Toplu gorusme sureci rapor1 by hayhan

TOPLU GÖRÜŞEME KONULARI ÖZLÜK HAKLARINA YÖNELİK SEÇİLMELİDİR. TOPLU SÖZLEŞME MASASINDA NELER YER ALMALIDIR?

TOPLU GÖRÜŞEME KONULARI ÖZLÜK HAKLARINA YÖNELİK SEÇİLMELİDİR. TOPLU SÖZLEŞME MASASINDA NELER YER ALMALIDIR

Hükümet ile memur sendikaları, toplu sözleşme için 1 Ağustos'ta masaya oturacak. Yaklaşık 3 milyon memurun 2014 ve 2015 yıllarında alacağı maaş zammı ve diğer özlük hakları bu görüşmelerde belli olacak. AKTİF SAĞLIK-SEN Sendikası olarak Bu görüşmelerde;üye sayısı çoğunluğunu elinde bulunduran üç sendika (Memur- Sen, Kamu-Sen ve KESK) ya Kamu İşveren Heyeti arasında yapılacak görüşmeler öncesi bazı uyarılarda bulunarak toplu sözleşme massasında nelerin olması gerektini deklere ediyoruz.Bunlar yıllardır gözden kaçıdıığınız tüm çalışanların beklentileridir. Memurların tüm mali ve sosyal hakları konuşularak karara bağlanacak Bakalım bu yıl neleri yaşayacağız ve memurun hangi özlük hakları masada nasıl bırakılacak. Geçen yıl hayal kırıklığı olan bu toplu görüşmelerde hangi hayal kırıklığı yaşayacağız.Yada nasıl bir kazanım elde edilecek. Bazı yandaş sendikalar hala önceliklerini ve toplu görüşme konularını belirleyememiş durumda olduğu biliniyoruz.

AKTİFSAĞLIK-SEN OLARAK YETKİLİ SENDİKA YADA ÜYE SAYISI ÇOK OLAN SENDİKALRDAN TOPLU GÖRÜŞMELERDE KONUŞULMASI GEREKEN ÖNCELİKLER 1-Kamuda çalışanların ek göstergelerinin artırılması. Bu konu ile ilgili TBMM verilmiş teklif var ama bütünlük sağlanamadığı için komisyonlarda görüşülmedi her yaklaşık 10 sendaika bir siyasi parti üzerinde teklif verdiği için muhtemelen bu dönemde olmayacak gibi görünüyor.Genel anlamda kamu görevlisinin maaş ve emekliliğini etkileyen bir unsurdur.Bu güne kadar dillendirilmedi.Daha yeni yeni uyanmalar başladı olumlu bir gelişme olarak ifade edebiliriz. 2-İŞCİ KADROSUNDAKİLERİN KADROYA ALINMASI Kamu kurum, kuruluşları ve yerel yönetimlerde işçi kadrosunda görev yapan avukat, mühendis, psikolog,biyolog ve benzeri yüksek öğretim mezunu personelin memur kadrosuna geçirilmesi. Ne hedeflendiği çok önemli,Bolu/Abantta yapılan Personel Kanunu hakim kılınacaksa memur yapılmasının mantığı varmı? iyi analiz etmek gerekir. Yok 657 DMK revizyonunda değişiklikler güncel hale getirilip farklı istihdam ve farklı ücret politikaları ortadan kaldırılacaksa önemli olgular yaşanabilir.

Kurumlar neden bu çalışanları kadrolu yerine işçi statüsünde çalıştırdığı ve iş sahası açtığına bakmak ve gelinen noktada ne hedeflendiğini iyi analiz etmek gerekir.

3-Eş yardımı ve çocuk yardımı tutarlarının artırılması. Mutlaka artırılmalı ama memurun emekliliğine yansımayan bu artışlar hakkaniyet değildir.Bu artışlar mutlak önemli ama emeklilikte hiç bir getiri sağlamamaktadır. Bu nedenle Taban aylığın artırılması sonra diğer yan kazanımlar olmalıdır. Taban aylık oranı enaz %30 artırılarak masadan kalkılmalıdır. 4-Performans Sistemi Kaldırılmalı Sabit ödeme sistemine geçilmesi sağlanmalı. Son bir yıldır uygulanan 375 sayılı KHK deki sabit ödeme oranlarının (Kadro-Derece) sağlık çalışanlarının 12 yıldır taban aylığa sayılmayan performans ödemelerin bu oranlar kadar taban aylığına sayılması sağlanmalı ve böylece çalışanların emeklilik maaşı artışı sağlanmış olacağından emeklilik sayısı artacağından yeni mezun sağlık çalışanlarına istihdam alanı açılmış olacaktır.Maaşlarda Taban aylığa 2014 yılı için 300 TL 2015 yılı için 180 TL eklenmelidir. 5-Halen uygulanan Döner Sermaye yönetmeliğindeki;adaletsiz dağılımların önüne geçilmeli Meslek alanlarının RİSKİLİ RİSKSİZ ÖZELİK ARZ EDEN ÖZELLK AZ ETMEYEN gibi tanımlardan vaaz geçilmesi sağlanmalı.Meslekler arası çatışmalara ve para odaklı çalışmaya son verilmelidir. 6- Tüm dünyada uygulanıp ülkemizde olmayan SAĞLIK PERSONELİ MNESLEK ODA KANUNU hayata geçirilmesi sağlanmalıdır. 7-FARKLI İSTİHDAM MODELLERİ VE HİZMET ALIMLARI ÜZERİNDEN sağlık personeli istihdamına son verilmeli Maliyeden Kadro alınarak istihdamlar sağlanmlı,Hizmet alımı ile alanı sağlık olmayan okul mezunlarının istihdamı sonlandırılmalıdır. 8- Mesleki Görev Yetki ve Sorumlulukların Yönetmeliklerle Tanımlanmalıdır. Meslek Alanları net çizilmeli ve sahada mesleki hiyaresi sağlnamsı için ilgili bakanlıklarda her meslek gurubu için bir daire oluşturulması sağlanmalıdır.Ayrıca Sağlık Teknisyen ve Teknikerinde BAŞTEKNİSYEN ve BAŞTEKNİKERLİK statüleri oluşturulması sağlanmalıdır. 9- Mesleklerin Risk Haritası Çıkartılması İçin Bilimsel Bir Komisyon Kurulması Sağlanmalı Bu kurulla birlikte mesleklerde yıpranma payı devreye sokulmnalıdır. Yani 5510 sayılı Kanunun 40 maddesinde yer alan meslekler arasına 15 .gurup olarak Tüm sağlık Meslek Çalışanları dahil edilerek 90 gün Fiili hizmet zammı verilmelmesi sağlanmalıdır. 10-663 sayılı KHK ile boşluğa düşen ŞEF kadrolarına tekrar işlevsel hale getirilmesi sağlanmalıdır. 11-Yardımcı hizmetlerde çalışan personele ek gösterge verilmesi. Ek gösterge verilmesi kaçınılmaz ama persormas sisteminde katsayı oranları artırılması gerekir.

12-SOSYAL VE EKONOMİK YARDIMLAR SAĞLANMALI Aile Politikalar Bakanlığı İle uzlaşı sağlanarak tüm kamu görevlilerinin 0-4 yaş grubundaki çocukları için kreş açılması bunun mümkün olmadığı durumlarda çalışanlara Kreş yardımı ödenmesi sağlamalıdır. Ayrıca çocuklar için memurlara eğitim desteği sağlanmalı ve bu durum bordrolarda gösterilmeli bu destek oranları eğitim durumuna göre tesbit olunmalıdır. Örneğin İlkokul için 150-200TL Orta Okul için 200-250 Lise İçin 300-350Tl arası bir destek sağlanmalıdır. 13-ULAŞIM HİZMETLERİ YARDIMI Servis hizmeti alamayan çalışanlara, ulaşım yardımı ödenmesi. Mutlaka alınacak kazanımlardan birisi olmalıdır.Memurun maaşın yaklaşık %10 luk dilimini oluşturmaktadır. 14-DİNİ BAYRAMLARDA İKRAMİYE Tüm Kamu görevlilerine, Bazı Kurumlarda; Ramazan ve Kurban bayramlarında, bayram öncesi ödenen maaşların tüm kamu görevlilerine ödenmesi bununla birlikte en yüksek devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) en az 2 katı tutarında bayram ikramiyesi ödenmesi sağlanmalıdır 15-KILIK KIYAFET YÖENTMELİĞİ Memurların kılık-kıyafet yönetmeliği tekrar belirlenmeli uygulamalarda standartlar oluşturulmalı kamusal uygulama bütünlüğü sağlanmalıdır. 16-SİCİL UYGULAMSI Kamu kurumlarında kaldırılan Sicil Uygulamasının,KİT'lerde sicil sistemi uygulamasının kaldırılması sağlanmalıdır. 17-İŞ GÜVENCELİ MEMURLUK EN ÖNEMLİSİ 657 sayılı DMK’da yer alan iş güvencesi gibi konuların değiştirilmesinin gündemde olduğu bu günlerde, sendikaların da varlık nedeni olan “Güvenceli memurluk” statüsüne sahip çıkılması gereklidir. 18-SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ BAĞIMSIZLIĞI VE TARAFSIZLIĞI Hükümetin Sivil Toplum Hareketi Uygulamasında Demoktatik ve Tartafsız Olduğunu ve Kimse İle ortak Hareket Edemeyeceğinin Hatırlatılması.Hükümetin TARAF VE YAN olamayacağı tüm STK lara eşit mesafede olması gerektiği hatırlatılmalıdır.

