SAYI 104 MAYIS 2014
İzmir Kuyumcular Odası Başkanı Turgay Baransel
SF.60
Sektörün öncü perakendecileri de özel dergilerin avantajlarından yararlanmaya başladı.
Bu ay Trakya ve Ege seyahatimizde kredi kartına taksit yasağının perakende mağazalara etkisini araştırdık
Her ne kadar kuyumculuk ve mücevherat sektörünün merkezi İstanbul olsa da Anadolu ve Trakya’daki perakendecilerin nabzını tutmak son derece önemli. Aslına bakarsanız başka bir deyişle sektörün gelişim yönünü belirleyen önemli unsurlardan biri de perakendeciler. Bu amaçla sürekli olarak Türkiye’nin dört bir yanındaki perakendecileri mağazalarında ziyaret ediyor ve gözlemlerimizi yayınlarımızda sizlere aktarıyoruz. Bu seyahatimizde Trakya, Güney Marmara ve Ege Bölgesi’ndeki perakende mağazaları ziyaret ettik. Mağazalarda yaşanan ciro kaybı %50’lere yaklaşmış durumda. 3 bin TL üzeri fiyatlı, özellikle pırlantalı mücevher grubu satışlarında daralma öne çıkarken, 400 – 500 TL fiyat grubundaki ürünlere olan talep göze çarpıyor. Liderlerin yeni sezon hazırlıkları
Yeni sezonun başlaması ile birlikte sektörün öncü firmaları da bu sezona ilişkin planlarını uygulamaya koydu. Elbette BDDK’nın kuyumcu mağazalarında kredi kartlarına taksit yasağı kararı sonrasında, sezon öncesinde belirlenen stratejilerde de revizyon ihtiyacı ortaya çıktı. Sektörün lider kuruluşlarının stratejilerini ilerleyen sayfalarda bulacaksınız. Sektörde perakendecilere özel dergi dönemi
Altın Dünyası Yayın Grubu olarak hazırladığımız proje ile artık sadece sektörün dev firmaları değil, kendi bölgesinin önde gelen perakende mağazaları da kendilerine özel çıkardıkları dergiler ile nihai tüketicilere ulaşmanın ayrıcalığını yaşamaya başladı. Perakendecilere özel olarak hazırlanan dergiler satışa destek olmanın yansıra yeni müşteri kazanma, prestij ve kurumsal algı yönetimi açısından da önemli avantajlar sağlıyor. İzmir’de muhteşem gece
İzmir Kuyumcular Odası kuruluşunun 52. yılı şerefine Swiss Otel’de düzenlediği gece ile başarılı bir organizasyona imza attı. İstanbul Altın Rafinerisi, Karakaş Atlantis ve Türk Ekonomi Bankası ana sponsorluğunda gerçekleştirilen davette yüzlerce sektör mensubu bir araya geldi.
REKLAM SATIŞ YÖNETMENLERİ
SAYI: 104 • MAYIS 2014 • YIL: 8
MELEK SANCAKLI KADER YAŞAR DİLA ECEM ÇAKIR BUSE GÜNGÖR GÖRSEL YÖNETMEN
İSMAİL BATI Yayın Dünyası Gazetecilik Yayıncılık ve Dağıtım A.Ş.
Adına, Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni:
REMZİ ÇELEN
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
ZEHRA KAŞIKOĞLU ÖRS EDİTÖR
ASLI ÇELEBİOĞLU 30 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
GRAFİK/TASARIM
SELİN BEŞİRYAN MUHASEBE SORUMLUSU
ERDAL BUDAK
KATKIDA BULUNANLAR:
MEHMET ÇELİK • BURHAN GEZGİN SALİHA ASCENSİO • EMRE ALKİN MEHMET CAN ÖZDEMİR • AYLİN GÖZEN
Yönetim Yeri: Küçükayasofya Mah. Aksakal Sk. No: 27 Fatih/İstanbul Tel: 0212 518 84 01 (pbx) Fax: 0212 518 84 02 info@yayindunyasi.com www.altindunyasi.org BASKI: GEZEGEN BASIM / 100. Yıl Mah. Matbaacılar Sitesi 2. Cad. No: 202/A Bağcılar - İstanbul • Tel: 0212 325 71 25 Sertifika No: 12002
Altın Dünyası • Haber
Etiyopya Sanayi Bakanı Ahmed Abtew, Etiyopya’nın Ankara Büyükelçisi Ayalew Gobezie Workneh, Tadesse Haile ile Etiyopya Dışişleri Bakanı Dawano Kedir’in yer aldığı bir heyet, Altınbaş Yönetim Kurulu Başkanı ve Etiyopya’nın Fahri Konsolosu İmam Altınbaş’ı ziyaret etti.
Etiyopya Sanayi Bakanı Ahmed Abtew, Sanayiden Sorumlu Devlet Bakanı Tadesse Haile ile Etiyopya Dışişleri Bakanı Dawano Kedir’in yer aldığı bir heyet, Altınbaş Yönetim Kurulu Başkanı ve Etiyopya’nın Fahri Konsolosu İmam Altınbaş’ı, 14 Mayıs 2014 Perşembe günü, Holding merkezinde ziyaret etti. Etiyopya heyetinde, Yatırım Ajansı Genel Direktörü Fitsum Arega, Etiyopya’nın Ankara Büyükelçisi Ayalew Gobezie Workneh ve Büyükelçilik Baş Danışmanı Goitom Kahsay Hagos da yer aldı. Ziyarete ayrıca, Türkiye İş Adamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) temsilcileri de katıldı.
32 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
Sanayi Bakanı Abtew: “Etiyopya’ya Türk yatırımcı çekmeyi amaçlıyoruz” Etiyopya Sanayi Bakanı Ahmed Abtew, Türkiye’de bulundukları süre içerisinde İstanbul’un yanı sıra Bursa, İzmir, Kocaeli, Gaziantep gibi büyük sanayi kentlerine ziyaretler yaparak, hem Türkiye’yi daha iyi tanımayı hem de Etiyopya’ya yatırımcı çekmeyi amaçladıklarını belirtti. Abtew, yatırım imkânları ve avantajları, devlet yapısı ve bürokrasisi, ekonomik imkânları ve altyapısı ile Etiyopya’nın diğer Afrika ülkelerinden tamamen farklı ve yatırım yapmak için doğru adres olduğunu anlattı. Altyapı sektörü açısından Etiyopya’nın çok büyük ve uzun vadeli bir pazar teşkil ettiğini belirten Abtew, şunları söyledi: “Etiyopya devletinin işletmelere ucuz enerji tedarik etmeyi bir politika olarak benimsedik. Bunu duyan işadamlarının Etiyopya’ya ilgisinin arttığını gözlemledik. Etiyopya su, rüzgâr, jeotermal ve güneş kaynaklarından enerji üretimi konusunda dev olanaklara sahip olduğundan dolayı ülkemiz uzun vadeli yatırımlara son derece elverişlidir. Her türden yatırıma büyük rekabet avantajları sağlıyoruz. Yine bu çerçevede Etiyopya Afrika’da önemli bir enerji ihracatçısı konumundadır. Ulaştırma ve taşımacılık altyapısı açısından Etiyopya son derece güçlü bir pozisyondadır. Havayolu taşımacılığı açısından bakıldığında Etiyopya Havayolları Afrika’da bir numaralı havayoludur.”
“Türk iş adamlarının Etiyopya’ya ilgilerini yükselttik’ Toplantı yaptıkları sanayici ve işadamlarının kendilerine Etiyopya’daki bürokrasi, güvenlik ve taşımacılık altyapısı konusundaki endişelerini dile getirdiğini söyleyen Ahmed Abtew, özellikle son dönemde bürokrasiyle ilgili geniş kapsamlı birçok reform programının yürürlüğe girdiğini belirtti. Bu çerçevede Etiyopya Yatırım Ajansı bünyesinde bir yabancı yatırım ofisi tesis edildiğini söyledi. Toplantılarda verdikleri bu bilgilerin Türk sanayici ve işadamlarının Etiyopya’ya yatırım konusundaki ilgilerini son derece yükselttiğini söyleyen Abtew, aralarından birçoğunun Ramazan başlamadan önce Etiyopya’yı bizzat ziyaret etmek üzere plan yapmaya başladığını aktardı.
Etiyopya Dışişleri Bakanı Dawano Kedir: “İmam Altınbaş’ın Etiyopya-Türkiye ilişkilerinin gelişmesi ve Etiyopya’nın kalkınması için gösterdiği çabalardan haberdarız. İmam Altınbaş bizim için çok özel ve değerlidir” dedi.
rı söyledi: “Eski Başbakan Meles Zenawi’den başlayıp şimdiki Cumhurbaşkanı Mulatu Teshome ve Başbakan Hailemariam Desalegn ile dostluğumuz ayrıca Etiyopya’da faaliyetler gerçekleştiriyor olmamız bu ülkeye duyduğumuz sevgiyi büyütmüştür. Kendimizi aynı zamanda Etiyopyalı görüyoruz. Geçtiğimiz Kasım ayında Türkiye’nin önde gelen gazeteci heyetiyle Etiyopya’ya bir ziyaret gerçekleştirdik. Bu sayede Türkiye’de, Etiyopya haberleri iki gün boyunca önemli gazetelerde yer aldı. Afrika’yı tarihiyle, devlet geleneğiyle, sosyal yapısıyla bambaşka bir konumda görüyoruz. Etiyopya’nın insanları da Türk halkına kültür ve yaşam tarzı açısından benzemektedir. Etiyopya’nın kalkınması ve Etiyopya-Türkiye ilişkilerinin gelişip güçlenerek sürmesi için gerek Fahri Konsolos gerekse bir işadamı olarak her türlü yardım ve desteği sağlamaya, sorumluluk almaya hazırız.”
İmam Altınbaş: “Etiyopya-Türkiye ilişkilerinin gelişip güçlenerek sürmesi için her türlü desteği sağlamaya hazırız”
İmam Altınbaş da, dost ve kardeş ülke Etiyopya’dan böyle üst düzey bir heyeti ağırlıyor olmanın kendilerine büyük gurur ve mutluluk verdiğini belirterek, Altınbaş Holding hakkında heyet üyelerini bilgilendirdi. Etiyopya’nın Fahri Konsolosu olmasının hikâyesini de anlatan İmam Altınbaş, şunla-
SAYI 104 • ALTIN DÜNYASI 33
Altın Dünyası • Röportaj
Hemera Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı İsa Çiftçi
Koleksiyonlarımızla ses getirmeye devam ediyoruz
Sektörün önde gelen üretici ve ihracatçı firması Hemera Kuyumculuk’un Yönetim Kurulu Başkanı İsa Çiftçi yeni sezon ve önümüzdeki dönem çalışmaları ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Mart fuarının olumlu geçtiğini belirten İsa Çiftçi Ekim Fuarı ile ilgili koleksiyon hazırlıklarına şimdiden başladıklarını ve Ekim Fuarı’nda da ses getirmeyi hedeflediklerini söyledi. Mart ayında düzenlenen ve sezonun başlangıcı anlamına gelen Istanbul Jewelry Show sonrası çalışmalarınızla ilgili bilgi alabilir miyiz? Türkiye kuyumculuk sektörünün değil artık dünyanın önemli fuarlarından birisi haline gelen Istanbul Jewelry Show’a her sene olduğu gibi üstüne katarak bu sene de çok iyi hazırlanmıştık. Türkiye’deki ve dünyadaki altın takı ve pırlantalı mücevher trendlerini takip ederek çok sayıda eşsiz koleksiyon hazırlayarak ziyaretçilerimizin beğenisine sunduk. Mart fuarındaki dönüşlerden son derece memnun kaldık. Fuarda aldığımız siparişlerin tamamlanma süreci halen devam ediyor. Gördüğümüz ilgi bizi sürekli daha fazla motive ediyor. Şimdiden Ekim fuarı ile ilgili koleksiyon çalışmalarımıza vakit kaybetmeden başladık. Tasarım ve üretim departmanlarımız gece gündüz çalışarak, çok iyi bir özveri örneği göstererek, heyecanla yeni koleksiyonlara imza atıyorlar. Mart fuarında olduğu gibi Ekim fuarında da ses getireceğimize inanıyorum. Artık sektörümüzde ciroların önemli bir bölümü özel günlerde elde ediliyor. Geçtiğimiz günlerde geride bıraktığımız Anneler Günü ile ilgili değerlendirmeleriniz nelerdir? Özel günlerde elde edilen cirolarla ilgili yapmış olduğunuz tespit ile ilgili sizlere katılıyorum. Özel günlerin önemi gün geçtikçe artıyor. Biz de özel günlere yönelik koleksiyon hazırlıklarımıza büyük önem veriyoruz. Bunlardan sonuncusu geride bıraktığımız Anneler 34 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
Günü idi. Bugüne özel koleksiyon çalışmalarımızı çok öncesinden tamamlayarak başarılı bir satış süreci gerçekleştirdik. Açıkçası BDDK’nın kuyumcu mağazalarında kredi kartlarına taksitli satışı kaldırması sonrasında çok yüksek bir beklenti içerisinde değildik. Korktuğumuz gibi olmadı. Anneler Günü dönemindeki satışlardan oldukça memnunuz. Tabi bu konuda şöyle bir değerlendirme yapmak gerekiyor. Daha önceleri 2-3 bin TL’lik bir ürünü kredi kartına taksitle satın almak nihai tüketici açısından son derece kolaydı. Ancak taksit yasağı sonrası bu meblağı ödeyecek kişi sayısı azaldığı için cirolar da düştü. Nihai tüketiciler bir seferde ödeyebilecekleri 500 – 600 TL’lik ürünlere yöneldiler. Bu grupta yer alan hafif ürünlere talep olduğunu söyleyebiliriz. Kısacası Anneler Günü beklediğimizden iyi geçti ve kredi kartlarına uygulanan taksit yasağı Anneler Günü alışverişlerini çok olumsuz etkilemedi. Düğün sezonuna ilişkin hazırlıklarımız da tamamlandı. Umarım her zamanki gibi başarılı bir dönem geçirmeye devam ederiz. Dış pazarlarla ilgili değerlendirmeleriniz nelerdir? Bu ay başında İtalya’da düzenlenen VicenzaOro Spring fuarına katıldık. Global ekonomik kriz sonrası Avrupa ve diğer bölgelerde toparlanma çok hızlı olmasa da devam ediyor. Fuarın gidişatı bu olumlu gelişmeleri onaylar nitelikteydi. Gerek katılımcı, gerek ziyaretçi ve gerekse aldığımız siparişleri gözönünde bulundurduğumuzda bizim için oldukça başarılı bir fuar dönemi geçtiğini söyleyebilirim. Buradaki ilgiden çok memnun kaldık.
Altın Dünyası • Haber Sektörün öncü firması İstanbul Altın Rafinerisi çatısı altında kurulan İzmir Döviz faaliyete başladı. Firma, İzmir ve çevresindeki üretici ve perakendecilere dövizden külçe altına, yarımamülden Gramaltın’a kadar pek çok alanda hizmet verecek.
İstanbul Altın Rafinerisi A.Ş. ülkenin dört bir yanında kurduğu firmalar ve açtığı ofisler ile hizmet ağını genişletmeye devam ediyor. Bunlardan sonuncusu olan İzmir Döviz, İstanbul Altın Rafinerisi Yönetim Kurulu Başkanı Av. Özcan Halaç, İzmir Kuyumcular Odası Başkanı Turgay Baransel, Atlantis Karakaş Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Karakaş gibi önemli isimlerin katıldığı organizasyonla açıldı. İzmir’deki üretici, toptancı ve perakendecilerin çoğunun bulunduğu Konak / Kemeraltı’nda faaliyetine başlayan İzmir Döviz, bölgedeki firmalara verilen hizmetin yükselmesinde etkili olacak. Açılış davetinde sorularımızı yanıtlayan İstanbul Altın Rafinerisi Yönetim Kurulu Başkanı Av. Özcan Halaç şunları söyledi; “İstanbul Altın Rafinerisi olarak uzun yıllardır sektörümüzde faaliyet gösteren üretici, ihracatçı, toptancı ve perakendecilere çok geniş bir yelpazedeki 36 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
ürün ve hizmetlerimizle destek oluyoruz. Aslına bakarsanız İzmir bizim uzun çok uzun zamandır hizmet verdiğimiz bir bölge. Burası Türk Kuyumculuk ve Mücevherat Sektörü’nün ikinci merkezi durumunda. Büyük miktarlarda üretim kapasitesine sahip fabrikaların, irili ufaklı pek çok üreticinin, çok sayıda toptancı firmanın ve binlerce perakende mağazanın bulunduğu İzmir sektörümüz için olduğu gibi bizim için de büyük öneme sahip. Biz uzun zamandır İzmir’deki firmalarla yakın işbirliği içerisindeyiz. Ürün ve hizmetlerimizi uzun yıllardır buradaki firmalara sunuyoruz. İhracatçısından, perakendecisine, toptancısından küçük atölyecisine kadar uzun yıllardır İzmirli esnafımızın yanındayız. İzmir’de açtığımız İzmir Döviz ile buradaki sektör mensuplarına verdiğimiz hizmetin kalitesini arttırmayı hedefliyoruz.”
SAYI 104 • ALTIN DÜNYASI 37
Altın Dünyası • Etkinlik
Assos bayi organizasyonu bu kez İzmir’de gerçekleşti Mücevheri modaya dönüştüren marka Assos, bu kez İzmir’deki bayilerini bir araya getirerek yeni ürünleri ve sektördeki gelişmelerle ilgili bilgilendirdi.
B
irbirinden şık ve zarif tasarımlarıyla müşterilerinin gözünü kamaştıran Assos, kendi bayilerini de sürekli gerçekleştirdiği organizasyonlarla ürünleri hakkında bilgilendirmeye devam ediyor. Konsept mağaza anlayışıyla çalışan Assos, İzmir’deki bayilerini bir araya getirerek kurum kültürünü ve yeni ürünleri anlattı. 35 ülkede faaliyet gösteren ve son tüketiciyi Assos markalı ürünlerle tanıştırmayı, markayı daha çok bilinir kılmayı hedefleyen Assos, dönem dönem bu tarz organizasyonlar gerçekleştirmeye devam ediyor.
38 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
Altın Dünyası • dosya
YENİ SEZON HAZIRLIKLARI NAİM GENÇOĞLU
Jival Yönetim Kurulu Başkanı
“SEKTÖR KISITLAMALARA HAZIRLIKSIZ YAKALANDI”
S
ektörde ürün çeşitliliği ve özellikle düğün setlerindeki modelleri ile tercih edilen markalardan biri de Jival. Yönetim Kurulu Başkanı Naim Gençoğlu’ndan Sektörel problemlerin gölgesinde girmeye hazırlandığımız yeni sezonunun bu olumsuz atmosferden ne derece etkileneceğine ilişkin görüşlerini aldık. Naim Gençoğlu da birçok sektör mensubu gibi kredi kartına taksitlendirmenin kaldırılmasıyla beraber, sektörün bir ölçüde olumsuz etkileneceğini öngörenlerden. Gençoğlu bu gerçekten hareketle yeni sezona dair beklentilerini şöyle dile getirdi: “Türkiye’de yaz sezonu ile beraber sektörde işlerde hızlanma olduğunu, altın fiyatlarında ciddi anlamda yükselme olmadığı takdirde düğün sezonunun verimli geçeceğini bekliyorduk. Ancak, satışlarda ise altın fiyatlarındaki dalgalanmadan ziyade, taksitlerin kaldırılmasına bağlı bir azalma olacaktır. Şubat ayında başlayan kredi kartı taksitlerinin kaldırılması 14 Şubat Sevgililer Günü ve 11 Mayıs Anneler Günü’nde beklenen alışverişleri olumsuz yönde etkilemiştir.” Naim Gençoğlu, kuyumcular açısından en önemli dönemlere denk gelmesi ile sektörün kısıtlamalara hazırlıksız yakalanmış olduğunu söylüyor. Gençoğlu, “Yeni başlayan düğün sezonu perakende satışların arttığı en uzun sezon olmasına rağmen düğün alışverişine hazırlanan ailelerde taksit imkânı olmaması nedeniyle gerileme olacaktır. Yürürlüğe giren yasanın tekrar değerlendirilmesini ve en azından 6 taksit imkânının perakende müşterilere sağlanması gerektiğini düşünüyorum” diyor.
DÜĞÜN SETLERİNDE MODEL ÇEŞİTLİLİĞİ SUNUYOR Jival, özellikle nişan ve düğün sezonlarında sunduğu geniş ürün yelpazesi ile daha hareketli bir dönem yaşıyor. Gençoğlu bu yıl, gelin setlerinde özellikle altın taşlı setler ve halatlı modeller ile gelinlikleri tamamlayacak birbirinden farklı modellerle yeni sezona hazırlanan Jival’de, altın setlerin yanı sıra, vazgeçilemeyen pırlanta su takımlar, tektaş ve renkli mini setlerden oluşan mücevherlerin de tercih edildiğini söylüyor. 40 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
ALİ BULUT / Altınbaş Mücevherat CEO’su
YENİ SEZON
ALTINBAŞ’IN BÜYÜME TRENDİ YENİ SEZONDA DA DEVAM EDİYOR
M
ücevherat sektörünün lider markası Altınbaş tüketiciler tarafından en çok bilinen ve güvenilen markalar arasındaki konumunu sağlamlaştırıyor. Sektörün son 5 yılda hareketleri göz önüne alındığında, yaz aylarının, sektör açısından, mücevher satışı anlamında, sezonsal yüksekliğini kaybetme eğiliminde olduğunu belirten Altınbaş Mücevherat CEO’su Ali Bulut, kredi kartı taksitlerinin sınırlandırılması sonucu Yılbaşı, Sevgililer Günü gibi özel günlerde yapılan satışlarda daralma yaşandığını belirtti. Bulut, “Sektör olarak yaşanan daralmaya bağlı olarak düğün sezonuna girilmesi ile birlikte ilk 5 aya kıyasla bir miktar artış öngörüyoruz” dedi. Sektörün taksit yasakları ile birlikte önemli ölçüde küçülme eğilimde olduğunu dile getiren Bulut, “Sektörümüzde kredi kartı ile satışlar % 80 civarındadır. Uygulama, sadece sektörümüzü değil, Türk mücevher sektörünü bugünlere getiren tüketicilerimizi de etkilemektedir. Sevgililer Günü için farklı hediye alternatifleri Altınbaş her yıl olduğu gibi bu yıl da tüketicilerinin yaşam tarzlarına uygun, şık, modern ve özgün tasarımlı ürünleri ulaşılabilir bir fiyat ve benzersiz bir tüketici deneyimi ile sunmak ve Altınbaş markası ile tüketici arasında duygusal bir bağ kurmak hedefiyle beklentilerin her şeye rağmen var olduğu, başarılı bir yaz sezonu geçirmek için hazır. Bu tasarım felsefesi ile yola çıktıklarını aktaran Altınbaş CEO’su Ali Bulut, “Altınbaş olarak düğün sezonuna birkaç özgün ve özel koleksiyonlarımızla hazırlanmış bulunuyoruz. Mağazalarımızda Haziran başı itibari ile tüketicimizle buluşacak koleksiyonlarımız hem altın hem de pırlantalı mücevherler kategorisinde tasarlandı. Sonsuz aşkın ve kutlamanın en benzersizi olan düğün döneminde, yine Altınbaş kalitesi ve tasarım gücü ile mağazalarımızda sunacağız” diye ekliyor.
arayışına düşen müşteri kitlemiz dışında, altını ve mücevheri yatırım aracı olarak kullanan müşterilerimiz de yara alıyor. Altının bir tasarruf aracı olduğunu unutmamamız gerekiyor. Hediye olarak alınan mücevherin, ekonomiye bir dönüşü vardır. Ancak taksitle alınmış yabancı markalı bir çanta, ayakkabı aynı etkiyi göstermeyecektir.” dedi.
TÜKETİCİ TALEBİ YENİDEN ARTIŞ EĞİLİMİNDEDİR Girmek üzere olduğumuz düğün sezonu özellikle mücevherat sektörü açısından yeni koleksiyonların ve fırsatların sunulduğu yoğun bir dönem. Ali Bulut, yeni sezonun yoğunluğu içerisinde olan Altınbaş’ın kredi kartı yasakları ile geçecek düğün sezonunu, satış hedeflerine göre bir miktar geride kalmakla beraber, büyüme trendini devam ettirerek geçireceklerini söylüyor. Bulut, “Bildiğiniz gibi, evlilik dönemine girmek üzereyiz. Evlenecek çiftlerin gerek aileleri, gerek yakınları genç çiftleri desteklemek üzere mücevher yatırımı yaparlar. Bin yıllık geleneklerimizden olan bu mücevher alışverişi, taksitli satış imkanı bulamadıklarında alım güçleri olmayacak aileleri zora sokacaktır. Kredi kartı sınırlamasından küçük esnafın uğrayacağı zararın daha büyük olacağı düşüncesindeyiz” diyor.
SAYI 104 • ALTIN DÜNYASI 41
Altın Dünyası • dosya
YENİ SEZON HAZIRLIKLARI EMİL GÜZELİŞ
Zen Diamond Yönetim Kurulu Başkanı
ZEN DIAMOND YENİ SEZONA FOREVERMARK İLE ADIM ATIYOR
E
mil Güzeliş liderliğinde dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Zen Diamond bugünlerde oldukça yoğun. Bu yoğunluğun nedeni ise yeni sezon hazırlıkları. Mayıs ayının ilk günlerinde De Beers Grubu’nun pırlanta markası Forevermark ile gerçekleştirdiği iş birliği ile Zen Pırlanta, sezona yeniliklerle giriyor. Zen Diamond, Forevermark ile gerçekleştirdiği lisans anlaşması ile yüksek 4C standartlarına sahip ve dünyanın en özenle seçilmiş, en ışıltılı pırlantaları olan Forevermark pırlantalarını mağazalarında satışa sunmaya başladı. Dünyadaki pırlantaların %1’den daha azının Forevermark pırlantası olma kriterlerine sahip olduğunu belirten Güzeliş, “Forevermark, dünyada az sayıdaki mücevhercide satılıyor. Türkiye’de sadece Zen Pırlanta müşterilerine bu özel pırlantaları sunuyor. Her Forevermark pırlantası, dünyanın en güzel ve en nadir pırlantalarından biri olduğunu simgeleyen ve çıplak gözle görülemeyen özel bir mühür taşıyor. Bu mühürde o pırlantaya özel bir kimlik numarası ve Forevermark simgesi yer alıyor. Bu damga, sadece mağazalarımızda bulunan özel bir cihazla görülebiliyor” diyor. Bu önemli gelişmenin yanı sıra Zen Diamond düğünlerin yoğun olacağı evlilik sezonunu için de fırsatlar sunuyor. Zen Pırlanta’nın evlilik koleksiyonunda farklı tarzlara hitap edebilen geniş model seçeneği olduğunu söyleyen Güzeliş; “Tektaş, beştaş, tamturlar, gösterişli setler, elmaslar, inci ve pırlantanın birlikte kullanıldığı tasarımlar arasında herkes tarzına ve gelinlik modeline uygun bir takı bulabilir. Düğün alışverişi yapacakları mağazalarımızda güzel bir fırsat bekliyor. Tektaş, beştaş, tamtur ve setlerde %30 indirim sunuyoruz” diye ekliyor. Kredi kartı yasaklarının ardından yaşanacak ilk düğün sezonunda cirolarda geçtiğimiz yıllara oranla düşüş beklediğini belirten Emil Güzeliş, altın fiyatlarında yaşanacak olası dalgalanmaların alışverişi ciddi oranda etkilemeyeceğini söylüyor.
