□o
YAYLA KAVRAMI VE MUĞLA KARABAĞLAR YAYLASI 28 KİREMİTTEN OLUŞAN BİR SEMBOL BACALARIMIZ
□□
BİR ZAMANLAR MUĞLA GENÇLİĞİMDE MUĞLA (İSTANBUL GÜNLERİM) HAFIZ SABRI AKSOY İSİMSİZ MİMARİ USTALAR YOK OLAN DEĞERLERİMİZ "KOCA HAN" OSMAN KASAPOĞLU MUSTAFA NEŞELİ
Şayet YU: 7 Maya 2011 İçindekiler Y
i
um M4U ÎBSL Öto*t t9tOJ ömü r ömür Dünya ÇAKMA KLI kkenda r t AlpAf SLAN Fatih DURMA Z HıhfkM MAtira ri M4U Beledi yeci Şeyh Berm fcAJ YcnigU
YOK OLAN OEĞERLER
U
Meh met Ali
MUĞLA KENT KÜLTÜRÜ SÖYLEŞİL ERİ OSMAN CÜNSAN Sayfa 3031-32-33MUSTAFA
MU ĞL A' DA HA LK
1
0
tBa^amdc Sevgili Muğlalılar, Değerli okurlar, Muğla Belediyesi olarak yılda iki defa hazırladığımız Muğla Kent Kültürü Dergisi çalışmalarım 2005 yılından itibaren yapmaktayız. Hazırladığımız Muğla Kent Kültürü Dergisinde yılın ilk sayısında Muğla'mızın tüm güzelliklerinin ,tarihinin,köklü zengin kültürünün aklımızda yer almasını sağlayacak. İçinde
Cumhuriyet Kadınlan Demeği Muğla Derneği ile birlikte yapılan Yfcşanmış Kadın öyküleri yarışmasında yer alan eserleri önümüzdeki günlerde sizlerie buluşacak. TRT tarafından çekilen Muğla'da Güz Bahan, Muğla Tanıtım CD'leri ile şehrimizin kültürel değerlerinin tanıtılması için çalışmalar yapmaktayız. Yaptığımız tüm çalışmalann hepsi
www.m14la.bel.tr
Dr. Osman Gürün Muğl a Bel edi ye
Hep Aramızdasın! 1969yılında, Muğla'nın Yeşilyurt beldesinde dünyaya geldi, ilkokulu ve Ortaokulu Yeşilyurt'ta tamamladı. Sonra, MuğlaTurgutreis Lisesini tamamladı. 1986yılındaEge Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Ege Okutu'na girdi. 1990yılında Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Okulu BölümU'nden mezun oldu. Hürriyet Haber Ajansı Muğla Büro'da çalışmaya başladı. 1990yılında Hürriyet Vakfı Merkezi'nin Erol Simavi özel İletişim sınavlarına girdi. Eğitim 19901991 eğitim öğretim yılında, Erol Simavi özel İletişim Eğitim Merkezi'ndeokudu. Aynı dönemde Anadolu Ajansı İstanbul Bölge MUdUrlüğU'nde foto muhabirliği yaptı. 1992 yılı ocak ayında Muğla'ya döndü. Hürriyet Haber Ajansı'nın Bürosu'nda 1993 Mart ayına Muğla kadar muhabir olarak çatıştı. Ankara Mamak'ta Muhabere Okulu’ndakl kısa dönem askerlikten sonra Muğla'ya döndü. 2000yılına kadar Milliyetin Muğla muhabirliğini yaptı. 2000yılından builişkiler yana,Müdürlüğü Muğla Betediyesi Halkla ve özel Kalem Müdürü olarak görev yaptı. Muğla'da çalışırken, CHP Merkez İlçe Gençlik Kollan İlçe Başkanlığı, ardından CHP ve Merkez Yönetim Kurulu Üyeliği Eğitim Sekreterliği görevlerinde bulundu. 18 Nisan 1999 ve 28 Mart 2004 yerel seçimlerinde Merkez Beldesi'nde CHP'den 2 Yeşilyurt dönem 8elediye Meclis Üyeliği yaptı. Aynca 2004seçimlerinde 2009 Muğla Belediye Başkanlığı koordinatör olarak görevyaptı. Evli ve 2 çocuk sahibi. Yakalandığı amansız hastalığa düşen HasanÖNKAŞ 27 Mart yenik 2011 tarihinde aramızdanaynlmıştır. Muğla Beledİyesi’nin ücretsiz yayınıdır www.mugla.bel.tr
0
Adam gibi Adam Haşan ÖNKAŞ
Haşa n İle 200011 yılların başında tanıştıkt an sonra çalışma azmi, yaratıcılı ğı ve çok farklı pencerel erden bakabfle n bir yapısı olmasını n yanı sıra, ülke menfaat lerini hep ön planda tutuyor olması bende ona karşı bir sevgi bağı oluşturd u. Hasa nln Muğla Belediye mizin yaptığı her işte emeği vardır. Ancak O kendisin iyalnızca belediye nin bir çalışanı
değer kazan masına neden olan etkenl erdend ir.
eksik bırakma yacağız. Dr. Osman
Bugünkü belediye binası 1945 yılına kadar Muğla Valilerinin hizmet gördüğü hükümet konağı idi.
Sık yaptığım geziler nedeniyl e ülkenin hangi bölgesin e ve kentine varsam o bölge ve kent insanını n sevgi dolu dilinde Muğla Belediye sini görürüm . Son çıktığımı zŞanlıurf
K $> > Başkam İskender Muğla Belediye I Alper^fl beraber Yıl. 1938 (Çanakkale, Flfettn ye Kurtuluş Savaşı beraber Koru olmuşla macılık rdı.Prof. anlayışı nın temelin Dr. de Metin büyük Sözen bir Türkiye' insanlık de sevgisi korumac vardı. ılık
mahal lelere eklerimi; eski köy yerleşimlerinin gelişen bugünkü statülerinde de izlemek mümkündü. Geçmişi henüz yakın tarihte başlayan köylerden kent olanaklarına kavuşan yeni mahallelerimiz Belediye Başkam Op. Dr. Osman diriltilin halkı kucaklayan ve sevgi kanatlarını tüm siyasal görüşlerin üstüne gerip açan yapısını çok iyi
görmektey di.
Muğla Belediye Meclisinin 3 partiden oluşan 25 üyesinin tüm oylamalarda fire vermeyişi, bu olguyu yaratan belediye yönetiminin tarafsa, adil, akıllı ve tutumlu yapısına ve başkamna gösterilebilecek en dikkate değer İşaretti. Belediye kısım müdürlerinin, amirlerinin, şeflerinin belediye meclisinin oy birliğini almış projelere yaklaşımları ise, insan ve kent sevgisinin seçkin bir Örneğiydi. Muğla kentinin imarına, yeşil dokusuıa, geleneksel
bittik içinde yaklaşabilen belediye yönetimlerini n sayısı Türkiye'de azdır. Bazı büyük ve önemli kentlerimizin Muğla gibi, uzun yıllardan beri belediyelerini yönetenlerin tezatlarım, açmazlarım ancak müfettiş raportanndan sonra görmek, üzüntü vericiydi. Mu halefe ti olmayan Belediye Meclislerinin genelde akıbetleri buydu. Asıl hüner, muhalefeti olan belediye meclislerini karşı oy almadan yönetebilmek#. Mu ğla Belediyesini n hüneri bu olguda gizliydi. Bel ediyemiz, yem açılan bazı mahalle yo ilamda sadece parke taşUrvıı henüz tamamen döşeyemem iş olman vı sıkıntısını yaşamaktay dı. Yin e çok şükür ki Muğla Belediyesi
gövde, dal ve budaklarım bir an önce görmenin akıntısı ve özlemi içindeydi. Meydana getirilen tüm bu eserlerin temelinde sadece insanlık sevgisi ve kent blltnd yatmaktaydı. Bu nedenle hiç kimse Muğla Belediyesinin bilgiye ve alın terine dayanan günlük yönetiminin üstünde kâinatın zerresi kadar bile olsa tek bir karabulut göremezdi. Bir kurun için bundan büyük mutluluk yaşanabilir mtydfî Böyle olmasaydı, ülkenin Güneydoğusundan geri dönen bir Muğla hemşerlsine böytestıe candan bir Güneydoğu selarm yüklenebilir mtydî? Bir kent için, Muğla için, bu kazançlardan üstün ve bu ödüllerden büyük bir başka insanlık ölçeği acaba bulunabilir miydi? Bu nedenle saygıdeğer Muğla bemşerhl, benzerleri çoğaldıkça ülkeye daha çok huzur verecek Muğla Belediyesi gibi bir “BeytUlmaTe sahip olmanın sonsuz kıvanç ve erinci içinde olmalıydı.