Bu Metin İle Her Şey Su Yüzüne Çıktı YANDAŞ SENDİKA SAĞLIK İŞ KOLUNDA SORUNLARI 104 MADDE İLE DEKLER E ETTİ “BU METİN SON YEDİ YILDA HİÇ BİR ŞEY YAPILMADIĞININ YAZILI OLARAK DEKLERE EDİLMESİDİR

Bu Metin İle Her Şey Su Yüzüne Çıktı “BU METİN SON YEDİ YILDA HİÇ BİR ŞEY YAPILMADIĞININ YAZILI OLARAK DEKLERE EDİLMESİDİR” Değerli sağlık camiasının tüm çalışanları sürekli olarak ülkemizde sendikacılık yapılmadığı yan ve yandaşlık yapıldığı sorunların çözülmek yerine ötelendiğini defalarca anlattık ve sizlerle paylaştık dün bazı sitelerde yan ve yandaşlık yapan sendikanın ne kadar zafiyet ve aciz olduğunu yedi yıl süresi boyunca aslında sorunları ötelemekten başka hiçbir şey yapmadıklarını yandaş sendikanın taleplerini incelediğimizde görüyoruz. Kanunda öngörülen toplu sözleşmenin kapsamı ile masaya oturan konfederasyonların talepleri arasında inanılmaz çelişkiler var. Bilindiği gibi kanunda “Toplu sözleşmeye kurumsal hiyerarşiyi bozacak ve aynı veya benzer unvanlı kamu görevlilerinin mali ve sosyal hakları arasında kurumlar arası dengesizliğe yol açacak hükümler konulamaz.” Hükmü yer alır bu durum toplu sözleşme hakkı fiilen ortadan kalkmış gibi görünüyor ne diyelim, herkesin devesi gücü oranında yük taşırmış..! Ama ne yazık ki bu toplu görüşme metni 4688 sayılı yasanın değişik 28’inci maddesi ile ters orantılıdır.Yani kanunla bağdaşmamaktadır. Yan ve yandaşçılık nedeni ile Siyasi irade kanun ile Toplu sözleşmeleri etkisi altına almışken yani ipotek altına almışken bu taleplerin kamuoyuna açıklanması biz çalışanlara inandırıcı olmaktan çok ama çok uzak durmaktadır. Biz bazı maddelerde uygulamada olanları ve görüşleri yazdık. Yanlış anlaşılmasın “amaç üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil” Sarı boyalı olanlar yorum eklediklerimiz olup,Açık Mavi olanlar yıllardır herkesin dillendirdiği konular çözüm bekliyor. Yeşil olan bir maddede kurumsal olarak yoruma açık gibi görünüyor uygulamada farklılıklar var. Taleplerden İlk bakışta dikkati çeken maddeler şunlardır Sağlık hizmetlerinin hizmet satın alma yoluyla gördürülmemesi Sözleşmeli personelin eş durumu tayinlerinde de hizmet bölgesi ve gruplarına bakılmaması. 4/B ve 4/C’lilerin de eş durumu tayinlerinde kadrolularla aynı haklara sahip olması Çocuğu il dışında bir ortaöğretim kurumunu merkezi sınavla kazanan ve söz konusu yerde yatılı öğrenim görme imkanının bulunmadığını belgelendirenlere hizmet bölgesi ve grubu şartı olmaksızın tayin hakkı verilmesi Sağlık hizmetleri sunumu esnasında hayatını kaybedenlerin ailelerinin şehit ailesi/yakını olarak değerlendirilmesi. Dönersermaye-sabit ek ödemenin gelir vergisinden muaf olmasını Nöbet ücretlerinin iki kat artırılmasının bir başka öncelikli talepleri olduğunu söyledi. Mesai saatinin 08.00-16.00 olarak düzenlenmesi ve 16.00’dan sonra yapılan hizmetlerin karşılığının fazla mesai ücreti olarak ödenmesi Döner sermaye kadrolu personelin genel bütçeye geçirilmesi 112 istasyonlarında çalışanlara icap nöbet ücreti ödenmesi Her yıl görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavı yapılması ve eğitimlerin uzaktan eğitim ile verilmesi Bütün sağlık çalışanlarına zorunlu mesleki mali sorumluluk sigortası yapılması ve primlerinin tamamının kurum bütçesinden ödenmesi Ön lisans mezunlarına lisans tamamlama programı açılmalı, Hemşirelik Kanunu kapsamında uzman hemşire olarak kabul edilenlere uzman hemşirelik kadrosunun verilmesi Memur-Sen’e bağlı Sağlık Hizmet İş Kolu Talepleri Resmi Sitemizden(http://www.aktifsaglik-sen.org/?Syf=18&Hbr=554987&/Bu-Metin-İle-Her-Şey-SuYüzüne-Çıktı) linkinden inceleyebilrsiniz.

TOPLU GÖRÜŞME YAPILMIYOR ORTA OYUNU OYNANIYOR

Toplu Görüşme Değil ORTAOYUNU oynanıyor.Bizler Seyrediyoruz Değerli Basın Mensupları; Bilindiği gibi 1 Ağustos itibari ile Kamuda 2 milyon 600 bin memur ile 2 milyona yakın memur emeklisini ilgilendiren toplu sözleşme görüşmeleri başladı. Aslında sendika olarak biz bunun bir “toplu sözleşme değil Orta oyunu olduğunu ifade ediyoruz”... Nedenmi? Gelin Nedenini ve bu oyunun nasıl oynaıyor birlikte analiz edelim. Değerli Basın Mensupları;Bu yıl da, geçen yılki oyunun tekrarı oynanacak ve yine pişekarın dediği olacak. Evet ortdada bir oyunun oynanıyor adı da ORTA OYUNU dur.[orta oyununda Mukaddime/(giriş),Muhavere/(söyleşme) Fasıl( Oyunun asıl bölümü) Bitiş/ (gelecek oyunun adını ve yerini bildirilir ve oyun kapatılır) bölümlerinde oluşur)] Oyuunun meddehı ise ITUC raporlarında,bağımsız olmadığı siyasi bir partinin bastonu gibi olduğunu ifade ettiği yandaş sendikalrdır. Elbette bu yandaş sendikalrı hatılayanlarınız mutlak vardır. Şuana kadar oyunun Mukaddime kısmı Pişekar tarafından açıldı ve Muhavere kısmı yarı olarak meddah tarafından oynanmay başlandı. Bir iki gün içerisinde ya da bayram sonrasıda fasıl başlayacak oyunun bir meddahı olacak diğer taraftada pişekarı olacak ve oyun pişekarın isteği doğrultusunda oynanmaya başlanacak ve devam edecektir. Oyunun mukaddime kısmı çok ilginçti temsiliyet sorunuyla ilgiliydiki dillere destan,1 Ağustos2013 tarihinde başlayan toplu sözleşme görüşmelerinde memurlar tarafındaki temsilcilerin konumu şöyleydi: Yasaya gereğince , 11 hizmet kolunda en fazla üyeye sahip sendikalar ile yine üye sayısı yönünden ilk üç konfederasyon ve heyet başkanı olarak da en fazla üyesi olan konfederasyonun temsil hakkı söz konusudur. Bu durumda 15 kişilik sendika heyetinde Memur-Sen’in 12, KESK’in 2 ve Kamu-Sen’in de 1 temsilcisi bulunuyor. Görüldüğü gibi, sendika heyetinin yüzde 80’ini Memur-Sen temsil ediyor. Oysa toplam 1 milyon 468 bin sendikalı memurdan 708 bini Memur-Sen üyesi, yani üye bazında yüzde 48’lik bir üyenin temsil hakkı varken %52 üyenin nin temsil hakkı yok Gerçi bir benzerini TBMM de de yaşamıyormuyuz.. Ülkemizde mevcut hükümetin iktidar olduğu 2002 yılında bir Konfederasyonun tottal 42 bin üyesi var iken 2013 yılındaki üye sayısının 708 bine çıkması normal bir gelişme olduğunu kabul etmek matematik ve fizik kuralalrına aykırıdır.Akıl yönünden hiç anlamlı değil ama burası malum Türkiye insanlar hükümetin gücü ile korkutularak sindirilerek zorla hatta sahte imzalarla üyelikler yaparak üye sayılarını artırdılar.(Her platformda İspata varız) Bu artışın; sadece tek başına sendikalar tarafından başarılmasının mümkün olmadığı su götürmez bir gerçektir. Savaşta her yol mübah denilerek kayıtsız şartsız hükümet politikalarına destek verilerek ve On bir (11) yıllık mevcut hükümetin gücü ile insanlar sindirilerek korkutularak baskılanarak üye artış oranı yüzde 1.600, başka bir deyişle 16 kat artmış durumda bunun normal kabul edilmesi zaten anormalliktir.

