Başyazı Ekim fuarı yaklaşıyor
3 – 6 Ekim 2013 tarihleri arasında İstanbul CNR Fuar Merkezi’nde düzenlenecek olan İstanbul Jewellery Show Ekim için 1 aydan kısa bir süre kaldı. Sektörel ticareti etkileyen en önemli faktörlerden birisi olan bu fuar için pek çok firma hazırlıklarına daha şimdien başladı. Fuar organizatörü UBM Rotaforte’nin bu konudaki hazırlıkları hızla devam ediyor. Ancak, firmalaeın fuardan bekledikleri verime ulaşabilmeleri için yalnızca organizatör firmanın pazarlama ve tantım firmalarına bel bağlamaması, firma olarak da çalışmalar yapması gerektiği ortada. Ne yazık ki fuara katılan pek çok firma, yalnızca yeni bir koleksiyon çıkarmakla fuar hazırlığının tamamlanmış olacağı gibi bir yanılgıya sahip. Oysa ki fuar hazırlığı daha pek çok konuda çalışmayı gerektiriyor. Bu çalışmaların neler olduğunu UBM Rotaforte Fuarcılık Pazarlama Müdürü Tülin Bozkurt Bulut’tan dinledik. Bu önemli konuları ilerleyen sayfalarda bulacaksınız. Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
REMZİ ÇELEN remzicelen@yayindunyasi.com www.twitter.com/altindunyasi www.facebook.com/altindunyasiyayingrubu
Dev işbirliği
Türk kuyumculuk ve mücevherat sektörü dünya ölçeğinde başarılı çalışmalara imza atmaya devam ediyor. Firmalarımız yalnızca ülke çapında değil dünyada önemli oyuncular arasında yer alma yolunda önemli adımlar atmaya başladı. Ankara’da Ekonomi Bakanlığı’nda gerçekleştirilen Türkiye Kırgızistan Karma Ekonomik Komisyonu’nda İstanbul Altın Rafinerisi ile Kırgızistan’ın en büyük devlet kuruluşu olan Kırgız Altın arasında geniş bir iş birliği anlaşması imzalandı. TC Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın imzaladığı bu protokol, firmalarımızın global pazardaki gücünü tasdikler nitelikte.
Firmalarımız sanayi devleri arasında
Türkiye’nin prestijli araştırmalarından birisi geçtiğimiz günlerde tamamlandı. İstanbul Sanayi Odası tarafından her yıl hazırlanan Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırması sonuçlarına göre Altınbaş Mücevherat yine ekonominin devleri arasında yer aldı. Listede bu yıl en önemli sıçramayı sektörümüzün köklü kuruluşlarından Nadir Metal gerçekleştirdi. Nadir Metal 2012 yılında gerçekleştirdiği performans ile listede 20. sırada yer aldı. Listede yer alan firmalarımızı başarılarından dolayı kutluyoruz. UBM Rotaforte katılımcılarından gelen yoğun talepleri değerlendirerek bu defa sektörün önde gelen firmalarını ve tasarımcıları son tüketici ile buluşturmaya hazırlanıyor. Jewelry Shopping Fest Istanbul adı verilen ve 6-9 Şubat 2014 tarihleri arasında Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda ilk defa organize edilecek olan İstanbul’un tek mücevher alışveriş festivalinde şıklığı önemseyen, modayı takip eden mücevher tutkunları binlerce ürün alternatifini bir arada bulabilecek. Organizasyon nihai tüketicilere yönelik olması açısından önem taşıyor. Bu organizasyon ile ilgili çalışmaları ilerleyen sayılarda da sizinle paylaşmaya devam edeceğiz.
Oda için adaylar konuşulmaya başlandı
Geçtiğimiz günlerde sektörü en çok meşgul eden maddelerden birisi de İstanbul Kuyumcular Odası’nda yaşanan başkan değişikliği idi. Bu değişikliğin ardından gözler Şubat ayında yapılması planlanan İstanbul Kuyumcular Odası seçimlerine çevrildi. Yerel seçim takvimi ile çakışması sebebiyle seçimlerin erkene alınarak Kasım ya da Aralık ayında yapılabileceği ile ilgili tahmin ve değerlendirmeler yapılıyor. Henüz resmi aday başvuruları yapılmamış olsa da sektörde 3 adayın ismi konuşulmaya başlandı; Eski başkanlardan Ahmet Karbeyaz, Mustafa Ertekin ve Mustafa Atayık. Tabi adı geçen bu kişilerin resmi bir açıklamalarının bulunmadığının altını bir kez daha çizmekte fayda var. Seçimlerle ilgili gelişmeleri takip etmeye ve sayfalarımızda sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz. Tüm adaylara şimdiden başarılar dileriz.
Remzi Ç elen
SAYI: 95 • AĞUSTOS 2013 • YIL: 8 Yayın Dünyası Gazetecilik Yayıncılık ve Dağıtım A.Ş.
Adına, Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni:
REMZİ ÇELEN
REKLAM SATIŞ YÖNETMENLERİ
KATKIDA BULUNANLAR:
MELEK SANCAKLI KADER YAŞAR DİLA ECEM ÇAKIR
MEHMET ÇELİK • BURHAN GEZGİN SALİHA ASCENSİO • EMRE ALKİN MEHMET CAN ÖZDEMİR AYLİN GÖZEN
GÖRSEL YÖNETMEN
Altın Dünyası Gazetesi yerel süreli bir yayındır. Gazetede yayınlanan haber, yazı, resim ve fotoğrafların FSEK ve Basın Kanunu’ndan kaynaklanan her türlü hakları Yayın Dünyası A.Ş.’ne aittir. İzin alınmaksızın kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez. Altın Dünyası Gazetesi Basın Meslek İlkelerine uymayı taahhüt eder.
İSMAİL BATI GRAFİK/TASARIM
SELİN BEŞİRYAN
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
DİJİTAL MECRA VE PAZARLAMA UZMANI
ZEHRA KAŞIKOĞLU ÖRS
SELİN ARSLAN
EDİTÖR
MUHASEBE SORUMLUSU
ASLI ÇELEBİOĞLU
ERDAL BUDAK
24 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
M
Y
UBM Rotaforte’den Jewellery Shopping Fest
AYLIK KUYUMCULUK SEKTÖRÜ GAZETESİ
C
Yönetim Yeri: Küçükayasofya Mah. Aksakal Sk. No: 27 Fatih/İstanbul • Tel: 0212 518 84 01 (pbx) • Fax: 0212 518 84 02 info@yayindunyasi.com • www.altindunyasi.org BASKI: GEZEGEN BASIM / 100. Yıl Mah. Matbaacılar Sit. 2. Cad. No: 202/A Bağcılar - İstanbul • Tel: 0212 325 71 25 İşletme Müdürü: Serap Baranoğlu / Basım Tarihi: HAZİRAN 2013
CM
MY
CY
CMY
K
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
altınmarka
Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu açıklandı
İLKLERİN ÖNCÜSÜ ALTINBAŞ
Türkiye’nin en büyük mücevher ihracatçısı konumunda bulunan ve imza attığı ilklerle sektörün yönlendiricisi olan Altınbaş, Turquality programı ile dünya markası olma yolunda da hızla ilerlerken, gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projeleri ile iş dünyasına örnek oluyor. Yalnızca Türk kuyumculuk ve mücevherat sektörünün değil Türkiye’nin en köklü firmalarından biri olan Altınbaş Mücevherat, İstanbul Sanayi Odası tarafından açıklanan ‘’Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’’ listesinde yer aldı.
26 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
SANAYİ DEVLERİ ARASINDA
M
ücevher sektörünün lider markalarından Altınbaş Mücevherat, Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarının sıralandığı İSO 500 listesinde 214’üncü sırada yer alarak önemli bir başarıya daha imza attı. İstanbul Sanayi Odası tarafından 45 yıldır her yıl düzenli olarak açıklanan, Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinin 2012 sıralaması belli oldu. Türkiye’de ve dünyada bulunan mağazalar zinciri ile Türk ekonomisine büyük katkı sağlayan Altınbaş Mücevherat, bu yılki sıralamada elde ettiği 384.8 milyon TL’lik üretimden satış rakamıyla listede 214’üncü sırada yer aldı.
Mücevherat sektöründe ihracat lideri Altınbaş mücevherat gerçekleştirdiği ihracat ile Türkiye ekonomisininin dış ticaretinin gelişmesinde de önemli rol oynuyor. 2011 yılında gerçekleştirdiği ihracat ile Türkiye’nin en büyük 3. Mücevher ihracatçısı olan altınbaş, 2012 yılındaki performansı ile sektörün en büyük ihracatçısı konumuna geldi.
Mücevherat sektöründe ilklerin öncüsü Türk kuyumculuk ve mücevherat sektörünün esnaflıktan sanayiciliğe geçişinin sembol markası olan Altınbaş, mücevherat sektöründe gerçekleştiridği ilklerle sektöre yön vermeye devam ediyor. Türkiye’de kuyumculuk dağıtım kanalının yapılanması ile ilgili örnek olan Altınbaş, 1999 yılında açtığı ilk perakende mağaza ile franchising sisteminin de öncüsü oldu.
Altınbaş dünya markası olma yolunda Türkiye’nin ilk profesyonel perakende mücevher mağazacılığı zincirini kuran Altınbaş, Turquality programı çerçevesinde yaptığı çalışmalarla yurtdışındaki mağaza ağını da her geçen gün genişletiyor. Yurtdışında-
ki marka bilinirliği yükselen Altınbaş bir dünya markası olma yolunda hızla ilerliyor.
Sosyal sorumluluk projelerinde örnek Mücevherat sektörünün lider markası Altınbaş, ortaya koyduğu pek çok sosyal sorumluluk projesi ile de iş dünyasına örnek olmaya devam ediyor. Altınbaş, Mehmet Altınbaş Vakfı bünyesinde kurulan Kemerburgaz Üniversitesi’nden Birleşmiş Markalar Derneği’nin organize ettiği pek çok alandaki sosyal sorumluluk projeleri ile sosyal sorumluluk bilincinin iş dünyasında yerleşmesinde öncülük ediyor.
Mücevher sektörünü uluslararası platformda temsil ediyor Mücevherat sektörünü Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Kuyumculuk Sanayi Meclisi gibi yurtiçi kurumlarda temsil eden Altınbaş Mücevherat Yönetim Kurulu Başkanı İmam Altınbaş, aynı zamanda Dünya Mücevherat Konfederasyonu ve Dünya Elmas Konseyi’nde aldığı görevlerle sektörümüzü uluslararsı platformalarda en üst düzeyde temsil ediyor.
SAYI 95
• ALTIN DÜNYASI
27
altın organizasyon
Altınbaş’tan geleneksel iftar daveti Mücevher sektörünün lider markası Altınbaş’ın her yıl düzenlediği geleneksel iftar daveti 30 Temmuz tarihinde Fours Seasons Bosphorus Hotel’de gerçekleştirildi. Altınbaş Mücevherat çalışanları, iş ortakları, bayii ve satış noktalarının tüm temsilcilerinin davetli olduğu iftara, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik de katıldı.
A
cevher markası olarak emin adımlarla yoluna devam ediyor. Hep birlikte bir dünya markası yaratmış olmanın heyecanını bugün siz değerli Altınbaş misafirleri ile paylaşıyorum” dedi.
İftara katılanlara seslenen Altınbaş Yönetim Kurulu Başkanı İmam Altınbaş, kardeşlik ve aile olmanın öneminden bahsettiği konuşmasında, “Temelleri 1950’lerde atılan, 1975’te markalaşan, desteklerinizle büyüttüğümüz ve bugünlere getirdiğimiz Altınbaş, sektöre getirdiği yenilikler ve ilklerle marka değeri denizleri aşan, ismi ile ‘güven’ veren uluslararası bir mü-
İmam Altınbaş’ın daveti üzerine kürsüye çıkan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik de, Altınbaş gibi köklü bir markaya sahip olmanın Türk ekonomisine katkısını ve verdiği gururu dile getirerek, “Everest zirvesini en yükseğe taşıyan, onu destekleyen Himalayalar’dır. Himalayalar olmasa, Everest olmazdı. Siz değerli Altınbaş ailesi, Altınbaş markasını zirveye taşıyan Himalayalar’sınız” diye konuştu.
ltınbaş tarafından her yıl düzenlenen ve geleneksel hale gelen iftar daveti bu yıl da geniş katılım ile gerçekleşti. Four Seasons Bosphorus’ta, 30 Temmuz akşamı düzenlenen iftar yemeği dualarla başladı.
28 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
SAYI 95
• ALTIN DÜNYASI
29
30 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
SAYI 95
• ALTIN DÜNYASI
31
altınröportaj
DenizBank Altın Bankacılığı Grup Müdürü Cem Turgut Gelgör;
“Kuyumcuların ihtiyaçlarına yönelik ürünlerimiz sektörde oldukça talep görüyor” DenizBank’ın küçük üreticiden perakendeciye kadar altın ticareti ile uğraşan tüm sektör müşterilerine, sektör dinamiklerini göz önüne alınarak sunduğu özel kredi değerlendirme süreci ile finansal hizmetleri, DenizBank Altın Bankacılığı Grup Müdürü Cem Turgut Gelgör’ den dinledik. Mevduat tarafına baktığımızda ise müşterilerimize çok farklı bir ürün yelpazesi sunduk. Genelde klasik müşteri tipi, farklı ürünler kullanmak yerine, altını alıp evinde saklayarak yatırım yapıyordu. Bu hem lojistik hem emniyet anlamında biraz sıkıntılı bir yöntemdi. Şimdi müşterilerimiz istedikleri şekilde TL’den, dövizden altın alabiliyorlar. İsterlerse kendilerine her ay düzenli “Altın Biriken Hesap” açabiliyorlar. Arzu ederlerse bunu dâhili mevduata aktarabiliyorlar ve burada altına altın olarak yatırımlarını değerlendirebiliyorlar.
Altın bankacılığı müşterileriniz için sunduğunuz özel hizmetleriniz var mı? Altın bankacılığı konusunda ne gibi farklılıklar yaratıyorsunuz ve önümüzdeki dönem için projeleriniz nedir? DenizBank Altın Bankacılığı olarak bizim rakiplerimizden en büyük farkımız imalatçıdan toptancıya, küçük üreticiden perakendeciye kadar altın ticareti ile uğraşan tüm sektör müşterilerine, sektör dinamikleri göz önüne alınarak yapılandırılan özel kredi değerlendirme süreci ile finansal hizmet sunuyor olmamızdır. Altın bankacılığı konusunda işimizi yürütürken özellikle müşterilerimizin talep ve beklentilerine yönelik ürün geliştiriyoruz. Burada tabi müşteriyi altın sektöründeki imalat ve kuyumculuk ile ilgilenen kişiler ve bireysel yatırımcılar olarak ikiye ayırmak gerekiyor. Kuyumculuk sektörü açısından baktığımızda kuyumcularımıza özel, altın kredilerimiz mevcut. Ancak biz bu altın kredilerimizle, biraz daha onların ihtiyacına yönelik farklılaşmaya gittik. Mesela, kuyumcular genelde altın kredilerini bir yıl vade ile alıyorlardı ve vade sonunda bütün altınlarını getirip altınlarını kapatmak zorunda kalıyorlardı. Bu da kuyumcuların işini zorlaştıran bir sorun. Biz bu noktada onlara daha kolay ödeme şartları sunmak için taksitli kredileri geliştirdik. Müşteriler, istedikleri ödeme planına bağlı kalarak, istedikleri vadede, istedikleri kadar taksitlerle veya 3 ayda bir ödemelerle kredilerini ödeyebiliyorlar. Bu da onların üretim yapmış oldukları mallarını vadesi geldiğinde bozmadan veya herhangi bir yerden altın bulup getirip kapatmadan, dönem dönem ödeyerek kapatmalarını sağlıyor. Kuyumculuk sektörünün ihtiyacına yönelik bu ürünü 2012 hayata geçirdik ve oldukça olumlu tepkiler aldık. 32 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
Kuyumculara yönelik hizmetleriniz var mı? Kuyumculuk sektörü ciddi sipariş üzerine çalışan bir sektör. İmalatçıları göz önüne aldığımızda son dönemde yine Türkiye’de bir ilk olan İmalatçıya Altın Destek Kredisi’ni onların kullanımına sunduk. Buradaki ana amacımız şuydu; dediğim gibi kuyumcular sipariş üzerine çalışıyorlar. Siparişin alınması, işlenmesi, müşteriye ulaştırılması, son kullanıcıya gitmesi ve oradan tekrar nakit akışının alınarak imalatçıya ulaşması belli bir süre alıyor. Bu süre zarfında da firmalar açıkçası kendi sermayeleriyle bu siparişleri fonlamak zorunda kalıyorlar. Tabi son dönemde altın ons fiyatının da çok yükseldiğini düşündüğümüzde ciddi bir sermaye büyüklüğünden bahsediyoruz. Biz de Deniz Bank olarak kuyumculara 3 ay ödemesiz dönemli, daha sonra ise eşit taksitlerle ödeyebilecekleri bir ürün sunduk. Böylelikle siparişlerini yapıp, müşteriye ulaştırıp, müşteriden son kullanıcıya gidip, oradan tahsilâtı alıp, imalatçıdan bize geri dönmesi arasındaki, kalan fonlama ihtiyacını biz karşılamış oluyoruz. Böylelikle onlar da çok daha rahat bir şekilde siparişlerini istedikleri şekilde kabul edip, sermayelerini siparişlerde kullanmak yerine, bizden aldıkları altın kredisi ile bunu fonlayabiliyorlar. Daha sonra da tahsilâtları dönmeye başladığı zaman, taksitli bir şekilde bize ödeyebiliyorlar. Bu ürünümüz piyasada ciddi talep görmeye başladı. Çünkü gerçekten onların çok ihtiyacını karşılayan bir ürün. Şimdi fuar dönemiyle de birlikte zaten hareketleneceğini düşünüyorum. Onun dışında bir de tabi özellikle ihracatçılarımızın dönem dönem yurtdışına yaptıkları ihracatlarda, finansal destek ihtiyacı, sigortalama ihtiyacı veya bilgi ihtiyacı oluyor. Biz yine faktoring şirketimizle birlikte onlara yönelik bir ihracat faktoring ürünü geliştirmeye çalışıyoruz. Onların ihracat yaptıkları ülkelere yönelik gerekli şartları sağlayarak ve sigorta enstrümanını da kullanarak ihracatlarını daha güvenilir ve rahat yapmalarını sağlayan bu yeni ürünü de sektörümüzün hizmetine sunuyoruz.
altın haber
Kuyumcukent’in sektördeki etkinliği atacak
Kuyumcukent Yönetim Kurulu Başkanı Av. Özcan Halaç
Oldukça yüksek katılımla gerçekleştirilen iftar organizasyonunda Kuyumcukent yönetimi, kat malikleri, firma sahipleri ve çalışanlar bir araya geldi. Toplantıda söz alan Kuyumcukent Yönetim Kurulu Başkanı Av. Özcan Halaç yaptığı konuşmada, Kuyumcukent’in sektördeki etkinliği ile igili önemli mesajlar verdi.
R
amazan ayında gerçekleştirilen iftar organizasyonları sektörün bir araya gelmesi açısından son derece büyük öneme sahip. Bunlardan birisi de geçtiğimiz günlerde Kuyumcukent yönetimi tarafından gerçekleştirilen ve yüksek katılımın gözlendiği iftar organizasyonuydu. Kuyumcukent yönetimi, kat malikleri, firma sahipleri ve çalışanların bir araya geldiği organizasyon, sektörel birlik ve beraberliğin ön plana çıktığı bir toplantı niteliğindeydi. Toplantıda söz alan Kuyumcukent Yönetim Kurulu Başkanı Av. Özcan Halaç konuşmasında çok önemli noktalara değindi. Kuyumcukent’in hakettiği noktaya doğru hızlı ve kararlı adımlarla ilerlemeye başladığını belirten Halaç şunları söyledi; “Göreve geldiğimiz kısa süre zarfında ortaya koyduğumuz çalışma ile Kuyumcukent çok önemli yol kat etti. Doluluk oranları arttı. Atölye bloğunda doluluk oranı %100’e yaklaştı. Yan hizmetlerde de hızlanma başladı. AVM’yi de arzulanan noktaya getireceğiz. Çok kısa sürede buradaki doluluk oranı psikolojik sınır olan %50’ye yaklaştı. Çok yakında AVM’de de doluluk oranlarında gittikçe artan bir yükselme gözleneceğini tahmin ediyoruz. Ortaya koyduğumuz çalışmalar neticesinde yıllardır kronikleşmiş pek çok sorunun çözülmesinin KİAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Sudaş
34 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
de ötesinde Kuyumcukent’e olan güven geri geldi. Artık sektör Kuyumcukent’e inanıyor. Ancak bu duruma gelene kadar bu kompleks önemli problemler yaşadı. Şimdi geçmişe baktığımızda Kuyumcukent’in başarılı olmaması için çok kişinin çalıştığını görüyoruz. İşin kötü tarafı Kuyumcukent aleyhine çalışanlar sektörün önemli yerlerinde. Benim özellikle sizlerden istediğim bizim Kuyumcukent olarak birlik olmamız, lobi olmamız yönünde hassasiyet göstermeniz, hatta çalışma yapmanız. Sektörümüz çok büyük bir sektör ama yeterince ve layığıyla temsil edilemiyor. Bunca zaman içinde buraya sıkıntı çektiren kişiler, Kuyumcukent’in yolunu bilmeyen, buranın değerini bilmeyen kişiler görev başındaydı. Biz Kuyumcukent olarak birlik içinde olmalıyız, sen ben demeden birlik içinde çalışmalıyız. Kuyumcukent bugün geldiği noktada sektörün önemli bir gücü haline gelmiştir. Bundan bir kaç sene önce bir kaç üreticinin yer aldığı bu kompleks artık bünyesinde 1000’den fazla üreticinin yer aldığı, 15.000’in üzerinde kişiye istihdam sağlayan, sektör ihracatının çok önemli bir kısmının gerçekleştirilidiği dünya standartlarında dev bir yer haline geldi. Ancak, Kuyumcukent’in sahip olduğu önem oranında sektörel kurumlarda temsil edilemesi önümüzdeki önemKİAŞ Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Selami Tütüncüoğlu
li bir engeldir. Artık Kuyumcukent kendi gücü oranında sektörel kurumlarda yer almalı, bu kurumlarda alınan kararlarda daha fazla söz sahibi olmalıdır. Kuyumcukent’in kaderi, kişisel çıkarları gereği Kuyumcukent’in aleyhine çalışan kişilerin ellerine bırakılmamalı. Bu senelerce böyle oldu, bundan sonraki süreçte buna müsaade etmeyeceğiz. Bu yalnızca bizim değil, Kuyumcukent’teki her firmanın ve her çalışanın hassasiyet göstermesi gereken bir konudur. Buradan tüm arkadaşlarımdan özellikle bu konuda çalışmalarını ve destek olmalarını, bir bütün halinde hareket etmelerini rica ediyorum. Artık Kuyumcukent, kaderi şahısların iki lafına bırakılan bir yer değildir. Kuyumcukent, Türk Kuyumculuk ve Mücevherat Sektörü’nün dinamiklerini belirleyebilecek ve yönlendirebilecek güce ulaşmış dünya ölçeğinde bir komplekstir. Bu herkes tarafından böyle bilinmelidir.” Toplantıya katılanlar aynı zamanda Kuyumcukent İşletme Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Selami Tütüncüoğlu’nun yaptığı konuşmada ortaya konulan çalışmalarla ilgili bilgi alma fırsatı da buldular. Tütüncüoğlu yaptığı konuşmasında şunları söyledi; “Göreve geldiğimiz günden bu yana uyguladığımız profesyonel ve şeffaf yöne-
tim anlayışı ile önemli çalışmalara imza attık. Bu çalışmalar neticesinde KİAŞ’ı çok daha sağlıklı bir bilançoya sahip bir şirket durumuna getirmenin ötesinde sektörün Kuyumcukent’e olan algısının değişmesinde ve Kuyumcukent’e olan güvenin tesis edilmesinde son derece önemli yol katettik. Artık pek çok kişi Kuyumcukent’e inanıyor ve güveniyor. Atölye bloğunda doluluk oranlarının %97’lere ulaşması, artık hava paraları ile dahi yerlerin kiralanıyor olması ve yeni atölye alanlarının talep ediliyor olması bu konuda gösterilebilecek örneklerden sa-
dece küçük bir kısmı. Kuyumcukent’e olan güvenin artması neticesinde aidat gelirlerinde dahi artışın gözlenmesi bu konuda verilebilecek diğer bir örnek. Kısaca özetlemek gerekirse sizlerin de desteği ile kısa zamanda önemli çalışmalara imza attık. Bu çalışmalarımız hız kesmeden devam edecek. Hep birlikte Kuyumcukent’i hak ettiği noktaya taşıyacağız. Şimdiye kadar bize vermiş olduğunuz ve bundan sonra da vereceğinizden emin olduğumuz destek için şimdiden teşekkür eder, yaklaşmakta olan Ramazan Bayramınızı kutlarım.” Toplantıda söz alan KİAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Sudaş yaptığı konuşmada Kuyumcukent’te olması gereken birlik ve beraberlik ruhu ile ilgili noktalara vurgu yaptı. Kuyumcukent’in yalnızca üretim faaliyeti yapılan bir kompleks olmanın ötesinde, tek çatı altında örgütlenmiş, birlik ve beraberlik ruhuna sahip, aynı amaca hizmet eden, ortak akılla hareket eden bir bütün olduğunu vurgulayan Sudaş, Kuyumcukent’teki herkese, yönetim olarak gösterdikleri çalışmalara verdikleri destekten dolayı teşekkür etti. Sudaş konuşmasında şunları söyledi; “Bizler için son derece kutsal olan bu günlerde, siz değerli dostlarımızı bu iftar organizasyonunda tek çatı altında görmüş olmaktan dolayı duyduğum memnuniyeti bilmenizi isterim. Son derece yüksek katılımın olması bizi oldukça memnun etti. Bu kalabalık birlik ve beraberlik içinde hareket ettiğimizin de bir göstergesi niteliğinde. Bizler yönetim olarak gösterdiğimiz çalışmalarla, bu birlik ve beraberlik ruhunun gelişimi için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Sizlerin de desteğiyle ilerleyen günlerde daha da başarılı oldukça, buradaki mevcut birlik ve beraberlik ruhunun daha da gelişeceğinden en ufak bir şüphemiz yoktur.”
SAYI 95
• ALTIN DÜNYASI
35
altın haber
Birlik Vakfı Başbakan Erdoğan’ı ağırladı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Birlik Vakfı’nın iftar yemeğine katıldı. Yemekte devlet üst yönetiminden pek çok kişinin yanı sıra kuyumculuk sektöründen de önemli isimler yer aldı.
Ç
emberlitaş’ta bulunan Birlik Vakfı, geleneksel olarak düzenlediği iftar organizasyonunda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte pek çok önemli ismi ağırladı. İftar organizasyonunda Başbakan Erdoğan’ın yanısıra Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Müftüsü Rahmi Yaran ve çok sayıda davetli katıldı. İstanbul Altın Rafinerisi ve Kuyumcukent Yönetim Kurulu Başkanı Av. Özcan Halaç, KİAŞ Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda Birlik Vakfı kurucularından Nevzat Sudaş, Pırıltı Alyans Yönetim Kurulu Başkanı Habib Kocabaşoğlu ve Rafineri Yapı Başkan Vekili Orhan Savaş sektörden iftar organizasyonuna katılan isimler arasındaydı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yaptığı konumanın ardından iftara katılan davetlilerle sohbet etti. Pırıltı Alyans Yönetim Kurulu Başkanı Habib Kocabaşoğlu ile de sohbet eden Başbakan Erdoğan, Kocabaşoğlun’un özel olarak tasarlayıp ürettiği pırlantalı yüzüğü hediye etmesi üzerine kendisine teşekkür etti. Başbakan Erdoğan, Habib Kocabaşoğlu’na özel tasarım pırlantalı
yüzük hediyesi karşılığında gül hediye etti. Organizasyona vatandaşların ilgisi de yoğundu. İftar sonrasında Birlik Vakfı’ndan ayrılan Başbakan Erdoğan vatandaşlarla da sohbet etti. Organizasyona katılan Kuyumcukent Yönetim Kurulu Başkanı Av. Özcan Halaç, Gümrük, Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış ve İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ile de bir araya gelirken Kuyumcukent’te yapılan çalışmalarla ilgili bilgi verdi ve karşılıklı fikir alışverişinde bulundu.
