Yelpaze Bahçeşehir 138.Sayı ONLINE

Page 1

SAYI: 138 AYLIK ALIŞVERİŞ VE YAŞAM DERGİS

İ

BAHÇEŞ E H İ R

YIL: 14 • 10 ŞUBAT 2016

Fotoğraf: Doğan Kızıltan

bahcesehir.web.tv iphone

İstanbul ve Bahçeşehir’den en güncel haberler www.yelpazeistanbul.com'da

yelpazeistanbul

yelpazeistanbul

yayında!




Kırmızı etteki 105 yıllık gelenekselleşmiş mesleki tecrübemizi ve kalite anlayışımızı, Hadımköy’de açtığımız Bonf ilet SteakHouse’da taçlandırdık. 4 kuşaktır etçi olmanın birikimi ile sunduğumuz eşsiz et lezzetlerimizi, her metrekaresine ayrı özen gösterdiğimiz restoranımızda sizlerle buluşturuyoruz. Size sunduğumuz tüm etlerimizi Trakya bölgesinde özel olarak yetiştirilen besi hayvanlarından temin ediyoruz. Bonfilet SteakHouse, aile ve arkadaş sohbetlerinin, iş yemeği ve toplantıların eşsiz lezzetler eşliğinde keyifle yapılabildiği bir mekân. Restoranımız yanıbaşında tüm et ve şarküteri ürünlerini temin edebileceğiniz bir de Kasap dükkanımız yer alıyor.


1

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016


2

Metropol

YEPYENİ BİR CİLT, YEPYENİ BİR VÜCUT İÇİN SİZLERİ EN YAKIN ZAMANDA KLİNİĞİMİZE BEKLİYORUZ... BAHÇEŞEHİR

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016


3 BAHÇEŞEHİR

ANTI-AGE TEDAVİ YÖNTEMLERİ YENİ THERMILIFT (Gençlik Isısı) YENİ Altın Matrix Ağı (Yüz Asma) YENİ Venüs Freeze ile Yüz Toparlama Dolgu Enjeksiyonu Botox D-Lift Mezolift PRP (Platelet Rich Plasma) IAL System (Gençlik Aşısı) Ameliyatsız Burun Estetiği E-Matrix (Altın İğne) Silhouette Soft (Amliyatsız Yüz Germe) Fibrocell (Kök Hücre Tedavisi) Dudak Dolgusu Face Lifting Jet Peel LEKE TEDAVİLERİ YENİ Dermamelan YENİ Cosmelan Kimyasal Peeling Spot (Işık Peeling) TCA Peeling QSWITCH (Karbon Peeling) ND Yağ Lazer ile Dövme Silme Oksijen Terapi Lopez Bakımı Klopatra Bakımı Kök Hücre İçerikli Cilt Bakım Uygulamaları Octoline ile Profosyonel Cilt Bakımı PPX İle Akne ve Leke Tedavileri Micro Dermabrasion

HİZMETLERİMİZ LAZER EPİLASYON UYGULAMALARI 4. Nesil Ütüleme Teknolojisi ile Diot Lazer 3. Nesil Alexandrite ile Gentle Lase Pro BÖLGESEL İNCELME TEDAVİLERİ YENİ Venüs Freeze ile Bölgesel İncelme Aqualyx Lipoliz Mezoterapi D-Lift ile Vücut Sıkılaştırma AWT (Akustik Şok Terapi) Ultra Kavitasyon Therma Lipo (Radyo Frekans) G5 LPG Power Plate York Testi Lenf Dranaj Karboksi Terapi Ozon Tedavisi Çınar Mah. Ada 11 Villa No:8 Bahçeşehir Tel: 0212 669 82 59 Fax: 0212 669 82 56 Gsm: 0533 810 46 36 www.dermamed.com.tr Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016


4

Davul zurna 1 UĞUR BARIŞ KARABULUT

ubk@yelpazeistanbul.com

O

smanlı döneminde yolsuzlukları ile ünlü Karakuşi adında bir kadı varmış. Bir gün Karakuşi Kadı, bir fırının önünden geçerken burnuna güzel bir koku gelmiş.Vitrinde güveç içinde nar gibi kızarmış sahibini bekleyen nefis bir ördek var.... Karakuşi Kadı, fırıncıya: - ‘Ben bunu aldım’ demiş. Kadıya itiraz edilir mi? Fırıncı hemen ördeği paket yapıp vermiş. Az sonra ördeğin asıl sahibi gelmiş: - ‘Hani bizim ördek?’ Fırıncı boynunu büküp: - ‘Uçtu’ deyince iş kavgaya dönüşmüş. Kavga sırasında fırıncı, araya giren bir gayrimüslim müşterinin gözünü çıkarınca korkup kaçmaya başlamış... Gayrimüslim de peşinde kovalıyor... Bir duvardan atlarken, bilmeden duvarın öteki tarafındaki hamile bir kadının üstüne düşmüş. Kadın, çocuğunu düşürdüğü için, kadının kocası da fırıncının peşine düşmüş. Can havliyle kaçan fırıncının çarpıp devirdiği Yahudi bir vatandaş da kızıp peşlerine takılmış... Sonunda duruma müdahale eden zaptiyeler hepsini yakalayarak Karakuşi Kadı’nın karşısına çıkarmışlar. Kadı sırayla sormuş... Ördeğin sahibi, - ‘Bu adam ördeğimi hiç etti’ diye şikayet etmiş. Karakuşi Kadı, fırıncıya sormuş: - ‘Ne yaptın bu adamın ördeğini?’ Fırıncı - ‘Uçtu’ demiş. Kadı, kara kaplı defterini açmış: - ‘Ördeğin karşısında tayyar yazılı. Tayyar ‘Uçar’ anlamına gelir. O halde ördeğin uçması suç değil’ diyerek, fırıncının ördek işinden beraatına karar vermiş. Gözü çıkan gayrimüslim vatandaşa sormuş. Onun şikayetine de kara kaplı defterden bir madde bulmuş: - ‘Her kim, gayrimüslimin iki gözünü çıkara, o müslimin tek gözü çıkarıla... Davacı: - ‘Benim tek gözüm çıktı. Şimdi ne olacak?’ diye sorunca Karakuşi Kadı - ‘Şimdi’ demiş, ‘Fırıncı senin öbür gözünü de çıkaracak, biz de onun tek gözünü çıkaracağız. Tabii gayrimüslim şikayetinden hemen vazgeçmiş, fırıncı bu davadan da beraat etmiş. Çocuğunu düşüren kadının kocasına da Karakuşi Kadı: - ‘Tamam’ demiş, ‘Karını vereceksin, bu adam yerine yeni çocuk koyacak.’ Böyle olunca adam da şikayetini anında geri almış, fırıncı bu davadan da kurtulmuş. Kadı dönmüş Yahudi’ye: - ‘Senin şikayetin nedir bre?’ Yahudi bir süre düşündükten sonra ellerini açmış, - ‘Ne diyeyim kadı efendi’ demiş, ‘Adaletinle bin yaşa Sen, e mi !’ Sevgiyle kalın... Yelpaze Yayıncılık, Organizasyon İnş.Tur.Ltd. Şti. Adına İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Uğur Barış Karabulut ubk@yelpazeistanbul.com

Yayın Türü Süreli Aylık Yerel Yayın Reklam ve Rezervasyon Tel : 0212 669 83 86 Gsm: 0533 551 87 17

Editörler Nihal Ergenç, Yasemin A. Karaman Rashid, Baskı Av. Kayhan Selek Ada Ofset Matbaacılık San.Tic.Ltd.Şti Katkıda Bulunanlar Litros Yolu 2.Mat. Sit.E Blok Caner İlhan No: (ZE-2) 1.Kat Topkapı/İst Tel: (0212) 567 12 42 Protokol Dağıtım Aras Kargo

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016

Basım Tarihi: Şubat 2015

yöneticilerine ayda bir “ücretsiz” olarak dağıtılır. Bundan böyle talep eden okuyucularımıza kişiye özel adrese Yayına Hazırlık teslim gönderilerde sağlayacağız. Yelpaze İstanbul Adrese teslim taleplerinizde yalnızca Bahçeşehir 1. Kısım Mah. Bülbül Cad. dergi ücreti tahsil edilmektedir. Badem 08 Villa 02 Bahçeşehir-İstanbul Yelpaze İstanbul 5 TL’dir. Gönderilen Tel: 0212 669 83 86 yazılar yayınlansın veya yayınlanmasın Tel/Faks: 0212 669 16 50 iade edilmez. Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazı sahibine, reklamların Sayın Okurlarımızın Dikkatine; sorumluluğu reklam verenlere aittir. Yelpaze İstanbul, Bahçeşehir, Ispartakule, Ardıçlı, Esenkent, Boğazköy aze İstanbul’da yayınlanan yazı ve fotoğraflar kaynak gösterilerek halkına ve İstanbul genelinde küçük ve orta ölçekli işletmelerin kullanılabilinir.


5

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016


6

BAHÇEŞEHİR

Bahçeşehirliler Derneği yeni yönetimi ile

yeni hedeflere koşacak...

Bahçeşehirliler Derneği 2016-2017 döneminde hizmet verecek yeni yönetim kurulu üyelerini 31 Ocak 2016 tarihinde dernek lokalinde gerçekleştirdiği genel kurulunda belirledi.

D

ivan Heyetine Mehmet Karamustafaoğlu, Fatma Koç ve Pınar Bilgingüllüoğlu seçildiği genel kurulda, dernek üyelerinin neredeyse tamamına yakının desteklediği yönetim kurulu listesi hizmete başladı. Yeni yönetim kurulu ilk toplantısını 03 Şubat 2016 akşamı dernek lokalinde gerçekleştirdi. Görev dağılımlarının ve yeni dönem çalışmalarının, hedeflerinin belirlendiği günde yönetim kurulunun dayanışması kayda değerdi. BADER Yönetim Kurulu oybirliği ile 2016-2017 döneminde de dernek başkanlığına 3.kez Uğur Barış Karabulut’u seçerken, Başkan Yardımcıları Fitnat Çalışkan, Ali Rıza Ayın, Ayfer Dikbaş ve

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016

Aykut Aydın olarak belirlendi. Geçtiğimiz dönemde olduğu gibi bu dönemde de Saymanlık Görevini Şengül Alpaslan üstlenirken, Fatma Koç derneğin Genel Sekreterliği görevine seçildi.

Yeni yönetim kurulu önümüzdeki dönem çalışmalarına dair listede olsun olmasın çevresine duyarlı ve yaşadığı kente sahip çıkan herkesi katkıları için yanlarında görmek istediklerini belirtirken, “ gönüllük esasıyla Bahçeşehirlilik bilincine sahip çıkan, fikir üreten, emek veren ve proje sunan tüm komşularımızı derneğimize bekliyoruz” mesajını verdiler. BADER İLK HEDEFİNİ BELİRLEDİ Yakın dönem hedeflerini de paylaşan BADER Yeni Yönetimi, öncelikle derneğin kurumsal kimliğine katkı sağlamak adına profesyonel bir sekreteryaya ihtiyacı olduğunu, bu konuda gerekli finansmanı bulmak adına projeler geliştirileceğini ve en


7

yakın sürede bu oluşumun hizmete gireceğinin sinyalini verdi. Ayrıca öncelikli projeler arasında derneğin kurumsal bir web sitesine kavuşturulması konusunda da çalışma başlatılacağı söylendi. Bu konuda hiçbir bedel almaksızın katkı sunmaya hazır olduklarını belirten dernek üyesi, Referans Çeviri Hizmetleri Ltd.’in Genel Müdürü Rafet Saltık, sitenin en kısa sürede hizmete girmesi için çalışmanın başlatılacağını belirtti. BAŞKANDAN EMEK VERENLERE TEŞEKKÜR... 3 dönem üst üste dernek başkanlığına

seçilen Uğur Barış Karabulut’a duygularını sorduk. “Öncelikle BADER Ailesinin bir ferdi olarak bu görevi bugüne dek gururla yaptım ve yapmaya da devam edeceğim. Bahçeşehir’de olup bitenleri ve özelikle son yıllarda artarak yaşanan sorunları hepimiz biliyoruz. Bu süreçte derneğimiz asli görevi olan kamuoyunu bilgilendirme ve oluşturma görevinin ötesinde birçok çalışmaya imkanları kısıtlı olmasına rağmen ev sahipliği yaptı. Bölge halkının menfaatine birçok sorunu yetkili mercilere iletti, davalar açtı ve takipçisi oldu. Bu çalışmaların takdirini halkımıza bırakıyoruz. Bu süreçlerde yılmadan mücadele

eden, gözüken gözükmeyen yüzlerce gönüllü dostlarımız oldu. Bilgisini, emeğini ve sahada da yüreğini koyanların her biri Bahçeşehir Gönüllüsüdür. 5.yılıma girdiğim bu süreçte bu gönüllüler hiç azalmadı aksine hep arttı. Elbette bilmeden üzdüğümüz, kırdığımız dostlarımızda olmuştur ancak bilinmelidir ki; yaşadığımız zorlu süreçlerde kimi zaman hatalar yapmamızda kaçınılmaz olabilmektedir. Yaşadığı kent için emek veren tüm dostlara bir kez daha Bahçeşehirli olarak sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum. Yeni dönemde hizmet verecek arkadaşlarımıza da başarılar dilerim.” dedi.

BAHÇEŞEHİRLİLER DERNEĞİ 2016-2017 YILI YÖNETİM KURULU LİSTESİ YÖNETİM KURULU ASIL ADAYLAR Uğur Barış Karabulut- Genel Yayın Yönetmeni- (Yön.Kur.Bşk.) Fitnat Çalışkan- İşletmeci - (Başkan Yardımcısı) Ali Rıza Ayın - Yeminli Mali Müşavir- (Başkan Yardımcısı) Ayfer Dikbaş - Emekli- (Başkan Yardımcısı) Aykut Aydın - Mali Müşavir- (Başkan Yardımcısı) Şengül Alpaslan - Mali Müşavir- (Sayman) Fatma Koç - Profesyonel Yönetici- (Genel Sekreter) YÖNETİM KURULU YEDEK ADAYLAR İsmail Acar - Genel Koordinatör Seda Haklı - Ses Sanatçısı Deniz Bayraktar - Mimar Pınar Güllüoğlu - İngilizce Öğretmeni Ümit Manavoğlu - Bilgisayar Yüksek Mühendisi Erkan Kaban - İşletmeci Caner İlhan - Kuaför DENETİM KURULU ASIL ADAYLAR Hasan Erdal Samur Yüksel Karabacak Dolunay Dolu DENETİM KURULU YEDEK ADAYLAR Ayşe Nevin Demiralın Veli Eren Nuran Pala Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016


8

BAHÇEŞEHİR

Yelpaze İstanbul- Bahçeşehir/ 25.01.2016- Bahçeşehir uydu kent projesi 90’lı yılarda Türkiye’nin en kapsamlı ve örnek projesi olarak lanse edilmişti. Devlet adına Başbakanlık Emlak Konut Bankası’nın güvencesi altında finansman sağlanırken, projeler etaplara bölünmüş ve bütünlük ilkesi esasıyla Dolmabahçe A.Ş, Zer İnşaat, Mesa-Nurol ve Süzer özel şirketlerinin taahhütleriyle yaşama geçmişti. Ancak aradan yıllar geçmesine rağmen Bahçeşehir’in yapılaşması hiç bitmedi.

Bahçeşehirliler

Kandırıldı Mı? D ört bir yanı hergün vinçler, hafriyat kamyonlarıyla dolu olan kentte, yatırım yapan mülk sahipleri bırakın konutlarının değer artışını, bugün gelinen noktada yerinde saymasına bile memnunlar. Sivil Toplum Kuruluşları ve gönüllü bölge yaşayanlarının açtıkları davalar, davalar sonrasında edindikleri kazanımlara rağmen Bahçeşehir çepeçevre sarılmaya devam ediyor. Bu yaşananlar birçok Bahçeşehirlinin kente dair umutlarını ve inançlarını yitirmesine neden oluyor. Buna karşın Bahçeşehir’in kuruluşu ile aynı dönemde kurulan Bahçeşehirliler Derneği (BADER) her türlü yıpratmaya rağmen gönüllü üyeleriyle gölet bölgesine yönelik hukuksal mücadelesinin yanı sıra, gerek basın yayın ve gerekse sosyal medyada gönüllülerin desteğiyle, bölge halkını bilgilendirme çalışmalarına ara vermeksizin devam ediyor.

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016

“Bahçeşehir Uydu Kent Projesi” kapsamında ilk konut sahiplerine sunulan vaatleri, bölge yaşayanlarının bu söylemler ışığında Başbakanlık Emlak Konut İdaresi güvencesi ile edindikleri kazanımları birçok kez haberlerimizde sizlerle paylaşmıştık. Elimize ulaşan yeni belgeler ışığında davaların seyrine etki etmesi düşünülen bu vaatlerin sadece sözde olmadığını, yazılı belgelerle dönemin inşaat firmalarının ve Emlak Konut’un(bugün ki TOKİ) “Bahçeşehir Toplu Yapı Sözleşmesi” ile halka sunum yaptıklarını da öğrendik. Eğer bu sözleşmede yazılı şartlarla Bahçeşehir Projesi pazarlandı ise ki bölge yaşayanlarının aktarımları kesinlikle bu yönde, sadece Gölet bölgesi değil Bahçeşehir’de kamuya ait olması gereken birçok parsel, imar değişiklikleri ve uygulamaları Bahçeşehir Belediyesi’nden bu dönemde dahil olmak üzere farklı amaçlarla kullanılmış, kullanılmaya da devam ediyor.


9

Bahçeşehir Halkına Sunulan Yazılı Vaatler ve Sözleşme altına alınan detaylara gelince; 1- Kat Malikleri yani Bahçeşehir’den konut sahibi olanlar, toplu yapı ortak yer ve tesislerinden,( bu kapsama giren bütün bağımsız bölümlere, ortak parklara, spor alanlarına, eğitim alan ve tesislerine) yararlanma haklarına sahiptir hükmü yer almakta. 2- Ada/Blok parselleri dışında kalan, fakat parsel sınırı içine girmemekle beraber konutlara ait ortak alanların devamı niteliğinde olan yeşil alanlar ile oyun ve gezinti alanları, bisiklet yoları, koşu parkurları, dinlenme terasları, yaya yolları, tüm maliklerin ortaklaşa kullandıkları bütün yer ve alanlarda ORTAK YERLER OLARAK SAYILIR! 3- Toplu yapı kapsamındaki ortak yer ve tesislerde, Toplu Yapı Kat Maliklerinin izni olmadıkça, hiçbir şekilde inşaat, değişiklik, onarım ve boya yapamazlar! Yukarıda okuduğunuz satırlar vaatlerin sadece birkaçı, konu hakkında bilgi aldığımız Bahçeşehirliler Derneği Başkanı Uğur Barış Karabulut detaylı paylaşımlara ve kamuoyunu bilgilendirme çalışmalarına devam edeceklerini, elde ettikleri yeni bilgileri de Bahçeşehir’de imarlaşmaya karşın açtıkları davalarda delil olarak sunacaklarını söyledi. Karabulut, “ Ne yazık ki Bahçeşehir’de derneğimiz yıllardır bölgemizin uğradığı hak ihlallerine parmak basmakta ve tüm yaşananları gündemde tutmakta. Derneğimiz bu mücadeleyi kamuoyunun bilgilendirmesi ve hukuksal yönde sürdürüyor. Bugün geldiğimiz noktada şunu bir kez daha açıklıkla görüyoruz ki, Bahçeşehir ilk kurulduğu yıllardan buyana bitmeyen bir yapılaşmaya maruz kaldı. İlk konut sahipleri dört duvar evlerinin dışında birçok kamusal alana sahipken, gerek dönemin idarecileri ve gerekse özel şirketlerin bilgilendirmemeleri yüzünden hak ihlallerine maruz kaldılar. Bahçeşehir’in kıyısından köşesinden koparılan parçaları her dönem devam etti. En acısı da buradan mülk sahibi olanlara verilen sözler tutulmadığı gibi üstüne üstlük ellerinde olan kazanımları da alındı. Elimize ulaşan bilgiler ışığında mevzuata hakim hukukçularla çalışmalara başladık. Bahçeşehirlilerin ilk evlerini aldıklarında tapularına işlenen Yönetim Planı tüm hakları içermekte. Öncelikle konut sahipleri başta olmak üzere, blok yönetimlerinin haklarının takipçisi olması ve en kısa sürede bizlerle iletişime geçmelerini bekliyoruz.” dedi.

BADER “Gölet Davamız Devam Ediyor” BADER’in Bahçeşehir Gölete açtığı 2 farklı dava devam ediyor. Davalardan biri hasılat paylaşımı yöntemi ile rekreasyon projesi yaptırılmasına ilişkin protokol yapmak ve uygulamak üzere Başakşehir Belediye Başkanlığı’na yetki verilmesine yönelik 06.03.2015 Tarihli Belediye Meclisi Kararı’nın iptali ve anılan taşınmazların hasılat paylaşımı yöntemi ile 22.04.2015 tarihinde satılmasına ilişkin ihalenin iptali yönünde olurken, diğer bir dava da yürütmelerinin durdurulması istemine ilişkindi. Başakşehir Belediyesi her iki davaya da itiraz etmiş ve davaların reddi talepleri mahkemece kabul görmüştü. Ancak BADER süresinde başvurarak derneğin Gönüllü Avukatı Fuat Ekin’in hazırladığı 2.itiraz dilekçesini mahkemeye iletti. Hazırlanan dava dilekçesinde esas yönüyle kamu menfaati adına öne çıkan paragrafları özetle sizlerle paylaşıyoruz.

“Satışa konu parseller imar planlarında rekreasyon alanında kamu kullanımına özgülenmiş alanlar olduğu halde dava konusu satış işlemi ile bu niteliği kaldırılarak özel mülkiyete dönüştürüldüğünden dava konusu işlemler hukuka, planlı alanlar tip imar yönetmeliğine ve kamu yararına da aykırıdır.” Bahçeşehir, öncesinde belediye olarak kurulmuş daha sonra Başakşehir İlçesi’ne bağlanmış, Türkiye’nin dünya çapında bilinen ilk ödüllü kentidir. Bahçeşehir’i bu anlamda öne çıkaran en önemli etmen Bahçeşehir Göleti’dir. Satışa konu alanlar gölet ve yanında bulunan parseller imar planlarında rekreasyon alanında kalmaktadır. Rekreasyon alanlarının tanımı Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin 13. Maddesi’nde, Sosyal ve Kültürel alt yapı alanları adı altında yeşil alanlar olarak tanımlanmıştır. Yeşil alanlar, toplumun yararlanması için ayrılan oyun bahçesi, çocuk bahçesi, dinlenme, gezinti, piknik, eğlence, rekreasyon ve kıyı alanları toplamıdır. YİHA(Yelpaze İstanbul Haber Ajansı)

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016


10

BAHÇEŞEHİR

BADER trafik çilesini ulusal basına taşıdı...

