1
SAYI: 139 AYLIK ALIŞVERİŞ VE YAŞAM DERGİS
İ
İSTANBUL YIL: 14 • 15 MART 2016
www.yelpazeistanbul.com İstanbul ve Bahçeşehir'den en güncel haberlerle sizlerle...
Fotoğraf: Güzin Erdağ
bahcesehir.web.tv iphone
İstanbul ve Bahçeşehir’den en güncel haberler www.yelpazeistanbul.com'da
yelpazeistanbul
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016 yayında! yelpazeistanbul
2
Metropol
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
3
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
4
Metropol
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
5
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
6
Metropol
YEPYENİ BİR CİLT, YEPYENİ BİR VÜCUT İÇİN SİZLERİ EN YAKIN ZAMANDA KLİNİĞİMİZE BEKLİYORUZ... BAHÇEŞEHİR
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
7 BAHÇEŞEHİR
ANTI-AGING TEDAVİ YÖNTEMLERİ YENİ THERMI TIGHT (Tek Seansta Yüz ve Vücut Sıkılaştırma) YENİ THERMI SMOOTH (Saten Yüz Germe) YENİ THERMILIFT (Gençlik Isısı) YENİ Altın Matrix Ağı (Yüz Asma) YENİ Venüs Freeze ile Yüz Toparlama Dolgu Enjeksiyonu Botox D-Lift Mezolift PRP (Platelet Rich Plasma) IAL System (Gençlik Aşısı) Ameliyatsız Burun Estetiği E-Matrix (Altın İğne) Silhouette Soft (Amliyatsız Yüz Germe) Fibrocell (Kök Hücre Tedavisi) Dudak Dolgusu Face Lifting Jet Peel LEKE TEDAVİLERİ YENİ Dermamelan YENİ Cosmelan Kimyasal Peeling Spot (Işık Peeling) TCA Peeling QSWITCH (Karbon Peeling) ND Yağ Lazer ile Dövme Silme Oksijen Terapi Lopez Bakımı Klopatra Bakımı Kök Hücre İçerikli Cilt Bakım Uygulamaları Octoline ile Profosyonel Cilt Bakımı PPX İle Akne ve Leke Tedavileri Micro Dermabrasion
HİZMETLERİMİZ LAZER EPİLASYON UYGULAMALARI 4. Nesil Ütüleme Teknolojisi ile Diot Lazer 3. Nesil Alexandrite ile Gentle Lase Pro BÖLGESEL İNCELME TEDAVİLERİ YENİ Thermi Lift (Tek Seansta Bölgesel İncelme) YENİ Venüs Freeze ile Bölgesel İncelme Aqualyx Lipoliz Mezoterapi D-Lift ile Vücut Sıkılaştırma AWT (Akustik Şok Terapi) Ultra Kavitasyon Therma Lipo (Radyo Frekans) G5 LPG Power Plate York Testi Lenf Dranaj Karboksi Terapi Ozon Tedavisi Çınar Mah. Ada 11 Villa No:8 Bahçeşehir Tel: 0212 669 82 59 Fax: 0212 669 82 56 Gsm: 0533 810 46 36 www.dermamed.com.tr Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
8
Korkunun başladığı yerde dayanışma biter... UĞUR BARIŞ KARABULUT
ubk@yelpazeistanbul.com
B
u ay sizlere üç maymunun hikayesini ve ülkemize uyarlanmış halini yorumlayacaktım ki, klavyenin başına geçtiğim anda Ankara Kızılay’da yaşanan bombalı saldırıyı gördüm televizyonda. İlk verilere göre 34 vatandaşımızın öldüğünü, 29’nun ağır yaralı ve 134’nün de yaralı haberini izledim. İzledim... İzlemiştim... Yine mi dedim... Yine mi onca evde yas, acı bekleyiş, umut bekleyen yaralılar... Kelimeler gelmez, cümleler kurulmaz oldu o an! Aklıma gelenler son kırk yıldır gelenlerle hep aynıydı! Ülkemde YASLAR ve sonrası tekrar edenler kronikleşti... O yüzden kelimeler cümleye dönüşmek istemiyor artık. Ne söylense az gelecek çünkü, O a’nı, saniyeyi, dakikayı, kimilerine göre de sadece günü avutacak... Korun düştüğü ocaklar yine yanacak! “Kader, nasip, takdiri ilahi, ölenlere rahmet, acılı aileye başsağlığı, lanetliyorum, lanetliyoruz, kınadık, kınadılar, kınayacaklar, kınamadılar, terör örgütü üstlendi, ülkenin refahı istenmiyor, ülkenin birlik beraberliğini hedef alan düşmanlar, intihar saldırısını gerçekleştirenler teşhis ediliyor, edilecek, edildi, şehit, şehit cenazesi, gazi, asker, uzman çavuş, tezkeresine 3 gün vardı, nişanlıydı, son konuşmamızda hissetmişti, şehidin çocuğu 1 aylıktı, öğretmen, sivil vatandaş, şehit evinde yas, şehit anası-babası-kardeşi-eşi-çocuğu, hakkımı helal ediyorum, etmiyorum, Kocatepe Camii, tabut, tören, hedef, çukur, hendek, terörist, intihar saldırısı, mayınlı saldırı, pusu, dış mihraplar, Ortadoğu çıkmazı, Kürdistan, Suriye, Irak, PYD, YPG, DHKPC, PKK, İŞİD, terör, vatan haini, ABD, İsrail, Ermeni .........................................................................................................” noktalar bitmedi, bitmiyor ve bitmeyecek. Bitmeyecek diyorum umutsuzluğumdan, karamsarlığımdan, yılgınlığımdan değil... İçimize öyle bir ekonomik, sosyal, kültürel ve psikolojik virüs bulaştı ki kırk yıldır, tatminsiz, doyumsuz, hırslı, bencil bireyler oluverdik. Öyle bir virüs ki bu virüs, önce bizi kendisine gebe bıraktı, ufak ufak dozlarla nüfus etti ve sonunda DNA’mızı bozdu. Ruhumuzu, hislerimizi, inançlarımızı, dayanışmamızı, milli duygularımızı, kardeşliğimizi, adalete güvenimizi, sevgimizi, saygımızı, eğitimimizi, kültürümüzü, ahlaki normlarımızı SORGULAR, YARGILAR olduk. En acısı “ Ateş Ocağa Düşmeden” bilmez olduk acıyı... Bahanemiz hazır, buna bizi yönetenler sebep oldu! Peki bizim hiç mi suçumuz yok? Ne iktidar savaşı, ne muhalefetin çaresiz kısır döngüsü merhem değil yaşadıklarımıza. Benim, ailemin yaşaması, vatanımın, milletimin, bayrağının dik durması için canını feda edenleri bizler içselleştirmedikçe; Ülkemin havasını suyunu, taşını toprağını, ormanını, çayırını çimenini, hakkını, hukukunu, adaletini, vicdanını savunanları savunmadığımız, arkalarında durmadığımız sürece, çare olmaz yaşadığımız acıların son bulması! Bir çıkış yolu var; BİZ olursak!
Yelpaze Yayıncılık, Organizasyon İnş.Tur.Ltd. Şti. Adına İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Uğur Barış Karabulut ubk@yelpazeistanbul.com
Üç maymun hikayesi QHepimiz, birisi elleri ile gözünü, birisi kulaklarını diğeri de ağzını kapatmış olan üç maymun figürlerini biliriz. Olaylara karışmak istemeyen anlamına gelen bu üç maymun, üç maymunu oynuyor gibi deyimleşmiştir. Japon halk kültürüne ait olan bu üç maymun, Mizaru, Kikazaru ve Iwazaru isimlidir. Çok eski zamanlarda, bir dağda yaşayan iyi bir maymun kral varmış. Diğer dağda şeytan yaşarmış. Maymun kralın, çok yaşlı ve akıllı üç tane danışmanı varmış. Diğer dağda bulunan şeytanı gören ve işitenler taş kesilir, sonsuza kadar lanetlenirmiş. Üstelik maymun krallığı, bir sürü felaketler yaşayarak yıkılacakmış. Bu danışman yaşlı maymunlar, bir gün ormanda gezinirken şeytanla yüz yüze gelmişler. Biri görmemek için gözlerini, diğeri işitmemek için kulaklarını tıkamış. Üçüncü ise, şeytanı hem görmüş, hem duymuş bu sırdan bahsetmemek için ağzını kapamış. Taşlaşacaklarını düşünerek, bir ağacın altında beklemeye başlamışlar. İlerleyen saatlerde kralı ve halkı tehlikeye atmamak için, ellerini oradan hiç çekmemeye karar vermişler. O zamandan bu güne insanlar, gözlerini, kulaklarını ve ağızlarını kapatmışlar, insanların çıkarı için gördüklerini ve duyduklarını bir sır olarak saklamışlar. Bekir Sıtkı Gürler bu hikaye üzerine şöyle diyor; “Görmek, duymak, bilmek, sorumluluk demek, çaba demek, mücadele demek, moral cesarete sahip olma, fiziksel , psikolojik yada tinsel ezilmeye karşı çıkma, haksızlıklara karşı savaşma, diğer insanların acısını görebilmek demek, yanlışların düzeltilmesi demek... Bana dokunmayan yılan bin yaşıyor, bulaşmıyor çalıyı dolaşıyor, ne oluyor diye dönüp bakmıyoruz. Bir şeyler elde etme uğruna neler feda ettik, Kolayı seçtik. Ne uğruna, Ne uğruna bu duyarsızlık, Ne uğruna yumduk gözlerimizi, kapadık kulaklarımızı gerçeğe, Ne uğruna söylemedik, Görmedik, Duymadık, Ne uğruna...”
Yayın Türü Süreli Aylık Yerel Yayın Reklam ve Rezervasyon Tel : 0212 669 83 86 Gsm: 0533 551 87 17
Editörler Nihal Ergenç, Yasemin A. Karaman Rashid, Baskı Av. Kayhan Selek Şan Ofset Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti. Hamidiye Mah. Anadolu Cad. No:50 Katkıda Bulunanlar Kağıthane/ İST Caner İlhan Tel: 0212 289 24 24 Protokol Dağıtım Aras Kargo Basım Tarihi: Mart 2016
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
Yayına Hazırlık Yelpaze İstanbul Bahçeşehir 1. Kısım Mah. Bülbül Cad. Badem 08 Villa 02 Bahçeşehir-İstanbul Tel: 0212 669 83 86 Tel/Faks: 0212 669 16 50
okuyucularımıza kişiye özel adrese
Sayın Okurlarımızın Dikkatine; Yelpaze İstanbul, Bahçeşehir, Ispartakule, Ardıçlı, Esenkent, Boğazköy halkına ve İstanbul genelinde küçük ve orta ölçekli işletmelerin yöneticilerine ayda bir “ücretsiz” olarak dağıtılır. Bundan böyle talep eden
iade edilmez. Yayınlanan yazıların
teslim gönderilerde sağlayacağız. Adrese teslim taleplerinizde yalnızca dergi ücreti tahsil edilmektedir. Yelpaze İstanbul 5 TL’dir. Gönderilen yazılar yayınlansın veya yayınlanmasın sorumluluğu yazı sahibine, reklamların sorumluluğu reklam verenlere aittir. aze İstanbul’da yayınlanan yazı ve fotoğraflar kaynak gösterilerek kullanılabilinir.
9
www.yelpazeistanbul.com ile
İ
S
T
A
N
B
U
L
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
10
Ben hep hikayesi olan
eski kentleri severim HİLAL ERBAKAN
Mimar
Şimdi sizinle biraz konuşmam gerek.; Eskilerden, yenilerden, gelecekten, gidecekten... Bahçeşehir’le ilgili ne aklıma gelirse onun hakkında konuşmak istiyorum, orada mısınız?
Başlıyorum... Kentler, kentsel mekân ve değişen gereksinimler karşısında sürekli bir değişime maruz kalırlar.. 1990 yılında Türkiye’nin en büyük metropolü olan İstanbul’un bir parçasında bir kent planlanıyor. Türkiye’deki uydu kentlerin ilk örneklerinden birisi… Şimdilerde bizim kentimiz diyerek değerlerine sahip çıkmak için inanılmaz emekler harcadığımız Bahçeşehir bu kent. “Kendi kendine yetebilen kent projesi” olarak değerlendirilen Türkiye’nin ilk uydu kent projesi olarak tarihe geçen Bahçeşehir Projesi, 4 milyon 700 bin metrekare üzerinde 20.500 konut ve sosyal, teknik ve ticari tesisler olacak şekilde planlanarak kişi başına 12 m² yeşil alan düştüğü iddia edilerek hayata geçirildi. Planlanarak yapımına başlandığı yıllarda 2400 villa ve 18.100 daireden oluşan Bahçeşehir Projesi kapsamında anaokulundan liseye kadar değişen aralıkta eğitim veren 15 özel ve kamu okulu, 60’tan fazla restoran, kafe ve bar, bir alışveriş merkezi, benzin istasyonu, hastaneler, klinikler, spor merkezleri, gölet ve gezi alanlarıyla 1219 kişilik bir kültür merkezi bulunduğu, ağaçlandırmanın devamlılığını sağlamak için de 40.000 m²’lik bir alanın fidanlık olarak kullanılacağı öngörüldüğü proje raporunda ifade ediliyordu. Türkiye’nin ilk ve en büyük yapay göleti 300.000 m²’lik rekreasyon alanı olarak lanse edilen kompleks içinde yer almakta, 26.000 m²’lik göletin yer aldığı bu komp-
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
lekste, çeşitli restoranlar, özel kulüpler, bar, disko, çay bahçesi ve atlı spor gibi tesisler bulunmaktaydı. Türkiye’nin en önemli, dünyanın sayılı alt ve üst yapılarıyla tasarlanan uydu kent projelerinden biri olan Bahçeşehir projesi, 1996 yılında Birleşmiş Milletler Habitat II Konferası çerçevesinde, “Kurumsal Uygulamalar ve Projeler” ödülüne, 1997 yılında da Kanada’da “Yeni Kentsel Yerleşim Anlayışı” ödülüne layık görülmüştü. Büyükşehirin kaosundan uzaklaşma çabasında olan insanların tercihi olan Bahçeşehir yaşamı modern, batılı kent insanının seçimi görünümündeydi. Yapılan tanımlamalarda ve reklamlarda bu özelliklerin vurgulandığını görülmekteydi. Gözlemlerden çıkanlara göre Bahçeşehir insanı kendi kültürünü yaşarken kendini şehirli hissetmesini sağlayan popüler şehir faaliyetlerine de katılmaktaydı. Küreselleşmenin sunduğu hayat tarzını benimsemesi beklenen üst gelir grubunu temsil eden Bahçeşehir insanı, küresel pazarın hatırı sayılabilecek bir müşterisi olmakla beraber yerellikten de tam anlamıyla kopmamıştı. Bahçeşehir şehir merkezinin 25 kilometre batısında yer alıp, TEM otoyolu ile bağlantısı yapılmıştı. Bahçeşehir’de o yıllarda uygulanan bir ankette de “Bahçeşehir’de ulaşım sorunu var mı?” sorusuna verilen yanıtlardan burada yaşayan insanların otoban sayesinde merkeze olan uzaklığı bir problem olarak görmedikleri saptanmıştı.
Bahçeşehir o zamanlar kendine özgü, dış kapısında güvenlik görevlisi bulunan ve camlarında “Bahçeşehir” isminin yazılı olduğu özel etiketleri bulunmayan arabaların durdurulup, misafir iseler, gidecekleri ev sahibine haber verilerek içeri alınan, etrafı yeşillik çayırlık tepelik olan tatlı şirin bir semt idi. Yaklaşık 15 yıl devam etti bu şirinlik.. 2004 yılından itibaren Gayrimenkul sektöründeki hareketlenme ile başlayan yüksek konut arzı Bahçeşehir’in devamında yeni konut projelerinin oluşmasını sağladı. Ispartakule adı verilen bölgede TOKİ ve geliştirici firmalarının ortak girişimiyle yeni konut projeleri hayata geçmeye başladı. Ayrıca TOKİ arsaları dışında yine Bahçeşehir yerleşkesi içinde ve yakın çevresinde projeler geliştirilmeye başlandı. Teker teker kamuya ait alanlara plan tadilatları yapılarak konutlar, işyerleri, park alanlarımıza binlerce metrekare kafe yapıları yapılmaya başlandı. Artık şehir faaliyetlerine katılan, sahip olduğu değerleri savunan insanları da azaldı.. (!) Yaşadığı semtler, kentler yok olmaya başladığında insan yalnız, yapayalnız kalıyor. Diyeceksiniz ki; “günümüzde, yani kentler yerli yerinde dururken insan yalnız değil mi? Mesela İstanbul, yerinde duruyor işte. Asla yok olmayacak”. Yok olmuyor ama tarihi ve doğası imha edilip sermaye gruplarına hibe ediliyor, yerine betondan ve metalden ruhsuz bir kent inşa ediliyor. Ne kadar çabuk eskidin Bahçeşehir. Artık bir hikayen de var. Ama ben mutlu değilim. Sevemiyorum bu yeni halini.
11
SOHO GALLERY Bahçeşehir’de, müşterilerine lüksü ekonomik olarak sunan ayrıcalıklı bir restoran SOHO GALLERY Prestige Mall’de...
Doğa Parkı Cad. Prestige Mall AVM / Bahçeşehir / İstanbul
T: (0212) 669 32 00
/sohogallerybahcesehir Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
12
İSTANBUL
20 TL’ye İstanbul’da Yapılabilecek
20 Güzel Sey
Hayat pahalı, İstanbul desen daha da pahalı… Cebimde fazla param yoksa kapıdan dışarı çıkmam, oturur evde dizimi seyrederim diyorsan okumaya devam et. Çünkü sana öğrencilik günlerindeki yaratıcılığa taş çıkartacak fikirlerle geliyoruz.
2. Mısır Çarşısı’ndan Tahtakale’ye alışveriş
1. Simit ve Gazoz Eşliğinde Karaköy’den Eminönü’ne Galata Köprüsü’nden Yürüyüş
Tarihi yarımada deyince akan sular durur… Her zaman keşfedecek, fotoğraflayacak güzel şeyler bulunur bu civarlarda. Güneşli bir günü yakala, al eline fotoğraf makineni, Karaköy’den yürüyüşe geç. Galata köprüsü boyunca “Bir İstanbul Klasiği” olabilecek her şeyi fotoğrafla. Karnın acıkınca da Niğde Gazozu ve simit, biraz daha lükse kaçmak istersen köprü altında balık ekmek… Daha ne olsun!
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
Çeşit çeşit baharat, kuruyemiş, kahve, kahvaltılık, züccaciye, kozmetik, dekorasyon malzemesi… Evinin ya da senin ihtiyacın olan birçok şey var bu rotada. Gitmişken mutlaka almayı unutmaman gereken şey ise tabi ki Kurukahveci Mehmet Efendi’den taze çekilmiş kahve. 100 gr.’lık paketler 3 TL.
4. Adalarda Bisiklet Turu
Bahar geldi, adalara gitmenin tam vakti! Bisikletin varsa koy adalar vapuruna, yoksa gittiğinde kirala. Büyükada ve Heybeliada, uzun bisiklet sürüşleri için en keyiflisi. Bu arada Büyükada’daki Umut Bisiklet&Büfe enteresan bir kombinasyon yapıp, kahvaltı ve bisiklet kiralama paketi hazırlamış. Fırsat sitelerinde yer alan bu paketin fiyatı 19.90 TL.
5. Galata Kulesi’ne Çıkıp, İstanbul’u Seyretmek
İstanbul’u seyretmeye doyamayacağın nadide manzaralardan biri… iPhone’unun panaromik fotoğraflama özelliğini en iyi burada kullanabilirsin sanırım. Giriş hem öğrenci hem de tam 6.5 TL. Kalan parayla da kule dibindeki kafelerden birinde oturup kendine çay tost ısmarlayabilirsin.
3. Beyoğlu Yeşilçam Sinemasında Nostalji
Vizyon filmlerinden sıkılanlara bir alternatif sunan Yeşilçam Sineması, programında dünya sinemasından örneklere, yönetmenlerden seçkilere ya da klasiklere yer veriyor. Küçük salonu ve kırmızı, sarı, yeşil ışıklı dekorasyonuyla adı gibi nostaljik. Öğrenci 7 TL, tam 8 TL.
13
6. İstanbul Oyuncak Müzesi
Sunay Akın’ın örnek alınası girişimi İstanbul Oyuncak Müzesi, çocuk yaşlı farketmeksizin herkesin gezip görmesi gereken bir yer. Müzede farklı dönemlere ait çeşit çeşit oyuncaklar yer alıyor. Giriş indirimli 7 TL, tam 10 TL. Burada zaman zaman müze ziyaretçilerine ücretsiz eğitim ve etkinlikler de düzenleniyor.
7. Eminönü’nde Balık Ekmek
Hijyenik koşulları nedeniyle bazılarına pek çekici gelmese de, Eminönü meydanındaki balık ekmekçilerin kokusuna iç geçirmeyen yoktur. Bir gün belki yalnızca iç geçirmeyip, deniz kenarındaki teknelerin birine yanaşabilir ve bir porsiyon sipariş edebilirsin kendine. Balık ekmek salata menüsü birçok yerde 10 TL. Yanında bir arkadaşın varsa, ona ısmarlayabilirsin.