Başbakan’dan Habib Kocabaşoğlu’na gül
Pırıltı Alyans Yönetim Kurulu Başkanı Habib Kocabaşoğlu ile de sohbet eden Başbakan Erdoğan, Kocabaşoğlu’un özel olarak tasarlayıp ürettiği pırlantalı yüzüğü hediye etmesi üzerine kendisine teşekkür etti. Başbakan Erdoğan, Habib Kocabaşoğlu’na özel tasarım pırlantalı yüzük hediyesi karşılığında gül hediye etti.
36 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
80 seçkin firma arasında siz de yerinizi alın!
Mücevherin Alışveriş Festivali İstanbul’da
28 yıldır kuyum ve mücevher piyasasında organize ettiği ihtisas fuarlarından aldığı güç ve deneyimle, UBM Rotaforte yine aynı sektörde katılımcılarından gelen yoğun talepleri değerlendirerek bu defa sektörün önde gelen firmalarını ve tasarımcıları son tüketici ile buluşturmaya hazırlanıyor.
J
ewelry Shopping Fest Istanbul adı verilen ve 6-9 Şubat 2014 tarihleri arasında Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda ilk defa organize edilecek olan İstanbul’un tek mücevher alışveriş festivalinde şıklığı önemseyen, modayı takip eden ve takı tutkunu tüm kadınlar (ve beyler) onlarca ürün alternatifini bir arada bulabilecek.
Mücevher’de Perakende Alışverişin Mutluluğu Bugüne kadar yalnızca kuyumculuk ihtisas fuarları düzenleyen UBM Rotaforte, artık perakende satışın mümkün olacağı bu etkinlikle tüm mücevher tutkunlarını çok mutlu edecek. Sevgililer Günü’nün vazgeçilmez hediyesi mücevherler ziyaretçisiyle buluşacak. Sevgililer gününden önceki son hafta organize edilecek olması nedeniyle de hem kadınların hem de beylerin çok ilgisini çekecek. Ünlü tasarımcıların koleksiyonlarının da sergileneceği etkinlikte hayalindeki mücevherleri arayan kadınlar mücevherdeki son trendleri yakından görme ve satın alma fırsatı elde edecekler. Tabi Sevgililer Günü’nde ne alsam
diye düşünen beyler için de alternatifler sonsuz. Sevgilisi, nişanlısı ya da eşi için farklı mücevher tasarımları arayan beyler için kaçırılmayacak bir etkinlik. Tam bir festival havasında geçecek olan Jewelry Shopping Fest Istanbul aynı zamanda büyük bir sosyal sorumluluk projesine de imza atıyor. Bir vakıf yararına gerçekleştirilecek olan gala gecesinde çok özel isimler ve ünlü sanatçılar çocuklar için bir araya gelecek. Defileler ile daha da renklenecek olan gecede gelen konuklar firmaların çok özel ürünlerini görme şansı yakalayacaklar. Kapılarını ilk defa birçok sürprizle açacak olan Jewelry Shopping Fest Istanbul’da, UBM Rotaforte giriş ücretini yine aynı vakfa çocuklar yararına aktaracak.
ALTIN DÜNYASI 37
altınhaber
Alyanslarda değişim zamanı Yaklaşık 7- 8 yıl önce global krizin etkisiyle bir anda çok büyük oranda artarak tarihteki en büyük fiyat yükselişini gösteren altın; geçmişte alyans alan ve bugün alyansını değiştirmek isteyenler için çeşitli avantajlar ortaya çıkarıyor.
B
irçok takı modelinde hızlı bir değişim yaşanırken, en radikal değişimler hiç kuşkusuz alyansta görüldü. 10-15 yıl önce iki elin parmağını geçmeyen model sayısına sahip alyanslar, bugün binlerce farklı model ile yeni evlenecek çiftlerin karşısına çıkıyor. Bu avantajları bugün artık sadece yeni evlenecek çiftler değil, kıdemli çiftlerde yaşama şansı elde ediyor. 10 yıl önce çiftlerin aldığı alyansın altın fiyatı bugün itibariyle yüksek oranlarda. Bir de bunun üstüne aynı görünümde bir alyansın gelişen teknoloji sayesinde yarı yarıya hafif olması, alyansını değiştirmek ve farklı bir modele geçiş yapmak isteyenleri harekete geçiriyor. İleri teknoloji eşliğinde, yüksek kaliteli ve çok çeşitli modellerle ülkemizin birçok noktasına alyanslarını ulaştıran Piramit Alyans; alyans değiştirmek isteyenlerin ilk adreslerinden biri oluyor. Piramit Alyans Genel Müdürü Mehmet Arıkan, özellikle 8-10 yıl önce evlenen çiftlerin, yükselen altın fiyatları nedeniyle ellerindeki alyansı satarak bugün ekstra bir maliyet ödemeden yeni bir çift alyans rahatlıkla alabildiğini söyledi. Artık alyansta model çeşitliliğinin ötesinde butik tasarıma rahatlıkla gidilebildiğini, gelişen 3 boyutlu özel kalıp robotlarıyla en ince ayrıntıda, sıfır hata ile mükemmel alyanslar üretildiğini kaydeden Arıkan, “Alyansta yaşanan değişimi kıdemli evlilerde hayatlarında kullanmak istiyorlar. Geçmişte olmayan imkânların bugün sunulması nedeniyle, daha önce hayalindeki alyansa kavuşamayanlar şimdi bu fırsatı rahatlıkla kullanıyorlar” dedi. Geçmiş alyanslara göre bugün üretilen alyansların aynı görünüşte ama yarı yarıya daha düşük ağırlıkta olduğunu da belirten Arıkan; alyans firmalarının sayısının yakın tarihte çok hızlı bir artış gösterdiğini ve yaşanan yoğun rekabetin işçilik fiyatlarını da belli ölçüde aşağı çektiğini, bu durumun da son tüketiciye avantaj olarak geri döndüğünü sözlerine ekledi. 38 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
altın röportaj
Assos Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Altınbaş;
“Mücevheri modaya dönüştürüyoruz”
Mücevheri modaya dönüştüren marka Assos, mücevherat sektöründe ulaşılabilir lüks kavramının yaratıcısı oldu. Her alanda olduğu gibi özellikle pazarlama iletişimi çalışmaları ile de fark yaratan lider marka, mücevhercilere karlı ve sürdürülebilir iş ortaklığı modelinin antajlarını yaşama fırsatı sunuyor. Assos Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Altınbaş fark yaratan iş modelleri ve gelecek stratejileri ile ilgili sorularımızı yanıtladı. 40 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
Kuyumculuk ve mücevherat sektöründe son yıllarda yaşanan hızlı bir değişime tanık oluyoruz. Sizin bu değişim ile ilgili değerlendirmeniz nedir? Assos bu değişimin neresinde yer alıyor? Sektörümüzde kuyumculuktan mücevherciliğe doğru hızlı bir dönüşüm süreci yaşanıyor. Tüketici paradigmasında yaşanan değişim, sektörümüzde de bu yönde bir dönüşümün yaşanmasını zorunlu kılıyor. Bundan bir kaç sene öncesine kadar sınırlı sayıda mağazada satılan pırlantalı mücevherler artık hemen hemen her mağazanın vitrinlerine girmiş durumda. Sektörümüzün, kuyumculuktan mücevherciliğe doğru yaşadığı evrim her geçen sene hızlanıyor. Değişim ve ilerlemeyi kurum kültürünün en önemli unsurları olarak gören ve bu kavramları şirket DNA’sında barındıran Assos, sektörde yaşanan bu değişimin öncüsü konumunda yer alıyor. Mücevherat sektörünün öncü firması olarak Assos’u farklı ve başarılı kılan unsurlar nelerdir? Tabi bu unsurarı bir kaç başlık altında açıklamak mümkün ancak stratejik yönetim süreçlerimizde özellikle pazarlama iletişimi yönetim sistemimizin fark yaratmamızda önemli etkisinin olduğunu söyleyebiliriz. Bunu şu şekilde açıklayabilirim. Bildiğiniz gibi bundan yıllar önce, talebin arzdan yüksek olduğu piyasa koşullarında faaliyet gösteriyorduk. Bu dönemde satacak ürün bulmakta dahi zorlanıyorduk. Dolayısıyla bu dönemdeki en önemli unsur, hızlı ve seri üretimdi. Ürününüzü tanıtma ihtiyacınız nerdeyse yoktu. Ancak bu günler geride kaldı. Artık, arzın talepten yüksek olduğu piyasa koşullarındayız. Bu koşullar altında talebin takip edilmesi, karşılanması, yaratılması ve yönlendirilmesi son derece önemli. Bu da pazarlama iletişiminin görevi. Assos, sektörün yaşadığı bu değişim sürecinde özellikle pazarlama iletişimi alanında ortaya koyduğu başarılı çalışmalarla fark yaratmış ve sektöre yön vermiş bir firma. Bu alanda ortaya koyduğumuz çalışmalar neticesinde iş ortaklarımızın da fayda sağlıyor olması bizim bu alanda ne kadar başarılı olduğumuzun bir göstergesi. Profesyonel pazarlama iletişimi çalışmaları sayesinde mücevheri modaya dönüştüren, sektörde trendleri belirleyen, örnek iş modelleri yaratan ve lüksü ulaşılabilir kılan bir marka haline geldik. Türkiye’nin dört bir yanına ve dünyanın 42 ülkesine ulaşan bir dağıtım kanalına sahip olmanızın bu saydıklarınızla bir ilişkisi var sanırım? Evet. Tüm bu saydığınız unsurlar Assos ile iş birliği yapan mücevhercilerin de mevcut iş birliğinden sürdülülebilir ve yüksek fayda sağlamalarına sebep oluyor. Biz iş birliği yaptığımız mücevhercileri iş ortağımız olarak
“Assos, mücevheri modaya dönüştüren, ulaşılabilir lüksün mücevherat sektöründeki sembolü olan, mücevheri kadınların zarafetlerini tamamlayan bir unsur haline getiren bir markadır’’ görürüz. İş birliğimizden her iki tarafın da karşılıklı maksimum faydayı sağlayabilmesini mümkün kılacak şartları hazırlamak bizim görevimiz. Biz ürün kalitesi, fiyat, zengin ürün çeşidi gibi unsurların da ötesinde iş ortaklarımızı kendi bölgelerinde fark yaratacak ve mevcut rekabetin üstüne taşıyacak çalışmalar ortaya koyuyoruz. “Biz böyle yaptık, bu böyle olacak!” gibi bir anlayışımız yok. Örneğin; bu Ramazan ayı içerisinde Türkiye’nin dört bir yanını dolaşarak pek çok ilde iftar organizasyonları düzenledik. İş ortaklarımız ile bir araya geldik ve ihtiyaçlarını öğrenme, yeni iş modelleri geliştirebilmek için fikirlerinden yararlanma fırsatı bulduk. İş ortaklarımızı yakından takip ediyor, onları sürekli mağazalarında ziyaret ediyor, ihtiyaçlarını belirliyor ve bu ihtiyaçların giderilmesi için stratejiler geliştiriyor, pazardan aldığımız bu geribildirimden hareketle, en az pazardaki değişim hızında kendimizi de yeniliyoruz. Bu yüzden Assos kurulduğu ilk günden bu yana genç kalmayı başarmış bir marka. Assos özellikle Wedding Konsepti ile başarılı bir çalışmaya imza attı. Türkiye’nin dört bir yanındaki iş ortaklarınızın bu konsepte olan bakışı nasıl? Düğün alışverişi çiftlerin hayatlarında yaptıkları alışverişler içinde en heyecan verici ve en özel olanı. Bu tatlı heyecanı yaşarken zamanla yarışmak ve belirlenen bütçelere uymak gibi durumların da yönetilmesi gerekiyor. Bizim bu konsepti oluşturmadaki amacımız, bu yoğun günler içindeki çiftlerin zaman kazanmalarını sağlayarak onlara evlilik teklifinin sembolü olan tek taşlardan alyanslara ve setlere kadar bir çok ürünü aynı konsept altında bulundurarak daha keyifli ve rahat alışveriş yapmalarını sağlamak. Elbette bunu sadece kendi mağazalarımızda değil, Türkiye’nin dört bir yanında “In-Shop” konsepti ile çalıştığımız iş ortaklarımız vasıtası ile yapıyoruz. İş ortaklarımızın Wedding konseptinden ve “In-Shop” sisteminden memnuniyet düzeyleri oldukça yüksek.
SAYI 95
• ALTIN DÜNYASI
41
altın röportaj
Altın yorgun düştü, tüketicinin yüzü güldü Altının artık yorulduğunu açıklayan Favori Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Selami Özel, altın fiyatlarının % 30 civarında düşmesiyle hem altın takı sektörünün hareketlendiğini hem de tüketicinin yüzünün güldüğünü söyledi.
14 ayar altın takı segmentinde Türkiye lideri Favori’nin Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Selami Özel, son 5 yıldır fiyatı sürekli artan altının da, altınla uğraşanların da çok yorulduğunu söyledi. Özel, “Fiyatların bir miktar daha düşmesi gerekiyor ve bende düşeceğini tahmin ediyorum. Bu sektördeki bizim gibi diğer oyuncular tarafından da istenilen bir durum. Dolayısıyla altının fiyatı düştüğünde altın takı satışları artıyor ve biz de atölyelerimizi çalıştırabiliyoruz” dedi.
Favori satışlarını % 55 artırdı Altın fiyatlarının düşmesiyle birlikte geçen yıla oranla satışlarını % 55 oranında artırdıklarını anlatan Özel, düğün sezonun başlamasıyla tüketicilerin takı alımlarında rahatladığını ve daha çok alım yaptıklarını söyledi. Özel, “Geçen sene düğün setlerinde satışlar düşüktü. Bu sene düğün set satışlarında % 20 civarında artış görüyoruz. Düğünlerde ne takacağını kara kara düşünenler, bugün bütçesine göre istediği takıyı alıp takabiliyor” dedi. Son 5 yılda % 70 azalarak 40 tonlara gerileyen Türkiye içi toplam altın takı talebinin ise, 2013 yılında tekrar yükselişe geçeceğini ve 60 tonlara ulaşabileceğini belirtti.
Türk takılarını seven turistler de takı almaya yönelecek Selami Özel, altın fiyatlarının gerilemesinin turistleri de altın ve pırlanta takılar almaya yönelteceğini söyledi. Turistlerin Türk takılarını sevdiğini kaydeden Özel, eskiden halı, ki42 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
lim, deri eşya aldıklarını şimdiyse takı alıp ülkelerine götürdüklerini vurguladı. Özel, turistlerin Türk takılarının tercih etmesinin diğer nedenlerini ise işçilik fiyatlarının düşük, kalitenin yüksek, çeşitlerin çok fazla ve tasarımların güzel olmasına bağlıyor.
Kuyumculuğun ekonomiye ve istihdama katkısı büyük… Türk kuyumculuk sektörü 20 yılda sıfır ihracattan dünya ikinciliğine yükselerek son yıllarda 3 milyar dolar civarı ihracat geliri sağlamaktadır. Dr. Selami Özel: “Bu rakamın 10 milyar dolarlar seviyesine çıkması işten bile değildir. Kuyumculuk emek yoğun bir sektördür. Kuyumculukta çok yoğun el emeği ve göz nuru vardır. Otomasyon yoktur. Dolayısıyla istihdamı artırır, işsizliği düşürür. Şu anda sektörde 400 bin kişi çalışmaktadır. Kuyumculuk ihracatta çok avantajlı olup ülkeye döviz kazandırmaktadır” dedi. Kuyumculuğun ülke ekonomisi için diğer önemli bir faydasının da “tasarrufa aracı” olduğunu söyleyen Özel, “Altın ve pırlanta yedek akçedir. Yastık altında, kolda, parmakta, boyunda taşınan, istenildiği an paraya çevrilip kullanılan bir ihtiyat akçesidir. Altın ve pırlantaya ödenen para ayakkabı, çorap veya elbise gibi hiçbir zaman yok olup gitmez, kaybolmaz. Değerini kaybetmez. Anneden toruna intikal eder” diye konuştu.
altınfuar
“Türkiye’de fuarcılığı uluslararası standartlara taşıdık” Türk kuyumculuk ve mücevherat sektörünün dünyaya açılmasında önemli rol oynayan UBM Rotaforte, yılda iki kez düzenlediği büyük organizasyonla Türk kuyumcuk sektörünü bir araya getirdiği gibi dünyanın değişik ülkelerinden sektör temsilcilerini ülkemizdeki firmalarımız ile buluşturuyor. UBM-Rotaforte Uluslararası Fuarcılık Genel Müdürü ve Murahhas Aza Şermin Cengiz ile 3-6 Ekim 2013 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan Istanbul Jewelry Show Ekim ile ilgili konuştuk. UBM Rotaforte kendi alanında dünyanın en önemli firmalarından birisi konumunda. UBM Rotaforte olarak kuyumculuk ve fuarcılık sektörüne sağladığınız faydalardan bahsedebilir misiniz? 28 yıldan beri düzenlenmekte olan fuar; ürün, konsept, tasarım ve fikirlerin buluştuğu uluslararası ticari bir platform niteliğinde. Tüm üreticiler, toptancılar, perakendeciler, ihracat ve ithalatçılar, tasarımcılar sektörle ilgili aradıkları tüm yenilik ve gelişmeleri bu fuarda bulabildikleri için bugünkü konumuna gelebilmiştir. Istanbul Jewelry Show, Türk kuyumculuk ve mücevherat endüstrisinin her türlü talebe cevap verebilecek nitelikteki kaliteli ve geniş üretim yelpazesinin dünya pazarlarına tanıtılmasında çok önemli bir yer teşkil ediyor. Öncelikli Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere; Rusya ve Türkî Cumhuriyetleri, Orta Doğu, Doğu Avrupa, Kuzey Afrika ve tüm Akdeniz ülkelerinin önemli sektör temsilcileri bu fuarda buluşuyorlar. Bizim sektördeki konumumuzdan bahsetmek için belki de hizmet verdiğimiz sektörün bugünkü durumuna ve ihracat rakamlarının yıllar içerisindeki gelişmesine bakmak çok daha doğru olacaktır. Geçtiğimiz 10 yılda Türk altın takı üreticileri büyük başarılara imza attı. İtalya’dan sonra dünyanın en büyük 2. ihracatçısı, İtalya ve Hindistan’dan sonra en büyük 3. üreticisi oldu. Hindistan ve ABD’den sonra dünyanın en çok altın tüketen 3. ülkesi oldu. 30 ton takı ihracatından 300 ton ihracata ulaşıldı. Sektörün cirosu 5.6 milyar dolara, ihracatı 1.8 milyar dolara çıktı. Sektörün önümüzdeki 3 yıl içinde ulaşmayı planladığı ihracat hedefi 5 milyar $ olduğunu göz önüne alırsak, Türkiye’nin bu hedefe ulaşmasında Istanbul Jewelry Show’un katkısı ve rolü asla yadsınamaz. Türkiye yaklaşık 140 ülkeye altın ihraç ediyor. Bu ülkelerin ba44 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
şında BAE, ABD, Rusya, Almanya, İtalya ve İsrail takip ediyor. İşte bu noktadan da baktığımızda İstanbul Fuarı’nın ziyaretçi kitlesiyle birebir örtüşüyor. Ekonomilerde sektörlerin gelişimi ile fuarcılığın gelişimi paralellik gösteriyor. Türkiye’de fuarcılığın gelişimi ve bugün geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Günümüzde tüm sektörlerde yaşanan gelişmeler rekabetin yoğun bir şekilde yaşandığı ortamları doğurmuştur. Bugün artık sadece kaliteli mal üretip pazara sürmek başarı elde etmek ve satış yapabilmek için yeterli değildir. Çünkü günümüz koşullarında tüketici-
“Fuar sektörünün gelişimi ülke ekonomisinin gelişimi ile yakından ilgilidir. Ekonomik politikalarda süreklilik sağlanması ve güven ortamının bozulmaması durumunda ulusal fuar sektörünün gelişiminin süreceğini düşünüyorum.” ler aynı malın ya da hizmetin değişik fiyat ve kalitesiyle karşılaşabiliyor ve farklı alternatifler arasından seçebiliyor. Geldiğimiz yüzyılda tüm pazarlarda oldukça yoğun bir rekabet yaşanmakta ve bu rekabet ortamında pazarlama ve tanıtım çalışmalarının başarısından gelen liderlik ön plana çıkmaktadır. Küreselleşme süreci; bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişmeler, üretim imkanlarının çok genişlemiş olması, hızlı, kaliteli ve düşük maliyetli üretim, ürün ve hizmet kalitesinin artmasına olanak sağladı. Artık tüketicilerin zihninde farklı bir değer yaratabilen işletmeler pazardaki paylarını koruyabilmekte ve ilerleyebilmekteler. Böylesi bir pazar ortamında da ticari ihtisas fuarlarına katılım, firmalara oldukça önemli avantajlar sunmakta ve hem pazarlama hem de tanıtım aktivitelerini bir arada yürütmelerine olanak sağlamaktadır. Çünkü ticari ihtisas fuarları, günümüz pazar koşullarında üretici ile tüketicileri, alıcı ile satıcıları karşı karşıya getirip, yüz yüze bir ilişki kurulmasını sağlayabilen en önemli aktivitelerden bir tanesi diye düşünüyorum. Fuar organizasyonları günümüzde reklam, halkla ilişkiler gibi çağdaş iletişim olanaklarından bir tanesi haline gelmiş ve hedef kitleye firma hakkında bilgi verme, tanıtma ve imajı güçlendirme konusunda önemli aşamalar kaydetmiştir. Bunun yanı sıra, dünya devletlerinin ticari, ekonomik, sosyo-kültürel açıdan birbirlerini iyi tanıyıp aralarındaki ilişkileri ve dayanışmayı en üst seviyede gerçekleştirmeleri açısından da önemli yararlar sağlamaktadır. Fuar organizasyonları sadece organizatör firmalar ya da katılımcı firmalar açısından değil düzenlendikleri şehir, bölge hatta ülkeler için de olumlu sonuçlar doğurmaktadır. Fuarlar; farklı yöre, ülke ve kültürden insanları bir araya getirmesi, bunlar arasında iletişim kurulmasına ve kültürel paylaşımlar gerçekleştirilmesine yardımcı olması bakımından da önem kazanmaktadır. Günümüzde fuar organizasyonları düzenlendikleri alanlara da ciddi anlamda bir canlılık getirmektedir. Fuar dönemi boyunca, fuarı ziyaret etmek için başka şehir ve ülkelerden gelen katılımcı ve ziyaretçiler sayesinde kısa süreli de olsa ekonomik bir hareketlilik yaşanmaktadır. Katılımcı ve ziyaretçilerin konaklama, yeme, içme gibi temel ihtiyaçlarını fuarın düzenlendiği bölgede karşılama zorunluluğu o bölgede faaliyet gösteren birçok işletmenin gelirlerinin artmasına yardımcı olmaktadır. Fuar sektörünün gelişimi ülke ekonomisinin gelişimi ile yakından ilgilidir. Ekonomik politikalarda süreklilik sağlanması ve güven ortamının bozulmaması durumunda ulusal fuar sektörünün gelişiminin süreceğini düşünüyorum. Sektörümüz dünyanın önemli oyuncuları arasında yer alıyor. Kuyumculuk sektörünün fuarcılık alanında da adından söz ettirebilmesi için yapması gerekenler ve
bu konuda sektör mensuplarına düşen görevler neler? Ekonomik istikrar ve güven ortamı tüm sektörlere olduğu gibi fuarcılığa da olumlu yansımaktadır. Daha önce de söylediğim gibi niş alanlarda katılımcı ve ziyaretçisi çok spesifik fuarlar düzenlenmektedir ki İstanbul Fuarı tam da böyle bir fuardır. Yurtdışındaki bütün büyük alıcılar artık Türkiye’den haberdar ve Türkiye’ye güveniyorlar. Kuyumculuk sektörü yeni bir döneme adım attı ve bu dönemin adı da “markalaşma”. Türk markası tanınmaya, bilinmeye başladıktan ve dünya çapında bu güveni kazandıktan sonra, mücevher sektörü sınırlarını genişletmek için hazır hale gelecek ve dünyadaki hak ettiği yeri hızlı bir şekilde alacaktır. Üreticilerimizin özgüvenini artırmak gerekiyor. Sektördeki firmalar fiyatlarla rekabet etmek yerine, tasarım üzerine, markalaşma üzerine yatırım yapmalı ve bu alanda kendilerini geliştirmeliler. Büyük üreticiler, son on yılda dünyanın en büyük makine ithalatını gerçekleştirerek teknolojiye yatırım yaptılar ve global üretim standartlarına erişerek tasarıma ağırlık verdiler.
“Katılımcı firmalar fuar alanında iyi eğitilmiş stand personeli, aktif ve başarılı fuar öncesi ve fuar sırası tanıtım çalışmaları, destek faaliyetleri, dikkat çekici bir stand ve özenle yürütülen fuar sonrası çalışmaları ve tabi ki farklı ürün sunabilme yetisi sayesinde rakiplerinden daha başarılı bir konuma geçme şansı yakalayabilmektedirler.” Kuyumcular, marka oluşturdular ve perakende mağaza zincirleri kurdular. 30 bin bağımsız kuyumcu dükkanı varken, büyük üreticiler franchisingle yayılmaya başladı. Sektörün tasarım yönünü ve markalaşma sürecini kuvvetlendirmek, teşvik etmek ve ön plana çıkarmak adına da her fuarda birçok yenilik yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Fuar organizasyonların katılımcı firmalar için bu kadar önem arz eden bir çalışma haline gelmesinin nedenlerinden bir tanesi de bu tipteki organizasyonların çok sayıdaki firmayı bir araya getirmesi; bu sayede de firmalara “rakiplerini izleme” şansı vermesidir. İhtisas fuarlarında firmalar, sektördeki rakiplerinin birçoğuyla aynı alanda yan yana gelip birbirlerini yakından gözlemleme, bu sayede de rakiplerin ulaştıkları mevcut durumu görme, rakip firmaların müşterileri ile kurdukları ilişkileri, onların iş yapma yöntemlerini takip edip sektörle ilgili bilgi toplayabilmektedirler. Aynı zamanda ihtisas fuarları, rakiplerin müşterilerini görme ve fuar sırasında yürütülecek çeşitli pazarlama ve tanıtım aktiviteleriyle ilgili söz konusu müşterilere ulaşma, onlarla da bağlantı kurma şansı veren organizasyonlar olma bakımından da önem taşınmaktadır. Ayrıca, ziyaretçiler fuar alanında katılımcı firmaları karşılaştırma şansına sahip olduklarından ürünlerin fiyat, kalite, hizmet açısından üstünlüklerini ortaya koymak için önemli bir fırsat yakalanmaktadır. Rakiplerin yeni ürünleri fiyatlama ve pazarlama stratejileri hakkında ilgi toplamanın, rakipleri dinlemenin ve izlemenin bu kadar rahat yapılabileceği başka bir platform olduğunu düşünmüyorum. SAYI 95
• ALTIN DÜNYASI
45
altınröportaj
KİAŞ Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdür Selami Tütüncüoğlu;
Sektörün yeni merkezi Kuyumcukent Kuyumcukent’te yeni yönetimin göreve gelmesi ile başlayan hareketlenme, son zamanlarda sektörümüzün en önemli gündem maddelerinden birisini oluşturuyor. Konuyu yakından takip edenler bu gelişmeleri sağlıklı bir şekilde izlerken, sektörün önemli bir kısmı da “Kuyumcukent’te neler oluyor?” diye merak ediyor. Biz de merak edilenleri KİAŞ Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdür Selami Tütüncüoğlu’na sorduk.