Sıkı sivil toplumcu olarak hafızam beni yanıltmıyorsa geçmiş başka iktidarlar döneminde hiçbir sendika bu kadar yükseliş göstermedi.1999-2003 arsında yapılan baskılar ve desteklerde başka yandaş bir sendikanın üye sayısında yükselmeler oldu isede bu kadar artış olmadı. O günkü yanlışlar etki tepki meselesi ile bu günlere gelindi.Diyecek tek bir söz kalıyor Omurgasız sendikacılık “yandaşlık” sonrasında sayısal başarı bu olsa gerek… Toplu sözleşme görüşmeleri öncesinde en düşük teklifi Memur-Sen verdi, yüzde 6+6. Kamu-Sen’in hayali teklifi yüzde 10 +10. biz istedik hükümet vermedi demek için KESK de 2014 yılı için en düşük memur aylığının 2.340 TL Değerli basın mensupları bu orta oyununun FASIL KISMI daha ilginç OLACAK Bu oyunu İLGİNÇ kılan ise doğası gereği toplu görüşme pazarlığı sonrası öncelikle grev hakkının olması değilmidir? Yoksa avrupa normları bunudamı yanlış biliyor? Ama Maalesef ülkemizde toplu görüşmelerde Grev Hakkı Yok. Fedoal Düzen(Ağalık Sistemi) haklar belli yere kadar aranır sonrası feodolitenin haklarının gaspı demek... Değerli Basın mensupları diyelim ki toplu sözleşme görüşmeleri uyuşmazlıkla sonuçlandı.(mümkün görünmüyor çünkü yandaş sendikalar var masada) çalışanın hakkını koruya bilmesi için en kuvettli argümanı nedir? Grevdir peki şimdiki kanunda Grev hakkı yok ise o zaman toplu sözleşmenin bir anlamı varmıdır? Çünkü bu masada taraflar sadece DOSTALAR ALIŞ VERİŞTE GÖRSÜN mantığı ile oturulmaktadır. Çalışan adına masaya oturduğunu söyleyen yandaş sendikaların kanun gereği zaten bir yaptırım gücü bulunmamaktadır. Değerli Basın Mensupları;Bilindiği gibi hükümet 2010 Anayasa Referandumundan önce ne demişti “memurla artık toplu görüşme yok, toplu sözleşme hakkı var” dememişmiydi bu şekilde memurun/emekli memurun oyunu almamışmıydı? bizmi yanlış hatırlıyoruz hayır biz yanlış hatılamıyoruz hükümet kamuoyunu yanılttı. O zaman meclisde sendiklar kanunu görüşülürken taslak metin üzerinde yaptığımız incelemeleri basınla paylaştık ve dedik ki bu kanun kamu görevlilerin grev hakkını sağlamıyor hakaları korumak için değil hakların alınması için çıkartılıyor kanun sendikaların hükümetin ayağına dolanmaması için çıkartılıyor nedeni olarakta hep son sözü devlet söylüyor bunuda Kamu Görevlileri Hakem Kurulu adı altında yine kendisi söylüyor bu kanun bu şekli ile fayda vermeyeceğini ifade etmiştik gelinen noktada bir kere daha haklılığımız ortaya çıktı. O zaman yandaş sendikalar tarafından bu kanun neden desteklenmişti bunu herkes çok iyi biliyor birincisi toplu görüşme aidatı ikincisi meclise siyasi güç taşımaktı. Malesef ufak istekler için kamu çalışanları yüz üstü bırakıldı ve grev hakları ellerinden aldırıldı Daha kanun aşamasında mecliste onca itirazlara rağmen kanunlaştırlmıştı. Sonuç hüzün ve hak kayıpları Değerli Basın Mensupları;şuan masaya sadece dediğim gibi dostlar alış verişte görsün mantığı ile oturuluyor. Yandaş sendikalar geçmişte verdikleri sonsuz destekten dolayı bugün yapacağı çokta bir şey yok hükümet ne derse o olacak çünkü grev hakkı gibi bir silah yok. Değerli Basın Mensupları;Diyelim ki toplu sözleşme görüşmeleri uyuşmazlıkla sonuçlandı bir an öyle hayal edelim (Bu çok mümkün görünmüyor) sonuçta ne oluyor kanun gereği kurul devreye girmiyormu?.

Beyler kendimizi kandırmayalım bu masadan hiçbir aksi görüş gelmeyecektir Nedeni olarak hakem heyetinin 11 kişiden oluştuğunu biliyoruz bunun dağılımı ise; 6 üyeyi hükümet atıyor, yani hükümet maça 6.0 önde başlıyor, ee!! sonrası 4’ü taraf sendikalardan oluşuor, 1 üyede öğretim üyesi bunuda en fazla üyeye sahip memur konfederasyonu öneriyor, hükümet atıyor yani her halde hükümet maçta 6-5 önde ise ne olacak hükümetin dediği olacak beyler yeter artık kamu çalışanları ile daha fazla dalga geçmeyin.

Değerli Basın Mensupları;Biz geçen yılki orta oyununu unutmadık hatırlıyoruz. Uzlaşma olmamıştı sonrasında ne oldu Kamu Görevlileri Hakem Kurulu,zam kararını belirlememişmiydi ? Başlangıçta memur aleyhine 7’ye karşı 4 olan karar, son anda sendikaların baskısı üzerine (yani öğretim üyesine baskı yapıldığı için hür iradesini kullanamdı) öğretim üyesinin karar değiştirmesi sonucu 6’ya 5 olarak gerçekleşmedi mi? Yani sonuçta hükümetin dediği olarak gerçekleşmedimi? Kararlar bağlayıcı itiraz yolu yok grev yok hükümetler hiç bu kadar rahat olmamıştı Yandaşlar sağolsun... Masadan memurun özlük hakları noktasında nerler alındı, alındığı söylenenlerde zaten hükümetin AB uyum yasaları gereği yapması gerekenlerdi buda yarım yamalak verildi.Örnek verecek olursak (Doğum izni,süt izni,kreş v.b ufak tefek haklar.) Sabit ödeme tüm sendikaların ortak kazanımıdır bunda herkesin emeği vardır kimse kendine pay çıkartamaz. Değerli Basın Mensupları sizlerin aracılığı ile çalışanların; bu yılki ortaoyunundan da bir şey çıkmayacağını bilmelerini oyunun orta oyunu tarzında vizyonda meddah ve pişekarın olacak ve oyunun da al gülüm ver gülüm şeklinde biteceğini düşünüyorum kimsenin de farklı hayal kurmamasını diliyorum.Zaten Yandaş Sendika 104 madde ile masaya geliyorsa son 7 yılda bir şey yapmadığı zaten ortada...

Kanununda, Yönetmelikte Değişiklik Yapılmadan Hiç Bir şey Başarı Değildir. Başarı Olarak Deklere Edilemez.. AKTİFSAĞLIK-SEN11 YAZI DİZİSİ 2013-18 Tahran Cad.No:30 Kavaklıdere/Çankaya/Ankara Her Hakkı Saklıdır.Çoğaltılamaz

Kanununda yada Yönetmelikte Değişiklik Yapılmadan Hiç Bir şey Başarı Değildir. Bu gün bazı basın organlarında ve sitelerde Toplu Görüşmenin 12 maddesi başarı olarak lanse edilmeye çalışılıyor.Çünkü 1-2 tutanacakları madde var bu maddede olnlardan birisi; Toplu görüşmede Sağlık çalışanları için kazanım olarak ifade edilen ve Madde12 de yer alan 'özellik arz eden birimlerde çalışanların çalıştıkları süre kadar ek ödemesi” yer almaktadır. Bahse konu haber bu hali ile anlam karmaşasına neden olmaktadır.

