17 minute read
I HABERLER
İngiltere 2021’e mutasyon haberleriyle başladı
Dünya 2020 yılını koronavirüsle geçirirken, 2021 de Covid19’un mutasyona uğramış yeni varyantı haberleriyle başladı.
Advertisement
Noel ve yılbaşı tatili için hareketliliğin başladığı İngiltere’ye pek çok ülke hızla seyahat kısıtlamaları getirdi. Peki yüzde 70 daha bulaşıcı olduğu belirtilen koronavirüsün yeni varyantı ile ilgili neler biliyoruz?
Covid-19’un mutasyona uğramış yeni türünde ne farklar var?
Avrupa’da İtalya’dan sonra Covid-19 kaynaklı en çok ölümün görüldüğü ülke konumundaki İngiltere’nin Sağlık Bakanı Matt Hancock ilk olarak 14 Aralık’ta Avam Kamarası’nda yaptığı açıklamada, Londra ve güneydoğu İngiltere’de koronavirüsün mutasyona uğramış bir versiyonu olduğunu duyurdu. “İlk analiz, bu versiyonun mevcut virüsten daha hızlı yayıldığını gösteriyor” diye uyaran Hancock, 60 farklı yerel yönetim alanında binden fazla vaka tespit edildiğini söyledi. Yine 14 Aralık’ta Londra ile Essex ve Hertfordshire’ın bazı bölgelerinin sıkı önlemlerin yer aldığı 4’üncü kademeye geçeceğini açıklayan Hancock, bu yerlerde görülen artışta yeni türün ne kadar etkili olduğunu henüz bilmediklerini de ifade etti. 31 Aralık’ta İngiltere’nin neredeyse tamamında 4’üncü kademe önlemler uygunlanmaya başlandı. Virüsün sadece gençler değil 60 yaş üstündekiler arasında da yayıldığına dikkati çeken Hancock, “Gidişatı değiştirmek için şimdi harekete geçmeliyiz çünkü boşa harcayacak bir an yok” şeklinde konuştu. İngiliz hükümetinin bilim danışmanı Sir Patrick Vallance, Covid-19’un yeni türünün son günlerde artan vaka oranları dikkate alındığında baskın bir tür haline geldiği konusunda uyardı. Vallance ayrıca yeni varyantın “çoğu virüsün yaptığı protein değişiklikleriyle alakalı” 23 farklılığı olduğunu söyledi. Bu tür ilk olarak ülkede Eylül ayında ortaya çıktı ve Kasım ayında Londra’daki Covid-19 vakalarının yüzde 28’inden sorumluydu. Yetkililer, 9 Aralık haftasında ise Londra’daki vakaların yüzde 62’sinden fazlasının mutasyon geçiren virüsle enfekte olduğunu açıkladı. Vallance tüm bu bilgilerin ışığında yaptığı son açıklamada, “Öyleyse bunun bize gösterdiği şey, bu yeni varyantın yalnızca hızlı hareket etmekle kalmayıp, iletim kabiliyeti açısından gelişmesi, aynı zamanda da baskın tür haline gelmesidir. Aktarım açısından diğerlerini yeniyor” şeklinde konuştu.
Bu yeni varyant daha ciddi hastalıklara neden olur mu, ne kadar tehlikeli?
İngiliz yetkililer, yeni varyantın daha ciddi hastalıklara veya daha fazla ölüme neden olduğunu düşünmediklerini, ancak çok daha hızlı yayıldığı için vaka sayılarında büyük sorunlara neden olabileceğini belirtiyor. İngiltere’nin baş tıp görevlisi Profesör Chris Whitty yaptığı açıklamada, “Yeni türün daha yüksek bir ölüm oranına neden olduğunu ya da aşılar ile tedavileri etkilediğini gösteren hiçbir mevcut kanıt yok, fakat bunu doğrulamak için çalışmalar ivedilikle devam ediyor” dedi.
Vallance da, bu varyantın daha fazla hastaneye yatışa neden olduğuna dair hiçbir kanıt olmadığını, şimdilik bunun bir bulaşma sorunu olduğunu söylemişti.
Peki virüsler nasıl ve neden değişime uğruyor?