Gişeler şehrin göbeğinde kaldı,

trafik çileye döndü Hem ücretli olması hem de trafiği kilitlediği için İstanbulluların kalkmasını istediği Mahmutbey gişeleri sürücüleri sıkıntıya sokuyor. Gişelerin şehir dışına taşınması gerektiğini belirten uzmanlar, kent içi yollarda önceliğin para kazanmak değil, trafik sorununu çözmek olduğuna dikkat çekiyor. “İşyerim Şirinevler’de ve evden çıkar çıkmaz gişelerde para ödüyorum. Dünyanın hangi ülkesinde insan evinden çıkar çıkmaz para ödüyor?”

2 milyon 500 bini otomobil, 3,5 milyon aracın trafiğe kayıtlı olduğu İstanbul’da, transit geçen araçlarla birlikte ortalama 4 milyon araç her gün trafiğe çıkıyor. Özellikle sabah ve akşam saatlerinde trafik felç olurken, şehrin göbeğinde kalan otoyol gişeleri de sürücülere zor anlar yaşatıyor. Avrupa yakasında trafik yoğunluğuna sebep olan en önemli etkenlerden biri olarak gösterilen Mahmutbey otoyol gişeleri İstanbullunun yıllar süren imza kampanyaları ve eylemlerine rağmen bir türlü kaldırılmıyor. 25 yıl önce kurulan otoyol gişeleri artık şehir içinde kalmış durumda. 90’lı yılların sonundan itibaren sorun haline gelen Mahmutbey otoyol gişelerini Başakşehir, Avcılar, Esenyurt, Küçükçekmece ve Beylikdüzü’nde yaşayan yaklaşık 2 milyon İstanbullu işe gidip gelirken kullanmak zorunda. Gişe girişinde 8’e çıkan şerit sayısı çıkışta ise bir anda 3’e düşüyor ve suni bir trafiğe sebep oluyor. TRAFİK EN BÜYÜK KÂBUSUMUZ OLDU İnternet üzerinden imza kampanyaları düzenleyip, eylem yapmalarına rağmen devletin, gişelerden kazandığı gelirden vazgeçemediğini savunan Bahçeşehirliler

Bahçeşehirliler Derneği Başkanı Uğur Barış Karabulut, “Trafik, son 5 senedir yaşadığımız en büyük kâbus. Bahçeşehir’de insanlar artık TEM otoyolundaki sıkışıklığı bir kenara bırakalım, gişelere bağlanmak için bile bir mücadele veriyor.” Derneği Başkanı Uğur Barış Karabulut, “Trafik, son 5 senedir yaşadığımız en büyük kâbus. Bahçeşehir’de insanlar artık TEM otoyolundaki sıkışıklığı bir kenara bırakalım, gişelere bağlanmak için bile bir mücadele veriyor.” dedi. Gişe önlerindeki yoğunluk sebebiyle zaman ve yakıt kaybı yaşadıklarını aktaran Suat B. isimli vatandaş ise şunları kaydetti: “Vatandaşlar, gişelerdeki yoğunluk olmasa gideceği yere çok daha kısa zamanda ulaşacak. Binlerce aracın bu yüzden ekstra birer saat beklediğini düşünürsek, araç başı en azından 20 lira fazladan yakıt harcanmakta.” Damla Gökçe de tepkisini şöyle dile getirdi:

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016

SGS DE ÇÖZÜM OLMAYACAK Mahmutbey gişelerinde Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ndeki gibi HGS ve OGS’nin birleştirilerek serbest geçişin (SGS) planlandığını anlatan İstanbul Teknik Üniversitesi Ulaştırma Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Ergün de gişelerin Çatalca’ya taşınması gerektiğini söyledi. Karayolları Genel Müdürlüğü’nün (KGM), Mahmutbey gişelerinden kazandığı paradan vazgeçemediğinin altını çizen Doç. Dr. Ergün, “Mahmutbey gişelerinden saatte 4 bin 500 araç geçiş yapıyor. 3. havalimanı ve 3. köprüden gelen trafik de buraya eklenecek. Buradaki trafik sorunu daha da büyüyecek. İleride İstanbulluları çok büyük bir sorun bekliyor.” diye konuştu. HEM TRAFİĞİ KİLİTLİYOR HEM PARA BASIYOR Ayda 5 milyon aracın geçiş yaptığı Mahmutbey gişelerinde vatandaşlar her geçişte en az 2 lira 25 kuruş yol kullanım bedeli ödüyor. Türkiye’deki toplam otoyol gelirinin yüzde 25’ini, yani yılda 200 milyon lirayı Mahmutbey gişelerinden kazanıyor. Gişelerin taşınmasına sıcak bakmayan KGM, bölgede trafiği rahatlatmak için ilk etapta gişeleri kaldırmak yerine Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde uygulanan Serbest Geçiş Sistemi’ne geçmeyi planlıyor. Mahmutbey ve Çamlıca gişelerinin yerinin değiştirilmesine yönelik taleplerin dikkatle incelendiğini duyuran KGM, yol kapasitesinin 2 buçuk katına ulaşmasının yoğunluğu tetiklediğini bildirdi. ZAMAN - METİN ORMANCI, CELAL KAYA - İSTANBUL


11

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016


12

Kadın olarak hakça yaşamak için ödememiz gereken bedele hazır mıyız? HİLAL ERBAKAN

Mimar

Ben” dediğimiz zaman kendi bütünlüğümüzün karşılığını, yani benliği yaratan sınırları anlayabiliyor muyuz? Hayattan yaş aldıkça, bizi yetiştirmeye çalışanların yaralarının aktarımı ve yaralamaları ile koruyucu kalkanlar geliştirdiğimizi görüyoruz.

hesabını tutmuyorsa ne demeye elinde tuttuğunu bilmediğimiz istatistik kurumuyla, bakanlıklarıyla, adli verileri, emniyet verileriyle bunun temel sorumlusu olması lazım, kimseyi bakkal hesabı gibi çetele tutmak zorunda bırakmadan.

Yaralar derinleştikçe kalkanlar kalınlaşıyor. Kalkanlar kalınlaştıkça da sınırlar daralıyor. Sınırların daralması bu yaraların derinliği ile ölçülebiliyor ancak.

Devlet artık cins kırım haline gelmiş, devasa bir yara gibi zonklayan, kendini her saniye hatırlatan bu vahşetle ilgili düzenli ve doğru verileri toplayamıyor nedense…

Giderek daha da sıkışık bir alana hapsediyoruz kendimizi. Hatta belki de bir “kendimiz” olduğunun kadın olduğumuzun farkındalığından bile çıkıyoruz... Bilemiyoruz ki; giderek dar da olsa içinde rahat ettiğimiz bir alanı kabullendiğimizi… Kabullendiğimiz bu alanımızı dış sesler belirliyor hatta. Bu da kolayı seçmek oluyor aynı zamanda. Oysa büyümek ve olgunlaşmak kendi sorumluluğunu üstlenmektir. Ve bizim ülkemizde zordur bu, özellikle kadınlar açısından bakıldığında. “Emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz bizimdir” demeye devam “Eşitlik, özgürlük ve adalet için” birlikte olmaya devam. Diyoruz.. Diyoruz da…; Bu ülkede kadın olmak gerçekten zor. Kadına yönelik şiddet ! mesela… Sorunun bütün aciliyetine rağmen, bu kapsamda verileri en kolay toplayacak yapı olan devlet ser verip sır vermiyor. Gazete haberlerinin gerçek rakamları yansıtmadığını bile bile kadın örgütleri ve medya kuruluşları tarafından yıllardır ısrarla, azimle bu haberlere dayanarak tutulan çetelelerden takip etmek zorunda kalıyoruz halen kadın cinayetlerini. Neden, çünkü açıklanan son resmi veriler ta 2009 yılında yayınlanan bir KSGM (Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü) araştırmasına ve yine 2009 yılında Meclis’te açıklanmış Adalet Bakanlığı verilerine dayanıyor. Birbirleri ile tamamen çelişkili rakamlar bunlar…(!) Normal şartlarda devletin, artık bunun da

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016

Emeğimiz, Bedenimiz, Kimliğimiz BİZİMDİR

Sonuçta bu bilgiler elimizde olmadan mücadele ettiğimiz sorunun sınırlarını bilemiyoruz, özel risk altında olan grupları nasıl belirleyeceğiz, ilerleme kat ediyor muyuz, aldığımız önlemler işe yarıyor mu anlayamıyoruz. Ama biliyoruz ki, 2009 yılında yapılan Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet araştırmasına göre Türkiye’nin evli kadın nüfusunu temsil eden örneklemde kadınların %39’u fiziksel şiddete, %15’i cinsel şiddete, %44’ü duygusal şiddet/istismara maruz kaldıklarını beyan ediyor. Öyle ya kadın erkek eşitliğine inanmayan bir başbakanı da gören ülkemizde aile dışında kalan kadınlar insan sayılmadığı için, onların cinayeti de cinayet sayılmıyor artık. Kadın olarak kafamızı kumdan çıkarmak zorundayız artık. Kafamızı kumdan çıkarmak için vereceğimiz mücadele yalnız kendimize değil, doğurduklarımıza karşı da yükümlülüğümüz aslında. “Suçluyuz ! Haksızlıklara baş kaldıramadığımız için. Biz doğurduğumuz halde bizi bize “kadın insan” olarak hissettiren “erkek insan”lar yetiştiremediğimiz için. Toplumsal sorumluluğumuzdan kaçarak kolayı seçtiğimiz için. Bu mücadelede hep birlikte olmadığımız suçluyuz..” İçimizdeki çaresiz suçluyu(!) besleyen çilenin son kullanma tarihini bitirmek, büyük şehirlere büyük göçten beri çalışmakla kazandığımız hakları özgürlüğümüz için kullanmak zorundayız artık. Bu yürekli mücadelenin kişisel yaşamımıza getireceği yalnızlıktan korkmamalıyız çünkü bu yolda yalnız değiliz ve hiç yalnız olmayacağız. Acı çekmeye olan bağımlılığımız bitince yani kadının kendine ihaneti bitince, o zaman belki gelecek kuşaklara dünyanın güzelliklerini yaşamak kalabilir. Ne dersiniz?


Kişiye ve karaktere 13 özel tasarımlar yapıyoruz Hizmetlerimiz • Mimari proje • İç mimari tasarım • Uygulama projesi • Mimari danışmanlık

• Teknik kontrolörlük • Anahtar teslim imalat • Mobilya tasarımı • 3D görsel sunumu

Biz kimiz? 19 yıldır sektörün içindeyiz. Türkiye’nin köklü firmalarında ve önemli projelerinde yer aldık, çevremizinde teşviki ve yönlendirmesiyle kendi mimarlık ofisimizi açmaya karar verdik. Bundan sonra yıllardır sahada kazandığımız bu deneyimleri MLK Mimarlık’ta müşterilerimizin hizmetine sunmaktayız.

Neden biz? • İnşaatın hemen her alanında tecrübeliyiz • Sektörü çok iyi tanıyoruz • İşinde usta ekiplerle çalışıyoruz • Müşterimizi anlamaya her şeyden çok önem veriyoruz, çözümü paket halinde sunuyoruz • Her aşamada bilgilendiriyoruz, sürprizler yaşanmasını engelliyoruz. • İşi söz verdiğimiz biçim ve tarihte teslim ediyoruz • Kalite Fiyat dengesine inanıyoruz • Böylece müşterilerimiz hayal ettikleri maliyetlere çok daha kolay ve hızlı şekilde kavuşturuyoruz.

MLK Mimarlık İnşaat Ltd.Şti Adres: Esenkent Koza Mah. Crown Deluxe Çarşı B blok No: 10 Esenkent-Bahçeşehir

Tel: (0 212) 803 11 19 • Fax: (0 212) 803 11 09 www.mlkinsaat.com

mlkmimarlık

mlkmimarlık

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016


14

Yelpaze Emlak & Gayrimenkul sayfaları ile ücretsiz konut alım satım ilanı verebilirsiniz... İlanlarınız Yelpaze Bahçeşehir Dergisi’nde, yelpazeistanbul.com web sitesinde ve Yelpaze Emlak & Gayrimenkul’ün sosyal medya hesaplarında..

Nasıl ilan verebilirim? Metin İlanlar (ÜCRETSİZ) 25 kelimeye kadar alım satıma konu olan mülkünüze dair bilgileri paylaşabilirsiniz.

Örnek 1: Sahibinden Funda Bloklar’da Satılık 3+1 135 m2, tadilatlı, 6.kat daire; 480.000 TL

Görüntülü İlan İlanlarınızı video sunumu eşliğinde 1-2 dk.’lık sunumlar halinde hazırlayabilir ve sosyal medya hesaplarımızda paylaşabiliriz.

Diğer İlanlar ve detaylı bilgi için

Örnek 2:

Emlak ve Gayrimenkullerinizin alım satımları için size özel sayfalar tasarlayabiliriz. Detaylı bilgi için (0212) 669 2339 numaralı telefondan lütfen bilgi alınız.

Emlak Ofisinden Manavgat’larda 2+1 Kiralık 95 m2, kullanışlı, Bahçe Katı Daire 1.350 TL

Ücretsiz duyurularınızı

1 Kutu İlan, 1 görsel (50,00 TL) İlave her kutu ve görsel için 40 TL alım ya da satımınızı güçlendirebilirsiniz. • Kimden: Sahibinden /Emlak Ofisinden • Konut Tipi : Kiralık Apartman Dairesi • Konut Şekli: Daire • Banyo Sayısı: 1 • Kat Sayısı: 4 • Bulunduğu Kat: 3 • Yakıt Tipi: Doğalgaz • Yapı Tipi: Betonarme • Yapının Durumu: İkinci El • Kullanım Durumu : Boş • Aidat: 30 TL • Cephe Seçenekleri: Doğu, Batı • Fiyat: 1.500 TL • Açıklama: Kullanışlı, merkeze yakın...

emlak@yelpazeistanbul.com adresine iletebilirsiniz. facebook/yelpazeemlak instagram/ yelpazeemlak www.yelpazeistanbul.com bahcesehir.web.TV

Hizmetlerimiz Emlak&Gayrimenkul Alım-Satım Mimari Projelendirme- Uygulama Kentsel Dönüşüm Projeleri Kurumsal Kiralama ve Satınalma Ticari Kurulum ve Marka Danışmanlığı Kurumsal Kimlik & Tanıtım Yelpaze Emlak & Gayrimenkul & İnşaat bir Yelpaze Yayıncılık, Organizasyon, İnşaat, Tur.Mad. Ltd.Şti markasıdır.

Bahçeşehir 1.Kısım mh. Bülbül cd. Badem 08 Villa 02 Bahçeşehir/İstanbul T: (0 212) 669 23 39 • G: 0533 551 87 17•E: emlak@yelpazeistanbul.com Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016

yelpazeemlak

yelpazeemlak

yelpazeemlak


Bahçeşehir- Ispartakule- Boğazköy- Esenkent- Ardıçlı- Eston Şehir 15

KC Bloklarda Satılık 3+1 Daire Bahçeşehir merkezde KC bloklarda 3+1 daire

680.000 TL

Ardıçlı Evler’de SATILIK İkiz Dubleks Villa (EO) 190 m2, 4+1, Köşe konumlu, ekstra ilaveleri olan

Bahçeşehir Eston Şehir’de Tripleks SATILIK MT tipi Villa (EO) 1.mahallede, 292 m2, 5+2

Park Village’de tek katlı SATILIK Claros Tipi Villa (EO) 300 m2, 6+1

630.000 USD

1.000.000 USD

880.000 USD

Bahçeşehir ana merkezde yeni full eşyalı 2+1 Kiralık Daire D bloklarda, Gölet ve göl manzaralı, 2+1, 90 m2, geniş teraslı bilgi için arayınız... Ardıçlı’da Meltem Tipi SATILIK Tripleks Villa (EO) 285 m2, 4+2

Ispartakule OLİMPOS Sitesinde Satılık Daire 3+1, 176 m2, kapalı aık havuz, fitness salonu, yeşil alan, otopark

575.000 USD

570.000 TL

Ispartakule Olimpos’ta SATILIK Daire (EO) 130 m2 , İçi Özel yapılı, 3+1, full ankastreli

Ispartakule PATARA Sitesinde Kiralık Daire 1+1, 72 m2, kapalı aık havuz, fitness salonu, yeşil alan, otopark

415.000 TL

Bahçeşehir’de KİRALIK Depo (EO) 20 m2, Bahçeşehir’in merkezinde ulaşım kolaylığı olan noktada, villa garajı... Su İstasyonları için ya da eşyalarınızı depolamak üzere kullanabilirsiniz.

500 TL

3.500 TL

Bahçeşehir Badem villalarda Kiralık Ofis Odası Bağımsız girişli, 15 m2, Avukatlık, Mali Müşavirlik, Grafik Tasarım vb.. iş kolları için ofis kullanımlı

600 TL

800 TL

Bahçeşehir Çınarlarda SATILIK Daire (EO) B tipi, 112 m2, 3+1

Park Village’de KİRALIK Lagina Tipi Villa (EO) 300 m2, 6+1, tek katlı

470.000 TL

2.800 USD

Silivri’de Satılık Arsalar Çiftlik imarlı arsalar ve yatırım amaçlı parseller alınır- satılır.

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016


16

BAHÇEŞEHİR

Bahçeşehir Kütüphanesi’nin ilk adımı atıldı... Geçtiğimiz ay içerisinde Yelpaze Bahçeşehir Dergisi’nde yayınlanan Bahçeşehir Kütüphanemize destek çağrımıza okuyucularımızdan ve işletmelerden destek geldi. Okuyucularımız özenle seçtikleri kitapları derneğe iletirken, Bahçeşehir Mobilyacılar Çarşısı’nda hizmet veren Modella İşletme Sahibi Nur Hanımın desteğiyle kütüphanenin ilk 3 dolabı karşılandı. Kampanyanın en başından buyana gerek tanıtım gerekse kitapların temininde yoğun bir çalışma yürüten Metin Sevilenleroğlu komşuları Saygılı Ailesi’nin çalışkan çocuklarının da katkılarıyla kitapları tasnif etmeye başladılar. Dernek Başkanı Uğur Barış Karabulut hedeflerinin derneği ziyarete gelen komşularına Gölet manzarasında çaylarını yudumlarken kitap okuyabilecekleri, kitaplarını paylaşabilecekleri bir atmosfer yaratmak olduğunu söylerken, bugüne dek bu çalışmada emeği ve desteği geçenlere de sonsuz teşekkürlerini iletti.

Mutlu yıllar...

Bahçeşehir Rotary’den anlamlı ziyaret Bahçeşehir Rotary Kulübü 2016 yılına projeler ve düzenlenen etkinliklerle hızlı girdi. Yeni Dönem Başkanı Hülya Ayın önderliğinde gerçekleşen çalışmaların bir yenisi İzzet Baysal Huzur Evi ziyaretiydi. Etkinlikte Erdal Samur, Gözde Seçkin ve Ali Rıza Ayın’da yer alırken kulüp üyelerinin hediyeleri gönülleri okşadı.

Bahçeşehirliler Derneği emektarları Mimar Hilal Erbakan ve İsmail Acar doğum günlerini dostlarıyla bir arada kutladılar. Ayrıca yeni yönetim kurulunda görev alan Caner İlhan’nın da doğum günü bu ay içerisindeydi, kendilerine ömür boyu sağlık ve mutluluklar dileriz. BADER AİLESİ

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016


17

Denizİstanbul Mercan Konakları’nda Az Katlı Apartman Konseptine Yeni Yorum Keleşoğlu Holding, yıllar önce ilk örneklerini Ataköy Konakları’nda tasarladığı az katlı apartman daire konseptini Mercan Konakları’nda yeniden yorumluyor. Lüksü, konforu ve fonksiyonu bir araya getiren Mercan Konakları’ nda, 2+1’den 4+1’e değişen daire seçenekleri, “Teras Bahçe” ve “Balkon Bahçe“ alternatifleri ile müstakil bahçe ayrıcalığı sunuyor. Mercan Konakları’nın çoğunluğunu oluşturan 3+1 dairelerin büyüklükleri 160, 180 ve 194 metrekare olarak tasarlandı. Bu dairelerin satış fiyatları 625 bin TL’den başlıyor. Keleşoğlu Holding imzasını taşıyan ve İstanbul Avrupa Yakasının yükselen değeri Yakuplu’da inşası devam eden İstanbul’un en büyük sahil kasabası Denizİstanbul’un ilk etabı Mercan Konakları’nda satışlar devam ediyor. Keleşoğlu Holding’in yıllar önce ilk örneklerini Ataköy Konakların’da tasarladığı az katlı apartman dairesi konsepti, Mercan Konakları’nda yeniden yorumlanıyor. Az katlı 10 daireden oluşan bloklarda, her katta 2 daire bulunuyor. Daireler 3 cephe avantajı ile sakinlerine aydınlık ve ferah bir hayatın kapılarını aralıyor. Mercan Konakları, 2+1 ve 3+1 dairelerinde “Teras Bahçe” ve “Balkon Bahçe“ alternatifleri ile sakinlerine müstakil bahçe ayrıcalığını sunuyor.

583 adet 3+1, 58 adet 4+1 daire olmak üzere toplam 1.009 konut yer alıyor. İnşası ile birlikte satışına da başlanan Mercan Konakları’nın ilk etabında yer alan 2+1 daireler 127 ve 144 metrekare, 4+1 daireler ise 213 metrekare büyüklüğüne sahip. Mercan Konakları’nın çoğunluğunu oluşturan 3+1 dairelerin büyüklükleri ise 160, 180 ve 194 metrekare olarak tasarlandı. Bu daireler 625 bin TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor. 1 milyon 200 bin m2’lik bir alana yayılan Denizİstanbul, konut alanları, sosyal ve sportif tesisleri, kültürel ve rekreasyon alan-

ları, okul, hastane, otel, AVM, deniz kenarı restaurant, cafe ve ticari üniteleri, hizmete açık West İstanbul Marina’sı, 1.5 kilometrelik sahili ve kumsalı ile doğa ve denizle bütünleşen “yeşil ve mavi” bir kent hayatını vadediyor. Kişiye özel ödeme seçenekleri sunuluyor 2017 yılının son çeyreğinde teslim edilmesi planlanan Mercan Konakları’ndan ev almak isteyenler için kişiye özel ödeme planları doğrultusunda, konut kredisi ile 10 yıla, kurum finans sistemi ile de 5 yıla yayılan farklı ödeme seçenekleri sunuluyor.

