah. Bülbül Cad. Badem 08 Villa 02 www.bahcesehirliler.org
/bahcesehirlilerdernegi
• Tüm branşlarda katılımcılar yıl sonunda halkın katılımına açık düzenlenecek bir etkinlikte hünerlerini sergileme fırsatı bulacaktır. • Tüm branşlarda eğitim süresini tamamlayan katılımcılara, konusunda birbirinden uzman eğitmenlerimizin imzası ile derneğimizin hazırladığı “Başarı Katılım Belgesi” düzenlenecektir. Yelpaze İstanbul / 1 Mart 2017
43
BİLGİSAYAR EĞİTİMİ • Office Programları (Word, Excel, Power Point..) • Grafik Tasarım (Photoshop- Illustrator) • Sosyal Medya Yönetimi
SATRANÇ
Başlangıç düzeyinde satranç eğitimi (İleri düzey katılımcılar isterlerse salonumuzu müsabaka amaçlı kullanabilirler.)
MODA TASARIM
TEZHİP
GÜZEL SANATLARA HAZIRLIK VE RESİM
• Resim (Hobi Amaçlı) • Resim (Desen+ Yağlı Boya Çalışmaları) • Çocuk Resim Grubu • Güzel Sanatlara Hazırlık • Anne-Çocuk & Baba- Çocuk Etkinliği (Workshop)
YAZARLIK ATÖLYESI Yazarlık yolunda adım adım hazırlanma, ilerleme ve ciddi/anlamlı sonuçlar elde edinme kazanımlarını elde etmek için Yazar Nalan Güven ile P Kitap Yazarlık Atölyesi’ne bekliyoruz.
KORO ÇALIŞMASI İÇ MIMARLIK
İnsanlara kendi mekanlarını dekore ederken bugüne kadar hoşlandıkları ve hoşlanmadıkları detayları göz önüne alarak tanımadıkları stillerle ilgili onlara ipuçları verebilecek unsurları tanıtmak. • Mekana uygun yerleşim. • Mekanın aldığı ışıkla orantılı olarak istediği renk tonları seçimi. • Stiller • Aksesuarlar • Küçük tüyolar
BADER Türk Sanat Müziği Korosu (Yıl içerisinde bahar aylarında profesyonel bir salonda konser düzenlenecektir.)
BAHÇEŞEHIR ORKESTRASI KURULUYOR
7’den 70’e herkese açık olacak olan “Bahçeşehir Gelişim Akademisi Orkestrası” ile Halk Müziği, Batı Müziği, Klasik Müzik ve Türk Sanat Müziği enstrümanlarının bir arada yer alacağı çok farklı bir yeniliğe birlikte imza atmayı hedefliyoruz. Türkiye’de belki de ilk olacak bu oluşumda sizleri de aramızda görmek isteriz.
EL SANATLARI VE TAKI TASARIM
• Yetişkinler için takı tasarım • Çocuklar için el becerileri ve tasarım • Oyuncak yapımı
(Yeni)
TEMEL FOTOĞRAFCILIK ATÖLYESİ
KARİKATÜR
8-12 Yaş Karikatür Eğitimi
TİYATRO
Yetişkin ve Çocuklar İçin (+7 Yaş) Tiyatro (Yıl sonunda eğitmen ve katılımcıların birlikte yazacakları bir senaryo profesyonel bir salonda sahnelenecektir.)
(Yeni) Profesyonel Makyaj Eğitimi
SERAMİK
GELENEKSEL VE MODERN DANSLAR EBRU
Fotoğrafçılıkla ilgileniyorsanız ama kocaman kullanım kılavuzları okumak sizi yoruyorsa, çok fazla teknik bilgi içinde kaybolduysanız veya en hızlı şekilde fotoğraf dünyasına adım atmak istiyorsanız sizi Emre Akdoğan eğitmenliğinde Temel Fotoğrafcılık Eğitimine bekliyoruz. www.emreakdogan.com
• Harmandalı • Sirtaki
Profesyonel Makyöz Dilek Erdoğan yönetiminde “ Profesyonel Makyaj Eğitimi” başlıyor... Kurs hakkında 8 hafta devam edecektir. Toplam 2 aylık bir süreyi kapsar. 1- Makyajın Tanımı Ve 5- Gelin Makyajı Kişiye Özel Makyaj 6- Hint Makyajı 2- Hayali Makyaj 7- Arap Makyajı 3- Gündüz Makyajı 8- Erkek Makyajı 4- Gece Makyajı 9- Fantastik Makyaj Yelpaze İstanbul / 1Mart 2017
44
Kadınlarda CHECK-UP’ın şifreleri PROF.DR. OSMAN ERK
osmanerk@yelpazeistanbul.com
C
heck-up yaptırmak önemli midir? Kronik hastalıklar belirli bir süre her hangi bir belirti ve bulgu vermeden seyretme eğilimindedir. Kronik hastalıklarla ilgili belirti ve bulgular ortaya çıktığı zaman hastalıkların tedavisi güç olmaktadır. Bu nedenle hastalıkların erken dönemde belirti ve bulgu vermeden teşhis edilmesi son derece önemlidir. Kadın check-up’ı farklı mıdır? Kadın check-up’ı birçok branşı ilgilendiren bir uygulamadır. İç hastalıkları muayenesi ve biyokimya tetkikleri yanı sıra, kadın doğum muayenesi ve gerekli tetkikleri kapsamalıdır. İhtiyaç olduğu takdirde bir fizik tedavi uzmanı ve bir diyetisyenin de katkıları gerekir. Kadın check-up’ı kişiye özel midir? Kadın check-up’ı kişiye özel bir uygulamadır. Kadının yaşı, işi, daha önce geçirdiği hastalıklar, kullanmakta olduğu ilaçlar, alışkanlıkları, hobileri, yaşadığı ve çalıştığı ortama ait ayrıntılar, aile bireylerinin ve özellikle birinci derece akrabalarının hastalıkları çok iyi öğrenildikten sonra check-up uygulamasına geçilmelidir. 40 yaşından önce ve 40 yaşından sonra checkup uygulamaları farklı olabilmektedir. Kadınlarda en sık ölüm sebepleri nelerdir? Kalp ve damar hastalıkları kadınlarda en önde gelen ölüm nedenidir. İkinci sırada kanser hastalığı yer almaktadır. Özellikle akciğer, meme ve kolon kanserleri en sık kanser türleridir. Daha sonraki sıralarda ise felçler, KOAH hastalığı ve Alzheimer hastalığı gelmektedir. Bu teorik bilgiden yola çıkarak kadın check-up uygulaması özelleştirilmelidir. Kadınlarda kalp damar hastalıkları için risk faktörleri nelerdir? Kadının yaşı, menopoz sonrası dönem, birinci derece akrabalarda erken yaşlarda kalp hastalığı görülmesi, sigara, hipertansiyon, kan yağlarının yüksekliği, şişmanlık, şeker hastalığı, hareketsiz bir yaşam tarzı ve stres bu açıdan en önemli risk faktörleridir. Bu faktörler açısından muayene ve araştırma kadın check-up’ının en önemli unsurudur.