t Küttu n bir ülke veya bölge insanını n tarihi, gelenekl eri, görenekl eri, inanışlar ı, üretim ve tüketim biçimi, davranış ve algılayış ıyla, bir arada yaşama ve paylaşm a
hazırla maktadı r. 8u üçlü sistemi n varlığı Muğla'yı ve Muğla insanını kültürel yönden de ayrıcalı
fenome nlere farklı şekilde inanılm ası veya bunlann farklı şekilde yaşanılı p uygulan ması Muğla
alanları m da vermekt edir. Karab aşlar, Muğla kültür dokusu ve toplum yapışımı n ana kaynağı dır. KarabaŞ lar, birçokla rının sandıŞı gibi sadece “yayla" özelliğin e sahip bir bölge deŞildir. Yayla, çoŞuntu kla hayvanc ılık yapmak amoayia bulunula n noktada n rakım olarak daha üst noktalar
özelliğin izaman her sürdürm üştür. Muğlalıl arca geçmişt en günümüz e benimse nen bu yaşayış tarzı; toplums al, kültürel ve ekonomi k
başlanm ıştır. "Kara bağlariı biraz daha tarif edelim. EUt bin dönüm kadar bir alan ortalam a üç dönümlü k yurtlara bölünmü ş demişti m. Şimdi bu alana beş ana yol ve on lan birbirine bağlaya n ara yollar döşeyeli m. Buon on dört, beş bin parçaya bölünmü ş ağaç denizini bu yollarla geçersin
0
altına atar kendini. Ve insanoğl unu her yönüyle doyuran, tatmin eden benzersi zyafam bir başlar Karabağ lar'da. Doğa, yeşil, sükûnet, bedense lçalışma, bahçe çapalam ak, sulamak ,belleme bostan k, hayvanl ar bakılaca
merkezd e yaşayan topluluğ un büyük bölümün ün neredey se altı ay konakla dığı, üretim amaçlı olarak kullandı ğı konakla ma yeridir. Ote yandan Yürükler in de bahar başlangı ç ve bağ bozumu sonunda geçiş noktası
bölgeye yazlan göçen ve çeşitli faaliyetl er içinde bulunan kentliler le göçebe ve köylüler in yoğun olarak karşılaş tığı katalizö rmerkezi görevi görmüşt ür. Bu yapılan ma; köy veya kent yaşamın ıedenleri tercih n birbirleri
4
üretim (Ufkileri, kültür turizmin e ait değerter ,insan insanın ve doğa ile ilişkileri ni zenginle ştirmiş, çeşitlen dirmiş, insan doğanın bir parçası olarak varlığım sürdürm e eğilimin e girmiştir .Muğlaltk diyebile ceğimiz bu bilinçte doğaya egemen
Muğla'nı n doğal, kültürel dünyası ile Muğlalın ın zengin ve engin bilgi birikimi Karabağ lar sofrasın da yaşanm aktadır. Karab ağlar’ın, son yıllarda kentten Karabağ lar’a göç enlerce bozulmu ş olduğu da ileri sürülme ktedir. Karabağ lar, son yüzyılın önemli
merkezi nden Karabağ taTa sadece yazlık faaliyetl er içinde değil sadece keyif alma amaçlı yazlık yapma uygulan masının başlama sı ve çoğalma sıdır. Karabağ lar'da sürekli yaşayan ve tanmsal veya hayvans al faaltyet ve üretim ilişkisi
Mutta Kart KttMM覺y罈 2011
fentle r“yabancı "dalma İçin yeni ve farklı bir dünyaya açılan bir kapı olarak algılanm ıştır. Bu kapıdan atılan her adım yabancı nın merakın a, şaşkınlı ğına ve heyecanı na cevap verebile cek özgün ve farklı ayrıntıla rın zeminini kurcala maktadır . fentle rin gelenek içinde günümüz e taşıdığı ayrıntıla r(Mahalle ,ev sokak, vb.) bu coğrafya da
gezerke n çoğunlu kla 3 temel öğenin olduğun u fark edersini z. Bunlar; kuzulu
m
1981 yılında Muğla \fetlsl Kemal NEHROZ OĞLU'nu n teşviki ile Kültür Müdürlü ğü tarafınd an organize edilen 'Muğla Amblemi "yarışma sında, birbirind en değerli 21 eser
) © _________
görülmü ştür. Boylece Muğla Bacası, sadece mimari anlamda değil, grafik anlamda da ölümsüzl eşmiş oldu O yıllarda bütün Türkiye, Muğla'yı tipik bacasıyl a tanımıştı r. İzmir'in saat kulesi, Erzurum' un çifte minaresi ,
Mu ğla ili, en çok yağı ş alan yerl erd en biri oldu ğun dan bac a yapı mda ,halk ı, üzer ikap alı için e yağ mur girm
oluk yerleri sırt
çatkı yapan kiremit ucunun, birbirine geçmesi ni sağlayac ak şekilde çentik açılır. İlk aşamad a sekiz kiremit kullanıl mış olur. Taban a dizilen çatkılar üzerine ikişer kiremit, oluk yerleri alta •
kiremit parçalan kapatırs a, dört kenarda toplam dört kiremit kullanıl mış olur. Teped e oluşan haçIn kollan uzantısı nda, birer kiremit oluk yerleri alta gelecek şekilde, haçın kollannd an 10 cm. çıkıntı •
Muğla Belediye sinin amblemi ,2008 02.09. yılında belediye meclisin in 132 sayılı karan ile tesclllen miştir. Muğla bacası, bugüne kadar başarıyl a işlevini yerini getirere k Muğla evine ayn bir özellik
1493 yılında Esseyytd Şucuaddin tarafından yaptırılmıştır. 1853 yılında Kubbe kurşunlarının değiştirilmesi Müderris Mehmet Efendi tarafından yaptırılınca adı Kurşunlu Camii olmuştur. 1900 yılında Şerif Efendi tarafından son cemaat yeri eklenmiştir. Minaresi o yıllarda Hacı İsmail tarafından yaptı nlmıştır. Eskiden 30 odalı Medresesi olan caminin diğer camilerden farkı kubbesinin kurşun kaplı olmasıdır. Muğla Belediyesinin önü Belediye Parkı -çevresi 1930’lu yıllarda tören alanı olarak kullanılmıştır. 23 Nisan töreninden bir görüntü. Tören alanı olarak önceki yıllarda Konakaltı Meydanı kullanılmıştır. Belediye Binası yangın geçirmeden önce giriş iki taraftan merdivenliydi. Belediye Rarkinın çevresi, Atatürk İlkokulu bahçesi, Cumhuriyet Meydanı şimdilerde Muğla Şehir Stadı kullanılmaktadır. ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
0
BİR ZAMANLAR MUĞLA
iemşeh rlml z
*•"- (fŞ k.—
fÖaMaA-
,‘ki
TAYYAR ÇAKIR £ 16 Nisan 1954 CHP Genel Başkanı ismet İnönü, CHP İzmir il yönetimini ziyaret etmiştir. İt yönetiminde bulunan hemşehrimiz Tayyar ÇAKIR fotoğrafta ortada yer almaktadır. 1958 İzmir İsmet İnönü, İzmir İl yönetiminin yemeğine katılmıştır. İl yönetiminde bulıman hemşehrimiz Tayyar ÇAKIR fotoğrafta ayakta sağdan 1. Sırada yer almaktadır. Tayyar çakır Muğla Eşrafından terzi Şükrü Çakırcın oğludur. Eski CHP Muğla Milletvekillerinden ağabeyi Çakırla amca çocuğudur yani kuzendir. Muğla Merkez Emfrbeyazıt Mahallesi, nüfusuna kayıtlıdır. 19. asır 2. yansındaki dönemindeki Muğla Jandarma Kumandanlığı yapan Manastır eşrafından Yüzbaşı Hayrullah efendi emekli olduktan sonra Sistalı Hacı Ali Ağanın damadı olup, ölümüne kadar Ula Karabörtlende yaşamış ve bilenlerin nakline göre yıl evvel ölmüştür. Karabörtlon'dcki caminin avlusunda meftundur. Mertıum Tayyar Çakır gençlik yıllarından itibaren yaşadığı İzmir’de partinin (CHP) delegeliğini yapmış, 16 Kasım 1986 yılında vefat etmiştir. Kendisi İzmir’de Yunan işgalini yaşamış ve günün şartlarına göre deniz yoluyla İzmir’den Muğla sahillerine ailesiyle birlikte gelip tekrar İzmir’in kurtuluşuyla birlikte İzmir'e dönmüştür. İsmet İnönü ile çekilen resimlerde diğer kişiler o tarihteki İzmir İl Başkanı ve parti yöneticileridir. Bu bilgiler ve resimler merhumun kızı tarafından Belediyemize verilmiştir, teşekkür ederiz.
100
0
GENÇLİĞİMDE MUGLA
İSTANBUL GÜNLERİM
Hayda rpaşa Gannda trenden indik. Birbirimi ze şans dileyere k aynldık. Vapurla Eminönü ’ne geçtim. Bir taksi tutup Edfmeka pıya Hakkı Gür amcalar a gitmişti m. 4-5 yıl
banyo vardı. Süleyma n Bitgiteft in, Hakkı amcanın damadı olup Adapaza n Zirai Oonatım Fabrikas ında Müdür Yardımcı sı (di. O yıllarda Çtnann orda konfeksi yon dükkanı
vardı. Onu dinleme k için Lunapar k Gazinos una o dönem döner sahneyl e sükse yapmıştı .Gazinod aki görevlini n gösterdi ği yere oturduk. Bir zaman sonra
Muğla'y a gelmişti. Ahmet Aylakln yanma bir kişi aradığın ıkonuşab gidip ileceğim isöyledi. Ben de evlerine konuşm aya gittim. Üsküdar Pazarba şındaki 1 oda 1i salon, mutfak ve banyoda n oluşan küçük bir dairede kaldığını yanma bir arkadaş aradığı m söyledi.
