facebook ISSUE 138
IMAM ALTINBAÅž
MUSTAFA ATAYIK
HABER
4 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
ALL AROUND THE WORLD
SAYI 138
• ALTIN DÜNYASI
5
www.merrily.com.tr
www.merrily.com.tr
HABER
34 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
SAYI 138
• ALTIN DÜNYASI
35
HABER
MERHABA WELCOME
SAHİBİ VE GENEL YAYIN YÖNETMENİ EDITOR IN CHIEF Remzi Çelen
Dubai’de KDV uygulaması başlıyor Yalnızca Türkiye’nin değil global mücevher endüstrisinin son zamanlardaki en önemli gündem maddesi 1 Ocak 2018’den itibaren uygulanmaya başlanacak olan %5 KDV. Ürünlerin toplam bedelleri üzerinden hesaplanacak olan bu vergi sebebiyle ürün gramında 2 USD artış olacağı tahmin ediliyor. Ortalam işçiliğin 2 – 2,5 USD olduğu pazarda işçilik maliyetlerinin %100’e yakın artması Dubai’nin cazibesini yitirmesine sebep olacak gibi görünüyor.
VAT application starts in Dubai
Dubai’den İstanbul’a yöneliş hız kazandı Dubai’de vergi politikası değişikliği ile ilgili sinyaller 2 sene önce verilmeye başlanmıştı. Bu gelişmelerden sonra İstanbul cazibe merkezi haline gelmeye başladı. Son iki yıl içinde Türkiye’ye gelen yabancı firma sayısı 100’ü aştı. Her ne kadar Türkiye’deki gümrük vergisi sebebiyle ortaya çıkan bir maliyet söz konusu olsa da, bu maliyet Dubai’deki KDV uygulamasının yarattığı maliyetin altında olduğu için firmalar İstanbul’a yönelmeye başladı.
From Dubai to Istanbul has gained momentum
Türkiye hem üretim hem de ticaret merkezi olabilir Türkiye 3000’i aşkın üreticisi ile dünyanın en önemli altın üretim merkezlerinden biri konumunda. Dubai’deki gelişmelerden sonra altın ticaretinin merkezi olma konusunda da son derece önemli bir noktada. Türkiye kısa bir süre içinde altın üretim ve ticaret merkezi haline gelebilir. Bu gelişmeler Türkiye kuyumculuk ve mücevherat sektörü için son derece önemli fırsatlar sunuyor. Bu fırsatları görerek geleceği planlayan şirketleri oldukça parlak yıllar bekliyor olabilir.
SAYI ISSUE : 138
Only the most important agenda of the recent global jewelery industry, not just of Turkey, is the 5% VAT that will start to be implemented from 1 January 2018. Due to this tax, which will be calculated on the total value of the products, it is estimated that the product gram will increase by 2 USD. The increase in labor costs in the market with average workmanship of 2 - 2.5 USD seems to cause Dubai to lose its appeal.
Signals about the change in tax policy in Dubai began to be given 2 years ago. After these developments, Istanbul began to become a center of attraction. Over the last two years, the number of foreign companies in Turkey has exceeded 100. Although there is a cost incurred due to the customs tax in Turkey, firms started to head towards Istanbul because this cost is below the cost of VAT application in Dubai. Turkey can be both a production and a trading center Turkey is one of the most important gold production centers of the world with more than 3000 producers. It is also a very important point to be the center of gold trading after the developments in Dubai. Turkey may soon become a gold production and trade center. These developments offer tremendous opportunities for the jewelery and jewelery sector in Turkey. By looking at these opportunities, companies planning the future could be expecting quite brilliant years.
YIL YEAR : 13
YAYINCI PUBLISHER
YAYIN YÖNETİM PUBLICATION MANAGEMENT
EDİTÖRLER - TASARIM EDITORS - DESIGN
Yayın Dünyası Yayıncılık Gazetecilik ve Dağıtım A.Ş.
Remzi Çelen
Muharrem Aykut Taşkın
Adres: Küçük Ayasofya Mahallesi Aksakal Sokak No:27 Sultanahmet Fatih / İstanbul - Türkiye
Aslı Çelebioğlu
Cemre Kocaay
Genel Yayın Yönetmeni | Editor in Chief Yazı İşleri Müdürü | Managing Editor
Tel: +90 212 518 84 01 Fax: +90 212 518 84 02
REKLAM ADVERTISING
info@yayindunyasi.com www.altindunyasi.org
Reklam Koordinatörü | Advertising Coordinator
Gezegen Basım San. Ve Tic. Ltd. Şti.
Adres: 100.Yıl Mahallesi 2. Cadde (Matbaacılar Sitesi) No:100, Bağcılar / İstanbul - Türkiye Tel: +90 212 325 71 25 www.gezegenbasim.com.tr
Grafik Tasarım | Graphic Design
Onur Yanık
Fotoğraf Editörü | Photograph Editor
Dila Ecem Öztan Hasan H. Akgün
Reklam Koordinatörü | Advertising Coordinator
BASKI PRINTING
Art Direktör | Art Director
Dilara Özvural
Reklam Koordinatörü | Advertising Coordinator
HUKUK LAW Gülizar Atayık
Hukuk Danışmanı | Lawyer
MUHASEBE ACCOUNTING Serdar Nazlıgül
Muhasebe Sorumlusu | Accountant Reklam rezervasyon: For advertising reservation info@yayindunyasi.com
52 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
Altın Dünyası dergisine internette, www.altindunyasi.org üzerinden erişebilirsiniz.
Altın Dünyası, Yayındünyası Yayıncılık Gazetecilik ve Dağıtım A.Ş. tarafından ayda bir yayımlanır.
Acces Altindunyasi magazine on the internet in www.altindunyasi.org Altın Dünyası dergisi ile ilgili öneri ve şikayetleriniz için info@yayindunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz.
Altin Dunyasi is published monthly by Yayıncılık Gazetecilik ve Dağıtım A.Ş. Yayın Süresi: Aylık Publication Period: Monthly Yayın Dili: Türkçe - İngilizce Publication Language: Turkish Engilish Yayının Türü: Uluslararası Süreli Yayın Publication Genre: International Periodical Publication Yayının Mahiyeti: Uluslararası Mücevherat Sektörü Dergisi Publication Content: International Jewellery Industry Magazine
Any suggestions or complaints about Altin Dunyasi magazine are welcomed and should be addressed to info@ yayindunyasi.com Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncı izni alınmadan, kaynak belirtilmeden tam veya özet alıntı yapılamaz. Neither text nor photographs from this publication maybe reproduced either in full or summary without acknowledging the source and wihtout prior permission from the publisher.
HABER
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kuyumculuk Sanayi Meclisi Başkanı İmam Altınbaş Dubai’de 1 Ocak 2018’de başlayacak %5 KDV uygulamasının Türkiye Mücevherat Sektörü için önemli fırsatlar yarattığını ifade etti. Bu fırsatların değerlendirilebilmesi için sektörel kurumların birlikte hareket etmesi gerektiğini belirten İmam Altınbaş Türkiye’nin dünya altın üretim ve ticaret merkezi olabileceğini söyledi.
T
ürkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kuyumculuk Sanayi Meclisi Başkanı İmam Altınbaş Dubai’nin vergi politikasındaki değişiklikle ilgili değerlendirmelerde bulundu. 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek olan %5 KDV uygulaması sonrasında Dubai’nin cazibesini yitireceğini düşündüğünü belirten İmam Altınbaş konu ile ilgili yaptığı açıklamada şu noktaların altını çizdi; “Dubai uzun süredir dünya altın ticaretinin merkezi konumunda bulunuyor. Ancak 2018 yılı ile birlikte uygulanmaya başlanacak olan %5 KDV bu durumu değiştireceğe benziyor. Ürünün toplam değeri üzerinden hesaplanacak olan bu vergi işçilik maliyetlerinin %100’e yakın oranda artması anlamına geliyor. Altın pazarındaki işçilik fiyatlarının ortalama 2 USD’den 4 USD’ye çıkması durumunda, bu pazar cazibesini yitirecektir. Son zamanlarda yabancı firmaların ülkemizde faaliyet göstermeye başlaması bunu kanıtlamaktadır. Ülkemizdeki yabancı firma sayısı 150’yi geçti. Özellikle Kuyumcukent’te çok sayıda yabancı firma faaliyet gösteriyor.
54 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
ISTANBUL TO BECOME GOLD PRODUCTION AND TRADE HUB İmam Altınbaş, Jewelry Industry Council Chairman of TOBB (the Union of Chambers and Commodity Exchanges of Turkey) pointed to the great opportunities created by Dubai’s 5% VAT implementation, due by January 1st, 2018. Underlining that industry associations should collaborate to make the best use of such opportunities, İmam Altınbaş said Turkey could become the global production and trade hub for gold.
Hem üretim hem de ticaret merkezi olabiliriz Türkiye dünyanın en büyük altın üreticileri arasında yer alıyor. Hatta Türkiye’nin özellikle son yıllarda İtalya’nın gücünü yitirmeye başlaması ile birlikte Orta Doğu ve Avrupa’nın en büyük altın takı üretim merkezi olduğunu söyleyebiliriz. Burada altını çizmemiz gereken diğer bir önemli husus Türkiye’nin her tarzda üretim yapabilme yeteneğine sahip olduğudur. Her ülke belirli ürün gruplarında uzmanken, Türkiye’de zincirden alyansa, montürden 22 ayar fantezi takımlara kadar her tarzda ürün en yüksek standartlarda üretilmektedir. Bu avantajlara sahip başka bir ülke dünyada yoktur. Kısacası Türkiye’yi dünyanın altın üretim merkezi olarak tanımlamak hiç de yanlış olmaz. Anlaşılan o ki Dubai’nin cazibesini yitmesi sonrasında Türkiye sadece altın üretim değil aynı zamanda da ticaret merkezi olacaktır. Sektörel kurumlar birlikte hareket etmelidir Önümüzde çok önemli fırsatlar bulunuyor. Bu fırsatlardan yararlanabilmek için tasarım bilincinin gelişmesi, nitelikli istihdam, teknoloji yatırımları, pazarlama ve tanıtım faaliyetleri gibi pek çok alanda çalışmalar yapmamız gerekiyor. Bu yüzden Mücevher İhracatçıları Birliği, Kuyumcukent, Vizyon Park, İstanbul Kuyumcular Odası, İstanbul Sanayi Odası Kuyumculuk Sanayi Meclisi, İstanbul Ticaret Odası Kuyumculuk Komitesi gibi sektörel kurumlarımızın birlik içinde hareket etmesi gerekmektedir. Sektörel kurumların birlikte hareket etmesi ile birlikte karşımıza çıkan bu önemli fırsatı değerlendirerek Türkiye’yi dünyanın altın üretim ve ticaret merkezi haline getirebilir, 2023 ihracat hedeflerimizi yakalayabilir, binlerce kişiye istihdam yaratabilir ve ülke ekonomisine çok daha fazla katkı sağlayabiliriz.
İ
mam Altınbaş, Chairman of the Jewelry Industry Council under TOBB (the Union of Chambers and Commodity Exchanges of Turkey) shared his assessments regarding the changes to take place in Dubai’s tax policy. Expressing his opinion that Dubai will lose its attractiveness due to 5% VAT, which will be implemented as of January 1st, 2018, Mr. Altınbaş underlined the following issues: “Dubai has long occupied the central position in global gold trade. However, the 5% VAT implementation that will be initiated by 2018 appears to carry the potential to change that. This tax, calculated over the total value of a particular product, means labor costs will rise at a rate of around 100%. When the average labor costs in the gold market rise to USD 4 from USD 2, this market will lose its appeal. The fact that foreign companies have established new operations in our country serves as proof to that. The number of foreign firms in Turkey has exceeded 150. Many expat companies are now operating particularly in Kuyumcukent. We can become a center of both production and trade Turkey ranks among the top gold producers globally. In fact, with Italy starting to lose its vigor lately, Turkey has become the largest gold jewelry manufacturing center of the Middle East and Europe. Within this context, another vital point we should underline is that our country boasts the ability to produce in all varieties. Whereas each country is specialized in specific jewelry types, Turkey currently produces at top quality all kinds of goods ranging from chains to wedding bands, to jewelry settings and 22K fashion sets. No other country could claim such advantages. In other words, it would not be wrong at all to define Turkey as the world’s gold production center. Apparently, once Dubai is no longer appealing, Turkey will go beyond being solely a production center and turn into a trade hub, as well. Industry associations should act in unison Great opportunities lie ahead. We need to put efforts in many areas such as the improvement of design awareness, better qualified employment, investments in technolog y, marketing and promotion activities so we can benefit from such opportunities. Therefore, industry associations including Jewelry Exporters’ Association, Kuyumcukent, Vizyon Park, Istanbul Chamber of Jewelers, and the Jewelry Industry Council of Istanbul Chamber of Industry should work in unison. Through the collaboration of such institutions, and by making good use of this significant opportunity we find ahead of us, we can turn Turkey into the gold production and trade hub of the world, attain our export goals for 2023, create employment for thousands and make far greater contribution to our country’s economy.
Dubai’nin cazibesini yitmesi sonrasında Türkiye sadece altın üretim değil aynı zamanda da ticaret merkezi olacaktır. Turkey will go beyond being solely a production center and turn into a trade hub, as well.
SAYI 138
• ALTIN DÜNYASI
55
HABER
Mücevher İhracatçıları Birliği ( JTR) tarafından her sene geleneksel olarak düzenlenen Mücevher Tasarım Yarışmasında bu kez konu olarak “Haremin İhtişamı” seçildi. Duyuruları yapılan yarışmaya başvurular sürerken, yarışma jürisi bir akşam yemeğinde buluştu.
DESIGNS TO TELL ABOUT THE SPLENDOR OF HAREM This year, Jewelery Exporters’ Association (JTR) held the annual “Jewelery Design Contest”, which was held traditionally. The contest jury met at an evening dinner while the announcements were made to the contest.
T
he Jewelery Design Competition, held every year by the Jewelery Exporters’ Association (JTR), has chosen the theme of “Splendor of Harem” this year. While the competition jury, which consists of valuable names, was meeting at the dinner, the designers prepared for the contest which will bring the applicants to the end on 15th of December started to send their works. Jury members, who are prominent names in the jewelery sector with their precious names from the world of design and fashion, came together for the first time to meet. Jewelery Exporters Union President and Deputy Mustafa Atayik each year to choose a jury from each other valuable candidates; he said that the
56 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
jury is also hard to choose among the winners among the valuable designs, and he continued: “We went out to develop our jewelery exports. We had to work seriously on design to develop our export and increase our added value. We had very valuable designers, talented young people. It was difficult but it happened ... Now I see how many years after we look at it. During these years, our young people who have entered the competition in design competitions have trained all over the world, entered the contests and achieved successful results. We were so successful; The area we are designing in jewelry is growing day by day; no one will be surprised if you start discussing opening jewelry design soon. “
M
ücevher İhracatçıları Birliği ( JTR) tarafından her sene düzenlenen Mücevher Tasarım Yarışması bu sene” Haremin İhtişamı” temasını seçti. Birbirinden değerli isimlerden oluşan yarışma jürisi tanışma yemeğinde buluşurken 15 Aralık’ta başvuruları sona erecek olan yarışma için hazırlanan tasarımcılar da eserlerini göndermeye başladılar.
çalışmalar yapmamız gerekiyordu. Çok değerli tasarımcılarımız, yetenekli gençlerimiz vardı. Zor oldu ama oldu… Şimdi yıllar sonra bakınca ne kadar doğru yaptığımızı görüyorum. Bu yıllar içerisinde düzenlediğimiz tasarım yarışmalarında dereceye giren gençlerimiz gidip dünyanın her yerinde eğitim gördü, yarışmalara girdi ve başarılı sonuçlar aldı. O kadar başarılı olduk ki; mücevher fuarımızda tasarımcılarımıza ayırdığımız alan Tasarım ve moda dünyasından günden güne büyüyor; yakında mücevher tasarımı fuarı açmaçok değerli isimlerle mücevyı tartışmaya başlarsak kimse her sektörünün önde gelen isimlerinden oluşan jüri üyeleri şaşırmasın.” ilk kez tanışma yemeğinde bir araya geldiler. Mücevher Haremin İhtişamı temalı müİhracatçıları Birliği Başkan cevher tasarımı yarışmasının vekili Mustafa Atayık her sene jürisi şu isimlerden oluşuyor: kendileri birbirinden değerli adaylar arasından jüri seç“Kadim Biros (Biros kuyumcumekte; jürinin de birbirinden luk), Atilla Karat (Atilla Karat değerli tasarımlar arasından Kuyumculuk), Meltem Kurtukazananları seçmekte zorlanlan (Kurtulan Kuyumculuk), dığını söyledi ve sözlerine şöyle Hakan Akkaya (Modacı), Bige devam etti: Çalışkan (Group Medya Başkan Yardımcısı), Işın Görmüş “Mücevher ihracatımızı (ELLE Dergisi Yayın Direktögeliştirmek üzere yola çıktık. rü), Prof. Dr. Sezai Kırıkoğlu İhracatımızı geliştirmek, üret- (İTÜ Jeoloji Mühendisliği tiğimiz katma değeri arttırmak Bölüm Başkanı) için tasarım konusunda ciddi
HABER
SON PROJENIN TEMELINI T.C. BAŞBAKANI BINALI YILDIRIM ATTI
İstanbul Altın Rafinerisi’nin sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamındaki 7. projesi olan Refahiye Meslek Yüksek Okulu’nun temelleri T.C. Başbakanı Binali Yıldırım’ın katılımı ile Erzincan’da atıldı.
T
ürkiye ekonomisinin önemli firmalarından biri konumunda bulunan İstanbul Altın Rafinerisi’nin sosyal sorumluluk projeleri devam ediyor. Bu çalışmalar kapsamındaki son proje olan Erzincan Refahiye Meslek Yüksek Okulu Projesi’nin temel atma töreni T.C. Başbakanı Binali Yıldırım’ın katılımı ile gerçekleştirildi. Törene Fazlı Halaç, Başak Halaç ve Özcan Halaç’ın yanı sıra Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan ve eski Refahiye Kaymakamı Cumhurbaşkanlığı Strateji
58 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
Daire Başkanı Yusuf Karaloğlu’nun da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı. Refahiye Meslek Yüksek Okulu’nun temel atma töreninde vatandaşlara hitaben yaptığı konuşmada millete hizmeti ibadet bildiklerinin altını çizen T.C. Başbakanı Binali Yıldırım, bu anlayış ile yardım çalışmaları yapan İstanbul Altın Rafinerisi Yönetim Kurulu Başkanı Av. Özcan Halaç şahsında Halaç Ailesi’ne teşekkür ederek şunları söyledi; ‘’İnsan odur ki bırakır bu dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser. Bugün hayırseverimiz Sayın Özcan Halaç Beyefendi ilçemize, hükümetimize bir meslek yüksekokulu yaptırıyor,
“İnsan odur ki bırakır bu dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser. Hayırseverimiz Özcan Halaç Bey her yıl ülkemizin çeşitli yerlerinde eğitim kurumları yaptırıyor. Bu sene de ilçemizde bunu yaptırmaya karar vermiş. Sağ olsun, var olsun.” Binali Yıldırım
“İnşallah sizlerin huzurunda temelini atacağımız bu okul Türkiye çapındaki hayır hasenat işlerindeki 7. okulumuz olacak. Refahiye Meslek Yüksekokulu konusunda desteklerini esirgemeyen sayın Başbakanımıza tekrar teşekkür ediyorum.” Av. Özcan Halaç
onun da temelini atıyoruz. Allah’a şükür bir eser değil binlerce eserimiz memleketin her köşesinde yükseliyor. Hayırseverimiz Özcan Halaç Bey her yıl ülkemizin çeşitli yerlerinde eğitim kurumları yaptırıyor. Bu sene de ilçemizde bunu yaptırmaya karar vermiş. Sağ olsun, var olsun. Hayırlı, uğurlu olsun. Hayırseverimize hemşehrilerimiz adına teşekkür ediyoruz.’’ Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı da temel atma töreni öncesinde Refahiyeliler’e hitaben yaptığı konuşmada Halaç Ailesi’nin eğitime destek çalışmalarından dolayı gurur duyduğunu belirterek şunları söyledi; ‘’Refahiye Meslek Yüksekokulu Halaç Ailesi’nin yedinci hayır hasenat projesi. Aile her yıl ülkemizin bir köşesinde yeni okul projelerini hayata geçiriyor. Fazlı Halaç Ağabeyimiz orada. Yaptıkları bu hayırlardan ve eğitime destek çalışmalarından dolayı sizlerin huzurunda çok değerli ailesine teşekkür ediyorum.’
İstanbul Altın Rafinerisi Yönetim Kurulu Başkanı Av. Özcan Halaç gerçekleştirdiği konuşmasında bu projenin hayata geçirilmesinde emeği geçen herkese teşekkür ederek şu ifadelerde bulundu; ‘’Ben aslen Afyon Emirdağlı’yım. Ama biz İstanbul Altın Rafinerisi ve Halaç Ailesi olarak ülkemizin çeşitli yerlerinde eğitime destek olmaya gayret ediyoruz. İnşallah sizlerin huzurunda temelini atacağımız bu okul Türkiye çapındaki hayır hasenat işlerindeki 7. okulumuz olacak. Ben Refahiye Meslek Yüksekokulu konusunda desteklerini esirgemeyen sayın Başbakanımıza tekrar teşekkür ediyorum. Ayrıca bu konuda sevgili arkadaşım, Refahiye Eski Kaymakamı Sayın Yusuf Karaloğlu’na da bilhassa çok teşekkür ediyorum. İnşallah inşaatı en kısa zamanda bitirip siz Refahiyeliler’in hizmetine sunacağız. Hayırlı uğurlu bir yer olsun. Bu konuda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun!’’
Refahiye Meslek Yüksek Okulu Halaç Ailesi’nin 7. Sosyal sorumluluk projesi konumunda. Rize Ömer Halaç İşitme ve Görme Engelliler Okulu, İstanbul Dr. Özkan Halaç Özel Eğitim Uygulama Merkezi, Eskişehir Dr. Safa Halaç Özel Eğitim Anaokulu, Bahçelievler Başak-Özcan Halaç Özel Eğitim Uygulama Merkezi, Emirdağ Ömer Halaç Diyaliz Merkezi, Emirdağ Engelliler rehabilitasyon Merkezi Halaç Ailesi’nin diğer sosyal sorumluluk projeleri arasında yer alıyor.
SAYI 138
• ALTIN DÜNYASI
59
HABER
60 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
HABER
Türkiye’nin lider mücevherat markası Altınbaş, İstanbul’da ilk kez gerçekleştirdiği halk günlerinin açılışını cemiyet ve magazin dünyasından önemli isimlerin katıldığı davet ile gerçekleştirdi.
A
ltınbaş Mücevherat’ın Nuruosmaniye mağazasında gerçekleştirilen davete katılan İmam Altınbaş, Ali Altınbaş, Sitare Kalyoncuoğlu, Ayşegül Toplusoy, Fatoş Sarıgül Altınbaş, Yelda Tiftik, Bahar Şer, Çiğdem Hitay, Beyza Uyanoğlu
62 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
gibi isimler uygun fiyatlara yılbaşı öncesi mücevher alışverişi yaparak hem kendileri hem de yakınları için kolyeden küpeye çok sayıda ürün seçtiler. Davete katılan cemiyet hayatının tanınmış isimleri, “Altınbaş’ ın ilk kez gerçekleşen halk günlerinde çok değerli mücevherlere, kaçırılmayacak uygunlukta
fiyatlarla, sahip oldular. Altınbaş’ın Tüm Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet’inde bulunan tüm mağazalarında gerçekleşen Halk Günleri’nde, yüzükten, bilezik, kolye ve gerdanlığa tüm ürünleri çok uygun fiyatlarla satışa sunuldu.