Yelpaze İstanbul / 1 Mart 2017
Kadında şeker hastalığı için risk faktörleri nelerdir? Diyabet hastalığı için risk faktörleri arasında aile öyküsü (genetik), 45 yaş üzeri olmak, hipertansiyon, gestasyonel diyabet (diyabetin gebelikte ortaya çıkıp, gebelik sonrası ortadan kalkması), iri çocuk doğurmak, iyi huylu kolesterolün 45 mg/dl’den az olması, trigliseridlerin 250 mg/dl’nin üzerinde olması yer almaktadır. Kadında meme kanseri için risk faktörleri nelerdir? Ailenin kadınlarında meme ve yumurtalık kanseri bulunması, erkeklerinde prostat kanseri var olması, erken menarş (ilk adet görme), geç menopoz, hiç doğum yapmama, ilk doğumun 30 yaşından sonra olması, genetik (BRCA1 ve BRCA2 gen mutasyonları), ileri yaş, iyonize radyasyon, uzun dönem östrojen kullanımı, obezite, yüksek yağlı diyet, beyaz ırk, bir memede kanser gelişimi diğer meme için risk teşkil eder. Kadınlarda osteoporoz için risk faktörleri nelerdir? Hangi tetkikler yapılmalıdır? Osteoporoz risk faktörleri önlenebilir ve önlenemez risk faktörleri olarak iki ana gruba ayrılır. Önlenebilir risk faktörleri; kalsiyum eksikliği, D vitamini eksikliği, östrojen eksikliği, sigara, alkol, kafein, ilaçlar (kortizon, tiroid ilaçlar), hareketsizlik, diyet dengesizliği ve aşırı tuz kullanımıdır. Önlenemez risk faktörleri ise yaş, ırk (beyaz ırk), cins (kadın cinsiyet), erken menopoz ve aile öyküsüdür. Kadın check-up’ı ile erkenden teşhis konulan kanserler nelerdir? Serviks (rahim ağzı), meme kanseri, kolon kanseri ve akciğer kanseri check-up taramaları ile erken dönemde teşhis edilen ve tedavi edilebilen kanser türleridir. Kadınlarda meme muayenesi nasıl olmalıdır? Her kadın ayda bir kez kendi kendini elle muayene etmelidir. Bu uygulama için en uygun zaman adetten sonraki 5 ila 8. günlerdir. Bu muayene dışında 18-39 yaş arası kadınların 3 yılda bir kez doktor tarafından meme muayenesi önerilmektedir. 40 yaşından sonra da her yıl mamografi ve gerekirse meme ultrasonografisi önerilen tetkiklerdir. Mamografi meme kanserini erken teşhis etmek için düşük dozda radyasyon verilerek çekilen meme röntgen filmidir.
Anne veya teyzesinde meme kanseri olanların özel bir test yaptırması gerekir mi? Rutin tetkikler dışında bu kişilerin BRCA1 ve BRCA2 denilen gen mutasyon testlerini yaptırmaları gerekir. Smear testi nedir? Smear testi rahim ağzı infeksiyonları, kanseri ve kanser öncesi durumları tespit amacıyla uygulanan özel bir tarama testidir. Bu test gerekirse HPV (Human Papilloma Virus) DNAPCR testi ile tamamlanmaktadır. HPV nasıl bir hastalıktır ve aşısı var mıdır? HPV, ABD’de her yıl 6-7 milyon insana bulaşır. Hem kadın hem de erkekte hastalık yapan bu virüsü erkekler bulaştırır. Cinsel yolla bulaşan en yaygın hastalıktır. Kadınlarda rahim ağzı kanserinin ve siğillerin çoğundan sorumlu bir virüstür. Enfekte olan kişilerin çoğunda herhangi bir belirti ve bulgu ortaya çıkmaz ve infeksiyon iki yıl içinde temizlenir. Ancak infeksiyonun gizli olarak devam ettiği %10-20 kişide, 20 yıldan sonra rahim ağzı kanseri ortaya çıkabilir. HPV virüsünün yüzden fazla serotipi vardır. 16 ve 18 tipi en sık hastalık yapan virüslerdir. Aşının mevcut kanserojen lezyonlara veya genital siğillere etkisi yoktur. Aşı bütün HPV virüslerine karşı koruma sağlamamaktadır ve ne kadar süreyle koruyucu etkisi olduğu tam olarak bilinmemektedir. 11-26 yaş arasında uygulanması önerilmektedir. En erken uygulama yaşı 9’dur. Hamileliğe hazırlanan kadınlarda hangi testler yapılmalıdır? Kan şekeri tayini, tiroid testleri, demir düzeyi, B12, folik asit düzeyleri ve kızakmıkçık hastalığı geçirip geçirmediğine yönelik tetkiklerin yapılması gerekir. Tiroid hastalıkları kadınlarda sık mıdır? Hangi tetkikler yapılmalıdır? Tiroid hastalıkları kadınlarda erkeklerden 10 kat daha fazla görülmektedir. Yaşla birlikte kadınlarda tiroid hastalıkları sıklığı artmaktadır. TSH testi yapılması gereken en önemli testtir. Gerekirse tiroid hormonlarının saptanması, tiroid ultrasonu yapılması gereken diğer testlerdir. Kadınlarda kansızlık sık mıdır? Hangi testler yapılmalıdır? Adet dönemindeki kayıplar nedeniyle kadınlarda demir eksikliği kansızlığı sıktır. Bunun yanı sıra B12 ve folik asit düzeylerinin bilinmesi gerekir.
45
Faydalı olduğu organa benzeyen meyve ve sebzeler Sebze ve meyve hangi organa benziyorsa, o organa faydası bulunuyor. Doğadaki tüm meyve ve sebzelerin sağlık açısından çok önemli vitamin ve mineraller içermektedir. Yaz, kış demeden sofraları süsleyen bu ürünlerin şekilleri en fazla faydalı oldukları organları işaret etmekte. Dilimlenmiş havuç kesitinin insan gözüne benzediğini, göz bebeğinin havuç gibi çizgilerden oluşmakta. Göz sağlığı açısından büyük önem sahip havuçla birlikte kivinin de aynı özellikleri taşımakta. KİVİ: Dilimlenmiş kivi göz bebeğine benzerlik gösterir. Kivi, antioksidanlar (E ve C vitamini) ve carotenoidlerce (beta caroten, lutein) zengin bir meyvedir. Lutein, yaşlılığa bağlı ortaya çıkan görme bozukluklarının önlenmesinde önemli yer tutar.
PATLICAN, AVOKADO, ARMUT: Patlıcan, avakado ve armut ortadan ikiye kesildiğinde, anne rahmine benzer şekil gösterdiğini ifade ederek, bu gıdaların, dengeli tüketilmesi durumunda hormonal dengeyi sağladığı ve rahim kanserlinin önlenmesine yardımcı oldukları düşünülmekte. İNCİR: İncir spermlere benzemektedir. Çinko, folik asit ve diğer minerallerden zengin olan incir, erkeklerde sperm kalitesi ve hareketliliğini artırarak erkeklerde kısırlığa engel olmaktadır. ZEYTİN: Zeytin ve kadın yumurtalıklarının da şekil olarak birbirine benzedmekte. Zeytinin yumurtalıkların sağlığı ve fonksiyonlarının yerine getirilmesinde önemli rol oynamakta.
SOĞAN: Soğanın vücut hücrelerine benzemekte. Soğan, serbest radikalleri nötralize ederek hücrelerin zarar görmesini engelleyen önemli bir antioksidan kaynağıdır. NARENCİYE: Taneli meyveler ve narenciyeler, meme bezine benzerler. Narenciyeler, flavonoid ve limonen içerir. Bunlar meme bezlerinde lenf hücrelerinin hareketini düzenler. BRÜKSEL LAHANASI, BROKOLİ: Brüksel lahanası ve brokoli kanser hücresine benzerlik gösterir. Brüksel lahanası lif, vitamin C, betacarotene (vitamin A) ve azotça zengindir. Bunlar, kanser riskinin önlenmesine yardımcı olurlar. Brokoli de kansere karşı iyi gelmekte.
DOMATES: Ortadan kesilmiş domates dört odacıklı görülür. Kalp de kırmızı ve 4 bölümden oluşur. Domates, kalp hastalıklarının önlenmesine yardımcı rol oynayan lycopene içerir. NAR, ÜZÜM: Nar çekirdekleri, kan hücrelerine benzerlik gösterir. Nar, kalp sağlığı için önemli bir antioksidandır. Zararlı hücrelerin tutulmasına yardımcı olur. Salkım halinde asılan üzüm de kalp şeklinde görülür. Her üzüm tanesi kalpte bulunan kan hücrelerini gösterir. Üzüm, kan yapıcı olarak bilinen bir gıdadır ve kalbe iyi gelir. CEVİZ: Ceviz şekil olarak beynin loblarına benzer bir özellik gösterir. Ceviz yüksek oranda omega-3 yağları ile birçok vitamin ve mineral içerir. Bunlar, beynin fonksiyonlarının yerine getirilmesinde yardımcı olurlar.”
Yelpaze İstanbul / 1Mart 2017
46
YAŞAM
Türk Kahvesi Hakkında Bilinmeyen Gerçekler Öncelikle şunu belirtmekte fayda var ki Türk kahvesi kahve çeşidi değil kahve hazırlama ve pişirme metodudur. Türkler tarafından keşfedilen bu yöntem sayesinde kahve kendine has bir tad, köpük ve koku kazanır. Telvesi ile ikram edilen tek kahvedir.