Bilindiği gibi bu hali ile sağlık çalışanlarının halen kanun ve yönetmeliklerde değişiklik yapılmadığı için Özellik arz eden birim ek ödemesinden faydalanmaları mümkün değildir. Geçtiğimiz günlerde hükümetle memur arasında yapılan toplu sözleşme görüşmelerinde zammın yanında birçok hizmet kolunda da yeni kazanımlar elde edildi. 2014-2015 yıllarını kapsayacak olan toplu sözleşmede, sağlık çalışanları lehine bazı kazanımlardan bahsediliyor.

"özellik arz eden birimlerde çalışanların çalıştıkları süre kadar ek ödemesi aslında bir kazanım değildir,nedenine gelince yetkili sendika öncelikle acil birimi içerisinde kurulu bulunmayan laboratuavrların Acil birime dahil edilmesi gereklidir.Bilindiği gibi Merkez laboratuarlarında Acil Hastalarının tahlil çalışması yapıldığı için ne olursa olsun Merkez laboratuarındaki çalışmaların özellik arz eden birimlere dahil edilmesini sağlamalı insanlar davalarla haklarını elde etmemelidir. Kurumlarda Acil Laboratuar kurulamaması çalışanların değil kurum amirlerinin sorumluluğudur. Anayasanın 49 maddesi ve İLO gereği kurumlar çalışılacak alanların sağlanmasından sorumludur.Halen kurumlarca laboratuarlar acillerde kurulmadığı için laboratuarlar hem acile hemde polikliniklere hizmet verirken saat 16:00 dan sonraki dilim çalışılan süre olarak değerlendirilmektedir.Oysa bu laboratuarlar gündüzleri de 7/24 acil birimlere hizmet sunmaktadırlar. Dolayısı ile bu madde çalışanlara çok büyük kazanımlar sağlamamıştır..Eğer hizmet 7/24 sağlanıyor ise madde 7/24 olsa idi başarı olarak lanse edilebilirdi. Bilindiği gibi daha önceki yönetmeliğin 5 maddesinin y)bendince bu işlem yapılarak ödeme yapılıyordu , Sağlık Bakanlığı, bu uygulamayı 14 Şubat 2013 tarih ve 28559 Mükerrer Sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan yönetmelikle ve daha sonra yayımlandığı genelge ile iptal ederek sağlık camiasında tanıda önemi olan iki meslek gurubunu cezalandırdı. Yani röntgen birimi ile laboratuar birimleri Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarında, mesai dışında acil servise hizmet vermesi sebebiyle ek ödemelerde, 'özellik arz eden birim katsayısı dışında bırakılmış oldu. Daha sonrasında AKTİFSAĞLIK-SEN ve Diğer Sendikalar 14 Şubat 2013 tarih ve 28559 Mükerrer Sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan yönetmelikle ve daha sonra yayımlandığı genelge ile iptal davası açıldı. Dava süreci devam etmektedir. Tüm sendikalar bu konuda ; özellik arz eden birim uygulamasının tekrar uygulamaya alınmasını talep etti. Bununla birlikte Dönersermayelerin Emekliliğe Yansıtılmasını istedi.

Yetkili Yandaş Sendika Değişik Sitelerde; Sabit Ödeme Tamam Sırada Döner Sermayeler Emekliliğe Yansıtılacak şeklinde reklam verirken bu konudan hiç bahsetmediler bile,yandaş sendika;ayrıca sağlık çalışanları için sorun olarak 104 madde ile ilgili deklerasyon yayınladı fakat bunların sadece 5 adedi görüşüldü bunlarında üçü torba kanunda çıkmıştır. Meclis Ekim Ayı içerisinde açılacağı düşünülürse Yönetmeliğin Meclisten çıkartılarak resmi gazete yayınlanmadan insanlara servis edilmesi doğru etik ve ahlaki değildir. Yaptığımız ankette ve yapılan çeşitli anketlerde toplu sözleşmede varılan mutabakat hakkında oldukça ilginç bir sonuç ortaya çıkmıştır. Toplu Görüşmeden evet memnunum diyenlerin oranı % 12,9 kısmen memnunum diyenlerin oranının % 13,1 ve hayır memnun değilim diyenlerin oranı ise %74.0 gibi yüksek bir rakam çıkması oldukça ilginç değimli? Geçen toplu görüşmelerde de bir çok madde deklere edildi ancak bunların çok azı kabul edildi.Bu nedenle yasallaşmayan hiçbir şey başarı olarak lanse edilemez.

TOPLU GÖRÜŞMELERDE YENİ ORTA OYUNU ORTAYA ÇIKTI , ÖNCE DESTEK VER, SONRA, DEVLETLE EL ELE OL

TOPLU GÖRÜŞMELERDE YENİ ORTA OYUNU ORTAYA ÇIKTI ÖNCE DESTEK VER SONRA DEVLETLE EL ELE OL

Öncelikle Herkesin Ramazan Bayramını Kutlar Ramazan Bayramının Hayırlara vesile olmasını dilerim. Değerli Sağlık çalışanları; 1 Temmuz 2013 tarihinde yazdığımız yazıda TOPLU GÖRÜŞEME KONULARI ÖZLÜK HAKLARINA YÖNELİK SEÇİLMELİDİR ve 2 Ağustos2013 tarihinde Toplu Görüşme Değil ORTAOYUNU OYNANIYOR Bizler Seyrediyoruz şeklindeki haberi sitemizden sizlerle paylaşmıştık. Üzgünüm ama tarih beni bir kere daha haklı çıkardı haklar alınması gerekirken bazı haklar masada bırakıldı. Bunlardan birisi enflasyon farkı hesaplamada 2014 yılı için 2013 yılı baz alınacak 2015 te de 2014 yılı sonu baz alınacak. Bu yapılan toplu sözleşme ile ilk kez fark uygulamasına bir yıl ara verilmiştir. Ne diyelim bunu kazanım diyenler ve buna inanlara hayal görmeye devam diyoruz… Değerli Sağlık çalışanları Hesaplamalara göre,Sağlık İş Kolunda 2014 yılında 1550-2100 TL arası maaş alan bir sağlık iş kolunda çalışanlara;brüt 175 lira eklendiğinde;net olarak da 121.45 TL toplam zam almış olacak. Bu da yaklaşık yüzde 6.6 zam yapılması anlamına geliyor. Aynı yıl içinde enflasyon oranı yüzde 8 düzeyinde çıkarsa, memurlar yüzde 1,4 zamdan mahrum olacak. Hükümetin 2014 yılı Enflasyon Hedefi % 5 olarak AB sürecinde deklere edilmiş görünüyor Ama bulunduğumuz coğrafyadaki olayların bazı olguları tetikleyeceği ekonomistlerce ifade edilmektedir. Ekonomistler yıllık enflasyonun yüzde 10 veya 11 düzeyinde çıkacağını ifade ediyor bu ifade ümit ederiz gerçekleşmez gerçekleşir ise memurların kaybı yüzde 3,4’ ile 4.4 olacaktır. Bu durumda Ek ödemelerin büyük kısmı, memur zam oranı ile belirleniyordu. Yukarıda anlattığımız gibi % Yüzdelik bir artış olmayacağı için, ek ödeneklerin belirlenmesinde, 2013 rakamları baz alınacağı için, 2014’te, memurlara yılda iki kez zam verilmeyecektir. Ayrıca Aile yardımı ödeneği miktarı 2013 yılı rakamları baz alınarak ödenecektir.. Doğum ve ölüm yardımı oranlarında artış olmayacak.,ayrıca, devlet memuru aylığına bağlı ödemelerin hiç birisinde bir artış yapılmayacak. Bilindiği gibi ek ödemelerle ilgili tüm artışlar, memur maaş katsayısındaki artış ile belirlenir. 2014 yılında 2013 baz alındığı için yüzdelik zam uygulanmayacağı çok net ortada nasıl kazanım olarak insanlara anlatılıyor bunu anlamakta gerçekten çok zorlanıyorum. Orta oyunu yazımızda belirttiğim gibi DOSTLAR ALIŞ VERİŞTE GÖRSÜN mantığı ile toplu sözleşme ile “memurlar masada yüzüstü ”bırakılmıştır. Türkiye Sendikacılık tarihinde; Ahlaki değerlerin ayaklar altına alındığı bir toplu sözleşme süreci(Ortaoyunu oynandı)