Kuyumcukent’te yapılan seçimler sonrasında yeni bir yönetim iş başına geldi. Bu süreçten günümüze yaşananlarla ilgili neler söyleyebilirsiniz? Türk kuyumculuk ve mücevherat sektörünün en önemli değerlerinden birisi olan Kuyumcukent’te yapılan seçimler neticesinde, seçmenler tarafından görevlendirilmiş bulunmaktayız. Eski yönetimden bayrağı devralır almaz çok kısa zaman içerisinde önemli çalışmalar ortaya koyduk. Bizim öncelikli hedefimiz sektörün Kuyumcukent’e olan güvenini yeniden tazelemekti. Ortaya koyduğumuz başarılı çalışmalar neticesinde bu konuda çok önemli aşamalar kat ettik. Bu çalışmaları gören sektörün Kuyumcukent’e olan güveni yerine gelmeye başladı. Kısa zamanda yaşanan doluluk oranlarındaki artışlar bunun en önemli göstergesi. Bu güvenin gelmesi ile birlikte uzun zamandır yapılamayan aidat tahsilatarı bile gerçekleştirilmeye başlandı. Bunun dışında uygulamaya koyduğumuz mali önlemler de kısa sürede netice verdi ve KİAŞ çok daha sağlıklı bir mali yapıya kavuştu. Artık sektör bize ve Kuyumcukent’e güveniyor. Kuyumcukent kısa sürede sektörün üretim merkezi olduğunu kanıtladı. Sektörün pazarlama merkezi olma yolunda da önemli adımlar atmaya başladık. Kompleks yıllardır boş olması ile eleştirildi. Son zamanlarda ciddi bir hareketlenme söz konusu. Kuyumcukent’in doluluk oranları ile ilgili sizden bilgi alabilir miyiz? Kuyumcukent atölye bloğundaki doluluk oranları %97’ye ulaşmış durumda. Bu oran şu anda açık olan 46 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
işyerlerinin oranı. Bir diğer görüşe göre ise atölye bloğunun doluluk oranı %100. Bu görüşü savunan arkadaşlar, boş olan işyeri sahiplerinin kısa bir süre sonra kendileri açacakları için işyerlerini kiraya vermedikleri görüşündeler. Sonuç olarak atöye bloğunun tamamına yakını aktif durumda. Burada bir süre öncesine kadar yalnızca aidat ödenerek yer bulmak mümkün iken artık bırakın yüksek kiraları, hava paraları bile talep edilmeye başlandı. Bu durum, atölye bloğunun son derece iyi durumda olduğunun göstergeleri. Biz yeni üretim işyerlerine olan talebi karşılamakta zorlanıyoruz. Bizden sonra Vizyon Park’ta da doluluk oranları artmaya başladı. Talebi karşılamak için imkanlarımız dahilinde yeni projeler üretmeye çalışıyoruz. Bunun yanında yan hizmetler ve AVM bloğunda da doluluk oranlarında hızlı bir artış eğilimi var. AVM bloğu doluluk oranı %47 seviyesine ulaştı. Görülen o ki Kuyumcukent sektörün üretim merkezi olma konumunu ispatlamış durumda. Aynı zamanda da sektörün pazarlama merkezi olma yolunda da çalışmalar yapılıyor. Bunlarla ilgili bilgi alabilir miyiz? Sektörün merkezi uzun yıllardır Kapalıçarşı ve çevresi idi. Ancak sektör esnaflıktan sanayiciliğe doğru dönüşüm sürecini tamamlayınca, Kapalıçarşı ve çevresindeki üretim sektör için yeterli olmamaya başladı. Bu yüzden modern, çağdaş ve profesyonelce yönetilen bir yere ihtiyaç duyuldu. Kuyumcukent projesi bu şekilde ortaya çıktı. Kuyumcukent her ne kadar kurulduğu ilk yıllarda bir takım sıkıntılar yaşamış olsa da günümüze gelindiğinde son derece büyük yol katetti ve sektörün üretim merkezi oldu. Artık Kuyumcukent sektörün pazarlama merkezi olma yolunda önemli adımlar atıyor. Aslına bakarsanız bu devlet yönetimi tarafından desteklenen bir konu. Şöyle ki, Kapalıçarşı ve çevresinin de içinde bulunduğu tarihi yarımada bundan sonra turistik amaca hizmet edecek. Buradaki bütün projeler bu yönde.
Kuyumcukent’in alıcılara sunduğu avantajlar Kuyumcukent’in en önemli avantajı; doğrudan üreticilerden satın alma yapmaya imkan veriyor oluşudur. Kuyumcukent’te 1000’in üzerinde üretici faaliyet gösteriyor. Tek çatı altında zincirciden alyansçıya, montürcüden taşçıya kadar her ürün grubunu bulabileceğiniz başka bir yer yok. Günümüz rekabet koşullarında doğru ürünü doğru fiyata almak son derece önemli. Kuyumcukent ulaşım bakımından da önemli avantajlar sağlıyor. Kapalıçarşı ve çevresinde otopark bulana kadar harcayacağınız sürede, burada çeşidinizi tamamlayabilirsiniz. Burası aynı zamanda son derece güvenli bir kompleks. Bu yüzden Kuyumcukent’e gelerek alışveriş yapan sektör mensuplarının sayıları her geçen gün artıyor. Burada çok önemli bir konuya da değinmek istiyorum. Komplekse gelerek alışveriş yapanlar özellikle bize şunu söylüyorlar; “Buradan ürün aldığımızı başkalarına söylemeyin, rakiplerimiz buradan alım yaptığımızı öğrenmesin’’. Bu durum, buradan alım yapanların ne derece rekabet avantajı sağladığının bir göstergesi.
altınzirve
Yazıcı Grup, iftar organizasyonunda Hayati Yazıcı’yı ağırladı Ramazan ayında düzenlenen organizasyonlarla sektör birbirinden önemli konuklar ağırladı. Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Yazıcı Grup’un düzenlediği iftar organizasyonunda sektör mensuplarıyla bir araya geldi.
R
amazan ayında gerçekleştirilen iftar organizasyonları firmaların gerek çalışanları gerekse müşterileriyle bir araya gelmesine vesile oldu. Bu önemli organizasyonlardan bir tanesi de Yazıcı Grup tarafından, İstanbul 1453 Müzesi Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştirildi. Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın yanı sıra sektörün pek çok önemli ismi iftara konuk oldu. Çok sayıda sektör mensubunun katıldığı iftar organizasyonu bir nevi sektörel buluşma niteliğindeydi. Toplantıda söz alan Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı sektörün lider firmalarından Yazıcı Grup’un düzenlemiş olduğu bu iftar organizasyonunda sizlerle birlikte olmaktan duymuş olduğum memnuniyeti bilmenizi isterim. İnsanlar arasındaki dostluk ve kardeşlik bağlarını güçlendiren bir ay olan ramazandaki iftarlarda bir araya gelerek maneviyatımızı paylaşıyoruz. Böylesine önemli bir organizasyonu düzenleyerek sizlerle bir araya gelmemize vesile olan Sayın İlhami Yazıcı’ya huzurlarınızda teşekkür ederim.”dedi.
48 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
SAYI 95
• ALTIN DÜNYASI
49
altınhaber
Karakaş Atlantis, 2013 Yılı İlk Çeyreğinde 11.573.727 TL İhracat Seviyesine Ulaştı Altın sektöründeki belirsiz hareketlilik dönemine rağmen, 2013 yılı ilk çeyreğinde hem iç pazar satışını hem de ihracatını artırarak yoluna emin adımlarla devam eden Karakaş Atlantis’ in 2013 yılı ilk çeyrek ihracatı 11.573.727 seviyesine ulaştı. İç pazar satışlarında 124.457.894 TL’ye ulaşan Karakaş Atlantis, brüt satışlarında ise 136.031.621 TL’yi gördü.
Atlantis Yönetim Kurulu Üyesi
Elif Karakaş
İhracatta Dubai İlk, Fransa İkinci Sırada 2013 yılı ilk çeyrek itibariyle ihracat verilerine dönük yorumda bulunan Karakaş Atlantis Yönetim Kurulu Üyesi Elif Karakaş: “1. çeyrek itibariyle ihracatta bir önceki yıl olduğu gibi Dubai’ye yoğun ihracatımız devam etti. Dubai’den sonra ihracat yoğunluğumuz Fransa’da. Bu yıl 1. çeyrek itibariyle yurt dışı ihracat satışlarımız geçen yılın aynı dönemine göre 11 milyon civarında, hemen hemen aynı kabul edeceğimiz bir seviyede gerçekleşti. Bu sene ihracatla ilgili hedeflerimiz geçen seneye göre daha büyük; 2. çeyrek sonrası için ortaya çıkacak net ihracat rakamlarımızın bizler için daha tatmin edici olacağını öngörmekteyiz” şeklinde konuştu. 43 yıldır kuyumculuk sektöründe faaliyet gösteren ve geçen yıl halka arz olan Karakaş Atlantis’in 2013 yılı ilk çeyrek rakamları açıklandı. Buna göre iç pazar satışlarında 124.457.894 TL’yi gören marka, brüt satışarında 136.031.621 TL seviyesine ulaştı. 11.573.727 TL’lik ihracat gerçekleştiren Karakaş Atlantis, 2013 yılı ihracat hedefi olan 75 milyon TL hedefine emin adımlarla ilerliyor.
Karakaş Atlantis, Rusya ve Irak’a da İhracat Yapmaya Başladı “Bizim lokomotif ihracat ülkemiz Dubai. Bu ülkeye ihracatımız, toplam ihracatımızın büyük bir kısmını oluşturmakta. Fakat son zamanlarda yapmış olduğumuz çalışmalar sonunda 2013 Mayıs sonu itibariyle ihracat portföyümüzü daha da genişletmiş bulunmaktayız. Rusya ve Irak’a ihracatımız başladı” diyen Elif Karakaş, çalışmaların olumlu olması durumunda Litvanya’yı da ihracat portföyüne eklemeyi planladıklarını belirtti.
Pırlantada şık tasarımlar Karakaş Atlantis’te… Türkiye’nin en büyük altın ve mücevherat markalarından biri olan Karakaş Atlantis, pırlanta üretimine yenilik getiriyor. Yeni girdikleri bu üretim kolunda 18 ayar tek taş, üçtaş, beş taş, tamtur pırlanta ve coronet yüzük üreten marka, şık tasarımlarıyla sizlerle buluşuyor. Üretim sürecinde kendi modellerini tasarlayacak olan Atlantis, böylelikle hem özgünlüğünü korumayı hem de maliyetleri minimum düzeye indirmeyi hedefliyor. Üretilen modeller HRD sertifikalı olarak ve şirket garantisi altında satışa sunuluyor. Atlantis, şıklığı ve sadeliği ön planda tutuyor
50 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
altınfirma
Sesa ilk yarıyı mutlu tamamladı 2013 yılının ilk yarısında hedeflediği başarıları yakalayan SESA Kuyumculuk, yılın ikinci yarısında da müspet bir dönem geçirerek 2013 yılını etkin bir şekilde tamamlamak istiyor.
B
irçok firma, hedeflerini önceden belirler. Fakat özellikle kuyumculuk sektöründe hızla değişen altın fiyatları, bu hedeflerin önceden belirlenmesini ve gerçekleşmesini daha zor bir hale getiriyor. Aniden yükselen veya düşen altın fiyatlarına iç pazar ayrı bir reaksiyon, dış pazar ayrı bir reaksiyon gösteriyor. 2013 yılında altın fiyatı; yılın başında yüksekken, Nisan ayı itibariyle ani bir düşüşe geçti. Sesa Kuyumculuk, bu değişkenlik karşısında özellikle tasarıma verdiği önem ve Mart fuarındaki verimli ticari faaliyetleriyle 2 yılın ardından ihracata geri dönerek yılın ilk yarısında beklediği hedefleri yakalamış oldu. Sesa Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Selim Sarışın; 2013 yılına giriş yaparken altın fiyatlarının yükselme gösterdiğini bu bağlamda yılbaşı ve Sevgililer Günü’nde yüksek satış rakamlarının elde edilemediğini söyledi. Selim Sarışın Sarışın; bu iki önemli günün ardından gelen İstanbul Mart fuarının son yılların en verimli fuarı olarak sektöre ve markalarına hayat verdiğini kaydederek şunları söyledi: “İstanbul Mart Fuarındaki ilgi ile biranda kendimizi tekrar ih-
52 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
racat yapar halde bulduk. Özellikle Estrella ve Danetella koleksiyonlarımızın beklediğimizin üstünde ilgiyle karşılanması bizi çok mutlu kıldı. Hızla bu ilgiye karşılık vermek için, mevcut AR-GE ve tasarım ekibimizi geliştirdik. Ardından sadece ihracat için bir üretim atölyesi oluşturduk. Böylelikle üretim kapasitemizi biranda iki katına çıkarmış olduk. Altın fiyatlarının düşüşü yurtiçinde alımı bir ölçüde olumsuz etkiledi. Yurtiçi satış rakamlarımız geçtiğimiz yılın ilk yarısıyla aynı kalırken, ciddi oranda ihracat yapıyor olmamız şirketimize yeni bir ufuk çizdi.” Yılın ikinci yarısına çok iddialı bir şekilde hazırlandıklarını belirten Selim Sarışın, “İstanbul Ekim Fuarına çok önemli yeniliklerle ve ses getirecek tasarımlarla hazırlanıyoruz. Biz yılın ikinci yarısında yurtiçinde de bir hareketlilik olacağını öngörüyoruz. Özellikle yaklaşık 4 yıldır bizzat önem verdiğimiz Güney ve Doğu Anadolu Bölgelerinde çözüm sürecinin olumlu seyir etmesiyle birlikte ekstra bir hareketlilik bekliyoruz. O bölgede yaşayan yeni nesil; başta internet ve yeni iletişim teknolojileri sayesinde tüm gelişmeleri anında takip ediyorlar. Büyük şehirlerdeki yaşıtları gibi modern takıları kullanmak ve onlara sahip olmak istiyorlar. Takı kültüründe önemli bir değişime şahit oluyoruz” diye konuştu.
Fiore D’oro yeni
röportaj
koleksiyonlarıyla Istanbul Jewelry Show Ekim’de! İtalyan Fantezi Grubunun önde gelen markalarından Fiore D’oro Kuyumculuk Firma Sahibi Şermin Koç, fuar öncesi değerlendirmelerini aldığımız röportajında, hizmet verdikleri ürün grubuyla ilgili pazarın daralmasından her firma gibi kendilerinin de olumsuz etkilendiğini belirtirken, “Şu zamanda çok uç noktalarda olmayı herkes açısından biraz riskli ve endişeli buluyoruz” dedi. Fiore D’oro “İtalyan Fantezi” ürün grubunda faaliyet gösteren bir firma. “İtalyan fantezi” olarak tanımlanan bu ürün kategorisinin pazardaki mevcut durumu ve gelişimi ile ilgili neler düşünüyorsunuz? Evet, sorunuzda da belirttiğiniz gibi tamamen ‘İtalyan Fantezi’ grubunda faaliyet gösteren bir firmayız. Koleksiyonlarımızı tamamen İtalya’dan ithal edip yurtiçi ve yurtdışında pazarlamaya çalışıyoruz. Tüm sektörde olduğu gibi biz de pazarın daralmasından nasibimizi aldık. Türkiye’deki toptancı firmaların İtalyan’a fazla yoğunluk göstermesi ve onların da o ürünü satmaya yöneliyor olması pazarlamanın daralmasına yol açıyor. Aynı zamanda bu pastanın bölünmesi anlamına da geliyor ve ister istemez kâr marjı dibe iniyor. Hızlı bir büyüme performansı ortaya koyan firmalardan birisiniz. Hızlı büyümenize sebep olan nedenlerle ilgili neler söylemek istersiniz? Açıkçası, biz çok hızlı büyümekten yana değiliz. Bizim amacımız yavaş ama emin adımlar ile ilerlemek. Sektörün inişli ve çıkışlı olmasından dolayı şu zamanda çok uç noktalarda olmayı herkes açısından biraz riskli ve endişeli buluyoruz. Onun için biz sistemimizi disiplin ve titizlik üzerine kurduk ve her zaman bunu korumaya çalışıyoruz. Bunun mutlaka bir geri dönüşü olur diye düşünüyorum. 54 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
Istanbul Jewelry Show Ekim ile ilgili hazırlıklarınız nelerdir? Fuar hazırlıklarına biz şimdiden başladık. Gerek stand tasarımı, Şermin Koç gerekse yeni ürün alımları için İtalyan firmalara yeni ürün üretiminde sürekli baskı kuruyoruz. Onlar da taleplerimize yanıt vermek için çok efor sarf ediyorlar. Daha önce hiç çalışmadığımız firmalar ile sözleşmeler yapıyoruz. Bunların hepsi müşterilerimize Ekim fuarında eksiksiz ve düzgün bir hizmet verebilmek için. Istanbul Jewelry Show Ekim gerek katılımcı gerekse ziyaretçi açısından her geçen sene gelişim gösteren bir fuar niteliğinde sizin bu fuarla ilgili değerlendirmeleriniz nelerdir? Istanbul Jewelry Show’un her açıdan çok yol kat ettiği gözle görünen bir gerçek. Biz de Fiore D’oro Kuyumculuk olarak buna çok seviniyoruz. Bu bizim için çok ziyaretçi, çok tanıtım ve çok satış anlamına geliyor. Bunların hepsi hem Türkiye, hem sektör, hem de kendi firmamız için sağlam ve verimli bir zemin oluşturuyor. Bu konuda bize düşen görevi en iyi şekilde yaptığımızı düşünüyoruz. Tüm müşterilerimizi en iyi şekilde ağırlamaya özen gösteriyor ve onlara standımızda en iyi koleksiyonlarımızı sunmaya çalışıyoruz.
altın haber
“Kuyumcukent’in modern yüzü markamızı daha da güçlendirdi” Ensar Kuyumculuk ortaklarından Mustafa Gençcelep, kısa sürede yakaladıkları büyüme ivmesini nasıl koruduklarını, markalaşma çalışmalarında Kuyumcukent’in sağladığı avantajları ve hasırın modernleşen yüzünü Kuyumcukent dergisine anlattı.
İnter Yazılım
EMRE YAPICI
Bir pazarlamacınız olsa; şöyle hiç yemese, içmese, durmadan çalışsa… Hatta uyumasa ve 24 saat çalışsa. Daha da fazlası gideceği yere ışınlansa, yok yok aynı anda her yerde olsa. Ticarette imkansız ama e-ticarette bu mümkün. İyi bir web sitesi, Google aramalarında önde bulunma, cep telefonlarından da görünebilme, biraz internet reklamı, güncel içerikle internet sizin için uyumayan, yemeyen, içmeyen muhteşem bir pazarlamacıdır. 24 saat çalışır, yorulmaz, çalıştıkça güçlenir, çalışası gelir.
K
uyumculuk sektörünün tanınan markalarından Ensar Kuyumculuk, yurtiçi ve yurtdışında saygın bir hizmet ağına sahip. Trabzon hasırının Türkiye genelinde yaygınlaşmasında büyük katkıları bulunan firmanın çalışmalarını Firma Ortaklarından Mustafa Gençcelep şöyle anlatıyor; “Kuyumcukent’te hizmet veren Marnero Jewellery ve Ensar Kuyumculuk markalarımızla Trabzon hasır bilezik, kelepçe bilezik, set ve su yolu ürünlerimizle iş ortaklarımızla buluşuyoruz. Markamızı geniş kitlelere duyuracak, iş ortaklarımızla daha sağlıklı bir ortamda bulunmak adına Türk kuyumculuk ve mücevherat sektörünün en önemli üretim merkezi olan Kuyumcukent’te hizmet vermeyi tercih ettik. Bu tercihimiz bugün ne kadar haklı olduğumuzu ortaya koydu. Kuyumcukent, gerek lokasyon, gerek modern yapısı, gerekse ulaşım kolaylığı nedeniyle bizim için oldukça avantajlı bir yer. Komplekste gerçekleştirilen yenilikler ve gelişmeler bu merkezi daha fazla vazgeçilmez hale getirdi. Kuyumcukent, hem hizmet veren firmaların hem de müşterilerin rahatlıkla iş alışverişi yapabilecekleri bir ortam haline geldi.”
Başarı kriterleri…
Tasarım ve AR-GE’ye yaptığı yatırımlarla markalarını daha da güçlendiren firmanın genel yapısını Gençcelep şu şekilde açıkladı; “Alanında uzman personelimiz, tasarım ve AR-GE’ye yaptığımız yatırımlar ve kurumsal kimliğimiz markamızın günden güne daha da güçlenmesini sağladı. Piyasada var olan hiçbir tasarımı kullanmıyor, yalnızca kendi tasarımlarımızı iş ortaklarımızın beğenisine sunuyoruz. Yaptığımız işe gösterdiğimiz titizlik bizi her alanda başarılı kılıyor. Müşteri memnuniyeti esaslı çalışmalarımız ise iş ortaklarımızla sağlıklı bir iş ortamı kurmamızı sağlıyor. Tüm bu genel çerçeveden bakacak olursak başarı bizim için kaçınılmaz oluyor.”
Hasırın modern yüzü
Tasarımlarında ise geleneksel çizgilerin yanı sıra modern bir stil yansıttıklarını anlatan Mustafa Gençcelep, “Özellikle hasır geçmişte geleneksel bir takı olarak bilinirdi ancak günümüzde kadınların gece kıyafetlerini tamamlayan bir aksesuarları haline geldi. Tüketici tercihlerindeki bu değişim firmaları tasarıma daha fazla ağırlık vermeye yönlendirdi. Böylece hem geleneksel takımız hasır kullanımı daha fazla yaygınlaştı, hem de yöresel bir takı ulusal bir aksesuar haline geldi” dedi. 56 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
Kimileri “Bizim e-ticaretle işimiz yok” diyor. E-ticaret, ticaretin kendisidir. Mutlaka online kredi kartı ile alışveriş demek asla değildir. E-ticaret demek internetin herhangi bir kanalda markanızı, firmanızı, ürünlerinizi tanıtmaktır. İster sadece resimleriyle tanıtırsınız, ister fiyat verirsiniz, ister o an kredi kartına taksitle satarsınız. Herkese tüm ürünlerinizi gösterir veya sadece 24 saat yanında olamadığınız bayilerinize gösterirsiniz. Cumartesi, pazar ya da saat 6 dediniz mi şirket, mağaza, atölye kapalı. Ama insanların ne bilgisayarları ne de telefonları kapanıyor. Ticaretin kendisi olan e-ticaret tüm hızıyla devam ediyor. Malatya’da uyku tutmayan bayi, gecenin 3’ünde sitenizden yeni modellere bakıyor, ya da evlilik teklif edecek olan Mert, o saate alyans sitesinden alyans sitesine gezip duruyor. Diğer yazılarımda da üzerinde ısrarla durduğum 2 konu şu: İnternet teknik bir mecra değildir. Televizyonda reklam vermek için program yapımcısı ya da uydu tamircisi olmaya gerek yok. Diğer önemli konu internet demek web sitesi demek değildir. İnternet bir reklam, pazarlama ve satış kanalıdır. Bunu başarı ile kullanmak demek interneti web sitesi, e-ticaret sitesi, mobil web sitesi, sosyal medyası, arama motoru optimizasyonu, mikro siteleri, Google reklamları gibi onlarca kanalı aynı anda, entegre kullanmak demektir. Hem iç pazarda hem dış pazarda rekabet gücünüzü arttırmak, markanızı güçlendirmek, yeni pazarlama girmek ve geleceğinizi sağlama almak için topyekûn internet tanıtımı, pazarlaması yapmaya tüm şirketler mecburdur. Başkaları 7 gün 24 saat yorulmadan, yemeden çalışırken; aynı anda her yerde olurken siz mağazanızda, atölyenizde, şirketinizde oturup “ Bize e-ticaret gerekmez” demeyiniz.
altınhaber
Taşların Efendisi, Yüzüklerin Efendisi ile buluşuyor Değerli taşlar arasında tüm dünyada özel bir yere sahip olan, eşsiz parlaklığı ve ışıltısıyla büyük ilgi gören pırlanta; yüzükler arasında üstünde barındırdığı derin anlam ile bir çiftin hayat boyu birlikteliğini ifade eden, yüzüklerin efendisi olarak kabul edilen alyans ile artık daha fazla buluşuyor.
Ü
lkemizin önde gelen alyans üreticilerinden Mert Alyans; son yıllarda oluşan talep doğrultusunda pırlantalı alyans modellerini arttırma kararı aldı. Geçmiş yıllara oranla daha çok modelinde rahatlıkla pırlanta kullanan Mert Alyansın ürünlerine, hem yurtiçinden hem de yurtdışından ciddi bir talep oluyor. Mert Alyans Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Saraç; pırlantalı alyans modellerinin son dönemde hızla artmasının en önemli sebebinin, yeni evlenecek bayanların özellikle tek taş pırlantalı yüzük istekleri olduğunu ve eşleri tarafından nişan döneminde hediye edilen tektaş yüzüklerin evlilik ile birlikte yerini pırlantalı alyansa bıraktıklarını söyledi.
58 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
Tüm bunların yanında olayın bir de maddi boyutu olduğunu belirten Saraç; “Evlenecek olan çiftler hem tektaş pırlantalı yüzük hem de alyans çoğu zaman alamıyorlar. Tam bu aşamada, pırlantalı alyans modellerimiz tek taş yüzük arzusunu da bastırmış oluyor ve tek yüzük ile çok daha uygun bir bütçeyle her iki tarafta böylelikle mutlu oluyor” dedi. Farklı sınıflarda, farklı ebatlarda pırlantalı alyans modellerine sahip olduklarını kaydeden Hakan Saraç; “Herkes bütçesine uygun pırlantalı alyans modelini rahatlıkla bizde bulabiliyor. Pırlantalı yüzük siparişlerinde butik üretim de yapabilme imkanımız var. Önümüzdeki dönemde pırlantalı alyansa ilginin daha da artacağını ve tek taş yüzük isteyen bayanların pırlantalı ürün kullanma hayalini, pırlantalı alyanslar ile yerine getirebilecekler. Yeni pırlantalı alyans modellerimizin önümüzdeki dönemde sayısını arttırmayı planlıyoruz” diye konuştu.
altınhaber
Kadir İnanır Altınbaş’ı ziyaret etti Mücevher sektörünün lider markası Altınbaş, Nuruosmaniye’ deki Marka Yönetim Merkezi’nde Türk sineması efsane jönü Kadir İnanır’ı ağırladı.