SAYI 138
• ALTIN DÜNYASI
63
HABER
S
TORKS, sevgisini, mutluluğunu mücevherle ifade etmek isteyenleri pırlantanın ışıltısının hayat bulduğu Fer-i Koleksiyonun cazibesiyle tanışmaya davet ediyor.35 yıllık deneyim ile mücevherde ustalık kazanan Türkiye’nin ilk ve en eski mücevher markası olan STORKS, mücevhere farklı bakışını 2017-2018 yılbaşına özel hazırladığı koleksiyona yansıtıyor.
STORKS Mücevherat, 2018 yılına özel FER-i serisiyle merhaba diyor. Specchio modellerin öne çıktığı koleksiyonda pırlantanın narinliğine yakışan tasarımlar göz dolduruyor. 64 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
Specchio modellerin ön plana çıktığı koleksiyonda; Pırlantanın yansıması farklı bir dizaynla karşımıza çıkıyor. Pırlantanın narinliğini güçlü kılan tasarımlar göz doldururken, aynı tasarımı paylaşan sert ve yumuşak çizgilerin yarattığı tezatlık büyüleyici bir etki yaratıyor. Zamansız olarak nitelendirilen mücevher; STORKS farklılığıyla zaman yolculuğuna devam ediyor. Yenilikçi, cazibeli ve ne istediğini bilen kadınların markası olduğunu bir kez daha hissettiriyor. Farklı tarz arayışlarını da düşünen STORKS, bu özel koleksiyonun yanı sıra bagetli ve elmaslı tasarımlara da yer vererek; düşlerinize dokunmanızı sağlıyor. Geride bıraktığımız 35 yılda olduğu gibi yeni yılda da STORKS ışıltısı sizinle olacak.
HABER
Türkiye’nin ilk pırlantalı mücevher markası Storks, İstanbul WOW Hotel Convention Centre’da düzenlediği lansmanda Türkiye’nin dört bir yanından gelen iş ortaklarını ağırladı. Storks Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Güner yaptığı sunumda, markanın merak edilen stratejilerini iş ortakları ile paylaştı.
T
ürkiye kuyumculuk ve mücevherat sektörünün pırlantalı mücevher kategorisi ihracat lideri On Mücevherat, zincir mağazacılıkta da büyüme stratejisi çerçevesinde ülkenin ilk mücevher markası Storks’u bünyesine kattı. Markanın İstanbul WOW Hotel Convention Centre’da düzenlediği lansmanda Türkiye’nin dört bir yanından gelen iş ortaklarını ağırlandı. On Mücevherat Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Güner, bu yeni adım sonrasında, ihracata yönelik faaliyetlerinde On Mücevherat markası ile
66 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
devam edeceklerini belirtirken, zincir mağazacılık alanındaki yapılanmalarını Storks markası ile kurguladıklarını belirtti. Çok sayıda misafirin katıldığı lansmanda markanın gelecek dönem stratejileri iş ortakları ile paylaşıldı. Türkiye’de herkes mücevher alabilecek. Lansmanda iş ortaklarına seslenen Storks Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Güner markanın yeni dönem stratejileri ile ilgili şunları söyledi; ‘’Markamızın yol haritasını belirlemeden önce araştırma çalışmaları yaptık. Storks 40
yaş üzeri kadınların çok iyi bildiği bir marka. Bu bizim için önemli bir avantaj. Ancak önümüzde gerçekleştireceğimiz reklam ve pazarlama çalışmaları ile genç kesimde de marka bilinirliğimizi geliştreceğiz. Bu konuda adımlar atmaya başladık. Örneğin THY uçaklarında dağıtılan Shop & Miles’in arka kapağında reklam kullanarak hedef kitlemize yönelik tanıtım faaliyetlerimize başladık. Benzer çalışmalar önümüzdeki dönemde devam edecek. İç piyasanın talebine yönelik ürün koleksiyonları hazırlanıyor. Ulaşılabilir lüx anlayışına uygun olarak, herkesin satın alabileceği fiyat aralığındaki mücevher koleksiyonları Storks mağazalarında yer alacak. İddialıyız, Türkiye’de herkes mücevher alabilecek.
en yüksek faydayı sağlayacakları bir sistem kuruyoruz. Hedeflediğimiz bölgelerden gelen taleplerle ilgili ön anlaşmalarımızı şimdiden yapmaya başladık. Kurulumu kolay, hizmet vermesi kolay mağazalar,
tini gerçekleştiriyor, müşterilerimizin mutluluğu için çalışıyoruz. Storks Mücevher Deneyimi için eğitimlere önem vereceğiz
Storks Mücevher Deneyimini sadece mağaza konsepti ile yaşatmanın mümkün Bayii bakış açısından “kurulumu kolay, olmadığını biliyoruz ve bu yüzden mücevhizmet vermesi kolay”; mücevher müş- her danışmanlarımıza değer veriyoruz. Müşterilerimizin yaşayacağı en iyi satın terisi açısından “içeri girmesi kolay, hizmet alması kolay” mottosu ile hayata alma deneyimlerinin, en iyi mücevher danışmanlarından geçtiğini biliyor; onların geçirilen mağaza konsepti, mücevherleri ön plana çıkaracak şekilde sade bir pırlanta ve satış hizmeti alanlarındaki eğitimlerine büyük önem veriyoruz. tasarıma sahip olacak şekilde tasarlandı. Yeni mücevher müşterisi, yeni neslin perakende mücevher mağazasın- HRD Antwerp Mücevher Raporları dan beklentileri araştırmalar ile tespit edilerek, mağaza konseptine uyarlandı. Değerli taşlarımızı hem Storks sertifikası Franchising ve Satış Noktası Sistemi Mağaza tasarımında, 25-45 yaş grubu- ile, hem de tüm tek taş alışverişlerinde ile Büyüyeceğiz sunduğumuz uluslararası HRD Antwerp nun perakendeden en büyük beklentisi “deneyim” yüceltiliyor. Mücevher satışı- (Elmas Yüksek Konseyi) mücevher raporları Türkiye’nin dört bir yanından talepler nın yanı sıra müşterilerimize mücevher ile kayıt altına alıyoruz, mücevher alışverivar. Altyapı hazırlıklarımızı tamamlama aşamasındayız. Aceleci olmadan, iş ortakla- deneyimi yaşatarak, onları hayal ettik- şinde güveni sağlıyoruz. rımız olarak gördüğümüz müşterilerimizin lerine kavuşturacak deneyimin hizme-
Lansmana Türkiye’nin dört bir yanından ve yurt dışından çok sayıda davetli katıldı. SAYI 138
• ALTIN DÜNYASI
67
HABER
STORKS İŞ ORTAKLARI NELER SÖYLEDİ?
Şükrü Demir / Ankara ‘’Ankara’da 10 yılı aşkın bir süredir Storks iş ortağı olarak hizmet veriyoruz. Bu süreçte oldukça verimli bir iş birliğimiz oldu. Ancak Storks’un yeniden yapılanma stratejisi ile birlikte hep birlikte daha önemli başarılara imza atacağımızı düşünüyorum.’’
Feyyaz Pattabanoğlu / Pattabanoğlu Kuyumculuk - Kastamonu ‘’Pattabanoğlu Kuyumculuk olarak uzun yıllardır Storks markasını Kastamonu’da temsil ediyoruz. Türkiye’nin en köklü mücevher markalarından biri olan Storks ile birlikte yolculuğumuza devam edeceğiz. Bu akşam yıllardır beklediğimiz bir organizasyonda Türkiye’nin dört bir yanından ve yabancı ülkelerden gelen Storks iş ortakları ile bir araya geldik. Önümüzdeki dönemde hep birlikte, güzel başarılara imza atacağımızı düşünüyorum.’’’
Serdar Güven / Antakya – Hatay ‘’Türkiye’nin ilk mücevher markası Storks ile 20 yıllık bir birlikteliğimiz var. Özellikle belirli profil ve yaş grubundaki kadınlara göre oldukça yüksek bir marka bilinirlik oranına sahibiz. Ancak bu toplantıda incelediğim yeni stratejide gördüm ki önümüzdeki dönemde çok daha geniş kitlelere ulaşabileceğiz.’’
68 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
SAYI 138
• ALTIN DÜNYASI
69
HABER
Vergiler nedeniyle Dubai’yi terk eden kuyum şirketleri, işlerini İstanbul’a taşımaya başladı.
V
ergisiz dönemde Dubai merkezli çalışan kuyumculuk şirketleri, Dubai’nin yüzde 5 gümrük ve yüzde 5 de KDV getirmesi sonrasında bu ülkeden çekiliyor. Uluslararası altın ticaretinin merkezlerinden biri olan Türkiye, bu gelişme ile daha da öne çıktı. Son bir yılda gelenlerin çoğu İstanbul’da Kuyumcukent, Kapalıçarşı ve Nuruosmaniye bölgesini tercih ederek buralarda kendi mağazalarını ve atölyelerini açtılar. Dubai’nin getirilen yeni vergiler nedeniyle altın merkezi olmaktan uzaklaşacağını hesaplayan yerli üreticiler ve ihracatçılar, burada üstlenmiş şirketleri Türkiye’ye çekme planları yapıyor.
Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner, “Biz İstanbul’u altın ticaretinin önemli merkezlerinden biri yapmak istiyoruz. Dubai vergi koydu. Bu nedenle bu özelliğini kaybedecek. Bu gelişmeden sonra çoğu Dubaili 110 şirket Kuyumcukent’e geldi. Hemen tanıtım için harekete geçmeliyiz. 1 günde şirketini kur, 2 milyon dolar yatırımla vatandaşlık demeliyiz. Bunlar tüccar. Ticareti buradan yapsınlar. İhracatçı birliklerinin Dubai’deki muadili Dubai Gold and Jewellery Group benden randevu istedi. Onlara Türkiye’nin avantajlarını anlatacağız. Dubai’ye girenin yüzde 85’i dışarıya gidiyor. Vergilerden sonra toptan işini zor yapacaklar” dedi.
MORE THAN 100 DUBAI-BASED JEWELERY COMPANIES SETTLED IN ISTANBUL The jewelery companies that left Dubai due to taxes started to carry their work to Istanbul.
I
n the tax-free period, Dubai-based jewelery companies are withdrawn from Dubai after 5 percent customs duty and 5 percent VAT. Turkey, which is one of the centers of international gold trade, has come forward with this development. Most of the visitors in the last year preferred Kuyumcukent, Grand Bazaar and Nuruosmaniye district in Istanbul and opened their own shops and workshops there.
taxes brought, are planning to pull out the companies they have undertaken here in Turkey.
Ayhan Güner, Head of Jewelery Exporters’ Association, said: “We want to make Istanbul one of the important centers of gold trade. Dubai taxed. For this reason it will lose this feature. After this development, most of the 110 Dubai companies came to Kuyumcukent. We need to act immediately for promotion. We set up the company in 1 Domestic producers and exporters, who day, we invest $ 2 million, citizenship calculate that Dubai will move away demeliyiz. These are merchants. They from the gold center due to the new do business here. The Dubai Gold and Jewelery Group has requested an appointment from the exporters’ associations in Dubai. We will tell them the advantages of Turkey. 85 per cent of those entering Dubai go out. They will do wholesale work hard after the taxes, “he said. “Saudi Arabia put pressure” According to the information given by Ayhan Güner, the reason for Dubai’s taxation is the print of the surrounding Arab countries, especially Saudi Arabia. While the countries in the
70 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
SAYI 138
• ALTIN DÜNYASI
71
HABER “Suudi Arabistan baskı yaptı” Ayhan Güner’in verdiği bilgiye göre Dubai’nin vergi koymasının nedeni çevre Arap ülkelerinin, özellikle Suudi Arabistan’ın baskısı. Bölgede ülkeleri yüzde 5 vergi, yüzde 5 KDV uygularken, merkezi konumunu muhafaza için Dubai yıllarca bunu uygulamadı. Bu da çevre ülkelerin tepkisini çekti. Hem haksız rekabet iddiaları ileri sürüldü hem de diğer Arap ülkelerinden tüketiciler Dubai’den mücevher alarak kendi ülkelerine vergisiz soktular. Baskılara direnemeyen Dubai, sonunda vergi koydu.
Türkiye’nin önünde büyük fırsat Kuyumcukent’te 100’e var” diye konuştu. yakın “150-200 arasında firma geldi”
İTO Kuyumculuk Meslek Komitesi Başkanı ve Meclis Üyesi Erhan Hoşhanlı da Türkiye’nin merkez olmak açısından imkanlarının çok geniş olduğunu söyledi. Hoşhanlı, “Şu anda önemli bir merkezdir Türkiye ancak bu kapasitesini kuşkusuz çok daha artırabilir. Dubai’deki toptancıları, imalatçıları kazanabiliriz. Resmi rakam yok elimde ama gözleme dayalı olarak söyleyebilirim ki 150–200 arasında firma geldi. Bu gelişler devam edecektir. Yalnız unutmamak İşte bunun Türkiye için büyük fırsat olduğunu anlatan Ayhan gerekiyor ki burada iç piyasaya etkilerini de gözardı etmemek Güner, “Dubai’ye giren altın gerekiyor. Yerli üreticiye zarar takı miktarı çok yüksek. Biz vermemeli. İtalya ve Çin’deüretici olarak daha yakınız. Kapalıçarşı’da Kalpakçılar Cad- ki gibi uygulamalarla yerli üretici desteklenebilir. İtalya’da desi 2 km’dir. Dubai’de onun yarısı kadar bir yere 400 otobüs firma siparişini göstererek altın kredisi alabiliyor. Sipariş indiriyorlar. Biz, bize gelmegerçekleştiğinde kredesini kasinler diye her şeyi yapıyoruz. patıyor. Çin’de ihracatta KDV Kapalıçarşı’nın 17 kapısından kolaylıkları ile destekleniyor” sadece ikisine araba yanaşabiliyor. Bölge trafiğe kapatılmalı. diye konuştu. region are paying 5 percent VAT and 5 percent VAT, Dubai has not implemented it for years to maintain its central location. This was the reaction of the surrounding countries. Allegations of unfair competition have been put forward and consumers from other Arab countries have taken jewelery from Dubai and taxed their countries without tax. Dubai, unable to resist the pressures, eventually put tax. This is a great opportunity for Turkey Ayhan Guner, “Dubai jewelery entering the amount of very high. We are closer as a manufacturer. Kalpakçılar Caddesi in the Grand Bazaar is 2 km. In Dubai, they are downloading 400 buses as much as his half. We do everything so that they can come to us. Only 18 of the Grand Bazaar’s 17 doors can be reached by car. The area must be covered by traffic. There is a big opportunity ahead of Turkey, “he said. Production and wholesale trade It is stated that there are more than 100 companies in Dubai who have come to
72 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
Turkey and opened workshops here or are engaged in wholesale trade. There are only 100 firms in Kuyumcukent. There is an estimate of 150-200 for the whole thing. “Grand Bazaar and Kuyumcukent need special status” According to Chairman Ayhan Güner, there is no infrastructure problem in terms of being the center of Turkey. Güner said: “80 percent of the infrastructure is okay. All transactions in London, New York stock exchanges can be done on our Gold Exchange. What is missing is the lack of diamond trading and stock exchange. There are gold jewelry, silver jewelry. We can refine the bullion. We are centered on scrap collectively. There is fast refining. They even come from Hong Kong, South Africa. We do not have a diamond stock. Value added product in jewelry. A 10-carat stone is worth $ 1 billion! Buy it! There’s $ 100 billion in diamond trading. 1.5 million people work in India. If we are 1 percent, 15 thousand people. “
açan veya toptan ticaretle uğraşan Dubaili firman sayısının 100’den fazla olduğu belirtiliİstanbul Kuyumcular Odası yor. Sadece Kuyumcukent’te Başkanı Norayr İşler de Dubaili 100’e yakın firma var. Tamamı şirket gelişini doğruladı. İşler, hakkında ise 150 – 200 arası “Bugün, sektörün önemli noktatahmini var. larında yabancı kökenli firmaların kurulduğunu ve yer edin“Kapalıçarşı ve Kuyumcumeye devam ettiğini görüyoruz. kent’e özel statü gerek” Türk kuyumculuğunun önemli üretim ve ihracat merkezlerinMİB Başkanı Ayhan Güner’e den biri olan Kuyumcukent’te göre Türkiye’nin merkez olmak 100’e yakın yabancı ülkelerden bakımından altyapı sorunu yok. gelen atölyelerin kurulduğunu Şöyle dedi Güner: “Altyapının görüyoruz. Aynı gelişmeleri yüzde 80’i tamam. Londra, Nuruosmaniye Caddesi’nde ve New York borsalarındaki bütün Kapalıçarşı’da da göze çarpıyor. işlemler bizim Altın Borsası’nda Tabii ki altın ticaretinin önde yapılabiliyor. Eksik olan şey gelen merkezlerinden biri olan elmas ticareti ve borsasının Dubai’nin bu yılın başından yokluğu. Altın takı var, gümüş itibaren uygulamaya koyduğu takı var. Külçe rafine edebiliyoyüzde 5 verginin bu gelişmelerruz. Hurda toplamada merkeziz. de etkisi büyük. Yabancı kökenli Hızlı rafinasyon var. Hong firma ve marka girişlerinin, Kong’dan, Güney Afrika’dan özellikle bu yıl içerisinde yoğunbile geliyorlar. Elmas borsamız laştığını söyleyebiliriz” dedi. yok. Mücevherde katma değerli ürün elmastır. 10 karatlık taş 1 milyar dolar! İşleyin satın! 100 Üretim ve toptan ticaret milyar dolarlık elmas ticareti yapıyorlar var. Hindistan’da 1.5 milyon kişi çalışıyor. Bizde yüzde 1’i olsa 15 Türkiye’ye gelerek burada atölye bin kişi eder.”
SAYI 138
• ALTIN DÜNYASI
73
HABER
Türkiye mücevherat sektörünün lideri Altınbaş, İstanbul Küçükyalı’da yeni açılan Hilltown Alışveriş Merkezi’ndeki mağazasını müşterileriyle daha kolay iletişime geçmesini sağlayan vitrin uygulaması ile tasarladı. Hem kategori hem de koleksiyon bazında ele alınan yeni vitrin uygulaması müşterilerle duygusal bağ kurmayı hedefliyor. ALTINBAŞ’S NEW STORE IN KÜÇÜKYALI HILLTOWN SHOPPING MALL OPENED Altinbas, the leader of Turkish jewelery sector, has opened the store in Hilltown Shopping Center in Küçükyalı, Istanbul with a showcase application that makes it easier to communicate with customers. The new showcase application, handled both on a category and a collection basis, aims to create emotional connection with customers. Altınbaş, the leading brand in the Turkish jewelery sector, presents a brand new shopping experience to its customers with its new store opened in a fifty square meter area in Hilltown, Küçükyalı, one of Istanbul’s new shopping centers on the Anatolian side. The store combines elegance and quality with jewelery enthusiasts with its original showcase design. Altınbaş reaches the store in Hilltown and the 90th store including Turkey and abroad and displays the jewels on both category and collection basis with new showcase application. He deals with color tones and category categorizations used in showcase exhibits and emotional ties to jewelry passions. Organizing according to four main categorie and collection based presentations: gift, fashion, jewelery and marriage, Altınbaş makes it easier for jewelery enthusiasts to make their choice. Altınbaş continues to provide shopping experience and satisfaction to the jewelers’ passion, which has included the same showcase designs in all of its stores.
Türkiye mücevher sektörünün lider markası Altınbaş, İstanbul’un Anadolu Yakası’ndaki yeni AVM’lerinden Küçükyalı’daki Hilltown’da elli metrekarelik alanda açılan yeni mağazası ile müşterilerine yepyeni bir alışveriş deneyimi sunuyor. Mağaza özgün vitrin tasarımı ile şıklığı ve kaliteyi mücevherat tutkunları ile buluşturuyor. Altınbaş, Hilltown’da açılan mağazası ile Türkiye ve yurt dışı dahil olmak üzere 90. mağazasına ulaşarak yeni vitrin uygulaması ile mücevherleri hem kategori hem de koleksiyon bazında sergiliyor. Vitrin sergilemelerinde kullandığı renk tonları ve kategori sınıflandırmaları ile mücevher tutkunlarına duygusal bağ kurarak bütünlüğü ele alıyor. Hediye, moda, mücevher ve evlilik olmak üzere dört ana kategoriye ve koleksiyon bazlı sunumlara göre düzenleyen Altınbaş, mücevher tutkunlarının seçim yapmalarını kolaylaştırıyor. Mağazalarının tamamında aynı vitrin tasarımlarına yer veren Altınbaş, mücevher tutkunlarına alışılmışın dışında alışveriş deneyimi ve memnuniyeti sağlamaya devam ediyor.
HABER
Kuyumculuk sektöründe uzun yıllardır pek çok kurum yönetiminde görev yapmış olan Mustafa Atayık liderliğinde, sektörün önde gelen kişi ve kurumlarının oluşturduğu ‘’SEKTÖRDE BİRLİK GRUBU’’ yaklaşan İstanbul Kuyumcular Odası seçimleri öncesinde çalışmalara başladı. Ülkemizin ve sektörümüzün kültürel zenginlik mozaiğini oluşturan tüm sektör mensuplarını ‘’SEKTÖRDE BİRLİK GRUBU’’ etrafında toplanmaya davet eden Mustafa Atayık, sektörün her kesiminin birlik içinde ve ortak akıl ile hareket ederek sektörel sorunların çözümü için görev almaya hazır olduklarını belirtti.
Sektörün birlikte çalışması gerektiği gerçeğinden hareketle, ülkemizin ve sektörümüzün kültürel zenginlik mozaiğini oluşturan tüm sektör mensuplarımızı, gerçekleştirilecek olan İstanbul Kuyumcular Odası seçimlerinde ‘’SEKTÖRDE BİRLİK GRUBU’’ etrafında toplanmaya davet ediyorum. Mustafa Atayık Gizil İnci Yönetim Kurulu Başkanı
K
uyumculuk sektörünün en önemli kurumlarından biri olan İstanbul Kuyumcular Odası’nda önümüzdeki dönemde görev alacak yönetimin belirleneceği seçimlerle ilgili geri sayım başladı. İstanbul Kuyumcular Odası da dahil olmak üzere, sektörel kurumların yönetiminde uzun yıllar boyunca görev almış olan Mustafa Atayık ve sektörün önde gelen kişi ve kurumları tarafından oluşturulan ‘’BİRLİK GRUBU’’ yaklaşmakta olan seçim öncesi Nuruosmaniye’de basın açıklaması düzenledi. Sektörümüzün kültürel zenginlik mozaiğini oluşturan tüm sektör mensuplarını yaklaşan İstanbul Kuyumcular Odası seçimlerinde ‘’SEKTÖRDE BİRLİK GRUBU’’ etrafında toplanmaya davet eden Mustafa Atayık, birlik içinde ve ortak akıl ile hareket ederek sektörel sorunların çözümü için görev almaya hazır olduklarını belirtti.