. Yetkili Konfederasyonun Sağlıktaki Yetkili Sendikası 104 sorun deklere etmişti ne olduda bu toplu görüşmede 104 madde görüşülmeden kanuni süreci beklenmeden sonlandı. Bazı yandaş haber sitlerinde Spottan Flash olarak hazırlanan ve sitelerde duran Başlık “Döner sermaye ek ödemelerin emekliliğe yansıtılacak şekilde sabit maaş ödemesine geçilirilmesi değimliydi . Ne oldu da bu konu konuşulmadı Çünkü Maliye Bakanlığı Bu konuya başka açıdan yaklaşıyor ama bu durum yandaş sendikalar tarafından bu bir türlü çalışanlara açıklanamıyor ve bu nedenle malum yandaş sendikalar bu konuyu konuşamadı bile çünkü,Maliye Bakanlığında konuştuğumuz yetkililer döner sermayenin emekliliğe yansıtılması için bir havuz oluşturulup paranın ayrı bir kalem olarak buraya yatırılıp emekli keseneğine yansıtılması olarak ifade etmektedirler. Yandaş Sendikalar tarafından bu hak kayıbı gibi algılanacağı için yandaş sendikaların tabanında sıkıntı oluşturacağı için bu konu görüşülmedi bile Şuan bunu toplu görüşmeyi kazanım olarak empoze edenler ve takım tutar gibi sendikasının başarısını savunanlar acı gerçekle 1 Ocak 2014 günü maaşını aldığı zaman karşılaşacaklar. Aslında hükümet o kadar köşeye sıkışmıştı ki 2014 yılında Yerel(Belediye) seçimleri 2015 te Milletvekilliği seçimleri vardı bu koz çok iyi kullanılmalıydı ama maalesef aşağıda açıklayacağımız duyum nedeni ile tüm sağlık personelleri masada bırakıldı. Evet, bürüt 175 TL nin taban aylığa yansıtılmasını başarı olarak anlatabilirsiniz. Ama bu maalesef başarı değildir. Bu rakam en az 300 TL de olmalıydı Ayrıca 2015 yılı içinde en az 180 TL olmalıydı işte o zaman biz bunu başarı olarak adlandıra bilirdik. Ama sağlık çalışanları için 104 madde içerisinden bir tanesi olarak düşünmek gerekiyor galiba Maaşlara yapılacak zam oranını düşük olacağı zaten Memursen Konfederasyonunun 6+6 ile masaya geleceğini ilan etmesinden belli idi. 3+3 maaşlarda hiçbir etki yapmayacak zaten yapılacak olan bu oran % 6 değil % 4,4 civarında olduğunu biliyoruz. Ayrıca 4.aydan sonra %5 vergi dilimi oluşuyor demek ki hükümet kamu çalışanına zaten zam yapmış olmuyor.Göstermelik bir rakamdan ibaret. İşin En ilginç yanı toplu görüşmeler bir (1) hafta kala 104 madde ile masaya geleceğini açıklayan Sağlık İş Kolundaki yandaş Sendika Maalesef sadece 5 madde masaya getirebildi. Bu 5 maddenin de zaten üç(3) maddesi de Torba kanunla yasallaşmıştı aslında 5 madde demekte abes oluyor. Peki, Memursen Konfederasyonu ve iş Kolları neden bu kadar hızlı şekilde masadan kalkmıştı. Çok sağlam kaynaktan aldığım bilgiye göre Bu Konfederasyondan yerel Seçimlerde yani Belediye Seçimlerinden 4+1 aday direk aday olacak, Milletvekilli seçimlerinde ise 2+1 Milletvekilli için direk adaylar listeye konulacakmış. Eee!!bu konu dikkate alınırsa memurun neden masada yüz üstü bırakıldığını düşünmeye gerek yok bu durum her şeyi açıklamaya yetiyor da artıyor bile ne diyelim ALÇAK SÜRÜNMEYE devam

08.08.2013 tarihinde Sayın Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent ARINÇ’ın açıklamaları bu istihbaratı bilgileri doğrular gibiydi Bülent Arınç'tan çok konuşulacak açıklamalar Memur Sen'i Bursa’da ziyaret ettiğimde bu toplu sözleşme nedeniyle tebrik etmiştim. Bursa'nın bazı siyasetçileri beni eleştirmişti, 'Memur Sen'in propagandasını yapıyor' diye. Memur Sen bunu hak ediyor da onun için yapıyorum.

Bilindiği yapılan yasal bir suçtur bu kanunlarla belirlenmiştir. Yani ve başbakan yardımcısı Sn Bülent ARINÇ (TCK'nin 118. maddesi ve 257/1-2 maddelerinde de ifade bulan suç açıkça işlenmiştir.) suç işlemiştir. Bu konuşmasını yapmasının dayanağı olarak ta Referandum da bir tek Memur Sen 'evet' dedi. O 'evet' sayesinde toplu görüşme yapılıyor, toplu görüşme yapılıyor demesi alenen bir suç teşkil eder. Başbakan Yardımcısı Sn Bülent ARINÇ beye sadece şunu sormak isteriz.Eğer başbakan yardımcısı tarafından yapılan tespit doğru olsaydı Halk oylamasına katılım oranın %77,4 olduğuna dikkat alınarak oranlara bakılırsa EVET %57,9 HAYIR %42,1 bu rakmlar dikkate alınırsa bu halk oylaması sonucuna göre basın açıklamasında ki ifadesi çokta reel görünmüyor. Konfederasyon başkanının bu söylemi üyelerinin tamamının EVET oyu kullandığını taşımaz. Başka sendikalardan insanların EVET oyuna bu ihanet olur. Yada bu halk oylamasına destek veren siyasi partilere ve seçmenine ihanet olmazımı? Eğer bir sendika % 1600 yani 16 kez büyüyorsa bun işin sırrını aramaya gerek yok zaten Sayın Başbakan Yardımcısı Bülent ARINÇ’ın açıklamasında mevcut. Hani hükümet herkese eşit mesafede idi.Demokrasi vardı mecliste Kırmızıdan yeşile geçen maddeler arasında Sendikalar maddesindeki tanımlar ile uygulanan tamamen farklı ;yazan ile uygulanan farklı olduğunu görüyoruz.Toplumun değil meclis aritmatiğin üstünlüğü dikkate alınmış olmuyormu? Bu durumda demokrasiden bahsetmek mümkün değildir. Bu şekli ile yeni anayasa çıkartılıp uygulanacaksa 1982 anayasaısndan farkı ne? Bu hali ile 1982 Anayasasından farklı olduğunu söylemek çok zor.1982 Anayasası sivil değil diyoruz ,çıkartılmaya çalışılan anaysa daha da özgürlükleri kısıtlayıcı görünüyor.Toplumu kucaklamıyor. Bu nedenle Başbakan yardımcısı Sn Bülent ARINÇ’ın TÜM SENDİKALARDAN ÖZÜR DİLEMESİNİ BEKLİYORUZ.Biz AKTİFSAĞLIKSEN olarak bunu dile getirmeyi bir STK olarak borç adlediyoruz. Ayrıca toplumların vaaz geçilmez unsurları olan Sendikalara eşit duruş sergilemelerini bekliyoruz. Eğer bir ülkede STK lar siyasallaşmışsa o ülkede demokrasiden bahsedilemez. Evet iktidarların en iyi argümanları bu ülkede hep STK lar olmuş nedeni ilk baskı kendilerine hükümet tarafından yapıldığı için devlet baskısından korktukları için kayıtsız Evet demek zorunda kalmışlardır. Sayın başbakan yardımcısı Sn.Bülent ARINÇ ın bu basın açıklamasında dikkat çeken bir açıklama şu şekilde idi "Bazen aklıma geliyor, Allah muhafaza, bu hükümet gitse de, şöyle yalancıktan gider gibi yapsak, 3-5 ay gitsek vallahi bunlar bir ay maaş ödeyemez. Her şey perişan olur. Bu açıklamayı ülkemiz ekonomisi adına bir talihsizlik olarak nitelendiriyoruz.. Ülkede mevcut siyasi parti olmazsa her şey sarpamı saracak yani ülkede hiçbir şey rayında gitmeyecek mi yani koskoca ülkede ülkeyi yönetecek başka siyasi liderler ve partiler yokmudur acaba? Bu açıklma ile de çalışanlara ve halka Bir an dördüncü murat dönemini hatırladım… Ne diyelim Söz Milletin

aba

altından

sopa

gösterilmiştir.