Koleksiyonlarını farklı hikayeler ve tasarımlarla harmanlayarak mücevher tutkunları ile buluşturan Altınbaş, Türk sinemasının ünlü ismi Kadir İnanır’ı konuk etti. Altınbaş Yönetim Kurulu Başkanı İmam Altınbaş ile birlikte Marka Yönetim Yönetim Binası’nı gezen İnanır, koleksiyonları tek tek inceledi. Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluş dönemi padişahlarından ve önemli olaylarından esinlenerek hazırlanan ve yedi farklı yüzük tasarımından oluşan “Hanedan” koleksiyonu beğendiğini dile getiren İnanır’a koleksiyonda yer alan Saltanat yüzüğü hediye edildi. 60 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
MDM - Mücevher Danışma Merkezi ICA (International Colored Stone Association) Üyesi
Mağazalarda “Harekete” Geçmenin Zamanı
Günümüzde tüketicilerin istekleri artık etrafıyla sınırlı değil. İnternet, sosyal medya, uluslararası televizyon kanalları, inanılmaz fiyatlarla seyahat imkânları derken, tüm dünya rekabet alanınız haline geliyor. Trendler anında takip ediliyor, hangi marka, nerede, nasıl müşterilerini mutlu ediyor, şaşırtıyor, eğlendiriyor biliniyor. Dolayısıyla beklentiler yükseliyor. Mağazalar, yapılan tüm reklam tanıtım yatırımının, merkezdeki emeğin, çalışmaların nihai noktası… Mağazanın atmosferi, mağaza personeli, yapılan tüm çalışmaların sonucunda mağazaya geldiğinde karşılaştığı, markanın gerçek yüzü, temsilcisi aslında. Tüm çalışmalar, bu kişinin sunumuyla müşteri gözünde farkınızı ortaya koyuyor, ya da koyamıyor. Mağaza içindeki hareketlilik ise alıcıların içeriye girme isteğini direk etkiliyor. Mağazanızda çalışanları hareketlendirecek, müşteri trafiğinizin artmasına destek olacak önerilerden bir kaç örnek; 1. Mağazaları hareketlendirmek, alıcıların girişini artıracaktır. Gün içinde mağaza yöneticisinin bir görevi de, personeli aktif çalışmalara yönlendirmek olmalıdır. Mücevherlerin parlatılmasından, iç düzenin yenilenmesine kadar pek çok çalışma, mağaza personelinin hareket halinde olmasını sağlayacaktır. 2. Mağaza içinde ya da marka adına yapılan çalışmaların duyurulmasında en büyük verim, daha önce mağazanıza gelen potansiyel alıcılara bunun duyurulmasıyla sağlanır. Onlar önceden markanızı tanır, mağazanızın bulunduğu yere ulaşabilir, mücevher satın alma olasılığı diğer kitlelere göre daha fazladır. Müşteri bilgilerini düzenli tutmaya ve tutmanın ötesinde, bıktırmadan kullanmaya özen gösterin. 3. Merkezden yönlendirilen bir markaya mensup olsa da, mağazalar, aktif bilgi akışının sağlanacağı, nihai tüketici ile yönetim arasındaki önemli bir köprüdür. Tarafsız olmaya dikkat ederek tüketici görüşlerini düzenli olarak yönetime sunun. 4. Mağazada cep telefonu kullanımını belirli kurallara bağlayın. Günümüzde telefonsuz neredeyse yürüyüşe bile çıkamadığımız düşünülünce acımasız gibi görünebilir. Ancak pek çok meslek sürekli cep telefonu kullanımına uygun değildir. Örneğin eğitmenler dersleri boyunca telefona bakamaz, konuşamazlar. Acil durumlar için çalışanlar yakınlarına mağaza telefonunu verip, iletişim için mola zamanlarını kullanabilir. Potansiyel bir alıcı için cep telefonuyla uğraşan çalışanların olduğu bir mağazaya girmek iyi bir ilk izlenim değildir.
İTO Kuyumcular Komitesi Başkanı Erhan Hoşhanlı;
“ Darphane’nin özelleştirilmesi hükümetin gündemine girmeli”
İTO Kuyumcular Komitesi Başkanı Erhan Hoşhanlı; Darphanenin de birçok devlet kurumu gibi özelleştirilebilecek bir yapıya sahip olduğunu ve altın rafinerisi alanında başarıyla faaliyette bulunan birçok firmanın bu alandaki boşluğu rahatlıkla doldurabileceklerini söyledi.
S
on aylarda darphanenin sarrafiye ürün piyasaya sunmasında çeşitli sebeplerden gecikmesi, birçok devlet iktisadi teşekkülünü özelleştiren devletin, darphaneyi de özelleştirebilir mi sorusunu akıllara getirdi. Bu konuyu gündeme taşıyan İTO Kuyumcular Komitesi Başkanı Erhan Hoşhanlı; darphanenin özelleştirilmesi için gerekli şartların ülkemizde varolduğunu ve özelleştirme ile birlikte daha hızlı üretim ve daha uygun fiyatlar eşliğinde piyasaya altın sunumunun geleceğini iddaa etti. Şu an itibaren; Nadir Metal, İAR, Atakulche ve Onsa gibi altın rafineri firmalarının uluslararası kuruluşlar tarafından altın üretimi konusunda sertifikalandırıldıklarını ve bu firmaların ürettiği külçe, gram altınların tüm Dünyada geçerli olduğunu kaydeden Bşk. Erhan Hoşhanlı, “Nadir Metal bildiğiniz üzere ülkemizin en büyük 19. firması olarak büyük bir başarıya imza attı. Keza, diğer rafineri firmalarımızda çok büyük bütçelerde işlem yapmaktadırlar. Bu kıymetli markalarımızın darphanenin altın ile ilgili yaptığı üretimi 62 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
kendilerinin karşılayacağını düşünüyorum. Hatta, oluşacak bu rekabet ortamının sarrafiye altın fiyatlarındaki işçiliği aşağı çekeceğini öngörüyorum” diye konuştu. Hoşhanlı, altın fiyatlarının arttığı dönemde darphaneye çeyrek altının yarısı bir sarrafiye ürün çıkarmaları konusunda başvurduklarını fakat bu başvurularının neticelenmediğini, hâlbuki özelleştirilmiş bir kurum olsa piyasanın istek ve görüşlerinin daha çok dikkate alınacağını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Halkımız altın tasarrufuna önem veren, altını hala ciddi oranda bir yatırım aracı olarak gören zihniyete sahip. Bu bağlamda yükselen altın fiyatları, çeyrek altının dahi alımını zora soktu. Darphane bu gelişimi görmeyerek ve yeni bir ürün tasarlamayarak adeta gram altınların yolunu açtı. Bugün gram altınlar her ne kadar sarrafiye altın kadar yüksek rakamlara ulaşmasa da, ciddi oranda talep görür ve yakından tanınır bir hale geldi. “ Erhan Hoşhanlı; İTO Kuyumcular Komitesinin sektör sorunlarının çözümü ile ilgili devletin çeşitli kademeleri ile görüşmelere başladığını ve bu temasların sonucunda oluşan gelişmeleri kamuoyuyla ilerleyen günlerde paylaşacağını, İKO’nun bankaların ziynet altın satışı alanında hizmet vermeye başlamalarıyla mücadele konusunda start alan hukuki girişimi yakından takip ettiklerini ve bu konuda oluşan haksız rekabeti önlemek için destek vereceklerini de sözlerine ekledi.
“İtalyan ürünler farklılık arayanların adresi”
röportaj
Özellikle tasarımda farklılık arayanların ilk tercihi İtalyan Fantezi ürünler… Orotalia ise bu ürün gurubunun Türkiye’deki önemli temsilcilerinden biri… Bu ürün grubunun özünde yeni ve farklı olanı takip etmek olduğunu dile getiren Orotalia Firma Sahibi Sadık Koşucuoğlu, İtalyan Fantezi ürün grubu satan mağazaların sektörün en prestijli mağazaları olduğunu belirtti. Son yıllarda İtalyan olarak tabir edilen yüksek katma değerli ürün grubu talebinde artış gözleniyor. Bu kategorinin önemli firmalarından biri olarak İtalyan grubunun sektördeki yeri ve gelişimi ile ilgili değerlendirmeleriniz nelerdir? Sektörde artık değişim rüzgârları esmekte ve bu, değişime önceden hazırlıklı olan Orotalia’yı da olumlu etkilemektedir. Kuyumculuktan mücevherciliğe geçiş olmuş ve talepler de bu yönde değişmiştir. İtalya’da gelişen teknolojiyi avantaja çevirmenin yolu doğru ürünleri, doğru zamanda müşteriyle buluşturmaktır. İşte işin zor ve güzel olan kısmı da budur. İtalya’dan getirdiğimiz sıra dışı ürünlerle hazırladığımız koleksiyonlarımızı satış noktalarımız vasıtasıyla Türk tüketicisinin beğenisine sunmaktan gurur duyuyoruz. Kuyumculuktan mücevherciliğe geçiş sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz? Kuyumculuktan mücevherciliğe geçiş, sektöre kalitenin yanında saygınlık da katmaktadır. Bu geçiş, hazırladığımız koleksiyonlarda farklı tarz tasarımlara yer verdiğimiz markamız Orotalia’yı arzu ettiğimiz yerlere getirmeyi de sağlamıştır. Tüketici profilinde yaşanan değişimin ürün grubunuza etkisi nedir? Yenilik takibi tüm sektörlerin olduğu gibi bizim de temel esaslarımızdan biri. Biz, takip eden olmak yerine, takip edilen olmayı hedef seçtik. Gelişen teknolojiyi işimize uyarladık. Bu da 64 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
bizi yeni jenerasyonun ve farklılık arayan müşterilerin adresi haline getirdi. Altın fiyatlarındaki değişim ürün grubunuzu etkiliyor mu? Altın fiyatlarındaki dalgalanmalar ürün gurubumuzu çok etkilemedi, çünkü ürün yelpazemizi belli bir gram veya modeli baz alarak oluşturmuyoruz. Ürün çeşitliliğimiz fiyatların önüne geçti diyebiliriz. Bu ürün grubunu satan mağazaların sahip olduğu avantajlar nelerdir? Bu ürün grubu, bulunduğu bölgenin en prestijli mağazaları olmasıyla birlikte farklılığı arayan, alışılmışın dışından ürünler satın almak isteyen tüketicileri mağazasına çeker. Bu mağazalar da bizimle birlikte en yeniyi ve farklı ürünleri takip ettikleri için bir adım öndeler. Dışarıdan bakıldığında vitrin görseline büyük ölçüde katkıda bulunuyoruz. Vitrinde herkeste olmayan farklı ürünlerin olması, satışta büyük avantaj sağlamakta, sertifika ile satılan ürünlerimizin satışında ve sonrasında sağladığımız destekle ürünlerimizi daha rahat satmakta ve bu vizyonun bir parçası olmaktalar. Dağıtım kanalı yapınız ile ilgili neler söylemek istersiniz? Yurtiçinde 15günlük periyotlarda müşterimizi yerinde ziyaret eder; mevcut ve yeni koleksiyonları beğenilerine sunarız. Karşılıklı görüş ve düşüncelerimizi paylaşırız. Yurtdışı ekiplerimiz aylık periyodik ziyaretlerini yapar. Her müşterimize satış ve satış sonrasında İstanbul mağazamızdan destek veririz. Orotalia sektörde edindiği tecrübeleri işle pekiştiren bir firmadır, gerek dağıtımda gerekse sonrasında sağladığı destekleri titizlikle sürdürerek takibi elden bırakmaz.
altındavet
Assos Işıltısında İftar Yemeği
Mücevheri modaya dönüştüren marka Assos Diamond, geçtiğimiz günlerde bayilerine ve personeline iki ayrı iftar yemeği düzenledi.
Çırağan Sarayı’nın eşsiz atmosferinde gerçekleşen iftar yemeklerinde açılış konuşmasını yapan Nusret Altınbaş, birlik ve beraberlik mesajları verirken ramazan ayının davetlilere hayırlı olması dilekleri ile konuşmasını tamamladı. Tüm davetli satış noktları ve personelin birbiriyle sohbet etme ve Assos ailesinin başarılarını paylaşma fırsatı bulduğu iftar yemeklerinde Şehr-i Naz isimli fasıl ekibi de geceye renk kattı. Çırağan Sarayı’nın eşsiz menüsü ve atmosferiyle renkli bir geceye tanıklık eden davetliler Şehr-i Naz ile Türk Sanat Müziği’nin unutulmayan eserlerine de eşlik etme fırsatı buldu.
66 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
SAYI 95
• ALTIN DÜNYASI
67
altın haber
Kuyumcukent Yönetim Kurulu Üyesi ve Kaya Gold Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kaya
Sektörümüzü Kuyumcukent’in
avantajlarını yaşamaya davet ediyoruz Kuyumcukent’in sektörün cazibe merkezi haline geldiğini belirten Kuyumcukent Yönetim Kurulu Üyesi ve Kaya Gold Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kaya, son zamanlarda gerek atölye ve gerekse AVM doluluk oranlarındaki artışın bunun önemli göstergesi olduğunu söyledi. Kaya, komplekste yaşanan gelişim süreci ile ilgili değerlendirmelerini Altın Dünyası Dergisi ile paylaştı. kent projesi hayata geçmiş. Kompleks günümüze kadar gelişimini önüne çıkarılan engellere rağmen yavaş da olsa tamamlamış durumda. Örneğin atölye bloğu %100 doluluk oranına ulaştı. Bir kaç dükkanın kapalı olması sizi yanıltmasın. Bunlar, talep olmadığı için boş kalan yerler değil, iş yeri sahipleri kendileri taşınmayı planla ve modern şartlarda üretim yapma imkanına sahipler. İklimlendirme, havalandırma, atık yönetimi gibi pek çok konuda önemli avantajlar sözkonusu. Bununla birlikte burası son derece güvenli bir kompleks. Ayrıca hammadde ve yarı mamül kaynaklarına ve tedarikçilere ulaşmak son derece kolay. En önemlisi pazar özelliği de sürekli gelişen bir yer. Artık Türkiye’nin dört bir yanından pek çok firma buraya gelerek satın alma faaliyetlerini tamamlayabiliyor. Buraya gelen esnaf zincirden montüre, tek taş pırlantadan yıkama makinesine kadar ihtiyaç duyduğu her şeye kolaylıkla ulaşabiliyor. Üstelik bunun için Kapalıçarşı ve çevresinde han han dolaşmak zorunda kalmıyor.”
K
uyumcukent özellikle son aylarda önemli bir değişim ve gelişim süreci yaşıyor. Bu değişimin önemli aktörlerinden birisi de Kuyumcukent Yönetim Kurulu Üyesi ve Kaya Gold Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kaya. Kuyumcukent’in gerek üreticiler ve gerekse perakendeciler için son derece önemli avantajlara sahip olduğunu ve bu avantajların geç de olsa sektör tarafından fark edilmesi neticesinde komplekste önemli bir hareketlenmenin yaşandığını belirtti. Son zamanlarda yaşanan gelişmeler neticesinde Kuyumcukent’in sektörün yeni cazibe merkezi haline geldiğinin altını çizen Kaya, kompleksin kuyumculuk sektörüne sağladığı avantajlarla ilgili şunları söyledi; “Sektörümüz önemli bir değişim ve gelişim süreci içerisinde. Sektörümüz son 30 senedir esnaflıktan sanayiciliğe doğru hızlı bir dönüşüm süreci yaşadı. Ticaretin hızlı olduğu 80 ve 90’lı yıllardaki koşullar tarihi yarımadada faaliyet göstermeyi uygun kılıyordu. Ancak günümüzde dünya ile entegre olan ve dünya ile rekabet eden bir sektörden bahsediyoruz. Bu rekabet koşulları içerisinde tarihi yarımadada bulunmak rasyonel bir karar değil. 10 sene önce bu problem farkedilerek bu konuda bir adım atılmış ve Kuyumcu-
Kuyumcukent’in önemli unsurlarından birisi de AVM Bloğu. Buradaki gelişmelerle ilgili değerlendirmeleriniz nelerdir? AVM Bloğu doluluk oranı %50’ye yaklaşmış durumda. Sanırım bugün itibarı ile %47 seviyesindeyiz. Kısa bir süre öncesine kadar 10 – 15 tane mağazanın olduğu bir yerden bahsediyoruz. Sürekli yeni mağazalar aramıza katılıyor. Burada şu önemli noktayı vurgulamakta fayda var. Burada birden fazla mağazası olan esnaflarımız var. Bu girişimciler işlerinden memnun olmasalar bu yönde adım atmazlar. Demek ki bu firmalar işlerinden son derece memnun ki bu yönde ticari karar alıyor ve uyguluyorlar. Örneğin Ertan Tunçbilek. Bu arkadaşımız kısa bir süre sonra AVM bloğundaki üçüncü mağazasını açmış olacak. Buradan şunu anlıyoruz. İşini gerektiği gibi yapanlar ve sektörü takip edenler AVM bloğundaki dinamiklerle katma değer yaratan ticaret yapabiliyorlar. Burada mağaza açmayı düşünen arkadaşlarımın Ertan Bey’i örnek almalarını salık veririm. AVM’nin sağladığı pek çok avantajı İstanbul içindeki mağazacıların da görmesi gerek. Yan tarafında nalbur ve atari salonu olan mağazacılık anlayışı artık gerilerde kaldı. 930 milyeme bilezik, 1 TL kar ile çeyrek satarak sağlıklı ticaret yapabilmek mümkün değil. Buradan tüm esnaflarımıza sesleniyorum. Gelin, geç olmadan Kuyumcukent AVM bloğunda karlı ticaret fırsatlarından yararlanın. AVM bloğunun müşteri sirkülasyonunda sürekli ilerleme kaydediyoruz. Nihai tüketicilere yönelik hazırladığımız projeler tasarım aşamasında. Hayata geçireceğimiz yeni projeler ile nihai tüketici trafiğini de arttırmayı hedefliyoruz.
“Kuyumcukent artık kendini kanıtlama sorununu aşmış, sektörün üretim merkezi olmuştur. Aynı şekilde sektörün pazarlama merkezi olma noktasında da hızlı adımlarla ilerlemektedir.” 68 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
altın haber
İstanbul Altın Rafinerisi’nden dev iş birliği Kuyumculuk ve mücevherat sektöründe yeniliklerin öncüsü İstanbul Altın Rafinerisi, Kırgızistan’ın en büyük devlet kuruluşu olan Kırgız Altın ile dev bir anlaşmaya imza attı. Anlaşma, Türkiye Kırgızistan Karma Ekonomik Komisyonu Protokolü töreninde Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ve Kırgızistan Başbakan Yardımcısı Coomart Otorbayev arasında imza altına alındı.
T
ürk Kuyumculuk ve Mücevherat sektörünün lider ve yenilikçi firması İstanbul Altın Rafinerisi yurtdışına yönelik atılımlarla da hızla büyümeye devam ediyor. Türkiye Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ve Kırgızistan Başbakan Yardımcısı Coomart Otorbayev arasında T.C. Ekonomi Bakanlığı’nda imzalanan Türkiye Kırgızistan Karma Ekonomik İşbirliği Protokolü çerçevesinde imza altına alınan anlaşma ile İstanbul Altın Rafinerisi ve Kırgızistan’ın en büyük devlet kuruluşu olan Kırgız Altın çok geniş kapsamlı bir işbirliğinin ilk adımını atmış oldu. Anlaşma çerçevesinde İstanbul Altın Rafinerisi sahip olduğu know how ile altın madenciliğinden nihai tüketicilere ve bankacılık sistemine yönelik projelere kadar oldukça geniş bir faaliyet alanında Kırgız Altın ile ortak işbirliği gerçekleştirecek. Amaçlarının ticaret ve yatırım ortaklıkları ile kardeş Kırgızistan’ın kalkınma faaliyetlerine katkıda bulunmak olduğunu bildiren T.C. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ imza töreninde yaptığı konuşmada şunları söyledi; “Ülkelerimiz arasındaki ticaret hacmi, maalesef kar-
70 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
deşlik bağlarımız kadar güçlü değildir. 2002 yılında 41 milyon dolar düzeyinde olan ticaret hacmimiz 6 kattan fazla artış göstererek, 2012 yılında 302 milyon dolar düzeyinde gerçekleşmiştir. Bu miktarı 1 milyar dolar seviyesine çıkarmanın yollarını aramalıyız. 2013 yılı Ocak-Haziran dönemi ihracatımız 2012 yılının aynı dönemine göre yüzde 46,6 artışla 171 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. İthalatımız ise yüzde 38,9 düşüşle 16,3 milyon dolar olmuştur. Kırgız Cumhuriyeti’nde üzücü olayların yaşandığı 2010 ile önceki yılı hariç tutarsak, ikili ticaretimizin 2002 yılından bu zamana sürekli artış gösterdiğini söyleyebiliriz.” İki ülke arasındaki karşılıklı yatırımların da hızla artması gerektiğini vurgulayan Bozdağ, Türkiye ve Kırgızistan arasındaki Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşmasının günümüz koşullarına göre yenilenmesi amacıyla müzakerelerin başlamış olmasının da son derece sevindirici olduğunu ifade etti. “Türk ve Kırgız Heyetlerinin değerli üyelerinin iki gündür üzerinde itina
ile çalıştıkları bu metin, önümüzdeki dönemde ikili ticari ve ekonomik ilişkilerimizin altyapısını güçlendirecek anlaşmaların imzalanması yönündeki ortak irademizi tekrar ifade etmektedir. Ülkelerimiz arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin en geniş kapsamıyla ve derinlemesine ele alındığı bu çalışmalar sırasında ticaretten enerjiye, ulaştırmadan eğitime, tarımdan sağlığa pek çok alanda işbirliği yapılması kararlaştırılmıştır. Ülkelerimiz arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin kardeşlik ilişkimizi yansıtacak seviyelere ulaşması temennisi ile bu protokolün hayırlara vesile olmasını diliyorum.”
İmza töreninde yaptığı konuşmada, alanında Türkiye’nin lider firması olan İstanbul Altın Rafinerisi’nin aynı zamanda dünyanın da önemli firmaları arasında yer aldığının altını çizen İAR Strateji Müdürü Erman Dönmez “İAR Türkiye’de olduğu kadar yurtdışında da başarılı çalışmalara ve işbirliklerine imza atmış bir firma. İki ülke arasında sosyal ve kültürel bağları çok güçlü olan ilişki sözkonusu. Bu ilişkinin, bugün imzaladığımız işibirliği anlaşması ile ekonomik boyutta da çok sağlıklı bir şe-
T.C. BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ Ticaret ve yatırım ortaklıkları ile kardeş Kırgızistan’ın kalkınma faaliyetlerine katkıda bulunmak istiyoruz.
kilde gelişeceğinden eminiz. Sahip olduğumuz dünya standartlarındaki know how ile çok başarılı çalışmalara imza atacağız. Madencilikten, rafinasyona, nihai tüketicilere yönelik ürünlerden, bankacılık sistemi ile birlikte geliştirilecek çalışmalara kadar oldukça geniş bir çerçevede faaliyetler ortaya koyacağız. Bu anlaşmanın sektörümüz ve ekonomimiz için hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
İAR STRATEJİ MÜDÜRÜ ERMAN DÖNMEZ Sahip olduğumuz dünya standartlarındaki know how ile çok başarılı çalışmalara imza atacağız. Madencilikten, rafinasyona, nihai tüketicilere yönelik ürünlerden, bankacılık sistemi ile birlikte geliştirilecek çalışmalara kadar oldukça geniş bir çerçevede faaliyetler ortaya koyacağız. SAYI 95
• ALTIN DÜNYASI
71
altın haber
KİAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Ertekin;
Sektörel vizyonu artık Kuyumcukent belirliyor Kuyumcukent’in özellikle son zamanlarda yaşanan gelişim ile birlikte, sektörün üretim merkezi olmasının ötesinde, sektörün vizyonunu belirleyen merkez haline geldiğini vurgulayan KİAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Ertekin, merkezin geçmişten günümüze kadar gelen süreçte yaşatılan sorunları aştığını ve gelişimine engel olan anlayışı geride bıraktığını ifade etti. Kurululuşundan günümüze Kuyumcukent’in gelişim sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz? Kuyumcukent, Türk Kuyumculuk ve Mücevherat Sektörü’nün gelişmesi ve uluslararası iş dünyasında yankı bulması için belirlenmiş bir hedef projedir. Hem sektörümüzün üretim ve pazarlama ağını genişletmek hem de ülkemiz için istihdam ve katma değer yaratmak için planlanan bu vizyoner proje, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde verdiği büyük destek ile sektöre kazandırılan ortak bir değerdirimizdir. Ancak dünyadaki ekonomik krizlerin değişen ekonomik modellerin kıskacında kalmaktan da kurtulamamıştır. Sektörümüzün içindeki yer alan bir kısım ihtiraslar ve kısır döngülü çekişmeler, sektörün kazandığı Kuyumcukent gibi büyük bir değerin yeterince farkına varılamamasına sebebiyet vermiştir. Sektörümüzü yöneten kurumların ve yöneticileri sektörün kazandığı büyük değeri olan Kuyumcukent’in farkına bile varamamışlardır. Odalarımızın sektörel gelişmelere entegre olamaması vizyoner bir anlayış sergileyememesi maalesef Kuyumcukent için zaman kaybına sebebiyet vermiştir. Kişisel görüş ve heveslerin ön plana çıkmasından dolayı kuyumculuk sektörünün değişen dünya ticaret ekseninde daha aktif rol alması ihmal edilmiştir. İstanbul Kuyumcular Odası’nın üretim, pazarlama rekabet şartları gibi gelişmeleri sektörü ile kucaklaştıracak beceriyi gösterememesi dünya pazarları ile entegrasyon sorunlarına sebep olmuştur. Kuyumcukent’in üretim ve ihracat gücüne önderlik yapmayan İKO, kısır çekişmelerin gölgesinde kalarak sektöre vizyon entegrasyonu yapmakta gecikmiştir. Oysa Kuyumcukent dünyanın en önemli altın üretim merkezlerinden birisidir. Bu gücün verimliliğe dönüştürülmesi ancak firmaların gayreti ve çabası ile oluşmuştur. Günümüze gelindiğinde Kuyumcukent’in Türk Kuyumculuk ve Mücevherat Sektörü içindeki önemi ile ilgili neler söylemek istersiniz? Her ne kadar biraz önce altını çizdiğim sebeplerden dolayı Kuyumcukent’in gelişimi yavaş gerçekleşmiş olsa da günümüze gelindiğinde, bünyesinde 1000’den fazla üretim firmasını barındıran, atölye bloğunda %97 doluluk oranına ulaşmış, 15.000 kişiye istihdam sağlayan, sektörümüzün yaptığı ihracatın çok önemli bir kısmını gerçekleştiren, irili ufaklı pek çok firma ile birlikte sektörün dev firmalarını da aynı çatı altında toplayan bir merkezden söz ediyoruz.
72 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
AVM’nin hareketlenmesi için yapılması gerekenler nelerdir? Sizin bu konuda AVM DOLULUK ajandanızda yer alan maddelerle ilgili neler ORANI söyleyebilirsiniz? % 47 AVM’nin en önemli sorunu doluluk oranıdır. Burada üstüne basarak söylüyorum “Doluluk Oranı”. Burada hiç bir alışveriş merkezinde olmayan sayıda kuyumcu ve mücevherci var. Ancak normal bir alışveriş merkezinin 4 katı mağazadan oluşan bir kompleksten bahsediyoruz. Mağaza sayısı çok olunca doluluk oranlarının düşük olması sonucu da beraberinde geliyor. Ancak biz bunu avantaja çevirmeye çalışıyoruz. Evlilik temasını destekleyen sektörlerle görüşme içindeyiz. Markalı bir market ile yapmakta olduğumuz görüşmeler son aşamasına gelmiştir. Son zamanlarda açılan mağaza sayıları da artış eğilimindedir... Kuyumcukent AVM bugün %47’lik bir doluluk oranına ulaşılmış durumda. AVM’nin cazibesinin artırılmasının tek bir yolu var o da buradaki mağazaların memnun olmasının sağlanması. Bu şekilde buraya olan sektörel talep de artacaktır. Müşteri ziyaret sayılarını artırmaya yönelik projelerimiz var. Sektörümüzün önemli fuar firmaları ile gösüşmelerimiz devam ediyor. AVM’de “Perakende Günleri” gibi organizasyonlar düzenlemeyi düşünüyoruz. Bu görüşmelerde son aşamadadır. İnşallah kısa bir süre sonra nüspet sonuçlar verecektir. Evlilik festivali, mücevher perakende günleri periyodik olarak düzenlemeyi planladığımız projelerimiz arasında yer alıyor. Atölye bloğunun yakaladığı başarıyı AVM’nin de yakalaması için çalışmalarımız devam ediyor. Kuyumcukent’in marka değerinin yükseltilmesi, perakende sektöründe tanıtımının geliştirilmesi ve hedef kitlelerin kolay ulaşımı için girişimlerde bulunmaya devam ediyoruz. Son zamanlarda sektörel kurumlarda yaşanan gelişmeler sektörün önemli gündem maddeleri haline geldi. Sizin bu konudaki düşünceleriniz nelerdir? Her sektör mensubu gibi ben de bu gelişmeleri şaşkınlıkla izledim. İstanbul Kuyumcular Odası gibi bir kurumun başkanlık makamında boşluk yaşandığı gibi bir algının ortaya çıkması gerçekten üzüntü vericidir. Sayın İKO başkanının görevi bırakarak beyanat vermeye devam etmesi iki başlı bir yönetim algısı yaratmıştır. Ancak sektörün bundan haberi dahi olmamış, maalesef medyadan öğrenmiş durumdayız. Bu keyfiyeti anlayabilmek mümkün değildir. İKO Başkanlığı sektörün en önemli makamlarından biridir ve İKO bu bilinçle yönetilmelidir. Bu kurum kişilerle değil ilkelerle yönetilmesi gereken bir makamdır. Bu gelişmeler ışığında bir süre sonra Kuyumcular Odası seçimlerinin yapılması gerekliliği ortaya çıkacaktır. Seçimin sektörümüz adına olumlu bir şekilde neticelenmesini umut ederiz. Kendi açımızdan baktığımızda da şu değerlendirmeyi yapmak mümkündür; sektörel vizyonun, sektörün tamamına yayılabilmesinde en önemli görevlerden biri kuyumcu odalarındadır. Ancak bugüne kadar bu gayret gösterilememiştir. Kuyumcular Odası sektörel gelişmenin gerisinde kalan bir vizyon ile hareket ederek kısır kavgaların sürdüğü bir anlayıştan vazgeçmemiştir. Bu sebeple bizler oluşturduğumuz çalışma grubu ile, geçmişte yapılan hataları geride bırakarak tüm sektörü kucaklayan birlik ve beraberlik anlayışı temelinde geliştirdiğimiz projelerimizi İstanbul Kuyumcular Odası çatısı altında gerçekleştirme düşüncesindeyiz.