TAKSİTLENDİRMENİN OLMAMASI CİROLARI OLUMSUZ ETKİLEYECEK “Altında dalgalanma bitti gibi gözüküyor, fiyatlar şu anki seviyelerde kalacaktır. Altın fiyatlarında çok büyük değişiklikler olsa bile müşterinin alacağı üründe %3 ile 5 arasında bir fark yaratıyor, bu da alışverişleri çok ciddi oranda etkileyen bir unsur olmuyor. Düğünlerin yoğun olacağı bir sezona giriyoruz. Taksitlendirmenin olmaması nedeniyle sektörümüz düğün alışverişlerinden geçtiğimiz yıllarda yaptığı ciroların gerisinde kalacaktır. Düğün alışverişi yapanlar altın, pırlanta dışındaki tüm alışverişlerini kredi kartları ile taksitlendirebilecekler. Diğer sektörlerle aramızdaki haksız rekabet tekrar gündeme gelmiş olacak” 42 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
SERDAR NEREZOĞLU / PERA Genel Müdürü
YENİ SEZON
PIRLANTA ve ALTIN KOLEKSİYONLARIYLA PERA YENİ SEZONA HAZIR
2014
yılının başından itibaren pırlanta ürün gamının yanı sıra 14 ayar, 22 ayar altın ürün grubu ve alyans konseptleri ile de iş ortaklarına hizmet etmeye başlayan PERA, yaşadığı bu değişimin ardından ilk kez beklentilerin yoğun olduğu bir yaz sezonu geçirmeye hazırlanıyor. Özgün, genç ve modern bir marka algısıyla yola çıkan PERA, yeni sezonda yeni evlenecek olan çiftlere özel hem pırlantada, hem de altında yepyeni koleksiyonlar sunuyor. PERA Genel Müdürü Serdar Nerezoğlu markanın sunduğu ürün çeşitliliğini ve yeni koleksiyonlarını şöyle anlatıyor: “ Evlilik sezonu için altında özel bir koleksiyon hazırlandı. Romance Koleksiyonu
ile hem çiftlerin, hem de onlara hediye almak isteyenlerin tercih edebilecekleri uygun fiyatlı modellerimiz yer almakta. Alyans çeşitliliğimizi daha da arttırdık. Romeo ve Juliet koleksiyonumuz da çok yakında anlaşmalı olduğumuz satış noktalarımızda yerini alacak. Pırlantada ise evlilik başlı başına bir kategori olarak ele alınıyor. Rouge Koleksiyonunda farklı bir tek taş alternatifi sunuldu. Tek taşın altına, bir o kadar değerli bir taş olan yakut gizlendi. “Aşkın Kırmızısı Teninizde” sloganı ile vitrinlerde yerini alan bu koleksiyonda, pırlantada farklı bir bakış açısı yaratacak. Evlilik sezonuna hem pırlantada, hem de altında iyi hazırlandık. PERA markası bu anlamda yine sektörde fark yaratmaya devam edecek diyebiliriz.”
UYGUN FİYATLI ÜRÜN ÇEŞİDİ İLE… Nerezoğlu, evlilik sezonunda ihtiyaçların devreye girmesi sebebiyle, piyasada talep artışının, her dönemde olduğu gibi yaşanacağını öngörüyor. Kredi kartı taksit yasağından fazlasıyla etkilenen sektörde, firmaların markalarına özel çözümleri bulunuyor. PERA’nın çözümü ise altın ve pırlanta ürün grubunda uygun fiyatlı ürünlerini çeşitlendirmek.
Serdar Nerezoğlu bu atmosferde yaşanacak evlilik sezonunu stratejisini şu cümlelerle anlatıyor: “ Sektör kredi kartı taksit yasağından fazlasıyla etkilendi. Pazarı direkt harekete geçirmek için pek çok sistemin uygulanması ile ilgili denemeler yapılıyor. Ancak biz daha çok ürün üretiminde belli noktalara dikkat ederek bu dönemi geçirmeyi planlıyoruz. Uygun fiyatlı ürünlerimizi hem altın, hem de pırlantada çeşitlendirdik. Burada en çok dikkat etmemiz gereken şey ise, her bütçeye uygun alternatif çözümler sunabilmek. Bu anlamda gerek pırlanta tüketicisine, gerekse altın müşterilerine bu yıl farklı tasarımlar sunmaya devam edeceğiz. Dolayısıyla tüketiciye taksit imkânının olumsuzluğunu, fiyat avantajlarını sunarak yok etmeye çalışıyoruz. Bu sezon da aynı strateji ile devam edeceğiz.” SAYI 104 • ALTIN DÜNYASI 43
Altın Dünyası • dosya
YENİ SEZON HAZIRLIKLARI
CEMALETTİN ŞAHİN / FD Group Kurucu Başkanı
FD DIAMOND, TÜKETİCİNİN BİLİNÇLENDİRİLMESİNE YÖNELİYOR
U
zun bir süredir kuyumculuk sektöründe talep, güvenilir markalara doğru yöneliyor. FD Group da, ortaya koyduğu başarılı performans ile kısa sürede sektörün tercih edilen önemli markalarından birisi haline geldi. FD Group çatısı altında hızla büyüyen FD Diamond markası da firmanın gelişimini her geçen gün artıran perakende ve toptan mücevher markası. FD Group Kurucu Başkanı Cemalettin Şahin, girmek üzere olduğumuz yaz sezonunun kredi kartına taksit yasağının özellikle hissedildiği dönem olacağını söylüyor. “Çok yüksek fiyatlı ve üst düzey ürünlerde ya da bunun tam tersi fiyatı uygun olan ürünlerde taksit konusunun bu ürünlerin satışını çok fazla etkileyeceğini düşünmüyorum.” diyen Şahin, Burada etkilenecek ürün grubunun orta fiyatlı ürünler olacağının altını çiziyor. BDDK’nın bu kararının dürüst çalışan kuyumcuları ve kurumsallaşmış, bu işe gönül vermiş firmaları olumsuz yönde
etkilediğini dile getiren Şahin, “Devletin bunu yapmasının nedeni kredi kartlarının başka amaçla kullanılmasıydı. Tabii ki bu durum esnafın dışında alış veriş yapmak isteyen müşterileri de ciddi bir oranda etkilendi ve satışlara yansıdı. Buna alternatif çözüm bulmaya çalışan esnafın da pek başarılı alternatifler üretemediği görülüyor.”diye ekliyor. Her ne kadar kredi kartlarına getirilen taksit yasağı ve benzeri problemler sektörde olumsuz bir hava yaratmış olsa da FD Diamond da düğün sezonuna özel hazırlıklarını tamamlayan ve sezondan beklentisi yüksek olan firmalar arasında. Şahin, bu sezon hazırlıklarını, diğerlerinden farklı olarak alımı artan tüketicilerin bilinçlendirilmesi ile ilgili etkinlik ve kampanyalara yönlendirdiklerini söylüyor. FD Diamond düğün sezonuna özel, çiçek ve doğadan esinlenen koleksiyonu ile kendi özgün koleksiyon çalışmalarını ve bu etkinliklerini önümüzdeki sezon artarak devam ettirmeyi hedefliyor.
ALTINA EN FAZLA TALEP OLAN DÖNEM YAZ SEZONU Dünya çapında yaşanan gelişmeler ve altın fiyatlarındaki dalgalı seyrin de verimli bir sezon için önemli olduğu biliniyor. Cemalettin Şahin’e göre tüketici, düğün sezonu da olmasından dolayı, altın fiyatları yükseldiğinde dahi, alımı durdurmadan sadece belli bir oranda düşürerek devam edeceğini belirten Şahin, şöyle devam ediyor: “Yaz sezonu altına en fazla talep olan aylar. Bu nedenle, yaz aylarında önceki aylara oranla daha yüksek bir satış grafiği izleneceğini düşünüyorum”
44 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
Altın Dünyası • Röportaj
Altında İpekyolu imzası Kuyumculuk ve mücevherat sektörünün öncü markası İpekyolu son zamanların en çok ilgi çeken iş modellerinden birine imza attı. Pek çok altın üreticisi firmanın gümüş kategorisinde de üretime yöneldiği dönemde, tam aksi yönde bir atılımla altın kategorisinde de faaliyette bulunmaya başlayan İpekyolu, sektöre yeni bir soluk getirdi. İpekyolu’nun ilgi çeken iş modelinin detaylarını Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Kaygısız’dan dinledik. Altın fiyatlarında yaşanan yükselme ile birlikte altın kategorisinde üretim yapan pek çok firmanın gümüş üretimine yöneldiği bir dönemde siz bunun tam aksi yönde bir strateji ile altın kategorisinde de faaliyette bulunmaya başladınız. Bu şekilde bir adım atmanızın altındaki sebepler nelerdir? İpekyolu’nun bugün bulunduğu konumuna ulaşmasındaki önemli kritik başarı faktörlerinden önde gelenler, koleksiyon seçimindeki titizliği, ar-ge çalışmalarına verdiği önem ve dünyadaki takı trendlerini takip etmedeki başarısıdır. Bu sayede uzun yıllardır, son derece zengin ve kolay satılabilir, nihai tüketiciler tarafından ilgi gören koleksiyonlara imza atıyoruz. Bu alanda son derece iddialı bir konumda olduğumuzu söyleyebilirim. Her yıl 22 uluslararası fuara gidiyoruz. Dünyanın dört bir yanındaki trendleri analiz ediyor, üretim ve tedarik zinciri yönetim süreçlerimizi bu doğrultuda yönetiyoruz. Koleksiyon geliştirme süreçlerimize ayrı bir önem veriyor ve her hafta oldukça fazla sayıda yeni ürünü müşterilerimizin beğenisine sunabiliyoruz. Son derece geniş bir tasarım havuzuna sahibiz. Bu bizim başarımızın arkasında yatan önemli bir güç. Vurgulamak istediğim asıl nokta şu. Tasarım havuzumuz artık öyle boyutlara ulaştı ki, bizim sahip olduğumuz çeşidin altın grubunda mevcut olmadığını ancak altın kategorisinde de farklı ve yüksek katma değer yaratan koleksiyonların ilgi gördüğünü ve bu alanda bir boşluk olduğunu fark ettik. Kısa bir süre önce aldığımız kararla bu alandaki boşluğu doldurmaya yönelik adım atmaya karar verdik. İş modelinizin detayları hakkında biraz daha detaylı bilgi alabilir miyiz? İpekyolu, altın kategorisinde nasıl fark yaratmayı amaçlıyor? Artık günümüzde dünyanın dört bir yanında takı dediğimizde kadınların zarafetini tamamlayan bir unsur aklımıza geliyor. Artık bu Türkiye için de geçerli hale geldi. Günümüz şehirli kadınları artık takıyı sadece yatırım özelliğinden dolayı tercih etmiyor. Farklı tasarımlar ön plana çıkıyor. Bu kitleye hitap etmek için sürekli farklı ve güncel koleksiyonlar ortaya koymanız gerekiyor. Ancak bu özellikle altın kategorisi için çok kolay bir şey değil. Çünkü altın gibi 46 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
değerli ve yüksek maliyetli bir maden kullanılıyor. Buna karşın gümüş kategorisinde yeni ürün geliştirme çok daha hızlı olabiliyor. Gümüş kategorisindeki tasarım sayısı ve çeşitliliğinin altın kategorisinde göre çok daha zengin olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bu bizim için son derece önemli bir know-how. Söylediğim gibi oldukça zengin bir koleksiyon havuzuna sahip bir durumdayız. Aldığımız kararla, bu koleksiyon havuzumuzda bulunan tasarımları altın madeni kullanarak da üretmeye başlıyoruz. Dolayısıyla bundan sonraki süreçte iş ortağı olarak gördüğümüz kurumsal müşterilerimize, altın kategorisinde bulamayacakları farklı tasarımlara ulaşma imkanı sunuyoruz. Tüm bu anlattıklarınızın temelinde yatan bir unsur dikkatimi çekiyor; “Zengin ve farklı koleksiyonlar” Evet. Ar-Ge ve tasarım bizim için son derece önemli. Hatta kurum kültürümüzün ayrılmaz bir parçası ve benim bu organizasyondaki en önemli görevim; yeni ürün geliştirme, dünyadaki takı trendlerini takip etme ve farklı tasarımlara imza atmak. Pek çok işletmede firma sahipleri ağırlıklı olarak finansman, pazarlama hatta satış gibi fonksiyonlarla ağırlıklı olarak ilgilenirler. Oysa bizde benim en önemli işim yeni koleksiyon geliştirmek. Söylediğim gibi, İpekyolu’nun başarısının altında yatan en önemli faktör budur. Bu konuda nasıl bir adım attınız ve çalışmalarınız ne durumda? Altın kategorisinde farklı bir strateji uyguluyoruz. Sektörün önde gelen sınırlı sayıdaki firmasına özel koleksiyonlar hazırlıyoruz. Bu kurumsal firmalara tasarım havuzumuzdan özel koleksiyonlar hazırlıyoruz ve bu koleksiyonları yalnızca o müşterimiz için özel olarak üretiyoruz. İş ortağı seçimi sürecinde oldukça titiz davranıyoruz. Altın kategorisinde de agresif olmayan, ayakları yere basan, tutarlı ve yenilikçi bir çalışma ortaya koyuyoruz. İpekyolu olarak gümüş kategorisinde gösterdiğimiz başarıyı altın kategorisinde de göstermeyi hedefliyoruz. Bu alanda kısa bir süre önce faaliyet göstermeye başlamış olmamıza rağmen aldığımız tepkilerden son derece memnunuz. İş ortaklarımız ile birlikte karlı, istikrarlı ve sürdürülebilir bir süreç yaşıyoruz.
Altın Dünyası • Haber
Karakaş Atlantis Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Karakaş, kuyumculuk sektöründe kredi kartı taksitlendirmesi kaldırıldıktan sonraki son durum hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
01 Şubat 2014 tarihinden bu yana uygulanan, kuyumculuk sektöründe taksitli kredi kartı satışlarının kaldırılması uygulaması sonucunu değerlendiren Karakaş Atlantis Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Karakaş, “Kuyumculuk sektörümüz üreticisinden toptancısına, perakendecisinden müşterisine, çalışanından patronuna çok büyük yara almış durumunda. Ayrıca sektörümüzde kayıt dışılığı engelleyen bir sistem olan kredi kartının, taksitli kullanıma kapatılması, sektörü kayıt dışılığa ve başka illegal çözüm yollarını arama ve kullanma sistemlerine itmekte. Bazı kuyumcular resmi unvanlarına faaliyet dışı, kredi kartında taksitlendirme yapabileceği sektörlerde eklemeler yaparak, yasağı arka yoldan dolaşma yöntemiyle pos bağlatıp delerken, mobilyacılar, çeyiz mağazaları, beyaz eşyacılar vb. sektörlerde taksitli altın satışları başlamıştır. Tüm bu gelişmeler, sektörümüzün hacmini geçen yıla göre yaklaşık olarak % 60 oranında azaltmış durumdadır ve bu durum sektörümüze büyük darbe vurmaktadır” dedi. Açıklamalarına devam eden Karakaş, “Aşağıdaki tablodan da görüldüğü üzere 2013 yılında Kuyumculuk sektöründe kullanılan Kredi Kartı kullanım oranı, Türkiye Genel Kredi Kartı Kullanım Oranı içerisinde son yıllardaki en düşük orana (% 2,90) gerilemiştir. Geçmiş yıllarda, kuyumculuk sektöründe kullanılan kredi kartlarının kullanım (yıllık) büyümesi, genel kredi kartı kullanım (yıllık) büyümesi ile paralellik gösterirken, tefeciliğin kuyumculuk sektöründe artarak, rantların hacimlerin çok büyüdüğüne inanıldığı 2013 yılında kuyumculuk sektörü kredi kartı kullanım (yıllık) büyümesi, genel kredi kartı kullanım
Türkiye’de Kredi Kartı Kullanımı ve Kuyumculuk Sektöründe Kredi Kartı Kullanımı
yıllık büyümesinin çok ciddi anlamda % 11 gerisinde (% 6 - % 17) kalmıştır” dedi. Açıklamalarına tablolar üzerinden devam eden Karakaş, bahsedildiği gibi kuyumculuk sektöründe kredi kartlarının illegal yöntemlere alet olduğu ve yasal olmayan şekilde (tefecilikte) kullanıldığı yönündeki iddiaların çok doğru olmadığının görüldüğüne dikkat çekti. Karakaş, “Bu anlamda kuyumculuk sektörümüz içerisinde çürük elmalar var ise, bunlar tüm sektörü kirletmemelidir. Böyle sorunlar, daha başka yaptırımlar ile gerektiğinde biz ve bizim gibi şirketlerin yardımı ile çözülmeli, yaptırım şekli tüm sektörümüzü yaklaşık % 60 daraltan kredi kartının taksitli kullanımının kısıtlanması şeklinde olmamalıdır. Aksi halde şuanda ortaya çıkmış olan ve aşağıda belirttiğimiz sorunlar büyüyerek sektörümüz, ülkemiz ve katma değer yaratma açısından geri dönülmesi mümkün olmayan çok daha büyük yaralara sebep olacaktır” diye konuştu. Kuyumculuk Sektöründe Kredi Kartlarının Taksitli Kullanımının Yasaklanması ile Ortaya Çıkmış Olan Sorunlar: • Kuyumculuk sektörü yasağın uygulanmaya başlandığı 1 şubat 2014 tarihinden bu yana % 60 a yakın küçüldü. • Sektörün en büyük sorunu Kayıt Dışılık aynı oranda tekrar arttı. • Perakendeci çoğu esnaf kepenk kapatma noktasına geldi. • Mobilya, Çeyiz, Beyaz eşya vb sektörlerde Altın satışına başlandı. • Sektörümüzde senetle yüksek faizli satışlar başladı. • Bankalar, sektörümüzdeki altın alışverişlerinde tüketici kredisi adı altında tüketiciyi yüksek faizle borçlandırmaya başladı. • Kredi kartı kullanımı minimuma inmiş olduğundan, fatura kesiminde ciddi azalma ve KDV kaybı yaşanmaktadır. “Ayrıca yapılan bu kısıtlama Hazine Müsteşarlığının 2012 yılında yapmış olduğu Cari Açığı Etkileyen Faktörler ve Alınan Politika Önlemleri sunumunda belirtilen, yurtiçi tasarrufların artırılması ve kayıt dışı ekonomiyle mücadele önlemlerine de ters düşmektedir” diyen Karakaş, altının bir tüketim aracı değil, bir tasarruf aracı olduğuna dikkat çekti. GSMH üzerinde hiçbir değer kaybının olmadığına değinen Karakaş, “Altın, 3-5-9 taksitle de alınmış olsa bu süreler sonunda en fazla % 10 değer kaybı yaşanabilecek değerli bir tasarruf aracıdır. Altın fiyatları geçmiş 63 yıl boyunca neredeyse % 100’e yakın devamlı yükseliş ivmesindedir. Ve Tüketiciye tasarruf aracı olarak yıllardır kazandırmaktadır” dedi. 1950’den 2013’e Altın Gr/TL Fiyatları
Kaynak: Bankalararası Kart Merkezi (BKM) 48 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
Kamil Karakaş konuya ilişkin açıklamalarını şöyle sürdürdü; “Kuyumculuk sektöründe tüm bu göstergeler ve ortaya çıkan çok büyük sıkıntılar ortada iken, tüm yetkililerden, tefecilik ve stok düzenlemesi sebep gösterilerek, kredi kartlarının taksitli kullanımında yapılan kısıtlamanın en kısa sürede düzeltilerek kaldırılmasını ve yeniden düzenleme yapılmasını, daha yapıcı önlemler alınarak sektörümüzün önünün açılmasını talep ediyor, bilgilerinize sunuyor ve yapılabilecekler doğrultusunda gereğini arz ediyoruz.”
Altın Dünyası • Röportaj
İzmir Kuyumcular Odası Başkanı Turgay Baransel:
Mart ayının başında yapılan seçimlerde İzmir Kuyumcular Odası Başkanı seçilen Turgay Baransel, İzmir’in dev ölçekli fabrikaları, çok sayıdaki toptancısı ve binlerce perakendecisi ile kuyumculuk ve mücevherat sektörü için son derece önemli olduğunun altını çizdi. Baransel, sektörle ilgili değerlendirmelerini Altın Dünyası ile paylaştı. Mart ayının başında gerçekleştirilen seçimleri kazanarak başkanlık görevini Yılmaz Uca’dan devraldınız. Yönetim olarak hedeflerinizle ilgili bilgi alabilir miyiz? Bizler, sektörel kurumların sektör açısından son derece önemli görevler üstlendiğini düşünüyoruz. Ancak bunlardan en önemlisi nedir diye soracak olursanız, “sektörel birlik ve beraberlik” cevabı vermem sanırım doğru olacaktır. Bizim de öncelikli amacımız ilk olarak İzmir kuyumcularının kendi arasındaki iletişimi artırmak ve sonrasında da sektörün diğer kurumları ile işbirliği içinde hareket etmek. Göreve gelir gelmez bu konuda adımlar atmaya başladık. Swiss Otel’de İzmir Kuyumcular Odası’nın kuruluşunun 52. yılı şerefine düzenlediğimiz organizasyona katılımın son derece yüksek olması, İzmirli kuyumcular olarak hep bir arada hareket ettiğimizin önemli göstergesi oldu. Bununla birlikte sektörün diğer kurumları ile de sürekli iletişim halindeyiz. Geçtiğimiz günlerde İstanbul’a gerçekleştirdiğmiz seyahatte TOBB Kuyumculuk Sanayi Meclisi Başkanı İmam Altınbaş ve Kuyumcukent Yönetim Kurulu Başkanı Av. Özcan Halaç ile de temaslarda bulunduk. Sektörel sorunların belirlenmesi ve çözüm yolları bulunması adına birlikte hareket ediyoruz. Tabi burada birlik ve beraberlikten söz ederken bazı noktaların da altını çizmem gerektiği kanaatindeyim. Birlik ve beraberliğin en büyük faydalarından birisi haksız rekabetin önüne geçmektir. İzmir ve çevresinde pek çok kuyumcu esnafının karsız, hatta zararına satışlar yaptığını gözlemliyoruz. Bu son derece yanlış bir şey. Bu beraberinde çok farklı sıkıntıları getiren bir uygulama. Bunun önüne geçmek için çaba sarfediyoruz.
İzmir, Türk kuyumculuk ve mücevherat sektörü açısından ayrı bir öneme sahip. İzmir’in sektör içindeki yeri ve önemi ile ilgili neler söylersiniz? İzmirimiz, İstanbul’dan sonra Türk kuyumculuk ve mücevherat sektörünün ikinci merkezi durumunda. İzmir’de dev ölçekli fabrikalar, çok sayıda irili ufaklı atölye, çok sayıda toptancı ve binlerce perakendeci faaliyet gösyeriyor. Aynı zamanda turistik bölgelere yapılan satışın önemli bir kısmı da İzmirli firmalar tarafından gerçekleştiriliyor. Bununla birlikte üretim alanında söz sahibi olduğumuz kategoriler de var. Örneğin; bölgemizdeki üreticiler alyans konusunda son derece iddialı konumda. İzmir alyansın başkenti diyebilir. İzmir’de üretilen ürünler Türkiye’nin dört bir yanında satılıyor hatta dünyanın pek çok ülkesine ihrac ediliyor. Bütün bu faktörleri gözönünde bulundurduğumuzda İzmir’in Türk kuyumculuk ve mücevherat sektöründe ayrıcalıklı bir yere sahip olduğunu söyleyebiliriz. 50 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
Son dönemlerde sektörün önündeki en büyük engellerden birisi BDDK’nın kredi kartlarına taksitli satışı yasaklayan kararı oldu. Sizin bu konudaki düşünceleriniz nelerdir? BDDK’nın yasağı sonrasında sektörde son derece büyük bir daralma söz konusu. Ciroların düşüş oranları bazı bölgelerde %50’ler seviyesinde. %20 - %25’lik ani gerçekleşen ve uzun sürmesi beklenen ciro kayıpları dahi pek çok işletmenin kapanması anlamına gelir. %50 çok yüksek bir oran. Ocak ayında bu yasağın geleceği belli olduğunda Sevgililer Günü için verilen siparişler durdu. Pek çok atölyeci bu dönemde boş oturdu. Bu kararın etkisi daha da fazla hissedilirdi ama üreticilerin imdadına Mart Fuarı yetişti. Perakendecilerde yaşanan ciro kaybı üreticileri daha fazla etkiledi. Buna bir an önce bir çözüm bulmamız gerekiyor. Ancak bu konuya sağlıklı bir çözüm getirebilmemiz için kararı alan ekonomi yönetimi açsısından da olaylara yaklaşmakta fayda var. Görüşmeler devam ediyor. Umut ediyorum kısa bir süre sonra makul bir çözüm noktasında ekonomi yönetimi ile anlaşırız.
LÜKSÜN, ŞIKLIĞIN VE KONFORUN BULUŞTUĞU NOKTA: WYNDHAM İSTANBUL PETEK İstanbul’un yeni cazibe merkezi Wyndham İstanbul Petek; konforlu ve lüks bir konaklamanın kurallarını yeniden yazıyor. 307 adet deluxe oda, rezidans odalar, toplantı ve organizasyonlarınız için 14 ayrı toplantı ve 1 Büyük Balo Salonu, Spa ve spor merkezi, Türk ve dünya mutfaklarından en seçkin lezzetlerin sunulduğu restoranlar, Atatürk Havaalanı’na 3,7 km olan uzaklık, kendi bünyesindeki alışveriş merkezi ve daha pek çok ayrıcalık burada sizi bekliyor.
