Sektörün Tek Haber Sitesi www.akillibinam.com
Ocak - Şubat 2019
Somfy Türkİye pazarına güvenİyor
Level akıllı ev teknolojİsİnde emİn adımlarla İlerlİyor
İnşaat sektörü hİçbİr zaman bİtmez
içindekiler
28 Akıllı binalar giderek çoğalıyor. İyi bir gelişme mi? AKILLI BİNALAR NE KADAR ENGELLİ DOSTU
Tam anlamıyla kurallara uygun yapılırsa, elbette iyi bir gelişme.
30
inOHOM bayiliklerle büyümeye devam ediyor
32
Somfy Türkiye pazarına güveniyor
38
İnşaat sektörü hiçbir zaman bitmez
Ülkemizde akıllı bina otomasyonu sektörünün yerli markalarından inohom’un standını ziyaret ettik. Ziyaretimizde firmanın üst düzey yöneticisi Gökhan Tekdemir’in fuar ve sektör hakkındaki görüşlerini aldık.
12
Fullsmart evlere akıl katıyor
16
Level akıllı ev teknolojisinde emin adımlarla ilerliyor
22
Her şeyin akıllı olmaya başladığı ve giderek etrafımızda gördüğümüz nesnelerin teknolojiyle entegre olduğu bir ortamda, evlerimiz de akıllı olmaya başladı.
Applantis’ten Türkiye’de bir ilk
Akıllı bina sektöründe çeşitli kademelerde çalışarak edindiği tecrübelerle yine sektöre hizmet için yola çıkan Applantis Yazılım Teknolojileri Kurucusu Çağr Portakalkökü, bu alanda gördüğü eksikliği giderecek bir çalışmaya işe koyuldu.
Güvenlik sektörünün öncü firmalarından olan Okisan Güvenlik Teknolojileri A.Ş.’nin çatısı altında 2015 yılında kurulan Level Teknoloji Sistemleri AŞ Teknik Servis Müdürü N. Serkan Kars firması hakkında sorularımızı yanıtladı.
20
Kentsel Yaşam Alanı Kazandırmak: Münih’te DonnersbergerstraSS e Yeraltı Semt Otoparkı
Somfy Türkiye Genel Müdürü Semih Görür, 1969 yılında Fransa’da kurulan Somfy markasının Türkiye’deki faaliyetlerinden ve akıllı evlere olan katkısından söz ederek sorularımızı yanıtladı.
Şehrin merkezi mesken bölgelerinde her türlü sosyal aktivite ve hizmete yakın olarak yaşamak ve aynı zamanda trafik ve de aracını park etme derdinden uzak olmak, çok cazip bir düşünce değil mi? Hele buna bir de kaliteli kentsel yaşam alanı eklemek?
24
LED aydınlatmaya yeni bir yaklaşım getiriyor
Panasonic Eco Solutions Türkiye’nin faaliyetleri ve enerji alan ında önemli bir tasarruf sağlayan LED aydınlatma konusunda sektörün lider firmalarından olan Pana sonic Eco Solutions Türkiye Kurumsal Marka Yönetiminden Sorumlu Genel Müdürü Aysel Daysal Ö zaltınok Akıllı Binam Dergisi’nin sorularını yanıtladı. 4
OCAK I ŞUBAT
Çok uzun zamandır bu sektörün içerisinde yer alan ve sektörde işler nasıl olursa olsun ‘hiçbir zaman umudumu kaybetmiyorum’ diyen akıllı bina projesi Bumerang Kartal Projesi Satış ve Pazarlama Yönetmeni Nur Eğilmez, yaklaşık 200 kalem ürünün döndüğü inşaat sektörünün hiçbir zaman bitmeyeceğini söyledi.
İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazıİşleri Müdürü Cengiz Tepebaş cengiz@akillibinam.com
editör cengiz tepebaş
Editör Muharrem Ekinci editor@akillibinam.com Reklam ve Tanıtım Koordinatörü Makbule Uysal Tepebaş reklam@akillibinam.com Görsel Yönetmen Erhan Aydın erhan@transmedya.com Katkıda Bulunanlar Mimar Zuhal Nakay Öğr. Gör. Tümay Mercan Ankara Temsilcisi Cem Öztürk info@akillibinam.com İç Anadolu Bölgesi Temsilciliği Adnan Çalışkan adnancaliskan@akillibinam.com 0537 256 53 23 Akıllı Binam Dergisi Bağcılar Cad. Yayla Apt. B Blok No:5 D:3 Bahçelievler-İstanbul Tel: 0212 502 58 02 • E-posta: info@akillibinam.com akillibinam@gmail.com CTP ve Baskı Ören Matbaacılık Litros Yolu İkinci Matbaacılar Sitesi 1 NA 17 Topkapı - İstanbul Tel: 0212 544 65 98 Mail: orenmatbacilik@hotmail.com Yayın Yerel - Süreli Yayın Akıllı Binam Dergisi’nde yayımlanan tüm yazı ve fotoğrafların hakları, logosu ve isim hakkı Akıllı Binam Dergisi’ne aittir. İzinsiz hiçbir yerde kullanılamaz. Yayımlanan ilanların sorumluluğu sahibini bağlar. 6
2019 akıllı şehirlerin yılı olacak
H
er geçen yıl akıllı evler ve akıllı binalara olan talep artarak devam ederken, arz tarafında da akıllı binaların sayısı hatırı sayılır şekilde artmış durumda. Sektörde marka projelerde akıllı ev konseptiyle yapılmayan ev yok gibi. Bunun sonucunda şehri oluşturan binalar da akıllı olacak şekilde artıyor. Akıllı şehirler konusunda da önemli gelişmeler yaşanıyor. Özellikle İstanbul gibi bir mega kentin akıllı uygulamalarla etkileşim içinde olması günlük hayatı da rahatlatıyor elbette. Ancak böyle yüksek nüfuslu bir kentin kısa sürede akıllı şehir haline gelmesini beklemek biraz hayalcilik olur. Dünyada aslında ‘bu şehir tamamen bir akıllı şehirdir’ diyeceğimiz bir şehir yok. Akıllı şehircilik uygulamalarında başarılı olmuş, gelişimine devam eden şehirler var. Akıllı Şehir aslında bir süreç, bir yolculuk. Bununla birlikte akıllı şehir endeksleri de hazırlanmaya başlandı. IESE Cities in Motion Index’e göre 2017 yılının en akıllı şehirleri sırasıyla New York, Londra ve Paris, Boston, San Francisco, Washington DC, Seul, Tokyo, Berlin Amsterdam. Bu endekste İstanbul, 180 şehir arasında 104’üncü sırada. Akıllı şehircilik kadar önemli bir konuda teknolojinin hayatımızda burnumuzun dibine kadar girmesi ve hatta dijital asistanlarla bize arkadaşlık etmesidir. Deloitte’un ‘Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon Öngörüleri Raporu’na göre 2019; 5G’nin, akıllı hoparlörlerin ve yapay zekânın yılı olacak. Rapora göre, ortalama 43 dolarlık birim satış fiyatıyla 164 milyon adet satılan akıllı hoparlörün toplam pazar gelirinin, 2018 yılına kıyasla yüzde 63’lük artışla 4,3 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Ses algılama teknolojisi gelişimine devam ederken; sektörün tam büyüme potansiyeline ulaşabilmesi için bazı engelleri de aşması gerekecek. Bu doğrultuda kapsayıcılık ve küresel anlamda kabul görmek için daha geniş bir dil desteğine ihtiyaç duyulacak. Yaşanan bu rekabet ortamı kaliteyi de yukarı çekiyor elbette. Bu durumun inşaat üreticileri tarafında daha fazla yer alması dileğiyle herkese mutlu ve başarılı bir yıl dileriz. OCAK I ŞUBAT
KISA KISA
Arçelik’in Akıllı Ev Asistanı’na ödül
A Somfy Home Alarm ile her eve güvenlik
E
viniz, mutluluğunuzun ve hayatınızın merkezi… Bu yüzden evinizin güvenliğini sağlamanız her şeyden daha önemli. Evde değilken de içinizin rahat etmesini sağlayacak çözümü ise akıllı ev ve otomasyon sistemlerinin dünyaca ünlü markası Somfy sunuyor. Somfy Home Alarm, kolay kurulumu ve rahat kullanımıyla, evinizi ve ailenizi koruyor. Somfy Home Alarm, evinize giriş yapılmaya çalışıldığını tespit ettiği anda, yabancıların içeriye girmesine fırsat bile vermeden,
110dB siren ile onları caydırıyor. Ayrıca eş zamanlı olarak akıllı telefonunuza da bir bildirim göndererek sizi anında durumdan haberdar ediyor ve gerekirse müdahale etmenizi sağlıyor. Somfy Home Alarm, her eve son derece kolay bir şekilde kurulabiliyor. WiFi bağlantısı ile kolayca ayarlanıyor. IOS yazılımlı cihazlarla kurulum yapıldığında şifrelemeye de gerek kalmıyor. Yedek pilleri bulunduğundan elektrik kesintilerinde çalışmaya devam ederek evinizi yine güvende tutuyor.
Tüm unutkanlıklarınızın önüne geçin
B
Ticino MyHOME, yaşam alanlarına getirdiği otomatik komutlar sayesinde tüm unutkanlıkların önüne geçiyor. Sürdürülebilir bir dünya için enerji kaynaklarını en akıllı biçimde kullanabilen ve çevreye duyarlı olan BTicino MyHome Otomasyon Sistemi, her odanın sıcaklık derecesini farklı ayarlamanın ötesinde yaşam alanlarındaki enerji tüketimini ölçüyor ve buna göre enerji tasarrufunu sağlamak için yalnızca öncelikli fonksiyonların çalışmasını sağlıyor. Işıkların ve panjurların otomasyonu, sıcaklık ayarlaması, enerji yönetimi, müzik sistemi, hırsız alarmı, interkom sistemleri ve uzaktan kontrol
8
gibi birçok işlevsel özelliğiyle beğeni kazanan MyHome, kullanıcısına küçük fonksiyonları değiştirebilme olanağı tanıyor. MyHOME, modern iletişim sistemleri aracılığıyla yaşam alanlarınızı kontrol etmenizi sağlarken çoklu kanal özelliğine sahip müzik sistemini dahil ederek tüm odlarda ayrı müzik dinleyeceğiniz gibi dokunmatik ekran, keypad ve cep telefonunuzdan da yönetimini sağlayabilirsiniz, kapıdaki konukları görüntüleyebilmenizi, girişlerini kontrol edebilmenizi sağlıyor.
OCAK I ŞUBAT
rçelik’in lansmanını yaptığı dünyanın ilk ve tek Türkçe konuşan akıllı ev asistanı Asista için Arçelik dijital iletişim ekibinin hazırladığı kampanya, Google tarafından “Global Case Study” (Evrensel Başarı Hikayesi) seçildi. Arçelik’in Türkçe konuşan akıllı ev asistanı Asista için hazırladığı video Google tarafından “Global Case Study” seçildi. Arçelik proje ile dijital iletişimde bir ilki gerçekleştirmiş oldu. Türkiye’de ilk defa Arçelik tarafından denenen YouTube GVP (GVP = Google Video Partners) reklam modeli, mobil uygulamalar içerisinde kullanıldı. Arçelik’in, mobil uygulamalarda verdiği tekliflerle aldığı olumlu sonuçlar Google tarafından örnek çalışma olarak gösterildi. Arçelik tarafından kullanılan reklam modeli ve ödül, filmin 7 günde 1.8 milyon kişi tarafından izlenmesiyle birlikte dijital çalışmalar arasında dünyaya örnek oldu.
KISA KISA
Tek noktadan asansör ve yürüyen merdiven takibi
Ö
zellikle insan akışının yoğun olduğu binalarda, daha yüksek güvenlik ve konfor için hem asansör hem de yürüyen merdivenlerin kontrolü ve takibi büyük önem taşıyor. KONE E-Link™ ile tüm asansör ve yürüyen merdivenlerinizi tek bir konumdan takip edebilmeniz mümkün oluyor. Sistem; ekipmanlarınızın genel durumu, yoğunluk, trafik performansı ve kullanılabilirlik ile ilgili gerçek zamanlı bilgiler sunuyor. Kapsamlı izleme imkanları, asansör ve yürüyen merdivenlerinizin çalışma durumlarını detaylı bir şekilde takip etmenize olanak sağlıyor. Kolay uzaktan konfigürasyon ve yönetim özelliği ise ekipmanlarınızın konfigürasyonunu uzaktan kontrol etmenizi ve yönetmenizi olanaklı hale getiriyor. KONE E-Link™, asansör ve yürüyen merdivenleriniz hakkında gerçek zamanlı ve detaylı çalışma verileri ile her
an ilgilileri bilgilendiriyor. Ayrıca önemli olayların yeniden izlenmesi ve analizi yoluyla güvenlik ve kontrolü geliştirirken,
36 ülkenin enerji lideri ICSG İstanbul 2019 için geliyor
Turkcell ve Signify verimli enerji için bir araya geldi
T İ
stanbul, 25-26 Nisan tarihlerinde ICSG İstanbul 2019’a (7. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı) ev sahipliği yapıyor.ICSG İstanbul 2019 (7. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Enerji Piyasası Denetleme Kurumu’nun destekleriyle 25-26 Nisan 2019 tarihlerinde gerçekleşiyor. ICSG İstanbul 2019, ELDER ve GAZBİR’in stratejik partnerliğinde Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek. Geleceğin akıllı şebekeleri ve şehirlerine yön verecek konuların ele alınacağı ICSG İstanbul 2019, yurt içi ve yurt dışından teknoloji, su, çevre ve enerji sektörünün liderlerini ağırlayacak. 36 ülkeden sektör temsilcilerinin yer alacağı ICSG İstanbul 2019, Avrasya’nın tek global organizasyonu olma özelliğini taşıyor.
10
asansör modlarını uzaktan değiştirmenize ve asansörlerinizi uzaktan kilitlemenize de imkan tanıyor.
urkcell ve aydınlatma firması Signify enerji verimliliği konusunda yeni bir protokole imza attı. Turkcell ve Signify’ın hayata geçirdiği iş birliği kapsamında kamu ve özel sektörde enerji verimliliği dijital transformasyonu başlıyor. Bu işbirliği, Türkiye’nin enerjide 2033’e kadar ulaşmayı planladığı 30.2 milyar dolar tasarrufa da katkı sunacak. Londra, Singapur, Seul, New York, Helsinki dünyanın akıllı şehirleri arasında başı çekiyor. Yapılan araştırmalar, gelişmiş ülkelerdeki nüfusun yüzde 80’inden fazlasının 2050 yılında şehirlerde yaşamaya başlayacağını ortaya koyuyor. Hal böyle olunca, yapay zekadan dijital sağlık hizmetlerine, enerji verimliliğine farklı alanlarda şekillenen akıllı şehir uygulamaları tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hız kazanıyor. Toplam piyasa değeri 2025 yılına kadar 2 trilyon doları aşacak “akıllı şehirler” listesinde, İstanbul başta olmak üzere ülkemizdeki birçok büyük şehir de yer alıyor. Dünyanın gündemine oturan bu konu başlığı ile ilgili çalışma yapan şirketlerin başında ise Turkcell ve eski adıyla Philips Aydınlatma, yeni adıyla ise Signify var.