8. Boğaz Turu
İstanbul’un olmazsa olmazlarından biri de boğaz turu. Eminönü’nden kalkan Şehir Hatları vapurları dolaşa dolaşa Anadolu Hisarı’na kadar gidiyor. Kısa tur 10 TL, uzun tur tek yönlü 15 TL. Sefer saatlerini Şehir Hatları’nın web sitesinden öğrenebilirsin.
9. Kuzguncuk’ta Ara Sokak Turu, Ardından Acıbadem Kurabiyesi
Kuzguncuk İstanbul’un en sevdiğim semtlerinden biri… Mahallenin yerlisinin semtini terk etmediği, tarihini, dokusunu, kültürünü gözü gibi koruduğu nadide yerlerden. Kuzguncuk’un sokaklarında kaybolmak bedava! Yürü, fotoğraf çek, evleri, küçük şirin dükkanlarını incele. Acıkınca da tarihi fırınından mutlaka bir şeyler al. Benim tavsiyem acıbadem kurabiyesi. Hatta Kuzguncuk’un uzun merdivenlerini tırmanıp, kurabiyeni boğaz manzarasına karşı yiyebilirsin.
10. Kınalıada’da Manastır Tepesinde Piknik
Prens adalarının en küçüğü ve bana göre en güzeli Kınalıada. Ada adını toprağının kızıl renginden alıyormuş. İnsana huzur veren harika bir doğası, bir de tarihi Manastır’ın bulunduğu bir tepesi var. Ben her bahar geldiğinde sandviçimi hazırlar, marketten alışverişimi yapar, rafyamı yanıma alır ve en tepeden ada manzarasını izlerim. Üstelik yazın müjdecisi bu harika etkinlik, yalnızca gidiş-dönüş akbil parasına.
11. Emirgan Korusu Lale Festivali
Emirgan Korusu, son birkaç yıldır harika bir festivale ev sahipliği yapıyor. Lale Festivali kapsamında rengarenk laleler, koruyu eşsiz bir güzelliğe dönüştürüyor. Bu yıl da festival 1 – 30 Nisan arasında görülebilir. Giriş tabi ki ücretsiz. Koru içerisinde bulunan tarihi Sarı Köşk’te, 10 – 20 aralığında bir şeyler atıştırabilirsiniz.
12. Kadıköy Vapurundan Martılara Simit Atmak
Eski bir Türk filmi sahnesini canlandırmak isteyebilir ya da çok hayvansever olabilirsin. Niyet ne olursa olsun her türlü keyif alınacak bir aktivitedir martılara vapurdan simit atmak. Vapurun balkon kenarında kendine güzel bir yer ayarla. Diğer elinde de fotoğraf makinan hazır olsun ki güzel bir fotoğraf yakalarsan hemen paylaşabilesin.
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
14
İSTANBUL
14. İstiklal’in Herhangi Bir Köşesinde Siya Siyabend Dinlemek
Beyoğlu müdavimleri bilirler Siya Siyabend’i. İstiklal’de dolanırken genellikle Odakule civarlarında çıkarlar karşınıza. Önce müziklerini dinlersiniz, sonra bir ses Siya Siyabend CD’leri diye bağırır. Grubun üyelerinden Bizon Murat’ın sesidir o. Beyoğlu efsanesi Siya Siyabend’in performansını dinlemek ücretsiz. Ama gruba da katkım olsun dersen, CD satın alabilirsin.
13. Miniatürk Deneyimi
Sütlüce’deki Miniatürk, maket kent kurgusu ve farklı eğlence alanlarıyla enteresan bir mekan. İçerisinde Türkiye ve Osmanlı coğrafyasına ait bir sürü mimari eserin maketleri yer alıyor. Müze girişi tam bilet 5, öğrenci 3 TL. Boş bir zamanında neden olmasın?
15. Hıdırellez Kutlaması
5 Mayıs gecesi, kış günlerinin bitip sıcak yaz günlerinin başladığına inanılır. Bu sebeple 5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gece dilekler dilenir, ateşler yakılıp üzerilerinden atlanır, kutlamalar yapılır. İlgini çekerse belediyelerin birçok semtte ücretsiz olarak düzenlediği kutlamalardan birine katılabilirsin. Bu arada o gece dilenen dileklerin gerçekleşeceğine de inanılır. Gidersen dilek dilemeyi unutma sakın.
17. Moda’da huzur turu
Moda sahili boş vakitleri değerlendirmek için ideal. Güneşli bir havada Ali Usta’dan dondurmanı alıp sahil boyunca yürüyebilir, set üstündeki aile çay bahçesinde bir kahve içebilir ya da bisikletle sahil boyunca tur atabilirsin. Ali Usta’nın dondurmaları zaten dillere destan. 5 – 10 TL arasına bol çeşitli bir küllah senin!
16. Belgrad Ormanı’nda Sabah Sporu
Güne sağlıklı başlamak istersen, yataktan biraz erken kalkıp sabah sporu yapmak için Belgrad’a gidebilirsin. Uzun bir koşunun ya da bisiklet turunun ardından acıktığında, yakınlardaki Fatih Çeşmesi’ne gidip 15 TL’ye kahvaltı tabağı sipariş edebilirsin. Hafta sonuysa bu ziyafeti daha da uzatıp, kahve keyfi yapmak da mümkün.
18. Klasikseverler İçin Cumhuriyet Koro
Türk Sanat Müziği severlere bir tavsiye… Her ay farklı bir mekanda gerçekleşen Cumhuriyet Korosu konserleri 15 Mayıs’ta Caddebostan Kültür Merkezi’nde. Giriş ücretsiz. Etkinlik öncesinde servis edilen tatlı ve içeceklerin fiyatı 10 – 15 TL aralığında.
19. Yerebatan Sarnıcı
İstanbul’un Bizans Dönemi’nden kalma en görkemli yapılarından biri olan Yerebatan Sarnıcı, tarihi yarımadada bulunuyor. Zamanında Bizans ve Osmanlı saraylarının su ihtiyacını karşılamak için kullanılmış, şimdiyse müze olarak hizmet veriyor. Sarnıcın giriş ücreti 5 TL. Ayrıca gitmişken, 15 TL’ye Osmanlı padişahı ve sultan kıyafetleriyle poz verip, hatıra fotoğrafı çektirebilirsin.
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
20. Sahaf Gezisi
İstanbul’da yapılabilecek en güzel aktivitelerden biri de eski kitapçıları, sahaf dükkanlarını gezmektir herhalde. Benim favorim Beyoğlu’ndaki Aslıhan Pasajı. Yerli yabancı birçok kitabı burada yarı fiyatına bulabilirsin. Ayrıca elinde satmak istediğin kitaplar varsa, buradaki kitapçılara götürebilirsin. Pasaj Galatasaray Lisesi’nin karşı sokağından girince hemen ilk sağda. Bir de her yıl eylül, ekim aylarında Beyoğlu’nda sahaf festivali düzenleniyor. Tezgahlar TRT Binası’nın önündeki otoparka kuruluyor.
15
İstanbul’un iki yakası
üçüncü kez birleşti
İstanbul’un Avrupa ve Anadolu yakaları üçüncü defa birleşti. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün son tabliyesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’nun katıldığı törenle yerleştirildi.
Dünyada “kuleler arası açıklığı en fazla” köprü özelliğine sahip mega projede, bin 408 metre uzunlukta ana açıklığı bulunuyor. Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 59 metrelik genişliğiyle dünyanın en geniş, bin 408 metrelik ana açıklığıyla üzerinde raylı sistem olan dünyanın en uzun, 320 metreyi aşan yüksekliğiyle ise dünyanın en uzun kulesine sahip asma köprüsü olacak. 4,5 milyar lira yatırım maliyeti bulunan proje, Güney Koreli ve Türk mühendislerin gayretiyle yükseliyor. Köprünün üzerinde 4 şerit gidiş, 4 şerit geliş, 2 şerit de hızlı tren olmak üzere toplamda 10 şerit olacak. Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Kuzey Marmara Otoyolu’nun 60 kilometresi otoyol, 35 kilometresi bağlantı yolu olmak üzere 95 kilometre uzunluğundaki Odayeri-Paşaköy kesiminde yer alıyor.
birinci ve ikinci köprüye fazla yüklenilmesi nedeniyle akaryakıt ve iş gücü kaybından doğan yıllık 3 milyar liralık zararın ortadan kalkacağı iddia edildi. TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Sözcüsü ve AK Parti Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, yaptığı açıklamada, üçüncü köprüden otomobillerin, ticari araçların ve ağır vasıtaların geçeceğini vurgulayarak, birinci ve ikinci köprüye şu anda aşırı yüklenme olduğunu söyledi. “Yılda normal trafikte 110 milyon araç geçecek” Her geçen gün trafiğe yeni araç girdiğini ve talebin arttığını belirten Ilıcalı, “5-10 sene
3 köprü de kapasitesi zorlanmadan hizmet verecek. Günde 300 bin araç kapasiteli olacak Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden yılda en az 110 milyon araç geçmesi bekleniyor. Bu söylediğim normal trafik akışında. Trafik sıkıştığında daha fazla geçebilir” ifadelerini kullandı. ‘3 milyar liralık zarar ortadan kalkacak’ Köprü sayesinde akıcılık azalacağı için şehir içi trafiğinin de rahatlayacağını dile getiren Ilıcalı, “Karayolları Genel Müdürlüğünün ilgili raporlarına göre, birinci ve ikinci köprüye kapasitesinin 2,5 katı yüklenilmesi nedeniyle ortaya çıkan akaryakıt ve iş gücü kaybından doğan yıllık 3 milyar liralık zarar ortadan kalkacak” diye konuştu. AA
3 Milyar Liralık Tasarruf Sağlayacak TBMM Ulaştırma Komisyonu Sözcüsü Ilıcalı, üçüncü köprünün, birinci ve ikinci köprüye fazla yüklenilmesi sebebiyle oluşan yıllık 3 milyar liralık zararı ortadan kaldıracağını söyledi.. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden yılda en az 110 milyon aracın geçmesi bekleniyor. Ağustos ayında açılacak ve trafiği büyük ölçüde rahatlatacak köprü sayesinde,
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
16
İSTANBUL
En Kısa Sürede
İstanbul’dan Kaçmak İçin 15 Mantıklı Neden Adına yüzlerce şarkı, binlerce şiir yazılmış şehir İstanbul. Onu o yapan, kendine has onlarca özelliği var. Onu görmeye, onunla yaşamaya dünyanın dört bir köşesinden insanlar geliyor. Bizlere de bu güzide şehir ile gurur duymak düşüyordu... Belki de artık İstanbul’u terk etmenin ve gerçekten insanca yaşayabileceğimiz bir yere kaçmanın zamanı gelmiştir. Neden mi? İşte size 15 mantıklı neden;
1. Trafik
İstanbullu olsun ya da olmasın -ve hatta Türk olsun olmasın- herkesin bildiği, yıllardır çözümler üretilmeye çalışılmasına rağmen hiçbir şekilde düzelmemiş ve aslında hep daha da kötüye gitmiş çok büyük bir sorun: Trafik. İstanbul trafiğinin günlük sinir-stres katsayımızı arttırdığı ve vaktimizin büyük bir kısmını aldığı çok aşikardır. Bu nedenle, bu şehri terk etmek için en geçerli sebeplerin başında trafik gelmektedir.
2. Toplu ulaşım araçlarının yetersizliği
Ya da bir başka deyişle: GİDEMEME. Evet, İstanbul’da bir yerden bir yere gitmek tam bir çile. Özel aracınız olsa da bu durum böyle. İstanbul gibi devasa nüfusa sahip bir şehirin bu denli yetersiz bir ulaşıma sahip olması buradan koşarak uzaklaşma nedenlerimizin en güçlülerinden.
3. Her geçen gün daha da azalan yeşil alanlar
Harita sözcüklerin anlatabileceğinden çok daha fazlasını gözler önüne seriyor zaten... Bu şehirde artık nefes alamıyoruz, aldığımız nefes de öylesine kirli oluyor ki bizlere bir fabrikanın bacasında yaşıyormuşuz hissi veriyor. Oksijensiz, yeşil alansız ve doğaya küsmüş bir İstanbul, bu şehri terk etmek için çok geçerli bir neden.
4. Kalabalık
İnsanlar ve insanlar... Nereye bakarsanız bakın, asla görüş alanınızdan çıkmayan insanlar. İstanbul dünyanın en kalabalık şehri olma yolunda hızla ilerliyor ve bu durum altyapı yetersizlikleri ile birleşince bizlerde bu şehirden kaçıp gitme isteği yaratıyor.
5. Şehrin dört bir yanına yayılan Suriyeliler
Maalesef, durum böyle. Bu noktada Irkçılık yaptığımız düşünülmesin çünkü gerekli tesisler ve şartlar sağlandığı sürece dünyanın her yanında ihtiyaç sahibi insanların ülkemize gelmesinde bir sakınca yoktur. Fakat iş bilinçsizce ülkemize alınan ve bir başlarına bırakılan yüz binlerce aileye geldiğinde, ortaya ne onların ne de bizlerin isteyeceği görüntüler ve durumlar çıkıyor.
6. Gecekondu mahalleleri
Ve akabinde gelen çarpık kentleşme ile belki de dünyanın en güzel coğrafyalarından bir tanesine sahip olan bu güzelim şehri mahvediyoruz ve onu görsel bir kirlilik haline getiriyoruz. İstanbul’u terk ederek, baktığınızda içinizin açılacağı başka bir şehre neden gitmeyesiniz o halde?
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
17 7. Oldukça itici gözüken yeni konut projeleri
İstanbul’un her tarafında baş gösteren yeni yapılaşmalar, birbirinden çirkin binalar ve anlamsız semtler, yalnızca görüntü kirliliği oluşturmaları ve yeşil alanları katletmeleri nedeniyle değil, aynı zamanda daha çok insanı İstanbul’a çekmeleri nedeniyle baştan aşağı olumsuz bir durumdur. Bu şehirden kaçarak, bu görsel çirkinlikten ve akabinde gelen insanlardan da kaçmış olursunuz.
8. Çirkin bir hal almaya başlayan gökdelenler
Bir üstteki madde ile bağlantılı olarak, şehrin dört bir tarafına dikilmeye başlanan gökdelenler, İstanbul gibi kendine has özel bir dokuya sahip şehri maalesef çok çirkinleştiriyor. Bu gökdelenler yüzünden İstanbul ruhunu kaybediyor ve kendisinden uzaklaşıyor. Hal böyle olunca, bizler için İstanbul’u çekici yapan şeyler de yok oluyor ve burada yaşamak için nedenlerimiz azalıyor...
9. Kaos ve kargaşa
İstanbul bir olaylar şehri. Her gün, her dakika ‘bir şeyler’ oluyor ve bizler kemiğimize bıçak dayanmışçasına yaşıyoruz. Yakınlarımız için duyduğumuz endişe artık bir anksiyete halini almış durumda ve olaylar silsilesi hayatımızı olumsuz yönde etkiliyor. Buradan uzaklaşmak, daha sakin ve huzurlu bir yere gitmemek için ne sebebimiz var?
10. Türkiye ortalamasının çok üstünde fiyatlar
Aklınıza gelebilecek birçok şeyin ‘en pahalısı’ İstanbul’da. Hemen hemen her üründe, İstanbul fiyatları Türkiye ortalamasının çok üstünde. Zaten açlık sınırında yaşayan(!) insanlar olarak İstanbul gibi bir yerde yaşamak bizim için çok büyük bir lüks. Hayatınızı daha ucuza devam ettirebileceğiniz farklı bir yere gitmek oldukça akla yatkın görünüyor.
11. Rutubetli ve küçücük evlere anlamsız miktarda kiralar vermek
İstanbul’da kiralar aldı başını gitti. Çirkin, rutubetli ve ‘burada hayvan bile yaşamaz’ diyeceğiniz evlere asgari ücretin iki katı miktarında kira isteniyor. Hal böyle olunca bu tip kötü bir yerde yaşamak ve hayatınızı kendinize zehir etmek zorunda kalıyorsunuz. İstanbul’dan kaçarak çok daha güzel bir evde yaşayabilir ve gerçekten mutlu olabilirsiniz.
12. Tehlikeli sokaklar
İstanbul’da ‘yürümek’ bile tehlikeli. Her an her dakika başınıza bir şeyler gelebilir ve hayatınızdan olabilirsiniz. Elbette bu risk her yerde var ama İstanbul’da çok daha yüksek bir orana sahip. Özellikle kadınlar için daha da tehlikeli olan İstanbul sokaklarından uzaklaşarak, sevgi ve saygı çerçevesinde yaşayan insanların bulunduğu bir yere taşınmak oldukça mantıklı.
13. Türkiye ortalamasının çok üstünde, yüksek suç oranı
Geçtiğimiz yıllarda İstanbul’un suç oranı biraz düştüyse de, bu oran hala Türkiye ortalamasının çok üzerinde. İstanbul bir suçlular şehri ve özellikle aile sahip olan/olmak isteyen, güvenle yaşayabileceği bir ortam isteyen insanlar için uzaklaşılası bir yerdir İstanbul.
14. Kar veya yağmur yağdığında hayatın bir çileye dönüşmesi Zaten zor olan ‘İstanbul’da yaşamak’ eylemi, küçük çaplı bir yağışın ardından ikiye, hatta üçe katlanıyor. Trafik tamamen duruyor, toplu taşıma araçları çalışmıyor, elektrikler kesiliyor ve şehiri kaotik bir atmosfer sarıyor. İstanbul’dan kaçmak için geçerli nedenlerin başında, bu şehirin yetersiz bir altyapıya sahip olması geliyor.
15. Deprem riski
Bildiğiniz gibi birçok uzman İstanbul’un miyadını doldurduğunu ve oldukça yıkıcı bir depremin kapıda olduğunu söylüyorlar. İstanbul gibi sıkışık bir şehirde meydana gelebilecek büyük çaplı bir deprem, Türkiye tarihinin en acı olayı olabilir. İstanbul’dan kaçarak bu riskten de uzaklaşmış olacaksınız.
BONUS: “İyi de, nereye gideceğim?” diye düşünenlere Türkiye’nin en mutlu ilini takdim ederiz: Sinop Yapılan araştırmalara göre Türkiye’nin en mutlu insanları Sinop ilinde bulunuyor. Oksijenin bol olduğu, Karadeniz ikliminin içinizi açtığı bu şehir gerçekten de oldukça güzel bir alternatif gibi görünüyor. Diğer mutlu illerimiz arasında Antalya, Muğla, İzmir ve Eskişehir bulunuyor.
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
18
Yelpaze Emlak & Gayrimenkul sayfaları ile ücretsiz konut alım satım ilanı verebilirsiniz... İlanlarınız Yelpaze Bahçeşehir Dergisi’nde, yelpazeistanbul.com web sitesinde ve Yelpaze Emlak & Gayrimenkul’ün sosyal medya hesaplarında..
Nasıl ilan verebilirim? Metin İlanlar (ÜCRETSİZ) 25 kelimeye kadar alım satıma konu olan mülkünüze dair bilgileri paylaşabilirsiniz.
Örnek 1: Sahibinden Funda Bloklar’da Satılık 3+1 135 m2, tadilatlı, 6.kat daire; 480.000 TL
Görüntülü İlan İlanlarınızı video sunumu eşliğinde 1-2 dk.’lık sunumlar halinde hazırlayabilir ve sosyal medya hesaplarımızda paylaşabiliriz.
Diğer İlanlar ve detaylı bilgi için
Örnek 2:
Emlak ve Gayrimenkullerinizin alım satımları için size özel sayfalar tasarlayabiliriz. Detaylı bilgi için (0212) 669 2339 numaralı telefondan lütfen bilgi alınız.
Emlak Ofisinden Manavgat’larda 2+1 Kiralık 95 m2, kullanışlı, Bahçe Katı Daire 1.350 TL
Ücretsiz duyurularınızı
1 Kutu İlan, 1 görsel (50,00 TL) İlave her kutu ve görsel için 40 TL alım ya da satımınızı güçlendirebilirsiniz. • Kimden: Sahibinden /Emlak Ofisinden • Konut Tipi : Kiralık Apartman Dairesi • Konut Şekli: Daire • Banyo Sayısı: 1 • Kat Sayısı: 4 • Bulunduğu Kat: 3 • Yakıt Tipi: Doğalgaz • Yapı Tipi: Betonarme • Yapının Durumu: İkinci El • Kullanım Durumu : Boş • Aidat: 30 TL • Cephe Seçenekleri: Doğu, Batı • Fiyat: 1.500 TL • Açıklama: Kullanışlı, merkeze yakın...
emlak@yelpazeistanbul.com adresine iletebilirsiniz. facebook/yelpazeemlak instagram/ yelpazeemlak www.yelpazeistanbul.com bahcesehir.web.TV
Hizmetlerimiz Emlak&Gayrimenkul Alım-Satım Mimari Projelendirme- Uygulama Kentsel Dönüşüm Projeleri Kurumsal Kiralama ve Satınalma Ticari Kurulum ve Marka Danışmanlığı Kurumsal Kimlik & Tanıtım Yelpaze Emlak & Gayrimenkul & İnşaat bir Yelpaze Yayıncılık, Organizasyon, İnşaat, Tur.Mad. Ltd.Şti markasıdır.