Basın Express Yolu Yavuz Sultan Selim cad. No:1-3 Güneşli-İstanbul T +90 212 464 00 00 F +90 212 464 01 00
WYNDHAM FOCUS 295X175.indd 1
5/28/14 5:24 PM
Altın Dünyası • Haber
İzmir’de muhteşem gece İzmir Kuyumcular Odası kuruluşunun 52. yılı şerefine Swiss Otel’de düzenlediği gece ile başarılı bir organizasyona imza attı. İstanbul Altın Rafinerisi, Karakaş Atlantis ve Türk Ekonomi Bankası ana sponsorluğunda gerçekleştirilen davette yüzlerce sektör mensubu bir araya geldi.
İzmir Kuyumcular Odası muhteşem bir davete imza attı. İzmir Kuyumcular Odası’nın kuruluşunun 52. yılı şerefine İzmir Swiss Otel’de gerçekleştirilen ve yüzlerce sektör mensubunun katıldığı organizasyon büyük ilgi gördü. İstanbul Altın Rafinerisi, Karakaş Atlantis ve Türk Ekonomi Bankası ana sponsorluğunda gerçekleştirlen organizasyonda bir araya gelen sektör mensupları keyifli saatler geçirdi. Organizasyona katılımın yoğunluğundan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek sözlerine başlayan İzmir Kuyumcular Odası Başkanı Turgay Baransel misafirlere hitaben yaptığı konuşmada şunları söyledi; “İzmir’imiz, gerek bünyesindeki dev ölçekli fabrikaları, gerek toptancıları ve gerekse çok sayıdaki perakende mağazaları ile Türk kuyumculuk ve mücevherat sektörü açısından son derece bü-
52 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
yük öneme sahip bir şehrimizdir. İzmir, aynı zamanda turistik bölgelere yakınlığı ile de sektör açısından son derece büyük önem arz etmektedir. Biz İzmirli kuyumcu ve mücevherciler olarak birlikte hareket etmenin örneklerini sektöre ilk veren kişileriz. 52 yıl önce kurulan ve İzmirli kuyumcuları tek çatı altında toplayan İzmir Kuyumcular Odası bunun en güzel örneğidir. İzmirli meslektaşlarımız aynı zamanda ortaya koydukları çalışmalar ile de ülke ekonomisine önemli katkılar sağlamaktadır. Gerek gerçekleştirdiğimiz ihracat, gerekse binlerce kişiye sağladığımız istihdam ile ülke ekonomisine değer katıyoruz, değer katmaya da devam edeceğiz. Bu gecenin düzenlenmesinde desteklerini bizden esirgemeyen ana sponsorlarımız İstanbul Altın Rafinerisi, Karakaş Atlantis ve Türk Ekonomi
Bankası’na huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyorum.” İzmir Kuyumcular Odası Başkanı Turgay Bayansel yaptığı konuşma sonrasında İstanbul Altın Rafinerisi Yönetim Kurulu Başkanı Av. Özcan Halaç, Karakaş Atlantis Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Karakaş ve TEB Altın Bankacılığı Satış Direktörü Selami Erten’i sahneye davet ederek bu gece anısına hazırladıkları plaketleri takdim etti. İzmir Kuyumcular Odası’nın kuruluşun 52. yılı şerefine düzenlenen gecenin ana sponsorlarından İstanbul Altın Rafinerisi’nin Yönetim Kurulu Başkanı Av. Özcan Halaç Altın Dünyası’na yaptığı değerlendirmede şunları söyledi; “İzmir, Türk kuyumculuk ve mücevherat sektörünün İstanbul’dan sonraki merkezi. Büyük ölçekli fabrikaların, çok sayıda toptancı firmanın ve binlerce perakende mağazanın bulunduğu bu ilimiz sektörümüz için olduğu gibi bizim için de büyük önem arz ediyor. Bu yüzden yıllardır İzmir’deki firmalarla yakın işbirliği içerisindeyiz. Ürün ve hizmetlerimizi uzun yıllardır buradaki firmalara sunuyoruz. İhracatçı olsun, toptancı olsun, perakendeci olsun, uzun yıllardır İzmirli esnafımızın yanındayız, bundan sonra da olmaya da devam edeceğiz. Bu güzel gecenin gerçekleştirilmesinde birlikte hareket ettiğimiz İzmir Kuyumcular Odası’na nezaketlerinden ve misafirperverliklerinden ötürü teşekkür ediyorum.” Yüzlerce esnaf ile tek çatı altında bir araya gelmekten son derece memnun olduklarını dile getiren, organizasyonun ana sponsorlarından Karakaş Atlantis Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Karakaş Altın Dünyası’na yaptığı açıklamada şunları söyledi; “Atlantis Karakaş, her ne kadar Türkiye’nin dört bir yanına hizmet veren bir organizasyon haline gelmiş olsa da bildiğiniz gibi temelleri İzmir’de atılmış bir firma. İzmirli insanımızın el emeği göz nurunu ülkemizin dört bir yanına hatta dünyanın pek çok ülkesine ulaştırıyoruz. Karakaş Atlantis aynı zamanda İzmir’den büyük ölçekli firmaların çıkabileceğinin de önemli bir örneği konumunda. İzmir Kuyumcular Odası sahip olduğu 52 yıllık geçmiş ile sektörel birlik ve beraberliğin örneğini teşkil eden bir kuruluş. Bu vesile ile organize edilen gecede bulunmaktan dolayı son derece memnun olduğumuzu ifade etmek isterim. Bu gecenin organize edilmesinde emeği geçen herksese sizin vasıtanız ile teşekkür ederim.” Kuyumculuk ve mücevherat sektörünün önemli destekçileriden Türk Ekonomi Bankası izmir’de düzenlenen gecede de sektörün yanında yer aldı. Sorularımızı yanıtlayan TEB Altın Bankacılı-
ğı Satış Direktörü Selami Erten şunları söyledi; “Uzun zamandır geliştirdiğimiz ürünlerle, Türk kuyumculuk ve mücevherat sektöründe faaliyet gösteren üretici ve ihracatçılarımızın yanında yer alıyoruz. Altın kredisinden, ihracat işlemlerine kadar çok geniş yelpazedeki ürünlerimiz ile sektöre hizmet etmenin yanısıra organize ettiğimiz eğitimler, konferanslar ve yaptığı-
mız bilimsel çalışmalar ile de sektörün gelişimine katkıda bulunuyoruz. Aynı zamanda bu gece İzmir Kuyumcular Odası’nın düzenlediği bu muhteşem gece gibi davetlerde de sektör mensupları ile bir araya gelmekten mutluluk duyuyoruz. Her zaman, her platformda sektör mensupları ile bir arada olduk, olmaya da devam edeceğiz.”
SAYI 104 • ALTIN DÜNYASI 53
Altın Dünyası • Haber • İzmir Kuyumcular Odası
54 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
SAYI 104 • ALTIN DÜNYASI 55
Altın Dünyası • Haber • İzmir Kuyumcular Odası
56 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
SAYI 104 • ALTIN DÜNYASI 57
Altın Dünyası • Haber
Sektörün önde gelen firmalarından Lizay Pırlanta Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Serbes, geride bıraktığımız Anneler Günü dönemi ve yeni başlayan sezonla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Mahmut Serbes yaptığı değerlendirmede kuyumcu mağazalarında kredi kartlarına getirilen taksit yasağının olumsuz etkilerinin altını çizdi.
K
Sektörel kurumların, BDDK’nın kredi kartlarına taksit sınırlaması kararı ile ilgili kısa bir sürede çözüm bulması gerektiğini belirten Mahmut Serbes, sektördeki küçük ölçekli firmaların bu şoklara dayanıklı yapıları olmadığını ve bu durum devam ederse yaşanan ciro kayıpları sebebiyle sektörde son derece ciddi bir daralma yaşanacağının altını çizdi. 58 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
uyumculuk ve mücevherat sektöründe üretim, toptan, ihracat ve perakende alanlarında faaliyet gösteren Lizay Pırlanta Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Serbes geride bıraktığımız Anneler Günü dönemi ve kısa bir süre sonra başlayacak olan düğün sezonu ile ilgili değerlendirmelerini Altın Dünyası ile paylaştı. Sevgililer Günü’nden sonra Anneler Günü döneminde de BDDK’nın kuyumcu mağazalarında kredi kartına taksitli satışı yasaklamasının olumsuz etkilerinin hissedildiğini belirten Mahmut Serbes, kart sorununun giderilmesinin önemine değindi. Taksit yasağı sonrasında tüm sektörün cirolarında ciddi düşüş olduğunu belirten Mahmut Serbes şunları söyldi; “Biz kuyumculuk ve mücevherat sektöründe üretim, toptan, ihracat ve perakende alanlarında faaliyet gösteren bir firmayız. Bu yüzden sektörü etkileyen faktörlerle ilgili yerinde gözlemler yapabilme şansına sahibiz. Sektörümüzün son aylardaki en önemli gündem maddesi ve önündeki en büyük sorun bildiğiniz gibi kredi kartlarına getirilen taksit yasağı. Bu yasağın etkilerini Şubat ayındaki Sevgililer Günü’nde hissetmiştik. Benzer şekilde geride bıraktığımız Anneler Günü’nde de cirolarda geçen yılın aynı dönemine göre düşüş devam etti. Ancak bu kısa dönem içerisinde sektörün verdiği tepkiyi de gözlemleme şansı bulduk. Sevgililer Günü döneminde perakendeciler talepte ciddi bir daralma yaşanacağını düşünerek, belirsizliğin de etkisi ile siparişlerini son derece kısıtlı tuttular. Ancak Anneler Günü’nde şunu gözlemledik: nihai tüketiciler kart yasağı ile birlikte 2-3 bin TL’nin üzerindeki takıları tercih edemez oldu. Bunun yerine 400 – 600 TL fiyatlı ürünlere talep var. Önceden bir nihai tüketici 3 bin TL’yi aylara bölerek ödeme yapabiliyordu. Ancak bu miktarı tek seferde ödeyebilecek kişi sayısı az olduğundan nispeten daha uygun fiyatlı ürünlere yöneliş hızlandı. Biz de bu gözlemlerimiz neticesinde ürün stok yapılarımızı buna göre revize ettik. Dolayısıyla bu şekilde, kart yasağı sonrasında ortaya çıkan kayıplarımızı nispeten azaltmış olduk. Ancak mağazalardaki tüm ürün gruplarını değerlendirdiğimizde, bazı mağazalarımızdaki bilezik ve sarrafiye satışların da söz konusu ciro kayıplarının azaldığını söyleyebiliriz. Biz perakendecilikte oldukça deneyimli olduğumuz için hızlı ve etkili stratejiler üretebiliyoruz. Tabi işin bir de toptan faaliyet gösterdiğimiz bölümü var. Bu alanda da hizmet verdiğimiz müşterilerimiz ile deneyimlerimizi paylaşıyor, onların performanslarını arttırmak için gerek ürün ve gerekse hizmetler bazında her türlü desteği sağlıyoruz. Elbette ki sektör kart yasağından olumsuz etkilendi, ancak aldığımız önlemler ile bu durumdan çok daha az bir şekilde etkilendik.”
Altın Dünyası • Haber
Altın Dünyası Yayın Grubu’ndan her mağazaya özel dergi
Altın Dünyası Yayın Grubu olarak hazırladığımız proje ile artık sadece sektörün dev firmaları değil, kendi bölgesinin önde gelen perakende mağazaları da kendilerine özel çıkardıkları dergiler ile nihai tüketicilere ulaşmanın ayrıcalığını yaşamaya başladı. Perakendecilere özel olarak hazırlanan dergiler satışa destek olmanın yanısıra yeni müşteri kazanma, prestij ve kurumsal algı yönetimi açısından da önemli avantajlar sağlıyor.
S
ektörün dev firmalarının ardından perakende mağazalar da kendileri adına çıkardıkları dergiler ile nihai tüketiciye ulaşmaya başladılar. Dergiler satışı desteklemenin yanısıra, kurumsal itibar yönetimi, reklam ve güven bakımından da perakendecilere önemli avantajlar sağlıyor. Kurumsal dergileri ile kendi ilindeki binlerce müşteriye ulaşan firmalar satışlarını artırmanın yanısıra artan rekabette de bir adım öne geçiyor.
Öztürk Mücevherat Metin ÖZTÜRK - İskenderun
60 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
FD Diamond Cemalletin ŞAHİN - Bandırma
Önder Mücevherat Cengiz ÜLKÜ - İzmir
Dev firmalar uzun yıllardır yayınlıyor
Sektörün dev firmaları
aynı zamanda firmanın reklamı, kurumsal algı yönetimi ve imajına da son derece büyük katkıda bulunuyor.
Altınbaş, Atasay, Favori, Jival gibi sektör uzun yıllardır özel devlerinin de aralarında bulunduğu pek dergileriyle onbinlerce Zengin ürün içeriği çok firma uzun yıllardır firmaları adına nihai tüketiciye ulaşıyorlar. Dergilerin içeriğinin önemli bir bölümü altın yayınlanan dergileri ile nihai tüketiciye ve pırlantalı takılardan oluşuyor. Ürünler ulaşıyorlar. Bazı firmaların baskı sayıları Artık perakende kuyumcu kombinler ve koleksiyon sayfalarında yer 50 bini buluyor. Ancak son dönemde ve mücevherciler de özel alıyor. Bölge talebine göre 22 ayar set ve özel dergilerin faydalarını keşfeden dergilerin avantajlarını bilezik modelleri de dahil edilebiliyor. 250’nin perakendeci firmalar da kendilerine özel yaşamaya başlıyor. üzerindeki ürün içeriği satışa dönüşleri ve hazırlanan dergiler ile fark yaratmaya yeni müşteri kazanma şansını arttırıyor. başladı. 1000 ya da daha fazla sayıda basılan dergiler perakendecilerin kendi bölgesindeki önemli kişilere ve Her bölgede tek firmaya özel dergi müşterilere gönderildiği gibi kuaför, güzellik salonları gibi yerlerde Her bölgede yalnızca belirli kriterlere sahip, bölgenin önemli de dağıtılıyor. firmaları ile işbirliği yapılıyor. Dergilerden sağlıklı dönüş alınabilmesi için perakende firmanın belirli bir ölçeğe sahip olması Satışlara katkı sağlıyor, firmalara prestij katıyor gerekiyor. Nihai tüketicilere yönelik içeriğe sahip olan dergilerde firma sahibinin başyazısı, firma ile ilgili haberler, son mücevher trendleri, özel koleksiyonlar, kombinler, evlilik, moda, kişisel bakım, seyahat, kültür, sanat gibi konular yer alıyor. İçeriğinde 250’yi aşkın altın ve pırlantalı takı olan dergiler satışlara katkı yaptığı gibi müşteri tutundurma oranını da artırıyor. Her ilin önde gelenlerine dağıtılan dergiler yeni müşteri kazanma bakımından da önemli avantaj sağlıyor. Son derece kaliteli bir içeriğe sahip olan dergiler
3 ya da 4 ayda bir yayınlanıyor Dergilerin yayın periyodları Yılbaşı, Sevgililer Günü, Anneler Günü, Düğün Sezonu gibi dönemlere göre belirleniyor. Dergi içerikleri de bu dönemlere göre belirleniyor. Örneğin; yaz döneminde düğün hazırlığı ile ilgili içerik ve takılar (Alyans, düğün seti vb.) ön plana çıkıyor.
5.000 TL’den başlayan fiyatlar
Baskı dahil toplam proje bedeli 5.000 TL’den başlıyor. Dergilerin 3 ya da 4 ayda bir yayınlanması durumunda firmanın aylık tanıtım maliyeti 1.500 TL’nin altına düşebiliyor. Farklı içerik, ebat ve baskı sayısına göre fiyat değişebiliyor. Dergiler yaklaşık 8 – 10 gün içinde teslim ediliyor.
Detaylı Bİlgi: Altın Dünyası Yayın Grubu 0212 518 84 01 remzicelen@yayindunyasi.com SAYI 104 • ALTIN DÜNYASI 61
Altın Dünyası • Haber
Altınbaş Life’ta mezuniyet heyecanı Mezuniyet heyecanının başladığı günlerde Altınbaş Life, yılın trendlerini, makyaj ve mücevher önerilerini yeni sayısında masaya yatırıyor. Mezuniyet gecesi için en şık kim olacak sorusuna yanıt arayanlar için yeni sezonun trendleri, feminen mi maskülen mi sorusuna yanıtlar Altınbaş Life 8. Sayısında… Lüks kavramı yeniden yazılıyor Lüks Marka & İletişim Danışmanı Özlem Güsar yeni lüks kavramını Altınbaş Life için tanımlıyor. Lüksün DNA’sında nelerin olduğunu açıklayan Güsar ile mücevher üzerine detayların ahengini Altınbaş life’da okuyacaksınız. Lüksün gizemli ve heyecan verici dünyasına yolculuk yaparken, Altınbaş’ın lüksü yeniden yorumladığı mücevherleri yolculuğunuzda size eşlik edecek.
Altınbaş Life’ın sekizinci sayısı aracılığıyla; uzman tasarım ekibi ile Türk ve evrensel çizgileri harmanlayarak tasarlayan Altınbaş’ın, dünya ve moda trendlerine uygun ürün yelpazeleri okuyucular ile buluşuyor. En değerli mücevher olan anneleri ve sevdiklerini unutmayan Altınbaş, Anneler Günü’nü özel tasarımların yer aldığı bir koleksiyon ile karşılıyor. Anne ve çocuk ilişkisindeki güçlü bağı sembolize eden tasarımlara sahip mücevherler, pırlanta ve altının muhteşem uyumunu yansıtan ince detayları ile dikkat çekiyor. Anneler Günü’nün heyecanının ardından gelen Babalar Günü için de özel önerilere yer veren Altınbaş Life, hayatın tüm anlarına mücevher ile renk katmaya devam edecek. Mimaride fark yaratan Loft evler, huzurlu yaşamın kaynağı Feng Shui, Lüks yaşamın ve ihtişamın adresi Monaco; Altınbaş Life’ın bahar sayısında okurken keşfedeceğiniz konulardan sadece bir kaçı olarak karşınıza çıkıyor.
Altınbaş’ın büyük beğeni toplayan dergisi Altınbaş Life, yeni sayısı ile baharı stil ve renk dolu çizgiler ile karşılıyor. Altınbaş Life yeni sayısında moda, eğlence, yaşamın en keyifli anlarını sunuyor. 62 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
Altın Dünyası • Haber
Dünyanın önde gelen elmas firması De Beers Grubu’nun pırlanta markası Forevermark, Türkiye’de sadece Zen Pırlanta’da... Her birinin üzerinde sadece özel bir cihaz ile görülebilen o taşa özel numara olan, kimlik kartına sahip pırlantalar... görülmeyen özel bir mühür taşır. Sıkı bir kontrolden sonra Forevermark standartlarına uygun olduğu belirlenen her Forevermark pırlantasına ona has bir kimlik numarası verilir. Bu özel numara, Forevermark sembolüyle birlikte pırlantanın tablasına işlenir ve Forevermark mührünü oluşturur. Forevermark damgası çıplak gözle görülemez, sadece yetkili satıcılarda bulunan özel bir cihaz ile bu damga rahatlıkla görülebilir.
D
ünyanın lider elmas firması De Beers Grubu’nun pırlanta markası Forevermark, Türkiye’de lisans ortağı olarak Zen Pırlanta’yı seçti. De Beers Grubu’nun pırlanta markası Forevermark’ın ardında, 125 yılı aşkın deneyimiyle De Beers’ın pırlanta uzmanlığındaki bu rakipsiz, zengin mirası var.
Zen Pırlanta’nın Türkiye’de tek Yetkili Forevermark Mücevhercisi olarak belirlendiği lisans anlaşması, 2 Mayıs’ta SALT Galata’da düzenlenen basın toplantısında Zen Pırlanta Yönetim Kurulu Başkanı Emil Güzeliş ve Forevermark Başkanı Stephen Lussier tarafından karşılıklı imzalandı. İmza töreninde söz alan Lussier, Türkiye’de pırlanta konusundaki konumundan ve uzmanlığından dolayı Zen Pırlanta ile çalışmayı seçtiklerini açıklayarak, Forevermark’ı ABD, Kanada, Avustralya, Hong Kong, Singapur, Hindistan ve Çin gibi ülkelerden sonra Türkiye’de de sunmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirtti. Güzeliş ise, kadınların pırlantada aradığı ayrıcalık ve güveni tam anlamıyla karşılayan bu saygın markayı Türkiye’de temsil etmekten dolayı duydukları memnuniyeti ve gururu ifade etti. Forevermark pırlantalarını diğer pırlantalardan ayıran en önemli özellik, dünyanın en özenle seçilmiş pırlantaları olmaları ve yüksek standartlardaki 4C özelliklerine uygunlukları nedeniyle eşsiz güzellikleri, parlaklıkları ve sorumlu tedarik ilkesiyle çıkarılmış olmalarıdır. Dünyadaki pırlantaların %1’den daha azı Forevermark pırlantası olma kriterlerine sahiptir. Her Forevermark pırlantası, dünyanın en güzel ve en nadir pırlantalarından biri olduğunu simgeleyen çıplak gözle 64 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
Forevermark pırlantaları, Türkiye’de Mayıs ayından itibaren sadece belirli Zen Pırlanta mağazalarında… Her biri tek tek seçilen Forevermark pırlantalarından birine sahip olmak bir ayrıcalık. Forevermark ortak çalışacağı elmas kesim ustalarının seçiminde, pırlantaların seçimindeki titizliği gösterir. Pırlantalar, sayısı ancak 35’i bulan dünyanın en iyi elmas kesim ustaları tarafından işlenir. Yalnızca özenle seçilmiş ve az sayıda olan mücevhercilerde satışa sunulur. Türkiye’de ise Forevermark pırlantaları Mayıs ayından itibaren sadece belirli Zen Pırlanta mağazalarında satışta olacak. Zen Pırlanta’nın, Forevermark mührünü taşıyan pırlantalarla hazırladığı özel koleksiyonda tektaş yüzük, kolye ve küpe tasarımları yer alıyor. Forevermark pırlantalarının süslediği tasarımlar kırmızı halıda... Oscar törenlerinde, film festivallerinde ve özel davetlerde aralarında Karolina Kurkova, Jenifer Garner, Gwyneth Paltrow, Nicole Kidman, Uma Thurman gibi isimlerin olduğu yıldızlar, Forevermark pırlantalarının oluşturduğu tasarımlarla göz kamaştırıyor. Michelle Obama’nın, Başkanlık Balosu’nda Forevermark pırlantalarıyla süslü kollarıyla eşine sarıldığı fotoğraf karesi unutulmazlar arasına girdi. Forevermark Hakkında Her bir Forevermark pırlantası güzelliği, nadirliği ve sorumlu tedarik ilkesi ile çıkarıldığının sözünü veren bir tescile sahiptir. Dünyadaki pırlantaların yüzde birinden azı Forevermark kriterine sahip olup Forevermark mührü ve özel kimlik numarasına sahiptir. Forevermark, De Beers Grubu’nun pırlanta markası olup 125 yıllık elmas uzmanlığının değerini taşır. Forevermark pırlantaları özenle seçilir, çok yüksek standartlara sahip kaynaklardan elde edilir, seçkin elmas kesim firmaları tarafından en güzel şekilde işlenir ve yalnızca saygın mücevhercilerde satışa sunulur. Daha fazla bilgi için lütfen ziyaret ediniz: www.forevermark.com
Zen Pırlanta Hakkında
Türkiye’nin pırlantalı mücevherde lider markası Zen Pırlanta, geniş perakende zincir ağı, Avrupa ve Orta Doğu’nun en yüksek kapasiteli üretim imkanları, eşsiz üretim kalitesi ve geniş ürün çeşidi ile sektöründe saygın bir konuma sahiptir. Art arda 7 yıldır pırlantalı mücev-
herde ihracat lideri olan Zen Pırlanta, aynı zamanda Forevermark, National Geographic Society gibi saygın kurumlarla yaptığı lisansörlük anlaşmaları yapmıştır. Zen Pırlanta Türkiye’de kendi taş laboratuvarını kuran tek markadır.
SAYI 104 • ALTIN DÜNYASI 65
Altın Dünyası • Röportaj
Dünyanın lider pırlanta kurumu De Beers Grubu, sanat kurumu Christie’s, Dünya Altın Konseyi’nin Lovegold platformu, Zen Pırlanta, İhracatçılar Birliği gibi saygın kurumlara danışmanlık hizmeti veren Şebnem Balkan ile mücevherde marka ve pazarlama çalışmaları üzerine sohbet gerçekleştirdik.