OCAK I ŞUBAT
12
OCAK I ŞUBAT
RÖPORTAJ
“Fullsmart Türkiye IOT Perakende Pazarına Talip!...”
Fullsmart ailesi olarak sektörde uzun yıllar çalışmış tecrübeli mühendis kadrolarıyla 2017 yılında kendi markaları altında faaliyet göstermeye başladıklarını anlatan Fullsmart Firma Yetkilisi Serdar Paşalı, bu alanda çok yol kat ettiklerini söyledi. Paşalı, “Akıllı ev ürünleri ve IOT sektörü üzerine yaklaşık 5-6 yıldır yapmış olduğumuz Ar-Ge ve diğer çalışmalar sonucu son tüketici IOT ürünlerinin pazara sunulabilmesi için öncü firma olma hususunda emin adımlarla ilerlemekteyiz” dedi. Fullsmart Firma Yetkilisi Serdar Paşalı, sorularımızı yanıtladı. Akıllı ev sektörünün gelecekte nasıl şekilleneceğini düşünüyorsunuz? Mevcutta IOT (Internet of Things – Nesnelerin İnterneti) teknolojisi başlangıç döneminin sonuna geldi.
14
Bugün için neredeyse bütün evlerde internet kullanımı mevcut. Cep telefonu kullanımı da en üst düzeye çıkmış durumda. İnsanlar sosyal ilişkileri başta olmak üzere iletişim ile beraber artık mobil cihazlarını kontrol amaçlı da kullanıyorlar. Biz yakın gelecekte evlerde internet ve cep telefonuyla beraber iki unsurun daha hayatımıza OCAK I ŞUBAT
gireceğini düşünüyoruz. Bunlardan birincisi, Türkçe dil desteği sorunu aşıldıkça kullanımı yaygınlaşacak olan (Amazon Echo, Google Asistant vb.) sesli etkileşim sağlayan bir asistan; ikincisi insanların ihtiyaçları çerçevesinde kendilerinin satın alarak kendilerinin kurulumunu yaptıkları akıllı ürünler olacaktır. Bu ürünler mevcut bir
cihazı kontrol edebildiği gibi kompakt yapıda üretilmiş küçük ev aletleri ve beyaz eşyaları da kapsayacaktır. Örnek verecek olursak; AR-GE çalışması tamamlanmış, önümüzdeki aylarda ürün gamımıza girecek olan akıllı kahve makinası, su ısıtıcı, elektrikli battaniye hatta ve hatta akıllı fare kapanı vb. ürünleri görmeye başlayacağız. Serdar bey alışılmışın dışında ifadeleriniz mevcut peki sizin bu çerçevede sektörde gelecek planlarınız nelerdir? Biz bu noktada iki farklı yol üzerinden aksiyon alıyoruz. İlk olarak pazarlama kısmında hedefimiz zincir mağazalar üzerinden ürün gamımızı son tüketiciye direkt ulaştırabilmektir. Bu hususta insanların “make yourself” - kendin yap - şeklinde ihtiyacı olan ürünleri marketten satın alıp evlerde kendile-
Serdar Paşalı ‘’İlk olarak pazarlama kısmında hedefimiz zincir mağazalar üzerinden ürün gamımızı son tüketiciye direkt ulaştırabilmektir. Bu hususta insanların ‘make yourself’ - kendin yap - şeklinde ihtiyacı olan ürünleri marketten satın alıp evlerde kendilerinin kurabilmelerini sağlayabilmek. Diğer bir hedefimiz de ülkemizde yerleşik küçük ev aletleri veya beyaz eşya üreticileri ile çözüm ortaklıkları geliştirip IOT teknolojisini onların ürünlerine entegre etmektir” dedi. rinin kurabileceği bir ürün gamı oluşturmuş durumdayız. Servis ve işçilik maliyetleri de ortadan kalktığı için son kullanıcılar çok uygun maliyetlerle bu ürünlere erişim sağlayabileceklerdir. OCAK I ŞUBAT
Diğer aksiyonumuz ise ülkemizde yerleşik küçük ev aletleri veya beyaz eşya üreticileri ile çözüm ortaklıkları geliştirip IOT teknolojisini onların ürünlerine entegre etmektir. Bugün için uygun bütçeli altyapı yatırımlarını sağlandıktan sonra ürün başına bir kaç dolar maliyetler ile mevcut cihazları akıllı cihaz haline getirebilmek mümkündür. Biz Fullsmart ailesi olarak bu teknoloji transferi yetkinliğine sahibiz. Ülkemiz için de; katma değeri yüksek ürün sağlayacak bu tarz projeler ihracat gücümüzü arttıracaktır. Bu konuda ülkemizde üretici tabanında yeterli teknolojiye sahip miyiz sizce? Elbette. Ülkemizde mühendislik altyapısı bu uygulamalara cevap verebilir niteliğe ulaşmıştır. Geçmiş dönemlerde ülkemizde önemli firmalar
15
RÖPORTAJ
bu alanda önemli bütçeler ile projeler geliştirdiler. Ancak dünyadaki örneklerine de paralel olarak istenilen başarılı dönüşlerin maalesef sağlanamadığı kanaatindeyim. Sizce bunun sebebi nedir? En önemli etken zamanlama problemidir. 2018 yılına gelinceye kadar geçmişe baktığımızda; bugün de kısmi olarak devam eden protokol savaşları dediğimiz çekişme devam etmekteydi. Başat IOT protokolü bilinmediği için de, aslında geliştirilen pek çok cihazın ileride kullanım dışı kalacağı aşikardı. Bu aşamada geri kalan protokoller üzerine geliştirilen projeler de zamanın azizliğine uğradı.
giderek açılacağını ve Wi-Fi teknolojisinin başat protokol olarak kalacağını düşünüyoruz. Sizce buna sebep olan en önemli etken ne oldu? En önemli etken maliyet oldu. Wi-Fi ürünlerin kullanılmasında bir gateway ihtiyacının olmaması maliyeti dü-
Protokol savaşları size göre sona mı erdi? Bu soruyu sona yaklaştı şeklinde cevaplamak daha adil olur. 2018 yılı satış rakamlarına yakından baktığımızda Wi-Fi protokolünün özelikle ABD ve Avrupa pazarında perakende etkisi ile rakiplerine ciddi fark attığını görüyoruz. Ardından gelen Bluetooth protokolü bile yarışın oldukça gerisinde görünüyor. Bu noktada biz bu farkın
16
OCAK I ŞUBAT
şürücü en önemli etken olarak göze çarptı. Bluetooth teknolojisinde lokalde gateway ihtiyacı olmasa da; uzak ağa çıkabilmek için gateway ihtiyacı doğdu. Keza diğer protokollere de baktığımızda gateway’e ihtiyaç duymayan tek protokol Wi-Fi olarak öne çıktı. Buna bir de Wi-Fi protokollerine yatırım yapan üretici sayısındaki patlama ile ürün arzının artması sonucu maliyetlerin düşmesini de eklediğimizde başat protokol fiilen doğmuş oldu. Akıllı Binam Dergisi olarak Fullsmart ailesi adına verdiği bilgiler için Serdar Paşalı’ya teşekkür dileriz. Önümüzdeki sayılarda firmada ve sektörde yaşanan gelişmeler hakkında tekrar görüş almak için görüşmek üzere…
OCAK I ŞUBAT
17
RÖPORTAJ
Level akıllı ev teknolojisinde emin adımlarla ilerliyor
Güvenlik sektörünün öncü firmalarından olan Okisan Güvenlik Teknolojileri A.Ş.’nin çatısı altında 2015 yılında kurulan Level Teknoloji Sistemleri AŞ Teknik Servis Müdürü N. Serkan Kars firması hakkında sorularımızı yanıtladı. Firmanızın faaliyetleri hakkında kısaca bilgi verir misiniz? Level Teknoloji Sistemleri A.Ş, güvenlik sektörünün öncü firmalarından olan Okisan Güvenlik Teknolojileri A.Ş.’nin çatısı altında 2015 yılında kuruldu. Level, akıllı ev/bina sistemleri ile tamamlayıcı sistemler için ürün tedariki, projelendirme ve uygulama desteği hizmetleri vermekte. Hizmetini verdiğimiz bu sistemler ile enerjinin verimli kullanımı için sistemler, alarm üreten güvenlik sistemleri, CCTV sistemler, geçiş kontrol sistemleri gibi sistemleri merkezi bir yönetime sahip
18
ürünlerimizle, iletişim-haberleşme sistemleri üzerinden kontrol edip, yöneterek kullanıcı konforunu hedefliyoruz. Akıllı ev/bina için hedeflenen faydayı; kullanıcı talepleri veya ihtiyaçları doğrultusunda tasarlama ile başlayıp, hedefe uygun altyapı ürünleri ve sistem yönetim birimleri ile kalıcı çözümler üreterek sağlıyoruz. Akıllı binalar için sunduğunuz ürünler, hizmetler hakkında bilgi verir misiniz? Akıllı ev/bina dendiğinde, bir binaOCAK I ŞUBAT
da yaşamanın/çalışmanın ayrılmaz parçaları olan; Güvenli insan ve araç giriş-çıkışı, ısıtma-soğutma, aydınlatma, multimedya, yangın su baskını, hırsızlık alarmları, GPS üzerinden çocuklarımızın, evcil hayvanlarımızın ve motorlu taşıtlarımızın kontrolü gibi alanların eksiksiz kontrolünün sağlanması gerekiyor. Level, işte bunun sağlanması için çözümler üretiyor. Level’da, yukarıda sayılan alanların her biri için, ihtiyaçlar ayrı ayrı tasarlanıp ortak bir kontrol ve takip sisteminde toplanabilmekte; mobil cihazlarda/
PC’lerde kullanıcı dostu yazılımlarla yönetilebilmektedir. Muhtemel ihtiyaçlar ve çözümlerimizi örneklersek; Isıtma-Soğutma/iklimlendirme sistemlerinde kullanılan cihazların hemen hemen tüm fonksiyonları, önceden programlanarak veya anlık uzaktan müdahale ile kontrol ve yönetimleri yapılabilmektedir. Aydınlatma sistemlerinde duy, anahtar, buton, üzerinden ışık kontrolleri ve yönetimler önceden programlanarak, anlık olarak akıllı ve estetik görünümlü butonlar veya uzaktan müdahale ile yapılabilmekte; harcanan enerjinin ölçümlenmesi yapılabilmektedir. Su baskını, gaz kaçağı, yangın, hırsızlık gibi olayları tespit edip alarm üretebilen cihazlarımızdan gelen alarm/uyarı verileri için, farklı çözüm senaryolarıyla problemlerin önüne geçilmesini sağlayıp; müşterilerimize güvenli ve konforlu bir yaşam ortamı sağlanmaktadır. GPS verilerini algılayıp kullanabilen estetik ve fonksiyonel takip saatlerimizle çocuklarımızın/yaşlılarımızın/ hasta-
larımızın/ engellilerimizin, araç takip cihazımızla da motorlu taşıtlarımızın, takip tasmalarımızla evcil hayvanlarımızın nerede olduğunun anlık kontrolünü sağlanabilmekte ve geçmiş tarihe yönelik nerelerde oldukları hakkında bilgiler de saklanabilmektedir. Geliştirdiğimiz SOS butonlarımızla sağlık problemi yaşayan bireylerin sağlık durumuyla ilgili bilgilendirme yapabilirken; SOS özellikli saatlerimizle de epilepsi vb. hastalıkları taşıyan bireylerin yaşayacağı acil durumlarda bilgilendirme yaparak yaşanabilecek problemler önlenebilmektedir. Yukarıda ayrıntılarını açıklamadığımız kapı geçiş ve kilit kontrol, panjur kontrolü, perde kontrolü, sulama sistemlerinin kontrolü vs. dahil hayatımıza güvenlik, konfor ve tasarruf katması amacıyla muhtemel kontrol ve yönetim gerektiren tüm alanlar ister Android ister İOS işletim sistemlerine sahip telefon, tablet veya akıllı ev kontrol ünitelerimizden herhangi biriyle kontrol edilebilmektedir.
OCAK I ŞUBAT
Ülkemizde son dönemde önemli bir ivme kazanan akıllı şehirler ve akıllı binalar konusunda ne düşünüyorsunuz, sizce yeteri kadar önem veriliyor mu ve kullanım konusunda ne kadar başarılıyız? Kullandığımız elektronik ürünlerin teknoloji ile şekillenmesi ve çeşitlenmesi, farkına varmasak da bizi akıllı şehir ve ev gerçeğine zorluyor. Teknolojik gelişmeler ve yazılımlarla, artık yeni bir sanayi devrimi kapıda. Endüstri 4.0’la birlikte nesnelerin interneti (IoT) kavramıyla tanışıyoruz. Sadece cep telefonlarımız değil, Otomobilimizden, buzdolabımıza; trafik ışıklarından, toplu taşıma duraklarına kadar bütün cihazlar/sistemler akıllanıyor ve birbirleriyle iletişime geçme kabiliyeti kazanıyor. Akıllanan ve böylelikle birbirleriyle bizim izin verdiğimiz/programladığımız ölçüde iletişime geçebilen nesneler, günlük yaşamımızı etkileyip konfor alanlarımızı genişletecektir.
19
RÖPORTAJ
ürünlerimizin tekrarlama yetenekleri sayesinde daha geniş bir kapsama alanına ulaşabiliyoruz. Ayrıca, işlevselliği güçlendirilmiş ve özel ihtiyaçlara cevap verebilen ürün yelpazemizle müşterilerimize kullanım kolaylığı sağlayabilmemiz de bizi diğerlerinden ayıran başka bir özellik olarak sayılabilir. Özellikle, güvenlik teknolojileri alanında 27 yıllık ‘’ürün, hizmet, projelendirme, saha ve pazar tecrübesine’’ sahip Okisan’ın desteğinin; bu yeni pazarda Level’e fark yaratma kabiliyeti kazandıracağı da, yadsınamayacak bir gerçektir.. Özellikle yapılaşma nüfusun yoğunlaştığı büyük şehirlerde, gelişim ve değişimin kaçınılmaz olduğu böyle bir ‘’yeni gerçeklikte’’ yaşayacağız. Akıllı binalar ve şehirler sadece ticari bir fırsat değil, aynı zamanda geleceğimizdir. Çağdaş uygarlığın bir parçası olacaksak, bu konuya önem vermek ve ciddi çaba harcamak zorundayız.