Brezilya ve Orta Amerika menşeili, arabica türü, yüksek kaliteli kahve çekirdeklerinden harmanlanan ve tercihen kömür ateşinde yavaş yavaş ve özenle kavrulan Türk Kahvesi, çok ince öğütülür. Önceleri Arap Yarımadası’nda kahve meyvesini kaynatarak oluşturulan içecek, bu yepyeni hazırlama ve pişirme metoduyla gerçek kahve lezzetine ve muhteşem aromasına kavuşmuştur. Kahve ile Türkler sayesinde tanışan Avrupa; uzun yıllar kahveyi, Türk kahvesi olarak bu yöntemle hazırlayıp tüketmiştir. Tüm dünyada espresso ile birlikte en çok tüketilen kahve türüdür ki dünya genelinde hemen hemen en lüksünden esnaf lokantasına kadar tüm restorantların menüsünde bulunan 2 kahveden biridir. İçilmeden önce telvesinin dibe çökmesi için kısa bir süre beklenir. Ama çok beklememekte fayda var.Hem soğumasına hem de bir süre sonra aromasını kaybetmesine yol açabilirsiniz. Türk kahvesi genellikle küçük bir bardak su ile servis edilmektedir. Önceden su içmek size kahvenin tadını hissetmenize, kahveyi içtikten sonra içmeniz ise damağınızı kalıntılardan temizlemenize yardımcı olacaktır.
Yelpaze İstanbul / 1 Mart 2017
Türk Kahvesi’nin tarihine bakarsak; 1517 yılında Yemen Valisi Özdemir Paşa, lezzetine hayran kaldığı kahveyi İstanbul’a getirdi. Türkler tarafından bulunan yepyeni hazırlama metodu sayesinde kahve, güğüm ve cezvelerde pişirilerek Türk Kahvesi adını alır. Dönemim ünlü Osmanlı tarihçilerine göre 1640 yılında ilk kahve dükkanı Konstantinopolis’te açılmış. Kısa sürede, gerek İstanbul’a yolu düşen tüccarlar ve seyyahlar gerekse Osmanlı elçileri sayesinde Türk Kahvesinin lezzeti ve ünü önce Avrupa’yı oradan da tüm dünyayı sardı. Adı arapça kelime qahwah türetilmiştir. Türk kültüründe kahvenin anlamı kahvaltı kelimesinde de görülmektedir, kelimenin tam anlamı “kahve altı” demektir. İngilizlerdeki çayı saati geleneği gibi, kahvenin de türk toplumunda bir zamanı vardır. Genellikle sabah ve öğlen öğünleri arasında içilir. Türk Kahvesinin Yararları Günde iki fincan kahvenin kolon kanseri riskini, kalın bağırsak kanseri riskini yüzde 25, safra kesesinde taş riskini yüze 45 azalttığını gösteriyor. Kahvenin içerdiği kafein maddesi, sinir sistemini uyarıp zihinsel aktiviteyi güçlendirir. Uyuşukluğu giderip enerji verir ve uyanık kalmayı sağlar.
Ayrıca kahve içenlerde içmeyenlere nazaran daha az diş çürüğünün olması, bir başka dikkat çekici araştırma sonucu. Kahve içtikten sonra organizmada ani değişiklikler oluyor. Tüm vücut ani bir enerji akımı ile doluyor. Bu enerji çocuklarda 3, yetişkinlerde ise 5 – 7 saat sonra azalmaya başlıyor. Tüm bu olumlu yönlerine rağmen kahveyi çok fazla tüketmemekte fayda var. Çünkü aşırı kahve tüketimi sürekli bir uykusuzluğa ve mide rahatsızlıklarına neden oluyor. Ayrıca aşırı tüketim yüksek tansiyona da sebep olabilir. Kahve yemek üzerine içildiğinde, sindirimi kolaylaştırır. Bu yönüyle şekerli içmemek kaydıyla kilo almayı ve mide ekşimelerini önler. Eğer güzel Türk Kahvesi içip içmediğinizi bilmek isterseniz fincanın üst kısmındaki kaymağa bakmanız gerekmektedir. Söz konusu kahve özel yumuşak ve kadife kaymaktan oluşuyor. Kaymak sayesinde kahve uzun süre sıcak kalmaktadır. Türk kahvesi UNESCO’nun maddi olmayan Kültürel Miras listesinde yer almaktadır. Karar Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de 2103’te düzenlenen UNESCO Hükümetlerarası Komitesi’nin 8. oturumunda alındı.
47
www.yelpazeistanbul.com ile
Ä°
S
T
A
N
B
U
L
Yelpaze Ä°stanbul / 1Mart 2017
48
YAŞAM Dünyada yaşayan yüzlerce farklı millet incelendiğinde, milletlerin birbirlerinden çok farklı davranışlar, adetler, gelenekler, görenekler geliştirdiklerini görebiliriz.
Türk insanına özgü davranışlar, garip huylar- 1
Örneğin biz Türklerin de böyle davranışları vardır. Hatta öyle garip davranışlarımız vardır ki, bunları okuyup, azıcık düşünmek bile insanları güldürmeye yetiyor. Bu ay ve önümüzdeki ay bunlardan bazılarını sizinle paylaşmak istiyoruz. Bu arada yazıda size ait bir şeyler de eminiz ki bulacaksınız.
•
Bir numara büyük alalım seneye de giyer düşüncesi
•
Asansör çağırma tuşuna defalarca basarak daha hızlı gelmesini ummak.
•
Gazetelerdeki resimlere sakal bıyık çizmek.
•
Çalan kapıya ‘kim o ‘demek hemen her ülkede vardır verilen ‘beeenim’ cevabı sadece bizdedir.
•
Bir yeri kazan iş makinasını enteresan bir iş yapıyormuş gibi saatlerce seyretmek.
•
Ağlayan çocuğu döverek susturmaya çalışmak.
•
•
Yeni beton dökülen bir yere ismini yazmak ve ismini ölümsüzleştirmek
•
6 aydır fırçalanmayan dişleri dişçiye giderken ayıp olmasın diye mutlaka fırçalamak.
•
Çiğnediği sakızı yazmanın kenarına yapıştırıp, yemekten sonra alıp yine çiğnemek
Odaya (ya da bulunduğu yere) gelen kişiye, “Geldin mi?” diye sormak.
•
Bir Çin atasözü der ki: “Bir Türk’e asla adres sorma; bilmese de tarif eder”.
•
Kaşıkçı elması varmış gibi çeyiz görmeye gitmek
•
Dışarı çıkınca ocağın altını kapattım mı ve ütünün fişini çektim mi diye düşünmekten eve geri dönmek
•
Küfreden birisini “küfretmeyin amk” diye uyarmak!
•
6 liralık hesaba 11 lira verip, 5 lira bütün kağıt para almak
•
Hediye edilen borcamı ve züccaciye ürünlerini başka birine hediye etmek.
•
Her hangi bir tartışmada ‘ Sen benim kim olduğumu biliyor musun lan! ‘ şeklinde cümle kurmak
•
Merdivende ayakkabı bağlamak
•
Toplu taşımaya yaşlı biri binince uyuyor numarası yapmak
•
Gaz kaçağı olup olmadığını çakmak yakarak kontrol etmek.
•
Tanıdık birisini görünce arabayı üzerine sürmek.
•
Misafir odası diye bir odaya sahip olmak ama hiç kullanmamak.
•
•
Türkçe’nin; heceleyerek ve bağırarak konuşulduğunda, yabancılar tarafından anlaşılabilen bir lisan olduğunu sanmak.
Ev ya da iş ziyaretlerinde bir türlü vedalaşamamak, sohbetin daire kapısında da devam etmesi.
•
Ramazan da en hızlı namaz kıldıran hocanın olduğu camiye gitmek
•
Eve gelen misafirlere hayatları boyunca asla görmeyecekleri akrabaların fotoğraflarını göstermek
•
Dönerin son lokmasıyla ayranın son yudumunu denk getirmek.
•
Duvara spreyle “serserin, deli aşkın, ruh öküzün, cennet öküzün” vs vs yazmak.
•
Kırmızı ışıkta burnunu kurcalamak.
•
3 kuruş kazanıp kredi kartlarıyla 10 kuruşluk yaşamaya çalışmak sonradan da yalandan birilerini suçlamak
•
Islak mendille önce yüzünü sonra elini sonra masayı en son da ayakkabısını silmek.
•
Birileri bir şeye koşuyorsa öbürüde koşar, koşarken de “noluyo abi?” der.
•
Akşam ne yapıyorsun?