çalışmay a başladı m. libi işe yeni başladığ ım için önce tahsili imkansız görünen senetler ivermişle rdi. Senette yazılı oianlan bulmak zordu, fişinmiş oluyordu çoğu. Aktif pazarla ma yapılıyor du ev ev dolaşara k, iki hafta boyunca hep boşa giden bir çalışma yapmış
vardı. jgUK Ikind dönem beş daha aldım dokuz ders oldu. Bu derslerd en sadece Teknik Resim dersini verebilm iştim. Haftanın 35 günü Beyoğlu’ ndaki Lades Lokanta sında sadece tavuk ve sucuklu yumurta yemekle ri yapan. Mayts'ın sonu sınav dönemi başlayın ca pencere nin önünde ders çalışmay a başladık .Resim Teknik dersinde n geçebild im.Fizik dersini de Karaden iz Teknik Üniversit esinden gelen hoca geliyord u. Dersleri anlamak * ta zorluk
1950 yılında Muğla 'da doğdu, ilk. orta. lise tahsilini Muğla'da tamamladı. 1968 yılında İstanbul Yıldız Teknik üniversitesinin sınavınt kazandı. 1973 yılında Makine Mühendisi olarak mezun oldu. Mezuniyetine 1 yıl kala TRT İstanbul Radyo ve Televizyonu ’nun tonmrmf tambur sanatçısı olan Fahrettin Çimenslz'ln de hocası Talat Bey den Türk Musikisi Nazariyet dersleri aldı, ilk beste çalışmalarını İstanbul'da başlayan Türköz mezuniyetinin ardından Dalaman Seka Tesislerine Bakım Mühendisi olarak atandı. 1974 te Fatma Türköz'le evlendi. Askerliğini 1975 yılında İzmir Bornova 54.ncü Tugayında kısa dönem olarak yaptı. Askerden sonra Dalamon'daki görevine döndü. Hafiz Sabri Aksoy'un 1920'li yıllarda derleyip notaya aldığı çoğu unutulmaz, en eski "Muğla Türkültri"dtn 10 tanesini gün ışığına çıkartarak 2001 yılı yazında bir akşam Karabağlar, Keyfoturağı Kahvesi nde Muğla Lions Kulübü üyelerine tanıttı. Ünal Türköz 4 adedinin TRT Türk Halk Müziği reportuanna alınmasını sağladı. 1969 yılında
MUĞL A HALK TÜRKÜLE Rİ VE TÜRK HALK MÜZİĞİN E EMEK VERENLE RİN “EN BAŞINDA ”ONUN ADI GELİR:
otan
zandıkla nyia “Genç Cumhuri yet TUrkfyes rni, hep bir adım
Muğla' dan ışık olmuşlar ,Cumhuri “Genç yet Tüfkiye” sine, onlar “Muğla'n ın “öz evlattan. ”büyük Bu Muğlalıl ardan, hemen aklıma gelivere n fsfm: “Zihni Oertn" O, Zihni Oerin ki, Büyük Atatürk' ün yakınınd a yer alan ender İnsanlar dan, ender Muğlalıl ardan Ziraat vekaletf nfn (bugünk ü adıyla Tanm Bakanlığ ı) bünyesi nde görevli bir Ziraat Mühendi si. Çay tanmını, Türkiye'y e ilk getiren. Çay fidelerin i, kendi elleriyle ilk kez Rize'de,
mm Iöylesine “Türkü önemli ki. Derleme ve Muğla’da üç beş ki Aksoyla almalan” arasında ilgili "en doğru hatta, en söyleyece yanlışlar görüyoruz. klerim: “Muğla “Eğer, o yapılabilir. Hafız Sabo Serdengeçti yapmas Aksoy'un leri ”nin onların, büyük bir kurucuların yani “yurtsever” Sabri'dir. dan birisi Türküler inin” en bir “Muğlalı” Başından çoktan etmeye Sabri yok olup sadece, Aksoy’un olacaklar yazacağım “Zorbazade dı. birkaç Ragıp “Eğer, o “Mustafa bile- yanında olmasay artar Kemal Muğla’da Türk yer yaşıyor Halk aldığım türkülerin repertuarın hareketin "hiç da, daha bir de bugünlere türküsü yapmak taşıyamaz bite üzere “Taşıyam yani Gazetesini ayacaktı”. kaynağın çıkarır. 0, dönemin derleyenl Muğlasın erin ende “gazeteci” kimliği kimse, isimden sıralardadır. onun gibi birisi Hafız değildi. Aksoydur. katkılarının Onun gibi notaya Onun yeterli nc düşündüğü bulunuyor aldığı, İçin Kültürü Türküleridi Kuvay-ı bir yeri Bu malannı; olan Halk “hakikat Belediye belgelerle Beyle Türküleri de sabittir.. “birlikte miz, nasıl Türkü, o HAFIZ sonra, Hafız karşılarla yöreye SABRİ “blograftsln Sabri yörelere “ÇOK nasıl YÖNLÜ” i" yazıp daha Hafız yapılır? yakından Sabri Bunun tanıyabilir sanırım “HAFIZ yarar var. özelliklerin iızda, alt alta SABRİ Kültürü sıraladığım Muğla'nın müzün ilk da Başkanı, yazarken Hacı Kadı, zaman Aynı Efendi oğlu, kullandığı zamanda, Ömer vardır. “Yurtsev ikinci “Folklor er” oğludur diyeBu “Rehber; daha ana ” sonraları, altında "Devrimc olarak bir i" tanınacak vardır “İlerici” Akso/dur. biz onaki, Küçük Derleyicili Toplumc “Süleyman ği" ve u” Aksoy", adı “Eğitimc Soyman" ve veririz. i” “Semiha pek çok Gö(cQfclü d “Aydın" okuyucu ür. önceleri “Gazete Hafız de“Türkü ci” Sabri olmalıdır. Muğla’da dünyaya “öncü” eğitim Deriem gördü. ister, “Folklor Efendiden, özveri Araştırm Arapça meşakkat "Müzisye okudu. Birve lerini n" başka Son “Derleyi ayda derece ci" olan Rüştiyesind Franstzca hizmetidir kişilik .n “Notaya özelliklerin en derlemeni görürüz. “müzik ikinci ve imparatorl öğretmen ayağıdır. Çoktan “Notaya çökmüş Sandık Eminliğin “Türkü “İttihat ve dedeme" uğun Terakki ve özveri bunalımlı “Muğla gerektirir. günlerin, Kuvay*ı önemli bir "aydtn” götüreceği “öncü” hususu: ni çok iyi kurucuları olmayı aldı. gerektirir. insandan “Donanı kastettiği derinden “MÜZİSYE miz ise,ne sindiremey duyduğu N “müzik Hafız bilgisi” en, bu Sabri Hangi elinde sevgisi" müzik kalan en annesi önemlidir. “Anadolu” Habibe’den Onun da, nun da geçti. vardır: onun “ne dedesi Hacı yapıp Kadının, “Türk İşgalinden Mustafa Musiki kurtarılma Muğlalı Bilgisi"gerektiği eviyle ni, en iyi Valilerinden (günümüz Yeri biridir burada belirtmek id, onu tarafından, 2004 var. Türk yüzdendir Savaşının özel İdare Musikisi hemen bünyesin 8ilgisi” Mücadel gösteren edinmemi enin “taa “MELSA” u
aldırılıp, 2005 yılında restore edilen ve Muğla Kültür Dünyası na kazandır ılan “Hacı Kadı Evi” yan yanaydı. Padişah Abdülha mit'in, Muğla'ya sürgüne gönderdi ği, Mutasar rıf Celal Paşa'mn eşi, Çerkez olduğun dan evlerind e sık sık keman ve kanun çalınırdı. . Genin de derin bir "musiki sevgisi" yatan ve Türk Musikisi ne gönülde n “yakınlığ ı" ve "yatkınlı ğı" olan Hafız Sabri, çok geçmed en komşulu klanntn da sağladığ ı
■HAFI Z SABRİ AKSOYU N ■ÖNCÜ". İLERİCİ VE TOPLUM CU KİŞİLİdl: " Hafız Sabri Akso/un Türk Musikisi Nazariya tını öğrendiğ i, borumla da yetinme yip keman ve kanun çalması nı da öğrendiğ iyıllarda, o bu gibi “çalgılar ”onları ve “çalanla r” (onanırd ıda. Muğla Ayrıca, Arapça ve Farsça varken, Fransızc a gibi, batı dillerini öğrenenl ere de bir başka türlü bakılır, böyle davrana nlar sürekli yerilirdi. işte,
yine bir dönem, Muğla Beiedtye slnde “Belediy e Medlsi üyesi" olarak da görev aldığını görürüz. Muğla' nın yetiştird iği bu büyük insanı dünyada n, ebediyet e göçüşü ise, Muğla'd a 28 Ekim 1935tedir. “HAFIZ SABRİ AKSOrü N DERLEDİ Ğİ İLK MUĞLA TÜRKÜL ERİNİN, DARÜLE LHANIN (KONSER VATUAR) ÇIKARDI ĞI DERGİD E BASILM ALAR) VE BU KONUDA Kİ ÖNEMLİ BİLGİLE R:"Hafız Sabri Akso/un (1920)11 yıllann başların da
anlam, bizde (2) ayn önemli aynntıyı çağrıştı rmtştır Bunlarda n İlki, Hafız Sabrl Akso/un “derleme "“notaya ve alma” çalışmala rım çok daha önceden yapıp tamamlad ığı ve “Darületh an’a, İlk türküleri gönderen
“Mukaddi me” (SUNUŞ) yazısında “bu cümle”n1 n de yer almasının sağlanmı ş olabilece ği kuvvetle muhtemel dir». Bunu da dikkate değer, önemli bir hususta, daha o zamanlar dan... Hafız Sabri Akso/un,
“Sunuş ”yazısının devamınd a da açıkça görüleceğ iyazımızın gibi, ilk kısımları nda sözünü etmediği miz, Hafız Sabri Akso/un en önemli “kişilik” özellikler inden biri daha karşımıza çıkmakta dır. HAFIZ SABRİ AKSOY “alçak
