ALTIN DUNYASI 121.SAYI

Page 1

ISSUE 121

LİDERLER SORUNLARI TARTIŞTI LEADERS DISCUSSED THE PROBLEMS

ANADOLU’NUN KÜLTÜREL MİRASI CULTURAL HERITAGE OF ANATOLIA




www.ilbernardo.com


The best of made in Italy







w w w. h e m e r a p i r l a n t a . c o m

|

w w w. h e m e r a g o l d . c o m w w w . m y r a g o l d . c o m

HEMERA FABRİKA(Factory) Maltepe Mah. Litros Yolu Fatih San. Sit. Kat:2 No:250 Topkapı - Zeytinburnu Pk.34010 İstanbul- TÜRKİYE Tel:+90 212 444 1 467 Tel:+90 212 501 05 06 Tel:+90 212 501 97 97 Fax :+90 212 501 77 98 sales@hemeragold.com

HEMERA ONLINE SATIŞ Tel: +90 212 501 78 00 GSM: +90 530 148 69 35 www.hemerapirlanta.com info@hemerapirlanta.com











Gece ve Gündüz... Sİyah ve beyaz... Soğuk ve Sıcak... kadın ve erkek... her şey dİğer yarıSı İle var oluyor. aSSoS MW kolekSİyonu, bu eşSİz uyuMun ışıltıSını bİrbİrİnden özel taSarıMlar İle yanSıtıyor.

















Zarafetİnİzİ tamamlayan eşsİz tasarımlar

Mücevherat Çobançeşme Durağı Küçük İş Merkezi No: 38 Kat: 1 B.Evler / İSTANBUL Telefon: 0212 451 45 72 • Faks: 0212 451 45 79 E-Posta: info@orzadisticaret.com.tr


EDITORIAL Liderler zirvesi Mücevher İhracatçıları Birliği’nin 2003 yılında kurulmasından günümüze kadar geçen süreçte bu kuruma hizmet etmiş sektör mensupları bir araya geldi. Bu süreçte başkan olarak görev yapan Cihan Kamer, İmam Altınbaş ve Ayhan Güner’in yanı sıra çok sayıda kişinin katıldığı toplantıda sektör sorunları masaya yatırıldı. Toplantıya kayıt dışılık, sektörel tanıtım stratejisi, pırlanta sertifikalarında gözlenen olumsuz durumlar ve sentetik pırlantalar konuları damgasını vurdu. Sektör liderlerinin dile getirdiği düşüncelerini ilerleyen sayfalarda bulacaksınız. Sektör sorunları Bakanlar Kurulu’nda

Editor in Chief

2016 Ekonomik Eylem Planı’nın hazırlanması aşamasında hükümet üyeleri sektör temsilcileri ile bir araya geldi. Bu görüşmelere kuyumculuk ve mücevherat sektörünü temsilen katılan Mücevher İhracatçıları Birliği başkanı Ayhan Güner özellikle Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF), gümrüklerde yaşanan tanımlama problemleri ve turistik bölgelerde yaşanan sıkıntıları dile getirdi. Sektör, ÖTV’nin kalkması ve BIST Değerli Taşlar Piyasası’nın açılması sonrasında, piyasanın işlerlik kazanmasının önündeki en önemli engel olan KKDF’nin kaldırılması konusunun netleşmesini dört gözle bekliyor. Ajur’a Yıldırım Mayruk imzası Gelenekselleşen Ajur Mücevher Takı Tasarım Yarışması ile ilgili hazırlıklar tüm hızıyla devam ediyor. Yarışmanın jürisinde görev alacak isimler İstanbul’da düzenlenen tanışma toplantısında bir araya geldi. Bu sene de jüri üyeleri arasında alanında seçkin isimler yer alıyor. Jüri başkanı olarak görev yapacak isim ise moda dünyasının duayeni Yıldırım Mayruk. Trabzon hasırı ve kazaziye tanıtım stratejisi hazırlanıyor Mücevher İhracatçıları Birliği ve Doğu Karadeniz İhracatçıları Birliği, Anadolu’nun en önemli kültürel mirasları arasında yer alan Trabzon hasırı ve kazaziye sanatlarının tanıtılması ve gelecek kuşaklara aktarılması adına bir tanıtım stratejisini hayata geçirmeye hazırlanıyor. Bu konuda yapılan çalışmaları bizzat Trabzon’da takip ettik. Pazar çeşitlendirme önem kazandı Önemli pazarlarımızda yaşanan olumsuz gelişmeler ve artan rekabet ihracatçılarımızı farklı Pazar arayışlarına yönlendiriyor. Artık ihracatçılarımız dünyanın dört bir yanındaki fuarlarda boy gösteriyor. Bu fuarlardan biri de geçtiğimiz ay Bahreyn’de gerçekleştirildi. Bu fuarı da yerinde ziyaret ederek edindiğimiz izlenimleri sayfalarımıza aktardık.

Leaders summit The sector members of Jewelry Exporters Union that have served this institution in the period since its establishment until 2003 met.In the meeting where Cihan Kamer, who served as chairman in this process, , Imam Altınbaş and Ayhan Guner, as well as a large number of people participated industry issues were discussed. Informality, industry promotion strategy, adverse events observed in diamonds certificate and synthetic diamonds were marked topics in the meeting. In the following pages you will find the thoughts expressed by the industry leaders. Industry issues are in the Council of Ministers Members of the government met with industry representatives in the preparation of the phase of the Economic Action Plan 2016 .Ayhan Güner the Chairman of Jewellery Exporters’ Association participated these meetings representing the jewelry and bijou sector has expressed the Resource Utilization Support Fund (RUSF) especially,identification problems which took place at customs and problems in touristic areas.Sector is looking forward to clarify RUSF’s removal issues which is the most important obstacle in front of functioning of the market after removal of SCT and the opening of BIST Gems Market. Yıldırım Mayruk signature to Ajur Preparations for the traditional Ajur Jewelry Design Competition continue at full speed. Names to take part as jury in the competition met in a meeting conference held in Istanbul.The prominent names in the field ranks among the jury this year.The name will serve as jury chairman is Yıldırım Mayruk as a veteran of the fashion world. Trabzon mat and Kazaziye promotional strategy are being prepared. Jewellery Exporters ‘Association and the Eastern Black Sea Exporters’ Association is preparing to implement a promotional strategy on behalf of the transfer to the next generation and introduction of Trabzon mat and Kazaziye art which are between the most important cultural heritage of Anatolia.We have followed works done in this regard personally in Trabzon. Market diversification has gained importance Adverse developments experienced in our key markets and increased competition directing our exporters the search for different market.Now our exporters makes an appearance in the fairs around the world. One such exhibition was held in Bahrain last month. We transferred the impressions that we gained during visits this fair to our pages.

GÖRSEL YÖNETMEN İSMAİL BATI

GRAFİK TASARIM AYKUT TAŞKIN

SAYI: 121 • ARALIK 2015 • YIL: 10 Yayın Dünyası Gazetecilik Yayıncılık ve Dağıtım A.Ş.

Adına, Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni:

REMZİ ÇELEN

FOTOĞRAF ASİSTANI AHMET CAN ÇELİK

MUHASEBE SORUMLUSU SERDAR NAZLIGÜL

HUKUK DANIŞMANI GÜLİZAR ATAYIK

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ

KATKIDA BULUNANLAR:

ASLI ÇELEBİOĞLU

MEHMET ÇELİK

REKLAM SATIŞ YÖNETMENLERİ MELEK SANCAKLI DİLA ECEM ÇAKIR

BURHAN GEZGİN SALİHA ASCENSİO EMRE ALKİN MEHMET CAN ÖZDEMİR AYLİN GÖZEN

Yönetim Yeri: Nuruosmaniye Caddesi Alemdar Mah. No:12 Kat:3 Cağaloğlu-Fatih/İstanbul Tel: 0212 518 84 01 (pbx) Fax: 0212 518 84 02 info@yayindunyasi.com www.altindunyasi.org BASKI: GEZEGEN BASIM

100. Yıl Mh. 2. Caddesi (Matbaacılar Sitesi) No:100, Bağcılar - Türkiye +90 212 325 71 25 www.gezegenbasim.com.tr



Altın Dünyası HABER

Bayileri ile bir araya geldi Türkiye mücevherat sektörünün lideri Altınbaş, iş ortakları ile bir araya geldiği geleneksel bayi toplantısını İstanbul’da gerçekleştirdi. Nuruosmaniye Armaggan’da 25 Kasım’da yapılan toplantı, son dönemlerdeki en yoğun katılımla gerçekleştirildi.

B

ayileri ile düzenli olarak bir araya gelen Altınbaş, 25 Kasım tarihinde düzenlenen vizyon toplantısında iş ortaklarını ağırladı. Altınbaş Yönetim Kurulu İmam Altınbaş’ın ev sahipliğinde Nuruosmaniye’de bulunan Armaggan’da gerçekleşen toplantı, son dönemlerde yapılan en yüksek katılımlı toplantı oldu. Moderatörlüğünü Altınbaş’ın CEO’su Ali Bulut’un yürüttüğü toplantıda, ilgili departmanların yöneticileri tarafından 2015 yılında gerçekleşen kampanyalar ve projeler değerlendirildi. 2016‘da duyurulması planlanan, tüketicile38 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121

rin Altınbaş ürünlerine sahip olmasını daha da kolaylaştıracak bir projenin de varlığını müjdeleyen Altınbaş, yeni nesil kategori iletişimi kapsamında yeni koleksiyonu Promiss’i anlattı. 2016 yılı için planlanan yeni koleksiyonların ve dijital projelerin müjdesi verildi. Toplantıda, Altınbaş’ın bünyesinde yeni oluşturulan “Altınbaş Akademi” tarafından yılda dört defa çalışanlara özel eğitimlerin düzenleneceği ve eğitime katılan çalışanlara Kemerburgaz Üniversitesi onaylı sertifikaların verileceği bilgisi paylaşıldı. Kapanış konuşmasında Dünya ve Türkiye mücevherat

sektörünün durumunu değerlendiren Altınbaş Yönetim Kurulu Başkanı İmam Altınbaş, takım olma ruhundan bahsederek, marka olmanın gücüne değindi. İmam Altınbaş, Türkiye’nin lider markası olarak yeni yılda iş ortaklarının da destekleri ile mücevherde ülkenin en özel koleksiyonlarına imza atacaklarını dile getirdi. Toplantının ardından Florya Develi Restaurant’ta keyifli bir akşam yemeği için yeniden bir araya gelen bayiler, yeni projelere dair fikir alışverişi yaparak sohbet etme imkanı buldular.


NEWS

SAYI 121

• ALTIN DÜNYASI

39


Altın Dünyası HABER

NEWS

Altınbaş, Türkiye’nin En Beğenilen ve Bilinen Markası Oldu Türkiye mücevherat sektörünün lideri Altınbaş, Business Life Dergisi’nin yaptığı araştırma sonucuna göre kuyumculuk sektöründe “Türkiye’nin en beğenilen ve bilinen markası” olarak ilk sırada yer aldı.

2

016 yılına adım atarken, Türkiye’nin önemli ekonomi ve iş dünyası dergilerinden Business Life’ın elli sektör özelinde gerçekleştirdiği araştırma sonucunda, mücevherat sektörünün lider markası Altınbaş en çok bilinen ve en beğenilen şirket oldu. 60 yıla ulaşan tecrübesi ve yaptığı uluslararası yatırımlarla ülke ekonomisine artı değerler katan Altınbaş, Türkiye’nin yanı sıra Kıbrıs, Almanya, Bulgaristan, Arnavutluk, Makedonya, ABD ve Ukrayna’da gerçekleştirdiği yatırımlarla yurt dışında da mücevher tutkunlarına ulaşıyor.

Altınbaş Yönetim Kurulu Başkanı İmam Altınbaş, Altınbaş markasının Altınbaş Mücevherat olarak, tüm faaliyetlerinde Türk mücevher sektörünün gelişimini hedeflediklerini söyledi. Türkiye’nin, dünya mücevher sektörünün en önemli merkezlerinden biri olduğunu belirten Altınbaş, Altınbaş markasının bu gelişimde önemli bir pay sahibi olmasının gururunu yaşadıklarını dile getirdi. İmam Altınbaş, “Business Life araştırması sonucu ile mücevher tutkunları tarafından en beğenilen ve en çok bilinen marka olmamız doğru yolda ilerlediğimizi bizlere bir kez daha gösterdi” dedi.

Altınbaş Mücevherat olarak, tüm faaliyetlerinde Türk mücevher sektörünün gelişimini hedeflediyoruz. İmam Altınbaş Altınbaş Yönetim Kurulu Başkanı

40 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121



Altın Dünyası HABER

Mücevher İhracatçıları Birliği eski ve yeni yöneticileri bir araya geldi

Sektör Sorunları Masaya Yatırıldı

2003 yılında kurulan Mücevher İhracatçıları Birliği’nde o günden bu güne başkan ve yönetim kurulu üyesi olarak görev yapan mücevher ihracatçıları ile mevcut yönetim kurulu üyeleri bir araya geldi. Bugüne kadar gelinen noktanın ele alındığı toplantıda 2023 ihracat hedeflerine ulaşabilmek için sektörün atması gereken adımlar ele alındı. Toplantıların yıl içinde tekrarlanması planlanıyor.

M

ücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner ve yönetim kurulu üyeleri, 2003 yılında kurulan birlikte daha önce başkan olarak görev yapmış olan Cihan Kamer ve İmam Altınbaş’ın da aralarında olduğu eski dönem başkan ve yönetim kurulu üyeleriyle buluştu. Toplantıda sektörün 2003 yılından bu yana kat ettiği mesafe ve 2023 ihracat hedeflerine ulaşabilmek için yapılması gerekenlerle ilgili değerlendirmeler yapıldı. Toplantının açılış konulmasını yapan MİB Başkanı Ayhan Güner, 2003 yılından bu güne kadar kat edilen mesafeyi rakamlarla anlattı. İhracatın 700 milyon dolardan, turiste satışlarla beraber 4 milyar doların üzerine çıktığını söyleyen Güner sözlerine şöyle devam etti: 42 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121

Uluslararası işbirliklerine imza atıyoruz “Biz görevi teslim aldığımızda İstanbul’u mücevher ticaretinin önemli merkezlerinden birisi yapacağımızı belirttik. Bu anlamda önemli adımlar attık. ÖTV’nin kaldırılması sonrasında sahip olduğumuz avantajı dünyanın dört bir yanında anlatıyoruz. Belçika ve İsrail gibi dünya değerli taş ticaretinde söz sahibi ülkelerin yanı sıra farklı pazarlara yönelik çalışmalar da yapıyoruz. Bu anlamda ASEAN +6 ülkeleri ile de yakın işbirliğinin temellerini atmış bulunmaktayız. Asyalı ülkelerle işbirliğimizi geliştiriyoruz. İstanbul bugün hurda altının rafine edilerek dünya çapında sertifikası olan rafinerilerde külçe altın haline dönüştürüldüğü bir merkez oldu. Elmas borsasını hareketlendirdik ve 100 milyar dolarlık bir işlem hacminden pay almaya talip olduk.”

Ayhan Güner

“Herkesin fikirlerini almak bizim için çok önemli. Bu toplantıları yılda 3 defa düzenlemeyi planlıyoruz.”


NEWS World Diamond Magazine ile uluslararası tanıtım atağına kalktık “Dünya Elmas Borsaları Federasyonu (WFDB) ve World Diamond Mark ile işbirliği içerisinde hazırladığımız World Diamond Magazine dünya mücevher endüstrisinin önemli yayınlarından birisi haline geldi. Turquality projesi çerçevesinde hazırlanan bu dergi dünyanın dört bir yanındaki önemli kurumların başkanları ve binlerce firmaya ulaştırılıyor.’’

Alım heyeti rekoru kırdık Sektörün 2023 ihracat hedefi olan 12 milyar dolarlık ihracatı gerçekleştirebilmesi için önemli adımlar attıklarını belirten Güner, Türkiye’nin en büyük alım heyetine imza atarak İstanbul Jewelry Show’un dünyanın en önemli fuarlarından birisi olmasında son derece önemli katkı yaptıklarını belirtti.

Bütün fikirlere açığız Sektöre emek vermiş herkesin görüşlerinden yararlanmak istediklerini belirten Güner, toplantıda dile getirilen görüşlerin yönetim kurulu tarafından tek tek irdeleneceğini belirtti. Aynı zamanda Mücevher İhracatçıları Birliği Şubesi’nde görevleri herkesin de sektörden gelen her türlü eleştiri ve bilgi taleplerine de açık olduğunu ifade etti.

Turizm acentalarının çalışmaları düzenlenmeli “Turizm bölgelerinde ciddi kriz yaşanıyor. Kuyumculuğun kalkınmasında Antalya’nın payı çok büyüktür. Ancak günümüzde mağazaların çok büyük kısmı kapandı. Side’de 7 tane dükkan var. Marmaris’te 50 tane kalmadı. Önceden ülkemize 10 milyon turist geliyordu. Bügün bu sayı 36 milyona çıktı. Kapalıçarşı da dahil olmak üzere biz artan turizm gelirleri pastasından payımızı alamıyoruz. Bu konuyu Sayın Başbakanımıza da söyledim. Kapalıçarşı dünyanın en büyük çarşısı ancak biz bunu pazarlayamıyoruz. Şeref Efendi Caddesi’ni ancak yaptırabildik. Turizm potansiyelimizi değerlendirmemiz lazım. Acenteler %50 komisyon alıyor. Yetmiyor otobüs parası, rehber parası dahi alıyor. Bunun mutlaka düzenlenmesi gerekiyor.’’ Toplantıda söz alan Zen Pırlanta Yönetim Kurulu Başkanı Emil Güzeliş de değerlendirmelerde bulundu. Sentetik pırlantalarla ilgili gelişmelerin risk değil fırsat olarak da değerlendirilebileceğini belirten Güzeliş özellikle sektörel tanıtım çalışmasının gerekliliği ile ilgili düşüncelerini ifade etti. Tüm sektörün bir raya gelerek profesyonel bir

İMAM ALTINBAŞ

“Sektörümüze yurt dışında da saygı gösterilmesini tesis edecek bir model oluşturmamız lazım.” reklam kampanyası yürütmesinin artık bir sorunluluk haline geldiğini belirten Güzeliş şunları söyledi;

Sektörel reklam yapılması gerekiyor “Sektörümüzü çok büyük bir tehlike bekliyor. Eskiden altın çok güzel bir yatırımdı, herkes kuyumcu dükkanlarına gidip alışveriş yapıyordu. Türkiye’de kuyumculuk büyüdü. Rakipler çok güçlü artık. Yurt dışı tatil,

Sentetikler konusunda strateji oluşturmalıyız “Hindistan’da laboratuvar ortamında geliştirilen pırlanta ile doğal pırlantayı birlikte satıyorlar. Bana göre eğer bu konuda bir strateji geliştirmezsek geleceğimiz tehlikede. Bunun önlemini nasıl alırız bilmiyorum. Eğer firma el altından, fatura kesmeden satıyorsa ciddi sıkıntılar yaşayabiliriz. Bu konuda internet sitelerinde de sıkıntı yaşanıyor. Siteye girdiğiniz zaman “bu pırlanta laboratuvar ortamında üretilmiştir’’ ibaresi yer alıyor. 18 ayar altın, 3 mikron kaplama diyor. Sattıkları altın değil, pırlanta deseniz atomdan kötü. Mücevher İhracatçıları Birliği olarak suç duyurusunda bulunduk. Bunların pırlanta adı altında satılmaması lazım.’’

EMİL GÜZELİŞ

“Sektörümüzü çok büyük bir tehlike bekliyor. Hep beraber sektörel reklam konusunda çalışma yapmalıyız.”

cep telefonu, akşam yemekleri, çanta darken rakiplerimiz çok büyüdü. Diğer sektörlerde markalar çok sayıda. Markalar bol bol reklam yapıyor ve dolayısıyla o sektördeki diğer firmalar da ekmek yiyor. Bizim bu konuda tartışılması gereken bir planımız var. İhracatçılar birliğinin bu işle ne alakası var diyeceksiniz. İç pazarda eğer sektör ölürse ihracat da yapamayız. İç pazar bu işin dinamosudur. İç pazarı güçlü tutmak ihracatçılar birliğinin görevlerinden bir tanesidir. Bu yüzden bir çalışma grubu oluşturulmalı. Bizim hep beraber bu reklam işine yatırım yapmamız gerekir. Dünya Altın Konseyi’nin bu konuda çalışma yaptığı dönemde ne kadar olumlu dönüşler olduğunu hatırlayınız. Bu problem bütün sektöre anlatılmalı. Türkiye’de 25.000 kuyumcu var. Her mağazanın 1000 TL ödeyeceği bir reklam fonu yeterli olacaktır. Pırlanta reklamları yapalım demiyorum, yanlış anlaşılma olmamalı. Altın ağırlıklı sektörel reklamlar yapalım ve sektörümüzü ayakta tutalım.’’

Sentetiklerden korkmayalım “Sentetik pırlantalardan korkmayalım. 25 yıl önce zirkon çıktığında babam “Pırlanta işi yapılmaz artık’’ demişti. Ama pırlanta işi çok büyüdü. Çok basit makinalarla SAYI 121

• ALTIN DÜNYASI

43


Altın Dünyası HABER sentetik pırlantalar, çok yakında tespit edilebilecek. Dolayısıyla bizim bu konuda bir korkumuz olmamalı.’’ Önceki dönemlerde Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı olarak da hizmet vermiş olan ve şu anda TOBB Kuyumculuk Sanayi Meclisi olan İmam Altınbaş yaptığı değerlendirmede özellikle sektörün birlikte hareket etmesi, kayıtdışılık ile mücadele ve sektörel reklam kampanyası ile ilgili düşüncelerini paylaştı. Altınbaş yaptığı değerlendimede şu noktalara vurgu yaptı;

Yeni bir sektörel tanıtım modeli oluşturmalıyız “Gerek yurt içinde gerekse yurt dışında birlik ve beraberlik içerisinde hareket ederek, sektörü doğru anlatarak, altın üreten, markalara sahip olan bir ülke olarak sektörümüze yurt dışında da saygı gösterilmesini tesis edecek bir model oluşturmamız lazım. Kendi içinde bu kadar dağınık, vatandaş nezdinde doğru anlaşılamayan ve yurt dışında doğru anlatılamayan bir sektörün tanıtımı önemli. Dolayısıyla Emil Bey’in söylediklerine katılıyorum. Ancak iş 25 bin kişiden para almaya bakıyorsa bu iş emin olun ki ölü doğar. Bu işin başarılı bir şekilde başlayabilmesi için en az 50 tane, her ay 10.000 USD bütçe ayırabilecek firma lazım. Sektörün doğru anlaşılmasını sağlayacak, bu sektörün ağırlığını insanlara hissettirecek şekilde çalışıyor olmamız lazım.’’

Kayıtdışılığın olduğu bir sektörden dünya markası çıkaramayız “Sektörün markalaşması için zincir mağazalar son derece önemli. Ancak sektörün kayıt dışı çalışması en başta büyük firmaları zora sokuyor. Örneğin bir alışveriş merkezinde Altınbaş, Atasay, Koçak ve Zen gibi mağazalar var. Bunlar kayıtlı çalışan büyük markalar. Ancak AVM’deki başka bir kuyumcu, kayıt dışı çalışıyor. Fatura kesmeyip fiyat avantajı sağlıyor. Şimdi büyük markalar bunlarla nasıl rekabet edecek? Onun için yasal çalışmayan firmaların, yasal çalışanlar karşısında avantaj elde edeceği durumları ortadan kaldırıyor olmamız lazım. Firma %18’i 44 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121

kazansa zaten başka bir şey kazanmasına gerek yok. Bizim mutlaka bu çelişkiyi gideriyor olmamız lazım. Bu yüzden 25.000 kuyumcu yerine, gerçekten eli taşın altında olan firmaların bir araya gelerek ortak çalışma yapması gerekir diye düşünüyorum.’’ 2003 yılında Mücevher İhracatçıları Birliği’nin kurulmasına öncülük eden ve ilk olarak başkanlık görevini üstlenen Atasay Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Kamer yaptığı konuşmada her firmanın üzerine düşen görevleri yapması ve taşın altına elini koyması gerektiğine vurgu yaptı. Sektörün gelişim sürecinde çok sayıda konuda öncülük yaptıklarını ve bu süreçte Atasay’ın sadece elini değil gövdesini taşın altına koyan bir firma olduğunu belirten Kamer sözlerine şu şekilde devam etti;

Atasay taşın altına değil elini, gövdesini koymuştur “Sektörün önde gelen firmaları olarak elimizi taşın altına koymamız lazım. Atasay taşın altına değil elini, senelerdir gövdesini koymuştur. Bunu her noktada da ispat etmiş vaziyetteyiz. Geçmişe gidelim. Biliyorsunuz işçilikler TL’den dolara çevrildi. Biz hasa geçtik, sonra herkes hasa geçti. Enflasyonun %100 – 200 olduğu dönemlerden bahsediyorum. Elimizi taşın altına koymaya buradan başladık. Devam edecek olursak, mesela ÖTV ve KDV meselesi. KDV’nin kaldırılmasında Atasay olarak öncülük ettik. Ne ÖTV kaldı ne KDV. Ancak pırlantacı dostlar ithalat yapmayı tercih etmedi. Tekrar altını çiziyorum, biz o dönemlerde pırlantacı değildik, biz o dönemde pırlanta satmıyorduk. 1 sene sonra tekrar ÖTV geldi. KDV basında yine bizim başımıza yıkıldı. Basında senelerce Atasay eleştirildi. Burada da yine gövdemiz taşın altındaydı.”

Kayıtdışılık sektörümüzün önündeki en büyük engellerden biridir “Şu anda Atasay’dan 1 TL’lik ÖTV’siz ya da KDV’siz merkezden mal çıkmaz. Biliyorsunuz - ki bu bütün sektöre de örnek olsun – bütün alacaklarımızı banka kanalıyla

CİHAN KAMER

“Atasay olarak sektörde taşın altına yalnızca elini değil, gövdesini koyan bir firma olduk.” tahsil ediyoruz. Franchiseelerimizden direkt alacağımız yoktur. Faturayı kestiğimiz anda banka üzerinden tahsilatımızı yaptığımız ve banka müşterilerimize kredi açtığı için pırlantalı ürün sattığımızda KDV’siz işlem yapmamız mümkün değil. Orada da gövdemiz taşın altında. Gelelim sigortasız personel çalıştırmaya. Atasay’da bütün çalışanlar %100 sigortalıdır. Yani yine gövdemiz taşın altında. Yani sektöre kazandırdığımız her şeyde önce taşın altına gövdemizi soktuk, öncü olmaya çalıştık. Şu anda sektör olarak geldiğimiz nokta iyi bir nokta değil. Biliyorsunuz gövdemizi yine taşın altına koyduk, ihracatçılar birliğini kurduk, ben kurucu başkanlığını yaptım. Kuyumcular Odası ve İhracatçılar

Birliği’ni bir mücadele içerisinde geliştirdik. Dışarıya çıktık, yine yardımcı olalım dedik; Şu ÖTV’ye dokunmayın olduğu gibi kalsın, KDV’yi getirin, ÖTV’yi kaldırtmayın, sektörün fatura ihtiyacı karşılanamaz. O da gitti, şimdi KDV ödüyoruz, bir de üstüne ÖTV ödeyeceğimiz müjdesi geldi. Bekliyorduk, bunun da olacağını söyledim. Bakın bizim esnafımız borsa üzerinden ithalat yapmaz, üstüne ÖTV bir daha gelir dedim, şimdi ÖTV’nin bir daha geleceği müjdesini aldık.”

Atasay’da ürünlerimizi HRD sertifikası ile satıyoruz Ben bütün mağazalardan örnek ürünler aldırıyorum. Söylenilen özellikte çıkan %15 – 20 oranında. Bakın çok açık, hepimiz buradayız. VS1 dedikleri VS çıkıyor. Ben ise

“Ürünlerime HRD sertifikası alıyorum ve satışlarımı HRD sertifikası ile yapıyorum. Atasay olmak istiyorsak önce ticaretimizde doğru olacağız.’’ -Cihan Kamer-


NEWS bütün ürünlerimi paşa paşa parasını verip HRD sertifikası alıyorum ve HRD sertifikası ile satıyorum. Hele bir de profesyonel geçinen, “HRD para etmez” diyen arkadaşlar var. Atasay olmak istiyorsak önce ticaretimizde doğru olacağız.’’

