SAYI: 156 AYLIK ALIŞVERİŞ VE YAŞAM DERGİS
İ
İSTANBUL YIL: 16 • 15 OCAK 2018
Etkinlik
Akbatı’da 20 Ocak’tan itibaren Kukla Gösterileri ve Atölye çalışmaları...
İstanbul İstanbul’un balıkçı kasabaları
BADER’den ÇAĞRI
Gölet’e Dokunma
Sağlık Soğuklara özel beslenme önerileri İstanbul ve Bahçeşehir’den en güncel haberler www.yelpazeistanbul.com'da
Bader
TSM korosu konserine davetlisiniz 18 Şubat Pazar yelpazeistanbul
yelpazeistanbul
yayında!
KALİTELİ BİR HAYAT...
B U K A D A R YA K I N I M I Z D A . . .
Bahçeşehir
1.900.000 TL’den başlayan fiyatlar...
Dostluk Caddesi Dağçileği Sokak Karaağaç/ Büyükçekmece
0533 324 35 71
4
GÖLETTE “TİCARETHANE” İSTEMİYORUZ
İMZA KAMPANYASINA SİZDE KATILIN... UĞUR BARIŞ KARABULUT
ubk@yelpazeistanbul.com
GÖLET DOĞA PARKI
MÜLKİYETİ KAMUNUN
CADDESİNDE
OLAN “GÖLET, SPOR
YÜRÜYÜŞ YAP;
VE PARK” ALANIMIZIN
FOTOĞRAF, VİDEO
TAPUSU 3.ŞAHISLARA
ÇEK PAYLAŞ, SESİMİZİ
DEVREDİLEMEZ!
HERKES DUYSUN!
P
lanlarda “GÖLET, TURİZM, SPOR VE PARK” alanı olarak tescillenmiş, bölge halkına bu vaatle satılmış bir PARK ALANI; Başakşehir Belediyesi’nin ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK Bakanlığında 11 Ocak 2018’de askıya çıkan “GÖLET REVİZYON PLAN DEĞİŞİKLİĞİ” ile “TİCARİ” alan fonksiyonu katılıp, bakanlıkça mevzuata uygun hale getirilerek 3.Şahıslara satışı sağlanmak istenmektedir. Olağanüstü (OHAL) Halin devam ettiği ülkemizde halkımız demokratik haklarını savunamaz hale getirilmiştir. Protesto hakkımız elimizden alınmış, haklı olduğumuz yargı kararı ile ispatlı olsa dahi susmamız, sineye çekmemiz beklenmektedir. Ancak bizler her türlü dayatmaya karşın susmayacak, çocuklarımıza miras bırakacağımız “SPOR,
PARK, GÖLET VE YEŞİL ALANIMIZI” savunacağız. Daha önce “HAKLARIMIZI SAVUNMAK” adına 68 gece boyunca günde iki kez “BİR IŞIK DA SEN YAK” nöbetimizle kamuoyu ile buluştuğumuz etkinlikleri yeni bir boyuta taşıyoruz. 11 OCAK 2018 tarihinde ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI’NDA askıya çıkan “GÖLET REVİZYON PLAN DEĞİŞİKLİĞİ” talebine yasal süresinde itiraz hakkımızı kullanacağız. Tüm bölge halkımızı itiraz dilekçelerini doldurarak Bahçeşehirliler Derneği(BADER) teslim etmesi büyük önem taşımaktadır. “ADALET” yerine gelene, “KAMUYA AİT PARK” tekrar kamuya terk edilene dek yaşa-
Yelpaze Yayıncılık, Organizasyon İnş.Tur.Ltd. Şti. Adına İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Uğur Barış Karabulut ubk@yelpazeistanbul.com
Yayın Türü Süreli Aylık Yerel Yayın
Editörler Yasemin A. Karaman Rashid, Av. Kayhan Selek, Selda Önder Prof. Dr. Osman Erk, Yılmaz Parlak, Nihat Emeksiz
Reklam ve Rezervasyon Tel : 0212 669 83 86 Gsm: 0533 551 87 17
Katkıda Bulunanlar Caner İlhan, Pelin Savaş
Baskı Şan Ofset Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti. Hamidiye Mah. Anadolu Cad. No:50 Kağıthane/ İST Tel: 0212 289 24 24
Protokol Dağıtım Aras Kargo
Yelpaze İstanbul / 15 OCAK 2018
Reklam Sorumlusu Pınar Özdemir
dıklarımızı gündemde tutmak adına hergün Gölet Doğa Parkı Caddesi üzerinde bireysel yürüyüşler gerçekleştirecek, çektiğimiz videoları sosyal medyadan kamuoyu ile paylaşacağız. Sizlerde günün herhangi bir saati spor amaçlı yürüyüşlerinizi bu cadde üzerinde gerçekleştirerek, düşüncelerinizi paylaşan fotoğraf ve videolarınızı facebook/bahcesehirlilerdernegi ve facebook/goletgonüllüleri grup sayfalarımızdan paylaşabilirsiniz. Not: İtiraz dilekçelerine derneğimiz lokalinden ulaşabileceğiniz gibi, ikamet ettiğiniz sitelere de dilekçe örneklerini gönüllü arkadaşlarımız teslim edecektir. Bu dilekçeleri imzalayıp güvenliklerinize teslim etmeniz yeterlidir. Toplanan itirazlar bakanlığın İstanbul Bölge Müdürlüğüne derneğimiz tarafından iletilecektir.
Basım Tarihi: Ocak 2018
yöneticilerine ayda bir “ücretsiz” olarak dağıtılır. Bundan böyle talep eden okuyucularımıza kişiye özel adrese Yayına Hazırlık teslim gönderilerde sağlayacağız. Yelpaze İstanbul Adrese teslim taleplerinizde yalnızca Bahçeşehir 1. Kısım Mah. Bülbül Cad. dergi ücreti tahsil edilmektedir. Badem 08 Villa 02 Bahçeşehir-İstanbul Yelpaze İstanbul 5 TL’dir. Gönderilen Tel: 0212 669 83 86 yazılar yayınlansın veya yayınlanmasın Tel/Faks: 0212 669 16 50 iade edilmez. Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazı sahibine, reklamların Sayın Okurlarımızın Dikkatine; sorumluluğu reklam verenlere aittir. Yelpaze İstanbul, Bahçeşehir, Ispartakule, Ardıçlı, Esenkent, Boğazköy Yelpaze İstanbul’da yayınlanan yazı ve fotoğraflar kaynak gösterilerek halkına ve İstanbul genelinde küçük ve orta ölçekli işletmelerin kullanılabilinir.
5
“Yelpaze Türkiye” her çarşamba akşamı 21:45’de Kanal T’de
Yelpaze Genel Yayın Yönetmeni Uğur Barış Karabulut’un hazırlayıp sunduğu “Yelpaze Türkiye”, her çarşamba akşamı 21:45’de canlı yayınla Kanal T’de izleyenleriyle buluşuyor. Aktuel yaşamdan, kültür sanata- spora, sağlıktan güzelliğe, teknolojiye geniş yelpazesi, çarpıcı konu başlıkları ve uzman konuklarıyla Yelpaze Türkiye, her çarşamba akşamı 21:45’de canlı yayınla Kanal T’de izleyenleriyle buluşuyor. Yelpaze Türkiye Programında konusunda deneyim sahibi görüşlerin yanı sıra, sokak röportajlarıyla kamuoyunun düşüncelerine de yer verilecek. Programda kimi zaman bilinmeyenlere, kimi zamanda bilip atladığımız toplumsal ve bireysel yaşamlarımıza dair karşılıklı ayna tutarak, farkındalıklar için ışık yakılacak. Programda ayrıca sosyal medyada en çok paylaşım alan güncel gündemlere de yer verilirken, müzik ve sanat yine olmazsa olmazların başında geliyor...
0533 551 87 17
/yelpazeturkiye
Kanal T’ye aşağıdaki yayın platformlarından erişebilirsiniz...
(Batı Beam) 12.641 H 30.000
58.Kanal (Kablo Tv)
45.Kanal
285.Kanal
97.Kanal
150. Kanal (Web+Ev+Cep)
156.Kanal (Türksat Paketi)
www.kanalt.com/ canliyayin
6
HABER
“2018, ihracatta rekorlar yılı olacak” Türkiye İhracatçılar Meclisinin (TİM) açıkladığı verilere göre aralık ayı ihracatı yüzde 10,1 artışla 13 milyar 570 milyon dolar oldu. Böylece aralık ayı tüm zamanların en çok ihracat yapılan aralık ayı olurken, 2017 yılı itibariyle de Cumhuriyet tarihinin en iyi ikinci yıllık ihracat rakamı elde edildi.
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “2017 yılı İhracatta Atılım Yılı olacak demiştik. Çok şükür, ihracatçılar olarak sözümüzü tuttuk. Bu sene 170 milyar dolarlık ihracat rakamını aşarak 2014’deki yıllık ihracat rekorunu da kıracağız. 2018 ihracatta rekorlar yılı olacak. Yıllık, aylık bazda, ihracatçı sayısı ve ihraç pazarlarında tüm rekorları alt üst edeceğiz. Büyümeye, istihdama, ekonomimize en üst seviyede katkı sunacağız” dedi. Türkiye’nin 2017 yılı ihracatında otomotiv, makine, mücevher, savunma ve havacılık, meyve-sebze mamulleri ve süs bitkileri tüm zamanların ihracat rekorunu kırdı. Geçen
yıl 1 milyar dolar ihracatı aşan sektör sayısı da 23 olurken, 1 milyar dolar üzeri ihracat yapılan ülke sayısı 33’e, ihracatçıların sayısı da 69 bin 516’ya yükseldi. 33 ülke, 16 il ve 23 sektör ihracatta 1 milyar barajını aştı Geçen yılki ihracatta çok önemli başarılara da imza atıldı. Buna göre 1 milyar dolar üzeri ihracat yapılan ülke sayısı 29’dan 33’e çıktı. Listeye yeni giren ülkelerden Slovenya’ya ihracat yüzde 26 artışla 1 milyar 173 milyon dolar, Kanada’ya yüzde 46 artışla 1 milyar 44 milyon dolar ve Macaristan’a ihracat yüzde 29 artışla 1 milyar 29 milyon
dolar, Danimarka’ya yüzde 7 artışla 1 milyar 5 milyon dolar oldu. Geçen yıl 1 milyar dolar üzeri ihracat yapan il sayısı da 15’ten 16’ya çıktı. Antalya, 2016 yılına ek olarak 2017 yılında da ihracatını yüzde 21 artırarak 1 milyar 196 milyon dolara ulaştı. Yine 2017 yılında 23 sektör 1 milyar dolar ihracatı aştı. Gemi ve Yat sektörü 1 milyar 338 milyon dolar ile listeye girerken, tütün sektörü ihracatı 949 milyon dolarda kaldı. İhracatçıların sayısı 2016’da 67 bin iken, 2017’de bu sayı yüzde 3,8 artarak 69 516 oldu.
Motorlu Taşıtlar Vergisi PTT İşyerlerinden Ödenebilecek Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi (PTT A.Ş.), Motorlu Taşıtlar Vergisi ile Karayolu Taşıma Kanunu cezası tahsili işlemlerine başladı. PTT A.Ş. ile Gelir İdaresi Başkanlığı arasında imzalanan protokol çerçevesinde bugüne kadar PTT işyerlerinden sadece trafik cezası ile karayolları geçiş ücreti ve idari para cezası tahsilatları yapılıyordu. Geliştirilen yeni bir yazılımla bunlara ilave olarak Motorlu Taşıtlar Vergisi ile Karayolu Taşıma Kanunu cezası tahsili işlemlerine de başlandı. Söz konusu işlemler 4 Ocak 2018 tarihinden itibaren PTT işyerlerinden yaptırılabiliyor.
Yelpaze İstanbul / 15 OCAK 2018
SÖMESTRDE KUKLALARLA EĞLENİYORUZ!
Kukla gösterileri, animatronik kukla şovları, kukla yapım atölyesi, masallar ve daha fazlası, sömestr boyunca Akbatı’da olacak. Tüm çocukları ve anne-babaları bekliyoruz!
Etkinliğimiz 3 yaş ve üzeri çocuklar içindir. Katılım detayları ve rezervasyon için 0212 397 70 70’i arayabilirsiniz.
8
HABER
Kanal İstanbul’da
Yeni Gelişme
Kanal İstanbul projesinde deniz incelemesi başlıyor. Proje kapsamında Karadeniz ve Marmara denizine şamandıralar yerleştiriliyor. Türkiye Gazetesi’nden Osman Çobanoğlu’nun haberine göre, Kanal İstanbul’da devam eden çalışmalar kapsamında denizlerden veri toplanmaya başlanıyor. Projede Etüt Proje ve Danışmanlık hizmetleri kapsamında Karadeniz ve Marmara girişlerinde çalışmalar hız kazandı. Karadeniz ve Marmara girişlerinde ‘hidrografik’ ve ‘oşinografik’ veri toplama işleri yapılacak. Proje kapsamında akıntı ve dalga ölçme amacıyla deniz tabanına sensörler yerleştirileceği ve şamandıralama yapılacağı öğrenildi.
Yelpaze İstanbul / 15 OCAK 2018
Güzergah merak konusu Şamandıralar ekleneceği ilk yer Karadeniz’in Karaburun Limanı yakınlarında olacak. Marmara’ya yerleştirilecek şamandıralar da Küçükçekmece Gölü yakınlarında olacak. Şamandıralama yapılan noktaların Karaburun ve Küçükçekmece açıklarında olması, Kanal İstanbul’un güzergâhının bu noktadan geçeceği ihtimalini güçlendiriyor. İhale yakında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, 1915 Çanakkale
Köprüsü Kule Rüzgar Tüneli Testi’nde yaptığı açıklamasında çılgın projesinin ihalesiyle ilgili bilgiler patlaşmıştı. Bakan Arslan, hedeflerinin 2018 yılının ilk yarısında Kanal İstanbul’da çalışmaları bitirip ihale sürecini başlatmak olduğunu söylemişti.
9
Turizmde dönüşüm planı için harekete geçme zamanı
Turizmciler, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’e taleplerini iletti Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’i ziyaret eden Turizm Yatırımcıları Derneği heyeti, sert kayıplar yaşayan sektörün toparlanması için oluşturulan kapsamlı yol haritasını hükûmete iletti. TTYD Başkanı Oya Narin öncülüğündeki heyet; hazırladıkları kısa, orta ve uzun vadeli tedbir önerileri için hükûmetin desteğini istedi.
TTYD’nin sunduğu tedbir önerileri; kısa vadede sektörün vergi, istihdam ve yatırım süreçlerinde desteklenmesini, orta ve uzun vadede ise sektörde yapısal dönüşümü sağlayacak bir Turizm Master Planı oluşturulmasını hedefliyor.
için gereken dönüşüm stratejisi kapsamında kısa, orta ve uzun vadeli tedbir önerilerini hükûmete iletti. Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’i ziyaret eden TTYD heyeti, oluşturdukları yol haritası için hükûmetten destek talep etti.
Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD), sektördeki mevcut finansal durumu ve turizmde 2023 hedeflerine ulaşmak
Kısa vadeli destek tedbirleri arasında öne çıkan maddelerden bazıları şöyle: • Sektöre yönelik 20 milyar TL’lik ilave KGF limiti oluşturulması • Turizm sektörünün ihracatçılara sağlanan tüm desteklerden yararlandırılması • Turizmciye ana girdi kalemlerini vergisiz ithal ederek kullanma imkanı sağlanması • Orta ve uzun vadeli, düşük faizli Eximbank kredisi imkânı • İstihdam teşviklerinin turizm sektörüne özel 2 yıl daha uzatılması ve kış sezonunda iş akdinin devamını sağlayacak istihdam
desteklerinin oluşturulması
Yelpaze İstanbul / 15 OCAK 2018
12
YEREL
BADER’den ÇAĞRI
“GÖLETTEKİ İNŞAATLARIN HUKUKSUZLUĞU “BAŞAKŞEHİR BELEDİYESİ”NİN ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞINA SON REVİZYON TALEBİ İLE BİR KEZ DAHA İSPATLANMIŞTIR!” Yelpaze İstanbul / 15 OCAK 2018
Bahçeşehir Gölette bugüne dek yürütülen inşaatın hukuksuzluğu Başakşehir Belediye’nin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca 11.01.2018 tarihli “Gölet Bölgesi Revizyon” Plan değişikliği talebiyle kanıtlanmıştır. Başakşehir Belediyesi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurarak Bahçeşehir Gölet Bölgesi Revizyon İmar Planı talebinde bulunmuş ve bakanlık 11.01.2018 tarihinde askıya çıkmıştır. Bu “Revizyon İmar Planı” değişikliği talebini Başakşehir Belediyesi neden istemektedir? Bu soruya dair yanıtı bulmak adına Bahçeşehirliler Derneği (BADER) olarak Şehir Plancıları ile biraraya geldik. Aşağıda okuyacağınız tüm bilgiler yalnız ve yalnız kamu yararı dikkate alınarak, kamunun menfaatleri doğrultusunda doğru tespitleri içermektedir.
13
İsterseniz önce Başakşehir Belediyesi’nin ne yapmak istediğini ve askıya çıkan tutanağın özetini sizlerle paylaşalım. “ ..... Söz konusu imar planına ilişkin açılan davalarda 606 ada 2 ve 6 nolu, 607 ada, 2,5 ve 6 nolu parseller yönünden iptal kararı verildiği, alanın tamamının mülkiyetinin Başakşehir Belediye Başkanlığına ait olması nedeniyle, işlemde bütünlük ve usulde birliktelik ilkeleri ve alandaki kullanım kararlarının Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği yönünden “mevzuata uyumlu olmasını sağlamak ve mahkeme kararları doğrultusunda kararlara konu parsellere kullanım kararı getirmek amacıyla” (Gölet, Spor, Turizm ve Rekreasyon kullanımlarının mevzuata uyumlu hale getirilmesi için) hazırlanan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Nazım ve Uygulama İmar Planı Değişikliğinin onaylanmasının talep “ edildiği görülmektedir.
“GÖLET REVİZYON TALEBİ HUKUKSUZLUĞA KILIF BULMA TALEBİDİR” Buradan tüm ülke kamuoyunun bilmesini isteriz ki Başakşehir Belediyesi bu revizyon talebiyle bugüne dek Bahçeşehir Gölette gerçekleştirdiği hukuksuzlukları örtbas etmek, hukusal dayanağa oturtmak istemektedir. İstanbul 5.İdare Mahkemesi’nin Haziran 2017’de, Türkiye’de en üst yargı mercii olan Danıştay 10. ve 13.darelerinin Aralık 2017’de Bahçeşehir Gölet ve Pazartürk’e dair planları reddederek, talep edilen planların “Şehircilik ilkelerine, kamu yararına ve Bahçeşehir’in Toplu Konut planlarına uygun olmadığı” görüşüyle itirazları redderek, açılan davaların haklılığını ispatlamıştı. Bahçeşehirliler Derneği (BADER) 2013 yılında daha ilk planlar askıya çıktığı günden bugüne sürecin takipçisi olmuş, plan dışı uygulamaların sonuna kadar karşısında duracağını defaten kamuoyuy-
la paylaşmıştır. Her ne kadar mülkiyeti Başakşehir Belediyesi’nde gözükse de, Gölet ve Pazartürk alanının kullanımı planlar çerçevesinde kamuya aittir. 3.şahıslara ihale edilmesi, 3.şahısların menfatine kullandırılması kabul edilemez. Kaldı ki planlar dahilinde ve yargı kararlarıyla bu hüküm koruma altına alınmıştır. Bugün yapılmak istenen bu kararların etrafından dolanılarak 3.şahısların menfaatine yasal çerçeveler oluşturulmak istenmesidir. Çünkü bugüne dek yapılan inşaatlar gerek yasalar nezdinde gerekse bundan sonrasında ruhsat vb... yasal işlemler açısından yasal risk teşkil etmektedir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın, Başakşehir Belediyesi’nin aşağıda net ifadelerle açıkladığımız durum tespitlerini cevaplandırmaları kamu yararı açısından önem arz etmektedir. 1- Bahçeşehir Toplu Konut Alanı projesi
Yelpaze İstanbul / 15 OCAK 2018
14
YEREL
İstanbul 5.İdare Mahkemesi’nin Haziran 2017’de, Türkiye’de en üst yargı mercii olan Danıştay 10. ve 13.darelerinin Aralık 2017’de Bahçeşehir Gölet ve Pazartürk’e dair planları reddederek, talep edilen planların “Şehircilik ilkelerine, kamu yararına ve Bahçeşehir’in Toplu Konut planlarına uygun olmadığı” görüşüyle itirazları redderek, açılan davaların haklılığını ispatlamıştı.
GÖLET ALANI ile birlikte düzenlenmiş bir proje alanıdır. (1995 yılı planlar ve işletme planı notları) 2- Gölet bölgesinin fonksiyon ve yapılaşma koşulları plan şartlarına göre rekreasyon projesi kapsamında uygulanmış ve halkın kullanımına (1995 ve sonrasında) sunulmuştur. 3- Gölet bölgesi 2003 yılı revizyon planı, bölge içindeki mevcut ticari kullanım alanları dışındaki tüm gölet, yürüyüş, spor gibi rekreasyon olarak düzenlenmiş alanlar kamu kullanımına ait olmak üzere Belediyeye devredilmiştir. 4- Bu işlevlerde olup belediyeye devredilmemiş olan parseldeki (607 ada 10) yapı (Bu yapı Golf Kulübü Binası-Eski Satış Ofisi olarak bilinmektedir, ancak haksızca yıkımı gerçekleşmiştir) ise planlarda “mevcut blok” olarak korunmak üzere plana işlenmiştir.