Bu cümlede n de, Muğla'd a Kalk Türküleri mizin o yıllarda "sadece "çalgı bu (3) ile çalındığı m öğreniyo ruz. "Muka ddime" (SUNUŞ yazısının ,iteriki daha cümleler iarasında ,edilen bu sözü (3) "telli" çalgıyı, Muğla’d a en iyi çalan çalgıçlar ı, daha doğru bir ifadeyle. Muğla'd a o dönemle rde kullanıld ığı şekliyle, "üstad"l ann, adlarım vermekt edir Hafız Sabri Aksoy.-" “Ejder haların Mehmet, Çardakl arın Müştak, Agazade Calip Efendi (soyadı kanunu ile,
"HAFI Z SABRİ AKSOYU N DERLEDİ öi TÜRKÜL ERDEN BAZILAR I:" Gündü zTürkü Bey sü" (Muğl a'nın en eski türkül erinde ndir) “S a n G ül ü m V ar B e ni m Tü rk üs ü" “B ağ la m a m n K e n di H av as ı" “Hanı m Sarmış saçları nı gerdan a" “ M
1-
2-
3-
4-
5-
ile ilgili yazdığım yazılanı nda da değindiğ im gibi, onun (85) yıl önce çoktan “derledi ği” ve "notaya aldığı” türkü ve zeybekle rden bazı lan "ne yazıktır ki”; sanki "ilk kez derlentyor" muş gibi sanki “ilk kez notaya atınıyor" muş gibi ya da "ilk kez tespit ediliyor muş” gibi “tekrar tekrar" derlenmi ş ve notaya alınmışl ardır. Bu konuya, daha fazla girmek istemiyo rum. Ancak bunu hiçbir zaman çözebil miş değilim.. . Hiç de geç kalınmış
Muğla' nın tarihsel kent dokusu 19.yy ve 20.yy başlan arasında ki mimari yapılaşm a sürecind e bugünkü görüntüs üne kavuşmu ştu. 19.yy öncesind e tamamen toprak dam* dediğimi zdamlı düz mimari yapılar vardı. Kiremit damlı evler arttıkça toprak
yaşaya dokusun n Muğla u inşa Rumlan etmiş ndan olan bu olan bu ustalarla mimari yerliler ustalar, arasında Taşu kenttek önemli içevresi ve bir sorun stal yaşanma an ndeki mıştı. da, yapı Çalışkan mar İşlerini ,yetenekl ango üstlenm işlerdi. ibilgili ve bu zlar O da, zamanl mimarlar sıva arda halk cılar Müslüm tarafınd da an an Turkler sevilirdi. bu inşaat Sabahla este işleriyle n gün tiğin uğraşm doğumu uzm azlardı. yla anıy Yapı Saburha işlerini dılar sadece meydanı . ne Hristfya Usta ndan çalışmak lann İçin başl ka onlarca ra kişi sı olarak nd aynlan an inşaatçıl M ar gün uğ batımınd la' a da aynı ya şekilde iş dönerler içi di. n Meydan
Ancak tarihsel dokunun oluşmas ında çok önemli katkıları olan bu mimari ustalar Dünya Savaşın dan
demir gönyeler »pergelle r, çeşitli uçlarda iskarpel alar, testerel er, şar küller, makaral ı ipler,
‘mısır’ isimli çelik malalar dı. Bu alet hem taş düzeltir, hem duvar örer, hem de taş duvarlar daki çizgileri yapardı. Muğla 'nın tarihsel dokusun u oluştur muş olan bu çalışkan ,yetenekl ibilgili ve mimari ustalar göz yaşlanyt
Bel ediy e'ni n ve ağal arın mim arlı kla ilgili yapı işler ini yap ardı .Saa tli kule ,şim di olm aya n Kitl se'n in çan kule si, eski lise ve Muğ la'd
ı©______________
söyleniy ordu yaşlılar tarafınd an. Bu kadar veriyle ustanın bir heykelin i elbette
▼
olmasın a rağmen bu meydan daki isimsiz mimari ustaları da simgele
Itlbaren de bu demirci dükkanı Mu^U' ya gelen turistleri n uğrak yeri konumu na Ana geldi. avludan İçe yürüdüğ ümüzde sol tarafta bir sıra tamirha neler ve çıkış kapısını n bitişiğin de bahçe kısmı içe bakan Mustafa Bolu* nun çift cepheli lokantas ıKendisi vardı. orta boylu, kalın çerçevel igözlükle ri olan
konser ve benzeri gibi etkinlikl eri zaman zaman organize ettiğini aile büyükler imden hep dinlemiş
ilk cevabı veren olmuştu r. 15.Ma yıs 1919 Perşemb e günü Muğla* nın pazarıdır .Belediye başkanı Zorbaz zade Ragıp Bey; İzmir işgalinin protesto edilmesi için gelen telgrafla rsokaklar üzerine a, meydanl ara ve hanlara çıkarttığ ıtellallarl a Perşemb e pazarım
MUĞLA’DA HALK HEKİMLİĞİ , VE — W HALK HEKİMLERİ
TÜLAY KAYAR
Her gün onlarca insanın kanserden ötmediği, safra kesesi ameliyatlarının dahi İstanbul'da yapıldığı, şeker, kolesterol gibi maddelerin kanımızda bu kadar rahat dolaşmadığı, doktorların az olduğu, hastalıkların geçer olduğu dönemlerde, mahalle aralannda kadınlar ve adamlar hastalara şifa dağıtırlardı. Kimi hastalıklar izinli kişilerce tedavi edilir Idml hastalıklar ise doğadan gelen bitkilerle tedavi edilirdi, öyle ya, doğa bu gün olduğu gibi kendisine yabancı maddelerle kirienmemtştl o zamanlar. Kabaklardan karpuzlar çıkmıyor, hormonlu salatalıklar buzdolaplannda bir günde şekil değiştirmiyordu. Kısacası doğadan gelen şifaydı, hastalık değil. Bu yazımda doğadan gelen şifayı anlatacağım. Muğla'nın şifa dağıtıcılarım anıp, şifa dağıtma yöntemlerin! sîzlerle paylaşacağım belki anımsatacağım. Kekik, kantaron ve elma yağlan, kekik suyu, tarhana ve hamur, ilaçların başında gelirdi. İştahı kesilen insanlann ağızlarının altına kekik yağı sürülürdü. Bu işlem sonunda hastanın ağzından su akar, o suyun atılmasından sonra hastanın iştahı yerine gelirdi. Kekik yağı sanlık İçin de kullanılır, gene dllaltma sürülürdü. Sanlık olan kişinin iki kaşının arası ustura «e kesilirdi. u İşlemi berberler yapar, adına da ‘■Hacamat" denirdi. Muğla'da Gamakçılann Salih Dayı (ÇIKMAN) "Hacamatın ustasıydı. Kekik yağı Öksürük, üşütme,
8
(soğuk algınlığı) mide yanması, karın ağrısı veyanıklara iyi gelirdi. Bunun için kekik yağı, limon ya da aspirinle veya Grlpinte karıştırılarak vücuda ve ayakaltma sürülür ve hasta tertetllfrdl. Karışım kolonya veya ispirto İle de yapılabilirdi. Kulak arkalan ve eklem yerleri özellikle bu kanşımla yağlanırdı. Ayak ağnlannda "boynuz" vurulurdu. Ağn neredeyse boynuz oraya vurulur, boynuz vakum görevi yapar, ağn bölgesinde toplanan san su, kesilerek alınırdı. MaUl kızı Zehra Ana bu işi yapardı, hatta birçok hastalığa da bakardı. Kan vermenin vücuda yaradı olduğu düşünülürdü. Bunun için basur hastalanna sülük vurulur, pis kanın vücuttan atılması sağlanırdı. Egzama İçin kirpi eti yedirilir, saç dökülmesi ve mantar hastalığına kına yakılırdı. Vücut kırgınlığı için kupa vurulurdu. Kansız olanlara dövülmüş çörek otu (karacaot), bal veya pekmezle kavrulur, yedirflirdi. Aç kamına birer kaşık yenmesi önerilirdi. Eklem yerleri ağnlanna; yılan bıçağı bitkisi ezilir ve eklem yerlerine sarılırdı. Mide yanmasına odun külü yalattırılır, üşütme ve karın ağrısı gibi çocuk hastalıklarına elma yağı yalattırılır veya göbek le ayak altlarına sürülürdü.
1
Muğla'nın sayılı birkaç yerinde yetişen güllük ağacından çıkarılan "sığla yağı" mide ülseri tedavisinde kullanılırdı. Tablet haline getirilen sığla yağı leblebi tozuyla yutulurdu. Sığla yağı yanıklan» ve yaralan» tedavisindede kullanılırdı. Günümüzde de kullanıldığı görülür. Kantaron yağı her türlü yara, yanık tedavisinde, bıçak kesiklerinde kullanılırdı. Günümüzde güneş yağı olarak kullanıldığı gibi kırışık giderici olarak da kozmetikte kullanılıyor. Böbrek ağnlan için pıtrak otu dikeni, mısır püskülü, ayva yaprağı kantaron çiçeği kaynatılarak içilirdi. Muğla'da “yakı" diye tabir edilen bir hastalık vardır. Bir yandan mide bulantısı öte yandan ishalle kendini gösterir. Bu hastalık için "tarhana vurulurdu." Tarhana az suyla pişirilir ve üzerine fillskln yapraklan ile soğan serpilirdi. Kanştmlarak ılık ılık hastanın kamına konulurdu. Bu karışım sabah kalkınca kimse görmeden üç yol ağzına konur ve üstünden kim geçerse hastalığın ona geçeceğine İnanılırdı. Çocukların iştahsızlıklarına “hamur vurulurdu." Yumurta, kına, un ve kül hamur haline getirilir, bu karışıma su konmazdı. Yumurtanın aldığı kadar unla yapılırdı. Ayn bir yerde biraz su, soğan kabuğu, çivi durdurulurdu. O suyla eklem yerleri ovulur, hamur göbeğe konulur ve bağlanırdı. Hazırlanan su üç yol ağzına dökülürdü. Hamur sabaha kadar göbekte bağlı kalır, sabah ta üç yol ağzına konulurdu.