Mercan Konakları, yere kadar uzanan pencereleri ve Fransız balkonları sayesinde doğa ve ev arasındaki sınırları ortadan kaldırarak, kişi başına planlanan 15 m yeşil alanın, yapıların arasında planlanan su öğelerinin ve deniz manzarasının doyasıya yaşanmasına imkan veriyor. Denizİstanbul Mercan Konakları’nın inşası iki etap haline tamamlanacak. 122 bin 500 metrekarelik arsa üzerine yayılan Mercan Konakları’nda 127 adet 1+1, 241 adet 2+1,

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016


18

/Travelogueress

/ travelogueress

/ Travelogueress

r e l m i n e l İran’dan İz m ü l ö B n o S a d e V ’a n İra

an

Kesh d l O

P

erşembe 8 Nisan 2010 İran’daki son tam günümüz. Yarın sabahın erken saatlerinde THY uçağına binip, eşarbımı ve mantomu çıkarıp, saçlarımı açmak için ve gerçek özgürlüğe geri dönmek için sabırsızlanıyorum. Şu anda Kum’dayız. İran’ın en dindar şehirlerinden biri ve buradaki son durağımız. İsfahan’dan Kum’a doğru gelirken çöl sıcağının yakıcılığı altında Abyane ve Keşan’da durakladık. Abyane geçmişte Zoroastraların (şimdi Müslüman olmuşlar), tarihi bir İran köyü diye tanıtılıyor. Kırmızı toprak ve kiremitlerden inşa edilmiş köy evlerinden, yine tertemiz sokaklardan, bir ateş tapınağından oluşuyor. Pek de bir özelliği ve güzelliği yok açıkçası. Tek farkı, bu köyün kadınları İran’ın diğer bölgelerinden farklı olarak (tüm kadınlar pantolon giyiyor) diz boyunun biraz altında etek giyiyorlar ve başlarını hep aynı, kırmızı çiçekli beyaz bir eşarpla

dens Phin Gar

Qom Mo sque

örtüyorlar. Ama en büyük fark, kadınların bacaklarının görülebilmesi.

saraydan (özellikle daha önce gördüğümüz Safevi saraylarından) farksız.

Sonraki durağımız olan Keşan ilk başta oldukça hayal kırıklığına uğratıcıydı, çünkü Doğu Anadolu’daki herhangi bir kasabadan pek farklı olmayan betonarme ve çarpık yapılaşmadan mustarip olmuş şehrin yeni kısımları. Tabii oldukça kuru ve sıcak. Buradaki ilk durağımız Safeviler tarafından yapılmış Fin Bahçeleriydi. Yeşil bahçelerin içinde Safevi ve Kaçarlar tarafından inşa edilmiş köşkler var.

Kum da herhangi bir şehir. Çok dindar olması ve Şiiler için önemli olan imam kabirleri dışında özelliksiz, beton yığını ve kalabalık bir yerleşim. Ama insan yüzleri, gözlerin çekikliğinden daha çok Türkmenlere, Orta Asyalılara benziyor. Bakalım bundan sonraki seyahat nereye ve de seyahati yazabilmek için yaşayabilecek miyim...

Sonra eski Keşan bölgesine gittik. Eski Keşan çok daha özellikli. Ev ve binalar yine toprak ve kiremitlerden yapılma. Yoğun bir Orta Asya havası var. Ağa Bogorz Camii’nin mimarisi ve seramikleri oldukça ilginç ve hoş. Hayalimde Özbekistan’daki camilerin de bu tipte olduğunu düşünüyorum. Daha sonra Tövbe Tövbe isimli zengin bir Keşanlı ailenin (eski) evini gezdik. Ev bir

Women Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016

in Abyan eh


19

Arayıpta bulamadığınız büyük ve küçük numaralar fitbas.com’da...

288.78 TL

199,90 TL

288.78 TL

199,90 TL Bayan 33-35 ve 41 -44 arası

219.80 TL

109 TL

288.78 TL

199,90 TL Erkek 37-39 ve 46-50 arası

Fitbas.com (FBS E-Ticaret Bilişim Hizmetleri Ltd.Şti.) Ömer Avni Mah. Prof. Dr. Tarık Zafer Tunaya Sokak No:21/A Gümüşsuyu - Beyoğlu İstanbul

Tel: 0212 671 89 36

Hoşdere-Bahçeşehir Yolu Cad.Park City Evleri D-Blok No:12 Esenkent / İstanbul

Tel: 0212 549 49 90 Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016


20

HOŞ GELDİN 2016 NALAN GÜVEN

www.nalanguven.com.tr

info@nalanguven.com.tr

Eski zamanlarda yüz elli yıl yaşamış olan bir adam varmış. Adı Zaruhan. Artık ölüm döşeğinde iken Zaruhan’a sormuşlar, ‘Bunca yıl yaşadın. Neler gördün?’ diye. ‘Dünya iki kapılı bir han,’ demiş. ‘Birinden girdim, diğerinden çıktım’. Anneannem anlatırdı bu hikâyeyi. Şimdilerde düşünüyorum da gerçekten yıllar öyle çabuk geçiyor ki. Hatta zaman hızlandı diyenler dahi var. Henüz 2015’in varlığına yeni yeni alışmaya başlarken yılın sonuna erdiğimizi bilmek, zamanın tutamadığımız elinden koşup gitmek ve bir türlü yakalayamamak... Elbette tatlı anlarla harcanmış günlerin hatırası o yılı geçmiş dahi olsa her dem hafızalarımızda taze tutarak, gelecek yıllarda da yaşanır olmasını sağlar. İşte bu yüzden elimizden geldiğince; güzellikleri, sevinci, sevgiyi ve sevdiklerimizle yaşanmış anıları heybemize katmalı ve geçmişi mutlulukla yad etmeliyiz. Hep ertelediğimiz hayallerimize sımsıkı sarılıp, gerçeğe dönüştürmek için en güzel zaman içinde olduğumuz zamandır. Hayat bir hediye aslında. Ancak çoğu zaman bunun farkına varamadan, bize sunulanları değil hep erişilemeyeni arzular ve kendimize bir hüzün payı çıkarırız yaşamdan. Aza kanaat etmeden, ister du-

MUTLULUK ŞİİRİ Bugün mutlu olmayı seçtim Çayıma şeker ekledim kahveme süt Geceden güzel bir şiir okudum Belki bir mesaj aldım umuda Rüyada çocukluğuma dokundum Hatta gülümsedim kaş çatana Papatya hep “seviyor” diyecek Kış güneşi üşütmeyecek Bugün mutlu olmayı seçtim Belki yarın da… NALAN GÜVEN

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016

/nalangvn

/ yazarnalanguven

/ nalanguven7

ruruz arsızca... Yetinmeyi bilmek mutluluğa açılan kapı olmalıdır lakin bir de bunu anlayabilsek! Hani Sezen’in o çok bildik şarkısı vardır; Yetinmeyi bilir misin, Sana verdiği kadarıyla hayatın? Hoş, bilsen de bilmesen de Yara bere içinde bu yollardan geçeceksin... Tıpkı yazarın dediği gibi; Hayat bazen beklediklerini değil birden bire karşına çıkıvereni verir sana. Baştan şaşırsan da, bu lütfun sebebini sorgulasan da asıl yapman gereken ona sahip çıkıp mutlu olmaktır. Yaşam en bitti dediğin anda; yeniden başlayan umuttur... Bir daha mı asla derken; yine, yeni, yeniden aşktır... Ve artık kurmaktan vazgeçtiğin hayalinin hiç beklenmedik bir anda olmasıdır... Dilerim tüm hayalleriniz, ümitleriniz gerçeğe dönüşür... Sevgi, saygı ve barış içinde huzur dolu, mutlu ve güzel bir yıl olsun 2016... Hep birlikte... Aşk ile yol almanız dileğiyle.


21

BAHÇEŞEHİR MOBİLYACILAR ÇARŞISI'NDA

Eski yataklarınızı evinizden alıyor, yeni YATAŞ'ınızı teslim ediyoruz.

Athletic Yatak

Wedding Premium Yatak

Winter Nevresim Takımı

Özel ev tekstil ürünlerinde %60'a varan İNDİRİMLER... Bahçeşehir Mobilyacılar Çarşısı H-1 Blok No:3 Bahçeşehir-İstanbul T: 0212 605 06 15 • www.bahcesehiryatas.com

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016


22

Grip Hakkında Bilinmesi Gereken 10 Şey PROF.DR. OSMAN ERK

G

osmanerk@yelpazeistanbul.com

rip nasıl bir hastalıktır? Hangi belirtilerle seyreder?

Grip, özellikle kış aylarında öksürme ve hapşırma ile diğer insanlara bulaşan bir viral hastalıktır. Grip virüsünün A, B ve C olmak üzere 3 ana tipi; çok sayıda alt tipi mevcuttur. A ve B tipleri insanlarda grip hastalığına neden olur. Grip hastalığında titreme, yüksek ateş, kuru öksürük, kas ve eklem ağrıları, kulak ağrısı, bazen burun akıntısı, boğaz ağrısı, ishal, bulantı, kusma gibi şikayetler ortaya çıkar.

Grip ile soğuk algınlığı aynı hastalık mıdır? Farklılıkları nelerdir? Grip ve soğuk algınlığı etken virüsleri ve yol açtığı şikayetler bakımından farklı hastalıklardır. Gripte yüksek ateş, kuru öksürük, baş ve karın ağrısı sık iken, soğuk algınlığında (nezle) yüksek ateş yoktur, belirgin bir burun akıntısı mevcuttur. Bazen gripte de burun akıntısı ve boğaz ağrısı olabilir fakat geri plandadır. Grip kişiyi paçavra tabir edilen bir duruma sokarken, soğuk algınlığında genel durum iyidir. Grip klasik olarak üst solunum yollarının hastalığıdır. Soğuk algınlığı dışında pek çok virüs üst solunum yollarında gribal infeksiyona yol açabilir.

Gribin bu kadar gündemde olmasının nedeni nedir? Grip virüsleri sık sık kılık değiştirdiği için tam bağışıklık sağlanamayan en sık salgın infeksiyon hastalığıdır. Her yıl bütün dünyada 10-20 kişiden birini etkiler özellikle risk gruplarında yüksek ölüm oranına neden olur. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl 250-500 bin kişi grip ve neden olduğu komplikasyonlar sonucu ölmektedir. Grip virüsleri zatürre, beyin iltihabı, beyin zarı iltihabı, kalp kası iltihabı, orta kulak iltihabı, akut bronşite neden olarak ölüm riskini arttırır. Grip salgını olduğu dönemlerde kalp krizi geçirme ve felç geçirme riskleri de artmaktadır.

Grip için risk grupları nelerdir? 65 yaş üzerindeki kişiler, bakım ve huzur evlerinde kalanlar, kronik hastalığı olanlar (KOAH, astım, kalp yetersizliği, nörolojik hastalık, böbrek hastalığı, kanser, kanser tedavisi olanlar, diyabet hastaları) çocuklar ve hamileler; sağlık personeli riskli gruplardır.

Gribe yakalanmamak için nelere dikkat etmelidir? Grip aşısı %70-90 oranında koruyucudur ve her yıl risk gruplarında yapılması gerekir. Aşı yapıldıktan 10-20 gün sonra bağışıklık sağlanmış olur. Her aşıda olduğu gibi grip aşısında da %100 korunma söz konusu değildir. 65 yaş üzerinde kişilerin bağışıklık sistemi tam çalışmadığı için aşıya yanıt yavaş ve daha az orandadır. Buna rağmen 65 yaş üzerinde aşının çok etkili olduğu ve ölüm oranının belirgin derecede azalttığı bilinmektedir. Aşı dışında hijyen koşullara dikkat edilmesi çok önemlidir.

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016

Öksürük ve hapşırık esnasında ağız ve burnun mendille kapatılması, ellerin sık sık yıkanması koruyucudur. Grip mevsiminde kalabalıklardan kaçınmak, alkol ve sigara kullanmamak yerindedir.

Bitki çaylarının, vitaminlerin ve antibiyotiklerin koruyucu etkisi var mıdır? Antibiyotik gribal infeksiyonlar da asla kullanılmamalıdır. Herhangi bir nedenle antibiyotik kullanılması barsak florasını bozarak infeksiyonlara eğilimi arttırır. Bitki çaylarının, C vitamininin ve diğer özel besinlerin herhangi bir olumlu etkisi söz konusu değildir. Bağışıklık sistemini takviye etmek için organik, taze sebze ve meyveleri bol tüketmek, öğün atlamamak önemlidir. Mevsim dışı sebze ve meyve tüketilmemelidir. Bu tür kalitesiz besinlerde var olan tarım ilaçları ve hormonlar bağışıklık sistemini bozar. Uyku ve düzenli spor yapmakta koruyucu etkiye sahiptir.

Grip aşısı ne zaman yapılmalıdır? Mevsimsel değişiklikler olduğu için grip mevsiminin hemen başında, gribe yakalanmadan aşı olunması tavsiye edilir. Grip salgını günümüzde daha geç başladığı ve mayıs sonlarına kadar devam ettiği için ekim ayı sonu ve kasım ayı başı aşılama için idealdir. Aşının koruyucu etkisi 6 ay kadar devam eder.

Aşı %100 korur mu? Kimlere aşı yapılmamalıdır? Aşı %100 koruyucu değildir. Aşıdan sonra ortalama iki haftalık bir sürede etki ortaya çıkar. Bu sürede hasta grip geçirebilir. Geçen grip mevsiminde en sık hastalık yapmış olan 3 grip suşu Dünya Sağlık Örgütü tarafından saptanır ve buna yönelik aşı geliştirilir. Aşı sadece 3 suşa karşı etkilidir. Ateşli hastalığı olanlar, yumurta alerjisi olanlar, 6 aydan küçük bebeklere ve gebeliğin ilk 3 ayında aşı önerilmemektedir.

Aşının içinde birçok sağlığa zararlı bileşik olduğu doğru mudur? Aşıda fenol, formaldehit, alüminyum, streptomisin ve tiyomersol gibi bileşikler bulunabilmektedir. Özellikler tiyomersol aşıyı diğer bakteriler ve mikroorganizmalardan koruyucu eser cıva içerikli bir koruyucu maddedir. Bu bileşik sıklıkla suçlanmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü ve UNICEF aşıların yararlı olduğunun bilimsel olarak kanıtladığı; içeriği açısından da bilimsel olarak kanıtlanmamış, spekülatif iddialara bağlı kaygıların aşılama programlarını aksatmaması gerektiğini vurgulamaktadır.

Herkese aşı yapılması önerilir mi? Amerika’da herkese aşı yapılması önerilmektedir. Ancak herkese grip aşısı yaptırmak uygun olmayabilir. Risk gruplarının aşılanması yeterli ve değerlidir.


YAŞAM

2016’da Neye Ne Kadar

ZAM GELDİ? 2016’nın daha ilk haftası dolmadan zamlar peşi sıra gelmeye başladı. Asgari ücret ve emekli maaşlarına yapılan zamlarla gülen yüzler, elektrikten sigaraya, telefondan köprü ve otoyol ücretlerine yapılan zamlarla yeniden eski halini aldı. İşte yeni yılla birlikte gelen zam furyasından nasibini alanlar ve zam oranları.

Yeni Yılın İlk Zammı Elektrik Fiyatlarına: % 6.8 Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) 1 Ocak 2016’den geçerli olmak üzere elektrik fiyatlarını yüzde 6,8 oranında artırdı. Alkol ve Tütün Ürünlerine ÖTV Zammı Yeni yılda tüm alkollü içkilerde asgari maktu vergi tutarı yüzde 12-15 arasında artırılırken, tütün ürünlerinde asgari maktu vergi yüzde 5, maktu vergi ise yüzde 25 oranında artırıldı. Resmi Gazete’de yayınlanan karara göre biranın asgari maktu vergi tutarı 18 kuruş artışla bir lira 3 kuruş oldu. Rakının 2 litre için alınan asgari maktu vergi tutarı da 23 lira artırılarak 130 lira 68 kuruşa yükseldi. Cin ve votka için vergi tutarı 134 lira 3 kuruş olurken, likörün vergisi de 150 lira 71 kuruşa yükseldi. Sigaraya yapılan zamlara göre ise Phillip Morris marka sigaraların fiyatları 7 ila 11,5 lira arasında değişirken, JTI’de (Japan Tobacco International) en ucuz sigara 7 TL, en pahalı sigara da 11 TL oldu. Cep Telefonlarına %33 ÖTV Zammı Cep telefonlarının ilk satışından alınan vergi de yüzde 33 artışla 120 liradan 160 liraya çıktı. Köprü ve Otoyol Geçişlerine Yüzde 16 Zam

Köprü ve otoyol geçişlerine zam geldi. Yeni tarife bu gece yarısından itibaren uygulanmaya başladı. Köprü ve otoyol zammının üstüne yüzde 20’lik OGS/HGS indiriminin kaldırılması da eklenince toplam zam oranı yüzde 39’u buldu. OGS ve HGS’deki Yüzde 20 İndirim Kalktı Yeni yıla köprü ve otoyollarda zam haberiyle girilirken bir kötü haber de Otomatik Geçiş ve Hızlı Geçiş Sistemi’nden geldi. Harçlar ve Trafik Cezaları da Zamlandı Sadece vergilerde değil harçlarda da artış oldu. Buna göre, pasaport ve sürücü belgeleri de zamlandı. 154.70 lira olan bir yıllık pasaport harcı 163.33 lira oldu. Sürücü belgesi harcı ise 403 lira olarak uygulanacak. Yeniden değerlendirme oranının artmasıyla trafik cezalarında da yüzde 5 civarında artış oldu. Buna göre, kırmızı ışıkta geçmenin cezası 199 lira oldu. İlk kez alkollü araç kullanırken yakalananlar 844, ikinci kere yakalananlar 1058 lira ödemek zorunda kalacak. Hız sınırı aşılmasında ise 199 lira ödenecek. Emniyet kemeri takmama, yanlış yere park etme cezaları da 92 lira olacak. Sürücü Kurslarına % 100 Zam Sürücü adayları B sınıfı ehliyet için kurslara 2015 yılında 700 lira öderken bu rakam 1 Ocak’tan itibaren bin 300 liraya yükseldi.

Sürücü kursları için taban fiyat uygulaması getiren Milli Eğitim Bakanlığı, bu fiyatın altında kayıt yapan kurslar hakkında da soruşturma başlatacak. Müzeler de Zam Yağmurundan Nasibini Aldı Yeni yıl zamları bunlarla da sınırlı kalmadı elbette. Müze ve ören yerlerinin giriş ücretlerine de yüzde 400’e varan zamlar yapıldı. Efes, Topkapı Sarayı, Ayasofya Müzesi giriş fiyatları 30 TL’den 40 TL’ye, Olympos ve Side ören yerleri ziyaret ücreti 5 TL’den 20 TL’ye yükseltildi. Zamlar Devletin Kasasına Ne Kadar Getiri Sağlayacak? Reuters ajansına bilgi veren üst düzey bir ekonomi yetkilisi, 1 Ocak’tan itibaren geçerli olan alkol-sigara ve cep telefonlarındaki vergi artışı ile 3 Ocak’tan itibaren geçerli köprü-otoyol zammından 2016’da bütçeye 3,6 milyar liralık gelir beklendiğini söyledi. Yetkili, 1 Ocak’ta yayımlanan kararname ile alkol ve sigaradaki vergi artışından bütçeye 3 milyar lira, cep telefonlarındaki vergi artışından ise 300 milyon lira gelir elde edileceğini kaydetti. Aynı yetkili, bu kararnameden farklı olarak köprü ve otoyol geçişlerine yapılan zamdan da bütçeye 300 milyon liralık gelir elde edileceğini söyledi.

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016

23


24

YAŞAM

Türkiye’nin Gündemi Terör Gençlerin En Önemli Sorunu İşsizlik Kadına Şiddet Öncelikli Sorun Değil Uluslararası Antalya Üniversitesi tarafından TNS ortaklığıyla gerçekleştirilen, gençlerin ve Türk halkının öncelikli sorun ve beklentilerini ortaya koyan araştırma sonuçları paylaşıldı. Türkiye çapında 18 ilde 18 yaş ve üzeri 1512 kişi ile yüz yüze olarak Aralık 2015 döneminde gerçekleştirilen araştırmaya göre kadına şiddet, belirtilen sorunlar arasında 2.8 ile 9. sırada yer aldı. Türk halkının en büyük sorununun %48.2 ile terör olduğu, gençlerin %55.1’inin işsizlik ve %21.6’sının eğitim konularını en önemli sorun olarak belirttiği tespit edildi. Türkiye nüfusunun yüzde 16.5’ini oluşturan gençler, en önemli sorunları olan işsizliğin nedenini yeterli iş alanı olmamasına bağlıyor.

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016

Kadına Şiddet %2.8 ile 9. Sırada Türkiye’nin gündeminden düşmeyen en önemli sorunlardan biri olan kadına şiddete 2015 yılında 303 kurban verildi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın açıkladığı rakamlara göre Türkiye’de her 10 kadından 4’ü fiziksel şiddete uğrarken şiddete uğrayan kadınların oranı her yıl ortalama yüzde 33 artıyor. Uluslararası Antalya Üniversitesi tarafından TNS ortaklığıyla gerçekleştirilen araştırmaya göre kadına şiddet belirtilen sorular içinde yüzde 2.8 ile ancak 9. sırada yer alabildi. Kadına şiddet en büyük tepkiyi %6.4 ile İstanbul, İzmir ve Ankara’dan almakta. Kadına şiddeti ülkenin birinci

sorunu olarak görenlerin oranı ise yüzde %0.4 oldu. En Önemli Sorun Terör, Rusya Sorunu ve Mülteci Alımı Kriz Değil Türkiye’nin en büyük sorununun %48.2 ile terör olduğu görülen araştırmada işsizlik %37.2 oranıyla ikinci, ekonomi ise %25.3 ile üçüncü büyük sorun olarak öne çıkmaktadır. Eğitim %9.4 ile dördüncü, mülteci %5.9 ile beşinci, Rusya krizi %5.1 ile altıncı sırada yer alırken bunları %3.4 ile adalet, %3.3 ile dış politika, %2.8 ile kadına şiddet takip etmektedir. İç Anadolu bölgesi, terörün yoğun olarak yaşandığı Güney


25

Araştırmaya katılan 18-24 yaş arası gençler özelinde ise İşsizlik % 50.1 ile birinci sorun olarak ortaya çıkarken, eğitim ikinci, ekonomi ise gençlerin en büyük üçüncü sorunu olarak sıralamada yer aldı.