Yelpaze İstanbul / 15 OCAK 2018
5 - Başakşehir Belediyesi ve ihaleyi alan inşaat şirketi 31.07.2013 tarihli lehlerine değişen planların hükümlerine de aykırı işlemler gerçekleştirmişlerdir. Yukarıda bahsi geçen Golf Kulübü Tesisi binasını, 607 ada 10 parselde, önceki planda “mevcut blok” olarak korunan ve yeniden yapıldığı takdirde aynı kontürlerde yapılması gerektiği yönünde plan hükmü olan yapıyı yıkarak, Gölet Bölgesinin önemli bir kısmını içeren alanda hafriyat yapılmasının önünü açmış, mevcut dokuyu tamamen bozacak bir inşaata başlanmıştır. Oysa 2013 tarihli plan ile bu alandaki inşaat emsali, aynı işlevdeki (Gölet, Spor,Turizm, Rekreasyon) diğer bitişik parsellerin toplam emsali üzerinden hesaplanarak uygulamaya geçilmek üzere uygulama başlamıştır. 6- 31.07.2013 tarihli plan değişikliği ile Gölet bölgesinin mevcut dokusunu bozan ve alanın kamusal kullanım niteliğinin ortadan kaldırılarak özel mülkiyete konu
edilmesi yönünde zemin hazırlayan hükümler getirilmiştir. 7- Her ne kadar plan değişikliği gerçekleşse de kamu yararını hiçe sayan 31.07.2013 tarihli plan değişikliği açılan davalar ile iptal edilmiştir. Danıştayca yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir. 8- Burada büyük bir idari işlem hukuksuzluğu (Başakşehir Belediyesince) vardır. Çünkü benzer işlevdeki diğer parseller ile tevhid (birleştirme) işlemi yapılmadan 606 ada 10 parselde bütün emsaller kullanılmıştır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığında 11.01.2018 tarihinde askıya çıkan Gölet Rezivyon Planı “HUKUKSUZ İŞLEME ALINMIŞ VE BUGÜNE DEK HUKUKSUZ YÜRÜTÜLEN İNŞAATIN UYGULAMASINA HUKUK ARAYIŞIDIR”! Onca yıldır gerek dernek Yönetim Kurulumuz ve gerekse gönüllülerimizle haklı ve onurlu bir dava sürdürüyoruz. Yüce Türk
15 adaletine bir kez daha sesleniyor bu sürecin en başında olması gereken yasal dayanağın, inşaatları teslim etmek adına bugün alınıyor olmasının gerekli cezai müeyyidesinin uygulanmasını talep ediyoruz. -Bugün itibariyle fiili durumdaki inşaatın ruhsat belgesi var mıdır? Varsa hangi yapılaşma şartlarına göre düzenlenmiştir? Tevhid işlemi yapılmadan düzenlenen ruhsat belgesindeki inşaat kullanım alanının, açıklığa kavuşması gerekmektedir. 9- Çünkü Gölet Bölgesi için “Revizyon Planı” adı altında planın askıya çıkarıldığı ve askıdaki planda, mevcut inşaatın olduğu alanın “Gölet, Spor, Turizm ve Rekreasyon” fonksiyonlarının tamamen kaldırılarak özel mülkiyete konu olacak şekilde “Ticaret” fonksiyonunun getirildiği ve önceki planda 0.05 olan emsalinin 0.23’e yükseltildiği görülmüştür. 10- Bu değişikliğin mevcut yapılaşmanın ruhsata bağlanması anlamına mı geldiği, burada kamu vicdanını zedeleyen haksız-hukuksuz işlemin yasallaştırılmasına yönelik bir işlem mi tesis edilmek istendiği yönde şüphe duyulmaktadır. 11-Nitekim askıda olan plan “Revizyon Planı” olarak belirtilmektedir.Bu nitelikteki planlar mevzuatta (Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği); ile izah edilmiştir. “İmar planı revizyonu ve ilaveleri MADDE 25 – (1) İmar planlarının ihtiyaca cevap vermediği veya uygulamasının mümkün olmadığı durumlar ile üst kademe plan kararlarına uygunluğunun sağlanması amacıyla planın tamamının veya plan ana kararlarını etkileyecek bir kısmının yenilenmesi için bu Yönetmelikte belirtilen ilke, esas ve standartlara uygun olarak imar planlarında revizyon yapılır.” Şeklinde tanımlanmış olup 607 ada 10 parselde ruhsat aldığı iddia edilen ve uygulaması devam eden inşaatın hangi gerekçe ile “mevcut plan şartlarının ihtiyacına cevap alamadığı ve uygulamanın mümkün olmadığı” anlaşılamamaktadır.
ÇYDD Bahçeşehir 2018’e yeni umutlar, hedeflerle giriyor... ÇYDD Bahçeşehir Yönetim Kurulu 2018’e bursiyerleri, üyeleri ve gönüllüleriyle yeni umutlar ve hedeflerle giriyor. Düzenledikleri yıl sonu etkinliği ile öğrencilerine moral aşılayan yönetim kurulu bugüne dek derneğin faaliyetlerine katkı sağlayan işletme ve destekçilerine de katkıları için teşekkür belgesi sundu. ÇYDD Bahçeşehir Başkanı Mimar Deniz Bayraktar’ın dayanışma dolu konuşması ardından yeni yıl kutlamasına katılanlar keyif dolu bir geceye eşlik ettiler. Gecede Yelpaze İstanbul yayınları adına Genel Yayın Yönetmenimiz Uğur Barış Karabulut’a da basın destekleri için Bayraktar ve ÇYDD Genel Başkanı Prof.Dr. Aysel Çelikel imzalı teşekkür belgesi takdim edildi.
Söz konusu inşaat için alınan geçerli plan şartları dikkate alınarak fonksiyon ve emsal kullanımının net olarak tanımlanmış olması ve ruhsat belgesinin bu şartlara göre düzenlenmiş olması gerekmektedir. Kamuoyunun bilgisine önemle sunulur... Saygılarımızla, Uğur Barış Karabulut Bahçeşehirlieler Derneği (BADER) Bşk.
Yelpaze İstanbul / 15 OCAK 2018
16
YEREL
Metro İhale İptallerine
Kamu Zararı Davası! Suç duyurusu dilekçesinde; Kadir Topbaş’ın ihalelerin yüksek meblağlarda yapılmasına göz yumduğu belirtilerek “Görevi kötüye kullanma” ve “İhaleye fesat karıştırma” suçlarını işlediği öne sürüldü. Mevlüt Uysal’ın ise yapı işine başlanmasına karşılık ihaleleri iptal ettiği bu nedenle kamuyu yeniden zarara uğrattığı iddia edildi. Topbaş ve Uysal hakkında kamu davası açılması talep edildi.
İ
stanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunan CHP’liler metro ihaleleri iptalleri nedeniyle zararın en az 1 milyar lira olacağını belirtti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)’nin CHP’li meclis üyeleri Taner Kazanoğlu ve Tarık Balyalı, iptal edilen metro ihaleleriyle en az 1 milyar liralık kamu zararı oluştuğunu öne sürerek Mevlüt Uysal ve Kadir Topbaş hakkında suç duyurusunda bulundu.
“TOPBAŞ, YAPTIĞI İHALELERLE KAMUYU CİDDİ ZARARA UĞRATMIŞTIR” Suç duyurusunun ardından İstanbul Adalet Sarayı önünde açıklamalarda bulunan Taner Kazanoğlu, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı 6 metro hattının ihalelerini iptal etti. Bu iptallerden kaynaklanan bir kamu zararı oluştu. Yeni belediye başkanımız bu ihalelerin daha ekonomik yapılabileceğini iddia ediyor. Demek ki daha önceki belediye başkanı Sayın Kadir
şeklindeki açıklamasına dikkat çekerek, “Bu yolsuzluk itirafıdır. İBB şunu söylüyor; ‘Bizim daha önce yaptığımız ihale pahalıya sonuçlandı. Biz İstanbul halkının parasını çarçur ettik. Bundan şimdi yakalandık, bu yolsuzluk itirafıdır. Bütün kamuoyu bunu bilsin’ diyor. Çok ciddi bir zarar var. Bütün firmalar yer teslimlerini aldılar. İnşaatlar başladı, yerin altına inildi, alt firmalarla sözleşmeler yapıldı, bütün şantiyelerde yüzlerce mühendis işe alındı, insanlar çalışmaya başladı. Her firmanın şu ana kadar yüz milyonlarca liralık maliyeti var. Makinelerin siparişleri verildi. Konsorsiyum olarak 6 firma ve 6 ayrı ihaleden bahsediyoruz. Her firma için 300-400 milyon liralık bir zarar söz konusu” diye konuştu. İHALELERİ İPTAL EDİLEN HATLARDA ÇALIŞMA YOK
EN AZ 1 MİLYAR LİRALIK BİR KAMU ZARARI OLUŞTU Metro hattı ihalelerinin iptalleri nedeniyle kamunun zarar uğradığını gerekçe gösteren CHP’li İBB İl Meclisi üyeleri Taner Kazanoğlu ve Tarık Balyalı, ihaleleri açan eski Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve ihaleleri iptal eden Belediye Başkanı Mevlüt Uysal hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu dilekçesinde; Kadir Topbaş’ın ihalelerin yüksek meblağlarda yapılmasına göz yumduğu belirtilerek “Görevi kötüye kullanma” ve “İhaleye fesat karıştırma” suçlarını işlediği öne sürüldü. Mevlüt Uysal’ın ise yapı işine başlanmasına karşılık ihaleleri iptal ettiği bu nedenle kamuyu yeniden zarara uğrattığı iddia edildi. Topbaş ve Uysal hakkında kamu davası açılması talep edildi. Suç duyurusunda, ihale iptali nedeniyle firmaların cayma bedeli talep edebilecekleri belirtilirken, cayma bedelinin toplam ihale bedeli olan 12 milyar 859 milyon liranın yüzde 10’nu olacağı ve en az 1 milyar liralık bir kamu zararı oluşturacağı yer aldı. Yelpaze İstanbul / 15 OCAK 2018
Topbaş, yaptığı ihalelerle kamuyu ciddi zarara uğratmıştır, ihalelere fesat karıştırdığını düşünüyoruz. Çünkü çağrı usulü ile bu ihaleleri yerine getirmiş ve bu şekilde de bazı firmalara kazanç kapısı yaratmıştır. Bu nedenle kamunun zarara uğradığı iddiası ile hem Kadir Topbaş hem de Sayın Mevlüt Uysal ile ilgili olarak suç duyurusunda bulunduk. İhale iptal edildiği için firmaların uğradığı zararlar var. Bu firmalar ihale için makine almışlar, yeni insanlar istihdam etmişler, bu zararlarını talep edecekler. Munzam zarar tabir ettiğimiz yani bu ihalelerden elde edecekleri karlarını talep edecekler. Bu miktarında yaklaşık 2-3 milyar lira olduğunu düşünüyoruz” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi geçen hafta 6 metro hattının ihalesini iptal ettiğini açıklamıştı. Açıklamada “İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 2017 yılı içerisinde yapılan ve 6 hattan oluşan metro projeleri değil, ihaleleri iptal edilmiştir. Metro hatlarının uzatılıp yeniden projelendirilerek, daha ekonomik ve daha hızlı bir şekilde yapılabilmesi için söz konusu ihaleler iptal edilmiştir” denilmişti. Bu arada ihalesi iptal edilen metro hatlarının durak şantiyelerinde ise çalışmaların durduğu görüldü.
İhalesi iptal edilen 6 metro hattı ve ihale bedelleri şöyle:
“BU YOLSUZLUK İTİRAFIDIR”
-Kaynarca-Pendik-Tuzla metro hattının ihale bedeli 1 milyar 613 milyon lira. -Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli metro hattının ihale bedeli 2 milyar 342 milyon lira. -Ümraniye-Ataşehir-Göztepe metro hattının ihale bedeli 2 milyar 469 milyon lira. -Kirazlı-Halkalı metro hattının ihale bedeli 2 milyar 414 milyon lira. -Başakşehir-Kayaşehir metro hattının ihale bedeli 969 milyon lira. -Mahmutbey-Bahçeşehir metro hattının ihale bedeli 3 milyar 49 milyon lira.
Tarık Balyalı ise, belediyenin ihale iptalleri için ‘daha ekonomi ve hızlı şekilde yapılabileceği’
Gülseli KENARLI - Güven USTA / İstanbul DHA 09.01.2018 10:40
Kazanoğlu ayrıca, “Belediye başkanları açısında en önemlisi kamu zararı olması. Burada kamu zararı o kadar açık ve net ki ya Kadir Topbaş yüksek fiyatla ihale yaptı, bu şekilde kamu zararını oluşturdu. Veya Sayın Mevlüt Uysal ihale iptal etti ve bundan dolayı da şirketlere tazminat ödeyecek” şeklinde konuştu.
HABER
Bugünden itibaren çocuklarınızı
dersaneden alın
Gazeteci Abbas Güçlü Lüleburgaz’da katıldığı ‘Aykırı Sohbetler’ söyleşisinde “Bu yıldan itibaren Türk eğitim sisteminin en büyük baş belası sınavlar. Sınav sektörüne yılda on milyar dolar harcanıyor. On milyar dolarla Boğaziçi Üniversitesi gibi yirmi tane üniversite kurabiliriz. Çocuklarınızı dersanalerden alın” dedi. Lüleburgaz Belediyesi tarafından düzenlenen Aykırı Sohbetler Trakya’nın Fay Hatları programının ikincisi Prof. Dr. Necdet Tekin Gençlik Merkezi’nde 6 Ocak 2017 Cumartesi günü saat: 14.00’de gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Celal Pir’in yaptığı ‘Eğitimde Bugün ve Yenilikçi Yaklaşımlar’ başlığı altındaki programa Abbas Güçlü ve Prof. Dr. Necdet Tekin konuşmacı olarak katıldılar. Konuşmacıların soru yağmuruna tutulduğu ve öğrencilerin sınav sistemi ile ilgili kaygılarının öne çıktığı program 2 saati aşkın bir süre devam etti. Abbas Güçlü : “Bu sınav sistemi ile olmaz” Programdan önce Lüleburgaz Yıldızları Kadın Akademisi’ni gezen Abbas Güçlü Prof. Dr. Necdet Tekin Gençlik Merkezi’ndeki programındaki konuşmasında: “Müthiş bir tesis. İyi yetişmiş, eğitimli personelle yönetilmeli” dedi. Güçlü konuşmasının devamında “Sınavlarla Türk eğitim sistemini ölçmeye kalkmayın. Dünya yapay ve dijital zekayı konuşuyor. Bütün dünyada eğitimde oraya doğru gidiyor. Biz henüz eğitim sistemini konuşamıyorken yapay zekayı nasıl yakalayacağız. Bu sınav sistemi ile hiç olmaz” ifadelerini kullandı. Türk eğitim sisteminin en büyük belası sınavlar Bu yıldan itibaren Türk eğitim sisteminin en büyük belası sınavlardır.Karşı iseniz eğer düzeltmek için çaba harcayın. Bugünün dünyası kalıpları yıkılmış gençlik istiyor. Üniversitelerde bu yıl 322 bin kontenjan boşaldı. Yani % 70’i boş. Demek ki İmam Hatipleri de istemiyor bu halk. 322 bin kontenjanı boş bırakan YÖK benim geleceğime nasıl yön verebilir. Amerika neden güçlü? Dünya’nın en iyi üniversitelerinin 10’undan 8’i orada. 20 milyon öğrencimiz var ama eğitim Türkiye’nin gündemine gelemiyor.
Medya olarak biz de çok pespayeyiz. TV’de eğitim ve bilim programları yok. Ankara Türkiye’yi kolay kandırıyor Türkiye’nin en büyük sorunu sosyolojik sorunlar. Şimdiye kadar gelmiş Milli Eğitim bakanlarının hiçbiri eğitimle ilgili değildi. Yapılan tüm projeler çöpe atılıyor. Ankara Türkiye’yi kolay kandırıyor. Çünkü oturup düşünmüyoruz. Dersaneleri bırakın. Milli eğitim iktidarların inisiyatifine bırakılmamalı. 15 yılda eğitim büyük zikzaklar çizdi. Metin Bostancı gelmiş geçmiş en kötü bakan diyordum. Ondan daha beterleri geldi. Herkes okuyacak diye bir zorunluluk yok. Herkes yeteneğine ve ilgi alanlarına göre yetiştirilmeli. Tek tip insan yetiştirmekten artık vazgeçin. Önce bizim bu yanlıştan kurtulmamız gerekiyor. Eğitimdeki bu kandırmacadan vazgeçmemiz lazım. Şu sınav sisteminden kurtulun. Bırakın dersaneyi, kursu. Bu sınav sistemi ile olmaz! Necdet Tekin: “Eğitim dükkan değil” Eğitimin mutlaka çağdaş ve yansız olması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Necdet Tekin: “Bizim eğitimimiz buna cevap veriyor mu? Maalesef veremiyor. Bütün dünyada
iş bulabilecek insan kapasitesi son 15 yılda giderek azaldı. Bizim müfredatımız sadece Türkiye’de iş bulabilecek insan yetiştiriyor. Bazı düsturlarımız olmalı. Sayın Cumhurbaşkanı ise “dindar ve kindar nesil yetiştiriyoruz” diyor. Eğitim neresinden tutulacağı artık belli olmayan bir konu. Sayın Cumhurbaşkanı: “ben TEOG istemiyorum” dedi. 6 saat sonra TEOG kalktı. Eğitim dükkan değil. Sabah açıp akşam cirosunu görebileceğin. Bir değişiklik yapıldıysa da bir nesil sonuçlarını görmek gerekir. Eğitim neresinden tutulacağı artık belli olmayan bir konu. 7-8 yıldır TÜBİTAK tarafından liselerde yapılan projeler var. Bu projeler açığa çıktığında, dua okuyarak büyüyen fasülyeler gibi projeler olduğunu görüyoruz. Aykırı Sohbetler konuşturuyor Katılımcı konuklarına çiçek vererek teşekkür eden Lüleburgaz Belediye Başkanı Emin Halebak “Aykırı Sohbetler programı, halkımızın sorunlara konuşarak ve soru sorarak katılımını teşvik ediyor. 20 Ocak 2018 Cumartesi günü üretimde yaratıcılık ve yenilikçi yaklaşımlar konusuyla devam edecek olan yeni programımıza halkımızı davet ediyorum” dedi.
Yelpaze İstanbul / 15 OCAK 2018
17
18
Bahçeşehir’in Sesi Bahçeşehir Metro İhalesi İptal Edildi Daha geçen ay yeni Belediye Başkanımız Yasin Kartoğlu’nun “Mahmutbey- Bahçeşehir- Esenyurt Metro hattı yapılıyor” açıklamasının mürekkebi kurumadan, bu kez eski Belediye başkanımız (şimdiki İBB Başkanı Mevlüt Uysal); Mahmutbey- Bahçeşehir- Esenyurt Metro ihalesini iptal etti. İhalenin iptal edilmesi metro hattının gecikmesi anlamına geleceğinden Ispartakule, Bahçeşehir, Boğazköy, Esenkent ve Esenyurt halkını üzmüştür. Bahçeşehir’de Başakşehir’in bir mahallesi olduğuna göre; Sayın Uysal yukarıdaki sözlerinden dolayı Başakşehir’in arkasında olduğunu en kısa zamanda göstermesini bekliyoruz. İhalenin iptalinden dolayı Bahçeşehirliler iki kez zarar görmektedirler. Birincisi; ihalenin yenileceği tarih belli olmadığından metronun gelişinin gecikmesinden dolayı çektimiz trafik çilesinden, diğer zararsa 3 milyar 49 milyon TL bedeli olan ihalenin iptal edilmesiyle yapımcı firmaya ödenecek tazminattan dolayı... Bizlerin ödediği vergiler tazminat bedellerine gidecektir.
Emlak vergilerini belediyeler istediği gibi arttıramayacak 2017 yılında belirlenen ve 2018, 2019, 2020, 2021 yıllarında uygulanacak arsa ve arazi birim metrekare değerleri fahiş fiyatla artırılınca, 26.12.2017 tarihinde resmi gazetede yayınlanan 7061 sayılı Torba Kanunu ile emlak vergilerinin artış oranlarına sınırlama getirilmiştir. Bu sınır takdir komisyonlarının belirleyeceği değerlerle 2017 yılı ile karşılaştırılacak, yüksek ise 2017 yılındaki değerlerin %50’sinden fazla olamayacaktır. Bu değişiklikle belediyeler emlak vergilerini artık istedikleri gibi artıramayacaklar. Bu değişiklik Başakşehir için de ayrı anlam ifade etmektedir. Yelpaze İstanbul Dergisi’nde 2014 yılında sizlere duyurduğumuz bir haberi burada anımsatmak istiyorum. O dönemde emlak vergilerine itiraz etme hakkı yalnızca muhtarlara tanınmıştı. Başakşehir İlçesinde 10 muhtarımızdan bir tek Güvercintepe Muhtarı İbrahim Dinç bu hakkı kullandı ve emlak vergilerine itiraz etti. İtiraz Belediye tarafından kabul edilmeyince, konuyu mahkemeye taşıyarak açtığı davayı kazandı. Vatandaşın cebinden fazladan para çıkmasını önledi. Geçmişte muhtara tanınan emlak vergilerine itiraz etme hakkı daha sonra tüm vatandaşlara tanındı. Ne yazık ki, vatandaşların itirazları belediyelerin emlak vergilerini yüksek miktarda artırmasını durdurmaya yetmedi. Torba yasası hiç olmazsa emlak vergilerine şimdilik bir düzen getirmiş oldu.