Sina Montür’den bir ilk;
Sina 2013 Kataloğu
Her daim yenilikleri ile adından söz ettiren Sina Montür, titiz bir çalışma sonucu hazırladığı Sina 2013 kataloğu ile yine bir ilke imza atıyor. Kataloğun özellikleri sektörde daha önce yapılmamış bir çalışma olması. 2006 yılında montür üreticisi olarak kurulan Sina Montür, günden güne tasarladığı yeni modeller, hizmet kalitesi, müşteri memnuniyeti odaklı çalışma hızıyla kısa zamanda büyük bir büyüme ivmesi yakalamış ve günümüzün en önemli montür ve pırlanta bitmiş ürün üreticisi konumuna gelmiştir. Uzun bir hazırlık sonucu hazırlanan 2013 Sina kataloğu, ürünlerin montür hallerini farklı açılardan perspektif resimlerle sunduğu gibi ürünlerin pırlanta mıhlanmış ve cilası bitmiş son hallerinin de sunumunu kolayca yapıyor. Her ürünün bitmiş halinin görüldüğü gibi, o modele ait pırlanta taş boyu, gramı, ürüne ait küçük detayları bünyesinde barındırıyor. Katalogdaki en önemli ayrıntı katalogla birlikte temin edebileceğiniz katalogdaki ürünlerin bitmiş fiyat listesi. Tamamen müşteri memnuniyeti odaklı bu çalışmada kâr amacı olmadan katalogdaki ürünler hakkında değişik taş boyları ile farklı ayarlarda ürünlerin bitmiş hallerinin maliyeti hesaplanmış, bu vesile ile müşterilerinin hızlı yol alması sağlanmıştır. Bu çalışmalarda uluslararası platforma kendini kanıtlamış IDL (Uluslararası Elmas Laboratuarı) ile iş birliği yapılmış, bitmiş olarak hazırlanan ürünlerin taşları hassasiyetle seçilmiş ve bundan sonraki çalışmalar için de bir başlangıç yapılmıştır. Son yıllarda dünyada olduğu gibi ülkemizde de pırlantaya olan rağbet Sina Montür’ü harekete geçirmiş, perakendeci esnafın ürünleri kalite çeşitlendirmesine göre en ekonomik ve en kaliteli ürünü temin etme kolaylığı düşünülerek Sina 2013 Kataloğu hazırlanmıştır. 74 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
altınhaber
Nil Bilezik bayileriyle, iftar davetinde buluştu Nil Bilezik, Silivri Garden Restaurant’ta düzenlediği iftar yemeğinde, iş ortaklarıyla bir araya geldi. Nil Bilezik Firma Sahibi Murat Kodaz'ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen organizasyona çok sayıda sektör mensubu katıldı.
Sektör mensupları, firmaların her yıl düzenlediği geleneksel iftar davetlerinde bir araya gelmeye başladı. Nil Bilezik 21 Temmuz Pazar akşamı Silivri Garden Restaurant’ta düzenlediği iftar organizasyonunda yüzlerce sektör mensubunu ağırladı. İftara firma çalışanlarının yanı sıra çok sayıda sektör mensubu ve Nil Bilezik iş ortakları katıldı.
76 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
SAYI 95
• ALTIN DÜNYASI
77
altın haber
Nadir Metal, Türkiye’nin En Büyük 20’sinde… Sektörümüzün önde gelen altın rafineri firmalarından olan Nadir Metal; İstanbul Sanayi Odası tarafından açıklanan, “Türkiye’nin en büyük 500 firması sıralamasında” ilk 20’ye 19. sıradan giriş yaparak, ülkemizin en hızlı yükselen firması unvanını elde etti.
S
on yıllarda ülkemizin en büyük sanayi kuruluşları arasına giren ve 2011 yılında Capital 500 listesinde kendine 68. olarak yer bulan Nadir Metal, bu yıl 481 köklü firmayı geride bırakarak Türkiye’nin en büyük 20 firması arasına adını yazdırdı. 1960’lı yıllarda temeli Nadir Tütüncü tarafından atılan Nadir Metal, ilk olarak ramat işiyle kuyum sektöründe yer aldı. Bugün itibariyle yılda 150 ton altın 200 ton gümüş işleme kapasitesine sahip, ileri teknoloji eşliğinde donanmış fabrikasında kıymetli metal işleyen Nadir Metal, yılların birikimini son yıllarda istatistiklere de yansıttı. Nadir Metal Genel Müdürü Burak Yakın; elde edilen bu başarının tesadüf olmadığını, birçok kişiyi ve kuruluşu şaşırtmış olsa dahi bu elde edilen sıralamadaki önemli noktayı yakalayacaklarını öngördüklerini söyledi. Yakın, Nadir Metal’in başarısını birkaç yıl içinde elde etmediğine ve yılların tecrübesine sahip olan firmanın Türkiye’nin ilk altın rafinerisi olma özelliğine sahip olduğuna dikkat çekti. Nadir Metal elde ettiği dereceyi yeni ürününü piyasaya sunarak taçlandırıyor İSO 500 listesine 19. Sırada girerek büyük dikkat çeken Nadir Metal, uzun bir zamandır çalışmalarını sürdürdüğü Nadir Çeyrek, Nadir Yarım ve Nadir Tam altın ürünlerini piyasaya sundu. Son dönemde sarrafiye altında oluşan aşırı dalgalanma, yüksek işçilik fiyatları ve Darphane’nin çeşitli sebeplerden dolayı taleplere zamanında karşılık verememesi üzerine bu ürünleri üretme kararı aldıklarını belirten Nadir Metal Genel Müdürü Yakın, “Çıkardığımız bu sarrafiye tarzındaki ürünlerle, vatandaşların hiçbir şekilde mağduriyet yaşamadan sarrafiye altın almalarına imkân tanıyoruz. Tamamen bilinen sarrafiye ürünlerle aynı gramaja sahip Nadir Metal tasarruf altınları yüksek stoklar eşliğinde ve işçilik fiyatında herhangi bir dalgalanma olmadan vatandaşa avantajlı bir bütçeyle sunulacak” diye konuştu. 78 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
altıntanıtım
Assos’tan yaz kahvaltısı Şık ve zarif tasarımların takipçisi bayanların tercihi Assos Diamond, Galata Nikol'de yeni Coctail Koleksiyonu’nu blogger’lara özel bir kahvaltıyla tanıttı.
N
ikol kafede tanıtımı gerçekleşen tasarımlar şıklığının yanında tüm kesimlerin dünyada sadece birer adet olarak olması yönüyle de dikkat çekiyor. İster kendinize alın, ister sevdiğiniz kadına, ister annenize alın fakat emin olun ki dünyada sizin için eşi benzeri olmayan sevdiğinize dünyada eşi benzeri olmayan bir mücevher hediye etmeniz çok şık olacak. Koleksiyon tanıtımını yapmak için renkli taşlarla süslenmiş ürünlerini Nikol kafede sergileyen Assos yeni koleksiyonuyla bayanların gözdesi olacak.
SAYI 95
• ALTIN DÜNYASI
79
firma haber
Kaliteden taviz vermeyen anlayış Karaltın’ı ülke dışına taşıyor Kaliteyi yüksek hizmet anlayışıyla pekiştiren Karaltın, Avrupa’dan Arap Yarım Adası’na kadar geniş bir coğrafyada tercih ediliyor. Geniş ürün portföyünü, özgün tasarımlarıyla harmanlayan Karaltın, bir dünya markası olmayı hedefliyor. anlamlar içinde barındırdığını belirten Kara; “Dünyada; hikâyesi olan, kültürel olarak geçmişten günümüze yansıyan öğeler taşıyan farklı takıların daha çok talep edilmeye başlandığını gözlemliyoruz. Bu anlayış çerçevesinde; kaliteli ve titiz bir üretim sonucunda gün yüzüne çıkardığımız Trabzon Hasırı’nı, dünyanın farklı noktalarına taşımayı bir milli görev olarak kabul ediyoruz” dedi.
T
rabzon hasır takı grubunun titiz ve önde gelen üreticilerinden biri olan Karaltın, ülkemizde olduğu kadar farklı kültürlere sahip takı severlerin de talebi ile karşılaşıyor. Son yıllarda ihracat alanında; yaptığı yatırımlar, ilkeli ticari faaliyetleri ve satış sonrası hizmet kalitesini yukarıda tutan yaklaşımı ile hızla yol alan Karaltın, bugün itibariyle üretiminin %30’unu ihraç etmenin gururunu yaşıyor. Karaltın Yönetim Kurulu Başkanı Cevat Kara; tamamı tescilli, özgün Trabzon Hasır takılarıyla ülke çapında yakalanan başarıyı dünyanın farklı noktalarına taşıma gayreti içinde olduklarını söyledi. Trabzon Hasırı’nın geçmişi, titiz el işçiliği ve manevi tarihi ile çok büyük
80 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
Arap Yarım Adası ve Avrupa gibi farklı kültürlerin barındığı topraklarda Trabzon Hasırı’nın tercih edilmesinin çok anlamlı olduğunu kaydeden Kara, Trabzon Hasırı’nın mistik yapısıyla herkesin zevkine hitap edebilen bir özelliğe sahip olduğunu, taklit edilemeyen eşsiz bir el işçiliği ile geniş bir hayran kitlesi oluşturduğunu ifade ediyor. Özellikle Almanya’da geniş bir müşteri kitlesine sahip olduklarını ve Avrupa’da 14 ayar, daha hafif Trabzon Hasırı’nın tercih edildiğini, Arap Yarım Adasında ise 21-22 ayar ve daha ağır gramajlarda talep gördüğünü vurgulayan Cevat Kara, sözlerini şöyle sürdürdü: “Karaltın, gerek iç pazarda gerekse dış pazarda kendine has yüksek kaliteli üretim anlayışı nedeniyle gün geçtikçe çok daha fazla kişi tarafından tercih edilmektedir. Biz günü kurtarma derdinde hiçbir zaman olmadık. Yaptığımız işe hayatımızı adadık. AR-GE çalışmalarına büyük yatırımlar yaptık. Özgün tasarımlarımızın hepsini tescilleterek taklitçiliğe karşı net tavrımızı ortaya koyduk. Bugün Karaltın, yapamayacağı sözü vermez. Yapacağının da en iyisini yapmadan asla teslim etmez. Bu prensiplerimizi bilen müşterilerimiz, bizim farkımızı çalışmaya başladıkları ilk günden anlamaktadırlar.”
koleksiyon
Modernizmle parlayan “Pırlantanın yıldızı Lizay”dan
kampanyalar, hediyeler, koleksiyonlar ve daha neler neler… Süreklilik gösteren çeşit çeşit kampanyalar ile fırsatları yakalamak artık çok kolay! Lizay’dan yeni evleneceklere gülümseten kampanyalar… Düğün takınızı Lizay’dan alın, muhteşem bir “Suyolu Set” sizin olsun.
Lizay’ın vitrinleri yeni sezona bomba gibi giriyor. Bambaşka bir formla ilklere imzasını atan Lizay’da koleksiyon coşkusu yaşanıyor… Lizay’ın vitrini yeni sezona hazır. Lizay, arka arkaya piyasaya sunulan koleksiyonlarının coşkusunu yaşıyor. Gerek kendi mağazalarında gerekse Türkiye genelindeki sayısı her geçen gün artan satış noktalarında koleksiyonları bir bir görücüye çıkıyor.
Hayata eşlik eden farklı çizgiler… Lizay, “Business” koleksiyonundan sonra titreyen pırlantalar; “Kıpır Kıpır” koleksiyonu ile anılmaya devam ediyor.
SAYI 95
• ALTIN DÜNYASI
81
altınzirve
Coşer Swarovski Gems hizmet ağını genişletiyor Kuyumculuk ve mücevherat sektörünün taş kategorisindeki lider firması Coşer Swarovski Gems, Kuyumcukent’te açtığı merkez ofisi ile hizmet ağını genişletmeye devam ediyor. “Yeni mağazamız üreticilere verdiğimiz hizmet kalitesini artırdı” Kuyumcukent’teki gelişmeye paralel olarak sektörün önemli firmalarının da buraya talebi arttı. Taş alanında Türkiye’nin lider firması olan Coşer Swarovski Gems de Kuyumcukent’te açtığı merkez ofisi ile sayıları 1000’i aşan üreticilere verdiği hizmetin kalitesini artırmayı hedefliyor.
A
lanında dünyanın en önemli firmalarından birisi olan Swarovski’nin Türkiye temsilcisi Coşer, Kuyumcukent’te açtığı merkez ofisi ile istikrarlı bir şekilde büyümeye ve hizmet ağını genişletmeye devam ediyor. Coşer Swarovski Gems adı altında hizmet veren firma, kuyumculuk ve mücevherat sektöründe en üst düzeyde taş kullanarak üretim yapan firmaların bu alandaki ihtiyaçlarını karşılıyor. Dünyanın alanındaki lider markası Swarovski, Türkiye’de Coşer ile yaptığı iş birliği ile dünya standartlarındaki taşları yıllardır Türkiye’deki üreticilere ulaştırıyor.
82 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
Kuyumcukent’in sektörün üretim merkezi konumuna ulaştığını belirten Coşer Swarovski Gems Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Ant şunları söyledi; “Uzun yıllardır taş kategorisinde sektörün lider firması konumundayız. Kendi alanında dünyanın en önemli firması olan Swarovski’nin ürünlerini sektörümüzdeki üretici firmalarımız ile buluşturuyoruz. Çok uzun yıllardır sektörün merkezi olan Kapalıçarşı’da bulunan merkez ofisimizden çevremizdeki üreticilere hizmet veriyor dumumdaydık. Ancak özellikle son yıllarda üretici firmalarımızın Kuymcukent’te yer almaya başlamaları ile birlikte sektörün üretim merkezi haline gelen bu komplekste yer almak bizim için zorunluluk haline geldi. Burada açtığımız merkez ofisimizden dünyanın lider markası Swarovski ürünlerini üreticilerimizin hizmetine sunmaya başladık. Bu sayede üreticilere verdiğimiz hizmetin kalitesini artırdığımız gibi lojistik konusunda yaşanan sıkıntıları da ortadan kaldırdık.”
koleksiyon... Jival’den gelinliği tamamlayıcı mücevherler;
İnci tanem...
Bembeyaz gelinliğiniz ile parlayan pırlanta inci mücevherleriniz ile bu yılın en güzel gelini siz olun. 18 ayar altın üzerine pırlantanın ışığı ile birleşen birçok farklı tasarımlardan oluşan inci mini setleri hem düğünde hem de günlük hayatınızda rahatlıkla kullanabilirsiniz.
Gelinlere özel mücevherler...
Yeni doğum hediyesi...
Jival'in yaz döneminde gelinlere özel hazırladığı pırlanta ürünleriyle bu yaz gelinler daha çok parlayacak. Klasik gerdanlıkların yanı sıra, sade mücevher severlere özgü mini setler, kolye, küpe, bileklik gibi birçok alternatif bulunuyor. Gelinlere özel tüm koleksiyonlara Jival satış noktaları, Jival Nuruosmaniye mağazası ve jival.com.tr den ulaşabilirsiniz.
Jival Baby’nin birbirinden eğlenceli takılarına sevimli ve farklı sembollerdeki iğneler de eklendi. Yeni doğan bebekler ve her yaştan çocuklar için neşeli ürünlerin yer aldığı çocuk koleksiyonunda 180 TL’den başlayan fiyatlarla künye, küpe, emzik ve bileklik gibi farklı seçenekler bulunuyor. SAYI 95
• ALTIN DÜNYASI
83
firma haber
Z
Zen Pırlanta, sizi “Işığın Efendisi” olmaya çağırıyor
Türkiye’de pırlantanın lider markası Zen, bayilik almak isteyenlere avantajlar sunuyor.
en, pırlantaya olan tutkusu ve bu konudaki uzmanlığı ile pırlanta dendiğinde Türkiye’de akla ilk gelen marka. Kurulduğu günden bu yana Türkiye’ye ve dünyaya sadece pırlantalı mücevherler sunuyor. Avrupa’nın en yüksek üretim gücü sayesinde pırlantalı mücevherde Türkiye’nin en geniş model seçeneğini, fiyat avantajı ile müşterilerine sunuyor. Pırlantayı değerine yakışır bir şıklıkta sergilediği mağaza dekorasyonu ve servis üniteleri ile dikkat çekiyor. Ayrıca satış sonrası sunduğu sigorta, ücretsiz bakım, iade-değişim hizmetleri ile de müşterilerinin güvenini kazanmış bir marka. Zen Pırlanta, yurt içinde sektördeki diğer markalardan farklı olarak “her bölgede tek bir firmayla işbirliği” esasına dayanan bir bayilik sistemi uyguluyor. Franchise mağazalarına mağazacılık, perakendecilik konusunda eğitim ve reklam desteği bulunuyor. Kazan-kazan prensibi ile yürüttüğü bayilik ve franchise sistemi ile avantaj sağlıyor. Siz de bölgenizde Zen Pırlanta’nın tek temsilcisi olup, tasarımları, fiyat avantajı ve satış sonrası hizmetleri ile mağazanıza yeni müşteriler çekebilirsiniz.
ZEN, Türkiye’nin en büyük pırlanta perakendecisi olma yolunda hızla ilerliyor
T
ürkiye’nin en büyük pırlanta perakendecisi olma yolunda hızla ilerleyen Zen Pırlanta, sadece pırlantalı mücevherler sunduğu mağazalar zincirine her geçen gün yeni bir halka ekliyor. Türkiye’de 44 mağazaya ulaşan Zen, yılbaşında bu yana 6 yeni mağaza açtı. Ankara’daki 3. mağazası Kentpark AVM’de, Samsun’daki ilk mağazası Piazza AVM’de mücevher severlerle buluştu. İstanbul’da ise Bahçelievler, Ataşehir Novada ve Brandium ile Göztepe Optimum AVM mağazaları ile hizmet vermeye başladı. Pırlantada en geniş satış ağı ile ulaşılabilir olmayı hedefleyen Zen Pırlanta, Katar’da Orta Doğu’nun en büyük pırlanta mağazasını açtı. 84 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
altın haber
Murat Gold Firma Sahibi Murat Tırpan
“Kaliteyi modern yaklaşımlarla birleştiriyoruz” Ege Bölgesinde bulunan 12 mağazası, 200’ü aşkın model ile yaptığı bilezik üretimi ile sektördeki konumunu her geçen gün güçlendiren Murat GOLD, bulunduğu bölgedeki güvenilir konumunu da her geçen gün bir adım daha ileri taşıyor. Murat Kuyumculuk olarak üretimde ve sonrasında benimsediğiniz vazgeçilmez ilkeleriniz var mı? 1979 yılından beri Murat Kuyumculuk olarak güvenilirliğimizden ödün vermeden müşteri memnuniyeti sağlamak ve kaliteyi modern yaklaşımlarla birleştirmek adına faaliyet gösteriyoruz. Bulunduğumuz bölgede bir marka olmanın sorumluluğunu güvenilir bir şekilde taşıyoruz. İzmir merkezli bir firma olarak bu bölgedeki dağıtım kanalınız hakkında bilgi alabilir miyiz, faaliyet gösterdiğiniz bölgelerde veya hedeflediğiniz farklı bölgelerde mağazalaşma çalışmalarınız var mı? MuratGOLD’un İzmir’in çeşitli yerlerinde şubeleri bulunmaktadır. Bu şubeler tek bir elde toplanmıştır. Ürettiğimiz malları yine kendi bünyemizde bulunan perakende şubelerimizde satışa sunuyoruz. Hâlihazırda 12 adet mağazamız bulunmaktadır. Yeni mağaza için de araştırmalarımız uygun lokasyon olduğu takdirde devam edecektir. Ürün portföyünüzde hangi kategoriler buluyor? Çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz? MuratGOLD markası adı altında 200’ü aşkın model ile bilezik üretimi yapmaktayız. Bunun dışında satışını yaptığımız ürün portföyü çok geniş bir yelpazeye sahiptir. İzmir’de kuyumculuk hizmetinin yanı sıra döviz hizmeti de vermektesiniz. Buna dayanarak son dönemde altın fiyatlarının sıra dışı seyri hakkında neler söyleyebilirsiniz? Altın son bir ay içerisinde tüm verilerden bağımsız hareket etmektedir. Faizlerin yükselmeye başladığı ortamda altın fiyatının düşmesi beklenirken tam tersine yükselme trendine girmesi, tüm piyasa oyuncuları tarafından şaşkınlıkla izlenmektedir. 86 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
Kuyumculuk sektörünü bir araya getiren İstanbul Jewelry Show 2 yaklaşıyor. Sizin bu fuara katılımınız olacak mı? Fuarla ilgili hazırlıklarınız var mı? Biz aynı zamanda NADİR METAL’in Ege Bölgesi bayiliğini yürütmekteyiz. O nedenle bu fuara da NADİR METAL destekçisi olarak katılımda bulunacağız.
altınetkinlik
Frédérique Constant ve Only Watch 2013 işbirliği Frédérique Constant,“Only Watch” adı verilen bağış etkinliğinin aktif katılımcısı oldu. Bu etkinliğin yegâne amacı, kas hastalığı konusundaki hayati araştırmaları yapan derneğe kaynak sağlamak için destek vermek.
H
er yıl dünya çapında doğan her 3.500 erkek bebekten biri, maalesef bünyeyi oldukça zayıf düşürmesi ile bilinen ve çok nadir görülen Duchenne Kas Erimesi hastalığı ile dünyaya geliyor. Monako Kas Hastalıkları Derneği, yıllardır bu korkunç hastalıkla mücadele için gerekli olan araştırmalara öncülük ediyor. Frédérique Constant da özellikle çocukları etkileyen hastalıklar için kurulmuş olan vakıfların tutku dolu bir destekçisi olarak geçtiğimiz yedi yıl boyunca “Only Watch” adı verilen bağış etkinliğinin aktif bir katılımcısı olmuştur. Bu etkinliğin yegâne amacı, kas hastalığı konusundaki hayati araştırmaları yapan derneğe kaynak sağlamak için destek vermektir. 2013 yılında da bu eşsiz amaca hizmet etmek adına desteğimizi sürdürmekten ötürü gurur duyuyoruz. Bu etkinlik çerçevesinde düzenlenecek olan açık artırmada satışa sunulması için özel olarak üretilmiş bir saat ve mücevher seti bağışlıyor olacağız. Bu yılın açık artırması 28 Eylül’de Monako’nun büyüleyici Hermitage Otel’inde yapılacak. Sadece bir adet üretilen Only Watch 2013 seti; ikonik Double Heart saatlerimiz ve mücevher serilerimiz baz alınarak tasarlandı. Frédérique Constant’ın bağışlayacağı setin içerisinde bulunan Lady Automatic Double Heart Beat saat, göz kamaştırıcı 18-karat altın kasası ve “pavé” bezeli pırlantaları ile adeta ışıldıyor. Kasa kapağında, saatin üretilme sebebi olarak “Only Watch 2013” yazısı en iyi saat ustalarımız tarafından elle işlenmiştir ve bu saat özel olarak tasarlanmış deri kutusunda sunulmaktadır. Zarif ve feminen bu saate ek olarak, Frédérique Constant, son derece şık ve saat ile uyumlu üç parçalık bir mücevher seti de üretti. Açık artırmanın kazananı, ince işçiliklerle dolu 18-karat pembe altından bir kolye, bilezik ve küpeden oluşan bu üç parça mücevher setinin de sahibi olacak. Monako’daki açık artırma öncesinde bağışlanacak olan bu set Eylül ayı boyunca, Singapur, Hong Kong, Şangay, Pekin, New York ve Cenevre’de bazı özel vitrinlerde sergileniyor olacak. 88 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
altın haber
Kuyumcukent Yöneti̇m Kurulu Başkan Veki̇li̇ Ahmet Karbeyaz;
Kuyumcukent sektörde hak ettiği değeri buldu!
Kuyumcukent Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Karbeyaz, yeni yönetimin göreve gelmesiyle birlikte Kuyumcukent’te yaşanan gelişim sürecini değerlendirdi ve yönetimin önümüzdeki dönemdeki yol haritası ile ilgili bilgi verdi.