•
-abi bir kızla tanıştım dışarı çıkarız.
•
-boşta Kız arkadaşı varmıymış sorsana bende geleyim.
•
Annelerin terliği 12 den vurması
•
Uyuyan birinin kulağına,burnuna ip sokmak
Yelpaze İstanbul / 1 Mart 2017
49
RINIZI VİDEOLA İN GÖNDER
ul.com zeistanb a lp e y @ irtv bahceseh
M
LI PAYLAŞA
www.bahcesehir.web.tv
facebook/bahcesehirtv
twitter/bahcesehirtv
Yayın Stüdyosu Bahçeşehir 1. Kısım Mah. Bülbül Cad. Badem 08 Villa 02 Bahçeşehir-İstanbul Tel: 0212 669 83 86 E-Mail: bahcesehirtv@yelpazeistanbul.com Yelpaze İstanbul / 1Mart 2017
ı r a l B50unYAŞAM r o Biliy z? nu u s mu
Sağ ve Sol Kavramları Nereden Geliyor? aldılar. İki taraf arasında çıkan tartışmalar üzerine, başkanın tartışmaları sonlandırmak insanları sakinleştirmek için sağda oturanlar için sağcılar, solda oturanlara ise solcular diyerek hitap etmesinin ardından varlıklı, ekonomik düzeni aynı kalmasını isteyen, tutucu insanlar için sağcılar ve emeğiyle geçinen adına halkın yararına düzenin değiştirilmesini arzulayan ve savunanlara da solcu dendi. Zaman geçtikçe sol görüş kavramı şu şekilde evrimleşti; Yeniliklerin yapılmasını savunanlar, halkın hayat standartlarının iyileştirilmesini isteyenler ve işlemeyen sistemin daha iyi bir sistemle değiştirilmesi gerektiğini savunanlar SOL görüş adı altında toplandılar. SAĞ görüş ise kurulu düzenden memnun olanlar, sistemlerinin değiştirilmesini istemeyenler ve işverenlerin haklarını işçilerin haklarından önce korumak gerektiğine inananları içerdi. Günlük dilimize yerleşmiş, sürekli kullandığımız siyasi anlamda sağ ve sol kavramlarının nereden geldiğini hiç merak ettiniz mi? Sağ ve sol kavramları, 1789 Fransız İhtilali ile ortaya çıkan iki ifadedir. Devrimden sonra artık halk, zenginlerin daha da zenginleşmesinden sıkılmıştı. Artık patronlarına baskınlar düzenlemeye başlamışlardı. Düzenlenen Fransız Ulusal Meclisinde soylular, kilise temsilcileri, sanayicilerinin temsilcileri başkanın sağ yanında, halkın yani esnaf, işçi, çiftçi ve aydınların temsilcileri ise sol yanında yer
Bu kavramlar göreceli kavramlardır. Her toplumun, her dönemin, her bireyin sağı ve solu farklıdır. Sağ ve sol olarak adlandırılan fikir ve görüşler birbirinden etkilenebilmekte ve birbirinin içerisine geçebilmekte. Sanayisi gelişmiş ülkelerde milliyetçilik sağcılık olarak adlandırılırken, sömürgecilik ile mücadele eden üçüncü dünya ülkelerinde solculuk tanımlanmıştır. Ne kapitalizmin kalesi olarak adlandırılan ABD, ne de sosyalist Çin kurdukları sistemlere katı biçimde bağlı kalmamışlardır. Önderimiz Atatürk kapitalizm ve sosyalizmden farklı olarak halkımıza daha uygun olduğuna inandığı Devletçilik denilen Ekonomik Sistemi uygulamaya sokarak, zamanın çok güç koşullarında ülkemize birçok tesis kazandırılmasını sağlamıştır.
Otomobil Renkleri ile Kazalar Arasındaki İlişki?
Yelpaze İstanbul / 1 Mart 2017
Otomobil alırken beğenmeye çalıştığınız rengin, aracınızın güvenliğini dolaylı da olsa etkilediğini biliyor musun? Dünya genelinde trafik kazalarını ve otomobil renkleri ile ilişkisini inceleyen araştırmacılar otomobillerde en güvenli rengin beyaz ve sarı olduğunu tespit etmiş. Bu yüzden dünyanın birçok yerinde güvenli olduğu düşünülerek okul araçları sarı yapılıyor. Siyah renkli araçlar ise yüzde 47 ile en fazla kaza yapanlar. Siyahtan sonraki en riskli renkler gri ve gümüş. Bunları takip eden renkler ise yeşil, mavi ve kırmızı. Ayrıca araştırmada saptanan bir diğer sonuç ise siyah araçların gündüzleri beyaz araçlardan yüzde 12 daha az kaza riskinin olduğu.
51
DOĞRU ADRES - SORUNSUZ TESLİMAT GÜVENİLİR TEMİZLİK
Balığın Üstüne Neden Helva Yenir? Bir çoğumuz balık yedikten sonra üzerine helva yememize rağmen, neden yediğimizi bilmeyiz. Neden helva yeriz diye sorulduğunda genellikle ”Balık öldüğünü anlasın diye” ve ya ”Balığın örtüsüdür helva, midede üşümesin şimdi” gibi esprili cevaplar verilse de asıl nedeni bunlar değildir elbet. Aşağıda açıklamasını okuduğunu zaman balığın üstüne tatlı olarak neden helva yendiğini anlamış olacaksınız. Balık genel olarak yağlı bir besindir. Bu yüzden sağlığa yararlı da olsa mide açısından sakıncalı bir yiyecektir. Balık yedikten sonra mide bulantısı, midede şişkinlik hissi gibi rahatsızlıklar hissedebiliriz. Bu belirtiler balık yedikten sonra hemen kendini gösterir. Balıkların içerdiği karbonhidrat ve fosfordan dolayı kan şekeri düşmektedir. Bu yüzden mideyi rahatlatmak amacıyla balığın üstüne bir tatlı türü yenmelidir. Tatlılardan helvanın tercih edilme nedeni; içerdiği un ve şekerden dolayıdır. Un sayesinde midedeki fosfor miktarını düzenleyerek midedeki asit dengesini ayarlamaktadır. Süt ve süt ürünlerinden yapılmış tatlı türleri balıkların bayat olması ihtimaline karşı tercih edilmez. Şerbetli tatlılar ise şeker oranının yüksekliğinden dolayı mideye daha fazla rahatsızlık vereceğinden dolayı aynı şekilde tercih edilmez. Bu yüzden en uygun tatlı türü helvadır.
• İPEK • ÇİN • NEPAL • DECO • YÖRÜK
• ŞAGE • KİLİM • BATTANİYE • YORGAN • MİLAS
• STEP • BÜNYAN • ANTİK • LADİK
Halılarınız El Değmeden En Son Teknoloji İle Yıkanır, Kurutulur, Evinizden Alınıp, Evinize Steril Ambalajda Teslim Edilir.
HER TÜRLÜ HALIFLEKS - KOLTUK YIKANIR YERİNDE HALIFLEKS YIKANIR HALI KENARLARINA OVERLOK YAPILIR
(0212) 876 63 22
(0535) 206 41 38
Yakuplu Merkez Mah. 46. Sk. No:32 Beylikdüzü, İstanbul Yelpaze İstanbul / 1Mart 2017
52
GÜZELLİK
Kışın Saçlarınızı
Turuncu Besinler ile Koruyun
Kış aylarında yaşanan vitamin ve mineral eksiklikleri saçların dökülmesine, sağlıksız bir görünüm almasına yol açıyor. Cildimiz gibi saçlarımızın da bu dönemde sağlığını kaybetmemesi için doğanın turuncu güçlerinden yararlanmak gerekiyor. Uzman Diyetisyen Nilay Keçeci Arpacı kış aylarında da saçların sağlıklı olmasını sağlayan vitamin ve mineral deposu turuncu besinler hakkında bilgi verdi.