Muhtarlar ve İETT Yetkilileri Biraraya Geldi Başakşehir’de ulaşım konusunda bilgilendirmek amacıyla, muhtarlar ile İETT yetkilileri bir araya geldi. Toplantıda; Başakşehir’e tahsis edilen otobüs sayısının çokluğu yanında yeni açılacak hatlar da konuşuldu. Yetkililerden aldığımız bilgiye göre Bahçeşehir’den geçen Başakşehir- Bahçeşehir-Avcılar hattı kısa bir süre sonra faaliyete geçirileceği açıklandı. Yeni hat; Başakşehir Sular Vadi’sinden kalkacak, Kayaşehir-Güvercintepe-Ispartakule-Bahçeşehir-Esenyurt’tan geçerek Avcılar metrobüs durağında son bulacaktır. Hattın uzunluğu 33 km olduğuna göre, bu hatta seyahat edecekler adeta şehirlerarası yolculuk yapılmış gibi olacaklar. Bahçeşehir’in muhtarları bu hattın kuruluşuna ne katkı yaptılar bilmiyoruz ama, bildiğimiz bu hattın Bahçeşehir’e
Yelpaze İstanbul / 15 OCAK 2018
fazla bir katkı vermeyeceğidir. Çünkü, Bahçeşehir’in Bahçeşehir’den direk kalkacak ve başka semtlerde dolaşmayan otobüs seferlerine ihtiyacı vardır. Birde çift katlı otobüslerde indirimli kartların geçmemesi konusu var. Geçen sayımızda İBB’den gelen yazıyı sütunlarımızda yayınlamıştık. Çift katlı otobüsler ayakta yolcu almadıkları için indirimli kartlar kullandırılmıyor. Umarız toplantıda bu konuda gündeme getirilmiştir.
‘’ Başakşehir için çalışan herkesin yanındayız…’’ Mevlüt Uysal İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Belediye toplu törenlerde evlere ne tür yardım yapıyor?
UNUTMA! GÜZEL KENTİMİZ MAHALLE YERİNE İLÇE OLMALI ! Bölgemizden kısa kısa haber başlıkları..
Türkiye’nin pek çok yerinde belediyelerin ailelere cenaze sırasında araç gönderdiği, üç gün süre ile cenaze evine yemek verdiği bilinmektedir. Bu tür yardımları Başakşehir Belediye’si de talep halinde cenaze törenlerine bu yardımı yapmakta olduğunu biliyoruz. Ancak, düğün, nişan gibi evde yapılan törenlere masa sandalye gönderip göndermediği bilinmediğinden, belediyenin bu konuda yaklaşımını öğrenmek istiyoruz.
•Başakşehir Kaymakamı Kazım Tekin “emekli olunca
Atık yağ ve pil toplama yarışması devam ediyor Pil üreticileri ve İthalatçıları Derneği(TAP) ile DEHA Biodizel Dernekleri’nin organize ettiği atık pil ve atık yağ toplama kampanyasına Milli Eğitim Bakanlığı’da destek veriyor. Bakanlığın okullara gönderdiği genelge ile kampanyaya katılmalarını ve belediyelerin kampanyayı teşvik etmelerini istemiştir. Başakşehir Belediyesi’de adı geçen derneklerle temas kurarak gerekli desteği vermektedir. 2018 Nisan ayına kadar devam edecek kampanyada 250 kg atık yağ ve 250 kg atık pil toplayan okullara tablet ve temizlik malzemesi verilecek. Bu kampanya; temizlik malzemesi almak için her defasında velilere başvurmak zorunda kalan okul müdürlerini çok sevindirmiştir. Ayrıca kazanılan bilgisayarların yoksul çocuklara dağıtılması ayrı bir sevinç kaynağı olmaktadır. Bu yararların yanında öğrencilerin çevreye karşı duyarlılıklarının artırması kampanyanın en güzel örnektir.
Dergisi Haber Müdürü Hatice Gülçür İnanç’ın değerli
Bahçeşehir’e yerleşeceğini söylüyor... •Bahçeşehirliler ulaşımda evlerine araçları ile gelmek için yılda 3 bin 233 TL harcıyor... •Acı bir kayıbımız. Bahçeşehir’ de yayın yapan 4 Mevsim eşi ve derginin yayın kurulu üyesi Kazım İlter İnanç, 20 Ekim 2017 tarihinde vefat etmiştir. Merhuma Tanrıdan rahmet, ailesine ve basın camiamıza başsağlığı dileriz. •Site bahçıvanlarına Başakşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından bahçe bakımı için verilen eğitim yeniden başladı. •Bahçeşehir’e yeni otobüs hattı; Başakşehir, Bahçeşehir, Avcılar arasında sefer yapacak. •BADER Eğitim Merkezi’nde Yoga, Reiki, El Sanatları (Ebru, Seramik, Resim), Fotoğrafçılık, Sirtaki, Harmandalı, Profesyonel Makyaj Teknikleri ve isteğe göre diğer branşlarda düzenlenen eğitim seminerleri için sömestr sonrası için ön kayıtlar başladı. •Prof. Dr. Osman Erk’in diyet üzerine geçen sayımızda (155.sayı) yazdıkları büyük ilgi gördü. •BADER Başkanı ve dergimiz Genel Yayın Yönetmeni Uğur Barış Karabulut her hafta Çarşamba günü saat 21:45’de Kanal T’de canlı yayında eğitimden sanata, sağlıktan ekonomiye farklı branşlarda konuklarını Yelpaze Türkiye Programında ağırlıyor. •BADER, Gölette yaşanan yasal süreci protesto etmek üzere faaliyette olan inşaat önünde siyah çelenk koydu. •GÖLET konusu Danıştay’ın verdiği son karar ulusal ve yerel birçok TV, Gazete ve sosyal paylaşım sitesinde haber oldu. •Bahçeşehirliler Derneği (BADER) ve Gölet Gönüllüleri Gölet için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na itiraz dilekçesi kampanyası başlattı. •Bahçeşehirliler Derneği 2018-2020 yılı için 28 Ocak 2018 tarihinde dernek lokalinde saat 14:00’da Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirecek. Yelpaze İstanbul / 15 OCAK 2018
19
20
ADVERTORIAL
Okulumuzda uygulanan Dinamik Eğitim Modeli ile eğitimde mükemmelliği hedefliyoruz. Biz bilginin üretime nasıl dönüştüğünü anlayan çocukların gelişen teknolojik çağa damgasını vuracağını biliyor; eğitim sistemimizi bu çağın ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlıyoruz.
2017-2018 EğitimÖğretim yılında hayallerimizin peşinden giderek kurduğumuz okulumuzda bugün artık hedeflerimizi konuşuyoruz.
Okulumuz Fen Bilimleri ve Beşeri Bilimler yanında, İngilizce ve Türkçe dillerinde akıcılık kazandırarak bu dilleri etkin kullanabilmesine olanak sağlayan ve ders dışı etkinlikleri de kapsayan dengeli bir müfredat programı sunar. Öğrencilerimizin zihinsel ve düşünsel gelişimlerini arttıracak çalışmalar özel olarak tasarlanan Görsel Sanatlar, Müzik ve Drama sınıflarında yapılır. Çocuklarımızın başarılı bireyler olmalarını destekleyecek spor eğitiminde ise hedef; takım oyuncusu olma başkasının yerine çalışabilme, düştüğünde kalkabilme, yenildiğinde tekrar deneyebilme gibi önemli yetkinlikleri kazandırmaktır. Öğretim uygulayıcıları tamamen öğretmenlerimiz olan Tek İnovasyon Merkezi ile yeni yöntemler kurgulama ve girişimciliği bir kurum kültürü haline getirme çabası içerisindeyiz. Farkımız ise aydınlık yüzümüz ve öğretim sürecinin asli uygulayıcıları öğretmenlerimizi ve öğrencilerimizi bu reformumuzun en önemli parçası haline getirmektir. Bilimsel aklın peşinde, kültürel değerlerine sahip çıkarken çağdaş dünya normlarını içselleştirmiş, her anlamda özgür, geleceğini bugünden görebilen; ülkeyi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hedefi muasır medeniyetler seviyesine taşıyabilecek bireyler yetiştirmek… İşte biz bu amaçla çıktığımız yolda emin adımlarla ilerliyoruz.
Yelpaze İstanbul / 15 OCAK 2018
22
SAĞLIK
Dyt. Özge MERGEN SAĞLAM Acıbadem Bahçeşehir Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı
SOĞUKLARA ÖZEL BESLENME ÖNERİLERİ Kış aylarında güneş ışığını daha az görebiliyor olmamız kendimizi daha mutsuz, yorgun ve depresif hissetmemize neden oluyor. Duygu durumumuzdaki bu değişim bizi karbonhidrat içeriği yüksek besinlere yöneltiyor. Üstelik kısalan günlerde fiziksel aktivite seviyemiz de düşüyor.
Tüm bu sürece vücudun kendi ısısını dengelemek için besin alımını fazlalaştırma isteğiyle artan iştah düzeyimiz de eklenince, maalesef kış mevsimi sonunda tartıdaki rakamlardaki istenmeyen yükselişlerle karşılaşmak kaçınılmaz oluyor. Ortaya çıkan kısır döngüyü bu kış döneminde de yaşamamak için şunlara dikkat edebilirsiniz... 1. Kış depresyonuna B vitaminleri, triptofan ve omega-3 ten zengin besinlerle karşı koyun. B12, B6 ve folik asit içeren besinler kendimizi daha enerjik ve mutlu hissetmemize yardımcı olur. Ayrıca, bir çeşit amino asit olan triptofan ve B6 vitamini birlikte mutluluk hormonu serotonin üretiminde de görev alırlar. Bu nedenle triptofan zengini hindi, tavuk, yağsız kırmızı et, yumurta ve peyniri beslenmenizden eksik etmeyin. Ayrıca beyin ve ruh sağlığımız için de gerekli olan omega-3 ihtiyacını günde 2 -3 tam ceviz içi ve haftadaen az 2-3 kez balık tüketerek karşılamaya çalışın. 2. Kompleks karbonhidratlarla hem mutlu olun, hem de tok kalın. Beyine yeteri kadar triptofan geçişini sağlamada karbonhidratlar çok önemlidir. Ancak, genel sağlık ve kilo kontrolü açısından basit karbonhidrat içeren, şekerli yiyecek ve içecekler, beyaz ekmek, beyaz pirinç
Yelpaze İstanbul / 15 OCAK 2018
yerine tam tahıllı ekmek ve tam buğday makarna, çavdar, yulaf ( içerdiği beta glukan ile bağışıklık sistemini de desteklemekte yardımcı olur) gibi glisemik indeksi düşük olan kompleks karbonhidratları tercih edin. 3. Proteinleri abartmadan tüketin. Et, tavuk, balık, süt ve süt ürünleri ve yumurtanın yararlılığı yüksek protein kaynakları olmalarının yanısıra doymuş yağ içerikleri de yüksek besinler olduğunu unutmayın. Doymuş yağ alımını azaltmak için aynı zamanda lif içeriği de yüksek ve iyi kalite bitkisel protein kaynağı olan kuru baklagilleri haftada 2 kez tüketmeye çalışın.
beslenmemizde 3 porsiyon sebze ve 2 porsiyon meyve tüketmeye çalışın. Ayrıca sebze meyve tüketirken mutlaka farklı renkte olanları tercih edin. 6. Suyun önemini unutmayın. Havaların soğumasıyla birlikte su tüketimimiz azalıyor. Ancak vücudumuz, ısısını dengede tutabilmekten, toksinlerin atılmasında kadar pek çok önemli görevi yapabilmek için suya ihtiyaç duyar. Bu nedenle günde en az 2-2.5 litre tüketmeye çalışın.
4. Beslenmenizde sağlıklı yağlara yer verin. Dünya Sağlık Örgütü, günlük enerjinin yüzde 25-30’unun yağlardan karşılanmasını öneriyor. Ancak yağ alımında omega-3, omega-6 ve omega-9 arasındaki dengenin de önemli olduğunu unutmayın. Fındık, badem, ceviz gibi yağlı tohumları tüketirken kalori alımı açısından porsiyon kontrolüne de dikkat edin.
7. Vücudunuzun verdiği sinyalleri doğru şekilde dinleyin ve farkındalıkla yemek yiyin. Bazen vücudumuz susuz kaldığında ya da kendimizi kötü hissettiğimizde bunu açlık sinyali gibi algılayabiliriz. Dolayısıyla anlamlandıramadığınız bir acıkma hissettiğinizde 2 bardak kadar su içip açlık sinyalinin ortadan kalkmasını bekleyin. Ayrıca yediklerinizin miktarını görmek için mutlaka tabağa koyun, oturarak yiyin ve uzun uzun çiğneyin. Ek olarak yemek yerken televizyon, telefon gibi dikkat dağıtıcı unsurlardan uzak durun.
5. Rengarenk sebze ve meyvelerle hastalıklara karşı kalkan oluşturun. Sebze ve meyveler, bağışıklık sistemini güçlendiren A ve C vitaminleri başta olmak üzere birçok farklı vitamin, mineral ve antioksidanları içeriyor. Bu nedenle günlük
8.Bağırsak dostu probiyotikleri tüketin. Hastalıkların arttığı kış mevsiminde bağışıklık sistemini de güçlendiren tarhana, ev yapımı turşu, yoğurt, kefir gibi bağırsak dostu probiyotiklerden zengin besinleri tüketmeye özen gösterin.
24
Bugünden Baslar Onur Engİn / Psİkolog – Eğİtİm Koçu
Ç
ocuklar, çocuklarımız… Doğduğu andan itibaren başlayan öğrenme eylemi altı yaşından itibaren ilkokul ile sistemli öğrenmeye dönüşür ve üniversite bitene kadar yaklaşık 16-17 sene boyunca öğrendikleri sınanır çocuklarımızın. Sadece çocukların mı? Aynı zamanda anne ve babalar da bu öğrenme sürecinin ve stresinin paydaşıdır. Her yıl bir buçuk milyon dolayında öğrenci ortaöğretim veya üniversiteye gidebilmek için sınava girmektedir. Bu sınavlara hazırlığın en az iki yıllık bir süreyi içine aldığı düşünülebilirse her yıl iki milyon aile (yaklaşık 8-12 milyon insan) doğrudan ve dolaylı olarak sınavın ve sınav kaygısının doğurduğu sonuçlardan etkilenmektedir (Cüceloğlu, 2005). Sınav kaygısı; bireyi, sınavda başarılı olmaktan alıkoyan ve duygusal açıdan bireyi etkileyen bir durumdur. Algılama, anlama, yorumlama, hatırlama gibi bilişsel fonksiyonlarını olumsuz etkilediği için öğrencinin başarı düzeyini ve dolayısıyla geleceğini olumsuz etkilemektedir. Ayrıca ileri düzeyde yaşanan kaygı birçok ruhsal ve fizyolojik rahatsızlığa sebep olmaktadır. Kaygı süresince vücudun salgıladığı adrenalinin uyarıcı etkisi, gençlerin dikkatini odaklamada olumlu etkilidir. Ancak ileri düzeydeki kaygı
Yelpaze İstanbul / 15 OCAK 2018
ve endişe durumunda vücut aşırı miktarda adrenalin salgılar ki bu da öğrencide fizyolojik rahatsızlıklara neden olabilir. Bunların en yaygın görülen örnekleri adale spazmı, iştah kaybı, mide ağrıları, uyku düzeninin bozulması, kalp çarpıntısı, baş ağrısı, bağırsak hareketlerinde değişiklik (ishal-kabızlık), nefes alıp vermede düzensizlik, terleme, titreme, bulantı, kilo kaybı, yorgunluk, halsizlik, dilin damağın kuruması, cilt deri sorunları (Rengin soluklaşması vb.) olarak sıralanabilir. Aşırı kaygı ve endişe halleri fizyolojik etkilerin yanı sıra gençlerde ruhsal düzensizliklere de neden olmaktadır. Bunlar huzursuzluk, umutsuzluk, tedirginlik, öfke-kızgınlık, endişe, korku, mutsuzluk, çaresiz hissetme, durgunluk, ilgisizlik, isteksizlik, nedensiz olarak ağlama isteği veya kolayca ağlama eğilimi, yalnızlık hissi, kendine güvenememe, gerginlik ve/veya sinirlilik hali, olumsuz yorumları içeren inanç ve düşünceler, unutkanlık ve konsantrasyon bozukluklarıdır. Ergenlik dönemine girilen bu dönem yetişkinliğe ilk adımların atıldığı, vücut kimyasındaki değişikliklerin yoğun yaşandığı, bireyin hayattaki konumunu sorguladığı ve anlamlandırmaya çalıştığı dönemdir. Özellikle ergenlik döneminde bulunan gençlerin daha sık karşılaştıkları sınav
kaygısı durumu, hâlihazırda fizyolojik ve ruhsal değişimler yaşayan gençleri daha çok etkilemektedir. Bilinçli ebeveynler tarafından erkenden fark edilerek müdahale edilmeyen gençler ileriki yaşamlarında özgüven eksikliği, depresyon, somatizasyon, uyku ve yeme bozuklukları, tikler, obsesif-kompulsif bozuklukların görülme olasılığı yüksektir. Bu nedenle sınav stresi çeşitli terapilerle, psikolojik sorunların çözülmesiyle makul ölçülere indirildiğinde öğrenci zihinsel yeteneklerini kullanabilip gerçek kapasitesini sınav sonucuna yansıtabilir, kendisi ve ailesi için beklenen kariyerlere ulaşabilir. Önceden kendini düşünen iki bireyden oluşan aile birliği artık tek bir kalbin mutluluğuna çocuklarına odaklanmıştır ve onun iyiliği için mücadele etmektedir. Gelecek kaygıları, ön yargılar, mutsuz iş hayatı ve genel stres ile de birleşince mutsuz aile bireyleri gün geçtikçe artmaktadır. Kaygı bulaşıcı bir duygudur. Çocuklarının gelecekleri için endişelenen anne-babalar en az çocukları kadar sınav kaygısı yaşamaktadır. Çocuğun geleceği konusundaki endişelerini çocuğa yansıtmaktadır. Bu durumu çocuklarına yansıtan anne-babalar istemeden de olsa onların kaygılarını arttırmakta ve çocuklarına zarar vermektedirler. Amerikalı psikanalist Karen Horney, çocukluk döneminin kaygıla-
25 rının büyük ölçüde anne-baba tutumlarından kaynaklandığını belirtmektedir. Bu sebeple özellikle sınav dönemlerinde çocukların en büyük destekçisi, huzurlu ve onları her daim destekleyen ebeveynleridir. Anne babalar yalnızca aile ilişkilerinde sergiledikleri demokratik, otoriter ve kabul edici gibi tutumları değil, mesleki gelişimini destekleyici tutum ve davranışları da çocuklarının mesleki gelişim süreçlerini ve mesleki karar verme davranışlarını etkileyebilirler. (Feldman, 2003; Laramore, 1983). Bu sebeple sınav kaygısı yaşayan öğrencilerin aileleri durumu soğukkanlılıkla karşılamalı, eğer aile içinde bir çözüm bulunamıyorsa mutlaka bir uzmana başvurarak bu dönemi başarılı bir şekilde atlatılması sağlanmalıdır. Sınav kaygısı da diğer bazı duygular gibi sonradan öğrenilen duyguların iç süreçlerinin sonucudur. Bu sebeple kaygı ile baş etme de öğrenilebilir. Sınav stresi ve kaygı ile baş edebilmek için zihinsel ve bedensel olmak üzere iki yöntem izlenebilir: Bedensel Teknikler Fiziksel Egzersizler: Stres ve kaygı kan damarlarında daralma meydana getireceğinden hücrelere giden oksijen miktarı azalır. Fiziksel olarak egzersiz yapan kişilerde vücut hızına bağlı olarak hücrelere gidecek oksijen miktarı artacağından zihinsel ve bedenen rahatlama sağlanır. Stres ve kaygının etkisi, artan oksijen miktarı dolayısı ile azalmış olur. (Prof. Dr. Zuhal Baltaş, Acar Baltaş 1987) Nefes Egzersizleri: Stres ve kaygı sahibi kişilerde kan bedenden çekildiği için vücut ısısı düşmektedir. Doğru nefes teknikleri ile damarların genişlemesi ve dolayısı ile kanın bedenin tüm hücrelerine yayılımı sağlanmış olur. Bu durum nefes egzersizleri ile bireyin stres tepkileri tersine yeni bir tepki oluşturmasını sağlar. (Baltaş 1987 ) Beslenme: Stres ve kaygı nedeniyle sinir sistemi ve iç salgı sisteminin işleyişinde oluşacak bazı düzensizliklerin. Eşitli vitaminlerle giderilmesi mümkündür. (Şahin 1995) Özellikle stresli durumlarda ihtiyacımız olan doğru yiyeceklerin doğru zaman aralıklarında alınması stres ve kaygı ile başa çıkmada büyük fayda sağlayacaktır. (Altaprak 2006) Zihinsel Teknikler Gençlerin zihinlerini stresten ve kaygıdan arındırarak sınavlarındaki başarılarını arttırmaları amaçlanır. Gerek çevresel faktörler gerekse kişinin kendisini içine koyduğu düşünce kalıplarından kurtulması gerekir. Ders programlarının düzenlenerek rahatlatılması, geçmişteki başarısızlıkların üzerinde durulmaması, “başarı” kavramının ne kadar göreceli olduğu, insanın hatalarından öğrenebileceği, hayatın tek bir seçenekten ibaret olmadığı, kaygıdan kaçmak yerine üzerine giderek onu yönetebilmesi konusunda düşünce yapısı değiştirilir. Sınav kaygısı; esasında gençlerin hayatlarında öğrendikleri anlamlar ve hedeflerin bir sonucudur. Bu sebeple heyecan ve umuda sebep olan bu duygular insana özgü duygulardır. Minimum ve orta seviyedeki kaygı ve heyecanın motive edici başarıyı tetikleyici etkileri vardır. Bu duyguları motive edici ve olumlu neticeler sağlayacak şekilde geliştirebilmek önemlidir. Sınav kaygısıyla baş etmek için öncelikle öğrencilerin kişilik özelliklerinin belirlenmesi, belirlenen kişilik özelliklerine göre sınav kaygı düzeyinin yüksek olması ihtimali olan öğrencilere psikolojik danışmanlık desteğiyle yardımcı olunması gerekir.