Bahçeşehir 1.Kısım mh. Bülbül cd. Badem 08 Villa 02 Bahçeşehir/İstanbul T: (0 212) 669 23 39 • G: 0533 551 87 17•E: emlak@yelpazeistanbul.com Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
yelpazeemlak
yelpazeemlak
yelpazeemlak
Bahçeşehir- Ispartakule- Boğazköy- Esenkent- Ardıçlı- Eston Şehir 19
KC Bloklarda Satılık 3+1 Daire Bahçeşehir merkezde KC bloklarda 3+1 daire
680.000 TL
Ardıçlı Evler’de SATILIK İkiz Dubleks Villa (EO) 190 m2, 4+1, Köşe konumlu, ekstra ilaveleri olan
Bahçeşehir Eston Şehir’de Tripleks SATILIK MT tipi Villa (EO) 1.mahallede, 292 m2, 5+2
Park Village’de tek katlı SATILIK Claros Tipi Villa (EO) 300 m2, 6+1
630.000 USD
1.000.000 USD
880.000 USD
Bahçeşehir ana merkezde yeni full eşyalı 2+1 Kiralık Daire D bloklarda, Gölet ve göl manzaralı, 2+1, 90 m2, geniş teraslı bilgi için arayınız... Ardıçlı’da Meltem Tipi SATILIK Tripleks Villa (EO) 285 m2, 4+2
Ispartakule OLİMPOS Sitesinde Satılık Daire 3+1, 176 m2, kapalı aık havuz, fitness salonu, yeşil alan, otopark
575.000 USD
570.000 TL
Ispartakule Olimpos’ta SATILIK Daire (EO) 130 m2 , İçi Özel yapılı, 3+1, full ankastreli
Ispartakule PATARA Sitesinde Kiralık Daire 1+1, 72 m2, kapalı aık havuz, fitness salonu, yeşil alan, otopark
415.000 TL
Bahçeşehir’de KİRALIK Depo (EO) 20 m2, Bahçeşehir’in merkezinde ulaşım kolaylığı olan noktada, villa garajı... Su İstasyonları için ya da eşyalarınızı depolamak üzere kullanabilirsiniz.
500 TL
3.500 TL
Bahçeşehir Badem villalarda Kiralık Ofis Odası Bağımsız girişli, 15 m2, Avukatlık, Mali Müşavirlik, Grafik Tasarım vb.. iş kolları için ofis kullanımlı
600 TL
800 TL
Bahçeşehir Çınarlarda SATILIK Daire (EO) B tipi, 112 m2, 3+1
Park Village’de KİRALIK Lagina Tipi Villa (EO) 300 m2, 6+1, tek katlı
470.000 TL
2.800 USD
Silivri’de Satılık Arsalar Çiftlik imarlı arsalar ve yatırım amaçlı parseller alınır- satılır.
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
20
İSTANBUL
Denizİstanbul Marina Evleri’nde Lüks ve Fonksiyon Denizle Buluşuyor Keleşoğlu Holding’in Yakuplu’da inşası devam eden yeni projesi Denizİstanbul’un Marina Evleri, denizi, marinayı ve konforu doyasıya yaşamak isteyenlerinin yeni adresi olacak. Denizİstanbul’un, Yakuplu West İstanbul Marina’ya en yakın olan konut etabı Marina Evleri, 5 farklı villa seçeneği sunuyor. 65 bin m2’ lik alanda özel girişli site olarak inşa edilen, tamamı deniz manzaralı Marina Evleri, ikiz ve müstakil 87 adet bahçeli villadan oluşuyor. Mimari açıdan çift kat yüksekliğindeki kolonları, doğal taş kaplamaları ve alaturka çatı kiremitleri ile klasik tarzın şıklığını modern yaşama uyarlayan Marina Evleri’nin sakinleri ayrıca, büyüklüğü 500 ile 750 metrekare arasında değişen bahçelerde yeşilin keyfini çıkarma fırsatını yakalıyor.
Marina Evleri’nde yer alan villaların büyüklüğü net 453 ile 585 metrekare arasında değişiyor. Bahçe ve yatak odalarından oluşan İki yaşam katı ile hizmet ve hobi alanı olarak kullanılabilecek geniş bir bodrum katından oluşan villalarda asansör, iki araba kapasiteli kapalı otopark, sauna, buhar odası bulunuyor. Her odasının süit olarak tasarlandığı villaların satış fiyatları 1 milyon 100 bin Dolar’dan başlıyor. 1 milyon 200 bin m2’lik bir alana yayılan Denizİstanbul, konut alanları, sosyal ve sportif tesisleri, kültürel ve rekreasyon alanları, okul, hastane, otel, AVM, deniz kenarı restaurant, cafe ve ticari üniteleri, hizmete açık marinası, yürüyüş yapmaya uygun 1.5 kilometrelik sahili ve kumsalı ile “yeşil ve mavi” bir kent hayatını vadediyor.
Batımahal Villaları 100 milyon dolar yatırımla hayata geçirildi Villa yaşamından beklenen tüm özellikleri müşteri beklentileri doğrultusunda hayata geçiren Yalçınlar Group’un özel projesi BatıMahal, geniş ölçeklerde tasarlanmış bahçeleri, ev içi yaşam alanları ve mimari tarzıyla gerçek anlamda malikane konforu yaşatıyor. Büyükçekmece Göl Vadisi’nde panoramik göl manzarasına sahip olan ve 1.700 ila 3.500 m2 arasında değişen geniş müstakil bahçelere sahip olan BatıMahal villaları, 100 milyon dolar yatırımla hayata geçiriliyor. Malikane ölçeklerinde villalar BatıMahal, 400 dönüm içinde 150 villadan oluşuyor. Büyük ve ferah bir yaşam sunan BatıMahal villalarının Katie modelinin brüt genişliği 545 m2, Jasmine modelinin brütü 574 m2, Ilaria modelinin brütü ise 665 m2’ye ulaşıyor. Yüzde 45’i tamamlanan BatıMahal’in örnek villası ziyarete açılmış bulunuyor. “1.700 ila 3.500 m2 arasında değişen geniş müstakil bahçeler” BatıMahal’de salon net büyüklükleri 120 ila 154 m2 arasında değişiyor. BatıMahal villalarının salon salomanje alanları 3+1 büyük dairelerin net büyüklüğüne karşılık geliyor. Villaların salon salomanje konumlandırması ise havuz yönünde bahçe ile bağlantılı olarak tasarlanıyor. Villaların galeri tavan yüksek yüksekliği 7,2 metre, salon salomanje tavan yüksekliği 2,92 metre, giriş holü yüksekliği ise 3,15 metre olarak projelendiriliyor. Yükseklik avantajı sayesinde BatıMahal villaları yüzde 30 daha fazla yaşam alanı da sunuyor
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
1. sınıf konfor ve lükse sahip BatıMahal Villalarında... Yüzde sıfır faiz, 24 ay vade, TL bazında ödeme
21
BAHÇEŞEHİR MOBİLYACILAR ÇARŞISI'NDA
Eski yataklarınızı evinizden alıyor, yeni YATAŞ'ınızı teslim ediyoruz.
Athletic Yatak
Wedding Premium Yatak
Winter Nevresim Takımı
Özel ev tekstil ürünlerinde %60'a varan İNDİRİMLER... Bahçeşehir Mobilyacılar Çarşısı H-1 Blok No:3 Bahçeşehir-İstanbul T: 0212 605 06 15 • www.bahcesehiryatas.com
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
22
İSTANBUL
Gayrimenkul Piyasasına 3 Köklü Değişiklik! Edinilmesinden 5 yıl sonra satılan gayrimenkullere sıfır vergi uygulaması kaldırılıyor, kentsel rant vergisi geliyor. Kentsel dönüşüm alanlarında hakların devredilmesine imkan sağlayacak şekilde gayrimenkul sertifikası modeli geliştirilecek.
Türkiye’yi uzun süre meşgul eden uygulaması ertelenen kentsel rantların vergilendirilmesi ve gayrimenkul satışlarının istisna tutarlarının düşürülmesine yönelik düzenlemeler tekrar tartışmaya açıldı. Dünya Gazetesi’nden Mehmet Kaya’nın haberine göre, Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın Ekonomi Muhabirleri Derneği ile yaptığı sohbet toplantısında, kentsel rantların vergilendirilmesiyle ilgili Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nda bir çalışmanın yürütüldüğünü açıklaması, gündemde olan Gelir Vergisi Kanun Tasarısı’na bu yönde bir ekleme olabileceği izlenimi yarattı. Bu tasarıda kentsel rantların vergilenmesine yönelik hüküm yok. Tasarı, şirketlerin ve şahısların mülkiyetinde olan gayrimenkullerin satılması halinde zamana bağlı olarak istisna düzenlemesi öngörüyor. Hükümet, 2016 yılı eylem planında, 21 Haziran’a kadar Gelir ve Kurumlar Vergisi kanunlarını birleştiren ve kadük olan Gelir Vergisi Kanun Tasarısı’nı yasalaştıracağına dair hüküm koydu. Bu tasarıda, 5 yıl sonra satılan gayrimenkullere sıfır vergi uygulaması kaldırılıyor. Geçiş hükmü de sadece yasa yürürlüğe girdiği tarihten iki yıl önce alınmış gayrimenkullerin satışından elde edilecek gelirlerin yüzde 75 oranında vergi dışı bırakılmasıyla sınırlı tutuluyor. Vergi geliyor TBMM’ye sunulan Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı yenilenmeyerek kadük olmuştu. Hükümet, eylem planında 21 Haziran’a kadar bu yasayı çıkarmayı planladığını açıkladı. Tasarıya ilişkin itiraz noktalarının başında gelen hususlardan biri de şirketlerin gayrimenkul ve hisse satışlarına yönelik düzenlemeler. Tasarının 21. maddesinde, istisnai kazanç olarak sıralanan gayrimenkuller, kurucu hisse senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışının vergilenmesi düzenleniyor. Daha önce bu
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
yöndeki satışlar 5 yıldan sonra yapılmış ise herhangi bir vergi ödenmiyordu. Ancak tasarı, zamana bağlı bir istisna düzenlemesi yaptı. Buna göre iki yıldan sonra satış olursa yüzde 40, üç yıldan sonra satış yapılırsa yüzde 50, dört yıldan sonra yapılırsa yüzde 60 ve 5 yıldan sonra satış yapılırsa yüzde 75 oranında satış tutarından indirim yapılacak ve geri kalan kısım gelir vergisine tabi olacak. Yeni tasarı böylece, zamana bağlı bir düzenleme yapsa özellikle uzun senelerin ardından yapılan gayrimenkul satışlarının da vergiye tabi hale getirilmesi açısından kapsamı genişletmiş oluyor. Hukuki sorun çıkabilir Yasa tasarısında bu yöntem değişikliğine dair geçiş hükmü de dar kapsamlı tutuldu. Yasanın yürürlük tarihinden önce edinilen mallar için eski, sonra elde edilenler için yeni hükümlerin geçerli olacağı yönünde hüküm konulmadı ve yasa geriye yürütülerek bütün gayrimenkulleri kapsadı. Tasarının geçici birinci maddesinde konulan geçiş hükmü için sadece yasa yürürlük tarihinden iki tam yıl önce şirketlerin ve şahısların sahip olduğu gayrimenkullerin ne zaman satılırsa satılsın yüzde 75 istisnaya tabi olacağı hükmü konuldu. Kentsel rantlar Gelir Vergisi Kanun Tasarısı’na eklenmesi muhtemel düzenlemelerden biri olarak uzun süredir tartışılan kentsel rantlar konusunda da çalışma yürütüldüğü ortaya çıktı. Maliye Bakanı Naci Ağbal, konunun Ekonomi Koordinasyon Kurulunda gündemde olduğunu belirterek, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının daha önce kamuoyuna açıklanan çerçeveye yakın ama bazı farklılıklar içeren yeni bir taslak üzerinde çalıştığını açıkladı. Ağbal, mevcut sistemle dahi değer artış kazançlarının vergilenmesinin mümkün olduğunu belirtirken, gayrimenkul alış-satışlarının izlenmesine ilişkin yeni bir yönteme ihtiyaç duyulduğunu da vurgu-
ladı. Gayrimenkul satışlarının gerçek tutarlarının belirlenmesine yönelik çeşitli öneriler daha önce gündeme gelmişti. Bunlar içinde her türlü satışın para devrinin mutlaka banka aracılığıyla yapılması yönünde bir öneri de geliştirilmişti. Rant vergisi olarak adlandırılan tasarı uzun süren tartışmaların ardından özellikle gayrimenkul sektörünün itirazları sonucu geçen yıl rafa kaldırılmıştı. Bu taslakta, imar değişikliklerinden ve imar uygulamalarından kaynaklı olarak bir gayrimenkulün değeri artmışsa, artan bu değerin gelir vergisinin ödenmesi düzenlenmişti. Sertifika 21 Haziran’a kadar Gerek 64’üncü Hükümet Programı’nda gerekse buna ilişkin takvimlendirilmiş eylem planında, gayrimenkul konusuna özel bölümler ayrıldı. Hükümet programında, gayrimenkullerin elden çıkarılmasında değer artış kazançlarının vergi lendirilmesine yönelik uygulamaların gözden geçirileceği ifadesi yer alıyor. Ayrıca yatırımların üretken alanlara yönlendirilmesi ve tasarrufların artırılıması temel amacı kapsamında, gayrimenkul rantlarından kamunun pay almasına yönelik çalışma yapılacağının belirtildiği programda, kentsel dönüşüm alanlarında hakların devredilmesine imkan sağlayacak şekilde gayrimenkul sertifikası modelinin geliştirileceği kaydediliyor. Bu eylemin gerçekleştirilmesi için ise eylem planında yer alan son tarih 21 Haziran 2016 olarak belirlenmiş durumda. Sorumlu kuruluşun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olduğu eylemde, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, SPK, TOKİ, Türkiye Belediyeler Birliği, GYODER, KONUTDER ve Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği ilgili kuruluş olarak belirlenmiş durumda. Gayrimenkul sertifikası modeline ilişkin mevzuat çalışmaları ise SPK tarafından tamamlanacak.
23
Bayilikler verilecektir
İtalyan PerDormire Yaysız Yatakları
Bahçeşehir Mobilyacılar Çarşısı’nda...
Sprint Matrix
Outlast Ergomind
Wellness Queen Supreme
Modern konfora uzanan gelenekçi bir el, nostaljik bir dokunuş...
Geçmişte yataklarda kullanılan kumaşları anımsatan ve dokunulduğunda onların hissettirdiği duyguları uyandıran, yoğun olarak geleneksel ve tarihi dokularla zenginleştirilmiş yataklar serisi.
Vücudunuzu daima sağlıklı ve formda tutmak için uykudayken bile doğa ile uyum içerisinde malzeme ve kumaşlardan üretilen yataklarımız ile tercihiniz daima saflıktan yana olsun… Palm İç ve Dış Ticaret Bahçeşehir Mobilyacılar Sit. F2 Blok No:8 Esenyurt/İST.
Tel: 0212 672 15 02-03 / 0212 509 99 25-26 Fax: 0212 672 15 04 / 0212 5099927 www.palmfleks.com • info@palmfleks.com Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
24
Hakkınız Var AV. Fuat Ekİn
Avukat / fuat@ekin.av.tr
İşçinin 3600 prim ödeme gün sayısı ve 15 yıl sigortalılık süresi koşulunu sağlaması ile kıdem tazminatı almaya hak kazanması
K
ıdem tazminatı fonuna ilişkin yapılacak düzenlemenin yürürlüğe gireceği tarihe kadar, işçilerin kıdemleri için yürürlükten kalkan 1475 Sayılı İş Kanunu’ nun 14. Maddesi hükümlerine göre kıdem tazminatı hakları saklı tutulmuştur. Anılan Kanun’ un 14. Maddesi’ nin Birinci Fıkrası’nın 5 numaralı bendi “506 Sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle, feshedilmesi veya kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi veya işçinin ölümü sebebiyle son bulması hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır ‘’ şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre, yaş şartı aranmaksızın 3600 prim ödeme gün sayısı ve 15 yıl sigortalılık süresi koşullarını sağlayan her işçi, bu şartları sağladığına dair Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan alacağı bir yazı ile birlikte işverene
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
yazılı başvurarak, kıdem tazminatının ödenmesi ile iş akdine son verilmesini talep edebilir. Ancak uygulamada hak kaybına yol açabilen hatalarla karşılaşılmaktadır. Bunlar özellikle, ilgili SGK’ ndan “ 3600 veya üzeri prim gün sayısı ve 15 yıl veya üzeri sigortalılık süresi ile Kıdem Tazminatı Almaya Hak Kazanmıştır “ şeklinde bir yazı almaksızın işverene başvuru yapılması ya da kıdem tazminatını alarak iş akdine son verilmesi talebini ileri sürmeksizin sadece istifa dilekçesi verilmesi şeklindedir. Burada dikkat edilmesi gereken bir başka husus ise verilen dilekçelerin işveren tarafından alındığına dair yazılı bir belge alınmasıdır. Bu yazılı belgelerin alınmasının önemi ispat açısından öne çıkmaktadır. Uygulamada önceleri Yargıtay, işçinin emeklilik iradesini aramaktaydı. Yani bu şekilde iş akdine son veren işçinin daha sonra makul bir süre içerisinde çalışmaması koşulunu aramaktaydı. Ancak Yargıtay bu içtihadından artık uzaklaşmış ve sadece yasanın aradığı “ 3600 veya üzeri prim gün sayısı ve 15 yıl veya üzeri sigortalılık süresi ” koşulunun gerçekleşmiş olmasını kıdem tazminatı almak için yeterli bulmaktadır.
25
Arayıpta bulamadığınız büyük ve küçük numaralar fitbas.com’da...
288.78 TL
199,90 TL
288.78 TL
199,90 TL Bayan 33-35 ve 41 -44 arası
219.80 TL
109 TL
288.78 TL
199,90 TL Erkek 37-39 ve 46-50 arası
Fitbas.com (FBS E-Ticaret Bilişim Hizmetleri Ltd.Şti.) Ömer Avni Mah. Prof. Dr. Tarık Zafer Tunaya Sokak No:21/A Gümüşsuyu - Beyoğlu İstanbul
Tel: 0212 671 89 36
Hoşdere-Bahçeşehir Yolu Cad.Park City Evleri D-Blok No:12 Esenkent / İstanbul
Tel: 0212 549 49 90 Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
26
AdvertorIal
Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı’nın yeni adı
Ella & NavIgateyourself Ella ve Navigateyourself Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı size yurtdışı eğitim ile ilgili birçok alanda kaliteli ve güvenilir akademik danışmanlık hizmeti sunuyor. Sizi de başarılı referansları arasında görmek isteyen işletmeyi daha yakından tanımak için yurtdışı eğitim danışmanlığında merak edilenleri sizler için öğrendik.
BİZİ FARKLI KILAN ŞEY İNGİLTERE’DE BULUNMAMIZ! Türkiye’de özellikle de İstanbul’da yurtdışı eğitim danışmanlığı hizmeti veren alanında uzman ve kaliteli birçok kuruluş var, bizi bu kuruluşlardan ayıran iki temel özellik var. Birincisi eğitimin içinden geliyor oluşumuz, ikincisi İngiltere’de yaşıyor oluşumuz. Öğrenciyi okula yerleştirdikten sonra da her zaman yanındayız.
BÜTÜN BİR YILIN YORGUNLUĞUNU UNUTTURAN İNGİLTERE YAZ OKULLARI İLE EĞİTİMİ VE TATİLİ BİRLEŞTİRMEYE NE DERSİNİZ? Her yıl Haziran ve Eylül ayları arasında 8-18 yaş arası gençlerimizin yaz tatillerini İngiltere’de hem İngilizce öğrenerek, hem de eğlenerek geçirmelerine olanak sağlayan İngiltere Yaz Okulları programlarında, öğrencilerin etkin bir dil eğitimi almalarının yanı sıra, farklı kültürlerden gelen öğrencilerle kaynaşmaları ve bu sayede farklı kültürleri tanımaları sağlanmaktadır. Gençlere yönelik yaz dönemi kursları sınıf içi teorik gramer öğretimini de içermekle birlikte daha çok öğrencilerin konuşma becerilerinin o dilin doğal olarak konuşulduğu bir ortamda geliştirilmesini
amaçlıyor. Derslerin genellikle yarım gün olduğu İngiltere Yaz Okullarında sınıf içi faaliyetlerin dışında sosyal aktiviteler düzenleyerek öğrenilen gramer bilgisini günlük hayata taşıyor. Gençlerin ders sonrası boş zamanları en verimli şekilde değerlendirmesi için rehber öğretmenler eşliğinde sosyal ve sportif aktiviteler düzenlenirken, tarihi ve turistik yerler ile çevre şehirler ziyaret edilir. İngiltere Yaz Okulları program içeriği öğrenciyi derse katılmaya ve konuşmaya teşvik eden tarzda düzenleniyor.16 yaşın altında gençlerin katıldığı İngiltere Yaz Okulu programlarında daha çok kampüs konaklamalı programlar önerilmektedir. Ailelerin kampüs konaklamasını tercih etmelerindeki en önemli nedeni; tüm okul personelinin, öğretmenlerin, grup liderlerinin ve öğrencilerin aynı kampüste konaklamaları ve böylece öğrencilerin sürekli gözetim altında bulunmaları gelmektedir. Güvenilir ve profesyonel gözetim altında tutulan çocuklarınızı emanet ederken gözünüz arkada kalmasın! Bunun yanı sıra kampüslerde genellikle yüzme havuzundan tenis kortlarına kadar mükemmel spor tesislerinin bulunması, sabahtan akşama kadar gün boyunca yoğun bir etkinlik programı olması kampüs konaklamasının bir diğer tercih edilme sebebidir.