Virüsler genetik seçimin bir sonucu olarak sürekli şekilde değişim geçiriyor. Hafif genetik değişimler mutasyon (değişim) sonrası gerçekleşirken, büyük genetik değişimler rekombinasyon (yeniden birleşme) üzerine yaşanıyor. Mutasyon virüsün genomu yani genetik materyelinde bir hata oluşması üzerine gerçekleşiyor. Rekombinasyon ise eş zamanlı enfekte olan virüslerin genetik bilgi değişimi sonrasında yeni bir tip virüs olarak ortaya çıkmasına neden oluyor. Örneğin Covid-19 pandemisine neden olan SARS-Cov-2’nin, yarasalarda bulunan bir virüsün aracı bir hayvandaki başka bir virüsle yeniden birleşmesi yani rekombinasyonu sonrasında ortaya çıktığı ve insanı etkileyebilecek genetik materyele sahip olduğu biliniyor.
Avrupa alarma geçti
İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın 2020’nin son günlerinde Londra ve ülkenin güneydoğusunda Covid-19’un daha hızlı yayılan yeni bir türünün keşfedildiğini açıklamasının ardından Avrupa Birliği (AB) ülkeleri alarma geçti. Fransa, Almanya, İtalya, Belçika, Avusturya, Hollanda ve İrlanda, İngiltere ile uçuşları durdururken, Çekya ise bu ülkeden gelenler için daha katı karantina önlemleri uygulanacağını açıkladı. Uçuşları tekrar başlatan ülkeler, yolcuların Covid-19 testi yaptırmasını şart koştu, seyahat etmesi zorunlu olan belirli kişilerin yolculuklarına izin verildi.
Türkiye tüm uçuşları askıya aldı
İngiltere’de tespit edilen koronavirüsün daha bulaşıcı varyantının Türkiye’de de görülmesi üzerine İngiltere’den Türkiye’ye tüm uçuşlar askıya alındı. İngiltere’den ülkeye giriş yapan 15 kişide koronavirüsün yeni türüne rastlanması üzerine Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bir açıklama yaparak bu kişilerin izolasyon altında olduğunu aktardı. İki ülke arasında hava trafiği ihtiyaçlar doğrultusunda tek yönlü olarak sürdürülüyor.
Mutasyona uğramış bir tür daha California’da hızla yayılıyor
ABD’nin California eyaletinde, koronavirüsün mutasyona uğramış yeni bir türünün hızla yayıldığı bildiriliyor.
San Francisco Chronicle gazetesinin haberine göre L452R olarak adlandırılan virüs varyantı, İngiltere’de görülen ve virüsün mutasyona uğramamış haline kıyasla daha hızlı yayıldığı belirtilen B.1.1.7’den farklı. California Üniversitesi’nden viroloji uzmanı Prof. Dharles Chiu, San Francisco ve Santa Clara’da görülen varyantın, pandeminin başlangıcında Danimarka’da ortaya çıktığını ve daha sonra California ve diğer bazı eyaletlerde görüldüğünü söyledi. Kamu sağlığı uzmanları, bu varyantın California’da hızlı bir şekilde yayıldığı uyarısında bulundu.
Prof. Chiu, Aralık ortasındaki araştırmalarında üzerinde çalıştıkları örneklerin % 4’ünde bu varyantı tespit ettiklerini, Ocak ayı başlarında bu oranının yüzde 25’e çıktığını söyledi. Chiu, “California’da gerçek bir sistemli virüs izleme programı bulunmadığı için” örneklemenin yanıltıcı olabileceğini ama varyantın hem kentsel hem de kırsal kesimde eskiye göre daha yaygın olduğunu belirtti. Uzmanlara göre L452R hakkında açıklığa kavuşturulması gereken pek çok nokta var. Chiu, bu varyantta virüsün hücrelere tutunmak için kullandığı dikensi proteinlerin mutasyona uğradığını söylüyor. Bu mutasyonların koronavirüs aşılarının etkinliğini azaltabileceği endişesi var. Fakat uzmanlar bu sonuca varmak için daha fazla çalışma yapılması gerektiğine dikkat çekiyor. Ancak B.1.1.7 varyantında da dikensi proteinin mutasyona uğradığını belirten uzmanlar, bunun aşının etkinliğine zarar vereceğini düşünmüyor.