Odası sektörümüz için son derece büyük önem arz etmektedir. Odamız kuruluşundan bu yana, yalnızca İstanbul’daki sektör mensuplarının değil, tüm Türkiye’deki kuyumcu esnaf ve sanatkarlarının sorunlarının çözümü için aktif rol almıştır, almaya da devam etmelidir.’’ Sektörel kurumlar işbirliği içinde çalışmalı Sektörün önündeki sorunların çözümü için sektörel kurumların işbirliği içinde çalışmaları gerektiğini vurgulayan Atayık, kurumların birbirinin rakibi değil, birbirlerinin tamamlayıcı unsurları olduğunu belirtti. Sektörün ortak akıl ve işbirliği içerisinde çalışması gerektiğini düşündükleri için ‘’SEKTÖRDE BİRLİK GRUBU’’ adlı oluşumu hayata geçirdiklerini ifade eden Atayık sözlerine şu şekilde devam etti;
İstanbul Kuyumcular Odası’nın, sektörün sorunları ile ilgili sağlıklı çözümler bulabilmesi için TOBB Kuyumculuk Sanayi Meclisi, İstanbul Sanayi Odası Meslek Komitesi, İstanbul Ticaret Odası Kuyumculuk Komitesi, Mücevher İhracatçıları Birliği, Kuyumcukent Yönetimi, Vizyon Park gibi sektörel kurumlar ve Türkiye’nin dört bir yanındaki kuyumcu oda ve dernekleri ile karşılıklı iş birliğine dayanan bir çalışma ortaya koyması gerektiğine inanıyoruz. Sektörel kurumların birbirinin rakibi değil, aynı amaca hizmet eden ve birbirlerinin tamamlayıcı unsurları olan hizmet birimleri olduğunu düşünüyoruz.
halen de Mücevher İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı olarak görev yaptığ ını ve bu süreç içinde sorunların çözümü için birlikte hareket etmenin ne kadar önemli olduğunu öğrendiğini ifade eden Mustafa Atayık basın toplantısını şu cümlelerle tamamladı; ‘’Sektörün birlikte çalışması gerektiği gerçeğinden hareketle, ülkemizin ve sektörümüzün kültürel zenginlik mozaiğini oluşturan tüm sektör mensuplarımızı, gerçekleştirilecek olan İstanbul Kuyumcular Odası seçimlerinde ‘’SEKTÖRDE BİRLİK GRUBU’’ etrafında toplanmaya davet ediyorum.
İstanbul Kuyumcular Odası’nın kuruluşundan bugüne kadar yönetimde görev almış değerli arkadaşlarımıza, ortaya koymuş oldukları çalışmalardan dolayı teşekkür İstanbul Kuyumcular Odası ediyor, önümüzdeki dönemde ‘’Odamızın gerek üye sayısı ve sektörümüz için büyük öneme gerekse temsil kabiliyeti göz önüne gerçekleşecek olan İstanbul sahiptir Sektörel birlik için göreve Kuyumcular Odası Seçimlealındığında sektörümüz adına rinde ‘’SEKTÖRDE BİRLİK ortaya koyabileceği daha pek çok hazırız GRUBU’’ olarak görev almaya İstanbul Kuyumcular Odası’nın çalışmanın olduğu kanaatindeyiz. sektörümüz için son derece Bütün bu çalışmaları ortaya koİstanbul Kuyumcular Odası da hazır olduğumuzu siz değerli önemli olduğunu belirten Mustafa yabilmesi için de ‘’birlikte hareket dahil olmak üzere, uzun yıllar meslektaşlarımıza arz ediyoruz.’’ Atayık, gerçekleştirilen basın etmek’’ anlayışına sahip olması boyunca sektörel kurumların toplantısında şu noktaların altını gerektiğinin bilincindeyiz. yönetiminde bulunduğunu, çizdi: Kredi kartına taksit sınırlaması ve haksız f iyat rekabeti gibi üyelerimizin önündeki pek çok sorunun, sektörel kurumların birbirleri ile rekabet ederek değil, işbirliği yaparak çözülebileceği kanaatindeyiz.’’
‘’Türkiye kuyumculuk sektörü 4 bin üretici ve 25 bin perakende firması ile yaklaşık 250 bin kişiye istihdam yaratan, gerçekleştirdiği yıllık 3 milyar dolar ihracat ile Türkiye ekonomisi için büyük önem arz eden sektörlerden biri konumundadır. Binden fazla üreticiyi tek çatı altında toplayan Kuyumcukent’i, dev ölçekli fabrikaları, LBMA sertifikalı rafinerileri, Kıymetli Madenler Borsası ve sektörel kuruluşları ile büyük öneme sahip olan sektörümüzün kalbi İstanbul’da atmaktadır. Bu anlamda, 4000’e yakın üyesi bulunan İstanbul Kuyumcular
SAYI 138
• ALTIN DÜNYASI
77
HABER
T.C. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İstanbul Altın Rafinerisi’ni ziyaret etti. İAR Yönetim Kurulu Başkanı Av. Özcan Halaç ile üretim tesislerini gezen Zeybekçi, kuyumculuk ve mücevherat sektörü ile ilgili bilgi aldı.
T. C. MINISTER OF ECONOMY NİHAT ZEYBEKÇİ, VISITED İAR
İ
I
stanbul Altın Rafinerisi önemli isimleri ağırlamaya devam ediyor. Daha önce de çok sayıda üst düzey devlet yetkilisini misafir eden İstanbul Altın Rafinerisi, bu kez Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’yi ağırladı. İAR Yönetim Kurulu Av. Özcan Halaç, külçe altın üretim süreçleri ile ilgili T.C. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’yi ayrıntılı olarak bilgilendirdi.
78 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
T. C. Minister of Economy Nihat Zeybekci visited the Istanbul Gold Refinery. Zeybekçi, who visited the production facilities with İAR (Istanbul Gold Refinery) Chairman of the Board Av. Özcan Halaç, got information about jewelry sector.
stanbul Gold Refinery continues to welcome important names. Istanbul Gold Refinery, which previously hosted a number of senior state officials, welcomed Economy Minister Nihat Zeybekçi. IAR Chairman of the Board Av. Özcan Halaç detailed informed about gold bullion production processes T.C. Minister of Economy Nihat Zeybekçi.
HABER
MÜCEVHER İHRACATÇILARI BIRLIĞI KASIM AYI İHRACAT VERILERINI AÇIKLADI:
MÜCEVHER IHRACATI 3 MILYAR DOLARI AŞTI
Mücevher ihracatı Mücevher İhracatçıları Birliği ( JTR) Başkan Ayhan Güner, Kasım ayında mücevher ihracatının beklentileri çerçevesinde gerçekleştiğini ve 3 milyar Dolar sınırını aştığını açıkladı. Altın ithalatının artmasıyla ilgili tartışmalara açıklık getiren Güner; “Ülkemize giren hurda altın ithalat olarak sisteme işlenirken aylık verilerde yurtdışına satılan külçe altın ihracat olarak görünmüyor. Gözlemlerimiz 2018’in daha iyi bir yıl olacağını gösteriyor.” dedi.
T
ürkiye’nin mücevher ihracatı 2017 yılındaki sergilediği istikrarlı yükseliş tablosunu koruyor. Mücevher İhracatçıları Birliği ( JTR) tarafından açıklanan ihracat verilerine göre 2016 Kasım ayında 254 milyon 798 bin 975 dolar ihracat yapan mücevher sektörü; 2017 Kasım ayında yüzde 6,52 artışla 271 milyon 419 bin 858 dolar ihracata imza atarak 11 aylık toplamda 3 milyar Dolar sınırını aştı.
tüm sektörü kutladığını belirtti. 2017 boyunca her ay artış gerçekleşmesinin bilinçli ve istekli bir ekibin çalışmasının sonucu olduğunun altını çizen Güner ihracat rakamlarını değerlendirirken şu ifadelere yer verdi:
“Mücevher ihracatında hemen her ülkeye ulaşmaya ve ihracat coğrafyamızı geliştirmeye çalışıyoruz. Bu kadar geniş bir coğrafyaya ihracat yapabiliyor olmanın faydalarını görüyoruz. Doğal olarak bazı pazarlarda tıkanma yaşadığımızda sektör Mücevher ihracatı verilerihemen başka pazarlarla ortaya ni değerlendiren Mücevher çıkan boşluğu dolduruyor. Elbette önceliğimiz komşularıİhracatçıları Birliği ( JTR) Başkanı Ayhan Güner, ihracatı mız ve geleneksel pazarlarımız; ancak bugün Güney Amerika arttırmaya konsantre olan bir ve Uzakdoğu Asya olmak üzere ekibin 2017 boyunca gerçekleştirdiği istikrarlı çalışma için hemen her yere ihracat yapan 80 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
MAL GRUBU ALTINDAN MAMUL MÜCEVHERCİ VE KUYUMCU EŞYASI
Ocak-Ekim 2017 USD 2.757.576.724,70
GÜMÜŞTEN MAMUL MÜCEVHERCİ VE KUYUMCU EŞYASI
86.492.877,36
PIRLANTALI ALTINDAN MÜCEVHERCİ EŞYASI VE AKSAMI
95.610.194,06
BİJUTERİ
9.030.339,15
TABİİ İNCİ VEYA KÜLTÜR İNCİLERİ, KIYMETLİ
17.935.768,89
İŞLENMEMİŞ VEYA YARI İŞLENMİŞ DİĞER
2.420.235,05
SAATLER, AKSAM VE PARÇALARI (KIYMETLİ METALLERLE KAPLI)
4.143.368,83
KIYMETLİ METALLERİN VEYA KIYMETLİ METALLER İLE KAPLAMA METALLERİN DÖKÜNTÜ ARTIKLARI KIYMETLİ METALLERDEN MAMUL DİĞER EŞYA TOPLAM
38.900.333,70 4.018.444,4 3.016.128.286,23
JTR
2016 USD
2017 USD
%
OCAK
170.446.550,87
198.534.603,99
16,48
ŞUBAT
155.568.432,99
251.935.161,91
61,94
MART
194.889.805,91
341.231.665,61
75,09
NİSAN
247.980.878,05
346.690.663,79
39,81
MAYIS
172.111.071,60
302.876.206,88
75,98
HAZİRAN
156.367.073,84
252.786.892,54
61,66
TEMMUZ
90.786.518,83
265.564.723,30
192,52
AĞUSTOS
232.012.721,22
324.542.593,45
39,88
EYLÜL
195.293.841,25
233.921.514,79
19,78
EKİM
226.982.606,28
226.626.089,52
-0,16
KASIM
254.798.975,61
271.419.858,18
6,52
2.097.238.476,45
3.016.128.286,23
43,81
TOPLAM
Elbette önceliğimiz komşularımız ve geleneksel pazarlarımız; ancak bugün Güney Amerika ve Uzakdoğu Asya olmak üzere hemen her yere ihracat yapan bir sektör olarak 2018 yılından daha da umutluyuz.” AYHAN GÜNER MÜCEVHER İHRATCATÇILAR BİRLİĞİ BAŞKANI
bir sektör olarak 2018 yılından daha da umutluyuz.”
Güner, Türkiye’nin geleneksel pazarlarının 2017 yılında iyi bir performans gösterdiğini belirtti. Irak’ta referandum süreci nedeniyle yaşanan sıkıntının da kısa sürede aşılacaGeleneksel pazarlar istikrarlı ğını umduğunu belirten Güner, “Irak’a yapÜlkeler bazındaki ihracatı değerlendiren tığımız ihracatı, özellikle Kuzey Irak olarak değerlendirdiğimizde aslında bölgesel bir hub Yılın ilk 10 aylık döneminde en yüksek ihracat haline gerçekleştirdiğimiz ülke yine Birleşik Arap Emirgeldiğini likleri olurken bu ülkeye gerçekleştirilen ihracat görü975,5 milyon dolar olarak gerçekleşti. yoruz. Buradaki
İhracatın en çok arttığı ülke
975,5
ticaret Dubai kadar olmasa da çok daha geniş bir coğrafyaya ulaşıyor.” dedi. Altın ithalatı tartışmalarına da değinen Güner, “Altın ithalatı aslında sektörümün eski performansıyla karşılaştırılamayacak kadar düşük; ancak ithalat patladı deniyor. Türkiye dünyanın en yüksek altın rafineri kapasitelerinden birine sahip. Bu nedenle bölgedeki hurda altın işlenmek üzere Türkiye’ye geliyor. Türkiye’ye giren hurda altın ithalat olarak görünürken, külçe halinde geri gönderilen altın ihracat olarak aylık verilerde görünmüyor; bu da ithal edilen altın nerede sorusuna neden oluyor; bu teknik bir detay.” diyerek altın ithalatı tartışmalarını değerlendirdi.
B.A.E
SAYI 138
• ALTIN DÜNYASI
81
HABER
EKOL & TEB İŞBİRLİĞİ Sektörümüzün en önemli sorunlarından biri olan bakiyeli çalışma sistemi, yaşanan ödeme sıkıntılarıyla birlikte sürdürülemez bir boyuta geldi. Son yıllarda “Ekol Kuyumculuk” peşin alım yapan müşterilerine %30 işçilikte indirim uygulayarak, peşin alışverişi teşvik eden girişimlerde bulunuyor. Şimdi bir adım daha ileri giden, sektörümüzün yenilikçi markası Ekol; TEB (Türkiye Ekonomi Bankası) ile işbirliğine giderek kendi müşterileri için özel altın kredisini hayata geçiriyor. Belirlediği müşterilerine özel “TEB Milyem Kart” kullanımını sağlayacak olan Ekol; her müşterisi için 500 gr’dan başlayan altın kredisi sunuyor. Şimdi Ekol müşterileri 500 gr altın kredisini 12 ay eşit taksitle altın olarak, taksit taksit ödeyebilecek.
Ekol müşterileri şimdi ek bir avantaja daha sahip olacak. TEB ile ortak bir çalışmaya imza atan Ekol Kuyumculuk; belirlediği müşterileri için içinde 500 gram altın limiti bulunan TEB Milyem kartı hizmete sokuyor. Özel bir pos cihazıyla Ekol müşterilerine sunulacak bu kartın içinde 500 gram altın bulunuyor.
B
aşarılı bir yılı geride bırakmak üzere olan Ekol Kuyumculuk; 2017 yılı hedeflerini yakalayarak, yeni yılda yeni hedeflere konsantre olacak. Son yıllarda peşin alışveriş yapan müşterileri için %30 indirim avantajı sunan Ekol; müşterilerinin yarısının peşin çalışmasını sağlamış oldu. Ekol müşterileri şimdi ek bir avantaja daha sahip olacak. TEB ile ortak bir çalışmaya imza atan Ekol Kuyumculuk; belirlediği müşterileri için içinde 500 gram altın limiti bulunan TEB Milyem kartı hizmete sokuyor. Özel bir pos cihazıyla Ekol müşterilerine sunulacak bu kartın içinde 500 gram altın bulunuyor.
82 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
Ekol Kuyumculuk 22 Ayar Mağaza Müdürü Ercan Zeren; bakiyeli çalışma sisteminin, günümüzde artık sürdürülemez bir hale geldiğini, birçok üreticinin çok yüklü miktarlarda alacaklarını tahsil edemediğini ve yeni üretim gerçekleştirememe sorununun bulunduğunu, bu düşünceyle hayata geçirilen “TEB Milyem Kart”ın Ekol ile çalışan kuyumculara büyük avantajlar sağlayacağını söyledi. Sektörde işçilik ücretinin altın bazlı olduğunu ve milyem altın birimiyle hesaplandığını kaydeden Ercan Zeren; Milyem Kartın hem satan kişiye hem de alan kişiye büyük avantajlar sağladığını,
satan kişinin hemen kartın çekilmesinden itibaren tüm alacağını bankadan tahsil edebildiğini, alan kişinin de üreticiden peşin alıyormuş gibi indirimli fiyatları yakalayabildiğini bir de bunun üstüne 12 taksitte ödeme avantajı elde ettiğini dile getirdi. Yeni Modeller Yeni Yılda… Yeni yıl ile birlikte yepyeni modelleri mağazalarındaki vitrine taşıyacaklarını sözlerine ekleyen Zeren; altın fiyatlarındaki artışın uzun vadede pozitif bir etki yaratacağını, en güvenilen ve sahibine mutlaka kazandıran emtianın her zaman altın olduğunu ifade etti.
Vezirhan Cad. No.27 Çemberlitaş İstanbul / Türkiye Tel: +90 212 526 37 57 info@francofontanajewelry.com www.francofontanajewelry.com
/francofontanajewelry /ffontanajewelry /francofontanajewelry
HABER
84 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
?
Arpaş, Mioro, Midas gibi önemli fabrikalardan sonra sektörde pek çok firma üretim süreçlerinde 995 yerine 999,9 milyem külçe kullanmaya başladı. Son 1 aylık süreçte, üreticilerin İstanbul Altın Rafinerisi’nden 999,9 milyem külçe talebi 500 kiloyu aştı. Özellikle son aylarda 999,9 milyem külçeye yönelişin altında yatan sebepleri araştırdık.
Ö
zellikle Kuyumcukent ve Vizyon Park’taki üreticilerin son haftalardaki en önemli gündem maddelerinden biri 999,9 milyem külçe altına yönelişin hız kazanması oldu. Genelde 995 milyem külçe altının kullanıldığı sektörde 999,9 milyem külçe altın talebinin hızla artmaya başlaması dikkatlerden kaçmadı.
Kalite ve renk standardı yakalanıyor
Sektörün önde gelen üreticileri ile yaptığımız görüşmelerde 999,9 külçe talebinin artmasının asıl sebebinin fiyattan ziyade kalite ve renk standardı ihtiyacının olduğunu gözlemledik. Riva Kuyumculuk Yönetim Kurulu Üyesi Onur Şahin’in bu konudaki değerlendirmesi şu şekilde; ‘’Günümüz rekabet koşullarında bütün ürünlerinizin en üst seviyede kalite ve renk Arpaş, Mioro, Midas gibi sektör standardına sahip olması geredevlerinin üretim süreçlerinde kiyor. Her bir 995 milyem külçe uzun zamandır tercih ettiği binde 5 oranında da olsa farklı 999,9 milyem külçe kullanımı katkı maddeleri içerir. Kimi çok sayıda üretici firmada da külçede katkı maddesi olarak artmaya başladı. gümüş kullanılırken kiminde de bakır ya da alloy kullanılmış Artık fiyat farkı yok olabilir. Bu üretimde renk stanUzun bir süre önce de sektörde dardını yakalamada problem yaratabilir. İlk parti üretimi üreticiler 999,9 milyem külçe kullanımına yönelmişlerdi. Bu gümüş ihtiva eden külçeyle, diğer bir partiyi de bakır ihtiva dönemde 999,9 milyem külçe eden külçeyle ürettiğinizde fiyatları 995 külçeye göre 20 renk farklarının oluşma riski hatta 100 USD daha pahalı olmasına rağmen 999,9 milyem ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu yüzden en yüksek kalite külçe tercih edilmişti. Ancak standartlarını hedef leyen Riva bu durum uzun sürmemiş, tekrar 995 milyeme dönülmüş, Gold olarak 999,9 milyem külçe sektör devleri 999,9 kullanma- kullanmaya başladık.’’ ya devam etmişlerdi. Ancak günümüzde 995 ile 999,9 ara- Döküm f irmaları 999,9 tercih ediyor sında fiyat farkının kalkması sebebiyle 999,9 milyeme yöneliş 999,9 milyemin tercih edilhız kazandı. mesinin diğer bir sebebi de
döküm sürecindeki yüksek performans. 999,9 milyem kullanılarak yapılan döküm sırasında potada herhangi bir kalıntı olmazken, 995 milyem kullanılarak yapılan dökümde pota dibinde kalıntılara rastlamak mümkün olabiliyor. 999,9 milyem külçenin kullanılmasındaki önemli sebeplerden biri de döküm performansı. Bu yüzden Ünver Döküm, Nil Döküm gibi f irmalar 999,9 milyem külçe tercih ediyorlar. Ünver
Döküm Yönetim Kurulu Üyesi Recep Ünver’in 999,9 milyem külçenin döküm performansı ile ilgili değerlendirmeleri ise şu şekilde; ‘’Ürün kalite ve renk standardının yanında en yüksek döküm performansı aldığımız için uzun süredir 999,9 milyem külçe tercih ediyoruz. Müşterilerimize her seferinde aynı kalite ve renk standardını sunmak zorundayız. Kaldı ki 999,9 kullanımı dünyada bir standart olarak kabul ediliyor.’’
Sektörün önemli üreticilerinin uzun yıllardır kullandığı 999.9 milyem külçe altın, diğer üreticiler tarafından da tercih edilmeye başlandı. SAYI 138
• ALTIN DÜNYASI
85
HABER
SİMYA MÜCEVHERAT
İAR
İL BERNARDO
Ayşen Esen İstanbul Altın Rafinerisi’nde talep 5 kat arttı
Haldun Ulutürk 999,9 milyem üretimde standart olacaktır ‘’995’ten de 999,9’a doğru geçişin hızlandığı bir süreç yaşıyoruz. Tabi ki 995 milyem safa yakın ama 999,9 en saf, en temiz maden. Dolayısıyla üretimde en yüksek standardı 999,9 milyem kullanarak yakalayabiliyorsunuz. 999,9 milyem yurtdışında standart olarak kullanılıyor. Bu durum ülkemizde de kısa bir süre içinde standart olacaktır.’’
‘’Aslına bakarsanız her üretici 999,9 milyem külçenin 995 milyem külçeye göre daha iyi üretim performansı verdiğini bilir. Bu yüzden Arpaş, Mioro, Midas gibi sektör devleri uzun süredir 999,9 milyem külçe kullanıyorlar. Çünkü bu firmalar için ürünün kalite ve renk standardının sağlanması son derece önemlidir. Ancak son zamanlarda bu standartlara hemen hemen her firmanın daha da dikkat etmeye başladığını gözlemledik. 995 ile 999,9 milyem arasında fiyat farkı da olmadığı için bilinçli üreticiler 999,9 milyeme hızla yönelmeye başladı. Son 1 ayda İstanbul Altın Rafinerisi’nden talep edilen 999,9 milyem külçe miktarı 500 kiloyu aştı.’’
İlhan Koç İtalya’da üretimde kullanılan standart 999,9 milyemdir ‘’İtalyanlar üretim kalitesine son derece önem verirler. Üretimde 995 milyem neredeyse hiç kullanılmaz. İtalya’daki iş ortaklarımız üretimde 999,9 milyem külçe kullanır. Bu üretim kalitesi ve renk standardı açısından neredeyse bir zorunluluk olarak algılanır. Aksi düşünülemez bile.’’
NEDEN 999,9 ?
RENK STANDARDI
86 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
YÜKSEK KALİTE
EŞİT FİYAT
RİVA GOLD
SİNA MONTÜR
ELİZİ TRABZON HASIRI
Barış Lek 999,9 milyemi ilk kullanmaya başlayan firmalardanız Onur Şahin Biz de 999,9’a geçmeye başladık ‘’Üretimde biz de yoğunuklu olarak 995 kullanıyorduk. Biz de 999,9’a geçmeye başladık. Bu konuda ilerleme sağlıyoruz. 999,9 milyem kullanmak pek çok açıdan bizim de işimize geliyor. Günümüz rekabet koşullarında en yüksek ürün ve renk standardı artık bir lüks değil, zorunluluk. Biz Riva Gold olarak bu standartlara dikkat ediyoruz.’’
HABERİN VİDEOSU İÇİN KODU OKUTUNUZ
‘‘Sina Montür olarak sektörün büyük firmaları ile birlikte üretimde 999,9 milyem külçe kullanmaya başlayan ilk firmalardan biriyiz. Önceki dönemlerde 999,9 milyem 995 milyem külçeye göre daha pahalıydı. Bu miktar bizim gibi senede 500 kiloya yakın döküm yapan firmalar için önemli boyutlara ulaşabiliyordu. Ancak artık arada fiyat farkı da yok. 999,9 milyem külçe kullanımı standart hale gelmeye başlayacak diye düşünüyorum.’’
Fatih Akdin Trabzon Hasırı 999,9 kalitesini hak ediyor ‘’Trabzon hasırı teli 32 mikron kalınlığında. Bu yüzden kullandığımız hasın saflığı önemli. Ayrıca döküm yapılan kısımlarda da fiske, renk farkı, akışkanlık gibi faktörler sebebiyle biz Elizi olarak 999,9 milyem külçe kullanıyoruz. Bu yüzden ürünlerimizde ne bir renk farkı vardır ne de üretim kalitesinde bir düşüş. Trabzon hasırı 999,9 kalitesini hak ediyor.’’
