1
SAYI: 137 AYLIK ALIŞVERİŞ VE YAŞAM DERGİS
İ
BAHÇEŞ E H İ R
YIL: 13 • 25 ARALIK 2015
1.Bahçeşehir Gölet 2015 Fotoğraf Yarışması 2.si Mehmet Nuri Şener
1.Bahçeşehir Gölet 2015 Fotoğraf Yarışması 3.sü Mehmet Nuri Şener
1.Bahçeşehir Gölet 2015 Fotoğraf Yarışması Juri Özel Ödülü Cevahir Yavuz
1.Bahçeşehir Gölet 2015 Fotoğraf Yarışması 1.si Arda Çankaya
1.Bahçeşehir Gölet 2015 Fotoğraf Yarışması Mansiyon - Necla Özarslan
Yeni yılda yaşamınızın her karesi gülen yüzlerle dolsun... Mutlu, sağlıklı ve huzur dolu 2016 dileklerimizle...
İstanbul ve Bahçeşehir’den en güncel haberler
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015 www.yelpazeistanbul.com
2
Metropol
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
3
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
4
Metropol
YEPYENİ BİR CİLT, YEPYENİ BİR VÜCUT İÇİN SİZLERİ EN YAKIN ZAMANDA KLİNİĞİMİZE BEKLİYORUZ... BAHÇEŞEHİR
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
5 BAHÇEŞEHİR
ANTI-AGE TEDAVİ YÖNTEMLERİ YENİ THERMILIFT (Gençlik Isısı) YENİ Altın Matrix Ağı (Yüz Asma) YENİ Venüs Freeze ile Yüz Toparlama Dolgu Enjeksiyonu Botox D-Lift Mezolift PRP (Platelet Rich Plasma) IAL System (Gençlik Aşısı) Ameliyatsız Burun Estetiği E-Matrix (Altın İğne) Silhouette Soft (Amliyatsız Yüz Germe) Fibrocell (Kök Hücre Tedavisi) Dudak Dolgusu Face Lifting Jet Peel LEKE TEDAVİLERİ YENİ Dermamelan YENİ Cosmelan Kimyasal Peeling Spot (Işık Peeling) TCA Peeling QSWITCH (Karbon Peeling) ND Yağ Lazer ile Dövme Silme Oksijen Terapi Lopez Bakımı Klopatra Bakımı Kök Hücre İçerikli Cilt Bakım Uygulamaları Octoline ile Profosyonel Cilt Bakımı PPX İle Akne ve Leke Tedavileri Micro Dermabrasion
HİZMETLERİMİZ LAZER EPİLASYON UYGULAMALARI 4. Nesil Ütüleme Teknolojisi ile Diot Lazer 3. Nesil Alexandrite ile Gentle Lase Pro BÖLGESEL İNCELME TEDAVİLERİ YENİ Venüs Freeze ile Bölgesel İncelme Aqualyx Lipoliz Mezoterapi D-Lift ile Vücut Sıkılaştırma AWT (Akustik Şok Terapi) Ultra Kavitasyon Therma Lipo (Radyo Frekans) G5 LPG Power Plate York Testi Lenf Dranaj Karboksi Terapi Ozon Tedavisi Çınar Mah. Ada 11 Villa No:8 Bahçeşehir Tel: 0212 669 82 59 Fax: 0212 669 82 56 Gsm: 0533 810 46 36 www.dermamed.com.tr Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
6
Metropol
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
7
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
8
Yelpaze İstanbul Yayınları 14 yaşında, 137. sayısıyla sizlerle... UĞUR BARIŞ KARABULUT
ubk@yelpazeistanbul.com
T
akım arkadaşlarımla bizi hiç ama hiç yalnız bırakmayan siz kıymetli okurlarımız ve reklamverenlerimizle birlikte, Yelpaze Bahçeşehir dergimizin 14.yılında 137.sayısını sizlerle paylaşmanın mutluluğunu paylaşıyoruz. Her sayısında bir annenin doğum sancısı çekerken hissettiği hassasiyeti yüreklerimizde ilk sayımızdaki heyecanla hala yaşıyoruz... Bahçeşehir’de eskilerin bildiği, yeni taşınanlarında nasıl olup da her ay ücretsiz dağıtıldığımızı merak ettiği dergimizin, yaşam kaynaklarını, nasıl sizlere ulaştığını bir kez daha anlatmak ve bu yolculuğumuzda karşılaştığımız acı tatlı serüvenleri tekrar sizlerle paylaşmak isteriz. Öncelikle şunu bilmelisiniz ki; Elinizde bulunan bu dergi, hiçbir kurum ve kişiden menfaat beklemez ve reklamverenlerine verdiği hizmet haricinde maddi kaynak sağlamaz. Bu söylem çokta büyük bir iddiadır aslında. Ne yazıktır ki; dünyada ve özellikle ülkemizde yerel basın denildiğinde akla ilk gelen, yayının bir kanaldan desteklendiğidir. Ve yine yayıncılık ve basın ilkelerine göre ne acıdır ki, eğer bir yayın yaşıyorsa arkasında gizli bir güç olmalı ve bu gücün bedelini de yayın ödemelidir. Siz değerli okuyucularımıza buradan açık sözlülükle ifade etmek isteriz ki, bugüne dek İstanbul’un 5 ayrı belediye sınırı içinde yayın yapmış, onlarca yerel ve genel seçim atlatmış olmamıza karşın, hiçbir zaman siyasilerle menfaat ilişkilerine girmemiş bir yayınız. Özgürlüğümüz ve yayın içeriğimizdeki kamu menfaati gözeten yayın içeriğimizde bu felsefeyle oluşturulmaktadır.
İşletmemiz dergide yayınlanan reklamların dışında dağıtım, organizasyon, reklam tasarım hizmeti üreten bir reklam ajansıdır. 14 yıl içinde sizlerin layık olduğu çok değerli yüzlerce markayla çalışmış ve halen birçoğuyla da çalışmalarına devam etmektedir. Yelpaze İstanbul Yayınları olarak dergimizde eğitimden sanata, sağlıktan güzelliğe yaşamın içinden birçok yelpazede içeriği sizlerle paylaşırken, Bahçeşehir’de yaşanan ve yaşamın içinden birçok içeriğe de sayfalarımızda yer verdik. Bizleri evlerinde, işyerlerinde misafir eden siz değerli okurlarımız ve reklamverenlerimiz bizim için çok ama çok değerlisiniz. Bu 14 yıl boyunca size layık bir yayın olabilmek için kaç gecenin karanlığını sabahın aydınlığına kattık bir bilseniz. Onca yılda ilkemiz ve hedefimiz okurlarımıza ulu orta her reklamın yer aldığı, broşürlerin bir araya toplandığı reklam kataloğu sunmak asla olmadı. İstedik ki sayfalarını gelişigüzel geçmeden, reklamların yanı sıra her sayfada okuyacağınız bir içerik, yaşadığınız kentin bir değeri de olsun. Halkın sözcüsü sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarına, etkinliklerine sayfamız ve gücümüz yettiğince yer vermeye çalıştık. Bu ilke yayının kendisine olan inancı, çalışanlarının da mesleğe duyduğu saygıyla sağlanabilirdi. Eğer bir yayın tek yaşam kaynağım reklam demesine rağmen, yayınlarına aldığı reklamları bırakın maliyetini, reklamverenlere üstüne para verecek kadar bu işi ucuzlaştırmışsa, bilin ki bu yayın farklı amaçlarla çıkar ve desteklenir. Sizlerde bu yayınları tarafsız gözle değer-
Yelpaze Yayıncılık, Organizasyon İnş.Tur.Ltd. Şti. Adına İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Uğur Barış Karabulut ubk@yelpazeistanbul.com
Yayın Türü Süreli Aylık Yerel Yayın Reklam ve Rezervasyon Tel : 0212 669 83 86 Gsm: 0533 551 87 17
Editörler Nihal Ergenç, Yasemin A. Karaman Rashid, Baskı Av. Kayhan Selek Ada Ofset Matbaacılık San.Tic.Ltd.Şti Katkıda Bulunanlar Litros Yolu 2.Mat. Sit.E Blok Caner İlhan No: (ZE-2) 1.Kat Topkapı/İst Tel: (0212) 567 12 42 Protokol Dağıtım Aras Kargo
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
lendirdiğinizde göreceksinizdir ki, bu yayınların içerisinde yaşadığınız bölgenin sorunları değil tamamen toz pembe bir yayın içeriği yer alır. Her emeğin bir maliyeti varsa, bedeli de olmalıdır. İşini ehli yapan, saygıdeğer meslektaşlarımızı tenzih ederiz ki, yayıncılık ne yazık ki bu ülkede birçok meslek grubunda olduğu gibi her geçen gün itibar kaybetmektedir. Bu itibar kaybına olan hassasiyetimiz aslında tüm meslek dalları içinde geçerlidir. Vatanına borcunu ödeyen iyi siyasetçi, asker, doktor, gazeteci, öğretmen, vergisini ödeyip istihdam üreten müteşebbisle, tüm bunların tersi, çıkar peşinde koşan, gözünü rant ve para hırsı bürümüş kişilerle aynı kefeye konmak, elbette hiçbirimiz için kabul edilebilir değildir. Hal böyle olunca sapla samanın birbirine girdiği ülkemizde siz ne kadar işi kuralına göre oynamaya çalışsanız da, birilerinin destekçisi olmadığınızda, kamu menfaatini ön planda tutan bir yayın olduğunuzda, işleriniz sarpa sarabilir. Bahçeşehir’in çevresinde yeni okurlarla tanışmaya hazırlanıyoruz... Bu aydan itibaren Bahçeşehir’de konut ve villa dergi dağıtımlarımızın yanı sıra, online dergi yayınımızla da Bahçeşehir’in haricinde Ispartakule, Avrupa Konutları, 21.Yüzyıl Evleri, Bizimevler, Armina, Esenkent ve Boğazköy’de yaşayan yeni okurlara ulaşmayı hedefliyoruz. 137 sayı boyunca verdiğimiz emeğin farkına varan herkese minnettarız, nice nice sayılarda buluşmak üzere... Sevgiyle kalın...
Basım Tarihi: Aralık 2015
yöneticilerine ayda bir “ücretsiz” olarak dağıtılır. Bundan böyle talep eden okuyucularımıza kişiye özel adrese Yayına Hazırlık teslim gönderilerde sağlayacağız. Yelpaze İstanbul Adrese teslim taleplerinizde yalnızca Bahçeşehir 1. Kısım Mah. Bülbül Cad. dergi ücreti tahsil edilmektedir. Badem 08 Villa 02 Bahçeşehir-İstanbul Yelpaze İstanbul 5 TL’dir. Gönderilen Tel: 0212 669 83 86 yazılar yayınlansın veya yayınlanmasın Tel/Faks: 0212 669 16 50 iade edilmez. Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazı sahibine, reklamların Sayın Okurlarımızın Dikkatine; sorumluluğu reklam verenlere aittir. Yelpaze İstanbul, Bahçeşehir, Ispartakule, Ardıçlı, Esenkent, Boğazköy aze İstanbul’da yayınlanan yazı ve fotoğraflar kaynak gösterilerek halkına ve İstanbul genelinde küçük ve orta ölçekli işletmelerin kullanılabilinir.
9 Kişiye ve karaktere özel tasarımlar yapıyoruz
Hizmetlerimiz • Mimari proje • İç mimari tasarım • Uygulama projesi • Mimari danışmanlık
• Teknik kontrolörlük • Anahtar teslim imalat • Mobilya tasarımı • 3D görsel sunumu
Biz kimiz? 19 yıldır sektörün içindeyiz. Türkiye’nin köklü firmalarında ve önemli projelerinde yer aldık, çevremizinde teşviki ve yönlendirmesiyle kendi mimarlık ofisimizi açmaya karar verdik. Bundan sonra yıllardır sahada kazandığımız bu deneyimleri MLK Mimarlık’ta müşterilerimizin hizmetine sunmaktayız.
Neden biz? • İnşaatın hemen her alanında tecrübeliyiz • Sektörü çok iyi tanıyoruz • İşinde usta ekiplerle çalışıyoruz • Müşterimizi anlamaya her şeyden çok önem veriyoruz, çözümü paket halinde sunuyoruz • Her aşamada bilgilendiriyoruz, sürprizler yaşanmasını engelliyoruz. • İşi söz verdiğimiz biçim ve tarihte teslim ediyoruz • Kalite Fiyat dengesine inanıyoruz • Böylece müşterilerimiz hayal ettikleri maliyetlere çok daha kolay ve hızlı şekilde kavuşturuyoruz.
MLK Mimarlık İnşaat Ltd.Şti Adres: Esenkent Koza Mah. Crown Deluxe Çarşı B blok No: 10 Esenkent-Bahçeşehir
Tel: (0 212) 803 11 19 • Fax: (0 212) 803 11 09 www.mlkinsaat.com
mlkmimarlık
mlkmimarlık
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
10
BAHÇEŞEHİR
Berkay Kuru Bilgi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğrencisi Bahçeşehirliler Derneği Üyesi Bahçeşehir’in Genç Kalbi...
Dünden bugüne;
Hey gidi
“BAHÇE”ŞEHİR!
Bu okuyacağınız satırlar üzülerek belirtmek istiyorum çoğu kişiyi rahatsız edebilir; Amacımız sizleri sıkmak, karamsar bir ruh haline sokmak değil. Ancak burada yazılanların tamamı nesnel bilgilere dayanarak yazılmış ve çeşitli kaynaklardan da teyit edilmiştir. Amaç bilenin bilmeyene, duyanın duymayana bu gerçekleri aktarması. Günün birinde dönüp arkamızı baktığımızda neleri kazanıp neleri kaybettiğimize bir belge.
B
ahçeşehir, 1980’li yıllarda planlanarak 07.11.1989 yılında yapımına başlanmış, o dönem Türkiye’nin (GAP) Güneydoğu Anadolu Projesi’nden sonraki en büyük projesi olarak gerçekleştirilmiştir. Proje kapsamında 4.700.000 m2’lik bir alanda 6 etap halinde 15.000 konut planlanmış ve ilk 2 etabı Emlak Bankası, Süzer Holding, Mesa Mesken, Nurol İnşaat ve Emlak Pazarlama Proje Yönetimi ve Servis AŞ tarafından yaklaşık 6.000 konut olarak altyapısıyla beraber tamamlanmıştır. Bahçeşehir’in planlaması Atölye 70-Prof.Dr.Hüseyin Kaptan tarafından yapılmış; ilk etaplar tamamlandığında bile en fazla %15 kapasiteyle çalışan şehir altyapısı hazırlanmış; sosyal donatıları da evlerle paralel olarak bitirilmiştir.
Bahçeşehir’de yaşam başlıyor... Bahçeşehir oturuma başlandığı 1994 yılından bu yana 2000 yılına kadar hep yükselişte olmuş, 2001 yılındaki Emlak Bankası’nın iflası sonrası duraksama dönemine girmiş, 2004 yılında Emlak Bankası hisselerinin TOKİ’ye devredilmesiyle birlikte kalan arsalar paylaşılarak proje devam etmiştir. Ancak 2004 yılından sonra Bahçeşehir her daim düşüşte olmuş, insanların kaçmak uğruna ev aldığı İstanbul’dan bir farkı kalmamıştır.
Bahçeşehir Belediye olmakla kazanım elde edeceğini zannederken hazin sonuçlarla karşılaşmıştır. Yönetim ve idare açısından da 1999 yılında Yönaş lağvedilerek belediye kurulmuş; kentsel hizmetleri Bahçeşehir Belediyesi devam ettirmiştir. 2001 yılındaki Emlak Bankası iflası ardından 2004 yılına kadar geçen durağan sürecin ardından arsalar paylaşıldığında ortada yönetim boşluğu olduğundan kentsel hizmet ve yeşil alan statüsündeki arsalar belediyeye devredilmiştir. (Ki tüm bu arsalar zamanında Kıraç-Esenyurt belediyelerine en başta terk
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
olarak devredilebilecekken devredilmemiş, Bahçeşehir’in kurucuları tarafından elde tutulmuştur. Bahçeşehir Belediyesi’nin ikinci dönemi ve Başakşehir Belediyesi dönemi sırasındaysa bu arsalar Belediyeye devredilmiştir.
Bahçeşehir markası göz göre göre yok edildi... Bahçeşehir’in bu hale gelmesinin yönetim boşluğuyla ve dolayısıyla Bahçeşehirliyle olan ilgisini nedenleriyle açıklayacak olursak; -Villa adalarının ortak aydınlatma elektrik paralarını ödememek için yönetim kurmaması nedeniyle Akasya-Badem-Çınar bölgelerindeki çoğu ada yönetimsiz kalmıştır. -Belediye referandumuna gidilerek belediyecilik hizmetlerinin bedava(!) olduğu gerekçesiyle belediye kurdurulması ve Bahçeşehir’in bir nevi koruyucusu olabilecek olan Yönaş’ın lağvedilmesi nedeniyle mevcut yönetim yok edilmiştir. -2004 senesinde tapular çıktığında yapılabilecek olmasına rağmen toplu yapı aidatı vermemek uğruna ada yönetimlerinin kurulması, ancak toplu yapı yönetiminin kurulmaması nedeniyle tüm Bahçeşehir mahalle statüsünden ileri gidememiştir. -Tamamı Mesa-Nurol-Süzer’e ait olan ortak alanların ortada ne Yönaş ne toplu yapı yönetimi olmadığı için, tek sorumlu tüzel kişilik olan belediyeye devredilmesi nedeniyle BAHÇEŞEHİRLİLER’in olduğu ve olacağı beyan edilen yerler belediyeye geçmiştir. -Bilmeyenler için; 2011 senesinde Başakşehir Belediyesi Gölette geri kalan MNS (Mesa-Nurol-Süzer) hisselerini parayla satın almış olsa dahi, Bahçeşehir İlk Kademe Belediyesi (Kemal Aydın) döneminde (2004 senesinde) belediyeye gerekli devir bedelsiz sayılabilecek bir şekilde yapılmıştı Mesa Nurol-Süzer tarafından...
11
- Pazartürk alanı da aynı şekilde Mesa Nurol- Süzer tarafından pazar alanı kullanımı nedeniyle belediyeye BEDELSİZ terk edilmişti.
Bahçeşehirlilerin kaybettikleri hiç bitmedi! - Üstüne üstlük, Bahçeşehirlilerin parasıyla var ettiği 12 adet artezyen su kuyusu ve deposu belediyenin mülkiyetine geçerek park bahçelerin sulanması sağlanmış, yine Bahçeşehirlilerin kendi bahçelerini sulaması için yaptırılmış Arıtma Tesisi İSKİ’ye geçerek Bahçeşehirlilerin bahçe sulama sularının Eşkinoz Deresi’ne akması sağlanmıştı. Gerekçe olarak hijyenik olmaması Bahçeşehir Belediyesince belirtilmişti. Ardından verileceği söylenen ucuz sulama suyu, 2,5 yıl sonra İSKİ tarafından mühürlenmişti! - Bahçeşehirlilerin konutlarını ilk aldıklarında vaat edilen şehir kulübü, golf sahası, atlı spor tesislerini hiç ama hiç hatırlatmak istemem. Olurda hala Bahçeşehir’de onca olup biteni görüp yaşayıp yine de kaleyi terk etmemiş gerçek Bahçeşehirliler halen kalmmıştır. Keza son 20 yılda Bahçeşehir’de soluklanmak ve medeni bir yaşam sürmek isteyenlerin birçoğu ne yazık ki burayı terk etti! - Pazartürk ve gölet dışındaki onlarca “yönetim alanı” belirlenen parsel de mevcut yönetim mercii olan belediyeye devredildi veya devredilecek. - Bahçeşehir’in kuruluşunda konut bedelleriyle yalnızca dört duvar satın almayan halk, Bahçeşehir’in parkının, bahçesinin değil yolunun, altyapısının da bedelini fazlasıyla ödedi. Gelin görün ki son 15 yılda imar planlarında olmamasına karşın binlerce ilave konut bu alt yapıya bedelsiz ortak oldu ve olmaya da devam ediyor!
Bahçeşehir marka şehir kalamaz mıydı? Kalamaz mı? Eğer ki zamanında aidatlar uğruna kurulmayan toplu yapı yönetimi kurulsaydı; veya Yönaş lağvedilmeyip belediyeyle paralel çalışsaydı, Bahçeşehir bugün çok daha farklı bir yer olurdu.
en az villalarınkiler kadar güzel olurdu. Her villanın, binanın, bahçenin kenarında iki metrelik çit üstü jiletli teller olmaz, bahçeler yollarla bir olurdu. Buna rağmen, bahçelerdeki davetsiz misafirler anca çocuklar veya kediler olabilirdi. Bahçeşehir sokaklarında değil yabancıların, hafriyat kamyonlarının, dilencilerin ve ‘overlokçuların’ gezmesi, Bahçeşehir içinde çalışanlar bile güvenlik kontrolüyle Bahçeşehir’e girerdi. Bahçeşehirlilerin bazılarının hatırlayacağı Güz Festivalleri her yaz sonu olur, sanatçısına da Bahçeşehirliler karar verirdi. Tiyatrolar, konserler, etkinlikler bizler nasıl istiyorsak öyle olurdu. Tüm bunlara inanmayanlar için hatırlayanlar Bahçeşehir’in 1994-2000 arasındaki güvenliğini ve yönetim anlayışını hatırlamayanlara anlatabilir. Halen inanmak istemeyenler varsa 1994-1999 yılları arasında yayınlanmış Bahçeşehir Bültenlerine Bahçeşehirliler Derneği (BADER) arşivinden ulaşabilirler. Yanda gördüğünüz 31 Aralık 1995 tarihli yani tam 20 yıl önceki “Yönaş Mektubu”, Bahçeşehir’in o zamanki durumunu gösteriyor. Trafik yok, karanlık yerler yok, dilenciler yok, her yer ışıl ışıl ve pırıl pırıl. Bahçeşehir’i “bahçe” yapan yerler de tamamen kontrol altında.
Bu kadere tüm Bahçeşehirliler ortak olmuştur Aradan geçen 20 yılda Bahçeşehir ve Bahçeşehirliler bu kaderi biraz da kendisi istemiş ve hak etmiştir! Aylık bugünün parasıyla 200-300 TL aidat uğruna evlerinin değerini yarıya indirmişlerdir. Misalen şuan güvenlikli müstakil adalar içindeki Şelale villalarıyla Badem-Çınar bölgelerinde bulunan C tipi villalar, mimari ve statik açıdan %90 oranında birbirinin aynısıyken, fiyatları neredeyse iki misli fark etmektedir. Her ada kendi güvenliğini sağlamaya çalışırken Bahçeşehir sokaklarında rahatça gezemez olduk. Kentlilik bilinci, sosyalleşme, kültürel etkileşim konularına hiç girmiyorum...