İngiltere’de üçüncü kez ülke genelinde sokağa çıkma kısıtlaması ilan edildi
İngiltere’de, Covid-19’un daha hızlı yayılan bir türünün ortaya çıkması ve vakaların artırmasının ardından üçüncü kez karantina ilan edildi
İngiltere Başbakanı Boris Johnson, ülkede artış gösteren koronavirüs vakalarını kontrol altına almak için bir kez daha ulusal düzeyde sokağa çıkma kısıtlaması ilan edildiğini duyurdu. Başbakan Johnson, bilim insanlarının yeni koronavirüs varyantının bir önceki dalgaya göre yüzde 50 ile 70 arasında daha hızlı yayıldığına inandığını belirterek, bunun hastane kapasiteleri üzerinde baskı yarattığını kaydetti. Johnson, virüsün mutasyonunun yayılma hızını görmenin hem moral bozucu hem de endişe verici olduğunu söyledi. Hastanelerin üzerindeki yükü azaltmak için yeni önlemler almaya yöneldiklerini belirten Johnson, herkese “evde kalma” çağrısı yaptı ve “Endişe verici rakamlar göz önüne alındığında hızla yayılan Covid-19 türünü kontrol altına almak ve ülkede aşılamanın yaygınlaşmasına yardımcı olmak için daha fazlasının yapılması gerektiğinin netleşti” ifadesini kullandı. Gelecek haftaların “zor geçeceği” uyarısını yapan Johnson, aşı çalışmaları hakkında, “İnanıyorum ki mücadelenin son aşamasına giriyoruz” dedi. Bu kapsamda yeniden karantinaya gitme kararı aldıklarını duyuran Johnson, insanların alışveriş, evden çalışılamaması durumunda işe gitmek, tıbbi yardım almak, egzersiz gibi temel sebepler haricinde dışarıya çıkmamalarını istedi. Başbakan, ilk ve orta dereceli okulların yeni dönemde uzaktan eğitim yapacağını ve ulusal çaptaki sınavların da erteleneceğini ve karantinanın Şubat ayı ortasına kadar devam edeceğini bildirdi. Mevcut önlemlere göre ülkenin yaklaşık yüzde 75’inde restoran, bar ve temel ürünlerin satılmadığı tüm ticarethaneler kapalı.
Günlük vaka sayısı 50 binlerin üzerinde
İngiltere’de vaka sayısı son haftalarda 50 binlerin üzerine çıktı. Aynı sürede yaşamını yitirenlerin sayısı da binlerle ifade edilir oldu. Koronavirüs nedeniyle hastaneye başvuran kişi sayısı, bahar aylarındaki birinci dalganın üzerine çıktı. Ülkede toplam vaka sayısı 3 milyon 316 bin 19’a yükseldi. 75 binden fazla kişinin Covid-19 nedeniyle hayatını kaybettiği ülke genelinde, daha önce Mart ve Kasım aylarında karantina uygulanmıştı.
Ulusal Aşı kampanyası hızlandırıldı
İngiltere’de koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Aralık ayı başında başlatılan aşılama kampanyası hızlandırıldı. Dördüncü öncelik grubu olan “70 yaş ve üzeri ile sağlık durumları aşırı kırılgan olanların” aşılanmasına başlandı.
Ulusal Sağlık Hizmetleri (NHS) Sözcüsü Sir Simon Stevens, İngiltere’de halen her bir dakika içinde tespit edilen Covid vaka sayısının dört katı aşı yapıldığını açıkladı. Sir Simon Stevens bazı hastanelerin günün 24 saati ve haftanın her günü aşılamaya geçeceğini, bunun 10 gün süreyle deneneceğini duyurdu. Stevens aşılamadaki hız ve başarıya karşın sağlık hizmetlerinin hiç bu kadar tehlikeli bir noktada olmadığına, şu anda hastanelerde geçen yıl Nisan ayındaki birinci dalganın en yüksek noktasına kıyasla yüzde 75 daha fazla hasta bulunduğuna dikkat çekti. Başbakan Boris Johnson ise İngiltere’de halen tespit edilen Covid vaka sayısından çok daha fazla kişiye aşı yapılmasının salgınla mücadelede dönüm noktası olduğunu vurguladı.