İştahsızlığ a iyi geldiğine
0 inanılan bu oldum” uygulamad denirdi. an sonra
Hamur işi
çocuğun
yapılacak
iştahı yirmi hastanın dört saat sonra açılırdı. Büyüklerd e de görülen bu hastalık anlatılırken "hamur işi
kamına
görüp de Kınktükürürs çıkık için yumurta e hasta ve çocuğun sabunla daha da "lök" hastalan yapılır, acağına bağlanır inanılırd dı. Bu ı. Buna alçı da görevi hamurun görürdü. altında Ve kalmak Muğla’nı denirdi. n özgün O bitkisi yüzden Mercank kimi öşkü aileler mide hamur vurmak Gorağrıları için yerine dUğ kaynatılı ■çöz" r İçilirdi. um tedavisi Mahal kad uygularl le arıy ardı. araların Oğlak la bağırsağ iyileştiril dli da ının kirişkır en bir olmuş başka mas (yenmey hastalık ı da "eş en) çıkması” kısmının Işte ydı. Bu üstüne ml hastalık kut föylkarın dökülüp ağrısıyla (bu kül kendini sacayağı gösterir nın di ve üçayağı hasta ndan yüksekt azar en azar sallandı alınmış nlırdı. olacak) Kınk'Ç bir bezin ıkıklar üstüne için; konulur, Eleklerin ısran Şükrü (ocakta Dayı, kullanıla Hacı n bir Fikri gereç) Mavioğlu ısıtılara ,Gülktz Ula’dan k beze bastırılır daha kİ bu eskilerd kanşım en ısınsın Dereliler diyein Tahir Efendiye yeteri gidilirdi. kadar Yanıklar ısıtılan
izinli kişiler yapardı. Hazar değmesi sonucu oluştuğu na inanılan halsizlik ,kırgınlık, baş ağrısı, ağırlık çökmesi gibi hastalıkl ar ile ilgili nazar okuyanl ar vardı. Nazar okuması iki çeşit olurdu. Birincisi nde doğruda n dua okunur başka işlem yapılmaz dı. İkicisine ise "Dit Kırması" denirdi. Günümü zde de bu İşlemi yapanlar halen vardır. Büyükler inden aldıklan "el” sayesind e bu işlemi günümü ze taşımışl ardır ve el vererek de geleceğ
OSMRN GÜNSRN 1914 yılında Muğla'da doğdu. İzmir öğretmen Okulu’nu bitirdikten sonra Fethiye’de göreve başladı. Daha sonra Muğla'ya tayin oldu. Saburhane’deki Apostot Han’ındaki İlkokula. Cumhuriyet ilkokulu’nun oluşmasını sağladı. Kocamustafendi ilkokulu’na müdür oldu. \fali Haşan Basa tarafından bastırılan İl yıllığının editörlüğünü yaptı. ir ara Gençlikspor’un başkanlığım da yapmıştı. Emekli olduktan sonra kışlan İzmir’de yazlan Muğla’da yaşamaktadır. Osman GUnsan: Abide Hanımların oturduğu binaya gittim. Kocamustafendi llkokulünun bahçesi için, bmini de Abide Hanım koyacağız, böyiece tarihe geçeceksiniz dedim. Doktor Şükrü Beyde Abide Kanimin eşi. Biz kocamla konuşalım size sonra cevap veririm, dedi. Bizi memnun etmişti, kahve, çay ikram etmesi. Bir zaman sonra geldiler, olmuyor dediler. Yapmayın bu stzln için çok uzun bir şey değil, demiştim. Bir okul yapmıyorsun vilayetten teşdi edilecek, Abide Hanım okulu olarak ebediyen hafızalarda yer edeceksiniz, her zaman anılacaksınız. Kadın kabul etmedi, İş durdu böyiece. Daha sonra satıldı, benim zamanımda da İstimlak edildi. TUrgut Beyin hem Flruzan Hanimin bir zaman tütün deposu oldu, sonra sinema filan
8
oldu, önce sinema sonra motorcu, sonra burasını ilave ettik. Abide Hanım'a nasip olmadı sonra öldüğünde çok az İnsan götürdü cenazesini, sadece biz gittik.
O zaman Tekel Müdürü vardı Cevat Bey, bizim Gençlik Kulübü'nün manevi başkam olacaksın dedik. Bütün bayileri 5 lira, lira bağışla para topladık. Diktatör bir adamdı. Bu topladığımtz para He futbolculara ikişer takım elbise verdik. O zaman kolay yapılan işler değildi bunlar. Eski sporculardan pek kaçan olmadı. Sinemacı Mustafa var. Gittik bir müddet daha takımın formasını koyduk. Formanın rengini yeşfl-kırmtzı olarak tespit ettik. 4-5 sporcu Karşıyaka'da oynuyordu. Vaktiyle biz Fethiye ve Marmaris'e gitmekiçin Bodrum’dan vapura binerdik, öyle giderdik. Vali Recai Güreli Bey MarmariS'Datça yolunu açtı. Bir gün Datçaya gidiyordum, Datçalı bir genç benim anılarımı dinledikten sonra bizim analarımız, babalanmtz çok çekmişler, öyle açmışlar bu yolu. Biz dedim, o zaman Muğla Ifaltsi Recai Güreliye minnet borçluyuz. Sevgisini yüreğimizde taşıyoruz. Canı çıktı bu yollan açmak için. Her meşakketin sonunda eğer meşakkate katlanmasaydık, bu yollar açılmayacaktı. Bu yollardan bu vasıtalar geçemeyecekti. Hala Marmaris'e vapurla gidecektik. Selahattin Sapmaz: Rahmetli Abtdln eyln anlattığına göre çok zor şartlarda biz açtık yolu diyor. Kayalardan parça koparmak çok zormuş. şartlarda çalışıyorduk, Vali Recai Güreli
10
8
0
2Yu sorumlu olduktan mur yolu ta gösteriy lan or sen değ diyor iş kaymak tok ama şu uş tepeye yap çıkacaks tırıy ın or.Osma burada kuracak n sın GU çadın, nsa buradan n : ayrılmay Bu acaksın. kad Ben ar telefonl yoğ a un aradığım bir da sizi çalı buradan şm bulacağı anı m, n makamı ardı nızda nda oturmay n acaksını gel z. en, Yalanını ara zı ya yakalars ikin am, o ci zaman cih siz an düşünün .Söyleşin har bid e e gird
Bu fotoğrafta Osman GUnsaıVm Pa
Kıçları kar yağardı Muğla’ya. ar Camisi çıkmazındaki evinin avlusunda çekilmiş. Osman GUnsan, Fertıa GUnsan ve GUlhanım GUnsan.
Çakalltk denilen yerde kalmış. Çok zor şartlard a Fethiye' nin yayla köylerin
çuvallar dolusu şikayetl er yağmış Ankara'y aBunları bakanlık bir torba içinde Muğla'y a gönderm işHakkınd a şikayetl eri kimin yaptığım bildiği halde, o
Osma n GUnsan: Muğla'd a Recai Bey ile birlikte planlam a yapılmış tır. Cumhuri yet alanı ve çevresi. Halkevi ve Halk Oteli, Muğla’d a otel yok o zaman,
. * tfL Muğla.Beİediye Park" A V 9* \ 9w 4) Havıabaşın'da * ■/[* 9 ) v
suyun çıktığı kaynağa kadar gittik. Recai Bey suyun kaynağı na betonda n bir hazne yaptırmı ştı.Selah attin Sapmaz: Sonra su şebekes iyapılmış. Osma n GUnsan: Saniyed e 17 titre su, kaynak suyu. Bu su yeter demişti İskender Bey. Yetmedi, sonra Satırlar Suyunu Basmacı
Osma n GUnsan: Pfyanos u da vardı, radyosu da vardı. Telefunken marka bir radyo vardı. Orada müzik faaliyeti yapılıyor du.Selah attln Sapmaz: Sporta ilgili çalışmal arı, tarımla ilgili faaliyetl eri var, fidanlık çalışma sı var. Osma n GUnsan: Fidanlık çalışma sı da
Osma n Günsan : O büyük bir hamledir .Takatleri n üstünde bir çalışma dır.Selah attln Recai Beyin baştan sona stadın yapı lma sı kon usu nda katk ısı vard ı.Sef aha ttin Sap maz :fazl En a hak etti ği yer bur asıy
gençleri n spor yapabile ceği bir alan lazımdı. Onun için şuandak istadını şehir yaptırıyo r. Burası da dere yatağı olduğu için büyük dolgu işi var. öncelik amelele rle başlıyor, mahkum lar çalışıyor ,yetmiyor bunlar Göcekte fi dekovil alıp geliyor. 5-6 ay dekovil orada çalışıyor . Osma n GUnsan :varya, Şu yol üstteki yol
vardı. Yukarı katı tamamen Halk Eğitim çalışmalarına ayırdı. Haftada iki gün Halk Evinin her kolu, müsamere kolu, gösteri kolu. Bu toplantılara bizzat 'fail Recai Bey başkanlık ederdi. Haftada iki gün toplantılar yapılırdı, kol başkanlar) karartan imzalar ve alınan kararlar uygulanırdı. Zirai köy kalkınması İçin hangi köye gidilecekse gurup halinde gereken konuşmalar yapılacak, konferanslar. Yoğun bir çalışma, bir tane vilayet arabası var vali beyin bindiği. Bütün sportif faaliyetlerde o araba çaltştrdı. folda Yıkık köprü dediğimiz oraya kadar 56 kilometrelik yolda koşular, her türlü faaliyette koşular, metreler, 5 kilometrelik, 10 kilometrelik koşular hep bu yolda yapılırdı. Selahatttn Sapmaz: Dediğiniz gibi Yaytaspor 13 dalda faaliyet gösteriyor. Osman CUnsan: Yaylaspor faaliyetteydi o zaman. Selahatttn Sapmaz: Faaltyetler arasında bisiklet var, kayak var, yüzme var, futbol var, voleybol var, o dönem her dalda faaliyet gösteriliyordu. Osman Günsen: Tarihini bilmiyorum, ama Fethiye'de öğretmenler HalkevTnde maarif memurtannın bulunduğu okul var. Bir de ikinci okul var, birde benim bulunduğum okul. 5 er öğretmen varsa hepsi öğretmen. Selahatttn Sapmaz: 1937 yıllarında köylere birer okul yapılmış. Osman GUnsan: Yapıldı, Üzümlüde var, Kestep'te var, Kayırtı'da birde Rumların bir kiliseleri vardı. Rumca tedrisat yapıyordu. Selahatttn Sapmaz : Recai Güreli döneminde yapılan. Osman GUnsan: Recai Güreli döneminde yapılan okul, bilmiyorum ama Yunus Nadi
100
10
OİUJIU 0
yapılmıştı. da benden sonra Fethiye merkezinde okul yok Recai Beyin yaptırdığı. Köyceğiz,
İl
Osman
Marmaris, Ula, Milas okulları var.