Bahçeşehir kendi yönetimini kurmalı Emlak Bankası gibi hissedarların hisselerinin TOKİ’ye devriyle var olan Spradon, Manolya Evleri, Hillpark, Avrupa Konakları, Banu Evleri, Prestige Mall, 3.Cadde, Uphill Court, Mesa-Nurol ve hatta belki Loca yine olurdu lakin Sofa, Pazartürk yerine yapılacak Kiptaş, Pegasus yerine yapılacak residence, City Club yerine yapılacak okul, Şelale Parka yapılan cafe, Gölet yerine yapılacak ıvır zıvır (her ne yapılacaksa) asla yapılamazdı. Zamanında var olan amfi tiyatromuz bile yönetim mülkiyetinde olur; etkinliklerin belirlenmesinde dahi yönetim Bahçeşehir halkıyla beraber karar verirdi. Göletin değil satılması, içindeki lokantaların gölet bahçesine masa atması bile Bahçeşehirlilerin iznine tabi olurdu.
Tüm bunlara ve kaybedilenlere rağmen, bahsi geçen Toplu Yapı Yönetimi’ni kurmak halen Bahçeşehir Toplu Konut Alanındaki ada yöneticilerinin elindedir. Gidenler, yıkılanlar, kaybedilenler geri gelmez belki ancak bundan sonrası için çocuklarımız bize “Göletin ortasında niye bu var” diye sorduğunda cevap verecek sözümüz olur. Bahçeşehir’in son kaleleri elden giderken kafamızı kumdan çıkarmalı; Bahçeşehir’in yirmi sene evvel nasıl bir yer olduğunu ve şu an da öyle olması gerektiğini herkese anlatmalı ve bunun için harekete geçmeliyiz. Aksi takdirde; bahçelerimizin içine de bina dikilmesi yakındır. Not: Tüm bu yazılanların kaynakları Bahçeşehirliler Derneği’nde mevcuttur.
Kar yağdığında sadece “üst düzey yöneticilerin” yolları açılmaz, tüm Bahçeşehir’in yolları açılırdı. Villaların kendisine kapattığı bahçelerin dışında kalan yeşillikler ot bağlamaz,
Sevgilerimle,
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
12
Büyüsü Bozulmuş Kentlerimizi Büyülemek… HİLAL ERBAKAN
Mimar
1
980 öncesinde kamu ve sanayi yapılarıyla sınırlı olan ülkemizin inşai yatırımları, kent yönetimlerinin son yıllarda benimsediği neoliberal politikalar sonucunda özel sermayenin kentsel mekân üzerindeki çıkarlarının, kamu yararı karşısında ezici bir ağırlık kazandığı, konut üretimi ve kent merkezlerinde rantı artırmayı amaçlayan dönüşüm projelerine yönelmiş durumda. Kısaca, kentsel toprağın pazarlanması, yerel ve merkezi hükümetler ile büyük sermayenin işbirliğiyle oluşan “koalisyon” sayesinde hızla devam etmekte. 2000’lerin başı, Türkiye için radikal politik ve ekonomik değişikliklerin yaşandığı bir eşik olarak algılanabilir. Bu eşiğin kilit aktörü ise, bu yıllardan itibaren geçirdiği yapısal dönüşümlerle geniş bir hare-
ket alanı kazanan TOKİ’dir. TOKİ, kurulduğu tarihten bu yana Türkiye konut politikasının temel organıdır. Kamu arazilerini pazarlayarak elde ettiği ciddi bir finansal kaynağa, devlet desteğine ve yaptırım kapasitesine sahip olan kurum, TC. 58.,59.,60.,61.,62.,63.,64. Hükümetlerinin “Planlı Kentleşme ve Konut Üretimi Seferberliği” kapsamında; 81 ilde, 3158 şantiyede, 693.000 konutluk bir inşaat hacmine sahip. 2023 hedefi ise 1.200.000 Konut (!) Türkiye konut piyasasının ayrıcalıklı aktörü olan kurum, sadece niceliksel verileri temel alarak başarılı olduğunu iddia ediyor. Aslında TOKİ’ nin işleyiş ve üretimindeki problemlerin kaynağı tam da üretim hacmini ve hızını, başarının tek ölçüsü olarak benimseyen bu anlayışıdır. TOKİ’nin, “giderek artan bir ivmeyle şehirleri basmakalıp, yer hissinden yoksun tünel kalıp
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
yığınlarıyla doldurmaya devam ettiğini” belirten M.Balamir’in işaret ettiği üzere, “yakın bir gelecekte bu yaşanmaz konut yığınlarının nasıl dönüştürülebileceği” sorusuyla karşı karşıyayız.. Bu denli büyük inşaat hacmine sahip bir kuruluşun kapsamlı sosyal, mekânsal ve tasarım politikalarından yoksun olması, kentsel mekân üretimi anlamında oldukça sorunludur. Kentler, hızla artan nüfus artışıyla beraber artan konut ihtiyacını karşılamak için TOKİ ölçeğinde ölçeksiz bir biçimde yükselmeye devam ediyor. İnsanlar evlerine tıkılmış, hayatlarını iş ve ev arasında kurgulamış durumda. Çocuklar ise metrekarelere sıkışmış hayatlara mahkûm. Yalnızlaşan insanlar... Sosyalleşmek bir hayal iken, yaşanılmaz sokaklar, ev hayali kuran insanlar için umut haline dönen toplu konutların reklam afişleriyle bezeli. Bazıları için bu yapılar bir umut iken, kendisini kentten soyutlayan, kentten koparan yerleşim yerlerinde yaşayan insanlar için sokak ‘camın arkasındaki’ olmuş durumda. Yapılar ve çevreleri bireylerin beklentilerini karşılamamakta, anlamlandırılamamakta, çeşitlenememekte, etkileşime olanak vermemekte, zihinleri ve bedenleri yormakta. Bazı ülke ve toplulukların dünya mimarisinde öne çıkma başarısı kendi medeniyet ve geleneğini göz ardı etmemesiyle ortaya çıkıyor. Geçmişin belleği ve kimliğini dikkate alarak kentleri algılamak, kentlerin geleceğini doğru kurgulamanın vazgeçilmez koşuludur. Geleneksel kent dokusu her bölgede farklılık gösterir. Bu farklılıklar bölgenin iklim özellikleri, insanların yaşam koşulları, gelir kaynakları, kültür ve yaşam tarzlarıyla doğrudan ilişkilidir. Gelenekten bahsedebilmek için tutarlı sürekliliklerden ve
daha da önemlisi geçmişle kurulan bir anlam bütünlüğünden söz etmek gerekir. TOKİ örnekleri basmakalıp şemalar üzerine biteviye üremekte olan ülkemizde tekrara dayalı günümüz üretim koşullarında, bir seferde, tek elden, toplu halde ve üretilen her şeyin hızla eskimek, miyadını doldurmak üzere “ömürlü” olarak kurgulandığı bir ekonomik yapıda inşa edilen kentler, kent parçaları yukarıdaki paragrafta bahsedilen özelliklere sahip olabilir mi? Bu soruyu cevapsız bıraksam da ben Türkiye’de günümüz koşullarında kent dokularımızın bugünkü halinden çok daha iyi ve nitelikli yapılabileceğini düşünüyorum. Bunun için; TOKİ ‘nin üretimlerinde tasarım kalitesini artırması için, mimarların üretim sürecine dâhil olmasının ötesinde, kurumun mevcut pratiğini sorgulayarak niceliksel hacmine paralel bir araştırma, geliştirme ve strateji üretme merkezi haline gelmesi , Türk mimarisinin daha çok gelişebilmesi için kendi medeniyet ve geleneklerinden ilham alarak ve çağ gelişimini göz ardı etmeden gelecek ve gelenek arasında bir bağ kurmayı başarması gereklidir. Bu da ancak geniş katılımlı bir diyalog ortamında, farklı uzmanlıkların desteğiyle üretilen bilginin uygulama süreçlerine etkin biçimde yansıtılabilmesiyle mümkün olabilir. 03.11.2015 / H.E Kaynaklar: -Aysev, Evren, 2013, “Kentsel Mekân Üretiminde Mimarın Rolü: İstanbul Örneği”, FBE İTÜ, Yayımlanmamış Doktora Tezi, İstanbul. Balamir, Murat, 2008, “TOKİ Aracılığıyla Nitelikli Tasarım: TOKİ-PAN?”, forum.mimdap.org/ TOKİ 2015- Kurum Profili - http://www.toki.gov.tr/ faaliyet-ozeti
13
Ücretsiz Bilgilendirme Hizmeti
Taş Grup Bahçeşehir Loca'da... lığı • A n a m nış
- Satım )• A r
lığı ışman Dan azi
Gayrimen kul D a
etler H i z mrsa (Alımi m i z
Arsa, arazi ve tarla yatırımlarınızı yapmadan önce bize danışın, kazançlı çıkın... Bahçeşehir
• Hadımköy • Arnavutköy • Çatalca
Avni Akyol Bulvarı 1. Kısım Mah. Loca A Blok D Kapısı No:14 Bahçeşehir/İstanbul
T: 0212 608 00 58 F: 0212 608 00 59
E: abidin@tasgrup.com.tr Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
14
Metropol
Yelpaze Emlak & Gayrimenkul sayfaları ile ücretsiz konut alım satım ilanı verebilirsiniz... İlanlarınız Yelpaze Bahçeşehir Dergisi’nde, yelpazeistanbul.com web sitesinde ve Yelpaze Emlak & Gayrimenkul’ün sosyal medya hesaplarında..
Nasıl ilan verebilirim? Metin İlanlar (ÜCRETSİZ) 25 kelimeye kadar alım satıma konu olan mülkünüze dair bilgileri paylaşabilirsiniz.
Örnek 1: Sahibinden Funda Bloklar’da Satılık 3+1 135 m2, tadilatlı, 6.kat daire; 480.000 TL
Görüntülü İlan İlanlarınızı video sunumu eşliğinde 1-2 dk.’lık sunumlar halinde hazırlayabilir ve sosyal medya hesaplarımızda paylaşabiliriz.
Diğer İlanlar ve detaylı bilgi için
Örnek 2:
Emlak ve Gayrimenkullerinizin alım satımları için size özel sayfalar tasarlayabiliriz. Detaylı bilgi için (0212) 669 2339 numaralı telefondan lütfen bilgi alınız.
Emlak Ofisinden Manavgat’larda 2+1 Kiralık 95 m2, kullanışlı, Bahçe Katı Daire 1.350 TL
Ücretsiz duyurularınızı
1 Kutu İlan, 1 görsel (50,00 TL) İlave her kutu ve görsel için 40 TL alım ya da satımınızı güçlendirebilirsiniz. • Kimden: Sahibinden /Emlak Ofisinden • Konut Tipi : Kiralık Apartman Dairesi • Konut Şekli: Daire • Banyo Sayısı: 1 • Kat Sayısı: 4 • Bulunduğu Kat: 3 • Yakıt Tipi: Doğalgaz • Yapı Tipi: Betonarme • Yapının Durumu: İkinci El • Kullanım Durumu : Boş • Aidat: 30 TL • Cephe Seçenekleri: Doğu, Batı • Fiyat: 1.500 TL • Açıklama: Kullanışlı, merkeze yakın...
emlak@yelpazeistanbul.com adresine iletebilirsiniz. facebook/yelpazeemlak instagram/ yelpazeemlak www.yelpazeistanbul.com bahcesehir.web.TV
Hizmetlerimiz Emlak&Gayrimenkul Alım-Satım Mimari Projelendirme- Uygulama Kentsel Dönüşüm Projeleri Kurumsal Kiralama ve Satınalma Ticari Kurulum ve Marka Danışmanlığı Kurumsal Kimlik & Tanıtım Yelpaze Emlak & Gayrimenkul & İnşaat bir Yelpaze Yayıncılık, Organizasyon, İnşaat, Tur.Mad. Ltd.Şti markasıdır.
Bahçeşehir 1.Kısım mh. Bülbül cd. Badem 08 Villa 02 Bahçeşehir/İstanbul T: (0 212) 669 23 39 • G: 0533 551 87 17•E: emlak@yelpazeistanbul.com Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
yelpazeemlak
yelpazeemlak
yelpazeemlak
Bahçeşehir- Ispartakule- Boğazköy- Esenkent- Ardıçlı- Eston Şehir 15
KC Bloklarda Satılık 3+1 Daire Bahçeşehir merkezde KC bloklarda 3+1 daire
680.000 TL
Ardıçlı Evler’de SATILIK İkiz Dubleks Villa (EO) 190 m2, 4+1, Köşe konumlu, ekstra ilaveleri olan
Bahçeşehir Eston Şehir’de Tripleks SATILIK MT tipi Villa (EO) 1.mahallede, 292 m2, 5+2
Park Village’de tek katlı SATILIK Claros Tipi Villa (EO) 300 m2, 6+1
630.000 USD
1.000.000 USD
880.000 USD
Bahçeşehir ana merkezde yeni full eşyalı 2+1 Kiralık Daire D bloklarda, Gölet ve göl manzaralı, 2+1, 90 m2, geniş teraslı bilgi için arayınız...
Ardıçlı’da Meltem Tipi SATILIK Tripleks Villa (EO) 285 m2, 4+2
575.000 USD
Ispartakule Olimpos’ta SATILIK Daire (EO) 130 m2 , İçi Özel yapılı, 3+1, full ankastreli
415.000 TL
Bahçeşehir’de KİRALIK Depo (EO) 20 m2, Bahçeşehir’in merkezinde ulaşım kolaylığı olan noktada, villa garajı... Su İstasyonları için ya da eşyalarınızı depolamak üzere kullanabilirsiniz.
500 TL
3.500 TL
Bahçeşehir Badem villalarda Kiralık Ofis Odası Bağımsız girişli, 15 m2, Avukatlık, Mali Müşavirlik, Grafik Tasarım vb.. iş kolları için ofis kullanımlı
600 TL
Bahçeşehir Çınarlarda SATILIK Daire (EO) B tipi, 112 m2, 3+1
Park Village’de KİRALIK Lagina Tipi Villa (EO) 300 m2, 6+1, tek katlı
470.000 TL
2.800 USD
Silivri’de Satılık Arsalar Çiftlik imarlı arsalar ve yatırım amaçlı parseller alınır- satılır.
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
16
BAHÇEŞEHİR
BAHÇEŞEHİR’de
GÖRKEMLİ AÇILIŞ Kuruluşunu ünlü sanayici ve işadamı Mehmet Kurtöz’ün yapmış olduğu KİM Emlak İnşaat , Gayrimenkul Yatırım ve Danışmanlık A.Ş, Office Team markasının Avrupa Bölgesi yetkili şirketi olarak faaliyetine başlıyor. Bahçeşehir Ofis Merkezinde gerçekleşen açılış törenine çok sayıda sanayici, işadamı, STK temsilcileri ve seçkin davetli katıldı. Açılış töreninde davetlilere hoş geldiniz konuşması yapan KİM Emlak İnşaat Gayrimenkul Yatırım ve Danışmanlık A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kurtöz, sektöre katılma nedenini açıklarken, Sanayiciliğin ve üretimin yanısıra farklı sektörlerde farklı işler yapmanın her zaman kendisini heyecanlandırdığını, gayrimenkul sektörünün özellikle Avrupa yakasında son yıllarda önemli bir ivme kazandığını ve bu alanda yapılacak yatırımla yeni fırsatlar üretmenin, insanımıza istihdam imkanları yaratmanın ve ekonomiye katkı sağlamanın kendisini motive eden unsurlar olduğunu belirtmiştir. Kurtöz konuşmasında açılışa katılan başta İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, İstanbul Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu (İSİFED) Başkanı Mehmet Sandal ve İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mezunları Cemiyeti (İFMC) Başkanı Vahap Adıyaman olmak üzere tüm emeği geçenlere teşekkür etti.
‘’Bahçeşehir Office Team’’ 5 Aralık Cumartesi günü görkemli bir açılış töreni ile Bahçeşehir gayrimenkul piyasasındaki yerini aldı.
Törende açılış konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet edilen İSO Başkanı Sayın Erdal Bahçıvan inşaat sektörünün ülke ekonomisine ve sanayi sektörüne katkılarından bahsederek işadamı Mehmet Kurtöz’ün bu yeni girişiminde elde edeceği kazancını yine sanayi sektöründeki yatırımlara yöneltmesi temennisinde bulundu. Erdal Bahçıvan, sanayi sektöründe başarısı ve vizyoner kişiliği ile öne çıkan Mehmet Kurtöz’ün gayrimenkul sektörüne farklı bir bakış açısı ile katkı sağlayacağını belirterek kendisine başarılar diledi. Daha sonra kürsüye gelen İSİFED Başkanı Sayın Mehmet Sandal ile İFMC Başkanı Sayın Vahap Adıyaman da Mehmet Kurtöz ile uzun yıllardır süregelen çalışma hayatları ve dostluklarında kendisinin bir iş adamı olarak çok önemli bir tecrübe birikim sahibi olduğunu, cesur kararlar alabilen bir girişimci profili ile her konuda katılımcı, herkese destek veren, paylaşımcı kişiliği ile ender sanayicilerden birisi olarak bu yeni faaliyet alanında başarılı işler yapacağına inandıklarını belirterek kendisine başarı dileklerini ilettiler. Güzel güneşli bir havada, canlı müzik eşliğinde düzenlenen kokteylde tüm katılımcılara firmanın hoş geldiniz hediyelerini takdim eden Mehmet Kurtöz açılış kurdelesini sanayici ve işadamı dostları ile birlikte keserek kendilerine katılımlarından ve değerli desteklerinden ötürü teşekkürlerini sundu.
MEHMET KURTÖZ KİMDİR? 1957 doğumluyum. İ.Ü İktisat Fakültesinden 1983 yılında mezun olduktan sonra aynı fakültenin işletme kürsüsünde Uluslararası İşletmecilik yüksek lisans programına başlayıp tez çalışmamı tamamlamadan eğitimimi dondurdum. Askerlik dönüşünde şu an birlikte çalıştığım arkadaşlarımla birlikte Kurtman A.Ş yönetimini bizden önceki kuşaktan devraldık. Halen Kurtman A.Ş Yönetim Kurulunda görevimi sürdürüyorum. Aynı zamanda sivil toplum kuruluşlarının gücüne inanan biri olarak çeşitli derneklerde çeşitli kademelerde görev almaktayım. Hadımköy Sanayici ve İşadamları Derneğinde (HASİAD) 10 yıldır yönetim kurulu üyesi olarak görev aldım ve 6 yıldır da Başkan Yardımcısı olarak görevimi sürdürüyorum. Bunun yanısıra İstanbul Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu İSİFED’in Yönetim Kurulu üyesiyim. Yine mezunu olduğum İstanbul Üniversitesi’nin İktisat Fakültesi Mezunları Cemiyeti’nde Divan Kurulu üyesi olarak 4 yıl sürdürdüğüm görevi halen Yönetim Kurulu üyesi olarak devam ettiriyorum. Evli ve üç çocuk babasıyım. Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
17
Bahçeşehir “OFFICE TEAM” çözüm ortağınız GAYRİMENKUL İLE İLGİLİ ARADIĞINIZ HER ŞEY BAHÇEŞEHİR
“OFFICE TEAM’’ ‘de
Konusunda tecrübeli ve uzman kadromuz alım, satım, kiralama, danışmanlık, değerleme gibi tüm ihtiyaçlarınızda hızlı çözümlerle sizlerin yanındadır. Müşteri memnuniyeti odaklı, dürüst ve güvenilir hizmet anlayışımızla Bahçeşehir gayrimenkul sektörüne yeni bir heyecan yeni bir soluk katacağımıza inanıyoruz. Bahçeşehir 1.Kısım Mh. Aşık Mahsuni Şerif Cd. Defne 04 Villa 18 No: 42/A Bahçeşehir-İst T: 0212 669 05 65-66 • F: 0212 669 05 40 www.bahcesehirofficeteam.com info@bahcesehirofficeteam.com Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
18
BAHÇEŞEHİR
Mahmutbey Bahçeşehir - Esenyurt Metro Hattı için nihayet start verildi! Mahmutbey-Bahçeşehir-Esenyurt metro hattında detaylar belli oldu. İstanbul’un Bağcılar, Küçükçekmece, Avcılar, Başakşehir ve Esenyurt ilçelerini etkileyecek olan metro hattı için ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir’ açıklaması yapıldı. 9 İSTASYONDAN MEYDANA GELECEK 2.211.600.000 TL değerindeki proje 9 istasyondan meydana gelecek. 16,04 kilometre olarak planlanan Mahmutbey-Bahçeşehir-Esenyurt metro hattı, birçok metro hattıyla da bağlantılı olacak. Habertürk’ten Kübra Genç’in haberine göre, Mahmutbey- Bahçeşehir metro uzatma hattı, 2014 yılında inşaatına başlanan Kabataş-Mahmutbey raylı sistem hattının devamı niteliğinde planlanan bir proje olarak düzenlendi. Mahmutbey-Bahçeşehir-Esenyurt metro hattı, Mahmutbey istasyonundan başlayarak doğu-batı istikametinde devam edecek ve TEM otoyolunun kuzeyinde Esenkent mahallesinde
sona erecek. Mahmutbey-Bahçeşehir-Esenyurt metrosunun ilk durağı olan Mahmutbey istasyonu, Kirazlı-Başakşehir-Olimpiyatköy ve Kabataş-Mahmutköy raylı sistem hatlarıyla entegrasyonunun sağlandığı yerdir. 4 YILDA TAMAMLANACAK Ayrıca, TEM otoyoluna paralel konumda olan Mahmutbey-Bahçeşehir-Esenyurt Metro Hattı, yapılması planlanan Kanal İstanbul Projesinin iki yakasını birbirine bağlayacak olan ve şehir merkezleri için de bağlantı noktası oluşturacak önemli bir hat olarak belirlendi. Mahmutbey-Bahçeşehir-Esenyurt metro hattı kapsamında projenin toplam test süreleriyle birlikte 4 yılda tamamlanması hedefleniyor.