Kuyumcukent son derece hızlı bir gelşim sürecine girdi. Burada yaşanan değişim ile ilgili değerlendirmeleriniz nelerdir? Belirttiğiniz gibi Kuyumcukent özellikle son bir kaç aydır çok önemli bir gelişim sürecine girdi. Kuyumcukent yönetimine talip olduğumuz dönemde önümüze koyduğumuz ve sektörümüze taahhüt etiğimiz projeleri çok kısa bir süre içerisinde hayata geçirmeye başladık. Bu süre zarfında doluluk oranlarında ciddi artış meydana geldiği gibi KİAŞ’ın bilançosunda da son derece önemli iyileşme gözlendi. Bütün bu çalışmalar neticesinde Kuyumcukent’e duyulan güven son derece arttı. Bu başarının elde edilmesinde emeği geçen başkanımızı, Yönetim Kurulumuzu ve Genel Müdürümüz Selami Tütüncüoğlu’nu kutluyorum. Bu gelişmeyi ortaya çıkaran en önemli faktör profesyonel yönetim anlayışıdır. Daha önceki yönetimlerde görev yapmış arkadaşlar zamanlarının önemli bir bölümünü Kuyumcukent’e ayırmışlardır. Ancak ne kadar iyi niyetli olursanız olun, zamanınızın yarısını Kuyumcukent’e yarısını kendi işinize ayırırsanız her iki tarafta da başarılı olmanız mümkün değildir. Hem kendinize em de Kuyumcukent’e zarar verirsiniz. Bugün Kuyumcukent’e profesyonel, şeffaf ve modern bir yönetim anlayışıyla 24 saat hizmet veren 4 kişi var. Artık toplantıya gelinip, yüzeysel olarak işlerle ilgilenmek sözkonusu değil. Bu saydığım faktörler neticesinde Kuyumcukent hızla yol alıyor. Kuyumcukent kurulduğundan bu yana görevde bulunan yönetimler ellerinden geldiğince ve iyi niyetle hizmet etmeye gayret ettiler. Ancak, iyi niyetle bir şeyler yapmaya çalışmanın Kuyumcukent gibi son derece önemli bir merkez için yeterli olmadığı, Kuyumcukent’in hedeflenen ve olması gereken yere gelmesi için şu anda uygulanan yönetim anlayışının tesis edilmesinin zorunluluğu açıktır. Bu yönetim çok kısa sürede bunu başarmıştır. Her ne kadar Kuyumcukent önemli bir değişim sürecine girmiş olsa da geçmişten gelen bir takım problemler ile de baş etmenin zor olduğu da ortada. Sizce bu problemler nelerdir? Kuyumcukent’teki en büyük yanlış şerefiye konusunda yapıldı. Kuyumcukent’te kuralar çekildiğinde buradaki bombanın pimi çekilmiş oldu. Her zaman savunuyorum, Kuyumcukent’te kuralar çekilmeyecekti, her hak sahibine hisse verilecekti. Ben 30 m² mağaza olarak Kuyumcukent ortasında kura çekmişsem ve bunun da şerefiyesini ödediysem ben orada zorluk çıkarırım. ‘’Burası benim, ben en iyi yeri çekmişim’’ derim. Bu çok önemli bir faktördür. Bu çok büyük bir ha-
taydı. Bu şekilde havuz yapılabilir, herkes m²’si kadar kazanç elde edebilirdi. Mevcut şartlarda profesyonel kiralama yapabilmeniz mümkün değil. Bu bizim elimizi kolumuzu bağlayan bir faktör. Bu elbette teknik bir sorun. Ancak Kuyumcukent’in geçmişinde yaşadığı en büyük problem İstanbul Kuyumcular Odası yönetiminin buraya karşı tutunduğu tavırdır. Bu yönetim, kişisel çıkarlarından dolayı Kuyumcukent’in gelişmemesi için elinden geleni yapmıştır. Sektör ve çok sayıda esnaf bu tutum yüzünden zarar görmüştür. Yıllarca Kuyumcukent ile Kapalıçarşı esnafı sanki birbirinin karşıtıymış gibi sektörde bir algı yaratıldı. Kuyumcukent ve Kapalıçarşı birbirinin rakibi değil, birbirini tamamlayan 2 unsurdur. Pek çok firmanın hem Kapalıçarşı’da hem de Kuyumcukent’te yerleri vardır. Kapalıçarşı ve Kuyumcukent birbirlerinin tamamlayıcısı, birbirlerinin itici gücüdür. Sektör kurumlarının yöneticilerinin her iki yere de ayırt etmeksizin aynı hizmeti vermesi gerekir. Kuyumcukent doluluk oranları hızla artıyor. Sizin bu konudaki değerlendirmeleriniz nelerdir? Kuyumcukent’e büyük bir göç başladı. Atölye kısmında boş yer kalmadı. Boş olan yerleri de mal sahipleri kendileri açacakları için kiraya vermiyorlar. Hatta Vizyon Park bile şu anda doluyor. AVM’de de doluluk artmaya başladı. Burada %47 doluluk oranına ulaştık. Ama bu da hızlıca aşılıyor. Ancak burada şuna dikkat etmek gerekiyor. Kuyumcukent AVM bloğundaki arkadaşlarımız semtlere ve Kapalıçarşı’ya göre kıyaslandığında para kazanıyorlar. Pek çok kişi memnun ve ileriye yönelik olumlu beklentilere sahip. Buradaki profesyonel ekip önemli çalışmalar yapıyor. Genel anlamda buranın gelişimi için pek çok alternatif proje inceleniyor. Kapalıçarşı’nın 1980 öncesi durumunu burada yaşatmaya çalışacağız. Kuyumcukent’te çok olumlu gelişmeler yaşanıyor. Bu gelişme hızla da devam edecek. Yeni kapı açılmasından shutlle ilave edilmesine kadar pek çok konuda da ek çalışmalar var. Teknopark ile ilgili görüşmeler yapılıyor. Vizyon Park’ın bu konuda bir çalışması var. Bizim de görüşmelerimiz devam ediyor. Bu konuda yol alınırsa çok faydalı olacaktır. Semtlerde ve atölyelerdeki arkadaşlarımız soygun geçiriyor. Her 10 günde bir soygun haberi alıyoruz. Hele bayramlardan sonra soygun haberlerinde artış oluyor. Bu konuda hassasiyet gösteren herkes Kuyumcukent’i tercih etmeli. Esnaflarımız burada hazır pek çok imkandan faydalanabiliyor. SAYI 95
• ALTIN DÜNYASI
89
altınorganizasyon
Bayramoğlu Kuyumculuk İstanbul geleneksel iftar organizasyonlarında
Bayramoğlu Kuyumculuk çalışanları her yıl Ramazan ayında geleneksel olarak düzenledikleri iftar yemeğinde bu yıl Florya Kaşıbeyaz Restaurant’ta buluştu. 100’ü aşkın katılımın gerçekleştiği iftar yemeğinde Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Alkan davetlileri kapıda karşıladı. Çalışanların aileleriyle sohbet etti ve iftar yemeğine katılımlarından dolayı teşekkür etti. Alkan, keyifli anların yaşandığı gece için şunları söyledi: “Personelimiz ve aileleriyle birbirimizi daha yakından tanımak ve kaynaşmak amacıyla her yıl iftar yemeği düzenlenmekteyiz. Bu yıl da bu geleneği bozmadan bir arada olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.” Bayramoğlu’nda çalışan herkesi Bayramoğlu Ailesi’nin ferdi olarak gördüklerine dikkat çeken Hasan Alkan, bu yıldan itibaren iftar yemeklerine eş ve çocukların da katılımını sağlayarak, ailece bir arada olmaya başladıklarını söyledi
90 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
ve Adapazarı’nda düzenlediği iş ortaklarıyla bir araya geldi Bayramoğlu Kuyumculuk Adapazarı’ndaki bilezik bayilerine iftar yemeği düzenledi. Samimi bir ortamda gerçekleşen programda Bayramoğlu Kuyumculuk Genel Müdürü Hakan Ütebay, çalışmalarıyla ilgili bayii yetkililerine bilgi verdi.
B
ayramoğlu, birlik ve beraberliğin en üst seviyeye çıktığı Ramazan ayında bayilerileriyle Evin Park Adana Sofrası’nda buluştu. Bu programla bayi yetkilileri ve çalışanlarıyla daha yakın olup herkesi tek tek dinleme fırsatı bulduklarını söyleyen Ütebay, “Beraberliğimizi pekiştirmek ve çalışmalar hakkında bilgi vermek gayesiyle burada toplandık” dedi. Akşam geç saatlere kadar süren iftarda bayilerin istekleriyle yakından ilgilenen Ütebay, “Kaliteli hizmet anlayışımızla çalışmalarımızı sürdürüyoruz ve kalitede her zaman daha yukarılara çıkmak için iş ortaklarımızla iştirakte bulunmak bizi güçlendiriyor.” dedi. Program sonunda, Bayramoğlu Kuyumculuk Genel Müdürü Hakan Ütebay, davetlerine katılan bayi temsilcilerine ve çalışanlarına teşekkür etti.
SAYI 95
• ALTIN DÜNYASI
91
röportaj
“Fuardan başarıyla çıkmak firmaların elinde” Yalnızca fuara katılmanın, yeni müşteriler edinmek ve sipariş almak için yeterli olmadığını dile getiren UBM Rotaforte Pazarlama İletişim Müdürü Tülin Bozkurt Bulut, katılımcı firmaların fuar öncesi ve fuar sırası gerçekleştirecekleri başarılı çalışmalar sayesinde rakiplerinden daha başarılı bir konuma geçme şansı yakalayabileceklerini belirtti. Tülin Bozkurt Bulut dergimiz aracılığıyla firmalara önemli bilgiler verdi.
U
BM Rotaforte Pazarlama İletişim Müdürü Tülin Bozkurt Bulut, Fuara katılımın mevcut müşterilerini ve satışlarını korumak, yeni siparişler almak, trendleri ve teknolojik yenilikleri takip etmek, ihracat imkanları yaratmak ve var olanı artırmak, kısa ve orta vadede yeni müşteriler kazanmak, rakiplerin yeniliklerini öğrenmek, alternatif ürünleri görmek, yeni dağıtım kanalları veya mümessiller bulmak, farklı ürün tasarımlarına ve fiyatlara karşı tepkileri ölçmek, piyasada var olduğunu göstermek, prestij sağlamak, mevcut müşterileri rakiplere kaptırmamak gibi pek çok getirisi olduğunu ancak tüm bu getirileri elde edebilmek için katılımcı firmaların da katılacakları fuarla ilgili ciddi ön hazırlıklar yapması gerektiğini belirtti. Fuar sırasında, firmalara düşen görevler nelerdir? Ziyaretçileri firmaların standlarına çekecek en etkili sergileme şekli nedir? Ürünlerin ne şekilde kullanımı doğru olur? • Stand Tasarımı Standınızın kalitesi ve tasarımı son derece önemlidir. Standınız sizi, firmanızı, ürün ve hizmetlerinizi en doğru şekilde yansıtmalıdır. Standınızın konumu, tasarımı, fonksiyonelliği dikkat edilmesi gereken unsurlardır. • Stand Personeli Müşterilerin karşılanması ve standa gelen konukların ağırlanması firma için olumlu bir imaj yaratılması ve müşteri ilişkilerinin geliştirilmesi bakımından da önem taşıyor. Ürün, firma ve hizmetlerle ilgili doğru ve tatminkâr bilgilendirme yapabilmek çok önemli. Bunun için de deneyimli stand personeli seçimi, personelin eğitimi, özellikle uluslararası fuarlarda farklı dilleri konuşabilen personelin hazır bulundurulması, ürün ya da sunduğunuz hizmeti ne kadar iyi tanıdığı ve anlatabildiği önem kazanıyor. • Ürün Teşhiri Ürününüzün teşhiri yine son derece önemli bir faktör. Fuarda ziyaretçilere ne tanıtılacağı, ne gösterileceği ve bu uygulamanın nasıl yapılacağı çok önceden verilmesi gereken bir karar. Fuara katılım kararı verildikten sonra ziyaretçilerin ilgisini en üst düzeyde çekebilmek için, örneğin ürünlerin gerçek mankenler üzerinde sunulması artık birçok firma tarafından yapılıyor ve etkili de oluyor. Özellikle mücevher fuarlarında ürünlerin sergilendiği vitrinler, o vitrinin düzeni, kalitesi, ışıklandırmanın doğru yapılması alıcının o standtan içeri girmesi için belirleyici bir unsur. Standınızda sergilenecek ürün ve hizmetler değişik kategorilere ayrılacak niteliklere sahipse, bunların ayrı ayrı sergilenmesine dikkat edilmelidir. Ürünün ziyaretçilere nasıl gösterileceği ve sergileneceği bir detay gibi gözükse de çok önemlidir ve konuya ziyaretçinin gözüyle bakmak en doğrususu olacaktır.
92 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
• Aktiviteler Stand içi aktiviteler düzenlemek alıcıların ilgisini çekecek ve yine standınıza girmelerini sağlayacaktır. Eğer çalıştığınız bir ajans ya da basın ilişkilerimizi yürüten bir personeliniz var ise fuar katılımınız, yenilikleriniz, koleksiyonlarınızla ilgili bir basın bülteni yazıp basın mensuplarını standınıza davet etmek, stand içi aktivitelerinizi duyurmak çok daha büyük bir kitleye ulaşmanızı sağlayacaktır. • Reklam Faaliyetleri Fuar alanı içindeki ve dışındaki reklam alanlarını kiralamak, orada yeni ürün ve hizmetlerinizi tanıtmak, salon ve stand numaranızı belirtmek yine rakiplerinize karşı sizi ön plana çıkartacak ve sizi tanımayan alıcıları standınıza yönlendirecektir. Hazırlanan fuar kataloglarında katılımcı firmalara ait bilgiler yer alır. Burada, şirketin verdiği iletişim bilgileri, ürün bilgileri son derece önemlidir. Çünkü bu kataloglar, potansiyel müşteriler tarafından satın alınıp fuar sonrasında da kullanılırlar. Ayrıca bu kataloglara verilen reklamlar da yine firmaların görünürlüğünü arttıracak ve görsel bir şey olduğu için müşterilerin sizi daha sonra da kolay hatırlamalarını ve ulaşmalarını sağlayacaktır. Bizim organizasyon firması olarak çok önemsediğimiz ve tüm katılımcılarımızdan talep ettiğimiz bir şey; ürünleri, yeni koleksiyonları, yenilikleri, stand içi etkinlikleri ile ilgili bilgileri fuar öncesi bizlerle mutlaka paylaşmaları. Biz fuar öncesi basın davetlerimizi zaten yapıyoruz ve tüm fuar boyunca da gerek yazılı gerekse görsel basını yönlendiriyoruz, eğer haberdar olursak bunu çok daha etkin yapmış oluruz ve firmalarımızın özelinde de haber yaptırabilme şansımız olur. • Promosyonlar Firmanızı ve ürünlerinizi tanıtan materyaller ile birlikte verilecek promosyonlar, şirketi temsil edebilecek küçük hediyelik eşyalarla potansiyel müşterileri memnun edebilirsiniz ve akıllarında kalmanızı sağlayabilirsiniz.
koleksiyon
Zenith Pilot Doublematic ile zamana ayak uydurun! Dünyaca ünlü saat markalarını saat tutkunlarıyla buluşturan Konyalı Saat’in distribütörlüğündeki Zenith, zamanın hızına yetişmek isteyen erkekler için Pilot Doublematic serisini görücüye çıkarıyor! Kaliteyi ve şıklığı bir arada sunan, her modeliyle fark yaratan Zenith, kendinizi özel ve ayrıcalıklı hissetmenizi sağlayacak her ayrıntıyı düşünüyor. Lüks ve zarafeti simgeleyen Zenith Pilot Doublematic serisi, üstün performansı ve göz alıcı tasarımıyla ihtiyacınız olan her şeye sahip.
Zenit Pilot Doublematic ile hiçbir anı kaçırmayacaksınız!
Yoğun çalışma temposunda zamanı yakalamak çok önemli; zamanın değerini bilen Zenith Pilot Doublematic serisi saatler, 24 saat alarm ayarıyla her anı yakalamanızı sağlıyor. Seri, alarmı şarj ederek sabah ve akşam aynı saatlerde iki defa çalma özelliği ve aynı zamanda açmakapama düğmesi ile kullanım kolaylığı sağlıyor. Timsah derisi kayışı, 45 mm çapındaki paslanmaz çelik kasa özelliğiyle Pilot Doublematic serisi, göz kamaştırıyor. Tüm parçaları birebir elde işlenen Pilot Doublematic, kronograf makinesiyle de erkeklerin beğenisini topluyor. Eşsiz tasarımıyla büyüleyen Zenith’in Pilot Doublematic serisi ile hayatın akışını yakalayın!
Nacar’ın yeni modern klasik serisi günün her anında yanınızda
Tasarımda ve yenilikte sınır tanımayan Nacar, modern klasik yeni tarzını saat tutkunu erkeklerin beğenisine sunuyor. İster gece ister gündüz her kıyafetinizle rahatlıkla kombinleyebileceğiniz Nacar’ın modern klasik serisi, bu yaz da sezon trendlerinin habercisi olacak! Konyalı Saat bünyesinde saat tutkunlarıyla buluşan Nacar’ın, erkeklere özel tasarladığı modern klasik serisi, sade tasarımı ve özellikleri ile dikkat çekiyor. Yenilikçi tarzıyla dikkatleri üzerine toplayan Nacar modern klasik serisi, günün her anında şıklığınızı tamamlayacak yeni aksesuarınız olacak! Dayanıklılığı ve kalitesi ile ön plana çıkan Quartz makine, 10 ATM su basıncına dayanıklı 45 mm kasa özellikleriyle Nacar modern klasik serisi, kullanılan mineral kristal cam ile çizilmelere karşı saatinizi koruyor. Hem spor hem de klasik kıyafetlerinizde rahatlıkla kullanabileceğiniz modern tasarımlı seri modeller, işlevsellik, kalite ve estetiği bir arada sunuyor.
Sportif şıklığınızın tamamlayıcısı; Movado Museum Sport Chrono İsviçre’nin öncü saat markası Movado, farklı tasarım saatleriyle saat tutkunlarını cezbetmeye devam ediyor. Movado’nun zengin koleksiyonunda yer alan Museum Sport Chrono serisi, spor modellerden vazgeçemeyenler için oldukça gösterişli! Konyalı Saat bünyesinde saat severlerle buluşan Movado, koleksiyonun göz alan Museum Sport Chrono serisi ile spor giyinmeyi seven erkeklere sesleniyor. Sade ve iddialı tasarımına sportif çizgilerle son dokunuşu gerçekleştiren Movado Museum Sport Chrono, günlük stilinizin tamamlayıcısı olacak! Tasarımlarını yenilikçi anlayış ile gerçekleştiren Movado Museum Sport Chrono serisi, özellikleriyle de dikkat çekiyor. Siyah PVD kaplamalı 44 mm paslanmaz çelik kasa ve Quartz kronograf makinesiyle kalitesini ve dayanıklılığını ispatlıyor. Silikon kayışı ve 30 metreye kadar suya dalabilme özelliğiyle Movado tutkunlarına kullanım rahatlığı sağlıyor.
Nacar’ın Woman Style koleksiyonu yeni seramik serisi göz dolduruyor Her zevke hitap eden çarpıcı modelleriyle kadınların tutkunu Nacar, yepyeni Woman Style koleksiyonundaki yeni Seramik serisi ile yine dikkatleri üzerine çekecek. Klasik modellerden vazgeçemeyenler, Nacar Seramik saatler tam size göre! Sade tasarımı ve şıklığıyla göz dolduran Nacar Woman Style koleksiyonundaki yeni Seramik serisi, güneşin ışıltısını yansıtan altın rengi modelinin yanı sıra beyaz renkteki modeliyle de sezonun trendlerini bileğinize taşıyor. Mineral kristal camı, çelik seramik kasası ve metal kayışı tasarımın sade şıklığını saat tutkunlarıyla buluşturuyor. Hem gece hem gündüz kullanıma uygun bu özel seri, hassas dokunuşuyla bileğinizi kavrıyor. 5 ATM su basıncına karşı dayanıklılık özelliğiyle kullanım kolaylığı sağlıyor. Nacar Woman Style koleksiyonundaki yeni Seramik serisi, Quartz makinası ve her zevke uygun modelleriyle modanın nabzını tutuyor. Son derece şık bir görünüme sahip, modern ve klasiğin izlerini taşıyan Nacar Woman Style koleksiyonundaki yeni Seramik serisi ile hem dikkatleri kendinize çekecek hem de stilinize farklı hava katacaksınız! SAYI 95
• ALTIN DÜNYASI
93
altınhaber
Altın yatırımcısının klavuzu
“haremaltin.com”
Kısa süre önce baştan sona yenilenerek hizmete giren www.haremaltin.com, içinde barındırdığı bilgiler ile amatör veya profesyonel altın yatırımcısının klavuzu oldu. 20’den fazla günlük kurun en güncel verileri, altın fiyatlarının geçmişe dönük istatistikî bilgileri, dünyanın en prestijli haber ajansı Reuters’ten alınan en son anlık altın, döviz ve ekonomi haberleri, ayrıntılı grafikler, günlük yorumlar ve daha birçok yatırımcıyı aydınlatan bilginin bulunduğu www. haremaltin.com çok kısa sürede günlük 2500-3000 ziyaretle aylık ortalama 50 000 kişinin adeta bilgi bankası oldu. Harem Altın Genel Müdürü Ara Miraşoğlu; böylesi zengin bir içeriği en rafine ve güncel bilgiler eşliğinde altın yatırımcısına sunmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek; “Piyasada bu bilgilerin derlendiği bir online site bulunmuyordu. Bizde işimizle ilgili olduğu için bu bilgileri en anlaşılır ve güncel halde derlemek istedik. İster müşterimiz olsun ister bizle hiç ticari bir ilişkisi olmasın herkesin bu bilgilerden faydalanmasını arzu ettik. Kısa sürede aylık ortalama 50 000 kişinin ziyaret etmesi de doğru bir çalışma yaptığımızı somut olarak bize gösteriyor” diye konuştu. Altın yatırımcısının referansı olma konusunda önemli mesafe aldıklarını belirten Miraşoğlu, “Özellikle iphone başta olmak üzere çeşitli mobil cihazlara uyarlanan uygulamalarımızın en önemli amacı; birçok yatırımcının hayatını kolaylaştırmak ve daha sağlıklı kararlar almasına vesile olmaktır” dedi.
Harem Altın Facebook’ta 20.000’inci beğeniyi yapan kişiye gram altın hediye ediyor Sosyal paylaşım sitelerinde de aynı şekilde büyük bir ilgiyle karşılandıklarını kaydeden Ara Miraşoğlu, Facebook’taki sayfalarını 20.000 kişinin beğenmesine çok az kişi kaldığını ve 20.000’inci olan kişiye Harem Gram Altın armağan edeceklerini söyledi. Facebook’ta yer alan sayfalarından en güncel bilgileri üyeleriyle paylaştıklarını hatırlatan Miraşoğlu, ileri teknoloji eşliğinde yatırımcının hayatını kolaylaştıracak yeniliklere hızla devam edeceklerini ve yaşadığımız bilgi çağının hakkını vermek istediklerini sözlerine ekledi. 94 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
altın firma
Altınbaş’ın kafes etkili bilekliklerinde estetik detaylar, modern çizgiler ile birleşiyor
Bileklerde Kafes Etkisi
MEHMET CAN ÖZDEMİR Ağustos ayında Rapaport konferasında konuşmacıydım, bu vesile ile Hindistan’daki mücevher fuarını da ziyaret ettim, bu seyahatin suyunu çıkarmak için bir de Hindistanın farklı şehirlerinde perakendecileri ziyaret etmeye karar verdim. Böylece Mumbai’den girip Yeni Delhi’den çıktım. Açıkça söylemek gerekirse, Divali öncesi perakendecilerin yaptığı çalışmaları hayretler içerisinde inceledim. Genel olarak Hindistan’daki fuarın daha çok taş odaklı olacağını ve yoğun pırlanta toplantılarının olmasına karşı kendimi hazırlamıştım. Örnek pırlanta sertifikaları, fiyat listeleri sorularım, her şey pırlantaya göre hazırlanmıştı. Fuarın ilk günü yanlışlıkla taşçılara yakın kapıdan içeriye girmem nedeniyle kendimi cennette gibi hissettim. Çok garip şekilde hangi taşçıya girsem yarım saat sohbet ediyorduk, her ne kadar “Aman oturmayalım?” dediysek de, gayet kaliteli sohbetler gerçekleşti ve onlardan çok fazla yeni şey öğrendim. Özellikle 0,30 ct altındaki taşlardaki sertifikasyon ihtiyacı, sertifikasyonun git gide ufak taşlara ineceğinin bir habercisiydi. Ancak pazarda genel bir tedirginlik vardı, özellikle tüketicin elindeki taşların miktarının yıllar içinde birikmiş olması ve bu son tüketici taşlarının pazar talebinin, yaklaşık 30 yıllık ihtiyacını giderebilecek olması pırlanta üreticilerinin aklında yeni soru işaretleri oluşturuyordu. Gerçekten son tüketiciden taş almak ve bunları yeniden piyasaya sürmek, dengeleri değiştirebilir mi? Hep birlikte göreceğiz.
Sade bir kıyafet ile göz alıcı detaya dönüşebilen mimari formdaki kafes etkili bilezik, birden fazla kelepçe bileziğin kullanımı ile kollarda karnaval havası yaratıyor. Geometrik kesimlerin kelepçe bilezik trendiyle buluştuğu tasarımlar ile Altınbaş, mücevherde mimari etki akımına vurgu yapıyor. Mücevher modasını saran ‘mimari etki’ akımı, naturel renklerin hakim olduğu Altınbaş kafes bilezikler ile sonbahar kış sezonunu karşılıyor. Keskin hatların, estetik detaylar ile buluştuğu ve modernizmi temsil eden mimari etki trendi, çarpıcı mücevherlerde hayat buluyor.
Bir diğer tehdit ise, sentetik elmaslardı. Ben de bu konuda Rapaport konferansında konuşmacıydım. 2013 yılında piyasaya 500 milyon dolarlık sentetik elmas yasal yollardan giriş yaptı. Bu rakamın 2014 yılında 1 milyar dolar mertebesine ulaşması bekleniyor. Son tüketiciye sentetik elmasların açıklanarak sentetik olarak satılmasında çok fazla bir sorun görülmüyor. Sonuçta bu bir tercih, insanlara gerek çevreci gerek insancıl fikirler aşılayarak sentetik elmaslara ikna etmek mümkün oluyor. Ancak bu noktadaki sorun, yasal olmayan yollardan piyasaya giren taşlardan kaynaklanıyor. Partilere karıştırılmış sentetik elmaslar, tamamen sentetik olan paketler, pazarı endişelendiriyor. Özellikle 0,30 ct altındaki taşlarda sertifikasyon yapılmaması bu alanı diğer tüm alanlardan daha tehlikeli kılıyor. Buna pazardan gelen bir reaksiyon olarak D-Screen gibi doğal taşları ayırmaya yarayan ekipmanlardaki patlamadan bahsedebiliriz. Ancak bu günlerde yeni bir çerçeve oluşuyor, 0,30 ct’ın altındaki taşlarda sertifikasyon. Bu noktada hem pazara hem de laboratuarlara önemli bir görev düşüyor. Laboratuarlar fırsat maliyetini göze alarak bu küçük taşlarda sertifikasyonu mümkün kılmaya çalışırken, piyasada bu sertifikasyonu yaparak bir şekilde karlılığı sağmaya çalışıyor. Bizlere düşen görev ise kendimizi bu konuda geliştirmek. Farkındalığımızı artırmak, olası şüpheli bir durumda laboratuarlardan yardım istemek. Pazarımıza yasal olmayan yollardan girebilecek sentetik elmaslara dikkat etmektir. Rapaport konferansında öğrendiğim pazarımıza faydalı olacak konuları her sayıda sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. Saygılarımla
96 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
altınhaber
Assos’tan eşsiz bir koleksiyon:
Special Koleksiyonu
Birbirinden şık ve zarif tasarımlarıyla mücevheri modaya dönüştüren Assos Diamond, renkli taşlardan oluşan eşsiz bir koleksiyona imza attı. Assos’un mücevher tutkunlarının beğenisine sunduğu her biri kendine has özelliklere sahip Special Koleksiyonu ürünleri zümrüt, yakut, safir, tanzanit, flet gibi has taşlardan oluşmakta. Renkli taşlarıyla göz dolduran ürünler bir eşlerinin bulunmaması özellikleriyle de ilgi odağı olmaya hazırlanıyor. Her biri rastgele kesilerek oluşturulan, bir kalıptan çıkarılmayan, taşa göre model ve tasarım aşamalarından geçen ürünler sevdiklerinize kendilerini özel hissettirmenizde yardımcı olmaya hazır. Sevdiklerinize “benzersiz” bir hediye armağan etme fırsatını kaçırmamak için renkli taşlardan oluşan Assos Special Koleksiyonu’nu incelemek üzere sizi satış noktalarımıza bekliyoruz.
SAYI 95
• ALTIN DÜNYASI
97
altınhaber
Mızraklı Mücevher’de
Altınbaş Modası
Sezonun keskin ve sert hatlarını mızrak detayı ile buluşturan Altınbaş, yeni bir trendin alarmını veriyor. Otuz bin yıllık geçmişe sahip mızrak, Altınbaş’ın mücevherlerinde tekrar hayat buluyor. Dünyada trend olan mızrak formu Altınbaş tasarımı ile feminen ve zarif çizgilerle buluşuyor.
T
asarımlarına dünya trendleri ve Türk motifleri ile harmanlayarak yön veren Altınbaş, mızrak trendini yeniden yorumluyor. Altınbaş’ın mızraklı kolye ve küpeleri, kadınlara hem gece ve günlük kullanımda şıklık katıyor. Modern ile klasik çizgilerin buluştuğu mücevherler, kadınsı bir zarafeti temsil ediyor. Sallantılı küpe modasına yeni bir boyut kazandıran mızraklı küpenin zinciri küçük, altın halkalardan oluşuyor; en uç kısmı ise mızrak ile tamamlanıyor. Mızraklı altın kolye ise şık ve zarif görünümü ile göz kamaştırıyor.