Doğu (%51.5) ve Doğu Anadolu (%57.9) bölgelerine kıyasla terörü en yüksek oranda (%66) Türkiye’nin sorunu olarak gören bölgedir. Diğer bölgelerden farklı olarak Ege bölgesinde terörü Türkiye’nin en önemli sorunu olarak ifade edenlerin oranı %8’dir. Son dönemde gündemden düşmeyen Rusya krizi ve mülteci alımı konuları ise Türk halkı için öncelikli sorun olarak görülmemektedir. Halkın %5,9’u mülteci alımının sorun yaratacağına inanırken, araştırmaya katılanların sadece %5,1’i Rusya ile yaşananları kriz olarak görmektedir. Rusya krizinden en çok etkilenen bölge ise Karadeniz’dir. Karadeniz halkının terörden sonra %34 ile en büyük sorunu Rusya krizi olarak ifade edilmiştir. Gençler İş Yok Diyor Araştırma sonuçlarına göre 2015 yılında 18 yaş ve üzeri Türk halkı, gençlerin en önemli sorununu %55.1 ile işsizlik olduğunu belirtmiştir. Eğitim %21.6 ile gençlerin en önemli ikinci sorunu olarak öne çıkarken, terör %7 ile üçüncü sırada yer almaktadır.

mektedir. 18-24 yaş arası gençlerin %40’ı önümüzdeki 5 yıl içerisinde ekonomideki durumun aynı kalacağına inanıyor. Türkiye’deki eğitim sorunundan en fazla rahatsız olan kesim ise yine 18-24 yaş arası gençler oldu. Diğer yaş gruplarından fazla olarak gençlerin %15’i ülkenin sorunları arasında eğitimi öncelikli olarak belirtiyor. En umutlu İç Anadolu En Karamsar Ege Araştırma kapsamında görüşülen her 10 kişiden 4’ü önümüzdeki 5 yıl içerisinde ekonomik yaşam standartlarının şu anki durumundan çok daha iyi ya da iyi olacağını düşünüyor. Kötü ya da çok daha kötü olacağını belirtenlerin oranı ise %28. Buna karşılık her 10 kişiden 3’ü önümüzdeki 5 yıl içerisinde de şu anki durumları ile aynı seviyede olacağını ifade ediyor.

Kent kesiminde yaşayanlar kır kesiminde yaşayanlara, 25-34 yaş grubu diğer yaş gruplarına kıyasla ve AB gelir grubu da diğer gelir gruplarına kıyasla önümüzdeki 5 yıl içerisinde ekonomik yaşam standartlarının çok daha iyi veya iyi olacağı görüşünde. Ekonomik yaşam standartlarına ilişkin beklentileri de ortaya koyan araştırmaya göre, halkın %33,9’u Türkiye’de yaşayan insanların ekonomik yaşam standartlarının 5 yıl içinde değişmeyeceğine inanıyor. Ekonominin daha iyiye gideceğine inanan bölge en yüksek oran ile (%56,6) İç Anadolu olurken, Ege bölgesi yine en yüksek oran ile (%60,2) ekonominin kötüye gideceğini düşünen bölge olmuştur. Diğer bölgelerde Türkiye’nin en önemli sorunu terör iken, Ege Bölgesinde ekonomi %66,4 ile ülkenin en önemli sorunu olarak görülmektedir.

Araştırmaya katılan 18-24 yaş arası gençler özelinde ise İşsizlik % 50.1 ile birinci sorun olarak ortaya çıkarken, eğitim ikinci, ekonomi ise gençlerin en büyük üçüncü sorunu olarak sıralamada yer aldı. Türkiye çapında gerçekleştirilen araştırmada tüm katılımcılar tarafından ülkenin en büyük sorunu olarak görülen terör, Türkiye’de gençlerin sorunlarının neler olduğu sorulduğunda işsizlik, eğitim ve ekonomiden sonra gelerek %6 ile dördüncü sırada yer almaktadır. Türkiye’deki gençlerin en büyük sorununu işsizlik olarak tanımlayanlar, bunun yeterli iş alanı olmadığından (%33,3) yaşandığını düşünmektedir. Bunu %10,8 ile iş beğenmeme,%10,4 ile asgari ücretin düşük olması takip etmektedir. 18-24 yaş arası gençler genelden farklı olarak ikinci sırada asgari ücret düşük olduğu için işsizlik sorunu yaşandığını düşün-

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016


26

YAŞAM

“İstanbul’u Seviyorum” diyenler Sultanahmet’te buluştu… Sultanahmet’te gerçekleşen terör saldırısında ölenlerin anısına meydana karanfiller bırakıldı. Çok sayıda sivil toplum kuruluşu, vatandaş ve turistin katıldığı anma töreni “İstanbul’u Seviyorum” pankartlarıyla gerçekleştirildi. Sultanahmet Meydanı’ndaki patlamada ölenlerin anısına terör saldırısının gerçekleştiği yere karanfiller bırakılıyor. Saldırının yaşandığı Dikilitaş çevresinde düzenlenen anma törenine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş adına Danışmanı Mimar Tülin Ersöz, TUROB Başkanı Timur Bayındır ve TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy’un yanı sıra, çok sayıda sivil toplum kuruluşu, vatandaş ve turistin yurttaşlar ve turist yer aldı.

Tülin Ersöz ve Timur Bayındır, olaydan duyulan üzüntülerini dile getirerek, törene katılan vatandaşlar ile turistlerin İstanbul’a sahip çıktığını söylediler. Saldırıda hayatını kaybedenler adına saygı duruşunda bulunan ve karanfiller bırakan katılımcılar da Türkçe ve İngilizce terörü kınayan pankartlar taşıdılar. Türkiye, Almanya ve Suriye bayraklarının da yer aldığı çok sayıda ülkenin bayrağını taşıyan vatandaşlar, İngilizce “İstanbul’u seviyorum” yazılı tişörtler de giydi. Alman futbol takımları Borussia Dortmund, Schalke 04, Bayern Münih ve Verder Bremen’e ait atkıların da korkuluklara asıldığı Dikilitaş’taki törene, yerli ve yabancı basın mensupları da büyük ilgi gösterdi. Birçok yabancı TV töreni canlı yayınla izleyicilerine aktardı.

Vodafone İstanbul Yarı Maratonu için kayıtlar başladı

Yeniden İnşa Edilen Emek Sineması Mart'ta Açılıyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 24 Nisan 2016 tarihinde gerçekleştirilecek Vodafone İstanbul Yarı Maratonu için kayıtlar başladı. 2015 yılında 7500 katılımcı ile rekor katılımla gerçekleşen Vodafone İstanbul Yarı Maratonu, 2016 yılında 24 Nisan 2016 tarihinde koşulacak. 1 Ocak – 29 Şubat tarihlerinde 1. Kayıt dönemi, 1 Mart – 31 Mart tarihleri arasında ise 2. Kayıt dönemi gerçekleştirilecek. Ülkemizin ve İstanbul’un tanıtımında büyük rol oynayan ve dünyanın en önemli yarışlarından biri olması sebebiyle sporseverlerin ilgisini çeken Vodafone İstanbul Yarı Maratonu rekor katılım beklentisiyle Yenikapı etkinlik alanından start alacak. Dünya çapındaki dev organizasyonda; yarı maraton 21K, çeyrek maraton 10K, bayrak yarışı ve business kategorilerinde koşulacak. Yarı maraton koşusu, Yenikapı etkinlik alanından startı verilerek sahilden Kumkapı, Sirkeci, Eminönü, Unkapanı, Fener, Balat ve son olarak Feshane’yi geçer geçmez Eyüp kavşağından “U” dönüşü yapmak suretiyle aynı istikameti seyrederek sahil yolundan geri koşulan yarış başladığı yer olan Yenikapı etkinlik alanında son bulacak. Detaylı bilgi için: www.istanbulyarimaratonu.org

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016

Beyoğlu'nda yıkım kararı protestolarla karşılanan Emek Sineması yeniden inşa edildi. 600 kişilik sinema yeni yüzüyle Mart ayında açılıyor. Beyoğlu Belediye Başkanı Demircan "Beyoğlu için 2016'nın en büyük hediye paketi Emek Sineması'dır" dedi. Haliç ve Beyoğlu manzaralı bin 250 metrekarelik fuaye alanına sahip 600 kişilik sinema, 800 kişilik, 8 yeni sinema salonu ve 150 kişilik modüler tiyatro salonuyla, Grand Pera'nın en üst katında kapılarını açacak.


27

Bayilikler verilecektir

İtalyan PerDormire Yaysız Yatakları

Bahçeşehir Mobilyacılar Çarşısı’nda...

Sprint Matrix

Outlast Ergomind

Wellness Queen Supreme

Modern konfora uzanan gelenekçi bir el, nostaljik bir dokunuş...

Geçmişte yataklarda kullanılan kumaşları anımsatan ve dokunulduğunda onların hissettirdiği duyguları uyandıran, yoğun olarak geleneksel ve tarihi dokularla zenginleştirilmiş yataklar serisi.

Vücudunuzu daima sağlıklı ve formda tutmak için uykudayken bile doğa ile uyum içerisinde malzeme ve kumaşlardan üretilen yataklarımız ile tercihiniz daima saflıktan yana olsun… Palm İç ve Dış Ticaret Bahçeşehir Mobilyacılar Sit. F2 Blok No:8 Esenyurt/İST.

Tel: 0212 672 15 02-03 / 0212 509 99 25-26 Fax: 0212 672 15 04 / 0212 5099927 www.palmfleks.com • info@palmfleks.com Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016


28

20 Sokak Lezzeti YAŞAM

İstanbul’u İstanbul yapan

Hepimizin aşina olduğu İstanbul kareleri vardır ya hani… Hatta bir tanıtım filmi çekilecekse, ilk önce o karelere yer verilir. İşte o kareleri süsleyen geleneksel lezzetleri aldık, bir listede topladık. Ara sıra nostalji yapmak, eskileri yad etmek iyi olur diye düşündük. Buyurunuz karşınızda İstanbul’u İstanbul yapan 20 sokak lezzeti! Eğer uzağında kaldıysanız da özlem bitsin, ilk biletle doğru İstanbul’a bekliyoruz!

1. Mis Kokulu Balık Ekmek Karaköy İskele Meydanı’ndaki balık ekmekçi ara sıra iş çıkışı uğradığım yerlerden biri. Fazla vaktiniz yoksa, canınız balık da çektiyse neden olmasın dedirtecek bir alternatif. Ekmek arası balık 6 TL. Biraz ilerideki büfeden yanına bir içecek de alabilirsiniz. 2. Yasaklı Lezzet Kokoreç Türk mutfağının bir aralar yasaklı olmaya kadar varan yiyeceği kokoreç, steril ortamlarda hazırlandığında birçoğumuz için vazgeçilmez bir lezzet olmaya aday. Kokoreç her yerde yenmez tabii. Hele de tezgahtan alıyorsanız, iyice dikkat etmek lazım. Denediğim ve sevdiğim kokoreççilerden biri, Beyoğlu ve Asmalı mescit civarlarında dolaşan, genellikle Tepebaşı Flash TV binasının önüne arabasını park eden amca. Denk gelirseniz bir çeyrek ekmek arası ısmarlayın kendinize. 3. Sıcak Sıcak Sokak Poğaçası Çocukken hepimizin mahallesinden geçmiştir mutlaka. Özellikle 80’ler 90’lar çocukları iyi bilir bu lezzeti. Sadesi de güzel olur ama benim favorim peynirli. İçine yağ giren her şey ekstra bir güzel olur ya, bu da öyle

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016

bir şey işte. Hala sabahları Karaköy Namlı civarlarında satan bir tezgah görüyorum. Bir sabah kahvaltı etmeden yolunuz o civarlara düşerse, bu fırsatı değerlendirebilirsiniz bence. 4. Bol Şerbetli Halka Tatlı Biraz argo olacak ama diğer adıyla kerhane tatlısı… Tulumba tatlısının uzun ve yuvarlak versiyonu aslında. Talep fazla herhalde ki, hala birçok sokakta karşımıza sık sık çıkıyor bu tatlı. Tat olarak da tulumbadan pek farklı sayılmaz. 5. Süt Mısır Mevsimi gelince her köşe başında açılan yegane tezgahlardan biri süt mısır tezgahları… Genelde haşlanmışı makbule geçer ama sevenleri için közlenmişi de bulunur. Bir de son zamanlarda sokaklarda bardakta süt mısır satılmaya başlandı biliyorsunuz. Koçan üzerinden yemeye göre çok daha pratik tabi. Üzerine tereyağı, sos ya da ba-

harat katma imkanı da olduğu için, diğerine göre daha cazip diyebiliriz. 6. Gevrek Simit Martılara simit atma klişesinin baş rol oyuncusu da, “içim kazındı hafif bir şeyler atıştırayım” anlarının kahramanı da üstü susamlı gevrek simit. Fırından yeni çıkmış hali ayrı bir çekici oluyor tabii. Artık maalesef tüm simitçiler birbirinin aynısı, sıkıcı belediye arabaları… Farklı olarak Karaköy’deki meşhur Karaköy Simitçisi’ni önerebilirim. 7. Bol Çeşit Kumpir Benim gibi patatesin her halini severim diyenlerden misiniz? O zaman İstanbul’un en meşhur sokak lezzetlerinden kumpiri boş geçmek olmaz. Günümüzde birçok restoranda, büfede yapılıyor olsa da, Ortaköy’ün girişindeki sokak kumpircilerinde yapılanın tadı hiçbir yerde yok… Fiyatı 10 TL civarında.


29 8. Kışın Habercisi Kestane Her ne kadar evlerimizde pişirmeye çalışsak da, közde pişmiş kestanenin tadı hiçbir şeyde yok. Kış geldiğinde İstanbul’un hemen hemen her sokağında, caddesinde bir kestaneci bulmak mümkün. 9. Sokak Sandviçleri Beyoğlu’nun ara sokaklarında bir amca dolaşır yıllardır. Elinde hasır sepeti, içinde taze sandviç ve galetalarıyla sokak sokak gezip, satış yapmaya çalışır. Kendine has bir repliği de vardır. “Beeen geldim gidiyorum. Beyaz peynir doldur, salam doldur, kaşar doldur.” diye bağırır. Hatta bu replik, Metin Akdemir’in belgesel kategorisindeki bol ödüllü kısa filmine de adını vermiştir. Filmi şuradan izleyebilirsiniz. Neyse, filmlere konu hatta oyuncu olan bu amcamız, çok güzel sandviçler satar. Çocukluk yıllarından beri favorimdir. Bir gün denk gelirseniz mutlaka deneyin. 10. Midye Dolma Midye dolma İstanbul sokaklarında sık sık rastlayabileceğimiz lezzetlerden biri… Her yerde yenmez tabii ama güzelini buldun mu tadına doyum olmaz. Benim favori sokak midyecim Büyükçekmece sahilindeki Pamuk Nine. Beyoğlu müdavimleri için de Balık Pazarı’nın girişindeki seyyar tezgahı önerebilirim. 11. Kadınlar Pazarı Sokakta Siirt yemekleri, tandır, büryan, perde pilavı, dondurmalı irmik tatlısı yemek isterseniz Fatih’teki Kadınları Pazarı’na uğrayabilirsiniz. Et pazarı olarak da bilinen bu yer, Unkapanı İtfaiye Müzesi’nin hemen arkasında. Et yemeklerinin dışında genellikle Güneydoğu Bölgesi’ne has yöresel ürünler de satılıyor. 12. Pangaltı’nda Topik Ergenekon Caddesi’nde, koluna taktığı camekan içinde topik satan bir Musa Usta var. O civarların sakinleri muhakkak denemiş, görmüşlerdir. Uzun yıllardır o Kurtuluş, Pangaaltı ve Ergenekon Caddesi civarlarında dolaşıp, meşhur Ermeni mezesi topik satar. Geleneksel mezeleri sevenler için önerebilirim.

13. Kağıt Helvacılar İstanbul’un en meşhur lezzetiymiş bir zamanlar kağıt helva. Aşıklar sokakta bir helvayı paylaşır, keyif yaparlarmış. Şimdilerde çok fazla kalmadıysa da, hala eski mahallelerde ve yazlık semtlerde kağıt helvacılara rastlamak mümkün. 14. Sabırtaşı İçli Köfte İstiklal’e yolu düşen herkes öyle ya da böyle görmüştür Sabırtaşı tezgahını. Aznavur Pasajı’nı geçtikten sonra, Danışman Geçidi’nin hemen sırasında durur. Yıllarca parasını seyyar halde içli köfte ve çiğ börek satarak kazanan bir çiftin tezgahıdır aslında burası. Babaları vefat edince, işi oğulları devralmış, satış yapmaya devam ediyorlar. Hatta işleri büyütüp bir restoran bile açmışlar. Ama tezgahları hala yerinde duruyor. 15. Meşhur Unkapanı Pilavcısı Sokakta nohut pilav, üzerine 50 kuruş fazla ödeyip tavuk pilav yemek belki yanında da bir ayran patlatmak, her nedense genlerimize kodlanmış, nesilden nesile aktarılan bir alışkanlık olmuş. Unkapanı’nın Meşhur Pilavcısı da, bu alışkanlığımızdan en büyük faydayı kazanan girişimcilerinden herhalde. İMÇ çarşısı civarlarında akşamları gelip, sabaha kadar nohut pilav satıyor bu arabada. Muhtemelen bu işi yapanlar arasında en meşhuru. Hatta öyle ki, önünde uzun kuyruklar oluşuyor, bazen ünlü isimler bile geliyor buraya. Eğer bir gün yolunuz düşerse, bahsettiğim seyyar arabayı önündeki kalabalığa bakarak tanıyabilirsiniz. 16. Tükürük Köftesi Maç öncesi ya da sonrası, stadyum girişlerinde yerlerini alan, mis kokulu köftecilerimiz… Muhakkak herkes tatmıştır bir kez

bile olsa. Kokusu bile bir başka güzel gelir insana. Hijyen konusunda yorum yapmak doğru olmaz tabi. Son zamanlarda aynı tezgahlarda sucuk ekmek de satmaya başladılar. Yalnızca maç değil, festival girişlerinde de yerini alıyor artık bu seyyar amcalarımız. 17. Topağacı’nda Ev Yoğurdu Ev yoğurdunun tadı hiçbir şeyde yok bana göre. Mis gibi süt kokusu ve kat kat kaymağıyla hazır yoğurtlardan çok başkadır tadı. Vaktiniz varsa evde kendiniz yapın yoğurdunuzu. Eğer yoksa da Nişantaşı, Topağacı civarlarında yoğurt satan seyyar esnafın yoğurdunu deneyin mutlaka. Kesinlikle çok başarılı olduğunu söyleyebilirim. 18. Sokak Turşucuları Sofralarımızın vazgeçilmez lezzetlerinden turşu kavanozlara girmeden önce, mahalle aralarında seyyar arabalarda ve küçük dükkanlarda satılıyordu. Hala Fatih, Unkapanı, Eminönü ve Beyoğlu civarlarında var seyyar turşu arabaları. Görürseniz durdurup, acılı bir turşu suyunu için derim. 19. Arnavut Ciğercileri Arnavutların ünlü yemeğini sokakta camekanda satan ustaları da var İstanbul’un. Denk gelirseniz mutlaka tadın çünkü lezzeti bir başkadır. Unda kızartılmış küp küp ciğer, soğan ve patatesiyle servis ederler. 5 – 10 tane de olsa bu ustalar hala günümüzde varlığını sürdürüyor. Bunlardan biri de İMÇ Çarşısı’nın efsane ciğercisi Lütfi Usta… 20. Pamuk Şekerciler Çocukluğumuzun en keyifli anlarından biriydi herhalde, pembe pamuk şekerleri yüzümüze bulaştırarak yemek… Arada çocukluk günlerinize dönmek, biraz nostalji yapmak isterseniz hala Moda sahilinde gezinen pamuk şeker arabasına uğrayabilirsiniz.

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016


30

Muris (Miras Bırakan) Muvazaası AV. Fuat Ekİn

Avukat / fuat@ekin.av.tr

Bahçeşehirliler Derneği’nin (BADER) Bahçeşehir’de verdiği hukuksal mücadelelerinde gönüllü hizmet veren Avukat Fuat Ekin bundan böyle her ay Yelpaze İstanbul haber mecralarında sizlerle olacak. Ekin, günlük yaşamımızın içinde geneli kapsayan hukuksal sorularımıza yer vereceği köşesinde ayrıca okurlarımızın da sorularına yanıtlar verebilecek. Sorularınız için iletişim adresi: fuat@ekin.av.tr

Y

akın zamana kadar tarım toplumu olmamızın da etkisi ve kadın erkek eşitsizliği üzerine gelişen, özellikle kız çocuğundan miras kaçırma durumu oldukça yaygın görülmüştür. Ancak miras kaçırma yalnızca kız çocukları ile sınırlı değildir. Bu durumun yaygınlığı ve hakkaniyete aykırı sonuçlar doğurması karşısında yasal bir düzenleme bulunmamakla birlikte, yaklaşık 42 yıldır uygulanan Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu’nun 1974/1 Esas, 1974/2 Karar Sayılı 01.04.1974 Tarihli Kararı tam da bu haksızlığa dur diyen bir karar olmuştur. Bu Kararı’nda Yargıtay, eski Borçlar Kanunu’nun 18. Maddesi’ni ( yeni TBK 19. Maddesi) esas alarak “ Muris Muvazaası “ nı tanımlamıştır. Bu Karar miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılara (yasal ya da atanmış) hak arama yolunu açmıştır. Yargıtay’ın bu Kararı ile “ Bir kimsenin; mirasçısını miras hakkından yoksun etmek amacıyla, gerçekte bağışlamak istediği tapu sicilinde kayıtlı taşınmaz malı hakkında tapu sicil memuru önünde iradesini satış doğrultusunda açıklamış olduğunun gerçekleşmiş bulunması hali de, saklı pay sahibi olsun ya da olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılarının, görünürdeki satış sözleşmesinin Borçlar Kanunu`nun 18. Maddesi’ ne dayanarak muvazaalı olduğunu ve gizli bağış sözleşmesinin de şekil koşulundan yoksun bulunduğunu ileri sürerek dava açabileceklerine “ hükmedilmiştir.

yapmış olduğu taşınmaz devrine ilişkin onun ölümünden sonra muris muvazaasını ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemli dava açabilecektir.” Muris muvazaasına ilişkin tapu iptali ve tescil istemli davaların belki de en önemli özelliği herhangi bir zamanaşımı ya da hak düşürücü süre öngörülmemiş olmasıdır. Yani bu davalar miras hakkı çiğnenmiş mirasçılar tarafından, mülga Türk Kanunu Medenisi’ nin yürürlüğe girdiği 05.10.1926 tarihinden bu yana muris muvazaası şartlarını taşıyan tüm işlemler için açılabilmektedir. Uygulamada miras bırakanın gerçekte bağışlamak istediği tapu sicilinde kayıtlı taşınmaz malı hakkında, tapu sicil memuru önünde iradesini satış doğrultusunda açıklamış olması ve diğer mirasçısını/ mirasçılarını miras hakkından yoksun bırakmak kastının varlığı aranmaktadır. Bu ikisi davanın temel unsurlarıdır.

Buna göre muris muvazaası, miras bırakanın sağlığında kendi adına tapuda kayıtlı taşınmazını ( daire, bina, arsa, arazi…vs ) diğer mirasçılarından mal kaçırmak amacı ile mirasçılarından birine, gerçekte satmadığı halde satış yapmış gibi devretmesi halinde ileri sürülebilmektedir. Tabii olarak bu dava yalnızca mirasçılık sıfatının kazanılmasından sonra, yani miras bırakanın ölümü ile ileri sürülebilecektir; miras bırakanın sağlığında böyle bir dava açma olanağı bulunmamaktadır. Dava hakkı, miras bırakanın ölüm tarihinde mirasçı olma durumuna göre belirlenir. Yani miras bırakanın ölüm tarihinde mirasçı olan bir kişinin, taşınmazın devredildiği tarihte mirasçı olup olmadığına bakılmaz. Yine mirasçı sıfatı bulunan alt soy da bu davayı açabilecektir. Örneğin: “ Babası ölen birisi, miras hakkından mahrum etmek için dedesinin sağlığında

Av.Fuat Ekin’i tanıyalım... 2003 yılı Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. Artvinli, evli ve bir kız çocuğu babası. Halen Şişli’ de serbest avukatlık yapmakta.