Mahmutbey-Bahçeşehir-Esenyurt Metro Hattı durakları; - Mahmutbey - Bölge Parkı - Mehmet Akif - Toplu Konut - Tema İstanbul - Hastane - Tahtakale - Ispartakule - Bahçeşehir - Esenkent
İstanbul gişeleri için kanun teklifi CHP İstanbul Milletvekilleri Barış Yarkadaş ve Eren Erdem, Anadolu Otoyolu üzerinde bulunan Anadolu (Çamlıca), Samandıra, Sultanbeyli, Kurtköy, Orhanlı ve Şekerpınar gişeleri ile Avrupa Otoyolu üzerinde bulunan Mahmutbey, Ispartakule, Avcılar, Esenyurt, Hadımköy, Çatalca, Kumburgaz ve Selimpaşa gişelerinin kaldırılması için kanun teklifi verdi. CHP İstanbul Milletvekilleri Barış Yarkadaş ve Eren Erdem, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na Karayolları Trafik Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi verdi. İstanbul’daki karayollarının otoban geçiş gişelerinin kentsel yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilediği belirtilen gerekçede, “Örneğin, Avcılar-Esenyurt (2 km), Anadolu GişeleriSamandıra (3,2 km) gibi kısa mesafelerde
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
alınan ücretler, bu yolun sürücüler tarafından tercih edilmemesine, diğer noktalarda olduğu gibi sürücüleri ücretli olmayan karayoluna yönlendirmekte, bu da trafik sıkışmalarına ve aksamalarına neden olmaktadır” denildi. 8 Aralık 2006 tarihinde, dönemin İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Bayındırlık ve İskan Bakanı (o zamanki adıyla) Faruk Özak,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başeskioğlu’nun katılımıyla Ulaşım Zirvesi yapıldığı vurgulanan gerekçede, “Mahmutbey ve Çamlıca gişelerinin ötelenmesi konusunda kararlar alındığı belirtilmiştir. Aradan geçen 9 yıla rağmen bu konuda hiçbir adım atılmamış, dolayısıyla da bu sorun çözülememiştir. Alanında uzman kişilerce yapılan incelemeler ve bu incelemeler neticesinde oluşturulan raporlar toplumsal alanda yaşanan rahatsızlığı da gözler önüne sermektedir. İstanbulluların ve kente gelen yabancıların kaliteli yaşam sınırlarında yolculuk yapabilmeleri ve gerekli olan standartların sağlanabilmesi için yoğun meskun alan içinde kalan TEM otoyolu gişelerinin kaldırılarak toplumun kaliteli kentlerde yaşama isteği bir an önce hayata geçirilmelidir” ifadeleri yer aldı. DHA
19
Yeni Yıla özel Yatak ve bazalarda %30’a Puffy ve Ev Tekstilinde %50’ye varan indirimler
Athletic Yatak
Dafne Baza
Visco Alora Pure Yatak
Rose Baza
Wedding Premium Yatak
Winter Nevresim Takımı
Yeni Yılınız Kutlu, yatağınız YATAŞ olsun... Bahçeşehir Mobilyacılar Çarşısı H-1 Blok No:3 Bahçeşehir-İstanbul T: 0212 605 06 15 • www.bahcesehiryatas.com
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
20
BAHÇEŞEHİR
İstanbul’da Banliyö Hatlarının Hizmete Girmesi Yine Ertelendi
U
laştırma, Denizcilik ve Haberleşme BakanıBinali Yıldırım, ihalesi 2006'da yapılan ve bu güne kadar iki kez ertelenen Pendik-Ayrılıkçeşme ve Kazlıçeşme-Halkalı Banliyö hatlarında çalışmaların 2018'de tamamlanacağını söyledi. Dün hatlarda inceleme yapan Bakan Yıldırım, "Projenin esasında tamamlanma süresi normal şartlarda 4.5 yıldır. Ancak, arkeolojik kazılardan dolayı ve kamulaştırma gibi nedenlerden dolayı ciddi bir süre kaybı var. Şu anda projenin daha yarısına gelmiş durumda değiliz. Ama bundan sonraki geçecek süreyi, geçmişte yaptığımız işin en az iki katını yapmak suretiyle projeyi tamamlayacağız. Ne demektir? 4.5 seneyi ikiye böleceksiniz, yaklaşık tarihi bulacaksınız. Ama bu tarih bizim için hedef olmakla beraber, asıl başaracağımız, bu tarihin önünde bir tarihle bitirmek" dedi. 2 yakada 38 istasyon Projenin tamamlanabilmesi için çok ciddi çalışma yapılması gerektiğini kaydeden Yıldırım, hem alt yapı, hem üst yapı, hem de sinyalizasyon, elektrikasyon işleri anlamında ciddi çalışmalara ihtiyaç olduğunu belirtti. Her iki yakada toplam 38 tane istasyonun olduğunu hatırlatan Bakan Yıldırım, "Bu işleri 3 vardiya gece gündüz çalışarak bir an önce tamamlayıp, bu hattı İstanbulluların hizmetine sunmak istiyoruz." dedi. Projede bugüne kadar yaşananan olumsuzlukları, sorunları ve çözümü bildiklerini de kaydeden Yıldırım şöyle konuştu: Arkeolojik risk var "Bir an önce elbirliğiyle tamamlayacağız. Türk, İspanyol ve Alman müşterek ortak-
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
İhalesi 2006'da yapılan ve Haziran 2015'te tamamlanması öngörülen Pendik-Ayrılıkçeşme ve Kazlıçeşme-Halkalı Banliyö hatlarının hizmete açılması yine ertelendi.
lığıyla yapılan bir projeden bahsediyoruz. Projenin önündeki darboğazları, risklerin ne olduğunu tek tek tespit ettik. Alınacak tedbirlerle ilgili çalışmaları da biliyoruz. Burada en önemli öne çıkan konu, hat üzerindeki arkeolojik kazı çalışmaları nedeniyle, projenin uzama riskidir. Tarih ve kültürel hayatımıza çok önem veriyoruz. Bunu nereden anlıyoruz? Bu içinde bulunduğumuz mekan, Yenikapı istasyonu, biz, Marmaray projesini yaparken tam 4.5 yıl burada İstanbul'un gizli tarihini, geçmiş medeniyetlerden kalan eserleri ortaya çıkarmak için burada arkeolojik kazı çalışmaları yaptık ve onların bazıları da bu istasyonda örnekleri sergilenmiş vaziyette var. On binlercesi de Müzeler Müdürlüğü'nde muhafaza altına alınmış durumda. Onun için arkeolojik kazılar, güzel İstanbul'un tarihini, kültürünü, zenginliklerini ortaya çıkarmakla beraber, projenin biraz gecikmesine de sebep oldu. Marmaray'dan kazandığımız tecrübelerin ışığı altında artık Anadolu Yakası, Avrupa Yakası banliyö hatları ve hızlı tren hatlarının yapımında buradaki zaman kayıpları çok daha az olacak ve proje bir an önce tamamlanıp, İstanbulluların hizmetine sunulacaktır." 9 yılda ne oldu? Marmaray Projesi kapsamında Gebze-Haydarpaşa, Sirkeci-Halkalı banliyö hatlarının iyileştirilmesi inşaat, elektrik ve mekanik sistemler ihalesini Şubat 2006'da FransızAlstom, Japon Marubeni ile Türk Doğuş İnşaattan oluşan AMD Demiryolu Konsorsiyumu kazandı. Haziran 2007'de, tam 8 yıl önce yer teslimi yapılarak işe başlandı. AMD, Mart 2010'da düşük fiyat gerekçesiyle sözleşme kapsamında fesih bildiriminde
bulundu.Ulaştırma Bakanlığı yüklenicinin ileri sürdüğü nedenlerin geçersiz ilan etti. AMD, 13 Temmuz 2010'da ICC Tahkime başvurdu. İhaleyi 863 milyon 373 bin euroluk teklifiyle kazanan AMD Konsorsiyumunun işi bırakmasının ardından yapılan ihalede İspanyol konsorsiyumu 1 milyar 42 milyon Euro'luk teklifiyle birinci oldu. Bakanlık, firmaya Haziran 2015'te bitmesi gereken hatların tamamlanması için ek süre verdi. İspanyol konsorsiyum Gebze-Pendik arasını bu yılın sonunda; Halkalı-Kazlıçeşme hattını Eylül 2016'da; Ayrılıkçeşme-Pendik hattını 2016'nın sonunda bitirmeyi taahhüt etti. Ancak dün yapılan açıklamayla bu sürede de erteleme yapıldı. Gebze-Halkalı 105 dakikaya inecek * Marmaray Projesi'nin 66 kilometrelik en uzun kısmını oluşturan Halkalı-Kazlıçeşme ve Gebze-Söğütlüçeşme arasındaki mevcut banliyö hatlarında günde ortalama 150 bin, aylık 4.5 milyon kişi taşınıyordu. * Marmaray 2. etapta, Asya yakasında 43.8 kilometre, Avrupa yakasında 19.6 kilometre mevcut banliyö hatları iyleştirilip, üçüncü hattın ilavesiyle yüzeysel metroya dönüştürülecek. * Proje tamamlanıp, banliyö hatları ile metro hatları Marmaray'a entegre edildiğinde Bakırköy-Bostancı arası 37 dakika, Söğütlüçeşme-Yenikapı arası 12 dakika, Gebze Halkalıarası yaklaşık 105 dakika sürecek. Kaynak: Hürriyet
21
İtalyan PerDormire Yaysız Yatakları
Bahçeşehir Mobilyacılar Çarşısı’nda...
Sprint Matrix
Outlast Ergomind
Wellness Queen Supreme
Modern konfora uzanan gelenekçi bir el, nostaljik bir dokunuş...
Geçmişte yataklarda kullanılan kumaşları anımsatan ve dokunulduğunda onların hissettirdiği duyguları uyandıran, yoğun olarak geleneksel ve tarihi dokularla zenginleştirilmiş yataklar serisi.
Vücudunuzu daima sağlıklı ve formda tutmak için uykudayken bile doğa ile uyum içerisinde malzeme ve kumaşlardan üretilen yataklarımız ile tercihiniz daima saflıktan yana olsun… Palm İç ve Dış Ticaret Bahçeşehir Mobilyacılar Sit. F2 Blok No:8 Esenyurt/İST.
Tel: 0212 672 15 02-03 / 0212 509 99 25-26 Fax: 0212 672 15 04 / 0212 5099927 www.palmfleks.com • info@palmfleks.com Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
22
YAŞAM
Arayıpta bulamadığınız büyük ve küçük numaralar fitbas.com’da...
Bayan 33-35 ve 41 -44 arası Erkek 37-39 ve 46-50 arası Fitbas.com (FBS E-Ticaret Bilişim Hizmetleri Ltd.Şti.) Ömer Avni Mah. Prof. Dr. Tarık Zafer Tunaya Sokak No:21/A Gümüşsuyu - Beyoğlu İstanbul
Tel: 0212 671 89 36
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
Hoşdere-Bahçeşehir Yolu Cad.Park City Evleri D-Blok No:12 Esenkent / İstanbul
Tel: 0212 549 49 90
23
219.80 TL 109 TL 219.80 TL 109 TL 279,80 TL 139,90 TL
259,80 TL 129,90 TL 288.78 TL 199,90 TL 279.80 TL 139,90 TL
288.78 TL 199,90 TL 288.78 TL 199,90 TL Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
24
BAHÇEŞEHİR
Kiptaş Bahçeşehir’i kuşatmaya devam ediyor! Pazartürk ve çevresinde, Gölet’te açılan farklı farklı yürüyen davalar olmasına karşın, ne acı ki Bahçeşehir Pazarının yanındaki parselde KİPTAŞ yeni bir projeye başlıyor ve tabelaları asıldı. Farklı parsellerde olsalar dahi plan bütünlüğü ilkesi gereği açılmış ve yürümekte olan bir dava olmasına karşın, projenin başlıyor olması bölge halkı nazarında adalete olan güveni zedeliyor. Gelin görün ki Kiptaş Pazartürk arkasında yapacağı 600 konutun tabelalarını dikti. Projenin arkasında yeşil görünen yer Pazartürk. Bir sonraki aşama Pazartürkün bulunduğu yere konutlar dikmek! 25 bin 920 metrekarelik arsa üzerinde inşa edilecek olan Kiptaş Bahçeşehir Merkez Evleri projesinde 2+1 ve 3+1 daireler planlanıyor. Projede 14 katlı 12 blok tasarlandı.
KONSER DAVETİ
Bahçeşehir Kütüphanesi'ne destek çağrısı
Bahçeşehirliler Derneği'nin başlattığı Bahçeşehir Kütüphanesi Kampanyası hız kesmeden devam ediyor. Bugüne dek gönüllülerin destekleriyle bini aşkın kitaba kavuşan kütüphane de aldığımız bilgiye göre " Tarih, edebiyat, genel kültür, gezi" konulu kitaplar başta olmak üzere halen eksiklikler mevcut. Ocak ayı sonuna kadar hizmete açılması planlanan kütüphanenin dolap ve raf ihtiyacı da bulunmakta. Destekleriniz için 669 61 61 numaralı telefondan derneğe ulaşabilirsiniz.
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
Sevgililer Gününe üç kala Yeşilçam’ın 100. yılından özel esintilere ışık tutan konsere davetlisiniz. Hoş Seda Türk Sanat Müziği Topluluğunun bu yılki ilk konseri 11 Şubat 2016 (Perşembe) tarihinde Bahçeşehir Okyanus Koleji Konferans Salonunda sizlerle olacak. Katılım ücretsizdir.
25
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
26
1.Bahçeşehir Gölet 2015 Fotoğraf Yarışması 2.si - Mehmet Nuri Şener
1.Bahçeşehir Gölet 2015 Fotoğraf Yarışması 1.si - Arda Çankaya
1.Bahçeşehir Gölet 2015 Fotoğraf Yarışması 3.sü - Mehmet Nuri Şener
Bahçeşehirliler Derneği (BADER) organizasyonu, ADD Bahçeşehir, Veli İnsiyatifi, Başakşehir Eğitim İş 3.Şubesi ve Gölet Gönüllülerinin destekleriyle gerçekleşen Bahçeşehir Gölet 2015 Fotoğraf Yarışması'nda dereceye giren fotoğraflar ve sahipleri, 15.11.2015 tarihinde BADER'de düzenlenen etkinlikte plaketlerini teslim aldılar. Bahçeşehir Gölet 2015 Fotoğraf Yarışması'nın açılış konuşması ve sunumunu Bahçeşehirliler Derneği Başkanı Uğur Barış Karabulut gerçekleştirdi. 2013 yılında plan değişiklikleri yapılarak Gölet ve çevresinin binlerce konuta dönüşmesinin engellenmesinden, bugün gelinen noktada Göletin bir kısmının 3.şahıslara satılarak özel mülke geçmesi ve bu alanda ticari ünitelerin yapılmasına karşı verilen mücadeleler sergiyi ziyarete gelenlerle paylaşıldı. Karabulut konuşmasında "Gölet bölgesinde 2013 yılında planlar geçmiş olsa idi binlerce konut burada üretilecekti. O dönemde gerek kamu baskısı, gerek hukuki süreçler ve STK'ların duyarlılığı ile başarılı olunmuştur. O planlar iptal edildikten sonra karşımıza geçen yıl Göletin bir bölümünün satışı, 3.şahıslara devri ve ticari amaçlı dükkanlar yapılması kararı geldi. Bu süreçte de bir öncekinde olduğu gibi gerek derneğimiz ve diğer STK'larla dayanışmamızın yanı sıra, Gölete odaklanmak adına "Gölet Gönüllüleri" oluşumunu duyarlı katılımcılarla birlikte kurduk. Burada
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
özveriyle çalışan arkadaşlarımızla bölge yaşayanlarının, Başakşehir Belediyesinin, basının ve çevreci tüm kuruluşların dikkatlerini çekmek adına sosyal medya başta olmak üzere ayrıca hukuki de bir süreç başlattık. Gölet temalı onlarca etkinlik, basın açıklaması ve protesto yürüyüşü gerçekleştirdik. Amacımız sadece Gölette değil bölgemizde kamuya ait tüm alanların halkın çıkarına kullanılmasından yana çalışmalar. Bu bağlamda bugün gerçekleştirdiğimiz Gölet temalı fotoğraf yarışmamızda bu etkinliklerin bir devamı. Haklı taleplerimizi yetkililere ve kamuoyuna aktarmak adına sanatında çok büyük bir yeri olduğuna inanıyoruz. Yarışmanın başlangıcından buyana emek veren başta ADD Bahçeşehir Şubesi Başkanı Serdar Bayraktar olmak üzere tüm juri üyelerimize ve yarışmaya katılan tüm çevre gönüllülerine teşekkürlerimi sunuyorum. Dereceye giren arkadaşlarımıza da ayrıca tebriklerimi iletiyorum" dedi. Etkinlikte dereceye giren yarışmacılara
1.Bahçeşehir Gölet 2015 Fotoğraf Yarışması Juri Özel Ödülü- Cevahir Yavuz
1.Bahçeşehir Gölet 2015 Fotoğraf Yarışması Mansiyon - Necla Özarslan
plaketlerini ve teşekkür belgelerini Bahçeşehir’de çevresel duyarlılıklarıyla tanınan; ÇYDD Bahçeşehir Şubesi Başkanı Deniz Bayraktar, ÇYDD Bahçeşehir Üyesi Serpil Tok Emeksiz, ADD Bahçeşehir Başkanı Serdar Bayraktar, Başkan Yardımcısı İsmail Acar, BADER Denetim Kurulu Üyesi Nihat Emeksiz, Hoş Seda Türk Sanat Müziği Topluluğu Şefi Seda Hanzade Kırmızıgül, Gölet Gönüllülerinden Kudret Çelebi , Dr.Mehmet Gümüş ve Şehir Planlamacısı İsmail Çiçin verdiler. Yüzlerce fotoğraf arasından jurinin seçtiği ilk 5 yarışmacıya plaketleri verilirken, ayrıca seçilen 32 fotoğrafta “Sergilenmeye Değer Fotoğraf” olarak belirlenerek teşekkür belgesiyle ödüllendirildi. 1.Bahçeşehir “Gölet 2015” Fotoğraf Yarışması 1.si Arda Çankaya olurken, 2.ve 3.lük plaketlerini Mehmet Nuri Şener kazandı. Yarışman Juri Özel Ödülünü Cevahir Yavuz, Mansyion plaketini de Necla Özaslan aldılar.
27 "Sergilenmeye Değer Fotoğraflar" ve Teşekkür Belgesi alan yarışmacıların alfabetik sıralamayla isimleriyse şöyle;
Ali Baran
Cevahir Yavuz
Doğan Kızıltan
Doğan Kızıltan
Doğan Kızıltan
Güzin Erdağ
Güzin Erdağ
Güzin Erdağ
İrem Korkutan
Mehmet Nuri Şener
Mehmet Nuri Şener
Necla Özaslan
Necla Özaslan
Seran Alnak
Tülay Brumback
Tülay Brumback
Tülay Brumback
Tülay Yurdabak
Tülay Yurdabak
Ulaş Aydın
Yasemin Bilgen
Yasemin Bilgen
Yılmaz Parlak
Yılmaz Parlak
Yarışmada dereceye giren ve sergilenmeye değer fotoğraflar 25 Kasım 2015 tarihine kadar Bahçeşehirliler Derneği Lokalinde sergilendi. Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
28
BAHÇEŞEHİR
İstanbul’un 2.tarihi yarımadası Küçükçekmece Gölü çevresinde
“Antik BATHONEA Liman Kenti”
Küçükçekmece Gölü havzasında 5 yıldır devam eden “Bathonea” kazıları, milattan önce 2 bine ait izleri ortaya çıkararak İstanbul’un tarihi kronolojisindeki boşlukları dolduruyor. Bahçeşehirliler Derneği ve Yelpaze İstanbul Yayın Grubunun Bahçeşehir BADER lokalinde ağırladığı kazı heyeti, çalışmalarından çıkan bilgi ve tarihi mirasımız Antik BATHONEA Liman Kentini bölge halkıyla buluşturdu. Bahçeşehirliler Derneği (BADER) merkezinde 02 Aralık 2015 tarihinde gerçekleşen “BATHONEA” tanıtım toplantısına, Kazı Başkanı Doç.Dr. Şengül Aydıngün ve kazı ekibinden Başkan Yardımcısı Arkeolog Dr.Şeniz Atik, Kazı Koordinatörü Haldun Aydıngün, Kültür Bakanlığı Temsilcisi Elif Kavas, Kazı Denizcilik İşleri Danışmanı Kaptan Oğuz Cebeci bilgilendirme amaçlı katılırken, etkinliğin ev sahipliğini BADER Başkanı Uğur Barış Karabulut, BADER Genel Sekreteri Veli Eren, ADD Bahçeşehir Başkanı Serdar Bayraktar, ÇYDD Bahçeşehir Başkanı Deniz Bayraktar ve duyarlı bölge sakinleri gerçekleştirdiler. Kazı Başkanı Doç.Dr. Şengül Aydıngün’ün slayt gösterimi eşliğinde gerçekleştirdiği sunum ve bilgilendirme, Bahçeşehir, Ispartakule, Avcılar ve Küçükçekmece’nin İstanbul’un 2.tarihi yarımadası olduğunu gözler önüne serdi. Kazı başkanı Doç. Dr. Şengül Aydıngün’ün anlatımıyla “Bathonea” “2009’da başlanan kazılarda ilk yıllarda ge-
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
nel bir temizlik, araştırma, haritalandırma ve jeofizik çalışmaları yapıldı, 2011-2012’den itibaren kazmaya başlanıldı. Gölün Avcılar kıyılarında yapılan ilk kazılarda ortaya çıkan antik limanlar ve deniz feneriyle bölgenin büyük bir liman olduğu anlaşılmakta. Kıyılarda ise duvarlar, denize inen büyük yollar, caddeler ve rıhtımlar var. Zamanla büyük yapılar, meydanlar, kilise ve saray kompleksinin belirginleştiğini tespit ettik, damgalı ve üzerinde Konstantin ve Konstans gibi isimler yazılı tuğlalardan inşa edilen büyük bir sarnıca ulaştık. Bunun İstanbul’a adını veren imparator Konstantin döneminden kaldığını düşünüyoruz. Milattan önce 2’inci binin başlarına, erken Hitit dönemine ait heykelcikleri bulunca çok heyecanlandık. Ardından onları destekleyen seramik parçalarının ortaya çıktığını, “Erken Hitit dönemine ait buluntularla birlikte çağdaş Kıbrıs seramiklerinin de küçük parçalar halinde gelmeye başladığını gördük. Buradan da şunu düşünüyoruz, milattan
önce 2. binin başlarında İstanbul aslında düşünüldüğünden daha hareketli bir yaşama sahipti. 2. binin başlarından itibaren uluslararası deniz ticareti izlerini görüyoruz. Önümüzdeki yıllarda çıkacak veriler bunu daha da netleştirecek. Bugüne kadar pek çok üniversite, Almanya, İngiltere, Hollanda ve Polonya ekiplerin katıldığı kazılarda bu yıl 100’ü aşkın kişinin görev yaptı, kazıya sadece arkeolog değil, mimarlar, jeologlar, deniz bilimcileri, antropologlar, jeofizikçiler gibi her konunun uzmanını davet ettik. İstanbul’un 2.tarihi yarımadası BATHONEA Kazı Başkanı Doç.Dr. Şengül Aydıngün bu yıl çalışmaların kazı alanında değil laboratuarda yoğunlaştığını dile getirirken, “Parçaların bütünleme çalışmaları yapıldı. Her malzemenin tek tek değerlendirmesi devam ediyor. Yıl sonuna kadar bu sürecek. Yaklaşık 50 bin parça seramiğimiz var. Bunlar kutularda birleşmesi için bekliyor. İstanbul Arkeoloji Müzesine teslim ettiğimiz birkaç bini bulmuştur” dedi.
29
Aydıngün “Kazılarda ele geçen parçalar sayesinde İstanbul’un tarihinin kronolojideki boşluklarını doldurmaya başladık. Yenikapı, daha önceki Fikirtepe ve Pendik gibi kazılarda İstanbul’un neolitik dönemini biliyorduk. MÖ 6 binli yıllar, günümüzden 8 bin 8 bin 500 öncesini biliyorduk. Ama bunun ara dönemi yoktu. Günümüze daha yakın olan dönemler yoktu. Yani, hiç mi erken Tunç Çağı yoktu? MÖ 2. binde Hititlerin yaşadığı dönemde İstanbul hiç bilinmiyor muydu? Bunlar eksikti. Galiba bu dönemle ilgili ilk bilgiler bizim kazılarımızdan geliyor. Bu da bilim dünyasında heyecan yaratmaya başladı. Kentin kıyı şeridinde deniz seviyesinin değiştiğini görüyoruz. Marmara Denizi’nin bir dönem göl, bir dönem deniz olduğuna dair işaretler var. Roma ve geç Roma döneminden kalan yüzeydeki buluntulara göre Bathonea’nın 5-10 bin kişilik bir şehir olduğunu söyleyebiliriz.”