Sentetiklerin stratejisini belirleyelim “Sentetikler konusu 1 senedir konuşuluyor. Ancak bununla ilgili şimdiye kadar hiç bir şey yapılmadı. Şunu sormak istiyorum; kültür incisi diye bir şey yok mu? Stratejisini sağlıklı bir şekilde tasarlayalım, doğal pırlanta ayrı, sentetik pırlanta ayrı bir yerde satılsın. Bundan niye korkuyoruz? Ben bütün ürünlerimi HRD sertifikası ile satıyorum. Atasay mağazalarında satılan ürünlerin HRD sertifikalı oldukları konusunda çıkıp da basın toplantısı yapmadım. Zararını sektör görür, ben görmem.”

Sektörel reklam faydalı ancak önce birlik olmalıyız “50 tane firmadan bahsediyoruz. Siz 40 firma bulun, kalan 10 kişinin 10’ar bin dolarını ben vereceğim. Toplayamazsınız 50 firma. Bu konunun daha iyi anlaşılması için bir fıkra anlatarak sözlerimi noktalamak istiyorum. Cehennem kuyuları varmış, başında da zebaniler. Zebaniler yukarıya tırmananın başına tokmağı vurup indiriyor-

lar. Ancak bir tane kuyu var, ama başında hiç zebani yok. Fakat yukarı çıkan da yok. Sormuşlar bu kuyunun başında niye zebani yok diye; demişler ki “o kuyuda Türkler var, zaten bir birlerinin ayağından çekerler aşağıya. Dolayısıyla başına zebani koymaya gerek yok!’’. Bizim sektör de aşağı yukarı böyle. Şimdi bana “Allah razı olsun sektörün önünü açtı’’ deniyor. Ama ben gittikten sonra arkamdam atan tutan bitmiyor. Buradan tekrar ifade etmek istiyorum, Atasay olarak, bundan önce olduğu gibi bundan sonar da yapmamız gereken bir şey varsa her zaman için elimizden gelenin en iyisini yapacağımızdan kuşkunuz olmasın.’’ Toplantıda söz alan Mamuş Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Muhammet Ali Şengül yaptığı değerlendirmede özellikle sektördeki kayıtdışılık ile mücadele etmenin zorunluluk haline geldiğni söyledi ve şu noktaların altını çizdi;

Kayıdışılık önlenmeli “Sektörde çok ciddi oranda gayri resmi çalışma söz konusu. Dolayısıyla rekabeti olumsuz yönde etkiliyor. Bu salona baktığım zaman tahminen 5000’den fazla kişiyi çalıştıran büyük firmalar görüyorum. Biliyorum ki hepsi de sigortalı personel çalıştırıyor. Ancak sektörde inanılmaz derecede

İLYAS GENÇOĞLU

bırakın sigortasız hatta kayıtsız çalışan firmalar oluştu. Bu piyasadaki fiyatların daha da düşmesine sebep oluyor. Yöneticilik yaptığım dönemde bu konuda bir çalışma yapmıştım ve hain ilan edilmiştim. Bu beraberinde ciddi tehlikeler getiriyor. İhracat azalışının yanında her türlü sahtekarlığın kuyumculuğun adını kirleteceğini düşünüyorum.”

Emil Güzeliş’in reklam konusundaki düşüncelerine katılıyorum “Emil Güzeliş çok önemli bir noktaya işaret etti. Bir parfüm aldınız, sıktınız ve beğenmediniz. Bir kravat aldınız, takım elbiseniz uymaz, kenara koyarsınız. Ama kuyumcudan aldığınız bir yüzüğün karşılığında paranızın önemli bir kısmını geri alabilirsiniz. Altının aynı zamanda bir yatırım aracı olduğunu vurgulayan reklam çalışmaları yapmalıyız. Bu bir başlangıç olabilir.”

Tasarım, taklitçilik, sektörel reklam ve kayıtdışılık sorunları çözülmeli

MUSTAFA KAMAR

Sektörün önde gelen ihracatçılarından ve Mücevher İhracatçıları Birliği’nde önceki dönemde başkan yardımcısı olarak görev yapmış olan Mioro Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı İlyas Gençoğlu sektörün önündeki tasarım, taklitçilik, sektörel reklam eksikliği ve kayıtdışılık konularında şu değerlendirmelerde bulundu; “İmam Bey’in başkanlık yaptığı dönemde

birlikte çalıştık. Ayhan Güner ve ekibi güzel şeyler yapıyor ama zaman çok uygun değil. Her gün her şey değişiyor. Sektörün kendi birliğine sahip olması Cihan Kamer zamanında oldu. O zaman ki şartlar gereği ilk ihracat arap ülkelerine yapıldı. Sonra süreç içerisinde Rusya açıldı ve ardından turizm işi hızlanmaya başladı. Sektör bu açılımlarla birlikte bir büyüme sağladı. Büyüdük ama geldiğimiz noktada önümüzde bir takım problemler mevcut. Tasarım konusunda kendimizi daha da geliştirmemiz gerekliliği, kayıtdışılık, sektörün profesyonel reklam çalışması eksikliği gibi problemler çözüm bekliyor. Üretim yapan, 270 kişiye istihdam sağlayan, diğer bir çatı altında da 50 kişi çalıştıran, ihracat odaklı bir firmayız.’’

Bir araya gelme problemimizi çözmeliyiz Toplantının kapanışında söz alan Mücevher İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Mustafa Kamar sektörün birlikte hareket edememe ve toplanıp birlikte karar alamamasıyla ilgili yaşanan sıkıntıya vurgu yaptı. Kamar konuklara hitaben yaptığı konuşmada şunları söyledi; “Artık bir araya gelme sorunumuzu aşmamız gerekiyor. Bugün buraya gelecek olanları bile bir araya getirmede zorlanıyoruz. Burada defalarca aradığımız insanlar var. Ancak birlik olarak sektörel sorunları çözebiliriz. Sektörün önde gelenleri olarak buna dikkat etmemiz gerekiyor.’’ SAYI 121

• ALTIN DÜNYASI

45


Altın Dünyası HABER

46 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121


NEWS

SAYI 121

• ALTIN DÜNYASI

47


Altın Dünyası HABER

NEWS

Borsa Üyelerine KKDF Muafiyeti Geldi Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) konusunda yaşanan belirsizlik son buldu. Borsa İstanbul Kıymetli Madenler Piyasası ve Elmas ve Kıymetli Taş Piyasası Üyeleri’nin gerçekleştireceği işlemlerde KKDF muafiyeti getirildi.

S

ektörün son dönemdeki önemli gündem maddelerinden biri olan Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) ile ilgili karışıklık sona erdi. Eylül ayı içerisinde çeşitli ürün gruplarında KKDF’nin kaldırıldığı duyurulmuş, ancak değerli taşlar konusunda mevzuatın farklı yorumlanmasından kaynaklanan belirsizlikler yaşanmaya devam etmişti. Hatta bu süreçte mağduriyet yaşayan firmalarımız dahi olmuştu. Ancak, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’ndan 28 Aralık 2015 tarihi itibarı ile gümrük idarelerine gönderilen talimatla bu konuda yaşanan problem

48 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121

de kalkmış oldu. Buna göre Borsa İstanbul Kıymetli Taşlar Piyasası üyelerinin gerçekleştirdiği işlemlerde KKDF muafiyeti getirilmiş oldu. Talimatta şu ifadelere yer verildi; ‘’Bilindiği üzere; Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı kanunun 2/j Maddesi Kıymetli Madenleri, 2/k Maddesi ise Kıymetli Taşları Belirlemiş olup. ‘’Pırlanta’’ isimli eşya 2/k’da açıklanan elmas türü eşyayı kapsamaktadır. Mezkur kararın 7/a maddesinde; işlenmemiş kıymetli madenlerin ithalatının

yalnızca Merkez Bankası ve Kıymetli Madenler Borsası üyesi aracı kuruluşlar tarafından yapılacağı belirtilmiştir. Ayrıca 12.5.1988 Tarih ve 88/12944 Sayılı Kararname’ye ilişkin Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu Hakkında 6 sayılı Tebliğin 3/29. fıkrasında “Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı kararın 7. Maddesi uyarınca İstanbul Altın Borsası’nda işlem görmek üzere anılan kararın ikinci maddesinde belirtilen özelliklere sahip işlenmemiş kıymetli madenlerin ithalinin KKDF’den muaf olduğu belirtilmektedir. Bakanlığımız Gümrükler

Genel Müdürlüğünün 12.11.2014/328325 tarih/sayılı yazılarında Borsa İstanbul A.Ş. bünyesinde faaliyet gösteren KDV istisnası ve KKDF muafiyetinden yararlanılan Kıymetli Madenler Piyasası ve Elmas ve Kıymetli Taş Piyasası üyesi firmalar firmalar listesi belirtilmiştir. Bu bağlamda kıymetli taşlar kıymetli madenler hükmünde yararlanabilecek olup işlenmemiş taşların borsa üyesi aracı firmalarca ithalatında KKDF alınmaması ancak borsa üyesi olmayan firmalarca yapılan işlenmemiş taşlarla diğer işlem görmüş taşların ithalinde KKDF alınması gerekmektedir.’’



Altın Dünyası HABER

NEWS

2015 yılında global ekonomi ve siyasette yaşanan dalgalanmaların tüm dünya ekonomisini etkilediğini belirten Hemera Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı İsa Çiftçi, 2016 yılında yaşanması muhtemel gelişmelerin, sadece Türkiye’de değil tüm dünyada pozitif bir dönemin başlangıcına işaret edebileceğini belirtti. 2015 yılında da performansımızı koruduk “2015 yılı ve öncesinde özellikle önemli ihraç pazarlarımızda daralma yaşanması sebebiyle önlem almış ve Pazar çeşitlendirme stratejisine gitmiştik. Bir yandan yeni pazarlarda yeni müşterilere hizmet verirken, diğer taraftan da yeni pazarlardaki tüketicilere uygun yeni koleksiyonlar hazırladık. Bu sayede Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu seneyi de eksiksiz kapattığımızı söyleyebilirim.” 2016 fırsatlar yaratabilir

İsa çiftçi

2016 could be the beginning of a new period of opportunities İsa Çiftçi the Chairman of Hemera Jewelry stating that the global economy and fluctuations in politics in 2015 affect the entire world economy also said the developments likely to be in 2016 could mark the beginning of a positive period not only in Turkey but also in the whole world.

50 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121

“2015 yılında önemli pazarlarımız olan Rusya ve Orta Doğu ülkelerinin bir kısmında ticaret durma noktasına kadar geldi. Şu anda ilişkiler olabileceği en düşük seviyede seyrediyor. Söz konusu ülkelerde yaşanan sıkıntıların sonsuza kadar devam etmeyeceği malum. Özellikle uluslararası dış politikada çok uzun süreli kriz kavramı söz konusu değildir. Bir süre sonra

We maintained our performance in 2015 “Due to the contraction experienced especially in our major export markets in and before 2015 we took measures and we went to the market diversification strategy. On the one hand, while serving new customers in new markets, on the other hand we have created new collections in accordance with consumers in new markets .Thus, I would say that we complete this year as last year” 2016 may create opportunities “Trading had come to standstill in 2015 in some parts of Russia and the Middle East which are our key markets. Currently, relations may be at a very low level. It is certain that the problems experienced in the countries in question will not continue forever. In particular, the concept of a long-term crisis in the

özellikle Rusya ile ilişkilerin normalleşeceğini, bu durumunda fırsatlar yaratabileceğini düşünüyorum. Tabi zamanlama ile ilgili bir şey söylemek güç ama er ya da geç bu normalleşme yaşanacaktır.” Orta Doğu pazarı daha da hareketlenecek “Suriye ve Irak’ın bir bölümünde yaşanan siyasi istikrarsızlık, bu seneden itibaren azalabilir. Kısa dönemde olmasa bile Suriye ve Irak’ta yaşanacak olumlu gelişmeler sektörü olumlu etkileyebilir. İran’a uygulanan ambargonun kalkması da olumlu bir gelişme olarak karşımıza çıktı. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ekonomik büyüme de hız kazandı. Kısaca özetlemek gerekirse, 2016’nın çok iyi olmasa bile 2015’ten daha iyi olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Biz Hemera Kuyumculuk olarak her zaman pozitif beklentilerle hareket ediyor ve çalışmalarımıza devam ediyoruz.”

international foreign policy is out of the question. I think after a while the relations with Russia especially will be normalized and that case could create opportunities. Of course, to say anything about the timing is hard, but this normalization will happen sooner or later. “ Middle East markets would be further mobilized “The political instability lived in a part of Iraq and Syria may be reduced from this year. Even if not in the short term positive developments in Syria and Iraq can positively affect industry. The lifting of the embargo on Iran emerged as a positive development. Economic growth was accelerated in the United States. To sum up, we can say even if 2016 would be not very good it will be better than 2015.As Hemera Jewelry we are always moving with positive expectations and will continue to work. “



Altın Dünyası HABER

Mücevher İhracatçıları Birliği yönetimi Bahreyn Mücevherciler Birliği’nin davetlisi olarak ziyaret ettiği Bahreyn’de çeşitli temaslarda bulundu. Özellikle Suudi Arabistan, Katar ve Kuveyt gibi pazarlara gerçekleştirilecek ihracatta önemli bir üs olma özelliğine sahip Bahreyn ile uzun soluklu işbirliğinin temelleri atıldı.

R

usya, Suriye, Kuzey Afrika ve Irak gibi önemli ihraç pazarlarımızda yaşanan gerilemenin yanı sıra ABD ve Avrupa’daki hareketlenmenin beklenenden yavaş olması ihracatçılarımızı pazar çeşitlendirme çalışmalarına yöneltti. Bu amaçla bir yol haritası belirleyen Mücevher İhracatçıları Birliği, Bahreyn’e yönelik bir ziyaret tertip etti. Bahreyn Ticaret Odası Üyesi ve Bahreyn İnci ve Mücevher Komitesi Başkanı Mohammed Sajid’in davetlisi olarak ülkeyi ziyaret eden Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Can Özkök ve Mustafa Atayık pazar çeşitlendirme stratejisi çerçevesinde önemli temaslarda bulundu. Bahreyn kuyumculuk sektörünün mevcut durumu ve gelişme potansiyeli ile ilgili detaylı bilgi alan ikili, çok sayıda üretici, toptancı ve perakendecide incelemelerde bulundu. Jewellery Arabia 2015’te de çeşitli temaslarda bulunan Mücevher İhracatçıları Birliği heyeti, fuara Türkiye’den katılan firmalarımızı da ziyaret etti. Organizasyon çerçevesinde düzenlenen yemekte Bahreyn Ticaret Odası Başkanı Khalid Moayyad ile de bir araya gelen ikili Bahreyn ve Türkiye kuyumculuk sektörleri arasında uzun 52 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121

soluklu bir işbirliğinin temellerinin atılması ile ilgili önemli görüşmelerde bulundu. Bahreyn Büyükelçisi Hatun Demirer ve Manama Ticaret Müşaviri Turgay Demir’in de katıldığı toplantıda önemli konular masaya yatırıldı. Gerçekleştirilen ziyaretle ilgili değerlendirmelerde bulunan Mücevher İhracatçıları Birliği

Başkan Yardımcısı Can Özkök şunları söyledi; “İhraç pazarlarımızın önemli bir bölümünde problemler yaşanıyor. Bu yüzden yumurtaları farklı sepetlere koyarak risklerimizi azaltmak ve yeni pazarlara yönelmek sektörümüz açısından oldukça önemli. Mücevher İhracatçıları Birliği olarak bu konuda bir strateji belirledik. Bu strateji çerçevesinde, Suudi Arabistan, Ka-


NEWS olan ya da bu firmalarla ortaklık gerçekleştiren firmalara önemli fırsatlar sunuyor. Bahreyn’in sektörümüze sağlayabileceği avantajlar söz konusu. Bu konudaki çalışmalarımızı daha da detaylandıracağız. Seyahatimiz esnasında Jewellery Arabia 2015’i ve bu organizasyona katılan firmalarımızı da ziyaret etme fırsatı bulduk. Çok sayıda firmamız bu fuara katıldı. Bahreyn’e yabancı değiliz. Önümüzdeki dönemde işbirliğimiz daha da gelişecek.”

CAN ÖZKÖK

“Bahreyn’in sahip olduğu avantajlar ve sektörümüze sağlayabileceği faydalarla ilgili değerlendirmelerde bulunduk. Önümüzdeki dönemde her iki ülkenin kuyumculuk sektörleri arasındaki işbirliğinin artacağı kanaatindeyim” -Can Özköktar ve Kuveyt gibi potansiyeli yüksek pazarlara ulaşma noktasında kilit rol oynayan Bahreyn ile yakın temas gerçekleştirdik. Daha önce Sayın Mohammed Sajid ve beraberindeki heyeti İstanbul Jewelry Show’da ağırlamıştık. Bu kez kendilerinin davetlisi olarak Bahreyn’e geldik. Bahreyn’in sahip olduğu avantajlar ve sektörümüze sağlayabileceği faydalarla ilgili değerlendirmelerde bulunduk. Önümüzdeki dönemde her iki ülkenin kuyumculuk sektörleri arasındaki işbirliğinin artacağı kanaatindeyim.” Son derece faydalı görüşmeler yaptıklarını belirten Mücevher İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Mustafa Atayık ise şu noktaların altını çizdi; “Bahreyn küçük bir ülke. Ancak Suudi Arabistan’a açılma noktasında, kefil sisteminden, vergilendirme sistemine kadar Dubai’ye göre önemli avantajlara sahip. Bahreyn’in bölge ülkeleri ile imzalamış olduğu serbest ticaret anlaşmaları, Bahreyn’de yerleşik

Türkiye’nin dünya kuyumculuk ve mücevher endüstrisinin en önemli oyuncularından birisi olduğunun altını çizen Bahreyn Ticaret Odası Üyesi ve Bahreyn İnci ve Mücevher Komitesi Başkanı Mohammed Sajid Bahreyn ve Türkiye arasında önemli iş birliği fırsatlarının olduğunu belirtti. Bahreyn’in, önemli bir Pazar olan Suusi Arabistan’a açılma noktasında Türk firmalar için oldukça fazla avantaja sahip olduğunun altını çizerek şu değerlendirmelerde bulundu; “Türkiye altın üretimi ve ihracında dünyanın en önemli ülkelerinden birisi. Değerli taş vergilendirme sisteminizde gerçekleştirilen düzenleme sonrasında nasıl ki altında zirvede er alıyorsanız, aynı şekilde pırlantalı mücevher konusunda da dünyada liderliğe oynayacağınızı düşünüyoruz. Türkiye olarak çok önemli avantajlara sahipsiniz. Sahip olduğunuz know-how’u kullanarak Bahreyn’de önemli çalışmalar yapabiliriz. Bahreyn, jeopolitik konum ve ticari ayrıcalıkları gereği, Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt gibi ülkelere ticaret gerçekleştirebileceğiniz bir ülke. Dubai ile karşılaştırıldığında daha önemli avantajlara sahibiz. Türkiye’ye gerçekleştirdiğimiz ziyarette önemli temaslarda bulunmuştuk. Davetimize karşılık vererek ülkemizi ziyarete gelen Mustafa Atayık ve Can Özkök ile gerçekleştirilmesi muhtemelen işbirliğimiz ile ilgili detaylı görüşmeler yaptık. İki ülke arasında işbirliğinin artarak devam edeceğini düşünüyorum.”

Jewellery Arabia 2015 çerçevesinde düzenlenen yemek organizasyonunda dünyanın dört bir yanından sektör profesyonelleri bir araya geldi. Organizasyonda yaptığı konuşmada Türkiye’nin sürekli gelişen ekonomisi ile dikkatleri üzerine çektiğini belirten Bahreyn Ticaret Odası Başkanı Khalid Moayyad, kuyumculuk alanında dünyanın en önemli ülkelerinden biri olan Türkiye’yi, kuyumculuk alanında Bahreyn’e yatırım yapmaya davet etti. Can Özkök ve Mustafa Atayık ile detaylı temaslarda bulunan Moayyad, iki ülkenin kuyumculuk sektörlerinin gelişmesi adına üzerlerine düşen her türlü görevi yapmaya hazır olduklarını belirtti. Mücevher İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcıları Mustafa Atayık ve Can Özkök T.C. Bah-

“Kuyumculuk alanında dünyanın en önemli ülkelerinden biri olan Türkiye’yi, kuyumculuk alanında Bahreyn’e yatırım yapmaya davet ediyoruz.” -Bahreyn Ticaret Odası Başkanı Khalid Moayyad-

MUSTAFA ATAYIK

“Bahreyn küçük bir ülke. Ancak Suudi Arabistan’a açılma noktasında, kefil sisteminden, vergilendirme sistemine kadar Dubai’ye göre önemli avantajlara sahip.” -Mustafa Atayıkreyn Büyükelçiliği’ni de ziyaret ederek, karşılıklı ticaretin gelişimi konusunda Bahreyn Büyükelçisi Hatun Demirer ve Manama Ticaret Müşaviri Turgay Demir’den detaylı bilgi aldı. Demirer, gerçekleştirilen bilgilendirme toplantısında Bahreyn ile ilgili şu bilgileri verdi. “Bahreyn nüfusu 2 milyonu aşmayan küçük bir ada ülkesi. Nüfusun %40’ı sünni %60’ı ise sünni. Her ne kadar yakın bir tarihte siyasi bir problem yaşanmış olsa da oldukça güvenli bir ülke. Bahreyn’de yatırım yapan çok sayıda Türk firmamız var. Bahreyn, gelişmekte olan bir pazar olmasının yanı sıra Suudi Arabistan, Katar ve Kuveyt’e ticaret gerçekleştirme noktasında son derece önemli avantajlara sahip. Son yıllarda Türkiye’de yaşanan ekonomik gelişme buradan takip ediliyor. Aynı zamanda Türk dizilerine olan ilginin son derece yüksek olması sebebiyle sosyal yaşantımıza da aşina bir toplum. Bahreyn ile gıdadan tekstile, kuyumculuktan inşaata kadar pek çok alanda ticari işbirliğimizi geliştirebiliriz.” Turkish Jewellery Sector Guide ve World Diamond Magazine’e büyük ilgi Türk kuyumculuk ve mücevherat sektöründe faaliyet gösteren firmaları yurt dışındaki alıcılara tanıtma amacıyla hazırlanan Turkish Jewellery Sector Guide ve global mücevher endüstrisi haberlerinin yer aldığı World Diamond Magazine fuarın en ilgi çeken yayınları oldu. Çok sayıda sektör profesyoneli yayınlarımızı ilgi ile takip etti. SAYI 121

• ALTIN DÜNYASI

53


Altın Dünyası HABER

54 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121

NEWS


Molla Fenari mah. Vezirhanı Cad. No:48/52 Kat:3 Nuruosmaniye Fatih / İSTANBUL / TÜRKİYE T el: +90-212 519 72 72 (pbx) Faks: +90-212 519 89 30 export@mioro.com.tr mipaz@mioro.com.tr

www.mioro.com.tr


Altın Dünyası HABER

NEWS

Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Maliye Bakanı Naci Ağbal, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal ve Gelir İdaresi Başkanı Adnan Ertürk ile yaptığı görüşmelerde, sektörümüzün özellikle gümrük işlemleri, turistik bölgelerdeki acentelerin faaliyetleri, KKDF ve külçe altın ticaretinin vergilendirilmesi ile ilgili yaşadığı sıkıntıları aktardı.

Özellikle KKDF, külçe altın ticaretinde KDV uygulaması ve gümrüklerle yaşadığımız problemleri aktardık.”

M

ücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner, hükümetin 2016 ekonomi eylem planının hazırlanması aşamasında sektör temsilcileriyle yaptığı görüşmeler kapsamında Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Maliye Bakanı Naci Ağbal, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ve Gelir İdaresi Başkanı Adnan Ertürk ile bir araya geldi. Hükümetin ekonomi eylem planını netleştirirken sektör temsilcilerinin görüşlerini almasını son derece olumlu

56 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121

bulduğunu belirten Ayhan Güner görüşmelerle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu; “Bu görüşmeler sektörümüzün yaşadığı problemleri hükümete aktarmamız açısından çok önemli. Sektörümüzde yaşanan problemler oldukça fazla. Yaptığımız görüşmelerde bu sıkıntılarımızı dile getirme fırsatı bulduk. Özellikle KKDF, külçe altın ticaretinde KDV uygulaması ve gümrüklerle yaşadığımız problemleri aktardık.”

KKDF’deki belirsizlik ortadan kaldırılmalı Kaynak Kullanımı Destekleme

Fonu (KKDF) ile ilgili yapılan düzenlemelerle ilgili belirsizliklerin giderilmesi gerektiğine işaret eden Güner, değerli taş ithalinde alınan ÖTV’nin kaldırılması ve BIST Kıymetli Taşlar Piyasası’nın işleyişe başlamasının amacına ulaşabilmesi için KKDF düzenlemesinin son derece önemli olduğunu belirtti. Kanunda pırlantanın kıymetli olarak tanımlandığını söyleyen Güner, bu sebeple Borsa İstanbul Kıymetli Taşlar Piyasası Üyelerinin KKDF’den muaf olmaları gerektiğini ifade etti. KKDF konusunda yaşanan belirsizlik sebebiyle


NEWS borsanın da sağlıklı işlemekte problem yaşadığını belirten Güner bu sorunun da çözümü ile birlikte Türkiye’nin dünyanın önemli değerli taş ticaret merkezlerinden biri olacağını ifade etti. Turizm Bakanı acenteler ile toplantı yapacak Seyahat acentelerinin çok yüksek komisyon oranları almaları sebebiyle mücevherat sektörünün çok ciddi sıkıntılar yaşadığını ve turizm bölgelerinde milyarlarca dolarlık ciro kaybının yanı sıra, binlerce mağazanın da kapandığını söyleyen Ayhan Güner, bu konuda yaşanan sıkıntıları Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal ile paylaştı. Ünal, önümüzdeki günlerde bu problemlerin çözülmesi amacıyla tüm tarafların katılacağı bir toplantı planladıklarını söyledi. İstanbul’da da benzer sıkıntıların yaşandığını belirten Ünal, turistik gemilerle ilgili Yenikapı’da bir çalışma yapma projelerinin olduğunu da ifade etti.

5 sene öncesine mi dönülüyor? Külçe altın ticaretinde KDV’nin geri gelmesi konusu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Güner, 5 sene öncesine tekrar dönüldüğünü ve bu konudaki çekincelerini

Maliye Bakanı Naci Ağbal’a ve Gelir İdaresi Başkanı Adnan Ertürk’e aktardığını ifade etti.

Gümrüklerde memurların yorum yapmaları doğru değil Sektörün gümrüklerde yaşadığı problemler ile ilgili de görüşmeler yapma fırsatı bulduklarını belirten Ayhan Güner konu ile ilgili şunları söyledi; “Gümrük işlemlerinde memurların yorum yapmasına fırsat vermeyecek düzenlemeler yapılması gerekiyor. Bu konudaki belirsizlikler ortadan mutlaka kaldırılmalı. Örneğin gümrük memuru, ihracat yapan firmamızın ürünleri ile ilgili “İtalyan menşeili gösteremezsin” şeklinde yorum

yapabiliyor. Bu son derece yanlıştır. Aynı şekilde gümrüklerde hurda altınların tanımlanmasında problem yaşanmaktadır. Bunlar netleştirilmelidir. Bu konuda Gümrükler Genel Müdürü Mustafa Gümüş’ü Ankara’da ziyaret ettik ve yaşanan sıkıntılarla ilgili görüşlerimizi aktardık.

Rusya’da problem yaşayan firmalarımız bize başvursun Görüşmelerde Rusya ile yaşanan siyasi kriz sonrasında firmalarımızın bu ülkede yaşadığı problemleri de gündeme getirdiklerini belirten Ayhan Güner, firmalarımızın yaşadıkları

mağduriyeti gidermek adına hükümet yetkililerine çeşitli öneriler sunduklarını ifade etti ve mağduriyet yaşayan firmaların Mücevher İhracatçıları Birliği’ne başvurmalarını istedi.