Mücevher ve Lüks Marka Danışmanı Şebnem Balkan,
Yıllarca dünyanın önemli markalarında üst düzey görev aldınız. Uzun yıllardır da Türkiye’nin lüks markalarına, marka ve iletişim danışmanlığı yapıyorsunuz. Verdiğiniz hizmetleri bir de sizden dinleyebilir miyiz? İş hayatım hemen psikoloji eğitimimin ardından başladı ve hiç ara vermeden yaklaşık 27 yıldır profesyonel olarak iş hayatındayım. Bunun 20 yılı dünyanın en büyük global şirketlerinde geçti. 2007 yılından itibaren de kendi lüks marka danışmanlık şirketimde yine yerli ve yabancı markalara marka danışmanlığı veriyorum. Ayrıca etkinlik yönetimi basın ilişkileri de hizmetlerimiz içinde. Kurumsal hayatım Amerikan şirketi ITT Yellow Pages ile başladı, daha sonra Show TV’deki yöneticiliğimin ardından Gilan Mücevher’in kuruluşunda yer aldım. Yepyeni bir markanın oluşumuna katkıda bulunmak harika bir deneyimdi, bana büyük heyecan vermişti. Daha sonra dünyanın pırlanta imparatoru De Beers’den Türkiye sorumlusu olmam için teklif geldi ve 66 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
De Beers’e transfer oldum. Kariyerimde çok önemli yeri olan De Beers / DTC’de Pırlantalı Mücevher Sektörünü geliştirmek için sektöre eğitim, satış ve pazarlama çalışmalarında stratejik yön vermek, Tria, Tektaş, Lava gibi kampanyaları hazırlamak, kamuoyunda pırlanta algısını yaratmak gibi sorumlulukları yerine getirdim. Çok zordu, zira Türkiye’de o dönem sektör inanılmaz geleneksel, pazarlama çalışmasına sıcak bakmayan, tasarım konusunda daha kapalı ve erkek egemendi. De Beers ise tersine inanılmaz kurumsaldı. İkisi arasındaki dengeleri kurmaya çalışmak hiç kolay değildi. Ekibimizle Türkiye’deki ilk pırlantalı mücevher TV ve basın reklamlarını, ilk büyük mücevher etkinliklerini ve ilk pırlantalı mücevher tasarım yarışmalarını düzenledik, sektöre yüzlerce pırlanta eğitimi verdik. Çok ama çok keyifli geçen yaklaşık 14 yıldan sonra 2007 yılında tüm bu uluslararası deneyimleri paylaşmak için kendi şirketimi kurdum. Çok da iyi etmişim zira DTC hemen ilk müşterim oldu. Ardından Christie’s geldi
ki 7 yıldır Christie’s çok sevdiğimiz müşterimiz. İşimizde oldukça butik çalışıyor, 10- 15 marka ile çalışmıyoruz. Şahsen sürekli müşterim olan Zen Pırlanta, Melie gibi markalarla pazarlama stratejisi ile ilgili bilgimi, deneyimlerimi paylaşmak üzere her hafta toplanıyorum. Örneğin Christie’s ile bunu her hafta Londra’dan Tele Konferans ile yapıyoruz. Ayrıca proje bazında lüks ağırlıklı müşterilere etkinlik organizasyonları veya basın ilişkileri yönetimi yapıyoruz. Bu arada Lovegold gibi yine uluslararası mücevher konulu bazı platformlara, Mücevher İhracatçılar Birliği’ne dönemsel veya proje bazında danışmanlık hizmeti veriyoruz. Mücevher sektörüne yönelik çalışmalarınız da oluyor. Her geçen gün kurumsallaşmaya önem veren sektör için marka yönetimi konusunda birkaç ipucu verebilir misiniz? Türk mücevher sektöründe herkesi gururlandıran bir kurumsallaşma süreci yaşanmış
ve halen yaşanmaya devam etmektedir. Marka yönetimi konusunda ne olursa olsun tutarlılık, süreklilik ve 360 derecelik pazarlama planı çok önemlidir. Marka, satış ekibi, pazarlama iletişimi, mağaza tasarımı, online stratejisi, tasarım dili, ürün yönetimi ile bir bütündür. Markanın kendi ruhu ve ona özel bir duruşu olmalı. Ben mücevher sektöründe bu konuda hala alınması gereken bir yol olduğunu düşünüyorum. Sadece reklam ve PR stratejisi ile kurumsallaşmak mümkün değil. Markanın 360 derecelik bir marka stratejisi olmalı. Lüks bir markayı yönetmek ayrıcalık dünyasını yönetmektir. Artık çağımızda müşteri imparatordur, yalnızca o ürünü değil ürünün ona sunduğu ayrıcalıkları da satın almak ister. İşte bu ayrıcalıkların ne olduğunu net olarak ifade eden ve vaatlerini yerine getiren hep bir adım önde olacaktır. Ürünler, sunum, mağazaların güzelliği pek tabii ki önemli ancak her müşteri yaşadığı eşsiz deneyimi hiç unutmaz ve onu gururla paylaşmaktan çekinmez. Zira kendisine verilen değer onu gururlandırır.
“Türk mücevher sektöründe herkesi gururlandıran bir kurumsallaşma süreci yaşanmış ve halen yaşanmaya devam etmektedir. Marka yönetimi konusunda ne olursa olsun tutarlılık, süreklilik ve 360 derecelik pazarlama planı çok önemlidir.” Mücevher ve lüks kavramlarını nasıl bağdaştırabilirsiniz? Bu anlamda Türkiye’de yapılan mücevher reklam/tanıtımları doğru mu? Sektörün bu konudaki gidişatını nasıl değerlendiriyorsunuz? Mücevher olmadan insanoğlu yaşamını sürdürebilir, birincil gereksinim değildir. Lüks olarak tanımlanabilir ancak çağımızdaki demokratik yani ulaşılabilir lüks ürün kategorileri içine artık mücevher de girmiştir. Hem ülkemizde hem de dünyada mücevher artık hayal olmaktan çıkmış ve ulaşılabilir bir arzu nesnesi olmuştur. Tabii ki bunda sektördeki kurumsal firmaların reklam / PR stratejilerinin olumlu etkileri olmuştur. Yapılan reklamları doğru veya yanlış şeklinde değerlendirmek yerine her kurumun her markanın kendi stratejisine uygun olup olmadığına bakmak daha doğru olur. Her marka biriciktir, onun pazarlaması da kendisine özgü olmalı, taklit olmamalıdır. Hangi iletişim kanalarını (TV, basın, online, outdoor vs), hangi sıklıkta, ne şe-
kilde kullanacakları her markaya göre farklılık gösterir. Her kurumun özelinde değerlendirmeyi tercih ederim. Bu arada online stratejiler anlamında da yavaş yavaş gelişmeler olduğunu görmek memnuniyet verici. Ancak dijital pazarlama alanında daha alınacak yol var. Dünyada moda alanında digital gelişmeler son sürat gidiyor ancak mücevher sektörü bu konuda biraz daha geride. Lüks markaların özellikleri nelerdir? En iyi ham maddeyi, en mükemmel işçiliği kullanan, en özel tasarımları sunan, müşterisine en özel satın alma deneyimlerini yaşatan, malının her daim arkasında duran, nadir olanı sunan markalar… Bir kuyumcu ya da mücevher markası için ne tür iletişim kanalının doğru olduğunu düşünüyorsunuz? Hedef kitlelerine ulaşmaları açısından hangi kanala ağırlık göstermeleri gerekiyor? Markanın satış ağı, bayi ve mağaza ağı, koleksiyonlarındaki tasarım dili, dokunmayı hedeflediği müşteri profiline göre bu değişir. Tek doğrusu yoktur.
“Bir lüks markayı yönetmek ayrıcalık dünyasını yönetmektir. Artık çağımızda müşteri imparatordur, yalnızca o ürünü değil ürünün ona sunduğu ayrıcalıkları da satın almak ister. İşte bu ayrıcalıkların ne olduğunu net olarak ifade eden ve vaatlerini yerine getiren hep bir adım önde olacaktır.”
Önümüzdeki dönemlerde sektörle ilgili herhangi bir çalışma ya da projeniz olacak mı? Sektörle ilgili öyle çok yapmak istediğim projem var ki, hepsini hayata geçirmek için inanılmaz istekliyim ama mevcut işlerin yoğun temposunda hep ileri tarihe kalıyor. Mücevher İhracatçılar Birliği’nin tasarım yarışmalarına destek vermekten büyük mutluluk duyuyorum. Türk tasarımcılarının dünya çapında tanınıp desteklenmesi gerektiğine inanıyorum. İnşallah daha çok yarışmalar düzenleriz. Bu arada malum De Beers Grubu’nun markası Forevermark yani dünyanın en güzel pırlantalarının Türk pazarına girmesi ile ilgili 1.5 yıllık bir süreçte epey çalışma yaptık ve sonuçta Zen Pırlanta ile lisansörlük anlaşması imzalandı bu da çok güzel bir çalışma oldu . Lovegold tüm dünyada 255 bine yakın facebook, 44 bine yakın instagram takipçisi olan muhteşem bir dijital mücevher platformu. Amaçları altın mücevhere olan ilgiyi artırmak, trendy, tasarım ürünleri bulup çıkarmak ve tüketici iştahını kabartmak. Lovegold dünyanın önde gelen metropolleri New York ve Paris için bir “Mücevher Rehberi” hazırlamış yani o şehri ziyaret eden orta ve üst SES’den kişiler için o şehirdeki stil sahibi, özel tasarım ağırlıklı altın mücevher vahalarına yer veriyor. Paris ve New York’dan sonra İstanbul’u radarlarına aldılar ve benden bu konuda danışmanlık vermemi rica ettiler. Bu projede 3 aydır çalışıyoruz. İstanbul’da bu konuda çok değerli tasarımcılar var. Bu proje de bana keyif veren değerli bir proje. SAYI 104 • ALTIN DÜNYASI 67
Sektörün lider markalarından Arpaş, kalite ve estetiği teknoloji ile harmanlayarak ürettiği yeni modelleri ile yazı karşılıyor. Farklı zevklere hitap edecek çeşitlilikteki birbirinden şık modeller, güneşin ışıltısını üzerinde taşımak isteyen bayanların bu yaz da vazgeçilmezi olacak.
MDM - Mücevher Danışma Merkezi ICA (International Colored Stone Association) Üyesi
Yaz başlamadan önceki son uluslararası fuarların yapıldığı dönemdeyiz. Bu dönemde uluslararası kuruluşların çalışmalarında da bir hızlanma gözlemleniyor. - Bu dönemin başlıca fuarlarından olan Basel, geçtiğimiz yıl yayınlanan yazımda anlattığım değişim sürecini devam ettirirken, UBM farklı bir atakla Baselshow’la aynı tarihlerde daha uygun fiyatlarla standların kiralandığı bir fuar başlattı. Baselworld’den de servislerle ziyaretçilerin taşındığı paralel zamanlı fuarın ilki Nisan ayında yapıldı. Ancak fuar ilk olması sebebiyle de yeterli yoğunluğa ulaşamadı.
Mayıs ayında düzenlenen Vicenzaoro’da ise yine değişim söz konusu. Mayıs fuarının veriminin düşük olması nedeniyle, katılımcıların da talepleri doğrultusunda, bir süredir kaldırılması beklenirken, bu yıl da devam etti... Fuar yönetiminin bu konuda, Mayıs katılımından zorunluluğu kaldıracağı konuşuluyor.
Tekstilden 2013 Aralık ayında ithal ettiği yeni Başkanı Matteo Marzotto’nun etkileri fuarda görülmeye başlamış. Fuarın ilk iki günü açık olan tekstil ve aksesuarı da içine alan trend bölümü, değişimin ilk sinyallerini verdi.
- Dünya Mücevher Konfederasyonu (CIBJO) mücevher dünyasında standartları belirleme ve tüketici güvenini sağlama çalışmalarına devam ederken her yıl etki alanını daha da genişletiyor. Uzun yıllardır bu alanda sürdürdüğü girişimlerini, 2013 yılında konsey içinde oluşturduğu Avrupa Birliği Komitesiyle hızlandırmıştı. Komitenin ilk kez yer aldığı, Mayıs ayında Tel Aviv’de düzenlenen kongreden bir ay sonra, CIBJO Başkanı Gaetano Cavalieri, Fransa, Almanya, İtalya ve İngiltere’den temsilcilerin bulunduğu bir delegasyon68 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
la Brüksel’de Avrupa Birliği komisyonu ile bir araya geldi. İşbirliğinin hedefi Avrupa Birliği ülkelerinin de mücevher sektöründeki gelişmelere daha fazla katkıda bulunması ve konulan standartlara katılımının sağlanması. Dergi yayına hazırlandığı sırada henüz yapılmamış olan 2014 CIBJO Kongresi öncesi, Avrupa Birliği Komitesi de dahil olmak üzere, konfederasyonda bulunan sekiz komitenin de raporları yayınlandı.
- Dünya Pırlanta Konseyi (WDC) geçtiğimiz aylarda yönetim kurulunun oylarıyla yeni başkanını seçti. Farklı başkanlarla temsil edilmek Dünya Pırlanta Konseyi için yeni bir olgu. 2000 yılında kurulan konsey, geçtiğimiz yıla kadar kurucusu Eli Izhakoff başkanlığında çalışmalarını yürütmüştü. Son yapılan seçimlerde yine başkan seçilen Izhakoff, seçimin hemen ardından yaptığı konuşmasında, başkanlığını yarım dönem devam ettirip emekli olacağını açıkladığı şaşırtıcı bir konuşma yaptı. Geçtiğimiz yıl, Tel Aviv’de düzenlenen konsey toplantısına da, 13 yıllık başkanlığın ardından, yerini Avi Paz’a devrederek başladı. Ancak, Avi Paz oldukça zorlu bir seçim sonunda elde ettiği başkanlığı, konseyin tüzüğü gereği ancak devraldığı Izhakoff’un kalan süresi kadar yürütebildi. Bu nedenle, bu yıl Dünya Pırlanta Konseyi bir başkanlık seçimi daha geçirmek durumunda kaldı. Mayıs ayında yapılan seçimlerde yeni başkan Edward Asscher seçildi. - Amerika ofisini kapatıp, daha çok Hong Kong ve Çin pazarlarında aktivitelerini yoğunlaştırmasından beri eski popülerliğini kaybeden Uluslararası Renkli Taşlar Derneği (ICA), yeni başkan seçimini geçtiğimiz yıl yaptı. Uluslararası en etkin mücevher taşı derneklerinden olan ICA’in, yeni başkanı Benjamin Hackman’ın derneğin eski etkin günlerini geri getirip getiremeyeceği bekleniyor.
70
Altın Dünyası • Haber
Altınbaş, Yaratıcı Çocuklar Derneği'nin davetine katıldı Altınbaş, İstanbul’da bulunan başkonsolos, konsolos ve fahri konsoloslukların oluşturduğu 'İstanbul Consular Corps' (ICC) ve eşleri tarafından kurulan 'Spouses of the Consular Corps of İstanbul' (SCCI)’un düzenlediği 'Dünyanın Renkleri' temalı davetine pırlantalı “Çintemani” ürünü ile bağışta bulundu. İstanbul’da bulunan başkonsolos, konsolos ve fahri konsoloslukların oluşturduğu ‘İstanbul Consular Corps’ (ICC) ve eşleri tarafından kurulan ‘Spouses of the Consular Corps of İstanbul’ (SCCI)’un düzenlediği, ‘Dünyanın Renkleri’ temalı bir balo düzenledi. Shangri-La Bosphorus Otel’de düzenlenen geceden elde edilen gelir Yaratıcı Çocuklar Derneği yararına kullanıldı. Bu anlamlı geceye katılım gösteren mücevher sektörünün lider markası Altınbaş ise geceye pırlantalı “Çintemani” ürünü ile bağışta bulundu. Çintemani sembolü, Osmanlı dönemindeki padişah ve şehzadelerin kaftanlarında kullanılmıştır. Üç daire ve dıştan içe hilaller çizen gözler oluşturmaktadır. İç içe olan bu üç göz, Gönül Gözü (Sevgiyi ve Aşkı), Akıl Gözü (Zekayı) ve Dünya Gözünü (Huzuru ve Mutluluğu) ifade etmektedir. Macaristan’ın dünyaca ünlü müzik grubu Budapest Bar’ın sahne aldığı özel gecede SCCI, ICC, Yaratıcı Çocuklar Derneği Yönetim Kurulu Üyeleri ve İstanbul cemiyet hayatının tanınmış simaları da katılım gerçekleştirdi.
72 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
Altın Dünyası • Haber
SESA ihracatta atağa geçti Kuyumculuk sektörünün hızla büyüyen markalarından SESA Gold; yurtdışı çalışmalarını artırdı. Özellikle son 8 ayda ihracat çalışmalarına hız veren marka, şu günlerde üretiminin yarısını ihraç eder bir konuma ulaştı.
2013
yılının başına kadar ihracat çalışmalarına çok ciddi bir süre ara veren SESA Gold, yurtdışı çalışmalarına geri döndü. Geçen yıl yenilenen tasarım departmanı ile ürün tarzında köklü değişime giden marka; son olarak Istanbul Jewelry Show’da yeni konsepti “Luxury”i tanıttı. SESA Gold Yönetim Kurulu Başkanı Selim Sarışın; son 5 aydır iç piyasada ciddi bir durgunluğun söz konusu olduğunu, seçimler sonrası arzu edilen hareketliliğin oluşmadığını bu bağlamda yaşanan daralmayı ihracat çalışmaları ile aşma yolunu tercih ettiklerini söyledi. Geçen yıl, piyasada benzeri görülmeyen çok farklı tasarımlara imza attıklarını ve aldıkları bu risk karşılığında tekrar kendilerine yurtdışı kapısının açıldığını kaydeden Selim Sarışın; “Fark yaratmalıyız düşüncemiz ve bu doğrultuda yaptığımız AR-GE yatırımlarımız, yurtdışından arzu ettiğimiz ilgiyi gördü. Bu kadar kısa sürede üretimimizin yarısını ihracat için ayıracağımızı açıkçası tahmin etmiyorduk. Geçtiğimiz aylarda düzenlenen Istanbul Jewelry Show; yeni pazarlar ve yeni müşteriler ile bizi buluşturdu. Şimdi sürekli cebimizde yurtdışı uçak biletlerimiz var” diye konuştu. ‘SESA Luxury’ konseptlerinin özellikle ihracat çalışmaları düşünülerek oluşturulduğunu belirten Sarışın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Danetella ve Estrella koleksiyonlarımızın beğeni toplaması, bilezik ile yüzüğün birbirine kombine olan takımımızın farkındalık yaratması, kreatif çalışmalarımızda limitlerimizi biraz daha yukarı çekti. En son IJS’de yeni konseptimiz ‘Luxury’ tanıttık. Önümüzdeki dönemde ihracat yaptığımız ülkelerin kültürlerini titizlikle analiz ederek, bölgesel ürün konsepti geliştireceğiz. Amacımız hep bahsedilen ‘katma değer yaratan ürünleri’ üretim bandımızdan çıkarmak. Sürekli genişleyen tasarım ekibimizle, özgün dizayn anlayışımızla, yurtdışına turistik değil ticari ziyaretler yapma arzusundayız.”
74 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
Altın Dünyası • TRAKYA VE EGE'DEN
Altın Dünyası Trakya ve Ege’de Her ne kadar kuyumculuk ve mücevherat sektörünün merkezi İstanbul olsa da Anadolu ve Trakya’daki perakendecilerin nabzını tutmak son derece önemli. Aslına bakarsanız başka bir deyişle sektörün gelişim yönünü belirleyen önemli unsurlardan biri de perakendeciler. Bu amaçla sürekli olarak Türkiye’nin dört bir yanındaki perakendecileri mağazalarında ziyaret ediyor ve gözlemlerimizi yayınlarımızda sizlere aktarıyoruz. Bu seyahatimizde; Trakya, Güney Marmara ve Ege Bölgesi’ndeki perakende mağazaları ziyaret ettik. Türkiye’nin dört bir yanındaki perakende mağazaları ziyaret ederek sektörün nabzını tutmaya ve yayınlarımızda sektörümüz ile paylaşmaya devam ediyoruz. Bir önceki seyahatimizde İstanbul’dan Diyarbakır’a kadar olan güzergahta pek çok ili ziyaret etmiş ve notlarımızı sizlerle paylaşmıştık. Bu seyahatimizde ise Trakya, Güney Marmara ve Ege Bölgesi’ndeki perakende mağazaları yerlerinde ziyaret ederek yeni başlayan sezonla ilgili görüş alışverişinde bulunduk. Diğer yandan, mağazaların, BDDK’nın kredi kartına taksitli satışları yasaklaması başta olmak üzere pek çok konudaki görüşlerini de aldık. En büyük problem kredi kartı ile taksitli satışların yasaklanması Hemen hemen her yerde olduğu gibi bu bölgelerde de mağazaların cirolarını etkileyen en önemli problemin BDDK’nın Şubat ayının başından itabiren kuyumcu mağazalarında taksitli satışı yasaklaması olduğunu söyleyebiliriz. Esnafın neredeyse tamamı taksitli satışın yasaklanmasının satışları son derece olumsuz etkilediği yönünde hemfikir. Ziyaret ettiğimiz pek çok mağazada ciro kayıp oranları ile ilgili öngörüler %30-%50 arasında. Bilezik ve sarrafiyede kayıp nispeten az Biraz daha detaylı bir analiz yaptığımızda ciro kayıp oranının ürün gruplarına göre farklılıklar gösterdiğini gözlemliyoruz. Örneğin bilezik ve sarrafiye gruplarında ciro kaybı çok düşük oranlarda iken pırlantalı mücevher vb. gruplardaki kayıplar artıyor. Ancak zaman geçtikçe yaşanan şokun atlatıldığı yorumları da yapılıyor. Örneğin; BDDK’nın yasaklama kararının başladığı ve Sevgililer Günü’ne denk gelen dönemde oldukça büyük ciro kayıpları sözkonusu oldu. Ancak zaman geçtikçe kayıp oranları azalmaya başladı. Ancak her ne kadar ilk şok atlatılmış olsa da sektörde önemli kayıpların yaşandığı da ortada. Düşük fiyatlı ürünlerin satışı daha az oranda etkilendi Kredi kartı ile taksitli satışın yasaklanmasının cirolara etkilerini ürün fiyat sınıflarına göre değerlendirmek de gerekiyor. Kaldı ki ürün fiyatı arttıkça ciro kayıp oranları da doğru orantılı olarak artıyor. Örneğin; daha önceki dönemler-
76 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
de nihai tüketiciler 4 – 5 bin TL tutarındaki pırlantalı bir mücevheri kredi kartına taksit imkanından faydalanarak rahatlıkla satın alabiliyorken, taksit yasağı sonrasında bu bedeli nakit ya da tek çekim olarak ödeyen kişi sayısı da oldukça azalmış durumda. Ancak buna karşın fiyatı 1000 TL’ye kadar olan ürünlerin satışının taksit yasağından, pahalı ürünlere nazaran daha az etkilendiğini söyleyebiliriz. Perakendecilerin stok tercihleri üreticileri etkileyecek Mağazalarda satışların nispeten daha düşük fiyatlı ürünlere doğru kayması, perakendecilerin tedarik sistemi ve stok yapılarını da etkilemeye başladı. Pek çok perakendeci, nispeten daha uygun fiyatlı ürünleri tercih etmeye başladığını söylüyor. Mağazaların satın alma tercihlerinde yaşanan bu değişim üreticilerin tasarım ve koleksiyonlarını da etkileyecektir. Daha hafif gramajlı ürünlere yöneliş hızlanabilir. Özellikle altın fiyatlarının yükselmesi ile birlikte pek çok üreticinin neredeyse en önemli teknik gündemi daha hafif üretmek olmuştu. Bu alandaki çabaların devam edeceği görünüyor. 10 ayar altının tekrar gündeme gelmesi sözkonusu olabilir Nispeten daha düşük fiyatlı takıların tercih edileceğini ve bu yüzen de daha hafif ürünlere yönelişin olduğunu söylemiştik. Tabi bu noktada, fiyatı etkileyen diğer bir faktör olan “Ayar” da gözardı edilmemeli. Ziyaretimiz sırasında pek çok mağazada 10 ayar reyonlarının olduğunu gördük. 10 ayar bir ürünün, aynı ağırlıktaki 14 ayar bir ürüne göre %30 daha düşük fiyatlı olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda, kredi kartına taksit yasağının gelmesi ile birlikte 10 ayar ürün talebinin hızlanabileceğini tahmin edebiliriz. Kaldı ki söylediğim gibi pek çok peraken-
deci mağazasında 10 ayar ürünler için ayrı bir reyon/bölüm ayırmış durumda. Trabzon Hasırı’nda 14 ayar da tercih ediliyor Yukarıda açıkladığımız gerekçe ile standardı 22 ayar olan Trabzon Hasırı’nın da 14 ayar olarak talep görmeye başladığını söyleyebiliriz. Bu yöneliş altın fiyatlarının yükselmesi ile hızlanmış, 14 ayar örülen hasırlar 22 ayara alternatif olmuştu. Kredi kartına taksit yasağının gelmesi ile birlikte Anadolu’da pek çok düğünün vazgeçilmezi olan 22 ayar Trabzon Hasırı, nispeten ulaşılamaz duruma geldi. Yaklaşık %35 daha uygun fiyatlı 14 ayar hasırı pek çok “düğüncü”nün imdadına yetişti. Tabi ki perakendeci ve işçilikten kazanan üreticinin de! Bu dönemde hasırda 14 ayara yönelişin hız kazanacağını gözlemeleyebiliriz. Alyansta satışlar istikrarlı Talebin, fiyatlardaki değişimden en az etkilendiği ürün grubunun alyans olduğunu uzun zamandır özellikle ALYANS dergimizde sizlerle paylaşıyoruz. Evlenen her çift öncelikle alyans almak zorunda olduğu için alyans satışları çok fazla dalgalanma göstermiyor. Altın fiyatları yükselsin yükselmesin, kredi kartına taksit yasağı olsun olmasın alyans mutlaka mağazalarda satılıyor. En fazla, tercih edilen ayar ya da ürün ağırlıklarında değişiklik oluyor. Bu yüzden alyans mağazalar için son derece önemli. Alyansta demo alyans uygulamasının giderek arttığını mağaza vitrinlerinden anlayabiliyorsunuz. Ancak pek çok vitrinde yer alan demo alyans koleksiyonlarının kararması, korozyona uğraması, ürünlerin albenisini yitirmesine sebep oluyor. Bu yüzden özel uzmanlık gerektiren demo alyans uygulamasının her üreticinin becerebileceği bir şey olmadığını, bu işi iyi bilen üreticilerin fark yaratarak pazar paylarını artırdıklarını görmüş olduk. Doğru üretici ile çalışmayıp, vitrindeki alyansları kararan, bu sistemden verim alamayan, bu sebeple demoya sıcak bakmayan perakendeciler de yok değil. Bu ürün grubu ile ilgili ayrıntılı değerlendirmeleri önümüzdeki ay çıkartacağımız ALYANS dergisinde bulabilirsiniz.