Altınbaş’ın birbirinden şık mızraklı mücevherlerini, Altınbaş’ın tüm mağazalarında ve www.altinbas.com’da bulabilirsiniz…
98 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
koleksiyon
Vagold büyük hayalleri gerçeğe çeviriyor Birbirinden şık ve taşlı yeni kelepçe modelleri ile VAGOLD, vitrinlerde yerini almaya başladı.
S
on yıllarda yükselen altın fiyatları; ağır, gösterişli, hacimsel olarak geniş birçok geleneksel takının satın alınmasını çok daha zor hale getirdi. Tam bu dönemde 8 ayar yüksek kaliteli altın takı üretimine soyunan VAGOLD; ürettiği birbirinden şık ve kaliteli büyük, gösterişli takılarla birçok kişinin hayallerinin gerçeğe dönüşmesine vesile oluyor.
Falko, yeni ürün grubu ile rekabete hazır
B
Falko Kuyumculuk pırlanta kalitesinde zirkon taşlı 3’lü setlerini piyasaya sundu.
u yılın başında deneyimli kuyum ustası Şahin Taşar tarafından kurulan ve özellikle tektaş yüzük, taşlı küpe ve sıralı taşlı yüzük gruplarında hızlı bir çıkış yakalayan Falko Kuyumculuk; şimdi de renkli ve beyaz taşlı 3’lü mini set üretimiyle, bu alanda uzun yıllardır yer alan köklü firmalarla rekabete hazır olduğunu ilan etti.
Çetinol, ejderha ile büyülüyor, Anka Kuşu ile baş döndürüyor… Müze ziyaretlerinde hayranlıkla izlediğimiz ve tamamen el işi yapılan farklı medeniyetlerin özgün takıları, günümüzde aynı hassasiyet ve titizlikle Çetinol Kuyumculuk tarafından takı severlerin
beğenisine sunuluyor.
Çetinol; Uzakdoğu kültürünün değişmez öğeleri olan Ejderha, Anka Kuşu ve Su Yılanını saf altında adeta resmediyor ve farklı bölgelerin farklı kültürel değerlerinin altını çiziyor.
İnce bele A lt ıniş kemer
Almanya ve Kuzey Irak’a ihracat gerçekleştiren Altıniş Kuyumculuk şimdi de Belçika’da yaşayan Türklerin takıdaki tercihi oluyor. Özellikle Kuzey Irak’a çeşitli ağırlıkta ve ebatlarda altın kemer hazırlayıp ihraç eden Altıniş, ihracat çalışmalarını yavaş
yavaş arttırmayı planlıyor.
ç
ağdaş Ahlat, Kuzey Irak’a ağırlıklı olarak altın kemer ürettiklerini ve 500 gr ile 1 kilo arasında ağırlığa sahip olan altın kemerleri bölge kadınlarının çok önemsediğini belirtti. Bu yıla özellikle Damla Çerçeve Takının damga vurduğunu sözlerine ekleyen Ahlat, Altıniş’in yurtdışında olduğu kadar yurtiçinde de genişlemeye ve müşterilerinin sayısını arttırmaya konsantre olduğunu söyledi. SAYI 95
• ALTIN DÜNYASI
99
altın haber
Kuyumcukent Yönetimi Kırkpınar’daydı Geleneksel Kırkpınar Yağlı Güreşleri 652. kez Edirne’de gerçekleştirildi. Kuyumcukent Yönetimi de CD Mimarlık firma sahibi Celil Demirsoy’un kayınpederi Kırkpınar Ağası Seyfettin Selim’in davetlisi olarak müsabakaları izledi.
Türk spor tarihinin en önemli organizasyonu olan Tarihi Kırkpınar Güreşleri bu yıl 652. kez Edirne’de düzenlendi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sağlık Bakanı Mehmet Müzezzinoğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ve eski bakanlardan İdris Naim Şahin gibi önemli isimlerin de izlediği müsabakalar neticesinde Ali Gürbüz üst üste 3. kez Kırkpınar Başpehlivanı oldu. Gürbüz kemerini CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan aldı. Kuyumcukent yönetim kurulundan Nevzat Sudaş, Abdullah Deniz ve Osman Karagüney, CD Mimarlık firma sahibi Celil Demirsoy’un kayınpederi olan Kırkpınar Ağası Seyfettin Selim’in özel davetlisi olarak Tarihi Kırkpınar Güreşleri’ni izledi. Kuyumcukent Yönetimi olarak yalnızca toplantıdan toplantıya değil her fırsatta bir araya gelmeye gayret ettiklerini belirten Celil Demirsoy ‘’Tarihi Kırkpınar Güreşleri de bir araya gelmemize vesile olan etkinliklerden biri. Kırkpınar Ağası kayınpederim Seyfettin Selim’in özel daveti üzerine bu tarihi güreşleri izlemek üzere Kuyumcukent yönetiminden isimlerle buraya geldik. Edirne’deki esnafı da ziyaret ederek Kuyumcukent ile ilgili görüş ve eleştirilerini alma ve Kuyumcukent’te yaşanan gelişmelerle ilgili kendilerini de bilgilendirme fırsatı bulduk. Bu ve benzeri her fırsatta bir araya gelerek, benzer ziyaretlerde bulunmaya gayret ediyoruz’’ dedi.
Sektörden Zafer Şen
Çok değerli meslektaşlarım; Öncelikle geçmiş Ramazan bayramınızı tebrik eder, bereketli ve bol kazançlar temenni ederim. Ramazan ayını durgun geçiren sektörümüz, Ramazan ayının son 10 gününde oldukça hareketli bir dönem yaşadı. Büyük şehirlerden bayram ve bayram öncesi memleketlerine giden vatandaşlarımızın bölge ekonomilerine katkı sağladığını Anadolu’dan görüştüğümüz meslektaşlarımızdan duymak beni oldukça memnun etti. Memleketlerini ziyaret eden vatandaşlarımız, memleketlerinde bulunan kuyumcu meslektaşlarımızı da sevindirdiklerini ve sektöre hareket getirdikleri bariz görüldü. Ramazan Bayramı’nın ardından başlayan düğün sezonu sektörümüzün hareketlenmesine ve moral kazanmasına etken olmakta. Görüştüğüm birçok esnafımızda düğün sezonunun Kurban Bayramı’na kadar devem edeceği görüşü hakim. Sevgili meslektaşlarım; yeri gelmişken hatırlatmak istedim. Önü100 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
müzde sektörümüz için önemli fuarlarından birisi bulunmakta. 03-06 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek olan fuara meslektaşlarımızın ilgi göstermesini ve fuarın kış sezonu için hazırlıklar yapılması için de iyi bir fırsat olarak görmekteyim Yaz döneminin bitiyor olması, okulların açılması ile evlerine dönecek olan tatilcilerin yanı sıra, kurban bayramı sonrası gerçekleşecek düğünler sektörümüze kış sezonu öncesi hareket sağlayacaktır. Fuarların gerek vitrinlerimizin eksiklerinin tamamlanması, gerek sektörümüzün gelişimini yakından takip etmek ve yeni yatırımlar için bizlere fikirler vermesi açısından ne kadar önemli bir fırsat olduğunu hepimiz biliyoruz. Sektörümüzden son yıllarda başka sektörlere geçişlerde bir heves ve yönelme oldu. Bunun nedenini daha önceki yazılarımda da vurgulamıştım. Her sektör tecrübe ve birikim ister, hiç kimse diğerinin tecrübesini para vererek satın alamaz. Meslektaşlarımız kendi sektörlerinde arayış ve AR-GE yatırımı yaparlarsa bu sektör uzun yıllar kendisine ve ailesine iyi bir gelecek sağlar. Fakat ne yazık ki meslektaşlarımız sektörün gidişatını, gelişmelerini ve yeniliklerini takip etmezse, başarılı bir geri dönüş alamaz. Fuar ve sektör etkinliklerini iyi birer fırsat olarak görün ve bunları kaçırmayın. Kendinizi mesleğinizde yoğunlaştırmaya bakın, mutlaka karşılığını uzun yıllar alırsınız. Saygılarımı sunuyor işlerinizde başarılar diliyorum…
altın haber
Kuyum sektörü ekim ayı için şimdiden hazır
Istanbul Jewelry Show Ekim 2013 için geri sayım başladı… UBM Rotaforte tarafından düzenlenen dünyanın en önde gelen kuyumculuk fuarlarından olan “ISTANBUL JEWELRY SHOW” sektörün dünya çapındaki performansının temel barometresi olmaya devam ediyor. Fuar, 03-06 Ekim 2013 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde (CNR Expo) 1-2-3 nolu salonlarında gerçekleştirilecek.
K
uyumculuk ve mücevherat sektörünün buluşma noktası, Avrupa ve Orta Doğu’nun en önemli ticaret köprüsü olan “Istanbul Jewelry Show Ekim 2013” fuarına geri sayım başladı. Türkiye açısından büyük önem taşıyan, sektörün nabzını tutan fuar, yerli - yabancı firma ve tasarımcıları 37’nci kez İstanbul’da buluşturacak. Yurt dışından önemli alıcıların geleceği fuarda, sektörün önde gelen firma ve markaları en yeni koleksiyonlarını 3 salonda 30.000 m2’lik sergi alanında gözler önüne serecek. Doğu Avrupa’dan Yakın Asya’ya, Rusya’dan Ortadoğu’ya Kuzey Afrika’dan Türki Cumhuriyetler’e kadar dünya çapındaki en önemli alıcılarla tanışma ve işbirliği imkanı sağlayan Istanbul Jewelry Show Ekim, Noel, Yılbaşı ve Sevgililer Günü öncesinde yeni iş bağlantılarının kurulması açısından büyük önem taşımaktadır. Fuarda; Hindistan, Hong Kong, İtalya, Tayland ve Rusya’dan ülke ve grup pavilyonlarının yanı sıra bireysel katılımlar ile birlikte toplam 25 ülkeden katılımcı yer alacak.
Sektörün profesyonelleri aynı çatı altında buluşuyor Fuar’da altın, mücevher, taş, montür, gümüş, saat, vitrin dekorasyon, makine, ekipman ve kasa sektöründen 600’ün üzerinde firma yer alacak. İstanbul Değerli Maden ve Mücevherat İhracatçıları Birliği, Türkiye Mücevher
İhracatçıları Derneği (JTR) ve KOSGEB tarafından desteklenen Istanbul Jewelry Show Uluslararası Fuarlar Birliği (UFI) kalite onayı ve Kalite Yönetimi Sistemi ISO-9001 belgesine sahip. T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın da desteklediği Istanbul Jewelry Show Ekim Fuarına; Almanya, BAE, Bahreyn, Çek Cumhuriyeti, Fas, Hırvatistan, Katar, Kazakistan, Kuveyt, Irak, İran, İsrail, Litvanya, Lübnan, Polonya, Rusya, Suudi Arabistan, Tunus, Ukrayna ve Ürdün’den Alım Heyeti organize edilmektedir.
Online kayıt ile sıra beklemeden yaka kartınızı alabilirsiniz! Uluslararası standartlara uygun ve müşteri memnuniyeti odaklı ön kayıt sistemi ile Istanbul Jewelry Show Ekim Fuar’ında daha önce olduğu gibi, Fuar’ı ziyaret edecek tüm alıcıların hızlı ve güvenli bir şekilde Fuar’a girişleri sağlanacaktır. 15 Eylül 2013 tarihine kadar www.istanbuljewelryshow.com adresinden ön kayıtlarını yaptıran tüm ziyaretçilerimize elektronik yaka kartları e-posta adreslerine gönderilecektir. SAYI 95
• ALTIN DÜNYASI
101
altın haber
Tek taşını kendi yaptı Sina Montür, müşterilerinden gelen yoğun talep üzerine yeni bir yapılanmaya giderek, bitmiş takı grubu üretimini gerçekleştirdi. Radikal bir kararla uzun bir dönem değişmeyecek fiyat listesi eşliğinde hazırladığı yeni katalogda, birbirinden kaliteli ürünler yüksek güven eşliğinde kuyumculara sunuluyor.
T
ektaş, fantezi tektaş ve sıralı taş alyans modelleriyle tanınan ve yıllarca başarılı montür üretimiyle tanınan Sina Montür, şimdi de bitmiş ürün grubuyla markasına yeni bir misyon ekliyor. İlk başlarda müşterilerinin bireysel ısrarları neticesinde bitmiş ürün sunan Sina Montür; taleplerin yoğunlaşması üzerine, ürün portföyü oluşturma kararı aldı. Sina Montür firma sahibi Barış Lek; markalarının montür haricinde bitmiş ürün müşterilerine sunmak için üretim bandında önemli değişikliklere gittiklerini, farklı cihazlar ve işinin uzmanı önemli usta eller transferleriyle, piyasanın en iddialı ve yüksek kaliteli tektaş, fantezi tektaş ve sıralı taş alyans modellerini ürettiklerini söyledi. Firmalarının 3’üncü katalogunu geçtiğimiz günlerde piyasaya sürdüklerini belirten Lek; “Bu katalogumuzun aylardır hazırlığı devam ediyordu. Ayrıca sektörde pek görülmeyen bir hareketle, katalogumuzun yanında ürünlerin fiyat listesini de ortaya koyduk. Tek tek her ürünün farklı ayarlarda ve farklı taş kalitesindeki fiyatını titizlikle dolar bazında bu katalogumuzda kaleme aldık” diye konuştu. Uzun zamandır mücevher ürün grubunda faaliyette olan markalarla rekabet etmeye hazır olduklarını vurgulayan Barış 102 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
Lek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yıllardır çıplak taş ithalatı yapıyorduk. Kendi bünyemizde eğitimli gemolog arkadaşlarımız bulunuyor. Çıplak taş alanında ciddi bir tecrübemiz ve her şeyden önemlisi müşterilerimizin gözünde oluşan yüksek güvenirliğimiz var. Tüm bunları bir araya getirirken en uygun bütçeyle en kaliteli ürünü sunma hedefimizi de gerçekleştireceğiz. Ürettiğimiz tüm mücevherlerimizin tasarımı bize aittir. İsteyen müşterilerimize sertifikalı olarak da ürünlerimizi sunmaya hazırız. Ülke genelinde 800’ün üzerinde kuyumcu dostumuzla işbirliğimiz bulunuyor. Bu sayının önümüzdeki günlerde artmasını planlıyoruz.”
altınhaber
Türkiye’de bir ilk…
Siz nerdeyseniz, altın borsanız da “Gold Takas” ile yanınızda Serbest fiyat anlayışıyla, güvenli ve konforlu bir şekilde her türlü altın ve gümüş alım satımı yapmayı sağlayan “GOLDTAKAS” canlı altın borsası, faaliyetlerine başladı.
H
azine Müsteşarlığı onayı ile yıllardır kıymetli maden ticareti alanında aracı kurum olarak hizmet veren “Troy Kıymetli Maden Ticareti A.Ş” uzun bir dönem üzerinde çalıştıktan sonra www.goldtakas.com adresiyle internete erişebilen herkese özel canlı altın borsası platformu oluşturdu. Türkiye’de bir ilk olan bu uygulama ile gerek yurtiçinden gerekse yurtdışından sistemde hesap açtıran her kişi ve kuruluş rahatlıkla altın alım satımı yapabilecek, altın tasarrufu sağlayacak ve altınını işleterek kar elde edebilecek. Troy Kıymetli Madenler Yönetim Kurulu üyesi ve Genel Müdürü Hüseyin Çelik, hizmete giren “Goldtakas” platformunun; altın ile ilgilenen herkesin şeffaf bir şekilde, ister evlerinden ister işyerlerinden bir tık ile Troy’un garan-
törlüğü altında güven içinde altınlarıyla ilgili serbestçe ticaret yapabileceklerini, fiziki teslimata dayalı bir altın borsası olduğunu söyledi. Edirne’den Hakkâri’ye, Dubai’den Avustralya’ya kadar dünya çapında altın alım satımı yapmak isteyen herkesin online olarak buluşabileceği “Goldtakas” yüksek güvenlik eşliğinde çalışıyor. Troy’un yurtdışındaki ve ülke çapında çeşitli illerdeki acenteler ve muhabirleri vasıtasıyla tüm fiziki teslimatı alıp, vereceğini kaydeden Hüseyin Çelik; “Bu platform sayesinde bir anda sizin satmak istediğiniz altına, yurtdışından yüksek bir teklif de gelebilir. Ülkemizde altının fiyat farkı ciddi marjlara ulaşmaktadır. Amacımız bu güven dolu ortamda, tamamen bir banka titizliğinde, kişilerin arzu ettikleri fiyat ve miktarla altın alıp satmalarını sağlamak ve altın yatırımlarını doğru yönlendirmeye aracı olmaktır” diye konuştu. İstanbul Altın Borsasını bir nevi “Goldtakas” ile halka indirdiklerini ve ister 1 gram ister 100 kilo altının, ziynetmeskük ve has Altın’ın veya her türlü gümüşün herhangi bir marj aralığı olmadan rahatlıkla alınıp satılabileceği bir ortam yarattıklarını vurgulayan Çelik sözlerini şöyle sürdürdü: “Altın borsası artık evinizde oturma odanıza, cebinize kadar girmiştir. “Goldtakas” ile Kapalıçarşı serbest piyasası elinizin altında olmaktadır. Ayrıca altını saklama derdi ortadan kalkmıştır. Altınınız gözünüzün ucunda, bizim güvenimiz altındadır. Biz bir bankanın tabi olduğu tüm kriterlere ve denetimlere tabiyiz. Bu avantajlı sistemden yararlanmak için bir bankada nasıl hesap açtırılıyorsa kişinin hesap açtırması yeterlidir. Şu an için herhangi bir hesap açma ücreti, ekstra bir maliyet söz konusu değildir. İşlemler esnasında çok cüzi oranlarda prim alınması dışında Goldtakas’a kayıtlı müşterilerimizden bir maddi talepte bulunulmayacaktır. Tüm işlemler, dekontlu ve faturalı bir şekilde gerçekleşecektir. Özellikle Troy’un yıllar içinde çalıştığı dünyanın çok farklı noktalarından altın alıcı ve satıcılarıyla, ülkemizin en ücra köşesindeki bir kişinin veya kuyumcunun buluşmasının sağlanması altın ticaretine farklı bir boyut kazandıracaktır.”
SAYI 95
• ALTIN DÜNYASI
103
Capri Watch
İtalya’nın Capri Adası’nda dünyaya gelen ve ilk olarak 1996 yılında “Capri Watch” markasını ortaya çıkaran ünlü İtalyan tasarımcı Silvio Staiano; hayat verdiği saatlerde zamandan önce kişinin kendi tarzını ortaya koymasına fırsat veriyor.
D
ünyaca meşhur turizm cenneti olarak kabul edilen ve jet sosyetenin tatil tercihinde hep ön sıralarda yer alan İtalya’nın renkli adası Capri, son yıllarda saatleriyle de adından sıkça söz ettiriyor. Geçtiğimiz aylarda İtalya ve Japonya’dan sonra dünyada satışa sunulan üçüncü ülke olarak tercih edilen Türkiye’de vitrinleri süslemeye başlayan Capri Watch; özellikle farkındalığını ön plana çıkarmak isteyen ve özgün tarzını yansıtmak isteyenlerin tercihi oluyor. Renkli swarovski taşları, canlı hayat dolu renkleri ve cesur kordon tasarımlarıyla dikkat çeken Capri Watch; Türkiye’ye gün geçtikçe ısınıyor. İş adamı Hasan Besneli tarafından ülkemize ithal edilen Capri Watch saatleri; ülkemizde satışa sunulduğu günden bu yana, kısa zamanda, hızla sevilmeye başlandı. Capri Watch markasının diğer saatlerden özellikle duruşu ve tarzıyla net bir şekilde ayrıldığını belirten Besneli, bu noktada İtalyan tasarımcıların başarısına dikkat çekiyor. Capri Watch saatlerinin her ay düzenli bir model yenileme kaygısı ile hareket etmediğini vurgulayan Hasan Besneli, “Bu saatler bir tasarımcının elinden çıkıyor. O yüzden tasarımcının ruh hali ve ilham alması yeni modellerin oluşmasını etkiliyor. Bazen bir ayda 10 farklı model ortaya çıkabilir bazen hiç. Bu saatlerde ilginç olan, ilk amacın kar etmek üzerine kurgulanmamasıdır. Öncelikle bu saatleri adanın bir parçası adeta bir meyvesi gibi görüyorlar. Bu saatin ana teması Capri Adasıdır. Bu yüzden bu adanın dışına çıkarak büyük üretim kapasitesini ellerinin tersiyle itiyorlar” diye konuştu. Capri Watch saatleri, Amerikalı ünlü Talk Show ustası Oprah Winfrey ve ünlü basketbolcu Kobe Braynt eşi Vanessa Braynt gibi ünlü isimlerin de tercihi. Önümüzdeki günlerde Capri Watch saatlerinin en yeni modelleri Türkiye’de olacak.
104 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
sektörden
Atasay Mimaroba mağazası açıldı Uluslararası marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance’ın “Türkiye’nin En Değerli Markaları” listesinde tek mücevherat markası olarak yer alan Atasay, yeni mağazasını İstanbul Mimaroba’da açtı. Kurulduğu günden beri dünyada 110 milyonun üzerinde kadını takılarıyla buluşturan Atasay Mücevherat, Türkiye genelinde mağazalarının sayısını artırmaya devam ediyor. Bu yıl önce dünyanın 87 ülkesinde düzenlenen Superbrands’ın 2012 Türkiye listesinde, sonra da uluslararası marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance’ın Türkiye’nin En Değerli Markaları listesinde mücevherat sektöründen yer alan tek marka olan Atasay, 118. mağazasını İstanbul’un gelişen bölgesi Mimaroba’da açtı. Tüketicilerin yaşam biçimlerine göre pazarı segmente ederek, farklı profillerle uygun Myras, Belle, One&Only Tektaş, Atasay Fantezi Pırlanta, Alyanz, Jou, Gifty, Asgold Coronet, Asgold Classic, Asgold 22 Ayar isimli 10 alt markasıyla güncel trendlere uygun yılda dört koleksiyon hazırlayan ve müşterilerine binlerce ürün seçeneği sunan Atasay, koleksiyonlarını Moda Konsept Tasarımcısı Danışmanı Özlem Süer’in danışmanlığında hazırlıyor. Türk mücevherat sektörünün son üç kuşaktır birinci liginde yer alan Atasay Mücevherat, yeni mağazalarla satış ağını genişletmeyi planlıyor.
“Altına Tarihi Dokunuş” Koleksiyonu ufak dokunuşlarla yenilendi İlk olarak İstanbul Mart fuarında lanse edilen ve sıradışı tasarımıyla, tamamen el işiyle yapılan yağlı boya çarpıcı tokalarıyla büyük dikkat çeken Akdin Kuyumculuk'un “Altına Tarihi Dokunuş” isimli Trabzon Hasır takı koleksiyonu, eklenen yeni modelleriyle vitrinlerdeki yerini almaya hazırlanıyor. Piyasaya ilk çıktığı günlerde Trabzon hasırında bir ilk unvanını elde eden, yağlı boya minyatür sanatçılarının çok farklı çalışmalarını üzerinde barındıran “Altına Tarihi Dokunuş” koleksiyonu, yeni versiyonuyla zenginleşti. Akdin Kuyumculuk Genel Müdürü İhsan Akdin, “Altına Tarihi Dokunuş” koleksiyonunun model sayısının arttırılmasına karar verildiğini, yeni modellerde yağlı boya kullanılmadan sade versiyonlarının da üretim bandına girdiğini ve eklenen modellerle, koleksiyonun geniş bir çeşide ulaştığını söyledi. Akdin, şu an itibariyle müşterilerin bu koleksiyonun yağlı boyalı mineli veya tamamen sade olan sırf altın versiyonunu satın alabileceklerini dile getirdi. İhsan Akdin Şehzade kıyafetinden sema gösterisine, İstanbul lalesinden Osmanlı motiflerine kadar daha birçok farklı hikâyeyi üzerinde taşıyan koleksiyon ile ilgili şunları söyledi: “ Yeni koleksiyonumuzda tokalarımıza olan yoğun ilgi neticesinde, sırf tokalarımızın parçalarından oluşan 3’lü set üretimi de yaptık. Artık bu kıymetli koleksiyonun Trabzon Hasırı olmayan 3’lü mini setlerini de takı severler satın alabilecek. Biz bu koleksiyonumuzun tanıtımı için yurtdışında önemli temaslara devam ediyoruz. “Altına Tarihi Dokunuş” koleksiyonumuzun özgün kimliği ve kültürel zenginliğiyle Dünya çapında tercih edileceğini öngörüyoruz.” 106 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
altın haber
KİAŞ yönetiminden Bahçelievler Belediyesi ziyareti KİAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Sudaş, Başkan Vekilleri Selami Tütüncüoğlu ve Abdullah Deniz ile beraber Bahçelievler Belediyesi’ne bir nezaket ziyaretinde bulundular.
B
elediye Başkanı Osman Develioğlu ve Başkan Yardımcısı Hikmet Tekiroğlu’nu makamlarında ziyaret eden KİAŞ Yönetim Kurulu Başkan ve Vekilleri Kuyumcukent’in genel problemlerinden de söz ederek kendilerinden ilgili konularda destek talebinde bulundular. Türk kuyum sektörünün kalbi olan Kuyumcukent’in mükemmel bir teknolojik altyapıyla donatılmış modern bir tesis olduğu ve üretim sahalarındaki doluluk oranlarının %97’ye ulaştığı konusuna değinen KİAŞ Yönetimi; AVM ile ilgili çalışmalardan da söz etti. Atölyeler bölümünde yakalanan doluluk oranlarının AVM’de de aynı şekilde hızla sağlanması ile ilgili görüşmeler yapıldı.
Yeni gelişmeler Belediye Başkanı’na aktarıldı AVM’de bulunan nikah salonunun kullanımı ile ilgili Belediye ile yapılan görüşmenin ardından, nikah olmayan günlerde salonun Kuyumcukent tarafından daha aktif
bir hale getirilmesi hususunda destekler Belediye’den alındı. KİAŞ tarafından bu alanın “Kuyumcukent Akademi” adı altında kullanılmasıyla beraber Wedding World Kuyumcukent AVM’de seminer, konferans ve organizasyonlar düzenlenerek AVM içerisinde hareketlilik sağlanarak doluluk oranlarına katkıda bulunması için adımlar atılmaya başlandı.
En etkin bilgiye erişim kaynağı internet! Türkiye’de 2007’de yüzde 41,8 ile en çok kullanılan bilgiye erişim kaynağı olan “eş dost”un yerini 2012’de internet aldı. Bilgiye ulaşmak için internete başvuranların oranı, 2012’de yüzde 54,7’ye yükseldi.