Başbakan Johnson, ülkede devam eden koronavirüs aşısı kampanyasının “tarihin en büyük aşı çalışması” olduğunu belirterek, bunun umut vadettiğini kaydetti. Johnson, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nin tamamından daha çok aşı yaptığını da ekledi. Johnson, eğer planlar yolunda giderse, Şubat ortası itibarıyla öncelik taşıyan ilk dört kategorinin tamamına koronavirüs aşısının ilk dozunu yapmayı başaracaklarını söyledi. Aşı kampanyasında belirlenen ilk dört kategori şu grupları kapsıyor: Bakımevlerinde yaşayanlar ve bakımevi çalışanları, sağlık çalışanları, sosyal hizmet çalışanları ve 70 yaş üzerindeki herkes.
Ülkede ilk olarak 8 Aralık’ta Pfizer-BioNTech aşısı kullanıma sokuldu. İngiltere’de üretilen Oxford-AstraZeneca aşısı da riskli grupların kullanımı için hastanelere gönderildi. İlk aşı 82 yaşındaki Brian Pinker’a yapıldı. Sağlık Bakanı Matt Hancock bunu ülkenin koronavirüsle mücadelesinde çok önemli bir an olarak tanımladı. İngiltere’de şu ana kadar Covid-19 aşısı yapılanların kişilerin sayısı 3,8 milyona ulaştı. Koronavirüs salgınının başından bu yana tespit edilen resmi vaka sayısı ise 3,4 milyon.
Öncelikli gruplar aşılanıyor
İlk iki öncelik grubundaki bakım evlerinde kalanlar ve çalışanlar, 80 yaş ve üzerindekiler ile sağlık çalışanlarının aşılanması sürüyor. Şu ana kadar 80 yaş üzeri nüfusun yarısının, en az birinci doz aşılarının yapıldığı açıklandı. Ülkenin farklı yerlerinde açılan 10 yeni kitlesel aşılama merkezi de kampanyanın hızlandırılmasına katkıda bulunacak. Daha önce hastaneler, aile hekimlikleri ve bazı eczanelere ek olarak, ülkenin farklı yerlerinde kilise, spor merkezi, stadyum, fuar alanı gibi yerlerde 7 kitlesel aşılama merkezi açılmıştı.
Hükümet 15 Şubat tarihine kadar ilk dört öncelik grubundaki 15 milyon kişinin tamamının,
Mayıs ayına kadar 9 öncelikli grubun tümünün, Eylül ayına kadar da bütün yetişkin nüfusun aşılanmasını hedefliyor.
İngiltere’de seyahat koridorları kapatıldı
İngiltere, ‘yeni türlerin yarattığı risk nedeniyle’ ülkeye girişlerde negatif test zorunluluğu getirdi.
İngiltere Başbakanı Boris Johnson, yeni tip koronavirüsün (Covid-19) yeni türlerinin ülkeye girişini engellemek için ek tedbirler aldıklarını, bu kapsamda “seyahat koridorları” listesini askıya alarak ülkeye gelecek tüm yolculara 10 günlük karantina şartının getirileceğini duyurdu. İngiltere, 18 Ocak Pazartesi gününden itibaren bazı ülkelerden gelen yolcuların karantinadan muaf tutulduğu seyahat koridoru uygulamasına son verdi ve seyahatten 72 saat önce negatif Covid-19 testi zorunluluğu getirdi. İngiltere hükümeti 15 Ocak’tan itibaren, ülke çapında uygulanan sıkı kapatma önlemlerine ek olarak yaz aylarında onlarca ülkeyle açılan seyahat koridorlarını da, “henüz keşfedilmemiş yeni virüs mutasyonlarının ülkeye giriş riskini azaltmak amacıyla” en az 15 Şubat’a kadar kapattı. İlan edilen yeni kurallara göre başka ülkelerden İngiltere’ye gelecek herkes belli bir süre karantinada kalacak. Ayrıca yurt dışından gelenlerin İngiltere’ye girebilmeleri için, son 72 saatte Covid testi yaptırılması ve sonucun negatif çıkması gerekiyor. Johnson, kararın ‘yeni Covid türlerinin yarattığı tehlikeye karşı koruma amaçlı’ olduğunu ifade etti. Johnson, “Nüfusu korumak için her gün yeni adımlar attığımız bu dönemde böylesine ek önlemler almak hayati önem taşıyor” dedi. Johnson açıklamasında, sınırlarda güvenliği artırıcı önlemler alınacağını da sözlerine ekledi. İngiltere, Brezilya’da tespit edilen yeni tür Covid-19 nedeniyle 15 Ocak’tan itibaren geçerli olmak üzere Güney Amerika ülkeleri ile Portekiz’den de uçuşları durdurmuştu. İngiltere ve İrlanda vatandaşları ile oturum sahibi yabancıların seyahat edebileceği, ancak İngiltere’ye varınca 10 günlük karantinaya girmeleri gerektiği belirtildi.