Gösterilen ilgiden çok memnunuz Sektör temsilcilerine gösterilen ilgiden dolayı memnun olduklarını belirten Ayhan Güner, yaşanan problemlerinin çözümü noktasında hükümet yetkilileri ile yakın işbirliği içerisinde olmaya devam edeceklerini ve üzerlerine düşen görevleri yapmaya her zaman hazır olduklarını ifade etti.

SAYI 121

• ALTIN DÜNYASI

57


Altın Dünyası HABER

NEWS

Mücevherat sektörünün lider markalarından İl Bernardo’nun Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Koç 2016 yılı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. 2016 yılında “sürdürülebilirlik” ve “fark yaratma” kavramlarının daha da ön plana çıkacağının altını çizen Koç, geleneksel mücevhercilik anlayışının farklı yorumlanarak geliştirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

2

015 yılının son günlerinde pek çok firma 2016 yılı ile ilgili stratejilerini de şimdiden planladı. Bu firmalardan biri de son yılların öne çıkan markalarından İl Bernardo. Firmanın kurucusu İlhan Koç, İl Bernardo’nun 2016 yılına ilişkin stratejileri ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. İşte Koç’un değerlendirmelerinin satır başları; Fark yaratmak zorundayız “Günümüz rekabet koşullarında, karlı, istikrarlı ve sürdürülebilir bir performans ortaya koyabilmek için fark yaratmak zorundayız. Artık “daha uygun fiyatlı”, “daha hafif’”, “daha yüksek kaliteli”, “daha hızlı” gibi kritik başarı faktörleri neredeyse geçerliliklerini yitirdi. Bunları zaten yapmak zorundasınız. Ancak bunları yamak sizi rakiplerinizin önüne geçirmez. Bütün bunların üzerine “farklı” kavramını inşaa etmeniz gerekir. Mücevher sektöründe fark yaratamazsanız, firmanızı gelecek kuşaklara taşıyamazsınız. Biz gerek tasarladığımız koleksiyonlar gerekse iş modellerimiz ile fark yaratarak İl Bernardo’nun geleceğini sağlam temeller üzerine inşaa ediyoruz.”

Sürdürülebilirlik önemli “İş dünyasında başarıyı tanımlayan en önemli kavramların “sürdürülebilirlik” ve “farklılık” olduğunu düşünüyorum. Kısa süreli ve dönemsel başarılar yerine, uzun dönemli, ayağı yere basan stratejiler üzerine odaklanıyoruz. Bu kavramlar, hazırladığımız koleksiyonlarda, müşterilerimize sunduğumuz hizmetlerde, kurum kültürümüzde, kısacası tüm faaliyetlerimizin temelinde yer alıyor.” Taklitçilik geleceği ipotek altına almaktır “Sektörün önündeki en önemli problemlerden birinin taklitçilik olduğunu düşünüyorum. Bu anlayış, taklit edilen firmalardan daha çok, taklit yapan firmalara zarar veriyor. Emek hırsızlığı olarak da nitelendirilebilecek taklitçilikle ilgili sektörün ortak bir tavır sergilemesinin vakti geldi de geçiyor. Piyasada her ürün neredeyse birbirinin aynısı. Bu sebeple fiyatlar da neredeyse maliyet seviyesinde. Hatta zararına satışlar dahi gözlemleniyor. Bu anlayışı değiştirmeliyiz. Taklitçilik yaparak sektörün geleceği ipotek altına alınıyor.”

Sustainability and making a difference concept will come forward İlhan Koc The Chairman of the Il Bernardo which is a leading brand in the jewelry sector made evaluations about 2016.Koc who underlines “sustainability” and “make a difference” concept will come forward in 2016 emphasized that understanding of traditional jewelry should be interpreted and developed differently.

58 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121

M

any firms were already planned the strategies for 2016 in the final days of 2015.One of this companies is Il Bernardo as a leading brand in recent years. The company’s founder Ilhan Koc made assessments about strategies regarding 2016. Here are the headlines of Koc’s assessments; We must make a difference “In today’s competitive environment, we have to make the difference to demonstrate profitable, stable, and a sustainable performance. Now critical success factors such as “more affordable”, “ lighter”, “ higher quality “, “ faster “ almost lost their validity. You have to do them anyway. But doing these doesn’t make you get ahead of the competition. On top of all these you must build “ different”concept. If you do not make any difference in the jewelry sector, you can not transfer your company to the next generation. We built Il Bernardo on a solid foundation by making difference with our business models and collections we designed.

Sustainability is important I think the concept of “ sustainability “and” difference “ are the the most important that identifies the success in business. Instead of short-term and seasonal success, we are focusing on long-term strategies keep its feet on the ground. These concepts are at the core of the collections that we prepare, the services we offer to our customers, our culture, in short in all our activities. “ Counterfeiting is mortgaging the future “I think one of the most important obstacles in front of the in the industry is Counterfeiting. This approach hurting firms to emulate rather than emulated firms. The time to have an attitude against the counterfeiting can be regarded as plagiarism is already being out of date. Every product in all markets is nearly identical. For this reason, the prices are almost at the cost level. In fact, even closeouts are observed. We need to change this mentality. The future of the industry are being taken under the mortgage by counterfeiting.”


Değer katar!.. Döviz kurları, altın ºu an ne kadar? Merak etmeyin! Piyasalar tek tıkla...

Elinizin ALTIN’da... Uygulamayı telefonunuza indirmek için aºağıdaki QR Kodu okutunuz! Android

IPhone

IPhone ve Android uygulamaları ºimdi AppStore ve GooglePlay’de ücretsiz indirin! Harem Döviz & Altın yeni ºubesi ªiºli, Halaskargazi Caddesi No.114/B adresinde hizmete açıldı! Çağrı Merkezi

Kuyumcukent

Kapalıçarºı

ªiºli

Antalya

Kuyumcukent, Atölye Bloğu 1. Kat 3. Sokak No.20 Bahçelievler / İstanbul T +90 (212) 603 06 18 - 603 06 19 - (212) 444 4 995 F +90 (212) 603 06 20

www.haremaltin.com


Altın Dünyası HABER

NEWS

Kapalıçarşı’da açtığı toptan mağazası ile müşterilerine verdiği hizmetin kalitesini daha da arttıran Bayramoğlu Kuyumculuk 2016 yılına pozitif beklentilerle giriyor. Bilezik kategorisinin öncü markalarından Bayramoğlu, 2016 yılında hizmet verdiği ürün kategorilerini de arttırmayı planlıyor.

H

er ne kadar 2015 yılında sektörün genelinde durgunluk yaşansa da bu dönemde de istikrarlı büyüme trendine devam ettiklerini belirten Bayramoğlu Kuyumculuk Yönetim Kurulu Üyesi Emre Alkan 2016 yılı ile ilgili de pozitif beklentilere sahip olduklarını ifade etti. Kapalıçarşı’da hizmete giren mağazalarının, müşterilerine verdikleri hizmetin kalitesinin artmasında etkili olduğunu söyleyen Emre Alkan 2016 yılına ilişkin değerlendirmeleri ile ilgili şu noktaların altını çizdi;

Emre Alkan

We provide a service with insights exceeds expectations insights Bayramoğlu Jewelry improve the quality of services provided to customers more with a wholesale store opened in Grand Bazaar and enters 2016 with positive expectations. Bayramoglu as a leading brand of bracelet category also plans to increase the product categories it serves in 2016. 60 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121

Bilezik perakende mağazaların lokomotifi “Biz uzun yıllardır sektöre perakendeci, üretici ve toptancı olarak hizmet veren bir yapıyız. Perakendeci olmamız sebebiyle pazarın nabzını da son derece iyi tutabiliyoruz. Gerek kendi mağazalarımız gerekse hizmet verdiğimiz mağazalarda yaptığımız gözlemler, bilezik kategorisinin önümüzdeki yıllarda da önemini koruyacağını gösteriyor. Bilezik, Türk insanının en önemli yatırım aracı konumunda. Ekonomik göstergeler ne olursa olsun, bilezik her zaman perakende mağazaların lokomotif ürün grubudur.”

A

lthough it seems a recession in the public sector by 2015, Emre Alkan Board Member of Bayramoglu Jewelry indicating that in this period they continued stable growth trend also stated that they have positive expectations about 2016. Emre Alkan said the stores coming into service in the Grand Bazaar was effective in increasing the quality of service they provide to their customers has highlighted the following points regarding assessments of 2016 ; Bracelet retail stores locomotive

“We are an organization serves as retailers, manufacturers and wholesalers to the sector for a long time. Since we are the retailers we are able to keep the pulse of the market extremely well. The observations we made both in our own stores as well as stores that we serve demonstrate to protect the importance of the bracelet category in the coming years. Bracelets are in the position of the most important investment between Turkish people. Whatever the economic indicators are, bracelet is always a group of locomotive products in retail stores. “

Hizmet çıtamızı yükseltiyoruz “Bayramoğlu Kuyumculuk olarak hizmet verdiğimiz noktaların sayısını arttırdık. Sektörün önde gelen perakendecilerinin bilezik kategorisindeki iş ortağı konumundayız. Ürün kalitesi, fiyat ve hizmet kalitesi anlamında iş ortağı olarak gördüğümüz müşterilerimizin beklentilerini karşılamaktan ziyade, bu beklentileri aşan bir performansa sahibiz.” Kapalıçarşı’daki toptan mağazamız ile hizmet kalitemizi arttırdık “Kısa bir süre önce sektörün merkezi Kapalıçarşı’da toptan mağazamızı hizmete soktuk. Ürün sergileme, servis süresi ve iletişim anlamında müşterilerimize verdiğimiz hizmetin kalitesini daha da arttırmış olduk.” 2016’da yeni kategorilerde de hizmet vereceğiz “Ana faaliyet alanımız bilezik olmasına karşın, müşterilerimizden gelen yoğu talep üzerine ürün kategorilerimizde de çeşitlendirmeye gidiyoruz. 2016 yılı ile birlikte fantezi ürün grubunda da müşterilerimize hizmet vereceğiz.” We raise our service level

“As Bayramoglu Jewelry we have increased the number of points that we serve. We are the partner of the industry’s leading retailer in the bracelet category. Rather than meeting our customers’ expectations what we see as partners in terms of product quality, price and service quality, we have performance exceed all these expectations. “ We increased our service quality with our wholesale store in the Grand Bazaar.

“A short time ago, we put our wholesale store into service in the Grand Bazaar as the center of sector. We have further increased the quality of the services we provide to our customers in terms of product merchandising, service time and communication. “ We will serve in the new category in 2016

“Although bracelet is in our main activities, we are going also to diversify our product categories upon request from our customers. By 2016 we will serve our customers also in fantasy product group.”



Altın Dünyası HABER

NEWS

Yılın en unutulmaz hediyeleri ALTINİŞ’ten Bu yılbaşında Altıniş; mevcut ürünlerinin yanı sıra, geniş çeşitliliğe sahip yüzükleriyle de dikkat çekiyor. Şimdiden en güzel hediye olacak ürünleri vitrinlerine taşımak isteyen ve yılbaşında yüksek satış gerçekleştirmeyi hedefleyen kuyumcular, rotayı Altıniş’e çeviriyor.

Ç

ok uzun bir süredir ‘hayalet kolye’ ürün grubunun öncü, yenilikçi üreticilerinden olan, yükselen altın fiyatlarıyla birlikte gittikçe popülerliği artan ultra light kolyeler özel günlerin vazgeçilmez hediyeleri arasında yerini aldı. Altıniş By Ahlat Kuyumculuk firma sahibi Mehtap Ahlat; şu an itibariyle hayalet kolye ürün grubunda binlerce farklı modele sahip olduklarını ve geniş arşivleriyle bu ürün grubunda sektörde takip edilen, aynı zamanda taklit edilen bir konumda bulunduklarını, yeni yıl öncesi uygun bütçeyle unutulmaz bir hediye arayan kişilerin Altıniş imzalı özel ürünler ile mutlu olacaklarını söyledi. Parmakları Altıniş Şenlendirecek... İlk olarak bu yıl İstanbul Jewelry Show Mart ayağında yüzük gruplarını tanıttıklarını, yılbaşı öncesi mevcut yüzük takı koleksiyonlarını taşlı ve taşsız olarak yenilediklerini vurgulayan Ahlat; “Yüzük takı grubu 12 ay boyunca talep görüyor. Yüzüğe artan bir ilgi var. Ayrıca son dönemde düşen altın fiyatlarıyla birlikte, ürün alımı için güzel bir zamanlama ortaya çıktı. Bir de yılbaşında hediye arayanlar için çok güzel alternatifler ortaya koymak istedik. Son yıllarda özel günlerde, takı hediye geleneğinde önemli bir sapma olmuştu. Bu yılbaşından itibaren, oluşan olumlu koşullarla birlikte, tekrar altın takının özel günlerin etkileyici ve unutulmaz hediyeleri olacağını, son tüketiciye kuvvetle hatırlatmak gerekiyor” diye konuştu.

In this new year, Altıniş grabs attention for their wide variety of rings along with their current products. The jewellers who wish to display the products to be given as gifts in their windows and aim to increase the sales have already headed towards Altıniş.

U

ltra light necklaces which belong to the pioneers and innovators of “ghost necklace” (of which weight is about 2.5-3 grams) and become more popular due to the increasing gold prices has a place among the indispensable gifts for special days. Mehtap Ahlat, Altıniş by Ahlat Jewellery Company Owner, states that they have thousands of different models in this necklace group, they are followed and also imitated for their widescale products and those who seek a memorable gift for a reasonable budget before the new year will be happy with special products by Altıniş. Altıniş will beautify the fingers… Expressing that they introduced the ring groups in İstanbul Jewellery Show in March for the first time and renewed the current ring collections in two categories which are with stone and without stone, Ahlat continued as follows: “The ring group gets attention for the whole year. There is an increasing interest in the rings. A good timing for buying products came about along with the decreased gold prices recently. We wished to present gorgeous alternatives for those who seek new year gifts. There was a remarkable deviation in the custom of giving jewellery as a gift for special days. It needs to remind our clients that gold jewelleries will be impressive and memorable gifts for special days in these conditions as of this new year.” 62 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121

The most memorable gifts from ALTINİŞ


BU BAŞARI HİKAYESİNİN BİR PARÇASI OLUN

En iyileri arıyoruz. Avrupa ve Orta Doğu’nun en büyük altın üretim tesislerinden biri olma özelliğine sahip fabrikamızda görevlendirilmek üzere, altın takı üretiminde tecrübeli personeller alınacaktır. Özgeçmişinizi bizimle paylaşın, pırlanta gibi parıldayan bir başarı hikayesinin parçası olun!

Adres: Eğridere çarşısı No:17 / Çorum - Türkiye Tel: +90 364 224 66 66 (pbx) Faks: +90 364 224 11 57 E-mail: alyans@ahlatci.com.tr • bilezik@ahlatci.com.tr Alyans Sipariş Hattı: +90 364 225 00 48 Bilezik Sipariş Hattı: +90 364 224 63 06 www.ahlatci.com.tr

www.facebook.com/ahlatcigroup www.twitter.com/ahlatcigroup


Altın Dünyası HABER

Murat Sırmalı

Liderliği hedeflemek Orza Grup’un DNA’sında var Orza Grup 2016 yılı ile birlikte kuyumculuk sektöründe de önemli atılımlar gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Pek çok farklı sektörde başarılı bir şekilde faaliyetlerine devam eden Orza Grup, Orza Mücevherat markası ile kuyumculuk ve mücevherat sektöründe de önemli oyunculardan biri olmayı hedefliyor. Firmanın gelecek dönem stratejileri ile ilgili Orza Mücevherat Genel Müdürü Murat Sırmalı’dan bilgi aldık.

“Orza Mücevherat markasıyla Kuyumculuk ve mücevherat sektöründe iz bırakmak amacındayız.”

T

ekstilden taşımacılığa, inşaattan gayrimenkule kadar çok sayıda sektörde faaliyet gösteren Orza Grup, 2016 büyüme stratejisine kuyumculuk ve mücevherat sektörünü de dahil etti. Orza Mücevherat markası ile kuyumculuk ve mücevherat sektöründe de önemli firmalardan birisi olma amacıyla yola çıkan firmanın gelecek dönem hedefleri ve yapılanma stratejisi ile ilgili Murat Sırmalı Altın Dünyası’na açıklamalarda bulundu. Murat Sırmalı yaptığı değerlendirmede şu noktaların altını çizdi. Gelenekselden geleceğe “Uzun süredir kuyumculuk ve mücevherat sektöründe faaliyet gösteren bir ekibiz. Sektörün dinamiklerine son

64 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121

derece hakimiz. Orza Mücevherat olarak, bu tecrübemizi, Orza Grup’un çalışma prensipleri ile destekleyerek karlı, istikrarlı ve sürdürülebilir bir yapıyı ortaya koyacağız. Orza Grup’un gücü ile geçmiş tecrübelerimizin üzerine, sektörde liderliği hedefleyen bir markanın geleceğini inşaa edeceğiz.’’ Uzun vadeli planlarımız var “Orza Mücevherat uzun süren fizibilite ve pazar araştırma çalışmaları sonucunda kurulmuş bir firma. Kısa, orta ve uzun vadeli olmak üzere hedeflerimiz var. Bu hedefleri belirlerken de son derece gerçekçi gözlemlerden hareket ediyoruz. Orza Mücevherat olarak uzun vadeli hedeflerimize odaklanmış durumdayız. Orza Grup’un çizdiği gelecek vizyonu çerçevesinde hedeflerimize ulaşmak için


NEWS

Aiming leadership is in the DNA of Orza Group Orza Group is preparing to make significant progress in the jewelry industry with 2016. Orza Group continuing its activities successfully in many different sectors , aims to become a major player also in the jewelry sector with Orza Jewelry Brand .We have received information from Orza Jewelry General Manager Murat Sırmalı about the future strategies of the company.

O

rza Group operates in numerous sectors from textiles, shipping, construction to real estate, included the jewelry and bijou sector to its 2016 growth strategy. Murat Sırmalı made statements about the restructuring and future strategy as the company with the aim of being one of the most important companies in the jewelry sector with Orza jewelry brand to Altın Dünyası .Murat Sırmalı underlined these points in his assessment. From traditional to future “We are a team operating in the jewelry sector for a long time. We extremely overtake the industry’s dynamics. As Orza Jewelry, we will put forward a sustainable, stable, profitable structure by supporting our experience with operating principles of Orza Group .We will build the future of a brand that aims to leadership in the industry over our past experiences with the strength of Orza Group.”

var gücümüzle çalışıyoruz.’’ Toptan kategorisinde büyümeyi hedefliyoruz ‘’Bir süre önce perakendecilik alanında sektöre adım attık. Ancak gelecek yapılanmamız toptancılık üzerine kurgulanmış durumda. Özellikle pırlantalı mücevher kategorisine odaklandık. Bunun yanında 14 ayar fantezi ürün grubunda da hizmet vereceğiz. Türkiye’nin dört bir yanındaki perakende mağazaların ihtiyaç ve beklentilerini son derece iyi analiz ettik. Bu beklentileri karşılamaktan ziyade, beklentileri aşmaya yönelik hizmet anlayışına sahibiz.’’

We have long-term plans “Orza is jewelry company founded as a result of long-term feasibility and market research studies. We have goals in short, medium and long-term. We move from the extremely realistic observation when setting these goals. We have focused on our long-term targets as Orza Jewelry. Within the framework of future vision that Orza Group drawn we work hard to achieve our goals.” We aim to grow in the wholesale category “We stepped into the retailing sector a while ago. However, our future structuring has been built on wholesale. Particularly we focused on the diamond jewelry category. Besides we will provide service in the 14 carat fantasy product group. We analyzed the needs and expectations of retail stores around Turkey extremely well. Rather than meeting these expectations, we have a service concept for exceeding expectations. ‘’

‘’Orza Grup’un Çobançeşme’deki merkez binasında oldukça büyük bir alanda hizmet verecek olan Orza Mücevherat Showroom kısa bir süre sonra açılacak. Orza Mücevherat’ı ziyaret edecek olan müşterilerimiz oldukça zengin bir ürün çeşidinden alış veriş yapma şansına sahip olabilecek. Bir mücevherci, hemen hemen ihtiyaç duyduğu her kategorideki ürünü Orza Mücevherat Showroom’da bulabilecek.’’

Orza Jewelry Showroom will be opened soon “Orza Jewelry Showroom which will serve in a quite large area in Orza Group’s headquarters in Çobançeşme will be opened soon. Our customers who will visit Orza Jewelry will be able to have an opportunity to shop from the rich kinds of products. A jeweler can find almost every product in every category in which it needs to find in Orza Jewelry Showroom. ‘’ Aiming leadership is in the DNA of Orza Group “Orza Group is a group that aims to leadership in almost every sector which it operates. As Orza Jewelry we aim to become one of

Liderliği hedeflemek Orza Grup’un DNA’sında var “Orza Grup faaliyet gösterdiği hemen hemen her sektörde liderliği hedeflemiş bir gruptur. Orza Mücevherat olarak biz de uzun vadede kuyumculuk ve mücevherat sektörünün önemli oyuncularından biri olmayı hedefliyoruz. Liderliği hedeflemek Orza Grup’un DNA’sında var. Bu vizyon çerçevesinde çalışarak, Orza Mücevherat markasıyla kuyumculuk ve mücevherat sektöründe iz bırakmak amacındayız.’’

the major players in the jewelry and the jewelry industry in the long term. Aiming leadership is in the DNA of Orza Group. By working in the framework of this vision, we intend to leave mark in the jewelry and bijou industry with Orza jewelry brand”

“We intend to leave mark with Orza jewelry brand in the jewelry and bijou industry.”

Orza Mücevherat Showroom kısa bir süre sonra hizmete açılacak SAYI 121

• ALTIN DÜNYASI

65




Altın Dünyası HABER

2014 yılında 32 Milyar USD ihracata karşılık, 42 Milyar USD mücevher ithalatı gerçekleştiren Hong Kong dünyanın en önemli mücevher merkezlerinden biri konumunda. Tedarik merkezi olarak ön plana çıkan Hong Kong’un sektörümüz için önemli ihracat potansiyeline sahip olduğunu göz ardı etmemekte fayda var. İşte Hong Kong mücevher pazarına ilişkin önemli notlar.

68 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121

H

ong Kong özellikle son 20 yılda yaşanan gelişmelerle birlikte dünya mücevher ticaretinin de en önemli merkezlerinden biri haline geldi. Çin anakaranın üretim potansiyeli ve kalitesinin yükselmesi, bunun yanı sıra uygulanan vergilendirme politikaları ve pek çok avantaj sebebiyle dünya mücevher tedarikinin zirvesine yerleşen Hong Kong aynı zamanda mücevher talebindeki artış ile birlikte önemli bir pazar konumunda. Başta Çin olmak üzere, Uzak Doğu ülkelerinin ekonomilerinde yaşanan büyümeye paralel olarak her geçen yıl daha da önemli bir

pazar haline gelen Hong Kong’a artık farklı bir gözle bakmakta fayda var. Türk kuyumculuk ve mücevherat sektörü mensupları için de önemli fırsatlar barındıran Hong Kong pazarına ilişkin olarak T.C. Hong Kong Başkonsolosluğu Ticaret Ateşeliği’nin hazırladığı raporda önemli ipuçlarını bulmak mümkün.

Hong Kong Mücevher Sanayii Hong Kong’un kuyumculuk sektörüne değerli mücevher sektörü hakimdir. Bu sektördeki gelişme turistlere satışın oldukca önemli olduğu yerel pazarın muhteşem gelişimi ile sağlanmıştır. Hong Kong mücevher


NEWS üretimi orta-yüksek fiyatlı ürünlerinde geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Hong Kong üreticileri küçük taşlarla moda mücevher üretiminde oldukca başarılı olup, saf altın ürünlerinin üretiminde de oldukca önemli mesafeler kaydedilmiştir. Yeşim taşından mücevher (kolye ucu, yüzük, bilezik vb.) üretimi ve dağıtımı için önemli bir merkez olan Hong Kong, özellikle son yıllarda, Çin ve Güney Denizi inci sanayindeki yükseliş ve Tayland inci sanayiindeki düşüşe paralel olarak, bölgesinde bir inci ticaret ve dağıtım merkezi olarak öne çıkmaktadır. İnci, değerli taş ve ham elmas ile imitasyon mücevher ihracatının hemen hemen tamamı re-exporttan oluşmaktadır. Hong Kong’taki mücevher sanayi son derece karlı bir sektördür. Bölgede tüketim vergisi uygulamasının olmaması, müşterilerdeki; HK mücevherinin yüksek kaliteli ve ödenen para karşılığında iyi ürün alındığı algısının mevcut olması, yüksek kaliteli mücevherin Çin Anakara yerine HK’dan alınmasının tercih edilmesi, HK ve Çin kültüründe, insanların sevdiklerine hediye olarak altın almaları ve ödenen paranın karşılığının korunduğunun bilinmesi, HK’un Çin Anakara’ya coğrafi olarak yakınlığı, alışveriş imkanları, Çinlilerin artan gelir düzeyine paralel olarak altın mücevherata olan talebin artması, orta gelir ve üst orta gelir gruplarındaki genişleme ve benzeri etkenler, HK’daki mücevher pazarının gelişmesindeki en önemli unsurlardır. Yüksek katma değerli ürünler için Hong Kong hala önemini korumakla beraber, üretim özellikle Shenzhen ve Panyu, olmak üzere Çin Anakara’ya kaymıştır. Bir çok üretici ürün geliştirmede zaman döngüsünü kısaltmak için bilgisayar destekli tasarım kullanımı yapmaktadır.

Anakara ve Hong Kong arasındaki Daha Yakın Ekonomik İşbirliği Anlaşması (CEPA) çerçevesinde, Çin Anakara 1 Ocak 2006 tarihinden başlayarak, mücevher de dahil olmak üzere, Hong Kong menşeli tüm ürünlerin ithalinde sıfır gümrük tarifesi uygulamaktadır.

Sanayi Özellikleri Hong Kong’ta 2014 sonu itibariyle bu sanayi üretiminde 393 adet işletme ve 2.946 çalışan bulunmaktadır. HK mücevher sektörü, değerli taşlardan yapılan mücevher ve imitasyon mücevher olmak üzere iki grubu ayrılır. Değer bakımından, HK’un toplam mücevher ihracatının % 86’sı değerli metallerden yapılan ürünlerden oluşmaktadır. Hong Kong’un kuyumculuk sektörü müşteri ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik esnekliği ile tanınır. Kıymetli mücevher üretimi, orta ve yüksek fiyatlar arasında oldukca geniş bir yelpazeye hakimdir. En popüler ürün kategorisi, 14 veya 18 ayar sarı veya beyaz altından yapılan pırlanta setleridir. HK mücevher sektörü, küçük miktarlı talepleri makul fiyatlarla karşılayabilecek son derece ehil bir işgücü kapasitesine sahiptir. Değerli mücevher sektörünün genel teknoloji düzeyi Tayland gibi rakiplerinin üstünde, ama İtalya ve Japonya gibi dünya liderlerinin altında yer almaktadır. Hong Kong altın takı üretiminde lider konumundadır.

Hong Kong Mücevher İstatistikleri (HTS NO: 71 İnciler, Kıymetli Taşlar ve Metaller, Bunlardan Mamul Eşya, İmitasyon Mücevher, Madeni Paralar) Hong Kong Mücevher Sektörü Dış Ticaret İstatistikleri 2013 2014 (Milyar $) (Milyar $)

Hong Kong’un Dünyaya Toplam Mücevher İhracatı (Yerel İhracat ve Re-export toplamı)

28,6

32,1

Hong Kong’un Yerel Mücevher İhracatı

1,3

1,4

Hong Kong’un Dünyadan Toplam Mücevher İthalatı

39,3

42,6

HK 2014 yılında, yerel mücevher ihracatını 1,4 milyar dolara yükseltmiştir. Bu rakam, toplam yerel ihracatının % 20’sine karşılık gelmektedir. Aynı yıl sektörde yapılan toplam ihracat ise, –re-export dahil- , % 11 oranında artış ile 32,1 milyar dolar olup; toplam ithalat tutarı ise 42,6 milyar dolar tutarındadır. HK, yerel ihracat hariç tutulduğunda, mücevher sektöründe toplam ithalatının % 72’sini ihraç etmektedir.