Tarihimiz ve kültür turizmi adına Türkiye, İstanbul ve bölgemiz için altın değerinde bir mirasa sahibiz Kazılarda günümüzden 8 bin, 8 bin 500 yıl öncesine ait izler bulunduğunu dile getiren Aydıngün, kazı çalışmalarıyla ilgili şu bilgileri verdi: “Biz seviye seviye indik. Her dönemin ayrı bir bilgisi geliyor. Buranın giderek ciddi bilgiler vereceği belli. Kazdıkça kazılır, alan çok büyük. 4 kilometreye 1,5 kilometre uzunluğunda bir alandan söz ediyoruz. Gölün bütün kıyılarında yapılaşma
izleri var. Efes, Bergama, Troya kazıları ve Alacahöyük 100 yıl, Kültepe kazıları 60 yılı geçti. Burası da çok uzun yıl sürecek. Birkaç nesil görecek. Benim yetiştirdiğim öğrenciler ve onların yetiştirdikleri kazı yapmayı sürdürecek.”
Aydıngün, Küçükçekmece Gölü çok kirli olduğu için su altında bir çalışma yapılmadığını belirterek, “Suyun yüzde 90’ında kanalizasyon, nükleer ve sanayi atığı var. Görüntü net değil. Su altı ekibimiz de fazla çalışma yapamadı. Belki Yenikapı’daki gibi batık olabilir. Çünkü gölün hemen kıyısında çok fazla kırık dökük çanak çömlek parçaları buluyoruz. Roma döneminden kalma seramik parçaları var. Bu da deniz ticareti olduğunu gösteriyor. Göl temizlendiğinde belli olacak” dedi.
konusunda ellerinden geleni yapacaklarını belirttiler. Sosyal medyayla başlanılacak bilgilendirmelere, kamu yönetimlerinin desteği de istenecek. Bahçeşehirliler Derneği Başkanı Uğur Barış Karabulut’ta “ Kurulacak platformda gerek derneğimiz ve gerekse yayın grubumuz elinden gelen desteği verecektir. Aklın yolu bir, bu kültür mirasımıza sahip çıkmak top yekün hepimizin görevi. Bu miras sadece tarihi aydınlatmakla kalmayacak, İstanbul ve bölgemize kültürel zenginlik katacaktır. Bu kültürel zenginlik beraberinde kaliteyi getirecek ve bölgemizin ruhunu yarınlara taşıyacak. Şehrimizin marka kimliğine de değer katacağından dolayı Avcılar, Küçükçekmece ve Başakşehir belediye başkanlarının destekleri çok önemli. Kısır çekişmeleri bir kenara bırakıp bu değerimizi turizme kazandırmalıyız. Bugüne dek başta Kazı Başkanımız Sayın Doç.Dr. Şengül Aydıngün başta olmak üzere bu mirası bizlere kazandıran, emek veren tüm ekibe sonsuz teşekkürler ederiz. İyi ki sizler varsınız ve iyi ki pes etmeden çalışmalarınıza devam ediyorsunuz. Kültür Bakanlığımıza da ayrıca kazıların en başından buyana destekleri için minnettarız.” dedi. Detaylı bilgi için: www.bathonea.org YİHA(Yelpaze İstanbul Haber Ajansı)
“BATHONEA ANTİK LİMAN KENTİ” gönüllüleri ortak bir platform kurmayı hedefliyor Sunum sonrası gerçekleşen soru cevap bölümünde katılımcıların edindiği bilgiler ışığında heyecanları kayda değerdi. Ülkemiz, İstanbul ve bölgemize değer katacağı apaçık ortada olan tarihi mirasımız, belki de duyarlı halkımızın da sahip çıkmasıyla İstanbul 2’nci bir tarihi yarımadaya kavuşacak. Toplantıya katılan tarihe ve tarihi eserlere ilgi duyan katılımcılar, Türkiye’nin en büyük ihtiyacının kültür turizmi olduğunu ve bu mirasımıza sahip çıkarak, tanıtımı
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
30
YAŞAM
SOHO GALLERY Bahçeşehir’de, müşterilerine lüksü ekonomik olarak sunan ayrıcalıklı bir restoran SOHO GALLERY Prestige Mall’de... 18 Şubat’ta hizmete açılan Soho Gallery henüz çok yeni. İşletmenin sahipleri Göksel ve Evrim Günal çifti kibar ve bilgili birer işletmeci. Adını Amerika’nın Soho şehrinden almış... E hal böyle olunca da; Soho Gallery sınırlarına dahil olmaya başladığınızda 3 farklı mekan konseptiyle dizayn edilmiş modern bir restoranda buluyorsunuz kendinizi. Balkon kısmında alışılagelmiş bir cafe konsepti hakim... Gölet manzarasına karşı kahvenizi yudumlayabilir ya da kahvaltı tabağınızın içinde yer alan kızarmış ekmeğinize bal kaymak sürüp doğayı dinleyebilirsiniz. Lakin, kapının eşiğinden içeri adım attığınızda ise kendinizi vahşi batının durdurulamaz kovboylarının boy gösterdiği, 1980’lerin Amerikası’nda yer alan bira fıçılarının Soho Gallery’de yemek masası olarak konumlandırıldığını, yıllanmış şarapların, gırtlak yakan whisky’lerin ve daha nicelerinin yer aldığı alkol barını bulabilirsiniz. Bu alana dahil olduğunuz andan itibaren lezzetli yemek kokularının arasından duyularınıza ilişmeyi başaran odunsu kokuları almaya başlıyorsunuz.
Doğa Parkı Cad. Prestige Mall AVM / Bahçeşehir / İstanbul Yelpaze Bahçeşehir / 15 Kasım 2015
T: (0212) 669 32 00 /sohogallerybahcesehir
Biraz mekanda göz gezdirmeye başladığınızda da çizgi roman yazarlarının ölümsüzleştirdiği hayali kahramanlarımızdan Kara Şovalye Batman ve Betty ile selamlaşıyor ve ardından, sizi gerçek dünyanın yıldızlarından Marlyn Monreo’nun posterinin hemen yanı başındaki duvarı boydan boya kaplayan kafeslerin içine hapsedilmiş şarap kütüphanesi karşılıyor. Sonrasında mekanın hemen sol tarafında siyah bir perdeyle aralanan ve sizi sokağa davet eden farklı bir garden konseptiyle karşılaşıyorsunuz. Duvarları sarmalayan sarmaşıkları, sokak lambaları ve popülerliğini Britanya’da kazanmış bir bilardo türü olan Snooker masasıyla Türkiye’de sadece Soho Gallery’de buluşabilirsiniz. Bundan sonrasını da sorularımızı yanıtlayan İşletme Sahibi Göksel Günal’dan dinleyelim.
Çok kısa olarak Soho Gallery?
Soho Gallery, insanların sohbet edebilecekleri, dünya ve Türk mutfağından seçme lezzetler ile kendilerini ödüllendirebileceği, herkesin kendisini eşit hissedeceği, cafe, bar, restoran bölümden oluşan, haftanın her günü, günün her saati misafirlerimize güncel ihtiyaçları için kendilerine bir şeyler bulabileceği bir konsept sunuyor. İstanbul’daki ilk şubemizi Bahçeşehir’de açtık.
Konseptiniz hakkında bilgi verir misiniz?
Soho Gallery’de misafirlerimizin, hayatlarındaki bir boşluğu doldurabileceklerini, bir şeyler yerken veya içerken, genel ve şahsi meselelere kafa yorarken, kendilerini ödüllendirmiş, bir kulübün üyesiymişler gibi hissetmelerini sağlamak gayesindeyiz. Bunun için toplumumuzun her kesiminden insanlarımızın bir arada olabileceği, ağır olmayan, huzur veren, konforlu bir dizayn yaratmaya çalıştık. Gündüzleri eşsiz Gölet manzarasıyla huzurlu bir kahvaltı ve sonrasında da akşam yemeği konseptine dönüşüyor. Aslında herkesin kendi tarzına bürünebileceği farklı konseptlere sahip ayrıcalıklı bir mekan dizayn ettik diyebiliriz.
Mutfağınızdan bahsedebilir misiniz?
Mutfağımızda, İtalyan, Fransız ve Türk mutfağının eşsiz lezzetlerine yer veriyoruz. Misafirlerimize ekonomik ama lüks bir damak tadı sunuyoruz. Yüzü gülen, hızlı servis yapan ve güven veren çalışanlarımız sayesinde misafirlerimiz kendilerine odaklanabiliyor. Her geçen gün SohoGallery’i önemseyen, değer veren kanaat önderlerimiz oluşmakta. Açıkçası bu da beni ve çalışanlarımı motive ediyor.
Organizasyon ve etkinliklere açık mısınız?
Söylediğim gibi; birçok konsepte hakimiz. Burada olmak istediğiniz her modu yakalayabilirsiniz ve biz müşterilerimize böyle bir ayrıcalığın hizmetini sunuyoruz. Bu sebeple, talepte bulunabilecekleri her türlü konsepte açığız ve yer verebiliyoruz. Doğum günü partileri, baby shower’lar, iş toplantıları, kahvaltı günleri vs... Yani, müşteri talebi doğrultusunda gelişecek her türlü etkinliğe masa açabiliyoruz.
1
YEMEKLİ EĞLENCE CANLI MÜZİK+ORYANTAL
Kişi başı 210 TL
6 çeşit meze, Ara sıcaklar, Ana yemek (Hindi dolma ya da 3 çeşit et), Salata, Meyve, Sınırsız yerli içki (Rakı, şarap, bira)
SOHO’DA YILBAŞI YILBAŞI PARTİSİ DJ PERFORMANS
Kişi başı 145 TL Sınırsız Eğlence 23.00 - 04.00 Sınırsız yerli içecek (Bira,Votka,Rakı,Şarap) Aperatifler, çerez, meyve
Rez: 0212 669 32 00
2
32
/Travelogueress
/ travelogueress
r e l m i n e l z İran’dan İ
/ Travelogueress
a d ’ n a h a f s Bölüm 3: İ E C E G Z U S UYKU
Musevi M ahalle
si
Sallanan M inareler
Ç
arşamba, 7 Nisan 2010 Dün akşam yine korkunç bir yemek yedik (tabii ki tavuk) ya da yiyemedik demeliyim. Ağzıma koyduğumu gerisin geri çıkarmak zorunda kaldım. Hiç yapmadığım bir davranış. Restorandan otele kadar da yemeklerin yenilmezliğinden şikayet ettim durdum. Otele vardığımızda bir anda zihin açıklığı yaşadım. Nasıl olur da yemek hakkında şikayet edebilirim? Bunu bulamayan, açlıktan ölen çok insan var dünyada. Çok suçlu hissettim kendimi şikayet ettiğim için. Gece yatakta 3–4 saat boyunca uyuyamadım. Tabii ki çok düşündüm. İran’da, İsfahan’da olduğuma inanamadım önce. Allah bana o kadar cömert ki. Aç, susuz, ailesiz, sevgisiz, evsiz, işsiz bırakmıyor, bir de bütün bunların üstüne çocukluğumdan beri hayal ettiğim her şeyi bir bir yerine getiriyor. Ben ise şikayet ediyorum. O kadar şanslıyım ki hâlbuki. Allah
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
Katedral bana her zaman çok cömert ve merhametli. Bunun da bir nedeni olmalı. Allah bana sevgisini, cömertliğini ve merhametini bu kadar açık ve net gösteriyorsa, gezegenimizde seyahat edebilmek gibi çocukluk hayallerimi bana hediye ediyorsa, doğa ve hayvan sevgisini annem aracılığıyla bana aşılıyorsa, eşim aracılığıyla bana sevgisini ve merhametini gösteriyorsa, üstüne üstlük bana umudu, insanlığa dair tüm güzellikleri ve kendi içimdeki duyguları patlayıcı yoğunlukta hissetmeme neden oluyorsa, Allah bana aslında çok açık bir şekilde sesleniyor. Aramızda bir engel, bir aracı yok. Kimsenin yok aslında. Tanrı’yla doğrudan konuşup, iletişime geçebiliyoruz. İşte kralların en güzeli, en merhametlisi bu: Evrenin Kralı, yaratıcımız. Bizi kölesi değil de hizmetmeni olarak, bir sebeple, bir görev vererek yaratmış aslında. Dün gece uykusuzlukta vardığım
sonuç da şu: Tanrı bana bu kadar açıkça cömert, merhametli ve sevgi dolu ise benim de görevim bu. Büyük, meşhur, zengin, bir lider olmayabilirim. Bunun hiçbir önemi yok. Tek yapmam gereken, bana verilen hayatta karşıma çıkan tüm canlılara sevgi, merhamet ve cömertlik göstermek. Bu kadar! Herkes meşhur, herkes bir lider olmak zorunda değil. İşçilere de ihtiyaç var. İşçiler olmadan zaten iş yapılamaz, üretilemez. Ben de bir işçiyim işte. Tanrı’nın işçisi. Ben bir sevgi/aşk askeriyim ve elimizden geldiği kadar bu dünyada sevgi, merhamet, cömertlik, kibarlık, güleryüz dağıtırsak, dünyadaki en çözülmez olarak bile görünen sorunları çözebileceğimize inanıyorum. Benim için Allah aslında sevgi/aşk; sevgi Allah. Yaratan = Sevgi. Bu yaşımda da artık kesin olarak biliyorum. Sevgiden daha kuvvetli bir güç yok. Bu güç hem yaratabili-
33 yor, hem yok edebiliyor. İnanılmaz bir kuvvet. Demek ki sevgi, Allah. Yaratan sevgi ise yaratmak fiilinin karşılığı, anlamı ne diye düşündüm. Matematiksel bir mantıkla sonuca ulaşmaya çalıştım. Yaratan kelimesi sevgi ise, yaratmak fiili sevmektir. Allah o zaman bizi neden yarattı? Sevdiği için. Yaratan evrenin kralı. Evrenin bütününü tamamlamak için yaratıldık. Demek ki yaratmak = sevmek = bütünü tamamlamak = olmak (çünkü biz bir bütünken oluyoruz, biziz, benim). Demek ki Allah ol dedi = yaratıyorum dedi = seni seviyorum dedi. Bir insana da (ya da başka bir şeye) seni seviyorum demek, aslında “ben benim çünkü sensin”, senin varlığın önemli, ya da “benim bütün olabilmem için sen önemlisin” demek. Yani eşimi, ailemi, doğayı, gezegenimizi, seviyorum çünkü benim ben olabilmem için onlar yaratıldı. Hepimiz bir zincirin, bir bütünün parçasıyız. Sevgi zinciri! … Şiraz kadar olmasa da Isfahan’da da sıcak öğle saatlerinde bastırıyor. Özellikle manto ve eşarp giymek zorunda olduğum için bayağı yorucu oluyor. Bu sabah Musevi mahallesini (İsfahan’a yerleşimi ilk kuranlar Musevilermiş), sallanan minareleri, Ataşgah isimli (evet Türkçedeki ateş gibi) Zoroastra Ateş Tapınağını (Zoroastrlar tek tanrıya inanıyorlarmış ve ateşe tapmıyorlarmış. Sadece tanrıya ibadet ederken ateşi kullanıyorlarmış), 32 geçitli Siyesepol (Allahverdi Han) Köprüsünü, Ermeni Vark Katedrali’ni gördük. Birinci Şah Abbas 17’inci yy’da Ermenilerin İsfahan’a ekonomik kazanımları için yerleşmelerini sağlamış. Şehirdeki en zengin topluluk Ermenilermiş. Katedralin içi ve dekorasyonu İsa ve İncil tasvirleri dışında Safevi camilerine çok benziyor. Katedralin avlusunda sözde soykırım için anıt yapmışlar; bu anıtın yanında da Türkiye’yi suçlayıcı ve propaganda dolu fotoğraf ve posterler var. Nitekim, katedralin müzesi oldukça zengin ve ilginç. Dünyanın en küçük kitabından tutun da, Rembrandt tarafından çizilmiş Hz. İbrahim portresi ve bir tel saç üzerine elmas kalemle yazılmış Ermenice bir cümleyi mikroskopla görmek mümkün. Tabii müzede sözde soykırıma dair de yazılar, videolar, röportajlar da gösteriliyor. İsfahan’ın en eski şehir merkezi yani Selçuklular tarafından inşa edilmiş bölgesinde, Cuma Camii’ni gezdik. Eski bir Zoroastra
Köprü ateş tapınağı üzerine kurulmuş bu cami farklı zaman dilimleri ve hükümdarlıklarından izler taşıyor.Bunlara Selçuklular, Safeviler, İlhanlılar, Kaçarlar dahil. Tüm bu devir, kültür ve hükümdarlıkların sanatının bir araya gelmesi İslam sanatının en güzel örneklerinden birini ortaya koymuş. Cuma Camii’ni, şimdi İmam Camii olarak anılan Mavi Camii ve yakınındaki Şeyh Lütfullah Camii’ni görmek için İsfahan’a gelmeye değer. İlginçtir, estetik insan psikolojisi, etkilinim ve izlenimler üzerinde ne kadar önemli. İsfahan’a hiç gelmeseydik, İran hakkındaki düşünce ve izlenimlerim şimdikinden çok daha farklı olurdu. Akşam üstü ikinci bir Safevi sarayına gittik: Haşt Beşast (Sekiz Cennet). Bu sarayın diğer bir adı bülbüllerin bol bulunduğu bir bahçenin içinde kurulu olduğu için Bülbül Sarayı’ymış. Saraydan önce bahçenin gerçekten yemyeşil, güzel kokulu ve renkli çiçeklerle dolu çok hoş bir bahçe olduğunu (hatta park) söylemeliyim. İsfahan’ın bahçe ve parkları gerçekten ünlerini hak ediyorlar. Bu saraydan da pek eser zamana ve zararlara dayanamamış maalesef ama döneminde masalsı bir yer olduğunu akılda canlandırmak hiç de zor değil. Safeviler de Osmanlı’daki Lale Devri gibi zevk, bahçe ve güzelliklerine çok önem verdiklerinden dolayı zamanla güçlerini kaybetmişler anlaşılan. Bu akşam yemeğimizi tekrar İran yemekleriyle riske atmamak için fast-food büfesinde yemeğe karar verdik. İranlılar saygılı ama turistlere yardımcı olmayı ve arkadaş canlısı olmayı pek önemsemiyorlar galiba. Güler bir yüz bulmak kolay olmadığından, ilk gülen yüzlü bir genci gördüğümüz büfeye psikolojik olarak çekilmiş bulduk kendimizi. Yediğimiz pizza da pizzadan başka her şeye benziyordu
Ateş Tapı nağı ama en azından safransız ve tavuk olmayan bir şey yemiş olduk şükürler olsun. İranlılara gelince; daha önce yazdığım gibi saygılılar ama mesafeliler. Ya utangaçlar ya da yabancılardan çekiniyorlar; kim bilir ama millet olarak da içlerine kapanıklar. Yüz hatlarına bakınca Persepolis’te görülen eski İran heykelleri ve figürlerinden hiç de farklı değiller. Yani binlerce yıldır yüz hatları da değişmemiş gibi gözüküyor. Gen bilimci değilim ve haddime değil ama sanki bu binlerce yıllık tarihlerinde bu topraklardan geçen diğer toplum, millet ve ırklarla evlenerek pek karışmamışlar gibi. Bugün rehberimiz de mesela Ermenilerin asla İranlılarla evlenmediklerini söyledi. Tabii azınlıkların kendi aralarında kalıp, başkalarıyla karışmamaları her ülkede görülen bir durum ama bana çok içine dönük ve kapalı bir millet ve toplum gibi geldi. Bu gece İsfahan’daki son gecemiz. Sabahtan Kum’a doğru yola çıkacağız. Yolda Abyaneh ve Keşan şehirlerinde duraklayıp, gezeceğiz. Kum’da birkaç saat geçirdikten sonra Cuma sabahı İstanbul uçağımıza bineceğiz. Sabırsızlanıyorum! Siz de seyahat anılarınızı paylaşmak ve özellikle yazılarınızda gezilerinizde gözlemlediğiniz çocuk, hayvan, kadın, yaşlı hakları, çevre ve yaşam sorunlarını dile getirmekle ilgileniyorsanız, uluslararası alanda uyguladığımız GET HEARD (Sesini Duyur) Projesi’ne katılmanızı öneririz. Daha fazla bilgi için aşağıdaki linki ziyaret edebilir ya da contact@travelogueress.com ‘a yazabilirsiniz. Gezi yazılarımın tümü yeni web sayfam www.travelogueress.com adresinden ulaşabilirsiniz.
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
34
YAŞAM
8 Maddede
Küresel Isınma Küresel Isınma doğal sera gazı etkisinin ötesindeki koşullar nedeniyle dünyadaki ortalama sıcaklığın artmasıdır.