Dünyada 999,9 milyem külçe altın üretim standardı olarak kabul ediyor. Responsible Jewellery Council üyesi pek çok firma üretim süreçlerinde 999,9 saflıkta külçe tercih ediyor. Binde 995 saflıktaki külçe binde 5 oranında da olsa gümüş, bakır ve alloy gibi katkı maddeleri bulunması külçelerde standardizasyonu engelliyor. Bazı 995 külçeler gümüş ihtiva ederken bazıları ise bakır bulundurabiliyor. Bu farklılık ürünlerde renk farklılığına yol açabiliyor. 999,9 milyem külçe dökümde daha yüksek performans gösterdiği için fiske, çatlama vb. problemler yaşanmıyor. 995 külçe ile 999,9 külçe arasında fiyat farkı bulunmuyor. 995 külçe borsa ve bankalarda işlem görürken, 999,9 saflıktaki külçeler üreticiler tarafından tercih ediliyor. SAYI 138
• ALTIN DÜNYASI
87
HABER
Mücevher ihracatçıları dünyanın her yerinden gelen alım heyetleriyle görüştü.
JTR ÜYELERİ ALICI İLE BULUŞTU Türkiye’nin en büyük alım heyeti organizasyonlarına imza atan Mücevher İhracatçıları Birliği, 12 – 15 Ekim 2017 tarihleri arasında gerçekleştirilen İstanbul Jewelry Show’da da dünyanın dört bir yanından gelen 1000’e yakın alıcıyı İstanbul’da ağırladı. Fuar öncesinde gerçekleştirilen ‘’İkili Görüşme Toplantılarında’’ JTR üyesi ihracatçılar alım heyetleriyle bir araya geldi.
T
Gerek TİM gerekse Ekonomi Bakanlığımızın bu konudaki değerli destekleri ile dünya çapında önemli alıcıları belirleyerek ülkemize davet etmeye başladık. Mücevher İhracatçıları Birliği olarak Mart ve Ekim aylarında gerçekleştirilen İstanbul Jewelry Show’un ihracat potansiyelini arttırmak için yılda 2 kez alım heyeti organizasyonu düzenliyoruz. Türkiye’nin en büyük Fuar öncesinde gerçekleştirilen alım heyeti organizasyonunu alım heyeti ikili görüşme toplan- düzenleyen ihracatçı birliği tılarına gösterilen ilgiden dolayı konumundayız. Bu organizasyonlarda 1000’e yakın yabancı memnun olduklarını belirten alıcıyı İstanbul’da ağırlıyoruz. Mücevher İhracatçıları Birliği Bu alıcıların seçim sürecinde olBu bağlamda 12 – 15 Ekim 2017 Başkanı Ayhan Güner alım dukça titiz çalışmalar yapıyoruz. tarihleri arasında gerçekleştiheyeti uygulamasına devam Nitelikli alıcıları İstanbul’a davet rilen İstanbul Jewelry Show da edeceklerini belirterek şunları ediyor, gelen misafirlerin ihracasöyledi: rekor sayıda alıcının buluntımıza katkı sağlamasına önem duğu alım heyetleri akınına veriyoruz. Ancak alım heyetleev sahipliği yaptı. Fuara davet ‘’Mücevher fuarımıza gelen edilen 1000’e yakın yabancı alıcı alıcılar oluyordu; ancak yeterli rinin sadece fuara gelmesi değil anlaşmalı otellerde misafir edil- değildi. Bu sayıyı nasıl arttırırız, hedefimiz; katılan alıcıların fuar di. Türk ihracatçıların yabancı kendimizi nasıl gösteririz dedik ziyaretlerini daha sağlıklı yapmaları ve firmalarımızla verimli alıcılarla birebir tanışmalarını, ve son yıllarda giderek gelişen görüşmeler yapması önemli. Bu kartvizit alışverişinde bulunma- alım heyetleri organizasyonlalarını, ürünlerini ve katalogları- rını gerçekleştirmeye başladık. yüzden fuar öncesinde, yabancı ürkiye’nin en büyük alım heyeti organizasyonlarına imza atan Mücevher İhracatçıları Birliği( JTR), sektörün ihracatının gelişmesi için dünya çapında ses getiren çalışmalar yapmaya devam ediyor. Yılda 2 kez Mart ve Ekim aylarında düzenlenen İstanbul Jewelry Show süresince alım heyeti organizasyonları gerçekleştiren Mücevher İhracatçıları Birliği, dünyanın dört bir yanından gelen alıcıları İstanbul’da ağırlıyor.
88 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
nı göstermelerini sağlayacak bir ortam hazırlayarak bu büyük organizasyon ile sağlanan iş ağının somut ticari ilişkilere dönmesine katkıda bulunmak amacıyla, fuarın hemen öncesinde ‘’Alım Heyeti İkili Görüşmeleri’’ organizasyonu gerçekleştirildi. İkili görüşme toplantılarında alım heyetleri ve JTR üyesi ihracatçı firmalar bir araya geldi.
misafirlerimizin kaldığı otelin balo salonunda ikili görüşme toplantıları düzenliyor ve ihracatçı firmalarımız ile kısa süreli de olsa tanışmalarını sağlıyoruz. Bu sayede, ülkemize gelen yabancı alıcılar, fuar ziyaretlerini daha sağlıklı yapıyor, sipariş vereceği firmaları ve ürün gruplarını gözden geçirme şansı buluyor ve fuarın karmaşası içinde zamanını verimsiz geçirmemiş ve katılımcı firmalarımızla daha sağlıklı iletişim kurmuş oluyor. İlk olarak geçtiğimiz Mart ayındaki fuarda gerçekleştirdiğimiz ikili görüşme organizasyona gösterilen ilgiden memnunuz. Bundan sonraki yıllarda da bu organizasyonları gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Fuara katılan ihracatçı firmalarımızın fuar öncesindeki bu organizasyona katılmalarını öneriyorum.’’ Güner, ikili görüşmelerin fuarın ve firmaların potansiyelini arttırdığı gibi Türkiye’nin mücevher ihracatı gücünü de desteklediğini belirtti.
HABER
‘DAN Kloto takılarının tasarımcısı Senem Gençoğlu, evrenin eşsizliğinden aldığı ilhamla yarattığı koleksiyonlarını cemiyet, iş ve moda dünyasının önde gelen isimlerinin katıldığı çok özel bir davetle tanıttı.
ŞEYMA SUBAŞI ILICALI
Genç tasarımcı Senem Gençoğlu, evrenin hayranlık uyandıran dengesi ve düzeninden aldığı ilhamla yarattığı Kloto markası ile büyük ilgi görüyor. Başta evrenin sonsuz döngüsünü yansıtan O.V. koleksiyonu, ardından evrenin kusursuz geometrisini minimal formlarla yorumlayan KOD koleksiyonu ile kısa zamanda tasarım dünyasında fark yaratan Senem Gençoğlu, Kloto’yu çok özel bir davetle tanıttı.
YILDIRIM MAYRUK
Senem Gençoğlu’nun Morini’de düzenlediği Kloto davetine Bahar Şer, Şeyma Subaşı Ilıcalı, Aylin Tahincioğlu, Nur Yerlitaş, Yıldırım Mayruk, Derya Şensoy, Sevan Bıçakçı, Dalia Garih, Suzan Toplusoy, Şirin Yalçın, Ece Vahapoğlu, Berrin Zorlu, Sitare Kalyoncuoğlu, Gül Erçetingöz, Dilek Türker, İlkem Öztürk, Heves Ekinci, Zeynep Toker, Zafer Kozanoğlu, Roula Habbab, Berrak Barut, Aslı Ekşioğlu, Dilara Tahincioğlu Sel gibi birbirinden seçkin isimler katıldı. En ufak detayları dahil tüm konseptin yaşam döngüsü bütünlüğünde hazırlandığı davette Kloto tasarımları kadar, sanatsal formlarıyla öne çıkan sergileme alanları da misafirlerden tam not aldı. Takılarının her birini kendi tasarlayıp, üreten Senem Gençoğlu, davette Kloto’nun hikayesini ve yaşam felsefesini keyifli bir sunumla aktardı. Davete katılan ünlü isimler, altın ve gümüş ışıltıları, özgün formları ve devinimsel işçilikleriyle kendi alanında fark yaratan Kloto takılarını yakından inceleyerek, şıklıklarını tamamlayacak parçaları deneme fırsatı buldular. AYLİN TAHİNCİOĞLU
BERRİN ZORLU
HEVES EKİNCİ SİBEL İLKİZ
90 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
BAHAR ŞER
ECE VAHAPOĞLU
ÖZLEM GENÇOĞLU
SEVAN BIÇAKÇI
GENÇOĞLU - TAHİCNİOĞLU AİLESİ
ELİF KIRGIÇ
SUZAN SABANCI DİNÇER
TÜLİN GENÇOĞLU
YASEMİN ÖZTÜRK
YILDIRIM MAYRUK
NUR YERLİTAŞ
DERYA ŞENSOY
CİHAN ŞENSÖZLÜ
ŞİRİN YALÇIN
GÜL ERÇETİNGÖZ
ASLI EKŞİOĞLU
SAYI 138
• ALTIN DÜNYASI
91
HABER
DUBAİ’DEKİ %5 KDV UYGULAMASI TÜRKİYE İÇİN YENİ FIRSATLAR YARATIYOR.
Dubai’nin 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren uygulamaya başlayacağı %5 KDV, sektörün en önemli gündem maddelerinin başında geliyor. Altın ve işçilik olmak üzere ürünün toplam bedeli üzerinden hesaplanacak olan bu vergi, gramda yaklaşık 2 USD ilave maliyet anlamına geliyor. Dubai toptan altın ticaretinin son derece olumsuz etkileneceği bu durum karşısında İstanbul önemli bir alternatif durumunda. Dubai’deki vergi uygulamasının Türkiye’ye etkileri konusunda bölge ticaretini en iyi bilen isimlerden biri olan Simya Mücevherat Kurucu Ortağı Haldun Ulutürk ile görüştük.
S
on yılların en önemli gündem maddelerinden biri hiç şüphesiz 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren Dubai’de uygulanmaya başlanacak olan %5 oranındaki KDV. Ürünlerin toplam bedelleri üzerinden hesaplanacak olan bu tutar altın kategorisinde gram başına yaklaşık 2 USD ilave maliyet olacağı anlamına geliyor. Ortalama işçiliğin 2 USD dolayında olduğu pazarda, işçilik maliyetlerinin %100 oranında artması durumu ortaya çıkabilir. Düşük kar marjlarının uygulandığı Dubai pazarının bu maliyeti kaldırabilmesi pek mümkün görünmüyor. Bu yüzden daha şimdiden pek çok firma İstanbul’a yerleşip, Dubai’deki operasyonunu yavaşlatma hatta sona erdirmeye başladı. Konuyu uzun zamandır en iyi takip eden isimlerden biri Simya Mücevherat Kurucu Ortağı Haldun Ulutürk ile yaptığımız röportajda pek çok soru işaretini de gidermiş olduk. Ulutürk’ün konu ile ilgili yaptığı değerlendirmeden önemli satış başlarını şu şekilde özetlemek mümkün: %5 KDV’ye ilişkin genelge yayınlandı
HALDUN ULUTÜRK
“Türkiyenin ihraç ettiği ürünlerin çoğu için işçiliklerin gramda 2 - 3 USD aralığında olduğunu düşünürsek, KDV’nin işçiliklere yüzde 100e yakın bir ilave maliyet getirme durumu oluşuyor.
92 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
Dubai’nin 2018 yılı ve sonrasına yönelik en önemli gündem maddelerinden bir tanesi, yılbaşından itibaren uygulanmaya başlanacak olan %5 oranındaki KDV uygulaması. Bu sadece Dubai değil, bütün Emirlikleri kapsayacak. Buradaki devletlerin ciddi bir şekilde petrol dışı gelirlere ihtiyaçları var. Bu yüzden mal bedeli üzerinden %5 KDV hükümetler için önemli. Geçtiği-
miz hafta genelgesi yayınlandı, bu vergi 2018 yılı başından itibaren devreye girecek. Hem altın hem de işçilik olmak üzere toplam bedel üzerinden vergi hesaplanacak Bu gelişmenin bizim sektörümüzü etkileyecek önemli yanları var. Bu %5 hem hammadde hem de işçilik üzerinden alınacak bir oran. Türkiye’de biliyorsunuz ki sadece işçilik bedeli üzerinden KDV hesaplanıyor, altın hammadde olarak kabul ediliyor. Bununla ilgili Dubai’deki sektörel kurumlar ve önde gelen kuyumcular neredeyse bu senenin tamamında bu konuyu devlete anlatmaya çalıştılar. Fakat bu konuda bir ilerleme olmadı. Şu durumda 1 Ocak 2018 itibarı ile hem altın hem de işçilik olmak üzere ürünlerin toplam bedeli üzerinden %5 KDV sözkonusu olacak. Bu da ürünün gramında ortalama 2 USD ilave maliyet anlamına geliyor. Mevcut işçilik fiyatlarının 2 – 2,50 USD civarında olduğunu varsayarsak, işçiliklerin %100 civarında artmasından bahsediyoruz. Dubaideki toptancıların önemli bir kısmı Dubai’ye ithal ettikleri ürünleri başka ülkelere satarak faaliyetlerini sürdürüyorlar. Bu toptancılar ithal ettikleri ürünleri yurtdışındaki müşterilerine tekrar ihraç etme (re-export) imkanı bulamazlarsa, KDV ile gelen bu maliyet artışını karşılayabilme durumları kalmaz.Kaldı ki kendi içlerinde çok düşük kar marjları ile çalışan firmalar oldukça fazla. Yeri geliyor 10 –
Kore, Çin, Malezya, Singapur, Hindistan, İtalya ve Türk iye’de dahil olmak üzere, ürünlerin gelip topland ığ ı bir pota. Tabi bu pazar dağ ı lır da ticaret Türk iye’ye kayarsa ülkemizde de gümrük verg ileri söz konusu. A ncak gümrük verg ilerine rağ men Türk iye cazip olacakt ır. Ayr ıca Türk iye’nin özellik le son 10 y ı ld ır yaşam olarak A rap Ülkeleri’ne cazip gelen bir yapısı var. Bu dizilerle başlad ı ve pek çok konuyla birleşti. Türk iye’nin ilerlemesi ile birlikte insanlar art ık ülkemize gelmekten mutlu oluyorlar. Ben 1999 – 2006 y ı llar ı arasında Dubai’de Dubai’de ofisler kapanıryaşad ım. O dönemdek i alg ı ken Türkiye’de açılıyor ile şimdik i alg ı arasında çok Bu noktada en ön planda Tür- ciddi fark lar var. kiye gözüküyor. Özellikle son 2-3 yıldır Dubai’deki masraflar arttı. Bu yüzden çok sayıda yabancı firmanın, özellikle Irak’tan gelen firmaların Kapalıçarşı ve Kuyumcukent’te ofis açtıklarını görüyoruz. Benim bildiğim kadarıyla 60’tan fazla Iraklı firmanın Kuyumcukent’te toptan ofisleri var. Bunların Dubai’deki ofisleri kapanmaya başladı. 15 cent için pazarlık yapılıyor. Dolayısıyla gramda 2 USD’lik bir maliyet son derece yüksek. Burada üretim, toptan ve perakende zincirindeki kartların tekrar yeniden dağıtılmasını gerektiren bir durum ortaya çıkmış oldu. Bu yüzden, %5 KDV uygulaması başlarsa Dubai’deki toptan pazarının dağılacağını düşünüyorum. En azından pazarın %70-80’lik bir bölümü oldukça olumsuz etkileyebilecek bir durum. Muhtemelen körfez ülkelerindeki perakendeye yönelik faaliyetler devam edecektir. Ama Dubai’de 30 seneye yakın faaliyet gösteren toptancıların alternatif pazar arayışına girdiklerini gözlemliyoruz.
Ürün çeşitliliğinde zirvedeyiz
gelişmenin eşiğinde. Dubai’deki yeni KDV uygulaması devreye girerse Türkiye yalnızca önemli Türkiye ürün çeşitliliği bakıbir üretim merkezi değil aynı mından da son derece güçlü zamanda dünya toptan altın konumda. İşimiz gereği pek ticaretinin pazarlama merkezi çok ülkeyi ziyaret ediyoruz. olabilir. Yavaş yavaş bu nokKore, Çin, Hindistan gibi taya doğru gidiliyordu. Ancak ülkelere baktığımızda ürün çe- Dubai’nin KDV konusundaki şitliliğinin belirli kategorilerde hamlesi bu süreci hızlandırdı. toplandığını gözlemliyoruz. Türkiye dünyanın 1 numaralı Ancak Türkiye, dünyada ürün altın pazarı olmanın eşiğinde. çeşitliliği anlamında en önde yer alıyor. Türkiye tasarım ve Tabi bu noktada yabancı pazarlama alanlarında kendini yatırımcılar siyasi iklimi de güçlendirmesi durumunda çok göz önünde bulunduruyorlar. kısa bir süre zarfında birinci Ülkemiz geçen sene çok ciddi konuma yükselecektir. bir badire atlattı. O dönemde
yaşanan sıkıntıları biz Dubai pazarında hissettik. Ancak siyasi iklimdeki düzelme sonrasında ülkemiz dünyanın en Türkiye yeni bir toptan merkezi önemli altın üretim ve pazarlaolması açısından çok önemli bir ma merkezi olacaktır. İstanbul hem üretim hem de pazarlama merkezi olabilir
Türkiye gümrük vergilerine rağmen daha cazip olacaktır Dubai’de şöyle bir avantaj vardı; Dubai’ye dünyanın her tarafından ürünler geliyor.
SAYI 138
• ALTIN DÜNYASI
93
HABER
Yakın zaman önce Bursa Toptan Satış Mağazasını hizmete sokan, İstanbul Mağazasını, sektörünün kalbinin attığı Şeref Han’a taşıyan Karaltın Kuyumculuk; İstanbul Jewelry Show’da da yine birçok markanın standında farklı modelleriyle boy gösterdi. Karaltın Kuyumculuk firma ortağı Nevzat Kara ile hem Karaltın hem de Trabzon hasırı üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Y
akın zaman önce Bursa’da yeni bir toptan mağaza açtınız. Hemen ardından İstanbul’daki mağazanızı Şeref Han’a taşıdınız. Bu iki hamlenizden de memnun musunuz? Bursa ilimiz çok göç alan illerimizden birisi. Burada çok sayıda Karadenizli bayanda yaşıyor. Bursa; yıllardır Trabzon hasır takısını seviyor ve ilgi gösteriyor. Bursa’da artık kendi mağazamızdan hizmet sunuyoruz. Bursalı kuyumcular yıllardır bizi yakından tanıyorlar ve ürünlerimizi müşterilerine sunuyorlardı. Şimdi çok daha geniş ürün çeşitliliğimizle hem Trabzon hasırı, hem köstekli kolyelerimiz hem de
94 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
bileziklerimizle Bursa’da daha kuvvetli bir şekilde yer alıyoruz. İstanbul’da da kuyumculuk sektörünün kalbi sayılan Şeref Han’a geçmemiz çok isabetli bir karar oldu. Şeref Han’ı yabancı kuyum alıcıları bile tanıyor ve ziyaret ediyorlar. Burası 365 gün süren bir fuar alanı gibi. Yaz boyunca Trabzon Hasır satışları nasıl gitti? Ülkemizin zorlu ekonomik koşulları içinde beklentimizin üstünde bir yaz sezonunu geride bıraktık. Biliyorsunuz altın fiyatları oldukça yüksek seviyelerde, ülkemiz komşu bölgelerdeki sorunlarla mücadele ediyor. Şartları düşünürseniz, satışlarımız gayet güzeldi diyebiliriz.
NEVZAT KARA
“Ucuz işçilik demek düşük kalite demek. Biz bu savaşın içinde olmadık ve olmayacağız. Kalitenin bir altı olmaz. Kalitenin ucuz fiyatı olmaz diyoruz. “
SAYI 138
• ALTIN DÜNYASI
95
HABER
Trabzon Hasırını daha hafif üretmek biliyoruz ki pek mümkün değil. Tamamen el işi yapılıyor. Bu konuda bir çalışmanız var mı?
kalite demek. Biz bu savaşın içinde olmadık ve olmayacağız. Kalitenin bir altı olmaz. Kalitenin ucuz fiyatı olmaz diyoruz. Tüm bunlara rağmen Karaltın; yüksek kalitesini en makul ücretlerle kuTrabzon’un en başarılı ve tecrübeli hasır yumculara sunmaya devam ediyor. Son örücüleriyle çalışıyoruz. Benzer ürünlere dönemde kuyumcular milyem hesabı göre 5, 10 gram arasında bizim ürünleyaparak değil gramına bakarak Trabzon rimiz biraz daha hafif oluyor. Bu da tabi hasırı almaya çalışıyorlar doğrusu da bu ki kuyumcularımıza satış aşamasında zaten. avantaj sağlıyor. Piyasada çok ciddi işçilikten fiyat avantajı elde etme mücadeYeni tasarımlarınızın yıl içinde lesi yapılıyor. Ucuz işçilik demek düşük çıkış periyotlarında bir değişiklik düşünüyor musunuz? Bundan sonra yılda iki kez kapsamlı yeni koleksiyon çıkaracağız. Sonbahar Kış ve İlkbahar Yaz olarak yılda iki kez, kataloğumuzla birlikte onlarca yeni modelimiz piyasaya sunulacak.
yor mu? Bu konuda gayretli olan kuyumcular da var olmayanlar da var. Trabzon hasırının bir kuyumcunun en dikkat çekici ve özel noktasında sergilenmesi gerektiğine inanıyorum. Bu takının Dünyada bir benzeri yok. Tamamen el işçiliği. Günümüzde, Trabzon hasırı artık marka ismi telaffuz edilerek talep ediliyor. Kuyumculara Karaltın imzalı Trabzon hasırı istiyoruz demelerinden büyük mutluluk duyuyoruz. Günümüzde Trabzon hasırını en çok tehdit eden unsur nedir?
Ne yazık ki en çok tehdit eden unsur 2. El hasırın sıfır gibi kuyumcular tarafından satılmasıdır. Vatandaş Trabzon hasırını kuyumcuya bozdurmaya getiriyor ve kuyumcu bunu cilaladıktan sonra Siz hasıra fantezi kattınız, hasırı vitrine sıfır ürün gibi koyuyor. Böyle bir farklı örgü stilleri ve dokularla ticaret yapmak en hafif tabiriyle meslek birleştirdiniz. Hasırı modernleşetiğinin tamamen dışına çıkmaktır. Bu tirme gayretleriniz oldu. Bu yenidurumun ülkemizde satılacak Trabzon liklere devam edecek misiniz? hasırının iki katına çıkmasına engel olduğunu tahmin ediyoruz. Hepimizin bu Doğrudur, hasırda önemli yeniliklere imza attık. Bu yeniliklerimizin bazıları illegal uygulamaya yönelik daha hassas kabul gördü bazıları da arzu ettiğimiz olmamız gerekiyor. düzeye ulaşmadı. Trabzon hasırının klasik bir duruşu ve çizgisi var. Bu Altın fiyatlarının her artış döçizginin çok dışına çıkarsanız tüketici nemlerinde, ağır yapısı nedeniyle size dur diyor. Tüketiciye yenilik sunTrabzon Hasırı olumsuz yönde mak zorundayız. Yeniliklerimiz devam etkileniyor mu? edecek. Tabi ki altın fiyatlarının artışı ilk önce TH’yi etkiliyor. Bu yüzden son dönemTrabzon hasırı çok özel bir ürün. lerde 14 ayar TH’larının satışları ciddi Kuyumcularımız bu ürünü doğru oranlara ulaştı. Bugün tüm üretimive özel bir şekilde sergiliyor mu? mizin yaklaşık %40’ını 14 ayar TH’ler Tüketiciye sunarken özen gösteriteşkil ediyor. 96 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
HABER
T
ürkiye’nin lider pırlanta markası Zen Pırlanta, fuarda sergilediği bir çift özel pırlanta ile gücünü bir kez daha vurguladı. Toplam değeri 1 milyon TL olan pırlantalar dünyanın en özenle seçilmiş, en güzel pırlantaları arasında yer alıyor. Zaten nadir ve değerli olan pırlantalar arasında aynı boyda, aynı özelliklere sahip, aynı kesimde bir çift pırlanta bulmak adeta bir mucize gibidir. Bu sebeple Zen Pırlanta’nın fuarda sergilediği bu pırlantalar fuarın “mükemmel çifti” olarak dikkat çekti. Zen Pırlanta Yönetim Kurulu Başkanı Emil Güzeliş, bu özel pırlantalar ile ilgili şunları söyledi: “Farklı kesimlere sahip pırlantalar son dönemde büyük ilgi görüyor. Özellikle büyük karatlı pırlantalarda aynı özelliklere sahip iki taşı bulmak çok çok zor. Fuarda sergilediğimiz 6’şar karalık cushion cut, bu iki pırlanta aynı özelliklere sahip.