Yelpaze İstanbul / 15 OCAK 2018
Bahçeşehirliler Derneği’nden konusunda uzman eğitmenler eşliğinde
SATRANÇ
Başlangıç düzeyinde satranç eğitimi (İleri düzey katılımcılar isterlerse salonumuzu müsabaka amaçlı kullanabilirler.)
MODA TASARIM
TEZHİP
YENİ DÖNEM ÖN KAYITLARI DEVAM EDİYOR HEMEN ARAYIN
KARİKATÜR
8-12 Yaş Karikatür Eğitimi
(0212) 669 61 61 SERAMİK
Bahçeşehirliler Derneği (BADER) Eğitim Merkezi Bahçeşehir 1. Kısım Mah. Bülbül Cad. Badem 08 Villa 02
www.bahcesehirliler.org
EBRU
/bahcesehirlilerdernegi • Tüm branşlarda katılımcılar yıl sonunda halkın katılımına açık düzenlenecek bir etkinlikte hünerlerini sergileme fırsatı bulacaktır. • Tüm branşlarda eğitim süresini tamamlayan katılımcılara, konusunda birbirinden uzman eğitmenlerimizin imzası ile derneğimizin hazırladığı “Başarı Katılım Belgesi” düzenlenecektir.
GÜZEL SANATLARA HAZIRLIK VE RESİM
• Resim (Hobi Amaçlı) • Resim (Desen+ Yağlı Boya Çalışmaları) • Çocuk Resim Grubu • Güzel Sanatlara Hazırlık • Anne-Çocuk & Baba- Çocuk Etkinliği (Workshop)
EL SANATLARI VE TAKI TASARIM
• Yetişkinler için takı tasarım • Çocuklar için el becerileri ve tasarım • Oyuncak yapımı
YAZARLIK ATÖLYESI PROFESYONEL MAKYAJ EĞİTIMİ
TİYATRO
Yetişkin ve Çocuklar İçin (+7 Yaş) Tiyatro (Yıl sonunda eğitmen ve katılımcıların birlikte yazacakları bir senaryo profesyonel bir salonda sahnelenecektir.)
Profesyonel Makyöz Dilek Erdoğan yönetiminde “ Profesyonel Makyaj Eğitimi” başlıyor... Kurs hakkında 8 hafta devam edecektir. Toplam 2 aylık bir süreyi kapsar. 1- Makyajın Tanımı Ve 5- Gelin Makyajı Kişiye Özel Makyaj 6- Hint Makyajı 2- Hayali Makyaj 7- Arap Makyajı 3- Gündüz Makyajı 8- Erkek Makyajı 9- Fantastik Makyaj 4- Gece Makyajı
Yazarlık yolunda adım adım hazırlanma, ilerleme ve ciddi/anlamlı sonuçlar elde edinme kazanımlarını elde etmek için Yazar Nalan Güven ile P Kitap Yazarlık Atölyesi’ne bekliyoruz.
KORO ÇALIŞMASI
BADER Türk Sanat Müziği Korosu (Yıl içerisinde bahar aylarında profesyonel bir salonda konser düzenlenecektir.)
GELENEKSEL VE MODERN DANSLAR • Harmandalı • Sirtaki
İNGİLİZCE REİKİ
Haftada 1 gün 4 saatlik Başlangıç düzeyinden itibaren verilen bir eğitim programı uygulanır.
Uluslararası Yeterlik Belgesine sahip Uzman Eğitmen tarafından günlük 2,5 saatlik bir programdır. Eğitim sonunda Uluslararası geçerliliği olan Reiki belgesi verilir
NEFES EGZERSİZLERİ & MEDİTASYON
ONUR ENGİN
PSiKOLOG- EĞiTiM KOÇU TEMEL FOTOĞRAFCILIK ATÖLYESİ YOGA
Uluslararası Yeterlik Belgesine sahip Uzman Eğitmen tarafından
Fotoğrafçılıkla ilgileniyorsanız ama kocaman kullanım kılavuzları okumak sizi yoruyorsa, çok fazla teknik bilgi içinde kaybolduysanız veya en hızlı şekilde fotoğraf dünyasına adım atmak istiyorsanız Temel Fotoğrafcılık Eğitimine bekliyoruz.
• Eğitim ve Öğrenci Koçluğu • Ergenlik Dönemi Psikolojisi • Hızlı Okuma Eğitimi • Aile ve Ebeveyn Koçluğu • Kariyer Koçluğu -Lise, Üniversite ve Yeni Mezun
28
RÖPORTAJ
Başarıya giden yolculuğun gerçek hikayesi...
SELDA ÖNDER
KİFAYET EMEL ÖZKUL
selda@yelpazeistanbul.com
Bu röportajları yapmaya başladığımdan beri hayatıma çok güzel insanlar giriyor. Öyle ki çok şey öğreniyor, başarılı insanlar tanıyorum. Aslında konu da bu zaten, bu insanlar başarıya nasıl ulaştı. Bir süredir hem hoca hem sanatçı olan KİFAYET EMEL ÖZKUL Hanımefendi ile birlikteyiz. Kendisi İstanbul Üniversitesi MYO El Sanatları Bölümü Seramik- Cam Çinicilik Öğretim Görevlisi…Yüksek Lisans öğrencisi ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Çini Sanatçısı, her parmağında bir hüner… Ve mücadelesi tüm kadınlara örnek olması gereken bir Türk kadını... Barış Manço Kültür Merkezi’nde buluşup söyleşimizi yapacağız bir pazar gününde. Kendisini başarılarından, işini çok iyi yapmasından tanıyorum ama kişiliğini tanıdığınızda içinizi ısıtan ışıl ışıl gözlerini gördüğünüzde aslında başarısının yanında muhteşem kişiliğini de görüyorsunuz. İnsanı hipnotize eden kapkara gözleri sizi çabucak etkisi altına alıyor. Zaten kapıdan girdiğinde hemen göze çarpan aurasıyla insanda yıllardır tanıyor hissiyatı yaratıyor. Sözü kendisine bırakmak istiyorum bir an önce;
Bize kendinizden söz eder misiniz? Hocam (ikimizde hoca olduğumuzdan böyle hitap ediyoruz karşılıklı) benim babam polis memuru ben aslında çok polis olmayı istedim ama elimdeki izden dolayı olamadım. (Elinin üzerinde ki küçük bir izi gösteriyor) İstemediler
Yelpaze İstanbul / 15 OCAK 2018
beni arkadaşlarını deşifre edersin deniliyordu. Şimdi baktığımız zaman her yerde orası burası yarlı çizik her yerde polis arkadaşlarımız var. Farklı farklı şehirlere gidince bir orada yaşa bir orada yaşa ee tabi her gittiğin şehirden bir şeyler alıyorsun. Karma karışık bir şehirde yetişiyorsun aslın Türksün Müslümansın ama; Erzurum’un kültürü Çankırı’nın kültürü Konya’nın kültürü aynı değil. Ben Mimar Sinan’ı kazandım. Kazanma hikayemde ilginçtir benim. Erzurumdayız koskoca Erzurum kız meslek lisesinde resim bölümünü seçen bir tek benim. Müdüre hanım dedi ki ; “Kifayet’ciğim kusura bakma açamayacağız bir kişi için” İstanbul’a geldiğimizde Bakırköy kız meslek lisesinde resim bölümü vardı oraya girdim. Oradan çıktım Mimar Sinan’ı kazanacağım tamam üniversite sınavlarına gireceğim benim bir de 6. Hissim gerçekten kuvvetlidir. Babam dedi ki “kızım hadi sınava gidiyoruz” “Boşver baba ben bu sene kazanamayacağım” “kızım emin misin?” “Yok gerek yok boşuna yorulma ben kazanamayacağım bu sene” ertesi sene oldu babam “girmeyeceksin herhalde yine” “yo ben bu sene kazanacağım” dedim. ben resim kursuna da gidemedim üniversite kursuna da gidemedim. Ben hep kendim çalıştım. Bir arkadaşım var benim Figen telefon ettim “Figen dedim ne yapmam lazım?” İşte şurada bir kurs yeri var oraya git bir gittim kursun bitmesine iki hafta kalmış herkes lay lay lom iki senedir ders alıyorlar
iki hafta kaldığı için herkes gezme derdinde. “Hocam benim zamanım yok benim çok iyi çalışmam lazım” dedim. Hocanın her dediğini çarpı 10 katı yaparak gece gündüz annemi çiziyorum; “anne o şekil bitti öbürüne geç öbürüne geç”. Kardeşimi çiziyorum; otur, kalk, yat, sürün… hep çiziyorum. Yolda çiziyorum, okulda çiziyorum, parkta çiziyorum, sürekli çi-
29 ziyorum. Hani biz normalde bir şeyin başından başlayım. Çizerdik üçgenler, dikdörtgenler, geometrik desenlerle hemen şunu iki dakikada çizmeyi öğrettiler bize ve ben bir buçuk hafta deli gibi çalıştım. Ve üniversiteye 10bin kişi girdi. Torpil falan vardır giremezsin dediler ben gireceğim dedim. Ben Allahtan istedim size ne dedim. Sonra kazandım. Neyse geleneksel sanatlar çok seviyorum, oraya gittim. Halı kilim benim de bölümüm ikinci bölümde çini ama ağırlığı çiniye verdim ben yani şimdi de çini üzerine devam ediyorum. 96 da mezun
de ebru seminerindeyim çocuklara workshop yapıyorum. Eve geldim eşyalarımı toparladım öğrencilerimden biriyle hala görüşüyorum kardeşim gibidir. “Gel” dedim “beni havalimanına götür.” İki arkadaşım; kitaplarım çok önemlidir benim için; kitaplarım, kızım eşyaları birkaç resim malzemelerim onları aldılar üç odalı evimin anahtarını teslim ettim arkadaşıma kimin neye ihtiyacı varsa ver dedim.Bütün davalar bitti çok şükür. Buradaki boşanma biraz sürdü. Sonra buradaki de bitti siz her şeyi arkanızdan atıyorsunuz ya yeniden doğuyor-
mantığı aynı şekilde hareket etmiyor. Gittiğiniz bir yolu bile iki kere gidip gelmek zorunda kalıyorsunuz. O yüzden ben genel çizgi olarak kızıma örnek olacak öğrencilerime de örnek olacak bir yetişkin olarak bu ülkeye faydalı olacaksam her şeyden önce kararlarımı almayı doğruysa bir üstüme yanlışsa altında ezilmeyi kabul ettim. Ve hiç kimseyi o kararların altına imza attırmıyorum. Çünkü kimseye dönüp senin yüzünden oldu dememek için. Ve kızıma da söylediğim şey hep şudur ne olursan ol istersen öl ama doğruyu söyle.
Güçlü insan olmak yalnız olmakla eşdeğer. Aynen çok eşdeğer. Diyorum ya ikinci bir insan kalkıp size fikir verdiğinde ya hadi şunu da kırmıyım yapıyım dediğiniz her şeyi iki kere yapıyorsunuz. Ve ben o yüzden asla kendi yapacağım hiçbir şeyde babam dahi öyle yap dese sen karışma diyorum. bu işi ben biliyorum ve bu işi ben yapacağım. O yüzden kimseye tamah etmiyorum tevekkülüm benim sonsuzdur rabbimle kavga ederim sürekli kavga ederim daha dün kavga ediyordum. Hep senin yüzünden insanlara iyi davranıyorum. Sırf senin rızanı almak için sonra bak insanlar ne yapıyorlar bana diye kavga ediyorum.
Belki bu da bir sınavdır? Öyle her şey öyle ama Allahıma kurban olayım bu kadar da değil. Hep aynı yerden mi vurulur bir insan evet hep aynı yerden vurulur. Benim en zayıf noktam kızım Ece’ydi ablam dedi ki; deniz dalga vurdukça koydaki zayıf nokta sürekli hasar görür.Ece ilk evden gittiğinde iki gün gitti o iki gün sanki başıma yıkıldı. Eve giremedim. Sonra iki ay ayrı kaldım çocuğumdan eve giremedim kendi evime gitmedim. İnsanın zayıf tarafı sevdiği tarafı. Kimi seviyorsanız zayıf noktanız o. Sizi üzende o kişi oluyor aslında. Diğer kişiler sizi üzemez. Biz o zaman ne yapıyoruz biz kendimizi sanata veriyoruz. Ben o zaman elime kalem kağıt alır kimseyle konuşmam habire çizerim. Bazen müthiş şeyler çıkar atıyorum kenara dursun şimdi zamanı değil piyasaya çıkmasının çünkü o konuda tekâmül edemedim ki eserlerim tekâmül etsin.
oldum bölüm birincisi olarak. Sonra annemin kuzeniyle babam evlendirdi.
Peki daha sonra? Sonra ben 14 sene Almanya’da kaldım. O sırada Mimar Sinan’da ki halı bölümündeki hocam çok yalvardı Candan Akpınar; “Kifayetciğim mutlaka okulda kal seni buraya aldırayım” diye. Baba bizde son sözü söyler bir de ben çok babacıyım öl dese öleceksin, askere gönderse askere gideceğim.Kızım bir buçuk yaşında mıydı pardon daha yürümüyordu bile gırtlağıma yapışmıştı eşim beni öldürmek üzere öleceğim nefesim kesildi yürümesini bilmeyen çocuğum duvardan tutuna tutuna Allah gönderiyor geldi ve dedi ki; “anne baba durdu orada. Üç kere ben bıçakla saldırıya uğradım el değil bir de bu eş… Bir de ben elektronik eşyaları kullanmayı ve almayı severim ilk yaptığı şey önce benim eserlerimi parçalamak sonra bütün elektronik eşyalarımı parçalamak ben kırdım bozdum sen yenisini yap. Üç kere Türkiye’ ye geldim bu arada ruh sağlığımı düzgün tutmak için ben orada çini ebru hat dersleri veriyorum. İnsanlarla iletişim sağlamaya başladım. İstanbul üniversitesinde benim bir arkadaşım vardı o Mimar Sinan Üniversitesi’ne geçecekti “Kifayet istersen seni bir referans göstereyim sağlam birini istiyorlar senden iyisini bulamayız.” Dedi. Ben tatile geldim belgelerimi verdim gittim. iki hafta sonra beni aradılar “geliyor musun?” diye dedim “geliyorum”. O sırada ben Ruhr Üniversitesi’n-
sunuz, kabuklarınız kırılıyor. Sonra iki sene üniversitede dışarıdan hocalık yaptım. Kadroya aldılar . Gittim ev aradım. Ailemden ayrılmam lazımdı çünkü kızımla ailem anlaşamıyorlardı. Ben okulda çini ebru yazı dersleri veriyorum. Orada da çinisel uygulamalar verdiler ama ben gelenekselci olduğum için çocuklara çamurdan hat yazıları çamurdan çini desenleri felan yaptırıyorum. Seramikle amatörce uğraşıyorum. Amatörce uğraştığım halde bile çok iyi takip ederim. Bir de mantığımı çok yürütürüm . Mantık çerçevesinde de birçok şeyde hareket ediyorum. Kendi hayatıma da kimseyi karıştırmıyorum. Ailemde dahil eğer bir karışırlarsa bir şeyi iki kere yapmak durumunda kalıyorum çünkü benim mantığımla onların
Başarı duygusu sizi nasıl etkiliyor? Yani bu noktada ben başardım diyor musunuz? Hayır.
Hangi noktada diyeceksiniz peki? Hiçbir zaman. Hayat size sürekli yeni bir şeyler getiriyor ve o yeni şeyleri sürekli başarmak zorundasınız. Onu yaptınız bir sonraki gelecek onu yaptınız bir sonraki gelecek. Başarma duygusu diğer dünyayla alakalı söyleyeceğim ben ne zaman ki o tarafı nasıl görürüm nasıl yaşarım bilmiyorum; rabbin huzuruna çıktığımda hiçbir kişinin gelip de bana kul hakkı var bizde kul hakkı bıraktı bu şahıs dememişse ben başarmışımdır. Benim bu dünyada bir beklentim yok. Benim beklentim insanları
Yelpaze İstanbul / 15 OCAK 2018
30
RÖPORTAJ
üzmemek benim hakkım geçsin onlara ama onların hakkı bana geçmesin. O yüzden ben bu dünyada Allah’ın bana verdiklerinin ve ya vereceklerinin dışında hiçbir beklentim yok hırslı bir insan değilim kimseyle yarışmam. Benim yarışım kendimledir. Şu an dört tane projem var Allah nasip ederse onları yaparsam benden alası yok.
Hiç mi egolarınız yok hiç mi kulağınıza “hadii iyisin kızım işte” diyen bir ses gelmez Egom yoktur ama şuna kızıyorum sanat dünyasında bazı insanlar köşeleri kapmışlar geçit vermiyorlar. Yukarıda tanıdığı üç beş kişi vardır ve aynı işi sende yapıyorsun geçit vermiyorlar. Ben o işi yapmak istediğim için değil yanlış anlamayın ben İstanbul üniversitesi seramik cam çinicilikte öğretim görevlisiyim ben her sene en az 20 tane öğrenci mezun ediyorum. Bu öğrencilere istihdam sağlanması lazım. Eğer siz sürekli oraya gider tanıdıklarınızı devreye koyar sizin atölyenizdeki insanlara sürekli istihdam sağlarsanız ben buna kızarım. Bu işi bir tek siz mi biliyorsunuz? Kimyagersinizdir buluş yapmışsınızdır sizin isminizedir eyvallah yaptığımız sanat aynı şeyi bizde yapıyoruz. Neden hep aynı yerlere yaptırılıyor da Metrolar Marmaraylar; güzel sanatlar fakülteleri, güzel sanatlar liselerinin eserleri de o metrolara birer tane takılıp da oradan gelecek gelir o okula gönderilmiyor? O öğrencilere verilmiyor? Hep aynı insanlar dönüyor. Bu konuda buna ego mu denir ne denir bilmiyorum ama buna sinirleniyorum, kızıyorum ve varsa hakkım helal etmiyorum.
Peki hocam bundan sonraki projeleriniz neler? 16 Türk devletiyle alakalı bir projem var çok büyük bir proje. Sayın Cumhur başkanımızın onay vermesi lazım.Ben Osmanlıyı çok sevi-
Yelpaze İstanbul / 15 OCAK 2018
yorum ama çok fazla Osmanlı çalıştık biz şu an da bir miktar Anadolu Selçuklu, herkeste bir dönüş var herkeste dönüş olduğu için bende de dönüş olsun istemiyorum ama 5-6 senedir yapmak istediğim bir şeyler vardı onların ufak ufak çizimlerini yapmaya başladım. Bir sergi açmak istiyorum tamamen Anadolu Selçuklu eserlerinin benim tasarımlarımla birleşmiş hali. Öğrencilerimi Sivas’a götürüp oradaki eserleri güncelleyip mayıs nisan gibi projemiz var inşallah. Şimdi Anadolu projesinde de öyle çocuklarla gidip gezip tozup gelmeden ne yapalım ? herkes fikrini söylesin sonra onu burada öğrencilerle beraber onu bir projeye geçirmek sonra onu bir metroya asmak ve bunun açılışını sempozyumla açmak istiyoruz. Sonra bu çocuklar bunu gördüklerinde atölye kurabilirler proje oluşturabilecek merkezlerde çalışabilirler devam edip yüksek yapıp üniversitelere gidebilirler çok ihtiyaç var. Cumhuriyet üniversitesinin güzel sanatlar fakültesinde sanat tarihi bölümü yok, seramik bölümü yok, çini bölümü yok o yüzden bu bölümler bu çocuklar okudukça açılabilir ve bunlar oraya öğretim görevlisi alınabilir. Her şeyden önce hedef gençlik ben otuz yaşın üstüne yatırım yapamam. Alacağını almış zaten. Otuz yaşın altı benim hedefim.