Küresel Isınma Nedir? “Küresel Isınma”da kastedilen ısınma doğal sera gazı etkisinin ötesindeki koşullar nedeniyle dünyadaki ortalama sıcaklığın artmasıdır. Yani burada kastedilen “ısınma” yazın ege rüzgarından belimiz üşümesin diye üstümüze hırka atmak, kışın sevgiliyle battaniye altında yatmak, kar yağarken sıcacık bir kahvenin içimizde yarattığı o muhteşem “ısınma” hissi değil. Daha çok düdüklü tenceredeki suyun ısınması ve kaynar hale gelmesi gibi bir şey. Üstelik bu sefer düdüklü tencerenin içinde biz varız. Doğal Sera Gazı Etkisi Ne? Hey Sera Sera Şarkısı ile Bir Bağlantısı Var mı? Her gün güneşten dünyamıza ışınlar geliyor. Bu ışınların bir kısmı atmosferimiz tarafından geri gönderiliyor, bir kısmı ise atmosferden sızarak içeri giriyor. Okyanuslar ve kara parçaları bu ışığın bir kısmını yansıtırken, bir kısmını da biriktiriyor. Yansıyan ışınların bir kısmı atmosferdeki karbondioksit gazı tarafından tutuluyor ve dünyaya geri gönderiliyor. Bu da hiç fena değil. Buna “doğal sera gazı etkisi” deniyor. Eğer böyle bir sera gazı etkisi olmasaydı dünyanın ortalama sıcaklığı -15 derece olurdu ki, bu sıcaklıkta türlü nebatat ve mahlukatın yaşaması mümkün değil. Atmosferdeki Karbondioksit Miktarı Artarsa Ne Olur? Bana Ne Bundan? Soğuk bir kış geçirdiğimizi düşünelim. Ellerimiz donuyor, uyumak istiyoruz, yatağa yattık. Bir battaniye yeterli sıcaklığı sağlayarak mutlu mesut uyumamızı sağlayabilir. İki battaniye biraz fazla gelecektir. Üç battaniye ile terlemeye başlayacak, dört battaniye ile zıvanadan çıkacak, beşinci battaniyede yataktan kalkmak için hamle edecek hale geliriz, ancak insafsız bir vatandaş üstümüze altıncı battaniyeyi atıp bir de yatağı yakmaya çalışıyorsa bunun hayırlara vesile olmayacağından emin olabiliriz. Atmosferde artan karbondioksit miktarı da dünyamıza aynı şeyi yapmaktadır. Karbondioksit miktarı arttıkça, atmosfer daha fazla güneş ışığını tutuyor, bu güneş ışıkları bir kez daha dünyaya geri dönüyor, okyanuslar daha fazla ısınıyor, buzullar çözülüyor ve bu sefer
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
güneşten gelen ısınları yansıtacak daha az buzulumuz oluyor. Sonuçta dünya gittikçe daha fazla ısınıyor. Küresel ısınma işte bu yok olma döngüsünü tarif ediyor. 1. Atmosferdeki Karbondioksit Artışı ve Küresel Isınma İnsan Kaynaklı Küresel İklim Değişikliği Hakkı Hükümetler Arası Kurul olan IPCC tarafından yayınlanan bir rapora göre son 60 yılda yaşanan küresel ısınmanın tek nedeni insanlar. Yani tükettiklerimizle atmosfere karbondioksit salıyor, küresel ısınmayı tetikliyor ve insanlığın yok olması için gereken tüm şartları sağlıyoruz. Yatakta yatarken ısınmak için yatağı yatmak gibi harikulade bir fikre bu kadar adanmış olmamız da insanlığın kapasitesi hakkında hepimizi yeniden düşünmeye itebilir. 2. Atmosferdeki Karbondioksit Miktarı Son 800.000 Yılın En Yüksek Seviyesinde Bu yıl yapılan bir araştırmaya göre atmosferdeki karbondioksit oranı 1750 yılına oranla yüzde 142 oranında arttı ve kritik bir eşik olan 400 ppm seviyesini aştı. Son 800.000 yıllık bulgulara bakıldığı zaman bu seviyenin tarihin en üst noktası olduğunu görüyoruz. 3. Her Yıl Atmosfere 30 Milyar Ton Karbondioksit Gönderiyoruz Atmosferimizde normalde 720 milyar ton karbondioksit var. Bu karbondioksit karbon döngüsü içerisinde okyanuslarda ve karalarda dolaşıyor. Bu durum da normal. Biz de her yıl atmosfere fazladan 30 milyar ton karbondioksit gönderiyoruz. Okyanuslar ve kara parçaları bu karbaondioksitin sadece yüzde 40’ını absorbe edebiliyor. Yani kalanı aynen atmosfere geri dönüyor ve atmosferdeki karbondioksit miktarını arttırıyor. 4. Dünyanın Ortalama Sıcaklığı Yüz Yılda 1 Derece Arttı NASA tarafından yapılan bir çalışmaya göre 1906 ile 2005 yılları arasında dünyanın sıcaklığı yaklaşık 1 derece arttı. 20. yüzyılın son 20 yılı son 400 yılın en sıcak dönemleriydi ve bu trend de devam ediyor. Yine son 20 yılda 30 yeni hastalık ortaya çıktı ve iklim değişikliğine bağlı sıcaklık artışı nedeniyle 2050 yılında 1 milyon fazladan insanın sıtmadan ölmesi bekleniyor.
5. Kuzey Kutbundaki Buzulların Yüzde 15’i Eridi 1950 yılından beri yapılan ölçümler doğrultusunda Kuzey Kutbundaki Buzulların Yüzde 15 oranında azaldığı görülüyor. Bu hızla devam ederse Kuzey Kutbu 2040 yılında ilk kez hiç buzun olmadığı bir yaz yaşayacak. 6. Deniz Seviyesi Yaklaşık 20 cm Yükseldi Uydudan yapılan ölçümlere göre küresel deniz seviyesi bir önceki yüzyıla göre yaklaşık 20 cm yükseldi. 3 temel nedeni var. Su ısınınca genleşiyor ve daha çok yer kaplıyor. Daha sıcak okyanuslar basitçe daha fazla yer kaplamaktalar. Grönland ve Batı Antartikada eriyen buzullar geri dönmüyor yani suya katılıyor, bu da su seviyesini yükseltiyor. Kuzey kutbunda eriyen buzullar da bu gidişata eklenince küresel ısınma gerçekten deniz seviyesini yükseltiyor. Sonuç? Su seviyesindeki yarım metrelik bir artışın 130 milyon insanı doğrudan etkileyeceği biliniyor. 7. Önümüzdeki 40 Yılda 150 Milyon “İklim Mültecisi” Bekleniyor İklimsel Adalet Vakfı’nın hazırladığı 2009 tarihli bir rapora göre iklim değişiklikler yüzünden önümüzdeki 40 yılda (bugün itibariyle 35 yılda) 150 milyon insanın evlerinden ve yurtlarından olup başka ülkelere iltica etmesi bekleniyor. Abartılı bir hayal değil. Sadece 2008 yılında 20 milyon insan iklim nedeniyle oluşan doğal felaketler sebebiyle iltica etmek zorunda kaldılar. 8. Türkiye Kuraklaşacak, Çölleşecek Türkiye 2030 yılında kurak bir çöl olacak. Bilime arkamızı dönebiliriz. Akla ve mantığa sırt çevirebiliriz. Kısır polemiklerin etkileyici debdebesi altında geleceğin hiç gelmeyeceğini düşünerek günlerimizi geçirebiliriz. O zaman yaşayacağımız ülke de bu yaptığımız hataların sonucunda nasıl bir yer olacaksa öyle bir yer olacak. Bizim umursamazlığımız, kısa vadeli düşüncelerimiz, bencilliğimiz, birbirimize duyduğumuz öfke ve nefret nasıl bir ülkede yaşayacağımızı da belirleyecek.
35
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
36
YAŞAM
19 Maddeyle Felsefe Bilmeyen Birinin
Hayatı Anlamasını Beklemenin Saçmalığı
Felsefe yapma lan! Felsefeye bakış açımızı özetleyen nadide bir söz öbeği. Oysa felsefe kişinin kendisini, çevresini, varlığını, inancını sorgulamasının, keşfetmesinin, kişinin kendisini bilmesinin tartışmasız tek yolu. Bir soru sorma disiplini. Ancak ülkemizde maalesef felsefeye gösterilen ilgi sadece o bölümü okumak isteyenlerle ve küçük bir azınlıkla sınırlı. Zengin işi olarak görülen felsefenin hayatımıza girmemiş oluşu, insanların felsefeye karşı son derece mesafeli yaklaşımı hayatı algılamızı, mutlu olmamızı, daha da ileri gidersek gelişmemizi engelliyor. Felsefe, insanlara ilkokuldan itibaren öğretilmesi, sevdirilmesi, anlatılması gereken bir olgu. Liselerde verilen 1 saatlik felsefe tarihi eğitimiyle insanları düştükleri derin çukurlardan çıkarmak imkansız. Ve felsefe okumayan, bilmeyen, soru sormayan bir insanın, bir toplumun gelişmesi ya da mutlu olması mümkün değil. Felsefenin bu kadar önemsiz, değersiz, gereksiz görüldüğü bir toplumda, felsefe yapmanın olumsuz niteleme sayıldığı bir ülkede geleceğe umutla bakma da maalesef şimdilik mümkün değil. Felsefe okuyun, soru sormayı öğrenin, sorgulamanın tadına varın… Özgürleşeceksiniz. 1. Montaigne zamanında bugün bizim düşündüklerimizi kendi toplumu için söylemiş “Günümüzde felsefeye gereksiz bir şeymiş gibi yaklaşıyorlar, ama yanıldıklarının farkında değiller.” 2. Felsefe bir tür kişinin çevresini algılama yöntemidir, kişiler etraflarında oluşan koşullardan yola çıkarak sorular sorup cevaplar arıyor, bu nedenledir ki felsefenin sonunu gelmesi gibi bir şey söz konusu değil. 3. Felsefe dogmatik düşünceleri kırarak onlar hakkında eleştiri yapmayı mümkün kılan bir yöntemdir. 4. Felsefe ortak bir dildir, herkesin anlaşabildiği. 5. Felsefe olması gerekenle olan arasında durup düşünmemizi sağlayan olgudur. 6. Felsefe sizi düşünmeye zorlar, cevaplar bulmaya, sorular sormaya zorlar. Her duyduğunuzu hemen kabullenmemeyi
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
öğretir size, neden sonuç ilişkileri kurmaya sevk eder, zihninizi özgür bırakır felsefe. 7. Felsefe, insan zihninin üzerinde düşündüğü tüm soru ve sorunlarla ilgilenir, bunlarla ilgili akıl yürütür, yorum yapar ancak hiçbir konuda son sözü söyleyip, noktayı koymaz. Sonsuzdur felsefe… 8. Karl Jaspers’e göre “yolda olmaktır” felsefe, yani sürekli aktif, hareketli ve araştırandır. Çünkü insan, varlığının nihayetine kavuşma amacıyla düşünmez, onun aslı zaten varolmaktır. İşte bu yüzden mutluluğu da varoluşunun özüyle birleştirdiği en geniş etkinlikte bulur; bu etkinlik düşünmektir. Ancak insanın düşüncesi doğadan kopuksa onun gerçeği de doğayla bağlantısız olacaktır. 9. Felsefenin özü, herhangi bir bilgiye veya bilgi birikimine sahip olmaktansa, o bilginin aranması, amaç edinilmesidir. İşte bu nedenledir ki, felsefe cevaptan çok soru sorma disiplinidir. 10. Henri Lefebvre’ye göre felsefe parçalı düşünceleri ve ayrışmış bilgileri birbirine bağlayan şeydir. Zihnimizdeki köprülerdir felsefe. 11. Felsefe tek başına size çok şey katamaz, ancak tıpla, matematikle, sanatla, kısaca bilgiyle birleştirildiğinde yapılan çalışmalara anlam katar. Bilginin, dolayısıyla gücün nereye yönlendirilmesi gerektiğini sorgular. Doğruyu veya yararlıyı sorguladığı için, kime göre neye göre gibi sorunlarla boğuştuğu için sorulara kesin cevaplar bulması imkansızdır, ama zaten amacı da bu değildir felsefenin, felsefe bir araçtır. Hatta insanlara düşünmeyi öğreten tek araçtır. 12. Aristoteles, metafizik adlı ünlü eserine şöyle başlar: “bütün insanlar doğal olarak bilmek ister”. Felsefe işte bu doğal isteğin, en derin yansımasıdır.
13. Felsefe her türlü düşünceye açık, kendini hiçbir zaman hiçbir şeyle sınırlamamış özgür beyinli insanların ilgi alanıdır. 14. Max Horkheimer, akıl tutulması eserinde: “felsefeye inanmak, insanın düşünme yetisinin korku yüzünden körelmesine karşı çıkmak demektir.” der. 15. Cengiz Çakmak bize felsefeyi çok güzel özetlemiştir. ”Felsefe hayatın anlamı ne diye sorular sorup da hayatın anlamı şudur diye cevaplar vermemiştir. felsefe böyle bir araştırma etkinliği değil. anlam arıyorsanız dogmatik yapısı olan dinler vardır, inanırsınız veya inanmazsınız, onlar size daha net cevaplar verebilir. Net derken inanırsanız geçerlidir, inanmazsanız geçerli değildir. felsefenin doğrudan doğruya insanların hayatına ilişkin, nasıl yaşamalarına ilişkin reçetesi yoktur. felsefede sorular daha ziyade farklı şekillerde sorulur.” 16. Kısacası felsefe okumayı bilmeyen, felsefe ile ilgilenmeyen insanın çevresini doğru şekilde anlaması mümkün değildir. 17. Felsefe belki tek başına hiçbir şeydir, ama her bilim dalının içinde mutlaka bulunması gerekendir. 18. Felsefe bilmeden, öğrenmeden, sorgulama, araştırma, cevap arama yetilerini felsefe ile taçlandırmayan bir kişinin başarılı olması, özgür olması, sınırlarını kırması mümkün değildir. 19. Eğer Türkiye’de bir dersin zorunlu olması gerekiyorsa, o ders kati suretle felsefe dersidir. Geri kalmışlığımızın, kulluğumuzun, cahilliğimizin, vs. temelinde yatan en büyük sebep felsefe yoksunluğudur. Felsefenin engin sularına dalmadan, dalgaları aşabilmenin imkanı yoktur. Onedio
37
BAHÇEŞEHİR BİRİNCİ PROFİTEROL
YENİLENEN ÜRÜN YELPAZESİ İLE HİZMETLERİNE DEVAM EDİYOR... apımı Limon Y a Ev
Profiterol ve Ekler Boşnak Böreği
ta
Boşnak Mantısı Balkan Klasiği Trileçe Sütlü Tatlılar Zeytinyağlı Meze Çeşitleri (Dolma, kısır, zeytinyağlı biber dolması)
Ma
rol raş D e t i f ondurmalı Pro
Tüm ürünlerimiz günlük ve katkısızdır.
Mini Mini Karışık Ekler
Boşnak Mantısı
Dolma
Boşnak Böreği
Balkan Klasiği Trileçe
Sütlü Tatlılar
Baklava
Su Böreği
Profiterol ve Ekler ürünlerimiz ELİT çikolata ürünleri ile üretilmektedir.
Düğün, nişan, kına, mevlüt vb... organizasyonlarda toplu yemek siparişleriniz alınır. T: 669 73 45-46 / 0532 139 08 76
SiPARiŞ HATTI
669 73 45 - 46 Şelale Cd. Terrace Garden (Onur Hipermarket üzeri) Bahçeşehir twitter.com/birinci_bsehir facebook.com/ Bahçeşehir Birinci Profiterol Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015 www.bahcesehirprofiterol.com
38
YAŞAM
NASA’dan İstanbul için ürküten rapor
Son on yılda İstanbul’daki azot dioksit oranının
yüzde 50 oranında arttığını ortaya çıktı.
Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi, (NASA) çevre kirliliğine ilişkin uydu haritalarını yayınladı. Son 10 yılda İstanbul’daki kontrolsüz büyüme ile havadaki solunumu kirleten azot dioksit oranının yüzde 50 oranında arttığını tespit etti.
ANKARA YÜZDE, 30 İZMİR YÜZDE 10 Kirlilik artışı, Başkent Ankara’da yüzde 30, İzmir’de ise yüzde 10’da kaldı. ABD ve Batı Avrupa’da ise kirlilik oranlarının uygulamaya sokulan yeni yönetmelikler sayesinde 10 yıl öncesine göre yüzde 20 ile 50 arasında azaldığı görüldü. Hava kalitesi göstergelerinin yeni ve yüksek çözünürlüklü küresel uydu haritaları kullanarak tespit eden NASA bilim insanları, 2005 ve 2014 yıllarındaki dünyanın çeşitli bölgelerindeki 195 farklı şehir üzerindeki hava kirliliği trendlerini takip ederek karşılaştırdı. EKSİĞİMİZ EMİSYON YÖNETMELİĞİ NASA Goddard Space Flight Center tarafından hazırlanan raporun yazarlarından Trent Schindler, Hürriyet’ten Razi Canikligil’e yaptığı açıklamada, özellikle İstanbul’da tespit edilen azot dioksit seviyelerinin son 10 yılda artışını yetkililerin endüstriyel gelişme ve nüfus artışına rağmen yasal olarak gerekli olan emisyon kontrolleri yönetmeliklerini devreye sokamamalarına bağladı.
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
NASA uydularının tespit ettiği atmosforik gazlardan biri olan sarı-kahverengi renkli azot dioksit, otomobil egzozları, enerji santralleri ve endüstriyel faaliyetlerin bir ortak emisyonu sonucu ozon tabakasının altına yerleşerek şehirlerde büyük bir solunum kirletici hale dönüşebiliyor. PEKİ DÜNYADA DURUM NASIL? ABD, Avrupa ve Çin’in atmosfere en büyük azot dioksit yayıcılar arasında gös-
terildiği raporda kirlilik oranlarında 20052014 arası ABD’de yüzde 20-50, Batı Avrupa’da yüzde 50’ye kadar düşüş görülüyor. Çin’de ise bazı şehirlerde yüzde 50 artış, bazılarında yüzde 40 azalma görülüyor. uriye’de azot dioksit seviyesindeki düşüşün ekonomik aktivitenin savaşla kesintiye uğramasıyla gerçekleştiği kaydediliyor.
39
Süleyman Demirel Cad. Çarşı Pazar AVM No:24 Tel: (0212) 605 11 32 Gsm: 0532 345 33 63
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
40
“Bir gün aklına gelecek olursam bana şiir ısmarla, Eylül’ü konuşalım...”
Cemal Süreya
NALAN GÜVEN
www.nalanguven.com.tr
info@nalanguven.com.tr
/nalangvn
“Küsersiniz bazen… Küsersiniz kendinize… Hatta söze ve kaleme… Küstüren bilir mi sebebini? Beynini zonklatırcasına ele geçirmiş bir ağrı ile gecenin yarısı talan ettiğin düşüncelerinde onu aramanın ne anlamı vardır? Ne önemi vardır ne için, kim için küstüğünün hayata? Avuç dolusu ilaç döküp eline, diğerlerini başka zamana saklayarak içinden bir tane yutarsın, tüm derdine o küçücük pembe draje derman olacakmış gibi… Boşluğa takılan gözlerde silinmiştir düşler… Oysa tek onlardı tutunduğun bu yalanlar içinde… Tek gerçek… Gözünü kapattığında sığındığın sevgili… Kollarında ağladığın, kulağına fısıldadığın ve doyasıya öptüğün dudaklarından aşkın… Kelimeler oyununa son vermiştir… Sessizce çekilmiştir kuytu bir köşeye… Zamanı gelmiştir sözü sahibine vermenin… Sahi, kimdi söz sahibi? Söyleyen mi, söyleten mi? Gözyaşı temizler mi yalanların kirini? Akıl oyunu olmalı tüm bu kovalamaca… Belki “Deliler Ülkesinden Notlar” kadar gerçekçi… Kimdi yazarı bu kitabın? Yazın son ayı, bir öğleden sonrası kapıyı vurmadan içeri giren sıcağı geri çevirmeyen Sonbahar mı? Eylül olmalı… Ona Eylüller yazmalı… Ateşe yalınayak basmaktan farksız hayallerde dolaşmak… Sessiz harflerden cümleler kurmak… Yaşamın tam içinde olup, bir o kadar da uzaktan bakmak… Dedim ya akıllı işi değil… Küsmek kendine… Küsmek… Delilik olmalı… Ona Eylüller yazmalı…”
Nalan Güven / EYLÜLLER YAZDIM SANA
Geçer dediler… Böyle olurmuş kâğıt kesiği Kelimeler sayfaları çizmezmiş sadece Göze hançer olurmuş… Yüreğe ateş Geçmezmiş sanıldığı gibi zaman, takvim yaprakları koparılınca Sarılmazmış mevsimin ellerinde yaralar Sızlarmış her kış, her bahar, her yaz Geçen ömürmüş… Geçmeyen sevdalar…
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
/ yazarnalanguven
/ nalanguven7
41
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
42
EĞİTİM
5 Basit Bilimsel Deney Yanmaz Balon
su akmayacaktır. Bu, polietilen parçalara ayrılınca molekülleri birlikte daha yakın hareket etmeye başlar gerçeğinin bir sonucudur. Bu durumda polietilen, kalemlerin etrafında sıkılaşır. Renkli Lahanalar
Açıklama: Buradaki anahtar, hem suyu hem de yumurtayı oluşturan moleküllerin yoğunluğudur. Bir yumurtanın ortalama yoğunluğu, saf sudan çok daha fazladır. Bu yüzden aşağı doğru çekilir. Tuzlu suyun yoğunluğu ise yumurtanınkinden daha yüksektir ve bu yüzden ikinci yumurta dibe düşemez.
İhtiyacınız olanlar: 2 balon, bir mum, kibrit, su. Deney: İlk balonu havayla doldurun ve yanan bir mumun üzerinde tutun. Burada amaç, alevin balonu patlatacağını çocuklara göstermek. Sonra ikinci balonu suyla doldurun, mumu yakın ve bir kez daha balonu üzerinde tutun. Bu kez balonun alevin sıcaklığına dayanabileceğini göreceksiniz. Açıklaması: Balonun içindeki su, mum tarafından dışarı verilen sıcaklığı emer. Böylece balonun kendi malzemesi yanmaz ve sonra da patlamaz. Kalem Hilesi
Kristalize Şeker
İhtiyacınız olanlar: İçi su dolu 4 bardak, gıda boyası, birkaç lahana yaprağı. Deney: Her bardak suyun içine farklı renkte gıda boyası ekleyin. Sonra her bir bardağın içine tek bir lahana yaprağı yerleştirin. Bir gece boyunca içinde bırakın. Sabah olduğunda yapraklar renklerini değiştirmiş olacaklar. Açıklama: Bitkiler suyu emdiği için yaprakları da suyun rengini emer. Bu olaya kılcal etki denir. Bu durumda su, bitkinin en küçük damarlarının içinde kadar girer. Bu; çiçeklerde, çimende, hatta ağaçlarda bir gerçekleşir. Yüzer Yumurta
İhtiyacınız olanlar: Bir polietilen torba, birkaç sıradan kalem, su. Deney: Polietilen torbanın yarısını suyla doldurun. Torbanın suyla dolu olan yerlerinden kalemleri kullanarak delikler açıp kalemleri torbanın diğer tarafından çıkarın. Açıklama: Eğer kalemleri torbanın içinden delerek geçirirseniz ve ondan sonra içine su dökerseniz su, yaptığınız deliklerden dışarı sızacaktır. Ama önce torbayı suyla doldurup sonra kalemleri içine sokarsanız,
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
biraz sıcak su doldurun ve içinde 4-5 yemek kaşığı tuz eritin. Eğer su soğuyana kadar beklerseniz deney daha iyi olacaktır. Şimdi ikinci yumurtayı bardağın içine bırakın. Yumurta, suyun dibine düşmek yerine suyun yüzeyinde yüzecektir.