Bu doğanın bir mucizesi. Bu mucizeyi fuardaki tüm ziyaretçilerle paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz. Toplam fiyatı 1 milyon TL olan bu iki pırlantayı tektaş koleksiyonumuzun mükemmel çifti olarak adlandırıyoruz. Bu iki pırlanta, bir çift tektaş küpe ya da isteğe bağlı olarak tektaş kolye ve küpe takımı olarak tasarlanacak.”
“Dünyanın en özel pırlantalarından,6’şar karatlık bir çift pırlanta”
Zen Pırlanta, üretim, ihracat, tasarım konularındaki uzmanlığı ve geniş satış ağı ile Türkiye’nin lider pırlanta markası. Sahip olduğu bu gücü sayesinde pırlantalı mücevherde Türkiye’nin en geniş model seçeneğini sunuyor. Özellikle tektaş koleksiyonunda klasikten moderne yüzlerce tasarım yer alıyor. Tektaş, beştaş, pırlanta alyanslar gibi vazgeçilmez klasiklerin yanı sıra pırlanta ile renkli taşların buluştuğu modellerden, bir kadına gündüzden geceye yaşamının her anında eşlik edecek sayısız tasarımlar Zen Pırlanta standında sergiledi.
YENI YIL IŞILTISI Jival yeni yıl koleksiyonuna, özgün formuyla dikkat çeken bir tasarım ekledi. Küpe ve kolyeden oluşan set, zarif ve yalın çizgileriyle naif bir güzellik sergiliyor. Rose altın kullanılarak tasarlanan model, sade ama şık tarzı benimseyenlere hitap ediyor. Jival, yeni yılda hediye seçiminde zorlananlara hepsi birbirinden cazip tasarımlar sunuyor.
HABER
Perakende mağazacılık alanındaki gelişimi ve her geçen gün kuvvetlendirdiği altyapısı ile Lizay Pırlanta, son yıllarda sektörün en hızlı büyüme ivmesine sahip firmalarından biri. Lizay Pırlanta, Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Serbes mağaza ağını genişletmeye 2018 yılında da devam edeceklerini söylüyor.
Kısa bir süre önce gerçekleştirilen Ekim Fuarı’na ilişkin değerlendirmeleriniz neler? Fuar, firmanız adına beklentilerinizi karşıladı mı? Mart fuarı katılımı daha yüksek bir fuar olarak biliniyor ancak son dönemde Ekim fuarının da herkes tarafından benimsendiğini söyleyebiliriz. Yurt içinden ve yurt dışından ziyaretçi akını oluyor. Bizim de fuara katılma amacımız yeni müşteriler edinmek, yeni firmalarla tanışarak iş ortaklığı sağlamak. Ekim fuarına da bu beklentilerimizi karşılayabilmek adına 100 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
titizlikle hazırlandık. Fuar sonundaysa beklentilerimiz karşılığını buldu ve yurt dışından özellikle Ortadoğu’dan çok sayıda misafirimiz oldu. Son dönemde hız kazanan mağazalaşma atılımınızla ilgili neler söylemek istersiniz? Bu konudaki hedef ve stratejilerinizden bahseder misiniz? Son dönemde mağazalaşmayla ilgili atılımlarımız hız kazandı. Şirket içerisinde oluşturduğumuz departman bu konuyla ilgili titizlikle çalışmalarını sürdürüyorlar. En son Maltepe
bölgesinde 2 AVM’yle anlaştık. Birini franchise olarak verdik, diğerini biz kendimiz açacağız. Hedeflerimiz doğrultusunda çalışmalarımızı hızlı ve yoğun bir şekilde sürdürüyoruz.
de yansıdı ve 2017 yılında beklentilerimizin üstünde bir iş hacmi yakaladık. 2018 yol haritanızda neler var?
2017 yılına kadar biz daha çok iç piyasaya yönelik Sonuna yaklaştığımız çalışmalar yapmıştık. 2017 yılına ilişkin Bu doğrultuda özellikle değerlendirmeleriniz mağazalaşma noktasında neler? çalışmalarımız oldu. 2018 2017 yılına 2016’da yaşayılından itibaren bunlara nan terör olayları nedeniyle paralel, yurt dışında da sıkıntılı girdiğimizi söyleihracata yönelik ve mağaza yebilirim. Ama 2017 yılının açmaya yönelik düşünbaşından itibaren bu konuda celerimiz var. İlerleyen alınan hızlı önlemlerle iç dönemde yeni hedef leripiyasadaki istikrarın sağmizi de size net bir şekilde lanmasıyla hareket başladı. söyleyeceğiz. Piyasadaki bu gelişme bize
HABER
Mücevher İhracatçıları Birliği’nin sektörün yüksek katma değerli ürünler ortaya koyarak uluslararası pazarlardaki rekabet gücünü arttırmak, sektörel tasarım bilincinin gelişmesine katkıda bulunmak ve mücevher mesleğine emek vermiş ustaları tanıtmak amacıyla organize ettiği ‘’Designer Market’’ projesi rekor katılımla gerçekleşti. Projede yer alan 100’e yakın mücevher ustası, sanatkar ve tasarımcı, İstanbul Jewelry Show süresince Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanından gelen sektör profesyonelleri ile bir araya geldi.
102 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
Gelecekte rekabet üstünlüğümüzü korumak ve geliştirmek adına yüksek katma değerli ürünlere yönelmeliyiz. Bu yüzden tasarım bilincinin gelişmesi adına Designer Market projesini hayata geçiriyoruz. Mustafa Atayık Mücevher İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı
M
ücevher İhracatçıları Birliği’nin organize ettiği ‘’Designer Market’’ projesi gelişmeye devam ediyor. sektörün yüksek katma değerli ürünler ortaya koyarak uluslararası pazarlardaki rekabet gücünü arttırmak, sektörel tasarım bilincinin gelişmesine katkıda bulunmak ve mücevher mesleğine emek vermiş ustaları tanıtmak amacıyla 2 yıl önce başlatılan proje rekor katılımla gerçekleşti. İstanbul Jewelry Show süresince 100’e yakın mücevher ustası, sanatkar ve tasarımcı kendilerine ayrılan özel standlarda ürünlerini ve çalışmalarını sergileme fırsatı buldu. Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanından gelen sektör profesyonelleri ile bir araya gelen katılımcılar önemli iş bağlantılarına imza attıkları gibi kendilerini tanıtma fırsatı da yakaladılar. Sektörde tasarım bilincinin gelişmesine son derece büyük önem verdiklerini belirten Mücevher İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Mustafa Atayık projeye gösterilen ilgiden dolayı son derece memnun olduklarını belirterek, bir sonraki fuarda gerçekleştirilecek olan organizasyonla ilgili daha şimdiden rekor talep olduğunu belirtti. Uluslararası pazarda yüksek katma değerli ürünler üreterek rekabet avantajı yakalayabileceklerini belirten Mustafa Atayık proje ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu;
‘’2 yıl önce temellerini attığımız Designer Market projesi geride bıraktığımız İstanbul Jewelry Show’da rekor bir katılıma sahne oldu. Projede 100’e yakın mücevher ustası, sanatkar ve tasarımcı yer aldığı gibi Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanından çok sayıda sektör profesyonelinin de ilgisinin rekor seviyede olduğunu gördük. Hatta Designer Market’in İstanbul Jewelry Show’un hareketlenmesinde katkısı olduğunu da söyleyebiliriz.’’ Türkiye’nin çok önemli üretim gücüne sahip olmasına rağmen ihraç pazarlarında yüksek katma değerli ürünlerle rekabetçi olabileceğinin altını çizen Mustafa Atayık bu konuda şu değerlendirmelerde bulundu; ‘’Global pazarlarda rekabet sürekli artıyor. Artık her ülke mücevher üretimi için gereken teknolojik ekipmana ulaşabiliyor. Bu anlamda yetişmiş insan kaynağı ve tasarım bilincinin gelişmesi ön plana çıkıyor. Türkiye olarak yıllık 3 milyar doların üzerinde ihracat ile dünyanın en önemli mücevher üreticisi ve ihracatçısı ülkeleri arasındayız. Ancak gelecekte rekabet üstünlüğümüzü korumak ve geliştirmek adına yüksek katma değerli ürünlere yönelmeliyiz. Bu yüzden tasarım bilincinin gelişmesi adına Designer Market projesini hayata geçiriyoruz. Bu sayede sektöre emek vermiş tasarımcı, usta ve sanatkarlarımıza olan hizmet borcumuzu da ödemiş oluyoruz.’’
SAYI 138
• ALTIN DÜNYASI
103
Başvuru için: Assos Sultanahmet Merkez Binamızı, 0212 402 10 00 numaralı telefondan arayabilirsiniz.
Gelin, Assos Ailesinin bir parçası olun, b i r l i k t e b ü y ü ye l i m !
Assos sektördeki özgün ve dinamik yapısı ile her geçen gün büyümeye devam ediyor. Yurt içi ve yurt dışı satış noktalarını franchising ile genişleterek gücüne güç katıyor. Bu ailenin bir parçası olmak için birlikte büyümeye davetlisiniz…
HABER
Cumhurbaşkanlığı’nın himayesinde bu yıl 16-17 Kasım’da İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde ‘Küresel Katılım Finans Zirvesi (Global Participation Finance Summit/ GPAS) düzenlendi. Zirvenin öne çıkan en önemli gündem konusu ise ‘insani finans’ kavramı oldu. İstanbul Altın Rafinerisi CEO’su Ayşen Esen zirvede konuşmacı olarak yer aldı. izleyicilere seslenen Ayşen Esen özellikle yastık altı altının ülke ekonomisi için oynadığı rol ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Altın bankacılığının gelişimi için 6 yıldır önemli çalışmalar yaptıklarını belirten Esen şu noktaların altını çizdi; Paralar yok olur, ama altın binlerce yıldır değerini korur
C
umhurbaşkanlığı himayelerinde, Anadolu Ajansı’nın global iletişim ortaklığında “İnsani Finans” temasıyla düzenlenen “Küresel Katılım Finans Zirvesi” (Global Participation Finance Summit-GPAS Istanbul) Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Zirvenin açılışı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gönderdiği mesaj ile yapıldı. Zirve, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği ile Türkiye Katılım Bankaları Birliği organizasyonunda, Hazine Müsteşarlığı, Merkez Bankası, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu, Sermaye Piyasası Kurumu, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Yükseköğrenim Kurulu
106 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
Başkanlığı›nın desteğiyle gerçekleştirildi. 75 Oturum Yapıldı 75 oturumun düzenlendiği zirvede Oxford ve Harvard gibi dünyanın en prestijli üniversitelerinden çok sayıda akademisyen, insani finans sisteminin topluma ve insana sağlayacağı faydaları anlattı. Zirveye, 50 ülkeden 10 binden fazla ziyaretçi, 100 girişim sermayesi ve varlık fonunun yanı sıra aralarında Tesla CTO’su JB Straubel’in de bulunduğu 200’den fazla konuşmacı katıldı. İstanbul Altın Rafinerisi CEO’su Ayşen Esen zirvede konuşmacı olarak yer aldı. Zirvenin ikinci günündeki oturumda
‘’Altın bin yıllardır finansal yaşantımız içinde olan, sınırsız döngüye sahip bir ürün. Paradan çok farklı. Altının bir ülkesi söz konusu değildir. Ülkeler ve paralar gidebiliyor. Bir zamanlar mark vardı ama artık yok. Ama altının yok olması mümkün değil. Bu yüzden altın hayatımız içinde her zaman ‘’güvenli liman’’ olma özelliğini koruyacak. Biz İAR olarak, altının daha iyi nasıl kullanılacağı ve ekonomilere nasıl daha fazla sağlayabileceği ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. 6 yıldır altın bankacılığının gelişimine destek oluyoruz Son 6 yıldır yürüttüğümüz altın bankacılığı çalışmalarının sonuçlarını almaya başladık. Hazine, Merkez Bankası ve Borsa ile temelleri atılan bu çalışmada ikinci aşamada bankalarla bir araya gelindi. Amacımız yastık altında var olduğunu
bildiğimiz altının ekonomiye sokulmasıydı. Kaba bir hesapla Türkiye’de yastık altında 3 bin ton. Bu son 25 yılda yastık altına girdiğini takip ettiğimiz miktar. Diğer faktörleri de dahil edersek bu rakam 5 bin tona ulaşıyor. 6 yılda 11 banka 60 ton altın topladı Yani 150 milyar dolar ile 250 milyar dolar arasındaki çok önemli bir değerden bahsediyoruz. Bu rakam ekonominin dışında. 6 yılda 11 banka 60 ton altın topladı. Bunca yılda yastık altına giren altını çok hızlı ekonomiye kazandırmayı hayal de etmemek lazım. Dolayısıyla bu sürecin sürekliliği önemli. Devletin, bankacılık sisteminin ve bizim gibi sistemin içinde yer alan oyuncuların da konuya süreklilik arz eden bir açıdan bakmaları lazım. Konuyu ülkenin kalkınması için gerekli bir mesele olarak ele aldığımız zaman sonuç alabiliriz. Vatandaşların bilinçlendirilmesi önemli Vatandaşlarımızı da bilgilendirmemiz lazım. Vatandaşlarımız altını bir yatırım aracı olarak nasıl değerlendirebileceğini net olarak bilmiyor. Ne altın tahvili ne de kira sertifikası konusunda yeteri kadar bilgi sahibi olunabilmiş değil. Konuyu ne kadar iyi anlattığımız çok önemli.
HABER
14 AYARDA İDDİALIYIZ 14 ayar takı grubunda verdiği kaliteli ve güvenilir hizmet ile adından söz ettiren Gold&Gold, kısa bir süre önce taşındığı Nuruosmaniye’deki yeni yerinde hizmet vermeye devam ediyor. İş geliştirerek krizlerden korunduklarını söyleyen Gold&Gold Firma Sahibi Mustafa Uğur Topaloğlu ile son dönem çalışmaları üzerine konuştuk. bulunduracak olursak kuyumculuk sektörünün durumunu nasıl değerlendirirsiniz? Firmamız 1982’den beri Firmanız adına faaliyet göstermekte. Daha olumsuz dönemlerden çok faaliyet gösterdiğimiz bölgeler Balkan Ülkeleri, Doğu etkilenmemek adına Avrupa ve yerli piyasada varız. aldığınız önlemler neler? Yaklaşık iki buçuk ay önce yeni Genelde Türkiye’de bir kriz mağazamıza taşındık. Nuruhavası var. Her ne kadar biz osmaniye’deki yeni mağazabunu kuyumculuk sektörü mızda müşterilerimize hizmet olarak yaşamasak da insanların psikolojik olarak bir kriz vermekteyiz. beklentisi var. Çok şükür bizim Hangi ürün gruplarında sektörümüz bu krizden en az çalışıyorsunuz? etkileniyor. Biz bu bahanelerin Ürün grubu olarak sadece 14 ardına saklanmadan, yerimizi ayar çalışıyoruz. 14 ayar ürün büyüttük, mağazamızı ön cadgrubunda iddialıyız. İki tane deye taşıdık daha geniş yerde atölyemiz var. Ürettiğimiz mal- daha çok istihdam sağlayarak lar tedarikimizin bir kısmını krizin bize uğramamasını sağkarşılıyor. Tabii satışın hepsine lamaya çalışıyoruz, mümkün yetişmek mümkün değil. olduğunca etkilenmemeye çalışıyoruz. Bu şekilde de işimizi Mevcut ekonomik geliştiriyoruz. koşulları göz önünde Firmanız kaç yılında kuruldu, kuruluş sürecinizi kısaca anlatır mısınız?
MUSTAFA UĞUR TOPALOĞLU
“SEKTÖRDE BİRLİK SAĞLANIRSA SESİMİZ DAHA GÜR ÇIKAR”
Sektörün yıllardır önde gelen sorunlarından biri olan merdiven altı üretim hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu konuda çözüme ulaşmak adına yapılması gerekenler neler? Merdiven altı üretime gelince, yanında 15 tane eleman çalıştırıp, sigortasını ödeyen, haklarını veren arkadaşlarımız hakkıyla çalışan atölyelerimiz mağdur oluyor. Bunun önüne geçilmesi lazım. Bu konuda biz ne yapabiliriz? Mutlaka resmi çalışan, sigortalı sayısı fazla
110 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
olan, merdiven altı olmayan atölyelerimizden ürün alarak, en azından merdiven altı çalışmayan atölyelerimize bir fayda sağlamış olabiliriz. Bu konuda iş biz toptancılara düşüyor. Sesimizi duyuramıyoruz asıl sıkıntı bu. Bir türlü birlik olamıyoruz. Şimdi önümüzde yine seçimler var. Bu seçimlerde inşallah artık öncü olacak abilerimiz tekrar kuyumculukta birliği sağlarlarsa sesimiz daha gür çıkar. İkiye üçe bölünmektense birlik olabilirsek sesimizi daha farklı noktalara duyurabiliriz.
HABER
TURİSTE YAPILAN SATIŞLAR DA İHRACAT SAYILMALI
Türkiye’nin en köklü mücevher markası olan STORKS, Antalya’da Avrupa’nın en büyük mücevher mağazasını işletiyor. Pırlantalı mücevher ihracatında Türkiye birincisi olan STORKS Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Güner, turiste doğrudan satışın da ihracat kadar değerli olduğunu söyledi. Yabancı kredi kartlarına satışın ihracat sayılması da dahil pek çok önlemi sıralayan Güner Türkiye’nin kısa sürede yabancıya satış ve ihracatta sınırları zorlayacağını dile getirdi ve kuyum turizmi ile ihracatta katma değerin yükseleceğini söyledi.
K
uyum turizmi ile Türkiye’nin yarattığı katma değeri yükseltmek istediklerini belirten STORKS Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Güner, turistlerin kredi kartlarıyla yaptıkları mücevher satışlarının da ihracat sayılmasını istedi. Türkiye’ye daha çok turist gelmesini ve daha çok turiste mücevher satmak istediklerini belirten STORKS Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Güner, Antalya, Kuşadası, Alanya, Side gibi turistik merkezlerde son 20 yılda binlerce kuyumcunun kapanmasının Türkiye açısından acı verici olduğunu diler getirdi. Turizmde her şey dahil sisteminin iflas ettiğini belirten Güner sözlerine şöyle konuştu:
“Her şey dahil sistemi ile çalışan oteller artık eskisi kadar karlı değil. Ama bu arada olan otelden dışarı çıkmayan turistler nedeniyle çarşılara oldu. Eskiden kuyum, halı ve deri satılan dükkanlar kapandı ve yerlerine ucuz Çin malı incik boncuk satılan yerler açıldı. Bu kaliteyi de düşürdü. Her iki malın alıcısı da satıcısı da farklı.” Antalya’da Avrupa’nın en büyük mücevher mağazasını işlettiklerini belirten ARB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Söğüt de Antalya’nın dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir özelliğe sahip olduğunu belirterek; “Bu mağazaya her yıl 2 stadyum dolusu insan giriyor. Yıllar içerisinde 20-30 hatta 40 kere tatile Antalya’ya gelenler var; burada 6 ay yaşayanlar. Böyle bir turizm destinasyonu da organizasyonu yeteneği dünyada
AYHAN GÜNER
“Aracıların tamamını kaldırıp burada doğrudan turiste sattığımız zaman en hızlı ihracatı yapıyoruz. Bu satışların da ihracat sayılması halinde Türkiye’nin gerçekten ne kadar mücevheri dünyaya sattığını öğrenmiş olacağız.”
112 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
HABER yok. Yüzbinlerce insana mücevher sattık ve her birinden teşekkür aldık. Bu nedenle bir gelen bir daha geliyor. Antalya’nın bu yönü desteklenmeli…” diye konuştu. 8500 metrekarelik büyüklüğü ile Avrupa’nın en büyük mücevher mağazasını 10 yılda 1 milyona yakın turistin belirten Güner; burada turistlere yapılan satışın doğrudan ihracat olduğunu; ancak ihracat olarak kabul edilmediğini söyledi. Yetkililerden turistlere kredi kartıyla yapılan satışların da ihracat kabul edilmesini isteyen Güner sözlerine şöyle devam etti: “Şimdi biz ihracat yapmak için dünyanın öbür ucuna kadar gidiyoruz. Kuyumcu kuyumcu çalışıyoruz; ne için? Mücevher ihracatımızı artırmak için. Oysa buraya ayağımıza geliyor müşteri. Aracıların tamamını kaldırıp burada doğrudan turiste sattığımız zaman en hızlı ihracatı yapıyoruz. Bu satışların da ihracat sayılması halinde Türkiye’nin gerçekten ne kadar
mücevheri dünyaya sattığını öğrenmiş olacağız.” STORKS’un Antalya’daki mağazasında tamamen turistlere satış yapıldığını belirten Güner, her katın ayrı kültürel yapılara sahip turist gruplarına hizmet ettiğini ve ortalama 35 dakikada satış işlemi yapıldığını belirtti. Gelen ülke gruplarına göre araştırmalar yaptıklarını söyleyen Güner STORKS olarak Türk mücevherini dünya çapında markalaştıracaklarını şu sözlerle anlattı: “Bugün Türkiye’de 25 mağazamız var ve 2 yıl içerisinde 50 mağazaya çıkmayı hedefliyoruz. Yurtdışında da Almanya, Fransa, Romanya, Polonya ve Rusya başta olmak üzere önemli ülkelerde bu süre zarfında 10’a yakın mağaza açmayı hedefliyoruz. Bu ülkelerdeki Franchise adayları ile görüşmelerimiz sürüyor. STORKS’u Antalya’dan, İstanbul’dan tanıyan, bilen ve güvenen müşterilerimize kendi ülkelerinde hizmet vereceğiz. Türkiye’nin mücevher markası olarak büyüyeceğiz.”
ALİ SÖĞÜT
“Yüzbinlerce insana mücevher sattık ve her birinden teşekkür aldık. Bu nedenle bir gelen bir daha geliyor. Antalya’nın bu yönü desteklenmeli.” Dubai’nin mücevher ticaretine tanıdığı ayrıcalıklar nedeniyle uzun yıllar önemli bir ticaret merkezi olduğunu ve sadece Dubai havalimanından yılda 12 ton altın mücevher satıldığını vurgulayan Güner; Türkiye’nin de kuyum ticaretini kolaylaştırmak için önemli bir trend yakaladığını şu sözlerle ifade etti: “Kuyum turizmi Türkiye için çok önemli. Daha alacağımız çok yol, yapacağımız çok iş var. İnsanlara bugün bir iki haftalık konaklamayı 200 EU’ya satıyoruz, dünyada böyle bir şey yok. Türkiye’de kuyum ticaretinin kolaylaşması halinde Dubai’den kaçan tüm yatırımcıları da kuyum turistlerini de Türkiye’ye çekebiliriz. Bugün Dubai’de havalimanında yılda 12 ton altın takı satılması bile kuyum turiz-
114 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
minin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Türkiye’de de bunu sağlamalıyız; yoksa yaşanan her olumsuz olay ve yayınlanan olumsuz haber turizme zarar veriyor. Hem gelen turist sayısı artacak, turist niteliği yükselecek ve ülkemizin ihracat katma değeri de bizleri gururlandıracaktır. Çünkü adam geliyor burada 2000 EU’ya bir yüzük alıyor; ülkesine gidip sigorta yaptırırken 3-4 bin EU değer biçtikleri zaman müşterimiz bize teşekkür ediyor. Aradaki kar da ülkemize turizm geliri olarak geri dönüyor.” Kuyum turizminin hem mücevher sektörünü hem de yıl boyu turizmi canlandıracağını söyleyen Güner bunun için çok basit adımların yeterli olduğunu belirtti.