20
Sizi rakiplerinizden farklı kılan özellikleriniz nelerdir? Akıllı ev çözümlerimizde, bütün gereksinimleri tek bir cihaz ile yöneterek, kaliteli ve maliyet açısından avantaj sağlayabiliyoruz.. Kullanıcı profiline/ihtiyaçlarına bağlı olarak kablolu veya kablosuz sistemler kurabiliyoruz. Kablosuz kullanımda dünya çapında kullanılan Z-Wave ve Zigbee protokollerine sahip OCAK I ŞUBAT
Akıllı şehircilik sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Şehirlerde gittikçe artan insan, araç ve bina sayısı; sayısız yönetim problemini de birlikte getiriyor. Hava kirliliğinden, çöp sorununa; elektrik, su, gaz, yakıt vs. sayısız ihtiyaçların aksamadan ve koordineli yürümesi gerekiyor. Her geçen gün yoğunlaşan ve karmaşıklaşan insan, araç ve iş trafiği akıllı şehirciliği zorunlu kılan unsurlar.
genişletme hedefimiz var. Altyapı da kullanılacak olan fiber ürünler, füzyon makinası, switchler, aktarım organları, gibi geniş bir yelpazede yer alacak çözüm odaklı ürün listesi oluşturacağız. Ayrıca, son kullanıcı müşteri odaklı ekonomik taleplere/ihtiyaçlara cevap verebilmek adına, elektronik güvenlik ürünlerini de sunacağız. Hizmetlerimiz ile ilgili de Fuar organizasyonlarına katılmaya devam ediyoruz. Yakın tarihte açılacak İSAF Exculisive ürün ve hizmetlerimizle ilgili detayları paylaşabilmemiz için fırsat olacak. Bunların dışında büyük şehirlerde bayilerimiz için tanıtım ve eğitim seminerleri düzenleyerek, ürün ve sistemlerimizin bayilerimiz üzerinden son kullanıcıyla buluşmasını sağlamaya çalışacağız.
Kullandığımız elektronik ürünlerin teknoloji ile şekillenmesi ve çeşitlenmesi, farkına varmasak da bizi akıllı şehir ve ev gerçeğine zorluyor. Teknolojik gelişmeler ve yazılımlarla, artık yeni bir sanayi devrimi kapıda. Endüstri 4.0’la birlikte nesnelerin interneti (IoT) kavramıyla tanışıyoruz. Sadece cep telefonlarımız değil, Otomobilimizden, buzdolabımıza; trafik ışıklarından, toplu taşıma duraklarına kadar bütün cihazlar/sistemler akıllanıyor ve birbirleriyle iletişime geçme kabiliyeti kazanıyor. Azalan kaynaklar en temel ihtiyaçlarımızı dahi etkilediği için, bizlerde gelecek kaygısını oluşturuyor. Akıllı şehircilik de, bu kaygıyı yenip kaynaklarımızı daha tasarruflu kullanarak temiz ve konfor sunan bir dünya için teknolojik bir adım. Evler, ofisler, binalar, yollar vb. yaşam alanımızı oluşturan her yerde, akıllı yönetim ve denetim bir talep olarak önümüze geliyor. Bu değerli talebi doğru ürünler ve profesyonel çözümlerle karşılayabildiğimiz müddetçe, pazar sağlıklı büyüyecek ve yeni yollar açılacaktır. Yakın gelecekte, akıllı şehirlerde yaşa-
yacağız. Bu bir tercih değil teknolojik ve sosyal gelişmelerin getirdiği bir zorunluluk. Planlanması ile güçlü internet altyapıları, bulut hizmetleri, bilişim hizmetleri, nesnelerin interneti (IoT 4.0) , Data - veri üreten sensörleri ve birbirleriyle haberleşen cihazların desteklediği ürünler ile tamamen akıllı şehirleri oluşturmak için gerekli donanıma sahibiz. Önümüzdeki dönemde hayata geçirmeyi planladığınız ürün ve hizmetleriniz nelerdir? Öncelikle, yakın gelecekte Level Teknoloji olarak, ürün çeşitliliğini OCAK I ŞUBAT
2018 yılı sizin için nasıl geçti, 2019’dan beklentileriniz nelerdir? 2018, Level olarak beklentilerimizi karşılayan bir yıldı.. Yenilikçi yapımıza uyumlu yeni arkadaşlarımızı da aramıza katarak büyüdüğümüz bir yıldı.. Çeşitli fuar ve seminer organizasyonları dahil yoğun çalıştığımız, verimli bir yılı geride bırakmış olduk. 2018’deki önemli çalışmalarımızdan bir tanesi, İnterkom ürünleri yönünde gelen özel talepler doğrultusunda, Level olarak Çin’in büyük üreticilerinden biri ile sağladığımız anlaşma oldu.. Ürün yelpazemize kattığımız yeni İnterkom sistemlerimizi, hedef pazarımızda müşteri memnuniyetini sağlayarak yerleştirmek bizim için keyif vericiydi. Level Teknoloji Sistemleri A.Ş. olarak 2019’un bizim için yatırım yılı olacağına inanıyoruz. Bu konuda kataloğumuz da yer alan Level İnterkom odaklı ürünler ile Zigbee ürün çeşitliliğini arttırmayı, yeni alarm ürünleri ve çözüm odaklı ürünlerle ürün portföyümüzü daha da genişletmeyi amaçlıyoruz. Yeterliliğimiz anlamında da kendimizi geliştirdiğimiz ve bayii odaklı hizmet kalitemizi arttırdığımız son kullanıcıya kaliteli ürün sunmanın başarısını duyduğumuz bir yıl olmasını umuyoruz.
21
MAKALE
Kentsel Yaşam Alanı Kazandırmak:
Münih’te DonnersbergerstraSSe Yeraltı Semt Otoparkı
Zuhal Nakay Y. Mimar / Otopark Uzmanı
Mimari ve Şehircilik Şehrin merkezi mesken bölgelerinde her türlü sosyal aktivite ve hizmete yakın olarak yaşamak ve aynı zamanda trafik ve de aracını park etme derdinden uzak olmak, çok cazip bir düşünce değil mi? Hele buna bir de kaliteli kentsel yaşam alanı eklemek? Hayali bile güzel. Ancak günümüzdeki teknolojik gelişmeler ve yeni kent yaşamı anlayışıyla o kadar da uzak olmayan bir çözüm. Bu açıdan Münih’teki yeraltı semt otoparkı kuşkusuz yakından bakmaya değer bir örnek. Eyalet başkenti olan Münih, yüksek park gereksinimi olan bölgelerde ücretli semt otoparkları inşa etmektedir. Bu program çerçevesinde Donnersbergerstraße adlı caddenin altında yer alan semt otoparkı pilot proje olarak seçilmiştir. Mevcut yapılaşma yerüstü otoparkına veya rampalar üzerinden erişilen geleneksel yeraltı otopark çözümüne izin vermediğinden, alternatif olarak bölgenin koşullarına uyum sağlayabilecek ince uzun otomatik bir park sistemi tercih edilmiştir. Kapasitesi – bundan önce caddenin üzerinde yer alan 110 adet park yerine karşılık – 284 araç kapsamaktadır. Parlak havalandırma bacaları olan dört adet teslim kabini ve silindir şeklindeki servis girişinin dışında, caddenin altında yer alan yüksek teknolojiye işaret
22
OCAK I ŞUBAT
eden başka herhangi bir unsur yoktur. Bunların arasında ise küçük yeşil adalara ve kaldırım kafelerine yer açılarak, yeni bir kentsel yaşam alanı oluşturulmuştur. Semt sakinleri seçkin ve konforlu bir şekilde yeraltına park ederken, mağaza ve kafe ziyaretçileri için de yerüstünde 50 adet kamuya açık park yeri düzenlenmiştir. Teslim kabinlerinin cam cepheleri ve genel boyutları engelli sürücülere uygun görüş ve yeterli kullanım alanı sağlarken, şeffaf oluşları cadde boyunca yer alan mağaza ve kafeler açısından görsel engel teşkil etmelerini önlemiştir. Bu bağlamda bizde örneğin Bağdat Caddesi ve yan arterleri gibi benzer kentsel bir yapılaşma içeren şehir bölgeleri için cazip bir çözüm örneği oluşturmaktadırlar.
Donnersbergerstraße’nin altındaki park rafları içeren otomatik park sistemi ve zemindeki şeffaf teslim kabinleri. Konstrüksiyon ve İşlevsellik Otomatik park sistemi büyük ölçüde birbirinden bağımsız çalışan ve ayrı yangın bölümleri içeren iki adet Wöhr Multiparker 740’den, yani çok araçlı otomatik raf sistemlerinden oluşmaktadır. Her raf sisteminde iki sıralı, dört katlı çelik podyumlar bulunmaktadır. Ortalarında ise yatay ilerleyen ve dikey çalışan konveyörler (aktarma mekanizmaları) yer almaktadır. Konveyörler araçları zemin katındaki teslim kabininden alıp, yatay bant sistemiyle yer altındaki park raflarına yerleştirmektedirler. Tersinden de oradan çıkarıp yükledikleri araçları tekrar çıkıştaki teslim kabinine aktarmaktadırlar. Konveyörlerin sayıları ve kapasiteleri olabildiğince yüksek tutulmuştur. Teslim kabinleri ana trafik akışı göz önünde tutularak, caddenin doğu tarafına yerleştirilmiştir. Teslim kabinlerinin çift kapılı oluşu hem ön araç girişini ve hem de ön araç çıkışını mümkün kıldığından, ek döner mekanizmalara gerek kalmamıştır. Araçların teslim edilme süreleri ortalama 137 saniyedir. Otomatik yeraltı otoparkının orta kısmında, bina otomasyonunu ve tesisatı içeren servis bölümü yer almakta ve zemin
üstündeki yuvarlak hatlı yapısıyla, kabin girişinin viraj çizgisini tamamlamaktadır. Bu otomatik yeraltı semt otoparkı, ADAC tarafından sertifikaya değer görülmüştür. Park sistemi içine bakış ve teslim kabini, dikey konveyör ile raf depolama aletini içeren dikey kesit. Kapak Yapım Yöntemi (Top Down Kazı Yöntemi) Her ne kadar hazır beton sistemi oldukça yaygın olup, özellikle yeraltı ile bağımsız planlanmış yerüstü otopark yapımında kullanılsa da, tonoz konstrüksiyonlarda kalıp giderleri çok yüksek olabilmektedir. Bu yüzden de Donnersbergerstraße’de inşa edilen yeraltı otoparkında kullanımı ve trafiği olabildiğince az kesintiye uğratmak adına hazır beton yerine kapak yapım yöntemi tercih edilmiştir. Kapak yapım yönteminde en önemli adımlar: -Üzeri boşaltıldıktan sonra inşaat alanının kapak derinliğinde (kapak profili ve kapak örtüsüne bağlı olarak iki veya üç metre) kazılması; -Etrafında yer alan duvarların çepeçevre inşa edilmesi (örneğin kaya zemine kadar uzanan fore kazık duvar sistemiyle, gereğinde yan ankraj takviyesiyle); -Alt kısmı kuvvetlendirilmiş olan kapağın inşa edilmesi; -Kapağın altında yer alan yapı hacminin
OCAK I ŞUBAT
kepçeli toprak hafriyatıyla oyulması; -Alt zemin plakasının inşa edilmesi; -Ara katların, rampaların ve içyapı elemanlarıyla donanımın inşa edilmesi. Yüzeydeki zemin geçici olarak kullanıma (tekrar) açılmış ve yapım sürecinin bitiminde son halini almıştır. İnce uzun yapılarda, kapak yöntemi yapı boyunca farklı aşamalarla uygulanabilmektedir. Kullanılan yapım sistemleri kapağın yüzerek kırılması ya da su çatlakları gibi temel sorunlarla karşılaşmamak için her bir projede ayrı, ama özellikle de yeraltı otoparklarında detaylı teknolojik incelemeler gerektirmektedir. Donnersbergerstraße’nin altındaki otomatik park sisteminin kapak yapım veya top down kazı yöntemiyle inşa edilmesi. Kaynak: Otopark Tasarımı (www.mimarizm.com)
23
HABER
Applantis’ten Türkiye’de bir ilk Akıllı bina sektöründe çeşitli kademelerde çalışarak edindiği tecrübelerle yine sektöre hizmet için yola çıkan Applantis Yazılım Teknolojileri Kurucusu Çağrı Portakalkökü, bu alanda gördüğü eksikliği giderecek bir çalışmayla işe koyuldu.
Y
aptığı çalışmaları anlatan Çağrı Portakalkökü, “Applantis Yazılım Teknolojileri her ne kadar 2018 yılında kurulmuş gibi görünse de, çalışmaya çok daha önce başladı. Akıllı bina sektöründe dikkatimizi çeken bir eksiklik ile de ilk çalışmamızı oluşturduk” dedi. Akıllı bina sektörüne hakim olanların gayet iyi bildiği gibi, birden fazla markanın ve protokolün birbiriyle haberleşmesi mümkün diyen Portakalkökü, “Örnek verecek olursak, Zipato panelinizle ya da Control4 ara yüzüyle KNX cihazları kontrol edebiliriz. Bazı durumlarda tam tersi de mümkün. Fakat Control4 ile Zipato entegrasyonu şimdiye kadar mümkün değildi. Applantis Yazılım Teknolojileri’nin bundan yola çıkarak piyasaya sürdüğü
24
ilk ürün Control4–Zipato haberleşmesini sağlayan bir yazılım. Haberleşme direkt olarak yazılım üzerinden sağlandığı için markaların ana kontrolörleri dışında ekstra bir cihaza gerek kalmadan bir markanın eksik kaldığı durumlarda ikinci marka imdada yetişebilecek. Örneğin, hâlihazırda kurulu bir eviniz var ve fazla tadilat yapılmaması için evinizi kablosuz ürünler kullanarak akıllı yapmak istiyorsunuz. Ama aynı zamanda Control4 markasının sağladığı multimedya keyfinden de vazgeçmek istemiyorsunuz. Böyle bir durumda geliştirdiğimiz yazılımı kullanarak probleminizi çözebilirsiniz” şeklinde konuştu. Portakalkökü, “Ayrıca, her iki markanın da son kullanıcıya hitap eden OCAK I ŞUBAT
ve onların konforunu arttıran ürünleri mevcut. Mesela Control4’un kumandası evinizdeki tüm kumandaları toplayıp tek bir kumanda haline getiriyor. Zipato ise Zipatile panelinin üzerindeki birçok sensör ile senaryo oluşturma fırsatı sunuyor. Yazılımımızı kullanarak, bu iki özelliği birleştirerek bir sistem oluşturmak da mümkün hale geliyor. Yazılımın şu anki haliyle, Control4 ara yüzünden, Zipato anahtar modülü, Zipato dimmer modülü ve Zipato perde modülü kontrol edilebilir. Aynı zamanda Zipato arayüzünden Control4 senaryolarınızı aktif hale getirebilirsiniz. Applantis Yazılım Teknolojileri olarak daha detaylı teknik bilgiyi de info@applantis.net adresinden talepte bulunan kişilere gönderiyoruz” ifadelerini kullandı.