İhtiyacınız olanlar: 2 yumurta, 2 bardak su, biraz tuz. Deney: Bir saf bardak suyun içine bir adet yumurtayı dikkatle yerleştirin. Eğer yumurta bozuk değilse, bardağın dibine düşmesi gerekiyor. Ardından ikinci bardağın içine
İhtiyacınız olanlar: 2 bardak su, 5 bardak şeker, küçük tahtadan kebap şişleri, biraz kalın kağıt, birkaç temiz bardak ya da kavanoz, bir sos tavası, gıda boyası. Deney: Çeyrek bardak suyun içine birkaç yemek kaşığı şeker ekleyerek biraz şeker şurubu yapın. Bir parça kağıdın üzerine biraz şeker serpin. Şişleri karışımın içine batırın. Şeker parçaları üzerlerine yapışacak şekilde şişleri karıştırın. Sonra bunları kağıdın üzerine yatırın. Kuruması için şişleri gece boyunca öyle bırakın. Sabah sıcak bir sos tavasında beş bardak şekeri iki bardak suyun içinde eritin. Oluşan şurubu 15 dakikalığına soğumaya bırakın. Ama çok uzun bekletmeyin çünkü aksi takdirde kristaller oluşmaz. Sonra bunu boş kavanozlara boşaltın ve farklı renklerde gıda boyası ekleyin. Artık hazır olan şişleri kavanozların içine yerleştirin. Ama kavanozun ne duvarlarına ne de dibine değmediğinden emin olun. Bunu sağlamak için mandal kullanın. Kaynak:egitimpedia.com
43
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
44
YAŞAM
Türkiye’deki 30 Şehrin İsmini Nasıl Aldığına Dair İlginç Hikayeleri 1. Adana Bizanslı İstefan, Adana’yı Tarsus’la harbeden Adanos ve Saros adında iki kardeşin kurduğunu ve bunlardan Adanos’un ismini şehre ve Saros’un da ismini nehre koyduklarını yazmaktadır. 2. Adıyaman Adıyaman ilk zamanlarda, Piran Köyü’nün yerine kuruluydu ve Perre adını taşıyordu. Daha sonra Emeviler, buraya bir kale yaptırdı. Kent de Mansur’un Kalesi anlamına gelen ‘’Hısn Mansur’’ adıyla anılmaya başlandı. Kent, 1. Selim zamanında alınınca Türkler, buraya Adıyaman demeye başladılar. 3. Afyonkarahisar Eski adı Akroenos olan şehri Selçuklular uzun süren bir kuşatmadan sonra ele geçirdiler. “Hisar” kuşatma anlamına gelir. Acılarla elde edilen yere “Karahisar” dediler ve orada, kara taşlardan bir kale kurdular. Onaltıncı yüzyılda bölgede afyon yetiştirilmeye başlayınca, Karahisar’ın başına bir de Afyon eklendi ve şehir “Afyonkarahisar” adını aldı. 4. Aksaray Selçuklu Sultanı İzzettin Kılıçlararslan bu
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
şehre çok sayıda yapı yaptırmıştır. Şehir ise ismini, şehirde yaptırılmış olan büyük ve beyaz bir saraydan almıştır. 5. Amasya Amasya şehrini tarihçi Strabon’a göre Amazon karalı Amasis kurdu ve ona Amasis kenti anlamına gelen “Amasesia” ismini verdi. 6. Ankara İslam kaynaklarında Ankara’nın adı Enguru olarak geçer. Kimilerine göre Ankara sözü Farsça “Üzüm” anlamına gelen Engür’den, ya da Yunanca’da Koruk anlamına gelen “Aguirada”dan türemiştir. Bazılarına Hint-Avrupa dillerindeki “Eğmek” anlamına gelen Ank ya da Sankskritçe de; “Kıvrıntı”, anlamına gelen “ankaba”dan veya Latince’den çengel anlamına gelen “uncus”dan türediği ileri sürülmektedir. Frig dilinde Ank “engebeli, karışık arazi anlamına gelir.” Şehrin diğer isimleri; Ankyra, Ankura, Ankuria, Angur, Engürlü, Engürüye, Angare, Angera, Ancora, Ancora ve son olarak Ankara şeklini almıştır. 7. Antalya Şehir ilk olarak Bergama kralı olan Attalos kralı tarafından kurulmuş ve Attaleia
ismiyle anılmıştır. Ardından ise Adalia, Antalia ve son olarak Antalya ismini almıştır. 8. Artvin İskitler tarafından kuruldu. Eski Yunan tarihçisi Heredot’un İskit diye nitelendirdiği bu devlet çağının öncüsüydü. Tekerleği icat eden, atı evcilleştiren, tarihte ilk beyin ameliyatını gerçekleştiren İskitler, Artvin’i ele geçirerek bu alanı askeri üs olarak kullanmaya başlamışlardır. Artvin sözü İskitçe’dir. 9. Balıkesir Bu bölgenin Antik Çağdaki adı Mysia’dır. İlin, adını nereden aldığı hakkında değişik rivayetler vardır. Bir rivayette Paleo Kastro (Eski Hisar), bir başka söylentiye göre Bal-ı Kesr (Balı çok), bir başka rivayette ise Pers Devlet adamı Balı-Kisra’nın adından, ya da Balak-Hisar veya Balık-Hisar’dan geldiği söylenir. 10. Bitlis Kimi tarihçilere göre, “Bageş” ya da “Pagiş” sözcüklerinden türemiştir. Kimilerine göre de Büyük İskender’in komutanı “Lis” ya da “Badlis” burada bir kale kurmuş. Bitlis sözcüğü bu komutanın isminden kaynaklanıyormuş.
45 11. Bursa Bursa adı, bu şehri kuran Bitinya Kralı Prusias’dan gelmektedir. MÖ 7. yy’da bu bölgeye göç eden Bityn’ler(Bitinler) buraya Bitinya adını verirler. MÖ 185’te, Kartaca’nın yetiştirdiği büyük generallerden Hannibal’ın Kral I. Prusias’a, Prusias ve Olympus kentinin kurulmasını örgütlediği bilinmektedir. Prusias adı zamanla Prusa, sonra da Bursa’ya dönüşmüştür. 12. Çorum Söylentilere göre bu isim Çoğurum kelimesinden gelir. Çoğurum kelimesi ise, bu bölgede zamanında yaşayan Rum’lardan gelmektedir. 13. Diyarbakır Bakır ülkesi anlamına gelmektedir. Bu ismin kaynağı Diyar-ı Bekir’dir. Bekir’in memleketi anlamına gelir. Bunun nedeni de Bekir b. Va’il adlı Arap göçebe boyunun buraya yerleşmiş olmasından kaynaklanır. Diyarbakır’ın eski adı Amid veya Amed’dir. Gelen veya bizim anlamına gelir. Dede Korkut kitabında Amid’e Hamid de denilmiştir. 14. Elazığ 1862 yılında o dönemde padişah olan sultan Abdulaziz in uğruna Mamuretülaziz ismi verilmiştir. Sonradan isim uzun bulunmuş ve Elaziz diye değişmiştir. 1937 yılında ise Elazığ olarak değiştirilmiştir. 15. Gaziantep Şehrin eski adı Ayıntab’dır. Kelime anlamı ise pınarın gözü demektir. Bu kelime halk tarafından Antep olarak değiştirilmiştir. Gazi kelimesi ise Kurtuluş Savaşındaki destek ve başarıdan dolayı verilmiştir. 16. Hatay Bu şehre ismini Atatürk vermiştir. Avrupa, adı Hıtaylar olan yarı göçebe kabilelerin Çin’in kuzeyini işgal ettikleri için Çin’in kuzeyine Hıtay demişlerdir. Atatürk, Hıtaylıların Antakya bölgesine geldiğine inanıyordu ve bu nedenle bu şehre Hatay ismini vermiştir. 17. Iğdır Kentin ismi Oğuz Han’ın altı oğlundan biri olan Deniz Han’ın en büyük oğlu olan İğdir Bey’den gelir. 18. İstanbul MÖ. 658 yılında Megara kralı Byzas tarafından kurulduğundan bu şehre kurucusundan dolayı Bizantion adı verilmiştir. Roma imparatoru Marcus
Avrelius döneminde imparatorun manevi babasının adıyla “Antion” olarak anıldı. Bizans İmparatoru Konstantin bu şehri yeniden kurunca buraya kendi adını verdi. Şehre “Konstantin veya Konstanpolis” adı verildi. Araplar “Kostantiniye, Romalılar Konstantinopolis” demişlerdir. Daha sonra bu ismin kısaltılmış şekli olan “Stin-polis” deyimi kullanıldı. İşte İstanbul bu “Stin-Polis” şehrinden türetildi. Türkler burayı alınca Müslüman şehir anlamında “İslambol” adını verdiler. Fakat daha sonra İstanbul olarak değiştirildi. 19. İzmir Şehrin asıl adı “Smyrna”dır. İzmir kelimesi smyrna’nın halk arasındaki kullanış şeklidir. Homeros destanlarında bu kent ismini Kıbrıs Kralı Kinyras’ın kızı Smyra’dan alır ve tanrıça Artemis İzmirli’dir. Kimi kaynaklara göre de, İzmir şehrini ilk kuran Hititler değil, Amazonlar’dır. 20. Kars MÖ 130-127 yılında buraya yerleşen Karsak oymağından dolayı şehre Kars adı verilmiştir. Kars kelimesinin anlamı ise deve ya da koyun yününden yapılan elbise veya şal kuşağı anlamına gelir. 21. Kırıkkale Bu kentin ismi Osmanlı arşivlerine göre Kırıkkal şeklindedir. Bizansın kale komutanı, akıncıların kaleye doğru hücum ettiğini öğrenir ve eğer mağlup gelinirse barut dolu fıçıların havaya uçurulmasını emreder. Bizans kale komutanı mağlup olur ve barut fıçıları her yeri yerle bir eder. Şehrin ismi şehirdeki kahramanlıkları 22. Kırklareli Bu isim, bu bölgeyi Türklere katan 40 savaşçıdan gelir. Bu savaşçılar deliler veya akıncılar olarak bilinirler ve bölgeyi fethederken öleceklerini bildikleri halde kaleyi ele geçirdikten sonra can vermişlerdir. 23. Konya Konya şehrinin isminin Kutsal Tasvir anlamındaki “İkon” sözcüğüne bağlı olduğu iddia edilir. Mitolojide bu konuda değişik rivayetler bulunmaktadır. Bu hikâyelerden birinde anlatıldığı üzere, kente dadanan ejderhayı öldüren kişiye şükran ifadesi olarak bir anıt yapılır ve üzerine de olayı anlatan bir resim çizilir. Bu anıta verilen isim, İkonion dur. İkonion adı, zamanla İcconium’a dönüşür.Araplar kentin ismini Kuniya olarak değiştirmişlerdir, Selçuklu ve Osmanlı döneminde bu ad Konya’ya
dönüşmüştür. Günümüzde de kent hala Konya adını taşımaktadır. 24. Mersin Mersin’in tarih sahnesine çıkışı 19. yüzyılın ortalarına rastlamaktadır. Bu dönemde henüz bir köy olan bölge, konar göçer bir Türkmen aşiretine ev sahipliği yapmış ve adını da bu aşiretten almıştır. 25. Nevşehir Kent, Orta Çağ ve Yeni Çağ’da, Seandos; Nissa ve Muşkara adıyla anılıyordu. Damat İbrahim Paşa olarak sadrazamlığa getirildiğinde doğduğu kent olan Muşkara’da büyük bayındırlık hareketine girişti. İmaretler, camiler, medreseler, hamam ve çeşmeler yaptırdı. Muşkara adını değiştirerek, kente Yenişehir anlamına gelen Nevşehir adını verdi. 26. Rize Antik Çağ yazılı kaynaklarında Rhizus olarak anılan Rize adının Yunanca “riza”dan geldiği sanılmakta olup anlamı “Dağ Eteği”’dir. 27. Sinop Antik Çağ’da, Paflagonya bölgesi içinde kalan Sinop’un saptanabilen en eski adı, Sinopedir. Bir söylenceye göre kent adının kurucusu olarak kabul edilen aynı bir Amazon’dan almıştır. Bir başka söylenceye göreyse, kenti eski Yunan’da Irmak Tanrısı Asopos’un su perisi kızlarından Sinope kurmuştur. 28. Sivas Kentin adı Farsçada “üç değirmen” mânâsına gelen “Sebast” kelimesinden gelmektedir; Sebast ismi zamanla halk dilinde Sivas olarak yerleşmiştir. Sivas ismi bu şekilde oluşmuştur. 29. Şırnak Şırnak, Nuh’un gemisi kalıntılarının olduğu öne sürülen Cudi Dağı’nın kuzeyinde ‘Şehr-i Nuh’ adıyla kurulmuş, önceleri “Şerneh”, daha sonraki yıllarda ise “Kürdara Şırnak” adını almıştır. 30. Trabzon Yunan mitolojisinde Lycaon’un oğlu Trapezeus’un Arkadya’daki adaşına ismini verdiği bilindiğinden, Karadenizdeki Trabzon’un da bu mitolojik kahramandan adını aldığı ve kent adının Yunan toponomi geleneğinden kaynaklandığı düşünülmektedir.
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
46
YAŞAM
Gut Hastalığı: Sadece Aşırı Protein Değil, Alkol Ve Fruktoz Hastalığı PROF.DR. OSMAN ERK
Ü
osmanerk@yelpazeistanbul.com
rik asidin kaynakları vücuda alınan yiyecekler ve normal hücre metabolizması sonucu ortaya çıkan pürin bileşiklerdir. Gut hastalığı, pürinlerin yıkımı sonucu ortaya çıkan ürik asidin fazlalığına bağlı olarak oluşmaktadır. Halk arasında protein hastalığı olarak bilinen gut aslında aynı zamanda fazla alkol ve fazla früktoz hastalığıdır.
ÜRİK ASİT YÜKSEKLİĞİ NASIL OLUŞUR? Kanda ürik asit fazlalığı (hiperürisemi) ya fazla ürik asit yapımı ya ürik asidin vücuttan atılmasında azalma ya da bu iki mekanizmanın bir arada olması sonucu ortaya çıkar. Yani ürik asit yapımı artmıştır ve/veya atılımı azalmıştır. Ürik asidin büyük bir kısmı böbrekler tarafından, daha az bir kısmı ise barsaklar yolu ile elimine edilmektedir.
HİPERÜRİSEMİ TANISI NASIL KONUR? Plazma ürat konsantrasyonunun erkekte 7 mg/dl, kadında ise 6 mg/ dl’nin üzerinde olmasına hiperürisemi denmektedir. Hiperürisemi primer ve segonder hiperürisemi olarak iki grupta incelenmektedir. Primer hiperürisemide hiçbir edinsel neden olmadan ürik asit yüksekliği söz konusudur. Segonder hiperürisemi ise kanser, kronik böbrek yetersizliği, kemoterapi, bazı kan hastalıkları, aşırı alkol ve fruktoz alımı, fazla miktarda pürin içeren besinlerin alımı sonucu ortaya çıkar.
HİPERÜRİSEMİ BİR PROTEİN FAZLALIĞI HASTALIĞI MIDIR? Ürik asit fazlalığı genel olarak bir protein fazlalığı hastalığı olarak düşünülmektedir. Yüksek miktarda protein içeren besinlerin yüksek pürin içerdikleri bilinmektedir. Yine de yüksek protein içeren süt ve süt ürünleri, peynir ve yumurtada pürin miktarı oldukça azdır. Protein fazlalığı yanı sıra aşırı egzersiz (protein yıkımı artar), uzun süreli açlık ve ağır diyetler ürik asit düzeyini arttırmaktadır. Aşırı protein tüketmek ile hiperürisemi arasında direkt bir ilişki kurmak oldukça zordur. Fazla miktarda protein tüketen Eskimolar gibi topluluklarda hiperürisemi son derece nadir olarak gözlenmiştir. Fruktozdan zengin mısır şurubundan imal edilen ürünler tüketilmesi ile birlikte hiperürisemi olgularında ciddi bir artış yaşanmıştır. Deneysel çalışmalarda fazla fruktoz verilmesi sonrası kanda ürik asit ve trigliserid düzeylerinin arttığı gösterilmiştir. Fazla alkol kullanımı da ürik asit fazlalığına yol açar.
İNSÜLİN DİRENCİ ÜRİK ASİT FAZLALIĞINA YOL AÇAR MI? Şeker hastalığı, hipertansiyon ve ürik asit yüksekliği kardeş hastalıklardır. Biri ortaya çıktığı zaman diğerinin de ortaya çıkma ihtimali yüksektir. Ürik asit yüksekliği aynı zamanda metabolik sendrom olarak ifade edilen bir tablonun da unsurlarından biridir. Metabolik sendromda abdominal obezite (bel kalınlığı), şeker hastalığı, hipertansiyon, kanda HDL’nin düşüklüğü ve trigliseridlerin yüksekliği bir arada görülmektedir. Bu tablo içinde ürik asit yüksekliği karaciğer yağlanması ve hipertansiyona yol açtığı gibi, kalp damar hastalıklarının riskinin de artıyor gibi gözükmektedir. Proteinli gıdaların vücutta insülin artışına neden olduğu bilinmektedir.
ALKOL ÜRİK ASİT FAZLALIĞINA YOL AÇAR MI? Alkol hem ürik asit yapımını arttırarak hem de ürik asit atılımını azaltarak ürik asit yüksekliğine yol açar. Bira fazla miktarda pürin içermektedir ve risklidir. Alkolün cinsinden çok miktarı önemlidir. Günde 15 gramdan fazla alkol (şarap, bira ve diğerleri) hiperürisemi riskini %90 arttırır.
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
FAZLA FRUKTOZ ÜRİK ASİT DÜZEYİNİ NASIL ARTTIRIR? Burada da çok yönlü etki söz konusudur. Fazla miktarda fruktoz metabolize edilirken bol miktarda ürik asit ortaya çıkar. Bu nedenle günlük fruktoz alınımını 50 gr ile sınırlamak ve mümkünse bunu gün boyuna yaymak uygun olacaktır. Meyvelerde bulunan C vitamini, folik asit ve antioksidanlar ürik asidin böbrekler yolu ile atılımını hızlandırarak ürik asit yüksekliğini sınırlandırıyor gibi gözükmektedir. İçinde C vitamini, folik asit, lif bulunmayan meyve suları ve gazlı içeceklerin ürik asidi yükseltme potansiyelleri oldukça fazladır.
GÜNDELİK HAYATTA ÇOK KULLANILAN İLAÇLAR ÜRİK ASİT YÜKSEKLİĞİNE YOL AÇAR MI? Hipertansiyon oldukça sık bir hastalıktır. Tüm dünyada bir milyardan fazla hipertansiyon hastası vardır ve bizim toplumumuzda da hipertansiyon sıklığı %30-35 düzeyindedir. Hipertansiyon tedavisinde sık olarak kullanılan tiazid grubu idrar söktürücüler şeker düzeyini olumsuz etkilerler ve ürik asit düzeyini yükseltirler. Yine gündelik hayatta sık olarak kullanılan aspirin, ürik asidin böbreklerle atılımını zorlaştırarak ürik asit düzeyini yükseltebiliyor.
GUT NASIL ORTAYA ÇIKAR? BELİRTİLERİ NELERDİR? Gut, sodyum ürat kristallerinin eklemlerde birikmesine ve çökmesine bağlı olarak ortaya çıkan bir eklem yangısı durumudur. Genellikle fazla protein ve alkol içeren bir yemek sonrası gece sabaha karşı ortaya çıkar. Erkeklerde sıktır. Gutun ilk ve en önemli belirtisi çok ağrılı, akut başlangıçlı bir eklem krizidir. En sık ayak başparmağında ortaya çıkar. Ayak başparmağı son derece ağrılı, şiş ve kızarıktır; elle dokunulduğunda bile müthiş ağrı vardır.
ÜRİK ASİDİ YÜKSEK OLANLAR NELERE DİKKAT ETMELİDİR? • Ürik asit yüksekliği metabolik bir hastalık olarak kabul edilmeli, kalori kısıtlanması yapılmalıdır. • Şok diyet, hızlı kilo verme ve aşırı egzersizden kaçınılmalıdır. • Aşırı hayvansal proteinden uzak durulmalıdır. • Alkol tüketilmemelidir (haftada 3 gün bir kadeh şarap yeterlidir). • Bol sıvı tüketilmelidir. • Aspirin ve idrar söktürücü taşıyan ilaçlardan uzak durulmalıdır. • Sebze ve meyve tüketimi arttırılmalıdır (pürinden fakir olanlar). • Uzak durulması tavsiye edilen gıdalar: Sakatat, aşırı kırmızı et, balık ve deniz ürünleri, bezelye, mercimek, fasulye, ıspanak, mantar ve kuşkonmaz.
47
MUTLU DÖLEK - RESSAM RESSAM 1976 İstanbul doğumlu olup Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi mezunudur. 1995 yılında başlayan tasarım heyecanını tekstil ve doğal taş gibi alanlarda uygulama yaparak gösterirken Atölye çalışmaları halen devam etmektedir. 6. Kişisel sergisinin diğer sergilerininde konusu olan KADIN I ‘GİDEMEMEK’ başlığı altında irdelemiş 2014 te Galeri HeavenlymadeAlaçatı ‘da izleyiciye sunmuştur.
ÜNİVERSİTELERİN GÜZEL SANATLAR BÖLÜMLERİNE GİRİŞ SINAVLARINDAKİ BAZI DERECELERİMİZ ! RESİM ATÖLYESİ PROGRAMI -Yağlı Boya -Akrilik -Pastel -Sulu Boya -Kara kalem desen dersleri -Form
-Hacim -Obje -Kompozisyon -İnsan Figürü -Baş ve Portre -Doğa -Mekan Perspektifi
HEYKEL ATÖLYESİ PROGRAMI -Objeden Modelleme -Canlı modelden modelleme -Farklı Malzeme Teknikleri -Modelaj
Sınıflar 10 kişiliktir TEVFİK ÇELEBİ - HEYKELTRAŞ Sanatçı Hacattepe Üniversitesi Heykel bölümü mezunudur. Birçok sinema filminde ve reklam filmlerinin sahne dekor çalışmalarında yer almış ve halen bu yöndeki çalışmaları devam etmektedir.
ÇOCUK GRUBU SERAMİK DERSLERİ BAŞLADI! 2014-2015 Yeditepe Üniversitesi -İç mimarlık bölümü birinciliği. 2014-2013 Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi-İç mimarlık bölümü üçüncülüğü. 2013-2012 Marmara Üniversitesi-İç mimarlık bölümü ikinciliği. 2012-2011 Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi-Resim bölümü ikinciliği. 2011-2010 Marmara Üniversitesi Entas bölümü dördüncülüğü.
İÇ MİMARLIK DERSLERİ İnsanlara kendi mekanlarını dekore ederken bugüne kadar hoşlandıkları ve hoşlanmadıkları detayları göz önüne alarak tanımadıkları stillerle ilgili onlara ipuçları verebilecek unsurları tanıtmak. Mekanların algısını değiştirebilmek için renklerin önemiyle ilgili bilgi vermek. Tonsûrton mekanlarla zıt renklerin kullanıldığı mekanlar arasındaki enerji , ışık , yükseklik gibi unsurları ilişkilendirmek. Mekanlarda kullanılan dokular ve farklı malzemelerin birbiriyle ilişkisi. Kullanılacak olan aksesuarların hangi stile ait olduğu konusunda bilgi vermek. Aynı zamanda hiç bilmedikleri stillerle tanıştırıp yaşamlAra yeni bir renk katmaK amaçlı hazırlanmış bir programdır. Derslerimiz İç mimar YÜKSEL ERDİNÇ tarafından gerçekleşecektir.
İÇ MİMARLIK PROGRAMI -Mekana uygun yerleşim. -Mekanın aldığı ışıkla orantılı olarak istediği renk tonları seçimi -Stiller -Aksesuarlar -Küçük tüyolar
YÜKSEL ERDİNÇ İÇ MİMAR Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İç mimarlık bölümü mezunudur. 1994 yılından itibaren çalışmalarını sürdüren YÜKSEL ERDİNÇ 2004 yılından itibaren ise Ulus Erdinç Mimarlık şirketinde Tasarım kimliğini ortaya koyan iç mekan çalışmalarına devam etmektedir.