Canlı ve Parlak Saçlar İçin Bal Kabağı Bal kabağı tüketmek saçların canlı ve parlak görünmesine yardımcı olur. Saç dökülmesinin önüne geçer. Demir, potasyum ve magnezyum kaynağı bal kabağı, kış aylarında sıklıkla tüketilmesi gereken besinlerin başında gelir. Sağlıklı saçlar için gerekli olan A ve E vitaminleri bolca bulunur. Özellikle fosfor içeriği ile saçlara doğal bir bakım yapar. Bal kabağı pek çok tarifle tüketilebilir. Bal kabağı çorbası ya da az şekerli hafif bir bal kabağı tatlısını kış aylarında tüketebilirsiniz. Mercimek Yeni Saç Oluşumunu Destekler Potasyum ve B vitamini içeriği yoğun olan mercimek, saç dökülmesini önlenmesinin yanında saçların gelişmesi için de etkili bir besindir. B vitamini içeriği ile saçların dökülmesine engelleyen ve saçları gürleştiren mercimek, haftada en az 1 defa tüketilmesi gereken besinler arasında yer alır. İçerdiği yüksek lif ile bağışıklığı güçlendiren ve kalp sağlığını da destekleyen mercimek, aynı zamanda A vitamini açısından da zengin bir besindir. Her Gün Bir Havuç Saç Köklerini Besliyor Yüksek A vitamini içeriği ile göz sağlığı kadar saç sağlığına da yararlı olan bol lif içerikli havuç, her gün tüketilebilir bir besindir. Özellikle
Yelpaze İstanbul / 1 Mart 2017
salatalarda ve yemeklerde tercih edilebilen havuç, dikkatli tüketildiği takdirde kilo almaya yol açmaz. Yani her birey kendi porsiyonunda havucu rahatlıkla tüketebilir. Sağlıklı saçlar için saç derisi önemlidir. Havuç da içerdiği A vitamini ile saç derisini ve saç köklerini korur. Gür Saçlar İçin Günde 2 Kayısı Günde 2 adet tüketilebilecek olan kayısı içerdiği potasyum, fosfor, manganez ve demir içeriği ile saç kadar göz ve cilt sağlığı için oldukça etkilidir. Özellikle saçların daha gür görünmesi, dökülmesinin önlenmesi ve saç derisinin canlı olmasında oldukça etkilidir. Yüksek lif içeriği ile mide ve bağırsak sorunlarının oluşmasını önlemeye de yardımcı olur. Vitamin ve Mineral Kaynağı Somon Somon, yüksek omega 3 içeriği ile saçların gürleşmesine ve dökülmemesine yardımcı olur. Özellikle saçın beslenmesini sağlayan ve dökülmesini durduran pridoksin isimli B6 vitaminini de içerir. Yine içerdiği B vitamini, selenyum, iyot ve pek çok mineral ile hem yeni saçların gelişimine hem de bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesine yardımcı olur. Haftada en az 3 gün tüketilebilen somon bol limon ile yendiğinde kansızlık sorunlarına da çözüm olabilir.
53
Kitap Okuma alışkanlığı
Kitap okuma alışkanlığı kazanmak istiyorsanız bu 8 maddeye bir göz atın. 1- Yazınsal kurgu okumak, ‘bilişsel kapatma’ ihtiyacını
azaltarak belirsiz durumlarla daha iyi başa çıkacak şekilde donanım sahibi olmanıza yardımcı olur.
2- Okumak, hayatının kaygılarından uzak bir edebi dünyaya girmenize izin vererek stresi azaltır. Okumak, kalp atış hızını düşürerek ve kaslarınızdaki gerginliği yatıştırarak fiziksel açıdan da rahatlamanızı sağlar. 3- Roman okumak, insanlara daha empatik bir tavırla
yaklaşmanıza yardımcı olur – özellikle de hikâyeye yoğun bir şekilde kendinizi kaptırdığınızda.
4- Hayat boyu okumak, ileriki yaşlarda güçlü beyin sağlığı ile ilişkilidir ve Alzheimer, bunama gibi sorunların etkilerini yavaşlatır. 5- Aralıksız dizi izleme, düşünmeden yemek yeme ile ilişkilendiriliyor – özellikle de sağlıksız yiyecekler yeme ile.
6- Düşük fiziksel aktivite ile birlikte çok fazla televizyon izleyen insanların, az tv izleyip daha aktif olanlara kıyasla, ortaya yaşlarda, bilişsel fonksiyonlarında düşüş görülme olasılığı daha yüksektir. 7- Günde 2 saatten fazla televizyon izlemek, tip 2 diyabet
riski ile ilişkilendiriliyor. Günde 3 saatten fazla televizyon tüketimi, prematüre ölüm gibi ciddi sonuçlar doğurabiliyor.
8- Ara vermeksizin televizyon izlemek, sperm sayısında düşüşle bağlantılı. Kaynak: hthayat.com
Yelpaze İstanbul / 1Mart 2017
54
GÜZELLİK
Gözaltı Morluklarına Pratik Çözümler
Afrikalı Asyalı ve a daha sık d r la ın d a k da göz n a P e v n rastlana özaltı g n e il d e diye tabir zümsüz ö ç ı r la k lu mor değil...
Gözaltı Morlukları Tedavisi için Pratik Öneriler Op. Dr. Bülent Cihantimur, ayrıca gözaltı morlukları için evde yapılabilecek diğer pratik uygulamalara değindi:
Gözaltında beliren morlukların en belirgin nedeni, göz çevresindeki pigmentlerin fazlalığı... Ayrıca bölgedeki yağ katmanının azalması, yine Panda göz diye tabir edilen bu estetik dışı görüntüyü tetikliyor. Fakat sorun çözümsüz değil! “Asyalı ve Afrikalı kadınlarda daha sık rastlanan gözaltı morlukları, derinin doğal bir parçası olan gözaltında mavimsi siyah gölgelere sebep olurken, daha ilerlemiş vakalarda gözaltlarında sarkma ve yağ yoksunluğuyla birlikte kan damarlarının daha fazla görülmesine neden oluyor” diyen Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Bülent Cihantimur, gözaltı morluklarının nasıl tedavi edilebileceğini açıkladı.
Gözaltı Morlukları Nasıl Giderilir? “Aynaya baktığınızda, göz çevrenizde koyu halkalar görüyorsanız, yalnız olmadığınızı, hatta yapılan araştırmalar neticesinde her 3 kadından birinin gözaltı morluk sorunu yaşadığını söyleyebiliriz. Kliniklerimize gözaltı morluk tedavisi amacıyla gelen hastalarımızın hemen hemen hepsi, özellikle uykusuz kaldıklarında ve yorgun olduklarında, gözaltlarında beliren koyu halkalardan ve şişliklerden rahatsız olduklarını belirtirler. Öncelikle sorunun neden kaynaklandığına bakmak lazım. Eğer gözaltı morlukları bölgedeki yağ miktarının azalmasıyla beliren çöküklükten kaynaklanıyorsa, yağ transferi gerektirir. Sadece pigment sorunu varsa, bunun için de fraksiyonel lazer ve duruma göre iğneli mezoterapi uygulaması yapılabilir. Yağ transferinde hastanın kendi bölgesel yağından alarak, kök hücreden zenginleştirilmiş şekilde enjeksiyon yapıyoruz. Son derece hassas olan gözaltı bölgesi, bu yağ transferiyle yenileniyor,
Yelpaze İstanbul / 1 Mart 2017
canlanıyor ve olası komplikasyon risklerini de barındırmıyor” diyen Op. Dr. Bülent Cihantimur, hangi tedavinin uygulanması gerektiğine muayene sırasında karar verildiğini belirtti.
Demir Eksikliği En Büyük Neden Gözaltı morluğu sorunuyla gelen hastalarda başarılı sonuçların alınabilmesi için, öncelikle altında yatan nedenlerin belirlenmesi gerektiğini söyleyen Cihantimur, “Hastanın öncelikle demir eksikliği veya böbrek yetmezliği gibi sorunları olup olmadığını irdeleriz. Eğer var ise, bunların tedavisi için yönlendirme yaparız. Dolayısıyla uygun kişiye, uygun tedavi yapıldığı takdirde en verimli sonuç alınacaktır” dedi ve diğer olası nedenleri sıraladı: • Panda gözleri olarak da bilinen gözaltı morlukları aynı zamanda kötü beslenme, alkol, sigara kullanımıyla ortaya çıkabilir ve hatta bir başka hastalığın nedeni olabilir. • Burun tıkanıklığı gözaltlarınızda morluklara sebep olabilir. Tıkanan burun kanalları, bu bölgede bulunan damarların şişmesine yol açar. Ayrıca alerji sorunları, saman nezlesi gibi hastalıklarda aynı şekilde, zaman içinde gözaltı morluklarına neden olabilirler. • Kullanılan kozmetik ürünlerinin yaşattığı hassasiyet ve yaptıkları tahriş, cilde zarar vererek, gözaltı derisinin morarmasını sağlayabilirler. • Özellikle hamile kadınların, değişen hormonal düzeyleri, kan damarlarında artan dilastasyona bağlı olarak da gözaltı morlukları görülebilir.