Bu güzel sohbete kayıt cihazını kapatıp sıcak çaylarımız eşliğinde devam ediyoruz. Öyle müthiş bir insan ki sohbetine doyum olmuyor o hayatla mücadelesi tüm kızlarımıza kadınlarımıza örnek olmalı diye düşünüyorum. O hayatın çetin koşullarında bile varlığını sürdürmüş bir kardelen çiçeği misali hayatta var olmasını bilmiş başarılı kadınlarımızdan… Mücadele, maneviyat, kararlılık, şefkat, onur, tevekkül, güç…Kıvılcım saçan simsiyah gözlerinde benim gördüklerim bunlar…
YAŞAM
Kadın Gözüyle Hayattan Kareler Fotoğraf Yarışmasına Başvurular Başladı Anadolu Hayat Emeklilik tarafından bu yıl 12’inci kez düzenlenen ve kadınların hayata bakış açılarını fotoğraflarıyla yansıttıkları ‘Kadın Gözüyle Hayattan Kareler Fotoğraf Yarışması’na başvurular başladı. 18 yaş ve üzeri tüm amatör ve profesyonel kadın fotoğrafçıların katılabildiği yarışmanın başvuruları, 14 Mart 2018 tarihine kadar devam edecek. Türkiye’nin en çok ilgi gören fotoğraf yarışmalarından biri olan Kadın Gözüyle Hayattan Kareler 2018 için başvurular başladı. İlk düzenlendiği 2007 yılından bugüne kadar 13 bini aşkın kadının 53 binden fazla fotoğraf ile katıldığı yarışmaya başvurular Anadolu Hayat Emeklilik ve Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu internet sitesi üzerinden yapılabiliyor. Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu (TFSF) danışmanlığında ‘Hayata Dair’ temasıyla 18 yaş ve üzeri tüm amatör ve profesyonel kadın fotoğrafçılar en fazla 4 adet fotoğrafla yarışmaya katılabiliyor. Bu yılki seçici kurulda Akademisyen ve Fotoğraf Sanatçısı Prof. Güler Ertan, Fotoğraf Sanatçısı İzzet Keribar, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümü Başkanı Prof. Nihal Kafalı,
Fotoğrafçı ve Yazar Çerkes Karadağ ve Anadolu Hayat Emeklilik İletişim Müşaviri Nihan Güney yer alıyor. Sonuçları 4 Nisan 2018 tarihinde Anadolu Hayat Emeklilik’in internet sitesi www.anadoluhayat.com.tr ve www.tfsfonayliyarismalar.orgadresinde yayınlanacak olan yarışmanın birincisi 5.000 TL, ikincisi 3.000 TL, üçüncüsü 2.000 TL ödül alırken 3 esere de 750 TL değerinde mansiyon ödülü verilecek. Başvurular aşağıdaki adres üzerinden yapılabiliyor: http://www.tfsfonayliyarismalar.org/yarisma_detay.asp?s=334 http://www.anadoluhayat.com.tr/hakkimizda/kadin-gozuyle-hayattan-kareler
2017 YILINDA 409 KADIN CİNAYETE KURBAN GİTTİ Türkiye’de kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri tablosu giderek ağırlaşıyor. 2016 yılında erkek şiddeti nedeniyle hayatını kaybeden kadın sayısı 328 iken, bu rakama geçtiğimiz yıl 409’a yükseldi.
Medya takibinin öncü kuruluşu Ajans Press, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin medya yansımalarını inceledi. Kadına yönelik şiddet ve cinayetle alakalı, 2015 yılında 29 bin 49 haber çıkışı tespit edilirken, 2016 yılında 19 bin 858, geçtiğimiz yıl ise 19 bin 429 haber çıkışı medyaya yansıdı. Cinayet sayılarında artış olmasına rağmen haber sayısının geçtiğimiz yıllara göre düşük olması dikkat çekici bir ayrıntı oldu. Medyaya yansıyan haberlerde ise önemli ayrıntılar ortaya çıktı. 2017 yılında gerçekleşen kadın cinayetlerinde, babaların çocuklarını öldürmesi önemli bir ayrıntı olarak basında yer alırken, kıyafet bahanesiyle birçok cinayet ve şiddet olayı gerçekleşti. PRNet’in Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verilerinden edindiği bilgilere
göre, 2015 yılında 303 olan kadın cinayeti, 2016 yılında 328, geçtiğimiz yıl ise 409’a yükselerek son yılların en yüksek rakamına ulaştı. EN ÇOK CİNAYET İSTANBUL’DA 2017 yılında kadınların 88’i kendi hayatına dair karar almak, 30’u ise boşanmak istediği için cinayete kurban giderken, 134 şüpheli ölüm ve 110 bahanesi tespit edilemeyen kadın cinayeti gerçekleşti. Cinayete kurban giden kadınların yaş aralığı incelendiğinde, 15-25 yaş aralığında toplam 65 kadının öldürüldüğü belirlendi. Yıl içerisinden yaşanan cinayetlerde 57 ölümle İstanbul başı çekerken, İzmir’de 32, Antalya’da 25, Bursa’da 18, Adana’da 17, Gaziantep’de 15, Konya’da ise 12 kadın cinayeti gerçekleşti.
Yelpaze İstanbul / 15 OCAK 2018
31
32
/Travelogueress
/ travelogueress
/ Travelogueress
A.B.D Doğu Yakası Bölüm II:
Richmond, Virginia & New Orleans, Louisiana
New Orleans Sokak Çalgıcıları
New Orleans Jackson Square
1 Haziran 2014, Pazar - Charlotte, North Carolina (New Orleans Yolunda) Son iki günü Richmond, Virginia’da geçirdik. 10 yıl sonra mezun olduğumuz üniversitenin mezuniyet yıldönümüne katıldık. Kampüse gelmeden önce Richmond ve civarında vakit geçirdik. Bu sırada, iyi ki Richmond ’da değil de Londra’da yaşıyorum diye düşündüm. Burada kalmış olsaydım, aklımın sağlıklı kalacağını düşünmüyorum. Washington, D.C.’nin güneyine geçer geçmez muhafazakâr, dindar, yavaş Amerika’ya geçiliyor. Düşünce tarzı, dünya görüşü, bilgi seviyesi burada çok farklı. Ayrıca büyük ve zengin evler ile geniş karayolları etrafındaki bomboş alanlar dışında hiçbir şey yok. İnsan gerçekten çıldıracakmış gibi oluyor. Burada geçirmiş olduğumuz üniversite yıllarının hatırına öğrenciyken yemek yediğimiz mekânlarda ve gezdiğimiz Carry Street’te vakit geçirdik. Carry Street’in biraz daha gelişmiş ve mağaza ile restoran çeşidinin artmış olduğunu gördük. Ayrıca sokakta daha çok hayat, canlılık gözlemledik. Eskiye göre daha çok bisiklete binen, hybrid araba kullanan, çevreye daha duyarlı davranan insanlar var. Bizim öğrencilik zamanımızda
Yelpaze İstanbul / 15 OCAK 2018
olmayan sokak müzisyenleri bile türemiş. Daha sonra University of Richmond ’ın kampüsüne vardığımızda burada nasıl kolayca 4 yıl geçirmiş olduğumuzu tekrar hatırladık. Bu kampüs abartısız, dünyadaki en güzel üniversite kampüslerinden biri. Neredeyse bir tatil yöresi gibi, yemyeşil, tertemiz, binalar çok hoş mimariye sahip. Son 10 yılda inşa edilmiş yeni binalar bile eskiye sadık kalınarak inşa edilmiş. Öğrencilere sağlanan imkânlar tekrardan ağzımızı açık bıraktı. Hiç devlet yardımı almadan, özel bağışlarla inanılmaz zenginliğe ve imkânlara sahip bir üniversite. Business okulunda öğrencilerin kullanabileceği bir borsa odası bile var. Benim ders aldığım dans ve tiyatro okulu bir başka güzel ve dünyada birçok sahnenin sahip olmadığı olanaklara sahip. Bizim mezuniyetimizden sonra inşa edilmiş yeni bina ve düzenlemelerin yanı sıra, kampüste ücretsiz bisiklet servisi, ayrıca araba kiralama servisi, elektrikli araba şarjı gibi eklemeler de yapılmış. En sevdiğim dans öğretmenimi ziyaret etme fırsatım oldu ve beni hatırlaması beni inanılmaz mutlu etti. Yabancı öğrencilerin koordinatörü, business school’daki hocalar, eski arkadaşlar, yüzlerini hatırladığımız ama çoğu zaman isimlerini hatırlayamadığımız daha başka
birçok eski mezun… Herkesi görmek çok nostaljikti. 10 yıl geriye döndük. Çok da yaşlanmadığımızı düşündük. Eski yatakhanelerimize girip, eski günleri andık. Tekrar üniversite öğrencisi olduk sanki. Ama tekrar anladım ki insan hayatının farklı evrelerinde etrafını ve gördüklerini farklı algılıyor. Öğrenciyken, hep bir dersten öbürüne koşturup, notlarımı ve mezuniyetten sonra bulacağım işi dert ederken etrafımın yani eşsiz University of Richmond Kampüsü’nün güzellik ve olanaklarını bu kadar algılayabilip, tam anlamıyla takdir edebilmiş olduğumu hiç sanmıyorum. Mezuniyetten 10 yıl sonra gözlerim her şeyi daha farklı algılıyor, güzellikleri takdir edebiliyor. New Orleans’a iner inmez sağanak yağış ve fırtına başladı. Louis Armstrong Havaalanı’ndan çıkar çıkmaz kendimizi inanılmaz sıcak nemin içinde bulduk. Neyse ki Fransız Mahallesi’ndeki Le Marais isimli otelimize varana kadar yağış ve fırtına son buldu. İlk iş olarak otelimizin yakınındaki Mr. B’s Bistro ’da öğle yemeğimizi yedik. Yemekten çok atmosfer hoştu. Amerika’da olduğumuz şüphe götürmezdi ancak blues yapan canlı orkestra, dekor ve garsonların üniforma ve ikram tarzları Fransız esintisi karışımı,
33 University of Richmond Kampüsü
Voodoo Dükkanı
eski bir zamandan kalma, ancak filmlerden tanıdığımız bir Amerika’yı çağrıştırıyordu. New Orleans’ın Fransız Mahallesi’nde dolandıkça, Kaliforniya’da Santa Monica, Santa Barbara ve San Francisco dışında şehir merkezine yakın Amerika’da sokaklarda dolaşabildiğimiz bir yerde olduğumuzu fark ettim. Conti ve Royal isimli sokaklar boyunca ve çevresinde Fransız, İspanyol ve Karayip özellikleri taşıyan bu oldukça farklı Amerikan şehri çok hoşuma gitti. Buralar nitekim temizce, gün ışığında güvenlice, hoş mekânlara sahip sokaklar. Ancak Mississipi Nehri kenarına varıp, nehir boyunca meşhur Café du Monde’a ve Fransız Hal’ine doğru yürüdükçe hisler ve izlenimler değişmeye başladı. Bir kere bozuk para isteyen birçok insanın yaklaşımı, bağımlıların çokluğu, gün içinde köprü altına uyuşturucu veya başka sebeplerle girdiğini gördüğümüz insanlar oldukça üzücüydü. Jackson Meydanı’nda bulunan ülkenin işleyen en eski katedralinin sunduğu manzara çok hoş. Yine de meydan etrafındaki Decatour gibi sokaklarda her dükkândan gelen yoğun tütsü kokusu, büyücülük (voodoo) mağazaları da elbette New Orleans’ı New Orleans yapan özellikler olsa da, bir nevi buraya küçük kızımla gelmemiş olmaktan dolayı mutluyum. Benim için her şeyi mahveden aslında Decatour Sokağı’nda kafayı bulduktan sonra çalgı çalan bir adamın sırtına boynundan bağlamış olduğu yavru kediyi görmek oldu. Sinirlerim altüst oldu. Direk olarak adama müdahale etmek istedim ama hamile olduğum için ve adam kafayı bulmuş olduğu için çekindim. Uzun sure polis aradım
Richmond Carry Street
sokaklarda ve bulamadım. Bunun üzerine tur otobüsü işletmelerinin ofisinde bulunan bir bayandan hayvanlara yapılan zulüm için aranabilecek bir numara olup olmadığını sordum. Sağ olsun o bayan hemen gerekli numarayı çevirdi ve durumu anlattık. Gelip bakacaklarını söylediler ama ses tonlarından çok da ikna olduğumu söyleyemem. Daha sonra aynı sokaktan geçerken o adamı görmedim. Umarım zavallı kedicik bir şekilde kurtulmuştur. Ama benim için bu hilal şeklinde planlanmış ve şehir logolarından birinin hilal ve yıldız olduğu New Orleans’ı tamam mahvetti. Sokakta en az 7 kişilik at arabalarını çeken atları gördükçe de çok sinirlendim ve üzüldüm. Türkiye’de Büyükada’daki zavallı atlara bile o kadar yüklenmiyor. Otelden bize önerildiği üzere Frenchmen Sokağı’ndaki Three Muse isimli barda biraz soluklandık, müzik dinledik. Frenchmen Sokağı’nda her bardan sürekli caz ve blues sesleri yükseliyor. New Orleans’ın Fransız Mahallesi özellikle eski dönemlerde gerçekten çok değişik ve hoştu eminim. Simdi de karakter sahibi bir bölge ancak maalesef sürekli sarhoş üniversite öğrencileri ve turistler ile esrardan kafayı bulmuş, orta yaşı geçkin yerliler görüntüyü çirkinleştiriyor ve ayık kafayla buranın tadını çıkarmayı güçleştiriyor. 02 Haziran 2014, Pazartesi - Le Marais Oteli, New Orleans, Louisiana Sabah Fransız Mahallesi’nin sokaklarını deterjanlı suyla yıkanmış bulduk. Önceki gün ve gece gördüğümüz, kokladığımız çirkinlik ve kirlilikleri biraz üstünden atmıştı şehir. Hiçbir şeyi kaçırmadığımızdan emin olmak için tur otobüsüyle tüm şehri gezdik.
Oldukça pahalı olsa da, Fransız Mahallesi dışındaki bölgeleri de görmenin iyi bir yolu oldu. Kesinlikle San Francisco gibi, diğer Amerika’nın büyük şehirlerinde daha karakterli, farklı bir yer. Nemli havası oldukça rahatsız edici gerçi. Caz ve blues’un şehrin tarih ve kültüründe çok etkisi var. En çok beğendiğim bölge Garden Mahallesi oldu. Birbirlerine yakın inşa edilmiş hoş verandalı evler, güzel bahçeler içinde. Mardi Gras World denilen hangarda karnaval döneminde kullanılan araçlar ve heykeller tutuluyor. Oldukça ilginç bir görüntü. Hamile olarak gelmeseydim buraya, yerel yemekleri tatmak için bir engelim olmazdı, ancak yerel yemekler baharatlı midye, karides, kedi balığı gibi deniz ürünleri üzerine gelişmiş olduğu için seçeneklerim kısıtlı. Ancak meşhur tatlıları Beignet’i tattım. Çok tatlı bir lokma gibi. Üzerine bol pudra şekeri ekliyorlar. Şehrin sokaklarında yürürken kızarmış yağ, midye kokularından kaçmak mümkün değil. Aslında güzel olabilecek bir seyahat ne yazık ki dün şahit olduğum zavallı kedinin haliyle ve bu durumun dün gece bile rüyama girmesiyle mahvoldu. Muhtemelen yardım ulaşamadan kedicik öldü. Geciktiğim için kendime kızıyorum. New Orleans’ta meşhur Bourbon Sokağı yerine Conti ve Royal Sokaklarında, Garden Mahallesi’nde, Mississipi Nehir kenarında vakit geçirmek daha anlamlı. Bourbon Street, İspanya, Yunanistan, hatta Türkiye’de çoğunlukla sarhoş turistlerin tatsız hale getirdiği tatil yöreleri gibi. Bu şehirde bir, bir buçuk gün geçirmek yeterli olabiliyor.
Gezi yazılarımın tümüne yeni blog sayfam www.travelogueress.com ’dan ulaşılabilir.
Yelpaze İstanbul / 15 OCAK 2018
34
SAĞLIK
Artık gebeliğin 4. haftasından itibaren düşük riskinizi belirlemek mümkün Basit bir testle, gebelik oluştuktan kısa bir süre sonra düşük yapma olasılığınızı belirlemek mümkün olacak.
41 kadın analiz edilmiştir. Gebelik haftaları 4-6 hafta arasında olan kadınlarda ölçülen “periostin” seviyesi yüksek olanların gebeliği belirgin farkla (olmayanlara göre) düşükle sonuçlanmıştır.
Yaklaşık her dört gebelikten biri düşükle sonuçlanıyor. Üstelik bu olasılık yaşla artıyor. Fakat yapılan yeni bir çalışma, gebeliğin oluşmasından hemen sonra bir hormon düzeyine bakılarak, gebeliğin devamlılığı konusunda bilgi sahibi olunabileceğini ortaya koydu.
Periostin, embriyonun gelişme ve rahme tutunma döneminde anahtar rol oynayan bir proteindir. Yükselmiş seviyeleri hasar veya enfeksiyon göstergesidir.
Gebeliğin 4. haftasından itibaren kanda ölçülebilen bu proteinin seviyesi, anne adayının bebeğini kaybedip kaybetmeyeceğini gösterebilecek. Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Betül Görgen, Reproduktif Biyoloji ve Endokrinoloji dergisinde yayınlanan araştırmanın detayları hakkında şu bilgileri verdi: “Düşükle sonlanan bir gebelik hem kadın hem de ailesi için büyük bir stress kaynağıdır. Testin negatif sonuçlanması durumunda hastanın ve ailenin anksiyetesi önemli ölçüde sonlanacaktır. Öte yandan testin pozitif olması, gebeliğin erken döneminden
Çalışmanın sonuçlarına göre periostin seviyeleri, gebeliğin akibeti konusunda umut vadeden bir biomarkırdır.
Uzmanı Op. Dr. Betül Görgen itibaren hastanın uyarılmasını sağlayacak ve gebeliği uzatmak için gereksiz ilaç kullanımının ya da stresli bekleyişin önüne geçecektir. Çalışmanın ilk etabında yaşları 18-42 arasında olan ve tüp bebek yoluyla gebe kalan
DÜŞÜK YAPMAMAK İÇİN BUNLARI YAPIN Bilim dünyasındaki tüm bu gelişmelere rağmen, gebeliğin sağlıkla devam etmesi ve düşük yapma olasılığının en aza inmesi için anne adaylarının yapması gerekenleri şöyle sıralayabiliriz:
Yelpaze İstanbul / 15 OCAK 2018
Bu çalışmanın ileride gebelik kayıplarının nasıl engellenebileceği konusunda da faydalı olacağı açıktır. Bu protein ve düşük yapma olasılığı arasında gittikçe kuvvetlenen bağlantı, özellikle tüp bebek olguları açısından önemli bir gelişme olacaktır.
• Gebelik boyunca sigara içilmemeli. • Gebe kalmadan önce fazla kilolar verilmeli. • Gebelikte sağlıklı ve dengeli bir diyet uygulanmalı. • Düzenli ve ölçülü spor yapılmalı.
Toz ve mikroplardan arınmak
şimdi çok kolay Toz zerrecikleri içindeki zararlı canlıları önce toz filtreden geçiriyor, ardından karbon filtresi ile tozu, dumanı hapsediyor ve UV’den (Ultraviyole) geçen hava mikroplardan arındırılıyor ve ortama geri dönüştürülüyor. Aynı zamanda eğer istenirse birbirinden farklı koku aparatlarıyla “Koku odası” haznesine yerleştirilen kokular ortama yayılabiliniyor.
Ne tür mikropları arındırıyor? Çıplak gözle görünmeyen ve hergün soluduğumuz havada bulunan milyonlarca toz, duman ve mikrop içeren moleküller var. Bunların elbette bir kısmı yaşamımız için gerekli, bağışıklık sistemimiz için faydalı mikroplar. Ancak bir kısmı da varki canlı vücudu uzun süre maruz kalırsa ileriki yıllarda sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Grip virüsü, maya, küf, mite ve zararlı bakteriler gibi. Ön filtre sayesinde ortam tozu toplama ve toz zerrecikleri içerisindeki gözle görülemeyen zararlı mikrobik canlıları ultraviole ışın sistemi sayesinde %99 oranında yok eder. Bu cihazla opsiyonel olarak kullanılan hepa filtre sayesinde hijyenik ortam ihtiyacı olan 0.3 mikronda %99.97 verimlilikte temizlik sağlar.
Ortamda bulunan tüm sigara kokuları ve yemek kokularını, aktif karbon sayesinde filtre içerisine hapsederek ortama koruma sağlar.
Yelpaze İstanbul Dergisi okurlarına özel kısa bir süre için özel bir fiyat
16 - A Modeli 1.450,00 TL yerine
1.250.00 TL
17 - B Isıtıcılı Modeli 1.750,00 TL yerine
1.550.00 TL
Sipariş nasıl verilebilir?
Ürünümüzü almak isteyenler Yelpaze İstanbul ofisinde demo ürünümüzü görebilir ve detaylı bilgi alabilir ve sizler aracılığı ile sipariş verebilirler. İstanbul içerisinde istedikleri adrese teslimatımız vardır.
Bülbül cad. Badem 08 Villa 02 Bahçeşehir/İST
Tel: (0212) 669 23 39
Cihazı YouTube'dan izleyebilirsiniz.
36
SAĞLIK
Psikolojik iyi oluş için;
Dur, Düşün ve Yeniden başla! Henüz birkaç gün önce yeni girdiğimiz 2018, yeni başlangıçlar ve yeni kararlar almak için bir fırsat. Çağımız insanının en büyük sorunlarından birinin yoğun koşuşturmaca ve stres olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, stres ve makul oranlardaki sıkıntıların kişinin kendini geliştirmesi için aslında bir fırsat olduğuna dikkat çekiyor. Bir önceki yılın muhasebesinin yapılması gerektiğinin de altını çizen Prof. Dr. Tarhan, “Çağımızda kişiye en zarar veren, yoğun ve rutin hayat şartları ve koşturmaca. Yapılması gereken şey bu maratona biraz ara vermek. Dur, düşün ve yeniden başla yapılmalı” tavsiyesinde bulundu.