HSBC’den Covid-19 tedbiri: Maske takmayan müşterilerin banka hesapları kapatılacak
İngiltere’de HSBC Bank maske takmadan şubelere gelen müşterilerin banka hesaplarını kapatabileceğini açıkladı.
Covid-19 salgınından en ağır etkilenen İngiltere’de pandeminin ikinci türünün yayılması ve vaka sayısının artışta olması, HSBC’nin İngiltere kolunu radikal bir karar almaya itti. Bundan böyle şubeye maskesiz gelen veya maske takmayı reddederek şube çalışanlarının sağlığını riske atan müşterilerin hesaplarının kapatılabileceği duyuruldu. “Bazı kişiler çalışanlarımızı riske atıyorsa, hesaplarını kapatma hakkını kendimizde saklı tutuyoruz” diyen HSBC’nin İngiltere Şube Ağı Başkanı Jackie Uhi, “Müşterilerimizin finansal işlemlere ulaşabilmesi için her gün şubelere giden meslektaşlarımız bizim kilit çalışanlarımız. Onlara saygı gösterilmesini hakediyorlar ve kendilerini riske sokacak durumlarla karşılaşmamalılar” dedi.
Diğer bankalardan HSBC’ye destek
HSBC’nin bu açıklamasının ardından Barclays, Nationwide ve Halifax dahil olmak üzere birçok banka müşterilerine aynı yönde uyarılarda bulundu. Barclays benzer bir kılavuz yayınlayarak tüm müşterileri maske takmaya çağırdı. Marks & Spencer Bankası da şubelerine maskesiz giren müşterilerin, tıbbi olarak muaf olmadıkları sürece hesaplarının kapatılabileceğini ve bu müşterilere hizmet verilmeyeceğini duyurdu.
ABD’nin 46. Başkanı Joe Biden
ABD’nin 46. Başkanı seçilen Joe Biden 20 Ocak 2021’de yemin edip görevi devraldı.
Yeni Başkan Joe Biden Delaware kentinde ABD halkına seslendi. Biden, bölen değil birleştiren bir Başkan olacağını söyleyerek, “Bizim amacımız ahlakı, adaleti, bilimi ve umudu üstte tutmaktır. Virüsle mücadelemiz, ekonomi ile mücadelemiz önde olmalıdır. Irkçılıkla mücadele bizim önceliğimiz olacaktır” dedi.
Joe Biden Kimdir?