• Kafein içeren jeller, niasinamid, suda eriyen B vitamini kompleksleri, temel kan damarlarının renklerini açmaya yardımcı ürünlerdir. • Kan damarlarını büzmeye ve gözaltı torbalarını indirmeye yardımcı olan soğuk salatalık kompresleri, aynı zamanda göz çevresinin nemlenmesine de yardımcı olur. • Gözaltı torbalarının inmesine ve gözaltı morluklarının giderilmesine yardımcı olan çay kompresleri, içerisinde barındığı tanen maddesi sayesinde, etkili sonuçlar almanızda fayda sağlayabilir. • Aloe vera da yüzyıllardır gözaltı morlukları için kullanılan şifalı bir bitkidir. • Gözaltı şişliklerini azaltmak için kullanılan kremler, gözaltı morluklarını tedavi etmek amaçlı kullanılan medikal serumlar, vitamin, antioksidan ve farklı kimyasal içeriklere sahiptirler. Mutlaka doktor tavsiyesi üzerine ve kullanma talimatlarına uyarak kullanılmalılar.
Nöbetçi Eczaneler 3. Cadde Eczanesi Armağan Eczanesi Bahçeşehir Aydın Eczanesi Bahçeşehir Eczanesi Boğazköy Eczanesi Defne Eczanesi Deniz Eczanesi Derman Eczanesi Dilek Öz Eczanesi Eczane Akbatı Eczane Filiz Elit Eczanesi Elvin Eczanesi Güngör Eczanesi İstanbul Eczanesi Kent Eczanesi Mavi Eczane Oksijen Eczanesi Şehir Eczanesi Şelale Eczanesi Su Eczanesi Yıldız Eczanesi
608 00 26 669 93 00 608 00 37 669 34 34 607 06 07 669 96 59 672 43 03 605 02 13 669 70 10 397 01 17 672 01 03 672 33 32 669 18 27 672 94 01 672 33 30 596 55 53 669 59 51 669 44 66 608 17 27 669 09 11 669 97 97 607 08 10
Ay içerisinde nöbetçi çizelgelerinde değişiklik olduğundan dolayı güncel liste için www.ieo.org.tr adresinden bilgi edinebilirsiniz.
YTÜ ENDÜSTRİ MÜHENDİSİ MEZUNUNDAN;
BAHÇEŞEHİR SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI BAHÇEŞEHİRLİLER DERNEĞİ (BADER) 669 61 61 BAHÇEŞEHİR ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ 672 70 16 BAHÇEŞEHİR Ç.Y.D.D. 672 01 05 BOĞAZKÖYLÜLER DERNEĞİ (BODER) 607 13 77 BAHÇEŞEHİR ÖNEMLİ TELEFONLAR YELPAZE İSTANBUL HABER AJANSI (YİHA) 669 83 86 AİLE HEKİMLİĞİ 444 06 69 ALO AMBULANS 669 55 66 BAHÇEŞEHİR SU-ARITMA 669 38 62 BAHÇEŞEHİR GAZ DAĞITIM A.Ş. 669 00 03 1.KISIM MUHTARLIĞI 669 62 10 2.KISIM MUHTARLIĞI 669 80 25 ZABITA KARAKOLU 669 37 07 BARINAK 669 47 29 BAŞAKŞEHİR BELEDİYESİ 444 0 669 PTT 669 16 00 İTFAİYE 669 31 37- 669 38 60 SAĞLIK OCAĞI 669 63 60 TAKSİ 669 63 60 ESENKENT ÖNEMLİ TELEFONLAR ESENYURT BELEDİYESİ 596 30 00 ISI DAĞITIM 672 16 13 KENT YÖNETİMİ 672 11 62 TAKSİ 672 62 72 EĞİTİM KURUMLARI BAHÇEŞEHİR KOLEJİ 669 51 77 TAY SÜRÜCÜ KURSU 669 84 04 ÖZEL DERS VERENLER ARDA ÇANKAYA 0532 777 83 38 NERİMAN GÜNEŞDOĞDU 0542 832 17 25
Bundan böyle gıdadan eğitime, güzellikten sağlığa sektörel telefon rehberimizde sizde yerinizi alın... Detaylı bilgi için; (0212) 669 83 86
Fransız Lisesi ve İstanbul Üniversitesi mezunu emekli öğretmenden
İlk, orta, lise seviyesinde
FRANSIZCA
Matematik, Geometri, Fen, Fizik ve İngilizce Özel Dersleri Verilir.
ders verilir.
ÇOK HESAPLIDIR.
İletişim: 0535 659 18 62 - 0212 669 91 72 Matematik ve Geometri Öğretmeninden
İlk, Orta ve Lise öğrencilerine
Matematik ve Geometri Dersleri verilir.
0505 450 5809
ETÜT MERKEZLERİ YELPAZE İSTANBUL SANAT MERKEZİ 669 16 50 KAFE/RESTORANT/GIDA/PAKET SERVİS BAHÇEŞEHİR PROFİTEROL 669 73 45 MİE PASTANESİ 669 05 89 EMLAKÇILAR ARDA EMLAK (22. YIL) 669 21 32 İrtibat Cengiz Yılmaz 0532 213 77 53 SU SERVİSİ GÜMÜŞ SU 444 78 44 KORUSU 669 00 13 - 672 20 30 TAŞDELEN SU 669 1 669 HİZMET SEKTÖRÜ /ELEKTRİK/SU TESİSAT BAHÇEŞEHİR ELEKTRONİK 669 00 25 SAĞLIK/GÜZELLİK MERKEZLERİ POLA FITNESS CENTER 669 00 25 GİYİM ARZU YETİŞ KOCATEPE Haute Couture (Gelinlik - Abiye) 0539 456 03 00 HALI YIKAMA Mis Köpük Halı Yıkama 853 95 24 VETERİNER&PET SHOP BOĞAZKÖY VETERİNER KLİNİĞİ 607 09 39 GÜNER VETERİNER SAĞLIK MERKEZİ 608 0 432 GÜNER PET 0532 266 14 91 SPRADON VETERİNER KLİNİĞİ 0532 646 14 31 İŞLETME REHBERİ AKYOL DANIŞMANLIK TERCÜME&BİLİŞİM 249 99 97 AKSİGORTA Gürsoylar Sigorta 596 41 33 AJANS YELPAZE 669 83 86
Her damacana siparişlerinizde
1/2 Lt’lik Pet Su Hediye
Abone olan herkese
Su Pompası Hediye
Delf sınavlarına çalıştırılır.
İletişim: 0532 323 41 66 İngilizce Öğretmeni bayandan
Üniversite hazırlık öğrencilerine ve ara sınıflara
İngilizce Dersleri verİlir.