Bilezik ve sarrafiye mağazalara kan pompalamaya devam ediyor Sektörün iki gerçeği; bilezik ve sarrafiye. Kim ne derse desin, bu iki ürün grubunun perakende mağazaların yaklaşık %90’ı için önemi son derece fazla. Bilezik ve sarrafiyenin bir perakende mağazanın toplam cirosu içindeki payı oldukça yüksek. Her ne kadar karlılık oranı düşük olsa da mağazaların toplam karlarının çok önemli bir kısmı da bilezik ve sarrafiyeden elde ediliyor. Türk halkının yatırım tercihleri gereği talebi halen yoğun olan bu iki ürün grubunun mağazalarımız için daha uzun bir süre önemini koruyacağı ortada. Mağazacılık anlayışı değişiyor Artık sektörümüzde perakende kuyumcu ve mücevherci mağazacılık anlayışı da değişiyor. İzmit, Adapazarı, Çorum gibi illerimizde örneklerini gördüğümüz büyük perakende mağazalar ülkenin dört bir yanına yayılmaya başladı. Burak Kuyumculuk’un Çorlu’daki yeni mağazası da bunlara bir örnek. Büyüklüğünün yanısıra mimari yapısından, ışıklandırmaya, ürün seçiminden ürün sergileme sistemlerine kadar bu mağazanın pek çok yönden sektöre örnek olacağını söyleyebiliriz. İnternet kulanımı yükseliyor Kuyumcu mağazalarında internet kullanımı artıyor. İnterneti olmayan mağaza artık hemen hemen yok gibi. Firmalar bilgiye ulaşmada interneti daha fazla tercih etmeye başlıyor. Üretici ve toptancılar, interneti çok daha etkin kullanarak bu alana yönelik faaliyette bulunabilirler. Fiyat rekabeti problemi devam ediyor Türkiye’de perakendeciler arasındaki en önemli problemlerden birisi de fiyat rekabeti. Bazı illerde maliyet fiyatına yakın, hatta, maliyetin altında satışlar gerçekleştiğini gözlemleyebiliyoruz. Pek çok oda ve dernek anlık piyasa fiyatlarını mağazalara ulaştırarak, tavsiye edilen piyasa fiyatları ile ilgili “tavsiyelerini” mağazalara iletiyorlar.
SAYI 104 • ALTIN DÜNYASI 77
Altın Dünyası • TRAKYA VE EGE'DEN
78 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
SAYI 104 • ALTIN DÜNYASI 79
SELAMİ TÜTÜNCÜOĞLU Kuyumcukent İşletme A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdür
Kuyumcukent hak ettiği yere yıllar sonra ulaşıyor! sisimizin gelişimi adına firmalarla özel anlaşmalar yaptık. Denizbank ile Kuyumcukent esnaflarına ucuz altın kredisi sağlandı, Loomis ile Kuyumcukentlilerin değerli malları tüm dünyaya, sigortalı ve ucuz taşıma imkânı (Kapalıçarşıya küçük paket 10 TL) sağlandı. KİAŞ olarak sektör fuarlarına katılarak Kuyumcukent’in tanıtımı sağlanmış, orta çaplı üreticilere de ilk defa fuara katılım imkânı sunulmuştur. Sektörün gelişimi için eğitim vermeye istekli kurum ve kişilere her türlü katkı sağlanmıştır.
Bir sene önce gerçekleşen seçim sonucunda çalışmalara hızla başlayan yeni Kuyumcukent Yönetimi benimsediği şeffaf yönetim anlayışı ve üstlendiği vizyon-misyonla birlikte Kuyumcukent’e yeni bir soluk getirdi! Kuyumcukent’in bir sene içerisinde ulaştığı kurumsal yapı ile ilgili “Kuyumcukent’e yeni bir soluk getirdiğimizi, aldığımız olumlu tepkilerle görüyoruz. Bu durum daha çok çalışma azmimizi perçinliyor” yorumunu yapan Kuyumcukent İşletme A.Ş (KİAŞ) Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Selami Tütüncüoğlu, şirketi aldıkları dönemden bu yana 2.875,920 TL’lik bir cari açığın da kapatıldığını ve uluslararası standartta alınmış ilk Bağımsız Denetim Raporu verilerine göre de “olumlu” yorumunun alındığını ekledi. Yönetim değişikliğinin hemen ardından çıkartılan teknik MR sonucunda yıllardır ihmal edilen sorunların çözümlenmesiyle Kuyumcukentliler maddi ve manevi ciddi kazançlar elde etti. Kuyumcukent tesisinde geçmişten gelen kronik işletme sorunları çözümlenirken, yeni yönetim tarafından daha modern, temiz, konforlu, daha sık sefer sayısı olan Kapalıçarşı ring servisleri hizmete girerek sektör mensuplarının Kuyumcukent’e ulaşımları kolaylaştırılmıştır. Su servisi, Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi, dini tesislerin elden geçirilmesi, özel sigara ve dinlenme alanlarının tesisi gibi gerçekleşen projelerin ardından; 2012 yılında % 73 olan doluluk oranları % 85’e çıkartılarak müşteri ziyaret oranında % 15 artış sağlanmıştır. 1 yıl içerisinde açılan 200’ün üzerindeki iş yeri ile Kuyumcukent’te ekonomik canlılık artmış, yeni istihdam olanakları yaratılmıştır ve sonuç olarak günlük 6.000 araç, 20.000 insan sirkülâsyonu ile devasa bir tesise dönüşmüştür. Kuyumcukent’in nihai tüketiciye açılan kapısı, evlilik ve altın alışveriş merkezi Wedding World Kuyumcukent AVM’de de beyaz eşya, mobilya firmaları da dâhil olmak üzere ciddi mağaza açılışları yaşandı. Yeni Yönetim ile birlikte hayata geçen Türk Hava Yolları transit yolcu projesi, yapılan sosyal sorumluluk projeleri ve Yılbaşı, Sevgililer Günü, Anneler günü dönemlerinde gerçekleştirilen araç çekilişi, beyaz eşya çekilişi gibi özel kampanyalarla AVM girişlerinde yaşanan artışa tüm sektör şahit oldu. Kuyumcukent’te yaşanan gelişmeler sektör mensupları tarafından ilgiyle izlenirken, Cumhurbaşkanlığı, Valilik, Defterdarlık, Belediye Başkanları, Üniversite Rektörleri ve daha birçok önemli kişinin de bir sene içerisinde meydana gelen değişiklikleri fark ederek çeşitli konularda destek sağladığını belirten Tütüncüoğlu, açıklamalarına şu şekilde devam etti: “Sektör ve te80 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
İstanbul Ticaret Üniversitesi Mücevherat Fakültesi Araştırma ve Geliştirme Laboratuarı Kuyumcukent’te açılışını yaparak eğitimlerini vermeye başladı. Yıllarca sürüncemede kalan Sitenin Tadilat Projesi Büyükşehir Belediyesince onaylanmış, Bahçelievler Belediyesi ile görüşmeler ise devam ederken, Trigenerasyon Projesi ve cami projesi hız kazandı. Yaşanan ciddi doluluk artışları ile birlikte, Kuyumcukentlilerin talep ettiği, güzergâhında Kuyumcukent istasyonunun bulunacağı Metro ve Havaray projelerine ise bu yıl başlanacağı müjdesini vermek isterim.” Geçtiğimiz ay işe başlatılan “Üye İlişkileri” personeli ile birlikte, bir ilke daha imza atan KİAŞ’ın tek tek üyelerin ayağına giderek şikâyetlerini dinlemesi, sorunlarını çözmesi ile ilgili memnuniyetlerini de dile getiren Kuyumcukent esnafları, yaşanan hareketlilik, kurumsallık ve doluluk artışlarının kendilerini oldukça umutlandırdığını her fırsatta dile getiriyorlar. Kaliteli hizmet üretmeyi ilke edinen yeni Yönetimin Genel Müdürü Selami Tütüncüoğlu, bir senelik faaliyet ve gelişmeleri şu şekilde özetledi: “Özet olarak KİAŞ yeni Yönetimle birlikte 1 yıl içinde sadece şirketin mali durumunu düzeltmekle kalmamış, aynı zamanda 3.600 kalem işi de sonuçlandırmıştır. Bunu başarmak için elbette ki “arı” gibi çalışmak gerekir. Kuyumcukent Yönetimi ve çalışanları olarak bizler, 14 Temmuz 2004’de kurulmuş olan ve 10. yılını kutlayan şirketimize; daha etkin bir güçle ülke ekonomisine daha fazla katkı sağlayan bir kurum olmasını sağlamaya azimliyiz. Yılmadan devam edeceğimiz bu yolda, her zaman olduğu gibi yaptığımız işler hakkında sizleri bilgilendirmeyi sürdüreceğiz. Neticede; 1 yıl içinde verdiğimiz sözlerin hepsini tuttuk. Profesyonel şirket yönetimini tesis ettik; AVM’de “reklam parası” olarak alınan aidatı kaldırdık; Maliklere otopark’ı ücretsiz hale getirdik, Servis projesi ile Kuyumcukentlilerin ulaşım sorunlarını azalttık; Aidatlardan alınan cezada (temerrüd faizi) indirim yaparak, % 3’e düşürdük; devlet destek ve teşviklerinden faydalanılmaya başladık; hukuk projesi hayata geçirildi ve üyelerin KİAŞ ile hukuki problemlerine çözüm bulundu; siteye 5.000 kişi kapasiteli cami projesi için Belediye makamları ile görüşmeler son aşamaya gelindi; Kuyumcukent’e THY transit yolcuların taşınması projesi gerçekleşmek üzeredir. Bu başarıda katkısı olan tüm Yönetim Kurulu Üyeleri ve çalışanlarına, sağladıkları her türlü destek ve anlayış için tüm Kuyumcukentlilere teşekkürlerini sunan Tütüncüoğlu, sektörün kalbi olan Kuyumcukent tesisinin hak ettiği yere gelmesi adına çalışmalarına hızla devam edeceklerini de ekledi.
“Kuyumcukent’in tanıtım atağına ara vermeden ve hiçbir ücret ödemeksizin ulusal günlük gazetelere haber olmayı, TV kanallarına katılımcı olarak çağrılmayı ve ilgili odağı olmayı başardık.”
Altın Dünyası • Davet
Assos, Antalya’daki iş ortaklarıyla buluştu Mücevheri modaya dönüştüren marka Assos, gelenekselleşen bayi organizasyonlarına Antalya ile devam etti.
M
arkanın başarısının arkasında bayilerin de büyük bir payı olduğunu savunan Assos, Antalya’daki bayilerini ağırladığı bir organizasyon gerçekleştirdi. Assos, mücevher sektöründe oluşan yeni trendler
82 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
ve bayilerin bu trendleri ne kadar takip edebildiğini denetledi. Daha çok müşteriye ulaşma ve müşteri memnuniyetini artırma anlamında gözlemler de yapan Assos, yeni koleksiyonlar hakkında da Antalya bayilerini bilgilendirdi.
SAYI 104 • ALTIN DÜNYASI 83
İş dünyasına yönelik profesyonel hizmetleri ile
Dünyanın en büyük otel zinciri olan Wyndham’ın son üyesi Wyndham İstanbul Petek, İstanbul’un en önemli iş otellerinin başında geliyor. Atatürk Havalimanı’na ve fuar alanlarına arabayla sadece birkaç dakika uzaklıkta bulunan Wyndham İstanbul Petek Hotel, ulaşım kolaylığının yanı sıra şehrin güzelliklerini keşfetmek isteyenler için de doğru bir konumda. Wyndham İstanbul Petek Hotel Satış ve Pazarlama Direktörü Feryal Güzen, konaklama hizmetinin yanı sıra sundukları, iş dünyası ve alışveriş ihtiyaçlarının tamamının karşılandığı tüm hizmetlerini Altın Dünyası ile paylaştı. Dünyanın en büyük otel gruplarından Wyndham Hotels Group’un üyesi olan Wyndham İstanbul Petek Hotel hakkında okuyucularımız için bilgi verebilir misiniz? Atatürk Havalimanı’na 3,7 km mesafede bulunan ve 307 odaya sahip olan Wyndham İstanbul Petek Hotel’de 209 deluxe oda, 27 executive oda, 26 suit oda,5 teraslı odanın yanı sıra, rezidans konseptinde de 39 daire bulunmaktadır. Türk ve dünya mutfaklarının en seçkin örneklerini Almina Restaurant ve Lobby Bar&Lounge ve her akşam canlı müzik olan Mawi Terrace Bar ile misafirlerimizin beğenisine sunmaktayız. Bunun yanında dinlenmek ve rahatlamak isteyen misafirlerimiz için SPA, yüzme havuzu ve fitnessı bulunan Blue Harmony SPA&Fitness Salonu ve alışveriş yapmak isteyen misafirlerimiz için Wyndham İstanbul Petek Hotel’e ait AVM’deki mağazalar ile misafirlerimize hizmet vermekteyiz. Ayrıca 600 kişilik balo salonumuz,15-200 kişilik 14 farklı toplantı salonumuz ve nikâh konsepti sunduğumuz özel alanımızla farklı çeşitlerde organizasyon ihtiyaçlarını karşılayabiliyoruz. Bulunduğunuz bölge itibariyle Kuyumcukent, İstanbul Fuar Alanı ve Havalimanı’na oldukça yakınsınız. Bu durumun misafirlerinize kazandırdığı avantajlar nelerdir? Atatürk Havalimanı’na ve CNR Fuar merkezine 3,7 km mesafede olması, , iş merkezlerinin bölgede yoğun olması, şehir merkezine ulaşım kolaylığı, Kuyumcukent gibi oluşumların yakın mesafede olması bulunduğumuz lokasyonu seçmemizdeki en önemli etkenlerdir. Konaklama, SPA&Fitness ve otelimize ait AVM hizmetlerini aynı yerde sunarak bölgeye bir canlılık getirmek de hedeflerimizden biriydi ve açılışımızdan bu yana 1.yılımız henüz 84 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
dolmadan misafirlerimize bu avantajları sunabildiğimiz ve beğeni kazandığımız için mutluluk duymaktayız. Sektörün bir arada bulunması açısından biliyorsunuz ki toplantı ve balo salonları oldukça önem taşıyor. Sizin bu konuda sunduğunuz hizmetler nedir? İstanbul’un önde gelen iş otellerinden biri olan Wyndham İstanbul Petek’te, işiniz için ihtiyaç duyabileceğiniz tüm teknik donanım ve erişim hizmetleri en son teknolojiyle desteklenmektedir. Doğrudan güneş ışığı alan yüksek tavanlı Balo Salonu ve her birinin kendi terası bulunan 14 farklı toplantı odasında, ihtiyacınız olan tüm ekipmanlar toplantı, davet ve organizasyonlar için değerli konuklarımızın hizmetindedir. Balo salonumuzun ortalama 600 kişilik, toplantı salonlarımızın 15-200 kişilik aralığında kapasitesi bulunmaktadır. İstanbul gerek kültürel yapısı, gerekse ticari hacmi açısından Türkiye’nin kalbi konumunda. Nüfus yoğunluğu da diğer bir özelliği… Ancak oldukça fazla Otel de İstanbul’da yer alıyor. Sizi rakiplerinizden farklılaştıran, tercih edilmenizi sağlayan özellikleriniz nedir? Wyndham Hotel Group’dan gelen global satış ve pazarlama gücü ve uluslararası marka konumlandırması en önemli avantajlarımızdır. Wyndham İstanbul Petek Hotel misafirlerine 5 yıldızlı otel konforunu en üst seviyede hissettiren konaklama, sağlık kulübü, iş dünyası ve alışveriş ihtiyaçlarının tamamının karşılandığı, lokasyon açısından birçok noktaya ulaşımı kolay olan, aynı zamanda uzun vadeli konaklama için rezidans hizmeti sunan çok yönlü bir yaşam alanıdır.
Altın Dünyası • Haber
Diyarbakır Fuarı 2015’te start alıyor Diyarbakır Kuyumcular Odası Başkanı Mustafa Akkul, Sereks Fuarcılık ile birlikte organize edecekleri ve 2015 yılında yapılacak olan Mezopotamya Fuarı ile ilgili bilgileri İstanbul Kuyumcular Odası’nda düzenlenen organizasyonda basın mensupları ile paylaştı.
D
iyarbakır Kuyumcular Odası Başkanı Mustafa Akkul 8-9-10 Mayıs 2015 tarihleri arasında Tüyap Diyarbakır Fuar Merkezi’nde düzenlenecek olan fuarla ilgili detayları İstanbul Kuyumcular Odas’nda düzenlediği toplantı ile basın mensupları ile paylaştı. Bölgenin fuara ihtiyacı olduğunu ve Diyarbakır’ın sahip olduğu önemli avanajları gözönünde bulundurulduğunda bu fuara hakkı ile ev sahipliği yapabileceğini belirten Mustafa Akkul, fuarcılık konusunda son derece deneyimli olan Sereks Fuarcılık işbirliği ile sektöre başarılı bir fuar kazandıracaklarını söyledi. Diyarbakır’da düzenlenecek fuarda güvenlikle ilgili herhangi bir problemin yaşanmasının sözkonusu olmadığını söyleyen Mustafa Akkul, fuarın ulusal değil uluslararası bir boyutta değerlendirilmesini gerektiğini, Mezopatamya Bölgesi’nde çok önemli bir ekonomik potansiyel bulunduğunun altını çizdi. İstanbul Kuyumcular Odası’nda düzenlenen toplantıya Diyarbakır Kuyumcular Odası Başkanı Mustafa Akkul’un yanısıra, İstanbul Kuyumcular Odası Yönetim Kurulu Üyesi Aziz Akbulut ve Sereks Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Yerdan katıldı.
İTO Kuyumculuk Komitesi Üyeleri ile İKO Yönetimi bir araya geldi İTO Kuyumculuk Komitesi Yönetimi ve İKO Yönetimi, tüm meslek branşlarında standartların sağlanması ve nitelikli iş gücünü belgelendirmek amacıyla İstanbul Ticaret Odası’nda bir araya geldi.
İTO
Kuyumculuk Komitesi Yönetimi ile İKO Yönetimi mesleki yeterliliğin ve iş dünyasının eleman ihtiyacına göre verilen eğitimi revize etmek amacıyla İstanbul Ticaret Odası’nda bir araya geldi. Gerçekleştirilen toplantıya, Aziz Akbulut, Mehmet Emin Alkan, Oğuz Özdemir, Erhan Hoşhanlı, Murat Turaç, Dilara Halavurt, Yrd. Doç. Dr. Haluk Selim katılım gösterdi. Nitelikli iş gücünü belgelendirmek amacı konusu taşıyan toplantıda, meslek standartlarının sağlanması gündem maddesi oluşturdu.
86 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
Altın Dünyası • Koleksiyon
Yeni Classics Manufacture Worldtimer Geçtiğimiz yıl, Frederique Constant’ın göz bebeği Classics Manufacture Worldtimer modeli rakip tanımayan bir başarı elde etmiş ve lansmanı yapılan her iki model de dünya çapındaki saat tutkunlarının beklentilerini fazlasıyla karşılamıştı. Görsel açıdan kusursuz olan bu saatler sektöre tanıtıldığından beri, saatçilik dünyasında adeta yeni bir yıldız doğdu!
H
er iki model de markanın teknik açıdan en gelişmiş kalibresi olan 42 saatlik güç rezervine sahip ve üzerinde 26 adet değerli taş bulunan FC-718 Manufacture kalibre ile donatılmıştı. Classics Manufacture Worldtimer modellerinin gerçek dehası, tüm inanılmaz özelliklerin aslında kolayca erişilebilir olduğu şaşırtıcı sadelikteki tasarımında yatıyor. Saat, dakika ve saniye göstergelerinin yanı sıra, saat 6 hizasında bulunan büyük tarih sayacı ve kadranı çevreleyen gece-gündüz göstergeli “dünya saati” diski sayesinde dünyanın en büyük 24 şehrindeki saati aynı anda okuyabilmek mümkün. Bu sıralanan özellikleri ayarlamak için geleneksel bir worldtimer saatinde üç veya dört adet kurma kolu gerekmektedir. Ancak Frederique Constant’ın mühendis ve tasarımcılardan oluşan olağanüstü ekibi, saatin tüm işlevlerinin ayarının yalnızca bir kurma kolu ile erişilebilir olmasını başardı! Seriye eklenen yeni modellerin her ikisi de cilalanmış çelik kasa formu ile ve konveks kesim safir kristal camı ile göz dolduruyor. Saatin mekanizmasının görülebilmesine olanak sağlayan şeffaf arka kasa kapağı ise değer katan ayrı bir unsur. Görünümleri kadar sağlamlıkları ile de mükemmel olan bu saatler, 50 metre su dayanıklılığı vaat ediyor. Merkezinde sade ama gösterişli “guilloche” usulü bir dekora sahip parlak gümüş kadranı bulunan FC-718MC4H6B modelinde; elle 88 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
cilalanmış siyah okside akrep-yelkovan ve yine elle uygulanmış Roma rakamları kadran üzerinde çarpıcı bir kontrast sağlıyor. Yeni modellerden ikincisi olan FC-718WM4H6B modelinin gümüş kadranında bulunan ayrıntılı dünya haritası, bu saatlere gerçek bir cazibe katmaktadır. Akrep ve yelkovan güzel bir gece yarısı mavisi renginde olup rahat görüş için üzerlerine fosfor uygulanmıştır. Bu iki yeni modele daha parlak ve ekstra sportif bir görünüm vermek için, saatler beş bakla tasarımlı ve kelebek tokalı özel çelik bilezik ile sunulmaktadır.
Altın Dünyası • haber
İTO Meslek Komitesi Meclis Üyeleri Cemal Turgut ve Ercan Özboyacı, İstanbul Üniversitesi Mücevher Bölümü Öğretim Üyeleri ve öğrencileriyle buluştu.
İ
stanbul Ticaret Odası (İTO) 4. No’lu Meslek Komitesi Meclis Üyesi ve Tiryandafil Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Turgut ve Komite Üyesi Ercan Özboyacı, İstanbul Üniversitesi Mücevher Bölümü Öğretim Üyeleri ile bölüm öğrencilerine Wyndham İstanbul Petek Otel’de kahvaltı organize etti. Kahvaltı ve Kuyumcukent Mücevher Laboratuarı gezisi boyunca, Öğretim Üyeleri ve öğrencilere Kuyumcukent Mücevher Bölümü Laboratuarı, sektörün son durumu, istihdam olanakları ve eğitimin sektör adına önemi hakkında bilgi verildi.
SAYI 104 • ALTIN DÜNYASI 89
Altın Dünyası • Haber
Konyalı Saat, Nacar Saatleriyle Anadolu’yu geziyor Türkiye’nin köklü saat markalarından Konyalı Saat, Nacar ile sürdürdüğü sosyal sorumluluk projesini Anadolu’nun farklı illerinde sürdürmeye devam ediyor. Konyalı Saat, ‘Nacar’sız Okul Kalmayacak’ mottosuyla başlattığı sosyal sorumluluk projesini hız kesmeden sürdürüyor. Proje kapsamında daha önce Şanlıurfa Viranşehir Hürriyet İlköğretim Okulu’na ve Mardin İlköğretim Okulu’na Nacar saatleri hediye eden Konyalı Saat’in yeni rotası, Mardin Kızıltepe 24 Kasım Ortaokulu oldu. Okullarında saatleri olmayan Mardin Kızıltepe 24 Kasım Ortaokulu çocuklarını Nacar saatleriyle sevindiren Konyalı Saat, çocukların sevincini paylaştı. Konuyla ilgili açıklama yapan Konyalı Saat Genel Müdürü İrfan Nalçacı “Konyalı Saat olarak sosyal sorumluluk projelerine her zaman önem veriyoruz. Saat markası olmamız, çocuklara saat eğitimi verilmesine öncü olmamızı sağladı. Sosyal sorumluluk projemiz kapsamında Anadolu’nun daha birçok ilini gezerek, okullara saatlerimizi ulaştırmaya devam edeceğiz” dedi.
Babanızla geçen Piyano Festivali’nde Konyalı Saat distribütörlüğündeki her saniyeniz Nacar’a plaket Zenith’in yeni CEO’su verildi Nacar ile daha
Pera Güzel Sanatlar’ın 9.’sunu düzenlediği Pera Uluslararası Piyano Festivali, ünlü piyanist Emre Elivar’ın konseriyle 9 Mayıs’ta başladı. Festival bir hafta boyunca yurtiçi ve yurtdışından yüzlerce genç piyanisti ve dünyaca ünlü müzik ustalarını ağırlayacak.
Aldo Magada oldu
anlamlı
Babalar günü yaklaşırken hediye telaşı başladı. Siz de bu Babalar Günü’nde ilk kahramanınız babanıza olan sevginizi benzersiz bir saat ile taçlandırın. LVMH (Louis Vuitton Moet Henessy) tarafından yapılan açıklamada, dünyaca ünlü saat markası Zenith’in yeni CEO görevine Aldo Magada’nın atandığı duyuruldu. Aldo Magada, Zenith’ten ayrılan ve iş hayatını grup dışında bir firmada sürdürecek olan Jean-Frédéric Dufour’dan boşalan yeri dolduracak.
2006 yılından itibaren her yıl büyüyerek gerçekleşen Pera Uluslararası Piyano Festivali, bu yıl daha büyük bir katılımcı kitlesini ve farklı ülkelerden ustaları bir araya getirdi. 11 Mayıs’a kadar devam eden Piyano Festivali’nin açılış organizasyonunda Konyalı Saat distribütörlüğündeki Nacar’a katkılarından dolayı plaket verildi. Gençlerin klasik müziğe ilgilerini artırabilmeyi, farklı piyano tekniklerini tanıma fırsatı sağlamayı, kendilerini ve ülkemizi ulusal ve uluslararası benzer müzik platformlarında temsil edebilmelerini sağlayacak tecrübeler kazandırmayı amaçlayan Piyano Festivali, 6 – 25 yaş arası bini aşkın gence performans sunma imkânı sağlıyor. 90 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan LVMH (Louis Vuitton Moet Henessy) saat grubu bölüm başkanı Jean- Claude Biver, “Aldo M a g a d a’ n ı n saat endüstrisinde kendini kanıtlamış ürün geliştirme, stratejik deneyim ve tecrübesinin Zenith’in gelişimine büyük katkı sağlayacağından eminim” dedi. Aldo Magada yeni görevine 01 Temmuz 2014 itibariyle başlayacak.
Nacar Man Style serisi Sapphire modeli, Babalar Günü’nde en değerliniz babanıza sunabileceğiniz en güzel hediye seçenekleri arasında. Üstelik Nacar’ın Sapphire modeline eşlik eden, saatli kol düğmesi hediyesi ise hediyenizi taçlandırıyor. Tüm babalar için özel olacak saatli kol düğmeleri, babaların şıklıklarını tamamlayacak. Nacar Sapphire modeli, çok fonksiyonlu quartz makine, safir kristal cam, hakiki deri band, 42 mm kasa çapı ve 5 ATM su basıncına dayanıklı. Aynı zamanda saatli kol düğmesi hediyesi de Babalar Günü’nde benzersiz hediye alternatiflerinden.