HABER
TASARIM VE İNOVASYON Özgül Sokullu / Jeweloop Tasarım ve Danışmanlık Hizmetleri
T
asarım ve inovasyon. Son dönemlerde bu iki ismi sıkça yan yana görmekteyiz. İkisi de günümüz dünyasında işletmelere kar sağlayan önemli unsurlardan. Tasarımın en büyük yararı bir ürünü tercih edilen hale getirerek günümüzün rekabetçi koşullarında bize avantaj sağlaması. İnovasyon ise; kar getiren, fayda sağlayan yenilik demek. Çok sıkça kullanılan bu inovasyon sözcüğü, bizim sektörümüzde nasıl gerçek anlamıyla yer alabilir konusunu öncelikle inovasyon türleriyle ilişkilendirerek anlatabiliriz: Genel anlamda beş ayrı türde inovasyondan söz edilmektedir. Bunlardan ilki yeni ya da önemli ölçüde değiştirilmiş bir ürünün piyasaya sürülmesiyle söz konusu olan ürün inovasyonudur. Buna verebileceğimiz en iyi örneklerden biri de, taşıdığı işlevsel yenilikle Iphone olmaktadır. İkincisi, sunduğumuz hizmetle yapılan hizmet inovasyonudur. Bu da, üründe olduğu gibi; yepyeni bir hizmet de, epey geliştirilerek yapılan bir hizmet de olabilir. Google, Yemek Sepeti, Girişim Savaşçısı bu konuda verilebilecek örneklerdendir. Üçüncüsü ise süreç inovasyonudur. Süreç inovasyonunda iş yapış biçiminde yapılan yeniliklerle fayda sağlamak söz konusudur. Örneğin; Henry Ford’un araba üretiminde seri üretim bandını kurarak arabaların maliyetini 10.000 $ ‘ın altına düşürmesi gibi. Dördüncüsü, ürünün kendisiyle değil, sunumu, ambalajı, reklamıyla ilgili yapılan yenilikleri içeren pazarlama inovasyonudur.
116 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
Örnek olarak Bahçevan marka peynirin daha küçük dilimlik paketler halinde satışa sunulmasını verebiliriz. Tüm bunlardan bahsederken, inovasyonla ilgili unutulmaması gereken önemli nokta; iyileştirme çabalarına ek olarak mutlaka görülebilir bir avantajın varlığıdır. Beşincisi organizasyonel inovasyondur ki; işletmelerde yapılan, onların yapısını değiştiren ve kar sağlayan yenilikleri
okumaları yapmak zorundayız. Bu okumaların bize getireceği önemli bilgilerden biri de tasarıma ve inovasyona eğilerek yol almak gerektiğidir. Dönem, bilgi iletişim teknolojileri dönemidir. Bunun tüketiciler üzerindeki etkisi, onların kolaylıkla sıkılan ve hızlı tüketen bir yapıya bürünmeleri olmuştur. Ayrıca bir diğer getirisi de marka ve deneyim ekonomisinin her geçen gün daha çok hayatımızda
çıkartma” sözüne zıt davranış sergilememiz gerekmektedir. Peki, el emeği göz nuru olan kuyumculuk ile inovasyon nasıl birbirine entegre olur? Bin yıllardır üzerinde yaşadığımız topraklarda muhteşem kuyumculuk ürünleri üretilmiştir. Günümüzde doğal olarak teknoloji bizim sektörümüzde de yerini almıştır. Bir yandan el emeği eskisine göre daha da kıymetlenirken, diğer taraftan lazerle yapılan işler gibi, daha standart yaklaşımla yapılan bir tasarım anlayışı söz konusudur. Özellikle son yıllarda her geçen gün daha çok söz edilen smart jewellery –akıllı takılar, teknolojinin sadece üretim bandında değil, insanın hayatındaki diğer teknolojik aletlerle takıların kurduğu iletişim olarak inovasyonun önemli bir boyutudur. Nesnelerin interneti (IOT) döneminde, akıllı takıların varacağı noktayı bugünden kim tahmin edebilir?
Aslında inovasyonun zanaattan beslenmesi çok mümkün ve bunun farklı örnekleri de söz konusu. Makinenin yapamadığı yer elle yapılan bir teknik bugün alkolaylıkla makine ile el tadında içemasıdır. ve çok daha hızlı, uygun malirir. Buna Deneyim yete yapılabilmektedir. Böyle bir örnek olarak ekonomisine durum da direkt olarak süreç da bir şirketin belli katılmanın önemli yolla- inovasyonuna denk gelmektedir. birimlerinde Home Office uygu- rından biri tasarım ve inovaslamasına geçmesini verebiliriz. yondan geçmektedir. Kuyumculuk sektöründe inovasyonu yakalamak için kendimize Diğer yazılarımda da vurguİnovatif yaklaşımda bulunabil- soracağımız ilk iki soru daha ladığım şey; dünyanın artık mek öncelikle yeniliğe açık olfaydalı ve daha yenilikçi olmak katlanarak hızlanan şekilde mayı gerektirmektedir. Bu nok- için ne yapabilirim sorusu değiştiğidir. Farklı sektörlerde tada da girişimcilik kavramı, olmalıdır. Bunu ürünlerimizolduğu gibi; bizim sektörümüz- kurum içi girişimcilerle kendini den malzememize, üretim ve de de oyuncu değişiklikleri ve göstermektedir. Özellikle inova- pazarlamamızdan dağıtımımıza yeni roller söz konusudur. Artık tif yaklaşımları olan çalışanlar kadar uygulamak bizi bugünün zamanı okumak yeterli olamıyor desteklenmeli ve kültürümüzde rekabetçi ortamında çok önemli maalesef, geleceğe dair de maalesef ki yer alan “bana icat noktalara getirebilir.
HABER
AVM’LERİN DURAKLAMA DEVRİ Deloitte’un 2017’nin ilk yarısını baz alan verilere dayanarak yayınladığı raporda perakende sektörünü makroekonomik göstergeler doğrultusunda değerlendiriliyor. Kuyumculuk ve mücevherat sektörünü, özellikle AVM mağazacılığı yapan markaları, yakından ilgilendiren bu verilere ve öngörülerine göz gezdirmekte fayda var.
Kaynak : Deloitte
TÜRKİYE PERAKENDE SEKTÖRÜ GÜNDEMİ
ilk yarısı sonunda ise 70 sevilerine çıktı. Perakende güveni ise Şubat 2016’dan bu yana negatifte seyrediyor ve son 7 yılın en düşük değerlerine ulaştı. Endeks 2017 yılının ilk yarısında dalgalı bir görünüm seyretmiş ve Haziran 2017’de bu negatif görünümü devam ettirerek -15,7 değerini aldı.
2
016’da ortaya çıkan negatif makroekonomik tablonun perakende sektörünü de etkilediği görülüyor. 2017 ilk yarısında hafif toparlanma gözlemlense de perakende sektörünün durgunluğu henüz ortadan kalkmış değil. 2015’te 9 bin 261 ABD doları olarak gerçekleşen kişi başı milli gelir 2016 sonu için 10 bin 807 dolar olarak gerçekleşti; yeni orta vadeli plana göre ise 2017 yılında 9 bin 529 dolar seviyelerinde olacağı öngörülüyor. GSYH’nin ve enflasyonun ise 2017 sonunda sırasıyla %3,5 ve %9,3 olarak gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Ekim 2016’da 74,04 olan Tüketici Güven Endeksi ise 2016 Aralık’ta 63,4 seviyesine gerileyerek 2016’yı oldukça düşük kapatmıştı. 2017’ye hafif bir toparlanma ile başlayarak ilk çeyrek sonu 67,8 seviyesine gelmiş ve toparlanmasını devam ettirerek 2017
118 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
Perakendeciler için 2017’nin çok iyi geçtiği söylenemez.
Böylelikle 2017 yılının ilk yarısında; 2016 yılının ilk yarısına göre yaklaşık 3,4 puan geriledi. Perakende sektörü ortalama sepet tutarı da düşme trendinde. En büyük perakendeciler arasında 2017 büyüme hedeflerini aşağı doğru çekenler mevcut. 2016’da yaşanan iflas ertelemeler, mağaza kapatmalar da düşünülecek olursa makroekonomik trendlerin ve önemli kur dalgalanmalarının sektörü çok olumlu etkilemediği ve 2017’nin ilk yarısında da sert rüzgârların etkisinin devam ettiği gözlemleniyor. Diğer taraftan tüm bu
HABER
Sağlıklı zayıflama stratejisi kapsamında bugüne kadar mağaza açarken çok da ince eleyip sık dokumayan sektör, artık mağaza açma kadar mağaza kapamayı da öğreniyor.
As part of a healthy weight loss strateg y, the sector, which is very sophisticated and often woven while opening stores, now also learns to close stores as well as store closings.
olumsuz gündeme ve gelişmelere rağmen perakende sektörü ve ekosistemi gelecek yatırımlarına devam ediyor. Son 10 yılda AVM sayısı yaklaşık 3 katına çıkarak 2017’de 387’ye ulaştı. Toplam kiralanabilir alan ise 11,75 milyon m2 civarında. 2015’te bu rakamlar sırasıyla 368 ve 10,25 milyon m2 şeklindeydi. 2015’te her 1.000 kişi başına 140 m2 kiralanabilir alan olarak ölçülen Türkiye’nin perakende yoğunluğu, 2017 ilk yarısı itibariyle yaklaşık 147 m2 oldu. Hâlihazırda inşaatı devam eden 50 AVM’nin ise 2020 yılında tamamlanması beklenmekte. Türkiye perakende sektörü için bu rakamlar son derece olumlu sinyaller veriyor. Fakat TL’nin yaşadığı değer kaybı nedeniyle kiralama işlemlerindeki düşüş trendi, 2017 ilk yarısında %20 seviyelerine varan boşluk oranları, kişi başına düşen perakende 120 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
harcamalarındaki düşüş, ülkeye gelen turist ve azalan AVM ziyaretçi sayıları düşünüldüğünde 2017’nin ikinci yarısında ve önümüzdeki yıllarda ‘sağlıklı zayıflama’ stratejisi ile AVM sayısındaki bu artışın daha yavaş ilerlemesi öngörülüyor. AVM ve kiralanabilir alan rakamları geçmiş yıllara göre çok fazla büyüme göstermezken kira gelirlerinin ise 2016 itibariyle başlayan ve 2017’de devam eden azalma trendine geçtiğini görüyoruz. 2017 ilk yarısında AVM birincil kira rakamı m2 başına aylık 90 Avro’dan 70 Avro seviyesine düştü. Son dönemde kurda yaşanan ciddi dalgalanma karşısında sektör birlik duruşu gösterdi ve kiraların TL bazına çekilmesi/indirim olması gibi anlaşmalar yapıldı. 2016’da yaşanan dalgalanmalar ve ilerde yaşanabilecek olası yeni sert rüz
STABILITY PERIOD FOR MALLS Based on data provided by Deloitte based on the first half of 2017, the report assesses the retail industry in terms of macroeconomic indicators. Jewelery industry, especially those who make stores in shopping malls, closely related to these data and predictions are useful to look at. TURKEY RETAIL SECTOR this negative outlook in June 2017, reaching -15.7. AGENDA
T
he negative macroeconomic picture in 2016 has affected the retail industry. Although slight recovery was observed in the first half of 2017, the recession of the retail sector has not yet been lifted. The per capita national income realized as 9 thousand 261 US dollars in 2015 was 10 thousand 807 dollars for the end of 2016; and according to the new medium-term plan it is predicted to be 9 thousand 529 dollars in 2017. GDP and inflation are expected to be 3.5% and 9.3% respectively at the end of 2017. Consumer Confidence Index, which was 74.04 in October 2016, declined to 63.4 in December 2016 and closed the year 2016 very low. Starting with a slight recovery in 2017, the end of the first quarter came to 67.8 level and continued to recover, reaching 70 levels at the end of the first half of 2017. Retail confidence has been negative since February 2016 and has reached its lowest in the last seven years. The index displayed a fluctuating outlook in the first half of 2017 and maintained
Thus, in the first half of 2017; By the first half of 2016, it was down by about 3.4 points. The retail sector average basket is also in a downward trend. Among the largest retailers are those who are pulling down their 2017 growth targets. If bankruptcies delayed in 2016 are considered, and macroeconomic trends and significant exchange rate fluctuations do not affect the sector very positively, it is observed that the effect of strong winds is continuing in the first half of 2017. On the other hand, despite all these negative developments and developments, the retail sector and ecosystem continue to invest in future. In the last 10 years, the number of shopping centers has nearly tripled to 387 in 2017. The total leasable area is around 11.75 million m2. In 2015, these figures were 368 and 10.25 million m2 respectively. Measured as a leasable area of 140 m2 per 1,000 people in 2015, the retail intensity of Turkey was about 147 m2 as of the first half of 2017. It is expected that 50 shopping malls, which are currently under construction, will be completed by 2020.
HABER
PERAKENDE ŞİRKETLERİ İÇİN YAKIN GELECEKTE OYUNU DEĞİŞTİRECEK DİĞER ANA KONU BAŞLIKLARI İSE ŞUNLAR: Kârlılık üzerine direkt etki edecek her türlü aksiyon: indirimleri etkin yönetmek hiç olmadığı kadar önemli İç pazarın durgunluk beklentisine paralel bir miktar cazibesini yitirmesiyle dış pazarlara olan daha ciddi açılım Pop-up mağazalar gibi uygulamalar ile farklı satış fırsatlarının değerlendirilmesi
gârlar karşısında perakendeciler sürekli büyüme ve mağaza açma trendini kırarak 2017’de riski azaltma, mevcudu koruma hatta ‘sağlıklı zayıflama’ stratejisi ile mağaza kapama hamlelerinden faydalanmakta. 2017 ikinci yarısı da maliyet ve nakit yönetimi açısından sıkıntılı bir dönem olmaya devam edecek görünüyor. Belirsizliğin hakim olduğu zamanlarda perakendeciler çevik pozisyon alabilmeleri ve sağlıklı kalabilmelerinin önemini daha çok hissetmekteler. Sağlıklı zayıflama stratejisi kapsamında bugüne kadar mağaza açarken çok da ince eleyip sık dokumayan sektör, artık mağaza açma kadar mağaza kapamayı da öğreniyor. Sektördeki bazı önemli oyuncuların hâlihazırda bu stratejiyi uygulamaya başladığını gözlemliyoruz.
Yıllardır Türkiye’de iç pazarın cazibesine kapılan, yurt dışı yatırımlarına ağırlık vermeyen perakendecilerin yakın gelecekte bölgesel ve/veya küresel yatırımlarına finansal sağlıkları el verdiğince yoğunlaşacaklarını öngörüyoruz. Kısacası, Türk perakende şirketleri için büyümenin kaynağının değişmesini bekliyoruz. Diğer taraftan, tüketicilerin perakende şirketlerinden beklentileri artıyor; beklentiler ile gerçekler arasındaki makas ise açılmaya devam ediyor. Perakendeciler 2017’nin ikinci yarısında çevik hamleler yaparak sağlıklı kalmayı hedeflerken tüketici beklentilerini karşılama yolunda özellikle dijital kanalda çalışmaya devam edecekler.
These figures for the Turkish retail sector are extremely positive It serves. However, the downward trend in leasing due to the depreciation of the TL, a gap of up to 20% in the first half of 2017 rates, decline in per capita retail spending, considering the number of tourists and declining shopping mall visitors in the second half of 2017 and it is foreseen that this increase in the number of shopping center with the “healthy slimming” strateg y in the coming years will progress more slowly.
stores, and in 2017 it benefits from risk mitigation, asset protection, even ‘healthy weight loss’ strateg y and store closures. The second half of 2017 will continue to be a troubled period in terms of cost and cash management. When uncertainty prevails retailers are more likely to feel the importance of staying agile and staying healthy. As part of a healthy weight loss strateg y, the sector, which is very sophisticated and often woven while opening stores, now also learns to close stores as well as store closings. We observe that some important players in the sector are already implementing this strateg y.
Büyüme, kârlılık ve işletme sermayesi dengesinde etkin kategori yönetimi Radikal iş modeli değişiklikleri Kişiselleştirme ve kişiselleştirilmiş öneriler
OTHER MAIN TOPIC SUBJECTS TO CHANGE THE GAME TO THE FUTURE FOR THE RETAIL COMPANIES: Any action that will have a direct impact on profitability: effective management of discounts is as important as ever A more serious opening to foreign markets due to the lack of appeal of the domestic market in parallel with the anticipation of stagnation Evaluating different sales opportunities with applications such as pop-up stores Effective category management in growth, profitability and balance of operating capital Radical business model changes Personalization and personalized recommendations
122 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
Mall and leasable area figures are growing much more than in previous years we see that rental income started to show a trend of decline starting in We foresee that retailers, who have been attracted to the domestic market 2016 and continuing in 2017. for years and are not focused on foreign investments, will intensify their finanIn the first half of 2017 the number of AVM primary rents decreased from cial and health care for regional and / or global investments in the near fu90 euros per month to 70 euros per ture. In short, we expect the source of month. In the last period, the sector showed unity in the face of the severe growth for Turkish retail companies to change. On the other hand, consumer fluctuation experienced in the ward, and agreements such as the reduction expectations of retailers are increasing; / withdrawal of rents to the TL base The gap between expectations and were made. Fluctuations in 2016 and reality continues to open. Retailers will continue to work especially on future digital channels to meet consumer expectations while aiming to remain Retailers are constantly growing in the face of possible new harsh winds healthy by making aggressive moves in the second half of 2017. and breaks the trend of opening
HABER
“IŞLEM HACMIMIZ BÜYÜDÜKÇE MÜTEVAZILIĞIMIZ ARTIYOR”
ÜMİT EREN, EREN HAS GROUP
M
ehmet Eren tarafından 2001 yılında kurulan Eren Has Group artan talebe sistemli ve yüksek kaliteli hizmet anlayışıyla cevap vermeye özen gösteriyor. 2007 yılında, Çemberlitaş’taki merkez ofisinin haricinde Kuyumcukent bünyesinde Eren Değerli Madenler firması ismiyle ikinci şubesini açan EHG; Dubai yurtdışı ofisiyle birlikte 3 farklı lokasyonda sektörümüze hizmet sunuyor. EHG Kuyumcukent Şube Müdürü Ümit Eren; yıl içinde İstanbul Jewelry Show heyecanını kendilerinin hem fuar öncesi hem de fuar sonrası
124 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
Kurulduğu 2001 yılından buyana sektöre değerli maden tedarikinde bulunan, uzman kadrosu ile kendisiyle çalışan müşterilerinin iş hayatına büyük kolaylıklar katan Eren Has Group; sektörün kalbinin attığı Kuyumcukent’te 10 yıldır hizmet sunuyor. Altın ve gümüş değerli madene geniş ürün stoklarıyla sahip olan marka, müşterilerinin ister 1 gram ister 100 kilo olsun her ağırlıktaki taleplerine hızla yanıt veriyor. EHG Kuyumcukent Şube Müdürü, Endüstri Mühendisi Ümit Eren; markalarının işlem hacmi olarak büyüdükçe, iş mütevaziliğini bir o kadar arttırdığını ve müşterilerini gerçek anlamda bir velinimet olarak gören anlayışla çalışmalarını sürdürdüğünü vurguluyor.
ları. Kuyumcukent’te 10 yıl önce şube açtığımızda nerdeyse yarı yarıya boşluk vardı. Kuyumcukent’e müşterilerimizin hızlı geçiş yapması orada yerleşik düzene geçmemizi hızlandırdı. Burada değerli maden ticaretinde sert bir rekabet var. Her Bu yıl itibariyle Kuyumcukent ölçekteki atölyeye, küçük büyük bünyesinde 10’uncu yılı geride bıraktıklarını, değerli maden ti- ayırt etmeden yüksek kaliteli caretinde artan müşteri portföy- hizmetimizi sunmaya devam lerine, samimi ve çözüm odaklı ediyoruz” diye konuştu. hizmet sunduklarını belirten Günümüzde değerli maden Ümit Eren; “İşimizde peşin tedarik aşamasında firmaların, çalışma prensibi ya da birkaç çalışacakları kurumun geçmigünlük kısa bakiyelerle ticaret şine, ve ismine büyük önem yapma ön plana çıkıyor. Değerli maden ticaretinde; güven, verdiğini kaydeden Eren; “Tam talebe hızlı olumlu yanıt verme bu aşamada çok ince bir detay başarılı olmanın en temel unsur- bulunuyor. Sektörümüz çok fazyoğun bir şekilde yaşadıklarını, fuara yeni tasarımlarını hazırlayan sektör kuruluşlarının has maden taleplerinin fuar sonrasında oluşan yeni siparişlerle arttığını söyledi.
la kurumsallaşmaya henüz hazır değil. Markanız ne kadar büyük olursa olsun, samimiyetinizi kaybederseniz, kurumsallaşma adına çözüm noktalarında ağır davranırsanız hızla müşteri kaybetmek durumunda kalıyorsunuz” saptamasında bulundu. Amerika vize kriziyle birlikte yükselen döviz ve altın fiyatlarının, 2018 yılının başında beklenen rakamları daha önce yaşamamıza sebebiyet verdiğini sözlerine ekleyen Eren; hurda altın gelişinde eskiye göre azalma olduğunu, vatandaşın yastık altı altınlarında bir azalma olduğunu dile getirdi.
SAYI 138
• ALTIN DÜNYASI
125
HABER
Türkiye’nin önde gelen bilezik üreticilerinden Bayramoğlu Kuyumculuk, hem toptan hem de perakende ağıyla hizmet vermeye devam ediyor. Bayramoğlu Kuyumculuk Firma Sahibi Hasan Alkan, Altın Dünyası’na verdiği röportajda, perakende kuyumculuk sisteminin düzenlenmeye ihtiyacı olduğu dile getirdi. Firmanız kaç yılında kuruldu, kuruluş sürecinizi kısaca anlatır mısınız? Bayramoğlu Kuyumculuk 1976 yılında, Elazığ’da, babamla birlikte başladığımız bir yolculuktur. Bayramoğlu Kuyumculuk şuanda 30’a yakın çalışanı, 2 mağazası, üretim fabrikası, toptan ve perakende satış ağıyla yoluna devam etmektedir. Geride bıraktığımız Ekim Fuarı firmanız adına nasıl geçti? Fuara ilişkin değerlendirmeleriniz neler? Özellikle Ekim Fuarı’na daha uzun soluklu bakmak gerek; diyelim ki 10 tane ekim fuarına katıldınız, bu 10 fuardan 7’si çok iyi geçmiyor, ancak 3’ü çok iyi geçiyor. Biz o 3’ü yakalayabilmek için her Ekim Fuarı’na katılıyoruz. Bu 126 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
fuar da orta karar bir fuardı, ne çok iyi ne de çok kötüydü. Fuarlara illa ki satış gözüyle bakmamak gerek. Fuarlar mevcut müşterilerimizle bir araya gelebildiğimiz, onları ağırlayabildiğimiz bir ortam sağlıyor bizlere. Bayramoğlu Kuyumculuk olarak toptanın yanı sıra perakende ağı ile hizmet veriyorsunuz. Oda seçimleri yaklaşırken perakende kuyumcunun sorunlarına ilişkin neler söylemek istersiniz? Şimdi yeni bir kuyumcular odası seçimleri var. Kuyumcular Odası, kendi oğlum da orada olmasına rağmen söylüyorum, perakendenin sorunlarına çok değinmiyor. Çünkü perakende, aynı siyasiler gibi oy demek. Ne çok fazla üzerine gidilebiliyor ne de tedbir alınabiliyor. Mesela kuyumcular akşam
saat 8’de kapanıyor, bakkal, halıcı dahi bizden önce kapanıyor. Oysa ki kuyumcu demek üst düzey banka gibi çalışan bir sistem demek. Sektörün bu konuda kendine çeki düzen vermesi gerek. Yoksa bu şekilde bin liraya cumhuriyet satıp 5-10 lira kazanarak, ki kesesi bile 3 lira ediyor, ne kazanmayı düşünüyoruz? Sonuna geldiğimiz şu günlerde 2017 yılını firmanız adına nasıl değerlendiriyorsunuz? 2017 yılında, diğer yıllara nazaran daha derli toplu ve düzenli gidiyoruz. Kuzey Irak ve Suriye’deki olaylar bizi biraz etkiliyor ama çok da fazla yansıması olmuyor. İhracat yaptığımız ülkeler genelde Dubai, Irak, İran, Suriye, Suudi Arabistan, Kuveyt, daha az miktarda ise İsrail, Hollanda, Almanya olabiliyor.