0505 242 97 33
56
76D
146T
BAHÇEŞEHİR-TAKSİM (ÇİFT KATLI)
Gidiş-Dönüş sefer süresi: 180 dakika KITA İND. hattır bahçeşehir Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 05:15 05:30 05:40 05:48 05:56 06:04 06:12 06:20 06:28 06:36 06:44 06:52 07:00 07:10 07:20 07:32 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:50 20:10 20:30 20:55 21:20 21:40 22:05 22:30 21:15
05:30 05:45 06:00 06:15 06:30 06:45 06:57 07:10 07:22 07:35 07:47 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:12 09:25 09:37 09:50 10:02 10:15 10:27 10:40 10:52 11:04 11:16 11:28 11:40 11:52 12:04 12:16 12:28 12:40 12:52 13:04 13:16 13:28 13:40 13:52 14:04 14:16 14:28 14:40 14:52 15:04 15:16 15:28 15:40 15:52 16:04 16:16 16:28 16:40 16:52 17:05 17:17 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00
PAZAR 05:50 06:10 06:30 06:45 07:00 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:40 10:50 11:00 11:10 11:20 11:30 11:40 11:50 12:02 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:42 13:54 14:06 14:18 14:30 14:42 14:54 15:06 15:18 15:30 15:42 15:54 16:06 16:18 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:50 22:10
GÜMÜŞSÜYÜ Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 06:30 06:45 07:00 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:28 09:40 09:50 10:00 10:10 10:20 10:32 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:35 22:55 23:15 23:35 23:55 00:10
21:30 21:50 22:10
07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:12 10:25 10:37 10:50 11:02 11:15 11:27 11:40 11:52 12:05 12:17 12:30 12:42 12:55 13:07 13:20 13:32 13:45 13:57 14:10 14:25 14:37 14:50 15:02 15:15 15:27 15:40 15:52 16:05 16:17 16:30 16:42 16:55 17:07 17:20 17:32 17:45 17:57 18:10 18:22 18:35 18:47 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:15 23:30 23:45 00:00 00:20
PAZAR 07:45 08:00 08:20 08:40 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:40 12:50 13:00 13:10 13:20 13:30 13:40 13:50 14:02 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:42 15:54 16:06 16:18 16:30 16:42 16:54 17:06 17:18 17:30 17:42 17:54 18:06 18:18 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:20 23:40 00:00 00:20
BOĞAZKÖY MH.-BAHÇEŞEHİR-YENİKAPI Gidiş-Dönüş sefer süresi: 155 dakika
BOĞAZKÖY Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 05:20 05:40 05:55 06:10 06:25 06:35 06:45 06:55 07:10 07:20 07:30 07:40 07:50 08:05 08:20 08:30 08:40 08:55 09:10 09:25 09:40 09:55 10:15 10:35 10:55 11:10 11:25 11:40 11:55 12:10 12:25 12:40 12:55 13:10 13:25 13:40 13:55 14:10 14:25 14:40 14:55 15:10 15:25 15:35 15:45 15:55 16:05 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:20 19:40 20:00 20:20 20:40 21:00 21:20 21:40 22:00
Not: •Kırmızı renkli seferler ÖHO ve OAŞ; siyah renkli seferler İETT’ye aittir. •OTOLAR AVCILAR YANYOLA GİRMEZ, E-5 YOLUNDAN GİDER.
05:20 05:40 05:55 06:05 06:15 06:25 06:35 06:45 06:55 07:10 07:20 07:30 07:40 07:50 08:00 08:13 08:26 08:39 08:52 09:05 09:18 09:31 09:44 09:57 10:10 10:23 10:36 10:49 11:02 11:15 11:28 11:41 11:54 12:07 12:20 12:30 12:40 12:50 13:02 13:15 13:28 13:41 13:54 14:07 14:20 14:33 14:46 14:59 15:12 15:25 15:40 15:55 16:10 16:25 16:40 16:55 17:10 17:25 17:40 17:55 18:10 18:25 18:40 18:55 19:10 19:25 19:40 19:55 20:10 20:25 20:40 21:00 21:20 21:40 22:00
E - 57 Gidiş-Dönüş sefer süresi: 100 dakika KITA İND. hattır İŞ GÜNÜ C.TESİ 06:10 A 06:35 K 07:00 X 07:15 K 07:45 X 08:10 A 08:45 09:15 09:45 10:15 X 10:45 11:15 X 11:45 12:15 12:40 13:05 13:30 X 14:00 14:25 X 14:50 15:20 15:50 16:20 16:50 X 17:20 17:50 X 18:20 18:50 19:20 19:50 20:20 X 20:50 21:20 X
06:15 06:35 K 07:00 X 07:15 K 07:45 X 08:15 08:45 09:15 09:45 10:15 X 10:45 11:15 X 11:45 12:15 12:40 13:05 13:30 X 14:00 14:25 X 14:50 15:15 15:40 16:05 16:30 X 17:00 17:25 X 17:50 18:15 18:45 19:15 19:45 X 20:15 20:45 X 21:15
PAZAR 07:00 07:30 08:00 X 08:30 09:00 X 09:30 10:00 10:30 11:00 11:30 X 12:00 12:30 X 13:00 13:30 14:00 14:30 15:00 X 15:30 16:00 X 16:30 17:00 17:30 18:00 18:30 X 19:00 19:30 X 20:00 20:35 21:10
PAZAR 05:30 05:45 06:00 06:15 06:30 06:45 07:00 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:12 09:24 09:36 09:48 10:00 10:12 10:24 10:36 10:48 11:00 11:12 11:24 11:36 11:48 12:00 12:12 12:24 12:36 12:48 13:00 13:12 13:24 13:36 13:48 14:00 14:12 14:24 14:36 14:48 15:00 15:12 15:24 15:36 15:48 16:00 16:12 16:24 16:36 16:48 17:00 17:12 17:24 17:36 17:48 18:00 18:12 18:24 18:36 18:48 19:00 19:15 19:45 20:00 20:20 20:40 21:00 21:20 21:40 22:05
YENİKAPI MARMARAY Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 06:00 06:15 06:25 06:35 06:45 06:55 07:10 07:25 07:40 07:55 20:40 20:55 21:10 21:25 21:40 21:55 22:10 22:30 22:50 23:10 23:40 00:10
06:00 06:15 06:30 06:45 07:00 07:20 07:35 07:50 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:50 23:10 23:40 00:10
PAZAR 06:30 06:50 07:05 07:20 07:35 07:50 21:20 21:40 22:00 22:20 22:40 23:00 23:20 23:40 00:10
Not: •Kırmızı renkli seferler ÖHO ve OAŞ; siyah renkli seferler İETT’ye aittir. • SABAH İLK AKŞAM SON SERVİSLER HARİÇ BÜTÜN SERVİSLER RİNG ÇALIŞIR.
E - 58
ESENKENT BAHÇEŞEHİR - BAKIRKÖY ESENKENT Kalkış
146
BAKIRKÖY Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 22:50
22:45
PAZAR 22:40
Not • Kırmızı renkli seferler ÖHO ve OAŞ; siyah renkli seferler İETT’ye aittir. • A İŞARETLİ SAATLER AQUA DALPINDEN HAREKET EDER X İŞARETLİ SAATLER ESENKENTISPARTAKULE BAKIRKÖYÇALIŞIR K İŞARETLİ SAATLER KİPTAŞ 3 ETAPTAN HAREKET EDER BÜTÜN SERVİSLER RİNG ÇALIŞIR.