Üsküdar Üniversitesi Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, yeni bir yıla girerken psikolojik tazelenme ve psikolojik iyi oluşun önemine dikkat çekti. Dur, düşün, yeniden başla yapılmalı Yeni yılda kişinin bir önceki yılın muhasebesini yapması gerektiğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Çağımızın en büyük zararlı davranışlarından biri, yoğun ve rutin yaşam. Sonuçlarını çok fazla fark edemiyoruz. İnsanlar sosyal bir yoğunluk içerisinde ve bu durum çok fazla fark edilmiyor. Sosyal hareketlilik, ekonomik hareketlilik var ve böyle olunca normal rutin günlük yaşantı içerisinde insanlar boğuluyorlar. Kendilerine dur, düşün, yeniden başla yapmalılar” diye konuştu. Zaman zaman fabrika ayarlarına dönülmeli Bireylerin kendilerini günlük yaşamın yoğunluğundan bir müddet uzaklaştırarak dinlenmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Nasıl ki belirli zamanlarda bir cihazın fabrika ayarlarına dönmesi faydalıysa, insan için de bu böyle. Hatta buna inovasyonda “%15” kuralı deniliyor. Bir insan 100 dakika bir şey yapıyorsa, 15 dakika o yaptığı iş hakkında düşünmesi gerekiyor. Bir yıl geçmiş, dur düşün ve yeniden başla yapılmalı. Eğer bunu yapmazsa bazı hatalar insanı yanlış yere götürüyor. Kişinin kendini yenilemesi bu açıdan önemli. Yani bir bakıma nasıl belli aralıklarla banyo yapıyorsak; belli aralıklarla kendimizi yenilememiz, refresh etmemiz, güncellememiz gerekiyor. Kendimize bunu yaparsak, hayatımızı daha sağlıklı,
Yelpaze İstanbul / 15 OCAK 2018
verimli ve huzurlu bir şekilde kullanmış oluruz. O nedenle yeni yıl, bir fırsat” şeklinde konuştu. Stres ve makul oranlardaki sıkıntıların kişinin kendini geliştirmesi için bir fırsat olduğuna dikkat çeken Tarhan, “Kontrol edilebilen stres insanı geliştirir” dedi. Özgür iradesi olan insan, kendi varoluşunun farkındadır İnsanın varlığının farkında olan tek varlık olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, kendi varoluşunun farkında olan insanın özgür iradesinin olduğunu vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti:
Prof. Dr. Nevzat Tarhan
37 “Özgür iradesi olduğuna göre insanların bazı konularda hedef belirlemesi, gelecek projeksiyonu geliştirmesi, stratejisini yeniden gözden geçirmesi gerekiyor çünkü nereye gideceğini bilmesi gerekiyor. Beynimizin kendini programlama özelliği var. Eğer biz kendi kendimizi programlamazsak dış olaylar bizi programlıyor. Kendimizi yenilemek aslında kendimizi programlamak ve güncellemektir. Bunun için, insanın hayattaki zamanını verimli kullanması ve bunun sonucunda da belli bir yaşa geldiği zaman geçmişe baktığında dolu dolu bir hayat geçmişi bırakabilmesi önemli.”
İnsanı doğru amaçlar harekete geçirir Modern insanın en çok yaşadığı problemlerden birinin istenilen şeyin gerçekleşmemesi sonucunda yaşadığı ruhsal çöküntü olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Genç bir insanın en çok karşılaştığı durum bu ruh hali. Aslında bunu hissetmesi doğal. Bir insanın hayalleri vardır, insan hayallerine ulaşmak için bir plan yapar, bununla ilgili çaba içerisine girer ama bir insanın hayaline ulaşmaya çalışması dağa tırmanması gibidir. Dağa tırmanan bir insan ne yapar? A yolunu dener olmaz B yolunu dener olmaz, C yolunu dener olmaz ne yapar eder çıkar çünkü o dağa daha önce çıkılmıştır. Daha önce birisi çıktıysa ben de çıkabilirim diyecek. Ama böyle durumlarda zora talip olacak. Amacına yönelik çaba sarf edecek. Kendine zarar vermeden hedefe çıkacak yol bulacak bunun için motivasyonunun yüksek olması, bunun için de amacının doğru olması ve amacına inanması gerekiyor. İnsanı harekete geçiren şeyler doğru amaçlardır. Amacı olmayan bir insanı çalıştıramazsınız” dedi. Kişi ödüle doyamamaktan, psikolojik obez oluyor Mutluluk ile hazın aynı şey olmadığını dile getiren Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bağımlılığa ödül yetmezliği sendromu denildiğini ifade ederek şu açıklamalarda bulundu: “İki türlü haz var; bir kısa vadeli haz var, bir de orta ve uzun vadeli haz var. Haz denildiği zaman genellikle o anda hoşuma gidiyorsa iyidir hoşuma gitmiyorsa kötüdür kısa vadeli anı yaşa felsefesi ile kişi anlık hazzı yüceltiyor popüler kültürde. İnsanın hazzı erteleyebilmesi lazım. İnsanın bunu öğrenmesi gerekiyor. Bu kendiliğinden olmuyor ama. İnsandaki bu özelliği kullanabilen insanlar, emosyon regülasyon yapan insanlar yani duyguları yönetiyorlar hazzı yönetiyorlar ve verimli şekilde kullanıyorlar. Aksi halde psikolojik obez olurlar.” Kişiyi dış engellerden çok, iç engeller etkiliyor İnsanın yeteneklerini en çok körelten şeyin kendi ümidini kırması olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bunun için içimizdeki engelleri aşabildiğimiz zaman aslında dış engellerden çok bizi engelleyen iç engellerdir. İnsanın yapabileceği birçok yeteneği bu köreltiyor insanın içerisinde. Tabii bunları yaparken bir üçlü var: İdealizm, realizm, aktivizm üçlüsü. Bir insanın idealleri olacak. Hayal kursun, idealleri olsun. Ama hayal kurarken tabii bir ayağı yerde olsun. İkinci ayak da kişinin hem idealist hem realist olması. Üçüncü ayak da aktivizm. İnsanların idealleri ve hayalleri vardır, gerçeklerle hayalleri arasında bağlantıyı da kurar ama enerjisi yoksa yine bir şey üretemez. Bir insanın kıymetini idealleri belirler” diye konuştu.
Türkiye'de
Evlenme, Boşanma, Doğum ve Ölüm
Oranları
Türkiye’de 2017 yılının evlenme, boşanma, doğum ve ölüm istatistikleri belli oldu. Geçtiğimiz yıl 603 bin 976 bin kişi dünya evine girerken, 136 bin 808 kişi boşanma kararı aldı. Ajans Press’in İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nün yanı sıra medyada yer alan haberlerden elde ettiği bilgilere göre, geçtiğimiz yıl 603 bin 976 bin kişi evlenirken, 136 bin 808 kişi boşandı. 2016 yılı raporlarına bakıldığında ise evlenen kişi sayısı 594 bin 493 kişi iken boşanan çiftlerin sayısının 126 bin 164 olduğu görüldü. 2017 yılının doğum sayıları incelendiğinde, 1 milyon 341 bin 831 kişinin hayata gözlerini açtığı görülürken, 447 bin 342 kişinin öldüğü açıklandı. NÜFUS ARTTI Türkiye’nin güncel nüfusu 2015 yılında 78 milyon 741 bin 53 kişiyken, bu rakam 2016 yılında 79 milyon 814 bin 871, 2017 verilerine göre ise 82 milyon 835 bin 90 kişiye ulaştı.2015 yılında yüzde 13,4 olan nüfus artış hızı, 2016 yılında yüzde 13,5 olarak kayıtlara geçti.
Yelpaze İstanbul / 15 OCAK 2018
38
SAĞLIK
Anne babalar dikkat! Stresle baş etme becerilerini geliştirin…
ERGENLİKTE STRESİ AZALTABİLECEK
8 ETKİLİ ÖNERİ “Bizim zamanımızda ergenlik mi vardı!” gibi serzenişleri ergen anneleri ve babalarından sıkça duyar olduk. Ergenlik döneminin sancıları hele de modern çağ ile birlikte günümüzde çok daha karmaşık ve zorlu yaşanıyor; hal böyle olunca gençte baş ağrılarından öfke patlamalarına hatta intihara dek ciddi tehlikelere yol açabiliyor. Acıbadem Altunizade Hastanesi Çocuk ve Adolesan Sağlığı Merkezi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Müjgan Alikaşifoğlu, ergenlikte stresin azaltılabilmesinde ebeveynlere çok önemli görevler düştüğünü, kazandırılacak sağlıklı yaşam biçimi ve sağlıklı iletişim ile aşırı stresin yönetilebileceğini vurguluyor. Prof. Dr. Müjgan Alikaşifoğlu ergenlikte stresi azaltabilecek 8 etkili öneriyi anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Yelpaze İstanbul / 15 OCAK 2018
“Evde bir ergen var ki!”… Hani denir ya “azı karar, çoğu zarar”… İşte 7’den 70’e modern çağın ayrılmaz bir parçası olan stres, dozunda ve hedefe yönelik olduğunda kişinin etkinliğini artırarak, performansının yükselmesini sağlayabiliyor ve bu yönüyle yararlı olabiliyor. Kişiyi olası risklere karşı uyanık tutarak koruyabiliyor. Ancak aşırı ve yönetilemeyen stres hem fiziksel hem psikolojik sorunlara yol açarak kişinin sağlığını tehdit etmesinin yanı sıra, yaşam kalitesini de ciddi ölçüde düşürüyor. Hele bir de ergenlik dönemiyse! Acıbadem Altunizade Hastanesi Çocuk ve Adolesan Sağlığı Merkezi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Müjgan Alikaşifoğlu, 10-19 yaş arasını kapsayan ergenlik çağında gençlerin fiziksel, cinsel ve psikososyal alanlarda pek çok gelişim ve değişim yaşadığını ve bu yaşanan değişimlerin etkisiyle ortaya çıkan stresle baş etmek zorunda kaldıklarını belirterek “Ergenler bu dönemde bedenlerinde oluşan hızlı değişime uyum sağlamak, ebeveynleri ile ilişkilerini yeniden şekillendirerek bağımsız bir birey olmak, akademik gereklilikleri yerine getirip kendileri için bir meslek seçmek, akranları ve diğer bireylerle etkileşime geçerek bulundukları sosyal ortamlara uygun sosyal rolleri edinmek, kısacası kendilerine
özgü bir değerler sistemi oluşturarak ‘Ben kimim?’ sorusuna yanıt bulmak çabası içindedirler. Bu süreçlerin her biri ergen için ayrı bir stres kaynağı olabilir” diyor. Baş ağrısından depresyona! Gencin stresle uygun baş etme becerileri geliştirmesinin gerek ergenlik gerekse yetişkinlik döneminde ona büyük yararlar sağlayacağını, kontrol edebildiği taktirde stres sayesinde hem fiziksel hem psikolojik kazanımlar yaşayacağını belirten Prof. Dr. Müjgan Alikaşifoğlu; stresi yönetme becerisi edinememiş ergende ise uzun süreli stresin pek çok fiziksel, duygusal ve davranışsal sorunlara yol açabildiğini vurguluyor. Baş, karın ve sırt ağrısından öfke patlamalarına, aşırı kaygıdan uyku bozukluklarına, şiddet eğilimi, depresyon hatta intihar eğilimine kadar pek çok ciddi sorun ortaya çıkabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Müjgan Alikaşifoğlu, ailelere çok önemli görevler düştüğünü belirterek “Ergenin stresle baş etme becerilerinin henüz tam olarak gelişmemiş olduğunu, etkin baş etme becerilerini geliştirebilmek için anne babasının deneyimlerine ve desteğine gereksinimi olduğunu unutmayın. Her çocuğun özerk olduğunu, bazı alanlarda başarılı olabileceğini kabul edin. Arkadaşları ile kıyaslamayın” diyor.
39
Stresle baş edebilmesi için bu 8 davranışı kazandırın! Peki ebeveynler, çocuklarına stresle etkin baş etme becerilerini nasıl kazandırabilirler? Prof. Dr. Müjgan Alikaşifoğlu önerilerini şöyle sıralıyor;
Böylece edineceği sağlıklı beslenme davranışı uzun sürede bir alışkanlığa dönüşerek hem ergenlik hem de yetişkinlik döneminde stresle daha kolay baş etmesine ve onun zararlı etkilerinden korunmasına yardımcı olacaktır.
Sorun saptama ve çözme Sorun çözmeyi yani sorunu tanımlamayı, çözüm için uygun seçenekleri gözden geçirmeyi, yardım alabileceği kişileri ya da şeyleri saptamayı öğretin. Kendi çözüm yollarını bulmalarına olanak verin, en sonunda sonucu birlikte değerlendirin. Düzenli ve kaliteli uyku Uyku düzeni oluşturmasına yardım edin. Çünkü yapılan bilimsel çalışmalar, yeterli ve kaliteli uykunun hem fiziksel hem zihinsel hem de ruhsal açıdan sağlığa olumlu etkilerini açıkça ortaya koyuyor.
Hobiye teşvik edin Prof. Dr. Müjgan Alikaşifoğlu “Hobi edinmesini, yapmaktan zevk aldığı etkinliklere zaman ayırmasını ve katılmasını sağlayın. Ergenler akranlarıyla gruplar halinde yaptıkları spor, müzik, sanat ve sosyal etkinliklerden çok hoşlanırlar ve keyif alırlar. Bu etkinlikler bir yandan onların sağlıklı gelişimlerini desteklerken, bir yandan bir şey üretme ya da bir amaca odaklanma duygusunu yaşamalarına ve özdenetimlerinin gelişmesine yardımcı olur. Böylelikle stresle baş etmeleri kolaylaşır” diyor.
Sağlıklı beslenme alışkanlığı Güne iyi bir kahvaltıyla başlama ve sağlıklı beslenme davranışı kazandırın. Beslenmesinin B grubu vitaminleri (tahıllar, bezelye, kuru kayısı vb), C vitamini (yeşil yapraklı, turuncu ve kırmızı sebze ve meyveler), triptofan (tavuk, balık, et), seratonin metabolizmasında rol oynayan demir (kırmızı et, brokoli, domates vb) ve magnezyumdan (muz, avokado, kereviz vb) zengin olmasına, yeterli D vitamini almasına özen gösterin. Şekerli gazlı içeceklerden, fast-food ve şekerli gıdalardan uzak durmasını özendirin.
Sporla ilgilenmesini sağlayın Ekran karşısında geçirdiği süreyi (telefon, tablet, oyun konsolu ve TV dahil) karşılıklı anlaşarak günlük 2 saatin altına indirmesi, hareketsizlikten kaçınması ve sporla ilgilenmesi konusunda teşvik edin. Fiziksel etkinlik, özellikle bireyin zevkle katıldığı bir etkinlik stresin en önemli ilacı olan endorfin salınımını artırarak stresle baş etmeyi kolaylaştırıyor. Ayrıca bedenin dayanıklılığını artırarak zor işlerin yapılmasını kolaylaştırıyor ve kişinin özgüvenini olumlu yönde etkiliyor.
Prof. Dr. Müjgan Alikaşifoğlu
Ödevini onun yerine siz yapmayın Anne babalar zaman zaman çocuklarının yerine okul ödevlerini yapmaya kalkabiliyorlar. Oysaki bu durum çocuğunuzun kendini yetersiz hissetmesine yol açabiliyor. Onun asıl gereksinimi ders çalışma saatlerini düzenlenmesine ve ders çalışmak için uygun ortamın sağlanmasına yardım etmeniz. Tek başına ders çalışmasını teşvik edin, ancak gereksinim duyduğunda yardıma hazır olun. Böylece güven ve dayanışma duygularının gelişmesine destek olarak akademik yaşantısında karşılaşacağı stresin etkilerini azaltabilirsiniz. Onu dinleyin Ergenlik çağında ebeveynlerden akranlara yönelim olsa da, ebeveynlerin sağladığı sosyal destek hem ergenin sağlıklı gelişmesi hem de stresli yaşam olayları ile baş edebilmesi açısından önemli. Eleştirmeden, yargılamadan duygu ve düşüncelerini paylaşmasına izin verin. Bir sorunu olduğunda paylaşım tercihini ona bırakın, paylaşması konusunda zorlamayın. Böylece aile içinde kendisini güvende hissetmesini sağlayın. Güven ve dayanışma duygusunun yaşandığı aile içinde yetişen, yaşayan birey dış dünyanın yaratmış olduğu sıkıntı ve kaygılarından kendisini koruyabilir. Eski başarılarını hatırlatın Prof. Dr. Müjgan Alikaşifoğlu, ”Kendiyle ilgili olumsuz duygularına odaklanmak yerine, sonuca yönelik cesaretlendirici konuşmalar yapın. Strese neden olabilecek bir duruma girmeden önce çocuğunuzu buna hazırlayın. Örneğin; sınav öncesi daha önce başarılı olduğu sınavları anımsatın. Başarılarını düşünerek kendi kendisini coşturmasına destek olun” diyor.
Yelpaze İstanbul / 15 OCAK 2018
40
İSTANBUL
i t n i z e G Bi r İstanbul’un Balıkçı Köylerine
Her gün yeni gökdelenlerin yükseldiği İstanbul’da kendi halinde yaşantısını sürdüren balıkçı köylerinde doğayla iç içe, huzur dolu hayatlara tanık oluyoruz. Ortasından deniz geçen bir kent olan İstanbul’un pek çok küçük yerleşim yeri, eskiden geçimini balıkçılıkla sağlıyordu. Şimdilerde bu köylerin sadece birkaçında aynı gündelik hayat devam ediyor. Gün boyunca erkekler denizde, kadınlar evde çalışıyor. Kışın balıkçılar avda olduğu için liman bomboş, yazın ise teknelerini tamir etmekle uğraşan balıkçılarla dolu... Köylerde şehirden bir iz taşıyan tek şey, son yıllarda açılan küçük balık restoranları. Balığın en tazesini yiyebileceğiniz bu restoranlar, kentin içinde tarifsiz bir keyif sunuyor. Köprüden Önce Garipçe Avrupa Yakası’nın en saklı balıkçı köyüydü Garipçe. Sarıyer’den sonra Rumeli Feneri-Kilyos yönünde 6 kilometre uzaklıkta. Garipçe yolundan biraz ilerlediğinizde bu küçük köyün sahiline ulaşıyorsunuz. Tarihi Cenevizliler’ekadar uzanan bu şirin balıkçı köyünde 104 hane var. Zaten balıkçıların deyimiyle “pimapencilik” yapan birkaç genç ve köyün imamı hariç, herkes balıkçılıkla uğraşıyor. Öyle küçük bir köy ki, bir tane kahvesi ve bir tane bakkalı var. Bu sessiz sakin balıkçı köyünü, hafta sonları sahildeki üç restoran hareketlendiriyor. Geçtiğimiz yıllarda köyde park yeri bulmak bile mümkün olmuyormuş. Şimdiyse 3. İstanbul köprüsü sebebiyle zarar görüyor.
Yelpaze İstanbul / 15 OCAK 2018
Garipçe
Rumeli Kavağı
41 Garipçe aslında tam bir Karadeniz köyünü anımsatıyor. Zaten halkın tümü Trabzonlulardan oluşuyor. Burada doğup büyüyen Ahmet Yılmaz, Trabzonluların 150 yıl önce balıkçılık yapmak amacıyla buraya geldiğini anlatıyor. “Dedelerimiz zamanla ağlarını koymak için barakalar; kalmak için evler yapmışlar. Ondan sonra kimisi Trabzon’dan ailesini de getirmiş.” Rumeli Kavağı İstanbul’un en ünlü balıkçı köylerinden biri olan Rumeli Kavağı’nda, her bütçeye göre farklı balık restoranı bulunuyor. Hafta sonları müdavimlerini ağırlayan restoranların çoğunu, köy sakinleri işletiyor. 1971’de Kavak’taki tüm balıkçıların halka ucuz ve taze balık sunmak amacıyla harekete geçmesiyle açılmışlar. En eskisi 1941’de kurulan İskele Balık Lokantası. Onun yanı sıra Balıkçı Recai, Balıkçı Kahraman, Günay Balık, Rumeli Kavağı Yedigün, Süper Yedigün, Reis Balık, Çınaraltı, Nokta, Ayder ve Şampiyon Balık gibi birçok balık restoranı da var. Rumeli Kavağı, ünlülerin en çok rağbet ettiği balıkçı köylerinden biri. Örneğin Balıkçı Kahraman’ın müdavimleri arasında Hıncal Uluç, Rahmi Koç, Deniz Baykal, Özcan Deniz, Kenan İmirzalıoğlu gibi isimler var. Bu kadar ilgi görmesinin nedeni ise buraya özgü külde pişirilmiş kalkan tandır. Balıklar mevsime göre değişiyor. Şu an av yasağı olduğu için palamut ve torik gibi yumurtalarını bırakan balıkları avlamak yasak. Anadolu Kavağı Anadolu Yakası’nın en hareketli balıkçı köyü Anadolu Kavağı. Gerek turistik dükkânları gerekse restoranlarıyla çok cazip. İkinci köprünün çıkışından sonra Anadolu Kavağı oklarını izleyerek kolayca ulaşabilirsiniz. Şimdilerde tüm balıkçılar limanda, ağlarını yenilemekle uğraşıyor. 50 yaşındaki Ahmet Özdemir, bu aralar yılın yorgunluğunu attıklarını söylüyor. Özdemir’in hayatı 13 yaşından beri teknelerde geçmiş. “Balıkçılığın her aşamasını
dedemden öğrendim. Eskiden bu işler daha zordu. Yeni teknolojiler balıkçılıkta da uygulanıyor. Artık balıkların yerini bulmak çok kolay. Yine de işin en zor tarafı kısa sürelerle de olsa ailemizden ayrı kalıyor oluşumuz” diyor. Rumeli Feneri Manzara eşliğinde balık yemek isteyenler Rumeli Feneri’ni tercih ediyor. Burada üç güzel restoran var: Roke Balık Lokantası, Pavurya Restaurant ve Barınak Balık. Bunların arasında ilk açılan restoran Roke’nin manzarası müthiş. Masanıza oturduğunuzda bir yanda Karadeniz, diğer yanda Marmara’yı seyredebiliyorsunuz. Burada Tan Sağtürk, Emre Altuğ, Sibel Tüzün, Çağla Şikel gibi ünlü isimlere rastlarsanız şaşırmayın. Garipçeli balıkçılar, köylerinde liman olmadığı için teknelerini bir diğer balıkçı köyü olan Rumeli Feneri’ne bırakıyorlar. Anadolu Feneri Anadolu Kavağı’ndan sonraki iki balıkçı köyü ise Poyrazköy ve Anadolu Feneri. Anadolu Feneri oldukça küçük bir köy. Nüfusu 500 civarında olan köyde, bir bakkal bir de manav var.