LED aydınlatmaya yeni bir yaklaşım getiriyor
Panasonic Eco Solutions Türkiye’nin faaliyetleri ve enerji alanında önemli bir tasarruf sağlayan LED aydınlatma konusunda sektörün lider firmalarından olan Panasonic Eco Solutions Türkiye Kurumsal Marka Yönetiminden Sorumlu Genel Müdürü Aysel Daysal Özaltınok Akıllı Binam Dergisi’nin sorularını yanıtladı.
26
OCAK I ŞUBAT
Panasonic Eco Solutions Türkiye hakkında sizden bilgi alabilir miyiz? Panasonic olarak; üretimini gerçekleştirdiğimiz ürünler açısından çok geniş bir yelpazeye sahibiz. 1966 yılında kurulan VİKO, 2014 yılında Panasonic Eco Solutions bünyesine katıldı. 2017 yılının Nisan ayından itibaren de Panasonic Eco Solutions Türkiye olarak faaliyet göstermeye başladık. Ürünlerimizin çoğu, inşaatlara hizmet veren ürünler. Bununla birlikte bizim asıl ürün grubumuz ise elektrik anahtarları ve prizler. Panasonic Eco Solutions Türkiye olarak, yüzde 50’nin üzerinde pazar payına sahibiz. Burada 56 bin metre kare üzerine kurulu bir fabrikamız var. Bu fabrikamız, dünyada da sayılı tesisler arasında yer alıyor. Bu tesislerde elektrik anahtarı ve priz üretimimizi yapıyoruz. Anahtar ve prizlerimizi, kullanılacakları yere göre; örneğin hastane, otel ve ev gibi yerler için farklı fonksiyonlarda üretiyoruz. Elektrik anahtarı ve prizler, herkesin evinde kullanılan ürünler. Ama artık bu ürünlerin malzemeleri ve tasarımları zevke göre belirlenebiliyor. Klasik dekorlarda daha farklı tonlar ya da ahşap tarzı seçilebiliyor. İstenirse metal ama daha farklı renkler de tercih edilebiliyor. Biz artık Panasonic Eco Solutions Türkiye olarak, alt segmentten üst segmente kadar çok farklı tasarım ve malzemelerde üretimler yapıyoruz. Ürün gamımız içerisinde elektrik anahtar ve prizleri, grup prizler, sigorta kutuları, aksesuarlar, alçak gerilim şalt ürünleri, elektronik elektrik sayaçları, otomatik sayaç okuma sistemleri, bina otomasyon
sistemleri, LED aydınlatma ürünleri, profesyonel el aletleri, güneş enerjisi panelleri, güvenlik kamera sistemleri ve yangın algılama sistemleri yer almaktadır. Şirketimiz, anahtar priz sektöründe Türkiye pazarındaki liderliğini korurken, 70’ten fazla ülkeye gerçekleştirdiği ihracatıyla Panasonic ve VİKO markalarını dünya pazarlarında başarıyla temsil etmektedir. Tanınmış Marka ve Super Brand statülerine sahip bulunan şirketimiz, Türkiye′nin İlk 500 Büyük Sanayi Kuruluşu içerisinde yer almakta ve sektörünün Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onaylı ilk AR-GE Merkezi unvanını taşımaktadır. Ayrıca, ürün kalite ve güvenliği ile çevresel sorumluluklarına önem veren bir yaklaşımın sonucu olarak ISO 9001 Kalite Yönetim, ISO 14001 Çevre Yönetim, OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği ve ISO 27001 Bilgi Güvenliği Sistemlerine sahiptir.
OCAK I ŞUBAT
Türkiye’de enerji verimliliği ile ilgili gerçekleştirdiğiniz sosyal sorumluluk projeleri nelerdir? Panasonic Eco Solutions Türkiye olarak sürdürülebilir yaşama katkı sağlayan önemli sosyal sorumluluk projeleri yürütmekteyiz. Çünkü sadece üretim yaparken değil, gelecek kuşaklara daha yaşanılabilir bir dünya bırakmak için toplumu bilinçlendirmenin de ana sorumluluklarımızdan olduğunu düşünüyoruz. İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü ile birlikte yürüttüğümüz, “Aydınlık Bir Gelecek İçin” projemiz de bu yaklaşımımızı destekliyor. Bu projeyle başta öğrenciler olmak üzere İstanbul’daki ilkokullarda enerji verimliliği ve doğal kaynakların korunması konusunda bilinçlendirme çalışmaları yürütüyoruz. Her öğretim yılında ise okullarda bu kapsamda gerçekleştirilen çalışmaları değerlendiriyor, örnek okulları ödüllendiriyoruz. Projemiz kapsamında faaliyet gösteren bir de çocuk tiyatromuz var. Tiyatro ekibimiz her gün bir devlet okuluna gidip, enerji verimliliği ile ilgili gösterisini sunuyor. Her yıl okullarda uygulanarak enerji verimliliği konusundaki sorumluluğun yerleşik bir bilinç haline gelmesini amaçlayan projemiz, İstanbul’daki ilk ve ortaokulların enerji tüketiminde belirgin bir azalma gerçekleşmesine katkıda bulunmayı amaçlıyor. Her öğretim yılı sonunda ise projeye katılan okullar arasında düzenlediğimiz yarışma ile enerji verimliliği konusunda örnek uygulamalar gerçekleştiren okullar ödüllendiriliyor. Hedefimiz, proje sonuna 27
RÖPORTAJ
kadar daha çok öğrenciye ulaşarak, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı bilinçlendirmeye devam etmek olacak. Bunun için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Çocuk tiyatromuzla şimdiye kadar yaklaşık 650 bin öğrenciye ulaştık. Tiyatromuz, keyifli ve eğitici gösterisiyle önümüzdeki dönemde de yine çocuklarla buluşacak. Şirketiniz bünyesinde enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik için neler yapıyorsunuz? Biz, şirket olarak sadece endüstriyel faaliyetlerimizde değil, çevreye ve topluma da katkı sağlayacak birçok alanda sorumluluk alan bir yaklaşıma sahibiz. Sürdürülebilirliği kurumsal bir değer olarak tanımladığımız için üründe, üretimde, tesis yönetiminde ve sosyal sorumluluk projelerinde doğal kaynaklarımızın korunmasını ve enerji verimliliğini ana kriter olarak ele alıp faaliyetlerimizi bu doğrultuda gerçekleştiriyoruz. İçinde bulunduğumuz tesis 2005 yılında faaliyete geçti. Yapım aşamasında da çevre ve enerji verimliliği gözetildi. Enerji izleme sistemimizi, binaya taşındığımız 28
Panasonic Eco Solutions Türkiye olarak sürdürülebilir yaşama katkı sağlayan önemli sosyal sorumluluk projeleri yürütmekteyiz. Çünkü sadece üretim yaparken değil, gelecek kuşaklara daha yaşanılabilir bir dünya bırakmak için toplumu bilinçlendirmenin de ana sorumluluklarımızdan olduğunu düşünüyoruz. zaman kurduk ancak faaliyete geçtikten sonra da bu konuda birçok iyileştirme gerçekleştirdik. Binamızın içerisinde 123 tane enerji analizörü bulunmakta ve bu sayede hemen her noktada enerji yönetimi sağlamaktayız. Buna göre enerjinin daha verimli kullanılabilmesi için aksiyonlar planlıyor, projeler gerçekleştiriyoruz. Binamızın dış cephesi, ısı kontrolü sağlayan ve gün ışığından maksimum düzeyde yararlanmaya imkan veren camlardan oluşmaktadır. OCAK I ŞUBAT
Sahip olduğumuz bina otomasyon sistemi sayesinde, aydınlatmalarımızı sensörlerle yönetiyoruz ki gerçekleştirdiğimiz verimlilik projesi ile 2013 yılında aydınlatma ekipmanlarımızı LED teknolojisi ile yeniledik. Yine lavabolarda su tasarrufu sağlayan sensörlü armatürler kullanmaktayız. Yüzme havuzu ile showroomun aydınlatmasını tesislerimizde bulunan güneş panellerinden sağlıyoruz. Ayrıca üretim tesisimizde de enerji verimliliğine özel önem veriyoruz. Üretimde kullandığımız kompresörlerimiz ve plastik enjeksiyon makinelerinin de tamamı yine enerji tasarruflu makinelerden oluşmakta. Gelinen nokta itibarı ile tesislerimizin sahip olduğu tüm bu verimlilik kriterlerini, çalışanlarımızın alacağı sorumluluklarla sürdürülebilir hale getirilmesi kaçınılmazdı. Günlük yaşamımızın büyük bir çoğunluğunu iş ortamlarında geçirdiğimiz düşünüldüğünde ofislerimizdeki faaliyetlerimizin tanımlanmış tasarruf kriterleri ile gerçekleşmesi ve ekolojik ayak izini azaltma girişimleri daha çok önem kazandı. Bu noktadan hareketle, geçtiğimiz yıllarda WWF-Türkiye iş birliğinde uygulamaya başladığımız Green Office Programı kapsamında elektrik ve su tüketiminin azaltılmasından kağıt ve kartuş tasarrufuna kadar birçok alanda ofislerimizde ölçülebilir iyileştirmeler gerçekleştirdik. Proje kapsamında 4-5 temel hedef belirledik. Bunlardan biri de kişi başına düşen kağıt tüketiminin azaltılmasıydı. Bununla ilgili yazıcılar ve fotokopi makineleri
motive ediyor. Ama asıl önemli olanın; gelecek kuşaklara daha yaşanılabilir bir dünya bırakmak için ilerlenen yolda atılan adımlar olduğuna inanıyorum.
üzerine uyarı stickerları yapıştırdık. Onun haricinde çift taraflı yazdırma uygulamasına geçtik. Özel bir yazılımla kullanıcı bazında yazdırma oranlarını kontrol altına aldık. Green Office Programı öncesinde hemen her kullanıcıya ait bir yazıcı varken şimdi her ofiste bir ortak yazıcı var. Bir diğer önemli konu ise kişi başına düşen elektrik tüketiminin azaltılmasıydı. Tüm çalışanlarımıza enerji tüketimi ile ilgili seminerler verdik. Öğle tatilinde, mesai bitiminde, ofiste kullanılan cihazların kapatılması ve bunun önemi hakkında birçok bilinçlendirme çalışması gerçekleştirdik. Sloganımızı ise “Enerjiyi Verimli Kullanalım, Geleceğe Değer Katalım” olarak belirledik. Halen Green Office ile ilgili çalışma ve denetimler yürütüyoruz. Bu denetimlerin sonucuna göre de çalışanlara bilgilendirme yapıyoruz. Her sene yılın son günü olan, 31 Aralık’ı “sweater day” yani kazak günü ilan ettik. O gün ofislerimizin ısısını 3 derece kadar düşürüyor, enerjinin hayatımızdaki yeri ve önemine dair farkındalık oluşturuyoruz. Çalışanlarımızın çevreyle bağının güçlendirilmesi için tesislerimizin bahçesinde bir de hobi bahçemiz bulunmakta. Çalışanlarımız bu bahçede hem sebze yetiştirerek bir hobiye sahip oluyor hem de doğa ile haşır neşir olarak günün stresini atıyor. Bir de “En Çevreci Fabrika” ödülümüz var. Bu ödül, tesislerimize Sağlıklı Kentler Birliği tarafından 2015 yılında verildi. Tabii bu ödüller bizi oldukça
Son beş yıldır olduğu gibi WWF’nin 2018 Dünya Saati etkinliğini de ana sponsor olarak destekledik. Dünyanın en büyük çevre etkinliklerinden biri olan Dünya Saati’ne, bu yıl Türkiye’nin de aralarında yer aldığı yaklaşık 190 ülkeden milyonlarca insan katıldı. Her yıl küresel iklim değişikliği konusunda önemli bir farkındalık oluşmasını sağlayan Dünya Saati etkinliği kapsamında bu yıl 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Ayasofya Müzesi, Dolmabahçe Sarayı, Truva Atı ve Sultanahmet, Süleymaniye, Selimiye Camileri gibi pek çok yapının yanı sıra; Galatasaray, Kadir Has ve Orta Doğu Teknik Üniversiteleri gibi birçok kurum da ışıklarını kapattı. LED aydınlatma ürünlerinizi Türkiye’de ne zaman pazara sundunuz? Panasonic olarak Türkiye’de temel LED aydınlatma ürünlerimizi eylül ayında pazara sunduk. Bununla birlikte Türkiye’de aydınlatma sektöründeki varlığımızı geliştirmeyi ve genişletmeyi de düşünüyoruz. Sektördeki gelişmeler doğrultusunda, yakın gelecekte Türkiye pazarına farklı ürünler sunmayı hedefliyoruz.
lılığı, güvenilirliği, üstün kalite ve ileri teknolojiyi ekliyor. Panasonic LED panel aydınlatma serisi, dekoratif ve estetik tasarım özellikleri sayesinde kullanıldığı alanlara modern bir görünüm katıyor. Öte yandan standart ampullere göre çok daha verimli olmakla birlikte, daha az enerji tüketerek çevreye de dost olduğunu kanıtlıyor. Panasonic, IEC60598 Standardı’na uygun şekilde üretilen LED panel aydınlatma ürünlerinde güçlü ve dayanıklı V2 sınıfı plastik malzeme kullanıyor. Bu sayede ekstra güvenlik sağlanıyor. Parıltıyı önleyen homojen aydınlatma ise iş ve yaşam alanlarına konfor katıyor. Panasonic LED panel aydınlatma serisi, hem gümrük şartlarına hem de olması gereken LVD, EMC, CE deklarasyonu ve RoHS gibi kalite standartlarına uyumlu olması ile benzerlerinden ayrılıyor. LED aydınlatmalarla enerji tasarrufu mümkün mü? LED panel aydınlatma, enerjiden olduğu gibi bütçenizden de tasarruf etmenize yardımcı oluyor. Düşük enerji tüketiminin yanı sıra enerjiyi verimli kullanması, uzun ömrü ve ısı yaymaması nedeniyle özellikle sıcak mevsimlerde ve klima gerektiren ortamlarda ısıdan tasarruf sağlıyor. Uzun ömürlü olduğundan da sık sık değiştirilmeleri gerekmiyor.