SAYI 120

• ALTIN DÜNYASI

69


Altın Dünyası HABER İhracattaki en önemli pazar, 2014 yılında toplam içindeki % 27’lik pay ile ABD’dir. ABD’yi, başta İngiltere, Fransa ve İtalya olmak üzere toplam içindeki % 16’lık pay ile AB ülkeleri izlemekte olup, diğer önemli ihraç ülkeleri ise İsviçre, Birleşik Arap Emirlikleri, Macao ve diğer Asya ülkeleridir. HK, Çin Anakara’dan sonra dünyanın ikinci büyük imitasyon mücevher ihracatçısıdır. HK mücevher ihracatçıları Çin Anakara ile başta Hindistan ve Tayland olmak üzere diğer ülkelerden kaynaklı artan rekabet ile karşı karşıya kalmaktadır. HK mücevher sektörü ağırlıklı olarak ihracat ve turistlere yapılan satış odaklıdır. Ticaret genel olarak büyük imalatçılara veya yerel mücevher perakendecilerine, kalıp yapma, hassas döküm, taş sabitleme, parlatma, galvanizleme gibi işlerin taşeronluğunun yapılması ile tanımlanabilir. Mücevherci ürünlerinin seri imalatı mevcut imalatçıları kısıtlamakta, ihracat için yapılan parçalar genel olarak alıcının logosu veya markası basılarak son-

landırılmaktadır. Bazı HK’lu imalatçılar turist sanayiininin hızla gelişmesinin de yardımıyla, perakende ve dağıtıma ağırlık vermektedir. HK Turizm Kurulu’nun 2014 yılında yaptırdığı bir ankete göre, HK’da bir gece konaklayan ziyaretçilerin mücevher için harcadıkları tutar 3 milyar dolar olup, bu tutar sözkonusu ziyaretçilerin alışverişte harcadıkları toplam paranın % 17’ini oluşturmuştur. Anılan oran, Çin Anakara’dan gelen ziyaretçiler için % 19’dan fazladır. HK’lu bazı mücevherciler (TSL, Chow Sang Sang and Chow Tai Fook) perakende ağlarını, franchising verme ve işbirliği düzenlemeleri yapma yoluyla Çin Anakara’ya genişletmişler ve başarılı bir marka imajı yaratmışlardır. Yakın zamanda yapılan bir araştırma, mücevher satın alımında HK markalarının en çok tercih edilenler olduğunu ortaya koymuştur. HK’lu firmaların fuarlara katılımları, ihracat temaslarında etkin rol almaktadır.

Hong Kong’un Türkiye’den Mücevher İthalatının Dağılımı (2014 / Milyon Dolar) Kıymetli Taşlar ve Metaller, Bunlardan Mamul Eşya, İmitasyon Mücevher, Madeni Paralar

75 Milyon $ Diğer kıymetli metallerden olanlar altından (kıymetli metallerle kaplanmış veya yaldızlanmış olsun olmasın

48 Milyon $

İşlenmememiş veya pudra halinde platin

14 Milyon $

Diğer kıymetli metal kaplamalarından mücevherci eşyası

8 Milyon $

1 karatın altındaki sanayide kullanılmayan elmaslar

2 Milyon $

Diğer kıymetli taşlar işlenmemiş veya basit bir şekilde kesilmiş (Jade, Rubi, safir opal, malachit hariç)

1 Milyon $

Diğer kıymetli taşlar (elmas hariç)/yarı kıymetli taşlar; başka şekilde işlenmiş

1 Milyon $

Türkiye-HK Mücevher İstatistikleri (HTS NO: 71 İnciler, Kıymetli Taşlar ve Metaller, Bunlardan Mamul Eşya, İmitasyon Mücevher, Madeni Paralar) Hong Kong - Türkiye Mücevher Sektörü Ticaret İstatistikleri 2013 (Milyon $)

2014 (Milyon $)

HK’un Türkiye’den Mücevher İthalatı

46

75

HK’un Türkiye’ye Mücevher İhracatı (Yerel İhracat ve Re-export toplamı)

31

50

5

14

Hong Kong’un Türkiye’ye Yerel İhracatı

70 ALTIN DÜNYASI • SAYI 120


NEWS

HK Turizm Kurulu’nun 2014 yılında yaptırdığı bir ankete göre, HK’da bir gece konaklayan ziyaretçilerin mücevher için harcadıkları tutar 3 milyar dolar olup, bu tutar sözkonusu ziyaretçilerin alışverişte harcadıkları toplam paranın % 17’sini oluşturmuştur. Fuarlar (HTS NO: 71 İnciler, Kıymetli Taşlar ve Metaller, Bunlardan Mamul Eşya, İmitasyon Mücevher, Madeni Paralar)Uluslararası bir Fuar Merkezi olan Hong Kong’ta, mücevher sektöründe dünya sıralamasında ilk sıralarda yer alan, tüm dünyadan üretici ve satın almacıları buluşturan önemli fuarlar organize edilmektedir.

Hong Kong Çin Anakara Daha Yakın Ekonomik İşbirliği Anlaşması (CEPA) Hükümleri Anakara ve Hong Kong Daha Yakın Ekonomik İşbirliği Anlaşması (CEPA) altında, anakara 1 Ocak 2006 tarihinden başlayarak mücevher de dahil olmak üzere tüm Hong Kong orjinli ürünlere sıfır gümrük vergisi uygulamaktadır. Diğer ülke orjinli ürünlerin Çin’e girişinde % 35 oranında gümrük vergisi uygulanmaktadır. CEPA hükümlerinden faydalanabilmek için değerli metallerden yapılmış mücevher ürünleri için menşe betimlemesi için temel prosees olarak tanımlanan “kalıplamanın” HK’da gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Montaj/birleştirmenin gerekli olması halinde sözkonusu işlemin Hong Kong’ta yapılması zorunludur. İnciden veya değerli/ yarıdeğerli taşlardan yapılan mücevher ürünleri için ise hem kalıplamanın hem de dizimim (setting) HK’da gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

Mücevher İhracatını Etkileyen Genel Ticaret Önlemleri Anakara Çin’de, toptan düzeyde tüm altın alım satımı, Şangay Altın Borsası üzerinden gerçekleştirilmektedir. 2004 yılında Çin, altın

takı üretim, dağıtım ve perakende satış için altın lisansı alma gibi düzenlemelerdeki tüm engelleri kaldırılmış ve bazı şirketlerin altın takı ithalatları için izin vermiştir. Ağustos 2010 yılında, Çin daha çok bankaya altın ithalat ve ihracatı için serbestlik sağlamış ve bu şekilde adı geçen borsanın yabancı üye sayısını arttırmıştır. Mayıs 2005 tarihinden itibaren, altın ve değerli malzemelerden mücevherat ürünleri ihracatı vergi (KDV) den muaf tutulmuş, ancak ithalattaki KDV korunmuştur. Temmuz 2007’den itibaren belirli inci, değerli taşlar ve değerli metallerde, indirim oranı % 13 den % 5’e düşürülürken, Nisan 2009 tarihinden itibaren, taklit mücevher ihracatında vergi iadesi % 5 ten % 9’a yükseltilmiştir. Genelde ithalat ve ihracatın (kaba elmas ve unset parlatılmış elmas dahil) Şangay Elmas Borsası (SDE) üzerinden yapılması gerekmektedir. Doğrudan yurt dışından Borsaya giren elmaslar ithalat vergisi, katma değer vergisi ve tüketim vergisinden muaf kılınmıştır. Yerli kaynaklardan SDE giren elmaslar vergi iadesi hakkına sahip olur ve elmas ihraç edildiğinde işleme aşamasında toplanan vergilerin tamamı iade edilir. Iç piyasaya Borsa aracılığı ile giren elmas ithalat vergisine tabi olmayıp, sadece % 4 oranında katma değer vergisi ( sadece parlatılmış elmaslar için) ödenecektir. % 5 oranındaki tüketim vergisi, perakende satış aşamasına kadar tahsil edilmez.

Kaynak: T.C. Hong Kong Başkonsolosluğu Ticaret Ateşeliği Not: Notta yer alan veriler ABD Doları olup, HK Nüfüs ve İstatistik Bürosu verileri kullanılmıştır. HK istatistiklerinin derlenmesinde 1 ABD Doları = 7,8 HK Doları kuru alınmıştır.

SAYI 121

• ALTIN DÜNYASI

71


Altın Dünyası HABER

NEWS

HRD Antwerp Dünyanın lider pırlanta derecelendirme kuruluşu HRD Antwerp’in Türkiye ofisi ekibi Armaggan’da motivasyon toplantısında eğlenceli vakit geçirdi. Çikolata yapım eğitimi alan ekip yoğun çalışma temposu arasında stres atma fırsatı buldu.

Ö

zellikle yılbaşı öncesinde oldukça yoğun bir çalışma temposuna sahip olan, dünyanın lider pırlanta derecelendirme kuruluşu HRD Antwerp’in Türkiye ofisi çalışanları Armaggan’da düzenlenen motivasyon etkinliğine katıldı. Son derece eğlenceli bir ortamda çikolata yapım eğitimi alan ekip, eğitim sonrasında düzenlenen akşam yemeğinde bir araya geldi. Dönem dönem benzer etkinlikler düzenlediklerini belirten HRD Antwerp Türkiye Genel Müdürü Mehmet Can Özdemir organizasyon ile ilgili şunları söyledi; “Son zamanlarda artan iş temposu sebebiyle oldukça yoğun mesai programı uyguluyoruz. Bu yoğun iş temposu içerisinde bir araya gelmek, aramıza yeni katılan arkadaşların adaptasyonları açısından da önemli. Eğitim sonrasında düzenlenen akşam yemeğinde de firmamızda 5. Yılını dolduran arkadaşlarımıza da plaketlerini verdik. Pırlanta derecelendirme son derece hassas iş süreçleri gerektiriyor. Bu yüzden departmanlar arasındaki iletişim belli ölçüde sınırlı olmak durumunda. Tabi bu ve benzeri etkinliklerle departmanlar arası iletişimi güçlendiriyoruz.’’ 72 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121



Altın Dünyası HABER

ALTIN DÜNYASI TRABZON’DA

Düğün ve turizm sezonunun sona ermesi ile birlikte pek çok bölgede durağan bir dönem yaşanmaya başladı. 2015’in son günlerinde yılbaşı alışverişinde çok ciddi bir yoğunluk gözlenmezken gerek perakendeci gerekse üreticiler, geride kalan yılla ilgili değerlendirme, yeni yıl ile ilgili olarak da planlama yapmakla meşguldü. İşte Trabzon seyahatimize ilişkin notlar.

S

ektörün yurt içi ve yurt dışında nabzını tutmaya devam ediyoruz. Geçtiğimiz hafta Trabzon’daki perakendeci ve üretici firmaları ziyaret ederek piyasayla ilgili değerlendirmeler yapma fırsatı bulduk. Yılbaşı alışveriş yoğunluğu beklenenden az Hemen hemen pek çok bölgede olduğu gibi Trabzon’da da yılbaşı alışveriş yoğunluğu çok yaşanmadı. Düğün ve turizm sezonunun sona ermesi ile birlikte diğer bölgelerde yaşanan durgunluk Trabzon’da da söz konusuydu. Üreticiler hız kesmiyor Trabzon’da üretim her geçen gün daha da gelişiyor. Ziyaretimizde üretim yapan firmalarımızı da ziyaret etme fırsatı bulduk. Trabzon hasır üretiminde söz sahibi firmalardan Kar Altın ve Elizi yoğun çalışma temposuna devam ediyor.

74 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121

Pırlantalı mücevherci sayısı sınırlı Kunuracılar Caddesi’ndeki vitrinlerde 22 ayar altın takı ağırlıklı olarak yer alıyor. Caddede Gevheran, Zen ve Güven-İş dışında diğer vitrinlerde pırlantalı mücevher yok denecek kadar az. Trabzon’un en hareketli perakende noktalarından birisi olan Forum Trabzon’da ise Altınbaş ve On Mücevherat mağazalarında yoğunluk gözleniyor. Trabzon’da İhracatçılar Birliği sektöre sahip çıkıyor Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği ve Mücevher İhracatçıları Birliği işbirliği ile Trabzon hasırı ve kazaziye el sanatlarının tanıtılması ile ilgili önemli bir çalışma hazırlanıyor. Bu tanıtım projesinin orta ve uzun vadede üreticilere olumlu yansımalarının olacağını, hatta ihracatta da ciddi artış gözleneceğini ümit ediyoruz.


NEWS

Atasay Kamer Eğitim ve Kültür Vakfı’nın Desteği İle

ATASAY KAMER

M

ücevherat sektörünün duayen ismi ve Atasay Mücevherat’ın kurucusu Sayın Atasay Kamer’in Nisan 2015’de kurduğu Atasay Kamer Eğitim ve Kültür Vakfı’nın desteği ile doğaya, tarıma, üretime ve eğitime ilişkin gerçekleştirilecek ilk proje etkinliği adımı, Denizli - Çivril’de 18 Aralık 2015’de atıldı. Denizli’nin Çivril ilçesinde Pamukkale Üniversitesi’ne bağlı Atasay Kamer Uygulamalı Bilimler Meslek Yüksek Okulu uygulama sahasında deneysel olarak kekik tohumu yatağı yapılmasında Denizli ve Çivril Tarım İl / İlçe Müdürlüklerinin Yöneticileri ve Tarım Teknik Ekibi, Pamukkale Üniversitesi’ne bağlı Atasay Kamer Meslek Yüksek Okulu ve Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu Yöneticileri, Organik Tarım Bölümü

Eğitim ve sosyal yardımlaşma alanlarında faaliyetlerini ara vermeden sürdüren Atasay Kamer Eğitim ve Kültür Vakfı’nın desteği ile tarımsal ve doğal dengeyi sağlamak, korumak ve sürdürmek amacıyla Denizli’nin Çivril ilçesinde başlatılan Kekik Ekimi Proje Uygulama Çalışmasıyla öğrenciler deneysel bir proje yapma fırsatına kavuşuyorlar. Öğretim Üyeleri ve Öğrencileri, Atasay Pansiyonları Yöneticileri, Atasay Kamer Eğitim ve Kültür Vakfı Yöneticileri, TEMA Denizli Gönüllüleri yer aldılar. Pamukkale Üniversitesi ‘nin Çivril’deki Uygulamalı Meslek Yüksek Okulu bünyesindeki Organik Tarım Bölümü öğrencileri için tahsis edilen uygulama alanında gerçekleştiren kekik tohumu ekimi ile öğrencilerin tarım ve doğa odaklı saha çalışmaları için, doğal deneysel öğrenme ortamının sağlanması amaçlanıyor. Atasay Kamer Eğitim ve Kültür Vakfı’nın katkısı ve Denizli Tarım İl Müdürlüğünün tohum desteği ile Atasay Kamer Uygulamalı Bilimler Meslek Yüksek Okulunun Organik Tarım Bölümü öğrencileri doğal bir çalışma ve deneysel öğrenme olanağına kavuşmuş oldular. SAYI 121

• ALTIN DÜNYASI

75


Altın Dünyası HABER

NEWS

Ülkemizin önde gelen montür üreticilerinden Somoro Kuyumculuk 15. yaşında geniş model çeşitliliğiyle, müşteri memnuniyetinde yüksek taktir almaya devam ediyor. Hedefleri doğrultusunda yıllardır titiz çalışmalar içinde olan Somoro; bugün itibariyle Türk kuyumculuğunun montür alanındaki başarılı çalışmalarını hem yurtiçinde hem de yurtdışında yüzlerce müşterisine gururla sunuyor.

WITH 46,000 KIND OF MODELS ARCHIVE SOMORO AS ANCIENT PLANE...

K

urulduğu günden bu yana montür alanında uzmanlaşan Somoro Kuyumculuk, 15. yılında yaklaşık 46 000 farklı model çeşidiyle çok kuvvetli bir arşive sahip. AR-GE’ye büyük önem veren, girdiği pazarların kültürel yapısını ve takı kullanma alışkanlıklarını detaylı bir şekilde analiz eden Somoro; bölgesel tasarım anlayışıyla fark

76 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121

Somoro Jewelry which is the leading manufacturer in our country continues to receive high admiration in customer appreciation with 15-year-old wide variety of models. Somoro work rigorously in pursuit of its targets; present its successful work in the mounting area of the Turkish jewelry both domestically and abroad today to hundreds of customers proudly. yaratıyor. Markalarının yıl içinde sürekli yeni tasarımları hayata geçirdiğini, kendi bünyesinde yer alan tasarım departmanıyla yoğun bir emek harcadıklarını belirten Somoro Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Çağlar; Somoro’nun tasarıma büyük önem verdiğini, müşterilerinin istediği an geniş ürün arşivlerinde, geri dönüş yapabildiklerini söyledi.

S

omoro jewelry specialized in mounted jewelry field since its inception, it has a strong archive with approximately 46 000 different types of models in its 15th year archive. Somoro which analyzes the cultural pattern of the market structure and the habits of using jewelry, giving great importance to R & D, makes the difference by regional design ap-

proach. Ömer Faruk Çağlar the Chairman of Somoro Jewelry mentioned that they spend an intensive effort with its own design department located within, their brand put new designs into practice continuously; said Somoro give a great importance to design, when their customers want they can return in an extensive product archives.



Altın Dünyası HABER

MUTLULUK VEREN minik ışıltılar Mücevherin mutlulukla bir ilgisi var. Mücevherde zarif tasarımlar ön planda… Yeni modellerde minimal ama bir o kadar da farklı ve renkli tasarımlar dikkat çekiyor. Yazan: Aylin Gözen

T

üm dünyada modanın genelini belirleyen makro trendler, toplumsal sorumluluklardan, doğaya duyulan özleme kadar pek çok önemli mesajı içinde barındırıyor. Küresel ısınmanın sonucu olarak hayat kaynağımız olan suyun giderek azaldığına dikkat çekilmek istenildiği zamanlarda, bu durumun trendleri de etkilediğini görüyoruz.

2015 yılında Mücevherde geride bıraktığımız yaz aylarında ağırlıklı tüm dünyayı mavi tonlarındaki doğal taşlar ön plana çıktı. derinden etkileyen Metallerin de buna uygun olarak tasaekonomik dalgalanmalar da rımlarda akışkan formlarda mücevher dünyasında önümüzdeki yılın tasarımlarını daha minimal hale biçimlendiği gözgetirdi. Bunun yanında, son yıllarda genç kuşağın lemlendi. mücevhere ve pırlantaya giderek artan ilgisi de, koleksiyonların gençlere daha çok hitap edebilecek daha zarif tasarımlar olmasını sağladı. Bu eğilimi pek çok markanın koleksiyonlarında hissetmek mümkün.

olarak

kli doğal Pırlanta ve ren ir uyum taşların tam b dığ ı bu içinde tasarlan kelimenin koleksiyonlar, zarafeti tam anlamıyla simgeliyor. Önceleri farklı ve fark edilen bir mücevhere sahip olmak için büyük bütçeleri gözden çıkarmak gerekirken, artık durum değişti. Koleksiyonlardaki minik ürünler ilgi çekici tasarımlarıyla hem benzerlerinden çok farklı hem de fiyatlar oldukça uygun. Pırlanta ve renkli doğal taşların tam bir uyum içinde tasarlandığı bu koleksiyonlar, kelimenin tam anlamıyla zarafeti simgeliyor. Özellikle genç kuşağın çok ilgisini çekecek bu minimal tasarımlarla, mücevher tutkunları renkli doğal taşların büyüleyici dünyasını da keşfediyor. Renkli mücevher taşları tasarımlara neşeli bir ışıltı katıyor. 78 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121


NEWS

PLEASING SMALL GLOSSINESS Happiness comes with jewellery. Delicate desings in jewellery are in the forefront… Minimal, but also different and colorful designs in new models grab attention…

T

he macro trends which specify the fashion in the world contain many important messages from social responsibilities to longing for the nature. That it is wished to draw attention to the fact that the water, our source of life, is gradually decreasing due to global warming also affects the trends. In the summer months, natural stones mostly in blue color stood out in jewellery. It was also observed that the metals were shaped in fluidal forms in designs in accordance with that… The economic fluctuations deeply affecting the whole world in 2015 turned the designs of the following year into more minimal forms in the jewellery world. In addition, the demand of the young

generation for jewellery and diamond in the last years enabled the collections to be more delicate designs so as to address to the young. It is possible to see this trend in the collections of many brands. While it was needed to sacrifice big budgets to have different and distinguishable jewellery, it has changed now. The small products in the collections are different for their attractive designs and are also affordable. These collections in which diamond and colorful natural stones are designed in harmony literally stand for elegancy. Jewellery lovers discover the stunning world of the colorful natural stones with these minimal designs attracting especially the young generation. The designes jauntily sparkle with these colorful jewellery stones. SAYI 121

• ALTIN DÜNYASI

79




Altın Dünyası HABER

Duayen Modacı Yıldırım Mayruk’un jüri başkanlığında genç tasarımcılar yarışacak

Mücevher İhracatçıları Birliği tarafından 8. kez düzenlenen AJUR Mücevher Takı Tasarım Yarışması jüri üyeleri ilk toplantılarını yaptı. Yıldırım Mayruk, Deniz Kaprol, Müşerref Zeytinoğlu, Hakkı Sezer, Selami Hoşgör ve Ersin Koyuncu’dan oluşan jüri yüzlerce tasarım arasından seçim yapacak.

“Bu kadar güçlü bir sektörün üretebileceği ve dünya çapında ilgi görecek tasarımlara ihtiyacı var.” Mustafa Atayık MİB Başkan Yardımcısı

82 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121

M

ücevher İhracatçıları Birliği tarafından düzenlenen ve her sene dünya çapında başarılara imza atan genç tasarımcıların ilgi gösterdiği 8. AJUR Mücevher Takı Tasarım Yarışması için başvurular başladı. Büyük ilgi gören yarışmanın bu seneki jüri üyeleri de ilk toplantılarını yaptılar. MİB Başkan Yardımcısı Mustafa Atayık ile AJUR koordinasyonundan sorumlu yönetim kurulu üyesi Murat Başak’ın da katıldığı buluşmada jüri heyeti başkanlığına Yıldırım Mayruk seçildi.

MİB Başkan Yardımcısı Mustafa Atayık, 2009 yılından bu yana sektöre yeni tasarımcılar kazandırmak amacıyla AJUR Mücevher ve Takı Tasarım Yarışması düzenlediklerini belirterek geçtiğimiz senelerde bu yarışmalarda birinci olan ya da dereceye giren gençlerin daha sonra uluslararası yarışmalarda da başarılı sonuçlar aldığını belirtti. Atayık, mücevher fuarlarına dünya çapındaki en önemli alıcıları VIP kategorisinde davet ederek ihracatı desteklediklerini belirterek 2016 Mart ayındaki fuarda düzenlenecek Gala Gecesinde yarışmada ödül kaza-

nanları açıklarken konuklara da muhteşem bir mücevher gösterisi yapacaklarını söyledi. Barışa Yolculuk 2016 Mart ayında sonuçları açıklanacak olan yarışmanın konseptini “Barışa Yolculuk” olarak belirlediklerini söyleyen Atayık, tasarımcıların barışı tasarlayacaklarını, MİB üyesi firmaların da bu tasarımlardan seçilenleri üreteceklerini söyledi. Türk Mücevher Sektörünün, dünyanın en güçlü sektörlerinden biri olduğunu belirten Atayık, “Bu kadar güçlü bir sektörün üretebileceği ve dünya


NEWS çapında ilgi görecek tasarımlara ihtiyacı var” dedi. Mücevher İhracatçıları Birliği tarafından bu yıl 8. kez düzenlenen yarışmanın koordinasyonundan sorumlu MİB Yönetim Kurulu Üyesi Murat Başak ise “Kolay olan taklit etmek zor olan taklit edilmektir” dedi. Dünya çapında başarılara imza atan Türk Mücevher Sektörünün hem markalaşma hem de özgün tasarım anlamında önemli çalışmalar gerçekleştirdiğini söyleyen Başak, tasarım olmadan marka yaratılamayacağını belirterek birlik olarak tasarımcıları teşvik edip onların heyecanını sektöre kazandırmaya çalıştıklarını belirtti. Tasarımcılara seslenen Başak, bir sanat eseri değil ticari değeri olan ürünler tasarlamalarının önemli olduğunun altını çizdi. Başak şu ana kadar 182 öğrenci 132 si profesyonel olmak üzere toplam 314 tasarımcının başvuruda bulunduğunu ve sayının hızla arttığını belirtti. En Büyük Katma Değer Tasarımdır Türkiye’nin en değerli tasarımcılarından, duayen modacı Yıldırım Mayruk, 8. AJUR Mücevher Takı Tasarım Yarışması jüri başkanlığına oybirliği ile seçilirken, kısa bir konuşma yaptı. Tasarımın en değerli katma değer olduğunu belirten Mayruk şunları söyledi. “Tasarım bir kumaşı kumaş, metali metal, taşı taş olmaktan çıkartır. Tasarım olmadan bu nesneler emtia değerinin ötesine geçemezler. Ancak insan yaratıcılığının, duygusal zekasının, yüreğinin eseri olan tasarım sayesinde bir kumaş muhteşem bir

elbise, bir metal muhteşem bir takı ve taşlar da göz kamaştıran bir mücevhere dönüştürebilir. Bir şeyi sadece o şey olduğu için almaz insanlar, tasarımın çekiciliği aldırır. Gerçekten muhteşem eserlere imza atarak ülkemize büyük katma değer kazandıran Mücevher Sektörümüz tasarımcılarımızın eserleri sayesinde her geçen yıl çok daha değerli mücevherler tasarlayarak dünya çapındaki etkisini arttıracaktır. Bizlere düşen, değerli metaller ve taşlarla üretilmeye değer, onun değerine değer katacak tasarımlara imza atmaktır.” “8.AJUR Mücevher Takı Tasarım Yarışması başvuruları sürüyor” Hem profesyonel hem de öğrencilerin katılımına açık olan yarışma başvuruları www.ajur.jtr. org.tr adresinden online olarak 16 Aralık 2015 tarihine kadar yapılabilecek. Yarışmada birinci olan tasarımcıya 10 bin TL para ödülü verilecek. İkincilik ödülü 7 bin 500 Lira olurken üçüncü olan esere de 5 bin Lira para ödülü verilecek. FerhanAralCreative tarafından operasyonu yürütülen 8. AJUR Mücevher Takı Tasarım Yarışması finalinin 11 Mart 2016 tarihinde WOW Otel Balo salonunda düzenlenecek Gala Gecesinde gerçekleştirilmesi planlanıyor. Ödül kazanan ve dereceye giren isimlerin de ilan edileceği gecede davetlileri özel sahne gösterileri, sanatçı performansı, sergi ve video enstelasyonu gibi ilgi çekici sürprizler bekliyor.

YARIŞMA JÜRİSİ • Başkan Yıldırım Mayruk Moda tasarımcısı • Deniz Kaprol Moda tasarımcısı • Müserref Zeytinoğlu Yeditepe Üniversitesi Moda Tasarım Fakültesi Bölüm Başkanı ve Ressam • İlteris Catalbas Aydın Üniversitesi Takı Tasarımı Bölümü ÖğretimGörevlisi • Hakkı Sezer Kuyumcu • Selami Hoşgör Kuyumcu • Ersin Koyuncu Kuyumcu SAYI 121

• ALTIN DÜNYASI

83


Altın Dünyası HABER

GIA’DEN ÖNEMLİ UYARI

Dünyanın en önemli 2 pırlanta derecelendirme kuruluşundan biri olan GIA’de yaşanan dolandırıcılık olayının yankıları sürüyor. 1000’in üzerinde pırlanta sertifikasında dolandırıcılık gerçekleştirildiği belirtilirken, GIA bu sertifikalara sahip pırlantaların incelenmek üzere geri getirilmesinin zorunlu olduğunu duyurdu. Bilgisayar korsanları GIA Hindistan ofisinin sistemine girerek, pırlanta sertifikalarında renk ve berraklık değerlerini yükseltmişlerdi. Benzer bir dolandırıcılık da kısa bir süre içinde GIA İsrail’de yaşanmıştı.