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016


31

SOHO GALLERY Bahçeşehir’de, müşterilerine lüksü ekonomik olarak sunan ayrıcalıklı bir restoran SOHO GALLERY Prestige Mall’de...

Doğa Parkı Cad. Prestige Mall AVM / Bahçeşehir / İstanbul

T: (0212) 669 32 00

/sohogallerybahcesehir Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016


32

TEKNOLOJİ

Türkiye'nin Instagram kullanımı araştırıldı Instagram’da aile ve arkadaşları çok paylaşıyor, az beğeniyoruz... Dünyanın önde gelen akıllı telefon üreticilerinden HTC, Türkiye’de Instagram’da 2015 yılı boyunca en çok paylaşılan ve beğenilen içerikleri araştırdı. “Instagram Türkiye 2015” başlıklı araştırma sonuçlarına göre Türkiye’de aile ve arkadaşları konu alan paylaşımlar açık ara zirveye oynuyor. Ancak takipçilerden paylaşım başına en az beğeniyi de yine söz konusu içerikler alıyor. Özel günler ve aile konulu paylaşımlar kadınlardan, spor ve tatil paylaşımları ise daha çok erkeklerden geliyor. Batı bölgelerimizde gezi-tatil, yeme-içme konuları daha çok paylaşılırken, doğuya gittikçe aile ve arkadaşların konu edildiği paylaşımlar ağır basıyor.

2015 yılını geride bıraktığımız bu günlerde, mobil yenilik ve tasarımda dünya lideri HTC, fotoğraf ve kısa video paylaşım platformu Instagram’da 2015 yılı boyunca Türkiye’nin paylaştığı ve beğendiği içerikleri inceleyen bir araştırmaya imza attı. 1 Ocak - 31 Aralık 2015 tarihleri arasında Instagram’da paylaşılan 250 binin üzerinde içeriğin incelendiği Instagram Türkiye 2015 başlıklı araştırmada paylaşımlar, aile ve arkadaşlar, gezi-tatil, yeme-içme, spor, etkinlik, selamlaşma, eşyalar, alıntılar-özlü sözler ve evcil hayvan kategorilerine göre sınıflandırıldı. Araştırmaya göre Türkiye’de Instagram kullanıcılarının %60’ı erkekler, %40’ını ise kadınlar oluşturuyor. Özellikle yılın ikinci yarısında önemli bir artış gösterse de paylaşımların yalnızca %5’ini videolar, %95’ini ise fotoğraflar oluşturuyor. Videonun popülerliğinin ise hızla artmaya devam etmesi bekleniyor. HTC’nin gerçekleştirdiği “Instagram Türkiye 2015” başlıklı araştırma sonuçlarına göre Türkiye’de aile ve arkadaşları konu

Yelpaze Bahçeşehir / 15 Kasım 2015

eden paylaşımlar açık ara zirveye oynuyor. “Aile ve Arkadaşlar” konulu içerikler, tüm paylaşımlar içinde %32 oranıyla ilk sırada yer alırken, onu ikinci sırada %19 ile “Gezi-Tatil” temalı içerikler, üçüncü sırada ise %14 ile “Yeme-İçme” temalı içerikler takip ediyor. Dördüncü sırada yer alan ve hesap sahiplerinin takipçilerine günaydın, iyi günler, iyi geceler vb. diyerek seslendiği “Selamlaşma” kategorisi ise %12 oranı ile dikkat çekiyor. “Alıntılar” kategorisi altındaki paylaşımlar ise %7 oranıyla beşinci sırada yer alıyor. “Etkinlik” ve “Spor” kategorilerinin her ikisi de %6 oranıyla altıncı sırayı paylaşıyor. “Evcil Hayvanlar” başlığı da paylaşılan içeriklerde ilk 8 kategori arasında yer alıyor. Anneler Instagram’ın zirvesinde Araştırma dahilinde incelenen kategoriler içindeki popüler içeriklere bakıldığında en çok paylaşımın yapıldığı aile ve arkadaşlar alanında “anne” ilk sırayı, “kardeş” ikinci sırayı, “baba” ise üçüncü sırayı alıyor. Bir diğer popüler kategori olan gezi ve tatil içeriklerinde ise ilk üç sırayı “deniz”, “tatil” ve “sahil” oluşturuyor. Diğer popüler konular arasında ise yeme-içme kategorisinde “kahve”, selamlaşma kategorisinde ise “günaydın”, “iyi geceler” mesajları öne çıkıyor. Çay ülkesinde kahve birinci Yeme-içme kategorisi altında en çok paylaşılan içeriğin %27 gibi yüksek bir oranda “kahve” olması dikkat çekiyor. Kahveyi ise “iftar” konulu paylaşımlar takip ediyor. Yıl içinde sadece Ramazan ayı yalnızca 1 ay sürmesine rağmen “iftar” konusunun yeme-içme kategorisinde yıl genelinde ikinci sırada yer alması dikkat çekiyor. Geleneksel içeceğimiz “çay” ise %12 oranıyla üçüncü sırada yer alıyor. Aile doğuda ve kadınlarda ağır basıyor Türkiye’de kadınlar ve erkeklerin yaptığı paylaşımları da ayrı ayrı inceleyen araştırma, “özel günler” ve “aile” konulu paylaşımların kadınlardan, “spor” ve “tatil” konulu paylaşımların ise daha çok erkelerden geldiği belirtiliyor. Bölgelere bakıldığında ise, Türkiye’nin batısında gezi-tatil ve yeme-içme

konularının daha çok paylaşıldığı, doğuya gittikçe ise aile ve arkadaş konulu paylaşımların ağır bastığı görülüyor. En çok kitap ve şiir alıntılarını beğeniyoruz HTC’nin gerçekleştirdiği “Instagram Türkiye 2015” başlıklı araştırmanın, paylaşım başına en çok beğeni alan içerikleri değerlendirdiği bölümde ise %22 oranıyla “Alıntılar” ilk sırada yer aldı. Bunu “Selamlaşma” ve “Spor” içerikli paylaşımlar takip etti. En çok beğeni toplayan paylaşımlar arasında “Yeme-İçme” dördüncü sırayı alırken, en çok paylaşılan kategori olan “Aile ve Arkadaşlar” ise %9 ile en az beğeni toplayan içerikleri oluşturarak araştırmanın dikkat çekici bulgularından birini oluşturdu.

Videoların şampiyonu kedi Evcil hayvanların konu edildiği paylaşımlara bakıldığında ise tahmin edileceği üzere kedi konulu paylaşımlarının çok baskın olduğu görülüyor. Bu kategoride kediler %59 ile ilk sırayı alırken, onu birbirine yakın oranlarda köpek ve kuş takip ediyor. Instagram’da paylaşılan videolar içinde yapılan değerlendirmede ise Evcil Hayvanlar %23 oranı ile videolarla en çok paylaşılan konu olarak ön plana çıkıyor. Videolarda evcil hayvanları %18 oranı ile Spor ikinci sırada, %12 oranı ile Etkinlik ise üçüncü sırada takip ediyor. Paylaşılan evcil hayvan videolarında da yine en çok kediler yer alıyor. HTC Türkiye’nin, Ogilvy PR ve TickTock Boom işbirliğiyle gerçekleştirdiği “Instagram Türkiye 2015” başlıklı araştırmada, 1 Ocak – 31 Aralık 2015 tarihleri arasında Instagram’da Türkiye’den paylaşılan 250 binin üzerinde içerik incelendi.


www.yelpazeistanbul.com ile

İ

S

T

A

N

B

U

L


34

TEKNOLOJİ

“Zihin Okumak” Artık Süper Güç Değil! Bilim İnsanları Beyinden Beyine Bağlantı Kurmayı Başardı!

Söyleyemediklerinizi, aktaramadıklarınızı karşı tarafa hissettiremediklerinizi karşınızdakine beyin yoluyla aktarabileceğiniz bir gelecek hayal edin. Washington Üniversitesi’nden bilim adamları bu hayali gerçeğe dönüştürmenin peşinde. Yapılan bir deneyde iki insan sadece zihin yoluyla birbirleriyle iletişime geçmeyi başardı. Birinin aklından tuttuğu objeyi diğeri beyinden beyine bağlantı yoluyla tahmin edebildi. Üstelik %72’lik bir isabet oranıyla! Aklındakini okuyabilirim! Deney düzeneği gayet basit, farklı binalarda bulunan iki insandan biri beyin dalgalarını kaydeden bir şapka (EEG makinesi) takıyor. Bu şapka diğerinin başına takılı manyetik bir düzeneğe yollanacak sinyalleri topluyor. Sinyallerialan kişi karşısındakine objeyi tahmin etmek için internet aracılığıyla soracağı soruları internet aracılığıyla seçiyor. Aklından obje tutan kişi sadece düşünerek karşısındakine “evet” veya “hayır” cevabını yolluyor. Evet ve hayır cevapları beynin görmeden sorumlu merkezinde yarattığı dalgaların farklılığı sayesinde ölçülüyor.

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016

Sonuçların şans eseri olması imkansız! %72 isabet oranı, tesadüf olamayacak kadar yüksek bir oran. Araştırmacıların kullandığı karmaşık yöntemler ve titiz incelemeler bu oranın şans eseri yapılabilecek isabetli tahmin sayısından tam dört kat fazla olduğunu gösterdi. 1 milyon dolarlık bir yatırımla yürütülen projenin ana sorumlusu Andrea Stocco, teknolojinin gelecekte yaygınlaşabileceğini ve çok daha karmaşık bilgilerin alışverişinde kullanılabileceğini söylüyor. İletişimin sadece %7’sini sözlü olarak yaptığımızı düşünecek olursak, geliştirilen teknoloji sözsüz olarak aktarılabilecek %93’lük kesimin aktarımını mümkün kılma potansiyeliyle çağ atlatacak bir icat olabilir. Odaklanmayı artırmak için eğitim alanında kullanılabilir Teknolojinin dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu gibi rahatsızlıklarla başa çıkmakta da kullanabileceği dile getiriliyor. Örneğin, odaklanma güçlüğü çeken bir öğrencinin beynine odaklanma konusunda başarılı bir insanın beyni tarafından sinyaller yollanarak kişinin potansiyelinin artırılabileceği savunuluyor.

Beyin yoluyla kişiler arası iletişimin yaygınlaşması için hala çok fazla araştırmaya ihtiyaç var. Ama Stocco, katledilen yolun hayret edilecek kadar iyi olduğunu söylüyor.


35

Hareketle Şarj Olan Piller Gerçek Oluyor Bilim insanları mobil cihazların şarj sorununu çözmek için, insanların günlük hareketlerini enerjiye çeviren yeni bir materyal üzerinde çalışıyor. Bilim insanları, mobil dünyanın önündeki en önemli problem olan şarj sorununu çözmek için farklı projeler üzerinde çalışıyorlar. Bu çalışmalardan en çok umut vadedeni, MIT’te yapılan ve insan hareketlerini elektriğe çevirecek olan proje. Ancak bu proje daha önce yapılan, insanların adımlarıyla oluşan basıncı elektrik enerjisine çeviren mekanizmalardan farklı olarak, elektrokimyasal bir materyal üzerine odaklanıyor. Yeni materyal, ile geri hareketi elektrik enerjisine çeviren pil benzeri kimyasal bir yapıya sahip. Böylece bu materyali giyen kullanıcılar koşarken, yürürken oluşan salınım ile elektrik üretmek mümkün oluyor. Bu enerji de mobil cihazları şarj etmeye yetecek kadar büyük boyuta ulaşabiliyor. MIT’ten bilim insanı Ju Li’ye göre, bu teknoloji henüz %15 etkinlikle çalıştırılabilir durumda ancak teknolojinin %100 etkinliğe ulaşma potansiyeli bulunuyor. TechInside

Microsoft’tan Apple TV’ye Karşı

‘Ucuz’ Xbox One

Yeni raporlar Microsoft’un donanım serisine Apple TV karşısında rekabet edebilecek yeni bir cihaz eklemeyi düşündüğünü gösteriyor. Petri internet sitesinden Brad Sams , Microsoft’a yakın kaynaklara dayandırdığı haberinde, şirketin ucuz ve hafif bir Xbox One üzerine çalıştığını öne sürdü. Yeni cihazın konsolun daha küçük bir versiyonu olmaktan ziyade, sadece Windows Store oyunları ve uygulamalarını çalıştırmak için tasarlanmış olabileceği belirtiliyor. Rapor, bu planların net olmadığını ve rafa kaldırılabileceğini ifade ederken, cihazın kesinleşmesi durumunda 2016 yılının ikinci yarısından önce piyasaya sürülebileceğini ekliyor. Microsoft’un hafif Xbox One versiyonu fiyat olarak da kullanıcıları zorlamayacak. Cihazın muhtemelen Apple TV gibi 149-199 dolarlık bir fiyat aralığında olması bekleniyor. Chip

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016


36

TEKNOLOJİ

WhatsApp’ta mesajları okuduğunuz

nasıl bilinmez?

WhatsApp’ta mesajların okunup okunmadığını gösteren onay işaretinin mavi olmasını istemeyebilirsiniz. Bunun üç yolu var. WhatsApp’ta mesajları okuduğunuz anlaşılmamasının 3 yolu Uçak moduna geçin: Gelen mesajları okumadan önce uçak modunu açın. Böylece mesajları okuduğunuzda karşı tarafa herhangi bir bilgi gitmeyecek. Uçak modunu açmadan önce WhatsApp’ı kapatmaya dikkat edin. Giriş ekranına WhatsApp widget’ı ekleyin: Gelen mesajları Widget üzerinden okuyabilirsiniz. Uzun mesajları widget üzerinden kaydırarak okumanız da mümkün. Yaptığımız testlerde widget’ın karşı tarafa okundu bilgisini iletmediğini gördük. Okundu onaylarını kapatın: Ayarlar > Hesap > Gizlilik altından okundu onaylarını kapatabilirsiniz. Ancak bunu yaptığınızda, grup mesajları dışında kendi mesajlarınızın okunup okunmadığını öğrenemeyeceksiniz.

Google Earth 5.0 Çıktı Google Earth, uydu görüntülerine, haritalara, araziye, 3B binalara bakmak için, uzaydaki galaksilerden okyanusun kanyonlarına kadar Dünya’daki herhangi bir yere gitmenize olanak sağlar. Zengin coğrafi içeriği inceleyebilir, gezdiğiniz yerleri kaydedebilir ve başkalarıyla paylaşabilirsiniz. Google Earth 5.0 (beta) özellikleri: Dünyanın her yerindeki tarihi yerleri görüntüleyebilirsiniz ,denizcilik uzmanlarından alınan okyanus tabanı ve yüzeyi verileri bilgilerini izleyebilirsiniz ve ayrıca bazı seskayıtlı turlar yapabilirsiniz. İndirmek için kaynak adres kullanabilirsiniz. http://earth.google.com/intl/tr/

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016


37

Süleyman Demirel Cad. Çarşı Pazar AVM No:24 Tel : (0212) 605 11 32 Gsm: (0532) 345 33 63 Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016


38

EĞİTİM

Yetiştirmek İçin Öneriler Masaru Ibuka Japon bir iş adamıdır, bizler onu Sony’nin kurucusu olarak tanıyoruz. Ancak bunun dışında kendisi çocuk psikolojisine ve gelişimine oldukça ilgilidir, hatta “Kindergarten is TooLate” (Kreş Çok Geç) isimli bir kitabı da vardır.

Bu yazımızda Masaru Ibuka’nun çocuk yetiştirme konusunda verdiği tavsiyelere kulak vereceğiz. 1. Erken çocukluk döneminden itibaren çocuğunuzu insanoğlunun en büyük başarılarının yer aldığı bir ortama dahil edin. Kaliteli müziği, sanat eserlerini tanıtın ve onlara klasik kitapları okuyun. 2. Fırsat buldukça çocuğunuzu kollarınıza alın. Bu davranışınızın ona faydadan başka bir getirisi olmayacaktır. Dokunarak kurduğunuz iletişim çocuğun entelektüel gelişimi için önemlidir. 3. Çocukla normalde olduğundan farklı konuşmayın. Onlar her şeyi anlar bu yüzden dilinizi değiştirerek konuşmanıza gerek yoktur. 4. Çocuğunuza her gün yeni bir şey öğretmeye çalışın. Öğrendiği tek bir şey bile inanılmaz sonuçlar doğurabilir. 5. Çocuğunuzun ebeveynlerini kavga ederken görmesine izin vermeyin. 6. Çocuğunuzu diğer çocuklarla iletişim kurması için cesaretlendirin. 7. Çocuğunuzu ilgi alanları yüzünden eleştirmeyin ya da bu konuda onunla çekişmeye girmeyin. 8. Çocuğunuzun birçok yaratıcı aktiviteye dahil olmasına izin verin. Ortaya çıkardığı her şey zekasına ve yaratıcı potansiyeline katkı sağlayacaktır. 9. Ödüller ve cezalar konusunda dikkatli olun. Gerekli olduğu zaman kullanın. 10. Sizin iyi ve kötü anlayışınızı çocuğunuza empoze etmeye çalışmayın. İyiyi ve kötüyü kendisi ayırsın diye sadece biraz yardım edin. 11. Çocuğunuzun öğrendiklerini tekrar etmesi gerektiğini unutmayın. 12. Çocuğunuzu kendinize ait bir eşyaymış gibi düşünmeyin. Bu düşünce onun kendine olan inancını zedeleyebilir. 13. Onun her istediğini almayın. Eğer fazla oyuncağa sahip olursa bu onun için dikkat dağıtıcı olacaktır. 14. Çocuğunuzun ince motor becerilerinin gelişmesine yardımcı olun. Origami yaparak bunu sağlayabilirsiniz. 15. Çocuğunuzun yaptığı için sonucuna fazla odaklanmayın. Çünkü o işi yaparken geçtiği süreç çok daha kıymetlidir. 16. Onu istemediği bir şeyi yapması için zorlamayın. 17. Onunla birlikte yürüyün, çünkü yürümek hem siz hem de onun sağlığı için iyidir. 18. Çocuğunuzu her zaman kutunun dışını düşünmesi için destekleyin.

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016


EĞİTİM

YGS’de 150 puan için kaç net yapmak gerekiyor? YGS puanları ile bir yükseköğretim programını tercih edebilmek ve LYS’lere girme hakkı için, YGS’de en az bir puan türünde 150 ve üzeri puan alınması gerekiyor. Peki YGS’de 150 puan için kaç net yapılması gerekir? Yine kılavuzda, “AYGS puanlarından her biri kendi içinde en küçüğü 100, en büyüğü 500 olan puanlara dönüştürülerek YGS-1, YGS-2, YGS-3, YGS-4, YGS-5 ve YGS-6 puanları oluşturulacaktır. AYGS puanları YGS puanlarına dönüştürülürken ilgili testlerin her birinden 5 ham puan alan adayların 150 YGS puanı, 8 ham puan alan adayların da 180 YGS puanı almaları sağlanacaktır.” diyor. Kısaca 150 YGS puanı için 4 testen 5 net yaptığınızda 150 YGS puanına ulaşırsınız. Ancak her birinden 5 net çıkartamayacaksak birinde çıkartamadığımız neti diğer bir teste daha fazla çıkartarak yine 150 puanı yakalayabiliriz.

Çocuklar da kod yazabilir hatta programcı bile olabilir! “Çocuklar İçin Kodlama” kitabı, 4 yaş üstü tüm çocukları kodlama, yazılım ve programlama dünyasıyla tanıştırıyor. Bahçeşehir Üniversitesi STEM (Science, Technology, Engineering, Mathematics) Merkezi ve Pusula Yayıncılık işbirliğiyle yayına hazırlanan “Çocuklar İçin Kodlama” kitabı, 4 yaş üstü tüm çocukları kodlama, yazılım ve programlama dünyasıyla tanıştırıyor. Kitapta çocukların, öğretmenleri ve ebeveynleri rehberliğinde algoritma ve programlamaya ilişkin temel kavramları kolayca öğrenebilmeleri için hazırlanan grafik ve platformlar anlaşılır bir dille tanıtılıyor. Google’ın görsel olarak program geliştirilmesini sağlayan kütüphanesi Google Blockly, çocuklara

programlamayı sevdirmek ve öğretmek için MIT (Massachusetts Institute of Technology) tarafından geliştirilen web temelli platform Scratch ve yine Microsoft gibi bilişim firmaları tarafından desteklenen code.org’un kullanımına ilişkin detaylar da kitapta yer alıyor. “Çocuklar İçin Kodlama” kitabı rehberliği ve ücretsiz erişilen bu kaynaklar aracılığıyla 4 yaş üstü çocuklara kodlama ve programlama dünyasının kapılarını açabilir, web üzerinden yürütülen uygulamaları adım adım izleyerek örnekleri hayata geçirebilirsiniz. Sözcü

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016

39


40

EĞİTİM

Ödül ve ceza sistemi motivasyon kaybına neden oluyor

Öğrencilerin yaşadığı, veli ve öğretmenlerin de şikâyet ettiği temel sorunların başında motivasyon eksikliği geliyor. Bu durumun başarısızlığa yol açtığını anlatan uzmanlara göre, motivasyon eksikliğinin nedenleri arasında yeni deneyim ve becerilerden uzak durmak, ödül ve ceza sistemi, sıkıcı öğrenme modeli, güvensiz ortam ve yanlış davranışlar geliyor. “Motivasyon eksikliği olduğunda öğrenme gerçekleşmiyor, daha önce kazanılan becerilerin kullanılmasına yönelik çaba ve performans azalıyor.” Bu sözler Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş’e ait. Özellikle anne-babalar tarafından sık sık kullanılan ödül ve ceza yönteminin bağımlılık yarattığını, eğlenceli olmayan öğrenme modelinin ve güvensiz ortamın olumsuz sonuçlar doğurduğunu belirten Prof. Dr. Öğülmüş, “Başarı için yüksek motivasyon şart” diyerek şöyle devam ediyor: İki çeşit güç var: kişisel ve çevresel “Motivasyon, belli bir davranışta bulunmak için harekete geçiren içsel yani kişisel ve çevresel güçler olarak ikiye ayrılıyor. İçsel motivasyonda ödül veya ceza yok. Bunlar, insanın kendisini geliştirmesini ve tanımasını sağlayan, daha bağımsız ve değerli hissettiren, özgüvenini ve özsaygısını yükselten davranışlar olarak sıralanabilir. Dışsal motivasyon ise, bireyin bir cezadan kaçmak veya bir ödül almak için yaptığı davranış. Fiziksel ya da psikolojik ceza, maddi ve manevi ödüller bu gruba giriyor. Özellikle anne-babalar tarafından sık kullanılan ödül ve ceza yöntemi bağımlılık yarattığı gibi motivasyon kaybına da neden oluyor. Motivasyon öğrenmeyi ve performansı etkiliyor. Bu nedenle motivasyon eksikliğinde yeni öğrenme olumsuz etkileniyor, kazanılan becerilerin kullanılmasına yönelik çaba, performans azalıyor.”