Rumeli Kavağı
Anadolu Kavağı
Köydeki üç restorandan en eskisi Kaptan’ın Yeri. O kadar ilgi görüyor ki, pazar günleri çok geç saate kalmadan gitmenizde yarar var. Zaten balıklar öğleden sonra 17.00 gibi bitiyor. Diğer iki restoran ise Fener Balık Restoranı ve Ayışığı. Poyrazköy Poyrazköy Anadolu Feneri’ne göre biraz daha kalabalık ve turistik bir köy. Denize girilebilecek bir kumsalı da olduğu için tatilciler de rağbet ediyor. Yine de köy sakinlerinin yüzde 70’i balıkçı.
Anadolu Feneri
Sahil boyunca üç tane restoran var. Kavaktan sonra bu köylere ulaşmak için Beykoz’u geçtikten yaklaşık 4 kilometre sonra, solda Poyrazköy-Anadolu Feneri tabelasını izlemek gerekiyor. Dar asfalt yolu, sık orman içinden keskin olmayan virajlarla yükseliyor. Anadolu Feneri’ne doğru giderken solda Poyrazköy yön levhasını izleyerek boğaz kıyısına iniliyor. Buraya girmeyip düz devam ederseniz Anadolu Feneri’ne gidersiniz. Poyrazköy
Yelpaze İstanbul / 15 OCAK 2018
42
TEKNOLOJİ
40 milyon kullanıcının davranışı incelendi:
Kadınlar erkeklerden daha hesaplı alışveriş yapıyor Yaklaşık 40 milyon internet kullanıcısının kayıtlı e-posta, web, mobil ve mağaza davranışlarını analiz eden Related Digital, Türkiye’deki kullanıcıların online alışveriş alışkanlıklarına ışık tuttu. Euromessage, Visilabs ve Semanictum teknolojilerini tek bir çatı alında birleştiren Related Digital, Related Marketing Cloud platformu ile kişiye özel kampanyalarla ulaştığı yaklaşık 40 milyon online ziyaretçinin web, mobil ve uygulama üzerindeki davranışlarını analiz ederek Türkiye’deki internet kullanıcılarının alışveriş profilini çıkardı. Toplam 45 milyar etkileşimin kayıt altına alınarak analiz edildiği araştırmada online alışveriş yapan erkeklerin sepetlerine ekledikleri ürünlerin ortalama değeri 120 TL iken, kadınlar tarafından oluşturulan sepetlerin değeri 90 TL olarak belirlendi. Elde ettiği veriler ışığında en yoğun alışverişin Perşembe günleri gerçekleştiğini açıklayan Related Digital, ayrıca alışverişlerin 13:00 ile 24:00 arasında yoğunlaştığını ve saat 20:00’de zirve yaptığını gözledi. Kullanıcıların %40 oranında mobil uygulamalar üzerinden satın alıyor E-posta aracılığıyla kullanıcıya gönderilen kişiye özel teklifler üzerinden sağlanan trafiği de inceleyen Related Marketing Cloud, kullanıcıların %40 oranında mobil uygulamalar üzerinden satın alım yaptığını ortaya çıkarırken e-ticaret web sitelerinin masaüstü ve mobil versiyonları, elde edilen cironun %60’ını oluşturdu. Ayrıca online alışverişte toplam cironun %40’ının İstanbul’daki kullanıcılar ile sağlandığı görüldü.
Yelpaze İstanbul / 15 OCAK 2018
43
2018’de tek yol
Dijital! Dijital teknoloji ile birlikte gelişen ve yenilenen pazarlama araçlarında öne çıkmak ve marka bilinirliğini artırmak isteyen markalar için 2018 pazarlama trendleri neler olacak? Markam Sen Marka ve Pazarlama Yönetim Danışmanlığı şirketinin Kurucusu Nagihan Ünüvar, dijital teknolojiye ayak uydurmanın gereklilik olduğu günümüzde markalar için 2018 öngörülerini paylaştı.
indirimlerden haberdar ederek daha çok etkileşim alınıyor. Daha önceki yıllarda olduğu gibi 2018’de de gelişen araçları, sesli arama ve kullanıcı deneyimlerine göre hedefleme yapılabilen remarketing, display ve arama motoru reklamlarına bütçede yer ayırmaya devam etmenin önemli olduğunu düşünüyorum.
AR (Augmented Reality-Artırılmış Gerçeklik) Sanal nesnelerin gerçek ürünlerin üzerine bindirilmesi olarak tanımlayabileceğimiz AR teknolojisi, interaktif, kullanıcı dostu bir uygulama. Bir çok sektörde kullanılabilen AR için perakende örneği verecek olursak, mobil uygulama ile satın almak istenen mobilyanın veya herhangi bir ürünün, kullanmak istediğiniz yerde nasıl göründüğünü bir foto çekerek ve ilgili ürünü o fotoya yerleştirerek görebiliyorsunuz. Kullanıcı dostu uygulama ile seçim yapmak çok daha kolay hale geliyor. Yaratıcı Video İçerikler ile dijital ve sosyal medyada ön plana çıkan markaların hedef kitlelerine organik erişim ve etkileşimde olacaklarını düşünüyorum. Sadece görsel içeriklerin yetersiz kaldığı, uzun hikayelerin okunmadığı, çabuk tüketilen, fark edilmek için fark yaratmak gereken günümüz sosyal medya iletişiminde, yaratıcı, kısa video içerikler ile ön plana çıkılabilir.
Live Chats ile email göndermek yerine web sitesine gelen ziyaretçi ile anında iletişim sağlayarak seçim yapması kolaylaştırabiliyor. Intercom ve Drift gibi yapay zeka destekli araçlar da live chats için gerekli altyapıyı sağlayabiliyor.
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de artık pazarlama bütçeleri dijital teknolojilere ve sosyal medyaya entegre olmuş durumda. Yapay zekayı anlamaya çalışarak ve sürekli kendini yenileyen teknolojinin avantajlarından faydalanarak, büyük ya da küçük tüm işletmelerin dijital dünyadaki gelişmeleri yakından takip etmelerini ve doğru strateji ile deneyimli profesyonellerden yardım alarak çalışmalarına devam etmelerini tavsiye ederim.
Instagram sosyal medyanın en önemli ağı haline geldi. Önümüzdeki yıllarda facebooktan daha fazla kullanıcıya hitap edeceği düşünülen instagram için yaratıcı içerikler, profesyonel canlı hikayeler ile fark yaratmak gerektiğini düşünüyorum. Influencer Marketing sosyal medyanın güçlü marka fenomenleri ve ne yaptıklarını, ne yediklerini, ne içtiklerini, ne giydiklerini merak eden milyonlarca takipçileri. 2018 yılında hedef kitle ile doğru bağlantı kurulacağı düşünülen fenomenler ve güçlü içerikler için bütçede yer açmakta fayda olduğunu düşünüyorum. Remarketing arama motoru ve display reklamlar ile doğru hedefleme yaparak hedef kitleyi yeniliklerden, ilgilendikleri ürünlerde
Yelpaze İstanbul / 15 OCAK 2018
44
YAŞAM
Çin astrolojisine göre yeni yıl hayatımıza neler getirecek?
Köpek yılına hazır mısınız? Yeni yılın bizlere neler getireceğini hepimiz merak ediyoruz. Bu yıl 16 Şubat’ta Çin astrolojisine göre “köpek” yılına giriyoruz. Peki binlerce yıllık mazisi bulunan Çin astrolojisine göre yeni yıl hayatımıza neler getirecek? Türk Çin Kültür Derneği’nin Feng Shui ve Çin Astrolojisi Uzmanı Ceren Sakin, 2018 yılı ile ilgili çarpıcı tespitlerde bulundu. Uyumlu ve keyifli bir yıl bizi bekliyor 2016 ve 2017 gibi zorlayıcı iki yıldan sonra bu sene birbirleriyle uyumlu olan iki elementin etkisi içine gireceğimiz için biraz nefes alacak gibi duruyoruz. Bu yılın elementleri arasında yıkıcı değil yapıcı döngü olmasından dolayı insanların daha uyumlu ve keyifli bir yıl geçireceklerini söyleyebiliriz. Ayrıca toprak elementinin çok güçlü olduğu bir seneye girmek üzereyiz. Köpek yılının bu yılki elementi “yang toprak” Kişilik özelliği olarak Yang toprağın yaptırım gücü çok yüksektir. Bir dağa benzetilir ve aşılması güçtür. Sabittir, dünyevidir, sert mizaçlıdır ve kaslarımızı temsil ettiği için gücü de temsil eder. “Yang toprak köpek” bir de Çin Astrolojisinde başka bir tasvire daha sahiptir ki; ben buna kısaca hacı yatmaz diyorum. Kişi ne kadar büyük bir darbe alırsa alsın sırtı yere gelmez hemen tekrar ayağa kalkacak kadar güçlü ve azimli yapar.
çatışması olan kişiler dağa çıkmamalı, ekstrem sporlar yapmamalı ve olabildiğince sağlığına dikkat etmelidir çünkü bu sene çıkan sorunlarda korunma özelliği olmayacağından dolayı yaralanmaların çok ağır olması muhtemeldir. Bunlardan korunmak için çatışması olan kişilerin tavşan sembolünü üzerlerinde taşımalarını tavsiye ederim. Bu sene doğal afetlerin topraktan gelmesi beklenir. Her sene geldiği bir yön vardır, örneğin geçen sene yangın felaketleri ve bıçaklanmalar beklediğimiz gibi bu sene de toprağın felaketlerine maruz kalabiliriz.
Kazalara dikkat Köpek burcunun tek sıkıntısı koruyucu meleği olmayan burçlardan biridir! Toprak elementini de temsil ettiği için bu sene köpek burcu ile
Aşk enerjisi güneyden geliyor Çiftler veya romantik bir ilişki arayışında olanlar, çocuk sahibi olmak isteyenler, bu sene aşk enerjisi güneyden geliyor. Evinizin bu
Yelpaze İstanbul / 15 OCAK 2018
yönündeki bölümlere aksesuar olarak kırmızı renkte çift objeler koymak ya da Mandarin ördekleri koymak burayı aktive edecektir. Aynı zamanda senenin gök elementi olan Yang Toprak (Yin Su) günlerinde doğanlar için müjde! Bu sene evlilik ihtimaliniz oldukça güçlü. Çiftler için ise keyifli ve uyumlu bir sene olacağını söyleyebiliriz.
Ekonomi ve politikada bizi neler bekliyor? Çin takvimi 60 yıllık döngüler yaptığı için 60 yıl önce o yıl neler olmuş diye bakmakta fayda var. 1958 yılında ne yazık ki Türkiye’nin ekonomisi çok iyi durumda değildi ve doların 3 liralardan 9 liralara kadar çıktığına tanıklık edilmişti. Dış ticarette açık vardı ve borçlan-
45
malar artmıştı. Dünya’da ise Vietnam savaşı sürmekteydi.
Lezzet ve Doğallık arayanlar için arayın gelsin...
Dolayısıyla bu sene başlayan doların yükselişinin devam etme olasılığını göz önünde bulundurmakta fayda var çünkü ateş elementi ekonomiyi destekler ve 2017’de iyice güçsüzleşen ateş elementi bir kaç sene yanımıza uğramayacak. Bu sebeple ekonomide çekimserlik ve korkular baş gösterebilir.
Sipariş Hattı:
Kimler para kazanacak? Element döngüsüne göre ağaç elementi toprak elementini yönetir buna ağaç elementinin parası diyebiliriz. Bu sebeple, ağaç elementine ait sektördekiler geçen senenin aksine para kazanacak gibi gözüküyorlar. Kimdir bunlar? Tekstil, yayın kuruluşları, medya, iç mimari, peyzaj ve yiyecek sektörüdür. Metal elementine ait sektörler ise Toprak tarafından çok destekleniyor ama ne yazık ki bu destek iş ve performans anlamında olup, sonuç için biraz beklemeleri gerekecek. Evet, çok yoğun çalışacaklar ve desteklenecekler ama paraya dönmesi için biraz vadeye ihtiyaç duyacaklar. Bu sektörler; mühendislik, bilgisayar, otomotiv ve bankacılık. Ateş elementine ait sektörler için de aynısını söyleyebiliriz çünkü ateş elementi de toprak elementini destekler. Dolayısıyla toprakla pozitif bir etkileşimleri vardır. Çok çalışacaklarını ve aktif olacaklarını söyleyebiliriz ama aynı metal elementi gibi nakde çevirmeleri bir süreç alacaktır. Bu sektörler, borsa, finans, kimya, eğlence ve enerji sektörleridir.
0541 669 0 669
Silivri çiftliğimizden günlük taze süt satışlarımız başlamıştır.
Günün her saati soğuk sandviç ve kahvaltı çeşitleri bulunmaktadır.
Toprak elementi için toprak rakip anlamına geleceğinden toprak elementinin sektöründekiler çok rakip ortamına maruz kalacaklardır. Bu sebeple kar bölünecek diyebiliriz. İnşaat, madencilik, otelcilik, gayrimenkul gibi... Diğer sektörler bu sene ne yazık ki çok desteklenemiyor. Bu sene bazı kayıplar ve zorlanmalar yaşayabilirler. Bu sene bereket, kapısı güneydoğu yönüne bakanlardan yana. Örneğin salonunuz gibi evinizin sık kullanılan bölümleri güneydoğu yönündeyse ve önü de açık ise bereket sizinle olacak demektir.
Kişisel haritanız için ücretsiz seminer Bütün bunların detaylarını ve hayatınızdaki aşk – sağlık para döngüsünü tam olarak öğrenmek için mutlaka kişisel haritanızın detaylı incelenmesi gerekmektedir. Köpek yılı ve Çin Astrolojisi ile ilgili açıklamaları 28 Ocak tarihinde Türk Çin Kültür Derneği’nde düzenlenecek olan ücretsiz seminerde bulabilirsiniz. Seminere kayıt yaptırmak için 0212 291 45 30 numaralı telefonu arayabilirsiniz.
Doğal Peynir Çeşitleri, Köy Tereyağı, Kaymak, Silivri Yoğurdu, Zeytin Çeşitleri, Zeytin Yağı, Gezen Tavuk Yumurtası
Köpek Yılınız Kutlu Olsun!
Bahçeşehir Galeria No: 11
Yelpaze İstanbul / 15 OCAK 2018
46
YAŞAM
On Beş Balık Türü Dünyada Yalnızca Konya Havzası’nda Yaşıyor Konya Havzası, yeryüzünde sadece Konya Havzası’nda yaşayan 15 balık türüne ev sahipliği yapıyor. Bu 15 balık türünün 14’ünün nesli ise dünya üzerinde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Bu nadir balık türlerine Tuz Gölü, Melendiz Çayı, Cihanbeyli İnsuyu, Ereğli Sazlıkları ve Beyşehir Gölü gibi alanlarda halen rastlamak mümkün. Bu alanlar içinde balık türleri için en önemli yaşam alanı ise Beyşehir Gölü Havzası. Anadolu’nun en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü ve gölün su toplama havzası, Dünya Doğayı Koruma Birliği (IUCN) Kırmızı Liste ölçütlerine göre koruma önceliğine sahip 12 türün yuvası. Dünya Doğayı Koruma Birliği’nin resmi internet sitesine göre bu türlerin 7’si tehlikede (EN), 2’si hassas (VU), 2’si tehlike altına girmeye yakın (NT) ve 1’i için yeterli veri yok (DD) olarak sınıflandırılıyor. Öte yandan, dünya üzerinde sadece Konya’nın Beyşehir Gölü’nde yaşamış olan göğce balığının (Alburnus akili) nesli ise uzmanlara göre tamamen tükendi. Bilim insanları göldeki diğer 12 türün akıbetinin de göğce balığına benzemesinden endişe ediyor.
Yelpaze İstanbul / 15 OCAK 2018
Konya’nın Beyşehir Gölü’ndeki 12 nesli tehlike altındaki balık türünün yaşayabilmesi için Doğa Derneği, Küresel Çevre Fonu Küçük Destek Programı desteğiyle yaklaşık bir yıldır çalışıyor. Derneğin ve balık uzmanlarının alanda yaptığı saha araştırmalarına göre bu çok nadir türlerin yaşayabilmesi için gölü besleyen pınarların etkili bir şekilde korunması gerekiyor. Göldeki doğal yaşam koşullarını kaybetmiş olan Konya’ya özgü bu balık türlerinin dağılışı gölü besleyen dere yataklarına ve pınarlara sıkışmış durumda. Balıklar için büyük öneme sahip pınarların başında aynı zamanda arkeolojik sit olarak korunan Eflatunpınar geliyor. Balık türleri
özellikle göle sonradan aşılanan yabancı türler nedeniyle azalıyor. Balıkların aşamadığı setler, barajlar, deşarj ve sulama kanalları, elektroşokla avlanma, fabrika ve kanalizasyon atıkları diğer tehditler olarak gözleniyor. Doğa Derneği Genel Koordinatörü Dicle Tuba Kılıç yaptığı açıklamada: “Pek bilinmese de, Konya’nın gölleri ve akarsuları Anadolu’nun ve dünyanın en önemli tatlı su balığı yaşam alanlarından biri. Konya ili balık çeşitliliği bakımından benzersizliği ile dünya çapında çok önemli bir yere sahip. Bu balıkların bazılarının boyları belki çok küçük ama tıpkı kaplanlar ve pandalar kadar tehlike altındalar. Nesli tehlike altındaki Beyşehir sirazı, kızılkanat, yağ balığı ve kaya balığı bunlardan bazıları. Balık türleri üzerindeki en ciddi tehdidi göle sonradan aşılanan türler oluşturuyor. Örneğin, dünya üzerinde sadece Konya Beyşehir’de yaşamış olan göğce balığı bu nedenle yok olmuş durumda. Fakat gölde yaşayan 12 balık türü için halen umut var. Nesli tehlike altındaki balıkların Beyşehir’deki en önemli yaşam alanlarından biri, yaşı günümüzden yaklaşık 3300 yıl öncesine uzanan Eflatunpınar Hitit Anıtı’nın su kaynağı. Beyşehir Gölü’nü besleyen Eflatunpınar ve diğer pınarların içerisinde nesli tehlike altındaki balıklar yaşamlarını sürdürmeye devam ediyor. Acilen önlem alındığı ve Beyşehir Gölü’nü besleyen pınarlar koruma altına alındığı takdirde, bu türlerin yaşayabilmesi mümkün. Aksi takdirde ne yazık ki tıpkı göğce balığı gibi bu türleri de kaybedebiliriz. Gölün yuva olduğu nadir balık çeşitliliğini sürdürmesi ve yöre insanının doğayı koruyan kadim üretim yöntemlerini devam ettirmesi için bölgedeki çalışmalarımız devam edecek. Konya ilinin tüm karar vericilerini bu eşsiz canlıların değerini görmeye ve yaşamaları için gerekli önlemleri almaya davet ediyoruz, onların yaşamından hepimiz sorumluyuz.” dedi.
Nöbetçi Eczaneler 3. Cadde Eczanesi
608 00 26
Armağan Eczanesi
669 93 00
Bahçeşehir Aydın Eczanesi
608 00 37
Bahçeşehir Eczanesi
669 34 34
Boğazköy Eczanesi
607 06 07
Defne Eczanesi
669 96 59
Deniz Eczanesi
672 43 03
Derman Eczanesi
605 02 13
Dilek Öz Eczanesi
669 70 10
Eczane Akbatı
397 01 17
Eczane Filiz
672 01 03
Elit Eczanesi
672 33 32
Elvin Eczanesi
669 18 27
Güngör Eczanesi
672 33 30
Kent Eczanesi
596 55 53
669 59 51
Oksijen Eczanesi Şehir Eczanesi
Şelale Eczanesi Su Eczanesi Yıldız Eczanesi
669 44 66 608 17 27
669 09 11 669 97 97
ETÜT MERKEZLERİ YELPAZE İSTANBUL SANAT MERKEZİ 669 16 50 KAFE/RESTORANT/GIDA/PAKET SERVİS BAHÇEŞEHİR PROFİTEROL 669 73 45 MİE PASTANESİ 669 05 89 EMLAKÇILAR ARDA EMLAK (22. YIL) 669 21 32 İrtibat Cengiz Yılmaz 0532 213 77 53 SU SERVİSİ GÜMÜŞ SU 444 78 44 KORUSU 669 00 13 - 672 20 30 TAŞDELEN SU 669 1 669 HİZMET SEKTÖRÜ /ELEKTRİK/SU TESİSAT BAHÇEŞEHİR ELEKTRONİK 669 00 25 SAĞLIK/GÜZELLİK MERKEZLERİ POLA FITNESS CENTER 669 00 25 GİYİM ARZU YETİŞ KOCATEPE Haute Couture (Gelinlik - Abiye) 0539 456 03 00 HALI YIKAMA Mis Köpük Halı Yıkama 853 95 24 VETERİNER&PET SHOP BOĞAZKÖY VETERİNER KLİNİĞİ 607 09 39 GÜNER VETERİNER SAĞLIK MERKEZİ 608 0 432 GÜNER PET 0532 266 14 91 SPRADON VETERİNER KLİNİĞİ 0532 646 14 31 İŞLETME REHBERİ AKYOL DANIŞMANLIK TERCÜME&BİLİŞİM 249 99 97 AKSİGORTA Gürsoylar Sigorta 596 41 33 AJANS YELPAZE 669 83 86
Bundan böyle gıdadan eğitime, güzellikten sağlığa sektörel telefon rehberimizde sizde yerinizi alın... Detaylı bilgi için; (0212) 669 83 86
672 94 01
İstanbul Eczanesi Mavi Eczane
BAHÇEŞEHİR SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI BAHÇEŞEHİRLİLER DERNEĞİ (BADER) 669 61 61 BAHÇEŞEHİR ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ 672 70 16 BAHÇEŞEHİR Ç.Y.D.D. 672 01 05 BOĞAZKÖYLÜLER DERNEĞİ (BODER) 607 13 77 BAHÇEŞEHİR ÖNEMLİ TELEFONLAR YELPAZE İSTANBUL HABER AJANSI (YİHA) 669 83 86 AİLE HEKİMLİĞİ 444 06 69 ALO AMBULANS 669 55 66 BAHÇEŞEHİR SU-ARITMA 669 38 62 BAHÇEŞEHİR GAZ DAĞITIM A.Ş. 669 00 03 1.KISIM MUHTARLIĞI 669 62 10 2.KISIM MUHTARLIĞI 669 80 25 ZABITA KARAKOLU 669 37 07 BARINAK 669 47 29 BAŞAKŞEHİR BELEDİYESİ 444 0 669 PTT 669 16 00 İTFAİYE 669 31 37- 669 38 60 SAĞLIK OCAĞI 669 63 60 TAKSİ 669 63 60 ESENKENT ÖNEMLİ TELEFONLAR ESENYURT BELEDİYESİ 596 30 00 ISI DAĞITIM 672 16 13 KENT YÖNETİMİ 672 11 62 TAKSİ 672 62 72 EĞİTİM KURUMLARI BAHÇEŞEHİR KOLEJİ 669 51 77 TAY SÜRÜCÜ KURSU 669 84 04 ÖZEL DERS VERENLER ARDA ÇANKAYA 0532 777 83 38 NERİMAN GÜNEŞDOĞDU 0542 832 17 25
607 08 10
Ay içerisinde nöbetçi çizelgelerinde değişiklik olduğundan dolayı güncel liste için www.ieo.org.tr adresinden bilgi edinebilirsiniz.