LED aydınlatmanın kullanıcıya sağladığı avantajlar nelerdir? Güvenilir aydınlatma, her yaşam alanı ya da işletmenin temel taşlarından biri olarak nitelendiriliyor. Oturma odalarımızı, çalışma alanlarımızı aydınlatan bu teknoloji, satın alacağımız ürünleri görmemizi ve bulunduğumuz ortamlarda kendimizi rahat hissetmemizi de sağlıyor. LED aydınlatma teknolojisi ise kullanıcıya sunduğu cazip avantajları, ısı yaymaması, uzun ömrü, gerçek ışık olması ve kullanım alanlarının çeşitliliği sebebiyle en ideal aydınlatma modeli olarak öne çıkıyor. Panasonic, yeni LED panel serisinde tüm bu özelliklerin üzerine ince tasarımlı hatları, dayanıkOCAK I ŞUBAT
29
MAKALE
AKILLI BİNALAR
NE KADAR
ENGELLİ DOSTU? A
kıllı binalar giderek çoğalıyor. İyi bir gelişme mi? Tam anlamıyla kurallara uygun yapılırsa, elbette iyi bir gelişme. Peki akıllı binaların ne kadarı engelli dostu? Akıllı binalar yapılırken engelliler, yaşlılar, çocuklular, baston ile yürüyenler ne kadar düşünülüyor. Akıllı bina alıcılarının genç, şehirli, sağlıklı insanlar olduğu gibi bir algı var. Belki reklamlarda hep bu tip kişiler kullanıldığı için böyle algılanıyor. Oysa akıllı binaların geniş bir müşteri yelpazesi var. Akıllı bina üreticilerinin öncelikli hedef kitlesi nedir bu da ayrı bir konu.
30
Şu bir gerçek ki ülkemizde bu zamana kadar yapılan binaların büyük çoğunluğu engelli dostu değildi. Tekerlekli sandalye, çocuk arabası, baston kullanan kişiler için binalar çok zor, ulaşılmaz. Yeni teknolojiler engelliler için ne kadar kolaylık sağlıyor, inşaat mühendisleri, müteahhitler bu konuyu ne kadar düşünüp uyguluyorlar, engelliler akıllı binalar konusunda ne kadar talepkarlar veya farkındalar veya isteklerini ne kadar dile getirebiliyorlar. Ülkemiz hem engelli dostu bina konusunda hem de engelli dostu akıllı bina konusunda sıkıntılı. Bu konuyu
OCAK I ŞUBAT
Tümay MERCAN KOU İletişim Fakültesi Öğr. Gör. tumaymercan@hotmail.com
normal yaşam ve çalışma alanı sınırları içinde de düşünmemek gerek. Sağlık Turizminde Engelli Binalar Konu hem bu ülkede yaşayan vatandaşları hem de sağlık turizmi konusunda hasta, engelli ve yaşlıları da ilgilendiriyor. Kocaeli Sağlık Turizmi Derneği Başkanı ve Türkiyede’ki farklı sağlık turizmi çalışma grupları içinde bulunan biri olarak yaptığımız her çalışma içinde engellilerin şehirlerde ve binalarda ulaşım, erişim zorlukları hep gündeme geliyor. Şehirlerin ve binaların engelli ve yaşlı dostu olmamasından kaynaklı olarak, bu konuda yurt dışından hasta/ misafir/ uzun süreli konaklayacak kişiler getiremiyoruz. Özellikle güneşi çok az gören kuzey ülkeleri çoğu yaşlı vatandaşlarını güneşli ülkelere 3-6 aylığına göndermek istiyorlar ve bazı masraflarını da hükümet olarak karşılıyorlar. Türkiye bu hasta/ misafirleri alamıyor. Verilen rakamlara göre, 36 milyon Norveçli güneşi çok ülkelere gidiyor. Şu anda 1,5 milyon Norveçli güneşli ülkeye gitmek ve te-
RÖPORTAJ davi olmak için sıra bekliyor. Norveç’in vatandaşları için standartları yüksek olduğundan dolayı her ülkeyi tercih etmiyor. Türkiye’ de bir elin parmağı kadar kuruluş bile bu standartları tamamlayamıyor ve şehirler marka olduklarını iddia etmelerine rağmen zaten sınıfta kalmış durumda. Kısacası akıllı binaların engelli ve yaşlıların yaşamlarını kolaylaştıracak şekilde projelendirilmesi ülkemiz için hem sağlık turizmi konusunda bir avantaj olacak hem de kendi vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştıracak.
Sözün özü; akıllı binalar ne kadar engelli dostu olarak projelendiriliyor, engelli ve yaşlılar,çocuklular ne kadar düşünülüyor,bunu daima sorgulamak gerekiyor.
“Herkes Yaşlı Ve Engelli Adayıdır”. “Herkes yaşlı ve engelli adayıdır”. Bu sözü asla unutmamak gerekiyor. Kimine erken gelir kimine genç. Ama illaki bu durum yaşanıyor. Akıllı binalar ile ilgilenen aktörlerin bu alanı da düşünmesi, bu alana yatırım yapması, bu alanın sorunlarına çare bulması gerekiyor. Akıllı bina özellikleri; kartlı geçiş sistemi, iklimlendirme, havalandırma, yangın algılama, alarm, güvenlik, aydınlatma ve asansörlerinin akıllı olması en önemli şartlar olarak gösteriliyor. Bunların yanı sıra bu sistemlerin birbirlerine bağlanması ve ortak bir merkezden kontrol edilerek yönetilmesi ve sistemlerin anlaşılır olması gerekiyor. Ayrıca bu konuda mevcut binaların akıllı binaya dönüşmesi, bina rehabilitasyonu da önemli bir konu. Ne kadar başarılı ve verimli olur bu elbette teknik bir konu ama sonuçta bu değişim ve dokunuşların hızla yapılması gerekiyor. Engelli araçları, bebek arabaları (ikiz arabaları dahil), baston ve ortapedik malzemeler ile yürüyenlere kolaylık sunan, akıllı binalar girişinden ev içi kullanıma kadar hayatı kolaylaştırmalı. Bir başka konu da önümüzdeki 10-15 sene içinde Türkiye’de ve dünyada yaşlıların sayıca artacak olması. Bu günün ve geleceğin yaşlısı teknolojiyi kullanabilen kişiler olacak ve akıllı evleri kullanabilecekler. Ayrıca tıp ala-
nındaki gelişmelere de baktığınızda evden tedavi, kontrol, bakım, alarm sistemleri, bazı testlerin yapılması üç boyutlu çalışmaları düşündüğünüzde, bu gün planlanan akıllı evler gelişen tıp teknolojisine ne kadar uyum sağlayacak diye akıllara soruları da getirmekte. İnşaat sektörü insanlara yaşam alanları sunuyor. İnsanların yaşamları her zaman zıpkın gibi sağlıklı olmayabilir. İşte böyle durumlar için inşaat sektörünün sosyoloji, tıp, sağlık alanlarındaki gelişmeleri çok yakından takip etmesi gerekiyor. Önümüzdeki 10-15 yıl kritik bir dönem. Sağlık, ilaç, gıda, beslenme alışkanlıkları, hastalıklar, dünyadaki savaşlar, riskler düşünüldüğünde sağlıklı yaşam bir çok koldan tehdit ediliyor. İnsan zıpkın gibi sağlıklı olmasa da bir alanda barınmak, çalışmak, ulaşmak, zorunda. Akıllı binaların bu kritik döneme 360 derece diğer disiplinlerle birlikte çalışarak hazırlanması gerekiyor. Binaların dış görünüşünün estetiğinin farklı, beğeni alır olması dışında iç özelliklerinin her türlü kullanıma uygun, kolay erişilebilir ve kullanılır olması, mobilyaların engelli ve çocuklara uygun olması gerekiyor. Henüz bu konulardan o kadar uzağız ki, binaların dışını gösterişli yaptığımızda, OCAK I ŞUBAT
hele bir de cam yaptığımızda (güneş yansıması ile dünya ısısını artırdığı ve ısıtmak için de ayrıca fazladan enerji kullanıldığı için son derece zararlı) Birkaç elektronik dokunuş koyduğumuzda akıllı bina diye satmak aslında zor olmuyor. İnsanlar ister iş yeri ister ev, isterse kongre alanı, otel vb. gibi genel yerler olsun binaları kullandıkça öğrenir, hayatlarını kolaylaştırıp kolaylaştırmadığını ancak kendi eşyalarını içine yerleştirip yaşamaya başladıklarında, birkaç saat veya günlerini orada geçirdiklerinde anlarlar. Binalarda yaşanmadan kendilerine anlatılanlar vaatlerdir. Vaatler herkesin yaşamına uymaz. Engelli ve yaşlıların yaşamına hiç uymaz. Sözün özü; akıllı binalar ne kadar engelli dostu olarak projelendiriliyor,engelli ve yaşlılar,çocuklular ne kadar düşünülüyor,bunu daima sorgulamak gerekiyor. Öğr. Gör.Tümay MERCAN KOU İletişim Fakültesi Öğr. Gör./ Yönetim ve Kurumsal İletişim Danışmanı tumaymercan@hotmail.com @TumayMercan Facebook: Tümay Mercan
31
HABER
bayiliklerle
büyümeye devam ediyor Ülkemizde akıllı bina otomasyonu sektörünün yerli markalarından inohom’un standını ziyaret ettik. Ziyaretimizde firmanın üst düzey yöneticisi Gökhan Tekdemir’in fuar ve sektör hakkındaki görüşlerini aldık. İSAF Fuarı sizin açınızdan nasıl geçti genel bir değerlendirme yapabilir misiniz? Dövizin hızlı artışı ve faizlerdeki ani yükselme nedeniyle konut sektörü satışlarında ciddi bir daralma yaşandı. Bununla birlikte akıllı ev sistemleri için ayrılan bütçeler de ister istemez bu gelişmelerden olumsuz etkilendi. Belki de tam da bu noktada inohom ürünleri beklentileri makul rakamlarla karşılayabildiği için tercih edilen bir firma oldu ve fuarda oldukça yoğun bir ilgiyle karşılandı. Fuara katılma amacımız ülke içi bayilik ağımızı genişletmekti, ISAF fuarı ile oldukça verimli görüşmeler ve iş anlaşmaları yaptığımızı söyleyebilirim. Gerek son kullanıcı gerekse konut üreticileri açısından bakarsak fuarda akıllı ev sistemlerine bakış açısı ve ilgi nasıldı? ISAF fuarında akıllı ev sistemleri alanında katılım sağlayan firma sayısı oldukça azdı. Katılımın düşük olduğu bir alanda “Yerli Üretici” sıfatı ile katılım sağlayan tek firma bizdik. Bu durum ziyaretçilerimizin dikkatinden kaçmamış olacak ki hemen hemen hepsi bu konudaki iyi dileklerini ve desteklerini tarafımıza ilettiler. Ziyaretçiler aslında oldukça ilgiliydi fakat bu alandaki katılımın düşük olması nedeniyle ziyaretçilerin beklentilerinin tam olarak karşılanamadığını düşünüyorum. Önümüzdeki dönemde akıllı ev sektörünün geleceğini ve firmanızın planlarını anlatır mısınız? Teknolojinin gelişmesiyle birlikte akıllı ev sistemlerine olan ihtiyaç her geçen
32
gün daha da artmaya devam ediyor. Çok değil yakın bir zamanda akıllı ev sistemlerinin bir standart halini alacağını düşünüyoruz ve bu konuda sektörün standartlarını belirleyen bir firma olmayı hedefliyoruz. 2019 yılı içinde yurtiçi ve OCAK I ŞUBAT
yurtdışı bayilik yapılanmamızı güçlendirmek için daha fazla çalışacağız. Bununla birlikte yeni nesil dokunmatik kontrol panelleri ve akıllı anahtar grubumuza eklenecek yeni ürünleri 2019’da piyasaya sürmeyi planlıyoruz.
RÖPORTAJ
Somfy Türkiye pazarına güveniyor Somfy Türkiye Genel Müdürü Semih Görür, 1969 yılında Fransa’da kurulan Somfy markasının Türkiye’deki faaliyetlerinden ve akıllı evlere olan katkısından söz ederek sorularımızı yanıtladı.