Seda KOÇDAĞ AKYÜZ Kimdir? 2006 yılında İstanbul Üniversitesi İlköğretim Matematik Öğretmenliğinden mezun olduktan sonra yükseköğrenimini İngiltere’de tamamlamıştır. Daha sonra Yıldızlar Koleji, Avrupa Koleji ve MEF Okulları’nda öğretmenlik ve yöneticilik görevinde bulunmuştur. 2015 yılında İngiltere’ye yerleşmiş ve Ella Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı şirketini kurmuştur. İngiltere’de eğitim almak isteyenlere ücretsiz danışmanlık hizmeti vermektedir.
Seda AKYÜZ Ella Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı Şirketinin Kurucusu İstanbul / 15 Mart 2016 Road BH14 9JL, Poole,Dorset 9Yelpaze The Cheviots, Overbury
İnanılmaz bir deneyim… Yurtdışında okumak, bir ömür boyu yakalayabileceğiniz tek fırsat olabilir. Farklı bir ülkede eğitim almanın yanında, en önemlisi daha önce hiç parçası olmadığınız ve bilmediğiniz bir dünyayı keşfe çıkıyorsunuz. Diğer ülkelerden gelen diğer insanlar ile kültürlerini paylaşmak hayatınızda ödüllendirici bir deneyimdir. Unutulmaz arkadaşlıklar edinin, yeni kültürleri tanıyın… İngiltere’de eğitim alırken kurduğunuz yeni arkadaşlıklar, size unutulmaz hatıralar bırakır. Yeni kültürler ufkunuzu açar, bakış açınızı değiştirir.
Rafet DÜGENCİLİ Kimdir? 2001 yılında Mimar Sinan Üniversitesinden mezun olduktan sonra 14 yıl boyunca ENKA, Darüşşafaka ve İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları gibi özel okullarda öğretmenlik ve yöneticilik yaparken bir yandan da Yeditepe Üniversitesi’nde Eğitim Yönetimi ve Denetimi alanında yüksek lisansını ve Kadir Has Üniversitesi’nde Öğrenci Koçluğu Eğitimlerini tamamlamıştır. 2015 yılında Navigateyourself adlı yurtdışı eğitim danışmanlığı ve kariyer koçluğu şirketini kurmuştur.
+44 744 025 42 13 +90 533 283 10 84 (whatsapp)
info@ellaedu.com www.ellaedu.com
27
Maceraya hazır olun… Ilk başta herşey bir bilinmeyen gibi görünebilir. Kendi ayaklarınız üzerinde durarak bu bilinmeyeni aşmak sadece sizin başarınız olacaktır. Yeni bir dil öğrenin… Eğitim alacağınız ülkenin dilini ve belki de o ülkede yoğunlukla konuşulan dilleri sürekli duyarak öğreneceksiniz. Bu sizin zenginliğiniz ve farklılığınız olacaktır. Bir adım önde olun… Yurtdışında ailenizden uzak eğitim almak herkesin yapabildiği bir şey değildir. Maddi ve manevi kaynaklar gerektirir. Bunu sağlayabiliyorsanız her zaman kalabalıklardan bir adım önde olursunuz. Kendinize yatırım yapın… Yurtdışında eğitim almak kendine yatırım yapmak demektir. Bunu gereksiz bir yatırım olarak görmemek gerekir. Çocuğum yurtdışın-
da dil eğitimi alacağına burada alsın, yanımda olsun demeyin çünkü dili, konuşulduğu yerde öğrenmek gerekir. Tüm olanaklarınızı ortaya koyup, başardığınızı anladığınız an kendinize yatırım gerçekleşmiştir. Bu yatırımın meyvelerini toplamaya başladığınız an ise başarıyı tadarsınız. Dünyaya farklı gözlerden bakın… Dünya sadece çevrenizde olup bitenlerden ibaret değildir. Uzakları deneyimlediğiniz zaman dünya insanı olursunuz, işte o zaman dünya gözünüz açılmış, ileriyi görmüş olursunuz. Bu da size ileriki hayatınızda farklılıklar katar. Dil eğitiminde koçluk... Dil öğrenimi için bu ülkeye gelen gençlerin pek çoğu dil öğrenirken bir yandan da bu kültürle içli dışlı olurlar. Sosyal hayatın içinde olmak, sergiler
gezmek, müzelere gitmek, büyük parkların havasını koklamak, publarda soluklanmak, büyük marketlerin baş döndürücü ortamına girmek ve daha nicesi... Bütün bu sosyal yaşam gençlerimizin deneyimlerine büyük katkılar sunar; bununla beraber gençlerimiz ve ergenlerimiz kariyerlerini ve hayatlarını değiştirecek pek çok fırsata teğet geçerek yeni bir dil öğrenerek ve yeni bir kültürle tanışarak ülkelerine geri dönerler. Koçluk bireyin kendini keşfetmesi sürecidir. Koç bu yolculukta yol gösterici değildir, danışan kişiye eşlik eden ve güçlü sorularla danışanın kendisi keşfederek kendi yolculuğunu organize etmesini sağlayan kişidir. Dil eğitiminde çok iyi yapılandırılmış müfredatlar, iyi tasarlanmış sınıflar, ortamlar, hedef dilin yaşandığı mekânlar dahi bazen ergenlerin dil bariyerlerini aşmasını sağlayamıyor. Bu bariyerlerin aşılamamasında pek çok neden bulunabilir. Bu nedenlerin arasında yer alan ve aşağıda belirttiğimiz iki nedeni yok etmek için koçluk seansları düzenliyoruz. •Dil eğitiminin hedeflerinin oluşturulması • Kişisel özelliklerinin ve öğrenme biçimlerinin farkına varılması Dil eğitiminin hedeflerinin oluşturulması ve bu hedeflerin ergenin bilincinde açığa çıkması basitçe “Ben iyi bir meslek sahibi olmak için İngilizce öğreniyorum.” , “Ben iyi para kazanmak için İngilizce öğreniyorum.” şeklindeki ifadelerden ibaret değildir. Bu cümleleri sarf ettiği halde İngilizce öğrenmek için büyük nakitleri ve vakitleri sarf ederek başarılı olamayan enkazlar da çevremizde bir hayli fazladır. Koçluk seansları, hedeflerin gerçeklik düzeyini yükseltir ve öğrencinin bu hedeflere güdülenmesini ve yürümesini kendi gerçekliği haline getirir.
Rafet DÜGENCİLİ 07404 452 446
info@navigateyourself.co.uk www.navigateyourself.co.uk
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
30
YAŞAM
Prof. Dr. İlber Ortaylı:
“Türkiye ve Rusya birbirine muhtaç” İstanbul Şehir Üniversitesi, Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın konuşmacı olarak katıldığı “TürkRus İlişkilerinin Geçmişi ve Bugünü” konulu konferansa ev sahipliği yaptı. Ortaylı, Türkiye ve Rusya arasında diplomatik ilişkilerin derin bir geçmişi olduğunu belirterek, “Bizim endüstriyel gelişmişliğimiz Rusların önünde; Ruslar ise büyük bir hammadde kaynağına sahip. Ruslar bize, biz de onlara muhtacız. Diplomaside bu gibi durumlarda çok daha fazla dikkat etmek gerekiyor” diye konuştu. Konferansa Genel Yayın Yönetmenimiz ve Bahçeşehirliler Derneği Başkanı Uğur Barış Karabulut’ta katılanlar arasındaydı. İstanbul Şehir Üniversitesi, Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın katılımıyla, Türk-Rus ilişkilerini siyasi, kültürel ve ekonomik çerçevede ele aldı. “Türk-Rus İlişkilerinin Geçmişi ve Bugünü” başlığıyla düzenlenen ve dün İstanbul Şehir Üniversitesi Doğu Kampüsü Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen konferansta, verdiği örneklerle bugünkü Türk-Rus ilişkisini değerlendiren Ortaylı, “Rusya ile ilişkilerimizin çok derin bir geçmişi var. Bugün gelinen noktada Rusya’nın bize, bizim de Rusya’ya ihtiyacımız var. Bugün Rusya ile olan ilişkilerimiz eskisi gibi sadece Soğuk Harp değil. Rusya’da çok büyük yatırımlarımız var. Mesele sadece turizm ve domates değil. Milletlerarası sistemlerde her ülke bir ölçüde birbirine bağlıdır. Bu gibi durumlarda çok daha fazla dikkat etmek gerekiyor” değerlendirmesini yaptı. “Gelişmiş ülkeler birbirine daha çok bağımlıdır” Türk işadamlarının Rusya’da çok sayıda büyük çaplı yatırımları olduğunu hatırlatan Ortaylı, “Rusya irrasyonel bir memleket. Kafasına kızar bir karar alır, tüm fabrikalarınız kapanır. Bir sürü Türk ve Müslüman işsiz kalır. Muhtaç olmak sadece az gelişmiş ülkeler için bir sorun değildir. Teknolojisi gelişen ülkeler birbirine daha çok bağlıdır. Her birinin koynunda diğerinin 80 kolu vardır” dedi. Rusya için
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
“20’nci yüzyılın başında otomobil yapıyordu ama hiçbir zaman İngiltere, Almanya ya da İtalya değildi. Bugün hammaddeyle geçinen bir ülke ve eskiyen teknolojiyle devam eden bir silah sanayisi var. Şüphesiz endüstriyel gelişmişlik düzeyi yüksek ülkelere ihtiyacı vardır” diyen Ortaylı, Türkiye için ise şunları söyledi: “Bugünün Türkiye’si 1914’ün Türkiye’si değildir. Daha mükemmel bir ordusu, sanayisi ve teknolojisi var ama tüm bunlara rağmen siz de ihtiyatlı olmak zorundasınız.”
Konferansa Genel Yayın Yönetmenimiz ve Bahçeşehirliler Derneği Başkanı Uğur Barış Karabulut’ta katılanlar arasındaydı.
Rusya ile ilişkilerin yatıştırılması mümkün Bugün gelinen noktada Türkiye ve Rusya arasındaki diplomatik ilişkinin iyileşmesi anlamında umutlu olduğunu ifade eden Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Çözüme ulaşılmazsa süreç daha büyük felaketlere de gidebilir ancak buna çok da müsaade edilmez. Ortaya çıkan sonuçtan herkes çok fena etkilenir. O yüzden buna çok dikkat etmemek gerekiyor. Olan olmuştur; yatıştırmak mümkündür. Suriyeli mülteciler dil bildikleri için bir adım önde olacak Konuşmasında, Türkiye’deki Suriyeli mülteciler konusuna da değinen Ortaylı, Suriyeli gençlerin eğitim konusunda başarılı ve iyi niyetli olduklarını söyledi ve gelecekte tarihçi olmak isteyen gençlere şu önerilerde bulundu: “Suriyeli çocuklar artık burada eğitim de almaya başladı. Daha dikkatli ve iyi niyetle eğitime entegre olan; kendilerine öğretileni itirazsız öğrenen adamlar… İçlerinde 15-20 yılda, milyonda biri tarihçi olsa belki 40 tane 5-6 dil bilen tarihçi çıkacak. Arapça, Kürtçe, Almanca, İngilizce, Latince bilecekler. Bu kitlenin arasında Türk öğrenciler çok sıkıntı çeker. İngilizcede pek çok kaynak yavan.”
31
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
32
/Travelogueress
/ travelogueress
/ Travelogueress
ı s a r e c a M a rik e m A y e n ü Bir G
1. Bölüm o Ri n ı d y a Gün
untain o M f a o L Sugar
Ç
alakalem: - Brezilya’daki çok farklı ve renkli etnik gruplar, çok iyi bütünleşmiş gibiler. A.B.D’de durum içler acısı, Avrupa çok daha iyi ama burası bu konuda Avrupa’dan da iyi gibi. Farklı gruplardan arkadaşlar ve çiftler burada çok olağan. - Denize (aslında bu durumda Atlantik Okyanusu oluyor) bakmak için doğuya dönmek nedense bir garip geliyor. Suyu ve öteyi görmek için hep batıya dönmeye alışmışım. Yön dengem biraz şaşırdı. Son birkaç gündür yıldızlar benim için yanlış sıralanmıştı. Üzerinde günlerdir çalıştığım projede son anda elimde olmadan çıkan teknik problem tüm dosyayı kaybetmeme neden olunca çok üzüldüm. Bunun yanı sıra, sürekli seyahat ettiğimizden, valizimizi hazırlama ve yanımıza almamız gerekenleri hatırlayacağımıza güvenmemize dayanarak, havaalanında
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
ce
Rio’daki
MJ Heyke li
fark ettim ki tüm kredi kartlarımı ve ehliyetimi evde unutmuşum. Bu seyahatin yanımızda hem yazlık hem kışlık kıyafetler taşımamızı gerektirmesinden dolayı da aklım karıştı ve getirmemim faydalı olacağı birkaç parçayı unuttum. Zaten 12 saatlik yani çok uzun olacak olan uçak yolculuğumuz, uçağın içinde kalkmadan 3 buçuk saat daha beklemek zorunda kalınca, 15 saate çıktı. Bu tecrübe de seyahat ile ilgili teorimi doğruluyor. Seyahat emeklilikten sonraya ertelenmemeli. Genç yaşta bile çok yorucu ve zor olabilen bu tecrübeler, ileri yaşlarda tam eziyet olur.Uçağımız tam havalanmak üzereydi ki, uçağın motorlarından birinde sorun çıktı, piste geri döndük ve motorun tamir edilmesini bekledik. Sonra uçaktaki iki kişi ciddi biçimde rahatsızlandı, uçaktan çıkartıldılar. Bu sefer de bu iki kişinin valizlerinin uçaktan çıkartılmasını bekledik. Neyse, gece yarısından sonra vardığımızda, havaalanında tüm yolcuları karşılayan ve güler
ala na P a b aca Cop
yüzle “hoş geldiniz” diyen yaz elbiseli orta yaşlı kadının sadece bu görev için maaş aldığını düşünüyoruz. Türk pasaportumla vizesiz ve sorunsuz bu ülkeye girebilmem beni mutlu ediyor. Klimalı havaalanından çıkışımızda ilk farkına vardığımız, yapışık, aşırı rutubetli sıcak hava oldu. Zaten birkaç gündür yağmur yağıyormuş. Daha önce Rio’ya gelenler, havalimanından şehre giderken favelaların yani Rio’nun meşhur gecekondu mahallelerinin kolayca görüldüğünü söylemişti ama biz gecenin karanlığında, samba müziği eşliğinde arabada giderken, hiçbir şey göremedik. 190 milyon nüfuslu Brezilya’da Rio 9 milyon nüfusa sahip. Bu 9 milyonun 2 milyonu favelalarda yaşıyor. Kaldığımız Otel Orla, meşhur Copacabana plajına bakan Avenida Atlantica üzerinde. Oda numaramız 508. Bizi idare eder. Sabah sisli ve bulutlu bir Rio’ya uyandık ama yine de sıcak. Sabah ilk gezimiz için Copacabana boyunca
33
tadyum Meşhur S ilerledik, sonra ilk durağımız, şehrin muhteşem manzaralarını görebildiğimiz helikopter alanı oldu. Bu sırada meşhur İsa heykelinin hala bulutlar ve sis ardında saklı olduğunu görebiliyorduk ama yine de şehrin görkemli manzarasını da izleyebildik. Rio’nun mimarisinin hiçbir özelliği yok hatta çirkin. Koloni zamanlarından kalma birkaç Portekiz stili bina görülebiliyor. Elbette gelişmekte olan değil, gelişmiş bir ülke olduğu ortada (favelalar dışında). Rio hakkında duyduklarım ve okuduklarım beni o kadar korkuttu ki evlilik ve nişan yüzüklerimi bile getirmedim bu seyahate dikkat çekmesin diye. Ama şimdiye kadar gayet güvenli, insanlar da gayet kibar görünüyor. Ancak Rio’nun en büyük özelliği muhteşem doğası. Okyanus, Lagoa Gölü, yüksek dağ ve kayalıklar, vahşi doğanın hemen şehrin içinde olması, bu şehri çok özel ve güzel kılıyor bence. Manzara gerçekten nefesimizi kesti. Rehber şehrin kayda değer özellikleri ve tarihi içinde Michael Jackson’ın burada bir favelada „They Don’t Care About Us“ kısa filmini çektiğini ısrarla anlatıyor ve tepeden bu favelayı tüm turistlere gösteriyor. Burada Michael Jackson’ın anısına yapılmış bir heykel de var. Bu favelaya da turlar düzenleniyor ancak maalesef son birkaç haftadır favelalar içindeki çeteler arasında şiddetli çatışmalar yaşandığından, eşimle bu mahellelere gitmeme kararı aldık. Favelalarda görülen her mavi bina ve çatı, buranın polise ait olduğunu ve bu bölgenin silahlardan arındırıldığını gösteriyor. Sonraki durağımız meşhur İsa heykeli oldu. Helikopter alanındayken, heykelin etrafındaki bulutlar dağılsın diye üfledim, kim bilir belki kelebek etkisiyle bir işe yarar diye. Neyse ki, bulutlar ve sis biraz azaldı ve heykeli görmek mümkün oldu ama buradan şehri görmek imkânsızdı. Yine de hava koşulları heykele ve bölgeye oldukça esrarengiz bir hava kattı. Geri kalan zamanımızı UNESCO tarafından şehir içinde vahşi doğa barındırdığı için dünya mirası ilan edilen Tijuca Parkı’nda geçirdik.
Sisler
ardınd
a heyk el
Amazonlar’in %60’ı Brezilya’da bulunuyor ve maalesef çok büyük alanları hızla yok oluyor. Bu vahşi ormanın içinde eşimle bir nevi şoka uğradık çünkü sanki Bangladeş’teki Bandarbhan ormanlarındaydık. Aslında hiçbir farkı yoktu. Yeşilin yoğunluğu dışında, tüm bitki türleri aynı. Tüm ağaçlar, bitkiler, meyveler Bangladeş’le tıpatıp aynı. Ekvator hattındaki tüm tropik ülkeler belli ki aynı doğayı paylaşıyor. Jack meyvesi, 25 tür muz, guava, yine guava ailesinden olan kampuka, 25 bin çeşit orkide (vanilya en bilinen orkideymiş) vs. Hoş bir sürpriz oldu aslında ve bir nevi Bangladeş’in nüfusu 150 milyon olmasaydı, her şey ne kadar farklı olurdu diye de düşündük ve hayıflandık. Benzerlikler çok. İnsanlar bile Bangladeşlilere benziyor. Oldukça hoşlar ancak çok kilolular (nedenini öğle yemeğinde anladık. Porsiyonlar A.B.D’deki gibi çok büyük). Doğanın Bangladeş’ten tek farkı, burada kahvenin de yetiştiriliyor olması. Aslında Bangladeş’te de yetiştirilebiliristenilse ama ülkede kahve içilmiyor.
gibiydi. Şimdi düşünüyorum da gerçekten o favelayı gördüm mü? İsa heykelinin yanında bulundum mu? Copacabana Plajı’nda yürüdüm mü? Hele hele gerçekten Güney Amerika’da mıyım yoksa Güney Asya’da mı? Dinlenmiş aklımla bu yerleri tekrar görebilmek isterim ama bu mümkün olmayacak. … Saat 21:10 Şimdi akşam yemeğinden döndük sıcak, tropik yağmurun altında. Tavsiye edilen Zaza Bistro’ya gittik; iyi ki de buraya gitmişiz. Yarı vejetaryen olarak Güney Amerika’daki et yeme alışkanlığından dolayı ne yiyebileceğim konusunda endişeliydim. Bu akşam yemeği endişelerimi giderdi. Zaza Bistro oldukça şık olsa da, bir yandan da gayet rahat bir yerdi. Çalışanlar güler yüzlü ve kibar. Ama en önemlisi yemekler parmaklarınızı yalatır. Düşünüyordum da, son 5–6 yıldır tüm dünyada mutfak sanatları inanılmaz ilerleme kaydetti. Her mutfakta bir “fusion” var ve sunuş git gide sanatsallaşıyor; neredeyse çatal batırmaya kıyamıyorsunuz.