Selahatttn Sapmaz : Muğla merkezde 1931 yılında yapılmış Atatürk1932'de girdik içine, hatta o okulun maketi Ankara'da yapılan bir sergiye gönderilmişti. Maket Ankara'ya yollanmıştı. Selahatttn Sapmaz: Kulüp Sineması yanlış hatırlamıyorsam 1933 yılında yapılmış. Osman GUnsan : Orası Salih Cemal zamanında yapıldı galiba, 1933te yapıldı. Orası Atatürk İlkokulu yapıldıktan sonra yapıldı. Şehir Kulübü sinemayla beraber. Selahatttn Sapmaz: folla ilgili durum bu. Ne kadar kaldınız Fethiye'de? Osman GUnsan: 1938'de döndüm Muğla'ya. Selahattin Sapmaz: O sırada yol çalışmaları başlamış. Osman GUnsan : O zaman Fethiye yolu çalışmıyordu. Dalaman Köprüsü, Namnam Köprüsü yapılmıştı ama irtibatı Namnam Köprüsü’nün bağlanmamıştı. Hatta ben oradan gelirken, köprünün oradan inerek geçebildik. Selahattin Sapmaz: Datça bağlantısını kurmuş, Fethiye bağlantısını kurmuş, Tavas yolunu açmış. Osman GUnsan: Tabi bütün bunlar amele marifetiyie
C
8
ldı. Recai ey bir araba aldı, İdare kanalıyla. Datça'lılar çok müşgül vaziyette olan insanları Muğla Devlet Hastanesi’ne taşınması sağlandı. 1935te Marmarts-Muğla yolu açıldı, o zamana kadar kara yolu ile gitmek mümkün değildi. Hattao zaman Kasapoğlu, Günlükbaşı'na tayin olmuştu. Onunla beraber gittik, Marmaris'ten vapura binerek Fethiye'ye varabildik. Demek ki 1935te Fethiye yolu açık değildi. Selahattin Sapmaz: Tbbi burada Atatürk Anıtı, Cumhuriyet Meydanı Recai Bey zamanında yapılan çatışmalar olmuş. Osman GUnsan : O alanda İlk defa Atatürk'ün ölümü dolayısıyla bir tören düzenlendi. 1938'de 10 Kasım günü. İlk törendi orada yapılan. Hatta büstün çevre yollarının blokajı yapılmıştı. Bana Recai Bey görev vermişti, hatta yapacağım konuşmayı Milli Eğitim Müdürü görmek istemiş. Bu Vali Recai Güreli'nln kulağına gitmiş. Ben demiş Cumhuriyet öğretmeninin konuşmasını kontrol etmeyi düşünmüyordum. Cumhuriyet öğretmeni ne konuşacağını kendisi bilir. Fethiye'de 25 dolayında öğretmeniz biz. Köylerin çoğunda öğretmen yok, yalnız nahiye merkezlerinde birer okul var. Bütün kazaya dağıtırsak Fethiye, Kaya, Üzümlü, Kestep, başka yok. Kemer, Kestep, Kaya, Üzümlü buratan nahiye merkezleri, nahiye müdürleri var. Teşkilat yürüyor, Fethiye kazasında Cumhuriyet döneminde yapılmış okul yok o yıllarda. Ancak ondan sonra Cumhuriyetin 10. yılından sonra merkezde okul olarak yapılmış bir bina var, oda birinci okul. Eğitimi o zaman maarif vekaleti var Milli Eğitimi idare eden.
OSMAN KASAPOĞLU
23.4.1929 Efes Bel edi ye Dairesi et mesi muht emel harabe «n ünde İzmir ödet men Ok ulu öğ ret menleri ve öğrenc ileri .
1910’da M uğla'da doğdu. İzmi r Öğretmen Okul u mezun u. Vali Rec ai Gürel i z amanınd a futbol aj anlığı yapmı şt ır. Mujjl a Atat ürk il kokulu'nda öğ retmenlik ve
Osma n Kasapoğ lu: Onlar İzci Leyne tarafına gezi yaptık. Yağatan' a kadar vasıtayl a ondan sonra yürüdük. Leyne'de n çıkarken Eskihisa ria uğradık. Eskihisa
Yollar İçin ayrı, köprüler için ayrı. Yapılan tüm çalışmal ar burada toplanmı ş. Osma n Kasapoğ lu: Recai Bey öyle bir adamdı ki ildeki her şeyi takip ederdi.
Selah attin Sapmaz: Başarısı nın altındak ibüyük en etken o* Her şeyi çok sıkı takip etmiş. Osma n Kasapoğ lu: Çok sık takip etmesi, vilayetin takip etmesi normal,
İçin neler yapılabil ecek, o yörenin özelliğin e göre yakında n ilgileniy or ve imar işleriyle çalışmal ar, bundan önceki Valiliği Tokatta var, meydan düzenle mesi, Muğla'ya geliyor burada da var, Balıkesir 'e gidiyor Balıkesir 'de de var. Osma n Kasapog lu: Eğer onun zamanın daki işler devam etseydi meyvecil ik, tavukçul uk, hayvancı lık devam etseydi Muğla birinci sınıf vilayet olacaktı. Muğla gelişti ama onun çalışmas ına göre daha önce olacaktı. Selah attln Sapmaz:
burada. 0 zaman subaylar da vardı. Milas'a maça gittik. Aynı zamand a Milas'ta müsame re verilmişt i. Halkevi varken, Halkevfn de köylere, kentlere
zamand a Milas'ı da konuşur sak, fikstürle rini yapardık ,günlerini maç ayarlardı k. Selah attin Sapmaz: Ajan hala geçerli hocam. Voleybol ajanı
Atatürk itkokulu' nun bahçesi nde bir büst vardı, törenler orada yapılırdı. Zaten Anıtta 1938'de açılmıştı . Setah attln Sapmaz: Atatürk Anıtı yapılmış ,meydan düzenle mesi olmuş, yolların blokajı yapılmış ,asfaltla nması olmamış daha Atatürk öldügUn de yapılan törenle İlgili fotoğrafl arda var
İnerler, dinamit atarlarm ış. Osma n Kasapog iu: Balık avlamak için. Demek ki İzmir’de n, İstanbul’ dan mal getiren tüccarla rla motorlar la Gökovay a getirilen mallar Kactara plarTn hepside deveciyd i. O dönemle rde hepsinin devesi olurdu. Onlarla taşırlard ı. Demekki mermerl eri de onlar taşımtşt ı. Belki
Ünal Türkeşte yazdı gazetesi nde. Stadın adı Recai Güreli Stadı olsun diye. Setah attln Sapmaz: Ne yazık kİ en fazla hakkı olan yere adı verilmed i. Osma n Kasapoğ lu: Allah Rahmet eylesin Naci Bey belediye reisi olduğu zaman Recai Güreli Caddcsf rıfn ismini kaldırdı. Aydın Caddesi
veya 1932'de ben terhis oldum. Atatürk llkokulu' nda göreve banladı m. Recai Beyin açtığı yol çokiki dardı. araç yan yana geçemez di. Karşıdan geleni görünce birisi bekler, sonra Allah rahmet eylesin Nevzat Gürkan'd an dinledim .yolunu Tavas açarken o zamanki imkanlar la güzerga h tayini de ancak fen
KC
O zaman valinin odası hangisiy di?Osma n Kasapog lu: üst katta giriş kapısını n üstü yok mu orasıydı. O zamanla rmuavini vali yok. Hükümet Konağı yapılırke n şu
yeri var Recai Beyin. Vali özer Türk Beyinde hizmetle ri oldu. Valiler geldiler, gittiler. İbrahim Ethem Akıncı, Recai Gürelfni n başlattığ ıhizmetle tüm ri tamamla mıştır, öteki
kazada bir eseri vardır. Unutulmayacak adamlardan birisidir. İlçelerde de vardır, İncirli, üzümlü neresi İlkokul var onun yaptırdığı. Kestep'devar Bodrum’da eseri vardı. Ybllan açan Recal Be/dir. Fethiye yolu, Marmaris yolu gibi. Set ah attln Sapmaz: Onun zamanryla ilgili çok güzel bilgiler aldım. Abidin Bey yol çalışmalarına katılmış Bayındırlık ta Mühendisti o zaman. Osman Kasapoğlu: O zaman onun arkadaşları vardır, Sefahattin vardır. Marmaris yolunda çok çalıştılar, onlar fen memuruydu, Abidin bey de bu gençlerden. Sefahattin Sapmaz: O arada bir şey daha yapıyor. Seyyar Sfnema’da var. Köylere kadar gidiyor, toplumsal filmler gösteriliyor. Bu da toplum kalkınması için her tUrlü çabayı gösteriyor. Osman Kasapoğlu: Daha sonra dünya kadar vali geldi gitti. Bir Müştakbey vardır onun eserleri var Muğla'da ve Milas’ta. Belediye Parkı da Müştakbey zamanında yapılmış. Sefahattin Sapmaz: iki defa Mutasarrıflık yapmış Muğla'da. Belediye binasının yanında özel İdare Binası var.