Altın Dünyası • Haber
Üretimde 999,9 tercih ediliyor Global rekabetin de etkisi ile sektörde ürün kaliteleri her geçen gün daha da yükseliyor. Üretici firmalar ürün kalitelerini en üst seviyeye çıkarmak için üretimdeki tüm süreçleri sürekli geliştiriyor ve iyileştiriyorlar. Sektörün üretim cephesinde bu anlamda göze çarpan önemli faktörlerden birisi üretim süreçlerinde 999,9 saflıktaki altının giderek artan yaygınlıkta kullanılmaya başlaması. Dört dokuz olarak da adlandırılan 999,9 saflık derecesindeki altının üretim sürecindeki avantajları ile ilgili İstanbul Altın Rafinerisi’nden Oktay Asker’in görüşlerini aldık. Binde 999,9 saflıktaki altın kullanımı üretim kalitesini nasıl etkiliyor? Bu durumu şu şekilde açıklayarak detaylandırabiliriz; Piyasada has olarak tabir edilen saf altının sahip olduğu kimyasal kompozisyon ürün kalitesinde son derece etkilidir. Düşük miktarlarda dahi olsa bazı empüriteler, dökümde renk bozuklukları, gevrekleşme ve fiske olarak tabir ettiğimiz döküm boşlukları oluşmasına sebep verebilmektedir. Örneğin yaygın olarak bulunan kurşun ve bizmut taneler arasında kimyasal bileşikler oluşturarak ürünlerde sertleşme ve gevrekleşmelere neden olmakta, bunun neticesinde ürün yüzeyinde çatlaklar gözlemlenebilmektedir. Bununla birlikte silisyum, iridyum ürün üzerinde bölgesel sert noktaların oluşabilmesine sebep olmaktadır. Magnezyum ve krom oksitli bileşikleri ise tel çekme ve haddeleme esnasında çatlaklar oluşması sonucunu doğurabilmektedir.
Son zamanlarda üreticilerin üretimde 999,9 saflıkta altın tercih etmeye başladıklarına tanık oluyoruz. Üreticilerin dört dokuza yönelmelerindeki sebepler nelerdir? Binde 999,9 saflıktaki altının, binde 995 saflıktaki altına göre üretim aşamasında hangi üstünlüklere sahip? Şunu da ifade etmeliyim ki binde 999,9 saflıktaki altının binde 995 saflıktaki altına göre safsızlık miktarının düşük olması sebebiyle kullanımda en yüksek verim elde edilebilmektedir. Saflık oranının en yüksek olduğu binde 999,9’un üretimde binde 995’e göre çok daha üstün olduğu muhakkaktır. Ürün kalitesine önem veren üreticilerin binde 999,9 saflıktaki altını tercih etmelerinin sebebi üretim kalitesinde yaşanan iyileşmedir. Binde 999,9 saflıktaki altının safsızlık oranının sıfıra yakın olması üretim kalitesinin en üst seviyede olması sonucunu doğurmaktadır. Yanlış anlaşılmaları gidermek için bu konuda ilk olarak şunu söylemekte fayda var. İster binde 999,9 saflıkta, ister binde 995 saflıkta olsun, kullandığınız hammaddenin altın ayarı ile bir ilişkisi yoktur. Yalnızca döküm aşamasında kullanacağınız oranlarda farklılık sözkonusudur. 92 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
Peki bu saydıklarınız ürünün kalitesini olumsuz yönde etkilemiyor mu? Kesinlikle haklısınız. Binde 999,9 saflıkta altın kullanarak bu riskleri ortadan kaldırdığınız gibi fire miktarınızın azalması gibi pek çok konuda maliyet avantajı da sağlanıyor. Bu yüzden özellikle son zamanlarda oldukça yüksek bir orandaki üretici binde 995 yerine binde 999,9 saflıktaki altın kullanmaya başladı. Biz de bu gruptaki oluşan talebi karşılayabilmek için binde 999,9 saflıktaki altın üretimimizi artırdık. Talebin artışı, bizim de önümüzdeki dönemde binde 999,9 saflıktaki altın üretimimizi daha da artıracağımızı gösteriyor.
“Üreticiler her geçen gün daha da artan oranda çekili 999,9 talep ediyorlar. Biz de bu talebi karşılamak için çalışmalarımıza devam ediyoruz.”
Altın Dünyası • Haber
Sektörünün önemli isimleri Bloomberg HT’nin konuğu oldu Altın ve mücevherat sektörünün önde gelen temsilcileri ekonomi ve iş dünyası kanalı Bloomberg HT’de yayınlanan “İş Dünyası” programının konukları oldu. İstanbul Altın Rafinerisi Genel Müdürü Ayşen Esen, Ariş Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Güzeliş ile Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk altın ve mücevherat sektöründeki gelişmeleri programda ele aldı. Altında yönün bu yıl aşağı olacağını söyleyen sektör temsilcileri, mücevherat pazarının da başta Hong Kong olmak üzere Uzakdoğu’ya kaydığını belirttiler.
Sektördeki gelişmeleri, sektörün önde gelen temsilcilerinden İstanbul Altın Rafinerisi Genel Müdürü Ayşen Esen, Ariş Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Güzeliş ve Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk anlattı. Konuşmasında dünya mücevherat sektörünün büyüklüğüne değinen Ariş Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Güzeliş, “Dünya genelinde mücevherat sektörü yaklaşık 80 milyar dolar büyüklüğe sahip. Mücevherat dediğimizde pırlantalı ürünlerden bahsediyoruz. Türkiye’de bu yaklaşık 1,2 milyar dolar civarıdır. Türkiye’nin mücevherat ihracatı ise geçen yıl 60 milyon dolara ulaştı. Bunlar sadece pırlantalı ürünlerdir. Sektördeki özel tüketim vergisi sorunu çözümlenirse, sektör hem ihracat hem iç satış anlamında çok iyi büyüme yakalayacak” ifadelerini kullandı. Kerim Güzeliş mücevherat sektöründe ihracat pazarları ile ilgili, ‘’Ortadoğu krizden daha az etkilenmiş olmasından dolayı öyle zannediyorum, en çok ihracat oraya yapılmakta. İkinci ülke olarak Rusya görünüyor. Üçüncüsü de en büyük pazar olan A.B.D. Bu Pazar birinci pazar iken üçüncü pazara düştü. Dengeler yer değiştiriyor. Artık Uzakdoğu’da büyük bir pazar var. HongKong bir merkez olup bütün dünyaya oradan yayılıyor, biz de dâhil olmak üzere birçok üretici yönünü oraya doğru çevirdi. Ardından Çin pazarı geliyor. Bundan iki sene öncesine kadar iç pazarda fazla bir tüketim yoktu çok iyi ihracatları vardı ama şimdi iç pazarda orada açılmış oldu. Türk firmaları için orası çok büyük fırsat’’ dedi. “Bu yıl altında yön aşağı olacak” Altın fiyatlarının bu yıl nasıl bir seyir izleyeceği konusundaki soruyu ise Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk şöyle cevapladı: 94 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
“Geçtiğimiz ilk çeyreğe baktığımızda, daha önce söylemleri yapılan ve şimdi gerçekleştirilmeye başlanan Amerikan Merkez Bankası tarafından parasal sıkılaştırma ile her ay 10 milyar dolarlık daha az tahvil geri alımları yapmaya başlanıldı. Normalde her ay 85 milyar dolarlık tahvil geri alımı gerçekleştiriliyordu. Amerikan ekonomisindeki toparlanmanın gereksinimi olarak bu parasal sıkılaştırma, altın fiyatı için olumsuz bir gelişme. Özellikle Ukrayna odaklı gerginlikler hiç bu kadar fiyatlara yansımamıştı. Bu son dönemde o fiyatlara yansımasıyla beraber 1.300 ile 1.250 dolar seviyesinde seyreden altın birden 1.300 dolarlara kadar yükseldi. Ukrayna’da herhangi bir olumsuzluk olmadığı takdirde altın özellikle parasal sıkılaştırmanın getireceği satış baskısıyla bundan böyle de bu seri itibariyle aşağı yönlü seyrini sürdürecek diye düşünüyorum. Yaz aylarında Haziran gibi, daha ziyade büyük yatırımcıların fon yöneticilerinin o tarihlerde tatile çıktığını da biliyoruz. Böyle olunca muhtemelen 1.050 ile 1.000 dolara kadar geri çekilme söz konusu olabilir’’ İstanbul Altın Rafinerisi Bolivya ofisini açmaya hazırlanıyor İstanbul Altın Rafinerisi Genel Müdürü Esen “Altın sektöründe Türkiye çok önemli bir yerde, dünya pazarına baktığımızda bir külçeyi ele alabiliriz, bit coin dediğimiz para veyahut benzeri gram altın türlerini ele alabiliriz, bir de mücevher sektörünü ele alabiliriz. Dünyada bu türlerin arasında hemen hemen her anlamda ilk üçteyiz. Dünya genelinde külçe için baktığımızda 2613 ton, coin konusunda yaklaşık 200 ton, mücevherde ise 1900 ton civarında kapasite var. Bunlardan Türkiye’nin ne kadar pay aldığı konusuna bakılacak olursa külçede yaklaşık 115 ton, parada 40 ton, mücevherde ise 75 ton civarında. Külçe altın konusunda Hindistan ve Çin’in arkasından Türkiye üçüncü sıraya yerleşmiş durumda” dedi. İstanbul Altın Rafinerisi’nin özellikle hem dış ticaretin çok iyi geliştiği hem de altın üretiminin yüksek olduğu yerlerde ofis açmaya devam ettiklerini de belirten Ayşen Esen, ‘’Amerika’da bizim ofislerimiz var. New York ofisimizin yanında Miami ofisimiz geçen sene açıldı. Bu sene Bolivya ofisini açıyoruz çünkü madenler var o bölgede. Dolayısı ile üçüncü bir ofis daha devreye geliyor. Yurtdışında Avrupa ülkelerine baktığımızda Almanya, İspanya’da ofislerimiz var. Buna muhtemelen Hollanda ve İngiltere gibi ülkeler de ilave olacak’’ dedi.
Altın Dünyası • Haber DenizBank’tan kısa vadeli finansman ihtiyacına karşılık önemli bir hizmet;
Erken Kapama Opsiyonlu Altın Kredisi DenizBank Altın Bankacılığı Grup Müdürü Hikmet Güncan müşterilerinin kısa vadeli finansman ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için önemli bir hizmet olan Erken Kapama Opsiyonlu Altın Kredisi’ni anlattı. Güncan, bu kredi ile müşterilerine kredilerini diledikleri zaman kapatma imkanını komisyonsuz sunduklarının altını çizdi. enizBank, müşterilerine sunduğu kolaylıklarla büyük avantaj sağlıyor. Yine bir ilke imza atan DenizBank’ın Erken Kapama Opsiyonlu Altın Kredisi ürününü DenizBank Altın Bankacılığı Grup Müdürü Hikmet Güncan anlattı. Güncan, “Altın kredilerimizle, müşterilerimize daha kolay ödeme şartları sunmaya çalışıyoruz. Müşterilerimiz tercih ettikleri ödeme planına bağlı kalarak, istedikleri vade ve ödeme sıklığı ile kredilerini ödeyebiliyorlar. Bu sayede vade sonunda vitrinlerini bozmadan veya sermayelerine dokunmadan, dönemlik ödemeler ile kredilerini kapatabiliyorlar” dedi. Bu hizmet sektörde bir ilk Sektörde bir ilke imza atarak sunmuş oldukları Eşit Taksitli Altın Kredisi ile 24 aya varan vadelerde finansman desteği sağladıklarını dile getiren Güncan, “Müşterilerimizin kısa vadeli finansman ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için ise Erken Kapama Opsiyonlu Altın Kredisi ile müşterilerimize kredilerini diledikleri zaman kapatma imkanını komisyonsuz sunuyoruz. Erken Kapama Opsiyonlu Altın Kredisi ürünümüz max. 1 yıl vadeli olup faiz ve vadesi kullandırım aşamasında bellidir. Böylelikle müşterilerimiz kredi piyasasındaki fiyat artışından etkilenmezler. Bu kredide müşteriye sağladığımız avantaj, kullandırımda belirlenen vadeden önce krediyi kapatma imkanının bulunması ve erken kapama sonucu herhangi bir kapama komisyonu ödememesidir” şeklinde konuştu.
“Müşterilerimiz tercih ettikleri ödeme planına bağlı kalarak, istedikleri vade ve ödeme sıklığı ile kredilerini ödeyebiliyorlar. Bu sayede vade sonunda vitrinlerini bozmadan veya sermayelerine dokunmadan, dönemlik ödemeler ile kredilerini kapatabiliyorlar.”
Eşit Taksitli ve Erken Kapama Opsiyonlu Altın kredileri ile sağladıkları avantajları sıralayan Güncan, açıklamalarını şöyle sürdürdü; “Vade ve faizin ilk günden belli olması, kilo ile alınıp gram ile geri ödenebilmesi, risk azaldıkça kredi limit boşluğu yaratması ve vade sonu geldiğinde vitrin bozmadan kredinin tamamen kapanması bu avantajlardan bazıları. Bu avantajlarla özellikle perakendeci müşterilerimizin finansman ihtiyaçlarını karşılamalarında destek oluyoruz.” Gümüş kredisi… DenizBank Altın Bankacılığı olarak gümüş kredisi de sunduklarını söyleyen Hikmet Güncan, “Gümüş kredisi ile müşterilerimiz ihtiyaçları doğrultusunda taksitli veya erken kapama opsiyonlu olarak kredilerini kullanabilmekteler. Sektörde gümüş kredisi veren tek banka olarak diğer bankalardan farklılaşıyoruz” dedi. İmalatçıya Altın Destek Kredisi DenizBank hizmetlerine ilişkin açıklamalarını sürdüren Güncan, “Yoğunlukla sipariş ile çalışan imalatçı kuyumcular için yine bir ilke imza atarak İmalatçıya Altın Destek Kredisi ile destek sağlamaya devam ediyoruz. Bu kredi ile amacımız imalatçı kuyumcu müşterilerimizin sipariş üretimi süresince ihtiyaç duydukları fonlamayı ödemesiz dönem seçeneği ile sağlayabilmek. Siparişlerin hazırlanması ile vadeli satış bedellerinin tahsilatı arasında geçen süreçte duyulan işletme sermayesi ihtiyacını 3 aya varan ödemesiz dönem ve 15 aya varan vadeler ile karşılama imkanını değerli müşterilerimize sunuyoruz. Kredilerimizden ana faaliyet konusu kuyumculuk olup, imalatçı, toptancı, veya vitrin kuyumcusu olan ve şahıs firmaları arasında kuyumcular odasına üye olan tüm işletmeler yararlanabilir. Altın Kredisi kullanan müşterilerimize, altın fiyatlarındaki değişkenlikten korunmak ve ileride katlanabilecekleri kur riskini minimuma indirmek için gelecekteki altın kurunu sabitleyen Altın Forward ürünü de sunmaktayız. Altına Bankacılığı ürün gamımızı artırırken, müşterilerimize kolaylık sağlamak amacıyla AçıkDeniz İnternet Bankacılığı üzerinden Altın Mevduat hesap açılışı ve Altın Fon başvurusu alıyoruz. Müşterilerimiz altın alım satım ve altın havalesi gibi işlemlerini AçıkDeniz İnternet Bankacılığı ve 444 08 00 numaralı AçıkDeniz Telefon Bankacılığı kanalları üzerinden kolaylıkla yapabilmekteler” dedi.
SAYI 104 • ALTIN DÜNYASI 95
Altın Dünyası • Haber
JTR Yönetimi ile sektör basını bir araya geldi Mücevher İhracatçıları Birliği, Yeşilköy Yalıyar Restaurant’ta verdiği yemekte sektör basını ile bir araya geldi. Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Atayık ve Yönetim Kurulu Üyesi M. Ali Şengül’ün sektör basınını ağırladığı organizasyonda sektör içi iletişimin geliştirilmesi için yapılması gerekenler masaya yatırıldı.
M
ücevher İhracatçıları Birliği, yeni yönetim döneminde sektör içi iletişimin güçlendirilmesi adına yapılması gerekenlerle ilgili görüş alışverişinde bulunmak üzere Yeşilköy Yalıyar Restaurant’ta düzenlediği akşam yemeğinde sektörel basın ile bir araya geldi. Oldukça keyifli geçen toplantıda söz alan Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Atayık şunları söyledi; “Türk kuyumculuk ve mücevherat sektörü gerçekleştirdiği 2 milyar USD ihracat ile bu alanda dünyanın önde gelen oyuncuları arasında yer almaktadır. Sektör son 3o yıl içinde önemli bir gelişme göstererek dünyada hatırı sayılır bir yere gelmiştir. Sektörün gelişimine paralel olarak sektörel basınımız da ilerleme kaydetmiştir. Bugün sektörümüzde çok sayıda yayın hizmet vermektedir. Sektörel basın, sektör içi iletişimin tesis edilmesinde son derece önemli bir role sahiptir. Bu yüzden tüm sektörel kurumlar gibi, Mücevher İhracatçıları Birliği ve sektörel basın arasındaki bilgi alışverişinin de geliştirilmesi gerektiği düşüncesindeyiz. Bu amaçla bu organizasyonu düzenleme gereği
duyduk. Sektörel basın, sektörümüzün sesinin duruyurulmasında son derece önemli bir öneme sahip. Bundan sonraki süreçte çok daha sıkı bir iletişim içinde olmamız gerektiği kanaatindeyim. Bu süreçte biz de üzerimize düşen ne varsa yapacağız. Gerekiyorsa sektörel yayınlarımızın yurtdışı fuarlarda dağıtılması adına da dönüşümlü olarak destek vermenin çalışmalarını yapabiliriz.” Son derece misafirperver bir şekilde konuklarını ağırlayan Mustafa Atayık ve M. Ali Şengül organizasyon boyunca tüm misafirler ile tek tek ilgilendi.
Kaya, ”Altın emzik tescilli ürünümüzdür” İki yıl önce müthiş bir hayal gücünün sonucu olarak hayata merhaba diyen ‘Besay Altın Emzik’ hem yurtiçinde hem de yurtdışında binlerce kişinin mutluluğuna mutluluk katmaya devam ediyor. Son dönemde; bazı kuyum vitrinlerinde taklit altın emzikler görülmesi üzerine konuyla ilgili açıklamada bulunan Besay Kuyumculuk; Altın emziğin resmi tescilli bir ürün olduğunu ve Besay imzası üzerinde yer almayan her altın emziğin sahte olduğuna dikkat çekti.
G
ünümüzde; farklılık oluşturmak, daha önce yapılmayanı düşünüp hayata geçirmek her sektörde olduğu gibi hemen büyük başarılar getireceği anlamı taşımıyor. 2 yıl önce bir hayalin eseri olarak üretilen ve bugün binlerce kişinin tercihi olan ‘Altın Emzik’, yoğun el işçiliği ve işinin uzmanı bir ekibin emeğinin sonucu. Besay Kuyumculuk Firma Sahibi ve deneyimli kuyum ustası Ömer Kaya; altın emziğin 2 yıldır yükselen bir çizgi göstermesinin, şu anda ki piyasa koşulları ve sürekli yeni model beklentisi göz önüne alındığında büyük bir başarı olduğunu, çok yoğun emek harcanan, resmi tescilli bu ürün için sektörün tüm kuruluşlarından duyarlılık beklediğini ifade etti. Bir firmanın taklit ürün yapacağı enerjiyi, farklı ve özel bir ürün üretme için harcamasının gerektiğine vurgu yapan Ömer Kaya; “Taklit ürün asla orjinali gibi olamayacağı için, orijinal ürünün de yüksek kalitesine gölge düşürmekte ve haksız kazanca sebebiyet vermektedir. Bugün itibariyle bu konuda yasal haklarımızı kullanmamız en kolay yol olacaktır. Fakat biz sektörün içinde yüz yüze baktığımız meslektaşlarımızla böylesi bir hukuki sürecin yaşanmasına gerek kalmayacağına inanıyoruz” diye 96 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
konuştu. Altın emziğe arzdan fazla talep olmasına rağmen, üründeki el işçiliğini ve orjinalliğini zedelememesi için seri üretim teknikleri kullanmadıklarını, bu ürünün yüksek satış rakamlarına ulaşmasından daha çok, kullanıcılarının mutluluğundan keyif aldıklarını vurgulayan Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü.
Altın Dünyası • Haber
Trabzon Hasırı’na devlet dopingi TC. Ekonomi Bakanlığı ve Trabzon Ticaret Odası Kuyumcular Komitesi çok önemli bir projeye imza atmak üzere. Proje hayata geçtiğinde, Trabzon Hasır üreticilerine yaklaşık 1 Milyon Euro hibe desteği gelecek.
K
uyumculuk sektörü ülkemizin lokomotif sektörlerinden birisi olarak kabul ediliyor. Sektörün üretim gücünün yaklaşık %90’ının İstanbul’da gerçekleşmesi kendi içinde önemli riskleri de barındırıyor. Böylesi hayati ve ekonomik gücü olan bir sektörün, deprem bölgesi olan İstanbul’da büyük bir çoğunluğunun yer alması, olası bir deprem felaketinde ülke ekonomisini de derinden yaralayacak. Bu sebep başta olmak üzere, ayrıca el sanatlarını doğduğu topraklarda geliştirme ve yaşatma arzusu, İstanbul haricinde bulunan altın takı üreticilerine devletin el uzatmasına vesile oluyor. Amaç; İstanbul’da olan yığılmanın belli oranda farklı illerimize kaydırılması ve ihracat çalışmalarında Anadolu şehirlerinin de başarılı çalışmalar ortaya koyması, ekonomik kalkınmanın bölgelere eşit yayılması hedefleniyor. Bu önemli projede ilk fırsat Trabzon’a doğdu. Fakat Trabzonlu takı üreticilerinin etkin proje üreterek Ekim ayına kadar bu desteği almaya hak kazanması gerekiyor.
98 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
Trabzon Ticaret Odası Kuyumcular Komitesi Başkanı ve ülkemizin önde gelen Trabzon Hasır takı markası Karaltın Kuyumculuğun Yönetim Kurulu Başkanı Cevat Kara; Ekonomi Bakanlığı’nın ortaya koyduğu bu desteği almak için, Trabzon’un önde gelen kuyum üreticilerinin bir araya gelmesi gerektiğini ve somut projeler üreterek hareket etmelerinin önemine vurgu yaptı. Ekonomi Bakanlığı’nın hibe desteği için takı üretiminin Trabzon’da gerçekleşmesi ve ihracatının Trabzon’dan yapılmasının şart olduğunu kaydeden Başkan Cevat Kara; “Ekonomi Bakanlığı Anadolu’da iki önemli altın takı üretim şehri tespit etmiş. Birincisi Trabzon, ikincisi Kahramanmaraş. Eğer belirlenen tarihe kadar bu hibeyi hak edecek çalışmayı ortaya koyamazsak, sıra Maraş’a geçecek” dedi. Yurtdışı fuarlara katılan ve ihracat yapan Trabzon’lu firmaların tüm harcamalarının % 60’ını devletten alacağı hibe ile karşılayabileceği bu projede en az 5 firmanın ortak hareket etmesi gerekiyor. Cevat Kara; Trabzon’da irili ufaklı yaklaşık 40 üretici firma olduğunu bunlar arasında 15 firmanın daha büyük çaplı işlem hacmine sahip olduğunu söyledi. Trabzon’da hasır örücüleri dahil toplam 2.500 kişinin bu sektörden kazanç elde ettiğini, aileleriyle birlikte 10.000 kişinin kuyum işkolundan ekmek yediğini belirten Kara, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ekonomi Bakanlığımız gerçekten bu projede Trabzon’un başarılı olmasını istiyorlar. 5 yıl boyunca geçerli olacak ve 1 Milyon Euro bütçesi bulunan bu desteği almak için hızla harekete geçmemiz gerekiyor. Uluslararası fuarlara Trabzonlu kuyum üreticileri olarak toplu katılmayı planlıyoruz. Bu konuda ben ve markam ciddi uluslararası tecrübeye sahibiz. Arkadaşlarımıza yol göstermeye hazırız. Trabzon hasırı için uluslararası platformlarda ortak taban fiyat uygulaması yapacağız. Gelecek taleplere bir iki firmamızın cevap vermesi imkânsız. Bu bağlamda herkesin eşit kazanım sağlayacağı bir üretim sistemini belirleyecek ve yurtdışında tek güç olarak hareket edeceğiz. Önümüzde Dubai ve Hong Kong fuarları var. Bu iki fuardan birine katılım konusunda çalışmalarımızı hızlandırdık. Bu kıymetli proje 5 ay içinde tüm detaylarıyla netleşmiş olacak.”
Altın Dünyası • Bülten
Çarşı Döküm ile A’dan Z’ye kaliteli hizmet Bir mücevherin ilk aşamasından son haline gelene kadar geçtiği süreçte birçok işlem, birçok emek vardır. Bunun önemli bir aşaması da döküm esnasıdır. Sektörün deneyimli ismi Çarşı Döküm Firma Sahibi Hikmet Kara, oldukça dikkat edilmesi gereken ve hata kabul etmeyen detaylarla dolu hizmetlerini Altın Dünyası için özetledi. Dökümde; mücevherin kalıpları alındıktan sonra kauçuklandırılıp muma basılır. Yüksek fırın sıcaklığında mum erir ve mücevher ortaya çıkar. Döküm sayesinde az zamanda çok sayıda takı elde edilir. Kısaca, sektörün emek ve dikkat isteyen bir dalıdır döküm… Bu konuda uzun yıllara dayanan tecrübesiyle sektörde hizmet veren Çarşı Döküm Firma Sahibi Hikmet Kara, yaptıkları işin titizliğinin ve detaylığının büyük önem taşıdığını anlatıyor. Kara, teknolojiyle koordineli bir şekilde çalışılan döküm işleminde iş ortaklarına daha sağlıklı bir hizmet vermek adına son teknolojiyi sürekli takip ettiklerini söyledi. Müşterilerine daha fazla çeşit model sunmak adına sürekli araştırma halinde olduklarını dile getiren Kara, kalite standartlarını her geçen gün bir üst seviyeye taşıdıklarını vurguladı. Geçtiğimiz yıllarda zorlayıcı dönemler geçiren kuyumculuk sektöründe yaşanan olaylardan en küçük esnafın da kurumsal firmaların da zarar gördüğüne dikkat çeken Hikmet Kara, özellikle kredi kartı taksitlendirilmesine getirilen sınırlamanın sektörü gerçekten darboğaza soktuğunu söyledi. Bu dönemde oldukça dikkatli ve tasarruflu hareket etmenin doğru olduğuna değinen Kara, kontrollü bir şekilde yatırım ve çalışma yapılması gerektiğini ifade etti.