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016

Başarı için iki faktör önemli Motivasyon düzeyi arttıkça öğrenme kapasitesinin daha çoğu kullanılır. Bu durum daha yüksek performans anlamına gelir. Öğrencinin başarı düzeyini; öğrenme kapasitesi, örneğin zekâ düzeyi, özel yetenekleri, önceki öğrenmeleri ile motivasyon düzeyi arasındaki etkileşim belirler. Tek başına ne öğrenme kapasitesi ne de motivasyon düzeyi başarıyı etkiler. Örneğin bir öğrencinin kapasitesi düşükse, motivasyonu yüksek olsa bile çok başarı gösteremez. Motivasyonu düşükse, öğrenme kapasitesi yüksek olsa da yüksek başarı elde edemez. Kapasite kullanımını bunlar engelliyor -Güçlü yanlarını tanımama -Korkular -Öğrenilmiş çaresizlik -Başarabileceğine inanmama -Özendiricilerin eksikliği -Sosyal baskı -Fiziksel çevrenin uygun olmayan koşulları -Adil olmayan uygulamalar -Rekabet eksikliği Onu 5 etkenden uzak tutun 1- Ödül ve ceza: Yapılan araştırmalar cezanın, bir davranışın tekrarını önlemediğini, ödülün de tekrarı arttırmadığını gösteriyor. Ödül, sadece basit ve tekrarlayan çalışmalarda işe yarıyor. 2- Yeni deneyim ve becerilerden uzak durmak: Öğrenciler yeni bilgi ve beceriler kazandıkça kişisel olarak geliştiklerini his-

sediyorlar. Yeniliklere açık olunmadığında motivasyon bozuluyor. 3- Okul beklentileri: Motivasyonu düşüren önemli bir faktör de, okula giderken herhangi bir amacının ve olumlu bir beklentinin olmaması. 4- Sıkıcı öğrenme modeli: ‘Öğrenme’ ve ‘eğlenme’, birbirini tamamlayan eylemler. İnsanlar hangi yaşta olursa olsun, eğlenebildikleri sürece öğrenebilirler. Aksi halde, eğlenceyi okul dışında ararlar. Yetişkinler ise bu durumu öğrencinin, okul çalışmalarına karşı motivasyonunun düşük olması şeklinde etiketler. 5- Güvensiz ortam ve yanlış davranışlar: Başkaları tarafından alaya alınmaktan ve eleştirilmekten korunması ve yapılan yanlışların öğrenme sürecinin doğal bir parçası olduğunun hatırlatılması, psikolojik olarak güvenli bir sınıf ortamı yaratmaya yardım edebilir. Neler öğrenmeyi olumlu etkiliyor -Bir zorlukla karşılaşmış, karşılaşmamış olma -Amaçların yapısı -Beklentilerinin doğrulanması -Öğrenilenlerin anlamlı, anlamsız oluşu -Bütünü görebilme -Geribildirim -Konunun aşırı derecede kolay veya zor olması -Öğrenme sürecinin eğlenceli, zevkli olması www.hurriyet.com.tr /Gülseven Özkan


41

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016


42

“Kötü Dünya Sendromu” Yaşıyoruz! Dünyada kötülükler artıyor mu? Güven ortamı azalıyor, dünya daha mı tehditkar bir hal mi alıyor? İnsanlar son dönemlerde dünyayı neden karanlık ve kötülüklerin hâkim olduğu bir yer olarak algılıyor? Kişiler neden daha depresif, mutsuz, karamsar, olaylar karşısında umursamaz davranıyor? Dünya “Kötü Dünya Sendromu” mu yaşıyor? Her an bir şiddete kurban gitme korkusu, korku filmlerinde yaşananların kişinin başına gelme ihtimali, nükleer veya biyolojik savaşın çıkabilmesi, bir virüsün bütün insanlığa bulaşması, Hollywood filmlerinde olan genetik sapma sonucu ortaya çıkan garip bir yaratığın insanlığı yok etmesi gibi ihtimaller, bunların gerçekleştiğini gören düşünen insanoğlunu günden güne korkutuyor, karamsarlığa sürüklüyor. Böyle olunca da insanlar dünyayı tehdit edici bir yer olarak görmeye başlıyor, yaşama küsüyor. Bu durum Dünyanın “Kötü Dünya Sendromu” na mı sürükleniyor sorusunu akıllara getiriyor. Kötü Dünya Sendromuna dünyadaki güven ortamının azalması ve dünyanın daha tehdit edici bir yer haline gelmesinin neden

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016

olduğuna dikkat çeken Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan bu durumun toplum ve birey psikolojisinde olumsuz sonuçlara neden olduğuna dikkat çekiyor. Empati Yoksunluğunun En Önemli Sonucu! Kötü dünya sendromunun empati yoksunluğunun en önemli sonuçlarından biri olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, toplumsal duyguların hasar görmesiyle bu sendromun ortaya çıktığını belirtiyor. Son dönemlerde insanların dünyayı daha tehdit edici yer olarak algılamaya başladığını, karanlık ve kötülüklerle dolu gördüğünü bundan dolayı da gerçekte olduğundan çok

daha fazla güvende hissetmeme eğiliminde olduklarının altını çizen Tarhan, sendromu şöyle tanımlıyor: “Kötü Dünya Sendromu, dünyanın eskiye kıyasla daha tehdit edici bir yer olduğu algısını tanımlamak için kullanılmaktadır. Dünyanın kötüye gittiğini düşünenlerde üç türlü tepki göze çarpar: Şiddeti örnek alıp şiddet davranışını arttırmak, şiddete karşı duyarsızlaşmak ve korkuya kapılıp kendilerini şiddet kurbanı gibi algılayarak kaçınma davranışı geliştirmek. Bu üç tepki türünün de sağlıklı olduğunu söylemek güçtür.” Toplumun Psikolojisini Etkiliyor Kötü dünya sendromunun toplumun psikolojisini direkt etkilediğini vurgulayan Rektör


43

Tarhan, sebep ve belirtileri şu şekilde açıklıyor: “Birinci sebep, insanlık içindeki şiddetin ve cinayetlerin artmasıdır. Okullarda çocuklar arasında, toplumda şiddet artmaktadır. Okullara silah götürme, anneyi babayı öldürme gibi cinayet olayları eskiye göre toplumda hızla yaygınlaştı. Örneğin ABD’de aile içi şiddet olaylarında ciddi bir artış görülmekte ve acil servislere başvuranların neredeyse % 20’si aile içi şiddet sonucu geldiğini belirtilmektedir. Kadına ve çocuğu yönelik şiddet eğiliminde ve çocuklarda cinsel istismarda ciddi artış görülmektedir. İnsanların da güvenlik yatırımlarına eğilimleri fazlalaştı. Silah ve alarm satışları her geçen gün artmaktadır. Bütün bu olaylar güvenliğin zayıfladığını ve kötü dünya içinde bulunduğumuzu ortaya çıkarmaktadır.” İnsanlar 3 Türlü Tepki Veriyor Birincisi Posttravmatik Stres Bozukluğu gösterirler. Bu kişilerin korkuları artar. Bu hastalıkta kişi yaşadığı şoku, travmayı unutamaz, devamlı aklındadır. Hatta rüyasında göreceği korkusu sebebiyle uyuyamaz, uyumak istemez, gözünü kapamaktan korkar. Çünkü gözünü kapadığı an flashback tarzında o görüntüyü tekrar tekrar yaşar. Mesela deprem yaşadıysa veya tacize uğradıysa onu hatırlar, müthiş bir kriz yaşar, dehşet duygusuna kapılır. O duyguyu yaşamamak için kaçınmalar başlar. Bu duruma Vietnam Sendromu da denir. Vietnam sonrası Amerikalılarda gözlemlenip tanımlanan bu sendromda kişideki ilk belirtisi, on sene önceki olayı (flashback) sanki yeni olmuş gibi yaşamasıdır. Deprem olacak korkusuyla elbisesiyle ve şapkasıyla yatan insanlar görür. Kendilerini güvende hissedebileceği Avustralya gibi yerlerden ev alan Amerikalılar mevcuttur. Acımasızlık

ve şiddet artmakta, toplumda yaygınlaşmaktadır. Ayrıca toplumda tek tük meydana gelen, çocuğun annesini veya babasını öldürmesi gibi şiddet olaylarının medyada tekrar tekrar verilmesi nedeniyle herkes kendisine de olacak duygusuna kapılır. Bu tür olaylar korkuları arttırır. İkinci belirtisi, bu kişilerde startel denilen hipervijilansın vardır. Gürültüye ve sese duyarlılıkları çok fazladır. Kapı çalsa fırlarlar, bir gürültü olsa sıçrarlar, kendilerini gevşetemez, rahatlayamazlar, devamlı tedirgindirler. Üçüncü belirtisi de, işlevsellikte meydana gelen bozulmadır. İş verimi, performans ve sosyal uyum bozulur. Bunlarla birlikte insanda yeti yitimi ortaya çıkar. İş verimliliğini düşürür. Kötü dünya sendromu yaşayan kimselerde bu belirtiler ortaya çıkar ve güvende olmadığı duygusu oluşur. Girişimciliği zayıflar, savunma duygusu uyanır. 11 Eylül saldırılarında o bölgede bulunan ve etkilenen insan sayısından çok daha fazlası medya vasıtasıyla huzursuz ve güvensizlik psikolojisi içine sokuldu. Medyada Gördükçe Korku ve Huzursuzluk Artıyor Kötü dünya sendromunda medyanın da ciddi etkisi olduğunun altını çizen Tarhan, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Medyanın, saldırı görüntülerini devamlı vermesinin sebebi ise, bütün Amerika’da ve dünyadaki insanların o olayı yaşamış gibi algılamasıdır. Küçük bir azınlığın yaşadığı olay böylece bütün dünyada insanların kendilerinin de böyle bir şiddete mağdur ve kurban olabilecekleri duygusunu geliştirdi. Korku ve huzursuzluk giderek arttı, bunun sonucunda kaçınma davranışları ortaya çıktı. Dünya büyük ve kötü bir yer olarak görülmeye başlandı. Gerçek ve fantezi ayırt

edilemez hale geldi. Meydana gelen herhangi bir tehlike, insanlarda her gün olacak duygusu yaşatmaya başladı. Bu duygu politik olarak da sürekli beslenmektedir. Şiddet görüntülerini yoğun düzeyde izleyenlerin bir grubunda, dünyayı korku dolu, acımasız, gelecekle ilgili kötü ve tehlikeli bir yer olarak görme şeklinde bir tepki ortaya çıktı. Diğer bir grupta ise tam tersine agresif davranışlar haline dönüştü. Radikallik geni olan bu insanlar, böyle korku zamanlarında daha çok saldırganlaşırlar, daha agresif olurlar ve şiddete karşı şiddetle karşılık verirler. Şiddet davranışlarının sonuçlarına karşı şiddeti yöntem olarak benimserler. Ortadoğu insanında bu kültür vardır. Bu coğrafyanın insanında şiddet davranışı karşısında agresif olma, karşı şiddete yönelme gibi radikallik eğilimleri ortaya çıktığı için şiddeti yöntem olarak seçme görülmektedir.”

Dünyanın kötüye gittiğini düşünenlerde üç türlü tepki göze çarpar: Şiddeti örnek alıp şiddet davranışını arttırmak, şiddete karşı duyarsızlaşmak ve korkuya kapılıp kendilerini şiddet kurbanı gibi algılayarak kaçınma davranışı geliştirmek. Bu üç tepki türünün de sağlıklı olduğunu söylemek güçtür.”

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016


44

YAŞAM

Piramitlerin Sırrı

Neden Hala Çözülemiyor? Gizli bölmeleriyle Büyük Giza Piramitleri esrarengiz havasını korumaya devam ediyor. Binlerce yıl önce inşa edilen bu yapıların sırları neden hala çözülemiyor?

“Nihayet Vadi’de muhteşem bir şey keşfettik; açılmamış bir mezar bulduk ve sizin gelmenizi bekliyoruz” diye alelacele bir not yazmıştı Howard Carter. Bununla George Herbert’i de bu keşfe katmaya çalışıyordu. Yıl 1922 idi ve Carter Mısır firavunu Tutankamun’un bozulmadan kalmış gömütünü bulmuştu. Tutankamun’un hazinesi dünya çapında büyük yankı yaratmıştı. Kendisi bu piramitte gömülü olmasa da diğer firavunların bu şekilde gömülmüş olduğu bilgisi, henüz keşfedilmemiş bölmelerin neler barındırdığı merakı uyandırmıştı. Fakat binlerce yıldır çölde ayakta duran piramitlerin içinde ne olduğu konusunda hala çok şey bilmiyoruz. ABD başkan adaylarından Ben Carson birkaç gün önce piramitlerle ilgili yaptığı yorumda bu yapıların tahıl depolamak

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016

amacıyla inşa edildiği teorisini ortaya atmış, medyayı afallatmıştı. Peki, piramitlerin sırları ve haklarındaki alternatif teoriler neden bugün bile devam ediyor? Neden tümüyle açıklık getirilemedi bu konuya? Her şeyden önce piramitler karmaşık tasarımları, hiyeroglifleri ve el yapımı eşyalarıyla arkeolojik olarak büyük önem taşıyor. Bu yapıların içindeki tünellere ve bölmelere zorla girilmesi uygunsuz ve sorumsuz bir davranış olarak değerlendirilir. Londra’daki UCL Üniversitesi Petrie Mısır Arkeolojisi Müzesi’nden Alice Stevenson modern arkeolojik çalışmaların “anlamaya çalıştığımız mirasa zarar vermeyeceğinden emin olmamız gerektiğini” söylüyor. CyArk adlı kâr amaçlı olmayan bir kuruluş, dünya kültür mirası olarak görülen 500 arkeolojik

yapının dijital olarak koruma altına alınması çalışması başlattı. Berlin’deki Brandenburg Kapısı, Irak’ta antik Ur kentindeki piramit benzeri Ziggurat gibi yapılar lazer ışınlarıyla taranarak hiç dokunmadan ve zarar vermeden üç boyutlu görüntüleri alınıyor. Stevenson, piramitlerin tahıl deposu olarak kullanılmak amacıyla inşa edildiği türünden karşı teorilerin işe yaramadığını belirtiyor. “Arkeologlar daha önce Mısır’da tahıl siloları bulmuştu; bunlar piramitlere hiç benzemiyor” diyor. Mısırlı yetkililer de Carson’un teorisine sıcak bakmıyor. Fakat piramitlerin içinde ne olduğuna dair fazla bilgi sahibi olmamamız sorunu devam ediyor. Örneğin Giza’daki Büyük Piramit. 3000 yıl önce iki milyondan fazla yontma kaya parçası ile inşa edilen Büyük Piramit


45

Piramitler karmaşık tasarımları, hiyeroglifleri ve el yapımı eşyalarıyla arkeolojik olarak büyük önem taşıyor. Bu yapıların içindeki tünellere ve bölmelere zorla girilmesi uygunsuz ve sorumsuz bir davranış olarak değerlendirilir. 139 metreye ulaşan yüksekliğiyle dünyanın en büyük piramidi. Ancak bu piramidin sadece belli bölümlerine girilebiliyor. Termal kameralar, piramitlerin dış kısımlarındaki bazı taşların (kırmızı renkli) diğerlerinden daha sıcak olduğunu gösteriyor. Bir süre önce bilim insanları ve mimarlardan oluşan uluslararası bir ekip kızılötesi termografi (ısıl görüntüleme) yöntemiyle bu piramitteki ısı farklılıklarını tespit etmeye çalıştı. Fakat bunun sonucunda daha fazla cevap bekleyen soru ortaya çıktı. Güneşin doğuşu ve batışında belli taşların daha sıcak olduğu görüldü. Bunun hava akışı olan tünellerin göstergesi olabileceği düşünülüyor. Ancak

bunu doğrulamak kolay iş değil. Araştırmacılar kazı yapamıyor. Buna rağmen National Geographic’te yayımlanan haberde, Mısırlı yetkililerin bulunacak yeni bölmelere turistik gezi düzenleme konusunda hevesli olduğu belirtiliyor.

kullanılacak temel teknikler olması bekleniyor. Uzaydaki uydulardan gelen kızılötesi görüntüler de toprağa gömülü haldeki piramitlerin tespit edilmesinde rol oynadı. Bu tür teknolojiler bu esrarengiz yapıları anlamamızda yardımcı olabilir.

Bunun organizasyonunun sorumlu bir şekilde yapılması gerekiyor. Stevenson Mısırlı yetkililerin bu fikre sıcak bakmasını anlayışla karşılıyor. “Mısır turizmi açısından önemli ve antik dünyanın harikalarını sergileme konusunda her türlü fırsatı değerlendirmek istemelerini normal karşılıyorum” diyor.

Ayrıca robotlardan da yararlanılabilir. Örneğin, dört yıl önce Büyük Piramit’te insanların giremeyeceği bir bölmenin keşfinde makineler kullanılmıştı. Kraliçenin bölmesi dar bir tünel ile kapalı bir başka bölmeye bağlanıyordu. 2002’de robotlu delme tekniğiyle taş bir “kapı”nın delinip içerisinin küçük bir kamerayla görüntülenmesi sonucu bu bilgiye ulaşılmışı. Fakat görüntüler fazla bilgi içermiyordu. 2011’de daha esnek bir alet içeri sokulduğunda binlerce yıldır gözlerden uzak kalan esrarengiz kırmızı hiyeroglifler tespit edildi.

Yeni teknoloji Tarama, görüntüleme ve sensör teknolojilerinin gelecekte piramitleri incelerken

Bu ileri teknoloji ürünü cihazlar bile Büyük Piramit’in varlığı yeni keşfedilen bir bölmesinin içeriğine dair sınırlı bilgi sağlıyordu. Bilimsel verilerle daha aydınlatıcı bilgiler edininceye kadar Mısır piramitlerinin içinde başka hangi odaların olup olmadığını öğrenemeyeceğiz. Stevenson bu esrarengiz havanın uzun süredir devam ettiğini söylüyor. Gerçekten de bu, piramitlerle olan yüzlerce yıllık kültürel ilişkimizin bir parçası oldu. “Yüzyıllar boyunca merak kaynağı oldular. Anıtların özelliği de bu sanırım; kuşaklar ötesine geçiyorlar.” Bu makalenin İngilizce aslını BBC Future’da okuyabilirsiniz. BBC Türkçe

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016


46

YAŞAM

Kırık kalp, kredi kartı düşmanı... Araştırmacılar, duyguları değiştiğinde kadınların harcama alışkanlıklarındaki değişimi inceledi

Kadınlar en fazla alışverişi ayrılıkla biten bir ilişki sonrası yapıyor. Böyle günlerde alışveriş için harcanan paranın ortalaması yaklaşık 190 TL’yi bulabiliyor.

Can sıkıntısı, bir arkadaşla çıkan tartışma, işyerinde kötü geçen bir gün sonrası AVM’lerde ya da internet sörfü sırasında yapılan alışverişler ise bütçede 110-125 lira arasında gediğe yol açıyor.

di kartı kullanımıyla sonuçlandığı şeklinde. Alışverişe çıkanların %79’u ilk başta kendilerine kesin bir harcama limiti belirleyerek yola çıksalar dahi, bunların % 32’si online alışverişlerde bu limitin üstüne çıkmaktan kendini alamadıklarını söylemekteler.

İngiltere’de yapılan araştırmaya göre, başarısız biten bir ilişki kredi kartı limitlerine büyük zarar veriyor. Araştırma, kötü bir ayrılık sonrası mutsuzluk yaşayan kadınların, mutlu olmak için normale göre çok daha fazla alışveriş yaptıklarını ortaya koydu.

Araştırmada alışveriş yapmak için en popüler nedenler olarak; ihtiyaç duyulan bir şeyi almak, arkadaşlarla birlikte dışarıda vakit geçirmek ya da tatil alışverişi yapmak öne çıksa da, her üç kadından biri sadece sıkıntı gidermek amacıyla düzenli olarak mağazalara girmekteler.

Alışveriş alışkanlıklarını hem dünyada takip eden hem de ülkemizde araştıran Avantajix. com’un kurucu ortağı Güçlü Kayral’a göre alışveriş, bir çok insan için ama özellikle kadınlar için bir terapi... Ertesi gün bütçe aşımından dolayı pişmanlık duyulması da sıklıkla yaşanan bir durum. Kayral’ın bu saptamasına örnek olan 2 binden fazla kadının katıldığı araştırmaya göre, ayrılıkla biten bir ilişki sonrası kalbi kırık kadınlar daha fazla dışarı çıkıyor ve mutsuzluklarını bastırabilmek için özellikle giyim ve ayakkabıya para harcıyorlar. Böyle günlerde alışveriş için harcanan paranın ortalaması yaklaşık 190 TL’yi bulabiliyor. Aybaşlarında yeni şeyler için 175 TL gibi paralar harcanırken, sadece vitrin gezmek için ya da internet mağazalarına göz atmak niyetiyle atılan adımlarda ise ortalama 130 TL harcanabiliyor.

Bir diğer üçte birlik kısım ise vitrin gezmek ya da internette mağazalara bakmayı sıkıntı giderme vasıtası olarak kullanmakta iken, %28’lik bir bölüm ise maaş aldıkları zaman vitrinlere bakmaya başlıyor. Kadın kadına alışveriş tehlikeli Araştırmanın şaşırtıcı sonuçlarından biri de her on kadından dokuzunun alışveriş sırasındaki ruh hallerinin alışveriş kararını etkilediğini kabul etmesi.

Araştırmaya göre, can sıkıntısı nedeniyle çıkılan alışverişlerde yaklaşık 125 TL harcanırken, gün içinde yaşanan bir tartışma nedeniyle sakinleşmek için çıkılan alışverişlerde ortalama 115 TL harcanıyor.

Araştırma, deneklerin %56’sının zor bir gün geçirdikten ya da belirli bir ruh hali içinde olmalarından dolayı alışverişten kaçındıklarını da ortaya koymakta. Çünkü bu grup, gerçekten harcamak istediklerinden fazla harcayacaklarının bilincindeler. Ama yine de %53 oranında denek, kendilerini neşelendirmek için özellikle online alışverişi tercih ettiklerini belirtiyorlar.

İş yerinde kötü bir gün geçirdikten sonra alışverişler ise bütçede ortalama 110 TL değerinde bir gedik oluşturmakta.