Osman Kasapoğlu: Jandarma Binast var. Dün müzeyegittim Hapishane binasının önünde çeşme vardı. Merasimler orada olurdu. Konakaltın'da olurdu. Hatta o zamanlar fotoğraflar vardı şimdi nerede bilmiyorum. Çitler vardı, onun önünde başlan örtülü kadınlar sadece gözleri görünen, bir de askeri bando. Selahattin Sapmaz: 24 kişilik bando varmış. Osman Kasapoğlu: Emekti bir çavuş getirmişler başına. S.S.: Askerden emekli yüzbaşı dediler. Kısa sürede bandoyu kurdu, bando takımını oluşturdu, bando takımı bayram törenlerinin yanı sıra Halkevi'nde konserler vermiş. Osman Kasapoğlu: Konserler verilirdi. Düğünlere dahi gidiyordu ve o bandoda çalışan çocıJdardan yalnız Ali var. Osman Kasapoğlu: Halkevi'nde çalışırlardı. Birçoğu belediyede müstahdemdi. Selahattin Sapmaz: Sebze ve Meyve Kati Recal GUreli döneminde mi yapılmış? Osman Kasapoğlu: Daha sonra. Çünkü Recal Bey zamanında pazaryeri Atatürk İlkokulu'nun etrafında kunılurdu. Arka tarafındaki sinemanın önlerinde kurulurdu. Selahattin Sapmaz: Mezarlık yerinin değişmesi var.
Osman Kasapoğlu: Kükürtçü Bahçesi derlermiş. Selahattin Sapmaz:
Buralardaki mezarlar kaldıntarak Hamursuz Dağı'nın yanındaki mezarlığa götürülmüş. Belirli bir müddet verilmiş herkese. O arada vatandaş pek oralı olmamış. Osman Kasapoğlu: O arada futbolla ilgili Milli Futbolcu Sezai Karabttgjrıl getirtiyor Recal Bey. Selahattin Sapmaz: Afyon daki maçta Sezai iyi oynamıyor, Türkiye Şampiyonu
Yaylaspor’u finalde yenen Bursa Acar Idmanyurt oluyor. Maç 2-1 bitiyor. Osman Kasapoğlu: Sezai profesyonel adam. Sefahattin Sapmaz: Rahmetli Muammer Şakariın bir anısı var. Sahada antrenman yapılıyormuş, kalenin arkasına geçmiş oradan bakıyormuş. Sezai öyle bir çıkarmış kİ top alnının ortasına gelmiş. Ayaklan yerden kesilmiş, sırt üstü yere
düşmüş. Çok sert şuttan varmış, zaten hem futbolcu yetiştirsin diye hem de futbol oynasın diye getirmiş Recal Bey. Dediğim gibi bir itin valist böyle teferruatlı bir şekilde yakından ilgileniyor. Bu sporda da böyle devlet dairelerinin işlerinde de böyle sosyal olaylarla da. Halkevi faaliyetlerinde de öyle. Her şeyi yakından takip edtyor. Her konuda işin başında olmaya gayret gösteriyor. Yol
çalınmal arına gidiyor, köylülerl e azığını paylaşıy or hatta orada yatıp kalkıyor. Dur durak bilmede n kan dişini milletin hizmetin e adıyor. Osma n Kasapoğ lu: Atatürk' ün örnek valilerin den birisiydi. Selah attln Sapmaz: AtatUrk' Un örnek valilerin den. Hem çok değişik alanlard a çalışmal arı var bunlar çok kısa sürede yapılan şeyler. Osma n Kasapoğ lu: Tabi ondan
Boğalan n Hollanda 'dan getirilm esi var, sıfat istasyon u var. Osma n Kasapoğ lu: Sıfat İstasyon u var. Selah attin Sapmaz: Bunlar her konuda yapmaya çalıştığı, çevreye vereceği hizmetle rin başında geliyor. Vakıflarl a ilgili zaman
şahsen duymadı m. Sonra Allah rahmet eylesin Nevzat Gürkan'd an dinledim .yolunu Tbvas açarken, o zamanda ki imkanlar la güzergah tayini de ancak fen memurla rının giderek yapabilm işler. Köylüler yolun kendi köylerin den geçmesi ni istememi şler. Bir yer göstermi şler, hatta Nevzat'la bir araya gelmişti k kömür madeni var ya oraya kadar gittik . Yemişen dere'nin
MUSTAFA NEŞELİ Mustafa Neşeli 1951de Muğla Camikeblr Mahallesi nde doğdu, İlkokulu Kocamustafendf okulunda, ortaokulu ve Kız llköğretmen Okulu'nu bitirerek İlkokul öğretmeni oldu, öğretmenliğe baş ladan ODTÜ Matematik Bölümünü kazandı. Bir buçuk yıllık üniversite hayatından sonra yarılarak ortaca Cengiz Topel ilkokulunda bir yıl ilkokul öğretmenliği yaptı. Bu sırada Gazi
Musta fa Neşeli: Malik, Neşeirnl n oğluyum .doğumlu 1951 yum, ilk
Eğitim Enstitüs ünü bitirdi. 6 sene 5Van'da ve Elazığ İngilizce öğretme nliği yaptım. Daha sonra serbest hayata atıldım, ticaretle iştigal ettim. Şimdi de emekli olarak devam ediyoru m. Rahm etti babam
kurulum unu başlattı. Hoparlör ve amplifik atör kullanar ak düğünler in daha eğlencel igeçmesi ni sağladı. Bu yüzden gelin olacak kızların Malik çalmazs a gelin gitmem dediği halk arasında yaygınca söylenir oldu. Ekip arkadaşl arını kurdu. Köyceğiz den Milas'a kadar düğünler e giderdi. SeUha
ten sonr a müzi kle ilgile nem edi, kend ini tatm in için eş ve dostl arıyl a İçki içerk en, eğle nirke diye yapamad ıklarını yapar sahte hocalarl a mücadel e ederdi. Hatta bir gün arkadaşl arıyla iddiaya girip Yatağan' da evini hastaney e çeviren bir hocanın nasıl insanları aldattığı nı ortaya çıkarmış tır ve oranın kapatılm asını
daha ntce değerli kişileri ni yetiştir en Nilüfer Caner öğretm enimizi n adını anmad an geçemt yeceğl m. Yaptığ ıben işlerde de yardıma olurduk. Ben daha çok
yaşlarınd a filandık. Büyük uçurtma merakı var, o o arada da büyük uçurma yapalım dedi. Değişik bir uçurtma yaptı, tylki ben tutuyord um, uçurtma beni havaya kaldırma ya başladı, koşuştul ar etrafında kiler beni tuttular. Selah attin Sapmaz: Nerede uçurtma uçurdunu z? Musta fa Neşeli: Dere kenarınd a. Şimdiki pazaryeri nin etraftan açık dereydi. Az
Orada otururlar kalkarlar, muhabbe tederlerdi .çizgileri Sonra © pek tutmadı. Selah attin Sapmaz: Askerliği nerede yapmış? Musta fa Neşeli: Van'da, Diyarbakı r’da herhalde acemiliği geçmiş. Orada yeoşurin cey* kadar canım çıktı derdi. Bando meydana getirdik derdi. Şurasına bas söyle yap diyerek. Muğla'da n tanıdıkta
g el e nl er ty l
sonra erkenden gidince çocukları, eşi etrafında dört dönmüşle r. Bey has tamısın, neren ağrıyor, dokta ra gidelim mi diye. O günden sonra eve erken gitmemiş. Bir gün Eski Belediye binasının yanına açılan içkili bir yer vardı. Ben de babamı aramaya gitmiştim .görünce Beni yanlarına çağırdılar .sıralarda Tbbi o biz delikanlıy ız. Otur mu olmaz mı derken bir duble rakı da bana koydular. Oğlum dedi size öğrettiği m bir rumell tivküsü vardı ya “Vardar ovası vardar ovası kazanam adım Sıla parası" Aslında buradaki "sıla parası" rakı parasıdır demişti. Yıllar sonra çocukları
arkadaşı benzer akıbetlerl e karşılaştı lar. Hepsi kayboldu. İki nesil kaybedil di. Oradan sonrada gençler boş yetişti, ülkemin halini görüyoru m istemeye n görüntüle ri görüyoru z. Yapılan mücadel enin boşa gittiğini görüyoru m. Selah attin Sapmaz: Dedenizi n özel aleti varmış, kendisi yapmış. Musta fa Neşeli: Büyük babam mavi gözlü sanşın uzun boylu sohbethoş
©
Mali k Neşelf' nin yaptığı bu bestele rkendisi tarafın dan noterd en onaytat tınlmış tır. Un ut m ak m ü m kü n de ğil se ni bi ran se vg ili m. (A ğır ca gir iş sa zna ğ m es 1-
Musta fa Neşeti: Idai Neşeti. Selah attin Sapmaz: Kaç doğumlu ydu? Musta fa Neşeti: 1957 doğumlu .İlkokulu Kocamu stafendi’de okudu. Sonra Ankara Halide Edip Kız Usesi’nd e okudu. Daha sonra ODTÜ Kimya Bölümün ü bitirdi. Bir müddet iş aradı. Ağabeyi m Mükreml nln ölümü Abdi İpekçide n S-6 ay öncesi olması lazım. Ben öyle hatırlıyo rum. Askerde n terhis oldum, ağabeyi min ölüm haberini aldım. Asker yolda çevirdi, kimlik sordu, ben sadece fotoğrafı mın göründü ğü bir kimlik
paylaşan bitim adamıyd ı. Çok İyi hatırlıyo rum öğrencis iMükremi n Neşeliye memlek ete yararlı olmak İçin en iyi yolun iyi bir matemat ikçi olduğun u teorem İspatlar gibi uzun tartışma lar ile anlattığı nı ve arkadaşı m Mükremi n'in onun tezlerini çürütme k için gece gündüz çalıştığı nı ve onunda tekrar tekrar tartıştığı nı. Neki yazık Mü kremin bunu anladığı nda artık kendisi için çok geç idi. Ben ise gelişen toplums al olaylard an sonra matemat ik yapmaya karar vermiş birisi olarak yoluma devam ettim. Cahit
Arada bir gelirdi Hikmet Kıvılcıml 0 ının sosyalis tgazetesi vardı, IS günde bir çıkar onlann Sel ahattl n Sapm az: Doğdu ğunuz andan itibare llkokuld a dahi çok okuyan bir arkadaşı mızdı. Tabi masal kitaptan, kağıttan kayıklar yapardı. Bu kitaptan da devamlı yanında taşırdı. Kocama n bir çantası vardı, çantası okul biter çıkanı okuldan.