Cumhuriyetçi aday Donald Trump ile bir hayli çekişmeli süren başkanlık yarışında zafer Joe Biden’ın oldu. 2009 ile 2017 yılları arasında Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Biden aynı zamanda ABD tarihinde seçilen en yaşlı başkan oldu. Biden, 2009’dan 2017’ye kadar Birleşik Devletler’in 47. başkan yardımcısı olarak görev yapmış olan politikacı, eski bir avukat. 1970 yılında New Castle County Meclisi’ne seçildi, 1972 yılında da Senato’ya seçildi ve ABD tarihinin altıncı en genç senatörü oldu. Demokrat Partili Biden, 1973’ten 2009’a kadar Delaware Senatörü olarak görev yaptı. Biden, senatörlük yaptığı dönemin önemli bir bölümünde, Senato Dış İlişkiler Komitesi’nin üyeliğini ve başkanlığını yaptı. 23 Ağustos 2008 tarihinde Demokratik Parti’nin başkan adayı Barack Obama tarafından başkan yardımcılığına aday gösterildi. 4 Kasım 2008’de yapılan başkanlık seçimlerini Demokratik Parti kazanınca, 20 Ocak 2009’da, devlet başkanlığına seçilen Obama’nın yanında Başkan Yardımcısı olarak göreve başladı. 2020’de Demokratların başkan adayı olarak, Trump’a başkanlık seçimlerinde rakip oldu. Biden, 20 Kasım 1942’de Scranton, Pensilvanya’da İrlanda kökenli Katolik bir ailede dünyaya geldi. Babası Joseph Robinette Biden Sr., annesi ise Catherine Eugenia Finnegan’dı. Üç kardeşi olan Biden 1953’te ailesiyle beraber Claymont, Delaware’ye taşındı. İlk, orta, ve lise eğitimini Claymont’da 1961’de bitirdi. 1965’te Delware Ünivesitesi’nden politika bilimi, ardından Syracuse Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden avukat olarak 1969’da mezun oldu. Wilmington Hukuk firmasında çalışmaya başladı. Biden, 27 Ağustos 1966 tarihinde Neilla Hunter ile evlendi, 1972 yılında eşi vefat etti. Beau, Hunter, Naomi adlarında 3 çocukları oldu. 1977 yılında Jill Jacobs ile evlendi. Ashley B. adında bir çocuğu oldu.
İngiltere’de çalışma vizesi için puana dayalı sisteme geçildi
1 Ocak’tan itibaren Avrupa Birliği’nden tamamen çıkan İngiltere’ye çalışmaya geleceklerin puana dayalı vize başvuruları için online başvurular açıldı.
Yeni yılla birlikte yeni vize sistemine geçen Birleşik Krallık’ın, AB ülkeleriyle serbest dolaşımı 31 Aralık’ta sona erdi. İngiltere’ye çalışma amaçlı gelen Avrupa Birliği vatandaşlarının da artık yeni vize kategorilerine başvuruda bulunması gerekiyor. Puan tabanlı vizede, kalifiye işçi vasfıyla iş başvurusu yapacakların iyi derecede İngilizce bilmesi ve yılda asgari 25 bin 600 sterlin (34 bin 200 dolar) kazanmaları şartları aranıyor. Bu tarihte hali hazırda İngiltere’de olan AB vatandaşları ve ailelerinin yeni sisteme tekrar başvurması gerekmeyecek.
Göçmenlik konusunda ne değişecek?
Kalifiye işçi vizesi için, Avustralya’da da uygulanan puan sistemi kullanılacak. İhtiyaç duyulan belli mesleklerdeki işler için beceri seviyesine göre puanlar verilecek. İyi derecede İngilizce bilmek ve yılda en az 25 bin 600 sterlin ücret alıyor olma şartı aranacak. Başvuru yapanların, kendilerini geçindirecek gelirleri olduğunu kanıtlamaları istenecek. 610 ila 1408 sterline mal olacak başvuruların sonuçlanması üç hafta kadar sürecek.
Covid-19 sonrası ekonomik iyileşme ve gelecekteki büyüme planlarını desteklemek için hükümetle birlikte çalışmak üzere yeni iş konseyi ”Build Back Better Council” kuruldu.