D

ünya mücevher endüstrisi GIA’de yaşanan dolandırıcılık konusunu tartışmaya devam ediyor. Bir süre önce, GIA Hindistan ofisi sistemine giren bilgisayar korsanlarının 1000’in üzerinde pırlantanın sertifikalarının renk ve berraklık derecelerinin değiştirdiğinin fark edilmesi sonrasında dünya mücevher endüstrisinin dikkatleri bu olaya çevrilmişti. GIA yaptığı açıklamada 1042 sertifika sahtekarlığı gerçekleşmesine karşın, kontrol edilmek 84 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121

üzere geri getirilen taşların sayısının yalnızca 175 olduğunu belirtti. GIA, bu sertifikalara sahip pırlantaların incelenmek üzere geri getirilmesinin zorunlu olduğunu duyurdu. GIA Mayıs ayında yaptığı duyuruda da 424 pırlanta sertifikasında problem olduğunu ve bu sertifikalara sahip pırlantaların alınıp satılmasının problem teşkil edeceğini açıklamıştı. İsrail’de gerçekleştiği ortaya çıkan problem sonrasında, değerlerin yanlış olduğu sertifikaların listesi GIA tarafından


NEWS dünya mücevher endüstrisine duyurulmuştu. Bir kısım sektör profesyonelleri tarafından ‘’skandal’’ olarak değerlendirilen bu olay endüstrinin gündeminde önemli yer teşkil ediyor. Hindistan ve İsrail’in dünya çıplak taş endüstrisinin önemli merkezlerinden ikisi olması sebebiyle, ortaya çıkan dolandırıcılık olayları son derece önemli olarak değerlendiriliyor. Nitekim ABD merkezli Rapaport ve IDEX de bu iki ülkede yaşanan sertifika dolandırıcılığı olayları ile ilgili haberlere internet sitelerinde geniş yer veriyor. İşte bu sitelerde yer alan haberlerden bazıları;

GIA TANIMLANAMAYAN PIRLANTA TEDAVİSİ UYARISINDA BULUNDU Gemological Instutude Of America (GIA) İsrail’in Ramat Gan şehrindeki laboratuvarında yaklaşık 500 adet pırlantanın renkleri konusunda açıklanamayan bir işlemin gerçekleştiği uyarısında bulundu. Rapaport.Net 12 Mayıs 2015 HACKLENEN SERTİFİKALARA AİT PIRLANTALARIN ÖNEMLİ ÇOĞUNLUĞU GERİ DÖNMÜŞ DEĞİL

RAPAPORT’TAN UYARI: GIA 424 PIRLANTA SERTİFİKASINI GERİ ÇAĞIRDI GIA yaptığı açıklamada geçtiğimiz ay bilgisayar korsanları Gemological Instutude Of America (GIA) 424 pırlanta tarafından gerçekleştirilen hackleme olayına karışan sertifikasertifikasının geri çağırılması konusunda duyuruda bulundu. Pırlantalar üzerinde gerçekleştirilen işlem sonrasında, sözkonu- lara sahip 1042 taştan yalnızca 175 adetinin geri döndüğünü su pırlantaların renklerinin 3 derece yükseltildiği tespit edildi. bildirdi. http://www.diamonds.net/News/NewsItem.aspx?ArticleID=52275&ArticleTitle=Rapaport%2bTrade%2bAlert%2 Rapaport.Net 12 Mayıs 2015

%2bRecalls%2b424%2bGrading%2bReports

Rapaport.Net 26 Kasım 2015

www.diamonds.net/News/NewsItem.aspx?ArticleID=52272&ArticleTitle=GIA%2bNotifies%2bthe%2bTrade%2bof ndisclosed%2bDiamond%2bTreatment%2b

0&id=41365 p://www.idexonline.com/FullArticle?TextSearch=&KeyMatch=0&id=41275

SAYI 121

• ALTIN DÜNYASI

85


Altın Dünyası HABER

NEWS

Jival ile renkli yıllar... Jival Pırlanta Zümrüt Küpe 1390 $

Jival’in yeni yıl renklerinden oluşan mücevherleriyle sevdiklerinize çok özel sürprizler yapın. Yakut, Zümrüt ve Safir taşlarının ihtişamı, şıklığına özen gösteren tüm kadınları sarıyor. Zarif tasarımlar ve klasik çizgilerden oluşan koleksiyondan birini mutlaka beğeneceksiniz.

Tüm Jival mağazalarından size özel mücevherleri yakından inceleyerek cazip fiyatlarla satın alabilirsiniz. Fırsat ürünleri için www.jival.com.tr’yi ziyaret etmeyi unutmayınız.

Jival Pırlanta Zümrüt Yüzük 2696 $

Jival Pırlanta Zümrüt Kolye 974 $

Jival Pırlanta Yakut Kolye 1210 $

Jival Pırlanta Yakut Küpe 1544 $

Jival Pırlanta Yakut Yüzük 2482 $

86 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121



Altın Dünyası HABER

Değerli taş tedariğinde sunduğu hizmet ile istikrarlı bir performans ortaya koyan Ali’s Diamond, sektördeki birçok önemli markanın öncelikli tercihi olmaya devam ediyor. Son derece profesyonel tedarik sistemi ile müşterilerinin ihtiyaçlarına titizlikle cevap verdiklerini dile getiren Ali’s Diamond Firma Sahibi Pınar Pala, Ali’s Diamond’ın çalışmalarını ve pırlanta piyasasına ilişkin değerlendirmelerini Altın Dünyası ile paylaştı.

T

ürk kuyumculuk ve mücevherat sektöründe değerli taş kategorisinde hizmet veriyorsunuz. Çalışmalarınızla ilgili sizden bilgi alabilir miyiz? Firmamız 2012 yılından bugüne pırlanta sektöründe tedarikçi olarak hizmet vermektedir. Sektörün kalbi olan Nuruosmaniye’de müşterilerimize yüksek kalite ve avantajlı fiyatlarımızla taş temin etmek, değerli taş piyasasındaki ihtiyaçları hızlı bir şekilde karşılamak ilk hedefimizdi. Bu hedefler doğrultusunda çalışmalarımıza devam ederek özellikle sertifikalı taş temininde önemli bir noktaya geldiğimizi görüyoruz. Zengin taş stokumuzu uygun fiyat, yüksek renk ve kalite anlayışımızla birleştirip İstanbul ile sınırlı kalmadan kısa bir süre içinde Anadolu’daki toptan ve perakende mağazalarının ihtiyaçlarına cevap verecek potansiyele ulaşmayı istiyoruz. Şirketimiz her yıl olduğu gibi bu yıl da pırlanta piyasası için hareketli geçen, yeni müşterilerle tanışıp alışveriş yaptığımız ve piyasaya hareket katan Mart Fuarı’na geniş sertifikalı taş stokuyla katılmayı planlamaktadır. Son yıllarda pırlantalı mücevherat kategorisi gelişim sürecine devam ediyor. Bu süreçte sizin gibi değerli taş

tedariği alanında hizmet veren firmaların oynadığı rol ile ilgili düşünceleriniz nelerdir? Türkiye son yıllarda pırlanta sektörünün her bir kaleminde hızlı bir ilerleme kaydetmiştir. Taş tedarik eden firmaların istenilen kaliteyi yüksek bir ivmeyle pazara kazandırması, verdikleri kaliteli hizmet, pırlanta konusunda uzmanlaşmış eleman sayısı ve daha birçok etken, pırlantalı mücevherat kategorisindeki gelişim sürecine katkı sağlamıştır. Gelecek 10 yıl içinde değişime ayak uyduran Türk firmalarının dünya piyasasında iyi bir yere geleceğine inanıyoruz. Bu gelişme sektör açısından umut verici olacaktır. Markalaşma Ve Reklamın Önemi Büyük! Bu perspektiften baktığımızda markalaşmanın ve reklamın önemi büyük. Bugün ekrana baktığımızda emlak, kozmetik ve otomotiv konusunda çok fazla reklam görmekteyiz. Fakat pırlantalı ürünler için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Pırlantayı güvenli bir yatırım aracı olarak sunmamız gerektiğini düşünüyoruz. Buna istinaden güvenli alışverişe bu sürecin en önemli basamağı olarak bakmalıyız. Müşteriler satın alacakları pırlantaya ait doğru bilgiye ulaşabilmeli, kandırılma korkusundan uzaklaşmalı. Pırlantanın

“Gelecek 10 yıl içinde değişime ayak uyduran Türk firmalarının dünya piyasasında iyi bir yere geleceğine inanıyoruz. Bu gelişme sektör açısından umut verici olacaktır.” -Pınar Pala88 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121

Pınar Pala

BRANDING AND ADVERTISING HAVE GREAT IMPORTANCE IN THE DEVELOPMENT OF THE SECTOR Ali’s Diamond demonstrating a stable performance with the service offered in supplying precious stones continues to be the preferred choice of many of the major brands in the industry. Pınar Pala the Owner of Ali’s Diamond expressed that they respond carefully to the need of customers with extremely professional supply system shared her assessments regarding diamond market and Ali’s Diamond studies with Altın Dünyası.


NEWS üretiminden satılmasına kadar geçen süreçte piramidin tam ortasında tedarikçi firmalar bulunmaktadır. Hem uygun fiyatlı kaliteli mal temin etmek, hem de taşa ait doğru bilgiyi perakende kısmına aktarmak gibi önemli bir görevimiz var. Biz bu konuda üstümüze düşen görevi yapmaya hazırız. Son derece profesyonel işleyen tedarik sisteminize göre müşterilerinizin ihtiyaç duyduğu taşları en uygun fiyat ve en yüksek kalite ile tedarik edebiliyorsunuz. Sağladığınız bu avantajın müşteri memnuniyetine olan katkısına ilişkin neler söylemek istersiniz? Tedarik sisteminin hızlı olması ve uygun fiyatlı seçenekler müşterilerin ürün kalitesiyle birlikte

Y

ou serve in the category of precious stones in the Turkish jewelry and bijou sector. Can we get information from you about your work?

Our company serves as a supplier to the diamond sector since 2012. To provide stones with our high quality and favorable prices to our customers in Nuruosmaniye as the heart of the industry, to meet the demands quickly in precious stone market were our first goal. We see that we come to an important point in this line with the objectives of providing certified stone by continuing our work. Without being limited by Istanbul by combining our rich stone stock with high color and quality understanding within a short time we want to reach the potential to meet

aradığı en önemli unsur. Perakendeye hızlı yanıt vermek bir sonraki alışverişte olumlu geri dönüşler sağlıyor. Bunu yaparken titizlikle taş bilgisini doğru olarak aktarmak satış politikamızın ilk basamağını oluşturuyor. Müşteriye dürüst davranmak, bazen yeterince bilgiye sahip olmadıkları pırlanta konusunda gerekli bilgiyi vermek, uygun ödeme seçenekleri bizi daha kalıcı hale getiriyor. Geçmiş yıllarda olduğu gibi 2016’da da “pırlantada fiyat, kalite ve güven” sloganımızla müşteri memnuniyetini en üst noktaya çıkarmayı hedeflemekteyiz. Değerli taş kategorisindeki potansiyel müşterilerimizle tanışma fırsatı sağlayan Altın Dünyası Dergisi’ni ilgiyle izliyor, sektöre sunduğu katkılardan dolayı teşekkür ediyoruz. the demands of retail and wholesale stores in Anatolia. Our company is planning to join March Fair which activates the sector and we meet with new customers and are important as an action for the diamond market every year with large certified stone stock market The development process in diamond jewelry categories in recent years continues. What are your thoughts about the role played by companies providing services in the field of precious stones as you supply on this process?

Turkey has made rapid progress in each item of the diamond sector in recent years. The company which supplies stones brings the desired quality of stones to the market with high momentum, the service quality they give, our experts on

diamond, number of workers, and many other factors have contributed to the development process in the diamond jewelry category.”We believe Turkish companies which keep up the change over the next years will be in a better place in the world market. This development will be promising in terms of sectors. “ Branding And Advertising Have A Major Importance!

When it is viewed from this perspective, the importance of branding and advertising are major. When we look at the screen today, we see a lot of ads about estate cosmetics and automotive. But it is not possible to say the same for diamond jewelry. We think that we need to provide diamond as a safe investment tool. Based on this, we should look the safe shopping as the most important step in this process

stone. We are ready to do our part in this issue. You are able to supply the stones needed by your customers with the best price and highest quality with an extremely professional functioning supply system. What do you think of the benefits regarding the contribution to customer satisfaction? The most important elements the customer is looking for are the rapidity of the supply system and affordable options of the product with quality. In doing so, relaying stone information meticulously and accurately is the first step of our sales policy .Being honest to customer, providing necessary information about diamond sometimes they do not have enough information, convenient payment

“We believe Turkish companies which keep up the change over the next years will be in a better place in the world market. This development will be promising in terms of sectors.” -Pınar Pala-

.Customers should have access to accurate information and should get away from the fear of being deceived. In the process from the production to the sale of the diamond supplier companies are in the middle of the pyramid .We also have an important role in providing both affordable, qualified goods, and transmit accurate information to the retail part of the

options make us more persistent. In 2016, as in previous years we aim to take customer satisfaction to the top spot with our slogan “price, quality and trust in diamond. We follow Altın Dünyası providing the opportunity to meet our valued customer in stone category, thank you for the contributions you made to the industry.

SAYI 121

• ALTIN DÜNYASI

89


Altın Dünyası HABER

NEWS

Yeni yıl renkleri

Mioro, kuyumculuk sektöründeki yeniliklerine üç renk toplu altın parçalardan oluşan, geometrik, hareketli tasarımlarıyla renk katmaya devam ediyor. Zarif halkaların, modern çizgilerle buluştuğu bileklikleri yeni yılda sevdiklerinize armağan edebilirsiniz. Beyaz, sarı ve kırmızı altından oluşan yeni yıl renklerinin parlaklığı tüm yıl sizlerle olsun!

New year colors

Mioro gives a magic touch to its innovations in jewellery sector with geometic, brisk designs composing of gold pieces in three colors. You can give the bracelets in which delicate rings and modern style are blended as a gift to your loved ones. May the glossiness of the new year colors composing of white, fine and rose gold be with you all year long! 90 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121



CanKoray

Altın Dünyası RÖPORTAJ

Faaliyet gösterdiği bir çok bölgede ortaya koyduğu performans ile adından söz ettiren Es Gold, uzun vadede başarı ivmesini artırmaya devam ediyor. Kuyumculuk sektörünün yanı sıra müzikle de aktif olarak ilgilenen Es Gold Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cankoray Erhan ile endüstrileşen sektörün tasarımdaki sanatsal değere olan etkisi üzerine konuştuk.

Cankoray Erhan Es Gold Yönetİm Kurulu Başkan Yardımcısı 92 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121

Ö

zellikle son yıllarda sektörün endüstrileşmesi ile birlikte koleksiyonların sanatsal değerinden daha çok endüstriyel değerinin ön plana çıktığını görüyoruz. Bu da birbirinin aynısı ve katma değeri düşük ürünlerin pazarda yer alması sonucunu doğuruyor. Aynı zamanda müzikle de uğraşan biri olarak sanatsal bakış açınızın Esgold’un farklı tasarımlar ortaya koyma sürecine katkısı var mı? Teknoloji artık hayatımızın her alanının vazgeçilmez bir parçası olmakla kalmayıp, biliyorsunuz ki hızla gelişerek hayallerimizin sınırlarını zorlamaktadır. Hal böyleyken reddetmek görmezden gelmek taktir edersiniz ki mümkün olamamaktadır. Ancak endüstriyel tasarım denen olgudaki ‘sıkıntı’

sadece makinalarla hareket ettiğinde değil, üretimi sanatsal değere dönüştürememektedir. Naçizane müzisyenlik ve enstrümanistlik tavrı olan birisi olarak görsel ve işitsel sanatların tümüne karşı olan özel ilgim ve sevgimden dolayı işimizde, hayatımın her alalında bu anlamda etkileşim yaşamamam mümkün değil. Çıtamız yüksek, hayallerimiz büyük, üretim kalitemiz de öyle olmak zorunda… Esgold faaliyet gösterdiği bölgede uzun vadede karlı, istikrarlı ve sürdürülebilir bir performans ortaya koyuyor. Bu başarı çizgisini devam ettirmenizdeki kritik başarı faktörleri nelerdir? En başta mesleğimizin değerlerinin değerini bilmek ve sevmek, mesleki etik ve ahlak kurallarına uygun olabilmek, sektörümüze layıkıyla


INTERVIEW hizmet etmek için savaşmak, hayata ve sektörümüze artı bir katma değer olabilmek, profesyonel ve yetişmiş çalışma arkadaşlarımızla, adanmışlıkla, samimiyetle ve süreklilikle birleştiğinde mesleğimiz en değerli kavramı olan ‘güven’ duygusunu ortaya çıkartır. Başarının en kritik şifresi bizce budur. Allah kısmet ederse Esgold sektörde bu onur ve gururun bayrağını taşımaya devam edecektir. Nihai tüketici profilinde yaşanan değişimi göz önünde bulundurduğumuzda orta ve uzun vadede altın ve mücevher talebinin geleceği ile ilgili öngörüleriniz nelerdir? Kuyumculuk (Altın&Mücevher) ve takı sektörü dönemsel kısırdöngüleri yaşıyor olsa da kendi içinde alternatif ticari yönlenmeleri bulabilen dinamik bir sektördür. Her sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzde de yer yer alışveriş alışkanlıkları değişmiş ve farklı beklentilere dönüşmüştür. Bulunduğumuz coğrafyanın kendi özelliklerine göre donanmış firmalar her daim ticari hayatlarını devam ettirebilmiştir. Çünkü hiç bir konjonktür hanımların altın ve mücevher hayal dünyasının üstünü örtemez… İşimizi yapalım ve işimizin gereğini yapalım yeterli.. Önemli pazarlarımızı olan Rusya ve Ortadoğu’da ciddi bir gerginlik süreci hala devam ediyor buna karşın Amerika ver Avrupa pazarlarında yaşanan ekonomik gelişme istenen boyutta değil. Bu veriler ışığında gerek ihraç pazarları gerekse iç piyasada kuyumculuk ve mücevherat sektörü ile ilgili değerlendirmeleriniz nelerdir? Ne acıdır ki bilinen en eski insanlık tarihinden bu zamana kadar Mezopotamya’da ve Ortadoğu’da

hep kan akmış ve kaos hiç durmamış. Güç, iktidar ve din tüccarlığı tarifi mümkün olamayan travmatik hatıralar bıraktı o coğrafyanın insanlarına. Dönemsel olarak ticaretleri sadece kendi içlerinde hareket etmiş olsa da içinde bulunduğumuz zamanda dünya ticaretinin kapıları sonuna kadar açık. Siyaset kurumunda hükümet ve dışişleri bakanlığının beceri ve maharetiyle doğru orantılı insanın var olduğu her yerde ticaret devam etmek zorundadır ve eder. Sağlam ticari kurallarla dönemsel geçişleri iyi okuyarak yolumuza devam etmekten başka bir görevimiz olduğunu düşünmüyorum. Bugün Rusya, Ortadoğu dün İsrail’di ama ticaret hiç bir zaman durmadı. Sektördeki en önemli problemlerden biri haksız rekabet. Özellikle merdiven altı olarak tabir edilen kayıt dışı firmaların, gerek taklitçilik gerekse haksız fiyat rekabeti yaparak sektöre verdiği zararla ilgili düşünceleriniz nelerdir? Elbette haksız rekabet kulağa hiç hoş gelen bir cümle değil. Biliyoruz ki etik ve ahlak dışı rekabet ortamı yapmaya çalışan firmalar var. Ancak bizler gibi otuz yıl gibi uzun soluklu bir maratonda firma alt yapısını güçlendiren, geleceğe dair hayalleri olan, yıllardır beraber iş yaptığı firmalarla hep beraber el ele büyüme hedefi olan firmaları çok çok etkileyecek bir konu değil. Sadece üzücü olan üzüm yemekten daha çok bağcıyı dövme tabiriyle iş yapanlar. Bu karakterde firmalar ve firma sahiplerinin geleceği yıllarca biriktirdiğimiz tecrübeyle sabit gördüğümüz şekilde uzun da sürmemiştir. Bilirsiniz eski bir atasözüdür; ‹Ne edersen kendine edersin kendin kendine’ yani bizler firmamıza gereken özeni gösterirsek dışardan kimse zarar veremez.

“Kuyumculuk ve takı sektörü dönemsel kısırdöngüleri yaşıyor olsa da kendi içinde alternatif ticari yönlenmeleri bulabilen dinamik bir sektördür” “Although jewelry and bijou sector are experiencing periodic vicious circle it is a dynamic sector find alternative commercial orientations within their own”

Es gold become popular with a performance revealed in many region it operates, continue to increase success acceleration in the long term. We talked with Cankoray Erhan the Vice Chairman of Es Gold actively engaged in music as well as the jewelry industry, about the effect of industrialized sector on artistic value in the design.

E

specially with the industrialization of the sector in recent years we see that industrial value stand out more than the artistic value of the collection. This results in same each other and with low added value products placing on the market. At the same time as a person engage in music does your artistic viewpoint contribute to the process of putting different designs in Esgold? Technology is now not an indispensable part of every aspect of our lives, you know, it is forcing the limits of our imagination by rapidly developing. You will appreciate that it is impossible to ignore. However, the ‘shortage’ in the case of industrial design is not only acted with the machines, but also is unable to transform the production to the artistic value. As a person with an instrumentalist and musician attitude due to my special interest and love to all audial arts, it is impossible not to live with this interaction in this regard. Our standards are high, our dreams are big, our production quality has to be so ... Esgold reveals stable, sustainable and profitable performance in the long term in the region where it operates. What are the critical success factors continuing this line in your success? Firstly to know the value of the values of our profession and love, to be in accordance with the professional code of ethics, to fight to serve our sector adequately, to be an added value to life and our industry, with our professional and skilled colleagues, when it is combined with dedication ,sincerity and continuity our profession brings out the most valuable concept ‘sense of trust ‘This is the critical key of success in our opinion. Esgold will continue to carry the flag of honor and pride in sector if God wills. When the changes in the final consumer profiles are considered what are your predictions about the future of gold and jewelry demand in medium and long-term ? “Although jewelry (Gold & Gems) and bijou sector are experiencing periodic vicious circle it is a dynamic sector find alternative commercial orientations within their own “As in every sector shopping habits in our industry have changed and turned into different expectations. The firms equipped according to the geographi-

cal features always continue their commercial life. Because no conjuncture can cover ladies gold and jewels imaginary world ... Let’s do our job and do what is necessary... A serious process of tension still continues in Russia and in the Middle East which are our important markets whereas the economic development in US and European market is not up to the desired mark. What are your assessments of the jewelry and bijou sector both in the export markets and the internal market in the light of these datas? Sadly, since the oldest mankind until now there were always blood flow in Mesopotamia and the Middle East and the chaos has always been never stop. Power, puissance, and religion-mongering left unnamable traumatic memories to the people in that geography. Periodically, though their trade is only acted in their own world trade gates are wide now. Commerce must continue in everywhere where there is people directly proportional with the ingenuity of political institutions and foreign affairs ministries in government and it will. I don’t think we have another duty to continue on our way by reading good seasonal transitions with robust commercial rules . Today Russia, the Middle East yesterday it was Israel, but commerce did not stop ever. One of the most important problems in sector is unfair competition. what are your thoughts about the damage of unregistered companies especially which is expressed as under the counter by both counterfeiting and doing unfair price competition to the sector? Of course, unfair competition is not sounded nice. We know that there are companies that are working to make the ethical and unethical competition. But it is not the subject that will effect so so much the companies with growth target with the companies which they do business together with hand in hand ,have future dreams, strengthen the companies infrastructure in a long-term marathon as us as thirty years. Only those who work with more than eating a grape beating the grape grower sadly. This kind of companies and the future of the company holders have not been continued a long the way as we see with our years of accumulated experience constant. You know there is an old adage; ‘What you will do ,you’re doing for yourself ‘ namely if we take proper care of ourselves nobody can harm from outside. SAYI 121

• ALTIN DÜNYASI

93


Altın Dünyası HABER

NEWS

Pırlantalar, en cüretkar serüvenleri cesaretlendirirken, en coşkulu rüyalara ilham verir. Cartier, hayatımıza sunduğu ışıltılı dünya ile herkesin karakter ve kişiliğine heyecan veren bir güç katıyor; “Sonsuzluk Alevi”. Johan Renck’in yönettiği ve Karen Elson’ın rol aldığı Cartier’nin yeni filmi ‘The Invitation’, Cartier pırlantalarının üzerinde dans ettiği mücevherleri takan bir kadının kalbinden geçen tüm duyguları yansıtan heyecanlı ve çağdaş bir hikaye.

C

artier’nin mücevher dünyasını ışıklar şehri Paris’te gözler önüne seren ‘The Invitation’, Rue de la Paix’den Place Vendôme’a, Concorde’dan Grand Palais’ye kadar açılan ve ışıldayan binlerce yüzün yer aldığı bir oyun bahçesi. Kralların mücevhercisi Cartier’nin pırlantalarının sihiriyle bir geceliğine bu ihtişamlı dünyaya katılan Karen Elson, bu ışıltılı beyaz Cartier pırlantaları ile izleyen bakışların anında ışıldamasını sağlıyor. Cartier pırlantalarının büyüleyici gücü, daha önce hiç bu filmde olduğu kadar belirgin olmamıştı. Kırmızı kutunun içine atılan bir anlık bakış, kıvılcımların çakması için yeterli; Cartier’nin büyüsü, bizi rüyaların ötesine sürüklüyor. Ağır ve iç içe geçmiş gümüş teller, 13 Rue de la Paix’deki Cartier atölyesinde metamorfoz

94 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121

geçirerek platin işlemeye, hattın kendisi de saf bir harekete dönüşür. Cartier’nin bu teknik inovasyonundan yaklaşık yüzyıl sonra bile, çok ender bulunan değerli taş arayışı ilgi uyandırıcı bir liderlik özelliği olmaya devam ediyor. Müşterileriyle kurduğu ayrıcalıklı diyaloğunda Cartier, mücevher sanatçısının sanatını bütün arzuların özetine dönüştürür, bu da mükemmel tekniğin sezgileriyle birleşir. Bir bilezik olarak kullanılan bir sıra pırlanta, binlerce ateşle ışıldayan bir taç, Binbir Gece Masalları’ndan çıkıp gelen törensel bir kolye ve doğal bir incinin küresinden sanki sihirmişçesine sarkan otuz karattan fazla pırlantanın arasındaki bağ nedir? Bakış, el, uzmanlık, ışık ve şeffaflığı idare edebilmenin, kabartma tekniği ve derinliği son derece farklı mücevher setlerine dönüştürebilmenin benzersiz zanaatkar ustalığı.

Diamonds inspire the most enthusiastic dreams while they are encouraging the most daring adventures. Cartier adds a power that thrills everyone’s character and personality with the glittering world offered to our lives; “Infinity Flame”. Cartier’s new movie ‘The Invitation’ directed by Johan Renck and Karen Cartier starred is an exciting and contemporary story that reflects all the emotions of the past in the heart of a woman wearing diamond on which she dance.

T

he Invitation revealing the Cartier jewelry world in the city of lights Paris is a playground where thousands of glowing face opened from Rue de la Paix to the Place Vendôme, and from the Concorde to Grand Palais. Karen Elson participating in this magnificent world for one night with magic of Cartier jewelers as diamonds for kings provides shining instantly glances of the ones watching with this bright white glow Cartier diamonds. Fascinating power of Cartier diamonds has never pronounced as ever as in this film. A glimpse thrown into the red box is enough for the light of the spark; the magic of Cartier is pushing us beyond the dream. Heavy and intertwined silver wires turn into platinum by passing metamorphosis in the Cartier

workshop in 13 Rue de la Paix and the line itself becomes a pure act. Even after almost a century of Cartier’s technical innovations a very rare gemstone seeking continues to be a compelling leadership quality. Cartier transforms the art of the jewelry artist into the summary of all desires and that combines with intuition of excellent technical in a privileged dialogue established with customers. What is the link between a row of diamond used as bracelet , a crown shining with thousands of fires , a ceremonial necklace comes from the Arabian Nights tales and a diamond more than thirty-carat hang from natural pearl sphere as if it is a magic ? Unique artisan mastery of glance, hand, expertise, and being able to handle light and transparency, converting the relief and depth into highly different sets of jewelry.