Şehre geri döndüğümüzde bulutlar iyice grileşmiş, okyanus iyice koyulaşmıştı. Böylece plajda güneşlenip, suya girme planlarımız suya düştü. Ancak bu bizi Copacabana’da yürüyüş yapmaktan alıkoymadı. Pek temiz bir plaj olduğunu söyleyemeyeceğim ama tabii şehre farklı bir hava katıyor. Tahmin edilebileceği gibi plajda futbol oynayanlar, minicik bikiniler içinde (ama oldukça kilolu) kızlar ve sepak isimli eller dışında vücudun diğer her yeri kullanılan voleybol oyununu oynayanlarla dolu.
Zaza’da da Brezilya’nın tropik meyvelerinden esinlenme yemekleri Avrupa, Hint, Tay ve Japon mutfaklarıyla kaynaşmış. Meze usulü her şeyden biraz biraz deneyelim dedik. Ben tamaralı Hindistan cevizi suyu içtim; oldukça ferahlatıcıydı. Tatlı patates cipsleri başlangıç olarak masaya getirilen balla ve çörek otuyla tatlandırılmış domates, zeytin ve kapari, vasabi ile tatlandırılmış yoğurttan oluşan üç ayrı sosla süslenebiliyor. Karidesli samosalar (Hint böreği), tarçınlı mango reçeli sosla ikram edildi. Tapioka isimli, Brezilyalıların çok sık yediği meze, küçük ekmek rulolarına sarılmış erimiş peynir, domates ve bandırılmak için mango ve limon sosunda sunuluyor. Kızarmış ekmek üzerinde eritilen brie peyniri, bunun üzerinde eklenen ceviz ve karamel sosu da birbirlerine oldukça yakışan karışımlardı. Son olarak tatlı için, büyük bir kase içinde küçük küpler halinde kesilmiş mangoların üstü kuru elma parçacıkları ve şahane Brezilya fıstıklarıyla donatılmış, kasenin iç çevresi de frambuaz sosu ile süslenmişti. Hem damak, hem göz için birer sanat eseri. Muhteşem!
Neden Amerika kıtasında değil de, Güney İspanya’daki Costa del Sol ya da yer yer Güney Asya’daymışım gibi hissettiğimi anladım. Burada sokaklarda yürünebiliniyor, tatlı hayat kolay ve yavaştan alınıyor, zevki çıkarılıyor. O yüzden A.B.D’den daha Avrupai. Londra’yla zaman farkı sadece 2 saat olsa da, sanırım dün yaptığımız yolculuğun verdiği yorgunluktan dolayı, bugün bulunduğumuz yerlerde ve gördüklerimizi düşünürken sanki o an orada değilmişim, farkında değilmişim
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
34
İlkbaharla Birlikte Gelen Hastalıklar PROF.DR. OSMAN ERK
osmanerk@yelpazeistanbul.com
İlkbahar ile birlikte havada bol miktarda uçuşan polenlere bağlı olarak alerjik rinit, alerjik sinüzit, alerjik astım vakaları artmaktadır.
M
evsim dönüşüm dönemlerinde çevrede oluşan bir takım değişiklikler insanların ruhsal ve fiziksel yapısını derinden etkiler. Sıcaklık, nem, barometrik ve hidrometrik değişiklikler, havada baharla birlikte artan negatif iyonlar ve polenler özellikle deri ve mukozaları etkileyerek vücudu infeksiyon etkenlerinin girişi için daha elverişli hale getirir. Yaz aylarına geçiş ile birlikte mevsimsel grip sıklığı giderek azalırken, diğer virüslere bağlı özellikle üst solunum yolu infeksiyonları ve ishal vakaları artış göstermektedir. Çocuklarda özellikle kabakulak, suçiçeği gibi hastalıklar artışlar kaydedilir. İlkbahar ile birlikte havada bol miktarda uçuşan polenlere bağlı olarak alerjik rinit, alerjik sinüzit, alerjik astım vakaları artmaktadır. Sürekli hapşırık, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, gözlerde sulanma, yanma, batma, kızarma gibi şikâyetler ve nefes darlığı polen allerjilerinde sık rastlanılan belirtilerdir. Viral üst solunum yolu infeksiyon hastalıkları ile polen allerjileri aynı belirti ve bulgularla seyrettiği için ayırıcı tanı dikkatli bir şekilde yapılmalı ve her iki durumda da kesinlikle antibiyotik kullanılmamalıdır. Tüm bu viral ve alerjik etkiler dışında insan vücudu yeni koşullara uyum sağlama sürecine girer, metabolizma hızı artmaya, hormonal denge bu değişikliklere uyum sağlamaya çalışır. Tiroid hormonlarında ve diğer hormonlarda ortaya çıkan dengesizlik kişide depresyon, yoğunluk, isteksizlik, güçsüzlük gibi ruhsal belirtilere yol açar.
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
İlkbahar aylarında mide-barsak sistemine ait hastalıklarda belirgin bir alevlenme olmaktadır. Ülser hastalığı yanı sıra gastrit ve reflü hastalıklarında şikâyetler belirginleşmektedir. Mevsim değişikliği ile birlikte tansiyon yüksekliği ve şeker hastalığı olanlarda ve ilaç kullananlarda tansiyon ve kan şeker düzeylerinde belirgin oynaklıklar ve tedaviye direnç ortaya çıkabilmektedir. Mevsim değişikliği migren tipi baş ağrılarının daha sık ve ağır şekilde ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Kış aylarının sonu insanda D vitamini eksikliğinin en üst düzeyde olduğu zamandır. D vitamini genel vücut sağlığı için çok gerekli olan bir hormon-vitamindir. D vitamini eksikliğinde diyabet ve tansiyonda kötüleşme, depresyon, demans, yaygın vücut ağrıları ve osteoporoz oluşabilmektedir. Omega 3 yağ asitlerinden, yeşil yapraklı sebzeler başta olmak üzere çeşitli sebzelerden, meyvelerden ve kuruyemişlerden oluşan bir diyet bu dönemin atlatılmasında yardımcı olacaktır. Bilindiği gibi D vitamini bitkisel ve hayvansal ürünlerde yetersiz düzeydedir. D vitamini güneş vitaminidir. Uygun şekilde güneşlenmek hem D vitamini sentez etmek için hem de hormonal dengeyi yeniden sağlamak için elzemdir. Güneş, spor ve dengeli beslenme bu aylarda insan sağlığını olumlu etkileyecektir.
YAŞAM
35
Ev dışında
%11 daha fazla tükettik ‘Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği’ (ETÜDER), Ipsos Araştırma Şirketi ortaklığıyla hayata geçirdiği Foodservice Monitor 2015 adlı ev dışı tüketim pazarı araştırmasının sonuçlarını İstanbul’da gerçekleştirdiği toplantıda açıkladı.
Türkiye’de Ev Dışı Tüketim (EDT) sektörü, 2015 yılında dünya ortalamasının yaklaşık üç katı büyüyerek yüzde 11’lik bir artış kaydetti. ETÜDER’in IPSOS ile beraber gerçekleştirdiği Foodservice Monitor (Ev Dışı Tüketim) pazarı araştırmasına göre Türkiye’de ev dışı tüketim harcamaları 55 milyar lirayı buldu. Türkiye’de kişi başına düşen ev dışı tüketim harcaması yıllık 730 TL’yi buldu.
Türkiye’nin 7 büyük ilinin 81 ilçesindeki 2 bin 751 sokak ve 92 bin 948 Ev Dışı Tüketim noktasından yola çıkıp, 2 bin 700 EDT noktasında yıllık 11 bin ziyaret gerçekleştirerek yapılan araştırmaya göre, 2015 yıl sonu itibariyle ev dışı tüketim harcaması 55 milyar liraya yükseldi. Türkiye’de bir kişinin ev dışında yaptığı ortalama yıllık harcama 730 TL iken; bu rakam Avrupa’da 3 bin 212, ABD’de ise 6 bin 600 TL’ye ulaştı. Toplam Ev Dışı Tüketim harcamalarının yüzde 41’i İstanbul’da, yüzde 19’u Antalya’da, yüzde 13’ü İzmir’de ve yüzde 11’i Ankara’da yapılıyor. Araştırmanın yapıldığı Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Muğla, Antalya, Adana’nın ev dışı tüketim pazarının yaklaşık yüzde 50-55’ini kapsadığı tahmin ediliyor. ETÜDER Başkanı Melih Şahinöz, Ipsos iş birliği ile gerçekleştirdikleri araştırmanın Türkiye ev dışı tüketim sektörünü inceleyen tek ve en kapsamlı çalışma olduğunu belirtti. Türkiye’de ev dışı tüketim sektörünün büyüme ortalaması ve dünyadaki hızına vurgu yapan Şahinöz, “Ev Dışı Tüketim sektörü 2015 senesini dünya genelinde yüzde 4’lük bir büyüme ortalaması ile tamamlarken, Türkiye’de Ev Dışı Tüketim Sektörü yüzde 11’lik bir büyüme kaydetti. Sektörümüzün büyüme hızı geleceğe dair ümit veriyor” dedi. Türkiye’de son yıllarda değişen yaşam tarzlarının ev dışı tüketim pazarındaki büyümeyi olumlu yönde etkilediğine değinen Şahinöz, “Sektör ortalama her yıl yüzde 10-15 büyüyor. Dünya da sektörün büyüklüğü 2.67 Trilyon Euro, ABD’de 2.1 Trilyon TL, Türkiye’nin 38 katı, Avrupa pazarı ise 1.6 Trilyon TL ile Türkiye’nin 29 katı büyüklüğünde. Harcama oranlarına baktığımızda sektörün daha çok gelişeceğini görüyoruz” diye konuştu.
Tüketici alkolsüz geleneksel restaurantlara yöneliyor ETÜDER tarafından 92 bin 948 ev dışı tüketim noktasından yola çıkarak 2 bin 700 EDT noktasında yıllık 11 bin ziyaret gerçekleştirerek yapılan araştırmadan çıkan çarpıcı sonuçlar ise şu şekilde: • Ev dışı tüketim harcamalarının yüzde 62’sini gıda, yüzde 36’sını alkollü ve alkolsüz içecekler, yüzde 2’i ise temizlik malzemelerinden oluşuyor. • Ev Dışı Tüketim harcamalarının neredeyse yarısı Restoranlar ve Fast Food mekanlarında yapılıyor. Tüketimin, yüzde 27’si restaurant, yüzde 29’u fast food, yüzde 16’si otel, yüzde 6’si cafe, yüzde 2’si eğlence, yüzde 7’i pastane, yüzde 4 eğitim kurumu, yüzde 5 büfe/kiosk, yüzde 4 catering mekanların da gerçekleştiriliyor. • Ev dışı tüketimde alkollü içecekler kategorisinde ise yüzde 44 ile bira birinci sırayı alırken, onu yüzde 25 ile rakı, yüzde 8 ile viski takip ediyor. • Su fiyatlarının en yüksek olduğu yer oteller, en ucuz olduğu yer ise okullar. • Sayısal olarak yoğunluk fastfood restaurantlar dan sonra, alkolsüz geleneksel restaurantlara kaymış durumda.
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
36
Bahçeşehirliler Derneği’nden Haberler
“Büyük Buluşma” için Ankara’daydı... Bahçeşehirliler Derneği (BADER) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sivil toplum kuruluşları ve sendikaları davet ettiği Ankara'da düzenlenen "Büyük Buluşma" toplantısına, BADER Başkanı Uğur Barış Karabulut'un katılımıyla eşlik etti. Etkinlikte İstanbul 3.bölge CHP Milletvekilleri ile görüşme sağlanırken, Bahçeşehir'de ilk konut sahiplerine vaat edilenlerin sosyal donatı alanlarının bir bir ellerinden alındığının altı çizildi. Marka değeri olan Bahçeşehir'in ilçe olması gerekirken mahalleye dönüştürüldüğü, yoğun yapılaşma ile yeşil alanların azaldığı, her geçen gün ulaşım sorunlarının arttığı bir kent vurgusu yapıldı. Özellikle Gölet ve bölgemizdeki yapılaşmanın yarattığı tahribatlar konusunda destek talebinde bulunulduğu ve bu konuda TBMM'de milletvekilleri ile özel görüşme konusunda randevular alındığı da belirtildi. Haklı davanın ve bu taleplerin sağduyulu mücadeleyle sonuna kadar süreceğinin bilgisi verildi. BADER önümüzdeki günlerde "Türkiye'ye Örnek Uydukent" Bahçeşehir'in, ilk kurulduğu 90'lı yıllardan bugüne kadar geçen süreçte uğradığı hak ihlallerini anlatan dosyalarını, TBMM'de Ak Parti, CHP ve MHP milletvekillerine iletmeye hazırlanıyor.
Büyük Buluşma'da İstanbul Milletvekili Dr.Sibel Özdemir ve Başakşehir CHP Meclis Üyesi Mimar Hilal Erbakan'da etkinliğe katılanlar arasındaydı...
“Dünden Bugüne Bahçeşehir Söyleşileri” ile ilk konuklarını ağırladı
Mesa - Nurol Bahçeşehir (Geçmiş Dönem) Proje Koordinatörü M.Gürcan Erden Bahçeşehir Hizmet İşletme ve Yönetim A.Ş. (Eski YÖNAŞ) Genel Koordinatörü Seyit Şahin
Bahçeşehirliler Derneği (BADER) geçmişten günümüze yaşadığı kente ışık tutuyor. Bahçeşehir'in kuruluşundan buyana bölgemize hizmet veren kişi ve kurumların yetkililerinin dernek lokalinde ağırlandığı etkinliklerde, Bahçeşehir'e emeği geçenlerin anmanın yanında, dayanışma bilincinin güçlenmesi hedefleniyor. Bu ay düzenlenen söyleşilerde Mesa - Nurol Bahçeşehir (Geçmiş Dönem) Proje Koordinatörü M.Gürcan Erden ve Eski Bahçeşehir Hizmet İşletme ve Yönetim A.Ş. (YÖNAŞ) Genel Koordinatörü Seyit Şahin misafirdi.
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
37
BADER’den Kadınlar gününe özel hediyeler sahiplerini buldu... Bahçeşehirliler Derneği'nin Kadınlar Gününe Özel BADER Lokalinde düzenlediği etkinlikte makyaj sırları ve teknikleri ile Tarkan'dan Murat Boz'a, Seda Sayan'dan Ferhat Göçer'e ünlülerin makyajcısı Make Up Artist /Eğitmen Çetin Koyuncu ve Akademi Royal eğitmenleri kadınlarımızla buluştu. Etkinlikte cilt bakımı, kalıcı makyaj ve son trend makyaj teknikleri uygulamalı sunulurken, katılımcılara çekilişle cilt bakımı, makyaj ve daha birçok hediye çeki sunuldu. Etkinliklerin ilerleyen günlerde de devam edeceği öğrenildi.
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
38
Bahçeşehirliler Derneği’nden Haberler
Bahçeşehirliler Derneği Kültür-Sanat ve Eğitim çalışmaları başlıyor...
Bahçeşehirliler Derneği yeni dönemde eğitim faaliyetlerinin ilkine geleceğimizin mimarı çocuklarımızı da içine katarak BADER Çocuk Korosu’nu kurarak başladı. Önümüzdeki günlerde satranç, resim, el becerileri ve daha birçok eğitim branşının da programa dahil edileceği öğrenildi. Detaylı bilgi için Bader Eğitim Koordinatörlüğü’nden bilgi alabilirsiniz. Gsm: 0530 8817385
Bahçeşehirliler Derneği Yönetimi Bahçeşehir'de ziyaretlerine devam ediyor. Bahçeşehir Koleji Okul Müdürü Nilüfer Özsoy'la bir araya gelen Bader Bşk.Yrd.Fitnat Çalışkan ve Dernek Müdürü İsmail Acar bölgemize dair ortaklaşa çalışmalar konusunda fikir birlikteliği sağladılar.
Bahçeşehir Rotary ziyareti
Bahçeşehirliler Derneği Yeni Yönetim Kurulu bölgemizin sosyal, kültürel ve yaşamsal kalitesine katkı sağlamak adına STK'lar başta olmak üzere diğer kurum ve işletmelerle bir araya gelmeyi hedefliyor. İlk ziyaretini Bahçeşehir Rotary Kulübüne gerçekleştiren BADER, Rotary Kulüp Dönem Başkanı Hülya Ayın'dan ortak çalışmalar ve projeler yönünde işbirliği desteği aldı.
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
"Bahçeşehir'in Buluşma Noktası" Göleti kuşbakışı gören manzarası ve kuş sesleri eşliğinde sizleri kahveye bekliyor... Haftaiçi 09:30-17:00 saatleri arasında servis verilmekte. Kahvaltı, yemek ve özel günlerinize dair etkinliklerde önceden randevu almanız gerekiyor. Badem 08 Villa 02 - Garden Cıty Org: 05323529710 BADER Tel: 0212 669 61 61
39
Yeşilçam’ın Unutulmaz Şarkıları Bahçeşehir’i inletti Yeşilçam’ın 100. yılı anısına Hoş Seda Türk Sanat Müziği Topluluğunun Bahçeşehir Okyanus Koleji’nde gerçekleştirdiği konserde keyif dolu nağmeler dinleyenlerle buluştu. Şef Seda Hanzade Haklı Yönetiminde Genel Koordinatörlüğünü İsmail Acar, program sunumunu Bahçeşehirliler Derneği Başkanı Uğur Barış Karabulut’un gerçekleştirdiği geceye yoğun katılım vardı. Hoşseda Türk Sanat Müziği Topluluğunun büyük bir emekle hazırladığı konserde Türk Sinemasının unutulmaz şarkıları korist ve solistlerin sesiyle unutulmaz bir geceye dönüştü.
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
40
Rüyalar Âlemi NALAN GÜVEN
www.nalanguven.com.tr
info@nalanguven.com.tr
/nalangvn
/ yazarnalanguven
/ nalanguven7
“Ben’den kurtuldu da şimdi ben oldu. Aferinler olsun zahmetsiz benliğe.” MEVLANA İnsanoğlunun eski çağlardan beri esrarını çözemediği rüyayı sözlükler kısaca, “Şuuraltı faaliyetlerinin uyku sırasında zihinde yarattığı hayallerdir” tanımı ile yapsa da, “Rüyalar aynalara benzerler, bazen içlerinde başlarımıza gelecek şeyleri görürüz,” demiş Moliere. Zihnin en savunmasız olduğu anlarda bilinçaltını kaplayarak gizli bir dünyanın film şeridi gibi göz önünden geçerek gizemlerin, sırların açığa çıktığı bu âlem her zaman merak konusu olmuş ancak görülen hayallerin gerçekle bağlantısının ve geleceğin habercisi olup olmadığının kesin açıklaması ne bilim adamları ne de din adamları tarafından yapılabilmiştir. İlkel toplumlarda rüyaların tanrılar tarafından verilen armağan veya ceza olabileceğine inanılmıştır. Bu inançla kâhinler ortaya çıkmış ve rüya yorumları yapmaya başlamışlardır. Babil’in kâhinleri, Eski Mısırlılar, Yunanlılar ve Araplar rüya yorumları ile ilgili kitaplar yazmıştır. Rüyaların bilimsel incelemesi (oneiroloji) ile parapsikologların ve ruh bilimcilerin çalışmaları sonucunda elde edilen verilerden uykunun dört evreden oluştuğunu ve rüya görme hadisesinin REM (Rapid Eye Movement – Analiz göz hareketleri) uykusu denilen, gözlerin göz kapakları altında ileri ve geri doğru hızlı ve ani hareket ettiği bir evrede gerçekleştiğini bilmekteyiz. İnsan rüya gördüğü anda vücudunda bazı önemli değişiklikler olmakta, REM uykusu ( DELTA uykusu da denilmektedir) süresince, kan basıncı ve kalp ritmi yükselip alçalmaktadır. Adrenalin seviyesi yükselerek kalp daha hızlı atmaya başla-
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
maktadır. Bu durumda vücudumuzun daha çok yorulacağını düşünsek de, durum bunun tam tersidir. REM uykusu esnasında vücut tamamen durgun ve kaslar hareketsizdir. Rüyalar renkli ya da siyah beyaz olabilir. Kadınların erkeklere göre daha renkli rüyalar gördüğü yapılan araştırmaların sonucudur. İnsan bir gecelik uykusunda birden fazla rüya görebilir. Ancak çoğu zaman uyanmaya yakın
evrede görülmüş olan rüyalar akılda kalır. Hiç rüya görmediğini söyleyenlerin de rüya gördüğü elektronik cihazlarla tespit edilmiştir. Bilim adamlarınca uykuları denetim altına alınan kişilerin EEG (Elektroensefalogranik) cihazı ile yapılan tespitte rüyanın, uykunun yüzde yirmilik bir kısmını teşkil ettiği saptanmıştır. Parapsikologlar ve ruh bilimcilerin rüyaların süreleri üzerine yaptığı çalışmalarda ise,
41
uyandıktan sonra dakikalarca anlatılabilecek en uzun bir rüyanın bile aslında doksan saniyeyi geçmediği sonucuna varmıştır. Bu da bize rüyanın kendine has bir zaman ritmine sahip olduğunu, bizim zaman kavramımıza uymadığını gösterir.