Bedir; “Kredi kartı yasakları bizim daha çok yurtdışı çalışmalarına kaymamıza yol açıyor” Son iki yılda, otantik ve modern mücevher grubunda yıldızı hızla parlayan ve birçok uluslararası fuarda ülkemizi başarıyla temsil eden Zergeran Kuyumculuk; ülkemizde uygulanan kredi kartı ile
taksitli kuyum alışverişinin yasaklanmasından dolayı duyduğu memnuniyetsizliği ifade etti. Zergeran; bu uygulamamanın değişmemesi halinde tüm çalışmalarını yurtdışına kaydırmak zorunda kalacak. Sektörümüze 1 Şubat tarihinden itibaren bomba gibi düşen ve birçok mağduriyete yol açan ‘kredi kartı ile taksitli kuyum alışverişinin yasaklanması’ konusu, birçok markamızın stratejilerinde değişime sebebiyet veriyor. Amerika ve Dubai’de ofisi bulunan, ülkemizin genç ve dinamik mücevher markası Zergeran Kuyumculuk; bu uygulamadan son derece rahatsız olan kuruluşlarımızdan. Zergeran Kuyumculuk firma sahibi Rıfkı Bedir; yılın başında çıplak değerli taş ithalatında ÖTV’nin ortadan kalkacağı hayalini kurarken, bir türlü bu konuda somut adım atılmamasının ardından bir de kredi kartı yasağının iç piyasada özellikle, mücevher satışlarını yüzde 50 azalttığını ifade etti.
100 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
Alyansta ulaşılabilir güzellik “Super Light” Yaklaşık 2 yıl önce piyasaya Ufuk Alyans tarafından sürülen “Super Light” hafif alyans koleksiyonu, uygun bütçeleriyle birçok çiftin arzu ettiği alyansa kolaylıkla ulaşmasını sağladı. Bugün 50'ye ulaşan model sayısıyla birçok kuyumcu vitrininde yer alan “Super Light”, mevcut alyanslara göre yaklaşık %50 ile %70 arasında hafif üretilebiliyor. Alyans üreticileri arasında hızlı bir ivme kazanan Ufuk Alyans’ın ilk olarak 2 yıl önce piyasaya sunduğu “Super Light” koleksiyonu; hem şık hem de hafif oluşuyla birçok çiftin hayallerindeki alyansa sahip olmasını sağladı. Özel bir üretim tekniği ile normal alyansa göre çok daha hafif üretilebilen, hafif olmasına rağmen ergonomisinde ve mukavemetinde herhangi bir soruna yol açmayan Super Light, Ufuk Alyans’ın süper fikirlerinden birisi. Ufuk Alyans Firma Sahibi Ufuk Güneş; altın fiyatlarının tavan yaptığı günlerde piyasa şartlarının sonucu olarak hazırladıkları Super Light koleksiyonunun 2 yıllık bir sürenin ardından kuyumcu vitrinlerinde yerini iyice sağlamlaştırdığını, çiftlerin hayallerini ertelemesini engellediğini söyledi.
Geçtiğimiz İstanbul Jewellery Show’da lansmanı gerçekleştirilen ve “sizin yüzüğünüz, sizin eseriniz” sloganıyla kuyum sektörünün beğenisine sunulan YOURRING; hem ülkemizde hem de yurtdışında hızla kuyumcu vitrinlerindeki yerini alıyor.
H
erkesin kendi içindeki tasarımcıyı özgürce ortaya çıkarabildiği ve hayalindeki alyans modelini zengin çeşitler eşliğinde sıfırdan oluşturabildiği Mert Alyans’ın YOURRING Koleksiyonu, yoğun ilgi görmeye devam ediyor. İJS’nin ardından oluşan talebe karşılık vermek için harekete geçen Mert Alyans satış ekipleri, Türkiye’nin dört bir yanına YOURRING setlerini ulaştırıyorlar. İçinde 10 tema altında farklı parçalar bulunan YOURRING setleriyle son kullanıcıya kendi hikâyesini oluşturma ve alyansını kişiselleştirme imkânı sunuluyor. YOURRING koleksiyonuna olan yoğun ilgi sebebiyle ilk etapta belirledikleri “100 YOURRING Satış Noktası” hedefine beklediklerinden daha kısa sürede ulaşacaklarını belirten Mert Alyans firma yetkilileri, “Kuyumcu dostlarımıza YOURRING seti ile beraber sunduğumuz “YOURRING Configurator” özel yazılımına yönelik pratik bir eğitim veriyoruz. Böylelikle meslektaşlarımız bu yazılımı çok hızlı bir şekilde kullanmayı öğreniyorlar. Bu yazılım sayesinde tasarım-
ları bilgisayar ortamında yapabildikleri gibi, hesap makinasına kullanmadan anında son kullanıcı fiyatını hesaplayıp müşterilerine sunabiliyorlar ve birkaç tuşa basarak online sipariş verilebiliyor” dediler. YOURRING’e tüm Türkiye genelinde ilgi olurken özellikle Karadeniz bölgesindeki kuyumcular bir adım öne geçtiler. Mert Alyans’ın Çek Cumhuriyeti’nde yer alan merkezinden Avrupa’nın çeşitli ülkelerine servis edilen ilk YOURRING setlerine yurtdışında da büyük ilgi var. YOURRING ayrıca önümüzdeki Haziran ayında Hong Kong’ta düzenlenecek olan Uluslararası Mücevher Fuarında da dünya çapında bir yenilik olarak sahne alacak. Mert Alyans’ın yurtiçi markası ALYANSHANE’nin B2C sitesi olan alyanshane.com’da ürün için özel bir bölüm oluşturuldu. Bu bölüme girenler kendi alyansını tasarlayabilecek, ardından ürünün kendilerine en yakın satış noktasını görerek belirtilen kuyumcuya ulaşabilecekler. Çiftler, sanal ortamda tasarladıkları alyanslarını set üzerinde kendi elleri ile oluşturabilecek ve satın alabilecekler. YOURRING’in sunum seti ve özel yazılımı yanında, kuyumcu vitrininin önünden geçenleri içeri çekebilecek çarpıcı tasarım ve sloganlardan oluşan görsel materyallerin çok yakında YOURRING Satış Noktalarını süsleyeceğinin müjdesini veren proje yöneticileri, modası geçmeyecek bir ürün ortaya koymalarından dolayı firma olarak büyük mutluluk ve gurur duyduklarını dile getirdiler.
SAYI 104 • ALTIN DÜNYASI 101
Altın Dünyası • Etkinlik
Zen Pırlanta iş ortakları ile bir araya geldi Zen Pırlanta bu yıl 8.’sini düzenlediği “İş Ortakları Buluşması”nda Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden gelen bayilerini ağırladı. Antalya Maxx Royal Otel'de gerçekleşen toplantıda markanın yeni dönem projeleri ve hedefleri hakkında bilgiler verildi.
Z
en Pırlanta Yönetim Kurulu Başkanı Emil Güzeliş toplantı açılışında yaptığı konuşmasında "Müşterilerimize Türkiye’nin lider pırlanta markasına yakışır bir anlayışıyla hizmet veriyoruz. Edindiğimiz bilgiler ışığında daha da büyük başarılara imza atacağımıza inanıyorum."dedi. Zen markasının başarılarının arkasında bayilerinin önemli payı olduğuna ve başarıların artarak devam edeceğine inandığını söyledi. İki gün süren toplantıda marka, pazarlama, tüketici davranışları konularındaki uzman kişiler tarafından bayilere çeşitli eğitimler verildi. Toplantının ardından düzenlenen gala gecesinde Göknur sahne aldı. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden gelen Zen Pırlanta’nın bayileri Göknur’un şarkıları ile keyifli bir akşam geçirdi.
102 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
Altın Dünyası • Haber
Kuyum sektörünün köklü altın alım satım ve döviz firması YSK (Yazıcı Sarraf ve Kuyumculuk) yeni şubesini Kuyumcukent’te açtı. Kuyumcukent şubesi; markanın Kapalıçarşı’daki iki şubesinden sonra üçüncü şubesi oldu.
30 yılı aşkın bir süredir kuyum camiasına yüksek kaliteli hizmet anlayışıyla altın alım satım ve döviz işlemleri sunan Yazıcı Grup; bundan sonra, son yılların yükselen merkezi Kuyumcukent bünyesinde de yer alacak. Yazıcı Grup Yönetim Kurulu Başkanı İlhami Yazıcı; Kuyumcukent’e biraz rötarlı bir giriş yaptıklarını, bu gecikmenin en
104 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
önemli sebebinin markaları için “en doğru yerde konumlanma kaygısı” olduğunu ifade etti. Kuyumcukent’e özellikle Trakya ve İstanbul’un batı bölgelerindeki kuyumcuların yoğun ilgi gösterdiğini, yeni açılacak şubeleriyle müşterilerine daha yakın olmayı amaçladıklarını kaydeden İlhami Yazıcı; “ Kuyumcukent’te şube açmamızın en önemli sebebi burada bulunan müşterilerimizin yoğun ısrarı oldu. Kuyumcukent’in yükselen bir trendi var. Burada olmaktan ve bölgede bulunan müşterilerimize çok daha yakın hizmet sunma şansını elde etmekten dolayı çok mutluyuz” dedi. Yeni açılacak YSK Kuyumcukent şubesinin, Kapalıçarşı’da yer alan YSK şubeleriyle koordineli bir şekilde çalışacağını ve İstanbul’un tüm ilçelerindeki kuyumculara aktif hizmet sunmayı hedeflediklerini belirten Yazıcı; “Kuyumcukent bünyesinde yer alan tüm atölyelere ve kuyum camiasına en uygun şartlarda, güvenilir hizmet sunmak istiyoruz. Bugün; Kuyumcukent bizim sektörümüz için olmazsa olmaz konumuna ulaşmıştır. Yıllardır sektörümüzün doğduğu yerde olduk şimdi de geliştiği yerde olmanın sevincini yaşıyoruz” diye konuştu. Kuyumcukent Atölye Bloğunda 1. Kat’ın merkezinde yer alan YSK Kuyumcukent şubesinde, her türlü sarrafiye ve döviz işlemlerinizi güvenle gerçekleştirebilirsiniz.
Altın Dünyası • Haber
ş a b n ı t l A Fatma Alkent 2000 Eğitim Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin Fatma Altınbaş’a yılın annesi ödülünü verdiği organizasyonda Alkent 2000 sakinleri bir araya geldi.
106 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
T
ürkiye ekonomisinin önde gelen ailelerinden birisi olan Altınbaş Ailesi’ne anlamlı ödül. Alkent 2000 Eğitim Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği düzenlediği organizasyonda Fatma Altınbaş’a ‘’Yılın Annesi’’ ödülünü verdi. Son derece keyifli geçen organizasyona Altınbaş Ailesi’nin yanısıra çok sayıda kişi de katıldı. Yılın Annesi Fatma Altınbaş misafirlere hitaben yaptığı konuşmada her bir evladı ile gurur duyduğunu belirterek merhum Mehmet Altınbaş’ı saygı ve sevgi ile andığının altını çizdi. Fatma Altınbaş hakkında Fatma Altınbaş, 1933 yılında Gaziantep Araban’da doğdu. Annesini 5, onu ‘Ata kızım’ diye seven babasını ise 10 yaşında kaybeden Fatma Altınbaş, 2 kız ve 2 erkek kardeşi ile birlikte büyüdü. 1950 yılında Mehmet Altınbaş ile evlendi. Fatma ve Mehmet Altınbaş’ın 9 çocuğu oldu. 1983 yılında Kıbrıs’a taşındılar. Fatma Altınbaş’ın bugün 26 torunu ve 14 torun çocuğu vardır. Çocuklarını iş hayatına atıldıkları ilk günden beri destekleyen Fatma Altınbaş, Altınbaş Holding’in başarılarla dolu yolculuğunda daima ailesine destek oldu. Mehmet Altınbaş’ın temellerini attığı Altınbaş Holding’in kuruluş günlerinde Fatma Altınbaş’ın manevi desteği de eşinden ve oğullarından eksik olmadı. Mehmet Altınbaş tarafından kurulan ve oğulları tarafından mücevherden enerjiye birçok sektörde yapılan yatırımlar ile Türkiye’nin öncü kurumlarından biri haline gelen Altınbaş Holding bugün 25 farklı markası ile faaliyet gösteriyor ve doğrudan/dolaylı toplam 4.000’i aşkın kişiye istihdam sağlıyor. 35 ülkeye doğrudan, 80 ülkeye ise dolaylı ihracat yapmaya devam eden Altınbaş Holding’in bu eşsiz başarısının temelinde her zaman birlik olan ve birbirine sevgi ile bağlı olan bir ailenin özverisi yatıyor.
SAYI 104 • ALTIN DÜNYASI 107
108 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
Altın Dünyası • Dosya
2014 Cannes Film Festivali’nin göz alıcı mücevherleri Geçtiğimiz haftalarda gerçekleştirilen 67. Cannes Film Festivali ile dünya starlarının akın ettiği Cannes şehri, coşkulu bir festival dönemi yaşadı. Nicole Kidman
Cate Blanchett
(Harry Winston)
(Chopard)
Blake Lively
(Lorraine Schwartz)
F
estival bu yıl, ünlü markaların sponsorluğunda düzenlenen partiler, galalar ve dünyaca ünlü yıldızların katılımı ile her zaman olduğundan daha ışıltılıydı… Chopard, Bulgari, Van Cleef&Arpels, Harry Winston, De Grisogono, Lorraine Schwartz ve daha birçok dünyaca ünlü mücevher markası festival süresince birbirinden şık yıldızların üzerinde ışıldadı.
Naomi Watts (Bvlgari)
110 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
Jess Weixler
(Van Cleef &Arpels)
Jessica Chastain (Tesiro)
Lea Seydoux (Chopard)
“Grace of Monaco” filmiyle açılışını yapan 2014 Cannes Film Festivali’nde Grace Kelly’nin hayatını canlandıran Nicole Kidman’a kırmızı halıda sinemaseverler tarafından ilgi yoğundu. Kırmızı halının öne çıkan isimlerinden bir diğeri de Blake Lively oldu. Her yıl gerçekleştirilen bu gösterişli törende bu kez büyük ve gösterişli küpeler tercih edilirken, gösterişli kolyelerin küpesiz kullanılmış olması dikkat çekti.
Riley Keough (De Grisogono)
Naomi Watts (Bvlgari)
Karlie Kloss
(Chopard)
Ünlü mücevher markası Chopard, Cannes 2014’ te ‘Backstage Cinema’ partisine ev sahipliği yaptı
Cannes
Fotoğraf: Vogue.com
Film Festivali 2014’te dünyaca ünlü mücevher markası Chopard ‘Backstage Cinema’ organizasyonuna ev sahipliği yaptı. Davette top modeller Eva Herzeigova, Adriana Lima, Petra Nemcova, Alessandra Ambrosio, Liu Wen ve Arlenis Sosa Chopard’ın eşsiz mücevherlerini Elie Saab couture elbiseleri içinde sergilediler. Defilenin yapıldığı davete ünlü yapımcı Harvey Weinstein, Livia ve Colin Firth, Brant Brothers gibi ünlü isimler de katıldı.
SAYI 104 • ALTIN DÜNYASI 111
112 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
SAYI 104 • ALTIN DÜNYASI 113
Altın Dünyası • Haber
Acarın İstanbul’da...
Yaklaşık 40 yıl önce bilezik üretimine Elazığ’da başlayan ve kısa sürede çok önemli başarılara imza atan Acarın Kuyumculuk; İstanbul Kuyumcukent Atölye Bloğunda hem Marmara Bölge Satış Pazarlama Departmanını açtı hem de mega şehirde üretime başladı.
Elazığ’ın en önemli ulusal markalarından biri olan ve üretiminin yaklaşık %85’ini ihraç eden Acarın Kuyumculuk; Elazığ’ın ardından ikinci üretim noktasını İstanbul Kuyumcukent’te açtı. Kuyumcukent Atölye Bloğu 5. katında, 150 m2’lik bir alanda açılan yeni atölyede işinin ehli değerli ustalar görev yapıyor. Daha önce bilezik alanında önemli çalışmalara imza atan ustaları kadrolarına yeni yerleri için kattıklarını belirten Gürkan Acar; “İstanbul’da olmamızın zamanı çoktan gelmişti. İhracat ağırlıklı çalışan markamız, İstanbul üzerinden daha etkin yurtdışı çalışmalarına imza atacaktır” dedi. Markaları Acarın Kuyumculuğu babalarından devraldıklarını, Elazığ’ın en çok işlem hacmine sahip ve yakından tanınan bir markası olmayı hedeflediklerini kaydeden firma ortağı Gürkan Acar; Türkiye’de birkaç önemli ilimizde Acarın’ın toptan satış noktaları bulunduğunu ve Güneydoğu’da 3-5 şehir hariç, tüm Türkiye’ye Acarın bileziklerinin ulaştığını söyledi. Kuyumcukent’in hızlı yükselen bir trende sahip olduğunu, kuyum camiasının bu önemli komplekste buluştuğunu vurgulayan Acar, şöyle konuştu: “İstanbul’da yeni açılan yerimiz gücümüze güç katacaktır. Zaten sürekli İstanbul’a geliyorduk. Şimdi bir ayağımız hep burada olacak. Acarın’ın yıllar içinde oluşan yüksek üretim kalitesini, İstanbul’da da aynen sağlamak için Elazığ’dan bazı ustalarımız geçici olarak İstanbul’a geldiler. Tecrübeli arka114 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
daşlarla oluşturduğumuz İstanbul atölye kadromuz, kısa sürede Acarın özel üretim teknikleri ve detaylarına vakıf oldular. Elazığ ve İstanbul arasında zaman zaman rotasyonlar yapmaya devam edeceğiz. Biz eğitimin yaşam boyu olduğuna inanıyoruz. Farklı fikirlerden çok daha etkin sonuçlar ortaya çıkacaktır.” Acarın Kuyumculuğun iç piyasa için 22 ayar, yurtdışı için ise 21 ve 18 ayar üretim yaptıklarını sözlerine ekleyen Acar; Almanya, Kuzey Irak ve Dubai’nin ardından İstanbul Jewelry Show’da tanıştıkları İsrail pazarına da önem vermeyi düşündüklerini ifade etti.
Altın Dünyası • Koleksiyon
Mücevheri modaya dönüştüren marka Assos, en değerli ve kalıcı hediye seçenekleriyle Babalar Günü’nde de yardımcınız oluyor. Her özel anın değerini bilen Assos, Babalar Günü için hayatınızın en kıymetli erkeğine birbirinden şık alternatifler sunuyor. Stil sahibi babalar için şık kol düğmeleri ve kravat iğnelerinden oluşan erkek koleksiyonu ile Assos, babalarının şıklıklarını tamamlamak isteyenleri bekliyor. Göz kamaştıran pırlantalarla hazırlanan, her yaştan erkeğin kullanabileceği kol düğmesi ve kravat iğneleri Babalar Günü hediyesi telaşı içinde olanlara hediye alternatifi oluşturuyor.
SAYI 104 • ALTIN DÜNYASI 115
Altın Dünyası • Haber
Miraşoğlu: “Kredi kartı yasakları gram altın satışlarını olumsuz etkiledi”
1 Şubat tarihinden itibaren sektörün en önemli konularından biri haline gelen ‘Kredi kartı ile taksitli altın alım satımının yasaklanması’, perakende esnafını derinden etkilerken aynı zamanda uzmanlık alanı külçe ve sarrafiye altın olan markalara da olumsuz yansıdı. Sektörümüzün önde gelen kıymetli madenler ve döviz markalarından Harem Döviz & Altın firma sahibi Ara Miraşoğlu; kredi kartı ile taksitli alışverişin yasaklanmasının yatırım altını satışlarında ciddi oranlarda gerilemeye yol açtığını ifade etti.
Geçtiğimiz yıl, Darphane’de yaşanan grevin etkisiyle sarrafiye altınının piyasada karaborsa olması sebebiyle bir anda gündemde öne çıkan ve hızla popüler bir hale gelen, yoğun talep gören gram altın; kredi kartı yasaklarından ciddi bir şekilde etkilendi. Ülkemizin ilk online gram altın satışı yapan markalarından biri olan Harem Döviz & Altın firma sahibi Ara Miraşoğlu; “1 Şubat tarihine kadar çok ciddi oranlarda internet üzerinden yaptığımız yatırım altını satışları bir anda yarı yarıya azaldı. Özellikle bazı kişiler,
cazip faiz oranları nedeniyle nakit para ihtiyacını kredi kartıyla altın alarak gerçekleştiriyordu. Bu duruma hükümetin müdahale etme isteği hem bizim gibi işlem yapan hem de perakende kuyumcularının satışlarını olumsuz etkiledi” diye konuştu. Bu kararın kademeli olarak uygulanmamasının doğru olmadığına vurgu yapan Miraşoğlu; 12 taksitten bir anda sıfır taksite inilmesinin piyasa koşullarına ters olduğunu, alınan kararda bazı haklı gerekçeler olsa dahi uygulamada, devletin önleyici olması ama yasaklayıcı olmaması gerektiğini söyledi. Online yatırım altını satışlarının durma noktasına geldiğini kaydeden Miraşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçen yılın en popüler yatırım aracı olan gram altın bugün aynı düzeyde değil. Artık ağırlıklı olarak 10 grama kadar olan yatırım altınları kredi kartı ile tek çekim satın alınıyor. Bu yıl Darphane çeyrek altının yarısı olan yeni bir ürün piyasaya sürmeyi düşünüyor. Eğer bu ürün piyasada olursa gram altın bir de bu durumdan bir darbe alacak.” Geçmişte herhangi bir şey almak için aylarca birikim yaptıklarını hatırlatan Miraşoğlu; günümüzde gençlerin hemen almak istedikleri bir objeye anında sahip olmak istediklerini ve geleceklerini çok kolay riske attıklarını sözlerine ekleyerek, genel olarak tasarrufu arttıracak farklı devlet teşviki içeren uygulamaları şahsi olarak desteklediğini dile getirdi.