AKTİF SAĞLIK-SEN olarak Oynan bu ORTAOYUNUN da SAĞLIK İş Kolunda Kazanım olarak ifade edilen Maddeleri İnceledik ve karşıt görüşleri sunduk

AKTİFSAĞLIK-SEN 2013 Yılı Toplu Sözleşme Sürecini Değerlendirme Raporu

Toplu Sözleşme Sürecinin Değerlendirmesi ? Kamu Görevlileri ve Emeklilerinin Kazanımları Varmı? Değerli arkadaşlar AKTİF SAĞLIK_SEN Sendikası olarak bu toplu sözleşmeyi işleyiş ve takvim olarak normal bulmuyoruz,sizin de bildiğiniz üzere,normal süresinden 21 gün önce çalışanlar masada yüz üstü bırakıldı,çalışanların özelliklede sağlık çalışanların kayıpları çok yüksektir. Ramazan Bayramı’ndan önce hükümet Ali Cengiz oyunu oynayarak Memur-sen Konfederasyonuna orta sahadan denilen alandan 90 tabir edilen yere topu taktı burada sayın Bakan Faruk ÇELİK’i kutlamak gerekir.Şimdi bu pazarlığın keyfini sürüyordur.Patırtı yok çatırtı yok ne güzel. Hükümet adına ilk kez taban aylığa zam yarak Memur-sen konfederasyonunu ters köşeye yatırdı. Erbakan+Tansu Çiller Hükümetinden bu yana memurun taban aylığına hiç zam yapılmamıştı. Memur-Sen Konfederasyon 1000 den fazla sorunla masaya gelmişti ama SAĞLIK İŞ KOLUNDA 3-4 madde dışında diğer maddeleri konuşmadı .175 TL taban aylığa yansıyan paraya bakarak masadan kalktı. Çok yazık !!! çalışanlardan yetki alanlar çalışanı masada yüzüstü bıraktı. Memur-sen Konfederasyonu masaya oturmasa daha anlamlı idi; yani hükümetin bu konfederasyona sunduğu ilk teklifi daha makuldü; ve kazançlı idi. Hükümet, ilk teklifini 2014 yılı için 3+3 yüzdelik zam veya taban aylığa 100 TL zam, 2015 yılı için de 3+3 zam ve yüzdelik zamlara enflasyon farkının ödenmesi de teklifler içindeydi. Ne oldu ise oldu daha ikinci tur görüşmeler sonrası,Sn Bakan Faruk ÇELİK hükümet adına çok güzel bir satranç oyunu oynayarak memurların taban aylığına yen 2014’te 175 TL zam yapılması ,önerisini sundu enflasyon farkı falan çıkardı.Bu satranç oyununa oturan Konfederasyon oyuna gelerek ŞAH MAT oldu.Süre isteyip istişare edip konuşmayı dahi tenezzül etmediler kısa hesap 175 TL >100 TL ifadesi ile bu işi kabul ettiler,diğer hiçbir hesabı yapmadılar bu durum ne getirir ne götürür hesaplamadılar bile .Ben Sayın Bakan FARUK ÇELİK Beyi tekrar kutluyorum. Malum bu ikinci tercih sağlık çalışanları açısından zararını iki yıl çekeceği bir mağduriyete yol açtı. Çünkü bu haliyle sadece maaşlarımıza zam yapılacak, sabit ek ödeme, nöbet ücretleri ve aile yardımına zam gelmeyecek. Yani bu zam sadece memur taban aylığına eklenecek ancak sabit ek ödeme maaş katsayılarına göre hesaplanmakta. Örneğin şuan 832 TL sabit ek ödeme alan bir sağlık çalışanı %3+3 zamdan yararlanmış olsaydı ek ödemsine yaklaşık 25 TL daha eklenerek 857 olacaktı ve bir dahaki yılda yapılan zamlarda bunun üzerinden devam edecekti. 857x%3=882 Ancak biz sonraki toplu görüşmeye kadar her ay sadece sabit ek ödemeden 50 lira zarardayız. Yılda 50x12=600 TL,Bu zamana kadar çoğu seyyanen zamdan ek ödeme alıyorlar diye yararlanmayan sağlık personelleri bu sefer maaşı olarak sayılan sabit ek ödemelerine yıllık zam yansımamış oldu. Umarız yetkililerde bunu biran önce fark ederler ve bu mağduriyeti ortadan kaldırırlar. Bilindiği gibi hükümetin geçen yıldan 4/C li çalışanlara sözü olan sosyal yardımlarda teklif edilince Konfederasyon dört köşe basalım imzayı bu iş bitsin 4/C liler sus payı alsın dediler. Belki de bu toplu görüşmenin en kar edeni 4/C li çalışanlar gibi görünüyor.

4/C li çalışanlar 2015 yılında ilk 6 ay için yüzde 3, ikinci 6 için yüzde 3 zam ve enflasyon farkının ödenmesi, 4/C’lilere aile yardımı yapılması ve 350 TL’lik iyileştirme zammı, toplu sözleşme ikramiyesinin de 3 ayda 60 TL olarak ödenmesi kabul edilerek, toplu sözleşme imzalandı. Memur-Sen konfederasyonunun toplu görüşmeler öncesi olmazsa olmazı . 4/C’liler için kadro idi .Malesef HAYAL/YALAN oldu.. Bakın Sağlık-Sen Genel Başkanı bu durumu nasıl ifade ediyor; En düşük maaş alan 4/C’li bin 22 TL, en yüksek alan ise bin 264 TL alıyor. Bu toplu sözleşmede 175 TL taban aylığa zam, 175 TL seyyanen iyileştirme zammı olmak üzere; 350 TL artış sağlandığını Bu rakama ek olarak ocak ayından geçerli olmak üzere 163 lira eş yardımı, çocuğun yaşına göre de 18 ya da 36 lira çocuk başına yardım aldıklarını ifade ediyorlar ya inanamıyor yok böyle bir şey bu hesaba göre Yani, 4/C’lilere 1 Ocak 2014 tarihinden itibaren 550 TL bir artış yansıyacağı ifade edilmekte göreceğiz. 175 TL ler direk olarak yansımayacağını hala öğrenemediler ve hatada ısrar etmeye devam ediyorlar. Çalışanlar bu oyunu 15 Ocak 2014 tarihinde banka hesapları ile yüzleştiklerinde görecekler.Ne diyelim Konfederasyon Başkanı zaten Eğitimci Meslek bu meslek gurubuna kazanım var gibi görünüyor ama gerçekte hiçte öyle değil ne diyelim .

Taban Aylığa Yapılan Zammı Önemli? Yoksa Yüzdelik zammı daha önemlimi? Evet taban aylığa yapılan zam önemlidir, kamu görevlilerinin maaşlarının yükselmesinin yanında, bir çok mali kazanımları sağlar. taban aylığa net olarak yapılan zam emekli maaşının artmasına ve toplu paranın artmasına katkı sağlar bunun için göstergelerinde değişmesi gerekiyor. Taban aylığa yapılan bürüt artış olan 175 TL’lik bir artışla çalışanın net olarak eline 121.40 TL daha fazla geçecek..Ama burada asıl olan 2014 enflasyon farklarının yansıtılmamsı ve alınmaması bununla birlikte artışların maaşlara ve gelen %3 zamlarla çarpılmayacak olmamasıdır. Zaten devlet çay kaşığı ile verip kaşıkla alıyordu artık çömçe ile alıyor olacak.Evet en son Kastamonu gezim sırasında şunu demiştim Taban aylığa 2014 yılı için en az 300 TL ve sosyal dengeler 2015 yılı için taban aylığa net 180 TL ve sosyal dengeler olarak ifade etmiştim.Hatta daha ilerisi verilen çocuk yardımlarının hiçbir anlamının olmadığını iyileştirmeler yapılması gerektiğini ve İstanbul benzeri illerde ve kalkınmada öncelikli illerde görev yapan memurlara kira yardımı ödenmesi yapılması gerektiğini ifade ettim. Döner sermayelerin Emekliliğe Yansıtılacağını her platformda ifaden Sağlık-Sen Başkanı Bazı yandaş İnternet Sitelerinde,sabit ödeme tamam Sırada Performansın Emekliliğe yansıtılması gerektiğini deklere ederken Ne olmuşta da bu konu konuşulmamıştı; Resmi İnternet Sitemiz Olan www.aktifsaglik-sen.org sitesinde yer alan “Toplu görüşmelerde yeni orta oyunu ortaya çıktı önce destek ver sonra devletle el ele ol” (http://www.aktifsaglik-sen.org/?Syf=18&Hbr=561921&/TOPLU-GÖRÜŞMELERDE-YENİ-ORTA-OYUNUORTAYA-ÇIKTI-ÖNCE-DESTEK-VER-SONRA-DEVLETLE-EL-ELE-OL) yazısı içerisindeki şu ifadeyi okuyan Sağlık-Sen Sendikası yetkilileri panikledi Çünkü “Maliye Bakanlığı Bu konuya başka açıdan yaklaşıyor” ama bu durum yandaş sendikalar tarafından bu bir türlü çalışanlara açıklanamıyor ve bu nedenle malum yandaş sendikalar bu konuyu konuşamadı bile çünkü,Maliye Bakanlığında konuştuğumuz yetkililer döner sermayenin emekliliğe yansıtılması için bir havuz oluşturulup paranın ayrı bir kalem olarak buraya yatırılıp emekli keseneğine yansıtılması olarak ifade etmektedirler. Yandaş Sendikalar tarafından bunun üyelerde hak kayıbı gibi algılanacağı düşünüldüğü ve yandaş sendikaların tabanında sıkıntı oluşturacağı için bu konu görüşülmedi bile getirilmedi.