1
969 yılında Fransa’da kurulan Somfy’nin, konutlardaki ve ticari binalardaki açılır-kapanır mekanizmalar için ileri teknolojili motorlar ile akıllı ev sistemleri üreten dünya çapında bir marka olduğunu belirten Somfy Türkiye Genel Müdürü Semih Görür, “Şirketimiz kurulduğu günden bugüne
34
100 milyondan fazla motor üretmiş bulunuyor. Dünyanın 8 farklı noktasında yapılanmış olan üretim tesislerimizde günde ortalama 70 bin motor üretiliyor. Dünya genelinde her yıl 20 binin üzerinde profesyonel müşteri ve milyonlarca tüketici, yaşam alanlarında Somfy ürünlerini kullanmayı tercih OCAK I ŞUBAT
ediyor. Türkiye pazarına girişimiz ise 80’li yılların başlarına dayanıyor. Önceleri distribütörler aracılığıyla sağladığımız hizmeti; 2004 yılından itibaren Somfy Türkiye olarak direkt kendimiz sağlamaya başladık. İstanbul merkez ofisimiz ve ana lojistik merkezimiz dışında Ankara, İzmir, Adana, Antalya ve Bakü’de bölge
temsilciliklerimiz bulunuyor” dedi. Sundukları ürünler, hizmetler ve kullanım alanları hakkında bilgi veren Görür, “Ürün gamımız içinde perde, panjur, kepenk, tente, pergola, garaj ve bahçe kapıları için üretmiş olduğumuz motorlar, kumandalar, kontrol üniteleri, kameralar, alarm sistemleri, sensörler ile birlikte uzaktan kontrol ve izleme de sağlayan akıllı ev ve bina sistemleri yer alıyor. Bu ürünlerimizin çoğu konutlarda kullanılabildiği gibi AVM, otel, hastane, restoran, ofis gibi ticari binalarda da yoğun olarak tercih ediliyor” şeklinde konuştu. Somfy’nin akıllı binalar için sunduğu hizmetlerden de söz eden Görür, “Son zamanlarda en önemli trendlerden biri, diğer sektörlerde olduğu gibi bizim sektörümüzde de “akıllı” sistemlere geçiş. Tabii bu alanda öncülüğü de yine biz yapıyoruz. Somfy gibi lider konumda bulunan markaların sürekli farklılaşmaları ve öncü olmaları gerekiyor. Bu bilinçle hareket ederek, akıllı ev sistemi ürünlerimizi Türkiye pazarına da sunduk. Somfy’nin Tahoma® akıllı ev sistemi; hem motorlu sistemlerinizi hem de alarm, kamera ve ısıtma sisteminizi istediğiniz zaman, evinizdeyken ya da uzaktayken kontrol etmenize olanak sağlıyor. Böylece daha konforlu, daha güvenli ve enerji verimliliği daha yüksek yaşam alanları yaratabilmenizi mümkün kılıyor. Örneğin evden çıkarken tek bir dokunuş ile evinizdeki aydınlatmalar kapanıyor, panjurlarınız iniyor ve alarm sistemi devreye giriyor. Evinizdeki kamera ve dedektörler yardımı ile alarm durumunda evinizde olmasanız bile, anında bildirim almanız mümkün oluyor ya da güneş sensörleri sayesinde panjurlarınız veya tenteleriniz güneş ışığı seviyesine göre otomatik olarak kontrol edilebiliyor. Akıllı termostat ürünümüzle de evinizin ısısını hem istediğiniz gibi ayarlamak hem de enerji tüketimini en verimli seviyeye getirerek tasarruf sağlamak mümkün oluyor. Teknoloji çağında yaşıyoruz ve artık ev sahipleri de evlerini hem rahat bir şekilde yönetebilmek hem de evde olmadıkları
S6- Önümüzdeki dönemde hayata geçirmeyi planladıkları ürün ve hizmetlerden de bahseden Görür, “Somfy Protect ürün grubu dahilinde çeşitli güvenlik çözümlerimizi bu yıl kullanıcıların beğenisine sunmaya başladık. Yakın zamanda evinize geldiğinizde anahtar kullanmanıza gerek kalmadan kapınızı açan akıllı kapı kilidi ürünümüzü de satışa sunmayı hedefliyoruz. zamanlarda bile kontrol edip yönetebilmek istiyorlar” ifadelerini kullandı. Somfy, Fransa’da 12 bin 500 metrekare alan üzerinde kurulu ve 400 mühendisin çalıştığı Ar-Ge merkezinde her yıl yeni teknolojiler geliştiriyor ve yılda ortalama 30 yeni patent alıyor diyen Görür, “Biz, ürünlerimize 5 yıla varan garanti veriyoruz. Dolayısıyla çok farklı testler yapmanız gerekiyor. Radyo frekansıyla çalışan ürünlerimizin de doğru çalışabilmesi için ayrı test düzenekleri var. Titizlikle yürütülen ve büyük yatırımlar yapılan bu Ar-Ge çalışmaları sayesinde, her geçen gün hayatımıza yeni teknolojiler giriyor. Yakın geçmişte kullanıcıların beğenisine sunduğumuz akıllı ev sistemleri, OCAK I ŞUBAT
bunun en güzel örneklerinden biri ve gittikçe yaygınlaşıyor. Bu yıl satışa sunduğumuz güvenlik çözümlerimiz de bir diğer örnek. Bu teknolojilerin, yeni fonksiyonlar sunacak şekilde geliştirilmesine devam ediliyor. Sesli komut ile çalışan teknolojiler de şu anda öncelik verilen yatırımlarımızdan. Dolayısıyla en önemli avantajlarımızdan birinin, teknoloji geliştirmede öncü bir marka konumunda bulunmamız olduğunu söyleyebilirim. Diğer yandan yıllardır öncülüğünü yaptığımız motorlu uygulamaların kullanım oranlarını artırmak için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Tüm bu uygulamaların entegre biçimde çalıştığı tek platform da Somfy. Dolayısıyla mevcut satış kanallarımızda
35
RÖPORTAJ
faaliyetlerimizi sürdürürken yeni teknolojilerimizle ilişkili yeni kanallara da yatırımlar yapıyoruz” diye konuştu. Görür, “Biz Somfy olarak Türkiye’nin potansiyeline çok inanıyoruz. Bu yüzden de Türkiye yapılanmamıza sürekli yatırım yapmaya devam ediyoruz. Geçen yıl yeni binamıza da taşındık. Büyüme hedeflerimize ve müşterilerimize en kaliteli hizmeti sunma anlayışımıza uyum sağlayan yeni tesisimiz ile birlikte satış sonrası hizmetimizi de geliştirmiş olduk. Teknik ekip yapılanmamızı da güçlendirmeye devam ediyoruz. Ayrıca; sektör gelişimine önemli ölçüde katkı sağlayan pazarlama yatırımlarımıza da devam edeceğiz. Bütün bu girişimlerle birlikte, küresel Somfy yapılanması içerisinde büyüme ve gelişim anlamında parlayan yıldız olmayı sürdürüyoruz” dedi. Akıllı binalar ve akıllı şehirler son zamanlarda en önemli trendlerden biri haline geldi diyen Görür, “Diğer sektör-
36
lerde olduğu gibi inşaat sektörümüzde de “akıllı” sistemlere geçiş. Elbette bu alanda öncülüğü de yine biz yapıyoruz. Somfy gibi lider konumda bulunan markaların, sürekli farklılaşmaları ve öncü olmaları gerekiyor. Son kullanıcıların ev otomasyon teknolojileri ile ilgili bilinç seviyesini artırmak da çok önemli. Bu ürünlerin aslında lüks
OCAK I ŞUBAT
değil ihtiyaç olduğunu; konfor, güvenlik ve enerji verimliliğine olan katkılarının gerekliliğini her fırsatta anlatmak gerekiyor. Biz pazarlama yatırımlarımızda da bu konuya öncelik veriyoruz. Ayrıca devlet bünyesinde de bilinç seviyesinin artırılması gerektiğine inanıyorum. Binaların kalitesi sadece binaların taşıyıcılığı ve kullanılan malzeme kalitesi açısından ele alınmamalı, aynı zamanda konfor, enerji verimliliği ve gelecekteki teknolojilere uyumu açısından da değerlendirilmeli. Binaların detayları daha proje aşamasında doğru oluşturulmalı. Şu anda sektörde bu uygulamaların oranı hala olması gereken seviyede değil, ama yükselen trendler ve yapılan yatırımlarla hızla artmaya devam ediyor” şeklinde konuştu. S6- Önümüzdeki dönemde hayata geçirmeyi planladıkları ürün ve hizmetlerden de bahseden Görür, “Somfy Protect ürün grubu dahilinde çeşitli güvenlik çözümlerimizi bu yıl kullanıcıla-
rın beğenisine sunmaya başladık. Yakın zamanda evinize geldiğinizde anahtar kullanmanıza gerek kalmadan kapınızı açan akıllı kapı kilidi ürünümüzü de satışa sunmayı hedefliyoruz. Bunun gibi güvenlik ve akıllı ev çözümlerimiz, Türkiye’deki kullanıcılarla buluşmaya devam edecek. Ayrıca; bu yeni teknolojileri birer birer müşterilerimize sunarken yıllardır dünya lideri olduğumuz motorlu sistemlere de yatırıma devam ediyoruz. RS485 ve io homecontrol teknolojileri sayesinde kablolu veya kablosuz çift yönlü iletişim sağlayan motorlarımız da Türkiye’ye gelmeye devam ediyor. Bu ürünlerimiz, motorlu ekipmanlarınızın mevcut durumları hakkında anlık geri bildirim almanızı mümkün kılıyor” ifadesinde bulundu. Akıllı şehircilik sektörünün geleceği hakkında da düşüncelerini belirten Semih Görür, “Yavaş yavaş hayatımıza girmeye başlayan, sesli komut ile çalışan sistemlerin her geçen yıl daha önemli bir yer edinmesini bekliyorum. Somfy de bu alanda yatırımlar yapmaya devam ediyor. Ayrıca yapay zeka ile ilgili çalışmalar, tüm cihazların “akıllı” olacağı bir geleceği işaret ediyor. Günümüzde teknoloji artık herkesin hayatının bir parçası ve hayatlarımızda kapladığı yer de gittikçe artıyor. Eskiden lüks olarak görünen birçok teknoloji, zamanla bir alışkanlık ve ihtiyaç haline geliyor. Bu da yakın gelecekte hayatın her anında karşımıza çıkmalarını kaçınılmaz hale getiriyor. Teknolojinin gelişimi hem kullanıcıların ürün seçim tercihlerine, hem de bizim ürün geliştirme çalışmalarımıza doğal olarak yansıyor. Örneğin; kablosuz iletişim ve dijital dünya her geçen gün daha da önem kazanıyor. Somfy de bu gelişmeleri oldukça yakından takip ediyor ve tüm dünyanın bu konulardaki geleceğine yön verecek stratejilerde söz sahibi, her gün isimlerini duyduğumuz dünyaca ünlü teknoloji firmalarıyla yoğun iş birliği içerisinde çalışıyor. Uzun zamandır kullanmakta olduğumuz RTS radyo iletişim protokolüne ilave olarak, geleceğin teknolojik gelişmelerine de cevap vere-
bilmek adına Avrupa’da yaygın olarak kullanılmakta olan io teknolojisini de Türkiye pazarına sunduk. Bu teknoloji sayesinde hem kendi ürünlerimizi hem de yaşam alanlarımızdaki diğer ürünleri aynı kaynaktan kumanda etmek mümkün oluyor. Artık kullandığımız bütün eşyaların birbirleriyle iletişim kurması söz konusu. “Internet of Things” dediğimiz sistemle, birbirleriyle iletişim kurabilen cihazlar geliştiriliyor. OCAK I ŞUBAT
Somfy olarak biz de bu sürece hızlı bir şekilde dahil olduk, bu konunun dünya çapında gelişmesine öncülük ediyoruz. Bunun sonucu olarak teknolojide söz sahibi olan çeşitli firmalarla iş ortaklıkları da yapıyoruz. Örneğin bazı ürünlerimiz IFTTT, Amazon Alexa, Apple ve Google yazılımlarıyla uyumlu çalışıyor. Diğer yandan yerli üreticilerle iş birliği içerisinde satışa sunduğumuz ürünlerimiz de oluyor” dedi.
37
Türkiye’de bir ilk olan Smart Beyoğlu Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan: “Smart Beyoğlu, Belediyeyi, işletmeleri ve tarihi mekanları ilgilisinin, meraklısının hizmetine sunabilen bir platformdur.”
B
eyoğlu Belediyesi, Belediye-İşletme-Vatandaş arasındaki bağı güçlendirecek Dijital bir platform olan Smart Beyoğlu uygulamasını hayata geçirdi. Uygulama ile Beyoğlu’nda vatandaşlar belediye hizmetlerinin yanı sıra otellerden tarihi mekanlara, restoranlardan ibadethanelere kadar çevresindeki her şeye tek tıkla ulaşabilecek. Türkiye’de ilk defa bir belediye tüm işlemlerini tek bir platformda topladı. Beyoğlu Belediyesi, Belediye-İşletme-Vatandaş arasındaki bağı güçlendirecek Dijital bir platform olan Smart Beyoğlu uygulamasını hayata geçirdi. Vatandaşlara belediye hizmetlerinin yanı sıra otellerden tarihi mekanla-
38
ra, restoranlardan ibadethanelere kadar çevresindeki her şeye tek tıkla ulaşma imkanı sunan uygulama düzenlenen Basın Lansmanı ile tanıtıldı. Akademi Beyoğlu’nda gerçekleştirilen programda Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, dijitalleşen Beyoğlu’nun en somut örneklerinden birisi olan projenin detaylarını paylaştı. Bu uygulama hayatımızı kolaylaştırıyor Dijital çağ ile birlikte yeni bir sürecin başladığını belirten Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, “Dijital dünyadayız. Artık herkesin elinde bir cep telefonu ve bununla OCAK I ŞUBAT
dünyanın her tarafına ulaşabiliyor. Ama ulaşmak istediği yerlerde sinyal varsa. Yani bir başka ifadeyle Beyoğlu’nun 19 bin esnafı, binlerce binası ve belediye gibi çalışan dinamik yapıları var. Eğer siz karşı tarafa sinyal veriyorsanız, karşı tarafa datalarınızı açtıysanız, bu dataları kullanılabilir hale getirdiyseniz o zaman varsınız ve ilişki kuruyorsunuz demektir. Smart Beyoğlu hem Belediyeyi, hem buradaki işletmeleri, hem buradaki tarihi mekanları ilgilisinin, meraklısının hizmetine sunabilen bir platformdur. Sanayi 4.0 gibi sivil hayat 4.0, belediye 4.0, şehir 4.0 gibi algılayacağımız bu uygulama hayatımızı kolaylaştırıyor. Tabelaya gerek yok, yol tarifine gerek yok.” dedi.
Smart Beyoğlu İstanbul açısından bir ilk Başkan Demircan, “Elimizdeki bu turizm information dediğimiz mekanizmalar aslında bir anlamda dijitale evrilmiş oldu. Smart Beyoğlu, İstanbul açısından, Beyoğlu açısından bir ilk olarak ortaya çıkmış İnteraktif bir şehir tanıtım programıdır. Bunu indirdiğinizde Beyoğlu’nda nerede ne olduğunu size söyleyen bir uygulama. Elbette eksikleri vardır. Çünkü gelişmeye muhtaç, birçok şeyi daha buraya yüklemeyi düşünüyoruz. Bundan sonraki hedefi e-ticareti kolaylaştıracak bir atlığı yapabilmekten geçecek. Bu uygulamaları da hayata geçirmiş olacağız. Bir diğer konu da Beyoğlu’na gelen turistlerin nerede ne olduğunu bilmeleri çok önemli. Her şeyin elinin altında olacağı, oradan mekanları görebileceği, ziyaret edebileceği bir uygulama ellerine gelmiş oldu. Kısa bir zamanda dil ile ilgili unsurlar da tamamlanmış olacak.” ifadelerini kullandı. ‘Beyoğlu’nun dijit hafızası’ ‘Beyoğlu’nun dijit hafızası’ sloganıyla hayata geçirilen ‘Smart Beyoğlu’ ile Beyoğlu‘ndaki tarihi binalarda ve işyerlerinde QR kod uygulamasına geçildi. Zabıta ekipleri Smart Beyoğlu’nun mobil uygulaması aracılığıyla işyerlerine ait
bu QR kodları okutarak tüm işlemlerini yerinde ve hızlı bir şekilde yapabiliyor. Bu uygulama aynı zamanda ilçe esnafına kendi işyerinin reklamını yapmasına ve kampanyalarından müşterilerini anında haberdar etmesine imkan sunuyor. Müşterilerde bu mobil uygulama üzerinden işletmenin QR kodunu okutarak ürün ve hizmetler hakkında bilgi alabiliyor, yorum yapabiliyor. Yerli ve yabancı turistlere rehberlik edecek Smart Beyoğlu projesi ayrıca her gün 2 milyonu bulan bölgedeki yerli ve yabancı turistlerin de Beyoğlu’nu keşfetmelerini kolaylaştırıyor. Uygulamayı akıllı cihazına indiren turist ‘Ben Neredeyim’ butonu ile bulunduğu yerin konumuna, etrafında var olan işletmelere, tarihi binalara ait bilgileOCAK I ŞUBAT
re, etkinliklere ve turistik destinasyon bilgilerine anında erişim sağlayabiliyor. Harita üzerinden gitmek istediği yeri işaretleyerek yol tarifi alabiliyor. Uygulamanın bir diğer önemli özelliği de e-ticaret imkanı sunan ‘Pazaryeri’ kategorisi. Vatandaşlar bu kategori üzerinden istediği ürünü satışa sunabiliyor ve satışa sunulmuş bir ürünü satın alabiliyor. Bir tıkla belediye hizmet birimlerine ulaşma imkanı Bu uygulamanın en önemli hizmetlerinden birisi de tüm belediye işlemlerini tek bir platformda toplamış olması. Uygulamayı akıllı cihazlarına indirerek ‘hesabım’ bölümünden TC Kimlik numarası ile kayıt olan vatandaşlar, belediye ile ilgili tüm işlemlerini tek bir tıkla yapabiliyor. Başta Belediye Başkanı olmak üzere belediye hizmet birimleri ve görevlileri ile doğrudan iletişim kurabiliyor. Talep, öneri ve şikayetlerde bulunabiliyor. Smart Beyoğlu uygulamasında; Nöbetçi Eczaneler, Yeme- İçme, Tatil-Konaklama, Kültür- Sanat, Mağazalar, Tarihi Yerler, Otoparklar, Taksi Durakları vs. birçok kategori bulunuyor.