Rüya yorumuna açık olan ve daha çok uykunun son evresinde görülen dördüncü tür rüya ise en sık rastlanılandır. Sabah uyanıldığında akılda kalmış olan ve kişiyi etkileyen bu olay döngüsü yorumlamak için en uygun olan rüya çeşididir.
Ruh bilimci Sigmund Freud uyku sırasında kişinin bilinçaltındaki düşüncelerinin, özlemlerinin veya isteklerinin bir olay döngüsü içinde göz önünden geçtiğini varsayarak, bilincin gizlediği olguları ortaya çıkarmaya çalışmış ve tıp adamları da bu yolu izleyerek hastaların tedavisi yönünde çalışmalar başlatmıştır.
Rüyalar ve yorumları bizi zihinsel, fiziksel, duygusal ve ruhsal olarak etkiler. İç dünyamız ile aramızda bir köprü oluşturur ve ruhumuzu fark etmenin bir göstergesi gibidir. Rüya ruh gibi soyut bir olaydır.
Sırrı çözülemeyen bu masal âleminin derinliklerine inme çabaları yanında merakı gidermek amacı ile çeşitli yorum kitapları yazılmıştır. Bu yorumlar rüyaların türlerine göre değerlendirilmektedir. Günlük olayların etkisi ile yoğun, karmaşık olayların görüldüğü rüyalar yorumlanmaz. Bunlar gerçek rüya değildir. Diğer yorumlanmayan rüya türü ise kâbus ve karabasan denilen rüyalardır. Güzel görüntülerin dehşet verici ve korkutucu bir hale dönüştüğü bu tür rüyaların açıklamasını sinir doktorları ve psikanalistler yapmaktadır. Üçüncü tür olarak sayabileceğimiz rüya türü ise rüyada görülenin gerçek hayatta çıkması halidir ki bunlar gerçek rüyalardır. Genellikle sezgisi çok güçlü veya belli mertebelerdeki kişiler tarafından bu rüyalar görülür. Gerçek rüyalardan bilim tarihine geçmiş olan ünlülerinden biri Abraham Linkoln rüyasıdır. Amerika’nın 16’ncı Başkanı Lincoln, 16 Nisan 1865 yılında rüyasında, Beyaz Saray çalışanlarının panik içinde başkanın öldüğü haberini verdiklerini gördü. Lincoln gün boyu bu rüyanın etkisinde kalarak çevresindekilere de rüyasını anlattı. Aynı günün akşamı Lincoln, eşi ve iki arkadaşı, 4 yıllık mücadeleden sonra Kuzey’in zafer kazanması ve iç savaşın sona ermesini kutlamak amacıyla Ford Tiyatrosu’nda “Amerikan Kuzenimiz” adlı oyunu izlemeye gittiler. Oyunun üçüncü perdesinde, Lincoln ve beraberindekilerin bulunduğu tiyatronun Başkanlık Locası’nın kapısı yavaşça aralandı ve sahneden gelen ışıkla elinde parlayan şeyin silah olduğu belli olan genç bir adam, içerideki kimse hareket etmeye fırsat bulamadan, silahtaki kurşunları başkanın başına boşaltmaya başladı. Başkan koltuğa yığılıp kalmıştı. Ölümünü haber veren rüyanın üzerinden daha 24 saat geçmeden, Lincoln’ün rüyası gerçek olmuştu. Ve bu olay tarihte, “Gerçek rüya” tanımına uyan en akılda kalıcı rüyalardan biri oldu.
Tasavvufi açıdan ele alacak olursak rüya, uyku halinde ruh bedenden ayrıldığı zaman yaşanan olayların tümüdür. İslam düşüncesinde kelamcılar, felsefeciler ve de mutasavvıflar arasında rüya hakkında önemli şeyler yazılmıştır. En güzel örneklerini Mevlana’nın Mesnevi’sinde ve İbn Arabî’nin eserlerinde görebiliriz. İslamiyet’te rüyaların bir bölümü anlamlıdır. Bu anlamlı rüyaların bir kısmı açık, bir kısmı ise rumuzludur. Yani rüyanın anlatılması sakıncalıdır. Rüyalar usulüne göre yorumlanmalı ve herkes rüya tabiri yapmamalıdır. Allah’ın müjde veya korkutma amacıyla melekleri tarafından uyuyanların ruhlarına ilham ettiği rahmani rüyalardan bir kısmı peygamberlere vahiy olarak gelmiştir. Kur’an-ı Kerim’de bu tür rüyalardan bahsedilmektedir. Hz. İbrahim, Hz. Yusuf, Hz. Muhammed, peygamberlerin rüyaları ile Mısır meliki ve zindana atılan gencin rüya ve yorumları bunlardandır. Hayatın yaklaşık üçte biri uykuda geçmektedir. Ortalama 60 senelik bir ömrün 20 senesinin uykuda geçtiğini düşünecek olursak rüyaların insanoğlu için önemini daha iyi kavrayabiliriz. Hayatımızın azımsanamayacak bir kısmını kaplayan rüyalar sanatın çeşitli dallarında ortaya çıkan eserlerle yaşantımızın vazgeçilmez bir parçası olduğunu bize kanıtlamıştır. Herkes gibi edebiyatçılar da gördükleri rüyalardan etkilenmişler ve bunu eserlerine yansıtmışlardır. Geçmişte divan ve halk edebiyatında görülen bu yansımalar günümüz edebiyatı için de geçerliliğini muhafaza etmektedir. Rüyaların müzikteki etkilerine ise Sadettin Kaynak’ın çok bilinen bir eserinin ortaya çıkış öyküsü ile örnek verilebilir. Besteci, bir gün sabah namazından sonra yatar, rüyasında Hz. Peygamber’i görür ve uyanır uyanmaz
duygu seliyle şu güfteyi yazar; Muhabbet bağına girdim bu gece,/Açılmış gülleri derdim bu gece,/ Vuslatın bağına erdim bu gece,/ Muhabbet doyulmaz bir pınarmış. Birçok beste ve güfteye ilham kaynağı olan rüyalar beyaz perdede de etkisini göstermiştir. Bunun en iyi örneğini dünya sinemasından ünlü yönetmen Andrey Tarkovsky’nin, 1975 yılında çektiği “Ayna (Zerkalo)” filminde görebiliriz. Tarkovsky filmlerini incelediğimizde filmlerin kendisi birer rüya olarak görülmelidir. Ona göre rüya, soyutlukla somutluk arasında olan bir şeydir ve bu yönüyle sinema için hayatiyet arz eder. Bu sebepledir ki olayları gerçek mantığı ile değil, rüya mantığı ile ele alır. Ve yönetmenin filmleri birer rüya gibi algılanabilir. “Ayna” filmindeki şiirsel anlatımlarla rüya ile gerçek yaşam kaynaştırılmış, “Sonra kederlenip rüyayı görmek için sabırsızlanıyorum. Beni her şeyin mümkün olduğuna inandığım çocukluğuma ve mutluluğuma götürecek rüyayı…” sözleriyle “Ayna” da rüyalara ve çocukluğa duyulan özlemi anlatmıştır. Tarkovsky “Rüyanın Öyküsü”nü ortaya koyarken şiirsel anlatım, ani geçişler, geriye dönüşler, ağır çekimlerle rüya anlarının zenginleştirmesini ve böylece zaman-mekân kavramlarının tıpkı rüyada olduğu gibi silikleştirilmesini sağlamıştır. Bu filmde bir rüyada olduğunuzu hissedersiniz. “Ayna”da en çarpıcı durum ise filmdeki zamansızlıktır. İzleyici gerçek zaman kavramından yoksun bırakılmıştır. Rüya kendine has bir zaman kavramı içindedir. Zaten gerçekte de rüyalar bizim zaman algımızdan çok farklı değil midir? Rüya hakkında söylenecek sözler ve zihnimizi kurcalayan sorular elbette bitmez. Bizler de bu merak devam ettiği sürece rüyaların bilinçaltımızın tezahürleri mi yoksa geleceğin birer habercisi mi olduğunu öğrenme ümidi ile rüyalar âleminin mahrem ve sonsuz dünyasında gezintimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Kaynak: 1- Wikipedia 2- Ruya Bilim 3- İslami Rüya Tabirleri Ansiklopedisi 4- Mevlana- Mesnevi 5- Niobe- Rüyaların Dili 6- Enver Gülşen- İkinci perde 7- Ömer Osmanoğlu- Andrey Tarkovsky
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
YAŞAM
ÇİN
ZODYAK
42
SEMBOLLERİNE GÖRE
FARE
Doğum yılı: 1912, 1924, 1936, 1948, 1960, 1972, 1984, 1996, 2008 Zodyak sembolü fare olan güçlü bir merak duygusuna sahiptirler. Bu özellikleri yeni yerler keşfetmeleri için yolculuk yapmalarını tetikleyen itici güçtür. Bir paket tur dahilinde değil kendi başlarına seyahat etmekten zevk alırlar.
ÖKÜZ
Doğum yılı: 1913, 1925, 1937, 1949, 1961, 1973, 1985, 1997, 2009 Zodyak sembolü öküz olan insanlar yurt dışı seyahatlerinden çok folklorik, aile odaklı ve kendi yaşadıkları ülkelerdeki tatil rotalarını tercih ederler. Seyahatlerini önceden detaylı olarak planlarlar. Son dakika seyahatlerinden hoşlandıkları söylenemez.
SEYAHAT TARZINIZ Yüzyıllardır gök cisimlerinin kişilikler üzerinde olumlu veya olumsuz etkileri olduğundan söz ediliyor. Bu yargıyı bilimsel bulmayanlar ise burçların insanlar üzerindeki etkilerine inanmakta tereddütler yaşıyor. Seyahat tutkunlarına enteresan seyahat bilgileri veren Prontotournlog, her yılın bir hayvan sembolü ile temsil edildiği Çin astrolojisine göre seyahat tarzınızı belirledi. İşte sonuçlar:
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
KAPLAN
Doğum yılı: 1914, 1926, 1938, 1950, 1962, 1974, 1986, 1998, 2010 Kaplanlar güçlü ve rekabetçidirler. Sahip oldukları bu güçlü kişilik nedeniyle doğa ve macera ilgi alanları içerisine girer. Seyahatlerinde doğa sporları yapabilecekleri, safari turlarına katılabilecekleri rotaları tercih ederler.
43
TAVŞAN
AT
HOROZ
EJDERHA
KOYUN
KÖPEK
YILAN
MAYMUN
DOMUZ
Doğum yılı: 1915, 1927, 1939, 1951, 1963, 1975, 1987, 1999, 2011 Tavşanlar sessizlik ve huzur ararlar. Sanat, yemek ve modaya düşkündürler. Zengin bir tarihe ve kültüre sahip, mutfaklarıyla ünlü, moda ve tasarımda söz sahibi ülkeler ilk tercihleridir. Floransa ve Milano gibi şehirler bu nedenle ilgilerini çekebilir.
Doğum yılı: 1916, 1928, 1940, 1952, 1964, 1976, 1988, 2000, 2012 Maceracı ruhları her zaman yeni heyecanlar arar. Tatillerinde bungee jumping, köpekbalıklarıyla dalış, yamaç paraşütü gibi ekstrem sporları yapabilecekleri yerleri tercih ederler. Kıyafet sınırlamasıyla karşılaşabilecekleri, güçlü geleneksel kodlara sahip ülkeler seyahat tercihleri arasında yer almaz.
Doğum yılı: 1917, 1929, 1941, 1953, 1965, 1977, 1989, 2001, 2013 Yılanlar özel zevklerin insanlarıdır. Lükse ve gösterişe olan düşkünlükleri seyahat tercihlerini de etkiler. Doyasıya alışveriş yapabilecekleri seyahat noktaları tercihleri arasındadır. New York, Paris, Tokyo gibi şehirler ve gemi turları ilgilerini çekebilir.
Doğum yılı: 1918, 1930, 1942, 1954, 1966, 1978, 1990, 2002, 2014 Serüvenden hoşlanan bir mizaca sahiptirler. En güçlü duyguları ise özgürlüklerine olan düşkünlükleridir. Özgürlük duygularını tatmin edecek New York, Amsterdam gibi şehirler seyahat tercihleri arasında yer alır.
Doğum yılı: 1919, 1931, 1943, 1955, 1967, 1979, 1991, 2003, 2015 Sembolü koyun olan insanlar yumuşak huylu ve biraz da utangaç olarak nitelendirilirler. Başka birinin lider olduğu bir grup ile seyahat etmekten zevk alırlar. Uygun bir seyahat arkadaşı olurlar ve problem çıkarmaktan hoşlanmazlar.
Doğum yılı: 1920, 1932, 1944, 1956, 1968, 1980, 1992, 2004 Bu grupta yer alan kişiler akıllı, meraklı ve eğlencelidirler. Kültür-sanat içerikli turizm destinasyonları ilgi alanlarıdır. Tarih ve arkeolojiye olan merakları onları seyahatlerinde Mısır, Roma gibi kadim kültürlere başkentlik yapmış turizm noktalarına yönlendirir.
Doğum yılı: 1921, 1933, 1945, 1957, 1969, 1981, 1993, 2005 Güçlü liderlik vasıfları sayesinde tatil gruplarında öne çıkarlar. Tatil fikrini öne atan, gerekli rezervasyonları yapan, olası aksaklıklarda duruma ilk müdahale eden kişilerdir. Kıllık kıyafete olan düşkünlükleri nedeniyle tatillerde alışveriş yapmaktan zevk alırlar.
Doğum yılı: 1922, 1934, 1946, 1958, 1970, 1982, 1994, 2006 Bu gruptaki kişiler insan odaklı ve arkadaş canlısıdır. Sıcakkanlı kişilikleri nedeniyle iyi bir seyahat arkadaşı olurlar. Onlar için seyahatte nereye gidileceği pek önemli değildir. Ailelerinin veya arkadaşlarının yanında olmak onlarla beraber vakit geçirmek tatile çıkmak için yeterli sebeptir.
Doğum yılı: 1923, 1935, 1947, 1959, 1971, 1983, 1995, 2007 Sempatik ve neşeli insanlardır. Gece hayatının canlı olduğu, festival ve etkinliklerin yapıldığı şehirler seyahatlerinde ilk tercihleri arasındadır. Rio de Janeiro ve Madrid gibi sıcakkanlı ve eğlence hayatında zirve şehirler vakit geçirmekten hoşlanacakları yerler arasındadır.
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
44
GÜZELLİK
Londra Moda Haftası’nda en dikkat çeken
makyaj trendleri New York, Londra... Moda Haftaları bize takip edebilmemiz çok az zaman bırakarak hızla ilerliyor! Ancak biz, Makyaj.com olarak, hiçbir detayı kaçırmaman için dikkatlerimizi Moda Haftaları’ndan çekmiyoruz. Şimdi de geçtiğimiz günlerde sona eren Londra Moda Haftası’ndaki en iyi 5 makyajı listeledik. Bakalım bu makyaj stilleri hangileri?
Fad defilesi: Ultra ışıltılı görünüm
Fad defilesinde, yoğun şekilde pembe allık uygulanmış yanakları ve pastel pembe dudakları bir arada gördük. Cilt makyajı ise oldukça parlak bir görünümdeydi. Modellerin elmacık kemiklerine, burunlarına ve kaş kemiklerine highlighter uygulanarak ışıltılı ten makyajı oluşturuldu.
Burberry defilesi: Yıldızlı gözler
Ünlü İngiliz markası Burberry, genelde defilelerindeki makyaj ve saç stillerinde minimalist bir tavır takınarak, sade görünümlerden yana olurdu. Ancak bu sefer işler değişmiş gibi görünüyor! Modellerin göz çevresi altın rengi simlerle süslendi ama yüzün geri kalanına hiçbir makyaj malzemesi uygulanmadı.
Prophetik: Koyu dudaklar
Xiao Li: Pastel eyeliner
Her zaman kullandığımız siyah eyelinerlar Xiao Li defilesinde pastel rengine dönüştü! Sade bir makyaj stili gibi görünse de, soluk renkler gözlerin daha belirgin olmasını sağlarken dikkatleri de çekebiliyor. Açık renk bir ten makyajı ve pembe tonlarında allıkla yanaklar renklendirilerek makyaj tamamlanıyor.
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
Daks: Dumanlı gözler Buğulu, siyah renkle çerçevelenmiş gözlerle daha belirgin bir görünüm olamazdı! Ancak bu sefer dumanlı göz makyajı Daks defilesinde bir adım önde giderek, kaşlara kadar uzanıyor. Sonuç ise süper çekici, dramatik göz makyajı oluyor!
Geçtiğimiz seneden beri hakimiyetini sürdüren koyu renk ruj trendi, bu sene de devam ediyor. Prophetik defilesinde, koyu renk rujlar porselen gibi görünün kusursuz ten makyajı ve göz çevresini aydınlatıp, rujla denge sağlayan beyaz göz kalemi kullanıldı.
45
MUTLU DÖLEK - RESSAM RESSAM 1976 İstanbul doğumlu olup Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi mezunudur. 1995 yılında başlayan tasarım heyecanını tekstil ve doğal taş gibi alanlarda uygulama yaparak gösterirken Atölye çalışmaları halen devam etmektedir. 6. Kişisel sergisinin diğer sergilerininde konusu olan KADIN I ‘GİDEMEMEK’ başlığı altında irdelemiş 2014 te Galeri HeavenlymadeAlaçatı ‘da izleyiciye sunmuştur.
ÜNİVERSİTELERİN GÜZEL SANATLAR BÖLÜMLERİNE GİRİŞ SINAVLARINDAKİ BAZI DERECELERİMİZ ! RESİM ATÖLYESİ PROGRAMI -Yağlı Boya -Akrilik -Pastel -Sulu Boya -Kara kalem desen dersleri -Form
-Hacim -Obje -Kompozisyon -İnsan Figürü -Baş ve Portre -Doğa -Mekan Perspektifi
HEYKEL ATÖLYESİ PROGRAMI -Objeden Modelleme -Canlı modelden modelleme -Farklı Malzeme Teknikleri -Modelaj
Sınıflar 10 kişiliktir TEVFİK ÇELEBİ - HEYKELTRAŞ Sanatçı Hacattepe Üniversitesi Heykel bölümü mezunudur. Birçok sinema filminde ve reklam filmlerinin sahne dekor çalışmalarında yer almış ve halen bu yöndeki çalışmaları devam etmektedir.
ÇOCUK GRUBU SERAMİK DERSLERİ BAŞLADI! 2014-2015 Yeditepe Üniversitesi -İç mimarlık bölümü birinciliği. 2014-2013 Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi-İç mimarlık bölümü üçüncülüğü. 2013-2012 Marmara Üniversitesi-İç mimarlık bölümü ikinciliği. 2012-2011 Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi-Resim bölümü ikinciliği. 2011-2010 Marmara Üniversitesi Entas bölümü dördüncülüğü.
İÇ MİMARLIK DERSLERİ İnsanlara kendi mekanlarını dekore ederken bugüne kadar hoşlandıkları ve hoşlanmadıkları detayları göz önüne alarak tanımadıkları stillerle ilgili onlara ipuçları verebilecek unsurları tanıtmak. Mekanların algısını değiştirebilmek için renklerin önemiyle ilgili bilgi vermek. Tonsûrton mekanlarla zıt renklerin kullanıldığı mekanlar arasındaki enerji , ışık , yükseklik gibi unsurları ilişkilendirmek. Mekanlarda kullanılan dokular ve farklı malzemelerin birbiriyle ilişkisi. Kullanılacak olan aksesuarların hangi stile ait olduğu konusunda bilgi vermek. Aynı zamanda hiç bilmedikleri stillerle tanıştırıp yaşamlAra yeni bir renk katmaK amaçlı hazırlanmış bir programdır. Derslerimiz İç mimar YÜKSEL ERDİNÇ tarafından gerçekleşecektir.
İÇ MİMARLIK PROGRAMI -Mekana uygun yerleşim. -Mekanın aldığı ışıkla orantılı olarak istediği renk tonları seçimi -Stiller -Aksesuarlar -Küçük tüyolar
YÜKSEL ERDİNÇ İÇ MİMAR Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İç mimarlık bölümü mezunudur. 1994 yılından itibaren çalışmalarını sürdüren YÜKSEL ERDİNÇ 2004 yılından itibaren ise Ulus Erdinç Mimarlık şirketinde Tasarım kimliğini ortaya koyan iç mekan çalışmalarına devam etmektedir.