T
ürkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 18 yaş ve üstü nüfusu kapsayan “Yetişkin Eğitimi” araştırmasına göre, bilgiye erişim kaynağı olarak 2007’de yüzde 41,8 ile en çok aile üyesi, komşu, okul ve iş arkadaşına başvurulurken, 2012’de bu oran yüzde 26,8’e geriledi. “Eşe dosta” sormayı bırakanlar, bilgiye erişim kaynağı olarak interneti kullanmaya başladı. 2007’de yüzde 38,1 olan internete başvuranların oranı, 2012’’de yüzde 54,7’ye yükseldi. İnternete başvurma oranı, söz konusu dönemde bir okul bitirmeyenlerde yüzde 2,2’den 13,3’e, ilkokul mezunlarında yüzde 11,9’dan 20,2’ye, ilköğretim ve ortaokul mezunlarında yüzde 23,3’ten 41,2’ye, genel lise mezunlarında yüzde 42,9’dan 56,4’e, mesleki ve teknik lise mezunlarında yüzde 37,5’ten 56,8’e, yükseköğretim mezunlarında da yüzde 61,4’ten 71’e yükseldi. Aile üyesi, komşu ve iş arkadaşı gibi çevresinde bulunanlara bilgi için başvuranların, en büyük kesimini eğitim düzeyi düşük olanların oluşturduğu görüldü. Bir okul bitirmeyenlerde çevresindekilere başvurma oranı,
2007’de yüzde 74,3 iken, 2012’de yüzde 35,6’ya düştü. Çevresindekilere başvurma oranı, ilkokul mezunlarında yüzde 54’ten yüzde 38,5’e, ilköğretim ve orta okul mezunlarında yüzde 47,2’den 30,3’e, mesleki ve teknik lise mezunlarında yüzde 42,7’den 27,4’e, lise mezunlarında yüzde 40,8’den 27,2’ye, yükseköğretim mezunlarında yüzde 28,9’dan 20,9’a geriledi. Televizyon, radyo, gazete, dergi ve afiş gibi kitle iletişim araçlarının bilgi erişiminde kullanılması oranı da söz konusu dönemde yüzde 9,2’den 5,8’e düştü. Geleneksel bilgiye erişim aracı kitaplara olan ilgi azaldı. 2007’de kaynak olarak kitaplara başvuranların oranı yüzde 6,3 iken, bu oran 2012’de yüzde 5,7’ye geriledi. SAYI 95
• ALTIN DÜNYASI
107
altınröportaj
Loomis Türkiye Ülke Başkanı Sarp Tarhanacı;
Güvenlikli taşımayı profesyonel firmalar yapmalı 1852 yılından beri faaliyet gösteren Loomis, profesyonel ekibi ve iş anlayışla Türkiye’ deki hizmet ağını genişletiyor. Firmanın dünden bugüne gelinen sürecini anlatan Loomis Türkiye Ülke Başkanı Sarp Tarhanacı, güvenli taşımacılıkla ilgili tüm detayları anlattı.
D
ünya genelinde 400 şubesi ve 20.000 çalışanı ile para ve değerli eşya taşıma hizmeti veren Loomis, ABD, Arjantin, Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Finlandiya, Fransa, İspanya, İsveç, İsviçre, İngiltere, Norveç, Portekiz, Slovakya, Türkiye dahil olmak üzere 16 ülkede faaliyetlerine devam ediyor. Ülkemizde Sarp Tarhanacı önderliğinde çalışmalarına devam eden Loomis Türkiye, 1852 yılında başladığı serüvenini sürdürüyor. Serüveni diyoruz çünkü filmlere konu olabilecek bir işi aktarırken, Sarp Tarhanacı’nın ifadeleri bizlere western kültürünü anımsattı. Yaptığınız işin sıra dışı bir iş olduğundan ve işin bir ihtiyaçtan doğduğundan yola çıkarsak işiniz ile ilgili neler söylenilebilir? 1800’lü yıllarda Amerika coğrafyasında altınların nehir kenarlarında işlenmesi, elekleme usulü ile alınması, ondan sonra da madenlerden çıkan altınların taşınması sorunu vardı. O zamanlar banka olmadığı için altınlar posta kuruluşları aracılığı ile zırhlandırılmış atlı arabalarla taşınıyordu. O yıllarda haydutların soygun yapması tehdidi vardı. Onlar silahlı olarak saldırıp eyaletler arası taşınan altın ya da parayı çalıyorlardı. Arşivdeki kovboy filmlerinde bile Loomis’in ismini görebilirsiniz. O zaman da bu işi başarılı yapabilmeniz için sizin tehditlere karşı daha güvenli bir yapınız olması lazımdı. Loomis o zamanın en meşhur kovboylarını da bu nedenden bünyesinde bulunmuş bir firmadır. O zamanın meşhur karakterleri Bufalo Bill, Wyatt Earp gibi kovboyları da güvenlik kadrosuna almışlar. Kuruluşu 1852’ye dayanır. Yaptığınız işi biraz daha detaylandırabilir miyiz? Özellikle burada bankacılıkta şubeler arası para nakledilmesini, bankacılık sisteminin içerisindeki ATM ağında para ta108 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
şıması hizmetlerimiz arasındadır. Türkiye’de ATM ağı son derece büyüyen bir yapıdır. 10 binlerden son 5 sene içerisinde 30 binlere kadar ulaşan ve büyüyen bir trend içerisindedir. En önemli ve geniş hizmet verdiğimiz bir diğer önemli alan da perakende sektörüdür. Perakende sektöründe biriken nakitlerin toplanması hizmetini veriyoruz. Market zincirleri, giyim firmaları ve restoranlarda her gün nakit birikiyor. Bu nakdin bizim gibi bu işi yapan profesyoneller tarafından teslim alınması, nakit merkezine getirilip sayılması ve kurumun çalıştığı banka nezdinde Merkez Bankası hesaplarına yatırılması işlemleri yapılıyor. Bu esasında tamamen Türkiye’deki nakit döngüsü içerisindeki rolü anlatıyor. Türkiye’nin gelişmiş ülkelere göre farklı bir yapısı var. Özellikle gelişmiş ekonomilerde bu hizmetin neredeyse tamamı özel sektör tarafından gerçekleştiriliyor. Türkiye’de bu hizmet henüz bankaların kendi bünyelerinde sağladıkları bir hizmettir. Nakit taşımada bankalar % 65 oranına sahipler. Son dönemlerde bir gelişim oldu mu? 2004 yılı bu işte bir milat diyebiliriz. Zaten bundan önceki yasal düzenleme silahlı nakit ikmal hizmetini kurumun kendi içerisinde yapmasına izin veriyordu. Yani bundan önceki düzenlemede özel sektör faaliyet gösteremiyordu. 2004 yılında kanunun kabulü ile birlikte sektörün bu konuda profesyonel olan firmalardan hizmet alması alternatifi çıktı. Tabi ki bir anda kanunun çıkmasıyla özelleşmedi. Çünkü bizim yaptığımız iş itibariyle gerçekten çok yatırım yoğun ve yüksek sermaye isteyen bir iş konusu. Zırhlı araçlar ve yüksek teknolojili uydu takip sistemleri ile çalışıyorsunuz. Fabrika gibi yüksek makine ekipman parkuruna sahip olan nakit merkezleriniz var. Bu sebeple bankalar zaman içerisinde çok büyük yatırım yapmışlar. Avrupa standartlarında bir nakit merkezi yaklaşık 1 milyon Euro ile 2 milyon Euro arasında yatırım gerektiriyor ve bu nakit döngüsü içerisinde müşterilerinize hizmet verebilmek için o coğrafya içersinde olmanız lazım. Ben İstanbul’da varım ama Konya’da yokum diyemezsiniz. Türkiye’deki yapıyı düşünürseniz gerçekten ne kadar büyük bir yatırım ihtiyacı olan ya da bu hizmeti şu an kendi bünyesinde yapan bankaların ne kadar büyük bir yatırımla çalıştıklarını görürsünüz. Türkiye’nin tüm şehirlerinde faaliyet gösteriyor musunuz? Biz bugün Türkiye’de 21 şehirde faaliyet gösteriyoruz. Ama karayolları ile ulaşacağımız illerle birlikte 40’ın üzerinde ile hizmet verebiliyoruz. Bizim hedefimiz bütün Türkiye’de hizmetlerimizi devam ettirebilmek için 40-45 şubeye ulaşmak.
sektörden...
Altın Emzik 1 yaşında!
Geçtiğimiz yıl bugünlerde piyasaya sunulan ve kısa sürede adeta bir fenomen haline gelerek 30 farklı ülkede binlerce kişi tarafından satın alınan “Altın Emzik”, yükselen satış grafiği ile Besay Kuyumculuk'un övünç kaynağı olmaya devam ediyor. Çok farklı takı gruplarında üretim yapan, çocuk takı grubunda da ciddi bir üretim geçmişi bulunan Besay Kuyumculuğun piyasaya sunduğu “Altın Emzik” 1.yılını tamamladı. Besay Kuyumculuk firma sahibi Ömer Kaya’nın, yenilgiyi kabullenmeyen bir arkadaşını kızdırmak için ona hediye ettiği normal bir emzik ile üretim fikri akla gelen “Altın Emzik” bir yıl gibi kısa sürede binlerce bebeğe hediye edildi ve bir ömür boyu unutulmayacak bir hatıra anlamı kazandı.
Bezek zincir, dünyayı sarıyor
Hint takılarının pabucu dama atılıyor İlk olarak yaklaşık 10 sene önce ülkemizde takıseverlere sunulan otantik, mistik ve sıradışı tasarımlarıyla büyük ilgi çeken Hint takıları, ülkemizde hızla kan kaybediyor. Hint takıları otantik takı sınıfında ayrıca dünyada rekabet içine girdiği Trabzon Hasırından da ciddi darbe alıyor. Yıllarca vitrinlerinde Hint takılarına bir bölüm ayıran ülkemizin köklü kuyum markalarından Faalbaysal Kuyumculuk, artık Hint takı satışına son veren birçok kuyumcudan biri oldu. Faal Baysal firma sahibi Erhan Baysal, , “Trabzon hasırının; benzersiz el işçiliği ve taklit edilemez oluşu, Dünya pazarında otantik takı alanında kendisine büyük avantaj sağlıyor. Hasır setlerimiz özellikle Hint takılarının Pazar payından almaya başladı” dedi.
Maraşlı Kuyumculuk’un 20 yıllık TSE gururu Gümüş takı sektörünün önde gelen üreticilerinden Akgün Silver’ın zincir markası Bezek, son yıllardaki atağıyla dünyanın birçok ülkesinde kendini kabul ettirdi. Yaklaşık 4 sene önce Akgün Silver’ın bünyesine katılan Bezek Zincir, kısa süre içinde büyük bir gelişim göstererek hem yurtiçi hem de yurtdışında aranan ve tercih edilen bir konuma yükseldi. Baştan sona en ileri teknoloji ile üretim bandı yenilenen Bezek; usta eller sayesinde, yüzlerce farklı modeliyle bugün Dünyanın zincirde büyük saygı duyduğu İtalya’ya dahi ihraç ediliyor. 110 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
Bilezik üretiminde 61 yıllık geçmişi ile ülkemizin köklü markalarından biri olan Maraşlı Kuyumculuk, Türk Standartları Enstitüsü Belgesi (TSE) eşliğinde 20 yıldır yüksek kaliteli üretim yapmanın gururunu yaşıyor. Geçtiğimiz günlerde TSE kurumunun özel gecesinde, kuyumculuk sektöründe çok nadir olarak görünen ve TSE belgesi eşliğinde üretiminde 20. yılını dolduran Maraşlı Kuyumculuğa özel bir altın plaket takdim edildi. Maraşlı Kuyumculuk firma ortağı Gökhan Maraşlı, TSE denetim ve onayıyla 20 yıldır üretim yaptıklarını, bu belgenin her şeyden önce müşterilerine duyduğu saygıyı ve önemi ifade ettiğini söyledi. Her yıl belli bir zamanı olmadan TSE görevlileri tarafından firmalarının denetime tabi tutulduğunu kaydeden Maraşlı, “Bu habersiz denetimlerde 20 yıldır hep başarılı olduk. Biz, bu kıymetli belgeyi taşımanın onurunun yanı sıra 61 yıllık tertemiz geçmişimizle müşterilerimiz tarafından takdir ve tercih ediliyoruz” dedi.
altın haber
Sektör profesyonellerinin yazılım tercihi; Aifasoft AIFASOFT kuyumculuk ve mücevherat sektörüne özel geliştirdiği yazılım ile firmalara çok önemli avantajlar sağlıyor. İstanbul Altın Rafinerisi, İnnova, İstor gibi sektör devlerinin tercihi olan AIFASOFT aynı zamanda PTT’ye de hizmet veriyor.
S
irketlerin kontrol ve karar mekanizmalarında en önemli rolü bilgisayar yazılımları oynamaya başladı. Bundan birkaç sene öncesine kadar yalnızca stok ve kasa takibi yapma amacıyla kullanılan yazılımlar artık yöneticilerin en önemli yardımcısı durumunda. Bir şirketin yönetilmesi için ihtiyaç duyulan her türlü veri setine sahip olmak son derece önemli. Şirketi ile ilgili değişkenlere hakim olamayan bir yöneticinin de süreçleri sağlıklı bir şekilde kontrol etmesi ve yönlendirmesi de neredeyse imkansız. Her firmanın ihtiyacına uygun yazılım… Bu gerçeğin bilincinde olan AIFASOFT sektöre özel geliştirdiği yazılımlar ile sektörel yazılımları kasa ve stok takibi yapan sistemlerden çok yöneticilerin en önemli yardımcı konumuna taşıdı. Aralarında İstanbul Altın Rafinerisi, İnnova ve İstor gibi dev firmaların da bulunduğu pek çok firmaya özel sektörel yazılım geliştiren AIFASOFT, bu alandaki çok önemli bir boşluğu doldurdu. AIFASOFT Firma Sahibi ve Baş Yazılımcısı Fatih Şahin ürettikleri yazılımlar ile ilgili farklılıkları şu şekilde tanımladı; “Sektörümüzde firmalar her ne kadar gün içinde benzer işlemleri gerçekleştiriyor olsalar da her firmanın kendine özgü bir yönetim anlayışı mevcut. Aynı şekilde her firmada uygulanan takip sistemleri de farklılıklar
gösterebiliyor. Bu yüzden her firma kendi süreçlerine uygun çözümler tercih etmek istiyor. Ancak sektörde genelde hazır yazılımlar tercih ediliyor. Sektörde dışarıdan hizmet veren profesyonel yazılım şirketleri de sektörün dinamiklerine ve teknik altyapıya hakim olmadıkları için bu çalışmalar da yeterli verimi sağlamadığı gibi başarılı sonuçlar da ortaya çıkmıyor. Biz de bu ihtiyaçtan hareketle, uzun yıllara dayanan sektör tecrübemiz ile her firmanın ihtiyacına uygun çözümler üretiyoruz. Şu anda sektörün dev firmalarına hizmet veriyoruz. Aynı zamanda pek çok ildeki perakendeciler de yazılımlarımızı tercih ediyor. Bununla birlikte hasçı ve dövizcilere yönelik çözümlerimiz de bu alandaki önemli bir boşluğu doldurdu. Bu konuda da oldukça iddialı durumdayız. Öncelikle müşterilerimizin süreçlerini analiz ediyor ve ihtiyaçlarını belirliyoruz. Sonrasında bu ihtiyaçlara uygun çözümler üretiyoruz. Çalıştığımız süre boyunca da ortaya çıkabilecek her türlü ihtiyacı karşılayacak güncellemelerle hizmet vermeye devam ediyoruz.”
Aifasoft’tan kısa kısa… Kuyumculuk Yazılımları Teknik Servis ve Danışmanlık Kurumsal Web Site Çözümleri PC ve Network Çözümleri
altındavet
Taylan Çelik ile Tülin Elver
dünya evine girdi
Altınbaş Mücevherat Ürün Koordinatörü Taylan Çelik ile JOYA'MOR markasının Sahibi ve Tasarımcısı Tülin Elver, 30 Haziran Pazar günü Sarıyer Bahçeköy'de bulunan Qubbe Bahçe'de şık bir düğünle dünya evine girdiler.
Altınbaş Mücevherat Ürün Koordinatörün Taylan Çelik ile JOYA’MOR markasının Sahibi ve Tasarımcısı Tülin Elver, hayatlarını e bulunan Qubbe Bahçe’de 30 Haziran’da Sarıyer Bahçeköy’d töreni ile birleştirdi. gerçekleştirilen görkemli bir düğün nbaş Mücevherat Yönetim Taylan Çelik’in nikah şahitliğini Altı Serap Altınbaş, Tülin Elver’in Kurulu Başkanı İmam Altınbaş ve Eşi etim Kurulu Başkanı İsmail Doğan şahitliğini ise Doğtaş Mobilya Yön ve Eşi Firuzan Doğan yaptı. seçkin bir grubun katıldığı Çiftin iş, aile ve dostlarından oluşan it geçirdiler. düğün töreninde konuklar hoşça vak 112 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
sektörden...
Özyurt Kuyumculuk yeni yerinde Yıllardır başarılı bilezik üretimiyle kuyum camiasında önemli bir yere sahip olan Özyurt Kuyumculuk, üretim tesisini Kuyumcukent’in yanında bulunan İstanbul Vizyon Park’a taşıdı. Deneyimli kuyum ustası Salih Çakmak tarafından yıllar önce kurulan ve kuyum sektörünün kalbi olarak tabir edilen Çuhacı Han’da yıllarca başarıyla üretim yapan Özyurt Kuyumculuk; şimdi son teknoloji eşliğinde donanmış, geniş ve yüksek güvenlikli üretim tesisi ile hedeflerini büyüterek geleceğe emin adımlarla ilerlemek istiyor. Özyurt Kuyumculuk firma ortaklarından Oğuz Çakmak; babalarından devraldıkları bayrağı ileriye başarıyla taşımak için çok büyük çaba sarf ettiklerini, yeni üretim tesisinde Özyurt’un işlem hacmini iki kat arttıracağını ve müşterilerine çok daha hızlı hizmet sunma imkânı elde edeceklerini söyledi.
“Güneydoğu’nun taşı toprağı altın” Gram altın satışlarının Güney Doğu bölgesinde büyük bir hızla artış gösterdiğini söyleyen Nova Pres Gold Genel Müdürü Murat Niziplioğlu, bölgede çeşitli maden araştırmalarının olumlu sonuçlandığının haberini verdi. Nova Pres Gold Genel Müdürü Murat Niziplioğlu; gram altın satışlarının son aylarda Güney Doğu bölgesinde çok hızlı bir artış gösterdiğini, bölge insanının zaten 22 ayarın altında olan altına altın gözüyle bakmadığını ifade etti. Niziplioğlu; “Güneydoğu’da 30 yıldır el değmeyen topraklar bulunuyor. Bugün itibariyle bazı güzel duyumlar alıyoruz. Bölgede çeşitli maden araştırmalarının olumlu sonuçlandığını öğreniyoruz. Özellikle petrol ve altın yataklarının yerli ve yabancı yatırımcıların ilgi odağı olacağı şimdiden belli oldu. Burada, hükümetin stratejik ve akılcı kararlar vererek bu kıymetli toprağın yabancılardan daha çok bu ülkenin yatırımcıları tarafından işlenmesinin önü açılmalıdır. Bir zamanlar İstanbul için söylenen “Taşı toprağı altın” deyimi artık Güneydoğu için söylenecek.”dedi.
Arap Baharı, ihracat yapan firmalara olumlu yansıdı Geçtiğimiz aylarda özellikle Kuzey Afrika ülkelerinde başlayan halk ayaklanmalarının tanımlanmasında kullanılan ifade: “Arap Baharı”, bu bölgelere ihracat yapan kuyum sektörümüzün markalarının satışlarına olumlu yansıdı. Tunus, Mısır, Suriye, Libya, Cezayir, Bahreyn, Ürdün gibi ülkelerde büyük etki yaratan ve dikta rejimine karşı halkın isyanı anlamı taşıyan “Arap Baharı” bu bölgelere satış yapan Türk kuyum markalarının da iş hacmini genişletti. Yıllardır ürettiği; özgün dizayna sahip set takılarıyla tanınan, ihracatının neredeyse tamamını Arap ve Kuzey Afrika ülkelerine gerçekleştiren Geçen Kuyumculuk da bu markalardan biri. Geçen Kuyumculuk Firma Sahibi Ahmet Geçen, “Arap Baharı”nın ardından ihracatta ciddi bir artış elde ettiklerini, 2013 yılı itibariyle şuana kadar üretimlerinin %65’ini ihracata yönlendirdiklerini söyledi. Ağırlıklı olarak 18 ve 21 ayar üretilen takı setlerinin, Arap takı severler tarafından büyük ilgi gördüğünü söyleyen Geçen, “Bu ülkelerde yaşanan sıkıntıların ardından oluşan olumlu hava, kişilerin çok daha rahat alım yapmaları için gerekli psikolojik ortamı oluşturdu. Yıllardır çeşitli baskılar altında kalan bölge halkı, şimdi çok daha serbestleşen ticari ortam vasıtasıyla alışverişinde daha özgür hareket edebiliyor” dedi. SAYI 95
• ALTIN DÜNYASI
113
altınmekan
Altın sohbetlerin adresi;
Sur Balık Restaurant
1500 yıllık Topkapı Sarayı surlarının altında, Sarayburnu sahilinde yer alan Sur Balık Restaurant, Hamdi Çelik ve Murat Kargılı’nın ev sahipliğinde geleneksel Türk damak tadıyla deniz ürünlerini harmanlayan mutfağı ile altın sohbetlere eşlik ediyor.
2
004 yılında açılan Sur Balık ve Deniz Mahsulleri Restaurantı’nda, deniz ürünlerinde kaliteli ve farklı lezzetler sunmaya devam ediyor.
1500 yıllık Topkapı Sarayı surlarının altında yer alan ve tarihi doku muhafaza edilerek restore edilen üç katlı ahşap binada hizmet sunan Sur Balık, klasik Türk damak tadıyla deniz ürünlerini harmanlayıp kendine özgü yemekler ortaya çıkarmakta. Restaurant, açılışından bu yana İstanbul’un parmakla gösterilecek kadar rağbet gören ve konuşulan mekanı olma yolunda hedefine emin adımlarla ilerliyor. Sur Balık Restaurant, özellikle kuyumcu ve mücevherciler için uzun yıllardır değişmeyen bir lezzet durağı. Boğaz ve eşsiz Marmara Denizi manzarası eşliğinde geleneksel Türk damak tadıyla harmanlanmış deniz ürünleri menüsünün tadına varacağınız, iş arkadaşlarınız ve dostlarınız ile hoş vakit geçirebileceğiniz mekan, yaz akşamlarının vazgeçilmez adresi. 114 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95
koleksiyon
Jaspal dünya arenasına çıkıyor
Sezgin Group markalarından biri olan Jaspal’ın, 11- 14 Eylül 2013 tarihleri arasında Hong Kong’da düzenlenecek olan Asya Moda Mücevher & Aksesuar Fuarı (Asia's Fashion Jewellery & Accessories FairAFJAF) için özel olarak tasarlanan showpiece kolye, Swarovski standında dünyaya tanıtılacak.
Fix Silver,
yükselen marka değeri ile dikkat çekiyor… Fix Silver satış noktalarında, Sezgin Group tasarım ekibi tarafından Fix Silver için özel olarak tasarlanan koleksiyon ve ürünlerin yanı sıra, Sezgin Group’un distribütörlüğünü yaptığı dünyaca ünlü markalı saatleri de bulmak mümkün.
Rotary Revelation ile tek saat, iki zaman, iki görünüm… Hem kadınlar hemde erkekler için tasarlanan bu yenilikçi koleksiyon Revelation ile iki farklı zaman diliminde iki farklı görünüme sahip oluyorsunuz. Safir camı, değişik renklerdeki kadranı ve kapsamlı kasası bu tasarımı daha da eşsiz kılıyor. Rotary Revelation ailesi pembe altın ve paslanmaz çelik çerçeve seçenekleri, zevkli deri kayışının yanı sıra iki farklı stil ile olağanüstü yoğun seyahat edenler için ideal bir seçenek.
Önce sanat eseri, sonra yüzük… Zergeran, dünyayı yüzüğün içine sığdırdı
Kurulduğu kısa zaman içerisinde özgün tasarımlarıyla ve yüksek kaliteli el işçiliğiyle dikkat çeken Zergeran, minyatür sanatını pırlantalı yüzükleriyle birleştirdi. Hayal bile edilemeyecek bir tarihi eserin, yüzüğünüz içinde olduğunu düşünün… 115
altınhaber
Çeviri: Selin Arslan
Mağazanızda Koku Etkisi…
İyi Kokan Mağazalar Daha iyi İş Yapar Derin bir nefes alın. Mağazanız nasıl kokuyor? Eğer cevabınız temizlik, yalın atölye veya hiçbir şey ise koku pazarlamacılığı hakkında yapılan son araştırma konusunda endişelenmeniz gerek!
T
ime dergisinin bir araştırmasında Belçikalı bilim adamları tarafından gerçekleştirilen koku deneyiyle müşteri davranışları inceleniyor. Mağazaya yerleştirilen çikolata kokusunun müşteri davranışlarına etkisinin incelendiği deneyde görülüyor ki, kokunun yoğunlaştığı noktalarda, normalde olduğundan iki kat daha fazla insan, birden fazla kitaba yakından bakmak için duruyor. Üç kat daha fazla çalışanlarla konuşup, kitaplara baktıktan sonra onlar hakkında sorular soruyorlar. Satışlar ise, bazı kitaplarda %40 artarken bazı kitaplarda %22 artıyor. Araştırmaya göre koku en fazla kadınları etkiliyor. Kadınlar erkeklerden çok daha fazla mağaza içerisinde vakit geçiriyor ve alışveriş yapıyorlar.
Müşterilerinizin mağazanıza olan ilgisini artıracak en iyi koku hangisi?
Çikolata mücevher mağazaları için belki en iyi koku olmayabilir ancak kokunun tüketici üzerindeki etkisi hakkındaki araştırmaları takip ederek müşterilerinizi mağazada daha fazla tutmak için en iyi kokuyu keşfedebilirsiniz. Çalışmayı gerçekleştirenler, havaya güzel kokuların yayılmasının müşterilerin mağazayı gezmesini sağladığını keşfettiler. Bu konuda ulaşılan optimal çözüm ise perakendecilerin ürünleriyle tematik uyum içerisinde olan kokuları mağaza içerisinde kullanabilecekleridir. Örneğin, sörf malzemeleri sata bir dükkân için deniz meltemi kokusu… Çoğu perakendeci için, mağaza içindeki standart koku “temizlik”tir. Fakat JCK Las Vegas’taki seminerinde satış uzmanı Nick Falla’nın söylediğine göre, temizlik ürünlerindeki sinüs yakan kokular ideal değildir. Nick Falla; “Yani demek istediğim, bir mağazanın içinde sinüsleriniz yanıyorsa, orada ne kadar kalmak istersiniz ki?” demiştir. Kadın parfümleri ve parfümlü mumlar da basitçe önerilmez. Çünkü bunun gibi koku karışımları fazlasıyla kişiseldir. Bu tür kokuların yanında dünya çapınca sevilen kokular da vardır. 2010’da İsrailli bir grup nörobiyolog, iki farklı demografiye
sahip İsrailli ve Etiyopyalı insanlara düzinelerce koku koklattılar. Böylece, hangi kokunun evrensel, hangi kokunun kültüre özgü olduğunu anlayabileceklerdi. En sevilen beş koku narenciyeye yakın kokulardı: limon, greyfurt, bergamot, portakal ve nane. İkinciliği alan kokular ise; frezya çiçeği, amil asetat (elma ve muz gibi kokan moleküller), çin tarçını (tarçına benzer), mimoza çiçeği ve çam ağacı… En kötü dereceyi alan kokular ise karboksilik asit veya aminler ve sikloheksanol gibi hırçın ve keskin kokular… Silhat ve misk kokularını sevenler için de kötü bir haberimiz var. Her iki kült koku da bitkisel özlü kokular arasında en az sevilen kokuların başını çekiyorlar. Nedense bu çalışmada koku araştırmacılarının en sevilen koku olarak taçlandırdığı vanilya yok. Almanya’daki Tubingen Universitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre vanilyanın hem insanlarda hem de hayvanlarda irkilme refleksini azalttığı kanıtlanmıştır. Çeşitli araştırmalar da vanilyanın stres ve kaygıyı azalttığını göstermektedir. jckonline.com
Markalar, kokunun müşterilerle duygusal bir düzeyde iletişim kurmadaki önemini keşfettikçe kokuyla pazarlama akıl almaz bir pazarlama aracı olmakta. Görme, duyma ve dokunmayla birleştiğinde ise essiz bir müşteri deneyimine dönüşmektedir.
Koku, mağazaya gelen müşterinin ilgisini artıran, algısını kuvvetlendiren gizli ancak etkili bir yöntem…
116 ALTIN DÜNYASI • SAYI 95