39
İnşaat sektörü hiçbir zaman bitmez Çok uzun zamandır bu sektörün içerisinde yer alan ve sektörde işler nasıl olursa olsun ‘hiçbir zaman umudumu kaybetmiyorum’ diyen akıllı bina projesi Bumerang Kartal Projesi Satış ve Pazarlama Yönetmeni Nur Eğilmez, yaklaşık 200 kalem ürünün döndüğü inşaat sektörünün hiçbir zaman bitmeyeceğini söyledi.
İ
nşaatın istihdam yaratan lokomotif bir sektör olduğunu vurgulayan Eğilmez, “Yatırım yapacak olanlar bu dönemlerde yapsınlar. İleride fiyatlar artacak. Bize yansıyan döviz maliyetleri yakında fiyatlara da yansıyacak. Yatırım yapmak için uygun bir zaman” şeklinde konuştu. Nur Eğilmez, “Yaklaşık 20 senedir bu sektörün içerisindeyim. Satış pazarlama
40
müdürü olarak yer alıyorum. Proje müdürü olarak yer alıyorum. İşimi çok seviyorum. İnsanların bir şeye sahip olduğunu gördüğüm zaman ben kendim almış kadar seviniyorum. Çünkü insanları seviyorum. İletişimi seviyorum. Aslında iktisatçıyım ama pazarlama konusunda uzmanlaştım. Dünyaya yeniden gelsem yine aynı işi yaparım” ifadelerini kullandı.
OCAK I ŞUBAT
Konut piyasasını yakından takip ediyorum diyen Eğilmez, “Gelişmeleri izliyorum. Şirketimiz Özkartallar İnşaat A.Ş. 1986 yılından beri var olan bir firma. Sadece inşaat alanında değil, belediye altyapı hizmetleri, çöp toplama geri dönüşüm merkezleri olan, hatta Pakistan’ın büyük bir kısmında belediyelere hizmet veren 7 bin kişinin çalıştığı köklü bir firmayız. Şu sıralarda
inşaat konusuna da önem veriyoruz. Bir önceki projemiz Ofisim İstanbul iş merkezi projesiydi. Ondan önceki Oval Bahçe projesiydi. Şimdiki projemiz Bumerang Kartal bir rezidans projesi. Bir sonraki projemiz yine Kartal bölgesinde kentsel dönüşüm projesi olacak” dedi. Bumerang Kartal güzel bir proje Projemiz Bumerang Kartal gerçekten güzel bir proje diyen Eğilmez, “Konum olarak Kartal’da adliyenin tam karşısında yer alıyor. Metroya 2 dakika yürüme mesafesinde. Minibüs yoluna 5, sahile 7, havalimanına 15 dakika mesafede olan bir proje. Önünde yeşil bir koru var. E-5’ten giriş-çıkışı var. Alt geçit yoluyla hastane ve adliyeye ulaşması çok kolay bir noktada yer alıyor. 10 bin metrekare üzerine konumlandırılmış, 4 bin metrekare bir taban alanı oturtturulmuş yaklaşık 60 bin metrekare bir inşaat alanına sahip, 6 bin metrekarelik peyzajıyla 41 kattan oluşan bir rezidans projesidir Bumerang Kartal. Projemiz, 1+1, 2+1 ve 3+1 gibi bağımsız bölümlerden oluşuyor ama birleştiğinde 374 metrekareye kadar ulaşabiliyor. Ofis ve konut katlarımız
ayrılmış durumda. Altta 14 tane cadde mağazamız var. Binanın içerisinde saunalar, spor salonları, iki tane yüzme havuzu, Türk hamamları, çamaşırhane, tenis kortları, çocuk oyun alanları var. Burada 1+1 hariç her bağımsız alana çift araçlık otopark tahsisi var. Misafir otoparkları ve toplantı ofisleri de mevcut. Projemizin kaba inşaatı tamam-
OCAK I ŞUBAT
landı, ince inşaata geçilmiş durumda. Planlanan 2020 Eylül ayında oturulur duruma gelecek” şeklinde konuştu. Kaliteden ödün vermiyoruz Akıllı ev ve otomasyon ürünlerinin proje aşamasında kullanımı konusunda görüşlerini bildiren Nur Eğilmez, “Belki uygun fiyatla, sürümden kazanmak
41
RÖPORTAJ
isteyen müteahhitler için geçerli olabilir ama bizim gibi yaptığı projede birinci sınıf malzeme kullanan firmalar için geçerli değil bu. Kaliteden ödün vermeden sektördeki en iyi ürünlerle yapılarımızı donatıyoruz ve müşterilerimize de bu şekilde sunuyoruz. Bizim için en öncelikli konu müşteri memnuniyetidir” şeklinde konuştu. Kaliteyi ve teknolojiyi sunmayı seviyoruz Akıllı kent ve akıllı bina kavramlarının birbiriyle olan ilişkisi konusuna da değinen Eğilmez, “Şuanda akıllı kent, akıllı bina konseptleri birbiriyle çok bağlantılı iki konu. Şimdi neredeyse bütün binalar akıllı olarak yapılıyor. Kentsel dönüşüm de buna imkan sağlıyor. Biz yaptığımız tüm projelerde kaliteye önem veriyoruz. Birinci sınıf Aplus projeler yürütüyoruz. Binalarımız, enerji tasarrufu sağlayan, güvenlik konusunda son derece donanımlı ve kullanıcıları için konfor seviyesi yüksek yapılardır. Az ama öz proje oluşturuyoruz. Bumerang Kartal projesi de bu saydığımız özelliklerinin yanında konum olarak da çok avantajlı bir noktada. Biz belli bir kesime hitap ediyoruz. Kaliteyi ve teknolojiyi sunmayı seviyoruz. Bizim için her proje bir mutluluk demektir. Projelerimizi merkezi yerlerde yapmayı da seviyoruz.
42
Akıllı binalar ile akıllı şehirler birbirini tamamlayan unsurlar. Türkiye’de 2025 yılına kadar yaklaşık 25 şehrin akıllı kent olması bekleniyor. Bu süreye yetişir mi yetişmez mi diye endişelerim var ama teknoloji o kadar hızlı ilerliyor ki her şey olabilir elbette. İstanbul açısından baktığımızda, kentsel dönüşüm projeleri bunun önünü açmış durumda. Akıllı bina açısından çok baktığımızda çok güzel projeler var. Özellikle gece seyahati sırasında baktığımda hepsi muhteşem görünüyor. İstanbul’u akıllı kent projesi olarak düşündüğümüzde ise çok kalabalık bir
OCAK I ŞUBAT
“Yaklaşık 20 senedir bu sektörün içerisindeyim. Satış pazarlama müdürü olarak yer alıyorum. Proje müdürü olarak yer alıyorum. İşimi çok seviyorum. İnsanların bir şeye sahip olduğunu gördüğüm zaman ben kendim almış kadar seviniyorum. Aslında iktisatçıyım ama pazarlama konusunda uzmanlaştım. Dünyaya yeniden gelsem yine aynı işi yaparım” şehir. Umarım bu proje yaygınlaşır burada. Zaten yavaş yavaş da akıllı şehircilik konusunda adımlar atılmaya başlamış durumda. Özellikle son dönemlerde İSBAK’ın yürüttüğü projeler ve uygulamalar başarılı sonuçlarla ilerliyor. Gerek kamunun gerekse özel sektörün yaptığı katkılarla şehirlerimiz zamanla akıllı kentler olma yolunda önemli noktalara gelecektir diye düşünüyorum. Bunun artık kaçınılmaz ve olması gereken bir sonuç olduğu konusunda da görüşlerimiz nettir” ifadelerini kullandı.
Şua İnşaat akıllı evlere yoğunlaştı Akıllı telefon ya da tabletlerle internet bağlantısı üzerinden kontrolü sağlanabilen akıllı ev konseptleri sayesinde yüksek enerji verimliliği ve su tasarrufu sağlayan konutlar inşa eden Şua İnşaat, sektörde adından söz ettiriyor. 44
OCAK I ŞUBAT
F
irmasının akıllı evlere bakış açısı ve sektörle ilgili değerlendirmeler yapan Şua İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Nimetullah Kaya sorularımız yanıtladı.
Şua İnşaat olarak, sektörde 1992 yılından bu yana kent mimarisine estetik ve yaşama değer katan projelerle faaliyet gösterdiklerini kaydeden Kaya, “Altınoluk Aquapark, Atakent Konutları, Ataşehir Konakları, Öz Mimari Konutları, Merve Konakları, Sporting İş Merkezi, İMES İş Merkezi, Şua İş Merkezi gibi çok sayıda projenin ardından 2000’li yıllardan bu yana “Elite” yaşam alanları konseptiyle imza attığımız Elite Life, Elite Rezidans, Elite City, Elite Side ve Elite Concept projeleriyle bulunduğumuz bölgelerin sembolü olmayı başardık. Gelecek vadeden ve yatırım değeri yüksek lokasyonlarda yeni nesil projeler geliştirmeye devam ediyoruz” şeklinde konuştu. Şua İnşaat olarak akıllı evlere ve binalara bakışınız nedir? İnşaatlarınızda akıllı ev konseptini ne ölçüde uyguluyorsunuz? Odak noktasına insanı koyarak her adımında hassas kararlarla yol alan bir şirket olarak, gelecek nesillere sürdürülebilir yapılar bırakma misyonumuz ışığında köklü geçmişimiz, güçlü finansal yapımız, yüksek kalite anlayışımız, yenilikçi mimari tarzımız ve doğaya dost yaklaşımımız ile konut projeleri ve ticari yapılar geliştiriyoruz. Son olarak Kadıköy Fikirtepe’de hayata geçirdiğimiz Elite Concept projemizde de bu bilinçle hareket ettik. Akıllı telefon ya da tabletlerle internet bağlantısı üzerinden kontrolü sağlanabilen akıllı ev konseptiyle hayatı kolaylaştıran projemizi çevreci bir anlayışla planladık. Elite Concept’teki tüm peyzaj alanlarının sulaması ve klozet rezervuarlarında kullanılacak su ihtiyacı; banyo, mutfak ve lavabolarda kullanılan sular ve yağmur sularının arıtılmasıyla elde edilen gri su arıtma sistemi ile gerçekleştiriliyor. Ayrıca ortak alanların aydınlatma ve sıcak su ihtiyacı için de güneş panelleri sayesinde güneş enerjisinden yararla-
Şua İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı
Nimetullah Kaya
nılıyor. Bu uygulamalar sayesinde elde edilecek tasarrufla, işletme maliyetlerini minimuma düşürmeyi ve aidatları azaltmayı hedefliyoruz. Ayrıca projemizde, modern zamanların Babil Kulesi olarak adlandırılan Dubai’deki Burj Al Khalifa ve dünyanın en yüksek kulesi olmaya hazırlanan Cidde’deki Jeddah Tower gibi prestijli projelerde kullanılan Amerikan menşeli Guardian markasının reflekte camlarını tercih ettik. Güneşe karşı yüksek performanslı koruma sağlayan bu özel camlar, daire içlerinde ısı ve morötesi ışık artışına neden olabilecek güneş enerjisini en aza indirirken, her türlü uygulama için görünür ışık iletimini ise maksimum noktaya çıkarıyor. Sizi rakiplerinizden farklı kılan özellikleriniz nelerdir? Şua İnşaat olarak hayata geçirdiğimiz projelerimizle bulunduğumuz lokasOCAK I ŞUBAT
yonların mimari, sosyal ve finansal gelişimine öncülük ediyoruz. Hayatın ve yatırımın merkezinde yükselen projelerimizle elit bir yaşam konseptinin yanı sıra kısa vadede yüksek kazanç vadediyoruz. İleri inşaat teknolojisi ile hayata geçirdiğimiz tüm projelerimizi doğaya dost sürdürülebilir bir yaklaşımla planlayarak geleceğe yön veren yapılar oluşturuyoruz. Güçlü finansal yapımız sayesinde tüm projelerimizi zamanında ve eksiksiz olarak teslim ediyoruz. Proje satışlarında şirket bünyesinde bankasız, kefilsiz kredi imkanı sağlayarak ve kişiye özel ödeme planları uygulayarak gayrimenkul sahibi olmak isteyenlere finansal anlamda büyük kolaylık sunuyoruz. Projelerimizde kullandığımız malzemelerin büyük kısmını Şua Şirketler Grubu bünyesinde yer alan Boğaziçi Yapı’dan tedarik ederek maliyet avantajı sağlıyor ve her
45
projemizin konseptine uygun özel tasarım ürünlerle yüksek kaliteli benzersiz yapılara imza atıyoruz. Akıllı şehirler ve akıllı binalara yeteri kadar önem veriliyor mu ve kullanım konusunda ne kadar başarılıyız? Dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de akıllı şehirler ve akıllı binalar giderek yaygınlaşıyor. Özellikle büyük şehirlerde yaşanılan çarpık kentleşme ve beraberinde gelen yapısal sorunlar ülkemizin önemli bir gündem maddesi konumunda. Bu nedenle konutların akıllı şehircilik anlayışına uygun olarak deprem bilinciyle ve insan ihtiyaçlarının iyi analiz edilmesi sonucunda itina ile tasarlanması gerekiyor. Bu noktada inşaat sektörünün yanı sıra vatandaşlarımıza da büyük rol düşüyor.