Salgının insan sağlığına en çok zarar verdiği ülkelerden olan İngiltere bir yandan pandeminin etkilerini azaltmaya uğraşırken diğer yandan da Hükümet, Covid-19 salgınının ekonomiye verdiği zararın biran önce normale çevirmek için çalışıyor. Başbakanı Boris Johnson ve ekibi yatırımları ve iş yaşamını yeniden yükseltmek üzere yeni bir iş konseyi oluşturdu. “Build Back Better Council” adıyla ilan edilen yeni iş konseyi adından da anlaşılacağı gibi “Daha İyiyi Yeniden İnşa Etmeyi” hedefliyor. İş Konseyi’nin amaçları yatırımlardaki tıkanıklığı açmak, yeni iş imkanları yaratmak ve tüm Birleşik Krallık’ın seviye atlatmak olarak sıralanıyor. Build Back Better Council’in ilk toplantısına başkanlık eden Başbakan Johnson “Ekonomimizi yeniden inşa etmenin en iyi yolunun Covid-19’u yenmek olduğunu biliyoruz, bu nedenle gelecekte ekonomiyi mümkün olan en kısa sürede güvenli bir şekilde yeniden açabilmemiz için yeni aşılara ve ulusal test operasyonuna milyarlarca dolar yatırım yaptık.”dedi. Johnson; “Ancak buna rağmen biz -diğer birçok ülke gibi- büyük bir ekonomik zorlukla karşı karşıyayız ve bu krizden kurtulduğumuzda, normale dönmek yeterli olmayacak” diyerek ekledi: “Sözümüz, Birleşik Krallık’taki insanlar ve işletmeler için ekonomimizi Daha İyi Bir Şekilde Yeniden Oluşturmak ve fırsatların seviyesini yükseltmek olacak.” Build Back Better Council, hükümet ve işletmelerin birlikte yakın çalışmaya devam etmesini sağlayacaktır. Kurtarma planlarımızla ilgili samimi geri bildirimler için önemli bir forum sağlayacak ve attığımız adımların doğru adımlar olmasını sağlamaya yardımcı olacaktır. “Bugün, Build Back Better Council’in ilk toplantısına Rishi Sunak, Liz Truss, Nadhim Zahawi ve Kwasi Kwarteng ile birlikte başkanlık ettim. Bu grup, yatırımın kilidini açmak, istihdam yaratmayı artırmak, Küresel Britanya’yı tanıtmak ve Birleşik Krallık’ın tamamının seviyesini yükseltmek için hükümetle ortak çalışmak üzere Birleşik Krallık ekonomisinden çok çeşitli iş liderlerini bir araya getiriyor.” diye tamamladı. COVID-19 sonrası ekonomik iyileşme ve gelecekteki büyüme planlarını desteklemek için hükümetle birlikte çalışmak üzere kurulan yeni İş Konseyi, İngiliz ekonomisinden çok çeşitli iş liderlerini bir araya getiriyor. Build Back Better Council, perakende ve otelcilikten finans, bilim ve teknolojiye kadar tüm sektörleri temsil eden 30 üyeden oluşacak. Toplantıya Başbakan ve Şansölye Rishi Sunak eş başkanlık edecek, İş Bakanı daimi üye olacak ve diğer Kabine Bakanları gerektiği ölçüde katılacak. İş Konseyi üç ayda bir toplanacak, her üye 12 aylık bir süre için Konsey’e atanacak.
İngiliz ekonomisi salgından derin yara aldı
İngiltere’de hükümet, salgının ekonomik etkileriyle mücadele için şimdiye kadar 280 milyar sterlin harcadı. Yaklaşık 2,8 trilyon dolarlık (2,06 trilyon sterlin) ekonomisinin yüzde 80’i hizmet sektörüne dayalı olan İngiltere, yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınından derin yara aldı. İngiliz hükümeti, salgının ekonomik etkileriyle mücadele etmek ve istihdamı destekleyebilmek için şimdiye kadar 280 milyar sterlin harcadı. Söz konusu tutarın 73 milyar sterlini, salgın süresince çalışamayacak durumda olanların maaşlarının yüzde 80’inin ödenmesi için kullanıldı. Salgın döneminde en büyük yükü çeken sağlık hizmetlerine ise 127 milyar sterlin ek maddi destek sağlandı. Salgın süresince kepenk kapatmak zorunda kalan işletmelere de 66 milyar sterlin kredi ve hibe olarak verildi.
Salgın nedeniyle beklenmeyen söz konusu giderler, İngiliz hükümetinin hesaplarının değişmesine yol açtı. Normal şartlarda, salgın öncesi bir yıllık vergi döneminde (Nisan 2020-Nisan 2021) 55 milyar sterlin seviyesinde kamu borçlanması yapmayı planlayan hükümet, bu dönemin sonunda 394 milyar sterlin seviyesinde borçlanmış olacak. Bu durum, savaş dönemleri dışında İngiliz hazinesi tarafından yapılmış en büyük borçlanma olacak. Ağustos 2020 itibarıyla ülkenin toplam borcu 2 trilyon sterlini aşmış durumda.