Anketten çıkan bir başka sonuç da aynı anda iki kadının alışverişe çıkması, birbirlerini teşvik etmelerinden dolayı daha fazla kre-

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016

On kadından dördü, maaş aldıkları zaman ilk iş olarak online ya da offline bir mağazaya koştuklarını itiraf etmekteler. Diğer %17’lik bir grup ayrılık sonrası kendilerini biraz olsun iyi hissetmek için alışverişe çıktığını söylerken, %12’lik bir grup da işyerinde kötü geçen bir gün sonrası alışverişe çıkmanın kendilerini rahatlattığını ifade etmekteler. Böyle durumlarda mutluluğu arttıran özel siteler de yok değil. İngiltere’de Quidco, ABD’de Ebates ve Türkiye’de de Avantajix, bu tip alışveriş terapisi gereken durumlara pansuman olmaya çalışıyorlar ve alışveriş yapanlara üste para vermek suretiyle kalp kırıklıklarının bir nebze de olsa tamirine yardımcı oluyorlar.


47

MUTLU DÖLEK - RESSAM RESSAM 1976 İstanbul doğumlu olup Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi mezunudur. 1995 yılında başlayan tasarım heyecanını tekstil ve doğal taş gibi alanlarda uygulama yaparak gösterirken Atölye çalışmaları halen devam etmektedir. 6. Kişisel sergisinin diğer sergilerininde konusu olan KADIN I ‘GİDEMEMEK’ başlığı altında irdelemiş 2014 te Galeri HeavenlymadeAlaçatı ‘da izleyiciye sunmuştur.

ÜNİVERSİTELERİN GÜZEL SANATLAR BÖLÜMLERİNE GİRİŞ SINAVLARINDAKİ BAZI DERECELERİMİZ ! RESİM ATÖLYESİ PROGRAMI -Yağlı Boya -Akrilik -Pastel -Sulu Boya -Kara kalem desen dersleri -Form

-Hacim -Obje -Kompozisyon -İnsan Figürü -Baş ve Portre -Doğa -Mekan Perspektifi

HEYKEL ATÖLYESİ PROGRAMI -Objeden Modelleme -Canlı modelden modelleme -Farklı Malzeme Teknikleri -Modelaj

Sınıflar 10 kişiliktir TEVFİK ÇELEBİ - HEYKELTRAŞ Sanatçı Hacattepe Üniversitesi Heykel bölümü mezunudur. Birçok sinema filminde ve reklam filmlerinin sahne dekor çalışmalarında yer almış ve halen bu yöndeki çalışmaları devam etmektedir.

ÇOCUK GRUBU SERAMİK DERSLERİ BAŞLADI! 2014-2015 Yeditepe Üniversitesi -İç mimarlık bölümü birinciliği. 2014-2013 Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi-İç mimarlık bölümü üçüncülüğü. 2013-2012 Marmara Üniversitesi-İç mimarlık bölümü ikinciliği. 2012-2011 Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi-Resim bölümü ikinciliği. 2011-2010 Marmara Üniversitesi Entas bölümü dördüncülüğü.

İÇ MİMARLIK DERSLERİ İnsanlara kendi mekanlarını dekore ederken bugüne kadar hoşlandıkları ve hoşlanmadıkları detayları göz önüne alarak tanımadıkları stillerle ilgili onlara ipuçları verebilecek unsurları tanıtmak. Mekanların algısını değiştirebilmek için renklerin önemiyle ilgili bilgi vermek. Tonsûrton mekanlarla zıt renklerin kullanıldığı mekanlar arasındaki enerji , ışık , yükseklik gibi unsurları ilişkilendirmek. Mekanlarda kullanılan dokular ve farklı malzemelerin birbiriyle ilişkisi. Kullanılacak olan aksesuarların hangi stile ait olduğu konusunda bilgi vermek. Aynı zamanda hiç bilmedikleri stillerle tanıştırıp yaşamlAra yeni bir renk katmaK amaçlı hazırlanmış bir programdır. Derslerimiz İç mimar YÜKSEL ERDİNÇ tarafından gerçekleşecektir.

İÇ MİMARLIK PROGRAMI -Mekana uygun yerleşim. -Mekanın aldığı ışıkla orantılı olarak istediği renk tonları seçimi -Stiller -Aksesuarlar -Küçük tüyolar

YÜKSEL ERDİNÇ İÇ MİMAR Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İç mimarlık bölümü mezunudur. 1994 yılından itibaren çalışmalarını sürdüren YÜKSEL ERDİNÇ 2004 yılından itibaren ise Ulus Erdinç Mimarlık şirketinde Tasarım kimliğini ortaya koyan iç mekan çalışmalarına devam etmektedir.

Ahmet Taner Kışlalı Bulv. Funda 06 B:27 Blok Bahçeşehir/İstanbul Gsm: 0506 912 45 40 E-Mail: mutlu.dolek@gmail.com

w w w . m u t l u d o l e k . c o m Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016


48

GÜZELLİK

Sağlıklı ve güzel bir cilde sahip olmanın yolu cilt tipine uygun bakım ve doğru beslenmeden geçiyor. Gün içinde tüketilen tüm besinler ve alınan sıvı miktarı cildin kusursuz bir görünüme kavuşmasında büyük rol oynuyor. Memorial Wellness Kozmetik Dermatoloji Uzmanı Dr. Makbule Dündar, cilt sağlığını korumak için tüketilmesi gereken gıdalar hakkında bilgi verdi.

n o m i L , r o y ı t Parla ikolata

Ç r e t t i B r o y i r i t ş Güzelle

Cildin A, E ve C Vitamini İhtiyacının Karşılanması Önemli A vitamini; dokuların, cildin sağlıklı olmasını sağlayan ve bağışıklık sistemini güçlendiren bir özelliğe sahiptir. Havuç, zengin bir A vitamini kaynağıdır. Özellikle yeşil yapraklı sebzelerde olan E vitamininin; yaraların çabuk iyileşmesi, yaşlanmanın cilt üzerindeki belirtilerinin engellenmesi, cildin daha parlak olması ve kırışıklıkların hafiflemesine önemli katkısı vardır. C vitamini bağ dokusunu destekleyici özelliği ile cildin daha parlak bir görünüme kavuşmasına yardımcı olur. Bunun yanı sıra saç ve tırnak sağlığı üzerinde de oldukça etkilidir. Kuvvetli bir C vitamin deposu olan limon, cilt sağlığı ve parlaklığı için tüketilmesi gereken bir besindir. Brokoli, Enginar ve Kerevizin Gücünü Gözlerinizle Görebilirsiniz Cilt sağlığı için lifli besin tüketimi artırılmalıdır. Lifli besinler, vücuttaki toksinlerin atılmasına ve arınmaya yardımcı olur. Brokoli, enginar ve kereviz bu konudaki en önemli yardımcılardır. Brokoli cildi esnek ve genç tutmaktadır. Bunun için haftada birkaç kez pişmiş olarak brokoli tüketilebilir. Kerevizin içindeki K vitamini ise daha sağlıklı bir kan dolaşımına destek vermektedir. Brokoli, güneşten hasar gören cildin korunması açısından önemli bir kaynaktır. Bir enginar günlük lif ihtiyacının neredeyse yüzde 25-30’unu karşılar. Enginar vücuttaki iltihaplanmayı ve kızarıklıkları azaltan bir antioksidandır. Badem ve Ceviz ile Saç ve Tırnaklar Güçleniyor Çinko, cildin ve kasların erken yaşlanmasını önlemektedir. Hücre yenilenmesini destekleyerek cildi güzelleştirir, tırnakları güçlendirir ve saç

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016

dökülmesini önler. Vücudun ihtiyacı olan çinko, kavrulmamış ceviz, fındık, badem gibi kuru yemişlerde, kuru baklagiller ve kırmızı ette bulunmaktadır. Kuruyemişlerin tuzlanmamış, kızartılmamış ve işlem görmemiş olanlarının tercih edilmesi önemlidir. Sağlıklı Görünümün Sırrı Kefir Kefirin cilt güzelliğine ve parlaklığına olumlu etkileri bulunmaktadır. Ciltteki yağlanmayı ve kepeklenmeyi önler, saçları kuvvetlendirir. Kefirde bir takım mikroorganizmalar ve mayalar mevcuttur. Bunlar bağırsakta bir takım reaksiyonlara sebep olup sindirimi düzenleyerek cildi çok daha sağlıklı hale getirmektedir. Günde bir bardak kefir tüketimi cildin sağlıklı ve ışıltılı olmasını sağlamaktadır. Susuz Kalan Cilt Kuruyor ve Çabuk Yaşlanıyor Tüm yararlı besin kaynakları dışında cilt için en önemli noktalardan birisi yeterli miktarda su tüketimidir. Susuz kalan vücutta cilt kurur ve kırışıklıklar daha kolay ortaya çıkmaya başlar. Her gün 2,5 litre su tüketmek cilt sağlığı için önemlidir. Bunun yanı sıra günde 1 fincan yeşil çay içilmesi de sağlıklı bir cilt görünümü için önerilmektedir. Bitter Çikolata Pürüzsüz Bir Görünüm Sağlar Bitter çikolatanın içeriğinde flavonoidler ve antioksidan maddeler bulunmaktadır. Bu maddeler cilt dostu ve güneş hasarına karşı koruyucu özelliktedir. Bitter çikolatanın içindeki kakao, atardamarları genişleterek cilde giden kan miktarını artırmakta ve cildin daha sağlıklı görünmesini sağlamaktadır. Bitter çikolata konusunda tüketim miktarı ve içindeki kakao oranının yüzde 70 olmasına dikkat edilmelidir.


49

www.bahcesehirliler.org

a yakınd e.... tinizd hizme

Bölgemiz sosyal ve kültürel yaşamına katkı sağlayacak aktiviteler, eğitimler, workshoplar ve daha birçok sürprizle çok yakında sizlerle olacağız. “Bahçeşehirlilerin Buluşma Noktası” dernek lokalimizde sizi çaya bekleriz... Sosyal medyada grup sayfamıza üye olarak Bahçeşehir ve çevresi hakkında güncel bilgilere ulaşabilir, aktivitelerimizi yakından takip edebilirsiniz.

bahcesehirlilerdernegi

BahcesehirBADER

bahcesehirlilerdernegibader

BİZİ TAKİP EDİN Adres: Bülbül cad.Badem 08 Villa 02 Bahçeşehir/İst Tel: (0212) 669 61 61 bahcesehirlilerdernegi@gmail.com Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016


50

GÜZELLİK

Rujlarla ilgili bilmen gereken

10 sır

Ruj sürmek, makyaj yapmanın en keyifli kısmıdır. Renkli, çekici, sade veya elegan görünüme sahip rujlar, bizi istediğimiz stile adeta ışınlıyor. 2016 yılında rujların renk çeşitliliği de oldukça arttı. Artık mor, turuncu ve kahverengi rujları da sokak stilinde bol bol görüyoruz. İşte seni 2016 yılının ruj kraliçesi yapacak 10 sır! kusursuz ve profesyonel ruj uygulaması için aşağıdaki adımları takip etmen yeterli olacaktır. 1- Peeling İster parlak, ister mat ruj uygulamadan önce mutlaka dudaklarından ölü deriyi arındırmanı tavsiye ediyoruz. Diş fırçası ile dudaklarını günde bir kere fırçalamak, seni bütün pütürlerden arındıracaktır.

2- Nemlendir Sadece ruj uygulamadan önce değil, düzenli olarak dudak nemlendiricisi kullanmalısın. Uyumadan önce ve sabah kalktığında dudaklarını nemlendirmek, gün boyu yumuşacık dudaklara sahip olmanı sağlayacaktır.

3- Cilt tonu Ruj seçiminde, cilt tonunu göz önünde bulundurmalısın. Dergide veya arkadaşının dudağında gördüğün o muhteşem ruj, sen de o kadar güzel görünmeyebilir. Cilt rengine uygun ruj rehberi için bu yazımıza göz atmalısın.

4- Karıştır Farklı ruj deneyimleri için, rujlarını karıştırarak kullanabilirsin. Bunun için iki veya 3 rujunu ufak bir kabın içinde eritip, yeni

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016

renkler keşfedebilirsin. Özel yapım rujlar, kendine has bir makyaj stili oluşturmak için harika bir fikirdir.

5- Stilini seç Mat, ıslak bitişli, yağlı ve parlak... Senin tarzın hangisine uygun? Makyajına başlamadan önce ne giyeceğine, nereye gideceğine uygun olarak makyaj yapmalısın. Bu nedenle, öncelikle rujunun tarzını seçip daha sonra renk seçimine geçebilirsin.

6- Baz ile başla Dudak makyajını da, cilt makyajın gibi baz ile başlamalısın. Concealer veya fondöten sürerek dudaklarını makyaja hazırlayabilirsin. Böylece rujun dudağında daha uzun süre bozulmadan duracaktır.

7- Dudak kalemi kullan Profesyonel ruj uygulaması için mutlaka dudak kalemi kullanmalısın. Dudak kalemi ile dudaklarını bir tık geniş çerçeveleyerek dudaklarını daha dolgun gösterebilirsin. Kullanacağın dudak kalemi ile rujunun aynı renk olmasına dikkat etmelisin.

8- Dişlerine bulaştırma Rujunu dişlerine bulaştırmamak için, rujunu sürmeden önce dişlerine vazelin sürebilirsin. Özellikle kırmızı ruj sürerken en çok karşılaştığımız sorun olan dişler, sık sık kontrol edilmelidir.

9- Peçeteye öpücük Rujunu uyguladıktan sonra, peçeteye öpücük kondurmalısın. Böylede rujunun fazlalığını alıp daha doğal bir görünüm sağlayabilirsin.

10- Kırılan rujlarını atma Yeni aldığın rujun tam da dipten kırıldı! Çöpe atmadan önce tekrar düşünmelisin. Ufak bir mum ışığında rujunu eriterek eski şeklini ver, daha sonra 5 dakika buzluğa koy ve yeni rujuna merhaba de!


51

RINIZI VİDEOLA İN GÖNDER

nbul.com lpazeista e y @ tv ir bahceseh

M

LI PAYLAŞA

Aydınlık Ten Makyajının Sırrı Çözüldü 2015 yılı itibariyle hayatımıza giren aydınlık ten makyajı, 2016 yılında da tüm hızıyla devam ediyor. Ünlülerin kırmızı halıdaki dikkat çekici görünümlerinin sebebi, aydınlık tenleri. Sen de bu canlı görünüm için aşağıdaki adımları takip edebilirsin. Cildini nemlendir Aydınlık ten makyajının sırrı, öncelikle neme doymuş bir cilttir. Bu sebeple, fondöteninden önce mutlaka nemlendirici uygulamalısın. Cilt tipine uygun seçtiğin nemlendiriciyi cildinde minumum 5 dakika tuttuktan sonra fondöten sürmeye başlayabilirsin. Cilt tonuna uygun aydınlatıcıyı seç Cilt tonuna uygun aydınlatıcı seçmek, aydınlık ten makyajının en zor aşamasıdır. Elmaıck kemiklerine, kaş altı ve üstüne uyguladığın aydınlatıcıyı seçerken aydınlatıcı rehberimize göz atmayı unutmamalısın.

facebook/bahcesehirtv

twitter/bahcesehirtv

www.bahcesehir.web.tv

Editörün önerisi: Aydınlatıcı seçerken likit olmasına dikkat etmelisin. Fondötenin ile karıştır Evet, yanlış okumadın. Elinin üzerine biraz fondöten biraz daha aydınlatıcını ekleyerek iyice karıştırmalısın. Buradaki püf nokta, iki sıvının da eşit derecede karışmasıdır. Öncelikle, aydınlatıcını daha az, fondötenini daha fazla ekle. Eğer ihtiyaç duyarsan aydınlatıcı miktarını arttırabilirsin. Daha sonra makyaj süngeri veya fırçanla elinin üzerindeki karışımı cildine uygulamaya başla.

Yayın Stüdyosu

Bahçeşehir 1. Kısım Mah. Bülbül Cad. Badem 08 Villa 02 Bahçeşehir-İstanbul Tel: 0212 669 83 86 E-Mail: bahcesehirtv@yelpazeistanbul.com Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016


52

SAĞLIK

Geceleri yenen abur cubur hafızayı siliyor ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, gece yarısı tüketilen abur cubur hafızada silinmeye neden oluyor. Uyku kaçtığında ya da yatağa biraz daha keyifli girmek için elimizin ilk gittiği atıştırmalık yiyeceklerin zararlarına bir yenisi daha eklendi. Gece yarısı atıştırmaları sadece kan şekeriniz için değil beyin hücreleriniz için de kötü.NTV’de yer alan haberde, İrademize ket vurmazsak, hafızamızı tehlikeye atıyoruz. Normalde uykuda olmamız gereken saatlerde tükettiğimiz yiyeceklerin kan şekerini aşırı yükselterek diyabet sorunlarına yol açtığını bilmeyen yok. Hatta uzun vadede bunun kalp sağlığımızı riske sokması da cabası. Ancak Los Angeles’taki California Üniversitesi’nde yapılan yeni bir araştırma bu yiyeceklerin zihinsel faaliyetleri de derinden etkilediğini ortaya çıkardı. Fareler üzerinde denendi

Daha sonra beslenme işleminden sonra aynı platformda bir test daha yapıldı. Gece yarısı beslenmeyen fareler elektro şoklu bölüme gitmezken diğerleri aynı hataya bir kez daha düştü. Araştırmacılar, gece yarısı beslenen farelerin bünyelerindeki CREB proteinin (hafızanın gelişmesini ve çalışmasını sağlayan protein) oranının düştüğünü tespit etti.

İki gruba ayrılan farelerin bir bölümüne gece yiyecek verildi, diğerlerine ise verilmedi. Beslenmeden önce tüm fareler aynı labirentte dolaşıma bırakıldı. Tümü bu labirentte gizli elektrik akımına maruz kaldı.

Bu protein hafıza ve biyolojik saat için anahtar rolde. Vücuttaki oranının düşmesi halinde kısa vadeli hafızaişlevini yitirmeye başlıyor. Hatta bu sorun devam ederse uzun vadeli hafıza da silinmeye başlıyor. Araştırmacılar çalışmanın insanlar üzerinde henüz test edilmediği için etkisinin hala teorik olduğunu da not düşüyor.

Hafızanın güçlenmesi için GÜLÜN... Son zamanlarda hafızanın güçlenmesiyle ilgili bir haberler yayınlandı. Habere göre gülmek insanda hafızayı güçlendiriyor. İşte ilgili haberlerde; ABD’deki Loma Linda Üniversitesinden bilim adamlarının araştırması, yaşlıların onları güldüren olayları ya da konuları daha iyi hatırlayabileceğini gösterdi. Bilim adamları, bazı katılımcılara 20 dakikalık komedi filmi izletti, bazılarından ise film seyretmeden sessizce oturmalarını istedi. Daha sonra her iki grup hafıza testine tabi tutuldu ve stres hormonu seviyesini belirlemek için katılımcılardan tükürük örneği alındı. Komedi filmi izleyenlerin kısa süreli hafıza testinde daha başarılı, stres seviyesinin de daha düşük olduğu görüldü. Bilim adamları, gülmenin, hafızayı olumsuz etkileyen stres seviyesini azalttığını ve mutluluk hormonu seviyesini yükselttiğini, böylece hafızanın olumlu yönde etkilendiğini vurguladı. Araştırmaya ilişkin makale İngiliz “Daily Mail” gazetesinde yayımlandı. denilmektedir.

Ne diyelim bol bol gülelim ve komedi filmi izlemeye devam edelim.

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016


53

%40 daha güçlü

bir hafıza için tüketilmesi gereken yiyecekler

3 bin 718 yaşlı üzerinde yapılan bir çalışmaya göre bilişsel açıdan bazıların beyinleri diğerlerine göre 5 yaş daha genç bulunuyor. Araştırmanın bulgularına göre sebze yemek –meyve değil- hafızayı güçlendiriyor. 65 yaş üzerindeki yaklaşık 4 bin kişiyle yapılan bu çalışmada katılımcılara belirli tarzdaki yiyecekleri ne sıklıkla yedikleri soruluyor ve bir bilişsel test uygulanıyor. Çalışmanın yürütücülerinden Prof. Martha Clare Morris sonuçları şöyle açıklıyor: “Günlük 1 porsiyondan daha az sebze tüketen insanlarla karşılaştırdığımızda, günde en az 2.8 porsiyon sebze tüketenlerin bilişsel seviyelerinde yavaş olsa dahi kabaca %40’lık bir değişim gözlemleniyor. Bu da yaklaşık olarak 5 yıl daha genç olmaya denk düşüyor.” Yeşil ve yapraklı sebzeler ile daha iyi bir hafıza arasında daha güçlü bir ilişki bulunuyor. Çalışmaya katılan kişilerde yaş yükseldikçe sebze yenmesinden alınan fayda daha da artıyor. Her gün iki porsiyondan daha fazla sebze yeme ile bilişsel becerilerin en yavaş oranda düşmesi arasında bir bağlantı bulunuyor. Prof. Morris meyve tüketimi ile hafıza arasında bir bağlantı olmamasına ise şaşırmış durumda: “Bu bizim için beklenmedik ve beraberinde bazı soruları getiren bir durum. Bu sonuçlar belki sebzelerde bulunan ve bilişsel gerileme riskini düşüren E vitamini ile ilgili olabilir. Sebzeler, meyvelerden farklı olarak, yapılan salatalarda olduğu gibi yağ eklenerek tüketilince bu durum E vitaminin emilimini hızlandırıyor. Sonraki çalışmalarda meyvelerin neden bilişsel değişimde rol oynamadığının araştırılması gerekiyor.”