Altın Dünyası HABER

NEWS

Mücevher ihracatı Kasım ayında yüzde 60 geriledi 2015 yılı başından bu yana ihracattaki genel düşüş trendine direnen mücevher sektörü ihracatı, Mücevher İhracatçıları Birliği verilerine göre Kasım ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 60,15 düşüş gösterdi. Küresel ve bölgesel gerginlikler ve özellikle Rusya pazarındaki gerileme ihracata ağır darbe vurdu. Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner, koşullar her ne olursa olsun alternatif pazarlar geliştirileceğini ve konjonktürün ihracata uygun hale gelmesi halinde hazırlıklı olacaklarını söyledi.

M

ücevher İhracatçıları Birliği tarafından açıklanan Kasım ayı verilerine göre 2014 Kasım ayında 157 bin 697 kilo ürün ihraç eden sektör 2015 Kasım ayında yüzde 129,08 artış göstererek 361 bin 255 kilo ihracata imza attı. Değer bazında ise 2014 Kasım ayına göre yüzde 60,15 oranında gerileyen mücevher ihracatı 207 milyon 73 bin 499 Dolara düştü.

JEWELLERY EXPORT FOR 11 MONTHS

11 AYLIK MÜCEVHER İHRACATI

Mücevher İhracatçıları Birliği’nin, Ocak-Kasım 2015 dönemine ait 11 aylık ihracat verilerine göre bu dönemde 2014 yılına göre miktar bazında yüzde 29,96 artış ile 2 milyon 578 bin 474 kg olan ihracat 3 milyon 350 bin 901 kg’a yükseldi. 2014 yılı Ocak-Kasım döneminde 2 milyar 713 milyon 985 bin 73

Dolar olan mücevher ihracatı 2015 yılı aynı döneminde yüzde 10,07 azalarak 2 milyar 440 milyon 642 bin 996 Dolar olarak gerçekleşti. Türkiye’nin en önemli pazarlarının küresel gerginliklere ve ekonomik krizlere sahne olduğunu belirten Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner, önemli pazarlarda yaşanan bu durumun ihracata önemli darbe vurduğunu söyledi. Rusya’da yaşanan ekonomik krizin ardından gerileyen ihracatın iyice durma noktasına geldiğinin altını çizen Güner sözlerine şöyle devam etti. “İnsanlar sürekli savaşları, ekonomik krizleri, terör saldırılarını, küresel gerginliği konuşurken mücevher gibi mut-

EKİM

187.757,79

328.618.543,29

340.320,27

271.877.101,19

81,25

-7,27

KASIM

157.697,98

519.559.769,85

361.255,74

207.073.499,61

129,08

-60,15

2.578.474,83

2.713.985.073,72

3.350.901,45

2.440.642.996,63

29,96

-10,07

OCTOBER NOVEMBER

96 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121


NEWS

Regression of 60% in jewellery export in November According to the data from Jewellery Exporters’ Association, the jewellery sector export which resisted the regression trend in the export since the beginning of 2015 displayed a decrease of 60.15% in November when compared to the data of the previous year. The global and regional conflicts and especially the regression in Russian market damaged the export heavily. Ayhan Güner, Jewellery Exporters’ Association President, stated that whatever the conditions are, alternative markets will be developed and they will be ready when the conjuncture is suitable for export.

luluk yansıtan ürünleri almıyorlar. Gelecek kaygısı burada çok öne çıkıyor. Ancak bir yandan da bu sektörün istihdam ettiği insanları düşünmek zorundayız. Çevremizde en iyi iş yaptığımız pazarları teker teker kaybettik. Yılmadık; şu anda Hong Kong gibi bir dev ihracat yaptığımız pazarlarda ilk 4’e yükseldi. Önümüzdeki dönemde Uzakdoğu pazarına dönük daha agresif olacağız.” 2015 Ocak-Kasım döneminde en çok ihracat yapılan ülkelerin sıralamasında önemli bir değişiklik olmadığının altını çizen Güner, mücevher ihracatında göreli olarak istikrarlı bir tablonun oluşmaya başladığını belirtti. Güner’e

göre Uzakdoğu pazarı Rusya pazarının kayıplarını telafi edemese de önemli ölçüde hafifletecek kapasiteye sahip. Ocak-Kasım döneminde ihracatın aslan payı altından mamül mücevher olmaya devam etti. Farklı altın ayarları kullanılarak üretilen mücevherci eşyasının ihracattaki aslan payı artarken, pırlantalı altın ve gümüşten mamül mücevherci eşyası ihracatında kısmen gerileme gözlendi. İşlenmemiş ve yarı işlenmiş ürünler kalemi ile bijüteri kaleminde ise önemli artış gözlendi. İhraç edilen mal niteliğinin değişim gösterdiği ve daha ucuz ürünlerin tercih edildiği gözlendi.

A

ccording to the November data released by Jewellery Exporters’ Association, the sector exporting 157.697 kg product in November 2014 showed an increase of 129.08% in November 2015 and succeeded in exporting 361.255 kg. In terms of worth, the jewellery export which regressed by 60.15% when compared to November 2014 decreased to 207.073.499 dollars. The export data for 11 months of the January-November 2015 period defined by Jewellery Exporters’ Association revealed that the export which was 2.578.474 kg with an increase of 29.96% in terms of amount in comparison with that in 2014 increased up to 3.350.901 kg. The jewellery export which was 2.713.985.073 dollars in January-November 2014 decreased by 10.07% in the same period of 2015 and became 2.440.642.996 dollars. Ayhan Güner, Jewellery Exporters’ Association President, who states that the most important markets in Turkey witness global conflicts and economic crises, evaluates this as a heavy damage to the export. Underlying that the export regressing after the economic crisis in Russia is about to stop, Güner continues his remarks as follows: “While people keep talking about the wars, economic crises, terrorist attacks and global tension,

they do not buy products such as jewellery which reflects happiness. Here, concern for the future stands out. On the other hand, we have to worry about the people employed by this sector. We lost the markets one by one in which we did the best business. We did not yield, a great market like Hong Kong is in the first 4 to which we export. We will be more aggressive for the Far East market in the upcoming period.” Emphasizing that there is no prominent difference in the rank of the countries we export to the most in January-November 2015, Güner statedsthat a relatively stable environment is being established for the jewellery export. He thinks that the Far East market has the potential to diminish the damage caused by the Russian market even though it can compensate it. The lion’s share of the export in January-November period continued on being the jewellery produced from gold. While the lion’s share of the jeweller’s goods produced with different gold karats in the export increased, partial regression was observed in the export of the goods of the jeweller that manufactured products from stone diamonds and silver. A remarkable increase was observed in the unfinished and semi-finished products and jewellery. It was also seen that the quality of the exported goods changed and cheaper products were preferred.

SAYI 121

• ALTIN DÜNYASI

97


Altın Dünyası HABER

NEWS

Mücevher Merkezi’ne sektörden yoğun ilgi! İstanbul Kuyumcular Odası’nın geliştirdiği ve İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen Mücevher ve Değerli Taş Merkezi’nin tanıtım toplantısına sektör büyük ilgi gösterdi. Proje kapsamında pırlanta ve renkli taş eğitimi 2016 Şubat ayında, laboratuvar ise Nisan ayında hizmet vermeye başlayacak.

Eğitim Şubat’ta başlıyor, laboratuvar ise Nisan’da açılıyor

T

ürkiye’nin dünya liginde liderliğe oynadığı Türk mücevher sektörü, ilk yerli mücevher ve değerli taşlar merkezine kavuşuyor. İstanbul Kuyumcular Odası’nın (İKO) İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) desteğiyle yürüttüğü Kuyumculukta Küresel Liderlik İçin Bilgi Ve Teknoloji Odaklı Mücevher ve Değerli Taş Merkezi projesi, 2016 yılının ilk aylarında faaliyete geçiyor. Sektör için büyük önem taşıyan projede, Marmara Üniversitesi Takı Teknolojisi ve Tasarımı Yüksekokulu ve Gemoloji Derneği de iştirakçi olarak yer alıyor. Mücevher ve Değerli Taş Merkezi’nin ilk tanıtım toplantısı, Sura Design Hotel Konferans Salonu’nda yapıldı. Sektör ve eğitimcilerin büyük ilgi gösterdiği toplantıya İstanbul Vali Yardımcıları Fethi Yorulmaz, Osman Ateş, İKO Başkanı Norayr İşler, Marmara Üniversitesi Takı Teknolojisi ve Tasarımı Yüksekokulu Takı Tasarımı Bölüm Başkanı Leyla Ulusman, Gemoloji Derneği Başkanı Mehmet Ali Akkan, İTO Kuyumculuk Komitesi Başkanı Erhan Hoşhanlı, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, kuyumculuk sektörünün temsil kurumlarının yöneticileri, mücevher sektörünün önde gelen isimleri ve basın mensupları katıldı. Mü-

cevher Merkezi’nde pırlanta ve renkli taşlar eğitimi, 2016 Şubat ayında start verecek. Nisan ayında ise laboratuvar sektöre ve tüketicilere hizmet vermeye başlayacak. Sura Hotel’in sponsor olduğu tanıtım toplantısına katılan Vali Yardımcısı Fethi Yorulmaz, mikroskopla taş inceledi. İKO Yönetimi, toplantının ardından İpekyolu Kuyumculuk ve Sura Hotel’in sahibi İbrahim Kaygısız’la birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi. Türkiye için çok önemli bir girişim! Projenin ülkemiz için önemli bir girişim olduğunu belirten İstan-

“Biz, sadece burada laboratuvarı kurmakla kalmayacağız, dünyanın çeşitli noktalarında Türk markası olarak ofis açarak yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.” Noray İşler 98 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121

bul Vali Yardımcıları Fethi Yorulmaz, “Biz çok önemli kültürlerin mirasçılarıyız. Lidya hazinelerinde bulunan parçaları atalarımız üretti. Orta Asya’daki Altın Elbiseli Adam’ı üreten kültürün de temsilcileriyiz. Bu nedenle, Mücevher ve Değerli Taşlar Merkezi projesi, üretilen malın taklit edilmekten korunması, haksız rekabetin önüne geçilmesi ve emeğin karşılığının verilmesi adına hukuki anlaşmazlıklarda bilirkişilik yapılması adına kalibrasyon ölçüm ve tescil aşamalarında mutlaka sektöre ve ülkemize çok yararlı olacak.” dedi. Yurt dışında ofis açacağız! İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Norayr İşler ise mücevher sektörünün bugüne kadar değerli taşlar laboratuvarının olmamasını, büyük bir eksiklik olarak gördüklerini belirterek, bu projenin sektöre büyük bir katkı sağlayacağını söyledi. İşler, “Öncelikle, bu önemli destek için İstanbul Kalkınma Ajansı’na ve değerli yöneticilerine çok teşekkür ederiz. Mücevher sektörünün dünya piyasasında adından söz ettirmesi için Mücevher ve Değerli Taşlar Laboratuvarı’nın kurulması kritik öneme sahipti. Biz, sadece burada

laboratuvarı kurmakla kalmayacağız, dünyanın çeşitli noktalarında Türk markası olarak ofis açarak yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.” dedi. İşler, “Bugüne kadar yurt dışından IDL’i getirmiştik. Geçtiğimiz dönemde de HRD’ye ev sahipliği yaptık. Biz, öyle bir şey yapalım ki hem dünya markası olalım, hem de kendi işimizi kendimiz görelim istedik. Çünkü, laboratuvarı olmayan bir ülke mücevherci olamaz.” diye konuştu. Kuyumculuk sektöründe tarihi gün “Bugün kuyumculuk sektöründe tarihi bir gün.” diyerek konuşmasına başlayan İKO Eğitim Komisyonu Başkanı Murat Turaç, “1 yıl sürecek projede, 80 sektör mensubu ve 100 öğrenciye ücretsiz pırlanta ve renkli taş eğitimi verilecek. Laboratuvarda sektör mensupları ve tüketicilerden gelecek taşlar ve mücevherler için değerli taş sertifikası da hazırlanacak. Merkez, tasarım tescili ve markalaşma konusunda bilgi ve danışmanlık birimi gibi çalışacak. Merkezde, ayrıca kuyumculuk öğrencilerinin pratik eğitimlerini tamamlayacağı bir de laboratuvar kurulacak.” şeklinde konuştu.



Altın Dünyası HABER

NEWS

2015 yılının gerek Türkiye gerekse dünyada yaşanan gelişmeler sebebiyle sektör için zor bir yıl olarak geride kaldığını belirten Altıniş Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Mehtap Ahlat, 2015 yılında yaşanan gelişmelerden her firmanın çıkarması gereken dersler olduğunun altını çizdi. 2016 yılı ile ilgili akılcı hedefler koyduklarını ifade eden Ahlat, kısa dönemde olmasa bile orta ve uzun dönemde olumlu beklentilere sahip olduklarını söyledi.

We set rational goals for 2016

Mehtap Ahlat

A

ltıniş Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Mehtap Ahlat 2015 yılı ile ilgili değerlendirmelerini ve 2016 ile ilgili beklentilerini Altın Dünyası ile paylaştı. 2015 yılının sektörün geneli açısından kayıp bir yıl olarak geride kaldığını belirten Ahlat’ın değerlendirmelerinde öne çıkan satır başları şu şekilde oluştu; Seçim atmosferi belirsizlik yarattı “Türkiye’de yaşanan genel seçimler sebebiyle oluşan atmosfer piyasaları olumsuz etkiledi. Buna seçimin tekrar edilmesi de eklenince 2016 yılının tüm sektörler için kayıp bir yıl olarak geride kaldığını söylemek hiç de yanlış olmaz. 2015 başında iç ve dış pazarlardaki koşulları göz önünde bulundurarak %10 civarı bir ciro kaybı yaşayabileceğimizi öngörmüş ve planlamıştık. Nitekim 2015 performansımız beklediğimiz gibi %10 oranında düştü.” Perakendecilerin çalışma anlayışı değişmeli “Sektörde yerleşik anlayış sebebiyle, ekonomik dalgalanmalardan en çok etkilenenler ne yazık ki üretici ve toptancılar oluyor. Bu dönemde işlerin sakinliğinin bahane edilerek bakiye dönüşlerinin perakendeciler tarafından bilinçli olarak yavaşlatılması, sektörü olması gere100 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121

kenden daha fazla olumsuz etkiliyor. Artık bu anlayışın değişmesi gerekiyor. Verdiğimiz hizmetin kaliteli bir şekilde devam etmesi için müşterilerin de bizi rahatlatması lazım. 2016 yılında Altıniş olarak anlayış değişikliğine gidecek ve ciro ve karımızın önemli bir bölümünü sağladığımız müşterilere sunduğumuz hizmetin kalitesini daha da yükseltecek, hizmet vermekte zorlandığımız müşterilerimizle de çalışmalarımızı gözden geçireceğiz.” 2016’yı iyi okumak gerekiyor “Seçim sonrasında piyasaların beklediği bir tablo ortaya çıktı. Ancak Güneydoğu’da yaşanan istikrarsızlık ortamı sebebiyle bu bölgeye yapılan satışların hemen hemen sıfır noktasına indiğini de görmemiz lazım. Piyasaların normale dönmesi için hiç olmadığı kadar siyasi konjonktürün normalleşmesine ihtiyaç duyduğumuz bir dönemdeyiz. İran’a uygulanan ambargonun kalkması da elbette ki önemli. Ancak gereğinden fazla pozitif beklenti içinde olmamak lazım. İran’a artacak satışlar, Dubai’ye yapılan satışların azalması anlamına da gelebilir. Sonuç olarak 2016 ile ilgili Türkiye’de ve dış pazarlarda yaşanan gelişmeleri çok iyi okumak ve gelecek yıl planlarını buna göre temkinli ve akılcı bir şekilde yapmakta fayda var.”

Mehtap Ahlat ,the Chairman of Altıniş Jewelry, stated that 2015 was left behind as a difficult year due to developments both in Turkey and in the world for the sector, underlined that each company should take lessons from the developments in 2015 .By stating that they set rational goals for 2016, Ahlat said they have positive expectations in the medium and long term even if not in the short term.

M

ehtap Ahlat, the Chairman of Altıniş Jewelry, shared her expectations about 2016 and assessments of 2015 with Altın Dünyası. Indicating that 2015 was left behind as loss of the overall sector heading became prominent in evaluations of Ahlat occurred as follows: Election atmosphere has created an uncertainty “Atmosphere caused by the general elections in Turkey had a negative impact consisting markets .It is not wrong to say that 2015 was left behind as loss for all sectors when re-election added to this. By 2015, considering the conditions in the domestic and foreign markets we had planned and envisaged that we could experience a turnover of around 10% .Indeed; our 2015 performance fell by 10% as we expected. “ Retailer’s sense of work must change “Due to built-in understanding of the industry, unfortunately manufacturer and wholesalers are the most affected by economic fluctuations. In this period slowing down balance returns deliberately by retailers as an excuse of the calmness of work affect

the sector more negative than it should be .Now this mentality needs to change. Customers also need to reassure us to keep the quality of the services we provide .In 2016 as Altıniş we will change our understanding and will raise our service quality we offer to customers who we provide a significant portion of our profit and revenue and also we will review our work with our customers that we are forced to serve.” 2016 needs to be read well “A picture which had expected after election has emerged in the market. However, due to the instability experienced in the Southeast we need to see that sales decrease in almost zero point in this area. We are in a period of the normalization of the political conjuncture of the market we need more than ever to return to normal. The lifting of the embargo against Iran is important of course. However, it isn’t needed to have much positive expectations unnecessarily. Sales will increase to Iran can mean a reduction in sales to Dubai. Consequently, it is important to read and examine the developments in international and Turkish markets very well regarding the year 2016 and we had better to make future plans in cautious and rational way accordingly.”


NEWS

SAYI 113

ALTIN DÜNYASI

149


Altın Dünyası HABER

NEWS

DÖVİZ PİYASASINDAN VİZE ALDI 2015 yılında ciddi kurumsal atılımlar içinde olan, İstanbul Altın Borsasına üye olarak daha büyük hedeflere yol alan Eren Has Gümüş; müşterilerinin Döviz ihtiyaçlarını yılın başında kurduğu EHG Döviz ve Kıymetli Madenler ile karşılıyor. Bu yıl içinde döviz hizmetinde arzu ettiği sonuçları elde eden EHG; müşterilerinin döviz ihtiyaçlarının ilk adresi oldu.

Hakan Aytaş

EREN HAS GÜMÜŞ EXCHANGE IS ACCEPTED IN THE MARKET Eren Has Gümüş (Eren Fine Silver) that made vital corporate moves in 2015 and moved forward to bigger targets by being a member of İstanbul Gold Exchange meets the exchange needs of their clients with EHG Exchange and Precious Metals. Getting the desired results from the exchange service this year, EHG was the first address for exchange needs of their clients… 102 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121

Y

şan müşterilerinin tamamına yakınının, döviz işlemlerinde de markalarını tercih ettiğini söyledi.

E

transactions in the office in Çemberlitaş and that almost all of their clients they are working with for years prefer their brand for exchange transactions.

ıllarca has gümüş ve has altın ticareti yapan Eren Has Gümüş; bu yıl başında döviz hizmetlerini de müşterilerine sunmaya başladı. E.H. G. Döviz ve Kıymetli Madenler markasıyla müşterilerinin döviz alım ve satım taleplerine karşılık veren EHG; 2015 yılında dövizde yaşanan yoğun hareketliliğe, hızla ve etkin bir şekilde cevap verdi. Eren Has Gümüş Genel Müdürü Hakan Aytaş; yeni markaları ile döviz alım satımında müşterilerine etkin hizmetler sunduklarını, hem toptan hem de perakende bazlı döviz işlemlerini Çemberlitaş’ta yer alan firma merkezlerinden gerçekleştirdiklerini, kendileriyle yıllardır çalıren Fine Silver that trades fine silver and fine gold for years started to offer exchange services to the clients in the beginning of this year. Meeting the exchange transaction demands of their clients with E.H.G Exchange and Precious Metals brand, EHG responded to the dynamism in the exchange in a quick and effective way. Hakan Aytaş, Eren Fine Silver General Manager, has stated that they offer effectual services in exchange transaction to their clients with their new brand, conduct both wholesale and retail exchange

İstanbul Altın Borsası’na üye olarak çok önemli kazanımlar elde ettiklerini, yurtdışı ticari faaliyetlerinde İAB üyesi olmalarının ciddi bir prestij ve saygınlığa yol açtığını kaydeden Hakan Aytaş; “E.H.G Döviz olarak tüm ithalat ve ihracat çalışmalarımızı İstanbul Altın Borsası üzerinden gerçekleştiriyoruz. Sektördeki gücümüzü ve hareket kabiliyetimizi kullanarak yurtdışında bulunan, kıymetli madenler konusunda sektörün bilinen büyük firmaları ile ticari ilişkilerimizi hızlandırıyoruz” diye konuştu.

Emphasizing that being a member of İstanbul Gold Exchange brought crucial gains, a serious prestige and dignity to them, Hakan Aytaş continues as follows: “EHG Exchange executes all export and import works through İstanbul Gold Exchange. We use our power and mobility and speed up the commercial relations with great international companies that are well known in the precious metals industry”.



Altın Dünyası HABER

NEWS

ISGOLD MAKES NEW INVESTMENTS IN THE NEW YEAR Isgold Gold Refinery Inc, the outstanding precious metal processor and refinery brand in our country, expands its business operations which started in Europe in 2011 by launching new projects. Isgold that is well known in Europe for Goldbarters when it comes to investment gold, which Isgold established with foreign partners, will add two subsidiaries to Goldbarters as of the new year.

C

onducting the marketing activities in Europe for a long time and starting the commercial development in Europe, hitting the headlines especially for online sales in our country in the last two years, Isgold Gold Refinery Inc. will aim for the sky with new brands and new services in Europe. Isgold that offers golds in gram with high security and quality to the investors especially in Germany, Switzerland and Austria via Goldbarters brand is starting to offer valuable goods crating and Goldbarters products to more countries. Erdoğan Aşık, Isgold Gold Refinery Inc. Founding and Honorary President, has stated that Goldbarters has reached a growing statistical value and the mastership period of Isgold will start in Europe with

104 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121

the new subsidiaries. Mentioning that the banks in Europe go downsizing and steer away from crating services, Erdoğan Aşık continues as follows: “Studying these developments, we are starting to offer valuable good crating service in Germany. We will establish service points for secure and insured valuable goods crating in all of the cities in Germany.” Aşık states that the service points to be established for crating is more secure than the banks and they will offer insurance opportunity to the clients whatever the value of the goods to be crated is and underlines that they wish to crate the valuable goods of the Goldbarters clients in the first step and to reach everyone who needs secure crating service.

Ülkemizin önde gelen kıymetli maden işleme ve rafineri markası İsgold Altın Rafineri A.Ş; 2011 yılında Avrupa’da başladığı ticari faaliyetleri, yeni projeler ekleyerek genişletiyor. Yabancı ortaklarıyla birlikte kurduğu Goldbarters markası ile yatırım altını dendiğinde Avrupa’da yakından tanınan İsgold; yeni yıldan itibaren Goldbarters’a iki kardeş şirket daha ilave ediyor.

U

zun bir dönem pazarlama faaliyetlerini Avrupa’da yapan ve ticari gelişimine Almanya’da start veren, son iki yıldır ülkemizde özellikle online satışlarıyla adını duyuran İsgold Altın Rafineri A.Ş; Avrupa’da yeni markalar ve yeni hizmetlerle hedeflerini büyütecek. Goldbarters markası ile başta Almanya, İsviçre ve Avusturya’da bulunan yatırımcılara, gram altınları yüksek güvenlik ve kalite eşliğinde sunan İsgold; artık değerli emtia kasalama ve Goldbarters ürünlerini daha fazla ülkeye sunmaya başlıyor. İsgold Altın Rafineri A.Ş Kurucu ve Onursal Başkanı Erdoğan Aşık; Goldbarters’ın her yıl büyüyen bir istatistiki değerlere ulaştığını, yeni eklenecek kardeş markalarla birlikte Avrupa’da İsgold’un ustalık döneminin başlayacağını söyledi.

Avrupa’da bankaların küçülmeye gittiğini, kasalama hizmetlerinden hızla uzaklaştıklarını belirten Erdoğan Aşık; “Bu gelişmeleri etüt ederek, ilk olarak Almanya’da değerli emtia kasalama hizmeti vermeye başlıyoruz. Kısa süre içinde Almanya’nın tüm şehirlerinde güvenli ve sigortalı değerli emtia kasalama hizmet noktaları oluşturacağız” dedi. Yeni kurulacak kasalama hizmet noktalarının bankalardan daha güvenli olduğunu ve kasalanacak emtianın değeri ne olursa olsun birebir sigortalama imkanı müşterilere sunacaklarını kaydeden Aşık; ilk aşamada Goldbarters müşterilerinin değerli emtialarını kasalamayı, ardından güvenli kasalama ihtiyacı olan herkese ulaşmayı arzu ettiklerini dile getirdi.



Altın Dünyası HABER

NEWS

Trabzon’un ve ülkemizin en büyük hasır takı üreticilerinden biri olan Karaltın; 2015 yılını hızla unutarak 2016 yılı için kolları sıvadı. 2015 yılında çeşitli iç ve dış sebeplerden kaynaklanan sektörel durgunluğu, yeni koleksiyonları ile aşma gayreti gösteren Karaltın Kuyumculuk; yıl sonu itibariyle yine Trabzon’un önde gelen ihracat markaları arasında yerini aldı.

Ü

lkemizdeki yüzlerce kuyumcuya ürünlerini sunan, birçok değerli markanın Trabzon hasır ihtiyacını gideren Karaltın; zorlu bir yılı yaptığı yatırımlar ile hasar almadan tamamladı. Karaltın firma ortağı Cevat Kara; sektörün zor bir yılı geride bırakmak üzere olduğunu, 2014 rakamlarına ulaşılmasa dahi, geçmiş yılın rakamlarına yaklaşmak için sürekli özel tasarımlara imza atarak büyük çaba sarf ettiklerini söyledi. Trabzon hasırına son dönemde ilgi gösteren Arap pazarında, yaşanan çeşitli siyasal karışıklıklar nedeniyle bir daralma olduğunu, yurtiçinde kontrollü bir büyüme içinde hareket ederek çalışmalarını devam ettirdiklerini kaydeden

Kara, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizin çok değerli markalarının Trabzon hasır ihtiyaçlarına cevap vermeye devam ediyoruz. Bu yıl 100’ün üzerinde yeni modeli hayata geçirdik. Birkaç yıldır taklit ile mücadele konusunda kararlılıkla sürdürdüğümüz çalışmalar meyvelerini vermeye başladı. Ürünlerimizin artık taklidinin yapılmadığını görüyor ve seviniyoruz. Ön plana çıkardığımız çeşitli tarzların, kısa süre içinde farklı markalar tarafından da uygulandığına şahit oluyoruz. 2016 yılında yine en yeni modellerimizi vitrinlere taşıyacağız. İstanbul Kuyumcukent bünyesinde yer alan atölyemiz; Trabzon merkezimizle koordineli bir şekilde çalışarak başarılı sonuçlar ortaya koyuyor.”

“STABILITY AND PEACE WILL COME WITH THE NEW YEAR” Karaltın, one of the biggest mesh gold jewellery producers in Trabzon and our country, has already forgot this year and is ready for 2016. Making a great effort to overcome the sectorel recession caused by different domestic and international reasons in 2015 with new collections, Karaltın Jewellery took its place among the outstanding export brands in Trabzon as of the end of the year.