Değerli Sağlık Çalışanları ne gariptir ki yetkili sendika başkanı bakın daha sonra Gazete Kamuya Verdiği Röportajda Sağlık-Sen Başkanı ne diyor; “Biz yıllardır ek ödemenin emekliliğe yansıtılması konusunda mücadele ediyoruz. Çalışanlarımızın büyük bir kısmı bu ek ödemenin yüzde 16 ile yüzde 19’luk arasındaki kısmının emekli keseneğinden dolayı düşeceğinden haberdar değil” diyor adama sormazlar mı? bu güne kadar nerdeydiniz? beyler bunu açıklamak bugün mü aklınıza geldi her yerde söylem yaparken neden bu durum anlatılmadı insanları kandırarak bu günlere getirdiniz?. Sayın Sağlık-Sen Genel Başkanın şu ifadesine dikkatinizi çekiyorum ve iyi okuyunuz; ben yorum yapmayacağım yorum hakkı tamamen sizlere ait. “450 bin sağlık çalışanı adına masaya oturmuş olan SağlıkSen olarak, taban aylığa yapılan zam ve yüzdelik zammın toplam getirisini hesap ederek bu sözleşmeyi imzaladık.” Bugünü değil, geleceği düşündük. Yıllardır bütün sendikalar taban aylığa zam istemesine karşın, karşılanmayan talep bu yıl karşılandı. Burada dikkat çekmek istediğim husus ise, taban aylık döner sermaye ve ek ödemeye etki etmediği için bu konuda farklı bir iyileştirme yapılması hususunda, toplu sözleşmenin dışında çalışmamız devam edecek. ????

Sağlıkçıları Temsil Eden ve Masada Yer Alan Sağlık-Sen’in Sağlık Çalışanlarına Yönelik elde ettiği Kazanımlar Nelerdir? Elde Ettiği kazanımlar var mı? Değerli Sağlık Camiasının Değerli Çalışanları; Biliyorsunuz, toplu sözleşme iki yılda bir yapılır. Yani bu yıl alınan kararlar iki yıl boyunca geçerli olacak o nedenle gerişi dönüşü yoktur. Bir önceki dönem yapılan ve üzerinde mutabık kalınan konular o dönemi kapsar.Sonraki toplu görüşmeye aktarılamaz. Yetkili Sendikanın Sağlık-Senin Başkanı Gazete Kamuya Verdiği Demeçte yine şaka gibi bir açıklamaya daha imza attı. Sağlık-Senin Başkanı bu açıklamasında “Biz, geçen yıl Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nda elde ettiğimiz 16 kazanımı aynen koruduk.” Bu ne demek hükümet isterse bu 16 maddeyi iptal edebilirde diyorsunuz yani !!! yapmayın insanları bu kadarda salak yerine koymayın.Bunların hepsi zaten yönetmeliklerle ve kanunlarla hüküm altına alınıyor. Bu kazanımlara ek olarak, nöbet ücretlerinde, özellik arz eden birimlerde çalışan personelin ek ödemesinde, entegre hastanelerin özellik arz eden birimlerinin ek ödemesinde, döner sermayede sağlık tesisi kalite katsayısı uygulamasından vazgeçilmesi gibi kazanımlardan bahsederken buralarda nöbet ücreti ve icap nöbeti ücreti verilmediğini bilmiyorlarmıydı? Herhalde yada bir başka baharda kazanım olarak hanelerine yazdırmak istiyorlardı birazda bundan nemalanacaklar herhalde… Yetkili Sendikanın Sağlık-Senin Başkanı Gazete Kamuya Verdiği Demeçte; Masaya dahi getirilmeyen Sorunları Elde edemediğimiz kazanımlar mutlaka var diye ifade etmesi ise çok ama çok düşündürücü Yetkili Sendikanın Sağlık-Senin Başkanı Gazete Kamuya Verdiği Demeçte diyor ki; “Talep listemizin tamamı internet sitemizde yayınladık, kamuoyuna açıkladık.” Buraya kadar güzel de neden bu taleplerinizi masada görüşülmediniz.

Yetkili Sendikanın (Sağlık-Senin Başkanı )bunun altındaki gerçekleri basınla bir paylaşın isterseniz. Talep listesinden kamuoyuna açıklanıp görüşülmeyen Maddelere bir bakalım; Ek ödemenin emekliliğe yansıtılması,yukarıdaki açıklamada ne diyordu Yetkili Sendikanın (SağlıkSenin) Başkanı Çalışanlarımızın büyük bir kısmı bu ek ödemenin yüzde 16 ile yüzde 19’luk arasındaki kısmının emekli keseneğinden dolayı düşeceğinden haberdar değil” diyen başkan yine hayal pompalamaya devam ediyor. Fiili hizmet süresi zammı, Döner sermaye katsayılarının iyileştirilmesi, Vekil ebe hemşireler, Kamu personeli olmayan Aile sağlığı çalışanları 4/C’lilerin kadroya geçirilmesi Ek ödemeden vergi kesintisinin yapılmaması, Mesai saatlerinin fiili 8 saat olarak uygulanması, Araştırmacıların mağduriyetinin giderilmesi Görevde yükselme sınavını kazanmışların mağduriyetinin giderilmesi öncelikli taleplerin aranacağını bu demeçte açıklarken acaba NEDEN BUNLARI KONUŞMADAN MASADAN KALKTI? Kalkarken hiç bu kadar aciz duruma düşeceğini hesaplayamamış olabilirmi?…

Sağlık Hizmet İş Kolunda Yeni Kazanımlar Varmı Varsa Yeterlimidir? Ve Bunlar Neledir?

Değerli arkadaşlar rahmetli dedem derdi ki ,oynamaktaki maksat kazanmaktır.Ben bu toplu görüşmeden sağlık çalışanlarının zararlı çıktığını düşünüyorum.Hükümetle pazarlığa oturup 2.rauntta kaçan ve kazanım olarak lanse edilen maddeleri beraber inceleyelim bakalım kazanantaraftamıyız. NÖBET ÜCRETLERİ: Geçen yıl, nöbet ücretlerinin dini bayramlarda yüzde 20 daha fazla ödenmesini tüm sendikalar istemişti ve yönetmelikle sağlandı. Eğer bir sendika kazanımları belli alanlara istiyorsa zaten bölüyor demektir. Zaten hükümetler bunu istiyor. Böl parçala yönet mantığını güderken Yetkili Sendikanın Sağlık-Senin Başkanı Gazete Kamuya verdiği demeçte “Bu yılki toplu sözleşmelerde, yoğun bakım, diyaliz, ameliyathane, acil servis ve 112 acil sağlık hizmetlerinde tutulan nöbetlerin yılın her gününde yüzde 50 artırılmış olarak ödenmesi kazanımını elde ettiğini” ifade ediyorsa sağlık camiasını bir birinden ayrıştırıyor demektir. Zaten bu Neoliberal Ekonominin istediği bir olgu buna çanak tutmak yerine iyileştirme yapılırken sağlık alanlarının tümüne istenmelidir.Kimin kimden yükü daha az ve meslek riski daha az ,hangimizin çalıştığı alan diğerine göre daha az nitelikli siz bunu yaparsanız başkaları gemiyi delmek için neler yapmaz ki !!! Arkadaşlar şu cümleyi dikkatlice okumanızı ve anladığınızı benimle paylaşmanızı Allah rızası için istiyorum Nöbet ücretlerinin tüm sağlık çalışanlarının tamamına iki kat artırımlı ödenmesi,. Ayrıca, nöbet ücretlerinin de hakkaniyetli bir şekilde hesaplanmasını istiyoruz Günlük mesaisini çalışma saatine böldüğünüzde ortaya çıkan rakamın, nöbet ücretlerine esas olmasını istiyoruz. Ben yorum yapamadım.matematiğim zayıf napayım işte o da benim zaafım.