G ün düz Piri nçd oğl u: Anı lar çok ta bir ker Şu anda Makine Mühendi si Muğla'da değiller, belki annesi görse halen sağsa, görüşme zO olduk. da samimi arkadaşı mdı İstanbul' da. Bu ikisi İzmir Atatürk Lisesrne gittiler. Gündü zPirinçdo ğlu: öyle olması lazım. Ortaokul u beraber okudukla
üniversit e o yönteml e öğrenci almıyord u. İstanbul Üniversi tesi, Ankara üniversit esi, Erzurum üniversit esi merkezi sistemle öğrenci alıyordu. İstanbul Teknik üniversit esi, Ortadoğ u Teknik üniversit esinin ayn sınavları oluyordu .Koleji Robert de ayn. Hem Mükrem tn hem ümran çok başanlı olmalara »rağmen gene tedbiri elden bırakmıy orlardı. 8ütiin imtihanl ara girdiler.
0
etmesin e rağmen ilerisini düşünec ek yeniden sınava girdiler Ortadoğ u Teknik üniversit esfni kazandıl ar. İkisi de okul değişikli ği yapma karan aldılar. İstanbul' da epey anılanmı z8eledtye vardır. otobüsle riyle gider geliriz. Takslm'd e buluşuru zbir arada Çiçek Pasajına gideriz. Başka arkadaşl arım da var Ahmet Derelkığ lu, avukat Giray Toprakçı beraber olduğum uz arkadaşl ar. Mlikreml n, nasıl olsa yanımda Ümran var diyordu. Bir gün ümran'd an ayn gitmesi icap etmiş, sen hangi yoldan gittin geldin
orada Türk Hava Kururm/ nun uçaktan gelir neyse bizim motora arkadaşı mız binip geliyor, Mükreml nl bindirdik ,dümdüz o gidiyor. Aşağı Sarmç a doğru gidiyor yalnız direksiy onu çevtremf yor. Biz arkadaşl arla arkasınd an koşuyor uz, arkasınd an tutarak zor durdurd uk. Sonra herhalde biz 5-6 arkadaş Yılanlt'd aki radyoük istasyon una yürüyere k çıkalım dedik. Biz yaylaya göçtük bunlar yaylaya gelecekl er hep beraber Yılanlıya çıkacağ a. O arkadaşl ardan 56 kişiydik. Bir tek Mükremi
konuşm aları yapılıyor du.Selah attin Sapmaz: Yerel Seçimler 1984'te, Genel Seçimler 1983te yapıldı. GUnd Uz Pirinçdo ğlu: Yurt dışına Libya'ya gittim. Şirketin merkezi İstanbul' da yapılaca k iş Libya'da ydı. Tekser diye firma. Bayağı büyük bir şirket. Libya'da alt yapı işleri yaptık. Kanaliza syon, Arıtma Tesisleri, Yağmur Suyu Deşarjla rı. Misurata Şehrinin altyapı İşleri. Orada yine elektrik montajı mühendi si olarak görev yaptım. 2,5 sene çalıştım sonra Muğla'ya döndüm 1986da. özel olarak çatışmay a başladı
benzerdi .teçhizat Tam gezerdi. Mükremi ride mahalle komşusu ilhan Sucu var Orman Mühendi si onunda anılan vardır. Arada bir bana uğrar. Lise Mise 2 yazın 20 gün15Marmari s'te kalırdık. Marmari s'le o zaman şimdiki Grand Azur sahilind e 3-4 okaliptü s ağacıEn vardı. güzel deniz oradadır. Zaten yapı da yok sağda solda. Bir tek Lidya Oteli vardı orada. Demek kİ 1964* 1965’ler de Ontversi te
İLHAN SUCU 1946 Muğla doğumlu .İlkokulu Atatürk ve Turgutrei s LtaesJ'nt bitirdi. Orman Fakültes ini bitirdi. Orman Mühendi si olarak çalıştı, emekli oldu. Muğla’d a yaşıyor. Ilhan Sucu: 1946 doğumlu yum. Muğla Camlkeb fr Mahalle sinden. İlkokul hayatım Atatürk llkokutü nda geçti, ortaokul u Turgutrei s Lisesi orta kâmında n o zamanın özelliği de belli okullard a okuyup mezun olmalan.
geçti memurlu ğum. İstanbul Teknik üniversit esi Gümüşs üyü binasınd a beraberi z, işte beraber çalıştık, benim Muğla ile pek irtibatım yoktu daha çok köylerde geçti. Yılanh’d a da çalıştım. Evleninc e çocuklar büyümey e başladı, köyde ilkokul olmadığı için gelelim dedik. Orkö/e geldik. Biz hatta kurucula rından sayılabili riz. Işlclmed e üretendi k, burada veren olduk. İnsanlar a kredi veriyord uk. Vermek güzelfyi bir şey, ilişkileri miz oldu. Muğla'nı n her yerinden tanıdık oldu. Yönetme lik çıkınca kendi
Ilhan Sucu: üniversit enin en curcunalı olduğu dönemde bu arkadaşl arım arasında Mükremln arkadaşı m çok zekiydi. Gündüz arkadaşı m bu hengame İçerisind e kendisini çok iyi rmdtafaz a ederek yasadı. SekaYıın kurulusu nda yer aümş, yörenin çocukları ydı, bu memleket in insanları ydı, bu sayede kendi memleket lerine hizmet etme fmkam bulduk ama bu fırsatı başka veren olmadı. Keşke btzlm çocukları mıza da is bulunabil seydi. Bu memleket e o tesisler gibi tesisler yapılabils eydi. Dışanda okuyup gelen insanları mız o tesisi kurmuş, o
okudu. Bfz ünivers iteyi bitirdik ,yabana bizde dk yok . O zamand a yabana dil bilmek , girdi. İlk defa denize girdi, boğulaca ksın diye biz engellem eye çalıştık . O öğrendi yüzmeyi, o kadar kabiliyetl iSonra kil. intihar etti galtba. Birde Saadet dfye bir arkadaşı m vardı. Yüzmeyi ondan öğrenmiş tik . Bizim kamp kurduğum uz yerin arkasınd a Grand Azur’un yeri vardı. Biz orada patates toplardık . Onun bizden çok parası oldu, çünkü Marmaris 'ti çocuklara gitar kursu verirdi, para kazanırdı . Gündü z
temizlend ik . Pantolon, gömlek ıstandı. İyi bir talebelik hayatı geçirdik btz. Hepimiz kazanırsa k bir ztyafet çekeceği m dedim. O zaman Şehir Kulübünd e çektim. Şimdi Ziraat Bankası nın olduğu yerde Şehir Kulübü vardı. Biz içeri girince oradaki garsonlar başımıza geldi. Ne içeceğimi zi bitmiyoru z. Ben likör istedim. Üniversit eyi kazandık ya. Ağzıma kokmasın diye diğer arkadaşl ar votka içtiler. Garson çocuklar bu sizi
geçmişten ğe&ceae 31Zııa(xi
Aile tarihinizi, kentin kültürel ve sosyal tarihiyle İlgili bilgi ve belgelerini zi bizimle paylanmak btcr misiniz? Belediyemi zbünyesinde yerel tarih