K

araltın that offers its products to hundreds of jewellers throughout the country and meets the need for Trabzon mesh gold of many precious brands went through with a tough year with no damage thanks to their investments. Cevat Kara, Karaltın Partner, has stated that the sector is about to leave a tough year be-

106 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121

hind and they made a great effort to reach the figures of the last year with special designs even though the figures of 2014 could not be achieved. Expressing that there was a narrowing in the Arabian market that showed interest in Trabzon mesh gold recently due to various political conflicts and they contin-

ued on working domestically within a controlled development, Kara ended his remarks as follows: “We continue on providing many precious brands in our country with Trabzon mesh gold. We actualized more than 100 new models this year. The struggle we had for imitations for a couple of years started to bring results. Now

we are happy to see that our products are not imitated. We see that various styles which we bring to the forefront are implemented by other brands as well. In 2016, we will display the newest models in the Windows. Our workshop in İstanbul Kuyumcukent collaborates with Trabzon Head Office and proves to be successful.”


CONTACT: AGORA TURIZM VE TICARET LTD. S存TI. TEL. +90 212 241 8171, INFO@MESSE-MUENCHEN.COM.TR

INHORGENTA.DE INHORGENTA-BLOG.DE INHORGENTA.COM/TICKETS


Altın Dünyası HABER

Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği ve Mücevher İhracatçıları Birliği 4000 yıllık geçmişe sahip kültürel miras niteliğindeki Trabzon’a özgü hasır ve kazaziye el sanatlarının tanıtımı için önemli bir projeye imza atıyor. Proje ile bu kültürel mirasın yalnızca Türkiye’ye değil tüm dünyaya tanıtılmasının yanı sıra gelecek kuşaklara aktarılması da hedefleniyor.

D

oğu Karadeniz İhracatçılar Birliği ve Mücevher İhracatçıları Birliği önemli bir projeye imza atıyor. Trabzon ve çevresine özgü 4000 yıllık kültürel miras niteliğindeki hasır ve kazaziye sanatının Türkiye ve dünyaya tanıtılması ve özelliklerinin korunarak gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla hazırlanan projede, bu el sanatlarında önemli çalışmalar yapan Trabzon olgunlaşma Enstitüsü ve Trabzon Kuyumcular Odası da görev alıyor. Proje, hasır ve kazaziyenin tarihinin araştırılması, ulusal ve uluslararası tanıtım çalışmaları, eğitim, ulusal ve uluslararası fuar katılımları, standartlaştırma ve sertifikasyon, bu alanda faaliyet gösteren firmaların desteklenmesi, satış ve sergi tesislerinin kurulması gibi unsurlardan oluşuyor. Hazırlanan proje ile ilgili son toplantı 22 Aralık 2015 tarihinde Trabzon Alacahan ‘da gerçekleştirildi. Toplantıya Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Başkanı Ahmet Hamdi Gündoğdu, Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner, Trabzon Kuyumcular Odası Başkanı Ali Yazıcı, Trabzon Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Zarife Akdeniz, Kuyumculuk 108 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121

teknolojisi öğretim görevlileri Sevil Şahin ve Emine Sakallıoğlu, hasır örgüsünün yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılmasında önemli rol oynayan Sezer ailesinden Tayfun Sezeroğlu ve Songül Sezeroğlu ve basın mensupları katıldı. Kültürel mirasımızı gelecek kuşaklara aktaracağız Toplantıda söz alan Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Başkanı Ahmet Hamdi Gündoğdu proje ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu; ‘’Hasır örgü tekniği yaklaşık 4000 yıl öncesine dayanıyor. Orta Asya’da askerlerin zırhlarında ilk örnekleri tespit edilen bu teknik günümüzde


NEWS Trabzon Bölgesi’nde üretilen takılarda yaşatılıyor. Orta Asya’dan göçlerle birlikte Kafkasya ve oradan da Kuzey Batı Anadolu’ya intikal eden bu tekniğin MÖ. 2000 – 756 yılları arasında Trabzon ve çevresine de hakim olan Turanlılar dönemine kadar uzandığı tahmin ediliyor. Hasır ve kazaz bu coğrafyanın sahip olduğu önemli kültürel değerlerdir. Bu mirasın gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla Mücevher İhracatçıları Birliği’nin de desteği ile bir tanıtım projesini hayata geçiriyoruz. Proje çok farklı unsurlardan oluşuyor. Öncelikle hasır ve kazaziyenin geçmişinin hangi tarihe ve nerelere uzandığının belirlenmesi çalışmalarını yürütüyoruz. Bu değerimizin ulusal ve uluslararası alanda tanıtımı ile ilgili de önemli çalışmalar planlıyoruz. Yazılı basının yanı sıra internet teknolojilerini de etkin bir biçimde kullanacağız. Türkiye ve dünyada gerçekleştirilen kuyumculuk fuarlarına da katılacak ve tanıtım çalışmalarımıza buralarda da devam edeceğiz. Tabi konunun en önemli ayaklarından biri de eğitim. Bu sanatın doğru bir şekilde öğretilmesi için Trabzon Olgunlaşma Enstitüsü uzun zamandır başarılı çalışmalar yapıyor. Enstitü Trabzon’daki firmalarımızla da yakın işbirliği içerisinde çalışıyor. Projenin sürdürülebilir olmasında bu alanda faaliyet gösteren firmalarımızın da desteklenmesi önemli. Bu konuda Trabzon Kuyumcular Odası ile işbirliği içinde çalışıyoruz. Standardizasyon ve sertifikalandırma da kültürel mirasın aslına uygun olarak korunabilmesi adına son derece önem arz ediyor. Projenin bir de istihdam boyutu var. Hasır örgüsü, yöremizdeki ev kadınlarının ek geçim kaynağı niteliğinde. Çok sayıda ev kadını aile ekonomilerine bu yolla destek

oluyor. Sadece 1 firmanın 400’e yakın örücü ev kadını ile çalıştığını biliyoruz. Bu son derece önemli. Tanıtım çalışmaları ile ilgili bir takım projelerimiz var. Trabzon’da yurtiçi ya da yurtdışından gelen turistlerin ziyaret edebileceği ve hasır ve kazaziye örneklerini inceleyebileceği hatta satın alabilecekleri bir tesisi hayata geçirmeyi de planlıyoruz.’’ Projeye her türlü desteği vermeye hazırız Anadolu’nun önemli kültürel miraslarından olan hasır ve kazaziyenin yaşatılmasının son derece önemli olduğunu belirten Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner toplantıda yaptığı değerlendirmede şu noktaların altını çizdi; “Türkiye’de ilk Trabzon hasırı ihracatı yapmış kişi olduğumu söyleyebilirim. Bundan 30 – 35 sene önce bu işi en iyi yapan Trabzon’un köklü ailelerden biri olan Severler’den hasır alır yurtdışına satardım. Aldığımız sipariş, üretilebilenin çok üzerindeydi. Doğru anlatıldığı zaman hasır ve kazaziye tüm dünyada talep görebilen, hikayesi ve özelliği olan bir takıdır.

Trabzon’da yurtiçi ya da yurtdışından gelen turistlerin ziyaret edebileceği ve hasır ve kazaziye örneklerini inceleyebileceği hatta satın alabilecekleri bir tesisin hayata geçirmesi planlanıyor.

SAYI 121

• ALTIN DÜNYASI

109


Altın Dünyası HABER Tarih ve kültüre meraklı olan kişiler hasır ve kazaziyenin önemini bilirler. İhracat açısından baktığımızda, özellikle hasır bilezik önemli ihracat potansiyeline sahip bir kategoridir. Orta Doğu ülkelerinde rağbet gören hasır ve kazaziye her geçen yıl artan bir satış grafiği ortaya koymaktadır. Ben bu rakamın daha da artacağına inanıyorum. Biz bu kültürel mirasın yaşatılması adına Mücevher İhracatçıları Birliği olarak elimizden geleni yapmaya hazırız. Yurt içi ve yurt dışı fuarlarda bu değerimizin tanıtımı için çalışmalar yapacağız. Aynı zamanda bu alanda çalışan tasarımcılarımız İstanbul Jewellery Show kapsamında kurulan Designer Market’te yer alacak ve hasır ve kazaziyeyi tanıtacaklar. Yine Trabzon’dan hasır ve kazaz tekniği ile üretilmiş takılar Ajur Mücevher Takı Tasarım Yarışması’na katılacaklar. Dünyanın dört bir yanından sektör profesyonellerinin katıldığı ve 1000 kişinin ağırlandığı Geleneksel Ajur Takı Tasarım Ödül Gecesi’nde bu konuda özel bir çalışma planlıyoruz. Trabzon hasırı ve kazaziye ile ilgili haberleri de dünyanın dört bir yanındaki sektör mensuplarına ulaştırdığımız World Diamond Magazine dergimizde de yayınlayacağız. Projenin kültürel mirasın yaşatılması, istihdam vb. faydalarının yanında sektör ihracatını da arttırma potansiyeli muhakkak. Projeye her türlü desteği vermeye hazırız.’’ Hasır erkekler tarafından örülürdü Trabzon hasırının özelliklerinin korunması ve gelecek kuşaklara aktarılmasında önemli rol oynayan Trabzon’un köklü ailelerinden biri olan Sezerler’e mensup Tayfun Sezeroğlu da toplan-

110 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121

NEWS Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nun kuruluş yeri olan Dağistan’dır. Hasır ve kazaz Türk işidir. Sonradan yabancılara aktarılmıştır. Çünkü Türkler bir çok savaşlar geçirmiş ve bir çok insanını kaybetmiştir. Halen Dağistan’ın köylerinde pek çok evde atölye vardır. Bu sanatın kökleri Orta Asya’ya dayanmaktadır. Ailemizin hasırı ele almasından önce bu unutulmaya yüz tutmuş bir sanattı. Çünkü endüstriyel hale getirilmesi mümkün olmadığından ekonomik açıdan doğru bir faaliyet değildi. İnsanlar getiri sağlayamıyorlardır. Önceden insanlar hasır teli elde çıkrıkla çekiyorlardı. Ancak günümüzde makinalarla dakikalar içinde 32 mikron kalınlığında standart tel çekilebiliyor. Bugün konuşulması gereken konu bu üretimi nasıl arttırabiliriz.’’

Örgüde standardizasyon son derece önemli. Eğitimlerimizde öncelikle bu standardın korunmasına önem veriyoruz. Nitelikli personel eğitimi, bu sanatın gelecek kuşaklara aktarılmasında kilit rol oynuyor. tıda şu noktalara değindi; ‘’Hasırın tarihçesini iyi tanımlamamız gerekiyor. Babam hasır örme konusunda eğitim alan ilk Müslüman çıraktır. Babam kuyumcu dükkanının önünde hasır örermiş. Eskiden 8 ayar ya da gümüş çalışılırdı. Daha önceki yıllarda hasır erkekler tarafından örülürdü. Kadınların hasır örgüsüne başlamaları çok eski değildir. Trabzon hasırının İstanbul’a tanıtılmasında öncülük yapmış biz aileyiz. Üniversite eğitimi için İstanbul’da bulunduğum yıllardan itibaren hasır ticareti yaptım. İstanbul

Kapalıçarşı’da Yağcı Han ve Kalpakçılar Caddesi’ndeki işyerlerimizde hasır örgüsü satardık. O günden bu yana hasır örgüsü gelişti. Özellikle Karadeniz Bölgesi’nde yapılan düğünlerde neredeyse standart haline geldi.’’ Bu sanatın kökleri Orta Asya’ya dayanmaktadır. Hasır üretiminin yaşatılmasında ve üretiminin artmasında söz sahibi olan isimlerden biri olan Sevil Sezeroğlu hasırın geçmişi ve üretim süreçleri ile ilgili yaptığı bilgilendimede şunları söyledi; ‘’Bu sanatlarımızın Anadolu’ya asıl geliş yeri

Sanatı gelecek kuşaklara aktarmada eğitim çok önemli Trabnzon Olgunlaşma Enstitüsü’nün hasır ve kazaziye sanatının yaşatılmasında son derece önemli çalışmalar ortaya koyduğunu belirten Enstitü Müdürü Zarife Akdeniz sektör ile de sağlıklı bir iletişim içinde olduklarını ve bu alanda çalışacak kişilerin eğitilmesinde önemli rol oynadıklarını ifade etti. Akdeniz konuşmasında şunları söyledi; “Örgüde standardizasyon son derece önemli. Eğitimlerimizde öncelikle bu standardın korunmasına önem veriyoruz. Nitelikli personel eğitimi, bu sanatın gelecek kuşaklara aktarılmasında kilit rol oynuyor. Her geçen yıl bu eğitimi alan kişi sayısı artıyor. Enstitümüze gösterilen ilgiden memnunuz. Bu projenin uygulanmasında üzerimize düzen görevi seve seve yerine getireceğiz.’’



Altın Dünyası HABER

Kökleri 4000 yıl öncesine dayanan ve makine girmemiş tek el sanatı olan Trabzon hasırının her örgüsünde bir kadının hayat hikayesi, Karadeniz insanının inatçılığı ve tuttuğunu koparan iradesi vardır. Bu yönü ile Trabzon hasırı bir takının çok daha ötesinde anlamlar taşır.

H

asır, kökleri 4000 yıllık geçmişe dayanan bir el sanatıdır. Orta Asya’dan Karadeniz Bölgesi’ne gelen ve Trabzon çevresine yerleşen ilk Türkler olan Turanlılara bağlı Tibarenler, taş ve maden işlemeciliğini, Elizanlar örmeciliği getirmiştir. Günümüze kadar gelişim gösteren bu meslek dalları Trabzon Kuyumculuğu’nun temel taşlarındandır.
Fatih Sultan Mehmet’in 1461 yılında Trabzon’u fethiyle, Gümüşhane’de bulunan gümüş madenlerinin işletilmesi ve çıkan ham gümüşün hayvanlar sırtında Trabzon Limanı’na getirilmesi, buradan da gemilerle genelde İstanbul ve diğer liman şehirlerine ulaştırılması, Trabzon ticaretine ve kuyum mesleğinin gelişimine önemli katkılar sağlamıştır.

112 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121


NEWS

Fatih Sultan Mehmet’ten sonra Trabzon’da şehzade olarak bulunan Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman’ın kuyumcu yanında çalışmaları, o dönemde Trabzon kuyumculuğunun geldiği noktayı göstermektedir. Evliya Çelebi de anılarında Trabzon Kuyumcu ustaları ile İstanbul kuyumcu ustalarının aynı olduğunu, Trabzon kuyumcularının ürettiği süs eşyalarının Osmanlı Sarayı’nı süslediğini anlatmaktadır. Yavuz Sultan Selim dönemimde Batum’un fethiyle birlikte kültürel karışım hız kazanmış, Kafkas el sanatları ile Trabzon el sanatları birbirlerini hızla etkilemeye başlamıştır. Böylece Trabzon kuyumculuğu çeşitlenmiş ve Trabzon’a has hasır daha da gelişmiştir.
1917 yılından önce Rus Çarlık orduları ile Karadeniz’e gelen Kafkasyalı ustaların geri gitmemesi ve Trabzon’da yerleşmesiyle hasır örücülüğü önemli gelişim göstermiştir. Bu dönem Trabzon kuyumculuğunun yeniden doğmasıdır. Kafkasyalı Türk ustalar Trabzon’da hasırı öğretmiş ve yaşamasını sağlamışlardır. Böylece Trabzon’un tek ticari markası olan TRABZON HASIRI doğmuştur. Bugün Kafkasya’da bunun benzerlerinin görülmesi bu nadide el sanatının, Türk el sanatı olduğunu doğrulamaktadır.
 Telkariye mesleği, örme işine

dayanmaktadır. Trabzon hasırı da bir telkariye ürünüdür. Örme işini de genellikle bayanlar yapmaktadır. Osmanlı Dönemi’nde müslüman kadının sokağa çıkması, kuyumcuya gidip altın ya da gümüş tel alması, aldığı teli ördükten sonra kuyumcuya geri getirmesi sosyal olarak mümkün olmadığından, o dönemde hasır örme işini genellikle gayri müslim kadınlar ve erkekler yapmaktaydı. Bu durum Cumhuriyet dönemine kadar devam etmiştir. Cumhuriyetle birlikte cinsler arasındaki ayrımcılık kalkmış, Türk kadını da sosyal hayatta yerini almıştır. Böylece Türk kadını hasırın olmazsa olmazı olan örme işine el atmış ve Trabzon Hasırı’nın bugünlere gelmesinde önemli görevler üstlenmiştir.
Altın ve gümüşü dantel gibi işleyen ilk müslüman Türk kadınları arasında Melahat Hanımın adı günümüze kadar gelmiş ve anılarda yer almıştır. O günlerden bugüne adları kalan hasır ustaları arasında Dağıstanlı Hacı Mehmet ve Kafkasyalı İbrahim Horololu’nun adları hala yaşamaktadır.
Bugün Trabzon kuyumculuğunun temelini Oluşturan hasır tamamıyla el emeği ve göz nurudur.
Makine girmemiş tek el sanatı olarak yaşamaktadır.
Hasırın her örgüsünde bir bayanın hayat hikayesi, Karadeniz insanının inatçılığı ve tuttuğunu koparan iradesi vardır.

“Bugün Trabzon kuyumculuğunun temelini Oluşturan hasır tamamıyla el emeği ve göz nurudur.
Makine girmemiş tek el sanatı olarak yaşamaktadır.
Hasırın her örgüsünde bir bayanın hayat hikayesi, Karadeniz insanının inatçılığı ve tuttuğunu koparan iradesi vardır.”

SAYI 121

• ALTIN DÜNYASI

113


TANYEL YILMAZ 212 PR

D

ünya son 50 yıl boyunca çevre kirliliği ve doğal kaynakların tüketimini, ozon tabakasının delinmesini, Afrika’daki açlığı konuştu. Savaşlar, terör eylemleri, ekonomik krizler… Böylesi bir gündemle 21. yüzyıla girdik. İlk başlarda yaşanan sorunlar yoksulları, çatışmaların yaşandığı bölgelerde yaşayan çaresiz insanları etkiliyordu. Ancak 11 Eylül ile başlayan dalga artık en gelişmiş ülkelerin en yüksek yaşam standardı olan kentlerinde yaşayanların da bu ölümcül sürecin dışında kalamayacağını gösterdi. Mücevher eskiden sadece bir sınıfsal sembol ve servetin intikali aracıydı. Sadece aristokratların sahip olabildiği değerli taş ve metallere, zaman içinde zenginlik daha geniş kitlelere yayıldıkça ve demokrasi gereğince herkesin eşit haklara sahip olduğu kabul görünce artık kent soylular da mücevhere ilgi göstermeye başladılar. Kırsal kesim ve yoksullar ise altın para biriktiriyorlardı. Paralardaki altın mik-

MARKETING

Dünyanın pozitif gündeme ihtiyacı var tarı azaldıkça tasarruf için altın takılar da kullanılmaya başlandı. Altın takı bir mücevher gibi görünse de aslında dünyanın her yerinde geçerliliği olan bir tasarruf aracı oldu. Günümüzde belirli yaşam standartlarına sahip olan her kadın için mücevher pek çok şeyin göstergesi; dolayısıyla erkekler için de çok anlamlı… Özellikle çalışan kadınlar artık kendi mücevherlerini kendileri alabiliyorlar… Ancak 21. Yüzyılda mücevher tüketimi eğiliminde gözle görülür bir değişim yaşandı. Burada pek çok parametreden söz edebiliriz. Bunlardan ilki teknolojik ürünler… Başta cep telefonu ve aksesuarları olmak üzere kadınlar yeni bir tüketim aracıyla tanıştı. Teknolojik ürünlere ve hizmetlere ayrılan bütçeler herkesin gelirine göre ayrışmakla beraber önemli pay almaya başladı. Bir başka faktör bence dövme… Genç, yaşlı ya da kadın-erkek pek çok insanda ciddi bir dövme yaptırma eğilimi belirdi. Dövmeyi de bir tür takı olarak kabul edersek bu bağlamda pier-

cing ve benzeri aksesuarlar da yaygınlaşmaya başladı. İnsanların tüketim eğilimlerine baktığımız zaman, negatif gündem nedeniyle insanların bir kaçış eğilimine girdikleri; daha çok tatil yapmak, daha ileri teknolojik olanaklara sahip olmak, daha güvenli otomobillere binmek gibi tercihleri ön plana çıkmaya başladı. Savaşların, terör saldırılarının, kanlı çatışma görüntülerinin yaşandığı bir dünyada insanların mücevher alacak kadar rahat olmalarını beklemek mümkün mü? İnsanların kendilerini güvende hissetmek adına aldıkları yeni evler onları ne kadar mutlu ediyor? Daha güvenli ve mutlu bir yaşam için harcanan paralar ne kadar gerçek? Aslında 30 bin dolarlık bir gerdanlık kadar gerçek… 300 bin Doları bir ev almak için de kullanabilirsiniz, bir mücevher almak için de… Tercihiniz ne olurdu sahi? Alternatif bir bakış açısıyla bakınca da radikallerin tezini görüyoruz. Savaşlar zenginlikleri yaratıyor ve insanlar bu zenginlikleri elde etmek için savaşıyor. Dolayısıyla ne kadar çok savaş olursa o kadar çok zengin çıkacak karşımıza, ne kadar çok zenginleşme olursa o kadar çok savaş… Şiddetin güncel yaşantımızdaki payının artmasıyla beraber ne yazık ki mutsuz insanların arayışları da farklı kanallara kaydı. 1990’lara göre inanılmaz bir teknolojik hayatımız oldu. Mücevher, değişmeyen, asırlarca aynı kalabilen ve eskidikçe değerlenen bir ürünken, teknolojik ürünler daha işlevsel ve çevresel gelişmelerden etkilenmeye çok daha açık bir özellik sergiliyor. Ancak şurası kesin ki, negatif gündem teknolojik ürünleri

114 ALTIN DÜNYASI • SAYI 120

pozitif gündem ise mücevher benzeri estetik ürünleri destekliyor. Peki mücevher sektörü ne yapmalı? Mücevher sektörü yeniden duyguları ön plana çıkartmalı… Pozitif bir gündemi destekleyerek insanların daha az endişeli olmasını sağlamalı, İnsanlar için teknoloji her ne kadar vazgeçilmez de olsa, insanlara doğa, tarih, sanat, kültür ile ilgili içerik de cazip hale getirilmeli. Mücevher sektörü, daha pozitif bir gündeme katkıda bulunmak için içerik yaratmalı. Defileler, sergiler, şenlikler, sanat günleri… Akla hayale gelmeyecek şeyler… Rakiplerin zorlu olduğu yetmiyormuş gibi bir de negatif gündem çok iyi yönetilmesi gereken bir risk. İlk darbeyi alanlardan biri saat sektörü oldu… Akıllı telefonunuzla uyumlu bir saat mi yoksa klasik bir saat mi? Bir elmasın değeri nadir olmasından, sanatçının becerisinden, tasarımından etkileniyor. Teknolojik ürünlere rağmen elmas hala elmas, altın hala altın… Ancak tabi önce pazarlayabilmeniz sonra da satabilmeniz lazım. Bir ürünü tanıtmanız pazarlamanız, pazarlamanız da satmanız anlamına gelmiyor. Satın alma işlemi için ise pozitif gündem gerekiyor. Pozitif gündem sadece kendiişlerimizle ilgili olmak zorunda değil. Sinemadan spora, bilimden kültürel aktivitelere kadar geniş bir yelpazede yaratılacak her gündem maddesi göreceksiniz mücevher satışını arttıracak ve kriz beklentisini de aşağıya çekecektir.



Altın Dünyası HABER

NEWS

Birçoğumuzun çocukluk ve gençlik yıllarında hayatımıza giren, saat dendiği zaman ilk akla gelen marka olan Casio; yenilenen tarzı, en son teknolojiyle donanan özellikleri ve sportif duruşuyla yeni neslin de vazgeçilmezleri arasında yerini alıyor.

İ

lk dijital saat kavramını, dayanaklılığı, sportif duruşu yansıtan ve saat markaları arasında adeta bir efsane olan Casio; her yıl artan satış rakamlarıyla yıllara meydan okumaya devam ediyor. Ülkemizin önde gelen saat distribütörlerinden Karpa Saat tarafından yıllardır, ülke tüketicisiyle buluşan Japon devi Casio; sadece saat satan mağazalarda değil birçok kuyumcu vitrininde de yer alıyor. Bugün itibariyle vintage (geçmişin günümüze yansıması)

116 ALTIN DÜNYASI • SAYI 120

akımına artan bir ilgi neticesinde, Casio’nun birçok eski modelleri hala yoğun talep görüyor. Efsane Casio’nun efsane modeli F91- 1991 yılından buyana sürekli satılıyor. 2015 yılında ülkemizde satılan yaklaşık 600.000 Casio içinde F91 modeli 18.000’lik bir satış rakamına ulaşmış. Karpa Saat Genel Müdürü Enez Bulut; sağlamlık denince hemen akla gelen Casio’nun F91 modelini 24 yıldır aralıksız kullanan kişilere rastladığını, kendini sürekli geliştiren, yüksek teknolojiyi ürünlerine etkin bir şekilde yansıtan ve yeni

tasarımlara sık sık üretim bandında yer açan Casio’nun saat denince ilk akla gelen marka olduğunu ifade ediyor. “Dünya çapında 200 ülkede satılan Casio; kuyumcuların da vazgeçilmez markalarından birisi” Birçok kuyumcunun Casio markasının yüksek kalite algısına dayanarak, özel müşterilerine, belirli bir rakamın üzerinde alım yapan müşterilerine Casio saat hediye ettiğini dile getiren Enez Bulut, sözlerini şöyle sürdürdü: “Casio, özellikle kuyumcularda damada

hediye olarak alınabiliyor. 300-500 lira arasında olan bir Casio modelini hediye ettiğinizde, binlerce liralık bir saat almışçasına karşınızdakini çok mutlu kılabiliyorsunuz. Erkeğin çok fazla aksesuarı olmadığı için saatler ön plana çıkıyor. Casio, birçok marka gibi erkekler için daha fazla saat üretiyor. Şu anda ülkemizde 2000 satış noktasında Casio yer alıyor. Satanların gözü kapalı verdikleri, hiç kasmadan sattıkları marka hangisi dendiğinde ilk akla Casio geliyor.”



Altın Dünyası HABER

NEWS

Bu yıl içinde İstanbul Vizyon Park’ta en son teknolojiyle donatılan, güçlü yeni üretim tesisine geçiş yapan Riva Gold; geçmiş yıllarda Avrupa’dan gelen altın takı talebinin son yıllarda en dip seviyelerde bulunduğunu belirtiyor. Firmanın İhracat Müdürü Onur Şahin; Avrupa’dan gelen altın takı talebinde her yıl azalma olduğunu söylüyor.

B

irçok farklı ülkeye ve farklı kültürlere, birbirinden kaliteli hallow tarzı takılar sunan Riva Gold; son yıllarda ağırlığını Arap Yarımadası ve Kuzey Afrika ülkelerine verdi. Riva Gold İhracat Müdürü Onur Şahin; Avrupa’da son yıllarda yaşanan ekonomik durgunluk ve yeni neslin altın takı kullanımından belli ölçüler-

de uzaklaşmasının bu daralmayı ortaya çıkardığını ifade ediyor. İspanya, Almanya ve Balkan ülkelerinden, eski ölçeklerde olmasa dahi siparişlerin geldiğini kaydeden Onur Şahin; “Dubai’den gelen sipariş miktarıyla Avrupa siparişleri arasında çok büyük bir fark oluştu. Doğal olarak biz de dahil olmak üzere birçok firma-

DEMAND FOR GOLD JEWELLERY IN EUROPE CONTINUES ON DECLINING Riva Gold that is equipped with the latest technology in İstanbul Vizyon Park this year and has started to operate in a strong manufacturing plant states that the demand for gold jewellery in Europe is on the minimum level in the last years. According to Onur Şahin, Export Manager of the company, the demand for gold jewellery in Europe declines every year.