ÖZELLİK ARZ EDEN BİRİMLERDE ÇALIŞANLARIN EK ÖDEMESİ Değerli Arkadaşlar yukarıda da belirttim sağlık mesleklerini ve meslek çalışma alanlarının hangisinin hangisine göre daha özellikli olduğunu belirlemek çok güçtür.Bu durum meslekleri çatıştırır.Meslekler arasında çatışma çıktığında çalışma sahlarında iş barışı bozulur. Bilindiği gibi sağlık bir ekip işi ise en zayıf halka ile en güçlü halka en zayıf halka bir birinin bütünleyici parçalarıdır. Şöyle ki;diğer halkalar ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar kurumunuzun başarısını sınırlayan "en zayıf halka" olacaktır. Bu meslekleri ve çalışma alanlarını özellikli,riskli birim diye ayırmak çalışma barışını bozduğu son on yılık sağlık politikalarında ortaya çıktı.Ama görüyoruz ki yetkili sendika Sağlık-Sen başkanı;Sağlık Bakanlığı ağzı ile konuşmaya ve talepte bulunmaya devam ediyor. Bir anjiyoda,skopide,kan bankasında,patolojide v.b alanda çalışan sağlık personelleri acilden gelen hastalara hizmet vermiyor mu? katsayı uygulaması neden lisans mezunları arasında farklı uygulanıyor? ve yetkili sendika buna sesiz kalıyor? Sağlık Bakanlığı,14 Şubat 2013 tarih ve 28559 Mükerrer Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelikle iptal ettiği uygulama ile Radyoloji ve Laboratuvar çalışanlarını cezalandırdığını bunun yanın da acile hizmet veren diğer birimlerinde cezalandırdığını görüyoruz. Onun için diyoruz ki bu başarı değildir aksine daha da sakınca yaratacaktır. ENTEGRE HASTANELERİN ÖZELLİK ARZ EDEN BİRİMLERİNİN EK ÖDEMESİ Değerli arkadaşlar 2010 yılından sonra Kamu Hastaneleri Birliği’ne bağlı hastaneler ile entegre hastaneler arasında uygulamada bazı yanlış uygulamalar mevcuttur. Nöbet ücretleri,İcap nöbetleri ve entegre hastanelerin özellik arz eden birimlerinde çalışanların, özellikli birim katsayısından faydalanamamaktadır. Yetkili Sendikanın Sağlık-Senin Başkanı Gazete Kamuya Verdiği Demeçte Yine bir yanılgı yaptı; Kamu Hastaneleri Birliği’nin acil, röntgen, yoğun bakım, ameliyathane gibi özellikli birimlerinde çalışanlar özellikli birim katsayısından faydalandığından bahsediyor 14 Şubat 2013 tarihinden bu tarafa yaralanan varmı??? B TİPİ ACİL 112 ACİL SAĞLIK HİZMETİ PERSONELİNİN EK ÖDEMESİ Değerli arkadaşlar zaten bu torba kanunla meclisten geçti ve uygulamaya başladı; Bunu kazanım olarak ısıtp getirmenin mantığı nedir? Aynı işi yapan Sağlık Müdürlüklerine bağlı A tipi 112 İstasyonları ile, aynı hizmeti veren, Halk Sağlığı Müdürlüğü’ne bağlı B tipi 112 İstasyonları arasında eşitsizlik devam ediyordu,öyle ki her iki kurum arasında görevlendirme yapılan personeller ek ödemlerden faydalandırılmadığına da şahit olduk RE’SEN GEÇİCİ GÖREVLENDİRİLENLERİN EK ÖDEMESİ Yetkili Sendika Başkanı ;Kamu görevlileri, re’sen geçici görevlendirmelerde mağduriyet yaşandığını. Hem görev yaptıkları kurumlarından, bazen de şehirden başka bir şehre gönderilirken, ek olarak da ek ödeme mağduru yeti yaşayanlar için Elde edilen kazanımla, ek ödeme mağduriyeti giderildiği buna göre, re’sen geçici görevlendirilen personel, görev yaptığı kurum ya da görevlendirildiği kurumdan hangisinin ek ödemesi yüksekse, ek ödemesini yüksek olan miktardan alacak şeklindeki ifadesi gerçeği yansıtmıyor. Şöyle ki; Mevcut Yönetmelik Geçici veya resen görevlendirme: Personele, asıl görev yeri dışında Bakanlıkça veya ilgili mülkî amirlikçe verilen süreli ve geçici görevleri, Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Sayı : 49022165-010.99 /1714 28 ŞUBAT 2013 ve 2013/2 nolu genelge Sağlık tesislerinde ek ödeme hesaplama usul ve esaslarında yer alıyor

14 şubat 2013 tarihli yönetmelik. MADDE 5 –(1) Birliğe bağlı sağlık tesislerinde görevli personele yapılacak ek ödemeye ilişkin temel esaslar aşağıda belirtilmiştir ç) Sağlık tesisleri arasında geçici veya re’sen görevlendirilen personele, görevlendirildiği sağlık tesisinden ek ödeme yapılır. d) Bakanlık merkez teşkilatı ile Bakanlık bağlı kuruluşlarının merkez teşkilatı kadrolarında bulunan personelden Birliğe bağlı sağlık tesislerine en az bir ay süreyle geçici görevle görevlendirilen personele, geçici olarak görev yaptığı sağlık tesisinin döner sermayesinden ek ödeme yapılır. Bu şekilde görevlendirilenlere 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesi uyarınca ek ödeme yapılmaz. e) Sağlık tesislerinden, Bakanlığın ve bağlı kuruluşlarının taşra teşkilatlarına görevlendirilen personele görevlendirildiği yerden ek ödeme yapılır. h) 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 88 inci maddesine göre ikinci görevle görevlendirilen personelin ek ödemesi, ikinci görevli olduğu yerden yapılır.

SAĞLIK TESİSİ KALİTE KATSAYISI Sağlık tesislerinin alt yapısına, teçhizat ve donanımına göre katsayısı uygulanması, sağlık çalışanları arasında büyük bir adaletsizlik ortaya çıkarıyordu. Örnek olarak; MR cihazı olan hastane ile olmayan hastane arasında kalite katsayısı uygulamasından dolayı bir eşitsizlik yaşanıyordu. Halbuki bir sağlık kuruluşuna cihaz almak, teçhizatını geliştirmek, çalışanların değil, devletin sorumluluğu. Yani, sağlık çalışanları kendi çabalarıyla düzeltemeyecekleri veya temin edemeyecekleri cihazlar yüzünden bir çok kriterden dolayı cezalandırılıyordu. Sağlık tesisi kalite katsayısı uygulamasından vazgeçilmesiyle, kurumların dağıtılabilir döner sermaye tutarı yüzde 20’ye kadar artırılmış oldu. Bu yüzde 20’lik fark, sağlık çalışanlarına dağıtılabilecek. Bu durumda sağlık çalışanlarının döner sermayeleri, oranları değişmekle beraber yüzde 20 civarında artmış olacak. Sağlık tesislerinin kalite katsayısına göre bu orandan etkilenme yüzde 5 ile yüzde 40 arasında değişebilir. Genel sekreter yönetici karneleri ne ile belirlenecek döner sermaye yönetmeliğindeki hastane denetleme puanı hesaplamadan nasıl çıkartılacak bir açıklansa da bizde öğrensek !!! SONSÖZ Değerli Sağlık Çalışanları Son olarak, toplu sözleşmeye yönelik eleştirilerimizi yapılacak olan TOPLU GÖRÜŞMELRİN bir ORTA OYUNU olduğunu ve buradan çok ilginç sonuçlar çıkacağını ifade ettik bu yazımızdan yaklaşık 2-3 gün sonra dediklerimiz aynen gerçekleşirken sağlık çalışanı ve sorunları masada bırakıldı.Bu neyin karşılığıydı bunu iyi analiz etmek gerekiyor. Evet bu şekildeki toplu sözleşme hakkına, bizde “HAYIR” diyoruz. Grev hakkının ve eylem hakkının olmadığı bir, toplu sözleşme masası olamaz. Hükümetin atadığı 6 kişinin atadığı yerde memurun ve beklediklerini anlamak da mümkün değil. Saygılarımla Hüseyin AYHAN Aktif Sağlık-Sen Genel Başkanı