YTÜ Endüstri Mühendisliği Mezunu, Bahçeşehir’de 14 yıl deneyimli özel ders hocasından; İlk, Orta, Lise Seviyesinde MATEMATİK, GEOMETRİ, FEN, FİZİK, KİMYA ve İNGİLİZCE birebir Özel Dersleri verilir.
YTÜ Kimya Yüksek Mühendisi’nden (Kimya Öğretmeni) İlköğretim (1-8) Matematik-Fen-Kimya-Türkçe dersi verilir.
Bahçeşehir 0533 746 66 72
İletişim: 0535 659 18620212 669 9172
Saint Michel Fransız Lisesi mezunuyum.
Yıldız Teknik Üniversitesi Fransızca Mütercim Tercümanlık bölümünde 3.sınıf öğrencisiyim. 2 senedir başlangıç düzeyinde Fransızca dersi e aynı zamanda İlköğretim -Lise öğrencilerine Bahçeşehir bölgesinde Fransızca dersi vermekteyim.
Gsm: 0537 475 54 36
Matematik ve Geometri Öğretmeninden İlk, Orta, Lise ve KPSS öğrencilerine özel ders verilir.
Gsm: 0505 450 58 09
Bayan İngilizce Öğretmeninden
LYS 5, Proficiencyi YDS, ve Ara Sınıflar için özel İngilizce dersi verilir.
İletişim: 0505 242 97 33
Bahçeşehir -Ispartakule Bizim Evler Grupta güçlü ekibiyle güvenilir boyacınız ve tadilatçınız;
İBRAHİM USTA Gsm: 0532 494 43 03 Tel: 0212 699 13 12
48
76D
146T
BAHÇEŞEHİR-TAKSİM (ÇİFT KATLI)
Gidiş-Dönüş sefer süresi: 180 dakika KITA İND. hattır bahçeşehir Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 05:15 05:30 05:40 05:48 05:56 06:04 06:12 06:20 06:28 06:36 06:44 06:52 07:00 07:10 07:20 07:32 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:50 20:10 20:30 20:55 21:20 21:40 22:05 22:30 21:15
05:30 05:45 06:00 06:15 06:30 06:45 06:57 07:10 07:22 07:35 07:47 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:12 09:25 09:37 09:50 10:02 10:15 10:27 10:40 10:52 11:04 11:16 11:28 11:40 11:52 12:04 12:16 12:28 12:40 12:52 13:04 13:16 13:28 13:40 13:52 14:04 14:16 14:28 14:40 14:52 15:04 15:16 15:28 15:40 15:52 16:04 16:16 16:28 16:40 16:52 17:05 17:17 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00
PAZAR 05:50 06:10 06:30 06:45 07:00 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:40 10:50 11:00 11:10 11:20 11:30 11:40 11:50 12:02 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:42 13:54 14:06 14:18 14:30 14:42 14:54 15:06 15:18 15:30 15:42 15:54 16:06 16:18 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:50 22:10
GÜMÜŞSÜYÜ Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 06:30 06:45 07:00 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:28 09:40 09:50 10:00 10:10 10:20 10:32 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:35 22:55 23:15 23:35 23:55 00:10
21:30 21:50 22:10
07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:12 10:25 10:37 10:50 11:02 11:15 11:27 11:40 11:52 12:05 12:17 12:30 12:42 12:55 13:07 13:20 13:32 13:45 13:57 14:10 14:25 14:37 14:50 15:02 15:15 15:27 15:40 15:52 16:05 16:17 16:30 16:42 16:55 17:07 17:20 17:32 17:45 17:57 18:10 18:22 18:35 18:47 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:15 23:30 23:45 00:00 00:20
PAZAR 07:45 08:00 08:20 08:40 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:40 12:50 13:00 13:10 13:20 13:30 13:40 13:50 14:02 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:42 15:54 16:06 16:18 16:30 16:42 16:54 17:06 17:18 17:30 17:42 17:54 18:06 18:18 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:20 23:40 00:00 00:20
BOĞAZKÖY MH.-BAHÇEŞEHİR-YENİKAPI Gidiş-Dönüş sefer süresi: 155 dakika
BOĞAZKÖY Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 05:20 05:40 05:55 06:10 06:25 06:35 06:45 06:55 07:10 07:20 07:30 07:40 07:50 08:05 08:20 08:30 08:40 08:55 09:10 09:25 09:40 09:55 10:15 10:35 10:55 11:10 11:25 11:40 11:55 12:10 12:25 12:40 12:55 13:10 13:25 13:40 13:55 14:10 14:25 14:40 14:55 15:10 15:25 15:35 15:45 15:55 16:05 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:20 19:40 20:00 20:20 20:40 21:00 21:20 21:40 22:00
Not: •Kırmızı renkli seferler ÖHO ve OAŞ; siyah renkli seferler İETT’ye aittir. •OTOLAR AVCILAR YANYOLA GİRMEZ, E-5 YOLUNDAN GİDER.
05:20 05:40 05:55 06:05 06:15 06:25 06:35 06:45 06:55 07:10 07:20 07:30 07:40 07:50 08:00 08:13 08:26 08:39 08:52 09:05 09:18 09:31 09:44 09:57 10:10 10:23 10:36 10:49 11:02 11:15 11:28 11:41 11:54 12:07 12:20 12:30 12:40 12:50 13:02 13:15 13:28 13:41 13:54 14:07 14:20 14:33 14:46 14:59 15:12 15:25 15:40 15:55 16:10 16:25 16:40 16:55 17:10 17:25 17:40 17:55 18:10 18:25 18:40 18:55 19:10 19:25 19:40 19:55 20:10 20:25 20:40 21:00 21:20 21:40 22:00
E - 57 Gidiş-Dönüş sefer süresi: 100 dakika KITA İND. hattır İŞ GÜNÜ C.TESİ 06:10 A 06:35 K 07:00 X 07:15 K 07:45 X 08:10 A 08:45 09:15 09:45 10:15 X 10:45 11:15 X 11:45 12:15 12:40 13:05 13:30 X 14:00 14:25 X 14:50 15:20 15:50 16:20 16:50 X 17:20 17:50 X 18:20 18:50 19:20 19:50 20:20 X 20:50 21:20 X
06:15 06:35 K 07:00 X 07:15 K 07:45 X 08:15 08:45 09:15 09:45 10:15 X 10:45 11:15 X 11:45 12:15 12:40 13:05 13:30 X 14:00 14:25 X 14:50 15:15 15:40 16:05 16:30 X 17:00 17:25 X 17:50 18:15 18:45 19:15 19:45 X 20:15 20:45 X 21:15
PAZAR 07:00 07:30 08:00 X 08:30 09:00 X 09:30 10:00 10:30 11:00 11:30 X 12:00 12:30 X 13:00 13:30 14:00 14:30 15:00 X 15:30 16:00 X 16:30 17:00 17:30 18:00 18:30 X 19:00 19:30 X 20:00 20:35 21:10
PAZAR 05:30 05:45 06:00 06:15 06:30 06:45 07:00 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:12 09:24 09:36 09:48 10:00 10:12 10:24 10:36 10:48 11:00 11:12 11:24 11:36 11:48 12:00 12:12 12:24 12:36 12:48 13:00 13:12 13:24 13:36 13:48 14:00 14:12 14:24 14:36 14:48 15:00 15:12 15:24 15:36 15:48 16:00 16:12 16:24 16:36 16:48 17:00 17:12 17:24 17:36 17:48 18:00 18:12 18:24 18:36 18:48 19:00 19:15 19:45 20:00 20:20 20:40 21:00 21:20 21:40 22:05
YENİKAPI MARMARAY Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 06:00 06:15 06:25 06:35 06:45 06:55 07:10 07:25 07:40 07:55 20:40 20:55 21:10 21:25 21:40 21:55 22:10 22:30 22:50 23:10 23:40 00:10
06:00 06:15 06:30 06:45 07:00 07:20 07:35 07:50 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:50 23:10 23:40 00:10
PAZAR 06:30 06:50 07:05 07:20 07:35 07:50 21:20 21:40 22:00 22:20 22:40 23:00 23:20 23:40 00:10
Not: •Kırmızı renkli seferler ÖHO ve OAŞ; siyah renkli seferler İETT’ye aittir. • SABAH İLK AKŞAM SON SERVİSLER HARİÇ BÜTÜN SERVİSLER RİNG ÇALIŞIR.
E - 58
ESENKENT BAHÇEŞEHİR - BAKIRKÖY ESENKENT Kalkış
146
BAKIRKÖY Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 22:50
22:45
PAZAR 22:40
Not • Kırmızı renkli seferler ÖHO ve OAŞ; siyah renkli seferler İETT’ye aittir. • A İŞARETLİ SAATLER AQUA DALPINDEN HAREKET EDER X İŞARETLİ SAATLER ESENKENTISPARTAKULE BAKIRKÖYÇALIŞIR K İŞARETLİ SAATLER KİPTAŞ 3 ETAPTAN HAREKET EDER BÜTÜN SERVİSLER RİNG ÇALIŞIR.
ESENKENT BAHÇEŞEHİR - MECİDİYEKÖY
Gidiş-Dönüş sefer süresi: 100 dakika EKSPRES hattır ESENKENT Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 05:50 06:02 06:10 K 06:30 X 06:45 K 07:10 X 07:30 A 08:05 08:35 09:10 09:40 X 10:25 11:05 X 11:40 12:15 12:50 13:15 X 13:50 14:25 X 15:00 15:35 16:10 16:40 17:10 X 17:45 18:20 X 19:00 19:45 20:30
06:00 06:15 K 06:40 X 06:55 K 07:20 X 07:45 08:30 09:10 09:50 X 10:30 11:05 X 11:40 12:15 12:45 13:15 X 13:50 14:25 X 15:00 15:35 16:10 16:45 X 17:20 17:55 X 18:30 19:05 19:40 20:15 X
PAZAR 07:00 08:00 08:50 X 09:40 10:30 X 11:20 12:10 13:00 13:45 X 14:30 15:15 X 16:00 16:45 17:30 18:15 X 19:00 19:45 X 20:30
MECİDİYEKÖY-M.BUS Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 07:00 07:35 x 08:10 x 08:45 09:20 x 09:55 10:30 11:05 11:40 x 12:20 13:00 x 13:35 14:10 14:45 15:20 x 15:55 16:30 x 17:05 17:35 18:05 18:40 19:10 x 19:45 20:15 x 20:50 21:25 22:00
07:10 07:45 08:20 x 08:55 09:30 x 10:05 10:40 11:15 11:50 x 12:25 13:00 x 13:35 14:10 14:45 15:20 x 15:55 16:30 x 17:05 17:40 18:15 18:50 x 19:25 20:00 x 20:35 21:10 21:45 22:10 x
PAZAR 09:30 10:30 11:20 x 12:10 13:00 x 13:50 14:30 15:10 15:50 x 16:30 17:10 x 17:50 18:30 19:10 19:50 x 20:30 21:15 x 22:00
Not • Kırmızı renkli seferler ÖHO ve OAŞ; siyah renkli seferler İETT’ye aittir. • X İŞARETLİ SAATLER ESENKENT ISPARTAKULE M.KÖY ÇALIŞIR K İŞARETLİ SAATLER KİPTAŞ 3 ETAPTAN HAREKET EDER A İŞARETLİ SAATLER AQUA DALPINDEN HAREKET EDER
76E
BOĞAZKÖY MH.-BAHÇEŞEHİR-BAKIRKÖY Gidiş-Dönüş sefer süresi: 150 dakika
BOĞAZKÖY EVLERİ Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 04:50 05:00 05:10 05:20 05:33 05:42 05:55 06:01 06:08 06:20 06:27 06:34 06:41 06:48 06:55 07:02 07:10 07:18 07:26 07:34 07:42 07:50 08:00 08:10 08:20 08:30 08:40 08:50 09:05 09:16 09:30 09:41 09:53 10:05 10:16 10:27 10:39 10:50 11:02 11:14 11:26 11:38 11:50 12:02 12:14 12:26 12:38 12:50 13:01 13:12 13:23 13:34 13:50 14:02 14:15 14:26 14:37 14:50 15:00 15:10 15:20 15:30 15:40 15:50 16:01 16:12 16:24 16:35 16:46 16:57 17:08 17:18 17:28 17:38 17:48 18:00 18:15 18:27 18:40 18:52 19:05 19:20 19:32 19:44 19:56 20:05 20:20 20:35 20:50 21:05 21:20 21:35 21:50 22:05 22:25 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15
04:50 05:00 05:10 05:21 05:32 05:43 05:54 06:05 06:15 06:25 06:35 06:42 06:48 07:00 07:06 07:12 07:18 07:24 07:30 07:40 07:50 08:00 08:10 08:20 08:30 08:40 08:50 09:00 09:12 09:24 09:36 09:48 10:00 10:12 10:25 10:38 10:51 11:04 11:17 11:30 11:43 11:56 12:09 12:22 12:35 12:48 13:00 13:12 13:24 13:36 13:48 14:00 14:12 14:24 14:36 14:49 15:02 15:15 15:28 15:41 15:54 16:07 16:20 16:33 16:46 16:59 17:12 17:24 17:36 17:48 18:00 18:13 18:26 18:39 18:52 19:05 19:18 19:31 19:44 19:55 20:08 20:21 20:34 20:47 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:20
PAZAR 05:00 05:10 05:20 05:30 05:40 05:50 06:00 06:10 06:20 06:30 06:40 06:50 07:00 07:07 07:14 07:22 07:30 07:40 07:50 08:00 08:10 08:20 08:30 08:40 08:50 09:00 09:12 09:24 09:36 09:48 10:00 10:12 10:25 10:38 10:51 11:04 11:17 11:30 11:43 11:56 12:09 12:22 12:35 12:48 13:00 13:12 13:24 13:36 13:48 14:00 14:12 14:24 14:36 14:49 15:02 15:15 15:28 15:41 15:54 16:07 16:20 16:33 16:46 16:59 17:12 17:24 17:36 17:48 18:00 18:12 18:24 18:36 18:48 19:01 19:14 19:27 19:40 19:53 20:06 20:19 20:32 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:20 22:00 22:15 22:30 22:45
BAKIRKÖY Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 06:10 23:10 23:20 23:30 23:45 00:00
PAZAR
06:10 23:30 23:45 00:00
23:30 23:45 00:00
Not •Kırmızı renkli seferler ÖHO ve OAŞ; siyah renkli seferler İETT’ye aittir. • BÜTÜN SERVİSLER RİNG ÇALIŞIR.
Yelpaze İstanbul / 15 OCAK 2018 NOT: Otobüs saatleri, İETT’nin resmi yayınlarından, dergimiz baskıya girmeden önceki son haliyle alınmaktadır.
BOĞAZKÖY MH BAHÇEŞEHİR-TAKSİM(EKSPRES) Gidiş-Dönüş sefer süresi: 150 dakika KITA İND. hattır ESENKENT Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 05:50 X 06:10 K 06:20 06:45 K 07:00 X 07:20 07:40 08:00 X 08:20 08:45 X 09:15 09:45 10:10 10:35 X 11:00 11:25 11:50 X 12:15 12:40 13:05 X 13:30 13:55 14:20 14:45 X 15:10 15:35 16:00 X 16:25 16:55 X 17:25 17:55 18:25 19:00 X 19:40 20:20 21:00 X 20:30
05:50 X 06:10 K 06:20 06:45 K 07:00 X 07:20 07:40 08:00 X 08:20 08:45 09:15 X 09:45 10:10 10:35 11:00 X 11:25 11:50 12:15 X 12:40 13:05 13:30 X 13:55 14:20 14:45 15:10 X 15:35 16:00 16:25 X 16:50 17:15 17:40 X 18:05 18:30 19:00 19:30 X 20:00
PAZAR 07:00 X 07:30 08:00 08:30 09:00 X 09:30 10:00 10:30 X 11:00 X 11:30 12:00 12:25 12:50 X 13:15 13:40 14:05 X 14:30 X 14:55 15:20 15:45 16:10 X 16:35 17:00 17:30 X 18:00 X 18:30 19:00 19:30 20:00 X 20:30 21:00 21:30 X
20:30 21:00 X Not:
TAKSİM Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 07:10 07:30 08:00 08:25 08:50 09:15 09:40 10:05 10:25 10:45 11:15 11:45 12:10 12:45 13:10 13:35 13:55 14:15 14:40 15:10 15:30 15:55 16:20 16:45 17:10 17:35 18:00 18:25 18:50 19:20 19:55 20:30 21:05 21:40 22:20 23:00 22:30
07:10 07:30 08:00 08:25 08:50 09:15 09:40 10:05 10:25 10:45 11:15 11:45 12:10 12:45 13:10 13:35 13:55 14:15 14:40 15:10 15:30 15:55 16:20 16:45 17:10 17:35 18:00 18:25 18:45 19:10 19:35 20:00 20:30 21:00 21:30 22:00 23:00
PAZAR 08:40 09:10 09:40 10:10 10:40 11:10 11:40 12:10 12:40 13:10 13:40 14:05 14:30 14:55 15:20 15:45 16:15 16:45 17:15 17:45 18:10 18:35 19:00 19:25 19:50 20:15 20:40 21:05 21:30 22:00 22:30 23:00
•Kırmızı renkli seferler ÖHO ve OAŞ; siyah renkli seferler İETT’ye aittir. •‘X’ İŞARETLİ SAATLERDE ISPARTAKULE’YE GİRMEZ EKSPRES GİDER. •‘’K’ İŞARETLİ SAATLERDE KİPTAŞ 3. ETAPTAN HAREKET EDER.
MK15 BOĞAZKÖY-BAHÇEŞEHİR-OLİMPİYATKÖY METRO Gidiş-Dönüş sefer süresi: 120 dakika
BOĞAZKÖY SONDURAK Kalkış OLİMPİYATKÖY METRO Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ
PAZAR
İŞ GÜNÜ C.TESİ
PAZAR
06:00
06:00
07:00
06:50
06:50
07:50
06:25
06:30
08:40
07:25
07:30
09:30
06:50
07:10
09:30
08:00
08:10
10:30
07:10
07:45
10:30
08:30
08:50
11:30
07:50
08:30
11:30
09:40
09:40
12:30
08:30
09:00
12:30
10:50
11:10
13:30
09:05
10:00
13:30
12:00
12:00
14:30
09:50
10:50
14:30
13:10
13:30
15:30
10:50
12:15
15:30
15:30
15:50
16:30
12:05
13:10
16:30
16:05
16:50
17:30
13:05
14:40
17:30
16:40
18:05
18:30
14:20
17:00
18:30
17:15
18:35
19:30
16:40
18:00
19:30
17:50
19:10
20:30
17:15
19:10
20:20
18:25
20:20
21:10
17:50
19:40
21:20
18:55
20:45
22:20
18:25
20:10
23:20
19:30
22:25
00:25
19:00
21:40
20:10
00:20
19:30
23:10
21:50
20:00 Not: Kırmızı renkli seferler ÖHO ve OAŞ; siyah renkli seferler İETT’ye aittir.
1.900.000 TL’den başlayan fiyatlar...
̇ z i ̇ n i ̇ s i l t e v Da en d n i er l er l es e z ö n e d irin b ir b n i ’ n ize e r m ü i M er s i k e on iz Z azırlanan k m i ş e n ü Sanat G epertuarıyla h oluşan r
Şef Atakan Konakçı Yönetiminde BADER TSM KOROSU Gururla Sunar...
Mektebim Koleji Konferans Salonu Sanayi Mah. Atatürk Bulvarı No:25 Bahçeşehir Mobilyacılar Sitesi Karşısı
Medya Sponsoru
Dostluk Caddesi Dağçileği Sokak Karaağaç/ Büyükçekmece
18 Şubat Pazar
Konserimiz ücretsiz olup tüm Türk Sanat Müziği severler 0533 324 davetlidir. 35 71
19:00