Kemer sıkmanın ardından gelen salgınla hazinenin kasası yeniden açıldı
İngiltere’de 2010 yılından beri iktidarda olan Muhafazakar Parti, küresel finans krizinden çıkış yolunu kamu harcamalarında yaklaşık 10 yıl boyunca ciddi kesintiler yapmakta bulmuştu. Son dönemde “artık kemer sıkmanın sonuna gelindiği” sıklıkla ifade edilirken, İngiliz hükümeti yıllar süren kemer sıkma programının ardından, Mart ayından itibaren hissedilen salgının ekonomik etkilerini azaltmak amacıyla hazinenin kasasını yeniden açmak zorunda kaldı. Halihazırda birçok ülkeye göre yaklaşık yüzde 0,32 gibi çok düşük faiz oranıyla 10 yıl boyunca borçlanabilen hükümet, bunun avantajını bu dönemde sonuna kadar kullandı. Gelecek dönemde bu denli yüksek kamu borçlanmasının artan vergilerle halka yansıtılması bekleniyor. Merkezi Londra’da bulunan Mali Çalışmalar Enstitüsü’nün (IFS) tahminlerine göre, İngiliz ekonomisinin 2024-2025 döneminde salgın öncesine kıyasla yüzde 5 daha küçük olması öngörülüyor. Bu da İngiltere’nin yaklaşık 100 milyar sterlin daha düşük vergi geliri elde etmesi anlamına geliyor. 2025 yılında İngiliz ekonominin toplam borcunun GSYH’sinin yüzde 110’una yükselmesi bekleniyor. IFS’nin tahminlerine göre, vergilerin artırılmasıyla ek 40 milyar sterlin elde edilse bile toplam borcun GSYH’ye oranının yüzde 100’ün altına çekilmesi mümkün olmayacak.
2020’de yüzde 11’den fazla daralma
Mart ayı öncesi, İngiltere’de geçen yıl için yüzde 1,1 büyüme bekleyen Bütçe Sorumluluk Ofisi (OBR), 2020 sonunda ülkenin yüzde 11,3 daralacağı öngörüsünde bulundu. Hazine’nin Aralık 2020 tahminlerine göre, ülkenin 2020 sonunda yüzde 11,1 seviyesinde daralması, 2021’de ise yüzde 5,4 büyümesi bekleniyor Merkez Bankası ise 2020’deki yüzde 11 daralmanın ardından bu yıl yüzde 7,25 ile daha güçlü bir büyüme öngörüyor.
İngiltere Merkez Bankası, bozulan ekonomiyi desteklemek için gerekli her adımın atılacağını belirterek, Kasım ayında varlık alım programını 745 milyar sterlinden 895 milyar sterline çıkardığını duyurdu. İngiltere’de resmi tahminlerin bu yıl için ekonomik büyümeye, toparlanmaya işaret etse de salgının yaralarının sarılmasının tahmin edilenden uzun sürebileceği belirtiliyor.
Citibank’ın tahminlerine göre, İngiltere’de işsizliğin bu yılın ilk yarısında yüzde 8-8,5 civarına yükselmesi bekleniyor. Böylece ülkede 1990’lı yıllardan bu yana görülmemiş, 2,9 milyonluk bir “işsizler ordusunun” oluşması bekleniyor. İngiltere Merkez Bankası’na göre, 2021’in ilk 6 ayında işsizliğin yüzde 4,5’lerden yüzde 7,75 seviyesine yükselmesi öngörülüyor.
İfl asa sürüklenen perakendeciler
İngiltere’de, salgından korunma amacıyla zaruri görülmeyen ürünlerin satıldığı perakende mağazaların kapatılması, restoran, kafe ve eğlence mekanlarının uzun süre kapalı kalması ve ödenmesinde zorluk yaşanan kiralar, perakendecileri iflasa sürüklüyor. Peacocks and Jaeger, Edinburgh Woollen Mill, DW Sports, Oliver Sweeney Trading, Bensons for Beds, TM Lewin, Lee Longlands, Monsoon, Victoria’s Secret’in İngiltere’deki kolu, Oasis and Warehouse Group, Debenhams, Cath Kidston ve Laura Ashley gibi önde gelen perakende zincirleri salgın döneminde iflaslarını açıklamıştı. Son olarak, ülkenin en büyük hazır giyim zincirlerinden olan ve bünyesinde Top Shop, Burton, Dorothy Perkins gibi pek çok ünlü markayı barındıran Arcadia Group, Kasım ayında iflas ettiğini duyurmuştu.