ESENKENT BAHÇEŞEHİR - MECİDİYEKÖY
Gidiş-Dönüş sefer süresi: 100 dakika EKSPRES hattır ESENKENT Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 05:50 06:02 06:10 K 06:30 X 06:45 K 07:10 X 07:30 A 08:05 08:35 09:10 09:40 X 10:25 11:05 X 11:40 12:15 12:50 13:15 X 13:50 14:25 X 15:00 15:35 16:10 16:40 17:10 X 17:45 18:20 X 19:00 19:45 20:30
06:00 06:15 K 06:40 X 06:55 K 07:20 X 07:45 08:30 09:10 09:50 X 10:30 11:05 X 11:40 12:15 12:45 13:15 X 13:50 14:25 X 15:00 15:35 16:10 16:45 X 17:20 17:55 X 18:30 19:05 19:40 20:15 X
PAZAR 07:00 08:00 08:50 X 09:40 10:30 X 11:20 12:10 13:00 13:45 X 14:30 15:15 X 16:00 16:45 17:30 18:15 X 19:00 19:45 X 20:30
MECİDİYEKÖY-M.BUS Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 07:00 07:35 x 08:10 x 08:45 09:20 x 09:55 10:30 11:05 11:40 x 12:20 13:00 x 13:35 14:10 14:45 15:20 x 15:55 16:30 x 17:05 17:35 18:05 18:40 19:10 x 19:45 20:15 x 20:50 21:25 22:00
07:10 07:45 08:20 x 08:55 09:30 x 10:05 10:40 11:15 11:50 x 12:25 13:00 x 13:35 14:10 14:45 15:20 x 15:55 16:30 x 17:05 17:40 18:15 18:50 x 19:25 20:00 x 20:35 21:10 21:45 22:10 x
PAZAR 09:30 10:30 11:20 x 12:10 13:00 x 13:50 14:30 15:10 15:50 x 16:30 17:10 x 17:50 18:30 19:10 19:50 x 20:30 21:15 x 22:00
Not • Kırmızı renkli seferler ÖHO ve OAŞ; siyah renkli seferler İETT’ye aittir. • X İŞARETLİ SAATLER ESENKENT ISPARTAKULE M.KÖY ÇALIŞIR K İŞARETLİ SAATLER KİPTAŞ 3 ETAPTAN HAREKET EDER A İŞARETLİ SAATLER AQUA DALPINDEN HAREKET EDER
76E
BOĞAZKÖY MH.-BAHÇEŞEHİR-BAKIRKÖY Gidiş-Dönüş sefer süresi: 150 dakika
BOĞAZKÖY EVLERİ Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 04:50 05:00 05:10 05:20 05:33 05:42 05:55 06:01 06:08 06:20 06:27 06:34 06:41 06:48 06:55 07:02 07:10 07:18 07:26 07:34 07:42 07:50 08:00 08:10 08:20 08:30 08:40 08:50 09:05 09:16 09:30 09:41 09:53 10:05 10:16 10:27 10:39 10:50 11:02 11:14 11:26 11:38 11:50 12:02 12:14 12:26 12:38 12:50 13:01 13:12 13:23 13:34 13:50 14:02 14:15 14:26 14:37 14:50 15:00 15:10 15:20 15:30 15:40 15:50 16:01 16:12 16:24 16:35 16:46 16:57 17:08 17:18 17:28 17:38 17:48 18:00 18:15 18:27 18:40 18:52 19:05 19:20 19:32 19:44 19:56 20:05 20:20 20:35 20:50 21:05 21:20 21:35 21:50 22:05 22:25 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15
04:50 05:00 05:10 05:21 05:32 05:43 05:54 06:05 06:15 06:25 06:35 06:42 06:48 07:00 07:06 07:12 07:18 07:24 07:30 07:40 07:50 08:00 08:10 08:20 08:30 08:40 08:50 09:00 09:12 09:24 09:36 09:48 10:00 10:12 10:25 10:38 10:51 11:04 11:17 11:30 11:43 11:56 12:09 12:22 12:35 12:48 13:00 13:12 13:24 13:36 13:48 14:00 14:12 14:24 14:36 14:49 15:02 15:15 15:28 15:41 15:54 16:07 16:20 16:33 16:46 16:59 17:12 17:24 17:36 17:48 18:00 18:13 18:26 18:39 18:52 19:05 19:18 19:31 19:44 19:55 20:08 20:21 20:34 20:47 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:20
PAZAR 05:00 05:10 05:20 05:30 05:40 05:50 06:00 06:10 06:20 06:30 06:40 06:50 07:00 07:07 07:14 07:22 07:30 07:40 07:50 08:00 08:10 08:20 08:30 08:40 08:50 09:00 09:12 09:24 09:36 09:48 10:00 10:12 10:25 10:38 10:51 11:04 11:17 11:30 11:43 11:56 12:09 12:22 12:35 12:48 13:00 13:12 13:24 13:36 13:48 14:00 14:12 14:24 14:36 14:49 15:02 15:15 15:28 15:41 15:54 16:07 16:20 16:33 16:46 16:59 17:12 17:24 17:36 17:48 18:00 18:12 18:24 18:36 18:48 19:01 19:14 19:27 19:40 19:53 20:06 20:19 20:32 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:20 22:00 22:15 22:30 22:45
BAKIRKÖY Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 06:10 23:10 23:20 23:30 23:45 00:00
PAZAR
06:10 23:30 23:45 00:00
23:30 23:45 00:00
Not •Kırmızı renkli seferler ÖHO ve OAŞ; siyah renkli seferler İETT’ye aittir. • BÜTÜN SERVİSLER RİNG ÇALIŞIR.
Yelpaze İstanbul / 1 Mart 2017 NOT: Otobüs saatleri, İETT’nin resmi yayınlarından, dergimiz baskıya girmeden önceki son haliyle alınmaktadır.
BOĞAZKÖY MH BAHÇEŞEHİR-TAKSİM(EKSPRES) Gidiş-Dönüş sefer süresi: 150 dakika KITA İND. hattır ESENKENT Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 05:50 X 06:10 K 06:20 06:45 K 07:00 X 07:20 07:40 08:00 X 08:20 08:45 X 09:15 09:45 10:10 10:35 X 11:00 11:25 11:50 X 12:15 12:40 13:05 X 13:30 13:55 14:20 14:45 X 15:10 15:35 16:00 X 16:25 16:55 X 17:25 17:55 18:25 19:00 X 19:40 20:20 21:00 X 20:30
05:50 X 06:10 K 06:20 06:45 K 07:00 X 07:20 07:40 08:00 X 08:20 08:45 09:15 X 09:45 10:10 10:35 11:00 X 11:25 11:50 12:15 X 12:40 13:05 13:30 X 13:55 14:20 14:45 15:10 X 15:35 16:00 16:25 X 16:50 17:15 17:40 X 18:05 18:30 19:00 19:30 X 20:00
PAZAR 07:00 X 07:30 08:00 08:30 09:00 X 09:30 10:00 10:30 X 11:00 X 11:30 12:00 12:25 12:50 X 13:15 13:40 14:05 X 14:30 X 14:55 15:20 15:45 16:10 X 16:35 17:00 17:30 X 18:00 X 18:30 19:00 19:30 20:00 X 20:30 21:00 21:30 X
20:30 21:00 X Not:
TAKSİM Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 07:10 07:30 08:00 08:25 08:50 09:15 09:40 10:05 10:25 10:45 11:15 11:45 12:10 12:45 13:10 13:35 13:55 14:15 14:40 15:10 15:30 15:55 16:20 16:45 17:10 17:35 18:00 18:25 18:50 19:20 19:55 20:30 21:05 21:40 22:20 23:00 22:30
07:10 07:30 08:00 08:25 08:50 09:15 09:40 10:05 10:25 10:45 11:15 11:45 12:10 12:45 13:10 13:35 13:55 14:15 14:40 15:10 15:30 15:55 16:20 16:45 17:10 17:35 18:00 18:25 18:45 19:10 19:35 20:00 20:30 21:00 21:30 22:00 23:00
PAZAR 08:40 09:10 09:40 10:10 10:40 11:10 11:40 12:10 12:40 13:10 13:40 14:05 14:30 14:55 15:20 15:45 16:15 16:45 17:15 17:45 18:10 18:35 19:00 19:25 19:50 20:15 20:40 21:05 21:30 22:00 22:30 23:00
•Kırmızı renkli seferler ÖHO ve OAŞ; siyah renkli seferler İETT’ye aittir. •‘X’ İŞARETLİ SAATLERDE ISPARTAKULE’YE GİRMEZ EKSPRES GİDER. •‘’K’ İŞARETLİ SAATLERDE KİPTAŞ 3. ETAPTAN HAREKET EDER.
MK15 BOĞAZKÖY-BAHÇEŞEHİR-OLİMPİYATKÖY METRO Gidiş-Dönüş sefer süresi: 120 dakika
BOĞAZKÖY SONDURAK Kalkış OLİMPİYATKÖY METRO Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ
PAZAR
İŞ GÜNÜ C.TESİ
PAZAR
06:00
06:00
07:00
06:50
06:50
07:50
06:25
06:30
08:40
07:25
07:30
09:30
06:50
07:10
09:30
08:00
08:10
10:30
07:10
07:45
10:30
08:30
08:50
11:30
07:50
08:30
11:30
09:40
09:40
12:30
08:30
09:00
12:30
10:50
11:10
13:30
09:05
10:00
13:30
12:00
12:00
14:30
09:50
10:50
14:30
13:10
13:30
15:30
10:50
12:15
15:30
15:30
15:50
16:30
12:05
13:10
16:30
16:05
16:50
17:30
13:05
14:40
17:30
16:40
18:05
18:30
14:20
17:00
18:30
17:15
18:35
19:30
16:40
18:00
19:30
17:50
19:10
20:30
17:15
19:10
20:20
18:25
20:20
21:10
17:50
19:40
21:20
18:55
20:45
22:20
18:25
20:10
23:20
19:30
22:25
00:25
19:00
21:40
20:10
00:20
19:30
23:10
21:50
20:00 Not: Kırmızı renkli seferler ÖHO ve OAŞ; siyah renkli seferler İETT’ye aittir.
afiş reklam videosu
insert dağıtımı TOPLU SMS GÖNDERiMi
kurumsal kimlik
Broşür / Katalog
logo tasarımı
indoor ve outdoor tasarımları
ARAÇ GiYDiRME
e-bülten DERGi iLANI
advertorial ilan www.yelpazeistanbul.com
facebook/ajansyelpaze
twitter/ajansyelpaze
Bahçeşehir 1. Kısım Mah. Bülbül Cad. Badem 08 Villa 02 Bahçeşehir (0212) 669 83 86