KOBİDER’den kredi kartı taksit sınırlamasına tepki KOBİDER Başkanı Nurettin Özgenç, BDDK'nın kredi kartlarıyla gerçekleştirilecek kuyumla ilgili harcamalarda taksit sınırlaması getirip "tek çekim"e hapsetmesine sessiz ve tepkisiz kalındığına dikkat çekti. Özgenç bu konuda sektör temsilcilerinin daha fazla girişimde bulunmalarının gerektiğini söyledi. “Kuyumcuların ellerindeki kredi kartı taksit imkanları alındı ama kendileri için önem arz eden bu konuda bile adeta kaderlerine razı olup yeterli tepkiyi gösteremediler” diyen Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK)’nun kredi kartlarıyla gerçekleştirilecek kuyumla ilgili harcamalarda taksit sınırlaması getirip “tek çekim”e hapsetmesine sessiz ve tepkisiz kalındığına değindi. KOBİDER olarak, BDDK’nın kredi kartlarıyla ilgili aldığı karara tepki göstermek, kamuoyunun dikkatini çekmek ve sektörlerin sesini duyurabilmek için 31 Ocak 2014 tarihinde BDDK önünde toplandıklarını anlatan Özgenç, “Fakat kuyum ve GSM sektörü mensupları vurdumduymazlık örneği göstererek onlar için düzenlenen toplantıya dahi gelmediler. Ancak yaşanan durumun vahameti yeni yeni ortaya çıkınca şimdi sızlanmaya başladılar” dedi. Konuya ilişkin açıklamalarına devam eden Özgenç, “BDDK’nın aldığı karar ile 1 Şubat’ta uygulanmaya başlanan taksit yasağı kuyum ve cep telefonu satışı yapan esnafı zor durumda bıraktı. Oysa GSM şirketleri ve büyük teknoloji mağazaları “TAAHHÜT” gibi farklı yöntemlerle bu yasaktan etkilenmiyor. Küçük esnaf düzenleme gereği taksitle mal satamazken 3 GSM şirketi bayilerine “TAAHHÜT” adı altında 24 ay taksitle mal sattırıyor. Yapılan kanuni düzenlemeler bal arıları için midir? Bankalarda tek çekime alışveriş kredisi altında 24 ay taksit yapmaya başladılar. KOBİDER olarak Danıştay’dan beklentimiz ticarette ayrılığa sebep olan bu duruma son vermesidir. Bir kere bu durum eşyanın tabiatına aykırıdır. Çünkü ev ve ihtiyaç maddelerinin pek çoğunda taksit yapılabilirken altın takı eşyası olan yüzük, küpe, kolye ve bilezikte taksit sınırlaması yapılmaması yanlıştır. Evlenecek olan çiftler ihtiyaçları gereği gelinlik, damatlık, mobilya ve beyaz eşyayı taksitle alabilirken düğünün vazgeçilmezi olan alyans yüzüklerini alamaması düşünülemez bile” dedi. Bu konuda tepki göstermesi gereken kuyum sektör temsilcilerine çağrıda bulunan Özgenç, “Kuyumcu Oda’ları 1 kere basın açıklaması yapmakla (önerimiz üzerine) bu sorunu çözemez. Başta İTO ve ATO’da bulunan kuyumculuk meslek komiteleri neden sessiz kalıyor? Bu komitelerin var oluş amacı üyelerin haklarını savunmak değil midir? Ayrıca esnafın çatı kuruluşları olan TESK ve TOBB bu konuda ağırlığını göstermeli. Küçük esnaf büyük işletmeler karşısında korunmalı. Bu hususta DANIŞTAY’ da ve uygulamanın durdurulması yönünde idari mahkemede açılan davalar bir an önce sonlandırılmalı” diye konuştu. (e-ha) 116 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
SAYI 104 • ALTIN DÜNYASI 117
Altın Dünyası • Röportaj
Bilge Kültür Yayınları’ndan çıkan Yanılgı, Haziran ayında raflarda yerini almaya hazırlanıyor. Uzun yıllardır kuyumculuk sektörüne hizmet veren Gürsoy Uysal’ın ilk romanı olan Yanılgı’nın konusu ise oldukça etkileyici. Yanılgı, iki zamanda ilerleyen iki konu içeriyor. Konuların ortak noktaları günümüzde Ayasofya’da yapılan kazı çalışmalarında kesişiyor… Pek çok kişinin aklından kitap yazmak, yazarlık yapmak gibi fikirler geçer. Siz bu düşünceyi gerçekleştirenler arasındasınız. Bu fikir nasıl oluştu ve kitap yazmaya nasıl başladınız? Aslında daha bir şey başardığım pek söylenemez. Bence esas başarı devamlı olandır. Benimki sadece giriş kısmıydı. Biliyorsunuz ki gelişme ve sonuç olmadan girişin pek bir ehemmiyeti yoktur. Kitap yazma fikrine gelirsek; kitabın giriş yazında da belirttiğim gibi, 2010 yılında gazetede bir habere rastlamıştım. Orada 34.857 yeni yazarın kitabı basılmıştı. O dönemde de bir hayli kitap okuyordum. O zaman düşündüm ilk kitap yazmayı. Daha doğrusu ben kitap yazabilir miyim diye değil de yazacak bir konu bulabilir miyim diye düşündüm ve sonrasında da motoru ateşleyecek olan kıvılcımlar misali bir şeyler doğmaya, oluşmaya başladı. Devamı da çorap söküğü gibi ilerledi. Tabi burada bana yardımlarını esirgemeyen çok değerli insanlar ile de tanıştım bu süreçte. Her biri kitabımın içeriğindeki konuların uzmanları sayılabilecek insanlardı. Eğitimim üniversite olmadığı için tabi bu süreç kolay ilerlemedi. Çünkü konuşmak ayrı bir şey, aklınızdakileri kağıda aktarmak ayrı bir şeydi. Burada da yıllarca okuduğum romanlar, araştırmalar ve diğerleri devreye girdi. Yani bir nevi geçmişten kopya çektim. Farkında olmadan eğitimde kaybettiğim açığı bolca okuyarak kapatmış olmalıyım ki bu kitabı bitirebildim. İlk kitabınız Yanılgı’da nasıl bir hikaye bulacağız? Bize kitabınızla ilgili biraz ipucu verebilir misiniz? Yanılgı’nın son noktasını koyduğumda tam kitaba başladığım zamanki gibi finalle bitirebilmiştim. Yani gideceğim son nokta belliydi ve benim seyahatim tamamlanmış hedefime varmıştım. Açıkçası kimse ayranım ekşi demez misali ben kitabı çok beğendim. Kitabın kurgusuna gelirsek; Yanılgı iki zamanda ilerleyen iki konu içeriyor. Konuların ortak noktaları günümüzde Ayasofya’da yapılan kazı çalışmalarında kesişiyor. Biliyorsunuz ki Hristiyan aleminin çok değer verdiği, ve bence inançlarını bir hayli etkileyen bir konsil yaşadılar. Kitapta 325 yılında İznik’te yapılan bu konsili ve günümüzde yapılan kazı çalışmalarını işlemeye çalıştım. İki dönemde de geçen sırların, ihanetlerin, kovalamacıların birbirine örtüş118 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
tüğü bir kurgu bulacaksınız Yanılgı’da ve bence kitabı bitirdiğinizde siz de beğeneceksiniz. Kitabınız ne zaman satışa çıkacak, hangi yayınevi tarafından basıldı ve nasıl ulaşabileceğiz? Haziran ayının ilk haftasında raflardaki yerini alacak diye düşünüyorum. Tabii bir aksilik olmaz ise… Yanılgı, Bilge Kültür Yayınları tarafından basıldı. Tabi bu arada bir şey hatırlatmak isterim. Benim bu sürecin sonunda öğrendiğim bir şey var. Kitabı bir şekilde yazıyorsunuz ancak sizin çalışmanıza değer verecek bir yayınevi bulmanız tam bir sıkıntı. Nedeni bu camiada eğer isimsiz bir yazar iseniz zaten olaya mağlup başlıyorsunuz. Çok çok sıra dışı şeyler olursa çalışmanız değer görüyor. Bir yayın evi gönderdiğim çalışmanın basılmayacağını ileten bir mail attığında telefon açıp bilgi almak istedim. Nedeni yaklaşık altı aylık inceleme sırasında bana çok ümitvari mesaj atmaları ve sonunda da kitabınızı yayın planımıza alamıyoruz demeleriydi. Bende tecrübe edinmek, hatamın nerede olduğunu öğrenmek ve bir eleştiri alabilmek adına çalışmayı inceleyen editörü aradım. Kendisine çalışmanın neden basılmayacağını sorduğumda bana “çalışmanın çok başarılı olduğu, kurgusu ve çatısının sürükleyici olduğunu ancak kitap kalınlığının ilk kitap için fazla olduğu ve bu fazlalığın da basım maliyetlerini etkileyeceğini ve isimsiz bir yazar için bu riske giremeyeceklerini belirtti. Tanınmış bir yazar adını vererek “eğer bu kitap o kişiden gelseydi elbette ki basılırdı” dediğinde bende az çok bilgi edinebilmiştim bu piyasa ile ilgili. Yanılgı mütevazı bir baskı adedi ile piyasaya giriş yapacak. Gelecek olan talepler ve satışlara göre, ki benim de beklentim bu yönde, devam baskıları yapılacak. Aslında tüm kitap evlerinde olacak ancak sınırlı sayıda olduğu için her bayide olmayabilir. Eğer o bayide yok ise, kitap sistemlerine girdiğinden sipariş ile kitapçınıza getirtebileceksiniz. Yani D&R, Remzi Kitapevi gibi zincirlerde olacak. Yine internet satışlarında Kitap Yurdu, İdefix gibi yerlerden de bulabileceksiniz. Yazarlıkla ilgili yeni projeleriniz var mı? Elbette var. Sözlerimin başında da belirttiğim gibi bu sadece girişti. Şimdi bir ikinci çalışmam bitti ve yayın evine gönderdim. Tekrar inceleme süreci yaşanacak. Eğer bu çalışmamı da basmaya uygun görürlerse yayınlanacak. Yani en baştan aynı mücadele tekrar yaşanacak. Her ne kadar beklemesi sıkıntılı bir süreç olsa da sonu güzel olursa bütün o dertler silinip gidiyor. Bu sohbeti okuyan değerli dostlarıma da bir mesajım olabilir. İnsan her istediğini yapabilecek özgürlükte ve donanımdadır. Yeter ki biz yapmak isteyelim. Zannedersen benim durumum bugüne kadar bir şeyler yazmak isteyen ancak kendisini başarısız olarak gören herkes için bir örnek olabilir. Eğer sadece kendiniz için yaparsanız başarabilirsiniz, karşınızdakine beğendirmek ve sadece alkış için yapmaya niyetlenirseniz gelebilecek olan olumsuz eleştiriler sizi yıkar. Bence bırakın kendinizi mutlu hissettiğiniz bir şeyler yapın. Sizdeki o mutluluğu gören insanlar da size katılmaya istek duyacaklardır.
Altın Dünyası • Haber
Mücevher İhracatçıları Birliği’nde görev dağılımı yapıldı Mücevher İhracatçıları Birliği’nin 15 Nisan 2014’de gerçekleştirilen Olağan Genel Kurulu’nda Ayhan Güner başkanlığında seçilen yeni yönetim kurulunda görev dağılımı yapıldı. 2 Mayıs 2014’de yapılan ilk yönetim kurulunda, Can Özkök ve Mustafa Atayık, Başkan Yardımcılıklarına seçilirken, çalışma komiteleri ve görev alanları da belirlendi.
T
ürk mücevher sektörünün dünya pazarlarına açılması için çalışmalar yapan ve mücevher ihracatçısını yerli ve uluslararası platformda temsil eden Mücevher İhracatçıları Birliği’nde yönetim kurulu üyelerinin görev dağılımı yapıldı. Gizil İnci kuyumculuk temsilcisi Mustafa Atayık Başkan Yardımcılığı görevine seçilirken, İnnova Kuyumculuk temsilcisi Can Özkök yeniden Başkan Yardımcılığı görevine seçilerek bu görevi ikinci kez üstlenmiş oldu. Turhan Gürdal ise Muhasip üye olarak görev alacak. Yönetim kurulunda başkan yardımcıları seçildikten sonra komiteler ve görev dağılımı yapıldı. Buna göre komiteler ve görev dağılımı yandaki tablodaki gibi oldu: Mücevher İhracatçıları Birliği’nin yeni Yönetim Kurulu; Ayhan Güner (On Mücevherat) Başkanlığında Can Özkök (İnnova Kuyumculuk), Mustafa Atayık (Gizil İnci), Mustafa Kamar (Motif Kuyumculuk), Zeki Belbak (Belbak Hed Eşya), Hakan Saraç (Mert Kuyumculuk), Rober Taş (Cetaş Kuyumculuk), Mehmet Can Özdemir (HRD Antwerp), Vartan Marancı (Marancı Kuyumculuk), Turhan Gürdal, Gürkan Merim (Model Kuyumculuk) tarafından oluştu. Denetim Kurulunu oluşturan isimler ise; Süleyman Akgün (Akgün Silver), Muhammet Ali Şengül (Şengül Kuyumculuk) ve Murat Başak (Garni Kuyumculuk). Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Güner yaptığı açıklamada yeni dönemde çalışma komitelerine çok önem verdiklerini ve komitelerin işlerlik kazanarak çalışma alanlarında gerçek anlamda yetkili olacaklarını vurguladı. Tek adamlı ve tek sözlü anlayıştan ziyade bütün üyelerin inisiyatif aldığı bir yönetim anlayışıyla çalışacaklarını belirten Ayhan Güner, yeni dönemde tüm komitelere başarı dileklerini iletti.
KOMİTELER FUAR VE TANITIM KOMİTESİ
CAN ÖZKÖK GÜRKAN MERİM, TURHAN GÜRDAL, M. ALİ ŞENGÜL,
TİCARET VE ALIM HEYETLERİ KOMİTESİ
MUSTAFA KAMAR ROBER TAŞ
EĞİTİM KOMİTESİ
SÜLEYMAN AKGÜN ZEKİ BELBAK
PROJELER KOMİTESİ
VARTAN MARANCIOĞLU MURAT BAŞAK, M. CAN ÖZDEMİR
KURUMSAL KİMLİK VE LOBİ FAALİYETLERİ KOMİTESİ
M. CAN ÖZDEMİR MUSTAFA KAMAR
2023 STRATEJİSİ KOMİTESİ
ROBER TAŞ MUSTAFA KAMAR, HAKAN SARAÇ
FİNANS BÜTÇE KOMİTESİ
TURHAN GÜRDAL VARTAN MARANCIOĞLU
KURUMLAR ARASI İLETİŞİM VE DERGİ YAYIN KOMİTESİ
MUSTAFA ATAYIK MUHAMMET ALİ ŞENGÜL
TASARIM YARIŞMASI KOMİTELERİ MURAT BAŞAK ZEKİ BELBAK SAYI 104 • ALTIN DÜNYASI 119
SAYI 104 • ALTIN DÜNYASI 119
Altın Dünyası • Haber
Mücevher ihracatı yüzde yüze koşuyor
Mücevher ihracatı dört ayda 798 milyon 514 bin dolara ulaştı
Mücevher İhracatçıları Birliği verilerine göre; sektör ihracatı dört aylık dönemde değer bazında geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 13,45 artarak 798 milyon 514 bin dolara, miktar bazında ise yüzde 73,77 artışla 1 milyon 117 bin kilograma ulaştı. Altından gümüşe, pırlantalı takıdan saate kadar birçok ürünle dünya pazarlarından talep alan mücevher sektörünün Ocak-Nisan döneminde en fazla ihracat gerçekleştirdiği ülkeler ise Birleşik Arap Emirlikleri, Irak ve Libya olarak sıralandı.
M
ücevher İhracatçıları Birliği tarafından açıklanan 2014 yılı Ocak-Nisan dönemi verilerine göre; Türkiye’nin külçe altın hariç mücevher ihracatı değer bazında geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 13,45 artarak 798 milyon 514 bin dolara ulaştı. Miktar bazında ise sektörün ihracatı yüzde 73,77 artışla 1 milyon 117 bin kilogram oldu. Türk mücevher sektörünün Ocak-Nisan dönemi ihracatı ürün gruplarına göre incelendiğinde; “altından mamul mücevherci ve kuyumcu eşyası” 707 milyon 175 bin dolar ile ilk sırada yer aldı. Bu ürünleri sırasıyla 39 milyon 807 bin dolar ile “gümüşten mamul mücevherci ve kuyumcu eşyası” ve 27 milyon 824 bin dolar ile “pırlantalı altın ve gümüşten mücevherci eşyası ve aksamı” izledi. Mücevher sektörünün ilk dört ayında en çok ihracat yaptığı ülkeler; Birleşik Arap Emirlikleri, Irak, Libya, ABD ve Rusya Federasyonu olarak sıralandı. Nisan ayında mücevher ihracatındaki artış ise miktarda yüzde yetmiş beşi aştı… Mücevher İhracatçıları Birliği verilerine göre; 2014 Nisan ayı mücevher ihracatı, geçen yılın aynı ayı ile kıyaslandığında, değer bazında 26,62 artarak 209 milyon 979 bin dolara ulaşırken; miktar bazında ise yüzde 79,15 artış ile 370 bin kilogram oldu. Dört aylık dönemdeki mücevher ihracatını değerlendiren Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Güner; “Nisan ayı sektörümüz açısından önemli gelişmeleri yaşadığımız bir ay oldu. Sektör olarak geçtiğimiz yıldan bu yana yakaladığımız yükseliş ivmesini devam ettiriyoruz. Ayrıca geçtiğimiz ay gerçekleştirdiğimiz olağan genel kurul toplantımız sonucunda sektör temsilcilerimizin güvenini kazanarak yönetim ekibimizle yeniden işimizin başında olmaktan dolayı mutluyuz. Tüm dünya ülkelerinden ürünlerimize olan ilgi ve talep her geçen gün artıyor. Nisan ayında miktar bazında yüzde yetmiş beşi aşan bir artış yakaladığımızı görüyoruz. Önümüzdeki aylarda ihracatımızı daha da artıracağımıza inanıyoruz. Mücevher İhracatçıları Birliği olarak önümüzdeki dönemde yeni projelerimizle ve sorunlarımızın çözümü için yürüttüğümüz çalışmalarla sektörümüzün ihracat hedeflerini çok daha yukarılara çıkaracağız” dedi. 120 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
2014 Yılı Ocak-Nisan Döneminde En Çok İhracat Yapılan Ülkeler % OCAK - NİSAN OCAK - NİSAN 2013 2014 DEĞİŞİM ÜLKE BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ
182.135.342,56 185.177.477,75 1,67
IRAK
86.101.259,62
117.828.261,25
36,85
LİBYA
18.762.125,34
42.536.278,86
126,71
A.B.D
40.070.138,64 38.705.046,69
-3,41
RUSYA FEDERASYONU
70.825.272,80 37.564.164,64
-46,96
LİTVANYA
32.012.648,27 31.623.574,72
-1,22
ALMANYA
36.768.699,98 29.579.118,44
-19,55
KIRGIZİSTAN
7.416.534,21
27.845.165,12
275,45
BELÇİKA
3.243.468,39
24.990.337,72
670,48
AZERBEYCANNAHCIVAN
20.042.322,70 23.305.490,69
16,28
Altın Dünyası • Bülten
Bykuk Trabzon hasırını Londra’ya taşıdı Kuyumculuk tarihimiz açısından çok önemli bir başarıya imza atan Bykuk; Trabzon hasırını Londra’nın merkezindeki kuyumculara taşıdı. Trabzon hasırının yenilikçi firmalarından biri olan ve sürekli Trabzon hasırına yeni bir boyut kazandıran Bykuk; İstanbul Jewellery Show’da tanıştığı Londra’nın önde gelen kuyumcularından birine ihracat gerçekleştirdi. Londra’da 4 farklı semtte kuyum mağazası olan bir işadamı ile tanışan Bykuk firma yöneticileri; Trabzon hasırının nasıl üretildiğini detaylı bir şekilde anlatınca İngiliz konuğu kendine hayran bıraktı. Böylelikle ilk kez Trabzon Hasırı Arap pazarından çıkarak, dünyanın en modern şehirlerinden biri olan Londra’ya da giriş yaptı. Bykuk firma ortağı İbrahim Kuk; İJS kapsamında tanıştıkları ve ürünlerine hayran kalan Kuyumcu mağazalar zinciri sahibi bir İngiliz’e satış yapmanın farklı bir heyecanını yaşadıklarını, bu ihracatın; tüm dünyada el işi eserlere olan ilginin arttı-
ğının somut bir göstergesi olduğunu söyledi. İbrahim Kuk; “İngiltere’ye yaptığımız bu ihracat; Trabzon hasırının Dünyanın çok farklı noktalarında talep görebileceğinin bir işareti. Bu önemli adımdan sonra, daha önce hiç cesaret edemediğimiz yeni pazarlara daha kolay girişimde bulunabileceğiz” dedi.
On Mücevherat Soçhi’de Babama yakışır Rusya Soçide'ki “Gorky Gorod Mall”da ON Mücevherat geçen ay itibari ile yerini aldı.
Benzersiz yapısı ve çok yönlü kullanımı ile dünyanın ilgi çeken merkezlerinden biri olan Gorky Gorod Mall’da mücevher markası olarak ON Mücevherat şık dizaynlı mağazası ile yurtdışındaki mücevher tutkunlarına ulaşıyor. Toptancı ve ihracatçı kimliği ile her geçen yıl yurtdışı ayağını kuvvetlendiren firma; Moskova, Dubai ve Kiev’den sonra Soçi’de satış noktasını açmış oldu. 2013 Pırlantalı Mücevher İhracatında Türkiye 2. olan ON Mücevherat; kendi mağaza konsepti ile yurtdışında da hareketliliği arttırıyor. 122 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
Storks Mücevherat; her alanda trendy haline gelen pırlanta modasını babalar gününe özel erkek ürün tasarımlarında kullandı… Erkekler tarafından da tercih edilen pırlanta, Storks yorumu ile yüzük, kol düğmesi, kolye uçlarında kullanıldı. Babanız için en özel hediyeyi arıyorsanız doğru adres Storks Mücevherat mağazaları… Tasarladığı konsept ürünleri ile kullanıcının kendini özel ve değerli hissetmesini sağlayan Storks, babanızın kendine has olan özelliklerini hayatı boyunca parmağında, boynunda taşımasını sağlayacak. Seçtiğiniz takıya babanızın ismini ve burcunu yazdırabileceğiniz gibi, iç kısmına da doğum tarihini, kan grubunu ve sizin istediğiniz herhangi bir şeyi yazdırabiliyorsunuz… Böylece babanıza olan sevginizi silinmeyen Storks mesajları ile ifade etme şansınız oluyor. Kalitesini pırlantanın şıklığıyla bütünleştirmek isteyen babalara özel tasarlanan yüzük, kolye ucu ve kol düğmeleri pırlanta taşlarıyla kendini farklı ifade etmek isteyen babalara stil kazandırıyor. Mücevher sektörünün lokomotif markası Storks… Storks Mücevherat franchising sistemiyle çalışan, iç ve dış pazarda mağazaları bulunan, 1997 yılından bu yana mücevher sektörünün lokomotif markasıdır. Sümer Kuyumculuk tarafından oluşturulan Storks markasının; Nuru Osmaniye’de tarihi İpek Yolu caddesinde bulunan merkez binasında Rolex ve Storks mağazaları ile yer alan marka, İstanbul Zeytinburnu’nda 1000 m2 kapalı alanı ile perakende satış mağazasına sahip.
Altın Dünyası • Haber
Mücevher sektöründen işitme engellilerle bilgi paylaşımı
Taşların tılsımını işitme engelliler duyacak
ücevher İhracatçıları Birliği, İstanbul Kuyumcular Odası, İstanbul Ticaret Üniversitesi ve İşitme Engelliler Federasyonu’nun ortak projesi olarak hayata geçirilen ve İstanbul Kalkınma Ajansı’nın (İSTKA) desteklediği “Taşların Tılsımını Duymak” projesinde final yaklaşıyor. Ağustos ayında eğitimlerin başlayacağı “Değerli Taş Kesimi Eğitim Merkezi” kurulumunu içeren projenin ilerleyişi ile ilgili detaylar sektör temsilcileri ve işitme engelli adayların katıldığı farkındalık toplantısında ele alındı. İşitme Engelliler ve Omurilik Felçlileri Derneği Beykoz Şubesi’nden adayların yoğun katılım gösterdiği toplantıda, engelli bireylerin iş hayatında yaşadığı sıkıntılar, Türkiye’de çıkan değerli taş çeşitleri ve maden rezervleri, taş kesim merkezinde verilecek teorik ve uygulamalı ders konuları ile yurtiçi ve yurtdışında lapidary (taş işlemeciliği) mesleği hakkındaki bilgiler katılımcılarla paylaşıldı. Proje ortaklarından İşitme Engelliler Federasyonu Başkanı Muammer Ay toplantıda yaptığı konuşmada; işitme engelli bireylerin çalışma alanlarına, çalıştığı iş yerlerindeki sıkıntılara, sosyal hayatta yaşadıkları sıkıntı ve çözüm önerilerine değindi. Muammer Ay ayrıca, Taşların Tılsımını Duymak projesi ile mücevher sektöründe oluşturulacak bu yeni iş kolu sayesinde taş kesim alanında özellikle işitme engelli bireylerin rahatlıkla çalışabileceğini belirtti. Taşların Tılsımını Duymak proje koordinatörü Ferhan Şahin, adaylara projede gelinen süreç ve ilerleyiş hakkında bilgilerin yanı sıra yurtiçi ve yurtdışı eğitim ve üretim aşamaları, eğitimlerde alınacak uygulamalı ve teorik dersler hakkında bilgiler aktardı. Gemoloji Derneği Genel Sekreteri Nuran İlhan ise Türkiye’de bulunan taş çeşitliliği ve maden rezervleri, değerli taşların değerlendirilme alanları, sektöre kazandırılacak yeni iş sahasının istihdam, ülke tanıtımı ve taş ihracatına sağlayacağı kazançlardan bahsederek, kesilmiş taş kesim örneklerini işitme engelli adaylara aktardı.
Mücevher sektörü engelli bireylerin istihdam sorununu çözmek için hızla ilerliyor. Başta işitme engelliler olmak üzere tüm dezavantajlı bireylerin alacakları eğitim sonucu değerli taş kesim ustası olarak istihdam edileceği Taşların Tılsımını Duymak projesinde sona doğru yaklaşılıyor. Öncelikle İstanbul bölgesinde ikamet eden bireyleri kapsayan projede başvurular başlıyor ve 3 ay boyunca sürecek.
SAYI 104 • ALTIN DÜNYASI 123
Altın Dünyası • Haber
Creditwest Bank Kıbrıs, 20. yılını kutluyor
Altınbaş Holding’in bünyesindeki Creditwest Bank Kıbrıs, Kuzey Kıbrıs’taki 20. Yılını kutluyor. Kuzey Kıbrıs’ta ilk kez düzenlenecek Altın Ada Uluslararası Film Festivali’ne sponsor olan Creditwest Bank Kıbrıs, ülkeye 20 bin ağaçlık bir orman da kazandıracak. Altınbaş Holding, Türkiye ve Ukrayna’da da faaliyet gösteren Creditwest markasıyla Avrupa, Balkan ülkeleri ile Ortadoğu’da finansal güç olma hedefi oluşturdu.
A
ltınbaş Holding’in Kuzey Kıbrıs’taki bankası Creditwest Bank Kıbrıs, ülkedeki 20. yılını sosyal sorumluluk etkinlikleriyle kutluyor. Kuzey Kıbrıs’ta ilk kez düzenlenecek Altın Ada Uluslararası Film Festivali’nesponsor olan Creditwest Bank Kıbrıs, ülkeye 20 bin ağaçlık bir orman da kazandıracak. Creditwest Bank Kıbrıs’ın 20. yaşını coşkuyla kutladıklarını belirten Altınbaş Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili ve Creditwest Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Altınbaş, Creditwest’i Avrupa, Balkanlar ve Ortadoğu’da bölgesel finansal güç yapmak istediklerini açıkladı. Altınbaş Holding, ‘Creditwest’ markası altında halen Kuzey Kıbrıs’ta bankacılık, sigortacılık ve bireysel finansman alanında faaliyet gösteriyor. Ukrayna’da iki şube ile bankacılığa devam eden Altınbaş Holding, Türkiye’de de Credit-
west Faktoring ile faktoring alanında çalışmalarına devam ediyor. Nusret Altınbaş, hedeflerini şöyle açıklıyor: “Türkiye merkezli bir finansal güç oluşturmaya çalışıyoruz. Türkiye, Avrupa, Balkan ülkeleri, Kafkas ülkeleri ve Ortadoğu’da girişimlerimiz olacak. Türkiye’nin çevresindeki ülkelerde finans piyasalarına girerek orada faaliyet gösteren Türk şirketler için de fırsat yaratacağız.” Amiral gemisi Creditwest Mücevherat, finans, enerji, lojistik ve eğitim olmak üzere 5 ana alanda faaliyet gösteren Altınbaş Holding, geçen yılı 7 milyar liralık ciro ile tamamladı. Altınbaş Holding’in amiral gemisinin Creditwest markası altındaki finans sektörü olduğunu ifade eden Altınbaş Holding İcra Kurulu Başkanı CEO’su Cengiz Biçer, Türkiye’de bankacılık sektörünün Avrupa’nın ötesinde olduğunu söyledi. Biçer, Ukrayna’daki iç karışıklık çözüme ulaştığında söz konusu ülkede hızla büyüme planı yaptıklarını vurguladı. Adayı festivalle dünyaya tanıtacak Creditwest Bank Kıbrıs, Kuzey Kıbrıs’ta ilk kez düzenlenecek Altın Ada Uluslararası Film Festivali’ne ana sponsor oldu. İngiltere’de faaliyet gösteren Balık Art Vakfı’nın organize ettiği festival 7-13 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek. Creditwest Bank Kıbrıs Genel Müdürü Süleyman Erol, kültürün ve sanatın milliyeti olmadığını vurgulayarak, “Gelecek yıllarda da sahipleneceğimiz festival ile Kıbrıslı sinema yapımcılarının yapıtlarının sergilenmesi ve yeni yapımların teşvik edileceğini umuyoruz” dedi. 1994 yılında ilk şubesini Kıbrıs Sarayönü’nde açan bankanın bugün Kuzey Kıbrıs’ın en büyük özel sermayeli bankası olduğunu belirten Süleyman Erol, şöyle konuştu: “Creditwest Bank Kıbrıs, son 7 yılda yıllık ortalama yüzde 30 ile Kıbrıs bankacılık sektöründen 3 kat fazla büyüdü. 2013 yıl sonu itibariyle Creditwest 14 şubesi ile aktif toplamını 1.160 milyon TL’ye ve öz kaynaklarını 82 milyon TL’nin üzerine çıkararak Kuzey Kıbrıs’taki özel sermayeli bankalar arasında liderliğe yükseldi.”
124 ALTIN DÜNYASI • SAYI 104
SAYI 104
Sektörün öncü perakendecileri de özel dergilerin avantajlarından yararlanmaya başladı.