118 ALTIN DÜNYASI • SAYI 120

Onur Şahİn

mız, takı üretim tarzında Arapların ve Kuzey Afrika pazarının beklentilerini daha ön plana aldık. Ayrıca üretim bandımızda farklı ayarlara geçiş olduğunda, yüklü miktarlardaki siparişlerimize daha fazla öncelik veriyoruz” diye konuştu. Bugünlerde hala İJS Ekim Fuarında gelen siparişleri müşterileri-

R

iva Gold that offers quality hollow jewellery to many different countries and cultures has concentrated on Arabian peninsula and North Africa countries. Onur Şahin, Riva Gold Export Manager, mentions that this narrowing is caused by the economic recession in Europe in the last years and by that the new generation does not use gold jewellery as much as they used to. Stating that they receive orders from Spain, Germany and Balkan states even though they are not as much as before, Onur Şahin continues as follows: “There is a huge difference between the amount of the orders from Dubai

ne yetiştirmek için çaba gösterdiklerini, İJS Ekim’in yılın son günlerinde firmalarına büyük artılar kattığının tekrar altını çizen Şahin; Amerika pazarından uzun bir süre sonra siparişler almaya başladıklarını, eski günlerdeki gibi yüksek miktarlar olmasa da, ABD pazarındaki hareketin gelecek için umut aşıladığını açıkladı.

and Europe. Naturally, many companies including us took the expectations of Arabs and North Africa market to the forefront in terms of jewellery manufacturing. Also, we give priority to the orders in huge amount when there is a transition to the different karats in the production line.” Şahin underlines that they are making great effort to meet the orders they received in IJS October Expo and the October expo contributed a lot to the companies. They started to receive orders from America market after a long time and the market in USA is promising even though the amount is not as much as it used to be.



Altın Dünyası HABER

NEWS

2015 yılında, sektörümüzde çok az üretici firmada bulunan İnsan Kaynakları departmanını oluşturan ve böylelikle personelin çalışma verimliliğini artıran, tüm özlük haklarını eksiksiz bir şekilde uygulayan, Piramit Alyans; kurumsallaşma yolunda önemli adımlar atmaya devam ediyor.

T

üm sektörlerde belirli bir çalışan sayısına ulaşan firmaların İnsan Kaynakları Departmanı açması günümüzde çok olağan bir uygulama. Fakat kuyumculuk sektöründe, onlarca kişi çalıştıran, emeğin yoğun olarak işlendiği dev markalarımızda dahi birçoğunda İnsan Kaynakları departmanı bulunmuyor. Piramit Alyans; sektördeki durumun tersine, bu yılın başında İnsan Kaynakları Departmanını açtı. Piramit Alyans; hem kurumsallaşma hem de personelinin daha mutlu çalışma ortamı elde etmesi adına önemli bir hamle yaptı. Piramit Alyans Genel Müdürü Mehmet Arıkan; yaklaşık 40’a yakın çalışanları bulunduğunu, takım arkadaşları arasında en ufak yaşanan sorunların çözümü için yönetimin büyük mesai ve zaman harcadığını,

120 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121

bu bağlamda açılan İK Departmanının, yönetimin bu alandaki yükünü omuzladığını söyledi. İK Departmanının personelin istek ve sorunlarıyla birebir ilgilendiğini ve kendilerine konu intikal etmeden çözümler geliştirdiğini belirten Mehmet Arıkan sözlerini şöyle sürdürdü: “Kısa süre içinde bu değerli departmanımızın firmamıza çok önemli artıları oldu. Ayrıca markamızın kurumsallaşması adına, çalışanlarımızın tüm haklarının eksiksiz bir şekilde iş yaşamlarında olması adına İK Departmanımız markamıza güç kattı. İK Departmanı; gerçek anlamda yönetimin birçok yükünü omuzlayarak bizim, markamızı büyütmeye yönelik planlarımızı uygulamak için daha fazla zamana sahip olmamızı sağladı.”

Mehmet Arıkan



Altın Dünyası HABER

NEWS

“40% OF THE WHOLE YEAR’S TRADING VOLUME ACHIEVED ON 3 SPECIAL DAYS”

S

ina Montür, one of the well-established brands, that offers mounted jewellery manufacturing and precious stone supplying services in our country prepared elegant alternatives for those who seek special new year gifts. Barış Lek, Sina Montür Chairman, expressed that New Year, Valentine’s Day and Mother’s Day are the days when people give gifts to each other the most and jewellery remains in the top 5 gifts to be given. “While there is a remarkable decrease in the jewellery given as a gift for new year in our country in the last years, jewellery still takes

Ü

lkemizde, mücevher montür üretimi ve değerli taş tedarik hizmeti sunan köklü markalarımızdan Sina Montür; yeni yılda özel hediye arayanlar için çok hoş alternatifler hazırladı. Sina Montür Yönetim Kurulu Başkanı Barış Lek; yıl içinde Yılbaşı, Sevgililer Günü ve Anneler Günü’nde insanların hediyeleşmelerinin en üst seviyeye çıktığını, mücevherin de düşünülen hediyeler ara122 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121

the lead for being a special gift for new year around the World. We present new designs 3 times a year, respectively in İstanbul March Expo, İstanbul October Expo and in new year. We also have the chance to test some models to be popular and to be preferred for new year in IJS October Expo” stated Barış Lek. He also added that they prepare special small necklaces and earring concepts for the new year and design different rings with delicate and asymmetrical lines, they include new models for category of solitaire and 5 stone rings about which they are assertive in their product portfolios. sında her zaman ilk beşteki yerini koruduğunu açıkladı. Barış Lek; “Son yıllarda ülkemizde yılbaşında mücevher hediye edilmesinde hissedilir bir düşüş var. Dünya genelinde ise yılbaşındaki en özel hediyeler yine mücevher oluyor. Biz yıl içinde 3 kez geniş çaplı yeni tasarımlarımızı sergiliyoruz. Yeni koleksiyonlarımızın ilkini İstanbul Mart fuarında, ikincisi İstanbul Ekim fuarında, üçüncüsünü de yılbaşı dönemine yaklaşırken müşterilerimize su-

Sina Montür (Mounting) has started to offer unique models to their clients before the forthcoming new year. Barış Lek, Sina Montür Chairman, has stated that they prepare widescale new collections 3 times a year and the special days has a cut of 40% in a whole year’s turnover.

Sina Montür; yaklaşan yılbaşı öncesi birbirinden özel modellerini müşterilerine sunmaya başladı. Yılda 3 kez, geniş çaplı yeni koleksiyonlar hazırladıklarını söyleyen Sina Montür Yönetim Kurulu Başkanı Barış Lek; bir yılın total cirosunda özel günlerin %40’lara varan bir paya sahip olduğunu söyledi. nuyoruz. İJS Ekim fuarında yılbaşında popüler olabilecek ve daha çok tercih edilecek bazı modellerimizi test etme imkanı da yakalıyoruz” diye konuştu. Bu yılbaşına özel küçük kolye ve küpe konseptleri hazırladıklarını, zarif, asimetrik çizgilere sahip olan farklı yüzükler dizayn ettiklerini söyleyen Barış Lek, her zaman olduğu gibi en iddialı oldukları tektaş, sıralıtaş yüzük grubunda yeni modelleri ürün portföylerine dahil ettiklerini sözlerine ekledi.



Altın Dünyası HABER

Ülkemizin önde gelen kalıp ve makine markalarından biri olan Steel Kalıp & Makine, yıllardır kullandığı logosunu ve kurumsal kimliğini baştan sona yeniledi. Steel yeni logosunda; hizmet verdiği iş alanındaki kararlılığını, dünya çapında tanınan bir marka olma konusundaki ısrarını ve müşterilerine sunacağı güveni yansıtmayı hedefledi.

B

aşta kuyum sektörü olmak üzere, birçok sektöre kalıp ve makine alanında hizmet sunan, ürettiği cihazlarla yurtdışı teknoloji bağımlılığına son veren Steel Kalıp & Makine; yeni logosuyla yeni hedeflere kilitlendi. Dairesel özel bir ikon ile desteklenen yeni Steel logosu; titiz ve uzun bir çalışma döneminin ardından hayata geçirildi. Steel Kalıp & Makine Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf İzzet Çelik; hızlı gelişim paralelinde, marka-

larının ruhunu ve çalışma gücünü daha net ifade eden yeni bir logoya ihtiyaç duyduklarını söyledi. Yeni logo çalışması için Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Murat Uçar ile hareket ettiklerini belirten Çelik; “Yeni logomuzun hem sade, hem çarpıcı hem de çok uzun yıllar bizi anlatacak bir duruşu bulunması gerekiyordu. Yaklaşık 1 aylık uzun bir çalışmanın ardından yeni logomuz için karar verdik.” diye konuştu.

NEWS

Kuyum camiamızın genç markalarından Safa Montür; hem pırlanta hem de zirkon taşlı tektaş ve sıralıtaş takı gruplarında kısa sürede piyasadan büyük talep gördü. Bu yoğun ilginin en önemli sebebi; Safa Montür’ün yüksek kaliteli üretim anlayışı ve kalite standardı…

Y

ıllardır kuyumcu vitrinlerinde, tektaş ve sıralıtaş yüzük takı grubunun yükselişi devam ediyor. Özellikle gelinler, alyans gibi tektaş yüzük mutlaka istiyorlar. Ülkemizde ortalama 0.30 ile 0.60 karat pırlanta tektaşlar tercih ediliyor. Tabi ki tektaşın mücevherini almak her bütçeye uygun olmuyor. Böylesi durumlarda tektaş ile aynı görünümü ortaya koyan, çok yüksek kaliteli 14 ayar swarovski taşlı yüzükler ön plana çıkıyor. Mücevhere göre 10’da 1 fiyatına denk gelen 14 ayar tektaşlar; tek-

taş hayalini görünüm itibariyle gerçeğe dönüştürüyor. Piyasada 14 ayar pırlanta olmayan tektaş ürün grubunda ön plana çıkmak için mücevher üretimiyle aynı işçiliği ortaya koymaya karar verdiklerini belirten Safa Montür firma ortağı Adem Bilgiç; “. Ülkemizde tektaş ve sıralıtaş yüzük gruplarına ilgi sürekli artıyor. Tabi ki çok az kişi pırlantalı olanını alabiliyorlar. Tektaş hayali kuranlara, ulaşılacak uygun bütçe eşliğinde en yüksek kaliteyi gururla sunuyoruz” diye konuştu.

ÖZEL GÜNLERİN ÖZEL MARKASI “MASSILVER” Üç yıl önce kurulan ve gümüş takıda A kaliteyi hedefleyen Massilver; kısa sürede gümüş mücevher tarzını ortaya koydu. Gümüş takıdan farklı beklenti içinde olanlara hitap eden Massilver, hem ülkemizde hem de yurtdışında büyüyor. Massilver; şimdi en yeni tasarımlarını yılbaşına özel vitrinlere taşıyor. Uygun fiyatı, muhteşem görünümü ve unutulmaz bir hediye olmasıyla Massilver; yılbaşı satışlarınızı artıracak… 124 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121

D

ünyada gelişen moda akımlarını başarıyla takip eden gümüş mücevher üreticileri; yılın en özel günlerinde mükemmel hediye alternatifi kimliğine bürünüyor. A Plus gümüş mücevher üreten çok az sayıdaki firmamızdan biri olan Massilver; yılda 4 kez hazırladığı koleksiyonlara, yılbaşı özel tasarımlarını da ekledi. Sevdiklerine unutulmaz bir hediye almak isteyenlerin ve binlerce do-

larlık bütçeleri olmayan kişilerin, gümüş mücevher alarak aynı mutluluğu karşı tarafta yaşatmaya çalıştıklarını kaydeden Serkan Sezgin; “Gümüş mücevher kullananların profiline baktığımızda modayı çok yakından takip ettiklerini, farklı kıyafetlerle farklı takılar kullanmaya özen gösterdiklerini gözlemliyoruz. Henüz mücevher kullanıcı kitlesini kendi safımıza çekemedik. Fakat zaman içinde bu durumun değişeceğini düşünüyoruz” diye konuştu.



Altın Dünyası HABER

NEWS

22 ayar ürün grubundaki özgün tasarım açılımı, farklı pazarlara girme konusunda cesur hamleleri ve üstün hizmet anlayışıyla 2015 yılını başarıyla tamamlayan Ligora Gold; yaptığı yeniliklerle, yıl içinde piyasalarda yaşanan durgunluğu aşmasını bildi.

B

ugün itibariyle Dünyanın farklı noktalarında 18’in üstünde ülkeye ürünlerini ihraç eden Ligora Gold; aynı zamanda yurtiçinde de özgün 22 ayar takılarıyla ilgi görmeye devam ediyor. Ligora Gold firma sahibi Davut Haskooğlu; 2015 yılında her gün yeni bir tasarıma imza attıklarını, büyük ve ağır takılar arasında, 365 günde 365 yeni Ligora’yı vitrinlerine taşıdıklarını söyledi.

Tasarımlarındaki en değerli besin kaynağının ‘sınır koyulmamış hayaller’ olduğunu kaydeden Davut Haskooğlu; “Bu yıl; altın ayakkabı, altın gömlek, Nancy bileklik, yılanlı setler ve daha nice yepyeni tasarımlarımız hayat buldu. Bu yeni Ligora takıları; yıl içinde eksilmeyen bir çizgide talep gördü. ‘Her ay yeni Ligora vitrini’ hazırlama prensibimiz, bize çok önemli artılar kattı” diye konuştu.

Yüksek kaliteli ve mücevher işçiliği eşliğinde üretilen Özcan Gümüş takıları, küçük bütçeler eşliğinde büyük etki yaratmayı sağlıyor.

K

uyum sektörümüz; düşen altın ve gümüş fiyatları, siyasi belirsizliğin ortadan kalkması, yaklaşan yılbaşı nedeniyle yılın son döneminde hareketli günler yaşıyor. Sevgililer Günü, Anneler Günü, Babalar Günü gibi birçok özel günün içinde ayrı bir yere sahip olan Yılbaşı; ülkemizin önde gelen gümüş takı üreticisi Özcan

126 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121

Gümüş açısından da ciddi bir yoğunluğa sebebiyet veriyor. Özcan Gümüş Genel Müdürü Sinan Araç; her yıl, yılın son günlerinde yılbaşının yaklaşması münasebetiyle ekstra bir yoğunluk yaşadıklarını, yılbaşında hediye alıp verme geleneğine cevap vermek için çok büyük gayret içinde olduklarını ifade ediyor.

Sedaş Kuyumculuk; sektörümüz için oldukça zor geçen bir yılı başarıyla tamamlıyor. En yeni tasarımlarıyla 2016 hedeflerini şekillendiren Sedaş Kuyumculuk; yakaladıkları işlem hacmini korumak konusunda kararlı.

S

edaş Kuyumculuk, zincirden türeyen özel örgü dokusuna sahip hafif setleri ve hafif çok şık küpeleriyle geçtiğimiz yılın işlem hacmini yakalama başarısı gösterdi. Sedaş Kuyumculuk Genel Müdürü Murat Haliloğlu; 30 yıllık meslek hayatı boyunca birçok inişli çıkışlı günler gördüğünü, çok önemli ekonomik kriz günleri yaşadığını, tüm bunların içinde en uzun soluklu durağanlığıyla 2015’in kötü hatıralar bıraktığını ifade etti. Haliloğlu; özel set takılarıyla, çeşidi artan erkek zincir modelleriyle, artık piyasada yakından tanınan çok hafif, özel tasarımlara sahip küpeleriyle, işlem hacimlerini korumaya çalıştıklarını, bu farklı hareketler neticesinde 2015 yılını tamamlayarak, daha büyük ümitlerle 2016 yılına adım atmaya hazırlandıklarını söyledi.

MURAT HALİLOĞLU



Altın Dünyası HABER

NEWS

Dünyanın çok farklı ülkelerine Made In Turkey damgalı alyanslar sunan Mert Alyans; 2015 yılındaki yeni model zenginliğini 2016 yılına da taşıyacak. Mert Alyans yeni modellerine vitrinlerinde her zamanki gibi yer açarken, yeni yılda kullanımı konforlu klasik modelleri yine sıklıkla müşterilerine sunacak.

“CLASSIC WEDDING RINGS WILL REMAIN POPULAR IN 2016” Offering wedding rings marked as Made In Turkey to many different countries throughout the world, Mert Wedding Rings will carry the richness in new models in 2015 to 2016. Mert Wedding Rings will give a place to the new models in their windows and will offer comfortable classic models to their clients.

Hakan Saraç

Y

ıl boyunca yepyeni ürünler dizayn eden ve dünya alyans modasının, trendlerinin oluşmasına önemli katkılar sağlayan Mert Alyans; yeni yılda yeniliklerine hız kesmeden devam ederken, klasik modelleri de ihmal etmeyecek. Son yıllarda takı grupları arasında dünya çapında en fazla alyans alanında ülkemizin ön plana çıktığını vurgulayan Mert Alyans Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Saraç; “Bugün itibariyle Türk alyansları dünya genelinde yüksek kabul görüyorlar. Alyans denince dünyada akla gelen İsviçre ve Alman fir-

maları Türkiye’de üretilen alyanslara kapılarını cömertçe açıyorlar. Bu durum ülkemiz için büyük bir gurur tablosudur” dedi. Son yıllarda dünyada alyans trendlerinin oluşumunda artık Türk markalarının izleyici ve takip edici konumdan sıyrılarak, trend oluşturan bir üst kimliğe geçtiklerini belirten Hakan Saraç; çok farklı madenleri ve farklı elementleri kullanan Mert Alyans’ın daha önce denenmemiş modeller ile cesur hamleler yapmasının, ürün çeşitliliği adına yapılmış çok önemli adımlar olduğunu ifade etti.

“2016 yılında yine klasik modellerin ön plana çıkacağını ön görüyoruz. Yaklaşık olarak Türkiye’de satılan alyansların %40’ının klasik ve klasiğe yakın alyans olduğunu gözlemliyoruz.” “We think the classic models will come to the forefront in 2016. About 40% of the wedding rings sold in Turkey are classic and classic-like wedding rings.”

128 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121

M

ert Wedding Rings that design brand new products and contribute much to the world wedding rings fashion to create new trends will continue on innovations without pausing and will take care of the classic models in the new year. Hakan Saraç, Mert Wedding Rings Chairman, underlines that our country stands out in the wedding rings among the worldwide jewellery groups and states that “Today Turkish wedding rings are considerably accepted throughout the world. Swiss and German companies that come to mind when wedding rings are spoken of open their doors for the wedding rings produced in Turkey. This is a source of pride for our country”. He also puts forward that Turkish brands are no longer followers of those creating new trends for wedding rings, but are

followed and create the trends themselves. Mert Wedding Rings uses different metals and elements and shows courage with unattempted models, which are crucial steps for their product range.



Altın Dünyası HABER

NEWS

INHORGENTA MÜNİH 40 yılı aşkın bir süredir uluslararası mücevher sektörünün iletişim platformu olmaya devam ediyor. Katılımcı ve perakendecilerin profesyonel çözüm ortağı olarak sektöre destek sağlıyor. Bu ortaklık ilişkisine dayanarak, INHORGENTA MÜNİH Danışma Kurulu ile diyalog içinde Fuar Yönetimi, daha önceki yıllarda olduğu gibi, 2016’daki fuarda da ticari ziyaretçileri kabul etmeye karar verdi. Bu adım bir kez daha gösteriyor ki perakende satış ile olan bu ortaklık Münih’te bir öncelik olmaya devam ediyor.

T

üm sektörlerde, ticari gösterinin müşterilere açılması konusunda devamlı olarak anlaşmazlığa neden olan tartışmalar olduğunu söyleyen Messe München Başkanı ve CEO›su Klaus Dittrich INHORGENTA MÜNİH’in kamu yararına olan bu konuyu yakından incelediğini betirtti. Dittrich “Biz diğer ticaret örneklerini körü körüne takip etmek değil, her şeyden önce katılımcılarımız ve uzmanlarımızın çıkarı için en iyi kararı almak istiyoruz. Bunu yaparken, çerçeve koşulları optimum iş performansını ve sunulan ürünlerin güvenliğini sağlamak amacıyla uygun ve güvenilir olmalıdır “ dedi. Fuar Yönetimi, Danışma Kurulu temsilcileri ile istişare halinde dikkatlice düşündükten sonra, 2016 yılında da ticari ziyaretçile-

re özel INHORGENTA MÜNİH’i açmaya karar verdi. Federal Kuyumcular Derneği Başkanı, Takı ve Saat Perakendeciler ve Danışma Kurulu Üyesi Stephan Lindner, INHORGENTA MÜNİH’in kısmi olarak belirli bir müşteri grubuna açılmasının Messe München’in, katılımcı ve ziyaretçilerin ortak hedeflerini teşvik etmeyeceği sonucuna vardıklarını söyledi. Lindner, perakende satış ile ortaklığın Münih›te bir öncelik olmaya devam ettiğini vurguladı. Linder, “Bu hem fuar sanayisi hem de organizatör için doğrudur. Messe München kararı tamamen perakende satış yararınadır. “Daha önce olduğu gibi, sanayi ile hareketli değişimler INHORGENTA MÜNİH için alınan tüm kararların temelini oluşturarak devam edecektir.” dedi.

INHORGENTA MUNICH Continues to be Open to Trade Visitors only INHORGENTA MUNICH has been the international order and communication platform for jewelry and watches for more than 40 years. The trade show provides competent support to exhibitors and retailers as the industry’s professional partner. Based on this partnership relation, the Exhibition Management, in dialogue with the INHORGENTA MUNICH Advisory Board, has decided to admit exclusively trade visitors to the 2016 event, as in previous years. This step shows once more that partnership with the retail trade continues be a top priority in Munich. 130 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121

A

cross all industries, there are regularly controversial discussions on the opening of trade shows to consumers”, explains Klaus Dittrich, Chairman and CEO of Messe München. INHORGENTA MUNICH has closely examined this topic, which is also of public interest. “We would not like to follow the example of other trade shows blindly, but first and foremost take the best decision in the interest of our exhibitors and specialist dealers. In doing so, the framework conditions must be favorable and reliable in order to ensure optimum business performance and the security of the products presented”, continues Messe München’s chief executive Klaus Dittrich. After careful consideration and in consultation with the representatives of the Advisory Board, the Exhibition Management has decided to open INHORGENTA MUNICH exclusively to trade

visitors also in 2016. “All parties involved once more had extensive discussions on the pros and cons in the Advisory Board. We have jointly reached the conclusion that the idea of a partial opening of INHORGENTA MUNICH to a selected group of customers would not promote the common objectives of Messe München, the exhibitors and the trade visitors”, states Stephan Lindner, President of the Federal Association of Jewellers, Jewellery and Watch Retailers and Member of the Advisory Board. Lindner continues emphasizing: “Partnership with the retail trade continues to be a top priority in Munich. This is true for both the exhibiting industry and the organizer. The decision of Messe München is fully in the interest of the retail trade.” As before, a lively exchange with the industry will continue to form the basis for all decisions taken for INHORGENTA MUNICH.


NEWS

G

elişen piyasa ekonomileri ve gümrük ilişkilerinin bir sonucu olarak her sektörde rekabet ortamı oluşmaktadır. Özellikle yakın zamanda yeni Gümrük Birliği antlaşmaları ile ülkeler arası sınırlar artık sadece kağıt üzerinde gözükmektedir. Fuarlar rekabetin nabzını tutabileceğimiz mecralar olmaktadır. Kuyumculuk sektöründe globalleşen piyasaların örnekleri İTALYA, HONG KONG, DUBAİ, A.B.D. gibi ülkelerde düzenlenen geniş çaplı fuarlarda takip edilebilmektedir. Yurtdışı fuarları da Türkiye’deki firmalarımızın yakın markajında olmaktadır. Özellikle imalatçı ve toptancıların yurtdışı fuar-

lara oldukça fazla ilgi gösterdiği görülmektedir. Son zamanlarda yurtdışı fuarlara ziyaret eden firma sayısının arttığı açık şekilde görülmektedir.

ödenmektedir. Üstelik bu destek 2 kişi için 10 güne kadar yapılan seyahatler olup, bir yıl içerisinde 10 sefer yapılan yurt dışı pazar araştırmasını desteklenmektedir.

Ekonomi Bakanlığı yeni ihracat kanalları oluşturulması ve geleneksel pazarlarda firmaların pazar payının artırılması için yurt dışı pazarlar hakkında bilgi sağlamak ve potansiyel alıcılarla iş görüşmeleri yapmaları amacıyla firmalara yurt dışında gerçekleştirdikleri araştırma gezilerine destek vermektedir. Bu kapsamda otel konaklaması, ekonomi sınıfı uçuşlarla yapılan ulaşım, araç kiralama, şehirlerarası transfer harcamaları gibi gittiğiniz ülkelerdeki harcamalarınızın % 70 kadar kısmını size Ekonomi Bakanlığı tarafından geri

Pazar Araştırma Desteği için ihtiyaç duyduğunuz tüm bilgiler için C&C Diamond Danışmanlık Firması ile iletişime geçebilirsiniz.

İletişim Bilgileri: 0212 909 34 70 info@diamonddanismanlik.com

Türkiye’nin en büyük pırlanta perakendecisi olma yolunda hızla ilerleyen Zen Pırlanta, sadece pırlantalı mücevherler sunduğu mağazalar zincirine her geçen gün yeni bir halka ekliyor.

A

nkamall AVM’de açtığı mağaza ile Ankara’daki mağaza sayısı 6, İzmir Point AVM’de açtığı mağaza ile İzmir’deki mağaza sayısı 4 olan Zen Pırlanta önümüzdeki günlerde yeni mağazalar açma-

ya hazırlanıyor. Zen Pırlanta’nın, Türkiye genelinde Ankara, Adapazarı, Adana, Balıkesir, Bursa, Denizli, Eskişehir, Hatay, İstanbul, İzmir, İzmit, Kütahya, Kahramanmaraş, Kayseri, Mersin, Rize, Samsun, Trabzon ve Uşak’ta toplam 46 mağazası bulunuyor. Pırlantada en geniş satış ağı ile ulaşılabilir olmayı hedefleyen Zen Pırlanta’nın, yurt dışında da Kıbrıs’ta 1, Kuveyt, Katar ve Abu Dhabi’de 1’er mağazası bulunuyor.

SAYI 121

• ALTIN DÜNYASI

131


Altın Dünyası 2016 FUAR TAKVİMİ

2016 FAIR CALENDER

Ocak Internatıonal watch and jewelry 04-05 guild (IWJG) show

09-11 Koklata Jewellery and Gem Fair

Mart

Malaysia International 15-18 Jewellery Fair

Watch & Jewelry 29-01 Internatıonal Guild (IWJG) Show

Jewelers İnternational Showcase 16-18 (JIS)

Kong International 01-05 Hong Diamond, Gem & Pearl Show

20-23 International Jewellery Tokyo (IJT)

Fashion Jewellery & 02-05 Asia’s Accessories Fair

Internatıonal watch and jewelry 04-05 guild (IWJG) show

Kong International 03-07 Hong Jewellery Show

Internatıonal watch and jewelry 04-05 guild (IWJG) show

10-13 Istanbul Jewelry Show

22-27 VicenzaOro

Al-Ain International 07-12 AJWEX, Jewellery & Watches Exhibition

24-26 RJO Buying Show

13-15 MJSA Expo

Şubat 31-02 IIJS Signature 31-02 Centurion Show 02-07 AGTA GemFair Tucson 03-07 JCK Tuscon 05-08 IIJS Signature 07-11 Jewellery & Watch Birmingham 12-15 Inhorgenta Munich 23

Motherland Defenders Day

24-28 Bangkok Gems & Jewelry Fair 25-28 SibJewellery 26-28 JAA Gold Coast Jewellery Fair 27-29 SJTA Atlanta Jewelry Show 27-28 Australian Jewellery Fair Melbourne

13-15 Amberif 16-19 JA New York Show 17-21 The Diamond Show 17-24 BaselWorld 18-20 GJIIE 19-22 Europe Jewellery & Gem Fair 27-31 New Russian Style Watch & 28-29 International Jewelry Guild (IWJG) Show

Nisan International Showcase 02-04 Jewelers (JIS)

07-10 Junwex 10-12 Smart Jewelry Show 13-16 AGS Conclave 14-16 VicenzaOro Dubai Internatıonal Gold, 20-22 China Jewellery & Gem Fair

132 ALTIN DÜNYASI • SAYI 121




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.