HABER
Ürün Grubu, Teknoloji ve Üretim Metodumuz Değişse de;
“SUNDUĞUMUZ HER ŞEY TASARIMDAN İBARET”
Teknik teknolojiyle kolaylaşsa da farklı fikirler her zaman kağıt üzerinde oluşur, diyen Nokta Model firma sahibi Burak Özgehan Yalçın, kapalı mum tekniğini yenilikçi bakış açısıyla getirdikleri noktayı ve bu teknikle ürettikleri modellerin avantajlarını Altın Dünyası’na anlattı.
“Biz sürekli yeniyi arıyoruz. Bizden isteneni sunmak değil, istenmeyen, fakat sunulduğu zaman gerçekten sektörde talep yaratan farklı fikirleri üretmeyi çok seviyoruz.” diyen Nokta Model ..... Burak Özgehan Yalçın, bu bakış açısıyla geliştirdikleri kapalı mum modelleriyle sektöre sadece bir üretim kalıbı değil, inovatif bir ürün kategorisi sunuyor. Yalçın, kapalı mum teknolojisini şöyle anlatıyor: “Kapalı mum modeli bizim icat ettiğimiz bir şey değil; ancak dünyada kapalı mum modellerini imalatçıya bizim ürettiğimiz haliyle sağlayan tek firma biziz. Temelde, kauçuktan geleneksel yöntemlerle çıkamayan veya iki parça halinde çıkıp sonradan montaj yapmanızı gerektiren modelleri, biz tek parça halinde mum olarak çıkarıyoruz. Geçtiğimiz yıldan itibaren kapalı mum modelleriyle ilgili ciddi bir Ar-Ge yatırımı yaptık. Çok zaman harcadık ve ortaya bu ürün grubu çıktı. Şimdi çok daha hafif ve sürekli aynı gramlarda kapalı mumları sağlayabilir duruma geldik. Yani bu bizim icadımız değil, bu teknolojiyi biz bulmuş değiliz evet, fakat sektöre gerçekten kullanılabilir ürün çıkarabilen bir yenilik sunduk ve 128 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
istikrarlı servis sağlayabilecek bir noktaya getirdik. Kapalı mumla ilgili birçok model üretmeye başladık 2-3 aydır da sektöre sunmaya başladık.” Yalçın, bu yöntemle çalışmanın getirdiği kolaylıkları pırlantalı bir yüzüğün dökümü üzerinden verdiği örnekle detaylandırıyor: “Örneğin, pırlanta taşlı bir yüzüğü elektrofizyon yöntemiyle üretebilirsiniz, ancak o zaman taşları mum üzerine takıp, tek parça halinde direkt döküm yapamazsınız. Kuyumcular mümkünse genellikle mum ile çalışmayı severler. Biz de zaten bir ürün geleneksel yöntemlerle yapılabiliyorsa, yani mumla yapılabiliyorsa, onu elektrofizyon yöntemiyle üretmeyi tercih etmeyiz. Kapalı mum modeli ile, yüzüğü, taşları üzerine dizilmiş şekilde tek parça halinde döküm yapabiliyorsunuz. Bu şekilde hem daha ince, daha hafif tek parça olarak çıkan bir ürün elde ediyorsunuz. Bu ciddi anlamda bir yenilik. Biz bunu başarmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Reçineye göre daha ucuz, daha dökülebilir ve
taşlı döküm yapılabiliyor. Tek seferde dökülüyor, tezgah işçiliğini ortadan kaldırıyor, ek yerlerinin ortaya çıkardığı kalitesizliği ortadan kaldırıyor ve artı çok hafif. “ “MÜŞTERİLERİMİZE KENDİ PAZARLARINDA REK ABET AVANTAJI SAĞLAMAYI HEDEFLİYORUZ” “Bu yöntemi müşterilerinize sunduğunuzda kolaylıkla taklit edilemeyecek bir teknolojiyi ve bir ürün grubunu sunmuş oluyorsunuz. O müşteri bu pazara girdiğinde daha karlı fiyatlara ürününü satabiliyor ve kolaylıkla kopyalanamıyor. Biz bunun peşinden koşuyoruz ve bunun peşinden koşan firmalarla çalışıyoruz. Biz farklılaşabilirsek müşterilerimiz de farklılaşır. Gittikçe artan rekabet koşullarında nasıl bir iki adım öne çıkılabileceğini düşünmek, müşterilerimizi bu rekabetten sıyırmak, onları başka bir noktaya götürmek zorundayız. Onların ürünlerini kolay ve hakkettikleri değerle satılabilir bir noktaya taşımak zorundayız, bizim temelde misyonumuz bu.”
HABER
Kuyumculuk ve mücevherat sektörünü uzun yıllardır edindikleri tecrübe ile yakından tanıyan Adem Bilgiç ve Mehmet Öztürk’ün ortaklığıyla kurulan Safa Montür, genişleyen üretim bandıyla daha fazla müşteriye hizmet vermeyi hedefliyor. Yeni üretim merkezinde ziyaret ettiğimiz Firma ortaklarından Adem Bilgiç, çalışmalarına ilişkin detayları Altın Dünyası ile paylaştı.
“Siparişleri 2 günde üretiyoruz, ödeme ve kalite konusunda ön plandayız.”
8
, 14 ayar pırlanta veya swarovski taşın kullanıldığı hem montür hem de bitmiş takılar üreten Safa Montür, verdiği hizmet ile dağıtım kanalını genişletmeye devam ediyor. Firma Ortağı Adem Bilgiç ürünlerine
130 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
ADEM BİLGİÇ
olan talep artışına, gerek ürün çeşidi, gerekse hız ve kalite anlamında cevap verebildiklerini ve genişleyen üretim bandı ile artık daha fazla müşteriye hizmet verebileceklerini söyledi: “Bu işe başlarken sadece kolye, küpe, tektaş yapıyorduk; şimdi ise set, haya-
let kolye gibi ürünleri de ekledik, ürün çeşidimizi genişlettik. Artık pırlanta üzerine ne gerekiyorsa yapıyoruz. Bu doğrultuda artırdığımız üretim faaliyetlerimizi farklı illere de ulaşıp, müşteri portföyümüzü artırarak beslemeyi hedefliyoruz, 2018 yılında fuarlara da katılmak istiyoruz. ”.
HABER
İŞÇİLİKSİZ SATIŞLAR SEKTÖRÜ OLUMSUZ ETKİLİYOR Zorlu piyasa koşulları, yükselen altın fiyatları ve üretici sayısındaki artışlar mevcut rekabet ortamını daha da sertleştirdi. Levin Kuyumculuk firma sahibi İsrafil Güner; ucuza mal vermek için işçiliksiz ürünün kuyumcuya verildiğini, sabahtan akşama kadar hesap yapmasına karşın ortaya çıkan rakamlara akıl sır erdiremediğini söyledi.
Y
aşanan bu etik olmayan rekabeti sektörün kurumlarının, alıcıların çok fazla sorgulamamasını da doğru bulmadığını belirten İsrafil Güner; “Her ürünün bir fiyatı var. Bu fiyatın çok altında pazara sunulmasından dolayı insanların kuşku duymaması mümkün değil. Mutlaka haksız bir kazanç var ve sadece ucuz olsun diye her şeye gözleri kapamak sadece satıcının değil alıcının da büyük hatası olmaktadır. “Kuyumculuk mesleği itibar kaybediyor” dendiğinde ‘kimse nasıl olur ?’ demesin “ diye konuştu. İhracat alanında da fiyat rekabetinde absürt fiyatların telaffuz edildiğini vurgulayan Güner; sözlerini şöyle sürdürüyor:
İsrafil Güner Levin Kuyumculuk firma sahibi
“Yurtdışında da ne yazık ki bir fiyat birlikteliği ortaya koyamadık. O yüzden Türk takısı ucuz satın alınan ve katma değeri yüksek olmayan bir kategoride konumlanıyor. Şu anda çok ciddi üretim maliyetleri var. Ben, göz göre göre ucuz yapmak için kaliteden taviz vererek ve çeşitli taş oyunlarıyla fiyatları aşağı çekemem. Belirli bir işçilik fiyatının altında satış yapabilmek için mutlaka ürünün içeriği ile oynanması gerekiyor. Üretici, toptancı, kuyumcu ve son tüketici hepimiz bu döngünün bir parçasıyız. Kuyumcu eğer piyasanın çok altında bir fiyatla bir ürünü satın almayı kabul ediyorsa ve bu ürünün içeriği ile ilgili bir şüphe duymadan gönül rahatlığıyla, kendi müşterisine aldığı ürünü satabiliyorsa hem mesleğine hem de vicdanına ihanet etmeye başlamış demektir.”
SALING WITHOUT LABOR EFFECTS INDUSTRY NEGATIVELY
The challenging market conditions, rising gold prices and the increase in the number of producers further strengthened the current competitive environment. Levin Jewelery company owner Israfil Güner said he could not understand the matter despite his account for a long time.
N
oting that this unethical competition sector’s institutions are not right to question too many buyers, Israfil Güner said, “Every product has a price. It is not possible for people not to be suspicious because of the fact that the price is much below this price. There is absolutely unfair gain and it is only a big mistake of the buyer not to buy the seller because it is only cheaper to have eyes for everything. When he said, “The jewelery profession is losing its reputation,” he said, “How about nobody?”
132 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
Güner emphasized that the price of exports is pronounced in price competition in the field of export. continues to say: “Unfortunately, we have not been able to establish a price synerg y abroad either. That’s why Turkish jewelry is located in a category that is cheaply purchased and not worth the added value. There are very serious production costs right now. I can not discount the prices by compromising on the quality and making various gem games to make it cheaper by eye. In order to
be able to sell below a certain labor price, it is absolutely necessary to play with the content of the product. Manufacturer, wholesaler, jeweler and end consumer are all part of this return. If the jeweler agrees to buy a product at a price well below the market, and if he can sell the product he bought to his customer with peace of mind without any doubt about the content of the product, he has begun to betray both his profession and his conscience.”
HABER
ÇİLEK GOLD’DAN “KADİM KOLEKSİYONU”
Çilek Gold, çerçeveli ve kültürel takı gruplarını yepyeni koleksiyonlarla geliştirmeye devam ediyor. Geçen yıl “Çilek Antik” koleksiyonunu piyasaya sunan Çilek Gold; şimdi de “Kadim” isimli, otantik çizgilere sahip kültürel takılarının bir bölümünü sergiledi. İlk örnekleriyle Büyük beğeni toplayan koleksiyonun tamamı ise 2018 Sevgililer Günü öncesi piyasaya sunulacak. “NON-PRE COLLECTION” BY ÇİLEK GOLD
Çilek Gold continues to develop new collections. Çilek Gold, which presented the “Çilek Antique” collection to the market last year; now exhibits a section of cultural heritage with authentic lines, named “Kadim (Non-Pre)”. The first collection of highly acclaimed collections will be presented to the before 2018 Valentine Day. ilek Gold, who entered the production of different product groups in the past year, which shows successful works for years with its framed and cultural jewelry group; the new collection “Kadim Collection” presented a small part of several pieces. The full-scale presentation of the collection will take place before the Valentine Day with the participation of hundreds of different models.
Ç ERKAN CANEL
Ç
erçeveli ve kültürel takı grubuyla yıllardır başarılı çalışmalar ortaya koyan, geçtiğimiz yıl farklı ürün gruplarının üretimine de giriş yapan Çilek Gold; yeni koleksiyonu “Kadim Collection”ın birkaç parçadan oluşan küçük bir bölümünü sundu. Koleksiyonun tam kapsamlı sunumu, yüzlerce farklı modelin katılımıyla Sevgililer Günü öncesinde gerçekleştirilecek. kültürel tak ı grubunun ülke genelinde yoğ un ilg i gördüğ ünü söyleyen Çilek Gold Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yard ımcısı Erkan Canel; “Kadim” isimli koleksiyonlar ıyla yeni bir açı l ıma
134 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
imza atmak istedik lerini söyledi. Erkan Canel; “Son dönemde tarihi dizilerin de etkisiyle kültürel takı grubuna artan bir ilgi bulunuyor. Tarihi Kılıçlar Sokak’ta yıllar önce kültürel, çerçeveli takı grubunu piyasaya sunan ilk markalardan biri olmuştuk. Sürekli yenilikler ile bu ürün grubumuzu müşterilerimize büyük bir özenle sunduk. Şimdi “Kadim Collection” isimli özel koleksiyonumuzla, ustalık dönemimizi ifade eden çok özel tasarımlara sahip, tamamen otantik çizgileri üzerinde barındıran, el işi ağırlıkta üretimi gerçekleştiren modelleri piyasaya sunmuş oluyoruz” diye konuştu.
Erkan Canel, assistant general manager responsible for marketing, said that the cultural jewelry collection is attracting a lot of attention throughout the country. They said they wanted to sign a new opening with their “Kadim” collections.
Erkan Canel; “There is a growing interest in the cultural jewelery colection in recent years due to the influence of the historical series. Çilek was one of the first brands to present the cultural, framed jewelery group to the market years ago in the store which located Kılıççılar Street. With continuous innovations, we gave this product group with great care to our customers. Now we are presenting our special collections named “Kadim Collection” to the market of models which have very special designs expressing our mastery period, which are housed on completely authentic lines and that perform hand-made weight production. “
HABER
Ülkemizin önde gelen değerli maden ve döviz alım satım markalarından biri olan Eren Has Group; altın ticaretinin Dünyada kalbinin attığı nokta olarak kabul edilen Dubai’de uzun bir süredir faaliyetlerini sürdürüyor. EHG Dubai Yöneticisi Yasin Eren; Dubai pazarında bir önceki yıla göre kayda değer bir artış olmadığını ve Türk kuyumcusunun farklı pazarlara da yönelmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Katma değeri yüksek, birbirinden özel işçiliklere sahip takılarımızın çok ucuz fiyatlarla satıldığına tanıklık ediyoruz.
Ü
lke kuyumculuğumuz 10 yıldan fazla bir süredir Dubai pazarı ile çok ciddi hacimlerde çalışmalar yapıyor. Türk takıları yüklü miktarlarda Dubai’den talep ediliyor. Son birkaç yıldır Dubai pazarında çok önemli artışlar olmadığını en yakından gözlemleyen firmalarımız değerli maden ticareti yapan aracı kurumlarımız oluyor. Dubai’de yerleşik düzende hizmet sunan bu markalarımızdan birisi de Eren Has Group. EHG Dubai ofisinin genç yöneticisi Yasin Eren; Dubai’de uygulanmaya başlanacak vergi sisteminin bir yıl ertelendiğini, 2018 Ocak ayından itibaren artık
136 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
YASİN EREN resmi olarak Dubai ile çalışan kişi ticaretimizde değişen bir şey yok ve kuruluşların vergi ile tanışaca- ama ülke kuyumculuğumuzun geleceğini düşündüğümüz için ğını söyledi. düşüncelerimizi paylaşıyoruz” Dubai’de Türk ürünlerinin baki- diye konuştu. yeli bir sistemle satıldığını, ihracat alanında bakiyeli çalışmanın bir Yükselen Doları Yakından başka örneğinin bulunmadığını ve Takip Ediyorlar… çok düşük işçilik ücretleriyle Türk Dubai’deki alıcıların Türkiye takılarının pazarda satıldığını piyasasını çok yakından takip belirten Yasin Eren; “Katma ettiğini ve yükselen doları gözlemdeğeri yüksek, birbirinden özel leyerek Türk üreticisinden ekstra işçiliklere sahip takılarımızın işçilikte indirim talep ettiklerini çok ucuz fiyatlarla satıldığına kaydeden Eren; “Nerdeyse bizi tanıklık ediyoruz. Benzer bir bizden daha iyi takip ediyorlar İtalyan ürünle yarı yarıya daha diyebiliriz. Dolar biraz yükseldiucuza Türk takısının satılmasının ğinde, ihracat yapan üreticimiz uzun vadede sektörümüze zararı biraz daha fazla kazanç elde edeceolacağını düşünüyoruz. Bizim ği zaman alıcılar, bu durumu fark
ederek indirim talebinde bulunuyorlar” dedi. Yükselen Altın Fiyatlarına Rağmen Hurda Altın Dönüşünün Azalması, Yastık Altındaki Altının Azaldığını Gösteriyor… Son dönemde altın fiyatlarındaki ani artış neticesinde, piyasaya ciddi miktarda hurda altın gelmemesinin, vatandaşın zamanında bozdurduğu altınların yerine yenisini koymamasıyla ilintili olabileceğini vurgulayan Eren; yastık altı altını olarak tabir edilen altınlarda bir azalma bulunduğunu, hurda dönüşünün azalmasının bu durumun somut bir göstergesi olduğunu sözlerin ekledi.
HABER
Istanbul Jewelry Show – Ekim 2017, 109 ülkeden 15.514 ziyaretçi ağırladı!
Uluslararası Mücevherat, Saat ve Malzemeleri Fuarı – Istanbul Jewelry Show, 12 – 15 Ekim tarihleri arasında 800’ün üzerinde firma ve markanın ürün ve hizmetlerini 15.514 yerli ve yabancı ziyaretçi ile 45. kez bir araya getirdi. Ekim 2017 fuarı, Ekim 2016 fuarı ile karşılaştırıldığında yabancı ziyaretçi sayısında %18’lik artış gösterdi. Türk fuarcılık sektörünün en büyük uluslararası alım heyeti, 1000’i aşkın alıcı ile fuar süresince ağırlandı. Fuar kapsamında yapılan iş görüşmeleri, Türkiye Mücevher İhracatının %80’nine yakın bölümünün gerçekleşmesine katkı sağladı.
A
sya kıtasının en büyük fuar organizatörü UBM Asia’nın Türkiye ofisi UBM Rotaforte Uluslararası Fuarcılık A.Ş. tarafından düzenlenen, dünyanın 5. büyük uluslararası mücevher fuarı 45. Istanbul Jewelry Show, 12 – 15 Ekim tarihlerinde mücevher sektörü temsilcilerini CNR Expo, Istanbul Fuar Merkezi’de bir araya getirdi. Uluslararası Alım Heyeti Programı kapsamında, mücevher sektörünün hedef ülkelerinden 1000’i aşkın alıcı da fuar kapsamında ağırladı. Bir önceki yıla göre 30 yeni ülkeden ziyaretçi, %18’lik yabancı ziyaretçi artışı… Kesintisiz olarak 32 yıldır UBM Rotaforte tarafından yılda iki kez düzenlenen Istanbul Jewelry Show’da altın, mücevher, pırlanta, renkli taş, değerli ve yarı-de-
138 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
ğerli taş, inci, gümüş, gümüş takı ve gümüş ev eşyası, altın montür, rafineri, saat, kalıp, vitrin dekorasyon, makine - ekipman ve yan sanayi, kasa, yazılım, lojistik ile aydınlatma ürün gruplarının yer aldığı 800’ün üzerinde yerli ve yabancı mücevher firma ve markası yer aldı. Katılımcılar; fuara özel ürün ve koleksiyonlarını, 109 ülkeden gelen 15.514 sektör profesyonelinin beğenisine sundu. Ekim 2016 fuarı ile karşılaştırıldığında, Ekim 2017 fuarına 30 yeni ülkeden ziyaretçi katıldı. Yine bir önceki fuara göre yabancı ziyaretçide %18’lik artış sağlandı. Fuar ziyaretçilerinin %56’sını yerli, %44’ünü ise yabancı ziyaretçiler oluşturdu. Türk fuarcılık sektörünün en büyük alım heyeti Istanbul Jewelry Show’da ağırlandı!
HEART OF THE JEWELRY INDUSTRY BEAT IN ISTANBUL! Istanbul International Jewelry, Watch and Equipment Fair Istanbul Jewelry Show brought for the 45th time between 12 – 15 October 2017, products and services of over 800 brands and companies to 15.514 local and international visitors. Compared to the October 2016 Exhibition, October 2017 Exhibition saw an 18% increase in the number of foreign visitors. The biggest international buyer delegation of the Turkish exhibition industry comprising over 1000 buyers were hosted throughout the exhibition. Business meetings held during the exhibition helped realize around 80% of the Turkish Jewelry Exports.
O
rganized by UBM Rotaforte Uluslararası Fuarcılık A.Ş., the Turkey office of UBM Asia which is the biggest exhibition organizer in the Asian continent and recognized as the 5th biggest international jewelry exhibition in the world, Istanbul Jewelry Show brought together the professionals of the jewelry industry for the 45th time at CNR Expo, Istanbul Fair Center. As part of the International Buyer Delegation Program, over
HABER
BİR SONRAKİ İSTANBUL JEWELRY SHOW 22-25 MART 2018 TARİHLER ARASINDA CNR EXPO, İSTANBUL FUAR MERKEZİ’NDE 46.KEZ DÜZENLENECEK NEXT ISTANBUL JEWELRY SHOW WİLL BE ORGANİZED AT CNR EXPO, ISTANBUL FAİR CENTER BETWEEN 22 – 25 MARCH 2018 FOR THE 46TH TİME.
İhracatın artırılması, ihraç ürünlerine yeni pazarlar bulunması ve pazar payının korunması amacıyla T.C. Ekonomi Bakanlığı koordinatörlüğünde, İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB) Genel Sekreterliği, Mücevher İhracatçıları Birliği ( JTR) ve UBM Rotaforte’nin organizatörlüğünde “Uluslararası Alım Heyeti Programı” düzenledi. Program kapsamında Avrupa, Ortadoğu, Amerika, Kuzey Afrika ve Uzakdoğu ülkelerinden 1.000’i aşkın sektör profesyoneli fuarda ağırlandı. Fuar kapsamında yapılan iş görüşmeleri, Türkiye Mücevher İhracatının %80’nine yakın bölümünün gerçekleşmesine katkı sağladı. 2018 yılının en yeni modelleri Istanbul Jewelry Show’da görücüye çıktı! Dünyada fason üretim döngüsünden kurtularak, özgün tasarım ürünleriyle adından söz ettiren Türkiye Mücevher Sektörü, 2018 Kış ve İlkbahar mücevher modasına dair trend tasarım ve koleksiyonlarını özel gösterileriyle dünya mücevher alıcılarının beğenisine sundu. T.C. Ekonomi Bakanlığı, İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB), Türkiye Mücevher İhracatçıları Birliği ( JTR) ve KOSGEB tarafından desteklenen, Uluslararası Fuarlar Birliği (UFI) kalite onayı ve Kalite Yönetimi Sistemi ISO - 9001 belgelerine sahip Istanbul Jewelry Show, her yıl Mart & Ekim fuarlarında toplam 47.000’den fazla sektör profesyonelini, yerel ve uluslararası 845’den fazla katılımcı ile 90.000 m2’lik alanda bir araya getiriyor.