Ahmet Taner Kışlalı Bulv. Funda 06 B:27 Blok Bahçeşehir/İstanbul Gsm: 0506 912 45 40 E-Mail: mutlu.dolek@gmail.com
w w w . m u t l u d o l e k . c o m Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
48
TEKNOLOJİ
Facebook canlı yayına da el attı Dünya çapında yaklaşık 2 milyar kullanıcısı bulunan sosyal paylaşım sitesi Facebook, canlı yayın uygulaması başlattı. sırasında, canlı izleyici ve katılan arkadaşlarının isim ve yorumlarını gerçek zamanlı olarak görebilecek. Yayını bitirdiğinde tüm etkileşimler diğer videolarda olduğu gibi zaman tünelinde kaydedilecek. Kullanıcılar, zaman tünelindekileri isterse silebilecek veya daha sonra arkadaşlarının izlemesi için saklayabilecek.
Yeni uygulamayla ilgili bir duyuru yayınlayan facebook, kullanıcılarının yaşamlarını görmelerini sağlayacak canlı video akışı ve kolaj resim hizmetini tanıttı. Şirket, haber odası sitesi üzerinden yaptığı açıklamada, "Artık Facebook üzerinden paylaştığınız fotoğraf ve videolara canlı video ve kolaj resimler sayesinde hayat verebilirsiniz. Bu uygulamayla arkadaşlarınız ve ailenizin sizinle aynı anı yaşamalarını hissetmelerine yardımcı olabilirsiniz" ifadesi kullanıldı. Sosyal medya sitesi, geçen ağustos ayında sadece ünlüler için sunduğu bu hizmetten, bundan böyle her kullanıcının faydalanabi-
leceğini açıkladı. Uygulama önce ABD'de, teknoloji firması Apple tarafından üretilen cep telefonu iPhone sahibi sınırlı sayıda kullanıcıyla başlayacak. Uygulamanın özellikleri Yeni uygulama sayesinde kullanıcı, yayın
Uygulama ana sayfada haber akışı üzerinden işliyor. Yani herhangi bir kullanıcı o an sürdürmekte olduğu video kaydını Facebook'taki sayfasından canlı olarak yayınlarken takipçileri de ana sayfadan gerçek zamanlı olarak görüp dilerlerse yorum yazabiliyor.
Philae modülü uzayda
oksijen keşfetti Avrupa Uzay Ajansı (ESA) tarafından geliştirilen Rosetta uzay aracının taşıdığı Philae modülü, izlediği 67P isimli kuyrukluyıldızı çevreleyen gaz bulutu içinde oksijen molekülleri keşfetti. BBC'nin haberine göre, bilim insanları yaptıkları incelemede kuyrukluyıldızın etrafını saran gaz bulutunda serbest oksijenin, su buharı, karbonmonoksit ve karbondioksitten sonraki en yaygın dördüncü gaz olduğunu gördü. Nature dergisinde yayımlanan çalışmada, keşfin, gezegenler oluşurken oksijenin diğer elementlerle tepkimeye girdiğini düşünen bilim insanları için tam bir sürpriz olduğu ve Güneş Sistemi'nin nasıl oluştuğuna ilişkin mevcut görüşlerin yanlış olabileceğine işaret ettiği belirtildi. Bern Üniversitesi'nden Prof. Dr. Kathrin
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
Altwegg, ekibin oksijen moleküllerini ortaya koyan veriyi ilk kez gördüğünde sonucun hatalı olduğunu düşündüğünü söyledi. Ooksijen oraya nasıl geldi?' Altwegg, şaşkınlıklarının nedeninin, oksijenin kendi özgün formunda kalmak yerine bileşenler oluşturmak için diğer elementlerle kolaylıkla reaksiyona girmesi olduğunu belirtirken, "Asıl soru, oksijenin oraya nasıl geldiği" dedi. Güneş Sistemi çevresinde gezegenler ve kuyrukluyıldızların nasıl oluştuğuna dair mevcut teorilerin büyük bölümünde, sonrasında diğer elementlerle tepkimeye giren
donmuş oksijeni çözen şiddetli bir sürecin yaşandığı ileri sürülüyor. ESA'ya ait güneş enerjisiyle çalışan Philae isimli modül, 12 Kasım 2014'te "67P Churyumov-Gerasimenko" adlı kuyruklu yıldıza inmişti. Bir kuyruklu yıldıza ulaşan ilk uzay modülü özelliği taşıyan Philae'nin 67P'nin yüzeyine inişi 7 saati bulmuş, modül pili bitmeden önce 60 saat çalışabilmişti. Pillerinin tükenmesinin ardından 15 Kasım 2014'te girdiği uyku modundan haziran ayında çıkan Philae, kuyruklu yıldızın yüzeyinden organik moleküller toplamış ve Dünya'ya bilgiler göndermeyi başarmıştı.
49
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
50
SAĞLIK
Antibiyotiklere dirençli 'süper bakteri geni' bulundu Çinli bilim insanları, insanlarda ve domuzlarda antibiyotiklere dirençli bir süper bakteri geni buldu. South China Morning Post'un haberine göre, bilim insanları, salgın hastalık potansiyeline sahip bazı bakteri örneklerinde de rastlanan geni ‘ürkütücü' sözleriyle nitelendirirken, Güney Çin Tarım Üniversitesi'nden Hua Liu, ‘MCR-1' adı verilen genin, kendi kendini eşleyebilen, kromozomdan ayrı bir DNA parçası olan plazmidler üzerinde keşfedildiğini söyledi.
dair kanıt elde edildiğini bildirdi. Sonuçları Lancet dergisinde yayınlanan araştırmayı değerlendiren Birmingham Üniversitesi Mikrobiyoloji Bölümü Profesörü Laura Piddock da kolistin içeren ve çiftlik hayvancılığında yaygın biçimde kullanılan bir antibiyotik sınıfı olan polimiksinlere karşı acilen sınırlama getirilmesi çağrısında bulundu.
Hastalıklar arasında geçiş yapabiliyor Araştırmacılar, plazmidler üzerinde bulunması nedeniyle farklı bakteri grupları arasında kolayca hareket edebilen genin idrar yolları hastalıklarıyla diğer enfeksiyonlara yol açan ‘E.coli' ve zatürreye neden olan ‘Klebsiella Pneumoniae' arasında geçiş yaptığına
'Gereksiz kullanım durdurulmalı' Piddock, "Polimiksinlerin kullanımı bir an önce en aza indirilmeli ve gereksiz kullanımı durdurulmalı" ifadesini kullandı. Çin, dünyada tarım ve hayvancılıkta en fazla kolistin üreticisi ve kullanıcısı ülkelerden biri.
Küresel ısınma cinselliği öldürüyor ABD’deki Ulusal Ekonomik Araştırmalar Dairesi’nin yayınladığı bir makalede, küresel ısınmanın cinselliği öldürdüğü, dolayısıyla da nüfusta azalmaya neden olduğu belirtildi.
Küresel ısınmanın buzullarda erimeye yol açması ve bazı türlerin yok olması, herkes tarafından bilinen bir gerçek. Ancak ABD'deki Ulusal Ekonomik Araştırmalar Dairesi'nin yayınladığı Alan Barreca, Olivier Deschenes, Melanie Guldi imzalı makaleye göre, küresel ısınma cinselliği ve nüfus artışını da olumsuz etkiliyor. ABD'nin 80 yıllık doğurganlık ve ısı verilerine dayanılarak kaleme alınan makalede, hava sıcaklığının 26 derecenin üzerine çıkmasının 10 ay içinde doğum sayısında düşüşü de beraberinde getirdiği belirtildi. Zira aşırı yüksek hava sıcaklığının görüldüğü dönemlerde ABD'de ortalamadan bin 165 daha az doğum gerçekleştiği gözlemlendi. ‘Doğumlardaki azalma ekonomiyi etkileyebilir' Diğer taraftan araştırmacılar, 'sorun' olarak tanımladıklarını bu durumun olumsuz ekonomik sonuçları olacağını kaydetti. Araştırmacılara göre nüfustaki düşüş, işçi sayısında da
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
düşüşe neden olacak. Bu da sosyal sigortalar kurumuna emeklilik için ödenen ücret miktarında azalma gibi başka sonuçlara yol açacak. ‘Sonbahar gebelikleri sağlıksız yaz doğumlarına yol açıyor' Araştırmacılara göre cinsellik hava sıcaklığının yüksek olduğu dönemlerde daha az yaşanırken, sonbahar ve kış mevsimlerde ise daha yoğun yaşanıyor. Bu durum da sonbahar ve kış gebeliklerinin ardından yaz doğumlarına neden oluyor. Araştırmaya göre yazın doğan bebekler ise daha sağlıksız oluyor. ‘Klimalar doğum oranında düşüşe neden oluyor'
Öte yandan araştırmacılar, hava sıcaklığının yüksek olduğu dönemlerde kullanılan klimaların da 1970'li yıllardan bu yana ABD'de doğum oranının düşmesine neden olmuş olabileceğini öne sürdü.
51
Bahçeşehİr
Kütüphanesİ kuruluyor
Bahçeşehirliler Derneği yeni binasında bölge yaşayanlarının da destekleriyle bir Bahçeşehir Kütüphanesi kurmayı hedefliyor. Kütüphanenin dolap ve demirbaşlarından, kitap arşivlerinin oluşumuna kadar yoğun bir çalışma yürütecek olan derneğe katkı sağlamak isteyenler 669 61 61 numaralı dernek telefonundan bilgi edinebilirler. Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
52
SAĞLIK
Toplumsal Duyarsızlığımızın Zirvesinden Bir Kesit;
Çölyak, genetik ve çevresel faktörlerle sürekli yayılmakta olan ve görülme sayısı giderek artan bir hastalık. Peki biz bu hastalık hakkında yeterli derecede bilgiye sahip miyiz? Ya da hastalığa sahip olanların nasıl bir hayat sürdürdükleri hakkında? İsterseniz hep beraber bakalım... 1. Çölyak hastalığını anlamak için, öncelikle glutenin ne olduğunu bilmemiz gerekir. 2. Gluten, buğday, arpa gibi genellikle ekmek, bira, makarna, ekmek, bulgur ve bir çok işlenmiş gıdada bulunan bir tür proteindir. 3. Çölyak hastalığı ise, ince bağırsağın yukarıda kısaca bahsedilen gıdalardan aldığı gluteni sindirip ememesinden kaynaklanan bir alerjidir. 4. Çölyaklılar bu reaksiyonları "1 parça ekmek yemek 1 bardak çamaşır suyu içmek gibidir" diye özetlerler. 5. Çölyak hastaları bu yüzden glutensiz gıdalar tüketmek zorundadırlar. 6. Böylelikle, pirinç ve pirinçten elde edilmiş gıdalar, mısır, patates, nohut unları ve nişastaları onların başlıca karbonhidrat kaynakları haline gelir. 7. Çölyak ile ilgili bir diğer önemli husus ise; hastalığın bazı bireylerde yıllarca belirti vermemesidir. Bu yüzden çoğu insan çölyaklı olduğunu uzun süre fark etmeyebilir. Çölyak hastalığı çoğu zaman sinsice ortaya çıkıyor ve tanısı geç konuyor. Çünkü her
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
hastalığı taklit edebiliyor. Klasik belirtileri halsizlik, ishal, kilo kaybı, şişkinlik, gaz, karın ağrısı olmakla beraber, bazen demir eksikliği anemisi, karaciğer değerlerinde bozukluk, kemik hastalıkları, cilt hastalıkları gibi sindirim sistemi dışı belirtilerle de kendini gösterebiliyor. Hastalığın tanısı ise, çölyak hastalığına özgü antikorların kanda belirlenmesi ve endos-
kopi ile ince bağırsaktan alınan biyopsilerin değerlendirilmesiyle konulabiliyor. 8. Tam rakam bilinmese de, ülkemizde yaklaşık 500 bin çölyak hastası olduğu tahmin ediliyor. 9. Çölyak hastalarının ülkemizde karşılaştıkları sorunların başında, glutensiz ürünlerin piyasada kolaylıkla bulunamaması geliyor.
53
Demirden Zengin Besinler… BAHÇEŞEHİR ‘de
11. Yılımızda Sizlere Hizmet Vermekten Gurur Duyuyoruz..
PROFESYONEL EĞİTMENLER EŞLİĞİNDE Kırmızı et: Eğer bir et severseniz demir almak için en harika yol kırmızı et tüketmenizdir. Günlük demir ihtiyacı yaşa ve cinsiyete göre değişir. Erkeklerin günlük ihtiyacı 8 mg iken; kadınların 50 yaşına kadar 18 mg, daha sonrasında 8 mg’dir. Hamilelik sürecinde demir ihtiyacı arttığı için bu dönemde günlük 27 mg demir tüketmeniz gerekir.
ÖZEL DİREKSİYON DERSLERİ TÜM DERSLERDEN BİREBİR ÖZEL EĞİTİM İLE SİZLERİ BAŞARIYA ULAŞTIRIYOR
Beyaz et: Kırmızı et yemem diyenlerdenseniz üzülmeyin! Hindi, tavuk, ördek gibi kümes hayvanları çok iyi birer demir kaynağıdır. Koyu yeşil yapraklı sebzeler: Eğer lezzetli bir garnitür arıyorsanız, ıspanak, lahana ve karalahana sizin için çok iyi bir demir kaynağı olabilir. Bitkisel kaynaklı demirin hayvansal kaynaklara göre vücutta kullanımının çok daha düşük olduğunu unutmayın. Balık: Diyetinize demir eklemenin yollarından biri de balıktır. Balık, yüksek protein ve bol Omega 3 yağ asidi içeren bir kaynaktır. Özellikle tuna, sardalye, uskumru ve mezgit demirden zengin balıklardır. Böylece hem demirden zengin beslenmiş hem de Omega 3 alarak kalp hastalıklardan korunma ihtimalini artırmış olursunuz.
SİMİLATÖR DESTEKLİ KİŞİYE ÖZEL EĞİTİM
Bakliyatlar: Vejetaryenseniz demir almanızın en kolay yolu nohut, kuru fasulye, mercimek gibi bakliyatları tüketin. Bakliyatların içeriğindeki demirin daha iyi kullanılmasını sağlamak için, mutlaka suda bekletip, bekleme suyu atıldıktan sonra haşlayın; ayrıca bakliyatın yanında tahıl tüketin. Tahıllar: Özellikle kahvaltıda buğday, kepek ya da yulaf katkılı ekmekleri tercih edin. Demir içeriği, beyaz ekmeğe oranla tam tahılların daha yüksektir. Yumurta: Kahvaltıda iyi haşlanmış bir yumurta ve yanında tam buğday ekmeği yiyerek demirden zengin beslenmiş olabilirsiniz. Ancak tek şartla! Bu besinleri tüketirken yanında demir emilimini engelleyen kahve ve çayı öğünden 40 dakika sonraya bırakın veya açık bir çay tüketin. Pekmez: Özellikle karadut ve keçiboynuzu pekmezi iyi bir demir kaynağıdır. 100 gram pekmez yaklaşık olarak 400 mg kalsiyum, 10 mg demir içerir.
PROFESYONEL EĞİTMENLERİMİZLE
BİREBİR MOTORSİKLET EĞİTİMİ ( VİTESLİ – OTOMATİK)
Kuruyemiş ve kuru meyve: Demir açısından zengin bir aperatiftir. Kaju veya antep fıstığı ile başlayın. Kuru üzüm, kuru erik, hurma veya şeftali gibi kurutulmuş meyve ekleyin.
TRAFİKTE TEKRAR YOKTUR, HAYATINIZI RİSKE ATMAYIN
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
Defne 03 Villa 7 (İNG Bankası Yanı) BAHÇEŞEHİR
54
SAĞLIK
İş hayatının rutinliğinden, hepimiz kendimizi zaman zaman ekmek beyinli gibi hissederiz. Peki 7 günde Einstein gibi olmak mümkün mü? O kadar değilse de, 1 hafta gibi kısa bir sürede zekayı %40 oranında artırmanın mümkün olduğu ortaya konuldu. Beynin herhangi bir kas gibi olduğunu ve egzersizlerle güçlenebileceğini öne süren Edinburgh Üniversitesi Biomedikal Bölümü’nden Prof. Mark Lythgoes’in 1 hafta süren programı BBC’de yayınlandı. Programa katılan 100 kişinin IQ’larında %40'a varan artış görüldü. Bu artış katılımcıların programa katılmadan önce girdikleri testle, programdan sonra uygulanan test sonuçları karşılaştırılarak elde edildi.
Sabırsızlandınız mı? Hemen mucize formüle bakalım: Başlamadan küçük bir hatırlatma... Ortalama insan beyni 1.4 kilogram, bunun da %80’i sudan oluşuyor. Geri kalan %20’lik katı kısmın ağırlığı yaklaşık 280 gram. Yani bir insanın hayatta ne olacağına ya da ne olamayacağına karar veren 280 gramlık bir parça…
rmülü:
Buyrun 7 gün fo 1. Cumartesi Dişinizi her zaman kullandığınız elinizle değil, diğeriyle fırçalayın. Ve gözünüzü kapatarak duş alın. 2. Pazar Sabah saatlerinde bulmaca çözün ve hemen ardından kısa bir yürüyüşe çıkın.
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
3. Pazartesi İşe ya yürüyerek, ya bisikletle ya da daha önce hiç kullanmadığınız bir araçla gidin. Akşam yemeğinde yağlı balık yiyin. 4. Salı Sözlükten hiç bilmediğiniz 10 adet sözcük öğrenin ve bunları o
günkü günlük konuşmanızda kullanmaya çalışın.
bakayım neymiş"çiler için ücretsiz deneme seansı var.
5. Çarşamba Bir yoga, pilates ya da meditasyon dersine katılın ve burada daha önce tanımadığınız bir insanla konuşun. İpucu: Pek çok yoga / pilates salonunun "bir
6. Perşembe İşe daha önce hiç kullanmadığınız bir yoldan gidin (taksiyle değil) ve aynı akşam televizyondaki ciddi bilgi / belgesel programlarını izleyin.
7. Cuma Bugün hiç alkol ve kafein tüketmeyin. Hafta sonu için uzun bir haftalık ev alışverişi listesi hazırlayın ve listeyi ezberlemeye çalışın. kigem
55
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) tarafından yapılan ve kişilerin aldıkları ortalama günlük kalorilerin hesaplandığı araştırmada Türkiye üçüncü sırada yer aldı. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), yaptığı geniş kapsamlı araştırmada dünyanın kalori haritasını belirledi. OECD’ye bağlı 39 ülkelerde yapılan araştırmada Belçika günlük 3 bin 793 kalori değeriyle listenin birinci sırasında yer alırken, ikinci sırayı 3 bin 784 günlük kalori ortalamasıyla Avusturya ve üçüncülüğü ise 3 bin 680 günlük kalori ortalamasıyla Türkiye aldı. Türkiye’yi, 3 bin 639 kalori ile ABD, 3 bin 619 kalori ile İsrail takip etti. 2 bin 777 kalori ile Endonezya 37’inci, 2 bin 719 kalori ile 38. sırada Japonya ve 2 bin 459 kalori ile 39. sırada Hindistan yer aldı. Belçika'nın başı beyaz çikolatayla dertte Belçika’nın kalori yüksekliğinin beyaz çikolata yemekten kaynaklandığını belirtilirken, Avusturya’da günlük yenilen Wiener şnitzel ve ardından yenilen tatlılardan dolayı kalori fazlalığı olduğu tespit edildi. Hamur işi ile araya mesafe şart Türkiye’de ise kalori fazlalığını ortaya çıkaran en önemli faktörün unlu ve etli mamullerin fazla tüketilmesinden kaynaklandığı ortaya çıktı. İHA
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
56
Metropol
BAHÇEŞEHİR SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ BADER 669 62 09 BAHÇEŞEHİR KÜLTÜR DERNEĞİ 669 22 78 BAHÇEŞEHİR MUSİKİ DERNEĞİ 669 57 51 BAHÇEŞEHİR A.D.D. 672 70 16 BAHÇEŞEHİR ROTARY CLUB 289 74 04 BAHÇEŞEHİR SPOR KLÜBÜ 669 29 50 Ç.Y.D.D. 672 01 05 BAHÇEŞEHİR LİONS 669 23 33 BOĞAZKÖYLÜLER DERNEĞİ 607 13 77 YELPAZE İSTANBUL 669 83 86 ESENKENT ESENYURT BELEDİYESİ 596 30 00 GÜVENLİK 672 64 11 ISI DAĞITIM 672 16 13 KENT YÖNETİMİ 672 11 62 TAKSİ 672 62 72 ESENKENT NAKLİYAT 672 72 04 EĞİTİM ARDA ÇANKAYA 0532 777 83 38 BAHÇEŞEHİR KOLEJİ 669 51 77 NERİMAN GÜNEŞDOĞDU 0542 832 17 25 TAY SÜRÜCÜ KURSU 669 84 04 YELPAZE İSTANBUL SANAT MERKEZİ 669 16 50 VETERİNER KLİNİKLERİ BOĞAZKÖY VETERİNER KLİNİĞİ 607 09 39 GÜNER VETERİNER SAĞLIK MERKEZİ 608 0 432 GÜNER PET 0532 266 14 91 SPRADON VETERİNER KLİNİĞİ 0532 646 14 31 KAFE & RESTAURANT & GIDA BAHÇEŞEHİR PROFİTEROL 669 73 45 MİE PASTANESİ 669 05 89 GİYİM ARZU YETİŞ KOCATEPE Haute Couture (Gelinlik - Abiye) 0539 456 03 00 İŞLETME REHBERİ
AKYOL DANIŞMANLIK TERCÜME&BİLİŞİM 249 99 97 AKSİGORTA Gürsoylar Sigorta 596 41 33 AJANS YELPAZE 669 83 86 ELEKTRONİK BAHÇEŞEHİR ELEKTRONİK 669 00 25 SAĞLIKLI YAŞAM&SPOR MERKEZLERİ POLA FITNESS CENTER 669 00 25 SU SERVİSİ GÜMÜŞ SU 444 78 44 KORUSU 669 00 13 - 672 20 30 TAŞDELEN SU 669 1 669 EMLAK ARDA EMLAK (22. YIL) 669 21 32 İrtibat Cengiz Yılmaz 0532 213 77 53 BAHÇEŞEHİR ÖNEMLİ TELEFONLAR AİLE HEKİMLİĞİ (DAHİLİ206) 444 0 669 ALO AMBULANS 669 55 66 BAHÇEŞEHİR SU-ARITMA 669 38 62/63 GELİŞİM MERKEZİ 669 97 12 BAHÇEŞEHİR GAZ DAĞITIM A.Ş 669 00 03 BAHÇEŞEHİR GÜVENLİK MERKEZİ 669 76 32 1.KISIM MUHTARLIĞI 669 62 10 2.KISIM MUHTARLIĞI 669 80 25 ZABITA KARAKOLU 669 37 07 BARINAK 669 47 29 BELEDİYE 444 0 669 BOĞAZKÖY HİZMET BİNASI 607 19 60 PTT 669 16 00 İTFAİYE 669 31 37 - 669 38 60 ELEKTRİK TEKNİKLERİ 669 68 23 SAĞLIK OCAĞI 669 63 60 TAKSİ 669 86 86 TEB BAHÇEŞEHİR 669 23 00 BAHÇEŞEHİR NAKLİYAT 669 11 34 HALI YIKAMA Mis Köpük Halı Yıkama 853 95 24
MATEMATİK DERSİ VERİLİR İLK VE ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNE Marmara Üniversitesi Ekonometri Mezunu Bayandan
0507 387 64 04
Tecrübeli Matematik öğretmeninden ilk orta ve lise öğrencilerine
TEOG, YGS ve LYS kapsamında
özel ders verilir. İletişim:
0507 709 38 25 Proficiency test referanslı, deneyimli, Bahçeşehir Üniversitesi mezunundan; ilk ve orta seviyede öğrenim gören öğrencilere, müfredata uygun İngilizce takviyesi
0530 692 71 68
Nöbetçi Eczaneler 3. Cadde Eczanesi Armağan Eczanesi Bahçeşehir Aydın Eczanesi Bahçeşehir Eczanesi Boğazköy Eczanesi Defne Eczanesi Deniz Eczanesi Derman Eczanesi Dilek Öz Eczanesi Eczane Akbatı Eczane Filiz Elit Eczanesi Elvin Eczanesi Güngör Eczanesi İstanbul Eczanesi Kent Eczanesi Mavi Eczane Oksijen Eczanesi Şehir Eczanesi Şelale Eczanesi Su Eczanesi Yıldız Eczanesi
608 00 26 669 93 00 608 00 37 669 34 34 607 06 07 669 96 59 672 43 03 605 02 13 669 70 10 397 01 17 672 01 03 672 33 32 669 18 27 672 94 01 672 33 30 596 55 53 669 59 51 669 44 66 608 17 27 669 09 11 669 97 97 607 08 10
Ay içerisinde nöbetçi çizelgelerinde değişiklik olduğundan dolayı güncel liste için www.ieo.org.tr adresinden bilgi edinebilirsiniz.