46
Seçimlerini yaparken çevresel faktörleri de göz önünde bulundurmaları ve binaların çevreye olan etkilerini göz ardı etmemeleri gerekiyor. İnternet üzerinden kontrolü sağlanabilen ve bu sayede enerjiyi verimli kullanan akıllı ev konsepti altında, su verimliliğine yönelik uygulamalar tercih edilerek ve güneş enerjisinden yararlanılarak çevreci bir yaklaşımla dizayn edilen binalar, hem sürdürülebilir dünya hedefine hem de tüketicilerin daha tasarruflu bir yaşam sürmesine katkı sağlıyor. Firma olarak akıllı şehircilik sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri olan inşaat sektörü son 15 yılda şüphesiz ki çok büyük gelişmeOCAK I ŞUBAT
lere imza attı. Şua İnşaat olarak inşaat sektöründe yaşanan gelişmeleri ve büyümeyi hem Türkiye ekonomisi hem de konut üreticileri açısından çok değerli buluyoruz. İnşaat sektöründe yaşanan teknolojik gelişmelere paralel olarak akıllı şehircilik anlayışının da giderek yaygınlaşacağını ve gelişeceğini öngörüyoruz. Akıllı şehircilik anlayışı ile birlikte sürdürülebilir ve enerji tasarruflu yapıların şehrin mimarisine uygun her türlü teknik altyapıya sahip bir şekilde planlanacağına inanıyoruz. Devam eden ve satışta olan projelerinizden bahseder misiniz? “Yaşamın merkezinde, İstanbul’un ortasında” yepyeni ve elit bir konsept söylemi ile hayata geçirdiğimiz Elite Concept, Anadolu yakasının kalbinde, eğlencenin, kültürün, alışverişin,
Şua İnşaat olarak, sektörde 1992 yılından bu yana kent mimarisine estetik ve yaşama değer katan projelerle faaliyet gösterdiklerini kaydeden Kaya, “Altınoluk Aquapark, Atakent Konutları, Ataşehir Konakları, Öz Mimari Konutları, Merve Konakları, Sporting İş Merkezi, İMES İş Merkezi, Şua İş Merkezi gibi çok sayıda projenin ardından 2000’li yıllardan bu yana “Elite” yaşam alanları konseptiyle imza attığımız Elite Life, Elite Rezidans, Elite City, Elite Side ve Elite Concept projeleriyle bulunduğumuz bölgelerin sembolü olmayı başardık. Gelecek vadeden ve yatırım değeri yüksek lokasyonlarda yeni nesil projeler geliştirmeye devam ediyoruz”
yatırımın ve yaşamın merkezi Kadıköy Fikirtepe’de konumlanıyor. 24 katlı 3 bloktan oluşan bir rezidans projesi olan Elite Concept, 1+1’den 4+1’e kadar çeşitli büyüklük ve özellikte 785 konut, 26 ticari ünite ve sosyal yaşam alanlarından oluşuyor. Kara, deniz, hava yolu ve raylı sistem gibi pek çok farklı ulaşım alternatifinin kesişim noktasında yer alan projemiz; E-5 karayoluna 1 dakika mesafede, metro ve metrobüsün yanı başında yer alıyor. Kadıköy Fikirtepe’nin en merkezi lokasyonunda bulunan projemiz yaklaşık olarak; Bağdat Caddesi’ne 6 dakika, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne 5 dakika, Avrasya Tüneli’ne ve Harem’e 5 dakika, Kadıköy vapur iskelesine, Moda sahiline ve Kalamış Marina’ya 10 dakika ve İstanbul Sabi-
ha Gökçen Havalimanı’na 20 dakika mesafede konumlanıyor. Birçok eğitim kurumu, hastane ve alışveriş merkezine ise sadece birkaç dakikalık mesafede bulunuyor. Yüzde 75’ini sosyal donatı ve peyzaj alanlarına ayırdığımız Elite Concept’in sosyal tesisleri içinde; kapalı havuz, sauna, buhar odası, fitness center, cafe, süs havuzları, koşu ve yürüyüş parkurları, çarşı otoparkı ve kapalı otopark yer alıyor. Projemiz ayrıca bölgenin kendi içerisinde açık teras bahçeleri bulunan ilk projesi olma özelliğini taşıyor. Blok zeminlerinde yer alan çarşı caddedeki mağazaları ise giyimden gıdaya, eczaneden markete, banka şubelerinden ATM’lere kadar tüm önemli ihtiyaçlara yanıt verecek şekilde tasarlamayı planlıyoruz. OCAK I ŞUBAT
Depremi unutmayalım Her an deprem gerçeği ile karşı karşıya olan Türkiye’de riskli binaların yenilenmesi sürecinde kentsel dönüşüm kritik önem taşıyor. 17 Ağustos depremi sonrasında yeni binalar depreme karşı daha dayanıklı inşa ediliyor, ancak bu değişim ülkemiz için yeterli değil. Ek olarak, Türkiye’de nitelikli konut alımının kolaylaşması ve sektörün sürdürülebilir bir büyümeyle ekonomiye katkı sağlayabilmesi için yeni düzenlemelere ve kalıcı teşviklere ihtiyaç var. Ayrıca her sektörde olduğu gibi inşaat sektöründe de nitelikli iş gücüne sahip olmak çok önemli. Özellikle sektörde yaşanan gelişmelere ve yeniliklere bağlı olarak yeterli bilgi ve tecrübeye sahip çalışanlara ihtiyacımız var. Bu nedenle sektördeki mesleki eğitimlerin ve teşviklerin artırılması gerektiğini düşünüyoruz.
47
Emlak sektörü
2019’da yükselişe geçecek Kısa süre önce Goldman Sachs ortaklığını duyuran Hürriyet Emlak, 2018 yılında emlak sektöründe yaşanan gelişmeleri masaya yatırdı. Döviz kurundaki dalgalanma ve maliyet artışları sektörü nasıl etkiledi? Kısa süreli durgunluk yaşayan emlak sektörünü 2019’da bekleyen gelişmeler neler? Emlak sektörü dijital dönüşümün neresinde? 2018’de 5 büyük ilde satılık konut fiyatları nasıl bir eğilim sergiledi? En çok kazandıran il ve ilçeler hangileri? gibi konularda merak edilen soruları yanıtlayan Hürriyet Emlak Satış Direktörü Çağrı Bozay, 2019’da sektörün yükselişe geçeceğinin altını çizdi. Hürriyet Emlak olarak dijitalleşme çalışmalarına daha da ağırlık vereceklerini vurgulayan Bozay, yurt dışına açılma planları ve gayrimenkul sektörüne daha çok kazandıracak yeni projeleri hakkında açıklamalarda bulundu.
2 48
018 birçok ekonomik değişikliği içinde barındıran bir sene oldu. Serbest piyasa ekonomilerinde
sıkça rastlanan kur/faiz dengesindeki değişkenlikler ve konut kredi oranlarının yükselişi emlak sektöründeki OCAK I ŞUBAT
alıcıları geçici olarak farklı finansal enstrümanlara yönlendirdi ve bu gelişme Temmuz-Kasım döneminde konut
fiyatlarında yüzde 18’e varan gerileme yaşanmasına neden oldu. Ancak yıl içinde yapılan kampanyaların satışları artırdığı görüldü. Geçtiğimiz dönemde, Avrupa’da yaşayan gurbetçi vatandaşlarımız ve Körfez ülkelerindeki yatırımcıların bu kampanyalara olumlu tepki vermelerinin de etkisiyle sektör kısa sürede hareketlenmeye ve Aralık ayı itibariyle yükselişe geçmeye başladı. 2018 geneline bakıldığında, beş büyük ilde satılık emlak fiyatlarında ortalama yüzde 10 yükseliş olduğunu ortaya koyan emlak endeksi verilerine göre, En çok kazandıran illerin başında Amasya (%26), Aydın (%24) ve Edirne (%21) geldi. Endeks verileri, en çok kazandıran ilçelerin ise, İzmir-Menderes (%40), Bursa-İznik (%37) ve Antalya-Aksu (%32) olduğunu açıkladı. Türkiye ekonomisi 2019’da büyümeye devam edecek 2018’de yaşanan ekonomik durgunluğun gayrimenkul sektörünü de etkilediğinin altını çizen Hürriyet Emlak Satış Direktörü Çağrı Bozay, “Durağan görünümden, senenin sonuna doğru hareketli ve yükseliş yönlü bir eğilime geçiş yapan sektörün 2019 itibariyle daha da hareketleneceğini düşünüyoruz, piyasaya canlılık getirecek faktörlerin başında konut kredi oranlarının tüketiciler için daha cazip hale getirilmesi geliyor” dedi. 2019’un üçüncü çeyreğiyle birlikte ekonomik konjonktörün ülkemiz ve piyasalar için bugüne göre daha iyi bir görünüm sergileyeceğini düşündüklerini belirten Bozay, “Ekonomide yaşanacak olumlu gelişmeler paralelinde emlak sektöründe de bir canlanma 2018’de en çok kazandıran iller Aralık 2017 Ort. m2 Fiyat 1.Amasya 1.290 TL 2.Aydın 2.113 TL 3.Edirne 2.029 TL 4.Nevşehir 1.113 TL 5.Muğla 4.264 TL
2018’de en çok kazandıran ilçeler Aralık Aralık 2017 2018 Ort. m2 Fiyat Ort. m2 Fiyat 1. İzmir-Menderes 3.000 TL 4.220 TL 2. Bursa-İznik 1.480 TL 2.028 TL 3. Antalya-Aksu 2.156 TL 2.853 TL 4. İzmir-Foça 3.264 TL 4.197 TL 5. İzmir-Güzelbahçe 4.580 TL 5.817 TL 6. Antalya-Alanya 2.166 TL 2.712 TL 7. İstanbul-Bağcılar 3.139 TL 3.916 TL 8. İstanbul-Gaziosmanpaşa 3.446 TL 4.259 TL 9. İzmir-Urla 4.489 TL 5.548 TL 10. İstanbul-Beyoğlu 5.114 TL 6.248 TL 11. Antalya-Kaş 4.778 TL 5.789 TL 12. Antalya-Döşemealtı 1.772 TL 2.132 TL 13. İzmir-Menemen 1.907 TL 2.273 TL 14. İzmir-Seferihisar 2.722 TL 3.188 TL 15. Bursa-Orhangazi 1.446 TL 1.691 TL 16. Bursa-Gürsu 1.594 TL 1.855 TL 17. İzmir-Ödemiş 1.689 TL 1.954 TL 18. Antalya-Konyaaltı 2.641 TL 3.051 TL 19. Ankara-Gölbaşı 2.180 TL 2.515 TL 20. Ankara-Altındağ 1.413 TL 1.626 TL
1 Yıllık Değişim %40 %37 %32 %28 %27 %25 %24 %23 %23 %22 %21 %20 %19 %17 %16 %16 %15 %15 %15 %15
herhangi bir dalgalanma beklemediğimizi de söyleyebilirim. 2019, tüm Türkiye olarak yeniden yatırımlara başlayacağımız ve daha güçlü bir ekonomiyi inşa etmeye çalışacağımız bir yıl olacak” diyor.
bekliyoruz. 2019’da bu yılın aksine büyüme rakamlarında 2-3 puan arasında artış olacağını öngörüyoruz. Dolar-Euro kuru ile ekonomi piyasasının beklentilerini yakından takip etmekle birlikte, 2019’da kurda
Aralık 2018 Ort. m2 Fiyat 1.636 TL 2.624 TL 2.463 TL 1.348 TL 5.159 TL
1 Yıllık Değişim %26 %24 %21 %21 %20
2019’da konut stoğu eriyecek Mevcut konut stoğunu kısa sürede eritebilecek bir demografik yapıya sahip olduğumuzu belirten Çağrı Bozay, “Türkiye’nin hane halkı ortalaması, genç nüfus ve diğer demografik özelllikleri ışığında yakın bir gelecekte konut stoğunun eritilememesinden dolayı herhangi bir sorun yaşanacağını öngörmüyoruz. Stoktaki mevcut artış, döviz dalgalanmaları ve faiz oranlarından kaynaklanıyor, 2019’da bu etkenlerin ortadan kalkacağına inandığımız için sektörün kısa sürede tekrar eski gücüne ulaşıp mevcut stoğu eriteceğini söyleyebilirim” dedi.
5 büyük ilde satılık konut fiyatları değişim oranları Aralık Aralık 1 Yıllık 2017 2018 Değişim Ort. m2 Fiyat Ort. m2 Fiyat 1.İzmir 3.001 TL 3,360 TL %12 2.Antalya 2,290 TL 2,554 TL %12 3.Bursa 2,099 TL 2,299 TL %10 4.Ankara 1,772 TL 1,911 TL %8 5.İstanbul 4,285 TL 4,243 TL -
OCAK I ŞUBAT
49
HABER
Sıfır atık için akıllı geri dönüşüm konteyneri
İ
stanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yerli ve milli üretim çalışmaları kapsamında geliştirdiği, pet şişe ve alüminyum atık karşılığı İstanbulkart’a kredi yükleyen sistem olan “Akıllı Geri Dönüşüm Konteyneri”ni Başkan Mevlüt Uysal uygulamalı olarak basına tanıttı. Uysal, “İstanbulkart’a atık başına bakiye yükleyecek projeyle, ‘sıfır atık’ hedefi, çevrenin korunması ve ülkemiz adına ciddi bir ekonomik kazanç sağlanacak” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atık Yönetim Müdürlüğü ve İBB İştiraki İSBAK, “Akıllı Geri Dönüşüm Konteyneri” pet ve metal şişeleri geri dönüşüme kazandırıyor ve karşılığında İstanbulkart’a kredi yüklüyor. İBB Başkanı Mevlüt Uysal, sıfır atık projesi kapsamında çöplerin toplanırken ayrıştırılması için önemli bir çalışma başlattıklarını belirterek, akıllı konteyner projesinin, pet şişe ve metal kutuların kaynağında ayrıştırılarak toplanmasıyla ilgili bir sistem olduğunu söyledi. “Akıllı Geri Dönüşüm Konteyneri” projesinin, Türkiye’de ilk defa 2013 yılında başkanı olduğu Başakşehir Belediyesi ile gündeme geldiğini hatırlatan Başkan Mevlüt Uysal, “Başakşehir Belediyesi olarak Türkiye’de ilk defa evsel atıkların yer altı konteynerinde toplamıştık. Ayrıca dünyada ilk defa konteynerlerin için-
50
de ne kadar çöp biriktiğini belediyeden ya da çöp toplama araçlarından takip etme sistemini başlatmıştık” dedi. İBB olarak da Türkiye’de ilk defa, bazı Avrupa ülkelerinde uygulanan bir sistemi İstanbul’da oluşturduklarını ifade eden Mevlüt Uysal, projenin; doğada kaybolmayan, insan sağlığı adına muhakkak geri dönüşümünün sağlanması
OCAK I ŞUBAT
gereken pet ve metal şişelerin ekonomiye kazandırılmasına çok önemli bir katkı sunacağını söyledi. HER ATIK İÇİN İSTANBULKART’A BAKİYE YÜKLENECEK Atık, akıllı konteynere atıldığında makine üzerinden İstanbulkart’a bir bakiye yükleneceğini ve yüklenen bu paranın başta ulaşım olmak üzere İstanbulkart’ın geçerli olduğu her yerde kullanılabileceğini açıklayan Uysal, “Atıkları makineye atan ve İstanbulkart’ına para yüklenen herkesi takip eden bir sistemimiz de var. Haftada, ayda ve toplamda kaç adet atık atıldığını takip edeceğiz. Onlara İBB hizmetlerinden öncelikli yada indirimli istifade ettirme çalışmamız da olacak. Örnek olarak; 50-100 pet şişe atanlar Şehir Tiyatroları’ndan ücretsiz bilet alma, sosyal tesislerden indirimli yemek yiyebilme gibi imkanlara kavuşacaklar” diye konuştu.