1
000 buyers from the target countries of the jewelry industry were hosted at the exhibition. Visitors from 30 new countries, and 18% increase in number of international visitors compared to previous year...
The exhibition which is being organized by UBM Rotaforte twice a year for the last 32 years, featured over 800 local and international jewelry companies and brands representing a wide range of product groups and sectors including gold, jewelry, diamonds, colored stones, precious and semi-precious stones, pearls, silver, silver accessories and silver household items, gold mounters, refinery, watches, molds, shop window decorations, machinery and equipment side industry, safes, software, and logistics and lighting product groups. The exhibitors showcased their special products and collections to the delight of 15.514 sector professionals from 109 countries. Compared to the exhibition of October 2016, the exhibition of October 2017 hosted visitors from 30 new countries. Again compared to the last exhibition, this year’s exhibition saw an 18% increase in the international visitors and 56% of the visitors were from Turkey while 44% were international visitors. The biggest buyer delegation of the Turkish exhibition industry has been hosted at Istanbul Jewelry Show! The exhibition featured an “International Buyer Delegation Program” coordinated with support from the Ministry of Economy of Turkish Republic and organized by General Secretary of IMMIB-Istanbul Minerals and Metals Exporters Association, Jewelry Exporters’ Association (JTR) and UBM Rotaforte with the goal of supporting exports, finding new markets and preserving the market share. As part of the program over 1.000 professionals of the sector from Europe, Middle East, America, North Africa and Far East have been hosted at the exhibition. The business meetings held during the course of the exhibition have helped generate around 80% of Turkey’s jewelry exports. The latest designs of 2018 have been debuted at Istanbul Jewelry Show! Turkish Jewelry Industry, which recently managed to get rid of its label as the jewelry contract manufacturer in the world, and increased its reputation with unique jewelry designs, has launched trendy designs from the 2018 Winter and Spring jewelry collections for the taste of global jewelry buyers via special shows and promotional activities. Supported by The Ministry of Economy of Turkish Republic, IMMIB Istanbul Minerals and Metals Exporters Association, Jewelry Exporters’ Association of Turkey (JTR) and KOSGEB, and possessing quality certificate from UFI - The Global Association of the Exhibition Industry and Quality Management System ISO – 9001 certification, Istanbul Jewelry Show brings together over 47.000 professionals of the sector and over 845 exhibitors from Turkey and the world at a 90.000 sqm venue every year in March and October.
140 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
HABER
KERİM GÜZELİŞ / ARİŞ PIRLANTA Fuar genel itibariyle kalabalıktı. Epey misafir ağırlandı. Ziyaretçi profilinde Araplar ve İranılar çoğunluktaydı; ancak Avrupa, Amerika, Rusya’dan çok az sayıda ziyaretçi vardı, onlar da olsa fuar daha iyi geçecekti. Bu fuarda dikkatimi çeken bir şey oldu, fuarda gördüğümüz ürünlerin çoğu Ortadoğu’ya yönelikti. Bunda talebin o yönde gelişmesinin etkisi olduğunu sanıyorum. Herhâlde pazar itibariyle Irak veya Ortadoğu daha yoğun talep aldığı için alım heyeti bu konuda çalışma yapmış, kutluyorum bu konuda kendilerini. Ancak biraz daha çeşitli ülkelere yönelik çalışmalar yapılırsa fuar hepimiz için daha verimli olur. Bu yıl Ekim Fuarı Geçtiğimiz Ekim Fuarı’na göre daha iyi görünüyor. Daha küçük ancak daha verimliydi. EMİL GÜZELİŞ / ZEN PIRLANTA Biz her zaman için yenilikçi bir firmayız. Bu fuara da yeniliklerle katıldık. Hem mevcut müşterilerimizle bir araya geldik hem de yepyeni müşteriler edindik. Çok memnunuz. Hiç beklenmedik şekilde Güney Amerika’dan çok sayıda müşteriyle tanıştık ve ürün sattık. Bir başka güzellik de, Türkiye’yi güvenli bulmayıp Mart fuarına gelmeyen dünyanın çeşitli yerlerindeki müşterilerimizin, bu kez fuara gelip, güzel alışverişler yapmaları oldu. Biz bu fuardan çok memnunuz. HALDUN ULUTÜRK / SİMYA Mart fuarı oldukça olumlu geçmişti 142 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
ardından güzel bir sezon geçirdik. Ekim fuarı öncesi muharrem ayı olması sebebiyle İran, Irak gibi bazı pazarların kapalı olması, bir bakıma bu fuarı bizim adımıza fırsata çevirdi. Çünkü bu ülkelere işler durgunlaştığı için buraya gelip iş yapma fırsatları ve sipariş verme imkanları oldu. Fuarın genelinin başarılı geçtiğini düşünüyorum. Ben fuarda özellikle Suudi Arabistan’ı organize gördüm, İran aynı şekilde; dünyanın pek çok yerinden ziyaretçi trafiği oldu. İyi bir fuar geçirdik. İnşallah iç piyasanın da olduğu Mart Fuarı çok daha iyi bir fuar olur. İhracatçılar Birliği’nin fuar ile ilgili çok önemli çalışmaları vardı; alım heyeti, otelde ağırlama gibi organizasyonların fuara çok büyük katkısı oluyor. Bu devam ettiği sürece, bütün dünyaya yapacağımız ihracatta, yeni pazar açmamızda bu çalışmaların katkısı olacaktır. BARIŞ BOSTANCI / MERRILY Ekim fuarı artık yurtdışına yönelik bir fuar oldu. Ekim fuarımızın ihracat bakımından yoğun geçmesi spesifik bir hal aldı. Bu fuardan da beklentimiz yine yurtdışı faaliyetlerimizin ve satışlarımızın artması yeni müşteriler elde etmek, yeni pazarlarla ilgili ticaret yapma imkanı bulmaktı. Beklentimiz buydu ve karşıladık. Şunu da vurgulamak lazım ki; İhracatçılar Birliği’nin alım heyeti organizasyonunun fuara katkısı oldu, bu sayede yeni müşterilerle tanışma fırsatımız oldu. Emekleri için kendilerine teşekkür ediyoruz.
ENES ÇİLEK / ÇİLEK GOLD Fuar beklentilerimizi karşıladı. Şöyle ki ;bu fuarda dış ülkelerden çok sayıda ziyaretçi geldi. Bunun hareketliliğini biz de diğer firmalarla beraber yaşadık. Fuar demek heyecan demek, Bu fuar münasebetiyle zaten biz de aylar öncesinden hazırlıklar yapıyor, yeni ürünler yeni modeller tasarlıyoruz. Sırf bu heyecan bile sektöre hareketlilik katıyor. İstanbul Jewelry Show zaten ülkemizin yegane kuyumculuk fuarı, kuyumculuk ve mücevherat sektörünün kalbi yılda iki kez bu fuarla birlikte atıyor. Dolayısıyla bizlerin de elimizden geldiğince bu fuara destek olup sahip çıkmamız gerekiyor. Bu doğrultuda da her yıl bu fuara katılıyoruz. Memnuniyetimizi ya da olursa eksiklikleri de paylaşıyoruz. ÖMER FARUK ÇAĞLAR / SOMORO Beklentilerimizin üzerinde iyi bir fuar geçirdik. İhracatçılar Birliği’nin çalışması özellikle bu yıl daha bir verimli oldu bizim için. Umarım diğer arkadaşlar için de aynısı geçerlidir. İLYAS DEVLİ / TEKVİN Ziyaretçi trafiği gayet yoğun, iyi bir fuar oldu. Gelen yabancı müşterilerin sayısı oldukça fazla, ne kadar fazla yabancı ziyaretçi olursa bizim için o kadar iyi. GÜRKAN MERİM / MODEL PIRLANTA Fuardan beklentilerimiz tabii ki hızlı, hareketli, sirkülasyonlu satışlardı, yeni siparişlerdi. Bu beklentileriniz karşılandı
HABER
mı diye sorduğunuzda, evet büyük bir ölçüde karşıladık. Fuar genel anlamda bizim için verimli geçti; yeni siparişler aldık, çok da fazla olmasa da yeni müşterilerle tanıştık. Yeni koleksiyonlarımız her zamanki gibi ilgi gördü. Zaten birtakım bölgesel sıkıntılardan dolayı katılım nasıl olur diye düşünüyorduk ama İhracatçılar Birliği’nin yapmış olduğu misafir ağırlama çalışması sayesinde yine yabancı misafirler geldi, beklenenin de üzerinde geldi bence. Verimli ve umduğumuz gibi bir fuar geçti diyebilirim.
ücretsiz konaklama gibi hizmetler verildi. Bunların faydalarını gördük ve güzel bir fuar oldu. RIFKI BEDİR / OROBELLA
Bu seneki ekim fuarı geçen seneye göre sakin geçiyor ama bizim beklentilerimizi karşıladı. Bizim yurtdışından müşterilerimizin hepsi geldiler, memnunuz. Geçen yıl bize 10 birim sipariş veren bir yabancı müşterimiz bu yıl 7 birim sipariş veriyor. Aradaki 3 birimlik açığı yeni tanıştığımız müşterilerimiz fazlasıyla telafi ettiler. Arap EDİZ DERELİ Yarımadası’ndan yeni alıcılarla tanıştık. İJS’nin son dönemde Araplara ve İranlılara Sosyopolitik sıkıntıların farkındaydık, bu hitap etmesiyle bölgesel bir fuar kimliğine gerçi iki senedir devam ediyor, ama biz bürünmesini negatif bir durum olarak özellikle pırlantaya başlamış olmamız görmüyorum. Ülke kuyumculuğumuz, sebebiyle iyi bir fuar geçireceğimizi ümit Dubai pazarında çok kuvvetli. Biz hem ediyorduk. Pek çok ülkeden ziyaretçi ürünlerimiz hem de satış sonrası hizmet geleceğinden de haberdardık. İç piyasada ciddi bir durgunluk var ve iç piyasanın fuara kalitelimizle müşterilerimizin takdirini tepkisi bizim umduğumuz kadar değil ama kazanıyoruz. İran pazarından ülkemize son dönemde yoğun ziyaretler var. Fakat yurtdışından özellikle Kuzey Afrika, İran vb. ülkelerden gelen çok sayıda ziyaretçi var İran’da bilezik ve alyans üretimi belirli bir kalite eşliğinde yapıldığı için İranlı ve ticaret de oluyor. meslektaşlarımızın ticari açıdan bize faydası HAKAN SARAÇ / MERT ALYANS olmuyor. Beklediğimiz ölçüde bir fuardı, tabii mart ayındaki fuara göre hem katılımcı var hem de ziyaretçi sayısı olarak daha düşük seviyedeydi. Yabancı katılımcılar açısından güzel bir fuar, günümüzün şartlarına göre beklediğimizin üzerinde bir yabancı katılımcı sayısı var. Burada İhracatçılar Birliği’nin yapmış olduğu çalışmalar çok fayda sağladı. Türk Hava Yolları ile düzenlenen indirim kampanyası, 3 gece
144 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
NESLİHAN ÜSTDAĞ / UĞUR İNCİ Biz fuara hazırlanırken beklentilerimiz aslında çok yüksek değildi. Malum son zamanlardaki Irak krizini düşünürsek, burada bir sıkıntı yaşayacağımız beliydi. Çünkü; geçtiğimiz fuarda daha çok Iraklı alıcılarla karşılaşıyorduk, şuanda sayıları gerçekten çok az. Bu durumun genel olarak fuarı etkilediğini düşünüyorum.
Firmamız açısından konuşacak olursam; beklentilerimizi karşıladı, ama yine söylüyorum, beklentilerimizi çok da yüksek tutmamıştık. SELİM SARIŞIN / SESA Fuar bu sene beklediğimiz gibi geçti diyebiliriz aslında, yani biraz krizlerin etkisi biraz etrafımızdaki komşularımızın yaşadığı sıkıntılara rağmen gayet hareketliydi, istediğimizi aldık diyebilirim. Ekim Fuarı fena bir fuar değil aslında, istediğimiz bir fuar. İhracat anlamında katılım fena değildi. BARIŞ LEK / SİNA MONTÜR Fuar bizim için iyi geçti, yoğundu. Bu yoğunluk da bizi sevindiriyor Türk kuyumculuk sektörü adına. Fuara gelenler hep alıcı müşterilerdi, kaliteli müşteriler geldi o da bizi sevindirdi. Birçok İranlı kuyumcunun montür talepleriyle karşılaştık. İran’ın gelişen potansiyelini biliyoruz. İranlılar mücevherde kendi taşlarını kullanmak istiyorlar. Bu bağlamda kaliteli montüre ihtiyaçları var. Aynı zamanda yine Dubai, Arap Yarımadası ve Kuzey Afrika ülkelerinden yeni alıcılarla tanıştık. Son dönemde fuarımıza belirli başlı bölgelerden ziyaretçiler geldiğini net bir şekilde görüyoruz. Farklı coğrafyalardan alıcıların İJS’ye gelmesinin önemli olduğuna inanıyoruz ve bu konuda çalışmaların arttırılması gerektiğini düşünüyoruz.”
HABER
HAKAN SEZGİN / SEZGİN SILVER Fuar çok yoğun değildi. İlk bir iki gün İhracatçılar Birliği’nin getirdiği ziyaretçilerden bir talep gördük. Fakat normal olarak, yurtdışından gelmesini beklediğimiz Rusya veya Avrupa ülkelerinden çok az katılım gördük. Çevre ülkelerle olan mevcut sorunlarımızdan dolayı insanlar gelmeye çekiniyorlar. Bunu İtalya’da katıldığımız fuarda İstanbul’a davet ettiğimiz ziyaretçilerimizden bizzat duyduk. AHMET İSHAKOĞLU / PREMIER
özel çabaları vardı, firmalar olarak bizlerin çabaları vardı. Yurtdışından bir çok konuğumuzu davet ettik, hatta kendilerini ağırladık. Bu sayede de iş imkanı bulduk sanıyorum. MEHDİ OLKUN / KİLİTÇİ ŞAKİR Bu fuar bizim sadece katılmamız gerektiği için katıldığımız bir fuar. Çünkü zaten sektörde büyük bir firmayız, bunun farkındayız. Müşterilerimiz bu fuara katılmamız konusunda sık sık ısrar ediyorlardı. Bundan beş yıl öncesinde bu tür fuarlara katılmıyorduk, ancak son yıllarda ürün pazarlamak için katılmamız gerektiğini anladık. Memnunuz herhangi bir problemimiz yok çok büyük beklentilerle katılmadığımız için gayet tatmin edici bir fuar oldu.
Fuar, ilk bir iki gün İhracatçılar Birliği’nin davetiyle gelen ziyaretçilerle yoğundu, son iki gün ise tahmin ettiğimiz gibi sakin geçti. Fuar tarihlerinin yılın sonuna yakın olmasından dolayı fuar sakin geçiyor, insanlar alımlarını yapmış oluyor genelde. Bu da beklediğimiz bir şeydi zaten. GARO NERSE / OLGUN KUYUMCULUK
Fuara sırf erkek ürünleriyle katılan tek firma biziz. O yüzden memnunuz, Beklentilerin üzerinde bir fuar oldu, güzel çok beklentimiz olmasa da iyi bir fuar geçti. Katılım geçtiğimiz senelere göre diyebilirim. Erkek takı kategorisi son daha azdı ama gelen müşteri alıcı müşteri, yıllarda müthiş bir gelişme sağlıyor. o nedenle güzel geçti. Gelecek yılki fuar Bundan on yıl öncesine kadar Türkiye, katılımı için ilk müracaat eden firmalardan erkek takısında çok gelişmemişti, ancak biriyizdir herhalde, 2018 Mart ve Ekim son on yılda çok iyi bir ivme kazandı fuarları için şimdiden yerimizi ayırttık. diyebilirim. Dünya genelinde de erkeklerin takıya yöneliyor olması bizim açımızdan KAMER DÖKMECİ / OROMİNİ önemli bir artı. Bu noktada ürün Öncelikle, bu tarz fuarların sektörümüz için geliştirmenin önemi artıyor. Biz de ürün çok faydalı olduğuna inanıyorum. Bizlerin geliştiriyoruz, en önemli şey bizim için yurtdışına açılmasını ve değişik firmalarla ürün geliştirmek bu tüm dünyada böyle. çalışma imkanı sağlıyor. Bu fuar da iyi Bunun için de Ar-Ge çalışmaları ve iyi geçti, kötü değildi. İhracatçılar Birliği’nin yatırımlar çok önemli. On yıl öncesine HASAN AKAY / PAVLINO
146 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
göre çok iyi bir yerdeyiz bu kategoride. İtalya’yı yakaladık ve geçtik bile bence. BURAK YALÇIN / NOKTA MODEL Fuar, daha önceki ekim fuarlarına göre biraz daha verimsizdi diyebilirim. Aslına bakarsanız biz böyle fuarlara belli bir ciro beklentisiyle girmiyoruz. Fuarlar bizim için bir pr çalışmasıdır, fuarlara uzun soluklu bakıyoruz. Bazı müşterilerimiz geldi, onlarla verimli toplantılarımız oldu, birkaç tane kontrat yaptık. Onun dışında da bizi tanımayan insanlara kendimizi sunma fırsatı bulduk. Sektörün büyük bir kısmı Arap müşterilere farklı tarzlarda ürün satıyor. Arap müşteriler o yüzden bizim için çok önemli, ancak bu fuarda Arap ülkelerinden katılım azdı, daha fazla olmasını beklerdik. İran’dan gelenlerin sayısı fazlaydı, şuan orada tatil, sanırım onun etkisi oldu. Eskiden Ekim Fuarı’na doğu blok ülkelerinden, Rusya, Ukrayna, Türki cumhuriyetlerden çok fazla ziyaretçi gelirdi, bu fuar ise çok belirgin bir şekilde az ziyaretçi geldi, bu da düşündürücüydü. İSRAFİL GÜNER / LEVİN Bu fuar geçtiğimiz fuarlara göre daha sakin geçti ama gelen müşterilerimiz çoğu alıcı müşteriydi. Memnun kaldık diyebiliriz. Yurtdışında bazı uluslararası fuarlar 5 gün düzenleniyor. Bizim fuarımız da 5 gün rahatlıkla olabilir. 5 günlük bir fuar ile çok daha efektif sonuçlar alınacağına inanıyoruz. Ortaya çıkacak ekstra maliyetleri katılımcı firmalar omuzlayacaktır. Bu önerimin masaya
HABER
yatırılmasını yetkililerden rica ediyorum. ASLI AKYÜZ KARAALİOĞLU / KOÇAK GOLD Bu sene 45. kez düzenlenen İstanbul Jewelry Show’da güzel bir fuar geçirdik. Katılımcıların %90’ı İran %10’luk bir kesim ise Ortadoğu ülkeleri haricindeki diğer yerlerdendi. Yeni modellerden oluşan gayet güzel bir koleksiyonla başarılı bir fuar geçirdik. İMDAT DERELİ / GÜVENİŞ Mevcut konjonktüre göre gayet iyi bir ziyaretçi yoğunluğu vardı. Güveniş olarak Beklentimizin üzerinde bir fuar oldu, memnun kaldık. MEHMET ATAYIK / GİZİL İNCİ Fuar beklentilerimizin üzerinde geçtiği için memnunuz. Alım heyetinin çalışmalarıyla buraya gelen yabancı ziyaretçilerle yeni bağlantılar kurduk. Genel atmosferden dolayı beklentimizi düşük tutmuştuk, bu yüzden fuarı mutlu geçirdik diyebilirim. Bundan sonraki fuarlara da katılmaya devam edeceğiz. NURETTİN GÜNER / GNR GOLD Fuardan öncek i bek lentimiz fuar ın kötü geçeceğ i yönündeydi, gerek Irak’tak i durumlar gerek A BD v izeleri ile ilg ili yaşanan sık ınt ı lardan dolay ı bayağ ı umutsuzduk. A ncak fuarda Ortadoğ u A rap Ülkeleri İran Fas Tunus, L ibya ve hiç bek lemediğ imiz
148 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
Monako’dan inanı lmaz talep olduğ unu gördük. Türk iye’ye talep esk isinden çok daha g üzel ve umudumuz daha da g üzel olacağ ı yönünde. Fuarda oldukça iy i iş yapt ık, siparişler oldu. Neticede fuar bek lentilerimizin üzerinde iy i geçti. ŞERMİN KOÇ /FIORE DORO E k i m f ua r ı na c idd i a n la mda ha z ı rl ı k la r yapt ı k . Çok iy i ha z ı rla nd ı ğ ı m ı z iç i n çok da mem nu n k a ld ı k . G erek f ua r öncesi ma ğ a zada, gerek se f ua rda çok yoğ u n bi r beş g ü n geç i nd i k . G enel ola r a k ba k t ı ğ ı n ı zda E k i m Fua r ı çok büy ü k bi r f ua r değ i l M a r t Fua r ı’na göre, a ma gelen mü şter i ler i n çoğ u a l ıc ı olduğ u iç i n bi z mem nu n ay r ı ld ı k . ÖMER KAYA / BESAY Birçok yabancı misaf irimizin fuara son dakika katılma kararı aldıklarını duyduk. Fuarda birçok katılımcının arzu ettiği neticeleri elde edemediğine şahit olduk. Açıkçası bizi de eski müşterilerimiz mutlu etti. Markamızla özdeşleşen altın emzik ve altın biberona ilgi artarak devam etti. Son zamanlarda olduğu gibi İJS’ye; Ortadoğu, Kuzey Afrika ve İran’dan gelen ziyaretçiler daha fazla ilgi gösteriyorlar. Besay; yüksek kalitesi, özgün ve yenilikçi bakış açısıyla Türk kuyumculuğunu çok daha geniş bir kitleye sunmak istiyor. Kendi branşımızda dünyada tanınan ve aranan marka olmak yolunda kararlılıkla
ilerliyoruz. HAKAN ÜTEBAY / BAYRAMOĞLU Ekim fuarı genelde ihracata dayalı bir fuar ve biz iç piyasada güçlü bir f irmayız. İhracata da hem Türkiye hem f irmamız adına katkıda bulunmak için başladık, bu doğrultuda Ekim Fuarı’ndan gayet memnunuz. Dubai’ye ve diğer ülkelere satışlarımızı gerçekleştirdik. Yurt içindeki müşterilerimize yeni ürünlerimizi tanıttık. Gayet olumlu geçti fuar bizim adımıza. Çevre ülkelerde birçok problem olmasına rağmen yine de bu ülkelerden gelenler gerekli ticari ilişkilerde bulundular, siparişlerini aldık ve yapım aşamasına geçtik. O yüzden bizi olumsuz etkileyen çok şey olmadı. İç piyasada da yaptığımız bilezikler yatırım ürünleri olduğu için kaliteyi yükseltip f iyatı da belli seviyede tuttuğumuzdan herhangi bir sıkıntımız olmadı. NACİ KURTULAN / KURTULAN JEWELRY Olumlu bir fuar oldu. Beklentilerimizi çok yüksekte tutmamakla birlikte karşıladık, hatta üzerine geçtik. Bir daha katılacak mısınız derseniz zaten 96 senesinden beri katılıyoruz tabii ki tekrar katılacağız. Fuar genelde Arap ağırlıklı bir fuar oldu. Tabii ki biz tüccarlar olarak hiç bir zaman daha fazlasına hayır demiyoruz. Alım heyeti daha fazla olabilirdi ya da ziyaretçi sayısı, fakat gelenler ciddi iş yapmak üzere gelmişlerdi, bunu da olumlu buluyoruz.
HABER
154 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138
HABER
156 ALTIN DÜNYASI • SAYI 138