YURT DIŞI DENEYİMLİ ÖĞRETMENDEN ÖZEL İNGİLİZCE DERSİ VERİLİR. Her seviyeye yönelik, Türkçe ve İngilizce ders verilir. Ayrıca Türkçe-İngilizce ve İngilizce-Türkçe çeviri yapılır. Green kart, Amerikan vize başvuru danışmanlığı yapılır. Gsm: 0544 9014476 Mail: esaatcilar@gmail.com
İngilizce Öğretmeni Bayandan Üniversite Hazırlık Öğrencilerine ve Ara Sınıflara
İNGİLİZCE dersi verilir.
İletişim:
0505 242 97 33
Matematik- Geometri Öğretmeninden
İlk, Orta ve Lise Öğrencilerine MATEMATİK ve GEOMETRİ özel dersleri verilir.
YTÜ Endüstri Mühendisliği mezunundan İlk, Orta ve Lise Seviyesinde Matematik, Geometri, Fizik ve İngilizce Dersleri verilir. Çok Hesaplıdır.
669 91 72 0535 659 18 62 Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
İletişim:
0505 450 58 09
FRANSIZCA DERS VERİLİR
NDS ve İÜ mezunu emekli öğretmenden ilk, orta ve lise öğrencilerine
HER SEVİYEDE DERS VERİLİR İletişim:
0532 323 41 66
57
Dergi ve Reklam Ajansımız bünyesinde çalışacak sosyal iletişimi güçlü, girişken
TECRÜBELİ GRAFİK TASARIMCI Reklam ve Halkla İlİşkİler Temsİlcİsİ
Takım Arkadaşları
arıyoruz Cv için: yelpaze@yelpazeistanbul.com
7/24 KALE ÖZEL KİLİT SERVİSİ
Hizmet
• Çilingir Hizmetimiz gündüz 40 TL gece 50 TL • Çilingir ve Otomatik Kapı Kilitleri, • Her Türlü Elektrik ve Arıza, • Plan Proje ve Uygulama, • Parmak izi kapı sistemleri montajı...
KİLİT ÇİLİNGİR Bekir Usta (0212) 669 1907-1905 - 0532 265 44 21 3. Cadde E Blok AVM Kat:1 No:28 - Bahçeşehir Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015
58
Metropol
76D
146T
BAHÇEŞEHİR-TAKSİM (ÇİFT KATLI)
Gidiş-Dönüş sefer süresi: 180 dakika KITA İND. hattır bahçeşehir Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 05:00 05:30 05:15 05:50 05:30 06:10 05:45 06:25 06:00 06:40 06:10 06:55 06:20 07:05 06:30 07:15 06:40 07:30 06:50 07:45 07:00 07:55 07:15 08:10 07:30 08:25 07:45 08:40 08:00 08:55 08:15 09:10 08:30 09:25 08:45 09:40 09:00 09:55 09:15 10:10 09:30 10:25 09:45 10:40 10:00 10:55 10:15 11:10 10:30 11:25 10:45 11:40 11:00 11:55 11:15 12:10 11:30 12:25 11:45 12:40 12:00 12:55 12:15 13:10 12:30 13:25 12:45 13:40 13:00 13:55 13:15 14:10 13:30 14:25 13:45 14:40 14:00 14:55 14:15 15:10 14:30 15:25 14:45 15:40 15:00 15:55 15:15 16:10 15:30 16:25 15:45 16:40 16:00 16:55 16:15 17:10 16:30 17:25 16:45 17:40 17:00 17:55 17:15 18:10 17:30 18:25 17:45 18:40 18:00 18:55 18:15 19:10 18:30 19:30 18:45 19:50 19:00 20:10 19:15 20:30 19:30 20:50 19:50 21:10 20:10 21:30 20:30 21:50 20:50 22:10 21:10 21:30 21:55
PAZAR 06:00 06:25 06:50 07:10 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:50 20:10 20:30 20:50 21:10 21:30 21:55
taRLABAŞI Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 19:15 19:45 19:30 20:00 19:45 20:15 20:00 20:30 20:15 20:45 20:30 21:00 20:45 21:15 21:15 21:30 21:30 21:45 21:50 22:00 22:10 22:15 22:30 22:30 22:50 22:50 23:10 23:10 23:30 23:30 23:50 23:50 00:15
PAZAR 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 21:00 21:15 21:30 21:50 22:10 22:30 22:50 23:10 23:30 23:50
Not: Otolar Avcılar Yanyola Girmez, E-5 Yolundan Gider. Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.
BOĞAZKÖY MH.-BAHÇEŞEHİR-YENİKAPI Gidiş-Dönüş sefer süresi: 155 dakika
BOĞAZKÖY Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ
YENİKAPI Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ
PAZAR
E - 58
ESENKENT BAHÇEŞEHİR - BAKIRKÖY
Gidiş-Dönüş sefer süresi: 100 dakika KITA İND. hattır İŞ GÜNÜ C.TESİ PAZAR 06:15 06:15 07:00 06:35 06:35 07:30 07:00 07:00 08:00 07:15 07:15 08:30 07:45 07:45 09:00 08:15 08:15 09:30 08:45 08:45 10:00 09:15 09:15 10:30 09:45 09:45 11:00 10:15 10:15 11:30 10:45 10:45 12:00 11:15 11:15 12:30 11:45 11:45 13:00 12:15 12:15 13:30 12:40 12:40 14:00 13:05 13:05 14:30 13:30 13:30 15:00 14:00 14:00 15:30 14:25 14:25 16:00 14:50 14:50 16:30 15:15 15:15 17:00 15:40 15:40 17:30 16:05 16:05 18:00 16:30 16:30 18:30 17:00 17:00 19:00 17:25 17:25 19:30 17:50 17:50 20:00 18:15 18:15 20:35 18:45 18:45 21:10 19:15 19:15 19:45 19:45 20:15 20:15 20:45 20:45 21:15 21:15
PAZAR
06:10 06:10 06:30 05:25 05:25 05:30 06:30 06:30 06:50 05:35 05:35 05:50 06:50 06:50 07:10 05:55 06:00 06:10 07:20 07:10 07:30 06:05 06:10 06:30 07:40 07:35 07:50 06:15 06:20 06:50 07:50 07:50 08:10 06:30 06:30 07:10 08:15 08:10 08:30 06:40 06:40 07:30 08:35 08:30 08:50 06:50 06:55 07:50 08:45 08:50 09:10 07:00 07:10 08:10 08:55 09:05 09:30 07:10 07:25 08:30 09:10 09:20 09:50 07:25 07:40 08:45 09:25 09:35 10:10 07:40 08:00 09:00 09:35 09:50 10:25 08:00 08:20 09:15 09:50 10:05 10:40 08:20 08:40 09:30 10:05 10:25 10:55 08:40 09:00 09:45 10:25 10:40 11:10 09:00 09:25 10:00 10:40 10:55 11:25 09:25 09:45 10:15 10:55 11:20 11:40 09:40 10:05 10:30 11:20 11:40 11:55 09:55 10:25 10:45 11:35 12:00 12:10 10:15 10:45 11:00 11:50 12:20 12:25 10:30 11:00 11:15 12:10 12:40 12:40 10:45 11:15 11:30 12:25 12:55 12:55 11:00 11:30 11:50 12:40 13:10 13:10 12:55 13:25 13:30 11:15 11:45 12:05 13:10 13:40 13:45 11:30 12:00 12:20 13:20 13:55 14:00 11:45 12:15 12:35 13:40 14:10 14:15 12:00 12:30 12:50 13:55 14:25 14:30 12:15 12:50 13:05 14:10 14:40 14:45 12:30 13:15 13:20 14:25 15:00 15:00 12:45 13:35 13:35 14:40 15:20 15:15 13:05 13:50 13:50 15:00 15:40 15:30 13:20 14:10 14:05 15:15 16:00 15:45 13:35 14:25 14:20 15:30 16:20 16:00 13:55 14:40 14:35 15:50 16:40 16:15 14:10 14:55 14:50 16:05 16:55 16:35 14:25 15:10 15:15 16:20 17:20 17:00 14:40 15:30 15:30 16:40 17:35 17:20 14:55 15:45 15:45 16:55 17:50 17:40 17:20 18:05 18:00 15:10 16:00 16:00 17:35 18:20 18:20 15:30 16:15 16:20 17:50 18:35 18:40 15:45 16:30 16:40 18:05 18:55 19:00 16:00 16:50 17:00 18:20 19:10 19:20 16:15 17:05 17:20 18:35 19:30 19:40 16:30 17:20 17:40 18:55 19:50 20:00 16:50 17:40 18:00 19:10 20:10 20:20 17:05 18:00 18:20 19:25 20:30 20:40 17:20 18:20 18:40 19:45 20:45 21:00 17:40 18:40 19:00 20:00 21:00 21:20 17:55 19:00 19:20 20:15 21:20 21:40 18:10 19:20 19:40 20:30 22:00 22:00 18:25 19:40 20:00 20:45 22:20 22:20 18:40 20:00 20:20 21:00 22:40 22:40 19:00 20:20 20:40 21:20 23:00 23:00 19:20 20:40 21:00 21:40 23:20 23:20 19:40 21:00 21:20 22:00 23:45 23:45 20:00 21:20 21:45 22:20 00:10 00:10 20:20 21:40 22:10 22:40 20:40 22:00 23:00 21:00 23:20 23:45 21:20 00:10 21:40 22:00 Not: Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.
E - 57 ESENKENT Kalkış
146
BAKIRKÖY Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 07:40 08:20 08:45 09:10 09:35 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 12:30 12:55 13:20 13:45 14:10 14:35 15:00 15:30 15:55 16:20 16:45 17:10 17:35 18:00 18:30 18:55 19:20 19:45 20:15 20:45 21:15 21:45 22:15 22:45
07:40 08:20 08:45 09:10 09:35 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 12:30 12:55 13:20 13:45 14:10 14:35 15:00 15:30 15:55 16:20 16:45 17:10 17:35 18:00 18:30 18:55 19:20 19:45 20:15 20:45 21:15 21:45 22:15 22:45
PAZAR 08:40 09:10 09:40 10:10 10:40 11:10 11:40 12:10 12:40 13:10 13:40 14:10 14:40 15:10 15:40 16:10 16:40 17:10 17:40 18:10 18:40 19:10 19:40 20:10 20:40 21:10 21:40 22:10 22:40
Not: Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.
ESENKENT BAHÇEŞEHİR - MECİDİYEKÖY
Gidiş-Dönüş sefer süresi: 100 dakika EKSPRES hattır ESENKENT Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 05:50 06:05 06:30 06:45 07:10 07:35 08:20 09:00 09:40 10:25 11:05 11:40 12:15 12:45 13:15 13:50 14:25 15:00 15:35 16:10 16:45 17:20 17:55 18:30 19:05 19:40 20:15
06:00 06:15 06:40 06:55 07:20 07:45 08:30 09:10 09:50 10:30 11:05 11:40 12:15 12:45 13:15 13:50 14:25 15:00 15:35 16:10 16:45 17:20 17:55 18:30 19:05 19:40 20:15
PAZAR 07:00 08:00 08:50 09:40 10:30 11:20 12:10 13:00 13:45 14:30 15:15 16:00 16:45 17:30 18:15 19:00 19:45 20:30
MECİDİYEKÖY-M.BUS Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 07:00 07:35 08:10 08:45 09:20 09:55 10:30 11:05 11:40 12:20 13:00 13:35 14:10 14:45 15:20 15:55 16:30 17:05 17:40 18:15 18:50 19:25 20:00 20:35 21:10 21:45 22:10
07:10 07:45 08:20 08:55 09:30 10:05 10:40 11:15 11:50 12:25 13:00 13:35 14:10 14:45 15:20 15:55 16:30 17:05 17:40 18:15 18:50 19:25 20:00 20:35 21:10 21:45 22:10
Not: Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.
PAZAR 09:30 10:30 11:20 12:10 13:00 13:50 14:30 15:10 15:50 16:30 17:10 17:50 18:30 19:10 19:50 20:30 21:15 22:00
76E
BOĞAZKÖY MH.-BAHÇEŞEHİR-BAKIRKÖY Gidiş-Dönüş sefer süresi: 150 dakika
BOĞAZKÖY EVLERİ Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 04:50 05:00 05:07 05:14 05:21 05:28 05:34 05:44 05:50 05:56 06:02 06:08 06:14 06:20 06:26 06:32 06:42 06:48 06:54 07:04 07:10 07:16 07:22 07:32 07:38 07:46 08:02 08:10 08:20 08:30 08:45 08:55 09:05 09:15 09:25 09:35 09:45 09:55 10:05 10:15 10:25 10:35 10:45 10:55 11:05 11:15 11:25 11:35 11:45 12:00 12:15 12:30 12:40 12:50 13:00 13:10 13:20 13:30 13:40 13:50 14:00 14:10 14:20 14:30 14:40 14:50 15:00 15:10 15:20 15:30 15:45 15:55 16:05 16:15 16:25 16:35 16:45 17:00 17:10 17:20 17:30 17:40 17:50 18:00 18:10 18:20 18:30 18:40 18:50 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15
05:10 05:19 05:28 05:37 05:46 05:54 06:02 06:10 06:20 06:30 06:40 06:50 07:00 07:10 07:20 07:30 07:40 07:50 08:00 08:10 08:20 08:30 08:40 08:50 09:00 09:10 09:20 09:30 09:40 09:50 10:00 10:15 10:30 10:40 10:50 11:00 11:10 11:20 11:30 11:40 11:50 12:00 12:10 12:20 12:30 12:40 12:50 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:10 14:20 14:30 14:40 14:50 15:00 15:10 15:20 15:30 15:40 15:50 16:00 16:10 16:20 16:40 16:50 17:00 17:10 17:20 17:30 17:40 17:50 18:00 18:10 18:20 18:30 18:40 18:50 19:00 19:10 19:20 19:30 19:40 19:50 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:50 22:10 22:30
PAZAR 05:30 05:45 06:00 06:10 06:20 06:30 06:40 06:50 07:00 07:10 07:20 07:30 07:40 07:50 08:00 08:10 08:20 08:30 08:40 08:50 09:00 09:10 09:20 09:30 09:40 09:50 10:00 10:10 10:20 10:30 10:40 10:50 11:05 11:20 11:30 11:40 11:50 12:00 12:10 12:20 12:30 12:40 12:50 13:00 13:10 13:20 13:30 13:40 13:50 14:00 14:10 14:20 14:30 14:40 14:50 15:00 15:10 15:20 15:30 15:40 15:50 16:00 16:10 16:20 16:30 16:40 16:50 17:00 17:10 17:20 17:30 17:40 17:50 18:00 18:10 18:20 18:35 18:50 19:00 19:10 19:20 19:30 19:40 19:50 20:00 20:10 20:20 20:30 20:40 20:50 21:00 21:10 21:20 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:45
BAKIRKÖY Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 06:00 06:10 06:20 06:30 06:38 06:46 06:54 07:10 07:18 07:26 07:34 07:42 07:50 07:58 08:06 08:14 08:26 08:34 08:42 08:54 09:02 09:10 09:18 09:30 09:40 09:50 10:00 10:10 10:20 10:30 10:40 10:50 11:00 11:10 11:20 11:30 11:40 11:50 12:00 12:10 12:20 12:30 12:40 12:50 13:00 13:10 13:20 13:30 13:40 13:55 14:05 14:20 14:30 14:45 14:55 15:10 15:20 15:35 15:45 15:55 16:05 16:15 16:25 16:35 16:45 16:55 17:05 17:15 17:25 17:35 17:45 17:55 18:05 18:15 18:24 18:32 18:40 18:50 19:00 19:10 19:20 19:30 19:40 19:50 20:00 20:10 20:20 20:30 20:40 20:50 21:00 21:10 21:20 21:30 21:40 21:55 22:10 22:25 22:40 22:55 23:10 23:25 23:40
PAZAR
06:30 06:37 06:44 06:51 07:00 07:15 07:30 07:40 07:50 08:00 08:10 08:20 08:30 08:40 08:50 09:00 09:10 09:20 09:30 09:40 09:50 10:00 10:10 10:20 10:30 10:45 11:00 11:10 11:20 11:30 11:45 12:00 12:10 12:20 12:30 12:40 12:50 13:00 13:10 13:20 13:30 13:40 13:50 14:00 14:15 14:30 14:40 14:50 15:00 15:15 15:30 15:40 15:50 16:00 16:10 16:20 16:30 16:40 16:50 17:00 17:10 17:20 17:30 17:45 17:55 18:10 18:20 18:30 18:40 18:50 19:00 19:10 19:20 19:30 19:40 19:50 20:00 20:10 20:20 20:30 20:40 20:50 21:00 21:10 21:20 21:30 21:40 21:50 22:00 22:10 22:20 22:35 22:50 23:10 23:30 23:50
Not: Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015 NOT: Otobüs saatleri, İETT’nin resmi yayınlarından, dergimiz baskıya girmeden önceki son haliyle alınmaktadır.
07:00 07:10 07:20 07:30 07:40 07:50 08:00 08:10 08:20 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:40 09:50 10:00 10:10 10:20 10:30 10:40 10:50 11:00 11:10 11:20 11:30 11:40 11:50 12:00 12:10 12:20 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:40 13:50 14:00 14:10 14:20 14:30 14:40 14:50 15:00 15:10 15:20 15:30 15:40 15:50 16:00 16:10 16:20 16:30 16:40 16:50 17:00 17:10 17:20 17:30 17:40 17:50 18:00 18:10 18:20 18:30 18:40 18:50 19:00 19:10 19:20 19:30 19:40 19:50 20:00 20:10 20:20 20:30 20:40 20:50 21:00 21:10 21:20 21:30 21:40 21:50 22:00 22:10 22:20 22:30 22:40 22:55 23:10 23:20 23:30 23:40 23:50 24:00
ESENKENT BAHÇEŞEHİR-TAKSİM (EKSPRES)
Gidiş-Dönüş sefer süresi: 150 dakika KITA İND. hattır ESENKENT Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 05:50 06:10 06:20 06:45 06:55 07:10 07:25 07:45 08:05 08:20 08:45 09:15 09:45 10:10 10:35 11:00 11:25 11:50 12:15 12:40 13:05 13:30 13:55 14:20 14:45 15:10 15:35 16:00 16:25 16:50 17:15 17:40 18:05 18:30 19:00 19:30 20:00 20:30 21:00
05:50 06:10 06:20 06:45 06:55 07:10 07:25 07:45 08:05 08:20 08:45 09:15 09:45 10:10 10:35 11:00 11:25 11:50 12:15 12:40 13:05 13:30 13:55 14:20 14:45 15:10 15:35 16:00 16:25 16:50 17:15 17:40 18:05 18:30 19:00 19:30 20:00 20:30 21:00
PAZAR 07:00 07:30 08:00 08:30 09:00 09:30 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 12:25 12:50 13:15 13:40 14:05 14:30 14:55 15:20 15:45 16:00 16:35 18:00 18:30 19:00 19:30 20:00 20:30 21:00 21:30
TAKSİM Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 19:00 19:25 19:50 20:15 20:40 21:05 21:30 22:00 22:30 23:00
19:00 19:25 19:50 20:15 20:40 21:05 21:30 22:00 22:30 23:00
PAZAR 19:30 20:00 21:00 21:30 22:00 22:30 23:00
Not: Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.
MK15 BOĞAZKÖY-BAHÇEŞEHİR-OLİMPİYATKÖY METRO Gidiş-Dönüş sefer süresi: 120 dakika
BOĞAZKÖY SONDURAK Kalkış OLİMPİYATKÖY METRO Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ
PAZAR
İŞ GÜNÜ C.TESİ
PAZAR
06:00
06:00
07:00
06:50
06:50
07:50
06:30
06:35
08:40
07:30
07:30
09:30
07:10
07:10
09:30
08:00
08:00
10:20
07:45
07:45
10:20
08:50
08:50
11:10
08:30
08:20
11:10
09:40
09:35
12:00
09:00
09:00
12:00
11:10
11:10
12v:50
10:00
10:00
12:50
12:00
12:00
13:40
10:50
10:50
13:40
13:30
13:30
14:30
12:15
12:15
14:30
15:50
15:50
15:20
13:10
13:10
15:20
16:50
16:50
16:10
14:40
14:40
16:10
18:00
18:00
17:00
17:00
17:00
17:00
18:30
18:30
17:50
18:00
18:00
17:50
19:10
19:10
18:40
19:10
19:10
18:40
20:20
20:20
19:30
19:40
19:40
19:30
20:45
20:50
20:20
20:10
20:10
20:20
22:25
22:25
21:10
21:40
21:40
21:10
00:20
00:20
23:10
23:20
23:10
22:10 00:25
59
afiş reklam videosu
insert dağıtımı TOPLU SMS GÖNDERiMi
kurumsal kimlik
Broşür / Katalog
logo tasarımı
indoor ve outdoor tasarımları
ARAÇ GiYDiRME
e-bülten DERGi iLANI
advertorial ilan www.yelpazeistanbul.com
facebook/ajansyelpaze
twitter/ajansyelpaze
Bahçeşehir 1. Kısım Mah. Bülbül Cad. Badem 08 Villa 02 Bahçeşehir (0212)Yelpaze 669Bahçeşehir 83 86/ 25 Aralık 2015
60
Metropol
Yelpaze Bahçeşehir / 25 Aralık 2015