Ahmet Taner Kışlalı Bulv. Funda 06 B:27 Blok Bahçeşehir/İstanbul Gsm: 0506 912 45 40 E-Mail: mutlu.dolek@gmail.com
w w w . m u t l u d o l e k . c o m Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
46
GÜZELLİK
Mutlaka denemelisin
5 dâhiyane eyeliner hilesi Farla dağıt Eyelinerının renginde bir farı (ışıltılı veya mat fark etmez) dağıtma fırçana al, ve çarpıcı bir smokey eye etkisi için nazikçe eyelinerını dağıt. Böylece hem dağıtma işlemi daha kolay olacak hem de göz makyajın daha kalıcı olacak! Isıt Göz kaleminin ucunu saç kurutma makinanla ısıtarak kaleminin ucunu yumuşat, böylece uygulama çok daha kolay olacak. Kalemini ısının altında çok fazla tutmana da gerek yok. İki üç saniye tutmak kaleminin yumuşaması ve kolay bir uygulama elde etmen için yeterli olacak. Eyeliner yerine maskaranı kullan Aceleyle bir yere hazırlanıyorsun ve eyelinerını bulamadın mı? Maskaranı kullan. Endişelenme, yapabilirsin! Maskaranı kirpik çizgine olabildiğince yakın bir şekilde uygula. Eğer zor geliyorsa
eyeliner fırçanı kullan ve maskaranı jel eyeliner gibi göz kapaklarının üzerine çek. Ama unutma, maskaranı gözlerinin iç kısmında asla kullanmamalısın! Dışarıdan başla Eyelinerını gözlerinin iç kısmından başlayarak çekmekten vazgeçmelisin. Sadece kuyruk oluşturmamalı aynı zaman da eyelinerın gideceği yönün şeklini yaratmalısın. Bu yöntemle, ilk adımda eyelinerının nasıl sonuçlanacağını gözünde canlandırabilirsin: kalın veya çok ince! Göz kaleminden yardım al Eğer likit eyeliner zor geliyorsa, önce kalem eyelinerını kullanarak göz kapağının üzerinde taslak oluşturmayı dene. Ardından bu çizginin üzerinden bir de likit eyelinerınla geç. Bu adım hem kalıcılığı arttıracak hem de makyaj temizleme seansını kolaylaştıracak.
Güzellik dünyasında, tüm güzellik stilini tek bir eyeliner dokunuşuyla mahvetmek kadar korkunç bir durumla kolay kolay karşılaşmazsın. Bir dahaki severe, önerilerimize kulak vererek eyeliner mücadeleni bir adım öteye taşı!
Hem zahmetsiz hem gösterişli bir göz makyajı
Tembellere
ÖZEL
Günlük yaşamımızda bakımlı görünmek, kendimizi tüm gün boyunca iyi hissetmemize yardımcı olan bir etken. Ancak hazırlanmak için erken kalkmayı da pek sevdiğimiz söylenemez. İşte bu noktada, devreye zahmetsiz ve gösterişli bir makyaj stili giriyor. Bu makyajda ağırlık maskarada. Uykundan feragat etmeden fıstık gibi olmanın yolunu öğrenmek istersen, yazımıza göz atabilirsin.
Sıra sende Sadeliğin cazibesiyle herkesi etkile! Birinci adım: Sade bir makyajın tamamlayıcısı, ışıltılı bir cilttir. Bunun için primer uyguladıktan sonra, BB veya CC kremi fırçayla cildine sür. Kuruduktan sonra yanaklarına şeftali rengi bir allık hafif bir renk ver. İkinci adım: Şimdi gözlerinle büyüleme zamanı! ilk olarak kirpiklerini kıvırıcı yardımıyla kıvır. Kıvırıcıyı önceden ısıtırsan sonuç daha etkili olacaktır. Daha sonra kirpiklerine en uygun maskarayı seçerek iki kat halinde uygula. Her bir kirpiğe ulaştığından emin olmak için fırçayı zigzag şeklinde hafifçe oynat. Dilersen göz kapaklarına bej ya da sütlü kahve renginde bir far uygulayarak biraz daha renkli bir görünüm elde edebilirsin. Üçüncü adım: Renksiz bir dudak koruyucu ya da bej renginde bir ruj sürerek upuzun kirpiklerini tamamla. Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
47
www.bahcesehirliler.org
a yakınd e.... tinizd hizme
Bölgemiz sosyal ve kültürel yaşamına katkı sağlayacak aktiviteler, eğitimler, workshoplar ve daha birçok sürprizle çok yakında sizlerle olacağız. “Bahçeşehirlilerin Buluşma Noktası” dernek lokalimizde sizi çaya bekleriz... Sosyal medyada grup sayfamıza üye olarak Bahçeşehir ve çevresi hakkında güncel bilgilere ulaşabilir, aktivitelerimizi yakından takip edebilirsiniz.
bahcesehirlilerdernegi
BahcesehirBADER
bahcesehirlilerdernegibader
BİZİ TAKİP EDİN Adres: Bülbül cad.Badem 08 Villa 02 Bahçeşehir/İst Tel: (0212) 669 61 61 bahcesehirlilerdernegi@gmail.com Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
48
SAĞLIK
Kalbimize Dost Olan 12 Gıda Ürünü Kalp sağlığımızı korumamız için yememiz gereken kalp dostu gıdalar. 1-Somon Somonda yüksek oranda omega 3 bulunur. Omega 3 düzensiz kalp atışına (aritmi) ve damar sertliğine yakalanma riskini azaltır. Uzmanlar haftada 3 kez yağlı balık tüketmenizi öneriyor. Somon kalp dostu gıdalar arasında en çok tüketmemiz gerekeni.
7-Yeşil çay Metabolizmayı hızlandıran ve son zamanlarda popülerleşen yeşil çay kalp için de faydalıdır. Bir araştırmaya göre günde 4 fincan ya da daha fazla yeşil çay içen kişilerin kalp hastalıklarına yakalanma riski daha düşüktür.
2-Patates Patates (kızartarak pişirme hariç) kalbiniz için faydalıdır. Bol miktarda potasyum bulunur, tansiyonu düzenler, lif açısından zengindir ve kalp hastalıklarına yakalanma riskini azaltır.
8-Nar Yüksek oranda antioksidan içeren nar, kalp dostu bir meyvedir. Kalp hastaları üzerinde yapılan bir araştırmada, her gün bir bardak nar suyu içen hastaların 3 ay sonunda, içmeyenlere göre daha çok iyileştikleri gözlemlenmiştir.
3-Domates Potasyum kalp dostudur ve domateste bol miktarda bulunur. Ayrıca bir antioksidan çeşidi olan likopen maddesinin bulunması da domatesi kansere karşı etkili bir silah haline getirir. 4-Yulaf Yulaf kolesterolü düşürür, sağlıklı bir besindir. Tükettiğimiz yulafın içine şeker katılmamış olmasına dikkat edin. 5-Soya Soya ürünleri ve soya sütü etkili bir protein kaynağıdır. Soya ürünleri yüksek oranda çoklu doymamış yağ, lif, vitamin ve mineral içerirler. Soyanın tansiyonu düzenleyici etkisi vardır ve kötü kolesterolü düşürür. 6-Baklagiller Fasulye, barbunya, nohut, mercimek ve bezelye mükemmel protein kaynaklarıdır ve sağlıksız yağlar içermezler. Yapılan bir araştırmaya göre haftada en az 4 defa baklagil tüketen insanların kalp hastalıklarına yakalanma oranları %22 daha az olduğu ortaya çıkmıştır. Baklagiller, kan şekeri kontrolüne yardımcı olurlar ve bu nedenle diyabet hastası olan kişiler için ekstra faydalıdırlar.
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
9-Turunçgiller İçeriğinde yüksek oranda flavanoid içeren portakal,mandalina,limon ve greyfurt tüketen kadınlarda kan pıhtısının neden olduğu iskemik inme %19 daha az görülmüştür. Ayrıca içeriklerindeki C vitamininin de kalp dostu olduğu bilinmektedir. 10-Kabuklu yemişler Badem, ceviz, antep fıstığı gibi kabuklu yemişlerin hepsi kalp dostu lifler içerirler. Ayrıca E vitamini bakımından zengindirler ve bu da kötü kolesterolün düşmesine yardımcı olur. 11-Sızma zeytinyağı Günde 3-4 yemek kaşığı zeytinyağı tüketmenin, kalp krizi riskini %30 oranında azalttığı bilinmektedir. Zeytinyağı, kolesterol ve kan şekeri seviyelerinin düşmesine yardımcı olur. 12-Bitter çikolata En lezzetlisini en sona bıraktık. Pek çok araştırma, içeriğinde yüzde 60-70 oranda kakao bulunan bitter çikolatanın kalbe faydalı olduğunu göstermektedir. 2012 yılında yapılan bir araştırma, her gün düzenli miktarda alınan çikolatanın, felç ve ölümcül olmayan kalp krizi risklerini azalttığını ispatlamıştır.
49
Tansiyonla Arası İyi Olan Besinler Yüksek tansiyon, tükettiğimiz gıdalarla yakından ilgilidir ve dengeli beslenme ile kan basıncı düşürülebilir. Tansiyonu düşürmek için sebze ve meyvelerden yardım alabilirsiniz ancak buna ek olarak tuz tüketimini sınırlandırmalı ve eğer tansiyonunuz tehlikeli boyutlarda yüksekse alkol ve sigara tüketimini kesinlikle bırakmalısınız.
Tansiyonu Düşüren Sebzeler
Çiğ sebze bakımından zengin olan diyet listelerinin yüksek tansiyon değerlerini normale çektiği biliniyor. Günde 2-3 kase sebze yemek (sossuz, az yağlı ve az tuzlu) özellikle hipertansiyon hastalarına verilen ilk beslenme önerisi. Ayrıca yeşil yapraklı sebzeleri buharda pişirerek veya haşlayarak sıcak yemek olarak da tüketebilirsiniz. Yapraklı Sebzeler: Ispanak, marul, lahana, pazı ve diğer yapraklı yeşillikler yüksek oranda lif ve mineral içerir. Bu tip sebzelerin düzenli olarak tüketilmesi damar tıkanıklığı riskini azaltır ve tansiyonun düşmesine yardımcı olur. Kudret Narı: Sitrulin olarak adlandırılan amino asit için iyi bir kaynak olan kudret narı tansiyonu düşürmek için oldukça etkili bir sebzedir. Kereviz: Kerevizdeki “phthalides” adlı fitokimyasal, arter çeperindeki kas dokusunu rahatlatarak kan basıncının düşmesine yardımcı olur. Havuç: Beta-karoten ve potasyum bakımından zengin olan havuç kalp hastalıkları riskini azaltmak ve tansiyonu düşürmek için önerilen sebzeler arasında yer almaktadır. Havucu çiğ olarak veya maydanozla veya nane birlikte suyunu sıkarak düzenli olarak tüketebilirsiniz. Domates: Tansiyonu düşürmeye yardımcı olduğu bilinen A, C ve E vitaminlerini içeren domates aynı zamanda iyi bir kalsiyum ve potasyum kaynağıdır. Domateste bulunan “likopen” kötü kolesterolün damar çeperinde birikmesini engelleyerek damar tıkanıklığa karşı koruma sağlar.
Tansiyonu Düşüren Meyveler
Birçok temel besin değerini içeren, vitamin ve mineraller bakımından zengin olan meyveler, yüksek tansiyonun kontrol altında tutulmasında önemli birer yardımcıdır. Kuru Erik: Potasyum bakımından zengin olan kuru erik çok az miktarda sodyum içerir ve yüksek tansiyonu olanlar için ideal bir atıştırmalıktır. Potasyum, kan damarlarındaki pıhtılaşmayı önleyerek kan akışının düzenlenmesine yardımcı olur. Kavun: Potasyum ve kan basıncını düşürmeye yardımcı magnezyum içeren kavun tansiyonu düşürmek için önerilen meyveler arasındadır. Kavun ve karpuz damar sertleşmesi riskini azaltmak için yenebilir. Yabanmersini: Yabanmersini, çilek ve ahududu C vitamini, potasyum, besin lifi ve antioksidanlar bakımından çok zengindir. Bu özellikleri ile damarlarda plak oluşumunu riskini azaltırlar. Muz: Potasyum bakımından oldukça zengin olan ve çok az miktarda sodyum içeren muz kan basıncı düzeyini normal değerlerde tutabilmek için önerilmektedir. Günde 2 adet muz yemek yüksek tansiyonu düşürmeye yardımcı olabilir.
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
50
SAĞLIK
Hangi Gıda İyi
Hangisi Kötü?
Beslenmenin insanı hasta ettiği ya da hastalıktan koruduğunun bilimsel bir kanıtı var mı? Kısmen var. Bu nedenle uzmanlar, bazı gıdaları sık, bazılarını da seyrek almamızı öneriyor. Doğru beslenmenin formülünü herkes bilir: Şekerli ve abur cuburdan uzak durmak, bol meyve ve sebze tüketmek, proteinli ve lifli besinleri ihmal etmemek ve vücudu sıvısız bırakmamak. Sağlıklı ve dengeli beslenme için gerekli olan ve öncelikler listesinin başında ya da sonunda yer alan gıda maddelerinden bazıları hastalıkları yenmeye yardımcı olabildiği kadar insanı hasta da yapabilir. Tuz yararlı mı, zararlı mı? Tuzun ne kadarının zararlı olduğu hep tartışılır. Alman Beslenme Derneği (DGE) kongresinde de tuzun yarar ve zararları enine boyuna tartışıldı. Günde bir çay kaşığı tuzun ideal olduğu söyleniyor. Ancak problem tüketicinin tuza düşkünlüğünden değil, gıda endüstrisinde aşırı miktarda tuz kullanılmasından kaynaklanıyor. Uzmanlar ekmek, peynir, et ürünleri ve hazır yemeklere çok tuz ilave edilmesini eleştiriyor ve tuz miktarının düşürülmesini talep ediyor. İnsan vücudunun belli miktar tuza ihtiyacı olduğu da yadsınamaz. Her şeyde olduğu gibi tuzda da doğru dozun tutturulması önemli. Yüksek tansiyon, siroz ya da böbrek yetersizliği çekenlerin tuzu son derece dikkatli tüketmeleri gerekiyor. Tuz, hastalarda kalp ve kan dolaşımı hastalıklarıyla ödemi azdırıbiliyor. Kanseri yenebilen gıda var mı? Bazı gıda maddelerinin kanserojen olduğu biliniyor. Bunların başında da kilo aldıran gıdalar geliyor. Normal kilonun üzerine çıkanlarda rahim, safra kesesi ve böbrek kanseri riski artıyor. Posalı yiyecekler uzun süre tok tuttuğundan kilo vermeye yardımcı olabiliyor. Amerikan Kanserle Mücadele Derneği’nin araştırmalarına göre elma, üzüm ve suyu, greyfurt, brokoli ve çeşitli lahana türleri kanser riskiyle mücadelede yararlı olabiliyor. Hardal yağı ihtiva eden bitkilerin kanser hücrelerini, kendi kendini tahrip yoluyla intihar ettirdiği ve kansere yol açan hücre anomalisini önlediği bilinir.
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
Şeker ise sağlığın bir numaralı düşmanı sayılır. Kanser hücreleri, çoğalabilmek için ihtiyaç duyduğu şekere bayılır. Harvard Tıp Akademisi, şekerin kanser hücrelerinin oluşmasında oynadığı rolü araştırmış ve sağlam bedenin şeker yüzünden kansere yakalanabileceğini ortaya çıkarmış. Çikolata depresyonu önler mi? Bir parça çikolatanın mutluluk verdiği söylenir. Ama depresyon bol çikolatayla atlatılamaz. Uzmanlar depresyona karşı belli birtakım gıda maddelerinin düzenli olarak tüketilmesini tavsiye ediyorlar. Öncelikle meyve, sebze, ceviz, fındık, badem ve baklagiller depresyon riskini azaltabiliyor. Tıpkı balık ve yosundaki Omega 3 yağı gibi. Alzheimer’den nasıl korunulur? Doğru beslenmeyle bunamanın önüne geçilebilir mi? Tıp uzmanları spor ve sağlıklı beslenmeyle bunun mümkün olduğunu söylüyor. Bütün çeşitleriyle bunama hastalığına Akdeniz ülkelerinde Almanya’dakinden çok daha az rastlanıyor. Amerikan Kimyacılık Derneği’nin bir araştırmasına göre, zeytinyağındaki oleokantal maddesi Alzheimer’e yol açan beyindeki protein tortulaşmasını önlüyor. Yeşil sebze, salata, yabani nebatat ve lahana türleri de bunamayla mücadelede olumlu sonuç veriyor.
Amerikalı bilim adamları beyin için yararlı olan ve her gün tüketilmesi gereken besinlerin listesini çıkarmış. Uzak durulmasını tavsiye ettikleri beş besin grubu arasında tereyağı, margarin, kurabiye, tatlı ve kızartmanın bulunmasına herhalde şaşırmamışsınızdır. Bize faydalı olmadığını bildiğimiz gıda maddelerinin sağlığa zararlı çıkması da sürpriz sayılmaz. Sağlığa faydalı olduğunu bildiğimiz gıda maddeleri ise gerçekten faydalı çıkıyor. Belli bir hastalığın belli bir gıda maddesiyle yenilmesi mümkün değil. Hastalığı önleyici ve tüketilmesi gereken gıda maddelerinden sızma zeytinyağı Alzheimer’i bastırabildiği gibi kolesterol ve tansiyonu düşürüp, depresyon ve kanserden korunmada son derece yararlı olabiliyor. Tıpkı birçok meyve ve sebze çeşidi gibi. Ancak sağlıklı besinlerden harikalar da beklenmemeli. Çünkü hastalıklar çeşitli faktörlerin ortak ürünüdür. Genetik bozuklukların ve çevre kirliliğinin de hastalanmadaki payı küçümsenemez. Sağlıklı beslenme bazı hastalıklara yakalanma riskini düşürür. Ama hastalanmama garantisi vermez. Hannah Fuchs, Deutsche Welle Türkçe
BAHÇEŞEHİR SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI BAHÇEŞEHİRLİLER DERNEĞİ (BADER) 669 61 61 BAHÇEŞEHİR KÜLTÜR DERNEĞİ 669 22 78 BAHÇEŞEHİR MUSİKİ DERNEĞİ 669 57 51 BAHÇEŞEHİR ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ 672 70 16 BAHÇEŞEHİR ROTARY CLUB 289 74 04 BAHÇEŞEHİR SPOR KLÜBÜ 669 29 50 BAHÇEŞEHİR Ç.Y.D.D. 672 01 05 BAHÇEŞEHİR LİONS 669 23 33 BOĞAZKÖYLÜLER DERNEĞİ (BODER) 607 13 77 YELPAZE İSTANBUL 669 83 86 ESENKENT ÖNEMLİ TELEFONLAR ESENYURT BELEDİYESİ 596 30 00 ISI DAĞITIM 672 16 13 KENT YÖNETİMİ 672 11 62 TAKSİ 672 62 72 EĞİTİM KURUMLARI BAHÇEŞEHİR KOLEJİ 669 51 77 TAY SÜRÜCÜ KURSU 669 84 04 ÖZEL DERS VERENLER ARDA ÇANKAYA 0532 777 83 38 NERİMAN GÜNEŞDOĞDU 0542 832 17 25 ETÜT MERKEZLERİ YELPAZE İSTANBUL SANAT MERKEZİ 669 16 50 KAFE/RESTORANT/GIDA/PAKET SERVİS BAHÇEŞEHİR PROFİTEROL 669 73 45 MİE PASTANESİ 669 05 89 EMLAKÇILAR ARDA EMLAK (22. YIL) 669 21 32 İrtibat Cengiz Yılmaz 0532 213 77 53 SU SERVİSİ GÜMÜŞ SU 444 78 44 KORUSU 669 00 13 - 672 20 30 TAŞDELEN SU 669 1 669
HİZMET SEKTÖRÜ /ELEKTRİK/SU TESİSAT BAHÇEŞEHİR ELEKTRONİK 669 00 25 SAĞLIK/GÜZELLİK MERKEZLERİ POLA FITNESS CENTER 669 00 25 GİYİM ARZU YETİŞ KOCATEPE Haute Couture (Gelinlik - Abiye) 0539 456 03 00 HALI YIKAMA Mis Köpük Halı Yıkama 853 95 24 VETERİNER&PET SHOP BOĞAZKÖY VETERİNER KLİNİĞİ 607 09 39 GÜNER VETERİNER SAĞLIK MERKEZİ 608 0 432 GÜNER PET 0532 266 14 91 SPRADON VETERİNER KLİNİĞİ 0532 646 14 31 İŞLETME REHBERİ AKYOL DANIŞMANLIK TERCÜME&BİLİŞİM 249 99 97 AKSİGORTA Gürsoylar Sigorta 596 41 33 AJANS YELPAZE 669 83 86 BAHÇEŞEHİR ÖNEMLİ TELEFONLAR YELPAZE İSTANBUL HABER AJANSI (YİHA) 669 83 86 AİLE HEKİMLİĞİ 444 06 69 ALO AMBULANS 669 55 66 BAHÇEŞEHİR SU-ARITMA 669 38 62 BAHÇEŞEHİR GAZ DAĞITIM A.Ş. 669 00 03 1.KISIM MUHTARLIĞI 669 62 10 2.KISIM MUHTARLIĞI 669 80 25 ZABITA KARAKOLU 669 37 07 BARINAK 669 47 29 BAŞAKŞEHİR BELEDİYESİ 444 0 669 PTT 669 16 00 İTFAİYE 669 31 37- 669 38 60 SAĞLIK OCAĞI 669 63 60 TAKSİ 669 63 60
Bundan böyle gıdadan eğitime, güzellikten sağlığa sektörel telefon rehberimizde sizde yerinizi alın... Detaylı bilgi için; (0212) 669 83 86
Nöbetçi Eczaneler 3. Cadde Eczanesi Armağan Eczanesi Bahçeşehir Aydın Eczanesi Bahçeşehir Eczanesi Boğazköy Eczanesi Defne Eczanesi Deniz Eczanesi Derman Eczanesi Dilek Öz Eczanesi Eczane Akbatı Eczane Filiz Elit Eczanesi Elvin Eczanesi Güngör Eczanesi İstanbul Eczanesi Kent Eczanesi Mavi Eczane Oksijen Eczanesi Şehir Eczanesi Şelale Eczanesi Su Eczanesi Yıldız Eczanesi
608 00 26 669 93 00 608 00 37 669 34 34 607 06 07 669 96 59 672 43 03 605 02 13 669 70 10 397 01 17 672 01 03 672 33 32 669 18 27 672 94 01 672 33 30 596 55 53 669 59 51 669 44 66 608 17 27 669 09 11 669 97 97 607 08 10
Ay içerisinde nöbetçi çizelgelerinde değişiklik olduğundan dolayı güncel liste için www.ieo.org.tr adresinden bilgi edinebilirsiniz.