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016


54

Metropol

BAHÇEŞEHİR SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ BADER 669 62 09 BAHÇEŞEHİR KÜLTÜR DERNEĞİ 669 22 78 BAHÇEŞEHİR MUSİKİ DERNEĞİ 669 57 51 BAHÇEŞEHİR A.D.D. 672 70 16 BAHÇEŞEHİR ROTARY CLUB 289 74 04 BAHÇEŞEHİR SPOR KLÜBÜ 669 29 50 Ç.Y.D.D. 672 01 05 BAHÇEŞEHİR LİONS 669 23 33 BOĞAZKÖYLÜLER DERNEĞİ 607 13 77 YELPAZE İSTANBUL 669 83 86 ESENKENT ESENYURT BELEDİYESİ 596 30 00 GÜVENLİK 672 64 11 ISI DAĞITIM 672 16 13 KENT YÖNETİMİ 672 11 62 TAKSİ 672 62 72 ESENKENT NAKLİYAT 672 72 04 EĞİTİM ARDA ÇANKAYA 0532 777 83 38 BAHÇEŞEHİR KOLEJİ 669 51 77 NERİMAN GÜNEŞDOĞDU 0542 832 17 25 TAY SÜRÜCÜ KURSU 669 84 04 YELPAZE İSTANBUL SANAT MERKEZİ 669 16 50 VETERİNER KLİNİKLERİ BOĞAZKÖY VETERİNER KLİNİĞİ 607 09 39 GÜNER VETERİNER SAĞLIK MERKEZİ 608 0 432 GÜNER PET 0532 266 14 91 SPRADON VETERİNER KLİNİĞİ 0532 646 14 31 KAFE & RESTAURANT & GIDA BAHÇEŞEHİR PROFİTEROL 669 73 45 MİE PASTANESİ 669 05 89 GİYİM ARZU YETİŞ KOCATEPE Haute Couture (Gelinlik - Abiye) 0539 456 03 00 İŞLETME REHBERİ

AKYOL DANIŞMANLIK TERCÜME&BİLİŞİM 249 99 97 AKSİGORTA Gürsoylar Sigorta 596 41 33 AJANS YELPAZE 669 83 86 ELEKTRONİK BAHÇEŞEHİR ELEKTRONİK 669 00 25 SAĞLIKLI YAŞAM&SPOR MERKEZLERİ POLA FITNESS CENTER 669 00 25 SU SERVİSİ GÜMÜŞ SU 444 78 44 KORUSU 669 00 13 - 672 20 30 TAŞDELEN SU 669 1 669 EMLAK ARDA EMLAK (22. YIL) 669 21 32 İrtibat Cengiz Yılmaz 0532 213 77 53 BAHÇEŞEHİR ÖNEMLİ TELEFONLAR AİLE HEKİMLİĞİ (DAHİLİ206) 444 0 669 ALO AMBULANS 669 55 66 BAHÇEŞEHİR SU-ARITMA 669 38 62/63 GELİŞİM MERKEZİ 669 97 12 BAHÇEŞEHİR GAZ DAĞITIM A.Ş 669 00 03 BAHÇEŞEHİR GÜVENLİK MERKEZİ 669 76 32 1.KISIM MUHTARLIĞI 669 62 10 2.KISIM MUHTARLIĞI 669 80 25 ZABITA KARAKOLU 669 37 07 BARINAK 669 47 29 BELEDİYE 444 0 669 BOĞAZKÖY HİZMET BİNASI 607 19 60 PTT 669 16 00 İTFAİYE 669 31 37 - 669 38 60 ELEKTRİK TEKNİKLERİ 669 68 23 SAĞLIK OCAĞI 669 63 60 TAKSİ 669 86 86 TEB BAHÇEŞEHİR 669 23 00 BAHÇEŞEHİR NAKLİYAT 669 11 34 HALI YIKAMA Mis Köpük Halı Yıkama 853 95 24

Nöbetçi Eczaneler 3. Cadde Eczanesi Armağan Eczanesi Bahçeşehir Aydın Eczanesi Bahçeşehir Eczanesi Boğazköy Eczanesi Defne Eczanesi Deniz Eczanesi Derman Eczanesi Dilek Öz Eczanesi Eczane Akbatı Eczane Filiz Elit Eczanesi Elvin Eczanesi Güngör Eczanesi İstanbul Eczanesi Kent Eczanesi Mavi Eczane Oksijen Eczanesi Şehir Eczanesi Şelale Eczanesi Su Eczanesi Yıldız Eczanesi

608 00 26 669 93 00 608 00 37 669 34 34 607 06 07 669 96 59 672 43 03 605 02 13 669 70 10 397 01 17 672 01 03 672 33 32 669 18 27 672 94 01 672 33 30 596 55 53 669 59 51 669 44 66 608 17 27 669 09 11 669 97 97 607 08 10

Ay içerisinde nöbetçi çizelgelerinde değişiklik olduğundan dolayı güncel liste için www.ieo.org.tr adresinden bilgi edinebilirsiniz.

İlk, Orta ve Lise Öğrencilerine Öğrenci Koçu- Kimyager’den

TEOG hazırlık ve destek dersleri verilir.

Hazal Görkey:

0505 450 58 09

Matematik- Geometri Öğretmeninden

İlk, Orta ve Lise Öğrencilerine MATEMATİK ve GEOMETRİ özel dersleri verilir.

İletişim:

0505 450 58 09

7/24et Hizm

KİLİT ÇİLİNGİR Bekir Usta

(0212) 669 1907-1905 - 0532 265 44 21 3. Cadde E Blok AVM Kat:1 No:28 - Bahçeşehir Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016

• Çilingir Hizmetimiz gündüz 40 TL gece 50 TL • Çilingir ve Otomatik Kapı Kilitleri, • Her Türlü Elektrik ve Arıza, • Plan Proje ve Uygulama, • Parmak izi kapı sistemleri montajı...

KALE ÖZEL KİLİT SERVİSİ


55

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016


56

Metropol

76D

146T

BAHÇEŞEHİR-TAKSİM (ÇİFT KATLI)

Gidiş-Dönüş sefer süresi: 180 dakika KITA İND. hattır bahçeşehir Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 05:00 05:30 05:15 05:50 05:30 06:10 05:45 06:25 06:00 06:40 06:10 06:55 06:20 07:05 06:30 07:15 06:40 07:30 06:50 07:45 07:00 07:55 07:15 08:10 07:30 08:25 07:45 08:40 08:00 08:55 08:15 09:10 08:30 09:25 08:45 09:40 09:00 09:55 09:15 10:10 09:30 10:25 09:45 10:40 10:00 10:55 10:15 11:10 10:30 11:25 10:45 11:40 11:00 11:55 11:15 12:10 11:30 12:25 11:45 12:40 12:00 12:55 12:15 13:10 12:30 13:25 12:45 13:40 13:00 13:55 13:15 14:10 13:30 14:25 13:45 14:40 14:00 14:55 14:15 15:10 14:30 15:25 14:45 15:40 15:00 15:55 15:15 16:10 15:30 16:25 15:45 16:40 16:00 16:55 16:15 17:10 16:30 17:25 16:45 17:40 17:00 17:55 17:15 18:10 17:30 18:25 17:45 18:40 18:00 18:55 18:15 19:10 18:30 19:30 18:45 19:50 19:00 20:10 19:15 20:30 19:30 20:50 19:50 21:10 20:10 21:30 20:30 21:50 20:50 22:10 21:10 21:30 21:55

PAZAR 06:00 06:25 06:50 07:10 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:50 20:10 20:30 20:50 21:10 21:30 21:55

taRLABAŞI Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 19:15 19:45 19:30 20:00 19:45 20:15 20:00 20:30 20:15 20:45 20:30 21:00 20:45 21:15 21:15 21:30 21:30 21:45 21:50 22:00 22:10 22:15 22:30 22:30 22:50 22:50 23:10 23:10 23:30 23:30 23:50 23:50 00:15

PAZAR 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 21:00 21:15 21:30 21:50 22:10 22:30 22:50 23:10 23:30 23:50

Not: Otolar Avcılar Yanyola Girmez, E-5 Yolundan Gider. Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.

BOĞAZKÖY MH.-BAHÇEŞEHİR-YENİKAPI Gidiş-Dönüş sefer süresi: 155 dakika

BOĞAZKÖY Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ

YENİKAPI Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ

PAZAR

E - 58

ESENKENT BAHÇEŞEHİR - BAKIRKÖY

Gidiş-Dönüş sefer süresi: 100 dakika KITA İND. hattır İŞ GÜNÜ C.TESİ PAZAR 06:15 06:15 07:00 06:35 06:35 07:30 07:00 07:00 08:00 07:15 07:15 08:30 07:45 07:45 09:00 08:15 08:15 09:30 08:45 08:45 10:00 09:15 09:15 10:30 09:45 09:45 11:00 10:15 10:15 11:30 10:45 10:45 12:00 11:15 11:15 12:30 11:45 11:45 13:00 12:15 12:15 13:30 12:40 12:40 14:00 13:05 13:05 14:30 13:30 13:30 15:00 14:00 14:00 15:30 14:25 14:25 16:00 14:50 14:50 16:30 15:15 15:15 17:00 15:40 15:40 17:30 16:05 16:05 18:00 16:30 16:30 18:30 17:00 17:00 19:00 17:25 17:25 19:30 17:50 17:50 20:00 18:15 18:15 20:35 18:45 18:45 21:10 19:15 19:15 19:45 19:45 20:15 20:15 20:45 20:45 21:15 21:15

PAZAR

06:10 06:10 06:30 05:25 05:25 05:30 06:30 06:30 06:50 05:35 05:35 05:50 06:50 06:50 07:10 05:55 06:00 06:10 07:20 07:10 07:30 06:05 06:10 06:30 07:40 07:35 07:50 06:15 06:20 06:50 07:50 07:50 08:10 06:30 06:30 07:10 08:15 08:10 08:30 06:40 06:40 07:30 08:35 08:30 08:50 06:50 06:55 07:50 08:45 08:50 09:10 07:00 07:10 08:10 08:55 09:05 09:30 07:10 07:25 08:30 09:10 09:20 09:50 07:25 07:40 08:45 09:25 09:35 10:10 07:40 08:00 09:00 09:35 09:50 10:25 08:00 08:20 09:15 09:50 10:05 10:40 08:20 08:40 09:30 10:05 10:25 10:55 08:40 09:00 09:45 10:25 10:40 11:10 09:00 09:25 10:00 10:40 10:55 11:25 09:25 09:45 10:15 10:55 11:20 11:40 09:40 10:05 10:30 11:20 11:40 11:55 09:55 10:25 10:45 11:35 12:00 12:10 10:15 10:45 11:00 11:50 12:20 12:25 10:30 11:00 11:15 12:10 12:40 12:40 10:45 11:15 11:30 12:25 12:55 12:55 11:00 11:30 11:50 12:40 13:10 13:10 12:55 13:25 13:30 11:15 11:45 12:05 13:10 13:40 13:45 11:30 12:00 12:20 13:20 13:55 14:00 11:45 12:15 12:35 13:40 14:10 14:15 12:00 12:30 12:50 13:55 14:25 14:30 12:15 12:50 13:05 14:10 14:40 14:45 12:30 13:15 13:20 14:25 15:00 15:00 12:45 13:35 13:35 14:40 15:20 15:15 13:05 13:50 13:50 15:00 15:40 15:30 13:20 14:10 14:05 15:15 16:00 15:45 13:35 14:25 14:20 15:30 16:20 16:00 13:55 14:40 14:35 15:50 16:40 16:15 14:10 14:55 14:50 16:05 16:55 16:35 14:25 15:10 15:15 16:20 17:20 17:00 14:40 15:30 15:30 16:40 17:35 17:20 14:55 15:45 15:45 16:55 17:50 17:40 17:20 18:05 18:00 15:10 16:00 16:00 17:35 18:20 18:20 15:30 16:15 16:20 17:50 18:35 18:40 15:45 16:30 16:40 18:05 18:55 19:00 16:00 16:50 17:00 18:20 19:10 19:20 16:15 17:05 17:20 18:35 19:30 19:40 16:30 17:20 17:40 18:55 19:50 20:00 16:50 17:40 18:00 19:10 20:10 20:20 17:05 18:00 18:20 19:25 20:30 20:40 17:20 18:20 18:40 19:45 20:45 21:00 17:40 18:40 19:00 20:00 21:00 21:20 17:55 19:00 19:20 20:15 21:20 21:40 18:10 19:20 19:40 20:30 22:00 22:00 18:25 19:40 20:00 20:45 22:20 22:20 18:40 20:00 20:20 21:00 22:40 22:40 19:00 20:20 20:40 21:20 23:00 23:00 19:20 20:40 21:00 21:40 23:20 23:20 19:40 21:00 21:20 22:00 23:45 23:45 20:00 21:20 21:45 22:20 00:10 00:10 20:20 21:40 22:10 22:40 20:40 22:00 23:00 21:00 23:20 23:45 21:20 00:10 21:40 22:00 Not: Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.

E - 57 ESENKENT Kalkış

146

BAKIRKÖY Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 07:40 08:20 08:45 09:10 09:35 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 12:30 12:55 13:20 13:45 14:10 14:35 15:00 15:30 15:55 16:20 16:45 17:10 17:35 18:00 18:30 18:55 19:20 19:45 20:15 20:45 21:15 21:45 22:15 22:45

07:40 08:20 08:45 09:10 09:35 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 12:30 12:55 13:20 13:45 14:10 14:35 15:00 15:30 15:55 16:20 16:45 17:10 17:35 18:00 18:30 18:55 19:20 19:45 20:15 20:45 21:15 21:45 22:15 22:45

PAZAR 08:40 09:10 09:40 10:10 10:40 11:10 11:40 12:10 12:40 13:10 13:40 14:10 14:40 15:10 15:40 16:10 16:40 17:10 17:40 18:10 18:40 19:10 19:40 20:10 20:40 21:10 21:40 22:10 22:40

Not: Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.

ESENKENT BAHÇEŞEHİR - MECİDİYEKÖY

Gidiş-Dönüş sefer süresi: 100 dakika EKSPRES hattır ESENKENT Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 05:50 06:05 06:30 06:45 07:10 07:35 08:20 09:00 09:40 10:25 11:05 11:40 12:15 12:45 13:15 13:50 14:25 15:00 15:35 16:10 16:45 17:20 17:55 18:30 19:05 19:40 20:15

06:00 06:15 06:40 06:55 07:20 07:45 08:30 09:10 09:50 10:30 11:05 11:40 12:15 12:45 13:15 13:50 14:25 15:00 15:35 16:10 16:45 17:20 17:55 18:30 19:05 19:40 20:15

PAZAR 07:00 08:00 08:50 09:40 10:30 11:20 12:10 13:00 13:45 14:30 15:15 16:00 16:45 17:30 18:15 19:00 19:45 20:30

MECİDİYEKÖY-M.BUS Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 07:00 07:35 08:10 08:45 09:20 09:55 10:30 11:05 11:40 12:20 13:00 13:35 14:10 14:45 15:20 15:55 16:30 17:05 17:40 18:15 18:50 19:25 20:00 20:35 21:10 21:45 22:10

07:10 07:45 08:20 08:55 09:30 10:05 10:40 11:15 11:50 12:25 13:00 13:35 14:10 14:45 15:20 15:55 16:30 17:05 17:40 18:15 18:50 19:25 20:00 20:35 21:10 21:45 22:10

Not: Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.

PAZAR 09:30 10:30 11:20 12:10 13:00 13:50 14:30 15:10 15:50 16:30 17:10 17:50 18:30 19:10 19:50 20:30 21:15 22:00

76E

BOĞAZKÖY MH.-BAHÇEŞEHİR-BAKIRKÖY Gidiş-Dönüş sefer süresi: 150 dakika

BOĞAZKÖY EVLERİ Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 04:50 05:00 05:07 05:14 05:21 05:28 05:34 05:44 05:50 05:56 06:02 06:08 06:14 06:20 06:26 06:32 06:42 06:48 06:54 07:04 07:10 07:16 07:22 07:32 07:38 07:46 08:02 08:10 08:20 08:30 08:45 08:55 09:05 09:15 09:25 09:35 09:45 09:55 10:05 10:15 10:25 10:35 10:45 10:55 11:05 11:15 11:25 11:35 11:45 12:00 12:15 12:30 12:40 12:50 13:00 13:10 13:20 13:30 13:40 13:50 14:00 14:10 14:20 14:30 14:40 14:50 15:00 15:10 15:20 15:30 15:45 15:55 16:05 16:15 16:25 16:35 16:45 17:00 17:10 17:20 17:30 17:40 17:50 18:00 18:10 18:20 18:30 18:40 18:50 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15

05:10 05:19 05:28 05:37 05:46 05:54 06:02 06:10 06:20 06:30 06:40 06:50 07:00 07:10 07:20 07:30 07:40 07:50 08:00 08:10 08:20 08:30 08:40 08:50 09:00 09:10 09:20 09:30 09:40 09:50 10:00 10:15 10:30 10:40 10:50 11:00 11:10 11:20 11:30 11:40 11:50 12:00 12:10 12:20 12:30 12:40 12:50 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:10 14:20 14:30 14:40 14:50 15:00 15:10 15:20 15:30 15:40 15:50 16:00 16:10 16:20 16:40 16:50 17:00 17:10 17:20 17:30 17:40 17:50 18:00 18:10 18:20 18:30 18:40 18:50 19:00 19:10 19:20 19:30 19:40 19:50 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:50 22:10 22:30

PAZAR 05:30 05:45 06:00 06:10 06:20 06:30 06:40 06:50 07:00 07:10 07:20 07:30 07:40 07:50 08:00 08:10 08:20 08:30 08:40 08:50 09:00 09:10 09:20 09:30 09:40 09:50 10:00 10:10 10:20 10:30 10:40 10:50 11:05 11:20 11:30 11:40 11:50 12:00 12:10 12:20 12:30 12:40 12:50 13:00 13:10 13:20 13:30 13:40 13:50 14:00 14:10 14:20 14:30 14:40 14:50 15:00 15:10 15:20 15:30 15:40 15:50 16:00 16:10 16:20 16:30 16:40 16:50 17:00 17:10 17:20 17:30 17:40 17:50 18:00 18:10 18:20 18:35 18:50 19:00 19:10 19:20 19:30 19:40 19:50 20:00 20:10 20:20 20:30 20:40 20:50 21:00 21:10 21:20 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:45

BAKIRKÖY Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 06:00 06:10 06:20 06:30 06:38 06:46 06:54 07:10 07:18 07:26 07:34 07:42 07:50 07:58 08:06 08:14 08:26 08:34 08:42 08:54 09:02 09:10 09:18 09:30 09:40 09:50 10:00 10:10 10:20 10:30 10:40 10:50 11:00 11:10 11:20 11:30 11:40 11:50 12:00 12:10 12:20 12:30 12:40 12:50 13:00 13:10 13:20 13:30 13:40 13:55 14:05 14:20 14:30 14:45 14:55 15:10 15:20 15:35 15:45 15:55 16:05 16:15 16:25 16:35 16:45 16:55 17:05 17:15 17:25 17:35 17:45 17:55 18:05 18:15 18:24 18:32 18:40 18:50 19:00 19:10 19:20 19:30 19:40 19:50 20:00 20:10 20:20 20:30 20:40 20:50 21:00 21:10 21:20 21:30 21:40 21:55 22:10 22:25 22:40 22:55 23:10 23:25 23:40

PAZAR

06:30 06:37 06:44 06:51 07:00 07:15 07:30 07:40 07:50 08:00 08:10 08:20 08:30 08:40 08:50 09:00 09:10 09:20 09:30 09:40 09:50 10:00 10:10 10:20 10:30 10:45 11:00 11:10 11:20 11:30 11:45 12:00 12:10 12:20 12:30 12:40 12:50 13:00 13:10 13:20 13:30 13:40 13:50 14:00 14:15 14:30 14:40 14:50 15:00 15:15 15:30 15:40 15:50 16:00 16:10 16:20 16:30 16:40 16:50 17:00 17:10 17:20 17:30 17:45 17:55 18:10 18:20 18:30 18:40 18:50 19:00 19:10 19:20 19:30 19:40 19:50 20:00 20:10 20:20 20:30 20:40 20:50 21:00 21:10 21:20 21:30 21:40 21:50 22:00 22:10 22:20 22:35 22:50 23:10 23:30 23:50

Not: Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.

Yelpaze Bahçeşehir / 10 Şubat 2016 NOT: Otobüs saatleri, İETT’nin resmi yayınlarından, dergimiz baskıya girmeden önceki son haliyle alınmaktadır.

07:00 07:10 07:20 07:30 07:40 07:50 08:00 08:10 08:20 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:40 09:50 10:00 10:10 10:20 10:30 10:40 10:50 11:00 11:10 11:20 11:30 11:40 11:50 12:00 12:10 12:20 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:40 13:50 14:00 14:10 14:20 14:30 14:40 14:50 15:00 15:10 15:20 15:30 15:40 15:50 16:00 16:10 16:20 16:30 16:40 16:50 17:00 17:10 17:20 17:30 17:40 17:50 18:00 18:10 18:20 18:30 18:40 18:50 19:00 19:10 19:20 19:30 19:40 19:50 20:00 20:10 20:20 20:30 20:40 20:50 21:00 21:10 21:20 21:30 21:40 21:50 22:00 22:10 22:20 22:30 22:40 22:55 23:10 23:20 23:30 23:40 23:50 24:00

ESENKENT BAHÇEŞEHİR-TAKSİM (EKSPRES)

Gidiş-Dönüş sefer süresi: 150 dakika KITA İND. hattır ESENKENT Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 05:50 06:10 06:20 06:45 06:55 07:10 07:25 07:45 08:05 08:20 08:45 09:15 09:45 10:10 10:35 11:00 11:25 11:50 12:15 12:40 13:05 13:30 13:55 14:20 14:45 15:10 15:35 16:00 16:25 16:50 17:15 17:40 18:05 18:30 19:00 19:30 20:00 20:30 21:00

05:50 06:10 06:20 06:45 06:55 07:10 07:25 07:45 08:05 08:20 08:45 09:15 09:45 10:10 10:35 11:00 11:25 11:50 12:15 12:40 13:05 13:30 13:55 14:20 14:45 15:10 15:35 16:00 16:25 16:50 17:15 17:40 18:05 18:30 19:00 19:30 20:00 20:30 21:00

PAZAR 07:00 07:30 08:00 08:30 09:00 09:30 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 12:25 12:50 13:15 13:40 14:05 14:30 14:55 15:20 15:45 16:00 16:35 18:00 18:30 19:00 19:30 20:00 20:30 21:00 21:30

TAKSİM Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 19:00 19:25 19:50 20:15 20:40 21:05 21:30 22:00 22:30 23:00

19:00 19:25 19:50 20:15 20:40 21:05 21:30 22:00 22:30 23:00

PAZAR 19:30 20:00 21:00 21:30 22:00 22:30 23:00

Not: Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.

MK15 BOĞAZKÖY-BAHÇEŞEHİR-OLİMPİYATKÖY METRO Gidiş-Dönüş sefer süresi: 120 dakika

BOĞAZKÖY SONDURAK Kalkış OLİMPİYATKÖY METRO Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ

PAZAR

İŞ GÜNÜ C.TESİ

PAZAR

06:00

06:00

07:00

06:50

06:50

07:50

06:30

06:35

08:40

07:30

07:30

09:30

07:10

07:10

09:30

08:00

08:00

10:20

07:45

07:45

10:20

08:50

08:50

11:10

08:30

08:20

11:10

09:40

09:35

12:00

09:00

09:00

12:00

11:10

11:10

12v:50

10:00

10:00

12:50

12:00

12:00

13:40

10:50

10:50

13:40

13:30

13:30

14:30

12:15

12:15

14:30

15:50

15:50

15:20

13:10

13:10

15:20

16:50

16:50

16:10

14:40

14:40

16:10

18:00

18:00

17:00

17:00

17:00

17:00

18:30

18:30

17:50

18:00

18:00

17:50

19:10

19:10

18:40

19:10

19:10

18:40

20:20

20:20

19:30

19:40

19:40

19:30

20:45

20:50

20:20

20:10

20:10

20:20

22:25

22:25

21:10

21:40

21:40

21:10

00:20

00:20

23:10

23:20

23:10

22:10 00:25


afiş reklam videosu

insert dağıtımı TOPLU SMS GÖNDERiMi

kurumsal kimlik

Broşür / Katalog

logo tasarımı

indoor ve outdoor tasarımları

ARAÇ GiYDiRME

e-bülten DERGi iLANI

advertorial ilan www.yelpazeistanbul.com

facebook/ajansyelpaze

twitter/ajansyelpaze

Bahçeşehir 1. Kısım Mah. Bülbül Cad. Badem 08 Villa 02 Bahçeşehir (0212) 669 83 86



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.