İngilizce Öğretmeni Bayandan Üniversite Hazırlık Öğrencilerine ve Ara Sınıflara
İNGİLİZCE dersi verilir.
0505 242 97 33
İlk ve Orta Okul öğrencilerine Öğrenci Koçu- Kimyager’den
TEOG hazırlık ve destek dersleri verilir.
Hazal Görkey:
0534 411 75 68
Matematik- Geometri Öğretmeninden
İlk, Orta ve Lise Öğrencilerine MATEMATİK ve GEOMETRİ özel dersleri verilir.
İletişim:
0505 450 58 09
7/24et Hizm
KİLİT ÇİLİNGİR Bekir Usta
(0212) 669 1907-1905 - 0532 265 44 21 3. Cadde E Blok AVM Kat:1 No:28 - Bahçeşehir
• Çilingir Hizmetimiz gündüz 40 TL gece 50 TL • Çilingir ve Otomatik Kapı Kilitleri, • Her Türlü Elektrik ve Arıza, • Plan Proje ve Uygulama, • Parmak izi kapı sistemleri montajı...
KALE ÖZEL KİLİT SERVİSİ
52
Metropol
76D
146T
BAHÇEŞEHİR-TAKSİM (ÇİFT KATLI)
Gidiş-Dönüş sefer süresi: 180 dakika KITA İND. hattır bahçeşehir Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 05:00 05:30 05:15 05:50 05:30 06:10 05:45 06:25 06:00 06:40 06:10 06:55 06:20 07:05 06:30 07:15 06:40 07:30 06:50 07:45 07:00 07:55 07:15 08:10 07:30 08:25 07:45 08:40 08:00 08:55 08:15 09:10 08:30 09:25 08:45 09:40 09:00 09:55 09:15 10:10 09:30 10:25 09:45 10:40 10:00 10:55 10:15 11:10 10:30 11:25 10:45 11:40 11:00 11:55 11:15 12:10 11:30 12:25 11:45 12:40 12:00 12:55 12:15 13:10 12:30 13:25 12:45 13:40 13:00 13:55 13:15 14:10 13:30 14:25 13:45 14:40 14:00 14:55 14:15 15:10 14:30 15:25 14:45 15:40 15:00 15:55 15:15 16:10 15:30 16:25 15:45 16:40 16:00 16:55 16:15 17:10 16:30 17:25 16:45 17:40 17:00 17:55 17:15 18:10 17:30 18:25 17:45 18:40 18:00 18:55 18:15 19:10 18:30 19:30 18:45 19:50 19:00 20:10 19:15 20:30 19:30 20:50 19:50 21:10 20:10 21:30 20:30 21:50 20:50 22:10 21:10 21:30 21:55
PAZAR 06:00 06:25 06:50 07:10 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:50 20:10 20:30 20:50 21:10 21:30 21:55
taRLABAŞI Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 19:15 19:45 19:30 20:00 19:45 20:15 20:00 20:30 20:15 20:45 20:30 21:00 20:45 21:15 21:15 21:30 21:30 21:45 21:50 22:00 22:10 22:15 22:30 22:30 22:50 22:50 23:10 23:10 23:30 23:30 23:50 23:50 00:15
PAZAR 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 21:00 21:15 21:30 21:50 22:10 22:30 22:50 23:10 23:30 23:50
Not: Otolar Avcılar Yanyola Girmez, E-5 Yolundan Gider. Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.
BOĞAZKÖY MH.-BAHÇEŞEHİR-YENİKAPI Gidiş-Dönüş sefer süresi: 155 dakika
BOĞAZKÖY Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ
YENİKAPI Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ
PAZAR
E - 58
ESENKENT BAHÇEŞEHİR - BAKIRKÖY
Gidiş-Dönüş sefer süresi: 100 dakika KITA İND. hattır İŞ GÜNÜ C.TESİ PAZAR 06:15 06:15 07:00 06:35 06:35 07:30 07:00 07:00 08:00 07:15 07:15 08:30 07:45 07:45 09:00 08:15 08:15 09:30 08:45 08:45 10:00 09:15 09:15 10:30 09:45 09:45 11:00 10:15 10:15 11:30 10:45 10:45 12:00 11:15 11:15 12:30 11:45 11:45 13:00 12:15 12:15 13:30 12:40 12:40 14:00 13:05 13:05 14:30 13:30 13:30 15:00 14:00 14:00 15:30 14:25 14:25 16:00 14:50 14:50 16:30 15:15 15:15 17:00 15:40 15:40 17:30 16:05 16:05 18:00 16:30 16:30 18:30 17:00 17:00 19:00 17:25 17:25 19:30 17:50 17:50 20:00 18:15 18:15 20:35 18:45 18:45 21:10 19:15 19:15 19:45 19:45 20:15 20:15 20:45 20:45 21:15 21:15
PAZAR
06:10 06:10 06:30 05:25 05:25 05:30 06:30 06:30 06:50 05:35 05:35 05:50 06:50 06:50 07:10 05:55 06:00 06:10 07:20 07:10 07:30 06:05 06:10 06:30 07:40 07:35 07:50 06:15 06:20 06:50 07:50 07:50 08:10 06:30 06:30 07:10 08:15 08:10 08:30 06:40 06:40 07:30 08:35 08:30 08:50 06:50 06:55 07:50 08:45 08:50 09:10 07:00 07:10 08:10 08:55 09:05 09:30 07:10 07:25 08:30 09:10 09:20 09:50 07:25 07:40 08:45 09:25 09:35 10:10 07:40 08:00 09:00 09:35 09:50 10:25 08:00 08:20 09:15 09:50 10:05 10:40 08:20 08:40 09:30 10:05 10:25 10:55 08:40 09:00 09:45 10:25 10:40 11:10 09:00 09:25 10:00 10:40 10:55 11:25 09:25 09:45 10:15 10:55 11:20 11:40 09:40 10:05 10:30 11:20 11:40 11:55 09:55 10:25 10:45 11:35 12:00 12:10 10:15 10:45 11:00 11:50 12:20 12:25 10:30 11:00 11:15 12:10 12:40 12:40 10:45 11:15 11:30 12:25 12:55 12:55 11:00 11:30 11:50 12:40 13:10 13:10 12:55 13:25 13:30 11:15 11:45 12:05 13:10 13:40 13:45 11:30 12:00 12:20 13:20 13:55 14:00 11:45 12:15 12:35 13:40 14:10 14:15 12:00 12:30 12:50 13:55 14:25 14:30 12:15 12:50 13:05 14:10 14:40 14:45 12:30 13:15 13:20 14:25 15:00 15:00 12:45 13:35 13:35 14:40 15:20 15:15 13:05 13:50 13:50 15:00 15:40 15:30 13:20 14:10 14:05 15:15 16:00 15:45 13:35 14:25 14:20 15:30 16:20 16:00 13:55 14:40 14:35 15:50 16:40 16:15 14:10 14:55 14:50 16:05 16:55 16:35 14:25 15:10 15:15 16:20 17:20 17:00 14:40 15:30 15:30 16:40 17:35 17:20 14:55 15:45 15:45 16:55 17:50 17:40 17:20 18:05 18:00 15:10 16:00 16:00 17:35 18:20 18:20 15:30 16:15 16:20 17:50 18:35 18:40 15:45 16:30 16:40 18:05 18:55 19:00 16:00 16:50 17:00 18:20 19:10 19:20 16:15 17:05 17:20 18:35 19:30 19:40 16:30 17:20 17:40 18:55 19:50 20:00 16:50 17:40 18:00 19:10 20:10 20:20 17:05 18:00 18:20 19:25 20:30 20:40 17:20 18:20 18:40 19:45 20:45 21:00 17:40 18:40 19:00 20:00 21:00 21:20 17:55 19:00 19:20 20:15 21:20 21:40 18:10 19:20 19:40 20:30 22:00 22:00 18:25 19:40 20:00 20:45 22:20 22:20 18:40 20:00 20:20 21:00 22:40 22:40 19:00 20:20 20:40 21:20 23:00 23:00 19:20 20:40 21:00 21:40 23:20 23:20 19:40 21:00 21:20 22:00 23:45 23:45 20:00 21:20 21:45 22:20 00:10 00:10 20:20 21:40 22:10 22:40 20:40 22:00 23:00 21:00 23:20 23:45 21:20 00:10 21:40 22:00 Not: Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.
E - 57 ESENKENT Kalkış
146
BAKIRKÖY Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 07:40 08:20 08:45 09:10 09:35 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 12:30 12:55 13:20 13:45 14:10 14:35 15:00 15:30 15:55 16:20 16:45 17:10 17:35 18:00 18:30 18:55 19:20 19:45 20:15 20:45 21:15 21:45 22:15 22:45
07:40 08:20 08:45 09:10 09:35 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 12:30 12:55 13:20 13:45 14:10 14:35 15:00 15:30 15:55 16:20 16:45 17:10 17:35 18:00 18:30 18:55 19:20 19:45 20:15 20:45 21:15 21:45 22:15 22:45
PAZAR 08:40 09:10 09:40 10:10 10:40 11:10 11:40 12:10 12:40 13:10 13:40 14:10 14:40 15:10 15:40 16:10 16:40 17:10 17:40 18:10 18:40 19:10 19:40 20:10 20:40 21:10 21:40 22:10 22:40
Not: Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.
ESENKENT BAHÇEŞEHİR - MECİDİYEKÖY
Gidiş-Dönüş sefer süresi: 100 dakika EKSPRES hattır ESENKENT Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 05:50 06:05 06:30 06:45 07:10 07:35 08:20 09:00 09:40 10:25 11:05 11:40 12:15 12:45 13:15 13:50 14:25 15:00 15:35 16:10 16:45 17:20 17:55 18:30 19:05 19:40 20:15
06:00 06:15 06:40 06:55 07:20 07:45 08:30 09:10 09:50 10:30 11:05 11:40 12:15 12:45 13:15 13:50 14:25 15:00 15:35 16:10 16:45 17:20 17:55 18:30 19:05 19:40 20:15
PAZAR 07:00 08:00 08:50 09:40 10:30 11:20 12:10 13:00 13:45 14:30 15:15 16:00 16:45 17:30 18:15 19:00 19:45 20:30
MECİDİYEKÖY-M.BUS Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 07:00 07:35 08:10 08:45 09:20 09:55 10:30 11:05 11:40 12:20 13:00 13:35 14:10 14:45 15:20 15:55 16:30 17:05 17:40 18:15 18:50 19:25 20:00 20:35 21:10 21:45 22:10
07:10 07:45 08:20 08:55 09:30 10:05 10:40 11:15 11:50 12:25 13:00 13:35 14:10 14:45 15:20 15:55 16:30 17:05 17:40 18:15 18:50 19:25 20:00 20:35 21:10 21:45 22:10
Not: Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.
PAZAR 09:30 10:30 11:20 12:10 13:00 13:50 14:30 15:10 15:50 16:30 17:10 17:50 18:30 19:10 19:50 20:30 21:15 22:00
76E
BOĞAZKÖY MH.-BAHÇEŞEHİR-BAKIRKÖY Gidiş-Dönüş sefer süresi: 150 dakika
BOĞAZKÖY EVLERİ Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 04:50 05:00 05:07 05:14 05:21 05:28 05:34 05:44 05:50 05:56 06:02 06:08 06:14 06:20 06:26 06:32 06:42 06:48 06:54 07:04 07:10 07:16 07:22 07:32 07:38 07:46 08:02 08:10 08:20 08:30 08:45 08:55 09:05 09:15 09:25 09:35 09:45 09:55 10:05 10:15 10:25 10:35 10:45 10:55 11:05 11:15 11:25 11:35 11:45 12:00 12:15 12:30 12:40 12:50 13:00 13:10 13:20 13:30 13:40 13:50 14:00 14:10 14:20 14:30 14:40 14:50 15:00 15:10 15:20 15:30 15:45 15:55 16:05 16:15 16:25 16:35 16:45 17:00 17:10 17:20 17:30 17:40 17:50 18:00 18:10 18:20 18:30 18:40 18:50 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15
05:10 05:19 05:28 05:37 05:46 05:54 06:02 06:10 06:20 06:30 06:40 06:50 07:00 07:10 07:20 07:30 07:40 07:50 08:00 08:10 08:20 08:30 08:40 08:50 09:00 09:10 09:20 09:30 09:40 09:50 10:00 10:15 10:30 10:40 10:50 11:00 11:10 11:20 11:30 11:40 11:50 12:00 12:10 12:20 12:30 12:40 12:50 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:10 14:20 14:30 14:40 14:50 15:00 15:10 15:20 15:30 15:40 15:50 16:00 16:10 16:20 16:40 16:50 17:00 17:10 17:20 17:30 17:40 17:50 18:00 18:10 18:20 18:30 18:40 18:50 19:00 19:10 19:20 19:30 19:40 19:50 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:50 22:10 22:30
PAZAR 05:30 05:45 06:00 06:10 06:20 06:30 06:40 06:50 07:00 07:10 07:20 07:30 07:40 07:50 08:00 08:10 08:20 08:30 08:40 08:50 09:00 09:10 09:20 09:30 09:40 09:50 10:00 10:10 10:20 10:30 10:40 10:50 11:05 11:20 11:30 11:40 11:50 12:00 12:10 12:20 12:30 12:40 12:50 13:00 13:10 13:20 13:30 13:40 13:50 14:00 14:10 14:20 14:30 14:40 14:50 15:00 15:10 15:20 15:30 15:40 15:50 16:00 16:10 16:20 16:30 16:40 16:50 17:00 17:10 17:20 17:30 17:40 17:50 18:00 18:10 18:20 18:35 18:50 19:00 19:10 19:20 19:30 19:40 19:50 20:00 20:10 20:20 20:30 20:40 20:50 21:00 21:10 21:20 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:45
BAKIRKÖY Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 06:00 06:10 06:20 06:30 06:38 06:46 06:54 07:10 07:18 07:26 07:34 07:42 07:50 07:58 08:06 08:14 08:26 08:34 08:42 08:54 09:02 09:10 09:18 09:30 09:40 09:50 10:00 10:10 10:20 10:30 10:40 10:50 11:00 11:10 11:20 11:30 11:40 11:50 12:00 12:10 12:20 12:30 12:40 12:50 13:00 13:10 13:20 13:30 13:40 13:55 14:05 14:20 14:30 14:45 14:55 15:10 15:20 15:35 15:45 15:55 16:05 16:15 16:25 16:35 16:45 16:55 17:05 17:15 17:25 17:35 17:45 17:55 18:05 18:15 18:24 18:32 18:40 18:50 19:00 19:10 19:20 19:30 19:40 19:50 20:00 20:10 20:20 20:30 20:40 20:50 21:00 21:10 21:20 21:30 21:40 21:55 22:10 22:25 22:40 22:55 23:10 23:25 23:40
PAZAR
06:30 06:37 06:44 06:51 07:00 07:15 07:30 07:40 07:50 08:00 08:10 08:20 08:30 08:40 08:50 09:00 09:10 09:20 09:30 09:40 09:50 10:00 10:10 10:20 10:30 10:45 11:00 11:10 11:20 11:30 11:45 12:00 12:10 12:20 12:30 12:40 12:50 13:00 13:10 13:20 13:30 13:40 13:50 14:00 14:15 14:30 14:40 14:50 15:00 15:15 15:30 15:40 15:50 16:00 16:10 16:20 16:30 16:40 16:50 17:00 17:10 17:20 17:30 17:45 17:55 18:10 18:20 18:30 18:40 18:50 19:00 19:10 19:20 19:30 19:40 19:50 20:00 20:10 20:20 20:30 20:40 20:50 21:00 21:10 21:20 21:30 21:40 21:50 22:00 22:10 22:20 22:35 22:50 23:10 23:30 23:50
Not: Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016 NOT: Otobüs saatleri, İETT’nin resmi yayınlarından, dergimiz baskıya girmeden önceki son haliyle alınmaktadır.
07:00 07:10 07:20 07:30 07:40 07:50 08:00 08:10 08:20 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:40 09:50 10:00 10:10 10:20 10:30 10:40 10:50 11:00 11:10 11:20 11:30 11:40 11:50 12:00 12:10 12:20 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:40 13:50 14:00 14:10 14:20 14:30 14:40 14:50 15:00 15:10 15:20 15:30 15:40 15:50 16:00 16:10 16:20 16:30 16:40 16:50 17:00 17:10 17:20 17:30 17:40 17:50 18:00 18:10 18:20 18:30 18:40 18:50 19:00 19:10 19:20 19:30 19:40 19:50 20:00 20:10 20:20 20:30 20:40 20:50 21:00 21:10 21:20 21:30 21:40 21:50 22:00 22:10 22:20 22:30 22:40 22:55 23:10 23:20 23:30 23:40 23:50 24:00
ESENKENT BAHÇEŞEHİR-TAKSİM (EKSPRES)
Gidiş-Dönüş sefer süresi: 150 dakika KITA İND. hattır ESENKENT Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 05:50 06:10 06:20 06:45 06:55 07:10 07:25 07:45 08:05 08:20 08:45 09:15 09:45 10:10 10:35 11:00 11:25 11:50 12:15 12:40 13:05 13:30 13:55 14:20 14:45 15:10 15:35 16:00 16:25 16:50 17:15 17:40 18:05 18:30 19:00 19:30 20:00 20:30 21:00
05:50 06:10 06:20 06:45 06:55 07:10 07:25 07:45 08:05 08:20 08:45 09:15 09:45 10:10 10:35 11:00 11:25 11:50 12:15 12:40 13:05 13:30 13:55 14:20 14:45 15:10 15:35 16:00 16:25 16:50 17:15 17:40 18:05 18:30 19:00 19:30 20:00 20:30 21:00
PAZAR 07:00 07:30 08:00 08:30 09:00 09:30 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 12:25 12:50 13:15 13:40 14:05 14:30 14:55 15:20 15:45 16:00 16:35 18:00 18:30 19:00 19:30 20:00 20:30 21:00 21:30
TAKSİM Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 19:00 19:25 19:50 20:15 20:40 21:05 21:30 22:00 22:30 23:00
19:00 19:25 19:50 20:15 20:40 21:05 21:30 22:00 22:30 23:00
PAZAR 19:30 20:00 21:00 21:30 22:00 22:30 23:00
Not: Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.
MK15 BOĞAZKÖY-BAHÇEŞEHİR-OLİMPİYATKÖY METRO Gidiş-Dönüş sefer süresi: 120 dakika
BOĞAZKÖY SONDURAK Kalkış OLİMPİYATKÖY METRO Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ
PAZAR
İŞ GÜNÜ C.TESİ
PAZAR
06:00
06:00
07:00
06:50
06:50
07:50
06:30
06:35
08:40
07:30
07:30
09:30
07:10
07:10
09:30
08:00
08:00
10:20
07:45
07:45
10:20
08:50
08:50
11:10
08:30
08:20
11:10
09:40
09:35
12:00
09:00
09:00
12:00
11:10
11:10
12v:50
10:00
10:00
12:50
12:00
12:00
13:40
10:50
10:50
13:40
13:30
13:30
14:30
12:15
12:15
14:30
15:50
15:50
15:20
13:10
13:10
15:20
16:50
16:50
16:10
14:40
14:40
16:10
18:00
18:00
17:00
17:00
17:00
17:00
18:30
18:30
17:50
18:00
18:00
17:50
19:10
19:10
18:40
19:10
19:10
18:40
20:20
20:20
19:30
19:40
19:40
19:30
20:45
20:50
20:20
20:10
20:10
20:20
22:25
22:25
21:10
21:40
21:40
21:10
00:20
00:20
23:10
23:20
23:10
22:10 00:25
53
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016
54
Metropol
afiş reklam videosu
insert dağıtımı TOPLU SMS GÖNDERiMi
kurumsal kimlik
Broşür / Katalog
logo tasarımı
indoor ve outdoor tasarımları
ARAÇ GiYDiRME
e-bülten DERGi iLANI
advertorial ilan www.yelpazeistanbul.com
facebook/ajansyelpaze
twitter/ajansyelpaze
Bahçeşehir 1. Kısım Mah. Bülbül Cad. Badem 08 Villa 02 Bahçeşehir (0212) 669 83 86
Yelpaze İstanbul / 15 Mart 2016